You are on page 1of 34

MÜHENDİSLİK 

ETİĞİ

I. ETİK KAVRAMI
Etik kelimesinin kökeni?
 Dilimize “Etik” olarak geçen “Ethics” sözcüğünün kökeni Eski Yunanca’daki ‘Ethos’
sözcüğünden gelmektedir.

 Ethos karakter ve alışkanlık anlamına gelir. Kelime İngilizce’ye “Ethics” olarak


Ethos’un çoğulu olan “Ethoi” den geçmiştir.

 “Ethics” sözcüğü, İngilizce’de genel olarak Ahlak Felsefesi anlamına gelmekte


olup açık olarak
 Felsefenin, iyiye ulaşmakla, moral (Ahlak) değerlerin anlam ve haklılığıyla
ve doğruyu yanlıştan ayırmakla ilgili bir dalı,
 Bir mesleği sürdürenlerin davranış standartlarının tümü şeklinde
geçmektedir .

 Sözcüğün Arapça karşılığı olan ve sık sık eş anlamlısı olarak kullanılan “Ahlak” ise
bir insanın yaradılışı gereği gerçekleştirdiği davranış anlamına gelen ‘hulk’
kelimesinin çoğuludur ve huy, adet alışkanlık anlamındadır.

 Dilimizde “etik” sözcüğüne karşılık olarak “töre bilimi”, “ahlak bilimi” verilirken;
niteleme anlamında etik, “ahlaki, ahlakla” ilgili şeklinde tanımlanmaktadır.

1
Ahlak:

 Ahlak, dini, felsefi, kültürel ve toplumsal etkileşimler sonucu, bireylerin


zihinlerine yer etmiş, iyiyi, kötüyü, doğruyu, yanlışı birbirinden ayırt etmeye
yarayan değerler ve ilkelerdir.

 Toplumsal yaşam için geçerli kuralları oluşturur. Kişi bunun içine doğar ve tıpkı
dili ve milliyeti gibi bununla yaşar.

 Meslek ahlakı ise toplum içindeki aynı mesleğe sahip grupların oluşturduğu özel
bir ahlak anlayışıdır.

Etik:
Sonuç olarak etiğini tanımını şu şekilde yapabiliriz:

 Etik, insanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan


değerleri, normları, kuralları, iyi‐kötü, doğru‐yanlış gibi durumları ahlaksal açıdan
araştıran bir felsefe dalıdır ve çoğu zaman ahlak felsefesi olarak adlandırılmaktadır.

Etik‐Ahlak İlişkisi:

 Etik sistematiktir yani yazılı kuralları vardır. Ahlak (Moral) sistematik değildir;
daha çok ampiriktir (deneyseldir). Dolayısıyla; Ahlak için alışkanlık; etik içinse
Ahlaki teori veya ahlak felsefesi denebilir.

 Ahlak esas olarak bir toplum içinde kişilerin uymak zorunda oldukları davranış
biçimleri ve kuralları ile iyi niyetler ve güzel huyları kapsar. Yani yöreseldir.
Toplumlara göre büyük farklılıklar gösterebilir. Etik sözcüğü ise insan davranışlarını
ahlakilik kuralları içinde araştıran ahlak bilimi anlamındadır. Bilim olarak incelendiği
için sadece belirli bir toplumun değil evrensel değerleri yansıtmaya çalışır.

 Ahlak ve etik kimi zaman eş anlamlı kullanılsa da aslında ahlak, davranışları


“doğru‐yanlış”, “iyi‐kötü” diye yargılarken başvurduğumuz, zihnimize kazınmış
kültürel değer ve ilkelerdir. Etik ise, ilkelerin kararlara uygulanması, davranışlara
dönüştürülmesidir.

2
II. ETİK TEORİLERİ

Mühendislik etiğini daha iyi kavrayabilmek için Etik Teorilere kısaca göz atmak
gereklidir.

 Örnek olarak marketten şekerleme çalan çocuklara eylemin yanlışlığının


anlatılması için üç farklı yoldan gidilebilir:

1. Çalan insanlara bakınız. Saygın insan değildirler.

2. Çalma eylemine bakınız: Çalmak başkalarının sahip olduğu bir şeyi almaktır.
Sahipleri çalınan şeyi istediklerinde ne olacaktır? Ya da başkalarının sizin sahip
olduğunuz bir şeyi almalarını ister misiniz? Kendinize yapılmasını istemediğiniz bir
şeyi başkalarına yapmayınız.

3. Çalma eyleminden sonra ne olacağına bakınız. Herkes istediği bir şeyi


çalarsa market iş yapamayacak hale gelecektir. Çalmanın sonucu toplum için kötü
olur.

 Bu üç açıklama biçimi, sırasıyla, “Erdem (virtue)”, Görevcilik (Deontology) ve


Sonuç (Consequentialism) teorilerini temsil etmektedir.

 Bu örnekte modelleme, eylemi yapan‐ eylem‐ sonuç şeklindedir. 

 Eylemin kendisi değil de yapan açısından değerlendirmek ise erdemsel,

Eylemin kendisinin doğru ya da yanlış olduğunu değerlendirmek görevci,

 Eylemin sonuçları üzerinde değerlendirme yapmak sonuçsal yaklaşımdır.

Sonuçsalcılık (Consequentialism ): 

 Yüksek teknolojinin egemen olduğu toplumlarda sonuç teorisi daha fazla önem kazanır.
Sonuçsalcılık kuramına göre bir eylem kendi başına iyi ya da kötü değildir; o eylemi iyi ya
da kötü yapan eylemin sonuçlarıdır. Eğer eylem sonuçta yarar sağlıyor ise “iyidir”. Yani,
bir eylem sonuçta faydalı ise süreç içindeki bazı kötü şeyler hoş görülebilir.
 Örneğin, yalan söylemek kötüdür ama bir çalışanın motivasyonunu kırmamak için ya da
bir hastanın psikolojisini yükseltebilmek için tam doğruyu söylememek kabul edilebilir bir
durum olabilir, zira sonuç itibariyle sağlanacak fayda, zarardan daha çoktur.

3
 Sonuç teorisinin en önemli biçimlerinden biri “faydacılık”tır. Faydacılık
(utilitarianism) teorisinin kurucusu John Stuart Mill ( 1806‐1873) için, eylemler
mutluluğu sağladıkları ölçüde iyidirler . Mill’e göre en fazla mutluluk prensibi, en çok
kişinin mutluluğu ile ilgilidir.

 Sonuca yönelik bu “faydacı yaklaşımda” (utilitarianism) bir “pratiklik” ve


“gerçekçilik” bulunmakla birlikte, faydacılık özünde etik olmayan bir takım eylem ve
tutumlara taviz vermek, hatta teşvik etmekle eleştirilmiştir. Faydacı yaklaşımda, yarar ‐
zarar hesabını sağlıklı yapmak her zaman mümkün olamamaktadır. Ancak, faydacı
yaklaşıma göre toplam fayda önemlidir ve bu da toplumsal faydayı sağlamaktadır, zira
çoğunluğun yararı ya da iyiliği söz konusudur.

Faydacılık genel olarak ikiye ayrılır“eylem faydacılık” ve “kural faydacılık”. 

 Eylem faydacılığa göre, belli bir durumda belli bir eylemin bu eylemden
etkilenenlere ne gibi sonuçlar getireceği hesap edilmelidir. Eğer öngörülen sonuçlar,
diğer eylem seçeneklerine göre daha fazla toplam iyilik ya da fayda getiriyorsa, söz
konusu eylem tercih edilmelidir.

