Gerçekliği Dönüştürme Adımları I-V

Machine Translated by Google

Kapak tasarımı Anna Makarova'ya ait
Vadim Zelanda
Gerçeklik Aktarımı: 1-5 arası adımlar .
ISBN 978-5-9573-2880-3
Transerfing , gerçekliği yönetmede güçlü bir teknolojidir . Uygulayın ; hayat SİZİN emriniz altında
değişmeye başlayacaktır . _ _ Transurfing'i kullanırken hedefe ulaşılmıyor , ancak büyük ölçüde kendisi
,
uygulanıyor . _ _ _ İnanılması imkansız ama sadece ilk bakışta . _ _ Kitapta sunulan fikirler halihazırda
pratik olarak onaylanmıştır . _ _ _ Transurfing yapmaya çalışanlar şaşırdılar , neredeyse sevindiler . _ _
_ _ Transurfer'ı çevreleyen dünya gözlerimizin önünde açıklanamaz bir şekilde değişiyor . _
Konu: Ezoterik / Ezoterik öğretiler

" Reality Transurfing" sözlü adı tescilli bir ticari markadır .
Tüm hakları saklıdır. Bu kitabın hiçbir kısmı , telif hakkı sahiplerinin yazılı izni olmadan hiçbir şekilde
kullanılamaz veya çoğaltılamaz . _ _ _ _
© OJSC Ves Yayın Grubu, 2012

İçindekiler
ÖNSÖZ
Bölüm I. ALTERNATİFLER MODELİ Sabah

Yıldızlarının Hışırtısı The
Guardian'ın Bilmecesi
ÖZETİ
Bölüm II. SARKAÇLAR Yıkıcı

sarkaçlar Sarkaçların
Savaşı Kukla İpleri
İstemediğinizi
elde edersiniz Sarkaçları Yenmek
Sarkaçları Durdurmak
Karmaşık Sorunlara
Basit Çözümler Askıya Alınmış Durum ÖZET
_________
Bölüm III. ŞANS DALGASI Sarkaçın Antipodu

Bumerang Aktarım Büyü
Ritüelleri ÖZET _ _
Bölüm IV. DENGE Aşırı

Potansiyel
Kızgınlık ve Yargılama
Bağımlı İlişkiler
İdealleştirme ve Aşırı Değer
Verme Aşağılama
ve Kibir Üstünlük ve
Aşağılık Sahip Olmayı
Sevmek ,
Nefret
Etmeyi
Sevmek Suçluluk Para
Mükemmellik Savaştan Dengeye Önem ÖZET
Bölüm V. İNDÜKLENEN GEÇİŞ Nesil Değişimi

Sarkaç Girdabı Felaketi
Savaş
İşsizlik
Epidemi
Panik
Yoksulluk
ÖZET
Bölüm VI. ALTERNATİF AKIŞI

Bilgi Alanı _
Hiçbir Yerden Gelen Bilgi
Muhtaç , Öfkeli ve Savaşçı _ _
Akışla Gitmek _ _
Yol Gösterici İşaretler
Bırakmak _
ÖZET
Bölüm VII. NİYET Lucid Dreaming

Rüya Alanı Niyetin
Sihirli Gücü Dış
Niyet Oyun Senaryosu Kurallarınıza
Göre Oyun Niyetin
Arınması ÖZET _ _
______
Bölüm VIII. SLAYTLAR
Yanılsama
Gerçekliği
Çarpıtıyor Olumlu slaytlar
Konfor Bölgenizi
Genişletmek Hedefi
Görselleştirmek
Süreç Transfer Zincirlerini Görselleştirmek ÖZET _ _ _
Bölüm IX. KALP VE ZİHİN Niyet Rüzgârı

Kalbin Yelkeni Serap
İçindeki Sihirbaz
Koruyucu Melekler
Bir Ruh
Kutusu Kalp ve
Zihnin
Kırılgan Birlikteliği
Sound Bite
Kaydırarak Alternatiflere Açılan Bir
Pencere
Uzay Çerçeve ÖZET _ _ _ _ _ _
Bölüm X. HEDEFLER VE KAPILAR Kendi

Şeylerinizi Nasıl Seçersiniz Nasıl
Trend Belirleyici Olabilirsiniz
Diğer İnsanların
Hedefleri Kalıplaşmış Kalıpları Aşmak
Hedefleriniz _
Kapılarınız _
Niyet
Gerçekleşme
Esin
Hedefi Canlandırmak _
ÖZET
Bölüm XI. ENERJİ Enerji

seviyeleri Stres
ve rahatlama Enerji
vampirleri Koruyucu
Kalkan Enerji Seviyenizi
Arttırmak Niyet Enerjisi Niyet

Basamağı Hastalık
Sarkaçları ÖZET _ _ _ _ _ _
Bölüm XII. KIRILGAN

İlişkilerde Niyet _
İlişkilerin Akışı _ _
Fraile'e uyum sağlamak
İlişkilerde Enerji _
Bağışlamak
İş Arama
ÖZET
Bölüm XIII. KOORDİNASYON

Güvensizlik Labirenti
Koordinasyonun Önemi Kil
Golem ile Savaş Savaşın
Sonlandırılması
Yayının Koordine
Edilmesi Niyet Elmalar
Gökyüzüne Düşüyor ÖZET _ _ _ _ _
Bölüm XIV. GEÇMİŞE İLERİ İşlem Manzaradaki

Gölgeler
Süzülme ÖZETİ
Bölüm XV. GEÇMİŞTEN MEKTUPLAR Bir Kötü Şans

Koşusu Ortaklar
Oyunu Hayırseverlik
Ezoterik
Bilgi Sevdiğinizi Nasıl
Geri Kazanırsınız Niyet _ _ _ _ _
Önem Potansiyeli
Gerçekliği Tersine Çevirme
ÖZET
Bölüm XVI. GÖLGELERLE DANS

Niyetin Kökeni _ _
Kötü Şans Yasası _ _
Herşey Sana İnat İçin Olur
Sarkaç Kuralı _
Yapının Stabilizasyonu _
İndigo Gelenler _
Enerji Lordları
Niyet Beyanı _
ÖZET
Bölüm XVII. TANRILARIN RÜYALARI

Gerçeğin İki Yüzü _
Uyanık Rüya _
Tanrı'nın Çocukları _ _
Rüya Tiyatrosu _
ÖZET
Bölüm XVIII. AYNA DÜNYASI İkili Ayna Gerçeklik

Amalgamı
Yansımanızın Peşinde
Dünya Size Gelir Yaratıcının
Niyeti Ayna Yapımcıları
Birliği ÖZET _ _ _ _ _ _ _
Bölüm XIX. Sonsuzluğun Kapıcısı Niyet Enerjisi Aynayı Düzelten

Gerçeklik Yapıcı Rüyayı
Düzenleyen Yapıcının
Kararı ÖZET _ _ _ _ _
Sonsöz. TUHAF BİR GERÇEKLİK
Kadim Büyücülerin Niyeti _ _ _

SÖZLÜK
ÖNSÖZ
DEĞERLİ OKUYUCU ,
Herkes hayatının rahat , bereketli , hastalıklardan ve kaostan uzak olmasını
ister , ancak yine de çoğu zaman hayatın kendi planları olduğunu ve kendimizi
hayatın çalkantılı sularında dönen küçük bir kağıttan tekne gibi hissetmemize
neden olabileceğini görüyoruz . _ Mutluluğa ulaşmayı amaçlayan her türlü popüler
yöntemi denemiş olabilirsiniz , ancak bunları geleneksel dünya görüşüne uygunsa ne
kadar etkili bulduğunuzu merak ediyorum . _ _ _ _ _
Bu kitap birçok tuhaf ve harika şeyi tanıtıyor . Her şey o kadar şaşırtıcı ki
inanmak istemeyebilirsiniz . _ _ _ Ama inanmak zorunda kalmayacaksınız . _ _ Burada
tanıtılan yöntemler sizi her şeyi kendiniz test etmeye davet ediyor ve bunu
yaptığınızda mevcut dünya görüşünüz çökecek . _ _
Transerfing , size hayatınızın bazı yönlerini normalde imkansız görünen bir
şekilde yaratma gücü vermeyi amaçlayan güçlü bir tekniktir ; _ _ _ _ _ _ Özellikle
Transerfing size kendi kaderinizi uygun gördüğünüz şekilde kontrol etme gücü
verecektir . _ _ _ _ Mucize olmayacağına söz veriyorum ama yine de mucizeden daha
büyük bir şey sizi bekliyor . Gerçekliğin gizli niteliğinin herhangi bir mistik gelenekten
daha olağanüstü olduğunu keşfedeceksiniz . _ _ _ _
Artık nasıl başarılı , zengin ve mutlu olunacağına dair pek çok kitap mevcut .
Bu çok cazip bir ihtimal , çünkü bunları kim istemez ki ? Sorun şu ki , bu kişisel
gelişim kitaplarını okumaya başladığınızda , tekniğin işe yaraması için
belirli egzersizler yapmanız , ciddi bir ruhsal arayışa girişmeniz , meditasyon
yapmanız gerektiğini keşfedersiniz ve hemen coşkunuz azalır . _ _ _ _ _ _ Çoğu
insan için hayat , kendinize daha fazla iş vererek iş yükünü artırmaya gerek
kalmadan yeterince meşgul ve streslidir . _ _ _
Kitaplar size kusurlu olduğunuzu ve değişimin kendinizden başlaması

gerektiğini söyleyecektir , aksi halde daha fazlasını ummanın bir anlamı yoktur .
_ _ _ _ _ _ _ _ Kendinizden tamamen memnun olmayabilirsiniz , ancak derinlerde bir
yerde aslında değişmek istemediğinizi ve değişmeniz gerekmediğini de
biliyorsunuz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Size mükemmelden daha az olduğunuzu söyleyenlere
karşı dikkatli olun , çünkü başka birisi sizin nasıl olmanız gerektiğini nasıl
bilebilir ? _ _ _ _ _ _ Hayatta istediğiniz şeyleri başarmak için kendinizi değiştirmeniz
gerektiği söylenirse , çözüm aradığınız yerde değildir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Transerfing'in ana fikri , olası tüm olayların senaryolarını saklayan alternatif

alanın varlığına dayanmaktadır . _ _ _ _ _ _ _ _ Alternatiflerin sayısı
sonsuzdur , tıpkı bir koordinat grafiğindeki olası noktaların sayısının
sonsuz olması gibi . _ _ _ _ Alternatifler alanında olmuş olan , olan ve gelecekte
olacak olan her şey yazılır . Belirli koşullar altında , bir kişinin düşünce
enerjisi , alternatifler alanının belirli bir bölümünü hayata geçirebilir .
Potansiyel bir alternatif , alternatiflerin aynasındaki yansıması gibi fiziksel

gerçeklikte somutlaşır . _ _ _ Birey belirli kurallara uyduğu sürece kendi
gerçekliğini şekillendirebilmektedir . _ _ _ _ _ _ _ Zihin yansımayı etkilemeye
çalışır ama başarısız olur . Bunun yerine yansıtılan görüntüyü
değiştirmeniz gerekir . _ _ _ _
Bu kitapta egzersizler yapmayacağız , meditasyon yapmayacağız veya
kendimizle ilgili takıntılara girmeyeceğiz . _ _ _ Transerfing , hayattan arzu
ettiğiniz şeyi elde etmek için temelde farklı bir düşünme ve varoluş biçimi
olarak yeni bir kişisel gelişim yöntemi değildir . _ _ _ _ Bu tam olarak şunu ima
ediyor ; onun için savaşmak yerine hayattan arzu ettiğiniz şeyi elde etmek .
Transerfing yöntemi benliği değiştirmeyi amaçlamaz . _ _ _ _ _ Kendine dönmenin bir yolunu sunar
Hepimiz hayatta hatalar yaparız ve sonra zamanı geri alıp her şeyi
düzeltebilseydik ne kadar harika olacağını düşünürüz . _ _ _ _ _ _ _ Size “
çocukluğunuza dönüş tren bileti ” vaad etmiyorum ama hatalar düzeltilebilir ve
bunu yapmak da biraz geçmişe dönmek , hatta ' geçmişe doğru ilerlemek ' gibi
bir şey . _ _ _ _ _ _ Bu sözlerin anlamı kitabın sonuna doğru daha da netleşecektir .
_ _ _ _ Burada anlatacaklarımı başka hiçbir yerde duymamış , okumamış
olacaksınız , o yüzden şaşırtıcı olduğu kadar keyifli de beklenmeyene
hazırlıklı olun . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bölüm I. ALTERNATİFLER MODELİ

Hayaller Gerçekleşmiyor _ _
Sabah Yıldızlarının Hışırtısı
Komşumun köpeğinin havlaması beni uyandırdı . Bu iğrenç hayvan beni sürekli

uyandırıyordu . _ Bundan ne kadar nefret ediyordum ! Neden başka birinin evcil
hayvanının gürültüsüyle uyanmak zorunda olayım ki ? _ _ _ _ Yürüyüşe çıkmaya ,
sakinleşmeye ve komşumun evini ateşe verme yönündeki yoğun arzudan kendimi
uzaklaştırmaya karar verdim . _ _ _ _ _ _ Köpeklerin sahipleri gibidir derler . _ _ Bu öyleydi .
Hayatımda her zaman beni alt etmeye çalışan bir aptal varmış gibi görünüyordu . _ _
Stresli hissederek giyinmeye başladım . _ Terliklerim yine kaybolmuştu . _ Neredesiniz
sizi sinsi küçük herifler ? _ Seni bulduğumda dışarı atacağım ! _ _ _ _
Dışarısı sisli ve nemliydi . _ Parıldayan ormanın içindeki kaygan yol boyunca

yürüdüm . _ _ Neredeyse bütün yapraklar dökülmüş , yarı ölü ağaçların gri gövdeleri
ortaya çıkmıştı . Neden bu iç karartıcı tanrının ortasında yaşıyorum ? _ _ _
Bir sigaraya uzandım . Aslında istemiyordum ama eski alışkanlıklar bana buna
ihtiyacım olduğunu söylüyordu . İhtiyaç? Ne zaman sigara bağımlısı oldum ? _ _ _
Sabahları aç karnına sigara içmek pek hoş değil . _ _ _ Eskiden sosyal içiciydim . _ _ _
Modaydı , özgürlüğün ve stilin simgesiydi . _ _ _ Ancak parti sona erer ve gündelik
hayatın gri yağmuru başlar ve beraberinde sümüksü su birikintileri gibi yer yer sorunlar
da gelir . Sanki kendi kendinize şunu söylüyormuşçasına , her sorunu birkaç kez bir
kenara itersiniz : " Ben sadece
şu hızlı sigarayı iç , nefesimi tut ve sonra kendimi o korkunç rutine geri gönder .
Duman gözlerimin içine girerek gözlerimi acıttı , bu yüzden üzgün bir çocuk gibi ellerimi bir
dakikalığına gözlerinin üzerine koydum . _ _ _ Her şeyden o kadar sıkılmıştım ki .
Sanki düşüncelerimi okumuş gibi , bir huş ağacı dalı kin dolu bir şekilde eğildi ve
alnıma sert bir şekilde çarptı . Piç! Öfkeyle dalı ikiye böldüm ve bir tarafa fırlattım . _ _ _
_ Dal bir ağaca takıldı ve bir yandan diğer yana sıçradı ve sanki dünyamı herhangi bir
yönünü değiştirmek için engelliliğimle alay ediyormuş gibi bir kutudaki kriko gibi yukarı
aşağı fırladı . _ _ _ _ _ _ Kendimi çok kötü hissediyorum , ittim
Açık.
Ne zaman dünyayla savaşmaya çalışsam , dünya önce boyun eğiyor , bana boş umutlar
veriyordu , ancak sonra bana sert bir tokatla karşılık veriyordu . _ _ _ Sadece filmlerde
kahraman , yoluna çıkan her şeyi bir kenara bırakarak hedefine doğru yola çıkar . _ _ _ _ _
_ Gerçekte ise işler biraz farklıdır . _ Hayat bir rulet oyunu gibidir . _ Bir, iki, hatta üç kez
kazanırsınız . Dünya ayaklarınızın altındayken kendinizi ödül kazanan biri olarak hayal
edersiniz , ancak her zaman başladığınızdan daha azıyla sonuçlanırsınız . _ Siz
sadece mutlu müzik ve kahkaha sesleri eşliğinde kızartılmak ve yutulmak üzere semirmiş
bir hindisiniz . _ _ _ _ Kendini kandırıyordun . _ Şanslı gününde değilsin . _ Bir hata yaptın
…
Karanlık düşünceler içinde debelenerek sahile vardım . _ Keskin dalgalar kumlu sahili
şiddetle ısırıyordu . _ _ Soğuk , nemli deniz meltemi acı bir şekilde üzerime esiyordu .
Şişman martılar kıyı şeridinde geziniyor , tembelce çürümüş atıkları gagalıyorlardı .
Gözleri sanki çevremdeki dünyanın soğukluğunu ve düşmanlığını
yansıtıyormuşçasına soğuk , siyah , boş bir bakış taşıyordu . _ _ _
Bir serseri sahilde boş şişeleri topluyordu . _ Ortadan kaybolmasını diledim . _ Ben
yalnız kalmak istiyordum ama o bana doğru yürüyordu , muhtemelen bir şeyler çalmak
istiyordu . Eve gitmeye karar verdim . Hiçbir yerde huzur yok muydu ? Çok yorgundum . _
Dinlenirken bile yorgunluk hissinin beni asla terk etmediğini fark ettim . _ _ _ _ Bir noktada sanki
hapis cezasına çarptırılmış gibi zaman öldürmeye başlamıştım . _ _ _ _ Her zaman
bir şeylerin değişmesini , hayatımda farklı olacağım ve hayattan keyif alabileceğim yeni
bir aşamanın başlamasını bekliyordum ama bu aşama her zaman gelecekte bir yerdeydi .
_ _ _ _ _ _ _ _ Bu arada yine aynı eski angaryaydı . _ _ Beklemeye devam ettim ama daha iyi bir
gelecek her zamanki gibi yakalanması zordu . Eve dönüp her zaman yaptığım şeyin
aynısını yapardım ; _ _ sıkıcı bir kahvaltı yapıyorum ve sıkıcı işime gidiyorum ,
kendimi benim için önemli olan sonuçlar üretmeye zorluyorum _ _

başkası ama bana değil . _ Aynı yorucu , anlamsız hayatın başka bir günü
olacaktı . _ _
Sabah yıldızlarının hışırtısıyla uyandım . _ _ _ _ _ Ne kadar üzücü bir
rüya. Sanki geçmişimin bir dönemine dönmüş gibiydim . _ _ _ _ _ _ Çok şükür sadece
bir rüyaydı . _ Tıpkı kedimin yaptığı gibi rahatlayarak gerindim . _ Orada
tembelce uzanmış yatıyordu ; yalnızca kulakları benim varlığımdan haberdar
olduğuna dair bir işaret veriyordu . _ _ _ Kalk seni bıyıklı şey . Benimle yürüyüşe
gelir misin ? _ _ _ Güneşli bir gün için sipariş vermiştim ve yola koyuldum . _ _ _ _
deniz.
Ormanın içinden geçen patika ve sabah yıldızlarının hışırtısı yavaş

yavaş soldu , yerini kuşlar milletinin çok sesli korosuna bıraktı . _ _ _ _ _
Çalıların arasında biri özellikle " Yiyecek !" diye çabalıyordu . Yiyecek!" İşte o
küçük sefil oradaydı . Peki ama bu kadar küçük bir tüy yumağı bu kadar yüksek
sesle ciyaklayabilir mi ? Her kuşun farklı bir sesi olmasına rağmen hiçbirinin
koronun geri kalanıyla uyumunu bozmadığını ancak şimdi fark ettim . _ _ _ _ _
_ _ _ Her zaman böylesine zarif bir senfoni yaratmayı başardılar ; ne kadar
karmaşık olursa olsun hiçbir orkestra olumlu bir şekilde karşılaştırılamaz .
Güneş , ışınlarını ağaçların arasından uzatarak , ormanın renklerinin
hacimli derinliğini ve zenginliğini vurgulayan büyülü bir arka aydınlatma yaratarak
onu mucizevi bir holograma dönüştürdü . _ _ _ _ _
Yol beni özenle denize doğru götürdü . _ Zümrüt yeşili dalgalar ılık deniz meltemiyle
fısıldaşıyordu . _ _ Sahil uçsuz bucaksız ve boş görünüyordu ama sanki aşırı
nüfuslu dünya benim için tenha bir köşe yaratmış gibi kendimi rahat ve huzurlu
hissediyordum . _ _ Bazıları dünyanın zihnin yarattığı bir yanılsama olduğuna
inanıyor ama ben kendimi bu kadar yüceltmeyi , tüm bu güzelliğin kendi bilincimin
ürünü olduğunu düşünebileceğimi hayal edemezdim . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bunaltıcı rüyamın etkisini hâlâ hissederek , aslında rüyam kadar sıkıcı ve

kasvetli olan eski hayatımı hatırlamaya başladım . _ _ _ _ _ _ _ _ Pek çok insan
gibi ben de sık sık dünyanın bana borçlu olduğunu hissettiğim her şeyi
vermesini talep etmiştim ama karşılığında o bana kayıtsızca sırtını
dönmüştü . _ _ _ _ _ _ Benden daha akıllı ve tecrübeli olanlar bana pes etmememi
tavsiye etti çünkü dünya o kadar kolay pes etmiyor . _ _ _ _ _
" İstediğin şey için savaşmalısın . " _ Bu yüzden dünyayla savaşmayı denedim
ama hiçbir yere varamadım ve bitkin düştüm . _ _ Danışmanlarımın da buna
hazır bir cevabı vardı . “ Sorun sensin . Önce kendini değiştir
hayattan bir şeyler talep etmeye başlarsın . Yani kendimle savaştım ama bu ,
dünyayla savaşmaktan daha zor oldu . _ _ _ _ _
Sonra bir gün rüyamda bir doğa koruma alanında olduğumu gördüm .
Rüyamda tarif edilemez güzelliklerle çevriliydim . _ _ _ Rezervde yürüyordum ve tüm
bunların muhteşemliğine hayranlık duyuyordum ki , görebildiğim kadarıyla
Rezervin Muhafızı olan , gri sakallı , kızgın , yaşlı bir adamla
karşılaştım . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Beni sessizce izledi . _ Ona doğru yürüdüm
ama konuşmak için ağzımı açar açmaz karşıma geçti . _ _ _ _ _ _ _ Soğuk
bir ses tonuyla tek kelime duymak istemediğini söyledi ; _ _ _ _ sürekli hoşnutsuz
olan , sürekli taleplerde bulunan , arkalarında dağlar dolusu çöp bırakan
gürültücü ve kaprisli ziyaretçilerden bıkmıştı . _ _ _ Anlayışla başımı
salladım ve yürümeye devam ettim .
Rezervin eşsiz güzelliğine hayran kaldım ve burayı neden daha önce ziyaret
etmediğimi merak ettim . _ _ _ Büyülenmiş bir halde her taraftaki ihtişamı
hayranlıkla dolaşmaya devam ettim . _ Hiçbir kelime manzaranın
mükemmelliğini tam olarak tanımlayamazdı . _ _ Zihnim şaşkın bir hayranlıkla boşaldı
Kısa süre sonra Muhafız yeniden karşıma çıktı . Yüzündeki sert ifade
yumuşamıştı ve beni takip etmem için işaret etti . _ _ _ Yeşil bir tepenin
zirvesine tırmandık ve oradan pitoresk bir vadinin muhteşem manzarası
önümüze açıldı . _ _ _ _ _ Bir masal kitabındaki illüstrasyonlar gibi bitki ve
çiçeklerle süslenmiş oyuncak evlerin olduğu bir tür köyü seçebiliyordum . _ _ _ _ _
_ Karşımdaki sahne daha gerçekçi görünseydi bir süre keyifle seyredebilirdim . _
_ _ _ _ _ _ _ Hal böyleyken , bu muhteşem güzelliğin gerçek hayatta değil de
rüyalarda görülen bir şey olduğundan şüphelenmeye başladım . _ Sorgulayan
bir bakışla Guardian'a döndüm ama o sanki şöyle der gibi sakalının içine
alayla baktı : " Daha yeni başlıyoruz ! " _ _
Aşağıdaki vadiye inerken koruma alanına nasıl geldiğimi
hatırlayamadığımı anlamaya başladım . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Yaşlı
adamın bana bir açıklama yapabileceğini umuyordum . _ _ _ Sonra , bu kadar
güzel bir yerde yaşamaya gücü yeten şanslı kişilerden biri olmanın ne kadar
da iyi bir his olduğuna dair beceriksizce bir yorum yapmış olmalıyım ki ,
Guardian öfkesini açıkça sergileyerek şöyle cevap verdi : " Kim durduruyor ki ? "
onlara katılmaktan vazgeçtin mi ?”
Herkesin zengin doğmadığını ve kaderimizi biz seçmediğimizi anlatmaya
başladım . _ _ _ _ _ _ _ The Guardian sözlerimi görmezden geldi ve şunları
söyledi: “ Mesele bu . Herkes dilediği kaderi seçmekte özgürdür . _ _ _ Tek _
Gerçekte sahip olduğumuz özgürlük , seçim özgürlüğüdür . _ Dilediğinizi seçebilirsiniz .

"__
Bu sözü benim hayat felsefeme hiç uymuyordu , ben de onunla tartışmak istedim
ama Veli dinlemedi : “ Aptal ! ” _ _ _ _ _ dedi . “ Seçme hakkına sahipsiniz ama bunu
kullanmıyorsunuz . _ _ _ ' Seçmenin ' gerçekte ne anlama geldiğini bile anlamıyorsun .”
Bu çok saçma, diye düşündüm .
“ İstediğimi seçebilirim ” derken ne demek istiyor ? _ _ Herkes istediğin her şeyi
uydurabileceğini düşünürdü . _ _ _ _ _ O an birden rüyada olduğumu fark ettim . _ _
Durum beni fırlattı ve nasıl davranacağımı bilmiyordum . _ _ _ _
Hatırlayabildiğim kadarıyla yaşlı adama rüyasında ya da uyanıkken saçma

sapan konuşmayı seçebileceğini ama özgürlüğünün sınırlarının sona erdiğini
ima etmiştim . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Yorumum Guardian'ı hiç rahatsız etmiş gibi
görünmüyordu ; _ _ _ aslında yanıt olarak güldü . _ Durumun ne kadar gülünç
olduğunun farkında olarak ( kendi rüyamdaki bir figürle tartışmaya girmenin ne
anlamı vardı ? ) Kendimi uyandırmanın daha iyi olup olmayacağını düşünüyordum . _ _ _ _ _ _
Yaşlı adam sanki aklımı okumuş gibi şöyle dedi : " Bu kadar yeter." Fazla
zamanımız yok . _ Bana senin gibi bir salağı göndermelerini beklemiyordum ama
yine de görevime devam etmeliyim . ” _ _ _ _
Ona ' görevinin ' ne olduğunu ve ' onların ' kim olduğunu soracaktım ama o beni
görmezden geldi , bunun yerine bana o zamanlar oldukça saçma görünen bir bilmece
verdi : “ Herkes istediğini seçme özgürlüğüne sahip olabilir ; _ ama işte size bir bilmece :
bu özgürlüğü nasıl elde edersiniz ? Cevabı doğru tahmin ettiğinizde elmalarınız
gökyüzüne düşecek . _ _ _ _ _
Hangi elmalar? Sabrım tükenmeye başlamıştı ve hiçbir bilmeceyi çözmeye
niyetimin olmadığını söyledim . _ _ _ _ _ _ Mucizeler ancak rüyalarda ve masallarda
olur . Gerçekte elmalar genellikle yere düşer ve o da şu cevabı verir : " Bu kadar
yeter!" Hadi gidelim . Sana göstermem gereken bir şey var . "
Ne yazık ki uyandığımda rüyanın sonunu hatırlayamadım . _ _ _ _ _ Bununla
birlikte , bunu bilinçli olarak ifade edemesem de , Veli'nin bana bir tür bilgi aktardığına
dair belirgin bir duyguya kapıldım . _ _ _ _ Aklıma tek bir kelime geldi ama ne anlama
geldiğine dair hiçbir fikrim yoktu : Transerfing . Aklımda dolaşan düşünce , dünyamı
tamamen kendim döşemek zorunda olmadığımdı ; _ _ _ _ _ _ _ _ benim olacak her
şeyin uzun zaman önce benim katılımım olmadan , kendi iyiliğim için
yaratıldığını . _ _ _ _ Kesinlikle hiçbir anlamı yoktu _ _
Güneşin altında bir yer için dünyayla savaşıyordum ve kimse beni sadece sahip
olmak istediğim hayatı seçmekten alıkoyamıyordu . _ _ _ _ _
İlk başta bu fikir saçma görünüyordu . Kısa bir süre sonra Guardian'ın ' seçim '
kelimesiyle ne kastettiğini ve gerçekte nasıl bir seçim yapılacağına dair çok net
hatırlamaya başlamasaydım , hayret içinde kalmasaydım , muhtemelen hepsini
unutacaktım . _ _ _ _ _ _ Muhafız'ın bilmecesinin cevabı bana kendiliğinden geldi ; _
_ _ _ _ _ çünkü bilgi bazen hiçbir yerden gelmiyormuş gibi görünür . Her gün yeni bir şey
öğreniyordum ve her seferinde bazen korkuya varan büyük bir sürprizle
karşılaşıyordum . Bu bilginin bana nasıl geldiğine dair mantıklı bir açıklama
yapamam ama bir şeyden eminim . _ _ _ _ Bunu asla kendim uyduramazdım . _ _
Transurfing'i keşfettiğimden beri ( ya da daha doğrusu keşfetmem için bana

verildiğinden beri ) hayatım neşe dolu anlamlarla doldu . _ _ Bir tür yaratıcı
çalışmaya dahil olmuş olan herkes , kendi elleriyle bir şeyler yaratmanın getirdiği
mutluluk ve tatmini bilir . _ _ _ _ _ _ _
O zaman kendi kaderinizi yaratma hissini hayal edin . Her zamanki anlamıyla ' kendi
kaderini yaratmak ' ifadesi bile burada ne demek istediğimi anlatmakta yetersiz kalıyor .
_ _ _ _ _ Transurfing , kelimenin tam anlamıyla bir süpermarkette bir şey
seçiyormuşsunuz gibi , kendi kaderinizi seçmenizi sağlayan bir yöntemdir . _ _ '
Elmaların neden gökyüzüne düştüğünü ' , ' sabah yıldızlarının neden
hışırdadığını ' ve daha birçok merak edilen şeyi anlayabilmeniz için bunu sizinle
paylaşmak istiyorum . _ _
Gardiyanın Bilmecesi
Kaderin doğasına ilişkin farklı yorumlar vardır . _ _ Bir yoruma göre kaderiniz
hayattaki kaderinizdir , önceden belirlenmiş bir şeydir ve ne kadar çabalarsanız
çabalayın asla kaçamazsınız . _ _ _ Bu tanım oldukça sınırlayıcıdır çünkü
eğer hayatınızda başınıza kötü bir şey gelmişse , hiçbir şeyin daha iyiye
gitmesine dair hiçbir umut yoktur . _ _ _ _ Buna rağmen , bu kader tanımını uygun
olduğu için seve seve kabul edenler her zaman olacaktır . _ Belirsizlik korkusuyla
yaşamaktansa hayatın güvenilir olmasını ve geleceğin az çok öngörülebilir
olmasını tercih ederler . _ _ _ _ _
Bununla birlikte , kaderin bu yorumunun ima ettiği mutlak kaçınılmazlık , insanda
tatminsizlik ve hatta biraz kırgınlık hissi bırakıyor . İyi şanstan mahrum kalan
insanlar kaderlerine üzülürler ve doğal olarak hayatın neden böyle olduğunu sorgularlar .
çok adaletsiz. Neden bazı insanlar isteyebileceklerinden daha fazlasına sahipken

bazıları hiçbir zaman yeterince sahip olamıyor ? _ _ _ _ _ _ Neden bazılarına her
şey çok kolay gelirken , bazıları ne kadar çabalarsa çabalasın sonuç alamıyor ?
_ _ Bazı insanlara doğal güzellik , zeka ve güç bahşedilmişken , bazılarının ise
sanki daha önce işlenmiş bir günahın bedelini ödüyormuşçasına tüm yaşamları
boyunca alnına aşağılık bir mal etiketi yapıştırılmış gibi görünüyor . _ _ _
_ _ Neden böyle bir eşitsizlik var ? Yaşam , sonsuz çeşitliliği içinde neden belirli
insan gruplarına sınırlamalar getiriyor ve daha az şanslı olanlar tam olarak
nerede hata yaptı ? _
İnsanlar diğerlerinden daha az şanslı olduklarını fark ettiklerinde sıklıkla
incinir ve öfkelenirler ve içinde bulundukları duruma bir açıklama ararlar . _ _ _ _ Bu ,
birçok insanın karma ve önceki yaşamlarda işlenen günahların cezası gibi fikirleri
destekleyen öğretilere yöneldiği zamandır . _ _ _ _
İnsan Tanrımız Rab'bin kendi zamanı ile ilgili tek işinin yaramaz çocuklarını
disipline etmek olduğunu ve her şeye kadir olmasına rağmen açıkça işlerin
ebeveynlik tarafıyla mücadele ettiğini ve intikam cezasını daha sonraki bir tarihe
ertelediğini düşünebilir . _ _ _ _ _ _ _ İnsan , bir kişiyi gerçekte yaptığını
hatırlamadığı bir şey için cezalandırmanın ne anlama geldiğini merak
ediyor . _ _
Eşitsizlikle ilgili bir başka popüler açıklama da , acı çeken ve hayatlarını
muhtaç bir şekilde sürdürenlerin daha sonra cömert bir tazminat alacağı yönündeki
yanlış umudu yayıyor ; ancak onları cennette mi yoksa gelecek yaşamda iyi bir
şansın mı beklediği belli değil . Düzenleme ne olursa olsun , bu gibi açıklamalar
insanı asla tam anlamıyla tatmin edemez . Geçmiş ve gelecek yaşamların var
olup olmamasının da pek önemi yoktur . _ Sadece şu anda yaşadığınız
hayatın farkına varabilirsiniz ve bu anlamda sahip olduğunuz tek hayat odur . _ _ _ _ _ _ _
Kaderinizin önceden belirlendiğine inanıyorsanız , hissettiğiniz umutsuzluğun
en iyi çaresi kabullenmektir . _ _ _ _ _ _ _ _ Etrafınızda her zaman size " Mutlu olmak
istiyorsanız sadece mutlu olun ! " gibi iyi tavsiyeler verecek insanlar olacaktır . _
İyimser olun ; Sahip olduklarınla yetin . " _ Mutsuzluğunuzun sebebinin sürekli
şikayetleriniz ve hayattan gerçekçi olmayan beklentileriniz olduğunu ve içsel
yaşama sevincinizle yeniden bağlantı kurarsanız tanımı gereği mutlu
olabileceğinizi söyleyecek biri her zaman olacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bir
yandan gönülsüzce aynı fikirde olabilirsiniz , bir yandan da sıkıcı hayatınızı
yeni keşfedilen bir neşeyle selamlama konusunda gerçekte ne kadar ilhamsız
hissettiğinizi beceriksizce kabul edebilirsiniz . Elbette hakkımız var _ _ _
daha fazlasını bekle . Birini sevmeye kendimizi zorlamak kadar boşunayken neden
kendimizi mutlu olmaya zorlamak zorunda olalım ? _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bir de evrensel sevgi ve bağışlamayı vaaz eden “ aydınlanmış ” bireyler var .
Onların dünyası , hayatın ciddiyetiyle yüzleşmekten kendinizi korumak için
başınızın üstüne çekebileceğiniz bir yanılsama battaniyesi gibidir ve bunun
sonucunda her şey biraz daha kolaylaşır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Ancak derinlerde , nefret
ettiğiniz kişileri neden affetmeniz ve hiçbir şey hissetmediğiniz kişileri neden
sevmeniz gerektiğini anlamak hala zordur . _ _ _ _ _ Eğer sahteyse mutluluk ne işe
yarar ? _ Elbette mutluluk diş macununun tüpteki son damlası gibi ruhtan sıkılmak
yerine doğal olarak gelmeli . _ _ _ _ _ _
Hayatın önceden belirlenmiş bir kadere indirgenecek kadar sıkıcı ve ilkel

olduğuna inanmayı reddeden başkaları da var . _ _ _ Bu tür bir kişi , kendisine
verilen kaderi kabul etmek yerine , kendi yetenekleriyle başarmayı başardıklarıyla
yetinmeyi tercih eder . _ _ _ _ _ _ _ Bu , kendi şansınızı yarattığınız ve iyi şans
için savaşılması gereken farklı bir kader algısıdır . _ _ _ _ Durum böyle . _ _ _
Bilge insanlar size , hayatın kimseye bir tabakta sunulmadığını , sahip
olduklarınızla yetinmiyorsanız , istediğiniz mutluluğa ulaşmak için çok
çalışmanız gerektiğini söyleyecektir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Tarih kitapları , gece gündüz savaşan , çalışan , akla hayale gelmeyecek engelleri
aşan cesur kahramanları anlatır . Galip gelenler , ancak savaşın tüm yüklerine ve
yoksunluklarına katlandıktan sonra başarı ödülleriyle ödüllendirildiler . _ _ _ _ _
Kadere bu yaklaşım da pek mantıklı değil . _ Milyonlarca insan savaşıyor ve
çalışıyor ama gerçek başarı ancak birkaç kişiye ulaşıyor . _ Tüm hayatınızı
güneşin altında bir yer bulmak için umutsuzca mücadele ederek geçirebilirsiniz ama
yine de hiçbir yere varamazsınız . Hayat neden bu kadar acımasız ve boyun
eğmez olsun ki ?
İstediğinizi elde etmek için dünyayla savaşmak zorunda olmak ve dünya yanıt
vermezse kendinizle savaşmak zorunda kalmak ne kadar ağır bir yük . _ _ _ _ _ _ _ _
Fakir , hasta , çirkin ya da şanssızsanız bunun sizin hatanız olduğuna inanmak ne
kadar da zor ; _ _ kusurlu olduğunu ve bu yüzden değişmen gerektiğini .
Bu fikirler , üzerinde çalışılması gereken çeşitli eksikliklerin ve kusurların bir
birikimi olduğunuzu gösterir . _ _ _ Zengin ve mutlu doğacak kadar şanslı değilseniz ,
hayattaki kaderiniz ya kendi haçınızı alçakgönüllülükle taşımak ya da tüm
hayatınızı ona karşı savaşmaya adamaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ öyle _
nedense kalbi neşeyle dolduran bir hayat görüşü değil . _ _ _ _ Bu kasvetli

inanışların arasında elbette bir umut ışığı da vardır .
Neyse ki , olaylara tamamen farklı bir açıdan bakmanın getirdiği bir umut
ışığı var . Çözüm , yukarıda açıklanan diğer görüşlerin aksine eğlenceli
olduğu kadar basittir . _ _ _ _ _ Transerfing'de kader kavramı alternatif bir evren
modeline dayanmaktadır . _ _ _ _ _ _ Hayal kırıklığı içinde elinizi sallayıp
bir başka kimerayla beslendiğinize karar vermeden önce , bilinen her kader
kavramının belirli bir dünya görüşünden kaynaklandığını ve bu görüşün
de bir takım kanıtlanmamış ilkelere dayandığını unutmayın . _ _ _ _ _
__
Örneğin materyalizm , maddenin birincil , bilincin ise ikincil olduğu önermesine
dayanmaktadır . _ _ _ İdealizm bunun tersini iddia eder .
Bu felsefelerin hiçbiri kanıtlanamamıştır , ancak evren modelleri her ikisi
etrafında inşa edilmiştir . _ _ _ Her model yeterince ikna edicidir ve sadık
savunucuları vardır . Hem materyalizm hem de idealizm , dünya olgusunu
felsefe , bilim ve din üzerinden açıklamaktadır ve her ikisi de kendi açılarından
haklıdır ve her ikisi de yanlıştır . İnsan hiçbir zaman mutlak gerçeği tam
bir doğrulukla tanımlayamayacak çünkü gerçeği tanımlama çabalarımızda
kullanılan kavramların kendisi görecelidir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Üç kör adamın bir fili
elleriyle inceleyerek tasvir ettiğini anlatan meşhur bir benzetme vardır . _ _ _ _
_ Birinci kör adam filin hortumuna dokunur ; _ ikincisi bacağa , üçüncüsü kulağa
dokunur . _ _ _ Her biri kendi bulgularına dayanarak filin ne tür bir hayvanı
temsil ettiğine dair sonuçlar çıkarıyor . Üçünün yalnızca bir açıklamasının
doğru olduğunu kanıtlamaya çalışmak anlamsız olacaktır . _ _ _ _ Önemli
olan açıklamanın alakalı ve uygulanabilir olmasıdır . _ _ _
Gerçekliğin zihin tarafından yaratılan bir yanılsama olduğu yönünde ifade edilen fikri şüphesiz
duymuşsunuzdur , ancak kimse bu yanılsamanın nereden geldiğini ayrıntılı olarak
açıklamamıştır . _ _ _ _ _
Bu hepimizin bir anlamda film izlediği anlamına mı geliyor ? _ _ Elbette bu

fikrin somut ve rasyonel bir şekilde desteklenmesi pek olası değildir . _ _ _ _ _
Bazıları ise maddi dünyanın yalnızca kendi değişmez yasalarına göre
işleyen bir mekanizma olduğu ve insan bilinci tarafından yönetilemeyeceği
konusunda karşıt görüştedir . _ _ _ _ _ Bu fikirde kesinlikle reddedilemez bir
doğruluk payı vardır . _ _
İnsan zihni , belirsizlikten uzak , sağlam bir zemine basmayı sever ve bu

nedenle yüzyıllardır bilim adamları bir teoriyi parçalayıp başka bir teoriyi
daha sonra bir kaide üzerine yerleştirdiler . _ _ _ _ _ _ _ _ Hakikat uğruna entelektüel
savaş alanında verilen her mücadeleden sonra , tek bir gerçek yenilmez kalır :
Her teori , çok yönlü bir gerçeklik olgusunun ayrı bir yönünü temsil eder .
Zaman testinden geçen her teorinin kendine ait bir yeri vardır , çünkü hepsi
gerçekliğin bir yönünü temsil eder . Kaderin kişisel olarak değiştiremeyeceğiniz ,
önceden belirlenmiş bir şey olduğuna karar verirseniz , o zaman böyle olacaktır . _ _
Aslında kendinizi gönüllü olarak başkalarının iradesine veriyorsunuz ,
dalgaların insafına kalmış küçük bir tekne gibi oluyorsunuz . _ _ _ _ _ _ Ancak
kendi kaderinizi yaratabileceğinize karar verirseniz , hayatınızda olup biten her
şeyin sorumluluğunu bilinçli olarak üstlenir , küçük teknenizi uçurmak için
dalgalara karşı savaşırsınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Seçtiğiniz şeyin her zaman
tezahür ettiğini fark etmiş olabilirsiniz . _ Neyi seçerseniz onu alırsınız . _ _
Hangi dünya görüşüne inanmayı seçerseniz seçin , o dünya görüşünün gerçeği
her zaman sizin tarafınızda olacaktır ve diğerleri de sizinle tartışacaktır
çünkü onlar da haklıdır . _ _ _
Gerçekliğin herhangi bir yönü bir başlangıç noktası olarak alınabilir ve daha
sonra bütün bir bilgi alanına dönüştürülebilir ; mantıksal tutarlılığa sahip
olacak ve gerçekliğin bir tezahürünü başarılı bir şekilde yansıtacaktır . _
Bütün bir bilgi alanı , tam olarak anlaşılmasa da , yeri olan tek bir gerçekle
doğrulanabilir . _ _
Örneğin kuantum fiziği , belirli bir bilgi alanı için temel başlangıç noktası
olarak hizmet ettikleri için kanıtlanamayan bir takım kanıtlanmamış
gerçeklere ve varsayımlara dayanmaktadır . _ _ _ _ _ _ Kuantum fiziğinde bir
mikrokozmos bazen parçacık , bazen de dalga gibi davranır . _
Bu tür ikilik için kesin bir açıklama sağlayamayan bilim insanları , bu olguyu bir
aksiyom olarak kabul ettiler . Kuantum fiziğinin önermeleri , gerçekliğin farklı
yönlerini tüm form çeşitliliğiyle bir araya getirir ; tıpkı benzetmedeki kör
adamların bir durumda filin bir kütük gibi , diğerinde ise bir yılan gibi işlev
gördüğünü ilan etmesi gibi . _ _ _ _
Mikrokozmosu tanımlarken temel olarak parçacık kalitesiyle başlamayı

seçersek , o zaman ünlü fizikçi Neils Bohr tarafından yaratılan atom modeline
ulaşılır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bohr Modelinde elektronlar _ _ _
Güneş sistemindeki gezegenler gibi çekirdeğin etrafında dönüyorlar . _ _ _ Öte yandan ,

eğer ana nitelik dalga olarak alınırsa , atom modeli bulanık bir nokta gibi
görünecektir . _ _ _ _ _ _ _ _ Her iki model de gerçekliğin farklı tezahürlerini yansıtarak
çalışır . Bu durumda da bilim adamlarının seçtiklerini elde ettikleri söylenebilir . _
___
Gerçekliğin herhangi bir tezahürü , şüphesiz bir anlam ifade edecek ve yerini alacak
bir varsayım veya bir argümanın temeli olarak hizmet edebilir . _ Gerçeği arayan
insanlar her zaman dünyanın doğasını anlamaya , onun tek tek parçalarını
incelemeye çalışmışlardır . _ _ _ Doğanın çeşitli olaylarını tanımlamak ve
açıklamak için bilimsel bilgi kümeleri oluşturulmuştur ve çoğu zaman birbirleriyle
çelişirler . _ _ _ _
Dünyanın doğası tektir ama kendisini bize birçok kılıkta gösterir . _ _ _ _ _
Bir yüz incelenip açıklanır açıklanmaz , ilkine tam olarak uymayan bir başkası
ortaya çıkıyor . _ _ _ _ Bilim adamları , gerçekliğin farklı tezahürlerini tek bir evren
modelinde toplayarak bu çelişkilerin üstesinden gelmeye çalıştılar , ancak bu kolay
bir iş değil . _ _ _ Tüm bilgi dallarını birleştiren ve uzlaştıran yadsınamaz bir
gerçek vardır ki o da gerçekliğin çeşitli ve çok yönlü doğasıdır . _ _ Değişkenlik
dünyanın en temel niteliğidir . _
Bazı nedenlerden dolayı , farklı bilgi alanlarının savunucuları , bireysel

olguları tanımlama çabalarında , bundan öğrenilebilecek çok şey olmasına
rağmen , bu gerçeği göz ardı etmektedirler . _ _ _ _ _ _ _
Değişkenlik önemli bir referans noktasıdır ; tıpkı sıfırın bir koordinat
ızgarasındaki ana referans noktası olması gibi . Belirli bir bilgi alanına ilişkin
herhangi bir başlangıç noktası , değişkenliğin bu temel referans noktasına göre
ikincil öneme sahiptir ve yine de sanki hiçbir bilgi barındırmıyormuş gibi atlanır . _ _
Bununla birlikte , oldukça sıra dışı nitelikte bilgi ve bilgiler taşır .
Guardian'ın bilmecesini çözmek için değişkenliğin niteliğini başlangıç noktası

olarak alacağız . _ _ _ _ _ Başka bir deyişle , gerçekliğin kendisini sonsuz çeşitlilikte
biçimlerde gösterdiği gerçeğini bir varsayım olarak alacağız . _ _ _ _ Bu varsayımın
çok genel doğasına rağmen , oldukça etkileyici bir bilgiyi ortaya koymaktadır .
Gerçekliğin tüm farklı tezahürlerinin ortak bir kaynaktan kaynaklandığı fikriyle
başlıyoruz . _ _ _ _ _ Dünya , maddenin zaman ve mekan içindeki hareketi olarak kendini
gösterir ve bu hareket belli kanunlara tabidir . _ _ Bildiğiniz gibi noktalar bir grafik
üzerinde matematiksel kurallara göre işaretlenir . _
formül. Noktaların bir grafik üzerinde nasıl çizileceğini belirleyen fonksiyonun

da bir yasa olduğunu söyleyebilirsiniz . _ _ _ _ Peki evrenin yasaları nerede '
yazılı ' ? _ Kanunlar gibi formüller de , kavramları ifade etme kolaylığı
için insan zihninin yarattığı soyut bir üründür . _ _ Doğa yasalarının
herhangi bir yerde kayıtlı olması pek olası değildir . _
Maddenin tüm noktalarının konumunu işaretleyen bir grafik oluşturulabilir
mi ? _ _ _ Elbette evrendeki sonsuz sayıdaki noktanın koordinatları teorik
olarak işaretlenebilir , ancak insan hafızasının kapasitesi bu kadar büyük bir
veri hacmiyle baş edemeyecek kadar sınırlıdır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Doğa
ise sonsuzluk konusunda hiçbir zorluk yaşamaz . _ _ Doğanın bir grafik
üzerindeki noktaların konumunu ve hareketini genelleştirmek için bir formüle
ihtiyacı yoktur . _ _ Grafik çizgisi sonsuz küçük noktalara bölünseydi , her nokta
bir neden , bir sonraki nokta ise sonuç sonuç olarak görülebilirdi ; böylece bir
madde noktasının zaman ve uzaydaki herhangi bir hareketi sonsuz bir zincir
olarak algılanabilirdi . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ sebep - sonuç ilişkisine dair sonsuz
sayıda örnek .
Bilimde maddenin hareketini kanunlarla tanımlarız ama doğada bu
hareket , neden - sonucun sonsuz akışı olarak doğal haliyle mevcuttur . _ _ _
_ _ _ _ _ _ _ Genel olarak konuşursak , hareketli maddenin yolu üzerindeki tüm
olası noktalara ilişkin bilgiler , burada alternatif uzay olarak
adlandırdığımız bir bilgi alanında depolanır . _ _ _ _ Alan , şimdiye
kadar olmuş , olan ve gelecekte olacak olan her şey hakkında bilgi içerir .
Alternatifler alanı maddi bir bilgi yapısıdır . _ Gerçekleşebilecek herhangi
bir olayın olası tüm senaryoları hakkında bilgi içeren sonsuz bir alandır .
_ _ _ _ _ _ Alternatifler alanının kesinlikle her şeyi içerdiği söylenebilir . _ _ Bu
bilginin şeklini pek tahmin edemiyoruz ama buradaki amacımız bunu
bilmemizi gerektirmiyor . _ _ _ _ _ _ _ _ Önemli olan , alternatif uzayın tüm
maddenin zaman içindeki hareketi için bir şablon veya koordinat ızgarası
görevi gördüğünü tespit etmektir . _ _ _ _ _
uzay.
Uzaydaki her nokta belirli bir olayın kendi versiyonunu içerir . _ Anlaşılması
kolay olsun diye her varyasyonun veya versiyonun bir senaryosu ve manzarası
olduğunu söyleyelim . _ _ _ Manzara bir olgunun dışsal formudur , senaryo ise
maddenin hareket ettiği yoldur . _ _ _ _ _ _ Kolaylık açısından alternatif
mekanların farklı sektörlere sahip olduğu söylenebilir . _ _ _ _ _
Sektörler arasındaki mesafe ne kadar büyük olursa senaryo ve manzara da o kadar farklı
olacaktır . İnsanın kaderinin de pek çok alternatifi vardır .
Teorik olarak konuşursak , alternatif uzay sonsuz olduğundan , insan varoluşunun
senaryolarının ve senaryolarının hiçbir sınırı yoktur . _ _ Görünüşte önemsiz olan
herhangi bir olay , kaderin değişmesini etkileyebilir . İnsanın hayatı, tıpkı maddenin
diğer hareketleri gibi , bir sebep - sonuç olayları zincirini temsil eder . Alternatifler
uzayında sonuç her zaman nedene yakın konumdadır . _ _ _ _ _ _ Biri diğerini takip
eder ve böylece kişinin kaderinin bölümleri bir yaşam çizgisi oluşturur . _ _ Bir satırdaki
sektörlerin komut dosyaları ve ayarları aşağı yukarı aynıdır . _ _ _ Bir kişinin
hayatı , senaryoları ve senaryoları değiştiren bir olay meydana gelene kadar tek bir
yönde eşit bir şekilde akar . Bu kader gerçekleştiğinde bambaşka bir hayat çizgisine
geçer . _ _ _ _
Birbirine çok yakın yerleştirilmiş hayat çizgilerini deneyimlemek , bir oyunu izleyip
ertesi gün aynı oyunu görmek için tekrar tiyatroya gitmeye benziyor ama bu sefer sahne
manzarası farklı . _ _ _ _ _ _ _ Bir sonraki tiyatro sezonunda oyunu aynı oyuncularla
izlediyseniz ama senaryoda önemli değişiklikler olmuşsa bu , alternatifler alanında biraz
daha uzakta bulunan bir yaşam çizgisini deneyimlemek gibi olacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Son olarak aynı yapımı farklı bir tiyatroda izleseniz oyunun bambaşka bir yorumunu
görürsünüz ve bu , ilkinden çok uzakta olan bir yaşam çizgisini deneyimlemek gibi olur . _ _
______
Gerçekliğin bu kadar biçim çeşitliliği vardır , çünkü onun tezahürü için alternatiflerin
sayısı sınırsızdır . _ Şu veya bu tezahür biçiminin herhangi bir başlangıç
noktası , bir neden - sonuç ilişkileri zinciriyle sonuçlanır . Gerçekliğin yaşam boyunca
orijinal referans noktasının seçimine bağlı olarak ortaya çıktığı ve sonuçta
herkesin istediğini aldığı söylenebilir . _ _ _ _ _ _ _ Kesin olarak seçim yapma hakkına
sahipsiniz çünkü sonsuz sayıda alternatif zaten mevcuttur . _ _ Hiç kimse sizi , kendinizi
rahat hissedeceğiniz kaderi seçmekten alıkoymuyor . _ _ Kendi kaderinizi yönetmek tek
bir şeye bağlıdır ; seçim yapmak . _ _
Transurfing size bu seçimi nasıl yapacağınızı gösterir .

Yani her biri kendine özgü senaryo ve manzaraya sahip , sonsuz sayıda potansiyel
alternatifi içeren bir bilgi yapısı mevcuttur . _ Fiziksel gerçekliğe dönüşüm süreci , ortaya
konan şeye karşılık gelir .
bilgi yapısının aşağısında . _ Maddenin alternatif uzayda nasıl hareket

ettiği aşağıdaki metaforla gösterilebilir . _ _ _ _
Boru boyunca yavaşça hareket ederek içindeki suyun donmasına neden olan
bir soğutma halkasına sahip bir su borusu hayal edin . Soğutma halkasının
etkisi , sanki bir buz kristalinin suyun içinde hareket ediyormuş gibi görünmesini
sağlar . _ _ _ Su molekülleri nispeten serbest bir durumda kabaca aynı yerde
kalma eğilimindedir . _ _ _ Soğutma halkası suyun belirli bir bölümünden geçtiği
anda halkanın içindeki moleküller donmuş bir kristal halinde katılaşır . _ _ _ _ _ _ _
Halka borunun aşağısına doğru ilerledikçe halkanın arkasındaki bölgedeki
donmuş su tekrar erir ve moleküller serbest kalır . _ _ _ _ _ _ _ _ Hareket eden
kristalin kendisi değildir . _ _ Yani suda yüzen tek bir buz parçası değil , buzun
yapısını yani donmuş halini oluşturma potansiyelidir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Borudaki su , alternatif uzay için bir benzetme görevi görür ve buz kristali , belirli
bir alternatifin maddi tezahürü için bir benzetme görevi görür . _ _ _ _ Su molekülleri
insanlar gibidir ve kristal yapıdaki konumları , olası bir kaderin fiziksel
gerçeklikteki tezahürü gibidir . _ _ _ _ _ Soğutma halkasının neyi simgelediği
sorusunun tek bir cevabı yok . _ _ _ _ Başka bir deyişle bilgi yapısının nasıl
ve neden fiziksel maddeye dönüştüğünü kimse söyleyemez . _ _ Mikrokozmosta
madde bir enerji demeti gibi davranabilir . _ _ _ Örneğin bir boşlukta mikro
parçacıkların sürekli bir doğum ve yok olma sürecinden geçtiğini biliyoruz ;
bu da maddenin var olduğunu ancak yine de fiziksel bir maddeyi temsil etmediğini
düşündürür . Açık olan tek şey , dokunabildiğimiz şeylerin soyut bir enerji
temeline sahip olduğudur . _ _ _ _ _
Umarım okuyucuyu çok fazla fizikle boğmamışımdır , özellikle de

Transerfing'in henüz başında olduğumuz için . _ _ _ _ _ _ _ _ Bu kitapta
öğreneceğiniz şeyler biraz şaşırtıcı gelebilir , dolayısıyla doğal olarak
zihninizin sağlam bir temel üzerinde durmasına yardımcı olmak için bazı
teorik kanıtlar sunuyorum . _ _ _ _ _ Sabırlı olun .
Dalga , denizin alternatif uzay olduğu ve dalganın da belirli bir alternatifin
maddi tezahürü olduğu fiziksel tezahür sürecinin bir başka benzetmesidir . _ _ _ _
_ _ Depremden sonra denizde oluşan bir dalgayı ele alalım . _ _ Dalga denizin
yüzeyinde bir tümsek halinde hareket ediyor gibi görünüyor ama aslında su aynı
yerde kalıyor . _ _ _ _ _ _ _ _ Denizde hareket eden bir su kütlesi değil , _ _ _ _ _ _ _
__
Fiziksel gerçekliğe dönüşüm için enerjik potansiyel . Ancak su birikintisi nihayet

kıyıya ulaştığında yerde kırılır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Başka herhangi bir dalga
aynı şekilde davranır .
Bu, maddi tezahürün zaman ve mekan içinde hareket ettiği , ancak potansiyel
alternatiflerin olmuş , var olan ve olacak her şeyin uzayında sonsuza kadar tek
bir yerde kaldığı anlamına mı geliyor ? Neden olmasın? Zamanın kendisi
de uzay kadar statiktir . _ Zamanın geçişi ancak birbirini takip eden bir film
görüntüsüne dönüştüğünde hissedilir . _ _ _ _ Filmi açarsanız ve bir araya getirilmiş
tüm karelere bakarsanız , zaman yoktur çünkü tüm kareler aynı anda mevcuttur .
_ _ _ _ Her kareye sırayla bakmaya başlayana kadar zaman statiktir . _ _ _ Hayatta
da durum aynıdır , bu yüzden her şeyin gelip geçtiği fikri zihnimizde bu kadar
derinlere kök salmıştır . _ _ _ _
Bilgi alanında kayıtlı olan her şey her zaman oradaydı ve her zaman da
orada olacaktır . _ _ Hayat çizgileri bir film makarası gibi var oluyor . Geçmişte
olmuş olan şeyler öylece ortadan kaybolmaz ve gelecekte olması gerekenler de
burada , şimdide zaten mevcuttur . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bir kişinin hayatının mevcut
kesiti , onun yaşam çizgisinin bu kesitindeki alternatifler alanının maddi bir
tezahürüdür . _ _ _ _ _
Bu fikir biraz rahatsız edici olabilir ve kendi kaderinizin sayısız alternatifinin
aynı anda aynı anda var olmasının nasıl mümkün olduğunu kendinize
soruyor olabilirsiniz . _ _ _ _ Bunun sorumlusu kimdir ; Tanrı mı yoksa doğa
kanunları mı ? _ Koordinat ızgarasında bir nokta düşünün . Okulda bize
ızgaradaki herhangi bir noktanın eksiden artı sonsuza kadar herhangi bir x ve y
koordinatına sahip olabileceği öğretildi , ancak yine de bir noktanın neden
kesinlikle herhangi bir koordinata sahip olabileceğini sormak kimsenin aklına
gelmiyor . _ _ _ Fonksiyon doğrusu boyunca hareket eden noktanın
şaşırdığını ve şu soruyu sorduğunu hayal edin : “ Nasıl oluyor da şu
ana kadar kat ettiğim yol her zaman var oldu ve her zaman var olacak ve nasıl olur
da gitmek üzere olduğum yol zaten var oldu ? _ _ _ önceden özetlendi mi ?” Bu
aslında tuhaf gelebilir ama size öyle gelmiyor çünkü siz onun yolunu yukarıdan
gözlemliyor ve olayları farklı bir perspektiften görebiliyorsunuz . _ _ _ _ _
Alternatifler alanı , fiziksel gerçekliğin kendisini nasıl gösterebileceğini
belirleyen bir şablon görevi görür . _ Elinde meşaleyle karanlık bir ormanda
yürüyen bir insanı hayal edin . Karanlıkta meşaleyi tutan kişi etrafındaki küçük
bir alanı aydınlatır . _ _ _ _ Ormanın tamamı alternatif alan , aydınlatılan
alan ise fiziksel alan gibidir . _ _ _ _ _ _ _
Bu alandaki alternatifin tezahürü . _ _ Işığı neyin sağladığı sorusu hala devam

ediyor ; _ başka bir deyişle , şablon içinde belirli bir alternatifi 'ateşleyen', yani
somutlaştıran şey .
Bu soruyu cevaplamak için farklı bir başlangıç noktası almamız gerekiyor .
Günümüzde çoğu insan düşüncelerin maddi olduğu konusunda hemfikirdir . Gerçekliğin
iki biçim aldığına dair kanıtlar da vardır : Bir yanda maddi varoluş bilinci tanımlar ,
diğer yanda ise bilincin aynı zamanda fiziksel varoluşu da tanımladığını gösteren
açık kanıtlar vardır . _ _ _ _
Bu nedenle düşünceler yalnızca insan eyleminin motivasyonunu sağlamakla kalmaz ,
aynı zamanda gerçekliğimiz üzerinde de doğrudan etkiye sahiptir . Örneğin en kötü
beklentilerimiz genellikle gerçekleşme eğilimindedir . _ _ Elbette bunun , düşüncelerimizin
gerçekleşmesinden kaynaklanmadığı , daha ziyade düşüncelerimizin zaten meydana
gelecek olan yaklaşan talihsizliğin bir önsezisi olduğu iddia edilebilir . _ _ _ _ _ _ _ Kuşkusuz
paranormal olaylarla ilgili belirsiz ve muğlak olan pek çok şey var . Ancak bu , düşünce ile
maddi gerçekleşme süreci arasındaki ilişkinin göz ardı edilmesi veya reddedilmesi
gerektiği anlamına gelmez . _ _ Düşüncenin gerçeklik üzerindeki doğrudan etkisini
gösteren pek çok kanıt mevcuttur . _
Öyle ya da böyle, bireysel bilinç kişinin kaderini şekillendirir . Bu kitap özellikle bunun
nasıl mümkün olabileceğine odaklanıyor . Düşünce enerjisi olası alternatifleri fiziksel
gerçekliğe dönüştürür . Bu ifade doğrudur çünkü gerçeklik , bilinç tarafından
tanımlanan herhangi bir biçimde tezahür edebilir . Bu hipotezin kanıtları yalnızca
günlük yaşamda değil aynı zamanda kuantum fiziği deneylerinde de bulunabilir . _ _ _ _
_ Bizim amaçlarımız açısından , düşünce enerjisinin alternatif alanla etkileşime
girmesini sağlayan spesifik mekanizmanın büyük bir önemi yoktur . _ _ Bilgi aktarımının
enerji düzeyinde mi yoksa başka bir yolla mı gerçekleştiği henüz belli değil . _ _ _ _ _ _ _
_ _ Kolaylık sağlamak adına , düşünce enerjisinin alternatifler alanının belirli bir
bölümünü ' aydınlattığı ' ve bunun sonucunda bir alternatifin fiziksel gerçekliğe
dönüştüğü fikri üzerinde çalışacağız . _ _ _ _ _ _ Düşünce enerjisi dalgaları , kaliteye
karşılık gelen alternatifler alanında sektörü bulur . _ _ _ Bu sektörün alternatifi daha
sonra fiziksel düzeyde tezahür ettirilir ve bilincin gerçekliği nasıl yarattığı süreci
işaretlenir . _ _ _ _
Bunun gerçekliği tezahür ettirmenin yalnızca bir yolu olduğunu aklınızda

tutmalısınız . _ _ Genel olarak konuşursak , istediğiniz gerçekliği yaratmak mümkün değildir . _
sadece tek bir yerde oturup onu düşünerek arzulayabilirsiniz . Nesneleri kelimenin
tam anlamıyla havadan cisimleştirebilen insanlar olmasına rağmen sayıları
çok azdır ve kural olarak yeteneklerinin reklamını yapmazlar . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Ancak düşüncelerin de kişinin kaderi üzerinde somut eylemler kadar etkisi
vardır . _ _ İnsanlar , eylemleri ile bunların sonuçları arasında gözle görülür
ve açıkça anlaşılır bir bağlantı olduğu fikrine alışkındır . _ _ _ _ Buna
karşılık, kişinin düşüncelerinin etkisi algılanamaz bir şekilde ortaya çıkar
ve bu nedenle açıklanamaz ve öngörülemez görünür .
Bir kişinin düşünceleri ile daha sonraki olaylar arasında nedensel bir ilişki
belirlemek zor görünebilir , ancak kısa süre sonra bağlantının oldukça
doğrudan olduğunu göreceksiniz . _ Kişi neyi seçerse onu alır .
Bazıları denizlerin , dağların , gezegenlerin ve galaksinin sadece onların
kişisel düşünce enerjisinin bir ürünü olduğunu söylediğimi düşünebilir . _ _ _ _ _
_ _ Çünkü insanlar kendilerini evrenin merkezi olarak görme eğilimindeyken ,
aslında sonsuz uzayda küçücük bir noktadırlar . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Dünyada
milyonlarca canlı organizma yaşamaktadır ve bunların her biri gerçekliğin
yaratılmasına katkıda bulunmaktadır . _ _ _ _ _ _ Her canlının kendine has
karakteristik düşünce enerjisi vardır . Bitkileri ' düşünce ' yeteneğine sahip
olarak görmekten rahatsızlık duyuyorsanız , o zaman süreci farklı şekilde
değerlendirebilirsiniz ; _ olgunun doğasını değiştirmez . _ _ _ _ _
Hiç kimse , hareketsiz nesnelerin , Tanrı dediğimiz , her şeye nüfuz eden Tek
Ruh'un yanı sıra , canlıların yaydığı düşünce enerjisine benzer bir
niteliğe sahip olmadığını kesin olarak söyleyemez . _ _ _ Her varlığın bir
bilinci vardır ve kendi dünyasını oluşturan katmanı oluşturur . _ _ Bu
dünyadaki her şeyin Tanrı'nın bir zerresini taşıdığı ve O'nun tüm dünyayı
bu şekilde yönettiği söylenebilir . _ _ _ _ _
Hepimiz aynı dünyada yaşıyoruz ama yine de her birey kendi yaşam
çizgisinde ilerliyor . _ _ _ Maddi dünyanın nitelikleri herkes için aynıdır ; _ _ _ _
sadece onun somut olarak gerçekleşmesi , bir kişinin yaşamı bağlamında
benzersizdir . _ _ _ _ Örneğin güzel bir şehirde dolaşan bir turist olduğunuzu
hayal edin . Sitelere ve mimariye hayran kalıyorsunuz . _ Çiçek tarhlarını ,
çeşmeleri , park caddelerini ve şehrin varlıklı sakinlerinin gülen yüzlerini
görüyorsunuz . _ _ _ _ _ Sonra bir çöp kutusunun yanından geçerken evsiz bir insan
görüyorsunuz . _ O sizinle aynı şehirde , aynı boyutta ama sizin gördüğünüzü
görmüyor . _ _ _ _ _ _ _ _ Çöp kutusunda boş bir şişe , kirli bir duvar , onu isteyen
rakibini görüyor .
şişe de vardı ve bir polis memuru ona şüpheyle bakıyordu . Siz bir yaşam çizgisinde ,
evsiz adam ise diğerinde yaşıyorsunuz . Yaşam çizgileriniz alternatifler alanında bir
noktada kesişerek sizi fiziksel gerçeklik boyutunda aynı dünyada buluşturuyor . _ _ _ _ _
___
Maddi doğanın tüm tezahürlerinin enerjik bir temeli vardır . _ Enerji alanı birincildir
ve tüm fiziksel tezahürler ikincildir . _ _
Bilim insanları enerjinin farklı tezahürlerini tek bir teori çerçevesinde birleştirmeye
çalışıyorlar ve kısa sürede iyi sonuçlar elde edecekler . _ _ _
Ancak gerçekliğin sonsuz sayıda biçim alması nedeniyle teoriye daha birçok şey
eklemeye devam etmeleri gerektiğini görecekler . _ _ _ _ _ _ _ Çok fazla ayrıntıya girmeden ,
enerjiyi görünmez ama yine de var olan soyut bir güç olarak ele alacağız . _ _ Amacımız
açısından insan düşüncesinin enerjisinin maddi olduğu gerçeğini kabul etmek
yeterlidir . _ _ _ _ _ _ Düşünce enerjisi kişinin kafasının içinde öylece dönüp dolaşmaz ; _
_ başın ötesindeki boşluğa akar ve etrafımızdaki daha geniş enerji alanıyla
etkileşime girer . _ _ _ _ _ Artık çok az kişi bu gerçeğe itiraz edebilir .
Kolaylık olsun diye , tıpkı radyo dalgalarının bir frekansı olması gibi , düşünce
enerjisinin parametresi olan frekanstan da bahsedebiliriz . _ _
Belirli bir şey hakkında düşündüğünüzde , düşüncelerinizin frekansı alternatifler
alanı içindeki belirli bir alana uyumlanır . _ _ _ _ _
Düşünce enerjisi alternatifler alanında ilgili sektöre ulaştığında o sektörün
barındırdığı potansiyel gerçeklik gerçekleşmeye başlar . _ _ _ _ _ _ _
Enerji oldukça karmaşık bir yapıya sahiptir ve dünyada var olan her şeye nüfuz
etmektedir . Enerji insan vücudundan geçtiğinde o kişinin düşünceleri tarafından
değiştirilir . _ _ _ _ Bedenden çıktığında düşüncelerle aynı parametreleri
edinmiştir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Radyo vericisi de aynı şekilde çalışır . Enerji , kişinin
zihnindeki düşüncelerin özelliklerini emer . _ _ Enerji insan vücudundan çıktığında bir
düşünce dalgası halinde dışarıya doğru yayılır ve bu da alternatif uzay sektörünü
fiziksel gerçekliğe dönüştürür . _ _ _ _ Olumlu ya da olumsuz bir şey hakkında
düşündüğünüzde , alternatifler alanına düşünce enerjisi yayarsınız . _ _ _ _
Modifiye edilmiş enerji , alanın belirli bir sektöründe birikir ve bu , yaşamınıza

karşılık gelen değişiklikleri getirme etkisine sahiptir . _ _
Bir kişinin yaşam koşulları yalnızca eylemleri tarafından değil aynı zamanda
düşüncelerinin doğası tarafından da yaratılır . _ _ _ _ _ Eğer bir insan dünyaya
karşı düşmanca bir tavır takınırsa , dünyanın da kendisine karşılık verdiğini görecektir .
aynısıyla . _ Bir kişi sürekli memnuniyetsizliğini ifade ederse , memnuniyetsiz

olmak için giderek daha fazla neden bulacaktır . Bir kişinin hayata karşı tutumu
ağırlıklı olarak olumsuzsa , dünya ona doğasının en kötü yanını
gösterecektir . _ _ _ Tersine , olumlu bir tutuma sahip olmak hayatınızı daha iyiye
doğru değiştirmenin en doğal yoludur . _ İnsanlar seçtiklerini alırlar . _ Beğenin
ya da beğenmeyin , hayat böyle işliyor .
Düşünceleriniz oldukça homojen olsa da aynı yaşam çizgisinde kalacaksınız .
_ _ _ _ _ Gerçeklikle ilişkiniz herhangi bir şekilde değiştiğinde , düşünce
enerjisinin parametreleri yeni özellikler kazanır ve dünyanızın katmanının
maddi tezahürü başka bir çizgiye kayar . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bu yeni çizgide olaylar düşüncenin parametrelerine göre farklı bir senaryoya göre
gelişiyor . _ _ _ _ Herhangi bir nedenle yeni senaryoyu beğenmezseniz , durumu
değiştirmekte zorlanacaksınız . _ _ _ _ _ İnsanlar engellerle karşılaştıklarında
olumsuz tepki verme , memnuniyetsizliklerini ifade etme veya umutsuzluğa düşme
eğilimindedirler . _ _ _ Sonuç olarak yaydıkları düşünce enerjisi , engellerin
sayısının daha da fazla olduğu bir çizgiye yeniden odaklanır ve sanki hayatları
kaygan bir zeminmiş gibi görünür . _ _ _ _ _ _ _
Bu süreç kontrol edilemiyor gibi görünebilir ama aslında kontrol bireyin elindedir
ve maddi gerçekleşmenin yolunu alternatifler alanının sorunlu alanlarına
yönlendiren kendi düşünceleridir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ İnsanlar engellerin
eylemle aşılabileceğini sanırlar ama aslında sonuçta baskın düşünceleri ne
olursa olsun yaşarlar . _ _ _ _ _ _ Yani eğer yolunuzdaki engellere karşı savaşmayı
seçerseniz , çok sayıda engelle karşılaşacaksınız . _ _ _ _ _ _ Eğer kendi
problemlerinizle ilgili düşüncelere kapılırsanız , yaşamınızda her zaman
problemlerin olduğunu göreceksiniz . _ _ _ _ _ _ _ Maddi düzeyde mevcut yaşam
çizginizdeki durumu değiştirmek için harekete geçseniz bile , bu alternatifler
alanındaki orijinal senaryoyu değiştirmeyecektir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Etkili bir şekilde
yapabileceğiniz tek şey farklı bir komut dosyası seçmektir .
Senaryonun hoşlanmadığınız kısımlarını değiştirmeye çalıştığınızda kaçınılmaz
olarak hoşlanmadığınız şeyleri düşünürken takılıp kalırsınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Daha sonra
düşünceleriniz başarılı bir şekilde gerçekleştirilir ve sonunda istemediğiniz şeyi elde edersiniz . _ _
Tıpkı bir sanat galerisinde sahibi olmadığınız için zevkinize uymayan

sergileri alıp götüremeyeceğiniz veya yeniden inşa edemeyeceğiniz gibi , mevcut
yaşam çizgisine dair hiçbir şeyi değiştiremezsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ Ancak hiç kimse
sizi dönüp daha çok takdir edebileceğiniz bir şeye bakmak için yan odaya yürümekten
alıkoyamaz . _ _ _ _ _ Elbette herkesin içinde bulunduğu bir yaşam çizgisine geçiş _ _ _
İstediğini elde etmek sadece istemekle gerçekleşmez . _ _ _ _ _ _ _

Tüm düşünceler gerçekleştirilemez ve tüm arzular yerine getirilemez . _ _ _
Bunun nedeni kişinin düşüncelerinin içeriğinden çok , niteliğidir . _ _ _ _ _ _ _ _
Bir rüya ya da bir dilek bir seçim olarak nitelendirilemez . Hayaller gerçekleşmiyor .
_ _ İstediğiniz gerçekliği yaratmak için , bu kitabın ilerleyen kısımlarında
okuyacağınız belirli koşullara uymanız gerekir . _ _ _ _ _ _
Alternatifler alanı her birey için sonsuz sayıda olası yaşam çizgisi içerir . _
_ Kaderinden hoşlanmayan hiç kimse kendini zor durumda hissetmemeli , çünkü
herkesin seçme hakkı vardır . _ _ _ _ _ Sorun şu ki nasıl seçim
yapacağımızı bilmiyoruz . _ _ _ Dünya o kadar çok biçim çeşitliliğine sahip
ki insan her türlü ihtiyacı karşılamak için yaratıldığını düşünebilir .
Herkes gönlünün istediğini bulabilir . _ _ Akademik dünyada bile hayat bizim
görmek istediğimiz yanını gösteriyor . _ _ _ _ _ Örneğin idealizm dünyanın bir
yanılsama olduğunu ve hayatın da bunu kabul ettiğini savunur . Materyalizm
tam tersini söylüyor ve yine dünyanın buna karşı hiçbir şeyi yok . İnsanlar
birbirleriyle tartışıyor , başkalarını dünyayla ilişkilerini kabul etmeye
zorluyorlar ama yine de dünya onların iyi olduğunu gösteriyor . _ _ _ _ _ _ _ Bu
harika değil mi ? Alternatifler alanı sözde yanılsamadır ve maddi
gerçekleşme , fiziksel gerçeklikle kastedilen şeydir . _ _ _ _ Her zaman seçtiğimiz şeyi alırı
İslam'ın esaslarını bilenler , " Kişinin kaderi kitapta yazılıdır "
sözünden ne kastedildiğini anlayacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ Bu, kaderin önceden
belirlendiği ve bu nedenle değiştirilemeyeceği veya önlenemeyeceği anlamına gelir .
Benzer ifadelere diğer dinlerde de rastlamak mümkündür . Bir anlamda insanın
kaderi zaten önceden belirlenmiştir . _ _ Dinin hatası , aslında sonsuz sayıda
alternatif varken , bir kişinin kaderinin tek bir versiyonunun olduğunu
öğretmektir . _ _ _ _ _ Kendi kaderinizden kaçınamayacağınızı söylüyorlar
ve bu bir dereceye kadar doğru çünkü senaryoyu herhangi bir alternatifle
değiştirmek imkansız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kaderinizi değiştirme umuduyla
etrafınızdaki dünyayla savaşmak zor ve minnettar bir iştir . _ _ _ _ _ _ _
Senaryoyu değiştirmeye çalışmanıza değmez . _ _ _ _ Beğeninize daha
uygun farklı bir alternatif seçmek çok daha etkilidir . _ _
Tabii ki , bunların hepsi oldukça tuhaf ve makul olarak şüpheleriniz olabilir .
_ _ Kimsenin alternatif modelini bu şekilde kabul etmesini beklemiyorum . _ _ _ _
Gerçekten işe yaradığına ve bu konuda kusursuz olduğuna ikna olana kadar
buna kendim de inanmadım . _ _ _ Sırf uğruna evrenin bir modelini diğerine
tercih etmenin hiçbir anlamı yok . _ _ _ _ _ _ _
bazı mutlak gerçekler. Başarıya ulaşmanıza yardımcı olabileceği kadar

anlamlı olan modelin kendisi değildir . _ _ _ _ _ _ _ Farklı matematiksel modeller aynı
fiziksel olguyu farklı şekillerde gösterebilir . _ _ Analitik geometri uzmanlarının
aniden matematiksel analize karşı silaha sarılmaları ve geometrinin tek gerçek
matematik disiplini olduğunu kanıtlamaya çalışmaları çok komik olurdu . _ _ _ _ _
_ Matematikçiler kendi aralarında anlaşabildiler ama filozoflar ve dini liderler
anlaşamadı . _ _ _ _
Alternatif alanın gerçekte nerede olduğunu söylemek zor . _ _ _ Üç boyutlu
gerçekliğimizin bakış açısından onun her yerde ve hiçbir yerde olduğu söylenebilir .
_ _ _ _ İki boyutlu insanların yaşadığı , başlangıcı ve sonu olmayan sonsuz bir
yüzey hayal edin . Bu insanlar üçüncü bir boyutun varlığından şüphelenmezler . _
Üzerinde yaşadıkları yüzeyin var olan tek dünya olduğuna inanırlar ve onun ötesinde
başka bir şeyin var olduğunu hayal edemezlerdi . _ _ _ _ _ Ancak bu modele üçüncü bir
boyutun eklenmesi gerektiğini ve sonsuz sayıda benzer yüzey oluşturulabileceğini
biliyoruz . _ _ _ _ _ _ _ Dolayısıyla bizim dünyamızın dışında sonsuz sayıda
paralel dünyayı hayalinizde canlandıramıyorsanız endişelenmenize gerek yok . _ _
_ _ _ _ _ _ Bu sadece bir perspektif meselesidir . _
Paralel dünyaların varlığına inanmak zor . _ _ _ _ _ Bununla birlikte , hızlanan bir

cismin kütlesini artırdığını , boyutunu küçülttüğünü ve hareket ettiği zamanı
yavaşlattığını iddia eden görelilik teorisine inanmak ne kadar kolaydır ? _ _ _ _ _ _
_ _ _ _ Teoriyi ilk elden test etmek imkansızdır ama bunun bir önemi yoktur . _ Bir
teoriyi anlayıp anlamadığımız önemli değil . _ _ Önemli olan bundan elde
edilebilecek pratik faydadır . _ _ _ _
Sonsuz uzay bağlamında bir modelin diğerine göre avantajlarını tartışmak

gülünç ve hatta önemsizdir . _ _ _ _ _ _ _ Hiçbir zaman ufka ulaşmayan artan mesafe
açısından sonsuzluğu hayal etmeye çalışın . _ _ _
Ne tuhaftır ki, mesafenin azalması anlamında sonsuzluğun da bir sınırı yoktur .
Teleskop ve mikroskopların da sınırları olduğu için görünür evrenin yalnızca
sınırlı bir kısmını gözlemleyebiliyoruz . _ _ _ Bununla birlikte mikrokozmos
bağlamında sonsuzluğun , evren açısından sonsuzluktan hiçbir farkı yoktur . _ _ _ _
makrokozmos.
Görünen evrenin ' Büyük Patlama ' sonucunda ortaya çıktığına dair bir teori var .
_ _ Teoriye göre evren o zamandan bu yana sürekli olarak genişlemektedir . _ Gök
cisimleri evrende hareket eder _ _
olağanüstü bir hızdır , ancak devasa mesafeleri hesaba kattığımızda

evrenin genişlemesi sanki inanılmaz derecede yavaş gerçekleşiyormuş
gibi görünür . _ _ _ _ _ _ _
Aynı zamanda , boşlukta , herhangi bir anda , temel parçacıkların
birdenbire ortaya çıktığı ve sonra anında yok olduğu da iyi bilinen bir
gerçektir . _ _ _ Temel parçacıkların kesin yapısını henüz bilmiyoruz ,
ancak zaman ve uzayın göreliliği göz önüne alındığında , her bir
parçacığı sanki bizimki gibi ayrı bir evrenmiş gibi algılamamıza engel
olacak hiçbir şey yok . _ _ _ _ _ Fizikçiler bunların dalga şeklinde ya da
parçacık şeklinde görünebileceğini iddia ediyorlar . _ _ _ _ _ _ Mikrokozmosta
ilerledikçe göreceli mesafeler daha büyük görünür ve iç gözlemci için zaman
yavaşlar . _ _ _ _ _ _ _ Dışardaki bir gözlemciye evrenimiz , boşlukta doğup
sönen bir parçacık gibi sadece kısa bir an sürüyormuş gibi görünebilir ;
halbuki biz , onun iç gözlemcileri , evrenin milyarlarca yıldır var olduğunu
algılıyoruz . _ _ _ _ _ _ _
Bir dahaki sefere bir ağız dolusu kahve içtiğinizde kendinize kaç evreni
yuttuğunuzu sorun . _ _ _ _ Sonsuzluk parçalara bölünemez ve eğer
düşünürseniz , her bir ağız dolusu kahveyi yuttuğunuzda sonsuz sayıda
evreni yutmuş olursunuz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bir mikrokozmosta uçmak , uzayın
sınırsız genişliğinde uçmak kadar uzun sürüyor ve öyle görünüyor . _ _ _ _
_ _ Zaman, uzay gibi , ister geriye , ister ileriye bakın , sonsuza kadar devam
eder . Zaman aralıkları sonsuz derecede küçük olabileceği gibi sonsuz
derecede büyük de olabilir . _ Bir zaman aralığı içindeki herhangi bir nokta ,
her iki tarafı da zamanın sonsuzluğuna uzanan bir referans noktası olarak
görülebilir . Referans noktasının zaman aralığı içinde başka bir yere
değiştirilmesi , her iki yönde de sonsuzluğun kapsamını değiştirmez . _ _ _
Dünyalar içindeki dünyaların sonsuzluğu aynı anda var olur . Evrenin
merkezi aynı zamanda maddenin her noktasında bulunur çünkü her nokta
her taraftan sonsuzlukla çevrilidir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Evrenin merkezinin her
noktada aynı anda bulunması nedeniyle tüm olaylar eş zamanlı olarak
gerçekleşmektedir . _ _ _ _ _ _ _ _ Bunu hayal etmek zordur ama bir anlık
tefekkürle sonsuzluğu kavramak da imkansızdır . _ _ _ _ Görünür evrenin
dördüncü boyutlu uzayda sonlu bir küre haline geldiğini iddia eden daha da
karmaşık teoriler tasarlandı , ancak bu pek yardımcı olmuyor çünkü
teorik olarak konuşursak , sonsuz sayıda boyut var olabilir . _ _ Bütün bunları
açıkça hayal edemiyorum , _
Daha dar bir bakış açısıyla yetinmeli ve en azından bu teorilerden bir şeyler
anlıyormuş gibi davranmalıyız . _ _ _
Çağdaş bilime ilişkin açıklanması ve anlaşılması mümkün olmayan pek
çok şey vardır ; _ ancak bu durum bilimsel düşüncenin meyvelerinden
faydalanmamıza engel olmamalıdır . _ _ _ _ Transerfing ilkelerini uygulamak
çarpıcı sonuçlara yol açabilir . _ _ Önemli olan , en baştan , her şeyin neden ve
tam olarak nasıl işe yaradığına dair sorularla kendinize eziyet etmemeye karar
vermektir ; bu , bir çocuğun bir fizikçiye neden farklı bedenlerin birbirini çektiğini
sorması kadar verimli olacaktır . Bilim adamı şöyle cevap verirdi : " Yer çekimi
kanunu yüzünden . " Çocuk daha sonra şu soruyu sorar : “ Yer çekimi kanunu nasıl
çalışır ? _ Bedenler neden çeker ?” Bu sorunun cevabı yok , bu yüzden bunları
açıklama çabasını minnettarlıkla bir kenara bırakacağız , çünkü her şeyi
bilmek ve anlamak bizim elimizde değil . _ _ _ _ _ Alternatif modelin sonuçlarının
tadını çıkaracağız . _ _ _ _
Alternatif modelden insanın kendi kaderini yaratabileceği sonucu çıkar . _ _ _ _

Transerfing'de kader kavramı daha yaygın olarak kabul edilen diğer yorumlardan
farklıdır . _ Aradaki fark , Transerfing bağlamında kişinin mutluluğunu
seçebilmesidir ; _ _ _ _ _ _ bunun için kavga etmelerine gerek yok . _ Alternatifler
modelini hemen kabul etmenize veya reddetmenize gerek yoktur . _ _ _ Öncelikle
kendinize şu soruyu sorun : Mutluluğu bulmak için dünyayla savaşarak çok şey
başardınız mı ? _ Her kişi aynı çizgide devam etmek isteyip istemediğine
veya farklı bir yöntem kullanmayı mı tercih edeceğine kendisi karar verecektir .
_ _ _ _ _ _ İnsan tüm hayatını hiçbir şey elde etmek için çabalamadan geçirebilir .
_ _ Hayatı sizinle yarı yolda buluşmaya teşvik edecek şekilde hareket etmek
daha kolay olmaz mıydı , çünkü hayatın yaptığı tek şey kişisel seçiminizi
ortaya koymanıza yardımcı olmaktır . _
Ne 'sipariş ederseniz ' edin , seçiminiz her zaman koşulsuz olarak kabul edilir .
Ancak seçim arzudan farklıdır . _ Dilekler yalnızca masallarda gerçekleşir ve
çoğu insan dilemeye devam eder . _ _ _ Dileklerin yerine getirilmesinin imkansız
olmasa da çok zor olduğu inancının zihinlerimize o kadar yerleşmiş olması
şaşırtıcı değil . _ _ _ _ _ Muhafız'ın bilmecesini çözmeye yönelik ilk küçük
adımı zaten attık . _ _ _ Yakında dileklerin neden gerçekleşmediğini ve
hayallerin gerçekleşmediğini anlayacaksınız . _ _ _ _ _ _ _
ÖZET
Gerçeklik sonsuz çeşitlilikte formlarda tezahür eder.

Değişkenlik dünyanın en temel niteliğidir.
Evrenin herhangi bir modeli, gerçekliğin yalnızca bir tezahürünü temsil eder.
Herhangi bir bilgi dalı, gerçekliğin tezahürünün seçilmiş bir yönüne dayanır.
Seçiminiz her zaman gerçekleşir. Her zaman seçtiğiniz şeyi alırsınız.

Alternatifler alanı, olmuş olan, olan ve gelecekte olacak olan her şeyi kaydeden bir bilgi
alanıdır.
Bilgi alanı herhangi bir senaryoya potansiyel alternatif senaryolar içerir.

etkinlik.
Her alternatifin bir senaryosu ve manzarası var.

Uzay sektörlere bölünebilir ve her sektör bir olayın alternatif bir senaryosunu içerir.
Sektörler arasındaki mesafe arttıkça alternatifler de artacaktır.

farklılık.
Kabaca aynı parametrelere sahip sektörler bir yaşam çizgisi halinde düzenlenmiştir.
Malzeme uygulaması uzayda bir yoğunluk demeti gibi hareket eder.
Düşünce enerjisinin yayılması bir alternatifi hayata geçirir.
Her organizma maddi gerçekleşmenin yaratılmasına katkıda bulunur.
Düşünce enerjisinin parametreleri değiştiğinde farklı bir yaşam çizgisine geçiş
meydana gelir.
Manzaranın var olduğu gerçeğini değiştiremezsiniz ama

farklı türde bir manzara.
Mutluluk için savaşmanıza gerek yok. Sadece beğeninize daha uygun olan alternatif bir
gerçeklik seçmelisiniz.
Bölüm II. SARKAÇLAR

Kendinizi Kiraya Verin
Yıkıcı sarkaçlar
Çocukluğumuzdan itibaren başkalarının isteklerine uymamız , görevlerimizi yerine

getirmemiz , ülkemize , ailemize , çalıştığımız şirkete , bir siyasi partiye , devlete ,
hatta bir fikre hizmet etmemiz öğretilir ; _ _ Kendimiz dışında herkese hizmet etmek .
Herkeste değişen derecelerde görev , sorumluluk, zorunluluk ve suçluluk duygusu
vardır . Aile, kulüp , okul , şirket, siyasi parti, devlet vb . olsun , herkes bir grup veya
kuruluşa şu veya bu şekilde hizmet etmeye hazırdır . Tüm bu yapılar , ayrı bir
grup insanın aynı şekilde düşünmeye ve hareket etmeye başlamasıyla ortaya
çıkar ve gelişir . _ Daha sonra başkaları da onlara katılır ve yapı büyür , güçlenir ,
üyelerini kurallara uymaya zorlar ve sonunda toplumun geniş grupları üzerinde kontrol
sahibi olma potansiyelini biriktirir . _ _ _ _
Maddi düzeyde yapı , binalar , mobilya , ekipman , makine , teknoloji vb . gibi ortak
hedefler ve maddi nesneler etrafında birleşmiş bir grup insandan oluşur . Ancak
enerji düzeyinde , bir grup insanın aynı şekilde düşünmesi sonucunda düşünce
enerjisinin parametrelerinin aynı olduğu bir yapı ortaya çıkar . _ _ _ _ _ _ _ _ Düşünce
enerjileri sonunda tek bir akımda birleşir . _ Bu gerçekleştiğinde , sanki bütün bir
enerji okyanusunun ortasındaymış gibi , ayrı , bağımsız bir enerji - bilgi yapısı
yaratılır . _ _ _ _
bir enerji sarkaç olarak . bu yapı kendi hayatını yaşamaya başlar ve

sonunda onu yaratanları kendi yasalarına tabi kılar . _ _ _ _ _
Yapıya sarkaç deniyor çünkü ne kadar çok insan ( taraftar ) onu enerjileriyle
beslerse , o kadar güçlü bir şekilde sallanır . _
Her sarkacın kendine özgü vuruş frekansı vardır . Örneğin , bir salınımı
hareket ettirmek istiyorsanız onu belirli bir ritim veya frekansa itmeniz gerekir .
_ _ _ Buna rezonans frekansı denir . _ Taraftar sayısı azalırsa salınımın
gücü zayıflar . _ _ _ _ _ _ Sarkaç tüm bağlılarını kaybederse , hareketi
tamamen duracak ve ayrı bir kimlik olarak varlığı sona erecektir . _ _ _ _ Eski
pagan dinleri, taş aletler, eski silahlar, modası geçmiş moda trendleri ve vinil
plaklar , geçerliliğini yitirmiş sarkaçlara örnek olarak gösterilebilir ; başka bir
deyişle , bir zamanlar var olan ama artık işlevsiz olan her şey .
Bu listedeki her şeyin sarkaç olarak nitelendirilmesine şaşırabilirsiniz . _ _

_ _ _ Belirli özellikleri kolektif düşünce enerjisi tarafından yaratılan her yapı
bir sarkacı temsil eder . Genel olarak konuşursak , belirli bir titreşimde enerji
yayma yeteneğine sahip tüm canlılar , er ya da geç bir enerji sarkacı
oluşturacaktır . Doğadaki sarkacın örnekleri arasında bakteri kolonileri ,
canlı popülasyonları , balık sürüleri , hayvan sürüleri , ormanlar, çayırlar,
karınca yuvaları vb. yer alır . Esasen , canlı organizmalardan oluşan
herhangi bir organize, homojen yapı bir sarkaç olabilir .
Her canlı organizma tek bir enerji birimini temsil eder ve dolayısıyla temel
bir sarkaç olarak da düşünülebilir . Bir grup bireysel sarkaç uyum içinde
sallanmaya başladığında , takipçilerinin üzerinde bir üst yapı gibi beliren
bir grup sarkaç oluşur . _ Grup sarkacı bağımsız bir varlık olarak var olur
ve kısmen onları bir arada tutmak ama aynı zamanda yenilerini çekmek için
taraftarlarının uyması gereken kuralları belirler . _ Bu tür bir varlık , kendi
yasalarına göre gelişmesi anlamında bağımsızdır . _ _ _ _ _ Taraftarları
kendi iradeleriyle değil , sarkacın kanunlarına göre hareket ettiklerini
bilmezler . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Örneğin bir bürokratik aygıt , tek tek görevlilerinin
iradesinden bağımsız olarak bağımsız bir yapı olarak gelişir . _ Tabii
ki , etkili bir yetkili kendi kararlarını vermekte özgürdür , ancak yalnızca
sistemin yasalarına aykırı olmadıkları ölçüde , aksi takdirde söz konusu
taraftar reddedilecektir . _ _ _ _ _ _ _ _ Bireysel sarkaçları temsil eden insanlar
bile _ _
Her zaman gerçek motivasyonlarının farkındadırlar ; enerji vampirleri buna bir

örnektir .
Herhangi bir sarkaç doğası gereği yıkıcıdır çünkü taraftarlarının
enerjisini tüketir ve onlar üzerinde güç kurar . _ _ _ _ _
Sarkacın yıkıcı niteliği , her bir bağlının kaderine hiçbir anlam
yüklememesiyle açıkça ortaya çıkmaktadır . _ _ _ _ _ _ _ Sarkacın amacı ,
kişisel çıkarlarına olsun ya da olmasın , yalnızca bağlılarından enerji
almaktır . _ _ _ _ _ _ _ İnsan bir sistemin etkisi altına girdiğinde hayatını o
sistemin yasalarına göre kurmak zorunda kalır ; _ _ _ _ _ _ _ aksi halde sistem onları
çiğneyip tükürecektir . _ _ _ _ Yıkıcı bir sarkacın etkisi altına girdikten sonra ,
kolayca tüm hayatınızı mahvedebilirsiniz ve kural olarak , kayıplara uğramadan
kurtulmak zordur . _ _ _ _ _ _ _ _
İnsan şanslıysa sistem içinde kendine yer bulur ve orada kendini evinde
hisseder . _ _ _ _ Yapışkan , enerjisini sarkaçlara verir , bu da karşılığında
bireye bir ortam sağlar . _ _ _ Eğer bir takipçi yapının kanunlarına isyan ederse ,
düşünce enerjisinin frekansı sarkacın rezonans frekansı ile uyum içinde olmaz .
_________
Gerekli enerjiden yoksun olan sarkaç , başına buyruk taraftarı ya sistemden
dışarı atar ya da yok eder . _
Ancak kişi , büyümesine uygun bir yaşam çizgisinden çok uzakta kalmışsa ,
uzaylı bir sarkacın yapısındaki yaşam , ağır iş kadar ruhsuz olabilir veya çok
üzücü bir varoluşa dönüşebilir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu durumda sarkaç tamamen
yapışana zarar verir . _ _ _ İstese de istemese de sarkacın etkisine giren kişi
özgürlüğünü kaybeder , dayatılan yasalarla yaşamak zorunda kalır ve büyük bir
makinenin küçük bir dişlisi haline gelir . _ _ _ _ _ _
Bununla birlikte , birey kendisini bir sarkacın koruması altında bulabilir ve

olağanüstü sonuçlar elde edebilir . _ Napolyon , Hitler , Stalin ve benzeri figürlerin
hepsi yıkıcı sarkaçların favorileriydi . Bu , sarkacın aslında onların kişisel
refahı için endişelendiği anlamına gelmez , çünkü onları kendi amaçları
doğrultusunda sömürmüştür . _ _ _ Napolyon'a gerçekten mutlu olup olmadığı
sorulduğunda tüm hayatı boyunca sadece birkaç günü sayabildi . _ _ _ _ _ _ _ _
Sarkaç , güvelerin ateşe uçması gibi ona doğru uçan yeni taraftarları
cezbetmek için karmaşık yöntemler kullanıyor . _ İnsanlar ne sıklıkla aldatılıyor ? _ _
Sarkaç'ın reklam hileleri ve bu kadar yakın olan potansiyel mutluluktan uzaklaşın ! _ _

Gençler askere gidiyor ve hayatlarını kaybediyor . _ _ _ Öğrenciler aslında kendilerine göre
olmayan bir meslekte ustalaşmak için üniversiteye boşuna gidiyorlar . _ _ _ _ Yabancı gibi
görünen ama sözde prestijli bir iş bulurlar ve sonunda sorunlar bataklığında boğulurlar ya
da bir yabancıyla hayatlarını birleştirirler , ancak sonradan pişman olurlar . _ _ _ _ _
Sarkaç , amaçlarını çeşitli iyi niyetli maskelerin arkasına gizleyebilir ancak faaliyetleri ,
taraftarlarının hayatlarını mahvedebilir . _ _ _ _ _ _ Sarkacın bireye getirdiği en büyük
tehdit , kurbanlarını mutluluğu bulabilecekleri diğer yaşam yollarından uzaklaştırmasıdır .
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Yıkıcı bir sarkacın karakteristik özellikleri şunlardır : Bir sarkaç,
yapışanların enerjisini besler ve bu da yıkıcı bir sarkacın
gücünü arttırır .
onun sallanma gücü .
Bir sarkaç mümkün olduğu kadar çok enerji kaynağı sağlamak için mümkün olduğu
kadar çok takipçiyi çekmeye çalışır .
Sarkaç , kendi taraftar grubu ile diğer tüm gruplar arasında bir çelişki oluşturur ( biz
iyiyiz , onlar kötü , biz onlardan daha iyiyiz , vb . ) .
Bir sarkaç, onu takip etmeyi reddeden herkese karşı saldırgan bir şekilde hareket
eder , onları kazanmaya , konumlarını etkisiz hale getirmeye veya onlardan
kurtulmaya çalışır .
Maskelerin ve yüce fikirlerin arkasında bir sarkaç gizlidir ; Eylemlerini haklı çıkarmak
ve mümkün olduğu kadar çok taraftarı çekmek için insanların duygularıyla oynuyor .
_
Esasen , sarkaç bir ' egregore'dur ancak ' egregore ' kavramı , bir birey ile enerji bazlı
bir bilgi yapısı arasındaki olası etkileşimlerin tamamını tam olarak yansıtmamaktadır .
_ _ _ Sarkaçlar insanların hayatında sanıldığından çok daha büyük bir rol oynuyor . _
___
Aşağıdaki örnek , bir sarkacın kendisine bağlı olanların enerjisini nasıl tükettiğini
göstermektedir . Yoğun bir futbol maçında dolu bir stadyum hayal edin . Tutkular artıyor
ve taraftarlar heyecanla coşuyor . _ _ _ _ Bir oyuncu affedilemez bir hata yapar ve bu da
takımının oyunu kaybetmesine neden olur . Kalabalıktaki hayranlar öfke fırtınasına
odaklanıyor _ _ _ _
suçlu oyuncuya , onu parçalara ayırmaya hazır . _ _ Talihsiz oyuncuya ne

kadar büyük bir negatif enerjinin odaklandığını hayal edin . _ _ Böyle bir
olumsuz duygu saldırısından dolayı oyuncunun anında öleceğini
düşünebilirsiniz , ancak suçluluk duygusuyla biraz ezilmese de hayatta ve iyi
durumda kalır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bunun nedeni oyuncuya yönlendirilen negatif
enerjinin sarkaç tarafından emilmesidir . _ _ _ _ _ Eğer durum böyle
olmasaydı , kalabalığın nefretinin nesnesi haline gelen herhangi bir kişi
hayatını kaybederdi ve herhangi bir idol , yerin üstünde yüzerdi . _ _ _ _ _
Sarkacın canlı bir varlık mı yoksa sadece bir enerji formu mu olduğuna
karar veremiyorum . _ _ Her iki durumda da ayrım Transurfing yöntemini
etkilemez . _ En önemli şey sarkacın varlığını tanıyabilmek ve etkileşimden
faydalanmadığınız sürece onun oyununa kapılmaktan kaçınmaktır . _ _ _ _ _
_ _ _ _ _ _ _ Yıkıcı bir sarkacın her zaman tanınabileceği belirleyici bir faktör
vardır . _ Taraftar mücadelesinde daima kendisine benzeyenlerle yarışır . _ _
_ _ _ _ Sarkacın tek bir amacı var ; mümkün olduğu kadar çok enerji kaynağı
sağlamak için mümkün olduğu kadar çok destekçiyi çekmek . Adanmışlar
için yapılan savaşta bir sarkaç ne kadar agresif davranırsa o kadar yıkıcı olur ,
yani bireyin hayatı için o kadar tehlikeli olur . _ _ _ _
Bazıları , çevrenin ve hayvanların korunması vb . için hayır kurumlarının

var olduğuna itiraz edebilir ve bu tür grupların neden yıkıcı olarak
değerlendirilmesi gerektiğini sorgulayabilir . _ Bu gruplar bireye zarar verir ,
çünkü ne açıdan bakarsanız bakın , o kişinin mutluluğu veya iyiliğiyle
ilgilenmeksizin yine de kişinin enerjisinden beslenirler . _ _ _ _ _ _ _ Bu gibi
kuruluşlar başkalarına şefkat çağrısında bulunurken kendi takipçilerine karşı
kayıtsız kalıyorlar . _ _ _ Eğer bir kişi böyle bir organizasyonda çalışırken
kendini rahat ve gerçekten mutlu hissediyorsa , muhtemelen mesleğini
bulmuş demektir ve dolayısıyla sarkaç onun için doğru yerdir . _ _ _ Ancak
kendinize karşı dürüst olmanız ve hayırseverin maskesini takıp takmadığınızı
kendinize sormanız da önemlidir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Enerjinizi ve paranızı gerçek
bir samimiyetle başkalarının iyiliği için mi bağışlıyorsunuz , yoksa sadece
daha iyi bir insan hissetmek veya iyi görünmek için hayır işlerine mi
karışıyorsunuz ? _ _ _ _
Yıkıcı sarkaçlar insanları kendi kaderlerini seçme konusunda eğitmiştir
çünkü eğer bireyler seçme özgürlüğüne sahip olacak kadar bağımsızlığa
sahip olurlarsa sarkacın bu kaderi çekmesi çok daha zor olacaktır . _ _ _ _ _ _
birçok takipçi. Zihnimiz , hayattaki kaderimizin kaderimiz olduğu fikrine o kadar

alışmıştır ki , kendi zevkimize daha uygun bir kaderi seçebileceğimize inanmakta
gerçekten zorluk çekeriz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Sarkaçların yandaşlarını kontrol altında
tutmaları avantajlıdır , bu yüzden onları manipüle etmek için her türlü yolu icat
ederler . _ _ Aşağıdaki örnekler bunun nasıl yapıldığını göstermektedir . _
Birisi onu sahte bir dine , harekete veya okula dönüştürürse , transerfing bir
sarkaç haline gelebilir . Farklı sarkaçlar elbette değişen derecelerde yıkıcıdır . _ _ En
kötü ihtimalle , Transerfing asgari düzeyde yıkıcı olacaktır çünkü ortak bir hedef
yerine yalnızca bireyin refahına odaklanmaktadır . _ _ _ Transerfing , yalnızca kendi
kaderleriyle ilgilenen bireylerden oluşan bir topluluk için çok alışılmadık bir sarkaç
olacaktır . Eğer biraz ödev yapacak olsaydınız , başka hangi sarkaç türlerinin yapıcı
olduğunu düşünürdünüz ? _ _
Bütün bunları size kaderinizi seçmenin gerçekte ne anlama geldiğini anlatmak

için anlatıyorum , bu yüzden sabırlı olun sevgili okuyucu . _ _ _ Tüm bu fikirleri
kavramak kolay değil ama ilerledikçe daha net bir resim ortaya çıkacak . _ _
Sarkaçların Savaşı
Yıkıcı bir sarkacın ana özelliği , potansiyel taraftarları kazanmak için diğer
sarkaçları yok etmeye yönelik agresif dürtüsüdür . _ _ _ Bu amaçla sarkaç , ' Biz
iyiyiz , onlar kötü ' anlamında takipçilerini diğer sarkacın takipçilerine karşı
kışkırtmaya çalışır . _ _ _ _ _ _ _ Bu tür tartışmalara girişen insanlar , sonunda yollarını
kaybederler ve yanlışlıkla kendilerine ait olduğunu düşündükleri sahte hedeflere
doğru çabalarlar . _ _ _ _ _ Bu sarkacın yıkıcı doğasıdır . _ _ _ Diğer sarkaçların
takipçilerine karşı savaşmak tamamen boşunadır ve hem kendisinin hem de
başkalarının hayatlarını yok edebilir . _ _ _ _
Savaş , sarkaçlar arasındaki savaşın en uç tezahürüdür . _ _ Her sarkaç ,

taraftarlarını silaha sarılmaya ikna etmek için çeşitli argümanlar kullanır ve
argümanın doğası tarihsel döneme özgüdür . _ _ _ _ _ _ Kullanılan en eski ve en ilkel
argüman , takipçilerine başkalarının elinden bir şeyi zorla almalarını emretmekti . _
_ _ _ _ Toplum uygarlaştıkça argümanlar biraz daha rafine hale geldi . _ _ Bir ulus
kendisini üstün, ilerici ve en gelişmiş olarak ilan ederken , diğerleri daha az gelişmiş
ve bir şekilde kusurlu olduğunu ilan ediyor .
Yüce amaç , az gelişmiş ülkeleri direnmeleri halinde güç kullanarak daha yüksek bir
seviyeye çıkarmaktır . _ Mecazi anlamda konuşursak , günümüzün savaş anlayışı ormandaki
ağaca asılı bir arı kovanına benzemektedir . _ _ Yuvadaki yabani arılar bal yapmakla ve
yavrularını büyütmekle meşgulken , bir anda yuvanın yanına bir sarkaç gelir ve takipçilerine
şöyle seslenir : “ Bakın ! _ _ _ _ Yabani arılar! Çok tehlikelidirler ve yok edilmeleri veya en
azından kovanlarının yok edilmesi gerekir . _ _ _ İnanmıyorsanız bakın ! ” diyor ve ardından
sarkaç , sopayla vurarak yuvayı hareketlendiriyor . _ _ _ _ _ _ _ Arılar kovandan dışarı uçar
ve yandaşlarını sokmaya başlar . _ _ _ Sarkaç daha sonra muzaffer bir edayla haykırıyor :
“Bakın ne kadar saldırganlar !
Bunların yok edilmesi gerekiyor ."

Savaşı ve devrimi meşrulaştırmak için hangi aklama sloganları kullanılırsa kullanılsın ,
özünde motivasyon aynıdır ; _ _ taraftarlar için mücadele . Savaşın biçimi farklı olabilir ama
tek amacı mümkün olduğu kadar çok taraftar kazanmaktır . _ _ _ _ _ Yeni kuvvet sarkaç için
hayati bir gerekliliktir , çünkü o olmasaydı sarkacın salınımı tamamen dururdu . _
Sarkaçların savaşı kaçınılmaz bir hayatta kalma mücadelesidir . _ _ _
Savaşlar ve devrimler sona erdiğinde , piyasa kontrolü için mücadele , siyasi partiler
arasındaki rekabet , her türlü pazarlama , reklam kampanyaları , ideolojik propaganda vb .
gibi daha az agresif ama yine de zorlu savaş biçimleri devam eder . İnsan toplumu
tamamen sarkaçlara dayalı olduğundan , tüm faaliyet alanları rekabetle iç içedir . _ _
Rekabet , kamusal tartışmalardan kulüp takımları ve bireyler arasındaki rekabete kadar
her düzeyde devam ediyor . _
Yeni , olağandışı veya tuhaf olan şeyler her zaman kendi nişlerini oluşturmakta
zorlanırlar ve bunun nedeni yalnızca insanların düşüncelerindeki atalet değildir . _ _ _
Bunun temel nedeni eski sarkaçların acemi görünümünü desteklemesinin , adananların
dikkatini dağıtmasının karlı olmamasıdır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Örneğin şehirlerimizin
atmosferini bu kadar kirleten içten yanmalı motorlar çok daha önce tarihe karışmış
olabilir . _ _ _ _ _ _ _ _ Sonuçta uzun süredir alternatif , çevre dostu motor modelleri
geliştiriliyor . _ _ _ Sorun şu ki , bunlar petrol şirketlerinin sarkaçlarının çöküşünü tehdit
ediyor ve şimdilik bazı mucitlerin onları sahneden silmesine izin vermeyecek kadar güçlü
bir konuma sahipler . _ _ _ _ _ _ _ _ Bu canavarlar kelimenin tam anlamıyla yeni patentleri
satın alıyor
motor modellerini gizli tutuyor ve aynı zamanda verimlerinin düşük olduğunu

beyan ediyor . _ _ _ _ _
Yapısını maddi düzeyde uygulayan sarkaç , maddi imkanlarla , imkanlarla ,
ekipmanlarla ve elbette insan kaynağıyla konumunu güçlendiriyor . _ _ _ Sarkaç ,
favorilerini insan piramidinin tepesine yerleştirir . _ _ _ _ Favoriler , alt düzey
yöneticilerden başlayarak devlet başkanlarına kadar her düzeyde lider haline
getirilir ve genellikle herhangi bir olağanüstü niteliğe sahip olmaları gerekmez .
_ _ _ _ _ _ _ _ Kural olarak bu taraftarlar , sarkacın yapısına en iyi şekilde uyan
niteliklere sahip liderler haline gelirler . Favoriye , hayatında yalnızca bireysel
liyakat sayesinde etkileyici sonuçlar elde etmiş gibi görünebilir . _ _ _ _ _ Bu bir
noktaya kadar doğru olabilir ama favorileri öne çıkarma işinin çoğu sarkacın
kendi kendini düzenleyen yapısı tarafından gerçekleştirilir . _ _ _ _ Bir favorinin
parametreleri sistemin gereksinimlerini karşılamazsa , acımasızca elenecektir . _
______
Sarkaç savaşı takipçileri için yıkıcıdır çünkü onlar kişisel kanaatlerine göre
hareket ettiklerini düşünürken aslında başka bir varlığın iradesini takip ederler .
_ _ _ _ _ _ _ Çoğu durumda , adanmışların kişisel inançları sarkaç tarafından
devralınır . _ _ _ _ _ _ _ Kişi sarkacın frekansına uyum sağladığı anda aralarında
enerji düzeyinde bir etkileşim oluşmaya başlar . _ _ _ _ _ _ _ _ Adanmışın düşünce
enerjisinin frekansı sarkacın enerjisi tarafından dengelenir ve desteklenir . _ _ _ _
_ _ Bir tür kilitlenme meydana gelir ve yapışan kişi bir geri bildirim döngüsünde
sıkışıp kalır .
Bağlı kişi sarkacın rezonans frekansına enerji yayar , bu da adananı biraz enerjiyle
besleyerek onun üzerindeki etkisini korur . _ _ _ _ _ _ _ _
Maddi düzeyde bu , günlük standart bir senaryodur . _ Örneğin bir siyasi

partinin sarkacı bir seçim kampanyasını yönetir , yeni bir adananı çeker ve ona
doğruluk , memnuniyet , itibar , önem gibi olumlu duygular şeklinde bir miktar
enerji verir . _ Taraftar , durumun kontrolünün kendisinde olduğunu ve hâlâ
bağlılığını seçebildiğini düşünürken gerçekte adanan seçilmiştir ve onlar üzerinde
kontrol tesis edilmiştir , tam tersi değil . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Taraftar yalnızca kendi
iradesine göre hareket ediyor gibi görünürken aslında sarkaç , taraftarın iradesini
yapay ve fark edilmeyecek şekilde manipüle eder . _ _ _ _ _ _ _ _ Yapıştırıcı sarkacın
bilgilerini girer _ _
Alanında benzer düşüncelere sahip kişilerle önemli konularda sosyalleşerek enerjik

bir bağ kurar ve bu sayede sürekli olarak belirli bir titreşime uyum sağlar . _ _ Daha
sonra taraftar sarkacın beklentilerini karşılamadığını hissetmeye ve eski idolü
hakkında şüphe duymaya başlayabilir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu gerçekleştiğinde , bağlı
kişinin düşünce enerjisinin frekansı sarkacın döngüsünden dışarı düşer . _ _ _
Sarkacın tutuşunun sıkılığı , gücüne bağlı olarak değişir . _ _
Bazı durumlarda adananın gitmesine izin verilir . _ _ _ Diğer durumlarda kafir bunun
bedelini özgürlüğüyle , hatta hayatıyla ödeyebilir . _ _ _
Bir sarkaç, bir taraftarın düşünce enerjisinin frekansını baskı altına alarak , onun
frekansını sıkı bir şekilde yakalar . Bu , kendi kendinize küçük bir melodi
mırıldanırken , yakınlarda başka yüksek sesli bir müziğin çalındığının farkına
varmanız gibidir . _ _ _ Yüksek sesli müzik duyularınıza hakim olur ve kendi
melodinize odaklanmanızı son derece zorlaştırır . _ _ _
Transerfing'in amaçları açısından , sarkaç ve adanan arasında enerji düzeyinde
etkileşimin nasıl gerçekleştiği aslında çok fazla önemli değildir . _ _ _ _ _ _
Basitleştirilmiş bir model kullanarak etkileşimin doğasını inceleyeceğiz . _ _ _ _ Hiç
kimse bir şeyin gerçekte nasıl olduğunu tam olarak açıklayamaz çünkü bu düzeydeki
bir sorgulamada kişinin ' gerçekten ' ile ne kastedildiğini sorması gerekir ve sorular
ve spekülasyonlar sonsuz öğrenme süreciyle devam eder . _ Burada ilgilendiğimiz
şey bu değil , en azından bazı şeyleri anlayabildiğimiz gerçeğiyle yetinerek ,
amacımıza hizmet eden basitleştirilmiş modeller ve metaforlarla yetineceğiz . _ _ _
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Şimdi sarkaçların yandaşlarını nasıl manipüle ettiğine bakacağız . _ _
Kukla İpleri
Sarkaçlar , taraftarlarını gönüllü olarak enerjiden vazgeçmeye zorlama konusunda
çok iyidir . _ Örneğin büyük ve güçlü bir sarkaç , bağlılarını belirli kurallara göre
hareket etmeye zorlayabilir . _ _ _ Daha zayıf sarkaçlar işleri biraz farklı şekilde
yürütür . Birey , bir başkasını bir şeyi yapmaya zorlama gücünden yoksun kaldığında ,
makul argüman , ikna , vaat gibi başka yöntemlere yönelir . _ Bunlar , kendisini
doğanın güçlerinden soyutlamış bir insan toplumuna özgü daha zayıf yöntemlerdir .
_ _ _ Bazen sarkaçlar da bu teknikleri kullanır ama ellerinde çok daha güçlü bir silah
da vardır . _ _ _ _
Sarkaçlar enerji varlıklarıdır ve bu nedenle evrenin değişmez yasalarına

göre çalışırlar . _ _ _ _
Birey , düşünce enerjisi aynı rezonans frekansında yayılırken enerjisini
sarkaca verir . _ _ _ _ _ _ _ Bir kişinin sarkacın fayda sağlaması için bilinçli
olarak düşünce göndermesine gerek yoktur . _ Bildiğiniz gibi çoğu insan
düşüncesi ve eylemi bilinçdışı alanından kaynaklanır . _ _ _ _ Sarkaçlar
insan ruhunun bu özelliğinden yararlanır . _ _ _ _ Sadece taraftarlarından
değil , ateşli rakiplerinden de enerji almayı başarıyorlar . _ _ _ _ _
Muhtemelen nasıl yapılacağını zaten tahmin etmişsinizdir .
Bir grup yaşlı kadının bir bankta oturup hükümeti eleştirdiğini hayal
edin . Belli ki hükümet sarkacının taraftarı değiller . _ _ Birkaç nedenden
dolayı bundan nefret ediyorlar . _ Ancak yaşlı hanımlar hükümeti bu
kadar beceriksiz , yozlaşmış , alaycı ve aptal olmakla eleştiriyor ve bunu
yaparken sarkacın frekansında yoğun düşünce enerjisi yayıyorlar . _ _ _
_ _ _ _ _ _ Sarkaç için onu hangi taraftan salladığınızın bir önemi yoktur .
_ _ _ Enerji kendi enerjisiyle rezonansa girdiği sürece hem pozitif hem de
negatif enerjiyi kullanabilir . _ _ _ _ _
Sarkacın ana görevi , insanları mümkün olan her şekilde meşgul
ederek düşüncelerini meşgul etmektir . _ _ _ Kitle iletişim araçlarının
ortaya çıkışıyla birlikte sarkaç teknikleri daha karmaşık hale geldi ve kişi
oldukça bağımlı hale gelebilir . _ Haber programlarının genellikle kaygı,
korku, kırgınlık , öfke ve nefret gibi güçlü duyguları uyandıran kötü
haberlerin hakimiyetinde olduğunu muhtemelen fark etmişsinizdir .
Gazetecilerin ve muhabirlerin görevi dikkat çekmektir . _ _ _ _ Medyanın
kendisi birer sarkaçtır ve daha güçlü sarkaçların hizmetindedir . _ _ _
Açıklanan amaçları tüm bilgilere ücretsiz erişimdir , ancak gerçek tek
hedefleri insanların düşüncelerini mümkün olan her şekilde istenen
frekansa ayarlamaktır . _ _ _ _ _ _
Sarkaçların enerjinize erişmenin en sevdiği yollarından biri dengenizi
bozmaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ Kendi denge duygunuzu kaybettiğinizde sarkacın
aynı frekansında ' sallanmaya ' başlarsınız , böylece sarkacın daha güçlü
bir şekilde sallanmasını sağlarsınız . _ _ _ _ _ _ Mesela fiyatların arttığını
varsayalım . _ _ _ _ Olumsuz tepkiler verir , kırgınlaşır , şikayet eder,
arkadaşlarınızla bilgi alışverişinde bulunursunuz . Bu doğal ve hatta
uygun bir tepkidir , ama aynı zamanda sarkacın beklediği de tam olarak budur . Sen
Sarkaç frekansında dünyaya negatif enerji yayar . _ _ _ _ _

Enerjiyi alır , daha sert sallanır ve durum ağırlaşır . _
Sarkacın sizi çekebileceği en güçlü ip , insan duygularının en eskisi ve güçlüsü
olan korkudur . _ _ _ Tam olarak neden korktuğunuz önemli değil . _ _ _ Eğer korku
sarkacın herhangi bir yönü ile ilişkiliyse enerjinizi alacaktır . _ _ _ _ _ Kaygı ve
endişe daha zayıf duygulardır ancak yine de nispeten etkili kukla ipleridir. Bu
duygular , düşünce enerjisini bir sarkacın frekansına ayarlama konusunda
mükemmeldir . _ _ Bir şey hakkında endişeleniyorsanız , başka bir şeye
odaklanmakta zorluk çekersiniz . _ _ _
Suçluluk duygusu aynı zamanda sarkacın enerjinizi pompalayabileceği en
kapsamlı kanallardan biridir . _ _ _ _ _ _ _ _ Suçluluk bize çocukluktan itibaren
empoze edilir ve uygun bir manipülasyon yöntemidir . _ _ _ " Suçluysan dediğimi
yapmalısın . " _ _ _ _ Suçluluk duygusuyla yaşamak zordur ve bu nedenle insanlar
ya ceza vererek ya da yaptıkları yanlışı düzelterek bundan kurtulmaya çalışırlar .
_ _ _ _ _ Her ikisi de teslimiyeti, itaati ve belli bir düşünce modelini ima eder . Görev
duygusu özel bir suçluluk türüdür . _ Bir şeye borçlu olmak , bir şekilde suçlu
olduğunuz ve dolayısıyla bir şeyler yapmak zorunda olduğunuz anlamına gelir .
Sonuç olarak , suçlular ( hem gerçek suçlular hem de haksız yere suçlananlar )
başları öne eğik olarak ortalıkta dolaşır ve sarkaca enerji biçiminde saygı
duruşunda bulunurlar . Uyarılmış , koşullandırılmış suçluluk duygusu her
manipülatörün en sevdiği silahtır ve bu konuya daha sonra döneceğiz . _ _ _ _
İnsanların sahip olduğu çeşitli psikolojik komplekslerden de bahsetmeye

değer . _ Aşağılık kompleksi durumunda insanların düşünceleri şöyledir : Yakışıklı
değilim ; _ _ _ _ _ Hiçbir becerim veya yeteneğim yok ; Yeterince zeki ya da zeki
değilim ; İnsanlarla nasıl iletişim kuracağımı bilmiyorum ; _ _ Ben buna layık
değilim . Suçluluk kompleksi durumunda düşünceler şunlardır : Yanlış bir şey
yaptım ; _ _ _ herkes beni yargılıyor ; Haçımı taşımalıyım . _ _ Savaşçı kompleksinde
düşünceler şu doğrultuda ilerler : Sakin olmalıyım ; _ _ _ _ _ _ Kendime ve çevreme
savaş ilan ediyorum ; _ Güneşin altındaki yerim için savaşacağım ; _ _ _ Gücüme
sahip çıkıyorum . Gerçeği sevme kompleksine sahip birinin düşünceleri şu
şekildedir : Ne pahasına olursa olsun haklı olduğumu kanıtlayacağım ve
başkalarına da onların hatalı olduğunu kanıtlayacağım . _ _ _ _ _ _ Bunlar ve diğer
kompleksler , farklı bireylerin enerjisinin kişisel anahtarlarıdır . _ _ _ Sarkaç bir
akora çarpar ve o kişinin enerjisini yoğun bir şekilde tüketmeye başlar .
Sarkacın kuklalarını kontrol etmek için kullandığı iplerin listesi uzar gider : adalet ,
gurur, hırs, şeref , sevgi , nefret , açgözlülük , cömertlik , merak, ilgi, açlık ve diğer duygu
ve ihtiyaçlar. Duygular ve ilgiler kişinin düşüncelerinin belli bir yöne yönlendirilmesini
sağlar . _ _ Bir tema ne ilgi ne de duygu uyandırıyorsa odaklanmak çok zordur . _ _ _
Sarkaçlar , düşünce enerjisinin akışını yakalamak için kişinin duygularını yaralar veya
ihtiyaçlarıyla oynar . _ _ _ _ _
Kural olarak , insanlar dış olumsuz uyaranlara aynı şekilde tepki verirler .
Kötü haber hoşnutsuzluğa neden olur . Endişe verici haberler kaygı ve korkuyu uyandırır .
Hakaret , düşmanlığı çağrıştırır vb . Alışkanlıklar aynı zamanda , hiçbir şey olmadan
sinirlenme veya kaygılanma , provokasyona tepki verme ve genel olarak olumsuz
uyaranlara olumsuz tepki verme alışkanlığı gibi kenetlenme mekanizmasını da tetikler .
Bir kişi , olumsuz düşünce ve eylemlerin hiçbir iyiliğe yol açmadığının farkına varabilir ,
ancak alışkanlıktan dolayı aynı eski hataları yapmaya devam edebilir . _ _ _ _
Alışkanlıklar çoğu zaman sorun yaratır ve kişinin etkisiz davranmasına neden olur ,
ancak onlardan kurtulmak zordur . _ _ _ _ Eski alışkanlıklar bir rahatlık yanılsamasıdır . _
İnsanlar uzun zamandır tanıdık olan şeylere daha fazla güveniyor .
Yeni olan her şey bazı endişelere neden olur . Eski tanıdıktır ve zaten deneyimlerle test
edilmiştir . _ _ _ İşten sonra dinlenmek için oturduğunuz eski sandalyeye benziyor . _ _ _ _
_ _ Belki yenisi daha kullanışlı olabilir ama eskisi yine de daha rahat . _ _ _ Konfor , kolaylık,
güven, olumlu deneyim ve öngörülebilirlik gibi kavramlarla karakterize edilir . Yeniler bu
niteliklere çok daha az oranda sahiptirler , dolayısıyla yeni bir alışkanlığın eski bir
alışkanlığa dönüşmesi zaman alır . _ _ _
Biz de sarkacın insanları etkilemek için kullandığı yöntemlere baktık . _ _

İnsanın sarkacın etkisinden kurtulup kurtulamayacağı sorusu ortaya çıkıyor ve sarkaçla
olan ilişkiden kendini kurtarmanın yollarına daha sonra değineceğiz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bazen kişi , kendisini kontrol eden bir sarkaca karşı açıkça tavır alır ama birey , konumu
çok izole olduğu için daima mağlup olur . _ _ _ Hiç kimse tek başına hiçbir şeyi
değiştiremez . Eğer bir kişi zorunluluktan kurtulup bir sarkaçla savaşa girerse , yalnızca
enerjisini boşa harcar , en iyi ihtimalle sistemin dışına atılır , en kötü ihtimalle ise daha
agresif bir şekilde ezilir . _ _ _ _ _ _ Bir sarkacın belirlediği kuralları çiğnemeyi kendine
görev edinen bir taraftar , kendisini _ _ _ _ _ _
kanunun ötesinde . Görünüşte eski taraftar protestosundan dolayı

cezalandırılıyormuş gibi görünüyor ama aslında ceza , taraftarın artık bir enerji
kaynağı olmaya devam edecek kadar itaatkâr olmaması nedeniyle veriliyor . _ _ _
___________
' İtiraf edilen bir hatanın yarısı giderilir ' deriz çünkü suçunu kabul eden kişi
kendisini sarkacın gücüne tabi kılmaya hazırdır . _ _ _ _ _ _ Sarkaç , taraftarın
eylemlerinden duyduğu pişmanlıkla ilgilenmez . _ _ _ _ Yalnızca kaybedilen kontrolü
yeniden sağlamakla ilgileniyor . _ Sizi manipüle etmesine izin verirseniz , bir sarkaç
anında daha nazik hale gelecektir .
Eğer sanık tövbe etmeyi reddederse onlardan kurtulabilirler çünkü onlardan daha
fazla bir şey elde edilemez . _ _ _ _ Tövbe ederlerse sarkacın gerçek nedenleri
genellikle pişmanlık duyan bir kişinin bu kadar kötü bir adam olamayacağını
söyleyen ahlaki ilkelerin ardında gizlenir . _ _ _ _ _ _ Sarkacın gerçekte neyi temsil
ettiğini ve gerçek hedeflerinin ne olduğunu aklınızda tutarsanız , gerçek ahlaki
ilkeler ile sistemin gizli çıkarları arasında kolaylıkla ayrım yapabilirsiniz . _ _ _ _ _ _
istemediğin şeyi alırsın

Yukarıda gösterildiği gibi , bir sarkaç hem destekçileri hem de rakipleri
tarafından çalıştırılabilir . _ Bir taraftar adına enerji kaybı hikayenin sadece
yarısıdır . _ _ _ _ Sarkaç yeterince yıkıcı ise kişinin refahına ve geleceğine zarar
verebilir . _ _ _
Herkes zaman zaman olumsuz bilgilerle ya da zorlayıcı bir olayla karşı karşıya
kalır . Kötü haberler ve talihsiz olaylar sarkacın provokasyonudur . _ _ _ _ _ İnsanlar
elbette bu olumsuzluğun hayatlarında olmasını istemezler ama genel olarak
konuşursak her zaman iki yoldan biriyle tepki verirler . _ _ Aldıkları bilgi çok incitici
değilse , onu bırakırlar ve çabuk unutulurlar . _ _ _ _ _ _ Eğer kışkırtıcı bilgi rahatsız
edici ya da korkutucu ise , yani kişinin ruhundaki bir akora dokunuyorsa , o zaman
kişinin zihinsel enerjisi sarkacın döngüsünde yakalanır ve kişi rezonans frekansına
uyumlanır . _ _ _
Daha sonra olaylar oldukça tahmin edilebilir bir şekilde gelişir . Kişi sinirlenir ,
endişelenir ve korkar , üzüntüsünü tedirgin bir şekilde ifade eder ve genel olarak
aktif olarak yıkıcı sarkacın frekansında enerji yayar . _ _ _
Negatif enerjinin tamamı sarkaç tarafından toplanmaz . _ _ _ Bir kısmı _
alternatifler alanındaki kişinin düşünce enerjisinin kalitesine karşılık gelen sektörlere

yayılır ve bu da kişinin kaçınmayı tercih ettiği şeyin fazlaca bulunacağı bir yaşam
çizgisine geçişi kolaylaştırır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Hatırlarsanız kişinin düşünce enerjisi
belli bir frekansa uyumlandığında ona karşılık gelen yaşam çizgisine geçer . _ _ _ _
Sarkaç , kişinin düşünce enerjisini belli bir frekansta tutarak tuzağa düşürür . Sarkacın
rolünü bu kadar yıkıcı kılan da budur . _ _ _
Örneğin genellikle kaza ve felaketlerle ilgili bilgilerin yanımızdan geçip gitmesine

izin veririz . Doğrudan etkilenmiyorsak neden gereksiz yere kendimizi üzelim ? _ _
Kural olarak , bir haberi duyduğunuzda dünyanın bir yerinde bir felaket yaşanıyor
ama mağdurdan çok tanık rolünü oynadığınız bir yaşam çizgisi üzerindesiniz . _ _ _ _ _
_ _ _ _ _ _ Mağdur olduğunuz hat daha uzakta bir yerde . _ _ _ _ Tersine , eğer kendinize
felaket ve talihsizlik hakkında bilgi edinme izni verirseniz ve bunları arkadaşlarınızla
tartışırsanız , kısa sürede kendinizi kurban rolüne sokabileceğiniz bir yaşam çizgisine
geçmeniz oldukça olasıdır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bir şeyden kaçınma arzunuz ne kadar güçlüyse , o şeyle karşılaşma olasılığınız da o

kadar yüksektir . Hayatınızda istemediğiniz şeylerle aktif olarak mücadele etmek ,
onun hayatınızda mevcut olmasını sağlamak için her türlü çabayı göstermektir . _ _ _ _ _ _ _
İstenmeyen yaşam hatlarına geçmek için herhangi bir özel eylemde bulunmanıza
gerek yoktur . _ _ Olumsuz düşünceleri düşünmek ve sonra bunları duyguyla
gübrelemek yeterlidir . _ _ _ Havanın kötü olmasını istemediğiniz zaman yağmurdan
ne kadar hoşlanmadığınızı düşünürsünüz . _ _ _ _ _ _ _ Gürültülü komşular sizi yorar ve
sonunda onlarla sürekli tartışmaya veya sessizce onlardan nefret etmeye başlarsınız .
_ _ _ Bir şeyden korkuyorsunuz ve bu sizi çok ilgilendiriyor ya da mevcut işinizden
bıktınız ve ondan hoşlanmamanın tadını çıkardınız . _ _ _ _ _ _ _
Her yerde tam olarak istemediğiniz , korktuğunuz , nefret ettiğiniz veya
küçümsediğiniz şey tarafından takip ediliyorsunuz . _ _ Kaçınmak isteyeceğiniz başka
şeyler de olabilir , ancak bunlara herhangi bir olumsuz duygu yüklemediğiniz için
bunlar hayatınızda görünmezler . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ İstemediğiniz şeyi hayatınıza
soktuğunuzda , ona düşmanlık duygusu bağlayıp , o duyguya kapıldığınızda , o ,
anında yaşam katmanınızda fiziksel bir gerçeklik haline gelecektir . _ _ _ _ _ _ _ _ _
İstemediğiniz şeyleri hayatınızdan çıkarmanın tek yolu , düşünce enerjinizi ele

geçiren sarkacın etkisinden kurtulmak ve bundan sonra onun provokasyonlarına veya
provokasyonlarına tepki vermekten kaçınmaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
oyununa sürükleniyor . _ _ Bir sarkacın etkisinden , onu yenerek veya salınımını

durdurarak iki şekilde kurtulabilirsiniz . _ _ _ _ _ Aşağıda bunun nasıl yapılabileceğine
daha yakından bakacağız . _ _ _ _
Sarkaç'ı yenmek
Sarkaçla savaşmaya çalışmak boşunadır . _ _ _ Yukarıda açıklandığı gibi , bir
sarkaçla savaşırken ona yalnızca enerji sağlarsınız . _ _ _ _ _ _ Bir sarkacı başarılı bir
şekilde yenmenin ilk ve en önemli koşulu , onunla çatışmayı reddetmektir . _ _ _ _
Birincisi , sizi aşağı çeken sarkaçlarla ne kadar aktif bir şekilde mücadele etmeye
çalışırsanız , onlar da size o kadar baskı yapacaktır . Sonsuza kadar
tekrarlayabilirsiniz : “ Beni rahat bırakın ! Benden uzak dur !” ve onlarla savaştığınızı
sanıyorsunuz ama aslında onlara sadece enerji veriyorsunuz ve onların size daha
da fazla bağlanmasını sağlıyorsunuz . _ _ _ _
İkincisi , hiçbir şeyi yargılama veya değiştirme hakkınız yok . _ _
Gördüğünüz ve deneyimlediğiniz her şeyi , beğenseniz de beğenmeseniz de ,
sergilenen resimler gibi kabul etmek gerekiyor . _ _ _ Bir sergide zevkinize uygun
olmayan pek çok tablo olabilir ama bunların sergi salonundan kaldırılmasını talep
etmek asla aklınıza gelmez . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Sarkacın var olma hakkını tanıdığınızda , etkisinden uzak kalarak onu geride
bırakma hakkına da sahip olursunuz . _ _ _ _ _ _ Önemli olan onunla mücadele
etmemek , yargılamamak , sinirlenmemek veya öz kontrolünüzü kaybetmemek
çünkü böyle yaparak oyunu oynamayı kabul etmiş olursunuz . _ _ _ Sarkaç sakince
gerekli bir kötülük olarak kabul edilmeli ve bu şekilde bırakılmalıdır . _ _ Herhangi
bir muhalefet konumu sarkaca enerji sağlar . _
Seçmenin ne demek olduğunu tam olarak anlamadan önce nasıl reddedeceğinizi
bilmeniz gerekir . _ _ _ _ Çoğu insanın ne istediği konusunda belirsiz bir fikri vardır
ama tam olarak ne istemediğini bilir . _ _ İnsanlar , hayatlarında istemedikleri
şeylerden veya olaylardan kurtulmak için tam tersi etki yaratacak davranışlarda
bulunurlar . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bir şeyi reddetmek için önce onun varlığını kabul
etmeniz gerekir . Bu bağlamda “ kabul etmek ” kelimesi bir şeyi kucaklamak ve
onu kişisel alanınıza sokmak anlamına gelmez . _ Bu sadece onun var olma hakkını
tanımak ve sonra kayıtsızca geçip gitmek anlamına gelir . Bir şeyi kabul etmek ve
bırakmak , bir şeyin anlamını düşünmek ve onun geçmesine izin vermek , o
giderken el sallamak anlamına gelir . Bu , bundan çok daha etkili
bir şeyin kişisel alanınıza girmesine izin vermek , bir şeye bağlanmak ve sonra ona
karşı çıkmaya çalışmak .
İstemediğiniz şeyleri düşündüğünüzde onları hayatınıza daha da çekersiniz . _ _ _ _
_ _ _ _ Elmalardan nefret eden bir insan düşünün . Onlara hiç aldırış etmemek yerine ,
elmaların var olması insanı rahatsız ediyor . _ _ _ Maddi açıdan bakıldığında ne zaman
bir elma görseler sinirleniyorlar ve tiksintilerini açıkça ifade ediyorlar . _ _ _ Enerjik
düzeyde , kişi aç bir şekilde elmalara saldırıyor , ağzını tıkıyor ve yüksek sesle
elmalardan ne kadar nefret ettiğini bağırıyor , ceplerini dolduruyor , sonra da
hastalanıyor ve bir kez daha elmaları nasıl mideye getiremediğinden şikayet ediyor
olabilir . _ _ _ _ _ Kişinin farkına varmadığı şey , elmaları hayat deneyimlerinden
kolayca silebilecekleridir . _ _ _ _ _ _ _
Sevmeniz ya da nefret etmeniz önemli değil . _ Düşünceleriniz duygularınızın

nesnesine takılırsa , düşünce enerjiniz belirli bir frekansa uyumlanacak ve sonunda
bir sarkaç tarafından yakalanacak ve saplantınızın nesnesinin bol miktarda mevcut
olduğu karşılık gelen bir yaşam çizgisine aktarılacaksınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bir şeyi hayatınızdan çıkarmak istiyorsanız tek yapmanız gereken , onu düşünmeyi
bırakmak , onu kayıtsızca geçiştirmek , o da yok olacaktır . _ _ _ _ _ _
Bir şeyi hayatınızdan çıkarmak için onu görmezden gelin , ondan kaçmayın . Bir fark
var . Bir şeyden kaçındığınızda , bu onun kişisel alanınıza girmesine izin verdiğiniz
ancak artık aktif olarak ondan kurtulmaya çalıştığınız anlamına gelir . _ _ _ Bir şeyi '
görmezden gelmek ' , ona tepki vermemek ve dolayısıyla onun alanınızdaki varlığını
deneyimlememek anlamına gelir .
Bir radyo olduğunuzu hayal edin . Günlük hayatınız her gün nefret ettiğiniz bir
radyo programını dinleyerek uyanmak gibiyse tek yapmanız gereken farklı bir
frekansa geçmek ! _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Kendinizle dünya arasına demir sınırlar çekerek kendinizi istenmeyen sarkaçlardan
koruyabileceğinizi düşünebilirsiniz ama bu bir yanılsamadır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Koruyucu
zırh giymek şunu söylemek gibidir : “ Ben boş bir duvarım . Hiçbir şey görmüyorum ;
Hiçbir şey duymuyorum ; Hiçbir şey bilmiyorum . _ Kimseyle konuşmayacağım . _ _
Ben müsait değilim ." Bu tür bir koruma alanını desteklemek çok büyük miktarda
enerji gerektirir . _ _
Kendini bilinçli olarak dünyadan soyutlayan kişi kendisini sürekli bir gerilim içinde
bulacaktır . _ _ _ _ _ Bunun dışında koruma alanlarının enerjisi de aynı frekansta
titreşecek . _ _ _ _ _ _ _ _
savunmalarının yönlendirildiği sarkaç . _ _ _ Sarkacın istediği de tam olarak

budur . Sarkaç , enerjinizi ona isteyerek verip vermediğinizi umursamaz . _ _ _ _ _
_ Sarkaçlara karşı gerçek koruma boşlukta bulunur . _ _ _ _ Eğer boşsam sarkacın
takılacağı hiçbir şey yoktur . _ _ _ _ _ Eğer görmezden gelinebilecekse sarkaçla
oyun oynamanın veya kendinizi bundan korumaya çalışmanın hiçbir anlamı
yoktur . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Sarkacı görmezden gelebildiğinizde enerjisi yanınızdan
geçip gidecek ve size herhangi bir zarar vermeden uzaya dağılacaktır . _ _ _ _
Sarkaçla ilişkiniz boşsa düğmelerinize basamaz veya sizi üzemezsiniz . _ _ _ _ _ _ _
_
Sarkacın temel amacı mümkün olduğu kadar çok sayıda taraftarı kendine
çekmek ve onların enerjisini toplamaktır . Sarkacı görmezden gelirseniz , sizi
yalnız bırakacak ve odağını oyuna çekilebilecek ve gerekli rezonans frekansına
uyum sağlayabilecek diğerlerine çevirecektir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bunun temel bir örneği, sizi takip etmeye ve yüksek sesle havlamaya başlayan
bir köpek olabilir . Eğer köpeğe dönüp bakarsanız , daha da yüksek sesle
havlayacaktır , ama yine de onu ciddiye alıp ondan kaçmaya veya onunla
dövüşmeye başlarsanız , köpek sırf birisinin kornasını kilitlemek istediği için sizi
uzun süre takip edecektir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Eğer köpeği en başından itibaren
görmezden gelirseniz , dikkatini başka birine çevirecek ve ona hiç dikkat
etmemenize hiç kızmayacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Köpek , başka herhangi bir şeyi
düşünemeyecek kadar enerji elde etme hedefine kendini kaptırmıştır . _ Köpek
bir metafordur . _ Bir tür kişi ya da baş belası olabilir . _ _ Prensip aynıdır . _ _
Birisi size yaklaşıyorsa , yıkıcı sarkacın modelinin o kişiye uyup uymadığına
bakın . _ _ _ _ Muhtemelen mükemmel bir maç olacak . Eğer durumla başa
çıkamıyorsanız provokasyona tepki vermemeyi seçin . _ _ _ _ O kişiyi tamamen
görmezden gelin çünkü o sizin enerjinizi alırken sizi yalnız bırakmayacak . _ _ _
Birisiyle anlaşmazlığa düştüğünüzde veya pasif sessizlik içinde ondan nefret
ettiğinizde , ona doğrudan enerjinizi vermiş olursunuz . _ _ _ _ Enerjinizi
başkalarına vermeyi bırakmak , onları düşünmeyi tamamen bırakmak anlamına
gelir ; _ onları aklınızdan silmek için . _ Kendinize : " Buna değmezler ! "
diyebildiğinizde ve bunu gerçekten kastettiğinizde , o kişi hayatınızdan kaybolacaktır . _ _ _
Ancak sarkacı görmezden gelmenin o kadar da kolay olmadığı durumlarla sık
sık karşılaşıyoruz . _ _ Örneğin , patronunuz sizden bir şey talep ederse , doğrudan
reddetmek veya kendinizi açıkça savunmak enerji kaybına yol açacaktır çünkü
her iki yaklaşım da sarkaçla mücadele etmek anlamına gelir . _ Sen
ancak sadece rol yaptığınızın farkında olduğunuz sürece sarkacın oyununu

oynamaya istekliymişsiniz gibi davranabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
İri yapılı , iri yapılı bir adamın üzerinize balyozla gelip size bir darbe indireceğini
hayal edin . _ _ Eğer tamamen sakinmişsiniz gibi tepki verirseniz , ne kendinizi
savunur ne de ona saldırırsanız , sakince kenara çekilip adamın balyozunu alıp
yanınızdaki boş alanı kesmesini gözlemleyebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu kadar
sakin ve soğukkanlı davrandığınızda , sarkaç size tutunamaz ve yanınızdan geçip
boş uzaya düşer . _ _ _ _ _ _
Aynı prensip aikido gibi bazı dövüş sanatlarının da merkezinde yer alır .
Aikido'da bir oyuncu bir saldırı yaptığında rakip , diğer oyuncuyu kolundan tutarak
ve sanki onları yolda görüyormuşçasına saldırı yönünde hareket ederek savunur .
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Savunma oyuncusu , herhangi bir kuvvet uygulamak zorunda
kalmadan , rakibini orijinal saldırı yönünde uçurur . _ _ _ _ İşin sırrı saldırıyı
engellemeye çalışmamakta yatıyor . _ _ _ Oyuncular saldırının momentumunu
kabul etmeyi ve bırakmadan önce diğer oyuncuyla birlikte bir süre bu yönde
hareket etmeyi öğrenirler . _ _ _ _ _ _ Saldırının enerjisi boş alanda harcanır çünkü
yakalanacak hiçbir şey yoktur . _ _ _ _ _ _ _
Nazikçe kaçmanın tekniği , sarkaç ilk darbesini yaptığında kabulle karşılık

vermek ve ardından diplomatik olarak geri adım atmak veya hareketi size uygun
olan yöne ustaca yönlendirmektir . _ _ _ _ _ _ _ Örneğin , patronunuzun stresli
olduğunu ve işin tam olarak onun en iyi düşündüğü şekilde yapılmasını talep
ederek üzerinize bir yığın iş yüklediğini hayal edin . _ İşin farklı şekilde yapılmasının
daha iyi olacağını biliyorsunuz veya belki de iş normalde sizin sorumluluklarınız
kapsamına girmiyor . _ _ _ İtiraz ederseniz , tartışırsanız veya kendinizi
savunursanız , patronunuz sizden onun yetkisini kabul etmenizi ve söylediklerini
yapmanızı isteyecektir ; _ _ _ sonuçta o bir karar verdi ve sen ona meydan
okuyorsun . _ Tam tersini yapın ; dikkatlice dinleyin ve söylediği her şeye katılın .
Bu , sarkacın ilk dürtüsel enerji dalgasını boşaltmasına olanak tanır . _ Daha sonra
işin ayrıntılarını dikkatlice tartışmaya başlayın . _ Artık patronunuzun enerjisini
kabul etmiş ve onun frekansında yayılıyor olacaksınız . _ _ _ _ Herhangi bir
muhalefetle karşılaşmadığı için patronunuzun ilk yaklaşımının enerjisi yavaş
yavaş azalacaktır . _ _ _ _ _ Patronunuza işin nasıl yapılması gerektiğini daha iyi
bildiğinizi söylemeniz önerilmez . _ _ _ _ _ _ _ İşi yapmayı reddetmek veya bir işe
girmek de tavsiye edilmez . _ _ _ _
argüman. İşin en verimli şekilde nasıl yapılabileceğini düşündüğü veya başka bir
çalışanın bunu nasıl daha etkili bir şekilde yapabileceği konusunda ondan tavsiye
istemek çok daha diplomatik bir davranış olur . _ _ Bunu yaparak sarkacın yanında
sallanıyorsunuz ama bunu oyuna kapılmadan , gözlemci konumundan bilinçli olarak
yapıyorsunuz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Sarkaç ise tamamen kendi oyununa kapılmış bir
şekilde sallanmaya devam eder . _ _ _ Oyunda kararları veren sarkaçtır . _ _ _ _ _ _
Diğerleri de buna katılıyor veya tavsiye için ona danışıyor . Bu yaklaşımı denerseniz ,
daha önce size yönlendirilen enerjinin bir meslektaşınıza veya bir sorunun başka bir
potansiyel çözümüne yönlendirileceğini göreceksiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ Şahsen sizin için
sarkaç yenilmiş olacak . _ _
Sarkaç Durdurmak
Sarkacın yenilemeyeceği , yani göz ardı edilemeyeceği veya kaçılamayacağı bazı
durumlar vardır . _ _ _ _ _ Bir zamanlar çok hoş , iyi kalpli bir adam olan ve aynı
zamanda inanılmaz fiziksel güce sahip bir arkadaşım vardı . Bir akşam geç saatlerde
bir tramvayla seyahat ediyorduk ve bela arayan bir grup zorbayı gördük ; başka bir
deyişle gerçekten yıkıcı bir sarkaç . Sayıları oldukça fazlaydı ve kendi zarar
görmezliklerine ikna olmuş halde birbirlerini negatif enerjiyle besliyorlardı . _ _ _ _ _
_ Kural olarak bu tip grupların enerji seviyelerini yükseltmek için provokasyonlarına
tepki gösterecek birine sürekli zorbalık yapması gerekir . _ _ _ _ _ _ _ _
Gruptaki adamlar arkadaşıma saldırmaya başladı , bunun nedeni muhtemelen

yüzündeki nazik ve huzurlu ifadenin onun kolay bir av olduğunu göstermesiydi . _ _ _ _
Ona hakaret ederek ve alay ederek , ellerinden geldiğince kavga çıkarmaya çalıştılar ;
_ _ ancak arkadaşım sessiz kaldı ve kışkırtılmayı reddetti . _ _ Yani sarkacı yenmeye
çalışıyordu . _ _ _ _ _ Bu işe karışmamaya karar verdim çünkü onun korkacak hiçbir
şeyi olmadığını biliyordum , oysa haydutlar bunu gerçekten riske atıyordu . En
sonunda arkadaşım daha fazla dayanamayıp oturduğu yerden kalkıp çıkışa yöneldi .
_ _ _ _ _ _ _ _ En küstah taraftar onun yolunu kesti . Daha sonra artık tamamen köşeye
sıkıştırılmış olan arkadaşım serseri ensesinden yakaladı ve kafasına güçlü bir darbe
indirdi . _ _ _ _ _ _ _ _
Kurbanın yüzü hamur haline gelene kadar parçalanmıştı . Geri kalan zorlular
korku ve şaşkınlıktan dondu . Arkadaşım bir sonrakini almak için döndü ve
titreyen bir sesle mırıldandı : " Bu kadar yeter dostum...dur!" Sarkacın enerjisi
anında dağılmıştı ve çok şaşıran taraftarları yavaş yavaş ondan uzaklaşarak
sonunda tramvaydan aşağı yuvarlandılar . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Arkadaşım gibi kendi ayakları üzerinde durabilen insanlar elbette şanslı ama
siz böyle değilseniz ne yaparsınız ? _ _ _ _ _ _ _ _ _ Geri çekilebileceğiniz bir yer
yoksa kimsenin beklemeyeceği olağanüstü bir şey yaparak sarkacın salınımını
durdurabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _
Bir zamanlar biri bana bir grup "korkusuz" sokak çetesi üyesi tarafından köşeye
sıkıştırılan bir adamla ilgili bir hikaye anlatmıştı . Dayak yemek üzereydi ki çılgın
bir bakışla çete liderine döndü ve " İlk önce neyi kırmamı istersin : çeneni mi yoksa
burnunu mu ? " _ _ _ _ _ _ _ _ Soru açıkça alışılagelmiş senaryoya uymuyordu ve
çete lideri bir anlığına şaşırmıştı . _ _ _ _ _ _ _ _ Sonra adam sağlıksız bir coşkuyla
bağırdı : " Ya da belki de kulağını koparırım ! " ve bununla birlikte acı dolu bir
çığlık atan çete liderini kulağından yakaladı . _ _ _ _ Çetenin oynamaya alıştığı
senaryonun tamamı ters gitmişti . _ _ _ _ _ _ Çete liderinin artık kimseyi dövmeyi
düşündüğü yoktu . _ _ _ Tek endişesi kulağını delinin pençesinden nasıl
kurtaracağıydı . _ _ _ _ _ Ekip , adamın psikiyatri hastası olduğunu varsayarak
serbest bıraktı ve adam ölümcül bir dayaktan kurtuldu .
Kendinizi önceden belirlenmiş bir senaryoya göre gelişeceğini bildiğiniz bir

durumda bulursanız şaşırtıcı bir şey yapın . _ _ _ _ Standart scripte uymayan bir
şey olduğu sürece ne yaptığınızın bir önemi yoktur . _ _ _ _ _ _ _ _ Bu sarkacın
salınımını durduracaktır . _ Hazırlanmış bir senaryoyu canlandırdığınız sürece
sarkacın kurallarına göre oynamayı ve enerjinizi rezonans frekansında vermeyi
etkili bir şekilde kabul etmiş olursunuz . _ _ _ _ _ _ _ _ Bununla birlikte , enerjinizin
titreşim frekansı sarkacınkinden önemli ölçüde farklıysa , sarkacın vuruşunu
bozacak bir uyumsuzluk yaratılacaktır . _ _ _ _ _ _ _
Aynı zamanda kaybedecek hiçbir şeyi olmayan bir sarkaçla uğraşıyorsanız bela
aramaya değmez . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Eğer paraya muhtaç bir kişi tarafından saldırıya
uğrarsanız , cüzdanınızı hemen teslim etmeniz daha iyi olur . _ _ _ _ _ Hatta bazı
insanlar benzer bir durumla karşılaşma ihtimaline karşı yanlarında 10 sterlinlik
banknot bile taşıyor . _ _ _ Soyguncu uyuşturucu bağımlısıysa veya _ _ _ _
Akıl hastası , bir dövüş sanatları uzmanı bile hayatını kaybedebilir . _

Açıkçası , kuduz bir köpekten kaçınacağınız gibi , bu tür türlerle de hiç temas
kurmamak daha iyidir . _ _ _ Eğer işler aniden ters giderse , trajik ama yine de
saçma bir ölümle sonuçlanabilir . _ _
Bir sarkacın salınımını durdurmak istiyorsanız mizah duygusu ve güçlü hayal
gücü çok yararlı olabilir çünkü bunlar öfkenizi bir oyuna dönüştürmenize yardımcı
olabilir . _ _ _ _ _ _ Örneğin , sokakta veya toplu taşıma araçlarında bir kalabalığın
ezilmesiyle eziyet çektiğinizi hayal edin . _ _ _ _ _ _ _ Herkes ters yöne koşuyor , bu
da sizin yolunuzu bulmanızı zorlaştırıyor . _ _ _ _ Şimdi Antarktika'da olduğunuzu
ve çevrenizdeki tüm insanların aslında penguenler olduğunu , paytak paytak
paytak paytak yürüdüğünü , telaşlandığını ve kendi komik tarzlarında ortalıkta
dolaştığını hayal edin . Kendinizin de bir penguen olduğunuzu hayal edin . Bu
görüntüyü aklınızda tuttuğunuzda , birkaç dakika önce çok sinir bozucu görünen
insanlar daha hoş görünecek , hatta merakınızı uyandıracak . _ _ _ _ _
Elbette asıl yapmak istediğiniz şeyin öfkenizi dışa vurmak ve güzelce bağırmak
olduğu anlarda kendinizi kontrol etmek zordur . _ _ _ _ _ _ _ _ Bu zamanlarda , her
şeyin arkasında , enerjinizi çekebilmek için bir tepkiyi teşvik etmeye çalışan bir
sarkacın olduğunu hatırlamak en zorudur . _ _ _ _ _ _ _ _ Provokasyona cevap
vermeyin . _ Sarkaç , olumsuz tepki verme alışkanlığınızın anestezisini kullanan
bir vampir gibidir . _ _ _ Şimdi bile , bu satırları henüz okumuş olmanıza rağmen ,
istenmeyen bir telefon görüşmesi nedeniyle dikkatinizin dağılmasından rahatsız
olduğunuzu ifade edebilirsiniz . Kendinize alışkanlık haline gelene kadar hatırlama
hedefi koyarsanız , yavaş yavaş sarkaçların kışkırtmasına karşı bağışıklığınızı
geliştirirsiniz . _ _ _ _ _ _
Hayal kırıklığı yaratan bir duruma kızgınlıkla , hoşnutsuzlukla veya başka
olumsuz duygularla tepki verdiğinizde , durumun aynı şekilde nasıl tırmandığını
veya başka şeylerin de ters gitmeye başladığını muhtemelen fark etmişsinizdir .
_ _ _ Bu sarkacın giderek daha yükseğe sallanmasıdır . _ Tepki verirseniz , onu
daha yükseğe iten kişi siz olursunuz . _ _ Tam tersi şekilde hareket etmek daha
etkilidir : Ya hiç tepki vermemek ya da anormal bir şekilde tepki vermek . _
Örneğin , kendinizi hoş olmayan bir durumla karşı karşıya bulduğunuzda , sahte
bir coşkuyla veya tuhaf bir zevkle karşılık verirseniz , sarkacın salınımı duracak ve
provokasyonun da bununla birlikte sona erdiğini göreceksiniz . _ _ _ _
Daha önce hoş olmayan durumlara olumsuz tepki verme alışkanlığının sarkacın
düşünce enerjisini yakalama mekanizmasını tetiklediğini söylemiştik . _ _ _ Olumsuz
duyguyu kasıtlı olarak olumlu duyguyla değiştirdiğiniz kendi oyununuzu oynamaya
karar verirseniz , bu alışkanlık kaybolacaktır : korku yerine güven , kasvet yerine
coşku , kırgınlık yerine kayıtsızlık ; _ _ tahrişe karşı sevinç . Küçük rahatsızlıklara
“uygun olmayan” tepkiler vermeye çalışın . Kaybedecek hiçbir şeyin yok . Oynaması
aptalca bir oyun gibi görünebilir ama sarkacın hiç şansı olmayacak . _ _ Oyun tarzı
sadece aptalca görünüyor çünkü sarkaçlar bizi yalnızca kendilerine fayda sağlayacak
oyunları oynamaya eğitmiş . _ _ _ _ _ _
Oyununuzu oynamaya zorlamak için sarkacı deneyebilirsiniz . _ _ _ _ Bundan keyif
alacaksınız ve ne kadar güçlü bir teknik olduğunu keşfettiğinizde şaşıracaksınız . _ _
Çalışma prensibi şudur : Sarkacın rezonans frekansından farklı bir frekansta
düşünce enerjisi yaydığınızda , sarkaçla uyumsuzluk içinde olursunuz . _ _ _ _ _ _
Uyumsuzluk sarkacın kişisel enerjinizle olan ilişkisini durdurur ; _ _ _ _ sonuç olarak
sarkacın sizi rahat bırakması olur . _ _
Sarkaçları yavaşça dinlendirmeyi amaçlayan ilginç bir yöntem daha var . _ _ _

Birisi size ulaşıyorsa veya size sorun çıkarıyorsa , o kişinin neyi kaçırdığını ve neye
ihtiyacı olduğunu bulmaya çalışın . _ _ _ _ _ Sağlık , güven veya gönül rahatlığı
olabilir . _ Düşünürseniz bunlar hepimizin tatmin olmuş hissetmesi gereken üç
şey . _ _ _ _ _ Bu kadar zorlandığınız kişinin o anda gerçekten neye ihtiyacı
olabileceğini kendinize sorun . _ _ _
Örneğin , patronunuz size bağırıyorsa belki yorgundur ya da evde sorunları
vardır ve asıl ihtiyaçları olan şey biraz huzurdur . _ _ _ _ _ _ _ _
Patronunuzun rahat bir koltukta televizyon izlediğini , açık ateşin yanında
oturduğunu , nehir kenarında balık tuttuğunu veya arkadaşlarıyla bira içtiğini hayal
edin . _ Belki patronunuzun yapmayı sevdiği başka bir şey biliyorsunuzdur . _ _
Patronunuza daha fazla sorumluluk alması konusunda baskı yapılıyor olabilir ve
bundan korkuyor olabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ Belki de ihtiyacı olan şey güvendir .
Patronunuzun güvenle kayak yaptığını , spor arabasıyla dolaştığını veya bir partide
ilgi odağı olduğunu hayal edin . _ _ _ Patronun bir çeşit acı çekiyor olabilir . _ _
Kendisini mutlu ve dinç hissettiğini , denizde yüzdüğünü , bisiklete bindiğini veya
futbol oynadığını hayal edin . Elbette boş zamanlarında özellikle yapmaktan
hoşlandıkları şeyi yaptıklarını hayal etmek daha iyidir ama tahmin etmenize gerek
yok . _ _ _ _ _ _ _ _ Kişinin kendini halinden memnun ve mutlu hissettiğini hayal
etmeniz yeterlidir . _
Patronunuzun birdenbire bir sorunla sahneye çıktığı ( veya soyguncu gibi başka
birinin de olabileceği ) böyle bir durumda gerçekte ne oluyor ? _ _ _ _ _ Sorun ne
olursa olsun dikkatinizi anında dağıtmaya çalışın . _ Bu şekilde , daha en başından
itibaren düşüncelerinizi belirli bir frekansa kilitleyen ilmiğe başınızı sokmaktan
kaçınmış olursunuz . _ _ _ Şimdi bu kişinin tam olarak ihtiyaç duyduğu şeyi aldığını
hayal edin . ( Bir soyguncunun neye ihtiyacı vardır ; yemeye , içmeye, kafayı
bulmaya ?) Kişinin doyumunun bir resmini gözünüzde canlandırın . Başarılı
olursanız sorunun çözülmüş olduğunu düşünebilirsiniz . _ _ _
Sonuçta sarkaç rastgele sallanmıyor . _ _ _ Belirli bir şey onun dengesini bozarak
sallanmaya başlamasına neden olur . _ Sarkaç bilinçli veya bilinçsiz olarak
dengesini yeniden sağlayacak tek şeyi arıyor . _ _ _ Düşüncelerinizin belirli bir
pozitif frekansa ayarlanmış enerjisi , en azından dolaylı olarak bunu yapacak ve
sonuç olarak sarkaç , saldırganlığının yerini anında iyi niyetle alacaktır . _ _ _ Buna
inanmak zorsa tekniği kendiniz deneyin . _ _ _ _ _
Sarkaçlı bir kişi size , bariz bir şekilde değil , enerji düzeyinde çözdüğünüz bir
problemle yaklaşır . _ _ Teknik , sarkacın durdurulması prensibine dayanmaktadır .
_ _ _ _ Sarkaca enerjinizi verirsiniz , ancak sarkacın oyununa kapılmış olsaydınız
kaybedebileceğiniz enerji miktarıyla karşılaştırıldığında bunun yalnızca çok küçük
bir kısmı . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bunun yanı sıra , kısa bir süreliğine de olsa ihtiyaç sahibi birine yardım ederek bir
iyilik yapmış oldunuz . İlginç olan , bu kişinin yanınızda neden bu kadar rahat
hissettiğini asla tahmin edemese bile size karşı daha dostça bir tavır takınmasıdır .
_ _ _ _ _ Bu senin sırrın olabilir .
Aynı teknik , kendi sorunlarına odaklanmış ve işbirliği yapma havasında
olmayan birinden bir şeye ihtiyaç duyduğunuz durumlarda başarıyla uygulanabilir .
_ _ _ _ _ _ _ _ _ Örneğin , bir belgede bir yetkilinin imzasına ihtiyacınız varsa ve
onun size karşı kötü niyetli olabileceğinden şüpheleniyorsanız , onları sağlıklı
dozda görselleştirmeyi deneyin ; oldukça uysal olacaklarını göreceksiniz . _ _ _ _ _
____
Son soru ise sarkaç durdurulduğunda tüm enerjinin nereye gittiğidir . _ _ _ _ _ _
Cevap , enerjinin size gelmesidir . _ _ _ Sorunla bir kez başa çıktıktan sonra
güçlenirsiniz . _ Bir dahaki sefere bu tekniği kullanarak bir sorunu çözmeye
çalıştığınızda , o kadar da zor olmayacak . Bu her zaman böyle değil midir ? Bir
sorunla doğrudan mücadele etmek , yalnızca onu yaratan sarkacın emdiği enerji
kaybına yol açar . _ _ _
Psikologlar ve psikoterapistler sarkacı yenmek veya durdurmak için

eşdeğer uygulamalara aşinadırlar . _ _ _ Bu anlamda burada açıklanan
teknikler yeni bir şey değil . Bununla birlikte, pratik psikolojiye aşina olmayan
herkes için değerli olacak ve psikolojik korumanın nasıl ve neden bu kadar
etkili olduğuna dair net bir anlayış sağlayacaktır .
Karmaşık Sorunlara Basit Çözümler

Sarkaçları yenmek veya durdurmak için bu tekniklerin bir başka pratik
değeri de her türlü sorunu çözme yeteneğinin kazanılmasıdır : kişisel
yaşamınızdaki karmaşık durumlar , çatışmalar , olumsuz koşullar veya
sadece belirlenmiş bir görev . _ _ Karmaşık sorunlara her zaman basit
çözümler vardır . Bir sorunu çözmenin anahtarı her zaman yüzeyde bir
yerde yatar ; asıl soru , onun nasıl fark edileceğidir . Sorunu yaratan sarkaç
görüşünüzü engelleyerek anahtarı bulmanızı zorlaştırır . _ _ _ _ _ _ _
Yıkıcı bir sarkacın amacı her zaman enerjinizden beslenmektir . _ _ _
Bunu yapmak için düşünce enerjinizin titreşimini sorunun frekansına
ayarlamalı ve onu orada tutmalıdır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Sorunun karmaşık
olduğuna ikna olursanız bunu yapmak kolaydır . _ _ _ _ _ Oyunun kurallarını
kabul ederseniz , sarkaç sizi elinizden tutacak ve karmaşık bir labirente
sürükleyecektir . _ _ _ _ _ _ Ancak daha sonra geriye dönüp baktığınızda
gizemin ne kadar kolay çözülebileceğini göreceksiniz . _ _ _ _ _
Birisini korkutarak , endişelendirerek veya kafasını karıştırarak
kompleksleriyle oynarsanız , o da yemi yutacak ve sorunun gerçekte ne
kadar karmaşık olduğunu hemen kabul edecektir . _ Aynı etkiyi elde etmek
için kişiyi korkutmanıza bile gerek yok . _ _ _ Çoğu insan , sorunlarının
çoğuna kolay bir çözüm bulunmadığı konusunda hemfikirdir . _ _ _ _ Hepimiz
hayatımız boyunca sürekli olarak bir tür zorluklarla karşı karşıya kalırız ,
özellikle de yeni veya alışılmadık bir şeyle karşılaştığımızda . _ _ _ Sorunlara
kaygıyla , hatta saygılı bir korkuyla yaklaşmak çoğu insan için köklü bir
alışkanlıktır . _ Bir sorunla başa çıkma yeteneklerini tartarken çoğu insan
kendinden şüphe duymanın eşiğine gelir . _ _ _ Sonuç olarak, tüm bu kaygı
mükemmel bir kukla ipidir .
Bir sarkaç , yandaşları , yani belirli bir sorunla bağlantısı olan insanlar ve
cansız nesneler aracılığıyla hareket edebilir . _ _ Sarkaç , kişinin düşünce
enerjisini belli bir frekansta tutar ve düşünce enerjisini emer .
Sorunun yükünü taşırken enerji harcarlar . _ _ _ Soruna odaklanmanın çözüm

bulmaya odaklanmanıza yardımcı olacağını düşünebilirsiniz , ancak tam tersi
olur ; _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ aslında bir çözüm bulmanızı engeller . _ _
Sarkaç , düşüncemizi bilgi alanının çok dar bir sektörüne odaklıyor . _ _ _

Sonuç olarak , kişi dar bir koridorun sınırları içinde düşünür ve hareket eder ,
büyük resmi göremez veya bilgi alanının bu sektörünün dışında olabilecek
çözümü algılayamaz . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Alışılmadık veya sezgisel çözümler genellikle kendinizi sarkaçtan kurtardığınızda
ve farklı bir şekilde düşünebildiğinizde kendini gösterir . _ _ _ _ _ _ Dehanın sırrı
sarkaçların etkisinden uzak kalmaktır . _ _ _ _ _ _
Çoğu insanın düşünce enerjisi sarkaçlar tarafından belirli frekanslarda
tutulurken , bir dehanın düşünce enerjisi kendisini farklı frekanslara
uyumlamakta ve bilgi alanının keşfedilmemiş alanlarına doğru hareket etmekte
özgürdür . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Sarkacın tuzağına düşmekten kaçınmanın yolu , uğraştığınız sorun ne olursa
olsun perspektifinizi korumak ve sarkacın sizi kandırıp oyununu oynamanız için
kandırma niyetinin farkında olmaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kendinizi kiraya verin;
müstakil olun. Duruma sanki hiçbir duygusal bağınız yokmuş gibi bakmayı
deneyin . _ _ _ _ Normalde davrandığınız gibi davranın ancak dikkatli olun , oyun
oynamayın . _ Sarkacın sizi elinizden tutup karmaşık bir labirente götürmek
istediğini unutmayın . _ _ _ _ _ _ Sorunun sizi ele geçirmesine , korkutmasına ,
endişelenmesine veya kafanızı karıştırmasına izin vermeyin . _ Unutmayın ki
her sorunun basit bir çözümü vardır . _ _ Sarkacın yansıttığı “ karmaşık ” yorumu
kabul etmeyin . _
Bir sorunla veya zor bir durumla karşı karşıya kalırsanız , buna karşı
tutumunuzun farkında olun . Sorun kafa karışıklığı , korku , kızgınlık , umutsuzluk
vb . duyguları tetiklese de , başlangıçtaki tutumunuzu tam tersi yönde
değiştirmeniz önemlidir çünkü o zaman sorun ya kendiliğinden ortadan
kalkacaktır ya da hızlı bir şekilde basit bir çözüm bulacaksınız . _ _ _ _ _ _ BT.
Benimsediğiniz kalıp yargılara ve alışkanlıklara rağmen karşılaştığınız sorunları ,
aşılması gereken engeller olarak değil , yürüdüğünüz yolun diğer yönleri gibi
sadece bir parçası olarak görmeye çalışın . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Sorunu içsel
alanınızı işgal edecek şekilde içselleştirmeyin . _ _ _ _ _ Soruna boş ol . _
Zorlu bir sorunu çözmeniz gerekiyorsa , yalnızca mantıksal akıl yürütmeye

güvenmeniz gerekmediğini unutmayın . _ _ _ _ _ Bilinçaltınız , herhangi bir
potansiyel sorunun çözümünün halihazırda mevcut olduğu bilgi alanıyla
doğrudan bağlantılıdır . _ _ _ Rahatlamak; Sorunla bağlantılı olarak yaşıyor
olabileceğiniz her türlü korku veya endişeyi , çözümün zaten mevcut olduğuna
güvenerek serbest bırakın . _ _ _ _ _ Bırak gitsin. Zihninizin gevezeliğini susturun
ve boşluğun doğası üzerine düşünün . _ _ _ Çözümün anında karşınıza çıkması
çok muhtemeldir ve muhtemelen çok basit olacaktır . _ _ _ _ _ _ _ Eğer bu işe
yaramazsa , hemen rasyonel düşünme sürecine dönmekten vazgeçmeyin . _ _
_ _ Egzersizi tekrar deneyin . Muhtemelen ikinci seferde işe yaradığını
göreceksiniz . _ _ _ Bu alıştırma bilgiyi sezgisel olarak elde etme yeteneğini
geliştirir . Sadece bunu bir alışkanlık haline getirmelisin . _
Bu yöntem , eğer bağımsız kalabiliyorsanız ve kendinizi sarkaçtan
kurtarabiliyorsanız gerçekten işe yarar . _ _ _ _ Bu her zaman kolay değildir
ancak kitabın ilerleyen kısımlarında sarkaçlarla baş etmenin yeni yöntemlerini
keşfedeceksiniz . _ _ _ Şimdilik Transerfing tekniğinin henüz başındayız . _ _ _ _
_ _ Sanki elinden tutup seni bir labirente götürüyormuşum gibi mi hissediyorsun ? _ _ _ _ _ _ _
Size özgürlük vaazı verenlerden bile özgür kalın . _ _ _
Askıya Alınmış Durum

Yıkıcı sarkaçların etkisinden kurtulduğunuzda yeni bir özgürlüğe kavuşursunuz
ancak odaklanacak bir hedefiniz yoksa kendinizi askıda kalmış halde
bulabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Etrafınızdaki sarkaçları yenmek ya da
onların salınımını durdurmak gibi bir kaygıdan dolayı hedeflerinizi ihmal
ettiyseniz , kendinizi bir boşlukta bulabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ Bir yandan daha önce
peşinizi bırakmayan çatışmalar ve endişeler yok oluyor ; tartışmalar daha az
sıklıkta ortaya çıkar ; Kaygı ve endişe , yavaş yavaş sakinleşip geçen bir fırtına
gibi , siz gerçekten fark etmeden yavaş yavaş hayatınızdan kaybolur . _
Bunların hepsi çok olumlu ama bu yeni durumun bir dezavantajını

keşfedebilirsiniz . _ _ _ Daha önce sizi olayların merkezinde tutan olaylar artık
siz olmadan da devam ediyor . _ Artık etrafınızdaki diğer insanlar için eskisi
kadar önemli değilsiniz ve bu nedenle size daha az ilgi gösteriyorlar . _ _ _ _ _ _
Daha az endişeniz var , ancak henüz onların yerini alacak yeni arzular ortaya
çıkmadı . Dış dünyadan gelen baskı daha az ama bu pek de öyle görünmüyor _ _ _
size herhangi bir temettü getiriyor . Daha az sorununuz var , ancak yeni bir başarı
da elde ettiğiniz söylenemez . Neden bu ?
İnsan çevresi tamamen sarkaçlar üzerine inşa edilmiştir . Dolayısıyla insan bu
yapılardan soyutlandığında kendisini bir nevi çölün içinde bulmaya başlıyor . _ _ _
_ _ _ Bu nedenle askıya alınmış durum , sarkaçlara bağımlı olmaktan çok daha iyi
değildir . Bu biraz , isteyebilecekleri her şeye sahip olan çocukların , isteyebilecekleri
başka bir şey olmadığı gerçeğinden sızlanmalarına benzer . _ _ _ _ _ _ Gerçekten
mutsuzdurlar ve sızlanmalarıyla etraflarındaki herkesi duvara fırlatırlar çünkü
uğruna çabalayacak bir şeye ihtiyaç duymak insan doğasında vardır . _ _ _ _ _ _ _
Özgürlüğünüz başkalarının sarkaçlarından özgür olmanızda yatmaktadır . _ _ _

_ Ancak işinize yarayacak sarkaçlar vardır ve bunlar sizin kişisel sarkaçlarınızdır .
_ _ _ _ _ _ Peşinden koşmaya koşullandırıldığınız , aslında sizi yaşam çizginizden
daha da uzaklaştıran hedeflerin farkına varmanız çok önemlidir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
O halde görev , özgür kalmak ve gerçek başarı ve mutluluğun sizi beklediği yaşam
çizgilerini seçmektir . _ _ _
Kişi kendinin farkında olduğu sürece sarkaçların mutlaka zararlı bir şeyi temsil
etmesi gerekmez . _ _ Sarkaçlardan tamamen kurtulmak hiçbir zaman mümkün
değildir . _ _ Soru , bir sarkacın etkisiyle baskı altında kalmaktan nasıl
kaçınacağınızdır , böylece bunları bilinçli olarak kendi amacınız doğrultusunda
çalıştırabilirsiniz . _ _ _ _ _ Transurfing bunu başarmak için gereken özel araçları
sunar . Kendinizi sarkaç olgusundan tamamen kurtarmak mümkün olmasa da ,
bunu yapmanız tamamen gerekli değildir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Tam tersine günün
sonunda hayalleri gerçeğe dönüştüren sarkaçlardır . _ _ _ _ _ _ _ _
ÖZET
Sarkaç, aynı şekilde düşünen bir grup insanın enerjisiyle yaratılır.
Sarkaç enerji bazlı bir bilgi yapısıdır.

Bir sarkaç, bağlı kişinin düşünce enerjisini kendi titreşim frekansında tutar.
Sarkaçlar arasında taraftarlar için sert bir savaş yaşanıyor.

Yıkıcı bir sarkaç, taraftarlarına, kendi yapmadıkları hedefleri dayatıyor.
Bir sarkaç insan duygularıyla oynar, böylece bireyi yakalar

kendi ağlarında.
Eğer gerçekten istemediğiniz bir şey varsa o da karşınıza çıkacaktır.

hayat.
Kendini bir sarkaçtan kurtarmak, ona hayatında yer vermemek demektir.

Bir şeye hayatınızda yer vermemek, ondan kaçınmaya çalışmak anlamına gelmez; görmezden
gelmek anlamına gelir.
Sarkaçları dinlendirmek için yerleşik oyun senaryosunu değiştirmeniz gerekir.
Olumlu görselleştirme, insan sarkacının yavaşça salınımını sağlayacaktır

dinlenmek.
Durdurulmuş bir sarkacın enerjisi sizin için kullanılabilir hale gelir.

Sorunlar sarkacın yenilmesi veya durdurulmasıyla çözülür.
onları yarattı.
Bir sorunu çözmek için kendinizi kiraya verin.

Askıya alınmış bir durumda sıkışıp kalmamak için kendi sarkaçlarınızı bulun.
Bildiklerini hatırlama alışkanlığını kazanmak çok önemlidir.
Bölüm III. ŞANS DALGASI

Düşünceleriniz bir bumerang gibi size geri dönüyor
Sarkaçın Antipodu Şimdi size daha
önce verdiğim , hangi tür sarkaçların yapıcı olarak tanımlanabileceğini belirleme

görevine bakabiliriz . _ _ _ _ _ Cevap hiçbiri . _ Paradoksal gibi görünse de doğrudur
ve umarım hileli bir soru sorarak okuyucuyu kırmamışımdır . _ _ _ _ _ _ Tüm sarkaçların
tek ve aynı amacı vardır ; o da bağlılarından enerji almaktır . _ Enerji beslemesi
kesilirse sarkacın salınımı durur . _ _ _ _ _
Bir sarkaç yalnızca kendisiyle olan ilişkisinde yapıcıdır , asla bir bağlıyla ilişkisinde
değildir . _ Enerjinizin alınıyor olmasında yapıcı veya yaratıcı ne olabilir ? _ _ _ _ _ _ _
Elbette farklı sarkaçlar farklı derecelerde yıkıcı ve saldırgandır . _ _
Bir plaj voleybolu kulübünün kışlık yüzme kulübüne rakip olacağını hayal etmek
zordur ve plaj voleybolu kulübüne üyeliğin hayatınızı mahvetmesi pek olası değildir .
_ _ _ _ _ _ Elbette bu tür sarkaçların hâlâ taraftarlarının enerjisinden beslenmeleri
gerekiyor ; _ _ _ _ _ _ Üyeler voleybol oynamaktan sıkılırsa kulübün hayatı ve
beraberinde sarkaç da ölürdü . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Ancak bu , kişinin özgürlüğünü , hatta
hayatını kaybedebileceği bir suç çetesine üye olmakla kıyaslandığında hiçbir şey
değildir . _ _
Birisi , oradayken tamamen formda kalmaya odaklanmış bir kişinin , antrenman

yaptığı spor salonunun sarkacına nasıl enerjisini verebileceğini sorabilir . _ _ _ _ _
_ _ _ _ _ _ _ Antrenman yaparken tamamen kendinize odaklanıyorsunuz ancak yine
de belirli kurallara uymak zorundasınız . _ _ _ _ _ _ _ _ Evde dilediğinizi yapabilirsiniz
ama spor salonunda tüm üyelerin nispeten aynı şekilde davranması gerekir ; _ _
_ _ _ _ _ _ _ _ sistemin belirlenmiş kurallarına uymak ve bu şekilde enerjilerini
sarkacın kullanımına sunmak . _ _ _ _ _ _ _ Kulübün tüm üyeleri aniden ayrılırsa ,
sarkaç artık enerji kaynağını alamayacak ve bu nedenle sallanmayı bırakacaktır .
____
Soru farklı bir şekilde sorulabilir : Sizin enerjinize ihtiyaç duymayan enerjik
yapılar var mıdır ? _ _ _ Öyle oldukları ortaya çıktı . _ Bunlardan biri , şans dalgası
veya kişisel olarak sizin için uygun olan koşullar dizisidir . _
Her bireyin kendine ait bir servet dalgası vardır . Bazen bir konuda şanslısınızdır
ve sanki güneş gerçekten üzerinizde parlamayı seçmiş gibi , beklenmedik bir
şekilde bir dizi başka hoş olay ortaya çıkar . _ _ _ İlkini her zaman bir dizi hoş olay
takip etmeyebilir , ancak iyi şansın ilk işareti sizi memnun ettiyse ve moralinizi
yükselttiyse , o zaman aynı olaylar dizisi kesinlikle takip edecektir . _
'Kader çarkı ' ve ' mutluluğun mavi kuşu ' sadece soyut metaforlar değildir .
Şans dalgası aslında kişisel olarak sizin için hayırlı olan bir dizi yaşam çizgisidir . _
_ _ Alternatifler alanı , bilgi alanından geçen altın damarlar gibi çizgiler de dahil
olmak üzere her şeyi içerir . Altın damarın dış çizgisini bulup bir parça iyi şans
yakalarsanız , benzer nitelikteki olayların biriktiği ve yeni tesadüfi koşulların sizi
beklediği diğer yaşam hatlarına ataletle kayabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bununla birlikte , ilk iyi şansın ardından bir dizi kötü şans geliyorsa , bu , yıkıcı bir
sarkacın size takılmayı ve sizi altın damardan uzaklaştırmayı başardığı anlamına
gelir . _ _ _ _ _ _
İyi şans dalgası enerjinizi almadan mutluluk getirir . _ _ _

Bitkin bir yüzücüyü kıyıya taşıyan deniz dalgasına benzetilebilir . _ _ _ _ _ _ _ Şans
dalgası sizi mutlu yaşam çizgilerine taşıyacak . _ _ _ Sarkaç gibi dalganın da
kaderinizle ilgisi yoktur ama kişisel enerjinize de ihtiyacı yoktur . _ _ _ _ _ _ _
İsterseniz dalgayla yüzersiniz , onun sizi taşımasına izin verirsiniz ama dalgayla
gitmek istemezseniz o geçer . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
pişmanlık duymadan geçtin . _ Şans dalgası geçici bir oluşumdur . _ Diğer

varlıkların enerjisiyle beslenmez ve bu nedenle en sonunda deniz dalgalarının
kıyıya vuruşu gibi kaybolur . _ _ _ _ _
Şans dalgası bazen iyi haber şeklinde hayatınıza dokunur . _ _ _ _ _ İyi şans
dalgası diğer yaşam hatlarından bilgi getirir . _ _ _ Mevcut yaşam çizginizle
karşılaştırıldığında bilginin yankısı iyi bir haber olarak algılanıyor . _ _ _ _ _ Görev ,
ipi kavramak ve kendinizi bilginin geldiği çizgiye çekmektir , çünkü orada sadece
iyi haberler değil , aynı zamanda tesadüfi koşullar da bulacaksınız . _ _ _ _ _ _ _ _
Sanki dalga gelir gider gibi görünürken , gerçekte talih dalgası hareket etmez ,
güçlenmez veya zayıflamaz . _ _ _ _ _ _ _ _ Bu modelde ' dalga ' terimini bir metafor
olarak kullandık , ancak daha önce de belirtildiği gibi , şans dalgası , daha
ödüllendirici yaşam çizgileri biçiminde var olan alternatifler alanında sabittir . _ _
_ _ _ Aslında , şans eseri bir şans eseri yakalayıp onu kucaklayıp hayatınıza davet
ederken , ya da ondan uzaklaşıp , dikkatinizi dağıtırken , dalga izlenimi yaratan ,
farklı yaşam çizgileri arasında hareket etmenin yarattığı süreksizliktir . _ _ _ _ _ _ _
_ _ _ _ _ diğer sarkaçlar.
Dalganın sizinle kişisel olarak hiçbir ilgisi olmadığı için gözden kaybolması
kolaydır . _ _ _ _ Dalga yanınızdan geçip kendi yoluna gidecek . _ _ _ _ _ _ Bu yüzden
insanlar mutluluk mavi kuşunu yakalamanın zor olduğuna inanmaya meyillidirler .
_ _ _ _ _ İyi şanslar dalgasını eyerlemek için aslında büyük bir çaba harcamanıza
gerek yok . _ _ _ _ Bu bir seçim meselesidir . _ Şans dalgasını hayatınıza kabul
ederseniz , o sizinle birlikte kalacaktır . _ _ _ _ Yıkıcı bir sarkacın etkisine girmenize
izin verirseniz ve onun negatif enerjisine kapılırsanız , iyi şans dalgasından
uzaklaşacaksınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Dedikleri gibi : "Bulanlar koruyucular, kaybedenler
ağlayanlar". Mavi kuş , elinizdeki tahılları mutlu bir şekilde gagalayacak . Kuşu
yakalamak zorunda değilsiniz ama onu uzaklaştırmamalısınız . _ _ _ _ _ _ _
Bu , seçme özgürlüğünün en paradoksal yönlerinden biridir . _ _ _

İnsanlar gerçekten de mutluluğu ve başarıyı kendileri seçebilirler ama aynı
zamanda onları şans dalgasından uzaklaştıran sarkaçlar tarafından kısıtlanmış
durumda kalabilirler . _ _ _ _ _ _ _ Burada daha önce tartıştığımız bir temaya
dönüyoruz ; Seçme özgürlüğünüzü talep etmek için bağımsız olmanız gerekir . hakkınız var _ _ _
diğer insanların sarkaçlarının etkisinden kurtulun . _ _ _ Şimdi bu hakkınızı nasıl talep

edebileceğinizi açıklayacağız . _ _
Bumerang
Çoğu insanın zihni sürekli gevezeliklerle doludur . _ Eğer gevezelik kontrol
edilmezse olumsuz düşünceler sıklıkla hakim olmaya başlar . _ _ İnsanlar olarak en
çok korktuğumuz şeylerle , bizi baskılayan veya hoşnutsuz kılan şeylerle ilgileniriz . _
İnsan ruhu , binlerce yıldır insanları manipüle edilebilecekleri bir korku durumunda
tutan yıkıcı sarkaçların etkisi altında gelişmiştir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Sonuç olarak ,
insanlar ne istemediklerine dair çok net bir fikre sahip olma eğilimindeyken , ne
istediklerine dair ise çok belirsiz bir fikre sahip oluyorlar . _ _ _
İradenizi olumsuz bir düşünce makinesiyle hizalamak , yıkıcı bir sarkaç oyunu
oynamak ve onun rezonans frekansında enerji yaymak anlamına gelir . _ _ _ Bu çok
zararlı bir alışkanlıktır . Düşüncelerinizi bilinçli olarak kontrol etme alışkanlığını bunun
yerine koymak tamamen sizin yararınızadır . _ _ _ _
Zihniniz boş olduğunda , seyahat ederken , yürüyüşe çıkarken veya derin
konsantrasyon gerektirmeyen bir iş yaparken kendinizi olumlu düşünceler
düşünmeye programladığınızdan emin olun . _ _ _ _ _ _ _ _ Başaramadığınız şeyleri
düşünmeyin . _ _ _ _ _ _ _ Neyi başarmak istediğinizi düşünün ve bunu başaracaksınız .
____
Örneğin yaşadığınız evi beğenmiyorsanız muhtemelen kendi kendinize şöyle
diyeceksiniz : “ Bu evden bıktım usandım . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Onunla ilgili her şey beni
sinirlendiriyor . Yeni bir yere taşındığım zaman çok mutlu olacağım . _ _ Elimde değil ,
bundan nefret ediyorum ! " Bu gibi düşüncelerle istediğinizi elde edebilmeniz
mümkün değildir . _ _ _ _ _ _ _ _ Yeni bir eve kesin olarak taşınıyor olsanız bile büyük
hayal kırıklıklarının sizi beklediğinden emin olabilirsiniz . _ _ _
' Tamam ' diyorsun ama ben hâlâ bu eski barakayı bırakıp lüks bir malikaneye
taşınıyorum ! Beni ne gibi hayal kırıklıkları bekliyor olabilir ? Şu anda yaşadığınız eve
olan düşmanlığınız ne kadar büyükse , yeni sarayınızda da o kadar hoş olmayan
sürprizlerle karşılaşmayı bekleyebilirsiniz . _ _ _
Her türlü sorunla karşılaşabilirsiniz : sızdıran bir musluk, soyulan boya , ufalanan
duvarlar, komşuları rahatsız etmek ; kısacası mevcut olumsuzluğunuzun
parametrelerini koruyan her şey . _ _ _ olup olmaması hiç fark etmez
eski evde veya yeni evde yaşıyorsunuz . _ _ _ _ Her türlü olumsuzlukla donatılmış
bir yaşam yolu bulabilirsiniz ama eskisi kadar tatminsiz olacaksınız . _ _ _ _ _ _ _ _
Alternatifler alanında kendinizi cehennemde yaşıyormuş gibi hissedeceğiniz lüks
evler konusunda hiçbir sıkıntı yok . _ _ _ _ _
Taşınacak başka bir yeriniz yoksa , dayanamayacağınız bir yerde yaşamaya
devam etme olasılığınız daha yüksektir çünkü düşüncelerinizin , hayallerinizdeki
evi bulmada başarılı olduğunuz yaşam çizgisinin frekansına uyum sağlaması pek
olası değildir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ . Şu anda hoşlanmadığınız şeyleri
düşünüyorsunuz ve bunun sonucunda şu anda bulunduğunuz yaşam çizgisine
uygun negatif enerji yayıyorsunuz . _ _ _ _ _ _ _ Enerjinizin titreşimini değiştirene
kadar aynı çizgide kalmaya devam etmeniz gerekecek . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Ancak titreşiminizi değiştirmek o kadar da zor değil . _
Öncelikle mevcut durumu kabul edin ve tatminsizlik ve kırgınlık duygularından
kurtulun . _ _ _ _ Eğer denerseniz , her durumda sevinç için küçük nedenler
bulabilirsiniz . _ _ Evinizi sevmeseniz bile , sizi yanına aldığı ve size baktığı için ona
minnettar olun . _ _ _ _ _ _ Dışarıda rüzgar ve yağmur olabilir ama ev sizi sıcak ve
güvende tutmak için her şeyi üstleniyor . _ _ _
Elbette ev en azından biraz tanınmayı hak ediyor mu ? Şu anda sahip olduklarınıza
şükrediyorsanız ve hayatta kalmanıza yardımcı olan her şeye karşı sevgi
duyuyorsanız , pozitif enerji yayacaksınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ O zaman , eğer dilerseniz ,
oldukça gerçekçi bir şekilde koşullarınızda bir iyileşme bekleyebilirsiniz . Nihayet
taşındığınızda , önceki evinizde etrafınızı saran her şeye teşekkür etmeyi
unutmayın . _ _ _ _ Atmayı planladığınız şeyler bile minnettarlığınızı hak ediyor . _
_ _ Bu anlarda çevreye daha sonra size geri dönecek pozitif enerji aktarıyorsunuz .
_____
İkinci olarak sahip olmak istediğiniz evi düşünmeye başlayın . _ _ Bunu yapmak ,
şu anda sizi çevreleyen şeylerden rahatsız olmaktan biraz daha zordur , ancak
hedef buna değer . _ _ _ _ _ _ Hangisi daha iyi , dış etkenlere karşı kabuktaki
istiridye gibi tepki vermek mi , yoksa biraz çaba gösterip alışkanlıklarınızı
değiştirmek mi ? _ _ Ev fotoğraflarının yer aldığı emlak acentesi ilanlarına bakın ,
mobilya ve dekorasyon arayışında vitrinlere bakın ve ne istediğinizi düşünün . _ _
_ _ _ _ _ _ Her zaman düşüncelerimizin en güçlü şekilde bağlı olduğu şeyleri ve
durumları elde ederiz . _ _ _ Düşüncelerimiz her zaman bir bumerang gibi bize
geri döner .
Olumsuz bir tutumun hayatınızı nasıl mahvedebileceğini gösteren pek çok örnek
var . _ _ _ Düşünün ki , havanın sıcak olduğu ancak yaşadığınız yerin havasının
berbat olduğu güneyde tatile çıkmaya hazırlanıyorsunuz . _ _ _ _ _ _ _ _ Soğuk
rüzgardan sinerek , yağmurda sırılsıklam olarak dışarıda yürüyorsunuz . _ _ _ _
Doğal olarak , bu tür havalardan çok fazla zevk çıkarmak zordur , ancak en azından
tarafsız bir bakış açısına sahip olabilir ve bununla ilişkili potansiyel olarak yıkıcı
sarkacı görmezden gelebilirsiniz . Hoşnutsuzluğunuzu açıkça ifade ederseniz ,
sarkacı kabul etmiş ve onu daha yükseğe sallanması için itmiş olursunuz . _ _
Kendi kendinize şöyle diyorsunuz : " Yakında güneyde olacağım , güneşin ve ılık
denizin tadını çıkaracağım ; bu çöplüğü çimlendireceğim ! " Bu tür bir tutumun sizi
cennetsel zevklerle dolu bir yaşam çizgisine uydurması pek olası değildir . _ _ Oraya
asla varamayacaksın . _ _ _ Biletinizi zaten satın aldınız diye sahte bir güvenlik hissine
kapılmayın . _ _ _ _ _ _ Daha kötü hava koşulları veya başka bir sorun bulmak için
kolayca gelebilirsiniz . Pozitif kaldığınız sürece her şey yoluna girecek . _ _ _
Dışarıdan negatif enerji almadığınızdan emin olmak yeterli değildir . _ _ _ _ _ _ _

Negatif enerji yaymadığınızdan da emin olmalısınız . _ _ _ _ _ _ _ Birine yaptığı bir
şeyden rahatsız olduğunuz için bağırırsanız , kısa süre sonra bir şeylerin ters
gideceğinden veya bir tür sıkıntı veya sorun ortaya çıkacağından emin olabilirsiniz .
_ _ _ _ _ _ _ Aktardığınız negatif enerjinin parametreleri , huzursuzluk yaşadığınız
yaşam çizgilerine karşılık gelir ve bu nedenle kaçınılmaz olarak hayal kırıklığı ve
talihsizlik yoğunluğunun ortalamanın üzerinde olduğu yaşam çizgilerine doğru
sürüklenirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Belirli bir rahatsızlığın önlenemeyeceği düşüncesiyle
kendinizi haklı çıkarma tuzağına düşmeyin . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bunu yazarken kanıtlayacak
hiçbir şeyim yok . _
Her olumsuz tepki verdiğinizde , pişmanlık duyacağınız başka bir şeyin nasıl ortaya
çıktığını kendi gözlerinizle gözlemleyin .
Yukarıda söylenenlerden çok net bir sonuç çıkarılabilir . _ _ _ _ _ _ Her zaman
enerjisel titreşiminizin kalitesini temsil eden bir yaşam çizgisindesiniz . _ _ _ _ Negatif
enerji alırsanız hayatınızda hayal kırıklıkları yaşarsınız , negatif enerji verirseniz
bumerang gibi size hayal kırıklığı şeklinde geri döner . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bulaşma
Yıkıcı bir sarkaç oyunu oynamak yerine , oyunlarıyla size bir şekilde fayda
sağlayacak sarkaçları arayın . _ _ _ _ Olumlu ve iyi olan her şeye dikkatinizi
verme alışkanlığını edinin . _ _ _ Hoşunuza giden veya cesaret veren bir şey
gördüğünüzde , okuduğunuzda veya duyduğunuzda , onu düşüncelerinizde
tutun ve moralinizi yükseltmesine izin verin . _ Zehirli dikenlerin yanı sıra
güzel çiçeklerin de bulunduğu bir ormanda yürüdüğünüzü hayal edin . _ _ _ _
Hangisini seçerdin ? _ Evinizde bir demet mürver çiçeği toplayıp vazoya
koyarsanız kısa sürede başınız ağrır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bunun amacı ne olurdu ?
_ _ Bu , yıkıcı sarkaçlara tepki vermekle aynı şeydir . _ Bir yasemin çiçeği
toplamak , güzelliğine hayran olmak ve aromasının tadını çıkarmak daha
iyidir . Olumlu şeyleri içeri alın ve yolunuzda her zamankinden daha iyi
haberler ve hayırlı fırsatlarla karşılanacaksınız . _ _ _ _ _ _ _
Kısa bir ilham ya da neşe anı yaşadıktan sonra , günlük rutininizin stresine
geri dönmek kolaydır . _ _ _ _ _ _ _ Sevinç duygusu unutulur ve iş günü
devreye girer . _ _ _ Bayram duygusunu hayatınızda tutmak için öncelikle
onu hatırlamanız gerekir . _ _ _ _ _ _ Alışkanlık bizi gündelik hayatın
monotonluğuna ilk adım attırır . _ _ _ _ Negatif sarkaçlar , yaşanan güzel
şeyin ne olduğunu unutturur ve bunun bize verdiği haz duygusunu
kaybederiz . _ _ _ _ _ _
Küçük coşku alevine destek vermeli , onun içinizde uyandırdığı duyguyu
beslemelisiniz . _ _ _ _ _ Hayatın nasıl daha iyi bir yöne doğru ilerlediğini
gözlemleyin , size sunulan herhangi bir mutluluk damlasını tutun ve her
şeyde iyi işaretler arayın . _ _ En azından sıkılmanızı önleyecektir . _ _ _ _ _ _
Transerfing uygulamasına ayırdığınız her dakikada , bilinçli olarak hayalinize
doğru ilerlediğinizi , kendi kaderinizin rotasını çizdiğinizi unutmamak
gerekir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu başlı başına pozitif kalmanıza yardımcı olan
sakinlik , güven ve mutluluk hissi verir . _ Bu duygu bir alışkanlığa
dönüştüğünde , sürekli olarak iyi şans dalgasının zirvesinde olacaksınız . _
___
Bu anda sahip olduğunuz her şey için mutlu olun . _ Tanım gereği mutlu
olmak boş bir çağrı değildir . Bazen koşullar öyle gelişir ki , memnun olmak
gerçekten zordur , ancak yine de pratik açıdan memnuniyetsizliğinizi ifade
etmek son derece dezavantajlıdır . _ _ _ _ _ Size ilham veren hayat çizgilerine
ulaşmak istiyorsunuz ama _ _ _ _ _
Enerji alanınız tatminsizlik titreşimiyle doluysa bu değişimi gerçekleştiremezsiniz .

_ _ _ _ _ _ İyi yaşam çizgileri , karşılaştığınız koşulların düşüncelerinizi mutluluk ve
memnuniyetle doldurması bakımından farklılık gösterir . _ _
İyi haberler çabuk unutulur çünkü endişelenmemize neden olmaz . _ _ _ _ Bunun
tersine kötü haber , potansiyel bir tehdit oluşturduğu için aktif bir tepkiyi
uyandırır . Kötü haberin kalbinize girmesine izin vermezseniz , hayatınıza da
girmesine izin vermezsiniz . _ _ _ _ _ Kendinizi kötü haberlere kapatın ve iyi
haberlere açık kalın . _ _ Hayatınızdaki herhangi bir olumlu değişikliği not etmek
ve dikkatle beslemek önemlidir , çünkü bunlar şans dalgasının habercileridir . _ _
_ _ _ _ Biraz da olsa cesaret verici bir haber duyar duymaz , daha önce yaptığınız
gibi bilgiyi hemen ardından unutmak yerine , tadını çıkarın , tartışın ve takip edin .
Haberleri her açıdan düşünün . _ _ _ _ Bundan zevk alın . Tahminlerde bulunun ve
daha fazla gelişme bekleyin . Bu şekilde düşüncelerinizin titreşimi iyi şans
dalgasının frekansında kalacak ve kendinizi onun parametrelerine uyumlayacaksınız .
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ İyi haberler artacak ve hayat daha iyi olacak . _ Bilgiyi bu
şekilde filtrelemek ne bir mistisizm uygulaması ne de insan ruhunun belirli bir
niteliğidir . _ _ _ _ _ _ Bu , gerçekliğin doğasıdır . _ Kötümser , dünyaya siyah renkli
gözlüklerle , iyimser ise pembe renkli gözlüklerle bakar . _ _ Her iki durumda da
düşüncelerinizin niteliğine göre farklı yaşam çizgilerine geçersiniz . _ _ _
Kendiniz ve çevrenizle doğru ilişki içinde olduğunuzda , etrafınızdaki dünyaya

uyumlu bir enerji aktarırsınız . _ _ _ _ _ _
Etrafınızda her şeyin başarılı bir şekilde ortaya çıktığı , uyumlu bir titreşim alanı
yaratırsınız . Olumlu bir tutum her zaman başarıya ve yaratıcılığa yol açar .
Olumsuzluk ise tam tersine her zaman yıkıcıdır ve düzeni bozmayı amaçlar .
Çözüm yerine sorunları aramayı tercih eden belli bir birey kategorisi var . _ _ _ _
Bu tür bir kişi , zorluklarını tartışmaktan ve yeni engeller aramaktan her zaman
mutlu olur . Bu gibi insanlar genellikle bir durumdan pratik bir çıkış yolu sunmakta
zorluk çekerler çünkü onlar çözüm yerine zorlukları aramaya programlanmıştır .
_ Sorunlara odaklanma kararlılığı , onları size bolca getirecek ve sizi kedere neden
olan durumla baş başa bırakacaktır . _ _ _ _ _ Eleştiri ve bir durumun olumsuz
yönünü hedeflemek her zaman buna karşılık gelen meyveleri verecektir . Bunun
pek çok zararı var ama pek faydası yok .
Etrafınıza bakın , arkadaş çevrenizde ve tanıdıklarınızda böyle insanlar

bulacaksınız . _ _ _ _ _ Bu onların 'iyi' ya da ' kötü' olduğu anlamına gelmez ; yıkıcı
bir sarkaçla sıkı sıkıya bağlılar . _
İnsanların çoğunluğu hayatlarında meydana gelen istenmeyen olaylara
düşmanca tepkiler verirler . _ _ _ _ Kural olarak orijinal senaryoya uymayan
herhangi bir olayın istenmeyen olduğu iddia edilir . _ _ Bunun tersi de doğrudur .
Başarıyı ancak orijinal senaryomuzun beklentilerine karşılık gelen formlarda
algılayabiliriz . _ _ _ _ _ _ Bir kişi , daha sonra düşen bir uçağa geç kaldığı için çok
üzülebilir . Bir kişinin , planlarına uymadığı için benzersiz bir fırsatın ellerinden
kaçmasına izin vermesi durumunda bunun tersi de olabilir . _ _ _ _
Hayat hakkındaki düşünceleriniz ne kadar olumsuz olursa hayatınız da o kadar

kötü olur . Bir kişi başarısızlık konusunda ne kadar çok endişelenirse , hayatında
yeni başarısızlıklar o kadar kolay ortaya çıkar . Dediği gibi : " Çağrı nasılsa yankı
da öyledir . " Bu varoluş biçimini seçen kişi , her gün Transerfing'in tam tersini
uygular ; _ _ _ yalnızca kişisel cehennemlerine varabilecek bir yaşam çizgisinden
aşağı doğru kayıyorlar . _ _ _ _ Tam tersi pozisyonu alın ; başarısızlık karşısında
sevinçli olun ve en ufak bir nimeti bile bilinçli olarak arayın . _ Her zaman bir şeyler
bulabilirsin . Bardağın yarısının dolu olduğu perspektifini koruyun . _ _ Oldukça
sıradan olan şu söz : ' Her şeyin bir nedeni vardır ', eğer bunu ilkeniz haline
getirmeye karar verirseniz her zaman doğrudur . Herhangi bir küçük engel
karşısında üzülme ve cesaretinizin kırılması gibi eski alışkanlığınızı bırakarak , iyi
olan her şeye doğru yolunuzu sağlam bir şekilde tutmalısınız . _ _ _ _ _
Eğer insan güçlüyse , yaşadığı her başarısızlık onu daha sert , daha deneyimli
yapan faydalı bir ders olarak algılanır . _ _ Dünyanızın her yerinde neşeyi bulun ve
onu cennete dönüştüreceksiniz . _ _ _ _ _ Bu elbette çok alışılmadık bir davranış
şeklidir ancak kendi cini olmanız ve tüm dileklerinizin gerçekleşmesi gibi
alışılmadık bir hedefe de uygundur . _ _ _ _ _ _ Alışılmadık hedefler, alışılmadık
yöntemler gerektirir .
İlk başta bu tür davranışları uygulamak zordur çünkü bizi hayal kırıklığına
uğratan herhangi bir şeye olumsuz tepki verme şeklindeki eski alışkanlık çok
derinlere yerleşmiştir . _ _ Bir aksilik yaşadığınızda hatırlamanız gereken en önemli
şey , bu aksiliğin size kancasını takmaya çalışan bir sarkacın yarattığıdır . _ _ _ _ _
_ _ _ _ _ Bu gerçeği hatırladığınızda , olumsuz duygularınızı dışa vurmayı tercih
edip etmeyeceğiniz konusunda bilinçli bir seçim yapabilirsiniz . _ _
Duygularınızı hissedin ve sarkaca enerji verin ya da duygusal enerjinizden bir

parça bile bırakmadan sarkaca karşı zafer kazanın . _ _ _
Bunu bir kez hatırlayabildiğinizde , bir sarkacı yenmek ya da salınımını
durdurmak o kadar da zor değil . Daha önce de söylediğimiz gibi , sarkaçlar
duygusal iplerinizi çeker ve alışkanlıklarınız , düşüncelerinizi yakalayan
mekanizmanın tetikleyicisidir . _ _ _ _ _ _ Bu bölümü yeni okumuş ve kendinize
herhangi bir acı hapa tepki vermeme hedefini koymuş olsanız bile , yine de
eski olumsuz tepki gösterme kalıbına düşebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _
Ancak unuttuğunuzun farkına varacak ve bunun yerine alışkanlıkla tepki
vereceksiniz . _ _ _ _ _ _ Zamanında hatırlayabildiğiniz anda durum kontrolünüz
altında olacaktır . _ _ _ _ _ _ Kendinize güleceksiniz : “ Aha !
Demek yine sensin , seni yaşlı sarkaç! Bu sefer beni bu kadar kolay
kandıramayacaksın ! ” Sarkacı bilinçli olarak kabul edip etmemekte özgür
olacaksınız . _ _ Artık kukla olmayacaksın . _ _ _
Bu tekniği tutarlı bir şekilde uygularsanız , zamanla eski alışkanlığınızı
yenisiyle değiştirmeyi başaracaksınız . _ _ _ _ _ _ Bu gerçekleşene kadar
sarkaçlar sizi her türlü kışkırtmaya çalışacaktır . _ _ _ _ Farklı davranmaya başlar
başlamaz , sanki birisi kasıtlı olarak sizi engellemeye çalışıyormuş gibi hoş
olmayan haberler ve koşullarla bombardımana tutulduğunuzu fark
edeceksiniz . _ _ _ _ _ Pes etmeyin . _ Genel olarak bunlar daha ciddi bir şeyden
ziyade küçük hayal kırıklıkları olacaktır . Eğer pes etmezseniz ve hatırlamayı
öğrenirseniz , zafer oldukça etkileyici olacaktır . _ _ _ _ Sözlerime dikkat et !
Bir başka olası sonuç ise , bir dahaki sefere talih dalgasıyla karşılaştığınızda
sarkaçların sizi ondan uzaklaştırmayı başaramaması ve mutluluk kuşunun
elinizde kalmasıdır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kuşu tam anlamıyla kucaklamak için
kendinizi pozitif enerjiyle kuşatmanız gerekir . _ _ _ _ Sadece pozitif enerjinin
alıcısı olduğu kadar pozitif enerjinin vericisi de olmalısınız . _ _ _ _ _ Bunu
yapabilirseniz etrafınızdaki dünya çok hızlı bir şekilde daha iyiye doğru
değişecek ve daha başarılı yaşam çizgilerine kolayca kayacaksınız . _ _ _ _ _ _
Sonunda , şans dalgası sizi karşılayacak , sizi ayağa kaldıracak ve sizi başarıya
taşıyacak . _ _ _ _ _ _ Transerfing , iyi şans dalgasına ayak uydurmayı öğrenmekle
bitmiyor . _ _ _ Bu sadece ilk adım . _ Okumaya devam ettikçe keşfedilecek çok
daha şaşırtıcı keşiflerin olduğunu göreceksiniz . _ _ _ _ _ _
Sihirli Ritüeller
Bu bölümü bitirirken , başarı dalgasına uyum sağlama tekniğinin nasıl çalıştığına
dair bir örneği paylaşmak istiyorum . _ _ _ _ _ İnsanların , enerji düzeyinde ne
yaptıklarının farkında olmasalar bile , otomatik olarak bu frekansa uyumlanmaya
çalıştıkları çeşitli durumlar vardır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Örneğin , günün başında
tüccarlar genellikle ilk alıcılarına önemli bir indirim yaparlar . _ _ _ Sezgisel olarak
ilk alıcılarının çok önemli olduğunu hissederler ve bu nedenle günlük ticareti
güvence altına almak için ilk alıcıya iyi bir anlaşma yaparlar . _ _ Transerfing
dilinde başarılı ticaretin titreşimine uyum sağlıyorlar . _ _ _ _ _ _ İlk satış , tüccara
gerçek bir umut ve inanç aşılarken , uyumun kendiliğinden gerçekleşmesini
sağlarken , iyi bir gün ticareti fikrini akılda tutmak zordur . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Yatırımcı , eylem yoluyla , karşılık gelen parametrelerle düşünce enerjisini yayarak
başarılı ticaret dalgasını yükseltir . _ _ Tüccar , mallarının hızlı bir şekilde
satılacağına inanır ve alıcılar bu düşüncenin titreşimine hemen ' yakalanır ' ve
tüccar bu fikri ima ettiğinde , bir pazarlık bulduklarına ikna olarak itaatkar bir
şekilde satın alma işlemi yapar . _ _
Bir başka ilginç büyü ritüeli de , kağıt parayı mallarına fırçalayan piyasa
tüccarları tarafından kullanılıyor . Elbette bu eylemin kendi başına hiçbir etkisi
yoktur ve özünde bu ritüelde bir sihir yoktur . _ _ _ Bununla birlikte , eğer yatırımcı
ritüelin gücüne inanırsa , bu onun başarılı ticaretin yaşam çizgisinin frekansına
uyum sağlamasına yardımcı olacaktır . _ _ _ _ _ _ Uyumlama bilinçaltı düzeyde
gerçekleşir . _ _ _ Ritüeli gerçekleştiren kişi ritüelin sadece yüzeysel , görsel
yönünün farkındadır ancak yine de her ne sebeple olursa olsun işe yarar . _ _
Ritüel başlı başına bir güç olmaktan ziyade teatral bir gereklilik olarak işliyor .
İlgili anahtar güç , ritüeli gerçekleştiren kişinin düşünce enerjisidir . _ _ _ _ _
Farklı mesleklerden insanlar, çeşitli durumlarda kendilerine yardımcı olmak için

yürüttükleri kendi ' sihirli ' ritüellerini icat ederler . İnsanlar başarılı bir yaşam
çizgisine uyum sağlamak ve iyi şans dalgasını yükseltmek için bunlara inanır ve
bunları uygularlar . _ _ _ _ Bildiğiniz gibi önemli olan ritüelin aldığı biçim değil ,
ürettiği sonuçtur . _ _ _ _ _ _ _
ÖZET
İyi şans dalgası, alternatifler alanındaki olumlu yaşam çizgilerinin birikmesidir.
Şansın ilk vuruşunun uyandırdığı neşeli enerjinin kendinize dolmasına izin

verirseniz, bir dizi iyi şans bunu takip eder.
Yıkıcı sarkaçlar sizi dalgadan uzaklaştırmaya çalışacak
talih.
Sarkaçlara olan bağımlılığınızı yendiğinizde özgürlüğünüzü kazanırsınız.
Negatif enerjiyi alıp ileterek kendi enerjinizi yaratırsınız
cehennem.
Pozitif enerjiyi kabul edip ileterek kendi enerjinizi yaratırsınız

cennet.
Düşünceleriniz her zaman bir bumerang gibi size geri döner.
Hatırlamak bir alışkanlık haline geldiğinde sarkaçlar sizi talih dalgasından
kurtaramaz.
Hatırlama alışkanlığı tutarlı uygulamayla geliştirilir.
Bölüm IV. DENGE

Endişelenmeden bakım yapmak _
Aşırı Potansiyel
Doğada her şey dengeye ulaşma çabasındadır . Hava sıcaklığındaki değişiklikler

rüzgarla dengelenir . _ _ Sıcaklıktaki farklılıklar termal değişimle telafi edilir . _
Herhangi bir enerji formunun potansiyelinin fazla olduğu her yerde , dengesizliği
düzeltmek için dengeli kuvvetler ortaya çıkar . Şeylerin doğasına ilişkin bu tür ifadelere
o kadar alışığız ki , bunun neden zorunlu olarak böyle olması gerektiğini veya denge
yasasının tam olarak nasıl çalıştığını kendimize sormuyoruz . _ _ _ _
Kanunlar aslında hiçbir şeyi açıklamıyor . Bunlar sadece gerçeklerin ifadeleridir . _

Doğanın tüm yasaları ikincildir ve denge yasasından türetilmiştir . _ _ _ _ Denge yasası
birincildir ( en azından öyle görünüyor ) ve öncelikle doğada dengenin neden var
olması gerektiğini veya daha spesifik olarak dengeli kuvvetlerin nereden
kaynaklandığını ve aslında neden var olduklarını açıklamak imkansızdır . _ _ _ _ _ _ _ _
_ _ Bir şeye alışmış olmamız , onun mutlaka böyle olduğu anlamına gelmez . _ _ _ _ _ _
Denge kanunu olmasaydı dünyanın nasıl bir yer olacağını ancak hayal edebiliriz ; _ _
_ _ _ _ atmosferik bir jöle mi yoksa agresif bir fırın mı? Ancak böyle bir dünyanın
çirkinliği denge yasasının varlığını destekleyecek bir neden değildir ve bu yüzden
bunu bir gerçek olarak kabul etmek ve merak etmek durumunda kalıyoruz . _ _ _ _ _
Dünyanın mükemmelliğine hayranlık duyuyor ama yine de her şeyi neyin yönettiği
sorusu üzerinde kafa yoruyor . _ _
Hayatta iyi ve kötü büyülerin olduğu ve başarının ardından yenilginin geldiği
gerçeğine alışığız çünkü bunların hepsi denge yasasının bir tezahürüdür . _ _ _ _ _ _ _ _
_ _ _ Başarı da talihsizlik gibi dengeyi bozar . Tam denge hiçbir şeyin olmadığı zamandır .
Mutlak denge diye bir şey yoktur ya da en azından henüz kimse bunu gözlemlemeyi
başaramamıştır . Salınım dünyanın her yerinde gözlemlenir : gece ve gündüz , gelen
ve giden gelgitler, doğum ve ölüm , vb. Bir boşlukta bile , temel parçacıklar sürekli bir
doğum ve maddeselleşme sürecine dahil olurlar .
Tüm dünya , salınan , solan ve birbirleriyle etkileşime giren sarkaçlar şeklinde

görülebilir . _ _ _ _ Her sarkaç komşularından bir sarsıntı alır ve karşılığında kendi
sarsıntısını verir . _ _ _ Bu karmaşık sistemi yöneten temel kanunlardan biri de denge
kanunudur . _ _ _ Sonuçta her şey dengeye doğru çabalıyor . Sen aynı zamanda bir
çeşit sarkaçsın . Dengeyi bozmayı aklınıza getirirseniz ve belirli bir yöne doğru keskin
bir şekilde sallanırsanız , komşu sarkaçlara sürtünerek her yerde kargaşa yaratacak ve
daha sonra size karşı dönecektir . _ _ _ _ _ _ _
Denge , yalnızca düşünceyi eylem takip ettiği için değil , eylemler ve aynı zamanda
düşünceler tarafından da bozulabilir . Bildiğiniz gibi düşünceler enerji yayar . Maddi
gerçekleşme dünyasında her şeyin enerjik bir temeli vardır . _ Görünmez bir düzeyde
meydana gelen her şey , görünür maddi nesnelerin dünyasına yansır . _ _
Düşüncelerimizin enerjisi etrafımızdaki dünyayı etkileyecek kadar güçlü değilmiş gibi
görünebilir ve eğer durum böyle olsaydı her şey çok daha basit olurdu . _ _ _ _ _ _ _ _ _
____
Ancak enerji düzeyinde olup bitenler hakkında tahminlerde bulunmayalım ; _ _ _ aksi
takdirde bir varsayım düğümüne karışabiliriz . _ _ _
Amacımız açısından basitleştirilmiş denge modelini kabul etmek yeterlidir : Aşırı
potansiyelin ortaya çıktığı yerde , onu ortadan kaldırmak için dengeli güçler ortaya çıkar .
Belirli bir nesneye çok fazla önem verildiğinde zihinsel enerji tarafından aşırı
potansiyel yaratılır . _ _ _ Örneğin iki durumu karşılaştıralım : Bir durumda evinizde
yerde duruyorsunuz , diğer durumda ise bir uçurumun kenarında duruyorsunuz . _ _ _
_ _ _ _ _ _ _ _ İlk durumda durum sizi endişelendirmez . _ _ _ _ İkinci durumda durum
çok ciddidir ; dikkatsiz bir hareket ve hata _ _ _ _ _
onarılamaz. Ancak enerjisel düzeyde , basitçe ayakta durma gerçeği her iki
durumda da eşit öneme sahiptir . _
Bir uçurumun üzerinde durduğunuzda korkunuz yoğunluğu artırır ve enerji
alanında homojenlik yaratır . _ _ Bu noktada aşırı potansiyeli etkisiz hale getirmeye
yönelik dengeli güçler ortaya çıkar . Etkilerini bile hissedebiliyorsunuz : Bir yanda
açıklanamaz bir güç sizi aşağı doğru çekiyormuş gibi görünürken , diğer yanda
başka bir güç sizi kenardan uzaklaşmaya çekiyor . _ _ _ _ _ Korkunuzun aşırı
potansiyelini ortadan kaldırmak için dengeli güçlerin ya sizi kenardan
uzaklaştırması ya da aşağı doğru atması ve bu işin bitmesi gerekir . _ _ _ _ _ _ _ _
Bu , deneyimlediğiniz dengeli kuvvetlerin etkisidir . _ _ _ _ _
Enerji düzeyinde tüm maddi nesneler eşit öneme sahiptir . _ _ Onlara iyi, kötü,
neşeli , üzgün , çekici , itici , nazik, kötü , basit , karmaşık vb . gibi belirli nitelikler
atfediyoruz . Bu dünyadaki her şey bizim değerlendirmemize tabidir .
Değerlendirmenin kendisi enerji alanında homojenlik yaratmamaktadır . _ _ _ _
Evde koltukta oturarak orada oturmanın güvenli , uçurumun kenarında durmanın
ise tehlikeli olduğu değerlendirmesini yapabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Değerlendirmeyi
yaptığınız anda , düşündüğünüz durum sizi endişelendirmiyor ve dolayısıyla
dengeniz hiçbir şekilde bozulmuyor . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Aşırı potansiyel yalnızca
değerlendirmeye atfedilen önem düzeyinin aşırı olduğu durumlarda ortaya
çıkar . _ _ _ _
Büyük değer atfedilen değerlendirmenin aynı zamanda gerçeği büyük ölçüde
çarpıtması durumunda potansiyel miktarı da artmaktadır . _ _ Genel olarak
konuşursak , eğer bir nesne bizim için çok önemliyse , onun kalitesini objektif
olarak değerlendiremeyiz . Örneğin , bir ibadet nesnesine her zaman aşırı değer
atfedilirken , bir nefret nesnesi de aşırı zarar olarak algılanır ; korku nesnesi ,
dehşet verici nitelikler . Düşünce enerjisi, aslında mevcut olmayan bir yerde , belli
bir kaliteyi yapay olarak üretmeye çalışır . Sonuç olarak , dengeli güçlerin
rüzgârını çağıran aşırı potansiyel yaratılır . _ _ _
Gerçeğin çarpıtılması anlamına gelen değerlendirme yanlılığı iki yönlüdür : Söz
konusu nesneye aşırı derecede olumsuz ya da olumlu nitelikler atfedilir . _ _ _ _
Ancak değerlendirme hatasının tek başına bunda bir rolü yoktur . _ _ _
Değerlendirmedeki önyargının , yalnızca ona büyük bir anlam atfedildiğinde aşırı
potansiyel ürettiğini unutmayın . _ _ Enerjinizin değerlendirmeye aktarılmasını
sağlayan şey yalnızca değerlendirmenin sizin için kişisel olarak taşıdığı önemdir .
_______
Aşırı potansiyel görünmez ve soyuttur ancak yine de insanların yaşamlarında

önemli ve hatta sinsi bir rol oynar . Dengeli kuvvetler aşırı potansiyeli ortadan
kaldırdığında sayısız sorun yaratabilir . _ Çelişkili bir şekilde , nihai sonuç genellikle
asıl amacın tam tersi olur ve insanlar bunun neden olduğunu anlamazlar . _ _
Bazen bize , sanki ' çim kanunu ' gibi , açıklanamayan karanlık bir gücün
hayatlarımızı kontrol ettiği hissini veren de bu olgudur . _ İnsanların neden
istediklerini değil de istemediklerini elde ettiklerini tartışırken buna değinmiştik . _
_________
İşte arzuladığımız şeyin elimizden nasıl kayıp gittiğinin bir başka örneği . _ _
Bazı insanlar , kendinizi tamamen işinize adarsanız mükemmel sonuçlar elde
edeceğinize inanır . _ _ _ _ Bu pozisyona terazi ve denge açısından baktığınızda ,
kendinizi bu kadar yoğun bir şekilde işe kaptırmanın , işinizi terazinin bir kefesine ,
geri kalan her şeyi ise diğer kefeye koymak gibi olduğu açıktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Doğal
olarak denge bozulur ve sonuçları çok çabuk görünür hale gelir . İşe bu ölçüde
öncelik vermenin sonucu beklediğinizin tam tersi olacaktır . _ _ _ _ _ _
Daha çok çalışmak , daha fazla para kazanmak veya niteliklerinizi geliştirmek
anlamına geliyorsa , elbette biraz daha fazla çaba göstermenin hiçbir zararı
olmayacaktır . Hayattaki her şeyde olduğu gibi burada da iyi bir ölçü ve orantılılık
olmalıdır . Ancak sürekli bitkin düşüyorsanız ve kendi kendinizin köle sürücüsü
haline gelmişseniz , o zaman biraz yavaşlamanız , hatta farklı türde bir iş aramanız
daha iyi olacaktır . _ _ _ _ Her iki durumda da mesele şu ki , ölçüyü aşan herhangi
bir çaba kaçınılmaz olarak olumsuz sonuçlara yol açacaktır .
Enerji düzeyinde olan budur . _ _ _ İşin yanı sıra , herkesin kendi değerleri vardır :
ev , aile , boş zaman uğraşları vb . Tüm diğer değerlerinizi işin tek değeriyle yan
yana getirirseniz , güçlü bir potansiyel yaratırsınız . Doğadaki her şey dengeye
doğru çabalar , bu da sizin kendi iradeniz dışında , yarattığınız aşırı potansiyelin
sonuçlarını hafifletmek için başka güçlerin devreye gireceği anlamına gelir . _ _ _ _
Dengelenmiş kuvvetler her türlü farklı şekilde çalışabilir . _ _ Hastalanabilirsiniz , bu

durumda daha fazla çalışmanıza gerek kalmaz . _ _ _ _ _ _ Depresyondan acı
çekmeye başlayabilirsiniz ki bu hiç de şaşırtıcı olmaz çünkü kendinize çok sert
davranırdınız . _ _ _ _ _ Rasyonel aklın sesi bağırıyor : “ Haydi ! _ Daha çok para
kazanmalısın ” derken ruh ya da bilinçaltı itiraz eder : “ Elbette geldiğim şey bu
değil .
Acı çekmek ve kendime eziyet etmek için mi dünyaya geldim ? Neden bunu
kendime getiriyorum ? Sonunda kronik olarak yorulursunuz ve daha üretken
olmaya yönelik tüm planların unutulması gerekir . _ _ _ _ Muhtemelen başınızı bir
tuğla duvara vurduğunuzu hissedeceksiniz ; _ _ _ _ _ _ _ hızla hiçbir yere
varamamak .
İnsanlar işlerine gereğinden fazla öncelik verdiklerinde , etrafta her zaman
daha az çaba harcayarak daha fazlasını başaran birileri bulunur . _ _ _ Bir kişi
işinde belirli bir seviyeye ulaştığında işine büyük önem verme eğilimi ortaya
çıkabilir , ancak ne yazık ki iş orantısız derecede önemli hale geldikçe sorunların
ortaya çıkma olasılığı da artar . _ _ _ _ _ _ İnsanlar sorunların yaşanmasını oldukça
doğal zannederler ama gerçekte beklentiler azaltıldığında ve bağlılıkları
gevşetildiğinde kişinin yaşadığı sorunların sayısı önemli ölçüde azalır . _ _ _ _ _ _ _
____
Bundan çıkarılabilecek tek sonuç , eğer aşırı potansiyel yaratmaktan kaçınmak

istiyorsanız , işinizle olan ilişkinizi bilinçli olarak yeniden değerlendirmeniz
gerektiğidir . _ _ _ _ _ _ _ _ Keyif aldığınız şeyleri yapabileceğiniz boş zamanın
olması çok önemlidir . _ _ _ _ _ _ Nasıl kapanacağını ve rahatlayacağını bilmeyen
insanlar , nasıl iyi çalışacaklarını da bilmiyorlar . _ _ _ _ _ _ İşe vardığınızda kendinizi
ayırın . _ _ Başınızı ve ellerinizi verin ama kalbinizi vermeyin . _ _ _ _ _ İş sarkacı
sizin ona verebileceğiniz tüm enerjiyi ister ama siz dünyaya sadece bir sarkaç için
çalışmak için gelmediniz . _ _ _ _ _ _ Aşırı potansiyel yaratmayı bıraktığınızda ve
kendinizi yıkıcı sarkaçlardan kurtardığınızda işteki verimliliğiniz gözle görülür
şekilde artacaktır . _ _ _ _
Ayrılığı bütünlükle eşleştirin . Başkalarının sizi sorumsuz veya ihmalkar olmakla
suçlamasına neden olabilecek küçük hatalar veya sahte hatalar yapmamaya
dikkat edin . _ _ _ _ Sorumluluklarınızı dürüstlükle yerine getirmek önemlidir . _ _
_ _ Kendinizi bir durumdan ayırmak , dikkatsizce , gevşek veya kaypak bir şekilde
davranmak anlamına gelmez . Sizden beklenen görevleri yerine getirirken aynı
zamanda aşırı potansiyel yaratmadan soğukkanlılıkla hareket etmek demektir . _
_ _ _ _ _ _ _ Bu yaklaşım sizi hoş olmayan durumların içine çekilmekten korur . Her
zaman , kendilerini işlerine kaptırmaya devam eden tanıdığınız insanlar veya
meslektaşlarınız olacaktır . _ _ _ _ _
Bilinçaltı düzeyde , kusursuz bir şekilde hareket etmenize rağmen , kendinizi
tamamen riske atmayacak kadar duygusal olarak bağımsız olduğunuzu
hissedeceklerdir . _ _ _ _ _ Bu vicdanlı bireyler _
içgüdüsel olarak rakiplerini bazı dikkatsizliklerden dolayı tuzağa düşürme dürtüsünü hissederler . _
Bir hata yaptığınız anda sizi eleştirmek için orada olacaklar . _ _ _ Üzücü olan şey ,
hatanın muhtemelen oldukça sıradan ve zararsız bir şey olmasıdır . _ _ İşe biraz
geç kalmış olabilirsiniz veya oldukça küçük bir şeyi unutmuş olabilirsiniz . _ _ Onlar
gibi kafanızı iş kumuna gömmüş olsaydınız kimse bunu umursamazdı , ancak
işinize karşı tutumunuzu değiştirdiğinizde , küçük şeyler insanlara sizi tembellikle
veya özveriden yoksun olmakla suçlama fırsatı verir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ .
Bu tür durumlar evinizde ve arkadaşlarınız arasında da ortaya çıkabileceğinden ,

sorumluluklarınızı dikkatli bir şekilde yerine getirmeniz ve bu sayede kimseye sizi
suçlama fırsatı vermemeniz her durumda önemlidir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kendinizi
yarışa balıklama atmaktan geri dururken aynı zamanda dürüstlükle hareket
etmenizi sağlayan şey içinizdeki tanık , yani Muhafızdır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ İçsel
Muhafız kavramının bölünmüş kişilikle hiçbir ilgisi yoktur . _ _ _ _ Arka planda
duran ve ne yaptığınızı , nasıl yaptığınızı gözlemleyen tarafınızdır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
_ Bu konuya önümüzdeki bölümlerde tekrar döneceğiz . _ _
Bazıları , tam tersine , kendinizi tamamen işinize vermenin harika bir şey
olduğunu söyleyebilir . _ Elbette ne tür bir çalışma yaptığınıza bağlı .
İşinize tamamen dalma , yalnızca kişisel hedefinize bağlı olması durumunda
denge açısından haklı görülebilir . _ _ _ _ _ _ _ _ Kişisel hedef de biraz sonra daha
yakından inceleyeceğimiz bir konudur . _ _ _ _ Eğer işinizi kişisel hedefinizle
örtüştüğü için seviyorsanız o zaman başarıya giden tünel görevi görebilir . _ _ _ _
_ _ _ _ Bu tür bir çalışma enerjinizi besler , neşe, ilham ve doyum getirir . Eğer
işiyle ilgili bu şekilde hissettiğini güvenle söyleyebilen şanslı kişilerden biriyseniz
endişelenmenize gerek yok . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Aynı şey ders çalışmak için de geçerli . Bu bölümün ilerleyen kısımlarında

yaşamda aşırı potansiyelin yaratıldığı diğer durumlara ve dengeli kuvvetlerin
etkisine bakacağız . _ _ _ _ _ _ _
Kızgınlık ve Yargı
Kendine kızmakla başlayacağız . _ _ _ Bu duygu , kişi kişisel başarıları ve
nitelikleriyle tatmin olmadığında ortaya çıkar ve _ _
Kendi zayıflıklarını kabul etmekte zorlanırlar . _ _ Kendi eksikliklerinizi bir kompleks

haline getirmeden onların bilincine varmanız oldukça mümkün . _ _ _ _ _ Eğer
yoğun bir şekilde kendi zaaflarınıza odaklanırsanız , aşırı potansiyel yaratılacaktır .
_ _ Dengeli kuvvetler, potansiyeli ortadan kaldırmak için hemen çalışmaya başlar .
Eylemleri ya belirli yeni nitelikleri geliştirmeye ya da başlangıçtaki zayıflıkla
savaşmaya odaklanabilir . _ _ _ _ _ İnsanlar doğalarına bağlı olarak biriyle veya
diğeriyle çalışma eğilimindedir . _ _ _ _
Çoğu zaman kişi kendisinin daha az çekici olan yönleriyle savaşmayı seçer ve
konumu onların aleyhine döner . _ _ _ Zayıflıkları gizlemeye çalışmanın bir anlamı
yoktur ve bunların üstesinden gelmek zor olabilir . _ _ Bunları saklamaya çalışmak
sadece tam tersi bir etki yaratır ve bu da durumu daha da kötüleştirir . Örneğin ,
utangaç bir kişi , utangaçlığını gizlemeye çalıştığında , çok çekingen veya tam
tersine aşırı derecede küstah görünebilir . _ _ _ _ _ _ _
Eğer kişi başarılarından kendini geliştirme motivasyonu sağlayacak derecede

tatminsizse denge bozulmaz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Dış dünya etkilenmez ve pozitif eylemle içsel dengeye geçiş sağlanır . _ _ _ _ _ _ _
Eğer kişi kendini üzmeye , hırpalamaya , daha da kötüsü kendini cezalandırmaya
başlarsa , kalp ile zihin arasında yıkıcı bir diyalog oluşur . Kalp kendi kendine
yeter , mükemmeldir ve bu kadar sert davranılmayı hak etmez . _ Bir kişinin
edindiği tüm eksiklikler ruhun değil zihnin eksiklikleridir . _ _ _ _ Sadece kalp ve
zihin arasındaki bağlantı üzerine koca bir kitap yazabilirsiniz . _ _ Kalp ile akıl
arasındaki çatışmanın büyük ölçüde baltalayıcı olduğunu söylemek yeterli . _ _
Eğer akıl hakim olursa ve ruh kendi içine kapanırsa hayat kaotik hale gelebilir .
İleride bir psikoterapiste başvurmak zorunda kalmamak için , kendinizi bırakın ve
algıladığınız kusurlarınız için kendinizi affedin . _ _ _ _ Henüz kendinizi sevmeyi
öğrenmemiş olsanız bile , en azından içinizdeki özeleştiri savaşını körüklemekten
kaçınabilir ve kendinizi olduğunuz gibi kabul edebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ Ancak o
zaman kalp , aklın müttefiki olabilir ve ne kadar güçlü bir müttefiktir . _
“ Tamam ” diyorsunuz , “ tüm kusurlarımı rahat bırakırsam , sahip olmak

istediğim daha iyi nitelikleri nasıl elde edeceğim ? _ _ _ _ Gelişmeyi bırakmak
istemiyorum ” . _ _ Bu , hayran olduğunuz nitelikleri somutlaştırma çabasından
vazgeçmek zorunda olmakla ilgili değil . _ _ _ Bu , algıladığınız kusurlarınız
yüzünden kendinizle olan savaştan vazgeçmekle ilgilidir . _ _ Kendine savaş açtığında _ _ _
sürekli eleştiriyle , yarattığı aşırı potansiyel nedeniyle faydasız olmaktan ziyade zararlı
olan bir şeyi destekleyerek enerjinizi boşa harcarsınız . _ _ _ _ _
Nihayet mücadeleyi bıraktığınızda , kişisel gelişime yönlendirilebilecek enerji serbest
kalır . _ _ _ _
Bütün bunlar inanılmaz derecede basit görünse de , aslında birçok insan kendileriyle
savaşarak muazzam miktarda enerji tüketiyor ve eksikliklerini gizlemeye çalışıyor . _ _ _
_ _ Kendilerini ömür boyu ağır bir yük taşımaya adamış titanlar gibidirler . _ _ Tek
yapmaları gereken ağır yükü bir kenara bırakmak , kendileri olmak ve o zaman hayat
fark edilir derecede daha kolay ve basit hale gelecektir . Enerji daha sonra kusurlarla
savaşmaktan daha değerli nitelikler geliştirmeye aktarılabilir ve bu yeni enerjinin
kalitesi , olumlu özelliklerin zayıflıklara ağır bastığı yaşam çizgilerine karşılık gelebilir . _
_ _ _ _ Bir düşün . Tüm düşünceleriniz fiziksel eksiklikleriniz üzerinde yoğunlaşıyorsa ,
vücudunuzun iyi durumda olduğu bir yaşam çizgisine nasıl geçiş yapabilirsiniz ? _ _ _ _
_ _ Sonunda kesinlikle alamadığınız şeyi elde edersiniz _ _ _
istek.
Kendinizden memnun olmadığınızda ruhunuzla çatışmaya girersiniz . _ _ _ _ _ _
Etrafınızdaki dünyadan memnun olmadığınızda , çok sayıda sarkaçla çatışmaya
girersiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bildiğiniz gibi onların etkisine boyun eğmenin kesinlikle hiçbir
faydası yoktur ve onlara savaş açmayı düşünmek bile akla gelmez . _ _ _ _ _ _ _
Memnuniyetsizlik, frekansı , memnun olmadığınız şeyin her zamankinden daha net

bir şekilde mevcut olduğu yaşam çizgileriyle eşleşen enerjik bir titreşimi temsil eder .
Bu yaşam çizgilerine çekilmek sizi daha da doyumsuz hale getirir ve kısır döngü , yaşlı
ve hasta olduğunuz , hiçbir şeyi daha iyiye doğru değiştiremediğiniz , ancak dünyaya
birlikte homurdanmakta rahatlığı bulabileceğiniz bir yaşam çizgisine ulaşıncaya kadar
devam eder . _ _ _ _ _ _ _ _ aynı olan başkalarıyla ve eski güzel günlerde her şeyin ne
kadar daha iyi olduğuna dair anıları paylaşarak . _ _ _ _
Her nesil , bugün hayatın eskisinden daha kötü olduğundan emindir , ancak gerçek
şu ki , hayat yalnızca bir nesil için , daha spesifik olarak o nesil arasında kendi
hoşnutsuzlukları içinde debelenenler için daha da kötüleşti . _ _ _ _ _ _ Eğer hayat her
nesilde giderek daha da kötüye gitseydi , insanlığın cehennemi yaşamaya mahkum
olacağı bir nokta gelirdi . _ _ _ Üzgün bir görüntü, değil mi ? Yuvarlanmak _
Hayatın giderek kötüleşiyormuş gibi görünmesini sağlayan hoşnutsuzluğun

bir yönü . _ _ _ _ _
Hoşgörüsüzlüğü ifade etmenin zararlı alışkanlığının diğer tarafı ise dengeyi
bozmasıdır . _ _ _ _ _ Kabul eksikliği , tepkinin haklı olup olmadığına
bakılmaksızın kişinin enerji alanında aşırı potansiyel yaratır . _ _ _ _ _ Aşırı
potansiyel, dengeyi yeniden sağlamaya çalışan dengeli güçler üretir . Bu
güçlerin etkisinin her durumu daha iyiye doğru değiştirmesi harika olurdu . _
_ _ _ Ne yazık ki çoğu zaman bunun tersi oluyor . Hayata dair şikâyetlerinizin
mümkün olduğu kadar az ağırlığı olsun diye dengeli güçler sizi kuşatır . _ _
Bu , hayatta memnun olmadığınız her şeyi değiştirmekten çok daha basittir .
_ _ _ _ Bir liderin, ülkesinde olup biten her şeyden duyduğu hoşnutsuzluğu
hararetle dile getirmesi durumunda ne olacağını hayal edin . Liderin niyetinin
iyi ya da kötü olması önemli değil . _ _ Tarih bu şekilde davranan ve bunun
sonucunda ya hükümetten uzaklaştırılan ya da fiziksel olarak yok edilen siyasi
liderlerin örnekleriyle doludur . _ _ _ _ _ _ _
Genel olarak konuşursak , bir kişi aşırı potansiyel yarattığında , dengeli

güçlerin etkisi , onların dünya üzerindeki etkisini azaltmayı amaçlar . _ Bu ,
sosyal statü , iş , gelir , ev , aile , sağlık vb . gibi birçok yolla kolaylıkla
başarılabilir . Artık yaşlı neslin neden bu hayatı yaşadığını anlayabilirsiniz . _
Hayattan zevk alıyorsanız , yukarıda söylenenlerden sonra , dengeli güçlerin

her şeyi mahvetmeye ya da sizi uzaklaştırmaya motive olması mantıklı
görünebilir , ancak işler böyle yürümez , elbette neşe aptalca bir coşkuya veya
coşkuya indirgenmedikçe . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ gözleri fal taşı gibi açılmış bir coşku.
Birincisi , mutlu bir insan , kendisini olumlu yaşam çizgilerine kaydıran yaratıcı
enerjiyi yayar ve ikincisi , yaratıcı enerji , dengeli güçlerin ortadan kaldırmaya
çalıştığı yıkıcı potansiyeli yaratmaz . Farklı felsefe ve dinlerin , kelimenin
evrensel anlamıyla sevgiyi dünyayı yaratan güç olarak ilan etmeleri tesadüf
değildir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Dengeli güçler aynı yaratıcı gücün ürünüdür . _ _ Onlar
sadece düzeni korumaya çalışırlar ve onları yaratan enerjiye karşı çıkma
yeteneğine sahip değildirler . _ _ _ _
Transerfing açısından bakıldığında , küçük şeylerden hoşnutsuzluğunu ifade

etme alışkanlığı zararlı ve baltalayıcıdır . _ _ _ _ _ _ _ _
Küçük ayrıntılardan keyif almak güç veriyor . _ Bu nedenle teknik , ilk alışkanlığı
ikincisiyle değiştirmeyi amaçlamaktadır . _ _ _ _ _
Teknik çok basittir . _ Kulağa ne kadar sıradan gelse de , her bulutun bir umut
ışığı vardır . Karşılaştığınız her olumsuz durumda olumluyu aramayı kendinize
görev edinirseniz , aslında bunu yapmanın o kadar da zor olmadığını göreceksiniz .
_ _ _ _ _ _ _ _ _ Hatta bir tür oyun bile olabilir . _ Oyunu istikrarlı bir şekilde
oynarsanız , eski alışkanlığınız yerini yenisine bırakacaktır ; bu kişisel olarak size
büyük fayda sağlayacak , ancak yıkıcı sarkaçlar için bir kabus olacaktır ! _ _
Olumlu olarak görülmesi doğal olmayan korkunç bir şey olursa , Kral
Süleyman'ın örneğini takip edin . _ _ Kral Süleyman , kimsenin görmesin diye
yüzüğün iç kenarında " Bu da geçer " yazan bir yüzük taktı . _ _ _ _ _ _ _ Kral bir
talihsizlik yaşadığında ya da karmaşık bir sorunla karşılaştığında yüzüğü çevirir
ve yazıttaki kelimeleri okurdu . _ _ _ _ _ _ _
Onaylamamayı ifade etme alışkanlığı , negatif enerjiyle beslenen yıkıcı

sarkaçların etkisi altında gelişti . _ _ _ _ Hayatta olumluyu aramak bir alışkanlık
haline geldiğinde , sizi olumlu yaşam hatlarına taşıyacak güçlü bir akışa dönüşecek
pozitif enerji üreteceksiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Potansiyel müşteriden ilham alırsanız ve bir odağı diğeriyle değiştirme tekniğini

tutarlı bir şekilde uygularsanız , zaman zaman bunun daha az bilinçli çaba
gerektirdiğini fark edeceksiniz ve alışkanlık daha derinlere kök saldıkça , sonunda
bir zamanlar sahip olduğunuz şeyleri tamamen unutacaksınız . _ _ _ _ _ _ _
Değiştirmek istediğin bir alışkanlık . Zayıfladığınız anda sarkaç sizi üzecek bir
sebep bulacak ve ona enerjinizi bir kez daha verdiğinizi gözlemleyeceksiniz . _ _ _
_ _ _ _ _ _ _ Bu gerçekleşirse hayal kırıklığına uğramayın . _ Niyetiniz güçlüyse
oraya varırsınız ve sonunda yıkıcı sarkaçlar sizi yalnız bırakır . _ _ _ _ _ Tek yapmanız
gereken kendinize orijinal niyetinizi hatırlatmaya devam etmektir . _ _ _
Hepimiz bu dünyada misafiriz ve hiç kimsenin kendi yaratmadığı bir şeyi

yargılama hakkı yoktur . _ _ _ _ _ Bu açıklama özellikle sarkaçlarla olan ilişkiler
ışığında ele alınmalıdır . _ _ _ Daha önce de söylendiği gibi , kızgınlığınıza neden
olan yıkıcı bir sarkaçla savaşmaya başlarsanız , işleri yalnızca kendiniz için daha
da kötüleştirirsiniz . İtaatkar koyunu oynamak zorunda değilsiniz ama koyunlarla
açık çatışmaya da girmemelisiniz . _ _ _ _ _ _
etrafınızdaki dünya . _ Eğer bir sarkaç sizinle kişisel olarak çatışıyorsa , onu
yenmek veya durdurmak için yöntemleri uygulayabilirsiniz . _ Sarkaç sizi başka
bir sarkaçla kavgaya çekmeye çalıştığında , kendinizin farkında olmaya çalışın ve
bunu yapmanın herhangi bir kişisel fayda sağlayıp sağlamayacağını kendinize
sorun . _ _ _ _
Beğenmediğiniz resimlerin olduğu bir sergiyi gezme metaforuna dönecek
olursak , “ Kendinizi evinizdeymiş gibi hissedin ama misafir olduğunuzu unutmayın
” sözü çok yerinde . _ _ _ _ _ _ _ Kimsenin yargılama hakkı yoktur ama herkesin
seçme özgürlüğü vardır . _ _ Hoşnutsuzluğunuzu hararetle ifade ederseniz
sarkacın faydalarından yararlanırsınız , ancak sessizce uzaklaşıp farklı bir sergiyi
ziyaret ederseniz faydasını görürsünüz . _ _ _ Şunu sorduğunuzu duyar gibiyim : “
Peki ya gidecek başka yer yoksa ? Alternatifin olmadığı sarkacın aşıladığı bir
yanılgıdır ve bu kitap , okuyucuyu bu yanlış sınırlayıcı inançtan kurtarma görevine
adanmıştır . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bağımlı İlişkiler
Dünyayı idealleştirmek , tatminsizlik madalyonun arka yüzüdür . _ _ _ _
Dünyayı idealleştirdiğinizde her şey pembe bir renk alır ve çoğu şey gerçekte
olduğundan daha iyi görünür . _ _ Bildiğiniz gibi , kişi gerçekte olmayan bir şeyi
gördüğünde aşırı bir potansiyel yaratılır . _ _ _
Bir şeyi idealleştirmek , onu abartmak , onu bir kaide üzerine oturtmak , ona
tapınmak , ona put yaratmak demektir . _ Dünyayı yaratan ve yöneten sevgi ,
idealleştirmeden çok farklıdır . _ _ _ Kulağa ne kadar paradoksal gelse de , aşk
özünde tarafsız ve duygusuzdur .
Koşulsuz sevgi , tapınma ya da sahip olma ihtiyacı olmaksızın hayranlıktır .
Başka bir deyişle , seven kişi ile sevginin nesnesi arasında birbirine bağlı ilişkiler
yaratmaz . _ _ _ _ _ _ Bu basit gerçek, aşkın nerede bitip idealleştirmenin nerede
başladığını belirlemeye yardımcı olur .
Yeşillik ve çiçeklerle dolu bir dağ vadisinde yürüdüğünüzü hayal edin . İnanılmaz
manzara karşısında heyecanlanıyorsunuz . _ _ Temiz havayı ve kokuları içinize
çekersiniz , ruhunuz mutluluk ve huzurla dolar . _ _ _ _ Bu aşktır .
Sonra canlı olduklarını unutarak çiçekleri toplamaya başlıyorsunuz , ellerinizle

tutuyorsunuz ve çiçekler yavaş yavaş ölmeye başlıyor . _ _ _ _ _ _ _ Daha sonra
aklına bu maddeden parfüm ve kozmetik yapabileceğin geliyor . _ _ _
çiçekler satarlar , hatta bir çiçek inancı yaratırlar ve onlara ikonalar gibi tapınırlar .
Bu aynı zamanda bir tür idealleştirmeyi de temsil eder çünkü her iki durumda
da , kendinizle sevdiğiniz nesne arasında bir bağımlılık yaratılır ; bu durumda
çiçekler . _ Bu aşamada sadece çiçeklerle dolu vadi manzarasının keyfini çıkarırken
yaşanan aşktan eser kalmamıştır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Farkı görebiliyor musun ? _
Sevgi, sizi karşılık gelen yaşam hatlarına taşıyan pozitif enerji üretir .
İdealleştirme ise aşırı potansiyel yaratır ve bunun etkisini hafifletmeye yönelik
dengeli güçler üretir . _ _ Dengelenmiş kuvvetlerin etkisi duruma göre farklılık
gösterir ancak sonuç her zaman aynıdır . _ _ _ _ _ Genel anlamda dengeli güçlerin
' efsaneleri çürüttüğü ' tanımlanabilir . _ _ İlgili nesneye ve idealleştirme düzeyine
bağlı olarak , çürütme etkisi daha güçlü veya daha zayıf olabilir , ancak denge her
zaman yeniden sağlanır .
Aşk bağımlı bir ilişkiye dönüştüğünde aşırı potansiyelin oluşması kaçınılmazdır

