You are on page 1of 27

Finansal Yönetim

5. Bölüm

Kar Dağıtım Kararları ve Kar Dağıtım Politikası

Yrd. Doç. Dr. Adnan GÜZEL


Yıllık Program
Finansal Yönetim
1 – İşletmelerde Finans Fonksiyonu ve Paranın Zaman Değeri ve Maliyeti
2 – Finansal Planlama, Yatırım Kararları ve Yatırımların Değerlendirilmesi
3 – Finansman, Finansman Kararları ve Finansman Kaynakları
4 – Sermaye Maliyeti ve Sermaye Yapısı
5 – Kar Dağıtım Kararları ve Kar Dağıtım Politikası
6 – Finansal Tablolar ve Finansal Analiz
7 – Varlıkların (Çalışma Sermayesinin) Yönetimi ve Finansal Operasyonlar
8 – Özel Finansman Teknikleri
9 – Finansal Sistem, Finansal Piyasalar ve Araçlar
10 – Menkul Değer Yatırımlarının Yönetimi
11 – Risk Yönetimi ve Türev Piyasa Araçları
12 – Portföy Yönetimi ve Türev Piyasa Araçları
13 – Özel Konular
14 – Final Sınavı
THK Üniversitesi İşletme Fakültesi
Kârın Tanımlanması 1.
Kar bir kişinin ya da bir işletmenin servetinde (öz sermayesinde) belirli bir iktisadi faaliyet
sonunda meydana gelen artıştır. Bu artış söz konusu faaliyet boyunca elde edilen gelirlerle
(Servete - İşletmenin öz sermayesine yapılan ilaveler), faaliyetleri sürdürebilmek için servetten
yapılan ödemelerin farkına eşittir. İşletme söz konusu olduğunda servet kelimesi yerine öz
sermaye sözcüğünü kullanmak uygun olur.

Bir dönem içinde yapılan işlemler, diğer olaylar ve koşullardan işletme sahipleri ile ilgili
olmayan kaynaklardan dolayı işletmenin öz sermayesinde (net aktif değerindeki) meydana
gelen artışlar kâr olarak tanımlanmaktadır.

Kâr kavramında hangi amaçlarla tanımlama yoluna gidilirse gidilsin, hepsinde ortak nokta
kârın net veya artık bir değeri ifade ettiği noktasıdır.

Belli bir dönem içinde yapılan işlemler, öz sermaye üzerinde artış meydana getirebilir. Ancak
belli bir dönem içinde elde edilen hasılatın hepsini kâr olarak ifade etmek yanlış olacaktır.
Çünkü brüt olarak elde edilen hasılatın elde edilmesi için işletme birtakım maliyetlere
katlanmaktadır. Bunun için söz konusu maliyetlerin, hasılattan düşülmesi suretiyle kâr
kavramına ulaşılabilir.

THK Üniversitesi İşletme Fakültesi


Kârın Tanımlanması 2.
Hesap Dönemi Kârı (Ticari Kâr) = ((Net satışlar + diğer gelirler) - (satışların maliyeti + faaliyet giderleri +
diğer giderler))

Hesap Dönemi Kârı (Ticari Kar) – Vergiler = Dağıtımdan Önceki Kâr

Kârın yukarıdaki tanımlamalara göre farklı sonuçlar verdiği durumlar söz konusu olabilmektedir. Özellikle
ticaret hukuku ile vergi hukuku arasındaki farklılıklar bu sonucun oluşmasına neden olmaktadır. Gerek
ticaret hukukunun gerekse vergi hukukunun kârın tespiti ve bilançonun oluşumunda dayandıkları ortak
nokta değerlemedir. “Değerlemede, indirilmesi kabul edilmeyen giderlerde, gizli yedek akçelerde,
amortisman ve karşılık ayrılmasında vb. farklı olabilecek vergi hükümleri veya ekonomik sosyal
amaçlarla bazı işletme gelirlerinin tamamen vergi dışı bırakılması veya kazançlarında indirim
yapılmasının kabul edilmesi dolayısıyla, vergi bilançosu (mali kâr), ticari bilançodan (ticari kâr) değişik
bir görünüm arz edebilir.

Ticari Kâr=Tek Düzen Muhasebe Uygulamaları kapsamında dönem sonunda ortaya çıkan kârdır.
Ticari Kâr=Dönem Kârı

Kârı üç ayrı yönden tanımlamak mümkündür:


1- Hesap dönemi sonucu yönünden,
2- Dağıtım yönünden,
3- Vergi hukuku yönünden.
THK Üniversitesi İşletme Fakültesi
Kârın Tanımlanması 3.

