You are on page 1of 239

Konular

• Sosyal Psikoloji Nedir?


• Benlik
• İnançlar ve Yargılar
• Davranış ve Tutumlar
• İkna
• Gen, Kültür ve Toplumsal Cinsiyet
• Uyma ve İtaat
• Grup Etkisi
• Önyargı
• Çatışma ve Uzlaşma
• Saldırganlık
• Yakın İlişkiler
• Yardım Etme
• Uygulamalı Sosyal Psikoloji
HANGİ ANA BAŞLIKLARI İŞLEYECEĞİZ :
Sosyal Psikoloji Nedir?

Sosyal Psikolojinin Büyük Fikirleri

Sosyal Psikoloji Ve İnsani Değerler

Başından Beri Biliyordum: Sosyal Psikoloji Sadece Sağduyu Mudur?

Araştırma Yöntemleri: Sosyal Psikolojiyi Nasıl Çalışırız?


SOSYAL PSİKOLOJİ NEDİR?
Sosyal Psikoloji
İnsanların birbirleri hakkında nasıl düşündüğünün, birbirlerini nasıl etkilediğinin
ve birbirleriyle nasıl ilişki kurduğunun bilimsel incelemesi.

Sosyal psikolojinin sorduğu sorulardan bazıları söyledir;

Sosyal dünyamızın ne kadarı sadece kendi kafamızın içindedir?


Emir aldıklarında insanlar zalim olurlar mı?
Yardım etmek mi? Yoksa keyfini sürmek mi?
Sosyal Gerçekliğimizi İnşa Ederiz

İnsanların davranışı açıklamak ve bir sebebe dayandırmak için karşı


konulamaz bir dürtüsü vardır.
• Böylece davranışı düzenli, tahmin edilebilir ve kontrol edilebilir şekilde algılarız

İki insan benzer durumlara farklı düşündükleri için farklı


tepkiler verebilirler.

Aslında nesnel bir gerçeklik vardır, fakat bu gerçekliği her


zaman inanç ve değerlerimizin merceğinden görürüz.
• Örnek: Princeton-Dartmouth Amerikan futbolu maçı

Dünyayı, kendimizi, başkalarını ve sorunları nasıl anlamlandırırız.


Sosyal Sezgilerimiz Çoğu Zaman Güçlü Ama Bazen de Tehlikelidir

Sezgilerimiz korkularımızı (Uçmak tehlikeli midir?), izlenimlerimizi (Bu


insana güvenebilir miyim?) ve ilişkilerimizi (Benden hoşlanıyor mu?)
şekillendirir.
• Sezgisel ve geri planda işleyen, bilinçdışı zihnin varlığı

Olayların gerçekleşme ihtimalini sezgisel olarak


değerlendiririz
• Örnek: uçmaktan korkma
• Örnek: anılarımıza gerektiğinden fazla güvenme

Doğru karar vermenin önemli olduğu durumlarda, fevri


sezgilerimizi eleştirel düşünme ile dizginlemeliyiz.
Sosyal Etkiler Davranışımızı Şekillendirir

Bizler sosyal hayvanlarız, başkalarından öğrendiğimiz


sözcüklerle konuşup düşünürüz.
Sosyal durumlar davranışımız üzerinde güçlü bir etkiye
sahiptir
• Örnek: Nazi etkisi

Kültürümüz durumlarımızı tanımlamaya yardım


eder
• Örnek: Dakiklik, açık sözlülük ve giyim konusundaki
ölçütlerimiz
Tutum ve davranışlarımız, dış sosyal kuvvetler
tarafından şekillendirilir.
Kişisel Tutumlar ve Yatkınlıklar da
Davranışı Şekillendirir
İçimizdeki dinamikler ve tutumlarımız da davranışlarımızı
etkiler
• Oy verme davranışımız
• Çevre baskısına dayanıklılık
• İhtiyaç sahiplerine yardım etme isteği

Davranışlarımız da tutumlarımızı şekillendirir: kendimizi


adadığımız veya uğrunda acı çektiğimiz şeylere daha güçlü
biçimde inanırız.

Kişilik özelliklerimiz de davranışımızı etkiler. Aynı durumda


kalan farklı insanlar, farklı tepkiler verebilirler.
• Örnek: yıllarda siyasi sebeplerle hapis yatmış biri
Sosyal Davranışın Kökleri Biyolojidedir

Hem doğa ve hem de yetiştirilme biçimimiz kim olduğumuzu


belirler
• Biyoloji ve deneyimin rolü

Sosyal sinirbilim: sosyal ve duygusal davranışların


sinirsel ve psikolojik temellerini inceleyen, biyolojik ve
sosyal bakış açılarını bütünleştiren bilim dalı

Bizler biyo-psiko-sosyal varlıklarız


• Davranışı anlamak için biyolojik ve sosyal temellerini
dikkate almalıyız
Sosyal Psikolojinin İlkeleri Günlük
Hayata Uygulanabilir
Sosyal psikoloji son derece heyecan verici ve önemli
bazı soruları sorma ve cevapları bulma konusunda bize
bir yöntem sağlar
• Kendini nasıl daha iyi tanıyabilirsin
• Diğer kişileri nasıl daha iyi anlarsın ve onları etkilersin
Sosyal düşünce, sosyal etki ve sosyal ilişkilerin prensipleri
önemli konulara uygulanabilir
• İnsan sağlığı
• Mahkemelerdeki karar verme süreçleri
• Çevresel olarak sürdürülebilir bir gelecek
İnsani Değerler Sosyal Psikolojiyi
Nasıl Etkiler?

Sosyal psikoloji soruları cevaplandırma stratejilerinin


bir kümesidir

Sosyal psikolog nesnel olabilir mi?

psikologların değer yargıları, yaptıkları işi hem apaçık


hem de çok belirgin olmayan şekillerde etkiler
Değer Yargılarının Psikolojiyi Etkilemesinin
Görünür Yolları

Değerler araştırma konusunun seçimini etkiler


• Mevcut olayları yansıtır, Gündemde olan ve konuşulan

Araştırma konusunun seçiminde etkili olan değerler, kültürlere


göre değişir

Değer yargıları çeşitli bilimsel disiplinlere yönelen çeşitli insan


tiplerini de etkilemektedir

Değer yargıları kendileri de, sosyal psikolojik bir analize tabi


tutulurlar. Nasıl oluşur, neden değişir, tutum ve davranışları
nasıl etkiler
Değer Yargılarının Psikolojiyi Etkilemesinin
Fazla Belirgin Olmayan Yolları
Bilimin öznel yönleri
• Bilim insanları kendi zihinsel dünyalarından olayları
yorumlarlar
• Kültür: bir kuşaktan diğerine aktarılan ve geniş bir insan grubu
tarafından paylaşılan davranış, düşünce, tutum ve gelenekler.
• Sosyal temsiller: geniş kitlelerce benimsenen fikir ve değerler
Psikolojik kavramlar gizli değerler içerir
• Psikologlar değer yargıları oluştururlar—iyi bir yaşamın
tanımı, profesyonel öğüt verirken, kavramları oluştururken
• Etiketlendirme değer yargılarını yansıtır
Başından Beri Biliyordum: Sosyal Psikoloji Sadece Sağduyu
mudur?
• Daha iyi eğitim görmüş askerler, daha az eğitimli askerlere göre daha çok uyum
problemi çekmiştir (Entelektüeller, çarpışmanın stresine alaylılara göre daha az
hazırlıklıydılar)

• Güneyli askerler, kuzeylilere göre sıcak iklim ile daha iyi başa çıkmıştır
(Güneyliler sıcak iklime daha çok alışıktır)

• Beyaz erler, terfi için siyah erlerden daha istekliydi (Yıllarda baskı altında
kalmak, siyah erlerin başarı güdülerini olumsuz etkilemiştir)

• Güneyli siyah erler, kuzeyli subaylar yerine, güneyli beyaz subayları tercih
etmiştir (Güneyli subaylar siyahlarla etkileşimde daha deneyimli ve becerilidir)
Başından Beri Biliyordum: Sosyal Psikoloji Sadece Sağduyu
mudur?
Sosyal psikolojinin iki eleştirisi:
• Zaten apaçık olanı belgelediği için önemsiz olduğu yönünde. Fakat deneyler,
sonuçların gerçekler öğrenildikten sonra aşikâr göründüğünü ortaya koymuştur.

• Bulgularının çıkar amacıyla insanları yönlendirmek için kullanılma olasılığından ötürü


tehlikeli olduğu yönündedir

Sağduyu gerçekleri öğrendikten sonra ortaya çıkar


• Örnek: Paul Lazarsfeld
• Geçmişi değerlendirme yanlılığı (Başından beri biliyordum
olgusu): Bir olayın sonucunu önceden bilebilme becerisinin
olayın sonucunu öğrendikten sonra abartılması eğilimi
• Kendini beğenmeye ve entelektüel becerilerimizi
olduğundan fazla sanmamıza yol açabilir.
• Arkadaş seçmede ya da aşık olma konusunda, özellikleri bizim
özelliklerimizden farklı olan insanların bize daha çekici
geldiğini bulmuştur. Karşıtlar birbirini çeker.

• Arkadaş seçmede ya da aşık olma konusunda, özellikleri bizim


özelliklerimize benzeyen insanların bize daha çekici geldiğini
bulmuştur. Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş.
Araştırma Yöntemleri:
Sosyal Psikolojiyi Nasıl Çalışırız?
Temel noktalar:
• Hipotez oluşturmak ve sınamak
• Örneklem
• Anket ve ölçekler
• Korelasyon (Korelatif) Araştırma
• Deneysel Araştırma
• Sonuçların genellenmesi (laboratuvardan
gerçek hayata)
Hipotez oluşturmak ve sınamak

Teori (Kuram): Gözlemlenen olayları açıklayan ve


yordayan ilkeler bütünü
• İyi kuramlar birçok gözlemi biraraya getirir ve kullanılabilir
tahminler içerir

Hipotez: Olaylar arasında olabilecek ilişkiyi


betimleyen sınanabilir önerme
• Kuramı sınamamıza izin verir
• Araştırmaya yön verir
• Kuramları uygulamada kullanılabilir kılar
Örneklem ve Soruların İfade Tarzı

Örneklem çalışmaya katılacak kişileri ifade etmektedir


• Seçkisiz örneklem: çalışılan nüfustaki her bireyin çalışmaya
dahil olma olasılığının eşit olduğu tarama yöntemi

Ölçüm araçları katılımcıları yanlı cevap almaya yönlendirmemeli


• Soruların sırası
• Cevap seçenekleri
• Soruların ifade tarzı
• Çerçeveleme: bir soru veya konunun sunulma şekli (önemli olan sadece ne
söylediğin değil, nasıl söylediğindir)
Korelatif Araştırma: Doğal İlişkileri
Meydana Çıkarmak (1)

Sosyal psikoloji çalışmaları laboratuvarda ya da sahada


yapılabilir. Korelasyon veya deneysel yöntemler
kullanılır.
• Laboratuvar araştırmaları; kontrollü ortam sağlar
• Saha araştırması; günlük durumları içerir—doğal ortamda,
gerçek yaşam koşullarında yapılır

• Korelatif araştırma: İki yada daha fazla değişkenin doğal


olarak ilişkili olup olmadığı araştırılır
• Deneysel araştırma: Bir değişken değişimlenerek diğer bir
değişken üzerindeki etkisi görülmeye çalışılır.
Korelatif Araştırma: Doğal İlişkileri
Meydana Çıkarmak (2)

Korelatif çalışmaların en önemli avantajı değişkenleri


doğal koşullarında ölçmesi

Dezavantajı ise sebep-sonuç ilişkisi belirsizdir

Örnek: Douglas Carroll çalışması. Mezar taşlarından


sağlık ve uzun yaşam arasındaki ilişkiyi incelemişler
• Yaygın hata: iki değişken arasında ilişki, birinin diğerine yol
açtığı yorumu yapılır.
Figure 3 Correlating Wealth and Longevity
Douglas Carroll and his colleagues (1994) ventured into Glasgow, Scotland’s old graveyards and noted the life
spans of 843 individuals. As an indication of wealth, they measured the height of the grave pillars, reasoning
that height reflected cost and therefore affluence; and they noted the ages of the deceased at death. Based
on what they found, wealth (taller grave markers) predicted longer lives—a key indicator of health.
Access the text alternative for slide images
Source: Carroll, D., Davey Smith, G., & Bennett, P. (1994). “Health and socioeconomic status.” The Psychologist, March, 122 to 125.
İskender Lahdi - İstanbul Arkeoloji Müzesi
Antakya Lahdi – Antakya Arkeolojisi Müzesi
Korelatif Araştırma: Doğal İlişkileri
Meydana Çıkarmak (3)

Korelasyon katsayısı r olarak gösterilir. İki değişken


arasındaki ilişkinin sayısal hale getirilmesi
• −1.0 biri artarken diğeri azalır
• 0 ilişki yok
• +1.0 iki değişkenin aynı yönde değişimi

Korelasyon sebep sonuç ilişkisi hakkında bilgi vermez


• İleri korelasyon teknikleri sebep-sonuç ilişkisi hakkında bir fikir
verebilir
• Örnek: zaman gecikmeli korelasyon ile değişkenlerin sırası
açığa çıkarılabilir. Ayrıca üçüncü değişkenin etkisi ortadan
kaldırılabilir
ŞEKİL :: 1.5 Korelasyon ve Nedensellikler
Deneysel Araştırma: Sebep Sonuç
İlişkisini Aramak (1)

İki önemli avantajı vardır korelasyon çalışmalarına göre;


seçkisiz atama, kontrol etme.

