Professional Documents
Culture Documents
Dahiliye
0|Sayfa
İÇİNDEKİLER 01 Kardiyoloji
24 Pulmonoloji
46 Endokrinoloji
70 Hematoloji
Onkoloji………….100
102 Nefroloji
124 Gastroenteroloji
Hepatoloji………….152
170 Romatoloji
2022
/prepnotestus
Kardiyoloji
/Kardiyoloji
NABIZ BULGULARI
(Parvus et tardus)
(Hiperkinetik)
ÜFÜRÜMLER
ÖZEL ÜFÜRÜMLER
• Austin Flint: AY’de duyulan kanın geriye kaçması ile oluşan fonksiyonel MD üfürümü.
• Carey Coombs: ARA’da mitral valvülite bağlı kısa mid-diyastolik üfürüm.
• Graham Steel: Pulmoner hipertansiyona bağlı gelişen Pulmoner yetmezlik üfürümü.
• Carvello Belirtisi: İnspiryum ile Triküspid yetmezliği üfürümünün şiddetinin artmasıdır.
• Branham Belirtisi: AV fistüle basılınca nabız hızının düşmesi, kan basıncının yükselmesi.
Sayfa |1
/Kardiyoloji
• Sağ atrium volümünün arttığı durumlarda her iki kapakta da rölatif darlık üfürümleri duyu-
labilir. Sağ atrium volümünün arttığı önemli konjenital hastalıklar: ASD ve total anormal
venöz dönüş anomalisi.
EKG
BELİRTİLER
Sayfa |2
/Kardiyoloji
KALP SESLERİ
• Birinci Kalp Sesi (S1) : Mitral ve Triküspit kapakların kapanması sonucu oluşur.
• İkinci Kalp Sesi (S2): Aort ve Pulmoner kapağın kapanması sonucu oluşur.
o Geniş (patolojik) Çiftlenme: Sağ ventrikülün sistolünün uzaması sonucu oluşur.
Görüldüğü durumlar: Sağ kalp patolojileri, sağ dal bloğu, PE, PuHT, PD,
MD, MY, Soldan-sağa şant.
o Paradoksal Çiftlenme: Sol ventrikül sistolünün uzaması (gecikme) sonucu
pulmoner kapağın aort kapağının önüne geçmesi.
Görüldüğü durumlar: Sol dal bloğu, HT, AD, KAH, PDA, mitral kapak hasta-
lıkları hariç sol kalp patolojileri.
• Üçüncü Kalp Sesi (S3- Ventriküler Galo): Konjestif Kalp yetmezliği (En sık neden), MY, TY,
miyokardit, gebelik (ilk 12 hafta, volüm yüklenmesi sonucu), Çocuk ve gençlerde fizyolojik
(> 40 yaş patolojik)
Sayfa |3
/Kardiyoloji
BUNLARI UNUTMA
⋅ Hiperkalemide EKG Değişiklikleri: T sivri (en erken belirtisi), P düz, QRS geniş
⋅ Hipokalemide EKG Değişiklikleri: T düz, P artar, U belirgin (en özgün)
⋅ Hiperkalsemide EKG Değişiklikleri: QT kısa (en erken bulgusu)
⋅ Hipokalsemide EKG Değişiklikleri: QT uzar (en erken ve en önemli bulgusu)
⋅ Efor testinde iskemi kriteri: ST segmentinde 1mm’den fazla çökme
⋅ Geniş QRS yapan durumlar: Dal blokları, ventrikül hipertrofileri, WPW, Hiperpotasemi.
⋅ EKG’de P dalgasının görülmediği durumlar: Af, Sinoatriyal blok, İleri Hiperpotasemi.
⋅ Nabız basıncını arttıranlar: AY, AV-fistüller, PDA, Paget, Hipertiroidi, Hiperdinamik durumlar
⋅ Nabız basıncını azaltanlar: Kardiyak tamponad, Konstriktif perikardit, Hipotiroidi, AD, şok
KALP YETMEZLİĞİ
Etiyoloji:
Kalp Yetmezliğinin en sık nedeni, koroner arter hastalığına bağlı (öz. MI) sol ventrikül
bozulmasıdır.
Sağ kalp yetmezliğinin en sık nedeni sol kalp yetmezliğidir.
İzole Sağ kalp yetmezliği → KOAH
Akut sağ KY → PE
Klinik:
Sol Kalp Yetmezliği Semptomları: Pulmoner Konjesyon semptomları.
o Efor dispnesi (ilk ve en sık Sx)
o Dispne, Ortopne
o Paroksismal nokturnal dispne (En spesifik Sx)
o Hemoptizi, öksürük
Sağ KY Bulguları :
o Venöz Dolgunluk
o Sağ atriyum gerisinde göllenen kana bağlı hepatomegali gelişir.Hızlı gelişen
yetmezliklerde KC ağrılıdır.
o Alt ekstremitelerde bilateral gode bırakan ödem
o Bağırsak duvarı ödemine bağlı malabsorbsiyon sendromu meydana gelir.
Sayfa |4
/Kardiyoloji
Tanı:
Plevral Efüzyon: Sıktır ve daha çok sağ hemitoraksta meydana gelir. Yetişkinlerde
plevral efüzyonun en sık sebebi KY’dir. Transuda tiplidir.
Pulmoner Konjesyon: Üst zonlarda geyik boynuzu manzarası vardır.
Kerley A: Üst ve orta zonlarda. Kerley B: Alt zonlarda.
EKO: Kesin tanı yöntemidir. Ef ≤ %35-45 → Sistolik KY, EF ≥ %50 → Diyasyolik KY
BNP: KY olan hastalarda BNP düzeyi artar. Akut dispne ile başvuranlarda ayırıcı tanıda
kullanılır.
Tedavi
Sayfa |5
/Kardiyoloji
Tedavi:
İlk ilaç kesilir. Elektrolit bozukluğu varsa düzeltilir.
Ventriküler taşikardi varsa Lidokain/Fenitoin verilir.
En etkili tedavi Dijital bağlayıcı pürifiye Fab antikorlarıdır. (DIGIBIND)
• Var olan KY’nin klinik olarak alevlendiği veya KY semptom ve bulgularının ani başladığı
durumdur.
• Etiyoloji: Akut koroner sendrom (aMI), hipertansif kriz, tamponad (Sağ KY’ye neden olur).
• Klinik: AC ödemi, dispne, ortopne, taşipne, siyanoz, taşikardi, öksürük, köpüklü balgam.
• Tedavi: O2 tedavisi, IV loop diüretikler (furosemid), IV morfin (öz. ajite hastada), IV vazodila-
törler ( Nitrogliserin, Na nitroprussid, nesiritide) hipotansiyon yoksa AC ödeminde ilk tercih.
Ultrafiltrasyon, ADH antagonistleri (Tolvaptan ve conivaptan hipervolemik/övolemik hipo-
natremide.), Levosimendan.
o Hipotansif hastalarda: İlk tercih dopamin ve dobutamindir. Bunlara rağmen
klinik düzelmiyorsa norepinefrin ve fenilefrin eklenebilir.
• İntrakardiyal Defibrillatör (ICD) : Malign aritmilere bağlı ani ölümü engellemek için
implante edilir. Semptomları devam eden hastada EF < %35 olup (ya da asemptomatik
hastada
EF < %30 ise) yaşam beklentisi 1 yıldan fazla ise ICD endikasyonu vardır.
• Kardiyak Resenkronizasyon Tedavisi (CRT): Ventriküllerin eş zamanlı kasılmasını
sağlayarak kalbin daha etkin pompalamasını sağlayan pil benzeri cihaz.
o Endikasyon: Primer tedaviye rağmen semptomları devam eden hastalarda; EF <
%35 olup ritm sinüs iken eşlik eden sol dal bloğu ve geniş QRS (> 130msn) olması.
KY’de Prognoz: Çoğu ilk 5 yılda ex. olur. Ölümlerin en sık nedeni, malign aritmilerdir.
Akut dispne ile gelen hastada kalp yetmezliğini diğer akut dispne
yapan nedenlerden ayırt etmek için BNP veya pro-BNP bakılır.
Sayfa |6
/Kardiyoloji
BUNLARI UNUTMA
HİPERTANSİYON
Fizik Muayene:
• S2 sert işitilebilir: Aort kapağı sert kapanıyorsa → Sistolik HT
Pulmoner kapak sert kapanıyorsa → Pulmoner HT
• S4 duyulur, AoK, Böbreklerde büyüme (Polikistik), Renal arter stenozu.
Sayfa |7
/Kardiyoloji
HİPERTANSİF ENSEFALOPATİ:
• Baş ağrısı, bilinç bulanıklığı, epileptik nöbet gibi nörolojik bulgular görülür. Nörolojik bulgu-
ların antihipertansif tedavi ile normale dönmesi karakteristiktir.
• Tedavide hedef başlangıçta %25’lik düşüştür. Labetolol (ilk tercih), Nicardipin, Nitroprussid
verilir. Nitratlar kafa içi basıncını yükseltiği için önerilmez.
• Konjestif KY olanların %75’inde HT vardır. Birinci tercih ACEi.
• Koroner Arter hastalığı: Diyastolik basınç > 160/95 olanlarda 2 kat artar.
• Tedavi: Beta Blokörler birinci tercih.
• Aritmi: AF
• Göz Bulguları:
Grade III: Yumuşak ve sert eksudalar
Grade IV: Papil Ödemi eklenmiştir.
Tedavi:
Başlangıçta yaşam tarzı değişikliğine gidilir. 15-30 gün sonunda efektif bir düşüş
sağlanamazsa ilaç tedavisine başlanır.
Yüksek risklilerde( HT’ye DM’nin eşlik etmesi, HT end organ hasarı, Evre 2 HT olup ≥3
risk faktörü varlığı, Evre 3 HT) hemen ila.ç tedavisine başlanır.
Tüm Hipertansif hastalarda < 140/90mmHg olmalıdır.
DM için diyastolik < 85 mmHg olması önerilmektedir.
Yaşlılarda ( Öz > 80 yaş) tedavi sistolik > 160mmHg olduğunda başlanmalı. Hedef 140-
150 mmHg
Antihipertansif tedavide kullanılan ilaçlar: İlk sıra tedavide KKB, ACEi, ARB ve Tiyazid
diüretikler.
o KKB: Kan basıncını düşürme güçlerine göre sıralama, dihidropridinler,
diltiazem, verapamil.
o ACEi/ARB: Özellikle diyabetik nefropatililerde öncelikle tercih edilmeliler.
o B-BL: Karvedilol, labetalol, nebivolol. (vazodilatasyon yapanlar tercih edilmeli)
o Tiyazidler: İndapamid ya da klortalidon ilk basamakta tercih edilmelidirler.
Sayfa |8
/Kardiyoloji
HİPERTANSİF KRİZ
• Şiddetli kan basıncı yüksekliği + Akut end organ hasarı ( > 220/130) (preeklampsi için >
160/100)
• Tedavide kan basıncını ilk saat %10, daha sonra 3-12 saat içerisinde %15 düşürmektir.
o İskemiden korumak için bu dönem içinde basınç 160/110’nun altına çekilmemeli,
tek istisna aort diseksiyonudur.
Tedavi
Parenteral tedavi yapılır. Na Nitroprussid, Nikardipin, Fentolamin, Nitroglisserin,
Labetolol kullanılır.
Oral: Metildopa, kaptopril, labetolol
Nitroprussid + Metoprolol: Akut aort diseksiyonuna yol açan Hipertansif krizde ilk
tercih
Labetolol: ABY, akut iskemik/hemorajik SVO, HT ensefalopati, preeklampsi/eklampsi-
ye yol açan HT krizde ilk tercihtir.
Nitrogliserin: Akut koroner sendroma yol açan HT krizinde ilk tercih.
Fentolamin: Feo krizi, kokain intoksikasyonu.
Nikardipin: Koroner by-pass sırasında, kraniyotomi sırasında/sonrasında HT.
Sayfa |9
/Kardiyoloji
TIMI SKORLAMASI
⋅ ≥ 65 yaş ⋅ Kardiyak markerlarda yükselme
⋅ Darlık seviyesi ≥ %50 (post MI, stenoz..) ⋅ Son 7 gün içinde aspirin kullanımı
⋅ KAH için en az 3 risk faktörü olması ⋅ Son 24 saatte en az 2 angina atağı
⋅ EKG değişikliği (ST değişikliği)
⋅ Her biri 1p → 0-2 düşük | 2-5 orta | 5-7 yüksek
USAP veya Non-ST Mi ile gelen hastalarda akut koroner sendrom gelişme riskini belirlemede kullanılır.
Tedavi:
Stabil Angina:
o Oluşabilecek kardiyak olayları engellemek için: Aspirin, Statin (hedef LDL < 70)
o Semptomatik: Beta Blokör (ilk tercih) yetersiz kalırsa KKB ya da uzun etkili
nitrat eklenir. Vorapaxar (PAR-1 antagonisti) MI öyküsü/ PAH olanlarda
kardiyovasküler olay riskini azalttığı gösterilmiştir.
o Göğüs ağrısı devam ediyorsa; Ranolazin, İvabradin, Nikorandil, Trimetazamin
eklenir.
Unstabil Angina:
o Antiplatelet tedavi (ikili uygulanmalı): Aspirin (300mg çiğneme-yükleme)
idame 100 mg.
o P2Y12: USAP ya da MI hastalarında 1 yıl aspirin ile birlikte kullanılmalıdır.
(Klopidogrel, Tikagrelor, Prasugrel)
Prasugrel, klopidogrel’den daha potenttir ve kanama yan etkisi daha
fazladır. >75y, inme/TIA öyküsü, <60y olanlarda kontraendikedir.
o Antikoagulan: UFH (standart heparin), enoxoparin (sc), bivaluridin,
fondaparinux
o Antianjinal: Nitratlar (Sublingual 5 dk ara ile 3 defa verilebilir), BBL (↑ riskli
hastalarda ilk tercih), CaKB (BBL alamayan/hâlâ semptomatik olanlar).
o Yüksek riskli hastalarda GP IIb/IIIa inhibitörleri (abciximab, trofiban,
eptifibatid) eklenebilir.
AKUT MI
• Koroner damarda daha önce varolan aterosklerozun üzerindeki fibröz başlık yırtılır, plak
içeriği kan ile temas eder, koroner damarda bir anda trombüs oluşur (Mİ’yi başlatan), Bu
trombüs;
o Koroner damarı %100 tıkarsa -> ST eleve Mİ (transmural)
o Koroner damarı %80-90 tıkarsa -> Non-ST eleve Mİ (subendokardiyal)
Akut Mİ’da:
En erken yükselen ve en erken normale dönen enzim: CK-MB
En geç yükselen ve en geç normale dönen enzim: LDH
En erken yükselen ve en erken normale dönen biyomarker: Troponin T
En Sensitif ve en spesifik biyomarker: Troponin I
S a y f a | 10
/Kardiyoloji
Komplikasyonlar:
Erken komplikasyonlar: Aritmiler (en sık ventriküler ekstrasistoldür)
o En sık ölüme neden olan aritmi; Ventriküler Fibrilasyon.
• Dressler Sendromu: En geç görülen komplikasyondur (3-9 hafta arası). Ateş, göğüs ağrısı
ve plevral ağrıya neden olabilir. Perikardiyal ve plevral Frotman alınır. Lökositoz ve sedim
↑. Aspirin birinci tercih, cevapsız vakalarda Steroid verilebilir.
KARDİYOMİYOPATİ
• Kalbin basınç ya da volüm yükü altında kalmadan hipertrofiye girmesidir. Es. genetik KVS
hastalıktır. Genç atletlerde ani kardiyak ölümün es. sebebidir.
• Es. MYH7 sonra protein C mutasyonu görülür. Troponin C mutasyonu en ağır seyreden
tiptir.
• Özellikle septumda olmak üzere sol ventrikülün bir ya da daha fazla segmentinde kalınlaş-
ma vardır.
Klinik:
• Bir çok hasta asemptomatiktir. Es. semptom efor dispnesidir.
• Senkop - presenkop, angina efor ile beraber ya da dinlenimde olabilir.
• Çarpıntı çoğunlukla sol ventrikülün çıkış darlığına/ aritmilere bağlı gelişebilir.
S a y f a | 11
/Kardiyoloji
Tedavi:
• Sol ventrikül çıkışı normal ise;
o B-Bloker ilk seçenek. Kullanamayanlara Verapamil/Diltiazem verilebilir.
o Sol vent. çıkışı Dar ise: daha yüksek doz B-Bloker, yetersiz ise Sopiramid
eklenebilir.
o Ventriküler Septal myotomi: Max. medikal tedx. rağmen semptomlar devam
ediyorsa.
o Ani ölüm açısından riskli olanlara ICD yerleştirilmelidir.
• Es. görülen KMP’dir. Altta yatan herhangi bir organik hastalık olmadan sol / her iki ventrikül-
de dilatasyon ve sistolik fonksiyon bozukluğu olmasıdır.
Etiyoloji:
İdiyopatik (es.) çoğunda genetik bir neden vardır. Genetik (OD, es. TTN mutasyonu, Lamin
A/C mutas. AV iletim problemleri olur. Duchenne ve Becker musküler distrofileri)
İnfeksiyöz miyokardit: Chagas (T.cruzi neden), Coxsackie, echovirus, HIV, HBV, Lyme.
İnflamatuar: Peripartum KMP, otoimmün hastalıklar.
Toksik ve İlaçlar: Alkol (es. toksik), katekolaminler, kurşun, cıva, antrasiklinkler
(doksorubisin), trastuzumab (anti-HER2), 5-FU
Metabolik: Tiroid hastalıkları, DM, Feo, obezite, hemokromatozis. Tiamin, selenyum ve
karnitin eksikliği.
Klinik:
Biventriküler kalp yetersizliği görülür. Genelde sol kalp yetmezliği semptomları daha ön
plandadır.
Çarpıntı, senkop-presenkop tarifleyenlerde EKG/Holter ile vent. aritmiler
araştırılmalıdır.
Intravasküler trombüse bağlı sistemik/AC embolizasyon bulguları olabilir.
Ailesel (genetik geçişli) dilate kardiyomiyopati yıllarca asemptomatik kalabilir.
Tanı:
EKG: Sol ventrikül hipertrofisi, sinüs taşikardisi, nonspesifik ST -T dalgası anormallikleri,
patolojik Q dalgası görülebilir.
EKO: Öncelikli tanı yöntemidir. EKO'da es. görülen bulgu ventrikülün zayıf kasılmasıdır
(diffüz hipokinezi). Düşük ejeksiyon fraksiyonu saptanır. Sol kalp yetmezliğinin es. sebebi
geçirilmiş Mİ olduğu için, DKM tanısı koyarken iskemik kalp hastalığı olmadığı gösterilmelidir.
Risk faktörü olan hastalarda koroner anjiyografi yapılmalıdır.
Tedavi:
KY tedavisi yapılır. Ventriküler aritmi öyküsü varsa ICD yerleştirilmelidir.
S a y f a | 12
/Kardiyoloji
• Peripartum KMP:
o Doğumdan 1 ay önce / 5 ay sonra görülür. Kalp biyopsisinde lenfositik infiltrasyon
vardır. Otoimmün köken düşündürür.
o Bromokriptin tedavisi mortaliteyi azaltır. %50’sinden fazlası 6 ayda normale döner.
• Tako-Tsubo:
o Posmenopozal kadınlarda aşırı stres ile gelişir.
o Masif katekolamin deşarjının B2 inh. reseptörlere bağlanarak ventrikül kasılmasını
engellemesi temel mekanizmadır. Bu bölgelerde diskinezi ve balonlaşma olur.
o Semptom ve bulgular STEMI ile karışır. Angina birçok hastada vardır.
o EKG: eleve ST, derin T inversiyonu, EKO; Sol vent. apikal diskinezi.
RESTRİKTİF KMP
Etiyoloji:
Amiloidoz (es.), sarkoidoz, hemokromatoz, fabry, radyasyon, skleroderma, karsinoid
sendrom, endomiyokardial fibrozis, hipereozinofilik sendrom.
Klinik:
KY belirti ve bulguları ön plandadır. Es. bulgu boyun venöz dolgunluğudur.
Ödem, assit, HM, kusmaull işareti belirgindir. Ritm bozukluğuna sık rastlanır.
Konstriktif perikardite çok benzer (K.perikarditte perikardial kalınlaşma var).
Tanı:
EKG: p mitrale, P pulmonale, inferolateral derivas. ST depresyonu ve T negatifliği
olabilir. Voltaj düşüklükleri saptanabilir.
EKO: Öz. amiloidozda miyokardial parlaklık artışı, diyastolik dolumda sınırlanma, biatrial
dilatasyon, vent. boyutları normal.
o Amiloidozda ventrikül duvarında kalınlaşma görülebilir.
Tedavi:
KY tedavisi ve altta yatan nedenin tedavisi. Son dönemde kalp nakli.
S a y f a | 13
/Kardiyoloji
KAPAK HASTALIKLARI
• Kapak hastalıkları; Nefes darlığı, boyun venöz dolgunluğu(BVD) ya da ödem ile kendini
gösterebilir. İlk EKO yapılmalı.
• En sık romatizmal ateşe bağlı gelişir. En sık mitral sonra aort, triküspit ve pulmoner kapağı
tutar. ARA’da erken dönemde en sık mitral yetmezlik (MY), kronik dönemde mitral darlık (MD)
görülür.
• En sık kapak hastalığı MD, en sık görülen kapak lezyonu MVP’dir.
MİTRAL DARLIK
• Mitral kapak alanının 2 cm²’nin altına inmesidir. (N: 4-6 cm²). Es. sebebi RKH’dır.
Klinik
İlk ve en sık görülen; Efor dispnesidir.
Disfaji, Seste kabalaşma, hemoptizi (Hemoptizi’nin en sık görüldüğü kapak hastalığıdır)
Atrial Fibrilasyon: MD’nin en sık komplikasyonudur. (akut PHT tablosu gelişebilir)
Sağ KY bulguları olabilir.
Gebelerde en kötü prognozlu kapak hastalığıdır.
Tanı:
EKG: P mitrale (bifazik p), AF
Durozie’s Belirtisi: S1 sert, mid-diyastolik üfürüm, presistolik şiddetlenme, opening
snap. (Oskültasyonda sırasıyla: S2, opening snap, middiyastolik üf, presistolik şiddetlenme, S1)
Teleradyografi: Kalbin sol kenarında düzleşme, sağ kalp kenarında çift kontur, kerley
çizgileri, sol ventrikül hipertrofisi, sol ana bronş yukarı itilir.
Kesin Tanı: EKO (transözofageal daha sensitiftir). Altın standart kateterizasyondur.
Tedavi:
Kapak açıklığı > 1,5 cm² ve asemptomatik -> yıllık EKO takibi.
Kapak açıklığı < 1,5 cm² ve semptomatik: Balon valvuloplasti. Ciddi kalsifikasyon/sol
atrial trombüs ve eşlik eden MY varsa yapılmamalıdır.
Yaşlılarda, gebe kalmak isteyenlerde ve antikoagülasyonun uygun olmadığı hastalarda
biyoprotez kapaklar, diğer durumlarda mekanik kapaklar tercih edilmedilidir.
• Sol ventrikül ve sol atrium üzerinde volüm yükü oluşur, ciddi sol kalp dilatasyonu ve KY
görülebilir.
Etiyoloji:
MVP -> En sık MY nedenidir.
İnfektif endokardit, iskemik, RA, Ankilozan Spondilit, HKMP, Konjenital.
S a y f a | 14
/Kardiyoloji
Pansistolik Üfürüm: En iyi apekste duyulur ve sol aksillaya yayılır. Ekspiryumda artar.
S3 ve S4 duyulabilir. S1 yumuşaktır.
Kronik MY’de pansistolik, Akut MY’de erken sistolik.
Tanı:
Tele: Kardiyomegali ve Pulmoner Konjesyon bulguları.
EKG: Sol atrial genişleme ve biventriküler hipertrofi belirtileri, AF bulguları.
EKO: Kesin tanı. Altın standart kalp kateterizasyonudur (rutin yapılmaz)
Tedavi:
Medikal: Akut→ ACEi, Beta Blokör ve diüretikler ve acil operasyon.
o Kronik: En iyi ilk tedavi → ACEi, ARB, nifedipin
• Mitral kapaklarda miksomatöz bir dejenerasyon vardır. Kapaklar sistolde atriuma doğru
balonlaşır. En sık posterior yaprak tutulur. Genel olarak en sık görülen kapak hastalığıdır.
Etiyoloji:
İdiopatik. HKMP, Ostium Sekundum ASD
Marfan Sendromu; Ehler-Danlos sendromu.
WPW, SLE
• Aort kapak alanı 1,5 cm² altına indiğinde sol ventrikül basıncı artar ve sol ventrikül hipertrofisi
meydana gelir.
Ejeksiyona karşı direnç (Basınç yükü) -> Hipertrofi -> Kalp yetmezliği
Etiyoloji:
<30 yaş: Konjenital (Biküspit Aort kapağı), 30-70 yaş: Romatizmal, >70 yaş: Dejeneratif
S a y f a | 15
/Kardiyoloji
Tedavi:
İlaç: Dijital, Diüretikler ve Vazodilatörler VERİLMEZ !
Cerrahi endikasyonlar: Semptomatik, EF < %50, basınç farkı > 40 mmHg
TAVR: >80 yaş ve kapak replasmanı için yüksek riskli olanlar ve beklenen yaşam süresi
>1 yıl olan ciddi darlıklılarda tercih edilir. Mortaliteyi belirgin azaltır. 65-80 yaş
TAVR/Cerrahi tercih edilebilir.
AORT YETMEZLİĞİ
• Gelişmiş ülkelerde en sık nedenler biküspit aort kapak ve kalsifik kapaktır. Diğer nedenler:
romatolojik hastalıklar (ASp, SLE, RA, Takayasu), infektif endokardit, aort disseksiyonu,
marfan, sifiliz, HT.
Klinik:
En sık semptom çarpıntıdır. Diğer sık beklenen semptomlar dispne ve halsizliktir.
Sol KY bulguları + aşağıdakilerden biri verilirse A.Y ön planda:
o Quinke nabzı, Musset, Hill belirtisi, Durozie’s, Corrigan nabız.
Tanı:
Erken diyastolik dekreşendo üfürüm, Austin-Flint üfürümü, S3 (vol yüküne sekonder),
sistolik basınç yüksek, diyastolik basınç düşüktür. Nabız basıncı artar.
EKG’de geç dönemde sol aks deviasyonu,
Toraks Radyografide; Sol ventrikül dilatasyonu.
EKO: Kesin tanı.
Tedavi:
ACEi, ARB, KKB, ödemi olanlarda diüretikler kullanılabilir.
En iyi tedavi kapak replasmanıdır → Semptomatik, EF <%50, Sistol sonu sol vent >5cm
• ARA en sık nedenidir, karsinoid sendrom. Sağ KY bulguları vardır. Boyunda dev ‘’a’’ dalgası,
üfürümü inspirasyon ile şiddetlenir (Mid-diyastolik). Büyük sivri p dalgası vardır. S1 serttir.
• Temel tedavi kapak replasmanıdır. Medikal olarak diüretikler kullanılabilir.
• En sık sağ ventrikül dilatasyonuna sekonder gelişir (PHT). Pr. TY’de es. neden infektif
endokardittir.
• Klinik: S1 yumuşak, carvallo belirtisi, boyunda dev ‘’v’’ dalgası.
• Tanı: EKO
• Tedavi: Medikal (diüretikler), Cerrahi (anuloplasti ya da replasman → biyolojik)
• En sık Fallot Tetratolojisi, karsinoid sendrom. Periferik PD’de alagille ve rubella düşün(!)
• Klinik: En sık dispne, Sağ KY bulguları. Juguler ‘’a’’ dalgası belirgin, apeks vurusu yukarı ve
dışa, S2 geniş çiftleşme, Sistolik ejeksiyon üfürümü, KC’de sistolik genişleme. (Pulsatil KC)
• Tanı: EKO → Sağ ventrikül ve atriyal genişleme.
• Tedavi: İlk tercih balon valvüloplastidir.
S a y f a | 16
/Kardiyoloji
• En sık neden PHT, Akut PY’nin en sık nedeni Pulmoner Emboli (PE)’dir.
• Klinik: Altta yatan hastalığın kliniği. Sol sternalde erken diyastolik üfürüm.
• Tanı: EKO, Tedavi: Altta yatan hastalığın tedavisidir. Kapak replasmanı (biyolojik)
AKUT MİYOKARDİT
• En sık nedenleri parvovirüs B19 ve HHV-6’dır. Coxsachi, Adenovirüs, HIV, HCV, CMV.
• Bakteriyel: en sık C. Diptheriae gözlenir.
En sensitif tanı yöntemi MR, ikinci sensitif ise İndium 111 anti-miyozin
sintigrafidir. Biyopsiden sonra en spesifik Troponin yüksekliğidir.
AKUT PERİKARDİT
• En sık neden idiyopatiktir. Mİ, KBY, Radyasyon, FMF, Sarkoidoz, Travma, Tm, Miksödem,
Tbc,Sifiliz, Koksaki B, İnfluenza, Herpes, Ekovirüs, Kabakulak
Tedavi:
İlk tercih Aspirin ya da NSAİİ, bunlara Kolşisin eklenmesi önerilir. Bunlar yetersiz ya da
kontraendikasyon varsa düşük doz Kortikosteroid kullanılabilir. Sx,CRP,EKG düzelene
kadar egzersiz yok.
PERİKARD TAMPONADI
• Sıvı diyastolde kalbi sıkıştırır. İntraperikardiyal basınç kalbin diyastolik doluşunu engelle-
meye başlar bu yönü ile tamponattan ayrılır.
• En sık nedeni malignitelerdir.
• Venöz basınç yüksek, nabız daralmıştır.
• Pulsus paradoksus, dispne ( AC dinlemekle Normal), Sağ yetmezlik bulguları var.
• EKG: Düşük voltaj
• EKO: Tanı için ilk. Kalp etrafında sıvı ve diyastolik doluş bozukluğu.
• Tanı: Perikardiyosentez.
• Tedavi: Visköz, tekrarlayan effüzyonlara cerrahi müdahale yapılabilir. Tekrarlayan
Perikardiyal effüzyonda Kolşisin kullanılabilir.
S a y f a | 17
/Kardiyoloji
ENFEKTİF ENDOKARDİT
Tanı:
Altın standart kapaktan/endokardiyal örnekte mikroorganizmanın üretilmesidir.
CRP ve sedim yüksek, lökositoz, anemi, hematüri.
EKO: Vejetasyon, abse, yeni gelişen KY, protez kapakta disfonksiyon.
Tedavi:
Ampirik Tedavi (4-6 hf): Doğal kapak endokarditi (Vankomisin + Gentamisin/Seftriakson)
Spesifik tedaviler:
o Fungal (Candida): Kaspofungin/Mikafungin/Anidulafungin
Amfoterisin B + Flusitozin
Kapak replasmanı
o HACEK: Seftriakson
S a y f a | 18
/Kardiyoloji
DUKE Kriterleri
Majör Kriterler Minör Kriterler
⋅ Kan kültür pozitifliği ⋅ Yatkınlık yaratan durum olması
→ 2 farklı kültürde tipik organizma üremesi (a- → IV ilaç bağımlılığı, kalp patolojisi,
hemolitik strep, S.bovis, S.aureus, Enterokok) ⋅ Ateş
→Herhangi bir organizma ile persistan bakteri- ⋅ Vasküler fenomenler
yemi (> 12s arayla 2 kültür/ 3 pozitif kültür ya da ⋅ İmmünolojik fenomen
en az 1 saat arayla alınmış ≥4 kültürün çoğunda ⋅ EKO bulgusu (majöre uymuyan)
üreme olması)
⋅ Kan kültür pozitifliği
⋅ Endokard tutulumunun gösterilmesi
→ EKO: Vejetasyon, abse, yeni gelişen KY, protez
kapakta disfonksiyon
→ Yeni valvular üfürm
⋅ Seroloji
→Coxiella burneti için tek kültür pozitifliği/
antikor titresinin yükselmesi)
⋅ Kesin: ⋅ Olası:
o 2 majör o 1 majör + 1 minör
o 1 majör + 3 minör o 3 minör
o 5 minör Ekarte Kriterleri: Atb sonrası ≤ 4 günde
o Patolojik olarak kanıtlanmış düzelme ve patolojik incelemed EE olmaması,
DUKE kriterlerinin karşılanmaması.
ARİTMİLER
SİNÜS BRADİKARDİSİ
• Kalp hızının < 60 /dk olmasıdır. Sporcularda fizyolojik olmak üzere, hipotermi, hipotiroidi,
uyku, inferior MI, B-Bl, dijital ve organofosfat intoksikasyonunda görülebilir.
• < 35/dk olduğunda semptomatik olur ve tedavi edilmelidir.
o Tedavi: Atropin, efedrin, izopraterenol verilebilir. Tedaviye yanıt yoksa kalıcı pace-
maker takılır.
SİNÜS TAŞİKARDİSİ
• Kalp hızının >100/dk olmasıdır. Sıklıkla; KAH, KKY, gebelik, tirotoksikoz, hipovolemi, anksiye-
te, ateş, hipoksi, adrenalin ve dopamin gibi durumlara sekonderdir.
• Altta yatan neden tedavi edilmelidir. Semptomatik hastalara BBl verilebilir. KY’nin eşlik et-
mediği olgularda dijital kullanılmamalıdır.
S a y f a | 19
/Kardiyoloji
ATRİYAL TAŞİKARDİ
Etiyoloji:
Çocuk ve gençlerde görülebilir, Dijital intoksikasyonunda, KOAH, Elektrolik
bozukluklarına bağlı oluşabilir.
Klinik:
En önemlisi ani başlayan çarpıntı (nabız 150-220). EKG: Anormal P dalgaları.
Tedavi:
İlk vagal manevralar, Ca Kanal Bl, Beta Bl, Adenozin. Supraventriküler taşikardilerin
tedavisinde birinci tercih Adenozindir (KOAH ve astımda verilmez). 2.tercih Verapamil.
• En sık rastlanan kronik aritmidir. Arteriyel embolinin en sık görüldüğü ritim bozukluğudur.
Atriumlar efektif olarak kasılamaz dolayısı ile atriumda staz sonucu trombüs gelişir bu da
sistemik emboliye neden olur.
Etiyoloji:
HT en sık nedendir. Gelişmemiş ülkelerde MD. Tirotoksikoz, ateş, perikardit, MI, Stres,
KAH, PE, idiyopatik.
S a y f a | 20
/Kardiyoloji
Tedavi:
Hız Kontrolü: Digoksin, Non-Dihidropiridin Ca kanal Bl, Beta Blokör.
Hemodinami stabil değilse kardiyoversiyon (anjina, hipotansiyon vs.)
Tromboemboli riski yüksek ise antikoagulan verilir. (CHA2DS2-VASc skorlaması)
CHA2DS2-VASc skorlaması
Congestive kalp yetmezliği ( 1puan) Vasküler hastalık (geçirilmiş MI,PAH) (1p)
Hipertansiyon (1p) Age 65-74 arasından olma (1p)
Age > 75 ** (2p) Sex (Kadın cinsiyet) (1p)
DM (1p)
Stroke/TIA öyküsü (2p)
Skor 0 stroke riski düşük, skor 1 ise orta, > 1 ise yüksek.
ATRIAL FLUTTER
WOLF-PARKİNSON-WHITE
Levine-Ganon-Logan
• Delta dalgası yok ve QRS uzun değil.
BLOKLAR
• 1. Derece AV Blok
o İletinin AV noddan geçişi yavaşlar (uzar). Genellikle asemptomatiktir. BB, digoksin,
KKB gibi AV iletiyi yavaşlatan ilaçlar neden olabilir. Diğer: konjenital, ARA, inf. MI.
o EKG: PR uzaması (>0.20sn).
S a y f a | 21
/Kardiyoloji
o Mobitz Tip 2: PR aralığı sabit ancak bazı P dalgaları iletilmez. Mobitz Tip 1’den
daha ciddidir. Tedavide pacemaker kullanılır.
• 3. Derece AV (tam) Blok: Uyarı sinüs noddan çıkar ancak AV nodu geçemez (AV nod tüm
geçirgenliğini kaybeder). Atriyum ve Ventrikül ayrı ayrı çalışırlar (AV dissosiyasyon).
o Hipotansif, Nabız 20-40, baş dönmesi ve senkop görülebilir. Boyunda Cannon a
dalgarı da görülebilir.
o EKG: P’ler ayrı, QRS’ler kendi arasında sabit hızda iletilit.
o Tedavi: Pacemaker
S a y f a | 22
/Kardiyoloji
HAS-BLED SKORLAMASI
BUNLARI UNUTMA
⋅ Lidokain sadece ventriküler taşiaritmi tedavisinde kullanılır.
⋅ PR aralığının uzaması AV blokları, kısalması preeksitasyon sendromlarını düşündürmeli.
⋅ Bradikardi + Senkop kliniği = AV Tam blok düşün
⋅ AV disasosiyonun görüldüğü iki durum: AV tam blok (bradikardik), Ventriküler taşikardi.
⋅ Kardiyak Arrest gelişmesine neden olabilecek 4 ritim; Asistoli, Nabızsız elektriksel aktivite,
nabızsız ventriküler taşikardi ve ventriküler fibrilasyondur.
⋅ Brugada Sendromu: OD, kanalopatidir. En sık mutasyon SCN5A genindedir ve kardiyak Na
kanal defekti mevcuttur. V1-2-3 derivasyonunda sağ dal bloğu paterni ve ST yüksekliği.
Bunlar yoksa ajmalin provakasyon testi. Tedavide: ICD
⋅ Karotis masaji(baro reseptör refleksi harekete geçirmek) ile sinüs ritmi sağlanan ritimler;
Paroksismal atrial taşikardi,AV nodal re-entran taşikardi, AV re-entran taşikardi.
⋅ AV nodu baskılayarak Supraventriküler taşiaritmi tedx kullanılan 4 ilaç;
o Adenozin, Beta Blokör, Ca Kanal Bl(non-dihidropidin), Digoksin
⋅ P dalgasının görülmediği dar QRS’li aritmiler; AF, Nodal Ritim, A.Flutter
⋅ Atriyal Flutterda testere dişi benzeri görüntü vardır.
⋅ CHA2DS2-VASc ve HASBLED skorlamalarında bulunan ortak risk faktörleri; HT, İleri yaş, İnme.
⋅ Dabigatranın antidotu: İdaricuzumab, Rivaroksabanın antidotu: Andexenate
⋅ HoKMP = ailede ani ölüm öyküsü + Senkop + Üfürüm + EKG’de hipertrofi. Genetik geçiş
olasılığı en yüksek en yüksek KMP’dir. Tedavisinde; Beta Bl, Verapamil/Diltiazem ve
Dizopiramid kullanılır. 3D kontraendikedir: Dilatörler, Diüretikler, Digoksin
⋅ Miyokardit: Viral enfeksiyon sonrası KY + plato çizen kardiyak belirteç ↑
⋅ Miksoma: Kalbin en sın görülen primer benig tümörüdür. Atrial Miksoma’da pozisyon ile
değişen nefes darlığı tipiktir. Ateş, Kg kaybı, platipne durumlarında düşün. IL- ve TNF alfa
salgılar -> ateş ve Kg kaybı gelişebilir.
⋅ Platipne nedenleri: Atrial Miksoma ve Hepatopulmoner sendrom
⋅ Fallot Tetralojisi : VSD, PD, Sağ ventrikül hipertrofisi,Aort dekstrapozisyonu
⋅ Geniş Çiflenme: Sağ dal bloğu, PuHT, PD, PE, sol pacemaker.
⋅ Paradoks çiftlenme: Sol dal bloğu, HT, AD, PDA, HKMP, Sağ pacemaker, KAH.
⋅ Adams-Stokes Atakları: Senkop + Tam kalp bloğu/ Mobitz Tip 2’nin birlikte olmasıdır
S a y f a | 23
Pulmonoloji
/Pulmonoloji
SEMPTOMLAR
BALGAM:
Sabah bol pürülan -> Bronşiektazi için karakteristik.
Astımda: Charcot-Leyden kristalleri, Crushman spiralleri ve Creola cisimcikleri.
Rüptüre kist hidatik: Berrak mayii ve soğan zarı benzeri yapılar.
Akciğer (AC) Ödemi: Pembe köpüklü balgam.
Amip apsesi: Çikolata rengi koyu balgam.
AC Amebiazisinde: Çilek ezmesi şeklinde kanlı.
**Balgam sitolojisi ile SCC’nin tanısı konulabilir.
HEMOPTİZİ:
En sık nedeni kr. bronşittir. Emboli, infeksiyonlar, ca, yabancı cisimler.
Masif hemoptizinin (24 saatte >400ml) en sık nedeni Tbc.
Astım ve ARDS’de beklenmez.
DİSPNE:
Akut dispne: Astım atağı, pulmoner tromboemboli, pnömoni, yabancı cisim, ARDS.
Kronik dispne: KOAH, KY ve İnterstisyel AC hastalıkları.
BNP normal gelirse kardiyak nedenler %95-99 ihtimalle ekarte edilir.
FİZİK MUAYENE
Genç hasta + VCS = Malign Lenfoma/ Germ Hc’li Tümör (tm) düşün.
S a y f a | 25
/Pulmonoloji
İnce Ral: KY, pnömoni ve intertisyel AC hastalıklarında (velcro ralleri İACH’ları için tipiktir)
Kaba Ral: Kronik bronşit, bronşiektazi. Öksürükle kaybolur.
Sessiz AC: Amfizemli hastalarda diffüz olarak solunum sesleri azalmıştır.
Plevral efüzyon ve pnömotoraksta tutulan bölgede solunum sesleri azalır.
TANI YÖNTEMLERİ
• Soliter Pulmoner Nodül: Çapı 3 cm geçmeyen düzgün sınırlı yuvarlak lezyonlardır. Benign
en sık: Tbc’dir. Malign en sık: Primer AC Ca.
Endikasyonları:
Dispne ve hava yolu obstrüksiyon düzeyinin belirlenmesi, Obstrüktif ve restriktif AC hastlık-
larının ayırıcı tanısı, bronkodilatörlere yanıtın değerlendirilmesi, preoperatif AC fonksiyon-
larını değerlendirmek.
S a y f a | 26
/Pulmonoloji
KOAH
• Kronik bronşit ve amfizeme bağlı geri dönüşümsüz hava akım kısıtlılığı ile karakterizedir.
• Hava akım kısıtlılığını göstermede anahtar parametre spirometride FEV1 ’in (FEV1/FVC)’nin
azalmasıdır. Astım ile farkı bronkodilatör ile geri döndürülememesidir.
(FEV 1’de >%12 ya da >200ml’lik değişiklik astım lehinedir)
Risk Faktörleri:
Çevresel: Sigara, organik yakıt, hava kirliliği, alkol, çocuklukta pasif sigara içiciliği,
adenovirüs enfeksiyonu, C Vit eksikliği.
Kişisel Faktörler: Alfa-1 Antitripsin eksikliği, DDA, çocukluktaki solunum yolu enfek-
siyonları, atopi, aile öyküsü, genetik yatkınlık, A kan grubu.
Sigara, organik yakıt ve mesleki maruziyet yok ama hastada KOAH var
→ Alfa-1 Antitripsin eksikliği
Patogenez:
Hava akım kısıtlılığı, kr. Bronşitin yol açtığı küçük hava yollarında daralma ve amfizeme
bağlı olarak ortaya çıkar.
KOAH patogenezindeki Hc’ler CD8 T lenfositler, makrofajlar ve nötrofillerdir.
Sigaranın yol açtığı inflamasyon, makrofajlardan IL-8 ve TNF-a üretimini arttırtması
nötrofil aktivasyonuna neden olur.
AMFİZEM
Tipleri:
Sentriasiner: En sık tip. Sigara en sık nedendir. Daha çok üst lobu tutar.
Panasiner: Hem proksimal hem de distal asinüsü tutar. Alfa-1 antitripsin eksikliğinde
görülür. Alt lobları tutar.
Distal Asiner (paraseptal): Distal asinüsü tutar. Pr. spontan pnömotoraksın es. sebebi.
Kronik Bronşit:
İki yıldan uzun bir süre ve yılda en az 3 ay devam eden öksürük ve balgam şikayeti olarak
tanımlanır.
Büyük hava yollarında sigara maruziyetinden dolayı muköz bezlerde aktivasyon artışı ve
genişleme görülür. (Reid indeksi artar) Bu, mukus sekresyonunda artışa ve öksürüğe
sebep olur. İnflamasyondan dolayı hava yolu reaktivitesi ortaya çıkar.
S a y f a | 27
/Pulmonoloji
Tanı:
Spirometri ile konur. FEV1 ve FEV1/FVC düşmesidir. SFT’de obstrüksiyon→ Bronkodi-
latör ver, FEV1 yükselmiyorsa KOAH, yükseliyorsa astım.
İleri evrelerde: RV, FRK, TLC kapasitesi artar.
Amfizemin en iyi tanı yöntemi toraks tomografisidir.
Tedavi:
İlk yapılacak sigaranın bırakılması→Semptomları, FEV1’deki düşüş hızını ve mortaliteyi
azaltır. Nikotin bantları, buprapion (hem dopamin hem de nor adrenalin geri alım inh)
ya da vareniklin (nikotin reseptör parsiyel agonisti) önerilir.
Medikal tedavide ilk tercih uzun etkili bronkodilatör ajanlardır (Beta agonist ve
antikolinerjikler).
Yıllık influenza aşısı mortaliteyi azaltabilir.
• B2 Agonistler:
Akut alevlenmelerde inhale kısa etkili B2-Agonistler (salbutamol, albuterol, terbutalin)
En faydalı 24 saat etkili olan indakaterol’dür (ultra uzun etkili).
• Antokolinerjikler:
İnhale kısa etkililer: İpratropium bromid (akut alevlenmelerde)
İnhale uzun etkililer: Aclinidium (12 saat), Tiotropium bromid (24s) daha sık kullanılır.
• Teofilin: Ekspirasyon hızında ve vital kapasitesinde iyileşme sağlar.
• Roflumilast: Akut alevlenmeleri ↓. Sık alevlenmelerde ve son evre KOAH’ta kullanılır.
• İnhale glukokortikoidler: Öz. periferik eozinofil ≥ 300 mm3 olanlarda etkilidir.
• Uzun süreli O2Tedavisi: Mortaliteyi azalttığı gösterilmiş tek tedavi.
• IKS + LABA + Antikolinerjikler kombinasyonu 2’li ve tekli kullanımlarından daha etkilidir.
• Antibiyotik: Tedaviye rağmen sık atak geçirenlerde azitromisin/moksifloksasin kronik
tedavide faydalı olabilir.
