YAPIM VE DAĞITIM TİCARET VE SANAYİ A.Ş. Maslak Mah. Eski Büyükdere Cad. İz Plaza Giz, No: 9/25 Kat: 8 34398, Sarıyer / İstanbul Telefon: (0212) 252 56 75 / 252 59 88 / 252 59 89 Faks: (0212) 252 72 33 canyayinlari.com yayinevi@canyayinlari.com Sertifika No: 43514 Bir zamanlar küçük bir kız varmış. Hep kırmızı başlıklı bir pelerin giyermiş. Bu nedenle herkes ona Kırmızı Başlıklı Kız dermiş. Günlerden bir gün, Kırmızlı Başlıklı Kız’ın canı babasının yaptığı meşhur kurabiyelerden çekmiş. Babasıyla mutfağa girip birlikte kurabiye yapmışlar. Kurabiyeler fırından çıkar çıkmaz mutfağı harika kokular sarmış. Kırmızı Başlıklı Kız’ın annesi yanlarına gelmiş ve, “Bu kurabiyeleri anneannen de çok sever ama biliyorsun ki artık çok yaşlı ve hasta. Buraya gelemiyor. Hadi sen ona götür,” demiş. Kırmızı Başlıklı Kız’ın annesiyle babası kurabiyeleri bir sepete koymuşlar ve sıkı sıkı tembihlemişler: “Hep orman yolunu takip et, sakın başka yola sapma. Yolun sonunda anneannenin evini göreceksin.” Kırmızı Başlıklı Kız sepeti koluna takmış ve anneannesinin evine doğru yola koyulmuş. Orman yolunda giderken Kırmızı Başlıklı Kız’ı görünce kurabiyelerin güzel kokusu, papatyaların kokusuna onu da oyunlarına davet etmişler. karışmış. Neşeyle yürürken birden uzaklardan O da kurabiye dolu sepeti kenara bir ses duymuş. Dikkatlice dinlemiş. Bu sesler ona bırakıp onlarla birlikte oynamaya çocuk çığlıkları gibi gelmiş. Yardıma ihtiyaçları olabilir koyulmuş. diye düşünmüş ve oraya doğru koşmaya başlamış. Yaklaşınca fark etmiş ki o sesler aslında çocukların oyun oynarken çıkardıkları sevinç çığlıklarıymış. Beş kız çocuğu şarkılar söyleyerek ormanda koşuyor, oyun oynuyormuş. Birlikte saklambaç oynamışlar, şarkı söylemişler. Kırmızı Başlıklı Kız arada sepetini kontrol “Kusura bakma ama ediyormuş. Top oynarlarken bir de ne görsün! bunu sana veremem,” Kocaman kahverengi bir kurt kurabiye sepetini demiş. kokluyormuş. “Sepette ne var? Çok güzel Kırmızı Başlıklı Kız hemen kokuyorlar, bunları ben yesem koşup sepeti kurdun olmaz mı?” diye sormuş kurt. elinden almış. “Babamla yaptığımız kurabiyeler bunlar. Hepsini orman yolunun sonunda oturan anneanneme götüreceğime söz verdim.” Kurt kurabiyeleri alamayacağını anlayınca oradan uzaklaşmış. Güneş batmak üzereyken Kırmızı Başlıklı Kız birden, Kızlar da, “Biz seni götürelim, buradaki tüm yolları “Eyvah! Çok oyalandım. Kurabiyeleri anneanneme biliyoruz,” demişler. Hep birlikte yola koyulmuşlar. götürmeliydim. Orman yolundan ayrılmamalıydım,” Anneannesinin evine vardıklarında, diye telaşlanmış. birbirlerine veda edip ayrılmışlar. Kırmızı Başlıklı Kız kapıyı açmış, içeri girmiş. “Buraya kadar yorulup bana Kurt, anneannenin geceliğini giymiş, yiyecek getirdiğin için teşekkür başlığını ve gözlüklerini