Örnek: Bir firmanın işçi çıkarmaması sonucunda iflas etmesi söz konusu
olduğunda, çok sayıda ortak zarar görecek ve ileride işsiz sayısı daha da artacak
ise “eylem faydacılık” açısından işçi çıkarmak, örneğin, teçhizat yenilemeye ya
da yatırım yapmaya göre daha çok tercih edilen bir durum olacaktır.

Ancak bu eylem bir ilke olarak kabul edilemez, sadece bu koşullarda en az


kötü olanın tercih edilmesi olarak görülür.

 Kural faydacılık, daha önce de değindiğimiz faydacılığa yöneltilen eleştirileri


dikkate alarak, “optimal ahlaki kural kavramını” gündeme getirmiştir. Hangi
eylemin değil, hangi kuralın daha çok fayda getirdiği üzerinde durmaktadır.

 Özetle, faydacı yaklaşım eylemleri sonuçları açısından değerlendirir; iyi ya da


kötü olan eylemlerin sonuçlarıdır. Yani, en çok sayıdaki kişi için en çok iyiliğin
sağlanması esastır. Bu yönü ile faydacı yaklaşım “pratik” ve “gerçekçi” olmak
gibi nitelikler kazanmaktadır. Nitekim, işletmeler ve yöneticiler çoğunlukla
faydacı yaklaşımı kullanmaktadır

4
Görevcilik (Deontolojik) Anlayışı:
Eylemin kendisi önemlidir. Eylem, sonuçlarından bağımsız değerlendirilmelidir. Bu
teorinin mimarı Immanuel Kant ( 1724‐1804), kuralın ya da niyetin iç yapısının önemli
olduğunu vurgular. Buna göre; sonucu kötü de olsa doğruyu söylemek gerekir. Zaten her
yalan mutlaka akıl dışıdır.

Kant şöyle der:
“Yalnızca, aynı zamanda evrensel bir yasa olmasını istediğiniz kurallara
göre davranınız. İnsanlara (siz ya da başkası fark etmez) araç olarak değil, 
amaç olarak yaklaşınız.”

 Görevci anlayışta sonuç önemli değildir. Bir eylemin sonucu olumlu olsa bile, bu
eylem ilkesel olarak yanlış olabilir. Ahlakın temelini herkese göre değişmeyen değerler
oluşturmalıdır. Yapılan herhangi bir eylemin ya da davranışın iyi mi kötü mü olduğunun
cevabı “Eğer herkes böyle yaparsa ne olur?”, “Herkesin bunu yapmasını ister miyiz?”
“Kimse sözünde durmazsa ne olur?” “Bunu arzu eder miyiz?” sorularında yatmaktadır.

“Sana nasıl davranılmasını istiyorsan başkalarına da öyle davran” altın kuraldır.

 Görevci (Deontolojik) yaklaşımdan hareket eden bir denetleyici, firmanın sonunu


getirme riski taşısa da firmanın finansal sorunlarını ortaya dökerken, faydacı
yaklaşımı benimsemiş bir denetleyici toplam fayda anlayışı ile önce fayda ve zararları
hesaplamayı yeğler.

Erdem (Virtue) – Kişisel Etik:

 Kişisel etiğin kaynağının bireyin içinden gelen ses (vicdan) olduğunu savunur. 
Kişisel etik, kişinin toplum içerisindeki bireysel duruşunu belirler. Bu etik anlayış 
bireyin ahlaki alt yapısını temel alır.

 İnşaat mühendisi Samuel Florman [6], etik üzerine yazılan kitapları, yazıları
vs. eleştirerek şunu söylemektedir:

“Mühendisliğin etiğini tartışmak yerine, uygar ve uygar olmayan mühendisi


tartışmak gerekir. Uygar mühendis aynı zamanda erdemli olandır.”

Dolayısıyla; erdem teorisine giren bu yaklaşımda, eylemin kendisi ya da sonucu


değil, gerçekleştiren kişi vardır.

5
 Peki bir mühendis için aşağıdaki teorilerden hangisi doğrudur?

 Erdem teorisi (insanın yapısından hareket eder).

 Görev teorisi (kuralın akılcılığından hareket eder.)

 Sonuç teorisi (karşılaştırmalı akılcılıktan hareket eder.)

Aslında bu üç teori iç içedir ve bir kararda üç teorinin de etkisi incelenmelidir

Etik‐Toplum İlişkisi

 Etik davranışlar ve ahlak önce aileden öğrenilir. Aile toplumun temelidir. Aile
içerisinde davranış biçimleri ile teorik ahlak öğretisinin uyumlu olması gerekmektedir.
Aksi takdirde bireyin ahlaki gelişimi olumsuz yönde etkilenir.

 Etik davranışın toplumsal temelini oluşturan etkenler  üç başlık altında 
toplanabilir.

 Kültür
 Değerler
 Normlar

6
Kültür, bir toplumun yaşayış biçimini, dilini, zevklerini, folklorunu, sanatsal
etkinliklerini, öz olarak yaratıcı gücünü kapsamaktadır. Kültür, insanın yarattıklarının
tümüdür. Geniş kapsamlı olarak bakıldığında kültür, bir toplumun tüm yaşam
biçimidir.

Değerler, bireyin yaşamındaki farklı etmenlere yüklediği önemdir.


Değer, birey için önemli her türlü düşünce yapısı, obje veya etkinlik olarak da
tanımlanabilir.

Normlar düzeni sağlayan ölçütler bütünüdür. Normlar sayesinde toplumsal düzen 
kurulup, sürdürülerek bireyler mutlu kılınmaya çalışılır. 

Normlar  yazılı ve yazısız olmak üzere ikiye ayrılabilir. Yazılı normlar; yasalar, tüzükler, 
yönetmelikler biçiminde yetkili organlarca düzenlenir ve yürürlüğe konulur.
Gerektiğinde yazılı normlar değiştirilir. Yazılı normlarla devletin ve toplumun düzeni 
sağlanır. Yazısız normlar; örfler, adetler, töreler, gelenek ve göreneklerdir. 

Etik değerlere uygun davranışların sonuçları

Etik değerlere uygun davranışların çeşitli sonuçları vardır. Bunlar olumlu ya da 
olumsuz sonuçlar olabilir. Olumlu sonuçlara baktığımızda şunları görebiliriz:

 Saygınlık kazanma

 Güvenilirlik

 Problem çözümünde yardım görme

 Etik değerler özellikle sosyal çalkantı dönemlerinde ahlaki çöküşü azaltır  ve 
toplum açısından kötü niyetli girişimlere karşı önleyici rol oynar.

 Toplumda kabul görme vb.

7
Etik değerlere uymayan davranışların sonuçları

BİREYSEL KURUMSAL TOPLUMSAL


İşini kaybetme Saygınlığını yitirme Yozlaşmanın kurumsallaştırılması

Saygınlığını kaybetme  Müşterisini kaybetme Etik ve Ahlaki değerlerin önemini 


yitirmesi
Toplumdan soyutlanma  İmajının zedelenmesi Bireysel davranışların 
yaygınlaşması
Güvenirliğini yitirme  İş birliğinin zayıflaması

Mesleksel ve örgütsel bağlılığın  Grup çalışmalarının etkililiğini 


zayıflaması  yitirmesi
Özsaygının yitirilmesi  Kurum içi iletişimin zarar görmesi

Çalışma arkadaşlarıyla Örgütsel bağlılığın  zayıflaması
ilişkilerin bozulması

Etik Sorgulama

Etik; bireyler arasındaki ilişkileri bir bireyin diğer bireylere yönelen eylemleriyle 
incelemekle yetinmez, olanın yanı sıra olması gerekeni de araştırır. 