KOAH Alevlenmesi:
• Yarısından fazlasında bakteriyel enfeksiyonlar rol oynar. En sık neden H.İnfluenza enfeksi-
yonudur. En sık viral neden Rhino virüs.
Tedavi:
İlk kısa etkili B-Agonistler (salbutamol), işe yaramazsa kısa etkili antikolinerjikler
(iprotropium bromid).
Nefes darlığı ↑, Balgam pürülansı ve miktarı ↑ -> Atb + Prednizolon 40mg
S a y f a | 28
/Pulmonoloji
ASTIM
• Astımda bronkokonstrüksiyona bağlı hava akım hızı kısıtlılığı tipiktir. Bu durum FEV1,
FEV1/FVC ve PEF değerinde azalmaya yol açar.
Risk Faktörleri:
Atopi: Astımın gelişimindeki en önemli risk faktörüdür.
Enfeksiyonlar: erken RSV. Çocuklarda en sık RSV, erişkinlerde ise Rhino virüstür
Allerjenler: Hem Astıma hem de ataklarına sebep olur. En sık ev tozu akarları.
Mesleksek maruziyet: En sık cila yapımında kullanılan Toluen, mellitik. Etkenden 6 ay
uzak kalınca hastalığın düzelmesi ile karakteristik.
Tanı:
PEF: değerindeki diurnal değişiklik astımda karekteristikti. PEF değerindeki sabah
düşüş tipiktir.
Hava yolu hipersensitivitesini göstermek tanı koydurucudur. Histamin metakolin
provakasyon testi ile değerlendirilir.
Ekspirasyon havasında NO düzeyi: Hava yolu inflamasyonunun değerlendirilmesinde
non-invaziv bir testtir.
Balgam incelemesi : Crushman, Creola, Charcot-Leyden
Total veya allerjen spesifik IgE, Cilt testleri: Prick (+)’dir.
Arter Kan Gazı: Atak sırasında PCO2’in N olması uzamış atağı gösterir.
SAMTER: Nazal polip + Astım + aspirin (Esas sorumlu lökotrienlerdir. Tedavide montelukast)
S a y f a | 29
/Pulmonoloji
BRONŞİEKTAZİ
• Bronş ve bronşiollerin irreversible dilatasyonu ile karakterizedir. Es. sol alt lobu tutar.
• Fokal: Lokalize bir alanda değişiklikler görülür. Hava yollarına dışarıdan bir bası, bronş tm
veya yabancı cisim varlığına bağlı gelişir.
• Diffüz: Bütün AC’de değişiklikler görülür. Sistemik/enfeksiyöz hastalıklara bağlı.
Etiyoloji:
Enfeksiyonlar: Bronşiektazinin en sık nedeni geçirilmiş nekrotizan enfeksiyonlardır.
NEKROZ: Parankimde olursa kavite, hava yollarında olursa Bronşiektazi olur.
RA, Sjögren, İBH (Crohn), İdiyopatik AC Fibrozisi (Traksiyon Bronşiektazi),
trakeobronkomegali, Hava yolu obstrüksiyonu, Kistik Fibrozis (Bronşiektazi gelişme
ihtimali en yüksek hastalık), Alfa-1 antitripsin, Kartagener (bronşiektazi, kr. sinüzit,
dektrokardi), Hipogamaglobulinemi, IgG eksikliği.
Klinik:
Persistan öksürük ve sabahları bol pürülan balgam ile karakterizedir.
Hemoptizi, çomak parmak, kor pulmonale. Kaba raller alınır ve ronküsler duyulabilir.
Komplikasyonlar: Solunum yetmezliği, beyin apseleri, sk. AA amiloidoz, çomak parmak.
Tanı:
HRCT: En güvenilir tanı yöntemidir. Taşlı yüzük görüntüsü karakteristiktir.
SFT: FEV1, FEV1/FVC azalması. (Ekmek içi, tran rayı, tomurcuklanmış ağaç gör)
S a y f a | 30
/Pulmonoloji
Tedavi:
Antibiyotik, Hidrasyon, Mukolitik ajanlar, Bronkodilatörler, Hipertonik salin ya da göğüs
fizyoterapisi kullanılabilir.
o Mukolitik Dornaz (DNAaz): KF ile ilişkili bronşiektazi de rutin önerilmektedir.
Anftiinflamatuar Tedavi: B-2 agonist ve İks kullanılabilir.
Cerrahi: Rezeksiyonel cerrahi. Fokal Br. Ya da kontrol edilemeyen hemoptizide.
Komplikasyonlar: Solunum Yetmezliği, KY, Masif hemoptizi, AA amiloidoz.
Tanı Kriterleri:
Bilateral pulmoner infiltrasyon, refrakter hipoksemi.
PaO2/FiO2 < 200-300
Pulmoner kapiller wedge basıncı < 18mmHg olması.
Etiyoloji:
Sepsis (e.s gr -) es. neden, diffüz pnömoniler, gastrik aspirasyon (2.es), toksik gazlar
(NO2, Ozon), inhalasyon, Aşırı doz ilaç, pankreatit, ciddi travma (yağ embolisi), pulmoner
kotüzyon, çoklu transfüzyon.
Patofizyoloji:
Eksüdatif Evre: Alveoler ödem tablosu, havalanma azalması ve atelektaziler ile
birliktedir. İntrapulmoner şant ve hipoksemi meydana gelir. ACGR’de büyük yaygın
opasiteler karakteristiktir.
Proliferatif Evre: Birinci evreden sonraki 7-21.günleri kapsar. Alveol bazal membranında
tip 2 alveol hc yapımında (↑).
Fibrotik Evre: Hasardan sonraki 3-4haftalarda. Bir çok hasta iyileşirkern bazıları fibrotik
faza geçer.
Klinik
Dispne en belirgin bulgudur.
Başlangıçta hipoksi ve hiperventilasyon vardır. İlerleyen dönemlerde hiperkapni eklenir.
Refrakter hipoksemi nedeniyle multi organ yetmezliği gelişebilir.
ACGR: Yaygın büyük opasiteler karakteristiktir.
Tedavi:
Mekanik Ventilatör: Düşük TV ile yapılan mekanik vent. tedavisi mortaliteyi ↓.
PEEP: Kollapsı engellemek için (10-12mmHg) önerilmektedir.
Sıvı Tedx: Diüretikler ve sıvı kısıtlaması KY’nin ödeme katkısı varsa ↓.
S a y f a | 31
/Pulmonoloji
• Alt hava yolları ve çevre parankimini etkileyen hastalıkları tanımlar. Hepsinde dispne ve
öksürük tipiktir. SFT’de restriktif bulgular, DLCO ↓ ve ↑ alveolar-arteryel O2 farkı vardır.
Klinik:
En sık(es) görülen semptom dispnedir. Kuru öksürük eşlik edebilir.
Bibaziller inspiryum sonu raller (Velcro Ralleri) karakteristiktir.
İlerleyen dönemlerde siyanoz, çomak parmak görülür.
PHT ve Kor pulmonale (en önemli komplikasyon) görülür.
Tanı:
Direkt Grafi: Bibaziler retiküler patern en yaygın görülen bulgudur. Fibrozisin ileri
dönemlerinde bal peteği görünümü karakteristiktir.
HRCT: En iyi non-invaziv tanı yöntemidir. Erken dönemde ACGR’ye üstündür.
SFT: TAK ve RV’de azalma + restriktif pattern karekteristik. (FEV1-FVC ↓)
Kesin tanı: Biyopsi. Bronkoskopi esnasında yapılan biyopsi öncelikli tercih.
Tedavi:
Sorumlu ajandan uzaklaştırma ve inflamasyonu baskılamak için sistemik kortiko-
steroidlerdir. PaO2 basıncı < 55mmHg olanlara sürekli O2 başlanmalıdır.
• İdiyopatik interstisyel pnömoninin en sık görülenidir. Orta ve ileri yaş erkeklerde görülür.
• Sigara içenlerde, erkeklerde ve ilerleyen yaşlarda daha sıktır.
Tedavi:
Kesin tedavi AC naklidir.
Pirfenidone (mortaliteyi ↓), nintedanib (semptomatik ve FVC ↓’lüğünü yavaşlatır)
• Hamman Rich Sendromu (Akut intertisyel Pnömoni): ARDS benzeri klinik. Mortalite yüksek.
• Lenfositik interstisyel Pnömoni: K>E, altta yatan otoimmün/immün yetmezlik var (CVID).
Lenfoma riski artar.
• Organik tozlara bağlı gelişen inflamatuar bir hastalıktır. Dispne, öksürük + Ateş gözlenebilir.
IgG gibi antikorlar hastalığın ortaya çıkmasında rol oynar.
• Fabrika çalışanları, çiftçiler, kuşçular risk altındadırlar.
• Çiftçi AC’i: Termofilik aktinomiçes/Aspergillus, Kimyasal fabrikalarda çalışanlar, dif enilme-
tan ve tolüen dizosiyanat gibi kimyasal antijenlere maruz kalarak HSP geliştirebilir.
Klinik:
Akut form: Antijen ile temastan 4-12 saat sonra ateş ve titreme ortaya çıkar.
Kronik Form: Mesleksel maruziyet ön plandadır. İlerleyici dispne, öksürük, kg kaybı ve
çomak parmak. Ac fibrozisi ile ilişkilidir ve geri dönüşümsüzdür.
S a y f a | 32
/Pulmonoloji
SARKOİDOZ
Klinik:
Hastaların yaklaşık %30’u semptom göstermez. Es. görülen semptom 2-4 hafta devam
eden öksürük ve dispnedir. Non-Spesifik es. yorgunluktur. Ateş, gece terlemesi ve kilo
kaybı diğer non-spesifik bulgulardır.
Tutulan Sistemler
Akciğer Es. bulgu bilateral LAP’tır. En sensitif göstergesi DLCo bozulmasıdır.
Deri Es. makülopapüller döküntüdür. En spesifik deri lezyonu ‘’lupus perniyo’’dur. LP varsa
fibrozis başlamış demektir.
Göz Es. göz kuruluğu görülür. Tüm üveitler görülebilmekle birlikte es. kr. anterior üveittir.
Karaciğer Karın ağrısı ve kaşıntı es. semptomdur. AST ve ALP ↑, HSM olabilir.
Kardiyak AV bloklar ve diğer ileti problemleri, duvar rüptürü, ani ölüm
Nörolojik Kronik baziller menenjit, KİBAS, yer işgal eden lezyon, hidrosefali, nöropati, Dİ
(hipotalamus)
Endokrin Hiperkalsemi, hiperkalsüri, panhipopütitarizm
Tedavi:
Göz ve Kalp tutulumu, nörosarkoidoz/hiperkalsemi varlığında sistemik steroidler
başlanır.
Steroid dirençlilerde MTX/Azatioprin kullanılır.
S a y f a | 33
/Pulmonoloji
MESLEK HASTALIKLARI
ASBESTOZİS
• Yalıtım işinde çalışanda asbeste maruz kalırlar. Gemi yapımı, kazan üretimi, fren-balata,
çimento, fayans gibi iş kollarında çalışanlar.
• Maruziyete bağlı gelişen patolojiler: Pulmoner ve plevral fibrozis, solunum yolu malignitesi,
plevral/periton kaynaklı mezotelyomadır. 10 yıllık maruziyetten sonra AC bulguları görül-
meye başlar. Spesifik olarak bazal AC bölgelerinde plevral kalınlaşmaya neden olur.
• En önemli (eö.) radyolojik bulgu bazallerde retiküler dansite artışıdır (fibrozise bağlı).
• SFT: Fibrozis nedeniyle restriktif pattern + DLCo düşüşü saptanır.
• Asbest maruziyetinde es. adenokanser görülür. Sigara riski arttırır. Uzun maruziyet gerekir.
• Malign mezotelyamanın en önemli nedeni asbest maruziyetidir (1-2 yıllık kısa maruziyetler
yeterli olabilir). Sigara riski arttırmaz.
SİLİKOZİS
BERİLYOZİS
BİSSİNOZİS
• Pamuk, keten, kenevir, tekstil ipi yapımı gibi işlerde çalışanlarda görülür.
• Astım benzeri klinik. Pazartesi ara ara ortaya çıkan, bütün gün devam eden göğüste sıkışma
hissi tipiktir. Pazartesi FEV1’de düşüş karakteristiktir.
S a y f a | 34
/Pulmonoloji
• Derin ven sistemindeki trombüsün, AC vasküler yatağına embolize olduğu durum ve yol
açtığı klinik tablodur.
• Kaynak: Sırasıyla derin femoral venler, pelvik venler, popliteal venler.
• Etiyoloji: Es. edinsel neden ortopedik kalça cerrahisi, es. herediter faktör mutasyonlar (es.
faktör V Leiden mutasyonu)
• Massif PE: Büyük tromboemboli ile karakterize. En tipik bulgusu hipotansiyondur.
Kardiyojenik şoka neden olur.
• Submassif PE: Sağ ventrikül yetmezliği ile karakterize ve dilatasyon gelişir.
Tanı:
Es. Dispne görülür. Şiddetli göğüs ağrısı, dvt’lilerde kramp, bacakta şişlik, kızarıklık
tipiktir.
FM’de es. taşipne görülür. Taşikardi, sağ KY’e bağlı sağda S3 duyulur.
Direkt Grafi: Es. görülen Flechner çizgisidir. Westermark belirtisi ve Hamptom hörgücü.
EKG: Es. görülen bulgu sinüs taşikardisi, en karakteristik bulgusu S1Q3T3 formudur.
(DI’de derin S, DIII’te patolojik Q ve negatif T)
Kan Testleri: D-Dimer dışlama testi, troponin yüksekliği kötü prognoz.
Toraks BT anjiyografi: En iyi non-invazive tanı yöntemi. Yüksek klinik olasılığa sahip
hastalarda ilk yapılacak tetkik.
Ventilasyon perfüzyon sintigrafisi: İkinci tanı yöntemidir. Öz. Kontrast madde
kullanılamayan hastalarda.
Pulmoner anjiyografi: Kesin tanı. Komplikasyonlardan dolayı nadir kullanılır.
Hastanın PE olma ihtimali düşükse ilk yapılacak D-dimer bakmaktır.
Tedavi:
Sağ ventrikül fonksiyonları normal ve hemodinamik açıdan stabil hastalarda tek başına
antikoagülanlar yeterlidir. Direkt oral antikoagülanlar parenteral verilmeden başlana-
bilir (dabigatran, rivaroxaban, apixaban, edoxaban). Warfarin verilecekse parenteral bir
ilaç köprü olarak kullanılmalıdır.
Masif PE’de tedavi: En etkin tedavi trombolitiklerdir (reteplaz, tenekteplaz, alteplaz).
Embolektomi: Trombolitik tedavi verilemeyenlere uygulanabilir.
Vena Cava Filtreleri: Aktif kanama ve antikoagülan altında emboli atakları tekrarlayan
hastalarda uygulanmalıdır.
S a y f a | 35
/Pulmonoloji
• EKO’da sistolik pulmoner arter basıncın > 30mmHg, ortalama pulmoner arter basıncın
>20mmHg olması PHT düşündürür. Sağ kalp kateterizasyonunda istirahatte ortalama ≥25
mmHg olması tanıyı kesinleştirir.
• Es. görülen semptom dispnedir. Sağ KY bulguları da gelişebilir (S3 duyulabilir). S2 sertleşir.
Tanı:
EKO’da şüphe olursa, kesinleştirmek için sağ kalp kateterizasyonu yapılmalıdır.
Tedavi:
Pulmoner arteryel HT (Grup1) hastaları, senkopa neden olacağı için ağır egzersizlerden
kaçınmalıdır. Tuz kısıtlayıcı diyet önerilir.
Öz. İdiyopatik pulmoner arteryel HT’lilere warfarin ile antikoagülasyon önerilir.
Grup 1: tedaviyi belirlemek için Vazodilatasyon testi – vazoreaktivite testi (NO/Adenozin
ile) yapılmalı.
Akut Vazodilatör Testi (+): İlk tercih verapamil dışındaki KKB’ler tercih edilir.
Akut vazodilatör testi (-): Bosentan, ambrisentan, sildenafil, tadalafil, selexipad,
riociguat, treprostinil, epoprostenol.
KOR PULMONALE
• AC hastalarında Sağ KY gelişmesidir. Akut es. nedeni PE’dir. Kronik es. neden KOAH.
TUBERKÜLOZ (TBC)
Primer Tbc:
Çocuklukta daha çok görülür. Özellikle sağ alt lob superiora yerleşir.
AC apeksinde yeterli inflamatuvar yanıt olmadığından buradaki basiller sessizdir.
(Simon odağı).
Basillerin parankim lezyonuna Ghon odağı denir. Ghon kalsifiye olunca Rankle kompleksi
olarak adlandırılır.
Klinik:
Latent Tüberkülöz: Asemptompatik. Sadece %5’inde aktif Tbc gelişir.
Progresif Primer Tbc: Erken çocukluk ve immün yetmezliklilerde klinik ilerleyebilir.
Nekroz ve kavitasyona plevral effüzyonun eşlik ettiği AC hastalığı gelişir.
Komplikasyonlar:
Atelektazi ve bronşiektazi, Eritema nodosum, Flüktenli keratokonjuktivit, Hematojen
disseminasyon sık görülür. İmmün süresiflerde miliyer Tbc/ menenjit Tbc gelişebilir.
Miliyer Tbc: Ac’de diffüz mikronodüler yayılım tipiktir. Düşmeyen ateş ve multiorgan
yetmezliği (granülomatöz hepatit ve Kİ tutulumu) ile karakterizedir.
S a y f a | 36
/Pulmonoloji
Menejit Tbc: Haftalar içinde baş ağrısı, bilinç bulanıklığı, ense sertliği, papil ödem gelişir.
Tanı Lomber ponksiyon (LP) ile. BOS’ta klor ve glukoz düşük, protein yüksektir (tatsız
tuzsuz menenjit). Lenfosit hakimdir.
Tanı: Nükleik asit amplifikasyon testi önerilir. Kesin Tanı: BOS
Klinik:
İlerleyen dönemlerde kg kaybı, genel yorgunluk, diurnal ateş ve ateşin hızla düşmesine
bağlı gece terlemesi.
Es. semptom öksürüktür. Sabahları kanlı balgam görülebilir. Yaygın AC tutulumunda
dispne görülebilir.
Tanı:
İlk yapılacak balgam testidir. Aside rezistan boyama (ARB) pozitiftir.
Kesin tanı: Kültürde basil üretilmesi.
PPD pozitif (≥ 15) aktif enfesksiyonu gösterir.
Bactec sıvı besiyeri: MDR (çoklu ilaç direnci) olan basilin tespiti için.
Nükleik Asit Amplifikasyon testi (Tbc PCR): Çok hızlı tanı koyar. Öz. HIV+ ve menenjit şüphe-
si olanlarda ilk sırada yapılmalıdır.
Quantiferon testi: Uyuyan basilleri en iyi gösterendir. T Hc’lerinden salgılanan IFN-gama
ölçümüne dayanır.
Altın standart: Katı (Löwenstein-Jensen) ya da sıvı (BACTEC-MGIT) besiyerlerinde üremedir.
EKSTRAPULMONER Tbc:
GİS Tbc: es. Terminal ileum ve çekumu tutar. Karın ağrısız, hematokezya, şişkinlik. Tbc
peritonitinde karın ağrısı, ateş, asit. Biyopsi: Dama taşı.
Perikart Tbc: HIV olanlarda daha sık. Dispne, göğüs ağrısı, perikar. frotman. TR’de konstriktif
perikarditin es. sebebidir. Tanıda öncelikle perikardiyosentez. Kesin tanı Perikart bx.
Genitoüriner Tbc: Es. böbrekleri ve öncelikle korteksi tutar. Dizüri, poliüri, hematüri, karın
ağrısı. Sabah idrarı kültrü tanı koydurucudur. Erkekte es. epididime, kadın’da fallop tüpüne.
SSS Tbc: Kranio bazal tutulum yapar. Baş ağrısı, ense sertliği, bilinç bulanıklığı.
Kemik ve eklem Tbc: Eklemler içinde es. vertebral, ikinci sıklıkta kalça eklemidir. Es. tutulan
kemik torakal ve lombar vertebralardır (Pott hastalığı). Kifoz.
Adrenal bez Tbc: Addison hastalığının 2.sık sebebidir.
Cilt Tbc: Lupus vulgaris. Eritema nodosum.
Tedavi:
Aktif Tbc’de iki ay 4’lü daha sonra 4 ay da 2’li tedavi ile toplamda 6 ay tamamlanır.
o 4’lü → PİRE (pirazinamid, isoniazid, rifampin, etambutol)
o 2’li → İR (isoniazid, rifampin)
Gebelerde: IRE 2 ay verildikten sonra 7 ay da IR ile devam edilir (9 ay).
Gebelerde pirazinamid verilemez. İsoniazid (INH) direncinde ise 6-9 ay REP verilir.
Milier Tbc tedavi 9-12 ay devam eder.
Latent Tbc: İsoniazid tek başına 6-9 ay ya da RİF
Steroid: Solunum yetmezliği yapan pulmoner Tbc’da endikedir.
MDR direnci (INH ve RIF direnci): Badequiline + pretomanid + linezolid (BPL)
Geniş direnç (XDR): RIF+FQ+INAH+ en az bir iv ilaç direnci (ami-kana-kapreomisin)
o Yukarıdaki üçlü (BPL) veya → Levo/Moksifloksasin + B + L + klofazimine + sikloserin
S a y f a | 37
/Pulmonoloji
PNÖMONİLER
CURB-65
⋅ Konfüzyon Her kriter 1 puan.
⋅ Urea >42.8 mg/dL (BUN ise > 20mg /dL, 7mmol/l) < 2 ise Grup 1 -> Ayakta tedavi
⋅ Blood Pressure: sistolik < 90 veya diyastolik ≤ 60 2 ise Grup 2 -> Klinikte tedavi
⋅ Respiratory rate (solunum sayısı): ≥30/dk ≥ 3 ise Grup 3 -> Yoğun bakım
⋅ Yaş ≥ 65
Tedavi:
Ayakta tedavi: Makrolid (Direnç varsa penisilin/florkinolonlar ile birlikte verilir), doksisiklin,
Kinolon (Moksi-levo-gatifloksasin) ya da B-laktam + Makrolid ilk sırada verilir.
Hastanede: Kinolon/B-laktam (seftriakson, sefotaksim, ampisilin-sulbaktam) +
makrolid (azitromisin). MRSA riski varsa; Seftarolin (B-laktam)/ mevcut tedaviye
vankomisin/linezolid eklenebilir.
Yoğun bakım: Kesinlikle bir b-laktam ve makrolik/kinolon kombinasyonu verilmelidir.
Pseudomonas riski varsa piperasilin-tazobactam, meropenem, imipenem gibi bir anti-
pseudomonal penisilin seçilmelidir.
Tedavi süresi genelde 5-7 gündür. Etken s.aureus/gram (-) ise 10-14 günlük tedavi
önerilir. 3 günlük atb tedavisine rağmen ateş düşmüyorsa → Apse, ampiyem düşün.
S a y f a | 38
/Pulmonoloji
ASPİRASYON PNÖMONİSİ
• Sağ AC üst lob posterior veya alt lob superior etkilenir. Es. neden polimikrobiyaldir.
Klinik: Aspirasyonu izleyen 2-7 gün içinde ateş, lökositoz, kötü kokulu balgam.
Tanı: ACGr→ es. sağ alt lob sup/üst lob post.’da bronkopnömoni görüntüsü.
Tedavi: Klindamisin/ampisilin-sulbaktam (iv) ilk tercih. Direnç→ Karbapenem/pipera.
Tedavi:
MDR şüphesi varsa -> B-laktam (meropenem, imipenem, piperasilin, tazoaktam) +
florokinolon ( levo-moksifloksasin)/aminoglikozid + MRSA ekarte edilene kadar
vankomisin/linezolid
MDR riski yok/düşük → Sefepim, levo/moksifloksasin, piperasilin/tazobaktam,
imipenem/meropenem
ETKENE GÖRE PNÖMONİLER
Pnömokok Pnömonisi:
• TKP’nin es. nedenidir. Tipik pnömoni yapar.
• Lober pnömoni yapar. Büyük konsolidasyon yapabilir.
• Matite, vibasyon torasikte artış, bronşiyal solunum sesi yapar.
• Göğüs ağrısının es. görüldüğü pnömonidir.
• Karakteristik olarak pas renkli balgam görülür.
• İdrar pnömokok antijeni(ab) tanı koydurur.
• Tedavi: Penisilin
Klebsiella:
• DM, alkol ve immünsüpresiflerde sık. Kuş üzümü ya da kiremit renkli balgam tipiktir.
• En büyük konsolidasyon yapan pnömonidir. ACGr’de fissürlerde kalınlaşma gözlenebilir.
• Tedavi: 2. - 3. Kuşak sefalosporinler.
S.Aureus:
• DM’lilerde ve Nötropenili hastalarda s. Aureus riski ↑.
• Öz. İnfluenza enfeksiyonu sonrası görülür.
• Pnömatosel, abse, kavite, bronkopnömoniye yol açar.
• Entübe hastalar risk altındadır.
• Tedavi: MRSA Duyarlı: Nafsilin, metisilin, dikloksasilin.
o MRSA dirençli: Vankomisin, teikoplanin, linezolid
H.İnfluenza:
• Hem TKP hem de HKP nedenlerindendir. Komorbid yaşlılarda sık görülür.
• Tedavi: B-Laktam + 2-3. Kuşak Sefalosporinler verilebilir.
Mikoplazma:
• Atipiğin es. nedeni. Toplu yaşanan yerlerde salgın yapar. Servikal LAP, hiponatremi,
aseptik menenjit, eritema multiforme, hepatotoksisite yapabilir.
• Tanı: ACGR: İnterstisyel infiltrasyon. En sensitif: Kültür, Akut enfeks: PCR
o Serolojik test: Soğuk aglutinasyon.
• Tedavi: Makrolid grubu ilk tercih.
S a y f a | 39
/Pulmonoloji
Legionella:
• Atipik olarak geçse de daha sık tipik tablosuna yol açar. Kuru öksürük, kusma, ishal,
konfüzyon. Rölatif bradikardi, LDH ↑, hiponatremi eşlik edebilir.
• Tanı: İdrarda antijen pozitifliği.
• Tedavi: Azitromisin
Klamidya:
• C. Pneuominae→ toplu yaşanan yerlerde epidemiler yapar.
o C. Psitaki→ Kuşlardan bulaşır. Atipik yapar.
• ÜSYE bulguları, pnömoni ve Hepatomegali (HM).
• C. Psitaki kuru öksürük ile başlar kardiyak tutulum ve bradikardi yapabilir.
• Tanı: En güvenilir MIF testidir.
• Tedavi: Tetrasiklin (ilk tercih) / Makrolidler
Pneumocystis:
• P. Jiroveci HIV’lilerde es. AC enfeksiyonu sebebidir. Özellikle nakil hastalarında çıkar. AIDS
hastalarında CD4 ≤ 200 /uL olması önemli risk faktörlerindendir.
• Ateş, Gece terlemesi, kg kaybı, öksürük ve göğüs ağrısı yapar. Hipoksi yapabilir.
• Tanı: Provoke balgam testi en kolay. Transbronşiyal biyopsi. Metanamin gümüş boyama
kullanılır. BAL sıvısında gösterilmesi %100 sensitif ve spesifiktir.
• Tedavi: TMP/SMX ilk basamakta. İntolerans varsa IV pentamidin verilir. Ciddi vakalarda
tedaviye steroid eklenmesi mortaliteyi azaltır. LDH yüksekliği kötü prognoz
göstergesidir.
AC APSESİ:
• Nekroz ve kavitasyon yapan bir enfeksiyondur. Genelde tek ve çapları > 2cm.
• Es. etken anaerop bakterilerdir. Kötü kokulu balgam karakteristiktir.
• Primer: Genelde sağ üst lobların posterior, alt lobların superior segmentlerinde görülür.
• Sekonder: Es. etken p.aeruginosa. Yabancı cisim, tm, sistemik hastalıklar (HIV, transplant.).
Klinik:
Ateş, balgam, genel durum bozukluğu. Primer için kötü kokulu balgam karakteristiktir.
Çok yüksek ateş, hızlı kötüleşme S. Aureus etkenli apse düşün.
Kronik durumlarda çomak parmak ve hipertrofik osteoartropati görülür.
Tanı:
Radyoloji: Grafide kalın duvarlı kavite içinde hava sıvı seviyesi vardır.
Ac apsesini en iyi gösteren BT’dir.
Anaeroblara karşı ampirik atb tedx. başlanır, cevap alınamazsa ya da sekonder apse
düşünülüyorsa; BT, Bronkoskopi, Bronkoalveolar lavaj uygulanır.
Tedavi:
İlk tercih Klindamisin, 2. Tercih B-Laktam + Laktamazdır(amoksisilin-klavulunat).
Kontrol edilemeyen vakalara cerrahi müdahale uygulanır.
S a y f a | 40
/Pulmonoloji
ASPERGİLLOSİS
PLEVRAL HASTALIKLAR
PLEVRAL EFFÜZYON
• Sıvı içeriğine göre transuda ve eksuda olarak ikiye ayrılır, es. nedeni KY ve pnömonidir.
• Transuda – Eksuda ayrımı için eksuda Light Kriterleri kullanılır.
Transuda: KY, hepatik yetmezlik, nefrotik sendrom, atelektazi, sup. VCS ve PE nedenlerdir.
Eksuda: Protein içeriği yüksektir. İnflamasyon, tm’ler, pnömoni ve otoimmün nedenlerdir.
S a y f a | 41
/Pulmonoloji
Tanı:
Lateral dekübit grafi sıvı tespitinde daha kolay yoldur ancak BT ve USG daha sensitiftir
Tedavi:
Semptomatiklerde torasentez, tekrarlayan/refrakter semptomatik efüzyon varsa
plörodezis ya da katater ile drenaj.
Ampiyem ve komplike parapnömoniklerde tüp torakostomi, ca’ya bağlılarda drenaj
(plörodez/katater ile), şilöz efüzyonlarda toraks tüpü, torasik kanal embolizasyonu
/ligasyonu uygulanabilir.
Ampiyem:
PNÖMOTORAKS
Tedavi:
• Küçük ve hafif olgularda sadece gözlem/nazal O2, hemodinami bozuksa ilk acil iğne
torakostomisi yapılmalı ardından su altı drenajına alınabilir. Sigara içilmemeli, Spontan
pnömotorsakta en az 3ay uçak yolculuğu yapılmamalı, tekrarlayan durumlarda plörodezis
yapılır.
UYKU APNE
S a y f a | 42
/Pulmonoloji
AKCİĞER KANSERLERİ
• Dünyada her iki cinsiyette de kanserden ölümün es. nedenidir. Bronşiyal karsinom en yaygın
AC tümörüdür.
Etiyoloji:
Sigara, mesleksel faktörler (asbest, radyasyon, arsenik, krom, nikel, radon gazı vb)
MYC mutasyonu hem küçük hc’li hem de küçük hc’li dışı AC ca’da etkilidir.
Patofizyoloji:
Karsionojenlere uzun süre maruziyet sonucu önce skuamoz metaplazi daha sonra
displazi gelişir. Displazi sadece epitel içinde ise karsinoma in situ, bazal membranı
geçmiş ise invaziv ca’dır.
Tipleri:
Küçük Hc’li: E>K. Sigarayla en yakın ilişki olandır. Es. paraneoplastik sendrom yapan
tiptir. uADH en önemlilerindendir. Hiperkalsemi yapmaz. VCS’ye neden olabilir. Beyin
metastazı sıktır. Kötü prognozludur.
Adenokanser: Histolojik olarak es. görülendir. Sigara içmeyenlerde ve kadınlarda sıktır.
Çomak parmak, osteoartropati, dermatomiyozit/polimiyozit.
Skuamöz hc’li (SCC): Sigara ile yakın ilişkilidir. Görülme sıklığı azalmıştır. Pancoast ve
horner sendromuna neden olabilir.
Büyük hc’li: Erken evrelerde bile prognozu çok kötü ve sigara ile yakın ilişkili olan tiptir.
Jinekomasti sebebi olabilir.
Klinik:
Erken dönem semptom veren→ geniş bir bronkustan köken alan tümör.
Periferik bölgelerden köken alanlar belirti vermeden büyür.
Öksürük (erken dönem es.), hemoptizi, kg kaybı (2.es. ve en önemli sistemik bulgu),
dispne, stridor, ağrı, kemik metastazlarında şiddetli ağrı.
uADH, hiperkalsemi (SCC), Eaton-Lambert sendromu, hipertrofik osteoartropati ve
cushing sık görülen paraneo-plastik sendromlardır.
Tanı:
Kesin tanı biyopsi. Grafi, MR, BT, Bronkoskopi.
BT → ≤ 8mm → ilk yıl 3 ayda bir, ikinci yıl 6 ayda bir BT
> 8mm → Orta risk → PET (+) → Yüksek risk → Bx
PET (-) → Düşük risk → BT takip
Tedx:
Kesin tedavi cerrahi rezeksiyon.
Küçük Hc’li: etoposid ve sisplatin
Küçük hc’li dışı: cerrahi, takibinde radyo-kemoterapi
SCC: Sisplatin/Karboplatin + Gemsitabin + Doketaksel/pakliteksel kullanılır.
Büyük hc’li: Platin temelli kemoterapi.
Adenokanser: EGFR mut. varsa → Erlotinib/ Afatinib.
o ALK mutasyonu varsa → Crizotinib ,
o Mutasyon olmayanlarda ise platin tedavisi ve bevasizumab.
S a y f a | 43
/Pulmonoloji
BUNLARI UNUTMA
⋅ Adenokanser sigara ile en az ilişkili ac ca’dır.En yüksek ilişkili ise küçük hc’li ca.
⋅ Vena kava superior send.’a(VCS) es. yol açan küçük hc’li ca’dır.
⋅ Ac es. benign tm’ü hamartomdur. Patlamış mısır kalsifikasyonu tipiktir.
⋅ Pnömoni vakasında tipik/atipik ayrımı yapılamıyorsa etken legionella’dır.
⋅ Legionella: Durağan su + Hiponatremi + KCFT ve BFT bozukluğu
⋅ Atipik pnömoni: Ateş, kuru öksürük, dispne, Ac’de yamalı infiltrasyon.
⋅ Kist Hidatik ve Rüptürü: Kedi/köpek teması + balgamda soğan zarı görünümü + tip 1
hipersensitivite.
⋅ Transüdal plevral effüzyonun es. nedeni: KY ve Siroz.
⋅ Eksüdatif plevral effüzyonun es. nedeni: Maligniteler ve pnömoni.
⋅ Parapnömonik Efüzyon: Pnömoni, abse ve bronşiektaziye sk. gelişen pl.efüzyona denir.
⋅ Glukoz (< 60 mg/dL) düşük eksuda nedenleri: RA, Malignite, Bakteriyel enfek.
⋅ Şilotoraks tanısı: plevral sıvıda trigliserid’in > 110 mg/dL olması tanı koydurur.
⋅ Tbc: Kazeifikasyon gösteren granülomatöz lezyon (Tus’ta Tbc’u ifade eder.)
⋅ VCS’nin erişkinlerde es. nedeni küçük hc’li ac ca, çocuklarda lenfomalardır.
⋅ En iyi prognozlu ac ca: Adenokanser
⋅ Ampiyem: Plevral efüzyonun infeksiyöz ajanlarla kontamine olması.
⋅ Astım atağında ilk tercih bronkodil. İlaç kısa etkili B-2 agonist.
⋅ Astımda atakların ciddiyeti ve takibi PEF, kontrol edici tedavi ise FEV1 ile yapılır.
⋅ Kontrol altındaki bir astım hastasında sık alevlenmeler ve İKS bağımlılığı, ABPA şüphesi
uyandırmalı.
⋅ Amfizem gelişmesini engelleyen majör antiproteaz, alfa-1 antitripsindir.
⋅ DLCO obstrüktif hastalıklar içinde sadece amfizemde azalır.
⋅ DLCO’nun arttığı obstrüktif hastalık astımdır.
⋅ KOAH alevlenmelerini azalttığı gösterilen antibiyotik (atb): Azitromisindir.
⋅ KOAH evrelemesinde kullanılan spirometri parametresi: FEV 1.
⋅ KOAH’ta solunum yetmezliğinin en önemli mekanizması: Hipoventilasyon.
S a y f a | 44
/Pulmonoloji
S a y f a | 45
Endokrinoloji
/Endokrinoloji
HİPOTALAMUS HORMONLARI
• Somatostatin: İnhibitör bir hormondur. TSH, GH, Glukagon, İnsülin, Kolesistokinin, sekretin,
gastrin, VİP gibi hormonları inhibe eder.
Safra kesesinin kasılmasını azaltarak taş gelişmesine neden olabilir. Mide boşalmasını,
asit salınımını ve splanknik kan akımını azaltır.
Tedavide okreotid kullanılır. Yan etkisi: Safra kesesi taşı
GH (Büyüme hormonu):
İnsülin-like growth faktör (IGF-1, Sometomedin-C) yolu ile lineer büyümeyi hızlandırır.
IGF-1 tüm dokularda sentezlenir ama en çok KC’de.
GH (↑sa akromegali), Adrenalin (↑sa Feo), Kortizol (↑sa Cushing) ve Glukagon (↑sa
glukagonoma) anti-insülinerdirlerler, fazlalıklarında sekonder DM gelişir.
IGF-1 düzeyine stimülasyon testleri ile bakılır; *İnsülin hipoglisemi testi, L-dopa, arjinin,
egzersiz, uyku ve GHRH testi.
GH fazlalığı oral glukoz (75gr) ile GH süpresyon testi uygulanarak IGF-1 ölçülür.
ACTH:
Streste ilk artan hormondur.
Adrenal korteksten androjen, glukokortiokoid ve mineralokortikoidlerin sentezini arttrır.
ACTH eksikliğinde sadece kortizol eksikliği olur.
Eksikliği, adrenokortikal yetmezliğe neden olur.Eksikliğine Stimülasyon testleri(
*Metirapon testi, CRH, insülin-hipoglisemi testleri) ile bakılır.
Fazlalığı Cushing sendromuna sebep olur. Fazlalığı; Deksametazon supresyon testi
(ÇTS), idrar kortizol düzeyleri ile ölçülür.
TSH:
T3 ve T4’ün sentez ve sekresyonunu arttırır.
TRH ve Östradiol TSH sekresyonunu uyarır.
Somatostatin, dopamin, T3, T4, glukokortikoidler TSH sekresyonunu azaltır.
TSH’ın, periferik T4-T3 dönüşümüne etkisi yoktur.
Sekonder ve tersiyer hipotiroidiyi ayırt etmek için TRH stimülasyon testi yapılır.
Primerde sorun-> Tiroidte, Sekonderde sorun-> Hipofiz,
Tersiyerde sorun-> Hipotalamusta.
S a y f a | 47
/Endokrinoloji
Prolaktin (PRL):
Eksikliğinin en önemli sonucu postpartum laktasyonunun olmamasıdır. Erkekte libido
azalması, kadında, amenore, galaktore ve infertilite. Yaygın hipofiz hasarının göstergesi
olabilir.
HİPOTALAMUS HASTALIKLARI
Kraniofarenjioma:
Çocuk ve gençlerde es. hipotalamus fonksiyon bozukluğu sebebidir.
Puberte gecikmesi ya da durması görülür. Diyabetes insipud (Dİ) görülebilir.
Nörolojik ve bası semptomları tanı koydurur.
Poikilotermi yapabilir. (hem hipertermi hem de hipotermi)
Direkt grafilerde intrasellar, suprasellar kalsifikasyon görülebilir.
Hipotalamus Tm’leri:
Hipotalamusu en fazla etkileyen tm’ler hipofiz tm’leridir.
Es. primer tm kraniofarenjiomadır.
HİPOPİTUİTARİZM
Klinik:
Sırasıyla GH (en çok etkilenen), FSH-LH (es. bulgu veren), TSH, ACTH, PRL etkilenir.
Erişkinde GH eksikliği belli belirsiz olduğu için es. FSH-LH eksikliğine bağlı klinik ile
gelirler.
FSH-LH eksikliği: Erkekte, libido azalması, erektil disfonksiyon ve infertilite. Kadında,
mens düzensizliği(erken belirti), oligo/amenore, infertilite, meme atrofisi ve pubik/
aksillar kıllanmada azalma.
GH eksikliği: Santral obezite, egzersiz kapasitesidne azalma, kemik-mineral dansi-
tesinde azalma, LDL’de artış (hiperlipidem).
TSH eksikliği: Hipotiroidi belirtileri: soğuk intolerasyonu, iştah (↓), kg (↑). Primere göre
daha hafif ve guatr yok.
ACTH eksikliği: Sekonder adrenokortikal yetmezlik bulguları: Halsizlik, kg kaybı, kusma,
iştahsızlık, bulantı.
S a y f a | 48
/Endokrinoloji
Sheehan Sendromu:
Doğum esnasında fazla kanayan kadında hipofiz arterlerindeki vazospazm postpartum
nekrozise neden olur.
İlk bulgu: Laktasyonun olmaması, mens’in tekrar başlamamasıdır. Baş ağrısı, görme
alanı dar görülebilir.
Lenfositik Hipofizitis:
Postpartum kadınlarda ortaya çıkar, HiperPRL eşlik eder, hipofiz bezinde adenom
benzeri kitle vardır. Kitle etkisine bağlı baş ağrısı(es.), görme kaybı. Dİ eşlik edebilir.
Tedavi: Glukukortikoidler kullanılabilir.
Hipofizer Apopleksi:
Hipofizin hemoraji ve infarktüsüne bağlı gelişir. Kanama adenomun içine olur.
Bulgular: Ani başlayan baş ağrısı, görme bozukluğu, kusma, şuur bozukluğu, kraniyal
sinir paralizisi, oftalmopleji.
Tedavi:
İlk tercih Glukokortikoidlerdir.
HİPOFİZ ADENOMLARI
• En sık görülen non-fonksiyone adenom, prolaktinoma ise sekretuvarlar arasında es. görü-
lendir. En az görülen ise TSH salgılayan adenomdur. Diğerleri: ACTH ve GH salgılayan
adenomdur.
Klinik:
Baş ağrısı, bitemporal hemianopsi (es. görülen görme bozukluğu).
Kraniyal sinir hasarında es. 3.sinir tutulur.
Rinore, tm içi kanamaya bağlı ani baş ağrısı ve şok gelişebilir.
Tedavi:
İlk tercih medikal: PRLoma, akromegali, cushing hastalığında dopamin agonist,
Akromegali ve TSH adenomlarında okreotide kullanılır.
Cerrahi: Transfenoidal mikrocerrahi. Es. komplikasyon Dİ, görme bozukluğu ve hipopi-
tüitarizm görülebilir.
Radyoterapi.
S a y f a | 49
/Endokrinoloji
PROLAKTİNOMA
Tanı:
Gebelik ekarte edilmeli, gebelik dışı PRL yükseliğinin es. nedeni ilaçlardır.
İlaçlara bağlı hiperPRL’de PRL < 100ng/ml’dir.
PRL > 100ng ve MR’da adenom varsa PRLoma tanısı koyulur.
Tedavi:
İlk tercih medikaldir. Kabergolin (ilk tercih) ve bromokriptin.
Tm büyük ve bası belirtileri varsa ve medikal tedaviye yanıtsız ise cerrahi uygulanır.
AKROMEGALİ
Etiyoloji:
Aşırı GH salgısı → hipofiz adenomu (es.), McCune albright, lenfoma, MEN1, pankreas
adacık hc tümörleri.
Aşırı GnRH salgısı → Bronşial karsinoid (es.), küçük hc’li AC ca, adrenal adenom, Feo,
medüller tiroid ca ve pankreas adacık hc tümörleri.
Klinik:
Akromegali’de es. görülen semptom aşırı terleme, es. bulgu ise akral büyüme (tipik yüz,
burun, alın, çene, dudaklar büyür) ve yumuşak doku artışıdır. Es. ölüm KVS
komplikasyonlarına (Kardiyomegali, aritmi, KAH, HT) bağlıdır.
Maloklüzyon (diş aralığı açık), artrit, uyku apne sendromu (sık gör.), sekonder DM,
kolonda polip (premalign), hiperhidrozis, LDL (↑), HoKMP. Karpal tünel sendromu.
Tedavi:
İlk tercih transfenoidal cerrahi. Medikal tedavi ikinci seçenektir.
Okreotid: Cerrahi başarısızlıkta ilk tercih medikal tedavi. (lanreotide, pasireotide)
Pegvisomant: IGF-1’i (↓). Adenom boyutunda artışa ve toksik hepatite neden olabilir.
Radyoterapi: Operasyon yapılamayan / op. sonrası nüks edenlerde tedaviye eklenebilir.
Kabergolin, bromokriptin, tamoksifen/raloksifen kullanılabilen diğer ilaçlardır.
S a y f a | 50
/Endokrinoloji
CUSHİNG SENDROMU
Etiyoloji:
ACTH bağımlı: Cushing hastalığı (es.), bronşial ve pankreatik karsinoid, küçük hc’li AC ca,
medüller tiroid ca ve feo.
ACTH bağımsız: Adrenokortikal adenom/karsinom, makronodüler adrenal hiperplaz,
McCune-albright.
Klinik:
ACTH bağımlılarda hiperpigmentasyon gürülebilir. Ani klinik (öz. miyopati) ve ciddi hipo-
kalemide öncelikle ektopik ACTH (es. neden KHAC ca) salgılayan tm’ler akla gelmelidir.
Cushing Sendromunda es. bulgular: Kg ↑, ince ve kırılgan deri, libido kaybı,
Diğer: Buffalo hörgücü, osteopeni-poroz, mor strialar, kolay berelenme, HT, ödem,
amenore, depresyon, psikoz, yüzde platore, lökositoz, trombofili/sitoz, lenfopeni.
Tanı:
24 saatlik idrarda serbest kortizol (Es.): Normalin 4 katı veya 250-300mcg cushing
ihtimali (↑).
Gece yarısı kortizolü: N gece saat 23-24’te < 1.8 mcg’dir. > 1.8 ise ileri test
Gece düşük deksemetazon süpresyon testi: Gece 23-24’de 1 mg dekort verilir ve
sabah 8-9 kortizol bakılır. Kortizol < 5 mcg ise şüphelidir. < 1.8 ise N’dir. Kortizol
baskılanmazsa şüphelidir ve ileri test yapılır.
Diürnal Ritm: Kortizol Diürnal ritmde sabah (↑), akşama doğru azalır. Gece yüksekliği,
diürnal ritmin bozulduğunu gösterir. Tanısaldır.
MR: Tm lokalizasyonunu göstermede en güvenilir görüntüleme yöntemidir.
Ektopik ACTH salınımı ve cushing hastalığının ayırıcı tanısında en iyi test inferior petrozal
sinüs örneklemesidir.
