You are on page 1of 2

İKT203U-MİKRO İKTİSAT

Ünite 1: Mikroekonomi

yaparak kendilerini daha iyi duruma getireceğine


Temel Kavramlar inandıkları seçeneği tercih ederler.
Mikroekonomi, bireylerin ve firmaların seçimlerini, bu
seçimlerin birbirleri ile etkileşimini ve devletin bu Teşvikler, Dürtüler ve Ekonomik Modeller
seçimlere etkisini araştırmayı kendisine konu edinmiştir. Ekonomistler bireylerin ve firmaların, kaynakların
dağılımını nasıl yaptıklarını ve piyasadaki fiyatların nasıl
Makroekonomi ise ekonomiyi bir bütün olarak inceler.
belirlendiğini açıklamak, etkileşimleri ve sonuçlarını
Yani makroekonomi ulusal ekonomide devletin, firmaların
mantıklı ve bilimsel detaycılık ile anlamak için ekonomide
ve bireylerin tercihlerinin toplam etkisiyle ilgilenmeyi
modeller oluştururlar. Ekonomik modelleri oluştururken
kendisine konu edinmiştir.
karmaşık olan ekonomik sürecin daha iyi anlaşılması için
Mal ve Hizmetler basitleştirici varsayımlarda bulunulur.
İster firma düzeyinde olsun ister bireysel düzeyde olsun Sebep sonuç ilişkisi, İktisatçılar yaptığı varsayımlardan
ihtiyacımızı gideren her türlü şey maldır. Maddi olmayan biri olan ‘ceteris paribus’ diğer şeyler eşit anlamına gelir.
malları fiziki mallardan ayırt edebilmek için de hizmet Bir faktörün ilgilendiğimiz değişken üzerine etkisini
kavramı kullanılır. Ancak çoğu kez ifadede yalınlık ölçebilmek için diğer tüm faktörlerin değişmediğini
sağlamak için mal tabiri hem malları hem de hizmetleri varsaymak zorundayız.
ifade etmek amacıyla kullanmaktadır.
Kısıtlı optimizasyon, kısıt altında tercihler bilimi olan
Kaynaklar iktisatta, bir karar verici, seçeneklerdeki mümkün olan
Mal ve hizmetlerin üretilmesi sürecinde kullandığımız tüm sınırlamaları ve kısıtlamaları göz önünde
üretim araçları ile ham maddeler veya başka bir ifadeyle bulundurarak en uygun seçimi yapma arayışı içinde
girdilerdir. Bunlar; toprak (doğa), emek, sermaye ve olduğunda kullanılır. Tipik bir kısıtlı optimizasyonda bir
girişimci. Emek hem fiziki hem de zihinsel çabayı ifade amaç fonksiyonu ve bir de kısıtlar kümesi bulunur. Amaç
eder. Sermaye makine ve ekipman gibi üretimde fonksiyonu karar vericinin optimize etmek, yani minimize
kullanılan ürünleri bir bütün olarak ifade eder. Tüketim ve maksimize etmek istediği ilişkidir. Kısıtlar ise karar
malı, üretimin nihai amacı olan bir ihtiyacı gidermek vericiye empoze edilen sınırları veya kısıtlamaları ifade
amacıyla yapılan üretimdir. Sermaye malı ise başka eder.
malları üretmek için kullanılan maldır. Ekonomik hayatta
Bir sistemdeki denge, dışsal faktörler değişmediği sürece
risk alan bireyler girişimcilerdir. Girişimin kar sağlamak
belirsiz bir süre boyunca devam eden durum ya da
