You are on page 1of 7

Balkan and Near Eastern Journal of Social Sciences

Doğan, 2019: 05 (03)


Balkan ve Yakın Doğu Sosyal Bilimler Dergisi

Metin Yorumlayıcısı Olarak Çevirmen*

Coşkun DOĞAN1

1Öğrt.Gör.Dr. Trakya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yabancı Diller Bölümü, coskundogan2002@yahoo.de

Özet: Çeviribilim alanındaki oluşan yeni paradigma çevirmeni artık çevrilmesi gereken metnin öznesi haline sokmuştur.
Çevirmen, farklı diller arasında sözcükleri ve tümceleri birebir aktaran kimliğini bir kenara bırakarak, kültürlerarası bir köprü
görevi üstlenerek farklı kültürlerin buluşmasına aracı olmaktadır. Çevirmenin özgün metne kendi kültürel değerleri
bağlamında bağlı kalarak, çevirdiği hedef kültüre bu metni benimsetmesi gerekmektedir. Bu nedenle, çevirmenin erek okuru
kaynak metnin dünyası içine çekecek bir dil kullanarak, erek okuru farklı değerlere karşı hoşgörü ile yaklaşmasını sağlaması
beklenmektedir.
Çevirmenin çevrilecek metnin yazınsal türü, statüsü, toplumsal ve ideolojik yönü kaynak kültür içerisinde tanımak için
öncelikle okuması gerekmektedir. Çevirmen tarafından okunan kaynak metnin kendi kültürel bağlamı içerisinde çevirmen
tarafından anlaşılması ve zihinsel olarak çözümlenmesi, metnin erek kültüre yorumlama şeklinde aktarılması açısından
önemlidir. Bu anlamda çevirmen kaynak metni başka dil ve kültürde yeniden oluşturan kimse sorumluluğunu üstlenmektedir.
Her iki dili sözcük ve dilbilgisi düzeyinde çok iyi bilmek, dil dışı kültürel olguları tanımak, metin oluşturma yeteneği ve anlama
yeteneği çevirmenin bireysel donanımlarını oluşturmaktadır. Bu nedenle çevirmenin kaynak metin yazarının ne söylemek
istediğini metin bağlamından çıkararak, erek dil ve kültürde başka ifade ile yorum yapması beklenmektedir. Bu tür bir çeviri
yöntemi kullanan çevirmenler erek okura farklı kültürlerle iletişim kurabilme olanağı da sunmaktadırlar.
Bu çalışmada, çevirmenin yeniden oluşturduğu bir ürün olan metinde, kaynak metinle biçimsel ve kültürel değerler
bağlamında eşdeğerlikleri bulmak isterken, yorum yapabilme serbestliğinin, çevirmenin hangi tercih ve yeterlilikleri
doğrultusunda olabileceği durumu irdelenecektir. Metin yorumlayıcı olarak çevirmenin, erek odaklı bir bilişsel işleyiş süreci
bağlamında metni yeniden oluşturma ve çevirmenin zihinsel işlevlerini ön plana çıkarak, çevirmeni çeviri eyleminin merkezi
haline getiren yorumlama çeviri kuramı nitel bir araştırma şeklinde yorumlamaya dayalı olarak irdelenecektir.
Anahtar Sözcükler: Çeviri, Çevirmen, Yorumlama, Kuram

As a Text Interpreter
Abstract: The new paradigm translator in the field of translation studies has now become the subject of the text to be
translated. The translator interprets the cultures and sentences between different languages and sets aside an intercultural
bridge to meet different cultures. By adhering to the original text in the context of their cultural values, the translator must
adopt this text to the target culture he translates. Therefore, by using a language that translates the reader into the world of
source text, the translator is expected to ensure that the reader is approached with tolerance against different values.
The translator should read the text first to recognize the literary type, status, social and ideological aspects of the text in the
source culture. The source text read by the translator is understood and interpreted mentally by the translator within the
context of his / her cultural context and it is important for the translation of the text in the form of interpretation to the
culture. In this sense, the translator source text bears the responsibility of the regenerator of another language and culture.
Knowing both languages very well at the level of vocabulary and grammar, recognizing non-linguistic cultural phenomena,
the ability to create texts and the ability to understand constitute the individual equipment of the translator. Therefore, it is
expected that the translator will be able to comment on what the source text writer wants to say. Using this type of
translation, translators can also communicate with different cultures.
In this study, the text of the translator, which is a product of the translation, aims to find equivalents in the context of the
source text and formal and cultural values, and the situation of the freedom of interpretation which the translator can be in
line with the preferences and the qualifications. Interpretation, which makes the translator a center of translation, will be
interpreted as a qualitative research by interpreting the translation as a text interpreter, in the context of a process of goal-
oriented cognitive processing, by re-creating the text and highlighting the mental functions of translation.
Keywords: Translation, Translator, Interpretation, Theory

1. Giriş kapsam alanı genişleyen çeviri etkinliğinin kuram ve


kurallarını durağan olmaktan çıkmakta ve günün
Uygarlık tarihi süreci içerisinde yaşam koşulları koşullarına uygun olarak çevirmenlerin yeni
sürekli değişim göstermiştir. Bu değişime paralel

* Kırklareli Üniversitesi tarafından Kırklareli şehrinde 12-13 Nisan 2019 tarihinde yapılan “II.Uluslararası Rumeli
Sempozyumu’nda” sözlü bildiri olarak sunulmuştur

