You are on page 1of 4

4.

ÜNİTE EVRENSEL AHLAK AHLAK VE YURTTAŞLIK EĞİTİMİ


www.sosyalciniz.net
AHLAKIN EVRENSEL YÖNÜ cesaret vb. ahlaki nitelik taşıyan değerlere
erdem adı verilir.
 Ahlak; bir değerler ve kurallar sistemidir.
Toplumdaki kişilerin birbirleriyle olan  Sorumluluk; kişinin kendi davranış ve
ilişkilerini ve toplumsal düzeni sağlamaya eylemlerinin hesabını verebilmesi anlamına
yarar. gelir. Bir başka değişle, bireyin
 Değer yargıları toplumdan topluma ve aynı eylemlerinin doğuracağı sonuçları
toplum içinde zamandan zamana üstlenmesi durumudur ve irade
farklılıklar gösterir. özgürlüğünü gerektirir. İrade özgürlüğü
 Ahlak kuralları, hukuk kuralları gibi yazılı bulunmayan, kendi istenciyle karar
değil, yazısız kurallardır. veremeyen bir kimsenin eylemlerinin
 Ahlakı konu alan felsefe dalına ahlak sonuçlarını üstlenmesinden söz edilemez.
felsefesi ya da etik adı verilir. Ahlak ile Etik Örneğin; Çocukların ve akıl hastası olan
(ahlak felsefesi) arasında farklılıklar vardır. bireylerin sorumluluğu yoktur.
 Ahlak; değerler sisteminden oluşan kurallar
bütünü iken, Etik; ahlakı felsefi açıdan  Özgürlük; bireyin iyi ve kötü ya da değerli
inceleyen ve açıklayan felsefe dalıdır. ve değersiz olan karşısında bir seçim
Ahlakın ne olduğunu, ahlaki davranışın yapabilmesidir. İyi ile kötü arasında
nasıl oluştuğunu, iyi ve kötü davranışların özgürce seçim yapamayan birey
nedenini inceler. Yani etik, insan eylemlerinden ahlaken sorumlu değildir.
davranışlarının ahlaki özünü ve yapısını Buradan da anlaşılacağı üzere; özgürlük
inceler. olmadan sorumluluk da ahlaklılık da
 Ahlak iyi ve kötü davranışların, eylemlerin mümkün değildir.
pratikteki değeri, etik ise iyi ve kötü
davranışın teorisi şeklinde tanımlanır.  Vicdan; sorumlulukla yakından ilgili olan
bir kavramdır. Vicdan, bireyi kendi
 Etik için iyi, ahlaki açıdan değer eylemleri hakkında ahlaki bir yargıda
verilendir. Örneğin, Epikuros’a göre “İyilik bulunmaya zorlayan duygu olarak
mutluluk demektir”. Bazıları, ödevi yerine tanımlanır. Bir başka anlatımla, bireyin
getirmekle, bazıları sevgiyle, bazıları da kendi iyileri ve değerleri üzerine doğrudan
toplumu, dünyayı eşitçe yaşanabilir bir doğruya ve kendiliğinden yargılama
duruma getirmek için eylemde bulunmakla yapmasını sağlayan güce vicdan denir. Bir
iyiye ulaşılabileceğini savunmuşlardır. anlamda vicdan, insanın eylemlerinin
ahlaki bakımdan iyi ve değerli olup
 Ahlak felsefesinin diğer önemli kavramları olmadığına karar veren mahkemedir.
ise; erdem, sorumluluk, özgürlük ve
vicdan’dır.  Vicdanın kaynağı konusunda iki temel
görüşten söz edebiliriz. Bunlardan
 Erdem; ahlaki olarak iyiye yönelmedir. birincisine göre; bireyin eylemlerini
Bir başka deyişle erdem, bireyin iyi ve yargılayan yatkınlık doğuştan gelmektedir.
doğru eylemlerde bulunmaya karakter, Yani doğa ya da Tanrı insanı yaratırken
eğitim ve moral olgunluk açısından başka yatkınlıkların yanında bir de vicdanla
yatkın olma durumunu tanımlar. donatmıştır. İkinci görüşe göre; vicdan
doğuştan getirilen bir yatkınlık değil
 Erdem, insan varlığına gerçek anlamını sonradan kazanılan bir özelliktir.
veren ahlaki niteliklerin bir toplamına
karşılık gelir. Ahlakın övdüğü, yapılması  Ahlak felsefesinin en temel problemi: kişi
bireyden beklenen iyilik, dürüstlük, vicdanı karşısında evrensel bir ahlak
doğruluk, alçakgönüllülük, yiğitlik, adalet, yasasının olup olmadığıdır. Bu soruya