çünkü bir şeye sahip olma arzusu enerjik bir ' baskı düşüşü ' yaratır . _ _ _ _ Bağımlı
ilişkiler şu gibi koşulların ifadesiyle belirlenir : " Eğer sen ... bu , o zaman ben de
bu". İnsanların ilişkilere yüklediği koşulların sayısız örneği var : “ Eğer beni …
sevseydin her şeyi bırakıp benimle dünyanın sonuna gelirdin . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Eğer
benimle evlenmezsen bu beni sevmiyorsun demektir . _ _ _ Eğer beni översen
seninle çıkarım . _ _ _ _ Küreğini bana vermezsen seni kum havuzundan dışarı
atarım ” vb . _ _ _ _
Bir şey başka bir şeyle kıyaslandığında veya başka bir şeyle yan yana
getirildiğinde denge bozulur . “ Biz şöyleyiz , onlar böyle ! ” sözünü sık sık duyarız .
Milli gururun ifadesi olarak ama hangi milletlerle karşılaştırıldığında bu güvensizlik
duygusu nereden geliyor ? _ _ _ _ _ _ _
Ne zaman pozitif ya da negatif bir kontrast oluşturulsa , dengeli güçler bunun
yarattığı aşırı potansiyeli ortadan kaldıracaktır . Dengeli kuvvetlerin etkisi öncelikle
potansiyeli yaratan kişinin aleyhine çalışacaktır . _ _ _ _
Eylemleri ya ilgili tarafları birbirinden ayırmaya ya da birleştirmeye yöneliktir ki
bu da çatışmaya yol açar ya da karşılıklı anlaşmaya varır . _ _ _ _
Bütün çatışmalar karşıtlık ve karşıtlık üzerine kuruludur . İlk başta “ Onlar bizden
farklı ” şeklinde bir açıklama yapılıyor . Daha sonra ifade daha da geliştirilir . "
Bizden daha fazlasına sahipler . Onlarınkinden biraz alalım ” . “ Bizden daha azına
sahipler . Onlara bizimkilerin bir kısmını vermeliyiz ” .
" Onlar bizden daha kötüler . Bunları değiştirmeliyiz ” . " Onlar bizden daha iyiler .
Onlarla mücadele etmeliyiz ” . " Bizim gibi davranmıyorlar . _
Bu konuda bir şeyler yapılması gerekecek . " Çeşitli görünümlerdeki tüm bu
karşılaştırmalar çatışmaya yol açıyor . _ Bir bireyin içindeki rahatsızlık duygularından
kaynaklanır ve savaş ve devrimle sonuçlanır . _ _ Dengeli güçler , yüzleşme ve
kabullenme yoluyla çelişkileri ortadan kaldırabilir , ancak sarkaçların çoğu zaman
saldırgan enerjiyle beslenebildiği gerçeği göz önüne alındığında , sarkaçlar çoğu
zaman durumu yüzleşmeye doğru iter . _
Aşağıda çeşitli idealleştirme türlerinin sonuçlarına ilişkin birkaç örnek verilmiştir .
__
İdealleştirme ve Aşırı Değerleme
Aşırı değer verme , bir kişinin gerçekte somutlaştırmadığı niteliklere sahip

olduğunun hayal edilmesidir . _ _ Bir düzeyde zihnin yanılsamaları oldukça
zararsızdır . _ _ _ Ancak enerji seviyesinde aşırı potansiyel üretirler çünkü
potansiyel , nicelik veya nitelikte bir akışın olduğu her yerde yaratılır . _ _ _ Aşırı
değerleme , gerçekte mevcut olmayan niteliklerin yansıtılması ve yoğunlaşmasıdır .
_ _ _ _ _ İki tür idealleştirme vardır .
Birinci tipte birey , aslında tamamen karakteristik olmayan niteliklere sahip olarak
tasvir edilir . _ _ _ Enerji alanında ortaya çıkan homojensizliği ortadan kaldırmak
için dengeli kuvvetlerin bir tür karşı kuvvet yaratması gerekir . _ _ _ _
Örneğin , rüya gibi ve romantik bir genç adam, sevdiği kişinin zihinsel bir imajını
yaratır ve onu saf güzelliğe sahip bir melek olarak tasvir eder . Gerçekte , söz
konusu genç kadının , iyi vakit geçirmeyi seven , aşık genç adamın hayallerini
paylaşmaya hiç ilgi göstermeyen , ayakları yere basan bir birey olduğu ortaya
çıkar . _ _ _ _ Koşullar ne olursa olsun , bir kişi bir başkasının idolünü yaratıp onu
bir kaide üzerine yerleştirdiğinde , mit er ya da geç çürütülecek ve gerekli hayal
kırıklığı yaşanacaktır . _
Bu bağlamda yazar Karl May'in hikayesi oldukça dikkat çekicidir . _ _ _

May , Amerika'nın Eski Batı'sında geçen ve en çok Winnetou ve Old Shatterhand
karakterleriyle tanınan bazı popüler macera romanlarının yazarıydı . _ _ _ _ _ May'in
romanları birinci şahıs anlatıcı tarzında yazılmıştı , bu da kendisinin bizzat katıldığı
izlenimini yaratıyordu . _ _ _ _
Kitaplarında anlatılan olaylar büyük beğeni topluyor . _ _ _

May'in çalışmaları bir film kadar canlı ve zengin olduğundan okuyucu hikayenin
gerçeklere dayalı bir anlatım olduğunu pekala varsayabilir . _ _ _ _ May'in planları o kadar
heyecan vericiydi ki ona ' Alman Duması' lakabı takıldı .
Çok sayıda Karl May hayranı , yazarı ünlü kovboy Old Shatterhand ile özdeşleştirdi .
Hayranları da bundan farklı bir şey düşünemezdi ; sonuçta hayranlık ve taklit edilecek
bir nesne ve yakınlarda yaşayan ve onun kişiliğini daha da güçlü kılan birini bulmuşlardı .
___
Karl May'in Amerika'yı hiç ziyaret etmediği ve bazı eserlerin onun hapishanede olduğu
dönemde yazıldığı açıklandığında ne kadar şaşırdıklarını bir düşünün . _ _ _ _ _ _ _ Efsane
çürütüldü , yanılsama ortadan kaldırıldı ve yazarın eski hayranları onun iftiracıları haline
geldi . Kim suçlanacaktı ? _ Sonuçta okuyucular idolü kendileri yarattılar ve onunla
birlikte bağımlı bir ilişki de oluştu : " Evet , sen bizim kahramanımızsın , ama ancak kitap
gerçek bir hayat hikayesiyse . "
İkinci tür idealleştirmede kişinin dikkati yanıltıcı niteliklere sahip bir kişiye değil ,
pembe rüyalara ve havadaki kalelere odaklanır . _ _ _ _ _ _ _ _ Rüyayı gören kişi , hayatın
gerçekliğinin çirkinliğinden kaçmanın bir yolu olarak başı bulutların arasında yaşar . _ _
_ _ _ Açıkçası bu durumda aşırı potansiyel yaratılıyor . _ Dengeli güçler , havadaki kaleleri
yıkmak için romantik bireyi sert gerçeklerle karşı karşıya getirir . _ _ Söz konusu kişi
yüzlerce kişinin dikkatini kendi fikriyle dağıtıp ayrı bir sarkaç yaratsa bile , ütopya kusurlu
olacaktır çünkü aşırı potansiyel eğilimine dayanmaktadır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Er ya da geç
dengelenmiş kuvvetler sarkacın salınımını durduracaktır .
İşte aşırı değerli bir nesnenin nasıl bir ideal olarak var olduğuna dair başka bir örnek .
Bir kadın ideal kocasının nasıl görüneceğini hayal ediyor . _ Gelecekteki kocasının belirli
bir tipte olması gerektiğine kendini ne kadar ikna ederse , yaratılan aşırı potansiyel de o
kadar güçlü olur . Aşırı potansiyel ancak kadınların partnerinde bulmak istediklerinin
tam tersi nitelikleri bünyesinde barındıran bir kişi tarafından etkisiz hale getirilebilir . _ _
_ _ _ _ _ _ _ Biriyle tanıştığında ve daha sonra onun gerçekte neye benzediğini
keşfettiğinde , kadın kendine " nasıl bu kadar kör olabildiğini " sorar . _ Bunun tersi de
meydana gelebilir . Bir kadın , bir erkeğin sarhoşluğundan ve kabalığından ne kadar
nefret ettiğine odaklanırsa , bir alkolikle ya da kendisine kötü konuşan bir erkekle ilişki
kurma tuzağına düşebilir . _ _ _ _ _ _ Çoğu zaman insanlar
Tamamen kabul edilemez buldukları şeylerle uğraşmak zorunda olduklarını fark

ederler çünkü aşırı potansiyel yaratmanın yanı sıra , düşünce enerjileri de kabul
etmeme frekansında yayılır . _ _ _ _ Hayat çoğu zaman çok farklı olan ve tamamen
uyumsuz gibi görünen insanları bir araya getirir . _ Dengeli güçler, zıt niteliklere
sahip potansiyelleri olan insanları bir araya getirir ve bu şekilde birinin ya da
diğerinin yarattığı dengesizliği etkisiz hale getirmeye çalışır .
Dengeli kuvvetlerin etkisi özellikle çocuklarda açıkça görülebilir çünkü çocuklar

yetişkinlere göre enerjiye daha duyarlıdır ve daha doğal davranırlar . _ _ _ _ _ _ _ _
Bir çocuk çok fazla övülürse , kasıtlı olarak yaramazlık yapmaya başlayacaktır .
Çocuklar , kendilerini küçük parmaklarının etrafında döndürmelerine izin veren
yetişkinlere olan saygılarını kaybederler ve hatta onları küçümsemeye başlarlar .
_ Eğer bir ebeveyn , küçük oğlunu iyi yetiştirilmiş , iki ayakkabılı bir çocuk haline
getirmek için elinden geleni yaparsa , çocuk muhtemelen sonunda kaçacak ve bir
tür sokak çetesine karışacaktır . _ _ _ _ Eğer bir ebeveyn çocuğundan harika bir
çocuk yaratmaya çalışırsa büyük olasılıkla çalışmalarına olan tüm ilgilerini
kaybedecektir . _ _ _ _ _ _ _ Ebeveyn çocuğuna okul sonrası kulüpler , aktiviteler ve
özel derslerle ne kadar çok yük bindirirse , çocuğun donuk bir kişilikle büyüme
olasılığı da o kadar artar . _
Çocuk yetiştirmede en iyi prensip , çocuğa ( ve sadece çocuklara değil )
misafirmiş gibi davranmak , yani aşırı potansiyel yaratmadan , gösteriyi
yönetmesine izin vermeden , ona ilgi , saygı ve seçim özgürlüğü vermektir . _ _ _
_ _ _ _ _ hayatını sefalet haline getir . İlişki , sizin de bu dünyada bir misafirden
başka bir şey olmadığınız benzetmesi üzerine kurulmalıdır . _ _ _ Aşırıya kaçmadan
oyunun kurallarını kabul ederseniz , bu dünyada var olan her şey arasından seçim
yapmakta özgür olursunuz . _ _ _ _ _ _
Sağlıklı ilişkiler de sağlıksız ilişkiler kadar yaygındır ve her ikisinin varlığında da

belli bir denge vardır . _ Nefret vardır ve sevgi de vardır . Sağlıklı ve dengeli bir
ilişkinin niteliği aşırı potansiyel üretmemesidir . _ _ _ Nominal değere ilişkin bir
değerlendirmede gözle görülür bir yanlılık olduğunda potansiyel ortaya çıkar . _
_ _ Değerlendirmeler görecelidir . Bozulma ölçeğinde sıfır , koşulsuz sevgi olarak
kabul edilebilir . _ Bildiğiniz gibi koşulsuz sevgi bağımlı ilişkileri desteklemez ve
aşırı potansiyel yaratmaz . _ _ _ _ Ancak bu tür bir aşk son derece nadirdir .
Normalde sahip olma, bağımlılık ve
Aşırı değer verme aşkın kabına karışır . Sahiplenme duygusuna direnmek zordur
ve işler yolunda gitmediği sürece kişinin sevdiği kişiye sahip olduğunu bilmek
istemesi oldukça doğaldır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
aşırılıklar.
İlk uç nokta , eğer o kişi sizinle sadece belli belirsiz bir ilişki içindeyse ve
arzularınızdan bile şüphelenmiyorsa , aşkınızın nesnesine sahip olma arzusudur
( tabii ki , sahiplenmenin yalnızca fiziksel yönünden bahsetmediğimi anlıyorsunuz ) .
_ _ _ _ _ _ _ _ _ Her zaman çok fazla acıya yol açan klasik karşılıksız aşk durumunda
olan şey budur . _ _ Ancak burada devreye giren mekanizma sandığınız kadar
basit değil . _ _ _ _ _
Çiçek metaforunu hatırlayın . Çiçeklerin arasında dolaşıp onların güzelliğine
hayran kalmayı seviyorsunuz ve belki onların da sizi sevip sevmediğini merak
etmişsinizdir . _ _ Şimdi çiçeklerin senin hakkında ne düşündüğünü hayal etmeye
çalış . Korku , kaygı , hoşlanmama , ilgisizlik gibi her türlü tuhaf fikir aklınıza
gelecektir . Çiçeklerin sizi sevmesinin nedeninin ne olabileceğini merak
edebilirsiniz . _ _ _ Belki de onları elinizde tutmak istiyorsunuz ama yapamıyorsunuz
çünkü çiçek tarhında büyüyorlar ya da satılıklar ama çok pahalılar . _ _ _ _ _ _ _ _ Bu
aşamada artık aşk değil bağımlılık yaşanır ve bununla birlikte olumsuz duygular
da devreye girmeye başlar . _ _ _
Yani siz bir yerdesiniz , sevginizin nesnesi başka bir yerde ve sevginizin
nesnesinin yanınızda olmasını istiyorsunuz , yani enerjisel potansiyel
yaratıyorsunuz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Aşırı potansiyelin , hava kütlesinin yüksek basınç
alanından alçak basınç alanına kayması gibi , istenen nesneyi size çekeceği
düşünülebilir , ancak işler hiç de böyle yürümez . _ _ _ _ _ _ _ _ Dengeyi yeniden
kurmak için hangi yöntemin kullanıldığı dengeli güçler için hiçbir fark yaratmaz
ve bu nedenle aşkınızın nesnesini sizden daha uzak bir mesafeye yerleştirebilirler ,
böylece aşırı potansiyeli etkisiz hale getirebilir ve aynı zamanda kalbinizi
kırabilirler . _ _ _ _ _ _ _ Aşkta en ufak bir hayal kırıklığı belirtisinde kişi , hayalindeki
kişinin kendisini sevmediği düşüncesiyle durumu daha da dramatize etme
eğiliminde olursa , karşılıksız sevginin nadir görülen bir olgu olduğu yaşam
çizgilerine doğru çekilecektir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bir şeye sahip olma veya karşılıklı sevgiyi deneyimleme arzunuz ne kadar
güçlüyse , dengeli güçlerin gerçekleştirdiği eylem de o kadar güçlü olacaktır .
Elbette sizi ve sevdiklerinizi birbirine yaklaştıracak bir yol seçerlerse hikaye mutlu
sonla bitecektir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ yön _
Dengeli kuvvetlerin sonuçta ne kadar etkili olacağı daha başlangıçta kolaylıkla

belirlenebilir . _ Duygularınızın karşılıklı olması gerektiği konusunda kafanız meşgulse
veya takıntılıysanız ve yine de hiçbir şey yolunda gitmiyor gibi görünüyorsa ,
taktiklerinizi değiştirmeniz gerekir . _ _ _ _ _ _ Ödül beklemeden sevmeyi deneyin . _
Bunu yaparsanız , dengeli kuvvetlerin kararsız titreşimleri daha da yakınlaştırılabilir
ve sizin için çalışması sağlanabilir ; _ _ _ _ aksi takdirde durum , herhangi bir şeyi
değiştirmek neredeyse imkansız hale gelinceye kadar kontrolden çıkabilir . _
Böyle bir durumun tek çözümü var . _ Eğer aşkınızın karşılıklı olmasını istiyorsanız
sevilip sevilmediğinizi düşünmeden sevmelisiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ İlk olarak , bu
yaklaşımı benimseyerek aşırı potansiyel yaratmaktan kaçınırsınız , bu da güçlerin
size karşı çalışma ihtimalinin yüzde elliden kaçınılması anlamına gelir . _ İkinci
olarak , duygularınızın karşılıklı olup olmayacağı fikrine takıntılı olmadığınızda ,
karşılıksız aşkla ilgili sizi ilgili yaşam çizgilerine çeken dramatik ve kontrolsüz
düşüncelerden kurtulursunuz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Tam tersi ; Eğer sahiplenmeyi
düşünmeden sadece severseniz , bağımlılıktan kaçınılır ve yaydığınız enerjinin
parametreleri , karşılık gelen sevginin çıktığı yaşam çizgilerine karşılık gelir . _ _ _ _ _
_ _ Eğer karşılık verilen sevgiyi zaten keşfetmişseniz , o zaman sahiplenme ve
sahiplenme meselesiyle ilgilenmeniz için hiçbir nedeniniz yoktur . _ _ _ Sevdiğiniz
kişiye sahip olma fikrinden vazgeçtiğinizde ona yakın olma şansınızın ne kadar
artacağını hayal edin . _ _ _ _ _ _ _ _
Ayrıca , koşulsuz sevgi çok nadir bulunan ve çekici bir niteliktir ve eğer onu
somutlaştırabilirseniz , otomatik olarak insanları kendinize çekeceksiniz . _
Karşılığında hiçbir şey talep etmeden sizi sırf onun uğruna seven bir kişiye doğru
çekilmez miydiniz ? _ _ _ _ _ _
İkinci uç ise mülkiyet hakkıyla ilgilidir ki bu da elbette kıskançlıktır . _ Bu durumda
dengeli kuvvetlerin iki potansiyel etki aracı vardır .
Eğer sevdiğiniz kişiyle zaten bir ilişkiniz varsa o zaman yapacağınız ilk şey birbirinize
daha da yakın olmaktır . _ _ _ _ _ _ _ Bazı insanlar ilişkilerinde kıskançlık unsurundan
hoşlanırlar . _ _ _ Diğer seçenek ise dengeli güçlerin kıskançlığa neden olan her şeyi ,
yani sevgiyi yok etmesidir . _ _ _ Bu durumda kıskançlık ne kadar güçlü olursa ,
ilişkide paylaşılan sevginin mezarı da o kadar derin kazılır . _ _ _ Kıskançlık olarak
ifade edilen aşkın dinamikleri , kır çiçeklerinin kokusunu duymaktan parfüm üretme
isteğine geçişle aynı şeydir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Yukarıdakilerin tümü erkeklerle olduğu kadar kadınlarla da ilgilidir , ancak bu

konuyla ilgili son söz değildir . _ _ _ _ _ _ _ Transerfing'in temelini oluşturan diğer
kavramlara baktığımızda bu soruya daha sonra döneceğiz . _ _ _ _ _
Her şey çok basit ama aynı zamanda çok karmaşık ; _ _ karmaşıktır çünkü aşık
olan kişi mantık yürütme yeteneğini kaybeder ve bu nedenle yukarıdaki tavsiyeler
muhtemelen geçersiz olacaktır . _ _ _ _ Ancak bu tür şeylerle kendimi üzmeyeceğim
çünkü okuyucunun beni tanıma ihtiyacına direniyorum . _ _ _ _
Aşağılama ve Kibir
Diğer insanları yargılamak , özellikle de onları küçümsediğimizde dengeyi
bozmanın çok güçlü bir yoludur . _ _ _ Enerji düzeyinde iyi ya da kötü insan yoktur ;
_ _ sadece doğanın kanunlarına uyanlar ve doğanın ' statükosu'nu bozanlar var .
_ _ _ _ _ _ İkincisi her zaman sonunda dengeyi yeniden sağlamaya çalışan dengeli
güçlerin gücüne yenik düşer . _ _
Elbette çoğu zaman bir kişinin yargılanmayı hak ettiği durumlar ortaya çıkar ; _
asıl soru , onları yargılayacak kişinin siz olmanız gerekip gerekmediğidir .
Bu yüzeysel bir soru değil . Birisi sizi kişisel olarak yaraladıysa muhtemelen
mevcut dengeyi de bozmuştur . _ _ _ Bu durumda , kararınızın sağlıksız aşırı
potansiyelin kaynağını temsil etme olasılığı , dengeyi yeniden sağlamaya çalışan
dengeli güçler için bir araç olmasından daha azdır . _ _ _
Düşündüğünüzü söylerseniz ve gerekli makul önlemleri alırsanız , huzuru bozan
hak ettiğini alacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ Ancak yargıladığınız kişi sizi incitmek için özel
olarak bir şey yapmadıysa o zaman suçlamada bulunmak size düşmez . _ _ _ _
Tamamen pratik açıdan bakınca , televizyonda koyunu parçaladığını gördüğünüz

kurda nefret duymanız anlamsız olur . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bizi başkalarını
yargılamaya iten şey doğal adalet duygumuzdur , ancak doğuştan gelen bir
duygu olarak ortaya çıkan bu duygu , hızla alışkanlığa dönüşebilir ve birçok kişi
yıllar içinde profesyonel savcılara dönüşebilir . _ _ Çoğu zaman bir kişinin o şekilde
davranmasına neyin sebep olduğunu bilemezsiniz ve kim bilir , eğer onun yerinde
olsaydınız , belki daha da kötü bir şey yapardınız . _ _ _ _ _ _ _
Bu tür bir yargılama , enerji alanınızda aşırı potansiyel yaratır ki bu pek de

şaşırtıcı değildir , çünkü sanığın ne kadar kötü olduğuna inanmaya eğilimliyiz ;
kendimizin de iyiliğin simgesi olduğumuza inanma eğilimindeyiz . _ Sanığın
boynuzları ve toynakları varsa o zaman sen bir melek olmalısın , değil mi ?
Ancak henüz bir çift kanat geliştirmediğimiz için dengeyi yeniden sağlamaya
çalışan güçler devreye giriyor . _ _ _ _ _ _ _ _ Eylemleri duruma göre farklı olacaktır
ancak sonuç esasen aynıdır : tokat yemiş olursunuz . _ _ _ _ _ _ Yargılamanın
gücüne ve biçimine bağlı olarak , tokat neredeyse hiç fark edilmeyebileceğinden ,
sizi hayal edebileceğiniz en kötü yaşam çizgilerinden birine sürükleyecek kadar
sert olabilir . _ _ _ _ _ _ _ _
Yargının aldığı farklı biçimleri hayal etmek kolaydır ve _ _ _ _ _
ancak bunun sonuçlarını netleştirmek için birkaç örnek vereceğim . _ _ _
Hayatta ne olursa olsun kimseyi küçümsemeyin . Bu en tehlikeli yargılama
şeklidir çünkü kendinizi küçümsediğiniz kişinin yerinde bulursunuz . _ _ _ _ _ _ _ _
Dengeli kuvvetler için bu , önyargınız ve muhakeme gücünüzün bir sonucu olarak
kaybolan uyumu yeniden sağlamanın en basit ve doğrudan yolu olacaktır . _
Dilencileri ve serserileri küçümsüyorsanız , siz de bir gün dengeyi yeniden
sağlamanın bir yolu olarak tüm paranızı ve evinizi kaybedebilirsiniz . _ _ _ _ _
Eğer fiziksel engelli insanları küçümsüyorsanız , aynı kolaylıkla kaza da
yapabilirsiniz . _ _ _ _ _ Alkoliklere ve uyuşturucu bağımlılarına burun kıvırırsanız ,
siz de onların durumuna düşebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ İnsanlar bu rollerin içine
doğmazlar . _ Yaşam koşulları rolü yaratır . _ _ O halde neden bu tür durumlara
karşı bağışık olmalısınız ?
Ne yaparlarsa yapsınlar iş arkadaşlarınızı asla yargılamayın . En iyi ihtimalle , bir
noktada onların yaptığı aynı hatayı yapacağınızı göreceksiniz . _ _ _ _ En kötü
ihtimalle , suçlu siz olmasanız bile işinizi kaybetmenizle sonuçlanacak bir çatışma
ortaya çıkabilir . _ _ _ _
Bir kişiyi nasıl giyindiğine göre yargılarsanız , sırf negatif düşünce enerjisi
yaymanın bir sonucu olarak , siz de “ iyi ve kötü ” merdiveninde ondan bir basamak
daha aşağıya düşebilirsiniz . _ _ _ _
Bir kişinin başarılarıyla gurur duymasında veya kendini sevmesinde yanlış bir
şey yoktur . _ _ Kendine duyulan genel sevgi sağlıklıdır ve kimseye zarar vermez .
Denge ancak kişinin kendi değerine ilişkin aşırı şişirilmiş duygusu , başkalarının
zayıflıklarına , eksikliklerine veya mütevazı başarılarına karşı üstün bir tutumla bir
araya gelirse bozulur . _ Daha sonra sağlıklı öz-
itibar kibir, gurur ve gösteriş haline gelir . Dengeli kuvvetlerin hareketi yine
yanağa bir tokatla sonuçlanacaktır . _ _ _ _ _
Kibir ve kibir insanın kötü alışkanlıklarıdır . _ Hayvanlar bu özellikleri
davranışlarında göstermezler . _ _ _ Doğanın iradesini mükemmel bir şekilde
yerine getirmek gibi tutarlı bir amaç tarafından yönlendirilirler . Doğa insan
aklından daha mükemmeldir . _ _ Tüm yırtıcı hayvanlar gibi kurt da avına karşı
hiçbir nefret ya da aşağılama hissetmez ( kuzu pirzolasına karşı nefret ya da
aşağılama hissetmeyi deneyin ). Ancak insanlar birbirleriyle ilişkilerini aşırı
potansiyel kitleleri üzerine kurarlar . _ _ _ Hayvanların ve bitkilerin heybeti ,
büyüklüklerinin farkında olmamalarındadır . _ _ _ _ _ _ _ _ Bilinçli farkındalık insana
pek çok avantaj sağlar ama aynı zamanda suçluluk , aşağılık , kendini beğenmişlik
ve küçümseme gibi saçma duyguları da beraberinde getirir .
Üstünlük ve Aşağılık
Üstünlük ve aşağılık duyguları bağımlı ilişkilerin göstergesidir . _ _ Kendi
niteliklerinizi başkalarınınkilerle karşılaştırdığınızda , kaçınılmaz olarak aşırı
potansiyel yaratırsınız . _ _ _ _ Enerjik düzeyde , üstünlüğünüzü alenen ifade
etmeniz ya da diğerlerinden daha iyi olduğunuz için kendinizi gizlice kutlamanız
arasında hiçbir fark yoktur . _ _ Açıkça görülüyor ki, üstünlüğün açıkça ifade
edilmesi başkalarının sizden hoşlanmamasına neden olur . Karşılaştırma yapan
insanlar genellikle başkalarının pahasına kendi egolarını yapay olarak yükseltmeye
çalışırlar . _ _ _ _ _ Bu tür davranışlar , açıkça ifade edilmeyen kibrin sadece bir
gölgesi olsa bile her zaman aşırı potansiyel yaratır ve dengeli güçler bir tokatla
gelecektir . _ _ _ _ _ _ _
İnsanlar , kendi değerlerine dair bir duygu oluşturmanın bir yolu olarak
kendilerini çevrelerindeki dünyayla karşılaştırırlar . _ _ Ancak bu tür bir kendini
öne sürme , yanındaki pencere ardına kadar açıkken bir sineğin camdan geçmeye
çalışması kadar yanıltıcıdır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bir kişi dünyaya önemini kanıtlamaya
çalıştığında , aşırı potansiyeli desteklemek için enerji israf edilir . _ _ _ Kişisel
gelişim üzerinde çalışmak ise gerçek erdemler yaratır ; _ hiçbir enerji israf edilmez
ve hiçbir zararlı aşırı potansiyel yaratılmaz .
Karşılaştırma yapmak için harcanan enerji miktarının minimum düzeyde
olduğunu düşünebilirsiniz . _ _ _ _ Gerçekte , söz konusu olan enerji , nispeten
güçlü bir aşırı potansiyel yükünü desteklemek için fazlasıyla yeterlidir . _ Yükü
belirleyen , enerjinizi nasıl yönlendirdiğinizdir . _ _ _ Eğer amacınız _ _ _
Kendinizde belirli nitelikleri geliştirdiğinizde bu niyet sizi ileriye taşıyacaktır . _ _

Bununla birlikte , amacınız tüm ' göstergenizi ' dünyanın geri kalanına
göstermekse , çarklarınız sanki derin bir tekdüzeliğe yakalanmış gibi çaresizce
dönecek ve hiçbir yere gitmeyecek , ancak enerji alanında bir düzensizlik
yaratacaktır . _ _ _ _ Dünya parlayan kıyafetler karşısında ' sersemleyecek ' ve
dengeli güçler etkili olacak . _ _ Güçlerin çok fazla seçeneği yok . _ _ _ Ya dış
dünyanın solmuş renklerini tazeleyebilir ya da yanlış yerleştirilmiş yıldızın
parlaklığını azaltabilirler . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ İlk seçenek elbette fazlasıyla emek
yoğun ve bu nedenle geriye yalnızca ikinci seçenek kalıyor . _ _
Dengelenmiş kuvvetlerin işleri yapmanın birçok yolu vardır . Hırslı yıldızı
kıyafetinden mahrum bırakmak zorunda değiller . _ _ _ _ Onları bir veya iki noktaya
getirmek için onlara hoş olmayan bir durum gönderebilirler . _
Çoğu zaman sorunları , engelleri ve talihsizlikleri yaşadığımız dünyanın ayrılmaz
bir parçası olarak algılarız . Küçük ve büyük zorlukların hayatları boyunca onlara
eşlik etmesine kimse şaşırmaz . _ _ _ _ _ Hepimiz dünyanın düzeninin bu olduğu
görüşünü benimsedik . _ _ _ _ _ _ Aslında talihsizlik normal bir olgu değil , bir
anormalliktir . _ _ Çoğu zaman bir sorunun neden oluştuğuna ve neden özellikle
başınıza geldiğine dair mantıklı bir açıklama bulmak mümkün değildir . _ _
Yaşadığımız hoş olmayan anların çoğunluğu , sizin veya yakın çevrenizdekilerin
yarattığı aşırı potansiyeli ortadan kaldırma işlevinin bir parçası olarak dengeli
kuvvetlerin eylemleri tarafından üretilir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Çoğu insan , aşırı potansiyel
yarattıklarının ve dengeli güçlerin var olduğunun farkında değildir ve bu nedenle
karşılaştıkları sorunları , kaçınılmaz bir karanlık gücün tezahürü olarak
yorumlamaktadır . _ _ _ _ _ _ _
Aşırı potansiyeli desteklemenin muazzam çabasından kendinizi kurtarırsanız ,

genellikle karşılaştığınız sorunların çoğunu ortadan kaldırabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _
Çoğu zaman orijinal niyetinizin tam tersini temsil eden bir sonuç üreten aşırı
potansiyele büyük miktarda enerji israf edilir . _ _ _ _ _
Kendinizi dengeli kuvvetlerin etkisinden kurtarmak için , cama çarpan bir sinek
gibi vızıldamayı bırakmalısınız . _ _ _ _ _ _ _ Niyetinizi , kendi öz - önem duygunuzu
arttırmaktan , hayran olduğunuz nitelikleri geliştirmeye çevirin . _
Ayrıca dış dünyayı kontrol edebildiğinize dair gizlenen her türlü fikirden de
vazgeçmelisiniz . _ _ _ _ _ _ Sosyal merdivendeki yeriniz ne olursa olsun ,
etrafınızdaki dünyayı manipüle edebileceğinize inanıyorsanız _ _ _ _ _ _ _
kesinlikle ters gidecektir çünkü dünyayı değiştirmeye yönelik girişimler dengeleri

bozar . _ _ Dünyanın işleyişine müdahale , çoğunluğun çıkarları üzerinde olumsuz
bir etkiye sahiptir . _ _ _ _ _ Transurfing , başkalarının çıkarlarından ödün vermeden
kaderinizi seçmenizi sağlar . _ _ Bu , sonuçta , hızla ilerlemekten ve yolunuzdaki
tüm engelleri aşmaktan çok daha etkilidir . _ _ Kaderiniz gerçekten sizin elinizde ,
ancak bunu değiştirmek yerine onu seçmeniz için size verilmiş olması anlamında .
_________
Pek çok insan , kendi kaderini yaratma fikrini kelimenin tam anlamıyla benimsediği
için başarısızlığın acısını çekti . Transurfing'de savaşa yer yok , bu yüzden savaş
silahlarını rahat bir şekilde bırakabilirsiniz . _ _ _ _ _
Üstünlük göstermeyi reddetmenin , kendini küçümsemekle hiçbir ilgisi yoktur .
_ _ Kendi değerinizi küçümsemek madalyonun sadece diğer yüzüdür . _ _ _ _
Enerjisel düzeyde kompleksin hangi uç noktasını somutlaştırdığınız önemli
değildir . _ _ _ _ Yaratılan potansiyelin boyutu , kişinin dünyaya ilişkin
değerlendirmesinin gerçeklikten ne kadar farklı olduğuyla doğru orantılıdır . _ _ _ _ _ _ _ _
Dengeli güçler kibirle karşılaştıklarında onu kaidesinden düşürürler . _ _ _ Aşağılık
kompleksi durumunda , kişiyi haksız yere azaltılmış değer duygusunu yükseltmeye
zorlarlar . _ _ _ _ _ _ Dengeli güçler doğrudan ve insan ilişkilerinin inceliklerini
umursamadan hareket eder ve çoğu zaman , bir kez etki etmeye başladıklarında ,
kişi daha az doğal davranmaya başlar ve kendisinin gizlemeyi tercih ettiği
yönlerini daha da fazla öne çıkarır . _ _ _ _
Örneğin gençler , güvensizlik duygularını telafi etmenin bir yolu olarak meydan
okuyabilir . _ _ _ Utangaç insanlar , çekingenliklerini gizlemek için aşırı açık
davranışlarda bulunabilirler . _ _ _ _ Benlik saygısı düşük kişiler ellerinden gelenin
en iyisini öne çıkarmak isterler ve çoğu zaman yapmacık , gergin vb . davranışlarda
bulunurlar . Psikolojik yapınız ne olursa olsun , bir kompleksle mücadele etmeye
çalışmak daha karmaşık olabilir ve daha nahoş sonuçlara yol açabilir . sonuçları
kompleksin kendisinden daha fazladır .
Bildiğiniz gibi bir kompleksi gizlemeye çalışmak ya da aşağılık kompleksiyle
mücadele etmek boşunadır . _ Sonuçlarını hafifletmenin tek yolu kompleksi
tamamen ortadan kaldırmaktır ki bu da kolay bir iş değildir . _ _ Kendinize her
şeyin harika olduğunu defalarca söylemenin bir anlamı yok çünkü kendinizi
kandıramazsınız . _ _ _ Slayt tekniği faydalı olabilir , buna daha sonra geleceğiz . _
___
Bu aşamada , başkalarının nitelikleriyle karşılaştırıldığında kendi kusurlarınızla

meşgul olmanın , karşılaştırmalı üstünlüğünüzü gösterme arzusuyla aynı etkiye
sahip olduğu gerçeğini ortaya koymak yeterlidir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Sonuç ,
başlangıçta amaçladığınızın tam tersi olacaktır . _ _ _ Çevrenizdekilerin de sizin
eksikliklerinize sizin yüklediğiniz anlamı atfettiklerini düşünmeyin . _ _ _ _ _ _ _
Herkes çoğunlukla kendiyle ilgilenir ve böylece kendinizi büyük bir yükten özgürce
kurtarabilirsiniz . _ _ _ _ Aşırı potansiyel dağılacak , dengeli güçler durumu
vurgulamaktan vazgeçecek ve serbest kalan enerji kişisel gelişim için kullanılabilir .
___
Kusurlarınızla savaşmak veya onları gizlemeye çalışmak yerine , başka niteliklerle
telafi edilebilirler . _ _ _ _ _ Cazibe , fiziksel güzellik eksikliğini telafi edebilir . _ Dış
görünüşüyle pek çekici olmayan ama sözleriyle başkalarını büyüleyen insanlar
var . _ _ _ _ _ _ Kendine güven aynı zamanda fiziksel kusurları da telafi eder ve pek
çok büyük tarihi şahsiyetin bakılacak bir resmi yoktur !
Özgürce iletişim kuramamak , iyi bir dinleyici olmakla telafi edilebilir : Dediği
gibi , “ Hepsi yalan söylüyor ama kimse dinlemiyor , bunun bir önemi yok ” . _
Güzel konuşmanız insanların ilgisini çekebilir , ancak yalnızca daha az derecede .
Tıpkı sizin gibi herkes kendine ve sorunlarına odaklanmıştır ve bu nedenle onlara
kalbinizi dökmenize izin verecek iyi bir dinleyici gerçek bir hazinedir . _ _ _ _ _ _ _
Gerçekten utangaç olanlara tavsiyemi dinleyin ; _ _ _ Bu kaliteyi değerli bir
mücevher gibi koruyun . İnanın bana , utangaçlığın gizli bir çekiciliği vardır .
Utangaçlığınız ile mücadele etmeyi bıraktığınızda , bu artık size beceriksizlik olarak
algılanmayacak ve insanların sizi nasıl daha çekici bulmaya başladığını fark
edeceksiniz . _ _ _ _
İşte bir kalitenin diğerini nasıl telafi ettiğine dair başka bir örnek .
Koşullu " havalı olma " ihtiyacı çoğu zaman insanların zaten " havalı " olma
statüsüne ulaşmış kişileri taklit etmesine neden olur . Başka birinin senaryosunu
düşüncesizce kopyalamak parodiden başka bir şey yaratmaz . _ Herkesin kendi
senaryosu vardır . Tek yapmanız gereken kendi inancınızı seçmek ve ona göre
yaşamak . _ _ _ " Havalı " statüsünü kazanmak için başkalarını taklit etmek , sineğin
kendisini pencere camına vurma yöntemini kullanmaya benzer . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Örneğin , bir grup gençte lider , kendi inançlarına göre yaşayan kişi olacaktır . _ _
_ _ Bu nedenle lider , nasıl davranması gerektiği konusunda başkalarından tavsiye
almamakta özgürdür . _ _ _ Liderin kimseyi taklit etmesine gerek yoktur ; _ sadece
değerli bir fikirleri var _ _
kendileri. Ne yaptıklarını biliyorlar ; _ _ kimseye yalakalık yapmalarına , kimseye

bir şey kanıtlamalarına gerek yok . _ _ _ Bu nedenle lider aşırı potansiyelden
arınmıştır ve hak ettiği avantajı elde eder . Herhangi bir grupta lider her zaman
kendi inançlarına göre yaşayan kişidir . _ _ _ _
Bir kişi kendini aşırı potansiyelin yükünden kurtardığında kanıtlayacak hiçbir şeyi
kalmaz . _ _ _ _ _ İçsel bir özgürlüğe sahiptirler , kendi kendilerine yeterler ve
etraflarındakilerden daha fazla enerjiye sahiptirler . _ Bu nitelikler onlara lider
olma avantajı sağlar . _
Açık pencerenin nerede olduğunu görebiliyor musun ? _ Belki bu tür dinamiklerin
sizi ilgilendirmediğini ve bu tür sorunlardan muzdarip olmadığınızı
düşünüyorsunuz . _ _ _ _ _ _ _ Kendinizi kandırmayın . _ Herkesin bir dereceye
kadar etrafındaki enerji alanlarında aşırı potansiyel yaratma eğilimi vardır , ancak
Transerfing ilkelerini takip ederseniz aşağılık veya üstünlük kompleksleri
hayatınızdan tamamen kaybolacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Sahip Olmayı Sev, Nefret Etmeyi Sev
"İstiyorum ama asla almıyorum!" Bu çocukluk öğüdünde doğruluk payı var ,

ancak burada biraz yeniden ifade edeceğim : " Bir şeyi ne kadar güçlü istersen ,
onu elde etme olasılığın o kadar düşük olur . " Bir şeyi onu elde etmek için kartlara
yatıracak kadar çok istediğinizde , dengeyi bozan çok büyük bir potansiyel
yaratırsınız . _ _ _ _ _ _ _ Dengelenmiş kuvvetler sizi istediğiniz nesneden hiçbir izin
kalmadığı bir yaşam çizgisine atabilir . _ _ _ _ _ _ _
Enerjik düzeyde , arzuya takıntılı bir kişi , mavi bir kuşu yakalamaya çalışan bir
yaban domuzuna benzer . _ _ Yaban domuzu kuşu fena halde istiyor , dudaklarını
yalıyor , yüksek sesle homurdanıyor ve beklenti içinde toprağı köklüyor . Doğal
olarak kuş uçup gidiyor . Öte yandan , eğer domuz yakınlarda bir yerde kayıtsızca
dolaşsaydı , kuşu kuyruğundan yakalama şansı yüksek olurdu . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Üç tür arzu vardır . Birincisi , güçlü bir arzunun , bir şeye sahip olma ve onu elde
etmek için ne gerekiyorsa yapma konusunda kararlı bir niyete dönüşmesidir .
Daha sonra arzu yerine getirilir . Arzunun yarattığı potansiyel dağılır çünkü
arkasındaki enerji harekete geçirilir . _ _ _ _ _ _ _ İkinci tür arzu , etkin değildir ve
eziyet vericidir ve aşırı potansiyeli en saf haliyle temsil eder . Enerji alanında kalır .
__
En iyi senaryoda , acı çeken taşıyıcının enerjisi boşa harcanır , en kötü senaryoda
ise ilgisiz her türlü sorun ortaya çıkar . _ _
Üçüncü tür arzu en sinsidir . _ _ _ Bu tür arzu , arzunun nesnesine bağımlı hale
gelir . _ _ İstenilen nesneye büyük önem vermek , otomatik olarak bağımlı bir ilişki
ve güçlü bir aşırı potansiyel yaratır , bu da eşit derecede güçlü dengeli kuvvetlerin
devreye girmesine neden olur . Genellikle kişinin düşünceleri şu şekildedir : “ Bunu
başarırsam durumum dramatik bir şekilde iyileşir ” , “ Bunu başaramazsam
hayatım tüm anlamını kaybeder ” , “ Bunu yaparsam , _ _ _ _ kendime ve herkese
ne kadar değerli olduğumu kanıtla ” , “ Bunu yapmazsam hiçbir değerim yok ” , “
Bunu alırsam harika olur ” , “ Yapmazsam çok kötü olur ” _ bunu anlamıyorum ” ;
vb . _ Arzunuzun nesnesine bağımlı hale geldiğinizde öyle şiddetli bir girdaba
sürüklenirsiniz ki , mücadele içinde kendinizi tüketirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ Sonunda
çabalarınızın hiçbir sonuç vermediğini anladığınızda arzunuzdan vazgeçeceksiniz .
_ _ _ _ _ _ _ _ _ Dengelenmiş kuvvetler , çektiğiniz acıya tamamen kayıtsız kalarak
dengeyi yeniden kurmuş olacak ve bunların hepsi bir arzunun gerçekleşmesine
olan güçlü bağlılık nedeniyle olacaktır . _ Bu , terazinin bir kefesine bir arzu
yerleştirildiğinde ve kesinlikle geri kalan her şey diğer kefeye yığıldığında olan
şeydir . _ _ _
Arzunun aşırı potansiyelden arınmış saf niyete dönüştürülmesi nedeniyle

yalnızca ilk tür arzu tatmin edilebilir . _ _ _ _ _ Bedava öğle yemeği diye bir şeyin
olmadığı ve her şeyin ödenmesi gerektiği yaygın bir görüştür . _ _ _ _ _ _ Gerçekte ,
yalnızca yarattığımız fazla potansiyel için para ödüyoruz . _ Alternatifler alanında
her şey ücretsizdir . _ Bu terimleri zaten kullandığımıza göre , önem eksikliğinin
ve bağımlı ilişkilerin arzunun gerçekleşmesi için bir tür ödeme olduğu söylenebilir .
_ _ _ _ _ _ _ _ Arzu nesnesinin realitenizin bir parçası haline geldiği yaşam çizgisine
aktarmanız için gereken tek şey saf niyetin enerjisidir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Niyet
konusuna daha sonra döneceğiz . _ _ _ Şimdilik , saf niyetin önem atfetmeden arzu
ve eylem olduğunu belirtmekle yetineceğiz . _ _ _ _ _
Örneğin gazete almak için markete gitmek saf bir niyettir çünkü hiçbir şekilde
engellenmemiştir . _ _ _ _ _ _
Bir olaya ne kadar çok değer verilirse , bir şekilde başarısızlıkla sonuçlanma
olasılığı da o kadar artar . Sahip olduğunuz şeye çok büyük değer verirseniz , er
ya da geç dengeli güçler onu sizden alacaktır . _ Almak istediğin şey ise _ _ _
Sizin için çok önemli olan bir şey , bahisleri düşürmediğiniz sürece bunu elde
etme şansınız çok azdır . _
Örneğin yeni arabanıza kızgınsınız . _ _ _ _ Onun tozunu üflersiniz , ona değer
verirsiniz , çizilmesinden korkarsınız ve genellikle ona taparsınız . _ _ Arabanıza
verdiğiniz büyük değer aşırı potansiyel yaratır çünkü bilgi alanının gerçekliğinde
bunun gerçek anlamı sıfıra yakındır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Dengeli güçler çok geçmeden
arabanızı sakatlayacak beceriksiz bir sürücü bulacaktır ya da aşırı dikkatli
davranarak arabanızı bir yere çarpabilirsiniz . _ _ Tek yapmanız gereken , ona karşı
tutumunuzu dengelemek , ona nispeten sıradan bir nesneymiş gibi davranmak
ve hasar görme olasılığı keskin bir şekilde azalacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ Arabanıza
sıradan bir şeymiş gibi davranmak dikkatsizce davranmak anlamına gelmez . Bir
arabaya onu putlaştırmadan da mükemmel bir şekilde bakabilirsiniz . _ _
Güçlü arzunun dinamiklerinin başka bir yönü daha vardır . _ Birçok insan bir
şeyi yeterince istersen onu elde edeceğine inanır . _ _ _ _ _
Bu , arzunun gücünün sizi arzunuzun gerçekleşeceği bir yaşam çizgisine
getirebileceğini ancak durumun böyle olmadığını gösterir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Arzunuz
bir tür psikoz gibi bağımlı hale geldiyse veya ne pahasına olursa olsun histerik bir
şekilde bir şeyi elde etmeye çalışıyorsanız , o zaman derinlerde bir yerde bunu
başarabileceğinize gerçekten inanmıyorsunuz . _ _ _ _ _ Bu, ilettiğiniz düşünce
enerjisinde “ güçlü bir müdahale ” yaratır . Eğer bir şeye gerçekten inancınız
yoksa , istediğinizi başarabileceğinize kendinizi inandırmak için gerçekten çok
çabalarsınız , böylece fazla potansiyelin seviyesini daha da yükseltirsiniz . _ _ _ _ _
_ _ _ _ Bu tür bir dinamikle , " hayat boyu yaptığınız işin " aslında tüm hayatınız
boyunca başarmanıza yol açma riski vardır . Yapabileceğiniz tek şey , kişisel olarak
amacınızın sizin için taşıdığı önemi azaltmak ve tıpkı bir gazete almak için
mağazaya gittiğinizde yapacağınız gibi , arzuladığınız şeye ulaşmaya başlamaktır .
___________
Bir şeyden kaçınmaya yönelik güçlü istek , kendinizden ya da çevrenizdeki bir
şeyden memnun olmamanın mantıksal bir devamıdır . _ _
Negatif bağlılık ne kadar büyükse aşırı potansiyel de o kadar güçlü olacaktır . Bir
şeyden ne kadar kaçınmak isterseniz , onu deneyimleme olasılığınız da o kadar
artar çünkü dengeli kuvvetlerin dengeyi yeniden sağlama araçlarıyla hiçbir
bağlantısı yoktur . _ _ _ Sadece iki alternatifleri var ; ya sizi kaçınmak istediğiniz
şeyle karşılaşmaktan uzaklaştıracak ya da sizi onunla temasa geçirecek . _ _ _ _ _ _
_ _ Çevrenizdeki şeyleri bilinçli olarak olumsuzlamayı bırakmak daha iyidir ,
böylece _ _ _ _ _ _
İlk etapta aşırı potansiyel yaratın . _ Ancak güçlü olumsuz bağlılığın tek sonucu bu
değildir . _ _ İnkar ettiğiniz şeyi düşündüğünüzde , o şeyin bulunduğu yerde
yaşam çizgisinin frekansında enerji yayarsınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Her zaman sevdiğin
şeylerden nefret edersin . _ _
Gerçekte , bir şeyin olmamasını aktif olarak arzuladığınızda olan şey budur . _ _
_ Bir elçilikte büyük bir resepsiyona katılan bir adam hayal edin .
Atmosfer resmi , zarif ve sakindir . Sonra adam kontrolsüz bir şekilde ellerini
sallamaya , ayaklarını yere vurmaya ve hemen oradan ayrılmaya zorlanmaktan
ne kadar nefret edeceğini umutsuzca haykırmaya başlıyor . _ _
Doğal olarak güvenlik görevlileri hemen ortaya çıkıp tuhaf konuğu koltuklarının
altından tutuyorlardı . _ Adam sızlanıyor ve direnmeye çalışıyor ama yine de hızla
binadan dışarı çıkarılıyor . _ _ _ Bu elbette gerçekliğin abartılı bir resmidir , ancak
enerji düzeyinde olumsuz bağlanmanın dinamiği aynı düzeyde güç ve yoğunluğa
sahiptir . _ _ _ _ _ _ _
Başka bir örnek alalım . Gece yarısı gürültülü komşularınız tarafından
uyandırılırsınız . _ _ _ _ _ _ Gerçekten uyumak istiyorsunuz çünkü sabah işe
gitmeniz gerekiyor ama görünüşe göre komşunuzun partisi yeni başlıyor . _ _ _ _
_ _ _ _ _ _ Onların durmasını ne kadar çok isterseniz partinin bir süre daha devam
etme olasılığı o kadar artar . _ _ Ne kadar sinirlenirseniz parti o kadar gürültülü
olur ve komşularınızdan yoğun bir şekilde nefret etmeye başlarsanız gece
partilerinin daha sık olacağını garanti edebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ Sorunu çözmek için
sarkacı yenme veya durdurma yöntemini uygulayabilirsiniz . _ _ _ _ _ Durumu bir
parodi olarak görmeyi seçerseniz sarkacın salınımını durduracaksınız . _ _ _ _ _ _
Ayrıca herhangi bir ilgi veya duygu belirtisi göstermeyi reddederek durumu
görmezden gelebilirsiniz . _ _ O zaman sarkaç yenilecek ve aşırı potansiyel
yaratılmayacaktır . _ _ _ Seçme özgürlüğüne sahip olduğunuzun ve onu nasıl
kullanacağınızı bildiğinizin farkındalığıyla rahatlayın . _ _ _ _ _ _ _ Yakında komşular
yerleşecek . _ _ Bu şekilde çalışır . _ Kendiniz deneyin . _ _
Artık geriye dönüp düşündüğünüzde , hayatınızda hangi şeylere aşırı önem
verdiğinizi ve bunun sonucunda ne gibi sorunlarla karşı karşıya kaldığınızı
anlayabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ Eğer işler gerçekten berbatsa , bunların önemli olduğu
fikrinden tamamen vazgeçin ; _ _ Duruma olan bağımlılığınızdan kurtulun ve
hemen pozitif enerji aktarmaya başlayın . _ _ _ Şimdi işler ne kadar kötüyse o
kadar iyidir , çünkü bu , büyük bir kayıp yaşadığınızı düşünüyorsanız tekniğin nasıl
çalıştığını değerlendirmenizi sağlayacaktır . _ _ _ _ Kalbini al! Bu durumda ,
Dengeli güçler sizin tarafınızdadır çünkü onların görevi kötüyü iyiyle telafi etmektir .
_ _ _ İşler her zaman iyi olabileceği gibi , her zaman kötü de olamaz . _ _ _ _ Hiç kimse
hayatı boyunca başarı dalgasına ayak uyduramaz . _ Eğer enerjinizi bu şekilde yeniden
uyumlasaydınız , enerjisel seviyede böyle görünürdü . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Saldırıya
uğradığınızı , taciz edildiğinizi , dövüldüğünüzü ve üzerinizdeki her şeyin alındığını ve
sonra birdenbire size içi para dolu bir çanta itildiğini hayal edin . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Ne
kadar çok yaralanırsan çantadaki para miktarı da o kadar fazla olur . _ _ _ _
Suç
Suçluluk saf aşırı potansiyeldir . Doğada iyi ve kötü kavramı yoktur . _ _ _ Dengeli
kuvvetler için hem iyi hem de kötü işler eşdeğerdir .
Her iki durumda da önemli olan , aşırı potansiyelin ortaya çıkması durumunda dengeyi
yeniden sağlamaktır . Eğer kötü davrandıysanız , bunun farkına varıp sonra kendinizi
suçlu hissetmeye başladıysanız ( cezalandırılmalıyım ) , potansiyel yaratmışsınız
demektir . _ _ _ _ İyi davrandıysanız , bunun farkına varın ve kendinizle gurur duymaya
başladıysanız ( ödüllendirilmeliyim ) , o zaman siz de potansiyel yaratmış olacaksınız . _ _ _
Dengeli güçlerin bazı şeylerin ödüllendirilmesi , bazılarının ise cezalandırılması
gerektiği kavramı yoktur . _ Enerji alanındaki homojensizliği ortadan kaldırırlar . _ _
Suçluluk duygusunun bedeli her zaman şu veya bu şekilde ceza olacaktır . _ _

Kendinizi suçlu hissetmiyorsanız ceza gelmeyebilir . _ _ _ _ _ _ Ne yazık ki , iyi bir şey
yaptığınızda hissettiğiniz gurur duygusu ödülden ziyade cezaya da yol açacaktır çünkü
dengeli kuvvetlerin amacı aşırı gurur potansiyelini ortadan kaldırmaktır , oysa ödül
sadece onu güçlendirir . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Uyarılmış bir suçluluk duygusu , yani " uygun " insanlar sizden suçlu hissetmenizi
beklerken hissettiğiniz suçluluk , aşırı potansiyel karesi yaratır . Kendi vicdanınızın sizi
rahatsız ettiği kadar , haklıların öfkesine de katlanmak zorundasınız . _ _ _ _ _ _ _ Son
olarak, en büyük aşırı potansiyel, doğuştan gelen “ suçlamayı her zaman üstlenme ”
eğiliminin neden olduğu yersiz suçluluk duygusu yaşayan insanlar tarafından
yaratılmaktadır . Bu durumda vicdan azabı çekmenin hiçbir manası yok , çünkü suçun
sebebi en başta uydurulmuştur . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Suçluluk kompleksine sahip olmak
hayatınızı mahvedebilir _
çünkü hayali suçlara yönelik suçluluk eğilimini ortadan kaldırmak için ortaya çıkan
dengeli güçlerin etkisine sürekli maruz kalacaksınız . _ _ _ _ _ _
“ Küstahlık ikinci mutluluktur ” sözünde bir hakikat vardır . Genel olarak vicdanı
rahatsız olmayan insanlar , yanlış bir davranışta bulunsalar bile dengedeki
güçlerden etkilenmezler . _ _ _ _ _ _ Tanrı'nın tüm kötüleri ve suçluları otomatik
olarak cezalandırması harika olurdu . _ Adalet galip gelecek ve kötülük yenilecektir .
Ancak doğada böyle bir ' adalet ' yoktur ve ne kadar üzücü olursa olsun tam tersi
olur ; _ Doğuştan suçluluk duygusuna sahip düzgün insanlar sürekli olarak
talihsizliklerle karşı karşıya kalırken , utanmaz ve alaycı kişiler genellikle hayatlarını
sadece cezasız değil aynı zamanda başarılı da geçirirler . _ _ _
Ne olduğunun farkında olsanız da olmasanız da , suçluluk duygusu her zaman

ceza içeren bir senaryo üretecektir . _ _ _ Bilinçaltınız senaryoyu takip eder ve size
ödetir . _ En iyi senaryoda , birkaç kesik veya morlukla kurtulacaksınız , aksi
takdirde bir tür sorun ortaya çıkacaktır . _ _ _ _ En kötü senaryoda ciddi sonuçlar
doğurabilecek bir kaza yaşayabilirsiniz . _ _ Suçluluk duygusunun yaptığı budur .
_ _ _ Yararlı ya da yaratıcı hiçbir şey getirmez , yalnızca yıkım getirir . Vicdan
azabıyla kendinize eziyet etmektense , sonradan kendinizi suçlu hissetmenize
neden olacak bir şey yapmaktan kaçınmak daha iyidir . _ _ _ _ Kendinize aslında
yanlış bir şey yapmadığınızı söyleyebildikten sonra , suçluluk kompleksiyle
kendinize işkence etmeye devam etmek tamamen boşunadır . _ _ _ _ _ _ Çektiğiniz
duyguların kimseye , en azından size faydası olmayacak . _ _
On Emir , etik anlamda bir ahlaktan çok , dengenin nasıl korunacağına dair
tavsiyelerdir . _ _ _ Emirleri sanki yaramazlık yapmamamız konusunda bizi uyaran
annemizmiş gibi yorumlayan , temel çocuksu bakış açımızla bizleriz , aksi halde
bizi köşeye sıkıştıracaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Tam tersine , biraz yaramazlık
yapanların cezalandırılması konusunda hiçbir şey söylenmiyor . _ _ _ _ İnsanlar
dengeyi bozarak kendi sorunlarını yaratırlar . _ _ Emirler sadece bir uyarıdır . _
Daha önce de söylediğimiz gibi suçluluk , sarkaçların ve özellikle de

manipülatörlerin sizi kontrol etmek için kullanabileceği bir iplik gibidir .
Manipülatörler , “ Suçlu olduğun için şimdi sana söylediğimi yapmalısın ” veya “
Senden daha iyiyim çünkü hatalısın ” kurgusuna göre hareket eden kişilerdir . _ _
_ _ _ _ _ _ _ _ _ Manipülatör, onların " suçlamalarına " suçluluk duygusu empoze
etmeye , onlar üzerinde güç kazanmaya veya kendi kendini öne sürmeye çalışır . Açık
yüzeysel olarak bu insanlar çok " uygun " görünebilir . Onlara göre neyin iyi neyin kötü
olduğu çok önceden belirlenmişti . _ _ _ Her zaman doğru olanı söylerler ve eylemleri
kusursuz bir şekilde doğrudur .
Ancak dürüst olmak gerekirse , saygın ve terbiyeli olan herkesin manipüle etme
eğilimine sahip olmadığını söylemek gerekir . _ _ _ Ders verme ve rehberlik yapma
ihtiyacı , kişinin ruhunu rahatsız eden şüphe ve belirsizliğin bir sonucudur . İçsel
mücadelelerini kendilerinden ve çevrelerindekilerden ustalıkla gizlerler . _ _ _ _ Gerçekten
düzgün insanların sahip olduğu içsel güce sahip olmayan manipülatör , başkalarının
pahasına kendini kanıtlamaya çalışır . _ Ders verme ve kontrol etme ihtiyacı ,
benimsedikleri koğuşu küçümseyerek kendi konumlarını güçlendirme arzusundan
kaynaklanmaktadır . _ _ _ _ _ _ _ Böylece bağımlı ilişkiler yaratılır . Dengeli güçler ,
manipülatörlerin hak ettiklerini almalarını sağlayabilseydi harika olurdu . _ _ _ _ _ Ancak
aşırı potansiyel yalnızca gerilimin olduğu ve enerji birikiminin olduğu yerde ortaya çıkar .
Bu durumda , koğuş enerjisini bir akış yaratarak manipülatöre verdiği için aşırı potansiyel
birikimi olmaz . _ _ _ _ _ _ _
Sonuç olarak , manipülatör düzeltilmemiş durumda kalır .

Bir kişi suçluluk duygusuna kapılmaya istekli olduğunu belirttiği anda , bir manipülatör
o kişiye tutkal gibi yapışacak ve onun enerjisini besleyecektir . _ _ _ _
Bu dinamik , suçluluk duygusunu üstlenmeyi reddederek önlenebilir . _ _ _ _ _ Kendinizi
kimseye haklı çıkarmak zorunda değilsiniz ve kimseye hiçbir şey borçlu değilsiniz . _ _ _
Eğer bir şeyden dolayı suçluysanız , sonradan suçlu konumuna düşmediğiniz sürece
cezayı kabul edebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Yakınlarınıza da hiçbir şey borçlu
değilsiniz ; _ _ _ sonuçta onları sevdiğiniz için önemsiyorsunuz , buna zorlandığınız için
değil . _ _ _ _ _ _ _ _ Bu tamamen farklı bir konu . Kendinizi haklı çıkarma eğiliminiz varsa ,
onu bırakmaya başlayın ; _ _ _ Manipülatif bireyler , artık sizin enerjinize bağlanmanın
bir yolu olmadığını anladıklarında , sizi yalnız bırakacaklardır . _ _ _ _
Suçluluk aşağılık kompleksiyle el ele gider . _ _ Herhangi bir şekilde kendinizi aşağılık
hissediyorsanız , bunun nedeni kendinizi başkalarıyla karşılaştırmış olmanızdır . _ _ Sanki
kendi kendinizin yargıç rolünü oynadığınız davalar yaratıyormuşsunuz gibi . _ _ _ _ _ _
Gerçekte , sanki sadece siz yargıçmışsınız gibi geliyor . _ _ Gerçek dinamik biraz farklı
işliyor . _ Eğer suçun ne olduğuna bakmaksızın suçu kendi üzerinize almaya doğal bir
yatkınlığınız varsa , bu sizin de suçlu bulunup cezalandırılabileceğiniz anlamına gelir . _
_ _ _ _ Kendinizi başkalarıyla karşılaştırarak _ _
onları üstün bir otorite konumuna yerleştirirsiniz . _ _ Bunu yaparak

başkalarının , bir şekilde sizden daha iyi olduklarını düşünmelerine olanak
tanımış olursunuz . _ Muhtemelen diğer insanlar aslında sizden daha iyi
olduklarına inanmıyorlar , ancak kendiniz bu sonuca varırsanız , sonunda
onların adına yargıç rolünü oynarsınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Suçlu taraf rolünü
üstlenerek , kendinizi gönüllü olarak mahkemeye vererek , etkili bir şekilde
diğer insanları sizi yargılamaya davet etmiş olursunuz . _
Uygun eylem , sanık kürsüsünden kalkıp kendin olma hakkını geri istemektir .
_ _ _ _ _ Kendinizi suçlu görmüyorsanız kimse sizi yargılamaya cesaret edemez .
_ _ _ Başkalarına yargıç olma ayrıcalığını yalnızca siz verebilirsiniz . _ _ _ Bunların
hepsi boş bir retorik gibi görünebilir çünkü eğer birisinin gerçek bir kusuru
varsa , hepimiz biliyoruz ki her zaman bunu dile getirmeye istekli birileri
olacaktır . _ Ancak bu ancak , eksikliklerinizin suçunu kabul etmeye yatkın
olduğunuzu hissederlerse gerçekleşir . _ _ _ _ _ Kendinizi bir an bile
başkalarından daha kötü olmakla suçlarsanız , bu kesinlikle size karşı
kullanılacaktır . _ _ _ _ _ _ Bunun tersi de doğrudur . Eğer suçluluk duygusundan
kurtulursanız , kimsenin sizin üzerinizde üstünlük kurması asla aklına
gelmeyecektir . _ _ _ _ _ _ Burada aşırı potansiyelin çevredeki enerjik ortam
üzerinde çok ince bir etkisi vardır . Bu fikirlerin kabul edilmesi zordur ve teknik
kelimelerle kanıtlanamaz . _ _ _ _ Sadece benim sözüme güvenmeyin , deneyin !
___
Güç ve cesaret aynı zamanda suçluluk dinamiğinin çeşitli yönlerini de temsil
eder . Suçluluk hissetme eğilimi olan insanlar , iradelerini yalnızca aynı eğilime
bağışık olan bir kişiye tabi kılarlar . _ _ _ _ _ Eğer bir kişi prensipte herhangi bir
şey için suçunu kabul etmeye istekliyse , bilinçaltında cezaya katlanmaya ve
kendisini başkalarına tabi kılmaya da hazırdır . _ _ Bir kişi suçluluk duygusuyla
boğuşmuyorsa ancak kendini kanıtlama ihtiyacı duyuyorsa , o zaman kolayca
manipülatör olabilir . _ _ _ _ _ _ _ Dünyanın manipülatörlere ve ipli kuklalara
bölündüğünü söylemeye çalışmıyorum ; _ _ _ _ _ _ _ Sizi sadece bir modeli
gözlemlemeye davet ediyorum . _ Yöneticiler ve liderler çok az gelişmiş bir
suçluluk duygusuna sahiptir veya hiç suçluluk duygusu yaşamazlar . _ _ _ _
Suçluluk duygusu , şüphecilere ve vicdanı olmayan diğer tiplere yabancı bir
kavramdır . _ Hayatta ilerlemenin yolu , katliamın içinden geçmek ve diğer
insanların üzerinden geçmektir . _ _ _ _ Çoğu zaman vicdansızların iktidara
gelmesi şaşırtıcı değil . _ _ _ _ _ _ Bu , gücün kendisinin kötü olduğu ya da
iktidar konumundaki herhangi bir kişinin kötü olduğu anlamına gelmez . _ _ _ Kim söyleyebil
mutluluk aynı zamanda sarkacın gözdesi olmaktan da geçer . Her birey vicdanını
nasıl temiz tutmak istediğine kendisi karar vermelidir . _ _ _
Başka hiç kimsenin size ne yapacağınızı söyleme hakkı yoktur ; _ Açık olan bir şey
var ki , suçluluk duygusuna kapılmak yalnızca konumunuzu zayıflatır .
Cesaret suçluluk duygusunun olmadığını gösterir . Korku bilinçaltında yer alır
ve yalnızca bilinmeyenden değil , aynı zamanda ceza korkusundan da kaynaklanır .
_ _ _ _ "Suçlu" olan kişi teorik olarak cezaya katlanmayı kabul eder ve bu nedenle
korku yaşar . Cesur insanlar hiçbir zaman vicdan azabı çekmezler , en ufak bir
suçluluk duygusu yaşamazlar . _ _ _ Korkacak hiçbir şeyleri yok çünkü içlerindeki
yargıç onların haklı olduğunu beyan etmiş . _ _ _ _ Doğru davranıp
davranmadığından emin olmayan çekingen kurban için ise tam tersi bir durum
geçerlidir . _ _ _ _ _ _
Mağdur suçlu ilan edilmekten korkar ve bu da herkese ceza verme hakkını verir .
En hafif , en derinde gizlenmiş suçluluk duygusu bile bilinçaltında cezaya kapı
açabilir . _ _ _ _ _ Kendini suçlu hisseden kişi , teorik olarak soyguncuların ve
haydutların bir ceza olarak kendilerine saldırma hakkına sahip olduğunu kabul
eder ve bundan korkar . _ _ _
İnsanlar affedilmeyi istemenin aşırı suçluluk potansiyelini ortadan kaldırdığını

ve bunun gerçekten işe yaradığını öğrendi . _ _ Bir kişi suçluluk duygusu
taşıdığında , aşırı potansiyel olarak sonuçlanan negatif enerjiye tutunur . _ _ _ _
Bağışlanmayı dileyen kişi , enerjinin dağılmasına izin vererek onu serbest bırakır .
_ _ _ Bağışlanmayı istemek , hatalarınızı kabul etmek , bağışlanma ve itiraf için
dua etmek , aşırı suçluluk potansiyelini ortadan kaldırmanın yollarıdır . Bir kişi
kendisinin affedilmesine izin verdiğinde , ilk başta yarattığı suçlamayı bırakabilir
ve daha sonra kendini daha iyi hissedebilir . _ _ _ _ Dikkat edilmesi gereken tek
şey pişmanlık duymaktır . _ _ _ Eğer kişi pişmanlık dolu tavrında çok ileri giderse ,
bir sonraki kurbanı bekleyen manipülatörlere bağımlı olma riskiyle karşı karşıya
kalır . _ _ _
Bağışlanmak istediğinizde hatanızı kabul edin ve potansiyeli serbest bırakın . _ _
Manipülatörler , suçluluk duygularınızı yeniden uyandırmaya çalışarak size birden
fazla kez hatanızı hatırlatacaktır . _ _ _ _ Provokasyona tepki vermeyin . _ _ Herkesin
bir defaya mahsus olmak üzere af dileme hakkı vardır . _
Suçluluk duygusundan kurtulmak hapishane , çete , ordu , sokak gibi saldırgan

bir ortamda hayatta kalmanın en etkili yoludur . _ _ _ _ _ öyle _
Suç dünyasında dile getirilmemiş bir kuralın var olmasının haklı bir nedeni var :
"Kimseye güvenme , hiçbir şeyden korkma ve hiçbir şey isteme . " Kural , aşırı
potansiyel yaratılmasına karşı uyarıda bulunuyor . Agresif bir ortamda size zarar
verecek tüm potansiyellerin temelinde suçluluk yatar . _ _ _ _ _ Güçlü olanın hayatta
kalması ilkesine dayalı bir dünyada gücünüzü göstererek kendinizi koruyabilirsiniz
ancak bu bazen çok genel bir yaklaşım olur . _ _ _ _ _ _ Potansiyel ceza düşüncesini
bilinçaltınızdan yok etmek çok daha etkilidir . _ _ _ _ _ Aşağıdaki durum ne demek
istediğimi açıklıyor . Eski Sovyetler Birliği'nde siyasi mahkumlar , ruhlarını kırmanın
bir yolu olarak kasıtlı olarak adi suçlularla birlikte hapsediliyordu . _ _ Olan şuydu :
Pek çok siyasi mahkûm , dikkate değer nitelikleri sayesinde yalnızca taciz ve
istismarın kurbanı olmaktan kaçınmakla kalmadı ; _ kişisel bağımsızlığa ve haysiyete
fiziksel güçten daha fazla değer verildiğini göstererek , daha sert suçlular arasında
seçilmiş otorite figürleri haline geldiler . Pek çok insan fiziksel olarak güçlüdür
ancak karakterin gücü nadir görülen bir özelliktir . Kişisel saygınlığın anahtarı
suçluluğun olmamasıdır . _ _ _ _ Gerçek kişisel güç , birinin boğazından tutma
becerisine değil , suçluluk duygusundan uzak kalma becerisine dayanır . _ _ _ _ _ _
Ünlü Rus yazar Anton Pavlovich Çehov bir keresinde şöyle demişti : " İçimdeki
köleyi damla damla söküp atıyorum . " Bu cümlesi , vicdanı her türlü suçluluk
duygusundan kurtarmaya yönelik kişisel kararlılığının altını çiziyor . Bir şeyden
kurtulmak normalde ona karşı savaşmak anlamına gelir , ancak Transerfing
bağlamında savaşmanın veya kendinizi bir şey yapmaya zorlamanın bir iğnesi
yoktur . _ _ _ _ _ Transurfing'de vazgeçmenin , yani seçmenin daha tercih edilir
olduğu düşünülmektedir . _ Suçluluk duygusunu kendinizden sıkmanıza gerek
yok . _ _ _ _ _ _ Kendi inancınıza göre yaşamak yeterlidir . _ _ _ Kimsenin sizi
yargılama hakkı yoktur ve sizin kendiniz olma hakkınız vardır . _ _ _ _ Eğer kendinize
kendiniz olmanıza izin verirseniz , kendini haklı çıkarma ihtiyacı ortadan kalkacak
ve cezalandırılma korkusu ortadan kalkacaktır . _ _ _ O zaman gerçekten olağanüstü
bir şey olacak : Kimse sana hakaret etmeye cesaret edemeyecek .
Üstelik nerede olursanız olun , hapishanede , askerde , çetede , işyerinde ,
sokakta , barda , bir daha asla birinin sizi şiddetle tehdit edeceği bir durumla karşı
karşıya kalmayacaksınız . _ _ _ _ _ _ _ Başkaları da zaman zaman şu ya da bu şekilde
şiddete maruz kalabilir , ancak siz suçluluk duygusundan vazgeçtiğiniz ve onu
hayatınızdan çıkardığınız için . _ _ _ _
bilinçaltınızda , ceza senaryolarının mevcut olmadığı yaşam çizgilerinde ikamet

edeceksiniz . _ _ _
Para
Paraya bağımlı bir ilişkiden kaçınmak neredeyse imkansızdır çünkü parayı daha
fazlasını istemeden sevmek çok zordur . _ _ _ _ _ _ _ Yapılabilecek tek şey bağımlılık
boyutunu minimuma indirmeye çalışmaktır . _ _ _ _ _ _ Para size geldiyse mutlu
olun , ancak asla yeterli paraya sahip olamama ya da harcama konusunda
endişelenerek kendinizi öldürmeyin , aksi takdirde paranız giderek azalacaktır . _ _
_ _ Eğer bir kişi çok fazla para kazanmıyorsa , muhtemelen hiçbir zaman yeterli
paraya sahip olmadığından şikayet etme hatasına düşer , çünkü bu tür düşünce
enerjisinin parametreleri , zenginliğin olmadığı yaşam çizgilerine karşılık gelir . _ _
___
Gelirinizin giderek azaldığı endişesine kapılmak özellikle tehlikelidir . _ _ _ _ _ _ _
_ Korku , bir insanın deneyimleyebileceği enerji açısından en yoğun duyguyu temsil
eder ve bu nedenle , bir kişi para kaybetmekten veya yeterince para
kazanamamaktan korktuğunda , giderek daha az paraya sahip olduğu yaşam
çizgisine geçiş için var olan en etkili yöntemi harekete geçirir . _ _ Para tuzağından
kurtulmak zordur ama yapılabilir . _ _ _ _ _ _ Öncelikle aşırı potansiyelin nedeni
ortadan kaldırılmalıdır ; bu ya güçlü bir para bağımlılığı ya da çok yoğun bir para
sahibi olma arzusu olabilir . _ _ _
Halihazırda sahip olduklarınızı kabul ederek ve tadını çıkararak başlayın . İşlerin

her zaman daha kötü olabileceğini unutmayın . Para istemeyi tamamen bırakmanıza
gerek yok ama paranın fışkıran bir nehrin gücüyle akıp gitmediği gerçeğiyle
rahatlayabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Her an kolaylıkla büyük ikramiyeyi kazanabilecek
ve her şeyini kaybedebilecek kumarbazın pozisyonunu alın . _ _ _ _ _ _
Sarkaçlar için para , taraftarlarını ödüllendirmenin evrensel bir yoludur . Paranın
yaygın biçimde putlaştırılmasına yol açan şey sarkaçların etkinliğidir . _ _ _ _ _ Para ,
maddi dünyada kendimize iyi bir yaşam sağlamamıza yardımcı olur . _ _ Hemen
hemen her şey alınıp satılabilir . Tüm sarkaçlar parayı ödeme olarak kullanır ve
bunda gizli bir tehlike vardır . _
Sahte ışıltılı yemi yuttuktan sonra , gerçek mutluluğunuzdan çok uzakta bulunan
bir yaşam çizgisine geçmek kolaydır . _ _ _ _ _ _
Kendi çıkarları peşinde koşan sarkaçlar , hedeflerinize ulaşmak için paranızın

olması gerektiği efsanesini yarattılar . _ _ _ _ _ _ _ Sonuç olarak , insanlar asıl
amaçlarını yapay para ikamesiyle değiştiriyorlar . _ _ _
Farklı sarkaçlardan para kazanılabiliyor ve bu nedenle insanlar odaklarını hedeften
paraya kaydırıyor ve kendilerine yabancı olan bir sarkacın etkisi altına giriyor . _ _
_ _ _ _ _ _ _ İnsanlar daha sonra hayattan gerçekten ne istediklerine dair anlayışı
kaybederler ve sonuçsuz para arayışına odaklanırlar . _ _ _
Bu durum sarkaç için çok karlıdır ama bağımlı hale gelip yolunu kaybeden birey
için o kadar da karlı değildir . _ _ _ _
Hiç kimse , gerçek amacı bağlamının dışında çalışan bir sarkaç için çalışarak çok
fazla para kazanamayacak çünkü sonunda başka birinin amacına hizmet etmekle
yetinecekler . _ _ _ _ _ _ Pek çok insan tam olarak bu konumda yaşıyor . Zenginliğin
azınlığın ayrıcalığı olduğu efsanesi bu şekilde ortaya çıktı . _ _ _ _ Aslında herkes
kendi hedeflerine hizmet ederse zengin olabilir . _ _ _ _
Para amaç değildir , hatta hedefe ulaşmanın aracı bile değildir . _ _ _ _ _ Bu

sadece eşlik eden bir özelliktir . Amaç insanın hayatta gerçekten istediği şeydir ;
kendi evine sahip olmak , gül yetiştirmek ; _ _ _ _ _ dünyayı dolaşın ve uzak yerleri
ziyaret edin ; Alaska'da alabalık yakalamak ; Alplerde kayak yapmaya gidin ; atları
kendi çiftliklerinde yetiştirmek ; _ kendi okyanus adasında yaşamın tadını çıkarın ;
Bir film yıldızı ya da sanatçı olun .
Bir çuval paranız varsa belirli hedeflere ulaşılabileceği doğrudur , bu yüzden
insanların çoğunluğunun yaptığı budur ; _ _ _ _ _ _ _ _ _ o çuvalın peşinden giderler .
Paraya odaklanarak hedefi ikinci plana atıyorlar . _ _ _ _ _ _ _
Transurfing ilkelerine göre bu , bir çuval paranın sizi beklediği bir cankurtaran
halatına çıkmaya çalışmak gibidir ama başkasının sarkacı için çalıştığınız için
oraya ulaşmayı neredeyse imkansız bulursunuz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Sonuçta kişi
hem paradan hem de kendi hedefinden kaybeder çünkü düşünce enerjisi gerçek
amacının yerine geçecek bir şeye odaklanır . _ _ _ _ _ _ _ _
Bu konuya “ Hedefler ve Kapılar ” bölümünde döneceğiz . _ _ Şimdilik tek bir
genel sonuca varabiliriz ; eğer hedefinize ulaşma olasılığını önce zengin olma
koşuluna bağladıysanız , bu koşulu hemen bırakın . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bir örnek
verelim . _ Eğer hayaliniz dünyayı dolaşmaksa , o zaman bunun çok para
gerektirdiği açıktır . _ _ _ _ Hayalinizi gerçekleştirmek için parayı düşünmeyin ; _ _
_ _ düşüncelerinizi orijinal hedef üzerinde tutun . _ Para size gelecektir çünkü bu
bir refakatçidir _ _ _ _
hedefe bağlıyor . _ Gerçekten çok basit . _ Pek olası görünmüyor biliyorum ama
aslında işler böyle yürüyor ve yakında bunu kendiniz de anlayacaksınız . _ _ _ _
Sarkaçlar kendi amaçlarına ulaşmak için her şeyi altüst etti . _ Hedefe paranın
yardımıyla ulaşılmaz , daha ziyade siz hedefinize giden yolu yaratırken takip
eden parayla elde edilir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Artık sarkaçların ne kadar güçlü bir etkiye sahip olduğunu ve efsaneler ve
yanlış anlamalar için ne kadar çok tohum ekildiğini görebilirsiniz .
Bu satırları okuduğunuzda , bir insanın önce büyük bir sanayici , bankacı ya da
film yıldızı , sonra da milyoner olduğunun çok açık olduğunu söyleyerek itiraz
edebilirsiniz . _ _ Milyoner olanların zenginliği değil , kendi hedeflerinin peşinden
gitmeyi düşünen kişiler olduğu doğrudur . _ _ _ _ _ _ _ Çoğunluk bunun tersini
düşünüyor ve yapıyor . _ _ Ya kendi hedeflerinin yerine yapay bir ikame koyarak
başka birinin amacına hizmet ederler ya da önce zengin olma koşulu ulaşılmaz
göründüğü için kendi hayallerinden tamamen vazgeçerler . _ _ _
Aslında zenginliğin hiçbir sınırı yoktur . _ _ _ İstediğiniz her şeyi

arzulayabilirsiniz . _ Eğer gerçekten sahip olacaksan , onu alacaksın . _ _ _ Eğer
hedef size bir sarkaç tarafından empoze edilmişse , hiçbir yere varamazsınız . _
_ _ Hedefler hakkında daha sonra daha detaylı konuşacağız . _ Biraz acele
ediyorum ama bu kaçınılmaz çünkü para konusunda söylenecek başka bir şey
yok . _ _ _ _ _ _ Para, hedefinize giden yolda size eşlik eden bir özellikten başka bir şey
değildir . Para konusunda endişelenmeyin , o size kendiliğinden gelecektir . _ _ _ _ _
_ Artık en önemli şey , aşırı potansiyel yaratmamak için sermayenin önemini
minimuma indirmektir . _ _ _ _ _ _ _ _ Yalnızca başarmak istediğiniz şeyi düşünün . _
__
Aynı zamanda paraya da dikkat etmeli ve ona dikkatli davranmalısınız . _ _ _
Sokakta küçük bir para görürseniz ve onu alamayacak kadar tembelseniz , paraya
hiç saygı duymadığınızı gösterir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Niteliklerine dikkatsizce
davranırsanız , para sarkacının size karşı pek iyi bir şekilde
konumlandırılması mümkün olmayacaktır .
Para harcama konusunda da endişelenmeyin çünkü bu , görevinizi yerine
getirmenin gerekli bir parçası . _ Eğer bir şeye para harcamaya karar verdiyseniz
pişman olmayın . _ _ _ _ Büyük bir miktar biriktirmeye ve mümkün olduğunca az
harcamaya çalıştığınızda , güçlü bir aşırı potansiyel yaratırsınız çünkü
enerji tek bir yerde toplanmıştır . _ _ _ _ _ Bu durumda her şeyinizi kaybetmeniz
çok muhtemeldir . _ _ _ _ Para harcanmalı _ _
Enerji akışının olmadığı yerde potansiyel ortaya çıktığından akışı devam ettirmek
akıllıca olacaktır . _ _ _ Zengin insanlar , birikmiş servetlerinin aşırı potansiyelini azalttığı
için hayır kurumlarını haklı nedenlerle desteklerler . _ _
Mükemmellik
Son olarak , dengenin tehlikeye atıldığı en belirsiz ve paradoksal yola bakıyoruz . _ _

Küçük başlayan şeyler çok ciddi sonuçlara yol açabilir . _ _ _ _ Genellikle bize çocukluktan itibaren
işleri dikkatli yapmamız öğretilir ; _ titiz olmak ve her zaman elimizden gelenin en iyisini
yapmak . Sorumlu olmamız öğretiliyor ve bize neyin doğru , neyin yanlış olduğu duygusu
aşılanıyor . _ _ _ _ _ Şüphesiz ki olması gereken de budur ; aksi halde gelecek nesil tam bir
serseri ve tembeller ordusuna dönüşecekti . _ _ Bu tür bir yetiştirmenin olumsuz tarafı ,
sarkacın bazı taraftarlarında mükemmellik çabasının o kadar derinden aşılanmış
olmasıdır ki , bu onların kişiliklerinin bir parçası haline gelir . _ _ _ _
Bazı insanlar mükemmelliğe takıntılı hale gelir ve bunun sonucunda hayatları sürekli
bir savaşa dönüşür . _ _ Neyle mücadele ettiklerini elbette tahmin edersiniz : Dengeli güçler . _ _
Her şeyde mükemmelliğe ulaşma ihtiyacı , enerji düzeyinde zorluklar yaratır çünkü
mükemmeliyetçinin yaptığı değerlendirmeler kaçınılmaz olarak çarpık olacaktır . _ _ _
Her zaman elinizden gelenin en iyisini yapmaya çalışmanın yanlış bir yanı yoktur , ancak
mükemmelliğe çok fazla önem verirseniz dengeli güçler devreye girecek ve her şeyi
mahvedecektir . Ayrıca bir tür kısır döngü yaratılarak kişinin takıntılarına daha da
gömülmesi sağlanır . _ _ _ _ _ Kişi mükemmelliği arzular ama tam tersini elde eder . Sonra
umutsuzca her şeyi düzeltmeye çalışırlar ama bu işleri daha da kötüleştirir . Sonunda
mükemmellik çabası bir alışkanlığa dönüşür ve hatta çılgınlığa bile dönüşebilir . _ _ _ _
İdealistin yalnızca kendisinden yüksek beklentiler yükleme eğilimi yoktur , aynı zamanda
başkalarından da yüksek standartlar bekleme eğilimi vardır , bu da yakınlarının
hayatını zehirleyebilir . _ _ _ _ _ _ _ Yüksek beklentileri, diğer insanların alışkanlıklarına
ve zevklerine karşı hoşgörüsüzlük olarak kendini gösterir ve bu da çoğu zaman kolayca daha
büyük çatışmalara dönüşen küçük çatışmalara neden olur .
Dışarıdan bakıldığında , her şeyde mükemmeli ararken aynı zamanda çevrenizdeki

herkese zulmetmenin ne kadar saçma olduğunu görmek kolaydır . _ _ _ _ _ _ _ _
Ancak mükemmeliyetçi , rolüne derinden kapılmış ve baştan çıkarılmıştır . _
kusursuz , yanılmaz , kısacası kusursuz oldukları düşüncesiyle . _ _ Mükemmel

standartları karşılamaya çalıştıkları için bu standartlara örnek olmaları
gerektiğini düşünürler , ancak bunu kendilerine itiraf etmezler çünkü genel olarak
konuşursak çoğu mükemmeliyetçi , kişinin kendi üstünlüğü duygusunu yaşamanın
pek de uymadığını fark edemeyecek kadar akıllıdır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ genel
olarak kabul edilen mükemmellik kavramlarıyla . Ancak bu özelliklere sahip bir
insanda her konuda haklı olma duygusu bilinçaltında çok derinlere yerleşmiştir . _
___
Bu noktada mükemmeliyetçi , kendisini insanlığın geri kalanı üzerinde en
yüksek yargıç konumuna yerleştirme ve diğer tüm kayıp ruhların nasıl ve ne
yapması gerektiğine karar verme cazibesine kapılma riskiyle karşı karşıya kalır . _ _ _
Doğal olarak mükemmeliyetçi kişi , herkesi doğru yola sokma yönündeki haklı
arzuyla motive olduğu için ayartmaya kolayca teslim olur ve her zaman haklı
olduklarını bildikleri için davranışlarını haklı çıkarmakta hiçbir zorluk
çekmezler . _ _ _ _ _ _ _ _
Artık “ kaderin hakemi ” kisvesine bürünerek , başkalarını yargılama ve
kınama hakkını üstlenirler . _ _ _ _ _ _ _ _ Gerçekte elbette yargılama gündelik
suçlamaların ve ikazların ötesine geçmiyor . _ _ _ _ Ancak enerji düzeyinde güçlü
bir aşırı potansiyel yaratılır . _ Akılsızların nasıl hareket etmeleri ,
düşünmeleri , neye değer vermeleri , neye inanmaları ve ne için çabalamaları
gerektiğine karar verme görevini “ hakim ” üstlenir . _ _ _ _ _ Eğer zayıf bir varlık
aniden kendi fikrine sahip olma hakkına sahip olduğuna karar verirse , hızla
onların yerine konulacaktır . _ _ _ Kimin kim olduğunu açıkça belirtmek gerekirse ,
herhangi bir direniş göstermeye cesaret eden herkes yargılanacak ,
cezalandırılacak ve etiketlenecektir . _
Elbette okuyucu burada resmedilen idealist tablosuna hiç benzemiyor . _ _ _ _ _ Her

zaman haklı olduğuna inanan bir kişinin bu kitabı okumaya başlaması pek olası
değildir . _ _ _ _ Başkalarının hayatlarını nasıl sürdürmeleri gerektiğini
bildiklerini hisseden mükemmeliyetçi , kendinden şüphe duymaz . _ _ _ Ancak burada
tasvir edilen mükemmeliyetçi gibi biriyle tanışırsanız iyice bakın çünkü burada
denge kanunlarının ne kadar kabaca göz ardı edilebileceğinin uç bir örneğini
görüyorsunuz . _ _ _ _ _ _ Hepimiz bu dünyada misafiriz . _ _ Kendi yolumuzu seçme
özgürlüğümüz var ancak hiç kimsenin başkalarını yargılama , cezalandırma
veya etiketleme hakkı ( ceza hukuku hariç ) yoktur . _ _ _ _ _ _ _ _
Mükemmellik için masum bir çaba olarak başlayan şey , ustanın ayrıcalıklarına
yönelik iddialarla sonuçlanır . _ Buna göre başlangıçta küçük problemler şeklinde
ortaya çıkan dengeli kuvvetlerin gösterdiği direncin şiddeti artar . _ _ _ İdealist bir
sarkaç tarafından korunursa , davranışları bir süreliğine yanlarına kalır , ancak
eninde sonunda yaptıklarının bedelini ödemek zorunda kalacakları zaman
gelecektir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bir misafir , sadece bir misafir olduğunu unutup usta rolünü
üstlendiğinde , tamamen dışarı atılma riskiyle karşı karşıya kalır . _ _ _ _ _ _
Önem
Son olarak , aşırı potansiyelin en yaygın nedeni olduğu için önem fikrine
bakacağız . _ _ _ _ _ Bir şeye aşırı anlam atfedildiğinde önem ortaya çıkar . Önem,
saf formdaki aşırı potansiyeli temsil eder . Önemin ortadan kalkması sürecinde
dengelenen kuvvetler , onu yaratan kişi için sorunlar yaratır . _ _
İç ve dış olmak üzere iki önem biçimi vardır . İçsel veya kişisel önem , kendi
erdemlerinizin veya eksikliklerinizin abartılmasını temsil eder . İçsel önemin
formülü şu şekildedir : " Ben önemli bir insanım " veya " Önemli işler yapıyorum " .
_ Algılanan kişisel öneme sahip ok terazinin dışına çıktığında , dengeli güçler
devreye girer ve " ateşli atış " hayal kırıklığı yaratan bir tokat atar . Yaptıkları
işe ya hiç ihtiyaç duyulmadığını ya da kötü yapıldığını keşfedeceklerdir . _ _
____
Göğsünüzü şişirmek ve burnunuzu havaya kaldırmak madalyonun yalnızca bir
yüzüdür . _ _ _ _ _ _ Madalyonun diğer yüzü ise aşırı tevazu ve kendini küçümsemedir .
_ _ Okuyucu bunun neye yol açtığını zaten biliyor . Fazla potansiyelin miktarı her
iki durumda da aynıdır , tek fark pozitif veya negatif değeridir . _ _ _ _
Dış önem , bir kişinin dış dünyada meydana gelen bir nesneye veya olaya büyük
anlam yüklemesi durumunda yaratılır . _ _ Bu durumda formül şu şekildedir : " Şu
falan benim için çok şey ifade ediyor " veya " Şunu şunu yapmak benim için gerçekten
önemli " . Sonuç olarak aşırı potansiyel yaratılır ve işler ters gider . İçsel önem
duygusu kontrol edilebilirken , dışsal önemde bunu yapmak çok daha zordur . _ _ _ _
_
Yerde yatan bir tahta boyunca yürümeniz gerektiğini hayal edin . _ _
Hiçbir şey daha kolay olamaz . Şimdi yürümek zorunda kaldığınızı hayal edin _ _ _
iki yüksek binanın çatıları arasına yerleştirilen aynı kalas . _ _ _ _ Tahtada

yürümenin önemi artacak ve kendinizi aksi yönde ikna etmek için yapabileceğiniz
hiçbir şey kalmayacak . _ _ _ _ Dış önemi ortadan kaldırmanın tek yolu bir
güvenlik ağına sahip olmaktır . _ Güvenlik ağının alacağı biçim öznel
olacak ve her duruma bağlı olacaktır . _ _ En önemli şey her şeyi terazinin bir
tarafına koymamaktır . _ _ _ _
Bir çeşit dengeleme , koruma veya alternatif plan olması gerekiyor . _
Aslında önem konusunda söylenebilecek her şey yukarıda söylendi . _ _ _ _

Eklenecek başka bir şey yok . Aslında bu bölümde bahsettiğimiz her şeyin , iç ve
dış önem temasının şu ya da bu varyasyonu olduğu bağlantısını zaten
kurmuş olabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ Öfke , tatminsizlik , kızgınlık, huzursuzluk ,
kaygı , umutsuzluk , utanç , umutsuzluk , korku , pişmanlık, bağlanma,
hayranlık, abartılı sevgi, idealleştirme, tapınma, zevk, hayal kırıklığı,
gurur , kibir, küçümseme, tiksinme , kırgınlık vb . hepsi şu veya bu şekilde
önemin tezahürleridir . Aşırı potansiyel , yalnızca içinizde veya dışınızda
var olan bir nesneye veya olaya aşırı önem atfettiğinizde yaratılır . _ _ _ _
Öngörülen önem , dengeli güç rüzgarlarını ortaya çıkaran aşırı

potansiyel yaratır . _ Bunlar da birçok farklı soruna yol açıyor ve hayat bir
hayatta kalma mücadelesine dönüşüyor . _ _ Artık iç ve dış önemin
hayatınızı ne kadar karmaşık hale getirdiğine kendiniz karar verebilirsiniz .
Ama hepsi bu değil . Kukla iplerini hatırla . Sarkaçlar duygu ve tepkilerinize
bağlanır : korku, endişe, nefret , sevgi , ibadet, görev çağrısı , suçluluk vb.
Artık bildiğiniz gibi , tüm bu durumlar öngörülen önemin bir sonucudur . Bu,
olup bitenlerin bir açıklamasıdır . Önünüzde bir nesnenin durduğunu hayal
edin . _ _ Enerji düzeyinde nesne nötrdür : ne iyi ne de kötü . _ Nesneye
yaklaşıyorsunuz , onu önemseme paketine sarıyorsunuz , kenara çekilip ona
bakıyorsunuz ve nefesiniz kesiliyor . _ Artık sarkaca vermek istediğiniz nesneye ,
enerjinize , bir bağlılık yarattınız . _ _ _ _ _ _ Önem , küçük bir eşeğin itaatkar
bir şekilde arkasında yürümesini sağlayan havuç gibidir . Bir sarkaç , enerjinizin
frekansına kilitlenmek , onu boşaltmak ve sonra sizi gitmenizi istediği yere
yönlendirmek için aynı havucu kullanır . _ _ _ _ _
Dünyanın geri kalanıyla uyum durumuna dönmek ve kendinizi sarkacın

yükünden kurtarmak için önemi azaltabilmelisiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kendinize
ve etrafınızdaki dünyaya verdiğiniz önemin düzeyini gözlemleyebilmesi için ,
içinizdeki Koruyucunun uykuya dalmasını engelleyebilmelisiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _
_ _ _ _ _ _ Bir şeylere verdiğiniz önem düzeyini azaltarak anında denge durumunu
yeniden kurarsınız . _ _ _ _ Boşluk ( aşırı potansiyelin yokluğu ) sarkaçlara
bağlanacak hiçbir şey vermez ve dolayısıyla sizin üzerinizde kontrol kurmanın
hiçbir yolunu vermez . Hepimizin kendimizi uyuşturup cansız heykeller haline
getirdiğimizi öne sürüyor gibi görünmeme karşı çıkabilirsiniz . _ _ _ _ Kimseye
hiçbir şekilde tüm duyguları reddetmesini veya yaşadığı duyguların
yoğunluğunu azaltmasını söylemiyorum çünkü genellikle duygularınızla
savaşmak boşunadır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ İçeride her şey kaynıyorken , kendinizi
kontrol altında tutmaya çalışmak ve dışarıdan sakin kalmak için çabalamak ,
sadece daha fazla aşırı potansiyel yaratır . _ _ _ _ _ Duygular tutumlardan
kaynaklanır , dolayısıyla duygularınızla savaşmak yerine tutumunuzu
değiştirmek daha anlamlıdır . _ _ _ _ _ Duygular ve duygular basitçe bir şeye
olan ilişkinizin veya tutumunuzun bir sonucudur ve bu tutum tek bir şeyden
kaynaklanır : önem .
Mesela ailemden birinin çocuğu olmuşsa , bir akrabam vefat etmişse , bir
düğün ya da başka bir aile toplantısı planlanmışsa bunlar benim için ne
önemli ne de kayıtsız kalıyorum . _ _ _ _ _ _ _ Farkı görüyor musun ? _ Olayı
sorun haline getirmiyorum , duygusal tepkilerimle kendime ve çevremdekilere
eziyet etmiyorum . _ _ _ _ _ _ _ Peki şefkatin ne olduğunu sorabilirsiniz . _
Merhametin ve ona gerçekten ihtiyacı olanlara yardım etmenin hiçbir zaman
kimseye zarar vermediğini söylerken sanırım haklı olurum ama yine de
şefkatle bile ona nasıl önem verdiğinizi gözlemlemek önemlidir . _ _ _ _ _ _ _
Birine gerçekten ihtiyacı olduğunda yardım etmekten bahsettim ama bazen
insanlar sadece acı çekmek isterler . Bundan hoşlanırlar ve şefkatinizi
uyandırmak , yalnızca sizin zararınıza kendi kendini onaylamanın bir
yoludur . _ _ _ Ya da mesela sokakta dilenen bir sakat görüyorsunuz ve ona biraz
para veriyorsunuz ama siz ilerledikçe sakat size sırıtıyor ve onun aslında bir
sakat değil , profesyonel bir dilenci olduğu ortaya çıkıyor . _ _ _ _ _ _ _
Kendilerini insanlarla çok yakından özdeşleştiren ve insan davranışının
çeşitli yönlerini benimseyen evcil hayvanlar dışında , hayvan ve bitki aleminde ,
insan toplumunda olduğu gibi bir önem yoktur . _ _ _ _ _ _ Görünüşe göre toplum
evcil hayvanları da etkiliyor . Vahşi davranışların dünyasında _ _ _ _ _
denge yasalarının sürdürülmesi açısından amacın yerine getirilmesine

dayanmaktadır . _ _ _ _ _ _ _ _ Hayvan davranışları tamamen içgüdülerle yönlendirilir . _
Önem , sarkaçların keyif aldığı yalnızca insan buluşudur . _ _
Dış öneme yönelik değerlendirmede aşırı önyargı , kişiyi fanatik yaparken ,
içsel öneme yönelik değerlendirmede aşırı önyargı , kişiyi despot yapar . _ _ _ _ _
Gerçeği tasvir etme şeklimden , insanın sonuçlarından korkmadan adım

atmasının pek mümkün olmadığı izlenimine kapılmış olabilirsiniz . _ _ _ _ _
_ _ Neyse ki işler o kadar da kötü değil . Dengeli güçler , ancak işlerin nasıl olması
gerektiğine dair kendi fikirlerinize çok güçlü bir şekilde bağlıysanız yaşamınızı
gözle görülür şekilde etkileyecektir ; _ takıntılısın ; _ ya da çok ileri gitmişsinizdir .
Sarkaçların rolü de açıktır . _ _ Hepimiz onların etkisi altına giriyoruz . Önemli
olan kontrol mekanizmasının çok farkında olmaktır ; _ _ _ _ _ sana nasıl
bağlandıklarını ve onların ne kadar ileri gitmelerine izin vereceğini . _
Önemin azaltılması , hayatınızdaki sorunları yalnızca önemli ölçüde
ortadan kaldırmaz . İçsel ve dışsal önemden vazgeçtiğinizde , seçme özgürlüğü
denilen hazineyi elde edersiniz . _ _ _ _ _ Ancak Transerfing'in temel ilkesine göre
otomatik olarak seçim özgürlüğüne sahip olduğumuzu söylediğinizi duyar gibiyim .
_ _ _ Bu doğru , seçme özgürlüğümüz var ama çoğu zaman bunu nasıl
kullanacağımızı bilmiyoruz çünkü dengeli kuvvetler ve sarkaçlar yolumuza
çıkıyor . _ _ _ _ _ _ _ _ Önemin yansıtılmasıyla tüm yaşamımız dengeli
güçlerin eylemleriyle mücadele ederek geçer . _ _ _ _ Bilinçli seçimler yapmak veya
hayatta gerçekten ne istediğimizi düşünmek için yeterli enerjimiz kalmıyor . _ _ _ _
_ _ _ Sarkaçlar kontrolü ele geçirmek ve kendi fikirlerini uygulamak için kendi
yollarından çekilirler . _ Bunda nasıl bir özgürlük olabilir ? _
İster iç ister dış olsun , şeylere atfettiğimiz tüm önem sadece bir yansımadır .
_ _ Bu dünyada hiç kimsenin gerçek bir önemi yok ama yine de yaşamın zenginlikleri
bizim için mevcut . _ _ Sahilde keyifle oynayan , dalgalarda su sıçratan , eğlenen
çocuklar kendilerinin iyi mi kötü mü olduğunu , suyun iyi mi kötü mü olduğunu ya da
diğer çocukların iyi mi kötü mü olduğunu düşünmezler . _ _ _ _ _ _ Durum değişmese
de onlar sadece mutlu ve doğayla uyum içindeler . _ _ _ Hepimiz dünyaya böyle ,
doğanın bir çocuğu olarak geldik . _ _ Eğer kişi uyum durumunu korursa , hayatın
sunabileceği en iyi şeyler ona sunulacaktır , ancak kişi önemini yansıtmaya başlar
başlamaz sorunlar ortaya çıkar . _ _ _ _ _ _ _ İnsanlar öngörüleri ile yaşadıkları
sorunlar arasındaki nedensel bağlantıyı göremiyorlar . _ _ _ _
deneyimler yaşarlar ve böylece dünyanın gerçekten düşmanca bir yer olduğu ,

istediklerinizi elde etmenin gerçekten zor olduğu fikrine kapılırlar . _ _ _ _ _
Aslında arzularınızı gerçekleştirme yolundaki tek engel , yapay önemin
yansıtılmasıdır . _ _ _ _ _ _ _ Seni şu ana kadar her şeyin gerçeğinin bu olduğuna
ikna edememiş olabilirim ama henüz tartışmalarım bitmedi ! _ _ _ _ _ _ _ _ _
Savaştan Dengeye
Dengeli kuvvetlerin hareketine karşı koymanın bir yolu olup olmadığını

merak edebilirsiniz . _ _ _ Aslında günlük yaşamımız dengeli güçler arasında
devam eden bir savaştır . _ _ _ Karşılaştığımız tüm zorluklar ve sorunlar
dengeli kuvvetlerin eylemleriyle bağlantılıdır . _ _ _ _ _ Dengeli güçlere direnmeye
çalışmak boşunadır çünkü ne olursa olsun kendi istediklerini yapacaklardır . _ _
_ Eylemlerinin sonuçlarından kaçınmaya yönelik herhangi bir çaba , yalnızca
durumu daha da kötüleştirecektir . Dengelenmiş kuvvetlerin etkisinin tek çaresi ,
altta yatan sorunun bir sonucu olarak ortaya çıkan aşırı önem potansiyelinin
azaltılmasıdır . _ _ _ _ _ _ Hayatın bize sunduğu durumlar o kadar çeşitlidir ki ,
hepsini kapsayan evrensel bir tarif vermek imkansızdır . _ _ _ _ _ _ _ Ancak yolu
kolaylaştırmak için yapılabilecek bazı genel öneriler vardır . _ _ _ _
İnsanlar , önemli bir temele dayalı duvarlar inşa etmek için çok zaman
harcıyorlar , ancak kafalarını duvara vuruyorlar veya altından sürünmeyi deniyorlar . _ _ _
Engeli aşmaya çalışmak yerine temeldeki tuğlaları söküp ufalamak daha iyi olmaz
mıydı ? _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ İnsanlar yollarına çıkan engeller konusunda çok net bir
görüşe sahip olma eğilimindedirler ancak engellerin üzerine inşa edildiği temel
konusunda çok karanlık bir görüşe sahiptirler . _ _ Kendinizi sorunlu bir durumda
bulursanız , nereye çok fazla yoğunluk yüklediğinizi , çok ileri gittiğinizi veya
takıntılı hale gelip sonuç olarak aşırı önem verdiğinizi belirlemeye çalışın .
_ Bir şeyin sizin için anlamını belirleyin ve sonra onu bırakın . _ _ Duvar
yıkılacak , engeller ortadan kalkacak ve sorunlar kendiliğinden çözülecek . _ _ _ _ _
Engelleri aşmaya çalışmayın ; _ _ önem düzeyini azaltır . _
Önemini azaltmak , duygularınızla savaşmak veya onları bastırmaya

çalışmak anlamına gelmez . _ Aşırı duygular ve endişeler öngörülen önemin
doğrudan sonucudur . _ _ Ele alınması gereken sebeptir ve sebep de , olay veya
başka bir nesne ne olursa olsun , onunla olan ilişkinizdir . _ _ _ _ _ Felsefi bir duruş
sergilemenizi tavsiye edebilirim . _
Bu yaklaşım zaten tüm değeriyle sağılmış olmasına rağmen , mümkün

olduğu kadar hayat . _ _ _ _ Eşyalara önem vermenin size sıkıntıdan başka bir
şey getirmeyeceğinin bilincine varmalı ve bu anlayışla eşyalara verdiğiniz
önemi bilinçli olarak azaltmalısınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Dış önemi azaltmanın , kişinin sorumluluklarını ihmal etmesiyle ya da

çevresinde olup biteni küçümsemesiyle hiçbir ilgisi yoktur . Aksine , ihmal ,
öngörülen önem söz konusu olduğunda madalyonun diğer yüzüdür . _ _ _ Hayata
karşı sağduyulu bir tutum sürdürmeyi de içeren , basit bir yaşama ihtiyacı
vardır . _ Dikkatsizliğe ve abartıya yer yoktur . _ _ Bir insanın iyi mi kötü mü
olduğunu bu kadar düşünmek yerine , hayatın sınırlarını kabul etmeye
çalışın . _ _
İçsel önemi azaltmanın da boyun eğmekle ya da kendinizi küçümsemekle
hiçbir ortak yanı yoktur . _ İnsanın hayattaki günahlarından ve hatalarından
hoşgörüyle tövbe etmesi , erdemlerini ve başarılarını sergilemekle aynı
şeydir . _ Tek fark , ister olumlu ister olumsuz olsun , her davranış türünün
taşıdığı değer işaretinde yatmaktadır . _ Pişmanlığınız ancak üzerinizde
kontrol kurmak isteyen sarkaçların işine yarar . _ _ _ _ _ _ Kendinizi olduğunuz
gibi kabul edin . Kendinize kendiniz olma lüksüne izin verin . Kendi erdemlerinizi
ve kusurlarınızı ne yüceltin ne de küçümseyin . Ne önemli ne de tamamen
önemsiz olduğunuzu anladığınız bir iç huzur durumu için çabalayın . _ _ _
Durumunuz büyük ölçüde belirli bir olayın sonucuna bağlıysa alternatif bir
çözüm bulmaya çalışın . _ _ _ _ Bir tahta üzerinde yürürken sakin kalabilmek
için bir güvenlik ağınızın olması gerekir . _ _ _ Her durumda güvenlik ağı
farklı olacaktır . _ _ _ _ Belirli bir durumda neyin güvenlik ağı olarak hizmet
edebileceğini kendinize sorun ve dengeli güçlere karşı savaşmanın faydasız
olduğunu unutmayın . _ _ _ Korkuyu veya heyecanı da bastırmaya
çalışmamalısınız . _ _ Yalnızca bir şeye verdiğiniz önemin düzeyini
azaltabilirsiniz ve bu da ancak bir tür güvenlik ağınız veya bir B planınız
varsa yapılabilir . Sepet ne kadar güvenli görünürse görünsün , asla tüm
yumurtalarınızı aynı sepete koymayın . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Aşırı potansiyel
yaratmayan tek şey mizah duygusu , kendinize ve başkalarına gücenmeden
gülme yeteneğidir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Tek başına bu bile sizin yürüyen , konuşan bir
manken olmanızı engellemeye yeter . _ Mizah önemin yoğunluğunu azaltır .
_
Bir sorunu çözmeye çalışırken bir altın kuralı izleyin : Çözümün nerede
olabileceğini düşünmeye bile başlamadan önce , öncelikle sorunla ilişkilendirdiğiniz
önem düzeyini azaltın . _ _ _ _ _ Bu şekilde dengeli kuvvetler engel teşkil
etmeyecek ve problem hızlı ve kolay bir şekilde çözülebilecektir . _ _ _
Önemini azaltmak için öncelikle sorun veya durumun öngörülen aşırı
önemin bir sonucu olarak ortaya çıktığını hatırlayın ve farkına varın .
_ _ _ Her sorunun aşırı önemden yaratıldığını kendinize açıklayıncaya
kadar , tamamen sarkacın gücü altında kalarak , bir rüyadaymış gibi kendinizi
onun yoğunluğuna gömmeye devam edeceksiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Durun ,
yanılsamadan kurtulun ve öngörülen önemin neye yol açtığını hatırlayın .
Daha sonra söz konusu duruma karşı tutumunuzu kasıtlı olarak değiştirin .
Bunu yapmak zor değil . _ Bir şeye aşırı anlam yüklemenin sadece engel teşkil
edeceğini zaten biliyorsunuz . _ _ _ Asıl zorluk , içsel ve dışsal öneme sahip
yansıtmaları canlandırdığınızı yeterince çabuk hatırlamaktır . _ _ _ _
_ Tüm içsel değerlerinizi sürekli takip eden iç tanığınızın , Koruyucunuzun
yardımına ihtiyacınız var . _ _ _ _ _ _
Kasların gerginleşmesi gibi , kişinin düşünceleri de önemin gücü tarafından

ele geçirilir . _ _ _ _ _ Bir şey sizi rahatsız ettiğinde sırtınızdaki kaslar spazma
girer . _ _ _ Sebep olduğu acıyı hissedene kadar bu bölgelerdeki gerilimi fark
etmezsiniz . _ _ _ _ _ Eğer zamanında hatırlamış olsaydınız ve kaslarınıza
dikkat etseydiniz , spazm haline gelmeden önce gerilimi serbest bırakabilirdiniz .
_______
Hazırlandığınız bir olaya aşırı önem vermeye başladığınızda
kendinizi yakalamaya çalışın . _ _ _ _ _ _ Eğer olay sizin için gerçekten önemliyse ,
olayı abartmamaya çalışın . _ _ _ _ _ _ _ Başarının en iyi tarifi kendiliğindenlik ,
doğaçlama ve sağduyulu bir tutumdur . _ Her türlü hazırlık , aşırı ciddi ve
dikkatli bir şekilde değil , bir güvenlik ağı oluşturarak yapılmalı ; _ bu
yalnızca etkinliğe atfedilen önem düzeyini artıracaktır . _ _ _ _ _ _ Bir şey
hakkında endişeleniyorsanız ve bu konuda hiçbir şey yapmıyorsanız , bu da
ona verdiğiniz önemin düzeyini artırır . _ _ _ Aşırı önem potansiyeli eylemle
birlikte yok olur . Düşünme , harekete geç ! Eğer harekete geçemiyorsanız hiç
düşünmemek daha iyidir . _ _ _ _ _ Dikkatinizi başka bir şeye kaydırın ve
mümkün olduğunca durumu bırakın . _ _ _ _ _
Herhangi bir eylemde en yüksek verimlilik düzeyi , kişi dikkatinin odağını

kendisinden ve nihai hedeften eylemi gerçekleştirme sürecine kaydırmayı
başardığında elde edilir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu durumda kişi ne " önemli bir iş yapıyor
" ne de " işin kendisi önemli " . Aşırı potansiyel ortadan kaldırılır ve dengeli
kuvvetler müdahale etmez . Eylem tarafsız bir şekilde tamamlanır , ancak hiçbir
şekilde dikkatsizce veya kaygısızca tamamlanır . Birinin neden dikkat odağını
nihai hedeften uzaklaştırması gerektiğini merak ediyor olabilirsiniz . _ _ _ _ _ _
Sonuçta , nihai hedefi düşünmüyorsanız işinizi nasıl yapabilirsiniz ? _ _ _ _ _ _ _ _ Bu
daha az açık ve merak uyandıran gerçeğin anlamının anlaşılması , bu kitabın
sonraki birkaç bölümünü okuduğunuzda daha net hale gelecektir . _
Neden bazen belirli bir olay hakkında gerçekten endişelenebiliyorsunuz ? _ _ _ _ Her

zaman ters gidebilecek her türlü şeyi hayal ederek düşünüyorsunuz ama sonunda her
şey sorunsuz ve beklenenden çok daha iyi mi gidiyor ? _ _ _ _ _ _ Diğer zamanlarda tam
tersi olur. Tamamen öngörülemeyen komplikasyonları ve hoş olmayan yanları olduğu
ortaya çıkan belirli bir olay hakkında özellikle endişelenmiyorsunuz . _ _ _ _ _ İlk
durumda , duruma ilişkin kişisel değerlendirme alışılmışın dışında olumsuz ,
ikinci durumda ise tamamen olumlu . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Sonuçta yaşananlar ise bireyin
yarattığı aşırı potansiyeli dengeleme işlevi gören dengeli kuvvetlerin etkisinin
sonucudur . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Buradan yola çıkarak , sınavdan hemen önce olası en kötü senaryoları kasıtlı
olarak zihninde canlandıran bir öğrencinin yüksek not alma ihtimalinin daha yüksek
olduğu varsayılabilir . _ Ne yazık ki öyle olmuyor çünkü ruhtan değil de akıldan
kaynaklanan niyetlerde samimiyet yoktur . _ _ _ _ _ _ Kendinizi kandırmayı
deneyebilirsiniz ama sahte samimiyetin arkasında hiçbir enerji yoktur . _ _
Yalnızca ruhtan gelen bir niyetin meyve suyu vardır . _ _ _ Bu nedenle , sadece
görselleştirme yoluyla istenen sonucu yaratmaya çalıştığınızda işe yaramıyor ,
ancak bu daha sonra konuşacağımız bir konudur . _ _
Hiçbir durumda sahip olduklarınızla övünmemelisiniz , bunları hak etmiş olsanız
ve bunları adil bir şekilde almış olsanız bile , henüz başaramadığınız şeyler
hakkında hiçbir şey söylemeyin , çünkü dengeli güçler size karşı hareket edecektir . _
___
Kendinizi evinizdeymiş gibi hissedin ancak ziyarete geldiğinizi unutmayın . _ _ _
Çevrenizdeki sarkaçlarla dengedeyseniz , onlarla birlikte sallanıyorsunuz . _ _ _ _
birlik halinde hayatınız keyifli olacak ve kolaylıkla akacak . _ Dünyanın

geri kalanıyla rezonant bir uyum içinde titreştiğinizde , bu size enerji verir ve
özel bir çaba harcamadan hedeflerinize ulaşırsınız . _ _ _
Kendinizi , etrafınızdaki dünyayla dengede yaşamanın neredeyse
imkansız olduğu bir duruma sürüklediyseniz ( örneğin , kocanız sizi
dövüyorsa ) , o zaman çevrenizi değiştirmek için bu önemli adımı nasıl
atacağınızı iyice düşünmelisiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Gidecek hiçbir yerinizin
olmadığını hissediyorsanız bu , sizi kontrol altında tutmaya çalışan bir
sarkacın size aşıladığı bir fikirdir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Her zaman bir
çıkış yolu vardır , bazen birden fazla . Açık pencereyi fark etmeyen cam
paneldeki sineği hatırlıyor musunuz ? _ _ _ _ Kötü düşünülmüş ani
hareketlerden kaçınılmalıdır . _ _ _ _ Herhangi bir soruna verebileceğiniz
en iyi çözüm , ona verdiğiniz önem düzeyini düşürdüğünüz ve huzur içinde
yaşamanızı engelleyen yıkıcı sarkacın etkisinden kendinizi
kurtardığınız anda karşınıza çıkacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Kendinizi bir sarkaçtan kurtarmanın iki yolunu zaten biliyorsunuz : yenmek ve onun salını
Bu düşünceyle , karmaşık ve zorlu denge konusuna ilişkin bu bölümü
sonlandırıyorum . _ _ Artık dengeli kuvvetler mekanizmasının nasıl
çalıştığını anladığınıza göre , şu veya bu başarısızlığın nedenini
kolayca belirleyebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ Denge ilkesine uymanın önemli olduğu
sonucuna vardık . _ _ _ _ Geriye sadece prensibin çok hararetli bir şekilde
uygulanmasına , ona takıntılı veya fanatik hale gelinmesine karşı bir
uyarıda bulunmak kalıyor ; çünkü bu sadece prensibin kendisini
olumsuzlayacaktır . _ _ _ _ Bir çıyana nasıl yürümesi gerektiğini en ince
ayrıntısına kadar anlatmaya çalışırsanız , kafası o kadar karışır ki ,
hiç hareket edemeyecek hale gelir . _ _ _ _ Her şey ölçülü . Ara sıra dengeyi
biraz olsun bozmak için kendinize izin verin . _ Oku terazinin dışına
itmediğiniz sürece kötü bir şey olmayacak . _ _ _ _ _ _
ÖZET
Aşırı potansiyel, yalnızca kendinize önem verdiğinizde yaratılır.

değerlendirme.
Yalnızca bir şeye kişisel olarak atfettiğiniz önem, değerlendirmenize enerji

katar.
Değerlendirmeniz gerçekliğin çarpıtılmasını temsil ediyorsa, yaratılan aşırı

potansiyelin gücü artar.
Dengeli kuvvetlerin etkisi aşırı potansiyeli ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır.
Dengeli kuvvetlerin eylemi genellikle potansiyeli yaratan orijinal niyetin tersidir.
Kendinizi kiraya verirken, içinizdeki Koruyucuya kusursuz kalmanıza yardımcı olması

talimatını verin.
Hoşnutsuzluk ve yargılama her zaman dengeli güçleri aleyhine çevirecektir.
Sen.
Olumsuz tepki alışkanlıklarının yerini olumlu enerji aktarımının alması önemlidir.
Koşulsuz sevgi, ibadete veya ibadete ihtiyaç duymadan hayranlıktır.

elinde bulundurmak.
Koşulları belirlemek ve karşılaştırmalar yapmak bağımlı ilişkilere yol açar.
Bağımlı ilişkiler aşırı potansiyel yaratır.

İdealleştirme ve abartma her zaman hayal kırıklığıyla sonuçlanır.
Karşılıklı sevgiyi deneyimlemek için sahip olma hakkından vazgeçmelisiniz.
Aşağılama ve gösteriş ifadelerinin bedelini her zaman ödemek zorundasınız.
Üstünlüğünüzü iddia etme ihtiyacını bırakın.
Eksiklikleri gizlemeye çalışmak tam tersi etki yaratır.
Olumlu nitelikleriniz her türlü yetersizliği telafi eder.
Hedefinizin önemi ne kadar büyük olursa, gerçekleşme olasılığınız da o kadar az olur
bunu başarmak.
Arzular, öngörülen önem ve bağımlılığın yarattığı aşırı potansiyelden

kurtulduklarında gerçekleşir.
Suçluluk duygusunu ve eylemlerinizi haklı çıkarma ihtiyacını bırakın.
Suçluluk duygusundan kurtulmak için kendinize kendiniz olma iznini vermeniz yeterlidir.
Kimsenin seni yargılamaya hakkı yok. Kendin olmaya hakkın var.
Para, hedefinize giden yolda bir özellik olarak kendiliğinden gelir.
Parayı sevgi ve dikkatle karşılayın ve ondan ayrılmadan ayrılın.
pişmanlık.
İçsel ve dışsal önemden vazgeçerek özgürlüğe kavuşursunuz.

seçenek.
Önem projeksiyonu, arzularınızı gerçekleştirme yolundaki tek engeldir.
Engelleri aşmaya çalışmayın; önem miktarınızı azaltın

onlara projelendirin.
Endişelenmeden dikkat edin.
Bölüm V. İNDÜKLENMİŞ GEÇİŞ
Olumsuz Bilgileri Almayın _ _
Nesil Değişimi
İnsanlar her zaman “ eski güzel günlerin ” özlemini çekmişlerdir . Yaşlandıkça

hayat bir şekilde daha da kötüleşiyor gibi görünüyor . İnsanlar , sağlıkları bir
yana , renklerin daha zengin , ilk izlenimlerin daha canlı , hayallerin ulaşılabilir ,
müziğin daha iyi , iklimin daha uygun , insanların daha cana yakın , etin daha
yumuşak olduğu gençliklerini ve zamanlarını anımsamaya başlıyor . _ Hayat
umutla , keyifle , sevinçle doluydu . Aradan belli bir süre geçtikten sonra insanlar
olayların kendilerini eskisi kadar mutlu etmediğini hissetmeye başlarlar . _ _ _ _
_ _ _ Piknikler, partiler , konserler , filmler , kutlamalar , randevular , ılık deniz
suyu … Objektif bir bakış açısıyla bakıldığında tüm bunlar hâlâ hemen
hemen aynı kalitede . Partiler hâlâ eğlenceli , filmler hâlâ ilgi çekici ve deniz suyu
hâlâ sıcak . Ancak hayat artık eskisi gibi değil . _ _ _ _ Renkler soldu , tepkilerimiz
donuklaştı ve coşku azaldı . _ _ _
Neden gençken her şey çok daha harika oluyor ? _ _ _ _ _ Gerçekten yaşlandıkça
algımız keskinliğini yitiriyor olabilir mi ? _ _ _ _ _ _ _ _ Yaşımız biraz ilerledi
diye gülme , ağlama , tat ve renk algılama , gerçeği yalandan ayırma , iyiyle
kötüyü ayırma yeteneğimizi kaybetmeyiz . _ _ _ _ _ _ _ Peki dünya yavaş yavaş
yokuş aşağı gidiyor olabilir mi ? Hayır , dünya kötüye gitmiyor . Şeyler sadece
görünüyor
bazı insanlar için daha da kötüleşmek . Gerçekte olan şey , kişinin , eski yaşam
çizgilerine paralel uzanan , her şeyin , birey onları geride bırakmadan önceki kadar
iyi olduğu olumsuz bir yaşam çizgisine kaymasıdır . _ _ _ _ _ _ _ _ Memnuniyetsizliğini
ifade ederek kişi , kendisini içine çeken ve işlerin gerçekten eskisinden ' kötü ' olduğu
yaşam çizgilerine uyum sağlar . _
Transurfing ilkesine göre alternatifler alanında herkes için her şey var . _ _ Bir
kesimde hayatın renkleri grileşirken , bir başka kesimde hayat her zamanki gibi parlak
ve neşeli kalıyor . _ _ _ _
Negatif düşünce enerjisi yayan bir kişi kendini farklı bir manzaraya sahip bir sektöre
çekilir ancak dünya herkes için aynı kalır . _ _ _ _ _ _ Bu yalnızca birinin sakat
kaldığı , evini , sevdiklerini kaybettiği veya alkolik olup hayatını mahvettiği aşırı
durumlarda geçerli değildir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Çoğu durumda , kişi yaşamı boyunca düzenli
olarak manzaranın renklerinin önceki yaşam çizgisine göre daha soluk olduğu yaşam
çizgilerine kayar . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu gerçekleştiğinde kişi , yıllar önce her şeyin ne
kadar canlı ve taze olduğunu hatırlamaya başlar .
Bir çocuk doğduğunda dünyayı olduğu gibi kabul eder . _ _ _ Çocuk , hayatının
daha iyiye ya da daha kötüye doğru değişebileceğinin farkında değildir .
Gençler henüz şımarık olmadıklarından daha az seçicidirler . _ _ _ _ _ Hala dünyayı
kendileri için keşfetme ve hayattan zevk alma göreviyle meşguller çünkü şikayet
nedenlerinden çok umutları var . _ _ _ _ _ _ _
Hayatın oldukça iyi olduğunu düşünüyorlar ve daha da iyi olmasını bekliyorlar . _ _ _
Zamanla talihsizlik ve başarısızlık yaşarlar ve tüm hayallerin gerçekleşmediğini
anlamaya başlarlar ; _ _ _ _ _ bazı insanların durumunun daha iyi olduğunu ve
güneşteki yerleri için mücadele etmeleri gerektiğini . _ _ _ _ Zaman geçtikçe umuttan çok
şikayet sebebi bulabilirler . _ _ _ _ _ _ _ Hoşnutsuzluk ve sızlanma , kişiyi başarısız
yaşam çizgilerine iten itici bir güç haline gelir . Transerfing terimleriyle ifade edersek ,
bu tip kişi negatif enerji yayar ve bu enerji onları kendi düşünce enerjisinin negatif
parametrelerine karşılık gelen yaşam hatlarına aktarır . _ _
Hayat siz ne kadar kötü olduğunu düşünürseniz o kadar az tatmin edici olur . Çocuklar
nadiren çocukluklarının iyi geçip geçmediğini düşünürler . _ _ Çocukken her şeyi
olduğu gibi kabul ederiz . Dünyayı yeni keşfetmeye başladık ve eleştiri
alışkanlığını henüz edinemedik . _ _ _ _ _ _ _ Bize en büyük hakaret
Çocukken deneyim , çok aranan bir oyuncağın bir akraba tarafından satın
alınması değildir . Ancak biraz yaşlandıkça etrafımızdaki dünyaya bizi
giderek daha az tatmin ettiği için kızmaya başlarız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Ne kadar çok
şikayet edersek , sonuç o kadar kötü olur . Gençlik dönemini atlatıp olgun bir
çağa ulaşan herkes , küçükken birçok şeyin daha iyi olduğunu söyleyecektir . _ _ _
____
Paradoks budur : Sizi hayal kırıklığına uğratan koşullarla
karşılaşırsınız ve memnuniyetsizliğinizi ifade edersiniz , bu da durumu daha
da kötüleştirir . _ _ _ _ Hoşnutsuzluğunuz size üçlü bir bumerang gibi geri döner .
_ _ İlk olarak , hoşnutsuzluğunuzun yarattığı aşırı potansiyel , dengeli
güçleri size karşı çevirir . İkinci olarak hoşnutsuzluğunuz , sarkaçlı bir
varlığın enerjinizi çekebileceği bir kanal görevi görür . _ _
Üçüncüsü , negatif enerji yayarak karşılık gelen titreşimin yaşam çizgilerine
geçersiniz .
Olumsuz tepki verme alışkanlığı o kadar köklü ki insanoğlu , besin zincirinin
daha aşağılarında yer alan diğer canlılara karşı farkındalık kapasitesi
açısından sahip olduğu avantajı kaybetmeye başlıyor . _ _ İstiridye ayrıca
dış tahriş edici maddelere de olumsuz tepki verir , ancak istiridyeden farklı
olarak insan , dış dünyayla olan ilişkisini bilinçli ve kasıtlı olarak düzenleyebilir .
Yine de çoğu insan farkındalığın faydasını kullanmaz , bunun yerine en
ufak bir rahatsızlığa agresif bir şekilde tepki verir . Saldırganlık yanlışlıkla
güç olarak yorumlanır , ancak aslında kendini saldırgan bir şekilde ifade
etmeyi seçen bir kişi , mecazi anlamda konuşursak , bir sarkacın ağında
çaresizce titriyor da olabilir .
Hayatın eskisi kadar güzel olmadığını düşünebilirsiniz ama genç nesil

hayatın harika olduğunu düşünüyor . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Belki siz onların
yaşındayken her şeyin ne kadar harika olduğunu bilmiyorlardır . _ _ _
Demişken , siz gençken , yaşlı kuşak da hayattan şikayet ediyor , eski güzel
günleri anıyordu . _ _ _ _ Bu model , insan ruhunun , yalnızca olumlu anıları
bırakarak tüm olumsuz anıları silme eğilimiyle açıklanamaz . _ _ _ _ _ _
Eleştiri , sözde eskisinden daha kötü olan şimdiki ana yöneliktir . _ _ _ _ _ _
Hayatın her geçen yıl daha da kötüleştiği gerçeğini kabul ederseniz ,

dünyanın uzun zaman önce parçalanmış olması gerektiğini de kabul etmeniz
gerekir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Sayılamayacak kadar çok nesil var _
İnsanlık tarihinin başlangıcından bu yana geçti ve herkes hayatın renklerinin

solduğuna inanıyor . _ _ _ Pek çok yaşlı adam size Coca - Cola'nın eskiden ne
kadar daha iyi olduğunu kesinlikle söyleyecektir . Coca - Cola 1886'da icat edildi . O
zamandan bu yana kalitesi sürekli olarak kötüleşen kolanın şimdiye kadar ne kadar
iğrenç olduğunu hayal edin ! Veya belki de kişinin tat alma duyusu yaşla birlikte
zayıflar , ancak durum pek böyle değildir . Her neyse , yaşlı adam muhtemelen
size mobilya, kıyafet veya başka herhangi bir eşya olsun , bugün de her şeyin daha
düşük kalitede olduğunu anlatacaktır .
Eğer dünya herkes için aynı olsaydı , onlarca nesil sonra hayat herkes için bir
kabusa dönüşürdü . _ _ Peki dünyanın herkes için aynı olmadığı şeklindeki
paradoksal ifadeyi nasıl anlamalıyız ? _ _ _ _ _ Hepimiz alternatif yaşam
çizgilerinin maddi olarak gerçekleşmesinden oluşan aynı dünyada yaşıyoruz ve
yine de her birey farklı bir olası alternatifi deneyimliyor . _ _ Görünüşte insanların
kaderinde bariz farklılıklar var . _ _ _ _ _ Bazıları zengin , bazıları fakir ;
bazıları başarılı oluyor , bazıları ise mücadele ediyor ; bazıları şanslı ,
bazıları şanssız . Yaşadığımız ortak dünya içinde hepimizin kendi kişisel
gerçekliği var . Tıpkı bir kasabada zengin ve fakir mahallelerin olması gibi , bu
da oldukça basit görünüyor . _ _ _ _
Senaryo , rol ve manzara , gerçekliğin farklı tezahürlerinde farklılık gösterir .

Manzaradaki farkı takip etmek daha zordur . _ Bir kişi lüks arabasının
penceresinden dünyaya bakarken , bir başkası çöp konteynırının içinden
bakıyor . _ _ _ _ _ _ _ Bir kişi partiden keyif alırken diğeri sorunları hakkında
düşüncelere dalıp gidiyor . _ _ Biri bir grup mutlu genci görüyor , diğeri bir holigan
çetesini . Hepsi aynı şeylere bakıyorlar ama siyah beyaz filmin renkliden farklı
olması gibi algıladıkları görüntüler de farklı . _ _ _ _ _ Alternatifler alanında
her birey kendi sektörüne uyum sağlar ve böylece herkes kendi kişisel dünyasında
yaşar . _ _ _ _ _
Tüm bu dünyalar , içinde yaşadığımız uzay olarak anladığımız şeyi
oluşturan , üst üste gelen katmanlar halinde var olur . _ _ _ _ _
Hayal etmesi zor olabilir ama hiçbir katman diğerinden ayrılamaz . _ _ _ _ Her
birey kendi gerçekliğini yaratır ve bu gerçeklik etrafımızdaki dünyanın geri
kalanıyla kesişir ve etkileşime girer . _ _ _
Tek bir canlı var olmadan önce Dünya'nın nasıl bir yer olduğunu hayal edin .
Rüzgarlar esiyor, yağmurlar yağıyor, volkanlar patlıyor ve nehirler akıyor. Sonra
birdenbire çevresini gözlemlemeye başlayan bir insan doğuyor . _ _ _
o kişinin düşüncelerinin enerjisi , onun bu özel dünyadaki spesifik yaşamını

temsil eden alternatifler alanının belirli bir bölümünün maddi tezahürünü
teşvik eder . _ _ O kişinin hayatı dünyada yeni bir katmanı temsil ediyor . Daha
sonra başka bir katmanı oluşturan başka bir kişi doğar . Bir kişi ölür ve ölüm
eşiğinin ötesinde yaşananlara bağlı olarak bir katman kaybolur , belki de
dönüşür . _
Bir tür paralel dünyalarda başka yaşam biçimlerinin de var olduğunun belli
belirsiz farkındayız . _ _ Bir an için bu dünyalarda hiçbir canlının
bulunmadığını varsayalım , en azından şimdilik . _ _ _ _ _ _ Tek bir canlı
varlığın bile bulunmadığı uzayın maddi tezahürünü ne tür bir enerji teşvik
edebilirdi ? _ Sadece tahmin edebiliriz . Belki de yaşayan son yaratık öldüğünde
dünya da yok olacak ? _ İçinde kimse yoksa dünyanın var olduğunu kim
kanıtlayabilir ? _ _ _ _ Çünkü eğer etrafta dünyanın ( bizim anlayışımıza
göre ) var olduğunu söyleyecek hiç kimse olmasaydı . _ _ _ _ _ Konuşulacak bir
dünya olmayacaktı . _ _ _
Şimdilik bu kadar spekülasyon yeterli . Soyut varsayımlara saplanıp kalmak
istemiyoruz . _ _ _ _ _ Ancak Transurfing'in birçok modelden sadece biri olduğunu
unutmayın . Dünya ve onun içindeki yaşamla ilgili mevcut tüm teoriler
modellerden başka bir şey değildir . Ayrıca önem kavramını da hatırlayın
ve Transerfing evren modeline herhangi bir dışsal önem atfetmekten
kaçınmaya çalışın ; _ _ _ _ aksi halde , boş fikirlerin savunucusu olabilir ve
herkese kendi öznel dünya görüşünüzün doğruluğunu kanıtlamayı deneyebilirsiniz . _ _ _ _
Hakikat soyut bir kavramdır çünkü biz dünyanın yalnızca bazı biçimlerini ve
yasalarını anlayabiliyoruz . _ _ _ Buradaki amacımız yalnızca tercih ettiğimiz
evren modelinden maksimum pratik fayda elde etmektir . _ _ _ _
Şimdi nesiller konusuna dönelim . _ _ _ _ _ Kişi , yaşamı boyunca enerjisini
alternatifler alanındaki bir sektörün titreşiminden diğerine yeniden ayarlar ,
böylece kişisel dünyasının katmanını dönüştürür . _ _ _ _ _ _ _ Bir kişi , büyük
miktarda negatif enerji yayan hoşnutsuzluğunu ne kadar kolaylıkla ifade ederse ,
yaşam kalitesinin bozulma eğilimi de o kadar güçlü olur . _ _ _ _ Bir adam
yaşlandıkça büyük bir maddi zenginlik elde edebilir , ancak bu durum onun için
daha mutlu olması anlamına gelmez . Manzarasının renkleri de solabilir ve
hayat daha az keyifli hale gelebilir . _ _ _ Yaşlılar da gençler de aynı Coca -
Cola'yı içiyor , aynı okyanuslarda yüzüyor , aynı dağ yamaçlarında kayak
yapıyor ve her şey hemen hemen aynı _ _ _ _ _ _
uzun yıllar önceydi . Ancak yaşlı adam , kendi zamanında her şeyin daha iyi
olduğuna , genç ise her şeyin şimdi daha iyi olduğuna ve genç yaşlandığında
hikayenin şüphesiz tekerrür edeceğine inanıyor . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bu eğilimden hem iyiye hem de kötüye doğru sapmalar var . _ _ _ Bazen kişi
yaşlandıkça hayattan tat almaya başlar ve bunun tersi de olabilir ; _ _ _ _ _ _
Başarılı bir genç dibe vurana kadar yokuş aşağı gidebilir . _ _ Bununla birlikte ,
genel olarak nesiller , yaşlandıkça hayatın daha da kötüleştiği konusunda
hemfikirdir . Nesil katmanlarındaki değişim bu şekilde gerçekleşiyor . _ _ _ Yaşlı
kuşak daha kalitesiz bir yaşam çizgisine doğru kayıyor ve genç kuşak yavaş yavaş
arkadan geliyor . _ _ _ _ _ _ _ _ Değişim , her seferinde bir iyimserlik noktasından
başlayarak kademeli olarak gerçekleşir . İşte tam da bu yüzden dünya bir bütün
olarak aslında hiçbir zaman cehenneme dönüşmüyor . Herkesin kendi seçtiği
kendi katmanı vardır . _ _ Artık seçimin kişinin kişisel zararına nasıl
yapılabileceğine dair net bir resme sahip olacaksınız . _ _ _ _
Önceki bölümlerde kendi yaşam katmanınızda cehennem yaratmaktan nasıl

kaçınacağınızdan bahsetmiştik . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Ayrıca , bir kişinin dünyasının
eski bir bölümünü geri getirmesinin veya çocukluktaki gibi renk ve umutla dolu bir
yaşam çizgisine geri dönmesinin mümkün olup olmadığını merak edebilirsiniz .
_ _ _ _ _ _ _ _ _ Transerfing tekniği bu göreve yardımcı olabilir , ancak buna
bakmadan önce , ilk olarak bir kişinin başarı ve umutla dolu bir yaşam çizgisinden
şu soruyla yüzleşeceği bir yaşam çizgisine tam olarak nasıl geçebileceğini anlamak
faydalı olacaktır : " Öyleyse " _ _ _ _ _ _ _ _ hayatın tam olarak nasıl bu hale
geldi ? ”
Sarkaç Girdabı
İnsan ruhu , istenmeyen bilgi , düşmanlık , tehlike veya diğer negatif enerji
türleri gibi olumsuz tahriş edici etkenlere en güçlü şekilde tepki verecek şekilde
çalışır . _ _ Elbette olumlu etkiler de güçlü duyguları harekete geçirebilir ancak
korku ve öfke gibi duyguların yoğunluğu ve gücü , sevinç ve mutluluktan çok
daha ağır basar . _ _ Bunun nedeni , korku ve öfkenin hayatta kalmak için çok
önemli olduğu eski zamanlardan kaynaklanmaktadır . Böyle bir bağlamda neşenin
ne faydası var ? Kendinizi savunmak , tehlikeden kaçınmak ve yiyecek aramak
söz konusu olduğunda neşe o kadar da yararlı değildir . Ayrıca baştan sona
Tüm insanlık tarihi , neşe ve mutluluktan çok keder ve korku getiren yük ve
zorluklarla doludur . _ _ _ _ _ _ _
Bu, genel olarak insanın neden kasvet ve depresyon düşüncelerine kolayca teslim
olurken , sevinç ve mutluluk duyguları nispeten hızlı bir şekilde geçtiği
anlamına gelir . Hiç normal bir insanın çok fazla sevinçten acı çektiğini
duydunuz mu ? _ Stres ve depresyondan mustarip olan insanlara ise nereye
bakarsanız bakın çok sayıda rastlayabilirsiniz . _ _ _
Sarkaçlar , özellikle kitle iletişim araçları , insan algısının bu belirli
özelliklerinden aktif olarak yararlanır . Haberlerde nadiren iyi şeyler duyarsınız .
_ _ Genellikle bir haber programında , haberlerin ardından gelen olumsuz bir
gerçeği duyarsınız . _ _ Yavaş yavaş yeni ayrıntılar ortaya çıkıyor ve
hikayenin ayrıntıları baştan sona keyifle izleniyor ve dramatize ediliyor .
Felaketler , doğal afetler , terör eylemleri ve silahlı çatışmaları kapsayan
diğer olumsuz haberler de aynı prensiple sunulmaktadır . _ Desene dikkat edin .
Olaylar bir yoğunluk sarmalı içerisinde gelişir . İlk önce akılda kalıcı bir başlık
var ve ardından hikaye çözülerek daha fazla ayrıntı ortaya çıkıyor .
Duyguların eşit derecede yükselmesiyle gerilim yavaş yavaş zirveye çıkıyor .
Sonunda hikaye sona eriyor ve izleyicilere geçici bir sakinlik çökerken tüm bu
duygusal enerji uzaya salınıyor . _ _ _ _ _ _ _ Sonsuz diziler , kıyıya vuran
dalgalar gibi aynı oluşum ve salınım düzenine dayanıyor . _ _ _ _ _ _ Objektif
bir bakış açısından bakıldığında bu programların özel bir yanı yoktur .
_ Tüm “ drama ” kelimenin tam anlamıyla yoktan yaratılmıştır . Ancak sadece
iki veya üç bölüm izlemeniz yeterli ve bağımlısı oluyorsunuz . _ Sonuçta neden
özellikle ilginç hiçbir şey olmuyor ? _ _ Düşünce enerjinizin frekansı dizinin
sarkacına yakalandığı için bağımlı oluyorsunuz ve dikkatiniz alternatifler
alanındaki o sektöre odaklanıyor . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Yukarıda bahsettiğimiz sarmalı döndüren mekanizma budur : İnsan ilk başta

teorik olarak üzücü bulabileceği veya bulmayabileceği bir gerçekle karşı karşıya
kalır . _ _ _ _ _ _ Diyelim ki olay , başka bir ülkede yaşanan olumsuz bir olayla ilgili
yeni bir haber . _ _ _ _ _ _ _ Bu, yıkıcı sarkacın ilk dürtüsünü temsil ediyor . Bir
kişi haberden etkilenirse , uyarana , konuyla ilgili düşüncelerini ve duygularını
ifade ederek yanıt verir . _ _ _ _ _ Eğer haber onları ilgilendiriyorsa , sarkacın ilk
dürtüsüyle aynı frekansta enerji yaymaya başlayacaklar . _ _ _ _ _
Binlerce kişi gibi kişi sarkaca ilgiyle karşılık verir ve böylece olayın geneline
katılır . _ _ _ _ Kişinin düşünce enerjisinin titreşimi , sarkacın enerjisinin
gücünü arttırmasıyla rezonansa girmeye başlar . _ _ _ _ _ _ Bu arada medya
kampanyasını sürdürüyor . Kişi sarkacın beslenmesini sağlamak için
gelişmeleri ilgiyle takip eder . _ _ _ _ Bu , bir sarkacın yandaşlarını kendi
ağına nasıl çektiğinin ve onlardan sürekli olarak enerji emebildiğinin tipik bir
örneğidir . _ _ _ Habere ilgisi giderek artan kişi , haberin negatif enerjisinin bir
kısmını içine çekiyor ve farkında olsun ya da olmasın artık en azından
gözlemci olarak bir oyunun içinde oluyor . _ _ _ _ _ _ _ _ İlk bakışta istenmeyen
bir şey olmuş gibi görünmüyor . _ _ _ _ Haberleri izlemek elbette bir mesele . _ _
Peki ya bir kişi enerjisinin bir kısmını yıkıcı bir sarkaca verirse ? _ _
Sağlıklarını etkileyecek gibi değil . _ _ _ _ _
Bir kişi olumsuz bir olayın frekansında enerji yaymaya başladığında , bu tür
olayların gerçekleştiği diğer yaşam hatlarına daha yakın olan bir yaşam
çizgisine geçer . _ _ _ _ _ _ _ _ Olay örgüsünde rol oynamaya başlarlar . _ _ _
Kendilerini , giderek daha hızlı dönen ve kendilerini bir girdap hunisine giren
su gibi bir girdap içine çeken bir spiralin etki alanı içinde bulurlar . _ _ _ Birey ile
sarkaç arasındaki etkileşim giderek yakınlaşır ve kişi olayı hayatının
kaçınılmaz bir parçası olarak kabul eder . _ _ _ _ _ _ Dikkatleri seçici hale
geliyor ve sanki farklı ülkelerdeki benzer olaylarla ilgili yeni gerçekler her yerde
ortaya çıkıyormuş gibi görünecek . _ _ Kişi bu haberi yakın arkadaşları ve
akrabalarıyla tartışacak ve onlar da şüphesiz ilgi ve şefkatle karşılık
verecektir . _ _ _ Sonuç olarak sarkacın enerjisi büyür ve birey , düşünce
enerjisinin frekansıyla orijinal olayın yaşam çizgisine daha da yaklaşır , ancak
bu aşamada artık bir gözlemci değil , doğrudan katılımcıdır . _ _ _ _ _ _ _ _
_______
Girdaba doğru çekilme olgusu , yapışkanın yıkıcı bir sarkacın kurbanı

olduğu yaşam çizgisine indüklenmiş bir geçiş olarak tanımlanabilir . _ _ _ _ _ _ _
_ _ _ Sarkacın ilk dürtüsüne bireyin tepkisi ve ardından gelen karşılıklı
enerji alışverişi , sarkacın salınımına çok benzer bir titreşimle yaşam
çizgisine geçişe neden olur . _ _ _ _ _ _ _ _ Bunun sonucunda da bu kişinin yaşam
katmanında olumsuz bir olay meydana gelir . _
Felaket
Çoğu insan teorik olarak feci bir olaya karışabileceklerini kabul eder , ancak
aslında hepsi bu olasılığın kişisel dünyalarının katmanına girmesine
izin vermez . _ _ _ _ _ _ Dizi izlemeyen , haberlere ilgi duymayan , dünyanın başka
bir yerinde yaşanan olaylardan duygusal olarak etkilenmeyen insanlar var . _ _ _ _
_ _ _ _ _ Bu olaylardan farklı bir yaşam katmanında yaşarlar ve başka
sarkaçların tutkunlarıdırlar . _ _ _ Dünyanın herhangi bir yerinde bir uçak
kazasının meydana gelmiş olmasından rahatsız olmuyorlar . _ _ _ Akşam
yemeklerini yerken haberleri kayıtsızca dinliyorlar çünkü muhtemelen kendi
hayatlarında yeterince dertleri var . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Uyarılmış bir değişime maruz kalma olasılığı en yüksek olan kişi türü ,
diğer insanları ilgilendiren ve başka alanlarda meydana gelen felaketlere aktif
ilgi gösterir . _ Bu tür bir insan bu tür olayların haberinden derinden rahatsız
olur . Bazen kişi kendine ait birkaç sorun yaşadığında , dikkatini kendisinin
dışındaki yaşam katmanlarında meydana gelen olaylara vererek hayatındaki
boşluğu doldurma eğilimi gösterir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu tip kişiler düzenli
olarak magazin gazetelerini okur , dizileri izler veya trajik kazalar ve doğal afetlerle
ilgili güncel haberleri bekler . Tabloidler ve pembe diziler küçük , zararsız
sarkaçların faaliyetleridir . _ Bu kategorideki sarkaçlara bağlılık kişinin kendi
hayatındaki bilgi , duygu ve deneyim eksikliğini telafi etmekten başka bir işe
yaramaz . _ _ _ _ Aksine , felaketlere ve doğal afetlere aktif ilgi göstermek gerçek
bir tehdit oluşturur çünkü bunlar daha güçlü , daha saldırgan sarkaçların
tezahürüdür . _ _
Dikkatini trajik olaylara veren bir kişiden yayılan düşünce enerjisinin titreşimi ,
tıpkı bir televizyon dizisinde olduğu gibi bağlanır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Negatif
bilgi arayan herkes her zaman bol miktarda bilgi bulacaktır . _ _ İlk başta futbol
maçını tribünden izleyen biri gibi masum bir gözlemci rolü oynuyorlar . _ _ _ _
_ Oyun giderek daha sürükleyici hale geliyor ve izleyen kişi bir hayran haline
geliyor . Daha sonra oyun alanına çıkıp topu bekleyerek koşmaya başlarlar .
_ _ _ _ _ _ Yavaş yavaş , fark edilmeden , taraftar oyuna daha fazla dahil olmaya
başlar ve sonunda başka bir oyuncu onlara pas verir . Mecazi anlamda
konuşursak , orijinal gözlemci bir oyuncu, bir felaketin kurbanı haline geldi .
Gerçekten başka türlü olabilir mi ? İnsan felaketle ilgili bilgilerin hayatının bir
parçası olmasına izin verir . _ _ _ Farkında olmadan kurbanın kaderini kabullenirler
ve sonunda alternatif bir yaşam çizgisinde talihsizliği hayata geçirirler . _
Tabii ki kişinin kurban olmaya niyeti yoktu ama bunun ne yazık ki hiçbir önemi yok
çünkü kişi bir kez katılmayı kabul ettiğinde oynayacakları rol sarkaç tarafından
seçilir . _ _ _ _ _ _ _ _ Pek çok kişi için bir felakete kişisel olarak dahil olmak , ölümcül bir
olaylar silsilesinin sonucu anlamına gelirken , kurbanımız için bu , yanlış zamanda
yanlış yerde bulunma olasılığını artıran bir davranış çizgisinin mantıksal
sonunu temsil ediyor . _ _ _ _ _ _ _ _ _ .
Yıkıcı bir sarkacın dürtüsünü görmezden gelirseniz , hiçbir zaman felaketle

sonuçlanacak bir olayla karşılaşmazsınız veya en azından bunun gerçekleşme
olasılığı sıfıra yakın olur . _ _ _ _ _ _ Trajik kazalarda ve doğal afetlerde binlerce
insanın hayatını kaybettiğine itiraz edebilirsiniz ; _ _ _ _ _ Elbette bu insanların
hepsi aynı anda felaketleri düşünmüyor muydu ? Mesele şu ki , dünyada yalnız
yaşamıyoruz . _ _ _ _ Yıkıcı sarkaçlar için aktif olarak çalışan ve sarkacın
spektrumunda enerji yayan diğer insanlarla çevriliyiz . _ _ _ _ _ Bu titreşim
frekanslarından tamamen ve ideal olarak izole olmak mümkün değildir . _ _ Ortak
alan sizi kuşatır ve siz farkında olmadan , etrafınızdaki alanla aynı frekanslarda
enerji yaymaya başlarsınız . _ _ _ _ _ _ _ _ Bu tür davranışların kökleri , sürü
içgüdüsünün grubu tehlikeden korumaya yardımcı olduğu çok eski zamanlara
dayanmaktadır . _ _ _ _ _ _ _ Bu nedenle indüklenen değişimin enerji alanı büyür ve
sizi su gibi girdabın merkezine çeken bir kartopu etkisi üretir . _ _ _ _ _ _ _ _
Görev sarkacın girdabından mümkün olduğunca uzak durmaktır . _ _ _ _ _ _

Bu, felaket olayları ve felaketlerle ilgili olumsuz bilgileri özümsememek anlamına
gelir ; ilgi göstermemek ; endişelenmekten veya tartışmaktan kaçınmak ve genel
olarak bilgilerin yanınızdan geçmesine izin vermek . Bundan kaçınmaya çalışmak
yerine ' bilginin size geçmesine izin verin ' dediğimize dikkat edin . _ Önceki bölümlerden
bildiğimiz gibi , bir sarkaçla karşılaşmaktan kaçınmaya çalışmak , onunla
buluşmayı istemekle aynı şeydir . _ _ _ _ _ Bir şeye direndiğinizde , bir şeyden özellikle
kaçınmayı arzuladığınızda veya bir şeye karşı düşmanlığınızı ifade
ettiğinizde , kaçınmaya çalıştığınız nesnenin frekansında aktif olarak enerji
yayarsınız . _ _ _ _ ' Bir şeyin yanınızdan geçip gitmesine izin vermek ' , özümsememek anlamına
veya olumsuz bilgilere tepki verin ; bunu görmezden gelin ve dikkatinizi zararsız
televizyon programlarına ve kitaplara çevirin . _
Olumsuzluklarla karşılaştığınızda olumlu bakış açınızı korumanın
imkansız olduğunu düşünüyorsanız , her zaman Koruyucu Meleğinize
dönebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ Örneğin uçmaktan korkuyorsanız uçaklardan uzak
durun . _ _ _ _ _ Eğer korkuyorsanız , bu , enerjinizin spektrumunda bir yerde , bir
uçak kazasının meydana geldiği benzer bir çizginin titreşiminde yankılanan
bir frekansın olduğu anlamına gelir . _ _ _ _ _ Bu , hemen bu yaşam çizgisine
geçeceğiniz anlamına gelmez , ancak yine de bu olasılık mevcuttur . _ Eğer
uçmanın tehlikelerini hiç düşünmeyen biriyseniz korkacak hiçbir şeyiniz yok . _ _
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Öte yandan , uçağa binmeden önce alışılmadık derecede
yüksek düzeyde kaygı yaşıyorsanız , uçuşu atlamanız akıllıca olacaktır .
_ _ _ _ _ Eğer bu tamamen söz konusu değilse , sabah yıldızlarının
hışırtısını dinlemeyi öğrenmeniz akıllıca olacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ Bunun
ne olduğunu ve nasıl duyulabileceğini henüz keşfetmediniz . _ _ _ _ _
Savaş
Savaşlar aslında yumruk dövüşleriyle aynı nedenden dolayı çıkar . _ _ _ Bir

taraf fikrini beyan eder . Karşı taraf ise tam tersi görüşte olduğundan birincinin
ifade ettiği görüş yıkıcı bir sarkacın dürtüsü gibidir . _ _ _ _ _ İkinci taraf
dürtüklemeye gücenir ve iki kat şiddette tepki verir . _ _ _ İlki daha da yüksek sesle
bağırır . Her iki taraf da işler sonunda patlak verene kadar giderek daha
saldırgan hale gelir .
Bu metafor, birbirine çarpan ve her birinin giderek daha yükseğe sallanmasına
neden olan iki sarkacın arasındaki savaşı tasvir ediyor . Açıkçası , savaşın
patlak vermesi veya bir devrime doğru ilerleme , her türlü karmaşık faktörü
içerir , ancak süreç esasen aynıdır . _ Sarkaç , insanlara iyi bir hayatları
olmadığını ve insanların hemen aynı fikirde olduklarını söyleyerek
onları hazırlar . _ _ _ _ _ _ Daha sonra iyi yaşamamalarının sebebinin
başkalarının bunu engellemesi olduğu anlatılıyor . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu
kızgınlığı artırır ve sarkaç sallanmaya başlar . _ Daha sonra bir taraf
diğerini kışkırtarak bir öfke fırtınası yaratır , böylece sarkacın gücü
toplanır ve savaş ya da devrim başlayabilir . Sarkacın her salınımı ,
sarkacın salınımını güçlendiren bir tepki oluşturur . _ _
daha da ileride. Artan gerilimle yaşam çizgisinde bir kayma oluşana kadar bir kartopu etkisi
başlatılır . _ _
Durum ancak başlangıçta , işler kontrolden çıkmadan önce , sarmal dönmeye
başladığında ve sarkacın ilk hareketini yaptığı anda değiştirilebilir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Karşı taraf barışçıl bir şekilde karşılık verirse veya basitçe uzaklaşırsa , sarkaç
durdurulacak veya mağlup edilecektir . _ _ Ancak sarkacın dürtüsü kabul edilirse ,
katılımcının enerjisi spiralin bir sonraki dönüşünde yaşam çizgisinin parametrelerine
karşılık gelecektir . _ _ _ _ _ _ _ _
Ne yazık ki , bireysel bir katılımcının sarkaca tepki vermemeyi başarsa bile savaş veya
devrim olaylarının içine çekilmeyeceğinin garantisi yoktur . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Güçlü bir girdabın
içine çekilirseniz , ne kadar çabalarsanız çabalayın , kendinizi merkeze doğru çeken
akıntıdan kurtulmanız neredeyse imkansızdır . _ _ _ _ _ _ _ Bununla birlikte , bir
katılımcı sarkaç oyununu oynamayı reddederse , en azından minimum kayıpla hayatta
kalma şansı daha yüksek olacaktır .
Burada savaşa ya da devrime hoşgörü göstermemenin ne anlama geldiğini açıklığa
kavuşturmalıyız . _ _ Savaştan nefret ediyor olabilirsiniz veya aktif olarak ona karşı
kampanya yürütüyor olabilirsiniz . Çitin hangi tarafında durduğunuzun sarkaç açısından
hiçbir önemi yoktur . _ _ _ _ _ Her iki durumda da enerjinizi talep edecektir . Eğer enerji savaş
frekansında yayılırsa buna karşılık gelen yaşam hattında bir değişim meydana
gelecektir . _ Eğer savaşı kabul eder ve katılırsanız o zaman etkin bir şekilde savaş alanındasınız dem
Savaşa karşı savaşırsanız zaten sizi tüketir . _ _ _ Sarkacın oyununu kabul etmemek , onu
görmezden gelmek demektir . Bir yaşam savaşını göz ardı etmenin her zaman mümkün
olmadığının farkındayım ama bu , tetiklenen değişimin tehlikesidir . _ _ _ Savunucu ya
da savaş karşıtı pozisyonunu almaya değmez . _ _ _ _
Bütün uluslar birbirini yok ederken kenarda durup izleyen tarafsız ülkeler her zaman
olmuştur . _ _ _ _ _ _ Rakipleriyle kavgayı kışkırtmaya çalışan sarkacın bakış
açısından , gösterilerde savaşı hararetle protesto eden insanlar , potansiyel olarak ,
çatışmanın destekçileri kadar kararlı ve arzu edilen taraftarlardır . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Savaşa karşı aktif protesto , sarkacın savaşa verdiği destek kadar enerji sağlama potansiyeline
sahiptir , ancak saf taraftarlar tam tersini düşüneceklerdir . _ _ _ _ _ Savaşı önlemenin gerçek
yolu , barışçıl eylemi desteklemek ve mümkün olduğunda sarkacın gerçek amacını
ortaya çıkarmaktır . _ _ _ Yabani arı kovanı metaforunu hatırlıyor musun ? _ _ _ _
Sarkaç , taraftarlarına arıların tehlikeli olduğunu ve arınılması gerektiğini söyler . _ _
öldürüldü. Ama sarkacın gerçek nedeni nedir ? _ Gerçekten neye ihtiyacı var ?
Tatlım belki…
İşsizlik
Söylediğimiz gibi , yıkıcı bir sarkaç oyununu , onu destekleyerek ya da
olumsuzlayarak oynamanın farklı yolları vardır . _ _ _ _ İkinci seçenek
muhtemelen en tehlikelisidir , çünkü aktif olarak bir sarkaçtan kaçınma arzusu , sizi
indüklenmiş bir geçişin girdabına çekebilecek aşırı potansiyel yaratır . _ _ _ _ _ _
Günümüzde neredeyse herkes bir noktada işini kaybetme endişesi yaşıyor . _ _ _ _
Kendinizi sokakta bulmaya yönelik teşvik edilmiş bir geçiş oldukça kurnazca bir
manevra olacaktır . _ _
Bazen daha büyük olaylar küçük ve görünüşte zararsız bir şeyle başlar ; bir
başlangıç yanılgı sinyali. Örneğin , şirketinizin daha önce olduğu kadar iyi
durumda olmadığını , tanıdığınız birinin yakın zamanda işini kaybettiğini
veya işyerinde personelin işten çıkarılması gerekebileceğine dair söylentilerin
olduğunu duyabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bilinçaltı düzeyde , normalde fark edilemeyecek bir kırmızı ışık yanar .
Kısa bir süre sonra enflasyonun çok yüksek olduğuna dair raporlar gibi başka bir
sinyal alırsınız . Bu sizi ve çevrenizdekileri tetikte tutar . _ _ _
İnsanlar kaygılarını dile getirmeye başlıyor ve işsizlik sarkacına bir enerji
kaynağı sağlanıyor . _ _ _ _ Ardından borsada düşüş yaklaştığı ve genel
gerilimin arttığı haberleri geliyor . _ _ _ _ _ _
Kaygı hızla yerini kaygıya ve ardından korkuya bırakır . Bu zamana kadar ,
kendinizi işsiz görebileceğiniz bir yaşam çizgisinin titreşimine göre zaten enerji
üretiyorsunuz . _ _ _ _ _ _ _ Eğer işten çıkarılacaklardan biri olmaktan korkuyorsanız ,
sanki “ İşten çıkarılabilirim ” yazılı bir pankart taşıyormuşsunuz gibi , korkunuz
başkaları tarafından da hissedilebilir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Korkunuzu gizleyebileceğinizi
sanıyorsanız yanılıyorsunuz . _ _ _ _ _ _ Beden dili ve sesinizdeki en ufak tonlama
bin kelimeden fazlasını anlatır . _ _ _ Kendinize olan güveninizi kaybettiğinizde
daha az verimli olursunuz . _ Daha önce kolay bulduğunuz görevler artık daha zor
görünüyor . Aynı konumda olan meslektaşlarınızla iletişiminize belli bir gerilim
sızıyor . _ _ _ _ Kaygınızı evinize götürüyorsunuz ve ailenizin destek yerine
şikayet etmeye ve eleştirmeye başladığını görüyorsunuz . _ _ _ _ _ _ Stres seviyeleri
yükselir ve artık _ _ _
verimli bir çalışan. Bu aşamada “ görevden alınmayı bekliyorum ” yazan bir tabela
takıyor olabilirsiniz . _ _ _
İşten atılma korkusu , bilinçaltınızda ya için için yanan ya da parlak bir şekilde
yanan suçluluk duygusunda yatmaktadır . _ Her zaman önce en zayıf çalışanları
kovuyorlar . Meslektaşlarınızdan daha zayıf olabileceğinizi düşünmenize izin
verirseniz , kendi adınızı etkili bir şekilde kara listeye yazarsınız . _ _ _ _ _ _ _
Suçluluk duygusundan vazgeçin . Kendinize kendiniz olma lüksünü verin . _ Bu işe
yaramazsa başka bir iş aramaya başlayın çünkü duygusal endişelerinizin aşırı
potansiyeli harekete geçerek yok edilecektir . _ _ _ _ _ _
Bazı insanlar , yeni bir pozisyona girer girmez başka bir iş aramaya başlarlar ; bunun
nedeni , hemen iş değiştirme niyetinde olmaları değil , bir güvenlik ağına sahip
olma fikrinin kendilerini daha güvende hissetmelerini sağlamasıdır . _ _ _
Beklenmedik bir şeyin olması durumunda takip edecekleri alternatif bir yol olduğunu
biliyorlar . _ _ _ _ _ Gelecek konusunda kendinizi güvende hissediyorsanız dengeli
kuvvetlerin hareketi sizi etkilemeyecektir . _ _ _ _ _
Epidemi
Muhtemelen bir salgının yaşam çizgileriyle hiçbir ilgisinin olamayacağını ve
insanların sırf bazı bakterilere yakalandıkları için hastalandıklarını
düşünüyorsunuz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu doğrudur , ancak yalnızca kişi kendisine
enfeksiyon kapmasına izin verdiği sürece ve bununla koruyucu sağlık maskesi
takmadıklarını kastetmiyorum . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu onları kurtarmazdı . _ _
Demek istediğimi teorik argümanlarla kanıtlayamam ; _ _ Tıpkı bu kitapta
söylediğim hiçbir şeyi kanıtlayamadığım gibi , tıpkı grip salgını sırasında
maskenin işe yarayıp yaramadığını test etmek için maskeyle dolaşmayacağınız
gibi . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Doğru olduğunu bildiğim şeyleri paylaşıyorum . _ _ _ Sizinle
rezonansa girip girmediğini yalnızca siz bilebilirsiniz . _ _ _
Öyleyse hastalığın aşamalarını çözelim . _ _ _ Bir hastalığın nedeni , "
Salgın " adlı oyunu oynamayı gönüllü olarak kabul etmenizdir . Her şey bir
yerlerde bir salgının , örneğin gribin ortalıkta dolaştığına dair söylentilerle
başlıyor . _ Herkes gribin solunum sistemi yoluyla bulaştığını biliyor ve bu
nedenle siz de herkes gibi bir hastalığa yakalanma olasılığını tamamen kabul
ediyorsunuz . _ _ _ _ _ _ Hemen ' hastalıktan kurtulma ' senaryosunu zihninizden
geçirirsiniz . _ _ Ateşinizin olduğunu , yatakta yatıp öksürdüğünüzü ve
hapşırdığınızı hayal edersiniz . Bu andan itibaren _
Sarkaç oyununu oynuyorsunuz çünkü hayal gücünüz düşünce enerjinizi yıkıcı

sarkaçla aynı frekansta şekillendiriyor . _ _ _ _ _ _ _ _
Bilinçaltınız bir salgının başlangıcının onayını aramaya başlar ve

dikkatiniz seçici hale gelir . _ _ _ _ Bir anda etrafınız hapşıran insanlarla çevrili
gibi görünüyor . Her zaman oradaydılar ; sadece onları daha önce fark
etmemiştin . _ _ _ Zaman zaman işte ve evde birileri grip konusunu gündeme
getirecek . _ _ _ _ _ _ Bir salgının yolda olduğuna dair şüpheniz giderek daha
fazla kanıtla doğrulanıyor . _ _ _ _ Özellikle onay aramıyor olsanız veya konu
sizi özellikle endişelendirmiyor olsa bile ; _ _ _ _ _ bir şekilde onay kendiliğinden
veriliyor . _ _
Oyunun en başından itibaren kendinizi yıkıcı sarkacın frekansına
ayarlamışsanız , katılımınız bilinçli olsa da olmasa da onunla olan
bağınız daha da güçlenecektir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Eğer hastalanma fikrine karşı
değilseniz ya da herhangi bir nedenle bir şeyin kaçınılmaz olduğunu
düşünüyorsanız , onun aktif bir takipçisi olursunuz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Öte yandan ,
hasta olmayı göze alamayacağınıza karar veriyorsunuz ve kendinize ne kadar
sağlıklı olduğunuzu söyleyip duruyorsunuz ama bu işe yaramıyor . _ _ _ _ _
Sadece hastalığı düşünmek , enerjinizi onun frekansına ayarladığınız
anlamına gelir . _ _ _ _ Bu konuda tam olarak nasıl düşündüğünüzün olumlu
ya da olumsuz hiçbir önemi yok . Kendinizi en başından beri
hastalanmayacağınıza ikna etme çabalarınız , hastalanma ihtimalinizi kabul
etmenizi sağlar ve durum böyle olduğundan , hiçbir kendi kendine telkin sizi
sağlıklı tutmaz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Yüksek sesle söylenen sözler sadece sıcak bir havadır ve kişinin kendi
kendine söylediği sözler , imanın duyulmayan gücü yanında hiçbir şey değildir .
_ İnanç olmadan , grip aşısı olmak için acele etseniz bile kendinizi gripten
koruyamazsınız . _ _ _ _ _ Hiç farketmez çünkü ne yaparsan yap , ihtiyacın
olduğu sürece hasta olacaksın . _ _ _ _ _ _ _ İlk belirtiler size ciddi bir sorunla mı
karşılaşacağınız ya da çok çabuk iyileşeceğiniz konusunda bir seçenek sunar .
_ _ _ _ _ Zayıf bir direnme girişiminde bulunabilirsiniz ama sonunda hasta
olacağınız gerçeğiyle yüzleşirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bununla birlikte enerji
titreşiminizde son ayarlama yapılır ve hastalığın yaygın olduğu bir yaşam
çizgisine geçersiniz . _ _ _ _ _ _
Uyarılan değişim aslında sarkacın dürtüsüne tepki verdiğiniz andan
itibaren başlar . _ _ _ _ _ Eğer gerçekten umursamadıysan _ _ _ _
salgından etkilenmezsiniz . _ _ _ _ Tatildeyseniz , kimseyle pek iletişim kurmadıysanız ,

haberleri görmediyseniz ve salgınla ilgili hiçbir şey bilmiyorsanız sarkaç sizi
etkilemeyecektir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Basitçe ortadan kaybolacak . _ _ _ Doktorların
hastalarına neden virüs bulaştırmadığını hiç merak ettiniz mi ? _ _ Birçoğu maske
takmadan cesurca çalışıyor . _ Bunun nedeni , onlara iğne yapılmış olması değil .
Her şeye aşı olamaz . _ Mesele şu ki , doktorlar da aktif olarak hastalık sarkaç
oyununu oynuyorlar , ancak tamamen farklı bir rol oynuyorlar . _ _ _ Benzer şekilde ,
bir dahaki sefere uçtuğunuzda uçaktaki hosteslere dikkat edin . _ Yolculara ısrarla
emniyet kemerlerini takmalarını tavsiye eden küçük melekler gibi kabinde bir aşağı
bir yukarı vızıldayarak dolaşıyorlar , ama yine de kabinde o kadar hareketliler ki ,
bir şey olursa sinek kuşları gibi havada asılı kalacaklarından şüpheleniyoruz . _ _ _
_
" AİDS'li anne sütüyle beslenen bebeklere ne olacak ?" titiz okuyucu soracaktır . _ "
Onlar da indüklenmiş geçişin enerjisini mi yayıyorlar ?"
Buna cevaben şunu söylemek gerekir ki , öncelikle salgın olgusuna genel bir eğilim
olarak bakıyoruz ve ikinci olarak enfeksiyon kavramının bir yanılsama olduğunu
veya hastalık frekansında yayılan düşünce enerjisinin tek gerçek olduğunu öne
sürmüyorum . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ sağlıksızlığın nedeni . _
Transerfing ne bir dogmadır ne de gerçek konusunda nihai otorite olduğunu iddia
eder . _ _ Hiçbir fikir mutlak gerçek olarak alınmamalıdır . _ _ Yalnızca kalıpları
ve düzenlilikleri hesaba katabiliriz . _ _ Gerçek her zaman " yakınlarda bir yerdedir "
ama tam olarak nerede olduğunu kimse söyleyemez .
Panik
Panik, en yoğun ve en hızlı şekilde tetiklenen geçişi yaratır . Panik, uyarılmış
bir geçişin ayırt edici özelliklerini çok etkili bir şekilde vurgular . Birincisi , kişi paniğe
kapıldığında spiral çok güçlü bir şekilde kıvrılır çünkü gerçek bir tehlike
sinyalinin her zaman ikna edici bir sesi vardır . O zaman hemen yıkıcı bir sarkacın
oyununa çekilmek çok kolaydır . _ _ _ _ Sarkacın salınımının artması da aynı
sebepten dolayı çok çabuk hızlanır . _ _ _ _
İkincisi , kişi paniğe kapıldığında öz kontrolünü neredeyse tamamen kaybeder

ve aynı anda sarkacın salınımına karşı duyarlı bir alıcı ve aktif verici haline
gelir . Son olarak sarkacın kendisi de kullanabilir
kalabalığın içinde somutlaşmanın ideal bir yolu olarak panik . _ _ Ne yazık ki

tüm bu faktörler sarkacın üstesinden gelmeyi veya onu durdurmayı çok
zorlaştırıyor çünkü bir panik anında sarkaç sorununu nasıl aşacağınızı
düşünmek aklınıza gelen son şeydir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Ancak bir şekilde aklınızı koruyabilirseniz kendinizi ve başkalarını
kurtarmayı başarabilirsiniz . _ _ _ _ _ Örneğin , bir gemi batarken , bir grup çaresiz
yolcu az sayıda cankurtaran filikasının etrafına tırmanırken yakındaki
diğer tekneler boş kalır . _ _ Etrafa bakmak ve boş gemileri fark etmek sadece bir
saniyenizi alır , ancak bu , çevresinde bulunan her şeyi emen bir girdap gibi
çalışan , tetiklenen değişimin kurnazlık niteliğidir . _ _ _ _
Yoksulluk
Mantıksal bir bakış açısından bakıldığında , suç teşkil eden yöntemler

ya da insanların bir gecede milyoner olmalarıyla ilgili güzel hikayeler hariç ,
kenar mahallelerdeki basit bir adam nasıl zengin olur ? Paçavradan zenginliğe
giden hikayeyi sadece sağduyuyu kullanarak açıklamak çok zordur , peki
mantığın kullanımı nedir diye sorabilirsiniz ? _ _ _ _ _ Transerfing sağduyu
çerçevesine tam olarak uymuyor . _ _ _ _ Öte yandan , normalde imkansız görünen
şeyleri başarmanızı sağlar . _ _ _ _ _ _
Eylemleriniz mantıksal çıkarıma dayandığında buna karşılık gelen bir
sonuç elde edersiniz . Eğer bir kişi yoksulluk içinde doğmuşsa , kötü koşullarda
yaşamaya alışacak ve enerjisi kendi talihsizliklerinin frekansına uyum
sağlayacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kendi yoksulluğunuzu küçümsüyorsanız ,
zenginleri kıskanıyorsanız ve sürekli olarak daha iyi durumda olmayı
diliyorsanız , refah dolu bir yaşam çizgisine geçmeniz çok zordur . _ _ _ _ Aslında
bu üç düşünce tipini göz önünde bulundurarak bunun tamamen imkansız olduğunu söyleyebili
Çocukların büyüdükçe yaptıkları ilk keşiflerden biri , bir şeyin
gerçekleşmesinden nefret ediyor olmanızın , o şeyin olmasını önleyebileceğiniz
anlamına gelmediği gerçeğidir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bazen ruh çaresizlik içinde
haykırır : “ Ama istemiyorum ! _ _ _ Bundan nefret ediyorum ! Neden bu hep
benim başıma geliyor ? ” Bu soruyu öfke anlarında kendilerine sadece çocuklar
değil , yetişkinler de soruyor . _ _ _ _ Bir şeyin olmasını istemeseniz bile bu
konuda yapabileceğiniz hiçbir şey olmadığı ve bir şeyden nefret ediyorsanız
onun gittiğiniz her yerde sizi takip edeceği gerçeğini kabullenmek zordur . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Sen
yoksulluğa , işinize , fiziksel kusurlarınıza , komşularınıza , sarhoşlara, alkoliklere ,

uyuşturucu bağımlılarına, köpeklere , hırsızlara, suçlulara, küstah çocuğa,
hükümete karşı nefret besleyebilir … liste uzayıp gidiyor . Bir şeyden nefret etmeyi ne
kadar çok severseniz , hayatınızda o şeyi deneyimleme olasılığınız da o kadar
artar . _ Bunun nedeni açıktır . _ _ Bir şey başınıza geldiğinde onu düşünürsünüz ,
yani o şeyin bolca var olduğu yaşam çizgisinin frekansında enerji yayarsınız . _ _ _ _ _ _
_ _ _ Hangi kutbu somutlaştırdığınız önemli değil : " beğenmek " veya " beğenmemek
" . İkincisi sarkacın yararınadır çünkü ' beğenmeme ' ile ilişkili duygular ' beğenme ' ile
ilişkili duygulardan daha güçlüdür . _ _ _ _ Duygusal olarak acı çektiğinizde yıkıcı
sarkaç daha da yükseğe doğru sallanır . Son olarak, bir şeyden aktif olarak nefret
ettiğinizde aşırı potansiyel yaratırsınız . O zaman dengeli güçler size karşı
yönlendirilir , çünkü onlar için bir rakibi ortadan kaldırmak , tek bir kişiye uymayan bir
dünyayı değiştirmekten daha kolaydır . Hayata karşı olumsuz bir tutumun bu kadar
çok zararlı yönü olabileceği kimin aklına gelirdi ! _ _
Yoksulluk içinde doğan ama zengin olmayı hayal eden birey örneğinde , arzunun tek
başına değişimi başlatmak için yeterli olmadığını biliyoruz . _ _ _ _ _ _
Çoğu zaman insanlar hayallerini kanepede uzanarak , ara sıra esneyerek ve bir kase
çileği ne kadar istediklerini düşünerek , ancak kış ortasında onları nereden
alacaklarını bilmeden gerçekleştirirler . _ _ _ _ _ _ _ _ _
İstediğiniz şeyi elde etmek için harekete geçmeye hazır değilseniz , onu elde
edemezsiniz . _ _ _ _ Fakir bir kişi genellikle arzularının gerçekleşmesinin gerçekçi
olmadığına dair kendi inancından dolayı harekete geçmez . _ _ _ _ _ _ _ Bu bir kısır
döngüdür . Arzunun kendi başına hiçbir gücü yoktur . Arzu parmağını bile
kıpırdatamaz . _ _ Niyet , yani harekete geçmeye hazır olma , parmağı kaldıran güçtür . _
Bir kişi niyetle kolaylıkla şöyle diyebilir : “ Bunu benden alamazsınız ! _ _ _ _ Çok basit.
Sadece zengin olmak istiyorum ! ”
Yine “istemek” ile “ olmaya hazır olmak ” arasında büyük bir uçurum var . Örneğin ,
fakir bir kişi , kendisini ve başkalarını umutsuzca bunun tersinin doğru olduğuna
inandırmaya çalışsa bile , kendini zengin veya pahalı bir mağazanın yanında
yabancı hissetme eğilimindedir çünkü içten içe değerli olmadığına inanır . _ _ _ _ _ _
_ _ _ _ _ _ _ o ortamın . Zenginlik , fakir bir kişinin rahatlık bölgesinin bir parçası değildir
ve zengin olmak rahatsız edici olduğu için değil , çok yabancı olduğu için . _
Yeni koltuk daha iyi ama eski koltuk daha rahat . _ _

Fakir bir insan zenginliğin sadece dış yüzünü görür : lüks evler , pahalı arabalar ,
süs eşyaları , kulüpler vb . Fakir bir insanı bu tür bir ortama yerleştirirseniz
rahatsız olur ve ona bir çanta dolusu eşya verirseniz , rahatsız olur . _ paranın
tamamını harcayana kadar onunla her türlü aptalca şeyi yapacaklardı . _ _ _ _ _ _
Fakir bir insanın aktardığı enerjinin frekansı , zengin bir insanınkiyle tamamen
uyumsuzdur . _ _ _ İnsan , zenginliğin özelliklerini rahatlık alanına bırakana ve
pahalı şeylere sahip olmanın nasıl bir duygu olduğunu öğrenene kadar , gömülü
bir hazine bulsa bile fakir kalacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Zenginliğe giden yolda bir başka engel de kıskançlıktır . Birini kıskanmak ,

başkasının başarısından rahatsız olmak demektir . _ _ Kıskançlığın hiçbir
şekilde yapıcı bir yanı yoktur . Aslında çok güçlü , yıkıcı bir unsuru var . Bir
kişinin ruhu öyle çalışır ki , bir başkasının sahip olduğu bir şeyi kıskandığında
onu mümkün olan her şekilde değersizleştirmeye çalışır . _ _ _
“ Hasetten yeşil ” olmanın mantığı budur : “ Sahip olduklarını kıskanıyorum .
_ Bende yok ve muhtemelen hiçbir zaman da olmayacak . O benden daha iyi değil . _
O zaman sahip olduğu şey o kadar iyi olamaz . Belki de buna ihtiyacım yoktur . ”
Bir şeye sahip olma arzusu , psikolojik bir savunmaya dönüşür ve daha sonra
reddedilmeye dönüşür . Reddedilme durumu incelikli bir düzeyde gerçekleşir çünkü
bilinçaltı her şeyi tam anlamıyla algılar . _ _ _ Bilinçli zihniniz , yalnızca
kıskançlık nesnesine sahip olmadığı için kişiyi rahatlatmak için onu
değersizleştirmeye çalışır , ancak bilinçaltı zihin her şeyi ciddiye alır ve kişinin
bu kadar hararetle değersizleştirilen şeyi almadığından emin olmak için geriye
doğru eğilir . _ _ _ _ _ _ _ _
Bir insanı yaşam çizgisi olan yoksulluk sınırına ne kadar inatçı güçlerin
tuttuğunu görebilirsiniz . _ Bir kişi refah dolu bir yaşam çizgisinden yoksulluk dolu bir
yaşam çizgisine geçişe maruz kaldığında olaylar daha da dramatik bir şekilde
ortaya çıkabilir . _ Bazen başarılı bir insanın aniden her şeyini kaybedip kendini
sokakta bulduğu olur . _ _ _ _ Yoksulluğa teşvik edilmiş bir geçişin en sinsi yanı ,
sarmalın yavaş yavaş gevşemeye başlaması ve daha sonra durdurulamayana kadar
hız kazanmasıdır . _ _ _ _ _ _ _
Sarmal , geçici mali zorluklarla başlar . Herkes geçici maddi sıkıntılar yaşayabilir .
Tıpkı piknik yapmayı planladığınız gün yağmur yağması gibi , hayatın
kaçınılmaz bir parçasıdırlar . _ _ _ _ Buna kızmadığınız , depresyona
girmediğiniz , aşırı kaygılanmadığınız veya kırgın olmadığınız ,
potansiyel bir enerji kaynağından mahrum kalmadığınız sürece sarkaç duracaktır . _ _ _ _ _ _
Uyarılan değişim ancak bir şekilde spiralin kuyruğunu tutarsanız gerçekleşir .

_ _ _ _ _ Spiral ancak yıkıcı sarkaca tepki verirseniz dönmeye başlayabilir . _ _
__
Bir kişinin ilk tepkisi genellikle hayal kırıklığı olur . Bu oldukça zayıf bir
enerji kaynağıdır , dolayısıyla duygusal tepki burada durursa sarkaç da
duracaktır . _ _ _ _ Öfke ve kırgınlık , sarkacın moralini yükseltebilecek ve
kişinin maddi sıkıntılarından başka birinin sorumlu olduğu bilgisini
iletebilecek kadar güçlü duygusal tepki biçimleridir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu ikinci
dürtüye verdikleri tepki , olumsuz yorumlarda bulunarak , sözde suçlu olanlara
karşı harekete geçmek olabilir . _ _ Bu zamana kadar sarkaç tamamen canlanacak
ve spiralin ikinci dönüşüne başlayacak . _ _ _ _ _ Bu aşamada kişi daha düşük bir
gelir ödemesi alabilir , fiyatlar yükselebilir veya aniden bir miktar borç tahsil
edilebilir . _
Bu aşamada kişi muhtemelen bir sürecin başlatıldığının farkında

değildir . _ _ _ _ _ _ Talihsiz koşulların bir sonucu gibi görünebilir , oysa gerçekte
sarkacın dürtüsüne duygusal olarak tepki verilmesiyle başlatılan yönlendirilmiş
bir sürecin sonucudur . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ O kişinin enerjisinin frekansı ,
müreffeh bir yaşam çizgisinin titreşim özelliğinden , yoksunluk ve sıkıntı
çektiği yeni bir yaşam çizgisinin titreşim özelliğine doğru değişmeye devam
edecektir . _ _ _ _ _ _ Sonuç olarak , yeni bir dizi finansal duruma karşılık gelen
yaşam çizgisine yöneliyorlar . _ _ _
Durum daha da karmaşıklaşıyor ve her taraftan kötü haberler gelmeye

başlıyor . _ _ Fiyatlar yükselir ve şirketlerinin performans düzeyi düşer . Sorunu
yakın arkadaşları ve akrabalarıyla tartışırlar ve konuşmalar genellikle
suçlu tarafa karşı şikayet , kızgınlık ve saldırganlıkla dolu , yıkıcı
niteliktedir . _ _ _ _ _ Bu , işlerin özellikle kötü olduğu ve iş gününün , sanki bir
sabah namazıymış gibi ciddi bir şekilde " para gelmiyor " açıklamasıyla
başladığı şirketlerde özellikle belirgindir . _ _ _ _ _ _
Bu aşamada kişi tamamen spiralin tutsağıdır ve enerjisi yıkıcı sarkacın

frekansına uyum sağlar . _ _ _ _ _ _ _ _ İşlerin sürekli kötüye gittiğini gören kişiler
strese ve kaygıya kapılırlar . _ Göreceli olarak önemsiz büyüklüğüne rağmen
sarkaç , kaygının enerjisini kolayca özümseyebilir ve böylece daha da cüretkar
hale gelir . _ _ _ Çünkü
bağlı kişi o kadar streslidir ki kaçınılmaz olarak aşırı potansiyel üretir:

hoşnutsuzluk , saldırganlık, depresyon , ilgisizlik, kızgınlık vb . Dengeli
kuvvetler sarkaçla birleştiğinde durum kartopu gibi kontrolden çıkar . _ _ _
Yaşamaya başladıkları korku onları dikkatlerinin dağılmasına sürükler ve
işler çılgına döner . _ _
Sanki birisi onları ellerinden tutmuş , döndürüp döndürmüş , sonra da aniden
bırakıp bir tarafa uçmalarına neden olmuş gibi . _ _ _ _ _ _ _ Zavallı taraftar
şok içinde yattığı yere düşer . _ _ _ _ _ _ Her şey bir kaç maddi sıkıntıyla
başlamış olsa da final pek hoş bir tablo değil . _ Elbette sarkacın ihtiyaç
duyduğu şey para değil , kişinin parasının kelimenin tam anlamıyla boşa
gittiğini fark ettiğinde ürettiği negatif enerjidir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Spiral
çözüldüğünde , talihsiz birey en iyi ihtimalle servetinin çoğunu kaybetmiş ve en
kötü ihtimalle sahip olduğu her şeyi kaybetmiştir ; bu noktada artık sarkacın
ilgisini çekmez , çünkü onlardan kazanılabilecek başka hiçbir şey yoktur . _ _ _ _
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ . Talihsiz taraftar ya başarısız yaşam çizgisi üzerinde şok içinde
kalmaya devam edecek ya da zorlukla kendini yerden kaldırmaya çalışacaktır .
_ _ _ _ _ Böyle uyarılmış bir geçiş, büyük bir insan grubunun başına
gelebileceği gibi özel bir bireyin başına da kolaylıkla gelebilir . İkinci durumda ,
tahmin edebileceğiniz gibi spiral , içinden kaçılması imkansız olan devasa bir
girdap gibidir . _ _ _ _
Uyarılmış bir geçişten kaçınmanın tek yolu , spiralin kuyruğuna

tutunmaktan kaçınmak , böylece sarkacın yıkıcı oyununa kapılmaktan
kaçınmaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Mekanizmanın nasıl çalıştığını bilmek
yeterli değildir . _ _ _ Sarkacın gücünden uzak kalabilmek için onun sürekli
farkında olmanız gerekir . _ _ _ _ İçinizdeki Koruyucunun uyuyakalmasına izin
vermemelisiniz . _ _ _ _ Alışkanlıktan dolayı , sanki bir rüyadaymış gibi , bir
sarkacın oyununu kabul ettiğinizi , yani hoşnutsuzluğunuzu , öfkenizi , endişenizi
ifade ettiğinizi veya yıkıcı bir tartışmaya katkıda bulunduğunuzu vb . her
fark ettiğinizde kendinizi yukarı çekin . Unutmayın : olumsuz bir tepki
vermenize neden olan her şey , yıkıcı bir sarkacın kışkırtıcı
dürtüsüdür . Rüya görürken de aynı şey olur ; _ Gördüğünüz şeyin bir rüya
olduğunu anlayana kadar , yalnızca bir başkasının oyununda bir piyonsunuz
ve kabusların acısını çekmenizi engelleyecek hiçbir şey yok . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Uyanır uyanmaz bu yanılgıdan kurtulun ve oyunun doğasının farkına
varın . _ _ _ _ _ _ Kontrol sizde . _ Bunu yaptığında _ _
Etrafınızdaki herkes zombi benzeri bir durumda varlığını sürdürürken artık

koşulların kurbanı olmayacaksınız . _ _ _ _ _ _ _
ÖZET
Herkes kendi dünyasının ayrı katmanını yaratır.

İnsanlık dünyası, biri üstte yer alan bireysel katmanlardan oluşur.
diğerinin.
Bir kişi negatif enerji yaydığında kendi yaşam katmanının kalitesinden ödün verir.
Saldırganlık yanlışlıkla bir güç, tatminsizlik ise normal bir tepki olarak algılanır.
Olumsuz olaylara tepki vermek, olumsuz yaşam çizgilerine doğru bir kaymaya neden olur.
Uyarılmış bir geçişe, kişisel yaşam katmanında olumsuz bir olay eşlik eder.
Negatif bilgilerin katmanınıza girmesine izin vermeyin.

“İzin verme” kaçınmaya çalışmak değil, aksine izin vermemek anlamına gelir.
kasıtlı olarak görmezden gelmek, ilgi göstermemek.
Bölüm VI. ALTERNATİF AKIŞI
Akışa bıraktığınızda dünya sizi yarı yolda karşılar _ _ _ _
Bilgi Alanı
Alternatifler alanı , şeylerin nasıl olabileceğine dair bir şablon olan bir bilgi alanı
veya enerji matrisidir . _ Matrisin bir bölümü aynı rezonansa sahip bir enerjiyle
aydınlatıldığında şablonun o kısmı fiziksel gerçekliğe dönüşür . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Soru , matriste tutulan bilginin soyut formunda var olduğu sürece kullanılıp
kullanılamayacağıdır . _ _ _ _ _ _ _
Bu bilgiyi her gün kullandığımızı söyleyebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _

Bilinçli zihin alternatif alanda tutulan bilgiyi okuyamayabilir ancak bilinçaltı zihin
ona doğrudan erişebilir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Önsezilerin, sezgilerin , kehanetlerin,
icatların ve sanat eserlerinin doğduğu yer burasıdır .
Bilinçli zihin bilgiyi hem dış dünyadan gelen verileri yorumlayarak hem de sezgi
yoluyla bilinçaltından alarak elde eder . _ _ _ _ Açıkça söylemek gerekirse , bilgi
alanında kaydedilen veriler gerçeği en saf haliyle temsil eder . Yorumlamayla
çarpıtılmamış nesnel bilgiyi temsil eder . Hakikat , aklın süzgecinden geçtiğinde
yoruma , yani bilgiye dönüşür . _ _ _ _ Her canlının gerçeği yorumlama biçimi
vardır . _ _ _ _ Örneğin bir tavuk dünyayı bir insandan çok farklı görür ve anlar . _
Hatta farklı insanlar
aynı şeyleri farklı şekillerde görecek ve anlayacaktır . _ _ Sonuç olarak bilgi ,

gerçeğin az çok çarpıtılmış bir temsilidir . _ _ _
Bilgi alanının içerdiği veriler karmaşık enerjik bir yapı halinde bulunmaktadır . _
_ _ _ Alan , maddenin doğa kanunlarına göre hareket etmesine neden olan her
şeyin kaydıdır . _ _ _ _ _ Başlangıçta bilgi alanından gelen veriler bilinçaltı , ruh
tarafından alınır ve daha sonra bilinçli zihin veya akıl tarafından kelimeye ve
sembole çevrilir . _ _ _ Yeni bir müzik türü , bir sanat eseri ya da kişinin doğrudan
göremeyeceği veya anlayamadığı herhangi bir şey olsun , her türlü yenilik bu
şekilde hayata geçirilir . _ _ _ _ Sezgisel bilgi ve önseziler aynı şekilde alınır . _ _
Bu açıklama biraz rahatsız edici veya kabul edilmesi zor olabilir . Zihnin bağımsız
olarak yeni bir şey yaratma yeteneğinden yoksun olduğu ve aslında harici bir
kaynaktan ya da bilgi alanından gelen verilerden yararlandığı gerçekten olabilir
mi diye soruyorsunuz ? _ Belki de zihnin asla yeni bir şey yaratamayacağını
söylemek fazla kategorik olacaktır . _ _ Zihin , halihazırda aşina olduğu nesnelere
ve mantıksal yapılara ilişkin bilgiyi kullanarak yeni bir nesne inşa edebilir veya bir
sorunu çözebilir . _ Başka bir deyişle , rasyonel zihin yeni bir ev inşa edebilir ,
ancak yalnızca eski tuğlalardan . Daha önce bilinçli zihne sunulan fikirleri
kullanarak bir şeyler inşa edebilir , ancak temelde yeni olan bilgilere doğrudan
erişemez . _ _ _ _ _ _
Bilimsel keşifler mantıksal akıl yürütmenin bir sonucu olarak değil , bilginin
hiçbir yerden gelmiyormuş gibi göründüğü bir " aha " içgörü anından itibaren
yapılır . _ _ Aynı şey dahiyane icatlar için de geçerli . İyi müzik sadece müzisyene
gelir . _ Notaların akıllıca seçilmesiyle yaratılmaz . _ _ _ _ _ Sanat eserleri mesleki
ve teknik beceri değil , ilham sonucu yaratılır . _ _ _ Teknik açıdan mükemmel bir
şekilde yapılmış bir resim mutlaka bir sanat eseri olarak ilan edilmeyecektir . _ _ _
_ Bir şeyi sanat eseri yapan özel nitelik , teknik uygulama alanlarının ötesindedir .
_ _ _ _ Yüreğinize dokunabilme özelliğine sahip şiir , ritim seçme süreciyle yazılmaz ,
şairin ruhunun derinliklerinden gelir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
İlham ve içgörüye dayalı yaratıcılık , rasyonel aklın ürettiği yaratıcılıktan

tamamen farklıdır . _ _ _ Gerçek yaratıcılığın ürünü ancak daha sonra zihnin bir
niteliği haline gelir . _ _ _ Zihin eski bir sanat eserinin mükemmel bir kopyasını
yapma yeteneğine sahip olabilir ancak bu konuda yetersizdir . _ _
yeni bir tane yaratmaktır . Zihin , bilinçaltı tarafından bilgi alanından alınan verileri
analiz eder ve ona sembolik form kazandırarak bir resim , bir melodi, bir şiir, bir
matematik formülü vb . üretir .
Bilinçaltının bilgi alanına nasıl ulaştığını henüz bilmiyoruz ancak erişime şahit
olabiliyoruz . _ _ _ _ _ _ Örneğin durugörü sahipleri geçmişte olmuş , henüz
gerçekleşmemiş ya da görüş alanımızın ötesinde bir yerde gerçekleşmekte olan
olayları algılama yeteneğine sahiptirler . _ _ _ _ _ _ _ Bu tür olayların mekanizmasını
henüz açıklayamadığımız için bunları paranormal olaylar olarak adlandırıyoruz .
_ _ _ _ Temel bilimin sarkaçları , acizliklerini açığa vurmak istemedikleri için bu tür
olayları ciddiye almayı reddediyorlar . _ Ancak bunları açıklayamamamız onların
gerçek olmalarını engellemez ya da onları göz ardı etme eğilimini haklı çıkarmaz .
________
Bilişim alanındaki olayları , maddi dünyada tanık oluyormuşçasına net bir
şekilde görebilen insanlar var . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bunun gibi insanlar , alternatifler alanındaki tezahür eden sektörlere uyum
sağlama yeteneğine sahiptir . Örneğin bir durugörü , kayıp bir kişinin bulunduğu
bölgeye , o kişinin fotoğrafına bakarak veya eşyalarının bir parçasına dokunarak
uyum sağlayabilir . _ _ _ _ Hatta polisin soruşturmalarında kahinlerin hizmetlerinden
faydalandığı da biliniyor . _ _ _ _ _ _ _ _
Durugörülerin tümü mükemmel göremez ve bu nedenle hatalar yapılır . _
Hatalar iki nedenden dolayı yapılabilir . İlk olarak durugörü , maddi düzlemde
asla gerçekleşmemiş ve asla gerçekleşmeyecek bir sektöre uyum sağlayabilir . _ _
_ _ _ Karışıklık , aynı zamanda , ayrı sektörlerin senaryo ve manzara açısından
birbirlerinden göreceli uzaklıklarına bağlı olarak az ya da çok farklı olmasından
da kaynaklanabilir . _ _ _ _ Bu , bilginin nasıl yorumlandığını etkileyebilir . Örneğin
gelecekten alışılmadık sahneler gözlemleyen eski peygamberler ve peygamberler ,
bunları o dönemde sahip oldukları bilgilere göre yorumlayarak tahminlerinin
yanlış çıkmasına neden olmuşlardır . _ _ _ _ _ _ _
Bunlara inanıp inanmamanız çok kişisel bir şey . _ _ _ _ _

Unutmayın , Transerfing sadece evrenin yasalarını kendi çıkarlarımıza hizmet
edecek şekilde uygulamamıza izin veren bir modeldir . _ _ _ Evrenin yapısının
kapsamlı bir tanımını sağlama iddiasında değildir . _ _ _ _ _ Transurfing de üzerinde
" İşte sır yatıyor " yazan granit bir anıt değil . Gerçek , bildiğiniz gibi , yalnızca
yakınlarda bir yerdedir . İnsanın rasyonel düşünceyi kullanarak yeni bir şey
sentezleyebileceği fikri _ _ _ _
Zihin tek başına belirli bir tutumun ürünüdür . _ Toplum uzun süredir bu
tutumu yaratan modele güveniyor . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Ancak şunu da
belirtmek gerekir ki , geleneksel dünya görüşünün kanıtlanması
Transerfing modeli kadar imkansızdır . _ _ _ Olayların gerçekte şu veya
bu sisteme göre olup olmadığı bizi burada fazla ilgilendirmiyor . _ _
Alternatifler alanından gelen bilginin bir şekilde önseziler , vizyonlar ,
içgörüler ve işaretler biçiminde bizim için mevcut olduğu gerçeği
ortadadır ve elimizden geldiğince onun anlamını anlamaya çalışmalıyız .
__________
Hiçbir Yerden Gelen Bilgi

Bilgi alanında tutulan verileri yalnızca birkaç benzersiz kişi okuyabilir .
_ _ _ _ _ _ Çoğumuz , anlık önseziler ve belli belirsiz algılanan bilgiler
biçiminde verilerin yankılarını alıyoruz . _ _ _ _
Bilim ve yaratıcılık dünyasıyla ilgilenen insanlar genellikle uzun günler
veya yıllar süren tefekkürden sonra içgörü elde ederler . _ _ Tamamen
yeni bir şeyi ortaya çıkarmak çok uzun zaman alabilir çünkü düşünce
enerjisi , kişi ne kadar derine odaklanırsa yoğunlaşsın , alternatif alanın
halihazırda fiziksel gerçekliğe dönüştürülmüş sektörlerine daha kolay
uyum sağlayabilir . _ _ _ _ _ _ Temelde yeni olan her şey , alternatif uzayın
henüz fiziksel gerçekliğe dönüştürülmemiş sektörlerinden kaynaklanır .
_ _ _ _ Ne yazık ki düşüncelerimizi bu sektörlere nasıl uyarlayacağımızı
henüz tam olarak anlamış değiliz . _
Bilinçaltı , alanın gerçekleşmemiş bir bölümünde tutulan bilgiye bir
şekilde erişebildiğinde , bilinçli zihnin bu bilgiyi belirsiz ve muğlak
bulması nedeniyle kafası karışabilir . _ _ _ _ Bunun nedeni , verilerin daha
önce rasyonel akla tanıdık gelen semboller kullanılarak yorumlanmamış
olmasıdır . _ _ _ _ Ancak beyin , yeni elde edilen bilginin özüne
derinlemesine ulaşmayı başarırsa , içgörü ve netlik elde edilir . _ _ _
Bilinç ve bilinçaltının mekanizmaları hakkında belirsiz ve çelişkili olan
pek çok şey vardır . _ _ _ _ Burada tüm bu konulara derinlemesine dalmak
yerine , bunların nasıl işlediğiyle ilgili birkaç temaya bakacağız . _ _ _ _ _
_ _ Ayrıca , anlambilim ve terminolojinin karışmasını önlemek amacıyla ,
basitlik adına birbiriyle bağlantılı olan her şeyi tanımlayacağız .
akıl olarak bilinçli zihin ve kalp veya ruh olarak bilinçaltı ile . _ _ _
Eğer akıl , kalbin paylaşmak istediği her şeyi anlayabilseydi , insanlık zaten bilgi alanına
tam erişime sahip olurdu . _ _ _ _ _ _ _ Bunun sonucunda insan uygarlığının ulaşacağı
yükseklikleri ancak hayal edebiliriz . _ _ _ _ Ancak zihin , kalbi dinleme konusunda pek iyi
değildir ve bunu istemez . _ _ _ _ Dikkati ya dış dünyayla ilgili şeylerle meşgul olur ya da
kendi iç tefekkür ve endişe torbasıyla meşgul olur . _ _ _ _ Zihin , aralıksız iç monologunu
kontrol etmekle meşguldür ve buna kıyasla kalbin yanıltıcı sinyallerine karşı son derece
dikkatsizdir . _ _ _ Zihin otoriter bir şekilde işleri kendi yöntemiyle yapmakta ısrar eder . Akıl
" düşündüğü " zaman , bilgi alanının somutlaşmış sektörlerindeki görünür nesnelerin
niteliklerini işaretlemek için kullandığı kategorilerden yararlanır . _ _ _ _ _ Başka bir deyişle ,
yerleşik adlandırmaların yardımıyla düşünür : semboller , kelimeler , kavramlar , diyagramlar,
kurallar vb . Zihin , aldığı tüm bilgileri uygun adlandırmaları kullanarak çözer .
Tanımlar , çevremizdeki dünyada var olan her şeye atfedilir . _ _ Gökyüzü mavidir , su
ıslaktır , kuşlar uçar , kaplanlar tehlikelidir , kışlar soğuktur vs. Eğer maddileşmemiş bir
sektörden alınan bilgi henüz rasyonel bir isimlendirilmemişse , akıl bunu anlaşılmaz bir bilgi
olarak algılar . _ _ _ _ Eğer yeni adlandırmalar getirilebiliyorsa veya geleneksel referanslar
çerçevesinde açıklanabiliyorsa o zaman bir keşif yapılır . _ _ _ _ _ _ _
Yeni bilgi için tanım bulmak her zaman son derece zordur .
Tıpkı insanın ilk kez müzik duyduğu anlarda ses biçiminde ifade edilen bir tür bilgi gibi . _ _
_ _ _ _ Bir kişi müziği duyduğunda , onun taşıdığı bilgiyi zihnine alır . _ _ Zihin bir şeyler
duyduğunu biliyor ama ne duyduğunu henüz anlayamıyor çünkü referans verecek hiçbir
şeyi yok . _ _ _ _ _ _ _ Anlama daha sonra , kişi müziği birçok kez duyduğunda ve ilgili tüm
isimler ve nesneler gösterildiğinde gelir : müzisyenler , enstrümanlar , notalar ve şarkılar .
Müzik ilk kez duyulduğunda aynı anda hem bilgi hem de gizem olarak algılanır . _ _ _
Küçük bir çocuğa “sütün beyaz olduğunu ” açıklamayı deneyin . Küçük çocuklar
soyut kategorileri kullanmayı yeni öğreniyorlar ve bu nedenle çok fazla soru soruyorlar . _ _
sorular. Bir çocuk sütün ne olduğunu biliyor ama beyazın ne anlama geldiğini
anlamayabilir ve bu nedenle çocuk şunu sorar: " Beyaz nedir ? " “Beyaz bir
renktir .” “Renk nedir ? ” “Bu, nesnelerin sahip olduğu kaliteli bir şey .” “Kalite
nedir ? Nesne nedir?” Ve böylece devam ediyor ! Açıklamaya çalışmak yerine
çocuğa farklı renkteki nesneleri göstermek daha kolaydır . _ _ _ _ _ _ Daha
sonra çocuğun zihni , soyut renk kavramını kullanarak nesneleri nasıl ayırt
edeceğini anlamaya başlar . _ Bu , çocuğun çevresindeki dünyadaki her şeyi
tanımlamayı ve daha sonra bu tanımları kullanarak düşünmeyi öğrenmesidir .
_ _ Kalp , akıldan farklı olarak işaretler kullanmaz . _ Sütün beyaz olduğunu
kalp bir çocuğa nasıl açıklayabilir ? _ _
Zihin soyut kategorilere göre düşünmeye başladığından beri kalp ile zihin
arasındaki bağlantı giderek köreldi . _ _ _ _ _ Kalp kategoriler açısından
çalışmaz . _ _ _ _ Düşünmüyor ve konuşmuyor . _ _ Hissediyor ve biliyor . Kalp ,
bildiklerini söz ve sembollerle ifade edemediğinden akıl anlamakta zorlanır . _
_ _ _ _ _ _ _ _ _ Peki alternatifler alanında maddi dünyada henüz var olmayan
bir şeyi keşfettiyse kalp akılla nasıl iletişim kurabilir ? _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Zihin her zaman kendi gevezeliğiyle meşguldür . _ _ Her şeyin mantıklı bir
açıklaması vardır ve sürekli bilgiyi kontrol etmeye çalışır . Kalpten gelen ,
kategoriler yardımıyla her zaman tanımlayamadığı belirsiz sinyalleri yakalar .
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kalbin işaret ettiği belirsiz duygu ve bilgiler , aklın gürültülü
düşünceleri tarafından bastırılır . _ _ _ _ _ Ancak zihin üzerindeki kontrol
serbest bırakıldığında , sezgisel duygular ve bilgi bilince geçebilir . _ _ _
Kalbin sinyalleri , iç ses dediğimiz belirsiz bir önsezi olarak iletilir . _ _ _ _ _

Zihnin dağıldığı anlarda kalbin duygu ve bilgilerini deneyimlemenizi sağlar . _
_ _ _ _ _ _ _ _ Bu sabah yıldızlarının hışırtısıdır ; _ _ _ sözsüz ses ; _ düşünce
olmadan yansıma ve hacim olmadan ses . Bu müziği duyduğunuzda bir şeyi
anladığınızı bilirsiniz ama yine de anlaşılması zor bir niteliği vardır . _ _ _ Bu
kadar düşünmeyin ; _ sezgilerinizi hissedin ve dinleyin . _ Sezginin ne olduğunu
herkes bilir . Herkes bazen , bir ziyaretçi kapıda belirmeden hemen önce
birisinin gelmek üzere olduğu hissine kapılmıştır ; _ _ _ bir şeyin olacağı hissine
kapılmıştı ve sonra oldu ; _ _ _ _ _ ya da hiçbir açıklama gerektirmeyen bir şeyi
bildikleri hissine kapılmışlardır . _ _ _
Zihin sürekli olarak düşünceler üretiyor ve kalbin sesi ' düşünce karmaşası '
tarafından kelimenin tam anlamıyla bastırılıyor ve bu da sezgisel bilgiye erişimi
zorlaştırıyor . _ Düşünce akışını durdurursanız ve sadece boşluğu düşünürseniz ,
sabah yıldızlarının hışırtısını , sözsüz iç sesi duyacaksınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Sesini
duyabilseydik kalp birçok sorumuzun cevabını verebilirdi . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bilgi alanının gerçekleşmemiş sektörlerine kasıtlı olarak uyum sağlamak ve

zihninizi , kalbin iletmeye çalıştığı şeyi dinlemeye zorlamak oldukça zordur , bu
yüzden yavaş yavaş başlayacağız . _ _ _ _ _ _ _ _ Kalbin açıkça görülebilen iki
durumu vardır : rahatlık ve rahatsızlık . Zihnin bu durumlar için tanımlamaları
vardır : “Kendimi iyi hissediyorum” ve “ iyi hissetmiyorum ”, “Kendime güveniyorum
” ve “ Kaygılıyım ” , “ Hoşuma gidiyor ” ve “ Hoşuma gitmiyor ” .
Hayatta attığımız her adımda şunu ya da bunu yapıp yapmamamız gerektiğine
karar vermek zorundayız . _ _ Yaşam dediğimiz şey , alternatif mekânın bazı
bölümlerinin fiziksel gerçekliğe dönüşmesiyle ortaya çıkıyor . _ _ _ Düşüncelerimize
ve eylemlerimize bağlı olarak şu veya bu sektör maddi düzeyde gerçekleşmektedir .
_ _ _ Kalbin bilgi alanına erişimi vardır ve bir şekilde kalp , henüz gerçekleşmemiş
ancak yaklaşmakta olan sektörlerde ileride neler olduğunu görmek için verilmiştir .
_ _ _ Ruh , fiziksel dünyada henüz gerçekleşmemiş bir sektöre gözünü diktiğinde
ne bekleyeceğini ve bunun hoş mu yoksa hoş olmayan bir deneyim mi olacağını
bilir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Zihin bu duyguları , iç huzurun belirsiz duyumları veya onun
yokluğu olarak yorumlar . _ _
Ruh çoğu zaman ileride ne olacağını bilir ve bildiklerini sabırla zihne iletmeye
çalışır , ancak zihin sesi neredeyse hiç duymaz veya belirsiz önsezilere çok az
anlam yükler . _ _ _ _ _ _ Zihin sarkaçlara takılır , sorunları çözmekle meşguldür ve
eylemlerinin makullüğüne ikna olur . _ _ _ _ Zihin , mantıksal akıl yürütme ve
sağduyunun rehberliğinde kararlı kararlar verir . Ancak bildiğimiz gibi , mantıklı
akıl yürütme ideal çözümün garantisi değildir . _ Akıldan farklı olarak kalp ,
düşünmediği için nadiren yanılır . _ _ _ Hissediyor ve biliyor . İnsanların sonradan
şunu iddia ettiğini ne sıklıkla duyuyoruz : " Bundan iyi bir şey çıkmayacağını
biliyordum ! "
Görev , bir karar alınırken kalbin zihne iletmeye çalıştığı şeyi yorumlamayı
öğrenmektir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Zor değil . _ Tek yapmanız gereken , nihai bir
karar vermeden önce içinizdeki Koruyucuya içsel durumunuza dikkat etmesi
talimatını vermektir . _ _ _ Zihniniz genellikle tuzağa düşürülür _ _
sarkaçlar veya çeşitli problemleri çözme işine kendini kaptırır . _ Sabah yıldızlarının
hışırtısını duymak için içsel durumunuzu not etmeyi hatırlamanız yeterlidir . _ _ _ _ _ _ _
Kulağa oldukça sıradan ve sıradan geliyor ama işe yarıyor . Tek sorun duygularınıza ve
hislerinize dikkat etmektir . _ _ _ _ İnsanlar kendi duygularından ziyade akla dayalı
argümanlara güvenme eğiliminde oldukları için kendi iç durumlarına ve iç huzurun
verdiği bütünlük duygusuna nasıl dikkat edeceklerini unutmuşlardır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
__
Bir soruna olası bir çözüm düşünüldüğü anda zihin , duygularla değil , mantıklı akıl
yürütmeyle yönlendirilir . _ _ _ Aslında karar verme anında zihnin duygular gibi şeylerin
varlığını fark etmesi bile pek mümkün değildir . _ _ _ _ _ _ Ancak hatırlayabildiyseniz bir
sonraki adıma geçin ve ne hissettiğinizi not edin . _ _ _ _ _ _ _ Sizi tetikte tutan veya
endişelendiren bir durumla ilgili bir şeyler olabilir . _ _ _ Bir durumun hoşunuza
gitmeyen bir tarafı olabilir . _ _ _ Bir karar verdiğinizde zihninizden bir anlığına sessiz
kalmasını isteyin ve kendinize bu konuda iyi ya da kötü ne hissettiğinizi sorun . _ _ _ _ _
Sonra farklı bir karar verdiğinizi hayal edin ve kendinize şu soruyu tekrar sorun: " Bu
bana iyi mi kötü mü hissettiriyor ? "
Bunu yaptığınızda net bir his alamıyorsanız , bu zihninizin dinleme konusunda hâlâ
pek iyi olmadığını gösterir . _ _ _ _ _ _ _ İçinizdeki Koruyucuya sizi içsel durumunuz
konusunda daha sık uyarması talimatını verin . _ Öte yandan sorunun kendisi de
belirsiz olabilir ve bu durumda belirsiz bilgilere dayanarak karar vermemek daha iyidir .
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu durumda zihninizin yargısına güvenebilir veya soruyu
basitleştirebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _
Eğer “Evet, bu konuda kendimi iyi hissediyorum ” veya “ Hayır, bu konuda kendimi
iyi hissetmiyorum ” şeklinde net bir algıya sahipseniz , o zaman sabah yıldızlarının
hışırtısını net bir şekilde duymuşsunuz demektir . Artık sorunuzun cevabını biliyorsunuz .
_ _ _ Bu , mutlaka kalbinizin emirlerine göre hareket edeceğiniz anlamına gelmez ,
çünkü her zaman istediğimiz gibi hareket etme özgürlüğüne sahip değiliz , ancak en
azından henüz fiziksel sektöre dönüşmemiş bir sektörden ne bekleyeceğinizi
bileceksiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ gerçeklik.
Muhtaç, Öfkeli ve Savaşçı

Her durumda bir kişi iki aşırı davranışla karşılık verebilir . _

Bunlardan biri akıntıya kapılıp , kağıttan güçsüz bir tekne gibi sürüklenmek ,
diğeri ise akıntıya karşı inatla kürek çekmektir . _ _ _ _
Eğer bir kişi tembelse , inisiyatif alamıyorsa , hiçbir hedefi yoksa ve basitçe
var olmaktan mutluysa , o zaman diğer güçler tarafından kontrol edilebilir . _ _
Bu tür bir insanın sarkacın kuklası olması çok kolaydır . _ _ _ _ Bu gibi insanlar
kendi kaderlerini seçmekten etkili bir şekilde vazgeçerler veya kaderlerinin
önceden belirlenmiş veya ' önceden yazılı ' olduğuna inanmayı seçerler . Kendi
seçimleriyle kaderden kaçmanın mümkün olmadığı ifadesini onaylarlar ; _ _ _ _
_ olacaklar , olacaklar ve haklı çıkacaklar çünkü bu yaşam yolu alternatifler
alanında da potansiyel bir gerçeklik olarak var . _ _ _ _ _ Bu kararı veren bir
kişinin yapabileceği tek şey , kaderinden şikayet etmek ve acizliği içinde daha
yüksek güçlerin merhametini ummaktır . _ _ _ _
Bir kişi kaderinin sorumluluğundan vazgeçtiğinde hayatta iki yoldan birini
seçer . _ _ _ _ Bir yolda , koşullarını kabul ediyorlar ve ellerinde şapkalarıyla ya
sarkaca ya da daha yüksek bir güce başvurarak bağış için yalvarıyorlar . _ Bir
sarkaç , muhtaçları çok çalışmaya zorlayacak ve kişi , çok mütevazı bir yaşam
kazanarak belini kıracaktır . _ _ _ Safça yüksek güçlerden yardım isteyebilirler
ama genel anlamda yüksek güçlerin yapacak daha önemli işleri vardır . _ _ _ _
Muhtaçlar , “ Her şey Allah'ın elinde ” anlayışıyla kendi kaderlerinin
sorumluluğunu üstleniyorlar . _ _ _ Belki de tek yapmanız gerekenin nazikçe
istemek olduğuna ve Tanrı'nın merhametli olduğuna göre size ihtiyacınız olanı
vereceğine inanıyorlar . _ _ _ _ _ Şu duayı hayal edin : “Dağlar ve vadiler! Nehirler
ve okyanuslar! Ah, gökyüzü! Ah, dünya! Gücünün önünde eğiliyorum ! _ Kalbim
inanç ve saygıyla dolu . _ _ Sabah gazetemi almama yardım edeceğine
inanıyorum ! ” _ _ Belki bu çok abartılı bir örnek , ama yine de neden olmasın ,
sonuçta yüksek güçler için gazete ya da saray istemeniz hiç fark etmez , çünkü
onlar her şeyi yapabilirler . _ _ _ _ Eğer ihtiyaç sahibi kişi herhangi bir nedenle
sabah gazetesini alamamış olsaydı , kesinlikle doğru düzgün sormadıkları
sonucuna varırdı . _ _ _ O halde sormaya devam edin ...
Bir Rus esprisi vardır : Bir adam kanepesine uzanmış dua ediyor : " Tanrım !
" “ Beni zengin et ” diyor . Yapabileceğini biliyorum . _ Senin büyüklüğüne
tamamen inanıyorum !” Sinirlenen Rab ona şöyle der : " Dinle dostum , en
azından bir piyango bileti alabilirsin !" Kendi benliğinizde debelenirken aynı
zamanda hayatınızın tüm sorumluluğundan vazgeçmek için uygun bir konumdur . _ _ _ _ _ _ _
Önemlidir , çünkü Tanrı'nın tüm ihtişamı ve merhametiyle kişisel olarak ihtiyaçlarınızı

karşılayacağı kadar önemli olduğunuzu hayal etmek çok önemlidir . _ _ _ _
Tanrı zaten insana en büyük armağanı vermiştir : seçme özgürlüğü , ama yine de
bazı insanlar sürekli tatminsiz kalmayı tercih ederek bu armağanı kabul edemeyecek
kadar çocuksu davranırlar .
İnsanlar her zaman , yollarının çok yoğun engellerle dolu olduğunu ve kendileri
için bir şeylerin her zaman ters gittiğini iddia ederek eylemlerini haklı çıkarmanın
yollarını bulacaktır . Bu elbette ki , kendilerini önemsemenin yarattığı aşırı
potansiyelin bir sonucu olarak ortaya çıkan dengeli kuvvetler ve sarkaçlardır . _ _
Tıpkı bir çocuk oyunundaki gibi : “ Kazlar - kazlar! ” – “Korna! Korna! Korna!” – “ Aç
mısın ?” – “Evet, evet, evet!” – “Peki, o zaman evine uç ! ” – “ Yapamayız. Dağın
eteğinde duran boz kurttan korkuyoruz ! ” _ _ _ _ _ _ _
Bir kişi muhtaç rolüne uymuyorsa öfkeli rolünü seçebilir , memnuniyetsizliğini

ifade edebilir ve sözde hak ettiği şeyin verilmesini talep edebilir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Öfkeli kişi bu kadar talepkar davranarak kaderinin potansiyel şekline daha da fazla
zarar verir . _ _
Bir sanat galerisini ziyaret eden ancak sergiyi beğenmeyen ve bu nedenle
memnuniyetsizliğini ifade etme hakkına sahip olduğuna inanarak öfke nöbeti
geçiren bir adam düşünün . _ _ _ Ayaklarını yere vurarak tehdit ediyor , eşyaları
kırıyor ve organizatörlerden sergiyi kaldırmalarını talep ediyor . _ _ Doğal olarak
adam , onu daha da kızdıracak ve öfkesini daha da ifade etmeye yöneltecek eylemleri
nedeniyle cezalandırılacaktı . _ _ _ _ _ _ Kendi istek ve ihtiyaçlarının başkaları için
öncelikli olması gerektiğine inanan bir insan , bu dünyada sadece bir misafir
olduğunu asla hayal edemez . _ _ _ _ _
Transerfing açısından bakıldığında her iki rol de eşit derecede saçma görünüyor .
_ Transerfing farklı bir yol sunuyor : Eğer bir şey istiyorsanız , onun için yalvarmayın ,
talep etmeyin , sadece devam edin ve onu alın . Bu konumda yeni bir şey yok . Kendi
seçimlerini yapan , kaderinin kendi elinde olduğuna inanan insanın doğal duruşudur .
__________
Ancak insanlar güneşte bir yer edinme mücadelesinde bunu çok ileri götürme
eğilimindedir . _ _ _ Sert bir duruş sergileyen insanlar sarkaçlara savaş ilan eder ,
rekabete çekilir ve dirsekleriyle ileriye doğru yol alırlar . Tüm yaşamları sürekli bir
hayatta kalma mücadelesine dönüşür . Bu onların seçimidir ve seçim sonuçlanacaktır
çünkü bu aynı zamanda alternatifler alanında da olası bir gerçeklik olarak mevcuttur .
____
Pasif kabullenmenin ve açık tatminsizliğin kişiyi sarkaçlara bağımlı hale

getirdiğini zaten biliyoruz . _ _ _ _ Belki de önem ve aşırı potansiyel hakkındaki
bölümün içeriğini hatırlıyorsunuzdur . _ _ Muhtaç kişiler , suçluluk duyguları
aracılığıyla aşırı potansiyel yaratırlar ve kendilerini gönüllü olarak manipülatörlerin
ellerine sunarlar . _ Kurban otomatik olarak istediğini istemeye mahkum olduğunu
varsayar ve birisinin ona bunu vermeye karar vermesini bekler . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Öfkeli kişi , tatminsizliğini sürekli ifade ederek aşırı potansiyel yaratır ve sürekli
olarak dengeli güçlere başvurarak kendi hayatını mahveder . _ _
Savaşmayı seçen savaşçı daha üretken bir duruş sergiler ancak hayatları zordur
ve çok fazla enerji gerektirir . _ _ _ _ _ _ Bir kişi ne kadar direnmeye çalışırsa
çalışsın , eğer bu pozisyonu alırsa , bu ağa giderek daha fazla karışacaktır . _ _ _ _
_ Dövüşçü , kendi kaderi uğruna savaştığına inanırken aslında büyük miktarda
kişisel enerjiyi boşa harcıyor . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bazen bir kişi kazanır ama ne
pahasına olursa olsun? Onların örneği , herkesi zaferin ancak zor kazanılabileceğine
ikna ediyor . _ _ _ _ _ Bununla birlikte , bir şeyi başarmak istiyorsanız çaba
harcamanız ve onun için mücadele etmeniz gerektiğine dair yaygın inanç daha
da pekişiyor . _ _
Kamuoyu esas olarak sarkaçlarla şekilleniyor . _ Kendini fazla önemsemenin

aşırı potansiyeli , sarkaçlar için bir beslenme kanalı görevi görür ve bu nedenle ,
kendini önemsemenin bazı yönlerine dayanan inançlar geniş çapta desteklenir .
Kişisel bir hedefe ulaşmanın zor olduğu inancı , dışsal bir önemin yansımasını
temsil ederken , hedefe yalnızca olağanüstü niteliklere sahip bir kişilik tarafından
ulaşılabileceği inancı , içsel bir önemin yansımasıdır . _ _ _ _ _ _ Her iki durumda
da birey yapağıya bürünür . Bitiş çizgisine ulaşmalarına izin verilebilir , bu da
şüphesiz onları çok mutlu edecektir , ancak kişinin fark etmeyeceği şey , hedefe
ulaşmada değil , sarkacın zorlamalarına boyun eğmede ne kadar enerjinin boşa
harcandığıdır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Mecazi anlamda konuşursak , bu , amacına ulaşmak için yalvaran dilenciler
kalabalığının arasından geçmeye çalışan bir kişiye benzer . _ _ _ _ Dilenciler
koşuşturuyor , yolu kapatıyor , kişinin elbiselerine ve vücuduna tutunuyor . _ _ _
Kişi kendini haklı çıkarmaya çalışır , özür diler , dilencilere para verir , onları bir
kenara iter ve kalabalığın arasından kendilerine yol açar . Sonunda amaca büyük
zorluklarla ulaşılır . _ _ _ _
Hedefe gerçekten ulaşmak için harcanan enerji , bir ayağı diğerinin önüne
koymaya yetecek kadar küçüktür . _ _ _ _ _ Enerjinin geri kalan kısmı ihtiyaç
sahipleriyle mücadeleye harcandı . _ _
Bir kişi sarkaçla döngüyü kırmayı öğrendiğinde özgürlüğüne kavuşacaktır .
_ _ _ _ _ _ _ Serseriler onları rahat bırakacak ve başka bir kişiye odaklanacak .
_ _ _ Kendinizi sarkaçların yükünden kurtarmak için iç ve dış önemden
vazgeçmelisiniz . _ _ _ _ _ Bunu başarabilirseniz , kişisel hedeflerinizi
gerçekleştirme yolunda karşınıza çıkacak engeller ortadan kalkacaktır . _ _ _
_ _ _ _ _ _ _ _ O zaman istediğini istemeyecek , talep etmeyecek ve onun için
mücadele etmeyecek , sadece devam edip onu elde edecek bir konumda
olacaksın . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Şimdi “ devam et ve al ” ifadesinin özel olarak nasıl anlaşılması gerektiği
ve bunun nasıl gerçekleştirileceği sorusu ortaya çıkıyor . _ _ _ Bu kitabın geri
kalanı bu soruyu yanıtlamaya ayrılmıştır ; dolayısıyla yanıtı yakında
bulacaksınız . _ _ _ _ Şu ana kadar kişinin kişisel kaderini seçmesine yönelik
genel stratejilerin ana hatlarını çizdik . Yukarıda anlatılan rollerin hiçbiri ,
muhtaç , öfkeli veya savaşçı bize göre değil . _ _ Hayat denen oyunda
Transerfing'in kendi kaderinin efendisine nasıl bir rol atfedeceğini
düşünüyorsunuz ? _ _ _ _ _ _ _ Ev ödevi budur . Cevabı bir sonraki bölümde bulabilirsiniz .
Şimdi farklı taktiksel davranış biçimlerine bakacağız . _ _ _ _ _ _
çeşitli durumlar.
Akışına bırakmak
Muhtaçlar ve öfkeliler hayatın akışına göre zayıf giderler , savaşçı ise
akışın tersine iter . _ _ _ _ Elbette hayatta hiç kimse her iki rolün de saf bir
örneği değildir . Yaşam değiştikçe hepimiz bu rollerden bir veya birkaçını az
ya da çok benimseriz , ancak hiçbiri özellikle etkili değildir . _ _ _ _ _ Eğer
mücadele etmek tavsiye edilmiyorsa ve akışta kalmak çok gevşekse , başka
hangi seçenekler var ? _ _ _ _
Daha önce aklın, sağduyuya dayalı iradesini nasıl otoriter bir şekilde öne
sürdüğünü anlatmıştık . Bazı insanlar çok mantıklı ve zekice mantık
yürütürler ama yine de kendi sorunlarını çözme konusunda tamamen
beceriksizdirler . _ Zihin onu bir soruna ideal bir çözüm sağlamak için
kullanamazsa sağduyu ne kadar yararlı olabilir ? _ _ _ _ Mesele şu ki , zihin
rasyonel olmasına rağmen etkilendiği gerçeğinin farkında değildir . _ _ _ _ _ _ _ _
sarkaçların yarattığı düşünce kalıplarıyla . _ _ Elbette ki bir kişi muhtaç , öfkeli

veya savaşçı rolünü oynarken hareket özgürlüğü söz konusu olamaz . _ _ _ _ _ _
_ _ Gerçekte , savaşçının gerçek iradesini ortaya koyma konusunda küçük kağıt
tekneden daha fazla özgürlüğü yoktur . _ _
Mecazi anlamda konuşursak , dövüşçü hayatın akışına göre hareket eder :
sarkaçlar , akışı kullanmanın daha kolay ve daha avantajlı olacağını anlamadan
akıntıya karşı yüzen dövüşçüyü kışkırtır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Dövüşçünün zihni
sarkaçlarla meşguldür , ancak dövüşçü kararlı bir şekilde savaşa koyulur ve
kararlı kararlar alarak , sakin , yumuşak hareketlerin yeterli olacağı yerlerde
suyu tüm gücüyle kamçılar . _ _ _ _ _ _ _
Şimdi ne akıntıya karşı gelerek suda ek girdaplar yaratan , ne de akıntının

onları kağıttan küçük bir tekne gibi tamamen taşımasına izin veren bir insan
hayal edin . Yol boyunca kum setlerini , engelleri ve tehlikeli alanları fark
ederek , seçtikleri rotaya devam etmek için yumuşak hareketler yaparak , bilinçli
olarak akışla uyum içinde hareket edeceklerdir . _ Bu , dümenin başındaki
kişidir . _
Hayatı akış açısından düşünmek ne kadar yararlı ve pasif bir şekilde yüzmek
ya da akışa direnmeye çalışmak neden bu kadar zararlı ? _ _ _ _ _ Alternatifler
uzayında yer alan bilgi bir matris gibi durağandır . _ _ _ Aynı zamanda bilgi
yapısı , alternatiflerin akışını doğuran neden - sonuç zincirleri halinde
düzenlenmiştir . _ _ _ _ _ _ Transerfing bağlamında akıştan bahsettiğimizde bunu
kastediyoruz . _ _ _ _ _ _ _ _
Akışa aktif olarak direnmekten kaçınmanın temel nedeni , bunu yaparken
boşuna ya da kendi zararınıza büyük miktarda enerji harcamanızdır . _ _ _ _ _ _
_ _ _ Alternatif akışa da tamamen güvenemezsiniz , çünkü sizi bir şelalenin
kenarına kadar kolaylıkla sakin bir lagünün içine taşıyabilir . _ _ _ _ _ _ _ _
Bu nedenle dikkatli hareket ederek hareketlerinizi yumuşak hareketlerle
düzeltmelisiniz . _ _ _ _ Kişi ayrıca , seçtiği hedef ve bu hedefe ulaşma araçları
tarafından belirlenen akışın genel yönünün de farkında olmalıdır . _ _ _ _ _ _ _
Genel gidişat belirlendikten sonra mümkün olduğunca akışa güvenilmelidir . _
_______
Herkesin hayatındaki olayların genel akışı hakkında kabaca bir fikri vardır . _ _
Çoğu insan önce okur , sonra bir iş bulur , bir aile kurar , iş basamaklarını
tırmanır , bir ev inşa eder vb . Pek çok insan , geçmişe dönüp baktığında keşke
bazı şeyleri yapmış olsaydım diyerek yol boyunca pek çok hata yapar .
farklı ama herhangi bir şeyi değiştirmek için artık çok geç . Yapılan şey yapılmıştır . _
Akış onları hedeflerinden çok uzak bir yöne sürükler ve rasyonel zihin bu konuda
hiçbir şey yapamayacak kadar güçsüzdür . _ _ _ Nereye düşeceklerini bilselerdi ,
oraya inişi yumuşatacak bir şey koyarlardı , bilerek yapabildikleri tek şey pişmanlıktır .
__________
Herkes köşede kendilerini neyin beklediğini bilmek ister . _ _ _ Herkes tavsiye için
falcılara ve astrologlara başvurma konusunda ciddi değil , ancak çoğu kişi en
azından meraktan onlarla ilgileniyor . _ _ _ Okumanın avantajı , iyimser bir astrolojik
tahminin veya tahminin bir umut kıvılcımı yakabilmesi , hoş olmayan bir tahminin
ise anlamsız bulunup daha sonra unutulabilmesidir . _ _ _ _ Astrolojik hesaplamalar
ve basiret yüzde yüz doğruluğu garanti edemese de , Transurfing modeli bunların
değerini ortadan kaldırmaz çünkü tahmin ve görüş alternatif uzaydan kaynaklanır .
_ _ _ _ _ _ Her durumda , eğer doğruluk oranı çok düşük olsaydı , hiç kimse bu ayötesi
tahminleri ciddiye almazdı . Astroloji yalnızca insanlar geleceğe bir göz atmayı merak
ettikleri için var değildir . _ _ _ Alternatif akışı aynı zamanda alanın fiziksel gerçeklikte
var olan diğer sektörlerine de göz atmamıza olanak tanıyor . _ _ _ _
Bir kişinin tahminlere ve astrolojik tahminlere ne kadar güvenmeyi seçeceği de

çok kişisel bir şeydir , bu nedenle bu konuyu saygılı bir şekilde bir kenara koyacağız
ve alternatif akışının mevcut olduğu bilgisinden yararlı bir şekilde ne çıkarabileceğimizi
değerlendireceğiz . _ _ _ Ortaya çıkan temel sorular kendimizi akışa ne kadar teslim
edebileceğimiz , doğru yöne gidip gitmediğimizi nasıl belirleyeceğimiz ve neden
kendimizi akışa teslim etmemiz gerektiğidir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Daha önce de belirttiğimiz gibi , zihin sürekli olarak öngörülen önem düzeylerinin
baskısı altındadır ve bu nedenle gerçekten etkili kararlar alması engellenir . Dengeli
kuvvetlerin kişinin yolu boyunca akıntılar ve girdaplar şeklinde tezahür etmesine
neden olan sorunun ana kaynağı , esasen iç ve dış önemdir . _ _ _ _ _ Öngörülen
önemin yoğunluğunu azaltırsanız akış daha sakin bir akıntıya dönecektir . _ _ _ _ _
İnsanın kendini akışa teslim edip etmeme sorusu da önemlidir . _ _ _ _ Dış önem ,
zihni basit sorunlara karmaşık çözümler aramaya teşvik eder . _ İç önem ikna eder
akıl yürütmesinin sağlam olduğunu ve tek doğru kararı verebilecek kapasitede olduğunu
düşünür . _ _
Öngörülen önemin yoğunluğunu azaltırsak zihin özgürce nefes alabilir . _ _ _ _ Sarkaçların
etkisinden ve yapay olarak yaratılan sorunların baskısından kurtulduğu için daha objektif ,
yerinde kararlar alabilir . _ _ _ _ _ _ _ Bunun güzelliği , zihnin önem yükünden kurtulduktan
sonra güçlü bir zekaya pek ihtiyaç duymaması gerçeğinde yatmaktadır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Elbette günlük sorunları çözmek için mantıksal düşünmeye, bilgiye ve analitik beceriye
ihtiyacınız var , ancak bu çok daha az enerji gerektirir . Alternatiflerin akışı , paradoksal
olarak zihnin neredeyse hiç kullanmadığı lüks bir hediyedir . _
Alternatifler akışı tüm sorunlarımızın çözümlerini içerir . _ _ _ Sorunların büyük çoğunluğu

aslında yapay olarak zihin tarafından yaratılmaktadır . _ _
Sarkaçlar , durumu kontrol altında tutmak için her türlü sorunu çözmeye çalışan endişeli
zihni dürtükler . _ _ _ _ _ _ Kasıtlı kararları çoğunlukla ellerinizi suyun yüzeyine rastgele
tokatlamak gibi anlamsızdır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Sorunların çoğu , özellikle de küçük sorunlar ,
alternatif akışının kendi yolunda gitmesine izin verildiği takdirde kendiliğinden çözülür .
Bir sorunun çözümü alternatifler alanında zaten mevcutsa , güçlü bir zekaya gerek
yoktur . _ _ _ _ _ _ Alternatiflerin akışını engelleyecek şekilde enkazın içinde dolaşmadığımız
sürece , optimum çözüm kendiliğinden ortaya çıkacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Optimallik , bilgi
alanının yapısında var olan bir ilkedir . _ _ _ Sebep - sonuç zincirleri , alternatiflerin akışında
ayrı akışlar yaratır . _ _ Bu akışlar neden ve sonucun hareket edebileceği mümkün olan en
iyi yolları temsil eder . Alternatifler alanında her şey mevcuttur , ancak gerçekleştirilmesi
daha muhtemel olan en uygun veya enerji açısından en verimli alternatiftir . _ _ Doğa asla
enerji israf etmez , bu yüzden insanlar kulaklarıyla değil ayaklarıyla yürürler . _ _ Tüm
süreçler , enerji açısından en verimli yollar boyunca ilerlemeye çalışır , böylece alternatif
akışlar en az dirençli yol boyunca düzenlenir . _ _ Herhangi bir soruna en uygun çözümün
yattığı yer burasıdır .
Zihin , sarkaçlardan etkilendiği ve onların çıkarları doğrultusunda hareket ettiği için sürekli
akış duygusunu kaybediyor . _ _ _ _ Başka bir deyişle zihin , basit sorunlara karmaşık
çözümler arayan bir labirentte takılıp kalır . _ _ _
Bütün bu soyut kavramlar fazlasıyla varsayımsal görünebilir . Ancak bu kitaptaki

bazı fikirleri pratikte deneyebilir ve daha sonra akışın var olup olmadığına karar
verebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ Alternatif akışı zihin için gerçekten muhteşem bir
hediyedir . _ Herhangi bir sorunun anahtarı onun içinde kodlanmıştır . _ Onlara
ulaşmak için en az dirençle karşılaşacağınız yöne doğru hareket etmeyi
öğrenmelisiniz . _ _ Kural olarak insanlar sorunu bir engel olarak algıladıkları için
karmaşık çözümler ararlar ve bildiğimiz gibi engeller ancak çok çaba harcanarak
aşılabilir . _ _ _ _ _ _ _ Herhangi bir soruna mümkün olan en basit çözümü seçme
alışkanlığının kazanılmasına yardımcı olur . _ _ _
Hepimizin bir noktada yeni bir şeyler öğrenmesi veya tanıdık görevleri nasıl
daha etkili bir şekilde yapabileceğimizi düşünmesi gerekir . _ _ _ _ _ _ İşleri en
verimli şekilde yapmaya yönelik yaklaşımlardan biri o kadar basittir ki , gerçekten
işe yaradığına inanmak zordur : Uyumlu hareket ilkesine uygun olarak , her şey
mümkün olan en kolay ve basit yollarla yapılmalıdır . _ _ _ _
Herhangi bir eylemin en uygun alternatifleri , en iyi neden ve sonucu temsil

eden bağlantılardan oluşan zincirlere benzeyen akışlarda düzenlenir . _ _ _ Belirli
bir eylemde bir sonraki adımı atmaya karar vermek , zincirdeki bir sonraki halkayı
seçmek gibidir . _ Hangi bağlantının akışın bir parçası olduğuna karar verme
meselesidir . _ _ _ _ Normalde olan şey , kişinin günlük yaşam deneyimlerine
dayanarak en doğru olacağını düşündüğü şeye dayanarak mantıklı bir karar
vermesidir . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Zihin , her şeyi hesaplayabileceğine ve açıklayabileceğine inanarak bilinçli
kararlar verir , ancak bu doğru değildir . _ _ _ Muhtemelen işlerin nasıl daha farklı
yapılabileceğini birdenbire gördüğünüz ama yine de çok geç olduğu pek çok
durumu hatırlayabilirsiniz . _ _ _ _ _ Bu , akışın içindeki zincirin her zaman mantıksal
yapıya karşılık gelmemesi kadar zihnin dağınık olması ya da keskinlikten yoksun
olması anlamına da gelmez . _ _ _ _
Ne kadar titiz olursanız olun , yalnızca mantığa dayanarak nadiren en uygun
eylemi seçersiniz . Genel olarak konuşursak , zihin her zaman stres, kaygı ,
depresyon veya artan aktivite gibi bir tür baskı altındadır . Başka bir deyişle , zihin
sürekli olarak sarkaçlarla dikkati dağılır , bu da onu biraz saldırgan hale getirir
veya dış dünyaya bir saldırı başlatmaya hazırlanır . _
Akıştaki bir sonraki zinciri seçmek için yapmanız gereken tek şey , kendinizi
kukla iplerinden kurtarmak ve kurallara yeterince uymaktır . _ _ _ _ _ _ _
akışı takip edin . Bu, bir denge durumunu benimsemek ve abartılmış önemi
yansıtmamak için yeterli farkındalığa sahip olmak anlamına gelir .
Dünyayla denge ve uyum içinde olduğunuzu hissettiğinizde akışı takip edin . _
_ _ _ _ _ _ _ Size yol gösterecek çok sayıda işaret göreceksiniz . _ _ Durumu bırakın .
_ _ Katılımcı olmaktan ziyade objektif gözlemci olun . _ Eylemlerinizi ne köle ne de
efendi konumunu benimseyerek gerçekleştirin . _ _ Zihniniz ' mantıklı ' ama yine
de kasıtlı bir karar vermeye çalıştığında , içinizdeki Koruyucuya sizi dürtmesi
talimatını verin . Sanki sadece bir yöneticiymişsiniz gibi duygusal olarak kendinizi
soyutlayın ve işinizi dışarıdan gözlemleyin . _ _ _ Her şey düşündüğünüzden çok
daha basit bir şekilde yapılabilir . _ Sadeliğe teslim olun . Sizi şelalenin kenarına
taşıyan alternatiflerin akışı değil , zihnidir . _ _ _ _ _ _ _
Satın almanız gereken bir şey olduğunu ancak onu satan bir mağazayı nerede
bulacağınızı bilmediğinizi hayal edin . _ _ _ _ _ İhtiyacınız olan mağazayı bulmanın
en mantıklı ve en karmaşık yolunu öneren aklınıza güveniyorsunuz . _ _ _ _ _ _ _
Doğru dükkânı bulmak için kasabanın yarısını dolaşıyorsunuz , ancak evinizin
hemen yanında bir tane buluyorsunuz . _ _ _ _ Eğer araştırmaya daha az önem
vermiş olsaydınız , akıl bu kadar zor bir çözüm bulmaya odaklanmazdı . _ _ _ _
İşte başka bir örnek. Yapılacak işlerin bir listesi var ve hangi göreve
başlayacağınızı ve hangisini sonraya erteleyeceğinizi merak ediyorsunuz . _ _ _ _ _
_ _ _ Bunu düşünme . _ _ Görevlerin belirli bir sırayla yapılmasına özel bir ihtiyaç
yoksa , başlamayı en çok istediğiniz görevi yapın . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Akışa bırakın ; _
Zihninizi sarkaçların etkisinden ayırın . _ _ _ _ Bu , suda gezinmek için yumuşak,
hafif ve basit hareketlerin yeterli olduğunu öğrenmekle ilgilidir . İktidarsız bir kağıt
tekne olmanıza ya da ellerinizi çılgınlar gibi suyun içinde sıçratmanıza gerek yok .
___
Uzun bir örnek listesiyle devam etmeyeceğim . _ _ _ _ Sadece bir günü bile
gerçekten akışa bırakarak geçirirseniz , hayatınızı bu şekilde yaşamanın ne kadar
yararlı ve şaşırtıcı olabileceğini kendiniz keşfedeceksiniz . _ _ _ _ _ _ _ Bir soruna
çözüm bulmanız gerektiğinde kendinize hangi yaklaşımın en kolay olacağını sorun
ve onunla devam edin . _ _ _ _ _ _ _ Ne zaman bir şey ya da birisi dikkatinizi
dağıtmak için gelse , ona direnmek ya da etrafından dolaşmak için acele etmeyin .
Kendinizi durumdan ayırmayı ve ardından ne olacağını gözlemlemeyi deneyin . _
_ Her yeni görevle karşılaştığınızda kendinize şunu sorun : Bunu mümkün
olduğunca basit bir şekilde nasıl yapabilirim ? _ O zaman ne olursa olsun yapılmasına izin ver _
mümkün olduğu kadar kolaylık . Birisi farklı bir şey önerdiğinde veya kendi bakış
açısını kanıtlamaya çalıştığında , hemen müdahale etmemeye ve karşı çıkmamaya
çalışın . _ _ _ Belki rasyonel zihin avantajı anlayamıyor ya da alternatifi göremiyor .
_ _ _ İçinizdeki Muhafızı etkinleştirin . Önce gözlemleyin ve ancak ondan sonra
harekete geçin . Oditoryuma gelin . _ _ Kontrolü ele almak için acele etmeyin .
Bırakın oyun mümkün olduğu kadar sizin gözetiminizde kendi kendine gelişsin . _
_ _ _ Ellerinizi çılgınca suya sıçratmanıza gerek yok . _ _ _ _ _ _ Hayatın akışına engel
olmamaya çalışın , kendinizi çok daha iyi hissedeceksiniz . _ _ _ _ _ _ _ _
Yol Gösterici İşaretler
Yaklaşan bir kumsal veya şelale ile akıntıdaki normal dönüş arasındaki farkı
nasıl ayırt edebiliriz ? _ Yaşam boyunca kendi yönümüzü bulmamıza yardımcı
olacak somut işaretler her zaman vardır . Hayat bize sürekli işaretler gönderiyor .
En yaygın , iyi bilinen işaret bir alamettir . İyi ve kötü alametler var . Gökkuşağını
görmek iyi bir alamettir . Yolun karşısına geçen kara kedi , bir talihsizlik alametidir .
Yaygın olarak kabul edilen alametler , çoklu gözlemler ve karşılaştırmalar
sonucunda yaratılır . Doğru tahmin edilen kehanetlerin yüzdesi yeterince
yüksekse , belirli bir kalıp belirlenir ve bu daha sonra kamuoyu haline gelir , çünkü
insanlar birbirleriyle tuhaf olaylar hakkında konuşmayı severler . _ Ancak alametler
her zaman gerçekleşmez ; _ aslında bundan çok uzak .
Rusya'da bir şeyi unutup geri dönmek zorunda kaldığınızda insanlar

endişeleniyor çünkü yeni ayrıldığınız bir yere dönmenin kötü bir alamet olduğunu
söylüyorlar . _ _ _ _ _ _ _ _ Bir kişi özellikle batıl inançlara sahip olmasa bile , güçlü
sosyal stereotip onun bilinçaltına gölge düşürür . _ Kişi , hoş olmayan bir şey
olacağından korkmaya başlar ve geride bıraktığı şeyi almak için geri dönmeye
değmeyeceğine karar verir . _ _ _ _ _ _
Ne yazık ki bu da işe yaramıyor çünkü eşit akış zaten bozulmuş ve kişi zaten biraz
dengesiz durumda . _ _ _ _ Talihsizlik beklentisi , kişinin düşünce enerjisinin
parametrelerinde değişiklik yaratır ve kaliteye karşılık gelen bir yaşam çizgisine
geçer . _ _ _ _ _ _ _ Daha sonra korktukları şeyi deneyimlemeleri şaşırtıcı değildir .
_ _ _ _ _ Aslında kişi bu olasılığın gerçekleşmesine izin vermiştir . _ _
kişisel senaryolarını girmek için etkinlik . Bu, kehanetlerin giderek artan bir
yüzdesinin neden gerçekleştiğini açıklıyor .
Gördüğünüz gibi , alametin kendisi bir yasa ya da model olarak hizmet edemez .
_ Neden herkes özellikle kara kedinin kötü bir alamet olduğunu düşünüyor ? _ _ _ _
Ya da başka bir deyişle nasıl oluyor da kara bir kedi hayatımıza etki edebiliyor ? _ _
_ Elbette etkiyi yaratan kedi değil , kişinin kedi gördüğünde verdiği tepkidir . _ _ _ _
_ _ _ Eğer alametlere inanıyorsanız , onlar hayatınızdaki olayları şekillendirmede rol
oynayacaklardır . _ _ _ _ _ _ Eğer alametlere inanmıyorsanız ama yine de bir kehanet
gördüğünüzü fark ettiğinizde şüphe duyuyorsanız , etki hafif olacaktır . _ _ _ _
Ancak alametlere hiç inanmazsanız ve onlara kesinlikle dikkat etmezseniz , onların
yaşamınıza hiçbir etkisi olmayacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Prensip çok basittir : Kişisel
yaşam senaryonuzda izin verdiğiniz şeyi deneyimlersiniz . _ _ _ Alametlerin boş
batıl inançlar olduğuna inanan bir kişi , kendi dünyasının katmanında bunların
geçerliliğine dair hiçbir belirti yaşamayacaktır . _ _ _ Kehanetler diğer insanların
dünyalarının katmanlarında gerçek görünebilir çünkü bu insanlar onların onayını
ararlar , oysa şüpheciler bunu yapmaz . _ _ _ _ _
Eğer alametlerin hayatımızdaki olaylar üzerinde doğrudan bir etkisi yoksa , yol
gösterici işaretlerden bahsederken ne demek istiyoruz ? _ _ _ _ _ Kara kedinin
üzerinizde doğrudan bir etkisi olamaz , ancak alternatifler akışında daha ileride
gerçekleşecek bir olay hakkında sizi uyaran bir işaret görevi görebilir . _ _ _ _ _ _ _ _
_ _ Etrafınızda olup bitenleri gözlemlemeye karar verdiğinizde bu kadar çok işareti
fark edebilmeniz şaşırtıcı . _ _ _ _ _ _ _ Onları hemen hemen her yerde görebilirsiniz .
_ _ Peki hangi işaretler yol gösterici işaretler olarak kabul edilmelidir ? Diğer konu
ise işaretlerin nasıl yorumlanması gerektiğidir ancak çok kapsamlı ve muğlak bir
konu olduğundan bu konuya girmeyeceğiz . _ _ _ _ _ _ Güvenilir bir şekilde
yapabileceğiniz tek şey , içinizdeki Koruyucunun uyanıklık ve uyanıklık düzeyini
artırmak , işareti fark etmek ve onun varlığını hesaba katmaktır .
Yol gösterici işaretler , alternatif akışında olası bir dönüşü gösteren işaretlerdir .
_ Yani yol gösterici bir işaret , günlük yaşamın akışını büyük ölçüde değiştirecek bir
olayın habercisidir . _ _ _ Akımda ne kadar küçük olursa olsun bir tür değişiklik
bekliyorsanız , bunun başladığını gösteren bir işaret görünecektir . _ _ _ Yakın
gelecekte beklenmedik bir dönüş yaklaşıyorsa karakteristik bir işaret de görünebilir .
_____
Alternatif akışı bir dönüş yaptığında farklı bir yaşam çizgisine geçersiniz . _ _
Yaşam çizgisi , kalite açısından az çok homojen olacaktır . _ _ _ _
hayat söz konusu. Alternatifler akışındaki akış , farklı parametrelere sahip birçok
yaşam çizgisiyle kesişebilir . _ _ _ Değişiklikler nispeten önemsiz olabilir , ancak
yine de farkı yaşayacaksınız . _ _ Bir şeyin bir dakika öncekiyle tam olarak aynı
olmadığının bilinmesiyle , bilinçli ya da bilinçsiz olarak niteliksel değişim fark
edilir . _ _ _ _
Yol gösterici işaretler yalnızca farklı bir yaşam çizgisine geçiş başlatıldığında
ortaya çıkar . Örneğin karga sesi gibi ayrı bir olaya dikkat etmiyorsanız , bu durum
sizi gardınızı almıyorsa ve o anda herhangi bir niteliksel farklılık hissetmiyorsanız ,
eskisi gibi aynı hayat çizgisinde olduğunuzu gösterir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ .
Bununla birlikte , eğer olay dikkatinizi çekiyorsa ve bunda olağandışı veya tuhaf
bir şeyler olduğunu hissediyorsanız , o zaman bu muhtemelen bir işarettir . _ _
Bir işaret , mevcut olandan önemli ölçüde farklı bir yaşam çizgisine geçişin
başlangıcını işaret etmesi açısından diğer gündelik olaylardan farklıdır . _ _ _ _ _
Çoğu zaman bunun gibi işaretleri biraz rahatsız edici buluruz , özellikle de farklı
bir yaşam çizgisine geçişten hemen sonra fark edilirlerse . Bunun nedeni , mevcut
ve önceki yaşam çizgisinde rasyonel olarak açıklayamadığımız niteliksel bir
farklılığın olmasıdır . _ _ _ _ Tam olarak neyin değiştiğini anlamak çoğu zaman
zordur . _ _ _ _ Bir şeylerin tam olarak doğru olmadığı hissine kapılabilirsiniz . _ _ _
Bir değişiklik yapıldığında bu sezgisel olarak algılanır ve bazen tespit ettiğimiz
işaretlerin türündeki değişikliği bile fark ederiz . _ _ _ _ Sanki gözümüzün ucuyla
akışta yeni bir şeyin ortaya çıktığını görüyor ya da bundan şüpheleniyoruz . _ _ _ _
_ _ _ _ Dolayısıyla işaretler, bir değişimin meydana geldiğini veya meydana gelme
sürecinde olduğunu gösteren göstergeler olarak hizmet eder .
Bazı insanlar etraflarında olup bitenlerin çoğundan habersizdir ve bu nedenle
en belirgin işaretleri bile fark etmeleri pek mümkün değildir . _ _ _ Ancak genel
olarak konuşursak , şu andaki yaşam çizgimizde meydana gelen bir olayda
olağandışı bir şey fark edemiyorsak , bunun nedeni muhtemelen bu olayın
yaşadığımız diğer tüm olaylarla aynı nitelikte olmasıdır . _ _ _ _ _ Önemli ölçüde
farklı bir yaşam çizgisine geçiş normalde yol boyunca ara hatlardan geçerek yavaş
yavaş gerçekleşir . Bu çizgiler üzerindeki işaretler farklı şiddet derecelerinde uyarı
olarak karşımıza çıkabilmektedir . _ _ Bazen kişi ilk uyarıyı görmezden gelir .
Vardiya devam eder ve ardından ikinci bir uyarı belirir ve ardından üçüncüsü
belirir ve eğer kişi hala tehlikeye aldırış etmediyse , sonunda vardiyanın son
satırında kodlanan bir olay meydana gelir . _ _ _ _ _ _ _
İşaretleri açık bir şekilde yorumlamak çok zordur . Bazen dikkatinizi çeken
olayın bir işaret olup olmadığından yüzde yüz bile emin olamazsınız . _ _ _ _ _
Yapabileceğiniz tek şey , dünyanın size bir şeyler anlatmaya çalışıyor gibi
göründüğü gerçeğini hesaba katmaktır . _ _ _ _ _ _ Çoğunlukla kum setlerine ve
akıntılara yaklaşmakla ilgileniyoruz , bu yüzden en azından ileride ne olacağına
dair bir ipucu almak güzel olurdu . _ _ _ Çoğu durumda , bir soruyu evet veya hayır
yanıtı verecek şekilde ifade ederek işareti keşfedebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Örneğin :
“ İşe yarayacak mı , çıkmayacak mı? Bunu zamanında halledebilecek miyim ,
yapamayacak mıyım ? _ “ Bir şeyi yapmakta başarılı olacak mıyım , olmayacak
mıyım?” " İyi mi kötü mü , tehlikeli mi değil mi " vb . Bir işaretin yorumlanması , "
olumlu " veya " olumsuz " türde bir yanıta işaret edecek kadar basitleştirilmelidir .
Yüksek düzeyde kesin ayrıntı beklemenin bir anlamı yok . _ _ _
Bu işaret , akışta yaklaşan dönüşün kalitesine dair bir ipucu taşır . _ _ _ Eğer
burcu hoş olmayan bir duyguyla ilişkilendiriyorsanız veya sizi şüpheyle , hoş
olmayan bir sürprizle veya endişeyle dolduruyorsa , bu işaret olayların olumsuz
bir şekilde dönüştüğünün sinyalini veriyor demektir . Eğer duyum belirsizse ,
işareti yorumlamaya çalışmanın bir anlamı yoktur , çünkü ona ilişkin
değerlendirmeniz güvenilir olamayacak kadar öznel olacaktır . _ _ _ _ _ _ Bir işaret ,
daha dikkatli olmanız , davranışınızı bir şekilde değiştirmeniz veya bir şeyi yapmayı
bırakmanız gerektiğine dair bir uyarı getirebilir . Bu nedenle ne bir işareti inkar
etmek , ne de ona çok fazla önem vererek sizi fazla endişelendirmek önemlidir . _ _ _ _ _
İşaretler çeşitli biçimlerde olabilir ancak her durumda yapılacak en yararlı şey ,
anlamlarının olumlu mu yoksa olumsuz mu olduğuna karar vermektir . _ _
Örneğin , aceleniz varsa ve yaşlı bir kadın sopayla yolunuzu kapatıyorsa , bu ,
gecikeceğiniz , normalde emekleyerek ilerleyen otobüsün bir nedenden dolayı
bugün yanınızdan geçeceği anlamına gelebilir ; _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Belki de bir
durumda çok ileri gittiniz ve daha dikkatli olmalısınız ya da belki de pek iyi
gitmeyen bir şey yapmaya çalışıyorsunuz ve ne yaparsanız yapın önünüze çıkan
engeller işleri durma noktasına getiriyor . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Belki de çıkmaz bir yol
seçtiniz ve farklı bir yola yönelmelisiniz .
rota.
Burçların temel faydası , yıkıcı bir sarkacın çıkarına veya kendi zararınıza hareket
ettiğinizi görmenizi sağlayacak şekilde sizi zamanında uyandırma kapasitesine
sahip olmalarıdır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ İnsanlar bir sarkacın zombileştirici anestezisi
altındayken sıklıkla ölümcül hatalar yaparlar . _ _ _ _
ancak daha sonra yaptıklarının farkında olmadıklarını ve tetikte olmayı unuttuklarını

fark ettiler . _ _ _ Masum işaretleri bile basit uyarılar olarak yorumlamak faydalı
olabilir . _ _ Tedbir kaygı ve şüpheye dönüşmediği sürece , etrafınızda olup bitenler
konusunda tedbirli olma ve farkındalık duygusunu sürdürmek her zaman akıllıca
olacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ Endişelenmeden bakım yapabilmelisiniz . _ _ _ _ _ _ Yaptığınız
her şeyde kusursuz olmakla birlikte aynı zamanda tarafsız olun . _
Her ne kadar tuhaf görünse de , bazen en açık ve en özlü yol gösterici işaretler ,
sanki hiçbir önemi yokmuş gibi kendiliğinden söylenen cümlelerdir . Birisi size
fikrini dayatmaya çalıştığında , aldırış etmemek daha iyidir , ancak sıradan bir
tavsiye veya tavsiye olarak söylenen spontane bir ifade ciddiye alınmaya değer
olabilir . _ _ _ _ _ _ _
Konuşmacının ne söyleyeceğini önceden planlamasına gerek kalmadan spontan
cümleler konuşulur . _ _ _ _ Muhtemelen bir yoruma hiç düşünmeden hemen yanıt
verdiğiniz bir durumu hatırlayabilirsiniz . _ _ Sanki cevap bilincinizin derinliklerinde
bir yerde zaten mevcutmuş ve analitik zihni atlayarak ortaya çıkıyormuş gibi . _ _ _
_ _ _ Aynı şey , zihniniz uyukladığında veya başka bir şeyle meşgul olduğunda ve
görünüşte rastgele ifadeler söylendiğinde de olur . _ Zihin uyukladığında ruh
konuşur ve sonuçta ruh bilgi alanıyla doğrudan temasa geçer . _ _ _ _ _ _ _
Örneğin , tesadüfen biri şöyle diyor : “ Eşarpınızı unutmayın . _ _ Üşüyeceksin ” .

