You are on page 1of 7

LGS'DE ÇIKMIŞ 99 SÖZCÜK, DEYİM VE

8. SINIF
Türkçe ATASÖZÜ
atölyesi

SÖZCÜKLER ANLAMLARI

1 ahenk Uyum.

2 aksi gibi İstenmediği hâlde, aksilik olarak.

3 cihan Evren, dünya.

4 çark Bir eksenin döndürdüğü tekerlek biçimindeki makine parçası.

Düşünce ve davranış birbirini tutmamak, birbirlerine ters düşmek,


5 çelişmek
tutarsız olmak.

6 çile çekmek Büyük sıkıntı ve üzüntü içinde yaşamak.

Duvarları kaplayıp süslemek için kullanılan, bir yüzü sırlı ve genellikle


7 çini
çiçek resimleriyle bezeli, pişmiş, balçık levha, fayans.

8 çiselemek Yağmur yavaşça yağmak.

9 çizelge Kadro, kademe, basamak ve derecelerin yer aldığı liste.

Çok havlayan köpek "Karşısındakini bağırıp çağırmakla korkutmaya çalışan kimse, eylemli
10
ısırmaz. bir saldırıda bulunmaz." anlamında kullanılan bir söz.

Bir konuyu ele alarak ondan kısaca söz etmek, dokunmak, temas
11 değinmek
etmek.

12 dilinin ucunda Bir söz hatırlanacak gibi olup da hatırlanamadığında söylenen bir söz.

13 dinmek Sona ermek, bitmek, durmak.

Doz. Bir birleşiğe veya bir karışıma girecek madde miktarlarının


14 dozaj
belirtilmesi.

Büyük Türkçe Ailesi bta_turkce turkce_atolyesi harunogretmenim


LGS'DE ÇIKMIŞ 99 SÖZCÜK, DEYİM VE
8. SINIF
Türkçe ATASÖZÜ
atölyesi

SÖZCÜKLER ANLAMLARI

15 döngü Herhangi bir olayın birden fazla tekrarlanması. Kısır döngü.

Emanete hıyanet "Emanet olarak bırakılan şey titizlikle korunmalıdır." anlamında


16
olmaz. kullanılan bir söz.

17 endişe Tasa, kaygı, kuşku, korku.

18 eski kurt Mesleğinde uzmanlaşmış olan (kimse).

feleğin çemberinden Hayatta acı tatlı günler görmüş geçirmiş olmak, olgunlaşmış, deneyim
19
geçmek kazanmış olmak.

20 gıpta etmek İmrenmek.

21 göğüs germek Bir güçlüğe karşı koymak, dayanmak.

22 gövde İnsan bedeninde baş, kol ve bacaklar dışında kalan bölüm.

23 göz göze gelmek Her iki tarafın bakışları karşılaşmak.

Gözden uzak olan "Ayrı düşenlerin arasındaki sevgi de zamanla azalır." anlamında
24
gönülden de uzaktır. kullanılan bir söz.

25 gütmek Bir düşünceyi veya bir ilkeyi gerçekleştirmeye çalışmak.

26 harap etmek Harap duruma getirmek.

hem kemankeş hem Tasavvuf yolunda olmadığı hâlde çile çeken ve acılarla yaşayan
27
çilekeş insanlar için söylenen bir söz.

28 heves Gelip geçici istek.

Büyük Türkçe Ailesi bta_turkce turkce_atolyesi bilhanogretmen


LGS'DE ÇIKMIŞ 99 SÖZCÜK, DEYİM VE
8. SINIF
Türkçe ATASÖZÜ
atölyesi

SÖZCÜKLER ANLAMLARI

29 hibrit Melez. İki farklı güç kaynağının bir arada bulunması.

30 iç içe Birbirinin içinde, karışık bir durumda, birbirine çok yakın.

31 iftihar etmek Kıvanç duymak, övünmek.

32 ihlal Yasa ve düzene uymama.

İnandığı, düşündüğü gibi davranmama, özü sözü bir olmama, riya,


33 ikiyüzlülük
riyakârlık.

Etkilenme, çağrışım veya içe doğmayla akla gelen yaratıcı duygu,


34 ilham
düşünce, esin.

