You are on page 1of 5

UFOLAR VE UZAYLILAR FENOMENÝ

(05-02-2011) - Editör Halit Özdüzen - Son Güncelleme (09-02-2011)

UFOLAR VE UZAYLILAR FENOMENÝ Halit Özdüzen Ýnsan yeryüzündeki hangi coðrafyada


etkileyen, gökyüzü ve onda bulunan nesne ve olaylar olmuþtur. Bu nedenle bazen bir okyanus gibi ona dalýp yukarýlara gitme
hayalleri kurduðu gibi, bazen de oralardan birilerinin gelip kendisine bir haber getirmesini beklemiþtir. Bunun pek çok
psikososyal izahý yapýlabilirse de bize göre dünyanýn evrene açýlan maddi ve manevi giriþ ve çýkýþý olan tek kapýsý olmasýnd
kaynaklanmýþtýr. O kapýdan birçok mistik haber geldiði gibi pek çok tabiat olayý sonrasý gelen rahmet veya
felaketlere þahit olmuþtur. Bütün bu olgular insanda sevinç, mutluluk veya üzüntü; hatta korku yaratarak hayrete düþürüp uzun s
altýnda da býrakmýþtýr. Bu nedenle maddi veya manevi göksel olaylar anlatýlýrken, hep kulak kesilerek dinlenmiþtir
Gökyüzüyle ilgili insanlarýn 20. yy. da kolektif olarak oluþturduðu en önemli olgulardan birisi de UFO ( Unidentified Flying
Objects) “Tanýmlanmamýþ Uçan Cisimler” ve uzaylýlar (Dünya dýþý canlýlar) olmuþtur. 1950’li yýllardan i
A.B.D.’de oluþmaya baþlayan fenomen on yýl sonra uluslararasý kültürel bir olgu konumuna gelmiþ, 60 yýldan beri ilgi ve
merak her geçen gün daha da artarak devam etmiþtir. Konuyla ilgili bazý düþünürler “üzerinde kafa yormaya deðmez&rdq
derken birçok düþünür de bu konuyu kendi disiplini içerisinde irdelemiþtir. Ünlü halkbilimci Thomas E. Bullard:
“UFO’lar modern bilinci dayanýlmaz bir güçle istila ettiler ve bu konuda durmaksýzýn yayýmlanan kitaplar,
makaleler, gazete baþlýklarý, filmler, televizyon yayýnlarý, çizgi filmler, ilanlar vs. dalgasý bu olguyu doðrulamaktadýr.”
diyerek konunun halkbiliminde ne denli etkili olduðunun altýný çizmiþtir.
MEDYA VE ÝLETÝÞÝMÝN ETKÝSÝ Kaynaklara göre “20. yy. baþlarýnda uzaylýlarýn varlýðý konusuyla dalga geçme
‘Küçük Yeþil Adamlar’ ya da ‘Merihliler’ teriminin kullanýldýðý görülür. Rengin yeþil seçilmesi muhtem
Edgar Rice Burroughs’un Merihli türlerinden söz ettiði “A Princess of Mars” (1912) adlý romanýnda bir türün
deri renginin yeþil olmasýndan kaynaklanmaktaydý. Bu renk daha sonra Harold Sherman (The Green Man,1946) ve Damon
Knight (The Third Little Green Man, 1947) gibi birçok yazar tarafýndan da benzer anlamda kullanýlmýþtýr. ”(Kitaplar
Türkçede yayýmlanmadýðý için kaynaklardaki orijinal isimleri verilmiþtir.)
UFO’lar ya da Dünya dýþý canlýlar konusu H. G. Wells tarafýndan “Dünyalar Savaþý” adlý romanýyla gün
gelmiþtir. Daha sonra yayýmlanan bilimkurgu romanlarý içinde ilklerden biri olan bu roman sonralarý iki defa da sinemaya
uyarlanmýþtýr. Ýlki 1953’te Byron Haskin tarafýndan, diðeri ülkemizde de oldukça tanýnan “E.T. the Extra-
Terrestrial” filmlerinin de yapýmcýsý olan Steven Spielberg tarafýndan 2005’te beyaz perdeye aktarýlmýþtýr.
Araþtýrmacýlara göre UFO konusunun halkbilimi açýsýndan en önemli dönemecini Ýsviçre doðumlu Erich Von Daniken&rsq
Chariots Of The Gods ‘Tanrýlarýn Arabalarý’ kitabýnýn 1970’te yayýmlanmasýyla almýþtýr. Yazar, kitabýn
Dünya dýþý zeki varlýklarýn Dünya’yý binlerce yýldýr ziyaret ettiðini ileri sürerek, bu iddiasýný çeþitli arkeolojik örnekler ve
çözülemediði için sýr gibi görülen verilerle de desteklemeye çalýþmýþtýr. “Dünyanýn birçok ülkesinde çeþitli dillere çevrilip
yapan kitap Ülkemizde yanýlmýyorsam yüzün üzerinde baský yaparak inanýlmasý güç bir rekor kýrmýþtýr. Kitabýn toplum üzerin