Tedavi:
• Cushing Hastalığı:
Cerrahi: Transfenoidal ilk tercih. Es. komplikasyon geçici Dİ.
Radyoterapi (RT): Hipofiz adenomuna yönelik.
İlk iki tedaviden yanıt alınamazsa bilateral sürrenalektomi.
Pasireotide, mifepriston. Ketokonazol ve mitotan yan etklerinden dolayı nadir.
• Cushing Sendromu:
Tek taraflı adenomların çıkarılması küratiftir.
Cerrahi başarısızlıkta ilaç tedx. verilir: Ketokonazol, Metirapon, Aminoglutetimid,
Mitotan, Siproheptadin -> hepsinin ortak yan etkisi: Addison hastalığına sebep
olmalarıdır.
Nelson Sendromu:
Bilateral sürrenalektomi yapılan hastalarda gelişen hipofizer ACTH salgılayan adenom-
dur. Hiperpigmentasyon ve çok yüksek ACTH düzeyi vardır.
Tedavi: Cerrahi
• Herhangi bir fizyolojik uyarı olmadan ADH salınımı olmasıdır. Sık nedenleri SSS ve AC enfek-
siyonları, kafa travması, malignansi ve ilaçlar.
• Total vücut suyu arttığı için hiponatremi beklenir ve 3 olay gerçekleşip övolemiyi korur.
S a y f a | 51
/Endokrinoloji
Klinik:
Hiponatremi: Beyin ödemi, bilinç değişiklikleri, bulantı-kusma, halsizlik ve nöbetler.
Tanı:
Diğer nedenler ekarte edilir. Serum Na ve Osm (↓), idrar osm ↑ (>100), üriner Na > 40
mEq/L, BUN ve ürik asit (↓).
Tedavi:
Ciddi nörolojik tablo→ %3 hipertonik Na (düzeltme hızı 24s içinde 8-10 mEq/L)
Orta/Hafif → Na düzeltme < 10 mEq/L/gün, su kısıtla, demklosiklin.
AVP antagonistleri (tolvaptan, konivaptan): Ciddi susama yapabildiği için tedavinin
etkisini düşürebilir.
• ADH’ta azalma (santral) / ADH’a etkisine renal cevapta yetersizlik (nefrojenik) sonucu oluşur.
Etiyoloji:
Santral (Hipotalamik): ADH eksik/ yok. Es. neden idiyopatik. Sekonder es. neden hipofiz
cerrahisidir. Hipofizer cerrahi sonrası es. görülen komplikasyondur.
Nefrojenik: Normal glomerüler fonksiyon, N/↑ ADH, hipotonik idrar ile karakterize
poliüri tablosudur. İlaçlardan es. lityum, Hiperkalsemi, Hipokalemi, sarkoidoz, OHA,
amiloidoz, demeklosiklin, amfoterisin B, sisplatin, aminoglikozid.
Gestasyonel: 3.trimesterda ADH’nın plasenta tarafından yıkılması sonucu gelişir,
doğumdan sonra spontan düzelir.
Klinik:
Su içenlerde sorunsuz seyreder. Sadece polidipsi, poliüri vardır. Yaşlılarda bilinç kaybı
ve susama hissi bozukluğu ile şiddetlenir. Hipovolemi, hipernatremiye bağlı konfüzyon
ve koma gelişebilir.
Tanı:
Su kısıtlama testi: İlk yapılacak test. 8 saat susuz kaldıktan sonra idrar dansitesi < 1008
ve idrar osm. < 300 mOsm ise santral/nefrojenik Dİ’dır. Dansite artarsa psikojenik Dİ.
Vazopressin Testi: Santral / Nefrojenik ayırıcı tanısında kullanılır. AVP/Desmopressin
uygulanır →İdrar osm ve değişime bakılır→ yanıt varsa santral DI düşünülür.
MRI: ADH salınımında sorun varsa organik SSS hastalık ekartasyonu için yapılmalıdır.
Tedavi:
Santral: Desmopressin
Nefrojenik Dİ: Direnç varsa yüksek doz desmopressin verilebilir. Tiazid, amilorid ve NSAID
Psikojenik: Su kısıtlaması.
S a y f a | 52
/Endokrinoloji
BUNLARI UNUTMA:
TİROİD HASTALIKLARI
TSH: Pr. hipertiriodi ve pr. hipotirodi tanısında en değerli testtir. Şüphede yapılacak ilk test.
T3: Hipertiroidiyi göstermede daha değerli. Metabolik etkilerden sorumlu.
T4: Hipotirodiyi göstermede daha değerli.
rT3: Santral hipotiriodi ve hasta ötiriod sendromu ayırıcı tanısında kullanılabilir. Hipotiroidi
azalır. Periferik T4, T3 dönüşümünün bozulduğu durumlarda artar.
Tiroglobulin: Hipertiroidilerde, tiroiditlerde, benign nodül ve tiroid ca’da (↑).
Endojen ve ekzojen(‘de artar) tirotoksikoz ayrımında kullanılır.
TRH testi: Sekonder(sk) ve tersiyer hipotiroidi ayrımında kullanılır.
RAIU: Yüksek → Graves, toksik adenom, multinodüler toksik guatr, TSHoma, Hashitoksikoz.
o Düşük: Subakut ve sessiz tiroiditler, tirotoksikoz factitia, struma ovarii, jod basedow
Tiroid USG: İlk istenecek radyolojik test.
Kalsitonin: Tiroid medüller ca’da marker olarak kullanılır.
TRab (TSI): Graves’i remisyon ve aktivasyonlarının belirlenmesinde ve neonatal tirotoksikozu
saptamada faydalıdır.
Anti-TG: Daha çok hashimoto’yu gösterir.
Anti-TPO ve antimikrozomal ab: otoimmun tiroiditi gösterir. Antimikrozomal antikorlar
graves ve hashimoto’yu gösterir.
HİPOTİRODİ
Etiyoloji:
En sık sebebi Hashimoto hastalığı olmak üzere, tiroiditler, aşırı iyot veya eksiliği, lityum,
antitiroid ilaçlar, perklorat, dopamin ve konjenital.
Sekonder→ Hipofiz yetmezliği, Tersiyer→ Hipotalamus hastalıkları
S a y f a | 53
/Endokrinoloji
Klinik:
Es. semptom halsizlik ve es. bulgu kuru soğuk cilt/ekstremiteler.
Tanı:
Pr. Hipotiroidi: TSH (↑) ve sT4 (↓) en önemli lab bulgusudur. Subklinikte sadece TSH
(↑) , T3 ve T4 (N) olabilir. Hashimotoya bağlıysa antikorlar(ab) saptanır.
TSH ve sT4 ölç →TSH ↑, sT4 ↓→ Pr. hipotiroidizm → Levotiroksin replasmanı
TSH ↑, sT4 N→ Subklinik hipotiroidizm→ Takip/ Levotiroksin replas.
TSH N/↓, sT4 ↓→ Santral hipotiroidizm, non-tiroidal hastalık
Tedavi:
Levotiroksin (T4) preperatları. Sekonder de steroidler eklenir.
MİKSÖDEM KOMASI
• Hipotiroidili hastada travma, enfeksiyon, soğuk, SSS depresanları gibi faktörlerin provoke
etmesi sonucu hipotiroidi semptomların aşırılaşması ile karakterize tablodur.
• Hipotermi, hipotansiyon, konvülziyon, hipoksi, bilinç bozukluğu.
• Tedavi: Hidrokortizon replasmanı, Levotiroksin (200-400 mcg IV bolus)
TİROTOKSİKOZ
Etiyoloji:
Toksik adenom, toksik MNG, tiroid foliküler ca, tiroiditler (akut dönem), TSHoma.
Klinik:
Semptomlar Bulgular
⋅ Hiperaktivite, disfori, sıcak intoleransı ve ⋅ Taşikardi, tremor, ↑ nabız basıncı, guatr
terleme, Palpitasyon, halsizlik, yorgunluk, ⋅ Sıcak nemli deri, proksimal miyopati
⋅ Kg ↓, iştah ↑, diyare, poliüri, oligomenore, ⋅ Jinekomasti
libido kaybı.
S a y f a | 54
/Endokrinoloji
• Hipertiroidinin es. nedenidir. TSH-R’ye karşı oluşmuş stimülan ab’ler nedeniyle oluşur. Dola-
şımda tiroid oto-antikorları bulunabilir.
• Risk faktörleri: Genetik (HLA-DR polimorfizmi, CTLA-4), sigara, yüksek iodine, kadın, enfek-
siyon
Tedavi:
Tedavide birinci tercih anti-tiroid ilaçlar.
o Tiyosiyanad, perklorat, tiyonamidler. PTU, Metiltiyourasil (Tiyoüre), Metimazol,
karbimazol (imidazol deriveleri)
Propranolol ve atenolol (çarpıntı ve tremor için), Potasyum iodide (wolf-chaikoff etkisi)
Gebelerde önce PTU verilir ( sadece ilk trimesterda), daha sonra metimazol ilk tercihtir.
Radyoaktif İyot: Tedx’de ikinci tercih. Kalıcı hipotiroidi ve tiroid krizine neden olabilir.
Hamileler ve emzirenlere verilmez.
Steroid : Oftalmopati için prednison, dekompresyon, eksternal X ray.
Cerrahi: Subtotal tiroidektomi
• Tiroid Krizi
Cerrahi, enfeksiyon, RAİ tedavisi, travma gibi tetikleyici faktörler rol oynar.
Klinik: Ateş, nöbet, bilinç değişiklikleri, aritmi, hipertermi, sarılık.
Yüksek doz PTU (/metimazol), ipodate Na, K/Na iodide, propranolol, glukokor-
tikoidler.
Oftalmopati:
• Ödem varsa diüretik, ağır kompresyon bulgularında i.v steroid ve cerrahi, hafif
vakalarda selenyum, sigaranın bırakılması, göz yaşı damlaları ve güneş gözlüğü
kullanılması tedavi seçenekleridir.
S a y f a | 55
/Endokrinoloji
NON-TOKSİK MNG
• Easas neden iyot eksikliğidir. Asemptomatiktir ancak ani ağrı gelişirse akla nodül için kana-
ma gelmelidir. TFT (N)’dir. Ele gelen nodüller USG ile incelenir. Levotiroksin ile nadiren nodül
boyutunu küçültebilir.
• Diffüz (Basit) MNG: Es. nedeni iyot eksikliğidir. TSH N/ hafif yüksektir. Pemberton (+), T4→T3
dönüşümü artmıştır. Tevide temel yaklaşım iyot replasmanıdır.
o Anti-TPO (+) ise → otoimmün tiroidit riski artmıştır.
TOKSİK ADENOM
• Benign, gerçek folliküler adenomlardır. TSH-R aktive edici mutasyonu sonucu gelişir. Kliniği
toksik MNG benzeri hafif tirotoksikozdur. Sintgrafide baskılanmış çevre doku ve hiperaktif
nodül. Tedavide ilk tercih RAI, cerrahi ise RAI yapılamayan-larda bir diğer seçenektir.
TİROİDİTLER
Akut Tiroidit:
• Özellikle enterobakter, stafilokok ve streptokok etkendir. Diğerleri: RAİU, amiadaron ve
fungal enfeksiyonlar.
• Tiroid bezi şiş, kızarık, ağrılıdır. Abseleşebilir.
• Tedx: Geniş spektrumlu atb + drenaj
S a y f a | 56
/Endokrinoloji
TİROİD NODÜLÜ
• Nodülde TFT değerleri maligniteyi ekarte ettirmez. Nodülü olan hastaların çoğunda TFT N’dir.
• Tiroid ca açısından riskli USG bulguları: Hipoekojen, mikrokalsifikasyon, solid yapı, düzensiz
sınırlı, nodül boyu > eni (transver planda)
• Biyopsi için USG ve Nodül çapı:
o Hipoekoik ± malign özellikler→ ≥ 1cm,
o İzo/hiperekoik (malign özellik yok) → ≥ 1.5cm
o Kistik/spongioform (malign özellik yok) → ≥ 2 cm/ yapılmaz.
• Nodüle Yaklaşım:
o Nodül >1-1.5cm → TSH (N/↑) → USG ve nodül çapına göre İİAB için değerlendir.
TSH(↓) → Sintigrafi → non-fonksiyonel ise İİAB için değerlendir.
TİROİD TÜMÖRLERİ
• Kadınlarda daha sık, erkeklerde daha malign. İyi differansiye tm’lerde riski kesin arttırdığı
bilinen sadece radyasyondur.
• Diferansiye kanserler: Papiller (PTK), folliküler (FTK) → prognoz iyi
• Undiferansiye kanserler: Anaplastik (ATK) → prognoz çok kötü
• Genetik: BRAF V600E mutasyonu (es. PTK), RAS ve RET (MEN2 nedeni), B-Catenin (ATK)
• TSH yüksekliği tiroid nodülü bulunanlarda malignite için risk faktörüdür.
S a y f a | 57
/Endokrinoloji
İyot eksikliği olan bölgelerde daha sık görülür. Ortalama görülme yaşı > 50y.
Çoğunlukla hematojen yayılır -> kemik, AC, SSS metastazları.
Hipertiroidi kliniği olabilir. Prognoz PTK’dan daha kötü, Hurthle’dan daha iyidir.
Tiroglobulin bir tm markerı olarak kullanılabilir.
Tedavi:
Diferansiye Tiroid Ca: Cerrahi → Total/totale yakın tiroidektomi
o Radyoaktif iyot tedx: Papiller Ca -> en etkili, Folliküler Ca’da etkilidir.
o TSH supresyon tedavisi: TSH düzeyi 0.1-0.5 mIU/L’de tutulmaya çalışılır.
o Papiller ve Follikülerde (metastatiklerde): Sorafenib ve Lenvatinib
Tiroid Lenfoması:
Genellikle Hashimoto zemininde gelişen diffüz B hc’li lenfomadır. RT sensitiftir.
BUNLARI UNUTMA!
S a y f a | 58
/Endokrinoloji
KALSİYUM METABOLİZMASI
• Normal serum Ca 8.5-10.4 mg/dL’dir. Her 1 gr/dL albümin düştüğünde 0.8 mg/dL Ca’da düşer
HİPOKALSEMİ
Etiyoloji:
Es. sebepleri BY (KBY es.) hipoparatiroidi, hipomagnezemi ve D vit eksikliğidir.
İlaçlar: Kalsitonin, mitramisin, difenilhidantion, bifosfanatlar, fenobarbital, folinik asit,
5-florourasil.
Yalancı hipokalseminin sebebi albümin düşüklüğüdür.
Hipokalsemi Doğrulaması: PTH, Mg, PO4, Cre, GFR tetkikleri
PTH↑, PO↓ → Dvit eksikliği, Bifosfonatlar
PTH ↑, PO4↑ → KBY, Tümör lizis
PTH ↓, PO4↑→ Hipoparatiroidi, Mg eksikliği, Cinacalset
Semptom & Bulgular:
Chvostek ve Trousseau belirtisi, nöbet, parestezi, kas krampları, KİBAS, konfüzyon,
psikoz, subkapsüler katarakt. Kuru cilt ve saç, alopesi, egzema, tırnaklarda kırılma.
KVS: QT uzaması, KY, KMP
Tedavi:
Akut → Iv Ca glukonat. Kronik → Ca ve D vit replasmanı. KBY’de kalsitriol.
• HİPOPARATİROİDİ:
Es. tiroid cerrahisinin komplikasyonu olarak meydana gelir. PTH salınımında azalma
vardır. İdrar cAMP ↓.
Hipokalsemi, hiperfosfatemi, chvostek ve trousseau, parestezi, karpopedal spazm,
tetani, hiperventilasyon, katarakt, alkaloz, taşikardi, hiperkapni, terleme, parkinsonizm.
Tanı: Kesin tx: serum PTH düzeyinin düşük olması. Ca (↓), P (↑).
Tedavi: Oral kalsiyum ve vit D3/ kalsitriol beraber kullanılır.
PSÖDOHİPOPARATİROİDİ:
• PTH direnci ile giden herediter bir hastalıktır. Es formu olan PHP-1a hastalarında Albright
herediter osteodistrofi eşlik eder.
• Kısa boy, obezite, yuvarlak yüz, brakidaktili, mental reterdasyon, diş hipoplazisi.
• Ca (↓), P (↑), Alkalen fosfataz N’dir. iPTH (↑)’a → direnç vardır.
Etiyoloji:
Toplumda es. sebep primer hiperparatiroididir. Hastanede ise maligniteler.
Tirotoksikoz, VİPoma, Feokromasitoma, sürrenal yetersizlik, sarkoidoz, Tbc, Crohn.
İlaçlar: A vit ve D vit intoksikasyonu, tiazidler, lityum, östrojen, tamoksifen, androjen,
teofilin, lityum.
Semptom Ve Bulguları:
Yorgunluk, halsizlik, depresyon, demans, baş ağrısı, konfüzyon, anoreksi, konstipasyon,
bulantı-kusma, HT, aritmi, dijital duyarlılığı, poliüri, polidipsi, GFR’de azalma, Peptik ülser,
akut pankreatit.
S a y f a | 59
/Endokrinoloji
Tedavi:
Öncelikle hidrasyon, sonra diüretikler (loop), ciddi hiperkalsemide bifosfonatlar (IV
pamidronat ve zolendronat), kalsitonin ilk 24 saat bifosfonatlar etki gösterene kadar
köprü olarak kullanılabilir.
Steroidler; malign, D vit toksikasyonunda kullanılabilir. Denosumab (osteoklastik
aktiviteyi ↓). Diyaliz.
PRİMER HİPERPARATİROİDİ:
• Aşırı PTH salgısı ile karakterizedir. Ca, P ve kemik metabolizma bozukluğuna yol açar. Ca (↑),
P (↓) / (N), kortikal kemik kitlesi belirgin azalır.
• Genellikle PTH fazlalığının sebebi soliter paratiroid adenomudur. MEN1 mutasyonu ve siklin
D1 over-ekspresyonu olabilir. Sekonder ve tersiyer hiperparatiroidinin es. sebebi KBY’dir.
Klinik:
Es. asemptomatiktir. Sistemik semptom-bulgular yukarda yazıldı.
Kemik: Osteopeni es. görülen kemik bulgusudur. Kemik kistleri ise geç komplikasyon-
lardır. En özgün grafi bulgusu elde subperiostal kemik resorbsiyonu.
o Osteitis fibroza sistika: falankslarda subperiostal rezorpsiyon, kafatasında
ekilmiş tuz-biber görüntüsü, Brown tümörleri.
Tedavi:
Cerrahi. Soliter paratiroidektomi tek adenom için yeterlidir. Asemptomatik ve organ
hasarı olmayanlarda tedavisiz izlenebilir.
Asemptomatik pr.hiperparatirioididte cerrahi endikasyonları: Hiperkalsemi; normalin
> 1 mg/dL, Kreatin klirensi < 60ml/dk, 24saat idrarda Ca > 400 mg/gün. < 50yaş, Kemik
T skoru < -2.5.
Sekonder Hiperparatiroidi:
Paraneoplastik Hiperkalsemi:
S a y f a | 60
/Endokrinoloji
METABOLİK HASTALIKLAR
OSTEOPOROZ
• Kemik gücünün kaybı sonucu kırık riskinin artması ile karakterize. KMD T skoru < -2.5
arasındadır. Osteopenide ise KMD T skoru -1 ile -2.5 arasındadır.
• Genç erkeklerde es. neden hipogonadizmdir. Postmenopozal dönem ve yaş ile riski artar.
• Es. vertebralar olmak üzere; femur, kalça, pelvis ve distal radiusta kırık riski artar.
• Kırık risk faktörleri: Yaş, Kadın cinsiyet, beyaz ırk, malnutrisyon (Dvit ve Ca eksikliği), fiziksel
inaktivite.
Klinik:
Boy kısalması, vertebra kırıkları ile beraber kifoz deformitesi ve bası semptomları
olabilir. Kırık yoksa ağrı da yoktur. Es. kırık T11-L2 bölgesindedir.
Tanı:
Kırıkları göstermede en sensitif tüm vücut sintigrafisidir.
BT, DXA (Dual enerji X-ray) ile KMD ölçülerek tanı konulur.
Kantitatif BT DXA’dan daha iyi ama radyasyon dozu yüksek ve tekrar edilme düşüktür.
Tedavi:
Egzersiz, Ca ve D vit. (Düşme riskini azaltır.)
Bifosfonatlar: Vertabra ve kalça kemiklerinde KMD değerini arttırırlar. Alendronate,
risedronate, ibandronate (oral), Zolendronate(iv). GFR<30-35 olanlarda önerilmez.
o Uzun süre (>5 yıl) kullananlarda atipik femur kırık riskini arttırırlar.
Östrojen: Postmenopozlarda kırık riskini azaltır. İnme riskinden dolayı rutin kullanılmaz.
Denosumab: El bileği hariç diğer bölgelerde kırık riskini belirgin azaltır.
Teriparatide: Tüm kırıklarda etkilidir. Diğer tedaviler başarız ise kullanılır (pahalı).
Strontium Renelate: Kemik yıkımını azaltıp, yapımını arttırır. KVS hastalık riskini
arttırdığı için sık kullanılmaz.
Odanacatib: Tüm kemiklerde mineralizasyon artışı belirgin.
SERM: Raloksifen ve Tamoksifen. Vertebral kırık riskini azaltırlar.
OSTEOMALAZİ
• D vit eksikliği/direncine bağlı kemik mineralizasyon defekti ile ortaya çıkar. Es. sebebi D vit
yetersizliğidir. Ca x P düşüklüğü tabloyu oluşturur.
• Kemikte osteoid artışı histopatolojik tanıda en önemli kriterdir. Çocuklarda Rikets olarak
isimlendirilir.
• Klinik: Ördekvari yürüyüş, yaygın ağrı ve kas güçsüzlüğü. Gowers arazı görülebilir
• Etiyoloji: D vit eksikliği-malabsorbsiyonu, kalsitriol oluşumunun ↓ ve direnci, hipofosfatemi,
mineralizasyon inh (Florid, Fe, Aluminyum, etidronat)
Tanı:
İdrarda: Ca (↓), fosfor (↑), ( Kan P : düşük / N)
Dvit eksikliğinde → Hipokalsemi, hipofosfatemi, sk. hiperparatiroidi, ALP ↑.
Yalancı fraktür en özgün bulgudur.(Milkman fraktürü, looser zonları)
Tedavi: D vit replasmanı ( Hedef →25 (OH) D > 30 mg/dL) , Ca ve P alımının sağlanması.
S a y f a | 61
/Endokrinoloji
PAGET HASTALIĞI
• Kemiğin, hem yapımı hem yıkımı hem de mineralizasyonu artmıştır. Osteoklast ve osteoblast
artışı, frajil kemik dokusu ve lokal kemik rezorbsiyonu ile karakterizedir.
Klinik:
Genellikle asemptomatik ALP yüksekliği araştırılırken tanı alır.
Es. Pelvis, lumbal, vertebra, femuru tutar.
Semptomatiklerde es. kemik ağrısı, kırıklar (es. femur) ve deformite görülr.
Kulak kemiklerinin tutulumu ile sağırlık(iletim tipi), tinnitus, vertigo gözlenir.
Humerus ve kafatasında osteojenik sarkom gelişme riski artmıştır.
Tanı:
En önemli bulgu izole ALP yüksekliği, idrarda hidroksiprolin.
Kemik Gr: Kortikal kemikte kalınlaşma, trabeküler kemikte kabalaşma, kemik geniş-
liğinde ↑ ve geç dönemde kafatasında atılmış pamuk manzarası. En iyi tetkik sintigrafi.
Tedavi:
Es. tedavi endikasyonu kemik ağrılarıdır. Kalsitonin ve Bifosfonatlar (ilk tercih) verilir.
MODY Sınıflaması :
MODY1 (HNF-4a), MODY2 (Glukokinaz), MODY3 es. (HNF-1a),
MODY4 (IPF1), MODY5 (HNF-1b), MODY6 (Neuro D1)
Tanı: Klasik Semptomlar: Polidipsi, Poliüri ve Kg kaybı. Plazma glukoz konsantrasyonu, OGTT.
TİP 1 DM
• Genellikle 20 yaş öncesi ortaya çıkan, genetik, immünolojik ve çevresel faktörlerin gelişimin-
de rol aldığı DM’dir. Babanın DM’li olması daha risklidir.
• HLA-DR4-DQ8 ve HLA-DR3-DQ2 haplotipleri ile çok yakın ilişkilidir. HLA-DR15-DQ6 yüksek
oranda koruyucudur. Beta hc’lerinde CD8+ ve CD4+ T lenfosit infiltrasyonu vardır.
• Klasik semptomlar, ketoasidoz ilk prezentasyon olabilir.
S a y f a | 62
/Endokrinoloji
Tedavi:
Temel tedavi insülindir. Öğünlerden önce hızlı etkililer (3x), günde 1 kez uzun etkililer.
Uzun(bazal) etkililer: Glarjine (24.s), Detemir ve NPH (12-24s), Degludec(40s), NPH
Hızlı etkililer: Glulisine, Lispro, Aspart (2-4s), Regüler ( 5-8s)
İnsülin tedavisine rağmen düzene girmiyorsa (oynak DM) → İnsülin pompası denenir.
İnsülin Endikasyonları: Tip1 DM, oral antidiyabetiklere cevapsız tip2 DM, gebelik, organ
yetmezlikleri, diyabetik ketoasidoz, hiperozmolar koma, operasyon ve ağır enfeksiyonlar
TİP 2 DM
• Patogenezde, periferik insülin direnci ve salınımında defekt yer alır. Gebelikte hiperglisemik
olan annelerin çocuklarında T2DM riski artmıştır.
Klinik:
Klasik Sx: Poliüri, kg kaybı, polidipsi.
Tanıdan önce uzun bir asemptomatik hiperglisemi dönemi vardır.
Tedavi:
Diyet: Düşük kalorili, doymuş yağ ve kolesterol miktarı düşük gıdalar. Egzersiz.
Medikal Tedavi:
İnsülin sensivitesini arttıran ilaçlar:
⋅ Biguanidler (Metformin): Medikal tedavide ilk tercih. Kg kaybı yapar, Es. yan etki dispeptik.
⋅ Thiazonlidinedionlar (Rosiglitazon, Pioglitazone): Sıvı retansiyonu ve kg alımına neden
olabilir, Mesane Ca riskini ↑, Post-menop. Kadınlarda osteoporoz riskinde artış, KY
dekompanzas. neden olabilir. Riskleri yüzünden tercih edilmez.
İnsülin sekresyonunu arttıranlar:
⋅ Sülfanilüreler: (Glipizid, gliklazid, gliburid, glibenklamid): En önemli etkileri insülin salınımını
arttırmalarıdır. En önemli yan etkileri hipoglisemidir.
⋅ Meglitinler: (Repaglinid, Nateglinid, Mitiglinid)
⋅ GLP-1 Agonistleri: (Exenatid, Liraglutid, Semaglutide): Hipoglisemi riski düşük, en fazla kilo
verdiren, akut pankreatit riskinde artış, Es. yan etkisi dispepsidir. MTK riskinde kontraendik.
⋅ DPP-4 inhibitörleri: (Sitagliptin, Saxagliptin, vildagliptin): Kg açısından nötr. MTK riskinde k.
Diğerleri:
⋅ SGLT-2 inhibitörleri: Canagliflozin, dapagliflozin, empagliflozin. D.nefropati progresyonunu
yavaşlatır. Kemik kırığı ve ampütasyon riskinde ↑ (canagliflozin),
⋅ Pramlintid: Hem Tip 1 hem de Tip 2’de kullanılır. Postprandiyal hiperglisemiyi önler.
⋅ Alfa-Glukozidaz (Akarboz ve Miglitol): Hipoglisemi riski düşüktür. Karında şişlik ve gaz
yapabilir.
⋅ Bromokriptin, Coleveselam
S a y f a | 63
/Endokrinoloji
Tedavi hedefleri:
HbA1c: < %7, Açlık glukozu: 80-130mg/dL, Tokluk Glukozu: < 180mg/dL
Kan basıncı: < 140/90 mmHg (ADA), <130/80 mmHg (AHA)
Trigliserid: < 150 mg/dL, LDL: < 100mg (KV hastalıkta < 70), - HDL: E > 40, K: > 50mg/dL
GESTASYONEL DM
• Her gebede 24-28. Haftasına 50 gr oral glukoz yükleme testi yapılır. 1.saatte glukoz >
140mg/dL ise risklidir. 3 saatlik 100gr OGTT yapılmalı.
• Kilo > 30 yaş, Tip 2 DM aile öyküsü temel risk faktörleridir. Öz. 3 trimesterda gelişir.
• Tanı: Açlık plazma glukozu ≥ 92 mg/dL, 75 mg OGTT 1.saat glukozu ≥ 180 mg/dL, 2.saat
≥ 153mg/dL
• Tedavi: İnsülin. İnsülin kullanamayanlarda metformin/gliburid önerilir.
DM KOMPLİKASYONLARI
DİYABETİK KETOASİDOZ
• Temel neden insülin yetersizliğine bağlı keton sentezinin artmasıdır. Artmış glukagon
nedeniyle KC’de karnitin palmitoiltransferaz-1 aktivitesi artar, yağ asit metabolizması keton
sentezine kayar. Cerrahi riskini arttıran en önemli komplikasyondur.
• Risk faktörleri: Enfeksiyon (es.), insülin dozunun atlanması, infarkt, gebelik, kokain, SGLT-2
ve steroidler.
Kriterler:
Hiperglisemi: Kan şekeri > 250 mg/dL
Asidoz: pH < 7.3
HCO3: < 15 meq/L
Serum keton (+)
Klinik:
Bulantı, kusma, karın ağrısı, poliüri, glukozüri, ketonüri, glukoz yüksek, ketonemi,
kusmaull solunumu, taşikardi, ağızda keton kokusu, hiponatremi, şuur bulanıklığı, koma.
pH < 7.3, HCO3 < 18 mmol/L, Amilaz (↑), Lipaz (N), pseudohiponatremi, keton cisimler ↑.
Tedavi:
1000cc/saat izotonik ile başlanır.
Potasyum replasmanı: K < 5.2meq/L ise 20-30 meq/L K verilir. K< 3.3 ise, K normale
gelmeden insülin başlanmaz.
İnsülin Tedx: 0.15 U/kg regüler insülin iv bolus, daha sonra 0.1 U/kg regüler insülin
verilir. Saat başı kan şekeri bakılır.
HCO3 replasmanı: pH < 7 ise HCO3 replasmanı yapılır.
S a y f a | 64
/Endokrinoloji
Kriterler:
Hiperglisemi: K.Ş > 500-600 mg/dL
Serum Osm > 310 mOsm/kg
Ketozis ve asidoz yok, dehidratasyon, hiperglisemi, hiperosmolarite vardır.
Çoğunlukla komayı başlatan MI, serebrovaküler olay, enfeksiyon, yanık, fenitoin, tiazid,
streoid, diazoksid gibi ilaçlardır.
Kronik Komplikasyonlar:
Mikrovasküler (Retinopati, nefropati), Makrovasküler (ateroskleroz, Mİ, gangren, SVO)
DİYABETİK RETİNOPATİ
DİYABETİK NEFROPATİ
DİYABETİK NÖROPATİ
• Es. görülen kronik komplikasyondur. En önemli faktör sorbitoldür. Es. distal simetrik
periferik nöropati görülür (eldiven-çorap). Es. bulgusu alt ekstremite refleks kaybıdır.
• Ağrı ve duysal kayıp temel semptomlardır. Hiperestezi/parestezi, yanma hissi ve karıncalan-
ma eşlik edebilir. Nöropati ilerledikçe ağrı kaybolur, DTR ↓ ve anormal pozisyon hissi olur.
• Kraniyal sinir tutulumu es. 3.kafa çifti olmak üzere sırasıyla 4, 5 ve 6’dır. 3.sinir tutulumunda
pupil refleksin korunmasıyla kraniyal anevrizmadan ayrılır.
• Mononöritis mültipleksin es. nedeni DM’dir.
• Otonom nöropatiler: Postural hipotansiyon, istirahat taşikardisi ilk bulgulardır.
• Tanı: Monofilaman testi ve ENMG kullanılabilir.
• Tedavi: Duloksetin, valproat, gabapentin, pregabalin ve amitriptilin etkilidir.
S a y f a | 65
/Endokrinoloji
KARDİYOVASKÜLER
• DM’lilerde es. ölüm neden KVS’ye bağlı komplikasyonlara bağlıdır. Sessiz iskemi sıktır.
• HT’de; ACEi, ARB, Tiazidler, Ca kanal bl. ve B-Blokerler. Dislipidemide statinler kullanılmalı.
• Riski azaltmak için→ HT, dislipidemi ve obezite kontrolü, sigaranın da kesinlikle bırakılması.
DİYABETİK AYAK
HİPOGLİSEMİ
• Açlık plazma glukozunun < 60mg/dL olmasıdır. Es. sebebi DM tedavisinde kullanılan insülin
ve sekretuarlarıdır.
• Açlık ile ilişkisi: Kısa açlık sonrası → Hiperinsülinizm, glikojen depo hastalığı
o Uzun açlık sonrası → früktoz 1,6 bifosfataz eksikliği gibi glikoneogenez sorunlarıdır.
o Postprandial: İnsülinoma, insülin otoimmün sendrom, dumping ve galaktozemi.
• Acil tedavide → Dextroz ve glukagon.
Etiyoloji:
İlaçlar: insülin, insülin sekretuarları, alkol, sulfanamidler, ACEi/ARB
Hormon eksiklikleri: GH, kortizol, epinefrin, glukagon
Kritik hastalıklar: KCY, KY, BY, Sepsis, açlık.
Endojen hiperinsülinizm: İnsülin ab, İnsülinoma, postgastrik by-pass, nesidioblastozis.
Genetik: Glikojen depo hastalıkları 0,1,3,4 , galaktozemi, fruktozemi
• Faktitious hipoglisemi: Dışardan kasten insülin alımı ile oluşur. Gerçek insülinomadan
ayırmak için kan C peptid düzeylerine bakılır. Dışardan alımlarda düşüktür.
Etiyoloji:
Es. neden otoimmündür. 2.sık Tbc, adrenal metastaz, HIV, Konjenital enzim eksikliği,
amiloidoz, sarkoidoz, mantar enfeksiyonları, sürrenal içine kanama, ilaçlar ( Mitotan,
Metirapon, Aminoglutetimid, abiteron asetat, suramin, ketokonazol, trilostan)
Enfeksiyonlar ve metastazlara bağlı yetmezlikte adrenal bez büyürken diğerlerinde
küçülür.
Klinik:
Deride ↑ ACTH nedeniyle hiperpigmentasyon (en erken bulgu) beklenir.
Mineralokortikoid eksikliği: Dehidratasyon, hiponatremi, hiperkalemi, asidoz.
Kronik: Halsizlik, kg kaybı, postural hiptansiyon, anoreksi, tuz yeme isteği, libido kaybı.
Akut: Abdominal ağrı ve hassasiyet, konfüzyon, ortostatik hipotansiyon, ateş, şok,
konfüzyon.
Akut ve kronikte biyokimya: Hiponatremi, hiperkalemi, hipoglisemi, eozinofili (açıklana-
mayan), prerenal azotemi. BUN ↑ (tipik), no-no anemi, lenfositoz.
S a y f a | 66
/Endokrinoloji
Tanı:
En yararlı test ACTH uyarı testidir – Cosyntropin, Synacthen testi- ilk basamak.
o Yanıt yoksa adrenal yetmezlik vardır.
o ACTH seviyesi (pr-sk. ayrımı): Yüksek ise primer, düşük ise sekonder.
o Sk. Adrenal yetmezliğin es. nedeni kronik steroid tedavisinin uygunsuz kesilmesi.
Cushingoid görünüm var, Hiperpigmentasyon, hiperkalemi yoktur.
o Primer tanısı koyulduktan sonra otoimmün adrenalit açısından ab ölçümü yapılmalı
Tedavi:
İlk tercih glukokortikoidler olmak üzere, mineralokortikoid replasmanları.
Akut yetmezlikte → agresif volüm replasmanı 1 lt/saat olarak başlanır. 100mg IV hidro-
kortizon bolus, 24 saat içinde ek 100-200 mg hidrokortizon yapılır.
Kronik: 15-25 mg hidrokortizon günde iki doza bölünerek verilir. KB ve kg takibi yapılır.
• Es. nedeni bilateral adrenal hiperplazidir. Bilateral hiperplazi ve tek taraflı adrenal adenoma
bağlı gelişir ve aşırı aldesteron salgısı ile gider.
Klinik:
HT (genelde hafif), Hipokalemi (-ye bağlı poliüri), alkaloz, Renin düşük (sekonderden
ayırır), 24 saatlik idrarda aldosteron yüksek (en iyi test)
Tanı:
Plazma aldosteron/plazma renin aktivitesi oranına bakılır. > 30 ise primer şüphesi.
Ayakta durma testi (renin artmazsa hiperald.), Kaptopril testi (esansiyel HT’de düşer,
CONN’da değişmez.)
Tedavi:
Cerrahidir. Bilateral hiperplazi varsa, spironolakton, triamteren, amilorid.
FEOKROMASİTOMA (FEO)
• Sempatik sinir sisteminin kromaffin hc kökenli tümörüdür. Es. adrenal medullaya yerleşir.
• Adrenal medulla dışındaki tm’lere paraganglioma denir.
• Kalıtsal Feo sendromları: MEN 2(A,B), VHL, Nörofibromatosiz Tip 1, Familyal paraganglioma.
Es. görülenler: HT, baş ağrısı (es.), çarpıntı ve terlemedir (atakta tipik).
Tansiyon yükselmesi yanında bulantı, hiperglisemi, kabızlık, DM, hiperkalsemi, solukluk,
poliüri, güçsüzlük, eritrositozis ve dilate KMP vardır.
Tanı:
Tanı testi: 24 saatlik idararda metanefrin ve normetanefrin ölçümüdür.(en spesifik test)
Tarama testi: 24 saatlik idrar/kanda vanil mandelik asit ölçümü.
BT/MR ile tespit edilemeyen kitlede MİBG sintigrafisi yapılır. En sensitif CT ve MR, en
spesifik dopa PET ve MİBGs’dir.
Adrenal kitlede -> MR ve CT, ekstraadrenalde -> MİBG ve dopa PET.
Tedavi:
Temel tedavi cerrahidir. Cerrahi öncesi KB kontrolü için öncelikle a-Bl (fenoksibenza-
min, doksazosin) sonra B-Bl verilebilir. Akut HT krizde Na nitroprusside, fentolamin/
nikardipin.
S a y f a | 67
/Endokrinoloji
VHL: Feo, pankreas adacık tm, RCC, hemanjioblastom görülür. Polisitemi eşlik edebilir.
McCune-Albright (GNAS): Tiroid, hipofiz, adrenal korteks tm’leri görülür.
Carney Kompleksi: Adrenal korteks, miksomalar, anterior hipofiz, tirod tm’leri görülür.
• Pankreas kökenli (pNET) olanlar ve olmayanlar olarak ayrılır. pNET grubunda genelde non-
fonksiyoneller görülürken, fonksiyoneller arasında es. insülinoma görülür. pNET’te sempto-
matik olanların tedavisinde ilk tercih rezeksiyondur. İnsülinoma hariç diğer pNET’ler
genelde maligndir. Sinoptofizin, nöron spesifik enolaz (NSE) ve kromogranin içerirler.
İnsülinoma:
Es. görülen pNET’tir. Endojen hiperinsülinemik hipogliseminin es. sebebidir.
Yüksek oranda benign, soliter ve pankreas içinde < 2cm boyutundadır.
Açlık hipoglisemisi olduğu dönemde insülin, c-peptid, proinsülin↑ ve B-hidroksibütirat↓
olması ile tanı alır.
Medikal tedavide diazoksit, ocreotid/glukagon kullanılabilir. İlk tercih rezeksiyondur.
Glukagonoma:
Glukoz intoleransı ile karakterizedir (glukagon↑). Tanı anında boyutları >5cm’dir ve KC
metastazı eşlik eder.
Klinik & Tedavi: öz. kasıklarda ve kalçada belirgin nekrolitik migratuat eritem vardır.
Hiperpigmentasyon ile iyileşir. DM, hipoamino asidemi. Glukagon ↑ ve klasik bulgular
tanı koydurur. Tedavide rezeksiyon, ocreotid/lanreotid kullanılabilir.
S a y f a | 68
/Endokrinoloji
Somatostatinoma:
DM, safra kesesi taşı, diyare ve steatore kliniği görülür. Tanı genelde görüntülemede
rastlantı eseri saptanı ve boyutu >5 cm’dir. NF1 ile yakın ilişkilidir. Duodenal lezyonlarda
psammoma cisimleri vardır.
BUNLARI UNUTMA!
S a y f a | 69
Hematoloji
/Hematoloji
ANEMİLER
• Hb Erkekte < 13.5gr/dl , Kadında < 12gr/dl , hamile ve çocuklarda < 11 gr/dl.
• RDW: Eritrositlerde boyut farkını gösterir, periferik yaymada Anizositoz denir.
o Demik eksikliği anemisi (DEA)’de (↑), Talasemilerde (N)’dir.
• Boyut farklı ise anizositoz, şekil farklıysa poikilositozdur.
o DEA’da ikisi var, B-Talasemi majör hariç talasemilerde ikisi de olmaz.
NORMAL DEĞERLER
Parametreler Erkek Kadın
Hb (g/dl) 13.5-17 12-16
Hct 40-52 36-48
Eritrosit (milyon/mm3) 4.5-6 4-5.5
MCV (fl : fentolitre) 80-100 --
MCH (pg: pikogram) 27-34 --
MCHC (%) 31-36 --
Retikülosit 0.5-2 (25bin-100bin) --
RDW (eritrosit dağılım aralığı) 8.5-11.5 --
Eritrosit ömrü (gün) 120 --
Retikülositoz (> % 2): Eritrositin hem yıkım hem de yapım artışı ile olur.
Nedenleri: Hemolitik anemi (ilk düşünülecek hastalık), DEA ( tedavinin 7-10.günü), B12
ve Folik asit (tedavisinin 3-4.gününde), Kanama, Hipersplenizm.
S a y f a | 71
/Hematoloji
• Dünyada es. görülen anemidir. Vücutta en çok Hb içinde bulunur, ferritin ve hemosiderin
olarak iki depo formu vardır. Plazmada Fe taşıyıcı protein transferrindir. Fe metabolizma-
sını düzenleyen hepsidin, negatif regülatördür.
Hepsidin:
KC’de sentezlenir. Enfeksiyon ve inflamasyonla hepsidin sentezinin artmasından IL-6
sorumludur.
KHA’da hepsidin arttığı için Fe düşer. Hepsidinin azalması, hemokromatozis etiyolojisinde rol
oynar.
Etiyoloji:
Diyetle yetersiz alım. Artmış ihtiyaç (gebelik, epo tedavisi, infantil-adolesan dönem), Fe
kaybı (kr. kanama, mens, kan bağışı), azalmış emilim/alım ( yetersiz beslenme, çölyak,
crohn, gastrektomi, inflamasyon)
Klinik:
Anguler stomatit, kaşık tırnak, saç dökülmesi, PİKA, pagofaji (spesifiktir).
Nadir bulgular: SM, glossit, atrofik rinit, KİBAS, ateş, psödötümör serebri.
Plummer Vinson Sendromu (Peterson-Brown-Kelly send.): Özefagusta webler nedeni
ile DEA ve disfaji gelişir. DEA düzelirse weblerde düzelir
o Özefagus yassı hc’li Ca gelişme sıklığı artmıştır.
o Tanı: lateral baryumlu özefagus grafisi.
Tedavi:
Altta yatan nedenin tedavisi ve Fe replasmanı.
Ferröz formun emilimi daha iyi olduğu için tercih edilir. İlk tercih Fe sülfat alternatifi
ise Fe glukonattır.
o Es. yan etki: dispeptik yakınmalar. Gaytayı siyahlaştırabilir.
Oral tedaviye cevapsızlık, tolere edememe vb. durumlarda parenteral tedaviye geçilir.
Fe dekstran, Fe glukonat, Fe sukroz kullanılabilir.
o En önemli yan etki anaflaksidir (daha çok Fe dekstran)
Tedaviye cevap: Klinik> Retikülositoz 7-10.gün > Hb 45-60g > Ferritin 4-6 ay
S a y f a | 72
/Hematoloji
• Hastahanede yatan hastalardaki en sık ve tüm dünyada DEA’dan sonra 2.es anemidir.
Etiyoloji:
İnflamatuvar hastalıklarda (enfeksiyon, malignite, romatizmal hastalıklar), salınan IL-1,
TNF, İnterferon gama ve hepsidin artışına bağlı gelişir.
Lab:
Serum Fe (SFe) ve SFeBK düşük, Ferritin genelde yüksek.
STRP ↓/N ve hepsidin ↑. Rtc Hb konsantrasyonu düşüktür.
Tedavi: Altta yatan hastalığın tedavisi. Tedaviye rağmen düzelmiyorsa EPO kullanılır.
Etiyoloji:
Kazanılmış SBA: es. MDS olmak üzere, alkolizm, B6 eksikliği, bakır eksikliği.
o MDS’ye bağlı SBA akut lösemiye dönüşebilir.
o İlaçlar: İzoniazid (es.), kloramfenikol, progesteron, fusidikasit, D-penisilamin,
sikloserin. Kurşun zehirlenmesi, bakır yetersizliği, alimünyum ve Zn intoksik.
Herediter: X geçişli ALA-sentaz ve hABC7 defektleri iyi bilinir. OR ve OD’de olabilir.
Tedavi:
Etkin bir tedavi yok. Alkolizme ve herediter (X-geçişli) nedenlerde yüksek doz pridoksin.
MDS ilişkililerde luspatercept kullanılabilir.
Ayırıcı Tanı
Hastalık Serum Fe SFeBK Ferritin TF Saturasyon Depo Fe
DEA Düşük Yüksek Düşük Düşük (%0-15) -
KHA Düşük Düşük/N Yüksek Düşük/N (%5-15) ++
S a y f a | 73
/Hematoloji
MEGALOBLASTİK ANEMİLER
• Kİ’de DNA sentez bozukluğuna bağlı gelişen anemidir. İlik hc’lerinde olgunlaşma ve inefektif
eritropoez ile karakterizedir.
• B12 yetişkinlerde, FAE çocuklarda makrositer aneminin es. nedenidir.
Etiyoloji:
Emilim bozukluğu: Es. pernisiyöz anemi, atrofik gastrit, hipoklorhidria, PPI, H2 resptör bl.
kronik pankreatit, Zollinger Ellison, Diphylobothrium latum, DM-skleroderma-yaşlılık
(aşırı bakteriyel çoğalma), Crohn, Çölyak, TBC, fistül, ileal bypass, Imerslund Grasbeck
(Cubilin reseptör yokluğu).