Hesap Dönemi Sonucu Yönünden

Muhasebe ve bilanço tekniği çerçevesinde hesap döneminin sonucunun belirlenmesinde ve


özvarlıklarda meydana gelen artışların tespitinde, hesap dönemi başı ile hesap dönemi sonu
özvarlığı kıyaslanır. Oluşan farka, dağıtılan kârlar veya işletmeden çekilen kıymetlerin eklenmesi ve
işletme sermayesine eklenen kıymetlerin düşülmesi gerekir.

Bir başka tanımlamaya göre ise kâr, herhangi bir dönem içinde fiilen satılan malların satış tutarı ile
bu malların maliyet bedeli arasındaki farktır.

Bu tanımlamalardan hareketle kârı şu şekilde formüle edebiliriz.

Gelirler – Giderler = Özvarlıktaki Artışlar – Özvarlıktaki Azalışlar

THK Üniversitesi İşletme Fakültesi


Kârın Tanımlanması 4.

Dağıtım Yönünden Kârın Tanımı

Türk Vergi Sistemi ve TDHP Uygulama Sistemi gereğince ülkemizde tutulan muhasebe kayıtları
ve bu kayıtlara istinaden finansal tablolarda yer alan “SERMAYE” TL cinsinden ifade edilmektedir.

Ancak enflasyonist ortamda, yıllara ilişkin sermayeye ait veriler gerçeği yansıtmaktan
uzaklaşmaktadır. Böylece işletme sahip ve ortakları yada konuyla ilgili üçüncü kişiler açısından kâr
dağıtımında ele alınacak sermaye tutarının ne olacağı önem arz etmektedir.

Dağıtım yönünden kâr, şöyle tanımlanabilir. «İşletmenin potansiyeline dokunmadan bir başka
ifadeyle, işletmenin gelişimini sağlayacak fonlarını saklı tutmak koşulu ile pay sahiplerine
dağıtılabilecek aktif artışı» şeklinde tanımlanabilir”

THK Üniversitesi İşletme Fakültesi


Kârın Tanımlanması 5.
Vergi Hukuku Yönünden Kârın Tanımı

Kârın vergi hukuku yönünden tanımı, sermaye kazançlarının vergisel yönden tespitine ilişkin
teorilere göre yapılmaktadır. Bu teorilerden biri ”kaynak teorisi” diğeri ise “net artış teorisi”dir.

Kaynak teorisine göre gelir; kişilerin sahip oldukları üretim faktörlerini (emek, sermaye v.b.) üretim
sürecine sokmaları karşılığında elde ettikleri değerler akımı olarak tanımlanmaktadır.

4369 sayılı kanunla G.V.K.’da yapılan değişiklik sonucunda gelirin tanımlaması 1 Ocak 1999’dan
itibaren net artış teorisine göre yapılmaktadır. Buna göre vergiye tabi gelir kavramının
belirlenmesinde kaynak ve devamlılık unsurlarının kullanılmasına ihtiyaç yoktur.

Net artış teorisine göre gelir ise, bir kişinin geliri belirli bir dönemde yaptığı tüketim ile aynı
dönemde net varlığında gerçekleşen değişimin (artış) toplamından oluşur.

Yani üretim faktörlerinin kullanımı sonucu ortaya çıkmayan transferler (piyango, ikramiye, miras
vb.) arızi gelirler ve çeşitli nedenlerle servet unsurlarında ortaya çıkan değer artışları da gelir
kavramına girer. Yapılan düzenlemelerle Türk Vergi Sisteminde satın alma gücü yaratan her türlü
değer artışının vergilendirilmesi amaçlanmıştır.

THK Üniversitesi İşletme Fakültesi


Kârın Belirlenmesi 1.

Özsermaye Karşılaştırması Yoluyla Kârın Tespiti

Kâr, belli bir dönemde satış hasılatı ile bu satışlara ilişkin maliyetler arasındaki olumlu fark idi. Bu
fark ise, işletmenin özsermayesinde bir artış (zarar var ise azalış) meydana getirecektir.

Özsermaye kıyaslaması yoluyla kazancın tespiti sırasında öncelikle dönem başı ve dönem sonu
özsermayelerinin tespit edilmesi gerekir. Daha sonra dönem başı ve dönem sonu özsermayeleri
birbirleriyle kıyaslanır. Bulunan farka G.V.K. gereğince işletmeden çekilen değerler ilave edilecek,
işletmeye ilave edilen değerler ise bu farktan indirilecektir.