Örnek bir planlama ve sorgulama:
1.  Problemi tanımla.
 Çözüm için bütün tercihleri‐seçenekleri sırala.
 Tüm olası sonuçları öğrenmeye çalış.
2 Her tercihi bunları sorarak test et.
 Doğru mu?
 Yasal mı?
 Yararlı mı?
3.  Kararını ver, ancak hala emin değilsen şunları yap.
 Eğer yanlış olduğunu biliyorsan yapma.
 Emin değilsen başkalarına danış.
4.  İki soru daha sorarak kararını yeniden gözden geçir.
 Ailem bunu öğrenseydi kendimi nasıl hissederdim.
 Vereceğim karar basında yayınlanmış olsaydı kendimi nasıl hissederdim.
5. Eyleme geç.

8
Toplumsal Yozlaşma

Toplum içerisinde değer karmaşası oluşması ve zamanla faydacılığın her şeyin 
önüne geçmesi de etik kurallarının uygulanmasını etkiler. Bu durumu kısaca 
toplumsal yozlaşma olarak adlandırıyoruz.

Toplumsal yozlaşmanın nedenleri:

 Kamu yapısından kaynaklanan nedenler
 Ekonomik yapıdan kaynaklanan nedenler
 Siyasal yapıdan kaynaklanan nedenler
 Bürokratik yapıdan kaynaklanan nedenler
 Toplumsal yapıdan kaynaklanana nedenler
 Tarihsel nedenler

Etik Açıdan Yöneticilik

Etik kuralların geçerli olduğu bir toplulukta, bu kurallara aykırı davranışları önleme olanağı
her zaman vardır. Ancak, çalışma sistemi etik‐dışı davranışlar üzerine kurulmuş olan bir
toplulukta, etik bilince sahip bireylerin sistem üzerindeki belirleyiciliklerinden söz
edilemez.

Dolayısıyla; kurum içindeki mühendislerin etik bilince ve sorunları etik kurallara bağlı
kalarak çözmeye çalışmaları bir noktaya kadar yeterli olur. Kişisel kaygı ve duygularını
toplumsal çıkarların ötesine taşıyan kişilerin yönetiminde, kurumun çalışma sistemi bir
süre sonra yozlaşır. Dolayısıyla, mühendis, kurum yapısı kadar, yönetici karakterine göre
de tavır belirlemek zorunda kalır.

9
Etik ve Kurumlar

Etik, yalnızca kişisel bir konu değildir. Aynı zamanda ve daha da önemlisi
kurumları ilgilendirir.

Kurumların etik ile ilgili konu başlıkları genellikle şunlar olmaktadır:

 Sadakat.
 Anlaşma kuralları.
 Patent hakları ve entelektüel haklar.
 Ürün hakları.

III. Mesleki Etik

 İş hayatındaki davranışları yönlendiren, onlara rehberlik eden etik prensipler  ve 
standartların toplamına “mesleki etik” denilmektedir.

 Belirli bir meslek grubunun, meslek üyelerine emreden, onları belli kurallarla 
davranmaya zorlayan kişisel eğilimlerini sınırlayan, yetersiz ve ilkesiz üyeleri meslekten 
dışlayan, mesleki rekabeti düzenleyen ve hizmet ideallerini korumayı amaçlayan 
mesleki ilkelerdir.

10
Mesleki Etik İlkeler

Doğruluk

Yeterlik

 Güvenilirlik

 Mesleğe Bağlılık 

Mühendislik Etiği: 

 Mühendislik etiği kavramı mühendislerin halka, müşterilere, işçilere ve


meslektaşlarına karşı uymaları gereken kuralları anlatır.

 Mühendislik etiğinin tek bir standardı yoktur, dallara göre değişen değişik kuralları
vardır.

 Mühendislik Etiği ; Topluma , Çevreye, Kuruma, Müşteriye, Meslektaşlara karşı


ahlaki sorumluluklardır.

11
Mühendislik Etiği öğretisinde amaç: 
Mühendislerin bir etik sorunla karşılaştıklarında  çözüme ;

Ne yapabiliriz ? 

sorusu yerine 

Ne yapmalıyız? 

ile başlamalarını sağlamaktır.  

 Mühendislik ürünleri genellikle aynı anda   birçok kişiye hizmet verebildiği gibi, 
bu ürünlerde veya hizmetlerde olabilecek herhangi bir mühendislik hatasının 
topluma veya çevreye büyük zararlar  vermesi de mümkündür. 
 Bu nedenle, mühendislerin iyi bir teknik eğitimin yanı sıra, iyi çevre bilinci ve 
etik eğitimi almış olmaları da gerekmektedir. 

Meslekler arası farklılıkların olmasına rağmen meslek etiği ile ilgili olarak 
belirlenen kurallar şu üç ortak özelliği bünyelerinde taşırlar:

1. Meslek mensubunun yasaların ön gördüğü düzeyin üzerinde bir davranışta 
bulunmaları ve bu seviyeyi her zaman korumaları gerekir.

2. Belirlenecek etik kuralları dürüst davranmaya ve kamuoyunda olumlu bir 
izlenim bırakmaya yönelik olmalıdır.

3. Meslek grupları belirlenen etik standartlara ters düşecek olan tüm 
davranışları yasaklamalı ve bunlara cezai yaptırımlar uygulamalıdırlar.

12
ETİKSEL SORUNLAR

1. Etiksel ikilem (Ahlaki İkilem) 
2.  Etiksel Sapma (Ahlaki Sapma)

olarak iki genel kategoride toplanmaktadır. 

 Etiksel ikilem bir konunun birbiriyle çatışan ancak iki tarafın da tartışabilir doğru yanları
olması durumunda ortaya çıkar . 
 Etiksel sapma ise, bir kişi ahlaki olmayan bir karar aldığı zaman ortaya çıkar . 

Etiksel sapmayı ortaya çıkaran iki önemli neden


Kişilerin;
1.  Bencil davranmayı seçmesi
2.  Toplumun ahlaki değerlerinden farklı kişisel ahlaki standartlara sahip olması

“İşletmeler etik ile ilgili olarak en çok ahlaki ikilemlerle karşı karşıya gelmektedirler.”

MÜHENDİSLİK ETİĞİ İLKELERİ

Dünya Mühendisler Birliği’nin 5 Ekim 1977 günlü toplantısında kabul ettiği


Mühendislik Etiği’nin ( 7 maddeli) temel ilkesi şu şekildedir :

1. Mühendisler, mesleki görevlerini yerine getirirken, toplumun 
güvenliğini, sağlığını ve refahını en önde tutacaklardır.

a) Mühendisler; toplum yaşamının, güvenliğinin, sağlığının ve refahının, yapıların, 
makinelerin üretimlerin, işlemlerin ve donanımların üretilmesindeki mühendislik 
kurallarına, kararlarına ve uygulamalarına bağlı olduğunu bilmelidir.

b) Mühendisler, toplumun sağlığı ve refahının güvenliğini tasarlamayan planlar ve 
benzerlerini kullanmayacak ve kabul edilen mühendislik standartlarına uygun olanları 
kullanacaktır.