İlaçlar: Kolşisin, Metformin, PAS, Etanol, Omeprazol, Zidovudin.
Kullanım bozukluğu: Transkobalamin II eksikliği.
Tropikal sprue: kombine B12 ve Folat eksikliği.
Klinik:
Genel anemi bulguları. Subikter saptanabilir. Hiperpigmentasyon.
Nörolojik: Myelin kaybı (es. spinal kordun dorsali, sonra lateralinde).
o Bilateral periferik nöropati (es.): vibrasyon, pozisyon hissi kaybı, dengesizlik,
romberg (+), optik atrofi, serebral bulgular, yürümekte zorluk, paresteziler,
demans.
Atrofik glossit (ağrılı ve kızarık dil), lökopeni ve trombositopeniye bağlı enfeksiyonlar ve
peteşi gelişebilir. Hiperhomosisteinemiye bağlı ateroskleroz ve tromboza yatkınlık.
Lab:
Anizositoz, poikilositoz, pansitopeni, makrositoz.
LDH ve indirek bilirubin yüksek
PY: Howel jolly cisimleri ve nötrofillerde hipersegmentasyon.
Kİ hiperselülerdir ve megaloblastik değişiklikler(mavi ilik)
Tanı:
B12 (↓) (genelde < 200pg), metil malonik asit (↑), homosistein (↑)
Pernisiyöz anemide atrofik gastrit zemininde mide ca riski artar.
Ayırıcı Tanı: Folat eksikliği nörolojik bulgu yapmaz ve sadece homosistein (↑).
Tedavi:
İ.M B12-siyano/hidroksikobalamin 1000 mcg/haftada bir sonra ayda bir. Oral tedavide
yüksek dozlarda verilir (1000-2000 mcg/gün)
o Pernisiyöz anemide tedavi ömür boyudur.
o İlk düzelen Kİ (24-48st.), Retikülosit krizi (3-4.gün tedavi etkinliğini kontrol için
yapılr), en son nörolojik bulgular (12-18.ay) tam düzelmeyebilir.
BEA’de folik asit verilince anemi düzelir, nörolojik bulgular ağırlaşır.
S a y f a | 74
/Hematoloji
Etiyoloji:
Es. neden diyetle alım eksikliğidir. Folat depoları 3-4 ayda tükenir.
Beslenme yetersizliği ve alkolizm. Çölyak ve Tropikal sprue, Gebelik, hemoliz,
maligniteler, keçi sütü ile beslenme, lohusalık, periton diyalizi. Metotreksat, trimetoprim,
sulfametaksazol, oral kontraseptifler ve antikonvülzanlar.
• Pansitopeni, Kİ’de sellülaritenin azalıp yerini yağ dokusunun alması ve pansitopeni ile karak-
terizedir.
Etiyoloji:
Es. idiyopatik/otoimmün, radyasyon, Benzen (es. kimyasal), seronegatif hepatit (es.
enfeksiyöz), HBV, HIV, gebelik, PNH, herediter (Fankoni AA, Shwachman diamond.
İkinci sırada ilaçlar: Fenitoin, kloramfenikol (irreversble), kemoterapötikler, NSAID, PTU,
metimazol, antikonvülzanlar.
Klinik:
İlk bulgu trombositopenidir (kanama, peteşi, kolay berelenme vs.) ve en son düzelir.
FM’de solukluk, peteşi ve ekimozlara sık rastlanır.
SM ve LAP beklenmez -> Ayırıcı tanıda önemlidir.
Saçlarda erken grileşme (telomeraz defekti), Cafe au lait ve kısa boy→ Fankoni AA
Tedavi:
< 40-45 yaş ve tam uyumlularda allojenik KIT birinci tercihtir. Nakil yapılamayacaklarda
ilk tercih ATG’dir. Tedaviye siklosporin ve hematolojik iyileşme sağlayabildiği için
danazol da eklenebilir. Hem yeni tanı hem de dirençli olgularda TPO analoglarından
özellikle eltrombopag kullanılabilir.
Etiyoloji: Es. idiyopatik, otoimmün, Parvovirüs B19 (es. viral), Hepatitler, HIV, herpes. Konjenital
Saf eritroid aplazi (Diamond-blackfan (DBS)), timoma, KLL, lenfoma, SLE. Çocuklarda parvo B19
enfeksiyonu, erişkinlerde timoma es. nedendir.
Tanı: Kİ’de eritrositer seri az veya yoktur.
Tedavi: IVIG (uzun parvo B19’da), Steroid (otoim/idiyo), gerekirse kan nakli.
S a y f a | 75
/Hematoloji
HEMOLİTİK ANEMİLER
Etiyoloji:
Ekstravasküler: Talasemiler, Orak hc’li anemi, Sıcak tip OİHA, H.Sferositoz.
Es. sekonder nedenler: Lenfoma, KLL ve SLE gibi
• Genelde OD geçer. Eritrosit membranında ankrin(es.) ve spektrin (en ağır) eksikliğine bağlı
gelişir. Sferositler dalakta geçerken yıkılır, SM ve ekstravasküler hemoliz olur.
Klinik:
Es. sarılık ve SM görülür, Es. görülen kriz hemolitik krizlerdir.
o Aplastik (parvo B19) ve megaloblastik (FAE) krizler.
o Safra taşına es. neden olan herediter hemolitik anemidir.
Tanı&Lab:
Normositer anemi, MCHC (> 36) sadece HS’de olur, Retikülositoz ve RDW (↑), PY’de
sferositler görülür. Coombs (-)
Tanı: EMA > Osmotik frajilite. Kesin tanı eksik proteinin gösterilmesi.
Tedavi:
HS’de splenektomi küratiftir. 5 yaşından küçük çocuklarda sepsis riskinden dolayı 5
yaşından sonra yapılır (öncesinde pnömokok aşısı).
• Es. rastlanan hemoglobinopatidir. Hb beta zincirinin 6.sırasında glutamik asit yerine valin’in
gelmesiyle HbS gelişir.
• Hipoksi durumunda hc’ler oraklaşır, viskosite artar, mikrodamar obstrüksiyonu gelişir.
• Hipoksi dışında asidoz ve soğuk sellüler dehidratasyonu tetikler.
Klinik:
Es. ve ilk vazooklüzyona bağlı ağrılı krizlerdir. Krizlerin es. nedeni enfeksiyonlar, krizlerin
es. görülen şekli daktilitis (el-ayak sendromu) sendromudur.
Aplastik krizler: Parvo B19’a bağlı bir kere olur ve bağışıklık kazanılır.
Hb düşer, retikülositopeni gelişir (4-7gün)sürer. Ağır anemide kan nakli yapılabilir.
Derin anemi, dalak ağrılı ve büyük, retikülositoz vardır.
Megaloblastik Krizler(folat eksikliğine bağlı), hemolitik kriz, enfeksiyon duyarlılığı (es.
S.pneumonia, neisseria, haemophilus, salmonella), serebral iskemi, stroke (çocuklarda
daha sık), proliferatif retinopati, FSGS, ABY, renal papiller nekroz, avasküler nekroz
(vertebra, humerus, femur başında sık), safra taşı, Kr. Ayak bileği ülseri (es. OHA’da gör.).
Akut göğüs sendromu: Göğüs ağrısı, öksürük, ateş, takipne ve arteryel desatürasyon.
o Arterial sO2 < %90 olursa → Acil Exchange transfüzyon
S a y f a | 76
/Hematoloji
Tanı:
Ağrılı krizler, çocukluk çağında anemi farkedilirse elektroferez/mass spektroskopi.
LAB: Retikülositoz, howell-jolly cisimleri, target hc’leri, lökositoz, trombositoz.
Tedavi:
Ağrılı krizlerde → Yoğun hidrasyon + analjezik(opioid), nadiren de transfüzyon.
Enfeksiyon profilaksisi için aşı (pnömokok, influenza)
Splenik sekestrasyon krizlerinde transfüzyon, splenektomi (nadir). İnme öyküsü olan
çocuklarda kronik transfüzyon önerilir.
Ölümün es. nedeni akut göğüs sendromu (temel neden) ve enfeksiyonlardır.
Modifiye edici ilaçlar: Hidroksiüre (ciddi semptom ve vazooklüzif ataklarda temel ilaç),
L-glutamin (oksidatif stresi ve tromboz riskini azaltır), Voxelotor (tromboz riskini ↓).
TALASEMİLER
Alfa talasemi: Normalde 4 alfa geni vardır. Aneminin temel nedeni extramedüller hemolizdir.
3 gen varlığında sessiz taşıyıcı -> (x-/xx), anemi beklenmez.
2 gen varlığında taşıyıcı (x-/x- ya da --/xx), hipkrom mikrositer, hemoliz ve anemi yok/hafif,
HbA2 düşük/N, retikülosit N. Tanı: genetik analiz.
1 gen varlığında (--/-x) HbH hastalığı (Talasemi intermedia); kompanze hemoliz, retikülosit (↑),
hedef hc, hipokrom mikrositer, heinz cisimleri, ikter ve splenomegali görülür.
o Hipersplenizm gelişirse splenektomi gerekebilir.
o Elektroferezde Beta4 tetramerler(HbH) tanı koydurur.
Hiç alfa geni yoksa (--/--) Talasemi majör (Hb Barts, hidrops fetalis) hastalığıdır.
Beta Talasemi: B zincir sentezinin azalmasıdır. Es. mRNA ‘’splicing’’ defekti sonucu oluşurlar.
B-Talasemi Trait (Minör, taşıyıcı): B+/B
o Asemptomatik. Hb 10-11 gr/dl, MCV ve MCH (↓), RDW (N), Eritrosit > 5.5 mil.
o Hipokrom mikrositer, hedef hc, bazofilik stipling görülür.
o Tanı: Hb elektroferezinde HbA2 %3.5-7 olması ile konulur.
B-Talasemi Majör (Cooleys anemisi): B0/B0
o Hiç B zinciri üretilemez, Hb çok düşüktür (3-6 g/dl).
o Ciddi hipokrom mikrositer anemi, Doğumdan 6 ay sonra HbA fetal Hb’nin yerini
almasıyla anemi bulguları ortaya çıkmaya başlar.
o Büyüme gelişme geriliği, ağır anemi, hepatosplenomegali (HSM), kemik defor-
miteleri olur. Pr. hipogonadizm, DM, hipotiroidi, KKY, aritmi ve perikardit olabilir.
o PY: en önemli bulgu hedef hc, gözyaşı hc, mikro-anizo-poikilositoz.
o Kesin Tanı: Elektroferezde HbA yok, HbA2 artmış (%10-30), HbF çok artmış
(%70-95).
B-Talasemi intermedia: B+/B+ veya B0/B
o Talasemi majörden farkı transfüzyon yapılmaksızın Hb > 7gr/dl
o Enfeksiyon durumlarında transfüzyona ihtiyaç duyulabilir.
o Elektroferezde HbF hkimiyeti vardır. HbA %30’ları görebilir.
S a y f a | 77
/Hematoloji
Tedavi:
Majör ve İntermediada transfüzyon (2-5 haftada bir) ile Hb > 9-10gr/dl tutmak yeterlidir.
Hipersplenizm gelişir ve transfüzyon ihtiyacı önceki yıla göre 2 kat artarsa splenektomi
yapılır. Çocukta 5 yaşını geçmeli ve öncesinde pnömokok aşısı yapılmalıdır.
Şelasyon tedavisi: Desferroksamin parenteral, oral olarak deferesirox (ilk tercih) ve
deferiprone.
Folik asit replasmanı, KİT (en etkili tedx), Gen tedx.
G-6PD EKSİKLİĞİ
• X’e bağlı geçer. Es. kalıtsal enzimopati anemisidir. G6PD eksikliğinde NADPH azalır ve redükte
glutatyon düzeyi düşer. Eritrositler oksidatif streslere duyarlı hale gelir. Oksitlenen Hb
denatüre olur, heinz bodyler gelişir ve bunların makrofajlarca ısırılması ile bite cell (güve
yeniği) oluşur. Hastalarda p.falciparuma karşı direnç vardır.
• Tetikleyen faktörler: İlaçlar, enfeksiyonlar (es.) , soya, fava, bakla.
o Yüksek doz aspirin (> 3g), kloramfenikol, dapson, primakin (çts), klorokin, Sülfa-
metoksazol, sülfanamid (TMP-SMX), nitrofrantoin, naftalin, askorbik asit,
metilen(çts) ve toluidine mavisi.
Klinik:
Akut hemolitik atak olmadığı sürece çoğunlukla asemptomatiktir.
İntravasküler hemolize bağlı Hbüri, id. Bilirubin, LDH yüksekliği, retikülositoz ve hapto-
globülin düşüklüğü olur. Neonatal sarılık riski artmış, kernikterus gelişebilir. Karın ağrısı,
ateş, bulantı, diyare görülür. HSM görülebilir. Ağır hemolizde ATN ve ABY gelişebilir.
PY: Anizositoz, poiklositoz ve normositer anemi. Heinz cisimciği, bite cell.
Tanı:
Tarama NADPH ile, kesin tanıda ise spektrofotometri ile enzim aktivitesi ölçümü/DNA
çalışılır.
Tedavi:
Hemoliz yapan ilaçlardan kaçınmak ve enfeksiyonların zamanında tedavisi önemlidir.
• Glikolitik enzim eksikliğidir. G6PD’den sonra 2.sık anemi nedeni olan kalıtsal enzimopatidir.
• Genelde anemi, SM, sarılık ile prezente olur.
• PY: Retikülositoz, normokrom-normositer, poikilositoz, akantositoz görülür.
• Gebelik ve ağır enfeksiyonda kan nakli yapılabilir. Ciddiyse splenektomi trx ihtiyacını azaltır.
S a y f a | 78
/Hematoloji
İ antijenlerine karşı gelişen IgM tipi antikorlara bağlı gelişir. Düşük ısılarda (en iyi 32oC)
aktive olur. İntravasküler hemoliz olur.
Etiyoloji: Mycoplazma pneumoniae, EBV (enfeksiyöz mononükleozis), CMV ve
lenfoproliferatif hastalıklar. Lenalidomid.
Klinik: Akrosiyanoz, livedo retikülaris, Reynaud benzeri tablo.
Tanı: Komplemanlı direkt coombs (+) beklenir. Kanın hızlı pıhtılaşması tipiktir.
Tedavi: İlk tercih Rituximab, soğuktan kaçınma. Steroid ve Splenektomi faydasızdır.
S a y f a | 79
/Hematoloji
Tanı:
Altın standart: Flow sitometri ile CD55 ve 59 eksikliğinin gösterilmesi.
Diğerleri: Asit ham (kompleman varlığında hemolizi gösterir), Sükroz hemoliz testi.
Tedavi:
KİT tek küratif tedavidir.
Ekulizumab en etkili ilaç (anemiyi düzeltir, tromboz riskini düşürür), Ravalizumab.
Destek tedx: Fe ve Folik asit replasmanı, gerektiğinde kan transfüzyonu.
TRAVMATİK HEMOLİZLER
• Makroanjiyopatik: Es. neden aort darlığı, march Hbüri, protez kalp kapağı.
• Mikroanjiyopatik: Fibrin/trombosit tıkaç oluşumu ile birlikte eritrosit hasarı olmasıdır.
Fragmantasyona tormbositopeni eşlik eder.
• March Hbürisi: Ağır sporlar ve maraton koşma gibi durumlarda tekrarlayan küçük damar
travması hemolize yol açabilir. PY: Normal, Tedx. gerekmez.
KANAMA DİYATEZLERİ
HEMOSTAZ
• Damar endotelinde hasar ve buna bağlı kanama olunca vazokonstriksiyon, pr. hemostaz,
sekonder hemostaz (koagülasyon kaskadı) ve fibrin oluşumu sırayla devreye girer.
• Damar endoteli hasara uğradığında tromboksan A2, NO ve doku faktörü (DF) sentezlenir.
Zedelenmiş endotel altından da kollajen açığa çıkar. Açığa çıkan kollajen pr. hemostazın
gerçekleşmesinde rol alır. DF sekonder koagülasyonu başlatır. Koagülasyon kaskadının en
önemli başlatıcıları DF ve F7’dir.
• Vazokonstriksiyon travmaya ilk yanıttır. Endotelin ve Tromboksan A2 rol alır.
Zayıf olan primer hemostazın üzerine sk. Hemostaz eklenmezse 30-45 dk sonra tekrar
kanama başlar. Hamartroz (es.), hematom, GIS, SSS kanaması gibi ciddi kanamalar olur.
PT (INR) ve aPTT tanıda kullanılır.
S a y f a | 80
/Hematoloji
Koagülasyon faktörleri:
Koagülasyon kaskadı: endotel zedelenmesi sonucu açığa çıkan F3(DF) ile başlar.
Doğal Antikoagülanlar:
Protein C (FVa ve F8a’yı inhibe eder), Protein S (Protein C kofaktörü),
Antitrombin III: F Xa, IXa, XIa, XIIa ve kallikrein’i inhibe eder.
TFPI (doku faktör pathway inhibitörü): DF ve F VIIa kompleksini inhibe eder.
Fibrinoliz:
Fibrinolizi sağlayan madde plazmindir. Plazminin fibrini yıkmasıyla D-dimer oluşur. D-
dimer en önemli fibrin yıkım ürünüdür.
S a y f a | 81
/Hematoloji
TROMBOSİTOPENİ (TSP)
• Kazanılmış kanama eğiliminin es. nedenidir. Artmış yıkım, azalmış Kİ üretimi ve sekestrasyon
gibi 3 temel mekanizma nedeniyle olur. Es. nedeni iyatrojenik ilaçlar ve enfeksiyonlardır.
Yaklaşım:
Tsp (<150bin)→Hb ve Lökosit → Anormal → PY ve Kİ incelemesi
Normal→ PY → ts aggregasyonu → Pseudotsp→ sitratlı/heparinli tüp ile tekrarla
Normal→ PY → Fragmente eritrositler→ DİK, TTP, HÜS
Normal→ PY →Normal eritrositler, ts N/Büyük→ İlaç, Enfeksiyon, İTP
HİT: Heparin kullanımı (DMAH) sonrası PF4 – Heparin kompleksine karşı gelişen ab’ler ile gelişir.
Tanıda 4T: Tsp, Tromboz (venöz), Time (5-14 gün), oThers. En iyi test; seratonin salınım testi.
Tedavi: Heparini kes, heparin yerine argatroban, lepirudin, bivaluridin (direk trombin inh),
direk oral F10a inh (rivaroxaban, apixaban, edoxaban) ya da sentetik F10a inh (fonda-parinux).
Trombosit (ts.) >100bin olduktan sonra warfarine geçilebilir.
Tanı:
Diğer tsp. nedenlerini ekarte et. Viral Hepatit markerları, ANA, HIV seroloji, Coomb bakılır.
Kİ’de genç megakaryositler (↑) ancak bunlar periferde yıkılır.
Tedavi:
Ts >30bin ve asemptomatik ise tedavi gerekmez.
Kortikosteroidler: Birinci tercihtir. Anti-D immünglobülin, IVIG (Steroide dirençli, hayatı
tehdit eden kanamalarda ve majör cerahi uygulanacak hastalarda ts hızlı yükseltmek
için kullanılır)
Splenektomi: 6 aydan uzun süren ve ilaç tedavisine yanıt yoksa tercih edilir.
Rituksimab: Yanıt yarı yarıyadır.
Trombopoietin reseptör Agonist: Romiplostim, eltrombopag; ts yapımını (↑)
Fostamatinib (SYK inh): Diğer tedavilere dirençlilerde kullanılır.
S a y f a | 82
/Hematoloji
GLANZMAN TROMBASTENİSİ: OR
• Fibrinojen görevi gören GP IIb - IIIa eksiktir dolayısıyla agregasyon bozuktur. Kanama zamanı
uzun, Ristosetin ile agregasyon vardır.
• ADP, kollajen, epinefrin ile agregasyon olmaz. Tedavide ts verilir.
• Hafif kanamadan, hayatı tehdit eden kanamaya kadar değişen ve es. görülen primer
hemostaz bozukluğudur. Trombosit adezyonu bozuktur.
1. vWF olmadığı zaman F8 dolaşımdan hızla temizlenir.
2. GP Ib - IX kompleksine bağlanıp trombositlerin endotele yapışmasına yardım eder.
Endotelde Weibel-Palade’da depolanır.
Tedavi:
Desmopressin: vWF salınımını arttırır.
F 8/ vWF multimerlerlerini içeren preparatlar.
Mukozal kanamalar için; Aminokaproik asit ve traneksamik.
F XII eksikliği:
aPTT uzun bir hastada kanama yoksa/riskinde artış yoksa düşünülür.
F XIII eksikliği:
Yenidoğanda göbek bağı geç düşer ve göbek kordonunda kanama spesifik bulgulardır.
KZ, PT ve aPTT normaldir. 5 M üre fibrin stabilizasyon testi yapılır.
Tedavi: Kriyopresipitat verilir.
F VII eksikliği: PT uzar, kanama olur. Kvit eksikliği, warfarin tedavisi ve KCH’da düşebilir.
Afibrinojenemi: PT, aPTT ve trombin uzar, kanama ve tromboz olur.
S a y f a | 83
/Hematoloji
HEMOFİLİLİLER
HEMOFİLİ A
X’e bağlı geçer ve sadece erkeklerde görülür. Kadınlar taşıyıcıdır.
Es. görülen konjenital faktör eksikliğidir. (F8 eksiktir.)
Klinik: Hemartoz (es.), hematom, Gİ kanama, epistaksis, hematüri, post-op kanama.
Sünnet veya diş çekimi sonrası kanama görülür.
LAB: aPTT uzun, F8 düşüktür.
Mixing testi: Faktör inhibitör eksikliğini göstermek için uyguanır.
o N plazma ve hasta kanı ile yapılan 1:1 karışım, pıhtılaşma zamanlarında
düzelmeye neden oluyorsa faktör eksikliği, düzelme olmuyorsa faktör inhibitör
varlığı düşünülür.
Tedx: Taze donmuş plazma, kriyopresipitat. Hafif olgularda Vazopressin, F8 verilir.
Aminokaproik asit, traneksamik asit daha çok mukozal kanamalarda verilir.
Prognoz: Es. ölüm nedeni kanama. Hepatit C en önemli morbidite sk. ölüm nedenidir.
HEMOFİLİ B: X’e bağlı. F9 eksikliği vardır. Hemofili A ile aynı klinik&lab vardır. Ted: TDP, F9 kullanılır.
HEMOFİLİ C: OR geçer ve kadınlarda da görülebilir. F11 eksikliğidir. Klinik, hemofili A’nın hafif
formlarına benzer. aPTT uzundur.
• Hemostatik sistemin yaygın aktivasyonu sonucu gelişen tromboz ve/veya kanama bulguları
ile karakterize sendromdur. Artmış koagülasyona bağlı ağırlıklı olarak küçük damarlarda
trombüsler oluşur, tromboz ve iskemi bulguları ortaya çıkar.
Etiyoloji:
Enfeksiyonlar: Gr(-) sepsis/sistemik enfeksiyonlar es. neden
Obstetrik aciller: HELLP, Ablasyo plasenta, İntrauterin ölü fetüs, amniyotik sıvı embolisi.
Maligniteler: AML M3, Adenokanser, (prostat, mide, AC, pankreas)
Diğer: Şok, sıcak çarpması, Kasabach-Merrit, Asidoz, Beyin hasarı, Travmalar, yanık,
majör cerrahi, yağ embolisi.
Klinik:
En önemlisi başlangıçta sızıntı şeklinde kanamadır. İlerleyen dönemde gangren,
hemolitik anemi, tromboembolik olaylar.
LAB:
PT, aPTT, TZ’de uzama, D-dimer ↑ (en hassas), tsp, fibrinojen (F1) ↓, LDH (↑),
Haptoglobulin (↓), retikülositoz, şistositler görülür.
Tedavi:
Asıl tedavi altta yatan hastalığın tedavisidir.
Destek tedx: TDP (eksik F yerine koymak), Trombosit ve kan transx.
Aşırı kanamalarda heparin verilebilir.
S a y f a | 84
/Hematoloji
• ADAMTS-13 (vWF’nü parçalayan enzimdir) eksikliğine bağlı gelişir. (ADAMTS13 genelde < %10)
• Etiyoloji: İdiyopatik TTP (anti-ADAMTS13 ab ile karakt.), Upshaw-Schülman sendromu (a-
ADAMTS13 eksikliği), sk. TTP (maligniteler, ilik nakli, ilaçlar, HIV)
• Klinik: MAHA, tsp, nörolojik bulgular ve ateş çoğunlukla geliş nedeni, ABY(en nadir).
• LAB: Pt, aPTT ve trombin zamanı normaldir. Şistositler ve iv hemoliz bulguları vardır.
• TEDx: Plazmaferez ilk tercihtir (Mortaliteyi azaltır), kortikosteroid, rituksimab etkili olabilir.
Hayatı tehdit etmediği sürece kanamalarda trombosit replasmanı yapmak kontraendikedir.
TROMBOFİLİ (HİPERKOAGÜLOPATİ)
Etiyoloji:
Es. herediter neden F V-Leiden defekti ve protrombin gen mutasyonudur. AT, Pro C ve
Pro S eksiklikleri tromboz riskinin en fazla arttığı herediter durumlardır
Herediter nedenlerde esas olarak venöz tromboz riski artar, tetikleyici faktör(cerrahi,
gebelik, oral kontraseptif) gerekir. Herediter nedenlerden hem venöz hem arteryel
tromboz riskinin arttığı durumların en önemlileri; Disfibronojenemi ve
hiperhomosisteinemidir.
Kazanılmış nedenlerde arteryel ve venöz tromboz riski artmıştır. Yaş, sigara, obezite,
DM, HT, hiperlipidemi ve metabolik sendrom risk faktörleridir.
S a y f a | 85
/Hematoloji
Tedavi:
Akut atak: DMAH veya standart heparin (SH) ile başlanır. İlk kumadin ile başlanmalı. En
az 5 gün olacak şekilde ve 24 saat ara ile INR 2 kez ≥2 olana kadar devam edilir. Akut
VTE’de en az 3ay (PE’de 6ay) tedavi.
ANTİTROMBOTİK TEDAVİ
Antitrombosit ilaçlar:
Antikoagülanlar:
Fibrinolitikler:
Transfüzyon:
Banka kanında ve eritrositte trombosit ve labil faktörler (5, 8) yoktur, koagülopatili hastaya
transfüzyon (trx) uygulanacaksa yanında TDP ve trombosit verilmeli veya taze tam kan
tercih edilmelidir.
Akut kan kaybında yaşlılarda Hb < 10gr/dl, gençlerde < 8gr/dl olunca transfüzyon endikedir.
Ancak, hemodinami stabil değilse, Hb bu değerlere inmese dahi trx. yapılmalıdır.
S a y f a | 86
/Hematoloji
• Kİ’de displazi ve akut myeloid lösemiye yatkınlıkla karakterizedir. Genelde yaşlılarda ( > 60yaş
sıklığı artar, ortalama tanı yaşı 70) görülür.
Etiyoloji:
Sitogenetik anomaliler: Es. 5q del (trombositoz görülebilir), 7 ve 20 del.
Es. mutasyonlar SF3B1 (ring sideroblast gör) ve TET2, JAK2 mutasyonu (trombositoz gör.)
Benzen, pestisidler, radyoterapi (RT).
Kemoterapötik ilaçlar: Alkile edici ilaçlar, DNA topoizomeraz inh.
Tedavi:
Düşük ve orta risklilerde öncelikle; EPO, talidomid, kan trx.
5q send. olanlarda en etkili tedavi lenalidomid. Trx ihtiyacını azaltır.
KİT: 60 yaşından genç + kötü prognostik kriter taşıyanlarda en etkili tadavidir.
Azasidin ve desitabin (Metilasyon inh) lösemik transformasyonu geciktirebilir.
EPO (trx azaltır) ve G-CSF (nötropeniklerde), İmmünsüpresif (ATG ve siklosporin)
AKUT LÖSEMİLER
S a y f a | 87
/Hematoloji
Etiyoloji:
Es. idiyopatiktir. Benzen, sigara, radyasyon.
Kemoterapötikler: Alkilleyiciler (öz. Siklofosfamid= 4-5yıl kullanımda), Topoizomeraz II
inh(etoposid), kloramfenikol, fenilbutazon.
Genetik: Fanconi, bloom, Kleinfelter, Ataksi-telenjiektazi, Wiskott Aldrich.
o Down send: Öz. AML 7, prognoz down olmayanlara göre daha iyi.
PNH, MDS, KML, Polisitemia vera, esansiyel trombositoz ve primer myelofibrozis
Kromozom anomalileri: AML’de es. t(8:21), yetişkin ALL’de es. t(9:22)
HTLV (T hc ALL), EBV (Butkitt, ALL-L3)
Tanı:
KİA’da blast sayısının > %20 olması ile tanı konur. Pediatri kaynaklarında ALL > %25
olması tanısaldır diye geçiyor.
Subtip tayininde: Flow sitometri, boyalar ve sitogenetik inceleme yapılır.
AML: Auer rods görülmesi tanısal, myeloperoksidaz, CD34-38-117, NPM1, FLT3, CEBPA, KİT
ALL: PAS, B-ALL (CD 10-19-20-22), T-ALL (CD 1a-3-7), Ph-like mutasyonları, IKZF1
S a y f a | 88
/Hematoloji
• Erişkinde es. görülen lösemidir. Matür lenfositlerin kontrolsüz klonal çoğalmasıdır. %95 B
lenfosit kökenlidir. Es. sitogenetik anomali del 13q (iyi prognoz). Ortalama tanı yaşı 70 ve E>K.
• Diğer lösemilerin aksine radyasyonun riski arttırmada rolü yoktur.
• Lökositoz + PY’de ciddi lenfositoz + yaygın LAP ile karakterize.
S a y f a | 89
/Hematoloji
17p del. olanlarda (yaştan bağımsız) ilk basamak→ İbrutinib (BKinh)/venetoclax (BCL2)
17p del (-), > 65-70 yaş → İbrutinib, Obinutuzumab (anti-CD20 mAb) + Klorombusil
o < 65-70 yaş: Fludarabine, siklofosfamid, rituximab (FCR)
MİYELOPROLİFERATİF HASTALIKLAR
• Kİ’de fizyolojik bir uyarı olmadan myeloid, eritroid ve megakaryositer elemanların artışıyla
karakterize kök hc’den kaynaklanan hastalıklardır.
• KML’de myeloid seri artışı, primer myelofibrozis fibrozis (fibroblastik aktivite artışı),
polisitemia vera’da eritroid artışı ve esasansiyel trombositozda ts. artışı dominant özelliktir.
• ORTAK ÖZELLİKLER: SM, tromboz, ateş, zayıflama ve akut lösemiye dönme ihtimali vardır.
• KML’de Ph (+) iken diğerlerinde Ph (-); JAK-2 mut. (+)
S a y f a | 90
/Hematoloji
Klinik:
Yarısında semptom yoktur ve lökositoz ile fark edilirler. Semptomatiklerde anemi, SM,
LAP ve HM nadirdir. Bazofili -> Histamin artışı -> ürtiker, kaşıntı, mide ülseri olabilir.
Kronik faz (es.)→Blast <%10 | Akselere faz→ Blast %10-19 | Blastik faz→ Blast > %20
Ayırıcı tanı:
Lökomoid reaksiyon: LAP skoru (↑), lökositoz (<50bin), band nötrofillerin >%10 olmasıdır.
Primer myelofibroz: Lökoeritroblastik tablo ile beraber gözyaşı damlası şeklinde
eritrositler görülür. Ph (-)’tir.
Tedavi:
İlk sırada imatinib, dasatinib ve nilotinib verilebilir. T315I mut. etkili tek ilaç ponatinibtir.
Allo-KHN kronik fazdan→akselere faza geçenlerde yapılabilir.
Kullanılan ilaçların hepsinde ortak yan etki → sistemik hipertansiyondur.
Lab: PY’de gözyaşı hc (daktrosit), lökoeritroblastozis görülür. Trombosit ve lökosit N/↑, ilerleyen
dönemde pansitopeni tablosu gelişebilir. (Kİ’nin tamamen tüketilmesine bağlı)
Tedavi: Tek küratif tedx. KİT (orta/yüksek risklilerde). Ruxolitinib (JAK-2 inh), SM olanlarda ciddi
küçülme sağlar. Androjen, Kortikosteriod ve talidomid masif SM’de kullanılabilir.
• DİPSS-Plus Sistemi: Bu sisteme göre hastaların riski hesaplanır ve tedavi planlanır. ≥ 65yaş,
Hb ≤ 10g/dL, trombosit ≤ 100.000/mm3, lökosit ≥ 25.000 /mm3, periferik blask ≥ % 1, yapısal
semptomlar, eritrosit trx ihtiyacı ve kötü karyotip olması riski arttırır.
S a y f a | 91
/Hematoloji
• Kİ’de eritroid seri elemanlarının epo’dan bağımsız aşırı çoğalmasıdır. Matür eritrositlerin
yanında lökosit ve trombosit üretimi de artmıştır. JAK-2 gen mutasyonu (%95). Gelen hastada
EPO bakılır; düşük ise pr, yüksek ise sk. Polisitemidir.
Klinik:
En önemli FM bulgusu platoredir, Hb↑ . PV’yi diğer polisitemilerden ayıran en önemli
nokta akuajenik pruritus’tur. Trombositoz, lökositoz ya da SM ile gelebilirler.
Hipervizkosite bulguları, sistolik HT genelde vardır. Eritromelalji, Gis kanama ve peptik
ülser ve ürik asit yüksektir (ürik asit taşları ve gut görülebilir).
Tromboz riskini ↑ bulgular: Yaş >65, tromboz öyküsü, sigara, HT, DM, htc >%40-45,
lökositoz > 15.000
Tedavi:
Birinci tercih flebotomi ve düşük doz aspirindir.
o Hb hedefi: E ≤14g/dl, K: ≤12g/dl
Flebotomi ile kontrol sağlanamazsa sitoredüktif tedavi→ hidroksiüre, busulfan, INF
kullanılır. (alkilleyicilerle sk. lösemi riski artar)
JAK-2 kinaz inh: Ruksolitinib (hidroksiüre direnci/intoleransında)
Prognoz: Akut lösemiye ve miyelofibrozise dönüşebilir.
ESANSİYEL TROMBOSİTOZ
• Kİ’de megakaryositer progenitör hc’lerin anormal çoğalması (fazla trombosit üretimi) ile
karakterize. JAK-2 kinaz (%50), CALR ve MPL mutasyonları görülebilir. Trombositozun es.
nedenleri DEA ve enfeksiyonlardır.
S a y f a | 92
/Hematoloji
Tedavi:
Semptomatik ise; hidroksiüre veya anegrelid ile birlikte düşük doz aspirin.
Refrakter splenomegalide talidomid ve lenalidomid verilebilir.
Nadir de olsa AML ya da miyelofibrozise dönebilir.
SİSTEMİK MASTOSİTOZ
• Bir veya birden fazla deri dışındaki organda anormal mast hücrelerinin klonal proliferasyonu
ile ortaya çıkan ve nadir olarak görülen bir hastalıktır.
Tanı: kemik iliğinde, morfolojik olarak anormal mast hücrelerinden oluşan toplulukların
görülmesi, serum triptaz düzeylerinde artış, CD25 ve/veya CD2 nin mast hücreleri tarafından
anormal bir şekilde eksprese edilmeleri ve c-KIT D816V mutasyonunun varlığı önemlidir.
Tedavi: Glukokortikoid, interferon ve kladribin kullanılır.
LENFOMALAR
• Tüm lenfomaların %90’ı B hc orjinlidir. Klonal artmış neoplastik lenfoid hücreler öncelikle
periferik kanı tutmuşsa lösemi, immün sistemin solid tümörleri olarak prezente olursa
lenfoma adını alır.
HODGKIN LENFOMA
• B hc kökenli bir malignitedir. LN’da Reed-Sternberg (baykuş gözü) hc ile karakterizedir. İlk
pikini 20-30 yaş arasında ikinci pikini ise 50 yaş sonrası yapar.
• Risk faktörleri: EBV, yüksek ekonomik durum. Birinci derece akrabalarında HL riski yüksektir.
S a y f a | 93
/Hematoloji
Tanı:
Lenf bezi biyopsisi (ekzisyonel); tipik Reed-Sternberg hücrelerinin gösterilmesi ile
konur. Sedim, LDH, ALP genellikle (↑)
HL Tipleri:
• Klasik form: CD30, 15 (+), CD20 (-)
Lenfositten zengin: Lenfosit ve R-S bol, EBV+, Prognoz iyi, E> K, yaşlı.
Lenfositten fakir: Lenfosit az, R-S bol, EBV++, En kötü prognoz, yaşlı,
Nodüler Sklerozan: Dünyada es. R-S az, laküner hc bol, EBV genelde (-) Mediastinal
tutulum sık (büyük kitle yapar), Genç hasta, prognoz iyi, Erkek evre (I-II)
Mikst sellüler: R-S bol ve zeminde reaktif hc, EBV+, çoğu ileri evre(III-IV)
• Nodüler lenfosit predominans: CD20 +
Bol varyant R-S (popcorn hc=LH=LP hc, lenfohistiositik), EBV (-), En iyi prognoz,
Genç erkek, servikal ve aksiller tutulum.
Evre I Tek lenf nodu bölgesi / tek ekstranodal organın parsiyel tutulumu (IE)
Evre II Diyaframın aynı tarafında ≥2 LN bölgesi tutulumu
Evre III Diyaframın iki tarafında da birden fazla bölge tutulumu.
Evre IV Kİ veya KC tutulumu veya diğer ekstranodal bir organın diffüz tutulumu
(LN var/yok)
Dalak tutulmuşsa S, Ekstranodal tutulum E, B sx olmaması A, B semptomların olması
B ile gösterilir.
Tedavi:
Hastalığın her evresinde ABVD tedavisi verilir (adriamisin-doksorubisin, bleomisin,
vinblastin, dakarbazin). Evre IA, IIA → 4 kür ABVD veya 2 kür ABVD + radyoterapi
Evre IB, IIB, III, IV: 6-8 kür ABVD
Nüks durumunda otolog KHN. Bleomisin yerine Brentuximab vedotin ileri evre
hastalarda tedavi başarısını arttırır.
T hc’lerini aktive etmek için PD1 antagonistleri (Nivolumab/Pembrolizumab) verilebilir.
• İleri evre (3-4) hastalarda kötü prognostik kriterler (İPS): ≥45 yaş, Erkek, lökosit ≥15bin,
lenfosit < 600 mm3, Hb < 10.5, albümin < 4g
NON-HODGKİN LENFOMALAR
• Immün sistemin es. görülen malignitesidir. %90 B lenfositlerden köken alır. Çocuklarda
Burkitt, yetişkinlerde diffüz büyük hc lenfoma es. görülendir.
Klinik:
Es. prezentasyonu ağrısız LAP (es. servikal, inguinal ve aksiller). Ekstranodal tutulum
(Malt tip lenfoma) Hodgkin’e göre daha sıktır (es. Gis-mide: HP etkisiyle). Agresif
formlarda B semptomları ve halsizlik olabilir.
Demiyelinizan polinöropati, Guillain-Barre, pemfigus, GN, MDH görülebilir.
S a y f a | 94
/Hematoloji
Foliküler Lenfoma:
Yaşlı, ağrısız yaygın LAP, ekstranodal tutulum nadir ancak Kİ tutulumu sıktır.
En önemli sitogenetik anomali bcl-2 proteini yapımına yol açan t(14;18)’dir.
Mantle Hc Lenfoma:
Yaşlı, tanı anında LN, Kİ, Dalak ve es. Gis(lenfomatozis polipozisin ess.)’e yayılmıştır.
Es. görülen sitogenetik anomali t(11;14). Lösemik formun prognozu daha iyidir.
Tedavi: Rituximab ve sitarabin rejimleri ayrıca İbrutinib de çok yararlıdır.
Diğerleri:
• Periferik T Hc’li lenfoma: Es. görülen T hc’li lenfoma, yaşlı, yaygın LAP. Prognoz kötüdür.
• Lenfoblastik lenfoma: Genç, mediastinal, Kİ, SSS tutulumu, T-ALL riski.
• Erişkin T-Hc’li lösemi-lenfoma: Japonya-afrika, HTLV-1, cilt-Kİ ve hiperkalsemi
• Anaplastik büyük hc’li: ALK(+) olabilir ve iyi prognostiktir. Crizotinib (ALK inh) kullanılabilir.
• Ekstranodal NK/T hc lenfoma: EBV, Destruktif sinonazal.
• Large granüler lenfositik lösemi: Felty sendromu eşlik eder.
S a y f a | 95
/Hematoloji
Tedavi:
En çok tercih edilen rejim CHOP + Rituximab
o (CHOP: Siklofosfamid, doksorubusin, vinkristin, prednison)
Agresif tiplerde erken evrelerde 3, ileri evrelerde ise 6-8 kür. Yanıt alınamazsa OKİT.
• Malign karakter kazanmış bir plazma hc klonunun Kİ’ne gelip kontrolsüz artışıdır; bu hc
salgıladığı Ig ve/veya fragmanlarının artışı ile karakterize hastalık grubu. Monoklonal olarak
artan IgM, es. IgG ve IgA tipindedir.
• Kİ’de plazma hc artışı (> %10), kemik litik lezyonları ve anemi ile karakterizedir. Serum/İdrar-
da M proteini tespit edilir. Ortalama görülme yaşı 65 olup erkeklerde daha sıktır. IL-6 malign
plazma proliferasyonunda, Herpes tip 8 viral etiyolojide suçlanır.
• Lenfomadan sonra es. görülen hematolojik malignitedir.
Klinik:
Hedef organ hasarının es. görüleni CRAB ile belirtilir.(Ca< Renal< Anemi< Bone)
Es. semptom litik lezyonlara bağlı sırtta ve diğer kemiklerde ağrıdır.
o Osteoklast aktivasyonu ve litik lezyon gelişiminden sorumlu faktörler: IL-1,
RANKL artışı, VEGF, TNF.
o Kemik tutulumu: patolojik kırıklar, osteoporoz ve kord basısına neden olur.
o Litik lezyonlar es. vertebra, kafa kemiği, kostalar, pelvis, proksimal femur,
humaerusta görülür.
Anemiye bağlı halsizlik sık, pnömokok ve tromboz riski yüksektir. NY, hiperkalsemi
görülebilir. Organomegali beklenmez.
Lab:
Rulo formasyonu, Sedim > 100mm/s, Globülin (↑), Hb N/düşük, Hiperkalsemi, Mono-
klonal gamopati (M protein > 3g/dl), ALP ve Kemik sintigrafisi normaldir.
İdrarda Bence Jones proteini: Lambda / Kappa, Lambda daha kötü prognoz.
Tanı Kriterleri:
Kemik iliğinde veya dokuda ≥ %10 plazma hücre artışı/plazmasitom (Bx tanılı)
Serum protein elektroforezinde monoklonal protein varlığı (M protein 3 g/dl)
Miyelom bağlı organ hasarı olması: Hiperkalsemi, Renal tutulum, Anemi, Kemik (CRAB)
CRAB (-) olanlarda: Kİ plazma hc oranı ≥ %60, FLC >100, MRI’da >1 fokal myelom lezyonu
olması yine tanı koydurur.
Evreleme:
Evreleme ve prognozda Beta-2 mikroglobulin artışı (en önemlisi) ve albümin azalması
temel parametrelerdir. Kromozom 13 ve birçok translokasyon kötü prognoz göstergesi
iken, t(11;14) iyi prognoz göstergesidir.
S a y f a | 96
/Hematoloji
Tedavi:
Hasta 65 yaşından küçük ve kemoterapi için uygunsa, kemoterapi sonrası OKİT yapılır.
Deksametazon + lenalidomid + bortezomib (en sık kullanılan kombinasyon)
VAD (vinkristin, adriamisin, deksametazon), TD (talidomid, deksametazon),
BAD (bortezomib, adriamisin, deksametazon) diğer sık kullanılan kombinasyondur.
OKİT yapılamayan hastalarda sıklıkla üçlü kombine tedaviler kullanılır.
Thalidomid/Lenalidomid/Pomalidomid: Anjiyogenez inhibitörüdür. Hamilelerde
fokomeli yapabilir. Talidomid ve lenalidomid tromboembolilere neden olabilir.
Antikogülanlarla birlikte verilmelidir. Ciltte koyulaşma yapabilirler.
Bortezomib-Karfilzomib-Ixazomib: Ubiquitin proteozom inhibitörüdür. Bortezomibin
doz kısıtlayıcı yan etkisi nöropatidir. Herpes riski için asiklovir profilaksisi verilmelidir.
Anti CD38 mAB: Daratumumab’a başlamadan kan grubu mutlaka belirlenmelidir.
Bifosfanat Kullanımı: Pamidronat, zoledronik asit(ZA)/klodronat tüm kemik tutulumu
olanlarda kullanılmalıdır. Kreatinin klirensi < 30ml/dk olanlarda ZA kullanılmamalıdır.
Soliter Plazmasitom:
• Sistemik bulgular olmadan, plazma hc kemikte bir solid tm oluşturmuştur. Tanı biyopsi
ile konur. RT duyarlı, prognozu iyidir.
Waldenström Makroglobülinemisi:
• Lenfosit ve plazma hc anormal artışı ve IgM tipi monoklonal M proteini (çoğunluklukla
kappa) ile karakterize, yaşlı erkeklerde görülen hastalıktır.
• Yaygın LAP ve HM, SM görülebilir. Hiperviskozite ciddi olabilir.
• MM’deki gibi litik lezyonlar, hiperkalsemi, BY olmaz. Rulo formasyonu olabilir.
• Tanı: Kİ’de lenfoplazmositer hücre artışı ve serumda monoklonal IgM tipinde M bandı
• Tedavi: İlk sırada rituximab ve ibrutinib, ciddi hiperviskozitede acil plazmaferez.
AMİLOİDOZ
Klinik:
60 yaşın üstünde sebebi bilinmeyen nefrotik sendrom ve bilateral göz çevresinde
morluk (ekimoz, rakun gözü) varlığında düşünülmelidir. Makroglossi (özgün), konjestif
KY, HM, SM, karpal tünel sendromu, periferik nöropati olabilir.
Amiloid fibrilleri faktör X'u bağladığı için kanama diyatezine neden olabilr.
Restriktif kardiyomiyopatinin en sık sekonder nedenidir. Kardiak tutulum surviyi
belirleyen en önemli faktördür.
Tanı: Subkutan yağ dokusu aspirasyonu yapılır ve kongo red boyası ile boyanır. Kİ bx yapılır. Bu
iki yöntemden de sonuç alınamazsa tutulum olduğu düşünülen organdan biyopsi alınır.
