You are on page 1of 43

DENİZ HOCA

1.DÖNEM 1.YAZILI
VİDEO DESTEKLİ ÖZET ÇALIŞMA KAĞIDI
11.SINIF
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
1.DÖNEM 1.YAZILI KONULARI
EDEBİYAT VE TOPLUM İLİŞKİSİ

EDEBİ AKIMLAR

YAZIM KURALLARI

NOKTALAMA İŞARETLERİ

HİKAYE NEDİR?

CUMHURİYET DÖNEMİ’NDE HİKAYE (1923-1940)

CUMHURİYET DÖNEMİ’NDE HİKAYE (1940-1960)

CÜMLENİN ÖGELERİ

Tıkla ve İzle
EDEBİYAT VE TOPLUM İLİŞKİSİ

Toplum ve edebiyat arasında sıkı bir ilişki bulunur çünkü edebiyat toplumun yansıtıldığı bir sanat
dalıdır.

Bir edebi eserin merkezinde insan vardır ancak bu insan ait olduğu toplumu yansıtmaktadır.

Bu nedenle ortaya konmuş bir edebi eserin, ait olduğu toplumun özelliklerini barındıracağı açıktır.

Kültür, ekonomi, din, tarih, felsefe gibi alanlar ile toplumun üzüntü, korku, sevinç, kaygı, sevgi ve
nefret gibi her duygusu edebiyat aracılığıyla dile getirilir.

Edebiyatçının yaşadığı toplumdan ve olaylardan ayrı düşünülmesi mümkün değildir ki eserlerinde bir
şekilde toplum hayatından izler bulunur.

Aynı şekilde halkı tanıyan, onun duygularını ve hayallerini işleyen sanatçının eserleri toplum tarafından
kabul görür ve eser kalıcı olabilir.

Tıkla ve İzle

Edebiyat, diğer sanat dalları gibi toplumsaldır.

Bu nedenle toplumun her türlü özelliği edebiyata yansır.

Yani edebiyat toplumun ifadesidir, aynasıdır.

Aynı zamanda edebiyatın toplum üzerinde bir etkisi söz konusudur.

Edebiyat, toplumsal değişimin en önemli ögesidir.

Toplumsal bir işlevi ve sorumluluğu bulunduğundan edebiyat toplumun sorunlarını dile getirir.
EDEBİ AKIMLAR
Geçmişten günümüze her türlü siyasi, toplumsal, kültürel, askeri, ekonomik vb. olayların getirmiş
olduğu ortamla birlikte bazı düşünce ve sanat insanları bir araya gelerek ortak bir sanat ve düşünce
sistemi (Edebi Akımlar) geliştirmiştir.

Sanatçıların bir araya gelip oluşturdukları ortak düşüncelerin temelinde de hümanizm ve Rönesans
vardır.

Daha çok felsefi bir düşünceden hareketle oluşturulan bu ortak sanat görüşleri edebiyat, müzik,
mimari, resim gibi birçok güzel sanatın ilkelerinin yeniden belirlenmesini sağlamıştır.

Özellikle Fransa’da filizlenen edebi akımlar, kendilerinden önceki akımlara bir tepki olarak
doğmuştur.
Tıkla ve İzle
Edebi Akımlar
•Klasisizm
•Romantizm
•Realizm
•Natüralizm
•Parnasizm
•Sembolizm
•Sürrealizm

Klasisizm

17.yüzyılda Fransa’da Descartes’in akıl ve mantığı öne çıkaran düşüncesine dayalı olarak ortaya
çıkmıştır.

Eski Yunan ve Latin edebiyatlarına bağlı kalan klasisizmde sanattaki kural ve ilkelere bağlılık esastır.

Klasisizmde akıl, mantık ve ahlak son derece önemlidir.

Konular tarih ve mitolojiden alınır, kahramanlar her zaman soylu insanlardır.

Dil ve anlatımda ise kusursuzluğa önem verilmiştir.

Temsilcileri: Bouileau (Bualo), Corneille (Korney), Racine (Racine), Moliére (Molyer), La Fontaine
(La Fonten), Fénelon (Fenelon)

Türk edebiyatındaki temsilcileri: Şinasi ve Ahmet Vefik Paşa


Romantizm (Coşumculuk)

18.yüzyılda akıl ve mantığı ön plana çıkaran klasisizm akımına tepki olarak doğmuştur.

En önemli özelliği duygu ve hayallere önem vermesidir. Böylelikle hayal gücüyle sanatçı
özgürleşmiştir.

Konularını tarih, din, tabiat ve günlük yaşamdan alır.

