Professional Documents
Culture Documents
OYUN TERAPİSİ
DR. YUNUS YÜCEL
2
OYUN TERAPİSİ
İlk 3 Hafta:
Oyun Terapisine Giriş; Dersin İçeriği Ve Önemi.
Oyun Terapisinin Tarihçesi Ve Fonksiyonları
Çocuğun Doğasını Anlamak
Oyun Terapisinin Aşamaları
Oyun Terapisinde Temel Konular
Program
Oyun Nedir? Tarihçesi?
Oyun Terapisinin Fonksiyonları
Oyun Terapisinde Etik
Oyun Terapisi Kuralları
Kullanım Alanları
Çocuğun Merak Ettiği Sorular
Oyun Odası Özellikleri
Oyuncaklar
Bulundurulması Gereken Oyuncak Çeşitleri
Yaş Dönemlerine Göre Oyun (0-12 Ay, 1-2 Yaş, 2-3 Yaş, 3-4 Yaş, 4-5 Yaş, 6-8 Yaş)
Oyun Türleri
Oyun Temaları
Oyun Terapisinin Aşamaları
İlk Görüşmede Aile İle Görüşülecekler, Alınacak Bilgiler
İlk Görüşmede Çocuk İle Görüşülecekler, Zamanlama, Oyun Odası Kuralları
Terapide Sınır Koymak
4
5
Oyun Nedir?
Oyun Nedir?
Oyun Nedir?
Oyun ve Önemi
● İnsanlar dahil olmak üzere çeşitli türler için oyun
neredeyse yemek ve uyku kadar önemlidir. Yavrunun
doğasıdır.
● Oyunla birlikte gelen yoğun duyusal ve fiziksel
uyarılma, beyinde elektriksel devrelerin oluşumuna
yardımcı olur ve nöron kaybını engeller (Perry,1977).
● «Çocuğun, dinlenme ve boş zaman değerlendirme,
yaşına uygun oyun ve eğlence etkinliklerinde bulunma
ve kültürel, sanatsal yaşama serbest biçimde katılma
hakkı bulunur» (Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları
Sözleşmesi 31.1 maddesi, 1989).
9
Oyunun Tarihçesi
11
12
“
Oyun Terapisinin Fonksiyonları
13
“
Oyun Terapisinde Etik
25
Gizlilik
Ebeveyn çocuğunun süreci hakkında bilgi almak ister.
Pek çok konuda (ev ödevleri gibi) ebeveyn desteğine ihtiyaç
vardır.
Çocuk ile terapist arasında ebeveynin dahil olmadığı bir alan
bulunmalıdır. Bu süreç ile ilgili ebeveyne bilgi verilmelidir.
Ebeveynin seans sürecini «psikoloğuna şikayet ederim, psikoloğun
bana söyledi» şeklinde kullanma ihtimaline dikkat edilmelidir.
Terapist- ebeveyn- çocuk ilişkisinde sınırları olan bir ittifak
kurulmalıdır.
Ses, video kaydı ve süpervizyon her zaman izinli uygulanmalıdır.
26
o Dokunma
Her bireyin dokunma ve dokunulma konusunda sınırları vardır.
Otizm, cinsel taciz gibi durumlarda dokunma rahatsız edici olabilir.
Dokunma erkek terapist- kız danışan ve tersi durumda yanlış
anlaşılmaya müsaittir.
Küçük çocuklar sıklıkla öğretmenine aşık olma, yakınlığı yanlış
değerlendirme eğilimindedir
27
● Özerkliğe Saygı
● Hukuki Süreçler
“
Oyun Terapisi Kuralları
30
İlk Karşılaşma
Nilüfer
31
● Güvende miyim?
● Seni tanımıyorum, sen kimsin?
● Bana ne olacak?
● Ya benden istediğin şeyleri yapmazsam?
● Ya yanlış karar verirsem?
● Kabul görecek miyim?
● Yaptıklarımı beğenecek misin?
37
● Çocuk ısrarcı olursa; «bu bir araba ama bu oyun odasında sen ne
istiyorsan o olabilir» diyebiliriz
39
Oyuncakların Toplanması
Oyuncaklar
● Top ● Oyuncak Ayı ● Tamircilik Seti
● Arabalar ● Silah ● Doktorculuk Seti
● Ambulans, Polis, ● Mutfak Malzemeli ● Hayvanlar (Deniz,
İtfaiye Arabaları Çiftlik ve Yabani)
Oyuncaklar
● Çeşitli İpler ● Oyuncak Askerler
● Diğer Evcilik
● Biberon Oyuncakları ● Lego Duplo
● Dürbün ● Oyun Hamuru
● Oyun Evi
● Bebekler ● Boyama Kalemleri
● Banka /Kasa
● Fotoğraf Makinesi ● Hacıyatmaz
● Diğer Alış Veriş
● Çeşitli Boylarda
Kutular
Oyuncakları
● Renkli Bantlar ● Telefon (İki Adet) Kutu Oyunları
43
● Tamircilik Oyuncakları
● Doktorculuk Oyuncakları
● Hayvanlar (çeşitli boyutlarda vahşi hayvanlar, deniz hayvanları,
çiftlik hayvanları)
48
● Oyuncak Askerler
● Legolar
● Oyun Hamuru
● Kuru Boya, Renkli Kalemler, Bantlar.
● Telefon (2 adet olmalıdır)
● Kukla
● Boks Eldivenleri, Kum Torbası, Hacıyatmaz
● Ambulans, Polis, İtfaiye Arabaları
49
0-12 AY Oyunları
Oyun Türleri
Temel olarak oyun türleri 3 başlıkta toplanır.
Oyun Türleri
Oyun Temaları
● Saklanıp Çıkma Teması ● Kırılma Bozulma Teması
● Ayrılma Teması ● Onarma Teması
● Arama Teması ● Kontrol Güvenlik Teması
● Besleme Büyütme Teması ● Alış Veriş Teması
● İyi Adam- Kötü Adam Teması ● Kendi Kendini Cezalandırma
● Saldırgan- Kurban Teması Teması
● Zayıf Figürler ile Oyun ● Başarısız Beslenme Teması
● Ölüm Teması ● İçinde Tutma Teması
59
Oyun Temaları
Oyun Temaları
Oyun Temaları
Oyun Temaları
● Saklanıp Çıkma:
Oyun Temaları
● Ayrılma Teması:
Oyun Temaları
● Arama Teması:
Oyun Temaları
● Zayıf Figürler:
○ Terapiste ateş edebilir.
○ Kendini patron olarak tanımlayabilir.
○ Günlük hayatta zorbalığa maruz kalan çocuklar tercihler.
66
Oyun Temaları
● Ölüm Teması:
○ Terapisti, aileyi, arkadaşlarını yada otoriteyi öldürüyor
olabilir.
○ Temel olarak ölüm birisinin kaybı anlamındadır.
○ Bir şeyi sonlandırıp yeni bir şeye başlama şeklinde de
olabilir.
«Ben bir oyuncak değilim ve eğer ölürsem seninle konuşamam,
yani eğer sen beni gerçekten öldürürsen, ben burada
olamayacağım, bunu gerçekten istiyor musun?»
67
Oyun Temaları
● Yiyip Bitiren Temalar:
○ Herhangi bir karakter yiyor, parçalıyor olabilir.
○ Agresyon ve saldırgan tavırlar anlamına gelir.
○ Yenilen nesne aracılığıyla öfkeyi dışa vuruyor olabilir.
○ Temel ihtiyaçlar karşılanmıyor olabilir. Aile besini kısıtlıyor olabilir.
○ Özümsenme ihtiyacı yani içeriye bir şey almak istiyor olabilir.
Oyun Temaları
Oyun Temaları
● Onarma Teması:
○ Önce kırıp, sonra yapıştırabilir.
○ İyi hissetme, kabul ettirme vardır.
○ Performasını göstermeye çalışabilir.
○ Bazen onarma konusunda başarısızlık oyunu oynayabilir. Bu kimsenin
kendisine yardım edemeyeceği düşüncesinde olduğunu gösterebilir. Depresif
çocuklarda daha sık rastlanır.
Oyun Temaları
Oyun Temaları
● Tehlike Teması:
○ Dış dünya ile ilgili kaygılar ve bu kaygılarla nasıl başa çıktığı hakkında bilgi
verir. Örneğin oyuncak evde bir canavar olması gibi…
○ Kaygı ile baş etme yolları konuşulabilir
Oyun Temaları
● Dağıtma Teması:
○ Terapiste öfke duyuyor olabilir.
○ Aşırı kontrole karşı tutum olabilir.
○ Yetersizlik hissi olabilir.
73
Oyun Temaları
● Temizleme Teması:
○ Her şeyi temiz ve düzenli görmeye yönelik bir ihtiyaç olabilir. Ailede OKB
olan bir birey olabilir.
○ Arınmak için olabilir.
● Keşif Teması:
○ Terapist ile ilişki kurmak, odaya alışmak veya terapistin bilgilerini test
etmek istiyor olabilir.
○ Bu ne, bunun adı ne soruları sorabilir. Sorduğu sorunun yanıtını bildiğini
düşünüyorsak, «sen bunun adını biliyor olabilirsin» diyoruz. Israr ve inatla
soruyorsa açıklıyoruz.
● Köprü Teması:
○ Ulaşmak istediği bir yer olabilir.
○ Hayatındaki durumlarla bağlantı kurmaya çalışıyor olabilir.
74
Oyun Temaları
● Uzmanlık Teması:
○ Neler yapabildiğini terapiste gösterme ihtiyacında olabilir.
○ Ancak sadece bu oyunu oynuyorsa performans kaygısı, kendisini kabul
ettirme, beğendirme isteği olabilir
● Küfürlü Konuşma:
○ Terapistin sınırlarını görmeye çalışıyor olabilir.
○ Aileyi üzmek için söylüyor olabilir.
○ Küfür ile dikkat çektiğini düşünüyor olabilir.
● Kaçış Teması:
○ Örneğin yanan bir ormandan tek başına kaçan bir hayvan vb temaları
kuruyorsa belirli bir problemden tek başına kurtulma çabası veriyor olabilir.
○ Özerklik duyguları işlenebilir..
75
Oyun Temaları
● Başarısızlık Teması:
○ Yeteri kadar fırsat tanınmayan çocuklarda, çok koruyucu
anne babanın olduğu ailelerde, özgüveni düşük olan
çocuklarda bu tema vardır.
○ OKB de olabilir.
76
77
● Sorun nedir?
● Sorun ne zaman başladı?
● Sorun başlangıcından şimdiye kadar neler değişti?
● Çocuğun tepkileri nasıl?
● Ailenin soruna ve çocuğa tepkileri nasıl?
● Soruna neden olan durumdan etkilenen başkaları var mı?
Kimler, tepkiler neler?
● Bu olaydan önce çocuğun karakteri, davranışları nasıldı? Ne
şekilde değişim gösterdi?
● Herhangi bir hastalığı ve düzenli kullandığı ilacı var mı?
81
Zamanlamayı Anlatmak
Zamanlamayı Anlatmak
● «Burası oyun odası ve neredeyse istediğin her şekilde oyun oynayabileceğin bir
yer.»
● Kuralları anlatırken «ben» dili kullanmıyoruz.
«oyun odamız» şeklinde değil, «oyun odası»
● «Seninle bu oyun odasında olacağız ancak bu odanın bazı kuralları var. Bunlar:
○ Kendine zarar vermemek
○ Bana zarar vermemek
○ Eşyalara zarar vermemek
Terapi sırasında öfke nedeniyle, zarar vermeye çalışabilir. Bu durumda kuralları yeniden
hatırlatıyoruz.
«Ben senin vurman için burada değilim, seninle birlikte olmak için buradayım. Ama
burada bir kum torbası var ve sen istersen ona vurabilirsin.»
87
“
Oyun Terapisi Yöntemleri
91
● Psikodinamik Modeller
○ Psikanalitik Oyun Terapisi
○ Jungian Analitik O.T
○ Adlerian O.T.
○ Serbest Bırakma O.T.
● Hümanistik Modeller
○ Çocuk Merkezli O.T.
○ Filial Terapi
○ Gestalt O.T.
○ Deneyimsel O.T.
93
● Sistemik Modeller
○ Grup Oyun Terapisi
○ Aile O.T.