13
c)  Mühendisler toplumun güvenliğini, sağlığını ve refahını tehlikeye sokan mesleki 
kararların devreden çıktığı durumlarda, müşterilerini veya işverenlerini 
bilgilendirmeli ve durum hakkında diğer otoritelerin dikkatini çekmelidirler.

c‐1) Mühendisler, sorumlu oldukları sistemlerin tasarımı ve üretiminin kullanılmasına 
ilişkin güvenlik veya yaşam beklentisini halkın anlamasını sağlayacak yayınlanmış 
standartları, test kodlarını ve kalite kontrol işlemlerini her durumda gerçekleştirecek ve 
temin edeceklerdir.

c‐2) Mühendisler, tasarım için planlama onaylarını vermeden önce sorumlu oldukları 
sistem veya üretimlerinin tasarım güvenirliliğini inceleyecek ve güvenlik eleştirisini 
yapacaklardır.

c‐3) Mühendisler, halkın güvenliği veya sağlığını tehlikeye düşüreceğine inanılan 
koşulları gözleyecek ve durum hakkında yetkilileri bilgilendireceklerdir.

d) Mühendisler, diğer kişilere veya firmalara tasarım güvenirliği ilkelerinin herhangi bir 
maddesinin ihlalinde olabileceklerin bilgisini veya nedenlerini bildirmek zorundadırlar. Bu 
gibi bilgiyi özel yetkiliye yazarak sunacaklar ve bu gibi bilginin elde edilmesinde yetkili ile 
işbirliği yapacak ve gerektiğinde yardımcı olacaklardır.

d.1)Mühendisler, üretim veya üretim sistemlerinin kontrolü yapılmamış veya güvenirliliği 
sağlanmamış, ise veya tasarım onu kullanan halka zarar verecekse, bu durumu yetkililere 
bildireceklerdir

d.2) Mühendisler, üretim veya sistemlerin güvenliği ve performansını etkileyecek 
değişimlerin veya düzenlemelerin onayını vermeyeceklerdir.

14
e) Mühendisler, topluma ilişkin olaylarda yapıcı hizmet olanakları arayacaklar ve kendi 
toplumlarının güvenliği, sağlığı ve esenliğinin geliştirilmesi için çalışacaklardır.

f) Mühendisler, yaşamın kalitesini artırmak için çevreyi iyileştirmelidirler.

2) Mühendisler, sadece kendi uzmanlık alanlarındaki hizmetleri vermelidirler.

a) Mühendisler, mühendisliği içeren bir özel teknik alanda eğitim veya deneyle 
kazanmış oldukları mühendislik etkinliklerini yerine getirmeyi üstleneceklerdir.

b) Mühendisler, kendi ihtisas alanlarının dışında eğitim ve deneyim gerektiren bir 
etkinliği kabul edebilirler, ancak hizmetleri projenin kendi uzmanlık sınırına kadar 
olmalıdır. Projenin aşamalarında uzmanlarla işbirliği, onlara danışma veya onlardan 
yararlanma sağlanmalıdır.

c) Mühendisler, kendi uzmanlık alanları dışında veya kendilerinin doğrudan kontrolü 
altında hazırlanmamış herhangi bir mühendislik planı, projesi veya belgeyi 
imzalamayacaklardır.

15
3. Mühendisler, yalnızca objektif ve gerçek resmi raporlar yayınlayacaklardır.

a) Mühendisler, resmi bilgilerini yaymaya ve mühendislik başarılarının yanlış anlaşılmasını 
önlemeye gayret edeceklerdir.

b) Mühendisler, tüm mesleki raporlarda, beyanatlarda veya şahitliklerde tamamen 
objektif ve gerçekçi olacaklardır. Raporlar, beyanatlar veya şahitlikler konusunda 
gerekli ve uygun bilgiye sahip olacaklardır.

c) Mühendisler, herhangi bir mahkeme veya komisyonda uzman veya teknik şahit 
ediyorlarsa görüşlerini; kendilerini ilgilendiren, yeterli, doğru, tam, teknik bilgi sahibi 
olduklarına inandıkları zaman bildirmelidirler.

d) Mühendisler, herhangi bir gruba veya gruplara ilişkin ödeme veya duyumların söz 
konusu olduğu mühendislik konularında, kesin kanaate ulaşmadıkları sürece, grup veya 
grupların kimliklerini açıklayarak beyanat, eleştiri veya tartışma konusu yapamazlar.

e) Mühendisler, kendi çalışmalarını ve değerlendirmesini ağır başlı ve alçak gönüllülükle 
yapacaklar ve kendilerinin yükselmeleri karşılığında mesleğini, onurunu, dürüstlüğünü 
tehlikeye atacak herhangi bir eğilimden kaçınacaklardır.

4. Mühendisler, mesleki konularda, her işveren veya müşteri için güvenilir vekil olarak 
davranacaklar ve çıkar çatışmalarından kaçınacaklardır.

a) Mühendisler, kendi işverenleri veya müşterileriyle ilgili tüm anlaşmazlıklardan 
kaçınacaklar  ve kendi işlerini veya hizmet kalitelerini etkileyen herhangi bilgi veya 
durumu işveren müşterilerine vakit geçirmeden bildireceklerdir.

b) Mühendisler, kendileri ile işveren veya müşteriler arasında bir potansiyel anlaşmazlık 
yaratacak herhangi bir anlaşmayı bilerek (kasıtlı olarak) taahhüt etmeyeceklerdir.

c) Mühendisler, ne aynı proje hizmetleri için ne de aynı projeyle ilgili farklı hizmetler 
için, tüm ilgili tarafların açık ve anlaşmaya dayanan şartları dışında ücret, mal veya 
benzeri şeyleri kabul etmeyeceklerdir.

d) Mühendisler, kendi üretimlerini gerçekleştirmek için gerekli malzeme veya donanım 
dışında,  ücretsiz mühendislik hizmetlerini içeren konularda maddi veya diğer 
değerlendirilebilir şeyler  istemeyecekler  ve kabul etmeyeceklerdir.

16
e) Mühendisler, üstlerinden, kendi firmalarından veya sorumlu oldukları işle ilgili 
elemanlardan veya işçilerden doğrudan veya dolaylı olarak hediye (bahşiş) istemeyecek 
ve kabul etmeyeceklerdir.

f) Mühendisler, bir resmi komisyon üyesi, kontrolörü veya hükümet memuru olarak kendisi 
tarafından sağlanan hizmetlere karşı olan açıklamalara, etkinliklere, organizasyonlara 
veya mühendislik uygulamalarına katılmayacaklardır.

g) Mühendisler, kendi organizasyonlarının bir elemanı olarak, yönetici, memur veya işçi gibi 
resmi  kişilerden bir anlaşma istemeyecekler  ve kabul etmeyeceklerdir.

h) Mühendisler, kendi çalışmalarının sonucu olarak bir projenin başarılı olamayacağına 
inandıklarında, işverenlerine veya elamanlarına bilgi vereceklerdir.

i) Mühendisler, bir jürinin atanan üyesi olduklarında kendilerine ulaşan bilgileri 
inceleyecekler ve bu etkinlik kendi elamanlarının, işverenlerinin veya kamunun çıkarına 
ters düşse bile bu bilgiyi kişisel çıkarları için kullanmayacaklardır.

i‐1)İş ilişkilerine, mevcut teknik işlemlere, önceki işveren, eleman veya değerlendirilen 
tekliflere ilişkin güvenilir bilgileri, ilgililerin rızaları olmaksızın açıklamayacaklardır.

i‐2) Üyesi bulundukları herhangi bir komisyonun veya heyetin ne bilgilerini ve ne de 
kararlarını açıklamayacaklardır.

i‐3) Elemanları tarafından kendisine verilen fikirleri (tasarımları) kullandıklarında, bu 
tasarımları açık izin almaksızın diğer çalışmalarda kullanmayacaklardır.

i‐4) Mühendisler çalışma esnasında, çalışma konusunda gerilimi artırıcı davranışlara ve 
tartışmalara girmeyecekler veya yönetici olarak diğer işçiler için anlaşmalar yapmayacak 
veya tüm ilgililerin rızası olmaksızın hususi ve özel bilgileri içeren özel projelere ilişkin 
uygulamalara girmeyeceklerdir.