Eğer onların tavsiyelerine uymazsanız , daha sonra pişman olmanız muhtemeldir .
_ _ _ _ _ Bir sorunla ilgili düşüncelere dalmış olabilirsiniz ve birisi o sırada pek
alakalı görünmeyen bir öneride bulunur . _ _ _ _ _ _ _ _ Bu kelimeleri ve cümleleri
dinleyin .
Bunları atmak için çok hızlı olmayın . _ Bir konuda haklı olduğunuza ikna
olabilirsiniz ve sonra birileri , hiç niyetinde bile olmadan , olayları farklı görmek
için gözlerinizi açar . _ _ _ Bakış açınızı yeniden gözden geçirmeyecek kadar inatçı
olmamaya çalışın ve aslında ellerinizi suya rastgele sıçratıp çarpmadığınızı
kendinize sorun . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
İçsel rahatsızlık duyguları da çok açık bir işarettir , ancak kural olarak bu
duygulara gereken önemi vermiyoruz . _ _ _ _ Bir karar vermeniz gerekiyorsa , bu
kararın ne olması gerektiğini kendi ruhunuzdan daha iyi kimse bilemez . _ _ _
Ruhun size tam olarak ne anlatmaya çalıştığını anlamak çoğu zaman çok zordur
ancak prensip diğer tüm işaretlerde olduğu gibi aynıdır . _ _ _ _ _ _ Kararın ruhun
kararı olup olmadığını oldukça açık bir şekilde belirleyebilirsiniz . _
beğenip beğenmemek . Bir karar vermeniz gerektiğinde durun ve sabah

yıldızlarının hışırtısını dinleyin . _ _ _ _ _ _ Eğer zihninizde zaten bir karar
vermişseniz ve hışırtıyı çok geç hatırladıysanız , kararı verirken ne tür duygular
yaşadığınızı hatırlamaya çalışın . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bu duygular , bu konuda “ iyi hissediyorum ” ya da “ kendimi iyi hissetmiyorum ”
şeklinde karakterize edilebilir . Kararı gönülsüzce verdiyseniz ve bu sizi üşüttüyse ,
bu duygu açıkça “ kendimi iyi hissetmiyorum ” kategorisine giriyor . _ _ _ _ _ _
Fikrinizi değiştirmek için çok geç değilse , bunu yapın . _ _
İçinizden gelen hisleri dinlemek , ne kadar rahat hissettiğinizi değerlendirmek
zor değildir . Ancak zor olan , kalbinizi dinleyecek kadar kısa sürede hatırlamaktır ,
çünkü zihin , başkasını dinleme eğilimi olmadan otoriteyle mantık yürütür . _ _ _ _
_ Sağduyunun gürültülü davul sesi , kalbin fısıldayan sesini bastırır . _ _ _ _ Akıl her
zaman konumunu doğrulamaya ve kanıtlamaya çalışır . _ _ Burada bir seçeneğiniz
var : “ evet” veya “hayır”. Ruh çekinerek itiraz etmeye çalışır : "hayır". Zihin, ruhun
“ hayır ” dediğinin farkındadır ama duymuyormuş gibi yapar ve kendi “ evet ” ini
desteklemek için “ sağlam muhakemeye ” dayalı ikna edici argümanlar öne sürer .
Bu satırları okuduktan sonra hafızanızda ayrı bir dosyaya kaydedin ve bir dahaki
sefere karar verdiğinizde dosyayı çekin . _ _ _ _ _ _ _ _ Sürecin aynen anlattığım
gibi olduğunu göreceksiniz . _ _ _ _ _
İçinizdeki " hayır " ı fark etmenin bir yolu olarak bu basit , güvenilir egzersizi
aklınızda tutmanızı öneririm : Eğer kendinizi ikna etmeniz ve " evet" demeye ikna
etmeniz gerekiyorsa , o zaman ruhunuz gerçekten "hayır " diyor demektir .
Ruhunuz “ evet ” dediğinde , kendi kendinize konuşmanıza gerek yok . _ Bu konuya
daha sonra döneceğiz .
Aşırıya kaçmadan ve her yerde işaret aramadan , dünyanın size verdiği
işaretlere dikkat edin . _ _ _ _ _ Şunu söylerseniz biraz saçma gelebilir : “ Bakın ! _
Bugün kuşlar gökyüzünde yükseklerde uçuyor . _ _ _ Bunun ne anlama geldiğini
merak ediyorum ” Belki de bu sadece kuşların yükseklik korkusu olmadığı ve bu
nedenle yüksek irtifalarda uçabildikleri anlamına geliyordur . _ Gördüğünüz şeyin
farkında olmanız ve gördüğünüz bir şeyin yol gösterici olabileceğini aklınızda
tutmanız yeterlidir . _ _ _ _ _ _ _ _ Dikkatli olmayı unuttuğunuz anda sarkaçlar
üzerinize yapışacak ve koşulların kurbanı olabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Kaderinizin gidişatını dramatik bir şekilde değiştirebilecek arzuları ve eylemleri
de titizlikle kontrol etmeye değer . _ _ _ _ Yapmayı düşündüğünüz bir şey hakkında
içinizden olumsuz bir his geçerse , eğer bu mümkünse , _ _ _ _ _
yapmayın çünkü yaşadığınız olumsuz duygu , asıl arzunun kalpten değil zihinden
geldiğini gösteriyor . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Zihinden gelen arzular ve eylemler her zaman
sarkaçlarla empoze edilir . _ _ Çoğu durumda olumsuz bir içgüdüsel duyguyu
görmezden gelirseniz kötü bir şey olmaz , ancak bazen bunu yaptığınıza derinden
pişman olabilirsiniz . _ _ _ Bu nedenle mümkün olduğunca suçluluk , şüphe veya
endişe duygusu uyandıran arzulardan ve eylemlerden vazgeçmek daha iyidir . _
Eğer bunu yapmayı alışkanlık haline getirebilirseniz , bu hayatınızı büyük ölçüde
kolaylaştıracak ve sizi her türlü problemden kurtaracaktır . _ _ _ _ _
Tek bir 'ama' var . Eğer bir dizi yanlış adım hepinizi bir düğüme bağladıysa ,
belirli arzuları ve eylemleri yeniden düşünmek yeterli olmayabilir , çünkü bazen
bir kişi , doğruyu söylememek ya da gitmek gibi kendisini " rahatsız eden " bir şey
yapmaya çağrılır . _ _ _ _ _ _ _ İşinden nefret ettiğin halde çalışmak . _ Bununla
birlikte , bir düğüm çözüldüğünde ve daha karmaşık bir durumdan
kurtulduğunuzda , içsel bir rahatsızlık hissi uyandıran önceki arzu veya eylemler
ilkesini güvenle deneyebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _
Transerfing modeli bağlamında yol gösterici işaretler hakkında

söylenebileceklerin hepsi bu kadar . _ _ _ _ _ Sonuçta size özel olan işaretleri
yalnızca siz yorumlayabilirsiniz . _ _ _ Size işaretleri nasıl yorumlayacağınızı öğretmeye gerek yok
Kendinizi ve etrafınızdaki dünyayı gözlemlerseniz , içgüdüsel olarak bunların
anlamını anlayacaksınız . _ _ _ _ _ Yeterince açık olmayan veya kişisel yaşam
senaryonuza olumsuz yorumlar getirecek işaretlere aşırı önem atfetme konusunda
dikkatli olun . _ _ _ _ _ _ Aşırı potansiyel yaratmaktan kaçınırsanız , bir kumsala
takılıp kalmazsınız veya akıntılardan aşağı uçmazsınız . _ _ _ _ _ _ _ Sonuçta , eğer
mecbur kalırsak hiçbir işaret olmadan da gayet iyi hayatta kalabiliriz . _ _ _
Anlamlarını tam olarak anlamamız bize verilmiyor . _ _ _ _ Bir karar verirken
özellikle odaklanmaya değer tek işaret , içgüdüleriniz ve sezgilerinizdir . _ _ _ _ _ _
Gerçekten sabah yıldızlarının hışırtısını dinlemeye değer . _ _ _ _ _
Salıverme
Alternatifler akışındaki akışların varlığı potansiyel olarak zihni iki büyük yükten
kurtarabilir : Sorunları rasyonel bir şekilde çözme ihtiyacı ve kontrol etme ihtiyacı .
_ _ _ _ Yani eğer zihin kendine izin verirse _ _ _
serbest bırak . Zihnin , kendini bırakacak kadar rahat olabilmesi için az ya da çok
rasyonel bir açıklamaya ihtiyacı olacaktır . Bu kitapta anlatılanların çoğunun
mantık dışı olduğunu fark etmiş olabilirsiniz , bu nedenle Transerfing'in amacı
evrenin yapısına ilişkin bir açıklama sunmak olmasa da , şu şekilde çıkardığım
sonuçları doğrulamaya çalışıyorum : _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ aksi takdirde zihnin
kabul etmesi zor olurdu . _
Zihnin kabul edebileceği bir açıklama sunmak aslında çok önemlidir çünkü zihin
hiçbir şeyi inanca kabul etmeyecektir ve sağduyunun yekpare yapısını sarsmak
son derece zordur . _ _ _ _ _ _ Zihin , Transerfing ilkelerini uygulamaya koymayı
denerseniz , kendinizin sağlayabileceği kanıt ve koşulları talep eder . _ _ _ _ _
İnanmayan zihni rahatlatmak için burada birkaç uygulanabilir açıklama
sunuyorum , çünkü bunu yapmasaydım okuyucunun Transerfing ilkelerini
denemesi veya daha fazlasını okuması pek mümkün olmazdı . _ _ _ _ _ _ _ Ve bu
sadece başlangıç . _ Önümüzde birçok heyecan verici açıklama var .
Zihnin yükleri çocuklukta üzerimize yüklenir . _ _ _ _ _ Çocukken sürekli

azarlanıyoruz : “ Aklınla düşün !”, “ Ne yaptığının farkında mısın ? ” , “ Kendini
anlat ! ” “ Ödevini yap .
Beyin olmadan hayatta hiçbir yere varamazsınız ! ” , “ Bu kadar aptal olma .
Hiç öğrenebilecek misin ?” Öğretmenler ve koşullar , her an açıklama yapmaya ,
bir soruya cevap vermeye , bir durumu değerlendirmeye , karar vermeye ve
etrafımızdakileri kontrol etmeye hazır bir askeri zihnimizden şekillendirir . _ _ _
Zihin pratik bir şekilde hareket etmek üzere eğitilmiştir . _
sağduyu üzerine .
Sağduyudan tamamen kurtulmayı savunacak kadar küstah değilim ; _ _ _ _ _

tam tersi . Sağduyu bize hayatta kalabilmek için hayatta nasıl davranmamız
gerektiğine dair asgari kurallar dizisi sağlar . _ _ _ _ Zihnin hatası , davranış
kurallarını tam anlamıyla takip etmesidir . _ _ _ _
Sağduyu takıntısı zihnin açılmasını , etrafa bakmasını ve kurallara uymayan her
şeyi fark etmesini engeller . _ _ _ _ _ _ _ _
Dünyada sağduyuyla bağdaşmayan pek çok şey var . _ _ _ _ _ Rasyonel akıl ,
dünyada tanık olduğumuz tüm olayları açıklamaktan acizdir . _ _ _ _ Bir kişiyi
sorun yaşamaktan ve hayal kırıklığı yaşamaktan koruma konusunda da pek iyi
değildir . Ancak alternatif akışındaki akışlara güvenmek zihnin sınırlamalarını
telafi edebilir . _ _ _ _ _ _ _ Bunu yapmanın gerekçesi çok basit ; _ _ var _
alternatif akışındaki akışlara yönelik bir amaçtır ve bu da zihnin aradığı bir niteliktir .
_ Daha önce de söylediğimiz gibi akarsular en az direnç gösteren yolu tercih ediyor .
Zihin , neden - sonuç ilkelerine dayanarak mantıklı ve mantıklı bir şekilde akıl
yürütmeye çalışır , ancak zihnin kusurları onun dış dünyada doğru şekilde yön
bulmasını ve herhangi bir soruna tek temel çözümü bulmasını engeller . _ _ _ _
Doğa özünde mükemmeldir ve bu nedenle alternatif akışların akışları , en bilge

akıl yürütme aklından daha fazla amaç ve mantığa sahiptir . _
Zihin ne kadar açık bir şekilde mantık yürüttüğüne ikna olursa olsun , yine de hata
yapmaya eğilimli olacaktır . Zihin , sürece dahil olmak için bu kadar çaba
göstermeseydi ve sorunların kendi kendine çözülmesine izin vermeseydi daha az
hata yapardı . Durumu bıraktığınızda ve kontrolcü tutuşunuzu gevşettiğinizde ,
etrafınızdaki dünyaya daha fazla özgürlük tanırsınız ve akış kendi yoluna gidebilir .
_________
Dünyaya baskı yapmaya çalışmanın boşuna ve hatta tehlikeli olduğunu zaten
biliyorsunuz , ancak zihin uyumlu akış hissini kaybettiğinde aşırı potansiyel yaratır
ve bu da sonuçta engeller yaratır . _ _ _ _ _ _ _ Transerfing farklı bir varoluş tarzını
gösteriyor . Öncelikle bir engele verdiğiniz önemi azaltırsanız engel kendiliğinden
sönecektir . _ _ _ _ _ _ _ _
İkinci olarak , eğer engel , onu aşma çabalarınıza yanıt vermiyorsa , onun etrafından
dolaşın ; size yardımcı olacak yol gösterici işaretler görünecektir .
Aklın sorunu , kendi senaryosuna uymayan her olayı engel olarak yorumlama
eğiliminde olmasıdır . _ _ _ _ _ _ _ _ Zihin her şeyi önceden planlamayı , hesap
yapmayı sever ve beklenmedik bir şey olduğunda senaryoya uydurmaya çalışarak
onunla mücadele eder . _ _ _ _ Ne yazık ki, bu sadece durumu daha da kötüleştiriyor .
Açıkçası zihin , olayları ideal şekilde planlama yeteneğine sahip değildir . Akışa daha
fazla özgürlük verilmesi gereken yer burasıdır . _ _ Akışın hayatınızı mahvetmesinde
hiçbir çıkar yoktur , çünkü böyle bir eylemin amacı yoktur . _ _ Ancak kötü tasarlanmış
eylemlerle hayatlar mahvolabilir . _
Zihin , amaçlılığın her şey senaryoya göre gittiğinde meydana gelen şey olduğunu
ve istenmeyen sorunların , bir şey senaryoya uygun gitmediğinde meydana gelen
şey olduğunu düşünür . _ _ _ _ _ _
Sorunların çözülmesi gerekiyor ve bu nedenle zihin , büyük bir zevkle bunu
yapmaya , yeni sorunlar üretmeye ve yolu sonsuz engellerle doldurmaya koyuluyor .
__
Bir düşünün , her şey planlandığı gibi gitmese bile , insanlar ne zaman mutlu , tatmin
olmuş ve kendilerinden memnun olacaklar ? Kendini önemsemek , zihnin , otomatik
olarak başarısızlık olarak yorumlanan orijinal senaryodan herhangi bir sapma olasılığına
izin vermesini engeller . _ _
Zihin şöyle düşünür: " Ama ben her şeyi önceden planladım ve hesapladım . Benim için
neyin doğru olduğunu , neyin olmadığını biliyorum . _ Ben rasyonelim”. Hayat çoğu
zaman insanlara , planlanmadığı için gönülsüzce kabul ettikleri hediyeler sunar . _ “
Farklı bir oyuncak istedim !” Hayat bize almayı planladığımız oyuncakları nadiren verir
ve biz de tatminsiz ve üzgün bir şekilde ortalıkta dolaşırız . Zihin , öneminin bir
kısmından vazgeçebilseydi ve senaryodan sapmaların da yeri olduğu gerçeğini kabul
edebilseydi , hayatın ne kadar keyifli olacağını hayal edin . _ _ _ _
Ne kadar mutlu olacağımızı hepimiz ayarlayabiliriz . _ Çoğu insan minimum mutluluk
çıtasını çok yükseğe koyuyor ve bu nedenle kendilerini mutlu görmüyor . _ _ " Mutlu
olmak istiyorsan , sadece mutlu ol " şüpheli sloganının ruhuyla her zaman sahip
olduklarınızla yetinmeniz gerektiğini söylemiyorum . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Transurfing'in konusu bu değil . _ _ En çok istediğiniz oyuncağa sahip olabilirsiniz ancak
buna daha sonra döneceğiz . _ _ _ Şimdilik hayal kırıklığını nasıl önleyeceğimize ve daha
az sorun yaşayacağımıza odaklanıyoruz . _ _
Aklın , alternatifler akışında mevcut olan hazır çözümlerden faydalanmasını
engelleyen , kendi senaryosundan sapmaları kabul etme konusundaki isteksizliğidir . _
_ _ _ _ _ Zihnin her şeyi kontrol etme konusundaki kompulsif arzusu , yaşamı akışla
bitmeyen bir savaşa dönüştürür . Keşke zihin , iradesini ona dayatmak yerine , akışın
kendi akışına gitmesine izin verebilseydi . _ _ _ _ _ _ _ Zihnin en büyük hatası , akış
içindeki kendi hareketini değil , akışın kendisini kontrol etmeye çalışmasıdır . _ _ _ _
İnsanların karşılaştığı sorunların ve hayal kırıklıklarının çoğunun ana nedenlerinden biri
budur . _ _ _ _
En az dirençli yolu izleyen amaca yönelik akış , sorun ve engel yaratma becerisine
sahip değildir . Bunlar aklın deliliği tarafından yaratılmıştır . _ _ _ İçinizdeki tanığı
harekete geçirin ve en azından bir gün zihninizin akışı nasıl kontrol etmeye çalıştığını
gözlemleyin . _ Belki size bir şey teklif edilir ama siz reddedersiniz . Belki birisi sana bir
şey anlatmaya çalışır ama sen onu kandırırsın . Birisi sana fikrini söylüyor ve sen
tartışıyorsun .
Birileri kendi bildiği gibi bir şeyler yapıyor ve siz onları doğru yola sokmaya
çalışıyorsunuz . _ Size bir çözüm öneriliyor ama siz bunun işe yaramayacağını protesto
ediyorsunuz . Bir şey beklersiniz ama başka bir şey alırsınız ve memnuniyetsizliğinizi ifade edersiniz .
Birisi seni rahatsız ediyor ve bu seni sinirlendiriyor . Bir şey çelişiyor
senaryonuz ve akışı doğru kanala zorlamak için şahdamarınıza gidersiniz . _ _ _ _

_ _ Belki sizin için bazı şeyler farklıdır , ancak bu sözlerde şüphesiz bir parça
doğruluk payı vardır .
Şimdi tutuşunuzu bırakmayı ve akışa daha fazla özgürlük vermeyi deneyin .
Herkesle aynı fikirde olmanızı ve olan her şeyi kabul etmenizi önermiyorum ama
taktiksel bir ayarlama yapmayı düşünebilirsiniz : ağırlık merkezini kontrolden
gözleme doğru kaydırın . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Birini oyalamak , itiraz etmek, tartışmak,
kendinizi kanıtlamak , dahil olmak , yönetmek veya eleştirmek için acele etmeyin .
Durumlara , aktif müdahale veya direniş olmadan , kendi kendilerine çözüm
bulma şansı verin . _ Şaşkın olmasanız bile , en azından sonuca şaşıracaksınız ,
çünkü oldukça paradoksal bir şey olacak . _ _ Kontrolü bırakmaya istekli
olduğunuzda , bir durum üzerinde daha önce sahip olduğunuzdan daha fazla
kontrol sahibi olacaksınız . Objektif gözlemci her zaman doğrudan katılımcıya
göre avantaja sahiptir . _ Bu yüzden şu kelimeleri bu kadar sık tekrar ediyorum :
tarafsızlık egzersizi yapın .
Geriye dönüp baktığınızda , daha önce uyguladığınız kontrolün sizi akışın
tersine ittiğini göreceksiniz ; _ _ _ _ _ diğer insanların yaptığı öneriler aslında
mantıklıydı ve üzerinde tartışmaya değmezdi ; _ _ _ _ _ _ _ müdahaleniz aslında
gerekli değildi . _ Engel olduğunu düşündüğünüz şeyler aslında hiç de öyle
değildi . _ Sorunları bıraktığınızda , nasıl olduğunu bilmenize gerek kalmadan ,
sorunlar kendi kendine oldukça tatmin edici bir şekilde çözülür ; Planınıza
uymayan olayların aslında o kadar da kötü olmadığı ortaya çıkıyor ; _ _ _ _ _ _ _ _
tesadüfi ifadeler aslında oldukça güçlü anlamlara sahip olabilir ; içgüdüleriniz ve
içgüdüleriniz sizi uyarmak için oradadır ; _ _ eskisi kadar enerji harcamazsınız ve
oldukça mutlu olduğunuzu görürsünüz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu , daha önce
bahsettiğim akışın görkemli armağanıdır .
Tabii yukarıda anlattıklarımıza ek olarak eski sarkaçlı ' dostlarımızı ' da
unutamadık . _ _ _ _ _ _ İnsanların akıntıya kapılması sarkaçları rahatsız eder ve
her adımda ellerimizi suya çılgınca vurmamız için bizi kışkırtmaya çalışırlar . _ _ _
_ _ _ _ _ _ _ Sarkaçlar , akışın minimum enerji harcaması yönünde hareket etmesi
gibi basit bir nedenden dolayı akıştaki akışlardan nefret eder . _ _ Bir kişi akıntının
akışına göre gittiğinde , akıntıya karşı savaşmak için enerji harcamaz , bu da aşırı
potansiyel yaratır ve sarkaçlar için yem yaratır . _ _ _ Dikkatinize değer tek kontrol
şekli , yansıtılan iç ve dış enerjinin yoğunluğunun kontrolüdür . _ _ _ _
önem. Unutmayın , öngörülen önem zihnin kendini bırakmasını engeller . _
Çoğu durumda , bir durumdan vazgeçmek , kişinin kendi istediğini yapmakta

ısrar etmesinden çok daha etkili ve üretkendir . _ Çocukluğumuzdan itibaren
kendimizi öne çıkarma çabamız , kişinin kişisel önemini kanıtlamaya çalışma
alışkanlığını doğurur . _ _ Ne pahasına olursa olsun kişinin haklı olduğunu
kanıtlama yönündeki zararlı eğilim bundan kaynaklanmaktadır . Bu çaba aşırı
potansiyel ve çıkar çatışması yaratır . _ Karar her iki durumda da çıkarlarını
doğrudan etkilemese bile , insanlar haklı olduklarını kanıtlamak için büyük çaba
sarf edeceklerdir . _ _ _ _
Bazı insanlarda içsel önem duygusu o kadar abartılmıştır ki , çok az önem
taşıyan konularda bile kendi tarzlarında ısrar ederler . _ _ _ _ Kendine önem
vermek, her şeyi kontrol etme konusunda zorlayıcı bir ihtiyaç yaratan bir çılgınlığa
dönüşebilir . " Ne olursa olsun haklı olduğumu kanıtlayacağım . " Bu , özellikle
kendi gerçeklerini savunmaya kararlı olanlar için hayatı çok daha karmaşık hale
getiren ciddi bir alışkanlıktır . _
Çıkarlarınızdan ciddi şekilde taviz verme riskiyle karşı karşıya olmadığınız
sürece , durumu bırakın ve başkalarının suya el koyma haklarını kullanmasına izin
verin . _ _ _ _ _ _ Eğer bilinçli olarak bırakmayı uygularsanız , hissettiğiniz rahatlama
hissi , fikrinizi kanıtlamayı başardığınızdan daha büyük olacaktır . _ _ _ _ Devam
ettiğinizi bilerek bir tatmin duygusu yaşayacaksınız . _ _ _ Kendinize verdiğiniz
önem konusunda ısrar etmek yerine , zor çocuklarla uğraşan bilge bir ebeveyn
gibi davranmayı başarırsınız . _
İşte başka bir örnek. İşe aşırı bağlılık , kişinin sorumluluklarını ihmal etmesi
kadar zararlıdır . Uzun zamandır almayı hayal ettiğiniz yeni ve prestijli bir
pozisyonu yeni aldığınızı hayal edin . _ _ _ _ _ _ _ Kendinizden çok şey talep
ediyorsunuz çünkü potansiyelinizi kanıtlamak istiyorsunuz . _ _ _ Prensipte bunda
yanlış bir şey yok ama kendinizi işe çok şevkle verirseniz , özellikle de iş çok zorsa ,
zamanla baskıyı kaldıramayacağınızı fark edebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Her
durumda , daha az verimli olursunuz ve en kötü ihtimalle , yanlış bir şekilde bu
pozisyonu idare edemeyeceğinize karar vererek sinir krizi geçirebilirsiniz . _ _
Bir başka olası senaryo da , yerleşik düzene uymadan güçlü bir aktivite
oluşturmanızdır . _ _ Geliştirilebilecek her türlü şeyi görebilir ve gerekli değişiklikleri
kendinizden emin bir şekilde başlatabilirsiniz . _ _ _ _
uygun davrandığınızı gösterir . _ Ancak , eğer yenilikleriniz meslektaşlarınız için

günlük yaşamın olağan işleyişini değiştirirse bundan hiçbir sonuç çıkmaz . _ _ _ _
Bu , inisiyatifinizi kullanmanın cezalandırılabilir bir suç haline gelebileceği türden
bir senaryodur . _ _ _ Yavaş , sakin , akışın düzgün olduğu bir ortama girdiniz ve
hareketlerinizle çılgınca ellerinizle suya vurmaya , daha hızlı yüzmeye çalışmaya
başladınız . _ _ _
Bu , ağzınızı kapalı ve başınızı aşağıda tutmanız gerektiği anlamına mı geliyor ? _
Bu biraz aşırı olurdu . _ Soruna ayık bir zihinle yaklaşılmalıdır . _ _ Sadece sizi
doğrudan rahatsız ediyorsa ve eleştiriniz durumu daha iyiye doğru değiştirecekse
sinirlenmeyi ve birine azarlamayı düşünmelisiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Geçmişte olmuş
ve değiştirilemeyecek hiçbir şeyi asla eleştirmeyin . _ _ _ Diğer her şeyde , kelimenin
tam anlamıyla her şeyle ve herkesle aynı fikirde olarak değil , ağırlık merkezini
kontrolden gözleme kaydırarak akışa bırakın . _ _ _ _ Daha fazlasını gözlemleyin ve
olayları kontrol etmek için acele etmeyin .
Doğru dengeyi bulma konusunda endişelenmenize gerek yok . _ _ _ _ Sağlıklı bir

ılımlılık duygusu pratikle gelecektir . _
ÖZET
Zihin, bilgiyi bir dizi yerleşik tanımlamayı kullanarak yorumlar.

Kalp düşünmez ve konuşmaz. Hissediyor ve biliyor.
Zihin yalnızca eski tuğlalardan bir evin nispeten yeni bir versiyonunu inşa etme
yeteneğine sahiptir.
Temel olarak yeni keşifler, alternatifler alanının gerçekleşmemiş sektörlerinden
kaynaklanmaktadır.
Kalp, yeni bilgiler ile zihin arasında bir ortam görevi görür.
Kalp, gerçekleşmemiş bilgiyi, yorumun ötesinde bir bilgi olarak algılar.
Kalbin ulaştığı bilgiyi aklın yorumlayabildiği zaman keşif yapılmış olur.
Zihin, kişinin içsel konfor düzeyini mükemmel bir şekilde değerlendirme yeteneğine sahiptir.
İçsel durumunuza dikkat etmeyi öğrenin.
Önem projeksiyonundan vazgeçerek, tercihinizi seçmekte özgürsünüz.
kader.
Seçme özgürlüğü, istediğiniz şeyi isteme, talep etme veya onun için savaşma değil,
sadece dışarı çıkıp onu elde etme özgürlüğü anlamına gelir.
Bilgi yapısı neden-sonuç zincirleri halinde düzenlenmiştir.
Sebep-sonuç zincirleri alternatif akışını oluşturur.
En az dirençli yollar ayrı akışlar halinde düzenlenir.
Alternatifler akışındaki akışlar tüm sorunlarımızın çözümlerini içerir.
sorunlar.
İç ve dış önem, zihni en uygun akıştan uzaklaştırır.
Alternatiflerin akışında sizi şelalenin kenarına getiren akarsular değil zihninizdir.
Her şey düşündüğünüzden çok daha basit çalışıyor. Bu sadeliğe teslim olun.
İşe yarayan alametin kendisi değil, alametle ilgili tutumunuzdur.

Yol gösterici işaretler, alternatiflerin akışında olası bir dönemece işaret etmektedir.
Yaşam çizgileri kalite açısından birbirinden farklıdır.
İşaretler bizi tetikte tutuyor çünkü farklı bir yaşam çizgisine geçiş sırasında ortaya çıkıyorlar.
İşaretler, bir şeylerin doğru olmadığı hissini uyandırma eğilimleriyle karakterize edilir.
Kendiliğinden ifadeler talimat olarak algılanabilir.

Kişinin hissettiği iç huzurun düzeyi açık bir işarettir.
Eğer kendinizi bir şeye ikna etmek zorunda kalırsanız, bu, kalbinizin 'hayır' dediği anlamına
gelir.
İçinizde rahatsızlık hissetmenize neden olan bir kararı değiştirmek mümkünse, bunu yapın.
Olaylara hakimiyetinizi yumuşatın ve öngörülemeyen olayların senaryoya dahil olmasına izin verin.
Öngörülen önem, zihnin senaryodan sapmayı kabul etmesini engeller.
Zihin kendi tarzından ziyade akışın kendisini kontrol etmeye çalışır.

akışla birlikte hareket etmek.
Ağırlık merkezini kontrolden gözleme kaydırın.
Kontrole olan takıntınızı bıraktığınızda, bir durum üzerinde gerçek kontrole sahip
olduğunuzu göreceksiniz.
Alternatiflerin akışına uygun hareket ederseniz dünya sizi yarı yolda

karşılayacaktır.
Bölüm VII. NİYET

Potansiyel yalnızca niyetle sınırlıdır _ _
Lucid Dreaming Bu
bölümde Guardian'ın hayatta istediğimiz her şeyi seçmekte özgür
olduğumuz ve bunu nasıl yapacağımızla ilgili bilmecesini çözmeye daha da
yaklaşıyoruz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bilmecenin anahtarlarından biri rüya görme
dediğimiz şeyde yatıyor . _ _ _ _ Bir insan ömrünün üçte birini uykuda geçirir .
Ne yazık ki , bilimsel araştırmalar bize insanın uyku durumu hakkında yalnızca
sınırlı bir anlayış sunabiliyor ve bu nedenle bir kişiye uykudayken tam olarak
ne olduğu bir sır olarak kalıyor . Bir uçtan diğerine uzanan rüyaların felsefi
yorumları artık aydınlatıcı değil . _ _ Bazıları rüyaların bir yanılsama olduğunu
söylerken , bazıları da hayatın kendisinin bir rüyadan başka bir şey olmadığını
iddia ediyor . Kime inanmalıyız ? _ Evrenin Transerfing modeli her iki konumu
da desteklemez .
Yetişkinler rüyalarını hatırladıklarında gördüklerinin gerçek olmadığını
kendilerine söylerler . _ _ _ _ _ _ Zihin , rüyaların bir şekilde dinlenme halinde
üretilen hayal gücünün bir ürünü olduğu yorumuyla rahatlar . _ _ _ _ Dört
yaşına kadar çocukların rüyada gördükleri ile uyanıkken gördükleri arasında
ayrım yapamadıklarını biliyoruz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Rüyalarının içeriğinin
hayatlarının geri kalanıyla aynı alanda gerçekleştiğine inanıyorlar . _ _ _ _ _ _ _
_ _ _ Bir çocuk gördüğü kabustan dehşet içinde uyandığında , canavarın hâlâ
yatak odasında bir yerlerde olduğuna ve hiçbir şeyin olmadığına inanır .
ebeveynleri onları rahatlatacağını söyleyebilir . _ _ Yavaş yavaş çocuğun zihni

rüyaların gerçek olmadığı fikrini kabul etmeye başlar . _ _
Zihnin , aldığı her yeni bilgiyi soyut referanslara göre nasıl hızla ve isteyerek
organize ettiğini , buna rağmen zihni rüyaların gerçek olmadığına ikna etmenin
tam dört yıl sürdüğünü daha önce tartışmıştık . _ _ _ _ Zihnin isteyerek kabul
edemeyeceği tek şey bu olsa gerek . _ _
Çoğu insan dört yaşından önceki hayatlarına dair hiçbir anıya sahip değildir ve bu
nedenle yetişkinler olarak , hâlâ gerçek olduğuna inanılan bir rüyadan uyandıktan
sonra zihnin deneyimlemiş olması gereken kafa karışıklığına tanıklık edemezler . _
_____
Zihin her gece kapandığında masum bir şekilde bir tür tuzağa düşer . _ _ _
Uyurken olaylara eleştirel bakmak aklımıza gelmez . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Uyandığımızda
bile rüyalarımızın sanal gerçekliğinin ne kadar gerçek ve doğal göründüğüne
şaşırırız . _ _ _ _ _ _ Zihin her şeye rasyonel bir açıklama bulmaya alışkındır ve bu
nedenle insanlar rüyalarında oldukça tuhaf olaylar görmelerine rağmen bazı
nedenlerden dolayı rüya görme anında zihin bunlar oldukça normalmiş gibi tepkiler
verir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Ne zaman olağandışı bir şey fark etsek ya da deneyimlesek , zihin anında mantıklı
bir açıklama yapacaktır . Ve buna rağmen bilinçli , uyanık bir durumdayken
etrafımızdaki dünyada olup bitenlerin gerçekliğini sorgulamayız ve aynı şey rüya
görmek için de geçerlidir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Zihnin sürekli kontrol etme ihtiyacına
rağmen basit soru " bu gerçek mi ? " kontrol prizmasından kayar ve zihin rüya
tuzağına düşer . _ _ _ _ _
Bazen , eğer şanslıysak , oldukça mucizevi bir şey olur ve bir rüyada uyanırız ,
aniden rüya gördüğümüzün farkına varırız . _ Bu genellikle olağanüstü bir şeyin
rüyasını gördüğümüzde veya kabus gördüğümüzde olur . _ Mantıklı zihin şokla
kısmen uyanır ve biz rüyada bundan sonra ne yapacağımızı anlarız . _ _ _ _ Bu
noktada bilinçdışı rüya durumu , bilinçli rüya görmeye dönüşür . Lüsid rüyada kişi
sanki sanal bir oyunmuş gibi rüyasının içinde yer alabilir , aynı zamanda bunun
sadece bir rüya olduğunu da anlayabilir . _ _ _ _ _ Lüsid rüya görmeyi hiç
deneyimlemediyseniz veya burada ilk kez okuyorsanız , bunun bizim hayal
gücümüzün bir ürünü olmadığından emin olabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ Konuyla ilgili
çok sayıda kitap yayınlandı ve tekniği tutarlı bir şekilde uygulayan birçok kişi var . _
_
Bilinçli rüya görmeyi denemek zor değildir çünkü bu , niyetin gücüyle

gerçekleştirilebilir . _ _ _ _ _ _ Bir rüyada ' uyanmak ' için zihninizi şu soruyu soracak
şekilde eğitmelisiniz : " Bu gerçek mi ? " Motivasyonunuz varsa bunu yapmak o
kadar da zor değil . _ Zihni eğitme süreci oldukça basittir ancak odaklanmış
dikkatinizi gerektirir . _ _ _ _ _ _ Bir gün boyunca kendinize en az on kez gördüğünüz
şeyin gerçek olup olmadığını sormanız gerekir . _ _ _ _ _ _
İçinizdeki Koruyucu size yardımcı olacaktır . İçinizdeki Koruyucuya , size uykuda
olup olmadığınızı sormaya devam etmesini söyleyin . Her seferinde mümkün
olduğunca dikkatli bir şekilde yanıt vermeniz önemlidir , böylece rasyonel zihin ,
rutin bir prosedür haline gelmek yerine eleştirel bir tutumu koruyabilir . _
Uyanıklığınızı artırmak için kendinizi biraz sallayın , etrafınıza bakın , durumu
değerlendirin ve kendinize her şeyin her zamanki gibi mi yoksa tuhaf bir şey mi
olduğunu sorun . Yeterince ısrarcı olursanız , sonunda rüyanızda ' uyanacaksınız
'.___
Muhtemelen bu soruyu kendinize günde on kez bile sormayı hatırlamanın
oldukça zor olduğunu göreceksiniz ve bu nedenle tekniğin işe yaramasını
istiyorsanız gerçekten motive olmanız gerekir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Niyetinizin gücüne
bağlı olarak birkaç gün veya birkaç ay içinde bilinçli rüya görmeye başlayabilirsiniz .
________
Bir zil saati kullanmak yararlı olabilir . _ Daha sonra içinizdeki Muhafızı , saat her
çaldığında uykuda olup olmadığınızı soracak şekilde programlayabilirsiniz . _ _ _ _
_ _ Saatin sesi bilince giden bir köprü gibi olacak . _ _ _ Uyurken ve saat çaldığında ,
içinizdeki Muhafız alışkanlık nedeniyle daha uyanık hale gelecektir ve bu da sizin
rüyada ' uyanmanıza ' neden olacak şekilde rasyonel zihninizi uyandıracaktır . _ _
_ _ _ _ Uyurken duyulabilecek bir ses kullandığınız sürece uyanıklık ile uyku
arasındaki diğer köprüleri kullanabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Sorunuzu , gelen bir
telefon görüşmesinin sesi gibi güvenemeyeceğiniz sinyallere bağlamaktan
kaçının . _ _ _ _ _ _ Gece yarısı bir çağrı almadığınız sürece , rüyanızda bir telefon
görüşmesi görene kadar gerekli tetikleyiciyi alamazsınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Gördüğünüz gibi temel prensip , olup bitenlerin gerçek olup olmadığını düzenli
olarak kendinize sorma alışkanlığını geliştirmektir . _ _ _ _ _ Soruyu mekanik olarak
değil , farkındalıkla cevaplamaya çalışın . _ Durumu eleştirel bir şekilde
değerlendirmek ve soruya bilinçli bir şekilde yanıt vermek için kendinizi eğitmeniz
önemlidir , çünkü birçok rüya gören için onları bilinçli rüya görmeye yönlendiren
şey bir anormalliği fark etmektir . _
Rüyalarında normalde dikkat etmeyecekleri bir çelişki veya ilginç bir unsur . _ _ _ _
Neden berrak rüya görme pratiği yapmalısınız ? En azından hayalinizin gerçekleşmesini

sağlamak yerine bilinçli olarak sanal bir oyundaki gibi onunla oynamak eğlencelidir . _ _ _ _ _ _
Hiçbir bilim kurgu kitabı veya bilgisayar oyunu , hayal gücünüzün hayal edebileceği
her şeyi yapabileceğiniz bilinçli rüya görmeyle karşılaştırılamaz . _ _
Rüyada hoş olmayan bir durum ortaya çıktığında , bunun değişmesini
isteyebilirsiniz . _ Örneğin birisinin sizi kovaladığı bir rüyada , olup bitenlerin
gerçek olduğunu düşünüyorsanız kaçmak çok zor olacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ Eğer rüya
gördüğünüzün farkındaysanız muhtemelen rüyadan uyanmaya çalışacaksınız ve
bu da her zaman işe yaramayacaktır . _ _ _ _ _ _ _ Ancak bunun sadece bir rüya
olduğunun farkına vardığınızda , sadece sizi takip eden kişiye bakıp şöyle
düşünerek çok daha etkili bir şekilde hareket edebilirsiniz : " Defol git ! " (Kaybolun !
Yok olmak!). Takipçi hemen ortadan kaybolacak . Hatta onları zihinsel olarak
kaldırabilir ve havada takla atmalarını sağlayabilirsiniz . _ _ _ _
İki basit koşul yerine getirildiği sürece rüyayı gören kişi rüyasında olup biten
her şeyi kontrol edebilir . Birincisi , rüya gördüklerini bilmeleri ve ikinci olarak '
burada ' her şeyi yapabileceklerinin farkına varmaları gerekiyor . _ _ _ _ _ _ Örneğin
bilinçli rüya görüyorsanız ve uçmak istiyorsanız bundan daha kolay bir şey olamaz .
_ Bunun için gereken tek şey niyetinizdir .
Arzu ve niyet arasında önemli bir ayrım yapılmalıdır . _
Tek başına havaya yükselme arzusu , uyanıkken olduğu gibi rüyada da hiçbir işe
yaramaz . _ _ _ Elinizi kaldırmakla aynı şey . _ _ _ Kendinize elinizi kaldırmak
istediğinizi ancak onu hareket ettirmenizin gerekmediğini söyleyebilirsiniz . _ _ _ _
_ _ _ _ Sonra aniden harekete geçmeye karar verirsiniz ve elinizi kaldırırsınız ,
niyetin gücüyle arzuyu eyleme dönüştürürsünüz . _ _ _ _ Elinizi nasıl kaldıracağınızı
düşünmüyorsunuz , sadece yapıyorsunuz ve bu rüyada uçmak ile aynı şey . _ _ _ _
_ _ _ _ _ _ _ _ Sadece havaya yükselmeye karar veriyorsunuz ve istediğiniz yere
uçabiliyorsunuz . _ _ _ _ _ _ _
Kovalanma kabusu örneğine dönecek olursak , kovalayandan kurtulma arzusu
tek başına yeterli değildir . _ _ _ _ _ _ _ _ Korku hakim olduğunda rasyonel zihin
olayların her anında avantajını kaybeder . _ _ _ _ Sanki oyunun kurallarını başkası
belirliyor . _ _ _ _ _ _ Rüya gördüğünüzün farkında olsanız bile , kontrolü ele almaya
karar verene kadar harekete geçemeyeceksiniz . _ _ _ _ _ _ Pasif kurban rolünü
oynadığınızda oyun sizin üzerinizde kontrol sahibi olacaktır . _ _ _ _ _ Oyunun bir
ürün olması hiç fark etmez _ _
kendi hayal gücünüzün . Korkudan titreyip kaçarken hâlâ hayal gücünüzün kölesisiniz . _
_ _ _ _ _ _ Lüsid rüyada oynamak istediğiniz rolü seçebilirsiniz . _ _ _ _ _ Hatta durup , sizi
memnun edecek ve arkasını dönecek olan takipçinizle rolleri değiştirmeye bile karar
verebilirsiniz . _ _ _ _
Bunun ne kadar komik olacağını hayal edin !
“ Lucid rüyada şunu şunu yapmak mümkün mü ? ” diye başlayan her soruya . _ cevap
evet . _ İnsanlarla , yaşayanlarla ve ölenlerle konuşabilirsiniz . _ _ _ Rüyanızdaki kişi ve
nesnelerle dilediğinizi yapabilirsiniz ; _ _ _ _ _ _ başka gezegenlerde uçmak , sorunları
çözmek , müzik bestelemek , bir sahnenin provasını yapmak , seyahat etmek vb . Bilinçli
bir rüyada deneyimleyebileceklerinizle karşılaştırıldığında , ciddi uyuşturucular yalnızca
çocuk oyuncağıdır ve çok daha zararlıdır . Ayrıca bir rüyadan da bilgi getirebilirsiniz . _ _
Yapamayacağınız tek şey , maddi bir nesneyi rüyadan fiziksel gerçekliğe geri getirmektir .
_ _ _ _ En azından ben şahsen bunun yapıldığını hiç duymadım . _ _
Rüyalarınızı hatırlamadığınızı fark ederseniz hangi yönde uyuduğunuzu not edin .

Başınızı kuzeye doğru uyumanın en iyisi olduğu düşünülmektedir . _ _ _ _ _ _ _ _ Başınızı
batıya doğru çevirerek uyumaktan kaçının çünkü bu sağlığınız üzerinde olumsuz bir
etkiye sahip olabilir . _ _ Nedenini tam olarak açıklayamıyorum ama Dünya'nın manyetik
alanlarının vücut üzerindeki etkisiyle bağlantılı . _ _ _ _ _ _ _ Başınız kuzeye dönük olarak
uyumayı deneyin ; hayalleriniz daha canlı ve çeşitli hale gelecektir . _ _
Bilinçli rüya görme pratiği yapma arzunuz yoksa veya belki de bilinçli rüyalar yaratmayı
başaramadıysanız endişelenmeyin . _ _ _ _ _ _ Bilinçli rüya görmenin Transerfing'de belirli
bir rolü vardır ancak tekniğin uygulanması şart değildir . _ _ _ Ayrıca bilinçli rüya görmek
ince bir tehdit taşır . Şimdi sizi uyarmak niyetindeysem , muhtemelen konuyu neden bu
kadar olumlu bir şekilde açtığımı merak ediyorsunuzdur . _ Lucid rüya bilinmeyene açılan
gizli bir kapıdır . _ _ _ O kapının arkasında gizlenen potansiyel tehlikeden bahsetmemem
sorumsuzluk olur , bu yüzden bunu aşağıda açıklayacağım . _ _ _ _ _ _ _
Rüya Alanı
Guardian'ın bilmecesini çözmek için iki soruyu yanıtlayabilmemiz gerekiyor : Lucid
rüyada her şey neden mümkündür ve rüyalar neden bu kadar gerçek görünür ? _ _ _ _
Lucid rüyalarda olduğu gibi lucid olmayan rüyalarda da gördüğümüz

resimler çok canlı olabilir ve en küçük detayları tasvir edebilir . Bazen
rüyalarımız günlük hayattan daha keskin , daha renkli ve daha zengindir . _
Beynin belirli resimleri sentezlediği ve uyku sırasında bunları hipnoza benzer
şekilde uyanıkken olduğu gibi algıladığı yönünde bir hipotez vardır . _ _ _ _ _ _
_ _ _ Henüz kimse bu teoriyi kanıtlamayı başaramadı . _ _ Transurfing modeli ,
rüyalarda gördüğümüz görüntülerin kökenini biraz farklı yorumluyor . _ _ _ _
Bilinçaltı bu görüntüleri bağımsız olarak yaratmak yerine , alternatif alana ve
onun içerdiği bilgilere doğrudan bağlanır . _ _
Bir nesneye dikkatlice bakıp sonra gözlerinizi kapatıp onu hayal etmeye
çalışırsanız , mükemmel görselleştirme gücünüz olsa bile onu o kadar net '
göremezsiniz ' . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Beyninizin hafızaya kaydettiği görüntü düşük
çözünürlüklü bir fotoğraf gibidir . _ _ _ Beyin , fotoğrafı belirli bir koşulda bir
grup nöron olarak saklasa bile , hiçbir nöron miktarı , tüm anılarımızın tüm
fotoğraflarını yeniden üretmeye yetmeyecektir . _ _ _ _ _
Anılarımız ve rüyalarımız nöronlar tarafından kaydedilen bilgilerin bir

ürünüyse , bu hücrelerden kaç tanesinin kafamızda yer alması gerektiğini bir
düşünün . _ _ _ _ _ _ Transurfing modelinde nöronlar , bilgisayardaki hafıza
ısırıkları gibi bilgi taşıyıcıları olarak tanımlanmaz . _ _ _ _ Beyin bilgiyi kendisi
saklamaz . _ _ Alternatif alanda bilginin bulunduğu adresi saklar . _ _ _ _ _ _ _
Beyin belirli miktarda veriyi saklama kapasitesine sahiptir . _ _ Ancak beyin

mükemmel bir biyolojik sistemi temsil etmesine rağmen hafızaya almak
istediğimiz her şeyi saklama kapasitesine sahip değildir . _ _ _ _ _ _ _
Rüyalarımızda gördüğümüz mükemmel sanal gerçekliği de beynimiz
sentezleyemez . _ _ _ _ _ _ Uyanık durumdayken bile gözlerinizi kapatmak ve
zihinsel olarak resimleri rüyada gördüğünüz kadar doğal bir şekilde hayal
etmek zordur ve bu nedenle zihnin aniden hayal edilen görüntüleri mükemmel
bir şekilde algılama yeteneğini kazandığını iddia eden dayanıksız argümanlara
kapılmak anlamsızdır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ uyku durumunda kapanır kapanmaz . _ _ _ _ _
Daha önce de söylediğimiz gibi zihin temelde yeni bir şey yaratma
yeteneğine sahip değildir . Bir evin ancak eski tuğlalardan yeni bir versiyonunu
inşa edebilir . _ Rasyonel zihin , yalnızca yapı tuğlaları ve bunların nasıl bir
araya getirileceği hakkında ilkel bilgileri içerir . Daha detaylı saklıyoruz _
kağıt veya diğer bellek biçimleri üzerindeki bilgiler . Diğer tüm bilgiler alternatifler
alanından kalp aracılığıyla zihne kanalize edilir . _ _ _ _
Transerfing modelinde beyin , işlevi teknolojiyle kopyalanabilen , nispeten ilkel
bir sistemi temsil ediyor . _ _
Bilim insanları beynin işleyişini kopyalamaya çalıştı ancak yapay zeka yaratma
çabaları henüz başarıya ulaşmadı . _ _ _ _ _ _ _ Akıl bir dereceye kadar kendini
anlamaya muktedir olabilir ama yine de kalbin mahiyetini anlamaktan acizdir . _
_ _ _ _ _ _ Her canlıda aklın sırrı , kalp ile akıl arasındaki uyumlu bağlantıdadır . _ _
_ _ _ _ Şimdiye kadar sibernetik alanındaki çabalar zihne aşina olan düşünce
süreçlerinin modellenmesiyle sınırlıydı . _ _ _ _ _ _ Belki bir gün birileri , kalbin
yaptığı gibi alternatif uzaydan bilgi alabilen bir makine tasarlar . _ _ _
Bir şekilde zihin , alternatifler alanındaki ilgili sektörlerin adresini hatırlayabiliyor .

_ _ _ _ _ Zihin bir şeyi hatırlamaya ihtiyaç duyduğunda bilgi alanında ilgili sektöre
uyum sağlayan kalbe yönelir . _ _ _ _ _ _ _ Belki kalp , alandaki sektörlere uyum
sağlama konusunda pek iyi değildir ; _ _ belki konu bilgi alanındaki adresleri
almaya gelince zihin pek verimli değildir ; _ _ _ _ _ ya da belki zihin ve kalp işbirliği
yapma konusunda pek iyi değildir . Açıklaması ne olursa olsun , insan hafızası
mükemmel olmaktan çok uzaktır .
Kalp , alternatif uzayın fiziksel gerçekliğe dönüştürülmemiş sektörlerine rastgele

uyum sağlama yeteneğine sahiptir . _ _ _ _ _ _ _ Bunlar rüyalarımızda gördüğümüz
resimlerdir ve bu nedenle rüya alanı bu kadar gerçek görünür . _ _ _ _ _ Rüyalar ,
kelimenin alışılagelmiş anlamında yanılsama değildir . _ _ _ Bunlar yalnızca hayal
ürünü değildir . Zihin onları gerçekten görür .
İnsanların rüyalarında bu dünyaya aitmiş gibi görünmeyen resimler gördüklerini
biliyoruz . _ _ _ _ _ _ _ Örneğin , prensipte gezegenin hiçbir yerinde var olamayacak
bir mimari yapıyı en ince ayrıntısına kadar görebilirsiniz . _ _ _ _ Eğer bir rüya
sadece beynin gerçeklikle ilgili hafızasıysa , o zaman uyanık gözle asla
göremeyeceğimiz görüntüler nereden geliyor ? _ _ _ _ _
Daha önce de söylediğimiz gibi , alternatif uzayın sektörleri senaryoların ve

dekorların çeşitli versiyonlarını içeriyor . _ Manzara , çevremizin yanı sıra canlıları
da içerir . _ Rüyada tanıdığınız birini , yakınınızdan birini veya bir tanıdığınızı
gördüğünüzü hatırlarsanız , _ _ _ _ _ _ _
uyanık olduklarından biraz farklı göründüklerini belirtmişlerdir . _ _ _ _ _ _

Farklı bir saç stiline sahip olabilirler , alışılmadık kıyafetlere sahip olabilirler ,
farklı kişilik özellikleri sergileyebilirler veya alışılmadık davranışlar
sergileyebilirler . Bir rüyada arkadaşlarınızı tanıyabilir , aynı zamanda onlar
hakkında tuhaf bir şeyler fark edebilirsiniz . _ Bu , alternatif mekânın
çeşitliliğinin bir tezahürüdür . _ _ Uyanıkken , fiziksel alanda gerçekleştirilen
olası gerçekliklerin alternatifini gözlemleriz . _ _ _ _ _ _ _ Rüyalarda fiziksel
olarak gerçekleşmemiş şeyleri görebiliriz . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Rüyanızda aynada yansımanızı görecek kadar şanslıysanız , gördükleriniz
sizi şok edebilir veya korkutabilir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Yansıttığınız yüz , aynaya
baktığınızda görmeye alışık olduğunuz yüzle aynı olmayacaktır . _ _ _ _ _ _ _
_ _ _ _ _ Bir şeylerin değiştiğini hemen hissedeceksiniz . _ _ Bunun nedeni ,
rüyalardaki kişinin görünüşünün , erişilen rüya alanının sektörüne karşılık
gelmesidir . _ _ _ _ _ _ Rüyadaki sanal sektör ile mevcut gerçeklik arasındaki
farka bağlı olarak görünüşünüz az ya da çok farklı olabilir . _ _ _ _ _
Rüyanızda gördüğünüz ortam , sanal sektörün mevcut realiteniz olarak

tezahür eden sektörden ne kadar uzak olduğuna bağlı olarak da değişebilir .
_ _ _ _ _ _ Rüyanızda memleketinizi görebilirsiniz ancak biraz farklı
görünecektir . _ _ _ _ _ _ Aynı sokaklar ve evler onlara tuhaf görünecek ve
sanki bir hayalet görüyormuş gibi kafanız karışacak . _ _ _ _ _ _ _ Enerji
bedeni mevcut sektöründen uzaklaşırsa , kendinizi tamamen yabancı bir
ortamda , kendi sanal hayatlarını yaşayan ancak maddi düzlemde var
olmayan yerleri ve insanları görerek bulabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bu ortamda hangi rolü oynarsanız oynayın, orada olup biten her şey fiziksel
olmayan bir düzeyde gerçekleşiyor . Rolünüz de sanal ama tam bir
yanılsama değil . _
Kişiliğinize bir alternatif o sektörde olabilir de olmayabilir de . _ _ _ _ Eğer
öyleyse , enerji çiftinizle tanışabilirsiniz , ancak kişisel olarak bunun yapılıp
yapılamayacağı konusunda henüz bir sonuca varmadım . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Ruhun o sektörün senaryosuna yazılmış bir rolde ortaya çıkması daha
olasıdır . _ _ _ _ _ Belki de bu yüzden insanlar rüyada aynaya baktıklarında
başka birinin yansımasını görürler . _ _ _ _
Rüya durumunun bir diğer ilginç yanı , alternatifler alanındaki bilgilerin ,
depolanan bir film rulosu gibi sabit olmasına rağmen , hareket görmemiz
ve sanal bir oyunda yer almamızdır . _ _ _ _ _
bir rafta . Tüm olaylar aynı anda bilgi alanında saklanır . _

Şimdiye kadar olmuş olan ve olacak olan her şey bu alanda zaten mevcuttur . _ _
Öyleyse neden ruh alternatif uzayda uçarken yaşamı durağan görüntüler
biçiminde değil de hareket halinde görüyor ? _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Belki algılama
gücümüz öyledir ki , sahadan gelen bilgiyi ancak hareketli bir film rulosu şeklinde
algılayabiliriz . _ _ _ _ _ _ _ Ya da belki de mekanın bize kendisini ancak hareketli
alternatifler halinde gösterebilen bir özelliğidir . _ _ _ _ _ _ _ Ruh , alternatifler
uzayında farklı sektörler arasında uçabiliyorsa bu , ruhun hareketi gözlemlediği
anlamına gelir ve eğer öyleyse , ruh rüya halinde , geçmişe , geleceğe veya
şimdiye hangi zaman dilimine erişiyor ? _ _ _ _ _ _ _ _ _
Rüya alanıyla ilgili her şey cevaplardan çok sorular doğurur . Ancak kesin olan
bir şey var . Rüyalar bir yanılsama değildir . Her gece alternatifler alanına
taşındığımızı ve orada sanal bir hayat yaşadığımızı söylemek tuhaf gelebilir . _ _ _
_ _ Alternatifler alanının somut , fiziksel bir temeli olmayabilir ama yine de
gerçektir . _ _
Rüyaların anlamının yorumlanması konusunda ne söylenebilir ? _ _ _ Bu sorunun
cevabı sizi şaşırtabilir . _ _ Muhtemelen yukarıdaki hayallerin ışığında gelecekteki
olayların habercisi olma hakkına sahip olacağınızı düşünüyorsunuz . _ _ _ _ _ _ _ _
Ancak Transerfing bağlamında rüyalar , önceki bölümde anlatılanlardan farklı
olarak işaretler olarak yorumlanmaz . _ _ _ _ _
Rüyalar geçmişte neler olabileceğini veya gelecekte neler olabileceğini gösterir .
_ _ _ _ _ _ Geçmişte gerçekte ne olduğunu zaten biliyoruz ve alternatifler alanında
gelecek , rüyalarımızda gördüğümüzün fiziksel olarak gerçekleşmek üzere olan
bir sektörün imajı olduğunu garanti edemeyecek kadar çeşitli . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
_ _ _ _ Bitişik sektörler çok benzer senaryolar ve manzaralar içerir ve dolayısıyla
eğer bir rüyada meydana gelen sektör , rüya görenin mevcut yaşam çizgisine
yakınsa , o kişinin hayatındaki yaklaşan olaylarla ilgili bilgileri pekala içerebilir . _
_ _ Ancak rüyanızda gördüğünüz sektörün gerçekte şu anki yaşam çizginize yakın
olduğundan asla emin olamazsınız . _ _ _ _ _ _ _ _
Kalp , yaklaşan olayları algılama yeteneğine sahiptir ve içgüdüsel his , bir kişinin
üzerinde çalışabileceği en güvenilir işarettir . _ _ Uyanıkken kalp , hem mevcut
yaşam çizgisinde olup bitenlere hem de akışta yakın bir değişime bağlı olarak ne
kadar rahat hissettiğinin sinyalini verir . _ _ _ _ _ _ _ Diğer işaretler aynı zamanda
şu anda maddi düzeyde ortaya çıkan sektörlerle ve onlara hemen bitişik olan
sektörlerle de ilgilidir . Ancak rüyalarda sadece _
Allah ruhun hangi sektörü araştırdığını bilebilir . _ _ Hiç kimse rüyalarda algılanan
bilgiye tamamen güvenemez çünkü ruh , alternatifler alanı içindeki herhangi bir
sektöre uçabilir . _ _ _ _ _ _ _
Rüyalarla ilgili bir başka ilginç soru da senaryo seçimidir . Şahit olduğumuz
olayların senaryosu sadece kendi hayal gücümüzün ürünü değilse kim seçiyor ? _ _ _
_ _ _ Senaryo , alternatifler alanındaki her sektörün önemli bir parçasıdır . _ _ _ Zihin
rüyalarımızı hatırlamayacak kadar derin uyurken olaylar nasıl gelişir , bunu kimse
söyleyemez . _ _ _ _ _ _
Günlük yaşamda olaylar kişinin zihni ve davranışları tarafından kontrol edilir , ancak
rüyalarımızda zihin , her şeyi olduğu gibi kabul eden pasif bir gözlemci rolünü oynar .
_
Etkinlikler belirli bir sektöre ait senaryoya göre sahnelenir . _ _ Ruh o sektöre girer
girmez olaylar , uyanıkken o kişinin bir parçası olan aynı beklentiler , kaygılar ve
düşünceler doğrultusunda gelişir . _ _ _ _ _ _ Rüyalarda kişisel beklentiler ve kaygılar
anında gerçekleşir . _ Örneğin rüyayı gören kişinin korktuğu bir varlık sahneye
çıkarsa , bir tehdit senaryosu anında gerçekleşecektir . _ _ _ _ Takip edilme tehlikesiyle
karşı karşıya olabileceğiniz ve bir canavarın sizi kovalamaya başlayacağı düşüncesinin
en ufak bir esintisine sahip olmanız yeterlidir . _ _ _ _ _ _ _
Ruh , rüyayı görenin düşüncelerine ve beklentilerine karşılık gelen bir senaryo

seçer ve düşünceleri değiştikçe alternatifler alanında hareket eder . _ _ _ Film rulosu ,
hayalperestin düşüncelerinin ve beklentilerinin itici gücü tarafından döndürülür . _ _
_ Eğer zihninizin işleyişini tamamen durdurabilseydiniz , film anında donardı . _ _ _ _
Ancak düşünceler durmaz ; _ sürekli zihinlerinde gevezelik ederler . _ _
Rüyalardaki olaylar , zihnin kontrolü zayıflamış olduğundan , her zaman olağan

algılarımıza uymayabilir . _ _ _ _ _ Her şey karmakarışık görünebilir ; fizik kanunlarının
çiğnendiği akıl almaz görüntüler ortaya çıkabilir . _ _ _ Lüsid rüyada da inanılmaz
şeyler gerçekleşebilir çünkü rasyonel zihin bunun sadece bir fantezi olduğunu
anlayarak her türlü tuhaf şeyi kabul eder . _ _ _ _
Artık bir rüyada neden her şeyin olabileceğini anlayabilirsiniz . _ _ Rüya görmek ,
ruhun her türlü senaryonun var olduğu alternatifler alanı boyunca yaptığı yolculuktur .
Lüsid rüyada senaryo kendiliğinden değişmez , niyet yoluyla seçilir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
_ _ _ Düşüncelerinizde takipçinizle rolleri değiştirme niyeti ortaya çıktığı anda ,
ruhunuz yeniden _ _ _ _ _ _ _
tam tersi senaryoya sahip bir sektöre uyum sağlıyor . Bilinçli rüya görmenin
mekanizması budur : Niyet senaryoyu seçer . _
Zihin senaryoyu kontrol edebildiğinin farkına varırsa bir arzu oluşturur ,
örneğin uçma arzusu . _ _ _ _ _ _ Bu düşünce bilinçte parlar ve ruh tarafından
bir niyete dönüştürülür . _ _ _ Niyet , hayalperesti buna uygun bir senaryoyla
sektöre taşıyan güçtür . _ _ _
Ruhun alternatifler uzayındaki yolculuğu maddenin yoğunluğundan
kurtulduğu için hayallerimiz çok akıcıdır ve seçilen senaryo anında gerçekleşir .
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Prensipte aynı şey fiziksel gerçeklikte de olur ; tek fark
senaryonun oynanma hızıdır . _ _ _ _ _ _ _ _ Uyanık yaşamda olaylar , rüyaları
yöneten aynı yasalara göre gelişir , ancak bu kadar hızlı değil çünkü bir
alternatifin fiziksel gerçekliğe maddi dönüşümü , hareketsiz maddeyi içerir .
_ _ _ _ Bu bağlamda hayatımızın bir rüyadan başka bir şey olmadığı iddiası
temelsizdir , ancak diğer bağlamlarda bu ifade tamamen anlamdan yoksun
değildir . _ _ _ _ _ _ Düşüncelerin dışsal , fiziksel eylem biçiminde nasıl yeniden
üretildiğini ve yavaş yavaş fiziksel gerçeklik olaylarına dönüştürüldüğünü
daha önce anlatmıştım . _ _ _ _ _ Zihninizin en baskın düşüncelerinin nesnesini
her zaman yaratırsınız . _ _
Düşünce , belirli bir yaşam çizgisinin frekansında titreşen enerjidir . _ _

Fiziksel gerçeklikte , düşünce enerjinizin titreşimine karşılık gelen yaşam
çizgisine geçiş , çeşitli fiziksel faktörler tarafından geciktirilir . _ _ _ _ _ _
Tamamen bilgi olarak var olan bir sektörle karşılaştırıldığında , maddi
düzeyde gerçekleştirilen bir sektör , reçinenin suya göre daha yoğun olması
gibi , ağır bir yapışkanlık niteliğine sahiptir . Bu nitelik, potansiyel bir
gerçekliğin maddi dönüşümünü engeller . Rüyalarda hareketsiz madde hiçbir
engel oluşturmaz ve dolayısıyla sektörler arası geçiş süreci anında gerçekleşir . _ _
Artık rüyalar konusunu neden gündeme getirdiğimi anlayabilirsiniz . _ _ _
Arzu ettiğiniz kaderi yaratmak için düşüncenin bizi bir sektörden diğerine
nasıl taşıdığını ve neden tüm arzularımızın maddi düzeyde ifade bulmadığını
açık bir şekilde anlamak önemlidir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Amacınıza ulaşmak için
bilinçli rüya görme pratiği yapmanıza gerek yok . _ _ _ _ Amacımız sadece
uyanıkken istediğimiz senaryoyu seçme becerisini öğrenmek . _ _ _ _ _ _ _
Gerçek hayatta ' uyanmayı ' öğrenmek , sanal hayattan çok daha önemlidir ,
çünkü daha önce de belirttiğimiz gibi , bilinçli rüya görme faaliyetleri bir risk
unsuru içerir . _ _ _ _ _
Bilinçli rüya görmeyi uygulayan herkes muhtemelen sizi bilinçli rüya

görmenin hiç de tehlikeli olmadığı konusunda temin edecektir , ancak belki
de bu insanlar bıçak sırtında yürüdüklerinin farkına varamıyorlar . _ _ Hiç
kimse bilinçli bir rüyadan geri döneceğinizi garanti edemez . Ruhunuz alanın
gerçekleşmemiş kesimlerinde uçarken bunun hiçbir tehlikesi yoktur , ancak
ruhun kazara alternatif alanın gerçekleşmiş bir bölümünde bulursa ne
olacağını düşünüyorsunuz ? _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bir kişinin bu sektörde
fiziksel olarak tezahür edebileceğine dair bir hipotez var . _ _ Okuyucunun
çılgın tahminlerden kolayca korkmayacağını biliyorum , ama görebileceğiniz
gibi , bu varsayım belirli bir riske işaret ediyor , peki ya doğruysa ? _ _ _ _ _ _ _ _
Rüya görme sanatını mükemmelleştiren ve kasıtlı olarak sonsuza kadar
başka dünyalara geçebilen eski büyücülerin olduğu iyi bilinen bir gerçektir .
_ _ _ _ _ _ _ _ Fiziksel bedenleri kelimenin tam anlamıyla kendi dünyalarından
kayboldu . Bu büyücüler ya çok pervasızdı ya da ne yaptıklarını tam olarak
biliyorlardı . Bugün her yıl onbinlerce insan iz bırakmadan kayboluyor . _ _ _
Bazı insanlar bu insanlardan bazılarının uzaylılar tarafından kaçırıldığına
inanıyor . _ _ Bu teoriyi doğrulayamıyorum ama bu kayıp insanlardan
bazılarının rüyada kaybolup kaybolmadığını ve rüyalarında ziyaret ettikleri
fiziksel gerçeklik bölgesinden dönüp dönmediklerini merak ediyorum . _ _ _
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Ruhun , alanın fiziksel olarak tezahür eden bir bölümüne
uçması için mutlaka bilinçli bir şekilde rüya görmesi gerekmez . _
Bu bağlamda , bilinçli rüya görmek riskli olabilir çünkü sınırsız özgürlüğün
tadına varan zihin , ruhun geri dönüp dönemeyeceğini bilmeden tedbiri
elden verip alanın bilinmeyen köşelerine doğru uçmaya eğilimlidir . _ _ _ _ _ _
_ _ _ _ _ _ _ _ Eğer fiziksel beden , alanın yabancı bir bölgesinden o kişinin
genellikle yaşadığı yere dönmekte başarısız olursa , kişinin sadece uykusunda
öldüğü söylenir . _ _ _ _ _ _ _ Amacım okuyucuyu korkutmak değil ama rüya
görmenin bir yanılsama olmadığını ve bilinçli rüya görmede cezalandırılmadan
veya kimseyi incitmeden istediğiniz her şeyi yapabileceğinizi bilerek biraz
çılgına dönmenin cazip gelebileceğini hatırlamakta fayda var . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Rüyayı gören kişi , keşfetmek için başka dünyalara uçmanın keyfini çıkarabilir .
Ruh , alanın yalnızca bilgi alanında var olan sektörlerini ziyaret ederken ,
bunun olmaması için hiçbir neden yoktur . _ _ _ Tek tehlike , ruhun alanın
fiziksel gerçeklik olarak tezahür eden bir sektörüne girmesidir . _ _ _ _ _ _
Sanal gerçekliğin fiziksel gerçekliğe dönüştüğünün farkına varılması biraz
zaman alabilir . _ _ _ _ _ _ Bu düşünceyle kendinizi teselli etmek aptallık olur _ _ _
görünen dünyamızın evrende var olan tek dünya olduğu . _ _ _ _ Alternatifler alanı
sınırsızdır ve şüphesiz her türden canlının yaşadığı birçok görünür sektörü içerir . _ _
___
Kendi cennet resminize uyan bir dünyaya , cehennem vizyonunuza uyan bir
dünyaya , kendi dünyanıza göre o dünyanın nerede konumlandığı hakkında hiçbir
fikriniz olmadan dolaşabileceğiniz kadar kolaylıkla dolaşabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Dünya'dan bir milyon ışık yılı uzakta olabilir ya da tam burada , kahve fincanınızın içinde olabilir . _ _
Çok uzakta ya da yakında olabilir ama başka bir boyutta olabilir . _ İlk bölümde
söylediğimiz gibi , sonsuzluk ancak ona doğrudan baktığınızda sonsuz bir mesafe kat
ediyormuş gibi görünür . _ _ _ _ _ Bununla birlikte paralel dünyanın eve yakın ya da
uzak olmasının bir önemi yok . Yolunuzu kaybetmek çok kolaydır ama evinizin
bulunduğu bölgeden ne kadar az ya da çok uzaklaşmış olursanız olun , eve dönüş
yolunu tekrar bulmak çok daha zordur . _ _ _
Burada astral projeksiyonla seyahat konusuna girmeyeceğiz . _ _ _ _ _ _ Astral
projeksiyon , bilinçli rüya görmekten çok farklı bir şeydir , ancak aynı zamanda riskleri
de vardır . En önemlisi Transerfing ile hiçbir ilgisi yoktur . Rüya görme ile Transerfing
arasındaki bağlantı oldukça küçüktür , çünkü görevimiz rüyaların paralel dünyalarında
yaşayarak sert gerçeklikten kaçmak değil , gerçekliğin kendisini daha rahat hale
getirmektir . _ _ _ _ _ _ _
Rüya görmekten özellikle korkmanıza gerek yok ama ciddiye alınmalıdır . _ _ _ _ _ _
Bilinçli rüya görmeyle ilgili bir şeyler okuduğunuzda içinizde olumsuz bir his oluşuyorsa
bu , bunun katılmanız gereken bir aktivite olmadığını gösterir . İçgüdüleriniz size bir
şeyin kişisel olarak sizin için riskli olup olmadığını söyleyecektir . _ _ _ _ _ _ _ _ Yaklaşan
tehlikeyi algılama konusunda kalp zihinden daha iyidir ve bu nedenle rasyonel zihnin
aktif müdahalesi olmadan rüya görmek çok daha güvenlidir . _ _ _ Ancak bilinçli rüya
görmenin size göre olduğuna kesin olarak karar verdiyseniz dikkatli olun . Başınızı
aslanın ağzına sokmayın ve farkındalığınızı maksimum düzeyde tutmaya dikkat edin .
_ _ _ _ _ _ _ Uyanıkken olduğu gibi rüya görürken de kendinizi evinizdeymiş gibi
hissedin ama misafir olduğunuzu unutmayın . _ _
Niyetin Sihirli Gücü

Alternatifler alanında nasıl hareket edeceğimizi düşüncelerimizin ve arzularımızın
yönlendirdiğini ve uykudayken bu hareketin , maddenin doğasında bulunan atıl
madde yükünden arınmış olduğunu açıkladık . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
gerçekleşme. Bir düşüncenin en ufak bir ipucu , hayalperestin anında alanın

karşılık gelen bir sektörüne taşınması için yeterlidir . Fiziksel olarak tezahür eden
sektörlerde , maddenin yoğun yoğunluğundan dolayı her şey daha yavaş
gerçekleşir . _ Ancak prensip aynıdır : Düşüncelerimiz hayatımızdaki olayların
gidişatı üzerinde doğrudan etkiye sahiptir . _ _ _ _ _ _ _
" Bu bir gerçek mi?" Okuyucu , garip Transerfing modelinin mucizelerinden
henüz etkilenmemiş olan bir ironi dokunuşu olmadan sorabilir . _ _ _ _ _ “ Ve
hayatımın gidişatını belirleyen şeyin düşünce değil eylem olduğunu
düşünüyordum . _ _ _ _ _ _ _ Doğru şeyleri düşündüğüm sürece ne yaptığımın
hiçbir önemi olmadığını öğrendiğim için ne kadar şanslıyım ” . _ _ _ _ _ _ _
Aslında burada bir çelişki yoktur ve mesele kişinin önce ne düşünüp sonra ne
yaptığı değildir . _ _ _ _ _ _ Kural olarak insanlar , eylemlerinin sonuçlarına
düşüncelerinden daha fazla dikkat ederler çünkü bunlar daha açıkça ortadadır .
_ _ _ _ _ Bu , dengeli kuvvetlerin etkisiyle bağlantılıdır . _ _ Dengeli kuvvetlerin
kişinin başlangıçtaki çabasının tam tersi bir sonuç doğurduğu olayların örneklerini
daha önce tanımlamıştık . _ _ _ _ _ _ Bir şey istiyorsunuz ama tam tersini
yaşıyorsunuz .
Bir duruma ne kadar fazla potansiyel aktarırsanız , gerçeklik o kadar çok orijinal
arzunuzdan farklı bir şekil alacaktır . _ _ Dünyanın ne kadar garip davrandığına
dair mantıklı bir açıklama bulamayan insanlar , ya bir yerlerde hata yaptıklarını
ya da hayatta gerçekten istediklerini elde etmenin çok zor olduğunu düşünüyorlar .
________
Transerfing modelinde bir çelişki varmış gibi görünebilir . _ _ _
Bir yandan düşüncelerimizin içimizden geçen enerjiyi programladığını ve bunun
bizi onlarla eşleşen yaşam çizgilerine taşıdığını ya da artık bildiğiniz gibi
düşüncelerin bizi alternatif uzayın ilgili senaryoya sahip sektörlerine aktardığını
belirtir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ ve manzara. Aslında rüya gördüğümüzde olan
budur . _ _ _ Öte yandan , günlük hayatımızın fiziksel gerçekliğinde
düşüncelerimizin aslında pek bir ağırlığı yokmuş gibi görünüyor çünkü
arzuladığımız şeyleri yalnızca düşünerek elde edemiyoruz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
_ _ _ Siz kanepede hiçbir şey yapmadan otururken , hiçbir düşünce başka bir
yaşam çizgisine geçişi başlatmaz , yoğunluk meselesini de hesaba katarsanız . _
_ _ "Kesinlikle!" Pragmatik okuyucunun ağladığını duyuyorum ... _
“ Harekete geçmelisiniz ! Bunun düşünce ve geçişle hiçbir ilgisi yok . ” Prensipte
okuyucu haklı olabilir ama sadece prensipte . _ _ _
Sadece düşüncenin rolünü sunuş şeklimizde bir çelişki var gibi görünüyor . _ _
_ _ Görselleştirme girişimlerinin neden nadiren istenen sonuca ulaştığına dair
daha kapsamlı bir açıklama üzerinde yavaş yavaş çalışıyoruz . _ _ Bildiğiniz gibi
bunun en belirgin nedeni , arzularımızı gerçekleştirmeye yoğun bir şekilde
bağlandığımızda yarattığımız aşırı potansiyeldir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Görselleştirmenin mutlaka işe yaramamasının ikinci nedeni , maddi

gerçekleştirmenin atıl kalitesiyle ilgilidir . _ _ _ _ _ _ Bazen insanlar yeterince ısrarcı
olmadıkları için hedeflerine ulaşmada başarısız olurlar ve bu nedenle kişi
tutkusunu kaybetmeden ve ' kayıp bir dava ' olarak ondan vazgeçmeden önce
hedefin gerçekleşmesi için zaman bulamaz . _ _ _ _ _ _ Hatta kendi hayatınızdan ,
umudunuzu kesip orijinal ' düzeninizi ' unuttuktan sonra , istediğiniz şeyin
beklediğinizden çok daha sonra gerçekleştiği durumları bile hatırlayabilirsiniz . _
_______
Bir diğer yaygın hata ise hedefe yönelik her şeyin anında gerçekleştirilebileceği
beklentisidir . _ _ Ayrıca , birbiriyle bağlantılı olmayan birden fazla hedefi aynı
anda belirlerseniz , düşünce enerjiniz çok ince bir şekilde yayılacak ve boşluğa
dağılacaktır . _ _ _ Alternatif akışı aynı anda farklı yönlerde yüzmenize izin
vermeyecektir . _ _ _ _ _ _ Hedeflenen bir sektöre uyum sağlamak , belirli bir
hedefe odaklanıldığında en etkili yöntemdir . Bu fikre bir sonraki bölümde
döneceğiz . _ _ _
Rüyada yukarıda açıklanan uğursuz faktörlerin hiçbiri geçerli değildir . _
Rüyalarda öngörülen önemin aşırı potansiyeli çok daha az külfetlidir , yoğunluğun
niteliği hiçbir rol oynamaz ve zihin , hedeflerine ulaşmak için yapılan günlük
mücadeleden dinlenir . _ _ _ _ _ Bununla birlikte , rüya görürken bile tüm
arzularımız gerçekleşmez . _ Lüsid rüya görmeyi uygulayanlar , her kaprisin rüya
göreni eşleştirme sektörüne taşımayacağını bilecektir . _ _ _ _ _ Peki sorun nedir ?
_
Cevap temel olduğu kadar basittir . _ _ _ Hiçbir sorun yok , kişinin düşüncesiyle
de alakası yok . _ _ _ _ İşin sırrı , farkındalığın arzuyla değil , kişinin arzulanana
karşı tutumuyla sağlanmasıdır . _ _ _ _ _ _ Önemli olan kişinin arzu nesnesi
hakkındaki düşünceleri değil , kelimelerle anlatılması zor olan başka bir şeydir . _
_____
Son sözü söyleyen belli bir güç vardır ama yine de düşünme oyunu merkezde yer
alırken o da kanatlarda kalır . _ _ _ Elbette bu gücün niyet olduğunu tahmin
etmişsinizdir . _ _ _ Rasyonel akıl henüz _ _ _
seçtiği isimlerin rafları arasında niyetin kapsamlı bir tanımını buldu . _ _ Burada
niyeti kabaca , alma ve eyleme geçme kararındaki kararlılık olarak tanımlayacağız .
__
Artık alternatifler alanında belirli bir sektöre uyum sağlama sürecinde kendi
başına düşüncelerin aslında hiçbir şey ifade etmediğini görebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _
Düşünceler niyet dalgasının tepesindeki köpüklerden ibarettir . _ _ _ _ _ Niyet
kadar yerine getirilen şey arzu değildir . _ _ _
İşte isteme fikrini tanımlayan başka bir metafor . _ _ Elini kaldırmak istiyorsun .
_ _ Arzu düşüncelerinizde kayıtlıdır ve o noktada arzunun farkına varırsınız . _ _ _
_ _ _ Ama aslında elinizi kaldırmanıza neden olan şey arzu değildir . _ _ _ Arzunun
tek başına eylem yaratma gücü yoktur . _ _ _ El , yalnızca arzu hakkındaki
düşünceleriniz tamamen işlendiğinde ve geriye yalnızca eyleme geçme kararı
kaldığında kalkar . _ _ _ Elinizi kaldıran kararlılık da değildir . _ _ Elinizi kaldırmak
konusunda kesin bir karar vermiş olabilirsiniz ancak bunu yapmamış olabilirsiniz .
_ _ Peki sonunda elinizi kaldırmanıza neden olan şey nedir ? _ Kararlılığın
ötesindeki bu şeye ne diyebiliriz ? _ _ _ Rasyonel zihin , niyetin gerçekte ne
olduğuna dair açık ve kapsamlı bir açıklama yapma konusunda güçsüzdür . Bizim
niyeti , sahip olma ve eyleme geçme kararındaki kararlılık olarak tanımlamamız ,
yalnızca eylemi yaratan gücün başlangıcını gösterir . _ _ _ _ Yapabileceğimiz tek
şey , bu elin istekle , kararlılıkla değil , niyetle kaldırıldığını belirtmektir . _ _ _ _ _ _
__
' Kararlılık ' denilen şey , sonunda kaslarınızın kasılmasını sağlamak için devreye
sokulur .
Niyetin neyi temsil ettiğini açıklamak gerçekten çok zordur . _ Kollarımızı ve
bacaklarımızı nasıl hareket ettirdiğimizi bile sorgulamıyoruz . _ _ _ Dengeleyiciler
olmadan bisiklete ilk oturduğumuzda nasıl yürüyeceğimizi , ne yapacağımızı
bilmediğimiz bir zaman olduğunu unuttuk . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bisiklete binmeyi
öğrendiğimiz zaman bile bunu tam olarak nasıl yaptığımızı açıklayamayız . _ _ _ _
Niyet çok ince bir şeydir . Kazanılması zordur ve kolayca kaybedilir . _ _ Örneğin
felçli bir kişi , niyet etme gücünü tamamen kaybeder . _ Bacakları hareket ettirme
isteği mevcuttur ancak bu arzuyu gerçekleştirme yeteneği kaybolmuştur . _ _ _ _
Felçli kişilerin hipnoz veya niyet gücünü geri getiren mucizevi bir iyileşme
sayesinde tekrar yürüyebildiği bilinen olaylar vardır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Arzu tek başına hiçbir şeye yol açmaz . Tam tersine , bir şeyi ne kadar yoğun
arzularsanız , dengeli güçlerin tepkisi de o kadar aktif olur .
Arzu hedefe odaklanırken niyet hedefe ulaşma sürecine odaklanır . _ _ _ _ _ _ Arzu , amaca
ilişkin aşırı potansiyelin yaratılmasıyla gerçekleşir . _ _ _ _ _ Niyet eylemle gerçekleşir . _
Niyet , hedefin ulaşılabilir olup olmadığı konusunda entelektüelleştirme yapmaz . _ _ Karar
verildikten sonra tek yapmanız gereken harekete geçmek . _ _ _ Bir rüyada uçmak
istediğinizde bunun mümkün olup olmadığını analiz etmeye başlarsanız hiçbir şey
olmayacak . _ _ _ _ _
Uçmak istiyorsanız sadece kendinizi havaya kaldırmaya niyet etmelisiniz . _ _ _ _ _ _
Rüyalarda herhangi bir senaryonun seçimi , arzunun kendisi tarafından değil , arzunuzun
nesnesine sahip olma yönündeki sağlam beklenti ile gerçekleştirilir . _ _ _ _ _ _ Analiz
etmiyorsunuz ; _ arzulamıyorsun ; _ _ sadece sahip olun ve harekete geçin.
Zaten bir şeyi istemenin boşunalığından bahsetmiştik ama peki ya sana bir şeyin
verilmesini istemeye ne dersin ? _ _ _ _ Bir şeyler istemek konusunda söylenebilecek fazla
bir şey yok . _ _ İstediğiniz şeyleri Meleklerden , Tanrı'dan veya daha yüksek güçlerden
istemenin bir anlamı yok . _ _ _ Evrenin yasaları kesinlikle tarafsızdır , şikayetlerinize ,
acılarınıza ve ağıtlarınıza karşı tamamen kayıtsızdır . _ _ Ancak minnettarlık başka bir
konudur çünkü minnettarlık doğası gereği koşulsuz sevgiye benzer . _ Bir kişi içten
minnettarlık duygularını deneyimlediğinde , yaratıcı enerji yayar . _ Tam tersine , bir
isteğin yarattığı aşırı potansiyel , eylemi geciktirerek enerjinin yoğunlaşmasına neden
olur . _ Şikayet , istek ve talepler enerji toplamaya yönelik sarkaçların icadıdır . _ _
'Vermek' ve ' istemek ' sözcükleriyle ifade edilen düşünceler otomatik olarak aşırı
potansiyel yaratır . Bu sözleri söylediğinizde , istediğiniz bir şeye sahip olmadığınızı ve
düşüncelerinizin gücüyle onu kendinize çekmeye çalıştığınızı gösterir . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Daha yüksek güçlerden ya da başka herhangi bir güçten bir şey istemeye çalışmanın
aslında hiçbir anlamı yok . Bu , bir mağazaya girip sahibinden , sattıkları şeyin bir kısmını
size bedava vermesini istemekle aynı şeydir . _ _ _ _ _ Size karşı iyi niyetli olan insanlardan
belirli sınırlar dahilinde bir şeyler talep edebilirsiniz , ancak bu dünyadaki her şey nesnel
hukuk üzerine kuruludur ve birinin size yardım etmesi arzusu değil . _ _ _ _ _
Dünya'nın farklı bir yörüngeye geçmek için Güneş'ten izin istemesinin ne kadar saçma
olacağını bir düşünün . _ _ _ Başka bir insandan başka bir şeyden bir şey istemek de aynı
derecede saçmadır . _ _ Mantıklı olan tek şey , seçim yapma niyetinizdir . _ _ _ Seçim
yaptığınızda gerçekten kendi kaderinizi yaratırsınız . _ _ _ Eğer enerjinin parametreleri _ _
__
seçiminizle eşleşin ve hiçbir yasaya aykırı davranılmıyorsa , seçtiğinizi alacaksınız . _

_ _ _ _ _ Seçim , taleple değil , alma ve harekete geçme kararıyla ilgilidir . _ _
Niyet aşırı potansiyel yaratmaz çünkü arzunun potansiyelinin doğasında bulunan

enerji eylem yoluyla dağılır . _ _ _ _ Niyet arzu ve eylemi birleştirir . Eylemdeki niyet ,
arzunun yarattığı aşırı potansiyeli , dengeli güçlerin ortamını devreye sokmadan
oldukça doğal bir şekilde boşaltır . _ Bir sorunu çözmeniz gerekiyorsa harekete
geçin . _ Sorunun karmaşıklığını düşünmek , aşırı potansiyel yaratır ve sarkacınızı
enerjinizle besler . _ _ _ _ Harekete geçtiğinizde niyetin ardındaki enerjinin farkına
varırsınız . _ _ " Gözlerin takip etmekten korktuğu şeyi eller yapar " derler . _ Bir niyeti
gerçekleştirmeye başladığınızda , alternatiflerin akışına güvenin ; sorun kendiliğinden
çözülecektir . _ _ _ _ _ _ _
Beklemek, endişelenmek, şüphe etmek ve arzulamak yalnızca enerjinizi tüketir .

Eylem halindeki niyet , yalnızca aşırı potansiyelin ardındaki enerjiyi dağıtmakla
kalmaz , aynı zamanda o enerjiyi kişinin enerji alanına yükler . Bunun ne kadar doğru
olduğunu araştırdığınızda görebilirsiniz . _ _ _ Sıçramak ve tıkamak, nispeten küçük
bir sonuç için çok fazla enerji gerektirir . Bunun aksine , sizi yorgun hissettirmek
yerine, eylem yoluyla , fiziksel çalışmayla veya uygulamalı problem çözme yoluyla
öğrenmek ilham verici ve tatmin edicidir .
Niyet , alternatif mekanın sektörlerini fiziksel gerçekliğe dönüştüren itici güçtür .
_ _ _ _ Sorun , korkularımızın neden gerçekleştiğidir . _ _ _ Elbette korkularımız niyet
olarak sınıflandırılamaz , öyle değil mi ? Tıpkı rüyalarda olduğu gibi gerçek hayatta
da sürekli olarak korkularımıza , kaygılarımıza , nefretlerimize ve nefretlerimize
uygun senaryoya sahip alternatifler tarafından kovalanırız . _ Eğer biz onları
arzulamıyor ya da sahip olmak niyetinde değilsek , bu senaryolar neden fiziksel
gerçekliğe dönüştürülsün ki ? Ama yine de nefret etmeyi sevdiğimiz şeyleri
yaşıyoruz . _ _ Arzularımızın doğasının , ister sevdiğimiz bir şey olsun ister nefret
etmeyi sevdiğimiz bir şey olsun , sonuçta alakasız olduğu anlaşılıyor . _ _ _
Neden? Gizem , dış niyet dediğimiz çok daha esrarengiz ve güçlü bir güç tarafından
ortaya çıkar . _ _
Dış Niyet
Niyet , arzu ve eylemin birleşimidir . Kendi çabanızla bir şeyler yapma niyetinin
kişisel bir iç niyet olduğu açıktır . _ _ BT
Niyet eylemini dış dünyaya genişletmek çok daha zordur . _ _ _ _ _ Bu tür niyetlere
dış niyet diyoruz . _ _ _ Dış niyet , dünyaya hükmetme , daha doğrusu dış dünyanın
yaşadığı davranış modelini seçme , senaryoyu ve manzarayı belirleme potansiyeline
sahiptir . _ _ _ _ _ _ _ _
Dış niyet kavramı alternatifler modeli için kritik öneme sahiptir . _

Günümüzde zaman , mekan ve maddenin mantıksal olarak açıklanamayan tüm
manipülasyonları , büyü veya paranormal olaylar olarak tanımlanma eğilimindedir .
_ _ Bunlar , alternatifler alanındaki yaşam çizgilerini seçmeye çalışan dış niyetin
işidir . _ _ _ _ _ _
İçsel niyet asla bir elma ağacını armut ağaçlarıyla dolu bir caddeye
dönüştüremez . _ Dış niyet de hiçbir şeyi dönüştürmez ama alternatif uzayda
elma ağacı yerine armut ağaçlarından oluşan bir cadde seçip ilgili sektöre geçiş
yapabilir ve bunun sonucunda elma ağacının yerini armut alır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
_ _ _ _ _ . Elma ağacına hiçbir şey olmuyor . Basitçe bir ikame vardır : alternatifler
alanında maddi gerçekleşme bir yaşam çizgisinden diğerine kayar . _ _ Dünyadaki
hiçbir güç aslında sihirli bir şekilde bir nesneyi diğerine dönüştüremez . _ İçsel
niyet deneyebilir ama kapasitesi son derece sınırlıdır . _
Masanın üzerinde duran bir kalemi düşünce gücüyle hareket ettiremezsiniz

ama kalemin hareket ettiğini hayal etmeye kararlıysanız başarılı olabilirsiniz . _ _
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Diyelim ki kalemi hareket ettirebildiniz ( bazı duyu dışı
yetenekleri olan kişiler bunu yapabilir ) . _ _ _ _ _ Size anlatacaklarım tuhaf gelebilir
ama fiziksel olarak kalem aslında hiçbir yere gitmemiş olacak . _ _ _ _ _ _ Aynı
zamanda kalemin hareket ettiğini hayal etmiyorsunuz . _ _ _ _ _ _ İlk durumda
kalem , maddi bir nesneyi hareket ettiremeyecek kadar zayıf olan düşünce
enerjisine maruz kalır . _ _ _ _ İkinci durumda , kalemin farklı bir konuma sahip
olduğu yaşam çizgilerinin üzerinden kayarsınız . _ _ Farkı görebiliyor musun ? _
Kalem masanın üzerinde yatıyor . _ _ Niyetinizin gücüyle onun hareket etmeye

başladığını hayal edersiniz . _ _ _ _ _ Dikkatiniz , kalemin her türlü başka konuma
yerleştirildiği alternatif uzaydaki sektörleri tarar . _ _ _ _ _ _ Bu aşamada yaydığınız
düşünce enerjisi yeterince güçlüyse kalem , fiziksel gerçeklik alanının farklı
noktalarında cisimleşecektir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Gözlemcinin katmanı da dahil olmak
üzere geri kalan katmanlar hareketsiz kalırken hareket eden ayrı bir kalem '
katmanıdır ' . BT
hareket eden nesnenin kendisi değil , onun alternatif uzaydaki gerçekleşme

noktasıdır . _ _ _ _
Çoğu insanın kalemi hareket ettirememesi pek de şaşırtıcı değil . _ _ _
İnsanların çoğunluğunda bu gibi yetenekler zayıf bir şekilde gelişmiştir ; zayıf bir
enerji alanına sahip oldukları için değil , eğer bu tür şeylerin mümkün olduğuna
inanmaya çabalarsanız , saf dışsal niyeti uyandırmak çok zor olduğu için . _ _ _ _ _
_ Telekinezi yeteneğine sahip kişiler nesneleri hareket ettiremezler . _ _ _ Aksine ,
alternatif uzayda maddi gerçekleşme noktasının konumunu değiştirmelerine
olanak tanıyan benzersiz bir niyet gücü kapasitesine sahiptirler . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Dış niyetle bağlantılı her şey genellikle mistisizm, büyü veya en iyi ihtimalle
açıklanamayan fenomen olarak kabul edilir ve bunların kanıtları uzak , tozlu
raflarda başarılı bir şekilde saklanır . Hakim dünya görüşü bunları tamamen
reddediyor ve bu nedenle irrasyonel olan her şey tuhaf bir korku uyandırıyor .
UFO'lara tanık olan insanlar aynı zamanda yüksek düzeyde korku ve şaşkınlık da
yaşıyorlar . UFO'lar günlük gerçekliğimizden o kadar uzak ki onların var olduğuna
inanmak istemiyoruz . _ _ _ _ _ _ Gerçek olmanın baş döndürücü cesaretini
sergilediklerinde tuhaf bir tür korku uyandırıyorlar . _ _ _
Dış niyet , “ Eğer dağ Muhammed'e gelmeyecekse , o zaman Muhammed dağa
gitmelidir ” durumudur . _ _ _ Bunun sadece bir söz olduğunu mu düşündün ? Dış
niyetin tamamen paranormal olaylarla ilgili olması gerekmez . _ _ Günlük yaşamda
sürekli olarak dış niyetin sonuçlarıyla karşı karşıya kalırız . _ _ _ _ Dış niyet ,
endişelerimize neden olan ve en kötü beklentilerin fiziksel olarak gerçekleşmesine
neden olan güç veya mekanizmadır . _ Dış niyetin dinamikleri irademizden
bağımsız işlediği için , ne olup bittiğini tam olarak anlayamayız . _ _ _ _ Dışsal
niyetin gücüyle çalışmak , kişisel içsel niyetle çalışmak kadar zordur . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bir vahşi kabileyle yüzleşmek zorunda kaldığınız bir adaya indiğinizi hayal edin .
_ _ _ Hayatınız bundan sonra ne yapacağınıza bağlı olacaktır . _ Olası sonuçlardan
biri , kurban olmanız , varlığınız için özür dilemeniz , hediyeler vermeniz , kendinizi
haklı çıkarmanız ve yerlilerin gözüne girmeye çalışmanızdır . _ _ Bu durumda
yemeniz muhtemeldir . _ _ _ _ _
İkinci olası sonuç , saldırganlık belirtileri göstererek , bir saldırı başlatarak ve
kabile üzerinde kontrolünüzü sağlamaya çalışarak fatih olmanızdır . _ _ _ _ _ _ _ Ya
galip gelirsiniz ya da hayatınızı kaybedersiniz . _
Üçüncü alternatif ise kendinizi usta ve lider olarak tanıtmanızdır . _ _ _ Eğer güçler
gibi elinizi uzatsaydınız size itaat edilirdi . _ _ _ _ _ _ _ _ Kendi gücünüzden hiç
şüpheniz kalmadığında , düşünce enerjiniz , kral olduğunuz ve herkesin her şeyin
böyle olması gerektiğini varsaydığı yaşam hatlarına uyum sağlar . _ _ _ _ _ _ _ _
İlk iki davranış türü içsel niyeti gösterirken , üçüncü tür davranış dış niyetin nasıl
çalıştığını gösterir . _ Dış niyet basitçe belirli bir alternatifi seçer .
Açık bir pencerenin hemen yanındaki pencere camına çarpan sinek , iç niyetiyle
hareket eder . _ _ _ _ _ _ _ Sinek durumunda dış niyetin nasıl görüneceğini
düşünüyorsunuz ? _ _ _ _ _ _ _ Cevabın sineğin açık pencereyi keşfedip kaçması
olacağını sanırsınız ama öyle değil . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Sinek bir adım geri atıp etrafına
baksa , camı ve açık pencereyi görürdü . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Sinek olayında mesele
sadece gerçekliğe biraz daha geniş bir bakış açısına sahip olmaktır . _ _ _ _ _
Dış niyet tam anlamıyla sineğe pencere açar . _

İçsel niyet , mevcut yaşam çizginizin dış dünyasını etkilemeyi amaçlar . _ _
Maddileştirilmiş bir sektörün sınırları içinde mümkün olan her şey , doğa
bilimlerinin yasalarıyla tanımlanabilir ve maddi dünya görüşünün sınırlarına çok
iyi uyar . _ _ _ _ _ _ _ _ Dış niyet ise tam tersine arzunuzun gerçekleşebileceği bir
yaşam çizgisi seçer . _ _ _
Sineğin niyetle olan benzetmesi muhtemelen şimdiye kadar oldukça açıktır . _ _
_ _ _ Kapalı bir pencereden uçmakta ısrar etmek içsel bir niyetin ifadesiyken ,
pencerenin açık olduğu bir yaşam çizgisine geçmek dışsal bir niyetin ifadesidir . _
_ _ _ _ _ _ Düşüncelerinizle kalemi hareket ettirmek için insanüstü bir çaba
gösterebilir veya dış niyetle çalışarak kalemin farklı yerleştirildiği alternatif alanları
tarayabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Noel Arifesi olduğunu ve süpermarketin hemen dışında park yeri

bulamayacağınızdan emin olduğunuzu hayal edelim . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ İçten gelen
bir ses , tüm dünya alışverişte olduğu için ücretsiz park yeri olamayacağını
söylerdi . _ _ _ _ _ _ _ Dışsal niyet , siz süpermarkete vardığınızda bir alanın
boşalabilmesi ihtimaline izin verir . _ _ _ _ _ Dışsal niyetle çalışma durumunda bu
olasılığa kesinlikle inanmanız söz konusu değildir . _ _ _ _ _ _ _ _ Bu daha çok sen _
sadece gerekli gördüğünüz şeyin olasılığını tarafsız ve koşulsuz bir şekilde talep
edin .
Dış niyet , içgörü gibi doğaçlamadan doğar . Dış niyete hazırlanamazsınız . _ _
Tüm büyü ritüelleri dış niyetin gücünü uyandırmayı amaçlar ama ritüel yalnızca
büyüye hazırlıktır , teatral bir başlangıçtır . _ _ _ _ _ Bir rüyada uçurumdan
düştüğünüzü hayal edin . _ _ Havada süzülme niyetini uyandırmanız gerekir . _ _
_ _ _ _ Kendinizi hazırlamak veya bir büyüyü söylemek için zamanınız olmayacak .
_ _ Yapabileceğiniz tek şey uçmayı kafanıza koymaktır ve bunu yaparsınız . _ _ _ _
_ _ _ Büyüler ve büyülü nitelikler , her bireyin doğasında bulunan gücün
uyanmasına yardımcı olabilir , ancak bunu doğrudan uygulayamazlar . _ _ _
Ne yazık ki , çağdaş insanın dışsal niyetin gücünü yönlendirme yeteneği

neredeyse tamamen körelmiştir . _ _ Eski efsanelerde belirsiz bir şekilde ima
edilmesine rağmen insanlar bu yeteneği hafızalarından silmeyi bile başardılar . _
Bugün Mısır piramitleri ve benzeri yapıların dış niyet gücüyle inşa edildiğini
kanıtlamaya çalışmanın bir anlamı yok . _ _ _ _ _ Yapım prensibini açıklayan
herhangi bir hipotez dikkate alınacaktır , ancak bu değil . _ _ Piramitleri inşa eden
kadim insanlar , onların soyundan gelenlerin atalarını daha ilkel bir medeniyet
olarak gördüklerini ve içsel niyetlerinin sınırlı bağlamı içinde onların inşasının
sırrını tahmin etmeye çalışırken geriye doğru eğildiklerini öğrenmek şüphesiz
oldukça eğleneceklerdi . _ _ _ _ _ _ _ _
Zaman bizi tamamen dış niyetle çalışmaktan mahrum bırakmadı ; _ _ yetenek

sadece engellendi . _ Sihir olarak adlandırılabilecek her şey , dış niyetle çalışma
girişiminden başka bir şey değildir . _ _ _ _ Yüzyıllar boyunca simyacılar , her türlü
adi metali altına çevirecek felsefe taşını boşuna aradılar . _ _ _ _ Simya konusuna
adanmış birçok karmaşık ve yanlış yönlendirilmiş kitap var . _ _ Efsaneye göre
filozof taşının sırrı , Smaragdine Tablosu adı verilen zümrüt bir tabletin üzerine
yazılan birkaç satıra sığıyor . _ _ _ _ _ _ Eğer sır bu kadar kısa ve özse neden
konuyla ilgili bu kadar çok kitap var ? Şüphesiz o birkaç satırın manasını anlama
arzusundan … _ _ _ _ _ _
Üçüncü Reich'ın temsilcileri de dahil olmak üzere hararetle aranan Kutsal

Kase'yi duymuşsunuzdur . _ _ _ _ _ _ _ _ Sahibine sınırsız güç ve kuvvet kazandırdığı
iddia edilen ritüel nesneler hakkında birçok efsane vardır . _ _ Bu tür efsaneler
elbette safça yanılgılardır .
Fetişlerin, büyülü sözlerin ve diğer büyülü niteliklerin hiçbir gücü yoktur .

Ritüel niteliklerin büyülü gücüne olan inanç , bilinçaltının hayallerden uyanmasına
ve zayıf gelişmiş dış niyet kapasitesini uyarmasına bir dereceye kadar yardımcı
olabilir . _ _ _ _ _ _ Ancak güç nesnelerin kendisinde değil , dış niyette ve nesneleri
kullanan bireylerdedir . _ _ _ _ _ _ _
Eski uygarlıklar dış niyetle çalışma becerisini o kadar mükemmelleştirdiler ki

artık büyü ritüellerinin desteğine ihtiyaç duymadılar . _ _ _ _
Doğal olarak bu konudaki güçleri yoğun bir aşırı potansiyel yarattı , bu yüzden
Atlantis gibi dış potansiyelin sırlarını ele geçiren uygarlıklar dengeli güçler
tarafından yok edildi . _ _ Kaybedileni geri getirmek amacıyla gizli bilgi parçaları ,
büyülü uygulama biçiminde bize aktarıldı . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Ancak genel olarak
bunlar zayıf ve yüzeysel girişimlerdir ve çoğu zaman yanlış anlayış ve içsel niyetle
ilgili kafa karışıklığı nedeniyle baltalanır . Dış niyetin gücünün özü bir sır olarak
kaldı . _ _ _ _ _
İçsel niyetin geliştirilmesine ve dışsal niyete ilişkin bilginin kaybına verilen

öncelik , içsel niyetin enerjisiyle beslenen sarkaçların çalışmasıdır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
_ Bir kişi ancak sarkaçların manipülasyonundan mümkün olduğu kadar özgür
olduğunda dış niyetle çalışma yeteneğini gerçekten geliştirebilir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Şu ana kadar sarkaçların insanlarla olan mücadelesinde üstünlüğü korumayı
başardığını söyleyebiliriz . _ _ _ _ _ _ _ _
Belirlenen hedeflere ulaşmayı amaçlayan düşünce enerjisinin doğasının üç
farklı biçimde ortaya çıktığını tespit ettik : arzu , iç ve dış niyet . _ Arzu , dikkatin
hedefin kendisine yoğunlaşmasıdır . _ _ _
Gördüğünüz gibi arzunun hiçbir gücü yoktur . _ Bir hedefe ulaşma arzunuzu
istediğiniz kadar düşünebilirsiniz ama hiçbir değişiklik olmayacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _
_ _ İçsel niyet , dikkatin hedefe doğru ilerleme sürecine yoğunlaşmasıdır . _ _ _ _ _
Bu işe yarayabilir ancak çok çaba gerektirir . _ Dış niyet , hedefin kendiliğinden
nasıl gerçekleştirileceğine dikkatin yoğunlaşmasıdır . _ _ _ _ _ _ _ Dış niyet , amacın
kendisini gerçekleştirmesine izin verir . Dış niyet , hedefin gerçekleştirilmesine
yönelik alternatifin zaten mevcut olduğuna ve yalnızca seçilmesi gerektiğine dair
sağlam bir inancı varsayar . _ İç niyet hedefe ulaşır , dış niyet ise onu seçer .
İçsel niyet şu düşünce kalıbıyla karakterize edilebilir : " Şunda ısrar ediyorum ...
", dışsal niyet ise tamamen farklı bir prensibi takip eder :
“Koşullar öyle ….” veya “Öyle görünüyor ki … ” . Bu iki düşünce modeli arasındaki
fark çok büyüktür . İlk durumda , dünya üzerinde aktif olarak baskı uygulayarak
onun isteğinize uymasını sağlarsınız . _ _ İkinci durumda , her şeyin sizin isteğiniz
doğrultusunda , ancak en ufak bir zorlama olmaksızın gerçekleştiği , dışarıdan bir
gözlemci pozisyonunu alırsınız . _ Değiştirmek ve seçmek arasındaki fark budur .
_ Rüyanızda şu düşünce kalıbı nedeniyle uçuyorsunuz : “ Ah ! _ " Uçuyorum " değil ,
" Uçabilmekte ısrar ediyorum ".
İçsel niyet doğrudan hedefe doğru çabalar . Dış niyet , bağımsız gerçekleşme
sürecine odaklanır . _ _ _ Dış niyet , zaten yapılmış bir anlaşma olduğu için hedefe
ulaşmak için acele etmez . _ Hedefe gerçekten ulaşılacağından ne şüphe ediliyor
ne de tartışılıyor . _ _ _ _ Dış niyet aralıksız , soğukkanlı, bağımsızdır ve hedefi
yılmaz bir şekilde onun gerçekleşmesine doğru hareket ettirir . Aşağıdaki ikili
karşılaştırmalar , iç niyetin ve dış niyetin nerede devreye girdiğini ayırt etmenize
yardımcı olabilir : hayattan bir şeyler almaya çalışırsınız ; hayat size istediğinizi
özgürce verir ; _ güneşteki yeriniz için savaşın ; dünya sizi kucaklıyor ; _ _ _ _ kilitli
bir kapıya vurun – kapı önünüzde ardına kadar açılıyor ; bir duvarın içinden
geçmeyi deneyin ; duvar sizin için yana doğru hareket eder ; hayatınızda belirli
olayları yaratmaya çalışırsınız ; olaylar kendiliğinden gelir . _ _ _ _ _ _ İçsel niyeti
kullanan kişi , kendi maddi gerçekleşme olgusunu alternatif alana göre yeniden
konumlandırmaya çalışır , oysa dışsal niyet alternatif alanı kaydırır , böylece maddi
farkındalığınız olması gereken yerde olur . _ _ _ _ _ _ Farkı görebiliyor musun ? _
Her iki durumda da amaç aynıdır ancak hedefe çok farklı yollarla ulaşılır . _ _ _
Yukarıda listelenen karşılaştırmaların ikinci kısmı eylemlerinizi tanımlıyorsa , dış

niyet ilkesini anlamışsınız demektir . _ _ _ _ _ _ _ Bir şey için savaştığınızda , sanki
farkındalığınızı alternatifler alanına itmeye çalışıyorsunuz , oysa bir şeyi seçtiğinizde
alan size geliyor . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Elbette alternatifler alanı , içinde bulunduğunuz
yere göre kendisini tamamen bağımsız olarak yeniden konumlandırmaz . _ _ _ _ _
Öncelikle , yaygın olarak kabul edilen algının ötesinde olan belirli eylemleri
gerçekleştirmelisiniz . _ _ _ Bu kitap boyunca iç ve dış niyet arasındaki yaklaşım
farklılığına dair örnekler sunacağım . _ _ _ Dış niyet , Transurfing'in temel taşıdır .
Bu anahtar _ _
Guardian'ın neden dünyayla kavga etmemize gerek olmadığı ve neden sadece

istediğimiz şeyleri seçebildiğimiz konusundaki bilmecesine . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Hiçbir şey dış niyetin kapasitesinin ötesinde değildir . Eğer bir İsa'nın dışsal niyetine
sahipseniz , uyanıkken uçabilir veya suyun üzerinde yürüyebilirsiniz ve bu , maddi
farkındalığın yalnızca bir sektöründe işleyen fizik yasalarının fizik yasalarıyla çelişkisini
temsil etmez . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Dış niyet , alternatifler alanının farklı sektörleri
aracılığıyla gerçekleştirilme hareketinde açıkça ortaya çıkar . _ _ Bir kişinin fiziksel
gerçeklikte tezahür eden bir sektörün sınırları içinde uçması imkansızdır çünkü
Dünya'nın çekim kuvvetine direnmeniz gerekir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bunu yapmaya
çalışmak , yerçekimi kuvvetinin üstesinden gelmek için çok büyük bir enerji girişi
gerektiren içsel niyetin bir örneği olacaktır . _ _ _ Rüya görürken de uyanıkken olduğu
gibi serbest uçuş , aslında fiziksel gerçeklikte uzayda hareket etmek değildir . Bu ,
aydınlanma noktanızın göreceli konumunda bir değişikliktir . _ _ Bir başka deyişle
beden , fiziksel mekânın yeni noktalarında cisimleşiyor . _ _ _
Bunu şu şekilde de ifade edebilirsiniz : Uzayda uçmanız değil , uzayın size göre
hareket etmesi dışsal niyetinizin seçimine göredir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu muhtemelen
kulağa pek doğru gelmiyor . Ancak burada görelilik teorisinin derinliklerine
inmeyeceğiz . _ _ _ _ _ _ Bunun gerçekte nasıl olduğunu ancak tahmin edebiliriz .
Uçmak için bunun mümkün olduğu fikrine mutlak bir inanca sahip olmanız gerekir .
_ _ _ _ _ _ _ İsa neden bu kadar gerçekçi bir şekilde şöyle dedi : “ İnancınıza göre olsun
” ? Belki de hiçbir şey niyet olmadan alınamayacağı ve tamamlanamayacağı ve inanç
olmadan niyet olamayacağı için . _ Bunun mümkün olduğuna inanmadıkça tek bir
adım bile atamayız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Ancak , en azından normal bilinç durumunda ,
rüyada olduğu gibi uyanıkken de uçmanın mümkün olduğuna rasyonel zihni asla
ikna edemeyeceksiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Hindistan'da meditasyon sırasında yerden
kalkabilen yogiler var . _ _ _ _ ( Bunlar şahsen karşılaştığım tek güvenilir havaya
yükselme vakalarıdır ) . _ _ _ Niyetleri ancak bedenin havada süzüldüğü alternatiflerin
hareketine uyum sağlamak için yeterli olabilir . _ _ _ _ _ _ _ _
Sıradan insanlarla karşılaştırıldığında yogilerin inanılmaz kapasitelerini göz önünde

bulundurduğunuzda , kişinin kişisel iradesini dış niyetin gücüyle örtüştürmenin ne
kadar zor olduğunu hayal edebilirsiniz . Uyuklayan zihin ,
uyku sırasında ama bilinçli uyanma sırasında uçma olasılığını kabul edebilir . _ _ _ _
_ _ _ _ _ _ ne kadar kendini ikna etmeye çalışsan da _ _
aksi takdirde insanın uçuşu her zaman imkansız görünecektir . Aklın bir şeyi kabul
etmesi için bilginin yanı sıra inancın da olması gerekir . _ İnanç , şüphe olasılığını
varsayar ; çünkü inancın olduğu yerde şüpheye de yer vardır . _ _ Bilgi şüpheyi
ortadan kaldırır . Bir elmayı attığınızda yere düşeceğinden şüpheniz olmasın . _ _
_ _ _ _ _ _ Buna inanmak zorunda değilsiniz , sadece bunun doğru olduğunu
biliyorsunuz . _ _ _ _ Saf dış niyet şüpheden ve dolayısıyla inançtan da uzaktır . _ _
Uyku durumunda uçuşun gerçekleşmesi için dış niyetin sadece bir ipucu
yeterliyken , hareketsiz maddi gerçekleşme dünyasında niyetin kesinlikle saf
olması gerekir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Saf niyet yaratma becerisini kazanma konusunda
aşırı endişelenmenize gerek yok . _ _ _ _ Kişisel hedeflerinizi gerçekleştirmek için
sıradan bir niyet yeterli olacaktır ! Maddi farkındalığın oluşması biraz zaman alır _
____
itme.
Hipnoz bağlamında dış niyeti düşünmek ilginçtir . _ _ _ _ _ Hipnozun içsel
bir niyetin mi , yoksa dışsal bir niyetin mi sonucu olduğunu söylemek zordur .
Tek başına düşünce enerjisi, fiziksel nesneleri, hatta çok hafif olanları
bile hareket ettirmek için kişisel iradeyi veya içsel niyeti mümkün kılmak
için açıkça yetersizdir . Ancak bir kişinin bilinçdışına telkin göndermesi
için düşünce enerjisi yeterlidir . _ _ _ _ _ _ Bazı insanların güçlü enerji
dalgalarını yayma ve yönlendirme konusunda belirgin bir yeteneği
olduğu görülüyor . _ Eğer o enerji belirli düşüncelerle programlanırsa ,
enerjinin hedef aldığı kişi hipnotik telkinin etkisi altına girer . _ _ _ _ _
Umarım hipnozun etkisinin yalnızca manyetik bakış veya büyüleyici
geçişlerden kaynaklandığını düşünmüyorsunuzdur . _ _ _ _ _ _ _ _
Hipnozcunun enerjisinin etkisi görsel veya sesli temasa bağlı değildir . _
_ _ _ Ancak bildiğim kadarıyla hipnoz çoğunlukla yakın mesafelerde
çalışır ; bu da etkinin içsel niyet tarafından yönlendirilen düşünce
enerjisinin aktarımından kaynaklandığını düşündürür . _ _ _ _ _ _ Hipnozun
daha uzak mesafelerde işe yaradığı durumlarda , başka bir teknik
kullanılmadığı sürece , dışsal niyet şüphesiz önemli bir rol oynar .
Dışsal niyetin gücünü deneyimlemek için Procrustes'in günlük düşünce ve duygu
yatağından kaçmanız gerekir . _ _ _ _ Rasyonel zihin genellikle hakim dünya görüşünün
dar sınırları içinde var olur . _
Geleneksel zihniyetin sınırlarının ötesine geçmek çok zor olabilir çünkü sıçrama
yapmak için dışsal niyet esastır ve rasyonel zihin , konumundan kolayca
vazgeçmeyecektir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu bir kısır döngü
çünkü onu deneyimlemek için dış niyeti uygulamanız gerekir . _ _ _ Kolay bir
iş değil .
Korkarım okuyucuyu hayal kırıklığına uğratmak zorunda kalacağım çünkü
özellikle dış niyet duygusunu geliştiren herhangi bir egzersizin farkında
değilim . _ _ _ _ _ _ Böyle bir alıştırmanın amacı , eğer mevcut olsaydı
muhtemelen “ niyet sahibi olmaya niyet etmek ” gibi garip bir şey olurdu .
Dış niyetin doğasını daha derinlemesine anlamanın tek yolu bilinçli rüya
görmektir . _ _ _ _ _ Ancak hedefe yönelik bazı egzersizler yerine , fiziksel
gerçeklik alanında bilinçli yaşamayı basitçe uygulamanızı tavsiye ederim ; _
_ dış niyeti eğitmekten ziyade onu yaşamak . _ _ Uyanıklık halinin gerçekliği
rüya görmekten yalnızca alternatif uzaydaki maddi gerçekleşmenin
hareketsiz niteliği açısından farklılık gösterir . _ _ _ _ _ Diğer tüm yönlerden aynıdırlar . _ _ _
Dış niyetin gücünü yönlendiremezsek neyle çalışmamız gerektiğini merak
edebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Elbette birkaç ton ağırlığındaki taş levhaları
hareket ettirmeniz pek mümkün değildir , ancak maddi dünyanın yoğunluğu
zamanla aşılabilir . _ _ _ _ _ _ _ Hedeflere ulaşmanın geleneksel yöntemleri ,
içsel niyetin gücünün harekete geçirilmesine dayanır . _ _ Transerfing
yönteminin özü ise tam tersine , içsel niyeti yalnız bırakmaya ve dışsal niyet
ilkesini uygulamaya dayanmaktadır . _ _ _ _
Bilinçli zihin bilinçaltıyla buluşup birleştiğinde iç niyet dış niyete dönüşür .
_ _ _ _ _ Bilinç ile bilinçaltı arasındaki sınır o kadar anlaşılması zor ki , iç niyetin
nerede bittiğini ve dış niyetin nerede başladığını tam olarak gösteren net bir
çizgi çizmek neredeyse imkansızdır . _ Bu , serbest düşme hissine ya da
bisiklet sürerken dengenizi korumayı ilk başardığınızda hissettiğiniz duyguya
benzer . _ _ _ _ _ _ _ Bilinç ile bilinçaltının birleşme noktasına en yakın duygu ,
rüyada bedeninizi kasıtlı olarak havaya kaldırdığınızda ve uçabildiğinizi fark
ettiğiniz zamandır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bilinçli zihin , bilinçaltıyla çok dar bir kesimde tam bir uyum içinde birleşir .
_ Parmağınızı kasıtlı olarak hareket ettirmek kolaydır , ayak parmaklarınızı
hareket ettirmek biraz daha zordur ve kulaklarınızı kıpırdatmak daha da
zordur ; iç organlarınızı manipüle etmek bir yana . _ _ Karşılaştırıldığında ,
dış niyet kasları daha da az gelişmiştir . _ Bu nedenle yerden ayrılıp uçma
niyetinde bilinç ve bilinçaltının birleşmesinin neredeyse imkansız olduğu
düşünülür . _ _ _ _ _ _ _
Havaya yükselme , dış niyetin en yüksek düzenlemesidir , ancak yerden birkaç

metre yüksekte meditasyon yapmaktansa kendimize daha temelli hedefler
koyacağız . _ Dış niyetin gücü o kadar büyüktür ki , en küçük parçası bile müthiş
sonuçlar elde etmeye yeterlidir . _ Günlük yaşamda dış niyet , kişisel irademizden
bağımsız olarak çalışır ve en kötü beklentilerimiz şeklinde tezahür ettiğinde bile
zararlı olabilir . _ _ _ _ _ _ _ Bir kişinin nefret etmekten hoşlandığı şeyleri
deneyimlediği durumları daha önce tartışmıştık . _ _ _ _ Bir yandan korktuğunuz ,
nefret ettiğiniz ya da kurtulmak istediğiniz şeyler sizi takip ediyor çünkü
istenmeyen olaya odaklanan düşünce enerjiniz sizi onun var olduğu bir sektöre
taşıyor . _ _ _ _ _ _ Öte yandan , bunları deneyimlemek hiçbir zaman niyetiniz
olmadı , peki bu durumda niyet nasıl işliyor ? _ _ _ _
İçsel niyet , olumsuz olarak gördüğünüz , baskıcı , kaygınıza neden olan veya
kırgınlık uyandıran şeylerden kaçınmaya odaklanır . _ _ Tüm kalbimizle kaçınmak
istediğimiz , bizi çabuk kesen , korku ve tiksinti uyandıran bazı şeyler vardır . _ _ _
_ _ _ _ _ Mantıklı zihin korku içindedir ve ruh da kaygılıdır . _ _ Rasyonel akıl
düşmanlığı yaşar , kalp de aynısını hisseder . _ Zihin nefreti yaşar , kalp ise daha
fazlasını . _ _ Kalp ve akıl tamamen uyum içindedir . _ _ Bilinç ile bilinçaltı arasındaki
bu birlik anlarında dış niyet harekete geçer . _ _ _ _ _ _ Tek sorun kişisel isteğiniz
doğrultusunda yönlendirilmemesidir . _ _ _ _ _ _ _ _ Burada dış niyetin
yönlendirildiğinden bahsetmek muhtemelen pek doğru olmayacaktır . _ _ _ _ İçsel
niyet olumsuzu savuşturma odağına sahipken , dışsal niyet daha doğru bir şekilde
ruh ve zihnin üzerinde anlaştığı her şeyin gerçekleşmesi için yeşil ışık yakılması
olarak tanımlanabilir . _ _ _ _ _ _ Elbette üzerinde anlaştıkları şey , belirli bir olaya
ilişkin değerlendirmeleridir . _ İstenilen bir olay olup olmaması önemli değildir . _
Sanki dış niyet , akıl ve kalbin birleştiğini görünce otomatik olarak alternatifler
alanında eşleşen sektörü seçiyor . _ _ _ _ _ _ _ _
Kalp ve zihin çoğu zaman hayatta kaçınmayı tercih edecekleri şeyler konusunda
fikir birliğine varır ve dolayısıyla kişinin en kötü beklentilerinin gerçekleştiği
durumlar , dış niyetin nasıl işlediğinin en açık örneğini sağlar . _ _ _ _ _ _ Daha
önce de söylediğimiz gibi insanlar genellikle deneyimlemek istemedikleri şeyler
hakkında çok iyi bir fikre sahiptirler ve tutkuyla arzuladıkları şeyler hakkında ise
sadece belli belirsiz bir anlayışa sahiptirler . _ _ _ Dış niyete tabi olmak _
iradenizle zihninizdeki tüm olumsuz düşünceleri silmeli ve olumlu çabanızda

kalp ile zihin arasında uyum sağlamalısınız . _ _ _ _ _ _ _ _
Olumsuz bir tutumun hayatınız üzerinde ne kadar zararlı bir etkisi olabileceğini
zaten anlıyorsunuz . Kızgınlığınızı ve memnuniyetsizliğinizi ifade ettiğinizde ,
dengeli güçlerin etkisine maruz kalırsınız . _ _ _ O zaman yıkıcı sarkaçlara
bağımlı hale gelirsiniz ve düşünce enerjiniz alternatif alanın negatif
sektörlerine odaklanır . _ _ _ _ Olumsuzluğun çekiciliğine kapılan dış niyet ,
sektörü hayatın fiziksel gerçekliğine dönüştürüyor . _ _ _
Bu nedenle dış niyet iradenizden bağımsız olarak işleyebilir . _ _ Dışsal

niyetin gücünden yararlanmak zordur ancak bunu işinize yarayacak yollar
vardır . _ _ _ _ _ _ _ _ Bu bizim bir sonraki görevimiz. Dışsal niyetin istenmeyen
sonuçlarını yaşamaktan kaçınmak için , öngörülen öneme sahip potansiyeli
yaratmamanın ve olumsuzlukla herhangi bir ilgiyi reddetmenin esas
olduğunu zaten tespit etmiştik . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Şimdi dış niyetin kendiniz için
belirlediğiniz hedeflere hizmet etmesini nasıl sağlayacağımız göreviyle
uğraşmamız gerekiyor . _ _ _ _ _ _ Alaaddin'in lambasını ovalamak kadar basit
olmayabilir ama dış niyet mekanizmasını harekete geçirecek yöntemler mevcut . _ _ _ _ _ _ _
Yukarıda anlatılanların çoğu biraz belirsiz olabilir . _ _ _ _ _ Anlaşılması zor
bir tema çünkü dış niyet , gerçek tanımlamaya meydan okuyor . _ Ancak
resim daha da netleşecek . Bazı okulların ve manevi grupların müritlerinin
yapma eğiliminde olduğu gibi , sırf ilginizi çekmek için bu fikirleri bir gizem
sisi içinde kuşatmak gibi bir arzum yok . _ _ _ Dış niyet hakkında bilmeniz
gereken her şey bu kitapta yer alıyor ve onunla çalışmak için ihtiyaç
duyduğunuz tüm beceriler , Transurfing yönteminin ilkelerini uygulamaya
koyarsanız kişisel deneyimlerden elde edilebilir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Hiçbir
özel derse veya seminere gerek yoktur , Transurfing tekniğinde mistik veya
gizemli bir şey de yoktur .
"Gizli bilgi " genellikle metafor ve imalarla gölgelenir , ancak açıkça düşünen
bir kişi aynı zamanda fikirlerini de açıkça ifade etme eğilimindedir . Eğer bir
guru , yalnızca bir müridin kulağına fısıldanabilecek kadar değerli " gizli bilgi
" taşıdığını iddia ediyorsa ve geri kalan zamanda yalnızca alegorik veya derin
bir retorikle anılıyorsa , muhtemelen bunun özüne tam olarak nüfuz
etmemişlerdir . _ _ _ _ _ _ _ _ bilgi de.
Bedeni havaya kaldırabilecek mutlak niyet gücünü elde etmek amacımız
değil . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Eğer nasıl havaya uçacağımızı bilseydik , _ _ _
söylenecek bir şey kalmadı . Alternatifler alanı mevcuttur ve seçim

özgürlüğü mevcuttur . _ _ Alternatif uzayda hangi olası yolun fiziksel
gerçekliğiniz olarak tezahür edeceğini siz seçersiniz . _ Kendimize
belirlediğimiz görev , halihazırda elimizde bulunan yetenekler ve kaynaklar
göz önüne alındığında hedeflere nasıl ulaşacağımızı öğrenmektir . _ _ _ _
_ _ Bunların sınırlamaları olsa da Transerfing , nadiren kullandığımız bir
gücü uyandırabilecek bilgiyi temsil eder . _ _ _ _ Transurfing , başınızı
döndürmeye yetecek meditasyonlar , çeşitli uygulamalar , berrak rüyalar
ve diğer mistik aktivitelerle kendinizi yormanızı gerektirmez . _ _ _ _ _ _
Transerfing modelinin işe yarama ihtimalinin düşük olduğunu anlıyorum ,
ancak tek yapmanız gereken yerleşik dünya görüşlerinizi yeniden gözden
geçirmek ve daha önce sizi aştığını düşündüğünüz şeyleri
başarabileceksiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Muhtemelen yakında dış niyetin
gücünü gerçekten lehinize kullanabileceğinize ikna olacaksınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Oyun Senaryosu
Rüyalar şekillendirilebilir ve bu nedenle dış niyetin nasıl çalıştığını
göstermek için mükemmel bir model görevi görürler . _ _ _ Şimdi rüyalar
konusuna döneceğiz . _ _ _ _ _ Söylediğimiz gibi rüya görmek aslında
gerçek hayata çok benzer . _ _ Rüyada yaşanan her şey , ruhun seçtiği
senaryoya göre oynanan bir oyunun sonucudur . _ _ _ _ _ _ Rasyonel zihin
uyuduğunda rüya görürüz ama rüyalarımızı hatırlamayız . _ _ _ _ _ Ruh ,
alternatifler alanında sınırsız bir şekilde seyahat eder . Zihin uyurken
ruhun tam olarak nerede gezindiğini kimse söyleyemez . _ _ _ Tüm bilinçli
anılarımız zihin tarafından kontrol edilir . _ Hatırladığımız rüyalar zihin
uyuklarken ortaya çıkar . _ _ _ _ Uykunun pasif gözlemci rolüne indirgendiği
bu aşamada zihnin kontrolü zayıflar . _ _ _ _ _ _ _ Rüya gördüğümüzde
zihin bir şeyleri hayal etmez ; _ alternatif uzayın fiziksel gerçekliğe
dönüştürülmemiş sektörlerinde ruhun tanık olduklarını algılar . _ _ _ _ _ _
_ _ _ _ Lüsid olmayan rüyalarda zihin , kontrol etme ihtiyacı nedeniyle
ruha yük oluşturmaz . _ _ _ Sinemaya giden birinin film izlemesine benzer .
_ Ancak bir düzeyde zihin gördüklerini deneyimler ve uyarılan duyumlar
kalbe iletilir ve kalbe anında kendisini eşleşen bir sektöre ayarlar . _ _ _ _
_ _ _ _ Bu nedenle senaryo ilerledikçe değişir , manzara ve karakterler de
aynı şekilde uyum sağlar .
değişen senaryo . Hayal gücü , yalnızca fikir ürettiği ölçüde rüya görmede rol
oynar . _ _ _
Rüyanızda , bir kişinin size karşı saldırgan davranabileceğine dair geçici bir
düşünceye sahip olduğunuzda , bu düşünce anında gerçekleşir ve birisi sizi tehdit
etmek için sahneye çıkar . _ _ _ Fikrinizin rüzgar gülü farklı bir yöne döndüğü anda
düşman anında dosta dönüşür . _ _ _ _ _ _ Bu biraz aynanın önünde oynayan ve
zıpladıkça ruh hali yumuşak bir şekilde dost canlısı durumdan agresif duruma
geçen bir kedi yavrusuna benziyor . _ _ Yavru kedi önünde bir figür görür ve
ondan ne bekleyeceğini merak eder . _ _ _ İlk başta tutumu tarafsız ve meraklıdır .
_ Daha sonra yavru kedi bir patisini kaldırır ve değerlendirme anında olası
tehlikeye doğru kayar .
Yavru kedi tüylerini kaldırır , saldırır ve sonra kendini korumak için kaçar . _ _
Yavru kedi geriye doğru sıçrar , aynada komik görüntüsünü görür ve ruh hali
daha şakacı bir hale gelir . Daha sonra yavru kedi senaryoyu dinamik olarak
düzeltirken ya yansımasına saldırarak ya da saldırganlığın yerine şakacılığı
koyarak ritüel tekrarlanır . _
Bir kişi , lüsid olmayan rüya görme senaryosunu tamamen aynı şekilde düzeltir .
Bir insanın rüya gördüğünün farkında olmaması gibi , yavru kedi de kendi
yansımasına baktığının farkında değildir . _ _ _ _ _ _ _ Bir kişinin aynaya baktığında
gördüğü yüz ifadesinin normalde sahip olduğu yüz ifadesi olmadığını biliyor
muydunuz ? _ _ _ _ _ _ _ _ Bir kişinin ifadesi aynaya baktığı anda fark edilemeyecek
kadar hızlı değişir . _ _ _ _ _ Bunun nedeni , çocukluğumuzdan beri belli bir şekilde
görünmeye yönelik alışkanlıklarımız ve arzularımızdır . _ Bir çocuğa şöyle dediğiniz
anda : “ Aynaya bakın . _ _ Ağladığında ne kadar berbat göründüğünü gör ! ”
deyince yüzleri değişecek . Yetişkinlerin de yansımalarına baktıklarında belli
beklentileri vardır . _ _ _ Kendi kendilerine şöyle derler : " Kendimi beğeniyorum "
veya " Nasıl görünüyorum " veya " berbat görünüyorum " vb . Düşünceye bağlı
olarak yüz ifadesi hemen düzeltilir .
Ayna , kendi senaryomuzu dinamik olarak nasıl düzelttiğimizin bir örneğidir ;
yalnızca ayna , iç niyetin nasıl işlediğinin bir örneğidir ; rüya ise dış niyetin bir
örneğidir . _ _ _ _ _ Kişi uyandığında aynadaki yansımasını görür ve içsel niyet
anında yüzündeki ifadeyi beklentilerine göre değiştirir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Rüya bir
oyun gibidir ve dış dünyanın rolünü yönlendirecek senaryo , rüyayı görenin dış
niyetine göre seçilir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
deneyim ve beklentiler ancak acı yaşayıp yaşamayacaklarına bakılmaksızın . _ _
Bir rüyaya katılanlar tam olarak rüyayı görenin onlardan beklediği gibi davranırlar .
Orijinal fikir, başlangıçtaki itici güçten başka bir şey değildir ; geri kalanı dış niyetle
düzenlenir . _ Rüya görenin rüyadaki davranışı içsel niyet tarafından belirlenir , oysa
diğer her şey , beğense de beğenmese de , rüya görenin dış niyetine tabidir . _ _ Daha
önce de söylediğimiz gibi , iç niyet dünyayı doğrudan etkilemeye çalışırken dış niyet ,
dış dünyanın niyete uygun olarak gerçekleşmesini sağlar . _ _ _ _
Rüyalarda olaylar ancak tahammül edebileceğiniz bir senaryoya göre gelişebilir . _ _ _

Rüyayı görenin hayal edemeyeceği hiçbir şey gerçekleşemez . _ _ _ _
Bu kısmen zihnin rüyalarda meydana gelen olaylara uyguladığı eleştiri düzeyinin
düşüklüğünü açıklıyor . _ _ _ _ _ _ Rüyayı görenin kendi rüya senaryosunu yazıp üretmesi
nedeniyle tamamen saçmalıkların bile olduğu kabul edilir . _ _
Bu , bilinçaltının absürt olasılığını göz ardı etmeyecek kadar norm olarak kabul edilmesi
anlamına gelmez , çünkü bir rüyada rasyonel zihin uyuklarken bilinçaltı her türlü olası
olmayan olayı kolayca tahmin edebilir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bir kişinin beyni , yaşamı boyunca hem dış kaynaklardan hem de kendi fantezi
dünyasından gelen büyük miktarda bilgiyle ilgilenir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu bilgilerin bir kısmı
rasyonel zihin tarafından gerçek dışı olarak filtrelenir ve hurdaya çıkarılır . _ Bilgi aslında
hiçbir yere gitmiyor . _
Bir dolaba kilitlenmiş olabilir ama bilinçaltının hâlâ ona erişimi vardır . _ _ _ _
Uyku ruha yaklaştığında parmak uçlarında dolaba girer ve rasyonel zihnin haberi
olmadan her türlü tuhaf senaryoyu dener . _ _ _ _
Dahası , lüsid olmayan rüyalarda ruh , alternatif alanın hangi bölümlerini ziyaret etmek
istediğini seçmekte özgürdür . _ _ _ Bu sektörlerin çoğunluğu hiçbir zaman hayata
geçirilemiyor çünkü olayları mantıksız , bu da onların yaratılması için büyük miktarda
enerji girdisi gerektiği anlamına geliyor . Ruhun rüyalarını tam olarak nasıl seçtiğini
yalnızca Tanrı bilebilir . _
Ruh , hayallerini ne kadar çılgınca seçerse seçsin , rasyonel akıl bunlara şahit olur ve
senaryoyu kendi deneyimine ve beklentilerine göre düzeltir .
Daha önce de belirttiğimiz gibi , bunlar bir kişinin en büyük korkularıdır ve kaçınmaya
çalıştıkları her şey en hızlı şekilde gerçekleşir . _ Bu durumda dış _
Niyet , kişisel iradeye bakılmaksızın ve sıklıkla onların zararına işler . _ _
Fiziksel gerçeklikte kişinin korktuğu şeyleri deneyimleme olasılığı da çok

yüksektir . _ _ _ _ _ _ Zihin , irade yoluyla iç niyeti harekete geçirme yeteneğine
sahiptir , ancak dış niyet , rasyonel zihnin iradesinden bağımsız olarak işlev
görür . Emirlere uymaz ve kalp ile akıl arasında anlaşma olduğu zaman özgürce
tezahür eder . _ _ _ Rüya görürken rasyonel zihnin doğrudan kontrolü yoktur ve
dış niyetin işe yaradığının farkına bile varmaz . _ _ _ Bir dereceye kadar rüyalar,
rüyayı gören uyandıktan sonra da devam eder ve dolayısıyla bu noktada zihin ,
ne olacağı konusunda daha fazla söz sahibi olabilir .
Bir rüyada , hayalperest , saçmalıklarının farkında olmadan , en saçma ,

anlamsız oyunlara tamamen kaptırılabilir . _ Aynı şey gerçek hayatta da geçerli
olabilir . Bir grup insan , profesyonel , dini veya özel ilgi grupları olsun , çok dar
bir uzmanlık faaliyetine dahil olduğunda , genellikle grup dışındaki herhangi
birine doğal olmayan ve hatta aptalca görünebilecek kendi anlayışlarını , kelime
dağarcığını ve eylemlerini ortaya koyarlar . _ _
Zihnin uyanık gerçekliğe karşı eleştirel olmayan tutumu , hipnotizma ve

büyülenme gibi fenomenlerin işe yaramasını sağlayan şeydir . Örneğin Çingene
hipnozu üç “evet” e dayanmaktadır . Kişinin üç ayrı soruya evet yanıtı vermesi ,
her şeyin olması gerektiği gibi gittiğini hissetmesini sağlar . _ Sonuç olarak kişi
daha az uyanık hale gelir ve bir anlamda uyuyakalır , kritik yetenekleri minimuma
indirilir . _ _
Bu eyaletteki insanlar, neredeyse kelimenin tam anlamıyla , otomatik olarak
günlük işlerini yaparken hayal kuruyorlar . Bu özellikle sıkı bir günlük rejime
sahip kişiler için geçerlidir . _ _
Birisiyle konuştuğunuzda sanki derin bir uykudaymışsınız gibi hissedersiniz . _
_ _ _ _ Oyuna tam olarak dahil olduğunuzda doğal olarak neler olduğunu
anlarsınız ancak aktif katılımınız sizi dışarıdan bir gözlemcinin yapacağı gibi
objektif bir şekilde davranma veya durumu değerlendirme yeteneğinden yoksun
bırakır . Oyunu anlayan her futbol taraftarı , oyuncuları hatalarından dolayı
eleştirir . _ _ Peki o taraftar sahaya çıkıp oynasaydı ne olurdu ? _ _ _ _ _ _ _ Katılımcı
olarak daha iyisini yapabilirler mi ? _ Herkes belli ölçüde bilinçsizce hareket eder .
Bir insan yalan söylediğinde gözleri _ _ _
sağa kaydırmak için . _ Elleri tamamen oyuna dalmış halde istemsiz

hareketler yaparlar . _ _ _
Hipnotik telkin durumu , hayal kurmanın aşırı bir örneğidir ancak herkes
günlük fiziksel gerçeklikte bir dereceye kadar uykudadır . _ _ _ _ _ _ Şu anda
okurken kendinizi silkeleyebilir ve ne yaptığınızın , ne olduğunun farkında
olduğunuzu söyleyebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Ancak daha sonra bir kişi ,
olay veya sorun dikkatinizi dağıtacak ve tekrar oyunun içine çekilip uykuya
dalacaksınız . _ _ _ Sahnede olduğunuz ve rolünüzü titizlikle oynadığınız süre
boyunca uykuda kalacaksınız . _ _ _ _ _ _ _ Oditoryuma indiğinizde
uyanacaksınız ve içinizdeki Muhafızı uyandıracaksınız . _ _ _ _ _ _ _ _
Oditoryuma girdikten sonra rolünüzü oynamaya devam edeceksiniz ,
gerekli kelimeleri konuşacaksınız , belirlenmiş kurallara uygun olarak gerekli
eylemleri gerçekleştireceksiniz ; ancak şimdi rolünüzü bilinçli olarak , daha
bağımsız bir şekilde , etrafınızda olup bitenleri ayık bir bakış açısıyla
değerlendirerek oynayacaksınız . _ _ _ _ akıl.
Lüsid olmayan rüyalarda rüya sadece ' gerçekleşir '. Dış niyet sizin
iradenizden bağımsız hareket eder ve bu konuda yapabileceğiniz hiçbir şey
yoktur . _ Lüsid rüyada kişi salona iner ve bilinçli olarak senaryoyu yönetir .
_ _ _ _ Dış niyet kasıtlı olarak kişinin iradesiyle aynı hizaya gelmez , sadece
onunla çelişmeyi bırakır . _ _ _ _ Bu durumda akıl kalbe daha fazla özgürlük
verir ve karşılığında onun onayını alır . _ _ Kalp ve zihnin birliği ise dış niyeti
harekete geçirir . _ Gelecek bölümlerde kişinin hedefine giden yolda dış
niyetle nasıl çalışılacağını anlatacağız . _ _ _ _ _ _ _
Uyanıkken bilinçli farkındalık düzeyi rüya görmeye göre daha yüksektir

ve bu içsel niyeti yönlendirmek için yeterlidir . _ _ _ _ _ Dış niyet daha da
yüksek düzeyde bilinçli farkındalık gerektirir . Bilinçli rüya görmede , tıpkı
uyanık gerçeklikte olduğu gibi , dış niyetle çalışabilmek için uyanmanız
gerekir . _ _
Kurallarınıza Göre Oyun

Bir rüyada saldırıya uğrarsanız ne yapabilirsiniz ? _ _ _ _ Dört tür içsel niyet
vardır : kaçış, kavga, uyanış ve farkına varma. Rüyada saldırıya uğramaya
tepki olarak karşı çıkma ve geri çekilme , içsel niyetin ürettiği ilkel tepki
biçimleridir . _ _ Rüyada saldırıya uğrarsanız _ _ _
ve olaylara karşı mücadele ettiğinizde , uyanık gerçeklikte olduğu gibi , yani

standart davranış modeline uygun olarak gelişecektir . _ _ _ _ _ _ _ _ Bilinçli
zihninizde zaten mücadelenin nasıl bitmesi gerektiğine dair bir senaryo
var . _ Kaybetmeye alışkınsanız savaşı kaybedersiniz ve bunun tersi de
geçerlidir . _ _ _ _ Hayaliniz , senaryonuza uygun olarak alternatifler alanında
değişecektir . _ _ _ _
Bir rüyada , uyanık gerçeklikte alıştığınız şekilde davranma eğiliminde
olursunuz , ancak bir rüyada her şey mümkün olduğundan , dış niyetle
çalışmak çok etkili olabilir . _ _ _ _ _ _ _ _ Dışsal niyetin gücüyle sessizce
rakibinize dönebilir ve onun sonunda bir kurbağaya dönüşmeden önce geri
çekildiğini hayal edebilirsiniz . _ _ _ _ _ Rakibinizin kurbağaya dönüşmesini
özlemeniz ya da çabalamanız söz konusu değildir , çünkü bu , içsel niyetin
gücünü kullanarak dış dünyada aktif bir değişim isteğinde bulunmak olacaktır . _ _ _ _ _ _
Dış niyetle çalıştığınızda rakibinizin kurbağaya dönüştüğünü hayal edersiniz .
_ _ _ _ _ _ _ _ Yani kurbağaya dönüşmelerinin potansiyel bir gerçeklik
olduğunu kabul ediyorsunuz . _ _ _ _ Dış niyet yalnızca bir olayın gerçek
olduğunu hayal eder ve farklı bir senaryonun olasılığını kabul eder . Eğer
akıl , olayların olağan gelişimine bir alternatif olabileceği fikrini tam olarak
kabul edebilirse , kalp buna itiraz etmez . _ _ _ _ _ Kalp ve akıl arasındaki
birlik , seçilen senaryoyu fiziksel gerçekliğe dönüştüren dış niyeti harekete
geçirir . _
Görüldüğü gibi dış niyet , irade sonucu değil , kalp ve akıl arasındaki
uyumun bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır . _ _ _ Dış niyet kişisel iradeden
bağımsız hareket eder ve bu nedenle iç niyet ( kişisel irade ) yalnızca kalp
ve akıl arasında uyumlu bir bağlantı kurmaya yönelik olmalıdır . Dış niyeti
başarılı bir şekilde belirlemek için öncelikle betiğin kontrol edilebileceğini
kabul etmeniz gerekir . _ Dış niyetin sizin lehinize çalışmasını istiyorsanız ,
farkındalık da çok önemlidir . _ _
Rüyayı gören kişi bilinçli olmadığı sürece rüya kontrol edilemez ; _ sadece
' olur '. Rüya görürken ve uyanıkken insan eylemlerinin çoğu nispeten
bilinçsizce gerçekleştirilir . _ _ _ _ Bir kişinin çevresiyle ilişkisi bilinçsiz
olduğunda , bir durumu , etkileme gücüne veya kapasitesine sahip olmadığı
dış faktörler tarafından belirlenen ve koşullanan bir şey olarak yaşar . _ _ _ _
Bir kişi bunun doğru olduğuna inanırsa , diğer insanlar ve kaderin
değişkenlikleri onun hayatı üzerinde daha büyük bir etkiye sahip olacaktır .
Bu anlamda gerçeklik de sadece ' olur ' ;
Oyunun kuralları birey tarafından değil dış dünya tarafından belirlenmektedir . _

____
Hem rüyada hem de gerçek hayatta kontrolü ele geçirmek için , kendini
kaptırmış katılımcı rolünden tanık rolüne geçmek çok önemlidir . _ _ _ _ _ Oyunda
yer almaya ve rolünüzü oynamaya devam edersiniz ancak içinizdeki Muhafız her
zaman tetiktedir . _ _ _ _ Sanki bir oyuncunun rolünü oynayacak kadar uzaklaşıyor ,
aynı zamanda oditoryumdan kendi rolünüzü ve başkalarının tiyatrolarını
gözlemliyormuşsunuz gibi . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Guardian arka planda her zaman
açıktır . _ _ Bu işe karışmaz ; _ sadece gözlemlediği her şeyi dikkatle ve ayık bir
şekilde değerlendirerek takip eder .
Lucid olmayan rüyalarda sanki gözlemci kapatılmış ve oyuncuyu olaya dahil
olması için yalnız bırakmıştır . _ _ _ _ Bu durumda birey tamamen rolüne kapılır
ve durumu dışarıdan göremez . _ _ _ _ _ _ _ _
Bir role tamamen kapılmayı önlemek için içsel önemin yoğunluğu ve dışsal
önemin yansıtılması minimumda tutulmalı ve Veli her zaman hazır olmalıdır . _ _
_ _ _ _ _ _ _ Dış niyeti hesaba katmasak bile kişinin bir durumu kontrol edebilme
yeteneği , bilinçli farkındalık düzeyiyle doğru orantılıdır . _ _ _ _ Rüya görmede
farkındalık düzeyi küçüktür ve dolayısıyla rüya ' gerçekleşir ' . _ Ancak kişi rüya
gördüğünün farkındaysa durum kontrol altındadır ve dilediğini yapabilir . _ _ _ _
______
Diğer insanların etkisine ve yıkıcı sarkaçlara karşı duyarlılık , kişinin bilinçli

farkındalık düzeyiyle ters orantılıdır . _ _ _ _ _ Uykuda birçok insan zombi gibi
davranır . Eğer bir kabusun içinde kovalanıyorlarsa , bu konuda başka bir şey
yapamayacakları halde kaçarlar . _ _
Senaryo şahsa ait olup sahnelenmesi için farklı bir yapımcıya verilmiştir . _ _ _ _ _
_ Birey , bir olayın nasıl gelişebileceğine dair kendi şartlı algılarının tutsağıdır . _ _
_ Algılar bireyden kaynaklansa da kendi iradesini dikte ederek sahibini mağdur
konumuna düşürür . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Tamamen bir problemin içine gömüldüğünüzde ne olacağını hatırlayın . _ _

Örneğin , bir iş arkadaşınızın size yaklaştığını ve bazı işlerin yapılması gerektiğini
söylediğini hayal edin . _ _ Eğer işi yapmak bir sorunsa ilk tepkiniz muhtemelen
endişe , belki de üzüntü hissi olacaktır . _ Daha sonra olayların gelişebileceğine
dair zihninizde çeşitli senaryolar çalıştırırsınız : “ Bu kolay bir iş olmayacak . _ _ _ _
_ Nasıl
yapacak mıyım ? _ Ben bunu istemiyorum ! _ _ Hayatım çok zor ve stresli ama
bunu yapmazsam şöyle olur vs. ” _ _ _ _ _ _ _ _ Bu aşamada oyuna katıldınız ve dış
etkilere açık hale geldiniz ; _ _ _ başka bir deyişle uyuyakalmışsınızdır . _ _ Artık
elinizden tutulabilir ve itaatkar bir çocuk gibi zor , titizlik gerektiren bir işin sizi
beklediği bir odaya götürülebilir ve sonunda tam da bunun olacağı bir yaşam
çizgisine varabilirsiniz . _ _ _ _ _
Sarkacın sizi hipnotize etmesine ve kendi oyununu probleminiz haline
getirmesine izin verirseniz , olacağı budur . _ _ _ Sorunlu senaryoyu bilinçli
zihninizde çevirerek , kalp ve zihnin endişeleri konusunda hemfikir olduğu bir
noktaya ulaşırsınız , bu noktada dış niyet sizi derhal sorunlu bir yaşam çizgisine
kaydırır . _ _ _ _ _ _ _ Korku , umutsuzluk , tatminsizlik , endişe gibi duygular insanı
çok çabuk ele geçirebildiğinden bu durum oldukça kolay gerçekleşebilir . _ _
Bunun altında yatan sebep elbette hem iç hem de dış önemdir . Oyunun kendisi
ya da kişisel olarak sizin için önemli olduğunu değerlendirdiğinizde kendinizi
oyuna kaptırabilir ya da uykuya dalabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _
Şimdi olayların farklı bir versiyonunu hayal edin . Bir kişi bir sorunuyla yanınıza
geliyor . _ _ Bu anda kendinizi silkelersiniz ve kendinize uyumadığınızı söylersiniz
ve sarkacın ilk dürtüsünün sizin için sorun olup olmayacağına karar verebilirsiniz .
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu , durum üzerinde kontrol sağlamanın ilk şartıdır . _ _ İkinci
şart ise sarkacı yenmeyi kafanıza almaktır . _ _ _ _ _ _ Sorunun doğasını
öğrenmeden önce bile , kendinizi onun ne olduğunu önemsiz bir şey olarak
algılamaya programlayın . _ _ _ En önemli şey , kendinizin elle yönlendirilmesine
izin vermemektir . _ _ _ _ _ İddialı adımlar atmayın , dahil olmayı reddetmeyin ,
yalan söylemeyin veya sinirlenmeyin . _ Sadece kişinin sizden ne istediğini
dinleyin . _ _ Dışarıdan bakıldığında başınızı sallamak , doğru sesleri çıkarmak ve
içeride katılımcı değil tanık olarak kalmak en iyisidir . _ _ Bu , bazen oynayan bir
antrenör gibi , rol alan gözlemcinin rolüdür . _ _ _ _
Bu durumda mesafeli olmak , dikkatin dağılması veya konsantrasyon eksikliği

anlamına gelmez . _ _ _ Tam tersi ; Bir durum üzerinde kontrol sahibi olmak,
dikkatli olmayı ve tam bir zihin açıklığını gerektirir . Bir şeyden geri durmak ,
oyunun bir trajediye mi , komik bir taslağa mı yoksa hafif bir vodvile mi
dönüşeceğine karar vererek oyunun kurallarını sizin belirlediğinizin farkında
olmak demektir . _ _ _ _ _ _ Bu , muhtemelen her şeyin hızlı ve kolay bir şekilde
çözülmesi için ne istediğinize bağlıdır . _ Eğer olacağından korkuyorsan _ _ _
Yıllarca uğraşılacak karmaşık sorunlar her zaman yanı başınızda olacaktır ,

endişelenmeyin . _ _ _ _ _ Herhangi bir karmaşık problemin her zaman basit bir
çözümü vardır . Basit çözüm ' vodvil ' yaşam çizgisinde yatıyor . Bu yaşam çizgisine
geçmek için gereken tek şey , bunun böyle olduğunu kendi kendinize hayal etme
niyetidir . _ _ _
Bu tekniği uygulamaya başladığınızda hoş bir sürpriz yaşayacaksınız . _ _ Sonuç
son derece olasılık dışı olabilir . En azından sorun kolaylıkla çözülebilir , ortadan
kaybolabilir veya çözülmesi için başka birine verilebilir . _ _ _ _ _ _ ' Vaudeville '
yaşam çizgisinde hiçbir karmaşık sorun yoktur . _ Dış niyet üzerinde tam bir
gücünüz yok ama öyle bir şekilde hareket edebilirsiniz ki , birincisi , size karşı
hareket etmeyecek ve ikinci olarak , onun sizin çıkarınıza çalışmasına yardımcı
olma fırsatına sahip olacaksınız . _ _ _ _
Koşullar çeşitli şekillerde ortaya çıkabilir ve mutlaka sizin lehinize olmayabilir ,
ancak bu pozisyonu alarak gül yetiştirme şansınızı önemli ölçüde artırırsınız . _ _
_ _ Alternatif akışına da güvenmeyi unutmayın . _ _ _ _ Soruna karşı vodvil
tutumunda kalp ve akıl arasındaki birlik düzeyi yeterince yüksekse , ancak hayal
edebileceğiniz akıllara durgunluk veren sonuçlar elde edersiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Artık ipteki bir kukla değilsin . _ _ _ Yine de kendinizi kuklacı olarak görmenin
cazibesine karşı dikkatli olmanız konusunda sizi uyarmalıyım . _ _ Bunun dengeyi
bozacağını ve başkalarına karşı herhangi bir kibir , üstünlük duygusu , küçümseme
veya ( Allah korusun ) küçümsemeyi ilk işaret ettiğinizde anında bir tokat
yiyeceğinizi anlıyorsunuz . _ _ _ Hiç kimse hayatta olup bitenler üzerinde rüya
görürken bile tam kontrol sahibi olamaz . _ _
Unutmayın , yalnızca seçme hakkınız vardır , değişme hakkınız yoktur . Kendinizi
evinizdeymiş gibi hissedin ama misafir olduğunuzu unutmayın . _ _ _ Kendinizi bir
durumdan ayırdığınızda tam bir dürüstlükle hareket etmenin çok önemli
olduğunu hatırlamak da önemlidir . _ _ _ _ _ Bir soruna karşı 'vodvil' tutumu ,
gevşek veya kayıtsız olmayı göstermez , ancak olayların önemini ayık bir şekilde
değerlendirebilme yeteneğine sahip olmak anlamına gelir .
Bilinçli farkındalığı , çevredeki dünya üzerinde kontrol kurma çabası olarak
yorumlamak yanlış olur . _ _ _ _ Rasyonel zihin , olaylara kendi bakış açısından
ısrar etmeye , olayların gidişatını değiştirmeye çalışmaya ve akıntıya karşı
mücadele etmeye alışkındır . _ _ _ _ Bazen , bir kişi sahneden oditoryuma adım
attığında , senaryoyu zorla değiştirme arzusuyla baştan çıkar , kendi iradesini
geri kalanlara empoze eder . _ _ _ _ _ _
aktörler. Bu tür davranışların Transerfing ile hiçbir ortak yanı yoktur çünkü akıntıya
karşı çıkmak tamamen kişisel iradeye ( iç niyete ) bağlıdır . _ _ Akışta kalmanın
gerekliliğini kendinize tekrar tekrar hatırlatmalısınız . _ _ _ _ _ _ _ _ Bilinçli farkındalık
kontrol etme yeteneğinde değil , gözlemde yatmaktadır . _ Kontrol , olumsuzluk
içinde debelenmek yerine yalnızca hayırlı bir senaryo hayal etmeye , onu yaşamınıza
almaya ve onu tüm kalbinizle kucaklamaya yönelik olmalıdır . _ _ _ _ Mümkün
olduğunu düşünerek kendi senaryonuzu dünyaya dayatmak , bir alternatifin
gerçekleşmesine izin vermek ve onu almanıza izin vermekle ilgili değil . _ _ _ _ _ _ _ _
Yalnızca dünyayla savaşı bırakmayı ve kalbin ve zihnin bir olup olmadığına karar
verme hakkını kendinize bırakmayı başaracaksınız . _ _ _ _ _
Önceki bölümde , her ikisi de Transerfing modelinin bağlamına uymayan farklı
davranış modellerine ve dilenci , öfkeli ve savaşçı rollerine baktık . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Peki Hayat adlı bu oyunda kendi kaderinin efendisi olan kişiye hangi rol layık olabilir ?
_ _ _ _ _ _ Şimdiye kadar muhtemelen Transurfing modelinde bunun Guardian olarak
kabul edildiğini tahmin etmişsinizdir . _ _ _ _ _ Uyanırken ne kadar bilinçli farkındalığa
sahip olursanız , kendi kaderinizin sorumluluğunu o kadar etkili bir şekilde
üstlenebileceksiniz . _ _ _ _
Koruyucunun rolü , yöneticinin rolünden çok daha ilgi çekicidir . _ _ _ _ _ Kaptanlar,
yöneticiler ve diğer liderler , basit yöneticilere göre hayatta daha proaktif bir pozisyon
alma eğilimindedirler ve bunun nedeni yalnızca daha büyük sorumluluklara sahip
olmaları değildir . Üst düzey yönetim personelinin vasi rolünü benimseme olasılığı
daha yüksektir çünkü pozisyonları , sırf mecbur oldukları için uykuda kalarak
sorumluluklarını yerine getirebilen diğer çalışanlarla karşılaştırıldığında ' daha uyanık
' olmalarını gerektirir . _ _ _ _ _ _ _ _
Koruyucu pozisyonunu benimser benimsemez , bir enerji patlaması ve artan canlılık
seviyeleri hissedeceksiniz çünkü artık , başka birinin iradesi olan eylemleri umutsuzca
yerine getirmek yerine , kendi kaderinizi yaratıyorsunuz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kendi
kaderinizin sorumluluğunu almak bir yük değil , bir özgürlük eylemidir . _ _ _
İnsan hayvanlardan zeka düzeyinden çok farkındalık düzeyinde farklılık gösterir .

_ _ _ _ _ _ Hayvanlar daha uykulu bir durumu temsil eder . Davranışları çoğunlukla
doğa tarafından onlara aşılanan ve içgüdü ve refleks şeklinde ortaya çıkan basmakalıp
senaryolar tarafından belirlenir . _ _ _ _ _ Hayvan davranışı , sabit bir senaryoya sahip
bir oyundaki oyuncunun davranışına benzer . _ Bu anlamda insan ' daha uyanıktır ' .
İnsan doğası gereği kendine daha yatkındır _ _
dünyadaki yerlerine dair farkındalık ve anlayış . _ _ Aynı zamanda , insan farkındalığının

genel düzeyi hâlâ oldukça sınırlıdır ; çoğu insan , farkındalık için gerekli mesafeyi
sağlayamayacak kadar tamamen senaryoya dalmıştır . _ _ _ _ _ _
Sözde akıllı insanların sırrı , farkındalıklarında yatmaktadır . _ _ Farkındalık zihnin

berraklığını sağlar . Bazı insanlar net bir şekilde düşünebilir ve düşüncelerini ifade
edebilir , bazıları ise karışıktır . Bir kişinin zihninin göreli keskinliği veya donukluğu
zekadan çok farkındalığa bağlıdır . _ _ _ _ _ Aklın sadeliğini seçmek aynı zamanda
istenmeyen bilgilerden korunmanın bir yolu da olabilir : “ Bilmek istemiyorum . _
Açıklığı , merakı ve bilgiyi alma ve işleme arzusunu şu ruhla somutlaştıran zeki bir
zihnin aksine : " Her şeyi bilmek istiyorum ! " _ _ _ _ _ _ Kalın kafalılık bazen geriliğin bir
sonucudur ve bu özelliklerin her ikisi de çocuklukta , örneğin bir çocuk öğrenmeye
zorlandığında veya psikolojik olarak manipüle edildiğinde geliştirilebilir . _
Günlük yaşamda ne kadar çok hayal kurarsak , o kadar çok hata yaparız .
Pencere camına çarpan sinek de derin bir uykudadır . _ _ _ _
Tamamen senaryoya daldığınızda gerçekliğe dair daha geniş , daha objektif bir bakış
açısına sahip olamazsınız . _ _ _ _ _ Oyun takıntısı algıyı daraltır ve bir engel oluşturur .
_ _ İnsanlar daha net görmek için bir şeye bu kadar daldıkları için hata yaptıklarını
anladıklarında şaşırıyorlar ve kendilerine “ Nereye bakıyordum ? ” diye soruyorlar . _ _
_ sanki bir hayalet tarafından baştan çıkarılmışlar gibi . _ İnsanlar kendilerine oyun
oynandığını bildikleri 1 Nisan Şaka Günü'nde bile yine de tuzağa düşüyorlar . _ _ _ _ _ _
Bu bir hayal değilse nedir ? _
Farkındalık eksikliği gerçeğin gözlerine bakmak istememenin sonucudur . _ _ _ _ _ _ _

Devekuşu gerçekliğin tehdidinden kaçmak için kafasını kuma gizler . _ _ _ _ _
İnsanların kafasını kuma sokması , kendilerini dış dünyadan yalıtma arzusunu şu
anlamda yansıtır : “ Hiçbir şey göremiyorum , hiçbir şey duyamıyorum , hiçbir şey
istemiyorum . _ _ _ _ _ _ _ _ Beni rahat bırak !” Hayatta kafanızı tamamen battaniyenin
altına çekip uyumanız mümkün olmadığından insanlar algılama güçlerini köreltmeye
çalışırlar . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Ne yazık ki bu onların farkındalığını tehlikeye atıyor .
Örneğin , ılımlı , zararsız bir kişi , yaklaşan saldırganlık tehdidinden saklanmaya
çalışabilir , ancak farkındalıkları korku tarafından engellendiği için darbeden
kaçamayacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Tepkileri sanki gözleri bir filmle kapatılmış gibi donuklaşıyor . _ _ _ _ Öfkelenmek
aynı zamanda anlayışı da köreltir . Bir kişi oyuna kendini kaptırdığında etrafındaki
hiçbir şeyi göremez veya duyamaz , dolayısıyla ' kör öfke ' tabiri de buradan gelir .
__
Korku ve öfke , farkındalık yokluğunun uç örnekleridir . _ _
Sarkaçlar aynı zamanda zombileştirici bir etkiyle uyanıklığınızı yavaşça köreltmeye
çalışacak , çoğu insanın zamanlarının çoğunu yarı - farkında bir durumda geçirdiği
ve yalnızca doğru koşullar onlara adrenalin verdiğinde akut farkındalık ve algı
netliği deneyimlediği gerçeğinden yararlanacak . _ _ _ _ _ _ _ _ _ acele etmek.
Bu nedenle rüyada uyanmak kadar basit görünen bir şeyi yapmak ve şunu söylemek
çok zordur : “ Hey ! _ _ Sen! Benimle dalga geçmeyi bırak . Bu sadece bir rüya ve
dahası bu benim hayalim, bu yüzden ne olacağını ben söylüyorum, sen değil . ”
Sezgisel bilgi , farkındalığın gücüyle bilinçaltından elde edilebilir . _ _ _ _ Kendinizi
şunu düşünürken yakalarsanız , sezgisel bilgi daha kolay algılanabilir : " Neden
birdenbire bunu yapmak istedim ? " _ _ Ruhun cevabı yumuşak ve zorlukla
duyulabilir olacaktır . _ Ancak rasyonel zihin şöyle bağıracaktır : “ Kapa çeneni. Ne
istediğimi ve ne yapmam gerektiğini çok iyi biliyorum ! ” _ _ Sezginin müziğini
duymak için sürekli olarak sabah yıldızlarının hışırtısını dinleme alışkanlığını
geliştirmelisiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Yarı bilinçli bir durumda , iç sesinizin ne söylemeye
çalıştığını fark edecek kadar hızlı bir şekilde hatırlamak neredeyse imkansızdır . _ _
_ Sabahın erken saatlerinde kendinize ruhunuzun sesini dinleme gibi katı bir görev
koysanız bile , hayallere daldığınızda bunu uygun zamanda yapmayı
hatırlamayacaksınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Yani , kalp ve zihin arasındaki uyum dışsal niyeti yaratır ve farkındalık bunun sizin
lehinize çalışmasını sağlar . _ _ Rüyalarda kalp ve akıl birliği o kadar kolay elde edilir
ki , bunun basit bir nedeni vardır : Rüyalarda kalp , aklın otoriter kontrolünden
bağımsızdır . _ _ _ Lüsid rüyada hala bir kontrol unsuru vardır ancak bu , senaryoyu
ayarlamakla sınırlıdır . _ _ _ _ Rüyalarda zihin her türlü mucizevi olayı kabul eder . _ _
Hans Christian Anderson'ın yazdığı ' The Tinderbox ' adlı masalda , rüya gördüğüne
inanan prensesin askerle çatıda yürümeyi kabul ettiği bir sahne vardır . _ _ _ _ _
Rüyalarda rasyonel zihin her şeyi kabul eder , ancak uyanık gerçeklikte tanıdık
dünya görüşünü geçici olarak yakalar . _ _
Sağduyu sınırlarının dışına çıkıldığında kalp ile akıl arasında uyum sağlanması
kolay değildir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Sağduyu şöyle _ _
kaçması zor olan ömür boyu bir hücre . _ Bir insan mistik öğretilere ilgi duyabilir ,
kafası bulutlarda olabilir , imkansıza inanabilir ama şüpheye her zaman yer
olacaktır . _ _ _ _ _ _ _ Akıl her şeye razı olur ama günün sonunda elmaların
gerçekten yere düştüğünü bilir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu nedenle dış niyetinizi kendi
iradenizle tamamen hizalamak çok zordur . _ _ _ _ _ Bununla birlikte, kişisel
deneyimler , farkındalığın şansınızı büyük ölçüde artırdığını gösterecektir .
İçsel Muhafız sürekli olarak bilincinizde mevcut olduğu sürece maksimum

farkındalığa ulaşılabilir . _ _ _ _ _ Guardian , olup bitenleri objektif bir şekilde
değerlendirir ve oyunun kimin çıkarına oynandığını değerlendirir . _ _ Bir kukla
gibi oyunun içine çekilmeyeceğinizden emin olmanızı sağlar . _ _ _ _ _ Günün her
dakikasında kendinize şu soruyu sormayı unutmamalısınız : " Uyuyor musun ,
uyuyor musun ? " böylece bir tutum haline gelir . Korkmuyorsanız , bilinçli rüya
görmeyi de uygulayabilirsiniz , ancak rüya sona erecek ve gündelik gerçeklik geri
gelecektir . _ _ _ _ _ _ _ _ Elbette günlük yaşamınızda bilinçli farkındalık ve
farkındalık geliştirmeye odaklanmak daha mantıklı olacaktır . _ _ _ _ Gördüğünüz
gibi bu alternatif size yaşam katmanınızı kendi zevkinize göre döşeme şansı
veriyor . _ _ _ _ _ _ _ Bu sizin seçiminiz .
Niyetin Arındırılması
Dış niyet muazzam, anlaşılmaz bir güçtür . Aynı zamanda ne kadar akıcı ve
incelikli olduğunu da görebilirsiniz . _ _ Bu kontroldür ve aynı zamanda kontrolden
vazgeçmektir . _ _ _ _ Başarma ihtiyacının terk edilmesiyle aynı zamanda sahip
olunması kararıdır . _ _ _ _ _ _ _ _ Bu , akla yabancı bir şeydir . İçsel bir niyet
belirleyerek arzularımızı güvence altına almaya alışkınız . _ _ _ Dünya üzerinde
doğru bir doğrudan etkiye sahip olursak bunun hemen karşılık vereceğini
düşünmeye alışkınız . _ _ _ _ _ İçsel niyet fikri açık ve nettir . _ _ _ Öyle olsa bile işler
her zaman bu kadar kolay olmuyor . Hala çaba göstermeniz , hedeflerinizde ısrar
etmeniz , istedikleriniz için mücadele etmeniz ve ileriye doğru savaşmanız
gerekiyor . _ _ _ Transerfing yöntemi , bir ilerlemeyi başlatmayı bırakırsanız
dünyanın onu kucaklayacağını öne sürüyor . _ _ _ _ _ _ _ Açıkçası , böyle alışılmadık
bir yaklaşımın rasyonel zihnin kafasını karıştırması kaçınılmazdır . _
Alacağınız kararı doğrudan eylemden vazgeçmeyle birleştireceğiniz bir denge

durumunu nasıl başarabilirsiniz ? _ _ _ _ _ _ _ _ _ Cevap açıktır . _ Dengeli bir niyet ,
yani arzu etmeden istemek , endişelenmeden özen göstermek , dikkatiniz
dağılmadan çabalamak ve talep etmeden hareket etmek zorundasınız . _ _ _ _
Öngörülen önemin aşırı potansiyeli nedeniyle denge bozulur . _ _ Bildiğiniz gibi
hedef ne kadar önemliyse ulaşılması da o kadar zorlaşır . _ _ _
" Eğer bir şeyi gerçekten istersen , eninde sonunda onu elde edeceksin " sözü ,
eğer istek yoğun bir biçimde güdülüyorsa ve arzunuzun nesnesini elde etmek için
çılgınca girişimlerde bulunuluyorsa , tam tersi bir etki yaratacaktır . Çılgınca
eylemler ancak kişi dileklerinin gerçekleşeceğine gerçekten inanmadığında
gerçekleştirilir . _ _ _ _ _ _ _ _ Bu iki pozisyonu karşılaştırın . Birincisi : “ Gerçekten
arzuladığım şeye ulaşmak istiyorum . _ _ _ Kişisel olarak benim için bu bir ölüm
kalım meselesi . _ Ne olursa olsun ona sahip olmak zorundayım . Bunu aldığımdan
emin olmak için elimden gelen her şeyi yapacağım . " _ İkincisi : “ İstediğimi elde
etmeye karar verdim . _ _ _ _ _ Onu istiyorum . Sorun ne ? Tamamen benim olacak .
” Hangi pozisyonun başarılı olacağı açıktır . _ _
Arzu aynı zamanda gerçekleşmeme olasılığını da içermesi bakımından niyetten
farklıdır . _ _ Arzuladığımız bir şeyi elde etmek zorsa , onu daha da çok istememize
neden olur . Arzu her zaman aşırı potansiyel yaratır . Arzu, tanımı gereği
potansiyeldir . Arzu , bir yerde bir şeyin olmadığı ama düşünce enerjisinin ,
yapılacak bir şeyin var olduğunu çekmeyi amaçladığı zamandır . Niyet ne inanır
ne de arzular; basitçe öyle .
Saf niyet asla aşırı potansiyel yaratmaz . Saf niyet her şeyin zaten çantada
olduğunu varsayar . _ Siz sadece bunun böyle olacağına karar verin .
Neredeyse başarılmış bir gerçek gibi . _ Bir şeyin ortaya çıkacağının sakin bir
şekilde farkına varılmasıdır . _ Mesela gazete bayilerine gidip bir gazete almayı
düşünüyorum . _ _ _ _ Bunda herhangi bir arzu yoktur . Bir gazete almaya karar
verdiğim ana kadar arzu vardı . _ _ Başarısızlık şansı son derece düşüktür ve
başarısız olursam bu dünyanın sonu değildir . _ _ _ _ _ _ Bu durumda niyet arzudan
ve dolayısıyla aşırı potansiyelden de bağımsızdır . _ _ _
Arzunun düşünce enerjisi hedefe odaklanır . _ _ _ _ Niyetin enerjisi , onun

gerçekleştirilme sürecine odaklanır . _ _ _ _ _ Bir kişi bir şey istediğinde , yakın
çevrenin enerjik tablosunda dengeli kuvvetlerin etkisine yol açan bir bozulma
yaratır . _ _ _ _ _
Bir kişi gazete almak için gazete bayilerine gittiğinde , enerji alanında hiçbir
heterojenlik yaratılmaz . _ _ _ _
Yaşam çizgisi bağlamında arzu şöyle görünür : Onu istiyorum ama ona gerçekten
sahip olamayacağımdan korkuyorum ve bu yüzden başarısızlığı düşünüyorum
( çünkü bu benim için önemli ! ) ve başarısızlığın titreşim frekansında enerji
yayıyorum . _ _ _ _ _ _ _ _ _ basılmış yaşam çizgisi. Burada dış niyetin tam tersi bir
etkisi var : İddia ettiğim şeye sahip olacağımı biliyorum . Bu zaten kararlaştırıldı ve
ben de istediğim şeye sahip olduğum yaşam çizgisinin frekansında enerji yayıyorum . _ _ _ _ _
Dolayısıyla , hedefe ulaşmak iki tür aşırı potansiyel tarafından engellenir : arzu ve
inanç ya da daha doğrusu , hedefe ulaşmanın bedeli ne olursa olsun tutkulu arzu ve
kişinin ona ulaşma olasılığına ilişkin şüpheleriyle verdiği mücadele . _ Hedef ne kadar
güçlü bir şekilde arzu edilirse , kişinin başarılı bir sonuca ilişkin şüpheleri de o kadar
ağırlaşır . Şüphe ise arzu ettiğimiz şeyin daha değerli görünmesine neden olur .
Arzunun yardım etmek yerine işleri daha da zorlaştırdığını zaten tespit ettik . _
Kişinin arzularını gerçekleştirmesinin sırrı , arzunun yerini niyetin alması , alma ve

harekete geçme kararında tam bir kararlılığın olması gerektiği anlayışında
yatmaktadır . _ _ _
Kişinin hedefe atfettiği önem , kişiyi iç niyetinin gücüyle dış dünyayı etkilemeye
devam ederek sonuca varmaya kararlı kılar . _ _ _ _ _ Zihin bir niyet belirlediğinde ,
doğrudan savaşa girer . _ _ Dış dünyaya baskı kurmaya çalışma zihinsel alışkanlığını
yaratan da önem duygusudur . _ _ _ _ _ _ _ _ Hedeflerinizle ilişkilendirdiğiniz önem
düzeyini ve duygusal yoğunluğu azaltmadıkça , dışsal niyetle çalışmaya bir adım bile
yaklaşamazsınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Dış niyet , dış dünyayı etkileme çabası içermemesi
açısından iç niyetten tamamen farklıdır . _ _ _ _ _
Ne kadar güçlü olursa olsun , içsel bir niyet belirleyerek , dış niyetle çalışmayı asla
öğrenemezsiniz . _ _ _ _ Kuvvet , tam olarak sizin dışınızda olduğu için dış niyet olarak
anılır . _ _ Peki dış niyet tam olarak nedir ? Hiçbir fikrim olmadığını itiraf ediyorum ve
bunu söylemekten de korkmuyorum . _ _ Rasyonel akla aşina olan sınırlı referans
bağlamında niyetten bahsetmek son derece zordur , ancak yine de onun bazı
yönlerine tanıklık edebiliriz . _ _ _ _ _ _ _ _ Örneğin dış niyet , kalp ile akıl arasında
uyumlu bir bağlantının olduğu anlarda ortaya çıkar . _ Bu koşul yerine getirilir
getirilmez bir çeşit rezonans yaratılır . _ _ _
Düşünce enerjisi ile bizi alıp alternatif uzayın ilgili sektörüne taşıyan dış niyet gücü
arasında . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Dış niyet , Transerfing'i mümkün kılan , yani yaşam çizgilerini değiştiren , başka
bir deyişle maddi gerçekleşme noktasını alternatif uzayın sektörleri boyunca
hareket ettiren güçtür . _ _ _ Bu gücün neden var olduğunu ve nereden
kaynaklandığını sormak , Tanrı'nın neden var olduğunu sormak veya Tanrı ile dış
niyet arasında bir bağlantı olup olmadığını merak etmek kadar anlamsız olacaktır .
Bunları kimse bilemez . _ Önemli olan , bu gücün var olmasıdır ve geriye kalan tek
şey , tıpkı güneş ışığından keyif aldığımız gibi , onu kullanma gerçeğinden keyif
almaktır . _ _ _ _
Dış niyet , maddi gerçekleşme noktasını alternatifler alanında bir sektörden
diğerine kaydırmayı mümkün kılar . _ _ _ _ _ Bir binanın çatısından düşme olasılığını
gösteren yer çekimi kuvvetiyle aynı prensiptir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Çatıda dururken
hiçbir şey olmuyor ama kenardan bir adım atıp kendinizi yer çekimine teslim
ettiğiniz anda sizi yakalayıp yere fırlatıyor . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Kendinizi dış niyetlere teslim etmek için kalp ve zihin birliğini sağlamanız
gerekir . _ _ _ Bu ancak önem yoğunluğunun olmadığı durumlarda yapılabilir . _ _
_ _ Önem , birlik yolunda engel teşkil eden şüpheyi doğurur . _ _ _ _ _ Şüphe
olduğunda , akıl sahibi akıl bir şeyi ister ve kalp direnir veya kalp bir şeye çabalar
ama akıl bu isteği bastırır . _ _ Kalp açık pencereyi görürken , önem zihni bir
pencere camına çarpar . _ _ _ Kalp gerçekten ne istediğini sorar ama önem , zihni
hayır diyen bir sağduyu ağına hapseder . _ _ _ _ _ _ _ Sonunda birliğe ulaşılabilir ,
ancak genellikle bir şeyin kabul edilmemesi üzerinde anlaşma sağlanır ve bunun
sonucunda dış niyet , ihtiyacınız olmayan veya istemediğiniz bir şeyle sizi oyalamak
için yolunun dışına çıkar . _ _ _ _ _ _ _ Kalbin ve aklın güdüleri arasındaki uyumun
olmaması , zihnin burada sarkaç olarak adlandırılan önyargıların ve yanlış fikirlerin
etkisi altında olması ve bildiğimiz gibi sarkaçların bizi öngörülen öneme sahip
iplerle çekmesi gerçeğinden kaynaklanmaktadır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bu bizi dış niyeti kullanmanın ikinci koşuluna götürür : önemin yoğunluğunu

azaltmak ve kişinin amacına ulaşma takıntısından vazgeçmek . _ _ _ _ _ Hedefinize
ulaşmak için ona ulaşma arzusundan vazgeçmeniz gerektiği elbette kulağa çelişkili
geliyor . _ _ _ _ _ _ _ _ İçsel niyetin nasıl çalıştığının tüm yönlerini anlıyoruz çünkü _
____
yalnızca bu dar sınırlar içinde çalışmaya alışkındır . Niyeti , alma ve harekete

geçme kararındaki kararlılık olarak tanımladık . _ _ İç ve dış niyet arasındaki fark ,
tanımın birinci ve ikinci kısımlarında yatmaktadır . _ _ _ Eğer iç niyet eyleme geçme
kararı ise , dış niyet ise alma kararına daha yakındır . _ İlk durumda düşmeye
karar verirsiniz ve düşene kadar koşarsınız . _ _ _ _ İkinci durumda yerde olmak
istersiniz , böylece kontrolü bırakıp kendinizi yer çekimi kuvvetine teslim edersiniz .
__________
Aşağıda açıklanan düşünce modeli arzu niyetinizi temizlemenize yardımcı

olacaktır : Başlamak için ulaşmak istediğiniz hedefi düşünün . _ _ _ _ _ _ _ _ Aklınıza
şüpheler girer girmez arzunuzun olduğunu anlarsınız . _ _ _ _ Hedefe ulaşmak için
gerekli niteliklere ve becerilere sahip olup olmadığınız konusunda endişelenmeye
başlarsanız , bu arzunuz olduğu anlamına gelir . _ _ Hedefinize ulaşabileceğinize
ve ulaşacağınıza inansanız bile arzu hâlâ mevcut olabilir . _ _ _ _ _ _ Arzu duygusunu
körüklemeden istemeli ve hareket etmelisiniz . _ _ _ _ Elinizi yukarı kaldırıp
başınızın arkasını kaşıma niyeti , aşırı potansiyelden arınmış bir niyet örneğidir . _
_ _ _ _ _ _ _ Eyleme geçme arzusu değil , saf eyleme niyeti olmalıdır . _ _ _ Bu ,
hedefle ilişkilendirdiğiniz iç ve dış önem düzeylerini azaltmayı gerektirir . _ _ _
Önemini azaltmanın çok basit bir yolu var ; o da yenilgi olasılığını daha başlangıçta
kabul etmektir . _ _ _ _ _ _ _ Yenilgi olasılığını kabul etmediğiniz sürece arzuyu
ortadan kaldıramazsınız . _ _ _
Arzu niyetini arındırma sürecinde niyetin kendisi üzerindeki hakimiyetinizi

kaybetmediğinizden emin olun . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Hedefinize ulaşma niyetinizi
belirleyin ve başarısız olma ihtimalinizi kabul ederek başlayın . _ _ _ _ _ Yenilgi
senaryosunu birkaç kez aklınızdan geçirin ve bu gerçekleşirse ne yapacağınızı
düşünün ; _ _ _ _ _ _ _ _ B planı veya güvenlik ağı olarak ne işe yarayabilir ?
Hedefe ulaşamamanın dünyanın sonu olmayacağı gerçeğini zihninize davet edin .
_________
Yenilgi senaryosunu hayal etmek tek seferlik bir olay olmalıdır . Zihninizde
sürekli başarısızlık sahnesine dönmenin bir anlamı yok . _ _ _ _ _ _ Egzersizin amacı
sizi tam olarak hayal ettiğiniz gibi hedefe ulaşma ihtiyacından kurtarmaktır . _ _ _
_ _ _ _ İrade ile hedefe nasıl ulaşıldığını bilemezsiniz ama bu noktaya daha sonra
döneceğiz . _ _ _ _ Başarısızlık olasılığını bilinçli olarak kabul ettiğinizde , başarısızlık
veya başarıyı düşünmeyin , sadece hedefiniz doğrultusunda ilerleyin ve tam
istediğiniz gibi yola çıkın . _ _ _ _ _ _ _
gazete satın almak için gazete bayilerine gitseydiniz yapardınız . _ _ _ Başarı çantada
olacaktır ve eğer herhangi bir nedenle değilse , o zaman üzüntüye veya pişmanlığa
gerek yoktur . _ _ _ _ _ İlk seferde başarılı olamazsanız , ilk başarısızlıktan dolayı
kendinizi parçalamadığınız sürece bir sonrakinde başarılı olursunuz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Son olarak , dışsal niyete izin vermek , kişisel niyetlerinizi tamamen reddetmek , evde
kollarınızı kavuşturup kalp ve zihin arasındaki uyumun sihirli bir şekilde ortaya çıkmasını
beklemek anlamına gelmez . _ _ Hiç kimse sizi hedeflerinize her zamanki gibi ulaşmaktan
alıkoyamaz . _ _ Arzu ve önemi ortadan kaldırmak , içsel niyete uygulandığında aynı faydalı
etkiye sahiptir . Artık dış niyetin güçlü gücü , daha önce imkansız olduğunu düşündüğünüz
şeyleri başarmanıza yardımcı olarak sizin lehinize de çalışabilir . _ _ _ _ _
ÖZET
Bilinçli rüya görmede zihin oyunun senaryosunu kontrol eder.

Rüya görmek ruhun alternatifler arasında yaptığı sanal yolculuktur
uzay.
Rüyalar işaret olarak yorumlanmamalıdır.
Alternatifler alanının gerçekleşmiş bir sektörüne uçarsa ruh mutlaka geri dönmeyecektir.
Gerçekleşen arzu değil niyettir, yani sahip olma kararlılığıdır.

ve harekete geçmek.
Arzu, dikkatin hedefe yoğunlaşmasıdır.

İçsel niyet, dikkatin hedefe doğru ilerleme sürecine yoğunlaşmasıdır.
Dış niyet, hedefin nasıl gerçekleştirileceğine dikkatin yoğunlaşmasıdır.

kendini fark eder.
Hedefe içsel niyetle ve dışsal niyetle ulaşılır.

seçilmiş.
İçsel niyet dış dünyayı doğrudan etkilemeye çalışır.

Dış niyet, hedefin otonom olarak gerçekleştirilmesine yeşil ışık yakıyor.
Doğa biliminin yasaları alternatif uzayın yalnızca belirli bir sektöründe işler.
Dış niyet dünyanın farklı sektörlerinden geçerek çalışır.

uzay.
Dış niyet, kalp ve akıl birliğidir.
Hayal gücü, rüya görmede ancak hayal gücü yarattığı ölçüde yer alır.
ilk fikir.
Kalp ve zihin olumsuz beklenti içinde birleşmiştir, bu yüzden kolaylıkla fark edilirler.
Gerçekte bir rüya bir dereceye kadar uyanıkken de devam eder.

Dış niyet üzerinde kontrol sahibi olmak istiyorsanız uyanmanız gerekir.
yukarı.
Bilinçli farkındalık olmadan yaşarken gerçeklik olamaz

kontrollü, sadece 'olur'.
Herhangi bir oyun, katılımcı bir gözlemci gibi tarafsız bir unsurla oynanmalıdır.
Farkındalık oyundan koparak elde edilir.

Bağımsızlık, uyanık olmayı ve tam bir zihinsel berraklığı gerektirir.
Bilinçli farkındalık, gözlem kadar kontrolle de ilgili değildir.
Kontrol yalnızca arzu edilen senaryoların hayatınıza girmesine izin verdiği

ölçüde uygulanmalıdır.
Gerekli senaryoyu seçebilmek için tam istediğiniz gibi olacağını hayal etmeniz gerekir.
İç niyet, harekete geçme kararındaki kararlılıktır.
Dış niyet, alınacak karardaki kararlılıktır.
Dış niyet, Transerfing'i mümkün kılan güçtür.

Hedefle ilgili önemi azaltmak için başarısızlık olasılığının başlangıçta kabul edilmesi gerekir.
Başarısızlık olasılığını kabul ettiğinizde, düşünmeyin, sadece hedefinize doğru ilerleyin.

Bölüm VIII. SLAYTLAR

Sen En İyisine Layıksın
Yanılsama
Transerfing , yanılsamayı zihnin saf fantezisi olarak yorumlamaya

kalkıştığımızda dikkatli olmamız gerektiğini öne sürüyor . _ _ _ Rüyalar,
halüsinasyonlar, psikotik gerçeklik algısı ve hatta gerçekliğin kendisi bile genel
olarak illüzyon olarak adlandırılır . Psikoz haricinde , farklı bir gerçekliğin
algılanması , zihnin bir fantezisinden daha fazlasıdır . _ _ _ _ Ruhun alternatifler
alanında yaptığı yolculuk sonucunda rüyalar ve halüsinasyonlar yaşanır . _ _ _ _
_ Bilgi alanının henüz maddi gerçekliğin yollarına akmamış diğer sektörlerine
göz attığımızda , gerçekliğin yanıltıcı algıları sıklıkla deneyimlenir ; _ _ _ _ _ _ _ _
_ _ ve son olarak gerçekliğin kendisi bir yanılsama değildir . Algıladığı her şeyin
bir illüzyondan başka bir şey olmadığını iddia edecek kadar cesur olan herkes ,
kendisi hakkında çok yüksek bir görüşe sahiptir .
Bazı nedenlerden dolayı insan , tüm doğal olayları anlama ve bunlara rasyonel
bir açıklama getirme yeteneğine sahip olması gerektiğini varsaymıştır , oysa
gerçekte biz yalnızca evrenin yasalarından bazılarını ve yaşamın birçok
tezahüründen bazılarını anlayabiliyoruz ; _ _ _ _ _ _ _ _ _ çünkü tüm doğal olaylar
rasyonel açıklamaya tabi değildir . _ Bir yandan tanık olduğumuz bazı şeylerin
yanılsama olduğunu ilan etmek , bu olaylara mantıksal bir açıklama
getiremediğimizin kabulüdür . _ _ _ _ _
her şey ama öte yandan yanılsamanın beyin tarafından üretildiği ya da zihin
tarafından hayal edildiği iddiasında zeka kapasitesi abartılıyor . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
İnsanlar uyuşturucu ya da alkolün güçlü etkisi altında olduklarında , rüya

görürken olduğu gibi farkındalıklarının kontrolünü kaybederler . _ _ _ _ Bu
gerçekleştiğinde bilinçaltı , alternatifler alanının gerçekleşmemiş alanlarına uyum
sağlar . _ _ _ _ Beden fiziksel sektörde yani maddi dünyada kalırken algı sanal
sektörde dolaşıyor . _ _ _ _ _ Tanıdık sokaklarda ve binalarda yürüyebiliriz ama her
şeyi çarpık bir ışıkta görebiliriz . _ İnsanlar ve yerler tuhaf bir şekilde farklı
görünecek çünkü manzara değişti , yarı rüya yarı gerçek oldu .
Benzer şekilde , psikotik hastalar , bedenleri gerçekleşmiş bir sektörde

mevcutken , alanın gerçekleşmemiş bir bölümünü algılayabilirler . _ _ Bu durumda
bireyin algısı , alternatifler mekanında sadece manzaranın değil , senaryoların ve
rollerin de değiştiği bir sektöre uyum sağlamaktadır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Ruh sağlığı
sorunları olan kişilerin kelimenin normal anlamında mutlaka hasta olması
gerekmez . _ _ _ Bir hastanın kendisini Napolyon veya başka bir iğrenç kişilik
rolünde hayal ettiği varsayılır , ancak aslında alternatif bir gerçeklik yaşıyor
olabilir . _ _ _ _ _ _ Alternatifler alanı sonsuz sayıda olası gerçeklik içerir ; birey
sadece en çok ilgi duyduğu alternatifi seçer . _ _ Kalp ve akıl arasındaki çatışma
doruğa ulaştığında ve işkence gören ruh artık fiziksel gerçekliğin sertliğine
dayanamadığında , kişisel algı genellikle bilgi alanının sanal bir sektöründe sona
erer ve bedeni maddi varlığını sürdürmeye devam etmeye bırakır . _ _ _ _ _ _ _ _ _
_ _ sektör.
Bir zamanlar bir psikiyatrist , ideal koca ve çocuklara sahip olma yönünde
patolojik bir istek duyan bir kadın hastanın öyküsünü paylaşmıştı . Transerfing
terimleriyle ifade edilecek olursa , zavallı kadının ideal bir aileye sahip olmaya
atfettiği önem tam anlamıyla ölçülerin ötesindeydi . _ _ _ Sonunda , kendisini
acımasızca istismar eden bir adamla evlendi ve kendisi de çocuk sahibi olamayacak
durumdaydı . _ _ Gerçek hayat dayanılmaz hale geldi ve kadın kendini alternatifler
alanının somutlaşmış sektörüne dair tüm farkındalığını kaybetmiş bir şekilde
psikiyatri ünitesine yatırıldı . _ _ Bedeni maddi dünyada kaldı ama farkındalığı , bir
İngiliz lordunun karısı ve mükemmel çocuklarının annesi rolünü oynamaktan
cennet gibi mutlu olduğu alternatifler alanının sanal bir sektörüne uyum
sağlamıştı . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kadının algısı şuydu :
tamamen alanın sanal bir sektörüne odaklanmıştı ve yine de tüm niyet ve amaç
açısından herkesle aynı maddi dünyada yaşıyormuş gibi görünüyordu . _ _ _ _ _ _
Alanın akıl hastalarının odak noktası olan sanal sektörleri neden fiziksel
gerçekliğe dönüştürülmüyor ? _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Doktorlar psikiyatri hastalarına
çağdaş tıpla yardım etmeye çalışıyorlar , ancak çoğu hasta aslında daha önce
katlanmak zorunda kaldıkları fiziksel gerçeklikten çok daha zevkli buldukları hayali
bir dünyada yaşamaktan daha mutlu . _ _ _ _ _
Bu insanların yaşadıkları aslında bir yanılsama değil , fiziksel bir tezahür olarak
var olan sektör kadar bilgi alanında da var olan gerçekliğin gerçekleşmemiş bir
alternatifidir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Daha önce de söylediğimiz gibi , düşünce enerjisi
kalp ve akıl arasında tam bir uyum halinde programlandığında , alternatif bir
gerçeklik fiziksel gerçekliğe dönüşür . _ _ _ Açıkçası bir psikiyatri hastasının bu tür
bir bağ kurması mümkün değildir . _ _ Belki de maddi ve sanal sektörler arasındaki
çarpıklık çok büyüktür ve dolayısıyla maddi düzlemde sanal sektörü gerçekleştirmek
çok fazla enerji gerektirecektir . _ _ _ _ _ _ _ Örneğin çağdaş bir Napolyon
olağanüstü bir olay ve alternatif akışının potansiyel sınırlarının çok ötesinde yer
alan alternatif bir gerçeklik olacaktır . _ _ _ _ Şu anda bilmediğimiz başka nedenler
de olabilir . _ _ _ _
Alternatif gerçeklikleri algılamanın yanı sıra , fiziksel gerçekliğimize ilişkin

yanlış , çarpık bir algıyı da deneyimleme yeteneğine sahibiz . _ Bir kişinin algılama
biçimi büyük ölçüde çocuklukta edindiği bilgilere bağlıdır . _ _ _ _ İyi bilinen bir
deneyde iki yavru kedi farklı ortamlarda tutuldu ; yavru kedilerden biri dikey
nesnelerin bulunmadığı bir ortamda , diğeri ise yatay nesnelerin bulunmadığı bir
ortamda tutuldu . _ _ _ _ _ Bir süre sonra yavru kedilerin ikisi de sıradan bir odaya
getirildi . İlk yavru kedi sürekli olarak sandalyenin ayaklarına çarpıyordu çünkü
algısında dikey çizgiler yoktu ve yatay çizgiler olgusunu anlayamayan ikinci kedi
yavrusu sürekli merdivenlerden aşağı kayıyordu . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Elbette zihin büyük bir hayal gücüne ve hayal gücüne sahiptir , ancak yalnızca
birikmiş deneyimin nispeten dar sınırları dahilindedir . _ _ Zihin ancak önceki
tasarımın tuğlalarından yeni bir ev modeli inşa edebilir . _ _ _ _ _ Peki hayal ile
gerçek arasındaki çizgi nerede _ _
başka bir gerçekliğin algılanması ? Bu , somut sınırları olmayan ince bir çizgidir
ama yine de bu kitabın amacı ile pek ilgisi yoktur . _ _ _ _ Ancak önemli olan içsel
inançlarımızın gerçeklik algımızı nasıl etkilediği ve bunun insanın hayatına nasıl
yansıdığıdır . _ _ _ _ _ _ Daha sonra , çarpık bir gerçeklik algısının kökeninde neyin
yattığını ve bu çarpıtmanın kişinin fiziksel gerçekliğinin şeklini ne kadar güçlü bir
şekilde etkileyebileceğini keşfedeceğiz . _ _
Gerçekliği Çarpıtmak
Hiçbir birey etrafındaki dünyayı tümüyle objektif olarak algılayamaz . _ _ _ _ Bu ,

bir video projektörüne slayt yerleştirmeye benzer . Düzgün ışık filmden geçer ve
ekranda görünür hale gelen bir görüntüye dönüşür . _ _ _ _ _ Mecazi anlamda
konuşursak , ışık etrafımızdaki dünyayı temsil eder ; slayt bizim dünya
görüşümüzü , yani dünya anlayışımızın modelini temsil ediyor ; _ _ ve ekrandaki
görüntü bizim nesnelere dair algımızdır . _ _ _
Bireylerin kendilerini ve çevrelerini nasıl algıladıkları her zaman gerçekle

ilişkilidir . _ _ Bozulma unsurunu ortaya koyan kişisel slaytlarımızdır . _ _ _ _
Örneğin , bir kişi bazı semptomlarla ya da kişisel eksikliklerle takıntılı bir şekilde
ilgilendiğinde , aşağılık duygusu ve düşük özgüven yaşama eğilimi gösterir .
Ayrıca zayıflıklarının kendileri için olduğu kadar diğer insanlar için de önemli
olduğunu varsayma eğilimindedirler . _ _ _ _ Bu yüzden başkalarıyla iletişim
kurarken projektörlerine aşağılık kompleksi slaytı yerleştirirler ve bu da onların
her şeyi çarpık bir ışıkta görmelerini sağlar . _ _
Örneğin nasıl giyindiğiniz konusunda endişeleniyor olabilirsiniz . _ _ _ _ Hatta

diğer insanların size küçümseyerek veya küçümseyerek baktığını bile
düşünebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ Ancak çevrenizdeki insanlar böyle bir şey
düşünmeyecektir . _ _ _ _ _ Olumsuz düşüncelerin hepsi kafanızın içinde , gerçeklik
resminizi çarpıtan bir slayt şeklindedir . _ _ _ _ _ _ _ Kural olarak çoğu insan yüzde
doksan kendi kişiliğiyle ilgili düşüncelerle meşguldür . _ _
Bir iş görüşmesine gidiyor olsanız bile , görüşmecinin görüşülen kişinin
uygunluğundan çok , kendi rolünü ne kadar iyi oynadığını düşündüğünden emin
olabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Slaytlar, diğer insanların sizin hakkınızda ne düşündüğüne dair algınızı bozar .
Slayt, gerçekliğin çarpıtılmış bir resmidir . Slayt yanınızda taşıdığınız bir şeydir _
başkalarınınkinde olmayan şeyler sizin beyninizdedir . _ _ _ _ Örneğin

görünüşünüzün yeterince çekici olmadığını düşünebilirsiniz . _ _ _ _ Eğer düşünce
sizi özellikle rahatsız etmiyorsa , o zaman hiçbir çarpıklık yaratılmaz . Şeyler
oldukları gibidir . _ Sorun , kişisel görünümünüz hakkında ne düşündüğünüz
değil , ilgili slaydın hayatınız üzerinde ne kadar geniş bir etkiye sahip olabileceğidir .
_ _ _ _ _ _ Görünüşünüzle ilgili endişeleriniz varsa kafanızda “ Ben güzel değilim
( yakışıklı ) ” yazan bir slayt oluşturacak ve dış dünyaya bu slayttan bir filtreden
bakar gibi bakacaksınız . _ _ _ _ _ _ _ _ Karşılık gelen görüntü bir slayttır çünkü
yalnızca sizin düşüncelerinizde mevcuttur . _ _
Yalnızca potansiyel partnerleriniz , yani temas kurduğunuz kişilerin çok küçük

bir yüzdesi aslında dış görünüşünüzü değerlendiriyor , yani önemsiyor . _ _ _ _ Hiç
kimse özellikle neye benzediğinizi fark etmiyor .
Bana inanmıyorsanız , tanıdığınız en sert hakeme , kendinize , potansiyel bir ortak
veya rakip olarak yakın çevrenizden olmayan , tanıştığınız kişilerin dış
görünüşlerinin sizin için ne kadar önemli olduğunu sorun . _ _ _ _ _ _ _ Bu insanları
çekici bulup bulmadığınızı sorgulamak muhtemelen aklınıza bile gelmiyor . _ _ _ _
_ _ _ Başkaları da sizin hakkınızda aynı şekilde düşünüyor ( ya da hiç düşünmüyor ) .
_ _ Çirkin olduğunuzu düşünseniz bile aynı prensibin geçerli olduğundan emin
olabilirsiniz . _ _ _ _ _ Çirkinlik , ilk karşılaşma anında etkisini hissettirir ama
sonrasında manzaranın her yerinde olduğu gibi dikkat çekmez . _ _ _ _ _ _ _ _
Peki , metal projektörün içine görünüşte çekici olmayan görünüşünüzle ilgili bir
slayt yerleştirdiğinizi varsayalım . _ _ _ _ Slayt perspektifinden diğer insanların
davranışlarını , ister bakışlarını , ister yüz ifadelerini , ister vücut dilinin diğer
yönlerini algılayacaksınız . _ _ _ _ Sonuç olarak ne göreceksiniz ? _ _ Karşılayıcı bir
gülümsemede alaycı bir gülümseme göreceksiniz ve mutlu kahkahaların sesinde
alaycı bir ifade duyacaksınız . Sessizce fısıldamanın başkalarının sizin hakkınızda
dedikodu yaptığına ikna olacaksınız . _ _ _ Rastgele bir bakış , yan bakış olarak
yorumlanır . Birisinin yapması gereken tek şey hazımsızlıktan ürkmek ve sen şöyle
düşünüyorsun : Tanrım ! Benim hakkımda ne düşünüyor olmalılar ! _ Son olarak,
herhangi bir iltifat size patronluk tasladığınızı hissettirir . Ancak insanlar böyle bir
şey düşünmeyecek . _ _ Her şey kafanızda olacak , kendi yaptığınız bir slaytla şekillenecek . _ _ _
Davranışlarınız aynı zamanda sizi gerçekten itici hale getirebilecek
düşüncelerinizden de etkilenir . _ _ Ellerinizi nereye koyacağınızı bilmeden garip
hareketler yapmaya başlayabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ Yüzün olacak _ _
Aşağılık kompleksi zihninizdeki tahakküm koltuğunu ele geçirdiğinde , gerilim

yüzünden çarpık hale gelir ve tüm akıllı düşünceler yok olur . _ Sonuç olarak hayal
gücünüzdeki slayt maddi boyutta oynanır . _ _ _ _ _ _
Slaytların eylemi iki yönlüdür . _ İlk olarak , önyargıları dünyadaki gerçek yerinize
ve başkalarının sizinle nasıl ilişki kurduğuna dair algıyı çarpıtıyor . _ _ İkincisi , dış
dünyaya ilişkin algınızı bozarlar . _ Ayrıca insanlar kendi slaytlarının kendini küçük
düşürücü niteliklerini çevrelerindeki insanlarda algılama eğilimindedirler . _ _ _ _ _
_ _ Örneğin , bir kişi kendi karakterindeki bazı doğuştan gelen niteliklerden
hoşlanmadığında , kendisinin o kısmına bakmak zorunda kalmamak için bunları
saklamaya çalışır ve yine de çirkin bir slaytı gizlemek imkansızdır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Kişinin kafasına oturur ve kendi işini yapar . _ _ Başkalarının da tıpkı sizin gibi
düşündüğü ve davrandığı yanılsamasına kapılırsanız , kendinizde hoşlanmadığınız
nitelikleri başkalarında da algılama eğiliminde olursunuz , yani kendi yansımalarınızı
başkalarına asarsınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Yansıtma , kişinin bilinçaltına itilmiş olan kendinden hoşnutsuzluğunun
başkalarına da yansımasıdır . _ _ _ _ _ _ _ _ Hiç kimse kabul edilemez nitelikleri
nedeniyle kendisini eleştirmek istemez ve bu nedenle bunları başkalarına atfetme
eğilimindedir . _ _ _ _ İnsanlar çoğu zaman kendilerinde hoşlanmadıkları şeyler
nedeniyle başkalarını eleştirmekte çabuk davranırlar . _ _ _ Muhtemelen aynı şeyi
yaptığınızın farkında olmadan kendiniz de yapmışsınızdır . _ _ _ _ _ Elbette bu , bir
kişinin birisini olumsuz bir şey için suçladığı durumlarda , onların da mutlaka aynı
kaliteyi taşıdıkları anlamına gelmez , ancak çoğu zaman durum böyledir . _
Kendinizi gözlemleyin .
Rol oyunlarında iç Muhafızın konumu , birisinin üzerinize bir projeksiyon asmaya
çalışıp çalışmadığını hızlı bir şekilde anlamanızı sağlayacaktır . _ _ _ _ _ _ Birisi sizi
haksız yere bir şeyle suçluyorsa veya olmadığınız bir şey olmakla suçluyorsa ,
kendinize bu kişinin aynı özelliği taşıyıp taşımadığını sorun . _ _ _ _ _ Öyle olmaları
muhtemeldir çünkü eğer suçlandığınız konuda gerçekten suçlu değilseniz ,
suçlayıcının muhtemelen kendi kafasında kendi imajını size yansıtan bir slayt
vardır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Slaytın temelini oluşturan şey nedir ? _ _ Hangi film rulosuna ait ? _ _ Cevap
önemdir . _ Önemine geri dönmeye devam ediyoruz ! Dış görünüşünüz sizin için
önemli olduğu için endişeleniyorsunuz . _ _ _ Slayt yalnızca kafanızın içinde yaşar ,
göz önüne alındığında _
görünüm herhangi bir nedenle başkaları için önemli değildir . _ _

Çirkinlik veya fiziksel şekil bozukluğu herkes için manzaranın sadece bir parçasıdır
çünkü onlar için bunun kişisel bir önemi yoktur . _ _ Diğer insanlar görünümün
alışılmadık olduğunu ancak başka bir şey olmadığını belirtiyor . Alışılmadık bir
görünümün çirkin olduğunu iddia eden şey , önyargılı bir önem kaymasıdır . _
Ünlü Fransız ressam Henri De Toulouse - Lautrec , çocukluğunda her iki bacağını
kırmış ve hayatı boyunca bedensel engelli kalmıştır .
Lautrec büyürken kendi çirkinliğini fark etmesinden dolayı depresyona girdi . _ _ _ _
Yıllar geçtikçe fiziksel deformasyonu daha da belirgin hale geldi ve bu onun daha da
derin acı çekmesine neden oldu . Öyle bir nokta geldi ki , üzüntüsü doruğa ulaştı ve
Lautrec kaçınılmaz olanı kabul etmek zorunda kaldı . Sonunda deformitesinin
sınırlarını aştı ve kendini hayata verdi . _ _ _ _ Durumunun öneminden vazgeçtiği
anda kayma ortadan kalktı ve iyi şanslar önüne çıktı . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Ressam olarak
yeteneğinin farkına varmasının yanı sıra kadınlar arasında da oldukça popülerdi . _
_ _ Lautrec , Paris'teki ünlü Moulin Rouge kabaresinin kurucularından biriydi . _ _ _
Sadece resimleriyle değil , birçok kadın tarafından seviliyordu . _ _ _
Başkalarının sizin hakkınızdaki görüşlerine çok fazla anlam yüklediğinizde slaytlar

oluşturulur . _ _ _ _ Başkalarının sizin hakkınızda ne düşündüğü sizin için önemliyse
ve onların fikirlerinin tam olarak ne olduğunu bilmiyorsanız , bir slayt zihninizde
sağlam bir kök oluşturacaktır . _ _ _ _ _ Slayt , hayal ürünü olduğu için illüzyon da
denilebilir ama insanın hayatını derinden etkileyebilecek bir illüzyondur . _ _ _ _ _ _ _
_ _ _ _ Slaytlar , kişisel iradenizden bağımsız olarak dış niyetin nasıl size zarar
verebileceğinin bir örneğidir . _ _
Kural olarak , kalp ve akıl arasındaki birlik nedeniyle olumsuz bir kayma meydana
gelir . Hatırlayacağınız gibi dış niyet bu koşullar altında kusursuz bir şekilde çalışır .
Negatif slaytın sahibini yakalayıp slayt içeriğinin tüm boyutlarıyla ifade edildiği bir
sektöre taşıyor . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Geçiş hemen gerçekleşmiyor . _ _ _ _ Slayt kişinin
zihninde kaldığı sürece devam eden , aşamalı ve tutarlı bir süreçtir . _ _ _ _ _ Bir
kişinin ilk önem kokusunu aldığında negatif slaytına çizdiği ışık vuruşları daha da
keskinleşir ve sonunda ' hayattan daha büyük ' hale gelir . _ _ Eğer kişi dolgun
olmaktan nefret ediyorsa kilo almaya devam edecek ve doğum lekesi onu rahatsız
ediyorsa büyümeye devam edecektir . _ _ _ _ Bir kişi kendisini temel olarak
düşünüyorsa
yetersizse , durumun böyle olduğuna dair kısa sürede onay alacaklardır .