Filial Terapi
Filial Terapi
Terapiyi Sonlandırma
Gevşeme Alıştırmaları
Gevşeme Alıştırmaları
Eller ve Kollar
● «Her iki elinde birer limon olduğunu hayal et. Şimdi onları
iyice sık. Limonların bütün suyunu sıkmaya çalış. Sıkarken
ellerinin kollarının gerildiğini hisset. (5 saniye)»
● «Şimdi ellerini açarak limonları bırak. Kaslarının nasıl
gevşediğini ve rahatladığını fark et. (10 saniye)»
102
Gevşeme Alıştırmaları
Kollar ve Omuzlar
● «Güneşte uyuyan bir kedi olduğunu hayal et. Kollarını ileriye doğru uzatarak
gerin. Kollarını iyice uzat ve ger. Omuz ve kollarında gerginliği hisset. (5 saniye)
Şimdi kollarını bırak, iki yana düşsünler. Gevşemenin ne kadar güzel olduğunu
hisset. (10 saniye)
Omuzlar ve Boyun
● «Şimdi bir kaplumbağa olduğunu hayal et. Deniz kenarında, kumsalda
oturuyorsun. Güneşim sıcaklığını hissederek dinleniyorsun. Tam o sırada bir
tehlike olduğunu hissediyorsun. Başını kabuğunun altına doğru çek. Omuzlarını
kulaklarına doğru kaldır. Başını eğ ve omuzlarınla gizle, öyle kal. (5 saniye)
Tehlike şimdi geçti. Tekrar gün ışığına çıkabilirsin ve rahatlayabilirsin. Dışarısı
güvenli, gevşe ve rahatla. (10 saniye)»
103
Gevşeme Alıştırmaları
Çene ve Ağız
● «Ağzında kocaman ve çok sert bir sakız olduğunu hayal et. Onu çiğnemek çok zor,
ısırmaya çalış. İyice ısır. (5 saniye) Ve şimdi gevşe. Bırak çenen açılsın. Çeneni
serbest bıraktığında ne kadar rahatladığına dikkat et. (10 saniye)»
Yüz
● «Sinir bozucu bir sinek var. Gelip tam da burnuna konuyor. Ellerini kullanmadan
onu kovmaya çalış. Yüzünü buruştur. Buruştur. Burnunu iyice buruştur. (5 saniye)
Güzel! Onu kovdun. Şimdi burnunu ve yüzünü serbest bırakabilirsin. (10 saniye)»
● «Aynı sinek şimdi de alnına kondu. Yine ellerini kullanmadan, alnını kırıştırarak
onu kovmaya çalış. İyice kırıştır. (5 saniye) Ve şimdi bırak, gitsin. Gitti! Tamamen
rahatla. (10 saniye)»
104
Gevşeme Alıştırmaları
Ayaklar ve Bacaklar
● «Bahçe sulanmıştı. Her yer çamurdu. Kaçan topunu almak için
bahçeye girince ayakların çamura battı. Çamura iyice bas ve
parmaklarının arasından çamur çıktığını hisset. (5 dakika) Şimdi
bahçeden çık, ayaklarını gevşet, parmakların gevşesin. İyice
rahatla. (10 saniye)»
105
Gevşeme Alıştırmaları
Karın
● «Küçük ve sevimli bir fil yavrusu geliyor. Nereye bastığına bakmadan yürüyor.
Çimenlerin üzerinde yattığını görmüyor. Karnına basmak üzere. Kaçacak zamanın
yok. Karnını iyice içine çek ki canın yanmasın. Karın kaslarını iyice ger. Karnın
dümdüz ve gergin olsun. (5 saniye) Şimdi fil başka tarafa yöneldi. Artık karnını
gevşek bırakabilirsin. İyice rahatla. (10 saniye)»
Duyguların Etiketlenmesi
● Oyun esnasında pek çok duygu ortaya çıkar. Çocuklar oyun
esnasında kızmış, korkmuş, mutlu, engellenmiş hissedebilirler.
● Terapist kendi duygularını, çocuğun yada kuklanın duygularını
etiketleyebilir. Yani duyguları tanımlayabilir, isim verebilir.
(Yanlış etiketleme yapmamaya dikkat edilmelidir!)
● Burada amaç; çocuğun duyguların adlarını öğrenmesi,
farkındalık kazanması ve olay ve duygu arasında bağlantı
kurmasını sağlamaktır.
110
Tahlil Kartları
● Bir kutunun içine özgüven ile ilgili çeşitli sözler yazılır.
Bunlardan bir kağıt çekmesi istenir. Çocuğun hayatına ne
şekilde uyduğu üzerine konuşulur.
«Mükemmel değilim ama mükemmel pek çok özelliğim var.»
«Herkesin içinde başkalarının göremediği bir yetenek vardır.»
● Çocuk sevdiği bir cümlenin resmini de yapabilir.
115
Amaç
● Çocuğun yaşadığı travmatik olayı hafıza kayıpları, bastırma,
inkar olmadan hatırlayabilmesi
● Travmatik deneyim esnasında yaşadığı duyguları
anlamlandırması
● Zihninin bir süre travma ile meşgul olmaktan vazgeçmesi
● Eski hayatındaki aktiviteleri yeniden yapabilir hale gelmesi
Amaç:
● Çocuğun impuls kontrolüni sağlamak
● Dikkat toplama becerisini arttırmak
● Muhakeme yapma becerisini arttırmak
● Kendisi ve çevresi hakkında olumsuz yargılarını değiştirmek
● İletişim becerilerindeki hataları düzenlemek
● Duygularının ifadesini sağlamak
● Öfke vb duygularını kanalize edebileceği yeni alanlar oluşturmak
● Ebeveyn eğitimi
125
Her iki durum içinde depresif çocuk temel alınarak oyun terapisi
uygulanmalıdır.
129
Geçiş Nesnesi
● Bebekler doğar doğmaz, oral erojen bölgeyi uyarmak ve bu
bölgedeki iç güdüleri tatmin etmek için yumruklarını ve baş
parmaklarını kullanırlar.
● Çocuk bir geçiş nesnesi ile gelirse, ayırmıyoruz. Onun adına bir
kutu oluşturup, içine koyuyoruz ve bakmak isterse gösteriyoruz.
Yoksa anksiyete gelişebilir.
Örnek: «Fark ettim de sana verilen görevi yapamadığında
üzülüyorsun ve emzik kullanmak istiyorsun. Bunun yerine ne yapsan
mutlu olursun?»
130
Çocuk ve Yalan
Çocuk ve Yalan
Çocuk ve Yalan
Çocuk ve Yalan
Hayali Arkadaşlar
● 7 yaş altında hayali arkadaşlar normaldir. Çocuk büyüdükçe
durum kendiliğinden ortadan kalkar. Çocuklar öfkeli
olduklarında yada yanlış bir şey yaptıklarında kabahati
yükleyecek birine gereksinim duyarlar ve hayali arkadaşlarla
konuşur, oynarlar. Çocuk tamamıyla içine kapanık değilse ve
başka çocuklarla da oynuyorsa bu durum sorun değildir.
● Hayali arkadaşlar çocuğun farklı rolleri denemesine, kontrol,
disiplin, güç gibi konuları incelemesine, otorite, doğru-yanlış,
ceza gibi konuları anlamasına yardımcı olur.
134
Çocuk ve Yalan
Hayali Arkadaşlar
● Aileler çocuğun hayali arkadaşla oynamasına izin vermelidir.
Çocuk, hayali arkadaşından bahsederse, dinliyoruz, tepki
vermiyoruz, öyküye katılmıyoruz. Çocuğun sunduğu durum
dahilinde hayali arkadaşla oynayabiliriz. Çocuk talep etmediği
sürece aktivitelere hayali arkadaşı dahil etmiyoruz. Çocuğun
kendi yaptığı yanlışlar için hayali arkadaşı suçlamasına izin
vermiyoruz.
● Şizofren yapılarda hayali arkadaşların yapıları farklı oluyor. 4
kollu, 15 gözlü gibi.
135
Tuvalet Eğitimi
Tuvalet Eğitimi
Tuvalet Eğitimi
Tuvalet Eğitimi
Oyun Dili
OYUN TERAPİSİ
DR. YUNUS YÜCEL
144
OYUN TERAPİSİ
4-5 Hafta:
YÖNLENDİRİCİ OLMAYAN OYUN TERAPİSİ
YÖNLENDİRİCİ OLMAYAN
ÇOCUK MERKEZLİ OYUN TERAPİSİ
GİRİŞ:
1950’li yıllarda Carl Rogers’ın “Danışan merkezli terapi”
yaklaşımından yola çıkarak çocuk terapilerinde çocuğun
odak olduğu yaklaşım, yani “Çocuk Merkezli Oyun
Terapisi” Virginia Axline tarafından 1960’lı yıllarda
geliştirilmiştir.
146
Çocuk Merkezli Oyun Terapisi Tanımı
2- Çocuğu olduğu gibi kabul etmek: Terapist çocuğu herhangi bir koşul
ileri sürmeden kabul eder.
2- İçerik Yansıtma:
• Oyun terapisinde içerik yansıtma, yetişkin
terapisinde kullanılan içerik yansıtmayla
aynıdır.
• İçeriği yansıtmak için, oyun terapisti çocuğun
sözel tepkilerini başka kelimelerle tekrar söze
döker. İçeriği yansıtmak çocuğun deneyimiyle
ilgili algısını doğrular ve çocuğun kendiyle
ilgili anlayışına açıklık getirir (Lndreth, 2002).
• Çocuk hafta sonu izlediği filmi anlatınca,
terapist şöyle tepki verebilir: ‘ James Bond’u
izlemeye gittin ve filmde çok aksiyon vardı’.
163
3-Duygu yansıtma:
• Duygu yansıtma, seans esnasında çocuğun ifade ettiği
duygulara sözel tepki verilmesidir.
• Duygunun yansıtılması yüksek düzey bir beceri olarak
tanımlanır çünkü çocuklar nadiren duygularını sözel
olarak ifade ederler.
• Aslında çocuklar oldukça duygusaldırlar. Duygunun
yansıtılması çocuk için bazen tehditkâr olabilir ve
dikkatle yapılması gerekir.
• Duyguyu yansıtmak, çocukların duygularının farkına
varmasını sağlayarak böyle duyguların uygun bir şekilde
kabul ve ifade edilmesine yardımcı olur.
• Çocuk ‘Burası çok salakça ben eve gitmek istiyorum
derse’ terapist şöyle cevap verebilir: ‘Burada olduğun
için kızgınsın, evde olmayı tercih edersin’.
165
4- Karar vermeye yardımcı olmak ve sorumluluğu iade etmek
• Oyun terapistinin amaçlarından biri de çocuğun kendi yeterliliklerini fark
etmesine ve bunun sorumluluğunu almasına yardımcı olmaktır. Terapist
çocuğun kendi yapabileceği şeyi, çocuk için yapmaz. (Landreth, 2002).
• Karar vermeye ve sorumluluk almaya yardımcı olan tepkiler, çocuğun
kendini güçlü ve becerikli olarak deneyimlemesini sağlar.
• Çocuk ‘Burada ne yapmam gerekiyor dediğinde’,
- ‘boya yapabilirsin, kumda oynayabilirsin’ demek ve çocuğu yönlendirip,
sorumluluğu almak yerine,
- terapist‘Burada karar sana ait’ gibi daha karar vermeye yardımcı bir tepki
verebilir.
• Başka bir örnek de yapıştırıcıyı açmaya çalışıp hemen pes eden çocuk,
- ‘açar mısın?’ dediğinde,
- terapistin‘Bu senin yapabileceğin bir şey gibi görünüyor ‘ diye
sorumluluğu devretmesidir.
Tabii ki terapist ancak çocuğun bunu tek başına yapabileceğinden emin
olduğunda sorumluluğu ona devreder.
166
7- İlişkiyi Desteklemek:
• Terapist ve çocuk arasında ilişkinin kurulmasına yönelik tepkiler
çocuğun olumlu bir ilişki deneyimlemesine yardımcı olur.
• Terapi ilişkileri, tüm yakın ilişkiler için model teşkil ettiğinden,
terapist çocuğun her girişimine ilişkiyi işaret ederek tepki
vermelidir.
• İlişkisel tepkiler, çocuğun etkili iletişim şekillerini öğrenmesine
ve terapistin çocuğa olan ilgisini belirtmeye yardımcı olur.
9- Sınır Koyma:
• Sınırlar oyun odasında çocuk için güvenlik ve tutarlılığı
sağlamak için çizilen gerçekçi çizgilerdir.