17
j) Mühendisler, bir inşaatın (veya diğerlerinin) kontrolünü yaparken tüm taraflara 
dürüst ve adaletli olarak davranacaklardır.

k) Mühendisler, iyileştirmeler, planlar, tasarımlar, icatlar veya telif hakkı veya patent 
ortaya çıkarabilecek diğer kayıtlar konusunda, bir iş üstlenmeden önce bu 
sahiplenmeye ilişkin bir pozitif anlaşma sağlayacaklardır.

l) Mühendisler, yanlışlarda kendi hatalarını yok edecek ve kendi kararlarını doğrulamak 
hususunda tahrifattan ve değişikliklerden sakınacaklardır.

m) Mühendisler, kendi işverenlerinin bilgisi olmaksızın kendi düzenli işlerinin   dışındaki 
mesleki görevleri kabul etmeyeceklerdir.

n) Mühendisler, hile ile veya aldatarak diğer işverenlerden bir eleman elde etme    
girişiminde bulunmayacaklardır.

5. Mühendisler, hizmetlerinin geçerliliği konusunda mesleki itibarlarını oluşturacak 
ve diğerleriyle haksız rekabete girmeyeceklerdir

a) Mühendisler, işi ele geçirmek amacıyla doğrudan veya dolaylı olarak herhangi bir 
komisyon, politik destek, hediye veya diğer benzeri şeyleri ödemeyecek, ödeme 
teklifinde bulunmayacaklardır.

b) Mühendisler, sadece istenen mesleki hizmet için belirlenen yetenek ve liyakat 
esasına göre ve gerekli mesleki hizmetler için anlaşmalar düzenlemelidir.

c) Mühendisler, hizmetin amacına uygun ücret miktarında ve yöntemde 
anlaşmalıdırlar. Anlaşmaya tarafların katılımda karşılıklı itimat zorunludur. Genel 
durum, mühendislik hizmetinin maliyetinin uygun ve makul olmasını gerektirir, 
ancak bu hizmeti sağlayacak kişilerin veya firmaların seçimindeki kararı kontrol 
etmeyi gerektirmez.

18
c‐1)Bu ilkeler diğer mesleklere ait hizmetlerin elde edilmesinde, mühendisler tarafından 
uygulanacaktır.

d) Mühendisler, çalışırken veya çalışmaları kesinleşmişken diğer mühendislerin yerlerini 
almak (ayağını kaydırmak) için görüşmede bulunmayacaklardır.

d‐1)Aynı iş için kontratlı bulundukları müşterilerinden iş istemeyeceklerdir.

d‐2)Kontratlı bulundukları iş tamamlanmadan veya ödemeler tamamlanmadan veya 
varsa açılmış davalar tamamlanmadan müşterilerinden iş kabul etmeyeceklerdir.

e) Mühendisler, mesleki şereflerini tehlikeye atabilecek bir terfi aracı olarak kullanılacak 
veya mesleki komisyonu ele geçirmeye yönelecek durumlarda, mesleki komisyon 
üyeliklerini istemeyecekler, teklif etmeyecekler ve de kabul etmeyecekler.

f) Mühendisler, kendi akademik ve mesleki yeteneklerini tahrif etmeyecek ve bunların 
yanlış olarak temsil edilmesine hizmet etmeyeceklerdir. Tayinlerine ilişkin konularda 
veya sorumluluklarında yanlış beyanlar veya abartmalar yapmayacaklardır. İş istemeye 
ilişkin broşür veya diğer gösterimlerde, işleri,
üyelikleri, ilişkileri veya çalışmaları ve yeteneklerini artırmak amacı ve niyeti ile 
geçmişteki başarıları konularında yanlış beyanlarda bulunmayacaklardır.

g) Mühendisler, mesleki hizmetlerini aşağıdaki gibi tanımlayabilir  ve aşağıdaki koşullarla 
sınırlandırabilirler.
g‐1)Değerlendirilmiş programlar, listeler  ve  yayınlar, uygun boyutlarda ve bu gibi mesleki 
programları ve listeleri düzenli olarak yayınlayan yayının bir parçası olmak koşuluyla yazılan 
bilgi; firma adı, adresler, telefon numaraları, uygun sembol ve katılanların adları ve 
değerlendirmede bulunan firmanın uygulama alanı 
g‐2)Çalışılan projelerin tarafları, görevler ve donanımlara ilişkin olarak, firma adları, adresleri, 
telefon numaralan ve hizmetin türü
g‐3)Broşürler, çalışma programları, deneyimlere ilişkin diğer gösterimler, hizmete ilişkin kişisel 
kapasite ve olanaklar, projeye katılanlara göre yanlış olmayan ifadelerle ve gelişigüzel 
olmayan düzenlemeler  olması koşuluyla
g‐4)Sınırlı ad, adres, telefon numaralan ve çalışılan firmaların özellikleri, özel veya koyu yazı 
tipine başvurmaksızın

19
h) Mühendisler, değerlendirilmiş iş ve mesleki yayınların tanıtımında gereksiz gösterişe, 
methiyeye veya abartıya kaçmadan, söz konusu hizmet ve projenin içeriğine ters 
düşmeyen gerçek ve sadece mühendisliğe ilişkin görüntüler kullanabilirler.
i) Mühendisler, gerçek ve değerlendirilmiş olarak yazılan veya teknik yayınlar için 
gösterişten uzak ve övgüyü içermeyen yazılar (makale) hazırlayabilirler. Bu gibi yazılar, 
işin paylaşımı için başkalarına verilen güveni ve itimadı sarsmadan doğrudan kendisinin 
katkılarını içermelidir.
j) Mühendisler, projede veya belirtilen üretimdeki katkılarını alçak gönüllülükle ifade 
eden, ticari yayınlarda ve bilgilendirme yayınlarında adlarının kullanılmasına izin 
verebilirler. Bu gibi izin, tescilli üretimlerin genel bir onayını içermeyecektir.

6. Mühendisler, mesleki doğruluğu, mesleğin onurunu ve değerini yüceltmek ve 
geliştirmek için çalışacaklardır

a) Mühendisler, bilerek adlarının veya firmalarının başka firmalar veya kişiler tarafından 
kullanılmasına izin vermeyecekler ve hileli veya aldatıcı mesleki uygulamalara veya 
işlere angaje olmayacaklardır.

b) Mühendisler, mühendisliğin dışındaki iş birliklerini, üyeliklerini etik olmayan 
etkinliklerde paravan olarak kullanmayacaklardır.