Özsermayenin tespitinde en önemli mali tablo bilançodur. Çünkü dönem başı ve dönem sonu
özsermayeleri tamamıyla bilanço üzerinde hesaplanmaktadır.

Envantere kayıtlı bulunan kıymetlere ve bunların değerlemesinde uyulan esaslara göre birbirinden
farklı bilançolar vardır. Bunlar ticaret hukuku kurallarına göre düzenlenmiş ticari bilançolar, vergi
hukuku kurallarına göre düzenlenmiş mali bilançolardır.

THK Üniversitesi İşletme Fakültesi


Kârın Belirlenmesi 2.
Ticari Bilanço – Mali Bilanço Ayrımı

Ticari bilanço ile mali bilançonun dayandığı ortak nokta envanterdir.

T.T.K.’da yer alan değerleme hükümlerindeki genel amaç işletme ile herhangi bir surette ilişkide olan
üçüncü kişilerin haklarını korumaya yöneliktir. V.U.K.’da yer alan değerleme hükümlerinde ise
gerçek geliri kavramak ve vergilendirmek amacıyla mükellefe herhangi bir seçimlik hak tanınmamış
olup, değerleme ölçülerinde asgari değerler belirlenmiştir.

Ticari bilançoda önemli oranda kâr gösteren bazı işletmelerin mali bilançolarında matrah düşük
olabilir, hatta mali bilançoda zarar gösterilebilir. Ticari bilanço ile mali bilanço arasındaki farkları şu
şekilde sıralayabiliriz:

1)İktisadi kıymetler; ticari bilançoda T.T.K.’da yer alan değerleme ölçülerine göre, mali
bilançoda ise V.U.K.’da yer alan değerleme ölçülerine göre değerlenir.
2)İşletmeden çekilen kıymetler ticari bilançoda dikkate alınmazken, mali bilançoda ayrıca
dikkate alınır.
3)Yedek akçeler, ticari bilanço açısından kazancı azaltan bir unsur olarak dikkate alınırken
mali bilanço açısından bu mümkün değildir.

THK Üniversitesi İşletme Fakültesi


Kârın Belirlenmesi 3.

Kârın Hasılat ve Giderlerinin Kıyaslanması

Geniş anlamda hasılat şu şekilde tanımlanabilir. Hasılat, hesap dönemi içinde işletmenin ana
faaliyetleri ile yan faaliyetleri sonucunda yaptığı tahsilat ile lehine doğan alacaklardır.

Gider ise hesap dönemi içinde yapılan ve karşılığında herhangi bir aktif kıymet elde edilmeyen
harcamalar ve borçlanmalardır.

Bu yönteme göre hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile yapılan giderler arasındaki fark
dönem kârını veya zararını verecektir. Vergi mevzuatımızda kazancın tespitinde indirimi kabul
edilen ve indirimi kabul edilmeyen giderler ileriki konularda ayrıntılı olarak açıklanacaktır.

THK Üniversitesi İşletme Fakültesi


Kârın Belirlenmesi 4.
Vergiye tabi kârın belirlenmesi;

Vergiye tabi karın (vergi matrahının) belirlenmesi için vergi kanunlarında yer alan özel hükümler
dikkate alınarak hesaplamalar yapılır.

Mali tablolarda yer alan “Dönem karı (Ticari Kar)” ile vergi matrahı (Mali Kar)» arasında oluşacak
fark bilanço ve gelir tablosu üzerinde değil adı geçen finansal tabloların dışında hesaplanır.

Vergi öncesi kar: Ticari karın “Tek Düzen Hesap Planı”, “Türk Ticaret Kanunu” ve muhasebe
standartları dikkate alınarak hesaplanmasından sonra, vergi kanunları göz önüne alınarak;
muafiyetler, istisnalar, kanunen kabul edilmeyen giderler vb. gibi faktörlerin dikkate alınması ile
vergi matrahı anlamına gelen ve üzerinden vergi hesaplanan kardır.

Nakit kar dağıtımına bağlı olarak doğan stopaj (dağıtım için öngörülen tarihin isabet ettiği ay
itibariyle) kurum vergi karşılığı içinde yer almadığından, nakit dağıtılan kârlar stopaj öncesi
brüt ve stopaj sonrası net şeklinde iki ayrı kâr dağıtımı kavramını ortaya çıkarmaktadır.