• Sınırlar kısa ve basit direktiflerle çizilebilir ya da terapist ve
çocuk arasında karmaşık bir atışmaya da dönüşebilir.
172
Terapiyi Sonlandırma
Çocuk birkaç seans önceden bilgilendirilmelidir.
● «Sen …seans sonra yalnız kalacaksın ve biz birbirimize hoşça
kal diyeceğiz.»
Çocuk bu durumda üzülme belirtileri gösterebilir.
● «Biraz üzgün duruyorsun, terapiyi bitirdiğimizi söylediğim
andan itibaren, doğru mudur?»
● «Bazı çocuklar bana terapiyi bitirirken üzüldüklerini söylerler.»
● «Kuklalarda seni çok özleyecek fakat onlar sen iyi olduğun için
mutlular.»
182
pskdr.baharkose@gmail.com
Şema Terapi
Şema Tanım
• Şema:
• Karmaşık uyaran ve deneyimler kümesi içinde bir
düzen yaratmaya yardımcı olan kalıp veya
düzenleyici çerçeve anlamına gelir.
• Bilişsel psikolojide, veriyi yorumlamak ve sorunları
çözmek için rehber görevi gören soyut bilişsel bir
plan olarak düşünülebilir.
• Zedeleyici çocukluk deneyimleri sonucu edilenler
Duygu ve
Bedensel Duyum
Biliş
Temel Yaşantılar
Şema Odaklı Yaklaşım
Şemanın Kazanılması
Diğerlerine güvenli Hareket
bağlanma
Özgürlüğü,
(güvenlik, stabilite,
bakım, kabul Yeterlilik ve
içeren) Kimlik Algısı
Şemanın Kazanılması
Şemanın Kazanılması
Şemanın Kazanılması
Mizaç
Canlı –– Tepkisiz
Kötümser –– İyimser
Kaygılı –– Sakin
Takıntılı –– Dağınık
Çekingen –– Saldırgan
Huzursuz –– Şen
Utangaç –– Cana Yakın
Şema Odaklı Yaklaşım
Şemaların Özellikleri
• Yoğun duygular, kendine ve/veya başkalarına zarar
verici sonuçlar yaratabilirler.
• Temel ihtiyaçlara ulaşmayı engellerler.
• Ruhsal yapıya derinlemesine kök salmış kalıplardır.
Kendilerini sürdürürler. Kısa dönemli yöntemlerle
değişmeleri zordur.
• Biyolojik bir durum (örn: İUMB) veya şema ile ilgili
yaşam olayları ile tetiklenebilirler.
Şema Odaklı Yaklaşım
Şema Alanları
Şema Odaklı Yaklaşım
Gelişimsel Gereksinimler
Diğerlerine güvenli Hareket
bağlanma
Özgürlüğü,
(güvenlik, stabilite,
bakım, kabul Yeterlilik ve
içeren) Kimlik Algısı
Ayrılma ve Zedelenmiş
Dışlanma Otonomi
Gereksinim ve Gerçekçi Limitler
Duygularını İfade ve
Özgürlüğü Öz Denetim
Başkaları Kendiliğindenlik
ve Oyun Zedelenmiş
Yönelimlilik Aşırı Duyarlılık & Sınırlar
Baskılama
Şema Odaklı Yaklaşım
Şema Alanları
Ayrılma ve Dışlanma Başkaları Yönelimlilik
•Terkedilme •Onay Arayıcılık
•Kuşkuculuk •Boyun Eğicilik Zedelenmiş Özgürlük
•Duygusal Yoksunluk •Kendini Feda Etme •Bağımlılık
•Kusurluluk •Dayanıksızlık
•Sosyal İzolasyon •Yapışıklık
•Başarısızlık
Şema Alanları
Yetmezlik Evham, Vicdan,
Duygusal Yoksunluk Sorumluluk
Sosyal Izolasyon Cezalandırıcılık
Terkedilme Kendini Feda
Bağımlılık Dayanıksızlık
Başarısızlık Kuşkuculuk
Kusurluluk Ekonomik Korku
Boyun Eğicilik “Narsisistik”
İçiçelik Onay Arayıcılık
Haklılık
Mükemmeliyetçilik
Yetersiz Özdenetim
Şema Odaklı Yaklaşım
Bağlanma
Ayrılma ve Dışlanma
•Terkedilme/Tutarsızlık
Bu şema, diğerlerinin, özellikle destek ve yakınlık beklediklerimizin, bu
ihtiyaçları sağlama konusunda dengesiz veya güvenilmez oldukları ve
duygusal destek, yakınlık, güç veya aktif koruma sağlamaya devam
edemeyecekleri algısını içerir.
•‘’ Beni terkedeceklerinden korktuğum için yakın olduğum insanların
peşini bırakmam.’’
•‘Diğer insanlara o kadar muhtacım ki onları kaybedeceğim diye çok
endişeleniyorum.’’
•‘’ Bazen insanlar beni terkedecek diye onları kendimden uzaklaştıracak
kadar çok dert ederim.’’
Şema Odaklı Yaklaşım
Bağlanma
Ayrılma ve Dışlanma
•Kuşkuculuk & Kötüye Kullanılma
• Bu şema başkalarının size zarar vereceği, sizi kötüye kullanacağı,
aşağılayacağı, aldatacağı, size yalan söyleyeceği ya da sizi
kullanacağı beklentisini içerir. Zararın genellikle kasıtlı olduğu
veya haksız ya da aşırı bir ihmal sonucu ortaya çıktığı algısını
içerir.
• ‘’İnsanların benden menfaat elde ettiklerini hissediyorum.’’
• ‘’Diğer insanlara karşı tedbiri elden bırakamam yoksa bana kasıtlı
olarak zarar vereceklerini hissederim.‘’
• ‘’Herhangi bir anda birileri beni aldatmaya kalkışabilir.’’
• ‘’Diğer insanların niyetleriyle ilgili oldukça şüpheciyimdir.’’
• ‘’Hep insanların asıl amaçlarını araştırırım. ‘’
Şema Odaklı Yaklaşım
Bağlanma
Ayrılma ve Dışlanma
•Duygusal Yoksunluk
• Bu şema, kişinin normal düzeyde duygusal destek alma arzusunun,
başkaları tarafından yeterli şekilde karşılanmayacağı beklentisini içerir.
Yoksunluğun başlıca üç biçimi bulunmaktadır: 1) Bakım yoksunluğu:
Dikkat, sevgi, şefkat, sıcaklık ve arkadaşlık yokluğu. 2) Empati
yoksunluğu: Anlayış, dinleme, kendini açma, başkalarıyla karşılıklı
olarak duyguları paylaşma yokluğu. 3) Koruma yoksunluğu: Güç,
yön veya rehberlik yokluğu.
• ‘’ Bana bakan, benimle zaman geçiren, başıma gelen olaylarla
gerçekten ilgilenen kimsem olmadı.’’
• ‘’Yaşantımın çoğunda, bir diğer insan için özel biri olduğumu
hissetmedim.’’
Şema Odaklı Yaklaşım
Bağlanma
Ayrılma ve Dışlanma
•Kusurluluk
• Bu şema kişinin temel olarak, önemli açılardan kusurlu, kötü,
istenmeyen, aşağı veya işe yaramaz olduğu veya gerçek
benliğini görecek olsalar, önemli ötekiler tarafından sevilmez
olduğu duygusunu içerir.
• ‘’Gerçek beni tanırlarsa beğendiğim hiçkimse bana yakın
olmak istemez.’’
• ‘’Başkalarının sevgisine, ilgisine ve saygısına değer bir insan
değilim.’’
• ‘’Kendimi sevilebilecek biri gibi hissetmiyorum.’’
• ‘’Kabul edilemeyecek pek çok temel özelliğim yüzünden
insanlara kendimi açamıyorum.’’
Şema Odaklı Yaklaşım
Bağlanma
Ayrılma ve Dışlanma
•Sosyal İzolasyon
• Kişinin dünyanın geri kalanından, özellikle aile dışındaki sosyal
dünyadan, yalıtılmış olduğu hissidir. Bu şemaya sahip bireyler,
diğer insanlardan farklı veya hiçbir grup ya da topluluğa ait
olmadıklarını hissederler.
• ‘’Uyumsuzum.’’
• ‘’Ben diğer insanlardan temelden farklıyım.’’
• ‘’Bir yere ait değilim, yalnızım.’’
• ‘’Kendimi diğer insanlara uzak hissediyorum.’’
• ‘’Kendimi hep grupların dışında hissederim.’’
Şema Odaklı Yaklaşım
Zedelenmiş Özgürlük
•Bağımlılık
• Bu şema kişinin becerikli bir şekilde, başkalarından yardım
almadan, gündelik sorumlulukların üstesinden gelemeyeceğine
yönelik inancını içerir.
• ‘’Kendimin günlük yaşamı tek başıma idare edebilme becerisinde
olduğunu hissetmiyorum.’’
• ‘’Gündelik işler anlamında, kendimi bağımlı biri olarak
düşünürüm.’’
• ‘’Doğru ile yanlışı birbirinden ayırma yeteneğim eksiktir.’’
• ‘’Gündelik işler için benim kararlarıma güvenilemez.’’
• ‘’Ortaya çıkan gündelik sorunları çözme yeteneğimle ilgili
kendime güven duymuyorum.’’
Şema Odaklı Yaklaşım
Kendiliğindenlik ve Oyun
Aşırı Duyarlılık & Baskılama
•Yüksek Standartlar
• Bu şema, kişinin genellikle eleştiriden kaçınmak amacıyla, davranış
ve kendini ortaya koyma alanlarındaki içselleştirilmiş yüksek
standartlarını karşılamak için, yoğun çaba harcaması gerektiği temel
inancını içerir.
• ‘’Yaptığım çoğu şeyde en iyi olmalıyım; ikinci olmayı
kabullenemem.’’
• ‘’En iyisini yapmalıyım, “yeterince iyi” ile yetinemem.’’
• ‘’Tüm sorumluluklarımı yerine getirmek zorundayım.’’
• ‘’Başarmak ve birşeyler yapmak için sürekli bir baskı altındayım.’’
• ‘’Kendimi kolayca sorumluluktan sıyıramıyorum veya hatalarım için
bahane bulamıyorum.’’
Şema Odaklı Yaklaşım
Kendiliğindenlik ve Oyun
Aşırı Duyarlılık & Baskılama
•Karamsarlık
• Bu şema, yaygın olarak ve yaşam boyunca hayatın olumlu ve iyimser
yönlerini küçümser veya görmezden gelirken, olumsuz yönlerine (acı,
ölüm, hayal kırıklığı, çatışma, suç, küskünlük, çözülmemiş sorunlar,
ihanet, potansiyel hatalar, ters gidebilecek işler vs.) odaklanmayı
içerir.
• ‘’Herşey yolunda gidiyor görünse bile, bunun geçici olduğunu
hissederim.’’
• ‘’İyi bir şey olursa, bunu kötü bir şeyin izleyeceğinden endişe
ederim.’’
• ‘’Yeterince dikkatli olamazsınız, bir şeyler neredeyse her zaman ters
gider.’’
• ‘’Ne kadar çok çalışırsam çalışayım, maddi olarak iflas edeceğimden
endişe ederim.’’
Şema Odaklı Yaklaşım
Kendiliğindenlik ve Oyun
Kendiliğindenlik ve Oyun
Aşırı Duyarlılık & Baskılama
• Cezalandırıcılık
• Bu şema, insanların (kişinin kendisi de dahil) yaptıkları hatalar için
şiddetli bir biçimde cezalandırılmaları gerektiği inancını içerir.
• ‘’Elimden gelenin en iyisini yapmazsam kaybetmeyi göze
almalıyım.’’
• ‘’Eğer yanlış yaparsam, bunun özrü yoktur.’’
• ‘’Sorumluluklarını yerine getirmeyen insanlar bir şekilde
cezalandırılmalıdır.’’
• ‘’Çoğu zaman başkalarının özürlerini kabul etmem. Sadece
sorumluluk almak ve sonuçlara katlanmak istemiyorlardır.’’
• ‘’Ben cezalandırılmayı hak eden kötü bir insanım.’’