117
Balkan and Near Eastern Journal of Social Sciences
Doğan, 2019: 05 (03)
Balkan ve Yakın Doğu Sosyal Bilimler Dergisi

becerileri edinmesini gerektirmektedir. Özellikle ediminde edilgen kalmaya özen


çevirmenden, her iki dili de bilmenin yanında, alan göstermişlerdir. Çeviriler, erek okurun iyi
bilgisi, kültür bilgisi ve dünyayı iyi tanıması anlayabilmesini sağlamaktan çok, kaynak
beklenmektedir. metne ne derecede “sadık” kaldığıyla
ölçülmekteydi (Yücel, 2016:237).
Çevirmenin her iki dilin dilbilgisel ve kültürel
yapılarını çok iyi bilmesi gerekmektedir. Çevirmenin Kaynak metin odaklı çeviri eyleminin erek okurun
kaynak metinde örgülenen tümcelerin hangi bağlam beklentilerini karşılamaması nedeniyle, çevirmenlik
içerisinde birbirleri ile nasıl bağlantı kurulduğunu ve çeviri anlayışının bu doğrultuda yüzyılın ikinci
tanıması ve sözcük öbeklerini çok iyi çözümlemesi yarasında değiştiği görülmektedir. Çeviri
büyük önem taşımaktadır. Sözlü metinlerde bazen etkinliğinde bu değişen anlayış çeviribilim
vurgular, sesletme ve jest ve mimiklerin bile metin kuramcıları tarafında da desteklenmiştir. Özellikle
çözümlemesinde katkıları söz konudur. Sözcüklere çevirinin belli hedeflerinin olması gerekliliğini
yüklenen anlamlarının yükü belirlenirken savunan “Skopos Kuramı (H.Vermeer), çeviriyi
çevirmenin, içsel ve dışsal etkenleri dikkate alması kültürel etkinlikler bağlamında ele alınması
metnin doğru olarak yorumlamasına katkı gerekliliğini savunan “Çogul-Dizge Kuramı (Itamar
sağlayacaktır. Even-Zohar)”, çeviri ürünü odaklı “Erek Odaklı
Kuram (Gideon Toury)”, kültürlerarası iletişimi
Çevirmen için kaynak metni yorumlamak oldukça
sağlanmasını savunan “Eylem Odaklı Kuram
karmaşık bir uğraştır. Kaynak metin çözümlemenin
(HolzMaenttaerri) ve Bağıntı Kuramı (Ernest-August
yanında, Çevirmenin yorumlayıcı olarak hem
Gutt)” ile çevirmen odaklı yaklaşım olan
kuramsal hem de uygulama açısından yeni bir metin
“Yorumlayıcı Çeviri Kuramı (D.Seleskovitch ve
ortaya çıkarılması konusunda uzman olması
M.Lederer)” erek okura yönelik çeviri hedeflerin
beklenmektedir. İki farklı kültür arasında iletişim
belirlenmesinde çevirmenin rolünün artık değişmesi
kurma görevi olan çevirmenin kendi kişisel
düşüncesini getirmektedir. Bu düşünce, çevirmenin
düşüncelerinden sıyrılarak tarafsız bir şekilde
dil yeterliliğinin dışında erek kültürü de tanımasını
kaynak metni erek kültür okuyucusuna kabul
zorunlu kılmaktadır. Bu anlamda artık çevirmen
ettirmesi aktarması duyarlılığını göstermesi
