You are on page 1of 6

ÇOCUK MERKEZLİ AİLE OYUN TERAPİSİ FİLİAL TERAPİ (FT)

Oyun, çocuklar için gerçek dünya ile hayal dünyası arasında kurulan bir köprüdür. Çocuklar, gerçek
oyuncaklarla hayali oyunlar oynayarak, canlandırma ile rollere bürünerek oynadığı oyunlar aracılığı ile
ileride karşılaşabileceği davranış biçimlerini, içsel çatışmalarla ve yaşadıkları stresle başa çıkmayı,
duygu ve düşüncelerini ifade etmeyi öğrenirler. Aslında, oyun yardımı ile büyümeye ve gelişmeye
devam ederler. Nasıl yetişkinler çalışarak yaşamlarını kazanıyorlarsa, çocuklar da kişilik, beceri ve zeka
bütünlüklerini oyun oynayarak geliştirirler.
Oyuncaklar, çocukların seçme, değerlendirme duygusunu ve yaratıcılığını geliştirirken aynı zamanda
da kendi kendine karar verebilmesine ve belirli alanlarda beceriler kazanmasına da olanak
sağlamaktadır. Tüm bu nedenlerle çocuklarla iletişim kurmanın, onların dünyasını paylaşmanın en
doğal olan, en sık kullanılan ve en sağlıklı sonuç veren yolu onlarla oyun oynamaktır.

Oyun Oynamak Hayata Katılmaktır!

Oyun Terapisi, çocukların kendini oyun aracılığıyla ifade etmesini amaçlar. Yetişkinler için psikoterapi
ne ise çocuklar için de oyun terapisi odur. Eğer çocukların oyunlarını anlarsak onları daha iyi
anlayabiliriz.

Filial terapi ise oyun ve aile terapisinin birleştiği bir yaklaşımdır. Ailelere çocukları ile nasıl oynaması
gerektiğini öğretir. Çocuklarıyla oyun oynayarak iletişimlerini güçlendirmelerine, onların gelişimlerini,
duygularını daha iyi anlamalarına, sorun çözme becerilerini geliştirmelerine, sorumluluk
alabilmelerine, özgüvenlerini ve özsaygılarını arttırmalarına yardımcı olur. Filial terapi hem önleyici
hem de tedavi edicidir.

Filial Terapiyi uygulamak için öncelikle evinizde yapılandırılmış bir ortama ihtiyacınız vardır. “Özel
Oyun Saati” diyeceğiniz (ya da çocuğunuzla birlikte farklı bir isim verebilirsiniz) ve haftada bir gün
oynamanızın yeterli olacağı (elbette her gün oynadığınız oyunlara devam edebilirsiniz) bu uygulama
için, kırılabilecek eşyaların en az bulunduğu küçük bir oturma odasının tamamı ya da salonun
ortasındaki büyük halının çevresi sınır olarak belirlenebilir. (Hayatında da bir çok sınırın var olduğu
gibi bu oyun saatinde de mekan sınırı koymak onun dışında olabildiğince özgür oyunlar oynamasına
fırsat verme amacı taşır. Eğer sınırsız olur ise evdeki eşyaları oyuncak olarak kullandığında sıklıkla
uyarı yapma ve eleştirme ihtimaliniz artacaktır.)

İlk sınırınız MEKAN. İkinci sınırınız da ZAMAN. İlk aracınız da bir saat. Özellikle küçük yaş grubunda
dikkat etmeniz gereken şey, saatin rakamlarının sayıyla yazılmış olması ve saniyenin bulunmamasıdır.
Çocuğunuza ne yapacağınızı anlatmadan önce yapmanız gereken evdeki oyuncakları (oyuncak çeşidi
az ise aşağıdaki listeden tercih edilenler eklenebilir) gruplayarak, üstü açık- kapaksız sepetlerle odanın
etrafına ya da halının çevresine dizmek olacaktır. Oyuncakları yerleştirdikten sonra kendiniz için de
her oyuncağı rahat gören bir köşeye minik bir sandalye koyabilir ya da yere oturabilirsiniz.
Oyun alanının hazırlığı bittikten sonra kapıya “Özel Oyun Saati – Lütfen Girmeyiniz” yazmalısınız.
Tercihimiz odada tek bir çocuk ve tek bir ebeveynin olmasıdır. Çok çocuklu ailelerde her çocuk için
farklı bir saat planlanabilir. Kardeş oyununu kontrol etmek zor olduğu için tavsiye edilmez.

Oyun alanına girmeden önce başka bir oyuncak eklemek isteyip istemediğini sorabilirsiniz. İstediği
oyuncak alana sığabilecek boyutta ise eklenebilir. Fakat tablet telefon vb. teknolojik oyunlar içeren
cihazlar odanın içinde yer almamalıdır. Eğer ısrar ederse onlarla daha sonra oynayabileceğinizi
söyleyebilirsiniz. Özel oyun saati için önerilen saatler genellikle çocukların zihninin daha rahat olduğu
hafta sonu sabah saatleridir. Örneğin cumartesi kahvaltı sonrası anne ile pazar günü kahvaltı sonrası
ise baba ile uygulanabilir.

