Professional Documents
Culture Documents
13
Sözcüklerle görülen nesneler arasında her zaman bir fark vardır. Gerçeküstücü
ressam Magritte “Düşlerin Anahtarı” adlı resminde bu farkı yorumlamıştır.
Bakmak bir seçme edimidir. Neye bakarsak onu görürüz. Baktığımız şeyi nasıl
görmek istersek, o şekilde görürüz. Ve karşıdaki tepeyi gördüğümüzü kabul
edersek o tepeden görüldüğümüzü de kabul etmemiz gerekir.
İmge
İmge sözcüğüne bu kitapta verilen anlama göre tüm imgeler insan yapısıdır. Bir
imge, yeniden yaratılmış ya da yeniden üretilmiş görünümdür. Her imgede bi
görme biçimi yatar. Fotoğraflarda buna dahil. Çünkü fotoğraflar sadece mekanik
kayıtlar değildir. Bir fotoğrafa baktığımızda, ne kadar az olsa da, fotoğrafçının
sınırsız görünüm olanakları arasından o görünümü seçtiğini fark ederiz. Bir
imgeyi algılayışımız aynı zamanda görme biçimimize de bağlıdır. Mesela bir
örnek vericek olursak yirmi kişi arasından tek bir insan yalnız bizi ilgilendiren
nedenlerle gözümüz ondan başkasını görmez.
Fotoğraf Makinasının
..bulunması insanların görüşünü değiştirdi. Görülen nesneler başka anlamlar
taşımaya başladı. Bunlar da hemen resimlerde yansıtıldı. Bir zamanlar her
resmin biricikliği, bulunduğu yerin biricik olmasından kaynaklanıyordu. Evet,
resimler bir yerden başka bir yere taşınabilirdi ama aynı anda iki yerde birden
bulunamazdı. Fotoğraf makinası, resmin fotoğrafını çekerek resmin biricikliğini
ortadan kaldırdı. Bunun sonucunda ise resmin anlamı değişti. Daha doğrusu
resmin anlamı çoğaldı, birçok anlama bölündü.
Geçmiş
Geçmişin sanatı, günümüzde eskiden olduğu gibi değildir artık. Yetkisini
yitirmiştir. Bir imgeler dili oluşmuştur.
Nü’lük ve Çıplaklık
Erkekle kadın incir yapraklarıyla ya da elleriyle bir örtünme hareketi yaparlarken
gösterilir. Ama artık birbirlerinden değil, seyirciden utanmaktadırlar.
Nü adlı kitabında Kenneth Clark, çıplak olmak giysisi olmaktır der; oysa nü
olmak bir sanat biçimidir. Çıplak olmak insanın kendisi olmasıdır. Nü olmak da
başkalarına çıplak görünmektir; insanın kendisi olarak algılanmamasıdır. Çıplak
bir vücudun nü olabilmesi için bir nesne olarak görülmesi gerekir. Vücudun
nesne olarak görülmesi de nesne olarak kullanılmasına yol açar. Çıplaklık
kendisini olduğu gibi ortaya koyar. Nü’lükse seyredilmek üzere ortaya
konmuştur. Çıplak olmak açık olmaktır. Seyredilmek üzere ortaya çıkmak insan
derisinin, vücudundaki kılların, bu durumda hiçbir zaman çıkarılıp atılamayacak
bir çeşit örtüye dönüşmesi demektir. Nü hiçbir zaman çıplak olmayacaktır.
Nü’lük bir çeşit giyinikliktir.
Yağlıboya
Başlangıçta yağlıboya -Kuzey Avrupa’da on sekizinci yüzyılın başında- yepyeni
özellikler taşıyan resimler yapmak için kullanılıyordu.
Bir toplumda sanatı seven bireyler varsa o toplumda sanat gelişiyor demektir.
Rönesans’ta sanatçılara göre resim bir bilgi aracıydı belki, ama aynı zamanda bir
mülk aracıydı da.
Resim, her şeyi nesnelerin eşitliğine indirgedi. Her şey alınıp satılabilir oldu
çünkü her şey mala dönüştü. Tüm gerçeklik, hiç düşünülmeden onun taşıdığı
maddesel değerlerle ölçülür oldu.
Karşılıklı susuş
Adriaen Brouwer bütün bunların dışında kalan bir “gündelik yaşam” ressamıydı.
Onun ucuz meyhaneleri, bu meyhanelere düşen insanları işleyen resimleri acı ve
doğrudan bir gerçeklik taşır. Bu gerçeklik de o alışılmış “duygusal ahlak” dersini
ta baştan ortadan kaldırır. Bundan dolayı Brouwer’in resimlerini -Rembrandt ve
Rubens dışında- kimse satın almamıştır.
Rek-lam-lar
Reklamlarla her birimize bir nesne daha satın alarak kendimizi ya da
yaşamlarımızı değiştirmemiz önerilir.
Reklam imgesi alıcıdan, aslında onun kendisine karşı duyduğu sevgiyi çalar;
sonra da bu sevgiyi ona alacağı ürünün fiyatına yeniden satar.
Bütün reklamlar huzursuzluk duygusunu işler. Her şey paraya dayanır; parayı ele
geçirmek huzursuzluğu yenmek demektir.
13
photography
Bursa ve Ben
Bursa ve Ben Tam 3 yıldır Bursa'da yaşıyorum. Ve Bursa'yı aslında ne kadar
çok sevdiğimi farkettim. Bursa'ya ilk defa 9 veya 10 yaşlarımda geldim. Ve o
uzun beton yolun her bitişinde, yemyeşil her yeri kaplayan harika dağlar…
5 min read
2 min read
Fotoğrafta Akımlar
Fotoğraf ortaya çıkmadan önce insanların dünyayı, yaşanılan çevreyi ya da
gösterilmek istenen nesneyi, resim sanatı ile betimlediğini görüyoruz.
İnsanoğlunun yeryüzündeki ilk varlığından itibaren varolan resim sanatı,…
17 min read
5 min read
4 min read
Love podcasts or audiobooks? Learn on the go with our new app. Try Knowable