kaynak metin karşısında edilgen durumdan çıkarak,
lazımdır.
erek metni üreten ve etkileyen özne durumuna
Çevirmen, iki farklı dil arasında çeviri eşdeğerliği gelmiştir. Yazıcı bu konuyu şöyle ifade etmektedir.
sağlamak yerine, diller arası biçemsel ve kültürel
Kuramsal bilginin çeviriye geniş açıdan
farklılıkları göz önüne sererek, dilleri uzlaştırmaya
bakmayı öğrettiğini, çevirmenin ufkunu
yönelik bir çeviri etkinliğine yönelmeyi tercih
genişlettiğini, çevirinin sadece kaynak dil ve
etmelidir. Çünkü çevirmenin kaynak metni
kültürü bilmekle yapılamayacağını, bunun
yorumlama gücü ile erek metinde yeniden hayat
için hedef dil ve kültür bilgisi ve yaratıcı
bulan kaynak metin, oluştuğu kendi kültürel
düşünmeyi gerektiren bir eylem olduğunun
bağlamında erek okura sunulması gerekmektedir.
bilincine varmasına vesile olmaktadır
2. Yeni Çevirmen Kimliği (Yazıcı, 2005:27).
Kaynak metinden erek dile sözcüğü sözcüğüne Çevirmenin kaynak metinle ilk ilişkisi okumakla
yapılan çeviri eylemlerinde çevirmen sadece bir başlamaktadır. Okurun üstün kılındığı çeviri
dilsel aktarım işlevini yerine getirmekteydi. etkinliği, daha çok kutsal metinler çevirileri ile
Çevirmen kaynak metine ne kadar sadık kalırsa o başlamış ve erek okur odaklı çeviri yaklaşımları ile
kadar başarılı sayılmakta ve statü olarak itibar çeviriye yön veren olgu haline gelmiştir. Bu nedenle
görmekteydi. Çevirmenin kaynak metnin çevirmenin iyi bir okur olması beklenmektedir. Belli
özgünlüğünü azami oranda koruyarak çeviri etkinliği bir sosyo- kültürel birikimi barındıran kaynak
esnasında tarafsız bir tutum içerisinde olması metinleri okuyarak iyi yorumlamalı ve erek okurun
beklenmekteydi. Bu nedenle çevirmen erek okurun dünyasına kazandırmalıdır. Metinlerin toplumsal bir
istek arzularını görmezlikten gelmek zorundaydı. işlerlik kazanması çevirmeni bu metinlerin erek okur
Çevirmenin kendi duygu düşüncelerini yeniden tarafından anlaşılmasını sağlamasıyla olanaklıdır.
ürettiği erek metne yansıtmamaları, kaynak metnin Okur yani çevirmen kaynak metni okuyup
özgünlüğünü yok etmeden az kayıpla çeviri etkinliği yorumladığında bir anlam kazanmaktadır. Erek
gerçekleştirilmekteydi. Bu konuda Yücel’in okuru kullandığı dil ve kültür dizgesi ile metnin ilk
düşünceleri şu şekildedir. yazarının dünyasına taşıyan çevirmen, yazınsal
kaynak metni en doğru şekilde yorumlayan
Dolayısıyla çevirmenler, dilin ve kültürün
çevirmendir. Bu anlamda Aksoy şöyle
tarihsel değişimini göz ardı ederek, dilsel bir
söylemektedir.
dönüşüm olarak değerlendirdikleri çeviri