takmış, ederim yavrum,” demiş sesini yatakta yatıyormuş. anneannenin sesine İçerisi karanlık olsun, benzetmeye çalışarak. kız onu tanımasın diye Kırmızı Başlıklı Kız yatağa perdeleri de çok yaklaşmamış çünkü kapamış. onun kurt olduğunu anlamış. Hemen bir plan yapmış. Kurdun oyununu ortaya çıkarmak için ona şaşırtıcı sorular sormaya karar vermiş. “Senin kolların neden bu kadar uzun anneanne?” diye sormuş. “Seni daha iyi kucaklamak için,” diye cevap vermiş kurt. “Kulakların neden bu kadar büyük peki?” “Seni daha iyi duyabilmek için.” “Peki gözlerin neden bu kadar kocaman?” “Seni daha iyi görebilmek için.” “Dişlerin neden bu kadar sivri peki anneanne?” “Kurabiyeleri daha iyi yiyebilmek için,” demiş kurt ve yataktan fırlamış. Kızın elindeki sepetin üstüne atlamış. Kırmızı Başlıklı Kız, “İmdaaaat!” diye bağırmaya başlamış. Kızlar henüz çok uzaklaşmadıklarından sesleri duymuşlar. Kurt şaşkınlıkla ona dönmüş. Arkadaşlarına yardım etmek için koşarak geri gelmişler. “Everest Dağı,” diye haykırmış diğer kız ve kurdun sırtına dokunmuş. Pencereden içeri bakmışlar. Sepetin bir ucundan Kurt ona doğru dönmüş bu kez. Kırmızı Başlıklı Kız’ın, diğer ucundan kocaman bir kurdun “Peki penguenler nerede yaşar?” demiş bir başkası. çekiştirdiğini gördüklerinde, Kurt kafasını sorunun geldiği yere çevirip, cevabı bilmediği “Hadi, Kırmızı Başlıklı Kız’ı hep birlikte kurdun elinden kurtaralım,” için susmuş. diyerek odaya girmişler. Kurdun etrafını sarmışlar. “Güney Kutbu’nda,” diye haykırmış hepsi aynı anda. Kızlardan biri kurdun sırtına dokunmuş ve, En küçük kız kurda dokunup, “Dünyanın en yüksek dağı hangisi biliyor musun?” diye sormuş. “Kanguruların yavrularını keselerinde taşıdıklarını biliyor muydun peki?” diye sormuş.
Kurt sonunda cevabını bilmediği
sorulardan, kızların ona dokunup kaçmalarından, kendi etrafında dönüp durmaktan yorulup yere çökmüş. Kırmızı Başlıklı Kız, “Anneanneme ne yaptığını hemen söyle,” demiş. Kurt üzgün bir sesle, “Tek istediğim kurabiyelerdi. Günlerdir açım. Anneannene bir şey yapmadım, aşağıda kilerde oturuyor. Sen ormanda sepeti buraya getireceğini söyleyince senden önce gelip onun kılığına girdim. Kurabiyeleri yemek için böyle bir oyun oynadım,” diye itiraf etmiş. Kırmızı Başlıklı Kız kilere inip anneannesini bulmuş, sarılmış. Odaya geri gelmişler. Kırmızı Başlıklı Kız kurda dönüp, “Keşke ormanda karşılaştığımızda aç olduğunu söyleseydin. Seninle kurabiyelerimi elbette paylaşırdım. Onları açgözlülükten istiyorsun sanmıştım,” demiş ve sepeti alıp içindeki kurabiyeleri herkese dağıtmış. En çok da kurda vermiş. Herkesin karnı doyduğunda evlerine gitmek üzere yola koyulmuşlar. Kırmızı Başlıklı Kız, ne zaman babasıyla bu güzel kurabiyelerden yapsa oyun arkadaşları ve kurt için de getireceğine söz vermiş.