You are on page 1of 14

Kırmızı Başlıklı Kız

Mevsim Yenice

Resimleyen: Cemre Arslan


Düzelti: Ebru Aydın
Mizanpaj: Sena Karakaş & M. Atahan Sıralar

© 2020, Can Sanat Yayınları A.Ş.


Tüm hakları saklıdır. Tanıtım için yapılacak kısa alıntılar dışında yayıncının yazılı izni olmaksızın hiçbir yolla çoğaltılamaz.

1. basım: Kasım 2020, İstanbul

Ka­pak ve sayfa uygulama: Sena Karakaş

Baskı ve cilt: Yıldız Mücellit Matbaacılık ve Yayıncılık San. ve Tic. A.Ş.


Maltepe Mah., Gümüşsuyu Cad., Dalgıç Çarşısı, No: 3/4
Zeytinburnu/İstanbul
Sertifika No: 46025

ISBN 978-975-07-4790-8

CAN SA­NAT YA­YIN­L A­RI


YA­PIM VE DA­ĞI­TIM TİCA­RET VE SA­NAYİ A.Ş.
Maslak Mah. Eski Büyükdere Cad. İz Plaza Giz, No: 9/25 Kat: 8
34398, Sarıyer / İstan­bul
Te­le­fon: (0212) 252 56 75 / 252 59 88 / 252 59 89 Faks: (0212) 252 72 33
canyayinlari.com
ya­yi­ne­vi@canyayinlari.com
Sertifika No: 43514
Bir zamanlar küçük bir kız varmış. Hep kırmızı başlıklı bir pelerin
giyermiş. Bu nedenle herkes ona Kırmızı Başlıklı Kız dermiş.
Günlerden bir gün, Kırmızlı Başlıklı Kız’ın canı babasının yaptığı meşhur
kurabiyelerden çekmiş. Babasıyla mutfağa girip birlikte kurabiye yapmışlar.
Kurabiyeler fırından çıkar çıkmaz mutfağı harika kokular sarmış.
Kırmızı Başlıklı Kız’ın annesi yanlarına gelmiş ve,
“Bu kurabiyeleri anneannen de çok sever ama biliyorsun ki
artık çok yaşlı ve hasta. Buraya gelemiyor. Hadi sen ona götür,” demiş.
Kırmızı Başlıklı Kız’ın annesiyle babası kurabiyeleri bir
sepete koymuşlar ve sıkı sıkı tembihlemişler:
“Hep orman yolunu takip et, sakın başka yola sapma.
Yolun sonunda anneannenin evini göreceksin.”
Kırmızı Başlıklı Kız sepeti koluna takmış ve anneannesinin
evine doğru yola koyulmuş. Orman yolunda giderken Kırmızı Başlıklı Kız’ı görünce
kurabiyelerin güzel kokusu, papatyaların kokusuna onu da oyunlarına davet etmişler.
karışmış. Neşeyle yürürken birden uzaklardan O da kurabiye dolu sepeti kenara
bir ses duymuş. Dikkatlice dinlemiş. Bu sesler ona bırakıp onlarla birlikte oynamaya
çocuk çığlıkları gibi gelmiş. Yardıma ihtiyaçları olabilir koyulmuş.
diye düşünmüş ve oraya doğru koşmaya başlamış.
Yaklaşınca fark etmiş ki
o sesler aslında çocukların
oyun oynarken çıkardıkları
sevinç çığlıklarıymış.
Beş kız çocuğu şarkılar
söyleyerek ormanda
koşuyor, oyun
oynuyormuş.
Birlikte saklambaç oynamışlar, şarkı söylemişler.
Kırmızı Başlıklı Kız arada sepetini kontrol “Kusura bakma ama
ediyormuş. Top oynarlarken bir de ne görsün! bunu sana veremem,”
Kocaman kahverengi bir kurt kurabiye sepetini demiş.
kokluyormuş.
“Sepette ne var? Çok güzel
Kırmızı Başlıklı Kız hemen kokuyorlar, bunları ben yesem
koşup sepeti kurdun olmaz mı?” diye sormuş kurt.
elinden almış.
“Babamla yaptığımız kurabiyeler
bunlar. Hepsini orman yolunun
sonunda oturan anneanneme
götüreceğime söz verdim.”
Kurt kurabiyeleri alamayacağını
anlayınca oradan uzaklaşmış.
Güneş batmak üzereyken Kırmızı Başlıklı Kız birden, Kızlar da, “Biz seni götürelim, buradaki tüm yolları
“Eyvah! Çok oyalandım. Kurabiyeleri anneanneme biliyoruz,” demişler. Hep birlikte yola koyulmuşlar.
götürmeliydim. Orman yolundan ayrılmamalıydım,”
Anneannesinin evine vardıklarında,
diye telaşlanmış.
birbirlerine veda edip ayrılmışlar.
Kırmızı Başlıklı Kız kapıyı açmış, içeri girmiş.
“Buraya kadar yorulup bana
Kurt, anneannenin geceliğini giymiş, yiyecek getirdiğin için teşekkür
başlığını ve gözlüklerini takmış, ederim yavrum,” demiş sesini
yatakta yatıyormuş. anneannenin sesine
İçerisi karanlık olsun, benzetmeye çalışarak.
kız onu tanımasın diye Kırmızı Başlıklı Kız yatağa
perdeleri de çok yaklaşmamış çünkü
kapamış. onun kurt olduğunu anlamış.
Hemen bir plan yapmış.
Kurdun oyununu ortaya
çıkarmak için ona şaşırtıcı
sorular sormaya karar
vermiş.
“Senin kolların neden bu kadar uzun anneanne?” diye
sormuş.
“Seni daha iyi kucaklamak için,” diye cevap vermiş kurt.
“Kulakların neden bu kadar büyük peki?”
“Seni daha iyi duyabilmek için.”
“Peki gözlerin neden bu kadar kocaman?”
“Seni daha iyi görebilmek için.”
“Dişlerin neden bu kadar sivri peki anneanne?”
“Kurabiyeleri daha iyi yiyebilmek için,” demiş kurt ve
yataktan fırlamış. Kızın elindeki sepetin üstüne atlamış.
Kırmızı Başlıklı Kız, “İmdaaaat!” diye bağırmaya başlamış.
Kızlar henüz çok uzaklaşmadıklarından sesleri duymuşlar. Kurt şaşkınlıkla ona dönmüş.
Arkadaşlarına yardım etmek için koşarak geri gelmişler. “Everest Dağı,” diye haykırmış diğer kız ve kurdun sırtına dokunmuş.
Pencereden içeri bakmışlar. Sepetin bir ucundan Kurt ona doğru dönmüş bu kez.
Kırmızı Başlıklı Kız’ın, diğer ucundan kocaman bir kurdun “Peki penguenler nerede yaşar?” demiş bir başkası.
çekiştirdiğini gördüklerinde,
Kurt kafasını sorunun geldiği yere çevirip, cevabı bilmediği
“Hadi, Kırmızı Başlıklı Kız’ı hep birlikte kurdun elinden kurtaralım,” için susmuş.
diyerek odaya girmişler. Kurdun etrafını sarmışlar.
“Güney Kutbu’nda,” diye haykırmış hepsi aynı anda.
Kızlardan biri kurdun sırtına dokunmuş ve,
En küçük kız kurda dokunup,
“Dünyanın en yüksek dağı hangisi biliyor musun?” diye sormuş.
“Kanguruların yavrularını keselerinde taşıdıklarını
biliyor muydun peki?” diye sormuş.