Bir kişi çekici olmama konusunda ne kadar çok endişelenirse , sorun da o kadar
büyük olacaktır ; tıpkı suçluluk duygusuyla işkence gören bir kişinin cezanın
yakında ve bol olacağını düşünmesi gibi .
Davranış modeli , kişi slayta bu kadar büyük önem atfetmeyi bırakana veya
olumlu bir slayt oluşturmaya başlayana kadar devam edecektir . _ _ _ _ Önem
ortadan kalktığı anda olumsuz kayma temelini kaybeder , ufalanır ve işlevini
yitirir . _ _
Tek yapmanız gereken pozitif , renkli bir slayt eklemek ; bunun da negatif slayt
kadar kusursuz çalıştığını göreceksiniz . _ _ _ _ _ _ Kişiliğinizin en olumlu yönlerine
odaklanın , insanlar sizi o açıdan algılayacaktır . _ _ _ _ _ Bu da slaytların
yararlanılabilecek ve yararlanılması gereken diğer olumlu yönüdür . _ _ _
Olumlu slaytlar
Dikkatinizi , gizlemeyi veya tamamen ortadan kaldırmayı tercih ettiğiniz

istenmeyen kısımlarınıza yoğunlaştırdığınızda olumsuz bir kayma yaratırsınız . _ _
_ _ _ _ _ _ _ Bu durumda görev , dikkatinizi kendinizde beğendiğiniz niteliklere ve
edinmek istediğiniz diğer niteliklere çevirmektir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Daha önce de
gösterdiğimiz gibi kusurlarınızı tamamen gizlemeniz mümkün değil ancak
isterseniz güçlü yönlerinizi ve erdemlerinizi kolaylıkla vurgulayabilir ve
geliştirebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _
Öncelikle durumu değerlendirmeli ve olumsuz slaytlarınıza bakmalısınız . _ _ _ _
_ Kendinize , kendinizde neyi sevmediğinizi , neyden saklanmayı ya da neyden
kurtulmayı tercih ettiğinizi sorun . _ _ _ _ Slaytlar bilinçaltında oluşturulur ancak
artık uyanıp bilinçli olarak negatif slaytlarınızın gözlerine bakabilirsiniz . _ _ _ _ _ _
Bilinçli bir negatif farkındalık durumunda , negatif slaytlarınızın ne olduğunu
kolayca belirleyebilirsiniz . _ _ Alanımızı gereksiz çöplerden temizlediğimiz gibi ,
zihnin de olumsuz slaytlardan temizlenmesi gerekir , ancak zihni slaytlardan
temizlemek , onları bulmaktan çok daha zordur . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Negatif bir slaytı
temizlemek sakalı tıraş etmeye benzemez . _ _ Peki negatif slaytlarınızı nasıl
ortadan kaldırabilirsiniz ? _ _ Olumsuz bir kaymayla mücadele ederseniz, kendisini
daha da güçlü bir şekilde ortaya koyacaktır . Slaytları temel temellerinden mahrum
bırakmalısınız ; _ _ _ yani dikkatiniz ve onlara atfettiğiniz önem . _ _ Dikkatinizi
olumsuzdan olumluya çevirmelisiniz . _ _ _ _ _ Bir el hareketiyle kov _ _ _
Seni aşağıya çeken her şey ve iç savaştan vazgeç . _ _ _

Dikkatinizi eksikliklerinizden uzaklaştırıp erdemlerinize ve edinmek istediğiniz
diğer olumlu niteliklere çevirin . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Eksikliklerinizi gizlemek sizin için önemli mi ? _ _ Eğer öyleyse , bu olumsuz bir
düşüşün temelidir . _ İyi bir izlenim bırakmak sizin için önemli mi ? _ Eğer öyleyse ,
bu olumlu bir kaymanın temelidir . _ Dikkatinizin odağı ve olaylara verdiğiniz
önem dışında hiçbir şey değişmez . _ _ _ _
Kendinizi , kendinizi görmek istediğiniz gibi çizin . _ Kendinizi kandırmanın

tehlikesi konusunda endişelenmenize gerek yok çünkü bu oyunu bilinçli olarak
oynuyorsunuz . _ _ _ _ _ _ Başarısızlıklarınızla mücadele etmek ise , kişisel niyetler
belirleyerek onları gizleyebileceğinizi veya ortadan kaldırabileceğinizi düşünmek ,
kendinizi kandırmaktır . _ _ _ _ Kendinizi tüm ihtişamınızla parlarken gördüğünüz
bir slayt oluşturun . _ _ Slaytta gördüğünüz sizi seviyorum ; _ _ _ _ Detaylarla
süsleyerek görüntü üzerinde çalışın . _ _
Slaydın statik bir görüntü göstermesi gerekmez . _ _ _ Ne kadar zarif ve
kendinden emin bir şekilde hareket ettiğinizin bir temsili olabilir ; ne kadar zarif
giyiniyorsun ; aristokratik tavırlarınız , parlak zekanız ve çekiciliğiniz, diğer
insanların size ne kadar çabuk ısındığı veya ne kadar parlak problem çözme
becerilerine sahip olduğunuz . Slaydı zihninize besleyin ve ' ileri ' ! Tıpkı olumsuz
bir slayt gibi , olumlu bir slayt da eylemlerinizi ve genel davranışınızı doğrudan
etkileyecektir . Farkında olmadan , bilinçsizce kaymaya alışmaya başlayacaksınız .
_ _ Ancak asıl görev , dış niyetin slayttaki resmi yerine getirmesidir . _ _ _ _
Slayt eriyene kadar resmi düşüncelerinizde yeniden yaratmalısınız . _ _ _ _ _

Bununla demek istediğim , zamanla slayt kişiliğinizin ayrılmaz bir parçası haline
gelecek ve o noktada varlığı sona erecek . _ _ _ _ _ _ _ _
Arzunuza ulaştığınızda , slaytın önemi sona erecektir . _ _ _ _
Önemi ortadan kalkacak ve kaydırak eriyip gidecek , ama önce misyonunu yerine
getirmeden değil . _ Bu gerçekleştiğinde kalp akılla uyum içinde olacaktır . _ _ _ _
Kaydırağın misyonunun yerine getirilmesi başarısız olamaz çünkü siz bunu hem
kalbinizle hem de aklınızla arzuluyorsunuz . _ _ _ Zihin bir slaytı kendi kendine
gerçeğe dönüştürmeye çalıştığında , kalbiniz bunun sadece bir maske oyunu
oynadığını bilir . _ _ _ _ _ Öte yandan , slaydın görüntüsünü sistematik ve ardışık
olarak düşüncelerinizde pekiştirirseniz , kalp buna alışacak ve slaydın özüne
entegre olmayı kabul edecektir . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Unutmayın , dış niyet kaymayı hemen fark etmeyecektir . _ Zaman gerektirir ve etkisi
kademelidir . _ _
Gördüğünüz gibi istenilen sonuca ulaşmak aslında o kadar da zor değil . _ _ _ Her şey sahip
olma arzusuyla ilgilidir . _ Slaytlarınıza çizdiğiniz resimler , eksik olduğunu düşündüğünüz
niteliklerle ilişkilendirilebilir . _ _ _ _ _ _ _ _
Ancak slaydınızı fiziksel gerçeklikte ortaya koymanın ne kadar gerçekçi olduğunun farkında
olmanız önemlidir . _ _ _ _ _ Mutlak idealinizin bir resmini çizerek başlamak yerine gerçekçi
olarak ulaşılabilir adımlarla başlamak daha iyidir . _ _ _ _ _ _ Zamanla bunun daha yakın
versiyonlarına geçebilirsiniz . _ _ _
Yapmaktan kaçınmanız gereken şeylerden biri , halihazırda somutlaştırmak istediğiniz
niteliklere sahip olduğuna inandığınız bir başkasının kopyası olan bir görüntü oluşturmaktır ! _ _ _ _ _ _
Slaydınız gerçekten size ait olmalı , başkasının kopyası olmamalıdır . _ _ _ Bu fikre bir sonraki
bölümde daha ayrıntılı olarak döneceğiz . _ _ _ Şimdilik hayran olduğunuz her niteliğin , ilk
aşamalarda uygulayabileceğiniz bir yönü olacağını söylemek yeterli . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Cesaret
kararlılıkla , güzellik çekicilikle , güç el becerisiyle , konuşma yeteneği dinleme yeteneğiyle ,
entelektüellik farkındalıkla ve fiziksel mükemmellik güvenle temsil edilebilir . _ _ _ _ _
Gerçekçi olarak ulaşılabilir hedefler belirleyerek , dış niyete minimum siparişinizi daha hızlı
yerine getirme fırsatı verirsiniz , bu da onun daha karmaşık görevleri gerçekleştirmeye
başlayabileceği anlamına gelir . _
Daha önce tanışmadığınız insanlarla etkileşime girerseniz , olumlu slaytlar daha hızlı ve etkili
bir şekilde etkili olacaktır , çünkü onlar sizin hakkınızda önceden bir fikir sahibi olmayacaklardır .
Bu bir röportajda , bir yarışmada, bir partide veya başka bir etkinlikte olabilir . Gerekli slaytı
cesurca ve korkusuzca zihninize besleyin . _ _ Slayttaki resmi hatırlayın ve sürekli farkındalığınızda
tutun . _ _ _ _ _ Kendinizi şımartın ve ortaya çıkabilecek şu tür şüpheleri veya tereddütleri göz
ardı edin : " Ya işe yaramazsa ? " Kaybedecek bir şeyin olduğunu düşünme tuzağından kaçının ;
_ _ şüphelerinizi ve endişelerinizi bırakın . _ _
Sahip olma isteğiniz yeterince güçlüyse , maksimum potansiyelinize ve hatta bazen inanılmaz
başarıya ulaşırsınız . _ _ _ _
Sadece kişiliğinizle bağlantılı olarak değil , dış dünyayla ilişkili olarak da olumlu slaytlar
oluşturulabilir . _ _ _ _ _ Bu tür bir slayt pozitifin içeri girmesine izin verir ancak negatifin dışarı
çıkmasını engeller . Hatırlarsanız “ Şans Dalgası ” bölümünde pozitif enerjinin aktarımından
bahsetmiştik . _ _ _ _ _ _ Her durumda , iyi olan her şeye açık olmak ve kötü olan her şeyi
görmezden gelmek çok avantajlıdır . _ Bir sergide durup bakarsınız _ _ _ _ _
Çekici bulduğunuz ve kayıtsızca diğerlerinin yanından geçtiğiniz sergiler . _ Dış

dünyanın bir sergiden farkı , olumsuzlukları kayıtsızca geçiştirmezseniz , sizi takip
etmeye başlamasıdır . _ _ _ _ _ _ _ _ Aynı şekilde , eğer onu sevinçle kabul ederseniz ,
pozitiflik sizi asla terk etmeyecektir .
Pozitif slaytlar pembe gözlüklere benziyor gibi görünebilir . _ _ Yerleşik görüşün
aksine , pembe gözlükler iyimserlerin değil , kötümserlerin icadıdır . _ _ _ _
Kötümserler pragmatik olarak her şeyi pembe bir ışıkta görmekten korkarlar ve bu
nedenle öğretici bir şekilde iyimserleri bunu yapmamaları konusunda uyarırlar . Bu
pragmatizm olumsuz bir kaymadan başka bir şey değil . Kötümser kişi kendisine
sahip olma lüksüne izin veremez ve buna göre alır . _
Olumlu kaymanın algınızı çarpıtacağından endişelenmenize gerek yok . _ _ _ _ _ _

Çoğu durumda , iç kontrol unsuru herhangi bir bozulmanın nispeten küçük olmasını
sağlayacaktır . _ _ _ _ _ Kendinizi bir Napolyon olarak hayal etme aşırılığına
gitmediğiniz sürece olumlu bir kaymanın getireceği çarpıklık faydalı olacaktır . _ _ _
_ _ _ _ _ _ _ _ Aşırı potansiyelin tehlikeleri unutulmadan , her şeye iyi ölçülerde
yaklaşılmalıdır . _ _ _ Bunun tersine , negatif bir kaymanın yarattığı çarpıklık
ölçülemez derecede zarar verebilir , ancak asıl sorun çarpıklık gerçeği değildir . _ _ _
_
Bir slaytın ana özelliği , dış niyetin onu yavaş yavaş fiziksel gerçekliğe dönüştüreceği
gerçeğinde yatmaktadır . _ _ _
Konfor Bölgenizi Genişletmek

Bir yıldız ya da milyoner olma yönündeki iddialı arzuyla mı dolusunuz ? _ _ Eğer
öyleyse, kendinize böyle biri olma iznini verebilir misiniz ? Çoğu insan şöhretin ,
paranın ve gücün seçilmiş bir azınlığın ayrıcalığı olduğuna inanıyor ; ancak durum
böyleyse seçilmişleri kim seçiyor ? _ _ _ _ _
Öncelikle kendileri seçtiler ve ancak daha sonra bu seçim başkaları tarafından
onaylandı . Bir şeyin hayalini kuruyorsanız ama kendinize bu rüyayı görme iznini
veremiyorsanız , o şey gerçekleşmeyecektir . _ _
Evsiz bir insan sokakta durup pencereden Noel masasına bakabilir ama masaya
oturup yemek yemesine izin verebilir mi ? _ _ _ _ _ _ _ _ _ Elbette davet edilirlerse
kabul ederler . _ Bir eve girip masaya oturmak kararlılık yani iç niyet gerektirir ama
evsiz insan da çok iyi bilir ki ona böyle bir daveti kim yapar ? _ _ _ _ _ _
Noel masası başka birinin dünyasının katmanında var . _ _ Evsiz insan kendi evinde ,
kendi hayatının katmanında bu masaya sahip olmaya hazır mı ? _ _ _ _ _ Ne evi , ne
parayı , ne de onu kazanma yollarını bilmediklerini biliyorlar . _ _ _ Dış niyet , evsiz
kişiye hiçbir şey vermez çünkü saf sağduyu düzeyinde , aslında sahip olmaya hazır
değildir . _ _ _ _ _
Diyelim ki zengin olmak istiyorsunuz . Kaderin bu armağanını kabul etmeye hazır

mısın ? _ _ Elbette eğer biri bir milyonu fazladan veriyorsa , hepimiz bu hediyeyi
hiçbir sorun yaşamadan kabul etmeyi kendi içimizde buluruz . _ _ _ Bazı filmlerin
bize ahlaki bir şeyler öğretmeye çalıştığı gibi zenginlik hayatınızı mahvetmeyecektir .
_ _ Ama benim amacım bu değil . Bir milyonu almaya hazır mısın ? Muhtemelen
milyonların kazanılması ve kazanılması gerektiğini kastettiğimi düşünüyorsunuz
ama kastettiğim bu da değil . _ _ _ _ _ _ _ _ Basitçe seçmeye ve kendinize sahip
olmanıza izin vermeye hazır mısınız ?
Hedefinize ulaşacağınız fikriyle uzlaşmanız gerekir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Zengin olmak
istiyor ancak pahalı mağazalara girmekten korkuyorsanız hedefinize ulaşamazsınız .
_ _ _ _ _ _ _ _ _ Pahalı bir mağazayı ziyaret ettiğinizde rahatsızlık duyuyorsanız , bu
pahalı şeylere sahip olma iznini kendinize vermeye hazır olmadığınız anlamına
gelir . _ _ Bu tür yerlerdeki mağaza görevlileri kiminle karşı karşıya olduklarını
anında anlayabilirler : potansiyel bir alıcı mı yoksa boş cüzdanlı bir vitrin müşterisi
mi ? Alıcı , kontrol kendisindeymiş gibi davranır , etrafa bakma ve seçim yapma
hakkının bilincinde , sakin , kendinden emin ve ağırbaşlı bir tavırla kendini tutar . _
Arzuya aç ama fakir olan meraklı vitrin müşterisi , istenmeyen bir misafir gibi
davranır . _ Gergin, katı , hafif çekingen bir tavırları vardır ; mağaza görevlilerinin
değerlendirici bakışlarını hissediyorlar ve bu kadar prestijli bir yerde görünmeye
cesaret ettikleri için özür diliyorlar . _ _ _ Sadece meraklı bir ziyaretçi aynı anda bir
dizi önem potansiyeli yaratır : arzu , kıskançlık , aşağılık duygusu , kızgınlık ve
tatminsizlik ; çünkü alışveriş yapan kişi tüm bu maddi zenginlik ve lükse sahip
olmaya hazır olmadığı gibi , bunu dikkate bile almaz . kendileri buna layıktır ; çünkü
zihin ısrarla şunu söylüyor : “ Bunların hiçbiri bizim için değil . Biz fakiriz . Biraz daha
mütevazı bir şeye ihtiyacımız var ” ve kalp , aklın ona söylediğini harfi harfine algılar .
Kendinize lükse layık olma iznini verin . _ _ Sen gerçekten en iyisini hak ediyorsun .
Yıkıcı sarkaçlar yalnızca sizin _ _ _ _
“ Ceketinizi kumaşınıza göre kesmeli ” çünkü sizi kontrol altında tutmak onların
yararınadır . _ _ _ _ _ Pahalı mağazalara cesurca yürüyün ve mallarına zengin bir
evin hizmetçisi değil , sahibi gibi bakın . _ _ _ _ _ _ Kendinizi pahalı şeyler almaya
gücünüzün yettiğine ikna etmek için kendi kendinize telkin kullanmak elbette ki
boşunadır . Peki inanmanın ve kendinize buna izin vermenin bir yolunu nasıl
bulabilirsiniz ? _ _ _
Başlangıç olarak “ kendine izin vermeye istekli ol ” ifadesiyle iç ve dış niyet
alanlarını birbirinden ayıralım . _ _ _ _ _ İç niyetin sınırları dahilinde düşünmeye ve
hareket etmeye alışkın insanlar oldukça kategorik olma eğilimindedirler : " Bunu
göze alamam , tam nokta . _ _ Söylenecek başka ne var ? ” Cebinizde hissettiğiniz
tek şey boş bir cüzdan iken kendinizi pahalı bir şeye paranızın yeteceğine
inandırmaya çalışmanın hiçbir anlamı olmadığı doğrudur . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Ancak burada başka bir şeyden bahsediyoruz . _ İçsel niyet , harekete geçme
kararını , yani parayı bulmayı gerektirir . Ancak parayı orada bulamadığı için akıl
pragmatik bir hüküm açıklar . _ _ _ Yalnızca içsel niyetinizin sınırları dahilinde
hareket ederseniz gerçekten hiçbir şey başaramazsınız . _ _ _ _ _ _ Dış niyet de
sana cennetten gelen kudret helvası gibi malları bir tabakta teslim etmez ; _
çünkü sen bile ona sahip olmak için kendine izin vermezsen , bir şey sana nasıl
gelebilir ? _ Dışsal niyet , başka bir deyişle , kendinizi değerli görmeyi ve her şeyin
kişisel seçiminize bağlı olduğunu bilmeyi gerektirir . _ _ _ _ Dış niyette mesele
inanmaktan ziyade bilmek meselesidir . _ _ _ _ _ _
Kalbinizde her zaman bir hayalin gerçekten gerçekleşebileceğinden şüphe

duyarsınız ve bu nedenle sadece gerekli eylemi yapmaya istekli olmak yeterli
değildir . _ _ _ _ Eğer hayalinizin gerçekleşebileceğine gerçekten inanmıyorsanız ,
kendinizi buna layık hissetmezsiniz ya da hedefin gerçekçi olduğundan şüphe
duyarsınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Ünlü ve milyoner olan insanlar yetenekleri açısından
geri kalanlarımızdan farklı değiller ama istedikleri şeylere sahip olma iznini
kendilerine verebilme konusunda kendilerini farklılaştırıyorlar . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Kendinize sahip olmak için izin vermeniz önemlidir . _ Bu duygu , ilk kez
dengeleyiciler olmadan bisiklet sürmeye benziyor ; birdenbire tüm şüpheler ,
tereddütler ve laflar ortadan kayboluyor , geriye sadece bilmenin sözsüz netliği
kalıyor . _ Sözsüz berraklık duygusu , inançsız bilgi , tereddütsüz güven , kalp ve
akıl arasında var olan birlikten kaynaklanır . _ _ _ Bu durumu deneyimlediğinizde ,
kendi halinizi hissedersiniz . _
Evreni yöneten sessiz güçle birlik . _ _ _ Bu güç sizi yakalar ve kalp ile akıl arasındaki
anlaşma konusunun tezahür edebileceği bir sektöre taşır . _ _ _ _ _
Herkes istediğini seçmekte özgürdür ancak herkes bu en önemli hoşgörü ve

hoşgörü ilkesine inanmaz . _ _ _ _ _ _ Ne söylersem söyleyeyim , seçim özgürlüğüne
henüz tam anlamıyla inanmıyor olabilirsiniz . _ _ _
İnsanların büyük çoğunluğu hala sarkaçların etkisi altında yaşadığı için hayat
bunun tam tersi örnekler verme eğilimindedir . _ _ _ Kendinizi sarkaçların
pençesinden kurtarmış olsanız bile , seçim özgürlüğü hâlâ konfor alanınızın
sınırlarının ötesinde olabilir . _ _ _ _ _ _ _ _ Sarkaçların olduğu bir dünyada seçim
özgürlüğüne sahip olmak fazlasıyla gerçek dışı , fazlasıyla mantıksız görünüyor .
Muhtemelen kalbinizde uzak bir hedefe ulaşmanın kişisel tercihe bağlı olduğuna
inanmıyorsunuz . _ _ _ _ _ _ Ancak olumlu slaytlar, mantıksız olanı konfor alanınıza
dahil etmenize yardımcı olabilir . Herhangi bir hayalin ulaşılabilir olduğu fikri artık
sizi tedirgin etmediğinde , şüphe eriyecek ve inanç bilgiye dönüşecektir . _ _ _ _ _
_ Kalp akılla uyum içinde olacak ve sahip olma arzusu ortaya çıkacak . _ _ _
Kalbi herhangi bir şeye ikna etmeye çalışmak boşunadır . _ _ Kalp akıl yürütmez ,
sadece bilir . _ Ancak kalp öğretilebilir ve yeni bir konfor bölgesini kucaklama
yeteneğine sahiptir . _ _ _ _ Bu bir slayt gerektirir . Slaytların yardımıyla kalp ve
zihin arasındaki birlik yavaş yavaş sağlanabilir . _ _ _ Kale uzun bir kuşatmayla ele
geçirilir . Rüya slaytını zihninizde yaratın ve sürekli farkındalığınızda tutun . _ _ _ _
_ Oluşturduğunuz resme tekrar tekrar dönün ve ona sürekli yeni öğeler ekleyerek
ayrıntıları iyileştirin . _ _ _ _ _ _
Slayda objektif gözlemcinin bakış açısından bakmayın ; _ _ _ _ _ _ onu

derinlemesine araştırın , yaşayın , en azından sanal olarak. Slaydı düz ekrandaki
bir film görüntüsü gibi hayal ettiğinizde kendinizi çimdikleyin , çünkü bu çok etkili
değildir . _ _ _ _ _ _ _ _ Sinema seyircisi yerine doğrudan katılımcı olarak kendinizi
deneyimlediğiniz sahneleri zihinsel olarak canlandırmanız gerekir . _ _ _ _
Ne yapıyor olursanız olun , zihninizin gözündeki slaytı mümkün olduğunca sık
canlandırın . _ _ _ _ Başka şeyler düşünebilirsiniz ama resim her zaman arka
planda olmalıdır . _ _ _ _ _ Slaydı görmek alışkanlık haline gelmeli . _ _ Bir slayt
ancak belirli bir süre boyunca sistematik olarak çoğaltıldığında sonuç verecektir .
__
Hayalinizdeki nesneyle ilgili olan her şeye aktif bir ilgi duyduğunuzu ifade edin .
_ Dünyanızın katmanına nüfuz etmesine izin verecek şekilde gerekli tüm bilgileri
absorbe edin . _ En azından resmi olarak gerçek hayatta slaytınızı oynatmanıza
yardımcı olur . _ _ Mesela o pahalı mağazalarda nasıl seçim yapmak istediğinizi
pratik edebilirsiniz . _ _ _ _ Parayı düşünmeyin ve fiyat etiketlerine bakmayın çünkü
amaç paradan ziyade onunla satın alabileceğiniz şeylerdir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Sadece pahalı eşyaların yanında olmak , onların tadını hissetmek , sakince seçim
yaparak vakit geçirmek , etrafa bakmak ve sergilenen eşyaları değerlendirmek
yeterlidir . _ _ _ _ Tüm bunların kişisel alanınıza girmesine izin verin . Eşyalara sanki
ulaşılmaz bir lüksü temsil ediyormuş gibi değil , yakında satın almayı
planlıyormuşsunuz gibi bakın . _ _ _ _ _ Zaten malların sahibi olduğunuzu
varsayalım . Mağaza asistanlarının sizin potansiyel bir alıcı olduğunuzu düşünmesine izin verin .
Zevklerinde seçici olan bir alıcı rolü oynayın ( üstün olmamaya dikkat edin ) . _ _
Bu şeylerin dünyanızın katmanına girmesine izin vererek , onların size ait
olabileceği bir yaşam çizgisine yavaş yavaş uyumlanacaksınız . _ _ _ _ _
İstediğiniz şeylerin nasıl sizin olacağı konusunda endişelenmenize gerek yok . _
_ _ _ _ _ Eğer sahip olma arzunuzda kararlıysanız , dış niyet , siz nasıl olduğunu
bilmeden , asla şüphelenmeyeceğiniz bir yol bulacaktır . _ _ _ _ Bu olduğunda
şaşırmayın ; _ _ _ bunun bir tesadüf ya da tasavvuf gösterisi olduğuna kendinizi
inandırmaya çalışmayın . _ _ Şimdi tam olarak kimin söylediğini hatırlamıyorum : “
Tesadüf , imzasını bırakmak istemeyen Tanrı'nın takma adıdır ” . _ _ _ _
Hayalinizdeki dünyaya karşı en ufak bir hayranlık hissettiğinizde , bu duyguyu

aklınızdan çıkarın . _ _ _ _ _ _ _ Dış ve iç önem , kalp ve akıl birliğine giden yolda
engellerdir . _ _ Bu sizin dünyanız ve bu dünyada sizin için ulaşılmaz hiçbir şey
yok . _ _ Hayalinizdeki dünya neşeli ve aynı zamanda sıradan olmalı . _ _ _ _ _ Bir
şey size ait olduğunda , önemsiz görünür ve günlük bir niteliği vardır ; bu nedenle ,
rüyanıza karşılık gelen bir yaşam çizgisine uyum sağlamak için , sanki ona zaten
sahipmişsiniz gibi hissetmeniz gerekir . _ _ _ _ Sadece kendinizle dalga
geçmiyorsunuz , bilinçli olarak bir oyun oynuyorsunuz .
Rusya'da sayıları batının gelişmiş ülkelerine göre daha fazla olan yeni Rus
milyarderlerden daha iyi bir sahip olma isteği örneği olamaz . _ _ _ _ _ _ _ _ _
1980'lerin sonundaki perestroyka sırasında bazı hafif sıklet politikacılar , her şey
yolunda giderse sosyalist bir ekonominin derhal piyasa ekonomisine
dönüştürülebileceğine karar verdiler . _ _
özelleştirilecekti . _ _ O anın önemini anlayan ve yem sandığının hemen

yanında bulunanlar , hiçbir çaba ve insan gücü gerektirmeden hemen zengin
oldular . _ _ _ _ _ _ _ Sosyalist dönemde petrol , gaz , altın , elmas vb . gibi
devlete ait olan her şeyin yanı sıra çeşitli doğal , endüstriyel ve entelektüel
kaynaklar da bir anda küçük bir avuç oligarkın mülkiyetine geçti . _
Bir zamanlar ortak mülkiyet olan şey , artık milyonlarını kazanmak zorunda
olan gerçek milyarderlerin aksine işletme yönetimi eğitimi almamış küçük bir
avuç kişinin elindeydi . _ _ Kendilerini yem kutusunun yakınında bulanların tek
yapması gereken , ellerini uzatıp " Benim ! " diye bağırmaktı . _ _ ve ardından
yasal bir belgeyle mühürleyin .
Daha önce ortak olan mülk , hangi temele dayanarak bu seçkin bireyler
grubunun mülkiyetine geçti ? _ _ _ Rusya tarihindeki bu dönem elbette
benzersizdir , ancak o zamanlar etrafta hiçbir şey elde edemeyen birçok
yetenekli insan vardı ; _ _ _ _ _ peki neden bu birkaç kişi? Nihayet kaynaklara
ulaşan bireyler , kendilerine bu izni veren kişilerdi . _ _ _ _ _ _ Yeni keşfedilen
zengin azınlık hiçbir suçluluk duygusuna , vicdan azabına , şüpheye ya da
aşağılık duygusuna maruz kalmıyordu . Kendilerini hiçbir şekilde haketmiyorlardı
ve pahalı butiklerden alışveriş yaparken suçluluk duymak akıllarına gelmiyordu .
_ _ _ _ _ _ _ _ _ Sahip olma iradesine sahiplerdi ve bu yüzden tarafsız dış niyet
onlara istediklerini verdi ; _ _ ama yine de bu yaklaşımın mantıksız olduğunu
düşünüyorsunuz !
Hedefi Görselleştirmek
Kişisel hedeflere ulaşmak için önerilen Transerfing yöntemleri , sağduyunun
ve geleneksel dünya görüşünün ötesindedir . _ _ _ Bilinen tüm geleneksel
olmayan yöntemler arasında , kişinin hedeflerini görselleştirmesinin
Transerfing yöntemleriyle en çok ortak noktası vardır . Görselleştirme , hayal
gücünü kullanarak bir hedefin zihinsel resmini mümkün olduğunca ayrıntılı
bir şekilde oluşturmayı ve resmi zihninizde taşımayı içerir . _ _ _ _ _
Geleneksel dünya görüşü , görselleştirmenin zaman kaybı olduğunu söyler .
_ Doğrudur mesafeler hayallere dalmış oturanlar tarafından değil , yolda
yürüyenler tarafından kat edilir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Ancak , hedefin zihinsel bir
resmini hayal etmek , zaten farkında olduğunuz nedenlerden dolayı , hedefe
ulaşma süreciyle aynı belirleyici ağırlığa sahiptir . _ _ _ _ Olan _ _
Sadece yolda yürümek ortalama sonuçlara ulaşacak ve sağduyunun görkemine

kendi güzel katkısını yaparak herkesle aynı hayatı yaşayacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bunun tersine , Transerfing yöntemlerini emrinde bulunduran hacı , sağduyunun
ancak ' şans ' , ' tesadüf ' ve kaderin ' seçilmiş azınlığı ' kavramlarını kavrayarak
açıklamaya çalışabileceği türde sonuçlara ulaşma yeteneğine sahiptir . _ _ _ _ _ _
Sağduyu açısından bakıldığında , Transerfing her şeyi tersine çeviriyor gibi

görünüyor . _ _ _ _ Elbette aynı şey Transerfing açısından sağduyu için de
söylenebilir . _ _ _ _ _ _ _ Herkes gibi yaşamak istemiyorsanız ; _ _ _ _ _ vasat
başarılarla yetinmek istemiyorsanız ; _ _ _ _ _ _ Hayatı maksimum düzeyde
deneyimlemeye çalışırsanız o zaman bir Seyyahsınız . _ _ _ _ Transurfing'de
Seyyah , leydi talihin seçilmiş kişisi değil . _
Aksine , şans leydi Seyyah'ın tercihidir . _ _ Sağduyunun monolitini devirmeyi
başarırsanız istediğiniz her şeyi başarabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ Bu bulutların üzerinde
süzülmek anlamına gelmiyor ; _ tam tersi , dünyaya geri dönmek ve topraklanmak
anlamına gelir çünkü sağduyu dediğimiz şeyin büyük bir kısmı hiçbir şey değildir .
_ _ _ _ Bunun gerçeğini zaten birkaç kez görmüş olacaksınız ve daha pek çok sıra
dışı fikir sizi bekliyor . _ _
Görselleştirmenin neden her zaman istenilen sonucu vermediği sorusunun
yanıtını hâlâ vermemiz gerekiyor . _ _ _ _ _ Alternatif psikolojinin ve ezoterik olan
her şeyin kendini adamış takipçileri bile başarı için tamamen görselleştirmeye
güvenemez . Oldukça basit versiyonlardan daha karmaşık versiyonlara kadar
çeşitli görselleştirme teknikleri mevcuttur ve hepsi farklı derecelerde başarı ile
çalışır . _ _ Bazen çalışıyorlar , bazen çalışmıyorlar . _ _
Benim gibi siz de bu düzeydeki güvenilirliği yetersiz bulabilirsiniz ve bu nedenle ,
Transerfing'de kullanılan tekniğin biraz farklı olduğu konusunda sizi baştan temin
etmek isterim . _ _ _ Kurallara uygun uygulandığı sürece Transurfing hatasız bir
görselleştirme tekniği sunar . _ _ _ _ _
Üç yaygın görselleştirme tekniği türü vardır . Birinci tür rüyadır . _ _ Pratik
açıdan bakıldığında bu , görselleştirmenin en zayıf ve en güvenilmez şeklidir . _ _
Hayal kurmanın zararı yok ama dönüşüm açısından oldukça faydasız . _ _ _ _ _
Hayaller gerçekleşmiyor ! _ _ Kural olarak , hayal kurmayı sevenler aslında
hayallerinin gerçekleşmesini beklemiyorlar . _ _ _ _ _ _ Yaptıklarını düşünebilirler
ama derinlerde ya bunun gerçekten mümkün olduğuna inanmıyorlar ya da sahip
olma ve harekete geçme niyetinden yoksunlar . _ _ _ _ _ _
Hayalperestler , uzaklara baktıkları gibi rüyalarına da bakarlar . _ _ _ _ _ _
yıldızlar. Onlara gökyüzündeki kaleleri ima ettiğinizde , kabuklarını kapatan bir

istiridye gibi kapanıyorlar : “ Hayallerimi rahat bırakın ! ” _ _ _ _ _ Rüya görenin
amacını daha kesin bir şekilde tanımladığınızda , bunun aslında sadece rüya görme
süreci olduğunu , başka bir şey olmadığını görürsünüz . _ _ _
İkinci tür görselleştirme ise filmdir . _ _ Sinemada izlenen filmden değil , insanın
arzuları doğrultusunda zihninde izlediği filmden bahsediyorum . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
_ _ Bu sadece rüya görmekten farklıdır çünkü süreç bilinçli olarak başlatılır . _ Sahip
olma ve harekete geçme niyeti vardır ve üstlenilen eylemlerden biri , sanki bir film
izliyormuşsunuz gibi arzunuzun gerçekleştiğini görselleştirmeyi içerir . _ _ _ _
Örneğin , kendinize ait bir eviniz olsun istiyorsunuz ve hayalinizdeki evi her türlü
farklı şekilde , tüm detaylarıyla , yani tüm görselleştirme kurallarına göre hayal
ediyorsunuz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Muhtemelen zihninizde evin neye benzediğine dair çok
net bir resim olacak ve bu görüntüyü her gün aklınızda tutacaksınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bu görevi mükemmel bir şekilde yerine getirirseniz , arzunun gerçekleşmesini

beklersiniz , ancak tahmin edin , hayal ettiğiniz evin neredeyse aynısını veya
tamamen aynısını göreceksiniz , ancak bu aslında size ait olmayacaktır . _ _ _ _ _
Sipariş ettiğiniz şeyi aldığınız için başkasına ait bir ev olacak . _ _ _ _ Mükemmel
evinizi hayalinizde canlandırmak için özenle çalışırsanız ama ' garson'a evin size ait
olduğunu açıklamazsanız , ' garson ' siparişinizi kusursuz bir şekilde yerine
getirecektir . _ _ _ _ _ Konuyla ilgili kitaplarda öğretildiği gibi , görselleştirme sürecinin
kalitesiyle o kadar meşgul olabilirsiniz ki , en önemli şeyi unutabilirsiniz : evin sahibi
kim ? _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu , çoğu insanın bu tür görselleştirmeyi uygularken yaptığı
temel hatadır . _ _ _ Film , asla katılmayacakları bir film olarak kalıyor . Sonunda ona
bir dilencinin vitrine baktığı gibi bakıyorlar ! _ _ _ _ _ _
Üçüncü tip görselleştirmede kişi filmi sadece gözlemlemek yerine , filmde bir rol
oynar . _ _ _ _ _ Bu tür görselleştirme çok daha etkilidir . _ Görselleştirilen materyalde
aktif bir rol oynayarak düşünce enerjinizin parametrelerini ilgili yaşam çizgisine
ayarlarsınız . _ _ _ _ _ _ _ _ Örneğin amacınız yeni bir ev sahibi olmaksa , ona bir
tabloya bakar gibi düşüncelerinizle bakmanın hiçbir anlamı yoktur . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bir
tür sanal uyanık rüya yaratın . Eve girin , eşyalara dokunarak odalardan geçin ; _ _ _
_ şöminenin karşısındaki koltuğa çökün ve hissedin _ _ _ _ _
rahat sıcaklık ve duman kokusu ; ateşe birkaç kütük koyun ; _ _ _ mutfağa gidin ,
buzdolabına bir göz atın ve ne bulabileceğinizi görün . _ _ _ _ Rahat bir yatakta
uyumaya gidin . Kendinizi rahatlamış hissediyor musunuz ? Ailenizle birlikte
masaya oturun . _ _ Ev ısınma partisi yapın . Mobilyaları hareket ettirin . Bahçedeki
çimlerin ne kadar yeşil ve yumuşak olduğunu fark ederek dokunun . _ Biraz çiçek
dik . Favorileriniz neler ? _ Ağaçtan bir elma seç ve ye . _ _
Kendinizi evinizdeymiş gibi hissedin çünkü orası sizin eviniz . Ona acı çeken bir
hayalperestin gözleriyle , sanki elde edilemez bir şeymiş ya da uzak bir ihtimalmiş
gibi hayranlıkla bakmayın . _ _ Ev zaten senin ; _ sanki gerçekmiş gibi davranın . _
Yukarıda anlattığımız görselleştirme bildiğiniz gibi bir slaytı temsil ediyor . Bu
tür bir kayma konfor alanınızı genişletecektir ve zamanla kesinlikle gerçekleşecektir ,
ancak tam olarak ne zaman olduğunu kimse söyleyemez . _ _ Uzun süre
beklemeniz gerekebilir . _ _ _ Her şey slaytla nasıl çalıştığınıza bağlıdır . _ _ _ Eğer
tek yaptığınız bir süreliğine onunla oynamak ve sonra onu unutursanız , pek fazla
umudunuz kalmaz ; _ _ _ _ _ _ aslında mucize yoktur . _
Slaytla çalışırken aşağıdaki noktaları hatırlamak önemlidir . _ _ _ _ _ _ Birincisi ,
hedefinize olan tutkunuzu kaybederseniz , o da yok olur ve kendinizi bir hedef
uğruna çalışmaya zorlamak zorunda kalırsanız , kısa sürede ondan bıkacaksınız .
_ _ _ _ _ Eğer durum buysa , slayta gerçekten ihtiyacınız olup olmadığını kendinize
sormalısınız . _ _ _ _ _ İkinci olarak , dış niyetin kaymaları hemen ortaya
çıkarmadığını hatırlamakta fayda var . _ Sizi yavaş yavaş hedeflenen yaşam
hatlarına yaklaştırır . _ _ Sabır ve azim gerektirir .
Azim yalnızca ilk aşamalarda önemlidir . _ _ Slaydı görselleştirmek bir alışkanlık
haline geldiğinde , egzersizi yapmayı hatırlamak için kendinizi zorlamanıza gerek
kalmayacak . _ _ _ Son olarak , hedefin kendisi kişisel hedefiniz değil de sarkaçlarla
karışık bir hedefse , bunu başarmak için gerekli olan kalp ve zihin arasında gerekli
birlik durumunu yaratamayacaksınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Önümüzdeki bölümlerde bunun hakkında daha fazla konuşacağız . _ _ Hedefinize
tüm kalbinizle ulaşmaya çalışırsanız , slaytın görselleştirilmesi kesinlikle sonuç
getirecektir . _ _ _ _ _ _ _ Gerçek sahip olma isteğini edindiğinizde , dışsal niyet
amacınızı gerçekleştirmenin bir yolunu bulacaktır . _ _ _ _
Slaydın Transerfing'deki görselleştirme yönteminin tamamını temsil ettiğini
düşünüyorsanız yanılıyorsunuz . _ _ _ _ _ _ En yüksek kalitedeki bir slaydın bile
gerçekleşmesi uzun zaman alabilir , özellikle de hedef mevcut yaşam çizginize
göre alternatifler alanının oldukça uzak bir sektöründe bulunuyorsa . _ _ _ _ _ _ _ _
Ancak hedefe ulaşma süreci Transerfing görselleştirme tekniği yardımıyla

hızlandırılabilir . _ _ _ _ _ _ _ Yakında bunun ne olduğunu öğreneceksiniz . _
Süreci Görselleştirme
Bu görevi biraz pratik edelim ve asıl amacınızın zengin olmak olduğunu hayal
edelim . _ _ _ Bu hedefe ulaşmak için içi notlarla dolu bir çantayı gözünüzde
canlandırma alıştırması yaparsınız . _ _ Alıştırmayı üçüncü görselleştirme türünün
tüm kurallarına göre nispeten uzun bir süre boyunca yaparsınız . _ _ _ _ _ _ _
Bu uygulamanın sonucu ne olacak ve ne zaman kendini gösterecek ? _ _ _
Cevap , hiçbir zaman sonuç alınamayacağıdır . _ _ _ Bu egzersizi hayatınızın geri
kalanı boyunca her gün uygulayabilirsiniz ve en iyi ihtimalle , büyük olasılıkla
filmlerde , bavullarla dolu paranın çekildiğini biraz daha sık göreceksiniz . _ _ _ _ _
Hazineyi bulma veya piyangoyu kazanma şansınız çok zayıf ve kim şansa
güvenmek ister ? _ _ _ _ _ _
Sonuçta , neden sürekli olarak kutuyu açtığınızı , parayı çıkardığınızı , notları
yeniden düzenlediğinizi , onlara vurduğunuzu ve hepsini yediğinizi merak
edeceksiniz ! _ _ _ _ _ _ _ Üçüncü tip görselleştirme bir filmden daha fazlasıysa
sorun nedir ? _ _ _ _ _ _ Peki ya o çok güçlü dış niyet ?
Transerfing açısından bakıldığında , yukarıda gösterilen görselleştirme örneğini
baltalayan iki hata vardır . _ _ _ _ _ Birincisi , gerçek hedefinizin aslında parayla
dolu bir çanta olmamasıdır . _ _ _ _ Para bir özelliktir , bir araç ve kesinlikle bir
amaç değildir . Daha sonra kişisel hedefler hakkında daha fazla konuşacağız .
Şimdilik ilerlemeye devam edeceğiz . _ İkinci hata ise , dikkatinizi nihai hedefe
yoğunlaştırmanın , o hedefe ulaşmaktan yalnızca bir adım uzakta olmadığınız
sürece sizi o hedefe doğru ilerletmeyeceğidir . _ _ _ _ Elbette konfor alanınız
genişleyecek ve dış niyet yavaş yavaş etkisini göstermeye başlayacak ama siz
buna yardımcı olmuyorsunuz . _ _ _ En azından bir ayağınızı diğerinin önüne
koymalısınız . _ _ _ _ Ancak yine de , görselleştirmenin yanı sıra eyleme de
geçmeniz gerektiği gerçeği burada mesele değil çünkü biz hâlâ görselleştirme
pratiğini tartışıyoruz . _ _ _ _ _
Şimdiye kadar deneyimler size eğer bir şeyi başarmak istiyorsanız tüm
düşüncelerinizi ve çabalarınızı hedefinize odaklamanız gerektiğini söylüyordu . _ _ _ _ _ _ _
Artık bu fikri unutmalısınız . _ _ Başlangıçta söz verdiğim gibi , Transurfing
şüphesiz işe yarıyor ancak yaygın olarak kabul edilenleri bırakmalısınız . _ _
Daha geleneksel bir bakış açısından biraz inanılmaz görünebilecek fikirleri ve

yenilerini kucaklayın . _ _ _
Transerfing'deki görselleştirmenin diğer görselleştirme tekniklerinden temel
olarak ne kadar farklı olduğunu açıklayacağız . _ Bildiğiniz gibi arzu , dikkatin bir
hedefe yoğunlaşmasıdır . _ _ _ Niyet , dikkatin hedefe doğru harekete
yoğunlaşmasıdır . _ _ _ Herhangi bir eylemin arkasındaki itici güç arzu değil
niyettir . _ Dolayısıyla sizi hedefe doğru yönlendiren şey , hedefin kendisi üzerinde
düşünmek yerine , hedefe doğru ilerleme sürecini görselleştirmektir . _ _ _ _ _
Niyetin gerçekleşmesi bir süreçtir , tek bir çerçeveye sabitlenmek değil , ancak bu
elbette hedefin zihinsel resmin bir parçası olamayacağı anlamına gelmez . _ _ _ _
_ _ Hedefin zihinsel resmi , süreç olan merkezi odağa arka plan görevi görmelidir .
______
Sürecin görselleştirilmesi , hedefin görselleştirilmesinden , niyetin arzudan

farklı olduğu kadar farklıdır . _ _ _ _ _ _ Arzu etkisizdir . Kolunuzu kaldırma örneğine
bir kez daha dönüyoruz . _ _ _ Kolunuzu kaldırmak istediğinizi hayal edin . _ _
Öncelikle kolunuzu kaldırmak istediğinizi ve bu arzunun sonucunu , yani kolun
yukarıda olmasını düşünün . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Şimdi kolunuzu kaldırın . _ İlk aşamada arzu güçlüdür ama hiçbir şey olmaz . _
Sadece arzu gerçeğinin bir ifadesi ve hedefin zihinsel bir resmi vardır - kaldırılmış
kol . _ _ _ _ _ İkinci aşamada niyet eylemdedir ve kol kaldırılmış pozisyonda kaldığı
süre boyunca etkili olmaya devam eder . _ _ _ _ _ _ _ _ Bu süreçte hedef , kişinin
ulaşmaya çalıştığı nihai görüntü olarak anlaşılır ancak dikkatin özellikle hedefe
ulaşma sürecine yoğunlaşması gerekir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Son olarak , bir şeyi
arzulamak , kendini istenilen hedefe varmış olarak hayal etmek ilk aşamalarda
yeterlidir , ancak daha ileriye gitmek için hareket etmek ve somut bir süreç
yürütmek gerekir .
Bu yorumlar önemsiz görünebilir , ancak bizi çıkarmaya sevk ettikleri sonuca

bir bakın : hedeflerinizi görselleştirmek arzunun işidir ve sizi hedefinize bir adım
bile yaklaştıramaz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Görselleştirmeniz etkili bir şekilde sahte bir
çalışma olacaktır .
Transurfing'de görselleştirme uygulaması , niyetin gücü çalıştığı için hedefe er
ya da geç ulaşılması gerektiği ilkesine dayanarak , hedefinize doğru ilerleme
sürecinin zihinsel bir resmini hayal etmeyi içerir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Hedefe doğru
hareket gerçekleşmiyor _ _ _ _ _
rüyalardaki kadar hızlı uyanıyorum ama yine de somut bir hareket var . _ _ “
Geçmişe Doğru ” bölümünü okursanız , yaşam çizgileri boyunca hareketi görmeyi
bile öğreneceksiniz . _ _ _ _
Her ne yapıyorsanız yapın , eğer uzun bir süreç içeriyorsa , süreci görselleştirmek
size yardımcı olacaktır . Bu tür görselleştirme yöntemi , nihai hedefin henüz
belirgin hatlara ulaşmadığı yaratıcı çalışmalarda özellikle faydalıdır . _ _ _ _ _ _ Bu
bağlamda sürecin görselleştirilmesinden ne anlaşılmalıdır ? _ _ _ _ _ Bir sanat eseri
üzerinde çalışıyor olabilirsiniz ve bu eserin taşımasını istediğiniz genel nitelikler
hakkında bir fikriniz olabilir ancak bunun tam olarak nasıl sonuçlanacağını henüz
bilmiyor olabilirsiniz . _ _ _ _ _ Çalışmanıza ara verdiğinizde , yarattığınız parçanın
sürekli geliştiğini hayal edin . _ _ _ _ _ _
Bugün bazı detayları tamamlıyorsunuz ; yarın birkaç yeni dokunuş eklemeyi
planlıyorsunuz . _ _ Yaratılışınızın daha da dönüşüme uğradığını kendi kendinize
hayal edin . _ _ Ona sürekli yeni nitelikler veriyorsunuz ve gözlerinizin önünde bir
sanat eserine dönüşüyor . _ _ _ _ _ _ Sen memnunsun ; Bebeğinizin sizinle birlikte
büyümesini izleyerek yaratıcı sürece dalmış olursunuz . _ Her durumda neyi
görselleştirmeniz gerektiğini otomatik olarak bileceksiniz . _ İşin sırrı , parçanızın
doğasını düşünmenin ötesine geçerek onun doğuş , gelişme ve mükemmellik
sürecini hayal etmektir . _ _ _ _ _ Zihinsel resminizde yaratımın ya da sanatsal
eserin kendi kendini boyayacağını , heykel yapacağını ya da inşa edeceğini
varsaymanın hiçbir anlamı yok . Onu yaratan sizsiniz ve parça sizin elinizde
mükemmelliğine ulaşacaktır . _ _ _ _ _ _ Bir sanatçı, eserini aynı anda yaratır ve
ona hayranlık duyar .
Bunun mükemmel bir örneği , bir annenin büyürken çocuğuna nasıl baktığıdır .
_ _ _ _ _ Bir anne çocuğunu besliyor , yatağına yatırıyor ve minik bebeğinin her
geçen gün büyümeye devam ettiğini hayal ediyor . _ _ Bir yandan çocuğuyla
ilgileniyor , bir yandan da onun güzelliğine olan hayranlığını sürekli teyit ediyor . _ _
Anne çocuğuyla oynuyor , ona sürekli talimat veriyor . _ Okula başlamayı
öngörerek çocuğunun entelektüel gelişimini düşünüyor . _ _ _ Gördüğünüz gibi
anne , çocuğuyla ilgili olarak nihai sonuca odaklanmaktan ziyade devam eden bir
süreci aynı anda yaratıp görselleştiriyor . _ _ _ _ _ _ _ _ Anne sadece çocuğunun
gelişimini gözlemlemez . _ _ _ Her zaman çocuğun gelişimini ve nasıl bir insan
olacağını hayal ederek bunda yer alır . _ _ _ _ _
Eğer yarattığınız şey bir bilgisayar programıysa , her gün işinizi bitirdiğinizde
programın giderek daha da büyüdüğünü hayal edin . _ _ _ _
etkili ve kullanımı daha kolay ve ertesi gün yeni geliştirmelerle herkesi nasıl etkileyeceğinizi
öğrenin . _ _
Öte yandan bir iş projesi üzerinde çalışıyorsanız , aniden yenilikçi fikirlerin aklınıza geldiğini
ve her gün benzersiz teklifler sunduğunuzu hayal edin . _ _ _ _ _ _ Projenizin büyümesini
gözlemleyin ve en iyi profesyonel standartların bir örneğine dönüştürüldüğünden emin olmak
için kendinize izin verin . _ _ _ _ _ _ _
Vücudunuzla çalışıyorsanız , bir annenin çocuğunu beslediği gibi onu besleyin . _ _ _ _

Vücudunuzun yavaş yavaş mükemmel bir form kazandığını hayal edin . Ona iyi bakın , eğitin
ve daha sonra vücudunuzun daha sıkı görünmesini sağlayacak şekilde daha fazla kas
geliştirdiğinizi hayal edin .
Odak noktası ne olursa olsun süreci görselleştirin . Projenizin tamamlanacağı araçları
gözünüzde canlandırın . _ _ _ _ Nihai sonucu düşünmek konfor alanınızın sınırlarını
genişletecektir ve dolayısıyla bu anlamda değerlidir , ancak hedefinize doğru ilerleme sürecini
görselleştirmek dışsal niyet çalışmasını önemli ölçüde hızlandıracaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Hedefinizin nasıl gerçekleştirilebileceğini henüz bilmiyorsanız endişelenmeyin . _ _ _ _ _ _ _ _

Slaydınızı sakin ve sistematik bir şekilde görselleştirmeye devam edin . Hedef , konfor
alanınızın sınırlarına kolayca uyduğunda , dış niyet size bir araç sunacaktır . _ _ _ _ _ Hedefinize
ulaşmanın bir yolunu nasıl bulacağınız konusunda strese girmek için acele etmenize gerek
yok . _ _ _ Önemini bir kenara bırakın ve alternatiflerin akışına güvenin . Slaydı izleyin ; onu
yaşayın ve otomatik olarak doğru türde eylemi gerçekleştireceksiniz . _ _
Yöntem , süreci görselleştirmekle de bitmiyor . _ _ _ Alternatif uzayın maddi farkındalığı

reçine gibi hareketsizdir ; bu nedenle , bir mesih gibi dış niyet konusunda ustalığa sahip
değilseniz , geçişin kademeli olarak gerçekleşmesi gerekir . _ _ Yavaş yavaş sadece sürekli
değil , aynı zamanda aşamalı olarak anlamına gelir . Transerfing'de görselleştirmenin bir
başka yönünün sırrı da burada yatıyor . _
Transfer Zincirleri
Kişisel hedefinizin gerçekleşmesi mevcut koordinatlarınızdan oldukça uzaktaki yaşam
çizgilerinde yatıyorsa , enerjinizi doğrudan bu yaşam çizgilerine uyarlamanız neredeyse
imkansızdır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Örneğin , bir sınava girmeyi planlıyorsanız ancak ilgili konu
hakkında kesinlikle hiçbir bilginiz yoksa _ _ _ _
ne olursa olsun , sınavı başarıyla geçeceğiniz bir yaşam çizgisine enerjinizi

uyumlayamazsınız . _ _ _ _ _ _ _ İlgili konu hakkında hiçbir şey bilmiyorsanız , tek
bir soruya vereceğiniz cevabı görselleştiremezsiniz . _ _ _ _ _ _ _
Mevcut konumunuzdan gelecekteki hedefinize giden yol , zamansal anlamda
olmasa da oldukça uzun olabilir . _ _ _ _ _ _ _ _ Değişmesi gereken yalnızca
konumunuz değil , aynı zamanda düşünme biçiminiz , tavrınız ve hatta belki de
karakterinizdir . _ _ _ _ Yolda yürümeden , enerjinizin parametrelerini herhangi bir
kesinlik düzeyine ayarlayamazsınız . _ _ _ _ _ _ _
Çok uzaktaki bir hedefe doğru ilerleme sürecini görselleştirmeye çalışırsanız ,

ileri atlayıp olayları aceleye getirme eğiliminde olabilirsiniz ; bu da etkisizdir ve
hayal kırıklığı ve sıkıntıya yol açar ve bu da size karşı dengeli güçler oluşturacaktır .
_____
Uzak geleceğin zihinsel resmini aklınızda tutarak istediğiniz sıklıkta slayt
oynatabilirsiniz ; _ _ _ _ _ _ _ _ _ herhangi bir zararı olmayacaktır , ancak yolun doğal
olarak bir süre boyunca ilerlemeyeceğiniz bir kısmı boyunca ilerleme sürecini
gözünüzde canlandırmak , sonunda kaybolmanıza neden olabilir . _ _ _ _ _ _ _ _
Dolambaçlı bir nehre doğru ilerlemeniz gerektiğini hayal edin . Eğer seçeneğiniz
olsaydı , tekneyi arkanıza çekip nehrin dolambaçlı kıvrımlarından kısa bir yol kat
etmek yerine nehir kıyısı boyunca yürümez miydiniz ? _ _ _ _ _ _
Eğer hedefe kademeli olarak ulaşılması gerekiyorsa , isteseniz de istemeseniz
de , ona doğru giden tüm farklı aşamalardan geçmek zorunda kalacaksınız . _ _ _ _
Örneğin herhangi bir alanda bir çırpıda profesyonel olamazsınız . _ _ _ _ _ Önce
eğitiminizi bitirmeniz , sonra iş bulmanız , mesleki becerilerinizi geliştirmeniz vb .
gerekir . Alternatifler alanında bir hedefe giden bu ardışık yola transfer zinciri
denir . _ _ _ Zincirdeki her halka ayrı bir aşamayı temsil eder . Bireysel aşamalar
bir zincir halinde birbirine bağlı olduğundan , bir önceki aşamayı tamamlamadan
herhangi bir aşamaya geçmek imkansızdır . _ _ _ _ _ _ _ Örneğin üniversitedeki ilk
eğitiminizi bitirmeden yüksek lisans yapamazsınız . _ _ _ _ _
Bir transfer zincirindeki her halka , alternatifler alanının birbirine bağlı ve

nispeten homojen sektörlerinden oluşur . _ _ _ Hedefe giden yol transfer
zincirlerinden ve alternatif akışından oluşur . _ _ _ _ _ Alternatifler alanı doğası
gereği düzenli bir yapıdır ; bu , hedeflerinize giden yolu düzensiz bir şekilde
yaratmaya çalışırsanız onlara asla ulaşamayacağınız anlamına gelir . _ _ _ _ _ _
Bunu zaten biliyorsunuz , düzeni bozmamak için . _ _
dengeyi kaybederek ve alternatif akışı hissini kaybederken aşırı potansiyel yaratmamaya

dikkat etmelisiniz ; _ _ _ _ _ ellerinizi suyun yüzeyine vurmayın ; _ _ _ _ _ _ ve akıntıya
karşı savaşmayın . _ _ Geriye bir kural daha kalıyor , o da hedefinize doğru ilerleme
sürecini yalnızca mevcut aşamanızda görselleştirme pratiği yapmaktır . _ _ _ Nihai
sonucu istediğiniz sıklıkta bir slayt şeklinde resmedebilirsiniz , ancak süreç yalnızca
transfer zincirindeki mevcut bağlantınız bağlamında hayal edilmelidir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
_ _ _ _ Acele etmeye gerek yok . _ Her şey doğru zamanda olur .
Artık Transerfing yönteminde görselleştirmenin son tanımını , transfer zincirindeki

mevcut bağlantınızın gerçekleşme sürecini zihinsel olarak resmetmek olarak verebiliriz .
_ _ _ _ _ _ _ Bir görüntüyü zihinsel olarak canlandırmak , düşünceyi gerekli yöne
yönlendirmeye yardımcı olur . Düşüncelere birazcık itilirse , hem senaryoda hem de
rüyada kendi ivmeleriyle devam edeceklerdir . _ _ _ _ _ _ _ _ Amaca , bağlantının
gerçekleşme sürecini hem düşüncede hem de eylemde yaşayarak ulaşılır . _ _ _
Gördüğünüz gibi yaklaşım aslında oldukça basittir . _ _ _ _ Kişisel transfer zincirinizdeki

ayrı halkaları belirlemek zor değil . _ _ _ _ _
Peki ya hedefe doğru hareketlerin sırasını henüz bilmiyorsanız ya da hedefinize hangi
yollardan veya araçlarla ulaşabileceğiniz konusunda hiçbir fikriniz yoksa ? _ _ _ _ _ _ _ _
_ Endişelenme . _ Aşağıda gerçekleştirebileceğiniz adımları tekrarlayacağız . _ _ _ _
Hedefinizin nasıl gerçekleşeceğini henüz bilmiyorsanız endişelenmeyin ; _ _ _ _ _ _ _
_ slaytınızı sakin ve sistematik bir şekilde görselleştirmeye devam edin . Konfor
alanınızın sınırları hedefi kucaklayacak kadar genişletildiğinde , dışsal niyet ona
ulaşmak için uygun bir yol sunacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ Hedefinize ulaşmanın doğru yolunu
bulma konusunda strese girmenize gerek yok . _ _ _ _ Slaydın kendisi sizi gerekli
eylemleri otomatik olarak , hatta bilinçaltınızda yapmaya teşvik edecektir . Önemini
ortadan kaldırın , sakin olun ve alternatiflerin akışına güvenin .
Burada işaretlerle ilgili birkaç kelime daha eklemek istiyorum . _ _ Hedefinize ulaşma
olasılığına işaret edebileceğine inandığınız bir işareti yorumlarsanız , işaretlerin
yalnızca transfer zincirindeki mevcut bağlantınızla ilgili olduğunu ve nihai hedefle
yalnızca çok zayıf bir bağlantısı olduğunu bilmelisiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Başka bir
deyişle göstergeler yalnızca o anda yürüdüğünüz belirli yolla ilgilidir . _ _ _ _ _ Transfer
zincirindeki mevcut bağlantıyla ilgili herhangi bir şeyle ilgili işaretleri yorumlayabilirsiniz .
_ _ _ _ Ancak mevcut yaşam çizginizi hedef hattınızdan birkaç zincir ayırıyorsa , bu
işaretler _ _ _ _
algılanan hedefin kendisi için gösterge görevi görmeyecektir . _ _ Bu , uzak bir hedefi
simgeleyen işaretlerin var olmadığı anlamına gelmez ; _ bu sadece onları mevcut
konumunuzdan yeterince güvenilir bir şekilde yorumlayamayacağınız anlamına gelir . _ _ _
_ _ Transerfing'de , iç sesten gelen olumsuz yanıt haricinde işaret yorumlama , kişinin
kullanabileceği en az güvenilir teknik olarak kabul edilir , bu nedenle bunlara çok fazla
anlam yüklemeniz önerilmez . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Geriye sadece üçüncü tür görselleştirmenin Transerfing'deki yerini ve hedefe dayalı

görselleştirme tekniklerini uygulamaya değer olup olmadığını açıklığa kavuşturmak kalıyor .
_ _ _ _ Cevap kesindir . _ Hedefe dayalı görselleştirmeyi uygun olan herhangi bir biçimde
uygulamak önemlidir . _ _ _ Hedef , konfor alanının sınırlarını genişletmeye ve düşünce
enerjinizin frekansını hedef yaşam çizgisine ayarlamaya yardımcı olacak bir slayt şeklinde
zihinde tutulmalıdır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu , üçüncü tip görselleştirmenin yegane işlevidir . _
Buna karşılık , hedef yaşam çizgisine fiziksel geçiş , Transerfing'in gücüyle , yani hedefe
doğru ilerleme sürecinin görselleştirilmesiyle gerçekleştirilir . _ _ _ _ _ _ _ Süreci
görselleştirerek kişisel , içsel niyetinizi dışsal niyetle birleştirirsiniz . _ _ _
ÖZET
İllüzyonlar fantezinin sonucu değil, farklı bir gerçekliğin algılanmasıdır.
Maddi dünyada bulunan insanlar diğerlerini algılama yeteneğine sahiptirler.

gerçekler.
İçsel inançlar kişinin nesnel algısını çarpıtabilir.

dünya.
Slayt, başkalarının da kendi zihninizde taşıdığı bir şeydir.

değiller.
Slaytlar gerçek gerçeklik algısını bozar.

İnsanların projeksiyonlarını etraflarındaki diğer insanlara asma eğilimi vardır
onlara.
Tüm slaytların temelinde önem yatmaktadır.

Önem ortadan kalktığı anda slaytın varlığı da sona erer.
Dış niyet yavaş yavaş ama tutarlı bir şekilde niyetin içeriğini gerçekleştirir.
slayt.
Kendinizle savaşmayı bırakın ve dikkatinizi olumsuzdan olumluya çevirin.
Hem kalbinizi hem de zihninizi memnun eden olumlu bir slayt oluşturun.
Slaydınıza her seferinde daha sık bakın ve onu daha fazla şeyle süsleyin
detay.
Başka birinden kopyalanan bir görüntüyü asla slaytınızda göstermeyin.

kişi.
Kendinize mutlak en iyiyi hak etme lüksüne sahip olma isteğinizi .
tetiklemeyen hiçbir şeyi asla almayacaksınız.
Sahip olma arzusu, istediğinizi hak ettiğinize ve bunun sizin seçiminiz
olduğuna dair değişmez bilgidir.
Olumlu slaytlar, daha önce mantıksız görünen şeyleri de içerecek şekilde
konfor alanınızın sınırlarını zorlamanıza yardımcı olur.
Slayta yalnızca bir resimmiş gibi davranmayın; onu yaşa, en azından
sanal dünya.
Hayalinizdeki dünyayla ilgili her türlü bilginin içeri girmesine izin verin.
Sizi hedefinize doğru yönlendiren, sonucun üzerinde düşünmek değil, sürecin
görselleştirilmesidir.
Sonucu düşünmek yerine doğum ve büyüme sürecini hayal edin.
Transerfing'de görselleştirme, transfer zincirindeki mevcut bir bağlantının

gerçekleşme sürecinin zihinsel imajına odaklanma eylemi olarak
anlaşılmaktadır.
Hedefinize nasıl ulaşacağınız net değilse, bunun yerine slaydı görselleştirmeye
odaklanın.
Slayt sizi gerekli yöne götürecektir.
Bölüm IX. KALP VE ZİHİN

Ruh dünyaya bir çocuğun elleriyle güven içinde uzanarak gelir . _ _
silâh.
Niyet Rüzgarı
Herkes daha sonra bir kişilik geliştiren bireysel , benzersiz bir yaratık
olarak doğar . Düşünceler, bilgiler, inançlar, alışkanlıklar ve hatta karakter
yavaş yavaş plak tabakaları gibi birikir . Benliğin bu parçalarının birdenbire
ortaya çıkmadığı açıktır , fakat yine de bizden köken olarak ne var ? _ _ _
Gerçekten hepimiz tamamen temiz bir sayfa olarak başlayabilir miydik ? _
Bir an için tamamen temiz bir sayfa olmayı deneyin . Gözlerinizi kapatın ve
zihinsel gevezeliği bırakın . _ Karanlığı düşünürseniz kısa bir süre
düşünmemeyi başaracaksınız . _ _ _ _ _ _ _ _ Bir an için zihniniz tamamen
boş olacak ama yine de bu anda kendiniz olmaktan vazgeçmiyorsunuz . _ _ _ _
Zihnin faaliyeti geçici olarak durdurulur ancak benliğin bütünlüğü duygusu
kalır . _ _ _ _ _ _
Gerçekte siz olduğunuzu nasıl açıklarsınız ? _ _ _ _ Kişisel kimliğe dair
farkındalık genellikle kişinin toplumdaki konumundan kaynaklanır . _ Ancak
bir an için sosyal çevrenin kaybolduğunu ve Kozmos'un boş alanında öylece
asılı kaldığınızı hayal edin . _ _ _ _ _ _ _ Dünya yok , güneş yok , geçmiş yok ,
gelecek yok ; sadece siyah bir boşluk. Diğer her şey ortadan kayboldu .
Geriye kalan tek şey sensin . Peki eski kişiliğin ne olacak ?
Bütün bilgi ve düşünceler, görgü, alışkanlıklar, arzular, korkular, karakter
ve arayışlarınız önceki ortamınıza bağlıydı . _ _ Benlikten geriye ne

kalacaktı ? _
Bu soruyu akıl çerçevesinde tartışmak zordur , ancak ruhun varlığının ezeli
teması üzerine bir tartışma bu kitabın kapsamını ve amacını aşmaktadır . _ _ _ _ _
_ _ _ _ _ _ _ _ Aynı zamanda çok zaman alır ve hiçbir sonuç vermez . _ _ _ İnsan
ruhunun varlığı konusu da Transerfing'in amaçları açısından özel bir öneme sahip
değildir . _ _ _ _ _ Ruha ya da sizin tercih ettiğiniz deyimle bilinçaltına inanmak size
yakışabilir . _ _ _ _ _ _ Ruhun ebedi doğası kavramına katılabilirsiniz veya
katılmayabilirsiniz , ancak insan ruhunun bilinç ve bilinçdışından oluştuğu
tartışılmazdır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Daha önce tüm bilinçli deneyimlerin zihin olarak adlandırılacağı ve

tüm bilinçdışı deneyimlerin kalp veya ruhla ilgili olduğu konusunda
anlaşmıştık . _ _ _ _ _ Basitlik ve pratik amaçlar uğruna , duyguların
birinciyle , düşüncelerin de ikinciyle ilişkili olduğunu öne sürerek kalp ile
akıl arasında kaba bir ayrım yapmamız yeterlidir . _ _ _ _ _ _ _ _ Sevinç ,
açıklık ve ilham halleri kadar , bunalım ve bunalım halleri de kalbin iç
hislerine bağlıdır . _ _
Zihin tamamen sınırlayıcı algıları ve inançları dayatan sarkaçların gücü
altındadır . _ _ _ _ İnsan özgürlüğünün kapsamı sarkaçların izin vereceği ölçüde
daraltılmıştır . _ _ _ Bu , insanların neden dünyadaki konumlarını yanlışlıkla
hizmetkar veya efendi olarak tanımlama eğiliminde olduklarını açıklayabilir . _ _
Transerfing açısından bu konumların hiçbiri doğru değildir ; _ _ _ _ _ Çünkü insan ,
okyanustan kısa bir süreliğine uçup gelen bir damladan başka bir şey değildir .
an.
Bir okyanus dalgası çarptığında oluşan deniz serpintisi , doğum ve
ölümün iyi bir örneğidir . _ _ _ Dalgalardan ayrılan bir su damlası ,
okyanusla birlik yaşayamaz ve ondan enerji alamaz . _ _ _ _ _ _ _ _ Bireysel
sprey damlası , sulara geri düşene ve birlik farkındalığı yeniden sağlanana
kadar , ayrı ayrı var olduğunu ve okyanusla hiçbir ortak yanının olmadığını
düşünür . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu noktada damla okyanusla tek bir bütün
halinde birleşir , çünkü aslında aynı elementten , yani sudan oluşurlar . _
____
Tek bir su parçacığı çeşitli biçimlerde olabilir . _ Bir damla , bir kar
tanesi, bir buz saçağı veya bir buhar bulutu olabilir . Biçim farklı ama öz
aynı . _ _ _ Parçacık kendisinin aynı olduğunu hatırlamıyor _ _ _ _ _ _
okyanus . Damla , kar tanesi veya buhar bulutu şeklinde var olduğuna ve
okyanusun dalgalar , köpükler , serpintiler , buzdağları , akıntılar ve durgunluktan
oluştuğuna inanır . _ _ _ _ _ Parçacığın suyun tüm bu dışsal tezahürlerinde var olan
ortak özü görmesi çok zordur . _ _ _ _ _ _
Tanıdık olmasına rağmen temel toplumsallık hala anlaşılması zor .
Konuyla ilgili İncil metinleri , zihnin çarpıtılmasıyla renklenen gerçeği ortaya
koymaktadır . _ _ _ Tanrı'nın insanı kendi suretinde ve benzerliğinde yarattığı
ifadesi doğrudur , ancak bu gerçek normalde çarpıtılır . _ _ _ Tanrı herhangi bir
şekle bürünebilir ama O'nun özü bir başı , iki eli ve iki ayağı olması gerçeğinde
yatmıyor . _ _ Eğer Tanrı'yı okyanusla , bireyi de damlayla karşılaştırırsanız her ikisi
de aynı öze , yani suya sahiptir . _ _ _
Ölüme yakın deneyim yaşayan kişilerin ifadesine göre , ölüm ruha yaklaştığında ,
Kozmos'la birlik hissinden kaynaklanan , anlatılamaz bir dinginlik ve mutluluk
yaşarlar . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bir anlamda damla okyanusa geri dönmüş ve okyanusla aynı maddeden
oluştuğunu bilerek gerçek özünün farkındalığını yeniden keşfetmiştir . _ _ _ _ _ _ _
_ _ _ _ O anda okyanusun tüm enerjisi damlanın içinden geçer . _ _ _ _
İnsan uygarlığı tarihi boyunca insan her zaman evrenle bir bağlılık duygusu
aramıştır . _ _ Manevi mükemmellik peşinde koşan tüm dini okullar , sonuçta ,
aydınlanmaya ulaşmak , dünyayla birlik duygusunu deneyimlemek , ayrı bir öz
olarak benliğin farkındalığını kaybederek enerji okyanusunda erimek gibi aynı
hedef için çabaladılar . _ _ _ _ _ _ _ _
Aydınlanmış bir üstad , Evrenin tüm enerjisini emrinde tutar . _ _ _ Kendileriyle

sonsuzluk arasında temel bir fark görmüyorlar . _ Düşünce enerjileri okyanusun
enerjisiyle rezonansa girer . _ _ _ _ _ O zaman aydınlanmış kişinin niyeti , dünyayı
yöneten güçlü ve anlaşılmaz güç olan dış niyetle özdeş hale gelir . _
Bir uçurtma doğru şekle sahip olduğunda hava akımları boyunca tırmanacaktır . _ _ _
Aynı şekilde dış niyet rüzgârı da kişiyi yukarıya kaldırır ve onu düşünce enerjisinin
niteliğine uygun bir alana taşır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Uzayda bilinçli bir şekilde
seyahat etmek için , hava veya su akımlarını hissettiğiniz kadar , dışsal niyetin
rüzgarını da net bir şekilde hissedebilmeniz gerekir . _ _ _ _ _
Kişi kendi özünün ve okyanusla birliğinin doğasının bilincine varıncaya kadar ,

dışsal niyetin işleyişi onun kavramasının ötesinde olacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _
Aydınlanmaya ulaşma görevini kendimize koymayacağız çünkü bu çok zor bir
görev olacaktır ve her halükarda kişisel hedeflerinizi gerçekleştirmek için gerekli
değildir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Tibet'te saklanıp meditasyon yapmanıza gerek yok .
_ _ _ _ Transurfing , dış niyetinizi , belki küçük bir dereceye kadar , ancak yine de
arzularınızı gerçekleştirmeye yetecek kadar kişisel iradenize zorlamanıza olanak
tanıyan bir boşluk sağlar . _
Kaçak ilkesi nispeten basittir . _ _ _ Zihnin iradesi vardır ancak dış niyetleri
yönetme yeteneğine sahip değildir . _ Kalp ise dış niyetle birliği deneyimleyebilir
ama iradesi yoktur , kontrolsüz bir uçurtma gibi alternatifler arasında uçar . _ _ _
_ _ _ _ Kalp ve akıl arasında birliğin sağlanması , dış niyetin iradenizin kontrolüne
geçmesi için yeterlidir . _ _ _
Kalp ve zihin arasında uyumlu bir bağlantı oluşturmak zor ama yine de gerçekçi
bir şekilde başarılabilir bir iştir . Daha önce gördüğümüz gibi , bilinçli zihnin
iradesine karşı çalışmak ve en kötü beklentilerimizi gerçekleştirmek söz konusu
olduğunda dış niyetin etkisi oldukça somuttur . _ _ _ _ _ Şimdi yapmamız gereken
şey , en iyi beklentilerimizin de nasıl gerçekleşebileceğini anlamaktır . _ _ _ _ ' Niyet
' bölümünde dış niyette ustalaşmanın temel koşullarını tanımladık : farkındalık ,
önemi azaltmak ve hedeften vazgeçmek . _ _ _ _ Yakında , dış niyetin gizemli
dünyasına daha fazla kapı açacak olan Transerfing'in yeni sırlarını keşfedeceksiniz .
____
Kalbin Yelkeni
İnsanlar genellikle kendilerini ve dünyadaki diğer fiziksel olayları esasen maddi
nesneler olarak yorumlama eğilimindedir . _ _ Ancak tüm maddi nesnelerin ,
geleneksel algıya meydan okuyan ortak bir bilgilendirici ve enerjik özü vardır .
Alternatifler alanındaki maddi gerçekleşme davranışını yönlendiren de bu özdür .
_ _ _ _ _ Alıştığımız soyut sembollerin dili , yalnızca bu bilgisel ve enerjik özün
dışsal tezahürlerini anlatmaya yeterlidir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Orijinal özün kendisi açıkça
tanımlanamaz _ _ _
Zihnin dilini kullanma , bunu yapmaya çalışan felsefi ve dini hareketlerin büyüklüğü
de buradan kaynaklanmaktadır . _ _ _ _
İnsan algısı böyledir çünkü bize erken çocukluktan beri dikkatimizi farklı
unsurlara yoğunlaştırmamız öğretilmiştir . _ _ _ _ _ _ “ Lyalya'ya bak ! Bunlar senin
ellerin , bunlar da ayakların . _ Ve bu da senin yulaf lapanın! Kuşa bak ! ” Algımız
tüm yaşamımız boyunca şekillenmeye ve koşullanmaya devam eder ve dolayısıyla
zihin , verileri sürekli olarak dünyanın nasıl tanımlandığına dair yerleşik bir şablona
göre kanalize eder . _ _ _
Örneğin , eğer bir kişi başka bir kişinin enerji alanını hiç görmemişse ,
oluşturulan şablonla tutarlı olmadığı için zihin gözlerin onu algılamasına isteksiz
olacaktır . _ _ _ _ _ _ Çocukluğumuzda hiç kimse auralara dikkatimizi çekmedi ve
bu nedenle dünyayı tanımlamak için kullandığımız şablonun dışında tutuldular . _
_ _ _ _ _ Artık teorik olarak auranın var olduğunu anlıyoruz ancak onu görsel olarak
algılama yeteneğimiz yeterince gelişmemiştir . _ _
Algılama mekanizması hâlâ bir bilmece olmayı sürdürüyor . Şu andaki anlayışımız
öyledir ki , bunun yalnızca belirli unsurları net bir şekilde tartışılabilir . _ _ Örneğin
karıncalar yıldızları hiç görmemişlerdir . _ _ Güneşi , dağları ve hatta ormanı hiç
görmediler . _ _ Görüşleri , doğumdan itibaren yalnızca yakınlardaki nesnelere
odaklanacak şekilde tasarlanmıştır . _ _ _ _ _ _ _
Bir karıncanın dünya algısı bizimkinden kökten farklıdır . _ _ _
" Dünya gerçekte neye benziyor ? " diye sorduğumuzda . objektif bir cevap alma
umuduyla objektif bir soru sormaya çalışıyoruz ; _ _ _ _ _ ama soru aslında objektif
değil . _ Dünya tıpkı bizim gördüğümüz gibi görünüyor çünkü ' gibi görünüyor '
kavramı aynı zamanda algımızı renklendiren şablonun bir unsurudur . _ _ _ _
Örneğin kör bir köstebeğin şablonunda ' gibi görünüyor ' kavramı basitçe mevcut
değildir . _ _ Dünya bize algı kalıbımıza göre kendini gösteriyor ve aynı zamanda
dünya aslında hiçbir şeye ' benzemiyor ' . _ _ _ _ _ _ _ _
Dünyanın her zaman olduğu gibi göründüğünü ya da ışıklı bir enerji birikimi gibi
göründüğünü ya da başka bir şey gibi göründüğünü iddia etmenin hiçbir anlamı
yok . Gerçekliğin algılayabildiğimiz bireysel tezahürlerinden bahsetmenin yalnızca
bir anlamı vardır . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bilinç , insan toplumunun bir ürünüdür ve bizi çevreleyen kavram ve tanımlardan
ortaya çıkar . _ Ruh ( bilinçaltı ) doğuştan insanın bir parçası olmasına rağmen
bilinç , insanın _ _
Çevreleyen dünya , insan dili açısından fikir ve tanımlarla tanımlanır . _ _ Dünya

sadece insanlar onu kendi kavramlarını kullanarak tanımladıkları için var olmuyor . _
_ _ Bu anlamda insan ruhu , kelimelerin insan dilini anlamadığı için her zaman okuma
yazma bilmeyen olacaktır . _ _ _ Kalp ancak duygu dediğimiz şeyleri anlayabilir . _ _ _
_ _ Önce bir düşünce ortaya çıkar ve ancak daha sonra kelimelerle formüle edilir .
Düşünmek için kelimelere ihtiyacınız yok . _ _ _ Kelimeler değil düşünceler önceliklidir
ve bilinçaltının anlayabileceği dil düşüncelerdir . _ _ _ _ Bilinçaltıyla aklın diliyle iletişim
kurmaya çalışmanın bir anlamı yok . _ _ _ _ _ _ _
Toplumun kullandığı mevcut kavramlar dizisi , insan deneyiminin tamamını ifade

etmek için yeterli olmaktan uzaktır . _ _ Gördüğünüz gibi dış niyetin doğasını tam
olarak tanımlayamadım . _ _ _ _ _ _ _ Neyse ki insanlık sanat yoluyla evrensel ifadenin
bir yolunu korumuştur . Sanat eserlerini anlamak için kelimelere ihtiyacımız yok . _ _
_ _ Herkes kalbin dilini anlayabilir . _ _ _ Sevgiyle , tutkuyla yaratılan şeylerin dili
budur . _ _ _ İnsan en derin hayaline doğru kapıdan yürüdüğünde , yani ruhuna en
çok yakışan şeyi yaptığında , bir şaheser yaratma becerisine sahip olur . _ _ _ _ _ Sanat
böyle doğuyor . _ _
Bir konservatuardan mezun olabilir , kimsenin hatırlamadığı renksiz müzikler

besteleyebilir , teknik olarak kusursuz ama kimsenin başyapıt olarak adlandırmayacağı
boş tablolar yapabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _
Ancak yaratılmış bir esere ' bir şey var ' denilebilirse en azından sanat eseri sayılabilir .
_ _ _ _ _ _ _ Eleştirmenler bu şeyin spesifik olarak ne olduğunu açıklayacaklar ama
kesin olan bir şey var ki o da bir şeyin kelimeler olmadan herkes tarafından
anlaşılabileceğidir .
Mona Lisa'nın gülümsemesi herkesin anlayabileceği bir dilde konuşuyor . _ _
Hiç kelime yok . İçgüdüsel olarak anladığımız şeyleri ifade etmekte kelimeler yetersiz
kalır . Herkesin kendine özgü bir kehanet ve hissetme tarzı olduğundan , tam olarak
neyin kavrandığı önemli değildir . _ _
Elbette Mona Lisa'nın gülümsemesinin gizemli olduğunu veya anlaşılması zor bir
niteliğe sahip olduğunu vb . açıklayabilirsiniz , ancak tabloyu bir başyapıttan başka
bir şey olmayan o özel şeyi açıklamak için kelimeler hala yetersizdir . _ _ _ _ _ _
Bu kadar ilgi uyandıran şey sadece Mona Lisa gülümsemesinin anlaşılması zor
kalitesi değil . _ _ _ Mona Lisa'nın gülümsemesinin buna benzediğini hiç fark ettiniz mi ? _
Buda'nın gülümsemesine mi ? İnsanlar Buda'nın kendi yaşamı boyunca

aydınlanmaya ulaştığını söylüyorlar . _ _ Başka bir deyişle insanlar Buda'nın tıpkı
bir su damlası gibi tüm okyanusla birlik duygusunu deneyimlediğini söylüyor . _ _
_ _ Buda'nın tüm resimlerinde gülümsemesi tamamen tarafsızdır ve aynı zamanda
huzur ve mutluluğu ifade eder . _ _ _ _ _ _ _ ' Sonsuzluğu düşünmenin ' ifadesi
olarak nitelendirilebilecek bir gülümsemedir . _ _ _ _ _ Buda'nın gülümsemesini ilk
kez gördüğünüzde , bu garip bir şaşkınlık ve merak karışımı uyandırır çünkü size
uzak ve unutulmuş bir şeyin bir damlasını hatırlatır – okyanusla bir olma
duygusunu . _ _ _ _ _ _ _ _
Bu uzak birliğin herhangi bir hatırlatıcısı kalpte bir tel uyandırır .

İnsan dili ortaya çıktığında ruhun dili yavaş yavaş körelmeye başladı . _ _ İnsanlar
yalnızca zihnin diline odaklandılar ve zamanla bu dil , deneyimlerimizde öncelikli
yer almaya başladı . _ _ _ _ _ _ _ Bunun nasıl gerçekleştiğini açıklayan hikaye bile
entelektüel bir kavram bağlamında anlatılıyor . _ _ _ _ _ Babil Kulesi efsanesinde
bu sürecin çarpıtılması anlatılır ; buna göre tanrılar , göklerin yüksekliğine ulaşan
bir bina inşa edemediği için insana kızdılar ve böylece insanların dillerini
karıştırdılar ; _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ artık birbirlerini anlayamayacaklardı .
____
Aslında mit ve efsanelerin çoğunluğu zihinsel yapılar aracılığıyla yorumlanan

bir gerçeği ifade eder . _ _ _ Belki de yüksek kule , insanların iradelerini bilinçli
olarak zihin diliyle ifade etmeyi öğrendiklerinde elde ettikleri gücün bir metaforu
olarak hizmet ediyor . _ _ _ _ _ Daha önce de söylediğimiz gibi kalp , dış niyet
rüzgârını hissedebilir ama rüzgârın kuvvetinden yararlanacak yelken açmaya
muktedir değildir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Ancak aklın iradesi yelken açabilir . _ _ _ _ _ İrade
bilincin bir özelliğidir _ _
farkındalık.
Kalbin dış niyet rüzgarlarıyla bilinçaltı uçuşu kendiliğinden ve kontrolsüzdür ,

bilinçli farkındalık ise kişisel iradenin kasıtlı olarak ifade edilmesine izin verir . _ _
_ _ Başlangıçta , kalp ve akıl dilleri birbirinden bu kadar ayrılmadan önce , kalp ve
akıl arasındaki uyumlu bağlantı kolaylıkla sağlanıyordu . _ _ Daha sonra zihin ,
kendi referanslarına dayalı bir dünya görüşü oluşturmaya o kadar odaklandı ki ,
dış niyet bilgisi çok geride kaldı . _
Muazzam entelektüel çaba nedeniyle zihin , maddi gerçekleşmenin

teknotronik dünyasında olağanüstü bir başarı elde etti , ancak gerçekleşmemiş
alternatifler alanıyla herhangi bir şekilde ilgili olan her şeyle bağlantısını
kaybetti . _ _ _ _ _ Zihnin kendisini dışsal niyet anlayışından kökten uzaklaştırmış
olması nedeniyle Transerfing modeli içindeki pek çok fikir mantıksız
görünmektedir . _ _ _ _ _ _ _ Zihin , kaybolan bilgiyi geri getirebilir ancak bunun
için kalp ile akıl arasında bir bağlantının olması gerekir . _ _ _ _ _ _
Zorluk , aklın aksine kalbin düşünmemesidir ; _ _ _ _ _ biliyor . Zihin , aldığı

bilgileri şablon dünya görüşünün analitik süzgecinden geçirerek
değerlendirirken , kalp , bilgiyi analize tabi tutmadan doğrudan bilgi alanından
alır ve aynı şekilde dış niyetle iletişim kurar . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu iletişimi daha
odaklı hale getirmek için aklın iradesi ile kalbin çabası arasında bir anlaşma
olması gerekir . _ _ _ _ _ _ _
Kalp ve akıl arasındaki birlik esastır . Bu bağlantıyı başarabilirseniz kalbinizin

yelkeni dışsal niyet rüzgârıyla dolacak ve sizi doğrudan hedefinize taşıyacaktır .
__________
İçimizdeki Sihirbaz
Arzularınızı gerçekleştirmek için bilmeniz gereken her şey kalbinizde zaten

mevcuttur . _ _ Oz Büyücüsü hakkındaki hikayeyi hatırlıyor musun ? _ _ _ Zeki
Teneke Adam bir beyne sahip olmanın hayalini kurar , Korkuluk'un özlediği
türden bir kalp , cesur aslan cesaret kazanmaya çalışır ve Ellie adlı kız evine
gitmek ister . _ _ Tüm karakterler zaten arzu ettikleri şeylere sahiptir , ancak
Büyücü Goodwin onlara bunu söylerse , bu gerçek olamayacak kadar mantıksız
görünecektir ve bunun yerine sihirli bir ritüel yaratır . _ _ _
Gerçekte tek gereken Teneke Adam , Korkuluk ve Aslan'ın arzu ettikleri
niteliklere sahip olmalarına izin vermeleriydi çünkü bunlar zaten ruhlarında
mevcuttu . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Ellie adlı kız için görev biraz daha karmaşıktı . _ _ Eve
dönmek için sahip olması gereken iradeyi tam olarak ifade etmesi gerekiyordu .
_ _ _ Büyü ritüeli onun inancını güçlendirmesine yardımcı oldu ve ardından niyet
rüzgarı onu evine taşıdı . _ _ _
Daha önce de söylediğimiz gibi , dış niyetle bağlantılı her şey zihin
kavramlarının çerçevesine uymaz . _ _ _ _ _ _ _ Zihin _ _
Bu senaryonun sorumlusu . Sarkaçlar da sürece yardımcı oldu çünkü özgürlük ve

dış niyet üzerindeki bireysel kontrol , sarkacın çıkarlarını ciddi şekilde
baltalayabilirdi . _
Sarkaç canavarları yalnızca hiçbir şekilde öne çıkmayan ve onlar için çarkın
dişlisi gibi çalışmaktan memnun olan insanlardan yararlanır . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bireysel potansiyelin gerçekleşmesi sarkaç için zararlı bir tehdittir çünkü özgür
olan birey kendi gelişimi ve refahı için çalışır . _ _ _ _ _ _ Bu nedenle,
çocukluğumuzdan itibaren , bizi uygun bir şekilde itaatkar taraftarlara
dönüştürecek koşullu standartlar ve kurallarla aşılanırız .
Bir yandan , bu kuralları çiğneyen insanlar kaybedenler ya da dışlananlar haline

geldiğinden , bireye hayatta ilerlemesine yardımcı olacak belirli kuralları öğretmeye
yönelik pozitif bir ihtiyaç vardır . _ _ _ _ _ _ Öte yandan , sosyal koşullanma , kişinin
kendine özgü bireyselliğini güçlü bir şekilde bastırır ve bu nedenle insanlar
genellikle gerçekten ne istediklerini söyleyemezler ve gerçek yetenekleri hakkında
hiçbir fikre sahip olmazlar .
Bir insanın dış niyete hakim olma yeteneğini bastırmak istiyorsanız , kalbin
akılla bağlantısını koparmanız yeterlidir . _ _ _ _ _ _ _ İnsanlık tarihi boyunca kalbi
akıldan ayırmak için büyük çabalar sarf edilmiştir . _ _ _ _ _ Zihin sürekli olarak
sembol dilini mükemmelleştirmek için çalışmış , aynı zamanda kalp dili konusunda
giderek daha az pratik yapmıştır . _ _ _ _ _ Bilimin sarkaçları gibi dinin sarkaçları
da aklı , kalbin gerçek mahiyetinden mümkün olduğu kadar farklı yönlere çekmiş
ve son olarak son yüzyıllarda yaşanan sanayi ve bilgi teknolojilerinin gelişimi bu
bağlantıyı tamamen ortadan kaldırmıştır . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Sarkaçların etkisi günümüzde özellikle büyük çünkü artık herkes kitap okuyor ,
radyo dinliyor , televizyon izliyor ve internet üzerinden bilgiye ulaşıyor . _ _ _ _ _ _
_ İnsanlık , muazzam miktarda bilgiyi ve aynı derecede , psişede aynı kararlılıkla
varlığını sürdüren yanılgıyı özümsemiştir . _ _ _ _ Kalbin ve aklın ayrılması insanlığın
en büyük kaybıdır . _ İş dünyasında , bilimde , sanatta , sporda veya başka
herhangi bir alanda gerçek başarının yalnızca birkaç kişi tarafından elde
edilebileceği fikri , genel olarak normal bir durum olarak kabul edilmektedir . _
Kimse bunu sorgulamıyor ya da anormal bulmuyor . _
Senin ve benim ' insanlığı kurtarmaya ' çalışmamızın hiçbir anlamı yok . Sadece
sevgili Seyyah , sana şu soruyu sormanı öneririm : “ Neden o ( o ) da ben değil ? Bu
seçilmiş azınlıktan biri olmak için ne yapmam gerekiyor ? ” _ Ben Büyücü Goodwin
değilim ve bu yüzden sizin için sihirli ritüeller yaratamam ; _ Soruna doğrudan cevap
vereceğim . _ _ İhtiyacınız olan her şeye zaten sahipsiniz . Tek yapmanız gereken onu
kullanmak . _ _ Sen her şeyi yapabilirsin , sadece bunu henüz kimse söylemedi . _ _ _
İnanılmaz sanat eserleri yaratma , benzersiz keşifler yapma , sporda, iş dünyasında

ve diğer mesleklerde olağanüstü sonuçlar elde etme yeteneğine sahipsiniz . Tek
yapmanız gereken kalbinize dönmektir , çünkü kalp tüm bilgilere ve tüm insanlığın
geçmiş başarılarına erişebilir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Henüz kalbine sormadın . _ _ _ _ Sanatın ,
bilimin ve iş dünyasının tüm büyük dehaları , yalnızca kalplerine yöneldikleri için
başyapıtlar yaratmayı başarmışlardır . _ _ Senin kalbini onlarınkinden daha kötü
yapan ne ? Hiç bir şey!
Bütün şaheserler bizimle kalbin diliyle konuşur . _ _ _ _ Ne yaparsanız yapın , işiniz

ancak kalpten gelirse bir izlenim yaratacaktır . _ _ _ _ Zihin önceki modelin tuğlalarını
kullanarak yeni bir ev inşa edebilir ama yeni tasarım hiç kimseyi şaşırtmayacaktır . _ _
_ _ _ Zihin mükemmel bir kopya yapabilir , ancak yalnızca kalp orijinali yaratabilir . _ _
_
Tek yapmanız gereken , kalbin ihtiyaç duyduğu her şeye sahip olduğu aksiyomunu
kabul etmek ve sonra kendinize bundan en iyi şekilde yararlanmanın mutluluğunu
vermektir . _ _ _ İnanılmaz derecede basit ve aynı zamanda tamamen anlaşılmazdır
ve yine de kendinize sahip olma lüksüne izin verebilirsiniz . _ _ _ Sahip olma isteği
yalnızca sana bağlıdır . _ Her şeyi yapabilirsin .
Okuyucu benim doğru olduğunu iddia ettiğim şeyden şüphe edebilir , ancak gerekli
kalibre , yetenek ve kaliteye sahip olmadığımıza veya diğerleri kadar değerli veya
yetenekli olmadığımıza ikna olduğumuzda nadiren şüphe duyarız . _ _ _ _ _ _ _ _
Hedeflerimize giden yolda yüksek duvarlar ören açıklamalara kolaylıkla inanırız . _ _ _
_ _ Öyleyse kendinize ( bana değil ! ) bir iyilik yapın ve değerli olduğunuzu , mutlak en
iyiyi hak ettiğinizi ve tüm kalbinizle arzuladığınız her şeyi başarabileceğinizi bilmeyi
benimseyin . _ _ _ _
Herkesin en iyiye layık olduğu ve her şeyi yapabilecek kapasitede olduğu gerçeği
bizden titizlikle saklanmaktadır . _ _ Sınırsız yeteneklere sahip olduğumuza inanacak
kadar saf olduğumuz söyleniyor ; _ _ ama tam tersi doğrudur . Uyan ve sallan _
yanılgıdan uzak . Haklarınızı bilinçli olarak kullanırsanız oyunun kurallarını belirleyebilirsiniz .

______
Hiç kimse sizi denemekten alıkoyamaz , ancak geleneksel dünya görüşü ve sarkaçlar sizi
mümkün olan her şekilde hedefinizin ulaşılamaz olduğuna ikna etmeye çalışacaktır . _ _
Yeteneklerinizin sınırlı olduğunu kanıtlamak için her türlü makul argüman öne sürülecektir .
_ _ _ _ _ Bu iddiaları göz ardı edin ve kalbinizin ve zihninizin birlikte her şeyi başarabileceğine
dair ' mantıksız ve anlamsız ' inançla kendinizi koruyun .
Sonuçta kaybedecek hiçbir şeyiniz yok ; _ diğer çok makul argümanlar çerçevesinde
yaşayarak gerçekte neyi başardınız ? _ _ _ _ _ _
Sadece bir hayatın var . Yaygın inanç yığınını sarsmanın zamanı gelmedi mi ? _ _ _ _ _ Ya
bunların sahte olduğu ortaya çıkarsa ve siz bunu asla bilemezseniz ? _ _ Bunu şimdi yapın ,
aksi takdirde bunların doğru olup olmadığını öğrenecek vaktiniz olmayacak . _ _ _ _ Hayat
seni geçip gidecek ; tüm olasılıklar tükenecek ve bu mucizevi hayatın armağanları
başkalarına verilecek ve belki de sadece birkaç kişiye verilecek ama yine de size
gelmeyecek . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Kullanmama haklarınızı tam olarak kullanmak isteyip istemediğinize yalnızca siz karar
verebilirsiniz . _ _ Bir şeye sahip olmak için kendinize izin verebilirseniz , onu başaracaksınız .
Kalbin sınırsız olanaklarına inanarak başlayın ve ardından zihninizi bununla yüzleşmeye
çevirin . _ _ _ _ _ _ _ Yanlış inançlar bunu yapmayı daha da zorlaştırıyor ancak Transerfing
modeli birçok hatalı fikrin yapısöküme uğramasına yardımcı oluyor .
Bu inanışlardan biri şu şekildedir : “ En zoru nefsin üstesinden gelmektir ” ya da “ en

zoru nefsinle savaşmaktır ” ya da yağmacı Rus atasözü : “ Nefsin boğazına basabilmek
lazım . ” _ _ _ _ _ _ _ _ _ kendi şarkını ”, yani kendi arzularınızı feda edin ve başkalarının
çıkarları doğrultusunda hareket edin .
Bu insanlığın en büyük yanılgılarından biridir . İçinizde yaşayan inanılmaz derecede güzel
bir yaratıkla nasıl savaşabilirsiniz ve bunun ne anlamı olabilir ? _ _ _ _ _ Olumsuzluk içinizde
yaşamaz ; _ bir tablonun yüzeyindeki toz tabakası gibi yüzeyde yatıyor . _ _ _ _ _ _ Eğer tozu
silersen altında saf bir kalp ortaya çıkar . _ _
Pek çok farklı maske ve kostümün arkasına saklanan yaratık , gerçekten harika
niteliklerle donatılmıştır . _ Görev , kendinize kendiniz olmanıza izin vermektir . _ Elbette
taktığınız maskeler başarıya , berekete , mutluluğa ulaşmaya yetmiyor mu ? _ _ Kendini
değiştirmeye çalışmak boşuna çünkü _ _ _ _
tek yapmanız gereken başka bir maske oluşturmak . Yıkıcı sarkaçların takmaya zorladığı
maskeleri çıkarırsanız , kalbinizde saklı hazineyi ortaya çıkaracaksınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Sen
gerçekten en iyisini hak ediyorsun çünkü sen gerçekten harika , eşsiz, özel bir varlıksın .
Sadece öyle olmasına izin ver .
Sanat dünyasının , bilimin ya da sinemanın dehalarına hayransanız , bilin ki siz de onların
arasına katılabilirsiniz . _ _ Bir dahinin eserinin size bu kadar çekici gelmesinin nedeni , bu
yaratıcı eserlerin yürekten doğmasıdır . _ _ _ _ _ _
Yaratmayı seçtiğiniz şey , ruhunuzun benzersizliğinden kaynaklandığı sürece , başkalarını
da aynı şekilde memnun edecektir . _ _ _ _ _ _ Sıradan ve vasat olan her şey akıl tarafından
yaratılmıştır . _ Zihin veya onun yaratımları hakkında aşılamaz hiçbir şey yoktur . İçinizde
gerçek bir hazine taşıyorsunuz ; _ çünkü kalp eşsizdir . _ Yalnızca kalp ustaca bir yaratım
yaratabilir . _
Zihninizin buna izin verdiğinden emin olun . _ _
Serap
İnsanlar hayatları boyunca başarının , zenginliğin ve şöhretin yalnızca seçilmiş azınlığın
başına geldiğine inanmaya zorlanırlar . _ _ Üniversitede , turnuvalarda , yarışmalarda ve
benzeri etkinliklerde insanlara sürekli olarak kendilerinin mükemmel olmaktan uzak
oldukları , diğer insanların kendilerinden daha iyi ve daha değerli oldukları anlatılıyor . _ _ _
_ Bolluk içinde başarıya , zenginliğe ve şöhrete ulaşanlar , aldatmacaya inanmayanlardır . _
_ _ _ _ _ _ _ Bu kadar basit . Herkesin bunları hak ettiğine ve bunları başarabileceğine inanmak
zor olabilir , ancak niyetiniz buysa buna inanmaya başlayabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Birçok insan bir yıldız olmayı ve büyük bir başarıya ulaşmayı hayal eder ve başarının genel
standartları aktif ve geniş çapta desteklenir . Sarkaçlar , favorilerinin başarılarını sessiz
çoğunluğa göstermeyi severler . _ _ _ _ _ Hayatın sunduğu tüm avantajlardan yararlanmak
istiyorsak , hepimizin çabalaması gereken başarının bir örneği olarak favorilerini tanıtıyorlar .
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bir yıldız , zenginlik ve şöhretin ışınları arasında yüzerken hayatın
verebileceği her şeye sahiptir . _ Zengin ve ünlü olmayı kim istemez ki ? _ Büyük bir başarı
elde etmeyi özellikle istemeseniz ve maddi lüksün özlemini çeken bir tip olmasanız bile ,
muhtemelen maddi refah ve kişisel başarıdan kaynaklanan doyum şansını geri çevirmezsiniz .
_________
Yıldızlar bağımsız olarak doğarlar ancak sarkaçlarla aydınlatılırlar . _ _ _ Bununla

yıldızlara tapınmanın bilinçli olarak kurulduğunu ve sarkaçlar sayesinde yeşerdiğini
kastediyorum . _ _ _ _ Filmlerde , sahnede , stadyumlarda ve televizyonda bize sürekli
olarak toplumun en iyi temsilcileri , yani seçilmiş olanlar gösteriliyor . _ _ Hayranların
yıldızları coşkulu bir hayranlıkla karşılama şekli her zaman vurgulanıyor ve ne kadar
inanılmaz olduklarını , başarılarının ne kadar olağanüstü olduğunu görmeden
edemiyoruz . _ _ _ _ Aynı değişmez gerçek her zaman aşılanıyor : Herkes yıldızları
sever ve biz de onlar gibi olmaya çalışmalıyız . _ _
Sarkaçlar sevdiklerini kaidelere yerleştirerek hangi amacın peşinde koşuyorlar ? _
_ _ Yandaşlarının kişisel başarıları ve refahı ile ilgileniyor olabilirler mi ? _ _ _ _ _ _
Aslında hayır. Sarkaçlar , en sevdiklerinin başarılarını gösterir , böylece taraftarların
çoğunluğu onlara daha da vicdanlı bir şekilde hizmet etmeye teşvik edilir ; Ortalama
Joe Bloggs'unuz çok çalışarak olmasa nasıl bir yıldız haline gelebilir ? _ _ _
Yıldızlar en iyinin en iyisidir . _ Herkes yıldız olabilir ama gerçekten çok çalışmaları
gerekiyor . _ _ _ Yıldızlar buna iyi bir örnektir ; onların yaptığını yapın ve başarılı
olacaksınız . _ _ Yıldızlar aynı zamanda sıradan bir insanın sahip olmadığı eşsiz
yetenek ve niteliklere de sahiptir ve bu da onların başarılı olmak istiyorlarsa daha
yoğun çaba göstermeleri için bir nedendir . _ _ _ _
Sarkaçların kullandığı sloganlar bunlar . _ _ Herkesin başarılı olabileceği gerçeğini
inkar etmiyorlar ama istisnasız herkesin kendine özgü nitelik ve yeteneklere sahip
olduğu gerçeğini özenle gizliyorlar . _ _ _ _ _ _ _ Her bireyin kendi olağanüstü
yeteneklerini keşfetmesi sarkaçlar için kesin ölüm anlamına gelecektir . _ _ _ _ Eğer
taraftarlar üzerlerinde uygulanan kontrolden kurtulup özgür olsalardı , sarkaç
basitçe parçalanırdı . _ _ _ _ _ Sarkaç , taraftarları aynı şekilde düşünüp hareket
ettiğinde en rahat olanıdır . _ _ _ _ İkinci bölümden hatırlayacağınız gibi sarkacın
kökeni ve hayatta kalması , taraftarlarının düşüncelerindeki tekdüzeliğe bağlıdır . _
_ _ _ _ _ _ Yıldızın rengarenk bireyselliği sözde bir istisnadır ve istisna olma gerçeğiyle
kuralın kanıtlanmasına hizmet eder . _ _ _ _ _ _ _ Kural şudur : “ Benim yaptığımı yap !”
Bu nedenle pek çok genç sarkacın tuzağına düşerek idollerine benzemeye

çalışıyor , onları kopyalıyor ve yatak odalarının duvarlarına posterlerini asıyor . _ _ _
_ _ _ _ _ Zihin körü körüne sarkacı takip eder .
Düşüncesiz akıl, sanki şöyle der gibi , kalbe kendisinin mükemmelden daha az
olduğunu söyler : " Benim üstün yeteneklerime rağmen başarı beni aşıyor , bu yüzden sen
şansın yok ! Bu insanlar, şimdi bu farklı bir hikaye. Şunlara bak ! Onlardan
öğrenmemiz gerekiyor . _ _ Ben onların kopyası olmak için elimden geleni
yaparken , siz orada kusurlu halinizle sessizce oturun . _ _ _
Genç kuşak sanki bir serap yakalamaya çalışıyormuş gibi idollerine öykünüyor .
_ _ _ _ _ Başkalarının başarısını taklit etme arzusu , sineğin pencere camına
çarpması gibi , içsel niyetin işidir . _ _ _ _ _ _ _
Bir parodiden başka bir şey olmayacakları alanın yabancı bir sektörüne etkili bir
şekilde uyum sağlıyorlar . _ _ _ _ Zihin bir kopyanın çeşitli versiyonlarını
yaratabilir ama bunlar asla kimseyi şaşırtmaz . _ _ _ Bir kişi , farklı olma isteği ve
kendine özgü bireyselliği sayesinde yıldız olur . _ _ _ Her canlı varlığın ruhu
kendi tarzında benzersizdir . _ _ _ _ Benzersiz bir ruhun , olağanüstü niteliklerinin
tüm ihtişamıyla tezahür edebileceği alternatifler alanında kendine ait bir
sektörü vardır . _ _ _ _
Bilgi alanında her ruhun kendine ait bir ' yıldız' sektörü vardır . Sonsuz sayıda
yıldız sektörünün olabileceği açıktır , ancak açıklamanın amaçları doğrultusunda ,
bireysel ruhun , bireysel bir hedef veya yol biçiminde alanın benzersiz bir
sektörüne sahip olduğunu koşullu olarak varsayacağız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Sarkacın cazibesiyle dikkati dağılan zihin , bir başkasının yıldız sektöründe ,
onun niteliklerini kopyalamaya ya da başarı senaryosunu tekrarlamaya çalışarak
anlamsız bir şekilde durağanlaşacaktır . _ _ _ _ Başkasının senaryosunu
kopyalamak her zaman bir parodi yaratır . Kalbin potansiyeli , kendisine ait
olmayan bir sektörde asla tam olarak hayata geçirilemez . _ _ _ Peki gerçek
sektörünüzü nasıl bulacaksınız ? _ _ Zihnin bu konuda endişelenmesine gerek
yok çünkü kalp , engellenmediğinde kendini ifade etmenin yolunu bulacaktır .
_ _ _ _ _ _ _ Aklın görevi , başkalarının deneyimlerini unutmak , kalbin olağanüstü
doğasını kabul etmek ve ona kendi yolunu bulmasına izin vermektir . _ _ _ _ _
Gençler sarkaçların etkisine karşı özellikle hassastırlar çünkü dünyada henüz
yenidirler ve henüz ne yapacaklarını veya nasıl davranacaklarını bilmezler . _ _ _
_ _ _ _ _ _ _ Herhangi bir nedenle öne çıkmaktansa kalabalığa karışmak , hayatı
herkes gibi yaşamak daha kolay , daha güvenilir ve daha emniyetli . _ _ _ _ _ _ _
_ _ _ Kalabalık içgüdüsü bir güvenlik hissi sağlar ama temelde bireyselliğin
tomurcuklarını koparır . _ _ _ _ _
Gençlerin çoğunluğunun aynı tarzda giyindiğini , aynı kelimeleri kullandığını ( "
As" , " kötü " , " havalı " ) ve birbirleriyle oldukça tutarlı davrandıklarını fark
edeceksiniz . Bağımsızlık ve özerklik konusundaki yüzeysel parlaklıklarına
rağmen itaatkar bir şekilde sarkacın hareketini takip ederler .
kuralı : “ benim yaptığımı yap !” Çağdaş neslin modernizmini temsil ettiklerine

inanıyorlar ama aralarında kim gerçekten yeniyi yaratma ve ona değer verme riskini
göze alabilir ? _ _
Genç nüfus arasında her zaman , ruhun gizli niteliklerini ortaya çıkarma iznini veren
az sayıda kişi lider ve başına buyruk kişiler haline gelir . _ _ _ _ _ Kendi bireyselliklerini
geliştiren , daha sonra trend belirleyiciler haline gelen , gidişatı belirleyen , yeni
hareketler yaratan ve yeni fırsatları ve beklentileri kovalayanlar bu birkaç kişidir . _ _ _
Başkalarını kopyalamazlar veya dini kurallara uymazlar . _ _ _ _
Kendi ruhlarının ayırt edici niteliklerinin farkına varmalarına izin verirler . _ _ Sarkaçlar
normalde herhangi bir bireysellik ifadesine tahammül etmezler ancak yaklaşmakta
olan yıldız söz konusu olduğunda , onları favori olarak kabul etmekten başka çareleri
kalmaz . _ _ _ _ _ _ _ Daha sonra bir sonraki favori turu bir kaide üzerine konur ve bağlı
kitlelerin ibadet edeceği yeni modeller olarak ön plana çıkarılır .
Genç bir oğlanın kahramanı gibi güçlü olmak istemesinde ya da bir kızın kahramanı
gibi güzel olmak istemesinde yanlış bir şey yoktur ; ancak onlar sadece onları
kopyalamamalı ya da örneğin aynı kasları geliştirme , aynı kasları geliştirme görevini
üstlenmemelidirler . _ _ _ _ _ Başka biriyle aynı şekilde hareket etmek , konuşmak, şarkı
söylemek veya oynamak . Bu insanları sevmemizin nedeni , alternatif alanın kendi
sektörleri içerisinde kendilerine özgü niteliklerinin farkına varmış olmalarıdır . _ _ _ _ _
__
Elbette , örnek olarak gösterilecek bir kopya gibi hizmet edebilecek , ancak taklit
edilecek bir ölçüt veya şablon olarak hizmet etmeyecek bir tür başlangıç rol modeli
olmalıdır . _ Ölçütünüz ruhunuzdur . _ _ Sadece mevcut sektörünüzdeki tüm nitelikleri
keşfetmesine izin verin . _ _ _ Duvara kendi fotoğrafınızı asıp ona hayran olmak ,
başkasının fotoğrafına hayran olmaktan daha iyidir . _ _ _ _ _ Kendinizi sevmek son
derece faydalı ve yapıcıdır .
Kendinizi sevmek, kendini onaylamaya yol açar ve yalnızca başkalarını göz ardı etmenin
eşlik ettiği durumlarda dengeli güçler tarafından cezalandırılır .
Siz gerçekten eşsiz bir bireysiniz ve bu anlamda kimse sizinle rekabet edemez . _ _
Sadece kendinize kendiniz olma izni verin . Kişisel benzersizliğinizin hiçbir rakibi
olamaz . _ _ _ Kendi bireyselliğinize sahip olma hakkınız olduğunu ve başkalarının
deneyimlerini kopyalamaya çalışanlara karşı büyük bir avantaja sahip olacağınızı
unutmayın . _ _ _ _ _ _ _ Onun gibi olmaya çabalayarak hiçbir yere varamazsınız ; _ _ _ _
_ _ _ haline gelmek
kendin. Kendinize bu lüksü tanıyın . Mevcut bir yıldızın maskesini taktığınızda en fazla bir kopya ,
en kötü ihtimalle ise bir parodi olursunuz . _ _ _ Yıldızlar başkalarını kopyalayarak yıldız olmazlar .
___
Başkası gibi olma yönündeki nafile girişimlerden vazgeçtiğinizde her şey yoluna girecektir . _
_ _ _ Aynı şekilde , başkalarının senaryolarını tekrarlamak gibi boşuna çabalara son verdiğinizde,
her şey yoluna girecektir . Kendi bireyselliğinizin parlaklığını kabul ettiğinizde , diğer insanların
sizinle aynı fikirde olmaktan başka seçeneği kalmayacaktır . _ _ _ _ Kendinize yeterince küstahlık
etmenize izin verin . _
Bütün büyük aktörler kendilerini oynarlar . Bu garip görünebilir çünkü oynadıkları roller
farklıdır ancak kişilik , karakter ve çekicilik , oyuncuyu hemen ele verir . _ Oynanması en zor rol ,
kendinizi oynadığınız ve kendinize maskeyi çıkarıp kendiniz olmanıza izin verdiğiniz roldür . _ _
_ _ Başka birini oynamak çok daha kolaydır çünkü maske takmak nispeten kolaydır ve oyuncu ,
rolün üstesinden gelebilecek profesyonel becerilere sahip olacaktır . _ _ _ _ _ _ _ Maskeyi çıkarmak
çok daha zordur ama maskeyi çıkarırsanız ortaya çıkan şey rol oynamak değil , ' sahnede yaşam
' dedikleri şeydir . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Sadece zor görünüyor ama aslında sahip olmaya karar vermek oldukça basit . _ _ Tek
yapmanız gereken , sarkaçların empoze ettiği stereotiplerden kurtulmanız ve kendi ruhunuzun
sonsuz olasılıklarına olan inancınızı kesin olarak iddia etmenizdir . _ _ _ _ _ _ _ _ Başkalarının
deneyimlerini reddederseniz ve kendinize bir yıldız olma izni verirseniz sarkaçların sizi durdurmak
için yapabileceği hiçbir şey yoktur . _ _ _ _ _
Yapabilecekleri tek şey size şöyle baskıcı düşünceler aşılamaktır : “ Bir yıldızın güzel olması
gerekir ve ben güzel değilim . _ _ Bir yıldızın iyi şarkı söyleyebilmesi , oyunculuk yapabilmesi ve
dans edebilmesi gerekiyor ama ben yapamıyorum . Bir yıldızın bende olmayan bir yeteneğe
sahip olması gerekir . _ Gereken şeye sahip değilim . _ _ Başkalarının bunu nasıl yaptığını izlemek
daha iyi ” . _
Pop , bilim , spor ve iş dünyasının vs. yıldızlarına iyice bakın . Hepsi olmasa da çoğu , bir
yıldızın nasıl görünmesi gerektiğine dair mükemmel standartları ve beklentileri karşılayamıyor .
_ _ _ _ _ _ Her ünlünün , potansiyel olarak olumlu özelliklerini gölgede bırakabilecek kendi
kusurları vardır . _ _
Örneğin bir yıldızın burnu uzun ama insanlar onun hala güzel olduğunu düşünüyor . _ Başka bir
yıldız şarkı söyleyemiyor ama insanlar onun şarkılarına kızıyor .
Bir diğerinin oyunculuk yeteneği yok ve tüm yönetmenler onu paketledi ama yine de ünlüler
arasına tırmandı . _ _ _ _ _ _ Diğeri kısa ve _
şişman ve kadınların onu neden bu kadar çok sevdiğini ancak tahmin edebilirsiniz . Bir
diğeri ise hak sahibi hiç kimsedir. İnsanlar onda ne görüyor ? _ _ Bir başkasına baktığınızda
gerçekten sıradan biri olduğu ortaya çıkıyor . _ _ Kendinize şunu soruyorsunuz : Gerçekten
ünlü olabilir mi ?
Bireysellik “ benim yaptığımı yap ” kuralına uymaz ama bireyselliğin bir yıldızın doğuşu
için vazgeçilmez bir ön koşul olduğu konusunda hemfikirsiniz . _ _ _ _ _ Dolayısıyla , parlak
bir kişilik kuralı çiğner ve sarkaçlar onları bir istisna olarak kabul etmek zorunda kalırken ,
diğer stereotipler yürürlükte kalır . _ Tüm yıldızlar istisnadır . Siz de geleneksel stereotiplerin
dışında bir istisna olacaksınız . _
İyi eğitilmiş bir sesle şarkı söyleyebilirsiniz ve karanlıkta çürüyebilirsiniz ya da çok kötü
şarkı söyleyebilirsiniz , ancak kendi meraklı tarzınızda ve herkes buna bayılacaktır . Siz
parlak entelektüel yeteneklerinizle övünebilir ve asla hiçbir şey başaramazsınız ; oysa
sürekli olarak çılgın fikirlerini dile getiren zavallı C öğrencisi sonunda harika bir keşif yapar .
_ _ Olağanüstü fiziksel niteliklere sahip olabilirsiniz ama asla bir sporun yıldızı olamazsınız ;
oysa geleneksel stereotipi kırmaya cesaret eden kişi , sahadaki oyunu beklenmedik bir
şekilde yönetir ve sonunda altın oyuncu olur . _ _ _ _ _ _ Çelişkili stereotipler listesine devam
etmeyeceğim . _ _ _ Prensibi anlıyorsunuz . _ Sarkaçların stereotiplerini kırmaktan
korkmayın ve zihninizin dikkatini kendi benzersiz ve taklit edilemez ruhunuza yönlendirme
cesaretini bulun . _ _ _ _ _ _ _ _
Başka birinin hedefini kovalamaya kışkırtılarak başka bir sarkaç kancasına yakalanmamaya
dikkat edin . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu yalnızca hayal kırıklığına yol açacaktır . Başka birinin hedefinin
ne faydası var ? Aklınızı değil kalbinizi dinleyin . _ _ _ Nerede yıldız gibi parlayabileceğinizi
en iyi kalbiniz bilir . _ _ _ _
Sarkaçlar dünyasında , yalnızca birkaç kişinin favori olabileceği ve geri kalan herkesin
sıradan taraftarların işlevini yerine getirmesi ve sistemin kurallarına uyması gerektiğini
öngören bir yasa vardır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Transerfing bu yasadan kurtulamaz ama kişisel olarak bundan kurtulmanıza yardımcı
olabilir . _ _ _ _ _ _ O zaman ruhunuzun eşsiz özelliklerinden en iyi şekilde yararlanırsanız
sarkaçlar sizi de favorileri arasına dahil etmek zorunda kalacaklar . _ _ _ _ _
Koruyucu Melekler
Birçok insan , kendilerine yardım eden bir Koruyucu Meleğinin olduğuna inanır .
Kişisel Koruyucu Meleğinize inanıyorsanız bu harikadır çünkü bu onun var olduğu
anlamına gelir . _ _ _ Koruyucu Meleğinizi düşündüğünüzde , ona güvenle dönün
ve minnettar olun ; bu düşüncelerin Meleğinizi gerçek kıldığından emin
olabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ Alternatifler alanında var olamayacak hiçbir şey yoktur .
_ _ Hatta eğer sizi memnun ederse , düşüncelerin bağımsız , bilgilendirici enerjik
bir varlık yaratabileceğine bile inanabilirsiniz . _ _ _ Meleğinizi ne kadar içtenlikle
severseniz ve size yardım ettiği herhangi bir küçük şey için minnettarlığınızı ifade
ederseniz , küçük Melek o kadar güçlenecek ve sizi o kadar çok destekleyecektir .
_ _ _ Sonuçta , Meleğin bağımsız olarak var olup olmadığı veya sizin düşünceleriniz
tarafından yaratılıp yaratılmadığı gerçekten önemli değildir . _
Koruyucu Meleklere inanmamakta yanlış bir şey yoktur . _ _ Eğer bir Koruyucu
Meleğe ihtiyaç duymuyorsanız , hayatınız konusunda kendinizi rahat ve iyi
hissedersiniz ki bu harikadır . _ _ _ _ Sonunda inandığınız şeyi elde edersiniz , ancak
ben sizin yerinizde olsam Koruyucu Meleğime inanırdım . _ _ _ _ _
Peki ya siz onlara inansanız da inanmasanız da Koruyucu Melekler gerçekten
varsa ? _ _ Ya bizi seviyorlarsa , ellerinden geldiğince bizimle ilgileniyorlarsa ama
biz onları unutup onlardan yüz çevirmişsek ? _ _ _ _ _ _ Meleğin sevginize ihtiyacı
olabilir ve ilgisizliğiniz yüzünden zayıflayabilir . _ _ _ _ _ Siz enerjinizi sağa sola yıkıcı
sarkaçlara verirken , onun enerjisi tükenebilir ve koğuşuna yardım edemeyebilir .
_ _ _ _ _ _ _ _ Sarkaçlar da size yardımcı olabilir , ancak yalnızca onların çıkarlarına
hizmet ediyorsa . Belirli bir bireyin refahının sarkaçlar açısından hiçbir önemi
yoktur , oysa siz Koruyucu Melek sizinle tek başınıza ilgilenir . _ _ _ _
Meleğinizi herhangi bir biçimde hayal edin : kanatlı bir melek , kabarık bir bulut ,
bir kuş; Her neyse. Meleğinizi nasıl gördüğünüzün gerçekten bir önemi yoktur ,
kendisi aslında hiçbir şeye ' benzemez ' . _ _ _ _ Sadece hayal gücünüzde belirli bir
şekil alır , bu nedenle meleğinizi en rahat bulduğunuz şekilde hayal edin . _ _ _
Hatta isterseniz onu ruhunuzla bile özdeşleştirebilirsiniz . _ _ _ _ _
Duyu dışı yeteneklere sahip insanlar Melekleriyle iletişim kurabilirler . Bu
insanlardan biri değilseniz endişelenmeyin . _ _ _ _ Meleğin seni doğru yola
sokmanın bir yolunu bulacaktır . _ _ _ _ Meleğinize gücenmemek , daha da kötüsü
ona kızmamak önemlidir . _ _ _ _ _ _ _ Meleğin seni neyden koruyacağını , nereye
göndereceğini biliyor çünkü meleğinle karşılaştırıldığında sen kör bir kedi yavrusu
gibisin . _ _ _ _ _ _ Meleğine sitem etmek sana düşmez . _ _ _ sende _
Meleğinizin sizi korumak için geriye doğru eğilebileceği talihsizliklere dair hiçbir
fikriniz yok . _ _ _
Cennette Tanrı ile buluşan bir adamla ilgili bir benzetme vardır . _ Tanrı adama
tüm hayatı boyunca izlediği yolu gösteriyor ve adam ayak izlerinden Tanrı'nın
tüm hayatı boyunca yanında yürüdüğünü görebiliyor . _ _ _ _ _ _ _ Adam daha
sonra hayatının en kasvetli dönemlerinde yerde sadece bir çift ayak izinin
olduğunu fark etti . _ _ _ _ Adam sitemkar bir şekilde Allah'a döndü : " Allah beni
neden dayanılması en zor anımda bıraktın ? " Allah da şu cevabı verdi : "
Yanılıyorsun . Bunlar senin değil benim ayak izlerim . En zorlu anlarda seni
kollarımda taşıdım ” . _ _
Bir Gurdian Meleğinin rolünü abartamazsınız . _ _ Sizi ellerinden geldiğince
kollayan ve koruyan başka bir varlığın var olduğunu bilmek , güven seviyenizi
dengelemenize yardımcı olur . _ _ _ _ _ _ _
İç huzuru sağlayan güven , kişinin hayatında büyük bir rol oynayabilir . _ _ Eğer
kendinizi yalnız hissediyorsanız yalnızlığınızı Meleğinizle paylaşabilirsiniz . _ _ _ _
Meleklerin yararlanabileceğiniz bir başka harika özelliği daha var : Meleğiniz
dengeli kuvvetlerin etkisinden etkilenmez . _ _ _ _ _ _ _
Başarınızdan memnunsanız , kendinize bir tokat atın ve kendinizle gurur
duyun . _ _ _ _ _ _ _ Bu iyi bir şey . Kınamak ya da özeleştiri yapmaktansa kendinizi
çok fazla övmek daha iyidir . _ _ Kendinizden çok memnun olmanın tek olumsuz
yanı , aşırı potansiyel yaratabilmesi , belki biraz ama yeterli olması ve böylece
dengeli güçlerin ruhunuzun kutlamasını bozabilmesidir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kendinizi
övüyorsunuz ve bunun sonucunda hata yapıyorsunuz veya bazı tatsızlıklar
yaşıyorsunuz . _ Peki bu, kişinin kişisel başarılarından gizlice zevk almaktan bile
korkması gerektiği anlamına mı geliyor ?
Aşırı potansiyel yaratmadan kişinin zaferlerinden neşe ve gurur duymasının bir

yolu vardır ; o da neşenizi ve memnuniyetinizi Koruyucu Meleğinizle paylaşmaktır .
_ _ _ _ _ Meleğiniz sizinle ilgilendi ve oraya ulaşmanıza yardım etti , bu yüzden
övgü ve minnettarlığınızı hak ediyor . _ _ Olumlu bir sonucun tadını çıkarırken ve
kendinizden memnun olduğunuzda , Meleğinizi hatırlayın ve bu anların tadını
birlikte çıkarın . _ _ _ _ _ _ Meleğinizle konuşun ; _ Övgü ve teşekkürlerinizde
esirgemeyin . _ _ Aslında Meleğinizi övmek kendinizi övmekten daha iyidir . _ _ _ _
_ Samimiyet sahibi olun ; Ödüllendirme hakkınızı tüm kalbinizle hediye edin . _ _ _
Kaybedecek hiçbir şeyin yok _
çünkü size ait olanı zaten aldınız ve bu da sizi Meleğinize teşekkür etme ve
tebrik etme özgürlüğüne kavuşturuyor .
Başarınızı Meleğinizin erdemi olarak düşünün . _ _ Eğer yaparsan ne olacak ?
_ Gururunuzun aşırı potansiyeli dağılacak ve aynı zamanda kendinize ,
kalbinizde kutlama yapmak için aldırış etmeden alan açabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _
_ _ Sevinci hissedin ama gururu Meleğinize verin ; _ _ _ _ çünkü açıkçası hiç
kimse başarınızı sizden alamaz . _ _
Gururla ilişkili aşırı potansiyeli yaratmaktan veya size biraz neşe veren bir
sarkaca minnettarlığınızı ifade etmektense , Meleğinize ödül ve teşekkür
vermek daha iyidir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Meleğinizin sizin enerjinize ihtiyacı var
ama sizden bunu istemeyecek . _ _ _ Bir sarkacın yardımını aldığınızı
düşünüyorsanız , sarkaca teşekkür etmenizde de bir sakınca yoktur , ancak
sarkacın her zaman enerjinizin bir kısmını otomatik olarak alacağını
unutmayın , çünkü bir sarkaçla bedava öğle yemeği diye bir şey asla yoktur .
_ _ _ _ _ _ _ _ _ Ne yaparsanız yapın , Meleğinizi ihmal etmeyin . Meleğinize onu
sevdiğinizi ve ona minnettar olduğunuzu sürekli hatırlatın . _ _ _ Sonuç olarak
daha da güçlenecek ve sizi cömertçe ödüllendirecek . _
Bir Ruh Kutusu
Ruhunuz dünyaya açık gözlerle , umut ve güvenle geldi ama sarkaçlar onu
hemen aldılar ve kimsenin onunla karşılaşmayı beklemediğini , kimsenin onu
görmekten özellikle memnun olmadığını ve ondan bekleneceğini garanti
ettiler . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ sadece küçük bir ekmek kabuğu kazanmak için
zorlu, kirli işler yapın . Elbette herkes yoksulluk içinde doğmaz ama zenginlerin
de farklı türde sorunları vardır . _ _ _ _ _ _ Sarkaçların dünyasında zenginler de
fakirlerden daha az acı çekmiyor . _ _ _
Ruhunuz maddi dünyaya acı çekmek için gelmedi . _ _ _ Güneşte bir yer için
verilen mücadele norm haline geldiğinde bu sadece sarkaçlara fayda sağlar . _
Bildiğiniz gibi bilgi ve enerji maddesi kanunlarına göre bir sarkaç , bir grup
bireyin ortak düşünce ve eylemlerinden ortaya çıkar ve daha sonra gruptan
bağımsız olarak varlığını sürdürür . _ _ _ _ _ _ _ _ Sarkaç , bilgisel enerji alışverişi
süreci aracılığıyla , taraftarlarını kendi iradesine zorlar ve onları kendi çıkarları
doğrultusunda düşünmeye ve hareket etmeye zorlar . _ _ Sarkaçlar ,
tatminsizlik, kızgınlık, hayal kırıklığı, öfke, öfke gibi duygular ortaya çıktığında
insan enerjisini toplar .
endişe ve korku ifade edilir ve insanlar diğer sarkaçlar arasındaki savaşlara

girerler . _ _
Baskının , kan davasının , rekabetin , savaşın ve daha birçok rekabet örneğinin
eşit kabul edildiği , sarkaçlarla dolu bir dünyada yaşamaya alışkınız . _ _ Bunun
normal olmayabileceği , her şeyin kolaylıkla farklı olabileceği aklımıza gelmiyor .
_ _ _ _ _ _ _ Dünyaya sarkaç modelinin bakış açısından bakın . _ _ _ _ _ _ Bir sarkacın
doyumsuz enerji susuzluğunun birçok farklı tezahürünü hatırlıyorsanız , onlar
olmasaydı dünyanın nasıl olabileceğini hayal edin . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Eğer bu tür
bilgisel enerji alışverişi gerçekleşmeseydi , rekabeti körükleyerek başkalarının
enerjisini emen hiçbir yapı olmazdı . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Hayal etmek zor ama böyle bir
dünyada mutluluk çok , acı ise çok az olur . _ _ _ _ Herkese yetecek kadar doğal
kaynakların ve fırsatların olduğu bir dünyada yaşayabiliriz . _ _ _
Hayatta kalma ve doğal seçilim mücadelesinin yaşamın evrimini kolaylaştıran

önemli bir süreç olduğu fikri bize aşılanmıştır . _ _ _ _ _ _ _ _ Bu süreçlerin , agresif
bir biçimde de olsa , dünyanın gelişimini desteklediği doğrudur . _ _ _ _ Ancak
doğal seçilim yaşamın büyümesi için gerekli bir koşul değildir . _ _ Yaşam aynı
şekilde daha insani yasalara uygun olarak da gelişebilir . _ _
Sarkaçların dünyasında doğal seçilim , acı çekenin hayatını kaybetmesine yol

açan olumsuz bir senaryoya göre gerçekleşir . _ _ _ _ _ Seçim , baskı ve yok etme
yöntemlerine dayanır . Kendini iyi hisseden kişinin hayatta kalacağı , daha farklı ,
daha olumlu bir senaryonun olup olamayacağını hiç merak ettiniz mi ? Bu iki
senaryo , yalnızca olumsuzluğun olumluluktan farklı olduğu ölçüde farklılık
gösterir . Her iki senaryonun da doğal seçilim bağlamında bir yeri olduğu ancak
olumsuzluğun hala baskın faktör olduğu iddia edilebilir . _ _ En zayıf olan ölür .
Durum ne olursa olsun sarkaçların insan dünyasında kurduğu sistem , doğanın
desteklediği tüm sistemlerden çok daha serttir . _ _ _ _ _ _
Doğada meydana gelen hayatta kalma mücadelesi , insan dünyasında olduğu

gibi aynı sert ve saldırgan özellikleri göstermez . _ _ _ _ _ _ _ İnsanların yarattığı
sarkaçlar , doğadaki sarkaçlardan çok daha güçlü ve düşmancadır . _ _ _ _ Doğada
sürekli birilerinin yenmesi , sürekli bir savaşın devam ettiği anlamına gelmez . _ _
____
İneğin otu yediği gibi , aslan da inekten beslenir . _ _ _ Önemi bir _
insana özgü bir özellik . Bitki ve hayvanların önem anlayışı sıfır olduğundan denge
kanunu korunur . _ _ _ Canlı organizmaların normal bir arada varoluşunun şiddetli
bir mücadele olarak algılanmasının tek nedeni , insanın doğal olayları insan çan
kulesinden gözlemlemesidir . _ _ _ _ _ _
Hayvanlar aleminin bölge ve eş konusundaki rekabeti bile , insanın sürekli

savaşıyla karşılaştırıldığında tamamen önemsizdir . _ _ _ Hayvanlar avlanmadıkları
sürece birbirlerine çok nadiren fiziksel zarar verirler . _ _ _ _ _ Çoğu durumda ,
herhangi bir çatışma , en yüksek sesle havlayan ve en korkutucu sırıtışı yapan
kişinin yararına olacak şekilde kararlaştırılır ve eğer kan alınması gerekiyorsa ,
bunun nedeni büyük olasılıkla patilerin ağır olmaktan kaçınamamasıdır . _ _ _ _ _
Öfke ve nefret gibi duygular hayvanlara özgü değildir . _ _
Cesaret ya da korkaklık belirtileri de göstermiyorlar . _ Her şey hayatta kalma
içgüdüsüne bağlı . Cesur kurtlar ve ürkek tavşanlar yalnızca hayal gücümüzde var
olurlar .
Dünyayı değiştiremeyiz . _ _ Dünyanın nasıl olacağı bize bağlı olmadığını kabul
etmeliyiz . _ _ _ _ _ Sayısız sınırlama ve şartlanma, kelimenin tam anlamıyla ruhu
bir kutuya tıkar . Geleneğin ele geçirdiği zihin , ruhun potansiyelini
gerçekleştirmesini yasaklayan gardiyan haline gelir . _ _ Birey basitçe sarkaç
dünyasının gerektirdiği şekilde davranmaya zorlanır : memnuniyetsizliğini ifade
etmek , sinirlenmek , korkmak , rekabet etmek ve savaşmak . _ _ _ _ _ İnsan
düşüncesi ve davranışı sarkaç dünyasına güvenerek belirlenir . _ _ _
Önceki bölümlerden de anladığınız gibi , bu tür bir koşullanma kişinin enerjisini
tüketir , karşılarına dengeli güçler koyar ve onu doğru yoldan saptırıp yanlış
hedefler aramaya yönlendirir . _ _ _ _ _ _ _ _ Hepsinden önemlisi , dış niyet en kötü
beklentilerimizi gerçekleştirmeyi başarıyor . _ Çoğu insan kendilerini
koşullanmalardan ve bağımlılıktan kurtarmaktan mutluluk duyacaktır , ancak
bunu nasıl yapacaklarını bilmiyorlar . _ _ _
Sarkaçların gücünün , taraftarlarının önemine ve bilinçsizliğine bağlı olduğunu
artık biliyorsunuz . _ _ _ _ İnsanlar genellikle provokasyona tepki verdiklerinin
farkında değiller . _ _ _ Alışkanlık gereği memnuniyetsizliği ve öfkeyi otomatik
olarak ifade ederek endişeye , korkuya ve hayal kırıklığına teslim olurlar . Kolayca
karamsarlığa yenik düşerler ve engellerle karşılaştıklarında maksimum çabayı
gösterirler . _ _ _ İnsanlar sanki bir rüyadaymış gibi , sarkaçların uyguladığı
senaryoya uyarak yaşarlar . _ _ Çok az şeyin kendi eylemlerine bağlı olduğuna
inanarak senaryonun kontrolünü ellerine alabilecekleri gerçeğinden habersizler . _ _ _ _ _ _ _ _
Önem insanları sarkaç oyununa çeker ve farkındalık eksikliği onları senaryoyu

şekillendirmek için son şanslarından mahrum bırakır . _ _ _ _ Oyun sarkaç
kurallarına göre oynanır . _ _
Gördüğünüz gibi bazen aynı noktayı birkaç kez tekrarlıyorum . _ _ _ Bunun
nedeni , her ne kadar bu kitapta ortaya konan görüşler açık görünse de , sarkaçla
inşa edilen geleneksel dünya görüşünün insan ruhunda o kadar derinlere kök
salmış olmasıdır ki , bunları tam derinlik ve bütünlükle hissetmek ve kavramak
zor olabilir . Ancak Transerfing ilkelerini izlerseniz , koşullanma kutusundan
çıkabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ Sarkaçların gücü büyüktür ama önemi terk ettiğiniz
sürece , seçme hakkınızı bilinçli olarak kullanmaktan ve hayatınızın senaryosunu
yazmaktan sizi alıkoymaya yetmezler . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
İnsanları kendi hedeflerine ulaşabilmeleri için kontrol altında tutmak sarkacın

çıkarınadır . _ _ _ _ _ _ _ _ Sarkaçlar için birey yalnızca bir araç , amaca yönelik bir
araç , bir kukladır . Ruhunuz bu dünyaya bir kutlama için geldi , o yüzden devam
edin ve bu deneyimi yaşamak için kendinize izin verin . Tüm hayatınızı bir
başkasının sarkacının iyiliği için çalışarak mı yoksa kendi zevkiniz için mi yaşayarak
geçirmek istediğinize yalnızca siz karar verebilirsiniz . _ _ _ _ Hayatı bir kutlama
olarak yaşamayı seçtiyseniz , kendinizi bağlayan sarkaçlardan kurtarmanız ve
kendi hedefinizi ve kendi kapınızı aramanız çok önemlidir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Zihniniz , yıkıcı sarkaçlara hiçbir şey borçlu olmadığınızı ve onların emirlerini

yerine getirmek zorunda olmadığınızı anlamalıdır . _ _ _ _ Kalp ve zihin arasında
birlik kurun ; kelimenin tam anlamıyla ve mecazi olarak isteyebileceğiniz her şeye
sahip olacaksınız . _ Tek yapmanız gereken kendinizi sarkaçlardan kurtarmak ve
kalbinizle zihniniz arasındaki anlaşmazlığı yumuşatmak . _ _ _ _ _ _ _ _ Kendinize
en iyiyi hak etme lüksünü tanıyın .
Birisi sizi birinin ya da başka bir şeyin iyiliği için çalışmanız gerektiğine ikna
etmeye çalışırsa ona inanmayın . _ _ _ _ Birisi size hayatta her şeyin çok çalışmakla
elde edildiğini kanıtlamaya çalışırsa , onlara inanmayın . _ _ _ _ _ Güneşteki yerinizi
garanti altına almak için birileri size çetin bir mücadele veriyorsa onlara
inanmayın . _ _ _ _ Eğer size yerinizin ne olduğunu anlatmaya çalışırlarsa onlara
inanmayın . _ _ _ _ Eğer birisi ' ortak amaca önemli bir katkı ' sağlayabileceğiniz
için sizi bir dini mezhebe veya topluluğa çekmeye çalışırsa , onlara inanmayın . _
_ _ Eğer sana tüm hayatın boyunca yoksulluk içinde yaşamak zorunda olduğunu
söylerlerse , çünkü bu şekilde _ _ _ _
doğdular , onlara inanmayın . _ Size seçeneklerinizin sınırlı olduğunu söylerlerse onlara

inanmayın . _ _ _ _ _
Sarkaçların sizi bu kadar kolay bırakmayacağını yakında göreceksiniz . _ _ _ _
İradenizin filizlenmeye başlamasıyla birlikte sarkaçlar sizi seçeneklerinizin sınırlı
olduğunu kabul etmeye zorlayacak şekilde tasarlanmış bir durum yaratacaktır . _ _ _ _ _
_ _ _ _ Senaryoyu kendiniz seçip belirleyecek kadar güçlü hissettiğiniz an , sarkaçlar
planlarınızı alt üst edecek . _ _ _ Kendinizi sakin ve kendinden emin hissetmeye
başladığınız anda pençelerini size geçireceklerdir . _ _ _ _ _
Provokasyonlara cevap vermeyin ve dengenizi bozmasına izin vermeyin . _ _ _ _ _
Eşyalara verdiğiniz önemi minimum düzeyde tutun ve eylemlerinizin bilincinde olun . _
_ _ _ _ Durumun gerektirdiği şey , önemi sıfırda tutmaktır , büyük bir çaba ve azim değil .
Bu oyunda seçeneklerinizdeki tek sınırlama kişisel niyetinizdir ve sarkacın seçeneklerine

getirilebilecek tek sınırlama sıfır önem düzeyiniz ve bilinçli farkındalığınızdır . _ _ _ _ _ _ _
_____
Unutmayın : eğer içim boşsa , sarkacın takılacağı hiçbir şey yoktur ; _ _ Eğer oyunun
manasını biliyorsam sarkaçlar kendi yazılarını üzerimde uygulayamayacaklardır . _ _ _ _
_ _ _ _ _ _ _ Eğer hâlâ sizi hayal kırıklığına uğratmayı , üzmeyi veya dengenizi bozmayı
başarıyorlarsa , nereye abartılı önem atfettiğinize iyice bakın . _ _ _ _ _
İlk etapta dengenizi bozan şeyle ilişkinizi değiştirin . _ _ _ _ _ Önem arayışında olanın
siz değil , sarkacın olduğu gerçeğinin bilinçli olarak farkına varmaya çalışın . _ _ _ _ _ _
Ruhunuzu engelleyen kutu , eşyalara verdiğiniz önemden oluşur . _ _ _ _ _ _ Hiçbir şeye
gereğinden fazla önem vermeyin . Kendinize ait olanı sakince ve ısrar etmeden
almalısınız . _ _ Eğer işe yaramıyorsa bunu da önemli hale getirmeyin . _ _ Sarkaçlar
sadece moralinizin düşmesini bekliyor . _ _ _ _
Eğer bir şey sizi üzüyorsa , onu daha az önemliymiş gibi gösterin . Bunun sadece bir
oyun olduğunun farkında olun ; ve kesinlikle bu, bir oyun , kavga değil ; çünkü aslında
sarkaçlar kilden yapılmış serserilere benzer . _
Oyun sert ve insan zayıflığına dayanıyor . _ _ Önemini biraz gevşettiğiniz anda
kaybedersiniz . _ _ _ _ Eğer önemi sıfırda tutarsanız , sarkaçlar boşluğunuza düşer ve kil
golemi parçalanır . _ _ _
Oyunun kurallarını anladığınızın farkındalığıyla güç kazanacaksınız . _ _ _ _ _ _ _ _ Bir
sarkacın size takılmaya çalıştığını ve dengenizi bozmaya çalıştığını fark ettiğiniz anda
kendi kendinize kıkırdayın ve kararlı bir şekilde _ _ _ _ _ _
önem düzeyini azaltır . _ Yavaş yavaş bu bir alışkanlığa dönüşecek ve

gerçekleştiğinde gücünüzü hissedecek ve senaryoyu kendinizin
belirleyebileceğini anlayacaksınız . _ _ _ _ _ _ _ Sarkaç oyununu kazanarak
seçim özgürlüğünüz olur . _ _ _
Kırılgan
Şu ana kadar alternatif uzayın sektörlerinin ne kadar spesifik özelliklere

veya parametrelere sahip olduğundan bahsediyorduk . _ _ Basitlik adına
bu karakteristiklerin frekanslarını dikkate almayı kabul ettik . _ _ Kalp ve
zihin arasında birlik olduğunda , düşünce enerjinizin frekansı , alternatifler
uzayındaki bir sektörün frekansına karşılık geliyorsa , dışsal niyetin gücü ,
aynı sektöre geçişinizi kolaylaştıracaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Yani söz konusu
sektörün senaryoları ve manzaraları fiziksel dünyanızın katmanında
somutlaşacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Ruhun ayrıca Transerfing bağlamında kırılgan olarak adlandırılan

benzersiz bir parametre aralığı vardır . _ _ _ _ _ _ _ Yine modelin basitliği
açısından ruhun kırılganlığını karakteristik frekansını ele alacağız . _ _ _ _ _ _ _ _
Herkesin kırılganlığı bir kar tanesinin yapısı gibi benzersizdir ; _ _ hiçbiri
aynı değil . Kırılganlık , bir kişinin ruhunun eşsiz ve karşılaştırılamaz özünü
karakterize eder .
Kırılganlığın aldığı biçimi yalnızca tahmin edebiliriz çünkü bu , her bireyin
giydiği zeka maskeleri altında gizli olarak , örtülü olarak tezahür eder . _
Bu nedenle burada bu kavramı daha derinlemesine ele almanın pek bir
anlamı olmayacaktır . _ _ _ Ancak her bireyin kendine özgü bir ruh özüne
sahip olduğu şüphesizdir . _ Tanıdığınız bir insanın karakterini ,
alışkanlıklarını , tavrını , görünüşünü anlatabilirsiniz ama bu özelliklerin
ötesinde başka bir şey daha olur , o kişinin kelimelere gerek duymadan
anladığınız bütünsel bir imajı . _ _ _ _ Kırılgan dediğimiz şey , hiçbir
açıklama gerektirmeyen bu bireysel özdür . _ _
Anlaşılması zor ve tanımlanamaz bir çekicilik yayan insanlarla karşılaşmış
olabilirsiniz . _ _ Şaşırtıcı bir şekilde , dış görünüşleri pek çekici olmayabilir
ama konuşmaya başlar başlamaz onların fiziksel kusurlarını hemen unutur
ve tamamen büyülenirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ O kişinin çekiciliğinin nerede
olduğu sorulduğunda , yalnızca _ _
mırıldanıyor: ' onlarda bir şeyler var ', başka bir açıklama bulamıyor .
Bu tür insanlar son derece nadirdir . Eğer tanıdık çevrenizde kimse yoksa onları
şov dünyasının yıldızları arasında arayın . _ _ _ _ _ _ Bu kişiliklerin ayırt edici
özelliği , ruhlarının derinliklerinden yayılan olağanüstü güzellik ve çekiciliktir . _ _
_ _ _ _ _ Onların güzelliğinin oyuncak bebek benzeri bir güzellikten farklı olduğunu
hemen fark edeceksiniz , çünkü oyuncak bebek benzeri güzellik tamamen dışsaldır
ve geleneksel , yerleşik standartlara karşılık gelir .
Kırılgan bakış açısına göre , bu tür büyüleyici güzelliğin sırrı , kişinin güzel bir
kalbe veya başka bir özel manevi niteliğe sahip olmasında yatmaktadır . _ _ _ _ _ _
Transerfing görüşünün başka bir paradoksunu kabul edeceksiniz ( ya da
dilediğiniz gibi kabul etmeyeceksiniz ) : güzellik kalpte ya da ruhta değil , kalp ve
zihin arasındaki uyumlu bağlantıda yatmaktadır . _ _ _
Henüz kendini sevmeyi öğrenmemiş , özeleştiri yapan , yaptığı işe karşı kin
besleyen , zihinsel çalkantılar içinde yaşayan ya da kendi ruhuyla çelişen hiç
kimse , çekiciliğin güzelliğini asla saçamaz . _ _ Kalp ile akıl arasındaki çatışma ,
kişinin dış görünüşüne ve karakterine de yansır . _ _ _ Eğer kişi mutluysa ve
kendini sevmeyi öğrenmişse , hayattan keyif alıyorsa ve yapmak istediği şeyi
yapıyorsa , o zaman zihnin ruhun kırılganlığına uyum sağladığını gösteren belli
bir içsel ışık yayacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Kalp ve akıl arasındaki birlik , düşünce enerjisini dış niyetin doğasıyla eşitler . _
Kendini gerçekleştirme ve kalp ile zihin arasında dengeli bir ilişki çok benzer bir
şey yaratır . İç huzur , kalbe gerçek doğasını hatırlatan bir iç ışığı ateşler ; bu
nedenle uyumun güzelliği , çekicilik veya ruhsal güzellik olarak yorumlanır . _ _ _
_ Bu tür bir güzellik bazen gizli bir kıskançlık uyandırır ve insanlar şunu sorar :
"Nasıl oluyor da bu kadar ışıltılı görünüyorsun? "
Kalp , akıl onu bir durumda boğduğunda değil , limonluktaki bir gül gibi kalbi
okşadığında , ona hayranlık duyduğunda , ona değer verdiğinde , her yaprağının
özgürce açılmasına izin verdiğinde huzur bulur . _ _ _ _ _ _ Bu mutluluk dediğimiz
o nadir şeydir . _
Kırılganlık , bir hobi veya başka bir uğraş şeklinde ya da sevgi ve coşkuyla
yapılan herhangi bir şey şeklinde kendini gösterebilir . Çoğu zaman kırılganın
telleri uzun süre sessiz kalır . _ _ _ Bazen bir tür işaret bir telin ses çıkarmasına
neden olur . _ Beklenmedik , geçici bir yorum olabilir _ _ _
bir neden ruhunuzda bir ipe dokunuyor ya da gördüğünüz , sizi hemen kendine
çeken özel bir çekiciliğe sahip bir şey ve belli belirsiz , algılanabilir bir dürtüyü
tekrar tekrar hissetmeye başlıyorsunuz . _ Bu ruhun çalışmasının dış niyetidir . _ _
_ Ancak belirsiz bir özlem olduğu için dış niyet belirli bir amaç olmadan çalışır .
Zihninizin onları kavrayabilmesi için kalbinizin emirlerini dinlemek önemlidir . _ _
_ _ _ _ _ _ _ _ _ O zaman dış niyeti yakalayabilir ve arzunuzu hızla
gerçekleştirebilirsiniz . _ _ _
Aklın kalple ilişkiye girmesini engelleyen nedir ? _ _ _ _ _ Bir kez daha sorun ,
eski dostlarımızın yanı sıra , yanlış amaç ve değerler yükleyen sarkaçlardır . _ _
Daha önce de söylediğimiz gibi , güzellik , başarı ve bereket kavramlarımızın
standartlarını belirleyen , içsel ve dışsal önem taşıyan kişiyi bu standartlarla
karşılaştırmaya motive eden sarkaçlardır . _ _ _ _ _ _ Doğal olarak akıl bir takım
eksiklikler bulur ve kendinden , dolayısıyla kalpten de nefret etmeye başlar . _
Kırılganları standartlara uygun hale getirmek için her türlü maskeyi dener , ancak
kural olarak bundan iyi bir şey çıkmaz . _ _ _ _ Bunun sonucunda kalp ile akıl
arasındaki uçurum genişler . _ _ _ O halde nasıl iç huzur söz konusu olabilir ? _
Akıl gülünü sitemle , tatminsizlikle sular ve gül giderek zayıflar . _ _ _ _ _
Zihin hazineyi kendi kalbi dışında her yerde arayacaktır . _ _ _

Kalp sessizce ve incelikle yeteneklerini ve eğilimlerini duyurmaya çalışırken,
sarkaçlar yüksek sesle ve baştan çıkarıcı bir şekilde ötüyor . Akıl , kalbi dinlemez
ve kırılganlığı değiştirmeye çalışır . _ _ _ _ Doğal olarak bundan da iyi bir şey
çıkmaz . Sonuç olarak kalp ve akıl , bu hayali kusurları ortadan kaldırma kararında
birleşir . _ _ Dış niyet , kişiyi derhal , kusurların tam anlamıyla somutlaşması
nedeniyle düşmanlığın yoğunlaştığı bir cankurtaran halatına aktarır .
Zihin , eğer düzeltici bir maske takarsa belirlenmiş standartları karşılayabileceğini

varsayar . _ _ _ _ _ _ _ Bildiğiniz gibi bu , serap peşinde koşmak gibi sonuçsuz bir
iş . İnsanlar kırılganlığın değerli benzersizliğinden en iyi şekilde yararlanmak
yerine , bir başkasının başarısının peşinden koşarak pencere camına vuruyorlar .
_ _ Ve yine de yıldızın başarısı , zihnini kırılganlığa uyumlu hale getirmesinden
doğar . _ Serabı avlayan kişi hiçbir şey başaramaz ve kendinden derin bir
tatminsizlik yaşar . Hiç kimse , kendisiyle ilgili temel memnuniyetsizliğini ifade
ederek kendini kabul edeceği ve doyuma ulaşacağı bir yaşam çizgisine asla
ulaşamaz . Enerji alanlarının parametreleri _ _ _ _
sadece kendilerini tatmin edilmemiş hissetmek için daha fazla nedene sahip oldukları yaşam çizgilerine
karşılık gelirler .
Bu sarkaçların bize verdiği oyundur . _ _ _ Anlamsız gibi görünse de sarkaçların

bakış açısından oyunun çok kesin bir anlamı var ; _ tatminsizlik ve tatminsizlik en
sevdikleri yemeklerdir . _ _
Zihni kalbin kırılganlığına nasıl uyum sağlayabilirsin ? _ _ _ Tek yol , zihni her şeyden
önce kalbin sevgiye layık olduğuna inandırmaktır . _ _ _ _ Önce kendinizi sevmeniz ve
ancak ondan sonra başkalarının erdemlerine dikkat etmeniz gerekir . _ _ _
Kendine duyulan sevgi , kendini beğenmişlik , kendini beğenmişlik ya da kayıtsızlıkla
karıştırılmamalıdır . Kayıtsız kişisel tatmin , kendini diğerlerinden üstün görmekten
kaynaklanır ve tehlikeli aşırı potansiyel yaratır . Kendinizi sevmek , kendi benzersizliğinizi
anlamak ve kendinizi siğil olduğunuz gibi kabul etmek anlamına gelir . _ _ _ Kendinize
duyduğunuz sevgi koşulsuz olmalıdır , aksi takdirde aşırı potansiyele dönüşecektir . _
_ _ _ Elbette sen kendi sevgine layıksın ; _ _ çünkü sen var olan tek kişisin . _ _
Eğer kişi kırılganlığıyla olan mücadelesinde çok ileri gitmişse ayağa kalkıp kendini
sevmesi zor olacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ “ Kendimi bile sevmiyorsam , kendimi nasıl
sevebilirim ? ” _ _ Bu artan iç ve dış önemden doğan saf aşırı potansiyeldir . _ Dış
önem , başkasının standartlarını değişmez gerçek olarak kabul etmemde yatmaktadır .
_ _ _ _ _ Belki başkalarının erdemlerine çok fazla değer veriyorum ? _ _ İçsel önem ,
kendimi diğer insanların standartlarına uymaya zorlamamda yatmaktadır . _ _ _ Benim
onlardan daha az olduğumu kim söyledi ? _ _ Ben sadece benim . Kendime olan
saygım çok düşük olabilir mi ?
Kendinizi sevmeyi öğrenmek için , dışsal önemin kaidesinden kurtulun ve diğer

insanların standartlarına tapmaktan vazgeçin . _ _ Sizi kendi standartlarınızı
oluşturmaktan kim alıkoyuyor ? _ _ Başkalarının sizin standartlarınızın peşinden gitmesine izin verin .
İçsel önemi bırakın ve kendinizi bırakın . Başkalarının standartlarını takip etmek veya
onlara uygun yaşamak zorunda değilsiniz . _ _ Sarkaçların sizin değil , önemsediğiniz
gerçeğinin farkında olmalısınız . _ _ _ _ _ _ Kalbinizi tüm aklınızla sevdiğinizde , dış niyet
sizi , kendinizi tamamen kabul edeceğiniz bir yaşam çizgisine taşıyacaktır . _ _ _ _ _ _ _
_ Eğer kendinizi seviyorsanız , ne olursa olsun , dış niyetinizi aldatmayı başaracak ve
sahip olduğunuzdan hiç şüphelenmediğiniz nitelikleri ortaya çıkaracaksınız . Düşünce
enerjiniz kendini kabullenme ve kendini gerçekleştirme frekansında yayıldığında , dış
niyet _ _ _ _
seni alıp gerçekten gurur duyacağın bir şeyin olduğu yaşam hatlarına taşıyacak .
_______
Emirlerden biri şöyle diyor: “ Komşunu kendin gibi sev ” .
Nedense herkes komşunu sevmenin gerekliliği üzerinde yoğunlaşıyor gibi
görünüyor ama emir kişinin zaten kendine karşı sevgiye sahip olduğunu
varsayıyor . _ _ _ _ _ _ Sarkaçların zorladığı oyunu bırakın ve bugünden itibaren
kendinizi sevmeye başlayın . _ _ _ Kendinize en sevdiğiniz ikramı alın ve kişisel bir
parti verin . Kendinize şefkatli, sevgi dolu bir ilgi gösterin . Bazıları kötü niyetle
şöyle devam edebilir : “ Tüm zayıflıklarınıza ve kötü alışkanlıklarınıza düşkün olun
… ” ama bu sarkaçların demagojisidir ve onlarla tartışmam için hiçbir neden
göremiyorum . _ Kendini sevmenin ne demek olduğunu zaten biliyorsun . _ _
Zayıflıklar ve kötü alışkanlıklar yalnızca sarkaçlardan kaynaklanır . _
Ormanın derinliklerinde bir yerde Kutsal Kase'yi aramak için yola çıkmanıza
gerek yok . _ _ _ _ _ _ _ Kutsal Kase içinizdedir . _ _ Bu , ruhunuzun kırılganlığıdır . _
_
Kalp ve Akıl Birliği

Kalp bir çocuğun kollarıyla uzanarak güvenle dünyaya gelir . _ _ _ _ Daha sonra
sarkaçların dünyayı fethettiğini ve onu bir ormana dönüştürdüğünü keşfeder . _ _
_ Sarkaçlar , kimsenin bunu beklemediğine ve bu dünyada herkesin güneşin
altında bir yer için savaşması ve sarkaçlara saygı duruşunda bulunması gerektiğine
kalbi hemen ikna etmeye çalışır . _ _ _ _ _ Saf , direkt kalp bir an önce yerine
konulmalıdır . _ _ Kalbe , kimsenin onun arzularıyla ilgilenmediği , dünyada
mutluluktan çok acıların olduğu , tatillerin yalnızca önceden belirlenmiş tarihlerde
yapıldığı ve bir parça ekmek kazanmak için çok çalışması gerektiği söylenir . _ _ _ _
__________
İşte bu . Kalp buruşmuş durumda . Gözler umutsuzluktan yaşlarla doluyor ya da
kalp giderek öfkeleniyor . _ _ _ _ Bu doğru değil , adil değil ! Tüyler diken diken
oldu ve sanki tek seçenek sarkaçların zorladığı bir yolda kederli bir şekilde
ilerlemek ya da kişinin kendi hedeflerine ulaşma çabasıyla umutsuzca kazıma
yapmak gibi görünüyor . _ _ _ _ _
Sarkaçlar zihni her düzeyde ele geçirir : zihinsel , duygusal ve enerjik . _
Geleneksel dünya görüşü ve insanın davranışsal tepkileri de sarkaçlarla
şekilleniyor . _ İnsanlar kendilerine fayda sağlayacak şekilde düşünür ve hareket
ederler . _ _ Akıl gibi kalp de son bulur _ _ _ _
klima kutusu. Kelimenin tam anlamıyla her şeyde bir koşullanma unsuru vardır .
İnsanların kendilerine uygulanan sınırlamalarla yüzleşmeleri ve kendilerine
dayatılan oyunda kendi rollerini oynamaları gerekiyor . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu gibi
durumlarda kalp yavaş yavaş ikinci plana çekilirken zihin dizginleri kendi eline
alır . _ _ _ _ _ _ _ _
Akıl , kalbe küçük , mantıksız bir çocuk gibi öğüt verir : “ Ne yapılması gerektiğini
senden daha iyi biliyorum . _ _ Aptalca gevezeliklerin hiçbir anlam ifade etmiyor .
" İnsanların çoğunda kalp , köşede bırakılan , çılgına dönmüş zihnin yaptığı her
şeyi kederli bir şekilde gözlemleyen korkmuş , güçsüz bir yaratığa dönüşür . _ _ _
_ Bazen kalp ile zihnin birleşme anları meydana gelir . _ Bu anlarda kalp şarkı
söyler ve zihin tatmin içinde ellerini ovuşturur ama böyle anlar nadirdir . _ _ _
Çoğunlukla olumsuzluk , korku ve nefret anlarında kalp ve zihin arasındaki
anlaşma ortaya çıkar . _ _ _
Seçim konularında kalbe söz hakkı verilmez . _ _ _ Akıl , kalbe sanki mağazadan
oyuncak isteyen bir çocukmuş gibi davranır . _ _ _ _ _ Zihin genellikle standart bir
şekilde yanıt verir : " Buna gücümüz yetmiyor " ve bununla birlikte rüya anında
yok olur . _ _ _ _
Bakın ne oluyor ? Çocuğun artık oyuncağa ihtiyacı var . Çocuğa oyuncağı almaya
gerçekten gücünüz yetmiyorsa , çocuğun arzusunu reddetmenizde yanlış bir şey
yoktur , ancak kalp beklemeye hazırdır ! _ _ _ _ _ _ _ _ Ama yine de zihin , bir aptalın
inancıyla tüm duruma bir haç yerleştiriyor : " Yeterince paramız yok . " _ _ _
Rüyanın prensipte temelde ulaşılamaz olduğu ortaya çıktı . _ _ _
Zihnin , taraftarlarını tasmalı tutmaktan kazanç sağlayan ve onları kendi

hayallerini seçme özgürlüğünden bile mahrum bırakan sarkaçlar tarafından
dayatılan bir mantığı vardır . _ _ Kalbin mantığı yoktur ve her şeyi tam anlamıyla anlar .
Zihin yeterli paranın olmadığı konusunda ısrar ediyor ama kalp para istemiyor . _
_ _ _ _ _ Oyuncak istiyor ! _ _ _ Paranın olmadığını savunan zihin oyuncağa bir tabu
yerleştirir ( gerçekçi değildir , ele geçirilmesi zordur ) ve kalbin başka hiçbir şeyi
içine kapanmayı ve oyuncaktan bir daha bahsetmemeyi kabul eder . _ _ _ Ve
rüyanın cenazesi bitti . _
Zihin , rüyayı nasıl gerçekleştireceğini göremez ve bu yüzden onun fiziksel
yaşamının katmanına girmesine izin vermez , çünkü hayatta her şey mantıklı ve
açık olmalıdır . _ _ _ _ _ Zihin oyuncağa sahip olmayı kabul etmeliydi ve daha sonra
dış niyet onun için parayı nasıl bulacağıyla ilgilenecekti . _ _ _ _ _ _ _
Ancak sarkaçların oluşturduğu dünya görüşü bu tür mucizelere izin vermez . _ Taraftarların
seçim özgürlüğüne sahip olması sarkaçların çıkarlarına uymuyor . _ _ _ _ _ _
İnsanlar yanlışlıkla rasyonel dünya görüşünü değişmez bir yasa olarak kabul ediyorlar .
Ancak bu yasa bir 'yalan'dır ve kolayca ' yapısızlaştırılabilir ' .
Bazen hayatta küçük, açıklanamayan ' mucizeler ' olur, öyleyse neden bu mucizelerden
birinin kendi hayatınıza girmesine izin vermiyorsunuz ? Tek yapmanız gereken , kalbinizin
arzuladığı şeye sahip olmak için kendinize izin vermek . Etrafımızdaki sarkaçların ördüğü
önyargı ve sınırlama ağını bir kenara atarsanız , hayalinizi hak ettiğinize gerçekten
inanırsanız ve arzuladığınız şeye sahip olmanıza izin verirseniz , hayaliniz size gelecektir .
_ _ _ _ _ _ _ _ Kendinize sahip olmak için izin vermek , dileklerin gerçekleşmesinin en önemli
koşuludur . _
Oyuncak dükkanında zihnin kalbe yönelik başka tepkileri de vardır : “ Aptallık etme . _ _
_ _ _ _ Neye ihtiyacın olduğunu senden daha iyi biliyorum . _ Biz basit insanlarız . Bu
mümkün değil . Herkes bu şeylere sahip olamaz . Doğru niteliklere veya yeteneklere
sahip değilsiniz . _ _ Kendinizi onunla pek kıyaslayamazsınız ! _ _ Herkes gibi yaşa ” vb .
Eğer hafifletici bir faktör olarak sarkaçların etkisi olmasaydı , kişi zihni aşırı aptallıkla
suçlardı . _ _ _ _ _ _ _ _ Bu satırları okuyunca inatçı yanılsamasından uyanacağını ve ' makul
argümanların ' saçmalığını anlayacağını ummak ancak mümkündür . _ _ _ _ _ _ _ _
Kalp olmadan zihin pek fazla şey yapamaz ama yine de kalp ve zihin birlikte hemen
hemen her şeyi yapabilirler çünkü onların birleşimi dışsal niyetin sihirli gücünü yaratır . _
_ _ _ _ _ _ Akıl iç niyeti , kalp ise dış niyeti yönetir . _ Yardım olmadan , kalp dış niyeti hedefe
yönelik bir şekilde yönlendiremez , ancak kalp ve zihin birleştiğinde dış niyet kontrol
edilebilir hale gelir ve belirli hedeflerin peşinde kullanılabilir . _ _ _ _ _ _ _
Ulaşılamaz olduğunu düşündüğünüz her şeyin aslında zihnin yönettiği içsel niyetle
başarılması imkansızdır . _ _ _ _ _ _ _ Kimse buna karşı çıkmıyor . Kendinize belirlediğiniz
hedef ne olursa olsun , rasyonel bir dünya görüşünün sınırları dahilinde bunu başarmanın
muhtemelen zor olacağına katılıyorum . _
Ama yine de sırf kendini beğenmiş bir otorite neyin gerçek olup neyin olmadığını belirleme
hakkını talep etti diye neden hayallerinizden uzaklaşmak zorunda kalasınız ki ? _ _ _ _ _
Neden kişisel bir mucize hakkınızı talep etmiyorsunuz ? _ _ _
Mutluluğun sırrı , mutsuzluğun sırrı kadar basittir . _ _ _ _ _ Her iki durumda da

kalp ve akıl arasındaki birlik veya ayrılık söz konusudur . _ Kişi yaşlandıkça
uyumsuzluk da artar . _ _ _ _ Akıl , kalbi mutsuz eden sarkaçların etkisine yenik
düşer . _ _ Çocuklukta kalp hala birisinin ona çok istediği oyuncağı vereceğini
umar , ancak zamanla umut kaybolur . _ _ _ _ _ _ Zihin , rüyanın gerçekleştirilmesinin
zor olduğuna dair giderek daha fazla onay bulur ve onu gerçekleştirmeyi daha
sonraya erteler . _ _ Genellikle geç saatlere erteleme ömür boyu sürer . _ _ _ Hayat
sona erer ve rüya tozlu bir kutuda saklanır . _ _ _ _
Kalp ve akıl birliğini sağlamak için öncelikle tam olarak ne üzerinde anlaşmaya
varılması gerektiğini belirlemek , yani hedeflerini belirlemek gerekir . _ _ _ _ _ _
Açık gibi görünse de bu soru ilk bakışta göründüğü kadar önemsiz değildir . _
Kural olarak insanlar ne istemediklerini tam olarak bilirler ancak gerçek arzularını
ifade etmekte zorlanırlar . _ _ _ _ _ Bu durum , sarkaçların insanları kendi yanlış
hedeflerini dayatacak kadar boyun eğdirmeye çalışmasıyla açıklanabilir . _ _ _ _ _
_ _ Akıl baştan çıkarıcı bir serap peşindeyse , kalp bambaşka bir şeyin özlemini
çekiyorsa , kalp ve akıl birliği söz konusu olamaz . _ _ _ _ _
Üstelik insanlar sarkaçlarla ilgili çeşitli işleri yapmakla o kadar meşgul ve

ilgileniyorlar ki , sessizce oturup gerçek arzularını düşünmeye zamanları yok . _ _
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bilinçli olarak zaman ayırmalı ve çocuklukta kalbinizin neyi
özlediğini hatırlamalısınız . _ _ _ _ _ Neyi beğendiniz , ne istediniz , sizi gerçekten
çeken ne oldu ve zamanla hangi hayallerinizden vazgeçmek zorunda kaldınız ? _
_ _ _ _ Kendinize şunu sorun : O uzak geçmişten gelen hedef hâlâ sizi cezbediyor
mu ? Gerçekten ne istediğini düşün . _ Yanlış bir hedef olabilir mi ? Bunu
gerçekten tüm kalbinle mi arzuluyorsun yoksa sadece arzulamak mı istiyorsun ?
_____
Hedefinizi düşündüğünüzde iç ve dış önemi azaltmalısınız . _ _ _ _ _ Eğer dış
önem artarsa, hedef baştan çıkarıcı derecede prestijli ve ulaşılamaz görünecektir .
Bir sarkacın kancasına takılmadığınızdan emin misiniz ? _ _ _ _ _ Eğer içsel önem
artarsa , hedefin yeteneklerinizin ötesinde olduğunu düşünürsünüz . _ _ _ Bu
durumda , ulaşılamaz göründüğü için yine hedefin cazibesine kapılacaksınız . _ _
_ _ Gerçekten buna ihtiyacın var mı ?
Hedefinizi değerlendirirken prestijli olup olmadığını düşünmeyin . _ _ _ _ _

Hedefi ulaşılamazlığın kaidesinden sallayın . _ _ _ Bu dış azaltacaktır _
önem. Aynı şekilde , hedefinizi düşünürken ona nasıl ulaşacağınızı düşünmeyin . _

_ _ _ _ _ Bu iç önemi azaltacaktır . Sadece ne kadar rahat hissettiğinizi düşünün .
Hedefinize zaten ulaşmış olsaydınız nasıl hissedeceğinizi hayal edin . _ _ _ Gerçekten
bu konuda kendinizi iyi hissediyor musunuz , yoksa kalbinizde ağır bir yük gibi
mi ? İstediğiniz hedefin gerçekçi olup olmadığından şüphe etmek , ona ihtiyaç
duyulmadığı anlamına gelmez . _ _ _ Önemli olan , en içteki hedefinizi
düşündüğünüzde kalbinizin şarkı söylemesidir . _ _ _ _ Bir şey size ne kadar çekici
gelse de kalbinizde ağır bir his uyandırıyorsa amaç yanlış olabilir . _ _ _ Tüm bu
sorulara bir sonraki bölümde daha ayrıntılı olarak bakacağız . _ _ _
Belirli bir hedefiniz yoksa ve özellikle hiçbir şey arzulamıyorsanız , ya yaşam

gücünüz zayıftır ya da zihniniz sonunda kalbinizi kutusuna itmiştir . _ _ _ _ _ _ _ _ _
İlk durumda sağlığınıza daha iyi bakarak canlılığınızı artırabilirsiniz . _ _ _ _ _ _
Sağlığın gerçekten ne olduğunu bilmiyor olabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ İnsan sağlıklı
olduğunda hayat zevklidir ve her şeyi bir anda yaşamak ister . _ _ _ _ _ _ Gönül
hiçbir şeyi istememeye muktedir değildir çünkü kalp için bu hayat eşsiz bir
fırsattır . _ _ _
İkinci durumda ise yalnızca tek bir seçeneğiniz vardır , o da kendinizi sevmektir .
Başkalarıyla ilgilenirken biraz aşırıya kaçmış olabilir misin ? _ _ _ Önce kendinizi
koyun . Eğer kendi kalbiniz ikinci plana itilirse kimseye bir fayda sağlayamazsınız .
_ _ _ _ _ _ Sarkaçlar bir yana , en yakınlarınızın iyiliği için bile olsa tüm hayatınızı
başkalarına hizmet etmek için kendinizi feda ederek harcayabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _
Bu hayat bize başkalarına hizmet etmemiz için verilmedi . Bu hayat bize kendi
bireysel potansiyelimizin farkına varmamız için verildi . Kalbinizi bir kutuya
kapatmak , kendiniz ve yakınlarınız için her türlü deneme ve sıkıntıya yol açacak
gizli bir içsel tatmin eksikliği şeklinde güçlü bir aşırı potansiyel yaratır . _ _ _ _ _ _ _
_ _ _ _ İyilik yaptığınızı zannedersiniz ama aslında daha geniş açıdan bakınca o
iyiliklerin hepsi zararadır . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Kendinize şefkatle , dikkatle ve coşkuyla bakın . O zaman ruhunuz ısınacak ve

kanatlarını açacaktır . _ _ _
Başarılı olmak için kendinizi değiştirmeniz gerektiğini söyleyen hiç kimseye
inanmayın . _ _ _ _ _ _ _ Şüphesiz böyle şeyler söylendiğini duymuşsunuzdur . _ _
Bu sarkaçların en sevdiği tarif . Görünüşe göre eğer bir şeyler yolunda gitmiyorsa ,
kendin üzerinde çalışman gerekiyor . Sarkaçlar ne anlama geliyor ? _ _
değişmen gerektiğini mi söyledin ? Yani onların isteklerini yerine getirmek , onların

çıkarları doğrultusunda hareket etmek için kendinizden uzaklaşın , sarkaçlarla yüzleşin
ve “ benim yaptığımı yapın ” kuralına uyun . _ _ Kendinizi değiştirmek için kendinizi aşmak
için mücadele etmelisiniz . _ _ _ Kendinizi kabul edemiyorsanız , sevemiyorsanız ve içsel
benliğinizle çatışıyorsanız , kalp ve zihin birliği konusunda ne gibi bir sorun olabilir ? _ _ _
_ _ Ruh sahte amaçları kabul etmez ; _ kendine has eğilimleri ve ihtiyaçları vardır . Yanlış
hedeflere doğru çalıştığınızda ya hiçbir şey elde edemezsiniz ya da hedefinize
ulaştığınızda , sonunda bunun aslında olmak istediğiniz yerde olmadığını anlarsınız . _ _
________
Transerfing'in sarkaçlarla hiçbir ilişkisi yoktur ve bu nedenle tamamen farklı bir yol
önerir ; Kendinizi değiştirmeyin – kendinizi kabul edin . Sarkaçların dayattığı kabuklardan
uzaklaşın ve zihninizin dikkatini kalbinize çekin . _ _ _ _ _ _ İlerledikçe bilinçli olarak önemini
azaltarak kalbin emirlerini dinleyin ; _ _ _ _ Kendinize sahip olmanıza izin verin ve kalbinizin
arzuladığı her şeyi alacaksınız .
Kalbinizi ve zihninizi birliğe getirmek için iç huzur seviyenize daha sık dikkat etmelisiniz .
_ _ _ _ _ _ _ Sizi endişelendiren veya moralinizi bozan hiçbir şey olmadığında kendinizi
rahat , sakin ve huzurlu hissedersiniz . İçsel gerilim bunun tam tersini işaret eder :
Kendinizi huzursuz, baskı altında, korkmuş hissedersiniz ; kendinizi kötü hissediyorsunuz
ya da üzerinize bir şey yükleniyor . Eğer ortaya çıkan duygular bunlarsa ve onlara neyin
sebep olduğunu biliyorsanız o zaman zihinde gerilim başlar . _ _ _ _ Kural olarak zihin
kendisini neyin korkuttuğunu , endişelendirdiğini ya da baskı altına aldığını bilir ve
dolayısıyla bir çözüm bulma konusunda zihne güvenebilirsiniz . _ _
Kalbin gerginliği biraz daha karmaşıktır çünkü rahatsızlık , belirsiz bir önsezi olarak
gizlice kendini gösterir . _ Zihin her şeyin yolunda olduğu , her şeyin olması gerektiği gibi
gittiği ve endişeye gerek olmadığı konusunda ısrar edecektir . _ _ Ve yine de tüm bu
makul argümanlara rağmen bir şeyin sizi hayal kırıklığına uğrattığını biliyorsunuz . Bu
sabah yıldızlarının hışırtısı . _ _ _ Kalbin sesini duymak zor değil . _ _ _ _ _ Görev basitçe
ona daha fazla dikkat etmektir . _ _ Mantıksal muhakemesi ile zihin , bireyin belirsiz ve
anlaşılması zor bir önseziye herhangi bir anlam yüklemesi için çok yüksek ses çıkarır .
Kendi mantıksal analizine ve olayların öngörüsüne kapılmış olan zihin , kalbin duygularını
dinleyecek ruh halinde değildir . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Sabah yıldızlarının hışırtısını dinlemeyi öğrenmenin , seviyenize dikkat etme alışkanlığını

geliştirmekten başka yolu yoktur . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
iç huzurun . Ne zaman bir karar vermeniz gerekiyorsa , önce mantığınızın sesini ,

sonra da kalbinizin hislerini dinleyin . _ _ _ _ _ Zihin bir karar verir vermez , kalp buna
olumlu ya da olumsuz tepki verecektir . _ _ _ _
İkincisi durumunda , belli belirsiz bir iç gerilim hissi yaşayacaksınız . _ _ _
Eğer çok geç olana kadar iç huzur seviyenize dikkat etmeyi unutursanız , geriye
dönüp baktığınızda bu kararın hangi duyguları uyandırdığını hatırlamaya çalışın . _ _ _ _
Tam olarak karar verdiğiniz anda geçici bir duygu deneyimleyeceksiniz . _ _ _ _ _ O
anda zihin durumu analiz etmeye o kadar dalmıştı ki , kalpten gelen herhangi bir
fısıltıyı dikkate alamayacak kadar meşguldü . _ _ _ _ _ Şimdi bu ilk geçici hissin nasıl
bir his olduğunu hatırlamaya çalışın . Eğer aklın iyimser muhakemesinin arka
planında baskıcı bir duygu varsa bu , kalbin ' hayır ' deme şeklidir . _ _ _
Kalbin önsezilerine ne kadar güvenebilirsiniz ? _ _ _ _ _ Belirli bir olayın

gerçekleşeceğine dair bir önsezi yaşadığınızı düşünüyorsanız , bu duygulara çok
fazla güvenmeniz tavsiye edilmez . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kalbin verdiği bilgiyi aklın doğru
yorumlayacağının garantisi yoktur . _ _ _ _ _ _ _ Yalnızca zihnin verdiği bir karara yanıt
olarak ortaya çıkan içsel gerilim hissi güvenilir bir kılavuz görevi görebilir . _ _
Ancak iç huzur hissi , kalbin ' evet ' dediğini garanti etmez . _ _ Kalbinizin kararınıza
özel bir tepkisi olmayabilir . _ _ _ _ _ _ _ Ancak kalp ' hayır ' dediğinde bunu açıkça
hissedeceksiniz . _ Önceki bölümlerdeki materyallerden de bildiğiniz gibi ruh ,
entelektüel bir kararın uygulamaya konulması sonucunda fiziksel gerçekliğe
dönüşecek alternatif uzaydaki sektörleri görme yeteneğine sahiptir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
_ _ _ _ Kalp , sonucu gördüğünde ona olumlu veya olumsuz tepkisini bildirir . _ _ _ _ _
_ Kendi tecrübelerinizden , kalp ' hayır ' dediğinde bunun her zaman haklı olduğunu
bileceksiniz . _ _
Artık bir karar vermeniz gerektiğinde gerçeği belirlemenin bir yolu olarak iç
gerilimin güvenilir kriterlerine sahipsiniz . _ _ _ _ _ _ _ Eğer kalp ' hayır' diyorsa ve
zihin ' evet ' diyorsa , mümkünse cesurca reddedin . Kalp kötü bir şeyi istemeye
muktedir değildir . _ Ancak zihin hala 'yapmamız gerektiği ' konusunda ısrar ediyorsa ,
koşullar altında elinizden gelenin en iyisini yapın .
Bazen hayatta kaçınılmaz olanı kabul etmek zorunda kalırız . _ Her durumda , iç
gerilim kriterleri terazinin dalgalandığı durumlara açıklık ve kesinlik kazandırmaya
yardımcı olacaktır . _ _ _ _
Seçtiğiniz hedefler konusunda kalp ve zihin birliğine ulaştıktan sonra bir sonraki
adım , sahip olma ve eyleme geçme kararında birliğe ulaşmaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Zihnin iç niyeti , kalbin dış niyetiyle birleşmek zorundadır . _ _ _ _ Dış niyeti gerekli
yöne yönlendirirken aynı zamanda içsel niyet çerçevesinde hareket ederseniz hedefin
çantada olduğunu düşünebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Hedefe nasıl ulaşacağınızı
açıkça göremediğiniz için içsel niyetten emin değilseniz , alacağınız karar üzerinde
çalışın . _ _ _ _ _ _ _ _ Dış niyet , iç niyetten çok daha güçlüdür ve bir yolunu bulacaktır .
Güçlü duygular deneyimlediğinizde , mevcut olana sahip olma kararı konusunda

aynı kalp ve zihin birliğine ulaşmalısınız . _ _ _ _ _ _ _ Kalp ve zihin genellikle hayranlık ,
düşmanlık , korku ve en kötü beklentilerimiz gibi güçlü duygularda birleşir . _ Tüm
kalbimizle seviyoruz , nefret ediyoruz ve korkuyoruz . Kalp ve zihin birleştiğinde
tutkulu bir duygu doğar . _ _ _ Ünlü Rus yazar Nikolai Chernyshevskiy'in dediği gibi :
" Nefret etmesini bilmeyen , sevmeyi asla öğrenemez . " _ _ _ _
Hedef doğru seçilirse hem kalp hem de akıl tatmin olur . _ _ _

Ortaya çıkan zevk duygusu , yalnızca hedefin ne kadar ulaşılmaz göründüğüne dair
düşüncelerle veya hedefin kişinin bireysel konfor bölgesinin ötesinde olmasıyla
gölgelenebilir . _ _ _ _ _ _ Zihin hedefin potansiyel gerçekliğinden şüphe duyuyorsa
ve kalp ' yönetmen koltuğunda ' utangaç hissediyorsa , slaytlar durumu düzeltmeye
yardımcı olabilir . _ _ _ _ Slaytların nasıl çalıştığını zaten biliyorsunuz . Konfor alanınızın
sınırlarını genişleterek , kalbin şarkı söylediği ve zihnin neşeyle ellerini ovuşturduğu
birliğin tutkulu sevincine ulaşacaksınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Tekrar ediyorum : Hedefinizi değerlendirirken onun ne kadar prestijli olduğunu ,
ne kadar ulaşılabilir olduğunu ya da ona tam olarak nasıl ulaşabileceğinizi
düşünmeyin ; _ Dikkat etmeniz gereken tek şey kendinizi ne kadar rahat hissettirdiğidir . _ _ _ _ _
Bunu düşünmek sizi iyi mi yoksa kötü mü hissettiriyor ? Önemli olan tek şey bu ; _
Aksi takdirde , ketlenme duygularını içsel gerilim duygularıyla karıştırabilirsiniz . _ _
_ _ Zorlu veya alışılmadık bir durumla karşı karşıya kaldığınızda bir miktar isteksizlik ,
çekingenlik veya utangaçlık yaşamanız doğaldır . Şunu merak edebilirsiniz : " Bütün
bunlar gerçekten benim için olabilir mi ? " Oysa içgüdüsel duygular ve iç gerilim ,
üzüntü , angarya , baskıcı sorumluluk , umutsuzluk , endişe ve acı veren kaygıyla
ilişkilendirilir .
Slaytlar oluşturmak engelleme duygularını hafifletmiyorsa , o zaman deneyimlediğiniz
şey açıkça olumsuz bir iç gerilim hissidir . _ _ _ _ _ _ Bu durumda _
Kendinize karşı tamamen dürüst olmalı ve hedefin gerçekten bu kadar önemli olup
olmadığına karar vermelisiniz . _ _
Sound Bite Slaytları
İnsan algısı üç ana türe ayrılabilir : işitsel , görsel ve kinetik . Bazı insanlar görsel
imgelerle daha iyi çalışabilir , diğerleri duyulara daha duyarlıdır ve üçüncü grup
özellikle sese duyarlıdır . _ _ _ _ Şu ana kadar görsel ve duyusal nesnelerin tercih
edildiği slaytlar oluşturmaktan bahsetmiştik . _ _ _
Bazı manevi gelişim uygulamaları , kişinin hedefini olumlu bir ifade olarak
zihninde birçok kez tekrar etmesini içeren olumlu olumlamayı kullanır ; örneğin , "
Mükemmel bir sağlığım , güçlü bir enerji alanım ve iç huzurum var . Sakin ve
kendime güveniyorum ” dedi . Bunun gibi yüksek sesle veya sessizce söylenen
ifadelerin birden fazla tekrarı , işitsel algısı olan kişiler için en uygun olanıdır . Ancak
herkesin pozitif olumlama tekniğini başarıyla kullanabileceği kesin bir tip diye bir
şey yoktur . _ _ _ _
Olumlamalar slaytlarla aynı şekilde çalışır ancak olumlu bir onaylama
kullandığınızda kalp dili ile zihin dili arasındaki farkı hesaba katmalısınız . _ _ _ _ _ _
_ _ _ _ _ _ _ _ _ Birincisi , kalp sözleri anlamaz ve bu nedenle akılsız tekrarların ona
hiçbir etkisi olmaz . _ _ Kalp ancak kelimelerin ötesine geçen duygu ve düşünceyi
anlar . _ Kelimeler belirli bir dereceye kadar düşünce ve duyguları simüle etmek
için kullanılabilir ancak konuşma ikincil bir araç olduğundan o kadar etkili değildir .
Bir şeyi bir kez hissetmek , onu kelimelerle binlerce kez tekrarlamaktan daha
etkilidir . _ _ _ Bu duyguyu deneyimlemeye çalışın ve onaylamayı aynı anda
tekrarlayın .
İkinci olarak, her onaylamanın dar bir odağı olmalıdır . Aynı olumlamada birden
fazla hedefi bir araya getirmenin bir anlamı yoktur . _ Örneğin , yukarıda belirtilen
onaylama harika bir içeriğe sahip gibi görünebilir çünkü hayatta ihtiyaç
duyabileceğiniz her şeyi içerir , ancak onaylamayı tekrarlarken ilgili tüm duyuları
uyandıramayacaksınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Üçüncüsü , tekdüzelik ve tekdüzelikten kaçının . Her yeni tekrar dizisine taze

duygu ve deneyim unsurları eşlik etmelidir . _ _ _ Örneğin , sürekli olarak kendinize
şunu tekrarlıyorsanız : “ Ben
sakin ve kendinden emin” bu sözler çok geçmeden anlamını yitirecek . Arzu

beslenmeli ve ikna edilmelidir . _ Niyet ise , kendinize güvenmeye niyet ettiğiniz
anda ortaya çıkan güvenle anında harekete geçer . _ _ _ _ Bu nedenle , kendinize
güvenmek istiyorsanız niyetinizle kendinize güvenin . _
Son olarak , önce nedeni ortadan kaldırmadan , sonuca karşı mücadele eden bir
olumlama yaratmanın hiçbir anlamı yoktur . Örneğin , eğer endişe nedeni hala
hayatınızda mevcutsa , " Korkacak ve endişelenecek bir şeyim yok " diye
tekrarlamanın bir anlamı yok . _ _ _ _ _ _ _ Ayrıca onaylama olumlu bir nota sahip
olacak şekilde tasarlanmalıdır . _ Kaçınmak istediğiniz şeyleri sürekli tekrarlamak
yerine , kendinizi ulaşmak istediğiniz sonuca programlayın . _ _ _ _ _ _ Örneğin , "
Korkmuyorum ya da endişelenmiyorum " şeklindeki olumsuz onaylamanın yerini ,
" Benim için her şey yolunda gidiyor " gibi olumlu bir onaylama almak daha etkili
olacaktır . Sonuç olarak endişelenmenize gerek kalmaması için neyin iyi gitmesi
gerektiği konusunda net olun . _ _ _ _ _ _ _
Ayrıca , "her şey yolunda gidecek " değil , " her şey yolunda gidiyor " demeniz
gerektiğini unutmayın . Olumlamayı gelecek zaman kullanarak yazarsanız , gelecek
hiçbir zaman şimdiki zaman haline gelmeyecek ve hemen önünüzde bir yerde bir
vahaya dönüşmeyecektir . _ _ _ _ _ Sanki sipariş ettiğiniz şey elinizdeymiş gibi
enerjinizin parametrelerini ayarlamanız gerekiyor . _ _ _ _ _ _ _ _
İç huzuru emretmenin de bir anlamı yok . _ İç huzur, kalbin ve aklın belirli bir
konuda uyumlu bir şekilde bağlantı kurmasından kaynaklanır . Uyum genel bir
prensip olarak soyut kendi kendine telkinle sağlanamaz . Ancak kalp bir slayt
yardımıyla öğretilebilir ve rahatlatılabilir . _ _ _ _ _
Olumlamalar , sıfır duygu durumunda olduğunuzda , yani aşırı potansiyel

olmadığında en etkili şekilde çalışır . _ _ _ Bilinçaltı hiçbir şey yapmaya ikna
edilemez , talimat verilemez veya emredilemez . Herhangi bir duyguyu harekete
geçirdiğiniz anda dengeyi bozarsınız . _ _ _ Eğer beyninize bir düşünceyi sokmaya
çalışırsanız , kalbiniz parmaklarını kulaklarına tıkar ve sizi görmezden gelir . _ _ _ _
_ _ Bir olumlama, rahat bir durumda tarafsız bir şekilde tekrarlandığında en etkili
olur . O zaman belki zihniniz bilinçaltınıza ulaşacaktır . _ _ _ Eğer zihin umutsuzca
bir şeye kalbi ikna etmeye çalışmak zorundaysa , bu , zihnin de ona gerçekten
inanmadığı anlamına gelir ve hiçbir tekrar , onun şüphelerini ortadan kaldıramaz .
____
Aklın kalbe baskı yapmasıyla hiçbir şey elde edilemez . _ Duygusal açıdan
zirveye çıktığınızda , niyetle sahip olma arzusunu da üretemezsiniz . _ _ _ _ Size ait
olan şeyler sıradan görünür ve onları olduğu gibi kabul edersiniz . _ Posta
kutunuzdan mektup aldığınız gibi , size ait olan şeyleri de ısrar etmeden , sakince
hallediyorsunuz . _ _ _ _ _ Eğer atılganlığı irade ve sahip olma niyetiyle
karıştırırsanız , orada daireler çizmeye ve elinize bir sarkaç almaya başlarsınız . _
_ _ _ _ _ _ _ Göz açıp kapayıncaya kadar , sarkaç elinizi bırakacak ve sizi önceki
kararsızlığınızın çukuruna sürükleyecektir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Niyetle sahip olma
arzunuz , sahip olma arzunuzdan kurtulduğunda sarkacın bağlanabileceği hiçbir
şey kalmayacaktır . _ _ _ _ _ _ _
Gördüğünüz gibi , onaylama bir tür ses kaymasını temsil eder . _ Onaylamaları
ve film slaytlarını kullanabilirsiniz ve elbette bunlar aynı uygulamaya entegre
edildiğinde daha da etkilidir . _ _ _ _ İşte entegre bir slayt örneği . _ _ Yeni evinizin
bir resmini içerir . _ Açık bir ateşin yanında , gıcırdayan bir sallanan sandalyede
oturuyorsunuz ve ateşin içindeki kütükler mutlu bir şekilde tükürüp çatırdayarak
uzaklaşıyor . _ _ Oturup ateşi izlemek çok güzel ! _ _ _ _
Dışarıda soğuk bir rüzgarın estiği yerde yağmurun sesini duyabiliyorsunuz ama
ateşin yanında sıcak ve rahatsınız . _ _ _ _ _ _ _ Yanınızda küçük bir masada en
sevdiğiniz ikramınız var ve televizyonda ilginç bir film var . _ _ _ Bütün sahneyi
görüyor , duyuyor , hissediyorsunuz ve kendi kendinize “ Rahat hissediyorum ”
diyorsunuz . Sadece slaytı izlemiyorsunuz ; _ _ _ onu yaşıyorsun . _
Alternatifler Alanına Açılan Bir Pencere

İnsanların akıllarından her zaman kontrollü ve kontrolsüz düşünceler geçer . _
Bazıları buna iç diyalog diyor ama özünde bu bir diyalog değil , bir monologdur
çünkü zihnin kendisinden başka sohbet edecek kimsesi yoktur . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Kalp düşünmeye ve konuşmaya muktedir değildir ; _ _ yalnızca hisseder ve bilir .
İç diyalog , kalbin sessiz hisleriyle karşılaştırıldığında yüksek seslidir ve bu nedenle
sezgi kendini çok nadiren gösterir ve zar zor fark edilir . _ _ Bazı insanlar iç
monologu susturabilirseniz zihnin size sezgisel bilgiye erişim sağlayacağına
inanır . _ _ _ _ _ _ _ Bu doğrudur ancak bilinçli durumdayken monologu tamamen
kapatmak mümkün değildir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Sakin olmaya odaklandığınızı ve
akışınızı rahatlatmayı başardığınızı hayal edin . _ _ _ _ _ _
düşünceler ve kelimeler. İçinizdeki boşluğu deneyimleyerek görünürde hiçbir

düşünceniz olmayabilir , ancak bu monologun susturulduğu anlamına gelmez . _
_ _ _ _ _ Zihin uykuda değil ; _ aslında tam tersi . _ Görevi değiştiği için çok uyanıktır .
_ _ _ Düşünmemeli ve gevezelik etmemelidir . _ Sanki zihin diyor ki : “ Tamam . _
Sessiz olacağım . Bensiz nasıl idare edeceğini göreceğiz . " _ Monologun
susturulmuş gibi görünmesi bir yanılsamadır . _ _ _ _
İç monolog ancak zihin kontrolünden vazgeçtiğinde veya en azından uyanıklığını
gevşettiğinde gerçek anlamda susturulabilir . _ _ _ _ _ Monolog durmuş gibi
göründüğünde zihin hala tetiktedir ve sağır edici ' sessizliği ' ile kalbin duygularını
daha da bastırdığı söylenebilir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Zihin kontrolü gerçekten teslim ettiğinde algınız alternatifler alanına düşer . _ _

_ _ _ İç monolog yalnızca uyuduğunuzda veya derin meditasyon yaptığınızda
gerçekten susturulur . _ _ _ _ Bunun yalnızca bir kişinin bilinçli rüya görme veya
bilinç durumunun korunduğu derin meditasyon uygulaması durumunda herhangi
bir pratik faydası vardır . _
Bilinçli rüya görme , dışsal niyet becerisini geliştirmenin deneysel bir yolu olarak
kullanılabilir , peki ya uyanıkken ? _ _ _ Bilinçli bir durumdayken iç diyaloğunuzu
susturabilir misiniz ? _ _ _ _ Neyse ki bir boşluk var . Zihnin kontrolünü biraz
gevşettiği anlarda , kendiliğinden dar bir pencere açılır ve bu pencereden kalbin
sezgisel duyguları bilince fışkırır . _ _ _ _ _ _ _ _
Sezgi , iç ses olarak da adlandırılan belirsiz bir önsezi olarak hissedilir . Zihnin
dağıldığı anlarda kalbin duygularını ve bilgisini sezmek , sabah yıldızlarının
hışırtısını , sözsüz sesi , düşüncesiz meditasyonu ve ses yüksekliği olmayan sesi
duymak kolaydır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bu anlarda bir şeyi hissetmeye başlarsınız ama yine de anlaşılması zor bir niteliği
vardır . _ _ _ _ Düşünmeyin ; _ sezgisel olarak hissedin . Herkes hayatının bir
döneminde sezgi dediğimiz şeyi deneyimlemiştir . _ _ _ _ _ _ _ Örneğin birisinin
gelmek üzere olduğu hissine kapılıyorsunuz ; _ _ _ _ bir şeyin olacağını
hissediyorsunuz ; _ _ _ bir şeyi yapmak için bilinçsiz bir dürtüye sahipsiniz ya da
yeni bildiğiniz bir şeyin olduğunu fark ediyorsunuz .
Düşünme oyununda hakem zihnin analitik aygıtıdır . _ _ _ _ _
Zihin , her şeyi mantıklı ve akılcı hale getirmek için , aldığı verileri hızla farklı
işaretlere ayrılmış raflara sıralar . İç monologu susturmak , hakemin düdüğüne el
koyup onu cezalandırmak gibidir . _
yedek yedek kulübesinde maça çıkın . _ _ Zihin gözlemlemeye devam

eder ancak oyunu kontrol edemez . _ _ _
Zihin ara sıra verilerle hokkabazlık yapmaya kısa aralar verir , sanki kısa
bir anlığına dinlenmek için bankta oturuyormuş gibi . _ _ Bu molalar
sırasında sezgisel bilgilere pencere açılır . _ Bu anlarda uykuya dalarsınız .
_ Bu sizin için yeni bir haber olabilir , ancak gerçekte her şey böyle yürüyor .
Herkes gün içinde birkaç kez uyuyakalır , ancak pencere çok kısa bir süre
açık kaldığı için bunu yaptıklarının farkında değildirler . _ _ _ _ _ _ _ _
Uyuklayan zihin uyanır ve monoloğuna devam eder . _ _
Bazen pencereden görünen şeyin izlenimi bilinçli zihne sezgisel bilgi
biçiminde ulaşır , ancak çoğunlukla zihin bu kısa görüntülere aldırış
etmez çünkü kendi düşüncelerine o kadar dalmıştır ki . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
____
Uykuda ruh herhangi bir yere seyahat edebilir ve amaçsızca uçabilir ,
ancak uyanıkken pencere açıldığında kalp özellikle zihnin mevcut
düşüncelerinin arka planını oluşturan alternatif alanın sektörünü görür .
______
Ruhun bakışları , zihnin mevcut düşünce içeriğiyle ilgili bilgiyi gördüğü
alternatif uzayın ilgili sektörüne yönlendirilir . _ _ _ _ _ _ _ _ Pencere açılır
açılmaz bu bilgi bilince geçer . _ _ _ _ Uyanırken zihin , ruhun izlenimlerine
dikkat ederse , yani uyku sırasında meydana gelen kısa patlamayı
hatırlarsa , sezgisel bilgi denilen şeyi , sanki hiçbir yerden , sanki '
şapkadan çıkmış ' gibi gelen bilgiyi alacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ .
Sezgisel bir vahyin bazen anlık bir zihinsel içgörü parıltısı ya da sanki '
şapkadan ' çıkmış gibi zihne aniden düşen bir çözüm olduğu kadar zihnin
kendi kendine bulduğu bir çözüm olduğu da iddia edilir . _ _ _ _ _ _ Peki
bu bilgi birdenbire tam olarak nereden geliyor ? _ _ Geleneksel dünya
görüşünde insanlar genellikle bu tür garip olaylara gözlerini yumarlar ve
bunu zihnin ilginç bir özelliği olarak kabul ederek hoşgörüyle karşılarlar .
______
Transurfing modeline dayanarak , ilhamın insanların genellikle ortaya
koyduğu açıklamalardan oldukça farklı çalıştığını görebiliriz . _ _ _ _ _ _
Zihin , mantıksal çıkarım yoluyla bir soruna çözüm bulur . Vahiy , yani
mevcut mantık zincirinden elde edilemeyen eksik halka , alternatif
uzaydan , kalp aracılığıyla gelir . _ _ _ _ _ _ _
Kalbin ince duyguları , endişe ve depresyon veya heyecan ve yüksek

duygu olarak tezahür eder . _ Bütün bu duygular tek bir terimle
kaplanabilir : can sıkıntısı . Sanki kalp , akla bir şeyler anlatmaya çalışıyor
ama söylemek istediğini tam olarak anlatamıyor . _ _ _ _ _ _ _ _ Kalıcı
kaygı , suçluluk , sorumluluk yükü ve depresyon , en kötü beklentilerimiz
şeklinde fiziksel gerçekliğe dönüşebilir . _ _ _ _
Bütün bu duygularda kalp ve akıl birliği vardır . _ _ En kötü beklentilerimiz
dış niyet nedeniyle gerçeğe dönüşür .
Felaketin asla tek başına gelmediğini biliyoruz . Bu enerji
parametreleriyle , talihsizliğin yalnız kalma şansının olmadığı en kötü
yaşam çizgilerine geçiyoruz . _ _ _ _ Bazen tetiklenen bir değişim bizi ,
kurtulmamız uzun zaman alan bir kötü şansa sürükler . _ _ _ _ _ _ _ Bu
kalıcı kaygı durumunu yaşadığınızda , en kötü beklentilerinizin anında
gerçekleştiğini fark edeceksiniz . _ _ _ _ Dış niyet sizi , durumun
gözlerinizin önünde kızıştığı başarısız yaşam çizgisine sürükler . _ _ _
Kalp aslında öngördüğü felaketin gerçekleşmesine yardımcı olur
çünkü en kötü beklentiler karşısında akılla bütünleşir . _ _ _ _ _ _ _ En iyi
beklentiniz konusunda gönül ve zihin birliğini kurarak dış niyetinizi
avantajınıza çevirebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _
Transurfing , önem ve olumsuzluktan vazgeçmenizi ve düşünce
enerjinizi bilinçli olarak hedefinize ulaşmaya yönlendirmenizi önerir . _
_ Bildiğiniz gibi slaytların bilinçli kullanımı düşünce enerjinizi
uyumlandırmanıza yardımcı olabilir ve anı yakaladığınız sürece aynı
teknik pencere açıldığında da uygulanabilir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Sezgisel bilgi ve önseziler bize kendiliğinden gelir .
Bu gerçekleştiğinde zihin , bekleme modunda kalbin önsezi kapasitesini
kullanır . _ _ _ Sadece ruhun rastgele dolaştığı sektörden bilgi alır . _ _ _
_ _ Dolayısıyla görevimiz , kalbin yelkenini doğru yöne çevirmek için
bilinçli olarak sezgisel önseziler üretmeyi öğrenmektir . _ _ _ _ _ _
Bu nasıl yapılıyor ? Sadece öğrenilmemiş olmaktan ziyade , önsezinin

kasıtlı olarak tetiklenmesi gerekir . Zihninizin dağıldığı anı yakalayıp
hızla pencereye bir slayt yerleştirmelisiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ Görüntü , slaytın
içinde yaşamaktan dolayı yaşadığınız duyguları içermelidir . _ _ _
Açık pencereye bir slayt yerleştirdiğinizde , bilgi kasıtlı olarak alternatif
alanın hedef sektörüne gönderilir . _ _ _ _ _ _ _ _
kalpten rastgele alınır . _ _ Eğer slaytı açık pencereye yerleştirmeyi başarırsanız ,

zihniniz dış niyete değinmiş olacaktır . _ _ _ _ _ _
Uyumadan önce yatakta yatarken kaydırak çalıştırarak da aynı etkiyi
yaratabileceğinizi düşünebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ Kaydırağın yavaş yavaş bir hayale
dönüşeceğini , kalp ile aklın birleşeceğini sanırsınız ; _ _ _ _ _ _ Her ne kadar tuhaf
görünse de bu yaklaşım işe yaramıyor . _ Nedenini bir sonraki bölümde
açıklayacağım . _ _ Ancak bunu yapmadan önce şu soruya cevap verip
veremeyeceğinize bakın : Uykunuzda slayt oynatmaya çalışmanın neden bir anlamı yok ? _ _ _ _
Çerçeve
Bir olayın sezgisel önsezisine sahip olduğumuz an ile dış niyet tarafından
şekillendirilen gerçek olay arasında bir geçiş bölgesi vardır . _ _ _ _ _ _ _ _ Başka
bir deyişle , belirli bir olayın gerçekleşeceğini sezgisel olarak hissettiğinizde ,
düşünceleriniz hiç düşünmeden o olayın üzerinden geçer . _
Daha sonra, normalde olay daha sonra gerçekleşir , özellikle de akıl , kalbin
önsezisiyle aynı fikirdeyse . Olayın gerçekleşeceğine dair sadece bir önsezi mi
edindiğinizi , yoksa bilinçaltı düşüncelerinizin aslında dış niyete benzer bir
şekilde olayı tetikleyip tetiklemediğini merak etmenize neden olur . _ _ _ _ _ _
Asıl nedenin hangisi olduğuna dair kesin bir cevap yoktur . _ _ _ Her iki
açıklamanın da yeri var . Rüyalarda her şey çok daha nettir . Bir olayın belli bir
şekilde gelişeceğini ve senaryonun anında gerçekleşeceğini düşünmeniz , daha
doğrusu hissetmeniz yeterli . _ _ _ _ _ _ Uyku sırasında dış niyet kusursuz bir
şekilde çalışır . Peki bu bizi nereye bırakıyor ?
Bizi sadece bununla bırakıyor . _ Rüyada öngörülen bir senaryonun
gerçekleştiğini görürüz ancak rüya görmenin maddi gerçekliğe hiçbir etkisi
yoktur . _ _ _ Sanal gerçeklik sadece sanal olarak kalıyor , öyleyse neden dış
niyet , hayal kurmamızın sonucunda sanal bir sektörü hayata geçirmiyor ? Bunun
maddi farkındalığın atıl niteliğinden kaynaklandığını düşünebilirsiniz . _ _ _ _ _ _
Fiziksel gerçeklikle karşılaştırıldığında rüya görmek , büyük bir firkateynin
kağıttan teknesi gibidir . Kağıttan yapılmış tekne , dıştan gelen en ufak bir esinti
ile uçup gider , halbuki yalnızca büyük bir yelken ve uzun bir süre , ağır bir firkateyni hareket e
Ancak dış niyetin hayallerimiz sonucunda sanal sektörleri fiziksel gerçekliğe
dönüştürmemesinin nedeni hareketsizlik değildir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bilinçli rüyada
bile slaytınızı istediğiniz kadar oynatabilirsiniz , ancak bu _ _ _ _ _ _ _ _
sizi hedefinize bir adım daha yaklaştırıyor . _ _ Mesele şu ki , rüya görürken dış
niyetin yalnızca tek bir işlevi vardır , o da ruhu bir sanal sektörden diğerine
taşımaktır . Rüya görmede işler böyle yürür : Zihin , kalbin yelkeninin dümenini
beklentileri doğrultusunda çevirir , dış niyet anında kağıttan tekneyi ilgili sektöre
kaydırır ve böylece iş tamamlanır ; _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ dış niyetin görevi tamamlandı .
__
Fiziksel gerçeklikte dışsal niyetin işi hiçbir zaman küçük bir nefesle
tamamlanamaz . _ _ _ Niyet rüzgarı esiyor ama firkateyn hareket etmiyor . _ _
Gönül ve akıl birliği olursa yelken gereken pozisyonu alır . _ _ _ _ _ Yelkenin
büyüklüğü var olan birliğin gücüne bağlıdır . _ _ _ _ _ Rüzgar firkateyni anında
gerekli sektöre kaydıramaz . _ _ _ _
Kişinin düşünce enerjisinin nitelikleri zaten hedef sektöre uygun olabilir ancak
maddi gerçekleşme bir önceki sektörde geride kalmaktadır . _ _ _ _ _ Hedef
sektörün gerçekleşebilmesi için niyet rüzgârının çok daha uzun süre esmesi
gerekiyor . _ _ _ _ _ _
Rüya görmede işe yarayan dış niyetin , firkateynin yelkeninin indirilmesi ve
kağıttan bir teknenin sadece küçük dümeninin işini yapması gibi basit bir
nedenden dolayı , bir firkateyni kaydırma şansı yoktur . _ _ _ _ _ _ Niyet rüzgarı
rüya görmenin kağıttan teknesini hareket ettirebilir , ancak onun maddi
gerçekleşme kapasitesi bir firkateyn üzerinde çalışacak kadar güçsüzdür . _ _ _
Bu nedenle uykunuzda slayt oynatmak maddi gerçekleşme sürecine yardımcı
olmayacaktır . _ _ _ _ _ Kalbin yelkeni , sanal uzay etrafında uçuşa güç sağlamak
için yeterlidir ancak maddi gerçekleşmede meydana gelen hareket türünden
tamamen farklıdır . _ _ _ _ Lüsid rüyada kaydırağın tek işlevi konfor alanınızı
genişletmektir ve bu yeterlidir . _ _ _ _ _ Eğer bilinçli rüya görme pratiği
yapıyorsanız , slayt uykunuzdaki konfor alanınızın sınırlarını genişletmenin
mükemmel bir yolu olabilir . _ _ _ _ _
Uyanırken hem bilinciniz hem de bilinçaltınız maddi dünyaya sıkı sıkıya
bağlıdır . _ _ _ Zihin , kalbi açıkça maddi gerçekleşme sektörüne odaklamış halde
tutar . _ _ Daha önce de gösterdiğimiz gibi zihin , algısını yerleşik şablona uyacak
şekilde sürekli olarak düzeltiyor . _ _
Uyanırken slaytı çalıştırarak düşünce enerjinizi bilgi alanının gerçekleşmemiş bir
sektörüne ayarlarsınız . _ _ _ _ _ _ _ Kalp ve akıl arasındaki bağın gücüne bağlı
olarak dış niyet rüzgârıyla yelken dolar ve firkateyn yavaş ama emin adımlarla
gemiye doğru ilerlemeye başlar . _ _ _ _ _ _ _
hedef sektör. Dış niyet , maddi gerçekleşme hedefine ulaşana kadar işini yapmaya
devam edecektir . _ _ _ _
Farkı görebiliyor musun ? _ Rüya görmede dış niyetin çalışması hızlı bir şekilde
doruğa ulaşırken uyanıkken zamanla devam eder . _ Rüya görürken düşünce
enerjisinin parametreleri ile hedeflenen sektör anında örtüşür ve böylece iş
tamamlanır ; _ _ _ _ _ oysa uyanıkken süreç yavaş ve aşamalıdır . _ _ Uyanıkken
slaytı çalıştırdığınızda , firkateynin maddi gerçekleşme yelkeni açılır ve dışsal
niyet , rüya aleminin küçük teknesi yerine güçlü firkateyni hareket ettirmeye
çalışır . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bu karmaşık süreçleri anlatmak için bu kadar basit metaforları cesurca

kullanmam sizi rahatsız etmemelidir . _ _ _ _ Nesnelerin özünü daha açık bir
şekilde aktarmaya yardımcı olurlar ve her halükarda zihnin semboller listesinde
buna daha uygun olabilecek başka bir benzetme yoktur . _ _ _ _ _ _
Zihin bir anlığına kapanıp alternatifler alanına pencere açıldığında , kişinin
algısının odağı maddi olarak gerçekleştirdiği mevcut sektör bağlamında kalır . _ _
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Sıradan rüya görmenin aksine , pencereden bakıldığında
firkateynin yelkeni hâlâ yukarıdadır . _ Eğer şu anda pencereden bir slayt
yerleştirirseniz , şiddetli bir niyet rüzgarı maddi farkındalığı hatırı sayılır bir
mesafeye itecektir . _ _ _ _ Pencere bu kadar etkilidir çünkü şu anda kalp ve zihin
arasındaki bağlantı en güçlü durumdadır . _ _ _ Uyuklayan zihin kontrolünü
gevşetir ve tıpkı rüyada olduğu gibi algı şablonuna gerçek olmayan bir şeyin
girmesine izin verir . _ Sonuç olarak yelken önemli boyutlara ulaşır ve dış niyet
daha büyük bir kuvvetle hareket eder .
Bu teknik , tanıttığımız diğerlerinden daha karmaşıktır ancak bu , onu

denemekten sizi alıkoymaz . _ _ _ _ _ _ _ _ Sezgilerinize tutarlı bir şekilde dikkat
ederek ve kendinizi gözlemleyerek başlayın . _ O zaman gün içinde pencerenin
oldukça sık açıldığını fark edeceksiniz . _ _ _ _ _ Zihin zaman zaman kontrolden ve
gevezelikten yorulur ve birkaç dakikalığına konsantrasyonunu kaybeder . _ _ _ _ _
_ _ Bu , tetiklemek istediğiniz olayla ilişkili duyguları kasıtlı olarak eklemenin
zamanıdır . _ _ _ _ _ Duyguların kelimelerle ifade edilmesinden ziyade , spesifik
olarak duygular olmalıdır . _ _ _ _ _
Hayal edilen olay zaten fiziksel gerçekliğe aktarılmış olsaydı nasıl hissedeceğinizi
hayal edin . _ _ _ Hedefin gerçekleştiğini hayal ederek slaytı zihninizde gezdirin ve
ardından bir bütünsel poz veya kare çekin _ _ _ _ _
ondan . Örneğin , bir sözleşme imzalarsınız ve kendinizi mutlu hissedersiniz , ya

da bir sınavı geçersiniz ve öğretmen elinizi sıkar , ya da yarışı kazanırsınız , bitiş
çizgisinde göğsünüzü banttan içeri itersiniz . _ _ _ _ Bu poz , açık pencereye
eklemeniz gereken formüldür . _ _ _ _ Çerçeveye “ Zafer!”, “ Evet!”, “ Başardım ! ”
gibi tek kelimelik bir başlık verebilirsiniz . veya tercih ettiğiniz başka bir şey . Başlık
yalnızca çerçeve için bir referans noktası görevi görür .
Pencerenin açıldığı anı yakalamak zordur çünkü aklınız işin içindedir , her ne
kadar uyukluyor olsa da , bu da siz çerçeveyi yerleştirmeye başladığınızda
zihninizin uyanacağı ve pencerenin anında çarparak kapanacağı anlamına gelir .
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Zamanla bu konuda ustalaşacaksınız . _ _ _ _ Önemli olan sabırlı
olmak ve niyetinizi güçlü tutmaktır . _ _ _ Öncelikle zihninizin , hedeflediğiniz olayın
maddi olarak gerçekleşmesiyle ilişkili duygu için bir çerçeve geliştirmesi gerekir .
_ _ _ Zihin , slaytın geliştirilmesine aktif olarak katılmalıdır . _ _ _ Ardından , henüz
açık pencereyi yakalamaya çalışmadan , olayla ilgili son duyguyu net bir şekilde
anlamak için slaytı zihninizde çevirin . _ _ _ _ _ _ _ Bu bütünsel duygu için bir kanca
oluşturun .
Daha sonra pencere açıldığı anda çerçeveyi ustaca yerleştirmeye hazır olacaksınız .
____
İdeal durumda , uyuklayan zihin uyku durumunun farkına varır ve tam olarak
kendine gelmesine vakit kalmadan çerçeveyi hemen pencereden dışarı atar . _ _ _
_ Zihin iç monologunu susturduğunda dış niyet bu şekilde çalışır . _ _ _ _
Tekrarlanan denemeler , ilk başta başarısız olsalar bile , yavaş yavaş alışkanlık
haline gelir ve zihninizin içgüdüsel olarak çerçeveyi pencereden atmasını
kolaylaştırır . _ _ _ Çerçeveye sahip olmanın amacı , zihnin onu tamamen
uyanmadan önce hızla ve otomatik olarak etkinleştirebilmesidir . _ _ _ _
Çerçeve tekniğini çalışmanın çok zor olduğunu düşünüyorsanız endişelenmeyin .
_ _ _ _ _ Şimdilik bırakın . _ _ _ Çerçeve tekniği burada her şeyden çok bilgi vermek
amacıyla anlatılmıştır . _ _ _ _ Eğer işinize hemen yaramıyorsa belki de teknik size
göre değildir . _ _ _ _ _ Standart slaytlara odaklanın ve bunun yerine görselleştirme
sürecini uygulayın . _
Her durumda pencereye dikkat etme alışkanlığını edinmek çok faydalıdır . _ _ _
_ _ _ _ Açık pencere anını yakalamayı öğrenebilirseniz daha sık sezgisel içgörülere
sahip olmaya başlayacaksınız . _ _ _ _ _ _
ÖZET
Zihnin iradesi vardır ancak dış niyeti hissetme yeteneği yoktur.

Kalp dış niyeti hissedebilir ama irade yeteneğine sahip değildir.
Kalp ve akıl birleştiğinde dış dünyanın iradesini kontrol altına alırlar.
niyet.
Sizin kalbiniz de başkalarının kalbi kadar iyidir. Sen bunu hak ediyorsun
mutlak en iyisi.
İhtiyacınız olan her şeye sahipsiniz. Tek yapmanız gereken onu kullanmak.
Yıldızlar bağımsız olarak doğarlar ancak sarkaçlar onları aydınlatır.
Sarkaçlar her bireyin kendine özgü yeteneklere sahip olduğu gerçeğini gizler.
Sarkaçları yaratan 'Benim yaptığımı yap' kuralı geniş çapta kabul görüyor
stereotipler.
Her ruhun kendi bireysel 'yıldız' sektörü vardır.
Akıl izin verirse kalp kendi sektörünü bulur.
Kalıplaşmış yargılara hapşırma cesaretini kendinize bırakın.
Ruhunuzun sınırsız yeteneklerine inanma cesaretini kendinize bırakın.
Kendi muhteşem bireyselliğinizi kullanma cesaretini kendinize bırakın.
Sevincinizi koruyun ve gururunuzu Meleğinize verin.

İnsan düşüncesi ve davranışı bağımlılığa göre şekillenir.
sarkaçlar.
Öneminizi minimumda tutun ve bilinçli farkındalıkla hareket edin.
Hiçbir şeye aşırı anlam yüklemeyin.
Öneme ihtiyacınız yok; sarkaçlar bunu yapar.
Kalıcı olan çaba ve kararlılık değil, bilinçli niyettir.
önemi sıfır.
Fraile, insan ruhunun bireysel özünü karakterize eder.
Başkalarının standartlarının peşinde koşarken akıl,

daha çok kalpten ayrılmış.
Zihninizi dünyaya uyumlayarak birçok gizli erdem elde edeceksiniz.

ruh kırılgandır.
Birlik halinde kalp şarkı söyler ve zihin ellerini ovuşturur.

memnuniyet.
Araçlara odaklanmak, zihnin yakalanması zor hedefe ölümcül bir çarpı işareti koymasına neden olur.
Kendinize sahip olmak için izin vermek, arzularınızı gerçekleştirmenin en önemli koşuludur.
Tüm çekiciliğine rağmen, eğer bir şey üzerinize yükleniyorsa, amaç

yanlış ol.
Sizden kendinizi değiştirmenizi bekleyen hiç kimseye inanmayın.

İçsel rahatsızlık, yoğun kaygı, yüklenmişlik ve baskı hissi olarak kendini gösterir.
İçsel rahatlık hissi kesin bir 'evet' sinyali vermez.

İçsel rahatsızlık hissi kesin bir 'hayır' sinyali verir.
Hedefinizi belirlerken ne kadar prestijli ya da gerçekçi olduğunu düşünmeyin; bunu
başarmanın yollarını düşünmeyin.
Dikkatinizi, onu düşünmenin sizi ne kadar rahatlattığına verin
hissetmek.
Herhangi bir onaylamaya karşılık gelen duygular eşlik etmelidir.

Her olumlama olumlu olmalı ve dar bir odak noktasına sahip olmalıdır.
Olumlamayı sonuca değil nedene odaklayın.
Onaylamayı şimdiki zamanda formüle edin.
Sahip olma arzusu sahip olma arzusundan arındığında sarkacın bağlanabileceği hiçbir şey
kalmaz.
Senin olanı aldığın gibi, sakince, ısrar etmeden alırsın.
mektup kutunuzdan gönderin.
Bölüm X. HEDEFLER VE KAPILAR

Kalıplaşmış yargıları kırarak
kapıları açarsınız . _
Kendi Eşyalarınızı Nasıl Seçersiniz Bu

bölümde ruhun gerçek çabalarını sarkaçların her yerde bize empoze
etmeye çalıştığı sahte hedeflerden nasıl ayırt edebileceğiniz hakkında
konuşacağız . _ _ _ _ _ Sorun şu ki , ne kadar çekici görünse de yanlış bir
hedef , sonuçta size hayal kırıklığından başka bir şey getirmeyecektir .
Yanlış bir hedefin peşinden koştuğunuzda , ya hiçbir şey elde edemezsiniz ,
çabalarınız sadece sarkaçları besler , ya da hedefe ulaşırsınız ama gerçekte
istediğiniz şeyin bu olmadığını keşfedersiniz . _ _ _ _ _ Hatalarınızı düzeltmek
için değerli zamanınızı harcayarak bu hayatın eşsiz fırsatını kaçırmaya
gerçekten değer mi ? _ _ Yaşam süresi uzun gibi görünse de hızla ve fark
edilmeden geçer ve bu nedenle size kişisel mutluluk getiren şeyleri bulmayı
öğrenmeniz çok önemlidir . _ _ _ _ _ _ _ _
Okuyucunun şüphesiz karmaşık teorik açıklamalardan yorulması
nedeniyle bu bölüme teoriyle başlamak istemiyorum . _ _ _ _ _ _ _ _ Fikirleri
ifade etmenin çok ağır olmasını önlemek için mümkün olduğu kadar
çabaladım , ancak bunu her zaman başaramayacağımdan korkuyorum . _
_ _ _ _ _ _ _ Bu belki de kaçınılmazdır , çünkü değindiğimiz sorular biraz sıra
dışıdır ve varılan sonuçlar da daha az olağandışı değildir . _ _ Eğer ben en
azından bir tür bilgi vermeseydim , zihniniz Transerfing fikirlerini asla ciddiye almazdı . _
Onlar için teorik temel . Ancak en kötüsünü geride bıraktık ve bu bölüme daha
pratik nitelikteki sorularla başlayacağım . _ _ _ _ _
Kendi hedeflerinizi belirleme yeteneğinizin en açık ve basit göstergesi , kıyafet
seçiminizde açıkça görülür . _ _ _ _ _ _ _ Yeni kıyafetler aramak aynı zamanda kendi
hedeflerinizi etkili bir şekilde seçmenize yardımcı olacak iyi bir egzersiz olabilir . _
Geriye dönüp bakarsanız , muhtemelen uygun olduğunu düşündüğünüz bir şeyi
satın aldığınız , ancak daha sonra onu artık sevmediğinizi , artık size yakışmadığını
veya bir tür kusuru olduğunu fark ettiğiniz durumlar olmuştur . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Beğendiğiniz bir şeyi görüp tereddüt etmeden hemen satın aldığınız ve hala
memnun kaldığınız durumlar da olabilir . _ _ _ _ _ _ _ _ Bu öğeler arasındaki fark ,
ikinci senaryoda bunların sizin için , birinci senaryoda ise başka biri için tasarlanmış
olmasıdır . _ _ _ _ _ _ _
Sizi cezbeden ilk tip başka birine yöneliktir . _ _ _ Bir mankenin üzerinde
gördüğünüz bir şey ya da bir arkadaşınızın giydiği bir şey olabilir . Bir şeyin
başkasında güzel görünmesi onun sizde de güzel görüneceği anlamına gelmez .
_ _ _ _ _ Figürünüzdeki bir eksiklikle veya diğer erdemlerle hiçbir ilgisi olmayabilir .
_ _ _ _ Her şeyin harika göründüğü bir manken olmak berbat bir şey . Etki yaratan
şey , yaygın olarak kabul edilen güzellik anlayışının bir kopyası değil , başarılı bir
şekilde vurgulanan bireyselliktir .
Bunu söyleyen ilk kişi olmadığımı biliyorum ama yine de insanlar ne alacaklarını
bilmeden alışverişe çok zaman harcıyorlar . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Stil bilgisi , moda duygusu ve hatta iyi zevk bile yardımcı olmuyor . Uzun süre
araştırıp bir şey satın almış olsanız bile , satın aldığınız üründen hâlâ tam olarak
memnun olmayabilirsiniz . _ _ _ _ _ Her zaman tam olarak aradığınız şeyi
bulabilmek istiyorsanız , size ait olan şeylerle başkası için olan şeyleri birbirinden
ayırmayı öğrenmelisiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Peki bu nasıl yapılıyor ? Ne
kadar basit olduğuna inanamayacaksınız ! _ _
Öncelikle seçim yapma sorunuyla asla kendinize eziyet etmeyin çünkü bu

dengeyi bozar . _ Ne kadar stresli olursanız sonuç o kadar kötü olur . _ Güçlü ve
zayıf noktalarını analiz eden şeylere uzun süre bakmanın bir anlamı yok . _ _ _
Zihin seçime dahil olmamalıdır çünkü bu durumda zihin siz değilsiniz ; _ _ _ _ _ _ _
bu _ _
sarkaçlardan plak birikmesi . _ _ Sanki bir sergideymiş gibi mağazaları dolaşın ve

gözlemleyin . _ _ _ _ _ Düşünme . _
Öncelikle , satın almak istediğiniz şeyin genel bir resmine sahip olduğunuzdan
emin olun . Mutlaka ayrıntılara odaklanmaya gerek yoktur . _ _ _ _ İstediğiniz
ürünün saatini belirtmeniz yeterlidir . _ _ _ _ _ Örneğin , bir paltoya ihtiyacınız
varsa , başka hiçbir gereksiz koşulda ısrar etmeden , kendinize bir palto seçme
hedefi koyun . Bırakın kalbiniz seçsin çünkü kalp gerçekte kim olduğunuzu
bilmeye çok daha yakındır . _ _ _ Kalbiniz en ufak ayrıntıyı bile kaçırmayacak ve
doğru zamanda doğru öğeyi işaret edecektir . _ _ _ _ _ Diğer pek çok öğe arasında
doğru olanı bulduğunuzu hemen anlayacaksınız çünkü onu görecek ve anında
ona çekildiğinizi hissedeceksiniz . _ _ _ _ _ _ _ _
Belirli bir öğeye neden ilgi duyduğunuzu analiz etmemeniz gerektiğini bir kez
daha vurguluyorum . _ _ Sadece hoşlanıyorsun ve hepsi bu . _ _ Bu konuda “ Tam
da bunu arıyordum ” diyebilir ve daha sonra hiç düşünmeden satın almalısınız . _
_____
Uzun zamandır bir şey arayıp bulamasanız bile , tam olarak sizin için doğru
ürünün bir mağazanın bir yerinde durduğundan şüpheniz olmasın . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Baktığınız üçüncü yerde bulamazsanız onuncu sırada bulursunuz . _ _ _ _ _ _ _ _ _
_ _ Orada sabırla sizi bekliyor , siz de biraz sabır göstermelisiniz . _ _ _ _ Şüphelerle
kendinizi strese sokmak veya kendinize kızmak konusunda acele etmeyin . _ _
Tamamen emin olabilmeniz için , size kendi eşyalarınızla başkaları için ifade
edilenler arasındaki fark hakkında küçük bir sır vereceğim . _ _ _ _ _ _ _ Güvenilir
olduğu kadar basittir . _ _ _
Daha önce de söylediğim gibi , seçtiğiniz şeylerin güçlü ve zayıf yönlerini
tartmanın bir anlamı yok . _ _ _ _ _ Öyle bir an gelir ki mağaza görevlisine "evet"
ya da " hayır " demek zorunda kalırsınız . Şu anda size öyle gelmese de derin bir
uyku çekiyorsunuz . _ _ _ _ _ _ Eğer mağaza görevlisi ya da arkadaşınız seçtiğiniz
şeyler hakkında bir yorum yaparsa uykunuz özellikle derin olacaktır . _ _ _ _ _
Bir karar vermekle meşgul olduğunuzda yalnızca zihniniz çalışır . _ _ _ Olumlu

ve olumsuz yönleri analiz etmek ve hem sağlam hem de rasyonel bir kavramsal
gerekçe oluşturmak , aynı zamanda orada bulunan başka birinin fikrini
dinlemektir . _ _ _ _ _ _ Zihin bu sürece o kadar dalmıştır ki , kalbin duygularına hiç
dikkat etmez . _ _ _ _ _ _ Bu anlamda zihin derin uykudadır ; _ _ öyle olsun . _
Nihai bir karar verene kadar zihni rahatsız etmeyin . _ _ Kararı bekleyin ve
hemen ardından başkalarını dinlemeyi bırakın , uyanın ve kararı verdiğiniz anda
yaşadığınız duygulara uyum sağlayın . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu anda ne kadar rahat
hissettiğiniz , kalbinizin aklın kararına karşı tutumunu ortaya çıkaracaktır . _
Bildiğiniz gibi iç huzur kesin bir cevap anlamına gelmez . _ Kalp her zaman ne
istediğini bilemez ve kararsızlığa da yatkındır . _ _ _ _ Eğer bir şeyi ilk gördüğünüz
anda seviyorsanız ve hemen seviniyorsanız o zaman ruhunuz “ evet ” diyordur .
_ _ _ _ _ Daha sonra zihin açılır ve kararını analiz etmeye ve gerekçelendirmeye
başlar . _ Analiz sonunda zihin de “ evet ” diyorsa o şey sizindir demektir . _ _ _ _
_ Ancak bir şeyi ilk görüşte aşık olduğunuz için değil de pratik olduğu için almaya
karar verirseniz , o zaman en ufak bir iç gerilim belirtisine bile özellikle dikkat
etmelisiniz . _ _ _ _ _ _ Ruh her zaman tam olarak ne istemediğini bilir . _
Kendinizi tereddüt içinde bulursanız veya öğeyle ilgili bir şey uygunsuzsa veya
sizi biraz endişelendiriyorsa , hafif bir şüphe veya ağırlık gölgesinin düştüğünü
hissediyorsanız , öğenin başka biri için tasarlandığından emin olabilirsiniz . _ _ _
_ _ _ _ _ _ _ _ Zihin sizi aksi yönde ikna etmeye çalışacak ve olumlu noktaları etkili
bir şekilde listeleyecektir . Kendinizi bir şeyin tarzı veya boyutu nedeniyle sizin
için doğru olduğuna ikna etmeye veya ikna etmeye çalışırken yakalarsanız , o
şeyi derhal bir kenara koymalısınız , çünkü o size ait değildir . _ _ _ _ _ _ _ _
Kişisel seçimin kesin kriteri basit bir cümleyle ifade edilebilir : Eğer kendinizi
bir şeye sahip olmaya ikna etmeniz gerekiyorsa , o sizin değildir . _ Unutmayın ,
eğer bir şey size göreyse , kendinizi hiçbir şeye inandırmanıza gerek
kalmayacaktır . _
Son olarak , bir şey seçerken diğer insanların fikirlerini dinlemeye değer mi ?
_ Ben öyle düşünmüyorum . _ Size ait olan şeyleri sizden başka hiç kimse
seçemez . Bir şeyi o kadar seviyorsanız , sadece ona sahip olmanız yeterliyse ,
diğer insanların onu üzerinizde gördüklerinde çok etkileneceklerinden kesinlikle
emin olabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _
Fiyatlandırma konusunda söyleyebileceğim tek şey , eşyalarınızın mutlaka
pahalı mağazalarda bulunması gerekmediğidir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Ancak iş
gerçekten o noktaya gelirse , Transurfing para sorununu hayatınızdan çıkarabilir .
_ _ _ _ Sizin için amaçlanan hedefi tanımlarsanız ve ona doğru çabalarsanız , _ _ _ _ _ _
Para için çabaladığınızda kaynaklar size kendiliğinden bol miktarda gelecektir . _

_____
Bir sonraki adım , hedefinize ulaşma arzusundan vazgeçmektir . _ _ _ Bir şeyin
sizi bir yerde beklediğinin sakin bir şekilde farkındasınız ve onu başkası için olan
şeylerden nasıl ayırt edeceğinizi tam olarak biliyorsunuz . _ _ _ _ Bu , önemin
minimum düzeyde tutulmasını sağlar . _ Kararınızı verdikten hemen sonra
uyanırsınız ve kararın nasıl bir his olduğunun farkındalığına izin verirsiniz . _ _ _ _
_ Bu da bilinçli hareket ettiğiniz ve oyunun senaryosunu belirlediğiniz anlamına
geliyor . Nihai bir karar verdikten sonra , bunun sizi içsel olarak ne kadar
rahatlatacağına güvenirsiniz . Yanılmayacaksınız çünkü neyse ki bu sallantılı
dünyada güvenilir bir destek var : kalp ve zihin birliği . _ _ _ _ _ Son olarak , sıkı
planlamayı unutursanız görevi çok daha kolay hale getireceksiniz . _ Kendinizi
koşullara bağlamak ya da inatla kendi yöntemlerinizde ısrar etmek yerine
alternatiflerin akışına güvenin . _ _ _ _ _ Eğer izin verirsen hayat kolay bir tatil
olabilir . _ _ _ Sizin için ne ifade ediliyorsa sakince ve ısrar etmeden alın .
Gördüğünüz gibi , bir şeyleri seçme süreci Transerfing'in tüm temel ilkelerini
kapsıyor . _ _ _ Sanki bir sergideymiş gibi mağazaları dolaşıyorsunuz . _ _ _ _ _
Kendinize bir şey satın almak gibi somut bir görev belirlemeden sadece
gözlemlersiniz .
Artık emrinizde basit ama güçlü bir araç var . _ _ Artık rahatlıkla alışverişe
çıkabilirsiniz ve bu sefer hiçbir şey almasanız bile kendinizi başkaları için olan
şeylerden koruduğunuzu bileceksiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Sakin ve kendinize
güveneceksiniz çünkü ihtiyacınız olan şeyin bir yerlerde sizi beklediğini
biliyorsunuz ve onu bulacağınızdan emin olabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Önemli olan ,
nihayet " evet " veya " hayır " cevabını vermeden önce uyanmanız ve bilinçli
olarak duygularınızı dinlemeniz gerektiğini hatırlamaktır . _ _
Başkası için , belki bir çocuk için kıyafet seçiyorsanız bu teknik işe
yaramayacaktır . _ _ En azından aynı düzeyde doğrulukla çalışmayacaktır . _ _ _ _
_ Ruhunuz bir başkası için olan bir şeyi seçemez , dolayısıyla pratik kaygıların
rehberliğine güvenmek zorundasınız . _ _ _ Aynı zamanda çocuğa kendi başına
seçim yapma şansı da verebilirsiniz . _ _ _ _ Yetişkinlerin aksine çocuklar
kendilerine ait olan şeyleri bulma konusunda çok iyidirler . _
Elbette bu teknik sadece kıyafetler için değil , kendiniz için bir şeyler seçmeniz
gereken her durum için geçerli . _ _ _ _ çok isterdim
Elinizde tuttuğunuz kitabın ' sizin ' olmasını ummak gibi . _ _ _ _ _
Trend Belirleyici Nasıl Olunur?
Hiç trend belirleyici olmak istediniz mi ? _ Eskiden başkalarının nasıl

giyindiğini izler ve modaya ayak uydurmaya çalışırdınız ama hiç kendinize
modayı kimin yarattığını sordunuz mu ? _ _ _ _ _ _ Moda , önde gelen
modacıların salonlarına ulaşmadan önce zaten var oluyor . Yeni trendler
sarkaçlardan nispeten kurtulmuş insanlar tarafından yaratılıyor . _ _ _ Kendi
bağımsız yargıları ve tercihleri tarafından yönetilirler . _ _ Kalplerinin sesini
dinleyerek giyinirler ve hedefi vururlar . _ _ _ Daha sonra fikirleri fark edilir ,
başkaları tarafından benimsenir ve kendiliğinden yayılmaya başlar . _ Modayı
bu şekilde dikte etmeye başlıyorlar . _
Son modayı körü körüne takip ederseniz dış görünüşünüzü tamamen
bozabilirsiniz . _ _ _ Başkalarını gözlemlerseniz , bazı kişilerin son derece şık
giyindiğini , ancak son modaya uygun olmadığını fark edeceksiniz . _ _ Bu
kişilerin belli bir üstünlüğe sahip olduğunu hemen anlarsınız ve onları
demode olmakla suçlamak kimsenin aklına gelmez . _ _ _ _ _ Aslında tam
tersi ; _ Her yerde modaya uygun giyinen insanlar görüyorsunuz ama onlara
yakışmadığı için üzülmeden edemiyorsunuz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Onlar sarkaçların
yarattığı bir modayı satın alarak bir başkasının amacına doğru içsel niyet
yolunda körü körüne seyahat eden taklitçilerdir . Kendi tercihlerini ve onlara
gerçekten neyin uygun olduğunu anlamak yerine sarkacın kuralını takip
ederler : “ benim yaptığımı yap ” .
Aklıma bir Fransız atasözü geliyor : “ Modaya aykırı görünmekten korkmayın ;
_ _ _ aptal görünmekten korkun ” .
Stil , modanın yalnızcadış , yüzeysel yanıdır . _ Modanın özü , bir kişinin stil
bağlamına uygun ve bireyselliğini tamamlayan kıyafetler bulması ile aktarılır .
_ _ _ _ Gerçekten ne istediğinizden emin olmalısınız ; _ _ _ _ şık görünmek ya
da zarif görünmek çünkü bunlar aynı şey değil . _ _ Sizce hangisi daha iyi ? _
Dönemin ruhundan çok uzak , tuhaf bir retro tarzı giyinebilirsiniz , ancak
eğer tarz sizinse , herkes kıskançlıktan kıpkırmızı olacaktır ! _ _ _ _ _ _
Modayı takip etmenin sarkaç moda oyununa katılmaktan başka bir şey
olmadığını muhtemelen fark etmişsinizdir . _ _ _ _ Modanın geçici hevesleri ,
gittikleri kadar çabuk gelir . _ Onlar en çok yıllıklardan biridir _
sarkaçlar. Onun etkisine boyun eğmekte yanlış bir şey yok .

