23 Niıan 1931
u•
ı::::=::::::::::=:::;::;:::====:::::::::ı:::::ı::=ıı:ıı::s:a::====::;::====~===========ıı:ıııı=ı----::r;:::;;;::::;:~==-ı::::::.:;,===,:=;=====;;:=;;;;;:::;;;;:;~;;r========s-======;;;;;~
30 sene evel İstanbul
Eski ince saz takımları, amatör ve
profesionel saz heyetleri..
ince saı takımlan (amatör) ve
( Profeıyonel ) olmak üzere iki
nevidi. Fakat aralarında dağlar
gibi fark vardı. Amatör su heyeti
toplamak hala da bir meseledir.
F edakirlıklar 25 bin türlü müş­
kilata vabeste. Her yiğitin kin
değildir.
Bunlar bir araya gelincede
yerlerini yadırgarlar; şimdiki fut-
bol takımlannda, oyuncuların ya-
nındakilere alışamadıkları, işi
benimıeyemedikleri gibi, ferden
ne kadar yüksek olurlarsa olsunlar,
bir törlü birbirini tutmazlar, at başı
beraber gitmezler. o zamanlarda-
da, ne derece mevki sahibi, nu-
fuı:lu olursanız olunuz bu zevatı
hoppadak bir araya getirmek bir
muvaffakıyeti uzma idL
Hepsi de filan nezarette hülefa,
falan dairede mümeyyiz, falan
kalemde katip, rütbeli, nişanlı,
redingotlu, beyden, efendiden
gişiler. Hepsinde gurur, azamet,
naz, i tiğna son kertede.
Bir teklif vaki olunca evvela
derhal nezleden seslerinin kısıl­
dı~ından, parmaklanna romatiz-
ma girdiğinden, bir akşam evel
fazla kaçırmak yüzünden rahat-
sız olduktarından bahsederler;
boyuna ipe un sermek, dokuz
dereden su getirmek adetleriydi.
• Onun için doğrudan doğnıya
işe girişilmezdi hepsi firade fira-
de görülecek~ "evvel bahar mev-
siminin şu feryadı andelip zama•
nında bizim köy de ne latif
oluyor ya! ) gibi bir mukaddeme
ile kapı açılacak, hepsine ayn
ayrı yalvanlacak, bilhassa ( Him-
metinle, sayende felekten bir ge•
ce çalacağız ) denilecek; o gene
naz edecek; refikasının lohusalı­
ğından, kain pederinin idrar zo-
rluğundan bahsederek evi yalnız
bırakamıyacağını ilave edecek.
Gene rka edilecek, adamcağızın
çocuğu varsa derhal ismi hatırla­
narak ( Hasancığımın ve yahut
Ayşeciğimin ba ı içi ) de yapış­
tınlacak ve akar sular duracak..
Gün taayyün etti mi evde bir
hazırlık ki deme gitsin! Evin
Hanım efendisinden ayvaza kadar
herkes harekette.
Sahibi hane pür hiddet ve pür
l la ortada mekik dokuyor; türiü
türlü sipari 1 r için dört tarafa
uşaklar koşturur, . gazelhan fılan
bey için (Namya ) düzü, azende
falan b :y i~n Sakızın (mastika) ı
feşmek-n bey için (Kalamata)
z ytini, bilmem ne bey için (Arpa
suyu) , bilmem n beyin refiki
n b raberi için üç yıldız. ( r·
t l) kony ğı ı m rlanır.
Pufl y l ki r y pı r,
lı ıırlanır, t p iler kurulur, ka..
d hl r dizilir, mez l r ıral nır.
-Kuyuy su ifcl rioi sarkatmağı
Sahife 5
unutmasın diye ayvaza çıkışılır ve
hatta bazan berveçhi peşin bir
tokat da aık edilir.
akşama doğru, orta oyunundaki .
şık bey gibi misafirler kırım kırım sadası ayuka çıkardı.
kırıtarak sökün ederler. izzet,
ikram ile içeri alınırlar. Birer tanbunı ve kemcııçesini dinleye•
yorğunluk kahvesi sunulur. Bir
müddetçik afakı lakırdılar edilir.
Şöyle bir sırasına getirip oltanın
ucundaki yemi kıpırdatmak kabi-
linden (ıan edersem rütbei alileri
saniye nıfı mütemayizi idi) ve ya
( dördüncü osmaniniz tebdil olun-
du mu?) 1urabnda sözler de sarf
edilir. Sakal kaşıyarak, mütebes-
sim ( pek ali, pek ili! Elvadü
keddeyn ) filan da ilave olunur.
*
<\;.
Fasıl başlar. Kadehler boşalsın
dolsun, meLeler gelsin gitsin
teklifsizlik arttıkça artar; cünbüş
hararetlenir. ( yaşşa! Var ol, sen
ölme! ) ler, ( sana kul, köle
olayım ) lar, ( allahi, billahi,
hatta tallahi Ula saniliğiu için
yarın fesi basıp baş mabeynci
Hacı Ali beyi göreceğim) yemin-
leri yüı: kerre tekrar edilir.