Seçkisiz atama: bütün katılımcıların eşit şansla


çalışmanın koşullarına atanma durumu
• Dış faktörleri elimine eder.
Deneysel Araştırma: Sebep Sonuç
İlişkisini Aramak (2)

Katılımcıları iki gruba atayarak deneyi kontrol ederiz. Bir


grup deney grubu diğeri ise kontrol grubu olur.
• Bağımsız değişken: Araştırmacının değişimlediği deneysel
etken.
• Bağımlı değişken: Ölçülen değişken; bu şekilde
adlandırılmasının sebebi bağımsız değişkenin
değişimlenmesine bağımlı olabildiği içindir
• Tekrar: çalışmanın farklı bir örneklem ve düzenek içinde
yapılması, sonuçların tekrar elde edilip edilemeyeceğini kontrol
etmek
Table 1 Korelatif ve Deneysel Araştırmaları Tanımak
Katılımcılar koşullara seçkisiz olarak
Araştırma Sorusu atanabilir mi? Bağımsız değişken Bağımlı değişken
Erişkinliğe erken ulaşan çocuklar Hayır, korelatif Hayır, çünkü deneysel değil Hayır, çünkü deneysel değil
diğer çocuklara göre kendinden
daha mı çok emindir?

Öğrenciler sınıf ortamında işlenen Evet, deneysel Dersi internette ya da sınıf Öğrenme
derslerde mi yoksa internet ortamında almak
ortamında işlenen derslerde mi
daha çok öğrenirler?

Okulda alınan notlar iş başarısını Hayır, korelatif Hayır, deneysel çünkü değil Hayır, çünkü deneysel değil
yordar mı?

Şiddet içeren bilgisayar oyunları Evet, deneysel Şiddet içeren ya da Saldırganlık


oynamak saldırganlığı artırır mı? içermeyen bir oyun oynamak

İnsanlar bir komedi filmini, tek (cevabınız) (cevabınız) (cevabınız)


başlarına mı yoksa bir grupla
beraberken izlediklerinde mi daha
komik bulurlar?

Geliri yüksek olan insanların (cevabınız) (cevabınız) (cevabınız)


özsaygısı, olmayanlara göre daha mı
yüksektir
Deney Etiği (1)

Deneyler etik sorunlara yol açar mı


• Örnek: çocukları şiddet içerikli yayınlara maruz bırakmak

Deneysel düzen sıradan gerçekliğe benzemek zorunda


değildir. Ancak deneysel gerçeklik özelliğini taşımalı
• Sıradan gerçeklik: bir deneyin günlük durumlara yüzeysel
olarak benzeme düzeyi
• Deneysel gerçeklik: bir deneyin katılımcılarını içine çekme ve
yarattığı gerçekliğe inanmalarını sağlama derecesi
Deney Etiği (2)

Deneysel gerçeklik için bazen katılımcılara yanıltıcı


bilgiler veririz
• Aldatma: katılımcıların, araştırmanın yöntemiyle veya
amacıyla ilgili yanlış bilgilendirilmesi veya yanlış
yönlendirilmesi
• Talep Özellikleri (Demand characteristics): katılımcılara hangi
davranışların beklendiğini anlatan ipuçları
Deney Etiği (3)

Etik prensipler psikoloji örgütleri tarafından zorunlu


görülmüştür.
• Bilgilendirilmiş onam: katılımcı olması beklenen insanlara
deneyle ilgili, bilgilendirilmiş onam verebilecek kadar bilgi vermek
• Aldatmacayı, katılımcıların ‘deneye katılma istekliliklerini
etkilemek’ için değil de sadece deneyin özü ve amacı gerektirdiği
için kullanmak
• Katılımcıları zarardan korumak
• Katılımcı bilgilerinde gizlilik ilkesine uygun davranmak
• Araştırma sonrası bilgilendirme: deney sonrası bilgilendirme
yapmak
Laboratuvardan Hayata Genellemek

Sosyal psikoloji, laboratuvar araştırması ve gündelik


hayatın sağlıklı bir karşılıklı etkileşimini
göstermektedir
Laboratuvardan günlük hayata uyarlarken dikkat etmek
gerekir
• Laboratuvar çalışmaları kontrol altına alınmış ve basitleştirilmiş
gerçeklik sunar
• Araştırmaların farklı kültürden insan katılsa da tüm insanlığın
%12’sini oluşturmaktadır
• Yine de insanların davranış ve düşüncelerinin içeriği ile davranış ve
düşünmede geçerli olan süreçleri birbirinden ayırabiliriz
1
2
3
HANGİ ANA BAŞLIKLARI İŞLEYECEĞİZ :
Sahne Işıkları Ve Yanılsama
Benlik Kavramı: Ben Kimim?
Özsaygı
Algılanan Öz Denetim
Kendine Hizmet Eden Yanlılık
Benlik Sunumu

4
Sahne Işıkları ve Yanılsama: Bize kendimiz
hakkında ne öğretiyorlar (1)

psikolojide benlik (self) kavramı kadar araştırılan başka


bir kavram yoktur
Sahne Işığı Etkisi: Birinin görünümüne ve davranışına,
diğer insanların, gerçekte olduğundan daha fazla dikkat
ettiği inancı
• kendimizi ilgi odağı olarak görme eğilimi

• Saydamlık Yanılsaması: Gizlenmiş duygularımızın dışarı


sızdığı ve diğerleri tarafından kolayca okunabileceği
yanılgısı.
• Araştırma: Tedirgin görünmek konusunda tedirgin olmak (Savitsky & Gilovich, 2003)
Sahne Işıkları ve Yanılsama: Bize kendimiz hakkında ne
öğretiyorlar (2)

Diğer örnekler:
• Sosyal çevremiz öz farkındalığımızı etkiler
• Örn; bir grupta tek olma
• Çıkarlar sosyal yargılarımızı etkiler
• Örn; sorunlar çıktığında başkasına sorumluluk yükleme
• Kaygı sosyal davranışımızı harekete geçirir
• Örn; olumlu izlenim için dış görünüşe fazla odaklanma
• Sosyal ilişkiler benliğimizi tanımlamamıza yardımcı olur
• Örn; birçok benliğe sahibiz; annemizle bir kişi, arkadaşımızla bir başkası
…gibi
Benlik Kavramı: Ben Kimim?

Benlik Kavramı: Bir kişinin, ‘ben kimim?’ sorusuna verdiği


cevap. Kendimiz hakkında ne biliyoruz? Kendimizi nasıl ve ne
kadar doğru tanıyabiliriz?

Kendinizle ilgili en önemli taraf benliğinizdir.


• Nörobilimciler, sağ yarım kürenin önemli bir rol oynadığını
belirtmektedir.
DÜNYAMIZIN MERKEZİNDE: KENDİ BENLİK DUYGUMUZ

8
Dünyamızın Merkezinde: Kendi
Benlik Duygumuz (1)

Şemalar: dünyayı organize ettiğimiz şablonlardır.

Benlik şemaları: benlik ile ilgili bilgilerin işlenmesini düzenleyen ve


rehberlik eden benlik ile ilgili inançlar

Olası benlikler: gelecekte olmak istediğimiz ya da korktuğumuz imajlar.


Yaşamayı istediğimiz hayatla ilgili vizyon sunarak bizi güdüler
Dünyamızın Merkezinde: Kendi
Benlik Duygumuz (2)

oynadığımız roller:

başarı ve başarısızlık:

sosyal karşılaştırma: birinin kendi yetenek ve düşüncelerini, başkalarıyla


karşılaştırarak değerlendirmesi
• Bazen eksik bilgilere dayanmaktadır
• Memnuniyetimizi de azaltabilir

İnsanlar bizim hakkımızda iyi düşündüğünde bu,


kendimizi iyi düşünmemize yardımcı olur.
• Ayna benlik: kendimizi algılamak için diğerlerinin algılarını
nasıl ayna gibi kullandığımızı ayna benlik kavramı açıklar
Benlik ve Kültür (1)

bireycilik: birinin grup amaçlarına değil de kendi kişisel


amaçlarına öncelik vermesi ve kendisini grup aidiyetleri
yerine kişisel özellikleri bakımından tanımlaması

bağımsız benlik: kimliğini bağımsız benlik üzerine inşa


etme—yetenekleri, özellikleri ve değerleri ile eşsiz bir
birey olma
Benlik ve Kültür (2)

Batı kültürü genellikle bireyseldir

Diğerleri daha çok toplulukçuluktur: kişinin içinde


bulunduğu grubun amaçlarına öncelik vermesi ve
kimliğini buna göre tanımlaması

Kültürler değişir; zaman içinde daha çok bireysel


özellikler barındırdıkları görülür
• Örnek: çocuklara yaygın olmayan isimler verme
Figure 1
In the Google Books database, American books in the 2000s (versus those
from the 1960s to 1970s) used I, me, my, mine, and myself and you, your,
yours, yourself, and yourselves more often.
Source: Twenge et al., 2012.
Benlik ve Kültür: Kültür ve Biliş

Richard Nisbett, Düşüncenin Coğrafyası, 2003: Toplulukçuluk


aynı zamanda farklı düşünme yollarına da neden olduğunu iddia
eder.
• Doğu Asyalılar daha bütünsel düşündüğü için nesneleri ve insanları,
birbirleri ve çevreleriyle olan ilişkileri içinde bir bütün olarak algılarlar
• Örn; panda, maymun, muz

toplulukçu kültür, bireyler grup olmayı destekler

bireyselci kültür, bireyler bağımsız olmayı amaçlar


Figure 2
Asian and Western Thinking
When shown an underwater scene, Americans focus on the biggest fish. Asians are more
likely to reference the background, such as the plants, bubbles, and rocks (Nisbett, 2003).
Figure 3 Which Pen Would You Choose?
When Heejung Kim and Hazel Markus (1999) invited people to choose
one of these pens, 77% of Americans but only 31% of Asians chose the
uncommon color (regardless of whether it was orange, as here, or
green). This result illustrates differing cultural preferences for
uniqueness and conformity, note Kim and Markus.
17
ŞEKİL :: 2.4 Karşılıklı-Bağımlı ve Bağımsız Benlik Yapıları

18
Benlik ve Kültür: Kültür ve Özsaygı (1)

Toplulukçu kültürlerde, özsaygı sabit kalmaktan çok


değişkendir (bağlama özgü)
• Farklı durumlarda aynı olarak kalmazlar

Bireyselci kültürlerde, özsaygı daha çok kişiseldir


• Batı toplumlarında başkalarıyla kıyas yaparak özsaygılarını
artırmaya çalışırlar
Benlik ve Kültür: Kültür ve Özsaygı (2)

Toplulukçu kültürlerde çatışmalar gruplar arasında olur

Bireyselci kültürlerde ise çatışmalar (suç, boşanma gibi)


daha çok bireyler arasındadır

Kültür kişilerin kısa bir zaman içinde kişisel bakış açısını


değiştirebilir
• Örnek: Japon öğrenciler 7 ay sonra kişisel benlik saygısını
artırmıştır British Columbia’da
• Örnek: Kanada’ya daha önce göç etmiş Asyalıların bireysel benlik
saygısı yeni göç edenlerden fazladır
Benlik Bilgisi: Davranışlarımızı Yordamak

Batı kültüründeki insanlar neden hissettiklerini ve


davrandıklarını açıklamakta tereddüt etmezler, ancak
verdikleri bilgiler yanlışlık içerir

İnsanların kişisel tahminleri yanlışlık içerir

Planlama yanılgısı: bir görevin ne kadar zaman


alacağını yanlış tahmin etme eğilimi
Benlik Bilgisi: Hislerimizi Tahmin Etmek

Birçok önemli kararlar gelecekteki duygularımızın


tahminini içerir

Çalışmalar gelecekteki duygularımızın yoğunluğunu ve


süresini tahmin etmekte zorlandığımızı göstermiştir
• Etki yanlılığı: Duygusal kaynaklı olayların etkisinin süresini
olduğundan fazla tahmin etmek
• İnsanlar baş etme stratejilerinin hızını ve gücünü küçümseme
eğilimi (bağışıklık bilgisizliği)
Benlik Bilgisi:
Bilgelik ve Kendini Analiz Etme Yanılsaması (1)

Bizi neyin etkilediği, ne hissedeceğimiz ve ne yapacağımız


konusundaki içgörümüz genelde tamamen yanlıştır
• Davranışlarımızın nedeni belli olduğu zaman ve doğru açıklama sezgimizle
uyuştuğu zaman, öz algılarımız doğru olacaktır
• Sosyal davranışlarımızı kontrol eden zihinsel süreç, davranışlarımızı
açıklayan zihinsel süreçten farklıdır.

• Çifte tutum: birisi veya bir şey hakkındaki otomatik, örtük


tutumlar; bilinçli, kontrol edilebilir ve açık tutumlardan
farklıdır
Benlik Bilgisi:
Bilgelik ve Kendini Analiz Etme Yanılsaması (2)

Benlik bilgisinin sınırlı olmasının ilk sonucu: Öz açıklama (kişinin


kendi hakkında bilgi vermesi) genellikle güvenilmezdir
Bir diğer uygulamaya dönük tarafı ise günlük yaşam ile ilgilidir:
Her zaman bilgilerin hata içerdiğini akılda tutmak gerekir.
Bir diğer uygulama günlük yaşam içindir. Deneyimlerini samimi
olarak açıklasalar da, açıklamalarının geçerliliği garanti etmez.
Bu da başkalarından korkmamamızı ya da kandırılmaya
yatkınlığımızı azaltabilir.
Özsaygı

Özsaygı (self-esteem): kişinin bütünlükçü öz


değerlendirmesi ya da öz değer hissi
• özsaygı için önemli alanlar (görüntü, zeka gibi) hakkında iyi
hissettiğimiz zaman özsaygıya sahip oluruz
• yüksek özsaygıya sahip olduğumuz zamanda bu alanları
(görüntü, zeka gibi) da daha olumlu değerlendiririz
• belirli alanlardaki kendilik algınızın da etkisi vardır (örn;
matematikte iyi olduğunu düşünme)
• doğru ve belirli alandaki geri bildirim en iyisidir, aksine genel
geri bildirim olumsuz sonuçları olabilir
Özsaygı Motivasyonu

Çoğu insan özsaygısını korumaya eğilimlidir.