Ortalama yarım saat oynamanızı önerdiğimiz (çocuklar arasında yaş özelliklerine ve dikkat süresine
göre değişebilir fakat süre oyun başında belirlenmiş olmalıdır) oyun alanını hazırladıktan sonra
vereceğiniz ilk yönerge şu şekildedir:

“Burada senin için bir oyun alanı hazırladım. Bu oyuna “Özel Oyun Saati” diyeceğiz ve seninle her
hafta bir kez bu oyunu oynayacağız. Bu alanda istediğin oyuncakla, neredeyse istediğin şekilde
oynayabilirsin. Bak burada bir saat var. Bu saatteki büyük çubuk burdan (ya da 12den) buraya (6ya)
gelene kadar oyun saatimiz(büyük çubuğun hareketini ve sayıları parmakla göstermelisiniz). Bu çubuk
6ya geldiğinde oyun saati bitecek. Ben sana 5 dakika önce oyunun bitmek üzere olduğunu
hatırlatacağım. Oyun saatinin tek kuralı var; vaktimiz dolana kadar bu odadan (halı kullanıyorsanız) –
bu alandan- çıkmamak. Eğer çıkmayı tercih edersen oyun alanına geri giremeyeceksin.”

(Burada önemli olan kuralı gerçekçi bir şekilde uygulayabilmek için tuvalet ve su ihtiyaçlarınızı
önceden gidermektir. Bu kural her ikiniz için de geçerli olduğu için siz de uymalısınız. Eğer çıkmayı
tercih ederse, çıkmadan önce kuralı hatırlatıp, isteğinde ısrarcıysa çıkmasına izin vererek kurala
uymalı ve oyun alanını toplamalısınız. Tabi ki de oyuncağın alanın dışına kaçması ve olağanüstü
durumlar hoş görülebilir.)

Özel oyun saatine başlamak için yukarıda yer alan cümleleri söyleyip zaman sınırını da koyduktan
sonra ilk yapmanız gereken; çocuğunuz oyununu kurarken onu izleyebileceğiniz alanda küçük
sandalyeye ya da yere oturmaktır. Siz onu oturduğunuz yerden izlerken; ilk oyuncağı seçen, istediği
gibi istediği şekilde oynama hakkına, hatta oynamayıp sohbet etme hakkına da sahip olan onlardır.

Amacımız onun oyununda lider olması ve hangi oyuncakla nasıl oynayacağına karar vermesi için
gerekli ortamı yaratmaktır. Bu yüzden oyuna başladığında herhangi bir yönlendirme yapmadan
sadece onun kurduğu oyunu anladığınızı dile getiren “yansıtma” cümleleri kullanmalısınız. Örneğin,
araçlar ve binalarla bir şehir kuruyorsa “şimdi onlarla bir şehir kurmaya karar verdin.” diyebilirsiniz.

Çocuklar her zaman hayal ürünü oyunlarının anlamlarını açıkça söylemedikleri için oyunda iyi bir
gözlemci olmanız ve olabildiğince doğru yorumlar yapmanız önemlidir. Bu becerinin zamanla
geliştiğini göz önüne alarak uygulama yapmaya düzenli devam etmek, hatta belki oyunlarınızı
kameraya çekip kendinizi izlemek fayda sağlayabilir.

Oyunlarını kabul ettiğiniz, onu önemsediğiniz mesajını davranışsal olarak da verebilmek için
bedeninizin yönünün ve gözlerinizin çocuğu takip etmesi önemlidir. O, bize bir rol verene ya da
herhangi bir şekilde oyuna katana kadar amacımız sadece onun oyunlarını izlemek ve yanında
olduğumuzu hissettirmek için olabildiğince doğal bir ses tonuyla oynadığı oyunları ona sözel olarak
söylemektir.
Özel oyun saati eğitim, öğüt verme, eleştirme, tartışma ve yönlendirme amacı taşımamalıdır. Oyun
alanına girdiğiniz andan itibaren hiçbir şey bilmiyormuşçasına davranmanız gerekmektedir. Bu
nedenle oyuncakları farklı (belki de size saçma gelecek) şekilde kullandığında oyununu
değiştirmemeli, onu düzeltmemelisiniz.