118
Balkan and Near Eastern Journal of Social Sciences
Doğan, 2019: 05 (03)
Balkan ve Yakın Doğu Sosyal Bilimler Dergisi

Yazın çevirisinde, iyi bir çevirmen kaynak odaklı çeviri anlayışını savunan Horace’dur.
metne en yakın ve sadık çeviriyi yapan Çeviribilimin bir bilim dalı olarak yüzyılın ikinci
değil, yazarın zihinsel yapısına, yarısında ortaya çıkmasıyla birlikte, özgün bir bilim
düşüncesine ve deneyimine en yakın dalı olarak izleyeceği yol ve yöntemler için
olabilmeyi başaran çevirmendir. kuramların gerekliliği de ortaya çıkmıştır. Çeviri
Okuyucuyu, yazarın dünyasının içine sürecinin nasıl olması gerektiğini gündeme getiren
çekebilen, eseri zevkle ve sıkılmadan çeviri kuramları, aslında çeviri ile iç içe geçmiş
okutmayı başarabilen çevirmen, durumdadır. Yazıcı’nın çeviri kuramı ile ilgili görüşü
yaratıcılığını ve güzel ifade edebilme şöyledir:
becerisini ustalıkla kullanabilmiş demektir
Kuramsal bilginin çeviriye geniş açıdan
(Aksoy, 2002:60).
bakmayı öğrettiğini, çevirmenin ufkunu
Çevirmen okunmayan ve anlaşılmayan metinlere genişlettiğini, çevirinin sadece kaynak dil ve
çeviri eylemi ile hayat vermektedir. Çevirmenin kültürü bilmekle yapılamayacağını, bunun
yorumu ve yazarlığı sayesinde yeniden yaşama için hedef dil ve kültür bilgisi ile araştırma
kazandırılan kaynak metinler, hem kaynak metin ve yaratıcı düşünmeyi gerektiren bir eylem
kültürüne hem de erek kültüre katkı sunmaktadır. olduğunun bilincine varmasına vesile
Eco’ya göre çevirmen metni okumakla olduğunu belirtmektedir (Akt.Yalçın,
görevlendirilmiş okur ve yorumcudur. Yine 2015:53).
çevirmen kendi alanında örnek bir okur olarak
70’li yıllardan sonra çeviribilim alanında özellikle
uzman olmalıdır. Bu anlamda Tosun şöyle
erek-kültür çevirinin merkezi haline getiren
düşünmektedir.
betimleyici kuramlar ortaya çıkmıştır. Çevirmeni bir
Örnek okur metni yorumlayıp, özne durumuna getiren çeviri anlayışı ile çeviri
yönlendirecek bir donanıma sahiptir. Eco etkinliğinde sadece dilsel aktarım yapılmayacak,
anlamında çevirmen, metni bir örnek okur aynı zamanda kültürlerin buluşması sağlanacaktır.
olarak yorumladığı gibi, erek metni Bu anlamda çevirmenin her iki kültürü de çok iyi
oluştururken de örnek yazardır. Örnek tanıması zorunluluğu görüşü dile getirilmiştir.
yazar, okuyucusunu kurar, okuyucusunun Özellikle çeviribilim alanında çok sık dile getirilen
amaçlarını, beklentilerini ve metni önemli bazı çeviri kuramlarında, çevirmenin çeviri
yorumlayıp tamamlayacak durumda etkinliği sürecinde yapması gerekenlerle ilgili bilgi
olduğunu bilir (Tosun, 2007:284). vermek yerinde olacaktır.
Dünyada her alanda yaşanan küreselleşme olgusu Yunancada hedef, amaç, gaye, kasıt anlamına gelen
ve göçler nedeniyle çeviri etkinliğinin kapsam alanı Skopos kelimesinden oluşturulan kuramda her
gittikçe büyümektedir. Farklı kültürlerin çok çabuk yapılan eylemin bir amacı söz konusudur. Skopos
karşılaştığı ve çeşitli nedenlerle bir arada yaşamak kuramında kaynak metinde mevcut kültürel
zorunda kaldığı çokkültürlü toplumlar oluşmaktadır. özellikler çok önemlidir. Kültürel öğelerin erek
İşte bu tür toplumlarda iletişimin sağlanması için metne yansıtılması çevirmenin her iki kültürü de
çevirinin ve kültürlerarası iletişim uzmanı olan tanıması ile mümkün olmaktadır. Kaynak metinde
birden çok kültürü tanıyan çevirmenlerin gerekliliği konu olan kültürel öğeler, çevirmen tarafından
ortaya çıkmaktadır. Çokkültürlü yapıya sahip doğru algılanıp yorumlandıktan sonra erek kültüre
ülkelerde “Dil ve Kültüraracıları” olarak adlandırılan aktarılabilir. Çevirmen kaynak metnin oluştuğu
çevirmenler, kültürlerötesi bir görev üstlenerek, kültürel ortamı ne kadar iyi tanırsa o kadar başarılı
farklı kültürlerin kendi özgünlüklerini kaybetmeden bir erek metin oluşturabilir. Bu anlamda Eruz şöyle
bir arada ortak bir yaşam sürdürmelerine hizmet düşünmektedir.
etmektedirler. Bu yeni çevirmen anlayışının
Skopos kuramında “kaynak metinle erek
temelinde çok farklı dilleri tanımanın yanında, farklı
metin arasında bir “arz-talep” ilişkisi vardır.
sosyo-kültürel olguları da tanımak yatmaktadır.
Erek metnin kaynak metinden talep
3. Çevirmen ve Çeviri Kuramları doğrultusunda yararlanmakta ve talep
doğrultusunda erek metin oluşmaktadır.
Dünya var olduğundan beri çeşitli şekillerde ve
Çevirmen çok iyi bir gözlemci, çeviri
alanlarda uygulanan çeviri etkinliği değişik yönleri
bağlamına göre yorumlar yapan, kararları
ile ele alınarak tartışılmıştır. Hatta nasıl çeviri
alan bir kültür uzmanıdır (Eruz, 2003:54).
yapılaması gerekliliği birçok dilbilimcinin ve
çeviribilimcinin tarafında araştırma konusu Çoğul Dizge Kuramı, Çek ve Rus yapısalcılardan
olmuştur. Bu anlamda ilk çeviri kuramcıları, hedef esinlenmiş olan Itamar_Even Zohar tarafından
odaklı çeviri anlayışını savunan Cicero ve kaynak çeviribilim alanına getirilmiştir. Çeviriyi