etkisini kýrmak için birçok gazeteci ve araþtýrmacý karþý görüþ bildiren makaleler yayýmladýðý gibi “Tanrýlarýn Arabalarý
þeklinde eleþtiri kitaplarý hazýrlanmýþtýr. Kitabýyla çok yüksek bir itibar ve dünyalýk elde eden Daniken daha sonra “Yýld
Dönüþ”, “Tanrýlarýn Strajesi” ve baþka çalýþmalarýyla kendi oluþturduðu çizgiyi devam ettirmiþtir. Yetmiþli
sonuna doðru ülkemizde Truva, Bergama, Kapadokya ve Adýyaman’daki Nemrut Daðýný da ziyaret eden yazar,
Nemrut’taki devasa heykelleri inceledikten sonra basýna demeç vererek “Heykelleri uzaydan gelenlerin yaptýðýný
ve uzay gemilerini de tümülüsün altýna sakladýklarýný iddia etmiþtir.” Hâlbuki tümülüs daðdaki Grek yazýlarýna göre Kom
I. Antiokos’un anýt mezarýnýn üzerinde bulunmakta olup altýnda da antik mezar odasý bulunduðu sismik sondajlar ve
arkeolojik kazýlarla kanýtlanmýþtýr. Herkes tarafýndan bilinen bu tarihi gerçeði yerinde incelediði halde Daniken tarafýndan
bilinmediðini söyleyemeyiz. Tek baþýna bu tespit bile Daniken’in ne kadar desteksiz attýðýný kanýtlamaya yeterlidir! Buna
raðmen alýcýsý olduðu için daha çok kitap, yazý ve belgeseller hazýrlayacaktýr.
Araþtýrma kuruluþlarýndan Gallup Poll tarafýndan A.B.D.de yapýlan bir araþtýrmaya göre, halkýn 9 ay önce baþkanlýktan ayrý
Baþkanýn adýndan daha çok UFO lardan söz edildiði belirlenmiþtir. Ayný þirketin 1996’da yaptýðý bir baþka istatistikî ara
göre, A.B.D.’deki insanlarýn %71’i devletin UFO’larla ilgili bilgileri gizlediðine inandýðýný belirtmiþtir; yine
2002’de “Sci Fi” isimli bir televizyon kanalý için “Roper Poll” tarafýndan ayný konuda
yapýlan istatistikî araþtýrma da benzer sonucu vermiþ ve bunun yaný sýra giderek daha fazla insanýn UFO’larýn Dünya d
kökenli olduðuna inandýðý sonucunu ortaya koymuþtur. Fransa’da yapýlan istatistikî araþtýrmalar, insanlarýn % 48&rsquo
Dünya’nýn uzaylýlarca ziyaret edildiði görüþünden yana olduklarýný belirlemiþtir. Bu araþtýrmalar tek baþýna incelendiðin
çaðýmýzýn ne kadar güçlü bir bilgi ve enformasyon çaðý olduðu ve reklamýn insanlar üzerinde ne kadar etkili olduðunu kanýtlam
yeterlidir.
SÝYAH GÝYSÝLÝ ADAMLAR VE UZAYLILARIN KAYMAÐI
“Siyah Giysili Adamlar” ya da “Siyah Giyen Adamlar” (Ýngilizcesi, Men in black, MIB)
Amerikan halkbiliminin bir ürünü olarak, hayalî kiþileri belirten genel bir terimdir. Sözde var olan bu kara giysili, son derece
tehlikeli kiþilerin amacýnýn Dünya dýþý canlýlara iliþkin bilgilerin insanlýða ulaþmasýný engellemek olduðu varsayýlmaktadýr. Bö
göre kendilerini genellikle Amerikan Federal Hükümeti adýna çalýþan ajanlar olarak takdim ederler. Dünya dýþý bir UFO veya
fenomene tanýk olanýn evine ertesi gün ya da azami birkaç aylýk bir süre sonra bir ya da birkaç kiþi (genellikle üç kiþi) olarak gel
içlerinden biri kadýn da olabilir. Tanýk onlarý olayý örtbas edip gizlemekle görevli hükümet ajanlarý olarak, bazen de esrarengiz
amaçlarý olan Dünya dýþý canlýlar (uzaylýlar) olarak görür. Genellikle, arabalarý da modeli eski fakat yeni araba olur.“Siy
Giyen Adamlar” konusunu Gray Barker, ufolojinin klasiklerinden biri sayýlan, makalelerini bir araya getirerek
oluþturduðu “Onlar Uçan Daireler Hakkýnda Çok Þey Bildiler” adlý kitabýyla bilim kurgu olarak gündeme getirmiþtir
Senaristler bu konudan yararlanmakta gecikmezler, “Siyah Giyen Adamlar”ý konu alan televizyon dizileri
yapýlýr. Ayrýca bu konuyu iþleyen çizgi romanlar ve çizgi filimler yapýlýp daha önceleri olduðu gibi uzaylýlar ve Ufo’lar
konusunda birilerinin kafasýna yeni sorular atýlýrken birileri de dolar tomarlarýný bankalardaki hesaplarýna aktarmýþtýr.