Özsaygı başarısızlık veya başkasıyla olumsuz olarak


karşılaştırma durumunda tehdit edilmiş olur
• Arkadaşlarımızın başarıları, yabancıların başarılarından daha
tehdit edici olabilir

Dehşet Yönetimi Kuramı’na (Terror management


theory) göre, insanlar ölümlü oldukları
hatırlatıldığı zaman benliği koruyucu duygusal ve
bilişsel tepkiler gösterirler
Düşük Özsaygı ve Yüksek Özsaygı (1)

Düşük özsaygıya sahip kişiler endişe, yalnızlık, yeme


bozuklukları gibi daha sıklıkla problemle karşılaşırlar
• Boylamsal çalışmalar: aynı kişiler üzerinde uzun zaman
boyunca yapılan çalışmalar, düşük özsaygıya sahip kişiler daha
sonra depresyona yakalanmıştır.
Düşük Özsaygı ve Yüksek Özsaygı (2)

Yüksek özsaygıya sahip kişiler, kendileri için güzel şeyler olduğunda keyif
alma ve olumlu duygular yaşamaya daha yatkındırlar
• Özsaygı inisiyatif almayı, direnç göstermeyi ve olumlu duygular beslemeyi
geliştirir.
• Özsaygı başarının bir garantisi değildir, bununla birlikte birçok şiddet ve yıkıcı
eğilimi olan insanların yüksek özsaygıya sahip oldukları da görülmüştür

Yüksek özsaygı narsisizme ya da abartılmış benlik


algısına dönüştüğünde sorun olmaya başlamaktadır
• Narsisizm, Makyavelizm ve antisosyal psikopati ile birlikte
karanlık üçlüye dahil edilmiştir
• Narsisizm puanı yüksek kişilerin aynı zamanda özsaygı
açısından da yüksek puana sahip oldukları görülmüştür
ÖZSAYGININ “KARANLIK TARAFI”
Düşük özsaygısı olan insanlar, hayatta sıklıkla problemlerle karşılaşır: Daha az para kazanır,
uyuşturucu kullanır ve depresyona girme olasılığı daha yüksektir.

29
Güvenli Özsaygı

Notlara, dış görünüşe ve paraya bağlı olan ya da başkalarının


onayıyla yükselen bir özsaygı değil,
Kişinin kim olduğu ile ilgili kendini iyi hissetmesinden
kaynaklanan özsaygısı,
Uzun vadeli iyi oluş durumunu getirmektedir
Özsaygısı dışsal kaynaklara bağımlı olanlar en kırılgan
kişilerdir ve

özsaygısı kişisel erdem gibi içsel kaynaklara bağlı olanlardan


daha çok stresle, öfkeyle, ilişki problemleriyle, alkol ve
uyuşturucu kullanımı ve yeme problemleriyle
karşılaşmaktadır
Öz Yeterlilik

Öz yeterlilik (Self-efficacy): kişinin kendini yeterli ve etkin


hissetmesidir
• kendimizi zorlayacak hedefler koymamızı ve ısrarcı olmamızı
sağlar
• zorlukla kazanılmış başarılarla büyür

Öz yeterlilik ve özsaygı farkı


• eğer bir şeyi yapacağınıza inanıyorsanız, bu öz yeterliliktir
• kendinizi her şeyinizle seviyorsanız, bu özsaygıdır
Kontrol Odağı

• A. Uzun vadede, insanlar bu • A. Ne yazık ki, ne kadar


dünyada hak ettikleri saygıyı uğraşırlarsa uğraşsınlar
insanların değeri anlaşılamaz
alır
• B. Bazen hayatımın gidişatında
• B. Başıma gelen şey, benim bir kontrolümün olmadığı
yaptığımdır hissine kapılıyorum

• Kontrol odağı: İnsanların, olayların sonuçlarının, ne kadarının kendi çabalarıyla,


ne kadarının dışsal faktörlerle ve şansla belirlendiğine dair düşünceleri
• İçsel: kendi kaderinizi kontrol ettiğinize inanıyorsanız
• Dışsal: kaderinizin şans eseri ya da dış güçler tarafından belirlendiğine
inanıyorsanız

• Ne kadar kontrollü hissettiğimiz aksilikleri nasıl açıkladığımızla ilgilidir


• Olumlu düşünmenin sınırları vardır. Optimist olmak ve hislerini kontrol etmek
büyük yararlar sağlayabilir ama fakirlik ve hastalık herkesin başına gelebilir
Öğrenilmiş Çaresizlik
• Öğrenilmiş çaresizlik: Bir insanın ya da hayvanın, tekrar eden kötü olaylar
karşısında kontrolü olmadığını düşündüğünde yaşadığı öğrenilmiş
umutsuzluk ve teslimiyet duygusu

• Örnek: Depresyondaki ya da baskı altındaki insanlar, pasif hale gelir çünkü


çabalarının etkisiz olduğunu düşünürler

• Eğer öz disiplininizi hayatınızın bir alanında geliştirirseniz, bu


gelişim diğer alanlara da yayılacaktır.
Aşırı Seçim Özgürlüğünün Bedeli

• Özgürlük ve hür irade gibi şeylerin aşırısı olabilir mi?

• Bireysel kültürlerde aşırı özgürlük olduğunu, bunun da yaşam doyumunda


azalmaya ve klinik depresyon oranlarının artmasına neden olduğu ileri
sürülmüştür (Barry Schwartz (2000, 2004)

• Örnek: 30 seçenek yerine 6 seçenek arasından seçim yapanlar daha


çok haz almaları

• İnsanlar geri dönülemez kararlar verdiklerinde (iadesiz satışlardaki


gibi), geri dönülemez kararlar verdikleri durumlardan (değişim ve iade
olması) daha çok doyum aldıklarını belirtmişlerdir
Kendine Hizmet Eden Yanlılık

Birçoğumuzun itibarı kendi gözümüzde yüksektir


• özsaygı çalışmalarında, düşük puanlı insanlar bile alınabilecek
puan aralığının ortalarında puanlar almışlardır

Kendine hizmet eden yanlılık: kendini olumlu


algılama eğilimi
Olumlu ve Olumsuz Duyguların Açıklanması

başarılarımız için kendimizi öne çıkarmak


• başarıyı yetenek ve çabaya
• başarısızlığı dış faktörlere
• kendine hizmet eden yüklemeler: kendine hizmet eden
yanlılıkların bir şekli olarak; pozitif sonuçları kendine ve
negatif sonuçları başka faktörlere dayandırma eğilimidir
• aile içi geçimsizliğe, iş memnuniyetsizliğine ve pazarlıkta kördüğümler
oluşmasına yol açan nedenlerden biridir

insanlar kendine hizmet eden yanlılıklardan kendilerini koruduklarını


iddia ederler ama diğerlerinin yanlı davrandığını kabul etmeye dünden
razıdırlar
Hepimiz Birden Ortalamadan Daha İyi Olabilir miyiz?

kendine hizmet eden yanlılık başkalarıyla kıyas yapıldığında


da görülür
• öznellik, sosyal istenilirlik ve yaygınlık boyutlarında çoğu insan
kendilerini ortalama bir kişiden daha iyi görür
• Örnek: birlikte yapılan bir işte, grup üyelerinin kendi katkıları için
verdiği oranların toplamı tipik olarak yüzde yüzü geçecektir

kendine hizmet eden yanlılık genellikle öznel ve


ölçülmesi zor özelliklerde daha güçlü rol alır
Gerçekçi Olmayan İyimserlik

İyimserlik, hayata olumlu yaklaşmanın önceliğidir


• Çoğu insan kötümserlikten çok iyimserliğe eğilimlidir
• İyimserlik; öz yeterlilik, sağlık ve genel refahı destekleme
noktasında kötümserlikten iyidir
• Gerçekçi olamayan iyimserlik, kırılganlığımızı ve incinebilme
olasılığımızı arttırır

Savunmacı kötümserlik (Defensive pessimism): yaklaşan


sorunları görerek kaygıyı etkin davranışa çeviren uyumsal
değer. Bizi gerçekçi olmayan iyimserliğin tehlikelerinden
koruyabilir
• Eleştirileri dinleyebilmek de önemlidir
Görüş Birliği Yanılgısı ve Eşitsizlik

Benliğimizi yüceltmek için, başkalarının bizim gibi düşünme ve davranma


düzeylerini abartma ya da azaltma eğilimine sahibiz.
• Görüş birliği yanılgısı (False consensus effect): kişinin kendi görüşlerini, istenmedik
davranışlarını veya başarısızlıklarını olduğundan çok daha yaygın sanması
• Eşsizlik yanılgısı (False uniqueness effect): kişinin kendi yeteneklerinin, beğenilen
davranışlarının ya da başarılarının yaygınlığını azımsaması eğilimi
• Olumsuz bir davranış sergilediğimizde, bunun yaygınlığını ön plana çıkarırız, ancak
bir başarıda eşsizlik yanılgısını ön planda tutarız
ŞEKİL :: 2.9 Kendine Hizmet Eden Yanlılıklar Nasıl Çalışır?

40
Hizmet Eden Yanlılıkları Açıklamak

kendine hizmet eden yanlılıklar, kendimizle ilgili bilgileri işleme


ve hatırlama şeklimizin bir yan ürünüdür
• kendimizi diğerleri ile karşılaştırmak için diğerlerinin davranışlarını ve
kendi davranışlarımızı fark etmek, değerlendirmek ve hatırlamak
gerekmektedir.
• Bu yüzden bilgi işleme sürecimizde hata için birçok fırsat bulunmaktadır

güdüler yanlı algılarımızı içerebilir mi


• özsaygı güdüsü kendine hizmet eden yanlılıkları güçlendirmektedir
Özsaygı ve Kendine Hizmet Eden Yanlılık

• Kendine hizmet eden yanlılıklar ve onunla birlikte


gelen bahaneler insanları depresyondan
korumaya yardım eder
• Stresin etkisini azaltır

• Uyumsuz da olabilir. Başkalarını suçlayan insanlar


hatalarını kabul eden insanlardan daha mutsuzdur

• Gruba hizmet eden yanlılık


Benlik Sunumu

Kendini engelleme (Self-handicapping): ilerideki başarısızlığı


açıklamak için faydalı bir mazeret yaratan davranışlarla benlik
algısını koruma
• Örnek: ulaşılamaz beklentiler yaratmamak için görevin başlarında
yetersiz performans sergilemektedirler
Benlik Sunumu (Self-presentation): olumlu bir izlenim
yaratmak için tasarlanmış şekilde davranma ve kendini ifade
etme eylemi
• Örnek: gizli gizli böbürlenmek

Öz izleme (Self-monitoring): kişinin, sosyal ortamlarda


kendini sunma şekline odaklanması ve yaratmak istediği
izlenim doğrultusunda performansını ayarlaması
Öz Denetim

Benliğin, eylem kapasitesinin sınırları vardır

Çaba isteyen özdenetim, sınırlı irade depomuzu


tüketmektedir. Beynimizin merkezi yöneticisi öz denetim
durumunda kandaki mevcut şekeri tüketir
• Öz denetim kas gücüne benzer bir şekilde çalışır. Çabadan sonra
zayıf düşer, dinlenmeden sonra tazelenir ve egzersizle güçlenir.
İkiz Gerçekler-Gururun Tehlikeleri, Olumlu
Düşünmenin Gücü
Öz yeterlilik, kötü durumlarda vazgeçmememiz için bizi
cesaretlendirir. Güvenli özsaygı aynı şekilde uyumsaldır.
Olasılıkların olumlu sonuçlanacağına inandığımız zaman,
depresyona girmeye daha az eğilimliyizdir ve daha az
güvensiz hissederiz.
Bundan dolayı, ama gerçek dışı hedefler koyacak ve insanları
bizden uzaklaştıracak kadar narsistçe davranacak şekilde bir
özgüven olmaması koşuluyla, olumlu düşünmek ve çaba
göstermek önemlidir.
• Aşırı öz yeterlilik algısı kurbanı suçlamamıza da neden olmaktadır.

©McGraw-Hill Education. All rights reserved. Authorized only for instructor use in the classroom. No reproduction or further distribution permitted without the prior written consent of McGraw-Hill Education.
HANGİ ANA BAŞLIKLARI İŞLEYECEĞİZ :
Sosyal Dünyamızı Algılamak
Sosyal Dünyamızı Yargılamak
Sosyal Dünyamızı Açıklamak
Sosyal Dünyamızdan Beklentilerimiz
Sonuçlar
Sosyal Dünyamızı Nasıl Yargılarız

Daniel Kahneman: iki tür beyin işleme sistemi


• Sistem 1, otomatik süreç: içgüdüsel, otomatik, bilinçdışı, hızlı
düşünme, içinden bir ses.
• Sistem 2, kontrollü süreç: bilinçli, kontrollü, yavaş düşünme

Sistem 1 düşündüğümüzden daha fazla davranışlarımızı etkiler


Tetikleme

Tetikleme (Priming): bellekteki belirli çağrışımların


etkinleştirilmesi
• Başka bir düşünce ve hatta davranışları etkileyebilir
• bilinçli olarak farkında olmadığımız şeyler, olayları nasıl
yorumladığımızı ve hatırladığımızı etkileyebilir
• sosyal bilgi işleyişimizin çoğu kendiliğindendir

Embodied cognition: mutual influence of bodily sensations on


cognitive preferences and social judgments
• Brain systems that process our bodily sensations communicate
with the brain systems responsible for our social thinking
Olayları Algılamak ve Yorumlamak

Birbirimizle ilgili ilk izlenimlerimiz yanlış olmaktan çok


yerindedir. Fakat ara sıra önyargılar yanılgılıdır.