Önemli olan bunu yaptığınızın farkında olmak ve modaya saygı göstermek yerine ,
modanın faydasını kendiniz elde etmektir . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Kendi moda sarkacınızı yaratabilirsiniz . _ _ Bunu yapmak çok basit . _ Sadece
sarkaçlardan uzaklaşıp kendinize doğru dönmelisiniz . _ _ _ _ _ Kendinize zarif ve ilginç
görünme hedefi koyun . _ Çok spesifik bir şey yapmanıza gerek yok . _ Yukarıda
açıklanan yöntemi kullanarak mağazaları dolaşın ve sergilenenlere bakın . _ _ _ _ _ _ _
Şimdiki modayı unutun . _ Nesnelere baktığınızda yalnızca ne hissettiğinize dikkat
edin . _ _ _ _ _ Analiz cihazını kapatın ; _ Düşünmeyi, karşılaştırmayı ve suçlamayı
bırakın . Kendinizi mantık yürütmeye ve spekülasyon yapmaya çalışırken yakaladığınız
anda süreci derhal durdurun çünkü bu nafiledir . _ _ Bunun yerine sabah yıldızlarının
hışırtısını dinleyin . _ _
İlk başladığınızda bunda çok başarılı olmayabilirsiniz , bu nedenle bazı şeylere

zaman sınırı koymamak daha iyidir . _ _ _ _ _ _ _ Hedefinize ulaşma arzusunu bırakın . _ _ _ _
Eğer işe yaramazsa , hiçbir şey kaybetmemişsinizdir . _ _ _ Hedefinize ulaşma
zorunluluğunun baskısını üzerinizden alın . _ _ _ Önemini azaltın ve kontrolü gevşetin .
Sadece vitrin ; meraktan bir şeyler dene . _ Alternatif akışına güvenin .
Alışveriş yaparken hedefinizin slaytını zihninizde çalıştırmanız faydalı olabilir . _ _ _

_ _ _ _ _ _ Slayt , çok fazla ilgi çektiğinizde nasıl hissettiğinizin kalitesini içermelidir ;
çünkü göründüğünüzde tam olarak neye benzediğinizin ayrıntılı bir resmi olmaktan
çok , çok zarif , ilginç ve farklı görünüyorsunuz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Sanatsal ve sıra dışı bir şey bulma arzusundan vazgeçin . _ Olağanüstü olmak
mutlaka başarıyı garanti etmez . İnanın bana her türlü beklenmedik keşifle
karşılaşacaksınız . _ _ _ Bir süre sonra, bir şeyleri bir araya getirmenin alışılmadık ve
orijinal yollarını keşfedeceğinizden emin olabilirsiniz .
Kalp ve akıl birleştiği anda eşsiz bir duygu yaşayacaksınız ; _ _ _ _ _ şaşkınlık ve zevkin
birleşimi . Bunu hemen tanıyacaksınız ve kendinize : " Ben de bunu arıyordum "
demek yerine , daha çok şöyle bir şey haykırmak isteyeceksiniz : " Olmaz ! _ _ _ _ Bu
harika.” Bu şekilde çalışır . _ Potansiyeliniz yalnızca kendi niyetinizle sınırlıdır . _ _ _
Başarının sırrı , kendinizi sarkaçlardan kurtarmak ve kendi yolunuza gitmektir . _ _

_ _ Peki sarkaçlar yeni bir yıldızın yükseldiğini gördüklerinde ne yaparlar ? _ _
ufukta mı ? Önceki bölümlerden bildiğiniz gibi , onu aydınlatıyorlar . _ _

Seni yıldız , yani favori yapmaktan başka çareleri yok . _ _ _ _
Çünkü sarkaçların her şeyin kontrolünde olması gerekir , hatta size yardımcı
olurlar . _ Şanslıysanız kendi sarkaç yaratımınızın gözdesi olacaksınız . _ _ _ _ _ _ _
Söylenenlerin hepsi elbette kıyafetlerden daha fazlası ile ilgili . _ _ _ _ Aynı

prensipleri yaptığınız her şeye uygulayabilirsiniz . _ _ _ Kendin olmak çok lüks bir
ayrıcalık ! _ Bu , herkesin karşılayabileceği bir ayrıcalıktır , ancak yalnızca birkaçı
bu ayrıcalıktan yararlanma cesaretini toplayabilir . _ Bunun tek nedeni , insanların
özgür fikirli bireylere değil , itaatkar kuklalara ihtiyaç duyan sarkaçlara bağımlı
olmasıdır . _ Sadece prensibi anlamanız , kendinizi onların gereksiz etkilerinden
kurtarmanız ve kendiniz olmanız gerekiyor . _ _
Başka bir deyişle , zihnin referans listesine basit bir gerçeği dahil etmesi
gerekir : Herkes değerli bir hazineye , yani kendi ruhunun eşsizliğine sahiptir . _
Her birey başarının anahtarını cebinde taşır ama söylemeyi bırakır . _ _ _ _ _ _
Zihniniz kalbi elinden tutsun , mağazalara götürsün ve kendi oyuncağını seçsin .
_________
Kalp ve akıl birliği o kadar nadirdir ki , kelimenin tam anlamıyla büyük bir kârla
satabilirsiniz . _ Sanat ve kültür alanındaki tüm büyük başarılar bu birliğin
ifadesidir . _ _ Yıldızlar ancak insanlar kendi hayatlarında eksik olan şeyle , kalp
ve zihin birliğiyle ilgilendikleri için yıldız olurlar . _ _ _ _
Diğer İnsanların Hedefleri
Şu ana kadar dış dünyaya sektörlerin hayat çizgileriyle birbirine bağlandığı

alternatif bir alan olarak baktık . _ _ _ _ Bir kişinin düşünce enerjisinin parametreleri
belirli bir sektörün enerjisine karşılık gelirse , o sektör maddi gerçekleşme süreci
yoluyla fiziksel gerçekliğe dönüştürülür . _ _ _ _ _ _ _ Enerjisel düzeyde birey aynı
zamanda kendi eşsiz emisyon spektrumuyla dolu eşsiz bir özü temsil eder . _ _ _
Alternatifler alanında her bireyin kırılganlığına mükemmel şekilde uyan bir yaşam
çizgisi vardır . _ _
Bir kişi bu yaşam çizgisini yaşadığında minimum engellerle karşılaşır ve koşullar

her zaman onun lehine çalışır . _ _ Ruhun kırılganlığı , kendi gerçek yaşam
çizgisine başarılı bir şekilde uyum sağlar ve kendi anahtarınızın kilidin içinde
kolayca dönüp kapıyı açması gibi , amacına da kolayca ulaşır . _ _ _ _ _
Bunun neden ve nasıl olduğunu bilmemize gerek yok . _ _ _ Önemli olan her
bireyin kendi yolunun olması gerçeğidir . _ _ _ _ İnsan kendisi için belirlenen yolda
doğru hedefe doğru yürüdüğünde her şey olumlu sonuçlanır . _ _ _ _
Tam tersi olduğunda kişi gittiği yoldan sapar ve her türlü olumsuzlukla karşı
karşıya kalır ve hayat sürekli bir hayatta kalma mücadelesine dönüşür . _ _ _ _ _
Bu ruh için bir trajedidir . Hafta sonu hava kötü olursa üzülürsünüz , bu yüzden
bu yaşamda kendisine verilen eşsiz şansın boşa gittiğini gören ruhun nasıl
hissettiğini bir düşünün . _ _ _ _ _ _ _ _
Ruh , sarkaçlara aşık olan aklın hayatını nasıl mahvettiğini görebilir , ancak
şeyleri değiştirmeye gücü yetmez . _ _ _ Ruh bu dünyaya geldiğinde ne yapacağını ,
ne istediğini , ne için çabalayacağını tam olarak bilemez . _ _ _ _ _ _ Ruh tam olarak
bilmiyorsa en azından tahmin edebilir ama zihin dinlemez . _ _ _ _ _ _ Daha sonra
sarkaçlar zihni dolaşıma sokar ve ona kendi amaçlarını ve oyun kurallarını empoze
eder . _ İnsanları kendilerine ait olmayan hedefleri seçmeye ve başkalarının
kapılarının önünde toplanmaya zorluyorlar . _ _ _ _ _ Ruhun zihni etkilemeye
yönelik zayıf girişimleri boşa çıkar , sarkacın etkisi o kadar güçlüdür ki . _
Birçoğumuz için başarının yalnızca meşakkatli ve sıkı çalışmayla elde

edilebileceği fikri çocukluğumuzdan itibaren bize aşılanmıştır . _ _ _ _ Başarılı
olmak istiyorsanız yol boyunca tüm engelleri aşarak hedefinize doğru inatla
çabalamanız gerektiği fikri de aynı derecede kökleşmiştir . _ _ _ _ _ _ En büyük
yanılsamalarımızdan biri , mutluluk için savaşmamız , inatçı olmamız , azimli
olmamız , sayısız engeli aşmamız ve temelde güneşte bir yer için mücadele
etmemiz gerektiğidir . Bu özellikle yanıltıcı ve baltalayıcı bir formüldür .
Alınan bu fikrin nasıl oluştuğuna daha yakından bakalım . _ _ _
Normalde bir kişi bir sarkacın etkisine yenik düştüğünde yolunu kapatır . _ _ _ _ _
Doğal olarak önlerine birçok engel birikmeye başlar . _ _ İnsan mutlu olmak
istiyorsa engelleri aşması gerekir değil mi ? _ _ _ _ _ _ Yanılsamanın nerede
olduğunu tahmin edebilir misiniz ? Belki de yanılgı , kişinin başka birinin
kapısından geçerek başka birinin amacına yönelik etkili bir şekilde çalışmaya
başlamasında yatmaktadır . _ _ Ama hayır , bu değil . Cevap yine şaşırtıcı , bu
kitaptaki her şey gibi . _
Temel yanılgı , eğer kişi önündeki engelleri aşarsa mutluluğun gerçekleşeceğine

dair yanlış inanışta yatmaktadır . _ _ _ _ _ _ _
diğer tarafta onları bekliyorum . _ _ Bu bir yanılsamadır . Karşı tarafta mutluluk

yok ! _ _ _ İnsan ne kadar çabalarsa çabalasın , kendini her zaman batan güneşin
peşinde bulur . _ Doğru yolu olmayan bir hayat çizgisini yaşayan insanı yakın veya
uzak gelecekte hiçbir mutluluk beklemez . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Pek çok insan büyük zorluklarla karşılaşmadan sonunda hedeflerine ulaştıklarında

kendilerini tükenmiş hissederler . _ _ Mutluluğa ne oldu ? Aslında hiçbir zaman
orada değildi . _ _ _ Sarkaçların insanları enerjilerinden vazgeçirmek için yarattığı
hayali bir mutluluk serapından başka bir şey değildi bu . _ _ Tekrar söylüyorum :
mutluluk orada bir yerde , hemen önünüzde bir yerde değil . Ya şu anda burada ,
şu andaki yaşam çizginizdedir ya da hiç orada değildir . _ _ _ _
Transurfing modelinde mutluluk nasıl görünüyor ? _ _ _ Belki de gerçek
hedefinize ulaştığınızda ulaşacağınız bir şeydir bu ? _ _ _ Yine yanlış tahmin ettin .
Mutluluk , kendi kapınızdan geçen yolda , kendi hedefinize doğru yaptığınız
yolculukta yaşadıklarınızdır . _ _ _ _ _ Bir kişi kendisi için belirlenmiş bir yaşam
çizgisinde olduğunda ve kendi doğru yolunu takip ettiğinde , gerçek hedefe
ulaşmak hâlâ önünde olsa bile , şu anda mutluluk yaşar . _ _ _ _ _ Hayat sürekli bir
kutlamaya dönüşür . _ Hedefe ulaşıldığında iki kat mutlu olacaklar ama bu arada
çabalama süreci her günü tatil haline getiriyor . _ _ _ _ _ _
Başkasının hedefine doğru hareket etmek, mutluluğu her zaman yanıltıcı bir
geleceğe yerleştirir . Gerçekte size ait olmayan bir hedefe ulaşmak , hayal kırıklığı
ve tükenme getirir , ancak asla mutluluk getirmez .
Hedefiniz , sizi derinden doyuma ulaştıran şeydir . _ _ _ Sizi geçici olarak tatmin
eden bir şey değil . Size yaşamın gerçek neşesini veren şeydir . _ _ _ _ _ _ _ Kişisel
kapınız , tutku ve ilhamla deneyimlediğiniz hedefinize giden yolda yolculuğunuzu
temsil eder . _ _ _ Her şeyin kolay olması şart değil ama kendi kapınızı kullandığınızda
kendinizi tükenmiş hissetmiyorsunuz . _ _ _ _ _ _ _ Tam tersine kendinizi enerjik
hissedersiniz .
Kendi kapınızdan kendi hedefinize doğru çalıştığınızda engeller kolayca aşılır ve

çalışmak bir yük gibi gelmez . _ _ _ _ _ _ _ Hedefinize ulaşmak için maksimum çabayı
gösteriyorsanız ancak kendinizi ilhamsız ve yorgun hissediyorsanız , ya hedef size
uygun değildir ya da yanlış kapıyı çalıyorsunuzdur . _ _ _ _ _ _ _ _ Size ait olmayan
hedeflerin özellikleri şunlardır : _ _ _ _
Yabancı bir hedef her zaman bir zorunluluk gibi gelir . Cezalandırıyor ve zorluyor . _
Hedefinizin en ufak bir şekilde zorunlu bir yükümlülüğü temsil ettiğini düşünüyorsanız ,
ondan cesurca vazgeçmelisiniz . _ _ _ Eğer hedef sizinse , onun üzerinde çalışmaya
kendinizi ikna etmenize gerek yok çünkü bundan çok keyif alacaksınız . _ _ _ _ _ _
Yabancı bir hedefe doğru çalıştığınızda , yol boyunca her zaman aşılması gereken çok
sayıda engel olacak ve bu her zaman bir mücadele olacaktır . Sarkaç , herkesin büyük
makinenin dişlisi gibi çalışmasını gerektirir ve bu nedenle yabancı bir hedef için
çalıştığınızda , bu zor da olsa çalışmaya devam edeceksiniz , çünkü her şeyin eninde
sonunda size geleceğine inanacak şekilde programlandınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ yeterince
sıkı çalışabilirsin . _ _ Eğer güçlü ve soğukkanlıysanız , kendinize hakim olacak ,
yolunuzdaki her şeyi temizleyecek , cehennemden ve yüksek sulardan sağ çıkacak ve
sonunda güneşteki yerinizi kazanacaksınız . _ _ Eğer zayıfsan çeneni kapat ve haddini
bil . _ _
Yabancı bir hedef moda ve prestijli olarak sunuluyor .
Sarkaçların sizi mükemmel yaşam çizginizden uzaklaştırması gerekir ve bu nedenle ,
taraftarın zihninin aceleyle peşinden koşmasını tetiklemek için gerçekten lezzetli
görünen bir havuç sunmak için ellerinden geleni yaparlar . _ _ _ _ _ Sarkaçlar sizi her
zaman “ benim yaptığımı yap ” kuralına uymaya zorlayamaz . Kurala uymayı istemeniz
gerekir ve böylece yıldızın başarılı kariyerinin öyküsünü anlatan efsaneler yaratılır . _
_ _ _ _ _ _ _ Sarkaçlar onların başarı modelini gösterir ve size ya başka birinin deneyimini
tekrarlamak ya da hiçbir şey elde edememek arasında seçim yapma şansı verir ;
çünkü başarıya nasıl ulaşacağınızı nasıl bilebilirsiniz ? _ _ _ _ Sarkaçlar , bir kişinin
başarılı olmak için ne yapması gerektiğini tam olarak biliyor ve sonuçlar da bunu
kanıtlıyor . _ _ Daha önce de gösterdiğimiz gibi , yıldızlar başarıya tam da " benim
yaptığımı yap " kuralına uymadıkları için ulaşırlar . Kendi yollarına giderler . _ Kişisel
başarınızın algoritmasını yalnızca ruhunuz bilebilir . _ _ _ _ _
Yabancı bir hedef, ulaşılamaz görünme doğası gereği sizi çeker . İnsan ruhu öyle
bir yapıya sahiptir ki , kilit altında tutulan her şey bizi cezbeder . Kullanılamayan
şeylere sahip olmayı arzulamak insan doğasında vardır . _ _ _
İnsan ruhunun bu özelliği , pek çok arzuya sahip olduğumuz ancak çok az şeye
erişebildiğimiz çocukluk döneminden kaynaklanır . _ _ Bir çocuğa oyuncağı
reddedildiğinde , genellikle onu alana kadar oynar , ancak en sonunda özlemini
duyduğu oyuncağı aldığında aniden tüm ilgisini kaybeder . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Yetişkinlerin
de kendi oyuncakları vardır ve en az çocuklar kadar yaralanırlar . _ _ _ _ _ Örneğin ,
sesi berbat olan ve müzik kulağı olmayan yetişkin bir çocuk _ _
şarkı söylemeyi sevdiklerini düşünüyor . Gerçekte küçük ' bülbül ' şarkı söylemenin
onlara göre olmadığı gerçeğini kabul etmek istemiyor . _ _ _ _ “ Diğer herkes şarkı
söyleyebilir . Neden benden daha iyi olsunlar ki ? ” Bu nedenle , hedeflerinizi
değerlendirirken hedefin önemini bir kenara bırakın ve kendinize şunu sorun : Bunu
gerçekten tüm kalbimle ve ruhumla istiyorum , yoksa sadece bunu istemekten keyif
mi alıyorum ? _ Eğer hedefe ulaşmak , kendinize ya da başkalarına bir şeyi
kanıtlayabileceğiniz anlamına geliyorsa , o zaman hedef de yanlış yönlendirilmiş
demektir . _ Hedefiniz kurşun ağırlık gibi boynunuza asılmaz . _ _ _ _ _ Size gerçek bir zevk verir .
Başkaları tarafından yabancı bir hedef empoze edilir . Hedefinizi sizden başka
kimse tanımlayamaz . _ Nasıl davranmanız gerektiğine dair ' daha iyi bilenlerin '
öğretilerini sakince dinleyebilirsiniz , ancak daha sonra kendi sonuçlarınızı çıkarmalı
ve uygun gördüğünüz gibi davranmalısınız . _ _ _ _ _ _ Hiç kimse size ne için
çabalamanız gerektiğini öğretmeye kalkışmamalı ve ruhunuza böylesine kaba bir
müdahale , daha tomurcukken hızla engellenmelidir . _ _ _ _ _ _ Kalbiniz , zihnin
aptalca fikirlerini dinlemeye yetecek kadar var . _ _ _ _ _ _ Hiç kimse hedefinizi
gösteremez ; _ belki de tek istisna , gündelik geçiş cümlesi yoluyladır . Hatırlayacağınız
gibi , geçerken bahsedilen ifadeler işaret görevi görebilir . _ Geçen bir cümle bir
işaret olduğunda , bunu anında hissedeceksiniz . Kasıtsız bir ifade, beklenmedik bir
şekilde ruhunuzda bir alevi ateşleyebilir . Eğer bu cümle hedefinize dokunuyorsa ,
kalbiniz canlanacak ve sizi ' ihtiyacınız olan şeyin ' olduğunun farkındalığına sevk
edecektir . _ _ _ Hiçbir gündem olmadan ve kesinlikle sizi doğru yola yönlendirme
niyeti olmadan söylenen tesadüfi bir yorum veya tavsiye olmalıdır . _ _ _ _ _
Yabancı bir hedef her zaman başka birinin refahını iyileştirmeye hizmet eder . Eğer
bir hedef yaşam kalitenizi arttıracak hiçbir şey yapmıyorsa , o zaman kesinlikle size
göre değildir . _ _ _ Gerçek hedefler her zaman sizin için , refahınız ve başarınız için
çalışır . Bireysel hedefinize ihtiyacı olan tek kişi sizsiniz . _ _ _ _ Bir hedef doğrudan
diğer insanların ihtiyaçlarını karşılamaya ve diğer insanların refahını artırmaya hizmet
ediyorsa o zaman bu yabancı bir hedeftir . Sarkaçlar sizi başkalarına hizmet etmeye
zorlamak için her türlü bahaneyi ve her yolu kullanacaktır . _ " Zorunluluk", "
zorunluluk" ve "zorunluluk " gibi kelimeler genellikle suçluluk duygusu yüksek olan
insanlar üzerinde gerekli etkiyi yaratır . Bu gibi insanlar çoğu zaman teselliyi hayali
günahlarını bağışlamakta bulurlar . Bazıları için ise “yardımınıza ihtiyaç var ” sloganı
daha etkili ve işe yarıyor . Artık anladığınız gibi , bu yöntemler dış ve iç öneme
dayanmaktadır . Her şeyden önce kendiniz için yaşadığınızı unutmamalısınız . _ _ _ _
Kimseye borcun yok _ _
hiçbir şey ve kimseye borçlu değilsin . _ Başkalarını mutlu edemezsiniz ama kendi
mutsuzluğunuzla başkalarını kolaylıkla yaralayabilirsiniz . _ _ _ _ _ _
Yabancı bir hedef iç gerilimi uyandırır . Yabancı hedefler genellikle çok çekicidir .
Zihin , hedefin erdemlerinin çeşitli tonlarıyla cömert bir resmini çizecektir . _ _ _ _
_ Ancak tüm cazibesine rağmen hedefle ilgili bir şeyler size uymuyorsa o zaman
kendinize karşı dürüst olmalısınız . _ _ _ _ _ _ Açıkçası zihin dinlemek istemeyecektir
çünkü her şeyin yolunda olduğundan emindir . _ _ _ _ _
Peki endişenin gölgesi nereden geliyor ? _ _ _ Bu , önceki bölümdeki önemli bir
kuralı tekrarlamak için iyi bir zamandır . _ Hedefinizi değerlendirirken , onun ne
kadar prestijli veya ulaşılmaz göründüğünü ya da ona ulaşmanın yollarını
düşünmeyin . _ _ _ _ Dikkatinizi iç sesinizi konuşmaya davet etmeye odaklayın . _
_ Hedefi düşünmek sizi içsel olarak ne kadar rahatlatıyor ? _ _ Hedefinize zaten
ulaştığınızı ve tüm bunların arkanızda kaldığını hayal edin . _ _ _ Bu seni iyi
hissettiriyor mu , getirmiyor mu ? Eğer haz hissi kaygıyla ya da ağır bir yük hissiyle
karışıyorsa bu iç gerilimdir . _ _ _ Gerçekten başka birinin hedefine bağlanmaya
değer mi ? _ Kendi hedefiniz daha da çekici olacak ve içsel gerilime katlanmak
zorunda kalmadan size daha da fazla keyif verecektir . _ _ _ _ Tek yapmanız
gereken sarkaçlardan uzaklaşmak ve gerçek hedefinizi keşfetmek . _ _ _ _ _
Hayattaki mevcut konumunuzdan memnun değilseniz veya bir talihsizlik

dalgasına maruz kaldıysanız , bu , bir noktada yıkıcı bir sarkacın etkisi altına
girdiğiniz ve yabancı bir kapıdan yabancı bir hedefe doğru geçtiğiniz anlamına
gelir . _ _ _ _ _ _ _ _ Yabancı hedefler çok fazla enerji ve sıkı çalışma gerektirir . Öte
yandan , kendi hedefleriniz kendilerine ulaşıyor gibi görünüyor ve her şey saat
gibi gidiyor . Yabancı hedefler ve kapılar her zaman acılarla doludur , ancak kendi
hedeflerinizi ve kapılarınızı bulduğunuzda tüm sorunlarınız ortadan kalkacaktır .
____
Şunu sorabilirsiniz : " Eğer gerçekte ne istediğimi bilmiyorsam , gerçekten ne
istediğimi nasıl keşfedebilirim ? " _ _ _ Buna başka bir soruyla cevap vereceğim :
Hiç bunun hakkında ciddi olarak düşündünüz mü ? Ne kadar tuhaf görünse de ,
insanların çoğunluğu sarkaç işleriyle o kadar meşgul ki , tüm zamanlarını çıkrıktaki
meşhur hamster gibi daireler çizerek geçiriyorlar ve kendi ruhları için boş zaman
bulamıyorlar . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ İnsanlar baskı altında kaldıkları rastgele
anlarda hayatta gerçekten ne istediklerini düşünürler , bir yerden bir yere
koşarlar . _
bir yerden diğerine , fikirleri kısa bir süreliğine yakalıyor . Gerçek hedefinizin ne
olduğunu belirlemek için derin bir göbeğe bakmanız gerekmez . _ _ Rahatlamak için
biraz yalnız vakit geçirmek ve nihayet sabah yıldızlarının hışırtısına biraz zaman
ayırmak yeterlidir . _ _ _ _
Ya gerçekten istediğin hiçbir şeyin olmadığını anlarsan ? _ _ Eğer kendi içinize
bakarsanız ve en derindeki arzuyu hissetmiyorsanız , bu yaşam gücünüzün
tükendiğini gösterir . _ _ _ _ _ Depresyon ve ilgisizlik , mevcut enerji seviyelerinizin
yalnızca temel varoluşunuzu desteklemeye yeterli olduğunun açık bir işaretidir . _ _
Bu durumda enerji rezervlerinizi artırmaya odaklanmalısınız . _ _ _ _ Kalbinizin
arzularının olmaması mümkün değil ama onu duyacak güce sahip olmanız
gerekiyor . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Stereotipleri Kırmak
Sarkaçlar hakkında zaten çok şey söylemiş olmamıza rağmen , sizi nasıl yoldan
çıkarabileceklerine dair bazı yeni örnekler sunmak istiyorum . _ _ _ _ _ _ _ Kendinize ,
sarkacın asil bir bahane kisvesi altında size yabancı bir hedef dayatıp dayatmadığını
sorun . _ _ Örneğin savunmasız hayvanları, yaralı askerleri , açlıktan ölmek üzere
olan çocukları veya diğer savunmasız grupları korumaya yardım etmek için " iyi
ruhlara " çağrıda bulunuluyor . Ya da belki bir yerlerde birisi özgürlüğü için savaşıyor
ve sizin cesur kalbinize ihtiyacı var . İyi ruh oraya ve sonra ihtiyaç duyulan yere uçar .
___
Gerçekte karşılık veren ' iyi kalp ' değil , ' iyi akıl'dır ve o kadar da iyi kalpli değildir
ve ruhsuzdur . _ Zihin ruhu unutur ve başkalarının yardımına koşmak için her şeyi
bırakır . _ _ _ _ Başkasının çocuğunu kurtarmak için kendi çocuklarınızı zor durumda
bırakmak gibidir bu . _ _ ' Nazik akıl ' , ' makul ' düşünceleriyle huzur içinde kalması
için kalbi tekrar kutusuna tıkar . _ Ruhsal boşluk büyür ve zihnin onu dolduracak bir
şeye ihtiyacı vardır .
Sarkaçlar her türlü telafiyi hızlı bir şekilde sunar . Enerjinizi başkalarının yararına
katkıda bulunabileceğiniz çok çeşitli yolları gösterecekler . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Peki yine de
insanları başkalarının çağrılarına bu kadar coşkuyla yanıt vermeye iten şey ruhsal
boşluk olamaz mı ? _ _ _ Olumlu stereotiple ilişkilendirilen iyi kalplilik ve hayırseverlik
duygusu aslında ruhsal boşluğun etkisidir . _ _ _ _ Başkalarıyla ilgilenmek _ _
zihnin , kalbin ihtiyaçlarını karşılanmamış halde bırakarak ruhsal boşluğu telafi etme
yöntemi . Başkalarını önemsemeyi şefkatli fedakarlık olarak görmemek sarkacın
çıkarınadır . _ _ _ _ _ _
Gördüğünüz gibi sarkaçlar , ikna edici stereotipler yaratma konusunda oldukça
karmaşıktır ancak güzel bir demagojiden başka bir şey değildir . _ _ _ Peki ya kendi
ruhun ? Elbette zihniniz bir başkasını kurtarmak için onu terk etmeyecektir , öyle değil
mi? Bu yüzden sarkaçlara sırtınızı dönmenizi ve kalbi kutudan çıkarmanızı şiddetle
tavsiye ediyorum . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kendinizi sevmeyi öğrendiğinizde hedefinizi
bulacaksınız . _ _ _ _ _ Gerçek hedefinize giden yola güvenli bir şekilde çıktığınızda , pek
çok iyi eylemde bulunacaksınız ve yol boyunca yoksul ve talihsiz olanlara daha iyi
yardım edebileceksiniz çünkü hayatınıza daha fazla kaynak ve fırsat çekeceksiniz . _ _ _
_______
Kendi hedefiniz açıkça tanımlanana kadar , yardım çağrılarına yanıt verirken son
derece dikkatli olmalısınız . _ _ _ İç ve dış önem minimumda tutulmalıdır . _ _ _
Sarkaçlar özellikle savaşları sırasında daha fazla enerjiye ihtiyaç duyarlar . İki sarkaç
kavgaya başlamak üzereyken , biri kendisini samimi bir kurtarıcı olarak ilan edecek ve
diğerini diktatör ve potansiyel olarak tehlikeli bir saldırgan olmakla suçlayacak . _
Erdemli sarkacın asıl istediği , rakibini yutmak , petrolünü veya diğer kaynaklarını ele
geçirmektir ama bu , adalet ve özgürlüğün savunulması adına kapsamlı bir propaganda
kampanyası geliştirilirken gizli tutulur . _ _ _ _ _ _ _ _
Önemden ilham alan ve sarkacın yemini alan kişi kendi kendine şöyle der : “ Ben
mazlumları özgürleştireceğim ; _ _ _ O diktatörü ve saldırganı göstereceğim ! ” Aynı
zamanda diğer sarkaç da kendi taraftar kampını hazırlıyor . _ _ _ Sarkaç - diktatör
kendisinin güzel olduğunu , kurtarıcı olduğunu iddia eden sarkacın ise aslında gerçek
saldırgan olduğunu iddia eder . _ _ _ Aynı derecede şişirilmiş önemle dolu bir başka
kişi ise öfkeyle kaynıyor : “ Bana danışmadan nasıl savaş ilan edebilirler ? ” “ Protesto
için sokaklara çıkacağım ! ”
Hatta savaşa koşarak başka birinin özgürlüğü için kendi hayatlarından bile
vazgeçebilirler . _ _ _ _
Gördüğünüz gibi her iki kamptaki taraftarlar sarkaç savaşına sürükleniyor . _ _ _ _ _
Manevi boşluğun arka planında iç ve dış önem yeniden canlandırılıyor . _ _ Boşluğu
doldurmak yerine _ _ _
sorun daha da kötüleşiyor ; Savaşa çekilen taraftarlar ne karşılığında alıyor ? _ _ _

_ _ _ Savaşın destekçileri kandırıldıklarını kendilerine söylüyorlar ; _ _ _ _ _ sonuçta
savaşın gerekli olmadığı ortaya çıktı ve tüm katılımcılarına sefalet getirdi . _ _ _ _
_ Barış yanlıları da tokat yiyor . _ _ Sarkaç saldırganının saldırısına uğrayan
savunmasız ulus , fethettiği hükümdarı aceleyle reddeder ve barışın koruyucu
ülkesinin elçiliğini devirir , insani yardımını çalar ve saldırganın botlarını yalamaya
başlar . _ _ _ _ _
Taraftarların uğruna savaştığı yüce idealler sabun köpüğü gibidir . _ _ Balonun

yüzeyi gökkuşağı renginde , şişirilmiş öneme sahip bir filmle kaplıdır ancak içi
boştur . _ _ _ _ _ Taraftarların ruhlarının gerçekten bu kadar telaşa ihtiyacı var
mı ? _
Kendinize belirlediğiniz hedefin size mi yoksa başkalarına mı hizmet ettiğini
anlamanın çok basit bir yolu var . _ _ Başkalarına bakma ihtiyacı fikri sizin dışınızda
bir yerden kaynaklanıyorsa , kaynağı ne olursa olsun , bu yabancı bir hedefi
temsil eder . Başkalarıyla ilgilenme dürtüsü kalbinizin derinliklerinden geliyorsa ,
o zaman hedef sizin olabilir . _ _ _ _ _ _ _ Örneğin , “ Evcil hayvanlarımla vakit
geçirmeyi seviyorum . Hiç de angarya değil ” ya da : “ Çocukları ( torunları )
seviyorum ve onlara bakmaktan , büyümelerini izlemekten , onlarla eğlenmekten
keyif alıyorum . ” Çocuklarınız büyüdüğünde elbette yeni bir hedef bulmanız
gerekecek . _ _ _ _ _ _
Hedefinizi sizden başka kimse belirleyemez . _ _ En içteki hedefinizi bulmanın
tek yolu vardır ; o da önemi azaltmak , sarkaçlara sırtınızı dönmek ve kalbinize
hitap etmektir ; _ _ _ her şeyden önce kendinizi sevmek ve kendinize iyi bakmak .
_ _ Kendi hedefinize giden yolu bulmanın tek yolu budur . _ _ _ _
Zihnin hatası , en başından itibaren hedefin ne kadar gerçekçi bir şekilde

ulaşılabilir olduğunu değerlendirmeye çalışması ve ona ulaşmanın tüm yollarını
ve araçlarını önceden hesaplamasıdır . _ _ _ _ _ Her şey mantıklı ve mantıklı olmalı .
Eğer hedefin gerçekçi bir şekilde ulaşılabilir olup olmadığı konusunda şüphe
varsa , o zaman zihin prensipte ya hedefi bırakır ya da onu uzak bir çekmeceye
saklar . _ Bu tutumla düşünce enerjinizi asla hedef yaşam çizginize
uyumlayamazsınız . _ _ _ _ _ Bir hedefe ulaşmanın yollarını düşünerek , düşünce
enerjinizi kötü şansın yaşam çizgisine ayarlarsınız çünkü bu , zihnin tüm potansiyel
yenilgi senaryolarından geçmesini içerir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Hiçbir hedefe bariz
yollarla ulaşılamaz ve bu bir mucize eseri de olmayacaktır . _ _ _
Herhangi bir zorlayıcı görev , geleneksel dünya görüşü bağlamında nadiren

yerine getirilir ; bu şaşırtıcı değildir , çünkü bir kişinin şüpheye düştüğünde
düşünce enerjisinin frekansı , hedef hattının frekansından çok farklıdır . _ _ _ _ _ _
__
Mucizeler yalnızca , ona ulaşmanın araçlarından ziyade hedefi düşünerek
geleneksel stereotipi kırdığınızda gerçekleşir . _ _ _ _ _ _ _ Daha sonra, daha önce
pek gerçekçi görünmeyen şey, birdenbire farklı bir ışık altında kendini gösterecek .
Sanki rastgele bir şekilde önünüzde tamamen gerçekçi bir yol açılacak . _ _ _
Geleneksel dünya görüşüne göre buna mucizevi bir tesadüf denebilir . _ _ Zihnin
yapabileceği tek şey omuz silkmektir , çünkü " bunu kim düşünebilirdi ! "
Transurfing açısından bakıldığında burada bir mucize yok . _ _ _ _ Siz sadece

hedef hattının frekansına uyumlandınız , bunu niyetle yapmaya karar verdiniz ve
dışsal niyet sizi yeni fırsatların ortaya çıktığı ve vizyonunuz sınırlıyken var
olduğundan asla şüphelenmeyeceğiniz yeni kapıların açıldığı bir yaşam çizgisine
taşıdı . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ önceki yaşam çizgisi.
Kalıplaşmış yargılara o kadar alıştık ki bunların , insanlığın yıllar içinde biriktirdiği
değerli deneyimlerin temsilcisi olduğunu düşünüyoruz . _ _ _ _ Gerçekte sarkaçlar
stereotipler yaratır ve insanlar bunlara uymak zorundadır . _ _ _ _ Tüm toplum ,
bilgisel enerjik varlıklar olarak kendi yasalarına göre bağımsız olarak gelişen ve
daha sonra taraftarlarını kendi iradelerine boyun eğdiren sarkaçlara
dayanmaktadır . _ İnsan üzerindeki etkileri o kadar büyüktür ki , zihin tam
anlamıyla bulanıklaşıyor ve bağımsız , bilinçli düşünme kapasitesini kaybediyor . _
Örneğin Alman Nazilerinin İkinci Dünya Savaşı yıllarında işlediği korkunç suçları
ele alalım . _ _ _ _ _ Faşistler patolojik sadist eğilimlere sahip , özellikle zalim
insanlar olabilir mi ? _ _ _ Hayır , çoğunluk senin benim gibi normal insanlardı .
Onların da aileleri vardı ; yakınlarını sevdi ve onlarla ilgilendi . _ _ _ Savaştan sonra
diğer tüm normal, iyi huylu kasabalılar gibi huzurlu bir hayat yaşamaya geri
döndüler .
Neden bu kadar saygın aile adamları savaşa girdiklerinde canavara dönüşüyor ?
_ _ _ _ _ Çünkü zihinleri sarkacın gücüne yenik düşüyor . _ _ _ _ _ Sarkaç savaşlarının
içine çekilen taraftarlar , kelimenin tam anlamıyla ne yaptıklarını bilmiyorlar . Bu
durum özellikle gençlerin bazen yaptığı zalimce ve anlamsız davranışlarda
belirgindir . _ Genç ve titrek bir ruh özellikle savunmasızdır ve etkilere karşı
hassastır . Eğer herhangi birini aldıysanız _
Bu gençlerin bireysel olarak gerçekten zalim olduklarını söyleyebilir misiniz ? _

Aslında hayır ve ebeveynleri buna yemin ederdi . _ Ancak bir sarkacın etkisi altına
girdiklerinde , örneğin bir kalabalığın parçası olduklarında , gerçekte ne
yaptıklarının bilinçli olarak farkında olmayı bırakırlar . _ _ _ _ _ _ _
Kalabalığın bir üyesinin zihni , sarkacın tuzağına yakalandığı için kelimenin tam
anlamıyla uyuyordur . _ _ _ _ _ Uyarılmış vardiyanın nasıl çalıştığını hatırlayacaksınız .
__
Dünyadaki tüm kötülükler , zulümler ve şiddet , insan doğasının karanlık
yönünden değil , sarkacın açgözlü doğasından kaynaklanmaktadır . _ _ _ _ _ _ _
İnsan kalbi kötülük bilmez . _ Tüm kötülükler , sarkaçların yıkıcı etkisiyle oluşan bir
plak gibi zihinde yoğunlaşmıştır . _ _ _ _ _ _
Sarkaçlar insanları sadece başkalarına karşı değil kendilerine karşı da şiddet
kullanmaya teşvik eder . Cesur slogan hakkında ne düşünüyorsunuz : " Risk yok ,
şampanya da yok ", " Hiçbir şey riske atılmadı, hiçbir şey kazanılmadı"? İçeriği
kışkırtıcıdır ; başka birinin fikri adına kendi refahınızı veya hayatınızı riske atmaya
yönelik bir meydan okumadır . _ _ _ _ Elbette , eğer fikir size aitse ve risk haklıysa o
zaman buna değer olabilir , ancak sağlığınızı , hatta hayatınızı tehdit edebilecek
pervasız eylemlerde bulunmaktan daha aptalca bir şey yoktur . _ _ _ _ _ _ _
Sarkaçlar insanları risk almaya teşvik eder çünkü risk alanların deneyimlediği
korku , gerilim ve heyecan sarkacın en sevdiği enerji yemekleridir . Sahte cesaret
stereotipini kullanarak veya başka bir taraftarın yardımını kullanarak sarkaç , avını
kancaya takmaya çalışır : “ Silahlarınıza sarılın ! _ _ Onlara ne kadar değerli
olduğunuzu gösterin ! İnsanların senin bir korkak olduğunu düşünmesini mi istiyorsun ? ”
İçsel önemle dolu kişi , hem kendisine hem de başkalarına aksini kanıtlamak için
acele eder ! _ Yanlış yönlendirilmiş bir klişenin tuzağına düştüklerinde , kanıtlayacak
hiçbir şeyleri olmadığı ve onları yönlendirenlerin fikirlerini küçümseyebilecekleri
akıllarına gelmez . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Aşağılık duygusu çeken bir kişi , burnundan kolaylıkla yönlendirilir . _ _ _
Aşırı risk almak , cesaret gösterisinden ziyade genellikle kişinin sahte komplekslerini
gizleme girişimidir . _ _ _ Zihin , şüpheli stereotiplere uyum sağlamak için kalbin
hayatını sorumsuzca bir kenara atar . _ _
Zavallı küçük kalp bir top gibi yuvarlanıyor ve çılgına dönmüş zihnin eylemlerini
dehşet içinde gözlemliyor , bu konuda hiçbir şey yapamayacak durumda . Zihnin
kalbe karşı davranış biçimi , kronik bir zavallının öfkesini boşaltması gibidir . _ _ _
sevdiklerine karşı yetersizlik ve en kötü ihtimalle savunmasız yavrularını katleden çılgın

bir hayvan gibi . _ _
Zihninizin ağır hayaletten uyanmasını ve kalpte paha biçilmez harika bir hazineye
sahip olduğunu görmesini dilerim . _ _ _ Kalbi ve zihni birleştirerek gerçek özgürlüğü
ve gücü elde edersiniz . _ Sarkaçların yarattığı stereotipleri yıkmaktan korkmayın ; _ _ _
_ _ bunu yaparsanız dünyadaki birçok şeyin gerçek doğasını keşfedeceksiniz . _ _ _ _ _ _
Basmakalıp kalıpları kırarak kilitli kapıları açarsınız .
Senin hedeflerin
Halihazırda en derinde bir hedefiniz olduğundan ve en azından ona nasıl ulaşacağınıza

dair kabaca bir fikriniz olduğundan şüpheleniyorum . Hayalinizi nasıl gerçeğe
dönüştüreceğinizi henüz göremiyorsanız bunun pek önemi yok . _ _ _ _ _ _ _ Eğer
iradeniz varsa bir yol kendini gösterecektir . _ _ Önemli olan en içteki arzunuzu
tanımlamak ve sahip olma ve niyetle hareket etme isteğini kazanmaktır . _ _ _ Niyet ,
arzuyu somut bir hedefe dönüştürür . Niyet olmadan bir arzu asla yerine getirilemez .
Ancak her şeyden önce hayattan ne istediğinizin net bir şekilde farkında olmanız
gerekir . _ _ " Zengin ve mutlu olmak istiyorum " gibi muğlak ifadeler işe yaramayacaktır .
_
Herhangi bir amaç olmadan şehirde dolaştığınızı hayal edin . _ _ Burnunuz sizi nereye
götürürse oraya gidiyorsunuz . _ _
Kimse nereye varacağınızı söyleyemez , ancak aklınızda belirli bir yer varsa , yolu
bilmeseniz bile eninde sonunda oraya varacaksınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Hayatta da durum
aynıdır : Eğer bir hedefiniz yoksa , azgın bir nehirde kağıttan bir tekne olursunuz . _ Bir
hedef belirlediyseniz ve o hedefe ulaşmak için çabalıyorsanız , bunu başarabilirsiniz
de , başaramayabilirsiniz de ... _ _
Bir hedefe ulaşmanın tek yüzde yüz garantisi , bunun gerçekten sizin en içteki
hedefiniz olması ve kapınızdan ona doğru yönelmenizdir . _ _ _ _
O zaman hiç kimse ve hiçbir şey seni durduramaz çünkü kalbin kırılgan anahtarı ,
yolunuzun kilidine mükemmel bir şekilde uyar . Hiç kimse gerçekten sana ait olan
hiçbir şeyi senden alamaz , dolayısıyla hedefine ulaşmada hiçbir sorun yaşanmaz . _ _
Tek sorun gerçek hedefinizi ve gerçek kapınızı nasıl bulacağınızdır . _ _ _ _
Öncelikle hedefiniz geçici bir ihtiyaçla belirlenemez . _ _ Amacınız şu sorunun cevabı
olmalıdır : Hayattan en çok ne istiyorsunuz ? _ _ _ _ _
Hayatınızı ne mutlu ve neşeli kılacak ? _ Önemli olan tek şey bu . Başka her şeyi
sarkaç kabuğu olarak düşünebilirsiniz . _
Tek bir ana hedefe odaklanın . Bu hedefe ulaştığınızda , diğer tüm arzularınızın
gerçekleşmesi de arkasından gelecektir . _ _ _ Aklınıza spesifik bir şey gelmiyorsa ,
yaşamda rahatlık ve refah gibi genel bir genel hedef türü tanımlayarak başlayın .
_ _ _ Rahatlığın ve refahın kişisel olarak sizin için ne anlama geldiğini kendinize
sorun . Bir eve , bir arabaya , güzel kıyafetlere ve diğer niteliklere olan ihtiyaç ,
yüksek maaşlı bir işe sahip olmak gibi tek bir hedefle değiştirilebilir , ancak
bildiğiniz gibi bu bir kapı kadar bir hedef olmaz ve oldukça belirsizdir . _ _ _ _ işte .
Yüksek maaşlı bir işin yerini , hedefin daha spesifik bir ifadesi alabilir : Alanınızda
mükemmel ve hatta benzersiz bir uzman olmak . _ _ _ Kalbiniz neye çekiliyor ? _ _
Soru , bu işin tek başına hayatınıza tam bir anlam getirip getirmeyeceğidir . _ Eğer
yapabiliyorsanız o zaman şanslısınız çünkü hedefiniz kapınızla eşleşiyor . _ _ _
Bilimin , kültürün ya da sanatın belli bir alanına doğru çekilebilirsiniz ve sevdiğiniz
işi yaparken , parlak bir keşifte bulunabilir ya da bir başyapıt yaratabilirsiniz .
Böyle bir yaşam çizgisinde bu mutluluk hemen burada , hemen şimdi bulunabilir ,
köşede bir yerde değil . _ _ _ _ Başkalarının büyük çabalarla elde ettiği konforlu
bir yaşamın tüm özellikleri , görünüşte otomatik olarak size gelecektir ; _ _ çünkü
sen kendi yolunu takip ediyorsun .
Yaptığınız işi sevseniz bile , yaptığınız iş yalnızca size keyif veren tek şeyi temsil
etmiyorsa ve hayatınızı sizi iyi hissettiren şeylerle doldurmuyorsa , bu , yaptığınız
işin bir kapı olduğu ancak tam anlamıyla bir amaç olmadığı anlamına gelir . _ _ _
_ _ _ Hedefinizin , hayatınızı tüm özellikleriyle kesintisiz bir tatil gibi hissettirmesi
gerektiğini unutmayın . _ _ _ _ _ _ Bu aşamada hedefinize ulaşmanın kapısını yani
araçlarını düşünmeyin . _ _ _ _ _ _ _ Önemli olan hedefi belirlemek ve zamanla kapı
kendini bulacaktır . _ _ _ _ _ _ _
Kendinize şu soruyu sorun : Kalbiniz neyi arzuluyor ? _ _

Hayatınızı sürekli bir tatil gibi hissettiren şey nedir ? Hedefle ilişkili prestije veya
hedefe ulaşmanın ne kadar zor olabileceğine odaklanan tüm düşünceleri bir
kenara bırakın . _ _ _ _ Hiçbir sınırlama duygusuyla engellenmemelisiniz . _ _ _ _ _
Eğer sizin için hiçbir şeyin mümkün olduğuna inanmıyorsanız en azından
inanıyormuş gibi yapın , o zaman gerçek bir seçim yapmakta özgür olursunuz . _
_ _ _ _ Utangaç olmayın . _ Git ve ne istersen sipariş et . _
Bir tekneye sahip olmak istiyorsanız kendi yatınız ne olacak ? _ _ Bir daireniz
olsun istiyorsanız , kendi malikanenize ne dersiniz ? _ _ Eğer departmanınızın
başkanı olmak istiyorsanız , şirketin başkanı olmaya ne dersiniz ? _ _ _ _ Çok çalışıp
çok para kazanmak istiyorsanız hiç çalışmayıp mutlu bir hayat yaşamaya ne
dersiniz ? _ _ _ _ _ _ _ Çok pahalı olmayan bir arsa satın alıp kendi evinizi inşa etmek
istiyorsanız Akdeniz'de kendi adanıza sahip olmaya ne dersiniz ? _ _ _ _ _ _ _
'Peki ya ' listesi sonsuza kadar devam eder . Kendi yolunuza , kendi kapınıza
gitseniz sahip olabileceklerinizle karşılaştırıldığında isteklerinizin ne kadar mütevazı
olduğunu hayal bile edemezsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Aklınızla bir dilek tutmayın . _ _ _ Kalbinizin gerçekte ne istediğini açıklığa
kavuşturmak için harcanan hiçbir zaman boşa gitmez . Bir şeyin “ kendi kalbinin
peşinde ” olduğu ifadesi kendi adına konuşuyor . Fikrinizi değil , bir şeyle olan
ilişkinizi ifade eder . Görüş , zihnin entelektüel faaliyetinin sonucudur . _ _ _ Bir
şeyle olan ilişkiniz kalbinizin derinliklerinden gelir ve yalnızca bu , kişisel ve yabancı
hedefleriniz arasında ayrım yapmanıza yardımcı olabilir . _ _ Hedefinizi tanımlarken
kendinize şunu sorun : “ Artık bu hedefe ulaştığıma göre , hedef balonunun içinde
kendimi ne kadar rahat hissediyorum ? _ _ _
Bir dilek diledikten sonra , bunun gerçekten sizin için istenip istenmediğini
kontrol etmek için kendinize iki soru daha sorun . _ Birincisi: “ Gerçekten buna
ihtiyacım var mı ?” ve ikincisi: "Ama cidden , buna gerçekten ihtiyacım var mı ?"
Yabancı bir hedefin tüm yönlerini bu arzuya göre ölçmeye çalışın . _
Bu şeyi gerçekten tüm kalbinle mi istiyorsun yoksa sadece arzulamak mı
istiyorsun ? _ _ _ _ _ Kendinize veya başkalarına bir şeyi kanıtlamaya mı
çalışıyorsunuz ? _ Gerçekten istiyor musun ? _ Modaya veya prestije bir övgü olabilir
mi ? Bir sakat , tüm kalbiyle buz pateni yapmak istediğini düşünebilir , oysa aslında
amaç kalpten değil , engelin yarattığı acıdan gelir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bir hedef ,
ulaşılamaz olmasıyla sizi cezbedecektir . Hedefe ulaşmak zorsa , onu bırakmayı ve
sonrasında nasıl hissettiğinizi gözlemlemeyi deneyin . _ _ _ _ _ Eğer kendinizi
herhangi bir şekilde rahatlamış hissediyorsanız bu , yabancı bir gol olduğu anlamına
gelir . Bununla birlikte, eğer öfkeli hissediyorsanız veya kendinizi protesto etmek
isterken buluyorsanız , bu , hedefin pekala sizin olabileceğiniz anlamına gelir .
Hedefinizi seçerken kullanabileceğiniz tek güvenilir kriter , iç gerilimdir , yani
zihnin önceden vermiş olduğu bir karara kalbin olumsuz tepkisidir . _ _ _ _ _ _ _ _ Bu
testi yalnızca ne kadar rahat hissettiğinizi ölçmek için kullanabilirsiniz .
zihin amacı hakkında karar verdikten sonra bir şey hakkında . _ _

Hedefinize zaten ulaştığınızı ve tüm bunların arkanızda kaldığını hayal edin . _ _ _
Hissedebildiğiniz anda hedefi tartışmayı bırakmalı ve kalbin uyarılarını dinlemelisiniz .
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Anlık tepkiniz olumsuz mu yoksa olumlu mu ? Eğer zevk duygusu
korkuyla , ağır bir yük duygusuyla , aciliyet veya zorunluluk duygusuyla karışıyorsa ,
kalp açıkça “ hayır ” diyor demektir . _ Hedefin güzel ambalajının altında sakladığı
dertlerden akıl şüphelenmeyebilir ama kalp bunu hissedebilir . _ _ _ _ _ _ _
İç gerilim hissi anlaşılması zor ve belirsiz olabilir . _ İçsel engellemeyi rahatsızlıkla

karıştırmamaya çalışın . _ _ Önceki bölümde de belirttiğimiz gibi , alışılmadık bir
durumla karşılaştığımızda bir miktar çekingenlik veya bir tür çekingenlik hissetmemiz
doğaldır : " Bunların hepsi gerçekten benim için olabilir mi ? " _ _ İç gerilim , zihnin
iyimser akıl yürütmesinin ortasında sessizce ortaya çıkan ağır bir baskı veya gerginlik
hissidir . _ _ Kaymaların yardımıyla içsel engellemenin üstesinden gelinebilir , ancak
içsel gerginlik asla . _ _ _ En büyük hata , yaşanan gerginlik sonucunda kendinizi
değersiz görmek olacaktır . _ _ _ Kesinlikle saçmalık! Bu sarkaçların sizi giymeye
zorladığı ilkel bir etikettir . _ Kesinlikle en iyisini hak ediyorsunuz . En azından nihai
kararı vermek için acele etmeyin . _ _ _ _ Hedefinizi slayt tekniğine göre test etmeyi
deneyin . Bir süre sonra bu sıkıntı hissi geçmediyse , bu , içsel bir gerilimle
uğraştığınız anlamına gelir . _ _
Eğer hedefin kendisiyle bağlantılı bir husus nedeniyle iç gerilim yaşıyorsanız , bu

onun yabancı bir hedef olduğu anlamına gelir . _ Hedefe ulaşmanın zor olduğunun
farkındalığından kaynaklanan içsel bir gerginlik yaşıyorsanız , bu , hedefinizin mevcut
konfor alanınızın sınırlarının ötesinde olduğu veya yabancı bir kapıyı seçtiğiniz
anlamına gelir . _ _ _ _ _ _ _ Hedefin ne olması gerektiğine kesin olarak karar verene
kadar hedefinize ulaşmanın yollarını düşünmeyin . _ _ _ _ _ _ _ Kendinizi hayal ettiğiniz
rolde net bir şekilde göremiyorsanız , bunun nedeni henüz buna hazır olmamanız
olabilir . _ _ _ _ Kaydıraklar sayesinde kişisel konfor alanınızın sınırları genişletilebilir
ve kapı endişesine gerek kalmaz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Sizden istenen tek şey irade sahibi olmanızdır ve er ya da geç dış niyet sizi doğru
kapıya götürecektir . _ _ _ _ _ _
Sanki daha fazla paranız olsaydı tüm sorunlarınız ortadan kalkacakmış gibi parayı
hedefiniz haline getirmenin cazibesine kapılmayın çünkü sonuçta onu neye
harcayacağınızı biliyorsunuz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Slaytlar bölümündeki notlarla dolu
çantayı hatırlayın . _ _ _ _ Orada paranın tek başına bir amaç olarak hizmet edemeyeceğini ve _ _ _ _
yalnızca başka bir hedefe eşlik eden bir nitelik olarak hizmet eder . Kolayca
katılabilirsiniz , ancak ifade göründüğü kadar önemsiz değildir . _ _ _ Paraya o
kadar alışığız ki neredeyse her şeyi parasal eşdeğere çevirebiliyoruz . _ _ _ _ Para ,
zihne yardımcı olmak için tasarlanmış soyut bir kategoridir ancak hiçbir şekilde
kalbe yönelik değildir . _ Kalp soyut düşünme yeteneğine sahip olmadığı için
parayı ne yapacağına dair hiçbir fikri yoktur . _ _ _ Önemli olan , nihai hedefinizin
kalp tarafından anlaşılır olması gerektiğidir . _ _ _ Kalp , talep ettiği miktarla neyi
satın almak istediğini bilmelidir ; ister ev , ister kumarhane , ister özel ada vs.
Mesele araç değil , gönül bundan hoşlanmalı . _ _ _ _ _ _ _ _ _
İç muhasebeciniz her zaman amaca yönelik araçları hesaplarken , hedefinizi

belirleyemeyecek veya enerjinizi hedef yaşam çizginize göre ayarlayamayacaksınız .
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ İçinizdeki Koruyucuyu harekete geçirin ve şu sorudan kaçmaya
çalışırken aklınızı her yakaladığınızda kendinizi dürtün : " Hayatta ne istiyorum ? "
_ _ _ _ Ulaşılamaz hedef stereotipi en derinlere yerleşmiş olanıdır ve bu nedenle
sabırlı olmanız gerekecektir . _ _ _ _ _ Zihin farklı bir sorunun cevabını bulmaya
çalışacaktır : “ Peki bunu nasıl başaracağım ? _ _ Burada kalbinizin zihne “ sessiz
olmasını ” söylemesi gerekiyor . _ Bu senin sorunun değil . Bir oyuncak seçiyoruz !
_
Yıkıcı sarkaçlardan kurtulmak için çabalamak önemlidir ancak bu , kendinizi
tamamen izole etmeniz gerektiği anlamına gelmez . _ _ _ _ _ Tüm toplum sarkaçlar
üzerine inşa edilmiştir ve bu nedenle kendi sarkacınızı aramaktan veya
Himalayalara doğru kaybolmaktan başka seçeneğiniz kalmaz . _ _ _ _ _ _ _
Münzevilerin uzak bir yalnızlık içinde yaşarken “ Sonsuzlukla sohbet etmesi ”
kolaydır , ancak sarkaçların çalıştığı agresif ortama döndüklerinde anında iç
dengelerini ve meditasyonsal kopukluklarını kaybederler . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Hedefiniz de bir sarkacın parçası olacaktır ancak hedefiniz gerçekten en içteki

arzunuzu temsil ettiği sürece bu bir tehdit olmayacaktır . _ _ _ _ _ Hedefinizi
bulduğunuzda sarkaç sizi favorisi yapmak zorunda kalacak . _ _ _ _ _ Hatta yeni bir
sarkaç bile oluşturabilirsiniz . Önemli olan seçme özgürlüğü hakkınızı kullanmak
ve sarkaçların üzerinizde kontrol kurmasına izin vermemektir . _ _ _ _ _ _ _
Analiz ve muhakeme yoluyla hedefinizi belirleyemezsiniz çünkü analiz zihnin
faaliyetidir . _ _ _ _ _ _ Gerçek hedefi yalnızca kalbiniz belirleyebilir ve kalp düşünme
yeteneğine sahip değildir . _ _ _ _ Sadece görebilir ve hissedebilir . _
Hedef seçme sürecinizde arama yapmak zihnin görevi değildir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _

Zihin , analiz yöntemi ve ortak stereotipler ve klişelere dayalı mantıksal bağlantıların
inşası yoluyla her zamanki gibi arama yapacaktır . _ _ _ _ Eğer insanın hayattaki
gerçek yolu bu şekilde belirlenebilseydi , istisnasız herkes mutlu olurdu . _ _ _ _ _
İç sese özellikle dikkat ederken aynı zamanda tüm dış bilgileri işlemek zihnin
görevidir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Zihnin , hayatı tatil gibi hissettirecek şeyleri aradığı
kuralını oluşturması , sonra dışarıdan gelen bilgilere izin vermesi ve bu kural
çerçevesinde kalbin iç duygularını gözlemlemesi yeterlidir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Yolunuzu aktif olarak aramak hiçbir şeye yol açmayacaktır . Bu konuda

endişelenmeyin ; _ bekleyin ve gözlemleyin. Arama talimatı verilmişse doğru bilgi
ortaya çıkacaktır . _ _ _ _ _ _ _ İlginizi çekecek belirli bilgileri alacağınız bir an
gelecek . _ _ _ _ _ Bu noktada sadece iç sesinize dikkat edin . _ _ Aklın karışmasına
izin vermeyin . _ _
İlgi çevrenizi genişleterek gerekli bilgilerin gelmesini hızlandırabilirsiniz . _ _ _ _
_ _ _ Daha önce hiç gitmediğiniz yerleri ziyaret edin : müze , gezi , sinema , doğa
yürüyüşü, şehrin farklı bir yeri , kitapçı vb . Aktif olarak bilgi aramaya gerek yoktur ;
_ _ Aldığınız ve gözlemlediğiniz dış bilgilerin diyapazonunu genişletmeniz yeterlidir .
__
Belirli bir zaman çizelgesi ayarlamayın . Zamansal sınırlamalarla kendinize baskı

yapmayın veya aramayı bir angaryaya dönüştürmeyin . _ _ _ Sadece şu ifadeyi
aklınızda tutun : Hayatımı tatil gibi hissettirecek şeyi arıyorum . _ _ _ _ _ _ _ _ _
İçsel duygularınıza daha önce olduğundan daha dikkatli olun . _ _ _

İfadenin zihninizin arka planında sürekli çalışmasını sağlayın . _ _ _
Size gelen her türlü bilgiyi sorgulama filtresinden geçirin : Bu konuda ne
hissediyorum , hoşuma gidiyor mu , gitmiyor mu ? _ _
Er ya da geç , içinizdeki bir şeyin yankılanmasını sağlayan bir işaret ya da bilgiyle
karşılaşacaksınız : “ Ah ! Hoşuma gitti ! İçerideki küçük sese dikkat ederek bilgiyi
her açıdan düşünün . _ _ _ _ _
Sonuç olarak , araçlara takıntılı olmanın cazibesine direnmeyi başarabilecek ve

hedefinizi tanımlamaya konsantre olabileceksiniz . _ _ _ _ _ _ _
Niyetle sahip olma arzunuz olduğunda ve başarma adına hareket ettiğinizde _ _ _ _
Amacınız dünya katmanınız inanılmaz bir dönüşüme uğrayacak ve bu

gerçekleştiğinde de şöyle olacak … _ _ _ _ _
Yanlış hedeflerin yükünden kurtulduğunuzda göğsünüz özgürce nefes alacak .
_ _ _ _ _ Artık kalbinizin çekmediği şeyleri yapmak için kendinizi zorlamanız
gerektiğini hissetmeyeceksiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Yalnızca gelecekte var olan
yanıltıcı bir mutluluk için mücadeleyi şu anda terk ederek , burada mutlu olma
iznini kendinize vereceksiniz . _ _ _ _ _ Zihin , manevi boşluğu ucuz sarkaç
taklitleriyle çaresizce doldurmaya çalışmak yerine , uzun bir kış uykusundan
sonra baharın gelişiyle gelen harika hafiflik ve özgürlük hissini keşfedecek ve
kalbi kutusundan çıkaracaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Depresyon ve gerginlik gibi
ağır duygular ortadan kalkacak . _ Hedefinizi dış dünyada boşuna aramak
yerine , kendi içinizden geldiğini bilerek kendi hedefinize doğru ilerlemek çok
daha zevkli değil mi ? _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Zihniniz gereksiz çöplerden ve
başkalarına ait olan şeylerden kurtulacaktır . _ _ _ _ _ Boş yere araç aramayı
bırakacak ve sadece gerekli görevi dünyanızın katmanına başlatacak . _ _ _ _ _ _
_ _ Kalp kendi oyuncağını seçecek ve keyifle ellerini çırparak aşağı yukarı
zıplayacak . _ _ _ _ _ Hedefin ulaşılamaz gibi görünmesine rağmen , kendinize
izin veren şartlanmış stereotipi kırmış olacaksınız . _ _ _ _ _ _ Sonuç olarak , daha
önce kapalı olan kapılar önünüzde açılacaktır . _ _ _ Zihin en sonunda hedefe
gerçekçi bir şekilde ulaşılabileceği fikrini kabul edecektir . _ _ _ _ Hayat devam
eden bir tatile dönüşecek . _ Kalp , akıldan sonra sevinçle atlayacaktır . _ Kalp ve
zihin , burada var olan mutluluğa giden pürüzsüz , neşeli yolda el ele yürüyecek ,
değil mi ? _ _ _ _ _
Şimdi.
Kapılarınız
Hedefinize giden yolda kendinizi sürekli engellerle buluyorsanız , bu ya

yabancı bir hedef seçtiğinizi ya da yabancı bir kapıdan yola çıktığınızı gösterir . _
_ _ _ _ _ _ _ Hayatta gerçekten önemli olan tek şey , kendi hedefinizi tanımlama
ve kendi kapınızı bulma sürecidir . _ _ _ _ _ _ Tüm hayatınızı çalışarak geçirebilirsiniz
ama yine de hiçbir şey elde edemezsiniz çünkü bu sizin için doğru hedef değildir .
_ Hiçbir şey daha fazla değil
Sonunda çabalarınızın boşuna olduğunu ve hayatın hayal ettiğiniz gibi gitmediğini

fark etmek hayal kırıklığı yaratıyor . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Sarkaçlar insanlara gerekli olanı yapmayı ve dahası , her şeyin böyle olması
gerektiğini sorgusuz sualsiz kabul etmeyi öğretti . _ _ _ _ _ _ Zorunlu zorunluluk
stereotipi absürt boyutlara taşınmıştır . _ _ _ _ Hayatın , çekilmesi gereken bir ceza
veya zorunlu çalışma süresi olduğu düşünülebilir . _ _ _ _ İnsanlar kendilerinden
taleplere o kadar alışmışlardır ki , kalbin gerçek eğilimleri , bilincin en ücra
köşelerine itilir ve daha iyi zamanlar için bekletilir . _ _ _ _ _ _ _ Daha sonra hayat ,
daha iyi zamanlar hiç ortaya çıkmadan sona erer .
Yanlış stereotip , mutluluğu yakın gelecekte beliren ve bugünün bir parçası

haline gelmesi için başarılması , kazanılması ve zorlukla kazanılması gereken bir
şey olarak tasvir ediyor . _ _ _ _ _ _ İnsanlar çoğu zaman yapmayı sevdikleri şeyi
maddi nedenlerden dolayı bırakırlar . Faaliyetlerini boş zaman ve ücretli iş olarak
ayırıyorlar . Zorunlu zorunluluk , yanlış hedefler koymanın yanı sıra , sarkaçların
bireyi gerçek yolundan uzaklaştırmak için kullandığı başka bir yöntemdir . _ _ _
Gerçekte , eğer hobi hedefinize uyuyorsa , hobiyi karlı bile hale getirebilirsiniz .
_ Eğer yapmayı en çok sevdiğiniz şey size gelir sağlamadığı için bırakmak zorunda
kalıyorsanız , yaptığınız işin kalbinizin en derin arzusuyla ilgili olup olmadığına
bakmalısınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Sevdiğiniz aktiviteyi yapmak hayatınızın sürekli
bir tatil gibi hissetmesini sağlar mı ? _ Eğer aktivite en derindeki amacınızla ilgili
değilse , size gelir sağlayıp sağlamayacağını söylemek zordur . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Ancak yapmayı sevdiğiniz aktivitenin kişisel hedefinizle güçlü bir şekilde bağlantılı
olduğundan eminseniz , bunun rahat bir yaşam tarzının tüm özelliklerini taşımasını
bekleyebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _
Hedefiniz kapıyla örtüştüğünde artık maddi refah konusunda endişelenmenize
gerek yok . _ _ _ _ _ Eğer kişi maddi refahı arzuluyorsa bu , otomatik olarak hayatına
girecektir . _
Bununla birlikte , zorunlu zorunluluğa ilişkin katı stereotip , insanları , yapmayı
sevdikleri ve en derindeki hedeflerine uygun olan şeylere kendilerini tamamen
adama fırsatından mahrum bırakıyor . _ Herkes gibi işe gitmek zorunda olan ve
boş zamanlarında bir şeyler yaratıp icat eden eksantrik gibi bunun nasıl
gerçekleştiğini gösteren çok sayıda örnek var . _ _ _ _ _ _ Eksantriklerin aklına ,
yaratımlarının iyi bir fiyata satılabileceği hiç gelmez . _ _ _ _ _ _ O , yalnızca bir parça
______
ekmeğin zor kazanılması gerektiğini ve icat etme tutkusunun sadece ' zevk için '
olduğunu . Neler olduğunu görüyor musun ? _ İnsanlar hayatlarının büyük bir
kısmını ' patron adam ' adına ter dökerek geçirirler çünkü bu onların hayatta
kalması için çok önemlidir , oysa asıl iş bittikten sonra ruha kalan zamanın
kırıntıları kalır . _ _ _ _ Bu insanlar kimin için yaşıyor ; patron adam mı ?
Kapınız hedefinize uygunsa en sevdiğiniz hobinizi yaparak zengin olursunuz . _

_ _ _ _ _ Hedefe ulaşma sürecinde diğer tüm arzularınız gerçekleşecek ve dahası
sonuçlar beklentilerinizin çok ötesine geçecektir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Hiç şüpheniz olmasın ki bu dünyada kalpten gelen her şey son derece pahalıdır .
_ _ Aksine , zihnin ürünlerine daha az değer verilir . _ _ Bildiğiniz gibi gerçek bir
şaheser , kalp ile aklın birleşmesinden doğar . _ _ Sarkaçların sizi yoldan
çıkarmasına izin vermediğiniz sürece hedefinize giden yolda şaheserler
yaratacaksınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Çok basit . _
Tek yapmanız gereken , onların kurnazlıklarına kapılmadan yolunuzu sakin bir
şekilde takip etmenizdir ; er ya da geç büyük bir başarıya ulaşacaksınız . _ _
Eğer kapı amacınıza uymuyorsa işler biraz daha karmaşık hale gelebilir . _ _ _ _
_ Ancak bu sonuca varmadan önce çok dikkatli düşünün . Hedefiniz hayatınızı
zorlaştırmamalı . _ _ _ _ _ Aslında tam tersi , hedefinizi belirlemek hayatınızı önemli
ölçüde kolaylaştıracak ve sizi bir sürü sorundan kurtaracaktır . _ _ _ _ Kapı seçmek
için acele etmeyin . _ _ _ Sahip olma isteğini bulduğunuzda , bir kapı kendini
sunacaktır . _ _ Kapınızın nerede olduğunu net göremiyorsanız kaydıraklarla çalışın
ve konfor alanınızın sınırlarını genişletin . _ _ _ _ _ _ _ Önemini azaltın ve hedefe
ulaşma konusundaki takıntınızı bırakın . _ _ Kendinize sahip olma izni verdiğiniz
anda , dışsal niyet size uygun bir alternatif sunacaktır . _ _
Doğru kapı sizi hedefinize götürecek yoldur . _ _ _ _ _ _ Hedefinizi belirledikten

sonra kendinize şu soruyu sorabilirsiniz : Bu hedefe nasıl ulaşılabilir ? _ _ _ _ _ _ Er
ya da geç dış niyet size çeşitli fırsatlar sunacaktır . Göreviniz , bunlardan hangisinin
sizin için özellikle doğru kapıyı temsil ettiğine karar vermektir . _ Olası tüm
seçenekleri göz önünde bulundurun . Her seçeneğin iç sese karşı test edilmesi
gerekir . Burada hedefinizi seçerken aynı ilkelere göre yönlendirilebilirsiniz . _ _ _
__
Hedefinizin çok zengin bir birey olduğunuzu varsaydığını varsayalım . _ _ _ _ _
Hangi yöntemle gideceğinize karar vermeniz gerekecek _ _ _ _ _ _
zengin olmak ; çünkü para, bireyin kendisine değil , bireyin temsil ettiği şeye , yani
bir gösteri dünyasının yıldızına , büyük bir sanayiciye, bir finans uzmanına, önde
gelen bir uzmana veya belki bir mirasçıya çekilir .
Peki kim olmak istiyorsun ? _ _ Zenginliğe giden kendi gerçek yolunuzu bulmalısınız ;
_ _ _ Kalbine çağıran ve kalbe çağıran şeyi akla değil , ruha sormalı . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Akıl sosyal çevrenin bir ürünüdür ve toplum sarkaçlara asılıdır . _ _ _ Toplum şöyle
diyor: “ünlü ol , politikacı ol , zengin ol; bu prestijli bir şey.” Ancak bir sarkaç asla
hayattaki nişinizi belirleyemez çünkü kişisel mutluluğunuzla kesinlikle hiçbir ilgisi
yoktur . _ _ _ _ _
Aklınız ve tanıdıklarınız size örneğin avukatlık gibi yüksek maaşlı bir iş aramanızı
tavsiye edecek . _ _ _ Size “ nitelikli bir avukat olduğunuzda büyük paralar
kazanacaksınız ” diyecekler . _ _ _ _ Elbette herkes çok para kazanmak ister ama bu
sizin için tasarlanmış olan kapı olmayabilir ve eğer o kapıdan geçerseniz sonunda
kendinizi yersiz hissedeceksiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Eğer hedef akıllıca seçilmişse ,
kapı hiç hayal etmediğiniz fırsatların önünü açacaktır . _ _ _ _ _ _ Diyelim ki
isteklerinizde bir ev , bir araba ve iyi bir maaş var . _ Yalnızca sizin için olan doğru
kapıdan girdiğinizde , o kadar çok şey alacaksınız ki , başlangıçtaki istekleriniz gülünç
görünecek , ancak kapı seçiminde hata yapmamalısınız . _ _ _ _ _ _ _
Acele etmeyin ve seçiminizi yapmak için harcadığınız zamandan asla pişman

olmayın . _ _ _ Acele edip daha sonra pişman olacağınız bir seçim yaparsanız çok
daha fazla zaman ve çaba harcarsınız . _ _ _ Hedefinizi ve kapınızı seçmek aylar sürebilir . _
Bu süre zarfında , artık aşina olduğunuz Transerfing'in temel prensiplerini mümkün
olduğunca sıkı bir şekilde takip ederek bir tür " kusursuzluk orucunu " gözlemlemeniz
gerekecektir . _ _ _ _
Bu öncelikle bilinçli farkındalıktır . Sonraki eylemlerinizin motivasyonlarının
farkında olmalısınız . _ _ _ _ _ _ Oyunun kurallarının bilincinde ve anlayışıyla mı
davranıyorsunuz yoksa bir sarkaca gevşekçe mi uyuyorsunuz ? _ _ _ _ _ _
İç ve dış önem düzeylerine dikkat edin . _ _ Hedefinizi ve kapınızı sanki onlara

zaten ulaşmışsınız gibi düşünün . _ _ _ Prestij , ulaşılmazlık , zorunluluk diye bir şey
yoktur . Her türlü önemden kurtulun .
Sahip olduğunuz şeyde olağandışı hiçbir şey yok .
Başlangıçta olası başarısızlık fikriyle uzlaşın . _ _ _ _ _ _ Eğer işler iyi giderse o
zaman harika , ama eğer işler yolunda gitmezse tabii ki öyleydi _
senin için doğru değil ve yas tutacak hiçbir şey olmayacak . Kendinize hata
yapmanıza izin verin . Yenilgiye hayatınızda göz kulak olabileceğiniz bir yer ayırın .
_ _ _ _ _ _ Aşağıdaki metinden , hayal kırıklığı yaratan bir başarısızlığın , yenilgiyi
hedefinize giden yolda bir dönüm noktası olarak işaretlemesi gerekmediğini de
öğreneceksiniz . _ _ _ _ _ _
Bir güvenlik ağı ve kapının yerine geçecek bir şey bulun . Eski kapınızı hemen
terk etmeyin veya tüm köprülerinizi bir kerede yakmayın . _ _ _ Dikkatli ilerleyin .
Yumurtalarınızın hepsini aynı sepete koymayın . _ _ Kendinize alternatif yollar
verin .
Hedefinizin slaytını hayal etmeye devam edin . _ Bu , konfor alanınızın sınırlarını
genişletmenize ve hedef hattınızın frekansına uyum sağlamanıza olanak
sağlayacaktır . _ _ _ _ _ _ Dış niyet size ihtiyacınız olan bilgiyi sunacaktır . _ _
Dış niyetin yolunuza çıkardığı herhangi bir bilgiyi kaçırmaktan korunmak için ,
kişisel hedefinizi ve kapınızı arayışınızı gösteren bir slaytı zihninizde canlandırın .
_ _ _ _ _ Bu slayt aracılığıyla dış dünyadan aldığınız bilgileri filtreleyin . _ _ _
Bilgilerin sizinle alakalı olup olmadığını değerlendirin . _ _ _ Aynı zamanda
zihninizi değil , sabah yıldızlarının hışırtısını dinleyin . _ _ _ _ _ _ Bu süreçte
düşüncelerinizi takip etmeyin ; _ _ Bilginin size ilham verip vermediğini veya
kalbinize ağır gelip gelmediğini takip edin . Algıladığınız herhangi bir bilgiye
kalbinizin verdiği tepkiyi not edin . _ Öyle bir an gelecek ki , kalp çınlayacak ve
haykıracak : " Tam da bunu arıyordum ! " _ _
Ve yine , ilerlemek için acele etmeyin . _ _ Hedef ve kapı net bir kavramla ifade
edilene kadar konfor alanınızı genişletin ve düşüncelerinizi hedef çizginize göre
ayarlayın . _ _ _ _ _ _ _ Şu sonuca varmanız gerekiyor : “ Evet , istediğim bu ; _ _ _
bu hayatımı devam eden bir tatile dönüştürecek . Kalbiniz şarkı söyleyecek ve
zihniniz tatmin içinde ellerini ovuşturacak . _ _ _ _
Eğer kalbiniz şarkı söylüyor ama zihniniz hala şüphe içindeyse , konfor alanınızı
genişletmeye çalışın . _ _ _ _ Bu , hedefin gerçekçi bir şekilde ulaşılabilir olmadığı
yanılgısını aşmanızı sağlayacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kapının neden aşılmaz
göründüğünü biliyor musun ? _ Bunun nedeni , zihninizde yer alan sahte
ulaşılamazlık stereotipiyle kilitlenmiş olmasıdır . _ _ _ _ _ Stereotipi kırdığınızda
kapı açılacaktır . _ _ _ _ _
Bu konuda sizi bana , kendinize veya başka birine inanmaya çağırmıyorum . _
_ _ _ Zihni herhangi bir şeye inanmaya zorlamayı asla başaramazsınız . _ _
Zihin gerçekleri yalnızca koşulsuz olarak kabul eder , başka bir şeyi değil . Kapının
gerçek olabilmesi için hedef yaşam çizginize geçiş yapmanız gerekir ve yalnızca
hedef slaytınız bu değişimi gerçekleştirmenize yardımcı olabilir . _ _ _ _ _ _ _ _
Çizginizin başında hedef gelecekte önünüzde uzanmaktadır ancak zihin ona
giden açık bir yolu görebilecektir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kendinizi bir şeyin başarılabilir
olduğuna ikna etmeye çalışmak ya da bir stereotipin üstesinden gelmek için
mücadele etmek boşunadır . Stereotipi kırmanın amacı bu değil . _ _ _ _ Dış niyet
size hedef hattınızda sizi bekleyen yeni fırsatları gösterdiğinde stereotip otomatik
olarak parçalanacaktır . _ _ _ _ _ Bu nedenle kendinizi hiçbir şeye inandırmaya
çalışmamak ve kalıp yargılarla mücadele etmemek gerektiğine dikkatinizi
çekiyorum . _ _ _ _ _ _ _ _ Tek yapmanız gereken hedef slaytı sistematik olarak
zihninizde çalıştırmak . _ _ _ _ Hedef slaydınızı resmetmek anlamsız, spekülatif bir
egzersiz olmaktan ziyade , hedefinize doğru atılmış somut bir adımı temsil eder .
Maddi farkındalığın hareketsiz olduğunu ve dolayısıyla dış niyetin emrinizi

anında yerine getiremeyeceğini unutmayın . _ _ _ _ Sabırlı olmanız gerekecek . _
_ Eğer sabrınız tükenirse , o zaman hedefinize mümkün olduğu kadar çabuk
ulaşmak için tutkulu bir arzunuz olduğu açıktır . _ _ Böyle bir durumda başlangıca
dönüp önem düzeyini azaltın . _ _ _ _ _ _ _ Bir şeyi arzuluyorsanız , bu , hedefin
gerçekçi olarak ulaşılabilir olup olmadığından şüphe duyduğunuzu gösterir ; bu
nedenle , gerçek beklentilerin ortaya çıktığını görene kadar konfor alanınızın
sınırlarını bir kez daha genişletmeye çalışın .
Sarkaçlar , gerçek kapınızı önemsizlik ve düşük değer maskesiyle gizleyebilir .
_ _ _ Kolayca , rahatça ve isteyerek yapabildiğiniz her şeyin bir anlamı ve değeri
vardır . Tek bir anlamsız erdeminiz bile yok . _ Katı stereotipler bağlamında hiçbir
anlamı yokmuş gibi görünen herhangi bir karakteristik çılgınlık , doğru kapının
anahtarı olabilir . _ _ _ _ _ Karakteristik 'aptallığınızı' ve ' aptallığınızı ' ciddi kapıların
önünde tutmaya çalışın .
Örneğin , palyaço olarak tanınıyorsanız belki de harika bir komedyen

olabilirsiniz . _ _ _ _ Herkes sana bir işe yaramadığını söylüyorsa ve tüm zamanını
giyinip güzelleşmeye harcıyorsan belki de kapın top model , makyöz ya da
tasarımcı mesleğine açılıyordur . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kötü reklamlardan rahatsız
oluyorsanız ve reklamın tamamen farklı şekilde sunulması gerektiği konusunda
bağırmayı seviyorsanız , bu kötü bir ruh halinde olduğunuzdan değil , gizli bir
reklam arzusunun ifadesidir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
o alandaki yeteneklerinizi gösterin . _ Spesifik örnekleri sıraladım ancak genel

anlamda ' yararsız ' olarak kabul edilen kişisel nitelikler beklenmedik şekillerde
ifade edilebilir . _ _ Sarkaçlardan uzaklaşıp kalbinizle yüzleşirseniz bunu kendiniz
keşfedeceksiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ Bir düşün . Eğer gerçekten isteyerek ve kolaylıkla bir
tür ' aptalca ' davranış sergiliyorsanız , bunun bir amacı olacaktır . _ _ _
Yukarıda söylenenlerin hepsi doğru kapıyı seçme süreciyle ilgilidir . _ _ _

Zaten seçtiğiniz hedefe giden yoldaysanız , doğru kapıyı seçip seçmediğinizi
belirlemenin bir yolu vardır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Hedefinize giden yolda yorulursanız ,
bitkin düşerseniz doğru kapı değildir . _ _ _ _ _ _ _ Ancak sizi hedefinize yaklaştıracak
bir şey yapmakla meşgulken ilhamla doluysanız , bunun size açılan kapı olduğunu
cesurca iddia edebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bir kapının size ait olup olmadığını test etmenin başka bir yolu daha var .
Yabancı bir kapı size aitmiş gibi görünebilir , önünüze açılabilir , ancak kritik bir
anda yüzünüze çarparak kapanacaktır . _ _ _ _ Yabancı bir kapıdan geçerken
başlangıçta her şey yolunda gidebilir ama sonunda kendinizi olayların en ileri
noktasında bulduğunuzda başarısızlık sizi karşılayacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _
Bu olduğunda yabancı bir kapıdan geçtiğinizi bileceksiniz . _ _ _ _ Yeni taraftarları
cezbetmek için halka açık kapıları kasıtlı olarak açmaları , sarkaçların ne kadar
sinsi olduğunu gösteriyor .
Kural olarak , özel bireysel kapılarda girişin etrafında koşuşturan bir insan
kalabalığı yoktur . _ _ Kapınızdan geçmek istediklerini söyleyen insanlarla
karşılaşsanız bile , anında kenara çekilerek engelsiz bir şekilde geçmeniz için
önünüzü açarlar . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Umumi kapılar herkese ve muhteliflere açıktır ,
ancak yalnızca birkaçı bu kapılardan geçebilecektir . _ _ Sarkaçların , herkesi "
benim yaptığımı yap " kuralına uymaya zorlamak amacıyla yıldızın başarılı
kariyerine dair efsaneler yarattığını unutmayın . _ _ _ _ _ İnsanlar seraptan
büyüleniyor ve aynı girişin etrafında sıkışıp kalıyorlar , oysa onlar için gerçek kapı
hemen yanında tamamen boş duruyor . _ _ _ _ _
Denge kanununa çok fazla önem vererek veya tüm yumurtalarınızı tek bir
sepete koyarak kabaca çelişirseniz , kişisel olarak sizin için tasarlanmış bir kapı
bile kapanacaktır . _ _ _ _ Ancak önemi azaltırsanız kapı yeniden açılacaktır . _ _ Bu
fikre bölümün sonunda geri döneceğiz . _ _ _ _ _
Niyet
Eğer kendinize hedef ve kapıyı seçmek için zaman ayırmışsanız , bu niyetinizin

olduğunu gösterir diye düşünüyorum . _ _ _ _ _ Niyet , arzuyu hedefe dönüştüren
şeydir . _ _ Niyet olmadan arzular asla gerçekleşmez ve hayaller gerçekleşmez . _
_ _ Niyet arzudan farklı olduğu gibi , amaç da rüyadan farklıdır . _ _ _ _ _ Niyet
ettiğinizde hayaliniz belirli bir hedefe dönüşür . _ _ Boş hayaller ve havadaki
kaleler hayatta hiçbir şeyi değiştirmeyecektir . _ _ _ Yalnızca niyet , yani sahip
olma ve eyleme geçme isteği hayatınızı değiştirebilir .
Diyelim ki hedefinizi tanımlamayı başardınız ve ona ulaşmak için gerekli olan

iradeyle dolusunuz . _ _ _ _ _ _ _ Gitmek için sabırsızlıkla yanıyorsun . _ _ _ Bu ,
kavramayı bırakmanın zamanıdır . _ _ Hedefinizi çevreleyen önemi azaltın ve ona
ulaşmaya yönelik her türlü takıntıyı bırakın , böylece geriye kalan tek şey niyet
olsun . O halde geriye kalan tek şey , saf niyet bağlamında hareket etmek , yani
sizden beklenen her şeyi , nihai sonucu arzulamadan veya zorlamadan yapmaktır .
____
Hedefinize giden yolda ilerleyişinizi bozabilecek tek şey , aşırı sorumluluk
almak , aşırı çaba göstermek , aşırı titizlik ya da zorlamadır . _ _ _ _ _ _ _ Geleneksel
dünya görüşü bağlamında bu garip ve alışılmadık gelebilir . _ _ _ Ancak umarım
şimdiye kadar en azından bu fikri saçma ya da aptalca bulmazsınız . _ _ _ Artık her
şeyi tersine çevireceğiz . _ _ _ _
Doğru kapıdan hedefinize doğru ilerlerken aşırı çaba harcamanıza gerek yok .
_ _ _ _ _ _ _ _ Kendinizi herhangi bir şey yapmaya zorlamanıza da gerek yok . Eğer
bunun tersini doğru buluyorsanız ya yanlış hedefi seçmişsinizdir ya da yanlış
kapıyı seçmişsinizdir . _ _ _ Zihin mücadele etmeye ve engelleri aşmak zorunda
kalmaya alışkındır ancak zihin tüm bu sorunları aşırı anlamlar yükleyerek ve
alternatiflerin akışına karşı savaşarak kendisi yaratır . _ _ _ _ _ Öneme çok fazla
güvenmediğiniz sürece ideal yaşam çizginiz minimum engeller içerecektir . _ _ _
____
Posta kutusundan postayı aldığınız gibi hedefinizin peşinden gidin . _ _ _ _ _ _ _
_ _ Niyetten , önemden ve arzudan arındırırsan geriye ne kalır ? _ _ _ Geriye kalan
tek şey sahip olma isteği ve bir ayağı diğerinin önüne koyma ihtiyacıdır . _ _ _ _ _
_ Gönderinin bir sorun olduğunu düşünmeyi bırakın ve posta kutusu yönünde
bir ayağınızı diğerinin önüne koyun . _ _ _ _ _ _ _
Sorunu düşünmeyin ; _ _ _ İşlerin nasıl sonuçlanacağına bakılmaksızın harekete

geçin , ivme yaratın ve ardından sorun süreç içinde çözülecektir . _ _ _ _
Zihninizin içsel niyeti sizi ellerinizi suya vurmaya teşvik edecektir : " Şunun şöyle
olması konusunda ısrar ediyorum ... " _ _ _ _ Dış niyet , iç niyetten tamamen farklı
çalışır : “ Meğer falan olmuşmuş … ” Bir şeyde ısrar ettiğiniz , bir şeyin olması için
baskı yaptığınız her zaman , dış niyetinizin , amacınızı evrenle uyum içinde
gerçekleştirmesini engelliyorsunuz . _ _ _ _ _ alternatif akışı; çünkü zihin hedefin
tam olarak nasıl gerçekleştirilmesi gerektiğini nasıl bilebilir ? _ _
Size açılan kapıdan gerçek hedefe doğru ilerlemek , zorlu bir yoldan geçmek
gibidir . _ _ _ _ _ _ Önem minimum düzeyde tutulduğu ve alternatif akışına karşı
mücadele etmekten kaçındığınız sürece kimse ve hiçbir şey sizi durduramaz . _ _ _
_ _ _ _ Gerçek yolunuzda yürüdüğünüz için , geçici olarak zorluklar ortaya çıksa bile
endişelenecek hiçbir şeyiniz yok . _ _ Kendinize hayattan zevk alma izni verin ve
size gelen her şeyi hediye olarak kabul edin . Tatilinizin üzerinde bir bulut
oluştuğunu hissettiğinizde , nerede önem kazandığınızı fark etmeye çalışın . _ _ _ _
Aklını kurcalayan şey nedir ? _ _ _ _ Bu sorunun hazır bir cevabı var : Kendinizi bir
şeyler yapmaya zorluyorsunuz ; _ hedefinize ulaşmak için aşırı sabırsızsınız ; _ _ ya
da bir şeye aşırı önem veriyorsunuz . Tutuşunuzu gevşetin .
Konfor alanının dar olması sonucunda baskıcı düşünce ve duygular ortaya

çıkabilir . _ _ Örneğin , hedefinize ulaşmanın bir sonucu olarak büyük miktarda
para almayı planlıyorsanız , bir dizi endişeli düşünce anında ortaya çıkabilir . _ _ _ _
_ _ Nerede saklamalısınız ? _ _ Nasıl yatırım yapmalısınız ? _
Ya onu kaybedersem ? _ Bunu en akıllıca nasıl harcamalıyım ? Peki ya geri alırlarsa ?
_ Bu ruh haliyle parayı almaya hazır değilsiniz . _ _ _ _ _
Rüyanın gerçekleşmesi bu tür sorunlarla dolu olduğunda , kaçınılmaz olarak içsel
engellemeler ortaya çıkacak ve bununla birlikte bilinçaltı , kendinizi nedenden
kurtarma çabasına girecektir . _ _ _ _ _ Bu durumda dış niyet aleyhinize çalışacaktır .
__
Hedef slaydını sürekli zihninizde canlandırmanız şart olmasa da , sahip olma
isteğinin sürekli sürdürülmesi gerekir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Arzuladığınız hedef hakkında
düşünmek hoş bir şeydir ve bu nedenle ikna ve baskı kullanmak zorunda
kalmazsınız . _ _ _ _ _ _ deneyip kendini ikna edebilirsin _ _ _
inekler eve gelene kadar bir şey ama asla başarılı olamayacaksın . _
Otomatik öneriden farklı olarak , karar niyetle verilmiştir ve karar nihaidir .
_ _ Hiçbir şey tartışmaya açık değil . Hedefe ulaşılacaktır . _ _ Bu apaçık
ortada . Siz konfor alanınızın sınırlarını genişletmeye devam ettikçe tüm
şüpheleriniz kendiliğinden ortadan kalkacaktır . _ _ _ _ _ _
Sizi büyük bir hata yapmaya karşı uyarmak istiyorum . Dikkat edilmesi
gereken bir yanlış stereotip daha var . Bu stereotip sizi olumlu düşünmeye
ve yalnızca başarılı potansiyel sonuçları incelemeye teşvik eder . Kulağa ne
kadar tuhaf gelse de , bu aslında yanlış bir klişedir ve o kadar çok var ki !
Düşüncelerinizi yalnızca başarılı sonuçlarla sınırlandırabileceğinizi
düşünüyor musunuz ? _ _ _ _ _ _ Zorlu. Olumsuz potansiyel sonuçları
senaryonuzdan hariç tutmaya çalışırsanız bu işe yaramayacaktır çünkü
zihninizi her şeyin bu kadar sorunsuz gidebileceğine ikna etmek neredeyse
imkansızdır . _ _ _ _ _ _ _ Zihin , sunduğunuz senaryoya inanıyormuş gibi
davranarak rolü oynama konusunda mükemmel bir yeteneğe sahiptir ,
ancak kalbinizin derinliklerinde , zihin şüphe ettiği için hala şüpheleriniz
olacaktır . _ _ _ _ _ _ Aklın dolaba attığı yerde , kalp mutlaka olumsuz alternatifle karşılaşa
Hedef slaydınıza sizi hedefinize ulaşma eyleminde tasvir eden herhangi
bir senaryo eklemenize gerek yoktur . _ _ _ _ _ _ _ Hedef slaytı , hedefe zaten
ulaşmışsınız gibi , sanki ona zaten ulaşmışsınız gibi , hayatın size nasıl
göründüğünün son resmini tasvir etmelidir . _ _ _ _ _ Gerekli olan tek şey ,
slaydı izlemekten keyif almanız ve arınmış içsel niyetin yardımıyla bir
ayağınızı diğerinin önüne koymanızdır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Sürecin
görselleştirilmesi , manzara üzerinde çalışmayı içerir ancak tamamen farklı
bir şekilde . _ _ Zihni her şeyin yolunda gideceğine değil , her şeyin zaten
düzgün gittiğine inandırırsınız . _ _ _ Transfer zincirindeki mevcut bağlantının
görselleştirilmesi , şu anda yaptığınız şeye ve bundan sadece bir adım önde
yapacaklarınıza ayak uydurmalıdır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Her şeyin olumlu
sonuçlanacağına kendinizi inandırırken , kontrolün ölümcül kontrolünü
elinizde tutmaya devam edersiniz . _ _ _ _ Kavramayı gevşetin . Henüz
gerçekleşmemiş sorunları düşünmeyin ; _ _ _ _ _ alternatiflerin akışına sakince devam edi
Gerçekleşme
Islak kaldırımda yürüdüm ... _ _

Sabah yağmur yağmıştı ve solucanlar hayatın anlamını ve yeni ufukları

aramak için çimenlerden kaldırıma doğru sürünerek çıkmışlardı . _ _ _ _ _ _
_ _ _ _ _ Solucanların kaderi farklı sonuçlandı . _ _ Şanslı olanlar , derin siyah
toprakla kaplı komşu çiçek yatağına sürünmeyi başardılar . _ _ Bazıları
kuşlar tarafından gagalandı . _ _ Diğerleri kaldırımda yürüyen canavarların
tabanları tarafından ezildi . _ _ _ _ Sonra güneş çıkıp nemi ısıttı ve kuruttu .
_ _ _ Güneş ışınları yolun ortasına doğru sürünen bir solucana ulaştı . _ _ _ _
_ Hatasını anladığında artık çok geçti . _ _ _ _ _ Güvenliğe doğru sürünecek
gücü olmayacaktı . _ _ _ _ Solucan tamamen kuruyana kadar yavaş ve acı
verici bir ölüm onun üzerinde asılı kalacaktı . Aniden gizemli bir güç onu
kaldırdı ve ıslak zemine fırlattı . _ _ _ Solucan açısından bakıldığında
yaşananlar teorik olarak imkansızdı ve hayatını kurtaran şeyin ne olduğunu
açıklamak bir yana , anlamanın da hiçbir yolu yoktu ; _ _ _ _ _ oysa benim
açımdan doğaüstü hiçbir şey gerçekleşmemişti . _ _ _ _ _ Küçük solucan için
üzüldüm ve onu alıp çiçek tarhına fırlattım . _ _ _ _ _ _ _ _ Anlaşılan yalnız
Seyyah hedefini ve kapısını çok iyi seçmişti . _ _
Hedefiniz ulaşılamaz görünüyorsa , tüm tatiliniz şüphe ve olası

başarısızlıkla ilgili moral bozucu düşüncelerle mahvolacaktır . _ _ _ Mümkün
olması için sonuçta imkansıza nasıl inanırsınız ? _ _ _ _ _ _ _ Yapamazsın . _
Bu imkansız ! Ne kadar aptalca bir soru. Yapamazsın ! _ Bu yüzden yukarıda
söylediklerime bir kez daha dönüyorum . _ _ Kendinizi bir şeye inanmaya
başarılı bir şekilde ikna etmenin , ikna etmenin veya zorlamanın hiçbir yolu
yoktur . Bu anlamsız kaygıları bir kenara bırakın ve daha faydalı bir şey
yapmaya , yani hedefiniz doğrultusunda bir ayağınızı diğerinin önüne
koyma sürecine geri dönün . _ _ _ _ _ _ _
Hedef ulaşılamaz görünüyorsa endişelenmeyin . _ _ _ Hedefinize
ulaşmanın nasıl mümkün olabileceğini hayal etmek sizin için zor olabilir
ama aslında bu gereksiz bir endişedir . _ _ _ _ _ _ Tek yapmanız gereken
siparişinizi doğru bir şekilde vermek ve gerisini garsona bırakmak . _ _ _ _
Olağanüstü başarı elde eden pek çok kişi , geriye dönüp bakıldığında bu
kadar şaşırtıcı sonuçlara ulaşabileceklerine asla inanamayacaklarını söylüyor . _ _ _ _ _ _
Kalp hedefe doğru çabalamak istediğinde ve akıl çareler konusunda
endişelendiğinde , aralarındaki karşılıklı anlayış engellenir . _ _ _ _ _ _ _
Kalbin araç kavramına dair hiçbir kavramı yoktur . _ _ _ Rüyada kalp arzu
ettiği her şeyi elde etmeye alışkındır , çünkü her türlü çaba _
anında rüya niyetiyle ortaya çıkar . Zihin derin uykudayken ruhun nereye uçtuğunu
kimse bilmiyor . _ _ _ _ _ _ Gördüğümüz rüyaları yalnızca daha hafif bir uyku
halindeyken , zihnimiz uyuklarken hatırlıyoruz . _ _ _
Ancak ne yazık ki rüyalarımız kalbin arzularına ölçü olamaz . Çünkü derin bir
uykudan uyanır uyanmaz zihin , kendi beklenti ve tecrübelerine göre kalbin
yelkenini yeniden açar . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Aynı sebepten dolayı ruhun geçmiş yaşamlarını hatırlayamayız ; _ _ _ _ _ tabii

eğer gerçekten olmuşlarsa . _ Kalbin aksine zihin bu dünyaya temiz bir kağıt
parçası olarak gelir . _ _ İnsan zihninin , doğru koşullar altında geçmiş yaşamlardan
gelen bilgilere nasıl eriştiğine dair birçok anlatım vardır . _ _ _ _ Ancak geçmiş
yaşamlar ayrı bir konudur ve bu kitabın kapsamını aşmaktadır . _ _ _
Zihin , iç niyetin sınırları dahilinde hareket etmeye alışkın olduğu için araçları
dikkate almak zorundadır . _ _ _ Bu sınırlar içerisinde hiç şüphesiz olumsuz sonla
sonuçlanacak potansiyel senaryolar olacaktır ve bu durumda dış niyet size fayda
sağlamakla kalmayıp , zararınıza da etki edecektir . _ _ _ _ _ _
Bu nedenle olayların nasıl gelişebileceğine dair olası senaryoları düşünmeyi
bırakmanızı ısrarla tavsiye ediyorum . _ _ _ _ _ Hedefinize giden yolda sahip olma
arzusunun hakim olması gerekir . _ _ Her şeyden önce odaklanmanız gereken şey
budur ve niyetin geri kalan yönü , yani eyleme iradesi , arzu ve önem gibi
istenmeyen unsurlardan maksimum düzeyde arındırılmalıdır . _ _ _ _ _ _ _ _
Bir ayağınızı diğerinin önüne koyma isteği , sizden istenenin en azını yapmaya
yönelik anlaşılmaz niyeti temsil eder . _ _ _ _ _ _ _ Tarafsız davranmak , kararsız
veya tembel davranmak anlamına gelmez . _ Eminim ne söylemeye çalıştığımı
biliyorsundur . _ _ _ _ _ Aşırı irade de önemin bir sonucudur . İçsel niyetinizi arzu
ve önemden arındırabildiğiniz ölçüde eylemleriniz etkili olacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _
Hedefe gerçekten ulaşma senaryolarını yalnızca genel anlamda , yolun ana

aşamalarını , yani transfer zincirindeki halkaları belirlemeye yetecek kadar
düşünmelisiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu yapıldıktan sonra genel senaryo hakkında
düşünmeyi tamamen bırakmak önemlidir . _ _ _ _ _ _ Bu aşamada düşüncelerinizi
yalnızca hedef slayt meşgul etmelidir . _ _ Hedef slaydı , herhangi bir ek senaryo
olmadan hedefe ulaşıldığında yalnızca hayatınızın son resmini içermelidir . _ _ _ _
_ _ Bu slaydı zihninizde çevirin _ _ _
devamlı olarak; onun içinde yaşa . Konfor alanınız genişlemeye başlayacak ve

düşünce enerjinizin parametreleri hedef yaşam çizgisine uyumlanacak . _ _ _ _ _ _
___
Tutumunuzdan her türlü arzuyu veya önemi ortadan kaldırın . _ _ Hedefe bir an
önce ulaşmak için büyük bir çaba sarf etmeye çalışıyorsanız , yeteneklerinizden
şüphe duyuyorsanız veya zorluklardan korkuyorsanız , önem seviyeniz artmış
demektir . _ _ _ _ _ _ _ Mükemmel olmamak ve hata yapmamak için kendinize izin
verin . _ Eğer kendinize hata yapma izni vermezseniz , başkalarının da size karşı
hoşgörülü olmasını bekleyemezsiniz . _ _ _ _ Hedefin ulaşılamayacağından
korkuyorsanız , bu güçlü bir arzuya sahip olduğunuz anlamına gelir . _ Ama insan
nasıl arzuya sahip olamaz ? Yenilgi olasılığını önceden kabul edin ve acil çıkışları
ve yedekleme planlarını göz önünde bulundurun . Onları hazırlayın . Bu adımı
atmadığın sürece kendini arzudan kurtaramayacaksın . _ _ _ _ _ _ _
En önemlisi ne olursa olsun yumurtalarınızın hepsini aynı sepete koymayın .
Örneğin , asla her şeyi bir kenara atmayın ve kendinizi bir delicesine tutkunun
içine atmayın . Ya aniden bir hata yaptığınızı ve yabancı bir hedefi ve kapıyı
kendinize ait olduğunuzu fark ederseniz ? _ _ _ Daha sonra tüm bahislerinizi tek
bir karta yatırarak bakiyeyi yok edersiniz . Her zaman bir çeşit dengeleme , geri
çekilme seçeneği veya geri çekilme olmalıdır çünkü bunlara sahip olduğunuzda
kalbiniz sakinleşir ve dengeli güçler sizi rahat bırakır . _ _
Örneğin , yeni bir iş bulacağınız kesinleşene kadar önceki işinizden ayrılmayın . _
_ _ _ _ Kapıları arkanızdan çarpmayın veya köprüleri yakmayın ; _ _ dikkatli ve
ihtiyatlı olun . Hedefin ve kapının size ait olduğundan kesinlikle emin olsanız bile ,
talihsizlik durumunda sizi bir parça ekmekten ve başınızı sokacak bir çatıdan
mahrum bırakabilecek ani hareketler yapmamak yine de daha iyidir . _ _ _ _ _ _ _ _
_ _ _ _ Hiç kimse talihsizliğe karşı bağışık değildir .
Her durumda , artık güçlü Transurfing tekniğiyle silahlanmışsınız ve bu nedenle
korku ve endişe için daha az nedeniniz olacak . _ _ _ Artık en azından oyunun
kurallarını anlıyorsunuz ki bu da başlı başına bir şey . _ İnsanlar normalde sarkaç
dünyasının oyunlarına kurallarını bilmeden katılırlar ve bu yüzden hemen
kaybederler . _ _ _ _ _ Burada tanıdığınız yöntemler size çok büyük bir avantaj
sağlayacak ama hepsi bu değil . _ _ _ _ _ Geri kalan bölümlerde Transurfing'in '
ağır topları ' hakkında henüz bilgi sahibi değilsiniz .
Artan önemin motive ettiği yoğun eylemlerle dış niyetin yoluna çıkmazsanız ,
bu sizi kesinlikle hedefinize ulaştıracaktır . _ _ _ _ _ _ _ _
Alternatif akışına uyun ; _ ona karşı savaşmaya çalışmayın . _ _ Zihnin her şeyi
kontrol etme alışkanlığı akıntıya karşı gitmenize neden olabilir ama akışa
güvenmenin daha iyi olduğu konusunda hemfikir olacaksınız ; _ _ _ _ _ çünkü hiç
kimseye her hareketi önceden tahmin etme yeteneği verilmemiştir . _ _ Hedef
slaytınızı görselleştirmeye çalışırsanız , dış niyet size rehberlik edecek ve dış niyet ,
tanıdık senaryoların ve stereotiplerin sınırlarının ötesinde çalıştığı için beklenmedik
değişikliklere yol açacaktır . _ _ _
Zihin bu değişiklikleri olumsuz olarak algılayacak ve ellerini suya vurarak her
şeyi bozacak şekilde tepki verecektir . _ _ Bunun olmasını önlemek için değişim
dinamiğinin organik olarak gerçekleşmesine izin verin . _ Durum üzerindeki
kontrolünüzü bırakın . _ _ _ _ Eğer bir şey beklediğiniz gibi olmazsa , durumu
düzeltmek için acele etmeyin ; _ _ _ bunun yerine beklenmedik olayı sizin lehinize
parlayan olumlu bir ışık altında görmeye çalışın . _ _ İlk başta çok açık olmayabilir
ama çoğu durumda olayın gerçekten olumlu doğasını görmeye başlayabilirsiniz .
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ İnsanlar gereksiz yere kendilerini üzüyorlar ; çünkü gerçekte işler
o kadar da kötü değil . _ _
Şu söze körü körüne inanmanızı önermiyorum : " Mümkün olan tüm dünyaların
en iyisinde her şey en iyisi içindir . " _ Bu sözde iki hakikat tohumu vardır ; biri
apaçık , diğeri ise daha karanlık . Açık kısım standart stereotiplerle ilgilidir ve
genel olarak işlerin o kadar da kötü olmadığını varsayar . Aslında alternatif akışı
her zaman en az enerji harcayan yolu izlemektedir . Sorunlar her zaman çok fazla
enerji harcamayı gerektirir ve dahası akıntıya karşı mücadele edildiğinde ortaya
çıkar . _ _ _ İnsanlar sadece akıntı yönündeki değişiklikleri sorun olarak yorumluyor
çünkü bu durum kendi planlarına uymuyor . _ _ _ _ _
Bu sözdeki gizli doğruluk payı çok daha büyük bir ağırlığa sahiptir . Mesele şu
ki , senaryodaki olumsuz gibi görünen değişikliği , sizin tarafınıza oynanan olumlu
bir şey olarak algılamayı kafanıza koyabilirseniz , işler tam olarak böyle olacaktır .
_ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu ifade hem zararsız hem de şüpheli görünebilir . Ancak burada ,
bir sonraki bölümde daha detaylı konuşacağımız büyük bir güç gizleniyor . _ _
Alternatif akışta ilerlerken “ kürek ” kullanarak hızınızı artırabilirsiniz . _ _ _ _ _ _

_ Kürek , transfer zincirindeki bağlantıların görselleştirilmesidir . _ _ _ _ Slayttan
farklı olarak bu tür görselleştirme , hedefe doğru nasıl ilerleyeceğinizin bir
senaryosunu içerir . _ _ Ancak bildiğiniz gibi mevcut bağlantının görselleştirilmesi
betiğin tamamını içermiyor , sadece bir kısmını içeriyor _ _ _ _ _ _ _
şimdiki zamanla ilgilidir . _ Mevcut niyetinizin rehberliğinde bir ayağınızı diğerinin

önüne koyarsınız . _ _ _ _ _ Bir adım atarken aynı anda bir sonraki adıma geçme
niyetini de belirlersiniz . _
Bir annenin çocuğunun büyümesine nasıl baktığını unutmayın . _ _ _ Anne her
an transfer zincirindeki mevcut halkayı görselleştiriyor . _ _ _ _ _
Ona göre zincir birkaç küçük halkadan oluşuyor . _ _ Bugün çocuğunun yardım
almadan ayağa kalkmasından keyif alıyor ve çocuğun ertesi gün ilk adımını
atabileceğini hayal ediyor . _ _ _ _ _ _ _ Bir anne , çocuğunun bir gecede
yetişkinliğe dönüşeceğini hayal etmez . _ _ Şimdiden keyif alıyor ; _ _ yarın yeni
başarılara imza atılacağının bilincinde olarak şu anı okşuyor . _ _ _ _ _ _
Hedefinize ulaşma sürecindeki mevcut aşamanın görselleştirilmesi de aynı

prensibe göre uygulanmalıdır . _ _ _ _ _ _ _ _ Bugün dünden daha iyi , yarın da
bugünden daha iyi olacak . Alternatif akışında yaklaşan her dönüşü tahmin
etmeye çalışmanın hiçbir anlamı yok . _ _ _ Şimdiki anın tadını çıkarmak ve
tarafsız ve kusursuz bir şekilde bir ayağınızı diğerinin önüne koymak daha iyidir .
_ _ _ _ _ Bir havuza yüzmek istediğinizi ancak bunun için önce yüz metre koşarak
suya atlamanız gerektiğini düşünün . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Şimdi , suya ulaşmadan
önce kollarınızı sallayarak hemen yere “ daldığınızı ” hayal edin . _ _ _ _ Absürt?
Zincirdeki mevcut halka görselleştirilirken , olayların gidişatının şu andaki

başarılı durumu hakkında bir açıklama yapılır : Her şey yolunda gidiyor . _ _ _ _ _
_ _ Bu , merdivenin bir sonraki basamağının temelini oluşturur : Yarın çok daha
iyi olacak . _ Zihinsel olarak bir öncekinden daha yüksek bir sonraki basamağa
adım atmayı düşünüyorsunuz . _ Bu gerçekleştiğinde bir geri besleme devresi
oluşturulur . Sonuç olarak hedefinize doğru ilerlemenin aşamaları bir merdivene
tırmanmak olarak hayal edilir . _ _ _ _ Yaklaşan başarı , zihinsel olarak havada
asılı bir bulut olarak değil , her basamağının bir üstündekini desteklediği bir
merdiven olarak hayal edilir . _ _ Başarı düzeyiniz merdivene tırmanmak gibi
yükselen bir eğilime sahiptir . _ _ Her gün , yaklaşan başarınızın bir parçasını da
beraberinde getirir . Gelecek hakkında endişelenmeyin ; _ _ şimdiyi yaşa .
Hedefinize giden yolda sarkaçlar sizi yoldan çıkarmanın her türlü yolunu
bulacaktır . _ _ _ _ _ _ Her türlü aksaklığı kursa eşit olarak kabul edin . Hiçbir şey
tamamen pürüzsüz gitmez . Basamaktaki bir aksilik yüzünden kendinizi
üzdüğünüzde , şu anda molalarda duruyorsunuz ve sonunda geriye doğru kayıyorsunuz _ _ _ _
merdivenden aşağı . Bu sizi kızdırır ve içinizdeki eleştiriyi harekete geçirir çünkü

işler artık zihnin planına göre gitmemektedir . _ _ _ _ Bu olduğunda sarkacın
kancasına takılı kalırsınız . _ _ _ Kendinizden memnun olmadığınız sürece asla
mutluluk ve şansla dolu bir hayat çizgisine geçemezsiniz ; _ _ _ _ _ _ çünkü refah
ve iyi şans üzerinize parladığında kendinizden memnun değil misiniz ? _ _ _
Düşünce enerjinizin parametreleri özeleştiriye uyumlanmışsa bu çizgilere nasıl
ulaşabilirsiniz ? _ _ _ _ _ _ _ _ _
Unutmayın ki zihin , alternatif akışındaki öngörülemeyen bir değişikliği sadece

başarısızlık olarak algılar çünkü bu , zihnin senaryosuna yazılmamıştır . _ _ _ _ _ _
Neden değişikliği kabul etmiyorsunuz ve başarısızlığı bir başarı olarak
görmüyorsunuz ? _ Akıcı oyunu oynamayı deneyin : Her başarısızlığı sıkıntıyla
değil neşeli bir sürprizle karşılayın ; çünkü görünürdeki aksilikler , bizi hedefimize
öngörülemeyen şekillerde yönlendiren dış niyetin eseridir . _ _ _ _ _ _ _ Zihin tam
olarak hangi yolun hedefe doğru gittiğini nasıl bilebilir ? _ _ Zihin , hedefinize
ulaşmayı çok iyi başaran yollar arasında tek yolu göremediği için hedefe
ulaşmanın zor olduğunu düşünür . _ _ _ _ _ _ _ _
Doğal olarak , alternatiflerin akışına boyun eğmediğiniz ve dış niyetin sizi doğru
yola yönlendirmesine izin vermediğiniz sürece hiçbir şey başaramazsınız . _ _ _ _
Başkalarının başarıya giden yolda nasıl yürüdüklerini veya onlara ayak

uydurmaya çalıştıklarını izlemeyin . _ _ _ _ _ Sürü içgüdüsüne teslim olmayın . _ _
_ Senin kendi çağrın var . Çoğunluk alışılmış yolları seçiyor ancak gerçek başarı ,
" benim yaptığımı yap " kuralına uymayı reddeden ve bağımsız olarak kendi
yolunda yürüyen birkaç kişi tarafından elde edilir . _ _
Bu beni son bir uyarı sözüne getiriyor . Eğer rüyanızı yakınlarınıza yardım etme
fikriyle ilişkilendirirseniz her şey çok ters gidebilir . _ _ _ _ _ _ Mesela şöyle
düşünebilirsiniz : Hayalimi gerçekleştirdiğimde sevdiklerime yardım edebileceğim .
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kalp , doğası gereği bencildir ve bu koşullar altında , hayatta
arzuladığı şeyin sadece bir nebzesini elde eder ; bu nedenle , kalbin kendi
mutluluğu dışında başka birinin mutluluğunu düşünmesinin mümkün olduğunu
hayal bile etmek mümkün değildir . _ Kalp , diğer insanları ne kadar yakın ve
sevgili olursa olsun umursamaz . _ _ _ _ Sadece kendi iyiliğini düşünüyor . _ _
Onun bu dünyadaki yaşamı olağanüstü ve eşsiz bir fırsattır . _
Popüler inanışın aksine , tüm fedakarlık jestleri kalpten değil zihinden
kaynaklanır . _ _ _ Kalp en içteki amacına ulaşmak için mümkün olan her şeyi yapar
Ama eğer amaç bir başkasına hizmet ediyorsa , tüm ilgiyi kaybedecek ve zihni tek
görevine çözüm bulmak için mücadele ederek kendini tüketme konusunda özgür
bırakacaktır . _ _ _ _
Ünlü Rus masalı Buratino'da tahta çocuk , babasına yardım etmek için zengin olma
görevini üstlenir . _ _ _ _ _ _ _ _ Mucizeler alanına altın para ekerse altın bir ağacın
büyüyeceğini ve ardından Papa Carlo'ya bir tiyatro satın alabileceğini düşünüyor . _ _ _ _
_ _ _ _ _ _ _ Doğal olarak amacına ulaşamaz ve bu durum küçük çocuğa her türlü sıkıntıyı
yaşatır . _ _ _
Buratino hedefini belirlerken iki büyük hata yapıyor . _ _ İlk hatası , amacın kendisine
değil başkasına hizmet etmesidir . _ _ _ _
Buratino'nun kalbi kendisi için bir şeylerin hayalini kurarken , zihni ise Papa Carlo'nun
gelecekteki refahını tasavvur ediyor . Fedakarlık sahip olunması gereken harika bir
niteliktir ancak kendinizi başkalarına hizmet etmeye adamayı seçerseniz asla kendi
mutluluğunuzu bulamazsınız . _ _ _ _ Kişisel doyumunuzu bir şeye ya da bir başkasına
hizmet ederek , zayıf ve savunmasız olana yardım ederek ya da kendinizi tamamen başka
birinin vizyonuna ya da fikrine adayarak algılamak bir yanılsama ve kendini kandırmaktan
başka bir şey değildir . İllüzyonda zihin ciddi bir şekilde bir sarkacın pençesine düşmüştür
ve mutluluğunu yalnızca ona hizmet etmekte görür . _ _ _ _
Zihin , mutluluğu diğer insanlara ya da yüce bir fikre hizmette bulduğuna kendini ne
kadar inandırmaya çalışsa da , bu kişinin kalbi mutsuz olacak ve kişisel mutluluk haklarını
sözle ifade etmeye bile gücü yetmeden kendi kutusuna geri dönmek zorunda kalacak . _
_ _ _ _ Başka bir kişinin fikrinin kendisine ait olduğu veya başka bir kişinin mutluluğunun
kişinin kendi başarısını temsil ettiği inancı , kendi hedefini bulamayan veya belki de
denememiş olan kişilerin sahip olduğu bir yanılgıdır . _ _ _ _
Buratino'nun ikinci hatası parayı amaca giden bir araç olarak görmesidir . _ _
Hatırlayacağınız gibi para ne araç ne de amaç olabilir . _ _ _
Para , hedefinize giden yolda size eşlik eden bir özelliktir . _
Paraya odaklanmanızı keskinleştirmenin bir anlamı yok . _ _ _ Tam tersi ; Kural olarak ,
para düşüncelerini çiğnemek yalnızca zararlı, aşırı potansiyel yaratır . Eğer belirlediğiniz
hedef gerçekten size aitse , para size kendiliğinden gelecektir ve bu konuda
endişelenmenize hiç gerek kalmayacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ Buratino'nun hikayesi bunun
mükemmel bir örneğidir . _ _ _
Peri masalı , önce kendi mutluluğunuzu bulursanız sonuç olarak diğer insanları da
mutlu edebileceğiniz fikrini doğruluyor çünkü hedefinize ulaştığınızda para ve refah size
gelecektir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ O zaman belli ki
Sevdiklerinize yardım etmek için bolca fırsat bulacaksınız çünkü parmaklarınızın

ucunda daha fazla kaynak olacak . _ _
Şimdilik sadece hedefinize giden yoldayken kendi mutluluğunuzu ön planda
tutmalısınız . _ _ _ _ _ _ _ _ O zaman kalbinizi hedeften uzaklaştırmaktan kaçınacaksınız .
_ _ _ _ Hedefinize giden yolda kalbinizin sadece kendisini düşünmesine izin verin . _
_ _ _ Hedefinize ulaştığınızda , özgecil zihninize , sevdiklerinize , doğaya , evsiz
hayvanlara , açlıktan ölmek üzere olan çocuklara ve yardıma hazır hissettiğiniz
herkese bakma konusunda arzu ettiği kadar özgürlük tanıyabilirsiniz . _ _ _ _ _ _
Esin
Sağ kapıdan hedefinize giden yolda , iyi şans dalgasının zirvesinde yarışacaksınız .
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kalbinize giren rahatlık hissinden dolayı uyumlu bir enerji
yayacaksınız . _ _ _ _ _ _ Şans dalgası ile ilgili bölümde aktarımdan ve duygusal
yükselişin nasıl sağlanacağından ve sürdürüleceğinden zaten bahsetmiştik . _ _ _ _ _
_ _ _ Bu duyguyu tutarlı bir şekilde sürdürmek oldukça zor olabilir ama kalp ve zihin
birlikteliğinden gelen neşe ve huzuru bir kez deneyimlediğinizde , sizden yayılan
enerjinin kalitesi de kendini ayarlayacaktır . _ _ _ _ _ _ _ Her şey toparlanmaya
başlayacak . _ Çeşitli sorunlar ortadan kaybolmanın bir yolunu bulacaktır ve bu
duyguyu kasıtlı olarak uyandırmaya çalışmadığınız sürece ilham sizi sık sık ziyaret
edecektir . _ _
İlham harika bir şeydir ama bir nedenden dolayı bir gizem ve anlaşılmazlık
havasıyla gizlenmiştir . _ _ _ _ İlhamın bulunmasının son derece zor olduğu ve
önceden haber vermeden bir süreliğine ortaya çıkan bir ilham perisi gibi
kendiliğinden ve her zaman beklenmedik bir şekilde ortaya çıktığı varsayılmaktadır .
_ Sonra ilham perisi , uzun süre geri dönmeden , göründüğü gibi aniden uçup gider .
_ _ _ Acı çeken kişi , ıstırap içinde hanımının bir sonraki ziyaretini beklemektedir
ancak yapabileceği hiçbir şey onu kendisine ulaştırmaz ve çözüm de elinden kaçar .
Gerçekte her şey çok daha basittir . İlham , önem yokluğunda kalp ile aklın
birleşmesinden gelir . _ _ _ Tanımın ilk kısmı sizin için açık olacaktır . _ _ _ İlham ,
yaratıcı süreci kolay , basit ve en önemlisi parlak hale getiren coşku halidir . _
Bunun ancak aralarında birlik olduğunda gerçekleşebileceği oldukça açıktır . _ _ _ _ _

kalp ve akıl. Tutku duymadığınız bir şey üzerinde çalışırken asla gerçek anlamda
ilham alamazsınız . _ _ _ _ _
Hedefinizi gerçekleştirmeye odaklandığınızda , kesinlikle kalp ve zihin birliğine
ulaşacaksınız ve bu , ilhamın temel koşulu olacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Ancak bu
birlik tek başına yeterli değildir . Neden ilham aniden ortaya çıkıyor ve sonra bir
yerlerde kayboluyor ? Belki yorulduğumuzda gider . _ _ _ Ancak yine de ilham
verici bir durumdayken yorgunluğa yenilmeden önce genellikle saatlerce
çalışabilirsiniz . _ _ _ _
İlhamın tanımının ikinci kısmı ilhamın nereden geldiğini ve nereye kaybolduğunu

anlamamızı sağlar . _ _ _ _ _ _ _ _ Muhtemelen bunun neyle ilgili olduğunu zaten
tahmin edebilirsiniz . Sorun şu ki , ilham hiçbir yerden gelmiyor . Önem potansiyeli
düştüğünde serbest bırakılır . _ _ _ _ Önem nerede yatıyor? Birincisi , hedefinize
ulaşmak için duyduğunuz tutkulu arzu , ikincisi ise bir ilham kaynağı bulma
konusundaki ısrarlı çabanızdır . _ _
Daha önce de defalarca söylediğim gibi arzu , hedeflerinize ulaşmanıza yardımcı

olmayacaktır . _ _ Bir hedefin acı verici özlemi , tüm nazik perilerinizi hızla korkutup
uzaklaştıran dışsal niyet rüzgarı yerine , dengeli güçlerden oluşan bir kasırgayı
harekete geçirir . _ _ _ İlham çağırma arzusu da aynı etkiye sahiptir . _ Herhangi
bir hazırlık ve ardından gelen ilham beklentisi , aşırı önem potansiyelini yaratır .
Çalışma alanınızı en ince ayrıntısına kadar dikkatlice düzenleyebilir ,

toparlayabilir , her şeyi yerli yerine koyabilir , iyi dinlenmiş , hazırlıklı ve genel
olarak ilham perinizle buluşmak için gerekli tüm koşulları yaratmış olabilirsiniz . _ _
Yoğun hazırlığınızda , dengeli güç rüzgarının pencerenizin dışında endişe verici
bir şekilde uğuldamaya başlamasına neden olacak önem potansiyelini hayata
geçirmiş olacaksınız . _ _ _ Sonra masayı kurarsınız , mumları yakarsınız ve huysuz
hanımın ziyaretini beklersiniz ama o hâlâ görünmez . _ _ _ _ _ _ _ _ Ve onun
görünmeyeceğinden emin olabilirsiniz çünkü etkin olmayan bekleyiş arzunun
karesi gibidir . _ _ _ Pencerenin dışında öyle bir dengeli güç kasırgası esiyor ki
hiçbir kanatlı bayan evinize uçmayı hayal edemez . _ _ _ _ _
Umutsuzluğa varan sabırsızlık belirtileri gösterirseniz , şiddetli rüzgar camları

kıracak ve evinizdeki enerjiyi kaosa sürükleyecektir . _ _ _ _ _ _ _ _ Kargaşa ,
kalbinizle zihniniz arasında duran bir duvar gibi örecek _ _ _
ve daha önce var olan bağlantının yeniden kurulması biraz zaman alacaktır . _
Hazırlığın, öngörünün ve arzunun gerçekte ne kadar yüklü olduğunu görebiliyor
musunuz ?
Benzer şekilde , siz beklentinin boğucu etkisinden kurtulana kadar ilham size
gelmeyecektir . _ İlham gelmiyor ; _ önem potansiyeli ortadan kalktığı anda
serbest kalır ve tam tersi ; _ _ _ _ _ _ _ Sabırsız zihin , kalbi beklemesi için kutusuna
geri koyduğu anda ilham kilitlenir . _ _ _ _ Sonunda zihnin her şeyi kendi kontrolüne
tabi kılma şeklindeki kötü alışkanlığı tüm partiyi mahveder . _ _
Bununla birlikte, ilhamın asi ve öngörülemez doğasına rağmen zihin , ilhamı

kendi kontrolü altına alma konusunda mükemmel bir yola sahiptir . Sadece
kontrol unsurunun , zihnin kontrolü uygulamaya alışma şeklinden tamamen farklı
bir şekilde kullanılması gerekir . _ _ _ _ _ _ _
Genellikle zihin içsel niyetiyle pencere camına vururken , yanında başka bir
pencere açıktır . _ _ _ _ _ _ Şimdi zihin tam tersini yapmalıdır . _ _
Öncelikle hedefe ulaşma arzusundan vazgeçin , çünkü hedef gerçekten size

aitse , zaten ondan uzun süre kurtulmayı başaramazsınız . _ _ _ _ _ _ _ _ Er ya da
geç hedefe ulaşılacaktır . _ Sahip olma isteği ve sizin açınızdan ısrar ve kararlılığın
tamamen yokluğu kilit rol oynamaktadır . _ _ _ _ Posta kutunuzdan postayı
aldığınız gibi , sakince ve durumu zorlamadan , sizin olanı alın . _ _ _ _ _ İçsel
niyetin tek yapması gereken posta kutusuna giderken bir ayağınızı diğerinin
önüne koymaktır . _ _ _ _ _ _
İkincisi , " gizem " için özel olarak hazırlanmayı unutun . Hangi biçimde olursa
olsun ilhamın size gelmesi için yapılan herhangi bir hazırlık , aşırı potansiyel
yaratır çünkü ona hazırlanmakla meşgul olduğunuz her zaman , şu anda sahip
olmadığınız bir şeyi çekmek istediğinizin sinyalini verirsiniz . _ _ _ _ _ Hazırlık
ritüelini ne kadar dikkatli yaparsanız sonuç o kadar kötü olur . _ _ _ Geçmişe
dönüp bakarsanız , muhtemelen bir eyleme , etkinliğe veya toplantıya özenle
hazırlandığınız ancak işlerin yolunda gitmediği , toplantının gerçekleşmediği ve
planın suya düştüğü durumları hatırlayabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ Eğer dengeli
kuvvetler maddi nesneler arasındaki etkileşimi bozabiliyorsa , zar zor fark edilen
bir ilham esintisini tüy kadar hafif bir şekilde uçurabilirler . _ _ _ _
Üçüncüsü , ilham bekleme alışkanlığından vazgeçin . _ İlhamın hiç beklemediğiniz

bir anda gelmesi doğru değil mi ? _ _ Öyleyse neden bekleyip inkâr edelim ? _
ortaya çıkması için gereken koşul ? _

Peki bu üç şartı yerine getirdiğinizi varsayalım . _ _ _ Kişisel , içsel niyetinizden
geriye kalan tek şey , bir ayağınızı diğerinin önüne koyma , yani harekete geçme
isteğidir . _ _ _ _ Sadece başlayın , üstelik ilham almayı beklemeden başlayın ,
yapma sürecinde ilham size gelecektir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ İlham çalışma eyleminde
serbest kalır . _ _
İlk sonuçların iyi olup olmadığına bakılmaksızın , başlayana kadar arzu ve beklenti
potansiyelini tamamen dağıtamazsınız . _ _ _ _ _ _ _ Bildiğiniz gibi eylemdeki niyet
aşırı potansiyeli dağıtır . _
İşte sonunda karşılaştığınız sahne bu . _ _ _ Sofrayı kendinize kurarsınız , mumları
kendiniz yakarsınız , kendinizi rahat ettirirsiniz ve başkasının gelmesini beklemeden
kendi zevkiniz için çay içmeye başlarsınız . _ _ _ _ _ _ _ Onu nasıl unuttuğunuzu
merak ederek gösterdiğiniz kayıtsızlıktan , kaprisli ilham perisinin etkileneceğinden
emin olabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ O ortaya çıkacak ve anında yanınıza düşecek . _
İşin sırrı budur .
Hedefi Canlandırmak
Başka birinin hedefine ulaşmaya karar verdiyseniz ancak bundan vazgeçmek
istemiyorsanız ne yapmalısınız ? _ _ _ _ _ _ _ Yabancı bir hedefe ulaşılabilir mi ?
Gerçekten de yapabilir . Transurfing yöntemiyle donanmış olarak , sarkaç
dünyasında oyunun kurallarını bilmeyenlere kıyasla büyük bir avantaja sahip
olacaksınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Ancak yurt dışı hedefine ulaşmak çok daha fazla çaba
gerektirir ve bunun farkında olmalısınız . _ Yabancı bir hedefe ulaşma yolunda ,
kendi hedefinizi takip etmek için açıklanan aynı ilkelerin size rehberlik etmesine
izin vermelisiniz . _ _ _ _ Tek fark , tüm bu ilkelerin son derece kusursuz bir şekilde
takip edilmesinin gerekli olmasıdır . Yabancı bir hedefe ulaşma konusunda
söylenecek tek şey bu . _ _ _ _
Eğer yabancı bir hedef doğrultusunda çalışmayı seçtiyseniz ve bu hedeften

vazgeçip vazgeçmeyeceğiniz konusunda benim tavsiyemi almak istiyorsanız
Transerfing yönteminin ilkelerini tam olarak kavramamışsınız demektir . _ _ _ _ _ _
_ _ _ _ _ _ Bu kitap sadece genel alanın haritasını veriyor ve oyunun kurallarını
açıklıyor . _ _ _ _ _ Kararları kendiniz vermelisiniz . _ _ _ Kendi kaderinizin tüm
sorumluluğunu üstlenmeye hazır değilseniz , transurfing size yardımcı olamaz . _ _ _ _
Bu yöntemler yalnızca niyetin kontrolünü elinize aldığınızda işe yarayacaktır . _ _ _ _
kendi elleri. Artık dümeni nasıl kullanacağınızı biliyorsunuz ancak hangi yöne gitmek
istediğinize karar vermek size kalmış . _ _ _ _ _ _ _ Yalnızca sarkaçlar hazır çözümler
sağlayabilir ancak diğer insanların kararlarına güvenerek kaderinizi onların ellerine
bırakırsınız . _ _ _ _
Yabancı bir hedeften vazgeçmek için çok geçse , kendinizi arzulardan ve aşırı
önem potansiyelinden kurtararak bu hedefe oldukça kolay bir şekilde ulaşabilirsiniz . _ _ _
Dış hedefe giden yolda pek çok engel olabilir ama çoğunluğu alternatif akışına karşı
mücadele eden ve önem pompalayan zihnin kendisinden doğar . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Kendini ayır . Hem duygusal olarak mesafeli hem de aynı bilinçli farkındalığa sahip
bir şekilde hareket edin . Sorunlarla ve engellerle savaşmayın . _ _ Önemini
azaltırsanız geri çekilirler . _
Hedefinize doğru ilerlediğinizi ancak yol boyunca zorlu engellerle karşılaştığınızı
varsayalım . _ _ _ _ _ _ Onlara ne sebep oluyor ? Artık sebebini daha kolay tespit
edebilirsiniz . _ Önem düzeyini nerede aşırıya çıkardığınızı keşfetmek için durumu
analiz edin . _ _ Nelere aşırı anlam yüklediğinizi , alternatif akışına karşı nerede
mücadele etmeye çalıştığınızı inceleyin . _ _ _ _ _ Önemini azaltın , kendinizi durumdan
ayırın , alternatiflerin akışına güvenin ve işler düzelecektir . _
Hedefe yabancı bir kapıdan doğru yola çıktığınızda hedef aynı derecede zor
olabilir . _ _ _ Belki etrafa bakıp farklı bir kapı seçmeye değer . _ _ Ancak, kapıları
cesurca değiştirmeden önce , önemi azaltmayı ve bunun nasıl bir etkiye sahip
olduğunu görmeyi unutmayın . Bir yere önemli ölçüde süslenmiş bir önem
atfetmişseniz , kendi kapınız bile çarparak kapanabilir . Örneğin tüm yumurtalarınızı
aynı sepete koyarsanız hedefin değeri çok büyük olacaktır . _ _ _ _ _ _ Önemini
azaltırsanız ve kendinize alternatif bir rotaya sahip olmanın korumasını verirseniz
kapı yeniden açılacaktır . _ _ _
Kural olarak , bir zamanlar ardına kadar açık olan yabancı kapılar , oyunun bir
aşamasında beklenmedik bir şekilde kapanacaktır . _ Bunun o kadar akılcı bir
açıklaması vardır ki , akıl şapkasını çıkarır , şaşkınlıkla omuz silker : “ Kimin aklına
gelirdi bu ? ” _ _ _ Gerçekçi bir strateji , yani doğru kapıyı görme hedefine ulaşmak
için zihin çok derin bir şekilde kafa karıştırdığında olanın tam tersi olur . _ _ _ _ _ _
Mesele şu ki , eğer hedef gerçekten size aitse ve kendinize bunun için izin vermeye
hazırsanız , gerçek kapınız aynı anda açılacaktır . _ _ _ _ _ _
yabancı bir kapı kapanır. Kendinize izin verirseniz yabancı kapılar bile önünüzde
açılacaktır . _ _ _ _ _
Birden fazla hedefiniz olabileceği gibi , birden fazla kapınız da var . _ Aslında
birden fazla taneniz olabilir . Bu nedenle , önceki hedeflerden birkaçına nesnel
olarak ulaşılması imkansız hale gelse bile , yeni bir hedef aramak için asla geç
değildir . Yol boyunca kendi hedefinizi arayarak yabancı bir kapıdan yabancı bir
hedefin peşinden gitmemeniz için hiçbir neden yok . _ _ _ _ _ Başlanmış bir şeyin
mutlaka terk edilmesine gerek yoktur . _ _ _ _ Hedef yaşam çizginize geçiş oldukça
sorunsuz bir şekilde düzenlenebilir . _ _ Yabancı bir hedefe doğru çalışırken aynı
zamanda kendi hedefinizin zihinsel resmini aklınızda tutabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _
_
Daha sonra , dış niyet zamanla faaliyetlerinizi acısız bir şekilde değiştirmenize izin
verecek görünmeyen kapıları açacaktır . _
Herhangi birinin , yabancı kapıları empoze etmeye çalışan sarkaçların etkisinden
kendisini tamamen kurtarması pek mümkün değildir . _ _ _ Daha önce yanlış
kapılardan girmiş olmanız muhtemeldir . _ _ _ Artık daha fazla bilgiye sahip
olduğunuza göre bile hataya karşı bağışıklığınız yoktur . Herkes hata yapar .
Önemli olan umutsuzluğa kapılmamak ya da kendinizi çok sert bir şekilde eleştirmemek . _
Eninde sonunda kendi kapını bulacaksın . _ Hiç hata yapmayan kişi , yeni bir şey
denememiştir . Etrafınız robot gibi yaşayan , kendine hedef koymayan , bunun
gibi kitaplar okumayan insanlarla çevrili . _ _ _ _ _ _ _ Bu insanlar daha fazlasını
istiyor ama harekete geçme niyetleri yok . _ _ Bu gibi insanların avantajı hata
yapmamalarıdır . _ _ _ _ _ _ Öte yandan siz şüphesiz hatalar yapacaksınız ; _ _ tek
yapmanız gereken bunları kullanmak . _ _ Gerçek başarı , geçmişteki başarısızlıkların
yıkıntılarından doğar . _
Yabancı kapıları çaldığınızda kaçınılmaz olarak zorluklarla karşılaşacaksınız . _ _
_ Dışarıdan bakıldığında engelleri aşmak zorunda kaldığınız , çeşitli sorunlarla
boğuştuğunuz herkes için aşikardır ama bu sadece yüzeysel bir bakış açısıdır . _ _
_ _ _ _ _ _ _ _ Siz dahil hiç kimse kalbinizin derinliklerinde yabancı bir kapıdan
geçmeye şiddetle karşı olduğunuzu göremeyecektir . _ _ _ _ _
Akıl , güçlü iradesiyle kalbe baskı yapar ve sonuna kadar savaşır , ancak irade
sahibi insanlarda bile kalbin baskı altında kalma süresinin bir sınırı vardır ve işler
krizle sonuçlanır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Can sıkıcı olan şey , krizin affedilemez bir hata
yapma biçimini alabilmesidir . _ _ _ _ Bir kişi böyle bir durumda olduğunda _
bu sayede kolaylıkla çok basit hatalar yapabilirler . Bu, “ güç sahibi olanlar ” da dahil
olmak üzere herkesin başına gelebilir .
Yabancı bir kapıdan çıkan yolda kriz anları yaşanmasını ve hata yapılmasını
bekleyebilirsiniz , ancak hata yapmaktan kaçınmaya çalışın . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kendinizi
kiralayın ; kusursuz bir şekilde ilerleyin . Buradaki paradoks , büyük bir hatanın , küçük
bir ihmalden daha kolay affedilme eğiliminde olmasıdır . Size en yakın olanlardan bile
herhangi bir sempati bekleyin .
Sevdikleriniz maddi ve manevi olarak size biraz olsun bağımlıysa durum daha da kötü
olur , çünkü onların beklentilerini karşılayamazsınız . _ _ _ _ _ _ _
Suçlayıcılar ve manipülatörler kendilerine yüksek hedefler koymazlar , bu yüzden
hata yapmazlar . _ _ _ _ Nispeten küçük de olsa , sizi affedilemez bir suçla suçlamaları
için onlara sebep vermeyin . Küçük şeylerde kusursuz olun , o zaman yabancı bir
kapıdan geçerken karşılaştığınız herhangi bir kriz daha az travmatik olacaktır . _
Kesinlikle “ sizin için en iyisini isteyen ” sevdiklerinizin verdiği tavsiyelere karşı da

dikkatli olmanızda fayda var . _ _ _ _ ( Merhametli ebeveynlerin , çocuklarının hayattaki
hedefini çok erken yaşlardan itibaren belirlemesini izlemek berbat olabilir . ) Hayatta
kararlı bir şekilde kendi yolunuza gidiyorsanız ve bir tür yenilgiye maruz kalıyorsanız ,
merhamet bekleyemezsiniz . _ _ _ _ _ “Biz sana söyledik ama sen bizi hiç dinlemedin ! ”
diye bağıracaklar . Şu anda pozisyonunuz çok zayıf olacak , katlanmak zorunda kaldığınız
talihsizlik yüzünden üzülecek ve etrafınızdaki manipülatörler zayıflığınızı kullanarak
pençelerini size geçirmeye çalışacaklar . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Böylesi onlar için daha
uygundur çünkü siz hazır olduğunuzda , boyun eğmiş ve itaatkârken onlar kendilerini
öne sürebilirler . _ _ _
Kendini bir ikilem içinde bulan herkes , her zaman aynı amacı güden danışmanları ve
manipülatörleri cezbedecektir : sizi kendi yerinize koymak , sizi manipüle etme fırsatını
yakalamak veya yeni keşfedilen faul üzerine eski askerin üstünü çizerek kendi
tahminlerinde yükselmek . _ _ _ _ _ _ _ yukarı! “ Samimi katılım ” ambalajına bürünmüş
sözlerini şu şekilde tercüme edebiliriz : “ Neye bulaştığını sanıyordun ? _ _ _ _ _
Bizden daha iyi olduğunu mu düşündün ? _ Buraya oturun ve başınızı aşağıda tutun .
Bizim gibi yaşa . Biz hayat hakkında sizden daha fazlasını biliyoruz ” . Bir zayıflık anında
şüpheler devreye girer : “ Belki de haklılar , ne yaptığımı bilmiyorum ? ” _ _ _ _
Kaçınılmaz olarak kendinize danışmanları ve manipülatörleri dinlemeye değer olup

olmadığını soruyorsunuz . _ _ Nasıl haklı olabilirler ? _ Sadece sen olduğun gerçeğinde _ _
bir hata yaptım . Bir şeyi başarmaya çalışan herkes , sözde daha iyi bilenlerin
tavsiyeleriyle yönlendirilse bile , hata yapacağı zamanlar olacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Hedefinizi yalnızca siz bulabilirsiniz . _
Bunu sizin için başka hiç kimse yapamaz . Size gerçekten iyi dileklerde bulunanlar
bile ruhunuzun içine doğru bakamazlar , çünkü siz bile kalbinizin fısıltılarını sabah
yıldızlarının hışırtısı gibi , yani zorlukla duyulabilir bir şekilde duyarsınız . _ _ _ _
Başkalarının etkisine kapılmayın . _ _ _ _ _ _ Kendinize inanın . Hedefinizi ararken
kimseyi dinlemeyin ve kalbinizin peşinden gidin . _ _ _ _ _ _ Hayattaki en derin
hedefinizi seçmek söz konusu olduğunda , sarkaçlara karşı ısrarcı ve kararlı olmanız
ve kendi kalbinize karşı son derece dikkatli olmanız gerekir . _ _ _ _
Gördüğünüz gibi kaderinizi seçme sürecindeki tek mazeret , alternatifler alanındaki
tüm hedef ve kapıların gerçekten size göre olmamasıdır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Ancak
bu , onları seçemeyeceğiniz anlamına gelmez . _ _ Hiçbir şey sizi böyle bir seçim
yapmaktan alıkoyamaz ancak bunun sonucunda sorunlarla karşılaşmayı
bekleyebilirsiniz . _ _ _ Buna gerçekten ihtiyacın var mı ? Yabancı hedefleri ve kapıları
seçtiğinizde , en büyük direniş yolunu seçmiş olursunuz . _ _ Seçim özgürlüğünün
tüm güzelliği , kişisel hedeflerin ve kapıların bireye diğerlerinden çok daha iyi
görünmesi gerçeğinde yatmaktadır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Ancak seçim özgürlüğünün
tadını çıkarmak için , kendinizi yabancı hedefleri ve kapıları dayatan sarkaçların
etkisinden kurtarmalısınız . _ _ _ _ _ _ _ _
ÖZET
Yabancı bir gol her zaman cezalandırır, zorlar ve bir zorunluluk gibi hissettirir.
Moda ve prestij kisvesi altında yabancı bir hedef ortaya çıkıyor.
Yabancı bir hedef, görünüşte ulaşılamazlığıyla sizi cezbeder.
Yabancı bir hedef sizi kendinize ve başkalarına bir şeyler kanıtlamaya zorlar.
Başkaları tarafından size yabancı bir hedef dayatılıyor.
Yabancı bir hedef, bir başkasının maddi refahını iyileştirmeye hizmet eder.
Yabancı bir gol sizi tedirgin eder.
Hedefe ulaşma sürecinde yol boyunca diğer tüm arzuları yerine getireceksiniz.
Kalbiniz neye çekiliyor? Hayatınızı neşeli ve mutlu kılan şey nedir?

Hedefinizi açıkça belirleyene kadar araçları düşünmeyin.
Karar verdikten sonra iç sesinizin nasıl tepki verdiğinin farkında olun.

Slaytlar içsel engellemeleri ortadan kaldırabilir ama içsel rahatsızlığı asla ortadan kaldıramaz.
Kalp her zaman tam olarak ne istemediğini bilir.

Hedefinizi ararken aramayı yapmak zihnin görevi değildir.
İçimizdeki durgun iç sese özellikle dikkat ederken aynı zamanda dış dünyadan bilgi almak
zihnin görevidir.
Kapınız sizi hedefinize götürecek yoldur.

Yolu göremiyorsanız hedefinizin zihinsel görüntüsünü hayal edin
slayt.
Dış niyet size hedef yaşam çizginizin kapısını açacaktır.

Hedefinize giden yolda bir ilham duygusu yaşarsanız, sizin için özel olarak tasarlanmış kapıyı
seçtiğinizi bilirsiniz.
İsteyerek ve kolaylıkla yaptığınız her şeyin bir anlamı ve değeri vardır.
Hedef slayta herhangi bir komut dosyası eklemeyin. Zaten neye sahipsin
İstediğiniz.
Hedefinizi ve kapınızı aynı sepete koymayın. Bir potansiyel bulun

yerine geçmek.
Hiçbir kapıyı çarpmayın veya herhangi bir köprüyü yakmayın.
Başkalarının sizi etkilemesine izin vermeyin. Kendine güven.

Bölüm XI. ENERJİ

Sağlığınız için savaşmanıza veya enerji depolamanıza gerek yok . _ _ _ _
Sadece içeri girmesine izin verin .
Enerji seviyeleri
Transerfing'i etkili bir şekilde uygulamak için sağlık durumunuzun iyi olması ve nispeten
güçlü bir enerji alanına sahip olmanız gerekir . Sağlığınızın şu anki haliyle oldukça iyi
olduğunu düşünebilirsiniz , ancak gerçek sağlığın nasıl bir his olduğunu gerçekten bilmiyor
olabilirsiniz . _ Sabahları yataktan kalkmakta zorlanıyorsanız , işe ya da üniversiteye gitmek
istemiyorsanız ; _ _ _ _ _ _ _ _ _ Öğle yemeğinden sonra kendinizi halsiz hissediyorsanız ve
kendinizi uyurken buluyorsanız ve akşam kendinizi televizyonun karşısına oturtmaktan
daha iyi bir şey istemiyorsanız , sağlığınızın iyi olduğunu söyleyemezsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
_ Eğer bu yaşam tarzınızı tanımlıyorsa , enerji seviyeleriniz açıkça yalnızca ölçülü bir
varoluşu desteklemeye yeterlidir . _
Daha önce aşırı potansiyellerin ve sarkaçların yüküne harcanan canlılığı geri kazanarak ,
zaten ek enerjiye sahip olacaksınız . _ _ _ _ _ Ancak hiçbir zaman çok fazla enerjiye sahip
olamazsınız ve bu nedenle bu bölümün ilerleyen kısımlarında enerji seviyenizi daha da
artırmanın yolları hakkında bir dizi öneride bulunacağım . _ _ _ _ _
Burada ' enerji seviyeleri'nden anladığımız şey , enerjiyi absorbe etme ve kullanma
yeteneğidir . _ İnsan vücudunda temel olarak iki enerji türü vardır : Fizyolojik enerji ve
serbest enerji . _ Fizyolojik enerji sindirim sistemi yoluyla elde edilir . Serbest enerji ,
Kozmosun geçen enerjisidir . _ _ _
insan vücudu aracılığıyla . İkisi birlikte enerji bedenimizi oluşturur . _

İnsan enerjisi çeşitli biyolojik işlevleri yerine getirmek için harcanır ama aynı
zamanda vücuttan etrafımızdaki boşluğa da yayılır . _ _ _ _
Dünyada sonsuz bir Kozmik enerji kaynağı var , ancak insanlar olarak biz bunun
yalnızca küçük bir kısmını emiyoruz . _ _ _ Vücuttan iki yönde geçer . _ _ İlk akım
yukarıya doğru geçer ve erkeklerde omurganın bir inç , kadınlarda ise omurganın
beş inç önünden geçer . _ _ _ _ _ _ _ _ İkinci enerji akımı aşağı yönde geçer ve
omurganın çok yakınından geçer . _ _ _ _ _ Bir kişinin sahip olduğu serbest enerji
miktarı , merkezi meridyenlerin genişliğine bağlıdır . _ _ _ Meridyenler ne kadar
geniş olursa kişinin enerji seviyesi de o kadar yüksek olur .
Meridyen sistemi uzun zaman önce keşfedildi . Burada insan enerji bedeninin
yapısının ayrıntılı bir açıklamasına çok derinlemesine dalmayacağız . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bu konuyla ilgileniyorsanız , konuyla ilgili birçok literatür mevcuttur . _ _ _ _
Enerjinin insan vücudundaki dolaşımı nispeten karmaşık bir süreçtir ancak bu sizi
fazla endişelendirmemelidir . _ _ _ _ _ _ Amacımız açısından bu iki merkezi meridyen
üzerinde yoğunlaşmak yeterlidir . _ _ _
Bir yerlerde 'bloklar ' ve ' delikler ' oluşması nedeniyle normal enerji akışında
meydana gelen bir bozulma , fiziksel hastalık şeklinde ortaya çıkabilir . Bunun tersi
de doğrudur . Bir hastalıktan etkilenen bir iç organ , enerji bedeninin genel resmini
de bozabilir . _ _ _ _ _ Vücuttaki toksisite gibi fizyolojik semptomların enerji akışında
sorunlara neden olduğu durumlar ile enerji akışındaki bozuklukların fizyolojik bir
bozukluğa yol açtığı durumlar arasında net bir ayrım yapmak zordur . _ _ _ _ _ _ _ _
_ Akupunktur , akupunktur ve diğer birçok yöntem , zayıf enerji akışının neden
olduğu hastalıkları iyileştirerek vücuttaki normal enerji dolaşımının yeniden
sağlanmasına yardımcı olabilir . _ _ Ancak bu yöntemler yalnızca kısa vadeli bir
etkiyi garanti edebilir . İyi bir sağlık durumunu sürdürmek için kişinin fiziksel ve
sübtil bedenlere dikkat etmesi gerekir . _ _ _ _ _ _
İnsan enerji seviyeleri vücut kaslarının durumuyla yakından bağlantılıdır . _ _ _ _

Kas gerginliği , enerji alanı boyunca enerjinin iletimini bozan görünmez akımların
normal akışını engeller . _ _ _ _ Gergin hisseden bir kişi , rahat bir gruba girebilir ve
tek kelime etmeden grubun genel havasını değiştirebilir : gerginlik havada asılı
kalmış gibi görünüyor . _ _ _ _ _ _ _ Gruptaki diğer insanlar bunu emer _ _ _
Farkında olmadan negatif enerji . _ _ _ Gerilim, genel alanda homojen olmayan

bir durum yaratır ve bunun sonucunda da dengeli kuvvetler ortaya çıkar .
Grup enerjisinin ortak bir paydaya getirilmesiyle ya da zıt işaretteki enerji
potansiyelinin ortadan kaldırılmasıyla denge yeniden kurulabilir . _ _ _ _ _ _
Örneğin grup , yakın zamanda kendilerine katılan aşırı çekingen bireyi rahatlatmak
için onunla dalga geçebilir . _ _ _ _
Ruh hali ve canlılık doğrudan enerji seviyeleriyle bağlantılıdır . Depresyon,
stres , can sıkıntısı , yorgunluk ve ilgisizlik , vücutta yeterli enerji eksikliğinin
göstergesidir . Yüksek düzeyde canlılığı desteklemek için fizyolojik enerji tek
başına yeterli değildir . Bir kişi kendini fiziksel olarak yorgun ama aynı zamanda
rahat ve neşeli hissedebilir . _ Aynı şekilde iyi beslenen ve dinlenen bir kişi de
kendini üzgün ve halsiz hissedebilir .
Serbest enerji, kişinin hayata karşı proaktif bir yaklaşıma sahip olmasını
sağlamada en önemli rolü oynar . Bir kişinin hiçbir şey yapma arzusu olmadığında ,
açıkça serbest enerjiden yoksundur . _ _ _ Bir kişi , arka plandaki serbest enerji
eksikliği nedeniyle rutin işlevleri yerine getirmeye kendini zorlayabilir ancak
yaratıcı veya fiziksel olarak aktif olmakta zorlanacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _
Niyet , herhangi bir proaktif davranışın itici gücüdür ve yine de bir kişinin özgür
enerjisi olmadığında niyeti de olamaz . _ _
Fizyolojik enerji , eylemlerimizin fiziksel olarak yürütülmesinde harcanır . _ _
Burada öncelikle niyet yaratmaya yönelik ilk enerji türüne odaklanacağız . _ _ _ _
_ _ Bu aslında niyet enerjisidir ve sahip olma ve harekete geçme motivasyonunu
bu enerji sayesinde yaşarız . _ _ _ _ _ _ _ _
Stres ve rahatlama
Bir kişi depresyonda veya gergin olduğunda merkezi meridyenleri tıkanır . _ _
Meridyenler daralır ve serbest enerjinin dolaşımı ya yavaşlar ya da tamamen
durur . _ _ Bu durumda niyet enerji arzını kaybeder . _ Niyet engellendiğinde kişi
genellikle stresli durumlarla etkili bir şekilde baş edemez hale gelir . _ Stres ayrıca
meridyenler üzerinde ters etki yaparak onların aniden genişlemesine neden
olabilir . _ Bu gerçekleştiğinde , kişi normalde asla yapamayacağı inanılmaz şeyleri
yapma yeteneğine sahip olur . _ _ _ _ _ _ Nadir de olsa bunun bilinen örnekleri
var . _ _ Çoğu durumda kişinin yetenekleri ve _ _ _ _
Vücut yüksek düzeyde strese maruz kaldığında kaynaklar ciddi şekilde azalır .
stres.
İnsanlar her gün , genellikle hızla unutulan oldukça küçük olaylardan , onları
uzun süreliğine dengeden çıkarabilecek son derece stresli durumlara kadar
değişen yoğunluklarda çok sayıda stresli durumla karşı karşıya kalırlar . _ _ _ _
Vücudun strese karşı doğal tepkisi şu veya bu kas grubunu germektir . _ _ Bu
gerginlik o kadar derinlere yerleşmiş bir alışkanlık haline geldi ki , farkına bile
varmıyoruz . Örneğin siz bu satırları okurken yüz kaslarınızı tek tek geriyorsunuz
ama onlara dikkat ettiğiniz anda yüz kasları rahatlıyor . _ _ _ _ _ Birkaç dakika
sonra yüzünüzü unutacaksınız ve yüz bir kez daha duygusal durumunuzu yansıtan
bir maskeye dönüşecek . _ _ _ _ _ _ _
Stresin rahatlama yoluyla hafifletilebileceğine dair yanlış ama yaygın bir inanış
vardır . _ _ _ Rahatlamaya çalışarak aslında nedeni ortadan kaldırmadan semptoma
karşı korkuyorsunuz . _ _ _ _ _ _ Fiziksel gerilim psikolojik gerilimden kaynaklanır .
_ Baskı , endişe, tahriş ve korku durumları spazmodik kas gerginliğine neden
olur . Doğal olarak kasların bilinçli olarak gevşetilmesi geçici bir rahatlama
sağlayacaktır ancak zihinsel gerginlik giderilmediği sürece vücut eski durumuna
geri dönecektir . _ _ _ _ _ Zihinsel gerilimi ortadan kaldırmak için önemin azaltılması
gerekli ve yeterlidir . _ _ _
Gergin olmanızın ilk nedeni , sizi üzen şeye yüklediğiniz aşırı anlamdır . _ _ _ _ _ _
_____
Stres önemli bir sonuç ise . Stresin önemi azaltılarak anında hafifletilebilir . _ _
Sürekli bir önem yaratmak boşuna ve zararlıdır . _ Ağır bir önem yükünü
taşıyorsanız , bir durumu daha iyiye doğru değiştirmeyi ve etkili davranmayı asla
başaramazsınız . _ _ _ _ Şiddetli strese maruz kaldığınızda uyanmanız , gözlerinizi
açmanız ve bir sarkacın öneminize takıldığının bilincine varmanız yeterlidir . _ _ _
_ _ _ _ _ _ _ _ Her bir özel durumda önemin neyle ilgili olduğunu görmek yeterince
kolaydır . _ _ _ Kendinize şunu hatırlatın : Önemini azaltarak kendinizi sarkaçtan
kurtarırsınız ve etkili bir şekilde hareket edebilirsiniz . Bir şeye abartılı anlamlar
yüklemenin her zaman aleyhinize sonuçlanacağının bilincinde olmalısınız . _ _ _ _
__
Herhangi bir zor durumu değiştirmek için , önemi hatırlamak ve ona yüklediğiniz
aşırı anlamı bilinçli olarak azaltmak yeterlidir . _ _ _ _ Tek zorluk zamanında
hatırlamaktır . _ _ _ ne zaman sen
Farkındalığınızın uykuda olduğu vurgulanır ve böylece Transurfing diye bir şeyin

var olduğunu unutursunuz . _ _ _ Stresi hayatınızdan çıkarmak için uyanmanız ve
önemi azaltmanız gerekir . _ _ _ _
İç sesinize dikkat etmeyi alışkanlık haline getirdiyseniz , önemi gerektiği anda
hatırlamanız hiç de zor olmayacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Her huzursuzluk
hissettiğinizde kendinize bunun nedenini sorun . _ _
Anlam nerede şişirildi ? _ Belirli koşullar sizin için ne kadar ' önemli' olursa olsun ,
onların önemine olan bağlılığınızı bilinçli olarak bırakın . Ancak niyetin
arınmasından sonra etkili bir şekilde hareket edebilirsiniz .
Strese karşı bağışıklık kazanmak için , herhangi bir küçük şey yüzünden strese
girme şeklindeki eski alışkanlığınızı , rahat bir durumu sürdürme şeklindeki yeni
alışkanlığınızla değiştirmelisiniz . _ Rahat bir durumda olmak , kayıtsız veya ilgisiz
olmak anlamına gelmez . Dış dünyayla uyumlu bir etkileşim durumudur : denge .
_ _ Denge , iç ve dış önemin yokluğunu varsayar : Ben ne iyiyim ne de kötüyüm ve
dünya ne kötü ne de iyi ; Ben zavallı ve önemsiz değilim , dünya da zavallı ve
önemsiz değil . _ _
Önemin yokluğu ya da en azından düşük düzeyde bir önem , rahatlamanın

temel şartıdır . _ _ _ _ _ Önem abartıldığında rahatlamaya çalışmanın bir anlamı
yok . _ _ _ _ Örneğin , yüksek bir çatının kenarında dururken ve yükseklik korkunuz
varsa , son derece rahat kalabilmenizi bekleyemezsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Eğer
önemi azaltmak bir seçenek değilse , en azından enerjinizi rahatlamaya çalışarak
harcamaktan kaçınabilirsiniz . _ _ _ Bu sadece enerji harcamanızı artırır çünkü
kritik bir durumu kontrol etmeye çalışmanın yanı sıra , tamamen boşuna olduğunu
düşündüğünüz şeyleri de geri tutuyorsunuz . _ _ _ _ _ Bunun yerine bırakın ve
dilediğinizce endişelenin ! _ _
Transerfing uygulaması için , her koşulda hızlı bir şekilde rahat bir duruma
geçebilmeniz gerekir . _ _ _ Bu , herhangi bir sözlü telkin gerektirmez çünkü kaslar
kelimelerle değil , niyetle yönetilir . _ _ _
Vücuttaki kasların büyük çoğunluğu , yalnızca onların farkında olunarak bilinçli
olarak gevşetilebilir . _ _ _ Herhangi bir kasılmayı gidermek için iç gözünüzle
vücudunuzu taramanız yeterli olabilir . _ _ _ _ _ Fiziksel bir rahatsızlık hissedene
kadar genellikle dikkatimizi kaslarımıza odaklamayız ve bu nedenle , niyetlere
nasıl uyması gerektiğini unutan bazı kas grupları da olacaktır . _ _ _ _ _ _ _ Bu ,
günümüzün yerleşik yaşam tarzıyla bağlantılıdır . _ _
çoğu insan liderlik eder. Örneğin , sırt kaslarını bilinçli olarak kontrol etmek zordur
ve bu nedenle insanlar yaşlandıkça sırt ağrısı geliştirme eğilimindedir . _ _ Kulağa
ne kadar sıradan gelse de , düzenli olarak esneme ve sırt egzersizi yapmak
kesinlikle çok önemlidir .
Gevşemiş bir durum yaratmanın tüm prosedürü aşağıdakilerden oluşur . _ _
Acele etmeden hızlıca iç gözünüzle vücudunuzu tarayın ve varsa kasılmaları
serbest bırakın . _ Dikkatinizi tek seferde vücudunuzun tüm yüzeyine odaklayın . _
_ _ _ Cildinizin içten dışa doğru aniden ve hızla ısınan bir zar olduğunu hayal edin .
_ _ _ Dikkatinizi vücudunuzun yüzeyine odaklayın . _ _ _ _ Bu aşamayı istediğiniz
şekilde hayal edin : Cildiniz ısınıyor , karıncalanma hissi veya elektrik deşarjı ile
kaplanıyor . _ _ _
Önemli olan cildinizi hissetmektir . _ _ _ Şimdi enerjinin vücudunuzun her yerinde
bir sabun köpüğündeki yanardönerlik gibi parıldadığını hayal edin . _ _ _ _ _ Şu
anda Evrenin bir parçasısınız ve onunla mükemmel bir denge içindesiniz . _ _ _ _ _
Herhangi bir özel hissi denemeye ve simüle etmeye gerek yok . Herkes bu şeyleri
farklı yaşar . Aslında hiç denemeye gerek yok . _ _ _ _ Egzersizi sanki geçiyormuş
gibi ama yine de kararlı bir şekilde yapın . Bedeninizin tüm yüzeyinin enerjiyle
dolup taştığını hissettiğinizde yaşadığınız bütünlük hissi , rahatlama , denge ve
dünyayla birlik durumuna eşdeğerdir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Egzersizi birkaç kez yaptıktan
sonra bu duruma anında ve kısa sürede ulaşmaya başlayacaksınız , rahat bir
duruma geçmek kollarınızı katlamak kadar kolay olacak . _ _ _ _ _ _
Enerji vampirleri
Hepimiz bir enerji okyanusunda yüzüyoruz . _ _ _ Ancak bu enerjiye ulaşmak o
kadar da kolay değil çünkü insana göre farklı bir dağılıma sahip değil . Bu enerjiye
bilinçli olarak erişmek için kişinin meridyenlerini bilinçli olarak genişletmesi ve
akışı bilinçli olarak bedenine çekmesi gerekir . _ _ Bilinçli ve kasıtlı olarak su
içiyorsunuz , ancak aynı net hisle enerjiyi kendinize çekemiyorsunuz . _ _ _ _
İnsanlar prensipte Kozmos'tan kasıtlı olarak " yeniden şarj olma " yeteneğine
sahiptir ancak bu yetenek , embriyonik aşamayla sınırlı kalır .
Zaten insan vücudu tarafından asimile edilmiş olan bir başkasının enerjisini
absorbe etmek , Kozmos'tan enerji çekmekten çok daha kolaydır . _ _ _ _ _
Sözde enerji vampirleri bu gerçeği istismar ediyor . Enerjinin insan formu _ _ _
Belirli bir frekansı olduğundan özümsenmesi kolaydır . _ _ Başka birinin enerjisini

almak için , salınım devresi radyosunun tüm radyo dalgalarını almaması , ancak
yapılandırıldığı radyo dalgalarını alması gibi , onların frekansını ayarlamak
yeterlidir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Vampirler , diğer insanlar tarafından zaten
özümsenmiş olan enerjiyle beslenirler ve bunu yapmak için , kurbanlarının
yaydığı enerjinin frekansına kendilerini ayarlarlar . _ _ _ _ _ _ _
Bir vampir bilinçaltında kurbanının enerjisinin frekansına uyum sağlamanın
çeşitli yollarını bulur . _ _ Bir enerji vampiri masum sorularla yanınıza gelebilir ,
gözlerinizin içine bakabilir , size dokunmaya çalışabilir , elinizi tutabilir veya
rahatsız edici konuşmalarla sizi rahatsız edebilir . _ _ _ Enerji vampiri , kurbanın
kırılganlığına ulaşmak için ruhunu çalmanın bir yolunu arayarak karaktere ve
mizaca nasıl uyum sağlayacağını ve bunlara nasıl tepki vereceğini bilir . _ _ _ Bu "
gizlice " vampirin davranışıdır . _ Kural olarak enerji vampiri iyi bir psikologdur ,
iletişimseldir ancak çekici değildir ve inatla müdahalecidir . _ _ _ Genellikle bu
hemen fark edilir , ancak davranışlarının sinir bozucu olduğunun farkında olan
enerji vampiri , kendisini farklı bir ışık altında sunmak için çok çabalayacaktır . _
Başka bir vampir türü manipülatördür . _ Bildiğiniz gibi manipülatör suçluluk

duygusuyla oynuyor . _ _ _ Manipülatör vampir , bilinçsizce kendilerini başkalarının
yargısına teslim etme veya ikilemde kaldıklarında tavsiye isteme eğiliminde olan
insanları arar . _ _ _ _ _ _ _
En ufak bir suçluluk kompleksine sahip olan herkes de aynı şekilde bilinçaltında
kendisini suçlayacak ve hemen affedecek kişiyi arıyordur . _
Kendi inançlarından şüphe duyanlar ve kendilerini başkalarının yargılarına teslim
etmeye istekli olanlar destek ve tavsiye ararlar . _ _ _ _ _ Böylece vampir ve bağışçı
birbirini bulur ve birbirlerinin ihtiyaçlarını giderir . _ _ _ Manipülatör kurbanının
frekansına kolayca uyum sağlar . _ _ _ Buradaki teknik çok basittir : Manipülatörün
yalnızca kurbanını endişelendiren sorunun yüzeyine dokunması yeterlidir ve
kurban hemen açılarak enerjilerini serbestçe kullanılabilir hale getirecektir . _ _ _
_______
Üçüncü tip vampir olan “ provokatör ” ise daha kaba ve saldırgandır . Bu tür ,
pek düşünmeden auraya doğrudan saldırır ve kurbanının dengesini bozmaya
çalışır . _ _ _ _ _ _ _ Provokatörlerin nasıl davrandığını zaten çok iyi biliyorsunuz .
Örtülü zorbalıktan açık saldırganlığa kadar ellerindeki tüm araçları kullanacaklar .
_ _ _ _ Öncelikleri bağışçının onu kaybetmesini sağlamaktır , böylece kabalık ,
tahriş , _ _
içlerinden kırgınlık, korku ve düşmanlık fışkırıyor . Duygunun spesifik olarak ne

olduğu gerçekten önemli değil … her şey işe yarayacaktır .
İnsanlar bilinçsizce enerji vampiri haline gelirler ve diğer insanların enerjisini
emme ihtiyaçları da aynı derecede bilinçsizdir . Yaşamları boyunca belirli
durumların kendilerine keyif ve doyum duygusu verdiğini fark ederler ve bu
deneyimi yeniden yaratmak zorunda kalırlar . _ _ _ _ Bir ' seans'tan sonra vampirin
bağışçısı genellikle kendini çok bitkin hisseder ; dolayısıyla biriyle konuştuktan
sonra kendinizi korunmasız , savunmasız , zayıf veya titrek hissederseniz ,
enerjinizin ' emildiğini ' varsayabilirsiniz .
Bununla birlikte , özgür insan enerjisinden aslan payını sarkaçlar alır . _ _ _ Bunu
nasıl yaptıklarını zaten anlatmıştık . _ _ Sarkaçlar enerjiyi önem meridyeninden
alırlar . _ Kısa bir süre için tehdit oluşturabilecek vampirlerden farklı olarak
sarkaçlar , kişinin sarkacın frekansında enerji ilettiği süre boyunca sürekli olarak
enerji emebilir . _ _ _ _ _ _ _
Bir şey sizi endişelendirdiğinde veya sizi düşürdüğünde enerji seviyeniz zayıflar
ve diğer insanlar ve hayvanlar bunu enerjisel düzeyde sezebilirler . _ _ _ _ _ _
Sokakta yürüyen diğer insanlara karşı farkındalığınız ve özgüveniniz düşük bir
noktada olduğunda , köpek size öfkeyle havlamayı seçecek ve çingene sizi rahatsız
etmeyi ve ona paranızı vermeniz için baskı yapmayı seçecektir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bir enerji vampiri , savunmanız düşük olduğunda sizden iyi bir dozda enerji
alabilir ve kendinizi kolayca zor bir durumun içinde bulabilirsiniz . _ _ _ _ _ _
Karşılaştığınız herkeste potansiyel enerji vampirlerini aramaya başlamanıza

gerek yok . _ _ _ _ _ _ Takıntılı derecede dikkatli davranarak biyolojik alanınıza
erişim sağlarsınız . _ Enerji bedeninizi güçlendirmek , önem seviyelerinize dikkat
etmek ve bilinçli farkındalık geliştirmek sizi olumsuz etkilerden korumanıza
yardımcı olacaktır . _ _ _
Gelişmiş bir farkındalık , birisinin sizi bir oyuna ya da tuzağa çekmeye çalıştığı
anda bilinçli kalmanıza yardımcı olacaktır . _ _ _ _
Önem düzeyini düşük tutmak , birisinin frekansınıza uyum sağlamasını çok daha
zorlaştırır . _ _ _ Ayrıca sizi rahatsız edebilecek suçluluk duygularının da farkında
olmalısınız . _ _ _ _ _ Ben boşken kimsenin bağlanabileceği hiçbir şey yok . _ _ _ _
Manipülatör vampirlerin çoğu , bir veya iki başarısız kanca girişiminde
bulunmuşlarsa sizi yalnız bırakacaktır . _
hiçbir işe yaramayacaktır ve güçlü bir aurik alan , her türlü istenmeyen müdahaleye
karşı size güvenilir bir koruma sağlayacaktır .
Koruyucu Kalkan
İnsan vücudu aura adı verilen görünmez bir enerji alanıyla çevrilidir . _ _
Ortalama bir insan aurasını hissettiğinin farkında değildir ancak onu hayal
edebilir . _ _ _ Auranızı hissetmek için , sıcak bir banyoya girerken yaptığınız gibi
tüm bedeninizin yüzeyini hissedin . _ _ _ _ _ _ ' Bedeninizin yüzeyini hissetmeye
çalışın ' demediğime dikkat edin . _ _ _ _ Sadece yap . Doğrudan konuya
daldığınızda ve bir şeyin işe yaraması için önce onu yapmayı denemeniz
gerektiğini varsaymadığınızda , onu ilk seferde yapabileceğinizi ve pratik
yapmanıza gerek kalmadığını göreceksiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Enerji , vücudunuzun
merkezinden yavaş bir dalga halinde hareket eder ve ardından yüzeye yayılarak
bir top oluşturur . _ _ _ _ Enerji bedeninizin topu tarafından çevrelendiğinizi hayal
edin . _ _ Fiziksel olarak dokunamamanız önemli değil . _ _ _ _ Yalnızca hayal
gücünüzle enerji bedeninizi yönetme yolunda ilk adımı attınız ve zamanla onun
fiziksel hissini edinmeye başlayacaksınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Psişik yeteneklere sahip kişiler auraları ve auradaki kusurları görebilirler . _ _ _
_ _ _ Aslında herkes duyu dışı algılama yetenekleriyle doğar ama bunları
kullanamaz ve dolayısıyla bu yetenek uykuda kalır . _ _ _ _ Gizli yetenekler ,
egzersizler yapılarak anında veya uzun bir süre boyunca uyandırılabilir . _ _ Bu
tamamen niyetinizin gücüne bağlıdır . _ _ _ _ _ Elbette niyet etmenin tam gücünü
elde etmek kolay değildir , ancak amacımız açısından enerji seviyenizi sağlıklı
tutmak için yeterli niyet gücüne sahip olmak yeterlidir . _ _ _ _ _ _ _ Zayıf bir aura
sizi her zaman enerji alanınıza saldırı olasılığına açık bırakacaktır . _ _ _ _
Aşağıdaki egzersizi düzenli olarak yaparak sağlıklı enerji seviyelerini geliştirebilir

ve koruyabilirsiniz . _ _ Oldukça basittir ve fazla zaman gerektirmez . _ _ _ İlk önce
rahat ve rahat bir pozisyonda durun . Nefes alın ve yerden çıkan , perine bölgesine
giren ve omurgadan yukarı doğru ( kabaca yukarıda belirtilen mesafede ) çıkıp
baştan çıkıp gökyüzüne doğru uzanan bir enerji akışını hayal edin . _ _ _ _ _ _ Şimdi
nefes verin ve gökten bir enerji akışının indiğini hayal edin . _ _ _ Enerji akışı başa
girer , omurga boyunca hareket eder ve dışarı ve aşağıya yere doğru geçer . _ _
mutlaka bir anlayışa sahip olmanıza gerek yoktur . _ _
Enerjinin fiziksel akışı . _ Sadece hayal etmeniz yeterli . _ _ Zamanla duyarlılığınız

gelişecek ve enerjinin hareket ettiğini hissetmeyi öğreneceksiniz . _ _ _ _ _
Daha sonra her iki akıntının da kendi meridyeninde , kesişmeden aynı anda
birbirine doğru hareket ettiğini hayal edin . İlk başta nefes alma ve nefes verme
üzerinde çalışın , ancak bir süre sonra enerji akışlarını nefesinizin ritmine bağlamayı
bırakmaya çalışın . _ _ _ _ _ _ _ Hayal gücünüzün ( niyetinizin ) gücünü kullanarak
akışı güçle doldurarak hızlandırabilirsiniz . _ _ _ _
Şimdi yükselen akışın vücuttan çıktığını ve bir çeşme şeklinde başın üzerinden
aşağı doğru aktığını hayal edin . _ _ Benzer şekilde , aşağı doğru inen akış da
vücuttan çıkar ve ters yönde doğrudan ayakların altından geçer . Artık iki çeşmeniz
var ; biri üstünüzde , diğeri altınızda .
Her iki çeşmenin spreyini zihinsel olarak birleştirin , böylece bir enerji küresinin
içinde sarmalanacaksınız . _ _ Daha sonra dikkatinizi vücudunuzun yüzeyine çekin .
_ _ _ Cildinizin yüzeyini hissedin ve aynı duyguyu , içine üflediğinizde büyüyen bir
balon gibi kürenin içine doğru uzatın . _ _ _ _ _ _ _ Cildinizin yüzeyini zihinsel olarak
şişirdiğinizde , enerji kaynaklarının buluşmasıyla oluşturulan küre sağlam bir
şekilde yerleşir . _ _ _ _ _ Egzersiz boyunca rahat kalmalı ve enerjiyi fiziksel olarak
hissetmek için çok çabalayarak gerginlik yaratmaktan kaçınmalısınız . _ _ _ _
Başlangıçta merkezi meridyenlerin fiziksel olarak algılanamayacağı konusunda

endişelenmeyin . _ _ _ _ _ _ _ _ Onlara o kadar alıştınız ki artık onları hissetmeyi
bıraktınız , tıpkı başka hiçbir sağlıklı iç organınızı artık hissetmediğiniz gibi . _ _ _
Zaman zaman dikkatinizi enerji akımlarınıza yoğunlaştırmak için düzenli olarak
pratik yapın ve çok geçmeden onları fiziksel olarak hissetmeye başlayacaksınız ,
belki dokunmayla aynı yakınlıkta olmasa da yine de somut bir şekilde . _
Bu enerji eğitimidir . Akımları bir küre halinde birleştirerek vücudunuzun
etrafında koruyucu bir kalkan oluşturursunuz . _ _ _ Vücudun yüzey enerjisini
küreye yayarak , kalkanı kararlı bir duruma gelinceye kadar güçlendirirsiniz . _ _ _
_ _ _ _ Bu egzersiz çok değerlidir . Öncelikle kalkan , enerjinizin zayıflamasını önler .
_ _ İkinci olarak , enerji seviyenizi eğiterek ince meridyenleri temizlersiniz . _ Enerji
akışını engelleyen blokajlar dağılır ve aurada enerji kaybına neden olan delikler
kapanır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu aşamalı bir süreçtir . Hiçbir şey bu şekilde olmayacak . _
_ Öte yandan enerjinizin sağlıklı dolaşımını bağımsız olarak yeniden sağlayabilmek
için kendinizi sürekli medyum ve refleksologların yardımına başvurmaktan
kurtaracaksınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Enerji bedeninizin tek başına sizi vampirlerden ve sarkaçlardan korumayacağının

farkında olmalısınız çünkü serbest yükleyiciler , ayarlarını sizin frekansınıza göre
ayarlayarak enerji pompalarlar . _ _ _ _ _ _ _ Bir sarkaç avına takılmaya çalıştığında
kurbanın dengesi bozulur . _ _ _ _ _ _ _ Şu anda sarkacı yenmek istiyorsanız
uyanmanız ve önemi azaltmanız gerekir . _ _ _ _ _ _ _ Daha sonra kaslar gevşeyecek ,
enerji seviyeleriniz yeniden denge durumuna gelecek ve sarkaç boşluğa düşecek .
_ _ _ _ _ _ _ Eğer sallanmıyorsanız sallanan sarkaç enerjinizi alamaz . _ _ _ _ _ İç
dengenizi istemsizce kaybettiğiniz anlarda kontrolü geliştirmek istiyorsanız bilinçli
farkındalık çok önemlidir . _ _ _ _ _ _
Enerji Seviyenizi Artırmak

Enerji seviyenizi arttırmak , büyük enerji rezervlerinin biriktirilmesini
gerektirmez . _ _ Bu biraz garip gelebilir çünkü " Yeterince enerjim yok " veya "
Enerji doluyum " gibi popüler ifadelere çok alışkınız . _ _ _ _ _ _ _ Yalnızca fizyolojik
enerji depolanabilir . _ Tek yapmanız gereken iyi yemek yemek ve yeterince
dinlenmek , böylece enerji kalori olarak depolanır . _ _ _ _ Ancak insan vücudunun
Kozmos'tan aldığı bedava enerjiyi depolama imkanı yoktur . _ _ _ _ _ _ Bir kişinin
meridyenleri yeterince genişse serbest enerji çalıştırır , dar ise enerji akışı bozulur .
_ _ _ _ _ _ _ _ _ Yani yüksek enerji seviyeleri her şeyden önce meridyenlerin
genişliğine bağlıdır . _ _ _
Serbest enerji , alanın her noktasında sınırsız miktarda sürekli olarak mevcuttur .
_ _ Kelimenin tam anlamıyla taşıyabildiğiniz kadarını alabilirsiniz . _ _ _ Serbest
enerjiyi çekmeyi ve kendinizi evrenin bir parçası olarak deneyimlemeyi
öğrenmelisiniz ve bunu bir kez yapmak yerine , etrafınızdaki dünyayla enerjik
düzeyde sürekli bir birlik duygusu oluşturmaya çalışmalısınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
İnsanlar büyük enerji rezervleri oluştururlarsa güçlü ve başarılı olacaklarını

düşünüyorlar . _ _ _ _ _ Dış dünyayı içsel niyetle etkilemeye hazırlanmanın bir yolu
olarak enerji biriktirmeye çalışırlar . _ _ _ _ _ Bildiğiniz gibi , dünyayı zorla
değiştirmeye veya fethetmeye çalışmak , büyük miktarda enerji harcamayı
gerektiren , zor , sonuçsuz ve etkisiz bir iştir . _ _ _ Etkileşimlerinde yalnızca içsel
niyete güvenen herkes _ _ _ _
dünya kendilerini çok fazla önemsiyor , çünkü gerçekte hepimiz devasa bir
okyanustaki tek bir damlayız . _ _ _ _ _
Dış niyet dünyayı değiştirmeye ya da onunla savaşmaya çalışmaz . _ _
Dış niyet basitçe hayattan ihtiyaç duyduğu şeyi seçer . " Alternatif uzay
dükkanında " dış niyetin mallar için pazarlık yapmasına ya da tezgâhtarla
kavga etmesine gerek yoktur . _ _ _ Dışsal niyetle çalışmak için enerji
biriktirmeniz gerekmez çünkü o fazlasıyla bol ve her yerde mevcuttur . _ _
_ Adeta içinde yüzüyoruz . _ _ Kasıtlı olarak enerji biriktirmeye odaklanmak ,
gölde yüzmeye ve göl suyunun bitmesi durumunda yedekte biraz su
tutmak için yanaklarınızı doldurmaya benzer . _ _ _ _ _ _ _ _ Enerji biriktirmeye
çalışmayın ; _ _ sadece iki ters yönlü akım şeklinde üzerinizden serbestçe
geçmesine izin verin . _ _ _ Bu iki akıntının ters yönlü çeşmelerde birleştiğini
hayal etmek faydalı olabilir , ancak yapmanız gereken tek şey budur . _ _ _
Bir enerji demeti olmaya çalışmayın ; _ _ _ daha ziyade kendinizi

okyanusta bir damla olarak hayal edin . Bilincinizin Evrenin ayrılmaz bir
parçası olduğunu , onunla birlik içinde olduğunu hissetmesine izin verin ,
o zaman onun tüm enerjisi emrinizde olacaktır . _ _ _ _ _ Bedeninizde enerji
biriktirmek yerine evrenin enerjisiyle birleşin . _ _ _ _ _ _ Enerji kürenizi
genişletin ve formda ayrı bir parçacık olduğunuz farkındalığını koruyarak
onu etrafınızdaki boşluğa çözün . _ _ _ _ _ _ _ Daha sonra , küçük
parmağınızla sadece dış niyete dokunarak , içsel niyetin gücüyle asla
başarılması mümkün olmayan şeyleri kısa sürede başaracaksınız . _ _ _ _ _
_ _ _ _ _ _ _ Elbette birinin yüzünü yeniden düzenleme niyetinden değil ,
kişisel hedeflerinize ulaşmanızdan bahsediyorum ; _ _ _ _ çünkü kişinin acil
ihtiyaçları gerçekten ancak içsel niyetin gücüyle karşılanabilir . _ _ _ _
Bir kişinin meridyenleri kısıtlı değilse bol miktarda serbest enerjiye sahip
olması gerekir . _ Meridyenler iki büyük sınırlamadan muzdariptir : vücudun
tıkanması ve sürekli stres . _ Vücut toksikse enerji serbestçe akamaz ve
stres meridyenlerin daha da daralmasına neden olur . _ _ _ _ Meridyenler
tehlikeye girdiğinde kısa enerji patlamalarını genellikle uzun iyileşme
dönemleri takip eder . _ _ _ _ Bu , bir kişinin sadece ölçülü bir varoluşu
sürdürmek yerine , tam anlamıyla aktif bir yaşam sürmesini zorlaştırır . _ _
Kişi yaşlandıkça gelişmeyi bırakır ; _ _ _ hayat daha yavaş bir ritim
kazanır . Meridyenlerle çalışma neredeyse durma noktasına gelir ve
meridyenler yavaş yavaş körelir . _ _ _ Meridyenler şu zamanlarda çalışır : _ _
hayat , niyetinizi en yüksek yoğunluk seviyesine çıkarmanızı gerektirir .

_ _ Hayati hedeflere doğru çalışırken niyeti ve dolayısıyla meridyenlerimizi
harekete geçiririz , ancak ana zirvelere ulaşıldığı anda niyet çıtası yavaş
yavaş alçalır . _ _ _ _ _ _ _ _ Akşamları ( ve belki de gün içinde de )
yapmak istediğiniz tek şeyin televizyonun önündeki koltuğa oturmak
olduğu zamanlar gelir . _ _ _ _ _ _ _ _ Meridyenler daralır , niyet enerjisi
solar ve hayat keyiften ziyade yük haline gelir . _ _
Neyse ki , yeni zirveleri fethetme niyetinizi zorlamadan tüm bunlar
kolayca düzeltilebilir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Meridyenler enerji egzersizleri
yapılarak geliştirilebilir . _ _ Olumlu etki , merkezi enerji akımlarınızın
ve süptil bedeninizin hissine ne kadar çok uyum sağlarsanız o kadar
artacaktır . _ _ _ _ Bu durumun bir takım avantajları vardır . Dünyayla
denge ve uyum duygusunun oluşmasına yardımcı olur ; _ _ ortamdaki
değişikliklere karşı duyarlılığınızı artırır ve akışa kolayca uyum
sağlamanızı sağlar ; _ _ _ _ _ _ sizi sınırsız bir yaratıcılık kaynağı olan
bilgi alanına sokar ; _ _ size evrenin enerjisine erişmenizi sağlar ; _ _ _ _
Etrafınızda bir refah ve başarı vahası yaratan uyumlu bir enerji
yayarsınız . _ _ En önemlisi , kalp ve zihin arasındaki buluşma noktasında
faaliyet göstermenizi sağlayarak sizi dış niyetlere yaklaştırıyor . _ _ _ Dış
niyetleri yönlendirme yeteneğiniz gelişir , bu da arzularınızın daha hızlı
ve daha kolay karşılanması anlamına gelir . _
Gün içinde zaman zaman enerji çeşmelerini açarak ve çok fazla
uğraşmadan , onları zihninizde canlandırarak güçlendirmeye çalışarak
değişim sürecine başlayabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Egzersiz
sırasında başınız ağır gelmeye başlarsa bu , yükselen akışın alçalan
akıştan daha güçlü olduğu anlamına gelir . _ _ _ Dikkatinizi azalan
akıntıya odaklayın ve onu biraz güçlendirin . _ _ Enerji akımlarının
vücudun yarısında buluşacak şekilde dengelenmesi gerekir . _ _ _ _ _ _
_ Bedendeki bu noktadan itibaren , enerji küresi boyunca yayılan
akımları zihinsel olarak hayal edin ve sübtil bedene dair duyularınız
daha net hale gelecektir . _ Yükselen ve alçalan akımların bütünleyici
hissini , tüm enerji bedeninizin hissi ile birlikte deneyimlemelisiniz . _ _ _ _ _
Dikkatinizi azalan akıntıya yoğunlaştırırsanız enerji merkeziniz aşağı
doğru kayar ve bunun tersi de geçerlidir ; _ _ _ Yükselen akıntıya
odaklanırsanız enerjiniz bedeninizin üst kısmında birikecektir . _ _ _ _ _
_ _ _ _ Bunun dışında fiziksel ağırlık merkeziniz de değişecek _ _ _ _
enerji merkezinize göre . _ Bu kalitenizi sporda avantajınıza kullanabilirsiniz . _ _ _

_ Kayak yaparken olduğu gibi bacaklarda iyi bir stabiliteye ihtiyacınız varsa ,
alçalan akıntıyı güçlendirebilirsiniz , oysa yükseğe atlamanız gerekiyorsa yükselen
akıntıyı güçlendirmeye çalışabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Dövüş sanatları ustaları
vücuttaki enerji akımlarının kalitesi hakkında iyi bir anlayışa sahiptir . _ _ _ Azalan
akıntıya konsantre olduklarında belirli bir noktaya o kadar sıkı bir şekilde sabit
kalabilen , onları hareket ettirmenin imkansız olduğu başka tür enerji üstatları da
vardır . _ _ _ _ Ve aynı şekilde , yükselen akıntıya konsantre olabilen ve hayal
edilemeyecek yüksekliklere sıçrayabilen enerji üstatları da vardır .
Herhangi bir fiziksel egzersiz yaparken merkezi meridyenlere dikkat etmeyi

deneyebilirsiniz . _ _ _ _ _ Sadece çok fazla çabalamayın . _ Aşırı çalışkan olmak
hiçbir zaman işe yaramaz . Zaman zaman iç görüşünüzü omurganın hemen
önündeki bölgeye çevirin . _ _ _ _ _ _ _ Yükselen akımın yükseldiğini ve alçalan
akımın aşağıya doğru hareket ettiğini hayal edin . Merkezi meridyenlerinizi
düzenli olarak çalıştırmayı uygularsanız , yavaş yavaş onları hissetme becerinizi
geliştireceksiniz . _ _ _ Bazı hareketler enerjinizi görselleştirme şeklinizle tamamen
çelişiyormuş gibi görünebilir . _ _ _ _ _ _ _ _ Sabırlı olun . Zamanla herhangi bir
hareketi enerji akışınızla kolayca ilişkilendirmeyi öğreneceksiniz . _ _ _ _ _ _
Ağırlık antrenmanı sırasında dikkatinizi merkezi meridyenlere yoğunlaştırmak
enerji seviyenizi önemli ölçüde artırabilir . _ _ _ Kaldırmanın efor aşamasında
dikkatinizi kaslara odaklayın . _ _ _ _ _ _ Daha sonra ters hareket yaptığınızda ve
kaslarınız gevşediğinde dikkatinizi merkezi meridyenlere kaydırın . _ _ _ _ _
Enerjinin hareketini hissetmeye yeterli zaman tanımak için kasların gevşeme anı
bir veya iki saniye tutulmalıdır . _ _ _ _ _ _
Örnek olarak çubuğun çekilmesini ele alalım . _ Kaldırmanın başlangıcında

nefes tutulur , ardından kaldırma tamamlanır ve ardından nefes verilir . _ _ _ _ _ _
_ Dikkat , çabaya odaklanır . _ Daha sonra dönüşte nefes alınır , kaslar gevşer ve
dikkat merkezi meridyenlere kayar . _ _ _ _ Dönüş sırasında enerjinizin her iki
yönde de aynı anda hareket ettiğini hayal edin .
Kollarınızı tamamen uzatmalı ve bir ila iki saniye boyunca kollarınızı gevşeterek
asılı kalmalısınız . Bu noktada , sanki aniden serbest kalmış ve yavaş yavaş hareket
etmeye başlamış gibi enerji akışını net bir şekilde hissetmelisiniz . _ _ _ Kaslar
gevşediğinde enerji akışını hızlandırmaya çalışmayın . _ _ _ _ _ _ _ Bırakın ve
akıntıların serbestçe geçmesine izin verin . _
Bunun aksine , şınav çekerken merkezi meridyenler kuvvetle itilebilir . _ _ _ _

Ellerinizi dirsekleriniz bükülü olarak yere koyduğunuzda , nefes verirken zihinsel
olarak enerjiyi zorladığınızı hayal edin . _ _ _ _ _ _
Gereksiz gerginlik yaratmamak için nefes alıp verme işlemini kendinizi rahat
hissettiğiniz herhangi bir sırayla yapın , ancak güç geliştirme egzersizlerinin
çoğunda olduğu gibi nefes tutulur veya efor aşamasında nefes verilir ve nefes
verilir . _ _ _ _ _ _ _ _ Rahatlama aşamasında nefes alın .
Sadece dikkatinizi onlara vererek meridyenlerin güçlenmesini teşvik edersiniz .
_ _ _ _ Dikkatinizi doğru bir şekilde yönlendirirseniz , dönüşümlü kasılma ve
gevşeme onları daha da uyaracaktır . Büzülme aşamasında meridyenler yay gibi
durur ve gerilir . _ _ _ Gevşeme sırasında yaylar düzleşir ve enerji akışının gücü
artar . _ _ _ Kasılmanın birikmesinden sonra , sıkıştırılmış enerji açığa çıkar ve
kelimenin tam anlamıyla merkezi meridyenlere doğru yol alır .
Enerji seviyenizi arttırmak size sadece daha fazla canlılık kazandırmakla kalmaz ,
aynı zamanda etki gücünüzü de artırır . Enerjinizin kalitesi zenginleşir ve bu ,
birisini bir şeye etkilemeniz veya ikna etmeniz gerektiğinde çok faydalı olabilir . _
_ _ _ Bir kişinin başkaları üzerinde baskın enerjik etki yaratmasını sağlayan
teknikler mevcuttur . _ Ancak bu teknikler , bir şeyleri değiştirme hakkımız değil ,
cevizi seçme hakkımız olduğunu ileri süren Transerfing ilkesiyle çelişmektedir . _
_ _ _ Dünyanın baskı altına alınmasına ya da savaşılmasına gerek yok ve bu
yaklaşımı benimsemek , hedeflerinize ulaşmanın son derece etkisiz bir yoludur .
_ Bildiğiniz gibi dünya genellikle baskıya , baskıyla karşılık verir . _ _ _ _
Enerji seviyeniz ne kadar yüksek olursa , insanlar size o kadar iyi davranırlar
çünkü bilinçaltında enerjinizi hissedecekler ve hatta bir dereceye kadar bundan
faydalanacaklar . _ Ancak insanların büyük çoğunluğu sarkaçlar gibi kasıtlı olarak
kişisel enerjiyle beslenmezler . _ _ _ Sanki ' çeşmeleriniz ' bolca taştığı için
enerjinizde yüzüyorlarmış gibi . _ _ _ _ _
İnsanlar kaçınılmaz olarak size karşı iyi niyetli olurlar çünkü siz onlara aşırı
enerji kaynağı sağlıyorsunuz . _ İnsanlar enerjilerini sarkaçlara vermeye o kadar
alışmışlar ki , karşı tarafta olmaktan her zaman mutluluk duyuyorlar . _ _ _ _ _
Manyetik veya karizmatik kişilikler de böyle bir kaynaktır . Bu gibi insanların
açıklanamaz bir çekiciliğe veya çekiciliğe sahip olduğunun söylenmesi pek de
şaşırtıcı değil . _ Hangisini daha çekici bulursunuz , durgun sulardan oluşan bir
havuz mu yoksa saf bir kaynak mı ? gerek yok _ _
Başkalarının enerjinizi kullandığından endişelenmek . _ _ _ _ Başkalarına verdiğiniz

az miktardaki fazla enerji yalnızca sizin lehinize sonuçlanacaktır . _ _ _ _ _ _
Çok önemli bir buluşmayı beklerken önemi bir kenara bırakın ve merkez
meridyenlerinizi çeşmelere akana kadar aktive edin . _ _ _ _ Enerjiniz iyi çalışırken ,
yarısı kadar akıllı söze ve ikna edici argümana ihtiyacınız yoktur . _ _ _ Sadece
çeşmeleri açın . _
Serbest enerjiyi kendinize doğru çekerek ve onun enerji bedeninizden

geçmesine izin vererek , aynı enerjiyi başkalarının da kullanımına sunmuş
olursunuz . _ Bunu bilinçaltında hissedebilecekler ve sebebini bilmeden size karşı
iyi niyetli hissedecekler . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Cazibenizin sırrı onlar için bir sır
olacaktır . _ _
Niyet Enerjisi
Başlangıçta da söylediğimiz gibi enerji , kişinin düşünceleri tarafından
programlanan merkezi enerji akışı akımları şeklinde insan bedenine girer ve
vücuttan çıkarken o kişinin düşünceleriyle aynı parametreleri benimser . _ _ _ _ _
_ _ _ _ _ _ _ Programlanan enerji , alternatif uzayın karşılık gelen sektöründe birikir
ve bu gerçeklik alternatifinin maddi olarak gerçekleşmesine neden olur . _ _ _
Programlama ancak kalp ve zihin bir olduğunda uygundur , aksi takdirde düşünce
enerjisi radyo frekansı girişimi gibidir . _ _
Maddi dünyadaki temel eylemleri içsel niyetin gücüyle gerçekleştirebilirsiniz ,

ancak alternatifler alanındaki potansiyel bir gerçekliğin maddi olarak
gerçekleştirilmesi , yalnızca kalp ve zihnin özlemlerinde birleştiğinde ortaya çıkan
dış niyetle desteklenebilir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Dış niyetin gücü enerji seviyenizle
orantılıdır . _ _ _ _ Dış niyet, yüksek enerji potansiyeli ile birleştirilmiş toplam
bağlılıktır .
Merkezi meridyenleri eğiterek ve vücudu temizleyerek enerji seviyeleri
artırılabilir . _ _ _ _ Transurfing ayrıca kanalları genişletmek için başka bir
mükemmel teknik öneriyor : süreci görselleştirmek .
Niyet enerjisini artırmak için başlangıçta bir miktar niyete sahip olmanız
gerekir . _ Teknik şu onaylamayı içeriyor : Kanallarım genişliyor ve niyet enerjim
artıyor . _ _ _ _ Enerji egzersizi sırasında onaylamayı bir süreç olarak görselleştirin .
_ Bildiğiniz gibi işin özü _
Görselleştirme tekniğinin temeli şu ifadede yatmaktadır : bugün dünden daha iyi

ve yarın bugünden daha iyi olacaktır . _ _ _ Enerji çeşmelerinizi açın ve niyet
enerjinizin her geçen gün arttığına dair olumlamayı aklınızdan tekrarlayın . _ _ _ _
_ _ _ Bu şekilde niyet kendini destekleyecek ve enerji seviyeniz giderek artacaktır .
__
Biyoalanınızı iyileştirme niyetinin önem ve arzu potansiyellerinden arındırılması
gerektiğini unutmayın . _ _ _ _ _ _ _ Enerji akışını artırma çabası ve gayreti tam
tersine neden olacak ve bir blokaj yaratacaktır . _ _ _ _ Niyet zevke değil ,
odaklanmaya dayanır . İstediğiniz sonuca ancak sürece odaklanarak ulaşabilirsiniz .
_ _ _ _ _ _ _ Egzersizleri maksimum çabayla yapmak , eğer zihniniz siz bunları
yaparken başka bir şeyin hayalini kurmakla meşgulse , zaman ve enerji kaybıdır .
_ _ _ _ Çalışkanlığınızı gevşetin ve eyleme odaklanın . _ _ _
Niyet Adımı
İnsanların çok yavaş yaşlandığı ve yaklaşık üç yüz yaşına kadar yaşadığı bir
topluma ortalama bir yenidoğanın getirildiğini düşünün . _ _ Sizce çocuk ne kadar
yaşayacak ? _ _ _ _ Söylemeye çalıştığım şey , doğumdan itibaren insanlara ,
sağlığın yaşla birlikte kötüleştiği , vücudun zayıfladığı ve sonunda hepimizin
öldüğü şeklindeki standart senaryonun öğretildiği ve bunun da şüphesiz standart
fizyolojik nedenlerle açıklanabileceğidir . _ _ _ _ _ _ _ _
Ancak yaşlanma sürecine Transerfing açısından bakarsanız , bu aslında başka
bir uyarılmış geçiştir . _ _ _ _ _ _ _ _ Hatta yaşlanmanın , yavaş ama çok emin bir
şekilde meydana gelen , deneyimlediğimiz en uzun uyarılmış geçiş olduğunu bile
söyleyebilirsiniz . Eskiyen senaryo o kadar tanıdık ve açık ki , bundan şüphe etmek
kimsenin aklına gelmez . _ _ Senaryoyu değiştirmeye yönelik tüm girişimler , her
türlü iksirin keşfine indirgenmiştir . _ _ _ _ _ Çağdaş farmakoloji ve genetiğin
başarıları bile somut sonuçlar vermekte başarısız oluyor . _
Fizyolojik faktörün yaşlanma sürecinin yalnızca bir kısmını oluşturduğu

sonucuna varılabilir . _ _ _ _ Uyarılmış geçişin tam olarak hangi kısmını açıkladığını
söylemek imkansızdır , ancak bunun gerçekten önemi yoktur . _ _ Önemli olan
geçişin var olduğunun bilincinde olmaktır . _ _ _ _ _ _
Erken çocukluktan itibaren yaşlanma sürecinin kaçınılmaz olduğuna inanıyoruz .

_ _ _ Bir kişinin hayatı boyunca , kendi kişisel deneyimlerinden ve başkalarının
deneyimlerinden yaşlanma sürecine dair sonsuz onaylar alırlar . _ _ _ _ _ _ _ Her
doğum günü kutlamasında , sağlık ve uzun ömür çağrısında bulunan teatral iyi
dilek gösterileri yapılır , ancak herkes bu iyi dileklerin hiçbir anlam ifade etmediğini
ve senaryo üzerinde kesinlikle hiçbir etkisi olmadığını bilir . Tam tersine , bu güzel
anlamlı sözlerin gerçeğin diline çevrilmesiyle aslında söylediği şey , sağlığınızın
eskisinden çok uzakta olduğu ve yılların geçtiğidir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bunlar yıkıcı bir sarkacın hafif salınımları veya flörtleridir . _

Er ya da geç , on yıl kadar önce çok daha fazla güce ve enerjiye sahip olduğunuzu
hissetmeye başlayacaksınız . _ Bu düşüncelerinizi başkasıyla paylaşmak
isteyeceksiniz . _ _ _ _ Birisi anında coşkuyla konuşma konusunu geliştirmek için
ortaya çıkacak . _ _ Artık kibar sohbetlerde hastalık teması , hava durumu kadar
popüler . _ _ _ _ _ Bu tür konuşmalara katılarak , yıkıcı sarkaçla aynı frekansta enerji
yayarsınız , yani oyunu oynamayı kabul etmiş olursunuz . _ _ _ _
Sarkaç size yorgunluk veya halsizlik şeklinde bir dürtü gönderebilir . _ _ _ _

Durumunuz sizi derinden endişelendiriyor ve kendi kendinize şöyle
düşünüyorsunuz : “ İyi değilim ” . Bu sarkacın salınımına verdiğiniz tepkidir . _ _
Bir miktar enerji aldıktan sonra sarkaç sizi tekrar dürterek daha da fazla acı
çekmenize neden olur . Hastalığınızı doğrulayan doktora gidersiniz ve süreç
gelişmeye devam eder . _ _ _ _ _ Sarkaç enerji alır ve daha da sert sallanır . Kriz
vurduğunda sarkaç zaten alabileceği her şeyi almış olacak ve sizi iyileşmenize
başlamak için yalnız bırakacak , tabii ki tetiklenen geçiş ' kurbanını ' geçersiz bir
yaşam çizgisine atmadıysa . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bu , doktora gitmemeniz , herhangi bir ilaç almamanız ve hastalığınızla baş

etme konusunda her türlü yardımı reddetmeniz gerektiği anlamına mı geliyor ? _
_ Hayır . Gelişmiş aşamaya gelmiş bir hastalığın olası tedavisini reddetmek
sorumsuzluk ve pervasızlıktır ve kesinlikle oyundan çıkmanın bir yolu değildir . _ _
_ _ _ Sorun , ilk etapta oyunun içine çekilmekten nasıl kaçınılacağıdır . _ _ _ _ _
Bir meslektaşınıza şu yorumu yapabilirsiniz : “ Seni bir süredir görmüyorum . _ _
Neden işte değildin ? ” sorusuna meslektaşınız şüphesiz şu cevabı verecektir : “
Hastaydım ” . Dikkat edin iyileştiklerini söylemiyorlar , hasta olduklarını söylüyorlar .
_ _ _ _ _ " Sorun nedir ? " _ cevap şu olacaktır : " Ben
hasta". Elbette bu sorulara “ İyileşiyordum ” şeklinde cevap vermek doğal

olmayacaktır . _ _ _ İnsanlar Hastalık oyununu oynamaya o kadar alışmışlar ki ,
tedavi oyunun bir özelliği ya da yan etkisi olarak görülüyor ama başlı başına bir
amaç değil . _ _ _ _
Sarkaç oyunu , hastalığın semptomlarını isteyerek kabul etmenizle , başka bir
deyişle indüklenmiş geçiş sarmalının ucunu kavramanızla başlar . _ _ _ _ _ _ _
Semptomları ciddiye almazsanız , sessizce geri dönüp onları unutursanız sarkacın
ilk itişi yenilebilir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu işe yaramazsa , temel önleyici tedbirleri
alarak sarkacın sallanmasını sağlayabilirsiniz . _ _ _ _ Hastalanırsanız Hastalık
oyununu değil Tedavi oyununu oynayın . _ _ _ _ _
Hastalık oyununu oynamak, pasif olarak acı çekmek , çeşitli hastalıklarla ilgili
konuşmalara katılmak , sızlanmak , şikayet etmek ve çevrenizdekilerden kaprisli
bir şekilde ilgi ve sempati talep etmek anlamına gelir ; kırgınlığınızı vazgeçilmez
bir özellik olarak görmek ; sürekli telaşlanması gereken bir çocuk gibi sağlığınızın
bozuk olduğunu göstermek ; _ ve çeşitli rahatsızlıklarla bağlantılı bilgileri hevesle
aramak . _ _
İyileştirme oyununu oynamak , olası tedavilere aktif ilgi göstermek , sağlıklı bir
yaşam tarzı yaşamak için çaba göstermek , hastalığınızı mizahla tedavi etmek ve
dikkatinizi nasıl hissettiğinizi iyileştirmeye , sağlık için çabalamaya ve benzer
düşüncelere sahip kişilerle iletişim kurmaya odaklamak anlamına gelir . _ .
Bunların tamamen farklı iki oyun olduğunu görebilirsiniz . _ Hastalık oyununda ,
yıkıcı sarkacın frekansında enerji yayan pasif kurban rolüne katılıyorsunuz . _ _ _ _
_ _ _ _ İndüklenen geçişin girdabı sizi merkezine doğru daha da yakınlaştırır . _ _ _
Şifa oyununa , kendi hayatınızın proaktif bir yaratıcısı ve ustası olarak katılırsınız ,
kendi kaderinizi yönetir ve böylece sağlıklı yaşam çizgilerine geçersiniz . _ _ _
Eğer Şifa oyununu zaten oynamaya çalışıyorsanız , oyunu yeterince içtenlikle

oynayıp oynamadığınızı kendinize sorun . _ _ _ _ Sorun şu ki , kendinizi kandırmak
çok kolay . _ _ Aklınızda sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmeniz , kötü alışkanlıklardan
vazgeçmeniz , daha fazla fiziksel egzersiz yapmanız ve iyi yiyecekler yemeniz
gerektiğini biliyor olabilirsiniz , ancak gerçekte eski alışkanlıklar kolay kolay ölmez . _
Sağlıklı bir yaşam tarzının kurallarına uymaya çalışırsınız çünkü bunun sizin için iyi
olacağını bilirsiniz , ancak sonunda tembellik önünüze çıkar ve rahatsız
olamazsınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bu temiz bir oyun değil . Bu “ Ben hastayım , beni iyileştirecekler ” oyunudur .

_ _ _ Enerjisel düzeyde bu oyun , Hastalık oyunundan farklı değildir çünkü kişisel
inançtan ziyade , baskı altında iyileşmeyi oynuyorsunuz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Niyet
temiz ve samimi olmadığında sonuç aynı olacaktır . _ _ _ _ _
Daha adil cinsiyetin temsilcilerinin kilo verme girişimleri , kusurlu bir oyunun
mükemmel bir örneğidir . _ _ Kilolardan kurtulmak için kendilerini istenmeyenleri
yapmaya zorlayan diyetlerle kendilerine eziyet ediyorlar ( “ Hastayım ama beni
iyileştirecekler ” ) . _ _ _ _ Kilolarından ve şekillerinden nefret ediyorlar ki bu ,
bildiğiniz gibi , ağırlıklarının ve şekillerinin tam olarak kendileri hakkında
hissettikleri gibi olacağı çizgi çizgilerinin frekansında enerji yaymak için
mükemmel bir gerekliliktir . _ _ _ _ _ _ _ Kadınlar aslında diyetlerini sevmiyorlar .
_ _ Genellikle yedikleri yemeği yemeyi tercih ederler . _ _ _ Eğer oynadığınız
oyun buysa , kendinizi zorlamayı bırakın . _ En iyi ihtimalle geçici , küçük
sonuçlar getirecektir . Kendini zorlama bilinçaltını korkutur ve bu da onun
direnmesine neden olur . Sonunda bilinçaltı kendi yolunu belirleyecektir , bu
nedenle diyetten vazgeçip eskisinden daha fazla kilo almayı bekleyebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _
Çıkarılmaya değer tek sonuç , sağlıklı ve güzel olmak istiyorsanız yaşam
tarzınızı değiştirmeniz gerektiğidir . _ _ _ _ _ _ Bu , zorunluluktan değil , inançtan
dolayı eski alışkanlıklardan vazgeçip yenilerini edinmek anlamına gelir . _ _ _
Güçlü bir motivasyona ve niyete sahip olmalısınız ve niyetiniz saf olmalıdır . _
Her zaman yaptığınızın aynısını yaparsanız , sağlıklı yaşam çizgilerinin
frekansında enerji yaymayı ya da bu yaşam çizgilerine geçmeyi umut
edemezsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Yaşam tarzında değişiklik yapmak sanıldığı kadar
zor değil . _ _ _ _ _ _ Eski alışkanlıkları değiştirmek bir niyet ve zaman meselesidir ,
bu da fazla zaman meselesi değildir . Seçim sizin . _
Hastalık Sarkaçları
Herkes hayatının bir döneminde hasta olmuştur . _ _ _ Hasta olmak genellikle

birçok sorunu ve kaygıyı beraberinde getirir ve kişiyi olumsuz düşünce ve
duygulara yatkın hale getirir . Bu enerji daha sonra kişisel alanınızdan yayılır ve
negatif enerjiyi çok verimli bir şekilde emen sarkaçla ilgili hastalıkların gelişimi
için verimli toprak sağlar .
Hastalık nedeniyle oluşan sarkaçlar tüm sarkaçların en güçlüleri arasındadır .
_ _ Bunlar öncelikle hastalıkların ve salgın hastalıkların kendisidir . _
tıp dünyasının onlara karşı duran çeşitli sarkaçları da var . _ _ _ _ _ Bunların hangi
etkili yapıları kapsadığını hayal edebilirsiniz : tüm klinikler , sanatoryumlar,
araştırma ajansları , fabrikalar, eczaneler, eğitim kurumları…
Tıbbi sarkaçlar , amaçlarının hastalıklara karşı mücadele olduğunu ilan ediyor .

_ Pratikte bu savaş , yıkıcı sarkaçlara özgü geniş bir olumsuz fenomen yelpazesi
yaratıyor , çünkü onların ana fikri hala mevcut taraftarları tutmak ve yenilerini
çekmek . _ _ _
Örneğin klasik tıp , tüm geleneksel şifa yöntemlerine ( yani kendisine ait
olmayan her yönteme ) düşmandır . Alternatif şifa yöntemlerinin taraftarlarından
kaynaklanan modası geçmiş veya hatalı fikirlere yönelik her türlü eleştiri ,
otomatik olarak bilim dışı ilan edilir . Herhangi bir yeni çağ iyileştirme yöntemi
aşırı şüphecilikle karşılanacaktır . _ Buna karşılık , alternatif tıbbın taraftarlarının ,
iş o noktaya gelirse ortodoksların bahçesine tuhaf taş atmaya karşı hiçbir şeyleri
yoktur . _ _ _
Bir hastalığın ya da ilaç sarkacının etkisine kapılan hiç kimse , gençlik duygusunu
ya da sağlıkla ilgili konuların aklındaki son şey olduğu bir dönemi geri kazanamaz .
_ _ _ _ _ _ _ _ Sağlığınız size herhangi bir sorun yaratmıyorsa , onu hiç düşünmezsiniz
ve sonuç olarak enerjiniz , hastalık sarkaçlarının frekans özelliğinden yoksundur .
_________
Yaşlandıkça , bir dereceye kadar herkes sarkaçlara karşı giderek daha duyarlı
hale gelir . Sarkaç frekansında enerji yaymaya başladığınızda enerji kaybedersiniz
ve hastalıkla doymuş yaşam hatlarına geçişinizi kolaylaştıran bağımlılık
yaratırsınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Eski sağlığınıza kavuşmanız için sarkaçlarla olan tüm
bağlarınızın kesilmesi gerekir . _ _ _ Bağları koparmak için hastalık sarkaçlarının
ürettiği her türlü bilgiyi engellemeniz ve onların oyunlarına katılmayı reddetmeniz ,
yani sarkacı yenme yaklaşımını uygulamanız gerekir . _ _ _ _ _ _ Eğer ciddi bir
şekilde hastaysanız Şifa oyununu oynamalı ve tüm vücudunuza bakım
yapmalısınız , yani sarkacın salınımını durdurma yaklaşımını uygulamalısınız . _ _
___
İlaç firmaları her gün sağlıkları için belli bir ilaca bağımlı olan ve sağlıkları
olduğu için hayatlarının her alanında son derece başarılı olan mutlu insanları
gösteren reklamlar gösteriyor . _ _ _ _ Bu baştan çıkarıcı bir havuçtur ve her zaman
işe yarar çünkü daha önce de tartıştığımız gibi insanların çoğunluğu hayatlarını
yarı bilinçli bir durumda yaşarlar . _
Beyniniz şu şekilde programlanmıştır : " eczacıya git , ilacı al ve ödülünü al : tüm

işlerinde düzeni sağla " . _ Ama bu en az olanı . _ Reklamcılığın içine kurnazca
yerleştirilmiş daha derin , daha sinsi bir program daha var .
Bir düşünün : Reklamlarda gösterilen kişiler genellikle normal , çekici ve son

derece başarılı bireylerdir . _ ( Gerçekten sizden daha mı iyiler ? ) Bu bireylerin
hepsinin bir çeşit sağlık sorunu var ama aldıkları ilaçlar sayesinde çabuk
iyileşiyorlar . _ _ _ ( Ve siz de aynısınız ! ) Hepimizin ya hastalığa yatkın olduğumuz ,
zaten hasta olduğumuz ya da yakında bir hastalığa yakalanacağımız bilincimize
ve bilinçaltımıza kazınıyor ve çoğu insan bu oyun koşullarını kabul ediyor . _ _ _ _
Bu , yıkıcı sarkacın beyan edilen yüzünün aksine gerçek yüzüdür . _ _ _ _ Asıl görevi
kişiyi iyileştirmek değil , onu taraftar olarak sahiplenmek , hasta olduğu ve
dolayısıyla ilacını alması gerektiği fikrini başarılı bir şekilde aktarmaktır . _ _ _ _ _ _
_
Taraftarları cezbetmek için kullanılan bir başka ilginç yöntem de kötü hava
tahminidir . Tahminin temelini manyetik fırtınalar , atmosferik basınçtaki
dalgalanmalar ve diğer olumsuz faktörler hakkındaki bilgiler oluşturuyor . _ _ _ _ _
( Bu olayların bir dereceye kadar günlük olarak meydana geldiğini unutmayın . )
Daha sonra , hangi sağlık sorunlarının hava koşullarından en çok etkileneceğini
ve o gün kimlerin özellikle acı çekmeyi bekleyebileceğini detaylandıran bu verilere
dayanarak bir prognoz oluşturulur . _ _ _ _ veya bir sonraki.
İlk başta sarkacın hastalıklar ve bunlardan muzdarip olanlar için kaçınılmaz
sonuçlar listesinde neredeyse yolunu tıkadığını duymak eğlenceli . _ _ _ _ _ _ _ _ _
O zaman , zaten hasta olan bilinçli ve daha az bilinçli bireylerin zihinlerine ne
kadar korkunç derecede yıkıcı düşünce kalıplarının programlandığını fark
ettiğinizde , son derece rahatsız edici görünüyor . _ Böyle olumsuz bir tahmin
duyduğunuzda evden hiç çıkmamanın daha iyi olacağını , kendi mezarınıza
tırmanmaya hazırlanabileceğinizi düşünebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Olumsuz faktörlerin sağlığımıza bir miktar etki etmesi doğaldır ama neden baştan
beklenti yaratalım ki ? _ _ _ _ _ _ _ Pek çok insan , özellikle de yaşlılar , sarkacın
seslerini dinler ve sanki acı çekmeye mahkum edilmiş gibi kendilerini rahatsızlıklara
ve ağırlaşmalara karşı önceden programlarlar . Hava tahmini ve sağlıksızlığa dair
tahminler , sarkaçların insanları kendi iradesine tabi kılmaya yönelik küstah ve
alaycı arzusunun mükemmel bir örneğidir . _ _ _
En klasik konu ise arkadaşlarımızla , akrabalarımızla sağlığımızla ilgili

yaptığımız sohbetlerdir . _ _ _ _ Kural olarak konuşma kişinin sağlığını
güçlendirme konusuna odaklanmıyor . _ _ _ _ _ _ Hastalık ve ilaç teması etrafında
yoğunlaşıyor . _ _ Biri neşeyle çeşitli rahatsızlıklardan nasıl muzdarip olduğunu
anlatıyor , diğeri ise dişleriniz biraz uzadığında böyle olacağını söyleyerek hemen
homurdanıyor . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu tür sohbetlere katılan insanlar aktif olarak
hastalık sarkaçlarının frekansında enerji yayarlar ve enerjileri de en az patojen
mikroplar kadar bulaşıcıdır . _ _ _ _ _ Bu tür arkadaşlıklardan kaçının , aksi
takdirde hastalıkların sıklığı beklenmedik bir şekilde üzerinize gelecektir . _
Bir hastalık sarkacını tespit etmek kolaydır . _ Sizi çeşitli hastalıklar ve bunların
tedavileri hakkında bilgilerle cezbeder . _ Eğer bilgiyi göz ardı etmeye karar
verirseniz ve onu bu kadar ciddiye almadan geçip gitmenize izin verirseniz
sarkacın cesareti kırılacak ve sizi yalnız bırakacaktır . _ _ Bu onun yenilgisidir .
Bilgiye sağlıklı bir kahkahayla yanıt verirseniz ve birkaç kez araştırırsanız , sarkaç
dehşet içinde ters yöne fırlayacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu sarkacın salınımının
durmasıdır . _ _ _
Hastalık sarkaçlarından ayrılarak tamamen özgür olursunuz , ancak özgürlük
uzun sürmez . _ _ _ _ _ Bir sarkacın ya da diğerinin tutsağı olmayı istemek insan
doğasında vardır ve bu nedenle er ya da geç yine onların hastalıklarının etkisi
altına girme riskiyle karşı karşıya kalırsınız . _ Kendinizi korumak için , bedeni ve
ruhu güçlendirmekle ilgili her şeyi yöneten iyileşme sarkaçlarının tarafını
tuttuğunuzda ortaya çıkabilecek belirsizlik durumundan kurtulmanız gerekir . _
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Sağlıklı bir yaşam tarzının taraftarı olun ; hastalıklarla yapılan
sıkıcı ve külfetli mücadeleyle karşılaştırıldığında bunun ne kadar neşeli ve
heyecan verici olduğunu göreceksiniz .
Açıkçası , eğer bir kişi sürekli olarak kendine iyi bakarsa , sağlıklı yaşam
çizgilerinin frekansında enerji yayacak ve hastalıkla ilgilenemeyecek kadar
meşgul olacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Tamamen zıt iki yaşam tarzının olduğunu
görebilirsiniz : biri hastalıkları iyileştirmeye , diğeri sağlığınıza dikkat etmeye
dayalı . _ _ _ _ Açıkçası , sağlıksızlıkla ilgili olarak birincisi iç niyetle , ikincisi ise
dış niyetle ilgilidir . _ _ Hangi yaşam tarzını yaşayacağınız tamamen sizin
seçiminizdir . _
ÖZET
Fizyolojik enerji, fiziksel eylemin gerçekleştirilmesi için harcanır.

Niyet serbest enerjiye bağlıdır.
Serbest enerji vücuttan iki karşıt akımla geçer.
Stresli olduğunuzda niyet enerjisi bloke olur.
Stresten kurtulmak için uyanın ve önemi bırakın.
Eğer önemi azaltmak mümkün değilse, rahatlamaya çalışarak enerji harcamanın bir
anlamı yoktur.
Enerji uygulayarak koruyucu kalkanınızı güçlendirebilirsiniz.
egzersizler.
Enerji biriktirmeye çalışmayın, sadece onun içinize serbestçe geçmesine izin verin.
Yüksek enerji seviyeleri geniş merkezi meridyenlere bağlıdır.
Enerji egzersizleri yapmak kasları güçlendirmenin etkili bir yoludur.
meridyenler.
Vücudu temizlemek meridyenleri önemli ölçüde genişletecektir.