THK Üniversitesi İşletme Fakültesi


Kâr Dağıtımı 1.
Tanımı

Kâr payı terimi, pay sahipleri ile kâra katılan diğer kimselere dağıtılmasına karar verilen kârdan,
bunların her birine düşen payı ifade eden bir terimdir. Bu bakımdan pay sahibinin gerçek veya
tüzel kişi olmasının bir önemi yoktur.

Kâr Dağıtımının Kaynağı

“Kâr dağıtımının kaynağı, dönemin ticari kârı ile işletmede bırakılan ve dağıtımı kısıtlanmamış
bulunan özkaynak unsurlarından meydana gelmektedir.”

T.D.M.S.’ne göre işletmede bırakılan özkaynak unsurları şunlardır:


a) Geçmiş Yıl Kârları
b) Olağanüstü Yedekler
c) Diğer Kâr Yedekleri

Dağıtımı kısıtlanan ve dolayısıyla kâr dağıtımı kapsamı dışında kalan özkaynak unsurlarına ise
şunları örnek verebiliriz. T.T.K. 466/3 maddesinde söz edilen, tutarı esas sermayesinin yarısını
geçmeyen yasal yedek akçelerin dağıtımı mümkün değildir. Geçmiş yıllara ait mali ve ticari
zararlar kâr dağıtım kaynağını olumsuz yönde etkiler.
THK Üniversitesi İşletme Fakültesi
Kâr Dağıtımı 3.
Kâr Dağıtımına Yön Veren İlke ve Kurallar

Kâr dağıtımıyla ilgili ilkelere yön veren kurallara “kâr dağıtımına yön veren ilke ve kurallar” denir.

Kâr dağıtımına yön veren kuralların başlıcaları; TDMS, G.V.K., T.T.K., K.V.K., V.U.K. ve bu
kanunlara ilişkin tebliğler, S.P. Mevzuatı, Yargıtay Kararlarıdır.

TDMS’de kâr dağıtım ilkelerinin tanımı yapılmamıştır. Ancak ilkelerin uygulanış biçimi TDMS’de
dört başlık altında kaleme alınmıştır. Bunlar;

1) Kâr dağıtım kaynağının dönem kârı ile yedeklerden oluşması,


2) Kârdan devlete, ortaklığa, ortaklara ve işletme personeline ait payların tablada açıkça
gösterilmesi,
3) Adi ve imtiyazlı hisse senedine ait payların tabloda ayrı gösterilmesi,
4) Katılma intifa senedi, kâra iştirakli tahvil, kâr- zarar ortaklığı belgesi gibi menkul
kıymetlere ait payların tabloda ayrı olarak gösterilmesidir.

THK Üniversitesi İşletme Fakültesi


Kâr Dağıtım Politikası 1.
Kâr Dağıtım Politikasının Önemi

“Kâr dağıtım politikası; işletmenin dönem içinde elde ettiği net kârın ortaklar ve dağıtılmamış karlar arasında
dağılımının belirlenmesidir.”

Kâr dağıtımı ortak açısından ortağın gelirlerinde ani bir artışa yol açarken aksi halde işletmede bırakılması
halinde hisse senedi üzerinde bir değer artışına yol açar. Yine kâr dağıtım politikası bazen bir yatırım kararı
olabileceği gibi bazen de bir finansman kaynağı şeklini alabilir. Bu ise firmanın büyüme hızını, firmanın piyasa
değerini ve ortakların servetini etkilemektedir.

1. İşletme Açısından Kar Dağıtım Politikasının Önemi


Finans yönetiminin amacı, işletmenin piyasa değerini, en yüksek düzeye çıkarmaktır. İşletmenin piyasa değeri
yükseldikçe ortaklar da bu durumdan menfaat sağlayacaklardır. Ancak işletme yönetimi daha uzun vadede
planlar yaparken, şirket hissedarları düzenli bir kar payı almayı isterler. Bu durumda İşletme yönetimi
işletmenin piyasa değeri ile ortakların kâr payı beklentileri arasında optimal bir denge kurmak zorunda
kalacaklardır.

2. Hissedarlar Açısından Dağıtımın Önemi


Hissedarlar işletmenin değerini, dağıtılır kâr payı miktarına ve oranına göre değerlendirmek eğilimindedirler.
Yapılan yatırımlarının geri dönüşünü en kısa zamanda, artan oranda ya da sabit ödemeler şeklinde almak
isterler. Böylece işletme, rasyonel karar olmasa bile, her yıl düzenli olarak kâr dağıtım politikası izlemek
zorunda kalabilir
THK Üniversitesi İşletme Fakültesi
Kâr Dağıtım Politikası 2.