• taraftarlar hakemleri karşı tarafın lehinde yanlı algılar


• siyasi adaylar ve onları destekleyenler neredeyse her zaman
medyayı kendi davalarına karşı anlayışsız bulur
• Partizanlık algıları önceden hazırlamaktadır

• Kendiliğinden özellik aktarımı


• Başkası hakkında iyi ya da kötü bir yorumda bulunduğumuzda insanların
bu özelliği bizimle ilişkilendirdiğini bildirmektedir
OLAYLARI ALGILAMAK VE YORUMLAMAK
Birbirimizi nasıl algıladığımıza ve anladığımıza yönelik bazı sarsıcı ve sıkça doğrulanan
önyargılar ile mantık hatalarına karşın yine de çoğunlukla doğruyuzdur (Jussim, 2005).
Birbirimizle ilgili ilk izlenimlerimiz yanlış olmaktan çok yerindedir.
İnanç Direnci
kabul ettikten sonra, yanlış bilginin değiştirilmesinin zorluğu
• Araştırmalar, bir düzmeceyi yıkmanın özellikle de kişi bir kere
bunun için mantıklı bir açıklama ürettiğinde, şaşırtıcı derecede zor
olduğunu gösterdi
• Yaklaşık %75 oranında kalıcılığını korudu
• inanç direnci (Belief perseverance): ilk açıklamayı devam ettirme
ısrarı
• Kuramlarımızı ne kadar çok incelersek ve nasıl doğru
olabileceklerini açıklarsak inançlarımızı sorgulayan bilgilere de o
kadar kapalı oluruz

Özellikle sahte haberlerle ilgili


Kendimiz ve Dünyalarımız ile ilgili
Anıları Yapılandırmak (1)

Araştırmalar içinde bulunduğumuz zamana göre anıları


yapılandırdığımızı söyler
• Anılarımızı kolaylıkla (bilincinde olmadan) güncel bilgilerimize
uygun bir biçimde değiştirebiliyoruz

Yanlış bilgilendirme etkisi : bir olaya tanık olup, olay


hakkında yanlış bilgilendirildikten sonra bu yanlış bilgiyi
olayla ilgili anılara katma
Kendimiz ve Dünyalarımız ile
ilgili Anıları Yapılandırmak (2)

Kişiler tutumlarını şu an içinde bulundukları duruma


göre değiştirirler
• İnsanlar geçmişi toz pembe anımsarlar
• İlişkimiz değiştiğinde, anılarımızda o doğrultuda değişmeye
başlar

Anılarımız aynı zamanda geçmişteki davranışlarımızı


yeniden yapılandırmamıza yol açar
• Örnek: diş fırçalamanın faydası
• Kötü davranışları az hatırlama ama iyi davranışları daha çok
hatırlama
Sezgisel Yargılar
Düşünüşümüz kısmen denetimli, kısmen
kendiliğindendir.
• Kendiliğinden bilgi işleme (Automatic processing): kabaca
sezgiye karşılık gelen çabasız, alışkanlıklara ve bilinçli olmadan
gerçekleşen örtük düşünme – System 1
• Denetimli bilgi işleme (Controlled processing): kasıtlı,
yansıtıcı ve bilinçli açık düşünme—System 2

Kendiliğinden düşünme: şemalar, duygusal tepkiler,


uzmanlık, bilinçdışı düşünüşümüz
Sezginin Sınırları

Sezgisel düşünme bizi zeki göstermesine rağmen,


düşünüldüğü kadar zeki olmayabileceğine yönelik genel
bir görüş de bulunmaktadır
• hataya yatkın geçmişi değerlendirme yanlılığı
• yanılsama yatkınlığı – algısal yanlış yorumlamalar, kurgulanmış
inançlar

insanların nasıl sahte inançlar oluşturduklarını


göstermek, bütün inançlarımızın sahte olduğunu
kanıtlamaz
Kendine Fazla
Güvenme
kendine fazla güvenme: bir inanışın, doğru olduğunu
bilmekten çok, doğru olduğuna emin olma eğilimi –
kişinin kendi inançlarının doğruluğunu abartması

• Yetersizlik kendine fazla güveni besler


• yetersizlik konusundaki cehaletin görece kolay görünen işlerde
ortaya çıkmıştır
• Zorlu işlerde başarılı olamayanlar çoğunlukla beceriden
yoksun olduklarını kavrarlar
Doğrulama Yanlılığı
Doğrulama yanlılığı (Confirmation bias): birinin
inandığı şeyleri doğrulayan bilgileri arama eğilimi

• İnançlarımızı doğrulamaya çok istekliyizdir ama onları


yanlışlayabilecek kanıtları aramaya o kadar da hevesli olmayız.
• İnsanlar düşüncelerini destekleyecek arkadaş veya eş ararlar.
• Doğrulama yanlılığı sistem 1 anlık karar olarak görülür
• Benlik imajımızın sürekliliği doğrulama yanlılığı ile açıklanabilir
Kendine Fazla Güvenmeye Çareler

öteki insanların aşırı dogmatik yargılarına dikkat etmeliyiz.


kendine fazla güvenmek ve yeterli olmak her zaman bir arada
görülmez.
üç yöntem kendine fazla güvenme yanlılığını başarıyla azaltmıştır
• hızlı, günlük geri bildirim örn; hava durumu
• Planlama yanılgısı için; işi parçalara ayırma ve her biri için ayrı ayrı zaman
• Yargılarının neden yanlış olabileceğine dair düşünme

İnsanların aşırı olmayan, kendilerine duydukları yerinde


güveni baltalamamak gerekir
Kestirimler: Zihinsel Kısayollar

Kestirim (Heuristic): hızlı ve etkili yargılar sağlayan düşünme


stratejisi
• Temsil kısayolu (Representativeness heuristic): bir grubun tipik
bir üyesine benzeyen birinin, olasılık düşük olsa bile, o grubun
üyesi olduğunu varsaymak
• Erişilebilir Kestirimler (Availability heuristic): şeylerin olasılıklarını
bellekte daha erişilebilir durumda olması ile hesaplayan bilişsel
kural.
• Eğer bazı olayların örnekleri akla kolayca geliyorsa, bu olgunun
olağan olduğunu düşünürüz.
• Daha yüksek olasılıkları görmezden gelirken, uzak ihtimaller için
endişeleniriz. Örn; Domuz gribi ve olağan grip
Karşı Olgusal Düşünme
Karşı olgusal düşünme (Counterfactual thinking): Olabilecek
ama olmamış farklı senaryo ve sonuçları hayal etme
• daha kötü olasılıkları düşünmek daha iyi hissetmemize yardımcı
olur.
• daha iyi olasılıkları hayal etmek, bir dahaki sefere neyi farklı
yapabileceğimizi düşünmek, ileride daha iyisini yapmaya
hazırlanmamız için bize yardımcı olur
• karşı olgusal düşünme, kolaylıkla olası bir başka sonucu göz önüne
getirebildiğimizde görülür
• olay ne kadar belirgin olursa karşı olgusal düşünme de o kadar
yoğun olur.
Yanılsamalı Düşünme

Yanılsamalı korelasyon: olmayan yerde bir ilişki


algılama ya da olandan daha güçlü bir ilişki algılama
• Örnek: bulut tohumlaması deneyi
• önemli bağlantılar bulmayı beklediğimiz bir yerde, rastlantısal
olayları kolaylıkla birbiriyle ilişkilendiririz
• Denetleme Yanılgısı: rastlantısal olayları birbirleriyle bağlantılı
algılamamız denetleme yanılgımızı besler.
• Kumarbazlar, kazanımlarını becerileri ve ileri görüşlülüklerine
dayandırır. Kayıplar, ucundan kaçırmak ya da talihsizlik olur.
• Ortalamaya Gerileme (Regression toward the average): aşırı
uçlardaki puan ya da davranışların ortalamaya doğru gerilediği
istatistiksel eğilim
Duygu Durumları ve Yargılar

Duygu durumumuz yargılarımız etkiler


• Mutsuz insanlar – özellikle depresyonda olanlar- kendilerine
odaklı ve kara kara düşünmeye daha eğilimlidir
• Mutlu insanlar daha güvenilir, sevecen ve dışa dönüktür

keyifli bir ruh halinde olduğumuzda dünya daha


dostça görünür, kararlar daha kolay alınır ve iyi
haberler daha çok hatırlanır
olumsuz duygu durumda, olumsuz durumları çok
daha kolay hatırlarız ve algılama şeklimiz olumsuzlaşır
DUYGU DURUMLARI VE YARGILAR

ŞEKİL :: 3.3
Geçici bir iyi ya da kötü duygu durumu, insanların daha önceden videoya kaydedilmiş kendi davranışlarını
değerlendirmesini şiddetli şekilde etkilemiştir. Kötü duygu durumunda olanlar, çok daha az sayıda olumlu davranış
algılamıştır.
Sosyal Dünyamızı Açıklamak

İnsanlar başka insanlara açıklama yapmayı kendilerine iş


edinir

Sosyal Psikologlar da insanların açıklamalarını açıklamayı iş


edinir
• öteki insanlarla ilgili yargılarımız, onların davranışlarını nasıl
açıkladığımıza dayanır
• Yükleme (Atıf) kuramı bu açıklamaların nasıl işlediğini anlamamıza
yardım eder
Nedensellik Yüklemeler: Kişiye
mi yoksa Duruma mı (1)

Yanlış yükleme (Misattribution): bir davranışı yanlış


kaynağa yüklemek
Atıf kuramı (Attribution theory): insanların,
başkalarının davranışlarını nasıl açıkladığı ile ilgili kuram
• Kişilik yüklemesi (Dispositional attribution): bir davranışı
kişinin karakter özelliklerine yüklemek
• Durumsal yükleme (Situational attribution): davranışı
çevresel koşullara yüklemek
Nedensellik Yüklemeler: Kişiye mi
yoksa Duruma mı (2)

Öteki insanların davranışlarının, onların amaçlarının ve


doğalarının göstergesi olduğu sonucuna vardığımızı belirtir

• Karşılıklı çıkarsama kuramı (Jones ve Davis 1965): insanların kişilik


özelliklerini çıkarsadıkları koşulları belirlemektedir
• Olağan dışı davranışlar kişilik hakkında daha fazla bilgi verir
• Kendiliğinden özellik çıkarımı (Spontaneous trait inference): birinin
davranışlarından, çaba harcamadan, otomatik olarak bir kişilik özelliği
çıkarımı
• Örnek: kütüphaneci, yaşlı kadının pazar torbalarını yolun karşısına taşır
• Birlikte değişim kuramı (Harold Kelley, 1973): birinin davranışının içsel ya
da dışsal etmenlere yüklememiz üç etmene bağlıdır; tutarlılık, ayırt edicilik
ve yaygınlık
ŞEKİL :: 3.4
Harold Kelley’nin Yükleme Kuramı : Birinin davranışını içsel ya da dışsal etmenlere yüklememiz üç
etkene bağlıdır.
Temel Yükleme Hatası (1)

Sosyal psikolojinin en önemli öğretisi, sosyal çevremizin etkisi


üzerinedir
• içsel durumumuz, dolayısıyla da söylediklerimiz ve yaptıklarımız,
hem durumlara hem de bizim bu duruma ne kattığımıza bağlıdır.

Temel Yükleme Hatası (Fundamental attribution error) Lee


Ross (1977): gözlemcilerin, başkalarının davranışlarını
açıklarken durumsal etmenleri görmezden gelmesi fakat
kişilikle ilgili etmenlerin etkisini abartması eğilimi
• Örnek: yarışma programlarında sorgulayan sunucuların
yarışmacılardan daha zeki olduğunu varsayma
Figure 4
Both contestants and observers of a simulated quiz game assumed that a
person who had been randomly assigned the role of questioner was far more
knowledgeable than the contestant. Actually, the assigned roles of questioner
and contestant simply made the questioner seem more knowledgeable. The
failure to appreciate this illustrates the fundamental attribution error.

Source: Data from Vallone et al., 1985.


Temel Yükleme Hatası (2)

Neden yükleme hatası yaparız?


• Aktör, gözlemci perspektifi karşıtlığı
• başkalarını, kendimizden farklı bir bakış açısından gördüğümüze dikkat
çekiyor
• Kamera perspektifi yanlılığı
• Zamanla değişen bakış açıları
• Geçmişimizi anımsarken bir başkasının gözlemcisi gibi olduğumuzu
belirtiyor
• Öz farkındalık
• Koşullar da kendimize bakışımızı değiştirebilir
• Duruma odaklı yerine benliğe odaklı
TEMEL YÜKLEME HATASI (3)

Neden yükleme hatası yaparız?

kültürlerde yükleme hatasını etkiler


• Batılı dünya görüşü, olaylara durumların değil, insanların
neden olduğunu varsayma eğilimindedir
• Doğu Asya kültürlerindeki insanlar durumların önemine biraz
daha duyarlıdır
ŞEKİL :: 3.7
Yükleme ve Tepkiler : Birinin olumsuz davranışını nasıl açıkladığımız, bu davranış hakkında nasıl hissettiğimizi belirler.
Temel Yükleme Hatası (4)

Neden yükleme hatasını çalışırız


• kendimiz ve diğerleri hakkında nasıl düşündüğümüzü ortaya
çıkarmak
• İnsanların sorunlarından ötürü her zaman suçlanmaması
gerektiği. Başarısızlık, yetersizlik ve talihsizlik insanların
sandıklarından çok daha fazla gerçek çevresel nedenlerin
sonucudur
• çoğunlukla yanılgılarımızın farkında olmamamız ve daha çok
farkındalığın bize fayda sağlayabilecek olmasıdır
ŞEKİL :: 3.5 Temel Yükleme Hatası
Sosyal Dünyamızdan Beklentilerimiz

sosyal inançlarımız ve yargılarımız, duygularımızı ve


davranışlarımızı etkiler ve bu şekilde kendi
gerçekliklerini yaratmaya yardımcı olabilirler

Kendini gerçekleştiren kehanet (Self-fulfilling


prophecy): öngördüğü sonucu doğuran inanış
• Deneyci yanlılığı: araştırmaya katılanların, kimi zaman
deneycilerin beklentileri doğrultusunda davranmaları
Öğretmen Beklentileri ve
Öğrenci Başarısı

Öğretmenlerin kimi öğrencilerden diğerlerine göre


daha yüksek beklentileri olur
• öğretmen değerlendirmelerinin öğrenci başarısıyla bağlantılı
olduğu açıktır
• Öğretmen değerlendirmeleri, öğrenci başarısının sonucu
olduğu kadar nedeni de olabilir mi?
• yüksek beklentiler düşük başarı gösteren öğrencilere olumlu
etki yapıyor gibi görünmektedir
• Öğrenciler, öğretmenin yüz ifadeleri ve beden hareketlerine
karşı duyarlıdırlar
• öğrencilerin öğretmene ilişkin beklentileri de etkilidir
ÖĞRETMEN BEKLENTİLERİ VE ÖĞRENCİ BAŞARISI
Öğretmenlerin kimi öğrencilerden diğerlerine göre daha yüksek beklentileri olur.

