You are on page 1of 2

Küçük bir şehirde bir cumartesi öğleden sonra, Emma Carrer yeni ayakkabılarıyla bir ayakkabı

dükkanından çıktı. Onlar ucuz ayakkabı, ama Emma onlardan memnundu. O 73 yaşındaydı ve çok parası
yoktu. O eve yürümeye başladı. Güzel bir kupa çay içerim ve daha sonra yeni ayakkabılarımla yürüyüşe
çıkabilirim diye düşündü.

Şehir sessizdi ve caddede kimse yoktu. Birden, Emma arkasından bir kız sesi duydu. Onun bakmaya
zamanı olmadı, çünkü tam o sırada birisi arkasından koştu,onun kafasına vurdu, ve onun elinden
çantasını kaptı. Emma sırtının üzerine düştü. Daha sonra baktı, uzun boylu uzun kirli kahverengi saçlı bir
erkek gördü. O durdu ve aşağı Emmaya baktı daha sonra ikinci olarak Emmanın kolunun altındaki çantayı
aldı ve kaçtı.

Emra yardım! yardım! dedi ve ağladı.

Ama kimse gelmedi, ve 2-3 dakika sonra yavaşça kalktı ve en yakın eve gitti. O insanlar çok kibardı. Onlar
Emmaya bir fincan çay verdi, ve yakından ambulans çağırdılar ve o hastaneye gitti.

Doktor hastanede Emmanın kafasına ve sırtına baktı. Gidebilirsin iyisin, dedi. Sadece 2-3 gün sakin ol.
Senin kocan eve gitmene yardım edebilir mi?

Benim kocam 8 yıl önce öldü, dedi Emma. Evde yanlız yaşıyorum.

Peki, dedi doktor. Hasta hissetmeni ve evde düşmeni istemiyoruz. Bu yüzden bence bu gece belki yarın
gecede hastanede kalmalısın.

Sonra, Polis hastaneye geldi ve Emma ona hırsızdan bahsetti.

Genç erkeği kimse gördü mü?, diye sordu o.

Bilmiyorum, dedi Emma. Ama ben yardımı aradığım zaman caddede kimse yoktu.

Ah tatlım, dedi o. Çantada ne vardı?

Biraz para ve piyango bileti, dedi Emma. Ben her cumartesi bilet satın alırım. Daha sonra cumartesi
akşamı ben televizyondan piyango sonuçlarını izlerim. Ben her zaman 5-12-23-24-38-41 sayılarını alırım.
Bu numaraların hepsi benim için önemli. Ben 5 Aralık 1923'te doğdum. Ben 38 yıldır numarası 24 olan
Sandwich yolunda yaşıyorum.

Evet evet, dedi polis. Anlıyorum. O küçük siyah kitaba bir şeyler yazdı. O adamın yüzünü gördün mü?,
diye sordu polis.

Evet, dedi Emma. Biliyorum. Sırtımın üzerine düştüğüm zaman o aşağı eğildi ve bana baktı. Bu yüzden
ben onun yüzünü gördüm.

Polis küçük çantasını açtı. İçinde bir sürü göz, kulak, saç ve burun resmi vardı. Benim onun yüzünün
resmine ihtiyacım var. Bana yardım eder misin?, dedi polis.

Evet, dedi Emma. O uzundu ve uzun kirli kahverengi saçları vardı. O mavi paltolon ve beyaz futbolcu
resmi olan tişört giyiyordu. O kahverengi gözlere sahipti. Emma dikkatlice küçük resime baktı ve genç
adamın yüzünün büyük bir resmini yaptı. O dikkatlice resmi kontrol etti.

Ne renk ayakkabı giyiyordu?, diye sordu polis.

Ayakkabı! Birden Emma yeni ayakkabılarını hatırladı. Onlar nerede? Polise ayakkabılarından bahsetti,
ama ağlamaya başladı ve durmadı.

Hemşire geldi. Lütfen hemen gidin, dedi hemşire polise. MRS CALLER'ın uyumaya ihtiyacı var.

You might also like