Zeki DOĞAN – Sosyal Bilgiler Öğretmeni sosyalciniz.net


4. ÜNİTE EVRENSEL AHLAK AHLAK VE YURTTAŞLIK EĞİTİMİ
www.sosyalciniz.net
verilen yanıtları iki başlık altında değerlere karşı çıkar, gereksiz olduğunu
toplayabiliriz. Bunlar, kişi vicdanı karşısında savunur.
evrensel ahlak yasasının varlığını  Ünlü alman filozofu Nietzsche de Hristiyan
reddedenler ve kabul edenler. ahlakına karşı çıkmış, bu ahlakın, zayıfı
koruyarak insanı güçsüzleştirdiğini,
 Evrensel ahlak yasasını reddedenler yaratıcılıktan uzaklaştırdığını, aldatmaca ve
şunlardır: Hazcılık (hedonizm), faydacılık sahtekârlıktan başka bir şey olmadığını
(utilitarizm), bencillik (egoizm) ve anarşizm, savunmuştur. Hristiyan ahlakının tümünü
bireysel görüş olarak da Nietzsche ve reddederek, evrensel ahlak yasasını
Sartre’dir. reddetmiştir.

 Hazcılığa göre, insan acıdan kaçar hazza  Evrensel ahlak yasasını kabul edenler: İki
yönelir, mutluluk hazla mümkündür. Haz gruba ayrılırlar, birine göre ahlak yasasını
da kişiden kişiye değiştiği için evrensel bir öznel özellikler belirler, diğerine göre ise,
ahlak yasasından bahsetmek mümkün ahlak yasası, insandan bağımsız, tamamen
değildir. nesnel özellikler tarafından belirlenir.

 Faydacılığa göre, herhangi bir eylemin iyi  Evrensel ahlak yasasını öznel özelliklerin
ve doğru olduğunu belirten ölçüt, o belirlediğini savunan filozoflara göre,
eylemin sonucunda kişiye sağladığı insanın ahlaki eylemlerine yol gösteren
faydadır. Yalnız buradaki fayda en çok bir yasa vardır, ancak bu yasa insanın
sayıda insana en yüksek fayda sağlayan dışında, Tanrı gibi doğaüstü bir güçten
şeydir. Herkese aynı anda fayda sağlayan kaynaklanmaz. Bu yasa insanın doğasıyla
şey olamayacağı için evrensel ahlak yasası ve koşullarıyla belirlenir. “Faydacılık”
yoktur. İnsanlar, rasyonel bir biçimde kendi düşüncesini savunanlar da bu görüştedir.
çıkarlarını izleyen ve faydalarını en yüksek
noktaya getirmeye çalışan canlılardır.  Evrensel ahlak yasasını nesnel özelliklerin
belirlediğini savunan filozoflara göre ise,
 Bencillik anlayışına göre; bencillik insanın evrensel ahlak yasasının kaynağı insanın
doğasında vardır. İnsanın tüm eylemlerine dışındadır ve kendisini insanlara zorla
yön veren ilke bencilliktir. Bu anlayışta, her kabul ettirir. Bu görüşü savunan filozoflar;
şeyden önce gelen ve en değerli olan Sokrates, Platon, Farabi, Spinoza ve
insanın kendi başarısı ve mutluluğu olduğu Kant’tır.
için, evrensel ahlak yasasından söz
edilemez.  Sokrates ahlaki değerlerin ve doğruların
 Bencillik öğretisini savunan İngiliz filozof insanın ruhunda doğuştan var olduğunu
Thomas Hobbes’a göre insan doğası savunur. Filozofun görevi bu doğruların
gereği bencildir. Her şeyde olduğu gibi ortaya çıkmasına yardım etmektir. Bilgi bizi
ahlakta da egemen olan şey çıkardır. Ona doğru eyleme, bilgisizlik ise yanlış eyleme
göre; evrensel ahlak yasası yoktur, bu yöneltir. Erdemin kaynağında bilgi vardır.
kavram uydurulmuş boş sözden ibarettir.  Evrensel dinler tüm insanlar için geçerli
olan evrensel bir ahlak yasasının
 Anarşizm anlayışına göre, bireyin varlığını kabul ederler. Bu dinlere göre,
haklarını ve özgürlüğünü sınırlayan ve ahlak yasasının temelinde Tanrı vardır.
denetim altına alan, kötüdür ve ortadan Tanrı, insanların toplumsal yaşam içinde
kaldırılmalıdır. Yasalar ve devlet, bireyin uymaları gereken ahlaki kuralları da
mutluluğunu engelleyen kurumlardır. Bu belirlemiştir.
anlamıyla hem devlete hem de ahlaki