ŞEKİL :: 3.8
Kendini Gerçekleştiren Kehanetler: Öğretmenlerin beklentileri kendini gerçekleştiren kehanetlere dönüşebilir. Ama
çoğunlukla öğretmenlerin beklentileri gerçeği doğru bir biçimde yansıtmaktadır.
Başkalarından Umduğumuzu Bulmak
kendini gerçekleştiren kehanetlerin iş ortamlarında,
mahkemelerde, polis süreçleri simüle edildiğinde,
çocuk ve ebeveynleri arasındaki ilişkilerde işlemektedir
sosyal etkileşim çalışmalarının en yaygın bulgularından
biri, bir dereceye kadar beklentilerimizin karşılığını
aldığımız yönündedir
Davranışsal doğrulama (Behavioral confirmation):
insanların beklentilerine uygun davranarak karşıdaki
insanda bekledikleri davranışı yaratma. Bir kendini
gerçekleştiren kehanet biçimi.
Sonuçlar
sosyal biliş çalışmaları, bilgi işleme gücümüzün etkinlik ve uyumsal
işlev bakımından ne kadar etkileyici olduğunu gözler önüne
sermektedir, ancak hatalara ve yanılgılı hükümlere açıktır
• Çok çaba göstermek de düşünme yanlılıklarını ortadan kaldırmaz
• Aklın etkin yargı önceliği, sezgilerimizi hatalı yargılara
düşündüğümüzden daha açık hale getirmektedir
• Ancak, ya bu deneyler, talihsiz katılımcılara, onları olduklarından
daha kötü göstermek üzere oynanmış oyunlarsa?
• yanlış izlenimler, yorumlar ve inançlar ciddi sonuçlar doğurabilir
• Yanılsamalı düşünme, hayatta kalmamıza yardımcı olan yararlı kısa
yollardan kaynaklanır.
HANGİ ANA BAŞLIKLARI İŞLEYECEĞİZ :
Tutumlarımız Davranışlarımızı Ne Kadar Yordar?

Davranışlarımız Tutumlarımızı Ne Zaman Etkiler?

Davranışlarımız Tutumlarımızı Neden Etkiler?


Tutumlarımız davranışlarımızı ne
kadar yordar?
Tutum (Attitude): bir kimseye ya da şeye yönelik, genellikle
inançlarımızdan kaynaklanan, duygularımız ve davranış
niyetlerimizde kendini gösteren, olumlu ya da olumsuz
değerlendirmelerimiz

Tutumlarla ilgili çalışmalarda, insanların ifade ettikleri tutumları,


değişen davranışlarını hiç de yordamıyordu.
• Öğrencilerin kopya çekmeye yönelik tutumlarının gerçek kopya çekme
olasılıkları ile hiç ilgisi yoktu
• Kiliseye yönelik tutumlar ile herhangi bir pazar günü kiliseye gitme
arasında sadece küçük bir ilişki vardı
• İnsanların kendi ifade ettikleri ırksal tutumları, gerçek durumlardaki
davranışları hakkında çok az ipucu veriyordu.
ŞEKİL :: 4.1 Tutumların
ABC’si
Tutumlar davranışı ne zaman yordar? (1)

Tutumlarımız davranışlarımız yordar, ne zaman:


• diğer etkiler asgari düzeyde olduğunda
• tutum o davranışa özgü olduğunda
• tutum kuvvetli olduğunda

Diğer davranışlar gibi, ifadeler de dış etkilere açıktır


sosyal etkilerin kişilerin ifade ettiği tutumları üzerindeki
etkisini azaltmak amacıyla ifadeye dayalı öz bildirim
ölçeklerini (bilinçli), örtük tutum ölçekleriyle (bilinçdışı)
birleştirmektedir
Tutumlar davranışı ne zaman yordar? (2)

Örtük çağrışım testi (Implicit association test (IAT)): bilgisayar


destekli bir örtük tutum değerlendirmesi. Tutum nesneleri ve
değerlendirici kelimeler arasında yaptığı otomatik
ilişkilendirmeyi ölçmek için tepki süresini kullanır.

100’den fazla çalışma şunu göstermiştir:


• örtük önyargılar yaygındır
• insanlar örtük önyargılarda farklılaşır
• insanlar genellikle örtük önyargılarının farkında değiller

açık ve örtük tutumlar birlikte olduklarında davranışları tek başlarına olduğundan daha iyi yordar

https://implicit.harvard.edu/implicit/
Tutumlar davranışı ne zaman yordar? ( (3)

Sadece içsel tutumlarımız değil, aynı zamanda karşılaştığımız


durumda etkiler
• sosyal etkiler insanları en derin inançlarını ihlal etmeye ikna
edebilir
• Birikme etkisi

Belli bir davranışa özgü tutumlar incelendiğinde;


• Örnek: ‘bedenen sıhhatli’ olmaya karşın ‘koşmaya’ yönelik
tutum - spor ve diyet alışkanlıklarını yordamakta
• alışkanlıkları ikna yoluyla değiştirmek için en iyi yöntem
insanların belli alışkanlıklara yönelik tutumlarını değiştirmektir
Tutumlar davranışı ne zaman yordar? (4)

Tutumlar güçlü olduğunda;


• Tutumlarımız ancak onlar hakkında düşünürsek güçlü olur
• insanların kendilerinin farkında olmaları, söyledikleri ve
yaptıkları arasındaki tutarlılığı artırmaktadır
• davranışları en iyi şekilde yordayan tutumlar erişilebilir
(kolaylıkla akla getirilebilen) ve kalıcı olanlardır. Tutumlar,
deneyim yoluyla güçlendirildiğinde, daha ulaşılabilir, daha
kalıcı ve davranışları daha yordayıcı hale gelir
Davranışlarımız tutumlarımızı ne
zaman etkiler?
Tutumlar davranışları izler

inandığımız şeyleri savunduğumuz doğru, ancak


savunduğumuz şeylere inanmaya başladığımız da doğru.

Davranışımızın zihinsel art etkileri pek çok sosyal psikolojik


olguda da kendini gösterir
Rol yapma
Role: insanların belirli bir sosyal konumda nasıl davranmaları
gerektiğini tanımlayan normlar bütünü

yeni bir sosyal rol üstlendiğimizde bir süreliğine kendimizi sahte


hissedebiliriz ancak tedirginliğimiz nadiren uzun soluklu olur

Örnek: Philip Zimbardo’nun Stanford hapishane çalışması


• hapishane simülasyonundaki gardiyanlar ve mahkumlar,
kendilerini oynadıkları rollere bir çırpıda kaptırdı
• gerçek dünyadaki Abu Ghraib Hapishanesi örneğinde olduğu
gibi, bazı insanlar sadist olur ve diğerleri olmaz
• onlarca yıl boyunca köle rolünü oynadığınızı düşünün
Söylemek inanmak haline
gelir

İnsanlar genellikle dinleyicilerini memnun etmek


amacıyla söylediklerini onlara göre uyarlamaktadırlar
ve söyledikleri şeylere inanmaya başlarlar

Kişinin sözleri için zorlayıcı bir dış açıklama


olmadığında, söylemek inanmak haline gelir.
Aşamalı arttırma olgusu

Aşamalı arttırma olgusu: Başlangıçta küçük bir ricayı yerine


getirmeyi kabul eden kişilerin, daha sonra daha büyük
istekleri kabul etme eğilimi
Fiyat kırma tekniği: insanlara birşeyi kabul ettirmek için
kullanılan bir taktik. Başlangıçtaki bir öneriyi kabul eden
insanlar, genellikle isteyen kişi fiyatı yükselttiğinde de rıza
göstermeye devam ederler
Kötücül ve ahlaki
eylemler (1)

Kötülük bazen gitgide artan davranışlar sonucunda


ortaya çıkar
• Önemsiz bir kötülük insanın ahlaki hassasiyetini düşürebilir ve
o kişinin daha kötü bir şey yapmasını kolaylaştırabilir
• Örnek: “beyaz yalan”
Savaş zamanında, öldürme emri verilen askerler
başlangıçta tiksinti ile tepki verebilirler, ancak bu uzun
sürmez.
• İnsanlar düşmanlarını insanlıktan çıkarma eğilimindedir
• Aynısı barış zamanında da olur, örneğin bir grubun diğerini
köle olarak tutması gibi
Figure 3 Killing Begets Killing
Students who believed they killed several bugs by dropping them in this
apparent killing machine, later killed more bugs during a self-paced
killing period. (In reality, no bugs were harmed.)

Courtesy of Andy Martens, University of Canterbury


Kötücül ve ahlaki eylemler
(2)

Benzer etki, ahlaki eylemleri şekillendirmek için çalışır

Karakterimiz, kimsenin bakmadığını düşündüğümüzde


yaptıklarımıza yansır.

Ahlaki eylemler, hele ki zorlanmış değil de tercih


edilmiş olduklarında, ahlaki düşünceyi etkiler
• Örnek: çocuklar ve pil kontrollü robot oyuncak

Olumlu davranış sevmeye teşvik eder


Kötücül ve ahlaki eylemler :
Irklar arası davranışlar ve ırkla ilgili tutumlar

Irklar arası olumlu davranış da ırksal önyargıyı azaltır mı?

Bu soru, sosyal bilimcilerin Amerikan Yüksek Mahkemesi’nin


okullarda ırk ayrımını sonlandırmak için verdiği 1954
kararından önceki ifadelerinin bir parçasıydı

Sonuç, “ahlakı yasalaştıramazsınız” fikrine ters düşüyor:


Tutum değişikliği, ırk ayrımının kaldırılmasının hemen
ardından gerçekleşmiştir
Toplumsal hareketler

Nazi Almanyası, yasaların ve normların nefreti ne


zaman meşrulaştırdığına dair bir örnek sunuyor
• Davranış ve inanç arasında bir tutarsızlıkla karşı karşıya kalan
insanlar, bilinçli olarak kendilerini inandırdılar.

Bayrağı selamlamak gibi siyasi ritüeller de benzer şekilde


inancı tesis edebilir ve güçlendirebilir.
Davranışlarımız Tutumlarımızı
Neden Etkiler

Sosyal psikologlar üç olası kaynaktan şüpheleniyor:


• Benlik Sunumu (Self-presentation theory)
• Bilişsel Çelişki (Cognitive dissonance theory)
• Kendini algılama (Self-perception theory)
Benlik Sunumu: İzlenim Yönetimi

Hepimiz insanların ne düşündüğünü önemseriz

Benlik sunumu teorisi, stratejik nedenlerle tutarlı


görünmemizi sağlayan tutumları ifade ettiğimizi
varsayar.
• Davranışlarımızla tutarlı tutumlar sergiliyormuşuz gibi
davranabiliriz.
Kendini haklı çıkarma: Bilişsel Çelişki (1)

Bilişsel çelişki (Cognitive dissonance): kişinin aynı anda


birbiriyle tutarsız iki bilişinin farkına vardığı zaman
ortaya çıkan rahatsızlık
• Bu rahatsızlık veren hissi azaltmak için, genelde
düşüncelerimizi duruma uydurmaya çalışırız
• Seçici pozlama (Selective exposure): kişinin görüşlerine uyan
bilgi ve haber arama ile çelişkili bilgilerden kaçınma eğilimi
Yetersiz gerekçelendirme (Insufficient justification): dışsal
gerekçeler ‘yetersiz’ kaldığında, davranışın içsel olarak
gerekçelendirilmesi sayesinde çelişkinin azaltılması
• Sıkıcı işler, tahta parçalarını döndürmek gibi

• Beklentilerin performansı nasıl etkilediğine dair bir araştırma

• Dışarıda bekleyen katılımcı ilginç bir deney olduğuna inandırılmalı

• Bir sonraki katılımcıyı ikna etmek için 1 dolar mı yoksa 20 dolar mı


etkili olur?
Yetersiz Gerekçelendirme: Dışsal gerekçeler “yetersiz” kaldığında, davranışın içsel olarak
gerekçelendirilmesi sayesinde çelişkinin azaltılması.
İnsanlar temel inançları ile çelişen bir durumla karşılaşırlarsa, aşırı bir rahatsızlık ve
zihinsel stres yaşarlar.
Festinger’in bilişsel çelişki kuramı, insanların iç çelişkilerini çözme biçimine odaklanmıştır.

Festinger hipotezini iki temel üzerine oturtmuştur.