Kâr Dağıtım Politikasını Etkileyen Etmenler

 Kanun ve şirket sözleşmelerinde yer alan hükümler


 İşletmenin likidite durumu
 Borç ödeme gereği
 İşletmenin karlılık oranı
 Kredi sözleşmelerinde yer alan hükümler
 Yeni yatırım ve finansman planları
 Firmanın büyüme hızı
 İstikrarlı kar dağıtımı olup olmadığı
 Sermaye piyasası kaynaklarından yararlanma
 Yönetimdeki çeşitli öncelikler
 Vergi yükü farklılıkları
 Şirketin ortak yapısı
 İştirak ve bağlı ortaklık niteliği
 Piyasa koşulları
 Genel ekonomik durum

THK Üniversitesi İşletme Fakültesi


Kâr Dağıtım Politikası 3.

Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı

Anonim şirketlerde kar dağıtım kararını şirket genel kurulu vermektedir. Genel kurul kar dağıtım
kararını vermiş ise, kar dağıtım tarihinde genel kurul tarafından kar dağıtım tarihinin tespitinin
şirketin yönetim kuruluna bırakıldığı durumda ise, yönetim kurulunun tespit ettiği dağıtım tarihinde
kar payı elde edilmiş kabul edilir. Ancak bu tarihte kurum tarafından çeşitli nedenlerle kar
dağıtımına fiilen başlanmaması halinde kar paylarının fiilen dağıtımına başlandığı tarihte kar payı
elde edilmiş sayılır. Kar dağıtımına başlandığı halde, ortağın kar payını tahsil etmemiş olması
hukuki ve ekonomik tasarruf gerçekleştiğinden kar payının elde edilmesini engellemez. Diğer
taraftan, şirket yetkili organlarınca kar dağıtımına ilişkin hukuki prosedür tamamlanmakla birlikte,
kar payının fiilen dağıtıldığı ve ortak tarafından tahsil edildiği durumda da fiili tasarruf
gerçekleşeceğinden, kar payı elde edilmiş olacaktır.

THK Üniversitesi İşletme Fakültesi


Kâr Dağıtım Politikası 4.
Kar payı dağıtım kararlarının alınması

Kar payı ödeme tutarı, işletmenin sahip olduğu yatırım fırsatlarına bağlı olarak dalgalanmalar
gösterir. İşletmenin yatırım fırsatları çoksa, kar payı ödeme oranı oldukça düşük olacaktır. Eğer
işletme, yatırım fırsatları bulmakta güçlük çekiyorsa, kar payı ödemeleri fazla olacaktır.

Kâr payı dağıtım politikası, yatırım fırsatlarının karlılığı ile ilişkili bir finansman kararı olarak ele alan
Walter formülü ile açıklanır:

D
r
E  D 
q
P
q
P = Adi hisse senedinin pazar fiyatı
D = Hisse başına dağıtılan kar payı
E = Hisse başına düşen gelir
r = Öngörülen Yatırımın karlılığı
q = Pazar kapitalizasyon oranıdır.
THK Üniversitesi İşletme Fakültesi
Kâr Dağıtım Politikası 5.
P = Adi hisse senedinin pazar fiyatı
D = Hisse başına dağıtılan kar payı = 0,25 TL 0,25 
0,30
0,50  0,25
0,20
E = Hisse başına düşen gelir=0,50 TL P  3,125
0,20
r = Öngörülen Yatırımın karlılığı=0,30
q = Pazar kapitalizasyon oranı = 0,20
Optimal kâr payı ödeme oranı, hisse senedinin maksimum pazar payı elde edilinceye kadar D’nin
değiştirilmesi ile belirlenir.

Yukarıdaki örnekte r > q olduğu için kâr payı ödenmemesi gerekir. Böylece hisse senedinin pazar
fiyatı yükselecektir.

0
0,30
0,50  0 
0,20
P  3,750
0,20

Görüldüğü üzere, kar payı ödeme oranı sıfır olduğunda, hisse senedinin Pazar fiyatı maksimum
olacaktır.
THK Üniversitesi İşletme Fakültesi
Kâr Dağıtım Politikası 6.
P = Adi hisse senedinin pazar fiyatı
D = Hisse başına dağıtılan kar payı = 0,25 TL 0,25 
0,15
0,50  0,25
0,25
E = Hisse başına düşen gelir=0,50 TL P  1,600
0,25
r = Öngörülen Yatırımın karlılığı=0,15
q = Pazar kapitalizasyon oranı = 0,25
q > r olduğundan % 100 oranında kâr payı dağıtımı yapılmış olsaydı, hisse senedinin pazar fiyatı
yükselecek ve aşağıdaki gibi olacaktı. Dolayısıyla doğru karar karın dağıtılmasıdır.

