Professional Documents
Culture Documents
Kafkas Üniversitesi Dede Korkut Eğitim Fakültesi İlköğretim Matematik Öğretmenliği Programi Öğrenme Güçlüğü Dersi Vize Ödevi
Kafkas Üniversitesi Dede Korkut Eğitim Fakültesi İlköğretim Matematik Öğretmenliği Programi Öğrenme Güçlüğü Dersi Vize Ödevi
Tezi Hazırlayan:
Mert GÖKDEMİR
DANIŞMAN
Haziran, 2020
Serkan COŞTU
Hazırlayan:
Hacer BELET
200444004
1. GİRİŞ ve AMAÇ
Özgül öğrenme güçlüğü problemi aslında yazılı veya sözlü olan sembolleri ve dilleri anlama,
anlamlandırma ve gereken dönütü verme durumlarında zihinsel ve psikolojik olan süreçlerin
bir çoğuna bağlı olan konuşabilme, yazabilme, hesap yapabilme, anlama, düşünme
yetersizliklerinin görüldüğü tipik bir durumdur (Individuals with Disabilities Improvement
Act, 2004).
Özel eğitim hizmetleri Yönetmeliği‘nde Özgül öğrenme güçlüğüne sahip olan birey
hakkında; “dili yazılı yahut da sözlü anlama, anlamlandırma ve kullanabilme becerisi için
gereken bilgiyi edinme yollarında engel olarak karşımıza çıkan bazı yetiler vardır” diye adı
geçen bozukluk sonucu ortaya çıkabilecek bazı yetersizliklerin üzerinde durmuştur. (2006,
s.3)
Özgül öğrenme güçlüğü hakkında Özel eğitim hizmetleri Yönetmeliği’nde bahsedilen tanım
doğrultusunda, Özgül öğrenme güçlüğü olan öğrencilerin dönükleri ve hareketleri
incelendiğinde bu çocukların hiperaktivite, dikkat eksikliği, hesaplama ve bilgi işleme
sıkıntılarını yaşadıkları gözlemlenmektedir (Pierangelo ve Giuliani, 2006).
Özgül öğrenme güçlüğü tanısı almış olan çocukların elbette bir çok beceri de yetersiz
kaldıklarını biliyoruz fakat bunlardan biri hem hemen hemen tüm çocuklarda belirti olarak
gösterilmiş olup hem de en sıkıntılı-şikayet edilen özellik olarak görülmektedir.
Bu güçlüğün ismi maalesef her çocukta ilk önce geliştirilmesi gereken özellik olan okuma
becerisidir. Okuma becerisi eksikliğinin Özgül öğrenme güçlüğü tanısı almış olan çocukların
maalesef yüzde yüzüne yakın bir oranda olduğu tahmin edilmektedir (Çakıroğlu, 2018).
1.2. Amaç
Her ne kadar ülkemizde uygulanmakta olan kaynaştırma öğrencisi projesi çok güzel
amaçlarla oluşturulmuş olsa da; kaynaştırma öğrencisi olarak sınıflara yerleştirdiğimiz özgül
öğrenme güçlüğü tanısı almış olan çocukları fark edecek, onların öğrenim düzeylerinin
farkında olacak, aldıkları eğitimi ne derece değerlendirebildiklerini bilecek ve anlama-
anlamlandırma süreçlerini tahmin edebilecek öğretmenlerin yetiştirilemiyor olması çok
üzücü.
Tüm yıllara oranla son birkaç yıl içerisindeki özgül öğrenme güçlüğü tanısı almış olan
çocukların sayısındaki bu gözden kaçmayacak artış da yine onlara eğitim verecek
öğretmenlerin yetersiz olduğu kaygısını her geçen gün arttırmaktadır. Öğretmenlere katkı
sağlamak amacıyla yapılmış olan bu araştırma öğrencinin okuduğunu anlama, doğru okuma
ve hızlı okuyabilme becerilerini değerlendirilmiş olması açısından önemli bir araştırmadır.
2. GENEL BİLGİLER
Tarih boyunca bildiğimiz gibi özgül öğrenme güçlüğü de her kavram gibi birçok tanım ve
isim almıştır. Ülkemize bakarsak özgül öğrenme güçlüğü için kullanılan kavramlar arasında;
öğrenme güçlüğü, özgül öğrenme güçlüğü, özel öğrenme güçlüğü gibi kavramlar
kullanılmıştır. Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği‘nde ise özel öğrenme güçlüğü kavramı
geçerli olmuştur.
Özgül öğrenme güçlüğünün okuma becerisi üzerine olan olumsuz etkisi araştırmalarla
kanıtlanmıştır. Okuma becerileri dersteki aktifliklerini değiştirdiği için öğrenciler haliyle
akademik olarak başarısız bireyler haline geliyorlar. Üstelik bu sorunu ilkokula dahi
yaşıyorlar. Okuma, okuyabilme yani okuma becerisi aslında akademik hayattan ibaret
olmayıp zihinsel süreçlerimizin tümünü kapsayan becerilerdir.
Okuma becerisi adı altında doğru okuma, okuma hızı, okuduğunu anlama ve sesli okuma
başlıklarına değinilmiştir.
3. YÖNTEM
Yöntem kısmında araştırmanın modeli, evreni, örnekleme, veri toplama araçları, verilerin
toplanması ve verilerin analizi ile ilgili çalışmalardan bahsedilmiştir.
Bu araştırma Özgül öğrenme güçlüğü tanısı almış olan çocukların okuma hızı, doğru okuma,
okuduğunu anlayabilme, sesli okuma becerilerini tespit edilip seviyelerine uygunluk
açısından incelenmesi içindir. Bu modelde geçmişten günümüze devam etmekte olan olayları
olduğu gibi kendi koşullarında değerlendirmek amaçlanmıştır.
Bu araştırmanın grubunu belirlerken belli kriterler göz önüne alınmıştır. Bunlar; üçüncü sınıf
öğrencisi olma, özgül öğrenme güçlüğü tanısını almış olan birey olma, en az on veya 15
dakika dikkatini toplayabilme özelliğine sahip olma, sadece ve sadece özgül öğrenme
güçlüğü tanısı almış bir birey olma.
Bu araştırmanın evreni için bir örneklem seçilmek istenmiş ve örneklem için Konya iline
gidilmiş. Konya ilinde bulunan 30 Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezi ile irtibata
geçilmiştir.
Özel eğitim merkezlerinde bulunan ve üçüncü sınıfta öğrenim gören tam 305 Özgül öğrenme
güçlüğü tanısı almış öğrenci tespit edilmiştir. Bu 305 öğrenci arasından 68’i erkek ve 32’si
kız olmak üzere toplamda 100 Özgül öğrenme güçlüğü tanısı almış öğrenci örneklem olarak
belirlenmiştir.
Veri toplama araçları arasında sesli okuma becerisini ölçmek için ve okuduğunu
anlayabildiğini ölçmek için SOBAT-II testi yapılmıştır. Bu test öğrencilerin okuma hata
puanını belirler. Okuma hızı becerisini; sınıf düzeyi, yaş gibi standart ölçüm sonuçları
çıkarır.
Bu araştırma için veriler toplanmaya başlamadan önce araştırma önerisi için başvuruda
bulunulmuştur. Başvuru sonucu araştırma için etik kuruldan onay alınmıştır. Konya ilinde
bulunan merkezlerle görüşülmüş olup evrenimizin örnekleme için belirlenen 100 öğrencinin
ailelerinden ve idarecilerinden gerekli izinler alınmıştır. Velinin ya da öğrencinin bizzat
kendisini araştırmaya devam etmek istememesi durumunda uygulama derhal
sonlandırılmıştır.
4. BULGULAR
Bu bölümde testin uygulanması sonucunda kayıt altına alınan veriler hakkında bulgular yer
alır. Çalışmanın amacı göz önünde bulundurulmak üzere gerekli testler zeka düzeyi ve sınıf
düzeyine göre gösterilen performanslar belirtilmiştir.
Testin içeriğinde bulunan okuduğunu anlama becerisi zeka ve yaş düzeyine göre
yorumlanmıştır. Araştırma kapsamında okunan metinlerin sonundaki Beşar sorunun
cevaplandırılması kısmında verilen cevaplara göre sorunun ve metnin anlaşılıp anlaşılmadığı
tespit edilmiştir. Araştırmanın analizleri sonucu ğrencilerinin %90’ına yakın kısmının
anlama becerilerinin sınıf düzeyinin çok çok altında olduğu görülmüştür.
Özgül öğrenme güçlüğü tanısı almış öğrencilerin okuduğunu anlama ve okuma hızı
becerileri arasında Öğrencilerin okuduğunu anlama kısmında en büyük sorunu yaşadığını
görmekteyiz. En başarılı oldukları kısım ise okuma hızıdır. Öyleyse buradan şu tespiti
yapabiliriz ki öğrenciler okula aşamasında harflerle ilgili hiçbir sorun yaşamakta ve hemen
hemen akranları ile aynı düzeyde okuma yapabilmekte fakat okurken metni anlamlandırma
çabalarında başarısızdırlar.
Bulgular kısmında teze dair yapılan testin analiz sonuçlarını bir arada sözel olarak ifade
ettik. Şimdi bu kısımda ise bulgular tartışılacak ve genel yargılara var olacaktır. Genel
yargıların dışında gelecek çalışmalara da ışık tutacak öneriler de sunulmuştur.
Araştırma bulgularından yola çıkarak söyleyebiliriz ki öğrencilerin bir çoğu hem okuma
hızında hem de bu sürede okudukları metnin doğruluğunu da hiçbir sıkıntı
yaşamamaktadırlar. Okuma hızı ve doğru okuma becerileri ne kadar iyi olsa da okuduğunu
anlama kısmında sürekli sıkıntı yaşadıkları görülmektedir.
Doğru okuma puanları çok iyi olsa bile o okumadaki küçük hataların hep paragrafın son
cümleleri olduğunu görmekteyiz. Yani öğrenciler başta konsantre olup gerekli odaklanma ile
yeterli sürede doğru bir okuma becerisi sergilemektedirler. Ancak odakları biraz azalmış
olup sürede biraz ilerleyince paragrafın sonlarında küçük hatalar yapmaktadırlar.
Özgül öğrenme güçlüğü tanısı almış olan öğrencilerin doğru okuma ve okuma hızlarının
okuduğunu anlayabilme becerisine göre çok daha iyi durumda olduğunu görmekteyiz.
Maalesef okuduklarını anlama becerileri sınıf ve yaş düzeylerinin çok çok altında bir
performansa sahiptir.
6. KAYNAKÇA
APA Gökdemir, M. & Yakut, A. D. (2021). Özgül Öğrenme Güçlüğü Olan Öğrencilerin
Okuma Becerilerinin İncelenmesi . Ana Dili Eğitimi Dergisi , 9 (2) , 330-342 . DOI:
10.16916/aded.806983