Allah h!. nidaları ortalığı çınlatır.
Devrin en meşhur seı sahibi
Nedim merhumda hançere kuv-
veti o kadar ki Erenköyünde
söylediği:
Naka Leyla mahmelin çekmiş
beyaban seyrine
Eyle Mecnunu bu haletten
haberdar ey ceres [*]
gaze soora arka ndan kendi
yaptığı ( Firakınla zalim harap
oldu can ) pl'kısı Kızıltoprağa
kadar aksedermiş.
Nedim, hayal meyal gözümün
önüne geldiğine göre çok kırmızı
yanaklı, ayrık kaşh, kocaman
kafalı fakat her halde yakışıklı
bir adamdı.
üzulcn vefat eden
rakı üheda.sındaodır.
Y analdarınm allığından kinaye
olarak domates Ahmet bey deni-
len ıifman zat da Üsküdarlı idi.
Davudi sesile (Ayvaz mey doldur,
mey doldur!) şarkisw söylemesine
uyar olmazdı.
Nahif, benzsiz. çelim iz sahibi
Kirami üstadlardan yılardı. Fa-
kat Veliaht Reşa efendiye bir
r m zan g cesi, oda k bir gece,
·euinliğe gittiği ·çin imli idi.
Eks riyetlc ondan ya çizilirdi.
Pes I ki be tel r ve (Muyu
julidem oluptur rd Anka lin i)
gibi yüksek rkılar okurdu.
(T hilit komi yonu) rei i arna•
vut Mu lafa p aya daima refa-
kat d o, ( F Vliy kır th e·
i)nd onunl k r ı kar ıy oturan
O m n b y d am lör h nmd l rin
Ak.
Berlin mektupları
Hittler, fırkasını yeni bir
dağılmadan kurtardı
Ayrılmak istiyenler yalnız kaldılar
teşebbüslerinde muvaffak olamadılar
Berlin 15 (H -
susi) - Adolf
Hittler'i ilk defa
otomobilinde gör-
müştUm. Alelade
bir insan tesiri
yapıyordu. Al-
man f aşistlcri d~
mek olan milli
osyalist teşkili­
hnı kı a bir za-
m anda, ve bele
son senelerde
müthiş bir ni •
bette kuvvetlen-
dirmek i kanını
bulan adamın,
şu insan nıı ol-
duğwıu, onu böy-
le görenlerin ken-
di kendilerine
sormaması milm-
kün değildir.
Lakin sonradan
meşhurları str ına dahildi. (Memo)
onu bir kaç
ile (Kuzu) yu hakkıle en iyi oku-
yan odur derlerdi. defa söz söyle-
Hafız Oımanııı gözleri şaıı; rken dinlemek
imkanını bul -
Büyük ü tat Cemil merhumun dum. O zaman
bu adamın için-
bilmek enderin enderi. Arnavut de bir kudretin,
Musta pqa fibi pek ıamimi bir
bir ateşin ibulun-
iki a pabından baıtkasına gittiği
işidilmexdi. . duiunu, ve di- Hltler alman ıa,ıst luyateUnde
ğelerine hükmetmek salahiyetini ı yalistlerin naşiri cfkin olarak
Nevr beyin ııclımuıı sesini
oradan aldığını anladım.. çıkardığı ,aı:etesi ( Sach i ehe
duymak da her baba yiğitin kan
değildi. evres bey, tertemiz lık dcfaa onun söz söylediğini Beobachter) de bir kaç uman
kıyafeti, kibar, nuik halile her Laipzıg• de, 3 Alman zabitinin sonra artık sablmadıi}ndan ka-
tarafta, bilhassa Beyojluyla Şeh­ AJman temyiz mahkemesi hu:ıu- patıJdı.
zade başında dolqır, :seyir, sey- runda mahkeme edildiği sırada Şimdide hücum taburlanıat
ran yerlerinden de eksik olmaz. dinledim. Bu muhakemeye Hittler prk kııma■ da■ı HittJer ile i tilafa
şahit olarak çaj'rılmıfb. Sustuğu diiftü, ve tekmil emrinde bulunan
Ona hep tesadüf edenler udu
ağlatırken kendi inin de nasıl vakit alelade bir insan olan bu hücum takımları ile beraber
ağladığını görmeğe mµştak bir adam söylediği zaman deği iyor. Hittler' den ayrılarak ayrı bir
vaz'iyette idiler. ( Zümrüt Anka) Söderind çok te ir eden bir fırka teşkil e meye kalktı. Diger
kuşu gibi bir şeydi. kuvvet ve açıklı var. bazı hücum takımlan büyük
Meşruti}•etin ilanından sonra Tamamen İtalyan faşistleri tar- kum ndanlan de ona iltihak etti-
Tepebaşı kışlık tiyatrosunqaki bir
zır.-da bir teşkilat yapan Hittler, ler. Böylece Hittler fırkası iki e
konserde Nevres beyi dinlemek fırkasma gençlerden ibaret bir de, a ılmak tehl'k ine dH üyord •
bana nasip oldu. Bildiğimiz ma- hemen askeri denilebilecek kısım Likin Hittler hiç tereddüt
hut ut bu narin adamın elinde ilave etmiştir. H p ki kuman- göst medi, hiç 7.ifa kapılmadı.