Sanatta toplumsal bir amaç gözetilir ve bununla birlikte sanatçı duygu ve düşüncelerini eserde gizlemez.

Romantizm kendini daha çok şiir, roman ve tiyatroda hissettirmiş, tiyatrodaki dram türü de bu akımla
doğmuştur.

Dram türüyle birlikte tiyatrodaki üç birlik kuralı da kaldırılmıştır.

Temsilcileri: Victor Hugo (Viktor Hugo), Lamartine (Lamartin), Goethe (Göte), Schiller (Şiller) Puşkin
(Puşkin)

Türk edebiyatındaki temsilcileri: Namık Kemal, Ahmet Mithat Efendi, Abdülhak Hamit Tarhan

Realizm (Gerçekcilik)

19.yüzyılın ikinci yarısında romantizm akımına tepki olarak doğmuştur.

Akımın doğuşunda pozitivizm etkili olduğundan gerçekçilik ön plana çıkmıştır.

Sanatçılar, romantizmin duygu ve hayali önemsemesine karşı çıkmış ve eserlerde gerçeği anlatmayı
amaçlamışlardır.

Toplumsal çevre ve doğal ortam insanların karakterlerinin oluşmasında belirleyici olduğundan doğal ve
toplumsal ortamın betimlenmesine ağırlık verilmiştir.

Sanatçılar eserler üzerinden bir mesaj verme gibi amaç taşımamışlar ve olaylar karşısında tarafsız
kalmışlardır.

Dil ve anlatımda kusura yer vermeyerek iyi bir anlatım amaçlamışlardır.

Temsilcileri: Balzac (Balzak), Flaubert (Flaubırt), Stendhal (Stendal), Dostoyevski (Dostoyevski), Lev
Nikolayeviç Tolstoy (Lev Nikolayeviç Tolstoy), Nikolay Gogol (Nikolay Gogol), Mark Twain (Mark
Tveyn), Jack London (Cek Landın), Hemingway Ernest Hemingway (Örnıst Hömigvey), Charles Dickens
(Çarlz Dikınz)
Türk edebiyatındaki temsilcileri: Sami Paşazade Sezai, Recaizade Mahmut Ekrem, Halit Ziya
Uşaklıgil, Mehmet Rauf, Refik Halit Karay, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Reşat Nuri Güntekin ve
Memduh Şevket Esendal.

Natüralizm (Doğalcılık)

19.yüzyılın ikinci yarısında Fransa’da realizm akımını ileriye taşımak için doğmuş bir akımdır.

Realistler gerçeklik için gözlemi yeterli görürken natüralistler deneysel bir gerçekliği esas alırlar.

Determinizm akımının edebiyata yansımış haline natüralizm diyebiliriz.

Determinizm: Evrende gerçekleşen olayların bir bilimsel yasayla belirlenmiş olduğunu ve ilgi şartların
hep aynı sonucu vereceğini savunan bir öğretidir.

Natüralizme göre aynı koşullarda benzer olaylar aynı sonuçlara ulaşacak olup insan iradesi yerine soya
çekim ve sosyal çevreyi önemser.

Toplumsal durumları önemseyen bu akımda toplum tarafından dışlanmış insanlar ön plana çıkarılır.

Yazar bir bilim adamı edasıyla insanı deney aracı olarak, toplumu da laboratuvar olarak görür.

Temsilcileri: Émile Zola (Emil Zola), Alphonse Daudet (Alfons Dode), Guy de Maupassant (Giy dö
Mopasan)

Türk edebiyatındaki temsilcileri: Beşir Fuat, Nabizade Nazım, Hüseyin Rahmi Gürpınar

Parnasizm (Şiirde Gerçekçilik)

Şiirdeki gerçekçilik de diyebileceğimiz parnasizm, 19.yüzyılda Fransa’da ortaya çıkmış bir akımdır.

Romantizme tepki olarak doğan bu akımda duygu ve hayallerin yerine gerçekler önemser.

Sanat için sanat anlayışı vardır.

Eski Yunan ve Latin kültürüne hayranlık duyan parnaslar eserlerinde konu olarak mitolojiyi
işlemişlerdir.

Temsilcileri: Gautier (Gutie), Banville (Banvil), Lisle (Lisl), Coppée (Koppi) ve Heredia (Herediya)

Türk edebiyatındaki temsilcileri: Bu akımı Türk edebiyatına Cenap Şahabettin tanıtmıştır. Tevfik
Fikret ve Yahya Kemal Beyatlı
Sembolizm (Simgecilik)

Fransa’da 19.yüzyılın ikinci yarısında parnasizm akımına tepki olarak ortaya çıkmış bir akımdır.