ABD halk kültüründe geliþerek ve çok kýsa bir zamanda dünyaya yayýlarak otoritenin simgesine dönüþen siyah giysiler, mafy
http://www.kriter.org - www.kriter.org Powered by Mambo Generated: 10 January, 2017, 02:41
dünyasýnýn ve badigartlarýn benimsediði konuma gelmiþtir. Büyük þehirlerde ana cadde ve bulvarda yapýlan saha araþtýrmalar
birkaç siyah giysili ve siyah gözlüklü, sert emirler veren adamýn komutlarýna kitlelerin kayýtsýz þartsýz uyup itaat ettiði gözlenmiþ
Bunun sonucunda devlet adamlarýnýn yakýn korumalarýna bu kýyafetler giydirilmeye baþlanmýþtýr. Son zamanlarda da pazarla
ve tanýtým yapan þirketlerin plasiyerleri de müþterilerini baský altýnda tutmak amacýyla bu kýyafeti giydiði ve siyah gözlük taktýð
gözlenmektedir.
Ufo ve uzaylýlarýn kaymaðýný yeme sadece Daniken ve “Siyah Giyinen Adamlar”ýn kurgucularý ile sýnýrlý deð
Kaynaklara göre UFO fenomeni 1980’li yýllarda, özellikle A.B.D.’de korku romanlarý yazarý Strieber’ýn
etkisiyle daha çok ‘uzaylýlarýn Dünyalýlarý kaçýrmasý’ gibi tedirgin edici konular iþlenmeye baþlandý ve ‘Gi
Dosyalar’ gibi televizyon dizileri ortaya çýktý. Bununla birlikte bu edebiyatta da uzaylýlara genellikle iyi roller
veriliyordu. David Jacobs ve Budd Hopkins gibi yazarlar insanlýðýn Dünya dýþý canlýlarca genetik olarak etkilenmesini de iþledil
Psikiyatr John Mack, Dünya dýþý istilacýlara insanlýða bilgelik getirmeye çalýþan sert fakat iyi rehberler rolü verdi. Son yirmi yýl
UFO’lar ve uzaylýlar konusundan esinlenen kitaplar ve filmler açýsýndan çok zengin bir þekilde geçmiþtir. Son
zamanlardaki filmler arasýndan özellikle Roland Emmerich’in Kurtuluþ Günü (1996), Robert Zemeckis’in
‘Mesaj’(1997) ve M. Night Shyamalan’ýn “Ýþaretler” filmi oldukça ilgi çekmiþtir.” Tabi
bu ilgiyle beraber giþe hâsýlatlarý da yazar ve yapýmcýlarý kenar semtlerden gökdelenlerdeki lüks ofislere, garajlarýnda Jaguarla
bulunan villalara taþýnmalarýný saðlamýþtýr.
Yine Kaynaklara göre : “1950’li yýllardan itibaren UFO fenomeniyle ilgili, “temas gruplarý” adý
verilen ve Hýristiyan tarikatlarý olarak nitelenen bazý gruplarýn ortaya çýktýðý görülür. Bu tür gruplar genellikle semavi varlýkla
uzaylýlarla doðrudan ya da dolaylý (telepatik) olarak temas halinde olduðunu iddia eden bir gurup ya da bir lider çevresine
toplanmýþ müritlerden oluþmaktadýr. Bu tür gruplarýn Dünya dýþý kaynaklardan aldýklarýný ileri sürdükleri mesajlarýn ana konu
de nükleer silahlardaki artýþ tehlikesi karþýsýnda insanlýðýn uyarýlmasýdýr. Günümüzde bu tür temas tarikatlarýnýn gerek eskile
yenileri, Hýristiyanlýk ve Doðu dinleri unsurlarýnýn "uzaylýlarýn Dünyalýlara karþý 'iyi dilekli' oluþundan” yola çýkan fikirler
baðdaþtýrýldýðý bir dünya görüþüne sahiptirler. 1970 yýllarýnda, bu gruplardan ‘New Age’ akýmýnýn UFO’
uzaylýlardan söz eden kitaplarýnýn yayýmlanmasýyla, konuya daha geniþ açýdan bakýlmaya baþlanmýþ ve UFO’larý doð
konulara da baðlayan bir yenilik hareketinin oluþtuðu görülmüþtür. Her ne kadar UFO’larý dinsel kavramlarla baðdaþtýrma
hareketleri 1950’li yýllardaki temas gruplarýnda da az çok görülmüþse de 1970’lerde bu baðdaþtýrma hareketleri s
derece geniþ bir skala içine yayýlmýþtýr. New Age akýmý mensuplarýnýn çoðu dünya dýþý canlýlara inanmýþ ve onlarla temas k
giriþimlerinde bulunmaktadýrlar.”
Bu grup ve tarikatlarýn müritlerinden topladýklarý milyarlarca dolarlarla ölçülen servetler hükmettikleri liderlerinin özel korumala
korunan villalarda oturduðu ve lüks içerisinde yaþadýklarý göz önüne alýndýðýnda uzaylarýn kaymaðýný daha kimlerin yedikleri
anlaþýlacaktýr.