20
7. Mühendisler, mesleki gelişmelerini kendi kariyerleriyle devam ettirecekler ve kendi 
kontrolleri altındaki mühendislerin mesleki gelişmeleri için olanaklar sağlayacaklardır.

a) Mühendisler, yanlarında çalışan elemanlarının daha da eğitilmesi için çalışacaklardır.

b) Mühendisler, etik dışı olaylarda herhangi bir birlik ve beraberliği 
desteklemeyeceklerdir.

c) Mühendisler, yanlarında çalışan elamanları mesleki yazılar yazmak ve teknik 
toplantılara katılmak konusunda destekleyeceklerdir.

d) Mühendisler disiplinlerinin meslek ve teknik birliklerini desteklemelidirler.

e) Mühendisler, mühendislik çalışmaları için diğer elemanlara gereken güveni verecekler 
ve gereken ilgiyi göstereceklerdir. Mümkünse tasarım, icat, yazma veya diğer etkinlikler 
için sorumlu kişi veya kişiler olarak görevlendirileceklerdir

f) Mühendisler, mühendislik bilgilerinin yayılmasına gayret edecekler, gerçek 
olmayan abartılmış veya haksız durumları içeren mühendislik etkinliklerine 
katılmayacaklardır.

g) Mühendisler, mühendislik çalışmalarında, uygun ve yeterli ücretler ilkesini 
onaylayacaklardır.

h) Mühendisler, mühendislik mesleğinin mümkün olan tüm eğitim ve deneyiminden 
yararlanmayı doğal bir görev kabul etmelidirler ve birlikte çalıştıklarına daha az 
sorumluluk yüklemelidirler.

i) Mühendisler, işe alacakları kimselere çalışma koşulları ve çalışmadaki statüleri 
hakkında tüm bilgiyi verecekler ve sonradan bu konuda herhangi bir değişiklik 
yapmayacaklardır.

21
k) Mühendisler, kişisel üyeliklerini özel yayınlara ilan edebilirler. Buradaki bilgi, katılım ve 
katkılarını gerçek olarak ifade eden, çalışma alanını diğer katılanların adlarını, firma adını, 
adresini ve telefon numaralarını içeren biçimde olmalıdır.

l) Mühendisler, özel proje amaçlı yarışmalara, projenin diğer tasarımcılarının onayı 
olmadan giremez.

m) Mühendisler, mesleki itibara, görünüşe, uygulamaya veya diğer mühendislerin işlerine 
kötü niyetle veya yalan yere kötülük etmeyecek ve diğer mühendislerin çalışmalarını fark 
gözetmeden (tarafsız olarak) irdeleyeceklerdir.

n) Mühendisler, kar amacı olmayan özel profesyonel birliklerin dışındaki herhangi bir 
mühendislik kuruluşunu destekleyemezler.

o) Mühendisler, çalışanların olanaklarını kendi özel çalışmaları için kullanamayacaktır.

p) Mühendisler, öğrenci indirimlerinden yararlanmazlar.

IEEE Mühendis Taahhütnamesi


Amerika Birleşik Devletleri’nde IEEE (Institute of Electrical and Electronics Engineers)
kuruluşunun mühendislere üyelik için imzalattığı taahhütnamedeki koşullar:
1. Kamu güvenliği, sağlığı ve refahı ile uyumlu mühendislik kararları verme
sorumluluğunu üstlenmek, çevreyi veya halkı tehdit edebilecek faktörleri zamanında
açıklamak.
2. Çıkar çatışmalarından mümkün olduğunca uzak durmak
3. Verilere dayanarak yapılan iddia veya tahminlerde dürüst ve gerçekçi olmak.
4. Rüşveti tüm şekilleriyle reddetmek.
5. Teknolojinin daha iyi anlaşılması, yerinde uygulanması ve potansiyel zararlarının
anlaşılır kılınması için çalışmak.
6. Teknik bilgi ve becerileri güncelleştirmek ve ilerletmek, teknolojik görevleri sadece
deneyimi veya yeteneği içinde olduğu zaman üstlenmek.

22
7. Teknik çalışmaları araştırmak ve eleştirisini yapmak, hataları kabullenmek ve
düzeltmek,
8. Irk, dil, din veya etnik köken gibi faktörlerden bağımsız olarak tüm kişilere insaflıca
davranmak.
9. Başkalarını yanlış davranış veya iftiralarla yaralamaktan sakınmak.
10. Meslektaş ve iş arkadaşlarına mesleki ilerlemelerinde ve bu etik kurallarını
uygulamalarında yardımcı olmak

TMMOB Mesleki Davranış İlkeleri

A. Topluma ve Doğaya Karşı Sorumluluklar

Bilimi ve teknolojiyi insanlık yararına kullanmayı mesleki etkinliklerinin temel ilkesi 
kabul eden mühendis ve mimarlar;

1. Mesleki bilgi, beceri ve deneyimlerini, toplumun güvenliği, sağlığı ve refahı; insani 
kazanımların ve kültürel mirasın korunması için kullanırlar. Toplum yararı için 
duymuş oldukları sorumluluk ve kaygı her zaman kendi kişisel çıkarlarının, 
meslektaşlarının çıkarlarının ya da içinde bulundukları meslek grubunun çıkarlarının 
üstünde yer alır.

2. Doğaya ve gelecek kuşaklara karşı sorumluluklarının bilinciyle, doğayı ve çevreyi 
korumayı, uygulamalarının doğayla uyumlu olmasını sağlamayı mesleki 
sorumluluklarının ayrılmaz parçası olarak görürler; doğal kaynakların ve enerjinin 
tasarrufuna özel önem verirler.

23
3. Mesleki etkinliklerini sürdürürken, din, dil, ırk, inanç, cinsiyet, coğrafi ayırım farkı 
gözetmezler; farklı kültürlere saygıyla yaklaşırlar; toplumdaki herkese adil, dürüst ve 
iyi niyetle davranırlar.

4. Kendilerinden istenen işin toplum ve doğa için ciddi bir tehlike yaratacağı 
sonucuna varırlarsa ve bu konudaki mesleki yargıları hizmet verilen gerçek ve tüzel 
kişiler tarafından dikkate alınmıyorsa, onların talimatlarına kayıtsız şartsız uymayı 
reddederler; bu durumun kendilerine hizmet verilenleri uyarmak, gerektiğinde 
meslek örgütlerini ve hatta kamu oyunu bilgilendirmek gibi hak ve yükümlülükler 
getirdiğini dikkate alırlar.

5. Toplumun ilgi alanı içinde bulunan teknik konulardaki görüşlerini, raporlarını, 
konuyu yerinde ve tam anlamıyla incelemiş ve yeterli bilgi ve verilerle donanmış 
olarak, ticari ve kişisel kaygıları bir yana bırakarak, adil, doğru, eksiksiz ve nesnel bir 
biçimde açıklarlar.

6. Ülkenin teknoloji yeteneğinin geliştirilmesi sürecinde,  teknolojinin gerek 
kendisinin gerekse yanlış kullanılmasının olası olumsuz sonuçlarının da toplum 
tarafından anlaşılması ve gerekli önlemlerin alınması için çaba harcarlar.

7. İşyerlerindeki sağlık ve güvenliği titizlikle ve ertelemeksizin korur ve geliştirirler. 
Gerekli önlemlerin alınması için zorlayıcı, uygulayıcı, eğitici ve dayanışma içinde 
olurlar.

B. Hizmet Verilen Gerçek ya da Tüzel Kişilere Karşı Sorumluluklar
Mühendisler ve mimarlar,

1. Mesleki hizmet verilirken, güvenilirliklerini titizlikle gözeterek, yaptıkları her türlü sözel 
ya da yazılı sözleşmede yer alan bütün hükümlere tam olarak uyarlar ve karşı taraftan da 
aynı duyarlılığı beklerler.
2. Her türlü mesleki hizmet sırasında, toplumun güvenliğini, sağlığını ve refahını tehlikeye 
atmamaya en üst düzeyde özen göstererek, mesleki beceri ve deneyimlerini yaptıkları işe 
bütünüyle yansıtarak düzgün bir iş standardıyla çalışırlar.
3. İş ilişkilerini etkileyecek şekilde doğrudan ya da dolaylı olarak herhangi bir armağan, 
para ya da hizmet ya da iş teklifi kabul etmezler; başkalarına teklif etmezler; mesleki 
ilişkilerini geliştirmek amacıyla siyasal amaçlı bağış yapmazlar.
4. Yaptıkları işin kendi deneyimlerini zenginleştirmesi için titizlikle çaba gösterirken, 
toplum ve doğa için kesin bir tehlike oluşturmadığı sürece, hizmet verilen gerçek ve tüzel 
kişilerin ticari ve teknolojik sırlarını izin almadan başkalarına açıklamazlar, kişisel çıkarları 
için kullanmazlar.