Sanat sanat içindir anlayışını benimsemişlerdir.

Sembolistler şiirde müzikaliteye ve anlam kapalılığına önem vermişlerdir.

Dış dünyanın insan üzerindeki etkilerini semboller üzerinden anlattıklarından bu isimle anılmıştır.

Karamsar bir anlayışla şiirler yazan şairler bireysel ve melankolik bir tarzda eser vermişlerdir.

Şiir anlaşılmak için değil hissedilmek için yazılır.

Temsilcileri: Baudelaire (Bodler), Mallarmé (Malarme), Valéry (Valeri), Edgar Allan Poe (EdgırElın
Po)

Türk edebiyatındaki temsilcileri: Cenap Şahabettin, Ahmet Haşim, Cahit Sıtkı Tarancı, Ahmet Hamdi
Tanpınar

Sürrealizm (Gerçeküstücülük)

20.yüzyılda doğmuş bir akımdır.

Temelinde Sigmund Freud’un psikanaliz kuramı yatar.

Bu akımda akıl ve mantık yerine içgüdüler ve bilinçaltı ön plana çıkarılmıştır.

İnsanın en özgür ve saf olduğu çocukluk dönemine bir özlem eserlerde karşımıza çıkar.

Kendilerinden önceki geleneklerin kurallarına karşı çıkmışlardır.

Bilinçaltının en rahat yansıdığı rüyalara ve dolayısıyla hipnotizmaya önem verilmiştir.

Temsilcileri: Andre Breton (Andre Breton), Louis Aragon (Luiz Aragon), Paul Eluard (Pol Eluar)

Türk edebiyatındaki temsilcileri: II.Yeniciler, Cemal Süreya, İlhan Berk, Oktay Rıfat
YAZIM KURALLARI

Büyük Harflerin Kullanımı

⇒ Cümleler büyük harfle başlar.


Canım öğrencilerim, kanalıma abone olmayı unutmayın. J

⇒ Cümle içinde tırnak ya parantez içindeki alıntı cümleler büyük harfle başlar.
Atatürk “Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!” diyor.

⇒ İki noktadan sonra gelen cümleler büyük harfle başlar.


UYARI: İki noktadan sonra örnekler sıralanırsa büyük harfle başlamaz.
Bugünkü planım şu şekilde: spor, ders, film…

⇒ Kişi adları ve bu adlardan önce-sonra gelen unvanlar büyük harfle yazılır.


Öğretmen Kemal, Deniz Hoca

⇒ Millet, devlet, dil, din, mezhep isimleri büyük harfle başlar.


Türk, Türkiye, Türkçe, Müslümanlık, Musevi

⇒ Gezegen ve yıldız adları terim anlamda kullanılırsa büyük harfle başlar.


Araştırmalar, Dünya'dan sonra Mars'a gidilebileceğini gösteriyor.
Bu haberi alınca dünyam yıkıldı.

⇒ Yer adları büyük harfle başlar: İstanbul, Kayseri, Bodrum


⇒ Yer adlarından sonra gelen deniz, nehir, göl, dağ isimleri de büyük harfle başlar.
Van Gölü, Ağrı Dağı

UYARI: Yer adlarından sonra gelen il, ilçe, köy isimleri küçüktür.

Pendik ilçesi, Dedeli köyü

⇒ Mahalle, meydan, bulvar, cadde, sokak adlarında geçen mahalle, meydan, bulvar, cadde, sokak
kelimeleri büyük harfle başlar.

Hürriyet Mahallesi, Defne Sokak

⇒ Kurum, kuruluş ve kurul adları büyük harfle başlar.


Kadıköy Anadolu Lisesi, Türk Dil Kurumu
⇒ Kitap, dergi, gazete ve sanat eserleri büyük harfle başlar.
Nutuk, Yeni Lisan Makalesi, Genç Kalemler, Tercüman-ı Ahval

⇒ Tarihî olay, çağ ve dönem adları büyük harfle başlar:


Kurtuluş Savaşı, Milli Edebiyat Dönemi

Kısaltmaların Yazımı

⇒Kuruluş, ülke, kitap, dergi ve yön adlarının kısaltmaları her kelimenin ilk harfinin büyük
olarak yazılmasıyla yapılır:

TDK (Türk Dil Kurumu), ABD, TÖMER (Türkçe Öğretim Merkezi)

UYARI: Büyük harfle yapılan kısaltmalarda sadece T.C. ve T. (Türkçe) nokta kullanılır.