119
Balkan and Near Eastern Journal of Social Sciences
Doğan, 2019: 05 (03)
Balkan ve Yakın Doğu Sosyal Bilimler Dergisi

sınırlandırmadan tarihsel bir süreç içerisinde Metin gibi çevirmen de çeviri olayını
kültürün pratikte uygulandığı değişen toplum gerçekleştirirken, durağan bir yapıdan
içerisinde edebiyatın üstlendiği rolün incelenmesi hareketli bir yapıya geçer. Bu sırada
gerekmektedir. Bu bağlamda çevirmen belli bir çevirmenin toplumsal rolü, psikolojik
kültür dizgesi içerisinde çeviri metinlerini kültürel özellikleri vs. metinle ilişki içerisine girer.
etkinlikler çerçevesinde ele alması gerekmektedir. BBu şekilde yeni metin olan çeviri metin
Bu konuda Yalçın şöyle düşünmektedir. açık bir sistem olarak farklı bir bağlamda
oluşmuş olur (Tosun, 2017:140).
Çoğul Dizge kuramı, çeviriyi kültürel
faaliyetler çerçevesinde ele alarak Çevirmenin rolünün değişmesini savunan çeviri
çevirmenin kültürel yola başvurması kuramlarına yukarıda verilen örnekler, çeviri
gerektiğinin ve çeviri metinlerinin kaynak etkinliğinin kültürel ve sosyo-kültürel bağlamlar
metinlerden başka, çeşitli unsurlarla da içerisinde ele alınması gerekliliğini savunmaktadır.
ilişkili olduğunun ortaya çıkmasına zemin Bu kuramlardan biri olan “Yorumlama Kuramı”
hazırlamıştır (Yalçın, 2016:58). makalenin içeriği ile yakından ilintili olduğundan ayrı
bir başlık altında anlatılmıştır.
Erek odaklı çeviri kuramı Gideon Toury tarafından
oluşturulan bir kuramdır. Çeviri erek metin için 4. Çevirmen ve Yorumlama Kuramı
yapılmaktadır ve erek kültür içerisinde anlam
kazanmaktadır. Ayrıca Toury kültür dahiline yaptığı Yazılı veya sözlü bütün çeviri etkinlikleri dilsel bir
çalışmalara norm kavramını da dahil etmiştir. Erek aktarımı gerektirmektedir. Ancak dil sadece bir
anlaşma aracı değildir. Dil kullanıldığı toplumun
metinle kaynak metin ilişkisinde eşdeğerlik
pratik olarak uyguladığı kültürün bir taşıyıcısı
durumunu belirleyen çeviri normlarıdır. Toury
kuramında çeviri alanına “yeterlilik” ve “kabul durumundadır. Bu nedenle dilsel olarak yapılan her
edilebilirlik” gibi iki kavramı kazandırmıştır. türlü etkinlik, aynı zamanda kültürel bir etkinliktir.
Çeviri etkinliğinin mimarı olan çevirmen, dilsel
Çevirmen, kurama göre bu normlara uyarak erek
aktarım yaparken önce bir kültürel çözümleme
metin olan çeviri ürüne kabul edilebilir uygunlukta
bir çalışma yapmalıdır. Bu kuramın çeviribilim yapmak zorundadır. Bu anlamda çevirmen kararları
erek kültür okurlarının beklentilerine göre
alanına bilimsel bir kimlik kazandırdığı konusunda
belirlenirken, artık kültürel olguların uygulandığı
Yazıcı ilgili görüşlerini şöyle ifade etmiştir.
toplumsal yapının da çeviri eyleminin merkezine
Bu kuramın en önemli özelliği, inceleme oturtulan yeni bir çeviri anlayışı getirilmiştir. Çeviri
malzemesini çeviriler üzerine odaklayarak ürünlerinin toplum yapılanmasından ayrı
çeviribilim yönünü belirlemesidir. Bu düşünülmeyerek, çevirmen kararlarını etkilemesi ve
şekilde, bilim dalının dilbilim ve buna bağlı olarak da çevirmenin erek toplumları
filolojilerden farklılığına dikkat çekerek yapılandırmaları, çevirinin yeni bir görev alanı haline
bağımsız bir bilim dalı olarak kimliğini gelmiştir. Çeviribilim alanındaki bu oluşumla
ortaya çıkarmış ve akademik çevrede birlikte, çevirmen çeviri eylem alanını artık sosyal bir
kabulüne katkıda bulunmasını sağlamıştır bağlam içerisinde oluşturmak zorundadır. Bu
(Akt.Yalçın,2016:62). konuda Arı şöyle düşünmektedir.
Eylem odaklı çeviri kuramı çeviribilimci Holz Tüm çeviriler hem eylem hem de ürün
Maenttaeri tarafında geliştirilen ve erek metinle olarak sosyal bağlam içerisinde yer
kaynak metin ilişkisini “işlev” açısından almaktadır. Türü gözetilmeksizin tüm
değerlendiren bir kuramdır. Çeviri eyleminde çeviri çeviriler sosyal sistem içerisinde yer alan bir
ve çevirmenin erek kültürdeki işlevi ön plana birey tarafından gerçekleştirilmektedir.
çıkarılmıştır. Maenttaerri’nin eylem planında Aynı zamanda tüm çeviriler kaçınılmaz
sadece erek kültür değil aynı zamanda toplumun olarak çevirinin seçimini, üretimini ve
kuralları da göz önünde tutulmalı ve sosyo-kültürel dağılımını etkileyen sosyal kurumların birer
bir zeminde kültürlerarası iletişim oluşturulmasını parçasıdır (Arı, 2014:38).
hedefleyen bir kuramdır. Bu arada çevirmen,
toplumsal bir işin ve işleyişin parçası olarak ön plana Çevirmenden hem kaynak dili hem de erek dili
bütün dilsel yönleriyle iyi tanıması beklenmektedir.
çıkmaktadır. Çevirmen uzman konumundadır.
Çevirmen, çeviri işlemini yaptığı metnin oluştuğu
Kendi kültürel birikimleriyle çeviri eylemini
gerçekleştirir. Tosun’a göre eylem odaklı kuramda toplumun ve kültürün etkilerini göz ardı
çevirmen şu şekilde ifade edilmektedir. etmemelidir. İyi bir çeviri etkinliği için, çevirmenin
her bir sözcüğü ve tümceyi değil, metni diğer dış
Holz- Maenttaeri, çevirmenin kendisinin de nesnel özellikleriyle birlikte, bir bütün olarak ele alıp
kültür içinde bir sistem olduğunu söyler. erek dile aktarması önemlidir. Çevirmen