Unutmayalım ki, oyun oynamanın uzmanı çocuklardır. Biz yetişkinler sadece onların oyunlarına eşlik
etmek ve oyunu bir iletişim aracı olarak kullanmak amacıyla orada bulunmaktayız. Sizi oyuna
kattığında, size bir görev ya da rol verdiğinde onun yanına giderek söylediğini uygulamalısınız.
Örneğin, aslanı göstererek “Sen de onu al” dediğinde, yanına gidip aslanı almanız ve sonra “şimdi
aslanı aldım, peki bununla ne yapmalıyım” diyerek oyunda sizi yönetmesine izin vermeniz
gerekmektedir. Aslanın rollerini biz biliyor olabiliriz. Ama yaratıcılık ve oyun çeşitliliğinin kararını ona
bırakmalıyız. Size “aslan şimdi baba olacak. Sen baba ol” dediğinde “tamam ben baba oldum.”
diyerek ona eşlik etmelisiniz.

İstediği rolleri onunla birlikte onun duygusuna katılarak oynamalısınız. Oyunda mutlu ise; siz de
mutlu, heyecanlı ise siz de heyecanlı bir ifadeye bürünmelisiniz. Eğer verdiği rolü daha önce
oynamadıysanız rolden çıkarak daha kısık bir ses tonuyla, “Hımm demek ben öğretmenim, tamam,
şimdi ne yapmalıyım?” “peki şimdi ne yapmalıyım” “peki ben ne demeliyim” diye ona sorabilirsiniz.
Size sorduğunda ise, “Sence nasıl olmalı” “sen nasıl istersen” diyebilirsiniz. Eğer sizin karar vermeniz
için çok ısrarcı olursa oyunun yönünü değiştirmeyecek şekilde belirleyici olabilirsiniz.

5 dakika öncesinde “5 dakika sonra oyun saati bitecek” diye uyardıktan sonra oyun saati bittiğinde
net ve tutarlı bir şekilde oyunu sonlandırmalısınız. Eğer oyununu bitirmek istemez ise kendisi o an
oynadığı oyuncakla oynamaya devam edebilir. Ama diğer oyuncaklar sizin tarafınızdan toplanmalıdır.
Sadece “Özel Oyun Saati” için oyun alanını çocuğunuzun toplaması gerekmez. Ama elbette dilerse
yardımcı olabilir.
Olumsuz davranışta sınır koyma:
Oyun alanında istediği gibi oynayacağından bahsetsek de elbette kendisine, oyuncaklara ve bize zarar
verecek oyunları kabul etmemiz mümkün değildir. Bu gibi durumlarda örnek yönergeler şu şekilde
olabilir: “Masayı boyamak istiyorsun fakat masa boyamak için değildir, kağıtlar boyamak içindir’’. Eğer
davranışı tekrar etmeye devam ederse “Bu şekilde davranmaya devam edersen oyun alanından
ayrılmak zorunda kalacağız” diyebilirsiniz. Uyarınıza rağmen devam ederse oyunu sonlandırmak
gerekir.

Yapmanız gerekenleri özetleyecek olursak: Çocuğunuzun liderliğine izin verin. Davranışlarını izleyin.
Çocuğunuzun hislerini yansıtın. Olumsuz davranışta sınırlar koyun. Çocuğunuzun yeteneğini ve
çabasını onaylayın. Gözlemci olarak oyuna katılın. Sözel olarak aktif olun.
Yapmamanız gerekenler ise: Hiçbir davranışı eleştirmeyin. Gereksiz sorular sormayın. Oyunun
bölünmesine izin vermeyin. Bilgi verme, öğretme ve öğüt verme amacı taşımayın. Pasif ve sessiz
kalmayın.

Örnek Yansıtma Cümleleri:


- Anlaşıldığını iletme: “Yemek pişiriyorsun.” “Hayvanlarla oynamaya karar verdin.”

- Karar vermeyi ve sorumluluğu kolaylaştırma: “Burada sen karar verebilirsin.” “Sen nasıl
oynamak istersin?”

- Spontane ve yaratıcı olmayı kolaylaştırma: “Onun her ne olmasını istiyorsan, olabilir.”

- Oyununu izleme: “Bunu, onun üstüne koyuyorsun.”

- Duyguları yansıtma: “Buna çok kızdın.” “Yaptığın şey hoşuna gidiyor.’’

- İçeriği yansıtma: “Şunlar, iki tane savaşıyorlar.”

- Yapıya saygı duyma: “Karar verdin… Bir planın var…”

“Özel Oyun Saati”nde Yer Alabilecek Oyuncaklar:


• Aile Bağı Oyuncakları: Aile evi, eşyaları ve ailesi, insan kuklası, bebek, mutfak eşyaları,
biberon, ütü, çeşitli arabalar.
• Agresyon: Ok, dinazor, yırtıcı hayvanlar, bıçak, polis malzemeleri, askerler.
• Yapıcı Oyuncakları: Bloklar, oyun hamuru ve kalıpları, boyalar, kağıt kalem, oyuncak
telefon, çeşitli legolar, tahta şekiller, puzzle.
• Plastik Hayvanlar, Tamir oyuncakları, Doktor malzemeleri, Resim malzemeleri, Müzik
aletleri, hayvan kuklaları, kostümler ve maskeler.

Uzman P sikolog
Şeyma Gürnal

You might also like