⇒ Ölçü birimlerinin uluslararası kısaltmaları kullanılır.


m (metre), g (gram), km (kilometre)

⇒Büyük harfli kısaltmalara gelen ekler, kısaltmanın okunuşuna göre gelir.


TDK’den, THY’de, TRT’den

Sayıların Yazımı

⇒Sayılar harflerle de yazılabilir: bin yıldan beri, on dört gün, haf­tanın beşinci günü
⇒ Dört veya daha çok basamaklı sayılar, içinde geçen bin, milyon vb. sözleri harfle yazılabilir:
1 milyar 500 milyon kişi, 3 bin 255 kalem

⇒Sıra sayıları yazıyla ve rakamla gösterilebilir: 15. / 15’inci


⇒Üleştirme sayıları rakamla değil yazıyla belirtilir: 2’şer değil ikişer
⇒Birden fazla kelimeden oluşan sayılar ayrı yazılır: iki yüz, üç yüz altmış beş, bin iki yüz elli bir vb.
Düzeltme İşaretinin Kullanılması

⇒Yazılışları bir, anlamları ve söylenişleri ayrı olan kelimeleri ayırt etmek için okunuşları uzun
olan ünlülerin üzerine konur.

hala (babanın kız kardeşi), hâlâ (henüz)


⇒ Arapça ve Farsçadan dilimize giren birtakım kelimelerde bulunan ince g, k ünsüzlerinden
sonra gelen a ve u ünlüleri üzerine konur.

dergâh, gâvur, karargâh, tezgâh

Soru Ekinin (-mı, -mi, -mu, -mü) Yazımı

⇒Bu ek gelenekselleşmiş bir şekilde kelimeden ayrı yazılır.


Geldi mi?
Tıkla ve İzle
Geliyor mu?
Geliyor musunuz?

İkilemelerin Yazımı
⇒ İkilemeler ayrı yazılır

•Adım adım, ağır ağır, güle güle


•Dolap molap, deli meli
•Baş başa, elden ele, dişe diş

Bitişik Yazılan Birleşik Kelimeler

⇒Kelimelerden her ikisi veya ikincisi anlam değişikliğine uğrarsa bitişik yazılır:
kuşburnu, yalıçapkını, delibaş, hanımeli

UYARI: Kelimelerden her ikisi veya ikincisi anlam değişikliğine uğramazsa ayrı yazılır:

deve dikeni, arı kuşu, muhabbet kuşu, ateş çiçeği, kedi balığı

⇒Ses düşmesine uğrayan birleşik kelimeler bitişik yazılır.


birbiri, kaynana, sütlaç, nasıl, niçin

⇒Tek heceli Arapça kökenli sözcüklere "etmek, eylemek, olmak" yardımcı fiilleri geldiğinde ses
düşmesi, türemesi, değişmesi oluyorsa bitişik yazılır:

emretmek (emir+etmek), hissetmek (his+etmek), darbetmek (darp+etmek)

UYARI: "etmek, eylemek, olmak" yardımcı fiilleri sözcüğe geldiğinde herhangi bir ses olayı olmuyorsa
ayrı yazılır:

arz etmek, kabul etmek


⇒Ev kelimesiyle kurulan birleşik kelimeler bitişik yazılır:
yayınevi, gözlemevi, huzurevi, öğretmenevi

"de da"nın Yazımı


Türkçe de iki farklı "De - Da" vardır ve bunların yazımları da birbirinden farklıdır.

Bağlaç Olan "De Da": Kelimeleri ya da cümleleri birbirine bağlayan sözcüklerdir.

Bunlar olurken Ahmet de bize bakıp gülüyordu.


Sen de mi Brütüs?

Bulunma Hal Eki Olan "-De, -Da": Geldikleri sözcüğe bitişik yazılır ve cümleye bulunma anlamı
katar.

Kitaplarını evde unutmuş.


Aklı arabada kalmıştı.

"Ki"nin Yazımı:
Türkçede üç farklı ki vardır:

1.Bağlaç olan Ki (Ayrı yazılır.)

Bugüne kadar okuma alışkanlığı edinmemiş ki bu saatten sonra okusun.


Her gün düzenli olarak spor yapmalısın ki sağlıklı kalabilesin.

2.Sıfat olan -Ki (Bitişik yazılır.)

Koridordaki öğrencilerin lütfen sınıflara geçsin.


Gökyüzündeki bulutlar büyük bir hışımla yağmuru üzerimize boşalttı.

3.İlgi zamiri -Ki (Bitişik yazılır.)

