Professional Documents
Culture Documents
Yeni Türk Edebiyatı Selin Sefaoğlu Sunum Ödevi
Yeni Türk Edebiyatı Selin Sefaoğlu Sunum Ödevi
SUNUM ÖDEVİ
HAZIRLAYAN: SELİN SEFAOĞLU 200305016
DERSİN HOCASI: DR.ÖĞR.MUSA KAYA
KONU: YAĞMUR’UN DUASI ADLI HİKÂYE METNİ
HEDEF KİTLE:5.SINIF
DERSİN SÜRESİ : 3 DERS SAATİ
HİKAYEYİ SEÇME AMACIM: Öğrencilerime hiçbir zorluk
karşısında pes etmemelerini ve gönülden , inanarak istedikleri
şeylerin er ya da geç gerçekleşeceğini anlatmaktır.
KAZANIMLAR:
T.5.2 KONUŞMA:
T.5.2.2. Hazırlıksız konuşma yapar
T.5.3.OKUMA:
T.5.3.5.Bağlamdan yararlanarak bilmediği kelime ve kelime
gruplarının anlamlarını tahmin eder.
T.5.3.7. Kelimelerin eş anlamlarını bulur.
T.5.3.8.Kelimelerin zıt anlamlılarını bulur.
T.5.3.14.Metnin ana fikrini/ana duygusunu belirler
T.5.3.16.Metindeki hikâye unsurlarını belirler.
T.5.4.YAZMA
T.5.4.4.Yazma stratejilerini uygular.
Güdümlü, metin tamamlama, bir metni kendi kelimeleri ile
yeniden oluşturma, boşluk doldurma, grup olarak yazma gibi
yöntem ve tekniklerin kullanılması sağlanır.
(T.5.2.2. Hazırlıksız konuşma yapar.Hazırlamış olduğum metin
öncesi sorularla öğrencilerin hem metine olan ilgisini çekmeyi
hem de hazırlıksız konuşma yapmalarını sağlarım.)
YAĞMUR’UN DUASI
Bir gün ders bitiminde Yağmur’u okuldan alıp dönerken onun bir şeye çok sevindiğini
anladım. Sanki sevinçten uçacak gibiydi. Çok sevdiği sınıf öğretmeni tarafından yine bir
konuda sınıf arkadaşlarına örnek gösterilmiş olabilirdi. Benim sormamı beklemeden ; ‘’dede
ne oldu biliyor musun ?’’ dedi.
Okulda yaşadığı mutlu bir anı ilk önce benimle paylaşmak istediğini sandım.
-‘’ne oldu?’’ dedim.
-‘’akşam babamla kedi konusunda anlaştık.’’
‘’nasıl anlaştınız ?’’
‘’beş yıl sonra evde kedi besleyebileceğim.’’
‘’beş yıl mı ?’’
‘’evet dede ! Yedinci sınıfa geçtiğim yıl kedim olacak !’’
Babasının onu oyalamak, sonra da unutturmak için böyle bir söz verdiğini hemen anladım.
Bunu Yağmur’a söyleyip moralini bozmak istemedim . Ben de sevinmiş gibi yaptım. Aylar
geçti, Yağmur’un genelde hayvan sevgisi özellikle kedi sevgisi azalmadı ,arttı .Her gün okul
dönüşünde mutlaka karşımıza çıkan Kaçkın’ı , kapalı otobüs durağından ayrılmayan sokak
kedisini , bazen de komşu apartman görevlisinin kedisi Ardıç’ı seviyorduk. Her gün mutlaka
kediler ve köpekler hakkında konuştuk ve kedi, köpek sevdik. Bana çocukluğumdaki
kedilerimizi, köpeklerimizi defalarca anlattırdı. Ömrümüz Gurbet’te geçen Çiko’yu, Bebiha’da
geçen Çakal’ı defalarca anlattırdı. Yaz tatillerinde köye gittikçe amcasının şekerle beslediği
Yaman’ı defalarca anlattırdı .Beş yıl sonra alacağı duman rengi cins kedi için okul
harçlıklarından para biriktirmeye başladı .Yağmur’dan habersiz babasıyla konuştum.’ ’Çok
istiyor.Al bir kedi ,sürpriz yap! Çocuğu sevindir’ ’dedim. ’’Balık, kuş olabilir ; kedi, köpek olmaz
!’’dedi. ’’Kedi beslenen evde yemek yiyeme ,su içemem ,rahatça oturup kalkamam. ’’Balık aldı
, kuş aldı ,kedi almadı. Yağmur , balığa kuşa da sevindi ama onun gönlü hep kedideydi. ’’Dört
yıl sekiz ay kaldı, dört yıl altı ay kaldı.’’ diye kediye kavuşacağı günlerin hesabını yapıyordu. Bir
gün otobüs durağındaki kediye sevdikten sonra eve doğru yürürken, ’’dede sana bir sır
vereyim mi ?’’dedi. ’’ver !’’ dedim.’’Her akşam uyumak için odama geçince yatağımın içine
oturup ellerimi açarak’’ Allah’ım şu kalan zaman çabucak geçsin, kedime kavuşayım!’ ’diye
dua ediyorum. Bazı geceler rüyamda gri renkli güzel bir kedim olduğunu görüyorum.
’’Ne kadar kaldı?’’