Anne Baba Kökeni
(Türkiye örneklem)
• Kuralcı/kalıplayıcı anne-baba
• Küçümseyici/kusur bulucu
• Duygusal bakımdan yoksun bırakıcı
• Sömürücü/istismar edici
• Aşırı koruyucu/evhamlı
Anne Baba Kökeni
• Koşullu/başarı odaklı
• Aşırı izin verici/sınırsız
• Kötümser/endişeli
• Cezalandırıcı
• Değişime kapalı/duygularını bastıran
Şema Odaklı Yaklaşım
Şema Modeli
Tetikleyen Olay,
BaşaÇıkma Şema
Durum Davranışı
Şema Odaklı Yaklaşım
Boyun Eğicilik
Şema Odaklı Yaklaşım
Başarısızlık
Şema Odaklı Yaklaşım
Kusurluluk
Şema Odaklı Yaklaşım
Bağımlılık
Şema Odaklı Yaklaşım
Sosyal İzolasyon
Şema Odaklı Yaklaşım
Duygusal Yoksunluk
Şema Odaklı Yaklaşım
Şema Modları
• Kişisel özellikler (Şemalar, başaçıkma şekilleri) veya
Durumlar (Modlar, Yanlar)
• “O an içindeki, kişide aktif olan şemalar ve başaçıkma
tepkileri”
• Herhangi bir andaki baskın ruh-durumumuz.
• Belirgin şemalar veya başaçıkma tepkileri güçlü
duygular yaratak tetiklendiğinde etkin hale geçerler.
• Kendiliğin, diğer parçaları ile bütünleşmemiş bir
parçasıdır (Yanlar).
• Aşırı duyarlı olduğumuz yaşam olayları ile tetiklenirler
(Bam telleri).
Şema Odaklı Yaklaşım
Yaygın Modlar
• Çocuk Modları
• İncinmiş Çocuk
• Kızgın Çocuk
• Dürtüsel / Disiplinsiz Çocuk
• Mutlu Çocuk
• Ebeveyn Modları
• Cezalandırıcı Ebeveyn
• Talepkar Ebeveyn
• Başa Çıkma Modları
• Söz Dinleyen Teslimci
• Kopuk Korungan - Yanlız Kahraman
• Aşırı Telafici
• Sağlıklı Erişkin Modu
Şemaların Kümeleşmesi: MODLAR
ÇOCUK MODLARI
• Yalnız, kırılgan Çocuk Modu
Karşılanmamış temel
ihtiyaçlara tepki olarak,
kişinin öfke ve hiddet
duyan ve bunu dışa vuran
tarafıdır.
ÇOCUK MODLARI
Uslu Çocuk Modu
Kişinin, kendi
üzerine yerine
getirmesi neredeyse
olanaksız olan
talepler yüklediği
yanıdır.
EBEVEYN MODLARI
Cezalayıcı Ebeveyn Modu
Gereksinimlerin engellenmesi
Travmatize/kurban edilme
Aşırı korunma
Ebveynin bazı taraflarıyla seçici özdeşim kurma---
içselleştirme
psikopatoloji
254
Şema Odaklı Yaklaşım
“Default” Mod:
Büyüklenmeci
Şemalar:
Haklılık
Onay Arama
Yüksek Standartlar
Kuşku
Davranışlar:
üstünlük taslar
statüye önem verir
yetkin hisseder
başkalarını eleştirir
çok az eş duyum gösterir
Şema Odaklı Yaklaşım
Mod:
onay
kaynaklarını
Yalnız Çocuk kesen durumlar
olumsuz eleştiri,
Şemalar: geri bildirim
Kusurluluk,
almak,
Duygusal Yoksunluk,
eşin boşanması,
Boyun Eğme
işten atılma
Duygular:
Değersizleşmiş hissetmek,
Üzüntü,
Acı
Şema Odaklı Yaklaşım
Mod:
Kopuk Kendini
Avutan
Davranışlar:
Madde/alkol kötüye kullanımı,
dürtüsel cinsel etkinlik,
uyaran arayışı
(kumar oynamak
yatırım yapmak),
aşırı yemek,
görkemlilik hayalleri,
işkoliklik.
Şema Odaklı Yaklaşım
“Default” Mod:
Kopuk Korungan
İşlevi:
kişiyi diğer insanlardan
ve duygusal bağlardan
ayrı tutarak
cezalandırılmadan korumak
Davranışlar:
aşırı söz dinleyen
madde kötüye kullanımı
tıkınma,
kendine zarar verme,
psikosomatik şikayetler
Şema Odaklı Yaklaşım
Mod:
zarar görme
Terkedilmiş Çocuk veya terk
edilme
Duygular: korkularını
çökkünlük, umutsuzluk,
tetikleyen
korku, değersizlik,
durumlar
sevgisizlik, muhtaçlık
kurban edilme,
Davranışlar:
Terk edilmeden kaçınmak
için çılgınca çabalar,
özkıyım
Şema Odaklı Yaklaşım
Mod:
Kızgın Çocuk
“son damla”
Kökeni: olarak
Kopuk K. ve TÇ modları
adlandırılan
olaylar
Duygu ve
Davranışlar:
hiddetli, aşırı talepkar,
küçümseyici, çıkarcı,
denetleyici, ve istismarcı
dürtüsel davranışlar, özkıyım,
aşırı cinsel etkinlikler
>> CE
Şema Odaklı Yaklaşım
Mod:
Cezacı Ebeveyn
Öfkeli
Duygular: davranışlar gibi
Kendine kin ve öfke
“yanlış” birşey
yapmak
Davranışlar:
kendini hazdan mahrum
bırakır, kendini eleştirir ve
ağır vakalarda kendini
kesebilir veya
sakatlayabilir
Şema Odaklı Yaklaşım
Hastalara,
• Uyumlu davranışlar içinde,
• Uyum bozucu şemalarını, başaçıkma tepkilerini ve
modlarını değiştirerek,
temel ihtiyaçlarına ulaşmada yardım
etmek
Şema Odaklı Yaklaşım
Gereksinim ve Gerçekçi
Duygularını Limitler ve
İfade Kendiliğindenlik Öz Denetim
Özgürlüğü ve Oyun
Şema Odaklı Yaklaşım
Spontan Çocuğa
Yetişkin Sağlıklı Mod’a
yaklaşmak
Şema Terapi
• Değerlendirme
• Bilişsel Teknikler
• Yaşantısal Teknikler
• Davranışsal Düzenlemeler
Şema Terapi
• Psikoterapötik İlişki
Yeniden Ebeveynlik
PSİKOLOJİ BÖLÜMÜ
2023 YILI BAHAR DÖNEMİ
Bilişsel Davranışçı Psikoterapi ile Oyun Terapisinin sentezinden oluşan bir yöntemdir.
• BDOT, oyunu çocukla bağ kurmak için kullanır. Çocuğa ilginç gelen bir oyun
çocuğun geliştirdiği direnci yumuşatabilir.
• BDOT, duygu, düşünce ve davranışlara odaklanır. Hayallerin ifade
edilmesine olanak sağlar
• BDOT, baş etme stratejilerini tanıtmak ve öğretme k için kullanılır.
• BDOT; problem merkezli, süre sınırlaması olan, yönlendirici, yapılandırılmış
bir tedavi yöntemidir.
• BDOT, deneysel araştırmalarla desteklenmektedir (kanıta dayalı
uygulamalar).
Oyunun, oyuncakların ve
oyun materyallerinin kullanımı (BDOT)
Doğru davranmak
Çocukların
Doğru düşünmek
kazandığı
beceriler
Kendi kendine de kullanabileceği
birtakım baş etme stratejileri
kazanmak
Dikkat eksikliği
Otizm spektrum
hiperaktivite Dürtüsellik
bozuklukları
bozukluğu
Bilişsel davranışçı terapi teknikleri kullanılarak birçok terapötik oyun geliştirmek mümkündür. Oyun
geliştirmek için oyuncaklara, kırtasiye malzemelerine, duygu kartlarına, uzmanın bilgi birikimi ve hayal
gücüne ihtiyaç vardır.
Şimdi de bilişsel davranışçı teknikleri kullanarak nasıl oyun geliştirilebileceğine dair örnekleri
inceleyelim.
Model alarak öğrenme tekniğine göre oyun
geliştirme – I
• Çocuğun durumuna göre insan veya hayvan figürlerinden oyuncak
seçilir. Burada önemli olan ayrıntı oyundaki bir kahramanın çocuğun
problemi ile aynı probleme sahip olmasıdır. Oyundaki kahraman
yaşadığı bu sıkıntısından dolayı sosyal uyum veya akademik başarı
sorunu yaşamaktadır. Okulda arkadaşları veya öğretmeni ile ailede anne
– baba veya kardeşleri ile çatışmaları vardır. Bundan dolayı çok üzgün,
kızgın veya utanç içindedir. Ne yapacağı konusunda kafası karışıktır.
Kendince bir şeyler denemektedir fakat bir türlü başarılı olamamaktadır.
Bir gün karşısına başka bir kahraman çıkar. Bu kahraman ya aynı sorunu
daha önce yaşamış ve atlamış biri veya BİLGE biridir. Bu yeni kahraman
bizim kahramana sorunundan kurtulabilmesi için neler yapması
gerektiğini anlatır. Yani bilge kahraman bir nevi psikolog. Kahraman
bilgenin dediklerini uygular ve hayatında bazı şeyler değişmeye başlar.
• Elbette burada çocuğa sorununun
çok basit olduğu ve üstesinden
gelmenin çok kolay olduğu mesajı
verilmemelidir. Yani oyundaki
kahraman hemen sorunundan
Model alarak kurtulmamalıdır. Adım adım, bazı
denemelerle, mücadele ederek
öğrenme olumlu sonuca ulaşmalıdır. Uzman,
tekniğine göre her seansta aynı kahramanlarla
oyun geliştirme yeni deneyimler yaşatarak bir dizi
gibi birbirini takip eden ve
– II birbiriyle bağlantılı olan oyunlar,
hikayeler geliştirmelidir. Oyun
oynandıktan sonra uzman çocuğa
oyun ve kahramanlar ile ilgili
sorular sorarak süreci
sonlandırmalıdır.
• Oyun (veya hikaye) nasıldı?
• Hikayede en çok neyi sevdin? Neden?
• Neyi sevmedin? Neden?
•
Örnek Oyundaki kahraman (çocukla
özdeşleştirilen) hakkında ne
düşünüyorsun?
1. Önceden çocuğun korkusu ile aynı korkuya sahip bir hayvanın hikayesi
(veya oyunu)
2. Sonra çocuk ile aynı sorunu olan başka bir çocuğun (oyuncak çocuk)
öyküsü veya oyunu
3. Sonra çocuğa korkularını sormak
4. Çocuğa korkularının resmini çizdirmek
5. Resmi anlattırmak
6. Rol yapma oyunu ile çocuğu oyuna katmak
7. Her oyundan sonra çocuğa oyun ile ilgili yukarıdaki örnekteki gibi
sorular sormak
• Taşırma tekniği ile geliştirilen oyunlar özellikle
hiperaktivite ve öfke sorunu olan çocuklarda
oldukça etkilidir. Bu oyunlarda çocuk bizzat
oyuna katılmalıdır. Materyal olarak alan
sınırlaması yapabileceğimiz bir ip, kilim ve
hulalop tarzında bir oyuncağa da ihtiyaç vardır.
Taşırma tekniği Çocuğa oyunun sadece belirlenen alanın içinde
olacağı kuralı anlatılmalıdır. Çocuk belirlenen
kullanarak oyun alanın içinde istediği kadar yaramazlık yapabilir,
geliştirme – I atlayıp zıplayabilir. Uzman çocuk yorulana kadar
çocuğa dur demez. Tam tersi «Daha hızlı»,
«Daha sert» veya «Daha fazla» diyerek çocuğu
etkilemeye çalışır. Çocuk ne zaman kendisi
«Tamam» derse oyun alanından o zaman dışarı
çıkar. Oyun alanının dışında aynı hareketler
yapılmaz.
Örnek oyun isimleri
En yükseğe
Şampiyon
zıplayan Süper boksör
karateci
maymun
Çığlık atan
Çılgınlar dansı Tarzan vs.
olabilir.
• Oyun bittikten sonra çocuğa sorular sorulur:
1. Oyun nasıldı?
2. Oyun alanı içerisinde yaptığın hareketler hoşuna
Taşırma tekniği gitti mi? Neden?
3. Aynı hareketleri okulda yaparsan nasıl olur?
kullanarak oyun 4. Aynı hareketleri evde yaparsan nasıl olur?