Benim arabam = Benimki (Burada “ki” araba isminin yerine kullanılmıştır.)


Sizinkilerin teslimatı bu akşam mutlaka yapılacakmış.
NOKTALAMA İŞARETLERİ
Nokta (.)
⇒Cümle sonuna konur:
Dün akşam buraya geldiler.

⇒Bazı kelimelerin kısaltmasının sonuna konur.


Doktor → Dr. / Profesör → Prof. / Albay → Alb.

⇒ Nokta işareti aynı zamanda sıra bildirdiği için sayılardan sonra kullanılır.
5. → (5’inci / Beşinci)

⇒ Tarihlerin kullanımda “gün-ay-yıl” aralarına konur.


27.08.1985

⇒ Saatlerin ifade edilmesinde saat ve dakika arasında kullanılır.


09.05 / Maç 21.45’te başlayacak.

Virgül (,)
⇒Yan yana sıralanan eş görevli sözcüklerin ve sözcük gruplarının arasına konur:
Üstünde siyah şapka, kırmızı tişört, mavi pantolon ve beyaz ayakkabı vardı.

⇒ Sıralı cümleler birbirinden virgül yardımıyla ayrılır.


Akşamları gelince ders çalışıyor, temizlik yapıyor, yemek yapıyor ve sonra uyuyordu.

⇒ Uzun cümlelerde özneyi vurgulamak için konur:


Irmak Hanım, bu sözleri duyar duymaz yaşadığı sıkıntıları hatırlamış ve üzülmüştü.

⇒ Cümle ortasında yer alan ara cümlelerin başına ve sonuna konur.


Ailesi bu kadar ısrardan sonra, istemeyerek de olsa, gerekli izni verdi.

⇒ Hitapların sonuna konur.


Sevgili Kardeşim,
Noktalı Virgül (;)
⇒ Kendi içinde virgüllerle ayrılmış birbirinden farklı türlerin karışmaması için aralarına konur.
Erkek çocuklarına Deniz, Ali, Murat; kız çocuklarına Sıla, Yıldız, Şebnem adını vermişti.

⇒ Kendi içinde virgülle ayrılmış ögeleri bulunan sıralı cümleleri ayırmak için kullanılır.
At ölür, meydan kalır; yiğit ölür, şan kalır.

⇒ Virgülle ayrılmış olan ortak ögeler barındıran cümlelerde öznelerden sonra konulabilir.
Bilgisayar; temiz, sağlam ve çalışır durumdadır.
İki Nokta (:)

⇒ Bir cümle sonrasında anlatılanlarla ilgili örnekler verilecekse örneklerden önce konur.
Servet-i Fünun’un en önemli şairleri şunlardır: Tevfik Fikret, Cenap Şahabettin…

⇒ Cümlede dile getirilen yargıyla ilgili açıklama yapıldığında konur.


Gerekli parayı bulmak için planı şuydu: Bilgi yarışmasına katılacaktı.

⇒ Bir metin içerisinde konuşma bölümlerinde sözlerin sahibinin isminden sonra konur.
Ahmet Bey: Köyümüz bu durum karşısında kayıtsız kalamaz.

Üç Nokta (…)

⇒ Anlatım olarak tamamlanmamış cümlelerin sonuna konur.


Oradan bize doğru baktı ve cebinden çıkardığı kalemle…

⇒ Cümle içinde söylenmeyen bazı argo ve kaba sözlerin bazı harfleri yerine konur.
B…tan bir günden sonra bir daha işe gitme hevesim kalmadı.

⇒ Bir metin içinde yer alan alıntı cümlelerin eksik bulunan yerlerine konur.
… sonra da kitabını okuyarak uyuya kaldı.

Soru İşareti (?)

⇒ Soru sözcüğü ve soru eki içeren sözlerin sonuna konur.


Nerede bu insanlar?
Buralara yakın bir banka var mı?

⇒ Bazı cümlelerde soru eki-sözcüğü kullanılmasa da soru anlamı bulunmaktadır. Bu cümlelerin


sonuna konur.
Müşteri hizmetleri sordu:
− Doğum tarihiniz?

⇒ Emin olunmayan, tahminlere göre söylenen tarih ve yerlerin yanına konur.


Fuzuli (1490? – 1556)

Ünlem İşareti (!)

⇒ Şaşma, acı, sevinç, korku gibi duyguları yansıtan sözlerin sonuna konur.
Hava çok soğuk!
Eyvah!
⇒ Hitap sözleri, seslenme sözleri ve uyarılardan sonra konur.
Dur, yolcu!
İleri!