35 iltifat etmek İlgilenmek, saygı göstermek, beğenmek.

36 ima etmek Dolaylı anlatmak, anıştırmak, ihsas etmek.

37 imkân Yararlanılan uygun şart veya durum, olanak.

ince eleyip sık


38 Bir şeyi bütün ayrıntılarıyla araştırmak, gözden veya elden geçirmek.
dokumak

İnsanların karakterini çabuk anlayacak duruma gelmiş kimse, adam


39 insan sarrafı
sarrafı.

İnsan yedisinde ne
"Kişinin çocukluğundaki huyları, özellikleri yaşlılığında da değişmez."
40 ise yetmişinde de
anlamında kullanılan bir söz.
odur.

41 istirahat Dinlenme, rahat etme.

42 kapsam Sınırları içine başka konuları veya anlamları alma durumu.

Büyük Türkçe Ailesi bta_turkce turkce_atolyesi harunogretmenim


LGS'DE ÇIKMIŞ 99 SÖZCÜK, DEYİM VE
8. SINIF
Türkçe ATASÖZÜ
atölyesi

SÖZCÜKLER ANLAMLARI

Rüzgâr çizelgesinde hızı 64 veya daha fazla deniz mili olan ve kuvveti
43 kasırga
12 ile gösterilen rüzgâr.

44 kavis Bir eğrinin sınırlı bir kısmı, eğmeç.

45 kaygı Üzüntü, endişe duyulan düşünce, gam, tasa.

46 kıvanç duymak Sevinmek, mutlu olmak, övünmek.

47 kıyas Bir tutma, denk sayma, karşılaştırma.

Bazı telli müzik araçlarında kullanılan, hayvan bağırsaklarından


48 kiriş
yapılan tel.

Kişi arkadaşından "Bir kimsenin nasıl bir kişi olduğunu öğrenmek isteyen, arkadaşının
49
bellidir. kimliğine bakmalıdır." anlamında kullanılan bir söz.

50 kitle Belirli işleviyle özellik gösteren büyük insan kalabalığı, kütle.

Denizin, gölün küçük girintiler biçiminde karaya doğru sokulduğu


51 koy
bölümü.

52 kurgu Gerçek olmayan olay ve kahramanlardan oluşan eser.

Yaklaşık yirmi beş otuz yıllık yaş kümelerini oluşturan bireyler öbeği,
53 kuşak
göbek, nesil, batın, jenerasyon.

Bir olguyla ilgili gerçeğin ne olduğunu kestirememekten doğan


54 şüphe
kararsızlık, kuruntu, işkil, şüphe, acaba.

55 malum Bilindiği üzere, bilindiği gibi, kuşkusuz.

56 maruz Bir olayın, bir durumun etkisinde veya karşısında bulunan.

Büyük Türkçe Ailesi bta_turkce turkce_atolyesi bilhanogretmen


LGS'DE ÇIKMIŞ 99 SÖZCÜK, DEYİM VE
8. SINIF
Türkçe ATASÖZÜ
atölyesi

SÖZCÜKLER ANLAMLARI

Belli bir kurallara göre düzenlenmiş, kulağa hoş gelen ses dizisi, haz,
57 melodi
nağme, ezgi.

Bir kimsenin veya bir başka canlının karşılaştığı kötü durumdan dolayı
58 merhamet
duyulan üzüntü, acıma.

59 okur Okuyan kimse, okuyucu.

60 orijinal Alışılagelenden daha değişik, şaşırtıcı nitelikte olan, özgün.

Aralarında karşıtlık, aykırılık bulunan iki cümleyi “tersine olarak,


61 oysa
aksine” anlamlarıyla birbirine bağlayan bir söz, oysaki, hâlbuki, meğer.

62 öbek Özne, yüklem veya çeşitli tümleçlerle kullanılan sözlerin bütünü.

Bir kimse veya bir şeyle ilgili olarak belirli şart, olay ve görüntülere
63 ön yargı dayanarak önceden edinilmiş olumlu veya olumsuz yargı, peşin yargı,
peşin hüküm, peşin fikir.

Bir kimsenin doğumundan yaşadığı güne kadar geçirdiği belli başlı


64 öz geçmiş evreleri içeren yazı, hayat hikâyesi, hayat öyküsü, yaşam öyküsü, hâl
tercümesi, biyografi.