İçsel niyet hasta olmaya ve iyileşmeye odaklanır.
Dış niyet sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmeye odaklanmıştır.
Yıkıcı hastalık sarkaçları oyununu asla kabul etmeyin.
Egzersizler sırasında merkezi meridyenlere dikkat edin.
Niyet, zevk ve gayrette değil, odaklanmış konsantrasyonda yatmaktadır.
Bölüm XII. KIRILGAN

Alma niyetinden vazgeçin ; _ onu verme niyetiyle değiştirirseniz ,
vazgeçtiğiniz şeyi alırsınız . _ _ _ _ _ _ _ _
İlişkilerde Niyet Hayattaki

başarımızı bir yandan başarılarımızın düzeyine , diğer yandan
biriktirdiğimiz sorunların hacmine göre ölçme eğilimindeyiz . _ _ _ _ _ _ _ _
_ _ _ _ Transurfing , sorunlarla mücadele etmememize ve onları nasıl
çözeceğimizden ziyade , ilk etapta onlarla karşılaşmaktan nasıl
kaçınacağımıza yardımcı olur . _ _ _ _ _ Transerfing bağlamında
hedeflerimize dış niyetlerin yardımıyla alışılmadık bir şekilde ulaşıyoruz .
_ _ _ _ _ _ _ _ _ Öyle ya da böyle , tüm sorunlarımız ve başarılarımız diğer
insanlarla kişisel ve profesyonel ilişkilerimizden doğar . _ _ _
Soru şu : Dış niyet ilişkilere uygulanabilir mi ? _ Sorun , dış niyetin
anlaşılması zor , kontrol edilmesi zor veya kişisel iradeye bağlı olmasıdır .
Ancak işlevini dolaylı olarak etkinleştirmek için kullanabileceğiniz teknikler
vardır . _ _ Belirli bir yaklaşımla , dış niyet , sizin iradenizden bağımsız
olarak , ancak yine de sizin lehinize çalışacak şekilde harekete geçirilebilir .
__
Kişisel içsel niyetle çalışmak yerine başkalarını motive eden içsel niyetle
çalışmayı öğrenebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ Eğer kendi içsel niyetinizi bırakırsanız ,
dışsal niyet başkalarındaki içsel niyetin işleyişini harekete geçirecektir . _ _
_ _ _ Dış niyet sana hayatta istediğini verebilir _ _ _ _
kendisi için hiçbir şey istemediği ve özellikle hiçbir şey yapması gerekmediği için
basit bir el feragatiyle . _ _ _ _ _ _ _ Sadece dış dünyanın frekanslarına uyum
sağlayan içsel niyetin engellenmeden çalışmasına izin verir . _ _ _ _ _ Hedeflerinize
ulaşmak için diğer insanların iç niyetlerini kullanın .
Bu son cümle kulağa ne kadar bencilce gelse de aslında başkalarını kullandığınız

veya istismar ettiğiniz anlamına gelmez . _ _ _ Bu daha çok onların gerçekten
yapmak istediklerini yapmalarına izin vermeme meselesidir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Günün
sonunda tüm sorunlar , içsel niyeti çevreleyen çıkar çatışması nedeniyle ortaya
çıkar . _ _ _ _ Kişisel çıkarlarla motive olan bir kişi , farklı planları olan ve her şeyi
kendi istediği gibi yapmaya kararlı olan başka bir kişiden bir şeyler almaya çalışır .
Farklı çıkarlar nasıl dengelenebilir ve her ikisinin ihtiyaçları nasıl karşılanabilir ? _
Zor bir iş değil mi ? _ Ama yine de gerçekte öyle değil ; mesele birbirlerinin içsel
niyetlerinde ortak zemin bulmaktır . _ _ _ _ _
İçsel niyetin temelinde öz değer duygusu yatmaktadır . _ _ _ Sarkaçların

dünyasında bir insanı gerçekten motive eden ve aynı zamanda özgürlüğünü
sınırlayan tek şey içsel ve dışsal niyetlerdir . _ _ _ _ _ _ _ Kendimize değer verme
duygumuz içsel önemle bağlantılıdır . _ _ Bilgisel enerji varlıkları olarak sarkaçlar ,
insan grupları tarafından yaratılır ve daha sonra bağımsız olarak var olmaya
devam eder ve sonunda insanları kendi yasalarına tabi kılar . Sarkaçlar kendi
kontrollerini sağlamak için önem kullanırlar . Bu nedenle insanların çoğunluğu
için öz değer duygusunun arttırılması , niyetlerinin oluşmasında temel belirleyicidir .
_ _ _ _ _ _ _ _ Diğer belirleyiciler kırılganlık ve kalbin ihtiyaçları ile ilgilidir ancak çok
daha az düzeydedir . _ _ _ Kural olarak , kırılganlık motivasyonlarımızın çok küçük
bir kısmını oluşturur ve zayıf bir şekilde gelişmiştir ; sarkaçlara dayalı bir dünyada
kişinin öz saygısını sürekli koruma ihtiyacı nedeniyle boğulmuştur . _ _ _
İnsan ilişkilerinde dış niyetin gücünü harekete geçirmek için öncelikle bir yanlış
inancı daha yıkmanız gerekir . _ _ _ Çok uygun görünen bir tavsiyeyi sık sık
duyabilirsiniz : " Başkalarını değiştirmeye çalışmak işe yaramıyorsa , kendinizi
değiştirerek başlayın . " _ _ _ Bu söz anında içsel bir rahatsızlık ve protesto duygusu
uyandırıyor : bu yüzden kusurluyum ve değişmem gerekiyor , ama bunu da
istemiyorum ! _ _ Ve bunu istemediğin konusunda oldukça haklısın ! _ _ Başkalarını
değiştirmeye çalışmayın , ama kendinizi de değiştirmeye çalışmayın . _ _ _ _
Kendinizi veya başkalarını değiştirmek için yaptığınız her şey , _ _ _ _
İç niyetin etkisiz ve zararlı çalışması . Sorunlar farklı bir yaklaşım kullanılarak daha
iyi çözülebilir . Başkalarının içsel niyetlerini fark etmelerine izin verin . İzin verme
eylemi , içsel niyetinizin görünüşte kendi isteğiyle gerçekleşmesine neden olacak
dış niyeti harekete geçirecektir . _ _ _ _ _
Evlenmek için can atan ama kocasının anlayamadığı nedenlerden dolayı direnen ,
bahanelerle onu oyalayan bir kadın düşünün . _ _ _ _ _ _ İçsel niyetle çalışan kadın ,
tüm düşüncelerini partnerini evlenmeye ikna etmeye odaklar . _ _ _ _ _ _ Ona baskı
yapmak durumu çözmeyecek ve güçlü arzusu ve evlenmeye verdiği önem ile aşırı
potansiyel yaratmaya başlayacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Sonuç olarak , dengeli güçler
şüphesiz sevdiği kişiyi elinden alacaktır . _ _ Peki sorun neydi ? _ Belki partneri
ilişkiye bağlı değildi ya da artık ona aşık değildi ? _ _ _ _ _ Tabii ki hayır. Kadın aşk
ilişkisini bağımlı bir ilişkiye dönüştürdü ve evliliği anlaşmayı bozdu : " Beni sevseydin
benimle evlenmeyi kabul ederdin " . _ _
Dışsal olarak çalışmaya niyet etmek için kadının partnerini kendisiyle evlenmeye
ikna etmek için bağlılığından vazgeçmesi ve kendine şu soruyu sorması gerekir :
Bir erkek evlilikte ne arar ? _ _ _ _ _ _ Cevabı bulmak zor değil . _ _ Erkek şüphesiz
ihtiyaçlarının karşılanacağını , sevildiğini , değer verildiğini , saygı duyulduğunu ,
beğenildiğini vb . hissedeceğini bilmek ister . Eğer kadın enerjisini bu ihtiyaçları
karşılamaya yardımcı olmaya yönlendirseydi , sadece kendi amacına ulaşmakla
kalmayacak , aynı zamanda başarılı da olacaktır . _ _ _ _ _ kendi benzer ihtiyaçlarının
karşılanmasıyla . _ _ Ya söz konusu adamın sevginizi ve saygınızı hak etmediğini
düşünüyorsanız ? _ _ _ _ Peki , eğer birisi hakkında böyle hissediyorsan neden ilk
etapta onunla birlikte olasın ki ? _ Herkes seçmekte özgürdür . _
Gördüğünüz gibi kendinizi değiştirmenize gerek yok . _ _ _ _ Mesele şu ki , açık
pencere genellikle aradığımız yerden farklı bir yerde . _ _ _ _ _ Kural olarak insanlar
başkalarından almak istedikleri şeylerle o kadar meşguldürler ki , diğer insanların
ne istediğini öğrenme zahmetine girmezler . _ _ _ _ _ _ _ _ Dikkatinizi başkalarının
arzularına ve motivasyonlarına çevirdiğinizde kendi ihtiyaçlarınızın kolaylıkla
karşılandığını göreceksiniz . _ _ _ _ _ _ _ Tek yapmanız gereken , partnerinizin içsel
niyetinin odağının ne olduğunu kendinize sormanızdır . _ _ _ _ _ Bu aslında camdan
geriye doğru uçmak ve sonunda açık pencereyi fark etmek gibidir . _ _ _
Daha sonra geriye kalan tek şey , içsel niyetinizi , hedeflerinizi gerçekleştirmeye yeniden odaklamaktır .
partnerin içsel niyeti. Bunu yaparak kişisel iç niyetinizi dış niyete dönüştürürsünüz .
___
Çoğu zaman içsel niyetiniz dikkat çekmeyi ve kendinizi mümkün olan en iyi
şekilde sunmayı amaçlar veya pek iyi gitmeyen bir şey hakkında endişelenebilirsiniz .
_ _ _ _ _ _ Bir partiye gittiğinizi hayal edin . _ _ Davet edilen tüm kişilerin gözlerinin
üzerinizde olacağını ve her zaman nerede olduğunuzun farkında olacağını
düşünebilirsiniz ; _ _ _ _ _ _ _ _ _ çünkü onlar sadece ne giydiğinizi , nasıl hareket
ettiğinizi , ne konuştuğunuzu tartışmak amacıyla toplanmışlar . _ _ _ _ _ _ Gruptan
birinin güldüğünü duysanız , onun size güldüğünü sanırsınız ve bir sürü aşağılayıcı
bakışla karşılaşırsınız ! _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Anlıyorum !
Elbette durumun ters şekilde yorumlanması gerektiğini düşündünüz . _ _ _ _ _ _

_ Partideki herkes öncelikle kendisiyle ve diğer insanların onlar hakkında ne
düşündüğüyle ilgilenir . _ _ _ _ Başkalarına nasıl davrandıkları akıllarındaki son
şeydir . _ _ _ _ _ Böylece rahatlayabilir , rahatlayabilir ve kendinizi özgür
hissedebilirsiniz . _ Gösterişten veya yapmacıklıktan yoksun bir şekilde hareket
etmeye çalışmayın ; _ _ kendinize doğallığın ve kolaylığın kalitesini hediye edin . _
Kendinize etkilenmeden hareket etme hedefi koymanın işe yaramadığını
unutmayın . _ _ _ _ _ Elbette slaytlar yardımıyla bir yere varabilirsiniz ama bu
zaman alır ve parti bugün . _ _ _ _ _ _ Yalnızca önemi ortadan kaldırırsanız
etkilenmeme durumuna ulaşabilirsiniz . _ _ _ _ Ancak önemi azaltmak her zaman
kolay değildir . Kendinizi mümkün olan en iyi şekilde sunma arzusundan bir anda
tamamen vazgeçemeyeceksiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Çözüm basit . _ Birisi sizinle konuşurken en çok ihtiyaç duyduğu şey , ona
dikkatinizi vermeniz ve ona bir insan olarak ilgi göstermenizdir . _ _ _ _ _ _ _
İnsanların yalnızca kendileriyle ilgilendiklerinden oldukça emin olabilirsiniz , o
yüzden siz de onlarla ilgilenin . _ _ _ Dikkatinizi kendinizden başkalarına kaydırın .
_ _ Koruyucunuzu etkinleştirin ve kendi değerinizi artırma oyununu oynamayı
bırakın . _ _ _ Başkalarının önemini artırma oyununu oynayın . _ _ _ Diğer insanlara
ilgi gösterin , onların söyleyeceklerini dinleyin ve gözlemleyin . _ _ _ _ Onların
iyiliğini körüklemenize gerek yok , sadece akışa bırakın . _ _ _ Dikkatinizi
kendinizden başkalarına kaydırdığınız anda , kendi öneminizin aşırı potansiyeli
otomatik olarak kaybolacaktır . _ _ _ _ _ _ _
O zaman doğal davranmayı başaracaksınız . _
Başkalarına ilgi göstererek dikkatleri kendinize çekersiniz . _ _ _ İnsanlarla sizin

ilgilendiğiniz konular hakkında konuşmayın , onlarla kendileri de dahil olmak
üzere onların ilgilendikleri konular hakkında konuşun . _ _ _ O zaman içsel niyetiniz
dışsal niyete dönüşecektir . _ _ Diğer insanlar sizinle tanışmakla hemen
ilgileneceklerdir . _ _ _ Çalışmaları her zaman tamamen incelikli olan dışsal
niyetinizin gücünden kaçabilecekleri hiçbir yer olmayacak . _ _ _ _ _ _ _ İnsanların
kendi varlığınızla ilgilenmesini sağlamaya çalışmak işe yaramaz . _ _ _ Bu arzu içsel
niyetin bir yansımasıdır . _
Başkalarına ilgi göstermek dış niyetin bir yansımasıdır . _ _ İçsel niyeti terk ederek
ve dikkatinizi diğer insanlara çevirerek , başlangıçta istediğiniz sonuca zahmetsizce
ulaşırsınız ; _ _ _ bunu sizin için yalnızca dış niyet yaptı .
Başkalarına ilgi göstererek ilgiyi nasıl kendinize çekebileceğinizi merak ediyor

olabilirsiniz : “ Tamam , ben de biraz merak gösteriyorum . _ _ Bu gerçekten beni
daha ilginç bir insan gibi gösterecek mi ?” Gerçek şu ki , şu an olduğunuzdan bin
kat daha çekici olsanız bile , diğer insanlar yine de öncelikle kendileriyle ilgilenecek
ve başkalarıyla yalnızca sonradan akla gelen bir düşünce olarak ilgileneceklerdir .
_ _ Dikkat çekmeye çalıştığınız her zaman yalnızca kendinizi düşünüyorsunuz . _ _
_ _ _ _ _ Başka birine ilgi gösterdiğinizde , onun içsel niyetini yerine getirmiş
olursunuz . Onların tatmin duygusu sizden değilse nereden geliyor ve bunu
anladıktan sonra o kişi siz olmasaydınız başka kiminle ilgilenirdi ? _ _ _ _ _ _ _ _ _
İnsanlar , şov dünyasının ve sinemanın yıldızları gibi tanınmış kişilikler

olduklarında diğer insanlarla ilgilenirler . _ _ _ _ _ Ama bu farklı türden bir ilgi . Bir
film yıldızı olmadığınız sürece insanlar sizi iş , arkadaşlık veya aşk için potansiyel
bir ortak olarak görüyor . Fanatiklerin yıldızlara karşı aşırı hayranlıkları vardır ,
onlara bayılırlar , hayatlarının her küçük detayını yutarlar ama ünlüyü kişisel bir
ilişkide potansiyel bir partner olarak görmek onların aklına asla gelmez . _ _ _ _ _ _
_ _ Günlük iletişimde ne kadar ilginç olduğunuzun bir önemi yoktur . _ Önemli
olan karşı tarafın sizin bir ilişkiye ne kadar yakışacağınızı düşünmesidir ve sizinle
iletişim kurarken de bunu değerlendirmektedir . _ _ _ _ _ _ _ _
Bir kişi sizinle birlikteyken , genellikle kendi çıkarlarını düşünür ve bilinçli ya da

bilinçsiz olarak , kişisel olarak kendini tatmin hissettiği bir ilişki senaryosuna ne
kadar uyabileceğinizi değerlendirir . _ _ _ _ A
Kişi kendine verdiği değer duygusu onaylandığında tatmin olmuş hisseder : sevildiğini , ilgi
gördüğünü , saygı duyulduğunu, herkes kadar değerli olduğunu ve değer verildiğini hisseder .
Şimdi bir durumda kendinizi birine empoze etmenin , diğerinde ise birine ilgi göstermenin
sonucunun ne olacağını düşünün . _ _ _
Doğal olarak , eğer onların kendi öz değerlerinin onaylanması ihtiyacını karşılarsanız , onların
tüm kriterlerine uyacaksınız . _ Eğer bir kişinin özsaygısına iyi davranırsanız , o da sizin bariz
kusurlarınıza karşı hoşgörülü olacak ve zayıflıklarınızı affedecektir ; _ _ _ _ _ Eksikliklerinizle
ilgileniyor , onları örtbas etmeye ve en iyi niteliklerinizi öne çıkarmaya çalışıyor olabilirsiniz ,
ancak bu , karşınızdaki kişinin aklına gelen son şeydir . _ _ _ _ Tekrar ediyorum , sizin olumlu
nitelikleriniz ve başarısızlıklarınız partnerinizin öncelikli kaygısı değildir . Ancak sizinle
konuşurken yaşadıkları öz değer duygusu , onların en büyük önceliğidir . _ _
Her bakımdan ' muhteşem ' olabilirsiniz ancak bu , bir arkadaş veya partner arayışınızda size
yardımcı olmayacaktır . _ _ _ Aksine birçok yıldız yalnızlıktan muzdariptir . _ _ Üstün nitelikleriniz ,
partner arayışınıza sınırlamalar bile getirebilir . _ _ _ _ İnsanlar sizin tam ' muhteşemliğinizi '
görebilirler ama her şeyden önce mükemmelliğinizin yanında dururken kendilerini ne kadar
önemli hissedeceklerini değerlendiriyorlar . _ _ _ _ Eğer onların önünde tüm görkeminizle
parlarsanız , muhtemelen kişiliklerinin ancak göz kamaştırıcı ışıkta solabileceğine karar
vereceklerdir . _ _ _ _ _ _ Elinizi tüm muhteşem niteliklerinize doğru sallayın ve tüm dikkatinizi
karşınızdaki kişiye verin . _ _ _ _ _ Yanınızda durduklarında gerçek değerlerini anlayacaklarını ve
onların kalbini çalacağınızı onlara hissettirin . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Birisiyle konuştuğunuzda ve ona ilgi gösterdiğinizde bunu samimiyetle yapın . _ _ _ _ _ _

Öğrenilmiş bir psikolojik teknikle onları manipüle ederek onların gözüne girmeye çalıştığınızı
ya da gizli bir amacınız olduğunu düşünmelerine izin vermeyin . _ _ _ _ _ _ Eğer bir kişinin size
karşı iyi niyetli olmasını isteyecek kadar önemsiyorsanız , o kişi en azından samimiyetinizi hak
ediyor demektir . _
Kendilerini ilginç bir konuşmacı olarak tanıtan insanlar , ne kadar zeki olduklarını kanıtlayarak
ve hayatta ne kadar çok şey gördüklerini ve deneyimlediklerini göstermek için isimler bırakarak
kendilerini mümkün olan en iyi şekilde göstermeye çalışırlar . _ _ Bu davranış şekli içsel niyete
yöneliktir ve insanların çoğunluğu başkalarına ilginç görünmek istediklerinde bu şekilde
davranırlar . _ _ _ _ _ _ _ _ Tekdüzelikten bir adım geriye çekilin ve farklı bir duruş sergileyin .
Partnerinize şunları verme görevini kendinize belirleyin : _ _
eğlenceli bir konuşmacı olmaya çalışmak yerine ilginç görünme fırsatı . _ _

Frekanslarına uyum sağlayın ve dikkatle dinleyin , sorular sorun ve partnerinizin
seçtiği konuşma konusuna ve onun hayatına ilgi gösterin . _ _ Konuşmanın
çoğunu partnerinizin yaptığı bir sohbeti bu şekilde birkaç saate kadar
destekleyebileceğinizi göreceksiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Konuşmanızın sonuna doğru
çok ilginç bir sırdaşla ve harika bir insanla tanıştıklarına kesinlikle ikna olacaklar .
________
Dış niyet , başkalarının iç niyetinin gerçekleşmesine izin vererek çalışır . _ _ Bir

başkasının kişiliğinin parlamasına izin vermek için kendi kişiliğinizi ön plana
çıkarmayı feda edersiniz ; _ _ _ ve sonuç olarak feda ettiğiniz şeyi alırsınız . _ _ _
Söz konusu kişi anında kazanılacak ve hevesli bir hayran haline gelecektir çünkü
siz onun içsel niyetini gerçekleştirmesine izin vermişsinizdir ; _ _ _ _ bir ünlünün
yanında asla deneyimleyemeyecekleri bir şey . _ _ _
İş teklifinizi kabul etmek istediğiniz ve uzaktan yakından ilgilenmeyen kişi gibi

sizinle şu anda diyalog kurmak istemeyen bir kişinin dikkatini çekmek istiyorsanız
ne yapabilirsiniz ? _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Böyle bir durumda , yalnızca kendinizi
ve teklifinizi bir kenara koyup tüm dikkatinizi onlara vererek onların ilgisini
kazanacağınıza inanmak için daha fazla neden vardır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu kişinin
dahil olduğu her şeyle gerçekten ilgilenin ve onunla konuşmaya zaman ayırın . _
_ Ancak o zaman sorununuzla ilgileneceklerdir . _ _ _ _
Tamamen ben - merkezli oldukları ve sizinle konuşmaya bile tenezzül etmedikleri

halde , neden başkalarını dinlemeniz , hayatlarıyla ilgilenmeniz , onlara ilgi
göstermeniz , sevgi ve saygı duymanız gerektiğini sorabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _
Peki , neden sizinle ilgilensinler , hayran olsunlar , sevsinler ve saygı duysunlar ki ?
Kendiniz hakkında doğru olduğunu hayal ettiğiniz her şey , ne kadar harika
olduğunuz ve onlarla karşılaştırıldığında ne kadar harika olduğunuz , yalnızca
bağımlı ve önemli ilişkilerin aşırı potansiyeline bürünmüş bir içsel niyet
fantezisidir . _ _ İçsel niyetiniz değerli olmaktır , ancak yalnızca içsel niyetinizi terk
edip başkalarının içsel niyetinin gerçekleşmesine izin verirseniz , başkalarının
gözünde gerçekten önemli olursunuz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Avantajınız , sizin dış
niyete yönlendirilmeniz , diğerlerinin ise içsel niyetin yönlendirilmiş olması
gerçeğinde yatmaktadır . _ _ _ Avantajınızdan en iyi şekilde yararlanın .
Genel olarak konuşursak , birinden bir şey istediğinizde tek bir evrensel prensibi
aklınızda tutmalısınız : içsel alma niyetini bırakın ve onun yerine verme niyetini
koyun . _ _ _ _ _ Bunu yapmak çok kolaydır . _
Birinin size saygı duymasını ve sizi kabul etmesini istiyorsanız , onun saygısını
beklemeyin . _ Onlara kendi açınızdan saygılı davranın . _ Onlara sizin gözünüzde
önemli olduklarını hissettirin . _ _ _ İhtiyacınız olan şey şefkat ve minnettarlıksa ,
başkalarının bunları size vermesini beklemeyin . _ _ _ _ _ Başkalarının sorunlarına
katılın ve onlarla samimiyetle ilgilenin . _ _ _ Çekici görülmek istiyorsanız , bu
sadece bir çift güzel göz yüzünden olmayacak . _ _ _ _ _ _ _ Başka birine onu tanımı
gereği çekici bulduğunuzu gösterin . _ Yardıma ve desteğe ihtiyacınız varsa başka
birine yardım eden kişi olun .
Bu şekilde değerinizi artırırsınız ve borçlu kalan kişi olmazsınız . _ _ _ _
Son olarak , karşılıklı sevgiyi bulmak istiyorsanız sahiplenmeyi ve bağımlı ilişkileri
terk edin . Karşılığında hiçbir şey beklemeden sadece sevmeyi yapan kişi olursanız
aşkı bulacaksınız . _ _ _ _ _ _ _ Bu tür bir aşk çok nadir görülür ve buna kimse karşı
koyamaz . Tüm bu durumlarda kaçınılmaz olarak bıraktığınız şeyi alacaksınız . _ _
____
Bir soru daha var : Birinin yapmasını istediğiniz şeyi yapmasını nasıl
sağlayabilirsiniz ? _ _ _ Gerekli güç konumundaysanız , bir kişiyi içsel niyetle bir
şeyler yapmaya zorlayabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ Ayrıca kişiyi bir şey yapmasının önemli
olduğuna da ikna edebilirsiniz . _ _ _ Ancak dışsal niyet en etkili yöntemi sunar :
İşleri , kişinin size yardım etmek isteyeceği şekilde düzenleyin . _ _ _ Hedeflerine
ve isteklerine uygun olacak şekilde her şeyi kabul edin . İstediğiniz şeyi başka
birinin ihtiyaçlarıyla nasıl bağdaştırabileceğinizi kendinize sorun . _ _ _
Diğer kişinin ihtiyaçlarını , ne için çabaladığını , nelerden yoksun olduğunu

tanımlayarak başlayın ; parasal güç , başkalarının saygısı , iyi yapılan işten tatmin
olma duygusu , çocuklarına bakma , prestij , takımda lider rol gibi . _ _ sosyal
tanınma vb . Bütün bunlar öz değer temasının varyasyonlarıdır . _ _
Herkes dünya için çok az önem taşıdığını hissettiğinde kendisi hakkında kötü
hisseder . _ _ _ Bir kişi kendisine ihtiyaç duyulduğunu veya hiçbir şeye değer
verilmediğini hissettiğinde , doğal olarak öz - değer duygusunu artırmaya çalışır .
Bir kişi bir sonuca ulaştığında , kendine daha çok güvenir ve öz değerinin çıtası
yükseldikçe yeni görevler üstlenmeye hazır olur . _ _ _ Bunda yanlış bir şey yok .
Hiç kimse kendini daha değerli hissetme arzusundan dolayı yargılanmamalıdır . _
Herkes kendine değer verme duygusunu arttırmaya çalışıyor , sadece bunu farklı
şekillerde yapıyorlar . _ _ _ Tam tersine , çok nadir de olsa , kişinin gelişimini durdurması
ve hiçbir şey istememesi çok daha kötüdür . _ _ _ _ _ Genellikle insanlar bir şekilde
hayattaki mevcut konumlarından memnun değildirler ve bu nedenle ne kadar mütevazı
olursa olsun bir şey için çabalarlar .
Bu nedenle , sizin için önemli olan görevin o kişinin öz değer duygusunu nasıl
geliştirebileceğini öğrenin . _ Daha sonra görevi , itibarlarını nasıl artıracağı bağlamında
onlara sunun . _ _ _ _ _ Bir kişinin kendisini daha değerli hissetmesine izin verin ,
böylece kendine daha fazla güven duyacaktır . Bunu yaptıklarında , onları cömertçe
takdir edin .
Eğer bu prensibin size rehberlik etmesine izin verirseniz , diğer insanları kolayca
kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmeye teşvik edersiniz . İçsel niyetinizin
yönlendirmesiyle , birisini bir şey yapmaya zorlayabilir veya ikna etmeye çalışabilirsiniz .
_ Dış niyetin yönlendirmesiyle , her şeyin sizin lehinize sonuçlanması arzusunu ifade
edersiniz . _ _ _ _ Dış niyeti gerçekleştirmek için , işleri , insanların kendi endişelerini
düşünürken ve onlar için önemli olanı yaparken sizin çıkarlarınız doğrultusunda
hareket etmelerini sağlayacak şekilde düzenlemeniz gerekir . _ _ _ _ _ Tek yapmanız
gereken uyanmak , kendinizi kendi çıkarlarınızdan uzaklaştırmak ve başkalarının
ihtiyaçlarını düşünmek . _ _ _ _ _ _ _ _
Örneğin perakende ile ilgileniyorsanız , ürünlerinizi potansiyel müşterilere nasıl
satabileceğinizi düşüneceksiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Ancak alıcı sizi nasıl memnun edeceğini
düşünmeyecek ve kendisine satış yapılmasını da istemeyecektir . _ _ _ _ _ _ _ Satın
almak istiyorlar . Farkı görebiliyor musun ? _
Alıcı muhtemelen şunu düşünecektir : " Keşke herkes bana bir şeyler dayatmaya
çalışmaktan vazgeçse ve sadece satın almak istediğim şeyi seçmeme izin verse . " _ _ _ _
Ürünlerinizi nasıl satacağınızı düşünmeyin . _ _ _ _ Alıcının ne satın almak
isteyebileceğini düşünün . _ _ Satma arzusu içsel niyetin bir yansımasıdır . _ _ _ Dış niyet
tamamen farklı bir yaklaşım benimser , yani alıcının ne istediğini bulmaya yöneliktir .
Alıcının tam olarak hangi ürünü istediğini bilmek zorunda değilsiniz . _ _ _ Eğer
romatizma hastasıysanız ve doktor ya da tedavi önererek onlarla gerçekten
ilgilenirseniz , alıcı da alışverişini sizden yapacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu elbette aşırı
basitleştirilmiş bir örnek ama prensip şaşmaz . _ _ _
Birinden bir şeye ihtiyaç duyduğunuzda veya ona bir şey yaptırmaya ihtiyaç
duyduğunuzda , içsel niyetinizi bırakın . _ _ Kendinize diğer kişinin içsel niyetinin ne
olabileceğini sorun . _ Bu kişinin yerine getirmesine yardımcı olacak şekilde hareket edin _
iç niyet. Zaten bir başkasının içsel niyetini gerçekleştirmesine yardım etmeye

başladığınızda , o kişiden neye ihtiyacınız olduğunu gelişigüzel düşünün . _ _ Diğer
kişinin niyetini gerçekleştirmekle meşgulken , isteğinizi geçerken yapın . _ _ _ _
Kendi ihtiyacınızı belirtmenize bile gerek kalmadığını ve her şeyin kendiliğinden
geliştiğini fark edebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ Bu , dış niyetin büyülü gücüdür . _
Diğer insanları etkilemenin daha da etkili bir yolu , onların içsel niyetlerini
harekete geçirmektir . _ _ Adım adım incelediğinizde yöntem oldukça basittir . _ _
_ _ _ _ Kişinin kendine değer verme duygusunu geliştirmek neredeyse her zaman
içsel niyetin motivasyonu olarak hizmet eder . Herkes şu ya da bu şekilde ve şu ya
da bu şekilde öz - değer duygusunu vurgulamaya ve artırmaya çalışıyor . Birinden
bir şeye ihtiyacınız varsa tek yapmanız gereken , ondan istediğinizi yapmanın
onun özsaygısını nasıl artıracağını düşünmektir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Buna meydan
okumak diyorlar . _ _ _
Bir kişiye olduğu kadar bir gruba da şu şekilde meydan okuyabilirsiniz : " Peki ,
aranızda en iyisi kim ? " _ Mesleki onur duygularıyla oynuyorsanız , o zaman şu
meydan okuma gelebilir : " Şerefimizi kaybetmeyelim ! " _ Ayrıca içsel öneme de
hitap edebilirsiniz : " Hadi onlara neden yaratıldığımızı gösterelim ! " Bir kişi bu
meydan okumayı kendi öz değeri bağlamında kabul ederse , sizin iradenizi sanki
kendi iradesiymiş gibi yerine getirecek ve siz de tam olarak kendi içsel niyetinizi
terk ettiğiniz ve bir başkasının niyetine dikkat ettiğiniz için onun bağlılığını
alacaksınız . _ _ _ _ _ Kendi içinizdeki niyetle değil , diğer insanların içsel niyetiyle
çalışın .
İlişkilerin Akışı
Çoğu kişi veya şirket tüketim için bir tür ürün üretir . Peki tüketicileri ürününüzü
satın almaya nasıl motive edersiniz ? _ _ _ Eğer sadece harika bir ürün olduğu için
sizinkini seçeceklerini düşünüyorsanız ne yazık ki yanılıyorsunuz . _ _ _ İnsanların
içsel niyetle yönlendirildiklerinde yaptıkları tipik bir hata şu bakış açısını
varsaymaktır : " İnsanlar bizim ürünümüzü satın almak zorundadır çünkü bizimki
bir başyapıttır . " _ _ _
Bu konum üç açıdan kusurludur . Birincisi, “ bizimki bir şaheserdir ” tabiri güçlü

bir şekilde içsel önemden kaynaklanmaktadır . Sen varsayıyorsun _
Yaratılış mükemmeldir , yani sizin için önemlidir ve eğer durum buysa , yeterince
kayıtsız olmadığınız için bunu objektif olarak değerlendiremezsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _
_ _ İkincisi , içsel niyet satmaya yöneliktir , ancak insanlar satın almak istemeyecektir
çünkü onların gözünde , yaratımınız kesinlikle bir şaheser değildir ve bir başkasının
satma niyeti onları hiçbir şekilde ilgilendirmez . _ _ _ _ _ _ _ Son olarak , içsel niyetle
yönlendirilen bu yaklaşımın en büyük hatası , müşterinin ihtiyaçlarından ziyade
ürünü merkeze almasıdır . _ _ _ _ İç niyetin dar odağı , kimsenin ihtiyaç duymadığı
mükemmel ürünü yaratır ve bu her zaman gerçekleşir . _ _
Dış niyetin konumu , insanların ne istediğini , neyi kaçırdıklarını , neye ihtiyaç

duyduklarını , onları neyin motive ettiğini ve çıkarlarının neler olduğunu
belirlemede yatmaktadır . Dış niyet alternatif akışını takip eder . Kendi zihninizin
cam tavanından alınmış bir “ şaheser ” yaratmakla meşgul olduğunuz süre
boyunca , akışın tersine gidiyorsunuz . _ _ _ _ _ _ Zihin her zaman kendi
yeteneklerini idealleştirmeye eğilimlidir ve yaratıcı sürece o kadar bütünüyle ve
bütünüyle kapılır ki , bunun dışında olup biteni fark edemez . _ _ _ _ _ _ _ _ Zihin
her şeyi kendi kontrolüne tabi kılmaya çalışır . Ancak tüketici talebinin kontrol
edilmesi zor bir şeydir çünkü akışa göre hareket eder ve her zaman kendi yolunu
takip eder . Talep akışını etkilemek çok büyük kaynaklar gerektirir ve o zaman bile
her zaman işe yaramaz . _ _
Zihin piyasa eğilimlerini tahmin edemez ama neyse ki buna mecbur değildir . _
Tek yapmanız gereken akışa ayak uydurmak ve akıştaki küçük değişiklikleri not
etmektir . _ _ _ _ _ _ Talep nesnesini icat etmeye gerek yoktur . _ _ _
Zamanının ilerisinde olan icatların neredeyse tamamı hayata geçirilmiyor ve
karşılığını da alamıyor . _ _ _ _ _ _ _ _ Bu , yeniliğe yer olmadığı anlamına gelmez .
_ Buradaki önemli nokta , eğer zamanının ilerisinde olan kişisel bir şaheserden
gelir elde etmeyi düşünüyorsanız , bahsi kaybetme ihtimalinizdir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Tabii ki , eğer keşfiniz tamamen mükemmelse , kazanan her şeyi alır pazarında
iddiada bulunabilir , ancak bu her zaman gerçekleşmez .
Yalnızca müşterilerinin mevcut taleplerini karşılamayı amaçlayan girişimlerin

başarısı garanti edilebilir . _ _ _ _ Artık insanların ürününüzü satın almak istemesini
nasıl sağlayacağınız sorusuna dönebiliriz . _ _ _ _ _ _ Cevap şu : Yapamazsınız .
Birinin bir şeyi satın almayı istemesini sağlamaya çalışmak imkansız olmasa da
son derece zordur . İçsel niyetle hareket ederek kaçınılmaz olarak zorlamaya çalışırsınız _
veya ürününüzü empoze edin . Akışa uygun hareket ederek dış niyet , müşterilerin
ne istediğini ve ihtiyaçlarının halihazırda nerede karşılandığını izlemeye yönelik
çalışır . _ _ Talepteki değişimler alternatif akışına göre şekilleniyor . _ _ Alternatifler
akışı tüm cevapları içerir ve başarıyı garanti edebilecek tek şeydir . _ _ _ _
Temel keşiflerin ve icatların bazen farklı insanlar tarafından pratik olarak aynı
anda yapılması tesadüf değildir . _ Bu , maddi gerçekleşme olgusunun ve onun
alternatifler alanında nasıl hareket ettiğinin bir örneğidir . _ _ _ Ortaya çıkması
gereken her şeyin bir zamanı vardır . Leonardo da Vinci'ye akredite edilen pek çok
icat , ancak çok yakın bir zamanda fiziksel biçimde hayata geçirildi .
Bunların hepsi oldukça açık görünüyor . Ancak zihin akıntıdan kopup akıntıya
hakim olmaya çalışırken unutmaya eğilimlidir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Alternatif akışının
zihin için ne kadar muhteşem bir hediye olduğundan daha önce bahsetmiştik . _
Bunu unutmayın ve iyi şanstan en iyi şekilde yararlanın . Bunu yaparsanız , pek
çok engel el değmeden yanınızdan geçecektir .
İlişkilerde birçok sorun , zihnin alternatif akışına karşı mücadelesi sonucu ortaya
çıkar . _ _ _ Eleştiri savaşın bir yönüdür ve içsel niyetin doğrudan meyvesidir . _ _ _
_ Bir kişinin olumlu niteliklerine yönelik cesaretlendirme ve güven , dış niyetle
daha uyumludur . İnsanları eleştirmek , dış dünyayla mücadele etmekle aynı
şeydir . _ Öfkenizi boşaltma ve düşmanınızı kışkırtma ihtiyacını bir kazanç olarak
görmediğiniz sürece , bu size herhangi bir kazanç getirmeyecektir . _ _ Bunun
tersine, teşvik , insan ilişkilerinde gerçek bir itici güçtür . İçsel niyetle onları
etkilemeye çalıştığımızda başkalarını suçluyor ve eleştiriyoruz . _ _ _ _ _ Ancak ne
olursa olsun bir kişinin olumlu özelliklerini vurguladığınızda hiçbir şey
kaybetmezsiniz ve durumun sizin yararınıza gelişmesine izin verirsiniz . _ _ _
Asla kimseyi suçlama . Pek çok insan kendini suçlar ve suçluluk duygusunu
yanında taşır , ancak hiç kimse başkaları tarafından kınanmaktan hoşlanmaz . _
İnsanlar kendilerine karşı aşırı derecede kınayıcı olabilirler , hatta sadomazoşizm
noktasına kadar varabilirler ama yine de bir başkası tarafından yapılan herhangi
bir suçlamayı gerçekten çok kötü karşılarlar .
İnsanlar hatalı olup olmadıklarına ya da suçlamanın adil olup olmadığına
bakılmaksızın eleştirilere her zaman güceneceklerdir ; peki eleştiri sizi nereye
götürür ? _ _ _ _ _ _ _ Safranızı boşaltabilirsiniz ama aynı zamanda aşırı potansiyel
yaratırsınız ve sonunda acı çeken taraf siz olursunuz . _ _ _ _ _ _ _ _ Sen
kimseyi hatalı olduğuna asla ikna edemez . _ _ _ Suçlamalarınızı dinleyebilirler

ancak yüzeysel olarak sizinle aynı fikirde olsalar bile hatalı olduklarını tam olarak
kabul etmeleri pek olası değildir . _ _ _ Kendinizi başkasının pahasına savunmakta
veya onun üzerinde gücünüzü tesis etmekte başarılı olabilirsiniz , ancak bunu
manipülatör rolünü üstlenmeden yapamazsınız . _ _ _ _ _ _
Amacınız bu değilse eleştiriyi ve suçlamayı bırakın . _ _ Başkalarını
onaylamadığınızda ve onları hatalı bulduğunuzda , aslında akıntıya karşı yüzmeye
çalışırken ellerinizi suya vurursunuz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kendinizi diğer insanların
eksikliklerine teslim ettiğinizde ve onların güçlü yönlerine odaklandığınızda , son
derece faydalı olan akışa geçersiniz . _ _ _
Uyuklama olmadığı sürece , Vasiniz yargılamak istediğiniz kişinin davranışı için
her zaman bir açıklama bulacaktır . _ _ _ _ _ İçsel tanık olarak Koruyucunuz sizi
oyuna balıklama dalmaktan ve bir tartışma ya da kavga başlatmaktan
alıkoyacaktır . _ _ _ Geri çekilin ve seyirci olarak oyunu izleyin . _ Eleştirinin yalnızca
zarar verdiğini unutmayın ve akışına bırakın . _ _
Suçlama ve eleştiri hiçbir zaman olumlu bir sonuca yol açmaz çünkü kişinin
dengesini bozar ve gittiği yoldan saptırır . _ _ _ _ _ _ Herkes kendi dürtüleri ve
arzuları doğrultusunda yönlendirilir ve kendisini belli bir hedefe doğru taşıyan bir
akış içerisindedir . _ _ _ _ _ _ _ Bir kişiyi ne olursa olsun cesaretlendirdiğinizde ,
onun akışını kaybetmesine veya içindeki en büyük umutları baltalamadan , onu
olumlu bir yöne yönlendirmiş olursunuz . _ _ _ Birini teşvik ettiğinizde kimsenin
hakkı çiğnenmez ve kimsenin gururu kırılmaz . _ _ _ İlgi alanlarınız bir olur ve
onların arzuları sizinkine paralel ilerler .
Eleştirildiğinizde ne hissediyorsunuz ? _ _ _ _ Muhtemelen ya eleştiriyi dikkate

almayı reddediyorsunuz ya da kendinizi eleştirinin sağlam temellere dayandığına
ikna etmeye çalışıyorsunuz . _ _ _ Her iki durumda da , elbette bu arada kendi
kişisel suçluluk kompleksinizi geliştirmediğiniz sürece , eleştiriyi doğrudan kabul
etmezsiniz . _ _ _ _ Eleştiri sizi teşvik edebilir veya ' olmanız gerektiği gibi '
davranmanıza neden olabilir . Ancak yalnızca zihin zorlanabilir . _ _ Gönül elini
zorlamak mümkün değildir . _ _ _ _ Kalp her zaman ya istediğini yapacak ya da
aklın yapması gerektiğini düşündüğü şeyi yapmasına engel olacaktır . _ _ _ _ _ _
Eleştiri kalbi aklın düşmanı yapar , teşvik ise onu müttefik yapar . _ _
Teşvik yaratıcı bir güçtür ; eleştiri yıkıcı bir güçtür. İşletme yönetimi pozisyonlarına
başarılı başvuranlar , herhangi bir aptalın yapabileceği gibi kalitesiz işleri eleştirmeye
odaklanan yöneticiler değil , insanları verimli çalışmaya motive edecek bir coşku
atmosferi yaratabilen bireylerdir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ İnsanlar , bireysel değerlerine değer
verildiğini hissettiklerinde , ortak bir hedefe katkıda bulunmak için çok çalışmaya istekli
olduklarını hissederler . _
Düşüncenizi kanıtlamak için sonuna kadar tartışmak , düşman kazanmanın kesin bir
yoludur . _ _ Ne pahasına olursa olsun haklı olduğunuzu kanıtlamaya çalışmanın ne
kadar anlamsız ve zararlı olduğunu “ Alternatifler Akışı ” bölümünde zaten tartışmıştık .
_ _ _ _ Tartışma kritikse ve çıkarlarınız hiçbir şekilde geri adım atmanıza izin vermiyorsa ,
o zaman devam edin ve tartışın . _ _ Diğer tüm durumlarda , ellerinizi suyun içinde
gezdirme hakkını kullanma işini başkalarına bırakın . _ _ _ _ _ _ _
Bir tartışmayı kazanmak asla kâr getirmez . Ancak düşmanınız çabalarınızdan pekala
faydalanabilir . _ _ _ Hiç kimse , mutlak bir özgüvenle saçma sapan konuştuklarını
belirttiğiniz için size asla teşekkür etmeyecektir ve eğer bunu yaparlarsa , bunun nedeni
sadece kendilerini kırbaçlama eğilimleri ve artan suçluluk duygusu olmasıdır . _ _ _ _ _
Ama böyle bir insanı kazanmanın ne yararı var ki ? _ _ Çıkarlarınızdan hiçbir şekilde taviz
vermeyecekse , başkalarının aynı fikirde olmadıklarını düşündükleri şeyleri özgürce
ifade etmelerine izin verin . _ _ _ _ _ _ Öte yandan aşırı potansiyel yaratmaktan ve
rekabete karşı savaşmaktan kaçınacaksınız . _ _ _
akım.
Tartışan insanlar genellikle oyun dışında her şeyden habersizdir . _ _ _
O kadar derin bir uykudadırlar ki uyandırılamazlar . _ _ _ _ Kendinizi oyunun içine
çekilmekten korumak için uyanmalı ve içinizdeki Muhafızı açmalısınız . _ _ _ _ _ _ _ _ Eğer
bir tartışmaya birden fazla kişi katılıyorsa , oditoryuma gelin ve performansı oradan
izleyin . _ _ _ _ _
Sağduyulu seyirci rolünü oynamanın büyük bir avantajı var . _ _ _ _
Herkes kendi kişisel görüşünde ısrar ederek kendi iç niyetini gerçekleştirmeye çalışırken ,
sen pencereden geriye doğru uçup etrafa iyice bakıyorsun . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Tartışanların
hiçbirinin aklına gelmeyecek bir çözüm göreceksiniz . _ _ _ _ _ _ _ Yine de onları zorlamaya
çalışmayın . _ _ _ Tek yapabileceğiniz öneride bulunmak ; _ _ _ Kornanın kilitlenmesini
diğerlerine bırakın . _ _
Tartışmayı kazanırsanız kendinizi mağlup sayabilirsiniz . _ _ _ _ Rakipleriniz resmi

olarak haklı olduğunuzu kabul etmiş olsa bile _ _ _ _
Emin olun ki zihinlerinde kendi lehlerine sayısız gayri resmi argüman bulmuş
olacaklardır . _ _ _ _ Durum ne olursa olsun , tartışmayı kaybeden kişinin özgüveni
sarsılır ve darbeyi kim indirdi ? _ _ _ _
Kendi bakış açısını kanıtlamayı başaran . _ _ _ _ _
Sonuçta başka birinin suratına yumruk atmak istemezsiniz ; _ _ _ _ _ öyleyse
neden aynı darbeyi onların öz değer duygularına da vurmak isteyesiniz ki ? _ _ _
İnsanlar sıklıkla birbirlerini bu şekilde incitirler ve hakaretin her zaman gizli bir
niteliği vardır , çünkü acı sessizce karşılanır . _ _ _ _ İnsanlar öz değerlerini açıkça
ortaya koyma ihtiyaçlarını açıkça göstermekten hoşlanmazlar . _ _ Hepimizin
otomatik olarak bir değer duygusuna sahip olması gerekiyor , bu yüzden attığımız
her adımda onay arayışında olmamıza rağmen hiç kimse kendi değerleri için
mücadele etmesi gerektiğini açıklamak istemiyor . _ _ _ _ _ _ _
Bir kişinin özsaygısı darbe aldığında sessiz kalması , onun incinmediği veya
darbeyi kabul ettiği anlamına gelmez . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Acı onların bilinçli zihinlerinde
değil bilinçaltında yaşamaya devam edecek . _ _ _ _ _ _ _ Bir tartışmayı
kazandığınızda , ayakta durduğunuzdan emin olursunuz . _ _ _ _ _ Ancak yalnızca
rakibinizin dürüstlüğünden ödün vererek kazandınız . _ _ _ _ Gizli acıların eninde
sonunda gözyaşlarıyla sonuçlanacağını hepimiz biliyoruz . _ _ _ Üstelik mağlup
olan rakip , yeni kazandığınız değeri asla kabul etmeyecektir .
Bir kişiyi size karşı kışkırtmanın kesin bir yolu vardır ; o da sizin ondan ne kadar
daha iyi olduğunuzu ona göstermektir . _ Akışa uygun ilişkiler yaratmak için sahip
olabileceğiniz en önemli slogan “ Kendinize idol yapmayın ve düşman yaratmayın
” . _ _ _ _ _ _ _ _ Başkalarının özgüven duygusunu veba gibi yaralamaktan kaçının .
_ _ Bunu bir tür tabu haline getirin . Bunu yaparak , kendinize verdiğiniz darbenin
gizli doğası nedeniyle , kendinizi sonsuz sorunlardan ve nedenini asla
bilemeyeceğiniz tatsızlıklardan kurtaracaksınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Sizinle tartışan kişinin aslında yapmaya çalıştığı şey , kendi değer duygusunu
öyle ya da böyle korumaktır , bu yüzden onlarla yarı yolda tanışın . _ _ Söylemeye
çalıştıkları şeye katılıyorum . _ _ _ Bunu kabul ederek, ısrar etmenize veya herhangi
bir şey kanıtlamanıza gerek kalmadan , kendi bakış açınızı sakin bir şekilde ifade
edebilmenizi sağlayacak şekilde , kişiye istediğini vermiş olacaksınız . Bu yaklaşımı
benimsediğinizde yalnızca akışa uymakla kalmazsınız ; _ _ _ _ dış niyeti uygularsınız .
Sonuçlar karşılaştırmanın ötesinde ve sofistike entelektüel icatlarla elde
edebileceğiniz her şeyden çok daha üstün olacaktır . _ _ _
Konuşmanın tonunun en başından itibaren anlaşmaya varacak şekilde

ayarlanması önemlidir . _ _ _ _ _ _ _ Açılış cümlenize yanıt olarak bir kişinin
söylediği ilk şey " Hayır " ise , onu herhangi bir şeye ikna etmeye çalışmanın
tamamen söz konusu olmadığını düşünebilirsiniz . _ _ _ _ Konuştuğunuz
kişi farklı bir yola girmiş ve artık sohbet arkadaşıyla birlikte akışa devam
etme şansı yok . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Konuşmayı , kişinin söylediği ilk kelimenin
" evet " olmasını sağlayacak şekilde başlatmak önemlidir . _ _ _ _ _ Asla
hassas bir konu ile konuşmaya başlamayın . Konuşmacınız sizinle aynı
fikirde olduğu sürece , hangi sohbet konusuyla başlamayı seçtiğinizin bir
önemi yoktur . _ _ _ _ _ Daha sonra, konuşmayı daha tartışmalı konulara
doğru sorunsuz bir şekilde yönlendirebilirsiniz . Arzuladığınız sonuca
ulaşma şansınız artık çok daha yüksek olacak çünkü atalet nedeniyle her
ikisi de aynı yönde hareket ediyor ve akışla birlikte gidiyor . _ _ _ _ _
Konuşmacıların düşünce enerjisi uyumsuzluğa sürüklenmekten
kaçınacaktır . _ _ _ _ _
Eğer bir yerde hata yaptıysanız ve adil bir şekilde suçlanmayı
bekliyorsanız , kendinizi savunmak için hazırlıklı olmamaya çalışın . _ _ _
Hatanızı kabul ederek öne çıkın . O zaman adaletin gazabını üzerinize
salmak isteyen kişinin daha cömert ve nezaketli bir duruş sergilemesi
muhtemeldir . _ _ _ _ _ _ _ Bu durumda ' saldırı en büyük savunmadır ' sözü
geçerli değil . _ _ _ Rakibinizin niyetine yeşil ışık yakarak argümanını etkili
bir şekilde önceden kabul ettiniz . _ _ _ _ _ Beklentisel itaatkarlığınız , kendi
büyüklüklerini arttırırken aynı zamanda sizi sizin yerinize koymaya yönelik
içsel niyetlerini de gerçekleştirir . _ _ _ _ Zorlanmadan , gönüllü olarak bu
adımı attığınız için özgüveniniz en ufak bir zarar görmeyecektir . _ _ _ _ _
_ Bir taşla iki kuş vurmuş olursunuz : Rakibinizin minnettar olacağı
saygınlığını artırırsınız ve kendi bütünlüğünüzü korursunuz . _ _ _ _ _ _ _ _
__
Kendinizi savunarak ve hatalarınızı haklı çıkarmaya çalışarak akıntıya
karşı kürek çekmeye ve enerjinizi sarkaçlara harcamaya başlarsınız . _ _ _ _ _ _
Koşullar ne olursa olsun , kendinizi haklı çıkarma arzusu artan içsel
önemden kaynaklanır . Bu sakatlayıcı yükü bırakın , kendinize hata yapma
hakkını verin ve kendinize hata yapmanıza izin verin . _ Hatalarınızı haklı
çıkarmayın , onları kabul edin ve anında rahatlamış hissedeceksiniz . _
“ Alternatifler Akışı ” bölümünde diğer insanların bazen yaptığı rahatsız edici

yorumların aslında çok faydalı olabileceğinden bahsetmiştim . _
Başkalarının , ilk başta soğukkanlılıkla karşıladığınız önerileri , sonunda
düşündüğünüzden daha anlamlı olabilir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Başkalarının
yorumları ve önerileri yalnızca bir yerlerde içsel önemimiz arttığında acı verir . _ _
Önemini bırakın ve akıntıyla mücadele etmeyi bırakın . Karşınızdakinin haklı
olduğunu kabul edin ya da en azından bunu aklınızda tutmaya çalışın . _ _ _ _
Kişiye söylediklerinde haklı olduğunu söyleyin , sonucu göreceksiniz . _ _ _ _ _ _ _

_ Bir şey söylemek zorunda değilsin ama yine de yap . _ Kaybedecek hiçbir şeyin
yok . Herkes hata yapar , aptallar ve düşünürler , ama aptallardan farklı olarak
akıllı insanlar hatalarını kabul edebilirler . O kişinin gerçekten haklı olduğunu
yüksek sesle itiraf ederek , onun takdirini kazanırsınız .
İnsanlar her an yerlerinde durmaya ve kendilerini korumaya zorlanabilecekleri

saldırgan bir sarkaçlar dünyasında yaşıyorlar . _ _ _ _ _ _ _ _
Aniden onlar için bunu yapmayı teklif ediyorsunuz . _ Şu anda , onların konumunu
size karşı savunmak zorunda kalma sorunu önceden çözülmüştür . _ Hemen bir
rahatlama hissederler ve savaş sırasında sağlanan yardım için minnettar olurlar .
_ _ Artık potansiyel bir rakip değil , bir müttefiksiniz . Tüm bu bilgiler saniyeler
içerisinde partnerinizin bilinçaltına geçer . _ _ _ _ İnsanlar bilinçli rüyada da
tamamen aynı şekilde düşünürler . _ Ancak farkındalık uygularsanız , başkalarının
doğru görüşlülüğüne tanık olma rolünü benimsemeyi kolay ve hatta eğlenceli
bulacaksınız . _ _ _ _ _
Birinin haklı olduğu ortaya çıktığında , diğer insanlar genellikle sessiz kalır , siz
ise o kişinin haklı olduğuna dair fikrinizi açıkça ifade edersiniz . O kişi için anın
büyük bir önemi olacak ve kendini borçlu hissedecek ya da en azından sana
minnettar hissedecek , ancak bunun farkına varma çoğunlukla bilinçaltında
olacaktır . _ _ _ _
Nasıl bir ormanda yaşadığımızı hayal edin . İnsanların sürekli tetikte olmaları ,
görünüşte arkadaşça görünen ilişkilerde bile potansiyel rakipleri tespit etmeye
hazır olmaları gerekiyor . _ _ _ _ _ _ _ _ Herkes kendini ön planda tutar ve her zaman
kendini savunmaya hazırdır . Bu aşırı abartı değil .
Öyle görünüyor çünkü uzun süredir mevcut duruma alışmış durumdayız . _ _ _ _ _
__
Yaşadığımız çevrenin doğası göz önüne alındığında , savaştan yorulmuş olanlar

için gerçek bir hazineye dönüşebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ Kaç müttefikinize ceza
kesebileceğinizi hayal edebiliyor musunuz ? _ _ Tek yapmanız gereken , önemi bir
kenara bırakmak ve haklı olduklarını kanıtladığınızı bildiğiniz diğer insanları kabul
etmekten geri durmamaktır . _ _ _ Avantajınız , diğer insanlar uykudayken sizin
bilinçli farkındalıkla hareket etmeniz ve bu nedenle karşılığında size asla teşekkür
etmeyecek olmalarıdır . _ _ Eğer uyanıp düşüncelerini veya tutumlarını dikkatli bir
şekilde ifade edebilselerdi , şöyle bir şey söylediklerini duyardınız : “ Evet , bu kişi
aptal olmaktan çok uzak . _ _ Çok hoşlar . Onları daha iyi tanımak isterim . _ _ Ne
tatlı .”
Kimse bu sözleri yüksek sesle söylemeyecektir ve belki de kendilerine bile
söylemeyebilirler ama eğer ifade edilebilseydi , onların bilinçaltı hissi böyle olurdu .
_ _ _ _ _ _ _ Ayaklarınızın dibinde duran altını hayal edin . _ İnsanlar genellikle o
kadar kaygılı ve önem yüklüdür ki , burunlarının dibinde yatan külçeleri fark
edemeden ortalıkta dolaşırlar . _ _ _ _ Çok büyük bir avantajınız var : Farkındalık ,
önemsizliğin yanı sıra dikkatinizi başkalarına verme isteği . _ _ _ _ Avantajınızı en
iyi şekilde değerlendirin ve başkalarının yalnızca taşları görebildiği altını
göreceksiniz . _ _ _ _
Fraile'e uyum sağlamak
İnsanlar birbirleriyle iletişim kurarken , konuştukları kişinin karakterini ,

mizacını , entelektüel düzeyini , tavırlarını vb . dikkate alarak ayarlamalar ve izinler
verme eğilimindedirler . _ _ _ _ _ _ Eğer iki kişi birbirinin farklılıklarına uyum
sağlayamazsa , karşılıklı anlayış düzeyine ulaşamayacaklardır ve aralarındaki
iletişim boş sözlerden ve sıcak havadan başka bir şey olmayacaktır . _ _ _ _ _ _
Partnerinizin frekansına uyumlanmadan karşılıklı anlayışa ulaşamazsınız . _ _ _ _ _
_
" Partnerinizin frekansına uyum sağlamak " tabiri elbette tamamen

gelenekseldir . _ _ _ Kolaylık olsun diye aşırı basitleştirilmiş bir model kullandığımı
artık biliyorsunuz . _ _ _ _ _ Uyumlamanın fiziksel düzeyde tam olarak nasıl
gerçekleştiği çok fazla önemli değildir . _ _ _ _ Temel fikir , her bireye , Transerfing'de
kırılgan olarak adlandırdığımız benzersiz bir dizi kişilik özelliğinin bahşedilmesidir .
_______
Başka bir kişiyle yakın bir bağ kurmayı başardığınızda aslında zayıflıyorsunuz ,
yani o kişinin özel özelliklerine uyum sağlıyorsunuz . _ _ Başka bir kişiyle ne kadar
başarılı bir şekilde iletişim kurabildiğiniz , doğrudan partnerinizin kırılganlığının
özünü ne kadar iyi kavrayabildiğinize bağlıdır . _ _ _ _ _ _ _ Kırılma sanıldığı kadar
zor değil . _ _ _ Tüm dikkatinizi vermeniz, bir başkasının kırılganlığına başarılı bir
şekilde uyum sağlamanın en önemli yönüdür . Dikkatin gücü olmadan , birbirlerinin
frekanslarına uyumlanmaya başlamaları bile söz konusu olamaz . _ _ _ _ _ _ Bir
yandan şunu söylemek çok açık ; _ _ _ ama yine de kural olarak insanlar bunu
unuturlar ve bir başkasıyla konuşurken yalnızca kendi düşüncelerine odaklanırlar .
__
Başarılı bir iş adamı bir keresinde şöyle demişti: "Herkes bana bir şey teklif
etmek istiyor ama kimse bana neye ihtiyacım olduğunu sormuyor ". Başkasından
bir şeyler isteyen insanlar genellikle kendi sorunlarıyla ilgilenir ve bunları
başkalarının yardımıyla nasıl çözebileceklerini merak ederler . _ _ _ _ _ _ _ _
Bu saf içsel niyettir . Buna göre başkalarının ne istediğini düşünürseniz , dış niyetin
işleyişini harekete geçirirsiniz . _ _ _
İstediğiniz şeyi bir başkasının ihtiyaçları ile nasıl bağlayabilirsiniz ? _ _ _ Öncelikle
dikkatinizi bilinçli olarak onların ilgi alanlarına odaklamalısınız . _ _ _ _ İçsel
görüşünüzü kendinizden sohbet partnerinize kaydırın . _ _ _ Bir kişi yalnızca kendi
sorunları ve istekleri bağlamında karşı bir soru sormakla ilgilenecektir . _ _ _ _ _
Düşünceleriniz şu anda ne istediğinize odaklanmış durumda ancak bu kesinlikle
başkalarını ilgilendirmiyor . _ _ _ _ _ _ Başkalarının ne istediği sizin için gerçekten
önemli mi ? _ _ Onlar da kendi endişeleri konusunda tamamen aynı şeyleri
hissediyorlar . Başkalarının ihtiyaçlarını gerçekten umursamıyorlar . _ _ _ _
Dolayısıyla ortak bir dil bulmanın ve partnerinizin dalga boyunu anlamanın tek
yolu , konuşmayı diğer kişinin ilgi alanları bağlamında yönlendirmektir . _ _ _ _ _ _
Yeterince uzun bir süre boyunca kendi problemleriniz üzerinde kafa yorduğunuzdan
emin olabilirsiniz . _ _ Şimdi dikkatinizi partnerinizin endişelerine çevirin . _ _
Partnerinizin niyetini iletişiminizin temeline koyun ve yalnızca kendi endişelerinizi
zirveye çıkarın . _ _ _ _ _ _
Örneğin ağustos ayında tatile çıkmak isteyebilirsiniz . _ _ _ Bir ara vermeniz çok
önemlidir . _ _ İlgi alanlarınızı düşünüyorsunuz . _ _ Patronun izin alman hakkında
ne düşünüyor ? _ _ İşinizi düşünüyor ve tatil ihtiyacınızla uzaktan bile ilgilenmiyor .
_ _ _ _ _ _ _ _ İki tane var
bunu aşmanın yolları . Birincisi , patronunuzun yanına gidip sorunlarınız ve

ihtiyaçlarınız hakkında sızlanmaya başlamaktır . _ _ _ _ _ İkincisi , eylül ayında iş
yükünüzün artmasının beklendiğini ve bu nedenle , eylül ayına kadar işinize geri
dönmek ve verimli çalışmak için ağustos ayında ara vermek istediğinizi
açıklamanızdır . _ _ _ _ _ Hangi yaklaşımın en etkili olacağını düşünüyorsunuz ? _ _
Patronunuz Ekim ayında beklemenizi ve ara vermenizi önerebilir , ancak
muhtemelen sizinle aynı fikirde olmayacaktır çünkü kendi frekansında ifade
edilen bir öneriyi duyacaktır . _ _ _ _ _ _ _ Başka bir kişiyle kendi ilgi alanlarına göre
konuştuğunuzda , kendinizi onun düşünce enerjisinin frekansına ayarlarsınız . _ _
_____
Binici ve eşek kendi düşüncelerine dalmışken eşek , binicisinin doğru yöne
gitmeyi inatla reddederek söylediğini yapmaz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Eşek
havuçları düşünüyor ve eğer eşeğe bir havuç gösterirseniz , o sizin istediğiniz
yere gider . _ _ _ _ _ _ _ Aslında eşeğin niyeti bağlamına kendi niyetinizi
katıyorsunuz . _ _ _ _ _ _ _ Başkasının arzusunu yerine getirmenin eşeğe ne faydası
olur ?
Birisinin sizin için bir şeyler yapmasına ihtiyaç duyduğunuzda kendinize bu soruyu
sorun . _ Sorunun cevabını bulabilirseniz yapmanız gerekeni yapacaklardır . _ _ _
________
Bir kişinin size anlatmaya çalıştığı şeyi dikkatle dinlemek , onun frekansına
uyum sağlamak için çok önemlidir ; tabi ki amacınız , kendi ilgi alanlarınız ve
fikirlerinizle ilgili sohbete hakim olmak değilse . _ _ _ _ Büyük gruplarda herkes
aynı anda konuşur , ancak aslında kimse dinlemediği için bunun pek önemi
yoktur . _ _ _ Elbette bazı insanlar dinliyormuş gibi yapacaklar ama dikkatlerinin
yüzde doksanı kendi düşüncelerine odaklanmış durumda . _ _ _ _ _ İlginç bir
konuşmacı olarak öne çıkmak için zekanız ve bilginiz ile parlamanıza gerek yok . _
_ Konuşma partnerinizi dinlemeniz yeterli . _ _ _ _ _
Bir kişi size karşı ilgisizse ancak bir nedenden dolayı onun ilgisini veya katılımını
teşvik etmeniz gerekiyorsa , onu ilgilendiren şeyler hakkında konuşun . _
Bir süreliğine sizi kişisel olarak ilgilendiren şeyleri unutun çünkü o tamamen farklı
bir frekansta yayılır . _ Konuşma partnerinizin sıklığını ayarlayın . _ _ _ Kendinizi
onların yerine koyun ; onları neyin motive ettiğini , eylemlerinin ve tutumlarının
nedenlerini anlamaya başlayacaksınız . _ _ _ _ _ Partnerinizin frekansına
uyumlandığınızda sizi ilgilendiren konuya sorunsuz bir şekilde geçebilirsiniz . _ _
_____
Bir kişinin adı , frekansının en basit anahtarıdır . _ Bir kişiye doğduğundan beri ismiyle
hitap edildiği gerçeğinden kaçamazsınız . _ _ _ _ _ _ _ _ Konuşma sırasında isimlerini daha
sık kullanın , bunun bir etkisi olacaktır . _ _ _ _ _ Birine ismiyle hitap etmek , iyi niyetle dost
olarak geldiğinizi ve o kişinin kıymetini bildiğinizi belirten bir şifre gibidir . _ _ _ _
Herkes bir dereceye kadar etrafında , kendi değerini kıskançlıkla koruyan koruyucu bir
alan sağlar . _ _ Partneriniz koruyucu bir formalite veya güvensizlik duvarı ile
çevrelenmişse , onun frekansına uyum sağlayamazsınız . _ _ _ _ _ _ _ _ Bazen engel , belli
bir silahsızlandırıcı doğrudanlık yardımıyla aşılabilir . _ _ _ Kendi değeriniz etrafında bir
koruma alanı oluşturmaya çalışmadığınızı ve saldırmaya niyetinizin olmadığını
gösterirseniz , diğer kişi koruma perdesini indirmeye teşvik edilecektir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
_ _ _ Ayrılık bariyerini ortadan kaldırmanın en etkili yolu , o kişiden gerçekten hoşlandığınızı
göstermektir . _ _ _ _
Evcil hayvanlarımızı neden bu kadar çok seviyoruz ? Çünkü bizi görmekten ne kadar
memnun olduklarını her zaman bize gösteriyorlar . _ _ _ Kuyruklarını sallıyorlar ,
mırıldanıyorlar , üstümüze atlıyorlar , ciyaklıyorlar ve sevinçlerini çeşitli şekillerde gösteriyorlar . _ _ _ _
Akvaryum balıkları gibi daha az iletişim kuran başka canlılar da vardır ancak bu canlılar
sevgi uyandırmaz . Bitkiler veya mobilyaların bir parçası gibidirler . _ _ _ Sanki sevdiğimiz
varlıklar bize şöyle diyor : “ Senden hiçbir şeye ihtiyacım yok . _ _ _ _ _ Seni gördüğüme çok
sevindim ! _ _ _ İnsanların evcil hayvanlarını sevmelerinin ana nedenlerinden biri de budur .
İnsanlarla ilişkilerde , eğer birisinde aynı duyguyu uyandırmak istiyorsanız , onları

görmekten ne kadar mutlu olduğunuzu onlara gösterin . _ _ _ _ Köpek sevincini ifade
edecek kadar ileri gitmenize gerek yok ama gülümseyip coşkuyla selamlayabilir ,
isimleriyle hitap edebilir ve dikkatle dinleyebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ Eğer bir akvaryum
balığının sıcaklığıyla davranırsanız ilişkinin de buna göre gelişmesini bekleyebilirsiniz . _ _
___
Çalışma şekli çok basittir . _ _ Partneriniz bilinçaltı düzeyde şöyle düşünecektir : “ Beni
gördüğüne sevinen biriyle tanıştım . _ _ _ _ _ _ Bu dünyada bir anlam ifade etmeliyim . Bu
kişi bunu doğruluyor . Ne hoş, çekici bir insan!” İnsanlar şunu soruyor: "Nasılsın ? "
standart tepkiyi beklemek alışkanlığımdan dolayı . _
Herhangi bir diyalogda dikkat ve katılım gerçek olmalıdır . Düzenine yükseltilmiş bir
diyalogdan daha itici ve kısır bir şey yoktur . _ _ _
görgü kuralları. İnsanlar bir gülümsemeyi sanki başka bir aksesuarmış gibi çekerler .
_ Bir gülümsemeden çok bir kravat da olabilir . _ _ Normdan sapan herhangi bir
cevap anormallik olarak kabul edilir . _ Kimse diğer insanların sorunlarını gerçekten
umursamıyor , o halde sormanın ne anlamı var ?
İletişim kurduğunuz birisinin karakteristik frekansında enerji yayarak onunla
rezonans içinde olabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ Herkesin kendi rezonans frekansı, kendi “
güçlü” özelliği vardır ; özellikle tutkulu oldukları , ilgilendikleri veya gurur duydukları
şey . _ _ Bir kişinin yeteneği, kendi rezonans frekansında ses çıkaran bir müzik teli
gibidir . Bir kişinin gerçek tutkusunu belirleyebiliyorsanız bunu onunla tartışın ; _ _
_ onlara kendilerini ifade etme şansı verin . Bu , birisiyle bağlantı kurmanın en etkili
yoludur . _ _ _ Eğer onların ' güçlü ' yönlerini yakalayabilirseniz , onlara kur yapmak
kolay olacaktır .
Bir kişiden zorlukla yardım isteyerek ya da size küçük bir iyilik yapmasını isteyerek
kolaylıkla onun iyiliğini kazanabilirsiniz . _ _ _ _ _ Partnerinizden bir iyilik istediğinizde ,
kendi öneminizi bir kenara bırakıp onunkini artırırsınız . _ _ _ Partneriniz , onun
yardımına ihtiyacınız olduğunu belirtirseniz ve ona kendisini ifade etme fırsatı
vererek , önemini vurgularsanız , kendisini daha önemli hissedecektir . _ _
Karşınızdaki kişi size talep ettiğiniz hizmeti sağlayabilirse , yanınızdayken

kendisine ihtiyaç duyulacağını hissedecek ve şüphesiz onun beğenisini
kazanacaksınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kişisel öz değer duygusu insanlar için çok şey ifade eder .
Bu duyguyu aşılamayı başardığınız herkes , cömertliğinizi ömrünün sonuna kadar
hatırlayacaktır . _ _ _ _ _ _ Geçmişte güçlü yönlerinize değer veren insanlara hâlâ
minnettar olduğunuza şüphe yok . _ _ _ _
Kendine değer vermenin önemini abarttığımı düşünebilirsiniz ve bu doğrudur ,
insanlara kırılganlık açısından baktığınızda , herkes kendini kral olarak görüyormuş
gibi görünebilir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bununla birlikte, öz değer insan davranışını ve
motivasyonunu şekillendirmede önemli bir rol oynar . Sizce bir insanın en çok acı
çekmesine neden olan şey nedir ? Belki de görmezden gelindiklerini , hakarete
uğradıklarını, dövüldüklerini veya sakatlandıklarını hissettiklerinde ? Hayır , insan
en derinden aşağılandığı zaman yaralanır . _ _
İnsanlar , yaşamın kendisi dışında , kendilerine verdikleri değer duygusundan
daha fazla değer veren hiçbir şeye değer vermezler . Fiziksel açlığın yanı sıra en
güçlü açlık , güce duyulan açlıktır . _ _ Bu doğal olarak öz - değer savaşının en uç ve
son aşamasını temsil eder . Pek çok kişi almıyor
Bu aşamaya gelindiğinde insanın maddi anlamda isteyebileceği hiçbir şey kalmayınca ,

iktidar mücadelesi ile baş başa kalır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Hiçbir şey insanları güçten daha
fazla heyecanlandırmaz ; dolayısıyla öz değer duygusunun insanların eylemlerinde
ve motivasyonlarında oynadığı rolü hayal edebilirsiniz . _ _
Her türlü eleştiri kişinin öz değerini düşürür . Eleştiri bir tür kırılma karşıtıdır . Asla
kimsenin yüzüne karşı hatalı olduğunu söylemeyin . _ _ Haklı olduğunuzdan emin
olsanız bile tarafsız bir tutum sergilemeniz çok daha faydalıdır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu
şekilde karşınızdaki kişinin kendine verdiği değer duygusunu zedelemekten kaçınacak
ve kendinizi dengeli güçlerin etkisinden koruyacaksınız . _ _ _ _
Birbirimizi incitmenin bir diğer yolu da olumsuz slaytlarımıza dokunmak . _ _ _ _

Slayt önemli filmin üzerinde asılı kalır ve bu nedenle slayda vurduğunuzda açık bir
yaraya dokunursunuz . _ _ _ _ _ Olumsuz slayt , kişinin kendisinde hoşlanmadığı
şeylerin bir resmidir . _ _ _ _ Bildiğiniz gibi olumsuz slaytları olan insanlar , istenmeyen
niteliklerini gizlemeye ve başkalarına yansıtmaya çalışırlar . _ _ _ Karşı suçlamada
bulunmayı , yani projeksiyonu sahibine geri vermeyi deneyin ; uyandırdığı çalkantılı
tepkiye şaşıracaksınız . _ _ _ _ _ _ _ Hiçbir şey o kişiyi sizin haklı olduğunuzu ve
muhtemelen en büyük düşmanınız haline geleceğini kabul etmeye ikna edemez . _ _
Başkalarının olumsuz slaytlarını kendi haline bırakmak , onlara tüm bunların
kafalarındaki olumsuz bir kayma olduğunu anlatmaya çalışmaktan başka bir şey
yapmamak daha iyidir . _ _ _ _ _
Aşık olmak elbette bir başkasının kırılganlığına uyum sağlamanın en mükemmel
yoludur . _ _ _ Aşkın nasıl ve neden oluştuğunu açıklamak imkansız olmasa da zordur
ve bu konu üzerine zaten çok şey yazılmıştır . _ _ _ _ Karşılıklı sevgi , sahip olma
hakkından vazgeçmemizi ve sevgimizi koşulsuz olarak vermemizi gerektirir . _ _ _ _
Bağımlı bir ilişkiye dönüşmediği sürece aşk çiçek açtıktan sonra da korunabilir ama
kendinizi aşık etmek için yapabileceğiniz hiçbir şey yoktur . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Aşk
konusunda söyleyebileceklerim bu kadar . _ _ _ _ _
Burada kırılganlığın ilkelerini kabaca anlattım . _ _ _ _ İlişkileri niyetle yönlendirilen

ve akışa bırakılan ilişkiler olarak tanımlama şeklim tamamen görecelidir . _ _ _ _ _ _ _ _
Akışla giden ilişkiler niyet açısından incelenebilir ve bunun tersi de geçerlidir . _ _ _ _ _
Sonunda her şey kırılganlığa bağlı . _ _ _ Partnerinizin frekansına uyum sağlarsınız ; _
ikiniz de aynı yöne dönüyorsunuz ; _ o kişinin çıkarları doğrultusunda hareket
edersiniz _ _ _
aynı yöne gidersiniz ve sonuç olarak , içsel niyetin standart yöntemleriyle asla
başaramayacağınız bir şeye ulaşırsınız . _ _ _ _
İlişkilerde Enerji
“ Sarkaçlar ” bölümünde görselleştirmenin faydalarından bahsetmiştim . _ _ _
Hatırlatmak gerekirse , görselleştirmenin özü şudur : Diyelim ki birisi size sorun
çıkarıyor , sizi rahatsız ediyor , hatta size saldırıyor . _ _ _ _ _ Ya da belki durum
tam tersidir ve birinden bir şeye ihtiyacınız vardır . Eğer durum buysa , o kişiyi
neyin harekete geçirdiğini kabaca belirlemeniz gerekir ; _ _ onları ne besliyor ve
eksikleri ne : sağlık , güven , iç huzur ? Göreceli olarak küçük ve rahatsız edici bir
şey olsa bile , herkesin kendisini yiyip bitiren bir şeyi vardır , özellikle de o kişi size
sorun çıkarıyorsa ya da soruna siz neden oluyorsanız ! _ Şimdi bu kişinin tam
olarak ihtiyaç duyduğu şeyi aldığı bir durumu hayal edin .
Örneğin , o kişinin en çok sevdiği şeyi , ona zevk , doyum ve huzur hissi veren
şeyi yaptığını hayal edin . Olumlu senaryonun ayrıntılarını fazla düşünmeye gerek
yok . _ _ _ _ _ _ _ Aklınıza gelen ilk resmi hayalinizde canlandırın . _ _ Evlerinde bir
bardak bira eşliğinde ateşin yanında oturuyor , denizde mutlu bir şekilde yüzüyor ,
kır çiçekleriyle dolu bir vadide geziniyor , bisiklete biniyor ya da keyifle zıplıyor
olabilirler . _ Eğer bu kişiyi aklınızdaki resimle “ memnun etmeyi ” başarırsanız ,
görünüşte sebepsiz yere size karşı iyi davranacak ve ondan ne isterseniz onu
yapacak veya sorunlu durumu hafifletecektir . _ _ _ _ _ _ _
Burada gerçekten neler oluyor ? İyi bir film izlemekle hemen hemen aynı ,
bununla yaşam sevinci duygusunu aktaran bir filmi kastediyorum . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Böyle bir film izliyorsunuz ve kendinizi iyi hissetmeye başlıyorsunuz , içiniz hafif
bir bayram duygusuyla doluyor . _ _ _ _ Film , hem entelektüel hem de duygusal
düzeyde ruh için bir kutlama yaratıyor . _ Faydalı görselleştirme enerji düzeyinde
de bu duyguyu yaratır . _ Bir kişinin kırılganlığına başarılı bir şekilde uyum
sağlayabildiyseniz ve ihtiyaçlarının ne olduğunu tahmin edebildiyseniz , sanki
aniden üzerlerine rahatlatıcı bir dalga gelmiş gibi hissedeceklerdir . _ _ _ _ _ _
Entelektüel ve enerjisel düzeydeki kutlama duygusu arasındaki fark şudur : Bir

kişi , görselleştirmenizin enerji inceliğini aldığında , kaynağının farkında olmadan
rahatlatıcı bir duygu yaşar . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu aslında önemli değil . Önemli olan
artık karşınızdaki kişinin yanınızdayken kendini rahat hissetmesi ve siz de onun
iyi niyetini kazanmış olacaksınız . _ _ _ _ _ Böyle faydalı bir görselleştirmenin kalp
ve akıl birleştirilerek samimiyetle yapılması gerektiğini unutmamak gerekir . _ _ _
_ _ _ _ _ _ Eğer karşınızdaki kişinin iyiliğini gerçekten diliyorsanız , bunun etkisi
oldukça önemli olabilir . _
Bildiğiniz gibi bir insanı çekici , çekici , güçlü ve karizmatik yapan şey bedava
enerjinin bolluğudur . _ _ İnsanlar çoğunlukla güçlü bir kişiliğin enerjisini
bilinçaltında alırlar . _ _ _ Kişinin enerjisinin daha yumuşak ya da sert olmasına
bağlı olarak , daha fazla ya da daha az çekici ya da güçlü olarak algılanacaktır .
Her durumda , bir kişinin enerjisinin gücü , çalıştırdığı serbest enerjinin hacmi ve
kalbi ile zihni arasındaki bağlantının gücü ile orantılıdır . _ _ _ _ _ _ _ _ Serbest
enerjinin fazlası çeşmeden taşar ve başkaları tarafından hissedilir . _ _ _ _ Serbest
enerji düşünce tarafından programlanır . Kalbin ve zihnin çabaları ne kadar
yakınsa programlama da o kadar saf olacaktır . _ Güçlü kişiliklerin güçlü bir
bütünlüğe ve bütünlüğe sahip olarak ortaya çıkması tesadüf değildir . _
Daha önce de söylediğim gibi çekicilik aslında kalp ile akıl arasındaki karşılıklı
sevgidir . _ _ Kalp kutusundan çıktığında insanı daha çekici ve çekici kılar . _ _ _ _ _
_ _ Çekicilikleri kişisel güçlerinden çok , kalpleri ve zihinleri arasındaki bağlantıda
yatmaktadır . _ _ _ _ _ _ _ İnsanlarda eksik olan şey budur ve bu yüzden güvelerin
ışığa çekilmesi gibi onlar da bu tür insanlara çekildiklerini hissederler . _ Enerji
düzeyinde çekicilik , kişinin kalp ve zihin birliği sağladığında yaydığı enerjiyi temsil
eder . _ _ _ _ Eğer enerji çeşmelerinin gücü yeterince büyükse , kelimenin tam
anlamıyla eşsiz bir çekicilikle parlayacaklardır . _ _
Cazibe sahibi insanlar , kalp ve akıl uyumu içinde , yani kendi itikatlarına uygun
olarak yaşarlar . _ _ _ _ _ _ Bunun gibi insanlar mutludur ; hayattan zevk alıyorlar
ve en ufak bir narsisizm kokusu olmadan kendi aşklarında yıkanıyorlar . _ Diğer
insanlar onların sürekli kutlama duygusunu hissedebilirler . _
Bu tür insanlar çok azdır ama siz de onlardan biri olabilirsiniz . _ Tek yapmanız
gereken kalbinizle yüzleşmek , kendinizi sevmek ve yola çıkmak _ _ _ _ _ _
en içteki hedefinize . Yalnızca kişisel nitelikleriniz değişmeyecek , aynı zamanda

vücudunuz daha çekici , yüzünüz daha yumuşak ve gülümsemeniz büyüleyici hale
gelecektir . _ Hedef yaşam çizginizde sıkı bir şekilde durduğunuz zaman , dış
görünüşünüz , yani o sektörün manzarasının bir parçası , kendi mükemmelliğinizi
gördüğünüzde yaydığınız enerjinin özelliklerine karşılık gelecektir . _ _ _ _ _ _ _ _ Bu
göründüğü kadar olası değildir . _ _ _ Bana inanmıyorsanız , hayatınızın karanlık bir
döneminden geçerken çekilmiş bazı fotoğraflarınıza bakın . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Meridyenlerinizi eğiterek ve enerji seviyenizi artırarak , insanları etkilemek ve onların

size karşı iyi niyetlerini ilham etmek için alışılmadık bir yetenek geliştireceksiniz . _ _
Partinin hayatı ve ruhu olmak için tek yapmanız gereken önemi bir kenara bırakıp
enerji çeşmelerinizi açmaktır . _ _ _ _ _ _ Bol miktarda serbest enerjiye sahip bir kişi her
zaman başkalarının ilgisini ve iyi niyetini uyandırır . _ Bu , özellikle serbest enerji ,
orada bulunanların düşünce enerjisine uyumlandığında belirgindir . _ _ _
Kendinizi bir grup meslektaşınız veya arkadaşınızla tartışırken bulabilirsiniz . _ _ _ _

Orada bulunanların düşünce enerjisinin frekansı , sanki hepsi bir arada sallanıyormuş
gibi kabaca aynı temaya uyumlanacak . _ _ _ _ _ _ _ _
Çeşmelerinizi açın ve grubunuzun su basmasına izin verin . _ Enerji alanınızın
tartışmaya katılan herkesi kapsayacak şekilde genişlediğini hissedin . _ _ _ _ _ _ O
zaman yorumlarınızın ağırlığı artacak ve orada bulunan diğer insanlar düşüncelerinizin
gücünü hissedeceklerdir . _ _ _ _ _
Bir kişiyle birebir konuşurken zihinsel olarak onun için faydalı bir görselleştirme
başlatabilirsiniz . _ _ Enerji çeşmeleriniz aynı anda çalışıyorsa , çok olumlu bir izlenim
yaratacaksınız . _ _ _ _ _ Bu teknik , kişisel çekiciliğinizi veya gücünüzü gerektiren
durumlarda size büyük bir avantaj sağlayacak ve müzakerelerde , sınavlarda , iş
görüşmelerinde ve kişisel ilişkilerde başarılı olmanızı sağlayacaktır .
Olumlu bir görselleştirme , konuştuğunuz kişinin frekansına uyum sağlamanın etkili

ve hoşgörülü bir yoludur . _ _ _ _ _ _ Enerji vampirleri , acı veren ipleri çekerek veya ruh
alanınızı istila ederek kırılganlığa uyum sağlar .
Enerji vampirlerinden farklı olarak , diğer kişinin kırılganlığını ' pençelemezsiniz ' veya
onun enerjisini tüketmezsiniz . Bunu takdir edecekler ve size minnettar olacaklar . _
Bağışlamak
Hedefinize ulaşmanıza engel olabilecek eksiklikleriniz olduğunu biliyorsanız

veya gerekli bilgi ve becerilere sahip olmadığınızı düşünüyorsanız bunu kabul
edin . _ _ _ _ _ _ _ Kendinizi olduğunuz gibi kabul edin . _ Kendinize eksikliklere
sahip olma ve gerekli niteliklerden yoksun olma lüksünü tanıyın . Bu size
yardımcı olacak ve size bir rahatlama ve iç huzur hissi verecektir . Gerekli
niteliklere sahip olmadığınız gerçeğini gizlemeye çalışırsanız , eksikliklerinizi
gizlerseniz , şüphesiz ki bunlar kritik bir noktada kendilerini gösterecektir . _ _ _ _ _
an.
Kendini kabul etme eksikliği her zaman engeller şeklinde ortaya çıkacaktır .
Hayatımızdaki engelleri kendimiz yaratırız : Öncelikle suçluluk veya yetersizlik
duygusu aşırı potansiyel ve dengeli güçler yaratır , sonra durumu daha da
kötüleştirir ; ikincisi, dış niyet kaçınılmaz olarak korkularınızı gerçekleştirir .
Engellemeye çalıştığınız her şey senaryonun bir parçası haline gelecektir . _ _
Örneğin birisi size her zaman cevaplamaktan korktuğunuz soruyu soracaktır veya
nasıl yapacağınızı bilmediğiniz tek şeyi göstermenizi isteyecektir . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Ama en kötüsü , gerilime yenileceksiniz ya da kritik anda donup kalacaksınız . _ _
__
Serbest enerjiniz nereye gidiyor ? _ Serbest enerjiniz , aşırı önem potansiyelini
desteklemek , dengeli güçlerle savaşmak ve hızla kontrolden çıkma tehdidi
oluşturan durumları yönetmek için harcanır . _ _ _ _ _ _ _ Eksikliklerinize ne kadar
önem verirseniz , dengeli güçlerin direnci de o kadar ısrarcı olacaktır . _ _ _
Kontrolü ne kadar sıkı tutarsanız , alternatif akışının uyguladığı baskı da o kadar
güçlü olur çünkü onun durmaya niyeti yoktur . _ Sonunda niyetin enerjisi tükenir .
_ _ Bu durumda neleri yapabilmeyi beklersiniz ? _ _ _ _ _
Gittiğiniz her yere yanınızda bir domuz yavrusu taşımak zorunda olduğunuzu
hayal edin . _ Domuz yavrusu ciyaklıyor , serbest kalmaya çalışıyor ve siz de onu
sürekli kolunuzun altında sıkıca tutmaya ve bir şekilde onu susturmaya
çalışıyorsunuz . _ _ _ _ _ O zaman sonunda domuz yavrusunu bırakırsınız ve
anında kendinizi özgür ve rahatlamış hissedersiniz . _ _ Cızırtıyı tutmak için
harcadığınız enerji artık tamamen başka şeylere kanalize olmak üzere emrinizde
olacaktı . _ _ _ _ _ _ _ _
Domuz yavrusu karşılaştırması göründüğü kadar karmaşık değil . _ _ _
Eksikliklerinizi gizlemeniz pek mümkün değildir , bu nedenle güçlü yönlerinize
konsantre olmanız daha iyidir . _ _ _ _ _ _ _ Ne kadar özgür olduğunu kendin göreceksin _ _
En iyi halinizi sergilemeniz gereken bir etkinlik öncesinde kendinizi bırakıp

eksikliklerinizi kabul ederseniz kendinizi rahat hissedersiniz . _ _ _ _ _ _ _ Bu bir
röportaj, bir sınav, bir performans , bir yarışma ve hatta romantik bir randevu
olabilir . İçsel öneme sahip pelerinizi çıkarın . _ Kusurlarınız için kendinizi ( affetme
anlamında ) affedin ; aşırı potansiyel ortadan kaybolduğunda ve niyet enerjisi
serbest bırakıldıkça omuzlarınızdan büyük bir yük kalkmış gibi hissedeceksiniz . _
___________
Kendi eksikliklerinizle savaşmak , içsel niyetinizin işidir . _ _ _ _ Bu , pencere
camına vuran sineğin işidir . _ _ _ _ _ Aksine , fazla potansiyeli ortadan kaldırmak
ve enerjiyi serbest bırakmak size büyük bir avantaj sağlar .
“ Gözün korktuğunu eller yapar ” sözünde bir parça doğruluk payı vardır . _ _
Hangisi daha iyi , şüpheyle işkence görmek , takılıp kalmak , arzuyla dudaklarınızı
yalamak ve zayıflıklarınızı geçici olarak gizlemek mi , yoksa sadece bagajdan
kurtulup sakin bir şekilde saf niyetin işini yerine getirmek mi ? _ _ _ _ _ Eğer önemi
bırakamıyorsanız , en azından kontrolü elinizden bırakmalı ve endişelenmekten
harekete geçmelisiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Yapabildiğiniz her şekilde yapma sürecine
başlayın . _ _ _ _ Eylemlerinizin başlangıçta etkili olup olmaması önemli değildir . _
_ _ _ Kötü davranmanıza izin verin . Önem potansiyeli eylem sırasında
harcanacaktır ; _ _ _ _ _ _ Niyet enerjisi açığa çıkacak ve her şey yoluna girecek . _
__
İş aramak
Bu bölümü sonuçlandırmak için , kırılganlaştırma da dahil olmak üzere
Transerfing ilkelerinin , herkesi ilgilendiren bir durumda pratikte nasıl çalıştığını
göstermek istiyorum . _ _ Muhtemelen özgeçmişinizi nasıl yazacağınıza ve iş
görüşmesinde nasıl davranacağınıza dair talimatlar veren çeşitli kaynakları
okumuşsunuzdur . _ _ _ _ _ _ Aşağıda sizlerle paylaşacağım materyallerden yeni
ve faydalı bilgiler edinebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _
Öncelikle hangi mesleğin sizin için uygun olduğuna karar vermelisiniz . _
Kararınızı verirken tamamen hedef ve kapı seçme yöntemine güvenebilirsiniz ,
dolayısıyla bu adımların ayrıntılarını burada tekrarlamama gerek yok . _ _ _ _ _ _ _
_ _ _ _ _ Gerçekten seçme hakkına sahip olduğunuzu ve potansiyelinizin yalnızca
niyetiniz ve ona verdiğiniz önem düzeyiyle sınırlı olduğunu aklınızda
bulundurmalısınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bir karara varma sürecinde _ _ _ _
Size en uygun iş türü hakkında , prestiji , bunu başarmanın yollarını veya

eksikliklerinizi düşünmeyin . _ _ _ _ _ _ _ İşin gerçekten size göre olup olmadığına
odaklanın . _ _ _
Seçtiğiniz pozisyonda size uygun bir pozisyon olup olmayacağı konusunda
şüpheleriniz olabilir . _ _ _ _ _ _ Eğer durum böyleyse sarkaçların kaygı , hayal
kırıklığı ve hatta umutsuzluk için gerekli koşulları yaratacağının bilincinde
olmalısınız . _ _ _ _ Bunun bilincinde kalmalı ve seçme hakkına sahip olduğunuzu
ve sipariş vermeniz durumunda er ya da geç teslim edileceğini sürekli teyit
etmelisiniz . _ _ _ _ _ _ _ _
Rüya görürken niyetiniz anında işe yarar , ancak maddi farkındalık katran gibi
hareketsizdir ve bu nedenle zaman , sabır ve seçme hakkına sahip olduğunuza
dair sarsılmaz bir inanç gerektirir . Hizmetin kötü olduğu bir restoranda garsonu
uzun süre beklemek zorunda kalabilirsiniz ancak siparişinizin eninde sonunda
geleceğinden emin olabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ Bu durumda aşağıdaki slaytı
kullanmanızı öneririm : Ne tür bir iş istediğinize karar vererek seçiminizi yaparsınız ,
ancak bunu nasıl bulacağınızın sizinle hiçbir ilgisi yoktur . _ _ _ _ _ _ _ Alternatifler
alanında her şey mümkündür , ancak sarkaçlar sizi aksi yönde ikna etmek için
ellerinden geleni yapacaktır . Tek yapmanız gereken , siparişinizi almak için kesin
niyeti seçip tutmaktır . _ _ _ _
Elbette , eğer mali durumunuz beklemenize izin vermiyorsa , şu anda mevcut
olan her şeyi almaya razı olmanız gerekecektir . _ _ _ _ Bu açık olmalı . Ancak en az
asgari ücret sağlayacak bir işiniz olduğunda en iyisi için siparişinizi verebilir ve
sakince gelmesini bekleyebilirsiniz . _ _ _ _ _ Eğer işinizden hoşlanıyorsanız ama
kendinizi biraz gergin veya çekingen hissediyorsanız , aklınızda işinizi ne kadar iyi
yaptığınızı ve bundan aldığınız zevk ve kendini gerçekleştirme duygularını
gösteren bir slayt taşıyın . _ _ _ _ _ Gerginlik hissi zamanla geçmiyorsa bu bir iç
rahatsızlık durumudur . _ _ _ _ _ _ _ Bu durumda bunun yerine başka bir şey
aramaya değer . _ _
Sahip olmak istediğiniz işe karar verdikten sonra , hedefinize çoktan ulaştığınızı
hayal ederek zihninizde slaytı çalıştırmaya başlayabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Aynı
zamanda üzerinize düşeni yapmanız ve kollarınızı kavuşturup oturmamanız da
önemlidir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Özgeçmişinizi yazmaya ve röportajlara hazırlanmaya
başlamadan önce niyetinizi doğru yöne odaklayın . _ _ _ _ _ _
İş teklifini hedefinizin odağı haline getirmek hata olur . _ _ _ _ _ _ Hedef zaten

sizi içeren bir slayt olarak düşüncelerinizde yer almalı _ _
Başvuru süreci arkanızdayken iş teklif edilmiş olması . _ _ _ Seçilip seçilmeyeceğinizi

merak ederek kaçınılmaz olarak yenilgi senaryoları yaratırsınız . _ _ _ _ _ Transfer
zincirlerini unutmayın . İlk bağlantı CV'nizi yazmaktır . _ _ Burası içsel niyetinize
odaklanmanız gereken yerdir . _
Özgeçmişinizi yazarken tüm becerilerinizi belirtin ancak yalnızca şu anda
başvurduğunuz pozisyonu belirtin . _ _ _ _ _ _ _ _ Bunun iyi bir nedeni var . _ İlk
olarak , şunu veya bunu yapmaya istekli olduğunuzu göstermek , sizi bir yere
götürdüğü sürece herhangi bir pozisyonu kabul edecek kadar çaresiz olduğunuzu
varsayacak potansiyel işvereninizde güven uyandırmayacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _
İkincisi , kendinize birden fazla hedefi aynı anda belirlediğinizde kendinizi çok ince
bir alana yaymış olursunuz ve niyet sağlam bir merkezi çekirdekten şekilsiz bir
amip haline dönüşür . _ Üçüncüsü , aynı anda çok fazla şey üstlendiğinizde ,
etrafınızdaki fazla potansiyelleri yoğunlaştırırsınız ve sonuç olarak hiçbir şey elde
edemezsiniz . _ _ Seçme hakkına sahipsiniz , ancak her durumda yalnızca bir
kaliteyi seçin . _ Bir oyuncak seçerken , ondan bir oyuncak bebeğin , bir silahın ve
bir masa oyununun tüm özelliklerini aynı anda birleştirmesini istemezsiniz ! _ _ _ _
___
Gerçekten kim olmak istediğinize ve hangi pozisyonun size en uygun olduğuna
karar verin . Utanmanıza ya da geri durmanıza gerek yok ; _ _ çünkü bu pozisyonu
kendiniz seçiyorsunuz . _ _ Unutmayın , güneşteki yeriniz için savaşmak zorunda
değilsiniz . _ _ _ _ Seçme hakkına sahipsiniz . _ _ Seçtiğiniz uzmanlığı belirtin ve bu
tür işlerin az olabileceği konusunda endişelenmeyin . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kendinize
sahip olma izni verirseniz , tam olarak istediğinizi elde edersiniz . _ _ Bunun nasıl
olacağı sizi ilgilendirmemeli . _ Bu görevi dış niyete verin .
Özgeçmişinizi yazarken , içsel niyetiniz ne kadar mükemmel bir uzman

olduğunuzu göstermeye niyetli olacaktır , ancak dışsal niyetiniz işverenin ne
aradığına odaklanacaktır . _ _ _ _ _ _ Farkınızı görüyor musunuz ? _ Elbette herkesin
parlak uzmanlara ihtiyacı vardır , ancak iş aramaya yeni başlıyorsanız , işverenin
daha mütevazı güçlere sahip başka bir parlak uzmanı tercih ettiğini öğrendiğinizde
tamamen şaşkına dönebilirsiniz . _ _ _ _
Rakibiniz sizi geride bırakacaktır çünkü onların özellikleri işverenin pozisyon
algısıyla daha iyi eşleşir . _ _ _ _ _ _ _ _ Kendinizin de uyumlu olduğunuzu ve bu
konuda mükemmel olduğunuzu söyleyerek itiraz edebilirsiniz ! Ama sorun bu ; _ '
mükemmel ' , ' mükemmel'in iyinin düşmanı olduğu bir durum yaratır . _ _ İşveren
tamamen içeriye odaklanmıştır _ _ _ _
gerekli gördüğü özelliklere göre bir uzmanı seçme niyeti . _ _ _ _ Temsil ettiğiniz
ardına kadar açık pencereyi fark edemeden pencere camına vuruyor . _ _ _ _ _
Zihin talebi tahmin etme yeteneğine sahip değildir . Sizi , algıladığı ' şaheser '
olarak sunmak için elinden geleni yapacaktır . _ _ _ _ Ancak piyasa tamamen farklı
kriterleri dayatıyor . Doğal olarak kendinizi aşırı abartmadan mümkün olan en iyi
şekilde göstermelisiniz , ancak yazma sürecinde tüm düşüncelerinizi ve güdülerinizi
işverenin karşılaştığı sorunlara odaklayın . _ _ _ _ _ _ _ _ Kendinize sizden ne
istediğini ve neye ihtiyacı olduğunu sorun . _ Kendinizi işverenin yerine koyun . _
Kolay yaklaşımı benimseyebilir ve uzmanlığınıza uygun açık pozisyonları kolayca

okuyabilir ve adayların gerektirdiği tüm sorumlulukları ve nitelikleri not
edebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Pek çok şeyin tekrarlandığını göreceksiniz . _ _ Genel
bilgi yığınından sizinle ilgili olan her şeyi seçin . _ _ Daha sonra gerekli
sorumluluklara ve niteliklere uyum sağlayın ve uyum sağlayın ; böylece işverenin
özgeçmişinizde görmek istediği şeyin bir resmiyle karşı karşıya kalacaksınız . _ _ _
İşverenin başarılı başvuru sahibinden beklediği her şeyi özgeçmişinize tam
anlamıyla kopyalayabilirsiniz . _ _ _ Özgeçmişinizi süslemenin yollarını ararken ,
kendi anlamlı cümlelerinizi oluşturmak yerine kendinizi işverenin dilini kullanarak
ifade ettiğinizden emin olun . _ _ _ _ _ _ _ _ _
İş başvurusunda bulunan biri olmak yerine , aslında gelecekteki çalışanınızın

ideal özgeçmişinin şablonunu derleyen bir işveren olduğunuzu hayal edin . _ _ _ _
O zaman özgeçmişiniz kendi kriterlerinizden ziyade işverenin kriterlerini
karşılayacaktır . _ _ Bunu başarılı bir şekilde yapmak için , çok sayıda boş pozisyona
bakmanız ve kendinizi bu ilanları verenlerin yerine koymanız gerekir . _ _ _ Gerekli
olanların ötesinde tüm becerilerinizi belirtmelisiniz . _ _
Ancak belirtilen gereksinimleri özellikle vurguladığınızdan ve vurguladığınızdan
emin olun . _ _ Özgeçmişiniz işverenin koşullarıyla uyumlu olmalıdır . _ _ _
Örneğin özgeçmişinizi internete yüklemeden önce kendinizi işvereninizin yerine

koyun ve alanınızdaki uzmanların özgeçmişlerini araştırın . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu
size büyük bir avantaj sağlayacak ve her türlü faydalı ayrıntıyı keşfedeceksiniz . _ _
_ Yalnızca içsel niyetle yönlendirilen başvuru sahiplerinin çoğunluğu doğrudan
açık pozisyon arama bölümüne gidiyor ve özgeçmişlerini hemen yüklüyor . _ _ _
Öncelikle özgeçmişleri için bir arama yapmayı deneyin _ _
İstediğiniz pozisyondaki uzmanlar . _ En iyi adayı seçen kişinin siz olduğunuzu

hayal edin . O zaman rakiplerinizin tüm güçlü ve zayıf yönlerinin farkına varacak
ve işverenin aynı özgeçmişleri okuduğunda ne hissettiğini anlayacaksınız . _ _ _ _ _
_ _ _ O zaman kendi başınıza neyi değiştirmeniz gerekebileceğini anlayacaksınız .
____
Özgeçmişinizi derledikten sonra onu çeşitli şirketlere gönderin ancak kapıya
çok hararetle vurmamaya dikkat edin . _ _ _ _ _ _ _ _ Kapının sana açılmasına izin
ver . _ Baskı yapmadan kendinizi tavsiye etmeniz gerekiyor . Bırakın sizi seçsinler .
Örneğin özgeçmişinizi çeşitli medya formlarında yayınlayın . _ _ Arzularınız ve
özlemlerinizle dünyaya baskı yapmayın . _ _ _ Ağırlık merkezini iş aramaktan iş
piyasasında varlığınızı duyurmaya kaydırın . _ _ _ _ _ _ _ Mümkün olduğunca işin
sizi bulmasına izin verin . _ _ Özgeçmişinizi asla aynı adrese iki kez göndermeyin .
_ Kendinize saygı duyun ve değerinizi bilin . _ Eğer özel bir uzmansanız ,
özgeçmişinizi işe alım kurumlarına gönderin ve sakince yakalanmayı bekleyin . _ _
Anında yanıt beklemeyin . _ _ Siparişinizin işleme alınması için uzun süre

beklemeniz gerekebilir . _ _ _ _ _ _ Her şey niyetin arınmasına bağlıdır . _ _ _ Arzunuz
parlak bir alev gibi yanıyorsa dengeli kuvvetler her türlü müdahalede bulunacaktır .
_ _ _ _ _ Çoğu zaman , tüm umutlar kaybolduğunda bir emir yerine getirilir . _
Siparişinize ne kadar kayıtsız kalırsanız o kadar çabuk tamamlanır . _ _ _ Arzunun
yokluğu , başarısızlık olasılığı konusunda endişelenmek yerine , eyleme geçme
niyetine konsantre olmanıza izin veren bir özgürlük verir . _ _ _ _ _
Sonunda bir röportaja davet edileceksiniz . _ _ Bu noktada niyetinize son derece

dikkat etmelisiniz . _ _ _ İçsel niyetin dar görüşlülüğü , o şirkette çalışmanın size
nasıl fayda sağlayacağı gibi düşünceleri harekete geçirecektir . _ _ İçsel niyet ,
düşüncelerinizi şirkete neler getirebileceğiniz konusunda yoğunlaştıracaktır . _ _ _
_ Hedef slaytını aklınızdan çıkarmanın , kendinizi unutmanın ve tamamen işverenin
ihtiyaçlarına odaklanmanın zamanı geldi . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Artık yalnızca işverenin
içsel niyetiyle ilgilenmelisiniz . _ _ _ _
Şirket hakkında önceden tanıtım materyallerinden mümkün olduğunca çok şey

öğrenin . _ _ _ Şirketin neyle gurur duyduğunu ve kendilerini rakiplerinden nasıl
farklılaştırmayı seçtiklerini tanımlayın . _ _ _ _ _ Aklınızda bu şeylerin net bir
resminin olduğundan emin olun ve görüşme sırasında bunları gündeme
getirdiğinizden emin olun . _ _ _ _ Her şirket, her sarkaç gibi ,
Bir dizi nitelikle karakterize edilen kendi rezonans frekansına sahiptir . _ _ _ Şirketin
ruhunu anlayın . _ _ _ _ Kurumsal etikleri düzenlenmiş mi yoksa düzenlenmemiş
mi? Kurum içi iletişimin tercih edilen şekli resmi mi yoksa gayri resmi mi ?
Çalışanların işleriyle olan ilişkilerinde , coşkusunda ve inisiyatifinde veya disiplin
ve yapabilirim tutumunda daha çok değer verilen şey nedir ? _ Takım çalışmasını
mı yoksa bireysel yaratıcılığı mı tercih ediyorlar ? Tüm bu faktörler şirket
çalışanlarına belirli kısıtlamalar getirmekte ve onları grubun bir parçası haline
getiren davranış tarzını belirlemektedir . _ _ _ _ Mülakat aşamasında bile şirketin
ruhunu net bir şekilde anlamayı başarırsanız , ' onların tipinde biri ' olarak kabul
edilirsiniz . _ _ _ _ _
Mülakattan önce eksiklikleriniz ve zayıflıklarınız için kendinizi affedin . _ _

Hedefinize ulaşma şansınızı zayıflatabilecek eksiklikleriniz olduğunu biliyorsanız
veya belirli bilgi ve becerilerden yoksun olduğunuzu düşünüyorsanız bunu kabul
edin . _ _ _ _ _ _ _ _ Kendinizi olduğunuz gibi kabul edin . Saklamayı tercih ettiğiniz
her şeyi kabul edin ve sakin bir şekilde görüşmeye girin .
İdeal işveren diye bir şey olmadığı gibi , ideal aday diye bir şey de yoktur ,
dolayısıyla içsel ve dışsal önemden cesurca vazgeçebilirsiniz . _ _ _ _ _ Eylemlerinizi
kendinize veya bir başkasına haklı çıkarmak zorunda değilsiniz . _ _ _ Elbette bu ,
eksiklikleriniz üzerinde çalışmamanız gerektiği anlamına gelmiyor ancak görüşme
sırasında kendinize mükemmel olmama izni vermeniz çok önemli . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Görüşmeniz sırasında gergin hissetmenin işe yaramayacağını herkes bilir . _ _ _

_ İnsanlar içsel niyetin gücüyle kaygılarını kontrol etmeye çalışırlar ama ne kadar
ısrarla kendinizi sakin olduğunuza inandırmaya çalışırsanız çalışın , ne kadar
kaygılanmamaya çalışırsanız çalışın işe yaramayacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Sebebini
ortadan kaldırmadığınız sürece sinirleriniz hakkında hiçbir şey yapamazsınız . _ _
İçsel panikle savaşmak sizi dondurabilir ve sonra Mısır firavununun mumyası gibi
davranabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ Zor durumda olduğunuzda stresi azaltmanın tek etkili
yolu , başarısızlık olasılığını önceden kabul etmektir . _ _ _ _ _ _
Seçilme arzusu aşırı potansiyel yaratır . _ _ Başarılı bir sonuca ne kadar çok
anlam yüklerseniz ve iş sizin için ne kadar önemli olursa , şansınız da o kadar
azalır . Arzu niyetinizi arındırmanız çok önemlidir . _ _ _ _ Mülakata iş teklif edilmek
için değil , sadece mülakatı geçmek için gidiyorsunuz ; _ _ _ _ _ _ mülakatı geçemem
ama _ _ _
kelimenin tam anlamıyla, bunun üstesinden gelmek için . Hedefiniz için

çabalamayın , sürece odaklanın . _ _ _ Hayattaki diğer olaylar gibi röportaj sürecinin
tadını çıkarın . _ Kimse seni yemeyecek ve kaybedecek hiçbir şeyin yok . _ _ _ Bu ,
rahatlamanın ve sürecin tadını çıkarmanın zamanıdır . _ _ _ Bu düşünceye kafanızı
koyun ; _ Röportaj için kendinizi mümkün olan en iyi şekilde göstermek için harika
bir fırsat . Kendinize ödüllendirici bir deneyim verin . İşleri berbat etme
düşüncelerinden kurtulun . _ _ Yenilgi olasılığını zaten kabul ettiniz , dolayısıyla
gerçekten kaybedecek hiçbir şeyiniz yok . _ _ _
Mülakat sırasında başvuranın tüm düşünceleri genellikle kendilerini mümkün
olan en iyi ışıkta göstermeye odaklanır . _ _ Bu içsel niyettir . Tam olarak hangi
açıdan en iyi olduğunuzu gösterebilirsiniz ? _ _ Dış niyet , işverenin sorunlarına
gerçek bir ilginin ifade edilmesine odaklanmıştır . _ _
Yalnızca işverenin endişeleri ışığında en iyisi olabilirsiniz . _ _ _ _ _
Göreviniz , işverenin kaygılarının bağlamına geri dönmenizi sağlayacak şekilde
soruları yanıtlamakta yatmaktadır . _ _ _ _ _ _ _ Beceri , bunu yaparken aynı
zamanda çok fazla konuşmadan veya konudan sapmadan kesin cevaplar
vermektir . _ _ _ _ _ _ Başvuru sahibinin bir soruya muğlak cevaplar vermesi ve
uzun açıklamalar yapması işvereni her zaman rahatsız eder . _ _ Bununla birlikte ,
fırsat buldukça şirket - işverenin ne yaptığı , nelerden gurur duyduğu , ne gibi
sorunlarla karşı karşıya olabileceği ile ilgili konulara değinmeye çalışın . _ _ _ _
Konuşmayı bu bağlamda geliştirmelisiniz . _ _ _ Güçlü yönleriniz şirketin sorunları
ışığında aktarılmalıdır . _ _ _ _ _ İşverenle bu sorunlar ve mesleki niteliklerinizin
bunların çözümüyle ne kadar alakalı olduğu hakkında konuşun . _ _ Bu dış niyettir .
Eğer konuşmayı işverenin kaygıları doğrultusunda yönlendirebildiyseniz , oyunun
sizin senaryonuza göre oynandığından emin olabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Son olarak , eğer başarılı bir başvuru sahibi değilseniz , bu işin size göre
olmadığı açıktır . Şans eseri hangi sorunlardan kurtulmuş olabileceğinizi asla
bilemezsiniz . _ _ Sakin olun , sizin için tasarlanan işi bekleyin , başarılı aday siz
olacaksınız . _ _ _ Başka biri için tasarlanmış bir pozisyona kabul edildiyseniz
sorunlarla karşılaşmayı bekleyebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ Bu yüzden size ait olan işi
aramaya devam edin . Bunu nasıl yapacağınızı zaten biliyorsunuz . _ _ İş meselesi
en ufak bir iç rahatsızlık dalgasına zemin oluşturmamalıdır . _ _ _ _ Bu bir
kutlamaya gider gibi işe gitme zamanıdır . _ _ _ _
ÖZET
Kendi hedeflerinize ulaşmak için diğer insanların içsel niyetlerini kullanın.

Kendine değer verme duygusu içsel niyetin temelinde yatmaktadır.
Başkalarını değiştirmeye çalışmayın; siz de kendinizi değiştirmeye çalışmayın.
Daha doğal davranmak için dikkatinizi kendinizden başkalarına çevirin.
Başkalarının öz-değer duygusunu artırma oyununu oynayın.
Dikkat çekmek istiyorsanız çevrenizdekilere ilgi gösterin.
Konuşma sırasında insanlar sizin ne kadar ilginç olduğunuzu değerlendirme eğiliminde
değildir; kendi öz değerlerini gerçekleştirme rolüne ne kadar uygun olabileceğinizi
değerlendiriyorlar.
Başkalarına olan ilginizi samimiyetle ifade edin.

Dış niyet, başkalarının içsel niyetini fark etmenize yardımcı olur.
Alma niyetini bırakın ve onun yerine verme niyetini koyun.
Sonuç olarak, vazgeçtiğiniz şeyi alacaksınız.
Tartışma ve eleştiri zihnin alternatiflerle savaşıdır
akış.
Başkasının özgüvenini zedeleyecek her türlü eylemden kaçının.

Herhangi bir konuşmanın başında partnerinizle birlikte aynı akış yönünde hareket edecek
şekilde bir dönüş yapın.
Hatalarınızı haklı çıkarmayın; onları bilinçli olarak kabul edin.
Haklı olduklarında diğer insanları savunma rolünü benimseyin.
Birine karşı içten bir sevgi gösterisi onun koruyucu tavrını alaşağı eder
bariyer.
Birinden küçük bir iyilik istemek, onunla arkadaş olmanın en iyi yoludur.
Sağlıklı görselleştirme, enerjik bir ortamda bir rahatlık durumu yaratır.
seviye.
Bireyin kişisel gücü ve nüfuzu serbest enerjisiyle orantılıdır.
Cazibe, kalp ve akıl arasındaki karşılıklı sevginin sonucudur.
Kendinize eksikliklere ve güçlü yönlerden yoksun olma lüksüne izin verin.
İçsel öneme sahip aşırı potansiyel, eylem yoluyla dağıtılır.

Bölüm XIII. KOORDİNASYON

İstemiyorum ya da umut etmiyorum ; niyet ediyorum .
Güvensizlik Labirenti Doğru
kapıdan geçen yola girdikten sonra kendinizden başka hiç kimse ve hiçbir
şey hedefinize ulaşmanızı engelleyemez . _ _ _ _ _ Başka bir deyişle , yalnızca
inanç eksikliği ve güven eksikliği ilerlemenizi engelleyebilir . _ _
Kendine inanç eksikliği ve güven eksikliği temelde bir ve aynı şeydir . _ _ Her
ikisi de içsel niyetin etkililiğini zayıflatır ve dışsal niyeti neredeyse imkansız
hale getirir .
Güven eksikliğiniz olduğunda yaptığınız hiçbir şey iyi yapılmayacaktır . _ _ _ _
Bir şeyi iyi yapma ihtiyacı konusunda ne kadar stresli olursanız , sonuç o kadar
kötü olur . _ Kendine inanma eksikliği , zorlukların karmaşıklığını abartma
eğilimi ile birlikte , aşırı bir gerilim durumuna veya tamamen bunalmışlık
hissine yol açar . _ _ _ Aşırı bunalmışlık hissi , başlangıçtaki gerilimin kendi içine
sıkışmasından kaynaklanır . _ _ _ _ _
Hedefinize bağladığınız dışsal önem , ona ulaşma arzusunu yıpratıcı veya
yıpratıcı hale getirirken , içsel önem , kendi yeteneğinizden şüphe duymanıza
neden olur . _ _ Bunların hepsi birlikte güvensizlik duygularına yol açar .
Güvensizlik , hedefe ulaşma çabalarında içsel niyetin pençesini olabildiğince
sıkılaştırır . _ _ _ _ _ _ _ _ Dengeli kuvvetlerin etkisi dikkate alınmasa bile , bu
yoğun kavramanın etkisi her zaman asıl niyetin tam tersi olur . _ _ _ _ _ _ Bunun
için gereken çaba
birden fazla aşırı potansiyeli aynı anda sürdürmek tüm kişisel enerjinizi alır . Kaç
potansiyelin söz konusu olduğunu görebilirsiniz : iç ve dış önem , hayal kırıklığı
ve kendinizi kontrol altında tutmak ve durumu kontrol altında tutmak için gereken
çaba . Dönmek için yeterli serbest enerji yok . _ _ _ İnsanların kendilerini çekingen
ve gergin hissetmeleri , bu durumun onları beceriksiz ve beceriksiz hale getirmesi
ve dolayısıyla kontrolü daha da sıkılaştırmaları şaşırtıcı değildir . _ _ _ _ _ _
İnsanların bunalmış hissetmelerinin , hareket edememelerinin veya anlaşılır bir

şey söyleyememelerinin nedeni budur . _ Kişi bu durumdayken , sanki niyeti kötü
bir durumdaymış gibi görünebilir ama aslında işler bu aşamaya geldiğinde niyet
tamamen ortadan kalkar . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Niyeti besleyecek tüm enerji aşırı
potansiyelleri korumaya harcanmıştır . _ _ _ _ Kaygı ve panik biçimindeki
güvensizlik , sarkaçlar için saf yemdir . _ _ Panik, şu şekilde başlayan tahminler
üretir : "Peki ya ...?" Bir kişi kendini güvensiz hissettiğinde , prognoz genellikle
doğası gereği karamsardır . _ Bu durumda enerji , zihninizde olumsuz senaryolar
dolaşmaya ve onlar hakkında endişelenmeye yönlendirilir . _ _ _ _ Bu aynı zamanda
niyetin enerjisini de tüketir . Enerjinin tükeniyor olması , enerjinin ne için
kullanıldığı kadar kötü değil . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Stres , panik ve korku , bildiğiniz gibi
gerçekleşen en kötü beklentilerimizin güçlü jeneratörleridir . _ _ _ _
Suçluluk duygusu , yetersizlik , aşağılık ve değersizlik buketine dönüşen bir

başka zengin güvensizlik kaynağıdır . _ _ Bu kadar çok duyguyla özgüven
konusunda ne gibi bir şüphe olabilir ki ?
Suçluluk ve onunla bağlantılı her şey meridyenlerin daralmasına neden olur .
Aynı zamanda niyetin enerjisi ancak zayıf , kararsız ve vasat eylemleri motive
etmeye yeterlidir . _ _ _ _ _ Suçluluk duygusuna kapılma eğiliminiz varsa ,
etrafınızda her zaman bir ampulün etrafındaki güveler gibi manipülatörler
olacaktır . _ _ _ _ _ _ Zayıflığınızı sezerek, sizin pahasına kendilerini savunurlar ve
korunmasız enerjinizi mutlu bir şekilde tüketirler .
Siz davranışınızı sonsuz bir şekilde açıklayıp haklı çıkarırken , onlar sürekli suçluluk
duygunuzla oynuyorlar ve güvensizliğinizi daha da derinleştiriyorlar . _
Güvensizlik bir kısır döngü yaratır . Önem ve arzu ne kadar güçlü olursa ,
güvensizlik de o kadar derin olur . Kişisel olarak kendiniz ve durum üzerindeki
kontrolünüz ne kadar sıkı olursa , gerginliğiniz de o kadar yoğun olur . Panik ve
kaygıyı ne kadar çok hissederseniz , bunların olma olasılığı da o kadar artar .
haklı. Suçluluk duygusu sonunda hayatı kaybedenlerin sefil varoluşuna

dönüştürür . _ _
Labirentten çıkmanın bir yolunu bulmaya çalışan insanlar umutsuzca güven
kazanmaya çalışırlar . _ _ _ _ _ Bunu yapmanın bir yolu da dünyaya doğrudan bir
saldırı başlatmaktır . _ _ _ _ _ Önleyici bir manevrayla güçlerini göstermeye ve
güvensizliklerini gizlemeye çalışırlar . _ _ _ _ _ _ İnsanlar güçlü kararlılıklarıyla
dünyayı etkileyerek bir güven duvarı örmeye çalışıyorlar . _ _ _ _ _ _ Bu tür bir
yaklaşım çok fazla enerji gerektirir ancak güven duvarı yıkılmaya devam edecektir .
_ _ _ Güçlü etkinin ardındaki enerji , aşırı potansiyeller yaratmaya ve alternatif
akışına direnmeye harcanır . _ _ Her durumda bu yaklaşım kaçınılmaz olarak
başarısızlığa yol açar ve güven duvarı inşa etme savaşı yeniden başlar . _ _ _ _
Güven kazanmaya çalışmanın bir başka yolu da güven için bir temel oluşturma
zahmetine girmek değil , sadece her şeyi tehlikeye atmaktır . _ Bu tür bir özgüven ,
tersyüz olmuş aynı utangaç tavırdır . _ Aslında orada olmayan bir şeyin izlenimini
yaratmanın bir yoludur . _ _ _ _ _ Eğer güven herhangi bir şeye dayanmıyorsa aşırı
potansiyel doğurur , ancak tek sorun aşırı potansiyel değildir . _ _ Kendinizden
çok emin veya aşırı güvenli bir şekilde hareket ettiğinizde genellikle başkasının
çıkarlarına zarar verirsiniz . _ Çölün ortasında durup " Dünya benim istiridyemdir
" diye bağıran bir adam istediği kadar bağırabilir . _ _ _ _ Başkasını rahatsız
etmediği sürece dengeli güçler onu rahat bırakacaktır . _ _ _ _ _ Ancak temelsiz
özgüven kendini başkalarının yetenekleriyle karşılaştırmaya başladığında bağımlı
ilişkiler yaratılır . _ _ _ _ _ Kendini başkalarıyla karşılaştırmaya dayalı güven , saf
potansiyel aşırılığıdır , özellikle de kişinin güveni diğer insanlara karşı küçümseyici
veya aşağılayıcı bir tutuma dayanıyorsa . _ _ _ _ Yanlış güven , er ya da geç kulağına
bir klipsle ya da , tabiri mazur görürseniz , arkadan tekmeyle cezalandırılacaktır .
_______
Ayrıca , utangaç bir kişinin aniden bir özgüven kokusu aldığında hissettiği bir
tür kendinden geçmiş güven de vardır . _ Bu aynı zamanda sahte bir güvendir
çünkü hızla geçen geçici bir duygusal yükselişe dayanır . _ _ _
Peki gerçek özgüveni nasıl kazanabilirsiniz ? _ Güvensizlik duygularıyla mücadele

etmek boşunadır ve güvensizlik de sahte cesaret perdesinin arkasına gizlenemez .
_ _ _ _ Zaten güvensizliği ve enerjiyi gizleyemezsin _ _ _ _
onu yaratmaya çalışmak için harcadığın çaba sana karşı dönecektir . Güveni
zorlamaya çalışmak da anlamsızdır . _ Zaten mevcut olmayan cesaret ve kararlılığı
yapay olarak teşvik etmek için gösterilen her türlü çaba da boşa gidecektir .
Gerçekten parçalanmak üzereyken kendinizi bir arada tutmaya zorlamak
tamamen imkansızdır . _ _ _ _ Yukarıda da söylediğimiz gibi niyetin enerjisi
kavranamaz , sıkıştırılamaz ; _ _ _ eylemi motive edecek hiçbir şeyi geride
bırakmadan , kontrolü elde tutmak için harcanır . _ _ _ _
Herhangi bir şekilde güveni geliştirmeye çalışmak saçmadır . _ _ _ _ _ Kararlı
eylemlerde bulunarak güvenin arttığını düşünebilirsiniz , ancak gerçekte kişi
kavga etmeyi bırakıp harekete geçmeye başladığında , niyetin enerjisi hakimiyetini
bırakır ve aşırı potansiyellerden eylemin uygulanmasına geçer . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Sonunda “ gözlerin korktuğu şeyi eller yapar ” ve her şey yolunda gider . _ Güven ,
eylem yoluyla geliştirilmez ; serbest bırakılan niyet enerjisidir . _ _ Güven
geliştiremezsiniz . _
Güven enerji gibidir ; ya vardır ya da yoktur . _
Kendine inanma gibi bir güven , kendi kendine telkin yoluyla elde edilemez .
Yüzünüz mosmor olana kadar kendinize ne kadar güvendiğinize dair onaylamaları
tekrarlayabilirsiniz , ancak bu naif ve sonuçsuz bir egzersiz olarak kalacaktır . _ _
Sebebi tedavi etmeden hastalığın belirtileriyle mücadele etmekten farklı değildir .
_ _ _ _ _ Güvensizliğinizle ne yapmaya çalışırsanız çalışın , hiçbir yere gitmiyor . _ _
_ Güveni nerede ararsanız arayın bulamazsınız . _ _ _ _
Sürekli bir güven dalgasına sahip olmak için gereken düşünce aktarımını da
sürdüremeyeceksiniz . _ _ _ _ _ _ _ Sabah kendinize şöyle diyebilirsiniz : “ İşte bu .
_ Ben kendime güveniyorum. Hiçbir şey özgüvenimi sarsamaz . Kaya gibi
sağlamım ” . _ Deneyin ve sonrasında ne olacağını göreceksiniz . _ _ Bir süreliğine
kendinizi gerçekten daha güvende hissedeceksiniz , bu da kendinizi son derece
mutlu ve hatta daha güvenli hissetmenizi sağlayacaktır . Ancak çok geçmeden bir
sarkaç kötü bir provokasyona yol açacak ve güven dalgasından nasıl yıkıldığınızı
fark etmeyeceksiniz bile . _ _ _ _ _ _ _ Bir kez daha sinirlenecek ve depresyona
gireceksiniz , birdenbire bir sorun ortaya çıkacak , bir şey moralinizi bozacak ve
eskisi gibi dünyadan korkmak ve nefret etmek için nedenleriniz olacak . _ _ Tünelin
sonunda bir ışık gördüğünüzü sandınız ama aslında çıkmaz bir sokağa geldiniz .
______
Peki kendinizi karmaşık labirentten nasıl kurtarabilirsiniz ? _ _ _ Aslında
yapamazsınız çünkü çıkış yok . _ _ Labirentin sırrı , çıkışı aramayı bırakıp terk
ettiğinizde duvarlarının yıkılacak olmasıdır . _ _ _ _ _ _ _ _ _
önem. Güvensizliğin nedenleri iki gruba ayrılabilir . _ _ _

İlk grup , kişinin kişisel nitelikleriyle ilgili takıntılı endişeler gibi içsel nedenlerden
oluşur . Bu, kişinin eksiklikleri ve bazı güçlü yönlerin eksikliği nedeniyle kendinden
memnun olmaması , başkalarına kıyasla aşağılık duygusu , utangaçlık , başarısızlık
korkusu , aptal görünme vb . gibi duygulara yol açar . İkinci grup , gerçekçi
olmayan aşırı değerlendirmeyle bağlantılı dış faktörlerden oluşur . dış etkenlerden .
Bunun sonucunda kişinin içsel nitelikleri ile dış dünyanın yüksek talepleri
arasındaki uçuruma bağlı olarak yersiz korkular ortaya çıkar , büyük şehirde
kendini çok küçük hissetme ve son olarak gerçeklik korkusu ortaya çıkar . _ _ _
Buradaki paradoks , özgüven kazanmak için onu kazanma isteğinden

vazgeçmeniz gerektiği gerçeğinde yatmaktadır . _ _ _ _ _ _ Labirentin duvarları
önemsenmeden yapılmıştır . _ _ _ Güvensizliğinizden kurtulmaya , özgüven
kazanmaya çalışarak labirentin içinde uyanıyorsunuz . _ _ _ _ _ _ Güven vahşi bir
kaz kovalamacasıdır , başka bir sarkaç icadıdır, aldatıcı bir seraptır, önem için bir tuzaktır .
Güven her zaman kazandıkları bir sarkaç oyunudur . _ _ İnancın olduğu yerde
şüpheye her zaman yer vardır . _ Aynı şekilde güvenin olduğu yerde tereddüt ve
kararsızlığa da her zaman yer vardır .
Güven , başarıya olan inancın bir türüdür . Herhangi bir senaryoda olumsuz bir
düzenleme yapılabilir ve küçük bir düzenleme , güven duvarlarını yıkmak için
fazlasıyla yeterlidir . _ _ _ _
Güven kavramı aşırı potansiyeller ve bağımlı ilişkiler üzerine kuruludur . _ _
Güven temasının herhangi bir varyasyonu kabaca şu formatı alır : “ Kararlıyım . _
_ Kararlıyım ve sarsılmazım . _ Ben herkesten daha iyiyim . _ Hiçbir şey beni
durduramaz . Tüm engelleri aşıyorum . Ben diğerlerinden daha güçlüyüm , daha
cesurum ” diyor ve bu aynı şekilde boşuna sürüyor .
Güven , geçici aşırı potansiyelden başka bir şey değildir . İçine hangi ambalajı
koyarsanız koyun , aşırı potansiyelden başka bir şey kalmaz . _ Kendini kontrol
etmek bile geçici bir gerilim yoğunlaşmasından başka bir şey değildir ; Çünkü
güven , güvensizliğin tam tersi bir değerdir . Her iki potansiyel de bir enerji çıkışı
gerektirir ve ilki , dengeli kuvvetler tarafından geri dönülemez bir şekilde yok
edilecektir . Bu nedenle güven arayışı , gelecekte bir yerde asılı duran hayali bir
mutluluğun peşinde koşmak kadar sonuçsuzdur . _ _
Ve böylece , başka bir yanlış inancı başarıyla kırdık ama güven olmadan nasıl
başa çıkacağız ? _ _ _ Transerfing bir alternatif sunuyor : koordinasyon.
Koordinasyonun neyi temsil ettiğini bir sonraki bölümde çok kısa bir süre içinde
öğreneceksiniz .
Koordinasyonun Önemi
Neden güvene ihtiyacımız var ? Cesurca ve kararlılıkla güneşteki yerini
fethetmek . _ _ _ Sarkaçlar kutsal bir önermeyi dayattı : Bedava öğle yemeği diye
bir şey yoktur ; _ _ _ Bir şeyi başarmak istiyorsanız onun için savaşmanız , ısrar
etmeniz, talep etmeniz , rakiplerinizi geride bırakmanız ve ileriye doğru dirsek
atmanız gerekir ; ancak cesur ve kararlı bir şekilde hareket etmek için kendinize
güvenmeniz gerekir .
Bildiğiniz gibi savaş ve rekabet yolu tek yol değildir . _ _ _ _ Sarkaç senaryosunu
reddederseniz , baskı uygulamadan , kavga etmeden , sadece sahip olma
arzusunu bularak , sizin olanı sakince alabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Seçim özgürlüğü
sarkaçlar için tehlikeli bir tehdittir . _ Eğer herkes kavga etmeden , engeller
yaratmaya ve onları aşmaya enerji harcamadan , hakkı olana sahip çıksaydı ,
sarkaçların hiçbir şeyi kalmazdı . _ _ _ _ _ _ Sarkaçsız bir dünyayı hayal etmek son
derece zor olsa da bunların yarattığı yanlış kalıplar ve inançlar , örneğin hareket
yasaları kadar sert ve hızlı değildir . _ _ _ _ _ _ _ _ Farkındalık ve niyet , sarkacın
oyununu görmezden gelmenizi ve onun için savaşmak zorunda kalmadan sizin
olanı talep etmenizi sağlar . _ Mücadele olmadan özgürlük olduğunda güvene
gerek kalmaz . _ _ _ _
Güvenin tek bir kökeni vardır ; önemi. Güven, güvensizlikle aynı potansiyeli
temsil eder . Bu , aynı nitelikteki zıt kutuptur ve her iki kutup da dış etkenlere ve
koşullara bağımlılığa dayanır . _ _ _ _ Aşağıdaki metafor bu bağımlılığın doğasını
açıklamaktadır . _ _ Sarkaç , ipteki bir kukla gibi kişiyi yol boyunca yönlendirir . _ _
_ Kişi kendi yolunu seçebileceğine , hatta bağımsız yürüyebileceğine inanmaz . _
_ _ _ _ _ İpler tutulursa kişi annesinin elinden tutan bir çocuk gibi özgüvenle yürür
ama ipler gevşeyip biraz gevşemeye veya sarsılmaya başlar başlamaz kişi kendini
güvensiz hisseder ve ipleri sıkmaya çalışır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Sarkacın kişiye sıkı sıkıya tutunması değil , kişinin önemli olan ipleri bırakmayacak
olmasıdır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Destek ve güven yanılsaması yaratan bağımlılığın
gücü altında oldukları için vazgeçmekten korkuyorlar . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Sonunda
çocuk annesinin elini bırakıp kendi başına yürüyecek ve anne de çocuğu bu
konuda cesaretlendirecektir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Sarkaçlar ise kişiyi kendi yolunu
seçemeyeceğine , tellerin desteği olmadan yürüyemeyeceğine inandırmaya
çalışacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Eğer kişi bu yanılgıdan kurtulursa ve
önem iplerini bırakırsa , istediği yere özgürce yürüyebildiğini ve onun için
savaşmak zorunda kalmadan hedefini kolayca seçebildiğini görecektir . _ _ _ _ _ _ _
_________
Bir kişi özgürlüğüne kavuştuktan sonra artık güvene ve bunun yarattığı destek
yanılsamasına ihtiyaç duymaz . _ _ _ _ Gerçekten ihtiyaç duydukları tek şey ,
düşmelerini engelleyecek koordinasyondur . _ Elbette sarkacın gücü altındayken
ve önemli iplere tutunurken aldıkları istikrar ve desteğe alışmışlar . _ _ _ _ _ _ _ _ _
_ _ _ _ _ Ancak enerjilerini sarkaçlara verirken sürekli dengeyi bozuyor ve sahte
güvenlik halatlarının ucunda çaresizce asılı kalıyorlardı . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Eğer
kişi ipleri bırakabilseydi , dengesini korumak için yapması gereken tek şey , önem
ve aşırı potansiyel yaratmaktan kaçınmak olurdu . _ _ _ _ _ _ _
Destek olarak güvene artık gerek kalmayacaktır çünkü önemin olmadığı yerde
korunacak veya fethedilecek hiçbir şey yoktur . _ _ _ _ Korkulacak , endişe edilecek
bir durum yok . _ Hiçbir şeye aşırı anlam yüklemediğim sürece dünyamın katmanı
aşırı potansiyellerle bozulmayacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bunun yerine mücadeleyi
bırakıp akışa bırakıyorum . _ _ Boşum ve dolayısıyla bağlanabileceğim hiçbir şey
yok , ancak bu benim bir boşlukta asılı kaldığım anlamına gelmiyor . _ _ _ _ _ _ _ _
Son olarak , eğer istersem , seçim özgürlüğü benimdir . _ Artık mücadele etmeye
gerek yok . _ Sakince yolumda yürüyorum ve benim olanı alıyorum . _ _ _
Sarsıntılı güvenden farklı olarak bu, bilinçli , düzenli bir koordinasyonun yeni bir
durumudur .
Huzur duygusu nereden geliyor ? _ _ _ İçsel sakinlik hissi , içsel bir önem
yaratmamaktan ve dolayısıyla kanıtlayacak hiçbir şeyin olmamasından kaynaklanır .
_ Önemli bir kişi olduğunuz inancını taşıdığınızda , bunu başkalarına kanıtlama
arzusu doğar ve aşırı potansiyel yaratılır . _ _ _ _ _ _ _ Daha sonra,
Dengeli güçler , sizin öneminiz hakkındaki efsaneyi açığa çıkarmak için ellerinden
geleni yapacak ve güveninizi sonuna kadar sınamak için tasarlanmış koşulları
tekrar tekrar yaratacaktır .
En ufak bir aşağılık duygusu , kişiyi kendi değer duygusunu yükseltmek ve
savunmak için çabalamaya sevk eder . Kendinize veya başkalarına herhangi bir
şeyi kanıtlama ihtiyacını bırakın ve kanıtlamanız gereken her şeyi temel bir gerçek
olarak kabul edin . _ _ Tüm hayatınızı değerinizi kanıtlamak için savaşarak
geçirebilirsiniz , ancak savaşı bıraktığınız anda onu kazanırsınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Güvensizlik hissi özünde düşük öz saygıyla aynı şeydir ; peki öz saygınızı nasıl
artırabilirsiniz ? _ _ Muhtemelen şimdi seni , sandığından çok daha iyi olduğuna
inandırmaya çalışacağımı düşünüyorsun . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Pek çok psikoloğun
ikinci kez düşünmeden yaptığı şey budur . Kibir sınırına varmadığı sürece ,
başkalarının bizim hakkımızda sahip olduğu görüşlerin , bizim kendimizle ilgili
görüşlerimiz ile doğru orantılı olduğu doğrudur . _ _ _ _ _ _ Kendinizi kandırmadan
gerçek değerinizi kabul ettiğiniz anda , başkaları da sizinle aynı fikirde olacaktır .
_ Tek sorun , kendinizi kendi gerçek değerinize ikna etmenin o kadar kolay
olmamasıdır . _ _ _ _ Deneyin . Eğer öz saygınız düşükse kendinizi tam tersine ikna
etmeyi başaramazsınız . _ _ _ _ _ Kendinizi ne kadar kendi gerçek değeriniz
konusunda ikna etmeye çalışırsanız çalışın , özel olduğunuza asla tam olarak
inanamayacaksınız . _ _ _ _ _ Düşünceler şu şekilde süzülecektir : “ Peki o zaman
neredeler benim bu özel niteliklerim ? _ _ _ Eksiklikleri görebiliyorum . _ _ Bunlar
ortadadır ”.
Bu yüzden sizi özel niteliklerinize inanmaya ve öz saygınızı yükseltmeye teşvik

etmeyeceğim çünkü bunun sizi ya kendini beğenmiş ve aşırı özgüvenli hale
getireceğini ya da sizi daha derin bir umutsuzluğa sürükleyeceğini biliyorum . _ _
_ Benim tavsiyem değer mücadelesini tamamen terk etmeniz olacaktır . _ _ Kendi
değerinize inanmaya veya kendinizi ikna etmeye çalışmayın . _ _ _ Sadece savaşı
bırakın ve ne olduğunu gözlemleyin : Etrafınızdaki insanlar , sanki size daha çok
değer veriyormuş gibi , size daha fazla saygıyla davranmaya başlayacaklar . _ _
Onların tutumlarının gerçekliğini anladığınız anda , kendinizi ikna etme veya bir
şeye inanmaya çalışma ihtiyacı ortadan kalkacak ve sadece bileceksiniz . _ _ _ _ _ _ _ _
Bu bir paradoks ama her zaman işe yarıyor . Kendine değer verme savaşı ,
serbest enerjinizi tüketir ve onu , alternatiflerin akışıyla ve dengeli güçlerin
rüzgarlarını harekete geçiren aşırı potansiyellerin yaratılmasıyla yapılan savaşa
yönlendirir . _ _ _ _ _ _ Tüm bu koşullar bir araya gelerek karmaşık bir sorun yumağı yaratıyor
her türlü olumsuz sonuçla doludur . _ Topu çözemezsiniz . _ _ Kendinize değer

verme mücadelesini bırakın , sonuçtan şaşıracak ve memnun kalacaksınız . _ _ _ _
Öz - değer duygunuz gözlerinizin önünde gelişecek ve özsaygınız artacak ve bunun
karşılığında etrafınızdaki insanlar yeni benlik duygunuzu onaylayacak . _ _ _ _ _ _ _ _
__
Suçluluk duygusunu inkar etmeye veya yok etmeye çalışmak , özsaygınızı yapay
olarak yükseltmek kadar anlamsızdır . _ _ _ _ _ _ Eğer suçluluk hissetme eğiliminiz
varsa , yaşadığınız suçluluk duygusunu hiçbir zaman bastıramayacak ya da ortadan
kaldıramayacaksınız . _ _ _ _ _ Peki ne yapabilirsin ? _ Benlik saygısının düşük
olmasıyla aynı şey : Kendinizi başkalarına haklı çıkarmayı bırakın . Yalnızca
eylemlerinizi açıklamanız kesinlikle gerekli olduğunda kendinizi haklı çıkarın . _ _ _
Unutmayın , başkasına zarar vermediğiniz sürece , ne yaparsanız yapın , hiç
kimsenin sizi yargılama hakkı yoktur . _ _ _ Suçu kamuya açık bir şekilde üstlenmeyin
ve eylemlerinizi haklı çıkarmayın . _ Manipülatörlerin boşluğa düşmesine izin verin .
_ Kapıyı arkanızdan çarpma dürtüsüne direnerek , başkalarının suçluluk
duygularından yararlanmak için insanların toplandığı mahkeme salonunu sessizce
terk edin . _ _ _ _ _ _ Onlara hiçbir şey vermeyin . Eğer oldukça derin bir suçluluk
kompleksiniz varsa , o zaman başlangıçta bir süreliğine vicdanınızı kapatmanın
zararı olmaz . _ _ _ _ _ _ Başkalarını kendi değerinizi yargılamaya davet etmeyin . _ İç
savaşla değil , ancak bu tutumu benimseyerek vicdanınızı suçluluk duygularından
kurtarabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ Suçluluğun nasıl ortadan kaybolduğunu göreceksiniz . _ _ _ _
Öz - değer mücadelesini terk ettiğinizde ve kendinizi haklı çıkarmaktan
vazgeçtiğinizde , suçluluk duygusu ve düşük öz - değer , içsel önemin baskın
tezahürleri olduğundan , içsel önemin önemli bir kısmıyla skoru çözmüş olacaksınız .
_ _ Diğer tüm aşırı potansiyel türleri bu ikisinin türevidir . _ _ Artık korunacak bir şey
kalmadığı için korunma ihtiyacı da hissetmeyeceksiniz . _ _ _ _ _ _ Saldırılarını
önlemek için başkalarına saldırmanıza da gerek kalmayacak . _ _ _ Şöyle bir söz
vardır : “ Kimseyi korkutmayın , korkacak hiçbir şeyiniz kalmaz ” . _ _
Aynı şekilde dış etkenlerin önemini azaltırsanız , onlar da üzerinizde üstünlükleriyle

hüküm sürmeye son verirler . _ _ _ _ _ _ Dışsal önemin en baskıcı iki türü ,
bilinmeyenden duyulan korku ve zorluklar karşısında bunalmış hissetmektir . _ Her
ikisi de iç karartıcı bir panik ve stres potansiyeli yaratır . Herkes her zaman bir şeyler
hakkında endişelenir . Kendine güveni olmayan insan , bir şekilde kendi yükünü de
beraberinde sürükleyerek , sorunlarının ağırlığına boyun eğmeyi tercih eder . Güçlü
kişilikler çaba gösterir
güç ve kararlılıkla zorlukların üstesinden gelin . Açık bir güvenin aşırı potansiyeli ile kalenin
duvarlarını delerek kaleyi fırtına gibi ele geçirirler . _
Güvensizlik gibi güvensizlik de enerji gerektirir . Güvensizlik durumunda enerji esas

olarak paniğe ve kaygıya , güven durumunda ise enerji engelleri aşmaya gider . _ _ _ _ _ _ _
_ Bunlar dış dünyayla etkileşime geçmenin oldukça ayrıntılı yöntemleridir . _ _ Gerçekte
her şey göründüğünden çok daha basittir . _ Bilinçli olarak dış önemi azaltıp , alternatif
akışına karşı mücadele etmekten vazgeçtiğiniz anda , algıladığınız engeller yolunuzdan
temizlenecektir . _ _ _ _ _ _ Gerçekten güvene ihtiyacınız olacağını mı düşünüyorsunuz ? _ _
Hayır , artık ihtiyacınız olan tek şey akışla hareket etmek için iyi bir koordinasyon ve
senaryoyu değil , önem seviyenizi bilinçli olarak kontrol etmektir . Daha önce her türlü aşırı
potansiyeli korumaya kanalize edilen enerji , artık dengeyi desteklemeye ve arınmış niyet
küreğiyle birlikte akışa biraz yardımcı olmaya devam ediyor . _ _ _ _ _
Elbette , ne kadar çabalarsanız çabalayın , hayattaki şeylere anlam yüklemeyi hiçbir

zaman tamamen bırakamazsınız , o yüzden önemi yok saymak için mücadele etmeyin ; _
sadece tutuşu bırakın ve endişe enerjisini eylem enerjisine dönüştürün . _ _ _ _ _ Israr veya
baskı olmadan , yapabildiğiniz her şekilde yapma sürecine başlayın . _ _ Aşırı potansiyelin
enerjisi , niyet enerjisini serbest bırakan eylem yoluyla dağılacak ve bununla birlikte
karmaşık sorunlar , küçük sorunlara dönüşecektir . _ _ _ _
Bilinmeyene duyulan korku söz konusu olduğunda , ne kör inanç , ne kendi kendine
telkin, ne de sahte güven bununla etkili bir şekilde başa çıkmanıza yardımcı olacaktır .
Hedefinize ulaşmanın yollarını düşünmemenizi tavsiye ettiğimi hatırlarsınız . _ _ _ _ _ _
Kendinizi hiçbir zaman uzak bir hedefin ya da yüzde yüz başarının olasılığına inanmaya
zorlamayacaksınız ; bu nedenle , inancınız boşa çıkacağından ve geçici güven patlamaları
hızla söneceğinden , bunu yapmaya yönelik beyhude girişimlerden vazgeçin . _ _ _ _
Güvene ya da inanca ihtiyacınız yok . Koordinasyona ihtiyacınız var .

Koordinasyon şu anlama gelir : sanki hedefe ulaşılmış gibi , hedef hakkında düşünmekten
zevk almak ; Senaryo üzerindeki kontrolü bırakmak ve alternatif akışına devam etmek ,
ona saf niyet küreğiyle yardımcı olmak . _ _ _ _ _ _ _ _ Bu , başarıya körü körüne inanmaktan
tamamen farklıdır . İmanın olduğu yerde, özellikle de körü körüne inancın olduğu yerde ,
her zaman şüpheye yer vardır . Bu _ _
kör eden zorlanmış önem potansiyeli . Bilinçli farkındalıkta akışa devam ettiğinizde ,
aşırı çaba sarf etmeden her şey yerli yerine oturur .
Koordinasyona uygun hareket ettiğinizde , daha önce inanmak isteyip de sizi
bilinmeyenle korkuttuğu için inanamadığınız şey , çok geçmeden akıntının bir
dönemecinden ortaya çıkacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Zihin gerçekle yüzleştiğinde
şüpheler ortadan kalkar . _ _ O zaman inanç bilgiye dönüşür ve bilinmeyenin
korkusu , kendi gücünüzü hissetmenin tatminine dönüşür . _ _ _ _ _ En önemli şey
önemi azaltmak ve senaryoyu kontrol etmekten vazgeçmektir . _ _ _ _ Ayrıca , bir
zorluğun temsil ettiği karmaşıklık düzeyine sizin karar verdiğinizi ve izin verirseniz
senaryoda yapılacak ayarlamaların sizin lehinize sonuçlanacağını da unutmamak
önemlidir . _ _ _ _ _ _
Nihayet kalp ve akıl arasındaki uyum sonucunda mutlak koordinasyon sağlanır .

_ _ _ Bilinçli düzeyde ne istediğinizden eminseniz ancak bilinçaltınızda bir şüphe
solucanı veya bir anlık depresyon varsa , koordinasyon yakalanması zor bir nitelik
olarak kalır . _ _ _ _ _ Kalbin ve aklın uyumu , kalbin fısıltılarını dinleyerek ve kendi
inancınıza sadık kalarak elde edilir . _ _ _ _ _ _ Kalbin sesini nasıl ve neden dinlememiz
gerektiği konusunda zaten çok şey söylendi . _ _ _ _ _ Burada ekleyeceğim tek şey ,
kendi inancınıza göre yaşamanın , kendinizi sevmek , kendinizi olduğunuz gibi
kabul etmek , vicdan azabı veya suçluluk duygusu yaşamamak ve kararlılıkla kalbin
ve zihnin emirlerine göre hareket etmek anlamına geldiğidir . _ _ _ _ _
Kişisel inancınıza sadık kalma çabaları , benlik saygısı zarar gördüğünde ve kalp
ile zihin arasında çatışma ortaya çıktığında başarısızlığa uğrar . Bildiğiniz gibi gerçek
değerlerinize ve inançlarınıza göre yaşayabilmek harika bir şey . _ _ _ _ _ _ _ Kendi
inancınızı yaratmanıza , onu değiştirmenize ya da onunla savaşmanıza gerek
olmadığını bilmek daha da harikadır ; her ne kadar pek çok kişi kendi inancını sanki
kelimenin tam anlamıyla mermerden bir heykelmiş gibi parçalayıp atıyorsa da . _ _ _ _
İmanınızı güçlendirmek size sonuçsuz bir ruh arayışından, ruhsal azaptan ve
kendinizden şüphe etmekten başka bir şey getirmeyecektir . Kişisel inancınız ,
mücadele ya da diğer kasıtlı çabaların sonucu olarak şekillendirilemez ya da geliştirilemez . _ _
Zaten bir amentüsün var , o da tıpkı kalp gibi , önem kutusunda mühürleniyor . _ _
_ _ _ _ İçsel ve dışsal önemi bıraktığınız anda inancınızın özgürleştiğini hemen
hissedeceksiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Önem sıfır olduğunda , koruyacak veya fethedecek hiçbir şeyiniz kalmaz . Sadece
ona uygun yaşarsınız ve sakince sizin olanı alırsınız . _ _ _
Kendine değer verme mücadelesinden vazgeçerek , başkalarını sizin değerinizi

yargılamaya davet etmeyerek ve dışsal önemi azaltarak , sonunda normalde
gerçek güven olarak kabul edilen şeyi elde edersiniz . Bu tür bir güven, aşırı
potansiyel üzerine inşa edilen zayıf bir güven değil , sakin bir iç güç , yani
koordinasyondur.
Doğru, sakin koordinasyonun dışsal hiçbir şeyle ilgisi yoktur ve bu nedenle ne
onaya ne de kanıta ihtiyaç duyar . Hiç şüphe yok ki filmlerde kendine güveni
tartışılmaz karakterler görmüşsünüzdür . _ _ Doğru , sakin bir özgüven ancak
içsel kendine yeterlilikten ve bütünlüğün bütünlüğünden gelebilir . _ Kendinizi
kimseyle kıyaslamazsınız ; _ _ _ sen sadece tam bir denge halindesin . _ Bu tür bir
denge , kalp ve akıl birliği olduğunda sağlanır ; _ _ suçluluk , bağımlılık , üstünlük,
zorunluluk , korku veya stres duygusu olmadığında ; yani kendi içinizdeki ve
çevrenizdeki dengeyi bozmadığınızda . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Dış dünyayla , kendinizle ve
inancınızla uyum içinde yaşayın . _ Tam bir güvene , yani koordinasyona sahip
olmak için çabalamamız gereken ideal budur . _ _ _ Başka herhangi bir yolla elde
edilen güven ancak yapay olabilir .
Koordinasyon size sarkaçlardan kurtulma özgürlüğü verir ve istediğiniz yönde

bağımsız olarak hareket etmenize ve istediğiniz şeyi iddia etmenize olanak tanır .
Şu anda yorucu yükümlülükleri yerine getirmeniz gerekiyorsa , kendinizi ayırın ve
bir film için çekildiğinizi hayal edin . _ _ _ _ _ Durun , çünkü sağ kapıdan içeri girene
kadar en azından mevcut serinin sonuna kadar rolünüzü oynamak zorunda
kalacaksınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Hedef slaytınızı , araçları düşünmeden görselleştirmeye
çalışın ve dış niyetin size kapıyı açmasını bekleyin . _ _ _ _ _ _
Kil Golemi ile Savaş

Sonunda aşırı potansiyelin gereksiz yükünden kurtuldum . _ _ _ _ _ İç ve dış
önem artık mevcut değil . Üstünlüğümü öne sürmeye ya da aşağılığımı saklamaya
ihtiyacım yok . _ _ Ne geçmişten ne de gelecekten korkuyorum . _ Korunacak hiçbir
şeyim yok ve fethedilecek hiçbir şeyim yok . Sonunda sarkaçların etkisinden
kurtuldum ve başımın çaresine bakabiliyorum . _ _ _ _ _ _ Keşke bu olsaydı _
doğru…
Sarkaçların büyük bir gücü vardır ve bu güçlerinin bir nedeni de insanların

onların varlığından şüphelenmemesidir . _ _ _ _ Sarkaçlardan sanki insan ırkına
komplo kuran gizli bir uzaylı grubu gibi söz etmek doğru olmaz . Çünkü sarkaçlar
dünyamızın ayrılmaz bir parçasıdır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bilgi enerjisi yoluyla kontrollerini uygulayan insanlar üzerinde gerçek bir etkiye
sahiptirler . Etkileri üç seviyede etkili olur : zihinsel, duygusal ve enerjik . Sarkaçlar ,
önem dizileri aracılığıyla insanlardan bedava enerji pompalar . _ Bu her zaman
böyleydi , ancak son zamanlarda tamamen bilgilendirici etki büyük ölçüde
hızlandı . _ _
İnsan uygarlığı binlerce yıl boyunca gelişti , ancak bilgi teknolojisi alanındaki
gelişmeler nedeniyle tablo ancak son on yılda kökten değişti . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Her türlü sunucuda depolanan birikmiş verilerin hacmi katlanarak artıyor . _ _ _ _
Tehdit , depolanan verinin hacminden çok , dağıtım yöntemleri ve araçlarında

yatıyor . _ _ _ _ _ _ _ _ Her geçen gün daha da tehlikeli hale gelen bir
telekomünikasyon ağının tuzağına düşmüş durumdayız . _
Ancak tehlikeyi hissetmiyoruz çünkü bilgi endüstrisinin büyümesi , yeni eğlence
biçimlerinin ve kullanımı eğlenceli kullanışlı araçların neşeli anestezisi altında
gerçekleşiyor . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Sarkaçların amacının , taraftarlarını eğlendirmek değil , onları kendi gücüne
tabi kılmak olduğu çok açıktır . _ _ _ _ _ Bilgi ağının genişlemesi ve karmaşık bir
şekilde detaylandırılması , sarkacın olağanüstü sayıda taraftarı aynı anda
çekmesini sağladı . _ _ _ Aynı programı izleyen nüfusun yüzdesi ne kadar büyükse ,
sarkacın toplayabildiği enerji de o kadar fazla olur . _ Sarkaç ne kadar güçlü
olursa, etkisi de o kadar büyük olur ve taraftarlar " Benim yaptığımı yap " kuralına
uymaya o kadar kolay ikna edilir .
Sarkacın kuralı iyi çalışıyor ve insanları en içteki hedeflerinden uzaklaştırmayı

başarıyor . _ _ _ Süreç artık insanın nihai olarak seçim özgürlüğünden mahrum
bırakıldığı son aşamasına yaklaşıyor . _ _ _ _ _ _ Bir gün insanlar kendilerini , sizin
canavarca, bilgi verici bir enerji matrisinin bir unsurundan başka bir şeyi temsil
etmediğiniz bir durumda bulacaklar . Birey bir koşullandırma kutusuna kapatılacak
ve daha büyük bir makinenin bir parçasına dönüştürülecek . _ _ _ _ _ Matris
ızgarası , her bir öğenin nasıl çalışması gerektiğini ve ne dilemesi gerektiğini
belirleyecektir .
için. Bildiğiniz gibi bilimkurgu , zamanı geldiğinde gerçeğe dönüşme eğilimindedir .

____
Bu süreç zaten istikrarlı ve fark edilmeden gerçekleşiyor . Bu konuda yapılabilecek
hiçbir şey yok . _ _ Tabiiyetin mutlaka zorla sağlanması gerekmez . _ _ _ _ _ Bireyin
dünya görüşünü , özgürlüğüne dair hiçbir fikri olmayacak şekilde şekillendirmek
yeterlidir . _ _ _ _ _ _ _ Şu anda olan da budur . Bu koşullar altında özgürlük
duygusunu korumak nispeten zordur ve bu nedenle sarkaç koruma yöntemlerinin
belirli yönlerine daha yakından bakacağız . _ _ _ _ _ _ _
Bildiğiniz gibi bir sarkacın tutunabileceği tek şey önemdir . _ _ _ _ _ _ Hatta önemi
sıfırda tutmaya büyük önem vermenize bile bir sarkaç takılabilir . _ _ Sarkaçlarla ilgili
söylenen her şey oldukça ciddi ama paradoks burada yatıyor : Eğer şimdi sarkaçlara
ciddi bir şekilde savaş açarsanız , başarısız olmaya mahkumsunuz . _ _ _ _ _ _ _
Sarkaçla mücadelede en önemli prensip onlarla savaşmayı reddetmektir . _ _ _ _ _ _ _
Bunun somut bir nesneyle yapılan bir dövüş değil , kil golemiyle yapılan bir savaş ,
bir oyun olduğunu anlamalısınız ve dolayısıyla bunun nasıl bir dövüş olmasını
istediğiniz size kalmış . _ _ _ _ _ _ _ _ Eğer süreci bir kavga olarak algılarsanız , savaşta
sarkacı yenemeyeceğiniz için ne olursa olsun kaybedersiniz . _ _ _ _ Eğer goleme "
Artık onun sadece bir kil golem olduğunu biliyorum , göstereceğim ! " şeklinde bile
meydan okursanız , kendinizi mağlup sayabilirsiniz . _ _ _ _ Bunu bir oyun olarak
algılarsanız en kötü ihtimalle raundu kaybedersiniz , ancak savaşı kaybetmezsiniz . _ _ _
Siz oyunun özünün bilincinde olduğunuz ve kurallarına uymayı reddettiğiniz
sürece sarkaç sadece bir golemdir . _ _ _ _ _ _ Sarkaçlar , kendilerini güvende
hissettikleri her an kurbanlarını pusuya düşürecektir . _ _ Ellerinden geldiğince
dengenizi bozmaya çalışacaklarına hazırlıklı olun . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu oyunun
doğasıdır . _ _ _ Yemi yersiniz , denge duygunuzu kaybedersiniz , çok üzülürsünüz
ve enerjinizi sarkaçla beslersiniz . _ _ _ _ _
Sakin , mutlu ve dengeli bir şekilde başlarsınız ancak sarkacın sizi kışkırtması uzun
sürmez . _ _ _ Tehlikeli bir duruma karışıyorsunuz veya kötü bir haber alıyorsunuz .
Senaryoya uygun olarak strese girmeli , korkmalı , umutsuzluğa kapılmalı , üzgün
hissetmeli ve kızgınlığınızı veya memnuniyetsizliğinizi ifade etmelisiniz . Bu
olduğunda tek yapmanız gereken uyanmak ve oyunun ne olduğunu hatırlamak ve
ardından anında önemi azaltmaktır . _ _ _ _ _ eğer sen
bunu bilinçli farkındalıkla yapın , sarkacın boşluğa düşeceğini unutmayın . _ _
Hayal kurmadığınız sürece oyun kurallarını çiğneyebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _

Bilinçli olmayan rüyalarda rüyayı gören her zaman koşulların kurbanıdır . _
Rüya aniden gerçekleşir ve bu konuda hiçbir şey yapamazsınız . _ Uyanık
yaşamda insanlar uzun zamandır herhangi bir olumsuz etkiye otomatik olarak
tepki vermeye alışkındır ve aşağıda olanları açıklamama gerek yok . _ _ _ _ _
Ancak siz bir istiridye değilsiniz ve yetersiz bir şekilde yanıt verme konusunda
fazlasıyla yeteneklisiniz . _ _ Kasıtlı olarak garip davranırsanız sarkacın planları
bozulur . _ _ _ Sadece zamanında aklınızı toparlamanız ve oyunun kurallarını
çiğnemeniz gerekiyor . _ _ _ _ _ _ _
Sarkacın sizi umutsuzca kışkırtmaya çalıştığının farkında olduğunuzda ve
yemi yutmadığınızda ne kadar hoş olduğunu kendiniz göreceksiniz . _ _ _ _ _ _
_ _ _ _ _ _ _ _ _ Hoş duygu sadece güçlü olduğunuz için kendinizle gurur
duymanızdan kaynaklanmıyor , başka bir neden daha var . _ _ _ Enerjinizi bir
sarkaca verdiğinizde zayıflarsınız , ancak bir sarkaç sizi kışkırtmaya çalıştığında
ve siz direndiğinizde sarkacın provokasyona kanalize ettiği enerjinin alıcısı
haline gelirsiniz , bu da sizi daha güçlü kılar . _ _ _ _ _ _ _ Bu ek güç hoş bir
duygu olarak deneyimlenir .
Artık sarkacın sizin enerjinizle beslendiğinde ne kadar harika bir his verdiğini
hayal edebilirsiniz . _ Sarkaca fırsat vermeyin . _ _ _ Seni tekrar tekrar takip
edecek , ama zayıflama . _ _ Bırakın enerjisini size harcasın . _ _
Kuralları çiğnediğiniz oyun sırasında , oyuna sinirlenmeyin veya sinirlenmeyin .
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Her zaman bilinçli farkındalıkla oynuyorsunuz , eğleniyorsunuz ,
şeker kılıçlı bir golemle dövüşüyorsunuz ve o size dokunamayacak . _ _ _ _ _ _ _
_ _ _ Eğer kuralları çiğnerseniz ve iç dengenizi korumayı başarırsanız , golem
parçalara ayrılacaktır . _ _ _ _ _ _ Ancak öfkenizi kaybetmeye başladığınız anda
sarkacın şeker kılıcı tehlikeli bir bıçağa dönüşecektir . _ _ _ _ _ _ _ O zaman oyun
bir savaşa dönüşebilir ve tetiklenmiş bir geçişle sonuçlanabilir . _ _
Kışkırtılmaya karşı tepkinizle mücadele etmeyin . _ _ Farklı bir perspektiften

bakın . _ Yaşadığınız duygular , olup bitenlerle olan ilişkiniz olan sonuçtur . _ _ _
_ _ _ _ _ Olumsuz faktöre verdiğiniz tepkiyi bilinçli olarak değiştirmelisiniz . _ _ _
Yetersiz bir tavır sergilemek zor değil çünkü bunun sadece bir oyun olduğunun
farkındasınız . _ _ _ _ _ Bırakın soytarı atlasın . Sanki bir odada görünmez bir
rakiple dövüşüyormuşsunuz gibi _ _ _ _ _
aynalardan . Sarkaç hemen yanınızdaymış gibi görünür ama gerçekte gördüğünüz

şey sarkacın ya da sarkacın yansıması değildir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Aynadaki
yansımanız sizin öneminizdir . _ _ _ Bir şeyin abartılı derecede önemli olduğu her
zaman , aynalarda sürekli size dikilen bir rakibiniz olduğu anlamına gelir . _ _
Önem sıfırda tutulurken korkacak hiçbir şey yok , korunacak hiçbir şey yok ve
saldıracak kimse yok . Daha sonra önemli aynalar küçük parçalara ayrılacak ve
golemin parçalandığını göreceksiniz . _ _ _ _ _ _ _
Sarkaçla savaşta dayanıklılığa ihtiyacınız yok . _ _ _ _ _ Boşluk çok daha etkilidir .

"Aşılmaz, çelikten sinirler , demirden irade, kararlılık , dayanıklılık ve öz kontrol"
ifadeleri , diğerlerinin yanı sıra korumayı, gerilimi ve savaşmaya hazırlığı ima
eder . Bu tür bir koruma alanını korumak büyük miktarda enerji gerektirir . _
Bildiğiniz gibi tüm bu enerji sarkacı besliyor . _ _ _ Ancak boşsam koruma alanını
korumama gerek yok . _ _ _ _ _ _ Enerji israf edilmez ve golem boşluğa düşer ve
parçalanır . _ _ _ Tek yapmanız gereken oyunun kurallarını sürekli olarak kendinize
hatırlatmak ve önemi sıfırda tutmanın bilincinde olmak . _ _ _ _ _ _
Önemini sıfırda tutma ihtiyacı , savunma muharebesi için kalıcı bir hazır olma
durumuna dönüşmemelidir . _ _ Oyunun kendisine aşırı anlam yüklememelisiniz .
_ _ _ _ Rahatlayın ve zaman zaman kaybetmenize izin verin . _ _ Ne pahasına olursa
olsun zafer için çabalamaya gerek yok . _ Siz kontrolü elinizde tutarken sarkaç sizi
döndürebilir . _ _ _ _ _ Bir köpeğin bırakmak istemediği bir sopaya tutunması gibi
sizi sürükleyecektir . _ _ _ _ _ _ _ _ Eğer oyun hiç eğlenceli değilse , kaybederek ve
hiç umursamayarak mümkün olan maksimum düzeyde kayıtsızlığı gösterin . _ _ _
_
Sarkaç bir tur kazanırsa inatçı olmayın ; _ _ _ O maçı kaybettiğinizi kabul edin .
İç dengenizi kaybedip üzülmenizde yanlış bir şey yok . _ _ _ Bu konuda kendinize
zorluk çıkarmayın ; _ _ _ Bir sonraki oyun sizin olacak . Ve kendinize bu seferin son
olacağına dair söz vermeyin veya düşülecek bir ültimatom veya tuzak kurmayın .
_ _ _ _ Kendinize ültimatom verdiğinizi sanıyorsunuz ama aslında tam da beklediği
sarkaç için ültimatom veriyorsunuz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Ültimatomlar güçlü bir
koruma duvarından başka bir şey değildir . Koruyucu bir duvar örerek oyunu
kaçınılmaz olarak yenilgiye uğrayacağınız bir savaşa dönüştürürsünüz . _ _ _ _ _ _
_
Sarkaçların sizi nazikçe ve yumuşak bir şekilde kışkırtmasına hazırlıklı olun . Pek
çok kişi , sorunlarının ağırlığı altında ezilirken , sigara , alkol ve uyuşturucuda
destek arıyor . _ _ _ _ Bir dahaki sefere zararlı bir alışkanlıktan vazgeçip kendinize
şunu söyleyin : “ İşte bu . Bu sonuncusu ” bu sen konuşmuyorsun . _ _ _ Bir sarkaç
düşünce dalganızı o kadar yakalayabilir ki , kelimenin tam anlamıyla düşünceleri
üzerinize empoze edebilir . Kendinize “ son bir kez , sonra bu kadar ” diye yemin
ettiğinizde , uyanın ve bu yanılgıdan kurtulun . _ _ Bu konuşan sarkaçtır . _ Bu
gerçeğin bilinçli olarak farkında olmak , kötü alışkanlıktan kayıtsızca ' ayrılmanıza
' yardımcı olacaktır ; kararlı bir şekilde değil ama kayıtsızca.
Taraftarları çekmek için sarkaçların yapmayacağı hiçbir şey yoktur . _ _ Ahlak

ilkelerinden dine kadar kutsal olan her şeyi tamamen yok ettiler . Dünya , Tek
Ruh'un bir tezahürüdür , birlik içindeki çokluğun tasdikidir . _ İlahi öz, canlı ve
cansız tüm varlıklara nüfuz eder . Tanrı her birimizin içinde yaşıyor . _ _ _ Daha
önce insan ruhunu okyanustaki bir damlaya benzettiğimizde buna değinmiştik . _
_____
Allah , yeryüzündeki tecellisiyle varlığını insanlara bildirdiği anda sarkaçlar , dini
anında kontrol altına aldılar . _ _ _ _ _ _ _ Orijinal On Emir'e bakarsanız bunu
kendiniz de görebilirsiniz . _ _ _ _
Birinci Emir , çeşitli yorumlarına rağmen özünde şudur : " Benden başka tanrın
olmayacak . " _ _ _ _ Bu ifade , insanın tüm yaratılışa hükmeden tek bir Tanrı'nın
varlığına inanmasını talep etmektedir , ancak insanlar bu emri hemen çiğneyip
başka birçok din , yani sarkaçlar yaratmışlardır . _ _ Daha ziyade kendilerinin dinin
sarkaçlarına tabi olmalarına izin verdiler . _ _ Dinin sarkaçları Rabbin isminin
arkasına gizlenir . _ _ _ _
Ruhani hizmetçiler gerçekten de Rab'bin sözünü ve işini vaaz etmeye çalışırlar ,

ancak kendileri de taraftar oldukları için sarkaçların gücü altında tutulurlar ve bu
nedenle aslında çok az şey onların eylemlerine bağlıdır . _ Dinler arasındaki savaş
ve çatışma Tanrı'yı gerçekten memnun edebilir mi ?
İkinci Emir : “ Kendine oyma put veya yukarıda gökte olanın , aşağıda yerde
olanın veya yerin altında sularda olanın hiçbir suretini yapmayacaksın . _ _ _ _ _ _ _
_ _ _ _ _ _ _ _ Onlara eğilmeyeceksin ve onlara hizmet etmeyeceksin ” . _ _ _ Bu aynı
zamanda sarkaçları da ifade eder . Sarkaç , iradesine bağlı kalanları tabi kılar ve
onları zorlar
koşullar ne olursa olsun ve gerçek amacını gizleyen iyi niyetler ne olursa olsun ,
kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmek . _
Tüm Emirler temel olarak ikiye indirgenebilir . _ İsa'nın " Öğretmenim , yasadaki
en büyük emir nedir ? " sorusuna yanıt veren sözleriyle İsa , " Tanrın Rab'bi bütün
yüreğinle , bütün canınla ve bütün aklınla seveceksin " dedi . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu ilk ve
en büyük emirdir ; ikincisi birinciye benzer : " Komşunu kendin gibi seveceksin . " _
_ _ “ Yasanın tamamı ve peygamberler bu iki emre bağlıdır ” . _ _ Sarkaçlara
tapmadan Tanrı'yı kendinizde ve başkalarında sevin . _ Emirlerin sizden yapmanızı
istediği tek şey budur . _ _
Kitle iletişim araçlarının insan ruhu üzerindeki olumsuz etkisi , bireyin oldukça
bilinçli farkında olmasını gerektirmektedir . _ _ _ Olumsuz bilgilerin sizi etkilemesine
izin vermeyin . Nereye baksanız birileri sizi baştan çıkarmaya , dikkatinizi çekmeye
ya da size bir şeyler dayatmaya çalışıyor . Herhangi bir grup insanın kendi sarkacı
vardır . Taraftarlar sarkacın iradesini yerine getirirken genellikle onun gerçek
hedeflerinden habersizdirler , bu nedenle kendinize her zaman şu soruyu
sormalısınız : Buna kimin ihtiyacı var ve neden ? _ İhtiyacım var mı ? Aynı zamanda
hedefinizle ilgili her türlü bilgiyi aktif olarak arayın . _ _ _ Zihniniz sabırsızca "Evet,
evet" diye yanıt verir, " Bütün bunları zaten biliyorum ". Peki ya zihninizin zaten
bildiği şey ne ? _ Zihin zaten bildiği tüm bunlara rağmen sarkacın her oyuna
başlamasında yine de dikkatsizce başını sallar . _ _ _ Sarkacın gelip sizi elinizden
sürüklemesine izin vermeyin . _ _ _ _ _
Genel olarak konuşursak , göreviniz bilinçli olarak kuralları çiğnemekten ibarettir .
Bu iki şekilde yapılabilir . _ Ya önemsememeyi bırakıp ilgisizliğinizin boşluğunda
sarkacı baltalayın , ya da yetersiz tepki vererek sallanmaya devam edin . _ _ _ _ _ _
Önemi azaltmakta zorlanıyorsanız her zaman ikinci yönteme sadık kalabilirsiniz . _
_ _ _ Provokasyona verilen herhangi bir yetersiz tepki , oyun kurallarının ağır bir
ihlalidir . _
Savaşı Bitirmek
Seçim özgürlüğü inanılmaz derecede basit bir gerçekte yatmaktadır . Hedefinize
ulaşmak için savaşmanıza gerek yok . _ _ _ İhtiyacınız olan tek şey sahip olma
isteğidir . Kendinize izin verdiğiniz anda hedefiniz doğrultusunda sakin bir şekilde
bir ayağınızı diğerinin önüne koyma sürecine başlayabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Sarkaçlar _
Sizi amacınız uğruna savaşmaya zorlayan , dünyaya ve kendinize savaş ilan eden
farklı bir senaryo dayatıyor . Sarkaçlar kendinizle başlamanızı önerir . Sizi
mükemmel olmadığınıza ve değişene kadar hedefinize ulaşamayacağınıza
inandırırlar . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bir kez değiştiğinizde , güneşte bir yer için verilen
savaşa katılmalısınız . _ _ _ Bu senaryonun arkasında tek bir motivasyon vardır ; o
da mağdurun enerjisini tüketmek . Kendinizle savaşarak enerjinizi sarkaca
verirsiniz ve aynısını dış dünyayla savaşa katıldığınızda da yaparsınız . _ _ _ _ _ _ _
_____
Bu bağlamda savaş sözcüğü sürekli gerginlik , mücadele ve disiplini gerektirir .
Dünyanın herhangi bir yerinde özgürlüğün var olduğunu belli belirsiz anlayan
savaşçılar gibi , her zaman savaşa hazır olmalısınız . _ _ _ Savaşçının hatası ,
özgürlükleri için savaşmaları gerektiğini düşünmeleridir . _ _ _ _ _ _ _ Hayatlarını
savaşta geçirirler ve asıl mücadeleyi her zaman daha sonraya ertelerler . _ _
Savaşçılar öylece yürüyüp özgürlüğünüze kavuşabileceğinize inanmazlar . _ _ _ _
_ _ _ Kendilerine ve başkalarına bunun, yıllar süren sıkı çalışma ve ter gerektiren
son derece zorlu bir görev olduğunu söylerler .
Transerfing Seyyahı özgürlük mücadelesine katılmaz çünkü özgürlüğün zaten
kendilerine ait olduğunu bilirler . _ _ _ _ _ _ _ _ Kimse sizi savaşmaya zorlayamaz
ama eğer içiniz ve dışınız önem taşıyorsa gerçekten başka seçeneğiniz yoktur . _
_ _ _ _ _ _ _ _ Transerfing'de savaşa en yakın şey kusursuz hareket etme niyetidir
ancak taktiksel verimlilik ve disiplinden ziyade bilinçli farkındalık gerektirir . _ _ _ _
__
Sadece hak iddia etmeyi ve kendinize sahip olma fikrine izin vermeyi zor
buluyorsanız , bunu daha sonra geri dönmek üzere erteleyebilirsiniz . _ _ Ama ne
kadar süreyle? Erteleme ipliği tüm hayatınız boyunca devam edebilir . _ _ Bir
dahaki sefere ertelemek , şimdiki andaki yaşamı daha iyi bir gelecek için sadece
bir kostümlü prova haline getirir . _ İnsanlar her zaman içinde bulundukları andan
tatmin olmazlar ve her şeyin yakında düzeleceği umuduyla kendilerini avuturlar .
_ _ Bu tutumla daha iyi bir gelecek asla gelmeyecek . Takip etmeniz için her zaman
tam önünüzde asılı kalacak ve bu , batan güneşi yakalamaya çalışmakla aynı şey
olacak . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Hala bolca zamanınızın olduğu fikri bir yanılsamadır . _ _ _ _ Tüm hayatınızı
daha iyi bir gelecek beklentisiyle geçirebilirsiniz . _ _ _ Şöyle bir söz var ; " Geçici
olandan daha kalıcı bir şey yoktur ." Gerçekte bekleyecek zaman yoktur . _ _ _
Geleceği beklemeyin , onu şimdiki ana ekleyin . _ _ _ _ _ Kendinize burada ve şimdi
sahip olma izni verin . Bu şu anlama gelmiyor _
hedefiniz anında gerçekleşecektir . _ _ Benlikle süregelen mücadelenin aksine iradeden ,

yani sahip olma niyetinden bahsediyoruz . _ _ _ _ _ _ _
Sahip olma arzusu , eyleme arzusundan sonsuz derecede daha güçlüdür . _ _
Eğer tüm hayatınızı güneşli bir yer için verilen mücadeleye katılarak geçirdiyseniz , bu
sizi ne kadar ileri götürdü ? _ _ _ _ Bir başkası kayak merkezinde dinlenirken ya da okyanus
kenarında güneşin altında ısınırken , siz sıkıcı işinize ya da üniversiteye zorla çalıştırılır
gibi sürüklenmek zorunda mı kaldınız ? _ _ _ _ _ _ _ _ _ Belki de savaşlarını kazandılar ve
artık hayattan keyif alabiliyorlar ? _ _
Savaşa katılan insanların çoğunluğu , hayatları boyunca kayak için para biriktirseler
bile kayak merkezine gitmeye güçleri yetmez ve eğer yılda bir kez kendinize birkaç günlük
keyif yapmayı göze alabiliyorsanız , o zaman bu her zaman için geçerlidir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
_ _ bir başarı. Ancak sıklıkla olan şey , oraya varmanız ve havanın kötü olması , kayak
teleferiğinin arızalanması veya öngöremediğiniz başka sorunlarla uğraşmak zorunda
kalmanızdır . _ _ _ _ _ _ _ _ Her şey yolunda gitse bile , aklınızda hala tasarruflu olmanız
gerektiği düşüncesi kalacak ve hızla sona eren bu birkaç günlük tatilin parasını kazanmak
için ne kadar çok çalıştığınızı hatırlayacaksınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Prensip olarak
güzel vakit geçirmiş olacaksınız ama sonra çalışma hayatının gri günlerine dönüp yeniden
köle olmak zorunda kalacaksınız . _ _ _ _ _ _ _ _
Savaşı kazandınız ve tatile hak kazandınız ama yine de zaman zaman düşüncelerinize
karanlık bir gölge sızıyor . _ _ _ Kısa süreli bir zevk elde etmek için uzun süre ve çok
çalışmanız gerektiğine ikna oldunuz . _ _ Kendinize sahip olma iznini tamamen vermeye
hazır değilsiniz . _ _
Kendilerine sahip olma iznini verenler savaşa katılmazlar . _ _ _ _ _ _ Çok meşguller . _
Mesela geçen hafta şanslı bir çift İsviçre'de kayak merkezi olarak tatile çıkıyordu . _ _ Bir
topları vardı . Her balo eninde sonunda sona erer ama farklı insanlar için farklı şekillerde .
_ Çift şimdi nereye gideceklerini tartışıyor . _ _ _ _ Kendisi Avustralya Alplerine gitmek
istiyor ama kendisi Fransız Alplerine gitmeyi tercih ediyor . _ _ _ _ Bütün sahne size
yüzeysel bir pembe diziyi anımsatabilir ama çift için bu ciddi bir meseleden daha fazlasıdır .
_ _ _ Algılamadaki farklılık , sahip olma istekliliğinin farklı düzeylerinden kaynaklanmaktadır .
_ _ _ Tatile çıkana kadar bir yıl daha zorla gideceksiniz , halbuki çift bir sonraki tatillerini
bir hafta içinde yapmayı bekliyor . _ _ _ _
Mantıklı akıl , itiraz ederek üzülebilir : “ Ama bu nasıl olur da , onlar milyonlarıyla
doğmuşken ben kendi paramı kazanmak zorundayım ! _ _ _ _
Parayı nereden bulacağım ? ” _ Parayı düşünmenize gerek olmadığını kaç kez söyledik . _ _
_ _ _ _ _ _ _ Savaşı bitirdiğinizde ve kendinize dışsal niyete sahip olma izni verdiğinizde ,
ihtiyacınız olanı size vermenin bir yolu olacaktır . _ _ _ Bunu size hemen burada ve şimdi
kanıtlayamam ama prensibi kendiniz test edebilirsiniz ve denemeyin , sadece yapın , yarın
değil bugün . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu andan itibaren kendinize , koşulsuz ve kayıtsız şartsız , ara
sıra değil , her zaman sahip olma izni verin . Anında sonuç beklemezseniz ve kendinize
güzel bir gün geçirme izni vermeye devam ederseniz , başkalarının mucize olarak
adlandıracağı bir şey gerçekleşecektir . _ _ _ _ _ Milyonlarla doğanlar zaten sahip olma
arzusuyla aşılanmıştır . _ _ _ _ _ _ Onların düşünmelerine bile gerek yok , oysa siz slaytlarla
çalışmak zorunda kalacaksınız . _ _ _ _ Zihin , hedefin ne kadar gerçekçi olduğu ve ona
ulaşmanın araçları konusunda endişe duyacaktır , ancak bu , hiçbir yere varmayan savaş
yoludur . _ _ Bu yolu seçerseniz asla yeterli parayı kazanamazsınız . _ _ _ Parayı değil , sahip
olma isteğini kazanın .
Eğer hedefe ulaşmış gibi odaklanırsanız kapılarınız açılacak ve araçlar kendi başının
çaresine bakacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Her şeyin özgürlüğü başınızı döndürmeye yetiyor . _
_ _ _ _ Bu özgürlüğü kabul etmemeyi seçebilirsiniz . _ _ Bu sizin seçiminiz . Bunların hepsinin
saçmalık olduğunu söylemekten ve hayatınızın geri kalanında çabalamaya devam etmekten
daha kolay bir şey olamaz . _ _ _
Herkes seçimini yapar ve sahip olmak istediği şeyi alır . _ _
Seçiminiz değişmez bir yasadır ve onunla kendi gerçekliğinizi şekillendirirsiniz . _ _ _
Alternatifler alanındaki seçim kabaca şu şekilde gerçekleşir : İnsanlar bir süpermarkete
girerler ve kendilerine şu sorulur : " Ne istersin ? " _ _ Bir müşteri şöyle cevap veriyor:
Gösteri dünyasında bir yıldız olmak isterim . Mağaza asistanı yanıtlıyor: “ Sorun yok . İşte
özellikle sizin için harika bir versiyon . Dünya şöhreti, zenginlik, parlaklık! Alacak mısın ? ”
Şaşıran müşteri şöyle diyor: “ Peki bunu nasıl söyleyeyim … O kadar kolay değil . Sadece bir
avuç kişi gerçekten bunu başarabiliyor ve seçilmiş birkaç kişinin benzersiz yetenekleri var ,
oysa ben sadece sizin ortalama Jo bloglarınızım . Mağaza görevlisi omuzlarını silkiyor : “
Yeteneğin bununla ne alakası var ? _ _ İşte öğeniz . Al onu!” Müşteri daha sonra şunları
söylüyor : “ Gösteri dünyasına girmek gerçekten çok zor . Burası biraz orman ,
köpekbalıklarıyla dolu bir dünya ..” Mağaza görevlisi geri geliyor : “ Tamam , işte burada
bunu yapmanıza yardımcı olacak devasa bir köpekbalığı var . Alın , pişman olmayacaksınız .
" _ Müşteri şöyle cevap veriyor: “ Gösteri dünyasının yıldızlarının öyle lüks evleri, gösterişli
arabaları, üst sosyetesi var ki …
bunların hepsi gerçekten benim olabilir mi ? Buna pek inanamıyorum ” , bu noktada

mağaza görevlisi şöyle diyor : “ Ah , elbette çok yazık . Size yardımcı olabileceğimizi
sanmıyorum ” dedi ve ürünü tekrar rafa koydu . _ _ _ _
Aynı şekilde bir kişi diğerine ihtiyatlı bir şekilde şu soruyu sorabilir : " Ticari uçakta
nasıl uçulacağını biliyor musun ? " Diğeri " Elbette " diye yanıtlıyor , " Sadece koltuğa
oturuyorum , emniyet kemerimi takıyorum ve uçak havaya kalkıyor . " _ Hedefe
ulaşmanın sadece bir seçim meselesi olduğu fikrine izin verdiğiniz anda , müşterinin
alternatif uzay dükkanındaki endişelerinin ne kadar saçma olduğunu hissetmeye
başlayacaksınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu sadece sahip olmaya istekli olma meselesidir .
_ _ Hepsi bu .
Sahip olma isteği için kendinizle savaşma tuzağına düşebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ Ne
yaparsanız yapın, kendinize sahip olmanıza izin vermek için kendinizi zorlamayın .
Hedef slaydı hayal etmeye kendinizi zorlamayın . _ _ Kendinizi zorlamanıza gerek
yok . _ _ Kendinize baskı yapmayın ya da gergin olmayın , çünkü bu yine bir savaş
haline gelir . Sadece heyecan verici düşüncelere sahip olmanın tadını çıkarın .
Önemini bir kenara bırakın ve savaşı sonlandırın . Savaşarak hiçbir şey elde edilmez .
Savaşmaya devam etmenizin nedeni etrafınızdaki her şeyin öneminin artmasıdır . _
_ _ _ _ Güneşteki yeriniz için hararetle savaşırken aynı zamanda kendinize izin
veremezsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _
Kendinize ait olana sahip olacağınız konusunda kararlı ve güven dolu olabilirsiniz
ve her şeyin sizin kişisel seçiminize bağlı olduğuna kendinizi coşkuyla ikna ediyor
olabilirsiniz . _ _ _ _ Ancak güçlü bir şekilde hareket etmek aşırı potansiyel yaratmayı
gerektirir . İhtiyaç duyulan şey daha çok kaygısız , kaygısız bir kararlılığa benzer .
Rahatlayın , kontrolü elinizden bırakın ve sadece size ait olanı aldığınız gerçeğinin
farkına varın . _ _ _ _ _ _ Bir gazete satın almak için ivme ve heyecan yaratmanıza
gerek yok . _ _ _ _ İstediğiniz gazete ellerinde yoksa diğer gazete bayilerine
yürüyebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ Ölümcül tutuşunuzu serbest bırakın .
Tutuşunuzu bırakmaya çalıştığınızda daha da sıkılaşır . _ _ _ Her türlü gayret veya
çaba yalnızca aşırı potansiyeli daha da kötüleştirir . Önem , çabanın ve zorlayıcı
kavramanın altında yatan nedendir . Eğer onunla mücadele ediyorsanız kavramayı
gevşetemezsiniz . _ _ _ _ Önemden vazgeçtiğinizde kavrama kendiliğinden
rahatlayacaktır . _ _ _ _ _
Önemin azaltılması , niyetin yönünü gösteren oku iç niyet bölgesinden dış niyet
bölgesine kaydırır . _ _ _ _ _ _ Uygulanan her türlü baskı önemin sonucudur . _ _ _ Bir
durum üzerinde baskı kurmaya çalıştığınızda eylemleriniz içsel niyet tarafından
yönlendirilir . _ _ _ İrade
Engelleri aşmak için güç şarttır ama artık bildiğimiz gibi engeller de önemden
doğar . _ _ Önemini azalttığınız ve irade gücüne artık ihtiyaç kalmadığı anda
engeller ortadan kalkar . _ Önem ortadan kalktığında , hedefleriniz için çabalama
ihtiyacı , sahip olma isteğine dönüşür ve ardından dış niyet devreye girer . _ _
Seçme hakkını kazanmak zorunda değilsiniz . _ _ _ _ Zaten ona sahipsin . Seçme

hakkınızı kazanma kararlılığıyla dolu hissediyorsanız , hayal kırıklığına uğramaya
hazırlanın . _ _ _ _ Kararlılık ve güçle doluysanız , yine ölümcül pençeyi elinizde
tutarsınız . _ _ _ Dengeli kuvvetler için için yanan kömürlerinizi hızla soğutacaktır .
Ve öneminizi hisseden sarkaçlar , hemen sizi kışkırtmaya çalışacaktır . _ _ İşlerin
bu şekilde yürüdüğünü kendiniz göreceksiniz . _ _ _ _
Başarısız tarafsızlık kazanma girişimlerinin sizi endişelendirmesine veya
üzmesine izin vermeyin . _ _ İnsanlar enerjilerini hedeflerine değil , sarkaçların
beslenmesine yönlendirmeye çok alışkındırlar . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Sonunda kararlılıkla
iradeyi birbirinden ayırmayı öğreneceksiniz . _ _ _ Sahip olma arzusu , tartışmasız
senin olanı almaya yönelik tarafsız , duygusuz niyettir . _ “ Postayı posta
kutusundan almak konusunda kesinlikle kararlıyım ” demek tuhaf gelmiyor mu ?
_ _ _ _ _ _ Seçme hakkınızı , posta kutusundan postanızı alır gibi sakin ve ısrarsız
bir şekilde kullanmalısınız . _ _ _ _ _ _ _
Hayatta insanlar her zaman testlere , sınavlara girmek , yarışmalara katılmak

ve her türlü kişisel değerlendirmeye katılmak zorunda kalırlar , ancak bu iradeye
sahip olmak yalnızca kendinize bağlıdır . Siz kendi kendinizin denetçisisiniz .
Kendinize verdiğiniz herhangi bir not genellikle ya beceriksiz ve değersiz
olduğunuza ya da hedefin gerçekçi olmadığına dair inancınızın bir yansımasıdır .
_ _ _ _ İnsanlar bunu alışkanlıktan dolayı otomatik olarak yaparlar . Tek yapmanız
gereken , olup biten her şeye sahip olmak için kendinize izin vermek . Elbette
alışılmadık bir şey ama neden denemeye cesaret edip kendinize izin
vermiyorsunuz ? _ _ _ _ Newton'un ve başkasının elmaları yere düşebilir ama
bırakın sizinkiler gökyüzüne düşsün . _ _ _ _ _ Sahip olma arzusunu kazanmayı
umutsuzca isteyebilirsiniz , ancak yine de arzuyu terk edebilirsiniz . Yeterince
arzulamak ; yine de ihtiyacın olanı alacaksın . _ _ _ Zaten sana ait olanı almayı
düşün . _ _ Şu düşünceyle ısrar etmeden , sakince kabul edin : İstiyorsan sorun
ne ? _ _ _ _ _ Onu alacağım ” _
Serbest bırakmak
Sahip olma arzusu , niyetin özgür enerjisi tarafından yaratılır . _ _ Kendinize

sahip olmanıza izin vermenizin önünde iki şey var . _ Birincisi kalp ile akıl arasındaki
çatışmadır . _ _ İkincisi , serbest enerjiyi tüketen iç ve dış öneme sahip aşırı
potansiyeldir . _ _ _ Sahip olma arzusunun " İstiyorum ve yapacağım " gibi sıradan
bir düşünceye eşit olduğunu düşünmek yanlış olur . _ _ _ _ _ Gerçekte , bu tür
düşüncelerin niyet enerjisiyle doldurulması gerekir , aksi takdirde bunlar yalnızca
zihnin mırıldanması olur , başka bir şey değildir . _ _
Düşünceler kalp ve akıl birliğinden akmalıdır . _ _ _ Aksi takdirde niyet enerjisinin
programlanması saf olmayacaktır . _ _ _ _ Serbest enerjinin büyük bir kısmı aşırı
potansiyel tarafından tüketilirse , niyetin ona hiçbir gücü olmayacaktır . _ _
İradeyi edinmede yaşadığımız zorluklar , insanın ilk kez stabilizatörsüz bir

bisikletin gidonuna oturduğunda hissettiği çekincelere benzer . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
_ Kişi prensipte bunun mümkün olduğunu bilir ancak ilk denemesinde bunu
başaramayacağını da bilir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Yeteneklerinden şüphe ederler ama yine
de öğrenme arzusuyla doludurlar . _ _ _ Kişi öğrenme sürecini kontrol etmeye
çalışır ancak ne yapacağını anlamaz . _ _ _ _ Üç tür aşırı potansiyel anında yaratılır ;
şüphe , arzu ve kontrol ve üçü de niyetin enerjisini tüketir . _
Zihin bir şekilde dengeyi korumaya çalışır ama bisiklet devrilmeye devam eder
çünkü yeterli kalp ve zihin birliği ya da özgür enerji yoktur . _ _ _ _ _ _ Sonra zihnin
kontrolü biraz gevşettiği ve dengeyi korumak için çok önemli olan kalp ve zihin
birliğinin ortaya çıktığı bir nokta gelir . _ _ _ _ _ _ Sonuç olarak , zihninizin nasıl
yapılacağı hakkında hiçbir fikri olmamasına rağmen , bunu aniden yapabilirsiniz .
Ama bütün mesele bu ! _ Akıl her zaman araçları ve nasıl hareket edilmesi
gerektiğini düşünür . _ Kontrolü ele alır ve çeşitli seçenekleri dener . Kalp ise tam
tersine düşünmez . _ O sadece kayıtsız şartsız sahip olmaya isteklidir . Zihin de
sahip olmaya isteklidir , ancak yalnızca her şeyin açık ve rasyonel olması koşuluyla .
_ _ Kalp ve zihin arasındaki çatışma , zihnin hedefe gerçekçi bir şekilde
ulaşılabileceğinden şüphe etmesi nedeniyle ortaya çıkar . Kontrolün zayıfladığı
anda aklın sınırlayıcı koşulları ortadan kalkar ve kalp ile akıl arasındaki birlik ortaya
çıkar . _ _ _ _ _ _
Akıl , kendi kontrolüne gerek olmadığını , her şeyin kendi kendine çalıştığını
görünce şaşırır . _ _ _ _ _ _ Ancak bu gerçek , zihnin olup biteni tam olarak anlamasa
bile kabul etmesi için yeterlidir . _ _ _
Sürücü denge kurabilir ve böylece zihin bunu kabul eder . Zihin kendi kontrolünü
uygulamaktan vazgeçer çünkü artık bunun gerekli olmadığına ikna olmuştur . _ _ _ _
Biraz pratik yaptıktan sonra diğer fazla potansiyeller de ortadan kalkar ve niyet
enerjisi açığa çıkar ve bisiklete binmek bir meydan okuma olmaktan çıkıp zevke
dönüşür . _ _ _ _ _
Sahip olma arzusunu kazanmak için kalp ve zihin birliğini sağlamanız ve niyet
enerjisini serbest bırakmanız gerekir . _ _ _ _ _ _ Hedefinize doğru kapıdan
girdiğinizde kalp ve akıl birliği sağlanır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Geriye sadece en içteki
arzularınızı belirlemek ve yola çıkmak kalıyor . _ _ _ _ İçsel ve dışsal niyetin yararsız
yükünü bırakarak , alternatifler alanında geçişin itici gücü olan niyetin enerjisini
serbest bırakırsınız . _ _ _ _ _ _ _ İçsel ve dışsal önemi yanınızda sürüklerken ,
enerjinizin yüzde doksan dokuzunu aşırı potansiyeli desteklemek için harcıyorsunuz .
_ _ _ _ _ Eğer tamamen potansiyele bağlıysa bedava enerjiyi nasıl elde edebilirsiniz ?
____
Önemin düşmesi için bilinçli hareket etmeniz gerekiyor . _ _ _ Neye aşırı anlam
yüklediğinizin ve bunu yapmanın sonuçlarının farkında olmanız gerekir . _ _ _ _ _ _
_ Ne yazık ki , entelektüel düzeyde önemi bilinçli olarak terk etme girişimlerimiz
her zaman başarılı olmuyor .
O zaman cevap harekete geçmektir çünkü aşırı potansiyelin ardındaki güç , yapma
sürecinde dağılır . _ _ _ _ Yaptığınız eylem zihninizdeki hedef slaytı döndürmek
olabilir ; _ _ _ _ _ _ Süreci görselleştirmek ve hedefiniz doğrultusunda sakin bir
şekilde bir ayağınızı diğerinin önüne koymak . _ _ _ _ _
Nasıl korkmamalı ? _ _ – Bir güvenlik ağı edinin . Üstesinden gelinmesi en zor
aşırı potansiyel korkudur . Kendinizi korkmamaya zorlayamazsınız . _ _ _ Hayatınızda
son derece önemli bir anlam taşıyan bir şey tehdit altındaysa ; hayatınız , kariyeriniz
veya eviniz gibi vazgeçemediğiniz bir şey tehdit altındaysa , potansiyeli körüklemeyi
bırakmanın tek yolu bir sığınak , bir B planı veya alternatif bir yol bulmaktır . _ _ _
Nasıl endişelenmemeli veya endişelenmemelisiniz ? _ _ – Kanun. Kaygı ve panik

potansiyeli eylem yoluyla dağıtılır . _ _ Proaktif eyleme geçene kadar boş yere
endişelenmek sizi rahatsız etmeye devam edecek . Döndüğünüz aktivite türü _ _ _ _ _
mutlaka stresinizin nedeni ile ilgili olmak zorunda değildir . _ _ _ Bir şeyler
yaptığınız sürece kaygınız azalacaktır . _ _ _ _
Nasıl arzulanmaz ? _ – Yenilgi olasılığını kabul edin ve harekete geçin . Korku
potansiyelini ortadan kaldırmak kadar arzu potansiyelini de ortadan kaldırmak
zordur çünkü hedeflerinize ulaşma arzunuzu tamamen bırakmak neredeyse
imkansızdır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Ancak yenilgi olasılığını önceden kabul edip alternatif
yollar bulursanız en azından arzu potansiyeli daha dengeli hale gelecektir . _ _ _ _
_ Arzu her zaman eyleme dönüştürülebilir . _ Arzu niyetten önce gelen şeydir .
Arzu eyleme geçme kararlılığına dönüştüğünde , potansiyele kanalize edilen enerji
dağılır . _ _ _ _
Arzunun enerjisi daha sonra niyetinizi şekillendirmeye gider . _ _
Nasıl beklenmez ? _ – Kanun. Bekleme potansiyeli dağılıyor _ _ _ _
tanımı gereği eylem . Eylemde arzu ve beklentiyi çözün .
Kendine değer vermekten nasıl vazgeçilir ? Eğer bu kitabı buraya kadar
anladıysanız , bu soru daha önce söylenenlerle biraz uyumsuz görünüyor olmalı .
_ _ _ _ _ _ _ Tabii ki , Transurfing sizi kişisel değersizlik duygularına boyun eğmek
yerine ayağa kalkmaya ve değerinizi bir aksiyom olarak kabul etmeye teşvik eder .
_ Buradaki zorluk , zihnin değerini ancak diğer insanlar size uygun şekilde
davrandığında hissetmesidir . _ _ _ _ Bunu dikkate aldığımızda , ayakta kalmanızı
arttırmanın sırrı etkili olduğu kadar basittir . _ _ _ _ Bunun için gereken tek şey , öz
değer duygunuzu artırmaya yönelik eyleme geçme eğiliminden vazgeçmenizdir .
____
Davranışınızı inceleyin . Öz değer duygunuzu koruma ihtiyacı hissettiğinizde
nasıl tepki verirsiniz ? _ _ _ _ _ Ani tepkiniz ne olursa olsun , dikkat ve saygı talep
etmek , haklı olduğunuzu kanıtlamak zorunda olduğunuzu hissetmek , gücenmek ,
savunmaya geçmek ve eylemlerinizi haklı çıkarmak , çatışmaya sürüklenmek ,
üstün ve kibirli davranmak , lider olmakta ısrar etmek olabilir . , başkasını
küçümsemek ve onun eksikliklerine dikkat çekmek veya güçlü yönlerinizi
göstermek ; _ her ne ise , diğer insanlar bilinçaltında bunu anlayacaklardır . _
Otomatik olarak öz saygı duygunuzu korumak için acele etmezseniz , bu , kendi

değeriniz konusunda sağlıklı bir duyguya sahip olduğunuzu gösterir . _ İnsanlar
sana farklı davranmaya başlayacak . _ Zihin kendisine daha fazla saygı gösterildiğini
gördüğünde kendi değerinin farkına varmaya başlar . _ _ _ _ _ _ Kendi değerinizin
farkına varmaya başladığınızda , istisnasız çevrenizdeki insanlar da bunu
göreceklerdir . _ _ _ _ _ Bırakarak , vazgeçtiğiniz şeyin ta kendisini alırsınız . _ _ _
Nasıl bu kadar kolay sinirlenmezsiniz ? _ Sarkaç oyununu oynayın ve kuralları

çiğneyin . _ Hoş olmayan bilgilere olumsuz tepki verme alışkanlığından
kurtulmanın tek yolu budur . _ _ _ Bunun nasıl yapıldığını zaten biliyorsunuz ; _
Bunun sadece bir oyun olduğunu yeterince çabuk hatırlamanız ve ardından
yetersiz tepki vererek mizahi bir şekilde kuralları çiğnemeniz gerekiyor . _ _ Bir
iyi haber duyduğunuzda gevşek tepki vermek yerine , açık bir coşkuyla mutlu bir
şekilde yanıt verin , böylece iyi şans dalgasının titreşimiyle enerji yayarsınız . _ _
_ _ Sarkaçlar , iç denge duygunuzu kaybetmenize ve negatif enerji üretmenize
neden olacak sorunlar yaşamanıza neden olacaktır . _ Yetersiz tepki vererek
sarkacın ritmini bozarsınız ve ona hiçbir şey kalmaz . _ _ _ Oyunu bu şekilde
oynamaya çalışın . _ _ _ _ Oldukça eğlenceli . _
Suçluluk duygusu nasıl aşılır ? _ Kendinizi haklı çıkarmaya çalışmaktan

vazgeçin . Daha önce de söylediğim gibi , yargılanmak üzere mahkeme
salonunda yalnızca siz kalabilirsiniz . _ Savcı , avukat , sanık rollerini oynayan
sizsiniz ve manipülatörler bunu istismar ediyor . _ _ _ _ Adliyeyi terk edin . Kimse
seni alıkoyamaz . Dinlemek için toplananlar bir süre orada oturacak , sonra
sanığın olmadığını anlayınca kendi yollarına gidecekler . _ _ _ _ _ _ _ Zamanla
davanız kapanacaktır . _ _ _ Suçluluk duygularından kurtulmanın tek yolu budur . _ _ _ _ _ _
Kızgınlık ve öfkeyle nasıl başa çıkılır ? Kendinizi suçluluk duygusundan
kurtarırsanız ve değerinizi kabul ederseniz , bu öfke duygularını yaşamayacaksınız .
_ _ _ _ Savaşı sonlandırın ve akışa devam edin . _ Bazen biri sizi tutup akıntıya
karşı çekmeye başladığında sessizce akışa doğru gittiğinizi fark edebilirsiniz . _ _
_ _ _ _ _ _ _ _ _ Ne yapmalısın ? _
Bir beceriye sahip insanlar genellikle sorunlarına çözüm bulma yeteneğine
sahiptir ve bir de yalnızca sorunları nasıl bulacağını bilen başka insanlar vardır .
_ _ _ _ Sorunları ararlar ve sonra bunları sanki büyük bir başarıymış gibi muzaffer
bir edayla sunarlar . _ _ Başkalarının buna yanıt olarak bir çözüm önermek
zorunda olduğuna gerçekten inanıyor gibi görünüyorlar . _ Eğer bunlara çözüm
bulmaya çalışırsanız , çok geçmeden etrafınız boş paçavralardan oluşan bir
kalabalık tarafından sarılacak . _ _ _ _ _ Bazıları eleştirecek , diğerleri ise yeni
sorunlar bulacak , tavsiyelerde bulunacak veya sorumluluğu üstlenip talepte bulunacak . _
Ne kadar akışta kalmaya çalışırsanız çalışın , bunu daha da zorlaştıracak başkaları
olacaktır . _ _ _ _ Doğal olarak bu durum kızgınlık ve öfke uyandırıyor .
Hissettiğin kırgınlık ve öfkeyle baş edemiyorsan ne yapmalısın ? _ _ _ _ _ _ _ _ _
Sadece bununla başa çıkamamak için kendinize izin verin . _ _
Önemini minimumda tutma ihtiyacına aşırı anlam vermek , işleri daha da

kötüleştirecektir . _ _ _ Peki kimin için çalışıyorsun ? _ Bir 'patron adam' için mi?
Bunu yaparsanız , kaçınılmaz olarak düzenli olarak kırgınlık ve kızgınlık duyguları
yaşayacaksınız . Hedefinize giden yolda ilerleyin ve zamanla çalıştığınızda yalnızca
kendiniz için çalışacaksınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ O gün gelene kadar ara sıra
patlamanıza ve aşırı potansiyel yaratmanıza izin verin . Her zaman kazanmak için
kendinize baskı yapmayın . _
Yarattığınız farklı türden aşırı potansiyellerle savaşmak yerine , saf niyetle
hareket etmelisiniz ve niyet , yapma sürecinde , hareket yoluyla arındırılır . _ _ _ _
_ _ _ Gördüğünüz gibi , sahip olma isteğine ulaşmak spekülatif egzersizlerden
daha fazlasını gerektirir . _ _ Somut eylem gerektirir . Hedefiniz doğrultusunda
mümkün olan her şekilde bir ayağınızı diğerinin önüne koymaya başlayın . _ _ _ _
_ _ _ Yapma sürecinde eylemleriniz daha etkili hale gelecektir . _ _ _
Sahip olma arzusunun üç aşaması vardır . İlk aşama , alışılmadık bir durumun
neden olduğu engellemedir : " Bunların hepsi benim için olamaz mı ?" Hedef
slaytı zihninizde çalıştırdığınızda , her şeyin mümkün olabileceği gerçeğini tam
olarak kavrayamayacaksınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ İkinci aşama keyiftir , ağırlıksızlığa
yakın bir duygudur . Hedefinizi konfor bölgenize kabul ettiğiniz ve kısıtlama
duygusunun ortadan kalktığını hissettiğiniz bir nokta gelecektir . _ _ _ _ _ _ Hedefin
aslında oldukça gerçekçi olduğunun farkına varılması mutluluk duygusu
uyandırıyor . _ _ Niyet enerjisinin aşırı potansiyelden salınmasından kaynaklanan
ağırlıksızlık hissi de oldukça gerçektir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Hissedeceğiniz şey budur . _
_
Zamanla sahip olma arzusu sıradanlığın üçüncü aşamasına kayar . _ _ _ _
Hedef slaytı sürekli zihninizde çevirdiğiniz için kendinizi onun içeriğine kaptırırsınız
ve yavaş yavaş slayttaki her şey sıradanlaşmaya başlar . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Slayt , önem
taşıyan film rulosuna dayanmaktadır . _ _ Arzuladığınız , şüphe ettiğiniz ve araçlar
üzerinde kafa yorduğunuz her zaman , sahip olma arzusu sallantılı bir temel
üzerinde durmaktadır . Önem ortadan kalktığı anda , sahip olma arzusu güç
kazanır . Aynı zamanda hareket etme isteğinden , yani hedefiniz doğrultusunda
bir ayağınızı diğerinin önüne koyma niyetinden de vazgeçmemeniz önemlidir . _
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Eğer sahip olma arzusunun üç aşamasını da geçtiyseniz ,
şüphesiz doğru yoldasınız . _ _ _ _ _ _
Ve son olarak sorunlarınızın ağırlığına nasıl boyun eğmemelisiniz ? _ _ _ _

Bizi bir dereceye kadar aşağıya çekecek bir şey her zaman vardır . _
Ayağa kalkmak ve tüm önemi bir kenara bırakmak son derece zordur , ancak
Transerfing'de yardımcı olabilecek çok ilginç ve güçlü bir yöntem vardır : niyeti
koordine etmek .
Niyeti Koordine Etmek

İnsanlar normalde şartlara bağlı olduklarını , olayların gidişatını değiştirme
konusunda güçsüz olduklarını hissederler . _ _ Bazen şanslılar ve kısa bir süre için
talih dalgasında uçuyorlar . _ _ _ Hatta bazen başarı çok yakındaymış gibi görünür .
_ _ _ Tek yapmanız gereken kararlı davranıp iyi bir mücadele vermek , ancak tüm
çabalarınıza rağmen yenilgi zaferi takip ediyor . _ _ _ _
Sanki insanlar yüksek tepeler ve derin çukurlarla kaplı bir yolda yürüyorlar . _ _
_ _ _ Kendine güvenen ve kararlı olanlar , bir nedenden dolayı düz yoldan çıkıp ,
sarkaçların bıraktığı baştan çıkarıcı parlak ödüllere doğru yokuşları tırmanmaya
başlarlar . _ _ _ _ _ _ Bazen kişi inanılmaz bir çaba gösterir ve ödülü almayı başarır ,
ancak çoğu zaman bu girişim başarısızlıkla sonuçlanır . _ _ _ Kendini tepenin
zirvesinde bulan kişi , dengeli kuvvetlerin rüzgarıyla ayakları yerden kesilir ve bir
kez daha hiçbir şeyi değiştiremeyecek güçte olduğunu hissederek baş aşağı
tepenin dibine gönderilir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Ayrıca , herhangi bir şeyi değiştirme konusunda tamamen güçsüz olduklarına

inanan ve bu nedenle en kötü beklentilerinin çukurlarında zayıfça debelenmeyi
tercih eden olumsuzcular da var . _ _ Doğal olarak en kötü beklentileri anında
gerçekleşir . Negatifçiler yalnızca kendi iktidarsızlıklarından muzdarip değiller . _
_ _ Çocukçuluklarında da ' Allah'ın dilemesi olur ' şeklinde kaderlerini başkalarına
teslim ederler . _ _ _ _ _ _ Alternatiflerin akışına göre hareket etmezler , ona karşı
da çıkmazlar , sadece kendi hoşnutsuzlukları içinde debelenip etraflarındaki
atmosferi zehirlerler . _ _ _ _ _ _ İyi yaptıkları tek şey , en kötü beklentilerinin
farkına varmaktır ve en azından bir konuda haklı oldukları gerçeğinden keyif
alırlar . _ _ _ _ _ _ _ Kendi olumsuz tutumlarını doğrulama sanatını
mükemmelleştirdiler . _ _ _ _
Bu tür insanlar olumsuzluktan bir çeşit sadomazoşist zevk alırlar . _ En ufak bir
köstebek yuvasından bir dağ yaratabilirler . _ Sloganları : “Hayat iğrenç ve her
geçen gün daha da kötüye gidiyor ” ve
bu seçimi yaptıktan sonra her şeyde bunun onayını bulurlar . _ Onlar o kadar
doğal mağdurlardır ki sürekli suçlanırlar ve cezalandırılırlar ; _ _ İşte şehidin acı
kaderi budur . _ _ Kelimenin tam anlamıyla bir olumsuzluk denizinde yüzüyorlar .
_ Neden? Çünkü olumsuzluk , dünyanın kendileriyle anlaşabileceği ve onları yarı
yolda bırakabileceği tek şeydir . _ _ _ _ _ _ _
En kötü beklentilerinin doğrulanacağına dair güvenceden güç alıyorlar . _ _ _ _
Bazen bir olumsuzluk , kendisini tesadüfen bir talih dalgasının içinde bulur . Bir
süreliğine kendilerini gerçekten mutlu ve memnun hissedebilirler ama bu uzun
sürmez çünkü çok rahat oldukları kötü şans büyüsünü dikkatle etrafa bakmaya
karşı koyamazlar . _ _ _ _ _ _ _ _ Ve neden iyi olan her şeyin bir sonu olmasın ve iyi
şanslar , yani bu normal değil . _ _
Bu doğal değil ! Olumsuzluk yanlısı , her şeyin berbat ama tahmin edilebilir
olduğu tanıdık çukurlarına dönebilmek için kötü şansın kuyruğunu yakalamaya
koyulur . _ _ _ _ _ _ _ _ Haberlerdeki felaketleri dinleyerek , şikayet ederek ,
suçlayarak ve genel olarak taleplerde bulunarak hoşnutsuzluklarını
bağlayabilecekleri bir şey ararlar . _ _ _ _ _ Eğer talepte bulunmak işe yaramazsa ,
herkesin sakinleştirmesi ve yatıştırması gereken mağdur rolüne bürünürler . _ _ _ _
Bir olumsuzcuyu , teselliyi kendine işkence ederek bulma alışkanlığından
vazgeçirmek son derece zordur . _ _ Bu ekstrem bir durumdur . Trajedi şu ki ,
olumsuzluk yalnızca tek bir hayatı zehirlemiyor ; Negativist , kendi dünyasının
katmanlarını olumsuz yönde dönüştürerek , en yakınındakileri , katmanları
kesişenleri kendi acınası cehennemine sürükler . _ _ _ _ _ _ Buradaki paradoks ,
olumsuzcunun gerçekte iktidarsız gibi görünmesine rağmen , tam gücüyle
sömürdüğü bir güce sahip olmaları gerçeğinde yatmaktadır . _ _ _ _ Negatifçinin
gücü , hayatın berbat olduğuna ve her geçen gün daha da kötüye gittiğine olan inancında yatm
Kesin inanç , sahip olma arzusundan başka bir şey değildir , bu nedenle
olumsuzcunun seçimleri başarılı bir şekilde fiziksel gerçekliğe dönüştürülür . _
Negativist bir seçim yapar ve dünya onlarla yarı yolda buluşur . _
Gerçekte iktidarsız değiliz ve yaşamlarımızda değişiklik yapma gücüne sahibiz .
_ _ _ _ _ _ _ _ Negatifçinin en kötü beklentilerinin gerçekleşmesi , herkesin sadece
rüya görürken değil uyanıkken de olayların gidişatını etkileme , senaryoyu
belirleme yeteneğine sahip olduğunu kanıtlar . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Belki de mesele
sadece olumsuz tavrı olumlu bir tutumla değiştirmektir : " Hayat harika ve her
geçen gün daha da güzelleşiyor . " _ _ Ama yine de bu sloganı benimserseniz bir
yolculuğa çıkarsınız _ _
bulutların karşısında . Bir an şüpheye düşerseniz veya korkudan aşağıya bakarsanız ,

anında durur ve çok yüksek bir yerden aşağıya düşersiniz . _ _ _ _ _
Olumsuz bir bakış açısı bu kadar sağlam bir şekilde varlığını sürdürüyor çünkü
bir kişi, doğuştan itibaren dünyanın onları ele geçirmek üzere olduğunu düşünmeye
mahkum edilir . Küçük insanları doğduktan hemen sonra büyük bir saldırganlık
dalgası sarıyor . _ _ _ Orada , rahminde rahat , sıcak ve huzurlu bir şekilde yatıyorlardı
ki , zavallı çocuk birdenbire annesinin çığlıklarını duyarak rahat evinden kabaca
sıkıştırıldı ve muhtemelen çektiği acıların nedeninin onlar olduğu gerçeğinin farkına
vardı . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Böylece suçluluk kompleksinin temeli atılmış olur . _ _ Çocuğun
yüzündeki hafif parıltı , gözlerini korumak için yüzünü buruşturmasına neden oluyor . _ _ _
Nemli sıcaklığın yerini sert , kuru soğuk alır . Çocuk sadece bir topun içine girip olup
bitenlerin dehşetinden saklanmak istiyor ama bununla birlikte göbek bağını keserek
yaşamın kaynağıyla olan tek bağlantıyı kabaca koparıyor . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Çocuk
zaten ölümcül bir şok yaşıyor . Boğuluyor ve nefes alması gerektiğini henüz
bilmiyor . _ _ _ _ Daha sonra sırtına vurulmanın travmasını yaşıyor . _ _ _ _ Daha
sonra jilet keskinliğinde ciğerleri keser . _ _ _ _ _ Nefes almak acı vericidir ancak
çocuğun başka seçeneği yoktur . _ _ Koşullar zorlu : Ya hayatınız için savaşın ya da
ölün . Masum ve saf zihin ilk dersini almak zorunda kalır : Hayatta kalma mücadelesi
yaşamın ayrılmaz bir parçasıdır . _ _ _ _ Çocuk korkuyor ve acı çekiyor , üstelik
annesinden alınıp steril bir kutuya kapatılıyor . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bitkin düşen çocuk ,
hayallerinin güvenliğinde hayattan saklanmaya çalışır . _ _ _ _
Korku , yalnızlık , umutsuzluk , kızgınlık , öfke ve tam bir iktidarsızlıkla dolu dış
dünyayla ilk karşılaşmamız budur . Bunlar , zihnin temiz sayfasına sert ve silinmez
bir şekilde kazınan ilk derslerdir . _ _ _ _ _ Sarkaçlar için çok önemli olan yol başarıyla
tamamlandı . _ Çocuk doğurmaya yönelik bu şok edici yöntemlerin bugüne kadar
yaygın olması ve uygar bir uygulama olarak kabul edilmesi tesadüf değildir .
Bu nitelikteki bir doğumun , çocuk için bilinçaltında ömür boyu derin bir yara
bırakan korkunç bir şok olduğu nadiren herkesin aklına gelir . _ _ _ _ _
Hayvanlar alemindeki hiçbir canlı , doğduğunda uzaktan bile benzer bir şey
yaşamaz . Yalnızca ara sıra ve çok pahalı kliniklerde daha ' kişisel ' bir doğum garanti
edilebilir .
Sarkaç dünyasının ilk sert dersleri , kişinin hayatı boyunca iyi bir şekilde özümsenir
ve daha da pekiştirilir . _ _ _ Bir geliyor _
çocuğun annesinin elini bırakıp neşeli , masum bir cesaretle hayatla buluşmak
için koştuğu zamandır . _ _ _ _ _ Ancak sarkaçların dünyası çocuğa hayatın o kadar
da güvenli olmadığını gösterir . _ _ _ _ Aniden bir patlama sesiyle çocuk yere
düşüyor . Anne , çocuğuna araba çarpmasından endişe ediyor . _ _ _ _ _ _ Bunu
sadece olumsuzluğa yatkınlığın bilincimizde ne kadar derinden kök saldığını
anlatmak için söylüyorum ; pozitivizmin iyi niyetleri çoğu zaman sizi bulutlara
taşımakla , havada kaleler inşa etmekle ya da fırtınayla ele geçirmek için tüm
gücünüzü seferber etmekle sonuçlanıyor . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ yerdeki kaleler . _
Peki , koordinasyonunuzu koruduğunuzdan ve yerdeki deliklere dalmadan

veya engellere tırmanmadan düz zeminde yürüyebildiğinizden emin olmak için
ne yapmalısınız ? _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Önemini azaltıp akışa mı devam etmek
istiyorsunuz ? Kesinlikle. Ancak bu hiç de kolay değildir , çünkü kendinizi önemden
tamamen kurtarmak mümkün değildir ve o günün hayalini kuran , her şeyi
kontrol etmek isteyen endişeli zihin , sizi akışa bırakmaktan alıkoyar . _ _ _
Yine de basit ama ustaca bir çözüm var . Zihninizin her şeyi kontrol etme
eğiliminden faydalanabilir ve ona yeni bir oyun sunabilirsiniz . _ _ _ Oyunun
amacı , ne zaman kötü bir şey olsa zihin uyanmalı , atfedilen önemin düzeyini
bilinçli olarak değerlendirmeli ve ardından sorunla ilişkisini değiştirmelidir . _ _ _
_ _ _ _ _ _ Aklınızın bundan hoşlanacağı kesin . _ _ Oyunun prensiplerine zaten
baktık . _ _ _ _ _ Bunlar golemle yapılan komik savaşla aynı ; _ _ _ _ ama hepsi bu
değil . Burada koordinasyonun temel ilkesine geliyoruz . _ _ _ Eğer kendinize bu
ilkenin rehberlik etmesine izin verirseniz , olumsuzcuların en kötü beklentilerini
gerçekleştirmede elde ettikleri başarının aynısını olumluyu gerçekleştirmede de
elde edeceksiniz . _ _ _ _ _ _ Şöyle oluyor : Senaryoda olumsuz gibi görünen
değişiklikleri olumlu olarak algılamayı seçerseniz sonuçları da bu olur . _ _ _ _ _ _ _
Saçma olmasa da yine de kulağa biraz inandırıcı gelmiyor , değil mi ? Bariz bir
aksiliğin olumlu nesi olabilir ve talihsizlikte ne gibi bir iyilik bulunabilir ? _ _ _ _ _
Kulağa ne kadar tuhaf gelse de bu prensip her zaman işe yarar . Bir kez daha sizi
temin ederim ki , sizden anlattığım prensibe inanmanızı istemiyorum . _ _ _ _
Basitçe deneyin . _ Pratikte deneyin . _ _ Zihnin de mantıksal bir açıklaması vardır .
_
Bildiğiniz gibi dünya dualizm ilkesi üzerine inşa edilmiştir . _ _ _

Her şeyin zıt bir tezahürü vardır : aydınlık ve karanlık, siyah ve beyaz , pozitif ve
negatif , dolu ve boş vb . Bir kütüğün üzerinden geçip bir tarafa düştüğünüzde ,
telafi etmek için otomatik olarak kolunuzu vücudunuzun diğer tarafına
kaldırırsınız . hareket için . Benzer şekilde , yaşam çizgisindeki her olayın potansiyel
gerçekleşmenin iki kolu vardır : biri olumlu , diğeri olumsuz. Bir olayla her
karşılaştığınızda , o olayla nasıl bir ilişki kuracağınıza dair bir seçim yaparsınız . _
_ _ _ _ _ _ Eğer olayı olumlu bir şey olarak algılamayı seçerseniz , kendinizi yaşam
çizgisinin uygun bir koluna yerleştirirsiniz . _ _ _ _ Ancak olumsuzluğa yatkınlık ,
kişinin hoşnutsuzluğunu ifade etmesine ve yaşam çizgisinde olumsuz bir dal
seçmesine neden olur . _ _ _
İnsanlar sabahın ilk saatlerinden itibaren en ufak bir şeyden rahatsız oluyorlar
ve sonra bir sonraki olayla tüm günlerini sürekli bir belaya dönüştürüyorlar . _ _ _
_ _ _ _ _ Açıkçası , küçük şeylerde bile iç dengenizi kaybettiğiniz anda olumsuz
senaryo bir drama dönüşüyor . _ _ _ _ _ _
Bir şey sizi çökertmez , bir sonraki şey onu takip eder . Onun için diyoruz ki ' her
zaman üçlü olur ' . Sorunun izi , başlangıçtaki rahatsızlıktan çok , ona karşı
tutumunuzdan kaynaklanır . _ _ _ _ _ _ _ _ Desenin nasıl oluşacağı , yol ayrımında
durduğunuz sırada yapacağınız seçime bağlıdır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Sizi sarsan sadece
küçük bir rahatsızlık olabilir ama rahatsızlığın büyüklüğü ne olursa olsun , zaten
yaşam çizginizdeki olumsuz dalın frekansında enerji yayıyorsunuz . _ _ _ _ _ _ _ _ _
_ _ _ _ _ Üstelik olumsuz bir tutum , niyet enerjinizi tüketen gerilim potansiyeli
yaratır . Eylemleriniz etkisiz hale gelir ve bir sonraki daha büyük tahrişle
karşılaşırsınız . Negatif dalların haritasını takip etmeye devam ederseniz , hayatta
nereye varacağınızı hayal edebilirsiniz . _ _ _ _ _ Esasen nesil değişimini kolaylaştıran
şey budur . _
Şimdi farklı bir senaryo hayal edin . Seni sinirlendiren bir şey oluyor . Olumsuz
bir tutumla acele etmeden ve istiridyenin ilkel tavrına yanıt vermeden önce bir
dakikanızı ayırın . _ _ _ Kendinize şunu söyleyin : “Durun!
Bu sadece golemle oynanan bir oyun . _ Tamam golem, haydi oynayalım !” Ne
olursa olsun pozitif kalın ve memnunmuş gibi davranın . _ “ Kılık değiştirmiş bir
lütuf ” ve “her bulutun bir hayır işi vardır ” tabirlerini kullanmamızın bir nedeni
var .
Herhangi bir zor veya sinir bozucu durumda olumluyu aramaya çalışın . _
Tutunacak olumlu bir şey bulamasanız bile sevinin . _ _ _ _ _ _ Başarısızlıklara
sevinmek gibi aptalca bir alışkanlık edinin . Her küçük rahatsızlıkta sinirlenip
sızlanmaktan çok daha eğlenceli . _ _ _ _ _ Çoğu durumda rahatsızlığınızın lehinize
sonuçlanacağını göreceksiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Durum böyle olmasa bile , olumlu
tavrınızın sizi diğer talihsizliklerden koruduğundan ve yaşam çizginizde olumlu bir
kola taşıdığından emin olabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Kural olarak , rahatsızlıklar normdan sapmadır . _ _ Bunlar yalnızca dengeden

güçlü bir sapmayı temsil ettikleri ve ek enerji kullanımı gerektirdikleri için sizi
rahatsız ediyor . _ Engelleri yarattığınızda enerjinin kaynağını sağlayan sizsiniz ve
sonrasında onları aşmak için daha da fazla enerji harcıyorsunuz . _ _ _ _ _ _ _ Bunun
tersine , iyi şans ve mutlu hissetmek normaldir . Genellikle yalnızca senaryoda bir
sapmayla karşılaştığımızda hoşnutsuz oluruz . _ _ _ _ _ Zihin , kabul ettiği bir
senaryodan bir sapma fark ettiğinde , değişimi otomatik olarak olumsuz bir şekilde
algılar ve buna karşılık gelen tutumu ifade eder . _ Zihin daha sonra kendi anlayışıyla
durumu tekrar kontrol altına almaya çalışır . _ _
O halde şimdi oyunun kurallarını zihninize açıklayın . _ _ _ Zihninize hâlâ kontrolün

sizde olacağını ancak kontrolün işlevinin artık tüm olayları olumlu olarak
algılamaktan ibaret olduğunu söyleyin . _ _ _ _ _ _ Performansın en başında , günün
başında Guardian'ınızı açın . _ _ _ _ _ _ _ _ Normalde günün olaylarının nasıl gelişmesi
gerektiğine dair kabaca bir fikriniz vardır . _ _ Senaryonun değiştiğini gördüğünüz
anda değişikliği kabul etmeli ve kabul etmelisiniz . _ _ _ _ _ _ _ Bir olayı senaryonuza
uymadığı için olumsuz algılıyorsunuz . _ _ _ _ _ _ _ _ Etkinliğin tam da ihtiyaç duyulan
şey olduğunu varsayalım .
Bu şekilde senaryodaki değişiklikler üzerinde kayan ve dinamik bir kontrol unsuru

elde edersiniz . _ Senaryoda devam eden değişiklikler yapılıyor diye
memnuniyetsizliğinizi ifade etmek için acele etmeyin veya durumla mücadele
etmeye çalışmayın . _ _ _ _ _ Senaryo üzerindeki kontrolünüzden vazgeçerek onu
size geri vermiş olursunuz ancak bu sefer kontrol , alternatiflerle mücadele etmek
yerine , alternatiflerin akışına göre hareket etmeyi amaçlamaktadır . _ _ _ _ _
Koordinasyonun sırrı , kontrolü elinizden bırakırken aynı zamanda durumu kendi
ellerinize almaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Ne zaman akıl
işleri sıkı kontrolü altında tutar , durum alternatif akışına göre gelişemez . _ _ _ _ _
_ Ancak senaryoda yapılan değişiklikleri kursa uygun olarak kabul ettiğinizde ,
kendi kontrol duygunuzu empoze etmekten vazgeçmiş olursunuz . _ _ _ _ _ Kontrol
etme ihtiyacını bıraktığınızda , aslında kendi tutumunuzu ve dolayısıyla durumu
kontrol altında tutabilir hale gelirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _
Günün sonunda herkes sorunlardan kaçınmak ve hayatında her şeyin yolunda

gitmesini ister . _ _ _ _ _ _ _ Eğer koordinasyon ilkesini uygulamaya başlarsanız ,
tam olarak gerçekleşecek olan budur . _ _ Koordinasyon ilkesi , olayları dış niyetin
gücüyle etkilemeye çalışmaktan bile daha etkilidir . _ _ _ _ _ Zihin gelecek her
hareketi mükemmel bir şekilde tahmin etme yeteneğinden yoksundur ; _ daha
önce de söylediğimiz gibi dünyada yalnız değilsiniz . _ _ _ Kendi dünyanızın
katmanı , resme sürekli olarak kendi şeylerini ekleyen diğer insanların dünyalarının
sonsuz katmanlarıyla kesişir . _ _ _ _ _ _ _ Ancak yine de zihnin ileride hangi
hamlelerin olacağını önceden hesaplaması gerekmez . _ _ _ _ Tek yapmanız
gereken hedef slaytınızı çalıştırmak ve koordinasyon ilkesini takip etmektir . _ _ _
_ _ O zaman dış niyet sizi başarıyla hedefinize ulaştıracaktır . _
Koordinasyon pratikle gelişir . Koordinasyon ilkesini yalnızca entelektüel

düzeyde anlamak yeterli değildir . _ _ _ _ _ Yeteneği sürekli geliştirmeli ve
mükemmelleştirmelisiniz . _ _ _ _ Siz de Guardian'ın sürekli çalışıyor olmalısınız .
Negatif bir oyunun içine çekildiğiniz anı görmezden gelmemelisiniz . _ _ _ _ _ _ _ _
Koordinasyon , alternatifler alanında ilerlemenin en etkili yoludur . _ _ _ Her

olayı olumlu algılarsınız ve bu nedenle daima yaşam çizginizin uygun bir koluna
geçersiniz ve şans dalgasıyla daha sık karşılaşırsınız . _ _ _ _ _ Başınızın bulutların
arasında kalmamasına dikkat etmelisiniz . _ _ _ _ _ _ _ Havada uçmanız değil , daha
ziyade şans dalgasında ilerlerken dengenizi sağlamanızı sağlayacak bilinçli , kasıtlı
eylemlerde bulunmanız gerekiyor . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Transurfing'in özü budur . _ _
Elmalar Gökyüzüne Düşüyor
Kutsal Yazılarda yazıldığı gibi : “ İnancınıza göre olsun ” . _ _ _ _ _ Bu satırda çok

fazla gerçek var . _ Yalnızca almaya istekli olduğunuz kadarını alırsınız . _ _ _ _ _ Bu
her ne ise , dış niyet
Siparişlerinizi kusursuz bir şekilde yerine getirin . Sahip olduğunuz şeye sahipsiniz çünkü
bu , dünya görüşünüzün şablonuna ve dünyadaki yerinize ilişkin vizyonunuza karşılık
geliyor . _ _ _ _ Artık Transerfing'in tüm temel prensiplerini bildiğinize göre kaderinizi kendi
özgür iradenize göre yönetebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Kaderiniz kişisel seçimlerinizi ve inançlarınızı yansıtacak şekilde şekillenecektir . _ _ _
Nasıl seçileceğini biliyorsun . _ Geriye tüm bunlara nasıl inanılacağı sorusu kalıyor . _ _ _
_ Daha önce de söylediğim gibi , gerçekle yüzleşene kadar zihni hiçbir şeye ikna
edemezsiniz . _ _ _ Ancak zihin , rol yapma yeteneğine sahiptir . Aynı zamanda kör , fanatik
bir inanca da sahip olabilir , ancak genellikle inanca abartılı anlam atfedildiğinde yaratılan
yoğun aşırı potansiyele dayanan yanlış bir inançtır . Akıl , batıl inanışa kapıldığında , kendi
taassubuna o kadar sağırlaşır ki , başka hiçbir şeyi göremez , duyamaz hale gelir . _ _ _ _
Akıl , kalbi doldurduğu kutuya tırmanınca iman kör olur . _ _ _ _ _ _
Yanlış inancın yelkeni hiçbir zaman dış niyet rüzgarıyla dolmayacaktır . _ _ _ _

Yanlış inanç , sarkacın güvensizlik labirentinde kurduğu bir tuzaktır . _ _ _ _
Yanlış bir inanca kapıldığınızda labirentten kurtulduğunuzu düşünebilirsiniz ama bu bir
yanılsamadır . _ _ _ _ _ _ _ _ İçinizin derinliklerinde şüpheyle boğuşacaksınız ama onları kabul
etmeyeceksiniz çünkü onları engelleyen koruyucu bir inanç duvarı örmüşsünüz . _ _ _ _ _ _
______
Yanlış inanç gerçek inançtan nasıl ayırt edilebilir ? _ Gerçek inanç, inançtan daha
fazlasıdır ; bu bilgidir . Hangi yaklaşımı , coşkuyu ya da baskıyı benimserseniz benimseyin ,
kendinizi ikna etmeniz ya da ikna etmeniz gerekiyorsa , bir inanç yanlıştır . Bilgi inançla
değil gerçeklerle şekillenir . _ Zihin bir gerçekle karşı karşıya kaldığında basitçe bilir , oysa
yanlış inanç zihnin kontrolüyle sürdürülür . _ _ _ _ Zihin , labirentteki yanıltıcı odasına hiçbir
şüphe izinin giremeyeceğinden kesinlikle emin olur . _ _ _ _ _ _ Zihin umut etmek istediğinde
dinlemeyi reddeder . _ _ _
Kendinizi ikna etmeye çalıştığınızda veya bir şeye inanmaya çalıştığınızda , yanlış inançları
benimseme riskiyle karşı karşıya kalırsınız . _ _ Ama yine de sabah yıldızlarının hışırtısını
dinlemeye başladığınızda illüzyonlar ortaya çıkıyor . _ _ _ _ _ _ Zihninizin kontrolünü gevşetin
ve dikkatinizi , içsel rahatsızlığın en ufak belirtilerine karşı daha dikkatli olmaya yönlendirin .
_ _ Eğer bir rahatsızlık hissederseniz , benimsemek istediğiniz fikre kendinizi ikna etmeye
çalışmaktan geri adım atın . _ _ _ _ _
Kalp ve zihin birliği durumuna ulaştığınızda , kendinizi hiçbir şeye ikna etmek zorunda
kalmayacaksınız . _ _ _ _
Olumlu olumlamalarla kendi kendinize konuşmaya çalışmanın da bir anlamı yok . _

_ _ Hissettiğin herhangi bir şüphe, kendi kendine şunu tekrarlayarak ortadan
kalkmayacaktır : " Ben kendi yolumu bulacağım ! " Tam tersine bu durum şüphelerin
daha da güçlenmesine zemin hazırlıyor . _ _ _ Ne kadar çabalarsan çabala , kalp ikna
olmayacaktır çünkü kalp , mantığı ve aklın dilini anlamaz . _ _ _ _ _ _ Yarım tonlarda da
iletişim kurmaz . _ Eğer kalbe " Hedefime ulaşabilecek miyim ?" diye sorarsanız , "
evet" ya da "hayır" diye cevap verir ama asla " belki" ya da "muhtemelen" diye cevap
vermez . Eğer kalpte en ufak bir şüphe gölgesi varsa cevap da “ hayır ” olacaktır .
Kalbin şüpheleri olduğunda onu aksi yönde ikna edecek kesinlikle söyleyebileceğin
hiçbir şey yoktur . _ _ Peki ne yapmalısınız ? _ Bunun cevabı yukarıdaki ifadede
yatmaktadır : Kalp yarım tonlarla çalışmaz . _ _ _ _ Şüphe , bir şeye tamamen olmasa
da belli bir dereceye kadar inandığınızda deneyimlediğiniz şeydir . _ Kalp " tam olarak
değil" ifadesini " kesinlikle hayır" a dönüştürür . Ne inanır ne de şüphe eder ; sadece
ne olacağını ve cevabın “evet” mi yoksa “ hayır ” mı olduğunu bilir .
' İnanmak ' kelimesini dünya görüşü şablonunuzdan çıkarıp yerine ' bilmek '
kelimesini koymak gibi radikal bir adım atmalısınız . _ Akıl falanca şeyin olacağını
biliyorsa , kalp de sorgusuz sualsiz razı olur . _ _ _ _ _ _ Bu kitabı tuttuğuna inanıyor
musun ? _ _ Hayır , çünkü inanç işin içine girmiyor . Sadece onu tuttuğunu biliyorsun .
_ _ _ İnancın olduğu yerde şüpheye her zaman yer vardır . _
Artık inanç kavramını aklınızdan çıkardığınıza göre , arzunuzun gerçekleşeceğini

bilmeye izin verin ; _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Çünkü yasada şu var : Sahip olma isteği varsa ,
eyleme isteği varsa doğru kapıdan geçerek hedefe ulaşılır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu sizin
seçiminiz . Sorumlu sensin . _ Eğer karar gerçekten size aitse , “ ya olmazsa ” şeklindeki
düşüncelerin hiçbir önemi kalmayacaktır . _ _ _ _ _
Herhangi bir olay iki yoldan biriyle gelişebilir : ya işe yarayacaktır ya da

yürümeyecektir . _ Kendinizi bir şeyin yoluna gireceğine ikna etmeye çalışmak
anlamsızdır , ancak kalbin bilgisine sahip olduğunuzda sonucu belirleyebilirsiniz . _ _
_ _ _ _ _ _ Bilgi güvenin inşa edildiği temeldir . _ _ _
Geriye sadece küçük bir adım kaldı ; o da bilginin nasıl elde edileceğidir .
Bilmeyi doğru bir şekilde elde etmek için ona alışmanız ve onu kabul etmeniz gerekir .
Zamanla insanlar her türlü inanılmaz şeye alışıyor : telefonlar , televizyonlar ve uçaklar
… bunların pek fazla örneğini görmedik mi ? _
bunların 'kesinlikle inanılmaz' olduğu düşünülüyordu . Slayt tekniğini uygulayın .

Bilgiyi zihninizde barındırın ve dış niyet onu gerçeğe dönüştürene kadar ona sahip çıkın . _
Unutmayın , görev kendinizi ikna etmek değil , hedefinize ulaşacağınız bilgisini kendinize
hatırlatmaktır . _ _ _ _ _ _ _
Ne zaman hedefinizi düşünseniz , kendinizin istemsizce şüpheye düştüğünü fark
edeceksiniz ve hedefe nasıl ulaşılabileceğine dair düşünceler kaçınılmaz olarak geri
gelecektir . Şüpheler doğal olarak üzerinize gelecektir ama onları aklınızdan çıkarmalısınız
ve _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ “ Başarının seçimime bağlı olduğunu biliyorum ve seçimimi
yaptım o halde neden tereddüt edeyim ? ” gibi düşüncelerle onları hemen doğru yerlerine
yerleştirin . _ _ _ _ Bunu yaparsanız şüpheleriniz yavaş yavaş kaybolacaktır . _ _ İnanç
olmadan bilginin olduğu yerde şüphe olamaz . _ Onları ortadan kaldırmaya ya da onların
varlığına karşı savaşmaya gerek yok , çünkü bu yenilginin garantisidir . _ _ _ Bununla
birlikte , yol zaman zaman biraz inişli çıkışlı olsa da , şüphelerin mutlaka başarısızlığı
garanti etmediğini bilerek kendinizi avutabilirsiniz . _ _ _ _ _ _
En önemli şeyin , hedefinize ulaşıp ulaşamayacağınıza yalnızca sizin karar vereceğinizi

hatırlamanız olduğunu vurgulamak isterim . _ _ _ _ _ _ _ _ Her şüpheniz oluştuğunda
kendinize bu gerçeği hatırlatın . Unutma ve yarı bilinçli yaşama alışkanlığına da bir kez
daha dikkatinizi çekiyorum . _ _ _ _ _ _ Yeni bilgiler kolayca unutulur ve eski alışkanlıklar
derinlere yerleşir .
Kendi kaderinizden sorumlu olduğunuzu asla unutmayın . _ _ _ _
İsa'nın suyun üzerinde yürürken özellikle hayrete düştüğünü sanmıyorum . _ _ _ _ _ Bizim
için yerde yürümek ne kadar doğalsa bu da onun için o kadar doğal olsa gerek . Diğer
insanlar da eğer şüphe , endişe ve duygudan kurtulabilselerdi suyun üzerinde
yürüyebileceklerdi . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Olasılık dışı mı görünüyor ? Ancak insanlığın tüm
tarihi , şaşırtıcı ve inanılmaz olanların sürekli bir zinciridir . _ Mesela bir zamanlar “ demir
gemiler bırakın uçmayı , suyun üzerinde bile yüzemez ” denilirdi . _ Ancak insanlar , demir
gemilerle suları geçebileceklerini ve ağır uçaklarla gökyüzünde uçabileceklerini görür
görmez , bunların mümkün olabileceği ihtimalinin yokluğunu düşünmeye son verdiler . _ _
___________
Şüpheleri yanınızda sürüklemek , başarı şansınızı azaltmanın kesin bir yoludur . _ _ _ _

Alternatifler alanında iki yaşam çizgisi vardır : birinde hedefe ulaşılır , diğerinde ise
başarısızlıkla karşılaşılır . _ _ _ _ _ Şüpheye düştüğünüzde başarısızlık çizgisinin frekansında
enerji yayarsınız _ _ _ _ _ _ _ _ _
ve o zaman başarıyı pek umut edemezsiniz . Karşılaşıldığı takdirde başarısızlık ,

doğrudan kendi düşüncelerinizin sonucu olarak ortaya çıkan koşullardan
kaynaklanacaktır . _ _ _ _ _
Sorunun farklı bir şekilde sorulması gerekiyor : “ Olacak mı , olmayacak mı ? ”
"Neyi seçeceğim , başarıyı mı yoksa başarısızlığı mı ?" şeklinde değiştirilmelidir .
Soruyu bu şekilde sormaya alışmak zor olabilir . _ _ _ _ _ _ Tüm hayatınız boyunca
elmaların yere düştüğüne ve gökyüzüne pek düşemeyeceğine inandınız . _ _ _ _ _
_ _ _ Ancak kendinizi şüpheye yenik düştüğünüz anları düzenli olarak yakalayabilir
ve başarının sadece bir tercih meselesi olduğunu kendinize hatırlatabilirseniz ,
buna kısa sürede alışırsınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bugünden itibaren elmaların gökyüzüne
düşmeye başladığını hayal edin . _ _ _ _ _ Başlangıçta oldukça tuhaf geliyor ama
sonra bu fikre alışıyorsunuz ve kabul ediyorsunuz . _ _ _ Ne söyleyebilirsin ? _
Elmaların yaptığı da budur . _ Balonların gökyüzüne doğru uçup yükselmesine
şaşıran var mı ? _ _ _
Şimdi uyanın ve az önce sizi bilinçli farkındalıkla ikna etmeye çalıştığım şeye
bakın . _ _ _ _ İnanç arayışında seni bir labirente sürüklemiş olabileceğim hissine
kapıldın mı ? _ _ _ _ _ _ Eğer bana ' inandıysan ' tuzağa düştün . _ Kusura bakmayın
sevgili okuyucu . _ Ben sadece zihnin inancın anlamsız labirentinde ne kadar kolay
başıboş dolaşmaya düştüğünü göstermek istedim . _ _ _ _ Gezimiz şu sözlerle
başladı : “ Önemli adımı atmalısın … ” Sonra inancın yerine henüz elde edilmemiş
bilgiyi koymaya çalıştık . _ _ _ _ _ _ Ancak bu , imanın mahiyetinin özünü
değiştirmez . _ _ _ _ Sarkaçlar inancınızı ve güveninizi kazanmaya çalışırken
tamamen aynı şeyi yapar . _ _ _ _ _
Endişelenmeyin ; _ Transerfing zihin için bir tuzak değildir ve bu kitapta

paylaştığım her şey spekülatif bir çalışmanın ürünü olmaktan öte bir şeydir . _ _
Sizi inanmaya çağırmak yerine özgürlüğü elde etmeyi ummak açısından
düşünürseniz , küçük gezintimiz bile bir tuzak olmaktan çıkıyor . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Sadece sarkaçların başkalarının inancına ihtiyacı vardır . _ _ Transerfing bağlamında
insanları belirli bir inanca sahip olacak şekilde kazanmanın hiçbir amacı yoktur . _
___
Amacım sizi ikna etmek değil . _ Amacım , şartlanma kutusundan çıkmanıza ve
uyanma rüyasına uyanmanıza yardımcı olmak için geleneksel dünya görüşünün
stereotiplerini ve yanlış düşünce kalıplarını kırmaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Uyandığınızda , inanca güvenmenize gerek kalmadan , kendi rüyanızı
yönlendirebileceğinizi anlarsınız . _ _ _ _ _ _ _ _ Harekete geçin
ve sonucunda ne olacağını göreceksiniz . _ _ _ İnanmayın ; _ doğrulayın ve

kanıtlayın ; Transurfing'in gerçekten işe yaradığını gördüğünüzde bunu
bileceksiniz . _ _ _ _
Kendi gücünüze ve zaferinize sarsılmaz bir inancınız varsa , her şeyi
başarabileceğinizin söylendiğini muhtemelen duymuşsunuzdur . _ _ _ _ _ _ “
İnancınıza göre olsun ” demek kolaydır ama bu iman ve kanaat kuvvetinin nerede
bulunacağını , şüphelerin nasıl ortadan kaldırılacağını merak etmeden
duramazsınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Gerçekte şüpheden kaçınamazsınız ve inanç
kazanmaya çalışmak boşunadır . _ _ _ _ _ _ Eğer kalbinize bir şüphe gölgesi
sızmışsa , hiçbir ikna eylemi onu asla ortadan kaldıramaz . _ _ _ _ Yalnızca zihni
aldatabilirsin . _ _ Zihin önceki şüphelerini unutmuş gibi yapacak ama eskisi gibi
kalpte yaşamaya devam edecek . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Mutlak imanı elde etmek için sonuçsuz girişimlerden vazgeçin . Şüpheyle baş
etmenin daha gerçekçi bir yolu daha var . Araçları düşünmeyin ; _ _ _ Hedef
kaydırağını zihninizde çalıştırın ve hedefiniz doğrultusunda bir ayağınızı diğerinin
önüne koyun . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu egzersiz sadece soyut rüya görmenin başka bir
şekli değildir . Aktardığınız enerjiye uyum sağlamaya yönelik gerçek çalışmadan
oluşur . _ _ Sonuçta en kötü beklentileriniz gerçekleşti , değil mi ? _ Bu nedenle,
enerjinizi en iyi beklentilerinizi gerçekleştirmeye yönelik olarak bilinçli ve bilinçli
olarak yeniden ayarlamayı somut bir görev haline getirin .
Bir hedefiniz varsa ancak işlerin sizin için yolunda gidip gitmeyeceğinden şüphe
duyuyorsanız , şüpheleriniz ilerlemenizi engelleyecektir . _ _ _ _ _ Bunları tamamen
ortadan kaldıramazsınız , ancak bunu yapmak da gerekli değildir . _ _ _ _ _ Zihin ,
hedefin gerçekçi olduğunu doğrulamak için inanç arar . _ _ _ _ Ancak yine de
çareleri düşünmeyin . _ İnancı bir kenara itin. Hedefe zaten ulaşılmış olsaydı ,
hayatınızın nasıl olacağını gösteren slaytı yaşayın . _ _ _ _ _ Bu egzersizi
uygulayarak , enerjinizi inançla beslemeden , kalitesi üzerinde çalışırsınız . _ _ _ _ _
Görevden zevk alın , o zaman dış niyet işini yapacak ve elmalar gökyüzüne
düşecek . _ _ _ _
Zihin gerçekle yüzleştiğinde elmalar göğe düşer ; _ _ _ _ _ zihin kontrolünden
vazgeçer ve gerçeğin hayata geçmesine izin verir . _ _ _ Durumun gelişiminin
açıkça görülüp görülmemesinin bir önemi yok . _ _ _ _ _
Önemli olan hedefin akla gerçekçi gelmesidir . _ _ _ _ İnsanların bisiklete bindiği
bir dünyada yaşıyoruz . _ _ Herkesin uçabildiği bir dünyaya doğmuş olsaydık biz
de uçmayı öğrenirdik . _ _ _ _ _
Daha önce açıklamıştım ki , kişi yaydığı enerjiyi hedef yaşam çizgisine ayarladığında
dış niyetin işleyişini harekete geçirir . _ _ _ _ _ _ _ Hedef slaydını zihninizde çevirirsiniz
ve süreci görselleştirme alıştırması yaparsınız . _ _ _ _ Siz bu egzersizlerle meşgulken ,
dışsal niyetin rüzgarı yavaş ve emin adımlarla dünyanızın maddi farkına varma
firkateynini alternatifler alanına doğru iter . _ _ _ _ _ _ _ Hiç şüphelenmeyeceğiniz
şekillerde fırsatlar ortaya çıkmaya başlar . _ _ _ Üstelik dış niyet , sizi hedefinize
yaklaştıracak şekilde eylemlerinizi yönlendirmeye başlar . _ _ _ _ _ _
Bazen koşulların tuhaf bir şekilde gelişiyormuş gibi görünebileceğini unutmayın .

_ _ _ _ Ama yine de hangi yolun özellikle hedefinize ulaştığını nasıl bilebilirsiniz ? _ _
İyi bir şefe , kendi restoranında yemek hazırlamayı öğretmeyi bekler miydiniz ? _ _ _
_ _ Zihninizin önünüzdeki tüm hamleleri öngörme yeteneğinden yoksun olduğunu
ve dolayısıyla hedefi nasıl gerçekleştireceğini muhtemelen bilemediğini her zaman
hatırlayın . _ _ _ _ _ _ Sonuçta sıradan yöntemlerle başarılamazdı değil mi ? _ _ _ _ _ Ve
işte yine Procrustes'in stereotipler ve yanlış düşünce kalıplarıyla dolu yatağına
girmeye çalışıyoruz ! _ _ _ _ Araçlar ve yollar meselesini zahiri niyete bırakın . _ _ _
Alternatif akışına güvenin . Kendi iradenizden bağımsız olarak sizi hedefinize
ulaştıracak şekilde hareket edeceksiniz . _ _ _ _ _ _
Dış niyet bu şekilde işler . Şu anda nefret ettiğiniz bir işe çamur ve yağmur altında
yürüyorsanız ama yüreğinizde yaşamın kutlanması duygusuyla yaşadığınız tüm
zorluklar kısa sürede ortadan kalkacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Oldukça basit bir
şekilde , enerjinizin kalitesi artık sahnenin frekansına karşılık gelmeyecektir . _ _ _ _
Bu sözlerle sizi ikna etmeye çalışmıyorum çünkü iman labirentinden çıkış yoktur .
_ _ _ _ _ _ _ _ _ Sadece umut aşılamaya çalışıyorum . _ _ Dış niyet size elmaların
gökyüzüne düştüğünü gösterdiğinde labirentin duvarlarının parçalanacağına dair
umut olmalı . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu umut olmadan Transurfing yapmak mümkün
değildir ve umudunuz olmasaydı başlamazdınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Umut olduğunda akıl
ayaklarının altında sağlam bir zemin hisseder ve kalp canlanır . _ _ _ _
İnsanlar bir talihsizlik ve hayal kırıklığıyla karşılaştıklarında ya da zor bir sorunla

karşılaştıklarında enerjilerini sarkaçlara verirler ve bunun sonucunda kendilerini
kaygılı , bitkin ve depresif hissederler . _ İnsanlar heyecanlanmaya ve durumla
savaşmaya hazırlanmaya ya da tamamen pes etmeye eğilimlidirler . _ _ _ _ _ _
Her iki pozisyon da pek olumlu değildir ve her ikisi de strese ve depresyona yol açar .
Bu eyaletlerde huzur yok . _ _ Güvenin iç özü zayıflar ve insanlar sigaraya , alkole

ve uyuşturucuya vb . bir çıkış yolu olarak yönelirler ve kendilerini yeni sarkaçların
esaretinde bulurlar . _ _ _ _
Uyanır ve durumun en başta nasıl yaratıldığının bilincine varırsanız , her zaman
kendi içinizde güç bulabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ Sorun sarkaçlardan kaynaklanıyor ve
bunda yanlış bir şey yok . _ _ _
Tehlike sorunun kendisinde değil , onunla olan ilişkinizde yatmaktadır . _ _ _ _
Sorunun önemini kabul ediyorsanız enerjinizi sarkaca veriyorsunuz demektir . _ _
_ _ _ _ _ Herhangi bir zor durumda sarkacın ya gerilip mücadele etmenizi ya da
cesaretinizi kaybedip umutsuzluğa yenik düşmenizi gerektirdiğinin bilincinde
olmak önemlidir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ İkisini de yapmamalısınız ama yine de destek
olmadığında ve içsel güven gücü kaybolduğunda ne yapabilirsiniz ? _ _ _ _ _ _ _ _ _
Sarkacın sizi kendi iradesine tabi kılmaya ve enerjinizle beslenmeye çalıştığını
bildiğiniz farkındalığında destek bulunur . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bu kadar basit bir bilginin nasıl yardımcı olabileceğini , cesaretlendirebileceğini

ve yüreklendirebileceğini merak edebilirsiniz , ancak edebilir . Umut aynı zamanda
her şeyin kaybolmadığına ve bir çözümün olduğuna dair bir tür bilgidir . _ _ _
Sorunlu bir durumun nasıl işlediğini anlamak umutla aynı ağırlığa sahiptir ; çünkü
bu sizi kukla ve kağıttan küçük tekne olmanın üstüne çıkarıyor . _ Artık gerçekte
ne olduğunu anlıyorsunuz ve bilinçli olarak kendinize gülümseyip şöyle
diyebilirsiniz : “ Hayır , sarkaç , benim enerjime el koyamayacaksın . _ _ _ _ Neyin
peşinde olduğunu ve pençelerini bana nasıl sokmaya çalıştığını biliyorum . _ _ _ _
_ _ İşe yaramayacak . _ Sorunun önemini anlamamı sağlayamazsınız . _ _ _ _ _ _ _ _
Seçme hakkım var ve senden özgür olmayı seçiyorum ” . _ _ _ _
Herkes hayatta sonradan pişman olacağı hatalar yapar . _ _ _ _ _ Artık asıl
hedefinizden onu gerçeğe dönüştüremeyecek kadar uzakta olduğunuzu
düşünebilirsiniz , ancak hiçbir şey kaybolmaz . _ _ _ _ _ _ Transurfing işleri tekrar
yoluna koymaya yardımcı olabilir . _ Önceki hedefiniz artık objektif olarak size
kapalı konuşuyor olsa da yeni bir hedef de bulabilirsiniz . _ _ _ Herkesin birden
fazla hedefi vardır ve bu nedenle her yaşta yeni bir hedef belirleme şansı vardır
ve bu şansın değerlendirilmesi gerekir . _ _ _
Geçmişteki hatalar sermayeniz olarak hizmet eder . _ _ Bu pozisyonu alırsanız
parlak bir başarıya ulaşacaksınız . _ _ Başarıya ulaşan herkes , bir dizi aksilik ve
başarısızlıktan geçmiştir . _ _ _ ' Sopalanan bir adam , olmayan iki adama bedeldir
' sözünde bir miktar doğruluk payı vardır ve _
'Başarısızlık başarıyı doğurur '. Başarının zirvesindeki tüm önemli şahsiyetler , yaşamda
birçok zorluktan geçmek zorunda kaldı . _ _ _ _ Sadece hayatlarının bu tarafının özellikle
reklamı yapılmıyor . _ _ _ _ _ Yani eğer büyük bir hata yaptıysanız ve başarısızlıkla
karşılaştıysanız sevinin , çünkü başarıya giden emin yoldasınız . _ _ _ _ _ _ Kendinizi
hırpalarsanız , sızlanırsanız , hayattan şikayet ederseniz başarısızlık tekrar tekrar kendini
gösterecektir . _ _ _ Değersiz olduğunu düşündüğünüz tüm yaşam deneyimleri , hedef
yaşam çizginizde şüphesiz size fayda sağlayacaktır . _ _
Yeni umut ortaya çıktığında ilgisizlik dağılır . Çölde bitkinlik noktasına kadar yürüyen
hayvanlar da , insanlar da ufuktaki vahayı görünce yorgunluklarını unutuyorlar . _ _ _ _ _ _ _
_ _ Açık pencerenin yanındaki pencereye çarpan sineği hayal edin . _ _ _ _ _ _ Sinek hayatı
boyunca , bir hedef gördüğünüzde doğrudan ona doğru uçmanız gerektiğini kafasına
vurmuştur . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Ama sinek hedefini görüyor ve pencereye acıyla vuruyor ama
boşuna . _ _ _ _ Hedeflerine nasıl ulaşacaklarını anlayamayan , seçimden mahrum bırakılan
ve sahip oldukları azıcık şeyi bile kabul etmeye zorlanan insanlar için de durum aynıdır . _ _
_ _ Artık açık pencerenin var olduğunu ve çok yakınınızda olduğunu bildiğinize göre , henüz
göremeseniz bile umudunuz olacak ve umudun olduğu yerde niyet enerjisi açığa çıkacaktır .
___________
Harekete geçmek için umuda ihtiyacımız var . Harekete geçmeye başladığınızda elmaların
gökyüzüne düştüğünü göreceksiniz . _ _ _ _ _ Umut işini yaptığında seçme özgürlüğünün
bilincine varacaksın . _ _ _ _ _ _ _ O zaman kendinize şunu diyeceksiniz : İstemiyorum ve
umut etmiyorum . _ _ _ _ Niyetim .
ÖZET
Kendine güven, ters yüz olmuş utangaç tavırla aynı şeydir.

Önemden vazgeçtiğinizde güvensizlik labirentinin duvarları
ufalanmak.
Mücadele olmadan özgürlüğün olduğu yerde güven yalnız değildir

gerekli.
Hiçbir önemim olmadığında savunacak hiçbir şeyim ve savunacak hiçbir şeyim kalmaz
fethetmek.
Provokasyona tepkinizle mücadele etmeyin; ilişkinizi değiştirin
BT.
Kaybetmeye karşı kayıtsız olun ve kendinize ültimatom vermekten kaçının.

Tüm bilgilere bilinçli farkındalıkla yaklaşın.
Seçme özgürlüğünüz var. İhtiyacınız olan tek şey sahip olma isteğidir.
Parayı değil, sahip olma isteğini kazanın.
Sanki zaten ulaşmışsınız gibi hedefe odaklanın.
Kişisel tercih gerçeği değişmez bir yasadır. Kendi gerçekliğinizi şekillendiriyorsunuz.
Nasıl korkmamalı? — Bir güvenlik ağı, B planı veya alternatif bir rota bulun.
Nasıl endişelenmemeli veya endişelenmemelisiniz? - Davranmak.
Nasıl arzulanmaz? — Yenilgi olasılığını kabul edin ve harekete geçin.

Beklenti içinde beklememek nasıl? - Davranmak.
Değerinizi nasıl artırabilirsiniz? — Kendine değer verme mücadelesine son ver.
Nasıl sinirlenmezsiniz? — Sarkaçla oynayın ve oyun kurallarını çiğneyin.
Suçluluk duygularından nasıl kurtuluruz? - Kendini haklı çıkarmayı bırak.

Kızgınlıkla nasıl başa çıkılır? — Savaşı sonlandırın ve akışına bırakın.
Eğer kırgınlığınız ile baş edemiyorsanız, baş edememenize izin verin
Başa çıkmak için.
Hayat çizgileri pozitif ve negatif dallara ayrılır.

Olayla olan ilişkinizi ifade ederek seçiminizi yaparsınız.
çizgideki çatalda duruyor.
Senaryoda görülen olumsuz değişiklikleri olumlu olarak algılamaya niyet ettiğinizde, yaşam
çizgisinin olumlu dalına adım atarsınız.
Aksiliklerden keyif almak gibi aptalca bir alışkanlık edinin.
Kontrolü alternatif akışa karşı savaşmaktan, devam etmeye geçirin
BT.
Hedefinize ulaşmanın yollarını düşünmeyin; Hedef kaydırağını zihninizde çevirin ve

hedefiniz doğrultusunda bir ayağınızı diğerinin önüne koyun. Slaydınızı hedefe zaten
ulaşılmış olan yerde yaşayın.
O zaman dış niyet yoluna girecek ve elmalar göğe düşecek.

Bölüm XIV. GEÇMİŞE İLERİ

Geçmiş Hemen Önümüzde Yatıyor .
İşlem
Bazen rastgele bir şarkı duyarız , birdenbire hayatımızda mutlu olduğumuz

anları hatırlatırız ya da umutla doluyken hissettiğimiz bir duygunun geçici ucunu
yakalarız ve hayat bir tatil gibi olmasa da en azından öyle hissettirir . _ _ _ _ _ _ _ _
_ _ _ _ _ birine hazırlık gibi . Bu anlarda kaybedilenlere dair bir nostalji dalgası
hissederiz . _ _ _ _ _ Bu anların geçmişte bir yerlerde olduğunu ve onlara asla geri
dönemeyeceğimizi bilmek üzücü . _ _ _ _ _ _ Bu anlar gerçekten sonsuza dek kayıp
mı oldu ?
Önsözde kitabın sonlarına doğru “ geçmişe doğru ilerlemek ” kelimelerinin
anlamını ortaya koyacağıma söz vermiştim . _ _ _ _ _ _ Artık bu sözü yerine
getirmenin zamanı gelmiştir . _ Transurfing zaten size birkaç dikkate değer
içgörüden fazlasını sundu . _ _ Bu sefer sizlerle paylaşacaklarımı muhtemelen
merak ediyorsunuzdur . _ _ _ _ _ _ Zaman yolculuğunun tüm hileleri açıkça bilim
kurgu alanıyla sınırlıdır . _ _ _ _ Teorik olarak fizik , zamanda yolculuk olasılığını
dışlamamasına rağmen , fiziksel uygulaması hâlâ şüphelidir . _ _ _ _ _ _ _
Zamanda ilerlemek gerçekten gerçekçi görünmüyor ama yine de her şey sizin
bakış açınıza bağlı . Bu , üçüncü boyutun nerede olabileceğini göremeyen , düz
bir yüzey üzerindeki iki boyutlu varlıkların modeli gibidir . _ _ _ _ Dördüncü boyut
uzayı açısından bakıldığında , üçümüz _ _ _
boyutlu uzay da düz bir yüzeye benzer . Rasyonel akıl şöyle der : " Bütün bu teorik
modeller sadece soyutlamalar, ama ben ne gördüğümü biliyorum . "
Transerfing'de inanılmaz görünen pek çok şey var , ancak yine de sizi
Transerfing'in ilkesine inanmaya çağırmıyorum , onları denemenizi tavsiye
ediyorum . _ _ _ _ _ _ Elbette bu sizin niyetinizi , biraz çaba ve sabrınızı gerektirecektir
çünkü sonuçlar hemen belli olmayacaktır . _ _ _ Çoğu durumda , dış niyet yavaş
yavaş ve neredeyse hiç fark edilmeden çalışır . Gözle görülmeyen bir şekilde
hareket eden bu gizemli , görünmez gücün var olduğuna inanmak sizin için zor
olabilir , özellikle de henüz bu konuda okuyorsanız ve Transerfing ilkelerini henüz
pratikte uygulamaya çalışmadıysanız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Artık alternatifler alanındaki hareketinizi kendi gözlerinizle görmenin zamanı

geldi . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Zamanda hem ileri hem de geri hareket edebildiğinizi
göreceksiniz . _ _ _ _ _ Bilim kurgu filmlerindeki zaman yolculuğu gibi olmayacak
çünkü biz gerçeğin sadece şekliyle ilgileniyoruz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu sefer dış
niyetin sonuçlarını beklemek zorunda kalmayacaksınız . _ _ _ _ _ Sonuçları hemen
kendi gözlerinizle göreceksiniz . _ _ _ _ _ Bu bir hile değil ; astral düzleme veya rüya
alanına geçme deneylerini de içermez . _ _ _ _ _ Birkaç dakikalığına gerçekten
zaman ve mekanda hareketi hissedeceksiniz . _ _ _ _ Uygulamada süreç , üç
unsurdan oluşan basit , tek bir eyleme , yani işleme indirgenir .
İlk unsuru gerçekleştirmek için merkezi meridyenlerinizi hatırlamanız gerekir .