Birincisi, çelişki sonucunda psikolojik olarak rahatsızlık duyan kişi çelişkiyi azaltmak ve kendi içinde
uyum sağlamak arayışına girer.

İkincisi, çelişki aşikar olarak ortadaysa bunu azaltma çabalarının yanı sıra kişi aynı zamanda bu
çelişkiyi ortaya koyan bilgi ve durumlardan aktif olarak kaçınma yolunu seçer.

Böyle bir durumda imkan varsa dış gerekçelere sığınır, eğer buna imkan yoksa kendisi gerekçe
üretir.
Kendini haklı çıkarma: Bilişsel Çelişki (2)

Kararlardan sonraki çelişki

Eşit derecede çekici iki seçenek arasında bir karar


verdikten sonra, insanlar genellikle çelişkili bilişlerin
farkına varırlar.
• Reddedilenlerin istenen özellikleri ve seçilenlerin istenmeyen
özellikleri
• İnsanlar, seçilen alternatifi yücelterek ve seçilmeyen seçeneği
kötüleyerek uyumsuzluğu azaltır
• Hatalar yapıldı (ama
ben yapmadım): saçma
inançları, kötü kararları
ve zarar verici
davranışları neden
meşrulaştırırız? Carol
Tavris Elliot Aronson
Kendini Algılama
Kendini algılama kuramı (Self-perception theory):
tutumlarımızdan emin olmadığımızda, davranışımıza ve içinde
bulunduğumuz duruma bakıp, kendimizi başkasının bizi gördüğü
gibi gözlemleyerek tutumlarımızı çıkarsadığımızı ileri süren
kuram
• Özellikle davranışlarımızı kolayca dış kısıtlamalara
bağlayamadığımız zaman doğrudur.

• Facial feedback effect: yüz ifadelerinin korku, öfke veya


mutluluk gibi karşılık gelen duyguları tetikleme eğilimi
KENDİNİ ALGILAMA
Kendini Algılama Kuramı: Tutumlarımızdan emin olmadığımızda, davranışımıza ve içinde
bulunduğumuz duruma bakıp, kendimizi başkasının bizi gördüğü gibi gözlemleyerek tutumlarımızı
çıkarsadığımızı ileri süren kuram.
Kendini Algılama

Fazladan gerekçelendirme (Overjustification effect):


• Kendini algılama kuramı: insanlar davranışlarını, hangi durum ve ortamda
gerçekleştiğine göre açıklar.
• Başkası tarafından zorlanmadan, kendi yaptığımız davranışlara bakar ve
bunlardan tutumlarımızı çıkarmaya çalışırız.
• insanlara zaten yapmayı sevdikleri şeyleri yapmaları için rüşvet vermenin
sonucu; daha sonra eylemlerini içsel olarak çekici olmaktan ziyade dışsal
olarak kontrol edilen olarak görebilirler.
• Davranışı açıkça kontrol etme düşüncesiyle davranıştan önce gereksiz bir
ödül önerirse ortaya çıkar.
Kuramları Karşılaştırma (1)

Benlik sunumu teorisi, eylemlerimizin neden yalnızca tutumlarımızı


etkilediğini açıklıyor

Çelişki teorisi ve kendini algılama teorisi varsayımları, eylemlerimizin


neden tutumlarımızı gerçekten etkilediğini açıklar.
• Çelişki kuramı: yaptığımız davranışı içsel rahatsızlığımızı azaltmak için doğrularız
• Kendini algılama kuramı: davranışlarımızı gözlemleriz ve bunlardan tutumlarımızla
ilgili mantıklı çıkarsamalar yaparız
• İki teori arasındaki çelişki, bilimsel teori geliştirmede insanın hayal gücünü
göstermektedir.
Kuramları Karşılaştırma (2)

Çelişki teorisi bir konuda kazanır: Tutum ve davranışın


çelişmesi uyarılma yaratıyor gibi görünüyor
• Uyumsuzlukla ilgili uyarılma, artan terleme ve kalp hızı ile
saptanabilir
• Kendini onaylama kuramı (Self-affirmation theory): İnsanların
istenmeyen davranışlar sergiledikten sonra, sık sık benlik imgesi
tehdidi yaşadıklarını ve bunu, benliğin başka yönlerini
olumlayarak telafi ettiklerini ileri süren kuram.
• Tutum-takip-davranış etkisi için çelişki koşullarının yarattığı gerilim
gerekli olabilir.
Kuramları Karşılaştırma (3)

Çelişki kuramı, uyumsuzluk yaratmadan gerçekleşen tutum


değişimlerini açıklamaz ve fazladan gerekçelendirme etkisini
de açıklamaz

Davranışların herhangi bir tutumla çelişmediği durumlarda


ne olur? İnsanlardan gülmesi ya da yüzünü ekşitmesi
beklendiğinde?

Tutumlarımızın iyi oluşmadığı durumlarda, kendini algılama


teorisi tutum oluşumunu açıklar.

Tepki gösterdikçe ve davranış sergiledikçe, gelecekteki


davranışlarımızı da yönlendirmek için daha erişilebilir
tutumlar geliştiririz.
HANGİ ANA BAŞLIKLARI İŞLEYECEĞİZ :
İnsan Doğasından Ve Kültürel Çeşitlilikten Nasıl Etkileniyoruz?

Toplumsal Cinsiyet Benzerlikleri Ve Farklılıkları Nasıl Açıklanır?

Evrim ve toplumsal cinsiyet: Neleri yapmak doğadan kaynaklanıyor?

Kültür ve toplumsal cinsiyet: Kültürün dediği gibi mi davranmalı?

Genler, Kültür Ve Toplumsal Cinsiyet Hakkında Hangi Sonuca


Varabiliriz?
İNSAN DOĞASINDAN VE KÜLTÜREL
ÇEŞİTLİLİKTEN NASIL ETKİLENİYORUZ?
İnsan farklılıkları ve benzerlikleri hakkındaki güncel düşünceye iki görüş hâkim: insani
akrabalığımızı vurgulayan evrimsel görüş ve insan çeşitliliğini vurgulayan kültürel görüş.

Neredeyse herkes her ikisine de ihtiyacımız olduğunda hemfikir: Genlerimiz uyum


sağlayabilen bir insan beynini mümkün kılıyor.
İnsan Doğasından ve Kültürel Çeşitlilikten Nasıl
Etkileniyoruz?

İnsanlar fazlasıyla sosyaldir

Kültürler ve çağlar arasında ortak olan, ahlakımızın çoğu da


dahil olmak üzere yüzlerce evrensel davranış ve dil örüntüsü
tespit edilmiştir.

Bu tür ortaklıklar, ortak insan doğamızı tanımlamaktadır

Farklılıklar dikkatimizi çeker, ama farklı olduğumuzdan daha


çok birbirimize benziyoruz.
Genler, Evrim ve Davranış

Evrensel davranışlar biyolojik benzerliğimizden gelmektedir

Doğal Seçilim (Natural selection): Organizmaların belli çevrelerde hayatta


kalabilmesini ve üremesini en iyi sağlayan kalıtsal özelliklerin, birbirini
takip eden kuşaklara geçmesine olanak tanıyan evrimsel süreç

Evrimsel psikoloji (Evolutionary psychology): Doğal seçilim ilkelerini


kullanarak biliş ve davranışın evrimini inceleyen dal.
Genler, Evrim ve Davranış

Evrim, bir türün bir diğerine dönüşmesi değildir. Evrim, popülasyon içi gen
ve özelliklerin nesiller içerisindeki değişimidir.

Türün kendi içerisindeki değişimi mikroevrimdir. Çok sayıda özellik, çok


uzun zaman dilimleri boyunca mikroevrim geçirdiğinde, tür atasal
özelliklerinden tamamen farklı bir özellikler karışımına dönüşecektir. Buna
makroevrim denir.

Makroevrim sonucunda türleşme görülür, atasal türler yeni türlere


evrimleşirler.
Kültürel Çeşitlilikten Nasıl Etkileniyoruz?

Tüm benzerliklerimize rağmen, yaşama biçimimizde


nefes kesici bir çeşitlilik vardır.

Cinsiyet farklılıkları sadece bir örnektir


Kültür ve Davranış (1)

Son derece uyumlu bir beyne sahip ortak insan


biyolojimiz, yüksek derecede kültürel çeşitlilik sağlar.
Kültür: Bir kuşaktan diğerine aktarılan ve geniş bir
insan grubu tarafından paylaşılan, davranış, düşünce,
tutum ve gelenekler sürekliliği
Çoğu zaman, biyoloji ve kültür, davranış üretmek için
etkileşime girer.
• Epigenetik: DNA değişikliği olmadan meydana gelen gen
üzerindeki çevresel etkilerin incelenmesi
Kültür ve Davranış (2)

Davranışlarımızın çoğu sosyal olarak programlanmıştır.


• Diller, gelenekler, dışavurumsal davranışlar

Giderek daha fazla kültürel çeşitlilikle çevriliyoruz


• Elektronik sosyal ağlar, seyahat, uluslararası ticaret
• Göç ve mülteci akımları
• Sonuçlar hem dostluk hem de çatışmadır

Başka bir kültürle karşılaşmak bazen şaşırtıcı bir


deneyimdir.
Prenses Diana
Kültür ve Davranış (3)

All cultures have their accepted ideas about


appropriate behavior

Norms: kabul edilen ve beklenen davranışlar için


• Uygun davranışı belirtir
• Neyin normal olduğunu tanımlar
• Onları kabul etmeyenlere keyfi ve sınırlayıcı görünebilir

Normlar bizim için net olmadığında, başkalarının davranışlarını izler


ve kendi davranışlarımızı buna göre ayarlarız.
Kültür ve Davranış (4)

Kültürler, birçok davranış normlarında farklılık gösterir.


• Bireysel seçimler—bireyciliğe karşı kolektivist
• Dışavurum
• Dakiklik
• Kişisel alan (Personal space): Vücudumuzun etrafında
korumak istediğimiz tampon bölge.
Kültürler ayrıca normlarının gücü bakımından da farklılık gösterirler.
Peer-Transmitted Culture (1)

Hakim varsayım, ebeveyn yetiştirmesi, ebeveynlerin


çocuklarının kim olacağını belirlediğidir.
Kanıtlar daha karmaşık bir yapıya işaret ediyor:
• Genetik etkiler, kişilik özelliklerindeki bireysel varyasyonların
kabaca %40'ını açıklar
• Ev de dahil olmak üzere paylaşılan çevresel etkiler, kişilik
farklılıklarının yalnızca %0 ila %1'ini oluşturur.
• Geri kalanın çoğu akran etkisinden kaynaklanıyor olabilir.

Çocuklar ve gençler kültürlerini (oyunlar, müzik, aksanlar ve


küfürler) çoğunlukla akranlarından öğrenirler.
Peer-Transmitted Culture (2)

Kültürel aktarım asla mükemmel değildir; ve değişim gençlerden


geliyor

Kültürler farklıdır, ancak farklı davranışlarımızın altında yatan


süreçler her yerde hemen hemen aynıdır.
• Arkadaşlık için ortak normlar
• kişilik boyutları (Büyük Beşli: dengeli, dışa dönük, açık, uyumlu, öz
disiplinli)
• Başkalarını iyi veya kötü olarak değerlendirmek
• Sosyal inançların boyutları
• Statü normları
• Ensest tabusu
• Savaş Normları
Figure 3 Words Used to
Express Positive Emotion in
(a) India and (b) the U.S.
In a study of the language of Facebook users,
positive emotion was expressed in similar ways
in India (top) and the U.S. (bottom), with a few
cultural differences—such as the greater use
of “thanks” in India, and the greater use of
“win” in the United States.

(a to b) Source: Kern, M. L., & Sap, M. (2014, February).


TOPLUMSAL CİNSİYET BENZERLİKLERİ VE
FARKLILIKLARI NASIL AÇIKLANIR?
Toplumsal Cinsiyet
Psikolojide, insanların kadın ve erkek olarak tanımladığı, biyolojik kökenli veya toplumsal
etkilerle şekillenmiş nitelikler.
Kültür ve Toplumsal Cinsiyet
Erkek ya da kadın, oğlan ya da kız olmanın ne anlama
geldiği bir kültürden diğerine farklılık gösterir.
Cinsiyet rolü: erkekler ve kadınlar için bir dizi davranış
beklentisi (normlar)
Kültür, toplumsal cinsiyet rollerimizi oluşturmaya
yardımcı olur
Kadınlar ve Erkekler Nasıl Benzer ve
Farklıdır? (1)

Araştırmada bulunan gerçek farklılıklar nelerdir?


• Kadınlar ve erkekler farklı olmaktan çok benzerdir

Ortalama bir kadın: Ortalama bir erkek:


• Daha fazla yağ, daha az kas • Ergenliğe daha geç girer
• Daha erken ölür
• Daha kısa ve daha hafif
• DEHB tanısı alma, intihar
• Kokulara ve seslere karşı etme veya yıldırım çarpması
daha hassas sonucu ölme olasılığı daha
• Anksiyete bozuklukları veya yüksektir
depresyon yaşama olasılığı • Kulaklarını oynatma
konusunda daha becerikli
iki kat daha fazladır
Kadınlar ve Erkekler Nasıl Benzer ve
Farklıdır? (2)

Bulgular, kadınlara ilişkin bazı kalıpyargıları


doğrulamaktadır; ama bu özellikler aslında her iki
cinsiyette de bulunmaktadır
• Daha az fiziksel saldırgan, daha besleyici ve sosyal olarak daha
duyarlı olmak

Araştırmada bulunan cinsiyet farklılıklarının


ortalamalara dayalı olduğunu unutmayın—bunlar
grubun her üyesi için geçerli değildir.
• Birey olarak erkekler ve kadınlar, şiddetli rekabetten şefkatli
bakıma kadar değişen bakış açıları ve davranışlar sergilerler.
Bağımsızlığa Karşı Bağlantılılık

Yirminci yüzyılın sonlarında birkaç feminist psikolog, kadınların


erkeklerden daha fazla yakın ilişkilere öncelik verdiğini iddia etti.
• Oyun
• Arkadaşlık
• Meslekler
• Aile ilişkileri
• Gülümseme
• Empati: başka birinin duygularının dolaylı deneyimi; kendini başkasının yerine
koymak
Figure 5 Words and Phrases
with the Largest Gender
Differences among More
than 7,000 Facebook Users
The gender difference in independence
versus connectedness is readily apparent in
this natural language study, as are other
differences—such as men’s greater
propensity to swear and women’s greater
focus on shopping. The red clusters show the
specific topics with the largest gender
differences.