Tedavi: Destek tedavisi yapılır. Sekonder amiloidozda altta yatan hastalığın tedavisi etkilidir.
S a y f a | 97
/Hematoloji
BUNLARI UNUTMA
S a y f a | 98
/Hematoloji
S a y f a | 99
/Onkoloji
ONKOLOJİ
ONKOLİOJİK ACİLLER
PERİKARDİYAL EFFÜZYON
• Meme ca, AC ca, lösemi ve lenfomalara bağlı gelişebilir. Ca hastalarının yarısında sebep
ilaçlar, RT ve enfeksiyon gibi nedenlerdir.
• PE’de klasik sx: Göğüs ağrısı, nefes darlığı, ekg alternansı vardır.
• Ciddi vakalar tamponada ilerleyebilir ve beck triadı (HT, JVD, Kalp seslerinin derinden
gelmesi) olabilir.
• TEDAVİ: Skleroterapi ile birlikte/ tek başına perikardiyosentez.
o Skleroterapi: Bleomisin, mitomisin C, tetrasiklin uygulanır.
Spinal Kord Basısı: Es. AC ca’ya sekonder görülür. Meme, prostat ca ve myelom diğer sık neden-
lerdir. Es. semptom: sırt-bel ağrısı ve hassasiyetidir. Öksürmek ve hapşırmak ile ağrı artar.
Lhermitte’s sign, babinski görülebilir. FM’de anal ve bulbokavernöz refleks kaybı.
• Tanıda en iyi yöntem MR’dır.
• Tedavi: RT + Steroid kullanılır. Acil durumda ilk yüksek doz parenteral steroid uygulanmalıdır.
HÜS: Es. gemsitabin ve mitomisin C tedx. ile görülür. Sisplatin, bleomisin ve VEGF inh.
(bevacizumab) sonrası da gelişebilir.
S a y f a | 100
/Onkoloji
FEBRİL NÖTROPENİ
• Kanserli hastalarda enfeksiyon riski artar. Konak savunmadaki defektler nedeniyle yeterli
inflamasyon yanıtı olmaz ve enfeksiyona ait belirtiler ya hiç olmaz ya da silik kalır.
• Nötrofil < 500/mm3 ve ateş (es.) birkez ≥ 38.3°C ya da 1 saat boyunca ≥ 38°C olarak
tanımlanır.
• Bakteri (en çok) ve fungal kökenli enfeksiyonlar hayatı tehdit eder. En çok korkulan P.
Aeruginosa’dır. Hızlıca sepsis ve şoka ilerler. Gr (-)’lerde en problemli olan MRSA’dır.
• Funguslar: Es. aspergillus ve candida görülür. Sinüzit/baş ağrısı gibi semptomları olanlarda
mukormikozisler akla gelmelidir.
• Nötropeni düzelirken ateş çıkıp KC enzimleri yükseliyorsa, hepato splenik kandidiazis
düşünülmelidir.
• Virüslerden es. HSV ailesi görülür.
Yaklaşım:
Febril nötropeni→ FM/Lab/ACGr/Kültür→ Mantar şüphesi ↑↑→ Galaktomannan, B-D-glukan
Düşük risk → Oral atb → Amoks/klav + Siprofloksasin, Moksifloksasin
Yüksek risk → IV atb → Piperasilin, sefepim, imipenem, meropenem
MRSA riski ↑→ Vankomisin, linezolid, teikoplanin
Ateş >48s sürüyorsa → AC BT, Paranazl sinüzit
Tüm hastalarda PA ACGr önerilir. Yüksek pnömoni şüphesinde toraks BT.
Ciddi abdominal sx/bulgu olan kişilerde nötropenik enterokolit ve C.difficile açısından
abdominal BT yapılabilir.
o BT özellikle fungal nodülleri göstermede çok iyidir.
TEDAVİ:
Ateş 4 gün boyunca düşmezse 5. Gün mutlaka tedaviye ampirik bir antifungal eklenmelidir.
Aspergillus şüphesi yüksek ise vorikonazol, candida şüphesi yüksek ise ekinokandin grubu
(kaspofungin, mikafungin, anidulofungin) başlanabilir. Amfoteresin-B 1.basamak/cevapsızlarda.
Mukor şüphesinde ise poskanazol, amfoterisin-B ya da isavukonazol kullanılabilir.
S a y f a | 101
Nefroloji
/Nefroloji
FİZYOLOJİ
• GFR belirlemek için sistatin-C kreatininden az da olsa doğru sonuç verir. (N: 100 mL/dk)
• GFR ↑: Glomerüler hidrostatik basınç→ Afferent vazodilatasyon→ prostoglandinler,
Efferent vazodilatasyon → anjiyotensin 2.
• GFR ↓: Osmotik basınç artışı. Hiperproteinemiler (myelom), Boeman kapsülü basıncı (post-
renal)
• Proksimal Tübül: Tüm glukoz ve amino asitler emilir. HCO3, Na, CL, K, PO4, Ürik asit ve suyun
çoğu emilir. PTH→ PO4 atılımını ↑, AT2→ Na, HCO3, su geri emilimini ↑ (metabolik alkaloz).
o Fanconi Sendromu: Proksimal tübül disfonksiyonu, proksimal RTA, metabolik
asidoz, osteopeni ve hipofosfatemi yapar. Etiyolojide; Wilson, myeloma, iskemi,
kurşun intoksikasyonu, ifosfamid, sisplatin rol oynar.
• İnce inen Henle: Pasif olarak su emilir. İdrarı hipotonik yapar.
• Kalın çıkan Henle: Su geçirmez dolayısı ile idrar konsantrasyonu azalır. Na, K, Cl, paraselüler
olarak Mg ve Ca emilimi görülür.
o Bartter Sendromu: OR geçer, çıkan henle kolunda Na-K-Cl transporterda defekt.
Metabolik alkaloz, hipokalemi, hiperkalsiüri yapar. Etiyoloji: loop diüretikler.
• Erken distal tübül: Su geçirmez (idrar kons.↓), Na ve Cl emilir. PTH→ Ca emilimini arttırır.
o Gitelman Sendromu: Distal tübülde NaCl emilim defekti. Metabolik alkaloz,
hipomagnezemi, hipokalemi, hipokalsiüri yapar. OR geçer ve tiazid kullanımı
etiyolojide rol oynar.
• Toplayıcı Tübül: Aldosteron→ ENaC aktivasyonu→ Na-su emilimi ve K, H sekresyonu artar.
o Liddle Sendromu: ENaC aktivasyonu. Metabolik alkaloz, hipokalemi, HT, aldosteron
↓ yapar.
HORMON/MADDELER
S a y f a | 103
/Nefroloji
Hematüri:
Dismorfik/parçalanmış eritrositlerin olması glomerüler bir hastalığı düşündürür.
Hematüriye ağrı eşlik ediyorsa ayırıcı tanıda enfeksiyonlar ve böbrek taşı, ağrısız ise Tbc,
polikistik böbrek ve maligniteler düşünülmelidir.
Her alanda ≥ 3 eritrosit olması idrar yolları açısından değerlendirilmelidir.
Pyüri:
İdrarda lökosit olmasıdır. Es. bakteriyel enfeksiyonlara bağlıdır. Sarkoidoz tutulumunda ve
tübülointertisyel nefritlerde de görülebilir.
Steril Pyüri: TB, gonore, klamidya, mikoplazma ve üroplazma.
İdrarda eozinofil: Alerjik intertisyel nefritler, ateroembolik hastalık ve vaskülitler.
Proteinüri:
Proteinüri: > 150 mg/gün
Nefrotik proteinüri: > 3.5 gr/gün
Mikroalbüminüri: 30-300 mg/gün
Makroalbüminüri: > 300 mg/gün
• Protein/Cre oranı tahmini 24 saatlik proteinüriyi gösterir. TİT sonucu proteinüri şüphesinde
genelde yapılan ilk testtir.
• Altın standart: 24 saatlik idrar biriktirilip kantitatif protein miktrarı ölçümü.
S a y f a | 104
/Nefroloji
o pH (↑), hem HCO3 (↑) hem de pC02 (↓)’na bağlıysa=Met + Resp alkaloz.
o pH normalse asit baz bozukluğu yoktur / mikst asit-baz bozukluğu açısından
incelenmelidir.
𝑯𝑯𝑯𝑯𝑯𝑯𝑯𝑯↑ 𝑯𝑯𝑯𝑯𝑯𝑯𝑯𝑯↓
𝒑𝒑𝒑𝒑 ↑= MAL 𝒑𝒑𝒑𝒑 ↓ = Subakut (Parsiyel komp) MAS
𝒑𝒑𝒑𝒑𝒑𝒑𝒑𝒑↔ 𝒑𝒑𝒑𝒑𝒑𝒑𝒑𝒑↓
𝑯𝑯𝑯𝑯𝑯𝑯𝑯𝑯↔ 𝑯𝑯𝑯𝑯𝑯𝑯𝑯𝑯↓
𝒑𝒑𝒑𝒑 ↓= RAS 𝒑𝒑𝒑𝒑 ↓, 𝑵𝑵 = Kronik (Kompanse) MAS
𝒑𝒑𝒑𝒑𝒑𝒑𝒑𝒑↑ 𝒑𝒑𝒑𝒑𝒑𝒑𝒑𝒑↓
𝑯𝑯𝑯𝑯𝑯𝑯𝑯𝑯↔
𝒑𝒑𝒑𝒑 ↑= RAL
𝒑𝒑𝒑𝒑𝒑𝒑𝒑𝒑↓ 𝑯𝑯𝑯𝑯𝑯𝑯𝑯𝑯↑
MAS: Metabolik Asidoz, MAL: Metabolik Alkaloz 𝒑𝒑𝒑𝒑 ↑=
𝒑𝒑𝒑𝒑𝒑𝒑𝒑𝒑↓↓
MİKST ( MAS + RAL)
RAS: Respiratuar Asidoz, RAL: R. Alkaloz
Kompansasyon:
• Temel neden HCO3 miktarında düşüş olmasıdır. pH düşer, HCO3 düşer, hiperventilasyon olur
ve sonuçta pCO2 düşer.
• Anyon gap= Na – (HCO3 + Cl) N: 10-12 mEq/L. (NA:140, Cl: 104, HCO3: 24)
Klinik:
GİS: Hafif asidozda bulantı kusma, karın ağrısı.
Solunum sistemi: Kusmaull
KVS: Periferik vazodilatasyon ve hipotansiyon
SSS: konfüzyon, stupor, koma
S a y f a | 105
/Nefroloji
Tedavi:
Altta yatan hastalığa yönelik.
HCO3 infüzyonu, pH < 7.1 olmadıkça yapılmamalıdır. HCO3 açığı hesaplanarak infüzyon
yapılır ve açığın %50’si verildikten sonra tekrar hesaplama yapılmalıdır. IV olarak 50-100
mEq NaHCO3 2 saatte bir verilebilir.
• HCO3 fosfofruktokinazı aktive ettiği için laktik asit üretimini arttırır ve sonuçta
kalp fonksiyonlarında baskılanma ve beyin ödemine neden olabilir.
• HCO3 açığı = 0.5 x kg x (hedef HCO3 – hastanın HCO3)
Klinik:
Hipoventilasyon, tetani, kas güçsüzlüğü, aritmi, postural hipotansiyon parestezi, kas
krampları, refleks azalması, konfüzyon, poliüri.
Tedavi:
Altta yatan nedenin ortadan kaldırılması.
Hipovolemi + NaCl yanıtı olanlara izotonik salin infüzyonu yapılmalıdır.
o Yapılamayan durumlarda HCO3 arttırmak için asetozolamid verilebilir.
o K eksiklikleri kapatılmalıdır.
RESPİRATUVAR ASİDOZ
• Hipoventilasyona bağlı CO2 birikmesi temel patolojidir. pCO2 (↑), pH (↓) , HCO3 kompanse(↑).
Etiyoloji:
SSS depresyonu: Stroke, enfeksiyon, narkotik-anestezik ilaçlar.
Hava yolu ve parankim hastalıkları: Astım, KOAH, ARDS, Amfizem, pnömokonyozlar.
Nöromüsküler: Müsküler distrofiler, polimyelit, kifoskolyoz.
Obezite, hipoventilasyon sendromları.
Klinik:
Kronik: Uykuya bozuk, konfüzyon, konsantrasyon bozukluğu, tremor, kişilik değişiklikleri.
Akut: Anksiyete, konfüzyon, halüsinasyon ve pCO2 > 60mmHg olursa koma (CO2narkozu).
Tedavi:
Altta yatan hastalığın tedavisi. Hipovolemisi olup NaCl yanıtı olanlarda izotonik salin
yapılır. Yapılamazsa asetazolamid (renal HCO3 atılımını arttırmak için) verilir.
S a y f a | 106
/Nefroloji
• Hiperventilasyona bağlı CO2 azalması temel patolojidir. Hiperventilasyon yapan tüm hasta-
lıklara bağlı görülebilir. PC02 (↓), pH (↑), kompanzatuvar olarak HC03 (↓).
o SSS bozuklukları: Anksiyete, ağrı, ateş, inme, menenjit.
o Hipoksemi: Yüksek rakım, pnömoni, aspirasyon, ciddi anemi.
o İlaç ve hormon: Progesteron, gebelik, salisilatlar (ilaca bağlı es. neden)
o PE, Pnömoni, Konjestif KY, KCY, Mekanik ventilasyon.
Klinik:
Baş dönmesi, konvülsiyon, konfüzyon.
Hipokalsemi bulguları: Parestezi, dudak ve parmaklarda uyuşma, tetani vs.
Tedavi:
Altta yatan nedenin tedavisi. Psikiyatrik bir hastalığa sekonder gelişirse kese kağıdına
solutmak, yüksek rakıma çıkmadan profilaktik asetozolamid verilebilir.
Hipovolemi:
• Böbrek dışı kayıplar daha sıktır. Es. Gis kayıplar, kusma, ishal, fistül, kanama, terleme, yanık,
ateşli hastalık, egzersiz, mekanik ventilasyon.
Klinik:
%5’e kadar kayıplarda semptom beklenmez. Halsizlik, baş dönmesi/ağrısı, susama,
mukozalarda kuruluk başlıca semptomlardır.
Haifif hipovolemi (< %5): Ortostatik hipotansiyon, taşikardi ve juguler venöz basınçta
azalma ile anlaşılır.
Ağır: Hipotansiyon, periferik siyanoz, bilinç bozukluğu, oligüri ve şok.
Lab:
Oligüri, idrar osm yüksek, idrar Na < 20 mEq/L, BUN/Cre (↑),
Metabolik Asidoz: Diyare, addison
Metabolik Alkaloz: Kusma, tiazid, loop diüretik.
Tedavi:
Hafif vakalarda oral tedavi yeterlidir. Ağır kayıplarda parenteral sıvı tedavi (% 0.9 NaCl)
Hipervolemi:
• Primer veya sekonder renal Na tutulumunun artmasına bağlı ekstravasküler volüm artışı
olmasıdır. Primer nedenler arasında BY vardır.
• Sk. nedenler genelde RAAS aktivasyonu (KY, siroz, nefrotik sendrom) nedeniyle ortaya çıkar.
• HT, plevraz efüzyon, pulmoner konjesyon, assit, periferik ödem olabilir.
Lab:
BNP (↑), siroz ve nefrotik sendrom varsa hipoalbüminemi, Cre yüksekliği BY.
Tedavi:
Altta yatan nedenin tedavisi. Na kısıtlaması, diüretik ve ultrafiltrasyon.
S a y f a | 107
/Nefroloji
HİPONATREMİ
• Serum Na < 135 mEq/l olmasıdır. Es. görülen elektrolit bozukluğudur. Temel neden su tutu-
lumuna bağlı dilüsyon/renal Na kaybıdır. Plazma osmolalitesini belirleyen en önemli madde
Na olduğu için gerçek Na düşüşüne her zaman hipoosmolalite eşlik eder.
• Hiponatremik ama osmolalite düşük değilse:
o N osmolalite: Hiperlipidemi, multiple myeloma
o Yüksek Osm: Hiperglisemi, mannitol
• Her 100 mg/dL glukoz yükselişine 1.6 mmol/L Na düşüşü eşlik eder.
Klinik: En erken bulgular bulantı, kusma ve halsizliktir. Serum sodyumu azaldıkça konfüzyon,
letarji, stupor, yürüme bozukluğu, kas krampları, nöbet, Cheyne Stokes solunumu, KİBAS, papil
ödem ve koma gelişebilir.
Hipovolemik hiponatremi:
• Ekstra - Renal sıvı kaybı (İdrar sodyumu < 20):
Kusma, ishal, yanık, peritonit, pankreatit, ileus gibi üçüncü boşluğa sıvı kayıpları
• Renal sıvı kaybı (İdrar sodyumu > 20):
Diüretikler, Addison (aldosteron eksikliği), Tuz kaybettiren nefropatiler, Mannitol gibi
ozmotik diüretikler, Glukozüri, bikarbonatüri, ketonüri (renal sıvı - sodyum kaybı olur),
Serebral tuz kaybı (intrakranyal olaylara bağlı).
Klinik: Hipovolemi ve hiponatremi kliniği.
Tedavi: İzotonik sıvı
Tedavi: İlk yapılması gereken sıvı kısıtlaması, Tolvaptan (ADH resep. Bl.), demoklosklin ve lityum.
Hipervolemik Hiponatremi:
İdrar sodyumu < 20: Konjestif KY, Siroz, nefrotik sendrom.
İdrar sodyumu > 20: ABY, KBY
Tedavi: Furosemid verilebilir. Esas tedavi altta yatan hastalığın tedavisidir.
Hiponatremide Tedavi:
Akut Hiponatremi: < 48 saat içerisinde gelişmişse ve nöbet, bilinç değişikliği gibi
nörolojik bulgular eşlik ediyorsa; hipertonik Na çözeltisi kullanılılır.
o Na 24s içinde ODS gelişmemesi için 6-12 mmol/l’den daha hızlı yükseltilmemeli.
Ataksi, disfaji, dizartri görülebilir.
o ODS riskini ↑ faktörler: Na <120, malnutrisyon, alkolizm, KCH ve hipokalemi.
Kronik hiponatremi: 24 saatte en fazla 8 mmol/L yükseltilebilir (ODS riski).
Asemptomatik ve hafif hiponatremide altta yatan nedeni ortadan kaldırmak yeterlidir.
S a y f a | 108
/Nefroloji
HİPERNATREMİ
• Plazma Na ≥145 mmol/L olmasıdır. Hiperozmolarite ile birliktedir. Su dengesinin kayıp lehine
bozulmasıyla ortaya çıkar. Su içemeyen inme/demans hastalarında sıktır.
Etiyoloji:
Hipervolemi: Hipertonik tuzlu sıvılar, hipertonik NaHCO3
Normovolemi: Dİ, ateş kaynaklı su kayıpları
Hipovolemi: Diyare (es. gi hipernatremi nedeni), kusma, yanık, terleme, loop diüretikler,
osmotik diürez, susama hissinin bozulması
Klinik:
Es. görülen bulgu bilinç kaybıdır.
Beyin hc volüm kaybı olur; konfüzyon, nöbet, fokal nörolojik defisit, komaya ilerleyebilir.
Akutta; parankimal / subaraknoid hemoraji, subdural hematom
Tedavi:
Ciddi semptomu olan hipovolemik hipernatremililerde ilk basamakta izotonik NaCl
verilir. Doku perfüzyonu sağlandıktan sonra su açığına göre 24s içinde Na 6-12 mmol/L
düşürülmelidir. Hissedilmeyen sıvı kayıpları da eklenmelidir.
o (Sıvı açığı: 0.4 x kg x ([Na / 140] - 1)
Hipervolemik hastalarda: hipotonik + loop diüretik
HİPOKALEMİ
• K < 3.5 mmol/L. Es. akut sebepleri kusma ve diyaredir. Tıbbi pratikte loop/tiyazidlerdir.
Etiyoloji:
Renal kayıp: Diüretikler, cushing, mineralokortikoid fazlalığı, bartter, Gitelman
sendromu, Liddle sendromu, Kusma, NG drenaj, Tip 1 RTA, Mg eksikliği, penisilinler.
Ekstrarenal kayıp: Diyare (öz. Sekretuvar), terleme, üreterosigmoid. Villöz adenoma
(kolonda), ileus, intestinal obstrüksiyon.
Redistrübisyon: Alkaloz, insülin, B2 - Adrenerjik uyarı, a bloker, tirotoksik periyodik
paralizi, teofilin/kafein, hipotermi, baryum intoks.
Klinik:
HT, kas; kramp, güçsüzlük, paralizi, fasikülasyon, solunum yetmezliği.
Aritmi (öz < 3 mmol/l’da), EKG; T düz, ST çökmesi, U dalgası
Barsak hareketlerinde paralizi ve yavaşlama, glukoz intoleransı, metabolik alkaloz, Dİ
tablosu, digoksin intoksikasyon riski artar.
Tanı Yaklaşımı:
Hipokalemi → U [K] < 20 → Gis kayıpları: Diyare, laksatif, Villöz adenom
U [K] > 20 → Renal kayıplar (RK) → Hipertansif: Hiperaldosteronizm, Liddle send.
U [K] > 20 → R.K→ Normo/Hipotansif→ serum HCO3 → Asidoz→ RTA, ketoasidoz
→ Alkaloz→ Kusma, diyare, diüretik, Bartter, Gitelman
S a y f a | 109
/Nefroloji
Tedavi:
Altta yatan nedenin tedavisi ve K replasmanı.
Semptomatik ve K < 2.5 mmol olanlarda IV tedavi. Saatte 10-20 mmol geçmemeli eğer
saatte > 10 mmol verileceksek kardiyak monitörizasyon önerilir.
o K, glukoz içeren çözeltilerde verilmez. Her zaman salin içinde verilir.
HİPERKALEMİ
• K > 5 (5,5 diyenler de var) mmol/L olmasıdır. Akut hiperkalemi es. BY’de, kronik ise es.
ilaçlar ve renal tübüler patolojilerde görülür. Psödöhiperkalemi ekarte edilmelidir.
Etiyoloji:
Artmış alım: K içeren sıvı, gıda veya ilaçlar.
Hc dışına kaçış (iss-ess shift): Asidoz, a agonistler, B2-adrenerjik Bl. digoksin, insülin
azlığı, hiperosmolalite, Tm lizis.
RAAS inhibisyonu: ACEi, ARB, Spiranalokton, amiloride.
Distal tübül akımının azalması: KY, Hipovolemi
Hiporeninemik hipoaldesteronizm: DM, NSAID, KBH, Tübülointertis. Hast.
Renal Yetmezlik: KBY, ABY
Primer adrenal yetmezlik: Addison, HIV, Tbc
Klinik:
EKG: T sivri, sinüs bradikardisi, PR uzun, p kayıp, QRS uzun, Sine dalgası. Yukarı doğru
yayılan paralizler görülebilir.
Tedavi:
Acil tedx: Ca glukonat infüzyonu, nebülizer ile B-agonist ve insülin + dekstroz infüzyonu.
Kronik: Patriomer, zirconium, kayeksalat, GFR N ise loop / tiyazidler kullanılabilir. Diyaliz.
HİPOMAGNEZEMİ
• Mg normali 1.8-2.3 mg/dL’dir. İSS’dir ve böbreklerde çıkan kalın henle kulpundan emilir.
• Hipomagnezeminin es. nedeni fazla IV sıvı almak, sisplatin, diüretikler, amfoteresin B ve
aminoglukozidtir.
• Nutrisyonel: Malnutrisyon, alkolizm, refeeding sendromu, malabsorpsiyn
• Renal kayıp: Poliüri, hiperaldosteronizm, hiperkalsemi, Bartter, Gitelman Loop ve tiyazid
diüretikler, sisplatin, aminoglikozid, amfoteresin.
• Non-Renal: Yanık, diyare, laksatifler, egzersiz ile terleme.
• Diğer: DM, aç kemik sendromu
Klinik ve Tedavi:
Genelde Hipokalemi, hipokalsemi ve hipomagnezemi birlikte görülür. Chovestek ve
Trousseau, parestezi.
Tedaviyle semptomları düzelmeyen hipokalsemide hipomagnezemi düşün.
EKG: QT uzaması, U dalgası, T değişiklikleri, ventriküler aritmiler (tosades de pointes)
Tedavi: Günde 240-1200mg, IV Mg verilebilir. (10-50 mmol)
HİPERMAGNEZEMİ
S a y f a | 110
/Nefroloji
Etiyoloji:
Pre-renal: ABY’nin es. nedenidir. KY, hipovolemi, şok, sepsis, KY, ACEi, ARB, NSAİD. Erken
dönemde altta yatan neden düzltilirse reversibl. İskemi uzarsa ATN’ye ilerler.
Renal: Es. neden devam eden hipoperfüzyonun tübüler hasar oluşturmasıyla gelişir.
o Radyokontrast maddeler, asiklovir, sisplatin, aminoglikozid, takrolimus,
amfoteresin B, siklosporin.
o İskemi, sepsis, vaskülitler, DIC, TTP, HÜS, RVT, malign HT (akut GN)
Post-renal: Bilateral üriner akımın tıkanması sonucu ortaya çıkar. Es. sebebi erkeklerde
prostat hiperplazisidir.
o Taş, pıhtı, tm (mesane, prostat, serviks, uterus), enfeksiyon, striktür ve dıştan
bası (tm, hematom, retroperitoneal fibrozis)
S a y f a | 111
/Nefroloji
Tedavi:
En önemlisi altta yatan nedeni tedavi etmek ve sıvı-elektrolit dengesinin sağlanmasıdır.
Diyet: Na, K, P’dan kısıtlı diyet. P kontrol edilemezse; Ca asetat, sevelamer, lanthanum
karbonat gibi fosfor bağlayıcılar kullanılabilir. K yüksekliğinde ilk tercih ilaç Ca-
glukonattır.
o Yeterli kalori ve protein alınmalıdır. (20-30 kcal/gün)
o Diyaliz ihtiyacı olmayan nonkatabolik: 0.8-1g/kg/gün
o Diyaliz ihtiyacı olan: 1-1.5g/kg/gün
o Devamlı renal replasman alan ve hiperkatabolik hastalarda da 1.7g/kg/gün
protein alımı sağlanmalıdır.
Vaskülit / glomerülonefrit hastalarında genelde steroid kullanılır.
Üremik komplikasyonların temel tedavisi diyalizdir.
o Diyaliz endikasyonları: Dirençli K yüksekliği (> 6.5), KY, HT, AC ödemi ve
metabolik asidoz.
Prognoz:
ABY düzelirken ilk düzelen fonksiyon dilüsyon, en son düzelen ise konsantrasyon
yeteneğidir.
o Sırasıyla; Oligüri, dilüsyon, asidifikasyon, konsantrasyon.
• İrreversible böbrek hasarı ve böbrek fonksiyonlarına bağlı görülen tüm semptom ve bulgu-
ları ifade eder. GFR < 60 ml/dk olmadan genelde semptom vermez.
Etiliyoloji:
Es. sebebi DM ve sonra HT’dir.
Glomerulonefritler, tübülointerstisyel hastalıklar, vasküler hastalıklar ve kistik hastalık-
lara bağlı görülebilir.
KBY Evrelemesi
EVRE GFR (ml/dk/1.73m )2
KDIGO Evrelendirmesi Semptom-bulgu
1 > 90 Normal ya da yüksek HT %40, Anemi %4
2 60-89 Hafif artmış HT %40, Anemi %4
3a 45-59 Hafif-Orta azalmış HT %55, Anemi %7
3b 30-44 Orta-Şiddetli azalmış
4 15-29 Şiddetli azalmış HT %77, Anemi %30-50, hiperfosfatemi %20
5 < 15 Böbrek yetmezliği HT %80, Anemi % 70, hiperfosfatemi % 50
**GFR dışında persistan albüminüri olması progresyonun daha hızlı olacağını gösterir.
Klinik:
KVS: HT, sol vent. hipertrofisi, perikardit, iskemik kalp hastalığı.
Sıvı-Elektrolit: Hiponatremi, hiperkalemi, hiperfosfatemi, hipokalsemi, hipervolemi.
Endokrin: Anemi, HT, osteodistrofi, düşük kalsitrol, karbonhidrat intoleransı,
osteomalazi, infertilite, hipertrigliseridemi…
Atık madde atılımı: anoreksi, bulantı, kusma, oksalat-fosfat birikimi, kas kitlesinde
kayıp, nörolojik disfonksiyon.
S a y f a | 112
/Nefroloji
Tedavi:
HT kontrol altına alınmalıdır. İlk basamakta öz. DM’li hastalarda ACEi ya da ARB başlanır.
GFR < 30 ise loop diüretikler tercih edilir. Kan basıncı hedefi < 140 mmHg’dır.
K’dan fakir diyete rağmen hiperkalemiklerde: Kayexalete, patiromer ya da zirconyum
kullanılabilir.
Metabolik asidoz HCO3 replasmanı ile düzeltilmelidir. Kas ve kemik kaybını yavaşlatır,
HCO3 > 25 tutma GFR düşüşünü yavaşlatır.
Protein evre 3-4 hastalarda 0.8 g/kg olarak kısıtlanır.
Kemik hastalığında temel problem P birikiminin önüne geçilmelidir. P normale yakın
olsa bile PTH bakılmalı, yüksek ise diyette P < 800mg/g olarak kısıtlanmalıdır.
o P < 5.5 tutulamazsa sevelamer ilk tercihtir. Mortalite avantajı gösterir.
o Ca yükseltmek ve PTH supresyonu için kalsitrol/kolekalsiferol kullanılabilir.
Dirençli durumlarda PTH supresyonu için cinacalcet kullanılabilir.
Anemi: DEA giderilmelidir. Fe depoları dolu olanlarda EPO analogları (epoetin,
darbepoetin) kullanılabilir. Hb 9-11 g/dL tutulmalıdır. Epo kullanıp Hb > 12 olursa
kardiyovasküler ölüm riski artar.
DİYALİZ TEDAVİSİ
• KBY’nin uzun dönem tedavisinde hemodiyaliz veya periton diyalizi yapılır. Peritonda büyük,
hemodiyalizde ise küçük moleküler ağırlıklı maddeler daha iyi diyalize edilir.
o Hemodiyaliz ile plazmada azalanlar: kreatinin/BUN, K, P, plazma osm.
o Periton diyalizi ile azalanlar: HCO3/pH, Na, Ca
Diyaliz Endikasyonları
⋅ Üremik ensefalopati / nöropati
⋅ Üremi kaynaklı kanama
⋅ Üremi kaynaklı bulantı - kusma
⋅ Perikardit/ plevrit
⋅ Diüretik dirençli Hipervolemi
⋅ Tedavi dirençli HT
⋅ Persistan hiperkalemi, metabolik asidoz, hiperfosfatemi, hipokalsemi
S a y f a | 113
/Nefroloji
Hemodiyaliz:
Diyaliz öncesi ve sonrası BUN bakılır. BUN ≥ %65 düşmüşse efektiftir.
Komplikasyonlar:
o Hipotansiyon (es. akut komplikasyondur ve es. sebebi fazla sıvı çekilmesidir),
bulantı-kusma, baş ağrısı, göğüs ağrısı ve hava embolisi. Diyaliz sonrası kalıcı
hipotansiyon akla sepsis, miyokard iskemisi, perikard tamponadı ve aritmileri
getirmelidir.
o Katater ilişkili enfeksiyonlarda es. etken S. Aureus’tur ampirik olarak
vankomisin verilir.
o Kardiyovasküler nedenlerden sonra enfeksiyonlar 2. sık ölüm nedenidir.
Periton Diyalizi:
Rezidüel böbrek fonksiyonu olan hastalarda daha iyi sonuç verir.
Komplikasyonlar:
o Peritonit es. komplikasyondur. Lökosit > 100 mm3. Es. etken S.epidermidis’dir.
Periton kateteri enfeksiyonlarında ise es. etken S. Aureus’dur. Diğer; hipopro-
teinemi, hiperglisemi, kg alımı.
RENAL TRANSPLANTASYON:
• Son dönem böbrek yetmezliğinde en iyi replasman tedavisidir. Diğer yöntemlere göre
mortalite oranı daha belirgindir. Kadavra nakillerinde 1 yıl sonunda %90, 10 yıl sonunda %50,
canlı vericiden nakillerde ise 1 yıllık sağ kalımı %96 ve 10 yıl sonunda ise %60 üzerindedir.
• Kesin kontraendikasyonlar:
o Aktif ca, aktif enfeksiyon, aktif madde kullanımı, geri dönüşlü böbrek hasarı,
kontrol edilemeyen psikiyatrik hastalık, tedaviye uyumsuz hastalar ve 1 yılın
altında yaşam beklentisi.
S a y f a | 114
/Nefroloji
GLOMERÜLER HASTALIKLAR
• Glomerüllerin %50’sini etkiliyorsa diffüz, daha azını etkiliyorsa fokal adını alır.
• Herhangi bir glomerüler hastalıkta crescent, intertisyel fibrozis ya da skar olması kötü
prognoza işaret eder. Crescent (yarım ay) formasyonu bowman aralığında makrofaj,
fibroblast, fibrin ve parietal epitel hc’lerinden oluşur.
NEFROTİK SENDROM
Etiyoloji:
Primer veya sistemik hastalıklara sekonder olabilir.
o Primer: FSGS (yetişkinlerde es.), minimal değişiklik hastalığı (MDH, çocuklarda
es.), membranöz nefropati (yaşlılarda es.), MPGN ve ağır eklampsi-preeklampsi
(gebelerde es.)
o Sekonder: Amiloidoz, DM, SLE, Enfeksiyonlar (HBV, HCV, HIV, Malarya, sifiliz),
penisilamin, altın, malign hastalıklar, esansiyel-mikst kriyoglobulinemi.
Tedavi: Altta yatan nedenin tedx önceliklidir. Primer sendromlarda immünsüpresifler kullanılır.
Tedavi: Steroide en iyi yanıt veren nefrittir. Steroide direnç varsa biyopsi (FSGN tespit edilebilir).
Etiyoloji:
Primer: es. idiyopatik.
Sekonder: HIV (collapsing FSGS görülebilir), orak hc anemi, APOL1 mutasyonu, inter-
feronlar, obezite, reflü, hipertansif nefropati.
S a y f a | 115
/Nefroloji
Klinik:
Nefrotik sendrom kliniği. Non-selektif proteinüri. HT ve hematüri görülebilir. Tübüler
disfonksiyonun (amino asitüri, glukozüri) es. görüldüğü GN’dir.
o Prognoz kötüdür ve KBY’ye ilerleyebilir.
o Transplantasyon sonrası %25-40 pr. FSGN tekrarlar ve KBY gelişir.
o Nakil sonrası es. greft kaybına neden olan GN’dir.
MEMBRANÖZ GN
Etiyoloji:
Primer: es. idiyopatik
Sekonder: HBV, HCV, Sifiliz, SLE, NSAID, altın tuzları, solid tm görülme ihtimali es. GN’dir.
Diğerleri; meme, kolon, over ve AC ca’dır.
Dolaşımda M-tipi fosfolipaz A2 reseptörlerine karşı antikorların gösterilmesi özgün
testtir (idiyopatik - sekonder ayrımında kullanılır. Ab düzeyi tedaviye yanıtın değerlen-
dirilmesinde de kullanılmaktadır.)
MEMBRANOPROLİFERATİF GN (MPGN)
Etiyoloji:
Ig - Aracılı (Tip I): SLE, HCV, HBV, kriyoglobulinemi, Ac ve meme ca.
• Bazal membranda çift kontür (tramvay izi) tipiktir. C3, C4, C1q düşüktür.
Kompleman aracılı (Tip II): Dens depozit ve C3 GN. Otoimmün kökenli.
• C3 nefritik faktör pozitifliği / faktör H/I mutasyonları olabilir.
Klinik:
Proteinüri ve hematüri olur. Genelde genç hastalardır.
Nefrotik, nefritik sendrom ya da kombine formları ile prezente olabilirlir.
Ig aracılılarda C3 ve C4 düşük, kompleman aracılılarda C3 düşüşü olur.
Tanı:
Biyopside mezengial proliferasyon vardır. Ig aracılı tiplerde subendotelyal immün
kompleksler ve kompleman birikimi olabilir.
Tedavi:
Steroid ve diğer immünsupresifler kullanılır. Kompleman ilişkili tiplerde C5 kompleman
inhibitörü ekulizumab kullanılabilir.
S a y f a | 116
/Nefroloji
NEFRİTİK SENDROMLAR
Etiyoloji:
APSGN, IgA nefropatisi (Berger), RPGN (kresentik GN)
SLE, Goodpasture, subakut bakteriyel endokardit, visseral abse, şant nefriti, ANCA (+)
küçük damar vaskülitleri (wegener, mikroskopik PAN, Churg - strauss, Henöch
schönlein purpurası, Herediter nefrit (Alport sendromu), MPGN.
• Grup A B-hemolitik streptokokus enfeksiyonundan sonraki 7-14 gün içerisinde ortaya çıkar.
Es. faranjit sonrası görülür. Genelde 2-14 yaş çocuklar ve yaşlılarda görülür.
Klinik:
HT, hematüri, proteinüri ve nefrotik sendrom bulguları görülür.
Tanı:
Atak sırasında çoğu hastada C3 seviyeleri düşüktür.
Antistreptolizin O (ASO), antihyaluronidase / anti-DNase yüksektir.
İmmünfloresans mikroskopide subepitelyal bölgede deve hörgücü şeklinde IgG, IgM ve
C3 birikimleri görülür.
Başlangıçta biyopsiye gerek yoktur. Yapılırsa; mezengial proliferasyon, inflamatuar hc
infiltrasyonu görülür.
• Dünyada es. görülen primer (idiyopatik) GN’dir. Genelde 2-3. dekatta erkeklerde daha sık
görülür.
• IgA birikimine bağlı mezenjiyoproliferatif GN’dir.
Klinik:
Erişkinde es. asemptomatik mikroskobik hematüri ile prezente olur.
Çocuk ve gençler ise es. viral ÜSYE sonrası makroskopik hematüri atağı ile gelirler.
Hastaların yarısında HT vardır.
Tanı:
Serum IgA yüksektir.
IgG ve C3 depozitleri olabilir.
İmmünfloresan mikroskobisinde mezenjiyoproliferatif GN ve IgA birikimi ile tanı konur.
Tedavi:
• Proteinüri ve/veya HT olanlarda ilk ACEi/ARB önerilir. Omega-3
S a y f a | 117
/Nefroloji
Hızlı ve progresif olarak ciddi renal fonksiyon kaybı ve oligüri ile karakterizedir. Kresent görülür.
• Anti-glomerüler bazam membran (GBM) hastalıkları: Goodpasture
o İmmün-floresan: Bazal membranda lineer antikor(ab) birikimi.
• İmmün kompleks tip: SLE, APSGN, Henoch-Schönlein purpura
o İmmün kompleksler granüler tarzda birikime neden olur.
• Pauci-immün tip: ANCA ilişkili vaskülitler.
o İmmün-floresan boyamada ab ya da immün kompleks birikimi yoktur.
DİYABETİK NEFROPATİ
• Dünyada KBY’nin es. nedenidir. Glomerüler bazal membranda kalınlaşma ve heparan sülfat
birikimi vardır. Mezengiyal ekspansiyon olur.
• Hiperglisemi en önemli faktördür. Hemodinami (GFR ve glomerüler kapiller basınç yüksek).
EVRELER:
• Evre 1: Glomerüler ve tübüler hipertrofi olur. HT yok, geçici mikroalbüminüri olabilir.
• Evre 2: Mikroalbüminüri, Glomerüler ve bazal membran kalınlaşma belirginleşir. GFR
N/hafif yüksek.
• Evre 3: Mikroalbüminüri (> 300 mg/24saat), GFR azalmış ve birçok hastada bu dönemde
HT eşlik eder.
• Evre 4: Son dönem BY’ye ilerler. Birçok hastada Nefrotik düzeyde proteinüri gelişir.
Böbrekler büyük olabilir.
Patolojik lezyonlar:
Kimmelstiel – Wilson lezyonu: Nödüler GN.
Arteriel hyalinosis: Afferent ve Efferent arteriolde gözlenir.
Armani - Ebstein lezyonu: Tübüler hc glikojen birikimine bağlı görülür.
Diffüz GN: es. görülen glomerüler lezyondur.
S a y f a | 118
/Nefroloji
Diğer komplikasyonlar:
Hiporeninemik hipoaldosteronizm (Tip 4 RTA); hiperkalemi ve metabolik asidoz bulguları
olur.
Üriner enfeksiyona yatkınlık, unilateral/bilateral renal arter stenozu ve papiller nekroz.
Tedavi:
Glukoz kontrolü (HbA1c < %7), HT (ACEi/ARB) (Evre 1), kilo verilmesi ve egzersiz, yıllık göz
muayenesi (Evre 2), Protein kısıtlaması (0.8 g/kg/gün), anti hiperlipidemik tedavi
(Evre3), Nefrotik sendrom ve KBY tedx, Renal replasman (Evre 4)
AMİLOİDOZ
• Kongo red ile boyanınca polarize ışık altında yeşil-sarı çift kırınım (birefrejans) verir.
• Primerde AL, sekonderde amiloid A protein fragmanları birikir.
o Sekonder: RA, FMF
• Tanıda biyopsi için öncelikle abdomina yağ dokusu tercih edilir. Sonuç alınamazsa diğer
organlar tercih edilebilir.
• Nefrotik sendrom gelişir. KBY ve diyalize kadar gider.
• AA amiloidoz inflamatuar hastalıklara sekonder gelişir. Altta yatan nedenin tedavisi
progresyonu yavaşlatabilir. Eprodisate böbrek progresyonunu azalttığı gösterilmiştir.
• Monoklonal hafif zincir üretiminde artış vardır faka AL amiloidden farklı olarak B-pleated
sheer formasyonu yapmaz ve Kongo red ile boyanmaz.
• Işık mikroskopisinde eozinofilik mezengial nodüller görülür. İmmünfloresans incelemede
glomerüler ve tübüler bazal membranda diffüz lineer monoklonal hafif zincir (genelde
kappa) depolanması izlenir.
KRIYOGLOBULİNEMİK NEFROPATİ
S a y f a | 119
/Nefroloji
TUBULOİNTERSTİSYEL HASTALIKLAR
Klinik:
Genellikle asemptomatik kreatinin yüksekliği ve anormal idrar bulgularıyla tanınırlar.
Ateş, oligüri, yan ağrısı olabilir.
NSAID’e bağlı aTİN’de alerjik bulgular genelde yok ama masif proteinüri olabilir.
DRESS Sendromu: İlaç döküntüsü, eozinofili ve sistemik semptomlar.
Diüretik’e bağlı: Birkaç gün/hafta içinde hasar belirginleşir. Farkedilmez ve kendiliğin-
den gerilemezse GFR aylar içerisinde düşmeye devam eder.
Tedavi:
Altta yatan nedenin tedavisi. Steroid (Sjögren, SLE, sarkoidoza bağlı aTİN’de mutlak
endikasyon) başlanır, bir hafta içinde yanıt alınamazsa siklofosfamid eklenir.
KRONİK TİN
• Makroskopik olarak böbrekler küçüktür. Böbrek hasarı yapan hastalıklar son dönem BY
giderken kronik TİN tablosu görülür.
• Tübülo interstisyel alanda fibroz, skar, tübüler anomali ve tübüler kayıpla karakterizedir. KBH
belirti, bulguları görülür.
Etiyoloji:
NSAID ve diğer analjezikler, kadmiyum, kurşun, lityum, sisplatin, siklosporin, takrolimus.
Hiperkalsemi, hipokalemi, hiperokzalüri.
Granülomatöz polianjit, sjögren, IgG4 ilişkili hastalık, SLE, TINU send, sarkoidoz, oral hc
anemi, lenfoma, myelom, pyelonefrit, EBV, HIV, taş, Tm, VUR, HT, iskemi, radyasyon.
S a y f a | 120
/Nefroloji
• Es. nedeni aterosklerozdur. Diğer; fibromusküler displazi (genç kadınlarda es.) , vaskülitler
(yaşlılarda ve erkeklerde es.), diseksiyon, travma, bası veya radyasyon hasarına bağlı
gelişebilir.
• Renal arter trasesinde üfürüm duyulabilir. Tek taraflı darlıkta diğer böbrek büyük olur.
Klinik: Fibromusküler displazi (FMD) hastalarında baş ağrısı ve pulsatil tinnitus olabilir.
Tanı:
İlk istenecek tanı testi Doppler USG’dir (öz. FMD)
Kesin tanı: Renal anjiyografi
FMD tanısı alanlarda serebral görüntüleme yapılmalıdır.
Kaptopril renografinin negatif olması hastalığı ekarte ettirir
Tedavi:
Balon anjiyoplasti, stent (FMD ilk seçenek), revaskülarizasyon cerrahisi yapılabilir.
ACEi/ARB (ateroskleroz için ilk seçenek); HT devam edenlerde kullanılabilir.
o ACEi Bilateral RAS’ta kontraendikedir.
TROMBOEMBOLİK OKLÜZYON
S a y f a | 121
/Nefroloji
Klinik:
Akut infarkta; yan ağrısı, ateş, bulantı-kusma ve hematüri olabilir. RAAS aktivasyonu ile
HT görülebilir. Bilateral iskemide anüri olabilir. BUN ve kreatinin yükselebilir. LDH (daha
spesifik) ve AST yükselir.
Tanı:
Kesin tanı renal anjiyografidir. IV kontrast verilerek yapılan spiral BT’de eş değerdir.
Tedavi:
Antikoagülan (ilk hafta parenteral heparin, sonra oral), trombolitik, revaskülarizasyon
(bilateral tıkanmada tercih edilir).
• Tübüllerde oluşan ve dışa doğru büyüyen kistler uzun dönemde tübüler sisteme bası
oluşturur ve uzun dönemde tübüler tıkanma ve BY gelişir. Böbrekler çok büyük boyutlara
ulaşabilir.
• Yetişkinlerde es. görülen herediter böbrek hastalığıdır ve OD geçer.
• PKD1 (bunda hastalık daha erken gelişir) ve PKD2 (polisistin-2) es. mutasyonlardır.
Klinik:
Noktüri ilk bulgulardan biridir. Ağrı ve hematüri es. semptomlardır. Proteinüri nadirdir.
Ürik asit ve kalsiyum oksalat taşları olabilir.
Abdominal ağrı ve distansiyon olabilir. Tekrarlayan kist enfeksiyonları nedeniyle
pyelonefrit olabilir.
Vakaların çoğunda tanı öncesi HT (renin yüksek) vardır. Aort ve koroner arter anev-
rizmaları, aort yetmezliği eşlik edebilir.