Zeki DOĞAN – Sosyal Bilgiler Öğretmeni sosyalciniz.net


4. ÜNİTE EVRENSEL AHLAK AHLAK VE YURTTAŞLIK EĞİTİMİ
www.sosyalciniz.net
DÜNYANIN HER YERİNDE GEÇERLİ OLAN  Sportif faaliyetler fiziksel, zihinsel ve aynı
SORUMLULUKLAR zamanda karakter ve kişiliği geliştirdiği
gibi görsel olarak da büyük bir kitle
Sorumluluk Nedir ve Neden Gereklidir? tarafından izlenmektedir. Bütün dünyada
olduğu gibi sportif faaliyetler görsel, yazılı
 Sorumluluk, kişinin kendine ve ve sosyal medyada milyonlarca insan
başkalarına karşı görevlerini zamanında tarafından takip edilmektedir.
yerine getirmesi ve davranışlarının kendisi
ve çevresi üzerindeki etkilerini üstlenmesi  Bununla birlikte sportif arenada yıldız
durumudur. sporcular bulunmaktadır. Birçok sporcu ve
 Sorumluluk duygusu, görevlerimizde kişinin idolü haline gelen yıldız sporcular,
sorumlu olduğumuza dair bilincimizdir. takipçileri tarafından dikkatle
Sorumluluk duygusunun gelişmesi, bireyin izlenmektedir.
kendi ihtiyaçlarını karşılayabilmesi ve
kendini ilgilendiren konularda karar  Yıldız sporcuların yaptıkları örnek
verebilmesi bakımından önemlidir. Kendi davranışlar milyonlarca takipçisine de etki
kararlarını verebilmek özgüven gelişimini etmektedir. Sportif faaliyetler birlik
de oldukça etkileyen bir durumdur. beraberlik yani toplum olma bilincini
oluşturmaktadır. Türkiye
 Özgüven ve sorumluluk, birbiriyle doğru
orantılıdır. Özgüven, kişinin kendine dair  Spor camiasında rakip oyuncuya gösterilen
olumlu duygular geliştirmesi, kendisinden saygı saha dışında da devam etmektedir.
memnun olması ve çevresiyle barışık Sporcuların müsabakadan önce ve sonra
olmasıdır. Dolayısıyla özgüvenli kişi neyi birbirleri ile tokalaşmaları benden sana
yapıp neyi yapamayacağını ayırabilir. zarar gelmez anlamına gelen evrensel bir
Kendisine hiç sorumluluk verilmemiş ve dilin parçasıdır. Yine aynı şekilde
her işi başkaları tarafından yapılmış sporcuların birbirlerine başarılar dilemeleri
kişilerde kendi kararlarını alabilecek bir ise bunun bir oyun olduğu hak eden
özgüven gelişmemiştir. Bu nedenle de kazansın anlamına gelmektedir.
sorumluluk duygusu oluşmamıştır.  Toplumsal karakterin kendiliğinden
Sorumluluk duygusunun gelişimi özgüveni gelişmesini beklemek doğru değildir.
de beraberinde getirir. İnsanlar aile, okul, mahalle ve diğer insanı
etkileyen iç ve dış etkilerden beslenerek
 Dünya genelinde en yaygın ortak ahlaki karakterini oluşturmaktadır. Karakterli,
kurallar; aileye destek çıkmak, dahil kaliteli insanlar da güzel toplumların
olunan gruba yardım etmek, iyiliklere oluşmasını sağlayan en önemli
karşılık vermek, cesur olmak, üstlere saygı unsurlardan bir tanesidir.
göstermek, kaynakları adil dağıtmak ve  Toplumsal karakterin gelişmesini sağlayan
başkalarının mahremiyetine saygı en önemli etkenlerden bir tanesi sportif
göstermek. faaliyetlerdir. Sporda yaşanan etik
davranışlar toplumsal karakterin
BİLİM, SANAT VE SPOR ALANLARINDA gelişmesine olumlu katkılar sağlayacaktır.
GEÇERLİ OLAN AHLAKİ KURALLARI  Sportif camiada yaşanan kazanma hırsı,
sadece sonuç odaklı düşünme, hile yapma,
 Toplumsal değerleri besleyen gelenek, rakibine zarar verme gibi olumsuz
görenek, adet ve töre gibi geçmişten davranışların bütün toplum tarafından
günümüze kadar gelen kaynaklar şiddetle kınanması gerekmektedir. Yine
bulunmaktadır. spor camiasında bulunan sporcu, antrenör,
hakem ve diğer paydaşların daha dikkatli