OLAYLAR, TANIKLAR VE ÝLERÝ SÜRÜLEN KANITLAR


UFO gözlemleri hakkýnda bilim otoritelerinin ve tarafsýz araþtýrmacýlarýn ortak görüþü çoðu, gözlemlerinin gerçekliði hakkýn
bir kanýt veremeyen bir veya birkaç kiþinin çok az kesin tanýklýðý üzerine kurulu olduðudur. Yalnýzca tanýklýklar üzerine kurulu
olaylardan baþka, nadir olmakla birlikte, doðrudan veya dolaylý fiziksel unsurlarla desteklenen olaylar da bulunmaktadýr.
Olaylarýn bir kýsmý ülkelerin bilimsel ve askerî otoritelerince yapýlan soruþturmalarla araþtýrýlmýþ ve kayýt altýna alýnmýþtýr. B
doðrudan fiziksel veriler genellikle radarlarla veya fotoðrafik cihazlarla yapýlan saptamalar incelenmiþtir, dolaylý fiziksel veriler
olarak belirtilenler toprak üzerinde UFO’larca oluþturulduðu varsayýlan izler, ancak elektromanyetik etkiyle oluþabilecek
izler ve çevrede yaratýlan karýþýklýk izleri de deðerlendirilmiþtir. UFO’larýn neden olduðu ileri sürülen elektromanyetik gir
genellikle otomobillerin arýza yapmasýyla, elektrik kesilmeleriyle, radyo ve televizyon yayýnlarýyla, iletiþimle ve hava ulaþýmýyla
ilgili elektromanyetik olaylar olup, “UFO severler” bu olaylarý uzaylýlarla irtibatlandýrmaktadýr.
Dini kanýt olarak ileri sürülenlere gelince: Ufo severler tezlerini ispatý ve düþüncelerinin toplumda etkili olabilmesi için, gayri re
“ufoloji” adýyla sözde bir bilim dalý kurduklarý gibi dindarlarý elde etmek için dini metinleri de kanýt gösterme çabas
içine girmiþlerdir. Hýristiyanlar ve Yahudilerce kutsal kabul edilen Ahdi Atik ve yine Hýristiyanlarca kutsal kabul edilen
Müjde’lerdeki bazý Bap’larý çarpýtarak kendilerince yorumlamýþlardýr. Onlarýn paralelinde Ýslam coðrafyasýnda
yaþayan yandaþlarý da Kur’an’da geçen bazý ayetlerin UFO ve uzaylýlara iþaret ettiðini ileri sürmektedirler.
Hýristiyan Dünyasýndaki “Ufo severlerin” en önemli dayanaklarýndan biri Ahdi Atik’teki Hezerkiel bölüm
geçen hikâyeleredir. Hezerkiel denilen zatýn ayný bölümde kâhin olduðundan bahsedilmektedir. Babil Sürgünündeki
Ýsrailoðullarý’nýn kâhini milletini yüreklendirmek için gördüðü bazý vizyonlardan bahsetmektedir. Ýyimser yaklaþýmla ele
olursa, mitolojik hikâyeleri andýran ve destan tarzýnda kaleme alýnmýþ hikâyeler sözlü kültürle devam ederek olaydan bir iki yüz
sonra sürgün dönüþü en erken Ezra tarafýndan veya daha sonraki dönemlerde kaleme alýnmýþtýr. Çünkü Babillilerin istilasýyla t
ortadan kalkan Kitab-ý Mukaddesin birçok bölümünü “Babil Sürgünü” sonrasýnda Ezra tarafýndan yeniden oluþtur
Ýleri sürülen ikinci kanýt Kitab-ý Mukaddesin son bölümüne eklenen ve Müjde Ýncillerinin sonunda yer alan
“Yuhanna’nýn Vahyi “ bölümünde Yuhanna’ya atfedilen vizyondur. Yuhanna Ýsa (A.S.)’ýn
vefatýndan sonra kendisine bir melek gönderdiðinden bahsedip onun da gelecekten haberler verdiðini ve bazý olaðanüstü þeyler
yeryüzünde yaþamayan bir insan gösterdiklerini belirtmektedir.
Anlatýlanlarý irdelemeye gerek kalmadan, þunlarý söyleyelim: Vahiy ilahidir ve bazý özel insanlar ve konumlar dýþýnda
peygamberlere inmiþtir. Yuhanna peygamber olmadýðýna göre iddialarýn içeriðine bakmak yanlýþ olur. Burada þuna deðinelim
Yuhanna’dan en erken bir iki asýr sonra bu kaynaklar derlendiðine göre derleyenler hem Yuhanna’yý abartarak
yüceltmek hem de metinde geçen bazý kiliselere önemli misyonlar yüklemek için metni kaleme almýþ olduklarý düþünülebilir
Bu iki metin ve vizyonlarý Neospiritüalizm yanlýlarý da Ruhlarla (doðrusu cinlerle) temas kurduklarý ve onlardan, yenidünya
düzeni için bilgiler aldýklarýný kanýt için kullanmaktadýrlar. (Ayrýntýlý bilgi için Bkz. “Ruhçularýn Cinliði” denememe
Ufo severlerin Ýslam coðrafyasýndaki yandaþlarý iddialarýna Kur’an’da yer alan Kehf Suresi, Mülk Suresi ve Tarýk
Suresi’nin bazý ayetlerini kanýt olarak göstermektedirler.
http://www.kriter.org - www.kriter.org Powered by Mambo Generated: 10 January, 2017, 02:41
Þimdi sýrasýyla bu ayetleri inceleyelim:
Kehf suresi (18) 83’ten 97’ye kadar olan ayetlerde unvaný Zulkarneyn olan bir hükümdardan bahsedilmekte
ve bu kralýn doðu ve batýya seferler yaptýðý belirtilmektedir. Doðuda yaþayan bir topluluðun kendisinden saldýrýlarýndan býktýk