Access the text alternative for these images

(a to b): Source: Schwartz, H. A., Eichstaedt, J. C., Kern, M. L., Dziurzynski, L., Ramones, S. M., Agarwal, M., Shah, A., Kosinski, M., Stillwell, D., Seligman, M. E. P., & Ungar, L. H.
Sosyal Baskınlık
İki insan hayal edin: Biri; “maceracı, despot, kaba, baskın,
kuvvetli, bağımsız ve güçlü.” Diğeri; “sevecen, bağımlı,
hayalci, duygusal, itaatkâr ve zayıf.”
Araştırmalar, erkeklerin kadınlardan daha fazla güç ve
başarıyı önemli olarak değerlendirdiğini gösteriyor.
Her toplumda erkekler sosyal olarak daha baskındır.
• Cinsiyet farklılıkları azalıyor olsa da, erkekler daha fazla liderlik
pozisyonuna sahip olmaya devam ediyor
• Araştırmalar, insanların liderleri kültürel olarak daha erkeksi
özelliklere sahip olarak algıladığını gösteriyor

Erkekler, kırılgan erkeklik (precarious manhood) olarak bilinen bir


fenomen, sosyal güçlerini kaybetmekten korkabilirler.
Saldırganlık

Saldırganlık: birini incitmeyi amaçlayan fiziksel veya


sözel davranış
• Laboratuvar deneylerinde erkekler daha fazla fiziksel
saldırganlık sergiliyor

Saldırganlıktaki cinsiyet farklılıkları bağlama göre


dalgalanır - insanlar kışkırtıldığında cinsiyet farkı küçülür
• Daha az saldırgan formlarda (tokat, fırlatmak, sözel olarak
saldırmak), kadınlar daha agresif olabiliyor
Cinsellik
Cinsel uyaranlara karşı fizyolojik ve öznel tepkilerinde kadınlar
ve erkekler farklı olmaktan çok benzerdir.

Önceden olanlarda farklılıklar görülür


• Erkeklerin cinsel aktiviteyi başlatma olasılığı kadınlardan daha
fazladır

Seks her yerde kadınların sahip olduğu ve


erkeklerinde onlardan istediği bir şey olarak anlaşılır.
• Bir cinsiyetin veya diğerinin kıtlığı cinsel normları etkiler
Cinsel fanteziler de erkekler ve kadınlar arasında farklılık gösterir
Evrim ve Toplumsal Cinsiyet: Neleri Yapmak
Doğadan Kaynaklanıyor?
Soru: Erkeklerin ve kadınların farklı kişiliklere, ilgilere ve
becerilere sahip olmasının temel nedeni sizce nedir?

Cevap: yetiştirme ve biyoloji diyenlerin oranı hemen


hemen aynı çıkmıştır (Gallup, 1990)
Toplumsal Cinsiyet ve Çiftleşme Tercihleri-1

Türümüzün evrimsel tarihi: saldırganlık, baskınlık ve


cinsellikteki cinsiyet farklılıkları (Kenrick, 1987)
Evrimsel psikoloji flört etme, çiftleşme ve üremeye ilişkin davranışlarda
cinsiyet farklılıklarını öngörür

Kadınlar; kaynak ve bağlılıkla ilgili seçimlerde bulunurlar

Erkekler; sağlıklı ve verimliliği göz önünde bulundururlar

Dolayısıyla fiziksel olarak baskın erkekler daha az saldırgan erkeklere göre kadınlara
ulaşmada daha başarılı oldukları için kuşaklar boyunca erkek saldırganlığı ve baskınlığı
artmıştır

Temel İlke: Doğa kişinin genlerini geleceğe aktarmasına yardımcı olan özellikleri seçer.
Toplumsal Cinsiyet ve Çiftleşme Tercihleri-2
6 kıtadan ve beş adadan, her ırktan, dinden ve siyasal sistemden gelen
10.000’den fazla insanı incelediler.

Erkekler; genç ve sağlıklı üremeye uygun görünen çekici fiziksel özellikleri

Kadınlar; kaynağa ve statüye sahip erkekleri tercih etmişler

Her yaştan kadın, kendinden yaşça biraz daha büyük olan


erkekleri tercih ediyor. Dolayısıyla, erkekleri doğurganlıkla
ilişkili kadın özelliklerine çekim hissetmeleri için yatkınlaştırdığı
söylüyor evrimsel psikologlar.

Elbette, benzerliklerde bulunuyor. Erkeklerde kadınlar da sevgi


ve karşılıklı çekim arzuluyorlar.
TOPLUMSAL CİNSİYET VE ÇİFTLEŞME TERCİHLERİ
Evrimsel psikolog David Schmitt (2006), erkeklerin ebeveyn olarak dişilerden daha fazla
yatırım yaptığı türlerde, erkekler uzun vadeli çiftleşme stratejisine sahiptirler, daha
seçicidirler ve daha geç ölürler, diye belirtir.
Evrimsel Psikoloji Üzerine Düşünceler

Doğal seçilimim doğruluğundan şüphe edilmemektedir


Ancak geriye doğru çıkarım yapma problemi
Evrimsel psikologlar, geçmişi bugünün gözüyle değerlendirdikleri yönündeki
eleştirilere karşı çıkarlar
Çünkü kültür, davranışları toplumsallaştırır
Hayvan davranışlarından, kültürler arası gözlemle, hormon ve gen çalışmalarıyla
test ederler
Erkek ve kadın kalıpyargılarını güçlendirme endişesi
Değişme ve öğrenme kapasitesi kültür açıklaması için ipucu olabilir.
EVRİMSEL PSİKOLOJİ ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
Toplumsal Cinsiyet ve Hormonlar

Testosteron erkeksi görünümü etkileyen erkek cinsiyet hormonudur

Testosteron verilen pek çok hayvanda saldırganlık artmıştır

Şiddet gösteren erkek suçlular normalden yüksek testosteron seviyesine


sahiptir

Orta yaş ve sonrasında kadınlar daha girişken ve özgüvenli, erkekler ise


duygudaş ve daha uysal olurlar
Kültür ve Toplumsal Cinsiyet: Kültürün dediği gibi mi davranmalı?

Kültürün etkisi zaman ve mekana göre farklılaşan cinsiyet rolleri tarafından


gösterilmiştir.

Kültürler arasında ve zaman içinde çeşitlilik gösteren toplumsal cinsiyet


rolleri kültürün gerçekten de bu rolleri inşa ettiğini göstermektedir.

Toplumsal cinsiyet rolleri kültürle birlikte değişir

İnsaların çoğu her iki eşin de çalıştığı ve çocuk bakımını paylaştığı zaman
hayatın daha doyurucu fikrine katılmışlardır (44 ülkeden 41).

Buna karşın ülkeden ülkeye farklılıklar vardır.


TOPLUMSAL CİNSİYET ROLLERİ KÜLTÜRLE BİRLİKTE DEĞİŞİR
Kültür ve Toplumsal Cinsiyet: Kültürün dediği gibi mi davranmalı?

Toplumsal cinsiyet rolleri zamanla değişir

Evli bir kadının kendisini destekleyecek bir kocası olsun olmasın, kadının iş dünyasında olabileceğini desteklemiştir
(1938:5/1, 1996:5/4)

Farklı mesleklerde kadın sayısı artmaktadır

Bu değişimler, evrim ve biyolojinin toplumsal cinsiyet rollerini sabitlemediğini gösteriyor

Akran ve Aktarılan Kültür

Yetiştirme varsayımı: ebeveynlerin çocuklarını yetiştirme şekli, çocuklarının kim olacağını belirler

Aynı ailede yetişen çocuklar benzer olması gerekmez mi?

İkizler ve kardeşlerle yapılan çalışmalarda genetik etki kişilikteki çeşitliliğin yüzde 40-50 açıklıyor

Akran etkisi: akranların ne düşündüğünü önemseme


AKRAN İLE AKTARILAN KÜLTÜR
Kültürün çoğu etkisi, çocuklara akranları tarafından aktarılır.

ŞEKİL :: 5.8
Sosyal Davranıştaki Toplumsal Cinsiyet Farklılıkları Üzerine Sosyal Rol Kuramı
Genler, Kültür ve Toplumsal Cinsiyet Hakkında Hangi Sonuca
Varabiliriz?

Biyoloji ve kültür

Kültürel normlar tutum ve davranışlarımızı güçlü bir biçimde etkiler,

Ancak bunu biyolojiden bağımsız olarak yapmazlar

Sosyal ve psikolojik her şey nihayetinde biyolojiktir

Biyolojik mirasımızın başlattığı şeyi kültür güçlendirir

Etkileşim: bir etkenin (biyoloji gibi) etkisinin, başka bir etkene (çevre gibi)
bağlı olduğu ilişki
Genler, Kültür ve Toplumsal Cinsiyet Hakkında Hangi Sonuca
Varabiliriz?
Genetik bilimi deneyimlerin beyni değiştirebilmek için genleri harekete geçirdiğini
söylemektedir
Örn; Ebeveyn dokunuşu, bebeğin gelecekteki stresli olaylarla başa çıkabilmesini
sağlamaya yardımcı olan genleri uyarır.
Sosyal rol kuramı: biyolojik etkiler ve çocukluk dönemi sosyalleşmesinin de içinde
bulunduğu etkiler, cinsiyetler arası iş bölümünde farklılık
Erkekler dayanıklılık ve hız nedeniyle daha fazla fiziksel güç gerektiren roller
üstlenmeye eğilimlidir
Kadınların çocuk yetiştirme ve emzirme kapasiteleri onları bakım veren rollere
yönlendirir
Sonuç: rol dağılımı daha eşit bir hale geldikçe, toplumsal cinsiyet farklılıkları azalacaktır
Genler, Kültür ve Toplumsal Cinsiyet Hakkında Hangi Sonuca
Varabiliriz?

Koşulların ve kişinin gücü

Sosyal koşulların bireyleri etkilediği gibi bireyler de sosyal koşulları etkiler.

1. Belirli bir sosyal koşul farklı insanları farklı etkiler

2. Kişiler, kendi koşullarını sıklıkla kendileri seçer

3. İnsanlar sıklıkla kendi koşullarını yaratır


Çelişik Duygulu Cinsiyetçilik

Düşmanca cinsiyetçilik (hostile sexism): kadının erkeğe göre zayıf ve ona


bağımlı olarak algılanıp, düşük seviyede görülmesi ve cinsiyet ayrımcılığına
tabi olması.
Korumacı cinsiyetçilik (benevolent sexism): Kadının korunması,
yüceltilmesi ve sevilmesi şeklindeki olumlu tutumları içerse bile; kadının
erkeğe oranla daha düşük seviyede olduğunu kanıtlamaya hizmet eden bir
önyargıdır.
Toplumda erkeğin ekonomik, kanuni ve politik üstünlüğü anlamına gelen
ataerkillik, baskıcı veya korumacı şekillerde ortaya çıkabilir.
Cinsiyetler arası yarışmacı farklılaşma ve tamamlayıcı farklılaşma
Tutarlılık Kuramları

Tutum değişimi

Bilişsel kuramlardır

Tutumlar tutarlılığı: Bu tutarlılık hem tutum öğeleri arasında, hem de


kişinin sahip olduğu çeşitli tutumlar arasında söz konusudur.

Örneğin, birisini seversek, ona iyi özellikler atfederiz ve onun hakkında


söylenen kötü sözlere direnç gösteririz

Heider, tutarlılık kuramlarının ilki olan denge kuramını geliştirmiştir.


Heider'in Denge Kuramı:

Heider (1946, 1958), denge kuramını özellikle kişilerarası algı çerçevesinde


geliştirmiştir.

Kişilerarası algı olayını en basite indirgeyen Heider, bir kişinin (k), bir diğer
kişi (d) ve bir tutum objesi (o) ile ilişkilerini incelemiştir.

k-d-o üçlüsündeki her üç ilişki de (k ye göre) olumluysa ya da ilişkilerin ikisi


olumsuz biri olumluysa, k'nin zihninde denge durumu var demektir. İki
ilişki olumlu, bir ilişki olumsuzsa ya da her üç ilişki de olumsuzsa, k için
dengesiz bir durum söz konusudur. Dengesizlik durumu ise kişi için
rahatsızlık vericidir ve kişi bu rahatsız durumdan kurtulmak ister.
Heider'in Denge Kuramı:

Bir örnekle açıklayalım: Ahmet (k), arkadaşı Mehmet'i (d) çok sever,
beğenir (+ tutum ilişkisi); Ahmet aynı zamanda yalandan (o) nefret eder (-
tutum ilişkisi) ve Ahmet, Mehmet'in yalan söylediğini (+ aidiyet ilişkisi)
öğrenir. Bu durum Ahmet'i rahatsız edecektir; çünkü dengesiz bir
durumdur.