‘’Dört yıl iki ay…’’
“Yağmur’cuğum sen bu kadar çok istiyorsun ya Allah duanı kesinlikle kabul eder.Dört yıl iki ay
göz açıp kapayıncaya kadar geçer ve sen kedine kavuşurun.”
“Bu nasıl olur dede ?”
“Nasıl olacağını bilmiyorum ama olur…Çünkü Allah, sevgiyle, inanarak, gönülden ve derinden istenen
şeyi mutlaka verir. Bir bakarsın ki dört yıl iki ay rüzgar gibi geçmiş ve senin güzel bir kediciğin olmuş.”
Yağmur, sol elini kucağında kedi tutuyormuş gibi kaldırdı, yüzüme bakmaya başladı. Kediciğin
hayaliyle ne kadar çok sevindiğini sadece gözlerinin içindeki gülümsemeden değil her halinden
anlaşılıyordu.
“Olur mu böyle şey ?Dört yıl iki ay çabucak geçer mi ?”diye tekrar sordu. ”Geçer , geçer !”dedim. Bana
inanıyordu. Yağmur’un duygularıyla oynamak gibi bir düşüncem yoktu .Bir insan, hele de bir çocuk,
bir şeyi bu kadar çok isterse mutlaka olacağına bütün kalbimle inanıyordum. Bunun nasıl olacağını
bilmiyordum ama mutlaka olacaktı. Belki kediyi uzun bir süre unutacak zamanın nasıl geçtiğini
anlamayacaktı. Belki aklımıza gelmeyen bir şey olacak zamanın akışı hızlanacaktı.Yağmur kedi
sevmeye ve zaman hesabı yapmaya devam etti. ”Tam dört yılım kaldı” dediği günün akşamında
babası aradı. Telefondaki ses Yağmur’undu .”Dede dualarım kabul oldu .Dört yıl ,uçtu gitti. Bir değil
dört kedim oldu. Dördü de minik yavru…Üçü siyah biri de tam istediğim gibi duman rengi…Dede çok
mutluyum. Dede bir görsen hepsi çok tatlı , hepsi çok akıllı. Şimdilik balkona koyduk. Birbirlerine
sarılarak uyuyorlar .Anlata anlata bitiremiyordu .Ben babasını merak ediyordum. ”Kapat bir tanem,
geliyorum!” dedim. Babaanesiyle birlikte gittik .Babasının nasıl kabul ettiğini merak ediyordum. Olay
şöyle olmuş: Site görevlisi Sedat haberi getirince aşağı ailecek inmişler. Kediyi, uzun süredir
kullanmadıkları arabalarının altında görmüşler. Dinlemişler, gerçekten de arabanın motorundan
miyavlamaya benzer sesler gelmiş. Kaputu kaldırmışlar ,kediyi ön tamponun sağ fara yakın yerinde
görmüşler. Kedi doğrudan oraya mı yavrulamış yoksa yavruladıktan sonra mı oraya taşınmış
anlamamışlar. Yavrulara üstten ulaşamayan Sedat arabanın önüne sırt üstü uzanıp yavruları tek tek
çıkarmaya başlamış üçüncü yavru duman rengi çıkıca Yağmur onu hemen kucağına almış. Sedat diğer
yavruyu çıkarmaya çalışırken bir sokak köpeği yavrulara yaklaşmaya çalışıyormuş. Köpeğin kötü
niyetli olduğunu ilk Yağmur anlamış, ”Yavruyu kapacak!” diye bağırmaya başlamış. Oradakiler köpeği
uzaklaştırıp yavruları kucaklarına almışlar. Sitede oturan Veteriner Hanım gelmiş. Olayı ayaküstü
anlatmışlar. Kucaklardaki yavruların dördünü de eline alıp muayene etmiş. ”Hepsi sağlıklı “demiş.
Ama yavru oldukları için evde bakıma ihtiyaçlarını söylemiş. Bunun üzerine Yağmur’un dolup dolup
taşan gözleri babasındaymış . Bunun üzerine babası inadını kırarak “Bu minikleri köpeklere
bırakamayız. Ölüme de terk edemeyiz. Yukarı çıkaralım!” demiş.
Yağmur o an dualarının kabul olduğunu anlamış, Allah’a peş peşe teşekkürler etmiş. Olayları
anlatırken mutluluktan uçuyor gibiydi.
“Çok isteyince oluyormuş dede.” diyordu. Artık babam da kedileri seviyor. Onların ihtiyaçları için iki
kere çarşıya gitti, geldi. Benimkinin adı zaten hazırdı. Neydi biliyor musun? Duman… Duman
ötekilerden daha akıllı . Bana da şimdiden alıştı…
“GÖZYAŞI DÖKEN HER ÇOCUĞUN BİLİN Kİ YAZILMAYA DEĞER BİR SEVGİ HİKAYESİ VARDIR.”
METİN ALTI SORULAR :
1-Yağmur’un en sevdiği hayvan hangisidir ?
2-Yağmur’un babasının verdiği tepkiyi sizin babanız verseydi
siz ne yapardınız ?
3-Yağmur pencerenin önünde duran kuşu nasıl fark etmiştir ?
4-Dedesi Yağmur’a ne gibi öğütlerde bulunmuştur ?
5-Yağmur’un duası kabul olmasaydı Yağmur için nasıl bir süreç
başlardı?