PSİKOLOJİ BÖLÜMÜ
2022 YILI BAHAR DÖNEMİ
İnsanlar Sosyaldir
Adlerian oyun terapistleri, çocukları aileleri bağlamında gözlemek ve aile dinamikleri hakkında
bilgi almak için zaman harcarlar çünkü aile, çocukların ait olduğu ilk gruptur.
Adlerian oyun terapistleri, aile dizimini ve aile atmosferini göz önüne alarak çocuğun ait olmayı
nasıl öğrendiğini araştırır.
Aile dizimi, doğum sırası kavramına ve doğum sırasının davranışları, tutumları ve benzerlerini
nasıl etkilediğine dair çocuğun algısına dayalıdır.
Aile atmosferi; aile duygu durumuna, aile içindeki yapısal hiyerarşik ilişkilere ve aile içindeki
etkileşim örüntülerine bağlıdır.
Çocuklar 7 ya da 8 yaşına geldiklerine kim oldukları, diğerlerinin onlara nasıl davranacağı,
dünyanın nasıl işlediği, nasıl ait olabilecekleri ve önem elde edecekleri hakkında fikirler
geliştirmişlerdir.
İnsanlar Sosyaldir
• İkinci aşama boyunca oyun terapisi sürecinin amacı çocuğun yaşam biçimini
araştırmaktır; böylece oyun terapisti çocuğun içsel ve kişiler arası dinamikleri
hakkında açık bir anlayış elde edebilir.
• Oyun terapisti, bunu yapabilmek için sanat tekniklerini; soru sorma
stratejilerini; oyun örüntülerinin gözlenmesini; davranışın amaçlarını, aile
dizimini ve aile atmosferini araştırmak için erken dönem anıların ele alınmasını
kullanır ve çocuğun tutumları, algıları, inançları, duyguları ve davranışları
hakkında bilgi toplar.
İkinci Aşama: Çocuğun Yaşam Biçimini Araştırma
• Oyun terapisti, elde ettiği bu bilgileri; çocuğa ve ilişkilerine dair düzenli bir resim
içinde bütünleştirir.
• Çocuğun yaşam biçiminin bu özeti;
-Güçlü yanları ve değerli özellikleri,
-Evdeki ve okuldaki işlevselliği,
-Oyun temalarını,
-Çocuğun doğum sırasına ilişkin algıları ve bu algıların çocuğun tutumlarını ve
işlevselliğini etkileme yollarını,
-Kişilik önceliklerine,
-Hatalı inançları içerir.
Üçüncü Aşama: Çocuğun Yaşam Biçimine Dair İçgörü Kazanmasına
Yardım Etme
• Adlerian oyun terapisi sürecinin üçüncü aşamasının amacı, içsel ve kişiler arası
dinamiklere dair artmış bir anlayış aracılığıyla çocuğun yaşam biçimine ilişkin
içgörü kazanmasına yardım etmektir.
Üçüncü Aşama: Çocuğun Yaşam Biçimine Dair İçgörü Kazanmasına
Yardım Etme
• İkinci aşama da terapist, çocuğun yaşam biçimini araştırma sürecinde çok daha
aktif ve yönlendiricidir; sorular sorar; gözlem yapar; tahminlerde bulunur;
çocuktan hikayeler anlatmasını, resim çizmesini, kukla gösterileri yapmasını ve
erken dönem anılarını anlatmasını ister.
• Adlerian oyun terapisinin üçüncü aşaması sırasında terapist; çocuğun hatalı
inançlara, uygunsuz davranışın amaçlarına ve sıkıntıya yol açan ya da uygunsuz
davranışa götüren diğer etkenlere ilişkin içgörü kazanmasına yardım etmek
amacıyla yorumları, geçici hipotezleri, hikaye anlatımını ve sanatı kullanarak
oyun odasında aktif olmaya devam eder.
• Dördüncü aşama da terapistin rolü, danışanlara yeni beceriler öğreterek ve
onları çaba ve ilerleme için teşvik ederek onların yeniden yönlenmesine ve
yeniden eğitilmesine yardım etmek amacıyla aktif ve yönlendirici biçimlerde
çalışmaktır.
EBEVEYNİN ROLÜ
• Adlerian oyun terapisi terapistin çocukla eşitlikçi bir ilişki kurmak, çocuğun yaşam
biçimini araştırmak, çocuğun yaşam biçimine ilişkin içgörü kazanmasına yardım
etmek, çocuğa yeni beceriler ve tutumlar öğretmek ve oyun odasının güvenli alanı
içinde çocuğun bu beceri ve tutumları deneyeceği bir ortam sunmak amacıyla
oyuncakları, sanat malzemelerini, kuklaları ve rol yapmayı kullandığı aktif bir süreçtir.
Richard oyun odasına geldi, masaya oturdu ve kâğıdın üzerindeki büyük daireleri
boyamaya başladı. Portakal rengi ve kırmızı boyaları kullanıyordu. Terapiste
gülümsedi.
Richard: Para kazanmak için yabani otları topluyordum. Anneme bir hediye almak
istiyorum. Doğum günümde eve gideceğim ve halamın yanında iki hafta kalacağım.
Halam anneme yakın yaşıyor, bu yüzden doğum günümde annemi göreceğim.
Terapist: Gidip anneni göreceğin için mutlusun.
Richard: Evet. Ona güzel bir şey götüreceğim. Güzel bir hediyeyle onu şaşırtacağım.
Terapist: Ona güzel bir sürpriz yapacaksın.
Richard: Evet, İki hafta için gideceğim, belki de üç… Vay canına, burada olmamak
güzel olacak.
Terapist: Bir süreliğine buradan gittiğin için hoşnut olacaksın.
Richard: On yaşında olacağım. Dördüncü sınıftayım. Babam beşinci sınıfta olmamı
istiyor, ama ona beşinci sınıfta olmak istemediğimi söyledim. Sınıfta kalmayı
seviyorum.
Terapist: Sınıfta kalmayı seviyorsun.
Richard: Anneme doğum günümde eve gideceğimi yazıp anlattım. Ona beş yaşımda
olacağımı ve pastamın üzerinde beş tane mum istediğimi söyledim.
Terapist: Bu doğum gününde beş yaşında olmak istiyorsun.
Richard: Babamın doğum günü de gelecek ay. Babam orduya gidecek. Geçen ay
beni görmeye geldi. Bana ne sordu biliyor musun? Küçük bir kız ya da erkek kardeş
isteyip istemeyeceğimi sordu. Umurumda olmadığını söyledim. Sanıyorum bir tane
yapacaklar. (Bu sırada turuncu ve kırmızı boya damlalarının üzerini siyah çizgilerle
boyar.)
Terapist: Babana eğer bir bebekleri daha olursa umurunda olmayacağını söyledin.
Richard: Söylediğim buydu.
Terapist: Söylediğin bu, ama gerçekte umursuyorsun.
Richard: :Biliyorsun, annemle babam artık bir ilişki yaşamıyorlar. Boşandılar. Babam
tekrar evlendi. (Derince iç çeker ve boya kutusunu gürültüyle kapatır. Rafların yanına
gidip biberonu alır. Emmeye başlar)
Richard: Ben bebeğim.
Terapist: Onların bebeği olabilirdin. (Yorum)
Richard dama tahtasını alıp masaya getirir, terapistin karşısına oturur.
Richard: Benimle oyna.
Altı yaşında bir erkek çocuğu oyun terapisi için kliniğe abartılmış korku ve
kaygı duyguları nedeniyle getirilmişti.
Oyuncak evinde, oyuncak bebek ailesi ile oynadı. Erkek bebeği evden dışarı
çıkararak terapiste şöyle söyledi: ‘O, erkek çocuğu bataklığın olduğu yere gönderir.
Çocuk korkmuştur. Ağlar ve annesine korktuğunu söyler, ama annesi gene de
gönderir. İşte bak! Şimdi bataklığa batıyor, batıyor’ Oldukça fazla derecede korku ve
kaygı gösteren çocuk, bebeği kuma gömer. Çocuk kesinlikle korkusunu, güvensizlik
duygusunu ve anlayıştan yoksun oluşunu oyunlaştırmaktadır.
Bir gün Jack bir ziyaret için eve gitti. Bu ziyareti uzun zamandır planlıyordu.
Oyuncaklarını almayı istiyordu. Ev ziyaretinden önce beş haftadır oyun terapisi
seanslarına geliyordu. Bu geri döndüğü ilk gündü. Jack sırıtarak oyun odasına geldi.
Jack: Şey, eve gittim. ( Boya masasına oturdu ve temiz bir kağıdı kendine
doğru çekti. Boya kutusunu açtı ve hala mutlulukla sırıtarak boyamaya başladı.)
Babamı ve abimi gördüm. Beni neden görmeye gelmediklerini biliyor musun?
Terapist: Hayır.
Jack: Çünkü onları görmenin beni üzeceğini düşünmüşler, beni burada
bırakmaları gerekecekti. Babam böyle söyledi. Beni pikniğe götürdüler, dondurma ve
şeker yedik, bot gezisine çıktık. Babama oyuncaklarımı geri getirmek istediğimi
söyledim. Silahımı sordum. Bir günlüğüne şehir dışına da gittik. (Jack hep eve geri
dönüş ziyaretinin hikayesiyle ilgiliydi. Kağıdın tam ortasında küçük yeşil bir noktayı
boyuyordu. Yeşil yerin etrafında büyüyerek genişleyen bir siyahlık oluşuyordu.
Sonunda kağıt siyah boyayla kaplandı.) Evet, eve gittim, tamam. Ama oyuncaklarımı
alamadım. Üstelik kardeşim silahımı kırmış. Kendine ait bir sürü oyuncağı var. Her
zaman eğleniyor. Orada kalıyor.
Terapist: Eve gittin, ama ziyaretin seni hayal kırıklığına uğrattı. (Bu ifade bir
yorumdur. Terapist Jack’in söylediklerinden bir sonuca varmaktadır.) İstediğin
oyuncakları alamadın. Kardeşin de silahını kırmış.
Jack: Evet. (Masadan kalkar, rafların olduğu yere gider ve biberonu alır. Onu masaya
getirir ve terapistin karşısına oturur.) Ona bir veya iki şey söyledim. Oyuncaklarımı
istediğimi anlattım. (Neredeyse ağlayacak gibidir. Terapiste bakar) Ben bebeğim.
(biberonu emer.)
Terapist: Sen şimdi bir bebeksin. Eve gittiğinde sana çok iyi davrandıklarını
düşünmüyorsun. (Bu da çocuğun ifade ettiklerinin ötesine giden bir yorumdur.
Gerçekte bunlar terapistin ev ortamı hakkında duyumsadıklarıdır. Ancak bu durum
Jack’in kabul edilebileceği duygulara yakındır.)
(Jack terapistin karşısına oturur, aniden çok sakinleşir. Sesini alçaltır. Biberonun
başını tekrar şişeye takar ve gene emmeye başlar.)
Jack: Eve gittiğimde orada ne kadar kalacağımı bilmiyordum. Yanıma yeteri kadar
giysi almamıştım. Planladığımdan daha uzun süre kaldım. Bunu asla bilemezdim.
Bana söylememişlerdi.
Terapist: Ne bekleyeceğini asla bilemezsin. Ne kadar kalacağını sana söylemedikleri
sürece plan yapamazsın. Sana söylemedikleri için yeterli giysin yoktu.
Jack (gider ve oyuncak babayı alır. Başını masaya vurur.) : Bu senin için! İşte! İşte!
Terapist: Onu döveceksin.
Jack (oyuncak babanın başını bükmeye başlayarak): Eğer kafası koparsa
gülerim.(Güler)
Terapist: Eğer başı koparsa bundan hoşlanacaksın.
Jack: Şimdi işi görülecek. Tüm oyuncakları erkek kardeşime verdi. Onları buraya
getirmeme izin vermedi. Silahımı kırdı.
Terapist: Sana iyi davrandığını düşünmüyorsun. Oyuncaklarını aldı ve kardeşine
verdi. Onları geri istiyorsun, silahını da istiyorsun.
Jack (oyuncak babayı odanın diğer tarafına atarak): Giymek için yeteri kadar giysi
almadım ve kirlenenleri giymek zorunda kaldım. Oyuncaklarımı da geri getiremedim.
Terapist: Kirli giysileri giymek zorunda kaldın ve istediğini elde edemedin.
Jack: Pis sahtekarlar!
Terapist: Senin olduğunu düşündüğün şeyleri alarak seni kandırdı.