Tanı:
Genelde 3-4. dekatta böbrek büyüklüğü, HT ve aile öyküsü olanlarda ön tanı olarak
düşünülmelidir. Böbrek USG ile tanı konur. (≥3 kist)
30 yaş altı kuşku devam ediyorsa BT/MR daha sensitiftir.
Tedavi:
HT kontrolü (tuz kısıtla, ACEi/ARB, Genç ve DM yoksa <120/80 hedef, genel 140/90).
Tolvaptan (böbrek büyümesini ve kreatinin progresyonunu ↓)
S a y f a | 122
/Nefroloji
• Böbreğin es. primer malign tm’dür. Proksimal tübülden köken alır. Es. görülen karsinomdur.
• Böbreğe es. metastaz yapan tümör AC ca’dır.
• Sigara, asbest, analjezik ve ayakkabı imalatında çalışmak riski arttırır.
• RCC gelişme ihtimali en yüksek hastalık von Hippel Lindau’dur.
• Paraneoplastik semptomlar: Anemi, HT, Ateş, sk. Polisitemi, hiperkalsemi.
BUNLARI UNUTMA
S a y f a | 123
Gastroenteroloji
/Gastroenteroloji
ÖZEFAGUS HASTALIKLARI
Özofagiyal Disfaji
Kronik mide
Yaş >50, Kronik mide Yaş >50,
yanması, Göğüs Ağrısı
kilo kaybı var yanması kilo kaybı var
kg kaybı yok
Tanı:
GÖRH şüphesi → Alarm sx var → endoskopi
GÖRH şühesi → alarm sx yok → yaşam tarz değişikliği → başarısız → PPI, H2 → yanıt
yok → Sırasıyla; Endoskopi, Manometri, pH/impedans
o pH ve impedans altın standart tanı yöntemidir. Son basamakta.
Alarm sx yok ama tipik sx’ların PPI ile düzelmesi tanı koydurur.
Tedavi:
Yaşam tarzı değişiklikleri; alkol, kahve, baharat, gazlı içecekler.
PPI ilk tercihtir. Tolere edemeyenlerde H2RA kullanılabilir.
o PPI uzun dönemde B12 eksikliği, C.Difficile, TKP riskinde artış, kalça kırığı,
osteopeni, osteoporoz gibi yan etkiler.
Komplikasyonlar:
S a y f a | 125
/Gastroenteroloji
Peptik striktürler:
• Kronik inflamasyon ve fibrozise bağlı gelişir. Katılara disfaji olur. Baryumlu grafi/
endoskopi,
• Tanı: Baryumlu grafi ya da endoskopi (malign neden ekartasyonunda)
• Tedavi: İlk basamakta endoskopik dilatasyon uygulanır. Sonrasında kr. PPI tedavisi
uygulanır.
Barrett özofagus:
• İntestinal tipte metaplazi olup, goblet hc içerir. Çok katlı yassı epitel hasar sonrası
kolumnar epitele dönüşür. Uzun dönemde adenokanser riskini arttırır.
• Tanı: Endskopik biyopsi→ Displazi yoksa→ PPI→ 3 yılda bir endoskopik takip
o Displazi varsa→ PPI → 2. Konfirmasyon → Düşük dereceli→ 6-12 ayda bir
endoskopik takip ya da radyo frekans ablasyon.
o Yüksek dereceli displazi/erken dönem ca → End. Mukozal rezeksiyon ile evre-
leme→Endskopik tedavi ( Yüksek displazi-Mukozal ca), Cerrahi (tüm lezyonlar)
ÖZOFAJİTLER
EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT:
• Allerjenlerin etkisiyle gelişen, özefagusta eozinofil infiltrasyonu, IgE artışı görülmesidir. Es.
çocuklarda ve adolesanlarda görülür.
• Klinik: Katılara karşı disfaji, göğüs ağrısı, bulantı-kusma, abdominal ağrı. Boerhaave sıklığı
artmıştır.
• Tanı: Endoskopide, trakeaya benzeyen mukozal halkalar, Biyopside; eozinofilik infiltrasyon
vardır.
• Tedavi: Topikal steroidler (budesonid, fluticasone) ve 2 ay PPI verilir.
• Es. neden tetrasiklin ve türevleri. Diğer; NASID, ferröz sülfat, bifosfonatlar, klindamisin,
kinidin, potasyum klorür, askorbik asit.
• Klinik: Ani gelişen odinofaji es. semptomdur.
• Tedavi: PPI yararı gösterilememiştir.
• Kostik madde ilişkili Özofajit: Sülfürik asit / Alkali (Na hidroksit) maruziyeti sonrası gelişir.
Es. temizlik maddesi içilmesine bağlı. Acil endoskopi. Çoğu hastada striktür gelişir.
• Özofagus ca riski artar.
ENFEKSİYÖZ ÖZOFAJİT
• Kandida:
İnhale kortikosteroid kullanana ya da akalazya-skleroderma gibi motilite
bozukluğu olanlarda daha sıktır. Endoskopide klasik olarak sarı-beyaz mukozal
plaklar vardır.
Tedavi: Hafif; oral nistatin, flukonazol. Ağır; IV flukonazol, kaspofungin/amfoterisin
B kullanılır.
S a y f a | 126
/Gastroenteroloji
• HSV:
Es. HSV-1 ile gelişir. Şiddetli odinofaji, distal özefagusta multiple ülserler vardır.
Tanı: Biyopside intranükleer inklüzyon cisimcikleri vardır.
Tedavi: Asiklovir.
• CMV:
Transplant alıcıları ve ca tedavisi alanlarda sıktır.
Tedavi: Gansiklovir/foscarnet
• HPV:
Yassı hc özofagus ca riski artmıştır. Genelde asemptomatiktir.
Disfaji
Orofarengeal Özofageal
AKALAZYA
• Özofagusun distalinde peristaltizm kaybı ile birlikte AÖS basıncında artış ve yetersiz
gevşeme ile karakterizedir. NO miktarı belirgin azaldığı için sfinkter gevşeyemez. HSV-2
otoimmünitenin başlamasından sorumlu tutulmaktadır. SCC riski artmıştır.
• Sekonder nedenler; Chagas, Sistemik skleroz, malignite
Klinik:
Disfaji (hem katı hem de sıvılara), regürjitasyon ve göğüs ağrısı.
Oral alım bozukluğuna bağlı kg kaybı görülebilir. İleri vakalarda sindirilmemiş besin
içeren kusma görülebilir - tipiktir.
Tanı:
İlk basamak baryumlu grafi (Kuş gagası görünümü).
Altın standart manometrik incelemedir→ AÖS basıncında artış ve peristaltizm kaybı.
o Tipe göre: Tip 1 ve 2 → Non spastik, Tip 3→ Distal yüksek amplütüdlü spazmlar
Endoskopi sekonder nedenlerin ekartasyonu (öz. kanser) için önerilir.
Tedavi:
İlk seçenek endoskopik balon dilatasyonu / laparoskopik heller myotomi/ P.O
endoskopik myotomi (POEM) uygulanabilir.
Diğer tedaviler uygulanamıyorsa Botulinum toksin enjeksiyonu uygulanır.
S a y f a | 127
/Gastroenteroloji
• Özofagusta normal peristaltik dalga yerine düzensiz, uzun süreli, tekrarlayıcı ve ilerleyici
olmayan kontraksiyonlarla karakterizedir.
• Güçlü peristaltik dalgalar nedeniyle disfaji ve göğüs ağrısı görülebilir.
• Baryum grafisinde ‘’Tirbüşon görünmü’’
• Manometri: inkoordine prematür, uzun süreli, spastik kontraksiyonlar.
• Tedavi: KKB, Nitratlar, sildenafil.
DİVERTİKÜL
SCHATZKİ HALKASI
• Distal özofagusta görülür. Sadece katı gıdalara karşı disfaji vardır (aralıklı). GÖRH sonrası
veya idiyopatik olabilir.
• Endoskopik balon ya da buji ile halka dilate edilerek/yırtılarak tedavi edilir.
HİATAL HERNİ
BOERHAAVE SENDROMU
S a y f a | 128
/Gastroenteroloji
MALLORY-WEISS YIRTIĞI
• Sıklıkla alkom alımı sonrası ve gebelerde görülen şiddetli kusmaya bağlı özofagusta lineer
yırtılma ve buna bağlı üst Gis kanamasıdır. Yırtık gastro ezofageal bileşkenin hemen altında
yerleşir.
• Çoğu 48 saat içinde kendiliğinden geriler. Kontrol edilemiyorsa endoskopik yöntemlerle
tedavi edilir.
• Tanı: endoskopi.
ÖZOFAGUS KANSERİ
Dünya genelinde es. görülen yassı hc ca’dır. Batı ülkelerinde adenokanser daha sık gözlenir.
Es. görülen benign tm leiomyomdur.
Risk faktörleri:
Yassı Hc: Akalazya, Plummer-Vinson, tilozis, HPV, Sigara, alkol, radyasyon, mineral ve vit
(A, B12, C, E, Folik asit), Çölyak hastalığı
Adenokanser: GÖRH, Safra reflüsü, barret yapan nedenler, obezite.
Klinik:
Es. semptom progresif disfajidir. Odinofaji ve göğüs ağrısı da görülebilir. Ses kısıklığı
rekürren larengeal sinir tutulumunu gösterir.
o Progresif disfaji + kg kaybı ile gelen hastada ilk akla gelmelidir.
HM ve sarılık gibi bulgular metastaz durumunda eşlik eder.
Adenokanser daha çok distal kısımda mideye yakınken, yassı hc ca orta özofagusa
yerleşir.
Tanı:
Kesin tanı: Endoskopi ile eş zamanlı biyopsi.
Evreleme için endoskopik USG en iyi yöntemdir. Öz. T ve N evrelerini en iyi gösterir.
Tedavi:
Kesin tedavi cerrahidir.
Medikal: 5-FU, Sisplatin-Kaboplatin-Oxapilatin ya da taksanlar kombinasyon şeklinde
kullanılabilir.
MİDE HASTALIKLARI
DİSPEPSİ
• Hazımsızlık, şişkinlik, gaz, karın ağrısı, erken doyma, bulantı-kusma gibi yakınmalara denir.
• Gösterilebilir bir organik bir nedeni varsa organik dispepsi, yoksa fonksiyonel dispepsi denir.
o Organik dispepsilerin es. nedeni peptik ülserdir. Diğer; reflü, erozif gastrit, kr.
Pankreatit, kolelitiyazis, malabsorbsiyon send, İBH, intraabdominal maligniteler. DM,
tiroid-paratiroid, KBY…
S a y f a | 129
/Gastroenteroloji
Fonksiyonel Dispepsi: Epigastrik ağrı, yanma hissi, erken doyma-yemek sonrası şişkinlik.
• Yaklaşım: Dispepsi → Alarm bulgusu→ var → Endoskopi
Yok→ HP testi→ pozitif→ HP tedavisi
Negatif →PPI tedavisi → Yanıtsız→ TCA
• Alarm bulguları: Kg kaybı (istemsiz), Disfaji, DEA, ≥ 50-55 yaş yeni başlayan dispepsi,
Kusma, Abdominal kitle, GİS kanama, Üst GİS ca öyküsü, Malabsorbsiyon bulguları
Tedavi:
Düşük FODMAP diyet, kabızlık için laksatif (lubiprostone, linaclotide), diyare için
loperamide, alosetron, abdominal ağrı için trisklik antidepresan (TCA) ya da SSRI.
İkaz edici bulguları olan ve dispepsi yakınmasıyla ilk defa gelen > 45 yaş hastalara endoskopi
yapılır.
GASTRİT
• Akut/Kronik inflamasyonla giden ve mide mukozasında diffüz hasara yol açan inflamatuvar
patolojilere gastrit denir. İnflamasyon olmadan mukozal hasara ise gastropati denir. Akut
ise nötrofil, kronik ise mononükleer hc infiltrasyonu mide mukozasında görülür.
Akut gastrit:
Es. sebep enfeksiyonlardır. Ani başlangıçlı karın ağrısı, bulantı-kusma ile seyreder. Mide
Ca riskini arttırmaz.
Kronik Gastritler:
Genel olarak es. nedeni H.pylori (HP)’dir. Diğer; İdiyopatik, ilaçlar ve otoimmünitedir.
Midemukozasında mononükleer hücresel infiltrasyon (lenfosit, plazma hcleri, makrofaj)
Atrofik Gastrit:
Gastrik katlantıların kaybolması ve mukozal damarların daha belirginleşmesi.
Atrofik gastrit → multifokal atrofik gastrit → gastrik atrofi → intestinal metaplazi →
Displazi → Gastrik Ca
S a y f a | 130
/Gastroenteroloji
HELICOBACTER PYLORİ
• HP sadece gastrik tip mukoza üzerinde kolonize olabilir. Duodenum, ileum gibi mide
dışındaki bölgelerde gastrik metaplazi üzerinde bulunabilir.
• Üreaz ve katalaz salgılar.
• Özellik Cag-A genlerini taşıyan suşların ülser ve adenoca ile ilişkisi daha fazladır.
• Es. antruma yerleşir, invazyon yapmaz. Fekal-oral bulaşır.
Tanı:
İnvaziv (endoskopik) Non-invaziv
⋅ Üreaz testi (hızlı sonuç) ⋅ Seroloji (tarama)
⋅ Kültür (pahalı ve zor, en spesifik, ⋅ Solunum testi (doğruluk oranı en yüksek)
antibiyotik direnci) (eradikasyonun kontrolü)
⋅ Histopatoloji ⋅ Gaita testleri (eradikasyonun kontrolü)
⋅ Direkt yayma ⋅ İdrar H. pylori antijeni
Klinik:
Değişken ve genelde asemptomatiktir. Kronik antral tip B gastritis (%99), duodenal
ülser (%70), gastrik ülser (%50), maltoma, gastrik adenokanser, fonksiyonel dispepsi.
Tedavi:
Üzerinde en çok durulan eradikasyon rejimleri PPI grubundan bir ilaçla ( omeprazol,
lansoprazol, pantoprazol, esomeprazol, rebeprazol) iki antibiyotiğin (amoksisilin,
klaritromisin ve metronidazol) kombine edilmesidir. Bu tedavi klasik üçlü tedavi olarak
bilinir.
o Klaritromisin ve metronidazol direnci tedavinin başarısını azaltır.
o TR’de: PPI + Bizmut + Tetrasiklin + Metronidazol
o Kurtarma tedavisi: PPI + Amoksisilin + 2 farklı atb (Levo, doksisiklin, rifabutin,
nitozoxantide)
o Başarı oranı arttığı için 14 günlük tedavi önerilir.
o HP’ye bağlı asemptomatik kr. Gastritte eradikasyon önerilmez.
PEPTİK ÜLSER
• > 5mm boyutunda muskularis mukozaya giren defektlerdir. Daha küçük boyutta ise erozyon
denir.
Etiyo-patogenez:
Mide ülserinin oluşmasında koruyucu faktörlerin azalması, duodenal ülserin
oluşumunda ise agresif faktörlerin artması önemlidir.
o Duodenal ülser gelişiminde ve nüksünde en önemli etken HP’dir.
o Duodenal ülser hiperasidite, gastrik ülser ise normo/hipoasidite ile seyreder.
Koruyucu faktörler: Mukus tabakası, HCO3, mukozal kan akımı, hücre yenilenmesi, NO,
endojen prostaglandinler.
Agresif faktörler: HP, NSAID, aspirin, sigara, stres (cushing/curling ülseri), asit
salgısında artış (Zollinger-ellison, obezite, alkol, hiperparatiroidi), iskemi, bifosfonatlar,
mineralokortikoid antagonistleri, amfetaminler.
S a y f a | 131
/Gastroenteroloji
• Birden fazla risk faktörü / geçirilmiş ülser kanaması olanlarda uzun süreli PPI profilaksisi
önerilir (Misoprostol).
Klinik:
Genel olarak dispeptik yakınmalar olur. Es. karın ağırısı görülür ve es. epigastrik
bölgededir ve sırta yayılır. Yanma, batma, rahatsızlık gibi tarif edilebilir.
Yemekten sonra ağrının hafiflemesi, gece ağrı ile uyanıp birşeyler atıştırıp uyumak tipik
duodenal ülser öyküsüdür. Atipik durumlarda olabilir; örneğin yaşlı hastalar uzun süre
asemptomatik olup kliniğe direkt olarak kanama veya perforasyon gibi komplikasyonla
gelebilirler. Ağrının yemekle tetiklenmesi gastrik ülser düşündürür.
FM genel olarak normal olmakla birlikte es. görülen bulgu epigastrik hassasiyettir.
Komplike ülser: Ciddi abdominal ağrı ve tahta karın, şok, heamtemez, melena,
hipotansiyon anemi, kg kaybı, gastrik çıkış sendromu.
Tanı:
Endoskopi en değerli ve ilk tanı yöntemidir.
Tüm gastrik ülserlerde biyopsi alınarak malignite ekarte edilmeli ve patoloji sonucu
benign olarak rapor edilse bile 1-2 ay sonra tekrar endoskopi yapılarak ülserin
iyileşmesi kontrol edilmelidir.
o Duodenal ülserde malignite oranı çok düşük olduğu için biyopsi ve
endoskopik izlem gerektirmez.
HP tanısı: Endoskopi endikasyonu yoksa ( > 40yaş/alarm sx, tedaviye direnç) ilk
basamakta non-invaziv (Gaitada ab, Üre nefes vd.) testler yapılmalı.
Tedavi:
HP (+)’lerde eradikasyon yapılmazsa yüksek oranda nüks eder.
HP (-)’lerde en çok H2’ler/PPI’lar, birden fazla, büyük, komplike ve NSAID ilişkili ülserlerde
PPI’lar tercih edilir.
o H2’ler: simetidin, nizatidin, ranitidin, famotidin
o PPI’lar: Omeprazol, lansoprazol, pantoprazol, rabeprozol, esomeprazol.
Refrakter ülser: GÜ için 12 hf, DÜ için 8 hf içinde iyileşmeyen ülserler refrakter kabul
edilir. Malignite ekarte edilmelidir. Gastrinoma ve hiperasidite ile giden sistemik hastalık
araştırılmalıdır.
Komplikasyonlar:
Kanama: Es. görülen komplikasyondur. Üst GİS kanamasının es. nedenidir. NSAID
ilişkililer daha sık kanar. Öz. Duodenum arka duvar ülserleri abondan kanamaya
eğilimlidir.
Perforasyon: Kanamadan sonra 2.sıklıkta görülür. Serbest perforasyon akut karın
kliniği ile gelir. Ayakta toraks grafi diyafragma altı serbest hava görülmesi ile tanı
S a y f a | 132
/Gastroenteroloji
MİDE TÜMÖRLERİ
Klinik olarak en önemlisi gastrik adenokanserdir (midede es. malign tm). Midede es. görülen
polip dışı benign tm leiyomiyomalardır. Nadir görenler: Stromal Tm ve lenfomalardır.
Gastrik polipler:
Hiperplastik: Es. görülen poliplerdir, inflamatuar özelliktedir. Gelişiminde en önemli risk
faktörü HP’dir.
Fundik gland polipleri: PPI kullanımı ile ilişkilidir.
Adenom: Atrofik gastrit ve instestinal metaplazi kaynaklı gelişirler. Prekanserözdürler.
Lauren Sınıflaması:
İntestinal Tip: Daha sık görülür. Yaşla beraber riski artar, Distal tutulum sıktır. HP
ilişkilidir. Altta yatan instestinal metaplazi vardır. WNT yolak aktivas ile yakın ilşkilidir.
Diffüz tip (Linitis Plastica): Genç yaşlarda daha sıktır ve prognoz daha kötüdür. HP
ilişkisi yoktur. Gastrik kalıntılar tamamen silinmiş olabilir. Taşlı yüzük hc’leri görülebilir.
o E-cadherin kaybı oluşumundaki en önemli basamaktır.
Tanı:
Kesin tanı: Endoskopik biyopsi.
Evreleme için BT / PET. T evresi için en iyi yöntem endoskopik USG.
S a y f a | 133
/Gastroenteroloji
Tedavi:
Operabl evrede ise kesin tedavi cerrahidir.
Medikal: 5-FU ilaçları. Platin ve taksanlar ile kombine edilir.
İleri evre/metastatik vakalarda Ramucirumab (VEGF resep.) verilebilir.
MİDE LENFOMASI
• Mide, NHL’nin es. tuttuğu ekstranodal dokudur. Es. DBBHL ve MALToma görülür.
o MALToma erken dönemde sadece HP eradiskayonu (t(11;18) hariç) ile gerileyebilir.
• Klinik bulgular adenokanserler ile aynıdır. En sık semptom karın ağrısıdır.
• Biyopside CD20+ lenfoepiteliyal hücre infıltrasyonu vardır.
• GİS’in es. görülen mezenkimal tm’leridir. Cajal hc’lerden köken alır. Es. görüldüğü organ mide
ve ikinci sık görüldüğü yer ise ince barsaklardır. C-kit gen mutasyonu ile karakterizedir. CD-
117’yi eksprese eder. Bazılarında PDGFR mutasyonu da olabilir. İğsi hc’li bir görünümü vardır.
• Kendine has bir semptomu yoktur. Raslantısal olarak tespit edilebilir.
• Tanıda: EUS değerlidir. Tedavi ve takip için PET tercih edilir.
• Tedavi: İmatinib (Tirozin kinaz inh) ya da sunitinib ve regorafenib (RTK inh) kullanılabilir.
• Prognoz: Mitoz sayısı ve tm boyutu en önemli belirleyicilerdir.
• Karaciğer, periton ve karın duvarı sık metastaz yerleridir.
GİS KANAMALARI
• Treitz ligamentinin üzerinden olan kanamalar (özofagus, mide ve duodenum) üst GİS,
altından olan kanamalar (jejunum, ileum ve kolon) ise alt GİS kanamaları olarak tanımlanır.
o Aşikar kanama bulguları üst GİS kanamalarında hematemez ya da melenadır.
o DEA, gaitada gizli kan (+) indirekt göstergelerdir.
o Alt GİS kanamaları genelde hematokezya şeklinde gelir.
• Genel olarak üst kanamalarında mortalite daha yüksektir.
• Melena; kötü kokulu siyah renkte gaita. Bağırsaklarda en az 6 saat kalması ve melena
bulgusunun oluşması için en az 60-70 ml kanama olması gerekir. Sık olması ve cıvıklığın
olması aktif bir kanamanın göstergesidir.
• Hematemez; kan yada kahve telvesi renginde kan kusmuğu, şiddetli kanamalarda ise taze
kırmızı kan şeklinde olabilir.
• Hematokezya: Kanama odağı rektum ve anüse yaklaştıkça kırmızı renkli taze kan, kolonun
proksimaline gittikçe koyulaşarak vişne çürüğü rengine doğru değişir. Temelde alt GİS
kanamalarında görülür, öz. Varis kanamaları gibi masif üst GİS kanamalarında da bazen
görülebilir. Hematokezya olan üst GİS kanamalı hastada hemodinamik stabilite genellikle
çabuk bozulur ve hızlı hemoglobin düşüşü görülebilir.
• Es. neden peptik ülser kanamalarıdır. Takiben özofageal ve gastrik varis kanamalarıdır.
S a y f a | 134
/Gastroenteroloji
Etiyoloji:
Tanı:
Bağırsak seslerinin aktif olması ve BUN yükselmesi üst GİS kanaması lehinedir.
Nazogastrik (N/G) aspiratda kan ve pıhtı olması kesin olarak üst GİS kanama
bulgusudur, ancak kan görülmemesi üst GİS kanamasını ekarte ettirmez.
Tüm GİS kanamalarında kesin tanı endoskopik yöntemlerle konulur.
Baryumlu grafiler kanama durumunda kontraendikedir.
Odağı belirlenemeyen kanama: Alt-Üst endoskopiye rağmen odağı bulunamayan
kanamalardır.
o Es. neden ince bağırsak kanamasıdır. Aktif kanama sırasında anjiyografi,
kanama aktif değilse kapsül entereskopi yapılabilir.
Tedavi:
Akut: Hemodinami için IV hidrasyon, hb hedefi 7-9 g/dl, aşırı kanama/ kardiyovasküler ciddi
semptomları olanlarda 9-10 g/dl. Trombosit > 50.000 ve INR < 2.
o Hastada ajitasyon, hipotansiyon, postural hipotansiyon/taşikardi varsa geniş
kateterle iv sıvı tedavisine başlanır.
Aspirin, NSAID ve antikoagülanlar kesilmelidir (istisnalar dışında).
Peptik ülser kanaması varsa; Pantoprazol/esomeprazole IV bolus ve sonra infüzyon şeklinde.
HP (+) durumunda eradikasyon uygulanmalıdır. NSAID/aspirin kesilemeyenlerde
PPI/Misoprostol profilaksisi uygulanmalıdır. NSAID olarak Cox-2 selektifler (Celecoxib) ver.
Rekürren/refrakter kanamalarda (P.ülser/anjiektazi) intraarteriyel embolizasyon
uygulanabilir.
Endoskopi: Kanamanın yerini tespit etmek ve durdurulması için yapılır. Ciddi vakalarda ve
hemodinamisi stabil olmayanlarda 12 saat içerisinde yapılmalıdır. Varis kanamalarında
endoskopi öncesi vazoaktif (terlipressin yada ocreotide) ilaçlar verilmelidir.
S a y f a | 135
/Gastroenteroloji
• Üst GİS kanamalarına göre daha nadir ve daha masumdur. Klasik bulgu hematokezyadır.
Ancak, hemodinamasi stabil olmayanlarda kaynağın üst GİS olabileceği unutulmamalıdır.
• Sıklık sırasına göre ciddi alt GİS kanamaları; Divertikülozis, internal hemoroidler, iskemik
kolit, rektal ülser, anjiodisplazi, anjiektazi, inflamatuar barsak hastalığı (İBH).
Yaklaşım:
Hikaye, FM, Lab → Hemodinami? Devam eden kanama? → Hayır→ Endike ise trx→Kolonoskopi
Evet→ Üst endoskopi→ Negatif, hematokezya durdu→ Kolonoskopi
→durmadı → anjiyografi/sintigrafi→Anjiyografik embolizasyon ardından elektif kolonoskopi
Negatif, masif hematokezya→Anj/Sint (üstteki satır)
Hastada siroz/peptik ülser öyküsü varsa öncelikle üst endoskopi yapılmalıdır.
İNTESTİNAL HASTALIKLAR
AKUT DİYARE
S a y f a | 136
/Gastroenteroloji
Tedavi:
İlk ve temel yaklaşım sıvı tedavisidir.
Bakteriyel diyarede bizmut salisilat güvenlidir (Loperamide/antikolinerjikler öneril-
mez). Yolculuğa bağlı kanlı diyarede loperamide etkilidir.
Ateş ve kanlı diyare antibiyotik(atb) endikasyonu vardır. Es. Florokinolonlar (spro-
floksasin, levofloksasin) kullanılır (3 gün).
C.Difficile şühesinde; Metronidazol / oral Vankomisin
E.coli 0157:H7 serotipinde atb tedavisinde HÜS daha sık görülür.
Etiyoloji:
Malabsorbsiyon: Gastrik bypass, dumping send, çölyak, kr. pankreatit, laktaz eksikliği,
crohn, bakteriyel aşırı çoğalma sendromu, HIV, Giardia.
İnflamatuar: İBH, mikroskobik kolit, Eozinofilik gastroenterit.
Sulu diyare: Osmotik ilaçlar, disakkaridaz eksikliği, alkol, ibs
Sekretuar: VIPoma, Gastrinoma, sistemik mastositoz, villöz adenom.
Klinik:
Altta yatan hastalık ve malabsorbsiyona bağlı tablo görülür.
o Protein malabsorbsiyonu → Kas kitlesinde azalma, ödem
o Karbonhidrat ve yağ malabsorbsiyonu→ Abdominal kramp, diyare, gaz, kg ↓
o Esansiyel yağ asitleri → Dermatit
o Çinko → Dermatit, diyare | Selenyum → Kardiyomiyopati (Keshan hastalığı)
o Bakır → Anemi, nöropati | A vit→ Gece körlüğü, hiperkeratoz
o K vit→ Ekimozlar | Ca ve D vit → Osteomalazi, tetani
Tanı:
İlk basamakta gaita yağ testi. Öykü ve diğer bulgulara göre özel test/görüntüleme.
Yağ malabsorbsiyonu: Sudan boyası, kantitatif yağ miktarı.
Karbonhidrat malabsorbsiyonu: D-Xylose, Hidrojen nefes testi.
o Karbonhidrat malabsorbsiyonu varsa gaita pH < 5.3 global malab. pH > 5.6
Pankreas fonk. Testi: Sektretin stimülasyon testi (altın standart), Fekal elastaz-1 testi.
Görüntüleme: B’lu ince barsak gr, BT/MR enterografi, Kapsül endoskopi ve çift balon
enteroskopi. Endoskopik USG duodenum dışında ince barsakta kullanılmaz.
Biyopsi barsak mukozasını etkileyen hastalıklarda en önemli tanı yöntemidir.
o Her zaman tanı koydurucu olduğu 3 hastalık vardır;
Abetalipoproteinemi, agamaglobulinemi, whipple hastalığı.
S a y f a | 137
/Gastroenteroloji
ÇÖLYAK HASTALIĞI
• Gluten(gliadin) içeren gıda tüketimine bağlı gelişen inflamatuar bir hastalıktır. Es. duodenum
tutulur.
• Risk grupları: Tip-1 DM, otoimmün tiroid hastalıkları, otoimmun KC hastalıkları, IgA eksikliği,
İBS, Down, Turner ve Williams sendromu.
• İntestinal T-hc’li lenfoma, B-hc’li lenfoma ve GİS ca riski artmıştır.
• HLA-DQ2/HLA-DQ8 tüm hastalarda pozitiftir. Duodenumda, lamina propriada CD4+ T lenfosit
infiltrasyonu görülür. İntraepitelyal bölgede CD8 T-lenfosit artışı gözlenir.
Klinik:
Tipik intestinal malabsorbsiyon formu: Tipik malabsorbsiyon bulguları olur.
Atipik: Sadece anemi, osteopeni, infertilite, veya nörolojik semptomlar.
Asemptomatik (subklinik): Mukoza anormal ancak aşikar belirti yok. Seroloji ve HLA
pozitif. Uzun dönemde atipik bulgular olabilir.
Latent: Asemptomatik ve instestinal mukoza normal. Seroloji ve HLA pozitif.
o Sık görülenler: Halsizlik, DEA, Osteoporoz, Amenore/infertilite
o Diğer; Dermatitis herpetiformis, nöropatiler (B12), kolay berelenme (Kvit),
hiperkeratoz (Avit), otoimmün hepatit ve pankreatit.
Tanı:
Anti-Transglutaminaz IgA / antiendomysial Iga ilk basamak tarama testleridir. > 10 kat
yükselmesi çocuklarda tanısaldır.
Selektif IgA eksikliği olanlarda anti-gliadin IgG yapılmalıdır.
HLA-DQ2/HLA-DQ8 sensitivitesi %100 ancak spesifik değildir. Dışlama için kullanılabilir.
Biyopsi: Erişkinlerde tanıyı doğrulamak için kullanılır.
o Bulguları: Villus atrofisi, kript hiperplazisi, intraepitelyal lenfosit artışı, lamina
propriada lenfoplazmositer hc infiltrasyonu.
Tedavi:
Diyet: Glutensiz diyet. %90 cevap verir. Cevap vermeyen vakalarda diyete uyumsuzluk
öncelikli düşünülmelidir.
o Sekonder laktoz eksikliği sık olduğu için semptomlar kaybolana kadar
laktozsuz diyet önerilir.
Steroid: Diyete rağmen cevap vermeyen refrakter vakalarda kullanılır.
TROPİKAL SPRUE
• Tropikal bölge halkı ve turistlerde görülebilen kronik diyare, steatore, kg kaybı tablosudur.
o Kr. diyare; B12 ve folat eksikliği ile beraber.
• İB. villus yapısında değişiklik ve lamina propriada mononükleer infiltrasyon ile gider.
• Çölyak ile karışır ancak tropik ülkelere seyahat öyküsü ve kendi ülkelerine döndükten sonra
değişikliklerin düzelmesi ve distal İB. tutulumu ile akla gelmelidir.
• Tedavi: Tetrasiklin ve folat replasmanı.
S a y f a | 138
/Gastroenteroloji
WHIPPLE HASTALIĞI
ABETALIPOPROTEINEMİ
LAKTAZ EKSİKLİĞİ
LENFANJIEKTAZİ
S a y f a | 139
/Gastroenteroloji
Crohn:
Önce aftöz ülser olmak üzere süreç içinde transmural (tam kat) tutulum görülür.
Ağızdan-anüse tüm GİS segmental tutulabilir. Sigara içenlerde daha sık görülür.
Disfaji, odinofaji ve epigastrik ağrı olabilir.
Es. ileoçekal tutulum görülür. Fibrotik striktürler ve fistüller görülebilir. Es. entero-
enterik fistüller görülür. Eksternal fistüller genelde perianal bölgededir.
Sağ alt kadran ağrısı ve inflamasyona sekonder gelişen ele gelen kitle lezyonu olabilir.
Biyopsi: Kript abseleri ve yıkımı, non-kazefiye granülomlar.
ÜK:
Es. rektum tutulur ve proksimale doğru atlamadan yayılıp tüm kolonu tutarak pankolite
neden olabilir. Kolon haricinde yayılım beklenmez.
o Pankolitlilerde kg kaybı, protein kaybettiren enteropati bulguları ve ateş olabilr
Hematokezya ve ishal tipik prezentasyondur.
Psödopolipler görülebilir. İlerleyen dönemde kolondaki mukozal katlantılar silinir (boru
görüntüsü).
Sigara içenlerde daha az görülür.
Biyopsi: Epitel nekrozu, kript abseler-yıkımı-düzensizlikleri.
ÜK Şiddeti:
Hafif → Defekasyon sayısı < 4, gaitada kan az/yok, sistemik semptom yok, sedim (N)
Orta → Defekasyon sayısı 4-6, gaitada kan var/yok, min. sistemik semptom, sedim (N)
Şiddetli→ Defekasyon sayısı >6, gaitada kan var, ateş-taşikardi olabilir,anemi, sedim (↑)
Fulminant→ Defekasyon >10, sist.semptom + batın bulguları + ateş, sedim (↑)
Refrakter→ Meselamin lavman + oral 5-ASA+oral Steroide direnç
S a y f a | 140
/Gastroenteroloji
Ekstraintestinal tutulumlar:
o Es. görülen ekstraintestinal tutulum artrittir. Göz ( Konjunktivit, anterior üveit,
episklerit), Cilt ( Eritema nodosum, pyoderma gangrenosum(ÜK>CH)), Prmer
sklerozan kolanjit (Daha sık ÜK), Metabolik kemik hastalıkları (Crohn daha sık.
Osteopeni, osteoporoz, osteomalazi), Tromboemboli, Renal taş (ca oksalat Crohn,
ÜK’de nadir).
Tanı:
Endoskopi:
o Crohn: distal ileum görüntülenmelidir (total kolonoskopi), Kaldırım taşı manzarası.
Fistül bulunması ve kolon dışında tutulum olması Crohn lehinedir. Biyopside en
önemli bulgu non-kazefiye granülom en önemli bulgudur.
o ÜK: Erken dönemde mukoza ödemlidir, ilerleyen dönemde kanamalar görülebilir.
Uzun süren hastalıkta psödopolipler ve lümende düz boru manzarası görülebilir.
Biyopside granülom yoktur.
Radyoloji:
o Crohn’da BT ve MR enterografi; İB tutulumu değerlendirilmesinde hem de fistül ve
abselerin tanısında önemlidir.
S a y f a | 141
/Gastroenteroloji
Tedavi:
• Crohn:
Crohn Tedavi Algoritması
Hastalık şekli Hafif-Orta Orta-Ciddi
İleit ⋅ Steroid indüksiyonu
İleokolit/Kolit ⋅ Uzun salınımlı Budesonid ⋅ Anti-TNF (İnfliximab,
golimumab adalimumab,
⋅ İmmünmodülatör certolizumab)
⋅ Anti-TNF ⋅ Ustekinumab, Vedolizumab
Üst GİS ⋅ Ustekinumab / Vedolizumab ⋅ Tofacitinib, Natalizumab
tutulumu ⋅ Destek tedx: Oral stop, TPN
Perianal ⋅ İmmünmodülatör (Azatioprin, ⋅ Geçici diversiyon
Hastalık 6 merkaptopürin) ⋅ Cerrahi
Fistülizan ⋅ Anti-TNF ⋅ Oral stop/TPN
Hastalık ⋅ Antibiyotikler(Metronidazol,Siprofloksasin)
• Ülseratif Kolit
o Hafif-Orta: 5-ASA türevleri (oral/lavman) (Sulfasalazin, Mesalamin), Budesonide.
o Orta-Ciddi: Steroid (Prednison, Metilprednisolon), İmmün modülatör (Azatio, 6-Merk.),
Anti-TNF (öncesinde PA ACGR ve PPD/Quantiferon yapılmalıdır), Vedolizumab,
Siklosporin.
AGA 2020→ilk basamakta İnfliximab/vedolizumab öneriyor.
o Medikal tedaviye direnç: Proktokolektomi
Komplikasyonlar:
• Crohn:
o Abse: ciddi ateş ve lökositoz. CRP çok yüksek, BT/MR (mutlaka), Tutulan barsak
segmenti rezeke edilir.
o Obstrüksiyon: Es. cerrahi nedenidir. Yemek sonrası şiddetlenen kramp tarzı karın ağrısı
ve diyare, aç kaldığında rahatlama en önemli bulgulardır. BT/MR enterografi, Ba’lu grafi
ya da kolonoskopi yapılabilir. Tedavi: öncelikle sistemik steroidler ile ödem geriletilmeye
çalışılır, tıkanma fibröz lezyon nedenli ise düzelmez. Kesin tedx cerrahi rezek.
o Perianal Hastalık: Deride kızarıklık, sertlik ve ağrı eşlik gelişir. Üzerine basıldığında
fluktuasyon verebilir. Sfinktere yayılır ve hasar verirse inkontinans gelişir. BT-MR ile tanı
doğrulanır. Atb başlanır ve abse drene edilir. Anti-TNF ilaçlar da etkilidir.
• ÜK:
Toksik megakolon: Kolon çapının > 6cm olması, ateş, taşikardi ve lökositoz tablosu
olmasıdır. Karında ciddi hassasiyet var, barsak sesleri hipoaktif/yok.
o Tedavi: Oral kes, IV sıvı ve atb (ampisilin-sulbaktam, levofloksasin +
metronidazol) başlanır. Inflamasyonu baskılayabilmek için IV steroid
uygulanmalıdır. 48 saat içinde tedaviye cevap vermezse kolektomi
endikasyonu doğar.
Perforasyon riskinden dolayı kolonoskopik girişim yapılmaz. Anti-
spazmodik/antidiyaretikler durumu kötüleştirir.
Kolon kanseri: Hastalık başlangıcından 8 yıl sonra belirgin adenokanser risk artışı olur,
özellikle pankolit vakaları yüksek risk altındadır.
o Tarama: Başlangıçtan 8 yıl sonra 1-2 yılda bir kolonoskopi. Displazi saptanırsa
total kolektomi en iyi tedavidir.
S a y f a | 142
/Gastroenteroloji
• Polipler:
Epitel hc mukozal yüzeyden lümene doğru çıkıntı yapan lezyonlardır. Düz, sesil (geniş
saplı) ya da pedinküle (ince saplı) olabilir. Genellikle asemptomatiktir ancak
obstrüksiyon, kanama ve prolapsus nedeni olabilirler.
Non-neoplastik: Hiperplastik, inflamatuar psödopolipler, hamartamatöz (juvenil).
Neoplastik (adenom): Adenomatöz ve serrated (tırtıklı) polipler. > 2cm üzerindekilerde
malignleşme riski artar. Çap ve displazi derecesi riskin en önemli belirleyicisidir.
o Adenomatöz: Moleküler lezyon (ML)→ APC, K-RAS, B-catenin, risk faktörleri→
Boyut en önemli riski faktörüdür (≥ 1 cm) villöz, çok sayıda, sesil.
o Serrated: ML→ BRAF, MLH1, Mismatch repair. RF; sesil, ≥ 1 cm
Tüm polipler malignite riskine karşı endoskopik incelemede rezeke edilmelidir.
Kolonoskopi Taraması
Lezyon → kolonoskopi sıklığı
⋅ 1-2 adenom, <1 cm → 5-10 yıl ⋅ ≥ 10 adenom → < 3 yıl
⋅ 3-10 adenom ya da ≥ 1cm 1 tane villöz ⋅ Sesil adenom ≥ 2 cm → 2-6 ay
adenom → 3 yıl ⋅ Serrated adenom → 3-5 yıl
S a y f a | 143
/Gastroenteroloji
KOLOREKTAL ADENOKANSER
• Erkeklerde ve ileri yaşta daha sık görülür. Genelde adenomatöz köken alırlar.
• Hem tümör süpresör gen hem de protoonkogen mutasyonları gözlenir
o Adenom-Karsinom: APC, B-catenin, K-RAS, TP53, DCC, metilasyon anormallikleri.
(deleted in colorectal cancer)
o Mikrosatellit instabilite: MLH1, MSH2, BRAF
Evreleme:
Rektal tm evrelemesinde en hassas yöntem endoskopik USG’dir. MR da hassas sonuç
verir
CEA yüksekliği rekürrens takibinde kullanılır. Başlangıçta CEA yüksek olanlarda
rekürrens riski daha yüksektir
Tedavi:
Kesin tedavi cerrahidir.
Dukes A ve B1’de cerrahi yeterli iken, Dukes B2 ve C’de cerrahiye ek olarak adjuvan 5-
FU ve 5-FU içeren kombinasyonlar verilebilir.
S a y f a | 144
/Gastroenteroloji
Dukes D: Tedavi KT’dir. Metastazektomi sadece KC/AC metastazı varsa sağ kalımı
uzatabilir.
KT:
o En temel ilaç 5-FU ve leucovorin kombinasyonudur (FUFA).
o Oxaliplatin ve irinotekan farklı kombinasyonlarda 5-FU ile kullanılabilir.
o VEGF inh: Bevacizumab, aflibercept, ramucirumab
o RTK inh: Regorafenib
Radyoterapinin en faydalı olduğu lokalizasyon rektal adenokanderlerdir.
HEREDITER SENDROMLAR
BUNLARI UNUTMA
S a y f a | 145
/Gastroenteroloji
PANKREAS HASTALIKLARI
AKUT PANKREATİT
• Karın ağrısı ile başlayan, kan ve idrarda pankreas enzim artışı ile giden, diğer organları da
etkileyebilen akut inflamasyondur. Akut atak sonrası nekroz gelişmezse pankreas
fonksiyonları normale döner. Tekrarlayan ataklar sonucunda fibrozis ve kr. pankreatit
gelişebilir.
Etiyo-Patogenez:
Intraselüler kalsiyum artışı nedeniyle oluşan tripsin aktivasyonu en kritik basamaktır.
Tripsin daha sonrasında diğer enzimleri aktive eder. Bu enzimler pankreas hasarı
oluşturur ve nekroza neden olabilir.
Es. sebep safra taşları ve sonra alkoldür.
o İlaçlar - toksinler: Azatioprin, didanozin, sulfanamidler, valproat, organofosfat
o Metabolik: Hiperlipidemi, hiperkalsemi
o Pankreatik kanal tıkanması: Divertikül, ampuller tm, intraduktal papiller
müsinöz neoplazi.
o İnfeksiyonlar: CMV, Rubella, Ascaris
o Genetik: PRSS1, CFTR, SPINK1. Diğer: Otoimmün.
Klinik:
Karın ağrısı (en belirgin bulgu ve sırta vuran-kuşak tarzı), bulantı, kusma en temel
bulgulardır. Yemek yeme/sırt üstü uzanma ile şiddetlenir, oturup öne eğildiğinde azalır.
FM: Taşikardi (genelde var), ciddi vakalarda, takipne, dispne, hipotansiyon ve ateş olablir
o Karında hassasiyet var, defans rebound nadirdir.
o Nadiren ekimoz görülebilir. Flank bölgedeyse Grey-Turner, umblikus
çevresinde ise Cullen işareti denir.
Özellikle sol plevra olmak üzere 3. Boşluklara sıvı kaçışı olabilir.
S a y f a | 146
/Gastroenteroloji
Tedavi:
İlk basamakta oral stop ve analjezik verilir. Meperidin, tramadol ya da hidromorfon sık
kullanılır.
Sıvı replasmanı (izotonik) tüm olgularda düzenlenir ve takip edilir.
Bulantı için 5-HT3 antagonistleri (ondansetron, granisetron) kullanılabilir.
Hasta iyi hissederse 48 saat içerisinde enteral beslenme başlanmalıdır.
Komplikasyonlar:
Kolanjit: Eşlik eden/kliniği kötüye giden taşlı pankreatitlerde ERCP yapılmalıdır.
Nekroz enfeksiyonu: Ateş, lökositoz ve şiddetlenen karın ağrısı durumunda akla
gelmelidir.
o BT’de nekroz için hava görülmesi spesifiktir. İmipenem, meropenem,
seftazidim kullanılabilir.
Psödokist: Es. görülen geç komplikasyondur. Tanı USG (pratik/güvenilir) ile konulur.
Asemptomatiklerin boyutu büyük olsa bile tedavi edilmez. Semptomatik ise perkutan ya
da cerrahi yapılabilir.
Walled-Off (Duvar ile çevrili) Nekroz: Enfekte olan/olmayan nekrozdan 4 hafta sonra
gelişir. Perkütan, endoskopik, ya da minimal invaziv cerrahi yöntemlerle tedavi edilir.
Prognoz:
RANSON Kriterleri
Başvuru veya tanı sırasında 48 Saat içerisinde
⋅ Yaş > 55 ⋅ BUN > 45 mg/dl (5 mg/dL ↑)
⋅ Lökosit > 16.000 ⋅ Ca < 8 mg
⋅ LDH > 350 IU/l ⋅ PO2 < 60 mmHg
⋅ AST > 250 IU/l ⋅ 6 lt’den fazla sıvı açığı
⋅ Glukoz > 200 mg ⋅ Baz açığı > 4 mEq/l
⋅ Hct’de %10’dan fazla düşüş.
KRONİK PANKREATİT
S a y f a | 147
/Gastroenteroloji
Klinik:
Es. semptom ağrıdır. Bulantı - kusma ile birlikte, sağ-sol subkostal bölge ile sırta yayılır.
Tanı:
Görüntülemede ilk tercih BT’dir. BT / MR bulguları ile tanı konulur.
o BT: Duktal kanal dilatasyonu, duktal/parankimal kalsifikasyonlar ve atrofi.
o BT/MR’da tipik hasar bulgusu yoksa MR ile beraber sekretinli-MRCP en ideal
seçenektir.
o Endoskopik USG iyi bir parankim ve kanal değerlendirmesi sağlar. ERCP ise
tedavi düşünülen hastalarda uygulanır.