Ahmet'in durumunu tekrar ele alacak olursak, Ahmet'in bu dengesizlikten


kurtulması için ya Mehmet hakkındaki tutumunu değiştirip onu artık
beğenmemesi; ya da yalan söylemek konusundaki tutumunu değiştirip
yalan söylemenin kötü bir şey olmadığına kendini inandırması gerekir;
şöyle ki: bu tutum değişikliklerinin herhangi biri dengeyi sağlayabilecektir.
Rosenberg ve Abelson'un Bilişsel Dengeleme Kuramı:

Rosenberg ve Abelson (1960), Heider'in denge kuramını biraz daha geliştirerek uygulamışlardır.

Rosenberg ve Abelson ise, dengeyi sağlamak için tutum değişiminden başka yolları da etraflıca
incelemişlerdir.

Örneğin, yukarıdaki durumda, Ahmet, Mehmet'in gerçekten yalan söylediğine inanmayabilir ya


da bu olayı düşünmemeye çalışılır, aklına getirmez ya da reddeder. Bu davranışlarla, Ahmet,
Mehmet'le yalan arasındaki olumlu ilişkiyi nötr (0) ilişki haline getirir, böylece de kendi zihninde
tekrar bir denge durumu sağlamış olur.

Ayrıştırma: Örneğin arkadaşlarıyla dışarda zaman geçirmenin notlarına olumsuz etki edeceğini
düşünen biri; şimdiye kadar iyi not deyince 90-100 gibi notları düşünürken şimdi bunu lüzumsuz,
60-70 i ise yeterli derecede iyi olarak yeniden tanımlayabilir.

Güçlendirme: sigara içmenin diğer bazı olumlu öğelerle olumlu ilişkilerini düşünerek sigara içme
öğesinin olumluluğunu güçlendirebilir.
HANGİ ANA BAŞLIKLARI İŞLEYECEĞİZ :
İknaya Götüren Yollar Nelerdir?

İkna Etmenin Temel Ögeleri Nelerdir?

Sıra Dışı İkna: Tarikatlar Nasıl Beyin Yıkıyor?

İkna Edilmeye Nasıl Karşı Konulur?


İknaya Götüren Yollar Nelerdir? (1)

İkna (Persuasion): bir mesajla; inançlarda, tutumlarda


ya da davranışlarda değişikliğe neden olma süreci.

Örnekler:
• Yanlış inançların yayılması
• Eşitlik ile ilgili tutumlar
• İklim değişikliği şüpheciliği
• Daha sağlıklı yaşamı teşvik etmek
İKNA
Bir mesajla; inançlarda, tutumlarda ya da davranışlarda değişikliğe neden olma süreci.
Figure 1 American’ Fears of Climate
Change, 1997 to 2017

(Gallup data reported by Saad, 2017.)


İknaya Götüren Yollar Nelerdir? (2)

İknanın iki yoldan biriyle gerçekleşmesi muhtemeldir; ama her iki


durumda da ikna, birkaç engeli aşmayı gerektirir.

Merkezi Yol: ilgilenen kişilerin savlara odaklanması ve destekleyici


düşüncelerle tepki vermesi yoluyla gerçekleşir.

Çevresel Yol: ilgilenen kişilerin, konuşmacının çekiciliği gibi rastlantısal


ipuçlarından etkilenmesiyle gerçekleşir.
• Fazla düşünmeden otomatik kabulü tetikleyen ipuçlarına odaklanır
İKNAYA GÖTÜREN YOLLAR NELERDİR?
Farklı Amaçlar İçin Farklı Yollar

Merkezi yol süreci çevresel yoldan daha kalıcı


değişikliklere götürür
• İnsanlar dikkatli düşündüklerinde, sadece ikna edici cazibe
noktalarına değil kendi düşüncelerini de tepkilerine katarlar

Daha hızlı olduğu için genellikle çevresel yolu kullanırız.


• “Uzmanlara güven” ya da “uzun bildiriler güvenilirdir” gibi
basit pratik yöntemler sıklıkla kullanılır.
• konuşmacının telaffuzu iyiyse, çekiciyse, görünüşte iyi
nedenleri ve birkaç savı da varsa genellikle çevresel yolu tercih
ederiz ve mesajın içeriğini düşünmeden kabul ederiz.
ŞEKIL :: 7.2 İknaya Giden Merkezi ve Çevresel Yollar
İkna Etmenin Temel Öğeleri Nelerdir?

Among the ingredients of persuasion explored by social


psychologists are these: Sosyal psikologlarca keşfedilen ikna
etmenin içeriğinde şu dört öge bulunuyor.
• İletici
• Mesaj
• Mesajın nasıl iletildiği
• Dinleyici

Kim ne söylüyor, hangi yöntemle söylüyor, kime söylüyor?


Kim Söylüyor? İletici (Kaynak) (1)

İletişimcinin önemli bir özelliği inanırlıktır


• İnanılabilir bir iletici hem uzman hem de güvenilir olarak
algılanır
• Kaynak inanırlığın etkileri zamanla azalır

• Uyuyan Etkisi (Sleeper effect): ilk başta dikkate almadığımız


halde, mesajla-mesajın kaynağı arasındaki bağlantıyı zamanla
unutmamız sonucu, gecikmeli olarak gerçekleşen ikna.

İnanırlık; algılanan uzmanlık, konuşma tarzı ve algılanan


güvenilirlikten etkilenir.
Kim Söylüyor? İletici (Kaynak) (2)

Çekicilik ve beğeni güçlü bir etkiye sahiptir


• Çekicilik (Attractiveness): izleyici kitlesini cezbedecek
özelliklere sahip olmak
• Cazip bir iletici (çoğunlukla izleyici kitlesiyle benzeşen), en çok
öznel konulardaki tercihlerde ika edicidir.

Çekicilik çeşitli şekillerde olabilir


• Fiziksel çekicilik
• Benzerlik
Ne Söylendi? Mesajın İçeriği (1)

İknada akıl veya duygu seçimi dinleyiciye bağlıdır.


• Eğitim ve motivasyon
• İlgisizlik
• Tutum oluşumu
• İlk tutumlar duygu veya mantıkla mı?

İyi duygular genellikle iknayı artırır

Mesajlar, korku gibi olumsuz duygular uyandırarak


da etkili hale getirilebilir
NE SÖYLENDİ? MESAJIN İÇERİĞİ
Ne Söylendi? Mesajın İçeriği (2)

Bağlam büyük bir fark oluşturur


• Kapıdaki ayak tekniği (Foot-in-the-door phenomenon): Önce küçük bir
talebi kabul eden kişilerin daha sonra daha büyük bir talebe uyma eğilimi

• Fiyat kırma tekniği (Lowball technique): bir ilk talebi kabul eden kişiler,
talepte bulunan kişi bahsi yükselttiğinde genellikle buna uymaya devam
edecektir; Yalnızca maliyetli talebi alan kişilerin uyma olasılığı daha
düşüktür

• Yüzdeki kapı tekniği (Door-in-the-face technique): biri büyük bir talebi ilk
kez geri çevirdikten sonra, aynı talep sahibi daha makul bir taleple karşı
teklifte bulunur
Ne Söylendi? Mesajın İçeriği (3)

Kitleniz karşıt görüşlere maruz kalacaksa, iki taraflı bir itiraz sunun
• Karşıt argümanları kabul edin

Aykırılık: büyük fikir aykırılıkları daha az değişim üretebilir

Önce gelen genellikle sonra gelenden daha etkilidir


• Öncelik etkisi (Primacy effect): diğer şeyler sabit tutulduğunda,
ilk sunulan bilgi genellikle en çok etkiye sahiptir

• Sonralık etkisi (Recency effect): bazı durumlarda en son verilen


bilgi en çok etkiye sahiptir
Figure 3 Primacy Effect versus Recency Effect
When two persuasive messages are back-to-back and the audience then responds
at some later time, the first message has the advantage (primacy effect). When the
two messages are separated in time and the audience responds soon after the
second message, the second message has the advantage (recency effect).
Nasıl Söylendi?
İletişim Kanalı (1)

Kanal: mesajın dağıtıldığı yol; yüz yüze, yazıyla, filmle


ya da bir başka yolla.

Etkin deneyim de tutumları pekiştirir.

Yazılı ve görsel çekicilikler hem pasiftir hem de çoğu


nispeten etkisizdir.
• Bununla birlikte, bir ifadenin tekrarı ve kafiyeli olması, onun
akıcılığını ve inanılırlığını artırmaya hizmet eder.
Nasıl Söylendi?
İletişim Kanalı (2)

Etkileşimin medyadan daha fazla etkisi var


• Modern satış, genellikle daha fazla ağızdan ağza iletişim
kullanmaya çalışır.
• İki basamaklı iletişim akışı: Medya etkisi genellikle kanaat
önderleri aracılığıyla gerçekleşir ve bu liderler de başkalarını
etkiler.
• Medyada, ne kadar ikna edici o kadar gerçekçi olur - bu
nedenle ikna etme sırası canlı (yüz yüze), videoya, ses kaydına
ve yazılıdır.
• Mesajlar ancak yazıldığında en iyi anlaşılır ve hatırlanır.
Figure 4 Percentage Change from Baseline (0) in
Coronary Risk After 1, 2, or 3 Years of Health Education
In Gilroy, California, a 2-year multimedia campaign used TV, radio, newspapers, and direct mail
to teach people about coronary risk and what they could do to reduce it. In Watsonville,
California, this media campaign was supplemented by personal contacts with two-thirds of
those participants whose blood pressure, weight, and age put them in a high-risk group.

Source: Data from Maccoby, 1980.


NASIL SÖYLENDİ? İLETİŞİM KANALI
İletişim kanalı: Mesajın dağıtıldığı yol; yüz yüze, yazıyla, filmle ya da bir başka yolla.

İki Basamaklı İletişim: Medya etkisinin gerçekleştiği süreç, sıklıkla kanaat liderleri
üzerindendir, onlar da sırayla diğerlerini etkiler.
Kime söylendi? Dinleyiciler (1)

İki izleyici özelliği: yaş ve düşünceli olma

Sosyal psikologlar, yaşın etkileri için iki açıklama yaparlar:


• Yaşam döngüsü açıklaması: insanlar yaşlandıkça tutumlar değişir
• Nesilsel açıklama: tutumlar değişmez; yaşlı insanlar çoğunlukla
gençliklerinde benimsedikleri tutumlara tutunmaya çalışırlar.
• Bu tutumlar günümüzdeki gençler tarafından benimsenenlerden farklı
olduğu için kuşak farkı gelişir.
Kime söylendi? Dinleyiciler (2)

Düşünce derecesi önemlidir


• Önemli olan mesaj değil, uyandırdığı tepkilerdir.

Seyirci ne düşünüyor?
• Erken uyarılan erken önlem alır – eğer karşı çıkmak için yeterince
önemsiyorsan
• Dikkat dağıtma, karşı tartışmayı etkisiz hale getirir
• İlgisiz dinleyiciler çevresel ipuçlarını kullanır
• Biliş gereksinimi (Need for cognition): düşünme ve analiz etme
motivasyonu
• Düşünmeyi teşvik etmek, güçlü mesajları daha ikna edici ve zayıf
mesajları daha az ikna edici hale getirir.
Tarikatlar Nasıl Beyin Yıkıyor?
Tutumlar davranışları izler

Kişiler gönüllü, açıkça ve yinelenen bağlılıkları içselleştirirler

Kişisel adanmışlık ne kadar fazlaysa onu gerçekleme zorunluluğu da o kadar artar

Aşamalı arttırma: yavaşça bir şeylerden vazgeçmeye yavaşça daha fazlasına


katlanmaya başlarsınız

Karizmatik liderler

Canlı, duygusal mesajlar

Potansiyel üyeler hayatlarında dönüm noktalarındadır

Grup etkileri: Tarikatlar, tipik olarak üyelerini eski sosyal güvence


sistemlerinden kopartırlar ve diğer tarikat üyeleriyle birlikte tecrit ederler.
TUTUMLAR DAVRANIŞLARI İZLER
Kişiler gönüllü, açıkça ve yinelenen bağlılıkları içselleştirirler. Görünüşe göre, tarikat
liderleri bunu biliyorlar.

İKNA EDİCİ UNSURLAR

ŞEKIL :: 7.9 İkna Etme İletişimlerinin Tesirini Etkilediği Bilinen Değişkenler


İkna Edilmeye Nasıl Karşı Konulur? (1)

İkna olmak doğal olarak gelir - ikna edici mesajları kabul etmek, onlardan
şüphe etmekten daha kolaydır

Bir iddiayı anlamak, ona inanmaktır - en azından geçici olarak

Mantık, bilgi ve motivasyonla yalanlara direniriz


• Otoriteye karşı alışılmış tepkileri yeniden düşünün
• Daha fazla bilgi arayın
• Anlamadığımız şeyleri sorgulayabiliriz
İkna Edilmeye Nasıl Karşı Konulur? (2)

Tutum aşılama (Attitude inoculation): İnsanları


tutumlarına yönelik zayıf saldırılara maruz bırakmak,
böylece daha güçlü saldırılar geldiğinde çürütmeleri
mümkün olacaktır.
Karşı argüman: ikna edici bir mesajın yanlış olmasının
nedenleri
Örnekler:
• Çocukların sigara içmesi için akran baskısına karşı aşılanması
• Çocukları reklamın etkisine karşı aşılamak
GERÇEK HAYAT UYGULAMALARI: AŞILAMA PROGRAMLARI
Tutum Aşılama Önerileri

Direnç oluşturmanın en iyi yolu, muhtemelen sadece


daha güçlü beyin yıkama değil
• Çocuklar ve sigara içme konusu için, çocuklara ikna edici
itirazlara nasıl karşı koyabileceklerini öğretmek daha iyidir.

Eğitimciler “mikropsuz ideal bir ortam” yaratma


konusunda dikkatli olmalıdır
• Farklı görüşlerin ortasında yaşayan insanlar daha anlayışlı
hale gelir ve görüşlerini yalnızca güvenilir argümanlara yanıt
olarak değiştirmeye daha yatkın hale gelir.

You might also like