_ _ _ Enerji egzersizlerini zaten yapıyorsanız meridyenlerin hissine aşina olmalısınız .
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kaslardaki gerginliği gidererek vücudunuzu tarayarak başlarsınız .
_ _ _ _ _ _ Daha sonra enerjinizin omurganız boyunca yükselen ve alçalan akımlar
halinde hareket ettiğini hayal edin .
Enerji çeşmelerinizi hızlı bir şekilde harekete geçirmenin yararlı bir yöntemi ,
vücudunuzun merkezinden yatay olarak uzanan ve zıt yönlere uzanan iki okun
hayal edilmesidir . _ Biri ileriyi , diğeri geriye doğru işaret ediyor . Oklar vücuttan
yirmi ila otuz santimetre veya daha fazla uzağa uzanıyor . Şimdi her iki okun da
aynı anda döndüğünü hayal edin ; öndeki ok yukarıya , arkadaki ok ise aşağıya
doğru döner . _ _ _ _ _
omurgaya dikey pozisyon . _ Enerji akışında anında bir artış hissedeceksiniz . _ _ _
Bu egzersizi ayakta durarak veya yürürken yapabilirsiniz . _ _ _ _ _ Sanki merkezi

enerji akımlarını açan bir anahtarı çeviriyormuşsunuz gibi . _ _ _ _ _ _ Okları
çeşmeye çevirmeye , bir araya toplayıp küre yapmaya gerek yok . _ _ _ _ _ _ Önemli
olan enerji akışının nüfuz ettiğini hayal etmektir . _ _ _ _ İçinizde dolaşan enerjiyi
gerçekten hissedememeniz önemli değil . _ _ _ _ _ _ Bunun gerçek anlamı pratikle
gelecektir . _ _ _ Bu egzersizi bir yere giderken veya yürüyüşe çıktığınızda yapın .
_ _ _ _ Size hafiflik ve rahatlama hissi verecektir . _ _
Anahtarı çevirmek işlemin ilk unsurudur . _ _ _

Bu egzersizi , daha rahat bir duruma hızlı bir şekilde girmeniz gereken herhangi
bir zamanda uygulayabilirsiniz . _ Gün içinde anahtarı birçok kez çevirmeyi
deneyin , özellikle de canınızı sıkan bir şey olduğunda . Anahtarın gerilimi nasıl
azalttığını hemen fark edeceksiniz . _ _ Kimisi küçük kimisi büyük problemleri
sürekli yanımızda taşıyoruz ve sorunlarımızın ağırlığı otomatik olarak kaslarımıza
yansıyor . _ _ _ _ _ _ _ _ Yürürken kendinizi hoş olmayan , sıkıntılı veya endişe verici
bir şey düşünürken yakaladığınızda anahtarı hatırlayın ve çevirin . _ _ _ Kaslarınız
gevşedikçe bir rahatlama dalgası hissedeceksiniz . _ _ _ _
Gün boyunca anahtarı mümkün olduğunca çok kez çevirme alışkanlığını

edinmek iyidir ; o zaman her zaman sizi aşağıya çeken aşırı potansiyelden niyet
enerjisini salıvermenin ve temizlemenin bir yolunu bulursunuz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
_ _ _ _ _ Egzersizi , baskıcı koşulların sizi hapsetmeyi sevdiği koşullandırma
kutusunun anahtarı olarak düşünün . Sizi öneminizden kurtarmayacaktır ancak
enerjik ve fiziksel düzeyde salıverilme sürecini önemli ölçüde kolaylaştıracaktır . _
_____________
İşlemin ikinci unsuru hedef slaytın görselleştirilmesidir . _ _ _ _ Anahtarı
çevirdikten sonra hedef slaytınızı hayal edin . _ _ Bir film sahnesi gibi izlemek
yerine kendinizi slaytın içinde hayal etmeyi unutmayın . _ _ _ _ _ Kendinizi hedefe
zaten ulaşılmış bir durumda görün . _ _ _ Kendinizi slaytla bağlantılandırmak için ,
onu gerçekte yaşıyor olsaydınız ne hissedeceğinizi hayal edin . _ _ _ _ _ Sahneye
ellerinizle dokunun , size kolayca gelen sesleri , kokuları veya diğer hisleri hayal
edin . _ _ _ Düşüncelerinizde slaytı bir dakika veya daha uzun süre çevirin . _ İşlem
sürecini rahat olduğunuzda uygularsanız en etkili olur . _ _ _ _ _ _
tanıdık bir yerde yürümek . Yan tarafa bakabilirsiniz ancak kaydırağa daha net
odaklanmak için bakışlarınızı hafifçe önünüzde yerde bir yere tutmanız daha
iyidir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bir kez kendinizi slaytta az çok net bir şekilde görebildiğinizde , bilinçli bir
farkındalık bakışıyla önünüze bakın . _ _ _ _ Hiçbir şey düşünmeyin veya analiz
etmeyin ; önünüzde ve daha uzakta gördüğünüz her şeyi net bir görüşle alın . _ _
_ _ _ Açık görüş , işlemin üçüncü ve son unsurudur . _
Birkaç saniyeliğine manzaranın nüanslarında bir değişiklik olduğu görülecektir .
_ _ _ _ _ _ _ Tanıdık bir manzaraya net bir görüşle baktığınızda , resim temelde
aynı olmasına rağmen , sanki yeni ama zar zor algılanabilen bir renk tonu
eklenmiş gibi yeni bir şeyler olduğunu fark edeceksiniz . _ _ _ _ _ _ Sanki onu daha
önce bir yerde görmüşsünüz gibi olacak, sahnenin belirli ayrıntıları değil , belli
bir duygu , ruh hali ya da sonradan gelen bir tat , bir renk tonu .
Örneğin daha önce birçok kez gördüğünüz bir eve baktığınızda , bu sefer
rengine veya ışıklandırmasına dikkat ederek , farklı koşullarda benzer bir şey
yaşadığınızı anlayabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bazı durumlarda , sahneyi geçmişte
olan bir şeyden bildiğinize dair belirgin bir duyguya sahip olabilirsiniz . _ _ _ _ _ _
Geçmişten gelen bir duygunun aniden bilinçli hafızanıza akmasının tuhaf etkisine
hiç şüphe yok ki zaten rastlamışsınızdır . _ _ _ _ _ _ _ Bu geçmişin bir anısı değil ,
geçmişten gelen bir duygu , bir déjà - vue . _
Déjà - vue etkisini oldukça sık yaşarız , ancak bunu her zaman fark etmeyiz
çünkü durumları göründüğü gibi kabul ederiz , başka bir deyişle , bir hayale
dalarak uyuruz . _ _ _ Öte yandan işlem , dünyanın gözlerinizin önünde nasıl
değiştiğini fark etmenizi sağlar . _ _ _ _ _ Tanıdık veya tam tersi bir şeyin belirsiz
hissini yaşayabilir , yeni , alışılmadık bir renk tonunun ortaya çıktığını
hissedebilirsiniz .
Peki bu anlarda gerçekte neler oluyor ? _ Dünyanızın katmanının maddi
farkındalığı alternatifler alanında hareket ediyor . _ _ _ _ _ _
Esasen , gördüğünüz şey sahne setindeki manzaranın tonlarındaki değişikliktir .
________
Bildiğiniz gibi alternatif uzaydaki farklı sektörlerin farklı senaryoları ve
manzaraları var . _ _ Birbirlerine olan göreceli uzaklığa bağlı olarak sektörler
arasındaki farklar az ya da çok belirgin olabilir . _ _ Kural olarak , maddi
gerçekleşmenin hareketi eşit şekilde ve bu nedenle neredeyse hiç fark edilmeden
gerçekleşir . algılamayacaksın _ _ _ _
Tıpkı küçük saatlerde yelkovanın hareketini algılamadığımız gibi . _ _ _ _ _ _ _ _

Gölgedeki dramatik değişiklikler yalnızca bir yaşam çizgisinden diğerine daha
keskin bir geçiş olduğunda hissedilir . _ _ Bu aynı zamanda açıkça dikkatinizi çeken
işaretleri görmeye başladığınız zamandır . _ _ _
İşlem sürecinde slaytın görselleştirilmesi niyet rüzgarının gücünü güçlendirir .
_ _ _ _ _ _ Bu anlarda düşünce enerjinizin kalitesi , mevcut yaşam çizginizin
frekanslarından önemli ölçüde farklılık gösterir . _ _ _ _ Anahtarın çevrilmesi
düşüncelerinizi programlayan enerjiyi güçlendirir ve bunun sonucunda maddi
gerçekleşmenin sektörler arasındaki hareketi hızlanır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Net görüş
sizi uyanmaya ve değişim anını yakalamaya ayarlar . _ _ _ Net görüş , şiddetli
rüzgarın sürdüğü kısa anlarda manzaradaki değişen gölgeleri algılamanıza olanak
sağlar . _ _ _ _ _ _ _
İşlem egzersizi tıpkı dişlerinizi fırçaladığınız veya saçınızı fırçaladığınız gibi

tarafsız bir şekilde yapılmalıdır . _ _ _ _ _ _ _ Bisiklete binmek gibi hemen
alamayabilirsiniz . _ _ _ _ _ İşlem sırasında dış niyete , kontrol edilemeyen o ele
geçirilmesi zor güce dokunduğunuzu göz ardı edemeyiz . _ _ _ _ _ _
İşlem alıştırması hemen işe yaramazsa , bu konuya fazla takılmamanızı tavsiye

ederim . _ _ _ _ _ _ _ _ İşe yarayacak . Girişimlerinizi spontane yapın . Çok fazla
çabalamayın . _ İstenilen etkiyi elde etmek için kendinizi zorlamayın veya tekniğin
kendisine çok fazla önem vermeyin . _ _ Sizin için işe yarayan tamamen farklı bir
teknikle karşılaşabilirsiniz . _ _ Doğru ve rahat hissettiren şeyi yapın ve günün
tuhaf anlarında hafifçe pratik yapın . _ İşlem alıştırmasını ne kadar az önemli hale
getirirseniz , sonuçlar o kadar iyi olur . Onu çok ciddiye almadığınız veya çok fazla
çabalamadığınız sürece kolayca gelecektir . _ _ _ _ _ _
İşlemi sık sık tekrarlamanız halinde hedefinize doğru ilerleme sürecinizin hızla
hızlanacağını düşünebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ Ve haklısın . _ _ Sorun şu ki, işlem
alıştırmasını her zaman tutarlı bir şekilde kusursuz bir şekilde, yani tarafsız bir
şekilde gerçekleştiremezsiniz çünkü eski arzu alışkanlığı her şeyi bozar . Eğer
işlem egzersiziyle kendinize yük olmaya başlarsanız , mümkün olduğu kadar
çabuk bir sonuç alma arzusunun güçlü aşırı potansiyelini ifade etmiş olursunuz .
_ _ _ _ _ _ Harekete geçme zorunluluğuna kendinizi kaptırırsanız ve işlemi
gerçekleştirmek için kendinize baskı uygularsanız da potansiyel yaratılacaktır . _ _
_ _ _ _ _ İhtiyaç aynı zamanda aşırı bir potansiyeldir
bu yüzden sizi her zaman kendinizden taleplerde bulunmak yerine , hedef slaydınızı
görselleştirme sürecinin tadını çıkarmanızı tavsiye ediyorum . _ _ _ _
Arzu ve zorunluluk potansiyelleri , niyetin enerjisini öyle bir tüketir ki , rüzgâr
olmaz ve niyet rüzgârı olmadan işlem yürümez . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Sonuçları görme
arzusu özellikle ilk aşamalarda büyüktür ve bu nedenle arzuya dikkat etmenizi
öneririm . _ _ _ _ _ _ _ Kendinizi bir sonuç görmek isterken yakaladığınız anda ara
verin ve daha sonra yeniden başlayın . _ _ Aynı şekilde , işlemi mükemmel bir şekilde
yerine getirmek için gerçekten çok çabaladığınız için kendinizi gergin bulursanız , işi
bırakın ve daha sonra tekrar deneyin .
İşlem egzersizini yalnızca merakınızdan dolayı ve keyif almak amacıyla zaman

zaman uygulayın . _ _ _ _ _ _ İşlem alıştırmasını çok ciddiye almayın . _ _ Onun tek
amacı , alternatif uzaydaki maddi gerçekleşme gücünün hareketini görmenizi
sağlamaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ Tüm Transerfing egzersizleri arasında en çok dikkat , hedef
slaytın çalıştırılmasına ve aktarım zinciri akışındaki mevcut bağlantının gerçekliğin
gerçekleştirilmiş yollarına görselleştirilmesine verilmelidir . _ _ _ _ _ _ _ Dış niyet siz
görseniz de görmeseniz de işe yarar . Artık alternatifler alanına açılan bir tür
pencereniz ve oradaki hareketinizi gözlemleme fırsatınız var . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Oldukça etkileyici . _ Hayal kırıklığına uğramayacaksınız . _
Manzaradaki Gölgeler
Şimdi işlem sonucunda gerçekte ne gördüğünüze daha detaylı bir şekilde
bakacağız . _ _ _ _ _ _ _ Bütün bunlar o kadar olası görünmüyor ki, doğal olarak
şüpheler ortaya çıkacak . Bu , insan algısının işleyişinin yarattığı bir tür yanılsamanın
etkisi olabilir mi ? _ _ _ _ Bir sektörden diğerine geçerken manzaranın tonlarında
değişiklik göreceğinizin garantisi nerede ? _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Daha önce de söylediğim gibi ve sizin de bildiğiniz gibi rüyalarda insanların dış
görünüşünü normalden farklı görürüz . _ _ _ _ Aynada yansımanızı gördüğünüzde
gördüğünüz yüz hem sizin hem de başkasının yüzüdür . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Tanıdık
sahneler tamamen farklı bir görünüme bürünüyor . Sokakları ve evleri tanırsınız ama
farklı görünürler . _ _ _ Gerçek dünya da zamanla değişir . _ Ağaçlar büyüyor , evler
farklı renklere boyanıyor ve tüm bu değişiklikler doğaldır . Aynı zamanda _ _ _
Materyal gerçekleştirmenin alternatifler uzayı boyunca hareketi tek bir düz çizgi
izlemez . _ _ _ Peki bir hattın manzarasını diğerinden nasıl ayırt edebilirsiniz ? _ _ _
_
Fotoğrafın eski icadı olmasaydı bunun imkansız olacağını söyleyebilirsiniz . _ _
_ _ _ _ _ _ _ _ Eski bir fotoğraf albümüne bakın . Fotoğraflardaki arka plan
görüntüsüne baktığınızda , farklı yaşam çizgilerindeki manzaranın tonlarındaki
farkı ayırt edemeyeceksiniz çünkü fiziksel bir mekanın görünümü zaten doğal
sebeplerden dolayı değişiyor . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Yaşam çizgilerini ayırt
etmenin daha güvenilir bir yöntemi var . _ Farklı zamanlarda çekilen fotoğraflardaki
kişilerin yüzlerini karşılaştırın . _ _ _ _ _ Yaşlanma sürecinin bir yansıması olarak
yüzlerin doğrusal bir şekilde değişmesini beklersiniz . _ _ _ _ _ _ Ama sizin
gördüğünüz şey başka bir şey . _
Bir kişinin görünümü farklı fotoğraflarda önemli ölçüde farklılık gösterir ancak
değişim tamamen doğrusal değildir . _ Farklı saç stillerinin etkisini bir kenara
bıraksanız ve aynı kişinin , yüzü henüz çok olgunlaşmamış veya yaşlanmamışken
hayatının ortasındaki fotoğraflarını karşılaştırsanız bile , somut farklılıklar
görebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Aynı yüze bakıyorsunuz ama bu bir şekilde farklı ve
bunun yaşlanmakla , saçınızı değiştirmekle , hatta farklı duyguları ifade etmekle
hiçbir ilgisi yok . _ _ _ _ Yüz farklı bir nitelik kazanarak farklı bir çehre kazanmış
gibi görünüyor . _ Bu , manzaranın tonlarındaki farktır . _ _ _ _ İnsanların değiştiğini
zaten biliyorsunuz , ancak renk tonlarındaki karakteristik farklılıklara özellikle
dikkat etmemiş olabilirsiniz . _ _ _ _ Eski fotoğraf albümlerini karıştırdığınızda
şaşıracaksınız . _ _ _ _
Bazı insanlarda fark o kadar belirgin olabilir ki , birkaç yıl sonra onlarla
karşılaştığınızda onları tanıyamazsınız bile . _ _ _ _ _ Hayatınızın niteliksel olarak
farklı dönemlerinde çekilmiş fotoğraflarınızı karşılaştırırsanız , gölgede önemli
farklılıklar olduğunu fark edeceksiniz . _ _ _ _ _ Alternatifler alanının niteliksel
olarak farklı sektörlerinde gerçekleştirmenizin neye benzediğine dair bir resim
elde etmeye başlayacaksınız . _ _ _ _
Alternatif mekanın bazı kesimlerinde dolaşırken albümdeki fotoğrafların da

farklı tonlara bürünmesi gerekir değil mi ? _ _ _ _ _ _ _ Gerçekten de öyledir , ancak
değişen tonları ve renkleri yakalamak neredeyse imkansızdır .
temel nesnelerdeki nüanslar . Eğer net görüşünüzü bir yatağa ya da dolaba

odaklayarak işlem yapmaya çalışırsanız , herhangi bir değişiklik fark
etmeyeceksiniz . Bu nedenle işlem alıştırmasını çok basit bir ortam yerine ,
değişikliklerin algılanabileceği dışarıda yapmayı öneriyorum . _ _ _ _ _
Yaşam çizgisi , kalite açısından nispeten aynı olan bir sektörler zinciridir . _
Tek bir yaşam çizgisinin manzaraları da nispeten tekdüzedir . _ _ Dünyanızın
katmanı başka bir yaşam çizgisine geçtiğinde manzarada bir değişiklik olur . _ _ _ _ _
Çizgiler arasındaki farkın boyutuna ve niteliğine bağlı olarak manzaradaki
değişiklikler ya nüanslar ve tonlar olarak ya da önemli bir dönüşüm olarak kendini
gösterecektir . _ _ Her durumda gölgede niteliksel bir değişiklik gözlemleyeceksiniz .
__
Peki tüm bunlarda bahsettiğim zaman yolculuğu nerede ? _ _ _ Yaşam çizgileri
üzerinde organik bir şekilde hareket ettiğimizde , tıpkı bir nehrin akıntısı gibi
zamanla senkronize olarak yüzüyoruz . _ _ _ Maddi gerçekleşme , bir projektördeki
film rulosu gibi alternatif uzayda ilerler ve zaman olarak algıladığımız da bu
harekettir . _ _ _ _ _ Zamana göre hareket etmek için , akışa karşı , akışın
kendisinden daha hızlı bir şekilde ileri veya geri gitmeniz gerekir . _ _ _ _ _ Sanki
filmdeki bir resim aniden film rulosu boyunca hareket etmeye başlamış gibi
olurdu . _ _ _ Bu anlamda zamanda yolculuk gerçekten imkansızdır . _
Yani aynı yaşam çizgisi içerisinde zamanda ileri ya da geri gidemezsiniz . _ _ _ _

Bu , sebep - sonuç kanunlarına aykırı olacaktır . _ _ Ancak teorik olarak farklı
yaşam çizgileri arasında zaman içinde hareket etmek mümkündür . Transurfing
bunun nasıl yapılabileceğine dair bir cevaba sahip olduğunu iddia etmiyor . _ _
Üstelik burada zaman yolculuğuna biraz farklı bir açıdan bakıyoruz . _ _ _ İşlem
sırasında neden bazen geçmişe ait bir his sızıyor ? _ _ _ Aşağıda bu olgunun kaba
bir açıklaması verilmektedir .
Erken çocukluktan itibaren kalp , gerekli kapılardan geçerek sezgisel olarak

hedeflerine doğru ilerler . Çocukluğumuzda hâlâ bizi hedeflerimize götürecek
yaşam çizgisindeyiz . _ _ _ _ _ _ _ Belki bir çocukluk hayaliniz vardı . Ya da belki
gerçekte ne istediğinin farkında değildin ama yine de kalbin biliyor olacak . _ _ _
Ve yine de yaşamda , kalbin emirlerinden çok , yıkıcı sarkaçlardan etkileniriz ve
herkesin içinden geçtiği uzun negatif dallar hattına değinmiyorum bile . _ _ _ _ _ _
________
olumsuzluk eğilimi . Bütün bunlar hesaba katıldığında , hedefinize giden başlangıç

çizgilerinden giderek daha da uzaklaştığınızı gösteriyor . _ _ _ _ _ _
İşlem gerçekleştirerek ters yöne kaydırılırsınız ve daha önce bulunduğunuz yaşam
çizgisine ulaşırsınız , ancak şimdi zamandaki konumunuz değişti . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Eski
yaşam çizgisinin seyahat etmiş olabileceğiniz kısmı artık geçmişte kaldı ama siz
çizginin kendisine geri döndünüz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Her çizginin kendine has özellikleri ,
tadı ve tonları vardır . İşlemin sonuna doğru net bir görüş anında deneyimlediğiniz bu
gölgelerdir . _ _ _ _ _ _ _ _ Bir evin sabah görünüşü , akşam nasıl göründüğü gibi diğer
farklılıklar kafanızı karıştırmasın . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Farklı yaşam çizgileri arasındaki
karşıtlıklar oldukça farklı bir şeydir . Bu duyguyu yaşadığınızda bununla ne demek
istediğimi anlayacaksınız . _ _ _ _ _
Bu , önceki yaşam çizgilerine doğru ilerleyerek geçmişe dönüşten bahsediyoruz . _

_ _ _ _ _ _ Beklediğiniz kadar egzotik olmayabilir ama gerçek . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Yoldan
ayrılıp ormanın içinde bu kadar uzun süre dolaşarak ne kadar büyük bir yoldan
saptığınızı hayal edin . _ _ _
Ancak şimdi pişman olmanın zamanı değil . _ Şimdi bir kez daha yavaş yavaş kendi
yolunuza döndüğünüz gerçeğinin tadını çıkarmanın zamanıdır ; _ _ _ _ _ _ çünkü
insanların çoğunluğu asla geri dönmüyor .
Hedefinize giden yol daha önce geçmediğiniz yeni hatlardan geçiyorsa , daha önce
geçtiğiniz bir çizginin gölgelerini mutlaka deneyimlemeyebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bu durumda eski yaşam hatlarına dönüş çok nadir gerçekleşir veya hiç gerçekleşmez .
_ _ Alternatifler alanındaki yaşam çizgileri derinden iç içe geçmiş durumda ve aslında
Transerfing'in tam olarak nasıl çalıştığını bilmemize gerek yok . _ _ _ Bazen manzaranın
gölgelerini tanıdığınızı , bazen de her şeyin yeni görüneceğini düşünebilirsiniz . _ _ _ _
_ _ _ _ Tanıdık bir manzarayı gözlemlediğinizde , sahnede yeni bir şeyin , özellikle de
bir ton veya gölgenin olduğu aklınıza gelebilir . _ _ _ _ Bu yeni detayların işlem egzersizi
yapmadan algılanabilecek türden bir değişim olmadığını vurgulamak isterim ; _ _ _ _ _
_ _ _ _ bunlar yeni , ince tonlar, tarzlar, ruh halleri, anlamlar, temalar veya geçici
duygulardır.
Denediğinizde ne demek istediğimi tam olarak anlayacaksınız . _ _ _ Yapabilirsin . _ _

Tek şey çok fazla çabalamaktan kaçınmaktır . _ _ Zihin kontrol bağımlılığıyla her şeyi
bozabilir . _ _ _ Kendinizi gölgeleri algılamaya çalışırken yakalarsanız , ara verip
egzersize daha sonra geri dönmek daha iyidir . _ _ _ _ _ _
anında sonuç alma arzusu azaldı . _ _ _ İşlem alıştırmasının kurallarını hatırlayın .

_ _ Herhangi bir şekilde gerginseniz işe yaramayacaktır . _ _ _ _
İnanın bana , sadece “ dış niyetteki küçük parmağınızı kaldırırsanız ” sonucu kolay
ve doğal bir şekilde deneyimleyeceğinizi söylüyorum . _ _ _ _ Bunun tersi de
doğrudur . Eğer bir sonuca varmak için çabalarsanız , çabalarınız içsel niyetinizin
nafile çabalarına dönüşecektir . _ _ _ _ _
İşlem alıştırması sırasında gölgelerde herhangi bir değişiklik fark edilmezse ,
bu , mevcut hattın kalitesinin görselleştirmenin gerekli kalitesini zaten karşıladığı
anlamına gelir . _ _ _ _ _ Bu , mevcut yaşam çizgisinin enerjisini aktardığınızı ve
hedefinizin de aynı çizgi üzerinde olduğunu gösterir . _ _ _ _ _ _ _ Durum ne olursa
olsun , işlem alıştırmasını yaparsanız zaman zaman manzaranın tonlarına yansıyan
bir dönüşümü fark edeceksiniz . _ _ _ _ _ _ _
Gölgeler yalnızca tanıdık manzara ve manzaralarda algılanmaz . _ _ Net

görüşünüz ilk kez gördüğünüz bir sahneye odaklandığında bile , uzun süredir
unutulmuş bir şey hissi veya taze ve yeni bir şey hissi yaşayabilirsiniz . _ _ _ _ _ _
Yeni bir şeyi deneyimleme hissi ile size tanıdık gelmeyen bir şeyi gözlemleme hissi
arasında bir fark vardır . _ Alışılmadık bir manzaraya baktığınızda , orayı ilk kez
gördüğünüzü gerçekmiş gibi ifade edersiniz ; _ _ _ _ _ _ _ _ bunda tuhaf bir şey fark
etmiyorsunuz . _ İşlem sırasında sahnede birkaç saniye önce olmayan yeni bir
şeyin ortaya çıktığı hissine kapılacaksınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kesinlikle hissedeceksiniz .
__
Gölgeleri algıladığınızda ne kadar gerçek olduklarına şaşıracaksınız . _ _ _ _ _ _

İtiraf edin , bu kitabı okurken muhtemelen alternatif uzay ve yaşam çizgilerinin
gerçekliğine tam olarak ikna olmuyorsunuz . _ _ _ Bahsettiğim şeyi kendi
gözlerinizle gördüğünüzde korkmayın . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu bir mistisizm değildir
ve düşündüğünüz gibi tamamen insan algısının doğasının bir sonucu da değildir .
_ _ _ _ _ Yakında , yalnızca algının doğasıyla açıklanamayacak , yeni yaşam
çizgilerine geçişin göstergesi olan diğer işaretleri keşfedeceksiniz . _ _ _ _ _ _ _
Başkalarının size davranış biçimlerinin belirgin bir neden olmaksızın daha iyiye
doğru değiştiğini veya bazı günlük sorunların ortadan kalktığını hissetmeye
başlayabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Genel olarak günlük yaşamın belirli niteliklerinin
değiştiğini fark edeceksiniz , ancak bunun neden böyle olması gerektiğine dair
özel bir neden göremiyorsunuz . _ _ Örneğin , bir
Yıllar önce çalışmayı bırakan saat , beklenmedik bir şekilde yeniden çalışmaya
başladı .
Normal şartlarda saatler , hareketli parçalarının doğal olarak tıkanması
nedeniyle çalışmayı durdurur . _ _ Onları temizlerseniz iyi çalışırlar . _ _ _
Bununla birlikte , çoğu zaman saatler , ev aletleri ve elektrikli ekipmanlar ,
görünürde hiçbir neden yokken aniden çalışmayı durdurur veya sahipleri stres
veya çatışma nedeniyle denge durumunu kaybettiğinde bozulur . _
Ekipmanın bozulması aşırı potansiyelden kaynaklanmaz , çünkü bu enerji
kıyaslandığında çok küçüktür ve herhangi bir mekanik değişime neden olabilecek
şekilde diferansiyel olarak yönlendirilmemiştir . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Olumsuz deneyimlerle bağlantılı olan enerji , dengenin bozulduğu , hayatın
huzurlu akışının kaybolduğu , normdan sapmaların olduğu bir yaşam çizgisine
geçişe neden olur . _ _ _ _ _ _ Hiçbir şey değişmemiş gibi görünüyor ama yine de
bir şeyler doğru değil , bir şeyler dengesiz ve ters görünüyor . Sanki sahnenin
manzarası aynı ama ışıklar farklı , şeffaf hava toz bulutu olmuş ya da su bulanmış
gibi . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu küçük değişiklikler , hassas ev aletlerini ve toz
bulutunun somut bir olgu olduğu diğer karmaşık teknolojileri etkileme
kapasitesine sahiptir . _ _ _
Hayatı her zaman parçalanıyormuş gibi görünen belirli bir insan türü vardır . _
_ Bu tür insanlar aşırı dalgın , heyecanlı, gergin ya da endişeli oldukları için her
zaman dengesiz olurlar . Bu zavallı bireylerin çamurlu hayat çizgisinde yer alan
hassas cihazlar arızalanıyor . _ _ _ Yani eğer saatiniz birdenbire tekrar çalışmaya
başladıysa , bu daha saf yaşam çizgilerine geçmeyi başardığınızı gösterir . _ _ _ _
Saatinizi hiç çalıştıramazsanız aşırı endişelenmeyin . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Sadece
onarılması gerekebilir . _ _ _
Artık alternatif uzayda seyahat etmenin yanı sıra bir anlamda zamanda da
yolculuk yaptığınızı biliyorsunuz . _ _ _ _ _ Geçmişi geri getiremezsiniz ama negatif
dallar zincirinden aşağıya doğru inmenin bir sonucu olarak kaybolan o özgür
yenilik duygusunu , umudu ve mutluluğu geri kazanmak mümkündür . _ _ _ _ _ _
_ Kitabın önceki bölümlerinde hayattaki tazelik duygusunun neden zamanla
kaybolduğundan bahsetmiştik . _ _ _ _ _ _ _ Hedefinize doğru ilerlemek ,
dondurmanın lezzetli olduğu , umudun parlak olduğu ve hayatın hâlâ neşeli ve
umut verici olduğu geçmişe dönmek gibidir . _ Umutsuzluğa kapılmayın ; geçmiş
hemen önünüzde uzanıyor ! _
Kayma
Sonunda Muhafızın Bilmecesinin cevabını açıklayabileceğim ana geldik . _ _
_ _ _ _ _ _ _ Herkesin kendi kaderini seçme konusunda mutlak özgürlüğe sahip
olduğu ifadesi , siz esaretin kökenlerini açıkça anlayana kadar yalnızca bir
bilmecedir . _ _ _ _ Bu kitapta şu ana kadar söylenenlere dayanarak artık
cevabı sizinle paylaşabilirim . _ _ _ _ _ _ _ _
Savaşı bitirdiğinizde özgürlük sizindir. Gördüğünüz gibi cevap Zümrüt
Levha'daki simyacının sırrı gibi kısa ve basittir . _ _ _ _ _ _ Bilmecenin cevabını
size kitabın başında söyleseydim , onun tüm sonuçlarını anlamazdınız , değil
mi ? _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bağımlılığımız , bize dayatılan savaşa katılmaktan
geçiyor . _ _ _ _ Hayallerden uyandığınızda , kendinize karşı sert davranmayı
bırakıp kendinizle ve dünyayla olan savaşı bitirdiğinizde hiçbir şey sizi
durduramaz . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Savaş devam edecek ama sizin katılımınız olmadan ve dilediğiniz yere
gitmekte ve dilediğinizi seçmekte özgür olacaksınız . _ _ _ _ _ _ Dünya , onunla
ilişkinizi yansıtan bir aynadır . _ _ _ Dünyadan hoşnut olmadığınızda , o sizden
uzaklaşır . _ _ _ _ Dünyayla savaştığınızda , o da sizinle savaşır . _ Savaşı
bitirdiğinizde dünya sizinle yarı yolda buluşur . _ _
Doğumdan itibaren sarkaçlar size hayattaki yerinizi gösterir . _ _ Kabul
etmeniz gereken dünya görüşünün bir şablonunu yerleştiriyorlar , oyunun
kurallarını açıklıyorlar , size bir rol veriyorlar ve bununla birlikte sizi bir
şartlanma kutusuna kilitliyorlar . _ _ _ _ _ _ _ Aynı zamanda sarkaçlar sizi
yanlışlıkla bağımsız ilan eder . _ Beyannameleri seçebileceğinizi belirtiyor . _ _
_ Kukla iplerine asılıyorsunuz ve ' özgür ' olmanıza , istediğinizi arzulamanıza
ve onu uygun gördüğünüz şekilde elde etmenize izin veriliyor . _ _ _ _ _
Hedeflerinize doğru giden ipleri çekmeye başlarsınız ancak başarısız
olursunuz . _ _ _ _ O zaman , eğer güneşteki yerinizi kazanmak istiyorsanız ,
hem kendinizle hem de dünyayla daha da sıkı mücadele etmeniz gerektiğini
anlarsınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Sarkacın kuralı budur : “ Savaş ve benim yaptığımı yap ”.
Kullandığınız tek özgürlük , savaşa katılma hakkıdır , çünkü bu da bir
seçimdir ve her zaman seçtiğinizi elde edersiniz ; _ _ _ _ _ _ _ bu değişmez bir
kanundur . Bir kişi savaşta asla bir sarkacı yenemez . _ Belki bir ödül alabilirler
ama bu bile sadece bir avuç insan tarafından başarılıyor . _ _ Sarkacın amacı
gerçek özgürlüğünüzü gizlemektir . _ _ _
Kimse sizi savaşa katılmaya zorlayamaz ama onlar size _ _ _ _ _ _ _
başka seçeneğin olmadığına dair zihnimizdeki inanç . _ _ Bir bakıma haklılar :

Önemli iplere tutunmayı bırakana kadar başka seçenek olamaz . _ _ _ _ _ _ _
Gerçek özgürlüğünüzü kazanmak için önemden vazgeçmelisiniz ; ne içinizdeki

ne de dünyadaki hiçbir şeye aşırı anlam yüklemeyin . _ _ _ _ _ _ Çoğu durumda
uyanmak ve ilişkinizi bilinçli olarak değiştirmek yeterlidir . _ _ _ _ _ _ Hepimiz rüya
görüyoruz , mekanik olarak rollerimizi oynuyoruz . Rüyamızın derinliği de bizi
kendi önem bağımlılığımızın esiri yapan oyunun özelliklerine yüklediğimiz anlamla
orantılıdır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
İlişkinizi bir şeyle değiştirmeye çalışmak aynı savaşın başka bir parçası değil
mi ? _ _ _ Hayır . Duygularınızı kontrol etmeye çalıştığınızda kendinizle savaşırsınız .
_ _ _ Artık sarkacın oyununun doğasını bildiğinize göre , kendinize baskı yapmadan
onunla olan ilişkinizi bilinçli olarak değiştirebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ Bu şekilde savaştan
kurtulmak için bir seçim yaparsınız . _ _ _ Artık oyunun kurallarına kendiniz karar
verebilirsiniz . _ _ _ Sarkaçla oynayacağınız oyun , sarkacın oyun kurallarını
çiğnemek üzerine kuruludur . _ Daha sonra savaş bir golemle saçma bir kavgaya
dönüşür . _ _ Sanki her şeyin bir hayal olduğunu anlamış gibisin . _ _ _ Kendinizi
sahneden uzaklaştırıp oditoryumdan seyrederken , aniden savaşa katılmaya
devam etmek mi yoksa sadece sizin olanı almak mı istediğinize karar vermenin
tamamen size kalmış olduğunu anlıyorsunuz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Tabii ki , önemli ipleri hemen koparamazsınız . _ _ _ _ _ _ _ _ Tüm fazla

değerlerinizden ve komplekslerinizden öylece kurtulmaya karar veremezsiniz . _
_ _ _ _ _ _ Onlardan kurtulmaya da kalkışmamalısınız , çünkü bu sadece başka bir
savaşa yol açar . _ _ Savaşmayı bıraktığınızda önemli olan dizeler kendiliğinden
kaybolacaktır . _ _ _ _ _ Bilinçli olarak bırakılabilecek her türlü önem bırakılmalıdır .
_ Bilinçli olarak bırakılamayan her şey eylem yoluyla dönüştürülebilir . _ _ Hedef
slaytınızı zihninizde çevirin , süreci gözünüzde canlandırın ve hedefiniz
doğrultusunda sakin bir şekilde bir ayağınızı diğerinin önüne koyun . _ _ _ _ _ _ _
Bu sizin proaktif adımınızdır .
Oyunu reddetmek de eylem sayılır . _ Kendinize ve dünyanın geri kalanına
oldukları gibi olma fırsatını verin . _ _ _ _ Kendini değiştirmene ya da hayatla
savaşmana gerek yok . _ _ Savaşa sırtınızı döndüğünüz anda özgürlüğünüz her
geçen gün daha da somutlaşacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _
Hayatınız boyunca biriktirdiğiniz sorunların yükünden bir çırpıda kurtulmanız

mümkün değil . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Ancak koordinasyon ilkesini gözlemleyerek
rüzgarın düşürdüğü ağaçların arasından açık ve düz bir yola çıkacaksınız . _ _ _ _ _
_ _ _ _ Başlangıçta her şeyin yolunda gideceğinin garantisi yoktur . _ _ _ _
Sarkaçların , engellerin ve hayal kırıklıklarının sizi kışkırtmasını bekleyebilirsiniz . _
Önemli olan cesaretinizi kaybetmemek veya umutsuzluğa kapılmamak . _ _ _ _ Her
şey zamanla yoluna girecek , şimdilik kendi kaderinizi yönetmek için parmaklarınızın
ucunda güçlü bir teknik var . _ _ _
Eğer hayatınızdaki olayları kontrol edebileceğiniz içgörüsüyle aydınlanmış

hissediyorsanız , kendinize yeterince güveniniz ve gerekli heyecanınız varsa , hoş
olmayan sürprizlerle de karşılaşmayı bekleyebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Dengeli güçler aşırı potansiyelinize yanıt vereceğinden , güveninizin yoğunluğuna
ve duygusal yüksekliğe bağlı olarak bir güçten veya diğerinden tokat yemeniz
muhtemeldir . _ _ _ _ _ _ _ _ Kendinizi “ Hayatım ” adlı oyunun kuklacısı ya da
yönetmen - yapımcısı olarak hayal etmenin cazibesine kapılmayın . _ _ _
Elbette sen bir yönetmensin ama yalnızca kendi kaderinle bağlantılı olarak . _ _ _
“ Hayatım ” adlı oyunda oynayan tek kişi siz değilsiniz , dolayısıyla en ufak bir kibir
ve kendini beğenmişlik ifadesi aşırı potansiyel yaratacaktır . _ Kendinize dair hiçbir
şekilde yüksek bir fikriniz olmadığını düşünebilirsiniz , ancak hiç kimse mükemmel
değildir . _ _ _ Son derece güçlü bir gücün anahtarını aldınız ve bu nedenle
dürüstlük ve kusursuzluktan en ufak bir sapmanın somut sonuçları olacaktır . _ _
İdeal olarak her bireyin kendi kaderinin efendisi olduğu bilincinin oldukça açık
olması gerekir . _ _ _ Size şehirdeki herhangi bir tezgahtan gazete satın alma
hakkınızı belgeleyen bir belge verildiğini hayal edin . _ _ _ _ Belge sizi pek
heyecanlandırmayacaktır çünkü hangi belge olursa olsun bu hakka zaten
sahipsiniz . _ _ _ _ Belirli bir gazete bayisinden gazete satın alamadığınızda üzülür
müsünüz ? _ _ _ Hayır , bir sonrakine gidersiniz ya da gazete almayı unutursunuz .
_ _ _ _ Hayatınızdaki olayları kontrol etme konusundaki yeni yeteneğinize yönelik
tutumunuz , gazete satın alma konusundaki tutumunuzdan farklı olmamalıdır . _
_____
Sizi uyarmam gereken bir konu daha var . _ Transerfing , başka herhangi bir
kişiye zarar vermek amacıyla tasarlanmamıştır . _ _ Bir kişiye veya kişiye karşı
düşmanca niyet yönlendirmek için Transerfing'i kullanmak mümkündür . _
İntikam almak istediğiniz ancak bunu yapmanın ciddi sonuçlara yol açabileceği
bir grup insan . _ _ _ Kara büyü yapmanızı gerçekten önermiyorum . _ _ _ _ Size
intikam tamamen haklı gibi görünse bile karışmayın . _ _ _ _ _ _ Eğer düşmanınıza
olumsuzluk göndermeye karşı koyamadıysanız , ilk uyarı almayı bekleyebilirsiniz .
_ _ _ _ _ _ _ _ _ Bir işaret göreceksiniz . _ Eğer o zaman durmazsanız
cezalandırılacaksınız . _ _ _ _ Şunu asla unutmayın ki hepimiz bu dünyada misafiriz .
_ Özgürlüğün şartları arasında seçim hakkımız vardır ancak hiçbir şeyi veya
kimseyi değiştirme hakkımız yoktur . _ _ _ _ _ _ _
Bildiğiniz gibi birçok eski uygarlık , Mısır piramitleri gibi fiziksel yapı parçaları
ve bazı gizli , mistik bilgilerin boğuk yankılarından başka bir şey bırakmadan yok
oldu . _ Dış niyetin gücüne hakim olan insanlar çok güçlü hale geldiler ve sadece
cezalandırılmakla kalmadılar , aynı zamanda dengeli güçler tarafından tamamen
yok edildiler . Atlantis gibi pek çok medeniyet var ve insanlar dış niyetin gücüne
her hakim olduklarında bu dünyada sadece misafir olduklarını unutuyorlardı . _ _
_ _ _ _ _ Ve sınırları zorlayan misafirlerin başına ne geldiğini biliyorsunuz ; dışarı
atılıyorlar . _ _ _
Ayrıca arkadaşlarınıza ve ailenize övünme konusunda özellikle dikkatli

olmalısınız . _ _ _ Hakkınız olanı alacağınıza dair yüksek sesle iddiada bulunursanız ,
başarı şansınız önemli ölçüde azalacaktır . _ _ _ _ _ Bu , güvenin içsel güvene
dönüşmesi gereken durumlardan biridir . _ _ Hedefinize ulaşacağınızı kendi
içinizde bildiğinizde dengeyi bozmazsınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu bilgiyi içinizde
taşıdığınızda, o kendi başına bir şey haline gelir . Ancak başkalarına henüz sahip
olmadığınız bir şeyi elde edeceğinizi ilan ederseniz aşırı potansiyel yaratmış
olursunuz . _ _ _ _ Daha sonra aşırı potansiyeli ortadan kaldırmayı amaçlayan
dengeli güçler devreye girer . Bu nedenle , biraz alçakgönüllü davranıp susmanın
daha iyi olduğu sonucuna varmak gerekir . _ _ Doğal olarak , hedefinize
ulaştığınızda , topuklarınızı kaldırabilirsiniz , ancak aptalca aşırılıklara veya coşkuya
kapılmadan , aksi takdirde dengeli güçler yeni bulduğunuz oyuncağınızı ele
geçirecektir . _
Sevincinizi kutlama niyetine dönüştürün . _ _ _ Seçme hakkınızı kullanın ve hayal
kırıklığı yaşadığınız hayatı bir kutlama olarak algılama lüksünü kendinize tanıyın .
_ _ _ _ _ _ Bu size kutlama için yanıltıcı bir sebep yerine gerçek bir sebep verecektir ;
çünkü o zaman özgürlüğü elde etme umuduna sahip olursunuz . Hedefinize
doğru ilerlediğinizi bilmenin sessiz bir hazzını yaşayacaksınız ve bu da kendinizi
güvende hissetmenizi sağlayacaktır . _ _ _ _
kutlama yakın. Dengeli güçler bile keyfinizi karartamayacaktır . _ _ _ _ _ _

Koordinasyon ilkesi gereği hayatı bir kutlama olarak algılarsanız ne oluyorsa bir
olur . _ _ _ _ _ _
Artık savaşmaya devam etmeye gerek yok . _ Sonunda senin olanı alacaksın . _ _
_ _ Savaşa sırtınızı dönerek , onların verdiği desteği kaybetmeden ipleri koparır ve
gerçek özgürlüğünüze kavuşursunuz . _ _ _ _ _ _ _ _ Yeni destek alternatifler akışıdır .
_ _ Seçiminizin yerine getirileceğini unutmayın . _ _
Düşüncelerinizi hedef hattınıza göre ayarlayın , ardından akış hedefinize doğru
yönlendirilecektir . _ _ _ _ _ Akışta giderseniz , dengede kalırsanız ve koordinasyon
ilkesine uyarsanız hedefinize giden yolda sizi engelleyebilecek hiçbir güç yoktur . _
_ _ _ _ _ _ _ _ _ Artık koşulların dalgaları üzerinde küçük bir kağıt tekne değilsiniz ve
sarkaçların elindeki bir kukla değilsiniz . _ _ _ _ _ Yelkeniniz var , gönül ve akıl
birliğiniz var . Dümen senin , seçim senin . Dışsal niyetin rüzgarıyla alternatifler
alanında süzülüyorsunuz . _ _ _ _ _
ÖZET
Anahtarı çevirmek gerilimi serbest bırakır ve niyetin enerjisini serbest bırakır.

İşlem: anahtarı çevirmek, görselleştirme ve net odaklanmış görüş.
İşlem, manzaradaki değişen tonları görmenizi sağlar.
İşlem tekniğine aşırı anlam vermeyin.
İşlemleri rahat bir şekilde gerçekleştirin.
İşlem alıştırmasını çok sık yapmak için kendinizi zorlamayın.
Hedef slayt ve görselleştirme süreci oldukça yeterlidir.
İşlemin tek amacı alternatif uzaydaki hareketi algılamanızı sağlamaktır.
Hedefinize doğru ilerlemek dünyanızın katmanını tazeler.

Dünya, onunla ilişkinizi yansıtan bir aynadır.
Savaşı bitirerek özgürlüğünüzü kazanırsınız.
Bölüm XV. GEÇMİŞTEN MEKTUPLAR
“ Fakat siz kendiniz zaferinizi yenilginizden ayırmamalısınız ” _ _ _

B.Pasternak _
Bir Kötü Şans Koşusu
" Cevaplarını bulamadığım bazı sorularım var . _ _ _ _ _ _ _

Teorinize göre , eğer her şeyde iyiyi ararsam , sonunda olumlu olaylar dalgasına
kapılırım . _ _ _ _ _ _ _ Bunu denedim ama işe yaramadı ve bu sadece bir kerelik
değildi , aksi takdirde bunu fark etmezdim . _ _ _ _
Size bir örnek vereceğim . _ Yaklaşık altı ay önce bana çok uygun ve beni
mutlu eden harika bir işim vardı . İşim için yaşadım . İyi arkadaşlarım , bir
partnerim , bir evim vardı ve ailem yakınlarda yaşıyordu . Gerçekten mutluydum ,
üstelik mutlu olduğumu da biliyordum . _ _ _ _ Hatta biraz kendimi kıskandım ,
o kadar mutlu oldum ki . Hayat soğuktu ve her şey anlamlıydı ama bunun
sonsuza kadar süremeyeceğini biliyordum . _ _ Sonra ayrılmak zorunda kaldım
ve artık evim yok , çok az arkadaşım var ve niteliklerime ya da kişisel planlarıma
uymayan bir işim var … _ _
İşte başka bir örnek. Üniversiteden mezun olmak üzereydim . _ _ Mezuniyetten
önceki iki yıl boyunca fakültede öğretim görevlileri ve diğer öğrencilerle yakın
ilişkiler kurarak çok zaman geçirdim . _ _ _ _ _ Son dönem boyunca bunun
hayatımda ne kadar harika , tekrarlanamaz bir dönem olduğuna dair fiziksel bir
hisse bile kapıldım ve bu yüzden her şeyi yapmaya çalıştım .
gün hafızasına . Daha sonra enstitüde kalıp çalışma teklifi aldım . _ _ _ _ Sevincimden
kendimden geçtim ! _ _ Ancak daha sonra üniversite kadrosunda kesintiler oldu ve bana
bir pozisyon teklif edilmedi ve altı ay işsiz olarak evde oturarak geçirdim . _ _ _ _ _ _
Bunlar gerçekten karanlık günlerdi .
Başka bir deyişle , hayatımda gerçekten mutlu olduğum ve her şeyin bir kötü şans
eseri mahvolduğu için Tanrı'ya şükettiğim pek çok kez oldu . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Benim
durumumda bahsettiğiniz yasa işe yaramadı ve olumsuz bir olay dalgasına kapıldım . _
_ _ _ _ _ _ _ Ve gerçekten moralim bozulduğunda ve bazı şeyler hakkında sızlanmaya ve
şikayet etmeye başladığımda sanki bana bir ipucu verilmiş veya bir tür yardım verilmiş
gibi oldu , gerçi sizin teorinize göre bu beni yoldan çıkarmalıydı … _ _ _ _ _ _
Bunlar benim yaşadığım çelişkiler . _ _ _ _ _ BEN

Onları daha iyi anlamama yardımcı olursanız minnettar olurum ” . _
Sizin durumunuzda hiçbir çelişki yok . _ Tam tersine her şey olması gerektiği gibi gidiyor
ve güneş doğduktan sonra neden aniden yağmur yağdığını anlamasanız da , bunun
nedenini mektubunuzda çok net bir şekilde ifade ediyorsunuz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Sebep her zaman olmuştur ve her zaman aynı olacaktır : Dünya , onunla olan ilişkinizin
bir aynasıdır . _ _ _ İlki ile ikincisi arasındaki fark , aynanın değişimi anında yansıtması , oysa
dünyanın tepkisinin birkaç gün , hatta birkaç ay sürebilmesidir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bakın neler yazmışsınız : “ Hayat soğumuştu ve her şey anlamlıydı ama bunun sonsuza
kadar süremeyeceğini biliyordum . _ _ _ … Son dönem boyunca bunun hayatımda ne kadar
harika , tekrarlanamaz bir dönem olduğunu fiziksel olarak hissettim . ” _ _ _
Sizce çelişki nerede ? _ _ _ Yaşamınızın bu dönemleriyle olan ilişkinizde programı siz

seçtiniz ve dünya onu kusursuz bir şekilde yerine getirdi . _ _ Dünya her zaman kişisel
tercihinizi mükemmel bir şekilde ortaya koyar .
Aslında yaptığı tek şey budur . _ _
Aynayla ilgili şikayetinizi şu şekilde ifade ediyorsunuz : “ … hayatımda çok kez gerçekten
mutlu oldum ve bunun için Allah'a şükrettim ama sonra şanssızlığa uğradım ! ” _ _ _ _ _ _ _
_ _ _ _ _ Peki, şanssızlığın ortaya çıkmasına ne sebep oldu ?
Eğer sana bu kötü şansın nereden geldiğini söylersem bana inanmayacaksın . _

_ _ _ _ _ Mektubunuz alıntıladığım anahtar sözcükleri içermese bile , anlattığınız
kötü şansın aşamalarının nedenini isimlendirmek zor olmazdı . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
_ Yazdıklarınızın benzersiz bir yanı yok , çünkü hep aynı hatayı yapıyoruz . _ _ _
Mesele şu ki , iyi şansın peşinden gelen kötü şans , hiç de kötü şans değildi . _ _
_ _ _ _ _ _ Koyu renklere boyamaya karar verdiniz . _ _ _ İyi bir şeyden kötü bir şey
gelemez . Gerçekte iyi bir şeyin ardından her zaman daha iyi bir şey gelir ama siz
bunu böyle görmediniz . Gerçekleşmekte olan değişiklikleri kabul edemediniz ve
bu nedenle dünyayla olan olumsuz ilişkinizi ortaya koydunuz . _ _ _ _ _ Dünya size
onun aynadaki yansımasını verdi ve seçiminizi fiziksel gerçekliğe dönüştürdü . _ _ _
_
İnsan zihninin doğası öyledir ki , inatla kendi senaryosunda ısrar eder . _ _ _ _
Senaryoya uymayan her şey başarısızlık olarak kabul edilir . _ _
Ve tam tersi , yalnızca zihnin zaten hayal ettiği şeyler başarının işareti olarak kabul
edilir . _ _ Zihin bu konuda oldukça inatçıdır ve bu nitelik , abartılı bir kendini
önemseme duygusundan ve yerleşik sosyal stereotiplerden kaynaklanır . _ _
Zihniniz kendisi için gerçekten neyin iyi olup neyin olmadığını nasıl bilebilir ? _ _ _
İşlerin nasıl sonuçlanacağını öngörebilir mi ? _ _ _ Büyük başarı hiçbir zaman
önceden kapıyı çalmaz ; her zaman kelimenin tam anlamıyla gökten düşer .
Bunun neden olduğunu hiç merak etmediniz mi ? Çünkü bu durumda zihin
dağılmıştır ve başarının gerçekleşmesini engelleyememiştir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Ancak zihin , senaryo üzerindeki ölümcül kontrolünü bıraktığı anda , sağlam

savunma hattını başarıyla aşabilir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Eğer başarı planlanabilseydi , ilk
etapta tüm bu konuşmaları yapmamıza gerek kalmazdı . _ _ _ _ _ _ _ _ Planladınız
ve planladığınız şeyi elde ettiniz mi ? Sadece çok nadiren.
Zihin başarı algoritması tasarlama yeteneğine sahip değildir . _ _ _

Bazen okuyucular bana belirli bir durumda nasıl davranmaları gerektiğini
soruyorlar . _ _ Nasıl davranmaları gerektiğini nasıl bilebilirdim ? _ _ _ Herhangi bir
durumda başarının tarifini bildiğini iddia eden hiç kimseye inanmayın . _ _ _
Kimsenin bunları bilmesine izin verilmiyor . _
Peki cevap nerede yatıyor ? _ Cevap , aynanız olan dünyada yatıyor ! _ _ _
Transurfing en muhteşem keşifleri sunuyor . Tek yapman gereken _
Yapılması gereken bir seçim yapmak ve sonra onun maddi gerçekleşmesinin önünden çekilmektir . _ _ _
Buradaki paradoks şu ki , başarıya nasıl ulaşacağımızı tam olarak bilmek zorunda değiliz
ve aslında bilmememiz daha iyi . _ _ _ _ _ _ _ _ Gerçekten Transurfing'in size başarı için başka
bir tarif vereceğini mi düşündünüz ? _ _ Böyle bir tarifin uydurulması akıl sınırlarının
ötesindedir . _ _ _ _ _ _
İşin güzel yanı ise tarifin kendi kendine yazması ! _ _ _
Aklın görevi , kontrol eğilimi ile alternatiflerin akışını , olayların doğal akışını
engellemekten kaçınmaktır . _ _ _ _ _ Alternatif akışı her zaman sizin tercih ettiğiniz yönde
ilerler . _ Bu nedenle , bir seçim yaptığınızda , niyet ilkesinin koordinasyonuna cesurca
güvenebilirsiniz : niyetim gerçekleşiyor ; _ _ _ _ _ _ _ _ her şey onun gerçekleşmesine doğru
çalışıyor ve her şey olması gerektiği gibi gelişiyor .
Kötü şans koşusuna geri dönelim . _ _ _ Ne zaman bir kötü şansla karşılaşsanız , bir tür
fırsatı kaçırmışsınızdır ; _ _ _ _ iyi şanslar koşusunu daha da şanslı hale getirme şansı . _
Akıl , gelecek olayların mahiyetini kabullenememiş , olumsuz olarak yorumlayamamıştır ve
bunun sonucunda olumsuzluk tüm ihtişamıyla tecelli etmiştir . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Kaybedilen fırsatların düşüncesine üzülmeyin . _ _ _ _ _ Hedefinizi belirler ve koordinasyon

ilkesine sıkı sıkıya bağlı kalırsanız harika bir keşif sizi bekleyecektir . _ _ _ Daha önce
yaptığınız tüm hataların bu amaca hizmet ettiğini göreceksiniz . _ _ _ Daha önceki aksiliklerle
karşılaşmamış olsaydınız bunu asla başaramazdınız . _ _ _ _ _ Öte yandan , eğer o hataları
yapmamış olsaydınız yine de hedefinize ulaşmış olacaktınız , sadece farklı bir şekil alacaktı .
_ _ _ _ _ _ _ _ Kendinizi yalnızca tek bir hedefin potansiyeliyle sınırlamak zorunda değilsiniz .
_ _ _ Hizmetinizde sonsuz hedefler var . _ _
İşte dünya gerçekte bu kadar gizemli , muhteşem ve cömerttir .

Bu yüzden umutsuzluğa kapılmayın : En içteki hedefinize doğru ilerlerseniz geçmiş
önünüzde uzanacaktır . _ _ _ Belki şimdiye kadar başkalarının hedeflerinin dikkatinizi
dağıtmasına izin verdiniz ? _ _ _
Ortakların Oyunu
“ Görünüşte uyumsuz bireylerin sanki birbirlerini cezalandırmak için evlendiklerini

söylediniz . _ _ Bunu okuduğumda durumumu mükemmel bir şekilde tanımladığını
düşündüm . _ Bu durumdan nasıl çıkış yolu bulacağım , ne yapacağım ve düşüneceğim
konusunda bana pratik tavsiyeler verebilir misiniz ? _ _ _ _ _
İlişkimi geliştirmek için birçok kez denedim . _ _ Bazen işler iyileşir ama etkisi her
zaman geçicidir ve sonra eşimle temelde uyumsuz olduğumuzu ve farklı bir kadınla
ilişki kurmaya çalışmam gerektiğini anlıyorum . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Boşanmayı seçtim . _
_ _ _ İlişkiyi gerçekten bitirmek istiyorum ama işin içinde ortak mülkiyet var ve bu
nedenle koşullar planlarımı hızlı ve sorunsuz bir şekilde minimum kayıpla
gerçekleştirmemi engelliyor . _ _ _ _
Bazen sinirlendiğimde ve her şeyi orada bitirmeye hazır olduğumu hissettiğimde ,

koşullar ve sonuçlar ne olursa olsun , ilişki görünürde hiçbir neden yokken iyileşiyor
gibi görünüyor , ancak kısa süre sonra her şey yeniden başlıyor . _ Durumu
değiştirmek için Transerfing açısından ne yapabilirim ? ” _ _ _ _ _ _
Boşanmaların çoğunluğunun , ilgili eşlerin birbirlerini oldukları gibi kabul etmeyi

reddetmeleri gibi nispeten önemsiz bir nedenden dolayı meydana geldiği doğrudur .
_ _ _ _ _ _ Bu açıklamanın yanlış olduğunu ve nedenini size göstereceğimi düşünebilirsiniz
ama yanılıyorsunuz . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Kimin haklı , kimin haksız olduğu meselesi değil . _ _ _ _ Farkındalık , daha doğrusu
farkındalık eksikliği , hayattaki önemsiz şeyler yüzünden ortaya çıkan çatışmaların
sıradan ama temel nedenidir . _ _ _ _ _ _
Rahatsızlık farkındalık eksikliğini yansıtır . _ Lucid olmayan rüyalarda rüya sadece
rüya görenin başına gelir ; kendilerini tamamen oyuna kaptırdıkları için gördüklerinin
sadece bir rüya olduğunun farkında değiller . _ _ _ _ _ _ _ _
Aynı şekilde , uyanık dünyada uykuda yaşayan insanlar da , bir istiridyenin herhangi
bir dış tahriş edici maddeye tepki vermesi gibi , olumsuz tepki verirler . Teorik olarak
herkes , her bireyin kendine has tuhaf kişilik özelliklerine ve tuhaflıklara sahip olma
hakkına sahip olduğunu ve eğer bizden biraz farklıysa değişmek zorunda olmadığını
anlıyor . _ _ _ _ Ancak çoğu insan bunun ancak kendilerine doğrudan sorulduğunda
farkına varır . _ _ _ _ Diğer tüm durumlarda rahatsızlık faktörü bilinçsizce tetiklenir . _ _
Uyanık dünyada uyuyan kişi türü , kendisinin veya başkalarının kendileri olmasına
izin veremez . _ _ _ _ _ Kutuplaşmayı yaratan bağımlı ilişkiler yaratırlar ve taban tabana
zıt kişilik özelliklerine sahip insanları bir araya getirerek aralarındaki farklılığı ortadan
kaldıran dengeli güçler rüzgarını harekete geçirirler . _ _ _ _ _ _
Diğer her şeye ek olarak , niteliklerin kutupsallığını algılayan sarkaçlar ,

daha da fazla rahatsızlığa neden olan eylemlere neden olur . Partnerinizin
bazen kasıtlı olarak sizi rahatsız edecek şeyler yaptığını fark etmiş
olabilirsiniz . _ _ _ Çoğu durumda ne yaptıklarının bilincinde olmadıklarını
unutmayın . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Hareketleri , sizi daha da fazla kızdırmak
isteyen ve böylece sizin tahrişinizin enerjisini besleyen bir sarkaçtan
etkilenir . _ _ _ _ _ _ _ _
Mektubunuzda kutuplaşmanın nasıl işlediğini şöyle açıklıyorsunuz : "
Bazen sinirlendiğimde ve her şeyi hemen orada bitirmeye hazır
hissettiğimde , koşullar ve sonuçlar ne olursa olsun , ilişki görünürde
hiçbir neden yokken iyileşiyor gibi görünüyor . " _ _ _
“ Şartlar ne olursa olsun ” kabul ettiğinizde “ Yansın ! ” der gibi
tutuşunuzu bırakırsınız . Şu anda kutuplaşmanın etkisi zayıflıyor ; _ _ _
dengeli kuvvetlerin rüzgarı diner ve sarkaç sizi yalnız bırakır . _ _ Sonuç
olarak ilişki geçici olarak iyileşir .
Karakter olarak benzer insanların , çok farklı olanlara göre daha
uyumsuz olduğunu söylemek daha doğru olur . _ _ _ _ _ _
Gerçeğin diline çevirirsek , insanlar “ uyumlu değiliz ” ya da “ kişiliklerimiz
çatışıyor ” derken asıl kastettikleri “ birbirimizi olduğumuz gibi kabul
edemedik ” demektir . _ _ _ _ _
Gerçekte , zıt karakterlere sahip insanlar uyum içinde , birlikte mutlu
bir şekilde yaşayabilir ve yaşayabilmelidir . Dengeli güçlerin karşıtları bir
araya getirerek statükoyu desteklemesinin bir nedeni vardır . _ _ _ Benim
gibi , uzun süreli bir ilişki sırasında birçok kez ayrılan , her seferinde
ayrılığın ciddi olduğuna inanan , bavullarını toplayan , tabakları kıran ,
aile fotoğraflarını yakan , evlilik cüzdanlarını yırtan çiftleri biliyor
olabilirsiniz . _ _ _ _ _ diğer eşit derecede kışkırtıcı ritüelleri yerine
getirmek . Her dramatik sahneye aynı şekilde bu seferin gerçek olduğuna
ve geri dönüşün olmayacağına dair korkunç yeminler eşlik ediyor . _ _ _
_ Ancak fırtına diner ve her iki savaşçı da sakinleşip yeniden birlikte
yaşamaya başlar . _ _
Oklava ve tabaklarla donanmış tüm bu çatışmalar , ilgililerin sahneden
oditoryuma inip eylemi , yani birlikte yaşamlarını farklı bir perspektiften
gözlemlemeleri durumunda önlenebilirdi . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Ortaklardan
en az birinin bunu yapması şarttır . _ _ _ _
İki kişinin paylaştığı bir hayat neden oyun gibidir ? _ Çünkü her biri bir rol
üstleniyor : Ben bu kişi olacağım ve şunu şunu yapacağım , şunu şunu
yapıyorsunuz , beni rahatsız ediyor . _ _ _ İnsanlar oyuna kaptırılır ve sanki uyanık
dünyada uyuyormuş gibi bilinçli farkındalık olmadan davranırlar . _ _ _ _ _ _ Hayat
onların başına ' oluyor ' ve bu yüzden ne kadar çabalasalar da senaryoyu etkilemeyi
başaramıyorlar ve bunu yapmaya çalışıyorlar .
Küçükken yetişkin rolü oynadığınızı hatırlıyor musunuz ? _ _ _ _ _ _ _
Yetişkinlerden farklı olarak çocuklar her şeyin ' eğlence amaçlı ' olduğunun
bilincindedir . _ _ Çocuklar bunun bir oyun olduğunu her zaman hatırlarlar ve aynı
anda oyunda rol alan bir tiyatro seyircisi gibi bilinçli davranırlar . _
Çocuklar oyunun gerçek olmadığını bildikleri için senaryoyu değiştirebilirler . _ _ _
_ _ _ _ _ _ Benzer şekilde , bilinçli rüya görmede rüyayı gören kişi , bunun bir rüya
olduğunun farkında olduğundan , meydana gelen olayları kontrol etme yeteneğine
sahiptir .
İnsanlar büyüdüklerinde kayıtsızca oynama yeteneklerini kaybederler ve derin
bir uykudaymışçasına zihinsel olarak oyunlara dalıp , sonuç olarak neler olduğuna
dair bilinçli farkındalıklarını kaybederler . _ _ _ _ _ _ _ _ _ İnsanlar uyanıkken uykuda
oldukları için iradeleri zayıf , sarkaçlara itaat eden kuklalara dönüşürler ve hayat
rüya gibi başlarına gelmeye başlar . _ _ _ _ _ _ _ _
Çocukken hayatınızı birlikte yaşamaya çalışın . _ _ Birbirinize yüklediğiniz rolleri

benimseyin ve onları ' sadece eğlence için ' kayıtsızca oynayın . _ _ Örneğin
partneriniz hoşunuza gitmeyen bir şey yapmaya başladığında ve kendinizi eskisi
gibi sinirlenmeye başladığınızda , rolünüzü esprili , pitoresk veya grotesk bir
şekilde oynayın . _ _ _ _ _ _ _ _ Sonuç olarak uyanıkken bilinçsizce rüya görmenin
neden olduğu çatışmanın dinamikleri netleşecektir . _ _ _ _ _ _ _ _ O zaman pembe
dizilerdeki gibi ne kadar çok tartışmanın yoktan var olduğunu fark etmeye
başlayacaksınız . _ _ _ _ Bu anın farkına vardığınızda , sonunda kendinizi ve
başkalarını oldukları gibi kabul edebileceksiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Hayır kurumu
“ Son iki yıldır tamamen döviz ( FOREX ) ticaretine dalmış durumdayım ancak
istikrarlı ve kârlı bir şekilde ticaret yapabileceğim bir noktaya gelemedim . _ _ _
_ İki yıldır acı çekiyorum _ _
sürekli kayıplar. Piyasanın şeytanın icadı olduğunu yazan meslektaşım belki de

haklıdır : “ Sezar'ın hakkını Sezar'a , Tanrı'nın hakkını Tanrı'ya verin ” . _ _ _ _ _ _ _
Piyasada oynadığınızda kendi ruhunuzla ticaret yaptığınızı söylüyorlar ve ne
yazık ki bu doğru . _ _ _ _ _ _ İşte böyle . _ _ Artık benim için tek çıkış yolu her şeyi
kiliseye bağışlamak ama bu karmik sonuçları çözmeyecek … _ _ _ _ _ _
Peki ya kaderin çok değişkenliği ? _ Neden kimse hayatını döviz piyasasında

ticaret yaparak sağlamasın ? _ _ _ Milyonerlerin hikayelerinin hepsi sadece bir
efsane mi ? _ _ Zengin olma fikrini aklımdan çıkarıp yerine başkalarına yardım
etme fikrini mi koymalıyım ? _ _ _ _ _ _ _ Ben teorisyen değilim ve sadece fikirlerle
de uğraşmıyorum . _ _ _ Yazdığım her şeyi bizzat deneyimledim ve bir kez değil
yüzlerce kez yaşadım . Sizce ne için gitmeliyim ? ” _ _
Bana neyi seçmen gerektiğini soruyorsun . _ _ Ben ya da bir başkası sana

gerçekten doğru yolunu gösterebilir miyim ? Neyi seçmeniz gerektiğini yalnızca
ruhunuz bilebilir . _ _ Yapabileceğim tek şey hatalarınızı değerlendirmektir , bu
bile öznel bir görüştür . _ _ _
Şöyle yazıyorsunuz : " Benim için artık tek çıkış yolu her şeyi kiliseye bağışlamak .
" Doğal olarak , bunun sizin için mevcut olan tek çözüm olduğuna gerçekten
inanmadığınızı anlıyorum . _ _ Peki neden bağış yapmayı bir çözüm olarak
görüyorsunuz ? _ _ ' Ruhunuzu kurtaracağınız ' veya paranızı kiliseye vererek bazı
karmik sorunlardan kurtulacağınız fikrini aşılayanlar , Tanrı'nın taraftarları değil ,
sarkacın taraftarlarıdır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Tanrı'nın herhangi bir gerçek
hizmetkarı size , bağışlanmanın veya bağışlanmanın hiçbir zaman para karşılığında
satın alınamayacağını söyleyecektir . _ _ _
Küreğe kürek diyelim : Din sarkacı Tanrı ile aynı şey değildir . _ _ _ Kilise, Yüce
Tanrı tarafından değil , sarkaç tarafından gereklidir . Allah'ın sizin bağışlarınıza
ihtiyacı yok . Bağış yapmayı sorununuza çözüm olarak görüyorsanız , O'nunla
anlaşmaya çalışıyorsunuz demektir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Durgun kaynak fazlalığınız varsa , hayırseverlik , tahakkuk eden para
meblağlarının aşırı potansiyelini ortadan kaldırabilir . _ _ Ancak , döviz ticaretiyle
uğraştığınız göz önüne alındığında , muhtemelen finansal durgunluktan muzdarip
değilsiniz . _ _
Hayırseverlik , ancak samimi olduğu takdirde gerçek anlamda bir iyiliktir . _ _ _

Örneğin varlıklı bir kişi bir yetimhaneye maddi destek sağlıyor ama asla ziyaret
etmiyor. Bu iyi bir şey değil , bir anlaşma . Destek kayıtsız bir şekilde yönlendiriliyor
ve basitçe şu dindar ifadeyle çerçevelenmiş güzel bir fikre hizmet ediyor : "
Çocuklara yardım ediyorum !"
Ancak motivasyon samimi değil . _ Sponsorun yardım ettiği çocuklarla iletişim
kurma tutkusu yok ve dolayısıyla bu çocuklara karşı sevgisi de yok . _ _ _ _ _ _ _
Kendilerini çocuklara yardım eden biri olarak görüyorlar . _ Bir insanın sevgi ve
samimiyet olmadan yardım etmesi gerçekten kötü olabilir mi ? _ _ Bu mutlaka
kötü değildir . Sorun değil , ancak eylemin bir şekilde ' sayılacağını ' ummak için
herhangi bir neden olmalıdır .
Böyle bir sponsor kamuoyundaki reytingini artırabilir ama tazminat açısından
ruhu kötüleşir . _ _ _ _ _ _ _ _ Başkalarını samimiyetsiz sevmektense , kendinizi
içtenlikle sevmek daha iyidir . _ _ Hatta kendini sevmenin kesinlikle gerekli
olduğunu söyleyecek kadar ileri gidebilirim . _ _ _ _ _
Şöyle yazdınız : " Zengin olma fikrini aklımdan çıkarıp onun yerine başkalarına
yardım etme fikrini mi koymalıyım ? " _ _ _ Eğer gerçekten bunu yapmak için
motive hissetmiyorsanız , başkalarına yardım etmek zorunda olma fikriyle
kendinize yük olmayın . _ _ _ _ Tam tersine , kendi servetinizi biriktirmeye çalışın .
_ Bunu içtenlikle yapacaksınız ve bunu yaparken kesinlikle utanılacak bir şey yok .
_ _ _ _ _ Kendi “ manevi ” değerlerini üzerinize dayatmaya çalışan sarkaç
taraftarlarının çığlıklarına aldırmayın . _ _ _ _ _ Gerçek anlamda manevi bir kişinin
asla size herhangi bir şeyi dayatmaya çalışmayacağını unutmayın .
Sahip olabileceğiniz en yüksek manevi değer kendi ruhunuzdur . _ _
Sarkaçlardan uzaklaşın ve ruhunuzla yüzleşin . _ _ _ _ Örneğin , kendi refahınızı
yarattığınızı düşünün . _ _ Bu , kendi servetinizi yaratma yaklaşımının şu anda
benimsediğinizden farklı olması gerektiğini söyledi . _ _ _ _ _ _ Ruh para istemez .
_ _ Paranın satın alabileceği şeyleri istiyor . _ _ Gerçekten ne istediğini biliyor
musun ? _ Belki de hayır. Kendinize hayatta gerçekten ne istediğinizi sorun . _
Hayatınızı sürekli bir kutlamaya dönüştüren şey nedir ? Hedefi tanımlayın .
Zihniniz doğrudan yaklaşımı benimser : Para neredeyse her şeyi satın alır ,
dolayısıyla doğrudan paraya yönelmek mantıklıdır . _ _ _ Sorun , ruhun kendi
tarzında doğrudan olması ve zihnin nakit arzusunu paylaşmamasıdır . _ _ _ _ _ _ _
_ Ruhun paranın ne olduğu konusunda hiçbir fikri yoktur , çünkü basitçe ifade
edersek soyut olarak nasıl ' düşüneceğini ' bilmez . _
Böylece para biriktirme söz konusu olduğunda ruh asla zihnin müttefiki
olmayacaktır . _ _ _ _ Ruh , akıl olmadan güçsüz olduğu gibi , akıl da ruh olmadan
güçsüzdür . _ _
Peki ne yapmalısınız ? _ Hedefinizi tanımlayın ve hedefe nasıl ulaşacağınızı
düşünmeden ona doğru adımlar atın . _ _ _ _ Araç ortaya çıkacak ; bütün mesele
bu . _ Başka bir deyişle , ruh ve zihin birlikte kol kola hedefe doğru hareket
ederse , daha önce aşılmaz şekilde kilitli görünen kapılar önünüzde açılacaktır . _
_
Döviz piyasası gerçek kapınız olabilir mi ? _ Yargılayacak olan ben değilim . _ _
Ama siz şunu yazıyorsunuz : “ … Daha istikrarlı ve kârlı ticaret yapabileceğim bir
noktaya gelemedim . İki yıldır sürekli kayıplara maruz kalıyorum . ” Kendi
sonuçlarınızı çıkarabilirsiniz . _ _ Milyoner olanlar para uğruna değil , en derindeki
hedefleri doğrultusunda çalışırlar . _ _ _
Bir kişi kendisi için doğru olan kapıdan en derin hedefine doğru ilerlediğinde ,
ruh şarkı söyler ve zihin sevinçle ellerini ovuşturur . _ _ _ Döviz bürosunda çalışmak
kalbinize neşe getiriyor mu ? _ _ Bu meslek zihninizi tatmin ediyor mu ? Bu
soruların cevabını yalnızca siz bilebilirsiniz . _ _
Ezoterik Bilgi
“ Bu türden pek çok literatür okudum ve ilginç olan şu ki , prensipte yazarların
hepsi bazı farklılıklarla aynı şeyi söylüyor . _ _ _ _ _ _ _
Örneğin , mevcut tüm materyallerden neyin doğru neyin doğru olmadığı

konusunda kafam karışıyor . _ _ _ _ _ Hemen hemen herkes , algıladığınız tüm
bilgilerin kalbinize girmesine izin vermenin değmeyeceğini söylüyor . _ _ _ Peki
duyarlı insanlar , örneğin her gün sadaka veren insanlar ne yapmalı ? _ _ _
Çünkü eğer başkalarının acısını algılamayı veya anlamayı bırakırsak dünya
duygusuz ve kötü bir yer haline gelecektir . _ _
Gelecekte gazeteci olmak ve zaten bir yayın için çalışmak istiyorum . _ _ _
Çoğunlukla kadınların karşılaştığı sorunları konu alan gazete yazıları yazıyorum .
_ _ Onların kaygılarının size dokunmasına izin vermeye hazır olmadığınız sürece
verimli bir şekilde yazamazsınız . Her gün her türlü bilgiyle karşılaşan gazeteciler
ne yapmalıdır ? _ _ _ _ _ Kesinlikle öyle değil _
hayatım boyunca sarkaçları itmek zorunda kalacağım ya da acı çekeceğim anlamına mı geliyor ?
Belki de anlayamıyorumdur ? _ _ _
Bazen Transerfing de dahil olmak üzere tüm bu fikirlerin bir ütopyanın
farklı versiyonları olup olmadığını bile merak ediyorum , çünkü düşünürseniz
Transurfing aynı zamanda sizin yarattığınız ve başkalarının düşünceleriyle
sallanmaya devam ettiğiniz bir sarkaçtır . _ _ _ _ _ _ _ Tanımladığınız yasa ve
ilkeleri neden basitleştirmiyorsunuz ? _ _
Transerfing basitçe ' uydurulmadı ' ve dolayısıyla yasaları yeniden

düzenlenemez . _ _ _ Bu tür bir şeyi ' uydurma ' imkânsız olurdu . _
Böyle bir şeyin başkasından öğrenilmesi de mümkün değildir . _ _ _ _
Ezoterik bilgi ne uydurulabilir ne de öğrenilebilir . _ Sadece alternatifler alanı
adını verdiğim , yaygın olarak erişilebilen bir yerde bulunuyor . _ _ _ Başkası
ona başka bir şey diyebilir ama bu onun özünü değiştirmez . _ _
Mektubunuzda bazı konularda kafanızın karıştığını belirtmişsiniz . _ _ _ _ _

Her ne kadar farklı olsalar da hemen hemen aynı şeyi söyleyen sayısız farklı
öğretiyi nasıl anlamlandırıyorsunuz ? _ _ _ _ _ _ _ Ne kadar basit olduğuna
inanamayacaksınız . _ _
Bir kez psikoloji ve ezoterik üzerine bir literatür denizini okuduğunuzda ,
durup diğer insanların kitaplarda yazdığı her şeyi unutabileceğiniz belli bir
noktaya ulaşırsınız . _ _ _ _ _ _ Herhangi bir alanda temel bir bilgi temeli
oluşturduktan sonra , ilgili daha fazla bilgiyi doğrudan alternatif alandan
alabilirsiniz . _ _ _ _
Cevapları kitaplarda aramaya devam etmek yerine kendinize güvenmek
cesaret gerektirir . _ _ _ _ _ _ Zihniniz dikkatle bu dünyadaki bilge insanların
sözlerine odaklanmışken , kafa karışıklığıyla karşılaşacak ve ebedi öğrenci
konumuyla sınırlı kalacaksınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Yönü değiştir . Zihninizin
odağını ruhunuza çevirin ; orada tüm sorularınızın yanıtlarını bulacaksınız . _
________
Keşifler yapan , kültür ve sanat şaheserleri yaratan , kitap yazanları , buluşa
şaşıran , şaheserden keyif alan , kitap okuyan insanlardan ayıran fark nedir
biliyor musunuz ? _ _ _ _ _ _ _ Yaratıcının eleştirmenden farkı veya öğretmenin
öğrenciden farkı nedir ? _ _ _ _ _ _
İlki , zihinlerini başkalarının yarattıklarından uzaklaştırma ve dikkatlerini kendi

ruhlarına verme cesaretine sahiptir . _ _ _ _ _ _ _ _ Eleştirmenlerin ve öğrencilerin
yetenekleri olmadığı anlamına gelmiyor . _ _ _ Sadece niyet etme gücünü farklı
şekilde , başkalarına ait olana değer vermeye ve onlardan öğrenmeye
yönlendiriyorlar . _ _ _ _
Bir tür boş demagojiyle duygularınıza hitap etmekten veya ortak gerçekleri
çiğnemekten hoşlandığımı düşünebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ Zihninizin dikkatini ruhunuza
çevirmenizi söylediğimde , muhtemelen kulağa biraz belirsiz geliyor ve hoşgörüyle
karşılanan tatlı bir tür maneviyat kokuyor . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Ancak bahsettiğim şeyler oldukça gerçek . _ _ _ _ Ruhunuzun zaten her şeyi
bildiğini söylemek pek doğru olmaz . _ _ _ _ _ Ruhunuzun zaten bildiği bir şey
değil , zihinden çok daha fazlasıdır ; geçmişe ve geleceğe ilişkin verileri içeren ve
aynı şekilde tüm başyapıtları ve keşifleri içeren bir bilgi alanına erişime sahiptir .
________
Akıl , ruhun duygularını sezgisel bilgi ve ilham olarak algılar ve bunları ortak
fikir ve sınıflandırmalar halinde yorumlar . _ _ _ _ _ _ _
Zihin asla tamamen yeni bir şey icat edemez . Zihin ancak eski bloklardan yeni
bir ev inşa etme yeteneğine sahiptir . _ Tamamen yeni olan her şey kalp ve akıl
birliğinden yaratılır . _ _ _ Bu birliği sağlamak için atılabilecek basit , somut adımlar
var . _ _
Tüm bilgilerin sizin için erişilebilir olduğunu bir gerçek olarak kabul edin .
Cevaplar için kendinize bakın . _ Kendi yolunda yürü . Bireysellik hakkınızı kullanın . _
Bilgiye erişiminizi kullanın . _
Niyetinizin gücünün odağını başkalarından kendinize değiştirmeyi başardığınız
anda bilgiye erişebileceksiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kendinize benzersiz bir birey
olduğunuzu ve her şeyi bildiğinizi söylemelisiniz . _ _ _ Kendinize bir soru sorun
ve cevabını bekleyin . _ Cevap size belki anında , belki birkaç gün sonra , hatta
belki aylar sonra gelecektir , sorunun karmaşıklığına göre ama cevap mutlaka
gelecektir ! _ _ _ _ _ _ _
Herkesin kalple akıl arasındaki bağlantısı farklıdır ama bu bağlantı ne şekilde

olursa olsun , en önemlisi kalbe dikkat etmektir ki , niyetin gücü kalpte olsun . _ _
_ _ _ _ _ _ _ Bütün sır , bunu yapmanın pek çok insanın aklına gelmemesi , ancak
yapanların keşifler yapmaya ve başyapıtlar yaratmaya başlamasıdır . _ _ _ _ _ _ _ _
_
Kalp ve akıl birliğini engelleyen tek şey iç ve dış önemdir . _ _ _ Önem , yaratıcı özü
yerleşik stereotiplerden oluşan bir kutuya kilitler . _ Okuyucularınızın sorunları
hakkında şunları yazıyorsunuz : “ Onların kaygılarının size dokunmasına izin vermeden
verimli çalışmak imkansızdır ” . _ _ _
Sizce de doğruluğu damgalanmış bir cümle değil mi ? _ _ Sadece şunun gibi bir
şeyle takip edilmesi için yalvarıyor : " Sorunlarının seni etkilemesine izin vermediğin
sürece onlara nasıl yardım edebilirsin ? " Bu kulağa çok doğru geliyor ama bunun
altında sarkaçların yarattığı yanlış bir stereotip yatıyor .
Size dokunmalarına izin verdiğiniz için değil , size dokunulmasına rağmen diğer
insanların sorunlarını çözmeye yardımcı olursunuz . _ _ _ _ _ _ Dahası , zihinsel olarak
başkalarının sorunlarına daldığınızda , onları nesnel bir şekilde çözemez hale
gelirsiniz . _
İnsanlar ilk etapta tamamen kendi canlandırmalarına daldıkları için sorun
yaşıyorlar . _ _ _ _ _ Hayat onların başına ' oluyor' ve onlar, tıpkı berrak olmayan
rüyalarda olduğu gibi , koşulların gücüne tabi oluyorlar . Oditoryuma inip tiyatroyu
farklı bir perspektiften izledikleri anda birçok şeyi daha net görecekler . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Zihniniz başkalarının sorunlarına dalmışken siz de onlarla aynı konumdasınız . _ _ _

_ _ _ _ _ _ Başkasının sorununu anlamak ve çözmek için tarafsız davranmanız gerekir .
____
Bu, kalpsizce ya da kayıtsızca değil , mesafeli bir şekilde anlamına gelir .
Bu , önemin yokluğu ile şefkatin yokluğu arasındaki farktır . _ _ _ _
Hem kendinizin hem de başkalarının sorunlarına ancak katılımcı izleyici rolünü

benimserseniz çözüm bulabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ Kendi sorunlarınızı ya da başkalarının
sorunlarını ' yaşadığınız ' her zaman güçsüz kalırsınız . _ _ _
Pek çok Okuyucu tarafsızlık ile kalpsizlik arasındaki farkı ayırt etmekte zorlanır . Önem
eksikliği kayıtsızlık değil , tarafsızlık meselesidir . _ _ _ Rolünüzü çocukların yaptığı gibi
'sadece eğlence için ' oynayın . O zaman kuklacı ve durumun efendisi olursunuz ama
zihniniz canlandırmaya dalmışken ipteki kukla olursunuz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Karşılaştığınız her şeyle duygusal olarak özdeşleşmeye gerçekten değmez . _ _

Konu söz konusu olduğunda işler ilk bakışta göründüğü kadar önemli değildir . _ _ _
Yardımınıza ihtiyacı olanlara yardım etmelisiniz , ancak yardım tarafsız bir şekilde ,
kendinizi üzmeden veya başka birine sempati duymadan yapılmalıdır . _ _
derin duygusal seviye çünkü bu yalnızca daha fazla zarara neden olur . Ayrıca
yardım yalnızca istendiğinde verilmelidir . _ _ _ _ _ _
Sorunuza cevaben : “ … hassas insanlar , mesela her gün sadaka verenler ne
yapmalıdır ? _ Çok basit bir cevap var ama beklemeyebilirsiniz : Suçluluk
duygusundan vazgeçin . _ _
Düzenli olarak sadaka veren kişi bir görev duygusu hisseder ve görev suçluluk
duygusundan kaynaklanır . _ Muhtaçlara şefkat duymak ile onlara yardım etmeyi
görev hissetmek arasında bir fark vardır . _ _ Görev şefkatin bir yansıması olmaktan
çok , önemin bir tezahürüdür . _ _
Eğer aniden belli bir zavallı yaşlı kadına karşı bir sempati dalgasına kapılırsanız ,
o zaman bu şefkattir . _ _ Öte yandan eğer herhangi bir dilencinin yanından vicdan
azabı çekmeden geçemiyorsanız bu şefkat değil görev duygusudur . _ _ _ _ _ _ _ _ _
_ Peki ne yapmalısınız ? _
Özgürlüğünüzü kabul edin . Kimseye hiçbir şey borçlu değilsin . Bilgi edinme
hakkınızı talep edin . Cevaplar yaratma ve sağlama konusunda da aynı derecede
yeteneklisiniz . Ancak eğer öneminizden arınmış değilseniz , şüphe duygularının
işkencesine maruz kalacaksınız . _ _ _ _ Önemden arınmışsanız o zaman haklısınızdır
ve özgür olduğunuzda kendinize sempati duyma ve empati kurma izni verebilirsiniz .
______
Sevdiğiniz Kişiyi Nasıl Geri Kazanabilirsiniz?
" Sevdiğim adamı nasıl geri kazanacağımı bana söylemen için yalvarıyorum . " _ _
Sevdiğiniz adam kendi isteğiyle ayrılırsa onu geri kazanabilmeniz pek mümkün
değildir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ En azından içsel niyet çabalarıyla , yani doğrudan ' geri
döndürmeye ' yönelik herhangi bir eylemde bulunarak onu hayatınıza geri
döndüremezsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Buna , söz konusu kişiyi doğrudan etkilemeye
yönelik her türlü girişim de dahildir . Bir miktar başarı elde etseniz bile , kişi aynı
olmayacaktır . _ _ _ _
Yalnızca dış niyet onu geri kazanacaktır . İçsel niyetle , hedeflerinizin peşinde
dünyayı doğrudan etkilemeye çalışırsınız . _ _ _ _ _ Dış niyet öyle çalışır ki , dünyanın
kendisi sizi yarı yolda karşılar . _ _ Dış niyetin nasıl çalıştığını kısaca anlatabilirim . _
İlişkilerde ortaklar içsel niyetle yönlendirilirler ; yani birbirlerinden bir şeyler almak
isterler ve bunu alamadıklarında ilişkiyi keserler . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Herkesin ilişkilerinde tatmini bulmanın kendi yolu vardır . _ _ _

Sevgiye, cinsiyete, saygıya, tanınmaya , bazı kişisel niteliklerin onaylanmasına ,
yakınlığa , karşılıklı anlayışa, yalnızlıktan kaçmaya , eğlenmeye vb . ihtiyaç duyabilirler .
Bu farklı ihtiyaçları birleştiren ortak bir unsur olabilir mi ? Bu ortak unsur her zaman
var olmuştur ve bireysel özdeğerin korunması ve onaylanması olarak kalmıştır . Bir
kişinin eylemlerini yönlendiren ilkeler ne olursa olsun , tüm kişisel güdüler kendine
değer verme duygusuyla bağlantılıdır . Bu insan doğasıdır .
İnsan ilişkilerindeki içsel niyet her zaman kişinin öz değerini şu veya bu şekilde
korumayı ve doğrulamayı amaçlar . Sevdiğiniz kişinin içsel niyetinin hedeflediği şey
budur ; onun öz - değer duygusunu tatmin edecek bir partner bulmak . _ _ _ _
Peki içsel niyetiniz neyi amaçlıyor ? _ _ Sevdiğiniz kişiye geri dönmek ve bunu
yaparken , öncelikle kendi öz değer duygunuzu geri kazanmak ve ikinci olarak size
doyum duygusu veren bir ilişkiyi yenilemek .
Şimdi kendinize , yalnızca içsel niyetle yönlendirilmenize izin verirseniz partnerinizin
ihtiyacını karşılayıp karşılayamayacağınızı sorun . _ _ _ _ _ _
Partnerinizi geri kazanmak istiyorsanız , ona içsel niyetinin odağını vermelisiniz . _
_ _ _ _ _ _ _ _ Değerinin onayını sende bulmak istediği için onu yargılama , çünkü sen
de ondan bir şeyler almak istiyorsun . _ _ _ _ _
Kırılganlığın ilk ilkesinin kulağa geldiğini hatırlayabilirsiniz : alma niyetinden

vazgeçin , onun yerine verme niyetini koyun ve vazgeçtiğiniz şeyin ta kendisini
alacaksınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Hedeflenen her ne ise , içsel niyeti terk edin . Partnerinizin içsel niyetinin odağını
tanımlayın . _ _ Arzularınızı partnerinizin niyetini gerçekleştirmeye çevirin . _ _
Eylemleriniz partnerinizin ihtiyaçlarını karşılamaya yönlendirildiği anda , kendi iç
niyetiniz dış niyete dönüşecektir . _ _ _ _ _ _ _ _
Bu yaklaşımı benimseyerek sadece partnerinizi mutlu etmekle kalmayıp ,

partnerinizden arzuladığınız her şeyi ve daha fazlasını aldığınızı göreceksiniz . _ _ _ _
_ _ _ Eğer alma niyetinden vazgeçip onu değiştirebilirsen _ _ _ _ _
Vermek niyetiyle bıraktığın şeyi anında alırsın . _ _ _ _ _ _ _ _
Bu prensip o kadar etkili çalışır ki , sanki sihirli bir güç devredeymiş gibi
hissetmenize neden olur . Bu gerçek bir sihir. Hiçbir büyüye ya da aşk iksirine
gerek yok .
Bütün söylediklerimize rağmen kaybedilen bir şeyi geri getirmek , aynı nehre
iki kez girmek kadar zordur . _ _ _ _ _ _ _ _ _ İlişki zarar görmeye başlamadan önce
Kırılganlık ilkelerine bağlı kalmaya çalışmak daha iyidir . _ _ _ _ _
Her halükarda , herhangi bir eyleme geçmeden önce , sizin yerinizde olsaydım , bu adamı
gerçekten geri kazanmak isteyip istemediğinizi veya gerçekten sahip olduğunuz şeyin ,
kaybettiğinizi ( onun tarafından terk edilmiş ) geri kazanmaya yönelik yakıcı bir arzu olup
olmadığını çok dikkatli düşünürdüm . _ ) özgüven.
Reddedilmiş ya da ihmal edilmiş hissetmek çok acı verici , biliyorum . Ancak
ilişkinizin tüm ayrıntılarını ve koşullarını bilsem bile , yine de daha spesifik bir
tavsiyede bulunamam . _ _ _ _ _ Yapabileceğim tek şey sana aleti vermek . _ _ Nasıl
kullanmayı seçeceğinize yalnızca siz karar verebilirsiniz . _ _
Dünyanızın katmanının aynanız olduğunu unutmayın . _ _ _ _ _ _ Acı çekmeyi
tercih edersen olacağı budur . _ _ _ Niyetleri koordine etme ilkesini uygularsanız
ve mevcut koşulları tamamen olumlu olarak değerlendirirseniz , işler de böyle
olacaktır . _ _ _ _ _
Her şeyin ters gittiğini düşünüyorsunuz ama sevdiğinizle olan ayrılığın sizi
henüz görülmemiş sorunlardan kurtarabileceği hiç aklınıza geldi mi ? _ _ _ _ _ _ _ _
_ _ Kendinize her şeyin olması gerektiği gibi geliştiğini söyleyin , çünkü sevinmeyi
mi yoksa acı çekmeyi mi seçeceğiniz size bağlıdır . _ _ _ Ben senin yerinde olsam
cesaretlenir , sevinçten zıplar ve sevinçle ellerimi çırpardım . _ _ _ Aynanın size
keyif vermesine izin verin .
“ Aynı sorun bende de var . Sevdiğim kadın beni terk ediyor – karım _ _
( Üç yıldır çıkıyorduk ve dört yıldır evliydik ) . _
Ayrılığın ana nedeni kendi maddi güvensizliğimdir . _ _ _ _ Birçok yönden çok
yumuşak , çekingen ve aşırı tedbirliyim . _ Eşim , bilgim ve tecrübemle kendi
işimi kurmam gerektiğini düşünüyor çünkü benim gibi nazik bir yapıya sahip
olduğunuzda kariyer basamaklarının en üstüne tırmanmanız zor . _ _ _ _ _ _ _ _ _
_ _ _ Ve kariyer yapmak aslında yaratıcı tiplere göre bir şey değil . _ _
Bazı açılardan eşime katılıyorum . _ _ Her zaman ek bilgi veya daha fazla
deneyim kazanmanın yollarını aramak için çok titiz olma eğilimindeyim .
Kariyerim boyunca herhangi bir pozisyonda iki yıldan daha uzun süre
çalışmadım ( bu bana iş dünyasında çeşitli deneyim ve bilgi kazandırdı ) . _ _ _ _
Kişiliğimin güçlü noktalarından biri de çok anlayışlı olmamdır . _ _ _ _ _ Bu aynı
zamanda bir dezavantaj çünkü kariyer yapmamı zorlaştıran bir kişilik özelliği .
_______
Eşim istikrar, güvenilirlik ve çocuk istiyor . Bunlar benim de kişisel
motivasyonlarım ama bunların kariyer bağlamında değil , daha çok kârlı bir
sistem ( iş modeli ) tasarlama ilkesi temelinde geliştiğini görüyorum . _ _ _ _ _ _
Bu, her zaman en büyük önceliklerim arasında yer alan bilgi ve deneyim
gerektirir .
Üç ay önce eşimle nihayet boşandık ve şimdi eşim , maaşının ona yettiği ayrı
bir daire kiralıyor . _ _ _ _ _ _ Kendini arıyor ama ilişkimiz soğuyor ve beni
görmek istemiyor gibi görünüyor . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Onu nasıl geri kazanabilirim ?
”
Sorunlarınızı çözecek spesifik bir tarif veremem . _ _ _ _ Sadece durumun çok

net olduğu durumlarda spesifik çözümler sunuyorum . _ _ Ve yine de benim
görüşüm tamamen öznel ve bir o kadar da yanılabilir. Bir sorunun cevabını
bilmiyorsam sezgilerime sorarım . _ _ _ _ _ _ Eğer sezgilerim yardımcı olmuyorsa
Transerfing prensiplerinden birini uygulamanızı öneririm çünkü bunun bir zararı
olmayacağını biliyorum . _ _ _ _ _ _ _
Bu durumda sezgilerim , kalbinizin sesini tamamen dinlemeniz gerektiği

ilkesiyle örtüşüyor . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Diğerleri başarının iyi bir kariyerde , istikrarda
ve yüksek maaşta yattığını söyleyebilir , ancak bunların hedeflerimiz ile hiçbir
ilgisi yoktur . _ _ _ Elbette kariyer basamaklarını tırmanırken kişinin hayattaki
gerçek yolu diyemez mi ? _ _ _
Kariyer, istikrar, yüksek maaşlar aslında başlı başına amaç değil . Bunlar
hedeflere eşlik eden niteliklerdir . _ Gerçek amacınız hayatınızı bir kutlamaya
dönüştürecek şeydir . _ _ _ _ _ _ Eşlik eden bir özelliğin yerine bir hedefi koyarak
asla hiçbir şey başaramazsınız .
Nitelikler hedefe ulaşmanın bir sonucu olarak kendiliğinden gelir . _ _ _ _ Örneğin ,
alanınızda lider bir uzman olmanızın bir sonucu olarak hayatın tüm faydalarından
yararlanırsınız . _ _ _ _
Getireceği faydalar için değil , hedefiniz için çabalamak mantıklıdır . _ _ _ _ _ _

Açık görünüyor . Bu herkesin anlayabileceği bir şeydir , ancak paradoks şu ki , bu
fikir insanların farkındalığında küçük bir parıltıyla ortaya çıkıyor ve bu nedenle
niteliklerin yapışkan parlaklığında gölgede kalıyor . _ _
İnsanlar bir ampule güveler gibi nitelikler peşinde koşarlar , ancak bu onları
hiçbir yere götürmez . _ Hedefin kendisinden ziyade hedefin niteliklerine yönelik
çalışırsanız başarıya nasıl ulaşabilirsiniz ? _ _ _ _ _ _ Büyük bolluğun seçilmiş
azınlığın zevki olduğu efsanesi buradan geliyor . _ _ _ _ _ _
Kamuoyu kendi stereotiplerini empoze eder , ancak stereotipin imajı yalnızca
görünür nihai sonuçlardan alınır , başarı ise hedefe doğru ilerleme sürecinde
gelir . _ _ _ _ _ _ _ Nihai sonuçlar her zaman görünürken , hedefe nasıl ulaşıldığının
öyküsünü anlatan süreç gölgede kalır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Sonuç olarak şu stereotip
yaratılıyor : Bir kariyerin ve iyi paranın peşinden gidin , başka bir deyişle "
doğrudan ampule yönelin ! "
İnsanların gördüğü tek şey çoktan yükselmiş yıldızların parlaklığıdır . _ Dikkatini

yıldızı başarının zirvesine taşıyan yola çeviren çok az kişi var . _ _ _ _ _ _ _ _ Tüm
yıldızlar, kalın bir aksilik ve başarısızlık ormanından geçer .
Başarı yalnızca doğru yolda yürüdüklerine inananların yüzüne güler . _ _ _ _
Hedefinize yılmaz bir ruhla ilerleyin ve şunu unutmayın : ne olursa olsun ,
alternatifler akışı olması gerektiği yönde gelişir .
Hedefe ne zaman ve nasıl ulaşılacağını kimse bilemez . _ _
Kalıplaşmış kalıpların izinden yürürseniz başarılı olacağınız kesindir ancak
başarınızın düzeyi vasat olacaktır ve çok büyük çaba gerektirecektir . _ _ _ _ _ _ _ _
_ Büyük bir başarıya ulaşmak için , hedefinizi tanımlamalı ve başkalarının size ne
söylemeye çalıştığına bakmaksızın , kararlı bir şekilde ona doğru ilerlemelisiniz .
_ Başkalarının tavsiyelerini dikkate almanın hiçbir zararı yoktur ancak sonuçta
kararın yürekten verilmesi gerekir . _ _ _ _ _ _ Ancak o zaman karanlıktaki bir güve
gibi kanatlarınızı ampule doğru çırpmayı bırakacaksınız . _ _ _ _ _ _
Doğru karar her zaman kalp ve akıl birlikteliğinden doğar . _ _

Kategorik olarak uygunsuz bir karar , içsel rahatsızlık hissine dayanan bir karardır .
_ Eğer bir karar içinizde mecburiyet duygusuna benzer en ufak bir huzursuzluk
uyandırıyorsa kalbiniz “ hayır ” diyordur . _ _ _ _ _ Öte yandan verdiğiniz karar
sizde herhangi bir iç rahatsızlık yaratmıyorsa , kalp “ evet ” ya da “ bilmiyorum ”
diyordur . _ _ _ _ _ bunda _
Zihninizin son seçimi yapması durumunda . _ Karar sizin için doğruysa , kalp şarkı
söyleyecek ve zihin neşeyle ellerini ovuşturacaktır . _ _ _ _ _ _
Öte yandan , hedefinizi tanımlayamıyorsanız denemekle kendinize eziyet
etmeyin . _ _ _ _ _ _ Hedef olmadan yaşayamazsınız . _ _ _ _ _ _ Eğer istediğin buysa ,
neden bir şey için çabalamadan yaşamıyorsun ? _ _ _ Eğer durum buysa o zaman
verebileceğim tek bir tavsiye var : Akışa kapılmak değil , akışla birlikte hareket
etmek . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Yani koordinasyon ilkesine uymanız gerekiyor ve o zaman
hayat sakin , rahat bir seyir izleyecektir . _ _ _ _ Hedefiniz , onu bulmak için yapılan
ara sıra girişimleri durdurduğunuzda şüphesiz kendini gösterecektir . _
Karınızı nasıl geri kazanacağınızla ilgili sorunuza gelince , korkarım size tavsiye
edebileceğim hiçbir şey yok . _ _ _ _ _ _ _ Anahtar cümle : “ Kendini arıyor ama
ilişkimiz soğuyor ve beni görmek istemiyor gibi görünüyor ” sorunun finansal
istikrar ve bunun eksikliği olmadığı açıktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Eğer seni
sevmiyorsa onu geri kazanman imkansızdır . _ _ _ _ _
Niyet
“ Sorum şu : Transerfing yasaları diğer insanları da kapsayacak şekilde

genişletilebilir mi ? Örneğin , bir annenin çocuklarını iyileştirmek istemesi
( benimkiler akıl hastası ) veya Rusya'nın zengin bir ülke olmasını ve halkının
mutlu olmasını istiyor ( benim de niyetim var ) . _ _ _ _ _ _ _
Niyet her şeyi başarabilir . Mesele güç meselesi . _ Eğer İsa Mesih'in gücüyle
niyetiniz varsa o zaman elbette iyileşebilirsiniz ama niyetin gücü arzunun gücü
değildir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bir şeyi çok güçlü bir şekilde istiyorsanız onu elde etmeniz
pek mümkün değildir . Bu bir inanç durumu da değildir , çünkü inancın olduğu
yerde her zaman şüpheye yer vardır . _
Niyet , iradenizin gerçekte tezahür ettiğini görmek için tarafsız , koşulsuz

kararlılık ve durumun böyle olacağına dair sakin bilgidir . _ _ _
Niyet , arzu , korku , şüphe ve diğer önemli potansiyellerden arınmış olduğunda
saftır . Postanızı posta kutusundan alma niyeti örneğin saf bir niyettir . _ _ _ _ _ _
Çocuklarınızı iyileştirme isteğiniz de aynı derecede safsa , onları iyileştireceksiniz

ancak sonucun iyi olacağını düşünme tuzağına düşmeyin . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
çaba sarf ederek elde edilir . Felçli bir insan ne kadar çaba harcarsa harcasın asla
ayağa kalkıp hareket edemez . _ _ _ _ _ _ Öte yandan , şans eseri nasıl hareket
ettiklerini ' hatırlayabilirlerse ' , hareketliliklerini kolaylıkla geri kazanabilirler . _ _ _ _
Niyet etmenin gücünü hiç kimse öğretemez , ne ben ne de bir başkası Transurfing
dışında sizin iradenizden bağımsız olarak niyetin çalışmasına neden olan yöntemler
sunar . Dış niyetten bahsediyorum . _ _
Bu durumda eğer tedavi işe yaramazsa çocuklarınızı iyileştirmeye çalışmaktan
vazgeçmelisiniz . _ _ _ _ _ _ Psikolojik rahatsızlık nedir ? Ruhun alternatif uzayın
fiziksel gerçekliğe aktarılmamış bir alanına uyumlanmasıdır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Sağlıklı insanların çoğu fiziksel dünyamıza uyum sağlarken , akıl hastaları bu şekilde
hasta değiller , sadece alanın fiziksel gerçekliğe dönüşmediği için bizim bakış açımıza
göre anormal görünen bir alanında ' uçuyorlar ' . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Çocuklarınızı olduğu gibi kabul edin . Onlar hasta değiller , sadece diğer
insanlardan farklılar . _ _ Bir insanın herkesle aynı olmaması harika bir şey . _ _ _ _ _
Normal olması gereken bu . _ Normal olmayan , herkesin aynı şekilde düşünüp
hareket ettiği mevcut durumdur . _ _ _ _ _ _
Çocuklarınızı normal yapmaya çalışarak hiçbir şey başaramazsınız . _ _ _ _
Daha önce de söylediğim gibi niyetin gücü zorlanamaz . _ _ _ Deneyerek , çaba
göstererek ve hüsrana uğrayarak aşırı potansiyel yaratırsınız ve bu da durumu daha
da kötüleştirir . _
Ancak çocuklarınızı oldukları gibi kabul edebilir ve onların akıl sağlığının yerinde
olduğunu kabul edebilirseniz , niyetin gücü dolaylı olarak gelecek ve içsel niyetinizin
gücü dışsal niyete dönüşecektir . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Çocuklarınıza ilginizi , sevginizi ve mümkün olduğu kadar özgürlüklerini verin . _

_ _ _ Çocuklarınızı ' normal ' olma zorunluluğundan , kendinizi de onları ' normal '
yapma zorunluluğundan kurtarın . _ O zaman belki hemen değil ama zamanla
sonuçları görmeye başlayacaksınız . _ _ _ _ _ _
Ayrıca tavsiyemi dinleyip dinlemeyeceğinize de kendiniz karar vermelisiniz . _ _ _ _
Açıkçası benim tavsiyem uzman bir psikiyatristin tavsiyesi değil . _ Benim böyle bir
tavsiye verme hakkım var mı ? _ _ _
Kalbiniz , sizi kişisel olarak ilgilendiren her türlü sorunun cevabını size
sağlayacaktır . _ _ _ Benimki de dahil olmak üzere diğer insanların görüşlerinden
ziyade kalbinizin sesine güvenin .
Sahip olduğum tek avantaj , çocuklarınızla hiçbir duygusal bağım olmaması .

_ _ _ _ Bu anlamda onlarla ilişkimde aşırı bir potansiyel yok ve dolayısıyla
sorunuza cevap verme niyetim saf . _ _ _ _ _ _
Ancak anlamadığım şey , eğer kendi çocuklarınız hastaysa Rusya'nın kaderini
neden bu kadar önemsiyorsunuz ? _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu kişisel bir kaygı için biraz
fazla büyük bir ölçek değil mi ? Herkesi mutlu etmeyi amaçlayan fikirlerin
hayranı değilim . _ _ _
Her birey yalnızca kendi dünyasının katmanını yaratabilir ve dolayısıyla hiçbir
birey Rusya'nın tamamına mutluluk bahşedemez . _ _ _ _ _ _ Bu ancak herkesin
birlikte çalışmasıyla başarılabilirdi . _ _ _ _ _ _ Ancak ortak bir fikir etrafında
birleşen insanlar , er ya da geç , taraftarları gerçek yollarından uzaklaştıran ve
rakiplerine karşı savaşları başlatan yıkıcı faaliyetlere yol açan bir sarkaç
yaratırlar . _ _ _ _ _ _
Herkesi mutlu etmek için fikirlerin neler getirdiğini benim kadar sen de
biliyorsun . _ _ Bu türden herhangi bir fikir , hatta Tanrı sevgisine dayanan
manevi fikirler bile bir sarkaç yaratır . Tanrı ve yeryüzündeki mutluluk adına
bütün uluslar yok edildi . _ _ _ _ _
Hiçbir sarkaç herkesi mutlu edemez ve bunu yapmaya yönelik herhangi bir
girişim , çok fazla acı ve kedere neden olur . Mutluluk sıradan bir şekilde
paylaşılabilecek bir şey değildir . _ Mutluluk oldukça bireysel bir kavramdır . Bir
ulus herkes için mutlu bir toplum inşa etmek üzere harekete geçtiğinde , bu
yalnızca Bulgakov'a göre " gizli alanda değil , zihinde " hüküm süren türden
kargaşalara yol açabilir . _ _
Sarkaçlar , başkalarını önemsemeyi büyük bir yüreklilik olarak göstermenin
faydasını görürler ve son derece inandırıcı stereotipler yaratma konusunda
sofistike bir beceriye sahiptirler . Ancak bu sadece güzel bir demagojidir .
Tüm insanlar ancak her birey kendi Kapısından en derindeki Hedefine doğru
yola çıktığında mutlu olacaktır . _ _ _ Bu anlamda Transerfing , bireyciler için bir
tür sarkaçtır ancak geçici değil , gerçek bir mutluluğa giden tek gerçek yoldur .
___
Sarkaçlardan uzaklaşmanız , ruhunuzu kalıpların dışına çıkarmanız ve kendi
mutluluğunuz üzerinde çalışmanız çok önemli . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Hedefinize giden
yolda gerçekten çok sayıda iyilik yapma fırsatına sahip olacaksınız ve elbette
daha fazla kaynağa sahip olacağınız için fakirlere ve ihtiyaç sahiplerine yardım
edebileceksiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
“ Bir kişinin başarı dalgasına bindiğinde her bakımdan mutlu ve şanslı olduğunu ve
asıl meselenin yıkıcı sarkaçların etkisine kapılmamak olduğunu söylüyorsunuz . _ _ _ _
_ _ _ _ _ _ _ _ _ Peki ya hayatın mükemmel olmadığı ve bir kişinin her konuda şanslı
olmasının nadir olduğu gerçeğine ne dersiniz ? _ _ _ Ya işte ve kariyerinizde büyüme
ve başarı elde edersiniz ya da evinizde her şey rahat , sakin ve sevgi dolu olduğu için
şanslısınız . _ _ _ Çoğu insan her ikisinde de her şeyin harika olmasını ister . ”
Hiçbir erkeğin her konuda şanslı olmadığını söyleyen sensin . _ _ _ Bu sizin kişisel
tercihinizdir . Eğer böyle düşünüyorsanız bu sizin için de geçerli olacaktır . _ _
Dünya her zaman kendiniz için yaptığınız seçimi gösterir . _ Şöyle yazıyorsunuz : "Çoğu
insan her ikisinde de her şeyin harika olmasını ister . " Burada dünya da sizin seçiminizi
ortaya koyuyor . Her şeyin harika olmasını istediğiniz ancak bundan daha fazlasını
istemediğiniz gerçeğini kusursuz bir şekilde yansıtıyor . _ İstiyorsun , istemiyorsun , yani
alacağın şey tam olarak bu , isteyen benliğin . _ _ _
Sadece istemeyi bıraktığınızda ve sahip olmaya niyet ettiğinizde , o zaman alacaksınız .

Transurfing'in sloganına dikkat edin : "İstemiyorum ya da umut etmiyorum , niyet ediyorum " .
Önem Potansiyeli
“ Bana korkuyu, kaygıyı ve paniği nasıl yeneceğimi söyle . Pratik düzeyde bu
duyguların altında ezilmekten nasıl kaçınırsınız ? _ _ _ _ Kızım , oğlum gibi bir yakınım
gittiğinde korku dalga dalga üzerime geliyor ve beni tüketiyor : İndiler mi , neden
geldiler diye aramıyorlar ? ” _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Burada değindiğiniz konu ilginç ama oldukça karmaşık . _ _ _ _

Korkunun evrensel bir tarifi yoktur . _ Korkuyu ortadan kaldırmanın , bilinçli farkındalığınızı
değiştirmeyi gerektirmeyen basit ve etkili bir yolunu bulsaydınız , bu tüm zamanların en
büyük keşiflerinden biri olurdu . _ _ _ _ _ _ _
Transerfing terminolojisinde korku , korku nesnesine aşırı anlam yüklendiğinde ortaya

çıkan aşırı enerji potansiyelidir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Aşırı potansiyel , alandaki dengeyi bozarak
dengesizliği ortadan kaldıracak kuvvetlerin ortaya çıkmasına neden olur . _ _
Diyelim ki kendinizi bir uçurumun kenarında yürümek zorunda buldunuz ve uçurumun

kenarından düşmekten korktunuz . _ _ _ _ _ Dengelenmiş kuvvetler aşırı potansiyeli nasıl
ortadan kaldırabilir ? _ _ En az enerji tüketen yöntem , sizi uçuruma atmak ve bu işi
bitirmek olacaktır . _ _ Doğa her zaman en az dirençli yolu seçer .
Ancak bu alternatif hoşunuza gitmediği için dengeli kuvvetlerin direncini aşarsınız ,

yani kendinizi kontrol edersiniz . _ _ _ _ _ Korku potansiyelini dengelemek için daha da
fazla çaba harcamanız gerektiği ortaya çıktı . _ _ _ _
Sonuç olarak enerji harcamanız iki katına çıkar ; potansiyelin kendisine ve onu korumaya
harcanır . _ _ İnsanı bir tür sersemlik içinde bırakacak neredeyse hiç serbest enerji
kalmaz .
Eğer korku potansiyeli yeterli güce sahipse onu kontrol altında tutmak mümkün
olmayacaktır ve o zaman dengeli güçler size ne yapacaksa onu yapacaktır . _ _ _ _ _
Yani bir panik duygusu doğuyor ve potansiyeli ortadan kaldırmaya , yani ölümüne
doğru sürükleniyorsunuz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Durumu çevreleyen önem düzeyini bilinçli olarak azaltmayı başarabilirseniz korku
ortadan kaybolur . _ _ _ _ _ Sorun şu ki , bu tür bir durumda önemi bilinçli olarak
azaltmak imkansızdır . _ _
Dolayısıyla kullanabileceğiniz tek etkili yaklaşım bir çeşit güvenlik ağı veya alternatif
rota oluşturmaktır . _ _ _ _ _ _ _ Bu hangi biçimde olursa olsun , her duruma özgü
olacaktır .
Eğer bir güvenlik ağınız yoksa yapabileceğiniz tek şey kaygıyı kontrol etme çabasından
kaçınmaktır . _ _ _ Kendinizi korkudan vazgeçirmeye çalışmak boşunadır . _ _ _ _ Kendini
kandırmanın faydası olmayacaktır . Korkuyla yapılan her türlü iç savaş yalnızca enerjinizi
tüketir ve aşırı potansiyel sorununu daha da kötüleştirir . _ Korkuyu hissetmemek
mümkün değilse o zaman korkuyu hissedin . _ _ _ _ Koşullarda elinizden gelenin en
iyisini yapın , ancak korkunun kendisiyle savaşmayın . _ _ _
Örneğin , bir sunum yapmadan önce gerginseniz , bunu yapın . _ _
Doğal olarak ve zevkle gergin olun . Kendinizi tamamen bu harika duyguya verin . Sizi
en çok memnun edecek şekilde aklınızı kaybetmenize izin verin . _ _ _ _ _ _ Kendinize bu
özgürlüğe izin verdiğiniz anda , tüm kaygılar sihirli bir şekilde dağılacak ve en sonunda
ortadan kaybolacaktır .
Bunun nedeni , enerjinizin önemli bir kısmının kaygıyla savaşmak için harcanmış
olmasıdır . _
Kaygı ve endişe, korkunun daha az güçlü tezahürleridir . Buradaki önem , bilinmeyenin
öngörülmesinden kaynaklanmaktadır . _ _ Bu durumda _ _ _
önem çıtasını düşürmek mümkün . _ _ Eğer bir şey sizi endişelendiriyorsa , kendinize bu
konuda endişelenmenin kendinizi yenilgiye uğratacağını söylersiniz , çünkü kural olarak
şüphelerimiz ve en kötü beklentilerimiz gerçeğe dönüşür .
Kaygıyı ortadan kaldırmanın bir yolu , türü ne olursa olsun eyleme geçmektir . Kaygı
ve endişenin yarattığı potansiyel , eylem sırasında dağılır . _ Siz harekete geçene kadar
boş endişe etrafınızda asılı kalacak . _ _ _ Yaptığınız eylem biçiminin kaygınızın nesnesiyle
herhangi bir bağlantısı olmayabilir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kendinizi bir şeylerle meşgul etmeniz
yeterli , kaygınızın yoğunluğunun azaldığını hemen göreceksiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Niyet ilkesinin koordinasyonu ( her şey olması gerektiği gibi gelişiyor ) , önem çıtasını
düşürmek için yararlı bir referans noktası olarak hizmet edebilir . Olayların nasıl
gelişmesi gerektiğini bilmemenize izin verin . _ Durum üzerindeki kontrolü bırakın ve
duruma kendi kendini başarılı bir şekilde çözme fırsatı verin . _ _ _ _ _
Ellerinizi suya vurmak yerine bilinçli olarak akışa bırakırsanız koşullar olumlu bir
şekilde gelişmeye başlayacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Niyet ilkesinin koordinasyonunun işe
yaradığından emin olabilirsiniz . _ _ _ Dünyanın kimseye zorluk çıkarmaya niyeti yok ve
özellikle sizinle ilgilenen güçler olduğu için değil , daha az enerji harcamayı gerektirdiği
için . _ _ _ _ _
Doğa enerji israf etmez ve doğanın size enerji harcaması karlı değildir . _ _ _ _ _
Yaşadığımız zorluklar her zaman aşırı enerji harcamamızdan kaynaklanmaktadır . _ _ _ _
Aksine , refah normdur ve minimum enerji harcamasını gerektirir . _ _ Zihnin , en az
direnişin yolunu anlamaması ve alternatiflerin akışıyla mücadele etmesi , engelleri ve
sorunları kendi üzerine getirmesine neden olur . _ _
Başka nereden gelebilirler ? _ _ Henüz hiç kimse enerjinin korunumu yasasını ortadan
kaldıramadı . _ _
Koordinasyon ilkesi kelimenin tam anlamıyla veya kategorik olarak alınmamalıdır .
Olayların tam ortasına dalıp aynı zamanda her şeyin olması gerektiği gibi geliştiğinden
emin olamazsınız . _ _ _ _ _ _ _ _ Ancak genel anlamda bu prensibe güvenebilirsiniz . _ _
“ Benim sorunum şu : Kendime çok yüksek hedefler koydum ama sürekli olarak bu
hedeflere ulaşmamı engelleyen sarkaçlarla çevreleniyorum . _ _ _ _ _ _ Hedeflerim
hakkında konuşamam veya ilgi alanlarımı kimseyle tartışamam _ _ _ _
Aksi takdirde akrabalarım bile başaramayacağımı söylüyor . _ _ _ _ _ Diğer insanları

gözlemlediğimde hepsi bana hemen hemen aynı görünüyor . _ _ _ Lütfen bana
biraz tavsiye ver ."
Elbette sarkaçlar yolunuza çıkıyor . _ _ Herkesin yoluna çıkıyorlar . _ Karşı etkilerini

minimumda tutmanın yolu ise önem çıtasını minimumda tutmak , yani hiçbir şeye
aşırı anlam yüklememektir . _ _ _ _ _ _ _ _ Bu alışılmadık bir öneri gibi görünebilir
ancak sorunların çoğu yüksek iç ve dış önemden kaynaklanmaktadır . _ _ _
“ Çok yüksek hedeflere” ulaşmak kendi başına zor değildir . Kabul edilen
stereotipler ve zihnin yanlış düşünce kalıpları bunların başarılmasını zorlaştırmaktadır .
_ _ _ _ _ Niyet ilkesinin koordinasyonu , bu stereotipleri ve düşünce kalıplarını
kırmanıza yardımcı olabilir . _ _
Gerçekten size aitse herhangi bir hedefe ulaşabilirsiniz . _ _ Eğer hedef başkası
tarafından belirlenmişse , hedefin zihinsel imajını o hedefe ulaşılmış gibi
algıladığınızda içsel bir rahatsızlık hissi yaşamayı bekleyebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
___
Hedefinizin seçimi ve ona nasıl ulaşacağınız konusunda , burada diğer insanların
size söylediklerini dikkate alabilirsiniz ancak onların sözlerine bundan daha fazla
anlam yüklememelisiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Talimatları başkalarının , özellikle de
" senin için sadece en iyisini dileyen " akrabaların tavsiyelerinden değil , kalbinin
emirlerinden almalısın . _ _ _ _
Bununla birlikte , sorunun kesin doğasını mektubunuzdan tespit edemiyorum . _
_ _ _ " Başkalarını gözlemlediğimde hepsi bana hemen hemen aynı görünüyor "
ifadesi özellikle belirsizdir . _ _ _ _
“ Açıklayayım : Arkadaşlarım ve ailem dahil kimse beni anlamıyor . Arzularımı

anlamıyorlar ve istediklerini yapmam için bana baskı yapmaya çalışıyorlar . _ _ _ _
_ Birinin nasıl benim gibi düşünebildiğini anlamıyorlar . _ _ _ _ _ _ Ben sıkı disiplini
seven bir insanım . _ _ _ Günümü planlıyorum , hedeflerim konusunda proaktif ,
ısrarcı ve azimliyim ; _ _ _ _ Yeni bilgiler edinmeye hevesliyim vs. Annem ve babam
bana tüm bunları unutmamı , bir iş bulmamı ve sorunsuz bir yaşam sürmemi
söylüyor ki bunu çok mütevazı hedefler olarak görüyorum . _ _ _ _ Arkadaşlarımın
durumunun daha da kötü olduğunu düşünüyorum . _ _ Tek düşündükleri bir
sonraki dersi nasıl atlayacakları . _ _ _ Öğretmenlere hakaret ediyorlar ve tamamen
bulduğum konuşma konularını tartışıyorlar _ _ _ _
ilginç değil. Ayrıca derse konsantre olmamı da imkansız hale getiriyorlar . _ _ _

Hepsinden önemlisi , annemle babam sürekli tartışıyorlar . ”
Şimdi resim biraz daha net . _ Yanıtımı beğenmeyebilirsiniz ama öneride bulunmak
benim , bunun konuyla alakalı olup olmadığına karar vermek ise sizindir . _ _ _ _ _ _ _
Kimseye görüşümü dayatmıyorum ama siz bana sordunuz , o yüzden cevap
vereceğim . _ _ _ _
Sorununuzun çözümü aptalı oynamaktır . _ _ _ _ _ Kelimenin tam anlamıyla

söylüyorum . Size şaka yaptığımı sanmayın . _ _ _ Aptalın imajını çok dikkatli seçin ;
bu , tüm olumlu niteliklerinizi sergilemenize olanak tanır : titizlik , organize olma ve
odaklanma . İdeal olarak aptal olmayı seçtiğiniz şeyin cansız bir nesne olması
gerekir , böylece herhangi bir rahatsızlık yaratmazsınız . _ _ _ _ Seçeceğiniz nesneyi
dikkatlice düşünün . _ _ Örneğin bir oyuncak ayı kullanmanızı öneririm .
Uygun kuklayı bulduğunuzda , aptalı nerede , ne zaman ve nasıl kandıracağınıza

dair düzgün bir plan yapın . _ _ _ _ Eylemlerini detaylandıran bir dizi talimat bulmak
en iyisi olacaktır , örneğin : " Söz konusu aptalla oyalanmak için onu uzunlamasına
bir eksen etrafında döndürün . _ _ _ _ _
Aptal , dönmesini engellemeyecek şekilde düz bir yüzeye yerleştirilmelidir . _ _ _ _ _ _
_ _ _ _ Aptalın dönmesi , aptalı kandıran kişinin elleri aracılığıyla ardı ardına çaba
gösterilmesiyle gerçekleştirilir ” vb . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Talimatlar ve plan, güvenlik önlemleri de dahil olmak üzere ayrıntılara büyük

önem verilerek titizlikle bir araya getirilmelidir . Görevi ciddiye alın ve oldukça
etkileyici bir projeyle sonuçlanacaksınız . _ _ _ _ Projeyi profesyonel bir şekilde
formatlamanızı ve bir iş klasöründe sunmanızı öneririm . _ _ _ _ _
Projenin bu aşaması tamamlandıktan sonra uygulamaya geçebilirsiniz . _ _ _ _ _ _

İyice hazırlanın ve gerekli tüm eylemleri talimatlara tam olarak uygun olarak titizlikle
gerçekleştirin . _ _ Yüz ifadeniz akıllı ve odaklanmış olmalıdır . _ Kendinizi kahkaha
krizlerine boğulurken bulursanız bir ara verin , gerektiği kadar gülün , sonra
sakinleştiğinizde devam edebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Seninle dalga geçtiğimi mi düşünüyorsun ? Mesele şu ki , probleminizin kökü

artan içsel önem potansiyeline dayanıyor . _ _ _ _ _ Siz şunu yazıyorsunuz: “…. ben _ _
Katı disiplini , günümü planlamayı , proaktif olmayı , ısrarcı olmayı ve hedeflerimde

azimli olmayı seven türden bir insan … ama sürekli yoluma çıkan sarkaçlarla
çevriliyim ” . _ _ _
Kendinizden (ve muhtemelen başkalarından da ) çok fazla şey talep ediyorsunuz .
Bilmiyorum ama sanırım kendinize “ önemli bir görevi olan , ciddi ve sorumlu bir
kişi ” rolünü yüklediniz . _ _ _ _ _ Eğer durum buysa , her zaman etrafınızda zıt
nitelikler sergileyen başkalarının telaşlandığını göreceksiniz . _ _ _ _ Örneğin
sorumsuz , düzensiz , disiplinsiz ve sorun çıkaran kişilerden rahatsız olursunuz . _
_ Temelde her türden kuş beyinli , dikkatli planlamanızı bozmaya niyetlidir . _
Hayat neden böyle ? _ Çünkü içsel öneme sahip aşırı potansiyeliniz , güçlü bir
kutuplaşma örneği yaratıyor . Zıt özelliklere sahip insanlar , demir parçacıklarının
mıknatısa çekilmesi gibi size çekilecektir . _ _ _ Potansiyeli ortadan kaldırmak
amacıyla dengeli kuvvetler bu şekilde çalışır . _ _ Deneyimlediğiniz dünya sizin
aynanızdır . _ _ Ancak içsel veya dışsal öneme sahip aşırı bir potansiyel yaratırsanız ,
ayna eğrileri ve gerçekliğin çarpıklığı , yolunuza çıkan sarkaçlarla çevrelenmiş
olmanız gerçeğinde kendini gösterir . _ _ _ _ _ _ _ _
Daha doğrusu yolunuza çıkan insanlar sarkaç değil , kuklalardır . _ _ _ _ _ _ _ _

Sarkaçlar potansiyelinizin enerjisini algılar ve diğer insanların size ulaşacak şekilde
davranmasını sağlar . _ _ _ _ _ _ _ _ Sonuç olarak sinirlenirsiniz ve palyaço daha da
yükseğe sıçrar . _ _ Sarkaç onu sallar ve tahrişinizin enerjisini alır . _ _ _ _
Önem potansiyelini azalttığınız anda dış dünyanın resmi yavaş yavaş

değişecektir . _ _ _ _ _ _ _ _ Etrafınızda aynı insanlar olacak ama onlar size karşı çok
farklı davranacaklar . _ _ _ _ Kutuplaşma ortadan kalktığı anda ayna düzelir ve
gerçeklik normale döner . _ _ _ _
Peki kutuplaşmaya neden olan şey nedir , elbette olumlu nitelikleriniz değil ?
Aslında hayır. Kesinlikle hayatınızda size iyi hizmet edecek çok olumlu nitelikleriniz
var . _ _ _ Kutuplaşma bağımlı ilişkilerin bir sonucu olarak ortaya çıkar .
Olumlu nitelikleriniz , yalnızca kendinizi başkalarıyla karşılaştırmaya

başladığınızda dış enerji resminde değişiklik yaratır . _ _ _ _ Mesela şöyle
düşünüyorsunuz : Ben disiplinliyim , onlar ise pasaklı ; onlar odaklanmamış ve
ben hedef odaklıyım . _ Kutuplaşmayı çeken şey bu tür zıtlıkların yaratılmasıdır . _
Bu ritüeli gerçekleştirerek içsel öneminizi geçersiz kılacaksınız . _ _ _ Ritüelin size göre

olmadığını düşünebilirsiniz . _ _ _ _ Bu durumda kendinizi etrafınızdakilerle karşılaştırmanın
cazibesine direnmeniz daha iyi olur . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kendiniz olun ve başkalarının da
aynısını yapmasına izin verin . Tutuşunu bırak . _
Bunu yaptığınız anda kutuplaşma ortadan kalkacak ve dünyanın geri kalanı açıklanamaz
bir şekilde farklı görünecek ve yolunuza çıkmayı bırakacaktır . _ _ _ _ _ _ _
O zaman “ Gerçekliği Dönüştürmenin ” ne olduğunu anlayacaksınız .
“ Ciddi bir okuyucuya 'aptalı oynamasını ' tavsiye ettiniz . Peki ya " dalga geçmekle "
çok meşgul olanlar ? Hayatlarında daha ciddi bir şey yapmaları nasıl sağlanabilir ? ” _ _
_
Kimse ciddi bir şey yapmak istemez ; ciddi oldukları için değil , ciddi olduğunu
düşündüğümüz şeyler bizim için kastedilen şeyler olmadığı için . _ _ _ _ _ _ Tembellik
ruhun bir durumudur . _ Nefsin başkasının işleriyle meşgul olmak istememesi çok
doğaldır . _ _ _ _ _ _ _ _ Belki de ruh bu dünyaya bir sarkaç için köle gibi çalışmak için
değil , okyanus kenarında güneş ışığında ısınmak , Alplerde kayak yapmak , seyahat
etmek veya hayatın birçok zevkinden herhangi biri için gelmiştir . _ _ _ _
“ Peki , peki burada gerçekte kim iş yapacak ? ” _ diye sorar öfkeli sarkaç , buna esprili
bir öğrenci şarkısının sözleriyle cevap verilebilir : " İşi , ormanda dolaşıp orada
kükremekten başka işi olmayan tüylü ayıya bırakın . " _ _ _ _ _ _ _ Çok doğru , çünkü görev
ve yükümlülük duyguları sarkacın icadıdır . _ _ _
Gerçekte dünyamız o kadar zengin ve cömert ki , her birey kendi kapısından kendi
amacına doğru ilerlediği sürece , etrafta dolaşmaya yetecek kadar zenginlik var . _ _ _ _ _
Bunun gerçekleşmesi pek olası değil ama bu , belirli bir bireyin kendi dünyasının
katmanını çok rahat küçük bir köşeye dönüştürmesini engellemez . _ _ _ _ _ _
Gerçek amacınızı ve kapınızı bulmalısınız . _ _ _ Kendi hedefinize doğru ilerlerken

kendinizi harekete geçmeye ikna etmenize veya zorlamanıza gerek yoktur . _ _ _ _ _ Ruh
kendi kapısından hedefine doğru sıçrayacaktır . _ _ _ _ Başkalarına kapınız külfetli bir iş
gibi görünebilir ama sizin için bir zevk olacaktır . _ _ _
Başkasının kapısından başkasının hedefine doğru ilerlerken her zaman bir sarkaç için
çalışıyorsunuz . _ _ _ _ _ _ _ _ Bu yoldayken ruh her zaman “ istemiyorum ” diyecek , zihin
ise her zaman _ _ _ _ _ _
“yapmanız gerektiği” konusunda ısrar etmeye devam edin . Bu, ne kadar makul
argümanlar ve güzel manzaralar giydirilirse giyilsin , hiçbir yere varmayan bir yoldur . Tek
çözüm var ; kendi hedefinizi belirleyin ve ona doğru çabalayın .
Bu arada zorunlu yükümlülüğün çaresi oyun olabilir . _ _ _
Çocukluğunuzda dükkânda ya da hastanede yetişkinlerle nasıl oynadığınızı hatırlayın . _ _
_ _ Şimdi yaptığınız şeyin çalışmak değil , oynamak olduğunu hayal edin .
Yalnızca zihniniz oyuna daldığında zorunlu yükümlülüklerden muzdarip olursunuz . _ _
_ _ _ Seyircinin oyunculuk üyesinin , katılımcı izleyicinin rolünü benimseyin . _ _ _ _ Bağımsız
bir şekilde hareket edin . Yapmak zorunda kaldığınız işe kendinizi tamamen vermeyin . _
_ _ _ _ Sanki bir oyunmuş gibi yapın . _ Kendini kiraya ver.
Gerçekliği Tersine Çevirme
Gerçeklik , karelerini filmin zaman rulosu boyunca yılmadan hareket ettirir .

Tatiller gelir ve gider. Bu kadar çabuk bitmeleri çok yazık . _ _
Hemmingway , hayatın sizinle birlikte kalan hareketli bir ziyafet olduğunu söylerken
haklıydı , ancak nadiren kimse bu şekilde yaşamayı başarabilir . _ _ _ _ Hareketli ziyafet
beklenmedik bir şekilde yolun bir yerinde kaybolur ve ardından hayatın tüm renkleri
solar . Boşluk ve bunaltıcı melankoli , ruhtaki boşluğu bazen bariz nedenlerle doldurur ,
bazen de doldurmaz . _
İşin kötüsü , dünya hızla ve isteyerek karanlığa gömülürken , aydınlanma yavaş yavaş ,
büyük bir beklentiyle ortaya çıkıyor .
İnsanın olumsuzluk eğiliminin karanlık bir yolu vardır ve kalbin ve aklın hayatın ne kadar
kötü olduğu konusunda hemfikir olduğu bir baskı durumu ortaya çıkar .
Bu gerçekleştiğinde dış niyet , gerçekliği sürekli olarak alternatif alanın daha karanlık
alanlarına kaydırır . _ Ayna tereddüt etmeden veya gecikmeden hızlı bir şekilde tepki
verir , oysa aydınlanmanın ortaya çıkması yavaşlar çünkü kişi depresyonda hissettiğinde
tutumu , dünyasının katmanlarını daha da koyu tonlara boyar . _ _ _ Bazen her şey o kadar
korkunç görünür ki , Transurfing'i veya başka bir şeyi hatırlayacak enerjiniz olmaz . Bu
kısır döngüyü nasıl kırıp gerçeği düzelteceksin ? _ _ _ _ _ Genel olarak bakıldığında bunu
yapmak oldukça zordur ama yine de gerçekliği tersine çevirme adı verilen uygulanabilecek
radikal bir yöntem vardır .
Uzun zaman önce ve hala çok yakın bir zamanda , sadece yirmi yıl önce , biz fizik
öğrencisiyken kesinlikle berbat bir fakültede okuduk . _
öğretmenler mağara adamlarının vahşetini temsil ediyordu . İlk yıl yetmiş beş
öğrenciyle başladı ancak bitiş çizgisine en fazla yirmi beş kişi ulaştı . Böyle bir
ortamda çalışma kanunu şuydu : Eğer hayatta kalmak istiyorsanız gülmeyi
öğrenin . _ _ _ _ _ _
Daha sonra unuttuğum ve ancak daha sonra daha iyi anladığım bir oyun
uydurduk : Oyun , Transurfing'in tüm kurallarına göre oynanıyordu . _ _ _ _ _ _ _
Oyunun özü , ilişkinizi baş aşağı bir duruma çevirmek , yani bir tür tersine çevirme
başlatmaktı . _ _ _ _ _ _ İşler kötü gittiğinde sarkaç kuralları acı çekmenize ,
endişelenmenize , sorunlarınızın ağırlığı altında ezilmenize ve genellikle kendinizi
kaybetmenize ya da tamamen çökmenize neden olur . _ _ _ Oyun kurallarımız tam
tersini yapmanız gerektiğini söylüyordu . _ _ _ Bunu ne kadar iyi başardığımızı
kendiniz değerlendirebilirsiniz . _ _
“ Nefis bir hayal kırıklığına uğradım !” "Neyse ki çok talihsiz bir şey oldu !"
" Onarılamaz bir şey oldu ve işlerim anında başladı !"

" Arabadaki hoş bir beyefendi beni çamura batıracak kadar çekiciydi ! " _ _ _ _ _
“Bütün girişimlerim boşa çıktı ve bu da başarımı garantiledi ! ”

“ O beni sevmiyor ! Hayır , bu gerçek olamayacak kadar iyi olurdu . O _
çok güzel numara yapıyor !”
" Beni terk etti ve ben Budenny atı gibi güldüm !"
Ve bu aynı ustaca zekayla devam ediyor . _ _ Yolumuza çıkan tek şey , talihsizliği
dönüştürme çabalarımızın ardından gelen histerik kahkahalardı . _ _ _ _ _ _ _ Bir
dersin ortasında yüksek sesle gülmenize izin verilmiyor ve bu nedenle bastırılmış
kahkahalar gürlemeye , homurdanmaya , kıkırdamaya ve guruldamaya ve
toynaklılara ve amfibilere özgü diğer çeşitli seslere dönüştü . _ _ _ Mola
zamanlarında biriken enerji , Castaneda'ya benzer bir tarzda kahkahalara dönüştü .
_____
Transurfing açısından ne olduğu açık . _ _ _ _ _ _ _

İlk olarak, ilgili önem azalır ve sonuç olarak aşırı potansiyel de azalır . İkincisi ,
hazzın düşünce enerjisinin parametreleri , saçma da olsa , üzücü yaşam çizgilerine
karşılık gelmekten uzaktı ve bu nedenle bir anda daha olumlu bir değişim
meydana geldi . _ _ Ayna hızlı bir şekilde tepki verir ve böylece kalp ve zihin
rahatlayarak iç çeker ve sonuç olarak gerçeklik eşitlenir . _
Bir zamanlar olasılık teorisi üzerine bir sınava hazırlanıyorduk . _ _ _ Öğretmen en hafif
tabirle korkunç bir adamdı . _ Ertesi gün sınavın gölgesinde öğrenci odalarında uğursuz bir
gece yaşandı . _ _ _ _ _ _ Arkadaşım ve ben durumu nasıl düzeltebileceğimiz konusunda kafa
yoruyorduk . _ _ _ _ _ _ _
“ Olasılığın ne olduğunu ve nasıl hesaplanacağını kim bilebilir ? ”
" Karanlığın içinde gizlenmiş bir gizem . "
" Orada oturup tıkınan yaşlı cadılara benziyorlar ."
“Bu bizim için değil . Biz gerçek erkek miyiz , neyiz?”
"Yarı pişmiş piçler." Konuşmamıza kulak misafiri olan cadılardan biri başını kapıdan
uzattı : " Kapa çeneni aşağılık hayat , biz Beyefendiyiz ! "
"Göt herifler."
“Genç bilim adamları!”
"Salaklar."
Sonunda birisi bütün gece kağıt oynama fikrini ortaya attı ve ben de şöyle dedim : " Hayır
arkadaşlar , bu abartılı bir davranış . Ben yatmaya gidiyorum ” . Ancak ' beyler ' uygun takım
elbise ve kravatlar giymiş , ağızlarında ucuz purolar ve şüpheli görünen sıvı şişeleri bulunan
masanın üzerinde oynamak için oturdular . _ _ _ _ _ _
Sabah uyandığımda onları masada hareketsiz otururken buldum . _ _ _ _ _

"Sizi aptallar" dedim , " hepiniz başarısız olacaksınız ! "
Ayağa kalktılar , biraz silkindiler ve katliama doğru yola çıktılar . _ _
Şakalarının bir sonucu olarak hiç de iyi bir performans göstermediler . _ _ Hepsi ' C ' aldı .
Ben değilim ama. Hayır. ' E ' aldım . Bu gerçek bir başarıydı ! Beni nasıl da kıskandılar ! Daha
sonra hepsi yanıma gelip araştırıcı bakışlarla bunu nasıl yaptığımı sordular . _ _ _ _ _ _
Gururla başımı kaldırdım . _ _

“Görüyorsun . Sana söylemiştim . _ Umarım beyler , üzgün ' C'lerinizi nereye
doldurabileceğinizi anlarsınız . " _
Aynı gün zaferimi kutladık ve çok eğlenceliydi . _ _ _ _ Ertesi gün sınava tekrar girmek
zorunda kaldım ve ' A ' aldım . Ben uydurmuyorum . _ _ _
İnanın ters çevirmeyi iyi yaparsanız sonucu bekletmezsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Eğer ruh haliniz o kadar düşükse , kendinizi tersine çevirmeye dayanamayacaksınız , o

zaman ruh halinizi aşırıya , grotesk ve saçmalığa taşıyarak daha da kötüleştirmeniz gerekir .
_ _ _ _ _ _ _ _ _ Seviyeyi arttırırsanız _ _ _ _
Bir slayttaki kontrast maksimuma ulaştığında , negatife dönüştüğü bir nokta gelir .
_ _ _ Yaptığımız şey hemen hemen buydu . _ _
Bir kız kendini depresyonda hissediyordu . Durumu daha da kötüleştirmek için
siyah giyindi , böylece herkes onun yas tuttuğunu bilsin . _ _ _ Arkadaşları ,
başsağlığı dilemek için yanına geldiler ve tam olarak nasıl intihar etmeyi planladığını
ve bunu ne zaman yapmayı planladığını sordular . _ _ _ _ _ Sonunda grup onun
etrafını sardı ve tüm kalbiyle , vahşilere yakışır bir şekilde feryat ederek ve el
ovuşturarak iç karartıcı, hüzünlü bir şarkı söylemeye başladı - tüm saçmalık. Yavaş
yavaş , ilkel şarkı uzun bir ağlamaya ve kurt gibi bir ulumaya dönüştü ve artık onu
tutamadıklarında siyahlı kadın dahil herkes kontrolsüz kahkahalara boğuldu . _ _ _
_
Elbette eğlenceli bir arkadaş grubunuz varsa kolaydır ama eğer yoksa o zaman
tek başınıza idare etmeniz gerekir . _ _ _ _ _ _ Bunu nasıl yaptığınız kişisel bir şeydir . _
Şaka bir yana , durumunuzu absürt boyutlara taşımak gerçekten işe yarıyor . _
Bilinç değişikliğine neden olan maddelerden kaçınılmalıdır , ancak bir şeyi almanın
sonuçları daha da kötü olabilir . _ _ _ _ _
Şahsen ben kontrast yöntemini yalnızlıkta kullanma taraftarı değilim , bu yüzden
bunu tavsiye etmekten çok bilgi uğruna bu seçeneği sunuyorum . _ _ _ _ _ _ _
Düşük depresif durum , niyetin enerji seviyelerinin son derece düşük olduğunu
gösterir . _ İlk etapta enerji seviyenizi daha sağlıklı bir seviyede tutmaya çalışmak
ve bu şekilde depresyondan kaçınmak daha iyidir . _ _ _ _
Gördüğünüz gibi gerçekliğin tersine çevrilmesi niyetin koordinasyonu ilkesine
benzer . _ _ _ _ _ Tek fark , inversiyonun mizaha dayalı daha radikal bir yaklaşım
olmasıdır . _ _
ÖZET
Sen gerçeği kontrol etmezsen gerçeklik seni kontrol eder.

Bölüm XVI. GÖLGELERLE DANS

Dünyam ve ben yürüyüşe çıkıyoruz . _ _ _
Niyetin Kökeni İnsanların dış
dünyayla olan ilişkilerinin karakteristik bir özelliği , yeni olan her şeye eninde
sonunda sıradan bir şeymiş gibi davranılmasıdır .
Gökyüzündeki bulutlar gibi , gerçekliğin görünümü de sürekli değişir , ancak
değişimin hızı bizim algılayamayacağımız kadar yavaştır . _ _ _ _ Maddi
gerçekleşmenin alternatifler alanı içindeki hareketi , bulut oluşumundaki harekete
benzer . _ _ _ _ _ Bunu ancak filme alındığında ve çekim hızlandırıldığında
algılayabiliyoruz . _ _ _ _ _ _ _ _
Kısa patlamalarla hayatı aydınlatan değişimin tazeliği bile aynı hızla söner . _ _ _
_ Alışılmadık olan sıradanlaşıyor ve ziyafetin keyfi gündelik rutinin içinde
kayboluyor . _ _ _ _ _ Hayat sıkıcı olmaya başlıyor …
Retorik bir soru olarak sormak istiyorum : Can sıkıntısı nedir ? _ Can sıkıntısının
kapsamlı ve anlaşılır bir tanımını yapmak zordur . _
Can sıkıntısıyla nasıl mücadele edileceğini anlatmak daha kolay olurdu . Günlük
yaşamın monotonluğundan kurtulmak için kalp ve zihin , yeni ve alışılmadık bir
şeyi deneyimlememize yardımcı olacak her türlü oyuncak ve oyunu yaratır . _ _ _ _
_ _ Bir oyuncak can sıkıntısına iyi bir çaredir ve oyun ise daha da iyi bir çözümdür .
Paten kaymanın yanı sıra saklambaç , yakalama vb. oyunlar da oldukça eğlenceli
ve son derece popülerdir . İnsan yaşlandıkça daha çok düşünür _ _ _ _
spor yarışmalarından sanal gerçekliğe kadar kendilerini eğlendirmenin gelişmiş

araçları . _ Pek çok meslek özünde bir oyundan başka bir şey değildir .
Neden çok dedim ? _ Oyun olarak algılanamayacak bir mesleği adlandırmaya

çalışın . _ _ _ _ _ Bir insan ne yaparsa yapsın gerçekte sadece oynuyordur . _
Büyükler , üstünlükleri nedeniyle çocukların yaptıklarına oyun diyorlar ama
yetişkinler de oynuyor . _ _ Sadece ' oyunlarına ' kendilerini önemseyerek iş olarak
atıfta bulunuyorlar . _
Her ikisi de faaliyetlerine karşı son derece sorumlu bir tutum sergiliyor . Bir
çocuğa ne yaptığını sorun , size büyük bir ciddiyetle , hatta ciddiyetle cevap
verecektir : " Oynuyorum ! " Bir yetişkinin dikkatini işinden uzaklaştırmaya
çalışırsanız öfkeyle karşılık verecektir ; _ _ _ " Önemli bir şey yapıyorum . "
Yani oyun ciddi bir iştir . Bir çocuk oyunla meşgul olmadığında ne yapar ? _ _ _ _
Kural olarak sadece saçmalıyorlar . _ _ Peki ya yetişkinler ? _ Dışarı çıkıyorlar ;
yetişkinler buna tam da böyle diyor . _ Ancak hiçbir şey yapmamak bir süre sonra
sıkıcı olmaya başlıyor ve yeni bir oyun oynamak istiyorsunuz .
Peki sırf hayatın sıkıcılığını gidermek için bile olsa neden oyunlara ihtiyaç duyarız ?
_ Soruyu farklı bir şekilde soralım: Can sıkıntısına ne sebep olur ? Yetersiz uyaran
olabilir mi?
Bu soru göründüğü kadar önemsiz değil . _ _ _ Oyun ve oyun tutkumuzun temeli ,
yaşadığımız dünya kadar eskidir . Canlıların temel ihtiyacı nedir ? _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Hayatta kalma ve kendini koruma içgüdüsü ? Bu , doğru cevap olmasa da kabul
edilen stereotiptir . _ _ Üreme arzusu olabilir mi ? _ _ Yine bu doğru cevap değil . _
Peki o zaman nedir ?
Birincil ihtiyaç , kendi yaşamlarımızı bağımsız olarak yönetebilmektir . _ _ _ _

Bu , tüm canlıların davranışlarının altında yatan temel prensiptir . _ _ Hayatta kalma
ve üreme içgüdüleri de dahil olmak üzere geri kalan her şey bu ana prensibin
sonucudur . Yani tüm canlıların hedefi ve amacı kendi gerçekliğini kontrol etmektir .
_____
Ancak dış dünya sizden bağımsız olarak var oluyorsa ve tamamen kontrol
edilemez , hatta düşmanca davranıyorsa gerçekliği kontrol etmek imkansızdır . _ _
_ Yemeğinizi çalmak , sizi rahat bir köşeden çıkarmak , hatta bir sonraki yemeği
olarak yutmak isteyen başkaları her zaman olacaktır . _ _ _ _ _ öyle _
Hayatınızı nasıl yaşayacağınızı seçemediğinizde ve hayatın sadece sizin başınıza

geldiğini ve bu konuda yapabileceğiniz hiçbir şey olmadığını hissettiğinizde zor ve
hatta korkutucu . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu , etrafınızdaki dünyayı kontrol etmeye yönelik
ısrarlı ve bazen bilinçsiz arzuya yol açar . _
Bu sonuç pek çok kişi için sürpriz olacaktır : " Hayatta kalma içgüdüsünün birincil
olduğu her zaman açıktı ve şimdi siz bize bunun aslında daha temel bir şeyin sonucu
mu olduğunu söylüyorsunuz ? " _ _ _
Sadece ilk başta garip görünüyor . Düşündüğünüzde , bir canlı hangi faaliyette
bulunursa bulunsun ( hayatta kalmak ve üremek dahil ) , her şey dünya gerçekliğini
kontrol altına alma çabasından ibarettir . _ _ _ _ _ _ Bu , canlı varlıkların faaliyetlerinin
altında yatan tüm niyetlerin temel nedeni ve temel kaynağıdır . _ _
Hareketsizlik kontrolün yokluğudur . _ _ Sonuç olarak, böyle bir can sıkıntısı mevcut
değildir . Var olan , kişinin kendi gerçekliğini kontrol etmeye yönelik tutarlı ve
doyumsuz bir susuzluğudur ; bir şekilde bunu kendi isteğine tabi kılmak . Bu anlamda
oyun , kontrol edilebilir gerçekliği modellemenin bir yoludur . _
Örneğin bazı kuş türleri çam kozalakları ile oynamayı severler . _ _ Çam kozalağı
bağımsız , kontrol edilemeyen bir gerçekliğin parçacığıdır . _ Kuş , çam kozalağını
oyununun bir parçası haline getirdiğinde , o parçacık ve bir dereceye kadar gerçekliğin
kendisi kontrol edilebilir hale gelir .
Paten yapmak veya kaymak da bir tür kontroldür . Gerçeklik beni taşıyor ama benim
istediğim şekilde . _ _ _ Diğer tüm oyun türleri bir dereceye kadar aynı kurala uyar : "
Olmanı istediğim gibi ol " . _ Oyunun senaryosu az çok önceden belirlenmiş olup , bu
da durumu oldukça öngörülebilir kılmaktadır . Elbette liderlik etmenin daha zor
olduğu başka oyunlar da var ama tüm oyunlar temelde tek ve aynı şeye indirgenebilir :
olup biteni kendi iradenizle kontrol etmek . _ _ _ _ _ _ _
Gözlemciye göre her türlü görünür gösteri , gerçekliğin kontrolünü modelleyen bir
oyunu temsil eder . _ _ Müzik, kitaplar, filmler ve şovlar , hepsi kalp ve zihin için
dalgalanmalardır . Gergin düşüncelerin yorucu akışı durur ve zarif bir melodinin veya
büyüleyici bir hikayenin kanatlarında bir uçuşa dönüşür . _ _ _ _ _ Bir filmdeki ana
karakterlerin başına ne gelirse gelsin , gerçekliğin evcilleştirilmiş , eğitilmiş bir
versiyonudur ve böylece gözlemci rahatlayabilir ve gösterinin tadını çıkarabilir . _ _ _ _
___
Gerçeklikle oynadığımız oyunlar uyurken bile bitmiyor . _ _ _ _ _ _ _ Gönül ve akıl ,
hayal dünyasından zevk alır _ _ _
gerçekliğin niyetin hafif nefesine göre ustaca şekillendirildiği yer . _ _

Son olarak, hayal gücü oyunları da gerçekliği şekillendirmenin kabul edilebilir bir
yöntemidir . Hatta kişi , sırf kontrolü elinde tutmak için henüz var olmayan bir gerçekliği bile
uydurabilir . _ _ _ Bilim kurgu alışılmadık bir şeydir . Gerçek olmadığı ve hayatımızdan uzak
olduğu sürece olağandışı kalır . _ _ _ _ _ _ Gerçeklik , yakınlığı nedeniyle sıradandır , ancak
etkilenmesi zor olduğundan erişilemez olma özelliğini korur . _ _ _ _ _ _
Genel olarak konuşursak , bu oyunların hiçbiri can sıkıntısına karşı uydurulmamıştır . _ _

Gündelik gerçeklik sıkıcı değildir ; sıradandır çünkü kontrol edilemez . _ _ Gündelik gerçekliğin
şu kurala uymasını sağlamak zordur : " Olmanı istediğim gibi ol . " _ _ _ Dolayısıyla insanoğlu
olarak her şeyin basit ve öngörülebilir olduğu bir oyunda gerçekliğin doğasından saklanmaya
çalışıyoruz . _ _ _ _ _ _
Yine de gerçekliğin kaçınılmazlığından saklanacak hiçbir yer yoktur . _ _

Herhangi bir bireyin hayatı , içinde bulunduğu koşullar ve toplumdaki konumu tarafından
belirlenir . Çoğunlukla gerçeklik kişisel iradeden bağımsız olarak gelişir .
Her “ben istiyorum” un yanında bir “sen yapamazsın” var gibi görünüyor . Her " bana ver "
cevabına " almıyorsun " ifadesini duyacaksınız . Peki bu koşullar göz önüne alındığında ne
yapılması gerekiyor ?
Kural olarak insanlar davranışlarında oldukça nettir . _ _ _ İstediklerini elde etmeye çalışırken
“ onu bana ver ” ilkesine göre çevrelerini doğrusal ve doğrudan bir şekilde etkilemeye
çalışırlar . _ _ _ _ _ _ _ Anında iletişime dayalı doğrudan etki , kontrolün bir biçimidir . Ancak bu
tek biçim değildir ve açık ara en etkili olanıdır . _ _
Olayları farklı bir şekilde ele alacağız . _ Ellerimizi arkamıza saklayıp dünyanın arzularımızı
yarı yolda karşılamasını sağlayacağız . _ _ _ _ _ _
Bundan sonra gelecek her şey bunu nasıl yapabileceğimizle ilgili olacak . _ Transerfing ,
gerçekliği doğrudan etki olmadan kontrol etmeye yarayan bir tekniktir ; yalnızca oyundaki
gibi eğlence için değil , gerçek anlamda .
Kötü Şans Yasası
Gerçekliği nasıl kontrol edeceğinizi öğrenmek için en azından gerçekliğin nasıl yaratıldığını
anlamalısınız . _ _ _ _ _ _ Her birey kendi dünyasının katmanının doğrudan yaratıcısıdır ancak
insanların çoğunluğu bu sürecin nasıl işlediğini anlamamaktadır . _ _ _ _ _ _ _ _ _
İnsanlar her şeyi “ benim istediğim gibi ” yapmaya çalışıyor ve bu basit prensibi dış
dünyaya da uyguluyorlar . _ _ _ “ Döndüğüm yöne giderim ” , “ Bastığım yerde çöker ” .
_ _ _ Ama nedense dünya buna uymak istemiyor ve bir yöne döndüğünüzde kendinizi
ters yöne giderken buluyorsunuz . _ _ _ _ _ _ _ _
Merak etmeni sağlar . Eğer gerçeklik bu kadar tuhaf davranıyorsa belki de onu
şekillendirme çabalarımız farklı bir yaklaşım gerektiriyordur ? Belki de gerçeklik
sandığımız yasalara göre işlemiyor . _ _ _ Ancak insanlar durup etrafa bakıp bu
soruları kendilerine sormak istemiyorlar . _ _ _ _ Bunun yerine inatla her şeyin kendi
istedikleri gibi olmasında ısrar ediyorlar .
Bu inatçı ' yaratıcılık ' sonucunda kişinin , hiçbir şeyin ' benim istediğim gibi '
olmadığı bireysel katmanı yaratılır . _ _ _ _ _ _ Gerçeklik tuhaf, kaprisli ve katı
görünüyor .
Bazen dünyanın bunu bilerek , size kin beslemek için yaptığı hissine
kapılıyorsunuz . _ _ _ Sanki sorunlar ve istenmeyen olaylar , açıklanamaz bir güç
tarafından üzerinize çekiliyormuş gibi . _ _ Korkularımız gerçekleşti ve en kötü
beklentilerimiz haklı çıktı . Olumsuz olduğumuz ve kaçınmak istediğimiz şeyler
tarafından amansızca takip ediliyoruz . _ _ _ _ Peki bu neden ?
Başlangıç seviyesindeki Transerfing kursunda , özellikle de tiksinme yoğunsa , neden
sıklıkla " istemediğiniz şeyi elde ettiğinizi " konuşmuştuk . _ _ _ _ _ Bir şeyden tüm
kalbinizle nefret ettiğinizde veya korktuğunuzda , dış niyetiniz onu size bol miktarda
ulaştıracaktır . _ _
Kalp ve akıl birlikteliğinden doğan düşünce enerjisi , gerçeklikteki potansiyeli
bünyesinde barındırır . _ _ Başka bir deyişle , alternatifler alanının düşünce
enerjinizin niteliklerine karşılık gelen bölümü , eğer kalbin duyguları zihnin
düşünceleriyle bir ise , fiziksel gerçekliğe aktarılacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Ancak en kötü beklentilerimizin gerçekleşmesinin tek nedeni bu değil . _ _ _ Hayat

sorunlardan arınmış olmalı . _ Norm budur . _ Eğer dengeyi bozmaz ve alternatif
akışına uyarsanız her şey çok rahat bir şekilde ortaya çıkacaktır . _ _ Doğa,
enerjisini israf etmekten hoşlanmaz ve onu bize karşı komplo kurmak için harcamaya
hiç niyeti yoktur .
Aşırı potansiyelin çevredeki enerji alanında yarattığı çarpıklık sonucu
istenmeyen durum ve olaylar meydana gelirken , bağımlı ilişkiler de durumu daha da
ağırlaştırır . _ _ _ _ _
Belirli bir niteliğe aşırı anlam atfedildiğinde aşırı potansiyel ortaya çıkar .
_ Bağımlı ilişkiler , insanlar kendilerini başkalarıyla karşılaştırmaya ve
karşılaştırmaya başladığında ve " eğer sen böyle olacaksan , o zaman ben de
böyle olacağım " gibi koşulları bir ilişkiye koymaya başladığında yaratılır .
______
Çarpık bir değerlendirme yapıldığında ortaya çıkan fazla potansiyel ,
sadece kendine göre kaldığı sürece , üzücü bir etki yaratmayacaktır . _ _ _
Bununla birlikte , belirli bir nesnenin şişirilmiş değerlendirmesi bir başka nesneyle
karşılaştırmalı ilişkiye yerleştirildiği anda , dengeli güç rüzgarlarını üreten
kutuplaşma meydana gelir . _ _
Dengeli güçler , meydana gelen kutuplaşmayı ortadan kaldırmaya çalışır
ve eylemleri çoğunlukla kutuplaşmayı ilk yaratan kişiye yöneliktir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
__
Aşağıdakiler göreceli olmayan potansiyellerin örnekleridir : Seni seviyorum ; _
Kendimi seviyorum ; Senden nefret ediyorum ; Kendimi sevmiyorum : Ben iyi bir
insanım ; _ _ sen kötü bir insansın . Bu değerlendirmeler karşılaştırmaya veya
karşıtlığa dayanmadığı için müstakildir . _ _ _ _
Ancak aşağıdakiler bağımlı ilişkilere dayalı potansiyellerin örnekleridir :
Beni sevmen koşuluyla seni seviyorum ; _ _ _ _ _ _ _ Kendimi seviyorum çünkü
hepinizden daha büyüğüm ; _ _ _ _ _ sen kötü bir insansın çünkü ben senden daha
iyi bir insanım ; _ _ Ben iyi bir insanım çünkü sen kötü bir insansın ; _ Kendimi
sevmiyorum çünkü diğerlerinden daha az çekiciyim ; _ _ _ _ Sen benim gibi
olmadığın için senden iğreniyorum . _ _ _ _ _
Birinci ve ikinci grup değerlendirmeler arasında çok büyük farklar var . _ _
Karşılaştırma ilkesine dayalı değerlendirmeler kutuplaşma yaratır . _ _
Dengelenmiş kuvvetler , tıpkı iki mıknatısın zıt kutuplarının birbirine
doğru çekilmesi gibi , zıt değerleri bir araya getirerek heterojenliği ortadan
kaldırır . _
Sorunların sanki kasıtlı olarak bu kadar ısrarcı bir şekilde hayatımıza
girmesinin nedeni budur . Örneğin evli çiftler çoğu zaman tamamen uyumsuz iki
kişilikten oluşur ve sanki bunlar diğerinin katlanması gereken bir cezaymış gibi
görünür . _ _ _ _ _ Çeşitli gruplarda hayatınızı zorlaştıracak en az bir kişi
olacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Murphy kanunu ya da bizim deyimimizle Sod kanunu da aynı niteliktedir . _ Ve
kötü komşulara katlanmak , her türlü yakın yerleşimin temel koşulu gibi
görünüyor . _ _ _ _
Rahatsız edici komşular örneği , kutuplaşma etkisinin mükemmel bir örneğidir .

_ Bu konu , sıradan gibi görünse de doğrudan metafizik alanıyla ilgilidir . _ _ _
Sorun şu ki , bazı insanlar diğerlerinin hayatlarına devam etmelerini engelliyor .
_ _ Ama neden? Çünkü nerede olursanız olun , diğer ' iyi' insanları rahat
bırakmayacak ' kötü' yaşlı kadınlar ve yaşlı erkekler her zaman olacak mı ?
Peki insanların gerçekten iki gruba ayrılabileceği sonucuna mı

varmalıyız ? _ _ Ancak insanlara kendilerinin hangi gruba ait olduklarını
düşündüklerini soran bir anket yaparsanız , kendilerinin ' kötü ' gruba ait
olduğunu kabul etmiş olursunuz . _ _ _ _ _ _ _ Genel olarak komşularınız da sizin
gibidir . _ _
Ayrımcılık eğilimi , nefret ettiğiniz yönde esen dengeli zorlama rüzgarı
tarafından yaratılır . _ _ _ _ _ _ _ Rüzgârın yönü aynı eski ilkeye göre
belirlenir : ' Çim Yasası ' : Hoşunuza gitmeyen her şeyi deneyimleyeceksiniz . _ _
Bazıları itiraz edebilir ; “ Bunun denge kuvvetleriyle hiçbir ilgisi yok . _ Bazı
insanların vicdanı yok . _ Bu konuda felsefe yapmanın bir anlamı yok ” .
Şimdi size bu durumların karmaşık spekülasyonlardan daha fazlası olduğunu
kanıtlayacağım . _ _ _ _ _
Diyelim ki komşularınız sizi rahatsız ediyor . _ _ Sen de onları rahatsız
ediyor musun ? Muhtemelen hayır ama neden? “ Çünkü onlar bu , onlar bu ,
temelde kötü , biz de böyleyiz ” diyeceksiniz . _ _ Ve yine de iyi ve kötü insan
yoktur . Herhangi bir yargı görecelidir çünkü karşılaştırma ve karşıtlık
yoluyla üretilir . _
Öyleyse neden komşularınızı rahatsız etmiyorsunuz ? _ _ _ _ _ _ Cevabım
sizi şaşırtabilir : Komşularınızı rahatsız etmemenizin nedeni , onların sizi
daha az umursamamasıdır . _ _ _ _ _ _ _ “ Aynen” diyeceksiniz , “ çünkü onlar
kötü insanlar ve hiç utanmıyorlar .”
Komşularınıza karşı bu tavrınızla , bir elektromıknatıs gibi ,
komşularınızla ilgili daha fazla sorunu kendinize çekecek olan kutuplaşmayı
tetiklersiniz . _ _ _ _ _ Onlar için her şey bir ördeğin sırtındaki su olacak çünkü
sen onların hiçbir şekilde ilgisini çekmiyorsun . _ _ _ Size bakıp karşılaştırmalı
ayrımcılık yapmak , yani sizinle bağımlı bir ilişkiye girmek onların aklına
gelmez . _ _ _ _ _ Bu anlamda seni daha az önemsemezlerdi . _ _ _ _ _ _ Size hiçbir
önem vermiyorlar ve içeri girmenize izin vermiyorlar . _ _ _ _
dünyalarının bir katmanıdır ve sonuç olarak sizinle bağ kurdukları hiçbir acı
yoktur . _ _ _
Komşularınız kendi hayatlarıyla meşgulken ve size ilgi göstermezlerken sizinle
ilişkilerinde hiçbir kutuplaşma yaşamıyorlar . _ _ _ _ _ _ _ _ Ama eğer onlar sizin
komşuluk varlığınıza önem verseler , kendilerini sizinle kıyaslamaya başlasalar ,
sizin onlar gibi olmadığınız anında ortaya çıkar . _ _ _ _ _ _ _ Eğer bu onları
rahatsız edecek ya da herhangi bir şekilde sinirlerine dokunacak olsaydı , o zaman
şüphesiz onları rahatsız etmeye başlardınız ve iyi bir komşu olmaktan çıkıp
kötü bir komşuya dönüşürdünüz . _ _ _ _ _
Durum daha da beklenmedik bir şekilde gelişecektir . Komşularınız için , kimseyi
rahatsız edebileceğini asla hayal edemeyeceğiniz türden sorunlar yaratmaya
başlayacaksınız . _ _ _ _ _ _ _ _ Komşularınızın sizi rahatsız ettiklerinin artık
farkında olmadıkları gibi , siz de komşularınızı farkında olmadan rahatsız
etmeye başlayacaksınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Örneğin bir evi paylaşırken gürültü kirliliği bir numaralı sorundur . Gürültüden ne
kadar hoşlanmazsanız , huzur ve sessizlik sadece sizin için değil komşularınız için
de birlikte yaşamanın ideal koşulu olmasına rağmen , gürültü sizi o kadar yoğun bir
şekilde takip edecektir . _ _ _ _ Bu şekilde daha az enerji harcanır . Huzur ve sükunetin
bozulması her zaman bir anormalliktir ve sebepsiz ortaya çıkmaz . _ _ _ _ _ Peki enerji
nereden geliyor ? _
Komşularınızın veya ev arkadaşlarınızın çıkardığı gürültü dengenizi

bozar ve bu yüzden sessizce ( ya da çok da sessizce değil ) onlardan nefret etmeye
başlarsınız . Tahrişiniz , durumdaki enerjinin kaynağı olarak hizmet ediyor . _ _ _
Bağımlı bir ilişki yaratılır ve bu da kutuplaşmaya yol açar . " Bu gürültücü
komşulardan nefret ediyorum " gibi yoğun ve saldırgan duygular , sinir bozucu
provokasyonların yeni biçimlerini kendinize çeken güçlü bir mıknatıs yaratır .
Gürültülü bir yaşam tarzına eğilimi olan yeni komşular yan eve taşınacak ve eski
komşularınız veya ev arkadaşlarınız sanki kasıtlı olarak sizinle alay etmek
istiyormuş gibi yeni ses ekipmanları satın alacaklar .
Ayrıca komşularınızın komşularının da bu duruma katkıda bulunduğunun
ve gürültücü komşulara karşı ortak duygunun örtüşmesi halinde etkinin daha da
büyüyeceğinin farkında olmalısınız . _ _ _ _ _ _ _ _
Elbette iyi komşulara sahip olmak gürültü seviyesinden daha fazlasına bağlıdır .
Her şey ne tür şeylerden hoşlanmadığınıza bağlıdır . _ _ _ _ _ Hey , seni onların
çöpleriyle bunaltabilir , hoş olmayan kokularla boğabilir ,
giriş holünün duvarlarını grafiti vb . ile kaplayın . Bir tür olarak komşulara karşı duyulan
nefret , sel ve hatta yangın gibi daha somut sonuçlara yol açabilir . _
Başka herhangi bir durumda bu tür bir kötü şans yasası aynı şekilde çalışır . _ _
Belirli bir anlam yüklenen bir nesne veya özellik , zıt niteliklere sahip nesneleri çeker .
Bildiğimiz anlamda anlam , karşılaştırma ve zıtlık yoluyla yoğunlaşır . Bir manyetik

kutbun olduğu yerde diğeri çok uzakta olmayacaktır . _ _ Kutuplaşma sorunlar için bir
mıknatıs yaratır ve nefret ettiğiniz her şeyi kendinize çeker . _ Rahatsız edici bulduğunuz
her şey sizi takip edecektir . Son derece istenmeyen her şey olur . Bunda mistisizm yoktur . _
_ Bu oldukça doğaldır .
Polarizasyon , enerji alanının yönünü bozar ve dengeli güçlerin kasırgalarına yol

açar , bunun sonucunda gerçekliğin yansıması , kavisli bir aynanın yansıması gibi
çarpık olur . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Çok az insan herhangi bir deformitenin dengenin bozulmasının

bir sonucu olduğunu anlıyor ve bu nedenle kutuplaşma etkisini ortadan kaldırmak yerine
dış dünyayla savaşmaya çalışıyor . _ _ _ _ _
Tek yapmanız gereken Transerfing'in ana kuralına uymak : kendiniz olun ve

başkalarının da kendileri olmasına izin verin . _ Tutuşunuzu gevşetmeli ve dünyaya özgür
saltanat vermelisiniz . _ _ _ _
Kendi arzularınız ve haklarınız konusunda ne kadar ısrarcı olursanız mıknatıs
tam tersini o kadar güçlü çeker . _ Mecazi anlamda konuşursak , sanki dünyayı boğazından
yakalamışsınız ve o direniyor , kurtulmak için savaşıyormuş gibi . _ _ _ _ _
Bir duruma baskı yapmaya çalışmak , bir konuda ısrar etmek boşunadır . Bu sadece
işleri daha da kötüleştirir . Bunun yerine , Transerfing kuralına uygun olarak durumla olan
ilişkinizi bilinçli olarak değiştirin .
Örneğin , en azından bir süreliğine komşularınızı unutmaya çalışın , onları
yargılamayı bırakın ve onlar yokmuş gibi davranın . _ _ _ Kendinize şunu söyleyin :
“Onların canı cehenneme ! ” Komşular dünyanızın katmanından kurtulun . _ _ _
İlişkinizin vantuzunu kaldırabildiğiniz anda komşularınızın kutuplaşması ortadan
kalkacak ve yavaş yavaş sizi rahatsız etmekten vazgeçecekler . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Ve eğer
bağımlı ilişkiyi tamamen kırmayı başarırsan , bir şeye yer açabilirsin _ _ _ _
gerçekleşmesi anlaşılmaz ; Zehirli komşularınız en iyi arkadaşlarınız haline gelebilir !

___
Herşey Sana İnat İçin Olur

Sod yasasının var olması sizce de tuhaf değil mi ? _ _ _ _ Dünya neden bu kadar
acımasız olsun ki ? Ya da belki de öyle değildir ve Sod yasası sadece spekülasyon ve
önyargıdan mı ibarettir ? Ama yine de bundan kaçış yok , bir eğilim olarak Sod yasası
kesinlikle var . _ Neyse ki , Transerfing modeli sadece bunun nedenini ortaya çıkarmakla
kalmıyor , aynı zamanda bu sinir bozucu olaya yakalanmaktan nasıl kaçınılacağını
da açıklayabiliyor . _
Transerfing kuralı , onu takip eden herkesi , aksi takdirde açıklayamayacakları her
türlü sorundan kurtarır . _ _ _ _ _ _ _ _ Tek yapmanız gereken kontrolü elinizden
bırakmak ; _ _ _ _ _ " Dünyayı boğazından yakalamayı " bırakın , hayat anında hoş
ve esnek hale gelecektir .
Eğer ' bırakmazsanız ' , karşı tarafı kendinize çeken bir mıknatıs gibi etrafta
dolaşmaya başlarsınız . _ _ _ _ Ve bu sadece Sod Yasası ile bitmiyor . _ Zıtların bir
araya gelmesiyle ortaya çıkan çarpışma olayların daha da büyümesine neden olur .
Özü adından da anlaşılan , karşıtların birliği ve çatışmasının iyi bilinen yasası ,

ders kitabı bilgisi olarak kabul edildi . _ _ _ _ Volga Nehri Hazar Denizi'ne , Mississippi ise
Meksika Körfezi'ne dökülüyor . _ _ _ _ _ Ancak bu o kadar da basit değil . _
Bu yasanın neden var olduğunu kendimize sorarak başlayalım . _ _ _

Karşıtların birliğinin neden her yerde mevcut olduğunu daha önce açıklamıştık :
Dengeli güçler , denge durumunu yeniden sağlamak için karşıtları birbirleriyle temasa
geçirir . _ Ancak bu , karşıt güçlerin neden sürekli bir çatışma halinde olması gerektiğini
açıklamıyor . _ _
Tam tersinin doğru olacağını düşünebilirsiniz : İki zıtlık çarpışır , birbirini etkisiz
hale getirir ve sakinleşir . Ama hayır , zıt güçler ' kavga ' edecekleri noktaya kadar
birbirlerini kızdırmaya devam edecekler . _ _ _ Eğer onları ayırmazsanız sonsuza
kadar hurdaya çıkmaya devam edecekler . _ _ _
Örnekleri bulmak için çok uzaklara bakmanıza gerek yok . _ _ _ Dünyanın zaman
zaman sinirlerinizi bozduğunu kabul edeceksiniz . _ _ _ _ _ _ Elbette herkesin sinirlerini
farklı şekillerde ve farklı derecelerde sinirlendiriyor ama _ _ _ _ _ _
özü aynı kalır : Bir şey dengenizi bozmayı başardığında , sanki size kin
besliyormuş gibi görünür . _ _ _ _ _ _
Olan bu . _ Bir konuda kaygılandığınız ya da kaygılandığınız zaman
sinirleriniz az da olsa gerilir . _ _ _ _ Sonra sanki sonuç olarak bir soytarı ortaya
çıkıyor ve sinirlerinizi daha da fazla bozacak kadar zıplamaya ve zıplamaya
başlıyor . _ _ Bu seni sinirlendirmeye başlıyor ve sonra soytarı daha da hızlı
atlıyor .
Sinirlerimizi etkileyen ve bizi giderek daha fazla sinirlendiren birçok şey var . _
Aceleniz olduğunda ve geç kalmaktan korktuğunuzda soytarı sevinçle ellerini
çırpar ve " Tamam , hadi gidelim ! " _ _ _ _
Şu andan itibaren her şey senin aleyhine çalışıyor gibi görünüyor .
İnsanlar yolunuzu kapatıyor veya törenle geçit töreni yaparak geçmenizi
imkansız hale getiriyor . _ _ Belli bir kapıdan geçmeniz gerekiyor ama önünüzde
bir ayağını diğerinin önüne zar zor koyabilen dünyadaki en tembel insanlardan
oluşan bir kuyruk var . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Trafikte de durum aynı . _ _ Sanki diğer
tüm sürücüler gizlice size karşı komplo kurmuş gibi . _ _
Elbette bazı şeyleri algıya bağlamak mümkün ; aceleniz olduğunda sanki
dünyanın geri kalanı çok yavaş gidiyormuş gibi görünür . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Ancak
daha belirgin işaretler de var . Asansör ya da arabanız bozuluyor , otobüs
gecikiyor ya da trafik sıkışıklığı yaşanıyor . _ _ _ Bu işler daha kötü niyetli
bir objektiflik kokuyor .
Başka bir örnek verebilirim . Stresli ve endişeli olduğunuzda çevrenizdeki diğer
insanlar sizi rahatsız eden şeyi yaparlar ve bunu tam da yalnız kalmak istediğiniz
anda yaparlar . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Çocuklar daha önce kendilerine göre davranmalarına rağmen çılgına
dönmeye başlarlar . _ _ Yanınızda oturan biri yüksek sesle höpürdetmeye ve
yutkunmaya başlayacak . _ Her türden insan ayaklarınızın altına girecek ve
sorunlarıyla sizi rahatsız edecek . _ _ _ Her yerde işler yoluna girecek . _ Birini
görmek için can atıyorsanız , onu yıllarca bekleyeceklerdir ve eğer kimseyi
görmek istemiyorsanız , birisi kesinlikle davetsiz olarak gelecektir , vb . _ _ _ _ _ _
________
Dış baskılar , tahrişinizle doğru orantılı olarak daha da yoğunlaşır . _ _
Ne kadar gergin olursanız, diğer insanlar sizi o kadar aktif bir şekilde rahatsız
edecektir . İlginç olan , insanların kasıtlı olarak sizi rahatsız etmeye
çalışmıyor olmalarıdır . _ Davranışlarının birilerini rahatsız edebileceği
akıllarına gelmez . _ _ _ _ _ _
Bilinçaltının psikolojisinde pek çok gri alan vardır . _ _ _

Her ne kadar garip görünse de , insanlar çoğunlukla bilinçaltı güdüler tarafından
yönlendiriliyor . Ancak daha da tuhafı , bu bilinçaltı güdüleri yaratan itici gücün insan ruhunun
dışından kaynaklanıyor olmasıdır . _ _ _
Görünmez olmasına rağmen bu kuvvet , canlıların düşünce enerjisinden doğan gerçek
bilgisel enerjisel varlıklardan , yani sarkaçlardan oluşur . _ Transurfing serisinin ilk bölümünde
sarkaçlar hakkında çok şey söylendi . _ _ _ _ _ Sarkaçlar her zaman çatışan enerjilerin
potansiyelinin olduğu yerlerde mevcuttur . _
Bu varlıkların komplo kurabileceklerini veya bilinçli niyetlerini fiziksel bir gerçekliğe

dönüştürebileceklerini düşünmek yanlış olur . _ _ _ _ _ _ Sülükler gibi sarkaçlar da kutuplaşmayı
enerji alanındaki bir düzensizlik olarak algılar ve bundan beslenmeye çalışır . _ _ Bunda
özellikle yanlış bir şey yok .
Kabus şu ki , sarkaçlar yalnızca çatışma enerjisini yutmakla kalmıyor , aynı zamanda
insanların bu türden daha fazla enerji verecek şekilde davranmalarına da neden oluyor . _ _ _
__
Enerjinin bol miktarda akmaya devam etmesini sağlamak için her şeyi yapacaklardır .
Sarkaçlar görünmez iplerle insanları çeker ve insanlar kuklalar gibi itaat ederler . Sarkaçların
insanların motivasyonlarını nasıl etkilediği tam olarak belli değil ama bu konuda çok iyiler .
____
Açık bilinçli farkındalık sarkaçların sınırlarının dışındadır ancak bilinçaltı
onların ihtiyaçlarını karşılamaya yeterli olduğundan bu olmadan da çok iyi geçinirler . _ _ _ _ _
Çoğu insan uyanıkken bir dereceye kadar uyuyordur . _ _ Ayık bir şekilde farkında olmadan
rahatladığımızda otomatik olarak yaptığımız birçok şey vardır : " Şu anda uyanığım
ve ne yaptığımın , bunu neden ve neden yaptığımın açıkça farkındayım " . _ _ _ _ _
__
Özellikle evde ya da kalabalık ortamlarda kişinin farkındalık düzeyi düşüktür . _ _ _ _ _ _
Bir kişinin evinin koşullarında , yüksek düzeyde öz kontrol için asgari düzeyde bir gereksinim
vardır ve bu nedenle insanlar , farkındalıklarının uyuklayacak kadar düşük olduğu bir

noktaya kadar rahatlarlar . _ Ev ortamının dışındaki bir durumda ancak yine de yakın
arkadaş çevresi ile bilinçli farkındalık daha uyanıktır ve öz kontrolle ilgilidir . _ _ _ Daha
büyük gruplarda bir kişinin eylemleri bir kez daha oldukça spontane olur ve aynı zamanda
kalabalığın genel dürtüleriyle güçlü bir korelasyon içindedir . _ _ _

Sarkacın nasıl çalıştığını açıkça göstermek için , sokakta takip ettiğiniz ve

ardından solladığınız bir yaya örneğini ele alacağız . _ _ _ _ _ _ Sola doğru bir adım
attığınızda , önünüzdeki kişiyi geçmeye hazırlanırken , anında aynı yöne doğru bir
adım atarak yolunuzu kapatıyorlar . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Yani onları sağa doğru geçmeye
çalışıyorsunuz ama yanlışlıkla yine aynı yöne doğru hareket ediyorlar . _ _ _
Yayanın yön değiştirmesine ne sebep olur ? Seni göremiyorlar çünkü onların

arkasındasın ve onların yanından geçmek istemen onları neden endişelendirsin ki ?
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Belki yaya bir şekilde sırtına yaklaşan bir şeyi hissediyor ve içgüdüsel
olarak ' rakibinin ' önlerinden geçmesine izin vermek istemiyor ? _ _ Bu varsayım bir
açıklama olarak sona ermektedir , ancak sebep bu değildir . _ Doğada rekabetçilik her
zaman iki karşıt tarafın karşı karşıya geldiği durumlarda ifade edilir . _ Yayanın yana
kaymasını sağlayan sarkaçtır . _ _ _ _ _ _
İnsanlar ayaklarını nasıl düz bir çizgide takip edeceklerini düşünmeden yürürler . _ _
_ _ _ _ Bu anlamda uyuyoruz ve adımlarımızın oluşturduğu çizgi zaman zaman
kendiliğinden sağa veya sola sapıyor . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Motivasyon , yani yön seçimi , belirli
bir anda kontrol edilemeyen ve dolayısıyla sarkaçlar tarafından potansiyel olarak
erişilebilir olan bilinçaltında yatmaktadır . _ _ _ _ _
Daha sonra ortaya çıkıyorsunuz ve önünüzdeki kişiyi geçmeye çalışıyorsunuz . _ _ _ _

Aslında durum küçük de olsa bir çatışmadır . _ Çatışma enerjisinden yararlanmak
amacıyla sarkaç , yayayı yana doğru küçük bir adım atmaya zorlayarak yolunuzu tıkar
ve durumu daha da yoğun hale getirir . _ _ _ _ _ _ _
Bununla birlikte , sarkaç kasıtlı olarak bu şekilde hareket etmez çünkü bilinçli niyet
etme kabiliyetine sahip değildir . Dengeli güçler eylemlerinde eşit derecede bilinçaltıdır .
_ _ Burada mekanizması tamamen açık olmayan ama kesinlikle bilinçli varlıkların
önceden tasarlanmış davranışları olmayan belirli süreçlerden bahsettiğimizi
vurgulamalıyım . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Biz sadece bilgi enerjisi dünyasının doğasıyla
bağlantılı bireysel yasa ve olgulara dikkat çekiyoruz . _ _ _ _
Bu durumda devreye giren spesifik sarkacın türünü , nasıl göründüğünü , bu tür bir
etki yaratmayı nasıl başardığını ve enerji düzeyinde tam olarak neler olduğunu
tartışmanın bir anlamı yok . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
bu sorulara asla kapsamlı bir cevap veremeyiz . _ Ancak şu önemli sonuca

varabiliriz : Dengeli kuvvetler karşıtları çarpışmaya getirdiğinde , sarkaçlar
ortaya çıkan çatışmanın enerjisini alevlendirmek için mümkün olan her şeyi
yapacaktır . _ _ _ Bu sarkacın kanunudur . _ _ _
İster aile içi tartışmalar , ister silahlı çatışmalar olsun , tüm sarkaç
savaşları bu yasaya uygun olarak gerçekleşir . Direniş durumunda olaylar ,
geçici dekoratif uzlaşmalara bakılmaksızın her zaman çatışmanın
tırmanmasına doğru gelişecektir . _ _ _ _ _ _
Sarkaç kanunu iş başındayken rasyonel zihnin hiçbir gücü yoktur . _ _ _ _ _ Bu
nedenle hem bireylerin hem de hükümetlerin eylemleri hiçbir anlam ifade
etmiyor . _ _ _ _ _ Çatışma durumlarında bireyin güdüleri sarkacın gücü
altındadır . _ _ _ _ _
Bazen geriye dönüp eylemlerimize sanki bir rüyaymış gibi bakmamızın
nedeni de budur ; nasıl sağduyu ve akıldan yoksun olabileceğimizi ve bizi bu
kadar tuhaf davranmaya iten şeyin ne olduğunu merak ederiz . _ _ _ _ _ Bunun
nedeni elbette ki kişinin farkında olmadan hareket etmesidir . _ Sonuç olarak
kişinin bilinci artık dış etkilere maruz kalmadığında olaylar daha net bir
perspektiften algılanır .
Yakın ilişkiler içinde olan insanlar , kişiliklerinin uyumsuz olduğuna inanarak
tartışır ve ayrılırlar , ancak yine de her şeyin harika gittiği mutlu anlar da
olmuş olmalıdır . _ _ _ Ancak daha sonra partnerlerden biri birdenbire değişir
ve soğuk ya da düşmanca davranmaya başlar . _ _ Aniden kısa bir süre önce
oldukları kişiye hiç benzemiyorlar . _ _ _ Şüphesiz bu tür bir durum size tanıdık
geliyor . _
Gerçekte bunun partnerlerden birinin veya diğerinin değişmesiyle hiçbir ilgisi

yoktur . _ _ _ _ _ _ Bir kişi , bir sarkaç tarafından itildiği için diğeri için kesinlikle
kabul edilemez bir davranışta bulunur . _ _ _ _ _
Sarkaçlar birbirine karşı çıkan insanların bilinçaltı güdülerini kontrol eder
ve kontrol çatışmanın enerjisini arttırmayı amaçlar . _ _ _ _ _
İnsanlar bir yüzleşmeye itildiklerinin farkına varmazlar ve mantıksız ve
uygunsuz davranışlar sergileyebilirler . _ _ _ _ _ _
Bu etki özellikle açıklanamayan zulüm suçlarında belirgindir . _ _ Ancak daha
sonra suçlu sanık sandalyesine oturduğunda yaptıklarını şaşkınlıkla
hatırlıyorlar : " Bana ne olduğunu bilmiyorum . " _ _ _ _ _ _ _ _ Onlar _
yalan söylemiyorum. Olan tam olarak budur . Suçlu tamamen şok olur ve işlediği
suçu sanki korkunç bir rüyaymış gibi hatırlar . _ _
Rüya özellikle ağırdır ; kişinin dikkati sarkacın ilmiğine takılmıştır . _ _
_ _ _ _ Ordu , çete veya mezhep gibi belirli topluluklarda kendine özgü davranış
kalıpları ve düşünce kalıplarıyla bir ortam yaratılır . _ _ _ _ _ _ _ _ Bu
durum zihni uyuşturur ve bilinçaltı sarkaçların zombileştirici etkisine tamamen
açık hale gelir . _ _ Daha sonra , tarafsız bir seyirciye tamamen anlaşılmaz
görünen şeyler olur .
İnsanlar neden kendileri gibi olan başkalarını sırf farklı bir tanrıya
tapındıkları için bu kadar vahşice öldürüyorlar ? Ne zarar veriyorlardı ? _
Bu savaşlarda insanlar acı çekiyor ve onlarca, yüzler, binlerce, hatta milyonlarca
insan hayatını kaybediyor . Hayatta kalma içgüdüsüne ne oldu ? Zenginlik veya
toprak için verilen şiddetli savaşı hemen hemen anlayabiliriz ama bir inanç
uğruna verilen savaşı nasıl anlayacağız ? _ _ _ _ _
Barış herkesin inandığı bir fikirdir ama savaşın sonu yoktur . _ _ _ _ _
Tek Tanrı kavramı açıktır ve aynı şekilde nezaket, adalet ve eşitlik de
ortadadır . Liste uzayıp gidiyor . Hepimiz bunları anlıyoruz ama yine de
sağduyu çalışmıyor ve kötülük hakim oluyor . _ _ Peki kötülük nereden geliyor ?
_
Sarkaçlar evrensel bir kötülük kaynağıdır . Bunun açıkça ortaya çıkması
için kısa bir süre gözlemlemeniz yeterli : Koşullar ne olursa olsun , herhangi bir
yüzleşmede olaylar her zaman çatışmanın artan enerjisi yönünde ilerler . _ _ _
_ Mücadele sona ererse , bu erteleme kısa ömürlü olur ve yenilenmiş bir öfkeyle
yeniden alevlenmesi kaçınılmazdır . _ _
Elbette sarkaçların pek çok farklı türü vardır ancak hepsi değişen
derecelerde de olsa yıkıcıdır . _ _ Birçoğu nispeten zararsızdır . Örneğin
Transerfing sarkacı , mümkün olduğu kadar çok insanın gerçekte ne olduğu
hakkında düşünmeye başlaması için gereklidir . _ _ _ _
Bu , sarkaçlardan tamamen kurtulmakla ilgili değil çünkü bu oldukça imkansız .
_ _ Önemli olan ipin kuklası olmamak , bilinçli farkındalıkla hareket etmek ve
bu yapıları kendi çıkarlarınız doğrultusunda kullanmaktır . _ _ _ _ _ _ _ _
Peki kendinizi onların olumsuz etkilerinden nasıl kurtarabilirsiniz ? _ _
Uyanın ve sarkaçların şimdi nasıl manipüle etmeye çalıştıklarının farkına varın . _ _
Ne olduğunu anlamak savaşın yarısıdır . _ _ Gücü _ _ _
Sarkaçların etkisi farkındalıkla ters orantılıdır . _ Onlar yalnızca uyanık

yaşamda bilinciniz uykudayken sizin üzerinizde güce sahiptirler . _ _ _
Her şeyden önce , kişisel olarak gerekli olmadıkça sarkaçların yıkıcı
savaşlarına karışmayın . _ _ _ _ _ Kendinizi kalabalığın içinde bulduğunuzda
sahneyi terk edin ve oditoryumda durun , etrafınıza bakın ve uyanın . _ _ _
Kendinize şunu sorun : “Neden buradayım ? Burada ne yapıyorum ? Olan bitenin
farkında mıyım ? _
Uyanıklık hayatında uykudan uyanmak , yukarıdaki gibi çok net bir şekilde
ifade edilmelidir : " Şu anda uyanığım ve ne yaptığımın ve bunu neden
özellikle bu şekilde yaptığımın tamamen farkındayım . " _ _ _ _ _ _ _ _ Eğer bu
tür bir farkındalığa sahipseniz o zaman her şey yoluna girecek . Eğer bunu
yapmazsanız , en küçük , en önemsiz çatışma durumunda bile hâlâ bir kuklasınız demektir . _
Bir şey sizi rahatsız ettiğinde bunu yapmak en zorudur . Genellikle soytarı ,
sinirleriniz gergin olduğu sürece zıplamaya devam eder . _ _ _ _ _ _ Normalde bu ,
sarkacın sizi ilmiğine yakaladığı anlamına gelir . _ _ Kayıtsızlığa düşerek
kendinizi sarkaçtan kurtarabilirsiniz ama bunu yapmak hiç de kolay değil . _ _ _ _ _
Örneğin , komşularınız gerçekten nefret ettiğiniz müziği çalarak size ulaşıyor .

_ _ Bu durumda göreviniz mümkün olan her şekilde kendinizi sarkaçtan kurtarmaktır
ancak tepki vermemenin neredeyse imkansız olduğunu unutmayın . _ _ _ _ _ _ _ _
_ _ Duygularınızı bastırmak işe yaramaz . Bunun yerine, dikkatinizi başka bir
şeye veriyorsunuz .
Kendi müziğinizi dinlemeyi deneyin , ancak sesi komşularınızın müziğini
kısmaya yetecek kadar yüksek açmayın . _ _ _ _ _ _ _ _ Dikkatinizi dağıtmanın
başka yollarını bulun . Düşüncelerinizi meşgul edecek başka bir şey bulabilirseniz
komşularınız yavaş yavaş sakinleşecektir . _ _ _ _
Aynı şey diğer durumlarda da geçerlidir . Eğer ' şakacı atlıyorsa ' bu ,
dikkatinizin sarkacın ilmiğine takıldığı ve amacı çatışmanın enerjisini
arttırmak olan sarkacın oyununa çekildiğiniz anlamına gelir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
_ _ Kendinizi sarkacın ilmiğinden kurtarmak için dikkatinizi başka bir şeye yeniden
odaklamalısınız . _ _ _
Genel olarak işler çok da kötü değil . Eğer bilinciniz uyanıksa , olaylar ' sana inat
' olmayacak . _ Elbette yukarıdakilerin bir tür tuhaf saçmalık olduğunu düşünüyor
olabilirsiniz . _ _ _ _ _ Bazı varlıkların bizi kontrol edebileceği fikrine kafa yormak
zor olabilir . _ _ _ _ _ _ Kabul etsen de
bu bilginin olup olmaması kişisel tercih meselesidir . _ _ Bunu da inanca bağlamayın .

_ _ Gözlemleyin ve ardından kendi sonuçlarınızı çıkarın .
Sarkaç Kuralı
Günümüz dünyasında her fırsatta cinsel ilişkilerle ilgili doğrudan veya dolaylı
materyallerle karşılaşmak zorunda kalıyoruz . _ _ _ _ _ Transerfing modelinde bu
temaya , diğer pek çok tema gibi , alışılmadık bir açıdan yaklaşılıyor .
Seks , daha doğrusu seksle olan ilişkimiz , kabul etmek istesek de istemesek de kişisel
yaşamlarımızda çok önemli bir rol oynuyor . _ _ Bir kişinin aktif bir cinsel
yaşamının olup olmaması önemli değildir . _ Zaman zaman herkesin seksle olan
ilişkisini ifade eden düşünce parlamaları olur . _ _ _
Cinsiyete karşı tarafsız bir tutum olamaz . _ İnsan doğası her zaman eninde
sonunda kendini ortaya çıkaracaktır . Bazı insanların seksle ilişkisi kızgınlık,
alay ve reddedilme şeklinde ifade edilir . Bazılarında ise niyete dönüşür . _ _ Niyetin
gerçekleşmemesi veya gerçekleşmemesi durumunda her türlü kompleks veya
Transerfing tabiriyle ifade edildiği gibi insan ruhunda olumsuz kaymalar ortaya
çıkar . _ _ _ _ _ _
Seksle ilgili konuların herkesi olmasa da büyük çoğunluğunu bir dereceye kadar
ilgilendirdiğini söylemek doğru olur . _ _ _ _ _ _ _ Ve konu cinsel ilişkilere gelince pek
çok insan takılıp kalıyor . _ Sarkaçlar burada da önemli bir rol oynuyor çünkü sizi
mükemmel olmadığınıza ve bazı problemleriniz olduğuna ikna etmek için
ellerinden geleni yapacaklar . _ _ _ Bu inancınızda yalnız değilsiniz . _ _ Kaç kişinin
kendisi hakkında aynı şeyi düşündüğünü hayal bile edemezsiniz . _ _
Başkalarınınki harikayken , sizin seks yaşamınızda zorluklar yaşadığınızı

düşünüyorsanız çok yanılıyorsunuz . _ _ _ _ _ _ _ _ Bu , medyanın yardımıyla
sarkaçların yapay olarak yarattığı bir yanılsamadır . _ _ _ Seks konusu ne
zaman açılsa , bize tamamen iyi durumda olan insanların gösterildiğini fark
etmişsinizdir . _ _ _ _
Eğer insanlarla dolu bir stadyumu alıp , ' sorunu olan ' herkesi uzaklaştırırsanız ,
elinizdeki parmaklardan başka ayakta kalan insan kalmaz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Aniden
boşalan devasa bir stadyumun ortasında durduğunuzu ve geriye kalan ' normal '
birkaç kişiyi ararken etrafınıza baktığınızı hayal edin . _ _ _ _ _ Bu , gerçek
oranları daha gerçekçi bir şekilde yansıtacaktır .
Fetihleriyle övünen dostlarınız abartmıyor olsa bile emin olun onların da sadece
başkalarından değil kendilerinden de özenle gizledikleri sorunları vardır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
_
Freud'un bugün gelişen ' seksomaninin ' boyutunu hayal etmesi pek mümkün olmadığından ,
burada Freudcu referanslara dalmayacağız , ancak doğası gereği mükemmelleştirilmiş bu
kadar basit bir işlevin neden bu kadar çok soruna yol açtığını kendinize sormaya değer . _ _
___
Bu sorunun cevabı , bir dereceye kadar flaş mafya olgusuyla bağlantılı olan , oldukça
beklenmedik bir alanda bulunacaktır . _ _ _ _ Bunun ne olduğunu tam olarak bilmiyorsanız
açıklayayım . _ _ _ _
Pazar günü kalabalık bir cadde veya kasaba meydanı hayal edin . Her şey normaldir ve
birdenbire birkaç düzine insan şemsiyelerini çıkarıp yağmur yağıyormuş gibi davranmaya
başlar . _ _ _ _ _ _ ' Sıradan ' yoldan geçenler şaşkınlıkla ayakta dururken , ' yağmur insanları
' eğleniyor .
Bu tür bir numaranın organize edilmesi çok kolaydır . Zaten tanışık olmayan bir grup
insan , internet üzerinden , önceden kararlaştırılan bir zamanda , belirli bir yerde bir tür
aptalca aktivite gerçekleştirmek için bir sinyal alınacağı konusunda hemfikirdir . _ _ _ _ _
Etkinlik sırasında gerçekte ne oluyor ? _ Bildiğiniz gibi bir grup insan aynı şekilde
düşünmeye başladığında bir sarkaç oluşur . _ _ _ _
Flash -mob şöyle düşünüyor: " Şemsiyelerimizle bize bakın !" Yoldan geçen diğer kişiler
ağızları açık duruyor ve şaşkınlıkla soruyorlar : " Neyin peşindeler ? " Grubun tekdüze
düşünce enerjisi , sarkaç tarafından yutulan bir rezonans enerjisi yaratır . _ _ _ _
Flaş sarkaç tüm sarkaçlar arasında en kısa ömürlü olanıdır . Parlıyor ve kimseye zarar
vermeden sönüyor . _ _ _ _ _ Bu zararsız örnek, sarkaçların ne kadar uzun ömürlü ve daha
yıkıcı yaratıldığını ve nasıl çalıştıklarını göstermektedir .
İnsanların belirli bir yönde enerji yaymasını sağlayan şey nedir ? Bir davranış kuralları
ve üzerinde anlaşmaya varılmış bir düşünce tarzı gerektirir . Belirli bir kural olması gerekir .
Doğal olarak kurallar sarkaç tarafından değil insanlar tarafından yapılır . _
Sarkaçlar , yaratılmış olan kural tarafından üretilen ve bilinçli niyeti ortaya koyma yeteneğine
sahip olmayan , kendiliğinden ortaya çıkarlar . Sarkaç kuralı , insanlığın şimdiye kadar
yarattığı en kötü ve en zararlı şeydir ve kulağa şöyle gelir : " Benim yaptığımı yap !"
Herhangi bir davranış veya düşünce kuralı sarkaç kuralına uymaya

bağlıdır . _ _ Hayatı gözlemlemek için biraz zaman ayırırsanız , bu
kuralın örneklerini defalarca göreceksiniz . _ _ _ _ _ _ Elbette her zaman zarar
vermez . _ _ Örneğin , bir stadyumda taraftarların yaptığı bir dalga , rezonans
enerjisinden beslenen bir flaş sarkaç yaratır ancak bundan hiç kimse daha kötü
olamaz . _ _
Bir konser salonunda sarkaç , seyircinin enerjisini coşkuyla tüketecektir . _ _ _ _
Bunda da bir sakınca yoktur . _ Ancak , seyirciyi harekete geçirmek için sarkaç
kuralını kullanan sanatçıların bazen sahnede nasıl davrandıklarını
izleyin : “ Daha yükseğe , kollarınızı kaldırın ! Artık hep birlikte !”
Seyirci itaatkar bir şekilde alkışlamaya başlıyor ve tek bir kişi tarafından
yayıldığında çok küçük olacak olan enerji , sahnenin üzerinde asılı duran
görünmez bir canavar yaratan bir rezonansa dönüşüyor . _ _
Sarkaç enerjiyi yutmasaydı , sanatçı kelimenin tam anlamıyla havaya
uçacaktı . _ _ _ _ _ _ Bu haliyle sanatçı , sarkaç geri kalanını yuttuktan sonra
geriye kalan birkaç kırıntıyı alıyor . _ _ _ _ _ Seyirci şu kurala uyarken : "
Benim yaptığımı yap ! " canavar yaşıyor .
Peki ne olmuş? Sonuçta kötü bir şey olmadı . Flash moblar zararsızdır , bu
doğru . Peki tüm bunların seksle ne ilgisi var ? _ _ Asla tahmin edemezsin .
Seks hakkında konuşarak başladık ve ardından flaş çetelere geçtik . _ _ _

Peki ortak noktaları ne ? _ _ Muhtemelen bunun enerjiyle ilgili olduğunu
düşünüyorsunuz ve aslında iki kişi seks yaparken , rezonans enerjisini yutan bir
flaş sarkaç ortaya çıkıyor . _ _ _ _ _ Antik çağlardaki insanlar , belirli bir varlığın
' eylem'in üstünde olduğundan şüpheleniyor ya da bunu biliyorlardı .
Transerfing modelinde flaş sarkaç olarak anılan bu öz veya varlığa , çeşitli
kültürlerde genellikle “ Şeytan'ın eğlencesi ” gibi duygu yüklü bir sembol atfedilir .
_ _ _ _ _ _ Ve okült uygulamaların bazı takipçileri , cinsel eylem sırasında ,
yerleşen ve şeytani seks partisine sahip olan süptil düzlemlerin çeşitli temsilcilerini
çeken enerjinin yayıldığına inanıyor . _ _ _ _ _
İnsanlar size ne söylerse söylesin endişelenmenize gerek yok çünkü flaş

sarkaçları size zarar veremez . _ _ Zaten harcadığınız enerjiyle beslenir . _ _
_ _ _ Ama benim vurgulamaya çalıştığım nokta bu değil . _ _ _ Seksi modern
haliyle birleştiren ana şey sarkaç kuralıdır : " Benim yaptığımı yap ! " _ _ _ _
Dijital medyanın gelişmesiyle birlikte sarkaç kuralı tam bir hakimiyet

kazanmıştır . _ _ İnsan ruhu her adımda sürekli olarak görünmez ama son
derece etkili koşullandırıcı davranış ve düşünce stereotiplerine maruz kalır .
_ _ Burada " zombileştirme " kelimesini kullanırken dikkatli davranıyorum ama
aslında her şeyin gittiği yer burası . _ _
Modern bilgi ve eğlence sektörü basit bir prensibe dayanmaktadır : diğer
insanların nasıl başarılı olduklarını izleyin ve onları takip edin ; size
örnek olsunlar . _ Sektörün göstermeye çalıştığı şey başarının ölçütüdür . _
_ _ _ _ Bunu zaten çok iyi biliyorsunuz , ancak propagandanın etkisinin
büyüklüğünü düşünmek için durmamış olabilirsiniz ; bu bazen barizdir , ancak
çoğu zaman incelikli ve kademeli değildir . _ _ _ _ _ _
Özellikle yakınlığa ilişkin her şeyde durum böyledir . _ _ _ Bu bağlamda ,

nasıl olması gerektiğine dair stereotipler çok derinlere kök salmıştır . _ _
Konuyla ilgili basılı materyaller ve videolar , gerekli standartları
karşıladığına inandığımız ilişkileri gösteriyor . _ _ _ _ _
Bir çeşit komplo ya da kasıtlı propagandadan bahsettiğim izlenimini yaratmak

istemiyorum . _ _ _ _ _ _ _ _ Aslında hiç kimse kendisine belirli kalıpları veya
kalıpları aşılama hedefi koymuyor . Otomatik olarak gerçekleşir . Sorun şu ki,
insanların düşüncelerinde her zaman şüpheye yer vardır : " Doğru olanı mı
yapıyorum ? " Başarının göreceli olması için her zaman karşılaştırmaya
ihtiyaç vardır . _ Dolayısıyla bir kişi başka birinin başarısına tanık
olduğunda doğal olarak bunu kendi hayatında bir referans noktası olarak
algılama eğilimindedir .
Özellikle yakın ilişkiler ve seks normalde sıkı , kapalı bir çember içinde yer
alır ve sonuç olarak " biz iyiyiz " onayına duyulan ihtiyaç artar . _ Bir kişinin
halihazırda bir partneri yoksa veya hiç partneri olmamışsa , çılgınca işlerin
nasıl olması gerektiğine dair bir örnek aramaya başlar . _ _ _ _ _ Elbette medya
bu ihtiyacı tüm izleyicilerine çok çeşitli model seçenekleri sunarak karşılıyor .
___
Bu , bunun nasıl yapılacağına ve imajınızın ne olması gerektiğine dair
yaygın stereotiplerin nasıl ortaya çıktığıdır . _ Örneğin , erkek sert ve
"maço" , kadın ise şehvetli ve "seksi" . Onları gözlemlemeniz ve yaptıklarını
yapmanız gerekiyor , eğer örnekle örtüşmüyorsanız sizde bir sorun olmalı . _
__________
Bu kuralın tam yıkıcılığını anlamak zordur . _ _ _ _ Sarkaç kuralının

insanlığın icat ettiği en kötü ve en zararlı şey olduğunu söylerken , konunun
önemini abarttığımı düşünebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Ve yine de hiç değil .
Kendimi oldukça mütevazı bir şekilde ifade ediyorum .
Bozulan evliliklerin sayısı çok fazla ve hiç var olmamış mutlu ailelerin sayısı
belki de daha da fazla . _ _ Ayrılığın ana nedeni sonuçta cinsel ilişkide tatmin
eksikliğidir . _ _ _ _ _
Geriye kalan her şey ya tatmin olamamanın bir sonucudur ya da insanların
sorunlarının gerçek nedenini kabul etmek istemedikleri bir mazerettir . _ _ _ _ _
Doyum eksikliği , çiftin sarkaç kuralına uymasının bir sonucu olarak ortaya
çıkar . _ _ _ Her ikisi de modele uygun olarak şunu böyle yapmaları gerektiğini
biliyorlar . _ _ _ _ _ _ Sarkaç kuralı şöyle sesleniyor: " Benim yaptığımı yap !"
bu da kendinizi değiştirmek ve kendinize ihanet etmek anlamına gelir . İnsanlar
belirlenen standartlara uyum sağlamaya çalışır ve bunun sonucunda içsel
rahatsızlık ve tatminsizlik yaşarlar . _ _ _
İnsanların seksle ilgili bir sorunları olduğunda genellikle yaptıkları hata ,
bir rol oynamaya çalışmalarıdır . _ _ _ _ _ Çok basit . _ Çok sayıda model
arasından birey kendisine en uygun olanı ve partneri için başka bir model seçer .
_ İlişki devam ettikçe birey kendi özel rolünü benimser ve buna karşılık gelen
beklentilerini partnerine yansıtır . _ _ Şaşırtıcı olan şey , rolün genellikle
Transerfing ilkesine göre oynanmasıdır - tarafsız bir şekilde , izleyicinin
katılımcı üyesinin tarzında , çünkü kendilerini ve partnerlerini sürekli olarak
standart modelle karşılaştırarak her şeyin yolunda gidip gitmediğini merak
ediyorlar . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Sonuç olarak işler ters gidiyor çünkü seksin doğası gereği rahat , özgür ve
adanmış olmayı gerektiriyor . _ _ _ Seks , tamamen dalmanız ve rolleri tamamen
unutmanız gereken tek durumdur . _ _ _ _ _
Seks doğal ve normal olduğunda , başkalarının nasıl yaptığını veya nasıl
yapılması gerektiğini bir an bile düşünmeden , kendi uydurduğunuz kurallara
göre oynanan bir oyundur . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Aşk ve seks kavramları karıştırıldığında işler daha da karmaşık hale
gelir . _ _ “ Hadi sevişelim ” ifadesinin sıklıkla kibirli bir şekilde kullanıldığını
duymak mide bulandırıcı . _ Maça maça demek daha kolay olmaz mıydı ? _
_ Seks aşk değildir ve aşk da seks değildir . Uyumlular mı ? Aslında
öyledirler ama bu aşkın seks olmadığı ve seksin de aşk olmadığı gerçeğini

değiştirmez . _ _ _ _ _
Birleştirilebilirler ve birbirlerinden bağımsız olarak var olabilirler . _ _ _
Ancak sarkaç kuralı bunun doğal olarak gerçekleşmesini engeller . Cinsel ilişkilerde yaşanan
tüm sorunların doğası gereği , insanların sarkaç kuralına uyarak aşk ve seksi yapay
olarak birleştirmeye çalışmaları gerçeğiyle bağlantılı olduğunu söyleyebilirim . _ _ _ _ _
_ _ Sonuç , bir tür garip melezdir . _
Kuralları ve standart modelleri unutursanız aslında her şey çok basittir . _ _ _ _ Taban
çizgisinin merkezinde sıfır olan bir ölçek hayal edin .
Soldaki değerler sevgiyi , sağdaki değerler ise saldırganlığı gösterir . _ _ _ Ok sola
kayarsa bu aşktır . _ _ _ _ _ Sağa kayarsa seks olur . _ _ _ _ _ Beğenseniz de beğenmeseniz
de seks şefkatten çok saldırganlıkla ilgilidir . _ _ _
Pek çok insan , bunun bir şekilde doğal olmadığını düşünerek ' şeytani ' içgüdüleri
uyandığında utangaç veya korkuyor . Gerçekte olan şu ki , iki kişi tanışır ve ilk başta
davranışlarında herhangi bir olağandışılık belirtisi görülmez . _ Ama sonra gözlerinde
yırtıcı bir parıltı oluyor ve uymayan şeyler yapmaya başlıyorlar … tam olarak neyle ?
___
Burada sarkaç kuralı devreye giriyor . _ Bir yandan , karşı çıkmanın uygun
olmayacağı , kabul edilmiş nezaket kavramları mevcuttur . _ _ Ancak bu edep sınırları
içinde seksten tam anlamıyla zevk almak mümkün değildir . _ _ _ _ _ İkisini de istiyoruz .
İnsanlar standart modele uymak için belirli rolleri oynamaya başlarlar . _ _ _ _ _ Hayvani
içgüdülerinden korkarak , gerekli olduğunu düşündükleri ritüellerle seksi sulandırırlar . _
_ _ _ _ Bu da belirli bir oranda engellemeye neden olur . İki kişinin hükümdarlığı
bırakması gerektiğinde , sarkaç kuralı onlara izin vermeyecektir . _ _ _ _ Bunun tersi de
doğrudur , ok saldırganlık yönüne doğru ilerlediğinde güvence ihtiyacı ortaya çıkar : "
Beni seviyor musun ? " _ _ _
Yani sahnede her zaman iki katılımcı seyirci bulunur . _ _ _ Kendilerini bağladıkları
kontrolün iplerinde asılı duran kuklalar gibidirler . _ _ _ _ _ _ Gerçekten ne yapıyorlar ? _
Çaresizce oku bir tarafa veya diğer tarafa çekmeye çalışıyorlar . _ _ _ Yapmaları gereken
tek şey , sarkaç kuralını bir kenara bırakmak ve okun zihnin fikirleriyle değil , kalbin
duygularıyla bağlantılı olarak serbestçe hareket etmesine izin vermek olacaktır . _ _ _
________
Bazıları bu şekilde hayvanların seviyesine düşeceğimizi söyleyerek itiraz edebilir . _ _ _ _ _ _

Ama bir kez daha söylüyorum , bu sarkaç kuralının işleyişidir . İnsanlığın bittiği , hayvanların
başladığı seviyenin sınırlarını kim belirledi ? _ _ _ _ Hatta bu düzeyin nerede olduğu
meselesi o kadar önemli ki , her birey başkalarının koyduğu kurallara uymaktan ziyade kendi
kurallarını koymak zorunda kalıyor . _ _ _ _ _ _ _ Bir insan olarak , insanlık ve dürüstlük

konusunda kendi kriterlerinizi belirleme hakkına sahipsiniz . _ _
Umarım bunu seks konusunda belirli sorunları olanların , özellikle de birbirini sevenlerin
yararına yazdığımı anlarsınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Sorunu ortadan kaldırmak için gereken
tek şey , sarkaç kuralını gözlemleme üzerindeki kontrolünüzü koruduğunuz kadar bilinçli olarak
oku bırakmaktır . _ _ _ _ _ _
Bir de cinsel yaşamında hiç sorun yaşamayan bir insan tipi var . _ _ _ _ _ Eğer doğrudan
davranırsanız ve farklı kavramları karıştırmadan , bir ilişkiden ne elde etmek istediğinizin
bilinçli olarak farkında olmadan ve bunu partnerinize iletebilirseniz , birçok meselenin ağırlığı
kalmaz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Açıkça davrandığınız anda hayat anında kolaylaşır . _
_ Partnerinizin de kendi gizli arzuları olduğundan emin olabilirsiniz . _ _ _ _ Bir kişinin partnerinin
kabul edilemez bulduğu bir şeyi arzuladığı bir durum ortaya çıkarsa ne yapmalısınız ?
İlk olarak , Frailing'in ilk ilkesini hatırlamak önemlidir : alma niyetini bırakın ve onun yerine
verme niyetini koyun ; böylece bıraktığınız şeyi alırsınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu harika
prensip, nasıl olduğunu her zaman anlamasanız bile her zaman işe yarar .
İkinci olarak , sarkaç kuralını tamamen reddetmeli ve onun yerine , kendin ol ve

başkalarının da kendileri olmasına izin veren Transerfing kuralını koymalısın . _ _ _ _
Bildiğiniz gibi cinsel ilişkiden tatmin olmak için kendinizi özgür ve engellenmemiş hissetmeniz
gerekir . _ _ _ _ _ Aşağılık kompleksi gibi kompleksler biçiminde aşırı potansiyel taşıyorsanız
kendinizi özgür hissedemezsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _
Ne kadar gevşemeye çalışsanız da dengeli güçler bunu yapmanıza izin vermeyecektir . _
Ancak gerilimin büyük kısmı dengeli güçlerin bir sonucu olarak değil , bağımlı ilişkilerin
bir sonucu olarak ortaya çıkar . _ _ _ İçsel niyet ağırlıklı olarak vermekten ziyade almayı
hedefler . _ Ayrıca insanlar genellikle partnerlerine kendi istekleri doğrultusunda projeksiyonlar
asarlar . _ _ _
Belirli bir rolün beklentisi . Başkalarının kendileri olmasına izin vermek

istemiyoruz gibi görünüyor . _ _ _ _
Bildiğiniz gibi bağımlı ilişkiler , her şeyi mahveden dengeli güç rüzgarlarını
çağrıştıran kutuplaşmayı yaratır . _ _ Transerfing kuralı , bağımlı ilişkinin
yarattığı kutuplaşmayı anında etkisiz hale getirir . Ve böylece komplekslerinizden
kurtulamasanız bile Transerfing kuralını uygulayabilirsiniz , bu da gerilimi gözle
görülür şekilde azaltacaktır . _ _ _ _ _ _
Kendin olmak , kendini tüm kusurlarınla olduğun gibi kabul etmek demektir . _
Bir başkasının kendisi olmasına izin vermek , ondan beklentilerinizin
yansımasını geri almak anlamına gelir . _ Sonuç olarak , bir kişinin bir şeyi
istediği, diğerinin kabul edilemez bulduğu bir durum otomatik olarak çözüme
kavuşturulur .
Tekrar ediyorum , yapmanız gereken tek şey sarkaç kuralını reddetmek , onu
Transerfing kuralıyla değiştirmek ve ardından niyetinizi Frailing'in ilk ilkesine göre
yönlendirmek . _ _ _ _ _ _ _ _ Bir çiftte her iki partner de bunu yapabilirse , ilişkide
daha fazla sorun yaşamamaları gerekir . _ _ _ Bunun neden işe yaradığına dair
daha ayrıntılı açıklamaları psikologlara bırakacağım ama işe yarıyor . _ _
Hepsi bu .
Daha genel anlamda sarkacın neden kendi kuralına ihtiyacı olsun ki ? _ Flaş
sarkaçlarının rezonans enerjisiyle beslendiklerini ve dolayısıyla senkronize
hareket gerektirdiklerini görebilirsiniz , ancak taraftarlarının bir arada hareket
etmesini gerektirmeyen daha uzun ömürlü sarkaçları ayakta tutan şey nedir ? _ _ _
______
Her şeyden önce , sarkaç kuralı davranışsal normları ve düşünme türlerini ,
yani neyin 'normal' kabul edildiğine dair standart modelleri oluşturur . İnsanlar
kendilerine yapay bir ürün , yapay bir başarı sunulduğunu anlamıyorlar . _ _
Başkasının başarısı asla kopyalanacak bir model anlamında örnek teşkil
edemez . _ _ _ _ _ _ Gerçek başarı yalnızca kuralları yıkıp kendi yoluna gitme
cesaretine sahip olanlar tarafından elde edilir . _ _ _ _ _
Batan güneşi yakalamaya çalışmak gibi ebedi göreve mahkum olan bir
başkasının ayak izlerini takip ettiğinizde . _ _ _ _ _ Başarı standartları bir
seraptır , ancak insanlar sarkaç kuralının onları bir yanılsama ağına
hapsettiğini bilmiyorlar veya belki de bilmek istemiyorlar . _ _ _ _ _ _ _ _ İllüzyonlar
çoğu zaman gerçeklikten ve bilinmeyenden daha tatlı, daha kullanışlı ve daha nettir .
Kişi yerleşik standartlara uymadığı gerçeğiyle yüz yüze geldiğinde içsel bir
rahatsızlık yaşar . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Başarısızlık korkusuyla doludurlar ,
kendilerini yetersiz hissederler ve düşmanca bir dünyada yapayalnız kalırlar .
__
Ne yapabilirler ? _ Reddetmek bir seçenektir. Bir kişi çoğu zaman kendisini ,
ulaşılamaz başarı modellerini reddeden bir duvarla çevreler . _ _ Ya da sarkaç
kuralını takip ederek , kendilerini değiştirmeye çalışarak , ruhlarını bir
sosyal koşullanma kutusuna zorlayarak modelin peşinde koşmaya devam
ediyorlar . _ _ Bu yaklaşım yalnızca tatminsizliğe ve doyum eksikliğine yol açar
ve kişi yine değişmeye çalışır . _ _ _
İnsanlar standart modellerin peşinden koştuklarında tatminsizlik ve hayal
kırıklığı enerjisi yayarlar . _ _ Bu kaçınılmazdır . Bu , bir eşeğin havuç
peşinde daireler çizerek dönmesine benzer . _ _ _ Bu , yıkıcı sarkaçların
beslendiği enerjidir . _ _
Reddetme duvarı da daha az enerji gerektirmez . _ _ Her yerde , her adımda
uymadığınız kuralların bombardımanına maruz kalırken etrafınızda
sürekli bir savunma alanı sağlamak çok zordur . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Ancak labirentten çıkmanın bir yolu var . _ _ Çıkış yolu sarkaç kuralına
uymayı reddetmek ve kendi yolunuzda yürümektir . _ _ _ _ _ Bunu yönetenler
nefesinizi kesen eşsiz bir kaliteye , içsel özgürlüğe kavuşurlar . _ _ _ Bu niteliğe
sahip insanlar var ve aşağıdaki mektubu yazan hanımefendi bu özgürlüğe
sadece bir iki adım uzakta duruyor . _ _ _ _ _ _
“ Neredeyse otuz yaşındayım ve hiç bir erkekle birlikte olmadım . _ _
Seksologlar bunun ciddi bir anormallik olduğunu söylüyor ama nedenini
anlamıyorum . _ _ _ Yirmi beş yaşına gelmeden birisiyle yatmanız gerektiği
veya bekaretin ahlaki açıdan cezalandırılması gerektiği hiçbir yerde
yazmıyor . _ _ _ _ _ _ _ Ben çekici bir kadınım ve yakın bir ilişki için pek çok
fırsatım oldu ama gerçek şu ki , bunu istemedim . _ _ _ _ Sorun fizyolojik değil .
_ O tarafta da her şey yolunda . Henüz yatmak istediğimi hissettiğim bir adamla
tanışmadım . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Ancak son zamanlarda bu konu beni daha da
ağırlaştırıyor çünkü benim dışımda herkes şehvetli aşka düşkün . _ _ _ Bu
doğaldır ve ben bu kuralın bir istisnasıyım … Hiçbir zaman sosyal
stereotiplerin kölesi olduğumu hissetmedim ama sosyal şartlanmanın bu
kısmı açıkçası beni gerçekten etkilemeye başlıyor . _ _ _ _ _ Bazen kendimi
bir çeşit ahlakçı ucube gibi hissediyorum . _ _ Yalnız olmam gerçeği kendime
olan saygımı etkilemiyor çünkü hissetmediğim biriyle yatmamak _ _ _ _ _ _ _ _
Özellikle ilgi çekici olan bilinçli bir karardır . Ben gerçekten bir istisna mıyım, bir bakıma
anormal miyim ?”
“ Bir - iki adım ötede ” dedim çünkü hâlâ farklı olma korkunuz var . Bununla birlikte ,
açıkça içsel gücünüz var ve bağımsızsınız . Açıkçası anormal değilsin . _ Sadece
herkes gibi olmadığınızdan korkmamalısınız . _ _ _ _ _ _ _ Bu konuda mutlu olun ama
tabii ki aşırıya kaçmaya gerek yok . _ _ _ _ Belki beklentilerinizin çıtasını düşürüp olaylara
daha basit yaklaşabilirsiniz . _ _ _ _ _
Sürekli bombardımanına uğradığımız bilgilere göre yargılanırsak , insanların

yaptığı tek şeyin seks olduğunu düşünürdünüz . _ _ _ _ _ _ _ _ Ama bu bir yanılsamadır .
Bu bağlamda herkesten uzakta aktif bir yaşam tarzı sürmekte ve pek çok kişinin hiç partneri
bulunmamaktadır . _ _ _ _ Ancak yalnızlık ve farklı olma korkusu insanların bu
yanılsamaya kapılmasına neden oluyor . _
Örneğin özgürlük havası ve rahat atmosferiyle Paris'i ele alalım . _ _
Paris ' yalnız kalplerin şehri ' olma ününü kazandı . _ _ Her gün sabahın erken saatlerinde
insanlar dışarı çıkıp birçok kafeyi geziyor . _ _ Neden?
Sonuçta kahvelerini evde içebilirlerdi . _ _ _ _ Yalnızlık onları evlerinden uzaklaştırır . _ _
Sanki sarkaçlar kasıtlı olarak toplumu kendi kurallarına köle ediyormuş gibi görünebilir .
İnsanları köleleştiriyorlar ama kuralları koymuyorlar . _ _ _ _ _ Kural nedeniyle varlar ! _ _
Kural sarkacı yaratır ve ancak o zaman kirli işini yapmaya başlar . _ _ _ Sarkacın onu bu
kadar yıkıcı kılan en önemli özelliği , insanı gerçekten mutlu edebilecek yoldan
uzaklaştırmasıdır . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Herkesin kendi işini yaptığı kalabalık bir caddede aniden siyah giyinmiş figürler belirir
ve herkesi sıraya sokup yürümeye başlar . _ _ _ _ _ _ _ _ Bir kişi uzaklaşmaya çalışır ama
hemen ve kaba bir şekilde yeniden sıraya katılmaya zorlanırlar : “ Sen ! Durmak! Nereye
gittiğini sanıyorsun ? _ _ _ Sıraya geri dönün !
“ Matrix ” filminin çekilmesi tesadüf değil . _ _ _ Bilim kurgunun zamanla gerçeğe dönüşme
eğilimi vardır ve bu eğilim giderek artmaktadır . _ _ Dikkatli gözlemlerseniz bilim kurgu ile
fiziksel gerçeklik arasındaki uçurumun giderek daraldığını göreceksiniz . _ _ _ _ _ _ _
Elbette insanlar vücutlarına vantuz iliştirilmiş kapların içinde yatmıyorlar ama benzetme
oldukça yakın . _ _ _ _ _ _ _ _
İnsanlar çizginin gerçek olduğunu düşünüyor . _ Aslında yanılsama olan , sıraya

girme zorunluluğudur . _ _ _ _ _ _ Gerçek gerçeklik , çizgiyi aşıp kendi yolunuza
gidebileceğiniz gerçeğinde yatmaktadır . _ _ _ _ _ _ Bu farkındalığa sahip olmak o
kadar da kolay değil . İnsanlar yanılsamalarıyla yaşamaya o kadar alışmışlar ki ,
gerçeklik ile yanılsama arasındaki farkı ayırt edebilmeleri için gerçekten iyi bir
sarsıntıya veya Carlos Castanaeda'nın dediği gibi " birleşim noktasını
değiştirmeye " ihtiyaçları var . _ _ _ _ _
Engelli insanlar gerçekten hiçbir seçeneğe sahip olmayan bir konumdadır . _ _ _ Ya
tüm yaşamları boyunca eksikliklerinin acısını çekerler ya da sarkaç kuralını
ihmal ederler . _ İnsan kaybedecek hiçbir şeyi olmadığını anladığında standart
modellerin peşinde koşmaktan vazgeçer ve kendi zevki için yaşamaya başlar . _ _ _ _ _ _
Tekerlekli sandalyelerinde basketbol oynayan sakatlar , Michael Jordan'ı

kopyalamaya çalışan sağlıklı gençlerden çok daha mutlu . _ _ Hatta bu gençler
sıraya göre yürüdükleri için daha az doğal görünüyorlar . _ _ Hiçbiri çizgiyi aşmaları
gerektiğini anlayana kadar Michael Jordan'a benzeyemeyecek . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Sarkaç kuralını ihlal edenler ya lider olur ya da dönek olur . Bazıları yıldızlığa
doğru ilerlerken , diğerleri sosyal dışlanmayla sonuçlanıyor . _ _ Aralarındaki fark ,
ilkinin sarkaç kuralını ihlal etme hakkına sahip olduğunu bilmesi , diğerinin ise hâlâ
şüpheleri olmasıdır . _ _ _ _ _
Yıldızlar doğar ama sarkaçlar onları aydınlatır . _ Çizgiyi aşmaya cesaret
edenler yeni başarı modelleri olurlar . _ _ _ _ Sarkaçlar bireyselliğe katlanmayacak . _ _
_ Yükselen bir yıldız görüyorlar ve onu favorileri yapmaktan başka çareleri yok . _ _ _
_ Daha sonra yeni bir kural getiriliyor . Çizgi dönüp yeni bir yıldızın peşinden
yürüyor . _ _ Neler olduğunu görebiliyor musun ? _
Çizgiyi aşmak için nasıl yapılacağını bilmeniz gerekir . _ _ _ _ _ Siyahlı figürlere
karşı savaşırsanız kaybedersiniz . _ _ _ _ _ Sarkaçlara karşı savaşta her zaman
yenileceksiniz . _ _ _
İşin sırrı savaşmadan çizgiyi terk etmekte yatıyor . _ _ Siyahlı figürlere gülerek
ve el sallayarak sakin bir şekilde uzaklaşabilir ve sonra kendi yolunuza gidebilirsiniz . _
_ _ _ Sizi tekrar sıraya sokmak için ellerinden geleni yapacaklar ama sonuçta eğer
onlarla çatışmazsanız yapabilecekleri hiçbir şey yok . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bu basit gerçeği tam olarak anlayabilmek için öncelikle mevcut dünya görüşünüzü
yeniden gözden geçirmelisiniz . _ Bugün yaşadığımız dünyada birçok _ _ _ _
işler tersine döndü . _ _ _ Bu anlamda Transerfing her şeyi yerli yerine koyar ve
sarkaç kuralına direnmeye yardımcı olur . _
Pek çok kişinin bir matrisin içinde sıkışıp kaldığı fikrine karşı olacağı
doğrudur . _ _ _ _ _ _ _ Egosunun uykuda kalmasını tercih edenlerin transurf
yapmasının hiçbir faydası olmayacaktır . _ _ _ _ _ _ Hepimiz seçtiğimiz şeyleri
alırız . _ _ İllüzyon da bir seçimdir ve illüzyona bağlı kalmayı tercih eden
herkesin bunu yapmaya hakkı vardır . _ _ _ _ _
Kimseye zorla bilgi vermek gibi bir niyetim yok , fikirlerimi kanıtlamak zorunda
da hissetmiyorum . _ _ _ _ Herkes burada paylaşılan ilkeleri uygulamaya koyabilir
ve uygun gördüğü şekilde bunları kanıtlayabilir veya çürütebilir . _ _ _ Ben
yalnızca yanından geçip giden ve şunu söyleyen kişiyim : “ Hey! Transerfing
Gerçekliği diye bir şeyin olduğunu biliyor muydunuz ? _ "Gerçekten mi?" "Evet! Ben
oraya gidiyorum ama sen istediğin yere gidebilirsin . ” _ _ _ Hepsi bu .
Yapının Stabilizasyonu
Kendi yasasına uygun olarak sarkaç , mevcut bir çatışmanın enerjisini
arttırmak için elinden geleni yapar . _ _ _ Sarkaçların enerjilerini çektiği savaşlar
etrafımızda sürekli olarak devam ediyor ve genellikle iki veya daha fazla karşıt
yapıyı içeriyor . _ _ _ _ Bunun pek çok örneği var : savaş, devrim , rekabet ve
diğer çatışma biçimleri .
Bununla birlikte , düşmanlarına karşı saldırganlık sergilemesinin yanı
sıra , herhangi bir sarkacın bir diğer ayırt edici özelliği , varlığını mümkün
kılan yapıyı koruma ve güçlendirme dürtüsüdür .
Bilgi - enerji varlıkları , doğal dünyanın yaşayan temsilcilerinin oluşturduğu
düzenli bir yapının ortaya çıkmasıyla eş zamanlı olarak oluşur ve büyür .
Herhangi bir sarkacın varlığı tamamen yeni oluşturulan yapının stabilite
düzeyine bağlıdır . _ _ _ _ _ Yani sarkaç , yapısını stabilize etmek için gereken
her şeyi yapacaktır . Bu sarkacın ikinci yasasıdır . _ _ _
Bu yasanın bir örneği olarak çok basit bir yavru balık sürüsü örneğini ele
alalım . _ _ _ _ Okul sanki tek bir organizmaymış gibi davranıyor . _ _ Eğer onu
bir taraftan korkutursanız bütün balıklar aynı anda dönüp ters yöne doğru
yüzerler . _ _ Bu eşzamanlılık olgusu nasıl açıklanıyor ? _
Her balığın , yanında yüzen bir sonraki balığın hareketlerine tepki verdiğini
varsayarsak , bu rahatsızlığa verilen tepki zincir benzeri bir etki yaratacaktır . _
_ _ _ _ _ _ _ Bununla birlikte , sinyal okuldaki diğer balıklara ne kadar hızlı
aktarılırsa aktarılsın , farklı balıkların tepki süreleri arasında yine de bir
tür gecikme olacaktı . _ _ _ _ _ Burada önemli olan herhangi bir gecikmenin
olmamasıdır . _ Okul oldukça büyük oranlara büyüyebilir ancak yine de aynı
senkronizasyon gözlenir . _ _ _
Kuşlar da aynı davranışı gösterir . Küçük ama hızlı hareket eden büyük bir
kuş sürüsü gördüyseniz , ileri geri hareketlerinde ne kadar inanılmaz bir
koordinasyonun ifade edildiğini fark etmişsinizdir . _ _ _ _
Belki de gördüğümüz şey farklı türden bir mekanizmanın işleyişidir , örneğin
bir çeşit telepatik temas . _ _ _ _ Ancak bu pek olası değil . Balık sürülerinin
bulunmadığı sularda , bir balığı korkutursanız , bir metre ötedeki diğer
balık hiç tepki vermez . _ _ _ _ _ Yani mesele telepatik bağlantı meselesi değil . _ _
Sinyal , yalnızca balıklar bir sürüde bir aradayken aktarılıyor ve bu da özünde
son derece basit bir yapıyı temsil ediyor . Veya hiçbir sinyal aktarılmıyor
olabilir mi ? _ _ _ _ _
Karınca yuvası gibi daha üst düzey bir yapı örneğini ele alalım . _
Bilim henüz koloninin nasıl yürütüleceğine dair ikna edici bir açıklama
sunamadı . _ _ _ _ _ Karınca yuvasında sosyal hiyerarşi yoktur , ancak yine de
merkezi yönetim tarafından yönetilen herhangi bir organizasyonda olduğu gibi
tüm böceklerin koordineli bir şekilde çalışmasını sağlayan inanılmaz derecede
kesin bir görev dağılımı vardır . _ _ _ _
Karıncalar birbirleriyle feromon adı verilen kokulu maddeleri salgılayarak
iletişim kurarlar . Koku izleri , evlerinin yolunu bulmalarını ve yiyecek
bulmalarını sağlar . _ _ Ancak bu , bilginin tüm koloni üyelerine aynı anda nasıl
aktarıldığını açıklamıyor . _ Karıncalar arasında daha yüksek düzeyde
bir bilgi alışverişinin varlığı söz konusu değildir , aksi halde neden koku gibi
ilkel bir veri kaynağını kullansınlar ki ? _ _
Peki bireysel üyeleri organize bir kolonide birleştiren şey nedir ? Cevap sarkaçtır .
_ _ Yapının oluşturulup geliştirilmesiyle aynı zamanda bu yapıyı yönetme ve
istikrara kavuşturma işlevini benimseyen bir bilgi - enerji varlığı da oluşur . _ _ _
_ _ Sarkaç ve yapısal elemanlar arasında doğrudan ve geri beslemeli bağlantılar
mevcuttur .
Sarkaç , taraftarlarının enerjisi sayesinde var olur ve onların faaliyetlerini

senkronize ederek onları tek bir organize toplulukta birleştirir . _
Dışarıdan bakıldığında yapının kendi kendini organize ettiği
görülüyor ancak durum böyle değil . _ _ _ _ Kendi kendine örgütlenme , yalnızca
fizik yasalarının düzenleme ilkesi olarak hizmet ettiği cansız doğaya
uygulanabilir . _ Örneğin , kristalizasyon işlemi sırasında su molekülleri ,
moleküllerin şekli ve etkileşim kuvvetleri tarafından belirlenen bir kafes yapısı
halinde düzenlenir . _ _ _ _ _ _ _
Canlı organizmaları bir yapı içinde birleştirmek , bir dış düzenleyici
faktörün varlığını gerektirir . Bu faktör sarkaçtır . _ Sarkacın düzenleme
işlevini tam olarak nasıl yerine getirdiğini henüz kimse söyleyemez . _
Varlık ile canlı organizma arasında belirli bir tür bilgi - enerji alışverişinin
gerçekleştiği açıktır .
Canlı organizmaları birleştiren herhangi bir yapı, kontrol eden bir üst
yapı olarak bir sarkaca sahiptir . Ancak sarkacın akıl yoluyla yapıyı kontrol
ettiği söylenemez çünkü bilinçli niyet etme yeteneğine sahip değildir . _ _ _ _ _ _ _
Bir bilgi - enerji varlığının bilinci bir algoritmaya benzer . _ Akıllı bir
varlığın yaptığı gibi bir tasarımı uygulamak yerine , yapıyı kabaca bir
programın otomatik bir cihazın çalışmasını yönlendirmesi gibi yönetir . _
____
Yapının öğelerinin ne ölçüde ' otomatik ' hareket ettiği , onların
farkındalık düzeyine bağlıdır . _ _ Canlı organizma ne kadar ilkel olursa ,
güdüleri ve eylemleri hakkında o kadar az fikir sahibi olur . Bir varlık tecrit
halinde yaşadığında eylemleri , kendi içgüdülerinin içsel programı tarafından
belirlenir . _ _ _ _ _ Ancak canlılar bir grup halinde bir araya geldiklerinde
sarkacın bir dış programı devreye girerek topluluğun bir bütün olarak
davranışlarına yön verir . _ _ _ _ _ _
Sarkacın birinci yasasının bir sonucu olarak , tüm canlıların birbirini
yediği saldırgan dünya gelişti . _ _ _ _ _ Saldırganlığın sarkacın bir ürünü
olduğu göz önüne alındığında , doğal dünyanın gerekli bir özelliği olması
gerekmez . _ _ _ Bunun doğrulanması , örneğin neredeyse hiç yırtıcı
hayvanın bulunmadığı Yeni Zelanda'da olduğu gibi , gezegenin çeşitli
köşelerinde bulunabilir . _ _ _ _
Dünyanın birçok sakini , tehlikeli bir ortamda hayatta kalabilmek için gruplar
halinde birleşmek zorundadır . _ _ _ _ Sarkaçlar yaşamı zorluyor
Varlıkların belirli bir yapının unsurları haline gelmeleri şu ilkeye göre gerçekleşir : "
Tamam , bırak , hayatta kalmak istiyorsan benim yaptığımı yap " .
İnsanların ilgi alanlarına göre gruplar halinde toplanma eğilimleri de vardır . _ _ Bu ,
kendileri gibi düşünen başkalarıyla iletişim kurmanın daha kolay olmasıyla
açıklanabilir . _ _ _ _ _ _ _ Garip görünebilir ancak birçok insan iletişim kurmakta zorluk
çekiyor . Kişilerarası ilişkiler yüzeyde ne kadar zahmetsiz görünse de , iç ve dış çeşitli
nedenlerden dolayı inanılmaz derecede gergindir . _ İnsanlar birbirleriyle daha yakın
temas kurabilmek için içgüdüsel olarak kendilerini birleştirebilecek ortak bir nokta ararlar .
_ _ _ _ _ _ _ Sarkacın dengeleme işlevi tam da burada devreye giriyor . Konuşan iki kişi aynı
sarkacın üzerinde sallandığında ' aynı dalga boyundadırlar ' ve kolayca ortak bir dil
bulurlar . _ _ _ _ _ _ Bu, ilişkinin bir sigara veya içki içmeyi , birlikte oturup özel bir yemek
yemeyi , kampa gitmeyi , oyun oynamayı vb . mümkün kılan bir kolaylık niteliği
kazanmasını sağlar .
Aslında sarkacın ikinci yasasının en etkileyici örneği insan uygarlığının doğuşu

olsa gerek . _ _ _ _ _ _ Şehirlerin nasıl ortaya çıktığını hiç merak ettiniz mi ? Binlerce
yıl göçebe kamplarda ve köylerde yaşayan insanlar neden birdenbire uygar yerleşimler
kurmaya başladılar ? _ _ _ _ _ _ _ Bunlar neye dayanıyordu ; zanaata, ticarete, belki de
savaşa ?
Dünyanın en eski şehirleri piramitlerle aynı döneme tarihleniyor . _ _ _ _ _ _ Örneğin