0,50 
0,15
0,50  0,50 
0,25
P  2,000
0,25

Yatırım karlılığının pazar kapitalizasyon oranından küçük olması halinde (r<q), şirket karlarının
tamamını dağıtırsa hisse senedinin pazar değeri maksimum düzeye ulaşacaktır.

Eğer yatırımın karlılığı, pazar kapiitalizasyon oranına eşit olursa (r=q), hisse senedinin pazar fiyatı,
kar payı ödeme oranına karşı duyarsız olacaktır. Başka faktörlerin incelenmesi gereklidir.

THK Üniversitesi İşletme Fakültesi


Kâr Dağıtım Politikası 7.

r > q ise, işletmenin kar payı dağıtmaması,


r < q ise, işletmenin kâr payı dağıtması önerilir.
r = q ise, hisse senedi piyasa fiyatı kâr payı ödeme oranına karşı duyarsızdır.

Walter formülünde kar payı ödemesinin yapılıp yapılmayacağı, sadece yatırımların karlılığı
açısından belirlenir. Böylece işletmenin elinde çok sayıda karlı yatırım fırsatları varsa,
nakit kar payı ödemeleri yapılmamalıdır. Çünkü, bu fırsatların değerlendirilebilmesi için
kaynağa ihtiyaç vardır. Diğer taraftan, işletmenin karlı yatırım fırsatları yoksa, karın
tamamının ortaklara dağıtması daha uygun olacaktır.

Walter formülünü dikkate alarak optimal kar payı dağıtımını gerçekleştirmek her zaman
doğru bir davranış olmayabilir. Çünkü, hisse senetlerinin pazar fiyatı, sadece kar payı
dağıtım oranına bağlı olmamaktadır. Diğer taraftan karlı yatırım fırsatlarının
finansmanında kullanmak üzere, uygun dış kaynak bulunup bulunmaması, işletmenin
likiditesi gibi bir çok faktörün de dikkate alınması gereklidir.

THK Üniversitesi İşletme Fakültesi


Kâr Payı Dağıtım Politikası

İstikrarlı Kar Payı Dağıtım Politikası: Her yıl belirli oran veya miktarda mutlaka kar payı
dağıtılmasını ifade eder.

Sabit Kar Payı Dağıtım Politikası: Her yıl sabit tutarda kar payı dağıtılır.

Sabit Kar Payı Ödeme Oranı Politikası: Bazı işletmelerde «Dağıtılan Kâr Payı/Net Kar»
politikası uygulanmaktadır. Oran sabit olduğu için işletme kârlılığının yüksek olduğu
dönemlerde yüksek, düşük olduğu dönemlerde ise düşük miktarda kar payı dağıtılacaktır.

Katkılı Sabit Kar Payı Dağıtım Politikası: Her yıl sabit bir oran veya tutarda kar payı tutarı
belirlenmekte ve işletmenin gerçekleşen net karı dikkate alınarak bu sabit oran veya tutar
üzerine bazı eklemeler yapılarak hedeflenen kar dağıtımı gerçekleştirilmektedir.

THK Üniversitesi İşletme Fakültesi


Kâr Payı Dağıtım Şekilleri
Nakdi Kâr Payı Dağıtımı: Kâr payı nakden ödenir. En çok karşılaşılan kar payı dağıtım
yöntemi olmakla birlikte işletme likiditesini olumsuz yönde etkileme olasılığı
bulunmaktadır.

Nakdi olmayan Kâr Payı Dağıtımı: Kâr payı hisse senedi, borç senedi veya ayni olarak
dağıtılır.

- Hisse Senedi Olarak Ödeme: Şirket elde edilen karı sermayesine ekleyerek, sermaye
artırımına gider, sermayeye eklenen kâr karşılığında ortaklara payları oranında bedelli
veya bedelsiz olarak verilir.
- Borç Senedi (Bono) Olarak Ödeme: Kâr payına karşılık olmak üzere, hissedarlara belirli
bir süre için faizli bonolar verilmektedir. Uygulamada bu yönteme hemen hemen hiç
rastlanılmamaktadır.
- Ayni Olarak Ödeme: İşletmeler fazla olan stoklarını eritmek veya portföylerindeki bir
menkul kıymeti elden çıkarmak istiyorlarsa, ortaklara söz konusu mamulleri veya bonoları
verebilirler.