Jack (küçük bir kil topu alarak): Bu kili alabilir miyim?
Terapist: onu almak istiyorsun ama sana veremem. Görüyorsun, o bu odaya ait.
Buraya geldiğinde kullanabilirsin, ancak oyun odasından dışarı çıkaramazsın.
Jack: Ama istiyorum.
Terapist: İstediğini biliyorum. Ancak onu alamazsın. Her çocuk buradan bir şey
almak ister. Eğer onlara izin verseydik, buraya geldiğinde oynaman için sana bir şey
kalmazdı.
Jack: O zaman bir daha gelemez miydik?
Terapist: Gelebilirdin, ama oynayacak bir şey olmazdı.
Jack (biberonu terapiste doğru iterek): Bunu benim için doldur. (Terapist doldurur.
Jack’in kendisine bakmadığını düşündüğü bir anda cebine bir parça kil attığını görür.
Ona şişeyi verir. Jack gene şişeden içer) Buradan çok hızlı akmıyor. Bir iğne var
mıydı?
Terapist: İğne yok.
(Jack kendisine neredeyse dört beden büyük gelen pantalonunu tutan çengelli iğneyi
çıkarır. Pantalonu iğneyi çıkardığında düşecek gibi olur. Biberonun başına iğneyi
batırarak onu genişletir. Sonra pantalonuna iğrenerek bakar)
Jack (kızgınlıkla): Şu giysilere bak! Benim için çok büyükler. Keşke bana uyan
giysiler alsalardı.
Terapist: Böyle rahatsız giysiler giymekten hoşlanmıyorsun.
Jack: Bana bu kilden bir parça verir misin?
Terapist: Jack, sana kili vermemi istediğini biliyorum. Eğer verirsem senin için çok
anlamlı olacağını da biliyorum. Kendi oyuncaklarını ve silahını almak istedin ama
alamadın. Şimdi sana kili vermemi istiyorsun. Ben sana onu veremem çünkü burada
kalması gerek. (Bu ifade tamamen terapistin yorumudur. Bu noktada dahil edilecek iyi
bir ifade değildir. Çocuğun basit kil isteğinin ötesine gitmektedir)
Jack (üzgünce): Kimse bana bir şey vermez. ( Bu sözler terapistin söylediklerinin
yansıtılmasıdır)
Terapist: Bu durum seni mutsuz ediyor. (Bu ifade çocuğun ses tonuna ve yüz
ifadesine dayanmaktadır)
Jack: Ama eğer eşyaları verseydin buraya gelemezdik. (Kil topunu cebinden
çıkararak masanın üzerine koyar) Buraya gelebilirdik ama oynayacak bir şey
olmazdı.
Terapist: Bu doğru.
Jack: Kili geri verdim. Gördün mü? Aldığım parça işte burada.
Terapist: Kili istedin, onu aldın ama saklamadın. Hepsini geri koyduğunu görmemi
istedin.
Jack (cebini ters yüz ederek): Gördün mü? Evet, hepsini geri koydum.( Çengelli
iğneyi pantalonuna gene tutturmaya çalışır, ama yapamaz. Sonunda iğneyi doğrudan
iter ve iğne ona batar. Jack küfreder)
Terapist: İğneyle sorun mu yaşıyorsun?
Jack: Takamıyorum.
Terapist: Sana yardım etmememi ister misin?
Jack: Keşke etseydin. Keşke üzerime uyan giysiler verselerdi.
Terapist: Sana büyük gelen giysilerden hoşlanmıyorsun.
Jack (eşduyumla): Kesinlikle hoşlanmıyorum. (Çeşmenin yanına giderek biberonu
boşaltır. Sonra geri gelir ve daima odanın köşesinde duran bezi alarak yeri siler.)
Bugün bayağı dağınıklık yaptım değil mi?
Terapist: Bugün dağınıklık yaptığını düşünüyorsun. (Jack oyun odasını temizler)
Oscar Vaka’sı
Anne: Bu Oscar. Onunla ne yapacağınızı ancak Tanrı bilir. Ama işte burada.
Terapist: Benimle oyun odasına gelmek ister miydin?
Oscar: HAYIR! Canın cehenneme! (Bağırır.)
Anne: (o da bağırarak) Oscar! Şimdi kibar olacaksın. Kes şu saçmalığı!
Oscar: (eskisinden de yüksek sesle) Hayır, hayır, hayır!
Anne: Peki. Seni buraya niçin getirdiğimi düşünüyorsun? Gıcıklık olsun diye
mi?
Oscar: (sızlanarak): İstemiyorum!
Anne: Bir şeyler yapmalıyım. Tanrıya karşı dürüst olmam gerekirse Oscar,
eğer susup bu hanımla gitmezsen seni bırakırım ya da seni veririm!
Oscar: Beni bekler misin? (acıklı bir halde) Geri döndüğümde burada
olacaksın.
Anne: Eğer böyle davranırsan tabii ki olacağım.
Oscar: ( adeta ölü gibi yapıştığı annesini eteğinden terapistin tarafına geçer)
Bekleyecek misin?
Terapist: Annenin seni bekleyeceğine dair söz vermesini istiyorsun.
Oscar: Söz verir misin?
Anne: Söz veriyorum.
Oscar gelir ve kibarca terapistin elini öper. Sonra, olasılıkla eski halini
düşünerek, telaşla çekici alır ve çivi tahtasına vurmaya başlar. Kapı hala
açıktır.
Bu durumda terapist için diğer bir sınama bulunmaktadır. Kapı ne olacaktır?
Gürültü korkunçtur. Oscar vurmayla meşgulken terapist kapıyı kapatmalı
mıdır? Oscar’ın dikkatini kapıya çekip kapatması gerektiğini düşünüp
düşünmediğini mi sormalıdır? Küçük arkadaşına olan inancını korumalı ve
gürültüden rahatsız olan biri gelene ve Oscar’ı durdurana dek beklemeli midir?
Söz konusu bu olayda görünürde kimse gürültüden rahatsız olmadı, kapıyı
kapatmak gerekmedi. Diğer yandan, eğer biri gelmiş olsaydı, Oscar’ı
gürültünün diğer insanları rahatsız ettiği, ya kapının kapatılması ya da
gürültünün sona erdirilmesi gerektiği konusunda uyarmak; seçimi ona
bırakmak ve bu noktada ifade edeceği tüm duyguları yansıtmak için hazır
olmak terapi için gerekli olacaktı. Ancak bu durum, terapi ortamının izin
vericiliğine getirilen sınırlamayı yaratacak bir gerçekliğin içeri alınması
olacaktı.
İzleyen haftada, oyun odasına terapistle giren Oscar kapıyı gönüllü olarak
kapattı. Kapatmamış olsaydı, terapist Oscar’ın durumuna karar vermesi için
kendi hareketini yapmasını bekleyecekti. Söylemek gerekirse, bu durum bazı
şeylerin aceleye getirilmesiydi. Kapının gönüllü olarak kapatılması, ilişkinin
kurulmasında belli bir miktar gelişmeye işaret etmektedir. Bu durum, yeni bir
bağımsızlığa ve seçim yapabilme yeteneğine doğru Oscar tarafındaki
büyümenin göstergesi olduğu kadar, terapiste olan güvenin bir ifadesi olarak
da görünür.
Çocuğu Bütünüyle Kabul Etmek
Jean kliniğe annesi tarafından getirilmiştir. On iki yaşında olan Jean ele avuca
sığmamaktadır. Annesine karşı hiç saygı göstermemekte, küçük erkek kardeşi ile
kavga etmekte ve okuldaki sınıfında bulunan diğer çocuklarla hiçbir şey
yapmamaktadır.
Tanıştıktan sonra Jean terapist ile oyun odasına gider. Terapist ortamı sözel
olarak yapılandırmayı dener. ‘Jean, buradaki istediğin oyuncakla
neredeyse istediğin şekilde oynayabilirsin. Burada boyalar, kil, parmak
boyaları ve kuklalar var.’
Terapist, kendine canı sıkıldığı belli bir bakışla bakan Jean’e gülümser ve
biraz bekler. Jean oturur ve taş gibi sessiz kalmayı sürdürür. Devam etme
konusunda endişelenen terapist tekrar konuşur. ‘İlk önce ne yapacağını
bilmiyor musun? Oyuncak bebek evinde bir oyuncak bebek ailesi var.
Bebeklerle oynamak ister misin?’
Jean olumsuzca başını sallar. Terapist avını izlemeye devam eder. ‘Oyuncak
bebeklerle oynamayı sevmiyorsun. Burada oynamaktan hoşlanacağın bir
şey görmüyor musun? Buradaki her şeyle istediğin gibi oynayabilirsin.’
Jean buz gibi sessizliğini hala sürdürmektedir. Sonra terapist şöyle devam
eder: ‘Oynamak istemiyorsun. Sadece burada oturmak istiyorsun.’
Jean aynı fikirdeymiş gibi başını salar. Terapist ‘Çok güzel’ der. O da oturur
ve ikisinin de üzerine sessizlik çöker. Ancak terapist gergindir. ‘Bunun yerine
konuşmak istemez miydin?’ diye umutla sorar. Jean ‘hayır’ der. Terapist
kalemini boş not defterinin üzerine hafifçe vurmaya başlar. Ayaklarını da vurur.
Jean’e biraz kızmış gibidir. Sessizlik çıldırtıcıdır. İkisinin arasında, Jean’in
kesinlikle farkında olduğu, sessiz bir savaş sürmektedir.
Uzun bir sessizlikten sonra terapist şöyle der: ‘Jean burada neden
bulunduğunu biliyor musun?’ Jean ona bir bakış atar. ‘Annen seni buraya
getirdi. Böylelikle seni rahatsız eden sorunların için yardım alabilirsin.’
Jean bakışlarını kaçırır ve soğukça ‘Benim hiç sorunum yok diyerek yanıtlar.
Terapist ‘Bu saati istediğin gibi kullanabilirsin’ diye yorumda bulunur. Jean
somurtur, terapist de neredeyse somurtacaktır. Birkaç dakika geçer. Sonra:
Bazen terapist, eğer kil hamurunu eline alıp özendirici bir şekilde yuvarlamaya
başlarsa, bunun yaratıcı bir faaliyet olabileceğini duyumsar. Sonra, belki şöyle
diyebilirdi: ‘Sen de böyle yapmak ister miydin?’ Terapist bu koşular altında
çocuğun hafifçe katılımını sağlayabilirdi. Ancak terapinin söz konusu hafifçe dirençli
aşamada ilerleyip ilerlemeyeceği şüphelidir.
Terapist, eğer olanak verilirse, çocuğun kendi sorunlarını çözme yeteneğine saygı duyar.
Seçim yapma ve değişim oluşturma sorumluluğu çocuğa aittir.
Anne bebeği alır ve baş aşağı çevirir. Bebeğin giysilerini çıkarır. Davranışlarına yönelik herhangi bir
kısıtlama yoktur. Sadece ‘Onun giysilerini çıkarmak istiyorsun’ ifadesi yer alır. Kesinlikle çok etkili bir
ifade değildir, ama hala Bill’in yaptığı ile aynı çizgidedir.
Bill: Onu döveceğim. (Büyük bir küp alır ve bebeği dövmeye başlar.)
Terapist: Onu dövermiş gibi hissediyorsun.
Bill: Şimdi onu kuma gömeceğim. Boğulacak.
Terapist: Şimdi onu kumda boğacaksın.
Bill: Hiç kimse onu bir daha görmeyecek. (Bebeği kumda derine gömer.)
Terapist: Ondan kurtuldun. Bir daha kimse onu görmeyecek.
(Bill rafın yanına gider. Bir biberon alır ve ağzına dayar. Terapiste bu durumu nasıl karşılayacağını
görmek için bir bakış atar.)
(Bill silahı kullanır ve askerleri bir savaş için dizer. Saldırganlığı dışa vurmaktadır. Askerleri
birer birer öldürür. Tüm bölükler alaşağı olur. Bill bağırır ve kanlı katile küfreder. Terapist onun
duygularını yansıtmaya devam etmektedir.)
Bill (bağırarak): Sizi gidi pislikler! Niye söylediğimi yapmıyorsunuz? Sizi öldüreceğim, hepinizi
öldüreceğim! (Söylediğini yapar)
Terapist: Söylediklerini yapmayacaklardı, o yüzden hepsini öldürdün.
Bill: Bu taş uçak bombası kalan çadırları da parçalayacak. Ama sadece seyret. Bu adam kaçacak.