⇒ Alayın, kinayenin ve küçümsemenin yer aldığı sözlerden sonra konur.


İsteseymiş tatile gidermiş ( ! ) ama canı sıkkınmış.

Kısa Çizgi (-)

⇒ Bir metin yazarken eğer satırın sonuna kelimenin tamamı değil de bir parçası sığıyorsa
kelimenin bölündüğü yere konur.
Bugün bizim için çok heyecanlı bir gündü. Yıllardır bek–
lediğimiz güzel haber elimize ulaşmıştı.

⇒ Cümle içinde yer alan ara sözleri, ara cümleleri ayırmak için bu cümlelerin başına ve sonuna
konur.
Beklediğimiz haber –ablamın atanması– sonunda gelmişti.

⇒ Dil bilgisi dersinde sözcüklerin kökleri, ekleri ayrılırken aralara konur.


Göz–lük–çü
–ki eki her zaman bitişik yazılır.

Tırnak İşareti ("…")

⇒ Birinden ya da başka bir yazıdan olduğu gibi alıntılanan sözler tırnak içinde gösterilir.
Okulumuzun girişinde Atatürk’ün “Öğretmenler! Cumhuriyet sizden düşünceleri hür, vicdanı hür, irfanı
hür nesiller ister.“ sözü yer alıyordu.

⇒ Bir cümle içinde özellikle vurgulanmak istenen sözler tırnak içinde gösterilir.
Bu sınavda özellikle “Servet-i Fünun“ konusuna çalışmalısınız.

⇒ Cümle içinde geçen eser ve yazı adları tırnak içinde gösterilir.


Yarışmada Cahit Sıtkı Tarancı’nın “Yaş Otuz Beş“ adlı şiirini okudu.

Kesme İşareti (')


⇒ Özel adlara gelen her türlü iyelik, bildirme ve durum ekleri kesmeyle ayrılır.
Atatürk‘e olan sevgimiz hiç bitmez.
Türkiye‘ye

⇒ Kanun, yönetmelik, tüzük vb. adlara gelen ekler kesme işaretiyle ayrılır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu‘nun
⇒ Kişi isimlerine getirilen “Bey, hanım, efendi, paşa” gibi saygı ve unvanlara gelen ekler kesmeyle
ayrılır.
Rıza Bey‘in / Esma Hanım‘a

⇒ Kısaltmalara gelen ekleri ayırmak için kullanılır.


THY‘nin / AB‘ye

⇒ Sayılara gelen ekler de kesme işaretiyle ayrılır.


1938‘de Atatürk’ü kaybettik.

⇒ Belirli bir tarihi belirten aylara ve günlere gelen ekler kesmeyle ayrılır.
27 Haziran‘da…

DİKKAT! İstisnai bir durum olarak kurum, kuruluş, iş yeri, birleşim ve oturum isimlerine gelen ekler
kesmeyle ayrılmaz.

•Türk Dil Kurumuna


•Bakanlar Kuruluna beklenen kararları aldı.
•Kadıköy Anadolu Lisesine

Tıkla ve İzle
HİKAYE (ÖYKÜ)
Gerçek ya da gerçeğe yakın olay ve durumların okuyucuda heyecan, zevk uyandıracak şekilde kısaca
anlatıldığı edebi metinlere hikaye denir.

Hikayelerin yapı unsurları: Kişi, Zaman, Mekan ve Olay

Hikayeler “Olay” ve “Durum” olmak üzere iki türe ayrılır.

Edebiyatımızda ilk hikaye örnekleri Tanzimat Dönemi’nde verilmiş, Serveti Fünun ve Milli
Edebiyat Dönemi’nde ise teknik olarak daha da güçlenmiştir.

Ahmet Mithat Efendi’nin Letâif-iRivâyâtadlı eseri ilk hikâye örneklerindendir.

Samipaşazade Sezai “Küçük Şeyler” adlı eseriyle edebiyatımızdaki Batılı anlamda modern hikâye
örneğini vermiştir.

Hikayeler "Olay Hikayesi ve Durum Hikayesi" olmak üzere ikiye ayrılır:

CUMHURİYET DÖNEMİ'NDE HİKAYE (1923-1940)

Milli Edebiyat Dönemi'nde eser veren kimi sanatçılar (Halide Edip – Yakup Kadri) Cumhuriyet
Dönemi'nin ilk yıllarında da aynı anlayışta eser verir.

Cumhuriyetimizin ilan edildiği 1923 yılıyla birlikte başlayan “Cumhuriyet Dönemi”nde birçok türde
olduğu gibi hikaye de teknik olarak güçlenmiştir.