Amilaz ve lipaz kronikte yararlı değildir. Tripsinojen ileri vakalarda düşebilir.
Tedavi:
En önemli tedavi ağrı palyasyonudur. Başlangıçta Tramadol gibi opioidler başlanır,
cevaba göre daha potent ilaçlara geçilebilir. Ek olarak amitriplin, SSRI/ pregabalin
gibi ilaçlar eklenebilir. İnatçı ağrıda endoskopik stent/cerrahi uygulanır.
Ekzokrin yetmezlikte: Pankreatik enzim ekstreleri, Otoimmün pankreatitte steroid
endikasyonu vardır.
PANKREAS KANSERİ
Klinik:
Kg kaybı ve karın ağrısı es. semptomlardır. Pankreas başı kitlelerinde ağrısız sarılık
(biliyer tıkanıklık) ile erken dönemde prezente olabilir.
Glukoz intoleransı, Trousseau sendromu ve Courvoisier işareti bulunabilir.
Bilirubin, ALP, ALT, AST seviyeleri artabilir.
Kist içerisinde solid komponent olması ca riskini belirgin arttırır.
Seröz Kistadenom:
Malignite riski çok düşük ve kadınlarda sıktır. VHL inaktivasyonunda çok sık görülür.
Kist içinde CEA düşük. BT’de Bal peteği görünümü
Müsinöz kistik neoplazi: Malignite riski yüksek. K>E. CEA yüksek.
İntraduktal Papiller Müsinöz Neoplazi: Ca riski yüksek. E>K, CEA yüksek. Tekrarlayan pankreatit
ataklarına neden olabilir.
Tanı:
İlk yapılması gereken BT. Rezektible ise cerrahi, değilse biyopsi.
Kistik lezyon (+) → MR ile değerlendirilir → Endoskopik USG ile aspirasyon biyopsisi.
Tedaviye başlamadan mutlaka CA19.9 ve CEA ölçülmelidir (nüks ve progresyon takibi).
Tedavi:
Operable ise Whipple yapılır.
Medikal: 5-FU tabanlı protokoller.
S a y f a | 148
/Gastroenteroloji
KOLELİTİAZİS
• Büyük çoğunluğu (%80) kolesterol taşları, %20’si pigment taşlarıdır (Ca bilirubinat). Ancak
çoğu miksttir ve ağırlıklı komponente göre adlandırılır.
• Biliyer solütlerin içerisindeki kolesterol ve Ca dengesinin dengesinin bozulması ve bir
maddenin süpersatüre (aşırı doygun) olması nedeniyle oluşurlar. Kolesterol taşları: Es.
görülen taş tipidir. En önemli faktör safrada kolesterol salgısının artmasıdır (HMG-CoA
redüktaz aktivitesinde artış).
• Pigment taşları:
o Siyah: Özellikle indirekt bilirubin artışı olan durumlarda (hemoliz, hipersplenizm,
inefektif eritropoez) sıktır. Diğer: Kalsiyum.
o Kahverengi: Kr. staz ve enfeksiyona bağlı gelişir.
Klinik:
Çoğu asemptomatiktir ve rastlantısal tespit edilirler.
En özgün bulgu biliyer koliktir. Sağ üst kadran/epigastrik bölgede lokalize, sırt ve sağ
skapulaya yayılan şiddetli ağrı (yağlı yemek sonrası artabilir), bulantı - kusma ile gider.
o Ateş, titreme ve lökositoz varsa kolesistit/kolanjit düşün.
Tedavi:
Laparaskopik kolesistektomi: Sadece semptomatiklerde, > 3cm taşlarda ve porselen
kese ile birlikte olanlarda.
o Litotripsi: Cerrahi uygulanamayanlarda alternatif tedavidir.
AKUT KOLESİSTİT
• Sistik kanalın taş ile tıkaması ile safra akışının bozulması ve sekonder enfeksiyon sonucunda
oluşur. Es. etken E.coli’dir. Direkt enfeksiyon sonucu taşsız kolesistit olabilir. DM taşsız
kolesistit riskini arttırır.
Tanı:
USG (ilk): Taş ve tipik gölgelenme vardır. Safra kesesi duvar kalınlığında artış.
o Ekojen bir oluşum var ve arkasında gölge yoksa ilk polip düşün.
HİDA sintigrafisi: USG’den daha sensitif. USG (-) ama klinik şüphe varsa endikedir.
Tedavi:
IV antibiyotik preop başlanır. 3 gün içinde laparoskopik kolesistektomi yapılabilir.
Cerrahi yapılamayan yüksek riskli hastalarda perkütan kolesistektomi ile drenaj ile
kese basıncı düşürülür.
Komplikasyonlar:
Ampiyem, hidrops, gangren, perforasyon, fistül, porselen kese, safra taşı ileusu.
S a y f a | 149
/Gastroenteroloji
Tanı:
Ciddi ALT-AST yüksekliği olur. Kolestaz nedeniyle bilirubinler, ALP ve GGT artacaktır.
Lökositoz ve CRP yüksekliği genelde eşlik eder.
USG şüphede ilk yapılacak görüntüleme tetkikidir.
Safra yollarının görüntülemesinde en iyi non-invaziv yöntem MRCP.
ERCP en iyi yöntem olmasına rağmen komplikasyonlarından dolayı ilk basamakta
yapılmaz. ERCP’ye bağlı pankreatit riskini azaltmak için rektal indometazin kullanılabilir.
Tedavi:
Kolanjitte acil antibiyotik (piperacilin, ertapenem…) başlanır. Es. neden gram(-) ve
streptokoklardır. Antibiyotik sonrasında 24-48 saat içinde ERCP ile taş çıkarılmalıdır.
o Klinik birkaç saat içinde iyiye gitmezse acil ERCP endikasyonu doğar.
Klinik:
Asemptomatik ALP araştırılırken tanı alırlar. Halsizlik, iştahsızlık ve kg kaybı sıktır. Kaşıntı
eşlik edebilir. Kr. biliyer tıkanıklık nedeniyle K vit eksikliği oluşur ve INR uzayabilir.
Tedavi edilmeyen vakalar sekonder biliyer siroza gidebilir.
En mortal komplikasyon kolanjiosellüler karsinom gelişimidir.
S a y f a | 150
/Gastroenteroloji
• Küçük ve orta boyutlu intrahepatik safra yollarını tutan otoimmün kolanjiopati tablosudur.
• Hastaların %90-95’i kadındır. IL-12 sinyal yolağında bozukluk tespit edilir.
• Hastalık yavaş ilerler ve yıllar içerisinde kolestaz, portal HT, biliyer siroz gelişir.
Klinik:
Şiddetli halsizlik ve kaşıntı. PSK, hashimoto, sjögren, çölyak gibi otoimmün hastalıklar
eşlik edebilir.
Tanı:
Serum ALP ve GGT yüksek. İleri dönemde Bilirubin yükselir. Serolojik olarak AMA
pozitiftir. IgM yükselebilir.
Ekstrahepatik yolları tutmadığını göstermek için USG yapılabilir. (PSK ile ayırıcı tanı)
Tedavi:
Kaşıntı için H1 reseptör antagonistleri, kolestiramin, rifampin/opioid antag. (naltrexone).
UDKA (erken evrelerde progresyon ve mortaliteyi azaltır), UDKA’ya direnç varsa fibratlar.
o UDKA dirençli kaşıntıda en etkili ilaç → Kolestiramin.
o UDKA dirençlilerde obetilokolik asit kullanılabilir
BUNLARI UNUTMA
⋅ Akut pankreatitte (AP) enzimlerden sadece LDH ve SGOT artışları prognozla ilişkilidir.
⋅ AP safra taşına bağlıysa ALP, GGT, ALT ve BİL (↑), alkole bağlıysa AST (↑). Amilaz en erken ↑
enzimdir.
⋅ AP sistemik komplikasyonlar: Hipokalsemi, hipovolemi, şok, sepsis, BY, GİS kanama, sol. yetm.
⋅ Psödokist: Gerçek epitel tabakası içermez. AP’yi takiben 1-4 hf içinde oluşur. Tx: Sonografi
⋅ RANSON kriterleri: Başvuruda→ Yaş, lökosit, glukoz, LDH, AST |
o 48s saat içinde→ BUN, Ca, PO2, Sıvı-Baz açığı, hct
o Diğer kötü prognoz kriterleri→ hemorajik asit, obezite, CRP↑, organ yetm. bulguları
⋅ Neoplastik kistler: Seröz-Müsinöz kist, intraduktal papiller müsinöz neoplazm, kistik teratom,
kistik adacık hc’li neoplazm.
o Intraduktal papiller’i diğerlerinden ayıran→ ana pankreas kanalında genişleme ve
parankimal atrofi.
⋅ Pankreas Ca’da tipik bulgu kg kaybı ve obstrüktif sarılıktır.
⋅ Koledokolitiyazis: akut karın ağrısı ile başvurur.
⋅ Akut kolesistit: Akut sağ üst kadran ağrısı (ağır yağlı yemeklerden sonra) ve murphy (+).
⋅ Somatostatinoma: Pankreas D hc’lerinden köken alır. DM, steatore, kolelitiyazis eşlik eder.
⋅ Glukagonoma: Pankreas adacık hc’lerinden köken alır. Nekrotik migratuvar eritem ile
birliktelik gösterir. Hiperglisemi, glossit, hipokolesterolemi, hipoaminoasidemi ile gider.
⋅ VIPoma: Adacık hc tm. Aşırı (sulu) diyare, K ve HCO3 kaybına sekonder hipopotasemi görülür.
⋅ Safra kesesi ca riskini en çok arttıran hastalık porselen kesedir.
⋅ Amfizematöz kolesistit: kolesistit bulguları + USG’de taş saptanmıyor + kese duvarında gaz
⋅ Klatskin Tm: Sağ-sol hepatik biliyer kanalda hiler bölgeyi tutar. HEpatoloji
S a y f a | 151
/Gastroenteroloji
HEPATOLOJİ
KCFT VE YORUMLAR
• Aminotransferazlar
o ALT ve AST, KC parankim hasarında yükselir. ALT KC için daha spesifiktir.
o KC hastalıklarında genelde ALT>AST olur.
AST>ALT olan durumlar: Alkolik hepatit (AST/ALT> 2), siroz, Wilson hastalığı.
o > 1000 IU/L ise ciddi KC hasarı yapanlar düşünülmelidir.
Akut hepatitler, parasetamol toksisitesi, otoimmün hepatit, iskemik hasar,
akut safra tıkanıklığı.
o Yüksekliğinin es. sebebi yağlı KC hastalıklarıdır.
• GGT:
o Hepatobiliyer hastalıklarda belirgin artar. MI, pankreas, AC, ve DM, alkol de de (↑)
HİPERBİLİRUBİNEMİ VE SARILIK
• Normal bilirubin değeri 0.2-1.2 mg /dL arasındadır (idirekt bil. Hakimiyeti). Total bilirubin
> 1.5 ise hiperbilirubinemiden bahsedilir.
o Total Bilirubin > 3-4 mg/dL olursa sarılık gelişebilir. Ciddi yüksekliklerde (> 20mg)
olursa yenidoğanda daha sık olan kernikterus görülebilir.
• İndirekt bilirubin KC hc’leri tarafından alınıp konjuge edilerek direkt bilirubine çevrilir ve
safra ile uzaklaştırılır.
S a y f a | 152
/Gastroenteroloji
KOLESTAZ
Gilbert Sendromu:
UDP-glukuronil transferaz aktivitesinde pasiyel eksiklik vardır. Es. genetik hiper-
bilirubinemi nedenidir. Hem bilirubin uptake’i hem de konjugasyonda bozukluk var.
Klinik: Skleralarda ikter vardır. Açlık, yorgunluk, alkol, stres gibi durumlada ortaya çıkar.
Yüksek kalorili diyet ve fenobarbital ile sarılık düzelir.
LAB: İndirekt bilirubin ortalama 3, max 6 mg olabilir. Tüm KCFT ve biyopsi normal.
Tanı: Açlık testi ve fenobarbital de kullanılabilir.
Crigler-Najjar Tip 1:
UDP-glukuronil transferaz aktivitesi yoktur.
Sarılık ve ağır nörolojik hasar vardır. Tedavi edilmezse kernikterus ile hayatını kaybeder.
İnfantil dönemde ciddi hiperbilirubinemi gelişir ve günde 12 saat fototerapi başlanır.
KC nakli küratiftir.
Crigler-Najjar Tip 2:
UDP-glukuronil transferaz aktivitesi belirgin azalmıştır.
Sarılık dışında bulgu yok. Hayatın her döneminde kernikterus riski var.
Temel tedavi fenorbarbitaldir. Yanıt alınamazsa KC nakli gerekir.
S a y f a | 153
/Gastroenteroloji
Dubin-Johnson Sendromu:
OR, MRP2’yi kodlayan ABCC2 gen defekti vardır.
ATP bağımlı kanalüküler bilirubin sekresyonunda defekt vardır. Direkt bilirubin ağırlıklı
bilirubin artar.
20 yaş civarında dalgalanma gösteren sarılık ortaya çıkar. Genelde asemptomatik
olmakla birlikte sağ üst kadran ağrısı, bulantı-kusma olabilir.
KCFT normal. Bromsulfoftalein (BSP) testi bozuktur. BSP’de 60-90 dk sekonder
yükselme olur bu da DJS için tipiktir. BSP, Rotor’da normaldir (Ayırıcı tanı).
Tedavi gerekmez. Östrojen içeren oral kontraseptifler sarılığı arttırır.
Rotor Sendromu:
OR. SLCO1B1 gen mustasyonu. DJS’nın daha hafif bir varyantıdır.
ATP bağımlı kanaliküler bilirubin sekresyonunda kısmi defekt vardır.
Sarılık 20 yaşından önce çıkar. Genelde asemp. epigastrik ağrı, bulantı olabilir.
KCFT N, Direkt bil. artar, total bil. genelde < 10 mg/dL. BSP normal, idrar total
koproporfirin artmıştır. Kolesistografide kese görüntülenir. Fenobarbitale yanıt vardır.
Tedavi gerekmez.
HEPATİTLER
• 6 aydan kısa ve kür ile sonuçlanan KC inflamasyonu akut hepatit, 6 aydan uzun devam eden
ve KC’de kalıcı inflamasyon kronik hepatit olarak tanımlanır.
• Akut ve kronik en önemli neden viral hepatit virüsleridir. Diğerleri; Alkol, ilaç, iskemi,
otoimmün, metabolik ve genetik hastalıklar neden olabilir.
S a y f a | 154
/Gastroenteroloji
• Bir kişi akut viral hepatit geçirmesine rağmen 5 virüse (A, B, C, D, E) karşı serolojik testler
negatif gelirse seronegatif (Non A-E hep) hepatit denir.
• HDV ancak HBV varlığında enfeksiyon oluşturabilir. TR’de es. D genotipi görülür.
• Viral fulminan hepatit es. HDV süperenfeksiyonlarında görülür. HEV gebelerde fulminan
seyredebilir.
Tanı:
İlk basamakta anti-HAV IgM, HBsAg, anti-HBc IgM, Anti-HCV.
Anti-HCV 6-8 haftada pozitifleştiği için şüphede HCV-RNA istenmelidir.
Tedavi:
Akut HCV dışında antiviral endikasyonu yoktur.
Fulminan hepatite ilerleyen HBV’de Tenofovir / Entekavir verilebilir.
HBV (HBsAG+)’li birinin sıvılarıyla temas edilirse, anti-HBs titresine göre profilaksi verilir.
o Anti-Hbs > 100 ise endikasyon yoktur.
o Anti-Hbs 10-100 arasında ise 48 saat içinde tek doz aşı yapılır.
o Anti-Hbs < 10 ise 48 saat içinde hem HBV Ig hem de tek doz aşı yapılır.
S a y f a | 155
/Gastroenteroloji
AKUT HEPATİT A
• Kanda ilk saptanan antikor(ab) anti HAV IgM’dir. 2-3 haftada pik yapar. Çoğunlukla
kendiliğinden geçip (2-6 ay tamamen düzelir), ömür boyu bağışıklık bırakır. Dışkıyla
bulaştırıcılık semptomların başlamasıyla biter.
• Klinik: Subikterik, ikterik, kolestatik, fulminan ve tekrarlayan hepatit yapabilir. Kronikleşmez.
o Es. görülen ekstrahepatik bulgular döküntü ve artraljidir.
HEPATİT B ENFEKSİYONU
HEPATİT C
S a y f a | 156
/Gastroenteroloji
Hepatit C Patterni
Anti-HCV HCV RNA ALT Yorum
- + Belirgin yüksek Akut HepC (erken dönem)
+ + Belirgin yüksek Akut HepC
+ + Hafif-Orta yüksek Kronik HepC
+ - Normal Spontan/tedavi ile düzelmiş enfeksiyon,
Kr. inaktif hepatit (?)
HEPATİT D
• Delta virüsü, defektif bir RNA virüsüdür. En önemli bulaş yolu parenteraldir. İnkübasyon
süresi 15-80 gündür. İki klinik formda enfeksiyon yapabilir;
o Delta hepatiti koenfeksiyonu: HBV ve delta virüsun birlikte enfeksiyon yapmasıdır.
Önce HBV'ye bağlı, daha sonra da delta virüsüne bağlı transaminazlarda iki kez pik
görülür. Hem hepatit B hem de hepatit D, akut enfeksiyon yapar.
o Delta hepatiti süperenfeksiyonu: Kronik hepatit B taşıyıcısı olan birinin akut delta
virüs enfeksiyonu geçirmesidir. Bu hastalarda %20 fulminant seyir görülebilir.
Kronikleşme oranı %95'dir.
• Fulminant hepatit ve kronikleşme ihtimali yetişkinlerde en yüksek olan hepatit, delta süper-
enfeksiyonudur.
• Anti-HDV IgM: Klinik belirtiler ortaya çıktıktan kısa bir süre sonra oluşur. 2-3 ayda kaybolur.
Akut enfeksiyonu gösterir.
• Anti-HDV lgG: Pozitif olması hastanın hepatit D virüsu ile karşılaştığını gösterir.
• HDV Ag: Akut enfeksiyonda kısa bir süre pozitif olabilir.
• HDV-RNA: Replikasyonu yansıtır, akut hepatit veya kronik replikatif fazı gösterir.
• Anti-LKM-3 ve anti-BCL (bazal celi membrane) otoantikorları pozitif bulunabilir.
• Korunma: Hepatit B aşısı profilaksi için yeterlidir.
• Kronik HDV’nin tek tedavi yöntemi 1 yıl süreyle yüksek doz pegile IFN’dur (%50 etkili).
KRONİK HEPATİTLER
• Tüm dünyada kronik hepatitlerin es. nedeni virüslerdir bunların da başlıcaları HBV ve HCV’dir.
Diğerleri; otoimmünite, alkol, metabolik gibi nedenlerden kaynaklanabilir.
Klinik:
Halsizlik, uyku bozuklukları ve sağ üst kadran ağrısı olabilir.
Siroz gelişirse; güçsüzlük, kg kaybı, assit, abdominal distansiyon, GİS kanamaları,
ensefalopati, kolay berelenme gelişebilir.
Tanı:
AST-ALT birçok hastada yüksektir ama özellikle HBV ve HCV’de normal oldukları
zamanlar da vardır. ALP ve GGT hafif yüksektir.
Siroz gelişen hastalarda AST> ALT, globülin yükselir, trombositopeni gelişebilir.
o Siroz gelişmedikçe PTZ, albümin ve bilirubinler normaldir.
KC biyopsisi: Hepatoselüler nekroz. Viral ve otoimmün nedenlerde periportal bölgelerde
(zone 1) daha belirgindir.
o HCV’de KC’de yağlanma görülebilir.
o Köprüleşme nekrozu: Fibrozis portal-portal / portal-santral arasında köprüler
oluşturur.
o Siroz/portal HT gelişir. İnflamasyon ve fibrozise göre hasar derecelendirilir.
S a y f a | 157
/Gastroenteroloji
Tedavi:
HBV Tedavi endikasyonları:
o HBeAg (+), transaminazlar (↑), HBV DNA > 20.000 UI/L
o HBeAg (-), transaminazlar (↑), HBV DNA > 2.000 UI/L
o Transaminazlar N ise, biyopside orta-ağır nekroz-inflamasyon varsa tedavi verilir.
o Siroz direkt tedavi endikasyonudur.
o HBV ile enfekte/HBc ab (+) birine yüksek doz steroid, rituximab/güçlü immünsüresif
verilecekse mutlaka tenofovir/entekavir profilaksisi almalıdır. (Tedavi ile başlanır,
tedavi bittikten sonra 12 ay daha devam edilir)
o Tedavide ilk sıra ilaçlar Tenefovir ve Entekavirdir. BY olanlarda entekavir tercih edilmez.
Diğer ilaçlar: Lamivudin (es. direnç gelişen), adefovir ve telbuvidine.
HCV:
o Tek başına HCV-RNA (+) tedavi endikasyonudur.
o En agresif subtip, Genotip 1 b’dir.
o İlaçlar:
Proteaz inh: Telaprevir, Boseprevir, Paritaprevir
RNA polimeraz inh: Sofosbuvir, Dasabuvir
NS5A inh: Daclatasavir, Ledipasvir, Velpatasvir.
OTOİMMÜN HEPATİT
• Kadınlarda daha sık. KC’ye karşı oluşan otoantikorlar ve hipergamaglobulinemi ile karak-
terizedir.
Tedavi:
Steroid beraberinde azatioprin verilir. Daha sonra steroid azaltılarak kesilir ve 3 yıl
sadece azatioprin verilir.
S a y f a | 158
/Gastroenteroloji
Yağlanma Nedenleri
Makroveziküler Mikroveziküler
⋅ Alkol ⋅ Reye sendromu
⋅ HCV ⋅ Gebeliğin akut yağlı KH
⋅ Wilson ⋅ HELLP sendromu
⋅ Obezite, DM, Dislipidemi, (hemoliz, elevated liver, Low platelet)
Metabolik send. (NAYK nedenleri) ⋅ Valproat, tetrasiklin, antiretroviral ilaçlar
⋅ Parenteral nutrisyon
⋅ Amiodarone, tamoksifen, steroidler
• Alkol alım miktarı ve süresine bağlı görülür. Alkolik yağlı KC ile başlar hepatit ve siroza ilerler.
• Alkol KC’de→aset aldehite dönüştürülür→KC’de birikir →hepatosellüler zedelenme başlar.
• Risk faktörleri: Alkol miktarı en güçlü risk faktörüdür. Diğerleri; Kadınlar, obezite ve malnutre.
o > 30 g/gün ( Kadınlarda > 20) etil alkol KC’i zedeleyebilir, güvenli doz < 20 g/gün.
Klinik:
İştahsızlık, halsizlik ve sağ üst kadran ağrısı yapabilir.
Akut alkolik hepatit: Ateş, ciddi halsizlik, sarılık, koagülopati, assit ve ensefalopati olabilir.
HCC, HBV ve HBC aktivasyonu
Kr. alkoliklerde; palmar eritem, spider nevi ve dupuytren kontraktürü gelişebilir.
Makrositoz tipiktir, GGT ve AST yüksekliği saptanabilir
Tanı:
Alkol öyküsü ve KCH bulgularının olması.
AST/ALT > 2 olması önemlidir.
USG: Kaudat lob büyümesi, jeografik yağ dağılımı ve geliştiyse siroz bulguları.
Biyopsi: Sentrolobüler (Zone 3) yağlanma, lobüler nötrofil infiltrasyonu, mallory cisimleri,
balon dejenerasyonu ve perinevüler fibrozis. Prognozu belirlemede en değerli testtir.
Tedavi:
Alkolün bırakılması (naltrexone, nalmefene, acamprosate), yağlanma alkolün bırakıl-
masıyla dönebilir ancak ciddi alkolik hepatitte (MELD > 21) steroid başlanmalıdır. N-
asetilsistein eklenebilir.
Steroid alamayanlarda Pentoksifilin kullanılır.
S a y f a | 159
/Gastroenteroloji
Klinik:
Genelde asemptomatiktirler. Halsizlik ve sağ üst kadran ağrısı olabilir.
NASH gelişirse 10-15 yıl içinde siroz riski %20 civarındadır.
o Siroza ilerlerse; assit, ensefalopati ve portal HT gelişebilir.
Tanı:
Aminotransferaz yüksekliği (asemptomatik) olanlarda USG sonucunda yağlanma
(hiperekojenite) görülür. Viral hepatitler ekarte edilmelidir.
ALT> AST olur ve 250’yi geçmezler.
NASH’ın kesin tanısı biyopsidir. Yağlanma en çok zon 3’te görülür.
Tedavi:
Diyet egzersiz ilk tercihtir.
Medikal: E vit, liraglutide, statinler, pentoksifilin, proglitazon (çok fazla kg aldırır).
Yağlı KC
Mikrozveziküler Makrozveziküler
S a y f a | 160
/Gastroenteroloji
• Barsaktan Fe emilimi artmış ve zamanla KC, pankreas, kalp, eklem ve endokrin organlarda
Fe birikimi ile karakterizedir.
• Es. HFE mutasyonu görülür (C282Y). Çocuklukta başlayanlarda HAMP ya da HJV görülebilir.
• KC’de biriken Fe hc hasarı ile kr. hepatit ve siroz gelişimine yol açar. Erkeklerde daha sık ve
daha ağır seyreder. Semptomatik olmadan 20-30 yaş gibi erken yaşlarda tanı alabilirler.
• Fe birikimi başka bir hastalığa veya duruma bağlıysa sk. Hemokromatozis denir.
Klinik:
Erken dönemde aşırı yorgunluk (es. başlangıç semptomu), artrit ve artraljiler, amino-
transferaz yüksekliği ve hiperpigmentasyon olabilir. İlk ve en çok tutulan organ KC’dir.
DM: Deride koyulaşma varsa bronz diyabet denir.
Tanı:
Şüphe durumunda ilk yapılması gereken transferin saturasyonu ve ferritin ölçümüdür.
o Erken döndemde TF daha sensitif ve spesifiktir. TF >%45 olanlarda genetik test
instenmelidir.
o C282Y homozigot ya da C282Y / H63D olanlarda tanı kesinleşir.
o Ferritin >1000 ya da ALT/AST yüksek→ KC biyopsisi / non-invaziv işlemler.
Değilse → Terapötik Flebotomi
Non-invaziv: MR elastografi en sensitif non-invaziv yöntemdir.
Altın standart biyopsidir. Hem hasar hem de Fe birikim yükü görülebilir.
Tedavi:
Temel tedavi: Flebotomidir. Ferritin <100 olacak şekilde düzenlenir.
PPI, intestinal Fe emilimini ve Flebotomi ihtiyacını azalttığı gösterilmiştir.
Flebotomi ile artropati ve hipogonadizm geri dönmez, siroz gelişmiş ise HCC riski
azalmaz.
WİLSON HASTALIĞI
• Or geçer. Bakır taşınım defektidir. 13. kromozomdaki ATP7B defekti görülür. Mutasyon
sonucunda bakırın KC’den safra yollarına atılımında defekt oluşur. Safra yollarına atılamayan
bakır KC’de birikir. Belli bir yoğunluğa ulaştıktan sonra ekzositoz yolu ile kana salınır. Kanda
proteine bağlı dolaşan bakır beyindeki bazal gangliyonlar, gözler, böbrekler ve iskelet
sisteminde tutulum olur ve hasara neden olur.
Klinik:
Genç + KC hasarı bulguları + nöropsikiyatrik semptomları olanlarda mutlaka akla
gelmelidir. (Nörolojik semptomlar ileri yaşlarda da ortaya çıkabilir)
Hepatik: Halsizlik, sarılık, HM, ödem ve assit görülebilir.
S a y f a | 161
/Gastroenteroloji
Nörolojik: Öz. bazal gangliyonlarda tutulum olur. Dizartri, distoni, rijidite, tremor,
koreiform hareketler, yazı yazmada güçlük ve periferik sensorimotor nöropatiler
görülebilir.
Göz: Kayser-Fleischer halkası (Nöropsikiyatrik bulgusu olanlarda %95 görülür.),
Sunflower (ay çiçeği) şeklinde katarakt.
Psikiyatrik: Depresyon, anksiyete ve kişilik değişiklikler.
Hematolojik: Hemolitik anemi olabilir (Bakırın direkt toksik etkisiyle).
Böbrek: Proksimal tübül disfonksiyonu (Fanconi sendromu) görülebilir.
Tanı:
Aşağıdakilerden 2 tanesinin olması Wilson düşündürmelidir;
o Aile öyküsü, Keyser-Fleischer halkası, Coombs (-) hemolitik anemi,
seruloplazmin ve serum bakır düşüklüğü, artmış idrar bakır atılımı, KC
bakırında artma, penisilamin provakasyon testi(+) ve KC biyopsi bulguları.
ALP/Total bilirubin oranının < 4 olması tanıyla uyumludur.
Tedavi:
D-penisillamin ve trientin (idrar bakır atılımını arttırır), çinko (Barsaklarda bakır
emilimini azaltır)
Siroz hastalarında KC nakli küratiftir.
Klinik:
HM, sarılık ve SM gibi KC hasar bulguları gelişir. İlerleyen dönemde siroz bulguları da
olabilir.
Tanı:
Doppler USG ilk tercihtir.
o Tromboz bulguları ve kaudat lob belirginleşmesi görülebilir.
Tanı koyulamayan vakalarda MR-venografi ya da standart venografi yapılır.
Biyopsi: Sentrilobüler konjesyon, fibrozis, büyük rejenerasyon nodülleri görülür.
Tedavi:
DMAH (enoxaparin, dalteparin vs.)
S a y f a | 162
/Gastroenteroloji
SİROZ VE KOMPLİKASYONLARI
• KC’de parankim harabiyeti, diffüz fibrozis ve rejenerasyon nodülleri (en önemli bulgu),
vasküler yapıların bozulması ile karakterizedir. Kronik KCH’nın son dönemidir.
• Siroz; portal hipertansiyon, asit, splenomegali ve hepatoselüler kanserin en sık nedenidir.
• Fibrozis gelişiminde en önemli mekanizma hepatik stellat hc (İto hc) aktivasyonudur.
Etiyoloji:
Kr. Viral hepatitler (ABD’e HCV, TR’de HBV), alkol ve alkolik KCH es. nedenlerdir.
NASH, otoimmün hepatit, safra yolu hastalıkları (sklerozan kolanjit, çocuklarda biliyer
atrezi). Konstriktif perikardit, sağ KY. Kr KCH yapan her hastalık siroz nedeni olabilir.
Klinik:
Başlangıç semptomları genelde aşikar değil ve non-spesifiktirler.
o Halsizlik, kas krampları, uyku problemleri, kg kaybı sıktır.
İlerleyen dönemde; belirgin iştahsızlık, bulantı-kusma ve kas güçsüzlüğü gelişir.
Amenore, erektil disfonksiyon (ED), infertilite, ve jinekomasti, palmar eritem ve spider
nevi gelişebilir. (hiperöstrojenemi)
Komplikasyon gelişmeyen siroz ‘’kompanse’’ sirozdur.
o KCF’de akut kötüleşme ve assit, ensefalopati, varis kanaması, sarılık,
hepatorenal sendrom gibi komplikasyonlar gelişirse ‘’dekompanse’’ sirozdur.
Portal HT’ye bağlı SM, assit ve varis gelişimi olur. Varis kanamaları hayatı tehdit edebilir.
Tanı:
Bilirubin, ALP, GGT, AST, ALT yüksekliği (AST> ALT), albümin düşüklüğü, makrositer anemi,
hipersplenizm, trombositopeni, pansitopeni,
Öz. F VII olmak üzere koagülasyon faktörlerinin düşüklüğüne bağlı koagülopati (PT ve
aPTT uzunlukları)
USG, BT ya da MR
o Nodüler kontur, heterojen parankim, küçülmüş KC, kaudat ya da sol lob
hipertrofisi, SM ve portal ven genişlemesi olabilir.
Fibrozis derecesi USG/MR elastografi ile belirlenebilir.
Klinik, lab ve görüntüleme bulguları olanlarda biyopsiye gerek yoktur.
Prognoz:
Prognozu ve surviyi belirlemek için klinik izlemde en çok modifiye Child-Pugh
klasifikasyonu kullanılır. Evre A hastalar kompanse olup uzun bir survi beklenirken, evre
C genelde dekompanse olup beklenen survi oldukça kısadır.
Child-Pugh Klasifikasyonu
Parametre A (Minimal) (1puan) B (Orta) (2p) C (Şiddetli) (3p)
Serum bilirubin (mg/dL) <2 2-3 >3
Albümin (g/dL) > 3.5 2.8-3.5 < 2.8
Asit Yok Kontrollü Kontrolsüz
Ensefalopati Yok Minimal İleri
Protrombin ↑ (INR) 1-3 sn (< 1.7) 4-6 sn (1.7-2.2) > 6 sn (> 2.2)
• Evre A= 5-6, Evre B: 7-9, Evre C: 10-15
MELD (ya da MELD-Na) : Kreatinin, Bilirubin, INR, Sodyum (sadece MELD-Na için)
o Skorlama 5-40 arasında yapılır ve skor ne kadar yüksek ise nakil o kadar acildir.
S a y f a | 163
/Gastroenteroloji
Komplikasyonlar:
SİROZ → KCY → Sarılık ya da Ensefalopati
Portal HT → Assit → SBP ve/veya → HRS (hepatorenal sendrom)
Varis kanaması ya da Ensefalopati
• Portal venöz akımın artmasına karşı KC’de direnç gelişmesi nedeniyle ortaya çıkar.
o HPVG > 5 mmHg PoHT olarak tanımlanır.
• Splenomegali, özofagus varisi, assit ve portosistemik kollateraller oluşur.
o Portal basıncın çok artması ile portal bölgeden akım sistemik venlere kayar.
Retroperitoneal, alt özofagus, gastrik, rektal ve umblikal bölgede varisler oluşabilir.
• RAAS aktivasyonu gelişir. Na ve su tutulumu olur.
Etiyoloji:
Prehepatik: Portal ven trombozu, idiyopatik PoHT (Banti sendromu)
İntrahepatik presinüzoidal: Şistosomiyazis, Primer biliyer kolanjit
İntrahepatik sinüzoidal: Siroz (es. neden) yapan tüm nedenler
İntrahepatik postsinüzoidal: Sinüzoidal obstrüksiyon send. (Veno-oklusive hastalık)
Posthepatik: Sağ KY, konstriktif perikardit, Budd-Chiari sendromu.
VARİSLER
• PoHT nedeniyle gelişen porto-sistemik şantlardır. Genellikle hepatik venöz basınç gradiyenti
(HVPG) > 10-12 mmHg olduğunda gelişir.
• Üst GİS endoskopi ile tanı konur. Varisler kanamadığı sürece asemptomatiktir. Varis
kanaması sirozda es. ölüm nedenidir.
• Masif üst GİS kanaması yapar. Hastalar sıklıkla hematemez ve hematokezya ile gelir. Hızla
şoka girebilir ve kaybedilebilirler.
• Kanamada barsağa geçen azot yükünün artmasından dolayı hepatik ensefalopati gelişebilir.
Tedavi:
Hiç kanamamış ancak riskli hastalarda portal basıncı azaltmak için non-selektif B-
Bloker verilir. Propronalol ve nadolol ilk tercih B-Bl. Direnç varsa karvedillol
kullanılabilir. Artan vasküler basınç
Kanaması olanlarda Hb çok yükseltilmemeli (Hb ≤ 8) (Kanama şiddetlenebilir) nedeniyle
ASSİT
S a y f a | 164
/Gastroenteroloji
Tedavi (sırasıyla):
İlk basamak tuz kısıtlaması, diüretik olarak önce spironolakton, cevapsz/assit volümü
fazla ise furosemid eklenir.
Diüretiklere yanıtsızlarda büyük vol. Parasentezler yapılabilir (> 5lt boşaltılacaksa eş
zamanlı albümin replasmanı yapılmalı).
TIPS etkili ama ensefalopati riskini arttırır.
KC nakli.
HEPATORENAL SENDROM
• Siroz ve assiti olanlarda gelişir. Asite yol açan mekanizmaların ilerlemesi ve renal artlerde
şiddetli vazokonstrüksiyon sonucunda oluşur.
o Tip 1: İki hafta içinde gelişen ABH tablosudur. Hızlı gelişir.
o Tip 2: Diüretik dirençli assit ile ilişkilidir. Daha yavaş gelişir.
Tanı:
Oligüri, hiponatremi, idrar Na düşüklüğü vardır. Prerenal ABY ve tübüler hasar ekarte
edilmelidir.
Diüretik kesilmesine ve albümin replasmanına rağmen böbrek fonksiyonları düzelmez.
Mortalite yüksektir. (3 ayda %80-85)
Tedavi:
Terlipressin + albümin KC nakline köprü tedavi.
o Terlipressin yok/bulunamazsa octreotide + midodrin verilebilir.
• Enfeksiyona yol açacak herhangi bir girişim ya da intra abdominal bir odak olmadan assit
sıvısının enfekte olmasıdır. Assit’i olan hastada varis kanaması olması en önemli risk
faktörüdür. Assit proteini < 1g ise risk artar.
o Assit sıvısında glukozun 50 mg/dl'nin altında olması veya LDH düzeyinin serum
LDH'sından fazla olması sekonder peritoniti düşündürür.
• Es. etken E.coli’dir. Diğer sık ajanlar klebsiella, enterekoklar, S.pneumonia, S.aureus,
S.viridans.
S a y f a | 165
/Gastroenteroloji
Klinik:
Assitli bir hastada ateş, karın ağrısı veya genel durum bozukluğu olursa ilk SBP düşün.
Tanı:
Periton sıvısında >250 /uL nötrofil ya da >500 /uL lökosit görülmesi ile tanı konulur.
Tedavi:
Seftriakson, sefotaksim (3.kuşak sefalosporinler)
Siprofloksasin ya da TMP-SMX sık SBP atakları geçirenlerde oral atb profilaksisi olarak
verilebilir.
HEPATİK ENSEFALOPATİ
Klinik:
İlk dönemde kişilik değişiklikleri ve fazla uyuma
FM’de flapping tremor (asterixis)
Tedavi:
Tetikleyici faktörler ortadan kaldırılmalıdır.
İlk basamakta oral laktüloz kullanılır. Lavman gerektiğinde yapılır. Amonyak üretimini
barsakta azaltır.
Rifaximin bakteriyel florayı azaltarak toksin üretimini baskılar.
Akut ataktan sonra laktüloz ve/veya rifaximin profilaksisi önerilebilir.
HEPATOPULMONER SENDROM
KARACİĞER NAKLİ
• Siroz ve bazen HCC’de küratif tedavi şeklidir. Es. endikasyonu batıda alkolik KCH’dir.
• Tüm Child B ve C hastalar karaciğer nakli için değerlendirilir ve uygun bulunanlar listelenir.
• Hepatik ven trombozu karaciğer nakli endikasyonu iken, portal ven trombozu karaciğer nakli
için relatif kontrendikasyon oluşturmaktadır.
S a y f a | 166
/Gastroenteroloji
KC Nakli Kontrendikasyonları
⋅ Aktif madde bağımlılığı ⋅ Aktif, kür şansı olmayan kanser
⋅ Unstabil aktif ciddi kardiyovasküler ⋅ Kontrol altına alınmamış sepsis
hastalık ⋅ Anatomik anormallik (teknik
⋅ Yetersiz sosyal destek ve şiddetli olarak operasyon yapılamayanlar)
psikososyal uyum bozukluğu
• Transplantasyon endikasyonları:
o İleri dönem karaciğer sirozu: aşağıdakilerden birinin olması
MELD skoru > 15,
Dekompanzasyon bulgusu,
Child C veya seçilmiş Child B.
o Kronik karaciğer hastasında medikal tedaviye cevap vermeyen semptom ve
komplikasyonlar
o Karaciğere sınırlı, kriterlere uyan hepatosellüler kanser
o Akut fulminant karaciğer yetmezliği
o Medikal tedaviye cevapsız Budd-Chiari hastalığı
o Tekrarlayan enfeksiyonlarla giden primer sklerozan kolanjit
• Nakil Sonrası;
Rejeksiyonu önlemek için immünsüpresif ilaçlar kullanır.
En çok Siklosporin ve Takrolimus (Kalsinörin inh.) kullanılır.
Diğer önemli ilaç Mikofenalik asit’tir. (non-nükleozid pürin inh)
S a y f a | 167
/Gastroenteroloji
• 3. trimesterda kaşıntı ile beraber ortaya çıkar. Doğumdan sonra kendiliğinden kaybolur.
• Hafif ve orta derecede AST ve ALP artışı görülebilir. Sarılığı olan hastalarda serum direkt
bilirubini 5 mg/dl'ye kadar yükselebilir. Vitamin K eksikliğine bağlı olarak PTZ yükselebilir ve
post-partum kanamanın en önemli nedenidir.
• HCV olanlarda daha sık görülür.
• Semptomatik rahatlama için Ursodeoksikolik asit (UDKA) kullanılabilir.
• Hemoliz, KCFT’de bozukluk ve trombositopeni ile giden; preeklampsi ve eklampsi ile birlikte
görülebilen bir durumdur.
o Genellikle ilk gebelikte ve 3. trimesterinde 27-37. haftalar arası görülür.
• Hastaların büyük çoğunluğu hipertansif olur.
• Transaminazlar 2-3x yükselir. INR hafif uzayabilir.
• Ciddi HT’de labetalol verilmelidir.
o Tek efektif tedavi, acil doğumdur.
KARACİĞER TÜMÖRLERİ
Benign:
Kavernöz hemanjiyom: KC’nin es. benign tm. Asemptomatik. USG ile hiperekojen lezyon
izlenir, kesin tanı kontrastlı BT.
Fokal Nodüler Hiperplazi: Kadınlarda daha sık. Santralde skar dokusu vardır.
Adenom: Kadınlarda sık. OKS ve anabolik steroid kullanımı ile ilişkili.
o Rüptür riski var ve masif kanamaya neden olabilir. Pre-Maligndir.
• KC es. görülen primer malign tm. Tüm dünyada ca’ya bağlı ölümlerin 2. sık nedenidir.
• En önemli mekanizma TERT geninde aktivite artışıdır.
Risk Faktörleri:
Kr. Hepatitler. (B-C-D)
NAYK, DM, Obezite, metabolik sendrom, alkol, erkek cinsiyet.
Hemokromatozis, Wilson, a1-antitripsin eksikliği, Pr. biliyer kolanjit, otoimmün hepatit,
aflotoksinler.
Klinik:
Sağ üst kadran ağrısı, karın ağrısı, kilo kaybı, karında şişlik, sarılık, bulant-kusma.
HM, karaciğer üzerinde üfürüm, asit, SM, ateş ve polisitemi gibi bulgular olabilir.
Yeni gelişen assit, ensefalopati / varis kanamasıyla gelen tüm siroz hastalarında ayırıcı
tanıda akla gelmelidir.
Tanı:
Sirozda 6 ayda 1 USG ve serum AFP taraması, tarama sonucu AFP >400 gelmesi HCC
lehinedir. ALP yükselir.
BT'de erken arteriyel fazda kontrast tutulumu, geç fazda ise "wash-out" lezyon HCC için
tipiktir. Genelde biyopsiye gerek kalmadan Radyolojik bulgular ile tanı konulabilir.
S a y f a | 168
/Gastroenteroloji
Tedavi:
Küçük tek lezyonlarda cerrahi rezeksiyon küratiftir.
o Cerrahi yapılamayacaklarda lezyonun RF / etanol ile ablasyonu iyi sonuç verir.
Milan kriterlerine uygun olan ve cerrahi rezeksiyon yapılamayanlarda nakil.
o Milan kriterleri ve cerrahiye uygun olmayanlarda transarteriyel kemoem-
bolizasyon (TACE) uygulanabilir.
Sorafenib ileri evre hastalarda ilk basamak tedavidir. İkinci basamakta Regorafenib.
Son dönemde Nivolumab (PD-1 inh) ileri evre hastalarda iyi sonuç verir.
TOKSİK KCH
BUNLARI UNUTMA
⋅ Kolestazda artan 4 enzim: ALP, GGT (en sensitif), 5’nükleotidaz ve Lösin aminopeptidaz (en sp.)
⋅ ALP yüksekliğinde akla ilk gelmesi gerekenler; KC patolojileri, Paget ve Gebelik
⋅ PTZ uzaması KC sentez fonksiyon bozukluğunun en erken göstergesidir.
⋅ Benign biliyer obstrüksiyonun es. nedeni safra taşlarıdır.
⋅ Sekonder biliyer sirozun erişkinde es. nedeni koledok taşı ve postop safra yolu darlıklarıdır.
⋅ DJS: Genelde KOK kullanım hikayesi ve gebelerde meydana gelir. Koyu yeşil renkli KC vardır.
⋅ Wilson Hastalığı: KC hasarı, aile öyküsü, nörolojik bulgular, AST>ALT olması ile akla gelmeli.
⋅ HEV: Gebelikte fulminan hepatit riski en fazla olan hepatit virüsüdür.
⋅ Fulminan hepatite toplumda es. neden olan HBV sonra HAV’dır. Fulminan seyir gelişme
ihtimali en yüksek olan ise delta süperenfeksiyonudur.
⋅ Alkol kullanmayan hastada görülen KC yağlanmasının en önemli nedeni hipoglisemidir.
⋅ Peritonit: Asitli hasta + ateş + karın ağrısı. Öncelikle parasentez yapılır.
S a y f a | 169
Romatoloji
/Romatoloji
• Multisistem tutulum yapan otoimmün bir hastalıktır. 15-45 yaş arasındaki kadınlarda daha
sıktır. Genelde alevlenme ve remisyonlarla gider.
• Genetik: C1q, C2 ve C4 erken kompleman eksiklikleri, HLA-DR3 ve DR-15 ile ilişkilidir. HLA-DR3
ve C4A genini taşıyanlarda daha sıktır.
• B lenfosit aktivitesinde artış vardır. T helper ve T süpressör lenfositlerde azalma vardır. T
lenfositlerin fonksiyonlarında da bozulma vardır.
• Özellikle Tip 1 interferon (IFN-a, IFN-β) artışı izlenmektedir.
• Nükleik asit temizlenmesinde görev alan genlerde mutasyonlar (TREX1).
• UV ışınlar deride apoptoza neden olarak nükleik asitlerle tetiklenen otoimmüniteyi
başlatabilir.
Klinik:
Yorgunluk, baş ağrısı, kg kaybı, ateş.
Deri:
o Es. görülen diskoid lezyonlardır (diskoid lupus) skar bırakabilir. Malar raş
(genelde güneş ışığı ile tetiklenir), Oral ülserler ağrısızdır.