utluktan çıkmıı. nuırapla çalın­ danlar tarafından idare edilen bu Kend· inden a rıJdı nı ilan eden w
mayan, hiç · itmediğimiz bir teşkilatın adı t4Hucum takımı., dır. ad mı sanki bala e ri altında
saz olmuştu. Devri son zaman- Bu fırkanın her gün daha kuv- ımış bi, pek azeletli1 beca-
0
larına doğru bu oyunun da sakalı vetlenmesi diğer fırkayı telaşa yi ler yapb, ve bilhassa Berlin'
bitti. Bu işler de ilga edildi. Bu düşürdüğü için Alamanyanın he- deki takımların vaziy tini e 'n
men yansı bu fırkanın ve Hittler•in almasını, fırkayı şiddeti tc~iz-
..
ahenklere de paydos denildi.
•• düşmanıdır. Faşi t1 rin arasına lemesini, parlamentodaki grup
O zamaıı ( profesiyonel ) takım• bozgunluk girmesi için hiç bir reisi Dr. Joebbels' e havale etti.
şeyden çekinmezler, ve onlan
lar da müteadditti. bulsalar bir kaşık suda boğarlar. Evvela ayrılanlara iltihak eden
Hiç şüphesiz üstat olan kemani Bir vakitler fırka ikiye ayn1acak ( ngrif) gaı:ete i, • e Hi tler
Tatyoz içmezse hiç çalamaz, dönd- ilk d fa ayn orta w
içerse de zırv'alar, bestekar gibi oluyordu, Matbaa ahibi ve fırka- ÇJkaran (Stemes) yava av al-
antika şeyler tutturur. Elde me- nın nufuılularından biri bu iıte nız kalmaya başladı, nihayet fırka.
henk, teraze kalmaz. ön ayak oldu, lakin Hittler bu bina ı olarak tuttuğu evden de,
Ağa hep kabadan, en kalın hareketi boimaga muvaffak oldu dışarı ahldı. Hıttleri zayıflatmak
telden çalar. ve ayrılan adam ( Str er) bir i · başlanan bu lıardcet,
kaç kişi ile yalnız kaldı. O za- ufuzunu, tanfdarlan arasmd
Memduh her halde bundan
mana kadar milliyetperver sos- uvvetJeııclinaek1e "hayet buld .
otuz sene evci gençlik ısını
ı _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ __
nnnnııınttmnmıu,u1ittınn""""""'''''""'"'''""ttnııı1tırıııtıt1111ımıuua
keşfetmiş olsa gerektir. Pek
bırakır, kanuni Şemsi'nin mand 1- e gerileıı perdeye aok.llhı•eıme
çocukluğumda akrabamdan birine
larını şaşırtır, dinleye lere de içeridekilerle al
keman dersi verirken görmüştüm.
şişe şişe rakı içirtirdi. ( Sevdijim üidei
iki sene evel karşnna gene aynı
adam çıktı. (Genç kalmanın aırrı) Kemal'in takınıı dedikleri az veya ( Atfetme
yahudilerden mürekkepmi . Son- müjg" ını aagih) ka ·ı, den
ünvanile bir kitap (dikte) ettirip
gi:r.li, kapaklı noktalan söylese raları bunlann başına l<ıpti kabile- kılar i le ip, bir de y ip ,
onun için milyoner olmak bir şey sine mensup kemani Ta sin geçmiş. öbür elde l nt h dil.
ö -
değildir.
Tahsin gayet O nak çalan bir leri süze üze dinle ti.
Kemani Zafiraki, çelebi, efen•
kemancı idi. Af t utta ne i e Udi Af t, d lıl ·ı
diden adamdı. Kirkor kemandan
ha ka (Nı fiye) çalar, kemençeci Tah in d kemanda o idi. Balatlı ibi ııt çalar,
0
Va il' ni p tlc Ana ta dah anturcu lzak, ( Ata R fik) m • d: ~
kalfa addedilirdi. Ü küdarlı Kan- ğaıa ınd ki Jak o ef ndinin ü derb
tar · e hakikaten kantann topuz . k in ped i a de A lan gibi ı.etirdi.
gibi yuvarı , ismile ü emm en mu eviler de bu takımd Udi t
bir eydi. idiler. Hanendelerin (k ) 1 ri (ye) uz n f
O zam nın Hafız Burhanı d k okumaları da pek aykın kaç- ı ırlı arap ğıı
olan hanende Karakaş ivece en mazdı. g ı U okur, curcun lı
temiz ö l div•:
Bazı düğünl rd p rde ar n- l rd n amın gob
dan T h in tiren h mm- rını il (tempo) ur r
il
vrek afaka l n d hiç onut m m. Z n o oılcrini baygınla tmp ndind n
çıkar nun dibind zamanın bir moda ı da böy ~ı~ır takıma \dın , hanım-
A tikz 'un ağıını çık ah nkli yerl rde çalgıcı\ nn önii- derdi. .M