THK Üniversitesi İşletme Fakültesi


Kâr Payı Dağıtım Tablosu 1.
A- Dönem Kârının Dağıtımı : Bu bölümde dönem kârının dağıtımı yer almaktadır.
a) Dönem Kârı: Gelir tablosunda gösterilen vergi ve yasal yükümlülüklerden önceki kârdır.
b) Ödenecek Vergi ve Yasal Yükümlülükler: Dönem kârı üzerinden hesaplanan vergi ve diğer yasal yükümlülükleri
kapsar.
c) Geçmiş Yıllar Zararı: Zararla kapanmış geçmiş faaliyet dönemlerindeki zararları ifade eder.
d) Birinci Tertip Yasal Yedek Akçe: T.T.K. uyarınca ayrılması gereken % 5 birinci tertip kanuni yedek akçeyi ifade
eder.
e) İşletmede Bırakılması ve Tasarrufu Zorunlu Yasal Fonlar: Dönem kârından işletmede alıkonulacak ihtiyat veya
karşılıklar ile finansman fonu ve yenileme fonu gibi işletmenin mali yapısının güçlendirmek amacıyla oluşturulan
fonlardır.
f) Ortaklara Birinci Temettü: Ödenmiş sermaye üzerinden ilgili yasa yükümleri ve ana sözleşme gereğince ortaklara
dağıtılacak birinci tertip temettüdür.
g) Personele Temettü: Genel kurul kararıyla personele dağıtılacak temettüdür.
h) Yönetim Kuruluna Temettü: Genel kurul kararıyla yönetim kurulu üyelerine dağıtılması kararlaştırılan temettüdür.
ı) Ortaklara İkinci Temettü: Genel kurul kararıyla ortaklara dağıtılması kararlaştırılan ikinci tertip temettüdür.
i) İkinci Tertip Yasal Yedek Akçe: T.T.K. uyarınca ortaklara % 5 birinci temettü hariç, kalan kârın dağıtılması
kararlaştırılmış kısmın 1/10’udur.
j) Statü Yedekleri: ana sözleşme gereğince ayrılması gereken yedekleri kapsar.
k) Olağanüstü Yedekler (Dağıtılmamış Kârlar): İşletmede olağanüstü durumlar dikkate alınarak bırakılan yedek
veya geçmiş dönemle ilgili dağıtım konusu yapılmayan kârları ifade eder.
l) Diğer Yedekler: Genel kurul kararıyla ayrılan diğer yedeklerdir.
m) Özel Fonlar: Çeşitli mevzuat hükümleri gereğince işletmede bırakılan fonlardır.
THK Üniversitesi İşletme Fakültesi
Kâr Payı Dağıtım Tablosu 2.

B- Yedeklerden Dağıtım: Bu bölümde geçmiş yıllarda ayrılmış yedek ve dağıtılmamış kârlardan yapılan dağıtım yer
alır.

a) Dağıtılan Yedekler: Geçmiş yıllarda ayrılmış ve bu dönem dağıtılan yedekleri kapsar.


b) İkinci Tertip Yasal Yedekler: Dağıtılacak yedek ve geçmiş yıl kârlarının 1/10’unu ifade eder.
c) Ortaklara Pay: Dağıtılan yedek ve dağıtılmamış kârlardan ortaklara ödenecek kısmı kapsar.
d) Personele Pay: Dağıtılan yedek ve dağıtılmamış kârlardan personele ödenecek kısmı ifade eder.
e) Yönetim Kuruluna Pay: Dağıtılan yedek ve dağıtılmamış kârlardan yönetim kuruluna ödenecek kısmı kapsar.

C- Hisse Başına Kâr: Dağıtım konusu kârdan hisse başına düşen pay burada yer alır.

D- Hisse Başına Temettü: Dağıtılan kârlardan pay alanlara düşen kısım burada yer alır.