24
C. Mesleğe ve Meslektaşa Karşı Sorumluluklar

1. Mesleki etkinliklerini, tüm meslektaşlarının güvenini kazanacak bir biçimde ve 
mesleğin saygınlığına azami özen göstererek sürdürürler.

2. Tüm meslektaşlarına saygıyla yaklaşırlar, dürüst ve adil davranırlar. Meslektaşlarıyla 
haksız rekabet içinde olmazlar. Genç meslektaşlarının gelişimi için özel çaba 
harcarlar, onlara yardımcı olurlar. Telif haklarına ve özgün çalışmalara saygı 
gösterirler; başkalarının çalışmalarını kendi çalışmaları gibi göstermekten titizlikle 
kaçınırlar.

3. Yalnızca yeterli oldukları alanlarda mesleki hizmet üretmeyi hedef ve ilke kabul 
ederler; hizmetlerini etkileyebilecek diğer uzmanlık alanlarındaki yetkililerin 
görüşlerine başvururlar; disiplinler arası ortak çalışmayı özendirirler.

4. Mesleki görev, yetki ve sorumluluklarını, sadece zorunlu durumlarda ve ancak ehil 
olan meslektaşlarına devrederler.

5. İşlerini yalnızca kendilerine tanınmış mesleki görev, yetki ve sorumluluk 
çerçevesinde yaparlar, yalnızca resmi olarak hak kazanmış oldukları sıfat ve unvanları 
kullanırlar.

6. Meslek örgütlerinin etkinliklerine aktif olarak katılmaya çaba gösterirler, onları 
desteklerler, mesleğin gelişmesine katkıda bulunurlar.

7. Mesleki Davranış İlkelerine aykırı davrananlara yardımcı olmazlar; onlara hoşgörü 
göstermezler, etkinliklerinin içinde yer almazlar ve uyarırlar; bu konuda meslek 
örgütleriyle işbirliği içinde olurlar; bu ilkelere uygun davrananları bütün güçleriyle 
desteklerler.

25
D. Kendilerine Karşı Sorumlulukları

1. Mesleki bilgilerini ve kültürlerini sürekli geliştirirler.

2. Mesleki etkinliklerine ilişkin olarak meslektaşlarının dürüst ve nesnel eleştirilerini 
dikkate alırlar, gerektiğinde kendileri de eleştirmekten kaçınmazlar.

İş Hayatında Etik Dışı Davranışlar 

İş kalitesini önemsememe

 Rüşvet isteme veya verme

 Kurum varlıklarının kötü biçimde kullanımı

 İş yerinde ayrımcılık yapma

 Özel yaşama müdahale

 Çevre kirliliğine duyarsız kalma

 Kurumun olanaklarını kişisel amaç için kullanma

 Kayıt ve raporlar üzerinde tahrifat yapma

 Hediye alma ve ağırlama

26
Yanlış bilgilendirme ya da bilgi saklama

 Yetkililerle etik dışı ilişki kurma

 İş yerinde hırsızlık yapma

 Çıkar çatışmalarına girme

 Ticari ya da mesleki sırları sızdırma

 Rakiplerle ilgili bilgilerin toplanmasında etik dışı yöntemler kullanma

 Ürün sorumluluğunu ve güvenliğini önemsememe

 Çalışanlara eşit davranmama

 Ast, üst ya da çalışma arkadaşlarını sömürme

 İş arkadaşlarını yıldırma, korkutma

 Görevi ihmal etme

 İş yerinde bencil davranma

 İş ilişkilerine politik düşünceler katma

 İş yerinde yaranma ve dalkavukluk yapma

 Cinsel tacizde bulunma

27
Yönetimde etik dışı davranışlar

1. Ayrımcılık: 
Ayrımcılık ön yargılı tutumlarla davranmaktır. Bir grup insana karşı, adaletsiz ve 
zarar verecek biçimdeki her türlü davranış ayrımcılık olarak tanımlanmaktadır.

Açık ayrımcılık; geleneksel olarak cinsiyete ya da ırkçılığa dayalı olarak ortaya 
çıkmaktadır. Kurumsal ayrımcılık; bir örgütün yansız bir seçim süreci sunsa bile, 
kadın ya da azınlıkların bu örgütte diğer gruplar ile eşit oranlı temsil edilmemesi 
sonucu ortaya çıkmasıdır.

Kayırma: 

Aile, akrabalık bağları gibi maddesel olmayan etkileme araçlarını kullanarak, kamu
görevlilerinin, bazı kişilere kamu işlemlerinde ayrıcalık tanımasıdır.

Kamu görevlisi, tinsel‐duygusal nitelikteki geleneksel bağlılıkları ve yükümlülükleri


nedeniyle yakın çevresine ya da üzerinde nüfusu olan başkalarının etkisi ile bir takım
kişilere ayrıcalıklı davranmaktadır.

Rüşvet: 

Kamu görevlilerinin para, mal, hediye gibi birtakım maddesel çıkarlar karşılığında
bunu sağlayan kişi ya da kümelere ayrıcalıklı bir kamu işlemi ile çıkar sağlaması rüşvet
olarak tanımlanır. Birçok yöneticiye çeşitli nedenlerle, farklı niteliklerde hediye
verilmesi Türk toplumunun ve Türk bürokratik kültürünün bir gereği olarak kabul
edilir bir davranış olarak karşımıza çıkar.

28
Yıldırma‐ Korkutma:

Kabadayılık olarak tanımlanan ve kimseden korkmaz, yılmaz görünerek 
çevresine meydan okuma davranışı ile astlarını yıldırmaya çalışmak etik dışı 
bir davranıştır. Kabadayılık yoluyla, çalışanlar üzerinde güç gösterileri yapmak 
yöneticinin özenle kaçınması gereken bir davranış olmalıdır.

Sömürü (istismar): 

Sömürü, insan ya da nesnelerin adaletsiz kullanımıdır. Çıkar sağlamaya yöneliktir.

Sömürünün çeşitli türleri vardır:

 Sömürücü, sömürülen kişiyi zorlayabilir veya aldatarak kullanabilir.
 Sömürülen kişi, yapılan eylemlere gönüllü rıza gösterebilir.
 Sömürülen kişinin amacı, çıkar sağlamak ve kazancını güvenceye almaktır.

İhmal: 

Türk Ceza Yasası’nın 230. maddesine göre ihmal, hangi nedenle olursa olsun görevin
savsaklanması ve geciktirilmesi veya üstü tarafından verilen buyrukların geçerli bir
neden olmadan yapılmaması olarak tanımlanabilir

Bencillik: 

Yönetimde bencillik, yöneticinin başkalarının yararını düşünmeden; kimi kez onlara


zarar vererek; davranışlarını yalnız kendi gereksinimlerini giderecek, kendine çıkar
sağlayacak biçimde yönlendirmesidir. Bencil, başkalarının gereksinimlerine ilgi
duymaz, onların kişilik bütünlüğüne ve değerlerine saygı göstermez.

29
İşkence (Eziyet): 

Bir insana maddi ya da manevi olarak yapılan aşırı eziyet anlamında kullanılmaktadır.
İşkence veya eziyet yalnız fiziksel acıyı değil, psikolojik acıyı da kapsamaktadır.