ve Mecüc kavmi için bir set oluþturmasýný istedikleri bildirilmektedir. Zulkarneyn’in de bu seti inþa ederek o kavimleri
Yecüc ve Mecüc’ün elinden koruduðu, o setin de kýyametle beraber yýkýlarak ortadan kalkacaðý belirtmektedir. “U
severlerin” iddiasýna göre :”Bu surelerde geçen Yecüc ve Mecüc kavmi uzaylýlardýr. 20. Asýrdan itibaren set
ortadan kalkmýþ ve kavimler dünyamýza gelmeye baþlamýþlardýr.”
Bir an için öyle olduðunu varsayalým. Tarihte doðudaki bir kavme zarar verdikleri ve o kavmin bunlardan çok çektiði anlaþýlmakta
Bu insanlara zararlý uzaylý Yecüc ve Mecüc’ler günümüzde hangi millete zarar vermiþler de bizim haberimiz olmamýþtýr?
Yoksa tövbekâr mý olmuþlardýr?!
Ýkinci iddia Mülk Suresindeki iki ayetle ilgilidir. “Gökte olanýn sizi yere geçirmeyeceðinden emin misiniz? Bir bakmýþs
o (Yeryüzü) Sallanýp çalkalanmaktadýr. Yoksa gökte olanýn üzerinize 'taþ yaðdýran rüzgârý’ göndermeyeceðinizden emi
Siz o takdirde benim uyarmam nasýlmýþ bilip öðreneceksiniz.” (67/16,17) Bu surelerde geçen, “gökte
olandan” kastýn uzaylýlar olduðu iddiasýdýr. Hâlbuki burada ”gökte olan” tamlamasýyla ölüm meleði
Azrail’den bahsedilmektedir.
Üçüncü iddia, Tarýk Suresindeki dört ayetle ilgilidir: ”Göðe ve Tarýk’a andolsun. Sen Tarýkýn ne olduðunu nere
bileceksin? Parlayan yýldýzdýr. Hiçbir nefis yoktur ki üzerinde bir koruyucu, gözleyici bulunmasýn.” (86/1-4) Bazý ufo
severler bu surelerde geçen “Tarýk” sözcüðünü UFO olarak yorumlayýp yýldýzýn gece göründüðü gibi UFO&rsquo
genellikle gece göründüklerini belirterek Allah’ýn uzaylýlara yemin ettiðini ileri sürmektedirler. Birçok Tefsir âliminin üzerind
anlaþtýðý, bu ayette geçen Tarýk Yýldýzýnýn karanlýðý delip gelen sabahyýldýzý olduðudur. Ayetlerde yüce Allah göðe ve saba
ederek insanlarýn ve canlýlarýn üzerinde koruyucu ve onu gözleyici melek olduðunu bildirmiþtir. “Ufo severler”
nedense muhkem ayetleri býrakýp müteþabih* ayetlerden medet umma çabasý içerisindedirler.
UFO VE UZAYLILARIN BÝLÝMSEL ÝNCELENMESÝ
Bazý yaygaralardan sonra 1969’da A.B.D.’nin bütçeden ayrýlan fonla, Colorado Üniversitesi’nden Dr.
Edward Condon’dan bir çalýþma grubu oluþturup, UFO fenomeninin gerçek olup olmadýðý konusunun araþtýrýlarak bir u
raporu hazýrlatmasý istenmiþtir. Literatüre ‘Condon Raporu’ olarak geçen belgeyi yazanlar “Dünya dýþý
canlýlar hipotezini destekleyecek yeterince saðlam kanýtlar olmadýðý ve dolayýsýyla UFO fenomeni üzerindeki incelemelerin ter
edilmesi gerektiði sonucuna varmýþlardýr. . Rapor, sonunda özetle: “Genel sonucumuz þu ki, UFO’larýn son yirmi
bir yýldýr incelenmesi bilimsel bilgiye hiçbir katkýda bulunmadý. Bize sunulan dosyanýn özenle incelenmesi, UFO’lar
hakkýndaki bundan derin incelemelerin de muhtemelen doðrulanamayacaðý ve bilimin geliþmesine katkýda bulunamayacaðý
sonucuna varmamýzý saðlamýþtýr.” denilerek bilimsel görüþlerini açýklamýþlardýr.
. Bilim otoritelerinin, çoðu ABD'nin bu resmi açýklamasýna katýlmaktadýr. Astronomlar ise genellikle evrende akýllý yaþam
olabileceðini kabul ederler; ancak uzaylý ziyareti iddialarýnýn kabul edilebilmesi için somut kanýtlarla desteklenmesi gerektiðini,
bu kanýtýnsa henüz sunulmadýðýný belirtirler. Örneðin Carl Sagan, “UFO'larýn somut kanýtlarý olmamasýna raðmen bu k
yaygýn olmasýný, eski çaðlardan beri insanlarýn alýþkýn olmadýðý veya az rastlanan olaylara tanýk olduðunda bunu tanrýlar, ca
cinler gibi doðaüstü varlýklarla iliþkilendirilmesinin modern hali olarak yorumlamaktadýr. Sagan'a göre doðaüstü varlýklar düþünc
insanlarýn kendilerini koruma içgüdüsünün evrimsel yansýmasýdýr. Geceleri maðaralarýna çekilmek zorunda olan ilk insanlar, ge
avlanan vahþi hayvanlara olan korkularýný doðaüstü varlýklar suretinde somutlaþtýrmýþlardýr. Bu korkular 20. yy itibariyle yerini
uzaylýlara býrakmaya baþlamýþtýr.” Bunlara bir de çocukluk yýllarýnda dinlenen dev, cadýlý masallar ve hafýzada derin
býrakan korku filmleri eklenince UFO masalýna inanmak daha da cezbedici olmuþtur.
Bilim otoritelerinin vardýklarý sonuç incelendiðinde UFO’larla ilgili gözlemlerden çoðunun:

- Bilinen nesnelerle ilgili bir yanýlma, astronomik olaylar, atmosfer içi olaylar, bazý doða olaylarýnýn radarlarý yanýltmasý,
gezegen, meteor, göktaþý (ateþ topu) meteoroloji balonu ve yapay uydu gibi nesnelerin UFO sanýlmasý

- Bir tür kolektif histeri ve tarafgirlik; bir grup insan topluluðu tarafýndan yapýlan kasýtlý ve hatalý gözlemler.

- Ýnsanlarý yanýltmak için bireysel gözlemde bulunduðunu uydurmak, medyadaki dalgalandýrýcý asparagas (þiþirme yalan) ha
hileli fotoðraf ve yapay video filmleri, insan yapýmý nesne ve cisimler

- Stres, psikiyatrik rahatsýzlýklar ve yüksek ateþli hastalýðýn etkisi

- Fazla dozda alýnan bazý antidepresan ilaçlar, alkol, uyuþturucu maddelerin tesiriyle görülen halüsinasyonlar olduðu görülür.
ülkede konunun üzerinde çalýþmalar yapan devlet organlarýnýn sunduðu resmî istatistikler UFO tanýklýklarýnýn çoðunun bilinen
fenomenlerin yanlýþ yorumlanmasýndan ya da yanlýþ teþhisinden kaynaklandýðýný göstermektedir. Tartýþma konusu, bu yanlýþ
deðerlendirmelerin söz konusu olduðu olaylar deðil, hiçbir þekilde açýklanamadan kalmýþ olaylardýr. Açýklanamayan UFO olayla
konusunda "Hipotezi”ne karþý kuþku duyanlar þu iki iddiayý benimsemiþlerdir: Kuþkuculara göre, "Dünya dýþý canlýlar
hipotez”ini destekleyecek saðlam maddi kanýtlarýn söz konusu olmadýðý, UFO gözlemleri ya bilinen veya bilinmeyen
sosyopsikolojik nedenlerden kaynaklandýðýdýr; ya da UFO’lar bazý devletlerin gizli silahlarý olduðudur. Fakat bazý bilim
insanlarý ve “Ufo severler” çeþitli devletlerin yaptýðý resmî soruþturmalarda açýklanamamýþ UFO olaylarýnýn
sosyopsikolojik yaklaþýmlarla açýklanamayacak mahiyette olduðunu ileri sürerek bu iddiayý reddetmiþlerdir.

YANLIÞ ÝNANÇLARIN TOPLUMSAL BEDELÝ


Bir olgu veya yanlýþ inanç topluma mal olursa, o konuda ne kadar dini ve bilimsel veri ortaya konulursa konulsun, insanlar
onlarý umursamayýp, kendi bildiklerine göre davranýp yaþayacaklardýr. Hýristiyan aleminin bazý yanlýþ bilgiler nedeniyle, on üç
http://www.kriter.org - www.kriter.org Powered by Mambo Generated: 10 January, 2017, 02:41
rakamýnýn uðursuzluðuna inandýðý bilinmektedir; o topluluklarda yaþayan “Tanrý tanýmaz” larýn dahi büyük çoðu
batýl inancý taþýdýðý gözlemlemiþtir. Batý Dünyasýnýn büyük þehirlerdeki gökdelen ve otellerin 13. katýnýn ve apartmanlarda o
ve dairenin bulunmadýðýný ve hiç kimsenin arabasýnýn plakasýnda bu rakamý istemediðini; ayýn 13. gününü uðursuz saydýðýn
bu batýl inancýn hangi boyutlara kadar ulaþtýðý daha iyi anlaþýlýr. Yine ülkemiz gibi o kültürle iliþki içerisinde bulunan toplumlarý
ferdinin de bu rakamýn uðursuzluðuna inandýðý bilinen bir baþka gerçektir.
Bu batýl inancýn kökleri Hýristiyanlýk öncesi pagan dinlere kadar uzanmaktadýr; Tarsuslu Pavlos’un temellerini attýðý
Hýristiyanlýða da oradan geçmiþtir. 12 Havariye katýlan 13.günü jurnalci hain gösterilerek topluma on üç rakamýnýn uðursuzluð
edilmiþtir. Hâlbuki 13. olarak gösterilen Yahuda Müjde Ýncillerinde 12 Havarinin içerisinde sayýlmaktadýr. (Kur’an’
sayýlarý geçmez). Yanlýþ inancýn dayanaðýnýn da yanlýþ olmasý kaçýnýlmazdýr. Ýslam’a göre yeryüzünde Allah&rsquo
herhangi bir nesne veya varlýk yoktur; ancak insanlar ve canlýlara yararlý ve zararlý nesne ve davranýþlar vardýr. Bu nedenle on
üç rakamý da diðer rakamlar gibi sýradan bir rakamdýr.
Türkçede bir atasözü vardýr: “Bir insana kýrk kiþi deli derse (ya da kýrk gün deli denilirse) o insan deli olurmuþ.&rdqu
þeyin uðursuzluðuna inanmak ya da uðuruna inanmak insana uðursuzluk veya uður getirebilir. Ancak bu onun uðurlu veya uðurs
bir nesne olduðunu göstermez. Çünkü pozitif ve negatif enerjiyi yaratan ve onlarý çaðýran da kendi bilincimizin ürettiði beyin ener
Yeniden UFO’lar konusuna dönersek, konuyla ilgili doyurucu bir çalýþmasý bulunan bilim adamý “Nevzat
Uslu” kitabýnýn önsözünde: “UFO’lara meraklý okuyucu tek taraflý düþüncenin etkisi altýnda kalmakta
‘kuþkuculuðu ve olayý sorgulayabilmeyi’ unutmaktadýr.” diyerek olaylara tek yanlý bakmanýn yanlýþlýðýný
koymuþtur.
Bu varlýklarýn dýþýnda Evrende dünya benzeri hayat formatýnýn olabileceði düþüncesinden hareketle, baþka bir yýldýz veya
canlýlar için mutlaka bulunmasý gereken karbon, oksijen, hidrojenin ve azotun bulunmasý zorunludur. Bunlardan daha da
önemlisi belirli miktardaki hidrojen ve oksijenin karýþýmý sonrasý su oluþmasý için gerekli ortam olmasý gerekir. Bir an için bunla
olduðunu varsayalým; bu sefer de ortam kimyasal kirlenmeye ve aþýrý radyasyona maruz kalmamalýdýr. Belki de gezegenlerden
birinde Oksijen ve Hidrojen hatta su bulunduðu halde canlýlarýn var olmasý için gereken bir baþka önemli etken veya etkenler
olmadýðý için canlý yaþamamaktadýr. Bu nedenle konunun kökleri Darwin’in evrim teorisiyle cevaplanamayacak kadar
derindir. Önümüzdeki yýllarda bu konular Astronomi ilminin Astrofizik ve Astrokimya bilim dallarýnýn önünde araþtýrarak
cevaplanmasý gereken önemli konular olarak beklemektedir.
Ýnsanoðlu yýllardan beri yýldýzlarda dünya benzeri hayat olup olmadýðýný hep merak etmiþtir. Bu meraka din ve inanç açýsý
bakýldýðýnda¸eðer bu tarz bir yaþam, insanýmsý ve akýllý varlýklar olsaydý bunu Yüce Allah(CC.) Kur’an’da veya
Peygamberi Hz. Muhammed (S.A.S) vasýtasýyla haber verirdi. Nitekim Ruhlar, Melekler ve Cinlerden haber verilmiþtir.
Ancak bu varlýklarýn yaþam formatý nur enerji ve kozmik þua boyutunda olup, insanlarýn maddi baþ gözüyle algýlamasý ve görm
imkânsýzdýr. Ayrýca onlarýn kendi ruhsatlarý çerçevesinde dünyayý ziyaretleri için hava taþýma araçlarýna da ihtiyaçlarý da yok
Ziyaretlerinin de baþka bir boyutta olduðu Tasavvufi yorumlarda belirtilmektedir.
SON SÖZ YERÝNE
Dr. Carl Sagan ömrünün büyük bir bölümünü UFO araþtýrmalarý ve uzaylýlar konusuna adayýp, bu güne kadar yaþanan en
gözlemler incelemiþ bir bilim insanýdýr. Konuyla ilgilenen önemli kuruluþlardaki çok gizli dosyalar üzerine çalýþýp, derlenen bilgi
belgeleri inceleyerek, toplumu aydýnlatmak için önemli eserler kaleme almýþtý Bu nedenle haklý olarak akademik ve resmi
kuruluþlarýn en büyük ödüllerine layýk görülmüþ, onunla da kalmayýp halkýn ilgisini silahlanma yarýþý, nükleer silahlarýn yaygýn
etkisi, ozon tabakasý gibi, çevreyle ilgili önemli, ulusal ve uluslararasý sorunlara çekmede bilim adamlarýnýn sorumluluðunu
vurgulayarak, bu konularda çaba sarf edilmesi gerektiðini savunmuþtur.
Sagan UFO ve uzaylý varlýklarla ilgili araþtýrmalarý sonrasýnda vardýðý sonucu “Karanlýk Bir Dünyada Bilimin Mum I
isimli çalýþmasýnda þöyle özetlemektedir: “Dünya dýþý yaþam konusuna ilgim çocukluðuma, uçan daireleri duymadan da
dayanýyor. Her þeyin ancak kanýtla doðrulanabilir olduðunu söyleyen bilimsel yöntemi anlayýp UFO’lara olan hevesim
geçtikten sonra da dünya dýþý yaþam konusunu araþtýrmayý sürdürdüm. Biliyordum ki, böylesine önemli bir konuda baþvurulaca
çok, ama çok güçlü olmalýydý. Umduðumuzun doðru olmasýný istediðimiz ölçüde dikkatli olmalýydýk. Bilimsel yöntem bir tanýðý
bakýlarak yargýya varýlamayacaðýný öðretmiþti. Ýnsanlar hata yapabilir, keyif için yutturmacalar deneyebilir, hatta para çýkar ve
gerçeði saptýrabilirdi. Kimi kez gördüklerini yanlýþ anlayabilir, zaman zaman olmayan þeyleri bile görebilir. Aslýna bakýlýrsa, tüm
görme iddialarý, masaldan, yanýlgýdan baþka bir þey deðildir.”
Bilim adamý böyle söylüyorsa , baþka ne söylenebilir ki !….
*Muhkem, Müteþabih; Kur’an Ayetlerinin bir kýsmýnýn Muhkem (açýk, anlaþýlýr ve hükmü bariz olan) bir kýsmýnýn da Mü
(þifreli, rumuzlu ve kapalý) olduðu, kalplerinde hastalýk bulunanlarýn Müteþabihlere meylettiði, Ali Ýmran 7. Ayette bildirilmekted
KAYNAKÇA
1-AZAT Ebul Kemal, Zulkarneyn Kimdir? Ýz yayýnlarý. 2000 Ýst.
2- DANÝKEN Erich von ,Tanrýlarýn Arabalarý Milliyet Yay. 1978 Ýst. Ayný Yazar. Tanrýlarýn Stratejisi, Cep Kitaplarý 1983 Ýst.
3-DÖRNER Friedrich Karl, Nemrut Daðý zirvesindeki Tanrýlarýn Tahtlarý, T.T.K. 1999.
4- Kitabý Mukaddes Eski ve Yeni Ahit (Müjde) Kitabý Mukaddes Þrt. 2000 Ýst.
5-LÝNGS Martin, Antik Ýnançlar ve Modern Hurafeler, Yeryüzü yayýnlarý Ýst..
6-USLU Nevzat UFOLAR Bir Yirminci Yüzyýl Masalý Mý?, Mavi Ada Yay. 2000 Ýst.
7-SAGAN Carl, Karenlýk Bir Dünyada Bilimin Mum Iþýðý. TÜBUTAK- 2000 Ank..
ANSÝKLOPEDÝ VE SÖZLÜKLER :
1-Büyük 2- Larousse 3-Ýslam Ansiklopedisi Diyanet Yay.4-Vikipedi 5- Din ve Ýnanç Sözlüðü( Þ.Gündüz)

ÖZDÜZEN Halit: Adýyaman’da doðup, temel eðitimini bu þehirde, orta öðrenimini Adana, yüksek öðrenimini Boðaziçi
Üniversitesinde tamamladý. Sonraki yýllarda, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde bir eðitim programýna katýldý.
Tasavvuf, tarih,sosyoloji ve diðer sosyal bilimlerle, Arapça ve Farsça dillerine de ilgi duyan ÖZDÜZEN, Tasavvuf
Yolcusu/Tarikatlar ve Alevilik ile Aþk Yolcusu/ Mevlana ve Mevlevilik, Kur’an ve Hikmet Iþýðýnda Esmaü’l Hüsna
http://www.kriter.org - www.kriter.org Powered by Mambo Generated: 10 January, 2017, 02:41
isimli üç çalýþmasý yayýmlanmýþtýr.Kitaplaþtýrdýðý birçok çalýþmasý da uygun zaman ve zemin beklemektedir.
Yazýlý/sesli dergi ve Ýnternet sitelerinde birçok araþtýrma, makale, deneme hatýrat, hikaye. þiir ve söyleþileri yayýmlanan
araþtýrmacýnýn, þiirlerinden bazýlarý çeþitli formlarda bestelenmiþtir.

http://www.kriter.org - www.kriter.org Powered by Mambo Generated: 10 January, 2017, 02:41

You might also like