ya da zarar etmek gibi sonuçları vardır. İnsanların
oluşumdur. Örneğin portakal arz ve talebi
topraklarını kullanarak elde ettikleri gelire rant, emeklerini
düşünüldüğünde, piyasada oluşan fiyatın denge fiyatının
arz ederek elde ettikleri gelire ücret, sermayelerini
üstünde olması halinde arz fazlası olmakta, piyasanın
kullanarak elde ettikleri gelire faiz ve girişimcilerin
denge fiyatının altında olması halinde ise talep fazlası
gelirini de kar denilmektedir. Tüketiciler ile üreticilerin
doğmaktadır. Arz fazlası durumunda fiyatlar düşer, talep
etkileşimini sağlayarak alıcıların satıcılarla ticaret
fazlası durumunda ise fiyatlar artar ve piyasa dengeye
yapmasına olanak sağlayan mekanizmaya da piyasa adı
gelir.
verilmektedir.
Karşılaştırmalı durağan analiz, bir ekonomik modeldeki
Kıtlık
iki farklı fotoğrafı karşılaştırmamıza olanak tanıyarak
Var olan bir kaynağın ne kadarının istenildiği ile ilgilidir. ‘önce ve sonra’ analizi yapmamızı sağlar. İlk fotoğraf
Eğer bir kaynağın mevcut miktarından daha fazlasını dışsal değişkenlerin birtakım veri ilk değerlerinde içsel
istiyorsak o kaynak kıttır. Bir birey veya firma bir mal değişkenlerin hangi değerlerini aldığını gösterir. İkinci
veya hizmet için ödeme yapmaya hazırsa ekonomistlerin fotoğraf ise incelediğimiz içsel değişkenlerin dışsal bir şok
tanımında o mal ya da kaynak kıttır. Ekonomide kıt karşısında, yani bazı dışsal değişkenlerin değerindeki bir
olmayan mallara serbest mallar adı verilir. Kurtulmak için değişme karşısında, nasıl değiştiklerini anlatır. Et
ödeme yapmaya hazır olduğumuz her şeye ise kötü mal fiyatlarının ithal hayvanların gelişi ile düşmesi, biber
denilmektedir. fiyatlarının seralara don vurmasıyla yükselmesi gibi
Seçim ve Fırsat Maliyeti durumlar karşılaştırmalı durağan analize örnektir.
Bireyler seçimlerini alternatifler arasından rasyonel Pozitif ve Normatif Analiz
biçimde fayda-maliyet karşılaştırmasından sonra yapar. Pozitif analiz bir ekonomik sistemin nasıl çalıştığını
Fırsat maliyeti bir şeyi seçtiğimizde vazgeçtiğimiz açıklamaya ve zaman içinde nasıl değiştiğini tahmin
alternatiflerin değerini ifade etmektedir. etmeye çalışır. Pozitif analiz bir bireyin faydasını veya
Rasyonel Davranış ve Bireysel Çıkarlar firmaların karlarını maksimize etmek için nasıl
davrandıkları gibi konularla ilgilenmektedir. Normatif
Rasyonellik, insanların ulaşabildikleri mevcut bilgiler
analiz ise ne olmalı nasıl olmalı gibi değer yargılarını
ışığında kendilerine en büyük tatmini sağlayacak tercihi
içeren bir ifadedir. Normatif analiz daha çok sosyal
yapacağını ifade etmektedir. İktisatçılar bireylerin
genellikle alternatifler arasından fayda ve maliyet analizi