1923-1940 yıllarında hikâye türünde eser veren sanatçılar:


1923-1940 yıllarında hikâye türünde eser veren sanatçılar:

Reşat Nuri Güntekin, Sabahattin Ali, Sadri Ertem, Memduh Şevket Esendal, Selahattin Enis, Kenan
Hulusi Koray, Nahit Sırrı Örik, Sait Faik Abasıyanık, Hüseyin Rahmi Gürpınar

1923-1940 Cumhuriyet Dönemi Hikayesi Konuları: Tıkla ve İzle


•Milli Mücadele
•Anadolu ve Anadolu insanı
•Cumhuriyet kazanımları
•Günlük hayat
•Ahlaki konular
•İşçi-işveren ilişkisi
•Ekonomik eşitsizlik

Bu dönemde gözleme dayalı gerçekçiliğe (realizm) önem verilmiştir.

Hikaye bağımsız bir tür haline gelmiştir.

Olay hikayeleri ağırlıkta olsa da durum hikayesi örnekleri de verilmiştir.

Hikaye türünde verilen eserlerde toplumsal sorunların dile getirildiği bir anlayışla sanat toplum içindir
bakış açısı iyice yerleşmiştir.

Toplumsal işleve uygun olarak eserlerde sade bir dil kullanılmıştır.

Psikoloji ve toplumsal temalı eserler verilmiştir.

Sait Faik Abasıyanık

Türk hikayesinin usta kalemlerinden birisidir.


Çehov tarzı hikayenin edebiyatımızdaki en güçlü temsilcisidir.
Hikaye dışında roman ve şiir türünde de eserler verir.
İstanbul'un kenar mahallelerinde dolaşmış, yoksul çevreyi, balıkçıları,
doğa ve denizi eserlerinde işlemiştir.

Hikâye: Semaver, Lüzumsuz Adam, Havada Bulut, Kumpanya, Havuz Başı,


Son Kuşlar, Alemdağ’da Var Bir Yılan, Az Şekerli, Tüneldeki Çocuk

Roman: Medar-ı Maişet Motoru, Kayıp Aranıyor.


Sabahattin Ali

Toplumcu gerçekçi anlayışın önemli bir ismidir.


Dönemin yenilikçi yazarlarındandır ve şiir ile roman türünde de eser
vermiştir.
Anadolu insanını, eşitsizliği, işçi-işveren, köylü-ağa ilişkilerini ve aşkı
işlemiştir.
Olay tarzı hikayeler yazmıştır.

Hikâye: Ses, Yeni Dünya, Sırça Köşk, Değirmen

Roman: Kuyucaklı Yusuf, İçimizdeki Şeytan, Kürk Mantolu Madonna

Memduh Şevket Esendal


Dönemin yenilikçi yazarlarındandır.


Edebiyatımızda Çehov tarzı hikaye örneklerini veren ilk yazardır.
Sıradan insanları ve basit davranışlarını işlemiştir, kendi ifadesiyle
“topluma ayna tutan” bir sanatçıdır.
Sadece hikaye ve roman yazmıştır, konuşma dilinde eser vermiştir.

Hikâye: Otlakçı, Mendil Altında, Hava Parası, Temiz Sevgililer, Kelepir,


Ev Ona Yakıştı, İhtiyar Çilingir

Roman: Ayaşlı ve Kiracıları, Vassaf Bey, Miras


CUMHURİYET DÖNEMİ'NDE HİKAYE (1940-1960)

1940-1960 yılları arasında dünya ve Türkiye'deki değişim ile gelişmeler sanatı da çeşitlendirmiş ve
zenginleştirmiştir.

Bu dönem hikayelerinin konu çeşitliliği de artmıştır.

Bu dönem hikayelerinde ve romanlarında “Toplumcu gerçekçi, milli-dini duyarlılık, bireyin iç dünyasına


ağırlık veren anlayış ve modernist anlayış” etkili olmuştur.

Bu yıllarda Anadolu’ya açılma devam etmiş ve Anadolu halkının yaşamı sıklıkla işlenmiştir.

Toplumdaki aksakların giderilmesi amaçlanmıştır.

Toplumsal konuların yanında bireysel konular da hikayelerde işlenmiştir.

Gözlemci gerçekçilik ön plandadır.