Kas-İskelet:
o En sık semptom artralji ve myaljidir. En sık elin küçük eklemlerini simetrik ve
poliartriküler tarzda tutar.
o Jaccoud artropatisi: Yumuşak dokuda meydana gelen hasar sonucu oluşan
eklem değişiklikleridir.
o Romatoid artrit ve SLE birarada bulunabilir (Rhupus sendromu).
o Uzun süreli steroid kullanımına bağlı kalça kemiğinde osteonekroz oluşabilir.
Böbrek:
o Hayatı tehdit eden es. tutulumdur.
o Mezengial tutulum: Mikroskopik hematüri ve hafif proteinüri
o Subendotelyal tutulum: Proliferatif inflamasyon, belirgin hematüri, proteinüri.
o Subepitelyal tutulum: Nefrotik proteinüriye neden olur (membranöz nefropati)
o Proliferatif tipler daha agresiftir ve prognoz kötüdür. Es. görülen ve en kötü
prognostik olan sınıf 4 lupus nefritidir.
S a y f a | 171
/Romatoloji
SLE Otoantikorları
Antikor Prevelans (%) Önem ve Klinik
ANA 99 En iyi tarama testidir
Anti-dsDNA 70 SLE için spesifiktir. Böbrek tutulumu ile ilişkilidir.
Anti-Sm 30-40 En spesifik antikor
RNP 30-40 Diğer otoimmün hastalıklar eşlik edebilir.
Anti-Ro/La 10-30 Deri tutulumu ve neonatal lupus ile ilişkilidir. Renal
tutulum az
Anti-Histone 70 İlaç ilişkili lupus
Antifosfolipidler 50 Kardiyolipin, B2 glikoprotein 1, SLE antikoagülanı,
trombotik olaylar, gebelik kaybı.
Klinik İmmünolojik
1. Akut, subakut rash 1. ANA
2. Kronik kutanöz rash 2. Anti-dsDNA
3. Oral veya nazal ülser 3. Anti-Sm
4. Alopesi (skar bırakmayan) 4. Antifosfolipid antikor pozitifliği (Lupus
5. Sinovit antikoagülanı, yanlış pozitif hızlı plazma
6. Serözit reagin antikoru, antikardiyolipin
7. Renal tutulum antikoru, anti-beta 2 glikoprotein I
- Protein/kreatinin ≥0.5 antikoru)
- Eritrosit silendirleri 5. Düşük kompleman düzeyi
- Biyopsi 6. Hemolitik anemi olmadan coombs testi
8. Nörolojik tutulum pozitifliği
9. Hemolitik anemi
10. Lökopeni (<4000) veya lenfopeni (< 1000)
11. Trombositopeni ( < 100000)
Tedavi:
• Ciddi organ tutulumu yoksa;
o Düşük doz steroid, NSAID ya da antimalaryal ilaçlar kullanılır.
S a y f a | 172
/Romatoloji
Prognoz:
Ölüm ilk yıllarda daha sık renal veya enfeksiyonlara bağlı, uzun dönemde KVS’ye bağlıdır.
Anti-dsDNA yüksek olanlarda renal tutuluma bağlı prognoz kötü ve daha agresiftir.
Uzun dönemde hematolojik ca riski artmıştır. Özellikle NHL.
ROMATOİD ARTRİT
Klinik:
Genel bulgular: Ateş, terleme, halsizlik, yorgunluk, iştahsızlık, kilo kaybı, anksiyete
Genellikle elin (PIF ve MKF) ve ayağın (MTF) küçük eklemlerinden başlar. Diz, dirsek,
kalça, el-ayak bileği, omuz gibi büyük eklemler daha geç tutulur.
o Es. MKP, PIP, ve MTP’yi simetrik etkiler. C1-C2 (atlantoaksiyel) eklemini tutabilir.
o Median sinir sıkışmasından dolayı KTS görülebilir. Osteoporoz riski ↑.
o Tutulum beklenmeyen eklemler: C1-C2 dışında kalan tüm aksiyel sistem
eklemleri ve distal interfalangeal (DIP) eklem.
Sabah saatlerinde daha şiddetlidir. Sabah tutukluğu birkaç saat sürebilir,hareketle açılır
İlk başlarda birkaç eklem tutukluğu olsa da ilerleyen zamanlarda tipik poliartrit (≥5
eklem) tablosu gelişir.
Uzun dönemde beklenen eklem deformiteleri:
o Kuğu boynu deformitesi: PIP hiperekstansiyon + DIP fleksiyonu
o Düğme iliği (boutonniere) def: PIP fleks + DIP hipereks
o El bileğinde radial deviasyon, MCP eklemlerde ulnar deviasyon.
• Ekstraartiküler tutulumlar: RF ve/veya ACPA (+) olan vakalarda daha sıktır.
o Deri: Nodüller (es. ön kol ekstansörde), vaskülit bulguları, pyoderma gangrenosum.
S a y f a | 173
/Romatoloji
Ekstraartiküler Tutulumlar
Deri Nodüller (sert ve ağrısız) vaskülit bulguları, pyoderma gangrenosum
Kalp Perikardit (es.), prematür ateroskleroz, vaskülit, kapak hastalığı
AC Plevral efüzyon (es.), bronşiolitis obliterans, romatoid nodüller, PHT, diffüz
interstisyel fibrozis-pnömonitis, Romatoid pnömokonyoz= RA + Pnömokonyoz Nodül.
Göz Es. Keratokonjunktivitis sicca (göz kuruluğu), episklerit, skleromalazi,
Nörolojik Tuzak nöropatileri (KTS), mononöritis multiplesk, periferal nöropati
Hematolojik Anemi, trombositoz, LAP, Felty sendromu (RA+SM+nötropeni), Büyük granüler lenfositoz.
Böbrek Amiloidoz, vaskülit
Kemik Osteopeni, Osteoporoz
Tanı:
RF (+) görülebilir. Spesifik değildir.
o Eklem hastalığı daha ağırdır ve ekstraartiküler tutulum sık görülür.
ACPA (+): RA için oldukça spesifiktir.
o Tanı konulmadan yıllar önce pozitifleşir. Eklem ve eklem dışı tutulumunun sık
olacağını gösterir.
Hastaların %15’inde RF/ACPA bulunmaz (seronegatif). Bunlarda hastalık daha ılımlıdır.
CRP ve Sedim yüksekliğinin uzun süre olması kötü prognoz işaretidir.
Eklem aspirasyonunda Nötrofil ağırlıklı inflamatuar hc artıiı görülür (5000-100.000/uL)
Radyografi: Yumuşak dokuda şişme, eklem aralığında simetrik daralma, subkondral
erozyon, subluksasyonlar ve ankiloz görülür.
Tedavi:
Erken tedavi remisyon oranlarını yükseltir. Tedavide mutlaka DMARD kullanılmalıdır.
Semptomatik tedaviler: NSAID, Steroidler
o Steroidler: DMARD etkisi başlayana kadar semptomatiklerde köprü olarak
kullanılırlar. Uzun süreli kullanım Cushing sendromuna neden olur.
İlk basamakta MTX başlanır.
o 3-6 ay içinde max. doza rağmen cevap yoksa MTX + HQ + SLZ tedavisine
geçilir. Bu tedaviye de yanıt yoksa MTX + TNF-a bl. kombinasyonuna geçilir.
o TNF-a bl. direnç varsa; diğer biyolojikler ya da tofacitinib kullanılabilir.
o MTX ve anti-TNF-a’nın kardiyovasküler mortaliteyi azalttığı gösterilmiştir.
Uzun dönemde en önemli ölüm nedeni KVS hastalıklarıdır.
S a y f a | 174
/Romatoloji
• Kazanılmış APS nedeniyle tekrarlayan arteryel/venöz tromboz atakları gelişir. Es. SLE olmak
üzere diğer otoimmün hastalıklara eşlik edebilir. Çoğu zaman idiyopatiktir.
• Kompleman aktivasyonu fetal kayıptan sorumludur.
Klinik:
Arteryel trombozlar: Renal arter trombozu, glomerüler hasar, inme, aseptik kemik
nekrozları.
Venöz trombozlar: DVT, Budd-Chiari, serebral ven ve sinüs trombozları
Plasenta iskemisi gebelik kaybıyla sonuçlanabilir.
Bazı vakalara trombositopeni eşlik edebilir.
Tanı:
En az bir klinik ve bir lab kriteri gerekir:
Tedavi:
Tromboz sonrası tanı konduktan sonra ömür boyu antikoagülan (genelde warfarin).
Gebe kalanlar DMAH + Aspirin
Dirençli ya da beklenen sonuç alınamayan hastalarda IVIG verilebilir.
• Yüksek ateş (intermittant), ateşe eşlik eden deri döküntüsü, artrit (RA benzeri olabilir) ve
organomegali, serozit gibi bulguları olan multisistemik bir hastalıktır.
• Plevrit ve perikardite bağlı efüzyonlar görülebilir.
• Döküntü pembe renkte olur, gövde ve proksimalde belirgindir. Ateşin düşmesi ile söner.
• Tanı Kriterleri:
o Majör: ≥ 39 derece ateş, artrit/artralji, deri döküntüsü, lökositoz
o Minör: LAP, HSM, boğaz ağrısı, KCFT bozukluğu, ANA ve RF (-)
• IL-1 üretimi artar, Ferritin çok yüksektir (> 1000mcg/L).
• Tedavi:
o Tedavi RA gibidir.
o Dirençli hastalarda Anakinra ve Canakinumab (IL-1 antagonistleri) çok etkilidir.
S a y f a | 175
/Romatoloji
SPONDİLOARTROPATİLER (SPA)
• Ankilozan spondilit (AS), Psöriatik artrit (PsA), Reaktif artrit (ReA) ve enteropatik artrit (EA)
hastalıklarından oluşan bir grup hastalıktır.
Ortak özellikler:
Seronegatif (RF, ANA, antiCCP negatif)
İnflamatuvar karakterde bel ağrısı tipiktir.
Hastalık başlangıç yaşı < 40
Ailesel yatkınlık, HLA-B27 ve IL-23R ilişkili
Aksiyel iskelet tutulumu (sakroiliyak eklemler ve omurga)
Daha çok alt ekstremiteyi tutan asimetrik oligoartrit
Entesopati: tendon, ligaman ve eklem kapsülünün kemik ile birleşme bölgesinde
inflamasyon
Okülo-mukokütanöz bulgular
Klinik:
RA ile ayrımda eksiyel eklemlerin öz. sakroiliak eklemin tutulmaz SpA özelliğidir.
İnflamasyon bölgelerinde yeni kemik oluşumu vardır ve uzun dönemde hepsinde
ankiloz olabilir.
Entesit, anterior üveit vardır.
• SpA’lar arasında es. HLA-B27 (+) olan hastalıktır. Erkeklerde daha sık görülür.
Klinik:
Genç erkeklerde, ortalama 20 yaşlarında ( ≤ 45 yaş) ortaya çıkar.
İlk yakınma çoğunlukla bel, kalça veya sırt ağrısıdır.
o En az 3 ay boyunca devam eden hareket ile azalan sabah tutukluğu vardır.
FM’de lumbal lordoz azalmış/kaybolmuştur.
Simetrik sakroiliit ve intervertebral eklem artriti hastalığın es. eklem tutulum şeklidir.
Periferik eklem tutulumu: Es. kalça, diz, ayak bileği ve omuz eklemleri tutulur ve
asimetrik oligoartikülerdir.
Entesopatik lezyonlar: Plantar fassiitis, kostokondritis ve aşil tendiniti
Ekstraaksiyel tutulumlar: A bulguları; Anterior üveit (es.), aort yetmezliği, apikal
pulmoner fibrozis, AV bloklar, IgA nefropatisi. Diğer; Osteoporoz, KHA, Kauda equina..
S a y f a | 176
/Romatoloji
Tanı:
FM: Schober testi (spinal mobilite ölçümü), direkt basıda sakroiliak eklem üzerinde ağrı.
o FABERE testinde sakroiliak ağrı oluşması.
LAB: HLA-B27 (+), Kr. hastalık anemisi (KHA), Sedim/CRP yüksekliği. ANA ve RF negatif.
Radyoloji:
o Sakroiliak X-ray: İlk bulgu eklem kenarında erozyonlardır. Eklem aralığında
yalancı genişleme, subkondral skleroz, ankiloz.
o Vertebral X-ray: Vertebral korpusların kareleşmesi, beyaz kenarlar (shiny
corner), sindesmofitler, bambu kamışı görünümü.
o MR: En sensitif görüntüleme yöntemidir. Aktif sakroileit bulguları, en erken
Kİ’de ödem.
Klinik:
Genellikle enfeksiyon sonrası 1-3 hafta içerisinde gelişir.
o Alt ekstremitenin büyük eklemlerini asimetrik tutan oligoartrit tipiktir.
Es. tutulan eklemler (sırayla): Diz, ayak bileği ve metatarsofalangeal eklemlerdir.
Daktilik görülebilir.
Deri: Keratoderma blanerojika (el ve ayak tabanında görülen ağrısız papüloskuamöz
lezyonlar), Circinate balanitis (glans penis etrafında ağrısız ülser bulunması).
Klinik:
Es. asimetrik oligoartrit görülür. Daktilit diğer SpA’lara göre daha sıktır.
DIP tutulumu: Tırnak değişiklikleri sıktır. Onikoliz, pitting, subungual keratosis.
Simetrik poliartrit: RA ile benzerlik gösterse de DIP tutulumu+RF (-) olması ile ayrılır.
Artritis mutilans: ağır destrüksiyon ve deformasyona. Pencil-in-cup deformitesi.
S a y f a | 177
/Romatoloji
ENTEROPATİK ARTRİT
• Crohn ve ÜK’ye sekonder gelişir. Crohn daha sıktır. Artrit İBH tanısından önce başlayabilir.
• Periferik tutulum aksiyelden daha sıktır. Büyük eklemleri tutan non-eroziv poliartrit gelişir.
• Aksiyel tutulum olanların yarısında HLA-B27 pozitiftir. Periferik tutulumda bir ilişki yoktur.
o Aksiyel tutulum: İnflamatuvar bağırsak hastalığı aktivitesinden bağımsızdır.
o Periferik tutulum: Genellikle non-eroziftir ve deformite gelişimi nadirdir.
• Eklem dışı tutulum: Üveit, eritema nodozum, piyoderma gangrenosum, çomak parmak.
SpA Tedavisi:
Egzersiz: En ideali yüzmedir. Gerilme ve nefes egzersizleri de önerilir.
NSAID: Modifiye edici ilaçlardır. Radyolojik progresyonu yavaşlatır.
o Enteropatik artritte altta yatan barsak hastalığını alevlendirebilir.
Biyolojik tedaviler:
o Anti-TNF: NSAID dirençlilerde tercih edilirler. Psöriatikte ilk basamakta önerilir.
Radyolojik progresyonu yavaşlatırlar.
o Secukinumab/Brodalumab (IL-17A inh): Hem AS hem de PsA’te kullanılırlar.
o Ustekinumab (IL-12/23 inh): Özellikle PsA’da kullanılır.
o Tofacitinib (JAK1/3 inh): AS ve PsA’da etkilidir.
Steroidler: Sakroiliak ekleme yapılan enjeksiyonlar uzun süreli semptomatik rahatlama
sağlayabilir. Sistemik olarak genelde kullanılmazlar.
Sulfasalazin/MTX: Sadece periferik tutulumu olanlarda yararlıdır.
• Ciltte ve diğer organlarda fibrozis ve vaskülopati ile karakterize, idiyopatik multisistemik bir
bağ dokusu hastalığıdır. Diğer otoimmün hastalıklardan genelde deri tutulumu ile ayrılır.
• Hastalığın 3 özelliği; Doku fibrozisi, Vaskülopati (küçük kan damarlarda), spesifik antikorlar.
• 40-60 yaş arasındaki kadınlarda 2-3x daha sık görülür.
• Hastalığın erken döneminden itibaren küçük/orta arterler ve arteriollerde vasküler infla-
masyon, intimal kalınlaşma ve obliterasyon vardır.
• Fibrozisten sorumlu temel hc myofibroblastlardır.
Sınıflandırma:
S a y f a | 178
/Romatoloji
Etiyo-patogenez:
Çevresel: Silika, vinil klorid, tolüen gibi aromatik hidrokarbonlar, bleomisin, pentazosin,
kokain, iştah baskılayıcılar.
Genetik: STAT4, IRF4, PTPN22 genlerindeki polimorfizm önemlidir.
Klinik:
Diffüz: Topoizomeraz 1 (Scl-70), RNA pol-3, U3-RNP antikorları
o Deride ödem, eritem ve kaşıntı gibi tipik bulgularla gelirler.
o Yorgunluk, kas güçsüzlüğü ve sertlik görülebilir.
o Uzun dönem deride kr. değişiklikler: Fibrozis, hiperpigmentasyon, kıl dökülmesi,
terleme kaybı, kuru deri.
Sınırlı SSc (CREST): Sentromer (Dijital iskemi, PHT, Pr. Biliyer kolanjit)
o Reynaud, kalsinozis, özofageal dismotilite, deri değişiklikleri ve sklerodaktili
karakterizedir.
Reynaud genelde hastalık çıkmadan yıllar önce başlar.
Organ tutulumları:
• Deri:
o İlk dönemde sert ve ödemli deri görülür. Parmaklardan başlayıp distale yayılır.
o Dudaklar incelir ve ağız girişi küçülebilir (mikrostomia). Maske yüz görülür.
o Ağrılı ülseratif lezyonlar parmak uçlarında görülebilir.
• Reynaud:
o 3 faz görülür: Soluk deri (vazokonstriksiyon), siyanoz (iskemi), eritem (reper-
füzyon). Soğuk ve stres ile tetiklenir. SSc’nin es. ve en erken bulgusudur.
o Sekonder Reynaud: Daha geç başlar (> 30 yaş), ağrı sık, ANA (+), tırnak yatağı
mikrohemorajiler, kapiller genişleme ve düzensizlikler görülür.
• GİS:
o Reflü ve uzun dönemde barret özofagus/striktür
o Mide boşalmasında gecikme (gastroparezi nedeniyle), karpuz mide görünümü.
o Barsak motilitesinin azalmasıyla beraber bakteriyel aşırı çoğalma ve kr. ishal
görülebilir. Psödoobstrüksiyon gelişebilir. Kolon tutulumu ile kabızlık olabilir.
• Akciğer:
o Diffüz SSc'de interstisyel fibrozis, sınırlı SSc'de ise ön planda izole PHT görülür
İnterstisyel ACH risk faktörleri: Erkek, diffüz deri tutulumu, ciddi GÖR
ve topoizomeraz 1 ab. Genellikle alt lobları tutar.
PHT risk faktörleri: Sınırlı deri tutulumu, genç yaşta başlangıç,
şiddetli reynaud, telenjiektazi yaygınlığı, antisentomer, U1RNP, U3 RNP.
• Kalp: Perikard tutulumu, ileti blokları, KY ve aritmiler.
• Böbrek: Renal kriz, malign HT ve böbrek yetmezliği ile ortaya çıkar.
o Renal kriz için risk faktörleri: erkek cinsiyet, diffüz cilt tutulumu, şiddetli GÖR
ve anti-RNA polimeraz 1-3 pozitifliği, tendon sürtünme sesi. Tedavide ACEi.
• Kas-İskelet: Karpal tünel sendromu, myopati, tendon krepitasyonları, myopati.
• Diğer: Ağız ve göz kuruluğu, hashimoto, periferik nöropatiler. Gebelikte artmış fetal
morbidite, KVS tutulumunda şiddetlenme ve renal kriz riski artar.
• Kanser: AC ca, Özofagus adenokanseri. Anti RNA-polimeraz 3 ab (+) olanlarda meme,
AC, over ca ve lenfoma sıklığı artmıştır.
S a y f a | 179
/Romatoloji
Tanı:
Reynaud fenomeni, tipik deri/organ tutulumu ile tanı konulabilir.
ANA hemen hemen tüm hastalarda pozitiftir. Sedim ve CRP genelde yükselmez.
Anemi ve malabsorbsiyon görülebilir.
Renal kriz olanlarda; Mikroanjiyopatik hemolitik anemi bulguları olabilir (PY: şistositler).
Tedavi:
Steroidler: erken dönemde ağrı ve sertliği azaltabilir. Renal kriz riskini arttırır.
Siklofosfamid erken dönemde interstisyel ACH progresyonunu yavaşlatabilir ama etkisi
uzun sürmez. Rituximab benzer etkilidir ve daha güvenli bir alternatiftir.
Mikofenolat mofetil (MMF), MTX, tocilizumab kısmen etkilidir. MMF AC progresyonunu
yavaşlatabilir.
Tedavilere yanıtsız hastalarda otolog hematopoetik kök hc nakli sağ kalımı arttırır.
Prognoz:
Temel ölüm nedeni pulmoner tutulumdur (parankim, vasküler)
Kötü prognoz: Erkek, diffüz SSc, ileri yaşta başlangıç, şiddetli organ tutulumu, zayıflık,
topoizomeraz-1 varlığı ve anti-sentromer ab yokluğu.
SJÖGREN SENDROMU
S a y f a | 180
/Romatoloji
Sistemik Tutulumlar
Deri Reynaud, küçük damar vaskülüti, palpabl purpura, fotosensitivite.
Solunum İnterstisyel ACH, kr. bronşir, bronşiektazi, bronşiolitis obliterans
Kas-İskelet Poliartrit, polimiyozit
Renal Tübülointerstisyel nefrit, Tip-1 RTA
Nörolojik Periferik motor/sensoriyel nöropatiler, MS benzeri fokal lezyonlar
KC Pr. biliyer kolanjit
Sjögren ve NHL:
Klinik risk faktörleri: Persistan tükürük bezi şişliği, SM, LAP ve palpabl purpura.
Biyolojik risk faktörleri: RF (+), kriyoglobulinemi, lenfopeni, düşük kompleman
seviyeleri ve monoklonal protein vardliği.
Tedavi:
Ağız ve göz kuruluğu: Lokal. Muskarinik agonistler (pilokarpin ve sevimelin)
Renal tübüler asidoz: Bikarbonat
Artrit: Hidroksiklorokin veya metotreksat ek olarak steroid
Vaskülit: Steroid ve/veya immünsüpresifler (siklofosfamid)
Lenfoma: CHOP + Ritüksimab
Dirençli vaka ve sistemik tutulumda: Ritüksimab
İNFLAMATUAR MİYOPATİLER
Dermatomiyozit:
Proksimal kas güçsüzlüğü + deri bulguları ile karakterize.
Patognomonik: Heliotrop döküntü, Gottron papülleri.
Tırnak yatağında telenjiektaziler, fotosensitif deri döküntüleri, kaşıntı olabilir.
Tanı: CK ve Aldolaz yüksek, Anti- Jo 1, anti-Mi 2 ve anti-MDS5 pozitiflikleri.
Deri biyopsisi→ İnterface dermatit, Kas bx→ Perifasiküler atrofi (patognomonik)
Polimiyozit
Ağrısız, simetrik kas güçsüzlüğü, CK artışı
Kas biyopsisinde endomysial inflamasyon vardır. İCM’de de benzer bulgular olabilir.
Kalp ve AC tutulumu olabilir. Ca riski artmıştır.
Anti-Jo 1 pozitiftliği inklüzyon cismcikli miyopati ile ayrımda önemlidir.
S a y f a | 181
/Romatoloji
Kas güçsüzlüğü:
Dermatomiyozit İlk basamak→Steroid
Kas biyopsisi
Polimiyozit Deri biyopsisi 2.Basamak→ MTX, AZT, IVIG,
Nekrotizan
Proksimal>Distal Rituximab
Miyopati Tedaviye
Şüphesi yanıt yok
Distal ve Quadriceps
İnklüzyon
Kas Biyopsisi→Tanı doğrulandı Tedavisi Yok
Cisimcikli Miyozit
OSTEOARTRİT (OA)
• Es. görülen artrittir. Eklem kıkırdağında dejeneratif değişiklikler görülür. Hasar artışı ve
hasarın tamir edilmesinde bozukluklar ile karakterizedir.
• İlk bulgu kıkırdak zedelenmesidir
• Radyolojik olarak es. tutulum DIP ekleminde, semptomatik tutulum ise diz eklemindedir.
o 1. CMC (karpometakarpal) eklemi tutan nadir hastalıklardandır.
• Risk faktörleri:
o Yaş en önemlisidir. Obezite, ağır egzersiz ve kas güçsüzlüğü de diğerleridir.
o Ailesel yatkınlık çok güçlüdür. GDF5 ve FGF18 suçlanmaktadır.
Klinik:
İlk ortaya çıkan semptom hareket ve palpasyonla artan eklem ağrılarıdır. Sabah kısıt-
lılığı 30 dk’yı geçmez. Progresif vakalar hareket kısıtlılğı oluşturabilir.
Krepitasyonlar (en önemli fizik muayene bulgusu). Tutulan eklemde lokalize sıcaklık ve
şişlik olabilir.
Dışarıdan bakılınca nodüle benzeyen osteofitler görülebilir.
o DIP eklemindeki çıkıntılara Heberden nodülleri, PIP’teki ise Bouchard
nodülleri denir.
Tutulan eklemderde değişik derecelerde sıcaklık artışı ve şişlik olabilir.
Primer OA'da en sık tutulan eklemler DIP'lerdir. Bundan başka PIP'ler, 1. CMC'lar, kalça,
diz ve 1. MTP ile alt lumbal ve servikal omurlardır.
S a y f a | 182
/Romatoloji
Tanı:
X-ray: Osteofit, subkondral skleroz, kemik kistleri
Artrosentezde genelde 50-2000/uL arasında lökosit vardır.
o OA’lı hastada çok yüksek sayıda lökosit eşlik ediyorsa + septik artrit bulguları
yoksa tanıda psödogut düşünülmelidir.
Tedavi:
İlk basamak egzersiz ve yürüyüş.
Medikal:
o Parasetamol ilk basamakta. Yanıt yoksa, NSAID’e geçilir.
o Opial kapsaisin / NSAID kremler.
o NSAID kontrendikasyonunda Tramadol (oral opioid) kullanılabilir.
o Diz içine uzun salınımlı Triamsinolon enjeksiyonu ağrıda belirgin azalma yapar.
Cerrahi: Medikal tedaviye yanıtsız vakalarda total eklem replasmanı yapılabilir
GUT VE HİPERÜRİSEMİ
• Hastaların büyük çoğunluğu ileri yaş erkektir ayrıca postmenopozal kadınlarda da sık
görülür. En önemli risk faktörü hiperürisemidir. Hiperürisemi düzeyi ve süresi uzadıkça gut
gelişme riski artar.
• Normal pH seviyesinde ürik asit ≥6.8 mg/dL olursa kristalizasyon olabilir. Ürat seviyesi
yükseldikçe gut gelişme riski artar.
• Ürik asit üretiminde artış/atılımda azalma olmasıyla süpersatüre olan ürat iyonları
kristalleşir ve monosodyum ürat olarak eklem ve dokulara çöker. Temel artış mekanizması
atılımdaki azalmadır.
Hiperürisemi Nedenleri:
Ürtim Artışı: Alkol, kırmızı et, fruktozlu mısır şurubu, obezite. Myelo-lenfoproliferatif hast
Atılım azalması: KBH, obezite, HT, diüretikler, ACE, D.d. Aspirin, siklosporin, etanol, BBL..
Klinik:
Akut atak, genellikle tek bir eklemde ani ve şiddetli ağrıyla başlar. Akut olarak eklemde
inflamasyon başlar ve şiddetli ağrı, şişlik, kızarıklık, sıcaklık artışı olur. 8-12 saat boyunca
ağrı şiddetlidir, sonra azalmaya başlar. Tedavisiz atak 5-14 gün içerisinde klinik olarak
tamamen geriler.
Es. 1. MTP (podagra) tutulumu olur. Ayak bileği ve diz tutulumu da sıktır.
Atak çoğu kez aşırı yemek, alkol alımı, enfeksiyon, MI, travma, ameliyat veya aşırı fiziksel
yorgunluk gibi tetikleyicilerden sonra gelişir.
Eğer hastalar uzun süre tedavi edilmezse kronikleşir ve sürekli düşük şiddette ağrı olur
ve akut alevlenmeler yine olur.
Kronik dönemin klasik lezyonu tofüs formasyonudur.
o Es. parmaklar, bilek, kulak, diz ve olekranon bursasında oluşur.
o RA nodülleri ile karıştırılabilir.
Tanı:
Klinik öykü. birefrejans
Altın standart → Polarize ışık mikroskobunda iğne şeklinde negatif sarı-yeşil renk veren
kristallerin görülmesi.
Atak sırasında sıklıkla ateş, lökositoz ve sedimentasyon hızında artma görülür.
Akut atak esnasında vakaların 2/3'ü hiperürisemiktir.
USG ile monosodyum ürat kristallerinin oluşturduğu tabaka eklem üzerinde görülebilir
ve tanısaldır.
S a y f a | 183
/Romatoloji
Tedavi:
Akut atak tedavisi:
Eklemin dinlendirilmesi ve buz uygulanması.
NSAID, kolşisin ve oral steroidler.
Atak esnasında ürik asit düşüren ilaç kullananlar ilacı hiç kesmemeli, kullanmayanlarda
ise başlanmamalıdır. Ürik asit düzeyinin değiştirilmesi (azalması/artması) atağı
tetikleyebilir, var olan atağı ise şiddetlendirir.
Kronik:
Pürinden fakir diyet ve kolşisine devam edilir.
Alkol alımı kısıtlanmalı ve ürik asit düzeyini artıran ilaçlardan sakınılmalıdır (öz. tiazid)
Profilaksi:
Allopurinol ve febuksostat: Ürik asit seviyesini düşürürler.
Probenesid: Ürik asit atılımını arttırır.
Pegloticase: Ürat oksidaz enzim analoğudur. Diğer tedavilere rağmen ürik asit
yüksekliği olanlara verilebilir.
Kolşisin ve düşük doz NSAID: Uzun dönemde anti inflamatuar profilaksi olarak
verilebilir.
Etiyoloji:
Hiperparatroidi (en sık), Hemokromatozis, Okronozis, DM, Hipotiroidi, Gut.
Klinik:
Klinik olarak es. poliartiküler artrit şeklindedir. El bileği, omuz ve 2/3. MCP gibi OA’da sık
tutulmayan eklemler tutulur.
En sık tuttuğu eklem dizdir (GUT’a benzeyen formda). Atak aylarca sürebilir.
Tanı:
Altın standart tanı yöntemi polarize ışık mikroskobunda kristallerin gösterilmesidir.
Klinik öykü ve bulgarı olan hastalarda kondrokalsinoz gösterilmesi ile genellikle tanı
konur.
Tedavi:
Kolşisin, NSAID, Anakinra
SEPTİK ARTRİT
• Es. sebebi s.aureus’tur. Cinsel aktif <40yaş insanlarda ise n.gonorrhoeae es. görülür.
• Enfekte prostetik eklemlerde ise staphyloccus epidermidis en sık etkendir.
• En sık bulaş yolu hematojendir.
Klinik:
Ateş yüksekliği ile birlikte eklemde ödem, hareket kısıtlılığı, hassasiyet görülebilir.
Es. tutulan eklem diz eklemidir. Akut monoartrit tablosu görülür.
IV ilaç bağımlılarında sakroiliak ya da akromioklaviküler eklem tutulumu olabilir.
Gonokok: ilk tutulum yukardaki gibidir. İkinci tutulum triad şeklindedir:
S a y f a | 184
/Romatoloji
Tanı:
Kan kültürü hastaların yarısında pozitif gelir. Lökositoz, sedimentasyon ve CRP artmıştır.
Sinovyal sıvı aspirasyonu:
o Hc sayımı : > 50.000/uL (nötrofil ağırlıklı)
o Gram boyama, PCR, kültür
o Gonokok şüphesinde endoserviks ve üretra kültürleri alınmalıdır.
Tanıda en önemlisi sinovyal sıvıda etkenin gösterilmesidir (Gram boyama ve kültür).
Tedavi:
Pürülan mayi drene edilmelidir.
Gram boyama sonucu:
o Gr+ diplokok: Vankomisin
o Gr- basil: Seftazidim, sefepim, imipenem, piperasilin
o Gr - diplokok (gonokok): Seftriakson
o Gr boyama negatif ise ampirik Vankomisin + Seftriakson
OSTEMOMİYELİT
• Kemiğin yıkımı ile giden bakteriyel enfeksiyonlardır. Öz. diyabetik, artriyel yetmezlik ya da
nöropatisi olan hastalarda alt ekstremitede sıktır.
o Diyabetik ve vasküler yetmezliğe bağlı gelişen osteomiyelitler genelde
polimikrobiyaldir.
• Hematojen, direkt inokülasyon ve yumuşak dokudan yayılım vardır.
o Hematojen yayılım ile gelişenlerde tipik olarak ≥ 2 vertebral kemik tutulumu
vardır.
• Es. etken s.aureustur.
Klinik:
Es. semptom etkilenen kemik bölgesinde ağrı olmasıdır. Deride inflamasyon ve abse
görülebilir.
Tanı:
Akut osteomiyelite sedim/CRP yüksek, lökositoz ve kan kültürü pozitif olabilir.
En sensisitif görüntüleme MR.
o Direkt grafide kemikte kronik osteomyelitlilerde anormallikler olabilir.
Akıntı varsa akıntıdan / yumuşak doku/kemik örneğinden gr boyama ve kültür ile
mikroorganizma belirlenmeye çalışılır.
Tedavi:
Uzun kemik osteomiyeliti olanlarda tedavi 4-6 hafta, vertebrada ise 6-12hf.
MRSA: Vankomisin/Daptomisin
MSSA: Nafsilin, oksasilin, sefazolin
S a y f a | 185
/Romatoloji
SİSTEMİK VASKÜLİTLER
Tutulum paterni:
IgA vask: Deri, böbrek, eklem ve GİS
GPA: ÜSY, AC ve böbrek
Cogan: Göz, iç kulak ve büyük arterler.
İmmün kopleks varlığı:
o IgA 1 : IgA vask.
o IgG, IgM ve kompleman: Kriyoglobülinemi
o Pauci-immün (kompleks yok): ANCA ilişkililer.
S a y f a | 186
/Romatoloji
TAKAYASU ARTERİTİ
• Aorta ve dallarında stenoz ile karakterize granülomatöz vaskülittir. Es. etkilenen damarlar
subklavian ve innominate arterlerdir. Nabızsızlık hastalığı olarak da bilinir.
• Genelde doğurgan yaştaki kadınlarda görülür.
Klinik:
Erken evrede ateş, halsizlik, gece terlemesi, miyalji ve artralji gibi sistemik bulgular
görülür.
Ciddi subklavian darlıkta üst ekstremite nabızları alınamaz. Karotid arter tutulumu ile
senkop, presenkop, baş ağrısı/dönmesi görülebilir.
Takayusu retinopatisi: Yeni damar oluşumu ile karakterize hipotansif retinopati.
Çıkan aort tutulumu: aort anevrizması ve rüptürü görülebilir.
o Proksimale yayılırsa: aort kapağını ve sinüs valsalvayı tutarak akut aort
yetmezliği ve Mİ görülebilir.
Tanı:
Altın standart yöntem anjiyografi (es. stenoz görülür)'dir.
Yapısal semptomlar, akut faz reaktan yüksekliği.
Tanı kriterleri: ≥ 3 kriter gereklidir.
o Başlangıç yaşı < 40
o Bir ekstremitede kladikasyo
o Azalmış brakial arter nabzı
o Kollar arasındaki basınç farkı > 10 mmHg
o Subklavian arter veya aort üzerinde üfürüm
o Anjiyografide arterlerde tıkanma, daralma, anevrizma
Tedavi:
Steroid, MTX, Tocilizumab (IL-6 antikoru).
S a y f a | 187
/Romatoloji
Tanı:
Temporal arter biyopsisi altın standarttır. Biyopside→ granülomatöz panarterit
Tedavi:
Dev Hc’li de:
o Yüksek dozda steroid (1 mg/kg), Görmeyi tehdit eden tutulum varlığında pulse
steroid verilmelidir.
o İlk basamak steroid tedavisidir. Yanıt alınamazsa Tocilizumab (IL-6 ab) çok
etkilidir.
Polimiyalji’de:
o Düşük doz steroid (10-20 mg/gün prednizolon) verilir.
Tanı:
Kesin tanı: Biyopsi. Transmural ve segmental nekrotizan vaskülit, fibrinoid nekroz,
luminal trombozlar.
Anjiyografide tesbih tanesi görünümü (darlıklar ve takip eden dilastasyonlar)
Tedavi:
Steroid, siklofosfamid
HBV ilişkililerde HBV tedavisi (Tenofovir, Entakavir) verilmelidir.
Prognoz:
Ölüm nedeni KVS-GİS komplikasyonlarıdır.
S a y f a | 188
/Romatoloji
KAWASAKİ HASTALIĞI
BUERGER HASTALIĞI
• Sigara ile çok yakın ilişkilidir. Erkeklerde önemli ölçüde sık görülen tek vaskülit.
• El ve ayak bileği seviyesindeki orta çaplı arter ve venleri etkiler. (distalden proksimale doğru)
• Görüntülemede tirbüşon görünümü vardır. Arter trombozları nedeniyle çok sayıda kollateral
damar gelişimi olur.
• İç organ damarlarını tutmaz.
• Sigarayı bırakmazsa ampütasyon (parmak ve uç ekstremite).
Klinik:
ÜSY: es. tutulumdur. Sinüzit en sık tutulum tipi iken diğer bulgular otitis media, işitme
kaybı, subglottik stenoz, kulak ağrısı ve oral lezyonlardır.
Akciğer: Öksürük, kanlı balgam, nefes darlığı ve göğüs ağrısı başlıca semptomlardır.
ACGr’de kaviter lezyonlar ve nodüller görülür.
o En tehlikeli tutulum diffüz alveolar hemorajidir.
Göz: Pseudotümör (orbita içerisinde kitle oluşumu), sklerit, periferal ülseratif keratit.
Kulak: Orta kulak tutulumuna bağlı hem iletim hem de sensorinöral işitme kaybı
görülebilir.
Böbrek: RPGN ve biyopsi yapılırsa FSGN ve damar içerisinde trombozlar görülür.
Cilt: Purpura, sc nodüller.
Nörolojik: Kr. menenjit, mononöritis mültipleks.
Tanı:
c-ANCA (+) olabilir, biyopsi.
Tedavi:
Rituximab / steroid + siklofosfamid
S a y f a | 189
/Romatoloji
• Küçük ve orta damarların nekrotizan vaskülitidir. Eozinofili ve vaskülit kliniği tipik özelliğidir.
• Küçük ve orta damarları tutar. Astım ve eozinofili iki önemli bulgusudur.
Klinik:
Non-spesifik Ateş, anoreksi ve kg kaybı vardır. Kliniği AC (astım, pulm.infilt) domine eder.
Prodromal faz: Astım ve alerjik rinit başlar.
Eozinofil infiltrasyon fazı: AC, GİS vd. dokularda eozinofil infiltrasyonu ve perif. eozinofili
Vaskülitik faz: Sistemik nekrotizan vaskülit gelişir. (AC, kalp, deri, SSS ve böbrek)
P-ANCA (+) olabilir.
Kardiyak tutulum mortaliteden sorumludur.
Tedavi:
Steroid, Mepolizumab (anti IL-5 mAb)
Ciddi tutulumlarda steroidlere ek olarak rituximab/siklofosfamid verilebilir.
Astımı olan bir hastada ateş, kilo kaybı ve hematüri varsa Churg-Strauss
• Artrit, karın ağrısı, GN ve purpuralar ile karakterize lökositoklastik vaskülitin özel bir tipidir.
• Erişkinlerde nadir görülen bir çocuk hastalığıdır. Viral ÜSYE’nin bir tetikleyici olduğu düşünülr
Klinik:
Tipik bulguları özellikle alt ekstremitelerde yerleşen palpabl purpura, artralji, artrit,
karın ağrısı, GİS kanaması ve böbrek tutulumudur (glomerüler tutuluma bağlı hematüri).
Lezyonlarda IgA birikimi vardır.
Tanı:
Biyopsi: Damarlarda IgA depolanması ve lökositoklastik bulgular (parçalanmış nötrofiller)
Tedavi:
Ciddi tutulumda steroid verilebilir.
Ağır renal tutulumda plazmaferez ve ek olarak sitotoksik ilaçlar verilir.
• Anti C1q ab nedeniyle ortaya çıkar. Vaskülit lezyonları 48 saatten uzun sürer, purpurik
komponent vardır ve iyileşirken hiperpigmentasyon görülebilir.
• Biyopside dermis damarlarında kompleman ve Ig birikimleri görülür.
S a y f a | 190
/Romatoloji
KRİYOGLOBULİNEMİ
BEHÇET SENDROMU
Klinik:
Tekrarlayan oral aftlar (iz bırakmaz), genital ülserler (iz bırakır), bilateral panüveit.
o Gözün tüm katmanlarını tutabilir. Tam körlük gelişebilir.
Deride; Eritema nodosum (EN), pyoderma gangrenosum, akne ve paterji testi pozitifliği.
o EN sık görülür ve daha çok pretibial-bacaklarda görülür.
Nadir bulgular; Avasküler nekroz, DVT, büyük eklem artriti, superior VC tutulumu,
pulmoner arter tutulumu, hepatik ven tutulumu.
Crohn ile karışabilen terminal ileum ve çekum tutulumu görülür.
Epididim tutulumu ile erkeklerde infertiliteye neden olabilir.
Ölümün major nedenleri santral sinir sistemi ve akciğer tutulumudur (pulmoner arter
anevrizma rüptürü en mortal olandır).
Tanı:
Tekrarlayan oral ülserler ile beraber aşağıdakilerden 2’sinin olması yeterlidir;
o Tekrarlayan genital ülserler
o Deri lezyonları
o Oküler lezyonlar
Tedavi:
Mukokutanöz tutulum: Kolşisin, topikal steroidler, apremilast (fosfodiesteraz 4 inh),
thalidomide.
Üveit ve nörobehçet: Yüksek doz steroid, siklofosfamid, TNF-a blokerleri.
Ciddi organ tutulumu: Steroid ve gerektiğinde diğer immünsüpresifler.
COGAN Sendromu:
• İnterstisyel keratit ve odyovestibüler tutulum tipik özelliktir.
• Genelde torasik ve abdominal aortanın dallarını tutar ve tedavide steroid verilir.
S a y f a | 191
/Romatoloji
• Tekrarlayan serozal zar iltihabı ile karakterizedir. Çocukluk döneminde başlar (5-15 yaş).
Erişkinlerde es. görülen periyodik ateş sendromudur.
• MEFV genindeki (es. M694V) mutasyon nedeniyle pyrin proteininde defekt gelişir.
o Hastalarda abartılı IL-1B sekresyonu ortaya çıkar (Pyrin IL-1B üretimini regüle eder)
Klinik:
Seröz zar itihabı genelde periton/plevradadır.
Ateş hastalığın en önemli ve en sık görülen bulgusudur. 1-3 günde spontan düzelen akut
febril serozit atakları görülür.
Ateşten sonra es. görülen bulgusu karın ağrısıdır. Bazılarında akut karın gelişebilir. Atak
sırasında genelde kabızlık görülür.
Artrit görülür. En sık tutulan eklemler sırasıyla dizler, ayak bilekleri, kalça ve omuzlardır.
Tipik cilt bulgusu erizipeloid döküntüdür. Ayak sırtı, ayak bileği ve tibia üzerinde olur.
Komplikasyon: Sekonder amiloidoz görülme riski en yüksek olan hastalıktır. İlk bulgusu
proteinüridir. Tedavi edilmezse son dönem böbrek yetmezliği gelişebilir.
o Amiloidoz riskini arttıranlar: Geç tanı, erkek, M694V homozigot olması, kolşisin
uyumsuzluğu.
Tanı:
Uygun klinik.
o Atak süresi < 72saat, tekrarlayan ataklar, ataklarda ateş olması, peritonit/
plevrit kliniği.
o Genetik.
Tedavi:
Kolşisin: atak sıklığını azaltır.
Kolşisine direnç varsa canakinumab (IL-1B inh.), anakinra (IL-1 inh.)
PFAPA:
• Çocuklarda es. görülen periyodik ateş sendromu. Aftöz stomatit, farenjit, adenit.
S a y f a | 192
/Romatoloji
BUNLARI UNUTMA
⋅ Polimiyaljia Romatika: Proksimal kas ağrısı, sabah tutukluğu ile karakterize, USG’de bursit,
tenosinovit varlığı tanısaldır. D.d. steroide yanıt dramatiktir. Tanı kriterlerinde USG vardır.
o Yaşlı, omuz-kalça kasını tutan, ağrı-sertlik ile giden ve steroid tedx. yanıtta ilk düşün
⋅ PAN: HBV ve Hairy cell lösemi ile ilişkili vaskülit, es. tutulan organ böbrek, böbrek ve mezenter
arterde anevrizma yapan vaskülittir. Düşük ayak, HT, hematüri, kreatinin ↑, GİS kanama
⋅ Pulmoner arterde anevrizma yapan Behçettir.
⋅ SLE: Es. başvuru nedeni artralji-miyaljidir. Spesifik ab’ler→ Anti dsDNA, Anti-Smith (en sp).
⋅ İlaca bağlı Lupus: İlaç kullanımı (İzoniazid, hidralazin, prokainamid..), cilt, artrit, serozit,
kompleman normal, anti-histon ve anti-ssDNA pozitif.
⋅ Antifosfolipid ab sendromu: Tekrarlayan gebelik kaybı ve/veya venöz tromboz öyküsü, AP
ab’ler pozitif. Sekonder APS’nin es. nedeni → SLE
⋅ Hidroksiklorokin: RA tedavisinde kullanılır, yeni tanı DM sıklığını azaltır, kolesterolü düşürür,
RA tedavisinde gebelikte güvenlidir.
⋅ Biyolojik DMARD başlamadan önce mutlaka Tbc taraması yapılmalıdır.
o RA’da oral kullanılabilen DMARD → Tofacitinib
⋅ RA’da tutulması en az beklenen eklemler→ DİP, intervertebralar (Atlantoak. hariç), sakroiliak
⋅ DİP tutulumu OA ve psöriatik artritte sıktır.
⋅ RA’da KVS: Es. klinik bulgu perikardit, es. kapak hastalığı MY. Es. ölüm nedeni KAH.
⋅ Tanı testleri:
⋅ Anti-La → Sjögren ⋅ Anti-Jo1→ Polimiyozit
⋅ Anti-kardiyolipin→ APS ⋅ RA→ anti-CCP
⋅ Anti-dsDNA→ SLE
S a y f a | 193
/Romatoloji
S a y f a | 194