Ayrıca iş yaşamındaki şiddetli sorunlar bireyin çevresini ve özel yaşantısını


etkilemektedir.

Yolsuzluk: 
Genel anlamıyla yolsuzluk, bir çıkar karşılığında, kamu yetkililerinin yasa dışı kullanımı
olarak tanımlanmaktadır. Yolsuzluk sadece maddi kazançları kapsamaz.

Maddi olmayan özel amaçlara da yönelik olabilir. Kişisel kazançlar karşılığında


yetkilerini kötüye kullanmaları, politik kazanç amacıyla devlet yetkisinin yasa dışı
kullanımını anlatmaktadır.

Yaranma‐dalkavukluk: 

Rahatsız edici ve sahtekârlık olmasına rağmen yöneticiye yaranma ve dalkavukluk 
yapmanın, başarı için ödenmesi gereken bir bedel olarak görülmesi yaygın bir davranış 
biçimidir. Kendisine dalkavukluk yapılan yönetici, sağlıklı bir görüş açısına sahip 
olmaması halinde davranışlarını pekiştirerek tüm çalışanlardan aynı davranışları 
bekleyebilir.

Şiddet‐baskı‐saldırganlık: 

Şiddet sözcüğü, aşırı duygu durumunu, bir olgunun yoğunluğunu, sertliğini, kaba ve 
sert davranışı nitelendirir. Yöneticinin şiddet içeren eylemleri kendini engellediği 
düşünülen nesne ya da bireyin kendisine doğrudan yaptığı gibi, hiç ilgisi olmayan 
nesne ya da bireylere yönelttiği görülebilir.

30
Hakaret ve küfür: 

Sözlü taciz olarak değerlendirilebilecek olan hakaret ve küfür, sözel bir şiddet 
gösterisidir. Hakaret ve küfür kişiliğe saldırı olup, bu tür yöneticiler insanların kişiliğini 
küçültüp, örseleyerek, kendi bencil kişiliklerini yücelttiklerini inanmaktadır.

Bedensel ve cinsel taciz: 

Bedensel taciz, şiddetin bir ürünüdür. En sık karşılaşılan bedensel taciz türü ise 
dayaktır. Cinsel taciz ise, çocuğa, gence, kadına laf atma, el, kol hareketi yapmakla 
başlayan geniş bir yelpaze içinde yer almaktadır.

Kötü alışkanlıklar: 

Özellikle, çocuk ve gençlerin bulundukları okul, çocuk yuvası, yetiştirme yurdu gibi 
kurumlarda görev alan çalışanların, sigara, alkol, kumar ve benzeri kötü alışanlıkları 
çocuk ve gençlerin göz önünde sergilemeleri sakıncalıdır.

Kişisel açıdan bakıldığında, kötü alışkanlıklar bireyi ilgilendiren konudur. Ancak bu 
alışkanlıkların kişisellikten çıkarak, kamu alanına taşınması sakınca yaratmaktadır.

Görev ve yetkinin kötüye kullanımı: 

Bir makam adına elde edilmiş olan yetkiler kamu görevlilerince kötüye kullanılamaz. 
Örgüt açısından yetkinin kötüye kullanımı, yetkinin veriliş amacından başka bir amaç 
için kullanılmasıdır.

31
Dedikodu: 

Genel olarak dedikodu, gerçek olup olmadığı bilinmeden başkalarına kara çalmak, 
insanları kötülemek, kınamak, suçlamak amacıyla yapılan konuşmalardır. Dedikodu 
iş yerlerinde büyük ölçüde zaman ve enerji kaybına neden olmakta, insan 
ilişkilerinin gerginleşmesine ve bozulmasına neden olmaktadır.

Zimmet: 

Kamu görevlisinin para ya da mal niteliği taşıyan kamusal bir kaynağı, yasalara aykırı 
olarak kişisel kullanımı için harcaması ya da kullanması olarak tanımlanabilir.

Zimmetin bir yolsuzluk türü olmasına karşın rüşvetten farkı, bir alıcı ve verici 
olmamasıdır.

Dogmatik davranış: 

Dogmatik, daha önce doğru olan bir kavrama, bir inanca zamanla doğruluğu ortadan 
kalksa bile bağlı kalmaktır. Dogmatik bir yönetici, mesleğinde kazandığı kavramlara ve 
inançlara zamanla ondan kopmayacak derecede bağlanabilmektedir.

Genelleşmiş bir dogmatiklik, iş göreni bir ırka, bir dine bir ulusa, bir topluma bir 
mesleki görüşe karşı düşman edebilir. Dogmatik bir kişi, kendi kavram ve  inançlarını 
değiştirmez ve yenilikleri benimsemez.

Yobazlık‐bağnazlık: 

Yobazlık ve bağnazlık, inanç ve düşünceleri konusunda tartışmaya yer vermeyen, tek 
doğru şeyin kendi doğrusu olduğuna inanan, kendi gibi düşünmeyenlere en ağır biçimde 
saldıran, hoşgörüsüz ve sevgisiz insanları tanımlar.

Yöneticilerin bağnaz tutumu çalışanların gelişme ve yenileşmesini engeller.

32
Vaka Örnekleri

1) (A) ile (B) 4. sınıf öğrencisidir. Bir proje yarışması düzenlenmektedir. Ödülü 10.000
TL’dir. Ayrıca bu yarışmayı kazanana yarışmayı düzenleyen firma tarafından iş olanağı
sunulmaktadır. (A) yarışmaya katılır ve bu konuda (B)’den sonradan yardım ister.
İstediği yardım aslında projenin ana kısmını oluşturmaktadır. Fakat (B)’nin
ödüllerden ve projeden haberi yoktur. (B), kendisine de tecrübe kazandıracağını
düşünerek (A)’ya yardımcı olur ve (A) ödülü kazanır. Fakat; (A) projede (B)’nin
katkısından hiç söz etmez. Sizce (B) bu durumda ne yapmalıdır.

2) Bir şirkette ürün tasarımdan sorumlu mühendissiniz ve sizin de tasarım ekibinde


olduğunuz bir ürün piyasaya sunuluyor. Fakat daha sonra, ürünün tasarımında yapılan
bir yanlışlıktan dolayı bazı durumlarda ürün işlevselliğini yitirip kazaya sebep
olabileceğinin farkına varıyorsunuz. Hemen şirket yönetimini uyarıyorsunuz. Fakat
yönetim ürünün geri toplanmasından dolayı oluşacak yüksek maliyetten dolayı sizi bu
konuda konuşmamanız için uyarıyor. Aksi takdirde işinizi kaybetmekle tehdit
ediliyorsunuz. Bu durumda ne yapardınız?

33
KAYNAKLAR

1. Sami Karadeniz, Mühendislik Etiği Ders notları, 2011, KTÜ.
2. Seyhan U. Onbaşıoğlu; Mühendislik Etiği: doğa yayınları,2003.
3. Meslek Etiği,  MEGEP (Meslekî Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi 
Projesi), 2006.
4. Çalışma ve Etik Kurallar El Kitapçığı, TEDMER (Türkiye Etik Değerler Merkezi)
5. Dünyada ve Türkiyede İş Etiği ve  Yönetimi, TÜSİAD Raporu.
6. Mike W. Martin , Roland Schinzinger, Introduction to Engineering Ethics, Mc Graw
Hill, 2010.
7. Charles B. Fledderman, Engineering Ethics, Prentice Hall, 3rd ed., 2008.
8. Gail D. Baura, Engineering Ethics: An Industrial Perspective, Elsevier 2006.
9. Yücel Özmen, Mühendislik Etiği Ders notları, KTÜ.

34

You might also like