Gördün mü? Ben buradayım. Sessizce buraya gireceğim.
Terapist: Uçak bombası onların çadırını parçalayacak. Ama sen güvenle uzaklaşacaksın. Sana bir şey
olmayacak.
Bill: O buraya doğru süzülecek. Çocuk korkmuş mu? Titremesine bir bak! Onu öldüreceklerini
düşünüyor.
Terapist: Korkuyor.
Bill: Sonra buraya geliyorlar, yanı düşmanlar. İçeri süzülüp neredeyse onu öldürüyorlar. Ama sonra
çocuk dönüyor ve düşmanlar da avucunu yalıyor.
Terapist: Neredeyse onu ele geçiriyorlardı, ama kendini kurtarmak için tam zamanında döndü.
Bill (bağırarak): Anne diye bağırıyor.
Terapist: Annesini çağırıyor, çünkü korkmuş.
Bill (bağırarak): Annesi dışarı çıktığında, onu öldürür.
Terapist: Annesi dışarı çıktığında çocuk onu öldürüyor.
Bill: Evet, çocuğun ona söylediğini yapmayacaktı.
Terapist: Onu öldürdü çünkü kendisine söylediği şeyi yapmayacaktı.
Bill: Evet, ama sonra annesine ilk yardımı yapıyor, o da gene iyileşiyor.
Terapist: Annesini tekrar iyileştiriyor.
Bill: Sonra çocukla filme gidiyor ve ‘Kırmızı Korsan’ı izlerler. Sen hiç Kırmızı Korsanı izledin mi?
Terapist: Anne ve çocuk savaş sona erdikten sonra ‘Kırmızı Korsan’ı izlemeye gittiler.
Bill: Sen onu izledin mi?
Terapist: Hayır.
Bill: Süper biridir. Odamda Kırmızı Korsan kemeri olan bir çocuk var, çok tatlı…
Terapist: Kırmızı Korsan kemerlerini ve filmlerini seviyorsun.
Bill: Radyoda Kırmızı Korsan’ı dinledin mi?
Terapist: Korkarım hayır.
Bill: Süperdi. Kırmızı Korsan kemerlerinden almak için tek yapman gereken Hunchy Crunchy
gevreklerinin kutu kapaklarından on tane ve on sent göndermek. Sonra kemeri alıyorsun. Ben de
göndereceğim.
Terapist: Sen de deneyeceksin ve kemerlerden bir tane alacaksın.
Bill: Evet. Odamdaki çocuğun kemeri kahverengi ve etrafında parıltılar var. Tıpkı bunun gibi
görünüyor. (Masaya oturur ve renkli kalemlerle kemerin bir kopyasını çizer)
Bill bebek olmaktan yetişkinliğe, oradan da tipik sekiz yaş çocuğuna geçerken, terapist de
onunla ilerler.
Seçimleri yapan Bill’dir. Kendi içindeki değişimi kendisi meydana getirir.
Terapist çocuğun kendi kendine yardım edebileceğine inanır, ona saygı duyar.
Jerry oyun odasındaki oyuncaklara gözlerini dikip baktı. Sonra oyuncakları almaya, onlara kısa
süre bakıp yere atmaya başladı. Mırıldandı, homurdandı ancak anlaşılır bir şey söylemedi. Askeri
kamyonu aldı, çok kısa bir süre gülümsedi ve onu yere attı. Oyuncak bebek ailesinin olduğu karton
kutuyu havaya kaldırdı. İçindekileri teker teker aldı ve yere bıraktı. Sonra küplerin olduğu kutunun
yanına gitti ve aynı hareketleri tekrarladı, küpleri amaçsızca yere saçtı. Tüm bu oyun süresince durgun
bir şekilde homurdandı ve mırıldandı. Hareketleri sinirli, aceleci ve uyumsuzdu. Oyuncaklar, onları
zayıf bir şekilde kavradığı için düşüyorlardı. Jerry onları tekrar almak için hiç çaba sarf etmiyordu.
Sonra çekici aldı ve ahşap çivilere vurmaya başladı, ancak çekici kontrol edemiyordu. Çekiçle çok kısa
bir süre onadıktan sonra onu bir kenara itti ve oyuncak çatal, bıçak, kaşıkları alarak hepsini yere saçtı.
Ardından küçük vagonu alarak odanın ortasına itti.
Oyunu sırasında Jerry her güldüğünde terapist ‘Jerry bunu yapmaktan hoşlandı’ veya ‘Jerry
bunun gülünç olduğunu düşünüyor’ dedi. Jerry arada bir kamyon veya oyuncak bebek alarak
terapiste doğru homurdanıyordu. Terapist de aldığı oyuncağın ismini söylüyordu. Jerry bu durumdan
son derece tatmin olmuş gibi görünüyordu. Hareketlerini söz konusu durum etrafında odaklamaya
başladı. Oyuncağı kaldırıyor, terapiste bakıyor, terapist ismini söylediğinde gülüyor, onu yere
bırakıyor ve başka birini alıyordu.
Jerry bir süre sonra her seferinde kamyonu almaya başladı. Terapist oyuncakların ismini,
özellikle de Jerry’nin aralıklarla eline aldığı kamyonu tekrarlamaya devam etti. Sonunda oyuncağı
kaldırdığında Jerry kendiliğinden ‘kamyon’ dedi. Çoğu kez gözlerini kapalı tutar gibi görünüyordu.
Oyuncaklarla gerçekten oynamak yerine onların arasında el yordamıyla aranır gibi duruyordu.
Jerry sonunda tekrar vagonun yanına giderek onu itti. Terapist onun hareketlerine ayak
uydurarak ‘Jerry vagonu itiyor’, ‘Jerry silahla ateş ediyor’, ‘Jerry kamyonları birbirine çarpıyor’ dedi.
Sonra Jerry bağırmaya başladı. Kamyonları birbirine daha sert vurmaya başlayarak, ‘kamyon
çarpması’ der gibi bağırdı.
Daha sonra binanın yanına bir itfaiye arabası yanaştı. Jerry uğraştığı şeyi anında keserek
sızlandı terapistin yanına koştu ve onun elini tuttu. Terapist ‘Jerry sesten korktu’ dedi. Jerry aniden
gülümsedi, oyuncak bebek evinin yanına gitti, içindeki tüm eşyaları aldı ve yere bıraktı. İçlerinden
telefonu seçti, onu kulağına yaklaştırdı, sonra yere attı, pencerenin yanına gidip dışarıya bakmaya
çalıştı, sonra tekrar kamyonu aldı. İtfaiye arabaşı, çıkardığı sesle beraber geri geldi. Jerry arabanın
daha önce geçtiği sefer gibi tepkide bulundu. Terapist tekrar ‘Jerry sesten korkuyor’ dedi.
Jerry daha sonra terapistin elini tutarak ona bir mesaj vermeye çalıştı. Eşduyumla ‘yap,yap’
dedi. Terapist, ‘benim bir şey yapmamı istiyorsun’ diye yanıtladı. Jerry elini daha güçlü çekerek
tekrarladı: ‘yap’. Terapistin ona ne söylediğini anlamış gibi görünüyordu. Sonunda terapist ayağa
kalktı, Jerry onu yerde duran oyuncak kutusuna götürdü. Terapistin elini alarak oyuncak kutusuna
koydu, sonra da eline bir oyuncak bıraktı ve onu kendi eline götürdü. Böylelikle terapistin oyuncakları
ona uzatması istediğini anlatmış oldu. Terapist de bu şekilde davrandı. Her seferinde bir oyuncağı ona
verdi, o da yere bıraktı. Jerry hala terapistin elini, sanki başka bir şey daha yapmasını ister gibi sıkıca
çekiyordu. Terapist oyuncakları ona uzatırken isimlerini de söylemeye başladı. Bu davranış Jerry’nin
istediği şeydi. Önce gülümsemeye, sonra da anlaşılmayan bir şekilde konuşmaya, gülmeye ve
bağırmaya başladı. Sonunda ‘kamyon’ diye haykırdı. Ardından oyuncaklarla kaplanmış yere oturarak
onları etrafa dağıttı, gülüyor ve bağırıyordu.
Terapi saatinin sonunda Jerry oyun odasından ayrılmak istemedi. Sızlanmaya başladı. ‘Hayır’
diye bağırdı. Ancak terapist kapıdan çıkmaya başlayınca, onunla beraber gitti.
İkinci Görüşme
Jerry ikinci görüşmede, ilkine göre daha korku dolu gibi görünüyordu. Sokaktan her tramvay
geçtiğinde sızlandı ve korku belirtileri gösterdi. Saatin sonunda annesi Jerry’nin o gün kliniğe gelirken
ilk defa tramvaya bindiğini söyledi. Jerry tramvayda o kadar korkmuştu ki annesi inmeleri
gerekeceğini düşünmüştü. Buna rağmen tramvaydan inmemiş, Jerry’nin tüm ağlama ve
sızlanmalarına rağmen kliniğe kadar tramvayda kalmaya devam etmişlerdi.
Jerry terapi saati boyunca korkusunu dışa vurmaya devam etti. Tahtadan yapılmış hayvanları
ve oyuncak bebekleri dışarı çıkarıp onları etrafa saçtı. Kazara oyuncaklardan biri Jerry onu kutudan
dışarı attığında dik şekilde yere düştü. Jerry ona bakarak gülmeye başladı. Terapist ‘Jerry oyuncağın
dik şekilde durmasından hoşlandı’ dedi. Sonra oyuncakların hepsini dik tutmak için çabaladı, bunu
başarması onu sevindiriyordu. Dik konuma getirdikten sonra, hepsini vurup devirdi. Oyuncak
bebeklerle ve hayvanlarla bu şekilde on dakika boyunca oynadı. Sonra her şeyi yere attığı eski muzip
oyununa geri döndü. Zamanın çoğunu bunu yaparak harcadı. Ardından boya bezlerini alarak parmak
boyalar için olan su kabının içine daldırdı. Yaklaşık beş dakika boyunca bezin suyunu sıkmaya devam
etti.
Tramvayın her geçişinde sızlandı ve ağladı. Terapist her seferinde ‘Jerry sesten korkuyor’ dedi.
Saatin sonunda, bir tramvay geçerken pencerenin yanına gitti, ancak sızlanıp ağlamadı. Yalnızca dışarı
bakmaya çalıştı. Terapist ‘tramvay’ dedi Jerry ise ‘araba’ diye yanıtladı.
Üçüncü Görüşme
Jerry’nin son ziyaretinden bu yana oyun odasına bir kum havuzu eklenmişti. Jerry doğrudan
onun yanına gitti. Terapist havuza tırmanmasına yardım etti. Üç dakika boyunca avuç dolusu kumu
etrafa atmaya devam etti. Sonra kum havuzundan dışarı çıkmayı denedi. Terapiste onu kaldırmasını
ister gibi homurdandı. Terapist ‘Jerry kum havuzundan çıkmak istiyor’ dedi. Jerry kendi başına
çıkmaya başladı. Terapist ona en az seviyede yardım etti.
Jerry oyuncak kutusunun etrafından dolaşarak oyuncakları dışarı çıkartmaya başladı.
Terapiste baktı ve homurdandı. Terapist gülümseyerek ‘Jerry oyuncakları kutudan çıkarmak istiyor’
dedi. Jerry arkasını ona döndü ve oyuncak kutusuna doğru baktı. Kamyonu dışarı çıkardı, terapiste
uzatarak ‘kamyon’ dedi.
Jerry sonra tahta bir inek çıkararak onu da terapiste uzattı. Terapistin oyuncakların ismini
tekrar söylemesini ister gibi görünüyordu. Bu yüzden bir kez daha alışılmış şeyler tekrarlandı. Sonra
Jerry bilerek kamyonu, tahta ineği ve oyuncak bebeği seçti. Birinin ardından diğerini aldı. Terapist ona
isimlerini söyledi. Sonra Jerry ‘kamyon’, ‘inek’ ve ‘çocuk’ dedi. Onlarla beraber odanın diğer tarafına,
tekrar kum havuzuna gitti. Tek başına tırmanarak (içine girdi) ve kumu etrafa saçmaya başladı. Kum
havuzunda yaklaşık beş dakika kaldı. Sonra tekrar, yardım almadan, dışarı tırnmandı.
Jerry tramvayın her geçişinde pencereye gitti, dışarı baktı ve homurdandı. Her seferinde
terapist gürültüden korktuğunu ona geri yansıttı. Sonra oyuncak bebeği aldı, onu kollarında salladı ve
yere bıraktı.