THK Üniversitesi İşletme Fakültesi


Kâr Payı Dağıtım Tablosu 2. TTK ve SPK’ya göre…
A- DÖNEM KÂRININ DAĞITIMI Önceki Cari
KÂR DAĞITIM TABLOSU (BİN TL)
Dönem Dönem
Cari Önceki
1) DÖNEM KÂRI Dönem Dönem
2) ÖDENECEK VERGİ VE YASAL YÜKÜMLÜLÜKLER(-) A-DÖNEM KÂRININ DAĞITIMI
-Kurumlar Vergisi
1-Dönem Kârı
-Fon Payı 2-Geçmiş Yıllar Zararları
-Gelir Vergisi Tevkifatı 3-Ödenecek Vergiler
-Kurumlar Vergisi
-Fon Payı -Gelir Vergisi Tevkifatı
NET DÖNEM KÂRI -Diğer Vergi ve Benzerleri
4-Birinci Tertip Yasal Yedekler
3) GEÇMİŞ YIL ZARARI (-)
4) BİRİNCİ TERTİP YASAL YEDEK AKÇE (-) NET DAĞITILABİLİR DÖNEM KÂRI
5) İŞLETMEDE BIRAKILAN ZORUNLU YASAL FONLAR(-)
5-Ortaklara Birinci Temettü
DAĞITILABİLİR NET DÖNEM KÂRI -Adi Hisse Senedi Sahiplerine
6) ORTAKLARA BİRİNCİ TEMETTÜ (-) -İmtiyazlı Hisse Senedi Sahiplerine
6-Memur ve İşçilere Temettü
7) PERSONELE TEMETTÜ (-) 7-Yönetim Kuruluna Temettü
8) YÖNETİM KURULUNA TEMETTÜ (-) 8-Ortaklara İkinci Temettü
9-İkinci Tertip Yasal Yedekler
9) ORTAKLARA İKİNCİ TEMETTÜ (-) 10-Statü Yedekleri
10) İKİNCİ TERTİP YASAL YEDEK AKÇE (-) 11-Özel yedekler
11) STATÜ YEDEKLERİ (-)
OLAĞANÜSTÜ YEDEK
12) OLAĞANÜSTÜ YEDEKLER (-)
13) DİĞER YEDEKLER (-) B-YEDEKLERDE DAĞITIM
1-Ortaklara Pay
14) ÖZEL FONLAR (-) -Adi Hisse Senedi Sahiplerine
B- YEDEKLERDEN DAĞITIM -İmtiyazlı Hisse Senedi Sahiplerine
2-Memur ve İşçilere Pay
1) DAĞITILAN YEDEKLER
3-Yönetim Kuruluna Pay
2) İKİNCİ TERTİP YASAL YEDEKLER
3) ORTAKLARA PAY C-HİSSE BAŞINA KÂR (TL%)
1-Adi Hisse Senedi Sahiplerine (TL%)
4) PERSONELE PAY 2-İmtiyazlı Hisse Senedi Sahiplerine (TL %)
5) YÖNETİM KURULUNA PAY
D-HİSSE BAŞINA KÂR PAYI
C- HİSSE BAŞINA KÂR 1-Adi Hisse Senedi Sahiplerine (TL%)
D- HİSSE BAŞINA TEMETTÜ 2-İmtiyazlı Hisse Senedi Sahiplerine (TL%)

THK Üniversitesi İşletme Fakültesi


Kâr Payının Vergilendirilmesi

Vergi hukukumuzda kar payı şirketçe hangi kaynaktan elde edilirse edilsin istihkak sahibi gerçek
kişiler tarafından elde edildikleri yılın geliri sayılarak vergilendirilirler.

Şirket tarafından pay sahipleri ile kara katılan diğer kimselere dağıtılan karlar kar payı olarak
tanımlanmaktadır.

Yönetim kurulu üyeleri ile şirkette çalışan hizmetlilere kardan verilen prim ve benzeri paylar menkul
sermaye iradı olarak değil, ücret olarak şirket tarafından vergi kesintisi yapılarak ödenir.

Kar paylarının nakten veya hesaben ödendiği anda vergi kesintisine tabi tutulacağı Gelir Vergisi
Kanununda belirtilmiştir.

Hesaben ödeme iratları ödeyenleri istihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü
kayıt ve muameleler olarak tanımlanmıştır.

Hesaben ödeme anı gelirin elde edildiği andır.

Kar payı ödemelerinde stopaj oranı % 15’dir.

THK Üniversitesi İşletme Fakültesi


Bu Bölüm İçin Kaynakça

 Öcal Usta, 2012, İşletme Finansı ve Finansal Yönetim, Detay Yayıncılık,


5. Baskı. (S. 1-29)

 Halil Sarıaslan, Cengiz Erol, 2014, Finansal Yönetim, 2 Baskı Siyasal


Kitabevi.
(s. 1-7 ve 51-81)

THK Üniversitesi İşletme Fakültesi

You might also like