Zeki DOĞAN – Sosyal Bilgiler Öğretmeni sosyalciniz.net


4. ÜNİTE EVRENSEL AHLAK AHLAK VE YURTTAŞLIK EĞİTİMİ
www.sosyalciniz.net
davranması beklenmektedir.  Bu sorunların çözülebilmesi için kaybolan
Unutulmamalıdır ki sporun bütün ahlaki değerlerin yeniden kazanılması yeni
paydaşları toplumun büyük bir kısmı neslin tüketim ile ilgili bilinçlendirilmesi,
tarafından izlenmektedir. daha toplumsal fayda esaslı olmaya
yönlendirilmelidir. İhtiyacın zihinlerdeki
ETİK KURALLAR NEDİR? tanımını yeniden yapılanması sağlanarak
en azından bir gayesi oldu hatırlatılmalıdır.
 Etik kurallar ilk olarak dürüstlük ve  Bencillik, maddecilik, çıkarcılık ve her
doğruluk ile başlar. Bizler bir birey olarak şeyin daha fazlasını isteme arzusu,
doğruluktan ve dürüstlükten hiç bir insanların israfın dikkate almadığı bir
zaman taviz vermeyeceğiz. yaşam tarzına yönelmelerine neden
 Bize verilen veya teslim edilen emanete olduğu söylenebilir. Fakat İslam
sahip çıkacağız. Bu bir para yada eşya ekonomisinin temelleri olan diğergamlık,
olabilir. Önemli olan emanet edilen toplum önceliği, itidalli olma, orta yollu
nesneyi korumaktır. yaşama, bereket, şükür ve infak anlayışları,
 Etik kurallarının vazgeçilmezi yalan insanların daha sade ve israfı dikkate alan
söylememek. Her ne durumda olursa bir yaşam tarzı benimsemelerine imkan
olsun yalana başvurulmayacak. tanımaktadır.
 İnsanlar tarafından güvenilir bir birey  İslam ekonomisinin ahlaki değerlerden
olmak. Hem devlete karşı hem topluma bazıları şunlardır;
hem de çalıştığın iş yerine karşı tam bir  Menfaatçilik yerine diğergamlık davranışın
güven abidesi haline gelmek. olması
 Eşitlik ilkesine dikkat edilmesi. Herkese  İhtiyaçları İslam’ın kabul ettiği meşru ve
aynı ölçüde eşit davranılacak. Biri, başka makul şartlar altında giderilmesi
bir diğer kişiden üstün tutulmayacak.  Aşırılık ve cimriliğin sonucu olan israftan
 Saygılı ve hoşgörülü bir birey olmak. uzak durarak orta yollu bir yaşam
Toplum içinde hoş olmayan benimsenmesi
davranışlaradan kaçınmak.  İstek, arzu ve doyumsuzluk peşinde
 İnsanlara ve yaşayan tüm canlılara yardım koşmak yerine itidalli ve kanaatkar
etmek. İyi ya da kötü zaman farketmeksizin olunması
yardımda bulunmak.  İhtiyaçların giderilmesi haricindeki
 İnsanların hakkını gasp etmemek. durumlara borçtan kaçınılması
İnsanların iyi niyetinde faydalanıp haklarını
yememek gerek.  İsrafın önlenebilmesi için sadece bireysel
 Her şeye ve her duruma karşı sadakatli olarak değil toplumsal olarak görevler
olmak. düşmektedir. Kaynakları savurgan ve
tutarsız kullanmak yerine, kaynakları
KAYNAKLARIN TÜKETİMİNDE AHLAK verimli bir şekilde kullanarak gelecek
nesillere aktarılması sağlanmalıdır.
 Reklamlar, borçlanma imkanları, mobil  Bunun için toplumlar, güven, doğruluk,
uygulamalar ve sosyal medyanın etkileriyle orta yollu yaşam tarzı, kanaatkar, şükür,
genişleyen tüketim kültürü ekonomik ve bereket ve infak gibi değerleri
ekolojik çevrenin olumsuz etkilenmesine hayatlarının merkezine almaları
sebep olmaktadır. gerekmektedir. Ayrıca cimrilik, aşırılık,
 Tüketim kültürünün bir sonucu olan yalan, rüşvet gibi ahlaki olmayan
aşırı tüketim anlayışı ise türlerin yok davranışlardan da uzak durmaları
olmasına, çevresel felaketlere ve gerekmektedir.
kaynakların hızlı bir şekilde tüketilerek
israf edilmesine yol açmaktadır.

Zeki DOĞAN – Sosyal Bilgiler Öğretmeni sosyalciniz.net

You might also like