120
Balkan and Near Eastern Journal of Social Sciences
Doğan, 2019: 05 (03)
Balkan ve Yakın Doğu Sosyal Bilimler Dergisi

donanımının büyük rol oynadığı bu işlem, aynı etkisi sonucunda ortaya çıkmakta (…)”
zamanda da yazar, çevirmen ve çeviri okuru olduğunun bilincindedir. Çevirmen erek
arasında kurulacak sağlıklı bir ilişkiye de bağlıdır. metindeki yorum farklılıklarının nedenlerini
Bunun için, çevirmenin erek dile aktarılacak metni, bunlara ve kendisine bağlı olduğunu
her yönüyle anlamasını ve bir çok bilişsel okuruna aktarmasıyla kaynak metni neden
çözümlemelerden geçirmesini ve metni erek dilde bu biçimde çevirdiğini, değişikliklerin
yeniden oluşturması gerekmektedir. İşte bu çeviri nereden kaynaklandığını açıklayabilmesi,
anlayışı 1960’lı yıllarda D.Seleskovitch ve M.Lederer her çevirinin kaynak metinden bağımsız
tarafından geliştirilmiş, çevirmen merkezli olarak çevirmenin yorumlama yetisine
“Yorumlayıcı Çeviri Kuramının” temelini bağlıdır (Yücel, 2016:242).
oluşturmaktadır. Yorumlama kuramında anlamanın
Çevirmenin metin çevirisi yaparken sözcüklerden
önemi büyüktür. Bu anlamda Göktaş (2014) şunları
uzaklaşarak, metnin bütünsel bağlamından çeviriye
söylemektedir.
yönelmesi, yorumlama yapmasını gerekli
Yorumlayıcı çeviri kuramının “çevirmenin kılmaktadır. Çevirmenin kaynak ve erek dildeki
metin anlamına ulaşama ve ona varış deneyimi, toplumsal ve kültürel bilgisi, özellikle
dilinde yeniden oluşturma süreci ve bu anlama yeteneği erek metni yeniden farklı bir ifade
bilişsel sürecin işleyişini açıklığa şeklinde yorumlayarak oluşturmamasına olanak
kavuşturması nedeniyle erek odaklı, süreç sağlamaktadır.
odaklı bir bakış açısına sahip olduğunu,
çevirmeni merkeze alan bir kuram olma”
5. Çevirmenin Metin Yorumlaması Süreci ve
özelliğini taşıdığını ifade etmektedir (Akt. Kültürlerarası İletişime Katkıları
Yalçın, 2015:71). Çeviri bir iletişim eylemidir ve çevrilmesi gereken
Daha sonra çağdaş yorumbilimsel yaklaşımı 1970’li metin de bu eylemin ana üründür. Çevirmen ise,
yıllarda çeviribilim alanında araştırmalarda kullanan belli bir dünya görüşü, değer yargıları, tutkuları,
Fritz Paepcke’dir. Çeviri eyleminin asıl sorunu inançları ve her insan gibi duyguları olan bir
“anlama” kavramının irdelenmesi gerekliliğini işaret kimsedir. Kaynak metni anlama ve bilişsel
eden Paepcke’nin görüşlerinin temelini çözümleme sürecinde kararlarını tamamen özgürce
Schleiermacher’in (Yabancılaştırma) ve Gademer’in verebilen bir çevirmenin çeviri yorumlamasını
(Ufukların Kaynaşması) yorumbilimsel yaklaşımları gerçekleştirirken tamamen tarafsız kalmasını
oluşturmaktadır. beklemek olanaksızdır. Ancak çevirmenin metni
yorumlarken tüm bu insani özelliklerini en aza
Yorumlayıcı çeviri kuramı, çevirmenin çeviri eylemi indirerek kaynak metne yaklaşımı beklenen bir
için gerekli tüm donanımlarının yanında özellikle durumdur. Nitekim tarihsel süreç içerisinde çeviri
çevirmenin “anlama” yetisini ön planda olması eylemini geçekleştirirken bu tür öznel
gerekliliğini savunmaktadır. Çevirmen, kaynak tutumlarından vazgeçmeyen çevirmenlerin farklı
metin yazarının oluşturduğu metinde ne demek cezalara çarptırtıldıkları aşikardır. Ancak çağdaş
istediğini anlayarak, bundan farklı bir ifade ile ortaya çeviri anlayışı içerisinde çevirmenin önemli bir yeri
bir yorum çıkarmalıdır. Bunun içinde çevirmen vardır. Çevirmen kaynak metinden sosyo- kültürel
anlama yetisini kaynak metnin oluşturulduğu, dil bağlam dahilinde oluşturduğu çeviri ürünü ile
dışındaki toplumsal ve kültürel olgularla kültürlerarası bir uzman kişiliği taşımaktadır. Bu
yoğurmalıdır. Her çevirmenin farklı anlama yetisi ve anlamda Ammann düşüncelerini şu şekilde ifade
ifadesel yoruma sahip olmaları, aynı kaynak metni etmektedir.
farklı yorumlamalarına neden olmaktadır. Aynı
kaynak metni erek okurun hizmetine sunan Çeviriyle ilgili çağdaş kuramlarda
çevirmenler arasındaki çeviri ürünlerinde görülen çevirmenin rolüne büyük önem
yorum farklılıklarını H.Vermeer (1986) orkestra verilmektedir. Bu kuramlara göre çevirmen
yöneten faklı şeflerin müziğe kattığı özgünlüğü ile kültürlerarası iletişim uzmanı
açıklamıştır. Çevirmenden kaynaklanan erek niteliğindedir, oysaki eski kuramlarda
metindeki yorumlama farklılıklarını Yücel şöyle çeviriyi yapan kişi her şeyden önce iki dil
açıklamaktadır. arasında “aracılık eden kişi” olarak görülür.
Bir çevirmen kültürlerarası iletişim
Kaynak metnin alımlama koşullarına göre alanındaki görevini, ancak yaptığı görevle
yeni bir metin yaratmak olanaksız ilgili kararlarını ve davranışlarını bağımsız
olduğundan çevirmen, kaynak metni kendi olarak kendi belirleyebildiği takdirde
zamanının alımlama koşullarına göre gereğince yerine getirebilir (Ammann,
yönlendirmek gerektiğinin, alımlamanın 2008:57).
“(…) kaynak kültürle erek kültürün ortak