Kurt sonunda cevabını bilmediği


sorulardan, kızların ona dokunup
kaçmalarından, kendi etrafında dönüp
durmaktan yorulup yere çökmüş.
Kırmızı Başlıklı Kız,
“Anneanneme ne yaptığını hemen söyle,” demiş.
Kurt üzgün bir sesle,
“Tek istediğim kurabiyelerdi. Günlerdir açım. Anneannene bir şey
yapmadım, aşağıda kilerde oturuyor. Sen ormanda sepeti buraya
getireceğini söyleyince senden önce gelip onun kılığına girdim.
Kurabiyeleri yemek için böyle bir oyun oynadım,” diye itiraf etmiş.
Kırmızı Başlıklı Kız kilere inip anneannesini bulmuş, sarılmış. Odaya geri gelmişler.
Kırmızı Başlıklı Kız kurda dönüp,
“Keşke ormanda karşılaştığımızda aç olduğunu söyleseydin. Seninle
kurabiyelerimi elbette paylaşırdım. Onları açgözlülükten istiyorsun
sanmıştım,” demiş ve sepeti alıp içindeki kurabiyeleri herkese dağıtmış.
En çok da kurda vermiş. Herkesin karnı doyduğunda
evlerine gitmek üzere yola koyulmuşlar.
Kırmızı Başlıklı Kız, ne zaman babasıyla bu güzel
kurabiyelerden yapsa oyun arkadaşları ve kurt için de
getireceğine söz vermiş.

You might also like