Jerry sıranın üzerine çıkarak mavi parmak boyasının durduğu kavanozu işaret etti. Terapist
kavanozu açtı ve kağıdın üzerine biraz mavi boya sürdü. Jerry eğilerek baktı. Terapist ‘Gördün mü?’
diye sordu. Ona boyayı nasıl dağıtacağını gösterdi. Jerry homurdanmaya başladı. Bunun üzerine
terapist ‘Jerry boyadan hoşlanmadı’ dedi. Gerçekten de hoşlanmamıştı. Masadan indi. Seans saatinin
ilerleyen dakikalarında geri gelerek boyaya tekrar baktı. Sonra terapistin yanına geldi, onu masaya
götürdü, ellerini tutarak parmak boyasına sürdü. Ardından hızlıca oradan ayrıldı. Tahta çivi setinin
yanına gidip birkaç zayıf çekiç darbeşi vurdu, birkaç küpü yere dağıttı, büyük bir bebeği ve biberonu
aldı. Biberonu bebeğin ağzına dayadı. Sonra bebeği yere bıraktı, biberonu oyuncak beğişe koydu ve
pencereden dışarı bakmayı denedi. Ardından kamyonu alarak yerde itmeye koyuldu.
Dördüncü Görüşme
Jerry kendi başına kum havuzuna girdi. Kumun içinde küçük bir kamyon buldu. On dakikayı
onu kumla doldurarak, etrafta iterek, boşaltarak ve sonra tekrar doldurarak geçirdi. On dakikalık
oyundan sonra kendi başına kum havuzundan çıktı, pencereye gitti ve dışarı baktı. Sonra birkaç
oyuncak asker alarak kum havuzuna geldi ve takrar içine girdi. Kumlar ayakkabılarına dolmuştu,
onları kuvvetlice çekti ve homurdandı. Terapist onun ayakkabılarını ve çoraplarını çıkardı.
Her tramvay geçişinde Jerry başını kaldırdı, ancak korku belirtisi göstermedi. Terapist her
seferinde ‘bir tramvay’ dedi. Jerry başını salladı. Terapi saatinin ortasına doğru, her geçişinde
‘tramvay’ demeye başladı.
Jerry aniden kum havuzundan çıktı, terapistin elini alarak onu kapıya götürdü. Terapist onunla
gitti. Jerry bekleme odasına giderek etrafa baktı. Terapist ‘Anneni mi arıyorsun’ diye sordu. O ise
dönü ve sendeleyerek oyun odasına yürüdü, tekrar kum havuzuna girdi.
Jerry tabakları ve kamyonu kuma gömmeye başladı, sonra terapistin elini alarak onları
bulması için hareket ettirdi. Terapist kazarak oyuncakları dışarı çıkardı. Jerry güldü ve iki kamyon aldı.
Onları birbiribe vurarak ‘kamyon’ ve ‘bang, bang’ diye bağırmaya başladı. Saatin sonunun geldiğini
belirten zil çaldı. Jerry aniden sıçradı, sonra da güldü.
Beşinci Görüşme
Jerry oyun odasına geldiğinde yere oturdu. Ayakkabılarını ve çoraplarını çıkarmayı denedi
ancak pek beceremedi. Terapist ona az da olsa yardım etti. Kum havuzuna girerek yarım saat boyunca
kumda tabaklar ve kamyonlarla oynadı. Sonra dışarı çıktı, büyük bebeği aldı, onu bir battaniyeye
sardı, on dakika boyunca tuttu, sonra dikkatlice beşiğe yatırdı, tekrar kum havuzuna girdi ve geri
kalan yirmi dakika boyunca orada oynadı. Oyunu esnasında, her farklı bir oyuncak alışında terapist
‘Şimdi Jerry ördeklerle oynuyor’ veya ‘şimdi Jerry atlarla oynuyor’ dedi. Jerry isimleri tekrarlamak için
çaba harcıyordu, ‘ördekler’ ve ‘inek’ dedi.
Görüşme esnasında bir defa tramvay geçti. Jerry terapiste bakarak ‘tramvay’ dedi. Bu
görüşme boyunca hiç korku belirtisi göstermedi.
Saatin sonunda, Jerry ayakkabılarını ve çoraplarını alarak giymeyi denedi. Biraz yardımla
sonunda başarılı olabidi.
Altıncı Görüşme
Jerry oyun odasına geldiğinde yere oturdu, yardım almadan ayakkabılarını ve çoraplarını
çıkardı, sonra kum havuzuna girdi. Orada yaklaşık yarım saat boyunca oynadı. Ardından dışarı çıktı ve
bebeği aldı. Onu tutarak on dakika boyunca biberonla beşledi. Sonra çok dikkatli bir şekilde onu
beşiğe yatırdı . Uzun yapı bloklarını aldı ve oyuncak bebeğin üzerine yığdı. Oyuncak bebek evinin
yanına gitti. On dakikasını evdeki eşyaları dışarı çıkarıp masanın üzerine dizmekle geçirdi. Ev
boşaldığında eşyaları geri koydu, ancak aynı sırada değillerdi. Yaptığı sadece evi tekrar doldurmaktı.
Kum havuzuna geri döndü, içine girdi ve saatin geri kalanında orada oynadı.
Terapi saati boyunca ne tarmvayı ne de diğer sesleri fark etmiş gibiydi. Saatin sonunda yere
oyurarak yardım almadan çoraplarını giydi. Ayakkabılarını giyerken biraz yardıma gereksinin duydu
ancak kendi becerebimek için çaba harcadı.
Yedinci Görüşme
Jerry tüm saati kum havuzunda tabaklar, kamyonlar ve oyuncak hayvanlarla oynayarak
geçirdi. Saatin başında ayakkabılarını ve çoraplarını yardım almadan çıkardı. Saatin sonunda ise
çoraplarını kendi başına giydi. Ancak hala ayakkabılarını yardım almadan giyemiyordu.
Sekızinci Görüşme
Jerry ilk yarım saati oyuncak kutusundan çıkardığı hayvanlarla yerde oynayarak geçirdi. Onları
dizdi, etrafa itti. Oyununda belirgin bir düzen gösterdi. Sonra kum havuzuna girdi. Girmeden
ayakkabılarını ve çoraplarını hatırladı, yere oturdu ve kendi başına çıkardı. Bağcıklar yerine ayak
bileklerini bantlarla saran yeni bir ayakkabı giyiyordu. Bununla da kendi başına başa çıkabildi. Kum
havuzuna girerek favori oyuncakları olan hayvanlar, tabaklar ve kamyonlarla oynamaya başladı. Çoğu
zaman gülerek, saatin sonuna kadar orada kaldı. Saatin ortasında dışardan bir itfaiye arabaşı geçti.
Ancak Jerry ona hiç ilgi göstermedi. Gitme zamanı geldiğinde çoraplarını ve ayakkabılarını yardım
almadan giydi. Ayakkabı bantlarını bağlayamadı ama diğer zamanlarda yapabiliyordu.
İlk görüşmeden sonra anne, Jerry’de belirgin bir değişiklik olduğunu bildirdi. Sözsüz
iletişiminde daha atılgan hale gelmişti. Daha önceleri çok uysaldı, nereye bırakılırsa orada kalıyordu.
Hiçbir şey yapmadan annesinin adeta onu içinde tuttuğu bebek hapishanesinde amaçsızca
sürünüyordu. Şimdi ise oradan dışarı çıkmayı deniyordu. Annesi ona izin vermişti. Sonra, zaman
ilerledikçe başka gelişmeler de fark etti. Jerry konuşmayı deniyordu. Herkesin anlayabileceği birkaç
kelime söylemişti. ‘Kamyon’, ‘tramvay’, ‘ördek’ ve ‘inek’ diyebiliyordu. Annsi seçtiği yeni sözcükler için
ona gönüllü olmuştu. Jerry onları evde söylemek zorundaydı, çünkü annesinin terapi saatinde nelerle
oynadığını ve hangi sözcükleri söylediğini bilmesine olanak yoktu. Kendi başına ayakkabılarını ve
çoraplarını giyip çıkarmaya başladığında anne çok mutlu oldu. Ayrıca, evde daha iyi yemek yediğini de
belirtti. Etrafında olan bitenle artık daha ilgiliydi. Annesi Jerry’de oluşan en dikkat çekici özelliğin
dikkat süresinde artış olduğunu söyledi. Artık oyuncakları ile daha uzun süre, belli bir amaç
doğrultusunda oynayabiliyordu. Daha önceleri ise oyuncakları sadece alır ve yere atardı.
Jerry’de oluşan değişimler için elbette annesinin de tutumu göz önünde bulundurulmalıdır.
Jerry’nin terapi için geldiği her seferinde, annesi de yönlendirilmemiş danışmanlık almak için bir
psikoloğu görüyordu. Oğlu ile olan ilişkisindeki sorunlara dair belli bir içgörü kazanmıştı. Bu durum,
onun Jerry’e karşı olan tutum ve davranışları etkiledi. Bir seferinde, artık Jerry ile başa çıkmasının
daha zor olduğu, çünkü kendi aklını kullanmaya başladığı yorumunu yaptı. Ancak ona göre bu durum
iyiye işaretti ve değişimi hoşnutlukla karşılayacaktı.
Bu vakayı okuduğunuzda;
Jerry’de değişime neden olacak ne olmuştur?
ÇOCUKLAR İÇİN OYUN
TERAPİSİ BİLGİLENDİRİCİ
EL KİTABI
Terapist kimdir?
Oyun terapisi nedir?
Bir seans sırasında neler olur?
Bir seansın ortalama süresi nedir?
Terapist çocuklara nasıl yardım edebilir?
Ayrıca;
Peki
senin
kendi
hikayen
ile
ilgili
duyguların
neler?
Hikayen
ile
ilgili
hissettiğin
duygularını
boya.
İşte
bu
bahsettiğim
durumlardan
herhangi
birine
sahip
olman
güçlük
çektiğin
anlamına
gelebilir.
Bazen
yaşadığın
bir
güçlük
ağlamana,
ya
da
birine
vurmana,
ya
da
sadece,
yalnız
kalmak
istemene
neden
olabilir.
Ama
arkadaşlarının
da
seninle
benzer
duyguları
yaşadığını
biliyor
muydun?
Aslında
yalnız
değilsin!
ÇOCUK
TERAPİSTİNE
GİTTİĞİNDE
SENİ
NELER
BEKLİYOR
OLACAK
İlk
olarak,
terapist
yaşadığın
güçlüğü
anlamak
için
ailen
ile
görüşecek.
Bazen
ilk
görüşmeye
seni
de
davet
edebilir.
İkinci
olarak,
ailen
seni
terapist
ile
görüşmeye
götürecek.
Bu
görüşme
terapistin
ile
ilk
özel
görüşmen
olacak.
Daha
sonra
da
ailen
ve
terapist
beraber
sana
yardımcı
olacak
en
iyi
yolu
planlayacaklar.
Artık
siz
bir
takımsınız!
Terapistinle
istediğin
HER
ŞEYİ
konuşabileceğini
söylediğimizi
hatırlıyor
musun?
Bununla
ilgili
bilmen
gereken
önemli
bir
şey
var.
"GiZLiLiK"
Gizlilik,
tek
taraflı
bir
sırdır!
Terapistler
çocukların
onlara
anlattığı
duygu
ve
düşünceler
hakkında
kimseye
bir
şey
söylemezler,
hepsini
gizli
tutarlar.
Ama
çocuklar,
İsterlerse
bu
duygu
ve
düşünceleri
hakkında
yakınlarıyla
konuşabilirler.
Gizlilik
ile
detayları
daha
sonra
terapistin
ile
konuşacaksın.
PEKİ
TERAPİ
ODASINDA
NELER
VARDIR
OYUNCAK!
Ve
resim
malzemeleri
ve
daha
birçok
şey...
PEKİ,
BU
DUYGULARIN
NASIL
FARKINA
VARACAKSIN
Oyun oynayarak,
Resim
yaparak,
Ve
konuşarak...
Peki
tüm
bu
oyun
seanslarının
sonunda
ne
mi
olacak?
Kendini
ÇOK
DAHA
iYi
hissedeceksin!
Ve
işte
o
zaman,
"hoşçakal"
deme
vakti
gelmiş
olacak.
Hazırlayanlar:
Kaynakça: