Professional Documents
Culture Documents
Gazzali - Devlet Baskanlarina Nasihatler
Gazzali - Devlet Baskanlarina Nasihatler
DEVLET BAKANLARINA
«Nasihat-ül - Mülûk»
OSMAN EKERC
(Biga Îmam-Hatip Okulu meslek dersleri öretmeni.)
snan
VAYIMEVt
SNAN YILDIZ
Beyaz Saray No: 10
Bayezid — STANBUL
Sinan Yaynlan, Dini Eserler No: 7
*
Gazali serisi: 3
5
Devlet Bakanlarna
etmemek, fikir,
Sencer, dinde asla bir bidati kabul
meslek ve mezhebinde daima selâbeti muhafaza etmek,
mensup bulunduu hanefî mezhebine ve özellikle mezheb
sahibi mam A zama kar her zaman büyük bir hür-
met beslemekle beraber, Me'munun aksine olarak fikir
ve içtihatça muhalefette kalm olmalarndan dolay di-
er mezheb bilginlerine kar hürmette kusur etmiyor
bilakis bilgin olan herkese ilmî ahsiyetiyle mütenasip
bir ekilde sayg gösteriyordu. afi'lerin ileri gelenler-
den mam Gazali'nin imam A'zam Ebu Hant-
fe'yi yerdii ve eserlerinde ehl-i sünnet mezhebine ayk-
r baz sözler bulunduu kendisine haber verilince, Gaza-
li' yi mehed civarndaki ordugahna çarr, Ona büyük
bir hürmet göstererek yanma girdii zaman ayaa kal-
kp, kucaklar ve tahtna oturtur...
Gazali önceleri baz sebeplerden dolay bu davete
6
tmam- Gazalî
7
Devlet Bakanlarna
8
Imam- Gazali
9
Devlet Bakanlarna — 1
namuslu
cer'e «Gazali, bir zattr ve namusu namus)
(ilmî
ancak bizimle açktan aça münazara ettii zaman za-
hir olur» demilerdir.
Sencer: «mademki; kendisi mehed'de imi, ordu-
gahmz da Berruk-u-Kûs dedir. Az bir mesafeye gelmeyi
ihtiyar etmesi güç deildir» diye duygusunu açklar. Bu
iaret üzerine Gazali ordugaha gelmeye mecbur kakr.
ftîehed'den hareket ederek Sultann yanma dahil otur.
Sultan ayaa kalkar, imam barna basp tahta oturur.
Hücce-t-ül-tslâm kendisinde bir korku ve ürkeklik
hisseder. Beraberinde bulunan az okumu bir örencisine
«K. Kerimden bir Ayet-i Kerime oku» der. O'da: «Allah
kuluna yeter deilmi?» ayetini okumaya balaynca Gaza-
li «Evet...» der ve o hâl kendisinden yok olup aadaki
söze balad.» 5
o
ini* Imara- Gazali
12
tün- yer ve gökler mülkü olan dier bir melikiniz var. Ya-
rn kyamette her kesi siyaset meydanna çekecek ve size
diyecek M: «Benim gerçek ni'metimi nasl yerine getir-
diniz»
«Kulub-ül-meliki Hazainullah = hükümdarlarn gö-
nülleri Allah'n hazinleridir. efkat, azap, ve cezaya dair
yeryüzünde her ne meydana gelirse, hükümdarlarn gö-
nülleri vastasiyledir. kendi hazinelerimi size smarladm.
Sizin dilinizi onlarn kilidi yaptm. Korudunuz mu yoksa
emanete hiyanette mi bulundunuz?»
Hazineye hjvanette bulunan: Bir mazlumun halini
hükümdardan setredendir, (örten)
imdi ihtiyac arzetmeye geldim: htiyacm, umumi
ve hususi olmak üzere ikidir: Umumi olam udur ki: Tus
halk zulümden yanm, yok olmu, souk ve susuzluk-
tan dolay bütün ürünleri mahvolmutur. Onlara ac ki;
Allah da sana acsn. Açlk dert ve belasiyle mü'minlerin
boyunlar ve belleri krld. Eer senin atlarnn gerdan-
lar, altndan olan süsten dolay aa
sarkmam olursa
ne zarar var!
Hususî ihtiyaca gelince: Ben on iki yldan beri bir kö
eye çekilmi ve halktan yüz çevirmitim. Sonra fahr'ül-
melik (R.A.) Niabur medresesi müderrisliini kabul et-
mem için srar etmi ve ben buna: Zaman benim söz-
lerime mütehammil deildir. Bu zamanda hak bir söz
söyliyenin kaps önünde aleyhine ayana kalkarlar*,,
demitim. Bugün ise i gelmi kî; iit-
öyle bir raddeye
mi olduum sözleri rüyada görmü olsaydm kark rü-
yalar derdim.
Akü ilimlerle ilgili eylerde ayet birinin i'tiraz
varsa, hayret edilecek bir ey deildir. Çünkü benîm söa-
18
Devlet Balkanlarna
14
malumat, bu bilinmeyen tercüme nüshann dibacesinde
aadaki ekilde görülüyor.
«Bundan sonra... Sencer Muharremin Onuncu günü
eyh-ül-islâm» Hüccet-ül-Enam Muhammed b. Muham-
med el- Gazali hazretlerine gönderdii bir memur ile;
«Zaten konuma arzusundan kalbim bir*an uzak kalma*
dmdan ve mübarek yüzünüzü görmee itiyakm, ye-
gane tercihim olduundan, hazretin kereminden, sohbeti-
nin erefiyle beni ereflendirmesini ve bu saatteki taat-
ta bana itirak etmesini dilerim» ricasnda bulunur. Bu-
nun karsnda Gazali:
«Matlubun, talib tarafna davet edilmesi münasip
deil ve itiyak da'vasna aykrdr» diye haber gönderir.
Bu haberi alan Sencer hizmetçi ve etrafiyle derhal hare-
ket eder. eyhin hizmetine kavuur, o gün geceye kadar
O'nunla sohbet eder, taat ve ibadette O'na itirak eder.
Dönecei zaman, «ölünceye kadar mucibince amei
etmek üzere bana nasihat et» diye eyhe söyler Gazali
ise:
«imdi binip evinize gidiniz. naallah
mucibince
amel ederseniz dünya ve ahirette size menfaat verecek
öütlerimiz tarafnza vasl olur» der ve arkasndan bu
va'zlar ve öütleri gönderir.
15
Devlet Bakanlarna
19 Eylül 968
st Üni. Kütüphanesi
16
BRNC BÖLÜM
LK MEKTUP
unu biliniz ki ey Bakan
Allah size bir çok nimet-
ler ve askeri bir güç vermitir. Size yaraan, bunlara kar-
ükretmek ve Allah'n dinini yaymaktr. Allah'n ni-
metine ükretmeyen O'nun isimlerini yüceltmez. Bu ni-
metleri takdir etmediinden dolay kyamet gününde rüs-
vay olur.
Her ni'met ölüm annda elden çkar, bu yüzden akl-
l kimselerin yannda onun bir deeri ve düünenlerin
yannda onun bir tehlikesi yoktur. Çünkü insan ne ka-
dar da yaasa ömrünün süresi bitince uzun yaamann
bir f aydasm görmez. Hz. Nuh bin sene yaad. Bu kadar
yaamasna ramen sanki yaamamt.
Kadr-ü Kymeti olan ve insanda devaml olarak ka-
lan bir ni'met var M; o da ebedi seâdetin ve ebedî ni'me-
tin bedri olan MANDIR Allah O'nun kadrini yüceltti ve
bu ni'meti size verdi. Kökü en derin noktaya, ve dallan
en yüksek semaya varncaya kadar ona su vermenizi em-
retti. «Allah'n ho bir sözü, kökü salam, dallar gö-
e doru olan — Rabbi'nin izniyle her zaman meyve ve-
ren — ho bir aaca benzeterek nasl- misâl verdiini
görmüyormusun?» *
iman aacnn kökü sabit olmaz ve dallar uzamaz-
Devlet Bakanlar 2 M
Devlet Bakanlarna
18
îmam- Gazali
Birinci Esas
ikinci Esas
19
Devlet Bakanlarna
Üçüncü Esas
I
KUDRET
Allah hereye kadirdir, kudreti sonsuzdur, acz ve
noksanhkdan beridir. Dilediini yapar, dilemediini
yapmaz. Gökler, kürsi 4 ve ar kabzesinde, kudretinde,
kahrnn zaptnn ve dilemesinin altndadr. O mülkün
sahibidir, ve ancak O'nun mülkü vardr.
Dördüncü Esas
tLÎM
20
kü eya O'nun ilmiyle zahir olur ve kudretiyle yaylr.
Çöllerdeki kum taneciklerinin saysn, yamurlarn kat-
aaçlarn yapraklarn ve insan içinde geçen dü-
relerini,
ünceleri büendir 5 Hava ve rüzgarn zerreleri, gökteki
.
Beinci Esas
RADE
I
Altnc Esas
TME VE GÖRMES
Bütün malumat bildii gibi bütün mesmu'u (iitil-
Yedinci Esas
KELÂM
O'nun emri bütün yaratklar üzerine vaciptir, va'd
ve va'id * bakmndan her ne haber vermise haktr. Em-
ri, O'nm kelâmdr. Aüm (bilen) sem' (iiten) basir (gö-
ren) olduu gibi mütekellim (söz söyliyen) dir de. Kelâ-
m (sözü) mahluk olmad gibi az - dilerle de deildir.
Kur'an, ncil Tevrat, Zebur ve bunlarn dnda kalan in-
dirilmi kitaplarn hepsi O'nun kelâmdr. Kelâm kendi
sfatmdan bütün sfatlar da kadim (balangçsz)
olup,
dir. insandaki söz, harf ve sesledir. Allah'n kelâm harf
ve sesten beridir.
Sekizinci Esas
EF'AL
Dokuzuncu Esas
AHtRETÎ ÖVME
38
Devlet Bakanlarna
Onuncu Esas
24
îraam- Gazali
Birincisi:
26
raam- Gazali
I — Yalanc bakan
II — htiyar Zani
IH — - Kibirli fakir.»
«Allah'n kullarnn ilerini görmek için bakan yap-
t kul, hizmeti bir tarafa atar, onlara
maz ve onlara öüt vermezse Allah ona
kar müfik ol-
cenneti haram
klar.»
«Müslümanlarn ilerini yürütmek için bakan olan
kimse, evini koruduu gibi onlar da korumazsa cehen-
nemde yerini hazrlasn.»
«îki adam benim efaatmdan mahrum kalr: Za-
lim bakan ve dinin dnda kalan eyleri dine sokan kim-
se.» i
28
ayet balarsan senin rahmetine muhtaçtr.» devamla:
«Ey ölü! Eer bakan yahut halkn durumunu kontrol
eden, yahut kâtip yahut bakann uydularndan veya
tahsildar deilsen ebedi saadete kavuursun» dedikten
sonra gözden kaybolur. Hz. Ömer (R.A.) bu ahsn buldu-
rulmasn! ister, fakat bir türlü bulamazlar. O zaman Hz.
Ömer «Bu Hzr'dr 9 Bizi ikaz için gelmitir» der.
.
30
m ve kaftanna
Bakan!
bürünmü gibiydi. Ben
Rabbin yaptn iyilikleri nasl buldu, mükâfaat
«Müminlerin
Hikâye:
81
:
Devlet Bakanlarna
kinci Esas
BLGNLERLE OTURMA.
Bakan daima dürüst ve bildiklerini hayatta tatbik
eden bilginleri huzurunda eksik etmeyip, onlarn kurtar-
c öütlerini almal, bilgileriyle amil olmayan alimlerden
kaçmaldr. Böyleleri bakann yüzüne kar övgüde bu-
lunurlar, elinde bulunan imkânlara sevgi beslerler, bu
yüzden doru olan gerçekleri bakandan gizlerler, hileli
yollarla bakann arzusuna göre yoldalk yaparlar, neti-
cede kendüerini rüsvay bir duruma düürdükten sonra
bakan ve halkn da gülünç bir duruma düürürler. Ama
dürüst bilgin, Bakann elinde bulunan maddi imkanlara
sevgi göstermez, öüt ve uyarmalarnda insaf ve efka-
ti elden brakmaz.
Hikâye:
32
lraam- Gazali
Hikâye:
Devlet Bakanlar S 33
Devlet Bakanlarna
Vakit gece,
Bu karanlk içinde
çrann banda yalnz birazck
Harun içeriye dalar, Fudayl'le
k
müsa-
var.
yaça
Sorar: «Bana adaleti ta'rif et» O'da: «Sizden
küçük olanlarn babas, yaça büyük olanlarn çocuu ve
aym yata olanlarn kardei ol. Her suçluya, suçuna göre
ceza veriniz. Kendisine olan kinin'den dolay bir müslü-
mam dövmekten saknnz. Bu hareket sizi atee götü-
rür.
34
Hikaye:
Hikaye:
— Bu benim iftarhmdr.
Süleyman bunu görünce alar, üç gün üç gece Oruç
tutar. Üçüncü gece çürümü bir kaç hurmayla iftar eder.
Ailesine bu gece yaklat söylenir. O'ndan Abd-ül-Aziz
ve O'ndan da Ömer b. Abd-ül-Aziz dünyaya gelir. Ömer
asrnn adalet ve insaf bakmndan, züht ve ihsan yö-
nünden en önemli simas olur. Hz. Ömer'in yolunda yü-
rür.
36
Üçüncü Esas
YARDIMCILARIN DURUMU :
87
Devlet Bakanlarna
38
- mam- GmqU
Dördüncü Esas
KIZMAMA
39
Devlet Bakanlarna
40
:
41
Oevlet Bakanlarna
m
îmam- Gazali
MERHAMETL olma
Mü'minlerin Bakan!
Bütün halkn üzerine hassasiyeüe eilmeyen, mer-
hamet ve ef kattan uzak, devletin erefini korumaya*
kimseleri vali olarak göndermekten saknnz. Çünkü si-
zin bildirmediinizi ihdas edip, halkn gücünden ziyade-
sini alrlar, kendi zimmetlerine geçirirler. Bu yüzden siz
Ceza gününde (ahirette) Allah'n cezasna ve azabna
düçar olursunuz. Bu gibi durumlar ve davranlar gafle-
tinizden, dinî anlaynzn azlndan ve yaknnzda bu-
lunanlarn za'fmdan ileri gelmi olur.
48
-
Devlet Bakanlarna
Alfana Esas
HTYAÇLARI GDERME
Kapmza kadar gelerek, çkmanz bekliyen ihtiyaç
sahiplerini hakir görmekten çokça saknnz. Küçük gör
menin tehlikesi ve bozgunculuu bütün tehlikelerden da-
ha büyüktür.
Mü'minlerin Bakan! Müslümanlarn yar arma ola-
cak eylerle uratnz zaman, nafile ibadetleri bir ta-
rafa braknz ve müslümanlarn menf aatlarn bir an ev-
vel kollaynz. Çünkü müslümanlarn ihtiyaçlarn gider-
mek her türlü nafile ibadetten daha üstündür.
Hikâye :
44
dan en küçük olu yanna girer ve: «Babacm! imdi
ölüp ahirete göçmiyeceinizden eminmisiniz ki; ihtiyaç
sahipleri kapnzda sizleri bekleyip dururlarken sizin bu-
raya etmeniz uygun olur mu?» der. Bu-
çekilip istirahat
nun üzerine halife böyle bir çocuu Allah kendine verdi-
i için ükreder ve hemen i yerine gider.
Hikâye :
bise giyiyormusunuz.
— Allah'a yemin ederimki; artk böyle bir ey asla
olmyacak.
Yedinci Esas
EFKAT
Bakan! Siz mümkün
mertebe ileri yumuaklkla ve
efkatla yürütmelisiniz. iddet ve sertlikten kaçnnz.
Bilginler öyle demilerdir :
45
-
Devlet Bakanlarna
Hikaye :
Sekizinci Esas
HALK SEVNDRME
Bakan! Islâma uyarak halkn bütününün sizden ra-
z olmasna çalmalsnz. Hz. Peygamber ashabna öy-
le buyurmutur: «Ümmetimin en hayrls birbirlerini se-
ven, erlileriyse birbirlerini sevmiyen ve la'-net edenler
46
dir. Ben bunlardan uzam» Bakan, kendisine gelip yü~
kar
övgüde bulunanlara bakarak gururlanmama-
h, bütün halknda bu övücü gibi kendisinden honut ol-
duuna inanmamaldr. Aslnda yüzüne kar övenler
korktuklarndan dolay övmektedirler. Bakan, halkn
durumunu tetkik edecek ve bakanm tutumunu halkn
dilinden duyacak bir müfettiler grupu meydana getir-
melidir.
Dokuzuncu Esas
48
JftBu dünyann durumu u misâllere benzer :
Devlet Bakanlar 4 49
Devlet Bakanlarna.
VI —
unu biliniz ki ey bakan! Dünya ilerinin in-
san ömrünü uzatacan söylemek bir hayaldir. Burann
baz meguliyetleri durumlar ve herhangi bir ii arka-
sndan yüz i getirir. Bunun için de insan, ömrünün ser-
mayesini tüketir.
50
KNC KAYNAK
KENDN BLME
Biliniz ki; nsan olu iki gruptur: Bir grup; dünyay
daima uzun ömür
gözetirler, dileyerek oraya balanrlar,
son durumu düünmezler.
Akll grup: Son nefese gözlerini dikerler, hareket-
lerinin nasl olacan, dünyadan nasl çkacaklarn ve
oradan nasl ayrlacaklarn düünürler. Bunlarn iman-
lar salamdr. Dünyada kendilerine verileni kabirlerinde
bulurlar.
Mü'minlerin Bir gün Eshab- Kiram Hz.
Bakan!
Peygambere gelip «nsanlarn en aklls ve en iyi görü-
lüsü kimdir» diye sorduklar zaman Hz. Peygamber :
51
Devlet Bakanlarna
ADALET ve SYASET
Müminlerin Bakam! Hz. Allah insanolundan iki
grubu seçip yarattklar üzerine onlar üstün kld: Pey-
gamberler ve Devlet Bakanlar.
Peygamberleri, kullarna delille kulluk yolunu bil-
dirmek ve onlara doru yolu açklamak için göndermi-
tir. Bakanlar, kullarn birbirlerine kar yapacaklar
zulümlerden korumak, maieti temin hususunda bir zor-
lukla karlamamalar için seçmitir. Çünkü bildirildii-
ne göre: «Bakan yeryüzünde Allah'n gölgesidir.» Na-
sl ki; gölge inam yakc güneten koruyorsa Devlet
Bakan da halkn tehlikelerden koruduu için Allah'n
gölgesi olarak nitelenmitir. Hz. Allah :
52
yapt. Halk'm size itaat etmelerini ve uymalarn, hiç bir
surette dümanlk yapmamalarm, emirlerinize balan-
may emretti. Böyle olunca—ayni ekilde —
size yara-
Bilginler: «Baka a
olan kimse taklit ettii eyin bü-
yük bir i ve tehlikesinin de o nisbette olacan anlama-
ldr» demilerdir. Akül kimse, yüklendii iin kolayla-
masnn ne yönde olduunu düünür.
Bakan, gelen tehlikeleri babakan ve bakanlariyle
dikkatli olarak görümeli,her kesin gösterdii tedbire
kaplp hareket etmemeli geçimini devlet hazinesinden
karlayp israfa sebep olacak ilerden tamamiyle kaçn-
maldr. Mezkûr harcamay yapt zaman ayet snn
aarsa kitle içinde bozgunculuk zihniyetini tayan kim-
seler buna bakp devlet hazinesini yama etmeye teeb-
büs edebilirler. Böyle bir durumda karklk alp yürür.
Harun Reid, hac için Kabe'ye geldii zaman, Ara-
54
mam Gazali
00O00
55
Devlet Bakanlarna
Hikâye :
Marip 13
bakanlarndan biri, yolda gezerken, bir ti-
caret kervanna rastlar. Yannda bulunan babakanna:
«ticaretle uraan üç grup un durumundan sana bahsede-
yim» deyince, babakan:
— Buyurun, Bakan: der.
J$ — Bu dünyada insanlar üç gruptur:
— Hem dünyay ve hem de
I bir arada yü-
ahireti
rütmütür.
n — Ne dünyay ve ne de elde etmitir.
ahireti
— Dünyaln toplam, fakat ahiretten mah-
III
rum kalmtr.
Babakan bunlarn açklanmasn ister. Bunun üzeri-
ne Bakan:
I — Ticaret yaparlar, namazlarn küarlar ve Islâ-
mm uygun hareket
prensiplerine ederler. Böylelerin her
iki dünyasda mamurdur.
II — kisini de elde etmemi olanlar: bana, sana hiz-
met eden ve bu kabil hizmetlerde kullanlan kimselerdir.
HI — Dünyas ma'mur olanlar ise; ben sen ve emsa-
limiz gibi olan bakan veya babakanlar olup dünya ha-
yatna kaplarak halkna zülüm ve ikence yapanlardr.
N
00O00
00O00
56
:
tmara- Gazalî
Hikâye :
tersiniz» der.
Bundan gayet holanan bakan, bakamn rütbesini
yükseltir. Devletin en yüksek ilerinde kullanr ve artk
halkna efkat gösterir.
00O00
Zülkrneyn 15 maiyetindeki kalabalk askerlerle Ma-
rib'e girdii zaman, ellerinde dünyalk bir meta'lar bu-
57
Devlet Bakanlarna —
lunmayan ve kabirlerini kaplarnn önünde hazrlam
olan bir grup insanla karlarlar. Bunlar her zaman ka-
birlerini ziyarette bulunurlar. Tanrlarna ibadet ederler-
mi. Zülkarneyn birini gönderip bakanlarm ister. Reis
bunu reddeder ve «Zülkarneyn'e benim ihtiyacm yoktur»
der. Sonra bizzat Zülkarneyn kendi gider ve o kitlenin
perian bir durumda olduunu görür de onlara: «Dün-
yalk bir ey evlerinizde görmedim, hiç paranz yok mu»
eklinde sorunca oranm halk: «Ey Zülkarneyn! insano-
lu dünya ni'met ve parasndan gözü doymayaca için
Rabbma isyan etmesi bir gerçektir. Bu yüzden bunlar
brakmay tercih ettik» derler.
Zülkarneyn: «Niçin kabirlerinizi evlerinizin önünde
hazr lamsnz ?»
Halk: «Evimize girip çktkça kabirleri gözlerimle
görüp, ölümü unutmamak için.»
Bakanlar, evinin içinde çürümü bir insan kafas
çkartp Zülkarneyn'in huzuruna getirir ve «Bu kafann
sahibi bir yerde bakand, fakat halkna zülüm ve ikence
yapard. Sonunda bu gördüün ekle döndü ve cezasn
çekmektedir» der. Sonra baka bir kafa çkartr: «te
bu kafa adil bir bakann kafasdr. O halkma adil dav-
ranrd» diyerek elini Zülkarneyn'in bana uzatr ve se-
nin kafan bu kafa olsa gerek» der. Bu olaydan sonra Zül-
karneyn alar, O'nu kendine yardmc yapmak ister, fakat
o kabul etmez, Zülkarneyn'in «niçin kabul etmiyorsun?»
sorusuna karlk öyle cevap verir:
1
58
KNC BÖLÜM
59
Devlet Bakanlarna —
lktan yararlanrlar. Böyle bir aydnlk içinde kimseden
herhangi bir pislik kalmaz. Lâmbann ne kadar fazla
olursa, etrafnda bulunanlar da o nisbette ilerini kolla-
yp hisse sahibi olurlar. Fakat lâmba ksz
olur, tpk
ölüyü beklemek için sönük bir ekilde yanan bir mum du-
rumunda olursa etrafndaki bütün halk perian düer,
sanayi'i terkederler. Her tarafta dümanlar kendilerini
gösterirler, kitle rencide olur, sanayi' durur, hattâ baka-
nn elinde bulunan ahsî serveti bile yok olur.
Hz. Fudayl: «Bir toplumun bakansz bir yl kalarak,
birbirlerini mahvetmelerindense, bakann altm yl hal-
kna zülüm ve ikence yapmas daha tercih edüecek bir
husustur. Bakann zevalini müslüman olan kimse iste-
mez. Bunu cahü ve bozguncu kimselerdir.
isteyenler
Halk gece ve gündüz yönetici mevkide bulunan ba-
kann selâhna dua etmelidir. Halkn ve ülkenin kurtulu-
u, bakann salam olmasna baldr. Ülkenin vö halkn
bozulmas —bir bakma— bakann hatah tutumundan
ileri gelmektedir» demitir.
Baz bilginler de öyle demilerdir: «Bakann ile-
rinde doru bir yolda bulunmas, Hz. Allah tarafndan kul-
larna sunulmu bir rahmettir. Böyle ni'metten dolay
Allah'a ükretmek lâzmdr. ayet durum böyle olmaz,
devlet bakan icraatnda dürüst davranmaz ve halkn
holanmad eyleri meydana getirirse o zaman halk bu
kusurlar kendilerinden bümeli günâhlarndan dönmeli
ve tevbe etmelidir.
Hikâye :
lmam- Gazali
'
Hikâye :
I*
61
Devlet Bakanlarna
Hikâye :
83
Devlet Bakanlarna
64
tmam- Gazali
Devlet Bakanlar 5 66
:
Devlet Bakanlarna
ZULÜM
«Zülüm iki ksmdr. Biri bakann halkna,
Bilginler:
güçlünün zayfa ve zenginlerin fakirlere,
kincisi: Kiinin kendine olan zulmüdür»
Katade: «Zülüm üç ksmdr» demitir:
I — Asla aff olunmyacak olan,
— Yapan affolunabilir,
II
— Devaml olmayan.
III
— Allah'a ortak komak,
I
— Günâh ilemek suretiyle kulun kendine zülüm
II
yapmas. (Tevbe edip kendini kurtarabilir)
— Kullarn birbirlerine yaptklar zulümler.»
III
Ahnaf Kays: «Din
b. 7
bakanlk birbirleriyle kay-
ile
nam olduklarndan, tpk ayn batndan domu ikiz
kardelerdir» demitir. Bu bakmdan, bakann din ile-
rine önem vermesi farzlar vaktinde eda etmesi, bo istek
66
üpheli eylerden ve slâm'n dnda kalan
bid'at kötü,
her eyden saknmas gerekir. Yönetimi altnda bulunan
yerlerde dinini ve meznebini tahkir eden biri varsa, bu du~ 1
67
Devlet Bakanlarna
Hikâye :
Hikâye :
69
Yunan — Ben onlarn üç eylerini yahut iki veya bir
eylerini öveyim mi?
Nuirevan —
Onlar üç meziyetle öv.
Yunan —
Uratklar eylerde ve yaptklar ilerde
bir yalan bulamadm. Onlarda bir cehalet eseri, hangi
durumda olursa olsun bir kzgnlk belirtisi görmedim.
Nuirevan —
iki eylerini öv
Yunan —
Hayrl eylere koarlard, ebedi olarak
§ ç
Nuirevan — Bir meziyetlerini öv
^
Nuirevan —
Onlar Adem oullar deilmiydi?
Yunan — Onlar da Adem oullariydi. Fakat yaptklar
hayrl iler her taraf sarm bulunduundan kyamete
kadar hayrla anlacaktr...
00O00
Hikâye:
70
tutunuz» deyince Nuirevan yapt tekliften dolay pi-
manlk duyar ve kendisini uyartt için yardmcsna
dua eder. Yunan devamla:
«unu biliniz ki; bir idarecinin ülkesi ma'mur oldu-
u zaman halk O'na dua ederler ve minnettar kalrlar»
der. Durum
böyle olunca. îslâm filozoflarnn belirttii
u gerçek ortaya çkm
olur: Dinin bekas bakanla,
bakann bekas askerle, askerin bekas malî güçledir.
Ayn ekilde malî güç ülkenin ma'mur olmasiyle, ülke-
nin ma'mur olmas ise adil davranmakladr.
Nuirevan dünyada benzeri bulunmayan bir bahçe-
ye sahipmi. Bir gün Rum Kayser'i Çin f a'fur'u 10 ve
Hint meliki Nuirevan'nm verdii bir ziyafette bir araya
gelirler. Her biri hikmetli bir söz söyler:
— Kayser: Bu dünyada hayrl faaliyet göstermek-
ten, temiz bir isimden ve iyi bir antan daha üstün bû
ey yoktur. Çünkü bu gibi meziyetler sahibini daima ha-
yrla yadettirir.
—
Nuirevan: Benim eskidenberi adetim hayr i-
lemek ve hayr düünmektir. Hayr düündüünüz ve onu
ilediiniz zaman, bütün gayenize kavuursunuz.
—
Çin Fafur'u: Allah bizlerden kötü fiilleri uzak
latrsn, ayet kötü fiil ortaya çkarsa utanrz, anlr-
sa mahçup oluruz, yaparsak sonunda pimanlk duyarz.
Kayser Nuirevan'a hangi eyin kendisine daha se-
vimli olduunu sorar.
— Nuirevan: Bana ihtiyacn arzedenin ihtiyacn
gidermeyi çok severim.
— Kaysere Sonunda korkacama günah ilememe-
yi daha çok severim.
Bakanlar adlar geçen bu hükümdarlarn konuma-
71
Devlet Bakanlarna
72
f mam- Gazali
demitir.
Bir vali tayin ettii zaman onlara: «htiyaç içinde
kaldnz zaman, bunu gidermek için hayvanlarnz ve
silâhlarnz satnz. Fakat ellerinizi «müslümanlarn ma-
73
Devlet Bakanlarna
74
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Bakan, raiyyesinden 1
alaca haracn 2ve arazi öü-
rünün 3 ne keyfiyette alnaca ve alnan vergilerin ne
gibi yerlere sarf edileceini bilmelidir.
Alimler ve müctehit imamlara göre bütün halk
bakann kuvvetidir, araziyiimaretme bakann bahçe-
sidir, meyvesi emanettir ve sonucu adalettir. Adalet ba-
kann kalesidir. Mal ve mülk, dümana kar koymak için
en güçlü asker ve bakann zahiresidir.
Durum böyle olunca, bakann adil bir ekilde hal-
kndan öür ve haraç almas, gereken yerlere bunlar
sarf etmesi ve israftan saknmas gereklidir, perian olan
halktan vergi almaktan çekinmelidir.
Bakan, arzn i'marn zülümsüz yapmaya Öür al-
mak için gönderilecekolan tahsildarlarn dindar olma-
larna dikkat etmelidir. Bunlar vergi toplarken halka kar-
gayet yumuak davranmaldrlar. Sülük, insana ezi-
yet vermeden kan emdii için, insanlar baz hastalkla-
rnda onu bizzat elleriyle getirip vücutlarna brakrlar,
halbuki sinek ve emsali gibi baz haereler gürültülü bir
ekilde gelip insan kanndan yararlanmak
isterler. Vü-
75
Devlet Bakanlarna
Bu
yüzden, vergi tahsil etmeye gelen memur bu
durumu göz önünde bulundurarak, tahsil etme esnasnda
gayet yumuak davranmal ve kötü davranmaktan ka-
çnmaldr.
VERGY ARTTIRMA:
Hz. Ömer'in Msr'a Vali tayin ettii Amr b. As' 4
Hz. Osman vazifesinden alr, yerine bakasn tayin eder.
Hz. Osman yeni ta'yin ettii valinin Hz. Ömer'in takdir
ettii haraçtan daha fazla tahsil etmesini emreder. Bu-
nun karsmda Hz. Ah; «Osman! Ömer'in koyduu ha-
rac niçin arttrdm» deyince Hz. Osman:
«Msr'daki halkm ve topran durumu Ömer'in za-
manndaki gibi deildir. Toprak daha çok mamur edil-
mi ve istihsal de o derece artmtr. Harac arttrmann
sebebi budur» der,
Demek oluyor ki; devlet bakan
herhangi bir bölge-
de istihsal artnca buna paralel olarakta onlarn gücüne
göre vergiyi arttrabilir. Menur-ül-ffikem'de belirtildi-
ine göre: «Süt veren hayvandan sahibi haddinden fazla
süt almak isterse süt yerine san bir kanla karlar»
Harun Reid'in veziri Ca'fer b. yahya öyle demi-
tir:
«Araziden alman öür ve haraç bakann mülkünün
direidir. Yalnz üretimin artmas, bereketin çoalma-
s bakann davranmasna baldr. Harap olmas
adil
üretimin dümesi ise Onun zülmündendir. Topran ve-
rimsizlii iletilmemesinden ve ziraatcüarm
yeterince
azlndan bakann zulüm ve ikence ile halk yoklua
doru yöneltip, onlar ilerinden alkoymasndan dolaydr.
Bu duruma dümü
bir halk kitlesinden vergi almak ac
76
olan birinin vücudundan bir parça et alp yemek gibi-
dir.
Filozoflar: «Bakann
halka haddinden fazla vergi
yüklemesi, duvarm temelinde bulunan harç ve çka- ta
rp bunlarsz duvarn yükseltmeye teebbüs etmesi gi-
bidir. Bu deersiz vergüemeden dolay ziratçüarm top-
raklar verimsizleir, bu yüzden ziraattan vazgeçerler.
Ziraat ve toprak imarna güçleri kalmayan halk, devlet
hazmesinin kat kat isteklerini karlyamazlar. Bu yüz-
den bizzat devlet ve askeri gücüne de bir zayf hk sirayet
eder. Bu durumu bir frsat olarak gören açk gözler, ül-
keyi ykmaya göz dikerler.
Bakan halktan çeitli eyler ald için buna kar-
ük olarak onlara fazla sevgi göstermelidir. Çünkü dü-
rüst bir hareketle hiç bir ey
eksilmez, bozgunculukla hiç
bir ey baki kalmaz* demilerdir.
Hikâye:
77
Devlet Bakanlarna
BEYT-ÜL-MAL:
Bilginler öyle demilerdir:
«Beyt-ül-mal sistemi çou
insana müphem kalm
ve keyfiyeti izah edilmemitir. Bu, hububat istihsalinin
mahalline göre onda bir veya bete birini alp, toplanan
yerdeki fakirlere datmak, artan devlete vermektir.
Ürünün topland mahalle, Beyt-ül-mal denir. Cizye ve
haraç alnan yerlerde toplanan mal, yalnz slâm asker-
lerine, yolda kalm yolcuya ve ilim adamlarna sarfe-
dilir. Geriye kalan gereken yerlere ve îslâmn izin ver-
78
mam- Gazalt
79
Devlet Bakanlarna
askeriniz
80
—
Devlet Bakanlar 6 81
:
Devlet Bakanlarna
Hikâye :
J;
Ömer b.Abd-ül-Azizln bir olu Beyt-ül-mal'a ba-
karm. Hz. Ömer'in (II) üç kz Arafe günü babalarna
gelerek
«Yarn bayram, bizleri halknzn kadnlar ve kz-
lar ayplyor ve diyorlar ki: «Siz mü'minlerin Bakan'
olan birinin kzlarsnz, böyle olmasna ramen giydik-
leriniz, bizim elbiselerimizden daha kalitelidir» derler ve
alamaya balarlar. Babalar kzlarnn bu durumuna
üzülür ve Beyt-ül-mal'a bakan olunu çarr:
82
lmam- Gazali
83
Devlet Bakanlarna •
Hikâye:
Hikâye:
de olmaldr:
I— Özel hazinenizde mevcut olan eyleri halknza
vermeniz ve onlardan bir ey beklememeniz,
n — Onlardan vergi aldnzdan dolay —buna
karlk— onlara davranmanz,
adil
84
ÖÜT:
Abbasi idarecilerinden Mehdi'nin yanma birgün dev-
rin bilginlerinden eybe girer ve:
— Mü'minlerin Bakan! Allah size dünya ni'metini
vermitir. Sizde buna karlk olarak halknza tatl ya-
aytan bir hisse veriniz.
Bakan — Halka verilmesi gereken nedir?
eybe — Adalet. unu biliniz ki halknz sizden emin
;
86
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
1— Bakanla arkadalk,
2 — Gizlive kapal eyleri kadnlara açtktan sonra
akibetine emin olmak.
3 — «Vücuda zehir etmez» diyerek bunu dene-
tesir
mek.
Bütün ilerin çk noktas devlet bakandr. Akl
tam olmayan devlet bakaniyle görüünce gururla-
nr. Aslmda bakann elinde bulunan imkânlar, almas
zor bir daa benzer: Bu üzerinde türlü türlü meyveler
bulunan, fakat etrafn yrtc hayvanlarn sard bir
dadr. Böyle bir daa trmanmak hem zor ve hem de
tehlikelidir. Bu bakmdan bakann ne yükseltmesine, ne
aa düürmesine, ne de hayr ve errine balanamaz.
(Büyüklerden birine niçin bakanlara sokulmad
sorulur. O'da öyle cevap verir:)
Devlet bakannn hiç lüzum olmayan yerlere para
harcadn, fakat gerekli olan yerlere ise bir harcamada
bulunmadn çok görmüümdür. Ben hangi smf içinde
olacam bilmediim için bakanla görümekten sakn-
dm.»
Akl olan, bakana arkadaük yapmaktan saknma-
87
Devlet Bakanlarna
— Bakana
I bildirme» ve «kötülükten al-
«iyiyi
koyma» öüt verse dahi ona yaklamaktan,
için
— Yabanc bir kadnla yalnz bana kalmaktan,
II
IV — Yaknlariyle ilikisini kesmi ziyaret
birini
etmekten,
IV — kinci gün piman olaca sözü konumak-
tan.
Daimi olarak bakanm hizmetinde bulunanlar, ta-
mamen dünya lezzetlerinden yararlanamazlar, aksine
mahrum kalrlar. Ayn ekilde bakanm Islâhna ura-
mak gayesiyle ona yaklaan bilginler de, bir gün gelir
onun yoluna girerler. Bu tpk bir tarafa meyletmi bir
duvar düzeltmek için srtn dayayp «sonunda duvarn
altnda kalan adamn durumuna benzer.
öyle görmüümdür: Bakanlarla sohbet etmek has-
talna kaplanlarn seadet erbetini içmeleri gayet zor
olduu erbabmca bilinen bir eydir. Herkes te bilir ki;
bakanlarda vefa yoktur ve dostluklarna güven olmaz.
Onlar birinde bir menfaat görmedikten sonra herhangi
bir ikramda bulunmazlar; menfaatlann elde ettikten
88
sonra tanm amazlktan gelirler. Onlarn yannda kazan-
lacak günah affedilecek cinsten bir günah olmad gibi,
Ondan kaçnmak ta gayet zordur.
Dünyada iki ey insan bozar :
I — Devlet Saltanat.
II — Dünya mal.
— Din ve dünyasn
I korumak
davasiyle ileriye
atlan kimse olur olmaz eylerden nefret etmemeli, her
ey üzerinde sabrla eilmeli, bir meseleden dolay kzar-
sa kzgnln tutmaldr. Böyle yaparsa gayesine eriir.
Netekim; üzüm aaçlar meyve veren aaçlara deil, en
çok meyvesiz aaçlara kol atar. Bunun gibi devlet kap-
snda çalanlar da büyük insanlarla arkadalk kurduk-
lar zaman geride kalanlar bu durumu hazmetmezler ve
onlarn kollarn kesip atmak isterler.
Bakann vefaszlna en iyi delil: yllarca memle-
ket hizmetinde bulunan babakan küçük bir hadiseden
dolay azletmesidir. Bakan idaresini çocuk mektebine
benzetmemeli, salam karekterli babakann azletmek-
ten ciddî surette saknmaldr. (Çocuk okulunda, çocua
birazck eyler örettikten sonra onu mezun ederler.)
Araplarm bir ata sözü vardr :
89
Devlet Bakanlarna 1
I — Bilmediklerini örenir,
II — Bildiklerinibabakann verdii bilgilerle teyit
edip üphesini giderir.
ayet bakan, yapaca babakanla görüüyor
ileri
ve bilgili kimseleri yanndan uzaklatrmyorsa akll ve
ilere vakf olan biridir.
Babakan, bakana dostluk göstermedikten ve ona
gereken yerde öüt vermedikten sonra tam bir babakan
olamaz. Dostluk ve öütte, ancak tedbirli ve görü sahi-
bi olan bir babakandan kabul edilir.
Bakan ne yapacan bilmeyen ve dürüst olmayan
kimseyi babakan yapmamaldr. Her eyden habersiz
bir babakan her eyin deerini Netekim tb
kaybettirir.
yoksun birine
bilgisinden vücut teslim edüemiyecei gibi,
ehü olmayan birine de babakanlk görevi verilemez.
Bakan, halkn kendisine muhalefet edeceinden
korkmamaldr. Çünkü halk: Kendi bakanlarndan bir
sürü yakksz ey görmedikçe ona muhalefet göstermez-
ler.Bakan, kendi yaknlarndan korktuu kadar, uzak-
takilerden korkmamaldr. Halkn ilerini asla ihmal et-
memeli, halkn düzeltmeye kalkmadan önce kendi ya-
knlarnn Islâhna çalmaldr.
90
onlara dan, fakat karar verdin mi Allah'a güven, do-
rusu Allah güvenenleri Sever.» 8 Firavna giderken Hz.
Musa: «Rabbim! Gösümü genilet, iimi kolaylatr, di-
limin düümünü çöz ki sözümü iyi anlasnlar. Ailemden
kardeim Harun'u bana vezir yap, beni O'nunla destekle,
Onu görevimde ortak kl ki seni daha çok tebih edelim
ve çokça analm. üphesiz sen bizi görmektesin» dedi. 9 »
ayet devlet bakam bir bakana muhtaç olmasayd
Hz. Musa olmazd.
Babakan halkn ilerini görürken kusur etmemeye
uramaldr. Bakan, halkn ilerini ve davranlarn
bütünüyle kontrol edemezse, babakan bu hususta Ona
yardmc olmal ve noksanlarn tamamlamaldr. Mem-
leketin ayakta kalmasna sebep olanlarn, bilgin ve kül-
türlü kimseler olduu apaçktr. Din ve dünya ileri bun
•
Hikâye :
91
Devleti Bakanlarna
92
mam- Gazali
93
Devlet Bakanlarna
Babakann ya :
94
sinden çekinmeyen ve otoriter bir barbakana sahip olma-
yan devlet bakannn ülkesine de önem verilmez. Böyle-
lerin haysiyetve deerleri kaybolmutur.
Babakan bütün insanlara kar merhametti olmal,
halktan bir zerre mikdar bile bir ey kabul etmemeli ve
yaralan uyarmalara kuiak vermelidir,
i Devlet Bakanna be ey çok lâzmdr :
Karekteri :
95
BÖLÜM IV.
SIR SAKLAMA
Hikâye :
96
îmam- Gazali
I —
Ben O'nun srrn yaymam.
II —
Dilime yalan alp, onunla dilimi kirletmem.
IH —
Halifenin huzurunda bakasn çekitirmem.
Babakan, u
dört eye devam etmeli ve onlarla ken-
dini bezemelidir.
— Bakanla konuurken dikkatli olmal, konutu-
I
u eyin gayesini düünerek konumak.
iyi
— Arkadama kar alçak gönüllük gösterip bü-
II
yüklenmeden saknmal.
III — Dümanlarna kar açkça dümanlk gös-
termemeli, gayet iyi bir çalma ile onlar darmadaan et-
meli.
IV — Bütün halka güzel muamele yapmal, baka-
nn ahsm deil, iyilik ve eserlerini halka övmeli, halkn
baklarm bakann meydana getirdii eserlere çekmeli-
dir.
Bakan, Babakann yapt icraat duydua zaman
Devlet Bakanlar 7 97
Devlet Bakanlarna
Bakanla görüme :
98
Fakat istekleri hasl olduu zaman onlardan uzaklar-
lar.
Bakanlarn çou dayanr.
ileri riyaya (desinlere)
etme.
II _
Devletimin namus ve rz üzerinde önemle dur,
Onu dünyaya rüsvay etmekten sakn.
__ Ülkemde birinin çkan varsa, bunu bana bil-
III
dirmeden ve benimle istiare etmeden ona izin verme.
Babakan da bunun karsnda: «Bakanm! Benim-
de sizden üç isteim var. ayet bunlar kabullenirseniz
arzettiiniz hizmeti devletinizde yerine getirmek kolay-
dr. Buna müsaade etmezseniz bu hizmete ehil deilim»
deyince, bakan isteklerini kabul edeceine söz verir,
O'da :
99
Devlet Bakanlarna
100
,
îmam- Gazali
IV —
Bakann görüünü babakan hiç tahrif et-
meden halka bildirmeli.
Bakan'a lâyk olmayan bir hareket sadr olduu za-
man, Babakan büyüklenmeden Onu reddetmeli, bunu en
iyi bir yolla düzetmeye çalmaldr. ayet sinirli bir ka-
Tekten varsa Babakan Onu müdara etmelidir.
Hikâye :
101
Devlet Bakanlarna
102
BENC BÖLÜM
1 —
Allah'a ibadet.
2 —
Devlet ilerine bakmak, hakly haksz ayr-
mak, ilerin planlanmas, devletin politikas, resmî kabul-
lerin yaplmas, mektuplarn yazlmas ve elçilerin gön-
103
Devlet Bakanlarna
Hikâye :
Me'mun 1
dört kiiyi dört ayr vilâyete tayin ettii
zaman, her birine üç bin dinar para ve valilik kaftan ve-
rir. Valileri huzuruna çarr ve :
104
— tmam- Gazali
I — Bakanlarda hiddet,
105
Devlet Bakanlarna
I — Haset,
II— Gururlanmak,
m — Nekeslik,
IV — Haksz yere dümanlk.
nsanlar içinde u üç grup sadk kimselerdir: Pey-
gamberler, iyi yola tutunmu devlet Bakanlar, Akimi
kaybetmi mecnunlar.
Bakanm sarholuk belirtisi ve delilik keyfiyeti öy-
lece anlalr: Bir Babakan seçer, bütün ilerini ona tes-
lim eder, babakan bu frsattan yararlanarak zenginliin
zirvesine ular. ayet bu raddeye gelmi babakan tu-
tup azlederse onun deliliine hükmedilir. Böyle bir ba-
kann durumu, bir çocua gereken terbiyeyi verip ondan
tam yararlanacak srada öldüren ve onun yerme bakas-
n yeniden alp yetitirmeye uraan adama benzer.
Bakan, altnda bulunan halkn, kendi poli-
idaresi
tikasn benimseyip benimsemediini iyice anlamaldr.
hsanlarn çou çirkin fiilleri ileyip dünya gafletiy-
le Devrimizde Bakanlar da
kendilerini kirletmilerdir.
dünya sevgisi ve mal elde etme kaygusuyla dolmulardr.
Bakan, tabiatlarnda kötülük bulunan kimselerin davra-
nlarndan gafil olmamaldr. Tarihte baz ?.nlar olmu,
bir insan çkm
herkesi kendisine balatmtr. Hz. Ömer
devrinde mevcut olan adalet, huzur emniyet ve iç ba-
106
mam- Gaz alî
107
Devlet Bakanlarna ,
108
nram- Gazali
n
etmesi, onun dostluunu, zarar vermesi onun dümanl-
kazanr.
110
Bir bakann dürüst hareketleri, dierlerinin ona itaat
masn,
Adil davran, bütün kalplerin kendisine yönelme-
sini,
Zulüm yapmas, halkn kendisinden nefret edip uzak-
lamasn, cömertçe davran: halkn övgüsünü, cimrilik,
yerilmesini,
hmalkârlk: lerin aksamasn,
Gayret: lerin meydana gelmesini,
Tevazu: ahiretteki sevinci,
Tedbirli olmak, ni'metin bekasm,
Yerinde susmak, otoriteyi, temiz ahlâk güzel i yap-
masn,
Sefihlerin davranlarna, hilimle kar koyma, on-
lar malûp etmeyi,
Yumuak davranma, üstün insan olarak adlandrl-
may,
Payda vermeyen eyi brakmak, fazüetli ve akll ol-
masn dourtur.
Bakanm
gerekeni yapmas, bütün halkn sevgisini
kazandrr. Bunu ihmal etmesi, deerini, otoritesini sar-
sar.
Dostunun elinde bulunan eye haset, basitliktir.
lerin sonucunu düünen ve gören kimse kurtulua
erer.
Kendisine yapan baz ilere kar yumuak davran-
mayan, sonunda piman.
Her eye sabrla kar koyan, kazançl.
Çou durumlarda susan, bütün tehlikelerden salim
olur.
111
Devlet Bakanlarna
I — Devlet
ilerinde tedbirsiz hareket eden ve hal-
kn durumundan habersiz olan bakann durumunu,
II — Akrabalar arasmda olan dümanlk ve didi-
meyi.
III — Vekilin vekile, bilginin bilgine, tüccarn tüc-
cara, hakimin hakime, yani ayn meslekte olanlarn bir-
birlerini çekememelerini.
112
mam- Gazali
IV —
Akü zayfl birinde görülmeye balaynca,
onun bütün ileri bir tarafa kalr. Bu durum alelade bir
insanda olursa, bir zarar vermez. Fakat devlet hizmetin-
de bulunan birinde bulunursa, bir çok büyük zararlara
sebep olur.
îte bu gibi eyleri düzeltmek çok zordur.
olan
Eflatun: 2 «Dümann malûp etmek arzusunda
bakan, çok konumaktan çekinmeli, içkiden alaca
ted-
Bakanlar 8 113
Devlet
.
Devlet Bakanlarna
114
I
mam- Gazali
Hikâye :
115
Devlet Bakanlarna
Hikâye :
116
lmam- Gazaiî
Hikmet :
Hikâye :
Hikâye :
118
fmam- Gazali
Hikâye :
Soru ve Cevap :
Hikâye :
120
ALTINCI BÖLÜM
DARLII GDERME
Bakan, halk bir darlkla, bir zorlukla ve bilhassa
bir ktlkla kar karcya bulduu zaman, devlet hazine-
sinden onlara yardm edip onlar kurtarmaldr. dareci-
halk bir afetle kar karya bulduu zaman,
lerden biri
bunu hemen devlet bakanna bildirmelidir. Haber alr
almaz devlet Bakan'da hemen gereken tedbiri alrsa,
bakann halk yanmda prestiji fazlasiyle artar. Aks
olursa halk memnuniyetsizliini izhar eder ve bakana
beddua ederler.
Üst kademedeki devlet memurlarnn alt kademede
bulunan devlet memurlarna bask yapmamalar gerekir.
Hak olan eyleri göstermelidirler. Balkanlarna itaat edip
isyandan kaçnmaldrlar. Hz. Allah: «Ey inananlar! Al-
lah'a itaat edin, peygambere ve sizden buyruk sahibi
olanlara itaat edin» 12
121
Devlet Bakanlarna
tKÎNCt KISIM:
Bakan yardmcsna üç eyle muamelede bulunma-
ldr :
— Onda kötü ey
I bir belirince, bir sürçme bulun-
ca ceza vermede acele etmemelidir.
n — Zengin olduu ve ülkedeki hizmeti geni bir
alana yayld zaman bakan onun hizmetine ve serveti-
ne göz dikmemelidir.
III — htiyacm bildirdiinde hemen onu giderme-
üdir.
122
Bakanlarla görüme :
Hikmet :
124
arkada, bakan muttaki olduu zaman fayda verir. Çün-
kü önce asim (kökün) sonra daim iyi olmas zaruridir.»
Bakann mütteki olmasnn anlam: Doruluu ve
salamldr. Bu da bakann dier ilerinin doru olma-
s yanmda çalanlar ve halk düzeltmesi için i ve sö-
zünde doru olmasdr. Kalbinin Allah'a güvenmesi, gü-
cünün, takatinin, dümanlarna kar kazand zaferin
gayesine eritirir. Bu zaferlerin Allah'tan olduunu bil-
meli ve kendini beenmemelidir. ayet kendini beenir
ve gururlanrsa aadaki hikâyede de anlatld gibi he-
lâkndan korkulur.
Hikâye :
125
Devlet Bakanlarna
126
«Babakanlarn en kötüleri bakan harbe çeken ve
durum harpsiz halledileceine ramen onu sava alanna
sürükleyendir.
Bilgisiz bir bakanasahip bakan, görünmesine ra-
men yamur getirmiyen bulut gibidir.»
zorlamakszm yerine ge-
Aristo: «Birinin harpsiz ve
tirdii her i, harp ve kzgnlkla yerine getirmesinden
daha hayrldr» der.
Bir yerde herhangi bir düman kendisini gösterdii
zaman, ayet diplomatik yazmalar ve baz hal çevreleri
bir sonuç vermezse o zaman devlet bakan askerî gü-
cünü kullanmaldr. Askerleri hezimete urad
zaman
hemen onlar muahaza etmemeli ve onlar öldürmede ace-
le etmemelidir. Çünkü diriyi öldürmek mümkündür. Fa-
kat öldürüleni diriltmek kabil deüdir. Bir insann olgun
bir hale gelmesi en azndan krk yla baldr.
Babakan, harp meydannda korkusuzca harp eden
askerlerini kendisine yaklatrmal ve onu dier askerle-
rin önünde mükâfatlandrmaldr. Askerî mühimmat de-
polamak, silâhlar kahramanlara vermelidir. Onlara en gü-
zel bir ekilde hitap etmeli, sertlikten kaçnmal, ütifatl ce-
vaplar vermelidir. Çünkü, geçmite bir çok babakanlar
askerler öldürmülerdir.
Allah'n bakana, dürüst, öüt verici, yol gösterici
bir babakan vermesi onun erefinin yücelmesine ve sea-
detine sebeptir. Hz. Peygamber :
«Allah birbakana hayr düedii zaman ona dürüst
ve öüt verici bir yardmc verir: Unuttuu zaman ha-
trlatr, yardm istedii zaman ona yardm eder» buyu-
ruyor.
Babakan, fakirlerin, tüccarlarn ve dier sanayi kol-
127
Devlet Bakanlarna
ÜÇÜNCÜ KISIM
Kâtipler ve onlarn takip edecei yol
Bilginler, daha üstün bir ey yoktur.*
«kalemden
demilerdir. «Çünkü onunla geçmiin ve geçenlerin su-
nulmas kabil olur». Bizzat Allah'n O'nun üzerine yemio
etmesi onun üstünlük ve eref indendir:
«Nun; kalem ve onunla yazlanlara and olsun!»
«Oku! kalemle öreten, insana bilmediini bildiren
Rabbn en büyük kerem sahibidir» 2 .
128
Hz. Peygamber: «Allah'n ilk yaratt kalemden»
buyuruyor.
Abdullah ibni Abbas, Hz. Yusuf'un «Beni memleke-
tin hazinelerine memur çünkü ben korumasn ve yö-
et,
129
Devlet Bakan arn a
l
DÖRDÜNCÜ KISIM:
130
1
mara- Gazali
Hikmet: 2
Hikmet:
181
Devlet Bakanlarna — .
Hikmet:
Filozoflardan biri
cümleyi öretirmi.
dünyay gezerek insanlara u alt
Hikmet:
132
ruhlarn hiç çekinmeden bu uurda verirler?
Cevap: Üç ey ruhtan daha üstündür Din, kin ve zor-
luklardan kurtulma.
Soru: Hangi ey ilmin, keremin ve ecaatin zineti
olur?.
Cevap: lmin süsü doruluk, keremin süsü güler yüz-
lülük ve ecaatin süsü kudretli olduu anda affetmektir.
Yunan öyle der:
Uç ey belâlarn büyüklerindendir: Az malla birlikte
aile fertlerinin çokluu, kötü komu, namus ve vekar ol-
mayan kadm.
Dünya ehli, dünya ilerinin yirmibe ksm olduuna
ittifak etmilerdir:
Be ksm kaza ve kadere baldr:
Kadm, çocuk, mal, bakanlk ve mevki
Bei çalma ve kazanca:
tlim, yazma, binicilik, cennete girme ve ateten kur-
tulma.
Bei insan tabiatna:
Vefa, müdara, tevazu, cömertlik ve doruluk
Bei adete baldr:
Yolda yürüme, yeme, uyku, cima, küçük ve büyük ab-
dest yapma.
Bei irsidir:
133
Devlet Bakanlarna
Hikmet:
Hekim öyle demitir:
Be eyin deeri kaybolur:
—
I Günein douundan sonra Lâmbann
—
II Çorak topraklarda yamurun,
m— Körün yannda güzel kadnn
—
IV Tokun yannda tatl yemein
V —Zalimin karsnda Allah kelâmnn.
iskender'e «hocana niçin babandan fazla ikram edi-
yorsun» diye sorduklarnda, o öyle cevap verir: «Ba-
bam fani hayata gelmemin hocam ise bakideki ha-
sebebi,
yatmn sebebidir, istediin ekilde zaman seninle yürü
mezse, sen onunla yürü. insan zamann kölesidir. Zaman
ise insann dümandr, insann ald her nefes onu o
miktar hayattan uzaklatryor, ölüme ise yaklatryor.»
Hikmet:
134
n — Akan su
EH — Tertemiz su
IV — Dostlarn yüzlerine bakmak
Aydnln azaltan:
I — Tuzlu yemek yemek
II — Scak su baa dökmek
TTT — Günein ziyasna bakmak
IV — Dümann görmek.
Vücudu shhatli yapan:
I — Yumuak elbise
II — Kalbi üzüntüden uzaklatrmak
m — Güzel koku yatmak
IV — Sert yatakta
Vücudu zayflatan:
I — Günete kurutulmu yemek et
n — Çokça münasebet
cinsî
Kalbî dirilten:
I — Faydal akü
Devlet Bakanlarna
II— üstad
Bilgili
m — Emin ortak
IV — Yardmc dost
Kalbi öldüren
I— iddetli souk
II— Zehirin harereti
III— Kötü duman
IV — Düman korkusu.
Sokrat «Be ey insan helâka götürür» der.
I— Dostlarn aldatmas
II~ Bilginlerden yüz çevirme
III— Kiinin kendine hakaret etmesi
IV — Seviyesinde olmayanlara kar böbürlenme
ihtimali
V — Arzuya uyma.»
4
Hipokrat öyle demitir:
«Be ey be eyden doymaz:
I — Kadn erkekten
II — Göz bakmaktan
Ut — Kulak haberden
IV — Ate odundan
V — Bilgin bilgiden
Hikmet:
136
:
lmam- Gazali
{
Cevap: Kanaat ve Rzadr.
Soru: Ak nedir?
Cevap: Ruhun hastal, ve insann hasret içinde
'
ölmesidir.
Aristo'ya «Hangi dost daha itimada ayan ve han-
gisi daha müfiktir diye sorulur.
«Köklü arkadalk daha itimatl, eski dost daha üs-
tündür.» cevabn verir.
Calinos öyle der:
«Alt ey unutmay getirir:
I — Sert söz iitmek
II— Durgun suya iemek
in — Eki ve ac ot yemek
IV — ölünün yüzüne bakmak
V — Çok uyumak ^oV
,
VI — Harap yerlere fazla bakmak.
•
Hikmet:
137
Devlet Bakanlarna —
I — Haberi verenlerden
II — Haberlere kulak kabartanlardan
II — Haberlerin arkasnda hemen koanlardan
Bu üç grup melâmetten kurtulamazlar.
Hikmet:
öyle denilmitir:
«Üç ey üç eyle bir arada bulunmaz
I— Arzulara taklmakla beraber helâl yeme,
H— Kzgnlkla efkat,
m — Çok konumann yansra doru sözlülük»
Büzür Cümhür öyle der: «Bütün skntlar-
Filozof
dan kurtulmak istiyorsan ahlâkn çocuklarn ahlakna
tahvil et.»
«Onlarn ahlâklar nasldr!» diye sorulunca o öyle
cevap verir:
«Çocuklarda be haslet vardr: gayet bunlar büyük-
lerde bulunsayd, bir skntlar kalmazd. Çocuklar rzk
için endielenmezler, hastalandklar zaman Rab'larna
ikayette bulunmazlar, topluca yemek yerler, kavga yap-
tklar zaman birbirlerine kin tutmazlar, korkarlar, bunu
az bir korku ve gözyalariyle gösterirler»
Hikmet:
Hikmet
Bûzûr Cumhur öyle der:
«Shhat dörttür: Din, mal, beden ve ailenin shhati»
Dinin shhati üç eyden ibarettir:
—I Arzuna uymaman,
n — Allah'n emirlerini yapman,
III — Bakasna haset etmemen.
Maln shhati üç eye baldr.
I — Dikkatli olarak muhafaza etmek,
— Emaneti vermek,
II
in — Zekatn hakkiyle vermek.
Bedenin shhati üç eydedir :
I — Az yemede
n — Az konumada,
m — Az uyumada
Ailenin shhati üç eydedir:
I— Kanaatda,
n — geçinmede,
îyi
Ü — Allah'a itaati muhafaza etmek.»
Hatem-ül-îsam'a «Bizden öncekilerin bulduklar sea-
deti bizim bulamamamzn sebebi nedir?» diye sorulur.
O'da öyle cevaplandrr:
«Siz de be eyi Öüt
veren öret-
yerine getiriniz:
men, uygun arkada, devaml hamd, helâl kazanç ve mü-
sait zaman.»
Hikmet:
139
:
Devlet Bakanlarna
Hikmet:
tmam- Gazali
— Çok uyuma,
I
n — Çok yeme,
m — Vücut rahatl,
V — insanlarn övgüsü.
IV — Dünya sevgisi,
Hikmet:
re sabr.
S — Sabr nedir?
C — Kzgnl tutma.
S — Hilim nedir?
C — Güçlü anda evkatli davranmak,
S — Kerem nedir?
C — Dostluu koruma ve haklar yerine getirmek
S — Kanaat nedir?
C — Açla ve elbisesizlie sabr
S — Zenginlik nedir?
C — Basit vastasyla, küçük olan eyi büyütme
141
Devlet Bakanl arna
S— Hamiyet nedir?
C — Kendinden aada bulunan ba üstünde dur-
durmak.
S — ecaat nedir? ,
Hikmet:
Hikmet:
Hikmet:
143
Devlet Bakanlarna
BENC KISIM.
AKLIN VE AKILLILARIN ÜSTÜNLÜÜ HAK-
KINDADIR:
Hikmet:
144
tmam- Gazali
n. Kendinden aa
bulunanlara tevazu göstermek,
m. Hayr yolunda birisi, kendisini geçtii zaman,
O'nu geçmek için yarmak,
IV. Allah'n daima anmak; ilim hakknda konumak,
sözün fayda verecei yeri bilmek ve bir zorlukla kar-
lat zaman Allah'a snmak.»
Hikmet:
Hikmet:
146
— Akldr.
Bütün filozoflar öyle demilerdir:
«Bütün eya akla, akl ise deneye muhtaçtr. Akldan
daha üstün bir zenginlik, cehaletten daha iddetli bir fa-
kirlik yoktur. lmi çok olann akla ihtiyac daha fazladr./
Bilginler «Akl bakandr, askerleri vardr: Temyiz,
:
Hikmet: I
— Akl m
yoksa edep mi daha hayrldr?
— Akl. Çünkü akl Allah'tan, edep ise kuldan bir tek-
liftir.
148
t
NOTLAR VE ZAHLAR
Birinci Kaynak:
149
Devlet Bakanlarna
7 Münker ve Nekir:
ölüyü kabirde sorguya çeken iki melein ismi. Kaynaklarn
bildirdiine göre, mü'minler kolaylkla onlarn suallerini cevaplan-
drabilecekler, günahkârlar ve inkârclar ise zor cevap verebilecek-
lerdir. Ayn ekilde mü'min kabirde ceza ile tazyike çarptrlmaya-
cam fakat inkarcnn bir tazyikle karlaacan -bu kaynaklar-
bildirerek kabirdeki sorgu ilemini bir ayrma tabi tutmulardr, bk.
al-Nesafi, ark Ebu hanife, Haydarabad 1321, S. 22)
K. Kerim bu azaptan bahsederken, «Melekleri onlarn yüzle-
rine ve arkalarna vura vura canlarm alrken, nasl olacak, ba-
kalm» (VI / 93)
Münker ve Nekir isimleri K. Kerimde açkça geçmektedir*
Hadiste Tirmizi'de (cenaiz bab: 70) geçer.
8 tbnl Ab has:
Abdullah b. Abd-ül-Muttalib b. Hiam büyük
Eb-ül-Abbas
sehabilerden olup Hz. peygamberin amcazadesidir. Hicretten üç
yü önce Mekke'de domu, 68 tarihinde Taif'te vefat etmi, ce-
naze namazn Muhammed b. Hanife eda etmitir. Îim ve anla-
ynn gelimesi için Hz. Peygamber dua etmitir. Devrinde ki
îslâm cemaat her hangi bir mesele ile kar karya bulunduk-
lar zaman O'na müracaat ederler ve gereken cevab O'nda bu-
lurlarcm. K. Kerimi tefsir eden ilk sahabedir.
9 Hzr:
El-Hadr (bozulmu ekli Hzr) yeillik anlamnadr. Bunun
hakkndaki malumat K. Kerim'in, (XVIH/59-81) ayetlerine ba-
ldr.
Hz. Musa yanndaki mecma'al-Bahreyn'e doru
delikanl ile
yol alr. Buraya geldikleri zaman yanlarnda bulunan -ey- bal
tan eseri- unutmu olduklarn görürler. Halbuki balk frlayp,
suya atlar ve kaybolur. îki seyyah bal
ararlarken Allah'n bir
kulunu (Hzr') bulurlar. Hz. Musa' kendisini irad etmesini is-
ter. O'da kendinin yapacana Musa'nm tahammül edemiyeceini
söyler.
150
2 — Buhari «ilm» Bölüm: 16, 19, 44, Enbiya, 27
3 — Müslim, fezail'ül-Hadis 170-174
4 — El-Trmizi, Tefsir XVTII/I,
5 — Taberi vs.
10 — Öür:
11 HAM):
Snr, hudut anlamnadr, çoulu «Hudud» gelir. Çeitli ilim
dallarnda hususi bir mana almaktadr (meselâ: Felsefede hadd:
Tarif; Astronomide 12 ourcun, her birine ait sahalarn, 5 seyya-
reden birine nisbet edilen, muayyen bir ksmna delalet eder. Ta-
savvufta:Allah'n snrszl karsnda kulun snrll. (Bk.
slâm. Ans. V-l/41)
K. Kerimde: Allah tarafndan tayin edilmi, olan hududa,
yani eriatin hükümlerine, emir ve nehiylerine delalet eder.
Orucun farz olduunu bildiren ayette: «îte bunlar Allah'n
hududur; öte taraf ma geçmekten kendinizi korumak için, sakn
bunlara yaklamayn (11/183)
Bu ceza islâm eriat tarafndan kesin olarak belirtilmi, de-
itirilmesi caiz olmayan bir ceza manasna gelir. Bu cezalar un-
lardr:
1— Kadnla erkein gayr- meru münasebeti; talama, ve-
ya dayak,
2 — iftira (bunun için dayak)
Devlet Bakanlarna
12 — Huzeyfe:
13 — Davud (A.S.)
srail peygamberlerinden biri Zebur gönderil-
olup, kendisine
initir. K. Kerimde bu peygamber hakknda bir çok kssalar var-
dr. «Ya Davud! Dünyada insanlar arasnda hak ile hüküm et-
mee seni vekil kldk» (XXXVIII/25) Taberi Hz. Davut hakkn-
da mufa3sal bilgi vermektedir (Terceme-i Taberi 373-375)
14 — Kayser.
Arapça'da Bizans imparatorluu için kullanlan bir tabirdir.
Hz. Peygamberden önce, Araplar. Bizans'la münasebet kurmu-
lard. Bu sebepten airler (özellikle îmr-ülKays) sk sk Kayser')
zikrederler.
Hz. Peygamber devrindeki Bizans imparatorluunun banda
bulunan Heraclius'a mektup gönderdiini biliyoruz. (Dana ge-
ni bilgi için saym hocamz Prof. Dr. Muhammed Hamidullah'n
«îslâm Peygamberi» adl önemli eserinin birinci cildine baknz»
15 — Melik.
«Hükümdar anlamna gelen bu kelimeyi, müslümanlar kul-
lanmaktan bazan çekinmilerdir. Çünkü K. Kerimin birçok
yer-
lerinde (meselâ Allah yüce hükümdar ve haktr.
XX/133) bu ke-
limenin Allah'n kudretini ve mutlak hakimiyetini bildirmesi,
müs-
lümanlarm bu kelimenin dnda
kalan bir kelimeyi kullanmaya
yöneltmitir. Bu sebepten Muaviye'nin «malik» (tavann
alma-
sn iyi karlamamlardr. (tsl. Ans. vn/664)
Bu ünvan etrafnda Melik'm politika ve tutumunu ortaya
seren çou da öüt mahiyeticde bulunan birçok eserler
vardr,
(meselâ: îbn-i Abi-l-Rab'-nm «Suluk-ül-malik fi-tedbir-l-Mema-
lik) adl eseri.
6 — Emir:
«Emr», «îmar» ve «Amire» buyurmak manasmadr. Bu kök-
ten gelen «Emîr» bir millet üzerinde hüküm ferman olan kimse
(bk. Firuzabadi, Kamusta. 11/132), reis ve kumandan
(ist. Ans.
tmam- Gazal!
17 ekik Belhi:
Mehur Sofi ve airlerden olup, ibrahim Edhem'in mürididir.
Tekva ve arifane sözleriyle mehurdur. Hicrî 153 tarihinde vefat
etmitir.
18 Hann Reid:
(tbni Muhammed-el-Mehdi Ebu Cafer el-mensur) Abba-
b.
silerin beinci halifesidir. 147 de domu, 170 de büyük karde:
Musa Hadi'nin yerine Badat'ta tahta geçmitir. Baa geçmeden
önce Rumlara kar yapt savala, mehur olmu Bu giritii
savalarla Üsküdar'a kadar gelmitir.
Baa geçince ülkenin snaî yönünden gelimesi için gayret
göstermi, arlman'la dostluk münasebetleri kurmutur. Hicrî 193
tarihinde Tus'ta ölmü, türbesi bugün mevcuttur. (Kamus-ül-A'lam-
dan ksaltlarak. VI (4722)
153
Devlet Bakanlarna
21 K. Kerîm el-Casiye S A. 21
23
26 Ebu Hazm :
154
mam-i Gazali
80 Mübarek b. Fudayl
155
Devlet Bakanlarna
156
alnmasn ister. htilâflar alp yürür. Hz. Ali'nin ehadetindeu
sonra kendini yegâne halife ilân eder.
craat ve politikas hakknda «Asr- Seadet» adl eserin onuncu
cildine, îslâm Ansiklopedisinin «Muaviye» maddesine baknz.
36 Harut ve M ant:
Bu hususta K. Kerîm' de geçen ifade öyledir: «ki melek:...»
ve Süleyman küfre sapmad. Babilde'ki iki melee, Harut ile Ma-
rufa bildirilmi olan eyler ile insanlara sihri öreten
ÎKÎNCÎ KAYNAK
157
Devlet Bakanlarna
6 —
Behram. (Behram Gür) (421 —
438 veya 439)
Yezdgird I. nn oludur. Kardei (ahpur) ve kabilenin baka
bir kolundan olan Husravla yapt savatan sonra baa
geçti.
iddetli bir mizac olduundan O'na «Gûr» (yaban merkebi) de-
milerdir. 16-17 senelik saltanattan sonra eceliyle ölmütür.
Nuirevan' (Enuirevan) dan sonra en öhretli bir hükümdardr.
(Firdevsi: ehname. Hikmet
îlydm, Behram- Gun menkbeleri,
TM, V, 275-290. si. Ans. II/452-3 de Ahmet Ate'in makalesi).
7 — Nuirevan Enuirevan
Hz. Muhammed: «Ben Nuirevan gibi adil bir melikinzama-
nnda dodum» diyerek bu melikin adaletini dile getirmitir. Ha-
dis için bak: Taberi H/265)
Eski ran Meliklerinden, Sasanîler, sülâlesinin yirmincisi olup
Araplarca «Kisra» Rumlar'ca «Chosroes» ismiyle mehurdur. (El-
li»
:
mam Gazalî
10 — Yezdicurd:
Sasanî krallndan üç kraln ismidir.
I — Sasanî'lerin XIII. kral olan IV. Behram'n oludur,
n — XV. kraldr. Zerdütligin yaylmas için çalmtr.
III — XXIX. kraldr. Sa'd ibni Ebu Vakkas ordusuyla sava-
m ve neticede malup olmutur.
12 —
Süfyan- Sevrî (Ebu Abdullah b. Saîd)
:
14 —
Feridun-: îran efsanelerine göre Dahhak'm istilasiyle da-
lara kaçp, Dahhak'm ykln asiyle ran tahtna geçmi Pidadiyan
:
sülâlesinin V. hükümdardr.
159
)
Devlet Bakanlarna — »
15 —
Zülkarneyn: K. Kerîm'de XVÜ/59 (ve. devamn) da ad
geçen Zülkarneyn büyük bir Cihangir adalete tutkun ve her türlü
savunma vastalarn bilen bir hükümdardr. (Bu hususta yukarda
verilen sûreye baknz.)
îbn- Esir K. Kerîm'de geçen Zülkarneyn'in Büyük iskender
olduunu belirtiyorsa da, müfessirler bu görüü kabul etmeye yana-
mamlardr. (Fazla bilgi için baknz: si. Ansk. V-II/1078 sken-
-
der Mad. Hzr, Md., Ta'lebi: Kises'ül Enbiya, Kahire 1310 v.s.)
ÎKNCl BÖLÜM :
1) Aristo: ( ARtSTUT AL
slâm felsefecilerinin iyi tand ve tantt bir Yunan fey-
lesofudur.
M.Ö. 384'te Makedonya'nn stajire ehrinde ve 322 se-domu
nesinde Halki'de kasabasnda ölmütür.
Eflatun'un derslerine yirmi yl devam etmi, sonra skender'in
hocalmi yapmtr.
2) Sokrat: (Socrate) [470-400] Eski Yunan'n mehur fi-
lozofudur.
Eski Yunan'n binlerce Tanr anlayna lJar çkt, tek Tanrj
fikrini savundu. Dümanlar gençlie dinsizlik alyor diye it-
ham ettiler. Mahkeme zehir içerek ölmesine karar verdi. O'da mah-
kemenin kararma uydu.
160
tmam- Gas&a3
6) Rahman Sûresi: 8
8) Yunan.
10) Fafur:
Fergana'dan ran'a geçmi bir tabir olup Çin mparatoru ma-
nasna gelir ve Çin'ce tien-tsâ (göün og;lu) nun tercümesidir. (Ibn-
al-Esr, VII/221 den si. Ans. IV/446).
BÖLÜM: III
9) Tana sûresî: 29
BÖLÜM: rV
162
mam- Gazali
9) Abdullah b. Zahir:
163
Devlet Bakanlarna
KNC KISIM :
2) er-Ra'd sûresi A. H
S) Man sur (Ebu Ca'fer b. Muhammed b. Ali b. Abdullah b.
Abbas) Abbasî halifelerinin ikincisi olup H. 95 te domu 158 de
ölmütür.
ÜÇÜNCÜ KISIM :
1) Kalem sûresi A. I
3) Yusuf sûresi A. 55
DÖRDÜNCÜ KISIM:
1) tbn- Mukaffa»
Mehur edebiyatçlardan olup, önceleri iranl bir mecusi iken,
Abbasî halifelerinden Seffah'n amcas îsa b. Ali'ye müracaat ede-
rek islâm'a giriyor ve O'nun kâtibi oluyor. Nuirevan zamannda
pehleviye terceme edilmi bulunan «Kelile ve Dimne» yi Arapça'y
çeviriyor. Daha sonra Basra Süfyan b. Muaviye ile istihza
valisi
ve
ettiinden o tercemeye garaz balar, dinsiz olarak itham edilir
bu durum O'nun kzgn bir frn içinde yaklmasna sebep olur.
2) Hikmet:
ilk nazil olan âyeti kerimelerde Hz. Peygamberin vaaz ve
irad-
lar mânasna kullanlmaktadr, (bk. K. Kerim XVI/126, LTV/4
j.
165
Devlet Bakanlarna
3) Lokman :
Hangi yemin?
K. Kerîm'deki Lokman Hekimin mi?
Hipokratn m?
Hipokrat yemininin Bat tb okullarna girii Avrupa Röne-
sansnm balad
srada idi ki Sicilya'daki müslüman Arap tb
okullarnn direkt nüfuzunun bir sonucu olarak Palermo ehrinde;
ilk modern tb okulu kurulmutur. Lâkin o günlerin Hristiyan
âleminin, faydalandklar müslüman tb otoritelerini zikrederek on-
larn düünce ve kültürlerine olan borçlarn belirtmekten kaçn-
malar karekterleri icab bulunuyordu. Katolik kilisesi bu sebeple
tb öretimini eski putperest okullarndan almay tercih etmiti.
Hristiyan dünyasnn frsat dükünü (Optonist) siyasetine o gün-
lerin ileri müslüman bilginlerine tercihan, tb alannda putperest
hekimleri otorite olarak tutmak daha uygun geliyordu.
te Palermo Tb Okulunun ve ondan sonra Avrupa'da kurul-
mu olan, bütün dier Arap. müesseselerinin eski dinsiz Yunan
filozof ve tabibi Hipokratn (M.Ö. 460 —
Hipokratik
377) ad ile
166
-tmam- Gazali
caktr.»
Montpellier okulundan bize geldii muhtemel olan dier bir
yemin metninde bir ek yemin vardr: «Mesane talarn asla kal-
dramayacama ve onlar daha ehil olanlara brakacama yemin
ederim» (o zaman cerrahî iini yapan berberler vard.)
167
Devlet Bakanlarna
ALKMEON'UN DERSLER:
3 —
Sezilerimizle haber, bilgi ve tahminlerimizin yegâne se-
bep ve kaynan tekil eden aksiliklerle zddiyetlerin sonsuz te-
valisi,
168
tmam- Gazali
169
Devlet Bakanlarna
170
îmam- Gazali
2) Enbiya (Nebîler)
3) Hükema (Filozoflar),
Devtot Bakanlarna
MÜSLÜMAN ÜNVERSTELERNN
NÎÇÎN TTB FAKÜLTE-
SNDE LOKMAN YEMN YAPILMALIDIR
Yukardaki Lokman yemininin tb örenimine balyacak her
örenciye kabulünden önce, yaptrlmas gerekli Ve yararldr. Bir
hekimin millî, rkî, sosyal, mezhebî ve ahs, bütün etkilerin üstünde
olmas gerektii Kur' anda belirtilmitir. Bu demektir ki, bir hekim
kendinebavuran herkesin yardmma komaldr.
Bilhassa yeminin 6 nc
maddesi pek ilginç olup üzerinde durul-
maya deer, Rahmin içinde ne olduunu yalnz Allah bilir ve bizim
ona müdahale etmeye, ana-babas ve belki de bütün insanlk için
faydal olabilecek bu yeni hayat yok etmeye hakkmz yoktur.
Hekim, hastasn veya akrabalarn, ya da herhangi birisini hasta-
nn durumunun ümitsiz olduu veya ölüme mahkûm oldu^ hak-
knda haberdar etmemelidir Bu gibi telkinler çou defa bir ihti-
malden öteye geçmedii halde hastann durumunu daha da kötü-
172
letirir. Böyle ihtimallerle bir hekim, hastay ne kadar ihtiyar, za-
yf, itibarsz ve kötürüm de olsa; ümitsizdir» diyerek tedaviden
ve ona her yardm yapmaktan kaçnmamaldr. He** ite Allah'n
takdiri olduuna göre, son dakikada bile yeni metod veya ilâç il-
ham ile hastay kurtarmak ümidim kaybetmiyerek onu terketme-
melidir. Hekîm hastaya yalnz maddî imkânlarla deil, moralini de
takviye suretiyle yardm etmelidir.
4 —
Hipokrat: (M.Ö. 460 —
377 Istanköylu, Eski Yunanis-
tan'n ünlü hekimidir. Demokritos'tan felsefe okumu, anatomi
üzerindeki deneyleriyle herkesi hayrete düürmü. lâçtan ziyade
perhize önem verirmi.
5) Vehb. b. Münebbih.
BENC KISIM:
1) Said b. Cübeyr. (Ebu Abdullah yahut Ebu Muhammed el-
Esedi)
16 Eylül 1969
Süleymaniye
173
t Ç 1 NDE KLER
Sahife Sayfa
45 BABAKANLIIN KADRN
HALKI SEVNDRME 46 BLME 128
SLÂM'IN PRENSPLERN KÂTPLER VE ONLARIN ta-
EMR 47 kip edecei yol 128
KENDN BLME 51
DÖBDÜCÜ BÖLÜM
U DÖRT
KNC
ADALET VE SYASET
BÖLÜM
EY BAKANLA-
52
Filozoflarn Hikmetlerini bildir-
meye dairdir 130
RA GEREKLDR
ZULÜM
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
61
66 BENC BÖLÜM
AKLIN VE AKILLARIN ÜS-
DEVLET HAZNES VE VER- TÜNLÜ HAKKINDADIR
G POLTKASI 75 0O0
144
174
Sayfa Sayfa
175
cjft iyi bakan, karekter sahibi kimselerin, yö-
|
gibi yasarlar.*