1940-1960 yılları arasında Türk hikayesinde farklı eğilimler ortaya çıkmıştır:

Milli-Dini Duyarlılığı Yansıtan Hikayeler

Milli edebiyatın bir devamı olarak nitelendirebileceğimiz bu anlayışta Anadolu, milli değerler,
Kurtuluş Savaşı, toplumsal değişim gibi konular işlenmiştir.
Türk mitolojisinden ve destanlarından etkilenen yazarlar eserlerinde bunun izlerini ortaya koyarlar.
Dil, sade ve anlaşılırdır.
Mustafa Necati Sepetçioğlu, Hüseyin Nihal Atsız gibi isimler bu anlayışı yansıtan hikayeler
yazmışlardır.

Toplumcu-Gerçekçi Hikayeler

Toplumdaki sorunları dile getirmişlerdir.


İşçi, köylü, kasabalı ve varoşlarda yaşayanlarla ilgili sınıfsal çatışmaları merkeze almışlardır.
Hikayeyi toplumdaki sorunları dile getirmek ve toplumu yönlendirmek için bir araç olarak
görmüşlerdir.
Dili sadedir ve yöresel ağızlara yer verilir.
Fakir Baykurt, Kemal Tahir, Orhan Kemal, Sadri Ertem, Samim Kocagöz, Talip Apaydın gibi
sanatçılar bu tarzda hikayeler yazmıştır.
Bireyin İç Dünyasını Esas Alan Hikayeler

Bu dönemde bazı sanatçılar toplumu değil bireyi ve bireyin psikolojisini hikayelerinde yansıtmaya
çalışmıştır.
Bireylerin iç dünyasına açılmışlardır.
Bunalım, bilinçaltı, bireyin yalnızlaşması ve yabancılaşma konularını üzerinde durmuşlardır.
Modern yaşamın bireyler üzerindeki psikolojik etkisini irdelemişlerdir.
Peyami Safa, Ahmet Hamdi Tanpınar, Tarık Buğra, Sâmiha Ayverdi gibi isimler bu tarzda hikaye
örnekleri vermişlerdir.

Modernist Hikayeler

Modernist hikâyede gerçeklik karşısında kuşkucu ve tedirgin olan, iç̧ dünyasına çekilen,
yabancılaşan, toplumla çatışan, karamsar, bunalımlı, zayıf birey ele alınmıştır.
Geleneksel anlatımın dışına çıkılmış, olay örgüsü ve mekan arka planda bırakılmıştır.
I ve II. Dünya Savaşlarının insanlık üzerindeki yıkıcı etkilerinin etkisi vardır.
İnsanı karmaşık bir varlık olarak sunan yazarlar, bireysellik ve bireyin kozmik yalnızlığını
anlatmıştır.
Nezihe Meriç̧ , Bilge Karasu (1930-1995), Yusuf Atılgan, Oğuz Atay (1934-1977), Ferit Edgü ve
Adalet Ağaoğlu

Tıkla ve İzle
CÜMLENİN ÖGELERİ
Bir duyguyu, düşünceyi, isteği, durumu, olayı ya da yargıyı anlatan söz ve söz öbeklerine "cümle" denir.

Cümle birden fazla sözcükten oluşabileceği gibi tek bir sözcükten de oluşabilir.

•Okuyorum.
•Mutluyum.
•Ben bu akşam ders çalışıyorum.

Sözcükler cümlenin kuruluşunda farklı görevler alır ve üstlendikleri bu görevlere öge denir.

Cümlenin Ögeleri Nelerdir?


Tıkla ve İzle
Aşağıdaki Bağlantılardan "Türk Dili ve Edebiyatı” Ders
Konularına, Etkileşimli Notlara ve Dosyalara Ulaşabilirsiniz.

⇒ TYT Türkçe PDF Notlar


⇒ AYT Edebiyat Notları PDF
⇒ Edebiyat Ders Notları PDF
⇒ 9. Sınıf Edebiyat Notları
⇒ 10.Sınıf Edebiyat Notları
⇒ 11.Sınıf Edebiyat Notları
⇒ 12.Sınıf Edebiyat Notları
⇒ Sınav Hazırlık Videoları
⇒ Ders Videoları

Aşağıdaki Bağlantılardan "Türk Dili ve Edebiyatı” Ders
Konularına, Etkileşimli Notlara ve Dosyalara

⇒ Türkçe Ders Konuları


⇒ Edebiyat Ders Konuları

⇒ TYT Türkçe Konuları


⇒ AYT Edebiyat Konuları

⇒ 9. Sınıf Edebiyat Notları


⇒ 10.Sınıf Edebiyat Notları
⇒ 11.Sınıf Edebiyat Notları
⇒ 12.Sınıf Edebiyat Notları
⇒ Öğretmen Dosyaları

You might also like