65 pehlivan Boylu boslu ve güçlü kimse, güreşçi.

66 peşinen Peşin olarak, önceden.

67 pireyi deve yapmak Önemsiz bir olayı büyütmek.

68 polisiye Konusu polisin ilgilendiği alanlarda olan (olay, roman, film vb.)

Sabırla koruk helva "Sabretmesini bilen kimse, olmayacak gibi görünen işlerde bile
69
olur. başarıya ulaşır.” anlamında söylenen bir söz.

70 sarıp sarmalamak Sıkıca sarmak.

Büyük Türkçe Ailesi bta_turkce turkce_atolyesi harunogretmenim


LGS'DE ÇIKMIŞ 99 SÖZCÜK, DEYİM VE
8. SINIF
Türkçe ATASÖZÜ
atölyesi

SÖZCÜKLER ANLAMLARI

71 sataşmak Bir kimseyi rahatsız edecek davranışta bulunmak, musallat olmak.

72 serpilmek Gelişmek, büyümek.

Kişinin kendi davranışlarını veya kendi yetki alanına giren herhangi bir
73 sorumluluk
olayın sonuçlarını üstlenmesi, sorum, mesuliyet.

74 suretiyle Yoluyla, biçimiyle.

75 sürüklemek İstekli olmayan birini bir yere götürmek, getirmek.

76 sütten ağzı yanmak Bir olaydan gerekli dersi alarak uyanık davranmak.

77 tahammül etmek Dayanmak, katlanmak, kaldırmak.

Bir sanat eserinin, yapının veya teknik ürünün ilk taslağı, tasar çizim,
78 tasarım
dizayn.

79 tebessüm Gülümseme.

Bir kimsenin belli bir sürede veya hayat boyu edindiği bilgilerin
80 tecrübe
tamamı, deneyim.

81 tedirgin etmek Rahatını, huzurunu kaçırmak.

82 teknik Bir sanat, bir bilim, bir meslek dalında kullanılan yöntemlerin hepsi.

83 tereddüt Kararsızlık, duraksama, ikircik, ikirciklik.

84 teselli Avunma, avuntu, avunç.

Bir şeyi sağlam bir biçimde yerleştirme, yerinden oynamaz duruma


85 tespit
getirme, saptama.

Büyük Türkçe Ailesi bta_turkce turkce_atolyesi bilhanogretmen


LGS'DE ÇIKMIŞ 99 SÖZCÜK, DEYİM VE
8. SINIF
Türkçe ATASÖZÜ
atölyesi

SÖZCÜKLER ANLAMLARI

86 tezkere Askerlik görevinin bittiğini bildiren belge.

87 tropikal İki tropika arasında bulunan sıcak kuşak, tropikal bölge, tropika.

88 tufan Çok yoğun veya şiddetli şey, şiddetli yağmur.

89 tutku İrade ve yargıları aşan güçlü bir coşku, ihtiras.

90 usul Bir amaca erişmek için izlenen düzenli yol, tutulan yol, yöntem, tarz.

91 üslup Anlatma, oluş, deyiş veya yapış biçimi, tarz.

92 vesselam "İşte o kadar, son söz şudur." anlamlarında kullanılan bir söz.

Bir yazı veya konuşmada sürekli olarak öne sürülen, önemle


93 vurgulamak belirtilmek istenen düşünceye dikkati çekmek, belli bir noktayı altını
çizerek belirtmek.

94 yayımlamak Kitap, gazete, dergi vb. şeyleri basmak ve dağıtmak, neşretmek.

yere göğe Nasıl ağırlayacağını, nasıl memnun edeceğini bilmemek, çok önem
95
koymamak vermek.

Belli bir şeyden kendisinde olmayan, belli bir şeyin yokluğunu çeken,
96 yoksun
mahrum.

97 yorum Bir olayı belli bir görüşe göre açıklama, değerlendirme.

98 ziyade Çok, daha çok, daha fazla.

99 zorbalık Zorbaca davranışta bulunma, müstebitlik.

Büyük Türkçe Ailesi bta_turkce turkce_atolyesi harunogretmenim

You might also like