1
İKT203U-MİKRO İKTİSAT
Ünite 1: Mikroekonomi

politikalara ilişkin taleplere ve hedeflere nasıl Karamsar Olmayan Bilim ve Farklı Düşünebilme
ulaşılacağına ilişkindir. Tarzı
Normatif analizden önce pozitif analiz yapmak önemlidir. Malthus insan nüfusundaki artışın gıda arzındaki artıştan
Bir politikacı şu normatif soruyu sorabilir: “Acaba bir kira hızlı olduğunu ve gıda yetersizliğine bağlı kitlesel
kontrolü programı mı yoksa konut edindirme programı mı ölümlerin yakın olduğunu öngörmüş bir ekonomisttir. Bu
uygulamaya koymalıyız?” Seçeneklerin etkilerini tam ve benzeri görüşlerden dolayı iktisat çoğu zaman kötümser
olarak anlamak için, politikacının kira kontrolleri bir bilim olmakla suçlanmıştır.
uygulandığında ve konut edindirme programı
Ekonomi bilimi, bir bireyin diğer bir birey tarafından
uygulandığında sonuçlarının ne olacağını anlamak için
teklif edilen şeyle değişmek üzere, gönüllü olarak bir
pozitif analiz yapması (daha doğrusu bu konudaki
şeyden vazgeçmesi ile başlar. Bu tür değişimlerde
iktisatçılarca yapılmış çalışmaları okuyup
kaybeden yoktur.
değerlendirmesi) gerekmektedir.
İktisatçılara göre bir insanın yaptığı şeyi yapmasının
Mikroekonominin Kısa Bir Tarihçesi nedeni içinde bulunduğu koşuldur. Tabiatında var olan
!8. yüzyılın sonlarına doğru ekonomik sorunlara ilişkin eğilimden dolayı değildir. Bireylerin davranışlarını
bilimsel yaklaşımlar geliştirilmeye başlandı. Adam iyileştirmek için bireylerin ruhunun yeniden inşası gerekli
Smith’in Ulusların Zenginliği adlı yapıtını 1776 yılında değildir. Bazen tüm gereken kötü davranışa neden olan
yayınlaması modern ekonomi biliminin başlangıcı olarak koşulları belirlemek ve ortadan kaldırmaktır.
kabul edilir. Smith kullanım değeri ve değişim değerlerini
ayırmış ve bu ayrım ile de ünlü elmas-su paradoksunu Ekonomistlerin düşünme tarzına ters düşen genel bir kanı
ortaya çıkarmıştır. Kullanım değeri, bir malın da bir şeyin çalıştığını ya da düzensizlik beklerken bir
kullanımından elde edilen faydaya ilişkindir. Değişim düzen oluştuğunu gördüğümüzde bunun kesinlikle bir şey
değeri ise malın piyasada alım satıma konu olduğu fiyattır. ya da bir kişi tarafından bilinçli olarak yapıldığı
düşüncesidir.
Adam Smith’in ardından David Ricardo da bu paradoksu
çözmeye çalışmış fakat kullanım değeri ile fiyatı ayrı
gördüğü için sorunu çözememiştir.
Emek-değer teorisine göre ise bir malın değeri o malı elde
etmek için harcanan emek miktarıyla belirlenmektedir.
1870’lerde bir grup ekonomist değişim değerini, toplam
faydanın değil de kullanılan son birim malın sağladığı
faydanın(marjinal fayda) belirlediğini öne sürmüştür.
Ortaya konan bu yaklaşım yaygın kabul görmüş ve
marjinalist devrim olarak adlandırılmıştır. Su hayati önem
taşır ancak marjinal faydası düşüktür. Elmas ise hayati
değer taşımaz ancak marjinal maliyeti oldukça yüksektir.
Alfred Marshall talep ve arz modelini oluşturmuş ve bu iki
piyasa kuvvetinin eş anlı hareketinin fiyatı belirlediğini
göstermiştir. Marshall ayrıca elmas-su paradoksuna açık
ve kesin bir çözüm ortaya koymuştur. Ona göre su düşük
fiyatlıdır çünkü oldukça fazla üretilmektedir, yani arzı
yüksektir. Elmas yüksek fiyatlıdır çünkü arzı düşüktür.
Marshall’ın bu arz talep modeli oldukça kullanışlıdır
ancak kısmi denge modelidir ve bir seferde bir piyasayı
inceler.
Leon Walras tüm ekonomiyi kapsayan bir analiz
başlatmıştır. Ekonomiyi birbirine bağlayan çok sayıda
eşitlikle açıklama metodunu genel denge analizinde
yapmıştır. Genel denge analizi sadece tek bir piyasaya
bakmaz diğer piyasalardaki oluşumlara da bakar.
Francis Edgeworth ve Vilfredo Pareto ekonomik etkinlik
kavramını kesin olarak tanımlamış ve piyasanın hangi
koşullar altında ekonomik verimliliğe erişebileceğini
göstermişler, refah ekonomisi olarak adlandırılan inceleme
alanını getirmişlerdir.

You might also like