Professional Documents
Culture Documents
İNANMADIĞINA…
1940’ta Maraş’ta doğan Rasim Özdenören, liseye kadar ki eğitimini Güney ve Doğu
şehirlerinde tamamladı. İstanbul Üniversitesi’nde Hukuk Fakültesi ve Gazetecilik
Enstitüsünü bitirdi. 1975 de Kültür Bakanlığı Bakanlık Müşaviri oldu. 2005 yılında
ise memurluğu bırakarak kendi özgürlüğüne yöneldi. Edebiyatımız da önemli bir yeri
olan Özdenören, deneme ve Türk öykücülüğünün ustası olarak anılmaktadır. Ayrıca
edebiyatımıza otuzun üzerinde eser kazandırmıştır.
Yine ilk bölüm içerisinde asıl problemin, problem diye uğraşılan konular olmadığına,
asıl problemin kafa yapısından kaynaklı olduğuna değinilmiştir. Örneğin tatmin
arayan insanlar, ilgi çekmek için veya dikkat çekmek için başkalarından farklı
görünme yolları aramakla beraber, elektronik buluşlar ile “kendine yeter” psikolojisine
sokulup yalnızlaştırılmıştır. Başka bir örnek olarak kafalar materyalist verilerle
şartlandığından fakirlerin rızık kaygısıyla günlerini geçirdikleri ve zenginlerinde haz
peşinde koştukları dünyada Allah’ın emirlerinden, öte dünyadan bahsedilmesi
yadırganacak bir hal almıştır. Ayrıca İslam’ın hâsıl etmediği bir neticeden, İslam’ın
içinden çıkması beklenmektedir. Yani kapitalist ve sosyalist sistem uygulanmaya
devam etsin, fakat bunların tıkandıkları yerler de İslam çözüm yolu bulsun diye
beklenilmektedir. Özdenören bu tür durumlardan kurtulmanın yolu olarak, İslam’ı
ancak ve yalnız kendi ilkeleri içinde düşünmekle mümkün olacağını dile getirmiştir.
Kitabın ikinci bölümünde şeriatın, nefse zıt olarak geldiğinden yani nefsi terbiye etmek
için geldiğinden bahsedilir. Nefsi arzusuyla yapılan nafile ibadet, farzın yerini
tutmayacağından böylece insan dine Allah’ın emri olduğu için ve sırf bunun için
inanması gerektiği üzerinde durulmuştur. Dine, din dışı heveslerimiz ile
bağlandığımızda bu meselenin usulü yanlış olmuş olacaktır.
Betül HARMANCI