121
Balkan and Near Eastern Journal of Social Sciences
Doğan, 2019: 05 (03)
Balkan ve Yakın Doğu Sosyal Bilimler Dergisi

Çeviri yaparken bir düşünce etkinliği içerisinde olan gözden kaçırabilir. Bir başka deyişle,
çevirmen, kültürlerarası bir iletişimin kurulması kaynak metinle dilsel olarak “birebir
görevi yapmaktadır. Çevirmen kaynak metinden eşdeğerlik” arayışı çeviriyi kısıtlar. Bundan
erek metne çeviri yaparken aynı zamanda da her iki böyle, eşdeğerli ölçütüne dayalı dilbilimsel
metnin oluşturulduğu dillere sahip toplumlararası yaklaşımlarda kaynak metin ana belirleyici
iletişimi de gerçekleşmesine katkıda bulunmaktadır. olarak erek kültüre özgü metin türü
Kültürlerarasında düşüncelerin değişimine olanak geleneklerinin de göz ardı edilmesine de yol
sağlamaktadır. Kültürlerarası iletişim uzmanı olan açar (Yazıcı, 2007:30).
çevirmen, yaptığı işin ne kadar önemli bir etkinlik
Hem yazılı hem de sözlü metinlerde kaynak metin
olduğunun bilincinde olmak zorundadır. Bu nedenle
odaklı eşdeğer çeviri yapmak bağlamından ve
sürekli olarak kendini alan bilgisi, sosyo- kültürel
sözcük çevirisinden uzaklaşıp anlamı aktarmak,
yapıların değişimi ve dünyadaki yeni gelişmeler
yorumbilimsel çeviri yaklaşımının özünü
yönünde bilgilerini yenilenmesi çok önemlidir. Bu
oluşturmaktır. Okurlarına belli mesajlar veren her
anlamda Hönig şöyle söylemektedir.
bir metine yazar tarafından bazı gizli unsurlar
Çeviri bir kültürden diğerine bir köprüdür. yüklenmiştir. İşte bu gizli unsurların anlaşılması
Çevirmenler ise anlaşma köprüsünü inşa “metnin anlamını” çevirmekle mümkündür.
eden uzmanlardır. Çeviri köprüsü, iki farklı Özellikle metin çevirilerinde eşdeğerlilik verebilmek
kültürü ve dil toplumunu birbirine bağlar ve için sözcüklerin çevirilerinin yerine bu sözcüklerin
böylece sözcüklerin ve düşüncelerin iki neleri ifade ettiğini çözümlemek gerekmektedir. Bu
kültür arasında serbest değişimini mümkün tür bir çeviri süreci için de çevirmenin yorumlama
kılar. Çeviri köprüsü, metinleri sorunsuz yapması söz konusudur. Metnin anlaşılır şekilde
şekilde bir taraftan diğer tarafa aktarmaya çevrilmesi konusunda D.Seleskovitch ve M.Lederer
yarar (Tosun, 2017:266). (1984) şöyle düşünmektedir.
Metin türlerine göre farklı anlamlar taşımaktadır. Çeviri işlemi, tanımı gereği iki bölüme
Bilimsel eserler her kültürdeki bireyler için aynı ayrılır, biri anlamın kavranması, diğeri de
anlamları taşırken, edebi metinler herkes için farklı ifadesidir. Bu ikinci evrede çevirmen,
anlamlar taşımaktadır. İşte bu bağlamda çevirmen, herkesin kendi dilinde ifade ettiği gibi,
kültürlerarası iletişimin olumlu yönde kendini ifade eder ve kendinden önce yazar
sağlamayabilmesi için, erek okuyucunun kültürünü, gibi konuşur. Fakat kendini ifade etmek
zevkini, dünya görüşünü ve anlayışını göz önünde herzaman anlaşılmak demek değildir.
bulundururken, erek okurun toplumsal değer Dürüst ve sadık bir şekilde çevirmek, farklı
yargılarına da dikkat etmek zorundadır. Çünkü her bir ifadeyle, anlaşılmanın yolunu bulmak ve
metin okuruna belli bir mesaj vermektedir. Ayrıca anlaşılmak, doğru ifadeyi bulmaya
çevirinin merkezi haline getirilen çevirmenin yönelmektir (Akt. Durukan, 2013:263).
öznelliği bir metnin anlaşılabilirliği konusunda
Kaynak metinlerin erek kültüre aktarımında,
belirleyicidir. Yani bir metinden anlaşılan iletiyi
kültürel bağlamlar çerçevesinde çevrilmesi, anlamın
aktarma işlemi çevirmen deneyimleri ile orantılıdır.
çözümlenmesi açısından oldukça önemlidir. Çünkü
6. Yazın Metin Çevirisinde Eşdeğerlik ve sözcükler, kaynak metin içerisinde kendi kullanıldığı
Yorumlama kültürel yaşam içerisinde anlam kazanmakta ve
toplum yaşamı içerisinde dilin mantığı ile iniltili
Yazınsal metin çevirilerinde eşdeğerlik düşüncesi, duruma gelmektedir. Bu nedenle kaynak metnin
kaynak metinin erek metine aktarımında biçimsel anlamının yorumlanmasında eşdeğerli çeviri anlayışı
anlamda eşit olmayı düşündürmektedir. Ancak yerine metnin kültürel bağlamının tercih edilmesi
böyle bir eşitlik olması çeviri etkinliğinin yeni gerekmektedir.
anlayışına aykırı bir durumdur. Her dilin kendine
özgü bir mantıksal yapısı olduğu düşüncesinden Çevirmenin kaynak kültürden erek kültüre çeviri
hareketle; çeviri eyleminde diller arasındaki kültürel yaparken, her iki metinde farklı koşullarda ve
farklılıkların göz önüne alınması gerekmektedir. zamanda oluşacağından metin de bazı değişimlerin
Kaynak metinle eşit çeviri etkinliği, erek kültürün olması kaçınılmazdır. Çevirmenin okuruna yeni bir
göz ardı edilmesi, kaynak metne olabildiğince bağlı ürün sunarken kaynak metnin kültürel olgularını ve
kalmak anlamına gelmektedir. Bu da çevirinin dil dışı metninin asıl işlevini asla göz ardı etmemesi
olguları ile olan ilişkisinin kısıtlamak demektir. Yazıcı gerekmektedir. Aksi hale çevirmenin erek metin için
bu konuda şöyle düşünmektedir. yapacağı yorumlama bazı hukuki ve etik sakıncaları
da beraberinde getirebilir. Çevirmenin yorumunun
Evrensel anlamda eşdeğerlik arayışına hem kaynak metin yazarı tarafından hem de erek
girmek ise, erek kültüre özgü unsurları okur tarafından kabul görmesi çeviri ürününü

122
Balkan and Near Eastern Journal of Social Sciences
Doğan, 2019: 05 (03)
Balkan ve Yakın Doğu Sosyal Bilimler Dergisi

güvenilir kılacaktır. Çünkü kültürlerarası buluşmanın sözcük öbeklerinin tam olarak anlamlarına ulaşmak
sağlandığı ortam çevirmen yorumuyla mümkün olamayabilir. İşte bu yüzden aynı yapıtların
gerçekleşecektir. Bu anlamda Yücel şöyle farklı çeviri ürünleri ortaya çıkabilmektedir.
düşünmektedir. Çevirmenin metnin tam anlamına ulaşma ve erek
dilde yeniden oluşturma sürecinde diğer bilimsel
Çevirmen, kaynak metni oluşturan
disiplinlerden faydalanma gerekliliği ortaya
zamanın, uzamın, kültürün, okur kitlesinin
çıkmaktadır.
belirlediği gibi, bir erek metni hangi amaca
ve işleve yönelik olduğu konusunda Çevirmenin kaynak metinde bulunan sözcüklerin
kararlar alabilen bir kişi olarak tarihsel süreç içerisinde taşımış olduğu anlamların
değerlendirilmektedir. Bu kararları alırken tüm ayrıntılarını bilmek durumundadır. Ancak bu tür
salt kendi beklentilerinin dışında kendisine bir bilgiye sahip olmak oldukça zordur. Fakat
uzman olarak başvuran bir işverenin çevirmen metin yorumlayıcısı olarak kendi çalışma
(Auftraggeber) isteklerini de gözetmeli ve alanında diğer bilimsel alanlarla çeviri sürecini
onları yerine getirmelidir (Yücel, 2016:240). ilişkilendirerek uzmanlaşması önemlidir. Böylece
metni oluşturan sözcüklerin tam anlamlarına veya
Çeviri sürecinin belirlenmesinde, çevirmen ile
eşdeğer karşılıklarına ulaşmak mümkün olacaktır.
işveren arasında anlaşma çevirmen kararlarını
Çünkü çevirmenin sözcüklerin birebir eşdeğer
etkilemeyecek seviyede olmalıdır. Bu konuyu
anlamlarını değil ama anlamsal olarak eşdeğerlikleri
değerlendirecek kimse çevirmenin kendisidir ve bir
tanıması beklenen bir zorunluluktur.
uzman olarak çeviri kararı verecek kendisidir.
7. Sonuç 8. Kaynakça
Aksoy, N.Berrin (2002). “Geçmişten Günümüze Yazın
Çevirmen, kapsam alanı genişleyen çeviri etkinliğini Çevirisi”, İmge Kitapevi Yayınları, İstanbul
göz önünde bulundurmalı ve sürekli olarak bilgilerini Ammann,Margret (2008). “Akademik Çeviri Eğitimine
kontrol ederek güncellemelidir. Çevirmen her iki Giriş”, Çev. Emine Deniz Ekeman, Multilingual Yayınları,
dilin de dilsel yapılarını çok iyi bilmelidir. Dillerin İstanbul
kendilerine özgü dil yapılarının çözümlemesi Arı, Sevinç (2014). “ Çeviri Sosyolojisi”, Aylak Adam Kültür,
gereken çevirmenin, farklı kültürlere ait düşünce Sanat Yayıncılık, İstanbul
ürünlerinin dilsel inceliklerini yorumlarken özgür Ersoy, Hüseyin (2012). “Kavram, Kuram ve Süreç
düşünme yeteneğine sahip olması gerekmektedir. Açısından Tercüme Etkinliği”, Araştırma Yayınları,
Ankara
Çünkü kaynak metni yeniden kaliteli bir şekilde ifade
Eruz, Sakine (2003). “Çeviriden Çeviribilime”, Multilingual
edilmesi çevirmenin yeteneğine bağlıdır. Yabancı Dil Yayınları, İstanbul
Metin yorumlayıcısı olarak çevirmen, çeviribilim Nida, Eugene A. (2012). “Çeviri Süreçleri”, Çev. Yurdanur
alanındaki paradigma değişimi ile, çevirdiği metnin Salman, Çeviri Seçkisi 2, Çeviri(bilim) Nedir?, Yayına
Hazırlayan: Mehmet Rıfat, 2. Baskı Sel Yayıncılık,
nasıl anlaşıldığını düşünmek zorundadır. Çevirmenin İstanbul
kendi toplumsal yargılarından sıyrılarak, kaynak
Stolze, Radegundis (2013). “Çeviri Kuramları Giriş”, 6.
metni anlama sürecinde ne tür etkenlerin rol Baskıdan Çev. Dr. E.Durukan, Değişim Yayınları, İstanbul
oynadığının farkındalığına varması beklenmektedir. Tosun, Muharrem (2007). “Çeviri Eleştirisi Kuramının
Böylece kendi sınırlarının bilincine varacak olan Temelleri”, Sakarya Yayıncılık, Adapazarı
çevirmen, okurun anlama sürecini de göz önünde Tosun, Muharrem (2017). “İşlevsel Çeviribilim”, Değişim
bulunduracaktır. Yayınları, İstanbul
Yalçın, Perihan (2015). “Çeviri Stratejileri Kuram ve
Çevirmen çeviri sürecinde kaynak metni anlamak
Uygulama”, Grafiker Yayınları, Ankara
için zihinsel analizler yapmak zorundadır. Bu işleyiş
Yazıcı, Mine (2005). “Çeviribilimin Temel Kavram ve
esnasında çevirmenin bireysel ve toplumsal Kuramları”, Multilingual, İstanbul
yargılara bağlı özgün özellikler ortaya çıkmaktadır. Yazıcı, Mine (2007). “Yazılı Çeviri Edinci”, Multilingual,
Diğer taraftan kaynak metnin kültürel bağlam İstanbul
içerisinde değerlendirilerek yorumlanması Yücel, Faruk (2016). “Çevirinin Tarihi” Çeviribilim
gerekmektedir. Bu bağlamda bazı sözcüklerin veya Yayınları, İzmir

123

You might also like