Caral , Peru'da oldukça yakın zamanda keşfedildi . Bu kayıp şehir neredeyse beş bin yıl
boyunca arkeologlar tarafından fark edilmeden kaldı .
Sonunda çöldeki yüksek tepelerin bir zamanlar piramitler olduğu ve bunlardan birinin
boyutunun Mısır piramitlerine eşit olduğu ortaya çıktığında keşfedildi . _ _ _ _ _ _
Arkeologlar , kazılarda seramik eşyalara veya silahlara dair hiçbir kanıt bulunmadığını
görünce şaşırdılar . _ O zamanın insanları ahşap , taş ve kemikten yapılmış ilkel
aletler kullanıyorlardı . _
Daha sonra kent sakinlerinin pamuk yetiştirdikleri ve balık ağları yapıp bunları
kıyı bölgelerinde yaşayanlarla balık karşılığında takas ettikleri tespit edildi . _ _ _ _ _
_ Ancak yine de bir köyün sakinleri kolaylıkla aynı geçim kaynağına sahip olabilirlerdi .
_ Caral'ı çevreleyen hiçbir savunma yapısı yoktu , bu da şehrin askeri tarihöncesi
sorununu dışlıyor . _ _ _ _ Peki bu şehrin ortaya çıkmasına ne sebep oldu ?
Antik çağlardan beri insanlar , ilkel zanaatkarlık biçimleriyle uğraşan köylerde

yaşıyor , ya ticaret yapıyor ya da aynı bölgede yaşayan diğer faktörlerle
savaşlarla meşgul oluyorlardı . _ _ Ve yine de tüm bunları taştan kasabalar inşa
etmeye ya da piramitler dikmeye ihtiyaç duymadan yaptılar . Sarkaç büyük
olasılıkla bu yerleşimler için düzenleyici faktör , daha doğrusu dengeleyici
faktör olarak hizmet ediyordu . _ _
Bunun neden olduğunu tam olarak söylemek mümkün değil . Gerçek hiçbir
zaman uzakta bulunamaz . _ _ _ Muhtemelen belirli bir zamanda , daha fazla
gelişme kapasitesine sahip bir sarkaç yapısı kendiliğinden oluşur . _ _ _ _ _
Çünkü bir şehir özünde üretim , tüketim ve değişimden oluşan karmaşık bir
sarkaç hiyerarşisidir . Eğer kendi kendini organize eden sistemin yapısı
başlangıçta istikrarlıysa , o zaman genişleyecek ve güçlenecektir . _ _ _ Hatta
yapı karmaşık bir medeniyetin oluşumuna bile evrilebilir . _ _ Bu süreç ,
mimarideki bir kusur devasa yapıyı yerle bir edene kadar devam edecek . _ _ _
_ Tabii ki, bunun başımıza gelmesinden önce almamız gereken uzun bir yol
var , ancak her şey duruma bağlı… .
Şimdiki gibi hayata geri dönelim . _ _ _ _ İnsanlar , canlılar dünyasının diğer

temsilcileriyle karşılaştırıldığında ' daha uyanıktır ' ve yine de biz her
zaman eylemlerimizin bilinçli olarak farkında mıyız ? _ _ İnsan zihni karmaşık
yapılar ve mekanizmalar yaratma , bütün şehirleri inşa etme ve içinde
yaşadığımız dünyayı araştırma yeteneğine sahiptir , ancak farkındalık
bağlamında insan hayvanlar aleminden çok daha fazla gelişmemiştir . _ _ _ _ _ _ _
Toplumun tamamı aileden büyük şirketlere ve bütün uluslara kadar ayrı
oluşumlardan oluşan karmaşık bir yapıda örgütlenmiştir . _ _ _ _
Doğada olduğu gibi , eğer bir kişi nispeten izole koşullarda yaşıyorsa ,
eylemlerinden bilinçli olarak sorumludur . _ Bildiğimiz gibi aydınlanmaya kendini
toplumdan soyutlayanlar ulaştı . _ _ _ _ _ Ancak kişi bir yapının parçası haline
geldiğinde büyük ölçüde uykuda oluyor , bu da zihnin ileri teknolojik üretime
girişmesine engel olmuyor gibi görünüyor . _ _ _ _ _
Günümüzün modern bir fabrikası , bir karınca yuvasından çok daha

karmaşıktır ancak özünde her iki yapı da sarkaçlarla kontrol edilir . _ Bilimsel
ve teknolojik ilerlemenin tüm kazanımları bir arada ele alındığında belli
bir bireyin değil , bir yapının ürünüdür . _ _ Bir aparat olarak televizyon tek bir
adamın icadıdır , ancak televizyon dünyada _ _ _
Televizyon yayıncılığı daha geniş anlamda bir sarkaç tarafından kontrol edilen bir
sistemin ürünüdür . _ _ _ _
Bir kişi daha büyük bir yapının unsuru haline geldiğinde sarkaç kuralına uymak
zorundadır . _ _ _ _ Bunun sonucunda bireyin kişisel çıkarları ile yapının dayattığı
koşullar arasında kaçınılmaz bir çelişki ortaya çıkar . _ _ _ En kötüsü de kişinin bunun
farkında olmayıp sistem için itaatkar bir şekilde çalışıp ter dökmesi , kafasını
kaldırıp etrafına bakamaması ve ne yaptığının bilincine varamamasıdır . _ _ _
____________
Bütün bunların saçmalık olduğunu düşünebilirsiniz ! _ " Neden farkında

olmadığımı düşünüyorsun ? _ _ _ Tam tersi ; Ne yaptığımın , neden ve niçin
yaptığımın tamamen farkındayım . ” _ _ _ _ _ Olası olmayan.
Çocukların yaz kampları buna iyi bir örnektir. Gençlerin derslerden nispeten uzak olan
savunmasız ruhları , sarkaçların filizlenebileceği verimli toprak görevi görüyor . _ _ _
Saldırgan özleri nedeniyle sarkaçlar , rekabet ruhunun yeşerebileceği bir ortam yaratır .
_ _ _ _ _ Bu ortamda , eğer diğerlerinden bir şekilde farklıysanız , yani yapının
parametrelerini karşılamıyorsanız , alay konusu olabilirsiniz , “ sürüden kovulursunuz ”
ya da basitçe dövülürsünüz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bu koşullar altında genç ölümcül bir uyanıklık uykusuna dalar . _ Ne kalabalığın

içinde , ne de kalabalığın karşısında yaptıklarının hesabını tam olarak
hesaplayamadan sanki bir rüyadaymış gibi yaşıyorlar . _ _ _ _ _ _ _ _ Sakinleştirici ,
rekabetçi ilişkilerin onlara bıraktığı ağır kalıntı ve kendi yetersizliklerine ve "
standartlara " ayak uyduramamalarına dair güçlü şüphedir . _ _ _ _ _ _ Ergenlik çağındaki
bir çocuk , diğer tüm niyet ve amaçlara göre sakin , kendinden emin ve neşeli görünse bile ,
asla bir an bile baskı ve ihtiyat duygularından kurtulamaz .
Bu , bir kişinin rüyada olup bitenlerin tamamen insafına kaldığında , berrak rüya
görme sırasında yaşadığı , umutsuzluğa varan baskı hissinin aynısıdır . _ _ _ _ _
_ _ _ Agresif bir ortamda yaşam, rüyada olduğu gibi bireyin başına “ oluyor” . Koşulların
hızlı akışı , bireyi tüm farkındalığını sadece suyun üzerinde kalmaya ve bir
sonraki şeyin beklentisiyle endişeli gözlerini açık tutmaya odaklamaya zorlayarak " taşır
"._____
Bir ergen ona tutunacak içsel bir güç veren güçlü bir benlik duygusuna sahip olmadığı
sürece , içgüdüsel olarak , hatta bilinçaltında bile bakmaya başlar .
konumlarını güçlendirecek başka bir güç kaynağı için . _ Sarkaç bu desteği sunmak
için oradadır , ancak özgürce değil , yalnızca yapının kurallarına boyun eğme
karşılığında . _ _ _ _
Yaz kampı gibi bir ortamda her zaman kendine son derece güvenen ve kendini
evindeymiş gibi hisseden birkaç gürültücü çocuk vardır . _ _ _ _ _ _ _ Sahte güvenleri
sarkacın sunduğu güce dayanır . _ _ _ _
Biri " tembel " , diğeri " şakacı " iki çocuğun böyle olduğunu hayal edin : "Hey sen !
Bana bak ! Benim yaptığımı yap ! Benim yaptığımı yap !”; “Hey sen! Ne
bekliyorsun ? _ _ Burnunu karıştırmayı bırak , sakin ol, biraz eğlen dostum !
Bu iki çocuğun sarkacın kancasında ipteki bir kukla gibi sallandıklarını kimse
fark etmiyor . _ _ _ _ _ Gücün kaynağı geçici olmasına rağmen yanılsamayı
yaratır . _ Diğerleri de kuklaların kendilerine ne kadar güvendiklerini görüyor ve
aynı şekilde davranıyorlar . Onlar da “ Benim yaptığımı yap ” kuralına
uymanın karşılığında bir güç kaynağı kazanıyorlar . _ _ Sonunda hepsi, '
tembeller' ve ' şakacılar ' olarak bir arada asılı kalırlar . Yapı bu şekilde
oluşuyor . _ _
Önemli olan sarkacın taraftarlarının kurala bilinçsizce uymasıdır . _ _ _ _ _ _ _
Tamamen yapılacak doğru şeyin bu olduğu yanılsaması içindeler . _ _ _ _ _ Kurallara
uyarak , taraftarlar , hepsi kurallara uyduğu sürece , istediklerini yapmaktan
kurtulabilirler . _ _ _ _ _ _ _ _ Mesela insanlar artık tartışırken sadece küfür etmiyor ;
_ _ _ _ _ _ sıradan konuşmalarının bir parçası olarak küfür ederler . Küfür etmenin
ayıp olduğu artık kimsenin aklına gelmiyor . _ _ Kabalık , zevksizliğin ve düşük
sosyal sınıfın bir işaretidir . _ Kirli kıyafetleri yıkamamak veya giymemekle
aynı şeydir . _ _ _ İnsanlar şu anda kirli kıyafetlerini giymiyor olabilir ama birisi bunu
yapmayı kural haline getirdiğinde kesinlikle giyecekler . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Örneğin , Fransız Kralı IV . Louis'nin sarayında hiç kimse yıkanmıyordu çünkü

Kral hijyene karşı patolojik bir tiksinti duyuyordu ve bu durumu ellerini konyakla
durulamakla sınırlıyordu . _ _ _ _ _ Saray üyeleri onun örneğini takip etmek
zorunda kaldılar ve bedenlerinden gelen hoş olmayan kokuyu gizlemek zorunda
kaldılar , kendilerine parfüm sıktılar ve bunun sonucunda sarayın her yerine
ağır bir koku yayıldı . _ _ _ _ Ve hepsi kaçınılmaz olarak bitlerden muzdarip
olduğundan , hanımlar ve şövalyeler ' sofistike ' bir alışkanlık edindiler veya
kendilerini hassas bir şekilde kaşımalarını sağlayan ince sopaları yanlarında
taşıdılar . _
Gördüğünüz gibi kural her türlü saçmalığı rehabilite etme kapasitesine sahip . _ _ _
Buradaki asıl nokta , kurala uyanların toplu olarak koyun sürüsü gibi tamamen aynı
şekilde hareket etmeleridir . _ _ _ Örneğin , “ kötü ” diyen ilk kişi kendisini gerçek bir
çoban olarak görmelidir . Ancak bundan sonra bunu ve papağanlar gibi diğer uygun
kelimeleri koroda tekrarlayan herkes tam olarak koyun gibi davranır . _
Yavru balık okulunu hatırlıyor musun ? _ _ İnsanlık gerçekten ilerledi mi?

bilinç açısından çok mu uzakta ?
Sarkaçların etkisine maruz kalanlar yalnızca gençler değildir . _ _ _ _ _
Özellikle kalabalıkta bir araya geldiklerinde yetişkinler de öyle . _ _ _ _ Örneğin , bir
toplantıda , bir kişi ya da bir konu bir grup tarafından tartışılırken , kişi aniden
ayağa kalktığını ve büyük bir konuşma başlattığını ve kendisini oldukça
şaşırttığını görebilir . _ _ Geriye dönüp baktıklarında bu süreci nasıl
atlattıklarını merak edecekler ve söyledikleri her şeyin doğru olduğuna kendilerini
asırlarca ikna edecekler . _ _ _ Kalabalık , üyelerini genellikle alışılmadık bir
şekilde davranmaya zorluyor . _ _ _ _ Sarkaç , güç ve güvenlik kaynağı arayanları bu
şekilde etkiler . _ _ _ _
Peki birisi bir yapı içinde güvenliği bulduğunu düşünüyorsa ne olacak ? _ _ Bu soruna
bir çözümdür . _ Ancak yapının kurallarına uyarsanız bireyselliğinizi unutabileceğinizi
unutmayın . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ ' Herkes ' gibi olacak , huzur ve güvenlik bulacaksınız .
Aynı zamanda , kalp ve zihin birliğinin imkansız hale gelmesi bir yana , deha
parçanızın bağlı olduğu ilahi armağanınızdan , ruhunuzun benzersizliğinden de
vazgeçersiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bir kişi tamamen yapının kontrolüne girdiğinde ,
neredeyse tamamen bilinçsizdir ve kalbinin sesini algılayamaz , bu da hiçbir zaman
doğru yolu aramayacağı ve hayatını yapıya yıpratıcı bir hizmetle geçireceği
anlamına gelir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Herkesin kişisel yolunun yalnızca belirli bir yapının sınırlarının ötesinde

bulunabileceğini söylemiyorum . _ _ _ _ _ _ Elbette dağlarda kaybolup , sarkaçların
dünyasından kopabilirsiniz ama dağlarda da hayat bilinçaltı uyanık bir rüya olmaya
devam ederse , o zaman hiçbir şeyi değiştiremezsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Buradaki zorluk , yapının içindeyken kaderinizin kaptanı olarak kalmaktır . _ _ _

_ _ _ Mesela bir çocuğun ihtiyaç duyduğu özgüveni sarkacın kuralına boyun eğmeden ,
bir çocuk haline gelmeden kazanmak mümkün müdür ? _ _
sosyal dışlanmış mı? Kolayca. Tek yapmanız gereken uyanmak ve henüz sahnedeyken
sahneyi bir gözlemcinin gözünden gözlemlemek . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Daha sonra sarkacın favorilerinin , tembellerin , şakacıların ve kurallara uyanların kim
olduğu hemen ortaya çıkıyor . _ _ _ _
Kurallara uydukları için insanları yargılamamalı veya küçümsememelisiniz . _ _ _ İşlerin
gidişatına dair farkındalığınız sonucunda kendinizi ' uyuyan ' kişilerle karşılaştırmaya
başlarsanız bağımlı bir ilişki ortaya çıkarsa , kutuplaşma meydana gelir ve ' uyanmış ' olan
kaçınılmaz olarak dışlanmış olur . _ _ _ Sarkaç kuralını basitçe reddetmenin yeterli
olmadığını hatırlamak çok önemlidir . _ _ _ _ _ _ _ Bunu Transerfing kuralıyla değiştirmelisiniz :
" Kendiniz olun ve başkalarının da aynısını yapmasına izin verin . " _
O zaman içinizdeki güç ve güvenlik kaynağını bulabileceksiniz . _ _ _ _ _ Etrafınızda olup

biteni anladığınızda , eve giden yolu yarılamışsınız demektir . _ _ _ Bu bilgi tek başına
kendine güvenilir , sakin bir inanç getirir çünkü özgüven eksikliği bilinmeyenden duyulan korkudan
kaynaklanır . _ Bir kişi oyunun kurallarına aşina olmadığında dünya korkutucu ve düşmanca
görünür . _ _ _ _ _ Daha sonra yalnızlık ve depresyon duyguları sizi uykuya sevk eder ve
sarkacın kuralına boyun eğmenizi sağlar . _ _ _
Tüm bunları bilerek, artık yaşamı bilinçli bir uyanık rüyaya dönüştürebiliyorsunuz , bu da
bir durum üzerinde kontrol sahibi olmak anlamına geliyor . Ya çoban olursun ya da en azından
koyun olmayı bırakırsın . _ _ _ _
Konumunuzu güçlendirme konusuna gelince , bunu Transerfing teorisinde oldukça detaylı bir
şekilde konuştuk . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Öncelikle suçluluk duygusundan kurtulmalısınız , bu da
kendinizi haklı çıkarmayı ve eylemlerinizi , sizi yargılamaya açıkça cesaret eden başkalarına
açıklamayı bırakmanız gerektiği anlamına gelir . _ _ _ _ _ _ _ İkinci olarak değerinizi
korumayı veya kanıtlamayı bırakın . Eğer Transerfing kuralını aynı anda uygularsanız ,
o zaman bu iki şey içinizde bir güç ve güvenlik duygusu elde etmek , yani kendi inançlarınıza
göre yaşamaya başlamak için fazlasıyla yeterli olacaktır . _ _ _ _ _
Etkisinden kurtulmak için umutsuzca çabalayan belirli bir yapıya düşüncesizce karşı
çıkamayacağınızı unutmayın . _ _ _ _ _ _ Tekrar etmeliyim ki , sarkaçlardan tamamen
kurtulmaktan değil , ipin kuklası olmaktan nasıl kaçınılacağından bahsediyoruz . _ _ _ _ _ _
___
Uyandığınızda yapının kendi kurallarını dayatmaya çalıştığında üzerinize ne
kadar yük bindiğini hissedecek ve göreceksiniz ( yaşamak istiyor musunuz ? ) . _ _ _ _ _ _ _ O zaman sen
Onların kurallarına uymayı reddetmek mi yoksa onlara uymak mı istediğinize

kendiniz karar verebileceksiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Önemli olan siz başkaları uyurken
bilinçli bir karar vermektir . _ _ _ _ Bu duruma hakim olan kişinin stratejisidir . _ _ _
_ _ _ Örnek olarak oldukça karakteristik bir mektuptan alıntı yapıyorum . _ _
“ Neden bazen işinizi yüksek bir standartta yaptığınızda ya da

beklenenden daha fazlasını yaptığınızda , çok iyi karşılanan yeni fikirler
önerdiğinizde kimse bunu fark etmiyor ve bir başkası övgüyü alıyor ? _ _ _ _
_ _ _ _ _ _ _ Maaşımda bir artış olsa bile , sanki yarışmaya hiç
katılmamışım gibi çabuk unutuluyorum ve resmileştirme sürecinde bana
başlangıçta küçük bir terfi teklif edilirse , benden önce başka biri pozisyonu
alıyor veya pozisyon erteleniyor . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Sanki görünmezim . _ _ _
_ Bu neden oluyor ?”
Bu soruyu soran okuyucunun idari sistemde çalıştığı anlaşılıyor . _ _ _
_ _ _ Herhangi bir sistem bir sarkaçtır . Bilgi - enerji yapısı önce bir dizi fikir
ve prensip şeklinde ortaya çıkar ve daha sonra maddi olarak yani bir sistem
halinde maddeleşir . _ _ Sistem daha sonra bağımsız olarak , taraftarlarını
kendi kanunlarına tabi tutarak gelişmeye başlar .
Sarkaçlar , taraftarlarını liyakat ve yüksek hizmet esasına göre değil ,

sisteme tam olarak uyum sağlamalarına göre kilit konumlara yerleştirir . _ _ _
İnsanların kariyer basamaklarında veya güç hiyerarşisinde , ayırt edici
niteliklerine ve başarılarına göre sıralandığını düşünmek saflık olur . _
_ _ _ _ _ _ _ Belki bir noktaya kadar durum böyledir ama yine de önemli olan ayırt
edici nitelikler ve başarılar değildir . _
En önemli kriter kişinin işini ne kadar iyi yaptığı değil , sistem açısından
ne kadar doğru yaptığıdır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Sarkaç en çok istikrarla ilgilidir .
_ Bu nedenle her şeyden önce eylemlerinizi sistemin istikrarını desteklemeye
yönlendirmelisiniz . _ _ _ _
Kariyer basamaklarını tırmanmak istiyorsanız " iyi " ile " doğru "
arasındaki farkı anlamalısınız . _ _ _ _ Burada her şey takıma bağlı .
Sarkaçlar da farklıdır .
Ekiplerin çoğunda yaratıcılık , inisiyatif , coşku ve bağımsızlık
memnuniyetle karşılanır ancak yönetim aygıtı olması durumunda _ _ _ _
ya da büyük şirketlerde yasalar ve etik tamamen farklıdır , yani kurumsal .
Kurumsal etik, daha katı düzenlemeleri, disiplini ve titizliği gerektirir . İnisiyatif

almak cezalandırılabilir , bağımsızlık ihtiyatla karşılanır ve yaratıcılık
en önemli rolü oynamaktan uzaktır . _ _ _ _ Bu tür bir sistemde 'daha iyi ' değil ,
'daha doğru ' olmanız gerekir .
Yani sarkaç dünyasının gerçekliğine uygun , bilinçli ve esnek davranabilmeniz
gerekiyor . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Göründüğü kadar zor değil . _ _ _ _ Önemli olan daha geç
uyanmak değil . _ _ _ _
İndigo Gelenler
Yeni bir gerçekliğin başlangıcının en açık tezahürlerinden biri , Lee Carroll ve
Jan Tober'in aynı adlı kitabında ayrıntılı olarak anlatılan “ İndigo Çocuklar ”
olarak bilinen olgudur . _ _ _ _ _ _ _ _ Terim , bir kişinin kişiliği ile aurasının rengi
arasındaki bağlantıları araştıran durugörü sahibi Nancy Ann Tappe tarafından
icat edildi . _ _ _ _
1970'lerin başında Nancy Tappe olağandışı bir olguyu keşfetti : yeni türdeki
çocuklar dünyaya auralarında daha önce görülmemiş bir renkle giriyorlardı : çivit
mavisi ( mavi - mor ) . _ _
İndigo çocukların kişilik bakımından diğer insanlardan farklı olduğu
gösterildi . _ _ _ Genellikle hiperaktif bozukluk ve dikkat eksikliği bozukluğu tanısı
konur . _ İlginç buldukları bir şey yapmadıkları sürece hareketsiz oturmakta
zorluk çekerler . _ _ Bu bozuklukları sergileyen çocukların hepsinin indigo olması
şart değildir ve bunun tersi de geçerlidir . Her çocuk farklıdır .
Tüm İndigo çocukların ortak noktası , doğuştan gelen statü ve haysiyet duygusu
ve güçlü bir bağımsız ruhtur . _ _ İndigo çocuk , sanki bu hayatta bir yeri hak
ettiğinden eminmiş gibi , değerinden bir an bile şüphe etmez . _ _ _ _ İşte onlar böyle !
__
Bu çocuklar , yaşlarının ötesinde bir bilgelik ve farkındalık sergileyerek
yetişkinleri şaşırtıyorlar . _ İndigo çocuklar topluma uyum sağlamak için uyum
sağlamazlar ve otorite figürlerine karşı toleransları düşüktür . _ _ _
İndigo çocuk bağımsız bir düşünürdür . _ Onlara göre bazı şeylerin farklı
yapılması gerektiği , diğerlerinin ise geniş çapta kabul görmüş norm ve kurallara
uyması gerektiği oldukça açık görünüyor .
İndigo çocuğuna kesinlikle uysal ya da uzlaşmacı diyemezsiniz . _ _

İndigo çocukların yetiştirilmesi çok zor olabilir ve olağan disiplin biçimlerine
yanıt vermede başarısız olabilirler . _ _ _ Aynı zamanda çok zekidirler . Bu
nitelikler bir dereceye kadar her yeni nesil için tipiktir ancak İndigo çocuklar diğer
çocuklardan özellikle farklıdır . _ _ _
Binlerce yıldır nesil değişimi oldukça düzenli ve ölçülü olmuştur . _ _ _ Ancak
son zamanlarda nesillerin yenilenmesi sürecinde bir hızlanma gözlemleniyor . _ _
_ Her yeni nesil bir önceki nesilden daha da radikal bir şekilde farklıdır . İlk nesil
İndigo çocukların artık gelişimleri açısından ebeveynlerinin karakteristik
niteliklerinin ötesine geçen kendi çocukları var . _ _ _ _ _ _ _ _
Peki burada neler oluyor ? İnsan bilincinin devrimci yenilenme süreci sebepsiz
gerçekleşmez . _ _ _ _ _ _ Bildiğimiz gibi doğada ve toplumda her şey dengeye
ulaşma çabasındadır . _ Bu nedenle bilinç yenilenmesi başka bir süreçle
dengelenerek gelişir . Bu sürecin ne olduğunu tahmin etmek zor değil . _ Son
yıllarda , bilgi ve telekomünikasyon sistemleriyle aynı zamanda , tüm gezegeni
tuzağa düşüren güçlü bir sarkaç ağı gelişti . _ _ _
Bilimsel ve teknolojik ilerleme , sarkacın doğuşu ve varlığı için verimli

topraklar yaratan bilgi unsuru kadar korkutucu değildir . _ _ _ _ Aynı şekilde
düşünen taraftar grubu ne kadar büyük olursa , sarkacın gücü ve uygulayabileceği
güç de o kadar fazla olur . _ _
Çok sayıda insanı kontrol altına almak için onları “ Matrix ” filmindeki gibi
vantuzlu kaplara koymanıza gerek yok . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Her şeyi kapsayan bir
bilgi ağı oluşturmak yeterlidir , çünkü o zaman insanlar otomatik olarak
hücrelerindeki yerlerini alacaktır . _
Peki bilgi hücresindeki bir kişi neye benziyor ? _ _ _ Gerçekte matrise benzeyen
yapıdaki yerlerine göre bilinç düzeyi koşullanan sözde sosyal unsurdur . _ _ _ _ _ _
________
Yapı , fark edilmeden ama ısrarla her üyeyi bir dizi koşullu düşünce ve
davranış modeliyle sarar . İnsanlar kendi özgür iradeleriyle hareket ettiklerini
sanıyorlar ama gerçekte gerçek bir özgürlük anlayışı yok çünkü “ yapılanma
” yapı tarafından yaratılıyor . _ _ _ _ _ _ _ Her birey kendisine dayatılan bir
oyunda kendisine verilen iradeyle rolünü oynar . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Görünüşe göre herkes istediğini yapmakta özgür . _ _ _ _ _ Bu özgürlüğe sahip

olduğumuz ilan edildi . Tek şey , yalnızca yapının çıkarlarıyla örtüşen şeyleri
isteyebileceğimizdir . _ _ _ _ _ _ _ _ Yapı bize , istememizi gerektiren şeyi istemeyi
öğretir . _ _ _
Bireysel iradeyi ( niyeti ) köleleştirme sürecine bundan sonra bakacağız . _ _ _ _ _
Doğası gereği bu süreç sinerjiktir , yani kendi kendini organize eder çünkü
sarkaçların bilinçli niyet kapasitesi yoktur . _ _ _ Donma sürecinde buz kristalleri
oluştuğu için her şey kendiliğinden gerçekleşir . _ _ _ _ Sarkaç ağı , Dünya'nın tüm
biyosferini kaplayan parazit bitkilerden oluşan bir koloni gibidir . _ _
Bu potansiyel olarak korkutucu bir düşüncedir . Bazıları bundan keyif alabilir . _

Bu tür bilgilere nasıl yanıt verdiğimiz oldukça kişisel bir konudur . _ _ İsterseniz
tüm bunları bilimkurgu dünyasına bağlayabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ Ancak yine de
gündelik gerçeklik alışılmadık bir biçim aldığında , onun sert gerçekçiliği
bilim kurgunun en cesur örneklerinin bile ötesine geçiyor .
Ama biz çocuklara geri dönelim . _ _ İradeyi köleleştirme eğilimi , bağımsızlık
için çabalayan çocuk tipi şeklinde bir tepki doğurmuştur . _ _ _ _ _ _ _ _ Görünümleri
doğal bir sürecin ve sarkaç ağına tepki olarak dengeli kuvvetlerin hareketinin
sonucudur . _ _ _ _ _ _
Sarkaçlar bir yandan insanları Matrix'e benzer yapılara sürükleyerek dünyayı
düzenlemeye çalışıyor . _ _ _ _ _ Öte yandan İndigolar sarkacın hakimiyetini sanki
önceden belirlenmiş bir görevi yerine getiriyormuşçasına dengelerler . _ _ _
Çocukların davranışları yerleşik sistemlere meydan okumayı amaçlamaktadır .
_ Ne zaman kendilerini şartlanmış stereotiplerin sınırlarına sığdırmak için
sıkışıp kalmış bulsalar , özgürleşmeye çalışırlar . _ _ _
Özellikle İndigo çocuklar dışındaki tüm çocuklar aşırı potansiyele karşı çok
hassastır . Mesela sahteliği hemen fark ederler . Bir yetişkin kendini sevdirmeye
çalıştığında karşılık verir ve eğer onu çok fazla övürseniz oyun oynamaya
başlar . _ _ _ _
Her türlü düzen veya disiplin , çocukların meydan okumaya çalıştığı
kutuplaşmayı yaratır . _ " Uyumak istemiyorum ! _ _ _ _ Yulaf lapası istemiyorum !
_ Bunu kendim yapabilirim ! _ Bu çocukların itaatsizlik ve yaramazlık eğilimi ,
kötülüğün bir sonucu değil , dış kontrolden kurtulmaya yönelik doğal bir arzunun
sonucudur . _ _ _ _ _ Bazen bu çocukların kasıtlı olarak bizi sinirlendirmek için
bazı şeyler yaptıkları düşünülebilir ama aslında davranışları kasıtsız ve
bilinçaltıdır . _ _ _ _ Provokatif davranışları da _ _
planlanmış ve düşünülmemiş . Bu doğal bir ifade biçimidir . Bu , yetişkinlerin

çocuklarına dayatmaya çalıştığı disipline yanıt olarak dengeli güçlerin
eyleminin bir tezahürüdür . _ _ _ _ _ _
İndigoların bağımsızlık çabası dine karşı tutumlarında çok belirgindir .
_ _ _ _ Lee Carroll ve Jan Tober şöyle yazıyor : " Yeni tip çocuklar çağdaş kiliseyi
kabul etmekte zorlanabilirler . " _ " İndigo çocuklar dünyaya yüksek bir haysiyet
duygusuyla ve Tanrı'nın çocukları olduklarına dair sarsılmaz bir inançla
gelirler . " _ _ Eğer durum böyleyse , Allah'la iletişim kurmak için gerçekten aracılara
mı ihtiyaç duyuyorlar ? Zorlu.
İndigo çocuklar esas olarak kalbin sesi ve ardından zihin tarafından yönetilir .
_ _ Yetişkinler doğru davrandıklarında iyi durumda olduklarını düşünürler . _ _ _
Çocuklar , en önemli şeyin her şeyi ruhla , sevgiyle ve doğru sayılan şekilde yapmak
olmadığı görüşündedir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Ya geçmiş yaşamlardan birinde şu anki çocuklarınız sizin ebeveyniniz olsaydı

ve şimdi yer değiştirmiş olsaydınız ? _ _ Ya şimdi bu yaşlı ruhlar size birçok bilge
ders vererek öğretmeye devam ettilerse ? _ _ _
İndigo çocukların bilgeliği onların artan farkındalıklarından kaynaklanır .
_ _ _ Çevrelerinde olup bitenlerin ve kimin kim olduğunun çok farkındalar . _ _ _ _
Dikkatin odağı dışarıya değil içeriye doğru yönlendirildiğinde farkındalık
artar . _ _ _ _ Bir kişi tamamen dış dünyanın kendisine dayattığı kaygılara
kapıldığında , zihni bilinçaltında oyuna dalar . _ _ _ _ _ _ _ _ İndigo
farkındalığı , sarkaç ağları içindeki " yatıştırılmış zihin " eğilimine karşı
koyar .
Tüm çocuklar doğuştan itibaren güçlü bir bireyselliğe sahiptir . Erken çocukluk
döneminde çok güzel ve çekicidirler . _ _ Çocuğun çekiciliğinin sırrı kalp ve akıl
birliğidir . _ _ _ _ Kendilerini oldukları gibi kabul ederler ve böylece temel iç
güzellikleri , zihnin sahte maskeleri tarafından çarpıtılmaz . _ _ _ _ _ _
O halde neden bu harika yaratıklar olgunlaştıkça bazı nahoş özellikler ve

karakterlerinin zayıf yanlarını gösteriyorlar ? _ _ _ _ _ Çünkü bunlar Tanrı'nın
çocuklarıdır ve ilk yıllarındaki kırılganlığa rağmen Tanrı'nın kendisi
kadar güzel ve güçlüdürler . _ _ _ _ _ _ Başlangıçta onlar , yeni bir realite yaratma
yeteneğine sahip olan Yaratıcının gücüyle aşılanmıştır . _ _ Ancak
Tanrı'nın çocuklarının yetenek ve yeteneklerinin gelişmeye vakti yok _ _ _ _ _ _ _
ve sarkaçlar onları ilahi güçlerinden - kalp ve zihin birliğinden - mahrum

bırakmadan önce pratik farkındalığı bulun . _
Çocuklar dünyaya gelirler ve etraflarına büyük , güven veren, boncuk gibi
parlayan gözlerle bakarlar . Hayat anında vaat ve umutla dolu görünüyor . Ama
dünya “ Böl ve yönet ” ilkesine göre sarkaçlarla yönetiliyor . _ _ _
Sarkaçlar insanların motivasyonlarını ve arzularını birleştirir , aynı

zamanda onların benzersizliğini ve bireyselliklerinin bütünlüğünü yok eder . _ _
Kalbin akıldan ayrılması ve yabancılaşması , ilahi güzelliğin ve kuvvetin
kaybolmasına yol açar . _ _ _ _ _
Zamanla küçük ve büyük umutlar yıkılır . _ Bazıları için bu süreç yavaş ve
acısız bir şekilde gerçekleşir . Daha az şanslı olanlarda bu durum hızlı ve
sert bir şekilde gerçekleşir . Yetimhanelerdeki çocukların gözlerine baktığınızda
birbiriyle uyumsuz görünen iki şey görürsünüz ; umut ve umutsuzluk . _ _ _ Yarım
kalan bir soru sanki gözlerinde soğumuş gibidir : “ Gerçekten böyle mi ? ” _ _ _ _
Sarkaçların dünyası her zaman çocuklara gerçekte ne kadar kusurlu ve
savunmasız olduklarını kanıtlıyor . _ _ İlk başta şüphe bilinçlerine yerleşir ,
sonra korku o kadar sıkı yerleşir ki alışkanlık haline gelir . _ _ _ Sadece
korktuğunuz için kaçamazsınız . _ _ _ _ Bu agresif ortamda bir şekilde hayatta
kalmak zorundasınız . Kendilerini yapının güçlü etkisi altında bulan
Tanrı'nın çocukları , onun unsurları olmaya zorlanırlar . _ _ _ _ _ _
Yaş ilerledikçe çocuklar herkes gibi olmama konusunda ihtiyatlı olmaya

başlarlar çünkü “ herkes gibi ” olanlar “ onlara kapılabilir ” ki bu da çoğu zaman
olur . Kalabalıkta daha güvenlidir . _ _ Kalabalıktan uzak durursanız dışlanma
riskiyle karşı karşıya kalırsınız . _ _ _ Çocuklar yavaş yavaş doğumda
kendilerine verilen hediyeleri kaybederler : bağımsızlık, farkındalık , sezgi ve bireysellik .
Bu nitelikler İndigo çocukların en karakteristik özellikleridir ancak bu özellikler
yapıya kesin ölüm anlamına gelir ve dolayısıyla insan iradesinin köleleştirilmesi
süreci devam eder . _ _ _ Bu savaşı kimin kazanacağını kimse söyleyemez . _
Gerçekten önemli olan tek şey , yapı kesin zafer ilan edene kadar , bu hayatta ,
Tanrı'nın bize bahşettiği gücün sadece küçük bir kısmını bile geri getirmeye
çalışmamızdır . _ _ _ _ _ _ _ _ Transurfing bu görevde bize yardımcı olabilir .
Sevgili okuyucu , İndigo olabilir misin ? Her iki durumda da önemli değil . Hepimiz
özünde aynıyız , ya yetişkin çocuklar ya da büyükler . _ _
çocuklar.
Enerji Lordları
Bu oldukça normal ve aynı zamanda garip bir şey . _ _ _
Kültürel bitkiler ve evcil hayvanlar bir zamanlar yabaniydi ve doğal bir ortamda bağımsız
olarak var oluyorlardı . Ama sonra insan " uyandı " ve onlar üzerinde kontrol kurabileceğini
fark etti . İnsanın bitki ve hayvanların üzerine çıkmasını ve onlar bilinçsiz bir rüya
halinde var olmaya devam ederken onları kendi ihtiyaçları için kullanmasını sağlayan ,
bilinçli farkındalığın kalitesidir . _ _ _ _ _ _ _ Daha sonra köleleştirilen türlerin nerede ve
nasıl yaşayacağını belirleyecek yapıların yaratılması gerekiyordu . _ _ _ _
Bitkilerin ve hayvanların hedefleri ne olursa olsun , ki şüphesiz vardır da , yapıdaki

disiplin ve düzen onları bir hiçe indirger . _ _ İnsanoğlunun bakış açısından , küçük
kardeşlerinin yaşam amacı , ilkel beslenme ve üreme ihtiyacına indirgenebilir . _ _ _ _ _ _
_
Ancak , eğer ' yüksek ' varlık gerçekten böyle düşünüyorsa , bu onun sözde mükemmel
zihninin gerçekten ilkel seviyesini kanıtlar . _
Gerçekte her canlının kendi amacı vardır . _ _ Ama neden? Ne için?
Amacı gerçekleştirmek için çabalama süreci evrimin itici gücüdür . _ _ _
Bu soruya daha sonra döneceğiz . _ Şimdilik sadece şu gerçeği ifade etmekle yetineceğiz :
Doğası ne olursa olsun her canlının gerçek amacına ancak doğal ortamında
ulaşılabilir . _ _ _ _ _ _ Her yapı , unsurlarının hedeflerini yalnızca kendi çıkarlarına
tabi kılar . _ _ Evcilleştirilmiş veya " disiplinli" bitkilerin gelişimi , insanın onlar için seçtiği
yönü takip eder . Sonuç olarak yapının unsurları daha da derin uyur ve sonunda gerçek
hedefleriyle bağları tamamen kopar . _ _ _ _ _
Vahşi hayvanların ve bitkilerin yaşamı , sandığımızdan çok daha zeki ve zengindir .

_ _ _ _ _ _ Örneğin yabani geyik sürüsünü ele alalım . _
Başa çıkmaları gereken fazlasıyla şey var : kendilerini yırtıcı hayvanlardan koruma
sorunu , yavruları büyütme , yiyecek arama , aile ilişkileriyle uğraşma , grup hiyerarşisi ve
ayrıca hayattan zevk alma . _ _ _ _
Bir çiftlik yapısında bir inek sürüsünün yaşamı bundan daha sefil olamaz . _ _ _ _ _ _
İnsanoğlu onlara yiyecek ve barınak sağlayarak bu hayvanların her türlü sorununu çözdü
ama karşılığında onlar da fedakarlık yapmak zorunda kaldılar . _ _
hedeflerini nasıl , hangi amaçla ve ne kadar yaşayacaklarını belirleyen

efendilerine bırakırlar . _ _ _ _ İnsanın “ ruhunu şeytana satması ” gibi değil
mi bu ? _ _ _
Peki ya insan ? Gerçek şu ki, bu yapıları yaratırken insanın kendisi de köle
haline geliyor . Kendini kaybeder ve kim olduğunu ve gerçekte ne istediğini
anlamayı bırakır , faaliyet alanı sonunda çeşitli ürünlerin üretimine , satın
alınmasına ve satılmasına indirgenir . _ _ _ _ _ _ _ Herhangi bir yapının
başında , ürünlerle hiçbir şekilde ilgilenmeyen ve yalnızca onları üreten
yapıyı aktif olarak geliştirmeye odaklanan bir üst yapı sarkacı vardır . _ _ _
_ _ _ _ Bu neden ?
Enerji ana üründür . _ İnsanlar zevkleri ve rahatlıkları için bir şeyler satın
alıyorlar , değil mi? Bize keyif veren ürünlerin yanı sıra , başkalarına sorun
yaratacak şekilde tasarlanmış ürünler de mevcuttur . _ Her iki durumda da pozitif
veya negatif enerji yayılır çünkü sarkaçların ihtiyacı olan şey budur .
Gördüğünüz gibi her şey maddi nesnelerin üretimi ve ticareti ile bitmiyor . _ _ _
_ _ En büyük emtia enerjidir ve enerji piyasası elbette sarkaçlar tarafından
kontrol edilmektedir . _ _ Peynirin küçük bir kısmı bireye gider , ancak büyük
kısmı her zaman sarkaçlara gider . _ _ _ Bir kişi samanı alır ; sütü başkası
alıyor . _
Hatta enerji piyasasında da finans piyasasındaki operasyonların aynısını
yapan operasyonlar yapılıyor . _ _ _ _ _ _ _ Örneğin alkol saf enerjidir . _ Alkol
içtiğinizde krediyle enerji alırsınız . _ _ _
Alkolün neden olduğu coşku , bir enerji ilerlemesi ve ardından gelen akşamdan
kalmalığın ilgiyle geri dönüşü gibidir . Her zaman ödünç aldığından
fazlasını geri vermek zorundasın . _ Sarkaçlar , işlemden bir şekilde kar elde
etmeden asla bedavaya enerji vermezler .
Alkol oranı düşük içecekler kendinizi rahat hissetmenizi sağlar . _ Sarkaç
enerjiyi küçük parçalar halinde emer . _ Daha sert içecekler ise bir enerji dalgası
uyandırır : “ Bırakın votka sarhoş olsun ! _ Müziğin akmasına izin verin !
Ancak sarkaç , enerjiyi yüksek faiz oranlarıyla ödünç verir . _
Çok geçmeden işler tersine döner : “ Votkanın akmasına izin verin ! Müzikle
sarhoş ol ! _ Coşkulu yükselişin ardından en düşük seviyeler gelir . _ Heyecan ne
kadar yoğun olursa , ardından gelen depresyon da o kadar somut olur .
Akşamdan kalmalık , organlara gelen fizyolojik darbeden çok sarkacın
üzerinde asılı olduğunuz için gelir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
kişinin serbest enerjisini umutsuzca dışarı pompalar . Acı çeken kişi ya bunu
kabul edip acı çekecek ya da köpeğin saçını alacaktır . _ _ O zaman sarkaç
size tekrar enerji verebilir . Sarkaçın acelesi yok . _ _ Er ya da geç bunun bedeli
ödenecektir . Eğer barmen olsaydı para ödemeden barın dışına doğru
koşabilirdin ama sarkaçtan kaçamazsın . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bir kişi ne kadar çok
"borca" girerse , geri ödemesi o kadar zalim olur !
Bu durumda borçlunun serbest enerjisi sarkacın tam emrindedir . _ _ _ _ _ _
Kişi tam anlamıyla sanki keneler pençelerini kalp çakrası bölgesindeki enerji
bedenine saplamış gibi hisseder . _ _ _ _ _ _ _ _ Sarkaç şu ültimatomu veriyor : “
Ya içeceksin , ya da işkence devam edecek ” . Kişinin iradesi serbest enerjisine
bağlı olduğundan , bu enerji kendisinden alındığında kişi zayıflar ve
iradeden yoksun kalır . _ _ _ _ _ _ Alkolizmin ana nedeni budur . _ _ Bir kişi içki
içtiğinde kendisine yine enerjinin bir kısmıyla birlikte enerji aktarılır , ancak
kaçınılmaz olarak bunun ardından gelen şey daha da ağır bir geri ödemedir .
Bir kişinin kalbi çoğu zaman olduğu gibi atmayı bırakabilir . _ Sarkaç , bir kişiyi
ancak ondan alınabilecek başka bir şey olmadığında ve hayatta kalıp
kalamayacağı bir şans meselesi olduğunda huzur içinde bırakacaktır . _ _ _ _
___
İlk kredi her zaman en cömert ve neşeli olanıdır , tıpkı bir sunumda
olduğu gibi . Bildiğiniz gibi , hayatınızda tattığınız ilk kadeh şarabın çok
etkileyici bir etkisi vardır , ancak bundan sonraki her kadehte his aynı değildir
ve bu hisler sadece daha donuklaşmakla kalmaz , daha da nahoş hale gelir . _ _ _
_ _ _ _ _ _ _ _ Sarkaçlar yalnızca insanları ağlarına çekmek amacıyla ' çatallara
ayrılır ' . _ _ Geri ödeme her zaman kesinlikle taviz verilmeden gerçekleştirilir .
_ _ _ _ Dolayısıyla , bu tür bir kredi alırsanız , genel " kredi itibarınız "
konusunda gerçekçi ve yüksek düzeyde bir farkındalığa sahip olmalısınız .
___
Sokakta gördüğümüz sarhoşlar sandığımız gibi ahlaki çöküntüye düşmüş
insanlar değil . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu zavallılar , kaynaklarını doğru
hesaplayamamış , kredilerini zamanında ödeyememiş ve bugüne kadar borç
içinde kalmış insanlardır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Ödemesi giderek zorlaşan kredi üstüne
kredi alıyorlar . _ _ _ _ _ Ve her şey tatil neşesiyle çok güzel başladı ! Düşüş
süreci ilk etaplarda fark edilmiyor ancak daha sonra güçlenerek hızlanarak
kaçınılmaz ve geri dönüşü olmayan bir kartopu etkisi yaratıyor . _ _ _ _ _
Uyarılmış değişimin doğası oldukça güvenilmezdir ve herkes girdabın
merkezine doğru çekilebilir . _ _ _ _ _ _ _ _
Genel olarak tüm yoğun , enerji tüketen deneyimler zararlı alışkanlıklarla ilişkili
olma eğilimindedir ve bunlar sarkaçların verdiği kredilerdir . _ _ _ Neden zararlıdırlar ?
_ Çünkü sarkaçlar doğası gereği saldırgandır ve çatışmayı çevreleyen enerjiyi
şiddetlendirme eğilimindedir . _ _ _ _
Heyecan verici ama sizin için kötü olan her şey , sonuçta kötü sonuçlanır . Zarar ne
kadar büyük olursa , o kadar fazla negatif enerji yayılır . Pozitif enerji asla bu kadar
büyük miktarlarda yayılmaz .
En büyük ' verim' uyuşturucu kullanan kişilerden elde edilen 'hasattır' .
Maddenin kullanıcıya verdiği kısa süreli artan mutluluk durumu , ardından gelen
depresyonla karşılaştırıldığında hiçbir şey değildir . _ _ Ve eğer bir sonraki doz
yeterince çabuk devreye girmezse , berbat yoksunluk deneyimi , üzgün kullanıcının
enerjisinin son damlasına kadar emilecektir . _ _ _
Tütün , kahve , çay , alkolsüz içecekler ve sakız gibi daha düşük faizli kredi türleri de
bulunmaktadır . _ _ Çiğnemenin herhangi bir şeyle ne alakası olduğunu merak
edebilirsiniz . _ _
Daha önce de söylediğim gibi maddi veya manevi herhangi bir ihtiyaç
karşılandığında enerji açığa çıkar . Zevk , rahatlık veya başka bir şeyin enerjisi
olabilir . _ Her durumda , bir şey istediğinizde bir enerji birikimi yaşarsınız . _ _
Arzuladığınız şeyi aldığınızda o enerjiyi yayarsınız . _ _ _ _ Çiğneme sürecinde
kişi çok eski kökleri olan belli bir rahatlık hissi yaşar . _ _ _ _ Bu duygunun doğası
oldukça açıktır : Yediğinizde her şey yolundadır . _ _ _ Yenilen siz olduğunuzda işler
o kadar da pembe görünmüyor . _ _ _ _
Aynı şey her alışkanlık için de geçerli . Bir kez “düzenli müşteri ” olduğunuzda “
sürünün ” bir parçası olursunuz . Kaleme gerek yok çünkü müşterinin dikkati sarkacın
ilmiğine takılıyken hiçbir yere gitmiyor . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bir kişi alışkanlığının
nesnesini düşündüğünde sarkacın rezonans frekansında enerji yayar . _ _ _ _ _ _ _
Tüm " borçlunun " düşünceleri enerjinin bir sonraki kısmını - krediyi - almaya
odaklanmıştır .
Sarkaç onların dikkatini dağıtmayacağı için başka bir şey düşünemezler . _ _ _ _ _ _ _
Bu tür bir yakalama , zihnin belirli bir özelliği nedeniyle mümkündür . _ _

Dikkatimiz tek bir şeye odaklanabilir ve bu gerçekleştiğinde bu , rüzgar gülünün
üzerindeki okun rüzgarı tek ve aynı yöne doğru yönlendiren sarkacına benzer . _ _
_ _ _ _ Niyet okunun yakalanması _ _ _ _ _
Belirli bir şarkıyı aklınızdan çıkaramadığınız durumlara ilişkin basit bir örnekte
gözlemlenebilir . _ _ _ _ _ _
Bağımlılığın yalnızca fizyolojik faktörlere bağlı olarak geliştiğini
varsaymamalısınız . _ _ _ _ Bunlar bunun bir parçası ama kilit rolü oynamıyorlar . _
_ _ _ Örneğin sigara içmeye en meraklı kişiler denizaltı görevine çıktıklarında sigara
içememeleri onları hiç rahatsız etmez . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Ambar kapağı kapatıldığında
ve dalma komutu verildiğinde , sigara içebilme düşüncesi tamamen ortadan kalkar , çünkü
nesnel olarak konuşursak , sigara içme fırsatı olamaz . _ _ _ _ _ _ _ _ Sigara içen kişi
nesnel durumu tamamen kabul eder ve sigara içmeyi aklına bile getirmez . _ Sanki niyet
oku değişmiş ve artık farklı bir yöne işaret ediyor . _ _ _ _ _ Peki ya fizyolojik
bağımlılık ? _ Denizaltı görevinden döner ve sigara içen kişi vazgeçmeye karar
vermemişse , sadece bir sigara içmek isteyebileceğini hatırlar ve ısrarcı alacaklı ,
ilmiğindeki niyet okunu yakalar . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Niyet okunun yakalanması oyun ya da internet bağımlılığı ( bağımlılık )

olgusunda da gözlemlenebilir . _ _ _ _ _ Çok sayıda insan o kadar bağımlı hale geldi ki ,
yalnızca bilgisayar ekranının önünde otururken kendilerini rahat hissedebiliyorlar . _ _
_ _ _ _ _ _ Bu tür bir bağımlılığa yenik düşen bir kişi , kendisini bir veya iki saatliğine
ekrandan uzaklaştırırsa , gerileme dönemine girecek ve yoksunluğun tüm belirtilerini
yaşamaya başlayacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ Baş ağrıları , kas ağrıları ve dayanılmaz bir
rahatsızlık hissi yaşayabilirler . Ancak hasta ekrana döndüğü anda semptomlar anında
azalıyor . _ _ _ _ _ Açıkçası , bu durumda fizyolojik bağımlılık söz konusu olamaz .
__
Her türlü bağımlılık , dikkat okunun sarkacın ilmiğine takılması nedeniyle

ortaya çıkar . _ _ " İğneden kurtulmak " için dikkatinizi başka bir şeye çevirmeniz gerekir .
____
Bir şarkıyı ancak farklı bir melodiye geçtiğinizde aklınızdan çıkarabileceğiniz
gibi , irade gücü de kendinizi bu ilmikten kurtarmak için nadiren yeterlidir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Zararlı bir alışkanlığa kural olarak belirli bir senaryo ve dekor eşlik eder . _ _ Birlikte ,
işyerinde sigara molası gibi dikkatinizi çekmenizi kolaylaştıracak karakteristik bir
senaryo oluştururlar . _ _ _ _ _ Tüm borçlarınızı ödeyip yürümenin tek yolu var _ _ _ _ _
kasvetli bankadan uzaklaşın : senaryoyu ve manzarayı değiştirin . _ Bunu yapmak zor

değil , sadece yapmayı istemeniz ve sonra biraz hayal gücünüzü uygulamanız
gerekiyor . _ _ _ _
Zaten “ kredi borcunuz ” olmasa da , medeniyetin ürünlerini iradeniz ne olursa olsun
kullanıyor olsanız bile , enerjinizin bir kısmını sarkaçlara vermiş olursunuz . _ _ _
_ _ _ _ _ İnsanlar "yetiştirilmeseler de " kelimenin tam anlamıyla " sürüye tabi tutulurlar
". Uygar toplumun tüm yaşamı , sürekli bir enerji tüketme ve verme sürecini temsil
eder ve tüm değişim sarkaçlar tarafından kontrol edilir . _
İnsan enerjisinin toplanması gerçeği kendi başına o kadar da kötü bir şey değil . _
Yapının getirdiği en büyük tehlike , elemanlarının bireysel yollarını sıfıra
indirgemesidir . _ _ _ _ _ _ Yapının üyeleri kendileri için bireysel bir yolun var olabileceği
fikrini unutuyorlar . _ _ _ _ _ İnsanlar sadece yapının emirlerini yerine getirmekle
kalmıyor , aynı zamanda yapıya fayda sağlayacak şeyleri de istemeye başlıyorlar .
_ _ _ _ _ İnsanın rasyonel bir varlık olduğu ve kendisinin bu şekilde köleleştirilmesine
asla izin vermeyeceği fikriyle kendinizi kandırmayın . _ _ _ _ _ _ _ _
İnsan farkındalığının düşük seviyede çalıştığını zaten göstermiştik . _ _ _ _

Yapı yavaş ama emin adımlarla farkındalığın son kalıntılarının daha da
azalmasına neden oluyor . _ _ _ Tam bir zafer elde etmek için yapının tüm
unsurlarını tek bir bilgi alanında birleştirmesi gerekiyor ve bu süreç halihazırda
hızlı ve başarılı bir şekilde kolaylaştırılıyor . _ _ _ İnsanın nihayet kendini
tamamen duvarla kapatmasından önce yalnızca birkaç tuğlası kalmış olabilir . _ _
Ne yapılabilir ? _ Görünüşe göre , medeniyetin ürünlerini tüketirseniz , çobanlık

ediyorsunuz ( artık tırnaklı virgüller olmadan ) . _ _ _
İnsanların medeniyetten kaçmaya ve doğanın vahşi bölgelerindeki topluluklara
yerleşmeye çalıştıkları durumlar olmuştur . _ _ _ _ _ _ _ _ Ne kadar başarılı
olduklarını yargılamak bana düşmez . _ _ _ Öyle bile olsa , çağdaş insan artık
kendisini uygarlıktan tamamen ayırma yeteneğine sahip değildir . Artık o kadar
uyum sağlayamıyorlar . _ _ Ancak kullandığınız zararlı ürünleri en aza indirip
bunların yerine doğanın doğal armağanlarını koymak mantıklıdır . _ _ _ _ _ _
__
Örneğin , aileye ait arazide bahçe ve sebze arsası içeren bir alan oluşturabilirsiniz .
_ _ _ _ Medeniyet çölünde bir doğa vahasına sahip olmanın en büyük avantajı
oradaki norm ve standartların _ _ _ _ _ _ _
yapı tarafından değil , sahibi tarafından kurulur . _ Ve eğer bu sana göre

değilse toprağı kazmaya başlamana gerek yok . _ _ _ _ Herkes günlük yaşamın
kurallarını bağımsız olarak oluşturma olanağına sahip olmalıdır . _ _ _
Her şeyi betonla kaplamak istiyorsanız ve bahçenizi tüm çeşitliliğiyle vahşi
tutmak istiyorsanız bu da size kalmış . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Şehirde yaşayan biri için başka bir yaklaşım da tamamen organik ve doğal
gıdalardan oluşan bir beslenme düzenine geçmek olabilir . Ancak önce
uyanmanız ve yapı içinde yetiştirilen ve bir süpermarkette satın alınan
güzel bir elmanın , kalite açısından yalnızca yapının " tam teşekküllü "
bir unsuru için uygun hastalıklarla birlikte uygun olacağının farkına
varmanız gerekir . _ _ _ _ _ _ _ _ bu , bu tür yiyeceklerle yaşamanın sonucudur . _
Yaşamanın pek çok farklı yolu ve şekli vardır ancak her birey kendisi için
doğru olanı seçmelidir . _ _ _ _ Benim için bir rol modeli her zaman " tanımaktan
onur duyduğum " bir vahşi kedi olacaktır . _ _ _
Arkadaşım ve ben medeniyetin nimetlerinden uzaklaşmak için ormana

kaçmayı ve “ lezzetli bir kamp ateşi ” yakmayı severdik . _ _ _ Bir keresinde ,
yaptığımız ilginç kokulardan etkilenen , küçük kampımıza kocaman bir
kedi yaklaştı . _ _ Kedinin bir zamanlar birisinin evcil hayvanı olduğu belliydi
ama bir sebepten dolayı ormana düşmüş ve yeniden vahşileşmişti . _ _ _ _
Büyüklüğüne bakılırsa bu yırtık pırtık hayvan , kuşları ve fareleri
oldukça başarılı bir şekilde avlıyordu ve muhtemelen bir tavşanı da
yakalayabilirdi . Kedi , öğürme teklifimizi reddetmedi ama parmaklarının
ucunda da durmadı . _ _ _ _ _ _ Onu yakaladı ve koştu .
O toplantıdan sonra ormana yaptığımız pek çok gezide kediyi tekrar
görmenin mutluluğunu yaşadık . _ _ _ _ _ _ _ _ Bıyıklı adam bizim
ikramlarımıza yardım etmeyi severdi ama ikimizin de fazla yakınlaşmasına
izin vermezdi . _ _ _ _ _ _ _ Kedi gerçek bir aktarıcıydı . _ Gerçek özgürlüğün
tadını öğrenmişti ve her ne kadar bazen uygarlığa dalmış olsa da ,
bağımsızlığını asla herhangi bir yaratılmış konforla değiştirmezdi . _ _ _ _ _
Bağımlı ya da bağımlı hale gelmediğiniz sürece medeniyetin
faydalarından en iyi şekilde yararlanmanızda yanlış bir şey yoktur . _ _ _ _ _
Özgür bir bireyi sürüden farkındalığından dolayı ayırt edebilirsiniz . _ _ _ _
Tek yapmanız gereken uyanmak ve gerçekte ne olduğunun farkına varmaktır .
_ _ _ _ _ Bunları öğrendim ve şimdi sizinle paylaşıyorum çünkü basit bir neden
var ki … aslında bu bir sır . _ _ _ _ Ama bunu paylaşacağım _ _ _
sen sevgili okuyucu. Vahşi doğaya döndüm . _ _ Çiftlikten kaçtım . _ _ _ _
Niyet Beyanı
Şu ana kadar sadece sarkaçlardan nasıl kurtulacağınıza ve onların etkilerinden

nasıl kurtulacağınıza odaklandık . _ _ _ Peki sarkaçtan bir şekilde faydalanmak
mümkün müdür ? _ _ _ _ Herhangi bir rüya esas olarak sarkaçların yardımıyla
gerçekleşir . _ _ Hepimizin şu ya da bu yapı içinde yaşadığı ve çalıştığı
gerçeğinden kaçış yok . _ _ _ _ _ Bu sadece yapının sizi hayallerinizden mahrum edip
etmediği veya onları gerçekleştirmenize yardımcı olup olmadığı meselesidir . _ _ _ _
Bir sarkacın doğrudan etkilenebileceği yöntemler var mı ? _ _ _ Bu pek olası
değil . Bir sarkacı bırakın kontrol etmeyi , evcilleştiremezsiniz . _ Ancak sarkacın
özelliklerini kendi çıkarlarınız doğrultusunda kullanmanız mümkündür . _ _ _ _ _ _
İnsanların arkadaşlarıyla yemek yerken neden kadeh kaldırdığını hiç merak
ettiniz mi ? _ _ _ _ Bu geleneğin pratik bir amacı var mı yoksa tamamen sembolik bir
ritüel mi ? Tostların sadece uğruna söylenmediği ortaya çıktı . _ _ _ _ _ _ _ Halk
bilgeliği bazen anlamsız bir batıl inançtan başka bir şey olmayan gelenekler üretir .
_ İnsanlar , bu yerleşik kuralların gerçekte gerçekliği şekillendirmeye yönelik bir tür
yöntemi temsil ettiğinden şüphelenmeden uyuyorlar . _
Mesele şu ki , yukarıda anlattığımız gibi alkollü içecekler bir nevi enerji kredisini
temsil ediyor . Serbest enerji ek bir destek kaynağı alır ve bir basamak daha
yükseltilir . Bunun gerçekten kişinin iradesinin enerjisi olduğu göz önüne alındığında ,
getireceği sonuç , onu nereye yönlendirdiğinize bağlı olacaktır . _ _
Örneğin üzüntünüzü boğmak için içerseniz gerçeklik daha da karanlık bir çukura
iner . _ _ _ _ İnsanlar mutluluktan içtiğinde , mutlu olmak için daha fazla nedene önem
verirler . _ Eğer içki bir endişe ve korku duygusuyla karışırsa , hayat sana korkmaya
değer bir şey verecektir . Her durumda aynı prensip çalışır . _
Bir enerji kıvılcımıyla güçlenen düşünce enerjisi , bireyi aynı kalitede bir yaşam
çizgisine kaydırır . _ _ _ Bir sarkaç kredi verdiğinde niyetin enerjisini güçlendirmeye
hizmet eder . _ _ _ _ Sarkacın kendisi ne kadar sallanırsa sallansın , dış niyete
erişimi yoktur ve bu nedenle alternatif uzayın bir bölümünü hayata geçirmekten
acizdir . _ _ _ _ _ _
Ancak gerçeklik canlı varlıklar tarafından kontrol edilebilir ; dolayısıyla bir kişi bir şey yaptığında
tostu niyetlerinin yönüne odaklarlar . _ _ _ Bunu yaptıklarında neler olduğunu

görüyor musun ? _ _ _
Sarkaç alacaklısına ait enerjinin nitelikleri kural olarak oldukça olumsuzdur .
_ _ _ _ _ _ Ancak kişi bu enerjiye iyi niyet atfettiğinde onun kutuplarını değiştirir .
_ _ Dolayısıyla kadeh kaldırmak sadece boş bir ritüel değildir .
Bu bir niyet beyanıdır . _
Bununla birlikte , kadeh kaldırmanın faydalı etkisine rağmen hepsi doğası
gereği aynı talihsiz hatayı içerir : İyi dilekler genellikle gelecek için ifade edilir .
Bu nedenle sarkacın sağladığı enerji yalnızca pozitif enerjiye dönüşür . _ _ _
_ _ _ Gerçekliğe hiçbir etkisi yoktur . _ _ _ Kadeh kaldırmada ifade edilen arzu ,
daha iyi bir şeyin ulaşılmaz bir vaadi olarak orada bir yerlerde kalıyor . Bu
oldukça doğaldır . Sonuçta ayna geleceği üretmeye muktedir değildir . _ _ _ _
Sadece bugünü yansıtır . _ _
Peki bundan ne sonuç çıkarabiliriz ? _ Tüm kadeh kaldırmalar şimdiki

zamanda söylenmelidir . _ _ Sonuç olarak biraz tuhaf gelebilir ama etkili olacaklar .
_ _ _ _ _ Mesela “ Olacağız ” demek yerine “ Biz ” deyin ; ya da “Sağlığımız iyi
” , “ Kazandık !”, “ Yanımızda olmayanlar her zaman yanımızda ! ”, “ Ne
mutlu denizde olanlara ”, “ Dileeklerimiz gerçek oluyor !”, “ Şans her zaman ”
bizimle !” vesaire.
Bu tür bir niyet beyanı , dileklerinizi asla gelmeyecek bir yarına ertelemek
yerine , hemen bugünün gerçekliğine çekmeye başlayacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _
Alkol yardımıyla arzularınızı kolaylıkla gerçeğe dönüştürebileceğinizi

varsaymayın . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bildiğiniz gibi bu iki ucu keskin bir kılıçtır . Kredi
ne kadar büyük olursa faiz oranı da o kadar yüksek olur ; Kredi borcu bilinci
arttıkça kişinin niyetinin alternatifler alanının gerçeklikle örtüşmeyen bir
alanına kaydığı gerçeğine değinmeden geçemeyeceğiz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
_ _ Ve bu tür manipülasyonların uyuşturucu yardımıyla yapılması söz
konusu olamaz . _ _ _ _ _ Sarkacın negatif enerjisini pozitif enerjiye dönüştürmek
her zaman mümkün değildir ve bunu herkes yapamaz . _ _ _ _ _ _ _
Kara büyü de aynı prensibe göre çalışır . _ Kötü bir sihirbaz , enerjilerinden
yararlanmak ve düşmanca niyetlerini güçlendirmek için karanlık güçlere
başvurur . _ _ _
Sarkaçtan kredi almak hiçbir zaman kazançlı değildir . _ _ _ _ _

Ancak , bunu yapmak zorunda kalırsanız , aşağıdaki kurala bağlı kalmanız çok
önemlidir : Bir sarkacın kancasına asıldığınızda yalnızca olumlu şeyleri
düşünün . _ _ _ _ _ _ _ _
Hatta Transerfing sarkacının örneğini bile alabilirsiniz . _ _ _ Size zarar vermez ve
niyet beyanı etkinliğini önemli ölçüde artırabilir . _ _ _ _ Transerfing ile ilgili herhangi
bir bilgiyle karşılaştığınızda , bunun hedeflerinizi gerçekleştirmenize yardımcı
olabileceğini kendinize hatırlatın . _ _ _ _ _ _ _ Niyetinizi bu şekilde ayarlamak ,
alternatif akış vektörünü doğru yönde konumlandıracaktır . _ _ _ _ _ _
Hayatınızla hiçbir ilgisi olmasa bile diğer sarkaçlar için de aynı yaklaşımı
izlemelisiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ Mesela bir televizyon dizisini veya programını izlerken , bir
şekilde sarkaçla enerji alışverişinde bulunuyorsunuz . _ _ _ _ _ _ _ Aksiyonu gözlemlerken
hedef slaytınızı , yani almak istediğiniz şeyin resmini hazır bulundurun . _ _ _ _ _
Bilgi akışında , ne kadar küçük olursa olsun , hedefinizle bir tür bağlantıyı her
zaman fark edebileceksiniz . _ _ _ Örneğin serinin kahramanları muhteşem gösterişli
bir araba ile yola çıktıklarında , kendinize de benzer bir şey almayı
planladığınızı ifade ederler . _ _ _ _ _ _
Kredi aldığınız anda asla olumsuz bir şey düşünmeyin . _ _ _ _ _ Endişe verici
düşünceler , acil sorunlar , umutsuzluk , korku gibi tüm bu duygular , aldığınız
enerjinin artmasıyla daha da artacaktır . İşte bazı örnekler .
Sigara molası verdiğinizde , yaklaşan başarınızı sanki zaten yapılmış bir

anlaşmaymış gibi düşünün ; _ _ _ _ _ ya da bir reklam sizi oturup güzel bir fincan
kahvenin kokusunun tadını çıkarmaya teşvik ediyor . _ Gelecekte ne olursa olsun ,
halihazırda sahip olduğunuz şansın tadını şu anda çıkarmak daha iyi olacaktır .
_ _ _ Koordinasyon ilkesini hatırlıyor musunuz ? _ _ Örneğin , sigara veya kahve
içtiğiniz anda düşüncelerinizi kendi tembel akışına bırakmak yerine niyetinizi beyan
edin : Her şey harika gidiyor çünkü gerçekliğimi niyetimle şekillendiriyorum . _ _ _ _ _ _ _
_ _ _ _ _ _ Bunun nasıl yapıldığını biliyorum . "
Çay törenleri de aynı prensibe göre düzenlenir . _ Yemeğe başlamadan önce dua
etmek ve yemeği Tanrı'ya adamak birçok farklı halk arasında bir gelenek haline
geldi . _ _ _ Ancak Tanrı'yı bir kez kabul ettikten sonra kendinizi unutmayın . _
Siz de aynı sevgi ve özenle kendinize “ ye, ye canım , geçmiş olsun ! ” gibi “
adaklarda bulunursanız ” . etki tamamen beklenmedik ve inanılmaz olacaktır . _
Hatta bazı hastalıkların ortadan kalkması da mümkündür . _ Vücudunuz önce
şaşıracak , sonra sevinecek ve özenle bakılmış bir çiçek gibi çiçek açacak . _ _ _ _ _
____
Önemli olan samimiyetle , sevgiyle ve “ Sen kendini beslemezsen , kimse senin yerine
bunu yapmaz ” gibi sözlerle kendine hizmet etmektir . _ _ _ _ _ _
Bu tür bir beyan muazzam bir güç taşır . Daha önce kendinize kayıtsız ve hatta
nefretle davrandıysanız , benzer ritüeller şaşırtıcı değişikliklere yol açacaktır .
_ _ Sadece benden almayın , deneyin . _ _ _
Yukarıdakilerden yola çıkarak niyet beyanının borsa , kumarhane gibi kurnaz
sarkaç oyunlarında veya yarış bahislerinde kullanılabileceği düşünülebilir . _ _ _ _
_ _ _ _ _ _ _ _ _ Prensip olarak neden olmasın? Paranızı yatırdığınız anda ve
aynı şekilde oyun sırasında kaçınılmaz kazançların bir slaytını
görselleştirirseniz başarı şansınız artacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bunu yapmak kolay
değil ama mümkün . _ _ _ Kural olarak oyuncunun düşünceleri şu şekildedir : " Keşke
kazanabilseydim ! " ; _ _ " Ya kaybedersem ? Ama hayır, kazanmam lazım ! ” ; “Bu
sefer şanslı olacağım ! ”
Bu iyi bir şey değil çünkü bu düşüncelerde arzudan , nasıl kazanılacağını
düşünmekten , kaybetme korkusundan başarı umutlarına kadar her şey var . _ _
Başarı umudu da dahil olmak üzere tüm düşünce ve duyguları bir kenara koymalısınız .
Elinizde kalan tek şey koşulsuz ve tarafsız kazanma isteği kalana kadar tüm bunları
ortadan kaldırmalısınız . _ _ Niyet beyanınız şöyle olmalıdır : “ Ben
kazananım ! ” beyanınız hiçbir açıklamaya , koşula veya ünlem işaretine ihtiyaç
duymadan seslendirilmelidir . _ Bu tarafsız ve koşulsuz irade durumuna ulaşmayı
başarırsanız , başarı şansınız hızla artacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _
Ancak hepsi bu değil . Tek bir oyun oturumu boyunca bir , iki , hatta üç kez başarılı
olabilirsiniz . _ _ Ancak kazanmak sonsuza kadar devam edemez çünkü herkes insandır
ve hiç kimse önemini sonsuza kadar minimum düzeyde tutamaz . Her türlü kumar ,
temelde , trajik bir sonla uyarılmış bir geçişe fark edilmeden dönüşme yeteneğine
sahip bir tür enerji kredisidir . _ _ _ Bu konular Transerfing materyallerinin ilk
bölümünde ayrıntılı olarak ele alındığı için burada bunlara tekrar
girmeyeceğiz . _ _ _ _ _ _ _
Kredi faizi ödemekten kaçınmanın tek bir yolu olduğunu söyleyebilirsiniz :

Oyunu ne zaman bırakacağınızı bilmek . _ _ _ _ _ _ Oyunu terk etmeyin ,
kendinizi sarkaçla en ufak bir bağlantıdan tamamen kurtarın ve sarkacın
frekansında yankılanan her türlü düşünceyi söndürün . _ _ _ _ _ _ Yani belli bir
süreliğine dikkatinizi başka bir şeye çevirmeniz gerekiyor ki oyun bir an bile aklınıza
gelmesin . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ İndüklenen geçişin girdabına kapılmaktan kendinizi
kurtarmanın tek yolu budur . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Sarkaçla sallanmayı bırakın . _
Beraberlik tamamen kesildiğinde yeni bir oyun oturumuna başlayabilirsiniz . _ _ _ _ _
Ancak şunu da söylemek gerekir ki sarkaçla oynamak tehlikeli ve öngörülemez bir

maceradır çünkü tek bir kişiye insanüstü , tarafsız bir irade bahşedilemez . _ _ _ _
_ Aslında bu bir oyun değil . Bu gölgeyle yapılan bir danstır . _
Sarkaç görünmez , soğuk ve acımasız bir gölgedir . Bilinçli bir farkındalığa

sahip değildir ve niyet etme gücüne de sahip değildir . _ _ Karşıtlığının
duyguları , dürtüleri ve zayıflıkları doğurduğu bir kalbi veya aklı yoktur . _ _ _
_ Kendi gölgenizden asla kaçamayacağınız gibi , sarkacın da üstesinden asla
gelemezsiniz . _ _ _ _ _ _ Sarkaç , kaçışınızın olmadığını bilerek hareketlerinizi
gözlemler . _ _ Gölge asla mağlup edilemez ve onunla oynamak anlamsızdır . _ _ _
Peki ne yapabilirsin ? _
Ya bu tehlikeli oyunu bırakın ya da kendi girişiminizi yaratın ve
bir sarkacın favorisi haline gelir . Şimdi bu anlamlı olurdu .
Bir sarkacı yenmeye çalışırken sadece kendi gölgenizi kovalıyorsunuz . _ _ _ _
Kazanmak için gösterdiğiniz her türlü çaba ve bu arzularla birlikte gelen tüm duygusal
kaygılar içsel niyetin konusudur ve içsel niyet her zaman körü körüne burnunuzun
önünde olanın başka hiçbir şeyi görememesine yol açar . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Akılsız
kovalamacaya son vermek için durmanız , etrafınıza bakmanız ve bağımsız
olarak kendi yönünüzde hareket etmeye başlamanız gerekir . _ _ _ _ Daha sonra
roller değiştirilir . Sarkaca ayak uydurmak için çabalayan birey yerine , sarkacın
bireye ayak uydurması gerekecek . _ _ _ _ _ _ _ Dar iç niyeti terk eden , oyunun
efendisi , gölgelerle dansın yapımcısı olur . _ _ _ _ _
Kendi oyununuzu başlatmak için kendiniz olmanız gerekir . _ _ _ _ Kişisel

oyununuz , kendi gerçekliğinizin kendi takdirinize göre şekillendirilmesidir . _ _ _ _
Yapabilirsin . _ _ Ayrıcalığı talep etmeniz yeterli . _ _ Kendinizi kendi

ayrıcalıklarınızdan mahrum bırakmaktan ancak siz vazgeçebilirsiniz . _ _ _
Bunun anlaşılması gerekiyor . _
Ancak her şey kendinize yapımcı olma izni vermekle bitmiyor . _ _ _ _ _ Yıldızlar
doğar ama sarkaçlarla aydınlanırlar . _ _ _ _ Kral Süleyman kadar bilge olabilirsiniz
ya da göz kamaştırıcı bir başyapıt yaratabilirsiniz , ancak güçlü bir sarkaç sizi
süpürmedikçe kimse bunu öğrenemeyecek . _ _ _ _ _
Başyapıtınız ne kadar inanılmaz olursa olsun , başarılı olamamasının tek
nedeni budur . _ _ _ Kültür , bilim ve sanatta olağanüstü yaratımlar , ancak yeni bir
sarkacın ortaya çıkması veya herhangi bir nedenle mevcut bir sarkaca faydalı
olması durumunda büyük ilgi odağı haline gelir .
Alanınızda yıldız olabilmek için sarkacın özelliklerinden nasıl
yararlanacağınızı bilmeniz gerekir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Geçmişte bir noktada son
derece başarılı olan bazı eserlerin , kendilerine özgü özelliklerini korumalarına
rağmen neden popülerliklerini yitirdiklerini hiç merak etmediniz mi ? _ _ _ _ _ _
Şaşırtıcı nitelikleri herhangi bir çağdaş standardı fazlasıyla karşılayabilecek
çok sayıda kültürel başarı vardır . _ _ _ _ Ancak bugün bu başarıların bir pazarı
yok çünkü geçmişte parlayan sarkaçları sönmüş ya da sönmüş durumda . _ _ _ _ _ _
Söz konusu olduğunda popülerlik ve moda her zaman sarkaçlar tarafından
yaratılır . _ _ Yoksa insanlar neden aynı anda aynı öğeyi kitlesel olarak arzulasın
ki ?
Moda olgusunu , çok popüler olan iki grup “ Beatles ” ve “ Abba ” örneğinde
görebilirsiniz . Her iki grup da dünya çapında tanındı çünkü temelde yeni veya
özellikle olağanüstü bir şey yarattılar . Yaptıkları hiçbir şey tamamen yeni değildi .
Aksine , disko ve rock müzik türleri çok daha az tanınan diğer müzisyenler tarafından
yaratıldı . _ _ _ Peki özellikle bu iki grubun olağanüstü başarısını nasıl
açıklıyorsunuz ? _ _ _ _
Beatles'ın kariyeri bir dizi aksilik ve başarısızlıkla başladı . _ _ Başlangıçta

dörtlü , o zamanki diğerlerinden pek farklı olmayan oldukça sıradan bir grubu
temsil ediyordu . Müzik konusunda pek yetenekli bile değillerdi . Profesyonellik
düzeyleri hiçbir zaman fiilen performans sergiledikleri yerel barların ötesine geçmedi .
_ _ _ _ Evet Beatles yetenekliydi ama bu gösteri dünyasında başarılı olmak için
yeterli değil . _ _ _ Eski sarkaçlar her zaman yeni ve gelecek vaat eden gençleri uzakta
tutmak için ellerinden geleni yapacaktır . _
1962'ye gelindiğinde grup kendi tarzını oluşturdu ve çok geçmeden tüm

dünyayı sarsacak şarkılar üretecekti . _ _ _ _ Ama bu daha sonraydı . Grubun
birkaç sadık hayranı olmasına rağmen o zamanlar hiç kimse “ Beatles ” ı
gerçekten fark etmemişti . O yıl grup çeşitli kayıt stüdyolarının kapılarını
başarısız bir şekilde çaldı , ancak her yerde açıkça reddedildi . _ Sanki grubun
kulüp seviyesinin daha yükseğine ulaşma şansı yokmuş gibi görünmeye
başlıyordu . _ _ _ _ _ _ _
" Beatles " ın yetkili biyografisinde Hunter Davies şöyle yazıyor : " Yine de
başaracağımıza ve bir numara olacağımıza inanıyorduk " dedi George . _
“ İşler gerçekten kötü olduğunda ve bizim için hiçbir fırsat olmadığında bir
tür özel ritüel yapardık . _ _ _ _ _ _ John bağırırdı : "Nereye gidiyoruz
çocuklar ? " Biz de şöyle bağırırdık : " Yukarıya Johnny, en tepeye ! " " Neyin
zirvesine ? " diye sorardı .
" En tepenin zirvesine Johnny ! " _
Ancak başarıya giden bileti garantileyen şey onların kararlılığı değildi .
_ _ 1963'te nihayet ilk albümleri olan single'ı yayınlamayı başardılar . _ _
Şarkı beklenmedik bir şekilde listelerde bir numaraya yükseldi . Bu onların ilk
önemli başarısıydı ve yine de kimse olayı büyük bir şey olarak görmüyordu .
_ Basın single'ı kısa ömürlü bir yıldız için bir başarı anı olarak sundu ve
yakında sansasyon yaratacak olanı kaçırdı . _ _ İlk single'ın başarısını ,
fırtına öncesi deniz tarağı olduğu ortaya çıkan başka bir sessiz anonimlik
dönemi izledi . _ _ _ _ _ _
Altı ay sonra Beatlemania İngiltere'yi kasıp kavurdu ve kısa süre sonra tüm
dünyaya yayıldı . _ _ Hunter Davies şöyle yazıyor : "Dünyadaki her ülke , kısa
bir süre öncesine kadar hayal bile edilemeyen ve bir daha tekrarlanması
muhtemel olmayan kitlesel psikoza tanık oldu . Bugün artık kimse bu tür
şeylere inanmıyor ama daha dün her şey gerçekti ” . _ _ _
Benzer bir olay “Abba ” hikâyesinde de tekrarlandı . 1972'de bu muhteşem

dörtlü , Eurovision Şarkı Yarışması'nda sahne almak için yarı finale kalmayı
başaramadı . _ _ _ Sonunda 1974'te yarışmayı geçmeyi başardılar ve herkes
için beklenmedik bir şekilde diğer yarışmacıları geride bırakarak çarpıcı
bir zafer elde ettiler . _ _ O zamanlar kimse gruptan daha fazlasını beklemiyordu .
_ _ _ Herkes " Eurovision" kazananı olarak adlandırılan bir grubun yalnızca
kısa vadeli bir mucize olabileceğini ve hiçbir zaman birden fazla hit
yapamayacağını düşünüyordu . Kazandıktan sonra _
Yarışmada her şey tıpkı Beatles'ta olduğu gibi yine sessizliğe büründü . _
Dünya bu sefer başka bir güçlü dalga olan “ Abbamania ” nın pençesine
düştüğünde neredeyse bir yıl geçmişti .
Her iki hikâyede de iki net örüntü izlenebilmektedir . İlk olarak popülerlik dalga
benzeri bir yörüngede gelişiyor . Başlangıçta , küçük ama istikrarlı bir hayran
kitlesinin oluştuğu , oldukça uzun bir anonimlik dönemi vardır .
Ardından ani bir uçuş anı gelir ve ardından , sanki dalga güç kazanmak için
kıyı şeridinden geri çekilmiş gibi bir sessizlik dönemi daha gelir . _ _ _ Nihayet,
göreceli bir hareketsizlik döneminin ardından ani ve güçlü , şaşırtıcı bir
başarı dalgası gelir . Popülerlik belirli bir süre yüksek kalır , ancak zamanla
yeni sarkaçlar ortaya çıktıkça ve önceki sarkaçları spot ışıklarının
dışına ve arka plana ittikçe dalga kaçınılmaz olarak söner . _ _ _ _
Bu hikayelerdeki en ilginç durum , büyük bir hit haline gelen eserlerin ,

anonimliğin ilk döneminde kabul edilmemesidir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ İnsanlar
şarkıları dinliyor ama pek dikkat çekmiyor . _ _ _ _ Ve sonra aniden şarkıların
insanlar üzerinde yenilikçi ve orijinal bir şeye dair farklı , alışılmadık bir
izlenim yaratmaya başladığı bir an gelir . _ Ses , çok şık ve modaya uygun bir
şeyin ipucunu alıyor . Ve açıklanamaz bir nedenden dolayı herkes aynı anda
bunun harika olduğu konusunda hemfikir .
Peki bu sağduyulu yenilik ve tarz nereden geliyor ? Çünkü “ Beatles ” sesi

1962'de zaten karakteristik olarak “ Beatles ” tı . Neden kimsenin hayal gücünü
etkilemedi ? 1972'de neden kimse “Abba” ya kızmadı ? O sırada aynı
şarkıları söylüyorlardı , ne oldu ; _ 1975'te insanlar neden birdenbire onları
bu kadar heyecan verici buldular ?
Bu olgu , her çağın karakteristik bir niteliğinin , sesinin ya da renginin , yani
kendi karizmasının olmasıyla açıklanabilir . _ _ _ _
Ancak yeni bir dönem kendiliğinden başlamamaktadır . _ _ _ _ _ Alternatifler
alanındaki bir bulut gibi , insanların niyetiyle var ediliyor . _ _ _ _ _ _ Daha sonra
sarkaç kolektif niyeti dengeler .
İlk başta küçük bir hayran grubu oluşuyor . Her hayran “ Bunu beğendim ”
melodisiyle düşünce enerjisi yayar . _ Daha sonra hayranların düşüncelerini "
bunu beğendik " şeklinde birleştiren ve senkronize eden bir sarkaç yaratılıyor .
_ Her şeyin var olduğunu bildiğimiz alternatif mekânda , ortak bir özelliği olan bir
sektörler alanı var : “ Herkes bundan hoşlanıyor ” . Kolektif _
İlk hayran grubunun niyeti , maddi gerçekleşmenin bu alana doğru hareketini yönlendiriyor .
_ _ _ Sonuçta belli bir süre sonra gerçeklik yeni dönemin rengine bürünüyor . _ _ _ _
Hayranların sayısı artmaya devam ediyor ve sarkaç güçleniyor . _ _ _ Sonunda kolektif
niyet kritik kütleye ulaşır ve onu aşar ve yeni çağın karizmasına sahip bulut , maddi
gerçekliği bütünüyle kuşatır . _ _ _ Sarkacın taraftarlarının ortak niyetine doğru
çekilen bu bulut , yeni zamana özgü karizmayı yaratıyor . _ _ _ _
Artık yeni trendlerin nasıl doğduğunu biliyorsunuz , dünyanın geri kalanına

bakmadan kendiniz olma konusundaki yasal ayrıcalığınızdan cesurca en iyi şekilde
yararlanabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ Bu , benzersiz bireyselliğinizi dünyaya aktarma fırsatını
gerçekleştirmenin tek yoludur . _ _ _ _ _ _ Sarkaçlar benzersiz bireylere katlanmayacaktır .
_ _ _ Seni yıldız yapmak zorunda kalacaklar . _ _ _
Gölgenizi kovalamayı bırakın ve yolunuza bağımsız olarak çıkın . _ _ O zaman
sarkaçların sizi takip etmekten başka seçeneği kalmayacak . _ _ Ruhunuzun niteliklerinin
tamamen benzersiz olması nedeniyle trend belirleyici olma konusunda oldukça
yeteneklisiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ Alternatifler alanında lüks bir bireysel bulut zaten
hazırlanmıştır ve gelişinizi beklemektedir . _ _ _ _
Niyet beyanınızı açıklayın ! _
ÖZET
Tüm canlıların yaşam amacı ve amacı gerçekliği şekillendirmektir.

Böyle bir can sıkıntısı yoktur. Can sıkıntısı, gerçekliği şekillendirmeye yönelik
sürekli ve doyumsuz bir susuzluktur.
Karşılaştırmaya dayalı değerlendirmeler kutuplaşma yaratır.
Dengeli kuvvetler karşıtların çarpışması yoluyla kutuplaşmayı ortadan kaldırır.
Özel önem atfedilen bir nesne veya nitelik, zıt niteliklere sahip nesneleri çeker.
Sarkaç kuralı “Benim yaptığımı yap!”

Transerfing kuralı şudur: Kendinize kendiniz olma izni verin ve
başkalarının da aynısını yapmasına izin verin.
Transerfing kuralı kutuplaşmayı ortadan kaldırır.

Farkındalık: Şu anda uyanığım ve özellikle bu şekilde ne yaptığımın, neden ve
neden yaptığımın açıkça farkındayım.
Sarkacın birinci kanunu: enerjisini arttırmaya çalışır

anlaşmazlık.
Sarkacın ikinci yasası: dengeyi sağlamak için mümkün olan her şeyi yapar
yapı.
Sarkaçlar organize yapıların varlığını koordine eder.

İradenin (niyetin) esareti: yapı insanlara ne istemeleri gerektiğini öğretir.
Kendinizi yapının zombileştirici etkisinden kurtarmak için katılımcı izleyici rolünü

üstlenmelisiniz.
Hedefe ulaşma süreci evrimi yönlendiren şeydir.
Anlamayı bırakan yapı içinde birey kendini kaybeder.
kim olduklarını ve gerçekte ne istediklerini.
Bağımlılık, dikkat okunun sarkacın ilmiğine düşmesi nedeniyle ortaya çıkar.
"İğneden kurtulmak" için dikkatinizi değiştirmeniz ve zihninizi başka bir şeyle meşgul
etmeniz, senaryoları ve manzarayı değiştirmeniz gerekir.
Belirli bir çağın karizması, alternatifler alanından gelen bir bulut gibi, bir grup
insanın niyeti tarafından çekilir.
Herhangi bir enerji kredisi aldığınızda beyanınızı duyurun
niyet.
Bir sarkacı yenmek imkansızdır. Ya bu tehlikeli oyunu tamamen bırakmanız ya da

kendi girişiminizi yaratıp onun favorilerinden biri olmanız gerekiyor.
Kendi oyununuzu yaratmak için kendinize kendiniz olma iznini vermelisiniz.

Bölüm XVII. TANRILARIN RÜYALARI

Ben dünyamla ilgileniyorum . _ _
Gerçeğin İki Yüzü Çok eski
zamanlardan beri insanlar dünyanın ikili bir doğaya sahip olduğunu

anlamışlardır . Bir yandan maddi düzeyde olup biten her şey , doğa bilimleri
açısından az çok anlaşılabilir ve açıklanabilir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Öte yandan ,
sübtil planlardan gelen fenomenlerle karşılaştığımızda yasaların geçerliliği
sona erer . _ _ _ _ _ Neden gerçekliğin farklı yönlerini tek bir bilgi sisteminde
birleştiremiyoruz ? _ _ _ _ _ _ _ _
Garip bir resim bu . Sanki dünya , gerçek özünü ortaya çıkarmak istemeyen
insanlıkla saklambaç oynuyor . _ _ _ _ _ _ _ Bilim adamları , bir olguyu
açıklayacak bir yasayı ancak onunla çelişen yeni bir olgu gözlemlendiğinden
keşfettiler . _ _ _ _ Kaygan gerçeğin arayışı bir gölge gibidir , o kadar uzun ki
sonsuza kadar sürer . _ İlginç olan şu ki dünya sadece gerçek kimliğini gizlemiyor .
_ _ _ _ Ayrıca kendisine atanan görüntüyü de kolayca alır . _ _
Bu durum doğa bilimlerinin tüm alanları için geçerlidir . _ _ Örneğin ,

mikrodünyadaki bir nesnenin parçacık olduğunu düşünüyorsanız , bunu
kanıtlayacak deneyler mutlaka olacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ Eğer onun bir parçacık
değil de bir elektromanyetik dalga olduğunu hayal ederseniz , dünya itiraz
etmeyecek , kendini buna uygun şekilde isteyerek ortaya koyacaktır . _
Dünyaya eşit başarı ile onun neyden yapıldığını sorabilirsiniz . _ _ _ _ Oluşan

maddenin kütlesi olan bir madde olup olmadığını sorarsanız “ evet ” cevabını
verecektir . _ _ _ _ _ Aslında enerjiden yapılıp yapılmadığını sorarsanız
yine olumlu cevap verecektir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bildiğiniz gibi boşlukta enerjinin
maddeye dönüşmesi ve enerjinin maddeye dönüşmesiyle mikro parçacıkların
doğuşu ve yok olması şeklinde sürekli bir süreç yaşanır . _ _ _ _ _ _ _
Dünyaya neyin öncelikli olduğunu sormanın bir anlamı yok : madde mi yoksa
bilinç mi ? Bize doğru dönerek maskelerini bizim görmek istediğimiz tarafa çevirecek .
_ _ _ _ _ _ Farklı öğretilerin temsilcileri , birbiriyle çelişen bakış açılarını
kanıtlamaya çalışırken kendi aralarında tartışacaklar , ancak gerçeklik her
zaman tarafsız bir kararla ortaya çıkıyor : aslında onların hiçbir sorunu yok .
Böylece dünya bizden öylece kayıp gitmiyor , bizimle aynı fikirde oluyor , başka
bir deyişle gerçekliğin doğasını çevreleyen tüm fikirlerimizin tam anlamıyla
yansıtıldığı bir ayna gibi davranıyor . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Peki elimizde ne kaldı ?
_ Dünya her zaman bizim gözlemlerimize katılıyor ama yine de bize doğrudan bir
yanıt vermekten kaçınıyor . _ Gerçekliğin doğasını açıklamaya yönelik tüm
çabalar boşuna mı ? _ _ _ _ _
Aslında her şey göründüğünden çok daha basit . _ Çok yönlü bir gerçekliğin
bireysel tezahürlerinde mutlak gerçeği aramanın hiçbir anlamı yoktur . _ _ _ _ _
Gerçekliğin , biri dokunulabilen fiziksel , diğeri ise algının ötesinde yer alan ama
daha az nesnel olmayan metafizik olmak üzere iki tarafı olan ikili bir ayna gibi
olduğu gerçeğini kabul etmemiz gerekiyor . _ _ _ _ _ _ Günümüzde bilim aynaya
yansıyanla ilgilenirken , ezoterizm ise diğer tarafa bakmaya çalışmaktadır . _ _ _
_ _ _ _ _ _ Gerçekliğin doğası hakkındaki tartışmanın geldiği nokta budur . _ _ _
_ _ Peki ikili aynanın arka tarafında ne gizli ? _ _ _ _
Alternatifler alanı , aynanın diğer tarafında bulunacak olan şeydir ; tüm olası
olayların senaryolarının yer aldığı bilgi yapısıdır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bir
grafikteki olası koordinat noktalarının sayısı sonsuz olduğu gibi , alternatif
gerçekliklerin sayısı da sonsuzdur . _ _ _ Alternatifler alanı şimdiye kadar olmuş,
olan ve olacak olan her şeyi kaydeder . Aslında fiziksel dünyada meydana gelen
olay , bu birçok alternatiften birinin maddi olarak gerçekleşmesini temsil ediyor . _ _
Buna inanmak zor olabilir . _ Alternatifler alanı tam olarak nerede ? Bu nasıl
mümkün olabilir ? Üçünün bakış açısından _ _
boyutlar alternatif uzay her yerdedir ve aynı zamanda hiçbir yerdedir . _ _ _ Görünen
evrenin sınırlarının ötesinde olabilir ya da kahve fincanınızın içinde olabilir .
_ _ _ _ _ _ Her iki durumda da üçüncü boyutta bulunamaz . _ _ _ _
Buradaki paradoks , hepimizin her gece alternatif mekanlara gitmesi gerçeğinde

yatmaktadır . _ _ _ _ Rüyalar kelimenin normal anlamında yanılsama değildir . _ _ _
_ Rüyalarımızın geçmişte ya da gelecekte yeri olabilecek gerçek olayları
yansıttığından şüphelenmeden , dikkatsizce fantezi dünyasına atfederiz . _ _ _ _ _
______
İnsanların rüyalarda bu dünyaya aitmiş gibi görünmeyen resimler gördüğünü
biliyoruz . _ _ _ _ _ _ Bazen insanlar daha önce hiçbir yerde göremedikleri şeyleri
rüyalarında görürler . _ _ _ _ _ Eğer rüya beynin gerçekliğin taklidiyse , o zaman bu
inanılmaz resim ve hikayeleri nereden alıyor ? _ _ _
Geleneksel olarak insan ruhunun bilinçli yönünü zihne ve bilinçaltı yönünü de ruha
atfedersek , o zaman rüya görmenin ruhun alternatifler alanına uçuşu olduğunu
söyleyebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Zihin rüyalarını hayal etmez , onları
gerçekten görür . _ _ Ruhun , tüm senaryoların ve sahnelerin bir film rulosundaki
kareler gibi kalıcı olarak saklandığı bilgi alanına doğrudan erişimi vardır . _ _ _
Zaman olgusu , yani olayların gelişimi ancak ' film rulosunun ' hareket etmesi sürecinde
ortaya çıkar . _ _ Zihin gözlemci ve ' fikir üreticisi ' rolünü oynar .
Bellek , alternatif alanla aynı doğrudan ilişkiye sahiptir . _ Zihnin , yaşam boyu
biriken tüm bilgileri fiziksel olarak saklama kapasitesine sahip olmadığı zaten
kanıtlanmıştır . _ _ _ _ _ _ Peki zihin nasıl ezberliyor ? _ Bilginin kendisini saklamak
yerine , alternatif alandaki veriler için bir tür adres tutar . _ _ _ _ _
Zihin temelde yeni bir şey yaratma yeteneğine sahip değildir . Bir evin ancak eski
tuğlalardan yeni bir versiyonunu derleyebilir . _ _ Tüm bilimsel keşifler ve başyapıtlar ,
zihin tarafından alternatifler alanından ruh aracılığıyla alınır . _ _ _ Basiret ve
sezgisel bilgi aynı şekilde ve aynı yerden alınır . _ _ _ _
" Hiçbir bilimsel keşif" diye yazıyordu Einstein" " mantıksal akıl aracılığıyla
yapılmaz . Ancak daha sonra onu tanımladığınızda mantıksal bir biçim kazanır .
Her keşif, çok küçük olanlar bile her zaman bir içgörüdür . Çözüm _
her zaman dışarıdan ve beklenmedik bir şekilde , sanki birisi bunu ima etmiş gibi
gelir ”.
Alternatifler alanı , verilerin bir nesneden diğerine kaydırılabildiği popüler ortak
bilgi alanı kavramıyla karıştırılmamalıdır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Alternatifler
uzayı , fiziksel dünyada var olan veya olması muhtemel her şeyi tanımlayan bir
yapı olan sabit bir matristir . _ _ _
Ana akım bilim henüz alternatif uzayın varlığını açıklayamıyor veya

doğrulayamıyor . _ _ _ _ _ Aslında tam tersi , bilim Transerfing modelini
itibarsızlaştırmaya çalışacaktır ki bu şaşırtıcı değildir çünkü resmi bilim tipik
bir sarkaçtır . _ _ _ Genel olarak konuşursak , bilim , tüm tartışılmaz değerlerine ve
başarılarına rağmen , kendi çerçevesine uymayan her şeyi bir kenara itme
eğilimindedir . _ Açıklamaya meydan okuyan herhangi bir şeyle karşılaştığında ,
rakiplerini şarlatan olmakla , gerçekleri hokkabazlıkla ya da bariz olanı görmezden
gelmekle suçlayarak her yöne kıvrılır , her şeyi granit kaidesi üzerinde bırakır . _
_ _ _ Ancak bir kişi vardı , akademisyen Vyacheslav Bronnikov , tamamen inanılmaz
olanı bariz olandan daha fazlasıyla birleştirerek bilimi tamamen alt etmeyi başardı .
Bronnikov tarafından oluşturulan Uluslararası İnsani Gelişme Akademisi'nde

eğitim gören çocuklar olağanüstü yetenekler sergiliyor . _ Bu bireyler gözleri açıkken
olduğu gibi kapalıyken de görebilirler . _ _ _ _ _ _ _ _ Çok miktarda bilgiyi ezberleyebilirler .
__
Basiret yeteneğine sahiptirler ve uzaktaki nesneleri bir teleskopla olduğu gibi net bir
şekilde algılayabilirler . _ _ İnanması zor ama bir gerçek bir gerçektir . _ _ _
Sanki hiçbir engel yokmuş gibi duvarların arkasını görüyorlar . _ _ _ _ Bunu nasıl
yapıyorlar ? _
Doğrudan görmenin etkisi konusunda araştırmalar yapan nörofizyologlar
gözlemlerini şu şekilde anlatıyor : “ Normal görüşte cihaz , sinyalin girdiği alanı ,
beyindeki hareketini ve nasıl işlendiğini kaydediyor . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Doğrudan görüş
durumunda , giriş noktası kaydedilmez ve beyinde sinyalin belirgin bir hareketi yoktur ,
ancak yine de ekipman , sinyalin işlendiğini çok kesin bir şekilde kaydeder . _ _ _ _ _ _ _ _
_ Beyne sinyal girişini engellemeye yönelik tüm girişimler olumsuz sonuç verdi . _ _
Elektromanyetik süreçlerle tamamen ilgisi olmayan özellikler sergileyen bir şey
keşfediyoruz . "
Beynin , görme aygıtı olmadan da görme yeteneğine sahip olduğu ve bilginin

nasıl alındığı hala bilinmiyor gibi görünüyor . _ _ _ _ _ _ _ _ Bu nasıl
yorumlanmalıdır ? _ Bronnikov bu fenomeni bilinçli zihin ile yüksek bilinç
adını verdiği şey arasındaki bağlantı açısından tanımlıyor . _ _ "Yüksek
bilinç " diye yazıyor , " bir tür çevre olarak insan zihninin dışında yer alıyor
". Muhtemelen Transerfing bağlamında bu ortamın alternatif alan olarak
anlaşıldığını tahmin etmişsinizdir . _ _ _ _ _ _ _ _ Birinin ona nasıl atıfta
bulunduğu gerçekten önemli değil . _ _ Öz aynı kalıyor . _
Akıl , dilerseniz beyin , alternatifler uzayında olanı ruh aracılığıyla “

görür ” , gözler ise fiziksel gerçekliği gözlemler . _ _ _ _ _ _ Doğrudan görme
durumunda beyin , tam anlamıyla fiziksel gerçekliğin tüm kalıbının
depolandığı metafizik bilgi alanına uyum sağlar . _ _ _ _ _ _ _ Bu veri bankasına
eriştiğinizde , nesneleri fiziksel olarak nerede bulunduklarına , duvarın
arkasına , yerin altına veya kilometrelerce uzağa bakılmaksızın
algılayabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _
Alternatifler alanı hem maddi gerçeklik olarak tezahür etmiş alanlardan hem
de gerçekleşmemiş alanlardan oluşur . _ _ _ _ _ _ Doğrudan görüş geliştirmek için
mevcut gerçekleşen sektörü algılamayı öğrenmelisiniz . _ _ _ _ _ _ Fizyolojik
açıdan bakıldığında bu , beynin her iki yarım küresi arasında belirli bir
senkronizasyon olarak yorumlanabilir . _
Bronnikov , sıradan bireylerin bu yetenekleri geliştirmelerini sağlayan özel ( ve
aynı zamanda çok basit ) egzersizlerden oluşan eksiksiz bir sistem geliştirdi .
İsterseniz internette ilgili bilgileri bulabilir ve kendiniz deneyebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _
Bunların hepsi oldukça mümkün .
Alternatifler alanı geçmişin ve geleceğin tüm olası alternatifleri hakkında
bilgi depolar ; bu da bu alana erişimin aynı zamanda durugörü yeteneğini de
geliştirdiği anlamına gelir . _ Durugörüyle ilgili tek sorun , sonsuz sayıda
alternatifin mevcut olması ve dolayısıyla fiziksel dünyada asla gerçekleşmeyecek
olayların da görülebilmesidir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu nedenle durugörü sahipleri
bazen öngörülerinde hata yaparlar çünkü onlar aynı zamanda hiç olmamış ve
asla olmayacak şeyleri de görebilirler . _ _ _ _ _
Bu anlamda hiç kimsenin geleceğinizi bilemeyeceğinden emin olabilirsiniz

çünkü hiç kimse eninde sonunda hangi alternatifin seçileceğini belirleyemez . _ _ _ _
gerçekleştirilmiş. Aynı şekilde , rüyanızda alanın fiziksel gerçekliğe akacak olan

bölümünü göreceğinizin de hiçbir garantisi yoktur . _ _ _ _ _ _
Bu harika çünkü geleceğin ölümcül bir şekilde önceden belirlenmediği ve en
iyisini ummaya devam edebileceğimiz anlamına geliyor . _ _ _ _ Transerfing'in
görevi geçmişe pişmanlıkla ya da geleceğe belirsizlikle bakmak değil , bilinçli
olarak kendi gerçekliğinizi yaratmaktır . _ _ _ _ _ _ _ _
Belirli koşullar altında insan düşünce enerjisi , alternatif uzayın belirli bir
bölümünü somutlaştırma kapasitesine sahiptir . Transerfing'de kalp ve zihin
birliği olarak anılan , olası bir geleceği gerçeğe dönüştüren dışsal niyetin
büyülü gücü doğar . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Genellikle büyüyle ilişkilendirilen her şeyin
dış niyetle doğrudan ilişkisi vardır . _ _ _ Kadim insanların Mısır piramitlerini
inşa etmeleri ve buna benzer başka mucizeler yaratmaları da bu büyülü gücün
yardımıyla olmuştur . _ _
Bu tür niyet , insanın dışında yer aldığı ve insan aklına bağlı

olmadığı için dış niyet olarak adlandırılmaktadır . _ _ _ _ _ _ Doğru , belirli
bir durumda insan bilinci ona erişim sağlayabilir . _ _ Eğer kendi iradenizi bu büyük
güce tabi tutarsanız inanılmaz şeyler yaratabilirsiniz . _ _ _ Bununla birlikte ,
modern insan , Atlantis gibi eski uygarlıkların sakinlerinin sahip olduğu yetenek
türlerini çoktan kaybetmiştir . _ _ Kadim bilginin parçaları , dağınık ezoterik
öğretiler ve uygulamalar şeklinde günümüze kadar gelmiştir . _ _ _ _ _ Bu bilgiyi
günlük hayata uygulamak nispeten zordur . _
Ve yine de imkansız değil . Transerfing'de , başka yollarla çalışmak için dış

niyet elde etmenize yardımcı olabilecek dolaylı yöntemler vardır . _ _ _
İnsanlar kendi gerçekliklerini şekillendirebilirler ancak bazı kurallara uymanız
gerekir . _ _ _ _ _ Sıradan ruh haliniz aynadaki yansımayı manipüle etmeye
başarısız bir şekilde çalışır , halbuki yapmanız gereken asıl görüntüyü
değiştirmektir . _ _ _ _ _ Görüntü , düşüncelerinizin odağı ve doğasıdır . _ _ _
İstenilenin gerçeğe dönüşmesi için kendini arzulamak yeterli değildir . _ _ _ _ _ _ Çift
aynayla nasıl çalışılacağını bilmeniz gerekiyor ve sonra kendi gerçekliğinizi
nasıl yaratacağınızı öğreneceksiniz . _ _ _ _ _ _ _ _
Aslında hiç de sağduyulu olmayan sözde " sağduyu " yekpareliğini temelden
baltalamanız gerekecek . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Eğer gerçekliğin iki yönünün aynı anda var olduğunu kabul edebilirseniz , fiziksel
ve metafiziksel eski stereotipler parçalanacak ve _ _ _
Dünyanın resmi daha netleşecek . _ _ Dualizm gerçekliğimizin ayrılmaz bir

parçasıdır . _ _ Örneğin ruh alternatif alanla , zihin ise maddi dünyayla ilişki kurar .
_ _ _ _ İç niyet maddi gerçeklikle , dış niyet ise alternatifler alanının sanal
sektörleriyle ilgilidir . _ _ _
Gerçeğin bu iki yönü aynanın yüzeyinde birleştiğinde paranormal veya
açıklanamayan olaylar ortaya çıkar . _ _ _ _ _ _ _ _ _ İki taraf arasındaki gerçekliğe
olan bağlantının açık bir örneği , bir mikro nesnenin dalga ya da parçacık
olarak davranması durumunda ortaya çıkan dalga - parçacık ikiliğidir . _ _ Mikro
parçacıkların boşlukta doğup yok olması , gerçekliğin fiziksel ve metafizik biçim
arasında dalgalandığı sınır durumunun bir başka örneğidir . _ _ _ _ _
Ancak en şaşırtıcı örnek , maddi ve manevi olanı aynı anda kendimizde

birleştirebilen insandır . _ _ _ Bir anlamda , bir tarafta maddi evrenimiz , diğer
tarafta alternatif uzayın siyah sonsuzluğu bulunan devasa bir aynanın yüzeyinde
yaşadığımızı söyleyebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Böyle eşsiz bir konumda , geleneksel dünya görüşünün sınırları içinde

yaşamak ve gerçekliğin yalnızca fiziksel yanını kullanmak , en iyi ihtimalle dar
görüşlülük olacaktır . _ _ _ _ Dünyanın ikili aynasıyla nasıl çalışacağınızı
ve daha önce imkansız görünen şeyleri nasıl başaracağınızı öğreneceksiniz .
_ _ _ _ _ _ _ _ _ Potansiyelinizin yalnızca niyetinizle sınırlı olduğuna henüz ikna
olacaksınız . _ _ _ _ _
Uyanık Rüya
Potansiyel bir olasılık gerçeklik olarak ortaya çıktığında ikili aynanın
yüzeyi simetrik bir görüntü gösterir . _ Metafizik alternatifler alanının sektörü
aynanın bir tarafında , onun maddi tezahürü ise diğer tarafında yer alır . _ _ _ _
Tüm canlılar aynanın kenarında dengededir çünkü bedenleri ve zihinleri maddi
dünyayla ilişki kurarken ruhları alternatif alanla ayrılmaz bir şekilde bağlantılı
kalır . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Hepimiz bu hayata alternatifler alanından geldik ve hepimiz bir kostüm değişikliği
için sahnenin kanatlarına döner gibi alternatifler alanına geri döneceğiz , sonra
aynanın yüzeyinde yeni bir kılıkla yeniden ortaya çıkacağız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bu maske tiyatrosunda oyuncular hiç bitmeyen bir rol döngüsüne geri dönüyorlar . _ _
Bir rolü oynayan oyuncu , bir dakikalığına sahne arkasına koşuyor , _ _
farklı bir maske takıyor ve sahneye son çıkışından önce olup bitenleri
tamamen unutarak bir kez daha oyuna yeniden giriyor . _
Oyuncu , canlandırdığı karakterin imajına o kadar dalmış durumda ki , bir
birey olarak kim olduğuna dair tüm algıyı kaybediyor . _ _ _ _ _ Bazen oyuncunun
gözlerinin perdesi düşer ve birdenbire bunun sahnedeki ilk yaşamları
olmadığının farkına varırlar . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Amerikalı psikiyatri profesörü Ian Stevenson , katılımcıların
çoğunluğunun çocuk olduğu iki buçuk binden fazla kayıtlı geçmiş yaşam
vakasını topladı . _ _ _ _ _ _ Hipnoz ortamı olmadan çocuklar uzak geçmişteki
ve diğer ülkelerdeki yaşamlarını anlattılar . _ _ _ _ _ _ _
Ian Stevenson kitaplarında son derece ilginç gerçeklerden alıntı yapıyor .

Birbirleriyle anlaşılmaz bir dille konuşan iki ikiz kardeşin özellikle karakteristik
bir hikayesi vardı . _ _ _ İlk başta herkes bunların sadece çocukça sesler
olduğunu düşündü , ta ki üç yaşına geldiklerinde ebeveynleri sonunda bir
şeylerin ters gittiğini fark edene kadar . Kardeşler , çocukların birbirleriyle
İsa'nın zamanında yaygın olarak konuşulan ancak bugün artık konuşulmayan
bir dil olan Eski Aramice konuştuklarını görünce şaşıran dilbilimcilere
gösterildi . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bir diğer örnek ise hastalanan ve bir süre bilincini kaybeden Yugoslavyalı bir
kızdır . _ _ _ Kendine geldiğinde artık etrafındaki insanları tanıyamıyordu
ve yabancı bir dilde konuşuyordu . _ _ _ _ _ _
Uzmanlar , konuştuğu dilin Bengalce lehçesi olduğunu tespit etti . _ Çocuğun
Hindistan'a götürülmesini istedi . _ _ _ _ Kız , adını verdiği kasabaya
götürüldüğünde evini tanıdı . _ _ _ _ _ _ Ancak anne - babanın ve küçük
kızın uzun süre önce vefat ettiği ortaya çıktı . _
Çocuklarla ilgili buna benzer pek çok hikaye var ama aynı şey yetişkinlerin de
başına geliyor . _ Eşiyle birlikte Almanya'da seyahat eden yirmi yedi yaşındaki
kadın , kendisi ilk kez gittiği halde gittikleri yerleri tanıdığını görünce
şaşırdı . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Hatta kendi evini bile görüyordu ve ebeveynlerinin ve
erkek kardeşlerinin isimlerini bile hatırlayabiliyordu . _ _ Yerel barda kadın ,
ailesini tanıyan yaşlı bir adamı tanıdı ve ona , bir atın toynaklarından
birini tekmeleyerek ailenin küçük kızını öldürdüğü trajik kazayı anlattı . _
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kadın hikayesini en ince ayrıntısına kadar genişletti . _
Andjhei Donimirski, " Sadece Bir Kez mi Yaşıyoruz " adlı kitabında , İngiliz
psikiyatrist Arnold Blacksman'ın , hastaların geçmiş yaşamlara dönmesine
yardımcı olmak için hipnozu kullanan deneylerini anlatıyor . Hastalarından biri
geçmişteki altı enkarnasyonu ayrıntılı olarak anlattı . İlk başta , İngiltere'de
Romalı bir belediye meclisi üyesinin öğretmeninin karısıydı , daha sonra Yahudi
bir tefecinin karısıydı , daha sonra da Paris'te bir tüccarın evinde hizmetçi bir
kızdı . _ _ Aynı zamanda Kastilya'daki İspanyol Infante'nin sarayında bir kadın ,
Londralı bir terzi ve Amerika eyaletlerinden birinde yaşayan bir rahibeydi . _ _ _ _ _ _
_ Ve tüm bu hayatlar iki bin yıl boyunca yaşandı . _ Tarihçiler onun anlattığı
tarih ve olayları dikkatle kontrol edip her şeyi doğruladılar .
Tüm bu gerçekleri göz önünde bulundurduğunuzda , reenkarnasyonun
varlığından şüphe duymanız neredeyse imkânsızdır . _ _ _ Beni kararsız
bırakan tek bir şey var . Neden hatırlanan geçmiş yaşam vakaları bu kadar nadir
ve bu kadar az sayıda insanda meydana geliyor ? İnsanlar çoğunlukla erken çocukluk
döneminde geçmiş yaşamlarını hatırlar ancak zamanla bunlar hafızadan silinir . _ _ _
Daha spesifik olmak gerekirse , anılar o kadar silinmiyor , farkındalık
engelleniyor . _ _ _ _ _ Herkes hayatın hayallerinden uyanırsa geçmiş
enkarnasyonlarını hatırlayabilir . _ _ _ _ _ _ _ Bir çocuğun dört yaşına kadar hayal
ile gerçeği ayırt edemediğini biliyoruz . _ _ _ _ Çocuklar geçmiş yaşamlarını da
hatırlayabiliyor olabilir ancak ' rasyonel ' dünya görüşü , daha farkına bile
varmadan onlara güçlü bir şekilde empoze ediliyor . _ _
Ayrıca çok az insanın dört yaşından önce anıları vardır . _ Sizce bu neden ?
_ _ Çocuğun " irrasyonel" olması ve henüz kendisinin farkında olmaması mı ?
Hayır . Bu çok yaygın bir yanılgıdır , çünkü gerçekte çocuklarda farkındalık
yetişkinlere göre çok daha yüksektir . _ _ Bilinçaltı hayallere dalmış olan ve bunun
sonucunda geçmiş yaşamlarını veya erken çocukluklarını hatırlayamayan
yetişkinlerdir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bunun nasıl gerçekleştiğine bakalım . _ _
Ruh yeni bir bedende yeniden doğduğunda , zihin ön planda iken arka planda
kalır . _ _ _ _ _ _ Peki akıl nedir ? _ Doğduğumuz andan itibaren zihin , üzerine her
şeyin yazılabileceği temiz bir kağıttır . _ _ _ _ _ En başından itibaren sayfanın
üzerine bireyin kendisini ve günlük yaşamının gerçekliğini algıladığı bir şablon
yerleştirilir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Şablon ne kadar ayrıntılı olursa , kalp ile zihin
arasındaki uçurum da o kadar büyük olur . Bir bireyin
Gerçekliğin farkındalığı tam olarak onlara öğretildiği gibi olacaktır . _ _

___
Farkındalık iki düzeye ayrılabilir : Birincisi dikkat , ikincisi algı . _ _ _ _
Doğumdan sonraki ilk dönemde algı dışarıdan hiçbir şey tarafından
gölgelenmemiştir ve dolayısıyla çocuğun sezgi ve basiret yeteneği sonuna
kadar açıktır . _ _ _ _ _ Yani çocuk alternatifler alanından bilgiye doğrudan
ulaşabiliyor ve dünyayı olduğu gibi algılıyor . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Ancak “ rüya gören” yetişkinler yeni doğmuş bebeği ellerine alır ve onu
hemen bilinçli varoluş olarak kabul ettikleri dar rüya çerçevesine
sıkıştırırlar . Bu da çocuğun özgürlüğünün kısıtlanması ve dikkatinin
belirli şeyler üzerinde tutulmasıyla sağlanır . _ _ Çocuk dikkatini gerçekliğin
nitelikleri üzerinde yoğunlaştırmaya zorlanır : “ Şuraya bakın ! _ _ _ Beni
dinle ! Bunu yapma ! _ Bunu yap !” Dikkat aralığı bir kez yakalandığında
çocuğun bakış açısı keskin bir şekilde daralır ; farkındalık kaybolur
ve birey bilinçsiz rüya görmekten pek farklı olmayan bir duruma düşer .
Gerçekte dikkatiniz dar bir aralıktaki nesnelere odaklandığında sanki
bakışlarınız ayakkabılarınıza yapıştırılmış gibi yürürsünüz ve
doğal olarak etrafınıza bakmazsınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Dünya görüşü
şablonu ise sizi " her şeyin nasıl olması gerektiğini " tanımlayan sahte
stereotiplerin Procrustean yatağına yerleştirir . _ Bilinçaltı rüya görmede
dikkat ve algının programlanması maksimum seviyeye ulaşır . _ _
Rüyayı gören kişi olayların gidişatını etkileme konusunda aciz
olduğundan şüphelendiği için durumu kabul eder . _ _ _ _ _ Sonuç olarak ,
rüyayı gören kişi kendisini tamamen koşulların elinde bulur . _ Rüya
onların başına " oluyor " ve bu konuda yapabilecekleri hiçbir şey yok .
Senaryo , kişinin düşüncelerinin kontrol edilemeyen bir akışla devam ettiği
korku ve beklentileri doğrultusunda kendiliğinden gelişir . _
Lüsid rüyada rüyayı görenin farkındalığı daha yüksektir ve irade
gücüyle olayların gidişatını etkileyebilir . _ _ _ _ _ _ _ _ Birey , her şeyin bir
rüya olduğunu kavradığı anda inanılmaz yetenekler geliştirir . _ _ _ _ _
Bilinçli rüya görmede başarılmayacak hiçbir şey yoktur . _ _ Rüyayı gören
kişi , dikkati ve algısı serbest kaldığı için olayları yönlendirebilir ve
uçmak gibi akıl almaz şeyler yapabilir . _ Sanki birey başını kaldırmış ,
etrafına bakmış ve konumunun farkına varmış gibidir . _ _ _ _ _ _
Uyanıkken , ne kadar tuhaf görünse de kişinin farkındalık düzeyi yeniden

düşer . Çoğu durumda , bir kişinin düşünceleri bir temadan diğerine atlayarak
kendiliğinden uçar ; _ _ bizi endişelendiren , endişelendiren ya da sinirlendiren
şeyler genellikle bilincimizi kontrol eden , bizi bir dereceye kadar kemiren şeylerdir .
_ _ _ _ Bu gibi düşüncelerin akışını kontrol etmek zor olabilir . _ _ _ _ En kötü
beklentilerimiz ve olumsuz , anlık tepkilerimiz , kişinin gerçekliğini , iradesi ne
olursa olsun şekillendirir . Algı ve dikkat; sorunlar , baskıcı düşünceler ve
koşullar tarafından tutulur . Bunun sonucunda kişi hayallerdeki gibi kendi
kaygılarına kapılır . _ _ _ _ _ Bu şekilde “yetişkin ” oluyoruz .
Olgun bir insan , çocuğun hayaline uymadığı ölçüde mantıksız olduğunu

düşünür . _ _ _ _ _ Doğal olarak çocuğun yeni koşullarda nasıl hayatta kalacağını
öğrenmesi gerekiyor . _ Ancak kaçınılmaz olarak bir paradoks ortaya çıkıyor :
Çocuk , maddi dünyanın dar sınırları içindeki davranış kurallarını ne
kadar verimli bir şekilde özümserse , farkındalık düzeyi de o kadar düşük olur
ve bu da olayların gidişatını etkileme ve metafizik tarafı algılama
kapasitesinin kaybına yol açar . _ _ gerçeklik .
Yetişkinler , ciddiye almaya başladıkları andan itibaren kendi oyunlarının
ve dolayısıyla koşulların esiri haline gelirler ve zihinleri oyalanır . _ _ _ _ _ _ _
Ancak çocuk oyunun tek ustasıdır . _ _ _ _ Farkındalıkları daha yüksektir
çünkü her an her şeyin bir oyun olduğunu bilirler . _ _ _ _ _ _ _ Aynı şekilde çocuk
bunun sadece bir oyun olduğunu anladığı için önemi düşük düzeyde tutar . _ _
_ Çocuk bir yandan tarafsız davranırken bir yandan da seyirci gibi gözlemliyor
çünkü yine her şeyin bir oyun olduğunun bilincinde . _ _ _
Artık yetişkinler için oyun yok çünkü hayat çok ciddi bir mesele . _ _ _ Bir yandan
bu doğrudur . _ Öte yandan bu tutum , insan varoluşunu bilinçsiz bir uyanıklık
rüyasına dönüştürür . _ Elbette yetişkin kişi herhangi bir anda uykuda değil
uyanık olduğunun farkındadır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Ama bu gerçekten bir şeyi
değiştirir mi , çünkü arzular gerçekleşmez , hayaller gerçekleşmez ve en kötü
beklentilerimiz sanki bize kin güdercesine doğrulanır . _ _ _ Hayat bizim istediğimiz
gibi değil rastgele gelişiyor . _ _ _ _ Bireyin bilinçli rüya görme sırasında kendi
gerçekliğinin efendisi olduğu ancak uyanıkken ise aciz olduğu ortaya çıktı . _ _
_ Her şey görecelidir .
Rüyalarınızı kontrol etme yeteneği , fiziksel gerçekliğe göre bir rüyanın

içindeki benliğinizin farkında olmanızdan gelir . _ _ _ Bu farkındalık düzeyinde
birey , uyandıktan sonra geri dönebileceği gerçekliğin desteğine ve referans
noktasına sahiptir . _ _ _ _ _ _ _ _ Gerçeklik ise hayatta sadece “ gerçekleşen ”
bilinçsiz bir uyanık rüya gibidir . _ Birey geçmiş yaşamlarını hatırlamaz ve bir
sonraki farkındalık düzeyine adım atabileceği bir referans noktasına sahip
değildir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Lüsid rüyada gerçekte kim olduğunuzu hatırlarsınız . _ _ Rüyayı gören kişi
sizsiniz . _ _ Uyandığınız anda rüyalarınızın yok olacağını ama aynı
zamanda rüyada kalıp , niyetinizin gücüyle onu yönlendirebileceğinizi
anlarsınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bir rüya gördüğünüzün farkına varıncaya ve
referans noktanızı hatırlayana kadar tamamen rüyanın gücü
altındasınızdır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Koşullara bağımlısınız ve koşullanma
kutusunda kapalısınız . _ _ _ _ _
Gerçek , her zaman ona geri döndüğünüz için rüyadan farklıdır . Bunun bir
rüya mı yoksa gerçek mi olduğunu belirlemek için referans noktanızı
belirlemeniz gerekir çünkü hem rüya hem de gerçeklik görecelidir . _ _ _ _
Rüyalar gerçekliğe göre gerçek değildir . _ O halde gerçekliğin kendisi neye göre
gerçek dışıdır ? Gerçekliğin referans noktası nerede ? _ _
Bir kişi öldüğünde bu başlangıç referans noktasına geri döner . _ Ancak her
yeniden doğduklarında başlangıç noktalarını unuturlar ve yeni bir rüyaya ,
bir sonraki hayata kapılırlar . _ _ _ _ Eğer gerçekte kim olduğunuzu
hatırlayabilseydiniz , bu rüyayı , yani hayat rüyasını yönetebileceğiniz
gerçeğinin bilincine varırdınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bunu yapmak inanılmaz derecede zordur ve zorluk , dünya görüşünüzün
şablonunu değiştirmeniz gerektiği gerçeğinde yatmaktadır . _ _ _ _ _ _ _ Bu ,
zihninize lastikle damgalanmış , düzeltilmesini veya silinmesini imkansız hale
getiren bir tür şablon gibidir . _ _ _ _ _ Yapabileceğiniz tek şey ek bir tane
yaratmaktır ve bu da zihninizi ilkinden ayırmanızı gerektirir . _ _ _ Zihin , uyku
sırasında veya psikotrop ajanların etkisi altında değişen bir bilinç durumuna
girdiğinde önceki şablonundan kopabilir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Normal bir bilinç durumunda , kalp ve zihin , alternatif uzayın gerçekleşmiş bir
sektörüne eş zamanlı olarak uyum sağlar . _ _ Zihin maddi gerçekliği sanki bir
pencereden bakıyormuş gibi gözlemler . _ _ _ Alkolik ya da uyuşturucuya bağlı
sarhoşluk durumunda zihin , hakimiyetini bırakır _
Kontrolün bozulması , eşzamanlılığın bozulması ve ruhun alternatifler

alanının gerçekleşmemiş bir alanına sapmasına izin verilmesi . _ _ _ Sonuç
olarak , kişi fiziksel olarak gerçek dünyada bulunur , ancak önceki eşzamanlılıktan
sapmanın derecesine bağlı olarak onu oldukça farklı algılar . _ _ _ _ _ _ _ _
Basitçe söylemek gerekirse , alkolün etkisi altındaki bir kişi , eski tanıdık
evinin veya sokağının rüyalarındaki gibi tuhaf bir görünüme sahip olduğunu
görecektir . _ _ _ _ Bunun nedeni , kişinin zihninin , görüntüyü , manzaranın biraz
farklı olduğu , alternatif alanın yakın ama gerçekleşmemiş bölümlerinden
gözlemlemesidir . _ _ _ Bu sektörlerin içeriği herhangi bir şey olabilir . Örneğin , bir
kişi kapıyı daha önce olduğu yerde bulamadığı için bulamıyor . _ _ _ _ _
Mekan tamamen yeniden dekore edilmiş gibi tamamen karmakarışık görünebilir
ve neredeyse tanınmaz hale gelebilir . _ _ Tanıdığınız insanlar da tamamen
farklı görünebilir . _ Gerçekte hiçbir şey değişmedi , yalnızca kişi alternatif
alanın farklı bir alanından " izlediği " için gerçek olmayan manzaralar görüyor .
____
Lüsid olmayan rüyalarda zihin kontrolünü daha da gevşetir ve bu nedenle ruh ,
senaryonun ve manzaranın hayal bile edilemeyeceği çok uzak bölgelere uçar . _
_ _ _ Bu sektörlerde , cennetteki dokuzuncu bulutla başlayıp , şeytanların ve
kazanların sağlık spa'sında bir gün geçirmesine neden olacak türden bir
cehennemle biten her şey mümkündür . _ _ _ _ _ _ Rüyayı gören kişi , büyük
tangırdayan makinelerle dolu teknolojik bir dünyaya düşebilir ya da kendisini
pislik ve çiğ et yığınlarından başka hiçbir şeyin olmadığı , mezbahayı
andıran bir dünyada bulabilir . _ _ Kendinizi , oraya nasıl gittiğinizi ve nereye
gideceğinizi bilmeden yapabileceğiniz tek şeyin umutsuzca sokaklarda yürümek
olduğu , yabancı bir şehirde kaybolabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ Bu tür bölgelerdeki
insanlar çirkin ve tuhaf , hayvanlar ise vahşi ve kuduz olabilir .
Böyle bir rüyadan uyandığınızda büyük bir rahatlama hissedersiniz :
Tanrıya şükür bu sadece bir rüyaydı ! _ _ _ _ _ _ Ve evet , bu bir rüyaydı ama
kelimenin normal anlamında bir yanılsama , gerçekleşmemiş bir metafizik
gerçeklik değildi . _ İşin en korkutucu yanı ise rüyayı gören kişinin tüm bu sanal
karakterleri görmesi ve korkuları ve beklentileri doğrultusunda onlarla istediğini
yapabilmesidir . _ _ _ _ _ _ _ Tanrı bizi böyle bir fiziksel gerçekliğe düşmekten
korusun . _ _ _
Kozmonotlar yörüngedeyken görünüşe göre oldukça dünya dışı rüyalar
görüyorlar . _ Örneğin , yayınlanan günlüklerinde Gennady Strekalov şöyle yazıyor :
" Garip rüyalar görüyorum . Bazen merakla doluyorum ve iletişim kurma

motivasyonum ya da isteğim kalmıyor . _ _ _ Açıkça görülüyor ki beyin , son
derece karmaşık bir bilgisayar gibi , yorgunluktan dolayı arızalanıyor veya
her şeyin sonsuza kadar yazıldığı ve kaydedildiği gezegensel bilgi alanından
dışsal bilgiler alıyor . Sıradan insan bilincinden asla kaynaklanamayacak bu
tür rüyalar gördükten sonra , alternatif uzayın varlığına ilişkin Transerfing
varsayımı bu kozmonotu hiç de şaşırtmazdı . _ _ _ _ _ _ _ _ _
İnsan algısının bir modeli Carlos Castaneda ve Theun Mares'in kitaplarında

çok iyi anlatılmıştır . _ _ Modelleri , Atlantis'ten gelen son insan olan Toltek'in
fikirlerini yansıtıyor . _ _ _ _ Öğretilerine göre insan , sayısız iplikten oluşan ,
parlayan bir enerji kozası ile çevrilidir . _ _ _ Kürek kemikleri bölgesinde bir yerde
iplikler , ' birleşim noktası ' adı verilen tek bir odak noktasında birleşir .
Birleşim noktasının konumu algınızın doğasını belirler . _ _ _ _ _
Toltec modelini Transerfing kavramıyla birleştirirseniz , birleşim noktaları

alışılmış konumlarındayken kişinin fiziksel gerçekliği olağan biçiminde
algıladığını söyleyebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu konumda fiziksel
gerçeklik , alternatif uzayın karşılık gelen sektörüyle örtüşür . _ _ Nokta bir
tarafa kayarsa eşzamanlılık bozulur ve kişi alanın gerçekleşmemiş alanını
algılayabilir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Çoğu insanda noktaların konumu kesin olarak
sabittir . _ _ _ Ancak çeşitli nedenlerden dolayı odak bozulduğunda ve noktalar “
dolaşmaya ” başladığında , kişi durugörü becerilerini geliştirir . _ _ Doğal olarak
rüyalarımız birleşim noktalarındaki değişimler tarafından belirlenir . _ _
Algımızın odağının sadece bir tarafa kayması değil aynı zamanda eski
konumuna dönmesi de önemlidir , aksi takdirde zihin doğal olmayan bir konumda
sıkışıp kalırsa , genellikle delilik olarak adlandırılan değişikliklere uğrar .
_________
Birleşim noktalarını kasıtlı olarak değiştirebilen insanlar gerçeği
şekillendirebilir ve bilinçli rüya görücülerdir . _ _ _ _ Bu yetenek , gerçekliğe göre
referans noktasına döndüğünüzde , yani gerçekte nasıl olduğunuzun bilincinde
olduğunuzda kendiliğinden ortaya çıkar . _ _ _ _ _ _ _ Bu kolay bir iş değil .
Aydınlanmaya ulaştığı bilinen insanları bir elinizin parmaklarında
sayabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ Aydınlanmaya ulaşmak , yabancı bir şehirde , dar ,
dolambaçlı sokaklarda çaresizce dolaşmak ve sonra birdenbire kuşbakışı
görebileceğiniz gökyüzüne doğru uçmak gibidir . _ _ _ _ _ _
her şey altınızda . Avucunuzun içindeki bir çizgi gibi , hedefinize giden yol anında
belli olur . _ _ _ _
Transurf sizi kuş yüksekliğine çıkarmayacak ama gözleriniz kapalı yürüyebileceğiniz
bir yol gösterecek . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Rüyada uyanmak için bir referans noktanızın
olması gerekir . _ _ Başka bir realitenin , hakiki realitenin olduğunu hatırladığında
bunun bir rüya olduğunu anlarsın . _ _ Referans noktanız , hayatta bilincinizi bir
basamak yukarı ya da en azından yarım basamak yukarı çıkarabileceğiniz bilgisi
olabilir ve bu başlı başına oldukça önemli bir şeydir . _ _ _ _ _ _ _
Bir caddede yürüdüğünüzü , birisiyle konuştuğunuzu veya günlük işlerinizi

yaptığınızı hayal edin . _ _ _ _ _ _ Uyan ! Etrafınıza bakın ve ayık bir zihinle
olup biteni gözlemleyin . Niyetin gücüyle dünyanızı doğru yöne yönlendirme
yeteneğine sahipsiniz . _ _ _ _ _ _ _ Sonuç , hikayenin en ufak bir irade hareketine göre
akıcı bir şekilde değiştiği bir rüya gibi olmayacak . _ _ _ Maddi gerçekleşme katran
gibi hareketsizdir ancak yine de Transerfing ilkeleri aracılığıyla manipüle edilebilir .
_ _ _ Yapmanız gereken ilk şey uyanmaktır . _ _ _ _
Gerçekliğin bir rüyaya benzediğinin farkında olun . _ Yalnızca bilinçli rüya görmede
durumu tam olarak kontrol edebilirsiniz . Hayal kurduğunuzda durumu kontrol
edemezsiniz , sarkaçlarla savaşırsınız . _ _ _ _ _ _ _ _ Oditoryuma gelin ve
gözlemleyin . _ _ Tarafsız davranın , kendinizi kiraya verin ve gözlemci olarak kalın .
Farkındalık seviyenizi korumak için düşüncelerinizin akışını tutarlı bir

şekilde kontrol etmeniz önemlidir . _ _ _ _ _ _ _ _ Bu bir alışkanlık haline geldiğinde
otomatiktir ve hiçbir çaba gerektirmez . Çünkü bir kez rüyanızda uyandığınızda ,
artık her şeyin bir rüya olduğu farkındalığını sürdürmek için herhangi bir çaba
harcamanıza gerek kalmaz . _ _ _ _ _ Düşüncelerinizin akışını da aynı şekilde
kontrol etmeyi öğrenebilirsiniz . _ _ _ _ _ İlk başta , bu bir alışkanlık haline gelmeden
önce sistematik olarak kendinizi " uyanmaya " çağırmalısınız .
Uyanırken tarafsız bir şekilde hareket etmeniz gerektiğini hatırladığınızda
bilinçli olursunuz , yani sahneden oditoryuma inersiniz veya katılımcı bir izleyici
olarak sahnede kalırsınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bu , diğer Dönüştürme ilkelerini gerçekleştirmek için yeterli olan yarım farkındalık
basamağıdır ; bunlardan en önemlileri : önem düzeyinizi azaltmak , alternatiflerin
akışına ve koordinasyonuna uymak . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu ilkeler yaşam labirentinde
güvenle ilerlemenizi sağlar _ _ _ _ _
gözleriniz kapalıyken bile her türlü sorundan kaçınmak . _ _ Metnin ilerleyen

kısımlarında gerçekliğinizi şekillendirmek için kullanabileceğiniz bir sonraki güçlü
araç olan ikili ayna hakkında daha fazla bilgi edineceksiniz . _ _ _ _ _ _
Bu konuyu bir soruyla daha tamamlıyoruz : Eğer alternatifler uzayında bir yerde
mevcut yaşamınızdan önce , gerçekliğin bir rüya gibi göründüğü bir referans noktası
varsa , o zaman bu başlangıç referans noktasının kökenini ne belirler ? _ _ _ _ _ _
Açıkçası, Yüce Allah'ın kendisi. Her canlı varlığın ruhu Tanrı'nın bir
parçasıdır . _ _ _ Her hayat bir rüyadır . Sormaya devam edebilirsiniz : Tanrı'nın
kendisi için bir başlangıç referans noktası var mı ?
Umutla beslenmeyi sevenler bu soruyla boğuşsun . _ _ _ _ _ _
Görünür Evrenin ötesinde herhangi bir şeyin var olup olmadığını sormakla aynı
şeydir . Nasıl ki Afrika'da nektar toplayan kelebekler Amerika diye bir yerin olduğunu ,
orada çiçeklerin yetiştiğini bilemezse , biz de asla bilemeyeceğiz . _ _ _ _ Dünyamız
yeterince harika değil mi ? Ulaşabildiğimiz çiçeklerin nektarının tadını çıkarmak
varken neden sürekli ondan her şeyin bir açıklamasını talep edelim ki ? _ _ _ _ _ _ _
Tanrı'nın Çocukları
Karanlık ve uzak geçmişten beri insanlar , Tanrı'dan korkan vatandaşlara yalnızca

olumlu özellikler atfetme ve tanrısızları her türlü günahla suçlama alışkanlığına
sahip olmuşlardır . _ _ _ _ Dindar vatandaşlar , kendileri ve herkes için bir tür masumiyet
karinesi olarak bu stereotipi yarattılar . _ _ _ _ Ve bu alışkanlık , sözde Tanrı'yı
memnun edecek olan muhaliflere zulmetmek amacıyla korkunç vahşetlerin işlendiği
ve işlenmeye devam ettiği dönemde de mevcuttu . _ _ _ _ _ _ _ Ancak gerçekte iman , tek
başına bir kişiyi erdemli yapmaz . _
Peki nasıl oluyor da dinin mensupları kendi yanılmazlıklarına , daha doğrusu

kendi doğruluklarına bu kadar güveniyorlar ki , ateistler bile saygıyla aynı fikirde
olmaya eğilimli oluyorlar ? _ _ _ _ Dediler ki : “Biz müminleriz ; kiliseye gideriz , dua ederiz
ve manevi ve hafif olan her şeyin özüyüz .
Siz ateistsiniz ve bu yüzden günahlarınızın içinde yuvarlanıyorsunuz . _ _ Biz haklıyız , sen
haksızsın . "
Bu güvenin kaynağı , kişinin din sarkacının içinde edindiği bir destek noktasıdır .
_ _ _ _ _ Sana veremeyeceği hiçbir şey yoktur : Allah'ın merhametine güven , günahların
affedilmesi , bağışlanma _ _ _
Tövbe yoluyla suçluluk hissinden kurtulma , Tanrı'nın krallığına inanma , aynı

zamanda Tanrı'nın size yardım edeceğini ümit etme ve inancın takipçileriyle birlik
duygusu . _ _ _ _ _ _ Bu konuda ateistlerin işi çok daha zordur . _ _ _
Kendi güçlerine güvenmek zorundalar ve suçluluk duygusundan kurtulabilecekleri hiçbir
yer yok . _ _ _ _ _ _ _
Peki , eğer bir kişi zaten kendisini doğru görüyorsa neden Tanrı'ya doğru çabalasın
ki ? Çoğu durumda insanları O'na çeken Yüce Olan'a olan sevgi değil , korku ve
güvensizlik duygularıdır . _ _ _ _ _ Bütün canıyla Allah'a yöneldiğine inanan insanlar
vardır ama bu bir yanılsamadır . _ _ _ _ _ _ _ _ Aslında yaptıkları şey kendi
egolarından kaçmaya çalışmaktır . _ _ _ _ Egoya sahip olmanın yanlış bir yanı
yoktur ve genellikle gücenmediğiniz sürece sizi rahatsız etmez . _ _ _ _ Ego , kişinin
kendisini başkalarıyla karşılaştırdığı ve mükemmel olmaktan uzak olduğunu
keşfettiği bağımlı ilişkiler tarafından üretilir . _ _ _ _ _ _
Egonun tek amacı kendi önemini ortaya koymaktır . _ _ Bu onayı alamazsa hakaret
etmiş olur . _ _ _ Bu gerçekleştiğinde kişi , kurtulmaya çalıştığı içsel bir rahatsızlık
duygusu yaşamaya başlar . _ _ _ _ _ _ Bu nasıl yapılabilir ? _ Eğer önem duygunuzu
artırmak işe yaramıyorsa , yapabileceğiniz yalnızca iki şey vardır : Ya kontrolü
bırakın ve egonun dörtnala gitmesine izin verin ya da onu tamamen boğun . _ _ _ _ _
_ Birinci yöntemi seçenler egoist olurken , ikinci yöntemi seçenler fedakar olurlar . _ _ _ _
_
Çoğu zaman , yalnız kalmanın verdiği rahatsızlıktan kaçınmak amacıyla ego ,

kendini olumsuzlamak gibi umutsuz bir adım atar . _ Ego , kendini sevmenin kötü
olduğunu , bunun yerine başkalarını sevmen gerektiğini ilan eder . _ Kişi daha sonra
kendi ruhuyla ilgilenmeyi bırakır ve Tanrı'ya ve diğerlerine dönerek hayatlarını
kendisine destek sağlayacak herhangi bir şeye adar . _ _ _ _ _ _
Bazen tam tersi olur ; ego saldırganlıkla yok edilir ve insanlar suçlu , kötü adam ve
alaycı haline gelir . Hem dini açıdan maneviyatlı olan hem de düşmüş olan egonun
bir ürünüdür , onlar sadece aynı sürecin zıt kutuplarını temsil ederler .
Eğer Tanrı'ya dönerseniz egonuzdan kurtulmayı başaracağınıza inanabilirsiniz .

_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Ancak paradoks , sizi ilk etapta Tanrı'yı aramaya iten şeyin tam da ego
olduğu gerçeğinde yatmaktadır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Tanrı sizin içinizdedir , dışınızda
bir yerde değil ! Her canlıda dünyayı nasıl yönettiğine dair bir Tanrı zerresi
vardır . _ _ _ _ _ _ Ego ibadet eder
gerçek Tanrı'dan , ruhlarından uzaklaşan bir tür soyut sembol . _ _ _ _ İsa,

Muhammed , Buda ve Krishna'nın hepsi Rab'bin daha yüksek tezahürleridir .
Sıradan insanlar daha yüksek tezahürler olmayabilir ama yine de aynı efendinin
tezahürleridirler . _ _ _
Yani bir tezahürün başka bir tezahüre taptığı mı ortaya çıkıyor ?
Bu ne kadar iyi ?
Nefisten kurtulmak amacıyla Allah'a yönelmek , içsel öneme sahip bir yoldur .
_ _ _ _ _ _ Başkaları tarafından yargılanmak için kendinizi feda ettiğinizde içsel
önem her zaman mevcuttur . _ _ Başkalarına bakmadan kendine dönmek ,
Tanrı'ya giden gerçek yoldur . _ _ _ _ Etrafımdaki diğer insanların fikirlerini kontrol
etme zorunluluğunu ortadan kaldırırsam , kendi kendime yeterli olurum ve
egom , bütünsel kişiliğimden başka hiçbir şeyi bırakmadan var olmayı bırakır . _ _
_ Sizi , belirli standartlara uyacak bir şeyi değiştirmeye ve şekillendirmeye çağıran
başkalarını dinlemeyin . _ _ _ _ _ _ _ _ Değişmeniz , ruhunuzdan uzaklaşmanız ve
sarkaç kuralına uymanız için size baskı yapıyorlar : “ Benim yaptığımı yap ! ” _ _
Kendinle yüzleş , kendini olduğun gibi kabul et , kendin ol . Haklı olma hakkınızı
savunun . _ Kendinizi soyut bir Tanrı'ya hizmet etmeye adamak , ruhunuzu terk
etmek demektir . Bu da din sarkacına bağlılıktan başka bir şey değildir . _ _
Transerfing'in kimseye dayatılmayan teosofisi budur . _ _ _ _ _ _ Mutlak gerçekleri

ilan etmiyorum . _ Ben sadece belirli yasal kalıpları ortaya çıkarmaya çalışıyorum .
Herkes kendi sonuçlarını çıkarmakta özgürdür . _ _
Dini kurumlar arasında bile her türden farklı inanç ve kanaate sahip insanlara
rastlamak mümkün olmasına rağmen , doğal olarak din adamları bu tür
tartışmalardan hoşlanmazlar . _ _ Din sarkacının gayretli taraftarları , diğer tüm
dogmalara karşı düşmanca tavırlarıyla gerçek rahiplerden ayrılabilirler . _ _ _ _ _ _
_ _ _ Uyguladıkları agresif baskı sarkacın taraftarlarını anında uzaklaştırır . _ _ _ _
Neyse ki taraftarların muhalifleri yakarak kurtulabileceği günler geride kaldı . _ _

_ _ _ _ _ Ancak din konusundaki çatışmalar devam ediyor ve devam edecek çünkü
henüz kimse sarkacın birinci yasasını ortadan kaldıramadı .
Esas itibariyle din , Allah ile bir aracı vasıtasıyla iletişim kurmaktır . Vaftiz ,
düğün ve cenaze törenlerinde papaz olmadan kaçamazsınız . _ _ _ _ _ _ Elbette
Tanrı , sırf zamanında vaftiz edilmediği için çocuğunu geri çevirmeyecektir ? _ _ _
_ _ Yaradan'ın bir zerresi varsa _ _ _ _ _
hepimiz kesinlikle O'nun çocukları mıyız ? _ _ _ _ Annenizle veya Babanızla

olan ilişkinizde arabulucuya mı ihtiyacınız var ? _ _ _ _ Bu sorunun cevabını
herkesin kendisi vermesi gerekiyor .
Din sarkacı özellikle mensuplarına karşı sert davranır ve onları her türlü
dünyevi zevkten vazgeçmeye çağırır . _ _ _ _ _ Tüm manevi yollar münzevi
bir yaşam tarzıyla bağlantılı olma eğilimindedir . _ _ Genel olarak "
Aydınlanmış " kişilerin ruhsal mükemmellik yolunda o kadar yükseklere
ulaştıkları ve dünyevi olan her şeye olan ilgilerini yitirdikleri varsayılır . _ _
_ Bu kancaya kapılmayın . _ _ _ Herkes maddi refahına , konforuna ve genel
refahına dikkat edebilir ve etmeye devam etmelidir . _ Eğer durum böyle
değilse , o zaman bu , kişinin bir tür fikrin tamamen elinde olduğunu
gösterir . _ _ _ _ Büyük olasılıkla bu fikir , ister din, ister felsefe , ister başka
bir “manevi” alan olsun , sarkaçlardan birine aittir .
Sarkaçlar , ikinci kanunlarına göre taraftarlarını kendilerini tamamen
yapının çıkarlarına adamaya zorlar . _ _ _ _ _ _ _ _
Eğer kişi bu kancaya sıkı sıkıya takılırsa , sarkaç dışında her şeye olan
ilgisini gerçekten kaybeder . _ _ Hatta insan kendini tamamen nefsine
adadığı , “ Allah ile sohbet ettiği ” yanılsamasının etkisi altında bile bulabilir .
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Aslında bu tür “ aydınlanmış ” varlıkların ruhu , gerçek
ihtiyaçlarını bilememekten aciz , ağır bir kutuya hapsolmuştur . _ _ _
Ruh sizi sonraki hayata hazırlamak için neden maddi dünyaya gelir ? _ _
_ _ Bu tamamen saçmalık ! Eğer ruhunuz ne olursa olsun dünyaya gelirse ,
neden kendisini cennetteki hayata hazırlamaya ihtiyaç duysun ki ? _ _ _
Peki burada , yeryüzündeki hayata hazırlanmak mümkün mü ? _ _ _ _ _
Fiziksel boyuttaki yaşam , ruhsal dünyadan buraya gelen ruhun , maddi
dünyanın tüm sevinçlerini deneyimlemesi için eşsiz bir şanstır . _ _ _ _ _ _ _ _
Daha sonra manevi dünyaya geri dönmek için her zaman zamanı olacaktır .
_ Bu harika , mucizevi , muhteşem dünyanın sunduğu tüm şaşırtıcı
ayartmalardan ruhu mahrum bırakmanın ne anlamı var ? _ _ _
Kendinizi tamamen Allah'a ibadete adayarak aslında O'ndan uzaklaşmış
olursunuz . _ _ _ _ _ Yaratıcı , yaşayan bedenleri olarak canlı varlıklar
aracılığıyla birçok realiteyi yaratmıştır . _ Tanrı'nın niyeti yarattığı gerçekliğin
tüm yönlerini deneyimlemektir . _ _ _ _ _ _ Çocuklarını maddi dünyaya
göndermesinin nedeni budur . _ _ _ _ _ _ Tanrı size hareket etme
özgürlüğünü verdi , o halde özgürlüğünüzün tadını çıkarın ! kilitlemene gerek yok _ _ _
Kendinizi bir manastır hücresinde tutun ve uzun saatler boyunca dua ederek geçirin .
Bu Allah'a kulluk değildir . Bu , O'nu dolu dolu bir hayattan tadılabilecek neşeden
mahrum etmektir . _ _ _ Bu , bir çocuğun dışarıda oynamasına izin vermemek , onu tüm
zamanını ders çalışarak geçirmeye zorlamak gibidir . _
Din sarkacının taraftarları , size , sizin aciz olduğunuzu , fakat Allah'ın her şeye kadir
olduğunu aşılayacaklardır . Yapının sizin özgürlüğünüzden ya da gücünüzden kazanacağı
hiçbir şey yoktur . _ Tek gereken , daha büyük makine için çalışkan , bakımı kolay
dişlilerdir . Sarkaçlar zaten insanoğlunun iradesini köleleştirme konusunda uzun bir yol
kat etti . _ _ _ Tanrı'nın çocuklarının kendi güçlerinin ve ihtişamlarının anısını kaybetmeleri
için onların etkisinin ne kadar büyük olması gerektiğini ancak hayal edebilirsiniz . _ _ _ _
__
Başlangıçta insana , potansiyel alternatifleri metafizik uzaydan fiziksel gerçekliğe
aktararak kendi dünyasının katmanını yaratma gücü verilmişti . _ _ _ _ _ _ Sarkaçlar
sadece gerçek yeteneklerimize dair farkındalığımızı aşındırmakla kalmadı , aynı
zamanda hayatın anlamına dair anlayışımızı da çarpıtarak yerine dini ibadet yoluyla
Tanrı'ya hizmet etmeyi koydu . _ _ _ _ _ _
Tanrı'nın bizden kendisine ibadet etmemizi istemesi pek olası değildir . _ Çocuklarınızın
size ibadet etmesini mi istiyorsunuz ? _ Yoksa iyi arkadaş olmalarını mı tercih edersin ?
Yaşamın ve Tanrı'ya hizmetin amacı , O'nunla birlikte yaratmak , birlikte yaratmaktır . _
_
Pek çok insan Tanrı'ya inanmanın kendileri için yeterli olduğuna inanıyor . _ _ O'nun
varlığına ve gücüne inanırlar . _ Peki ne olmuş ? Bu insanlar Tanrı'yı anlamıyorlar . _
Onlara göre Tanrı bir tür soyut, ulaşılmaz ve çoğu zaman korkutucu bir puttur . Kimse
tam olarak ne olduğunu söyleyemese de , kendinizi bir şeye hazırlamak için Tanrı'ya
ibadet etmeniz , Emirlere uymanız ve doğru bir yaşam sürmeniz gerektiğine ikna
olmuşlardır . _ _
Ancak inançla anlamak aynı şey değildir . _ Dua , Tanrı ile iletişimi otomatik olarak
kolaylaştırmaz . Rabbin dili yaratılıştır . _ _ _ Bu açıklamayı kabul edersiniz veya
etmezsiniz ama bunu tartışmanın , tartışmanın kesinlikle bir anlamı yok . _ _ Bu bir
felsefi mesele değil , bir tercih meselesidir ve dolayısıyla bu konuda söylenecek başka
bir şey olamaz . _ _ _
Dünyanızın katmanını , realitenizi şekillendirerek Tanrı ile iletişim kurarsınız . _ _ _
Yaratılışınızdan sevinç duyduğunuzda , Tanrı da sizinle birlikte sevinç alır . _ Tanrı'ya
gerçek hizmetin anlamı budur . _ _ Tanrı'ya inanç , her şeyden önce kendinize ve bir
yaratıcı olarak kendi gücünüze olan inançtır . _ Bir kısmı var _ _
Her birimizin içindeki yaratıcı . _ _ _ Babayı mutlu edin . Kendi potansiyelinize

inandığınız ölçüde Allah'a inanacak ve O'nun söylediği şu sözü yerine getireceksiniz :
“ İman size göre olsun ” . _ _ _ _ _ _ _ _
Rüya Tiyatrosu
Kitabın başında da söylediğimiz gibi , tüm canlıların davranışlarının temelini

oluşturan ilkel güdü , kişinin hayatını bir şekilde bağımsız olarak yönetme
ihtiyacıdır . _ _ _ _ _ _ Herhangi bir amaca yönelik faaliyet veya süreç , büyük ölçüde
bireysel gerçekliği kontrol etme girişimi olarak tanımlanabilir . Hayatta olup biten
her şey her zaman tek ve aynı göreve indirgenebilir : kişinin yakın çevresi üzerinde
kontrol kurması . _
Peki Tanrı ne yapar ? Bu sorunun cevabı açıktır ve kanıt gerektirmez . _ _ _
Gerçekliği yaratmak ve şekillendirmek tüm yaşamın hedefi ve amacıdır . _ _ Hiç
kimse Tanrı'nın yönlendirme işlevinden şüphe edemez . Tek soru O'nun bunu
nasıl yaptığıdır . _
Dinin sarkaçlarının Tanrı kavramını çarpıtmaya başladığı andan itibaren , Tanrı
ile ilgili her şey tuhaf ve paradoksal bir gizemle çevrelenmişti . _ _ _ _ _ Görünüşe
göre Tanrı var ama hiç kimse O'nu görmedi . Bir yandan Tanrı dünyayı yönetiyor ,
diğer yandan O'nun faaliyeti doğrudan belli olmuyor . _ _ _ _ Dolayısıyla O'nun var
olduğu ama olmadığı sonucuna varırız . _ O değil ama yine de var . Bu durumun
paradoksu , sarkaçların Tanrı kavramını uygun gördükleri şekilde yorumlayıp
kullanmalarına olanak sağlar . _ _ _ _ _ _ _
Fazla ayrıntıya girmeden , Allah'ın gerçek özünün çarpıtılmasının temel nedeni ,

dinin getirdiği bir takım ikamelerdir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Allah'a kulluğun yerini
ibadet , O'nun varlığının apaçık mahiyetinin yerini ise kör iman almıştır . _ _ _ _ _
Sarkaçlar, Tanrı'nın her şeye kadir oluşuna aykırı olarak insanı güçsüz ilan etmiştir .
İnsanın ilkel ilahi özü hiçe indirgenmiş ve böylece onun Yaratıcı ile olan eski
bağlantısı yok olmuştur .
Bu anlamda insan , anne ve babasından ayrılmış , gerçek kökenini ve amacını
unutmaya zorlanmış , kaçırılmış bir çocuk gibidir . _ _ _ Sonuç olarak insan , her
şeyin En Yüce Yaratıcısı ile birlikte bir yaratıcı olarak davranma yeteneğine ve
gücüne dair tüm anlayışını kaybetmiştir . _ Tanrı'nın Oğlu'na , kendi kaderine karar
verme yeteneğinin olmadığı ve bunun kendi kaderi olduğu söylendi . _ _ _ _ _
Baba'yı uzaktan onurlandırmak ve O'na bir put gibi tapınmak görevidir . _ _

Tanrı'nın çocuklarının hiçbir şeyden aciz oldukları ve hiçbir hakları olmadığı
söylenir . _ _ _ _ Hayatları tamamen , ancak başını eğerek ona kayıtsız şartsız itaat
edersen merhametli olacak despotik bir ebeveynin elindedir . _ _ _ _ _ _ _
Bir zamanlar sarkaçların etkisine maruz kalan insan , değerli hizmet rolünden
ayrılmış ve yalnızca hizmet etmek üzere yaratılmıştır . _ _ Bu sadece din sarkaçları
için geçerli değildir . _ Ateizm de bir tür dindir ancak ateizmde her şey tersine
işler . _ _ _ _ Burada inanç cehalete , cehaletin inkarına ve inkarın doğrudan
inkarına dönüşmüştür . Yine de , kişi hangi dünya görüşünü seçerse seçsin özünde
aynıdır : Din sarkacı , kaderi Tanrı'nın ellerine , ateistleri ise İlahi Takdir'in veya
karşı çıkılması geleneksel olan koşulların gücüne bırakır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Her iki durumda da insana kıskanılacak bir kukla rolü atfedilir : Ya dua edin ve
Tanrı'nın merhametini bekleyin ya da savaşa atlayın ve engellerle savaşın çünkü
hiçbir şey mücadele olmadan böyle olmaz . _ _ _ _ _
Ne yaparsanız yapın , ne kadar mücadele ederseniz edin , eylemleriniz içsel
niyetinizin sınırlarını aşıncaya kadar sarkacın ve koşulların gücü altında kalırsınız .
_ _ _ _ _ _ _ Her zaman seçtiğimiz şeyleri alırız . _ Hayattaki kaderinizin kalın bir
ormanda dolaşmak olduğuna inanıyorsanız , devrilen ağaçların arasında
tökezlemek zorunda kalacaksınız . _ _ _ _ _ _ _ _ Ama eğer kendinize gökyüzüne
doğru koştuğunuza inanma cesaretini gösterebilirseniz , ormanın içinde süzülecek
ve özgürce uçacaksınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Seni senden başka tutan kimse yok .
İlahi özünüzün gerçeğini kabul edemediğiniz sürece , her şeyi bu şekilde almaya
muktedir olduğunuza , dışsal niyetin yardımıyla eklenen hiçbir koşula
inanmayacaksınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bunu yapmak çok zordur çünkü Tanrı'nın özü
tanınamayacak kadar çarpıtılmıştır : Yaratıcı olan Tanrı , ibadet isteyen bir
Yöneticiye dönüştürülmüştür . _ _ _ _ _ Peki bir hükümdar ne yapar ? Hükümdar ,
hakkaniyete göre adaleti , cezayı , mükafatı dağıtan , emirler veren ve nihayet
tebaasına yardım eden ve koruyan hakim rolünü üstlenir . _ _
Ancak gerçek dünyada bunların hiçbirini görmüyoruz . _ _ _ Bunun yerine gücün

kötüye kullanıldığını ve kanunsuzluğu görüyoruz . Doğrular acı çekerken ,
günahkarlar kirli işlerini cezasız bırakıyorlar . _ _ Adalet kısa sürede "zafer kazanır" .
İtirazlar ve dualar istediğiniz sonuçları getiremez . _ _ Ve yine de Tanrı neden olmasın ?
Talebinizi yerine getirip , her şeye kadir olduğuna göre adaletin yerini bulmasını mı
sağlayacaksınız ?
Sarkaç taraftarları , bariz çelişkiyi açıklamak için , senaryoyu Tanrı'ya atfettikleri özel
role uyacak şekilde ayarlamak için olayları yorumluyorlar . _ _ _ _ _ _ " Allah'ın iradesi
budur " , " Allah'ın huzuruna çıktığımızda herkes hakkı olanı alacaktır " gibi her türlü
uydurma ve uydurmayı kullanırlar . _ _ _ _ _ _ İnsanların , öğretmenlerinden kaçan ve
sonunda yakalanıp sert bir şekilde cezalandırılıncaya kadar her türlü haylazlığa kalkışabilen
yaramaz çocuklar olduğunu düşünürdünüz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Tüm spekülasyonları bir kenara bırakırsanız Tanrı'nın gerçek Niyeti nedir ? _ _ Bu

soruyu cevaplamak için tahminde bulunmayacağız ya da felsefe yapmayacağız , sadece
her canlı varlığın niyetinin şu ya da bu şekilde kendi gerçekliğini kontrol etmek olduğu
gerçeğini ifade edeceğiz ; _ yargılamamak , adaleti dağıtmamak , istek ve istekleri yerine
getirmek , liyakate göre ödüllendirmemek veya cezalandırmamak , insanlara
hükmetmemek , onlara sahip çıkmamak . Gerçekliğin kontrolü asıl meseledir . _ _ _ _ _ _
Hiç kimse Allah'ın istemediği bir şeyi yapamaz . _ _ _ _ Aslında her şey O'nun kontrolü
altındadır ; sadece O , yüksek bir tahtta oturarak merkezi bir şekilde yönetmez , tüm
canlılar aracılığıyla yönetir . _ _ _ _ Eğer Tanrı, onun dışında bir yerde var olsaydı ,
gerçekten dünyaya hükmedebilir miydi ? Her canlı , Tanrı'nın bir zerresini taşır ve
dolayısıyla bireysel bir varlığın niyeti , O'nun niyetiyle örtüşme konusunda başarısız
olamaz . _ _
Allah , her canlıya kendisinin bir parçası olarak bir ruh yerleştirerek onlara , bilinçlerine
göre gerçekliği kontrol etme yeteneği vermiştir . _ _ _ _ İnsandan başlayarak minerallere
kadar her şey şuur niteliğine sahiptir . _ _ _ _ Doğal olarak insan bilincin en üst
basamağında yer alır ama bu taşların kendi hayatlarını yaşamadıkları anlamına gelmez ;
_ _ _ _ _ _ onlar sadece farklı bir zamansal boyutta var olurlar . Gerçekte var olan her şey
onun nasıl şekillendiğine katkıda bulunur . Nehirler nehir yatağına giden yolu açar ,
ovaların ortasında dağlar yükselir ; _ çöller ve ormanlar, kara ve deniz sürekli olarak bölge
için rekabet halindedir , çünkü her biri bir parça bilinçle donatılmıştır ve bu nedenle kendi
gerçekliğini kontrol etmeye çabalar . Bilinç düzeyi ne kadar yüksek olursa , kontrol
kapasitesi de o kadar büyük olur .
Örneğin bitkileri ele alalım . Bitkiler hayatımızın sıradan bir parçası ama bir o kadar da
gizemliler . _ _ Hiç kimse bitkilerin yaşadığını inkar edemez , ancak çok az kişi onların
kelimenin tam anlamıyla canlı olduğunu düşünür . _
İnsanlar bitkileri, kendini ve başkalarını hissetme ve tanıma yeteneğinden yoksun ,

ruhsuz biyolojik materyal olarak görürler . Ancak bu çok büyük bir yanılgıdır .
Bitkilerin kendilerine özgü sinir sistemleri vardır . _ Hücreleri elektrik potansiyellerini
değiştirir . Bu inanılmaz varlıklar kendilerine özgü bir şekilde görebilir , duyabilir ,
hissedebilir, tadabilir ve kokuyu algılayabilirler . Üstelik birbirleriyle iletişim
kurabilirler ; _ _ hafıza , analiz ve hatta ilgi kapasitesine sahiptirler . _
Amerikalı araştırmacı Cleve Bakster bir zamanlar bir bitkiyi yalan makinesine
bağladığı bir deney gerçekleştirdi . _ _ _ _ Deneye iki kişi katıldı : biri sapı kırdı ve
yaprakları yırttı . _ _ Diğeri bitkiye değer veriyordu ve sevgiyle konuşuyordu . _ _
Bitki iki bireyi birbirinden ayırmayı öğrendi . _ " Kötü " kişi odaya girdiğinde bitki
"çığlık attı " ve yalan makinesi keskin bir yükseliş kaydetti ve " nazik " kişi
yaklaştığında bitki sakinleşti . Bakster , yaptığı deneyler sonucunda bitkilerin
elektromanyetik dalgalanmaları ve hatta düşünceleri algılayabildiği sonucuna
vardı ! _ _ _ _ _ _ _
Katılımcının sadece bir yaprağı koparmayı düşünmesi yeterliydi ve bitki buna

şiddetle tepki verdi . _ _ Bakster'ın araştırması diğer akademisyenler tarafından
defalarca test edildi ve her seferinde aynı sonuç elde edildi .
Benzer deneylerin yapıldığı laboratuvarlardan birinde , bir ev bitkisi aşk
dediğimiz duygunun açık işaretlerini veriyordu . _ _ _ _ Bitkiyi ensefalogramdan
çıkaran kadın laboratuvar asistanı , bitkiyi suladığında ve yumuşak bir sesle
konuştuğunda " mırıldadığını " fark etti . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Çiçek odaya girer girmez
büyük bir mutluluk sergiliyordu ama diğer laboratuvar personeline hiçbir tepki
vermiyordu . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bitkinin kıskançlık belirtileri göstermeye başladığını
keşfettiklerinde araştırmacıların ne kadar şaşırdıklarını bir düşünün ! _ _ _ _ _
Bitkinin aşık olduğu kişi karşı cinsten biriyle flört etmeye başlasa bile çiçek ancak
depresyon olarak tanımlanabilecek bir duruma düşer . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Ve bu sadece bitkiler değil ! Araştırmacılar DNA'nın bile başlangıçları veya ilkel

tepkileri gösterdiğini gösterdi . _ _ Spektrometreye yerleştirilen bir DNA
molekülünden iletilen enerji , onun sadece yapısına ilişkin değil , aynı zamanda en
şaşırtıcı kısmı olan “ ruh haline ” ilişkin bilgileri de taşır . _ _ _ Moleküller kendilerini
rahat hissettiklerinde radyasyonları sakinleşir . _ _ Spektrometre hücresi
ısıtıldığında aşırı ısıya tepki olarak " çığlık atmaya " başlar . _ _ _ Isı belirli bir
sıcaklığa ulaştığında moleküller yok edilir ve ölür . _ En inanılmaz _
olay şu ki , DNA moleküllerinin yok edildiği boş bir hücrede bile kırk gün boyunca
" ölüm çığlıkları " duyulabiliyor . _ _ _ _ Spektrometre , artık fiziksel olarak mevcut
olmayan ölmekte olan parçacıkların hayalet radyasyonunu kaydeder . _ Bu
sonuçlar ilk olarak 1980'lerin ortalarında SSCB Bilim Akademisi Uygulamalı Fizik
Enstitüsü'nde çalışan Rus bilim adamı Peter Gariaev tarafından elde edildi . _ _ _ _
_ Beklenebileceği gibi resmi bilim çizgisi bu deneylere oldukça şüpheci bir yaklaşım
getiriyor . _ _ _ _
Bitkiler yüksek sesle bağıramaz , haklarını savunamaz , duygularını , kaygılarını

dile getiremezler . _ _ Ama onların da bir ruhu var ve onlar da acı çekme ve hazzı
deneyimleme yeteneğine sahipler . Sadece bitkiler insana kıyasla derin bir
uykudadır . _ _ _ _ _ _ Onlar , uykusunda şefkatli bir ses duyduğunda gülümseyen
veya düşmanca bir bağırış duyduğunda kaşlarını çatan , uyuyan bir insana
benzerler . _ _ _ _ _ Bu harika hayalperestler bir yaşam kaynağı olarak hizmet
ediyor , dünyamızı güzelleştiriyor ve bize bir fincan şifalı içecekten kavurucu bir
günde gölgeye kadar her şeyi veriyorlar . _ Ve bütün bunlara rağmen ne talep
ediyorlar ne de şikayet ediyorlar .
Belki daha az belirgin olsa da , bitkiler bizim insan olarak yaptığımız her şeyi
hissetme yeteneğine sahiptir . Onlara sahip çıktığımızda bizi seviyorlar ve
meyveleriyle bize teşekkür etmeye çalışıyorlar . _ _ _ _ _ Onlara hakaret ettiğimizde
ne hissedeceklerini düşünmek utanç verici . _ _ _ _ Daha gelişmiş ama kalpsiz iki
ayaklı bir yaratık gelip dallarını kırdığında bir ağaç ne hisseder ; korku , acı ,
hakaret ? _ İki ayaklı bir yaratığın ona baltayla yaklaşmasıyla bu savunmasız
varlığın içine düştüğü dehşeti anlatmak mümkün mü ? _ _ _ _
Baltanın bıçağını gövdesine saplayıp yaşamın yavaş yavaş yok olmasına neden
olan bir ağacın yaşayacağı acıyı hayal etmek zordur . _ _ _ _ _ _ _
İnsan zulmünün sessiz tanıkları olan ve onlara sadece biyolojik bir materyalmiş
gibi davranan bitkilerin ne hissettiğini hiçbir zaman bilemeyeceğiz . _ _ _ Sadece
onların , bilinç merdiveninin daha yukarılarında yer alan diğer canlılar kadar
şiddetli acı deneyimlemeyecek kadar derin uyumalarını umabiliriz . _ _ _ _ _
Yapılabilecek hiçbir şey yok . _ _ Dünya , bir yaşamın bir başkası yüzünden var
olduğu zalim bir yer . _ Ancak bu , hiç kimseye , rüya görenlerin dünyasında
yalnızca kendilerine ruh ve farkındalık bahşedildiğini ve bu nedenle diğer herkese
ihmal veya küçümseme hakkına sahip olduklarını düşünme ahlaki hakkını vermez .
_________
Henüz sarkaç uygarlıkları tarafından bozulmamış kültürlerde , insanların bir

hayvanı öldürmeden veya bir ağacı kesmeden önce af dilemesinin bir nedeni
vardır . _ _ _ _ _ _ _ Örneğin Budizmin takipçileri , istemeden bir böceği ezmekten
kaçınmak için her zaman yürüdükleri yere bakarlar veya üzerinde yürüyebilecekleri
bir yol varsa çimlere basmaktan kaçınırlar . _ _ _ _ _ _ _ _ Tüm canlılar saygıyı hak
eder ve bu dünyada her şey eşit haklara sahiptir . Ve eğer kişi bu görüşe
katılmıyorsa onun değeri nedir ? _ _ _ _
Bu gezegenin tüm diğer sakinleriyle karşılaştırıldığında insanoğlu yalnızca

nispeten " uyanıktır " , ancak bundan daha fazlası değildir . _ Çünkü hayat bir tür
rüyadır . _ Rüya gören varlıkların yaşadığı inanılmaz bir dünyayla çevriliyiz . _ _
Her biri kendi hayalini yaşıyor ve her zaman bir şeyler söylüyor , bir şeyler için
çabalıyor , hakları ve amacı var . _ _
Her canlının kendi amacı vardır . _ “Ama neden öyle ? Kendini mükemmelliğin
zirvesinde gören kişiye ne için ? ” diye sorar . _ _ _ Kişinin hedefine doğru çabalama
süreci evrimin itici gücüdür . _ _ _ Evrim , bizzat Tanrı tarafından seçilen , gerçekliği
şekillendiren yaratılış biçimidir .
Evrim kavramı nispeten yakın zamanda ortaya çıktı . Önceleri dünyanın köklü
bir değişime uğramadığı , Tanrı'nın yarattığı haliyle var olduğu düşünülüyordu . _
_ _ _ _ _ _ _ _ Evrimin özü kısaca niceliksel değişimin giderek niteliksel değişime
dönüştüğü tutarlı bir süreç olarak nitelendirilebilir . _ _ _ _ _ Charles Darwin bu
fikri biyolojik bağlamda açıkça ortaya koyan ilk kişiydi . _ _ Darwin'e göre evrimin
itici güçleri genetik çeşitlilik ve doğal seçilimdir . _ _ _ Çeşitlilik , belirli bir
organizmanın yapısında ve işlevinde yeni özellikler üretirken , genetik bu özellikleri
pekiştirir . _ _ Hayatta kalma savaşı , en güçlü olanın tercihli olarak hayatta
kalmasıyla sonuçlanır .
Darwin'in teorisi işe yarıyor ama yine de önemli bir soruyu gözden kaçırıyor :
Çeşitliliği ne belirliyor ? Doğal seçilim ve genetik, çeşitli özellikleri tamamlanmış
gerçekler olarak ortadan kaldırır veya birleştirir . Peki bu özellikler nereden
geliyor ? _ İlk etapta görünmelerine neden olan şey nedir ? _ Bir türün daha önce
sahip olmadığı halde neden yüzgeçleri , pençeleri, kürkleri, boynuzları vb . çıkar ?
Evrimde sıçramalar , sapmalar , geriye doğru hareket ve bakış açısından

bakıldığında temelde yeni formların ortaya çıkışı gözlemlenebilir . _ _ _
Evrimin düzenli bir tablosunun varlığı açıklamaya meydan okuyor . Örneğin

görme organlarının ortaya çıkmasıyla ilgili bir gelişim zincirinin kurulmasının
imkansız olduğu ortaya çıkmıştır . _ _ _ Görme kapasitesine nasıl ulaştık ? _ _ _ _ _
Görme , evrimde bir sıçramayı , salt rastgele bir gelişmeden daha fazlası olması
gereken temel bir değişimi temsil eder . Peki ya yaşamın kökenleri : Bir gün
yaşamın genetik kodunun tamamen tesadüf olarak ortaya çıktığı sonucuna
varmalı mıyız ? _ _ _ _ _
Transerfing modeli bağlamından , varyasyonun niyete göre şekillendiği
sonucuna varılabilir . _ _ _ _ _ _ _ _ Her canlı, kendisi de dahil olmak üzere kendi
dünyasının katmanını oluşturur . Gerçeği kontrol etme çabası , bunu en iyi şekilde
başarma hedefini içerir ve bu da kişinin çevresini değiştirmesini ve ona uyum
sağlamasını gerektirir . Tek hücreli organizmalardan insana kadar tüm canlıların
niyeti şu şekilde ifade edilebilir : Varlığımda ve davranışlarımda , gerçekliği etkili
bir şekilde kontrol etmeme olanak sağlayacak şekilde hareket etmeye
çabalıyorum . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bu niyet , fizikselde yeni özelliklerin ortaya çıkmasının bir sonucu olarak alternatif
uzayın ilgili sektörlerini somutlaştırır . _ _ _
Örneğin en eski kuş türlerinin kanatlarının uçlarında ağaçlara tırmanmalarını
sağlayan pençelerin olduğu bilinen bir gerçektir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Muhtemelen bu
kuşların uçmayı öğrenmeden önce , yükseklik kazanmak için bir ağaca tırmanmak ,
havalanmak ve daha sonra uçmak zorunda kalmış olmaları muhtemeldir . _
Gerçekliği " Ağaçlara tırmanırım " şeklinde kontrol etmek pek etkili değildir . Bir
fonksiyon daha eklemek fena olmaz : “ Uçabiliyorum ve yere doğru süzülebiliyorum
” . _ _ _ _ Hatta şunu eklemek daha doğru olur : “ Özgürce uçuyorum ” . Özgürce
uçma niyeti , her biri bir öncekinden daha iyi olan yeni alternatifleri yavaş yavaş
gerçeğe dönüştürüyor . _ Sonuç olarak , nesiller boyu süren uzun bir süreç
içerisinde kanatların daha mükemmel bir forma kavuştuğu sektörler hayata
geçirilmiştir . _ _
Evrimde yaratıcı süreçler kadar yıkıcı süreçler de vardır . _ Burada hem birinci
hem de ikinci sarkaç kanunu geçerlidir . Evrim sürecinde sarkaçlar hem yıkıcı hem
de dengeleyici bir işlevi yerine getirir .
Bitmek bilmeyen mücadeleleri , bir türün diğeri tarafından dışlanmasına ya da
tamamen yok olmasına yol açıyor . Öte yandan sarkaçlar aynı zamanda bireysel
canlıların niyetini de senkronize eder . _ Aynı özellikler , geniş bir coğrafi
habitattaki tek bir türün popülasyonunda başka nasıl gelişebilir ? _ _ _ _
Maddi dünyadaki tüm gelişmeler , bu durumda bireysel varlıkların

çabaları ve sarkaçların faaliyetleri gibi iç ve dış faktörlerin birleşiminin
bir sonucu olarak gerçekleşir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Allah bu şekilde gerçekliği
yaratır ve onu tüm canlıların niyetiyle yönetir . _ _ _ _
Dünyamız , Tanrı'nın aynı anda izleyici , yazar , yönetmen ve aktör
olduğu bir rüya tiyatrosudur . _ _ _ Seyircilerin bir üyesi olarak dünya
sahnesinde oynanan oyunu gözlemliyor . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bir oyuncu olarak
rolünü oynadığı varlıkların yaşadığı her şeyi hisseder ve deneyimler . _ _
_ Bu , rüyalardan oluşan bu kaleydoskopta insanın yaşayabileceği her
şeyi deneyimlemek , Tanrı'nın hedefi gibi görünüyor . Peki oyunda neden
bu kadar çok adaletsizlik ve trajedi var ? _ _ _ _ Bunun olmasına neden
izin veriyor ? Sarkaçlar dünya çapında bir kötülük kaynağıdır . Gerçekten
onların varlığını onaylıyor mu ?
Bu soruların cevabı yok . _ _ Tanrı'nın amaçlarını yalnızca O bilir . _
Sadece yazar ve yönetmen olarak O'nun oyuna , katılımcıların niyetine
uygun olarak özgürce ortaya çıkma fırsatı verdiğini söyleyebiliriz . _ _ _ _
_ _ _ _ _ Her oyuncu , gerçekliğin şekillenmesine katkıda bulunur ve
bunun sonucunda genel tablo , çeşitli rüyalardan örülmüş Tanrı'nın
rüyası , tüm canlılar biçimindeki bireysel tezahürleri derlenir . _ _ _ _ _ _ _
____
Cevabını veremediğimiz soruların aslında o kadar da önemi yok . _ _ _
_ _ Yukarıda anlattıklarımızdan çıkaracağımız tek önemli sonuç var : Allah
her canlıya , kendi gerçekliğini kendi bilincine göre şekillendirme
özgürlüğü ve gücü vermiştir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bilinç seviyesine göre
hayat , ya rüyayı görenin güçsüz ve şartların insafına kaldığı bilinçdışı bir
rüyaya ya da niyetin gücüyle kontrol edilip şekillendirilebilen bilinçli bir
rüyaya dönüşür . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Herkese seçme özgürlüğü verilmiştir , ancak çok az kişi bu ayrıcalıktan

yararlanmaktadır . _ _ _ _ Niyet , alternatifler alanının gerekli sektörlerini
gerçekleştirme kapasitesine sahipse , evrim süreci neden bu kadar uzun
bir süreye yayılsın ki ? _ _ _ _ _ _ Niyet etme gücünü bilinçli ve yapıcı bir
şekilde kullanan canlıların neredeyse hiçbiri yoktur . Bilinçdışı rüya
görmede sanki belli belirsiz bir şey arzuluyorlar ama tam olarak ne
olduğunun farkında değiller . _ Niyet bulanık, belirsiz ve hesaplanamaz hale gelir .
Bu anlamda insan , hayvanlar aleminden daha fazla ilerlememiştir . _ _ _

Sarkaçlar , daha önce de söylediğimiz gibi , insanın düşünce gücüyle gerçeği
kontrol etme yeteneğini aşındırdığı gibi , onu böyle bir şeyin mümkün olduğu
bilgisinden de mahrum bırakmıştır . _ _ _ _ Yıkıcı sarkaç oyunlarına çekilen insan ,
yaşamla olumsuz ilişkisini ve en kötü beklentilerini fark ederek yalnızca dış niyetin
ters tepme etkisinden yararlanabilir . _ _ Diğer tüm konularda birey , içsel niyetin
dar alanıyla sınırlıdır ve hedeflerine yalnızca büyük çaba harcayarak ulaşmaya
zorlanır . _ _ _ _ _ _ _
Göreceli olarak yüksek farkındalık düzeyine sahip bir kişi , çemberden kaçabilir
ve hayatını , gerçekliğin yalnızca doğrudan etkiye değil , aynı zamanda kendi
iradesine de tabi olduğu bir berrak rüyaya dönüştürebilir . _ _ _ _ _ Eğer her
birimizin içinde Tanrı'nın bir zerresi varsa , bu bizim niyetimizin aynı zamanda
Tanrı'nın da niyeti olduğu anlamına gelir . _ _ _ _ Gerçekliğimizi niyetin gücüyle
şekillendirerek Tanrı'nın İradesini yerine getiririz . _ _ _ _ _ _ Bir niyetinizi ifade
ettiğinizde bunun Tanrı'nın niyeti olduğunu düşünün . _ O halde bunun
gerçekleşeceğine dair nasıl şüpheniz olabilir ? _ _ _ Ve bunun olması için tek
yapmanız gereken , hakkınızı talep etmek . _ _ _ _ _
Sormayın , talep etmeyin , mücadele etmeyin , sadece yaratın . Bilinçli niyetin
yardımıyla kendi gerçekliğinizi şekillendirin . _ _ _ Tanrı gerçekten kendisine bir
şeyin verilmesini ister miydi ? _ _ Allah'ın kendisinden bir şey isteyeceği hayatta
olan var mı ? _ _ Tanrı ne isterse onu alır
istiyor.
Tanrı'ya dua ettiğinizde bu , sanki Tanrı'nın kendisine dua etmesiyle tamamen

aynıdır . _ _ _ _ Tanrı'dan bir şey istediğinizde , sanki onu kendinizden
istiyormuşsunuz gibi olur . _ _ _ _ _ _ Buna diğer taraftan da bakabilirsiniz :
kendinize dua ediyorsunuz ve kendinize soruyorsunuz . _ _ _ _ _ _
Eğer niyetiniz Allah'ın niyetiyse o zaman korkularınız ve şüpheleriniz kime ait ?
_ _ _ _ _ Ayrıca O'na . O sana seçme özgürlüğünü verdi . _ Dilediğinizi seçmek
iradenizin elindedir . _ _ _ _ _ _ _ _ Zorlu bir yol seçtiğinizde , hedeflerinize ulaşmak
için her türlü engeli aşmak zorunda kalırsınız ve bu kaçınılmazdır , çünkü hiçbir
şeyin bu şekilde verilmediğine inanırsınız ve inancınıza göre alırsınız . _ _ _ _ _ _ _ _
___
Tanrı mücadele edecek kadar güçsüz mü ? _ _ _ Onun , boyun eğmez bir

gerçeklikle savaşmak için çabalarını boşa harcamasına gerek yok . _ O yetenekli _
yeni bir realiteyi istediği şekilde şekillendirmek . _ _ _ İnsanlar da bunun mümkün

olduğu fikrini kabul edebilirlerse aynısını yapabilirler . _ _ _ _ _ _ Peki sizi rüyaya
uyanmaktan ve eski ayrıcalığınızdan yararlanmaktan alıkoyan şey nedir ? _ _ _ _ _
Eğer hazırsanız gerisi sadece bir teknik meselesidir . _ _ _ _ Bu kitabın bir sonraki
bölümü size bunun nasıl yapılacağını öğretecek .
ÖZET
Dünya çift ayna gibidir. Bir yanda maddi gerçeklik, diğer yanda metafizik
alternatifler alanı.
Birey gerçeği kendisine öğretildiği şekilde algılar.
Hayat, bireyin hiçbir şeyin olmadığı, uyanıkken görülen, berrak olmayan bir rüya gibidir.
gerçeklik için referans noktası.
Oditoryuma gelin ve gözlemleyin. Tarafsız davranın, kendinizi kiraya verin ve
gözlemci olarak kalın.
Önem seviyelerini azaltmak, alternatif akışına ve koordinasyona devam etmek,
uyanıkken rüyanızda gözleriniz kapalı olarak gezinmenizi sağlayacaktır.
Her canlının hayatı Allah'ın bir hayalidir.

Yaşamın amacı ve aynı şekilde Tanrı'ya hizmet, birlikte yaratmada yatmaktadır
O'nunla birlikte.
Bir hedefe doğru çabalama süreci evrimin itici gücüdür.
Evrim sürecinde türlerin çeşitliliği niyetle belirlenir.
Tanrı gerçekliği yaratır ve her şeyin niyeti aracılığıyla onu kontrol eder
varoluşta.
Allah'ın her canlıya armağanı özgürlük ve gerçekliği bilince göre şekillendirme

gücüdür.
Bir niyetinizi ifade ediyorsanız, bunu Tanrı'nın niyeti olarak düşünün. Peki nasıl
yerine getirilebileceğinden şüphe edebilir misin?
Sormayın, talep etmeyin, mücadele etmeyin, sadece yaratın.
Bölüm XVIII. AYNA DÜNYASI

Dünyam benimle ilgileniyor . _ _
Çift Ayna
Gerçekliğin tezahürleri iki biçim alır : dokunulabilen fiziksel ve algı alemlerinin

ötesinde yer alan metafizik . _ _ _ _ _ _ _ Her iki tezahür türü de aynı anda var olur ;
her bir form diğerine nüfuz eder ve onu tamamlar . Dualizm dünyamızın ayrılmaz
bir parçasıdır ve birçok şey zıtlıklardan oluşur . _ _ _ _
Aynanın önünde durduğunuz zaman gerçek , canlı , fiziksel bir nesneyi temsil
edersiniz . _ Öte yandan sizin yansımanızın maddi bir özü yoktur . _ Metafiziktir ,
hayalidir ama yine de yansıtılan nesne kadar gerçektir . _ _
Bütün dünya devasa bir ikili ayna gibi görülebilir . _ _ Aynanın bir yanında
fiziksel Evren , diğer yanında ise metafizik alternatifler alanı yer alır . _ _ _ _ _ _ _
İkili aynada , sıradan bir aynadan farklı olarak , maddi dünya , Tanrı'nın ve O'nun
vücut bulmuş hali olan tüm canlıların niyetinin ve düşüncelerinin bir yansıması
olarak hizmet eder . _ _ _ _ _ _
Alternatifler alanı , tüm maddelerin hareketi için “ kesim ” , “ dikiş ” ve “ defile ”

için kullanılan bir matris veya şablon gibidir . _ Alternatifler alanı , maddi dünyada
ne olabileceğine ve nasıl olabileceğine ilişkin bilgileri içerir . _ _ Olası gerçekliklerin
sayısı _ _ _
içerdiği sonsuzdur . Her alternatif , alanın senaryolardan ve manzaralardan

oluşan bir sektörünü , yani maddenin hareketi için bir yörüngeyi temsil eder . _ _
_ _ Başka bir deyişle , her özel durumda ne olacağını ve nasıl görüneceğini sektör
belirliyor . _ _ _ _ _
Ayna bu nedenle dünyayı gerçek ve hayali olmak üzere iki yarıya ayırır . Maddi
form kazanan her şey gerçek yarıda bulunur ve doğa bilimlerinin yasalarına
uygun olarak gelişir . _ _ _ _ _
Bilim ve geleneksel dünya görüşü yalnızca “ gerçeklikte ” olup bitenler için
geçerlidir . _ Gerçeklik genellikle gözleme veya doğrudan etkiye tabi olan her şey
anlamına gelir . _ _
Eğer gerçekliğin metafizik yönünü bir kenara bırakır ve sadece maddi dünyayı
hesaba katarsanız , insan dahil tüm canlıların faaliyetleri , içsel niyetin sınırları
dahilinde ilkel harekete indirgenir . _ _ _ _ _ _ _ _ Bildiğimiz gibi , içsel niyeti
kullanarak , çevreye doğrudan etki yoluyla bir hedefe ulaşılabilir . _ _ _ _ Bu şekilde
bir hedefe ulaşmak için belirli adımlar atmanız , itmeniz , itmeniz , ileriye doğru
dirsek atmanız ve belirli bir iş yapmanız gerekir . _ _
Maddi gerçeklik fiziksel olarak somuttur . Doğrudan darbeye anında tepki

verir , bu da sonuçlara ulaşmanın tek yolunun bu olduğu yanılsamasını yaratır .
_ _ _ _ _ Ancak maddi dünyada gerçekçi olarak ulaşılabilir hedeflerin aralığı önemli
ölçüde daralmıştır . _ _ _ _ _ Yalnızca mevcut olan şeylere güvenebilirsiniz . _ _ _
Her şey genellikle eksik olan finansmana ve ciddi şekilde sınırlı fırsatlara bağlıdır .
_
Kesinlikle bu dünyadaki her şey rekabet ruhuyla sızmıştır . _ _ _ Çok fazla insan
aynı şeyi başarmak istiyor ve herkese yetecek kadar şey yok , en azından içsel
niyet alanında . _ _ _ _
Peki hedeflerimize ulaşmamız için gerekli olan koşulları ve şartları nereden
bulacağız ? _ _ _ _ Alternatifler uzayından geldikleri yer burasıdır . _ _
Aynanın o tarafında her şey bolluk içindedir ve rekabet yoktur . _ _ _ _ _ Ürünler

fiziksel olarak mevcut değil ama harika olan şu ki , sanki bir katalogdan herhangi
bir şeyi seçip sipariş verebilirsiniz . _ _ _ Er ya da geç emir yerine getirilecek ve
bunun için para ödemenize bile gerek kalmayacak . _ _ Yönetilebilir belirli
koşullara uymanız gerekir , ancak hepsi bu . _ Bir peri masalına benziyor mu ?
Ondan çok uzak . _ Gerçeğin de ötesinde bir şey . Düşünce enerjisi hiçbir zaman
iz bırakmadan kaybolmaz . Yayılan düşünce enerjisine kalite açısından karşılık
gelen alternatif alanın bir sektörünü hayata geçirme yeteneğine sahiptir . _ _ _ _ _
Hayattaki her şeyin maddi nesneler arasındaki etkileşimin sonucu olduğu
anlaşılıyor . _ _ _ _ _ Süptil planlarda meydana gelen süreçler aslında sanal
boyutlarda var olan alternatiflerin fiziksel olarak enkarnasyonunda da daha az
önemli bir rol oynamaz . _ _ _ _ _ İnce süreçlerde neden ve etki unsurunu nadiren
fark ederiz . _ _ Yine de gerçekliğimizin büyük yarısını oluştururlar . _ _
Kural olarak , alternatif uzayda sektörlerin gerçekleşmesi kişinin iradesinden

bağımsız olarak gerçekleşir çünkü insanoğlu olarak düşünce enerjisini kasıtlı ,
odaklanmış bir şekilde kullanmayız ve bu , daha az gelişmiş varlıklar için daha da
geçerlidir . _ _ _ _ _ _ _ _ Transerfing'in ilk bölümünde gösterdiğimiz gibi , zihinsel
imgelerin gerçeklik üzerindeki etkisi çoğunlukla en kötü beklentilerimiz şeklinde
ortaya çıkıyor . _ _ _ _ _ _
" Gerçek hayata " bağlı kalan insanlar , üzerinde halihazırda " satıldı " tabelası
asılı olan bir ürüne ulaşmak için boş mağaza rafları boyunca aceleyle ilerliyorlar .
_ _ _ _ Geriye sadece daha kalitesiz mallar kalıyor ama bunlar bile pahalı . _ _
Basitçe bir kataloğa göz atıp sipariş vermek yerine , insanlar istediklerini bulmak
için rastgele arama yapıyor , uzun kuyruklarda bekliyor ve bir şekilde kalabalığın
arasından kendilerine yol açmaya çalışarak satış personeli ve diğer alıcılarla
tartışmalara giriyorlar . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Yaklaşım hala size istediğinizi vermiyor ve
başladığınızdan daha fazla sorunla karşılaşıyorsunuz . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bu kasvetli gerçeklik tablosu genellikle bireyin zihninde oluşur ve yavaş yavaş

fiziksel gerçekliğe dönüşerek somutlaşır . _ _ _ _
Her canlı , bir yandan düşünceleri , diğer yandan doğrudan eylemleriyle kendi
dünyasının katmanını oluşturur . _ _ _ _ _ _ Her canlı gerçekliğin oluşumuna
katkıda bulunurken tüm katmanlar üst üste dizilir . _ _ _ _ _ _ _ _
Bir katman , bireysel bir varlığın yaşam biçimini oluşturan belirli bir dizi koşul
ve koşullarla karakterize edilir ( bundan sonra özellikle insanlardan söz edeceğiz ) .
_ _ _ _ _ Habitat koşulları elverişliden yetersize , rahattan serte , dost canlısıdan
agresife kadar değişir .
Doğal olarak kişinin doğduğu çevre önemli bir rol oynar , ancak daha sonra
hayatının nasıl gelişeceği büyük ölçüde tutumlarına bağlıdır . _ _ _ _
kendilerine ve çevrelerindeki dünyaya yöneliktir . _ Yaşam tarzındaki sonraki

değişiklikler büyük ölçüde o kişinin zihinsel bakış açısına göre belirlenir .
Alternatifler alanının somutlaşan bölümü , senaryo ve manzara açısından o kişinin
düşüncelerinin doğasına ve yönüne karşılık gelecektir . _ _ _ _ _ _
Yani bireysel bir gerçeklik katmanının yaratılmasında iki faktör rol oynar :
aynanın bir tarafında içsel niyet , diğer tarafında dış niyet . _ _ _ _
Bir kişi maddi dünyadaki nesneleri doğrudan eylem yoluyla etkilerken ,
düşünceleriyle henüz var olmayan şeyleri fiziksel gerçeklikte somutlaştırır . _ _ _ _
___
Bir kişi bu dünyadaki en iyi şeylerin zaten tükendiğine ikna olursa , o zaman
gerçekte raflar boş kalacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ Saatlerce kuyrukta bekleyip yüklü
miktarda para ödeyeceklerini düşünürlerse olacak olan budur . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
_ _ _ Beklentileriniz karamsar ve şüphelerle doluysa anında doğrulanacaktır . _ _ _
_ _ _ Düşmanca bir ortamla karşılaşmayı düşünüyorsanız önseziniz gerçekleşecektir .
_ _ _ _ Ancak kişi , dünyanın kendisi için kremayı sakladığı şeklindeki masum
düşüncenin varlığına nüfuz etmesine izin verirse , bu da ortaya çıkacaktır . _ _ _ _
__
Hiçbir şeyin kolay kolay elde edilemeyeceğinin farkında olmayan eksantrik , bir
gün sanki kendisi için özel olarak getirilmiş gibi malların teslim edildiği bir
tezgahta ortaya çıkar . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Görünüşe göre ilk müşteri her şeyi
bedavaya alıyor , oysa arkasında hayatın gerçekliğinin çok daha karanlık olduğuna
ve eksantrik aptalların sadece şanslı olduğuna inanan insanlardan oluşan uzun
bir kuyruk oluşuyor . _ _ _ _ _ _ _ _
Hayat , dünyanın sakinlerine sürekli olarak aynı bilmeceyi sorduğu bir oyundur :
" Hadi tahmin et neye benzediğimi . " _ _ _ Herkes kendi dünya algısına göre cevap
verir : “Saldırgansın ” ya da “rahatsın ” ya da “ neşeli , kederli, dost canlısı, düşman ,
mutlu , bahtsız ”.
İlginç olan ise sınavı herkesin kazanması . _ _ Dünya , sipariş ettikleri görselde
her katılımcının önünde duruyor ve kabul ediyor . Şanslı eksantrik , " hayatın
gerçekleri " ile karşılaştıklarında tutumunu değiştirmeye karar verirse , dünyaları
da buna göre değişecek ve " aydınlanmış " aptal , kuyruğun en arkasına
atılacaktır . _ _ _ _
Birey bu şekilde düşünceleriyle kendi dünyasının katmanını oluşturur . _ _ _ _ _

Süreç sadece birkaç basit prensip kullanılarak açıklanabilir . _ _ _ İlk ayna ilkesi
şudur : Dünya , onunla ilişkinizi yansıtan bir ayna gibidir . _ _ _ _
Dünya kelimenin tam anlamıyla onun hakkındaki düşüncelerinize rıza gösteriyor .

Peki neden en kötü beklentilerimiz genellikle doğrulanırken , umutlarımız ve
hayallerimiz gerçekleşmiyor ? _ _ _ _ _ _ _ Bunun nedenleri vardır ve bunlar ikinci
ayna prensibinde ifade edilir : Yansıma , kalp ve akıl birliğinde oluşur . _ _ _ _ _
Zihin , kalbin istekleriyle çelişmediği sürece ve bunun tersi de , anlaşılmaz bir

güç ortaya çıkar : kişinin düşüncelerinin imajına karşılık gelen alternatifler alanının
sektörünü somutlaştıran dış niyet . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kalp ve akıl birliğinde bu görüntü
net hatlar kazanır ve sonuç olarak anında fiziksel gerçeklikte somutlaşır . _ _ _ _ _
Ancak hayatta genellikle olan şey , ruhun bir şey için çabalaması , ancak zihnin
şüpheyle dolması ve ruhun dürtüyü takip etmesine izin vermemesi veya tam
tersi , akıl bir şey için ikna edici argümanlar sunması , ancak kalbin kayıtsız
kalmasıdır . _ _ _ _ _ _ Birlik bozulduğunda görüntü bulanıklaşır . _ _ _ Sanki kalp
bir şeyi arzuladığı , akıl başka bir şeyde ısrar ettiği için görüntü yarılır . _ _ _ Kalbi
ve aklı kayıtsız şartsız bir araya getiren sadece iki şey vardır ; nefret ve korku .
Çünkü insan nefret ettiğinde bunu tüm kalbiyle yapar ve korku hissettiğinde bu
tüm varlığını doldurur . _ _ _ _ _ _ Kaçınma birliğinde , kaçınmak istediğiniz şeyi
tasvir eden net bir görüntü oluşturulur . _ _ _ Gerçeğin maddi ve metafizik iki
tezahürü olarak kalp ve akıl aynı noktada buluşur ve düşünce formu fiziksel
gerçeklikte vücut bulur . _ _ _ _ _ Sonuç olarak dayanamadığınız her ne varsa onu
alırsınız . _ _
Korkunun aksine arzular o kadar kolay yerine getirilmez çünkü bu durumda
arzularımızın birliğine nadiren ulaşılır . _ _ _ Kalp zihne direnir çünkü sarkaçların
etkisine yenik düşerek diğer insanların hedeflerine doğru çabalar . _ _ _ _ _ Zihin
de ya en derindeki arzularının farkına varamaz ya da bunların gerçekleşmesinin
mümkün olduğuna inanmaz . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bazı insanlar , amacınıza ulaşmak için düzeninizi net bir şekilde formüle etmeniz
gerektiğine inanırlar ve karşılık gelen düşünce formunu evrene salıverirler ve
ardından onun gerçekleşmesini engellemek için hiçbir şey yapmazlar . _ _ _ Keşke
her şey bu kadar basit olsaydı …
Bu teknik yalnızca ikinci ayna ilkesinin yerine getirilmesi koşuluyla çalışır . _ _ _ _
Ancak kalb - akıl birliği ancak nadir durumlarda sağlanır . Çünkü hain şüphelerden
tamamen kurtulmak neredeyse imkansızdır . _ _ _ _ _ _ Peki ne yapmalısınız ? _
Bu bizi üçüncü ayna ilkesine götürür : İkili aynanın tepkisinde bir gecikme vardır .
_ _ _ _ İkinci prensibi yerine getiremiyorsanız , kalenin uzun bir kuşatmayla ele
geçirilmesi gerekir . _ _
Bu oldukça alışılmadık senaryoyu hayal etmeye çalışın . Bir aynanın önünde
duruyorsunuz ama burada boşluktan başka hiçbir şey yok . _ _ Ancak kısa bir süre
sonra yansımanızın görüntüsü tıpkı bir fotoğraftaki gibi belirmeye başlar . _ _ _ _
Bir noktada gülümsüyorsunuz ama yansımada hâlâ aynı ciddi ifade var . _ _ _
Kollarınızı kaldırıyorsunuz ama aynadaki görüntü aynı kalıyor . _ _ _ _
Hemen kollarınızı indiriyorsunuz ve yine aynada hiçbir şey değişmemiş . _ _ _ _ _
Kollarınızı kaldırmış haldeyken yansımanızı görebilmek için onları daha uzun süre
yukarıda tutmanız gerekir . _ _ _ _ _ _ _
İkili ayna , zaman gecikmesinin çok daha uzun olması ve dolayısıyla aynada
meydana gelen değişikliklerin neredeyse algılanamaz olması dışında tamamen
aynı şekilde çalışır . _ _ _ _ _ Maddi gerçekleşme katran gibi hareketsizdir .
Yine de Transerfing'de ifade edildiği şekliyle bir düşünce formu veya slayt hayata
geçirilebilir . _ Bunun için tek bir temel koşul gerekiyor : Zihninizdeki slaydı
sistematik bir şekilde belirli bir süre boyunca çalıştırmanız gerekiyor . _
Gördüğünüz gibi işin sırrı basit ve gerçekten tek gereken bu . _ _ _ _ Her şeyin bu
kadar önemsiz olabileceğine inanmak zor . _ _ _ Sihir yok , sadece sıradan, günlük
çaba ve gerçekten işe yarıyor ; sadece çoğu insanın bunu takip edecek sabrı yok . _
_ _ _ _ _ Bir fikirden heyecanlanırlar ve ilham alırlar , ancak hızla heyecanlarını
kaybederler ve fikri sonraya bırakırlar . _ _ _ _ Bir düşünce formunu hayata geçirmek
için slaytla çalışmak üzere belirli adımlar atmanız gerekir . _ _ _ Eğer işi yapmazsanız
bir mucize bekleyemezsiniz . _ _ _ _ _
Slaytı gerçekleştirmek için ne kadar zamana ihtiyaç duyulacağı , belirlediğiniz
hedefin karmaşıklığına bağlıdır . _ _ _ _ Zihin hedefin gerçekçi bir şekilde
somutlaştırılabileceğinden şüphe ederken , görüntü bulanık kalacak , ancak er ya
da geç aynada bir tür temsil belirmeye başlayacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ Daha sonra
Dış niyetin , hedefe ulaşmanız için gerekli kapıları nasıl açtığını ve gerekli fırsatları
nasıl sağladığını kendiniz görmeye başlayacaksınız . _ _ _ _ _ _
Bu , tekniğin meyve verdiğine ve hedefin gerçekten gerçekçi bir şekilde ulaşılabilir
olduğuna dair zihne güvence verecektir . _ _ Yavaş yavaş kalp ve zihin , düşünce
enerjisinin yayılımını daha keskin bir görüntüye odaklayan birlik konumuna
gelecektir . _ _ Sonuç olarak , normalde mucize olarak kabul edilen şeyi yaratan
bir yansıma oluşacaktır : İmkansız görünen bir rüya gerçeğe dönüşecektir . _ _ _
Gerçeklik Amalgamı
Daha önce Transerfing'de açıklanan slayt tekniğinin yardımıyla , dünya
aynasının fiziksel gerçekliğe aktaracağı bir görüntüyü başarılı bir şekilde
yaratabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ Her türlü somut görüntünün yanı sıra , dünyanızın
katmanının sürekli olarak olumlu bir atmosfer yaratacak değişmeyen bir arka
planını korumak hiç de kötü olmaz . _ _ _ _ _ _
Geçmişte , bir aynaya baktığınızda yansımanızın diğerine baktığınızda
olduğundan farklı olduğunu fark etmiş olabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Aynı yüz ama
her ayna yansımada farklı nüanslar ortaya çıkarıyor . _ _ _ _
Duygusal renk, ruh hali ve hatta psikolojik tip gibi çok küçük ama somut farklılıklar
ortaya çıkar . Aynaya bağlı olarak yansıma nazik ya da kızgın, sağlıklı ya da
hastalıklı, çekici ya da daha az , sıcak ya da soğuk olacaktır .
Her aynanın yansıtıcı yüzeyinin nesnel olarak aynı görüntünün tam bir kopyasını
taşıması gerektiğinden , bu farklılığın nedenini neyin açıklayabileceğini merak
edebilirsiniz . _ _ _ _ Ancak bir görüntünün aktarımı üzerinde somut bir etkiye
sahip olabilecek bir dizi faktör vardır . _ _ _ Bir fotoğrafta olduğu gibi pek çok şey
ışığa , arka plan rengine ve aynanın kendisine bağlıdır .
Venedik aynaları , Orta Çağ'da bile kendine özgü çekiciliğiyle dikkat çekiyordu .
_ _ _ Venedik camı , muhteşem kalitesiyle dünya çapında ünlüydü . _ _ Ancak
aynaya özel niteliğini veren cam değildi . _ _ _ _ _ İnsanlar , bilinmeyen bir
nedenden dolayı , bir Venedik aynasındaki yansımasına hayran kalmanın , yüzün
yansımasına fark edilir derecede daha çekici bir görünüm kazandırdığı için sıradan
bir aynaya kıyasla çok daha keyifli olduğunu fark ettiler . _ _
Venedikli ustaların kendilerine ait özel sırları olduğu ortaya çıktı . _ _

Yansıtıcı spektrumda sıcak tonların hakim olmasını sağlayan ayna desteğinin
bileşimi olan amalgama altın ekleyeceklerdi . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Çift aynanın küçük bir kısmını kendiniz için mükemmelleştirebilirsiniz . _ _ Dünyanızın

katmanını daha konforlu hale getirmek için kendi amalgamınızı karıştırmayı deneyebilirsiniz . _ _ _ _
Dünyanızın katmanı , kendinizle olan ilişkinize ve etrafınızdaki dünyadaki çeşitli
tezahürlere ilişkin çok sayıda farklı tepkiden oluşur . _ _ _ _ _ _ _ _ Hakim arka planı
belirlemek için bu ilişkilerin spektrumu içindeki belirli bir çizgiyi seçmek önemlidir .
____
Örneğin şu formülü baskın olarak seçebilirsiniz : “ Dünyam benimle ilgileniyor

” . _ _ _ _ İnsanlar bir şeyden memnun olmadıklarında hayata karşı tutumlarını
kolaylıkla ifade ederler , oysa iyi bir şey olduğunda neredeyse kayıtsız bir şekilde
bunu olduğu gibi kabul ederler . Bunu bilinçsizce yapıyoruz , alışkanlık gereği
istiridye gibi tepki veriyoruz .
Artık istiridye seviyesinin ötesine geçebilir , uyanabilir ve hayata karşı
tutumlarınızı bilinçli olarak ifade edebilme avantajını kullanabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _
Bakış açınızı baskın fikirle aynı hizaya getirecek şekilde bilinçli olarak ayarlayın ; o
zaman aynanın nasıl tepki vereceğini göreceksiniz . Gerçeği şekillendirme yolunda
ilk adımınız olacak . _ _ _ _ _
Unutmayın , çocukken dünya sizi gerçekten önemsiyordu ama siz ona gerçekten
değer vermediniz ve onu hafife aldınız . _ _ _ _ _ _ _ Geçmişe bakın . _ Belki de köyde
büyükannenizi ziyarete gittiğinizde bu duyguyu yaşadınız . _ _ _ _ Zihninizin gözünü
uzak geçmişteki , kendinizi güvende ve dingin hissettiğiniz günlere çevirin . _ _ _ _
_ Anıların parçaları çok net olabilir . _ Büyükannenizin hâlâ kek pişirdiği mutfaktan
sanki ilahi bir koku geliyor . _ _ _ _ _ _ _ _ Ya da belki bir nehir kıyısında bir oltayla
oturuyorsunuz ya da bir tepeden aşağı kızakla kayıyorsunuz . O zaman nasıldı ? _
O huzur duygusunu hatırlıyor musun ? _
O zamanlar böyleydi çünkü dünya seninle ilgileniyordu ve sen bunun doğru

olduğundan belli belirsiz şüphelenmiş olsan da ona özel bir anlam yüklemezdin . _
_ _ _ _ _ _ _ _ _ Bununla birlikte , o zaman sizin de özel bir şikayetiniz olmayacaktı . _
_ Her şey yolundaydı . Bir çocuk oyun oynarken bile memnuniyetsizliğine kalbini
ve ruhunu koymaz . _ _ _ _ _ _ Çığlık atıp küçük ayaklarını yere vuracaklar , _
Ellerini sallıyorlar ama dünya hâlâ çocuğu dikkatle ve şefkatle taşıyor , şefkatle
tekrarlıyor : “ Neyin var küçüğüm ? _ _ Ortalığı karıştırıp kendini kirlettin mi ? _ _ _
_ Hadi gidip her şeyi temizleyelim o zaman, olur mu ? ”
Kişi büyüyüp geliştikçe , dünya onun için en iyiyi saklar , ona heyecan verici ,
yeni oyuncaklar hediye eder ve onlara sevgiyle bakar . _ Dünya küçük yüküyle ,
en sevdiğiyle , evcil hayvanıyla ilgileniyor . _ Şanslı çocuk , her şey yeni ve
tazeyken , hayatın tadını çıkardığının farkında olmadan , her türlü yeni zevki
keşfeder . _ _ _ _ _ _ Kişi bunu ancak yıllar sonra , her şeyin şimdiki haline göre ne
kadar iyi olduğunu hatırladığında anlar . _ _ _ _
Öyleyse neden zamanla hayatın tüm renkleri solmaya başlıyor ve hafif

dinginliğin yerini endişeli kaygılar alıyor ? _ _ _ _ Belki de yaşlandıkça uğraşmak
zorunda kaldığımız sorunların sayısı arttığındandır ? _ _ _ _ _ _ _ _ Hayır , çünkü
büyüdükçe olumsuz bir tutum sergileme eğilimini benimsiyoruz . _ _ _ _ _ _
Memnuniyetsizlik , rahatlık ve huzurdan kaynaklanan tatminden daha güçlü bir
duygudur . _ _ _ _ _
Artık her şeye rağmen aslında mutlu olduğumuzu anlayamayarak , dünyadan
giderek daha fazlasını talep ediyoruz . _ _ _ _ Suçlunun istekleri büyür ve
suçlamanın kendisi daha şımarık ve nankör olur . _
Doğal olarak dünya , yükün hızla artan ihtiyaçlarına ayak uyduramıyor ve evcil
hayvan , dünyaya karşı tutumunu değiştirerek şikayette bulunmaya başlıyor : “
Kötüsün ! _ _ _ Bana istediğim her şeyi vermiyorsun ! _ _ Sen benimle
ilgilenmiyorsun . " _ _ Bu noktada olumsuz ilişki , doyuma ulaşmamış ruhun ve
kaprisli zihnin tüm gücüyle yüklenir . _ _ _ _ _
Dünya bir aynadır ve bu yüzden dehşet içinde ellerini havaya kaldırıp şöyle
cevap vermekten başka bir şey yapamaz : “ Nasıl istersen tatlım . _ Yolun bu olsun ” .
Sonuç olarak , insan düşüncesinin bir yansıması olarak gerçeklik daha da kötüye
doğru değişiyor . İşler bu aşamaya geldiğinde kişinin kendini tatminsiz hissetmesi
için daha fazla neden ortaya çıkar ve bunun sonucunda hayatla ilişkisi daha da
bozulur . _ _ _ _ Ve böylece eski gözde ve evcil hayvan , kader tarafından kısa
sürede değiştirilen ve dünyanın ona bir şey borçlu olduğundan sürekli şikayet
eden huysuz bir adama dönüşür .
Üzgün bir resim . İnsanlar her şeyi mahvedenlerin kendileri olduğunu
hatırlamıyorlar . _ _ _ _ _ Aynanın yansımasında daha az hoş olan bazı özellikleri
fark ederek , olumsuzluklarını dile getirene kadar dikkatlerini bunlara odaklarlar .
yanıt çünkü otomatik bir yanıttır. Sonuç olarak her şey eskisinden daha da
kötüleşiyor . _ Yansımada gerçeklik , görüntü gibi yavaş yavaş kararır . _ _ Bu
nedenle bireyin dünya katmanı eski parlaklığını kaybederek giderek donuk ve
rahatsız edici hale gelir . _ _ _ _ _
Ancak hepsini çok basit bir şekilde geri getirebilirsiniz ; dinginlik hissi ,
çocukluğunuzdaki dondurma tadı , yenilik hissi , daha iyiye dair umut ve yaşama
sevinci . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Ne kadar kolay olduğuna inanamayacaksınız . _ _ Ama buna
inanmak zorunda değilsin . _ _ Deneyin ! Gerçeklikle ilişkisini kontrol altına alarak
kendi dünyasının katmanını yenileyebileceği kimsenin aklına gelmez . _ _ _ _ _ _ _ _
_ _ Dünyaya dair algınız ne olursa olsun , dünyanız o olacaktır . _ _ _ _ Bu, hayata
daha iyimser bir gözle bakmanızı sağlayacak geçici bir meydan okuma olarak değil ,
kendi gerçekliğinizi şekillendirmek için gerçek adımlar olarak yorumlanmalıdır .
Bu andan itibaren ne olursa olsun hayata bakış açınızı bilinçli olarak kontrol
etmeyi bir kural haline getirin . Şu anda işlerin sizin istediğiniz kadar iyi olmaması
önemli değil . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
İşler aslında o kadar da kötü değil ve kesinlikle çok daha kötü olabilirler .
Gökten taş yağmıyor ; _ _ _ _ ayaklarınızın altındaki toprak alevler içinde değil ve
sizi kovalayan vahşi hayvanlar yok . _ _ _ _ Aslında dünya , onunla ilişkinizi
soğuttuğunuzdan beri önemli ölçüde değişti . _ _
Seni nasıl kucağına aldığını , büyükannenin kekleriyle nasıl beslediğini ve sana
hikayeler anlattığını hatırlıyor musun ? _ _ _ _ _ Sonra büyüdünüz ve dış dünyayla
aranızda bir yabancılaşma duvarı oluştu . _ _ _ _ _ Sıcak kendiliğindenlik
yabancılaşmaya dönüştü ; güven yerini korkuya bıraktı ve dostluk soğuk
hesaplamalara dönüştü . _ Ama dünya size kızmadı , sırtını dönmedi . _ _ _ _ _
Sessizleşti ve soğuk bir karşılamadan rahatsız olan eski bir dost gibi derin
düşüncelere dalarak yanınızda yürüdü . _ _ _
Etrafınıza bakın . Dünyanız hâlâ sizinle ilgileniyor . _ _ _ Bu çiçekleri ve bu ağaçları
senin için o dikti . Güneşe , gökyüzüne , bulutlara hiç dikkat etmiyorsunuz ama
onlar olmasaydı hayatın nasıl olacağını hayal ediyorsunuz . _ _ _ _ _ _ _ Akşamları ,
yoğun bir iş gününün ardından , dışarıda yağmur yağarken ve soğuk bir rüzgar
eserken , bir an rahatlamanın ve rahatlığın tadını çıkarabilirsiniz . _ _ _ _ Dünya hâlâ
seni besliyor ve yatırıyor . _ _ _ Dünya sana bakıyor ve o mutlu günlerin özlemiyle iç
çekiyor . _ _ Yine de dönüyorsun
dünyanın eskisi gibi olmadığına ve geçmişin asla geri getirilemeyeceğine inanarak

uykuya dalmak . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Aynanın asla değişmemesi gibi , dünya da değişmedi . _ _ Değişen , dünyayla
olan ilişkinizdir ve onunla birlikte düşüncelerinizin bir yansıması olarak gerçeklik
de değişir . _ _ _ _
Şimdi kalkın , gözlerinizi açın , yatakta doğrulun ve etrafınıza bakın : Bu , daha
önce sizinle ilgilenen ve bir zamanlar birlikte vakit geçirmekten keyif aldığınız
dünyanın aynısı . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Sonunda illüzyondan kurtulduğunuzda dünyanın
ne kadar mutlu olacağını hayal edin . _ _ _ _
Artık yeniden birliktesiniz ve her şey eskisi gibi olacak . _ _ _ Bir daha asla bu
eski vefalı hizmetkarınızı nankör tavrınızla gücendirmemelisiniz . _ _ En önemlisi
acele etmeyin . Çünkü üçüncü ayna ilkesine göre kişinin eski haline dönmesi için
zamana ihtiyacı vardır . _ _ _ Başlangıçta sabır ve öz kontrol göstermeniz
gerekecek . _ Bunun , realitenizi şekillendirmeye yönelik özel çalışmanızın bir
parçası olduğunu anlamalısınız . _ _ _ _
Yapacağınız iş aşağıdakilerden oluşmaktadır : Her durumda , en küçük bile olsa
size amalgam formülünü onaylatın . _ _ _ _ _ İyi ya da kötü bir şey olup olmadığı
önemli değil . _ _ _
Şanslı bir şey olduğunda kendinize dünyanın gerçekten sizinle ilgilendiğini
söylemeyi unutmayın . _ _ _ _ _ _ _ Hayatın her küçük detayında bu onayı belirtin .
_ Hayal kırıklığı yaratabilecek bir şeyle karşılaştığınızda , yine de kendinize her
şeyin niyetin koordinasyonu ilkesine göre olması gerektiği gibi geliştiğini
söylediğinizden emin olun . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Ancak koşullar ortaya çıkarsa tepkiniz sarsılmaz olmalıdır . Ne olursa olsun ,
dünya her zaman seninle ilgileniyor . Eğer bir şey olursa ve şanslıysanız , olan
bitene özellikle dikkat edin ve eğer şanslı değilseniz , niyetin koordinasyonu
ilkesine uyun ve bu şekilde her zaman başarılı bir yaşam çizgisinde kalacaksınız .
_ _ _ _ _ _ _ _ Dünyanın sizi hangi tehlikelerden koruduğunu , bunu hangi araçlarla
yaptığını bilmenize gerek yok . _ _ _ _ _ _ _ Dünyaya güvenin . _ _ _
Güvenmeyi öğrenmeniz çok önemlidir . _ _ _ Bir kişi kendisini zor bir durumda
bulduğunda , işlerin en iyi şekilde sonuçlanacağını ummak yerine kendine
güvenmeye daha yatkın olur . _ _ _ _ Bir yetişkin her zaman " Bunu kendim
yapabilirim !" konusunda ısrar edecektir . Böylece dünya onları yere seriyor ve
kendi başlarına idare etme fırsatı veriyor : “ Tamam , tamam canım . _ _ _ O zaman
benim yardımım olmadan koş ” .
Güvensizliğin buzunu kırın . _ Nispeten küçük bile olsa bir sorunla karşılaştığınızda
kendinize şunu söyleyin : " Dünyamın benimle ilgilenmesine izin verdim . " _ _ _ _ Bu
kesinlikle hiçbir şey yapmamanız ve kollarınızı kavuşturarak orada oturmanız gerektiği
anlamına gelmez . _ _ _ Her şeyin kendiliğinden iyi sonuçlanacağı düşüncesini
benimseme meselesidir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Ayna sizin algınızı kusursuz bir şekilde
yansıtacaktır : “ Eğer siz öyle algılıyorsanız öyle olsun ” . _ _ _ _
Günlük yaşamın küçük ayrıntılarından yaşamınızdaki en önemli konulara kadar

dünyanın sizinle ilgilenmesine izin vermeyi bir alışkanlık haline getirin . _ _ _ _ _ _ _ Eğer
kapıdan şemsiyesiz çıktıysanız ve yağmur yağacakmış gibi görünüyorsa içeriye
girmeyin . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kendinize şunu söyleyin : “ Dünyam ve ben yürüyüşe
çıkıyoruz ” . Dünyanıza şunu söyleyin : " Bana göz kulak olacaksın , değil mi ?"
Dünyanız elbette size cevap verecektir : “ Elbette sevgilim ” . Dünyanıza cesaretle
güvenebilirsiniz . _ _ _ Yağmur yağmayacak ve eğer yağarsa dünya size tam zamanında
sığınacak bir yer sağlayacaktır . _ _ _ _ _ _
Eğer işler bu kadar başarılı olmazsa , gücenmeyin veya dünyanın sizinle ilgilenip
ilgilenmediğinden acı bir şekilde şüphe duymayın . _ _ _ Bir aynanın karşısında
durduğunuzu unutmayın . _ _ _ _ Aynanın yaptığı tek şey zihinsel bakış açınızı
yansıtmaktır , ne eksik ne fazla . Üzülmenin , hatta şüphelerinizle mücadele etmenin
hiçbir anlamı yok . _ _ _ _ _ _ Bu işe yaramaz. Hatalara ve aksiliklere yer bırakın . En
önemli şey genel rotanıza bağlı kalmaktır . _ _ _
Eğer onun sizinle ilgilenmesine izin verirseniz , her türlü şey için dünyaya
güvenebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ İnsanlar kendi sorunlarının tamamını çözemezler . _ _ _ _
Bunları dünyaya verin , çünkü dünya bunları çözme konusunda sizden çok daha büyük
bir kapasiteye sahip . _ _ _ _ Örneğin , içsel niyetin yardımıyla tüm tehditlerden
kaçınamazsınız çünkü dünyanızın katmanı diğer birçok katmanla kesişir . _ _ _ _ _ _ _ _
Niyetinizi kendi güvenliğinize yönlendirmek yerine , sizi kollayan ve koruyan bir dünya
yaratmaya yönlendirin . _ _ _ _ _ _ _ O zaman dünyanızın niyeti sizin için çalışmaya
başlayacaktır .
Sizi en çok ilgilendiren konuya bağlı olarak kendi özel amalgamınızı seçebilirsiniz . _
Örneğin aşağıdakilerden birini seçebilirsiniz : “ Benim dünyam benim için en iyisini
seçer . _ Alternatiflerin akışına girdiğimde dünya beni yarı yolda karşılıyor . _ _ _
Dünyamın katmanını niyetle yaratıyorum . _ _ _ _
Dünyam beni koruyor . Benim dünyam sorunlarımı ortadan kaldırıyor . Benim dünyam
Hayatımın kolay ve rahat olması için her şeyle ilgilenir . _ _ Bir sipariş veriyorum
ve dünyam bunu yerine getiriyor . Kendime en iyi şekilde nasıl bakacağımı bilmiyor
olabilirim ama dünyam biliyor . _ _ _ _ _ Olan her şey niyetimin gerçekleşmesine
katkıda bulunuyor ve her şey olması gerektiği gibi oluyor ” .
Hatta bu konuda yeni , benzersiz bir amalgam veya birkaç tane bile
oluşturabilirsiniz . Ancak şunu da belirtmeliyim ki , en önemli şey sabırlı olmak ve
her fırsatta amalgam formülünü söylemekten yorulmamaktır . _ _ _ _ _ _
Kalıcı çaba, yalnızca başlangıçta alışkanlık haline gelinceye kadar gereklidir .
Oradan itibaren her şey uçakla seyrediyor . _
Bu basit teknik , beklediğinizden çok daha güçlü bir kuvvetin anahtarıdır . _ _ _
Dünyayla ilişkinizi kontrol ederek gerçekliği kontrol edersiniz . _ _ İkili ayna ,
dünyanın sizin refahınızla ilgilendiği alternatif alanın fiziksel gerçeklik alanlarını
somutlaştıracaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ Zamanla çok rahat bir gerçeklik yaratacaksınız . _
_
Kendinizi muhteşem hoş olaylar dizisine hazırlayın . _ Bir an için fazla
abartmıyorum . _ _ Dünyanızın katmanı tam anlamıyla gözlerinizin önünde
dönüşecek . _ _ _ _ _ _ _ Her şeyin ne kadar çabuk değişmeye başladığını görünce
şaşıracaksınız ve o anda dünyanın aynasına bir daha asla aynı gözle
bakamayacağınızı anlayacaksınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Yükselen değişim rüzgarını deneyimlemiş olacaksınız . _ _ _ Rüzgar seninle
ilgilenecek . _ _ _ Bundan emin olabilirsin . _ _
Yansımanın Peşinde
Her insan kendi dünyasının bireysel katmanını , kendi gerçekliğini kendi zihinsel
bakış açısıyla yaratır . _ Gerçeklikleri tutumlarına göre belli bir ton kazanır . _
Mecazi anlamda belirli " hava koşulları " belirlenmiştir : Sabah güneşi , bulutlu
gökyüzü ve şiddetli yağmur , hatta şiddetli bir kasırga ve doğal afet olabilir . _
Gerçeklik , yaygın olarak düşünüldüğü gibi , bir dereceye kadar kişinin doğrudan
eylemlerinin bir sonucu olarak yaratılır . Ancak düşünce biçimleri daha az güçlü
değildir ; yalnızca etkileri daha az belirgindir . _ _ Her iki durumda da sorunların
çoğu hayata karşı olumsuz tutumdan kaynaklanmaktadır . _ _ _ Bu karışıklık _ _
Metafizik katmanda yaratılan şeylerin daha sonra fiziksel düzeyde ayrıştırılması

gerekir ki bu da konuyu karmaşık hale getirir . _
Genel olarak , bir kişinin ayrı gerçekliğinin resmi , kendisini çevreleyen her şeyle
ilişkide nasıl konumlandırdığına bağlıdır . _ _ _ Aynı zamanda kişinin düşünce
yapısı çevresinde olup bitenlere göre şekillenir . _ _ _ _ _ _ Yani kapalı bir geri
bildirim döngüsüne sahibiz : Gerçeklik , bireyin düşünce formlarının bir yansıması
olarak yaratılır ve bu formlar da büyük ölçüde yansımanın kendisi tarafından
belirlenir . _ _ _ _
İnsan aynanın karşısına geçtiğinde kendi içine bakmaya çalışmadan tüm
dikkatini aynaya odaklar . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ O zaman geri bildirim zincirinde yönetici
rolün görüntünün değil yansımanın oynadığı ortaya çıkıyor . _ _ _ _ _ _ _ _ Kişi kendi
kopyasına hayran kaldığı için kendini aynanın gücü altında bulur . _ _ _ _ Orijinali
değiştirebilecekleri akıllarına gelmiyor . _ _ _ _ _ _ _ Özellikle istemediğimiz şeyleri
aktif olarak elde etmemiz , yansımaya olan bu takıntılı odaklanmadan
kaynaklanmaktadır . _ _ _ _ _
Genellikle olumsuz duygularımız dikkatimizi tamamen ele geçirir . _ _ Farklı
olmasını tercih edeceğimiz şeylerin düşüncelerine kapılıp gidiyoruz . _ _ _ _ _ _
İstemediğimiz şeyleri düşünürüz , düşündüğümüz şeyleri de istemeyiz . _ _ _ _ _ _
_ _ _ _ Paradoks budur . _ Ayna , kişinin istekliliğini veya isteksizliğini hesaba
katmaz . _ _ _ Sadece görüntünün içeriğinin tam olarak yeniden üretilmesini
sağlar ; ne daha az ne daha fazla . _ Bu oldukça saçma . İnsanlar dayanamadıkları
şeyleri gönüllü olarak yanlarında taşırlar . _ _ _ “ Dilim düşmanımdır ” değil , “
düşüncelerim düşmanımdır ” sözü olmalıdır . _ _ _ Saçmalığına rağmen işler böyle .
___
Bir insan nefret hissettiğinde ne olur ? Tüm kalplerini ve zihinlerini bu duyguya
akıtırlar . _ _ Keskin görüntü , o kişinin dünyasının katmanını dolduran aynaya
mükemmel bir şekilde yansır . _ _ Nefret ettiğiniz ne varsa hayatınızda bolca
karşılaşacaksınız . _ _ _ Bu da kişinin daha da sinirli olmasına neden olur ve bu da
duygunun yoğunluğunu güzelleştirir . _ Zihinsel olarak kişi öyle bir noktaya gelir
ki , herkese kaybolmasını söylemeye hazır olur : " Boşver ! " Ayna daha sonra olayı
bir bumerang gibi döndürür . Herkese defolup gitmesini söyledin ama onlar da
sana aynısını yaptılar . _ _ Bu durum sorunların artmasına neden oluyor mu ? _
Eminim ! Bir aynanın karşısına geçip " Hepinizin canı cehenneme ! " diye
bağırırsanız , aynada göreceğiniz yansıma , dünyanızın geri kalanıyla birlikte
kendinizin de cehenneme gitmesidir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Aynı şekilde mahkum edilen nesne de “ savcı ” katmanına nüfuz etmektedir . _

Şu tipik örneği hayal edin : Kızgın , yaşlı bir kadın, tüm dünyaya acı bir sitemle
davranıyor . O, elbette , katı ve şaşmaz adaletin “ başkalarının ve kendi ruhunun
önünde vicdanı açık ” olan mükemmel bir örneğidir . Dünyanın geri kalanı bu
durumun tam olarak onun hoşuna gitmediği gerçeğine cevap vermek zorunda .
_ _ _ _ Net ve keskin bir resim büyük bir hassasiyetle çizilir . Aynaya böyle bir
tavırla bakan kadın , etrafındaki dünyada da eşdeğer bir gerçeklik , yani tam bir
adaletsizlik yaratıyor . _ _ _ Dünya başka nasıl tepki vermeli ? Onu yargılamaz ya
da kendisini haklı çıkarmaz . Doğasında var olan niteliğiyle dünya tam olarak
hayal edildiği gibi olur . _ _
Bir şeyi kabul etme konusunda isteksiz olduğunuzda da aynı şey olur . Örneğin ,
bir kadın alkol içenlere sert bir şekilde karşı çıkıyorsa , her fırsatta alkolle
karşılaşması kaçınılmaz olacaktır . _ _ _ Bir alkolikle evlenmek kadar aşırı olan
sarhoşluğun çeşitli tezahürleriyle sürekli olarak karşı karşıya kalacaktır . _ _ _ _
Kadının nefreti ne kadar büyük olursa , koca da o kadar yoğun bir şekilde şişeye
yönelecektir .
Koca ara sıra vazgeçmeyi deneyebilir ama karısı sarhoşluktan o kadar nefret eder
ki , aslında tadını çıkarır ve ısrar eder : " Asla vazgeçmeyeceksin ! " _ _ _ _ Kocanın
sağlam bir niyeti olmadığı sürece , kadının ısrarlı nefreti onun düşünce formunun
onun dünyasının katmanına aşılanmasıyla sonuçlanacaktır . _ _ _ _ _
Kötümserlik eğilimi oldukça itici bir niteliktir . _ _ “ Zaten yürümeyecek ” havası

bir nevi sadomazoşizm gibidir . _ _ _ _ _ Kötümser kişi , acı dolu kaderinin tadını
çıkarmaktan sapkın bir zevk alır : “ Dünya o kadar kötü ki , daha kötü olamaz .
Cehenneme gidecek ve beni de yanında götürecek ” . _ _ Olumsuzluktan keyif
alma şeklindeki patolojik alışkanlık , kin besleme eğilimiyle birlikte gelişir . _ _ _ _
“Ben çok iyi bir insanım . Bana değer vermiyorsun ! _ _ Bu çok adaletsiz ! İşte bu .
Hakarete uğradım . Beni bundan vazgeçirmeye çalışmayın . _ _ _ _ Yakında
öleceğim ve sonra pişman olacaksın ! _ _ _ _ Peki bu seni nereye götürüyor ?
Ölümcül sefaletin resmi yalnızca aynaya yansımakla kalmıyor , aynı zamanda
sağlam bir şekilde pekiştiriliyor . _ Acı adam başarısızlık için bir senaryo sipariş
eder ve ardından kutlama yapar : "Görüyorsun , sana söylemiştim !" Aynanın
yaptığı tek şey “ Nasıl istersen ! ” emrini iletmektir .
Kaybeden , aynı ölümcül kıyamet havasıyla , kıskanılacak konumunu şöyle ifade
eder : " Hayat , tünelin sonunda ışığın olmadığı karanlıktır . " _ _ _
Hiçbir durumda bu kadere mahkum olmak istemezler ve bu nedenle tüm düşünce

enerjilerini sızlanıp şikayet etmeye harcarlar . _ _ _ _ _ _ Hayal , bir tatminsizliğin ifadesinden
başka bir şey değilse , ayna başka ne yansıtabilir ki ? “ Mutsuzum ” , “ istemiyorum ”
imajının yansıması şöyledir : “ Doğru , mutsuzsun ve istemiyorsun ” . _ _ _ _ _ _ _ _
Tekrar ediyorum , yansıma tamamen gerçektir , ne eksik ne fazla .

Kendinden hoşlanmamak da doğası gereği paradoksaldır . _ _ Kendi kendine oluşuyor .
Tam aptallar için ders kitabına dahil edilebilecek bir altın kural vardır : “ Kendimi
beğenmiyorsam , kendimi sevmiyorum ” . _ _ _ _ _ Her ne kadar tuhaf görünse de , bu
totoloji nüfusun çoğunluğunun takip ettiği bir prensibi bünyesinde barındırıyor .
Örnek olarak dış görünüşü ele alalım . Küçük çocukların çoğunun çok tatlı ve çekici
olduğunu fark etmiş olabilirsiniz . _ Peki nasıl oluyor da bu kadar çok yetişkin
görünüşlerinden memnun değil ? _ Her şey , tüm şikayetleri geri gönderen aynayla
ilgilidir . _ _ _ Güzel olmak için büyüyenler kendilerine hayran olanlardır . _ _ _ _ İşin sırrı
budur . Bu insanlar şu prensiple yönetiliyorlar : " Kendimi seversem , kendimi daha çok
sevmek için daha fazla nedenim olur . " _
Bir görüntünün kendi yansımasını anlatması bambaşka bir konudur : “ Biraz kilo almış
gibiyim . _ _ _ _ _ Birkaç kilo vermem lazım ” . _ Ayna tarafsız bir şekilde cevap verecektir :
“ Evet, şişmansın . Diyet yapmanız gerekiyor ” dedi . Veya : “ Biraz zayıfladım , biraz kas
geliştirmeliyim ” , buna verilecek cevap : “ Evet , cılızsın , git biraz ağırlık çalış ” . _ _
Gerçeklik , duyduğunu doğrulayan bir yankı gibi tepki verir .
Aşağılık kompleksleri bu şekilde oluşuyor . _ Düşük benlik saygısının ardından , aynanın

gerçeklik olarak gösterdiği buna karşılık gelen bir karar gelir . " Belirli bir yeteneğim
olduğunu düşünmüyorum . " _ “Bu doğru . Sen vasatsın ”. " En yüksek mutluluğa layık
olduğumu düşünmüyorum . " _ " Aslında umacağınız hiçbir şey yok . "
Bütün bunlara ek olarak eğer kişinin doğuştan suçluluk duygusu varsa , işi pişmiş
demektir . _ _ _ “ Suçlu ben miyim ? Görevimi yapmalı mıyım ? ” – “ Evet, cezayı hak ettin
ve hak edeceksin ” . Aksi nasıl olabilir ? _ Eğer kişi bilinçaltında da olsa kendini suçlu
hissediyorsa , aynaya mutlaka bir çeşit ceza yansıyacaktır ! _ _ _
Stres ve korkunun da aynı anda fark edildiğini söylememe gerek var mı ? _ _

İnsanlar çoğu gerçekleşmeyen pek çok şeyden korkuyor çünkü _ _ _ _ _ _
onların maddi olarak gerçekleştirilmesi çok fazla enerji gerektirecektir . _ _ _

Kazalar ve felaketler , denge bir yerde bozulduğunda her zaman alternatif akışında
bir anormalliği temsil eder . _
Ancak akışın yakınında talihsiz bir olay varsa , bu şüphesiz gerçekleşecektir çünkü
insanlar bunu düşünceleriyle çekerler . _ _ _ _ _ _ _
Ancak şüphenin tam tersi bir etkisi vardır . Kişinin dikkatini belirli bir olayın olası
gerçekleşmesine odaklayan korkudan farklı olarak şüphe , daha çok ne olmadığıyla
ilgilenir . _ _ _ _ Açıkçası , çoğu durumda sanki bize inat olsun diye şüphelerimiz
doğrulanıyor . _ Peki neden olaylar sanki bize kin besliyormuş gibi görünüyor ? _ _ _
Gerçekte ayna sadece düşünce içeriğimizi yansıtıyor ; _ _ _ başka bir şey değil .
Her durumda , bir şeyden kaçınma arzusu , etki olasılığını büyük ölçüde artırır . O
zaman her şey meydan okurcasına gerçekleşiyor gibi görünür ve bu da genellikle
bireyin çoğu zaman sinirli bir durumda olmasına neden olur . Tahriş, kişinin zihinsel
bakış açısının genel resmini tamamlar .
Sonuç , bütünleşik bir imajdır : " Rahatsız hissediyorum ". Bireyin gerçekliği buna
göre düzenlenir ve rahatsızlık hissi devam edecek veya şiddetlenecek şekilde
yaratılır . _ _ _ _ _ _ _
İnsanlar kendi olumsuz tutumlarından dolayı dünyalarının katmanlarını siyaha
boyarlar . _ _ _ _ _ _ _ Kalbin tutkuyla ve aklın kanaatiyle ateşlenen her tavır , gerçeğe
yansır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Dahası , kişinin gerçekte neyi ifade etmeye çalıştığına
bakılmaksızın , tutum tam anlamıyla mükemmel bir şekilde kopyalanacaktır : çekim
veya kaçınma . Burada dördüncü ayna ilkesini görebiliriz : Ayna , ilişkinin içeriğini
belirtir ancak yönelimini göz ardı eder . _ _ _
İnsanlar istemedikleri şeylerin gerçekleştiğini gördüklerinde nasıl tepki veriyorlar ?

_ _ _ _ _ _ _ Görüntüye bakmak yerine tüm dikkatlerini görüntünün yansımasına
odaklıyorlar ve onu değiştirmeye çalışıyorlar . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Yansıma fiziksel
gerçekliktir ve fiziksel gerçeklikte eylemleriniz içsel niyetle sınırlıdır . _ _ _ _ _ Bu şu
anlama geliyor : Eğer dünya sizi dinlemiyorsa ve siz onu istediğiniz yöne
götüremiyorsanız , onu boğazınızdan tutup tüm gücünüzle onu istediğiniz yöne
doğru sürüklemeniz gerekir ; _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ en azından zor bir görev ve
bazı durumlarda tamamen imkansız . _
Bir aynanın önünde durup kendi yansımanızı yakalamaya çalışmak ve bundan bir
şeyler çıkarmak ümidiyle tamamen saçmalık . _ _ _ _ _ _ _ _
İçsel niyet , doğrudan eylem yoluyla hazır olan ve gerçekleştirilen bir gerçekliği
değiştirmeye çalışır . _ Ev zaten inşa edilmiş ancak istediğiniz gibi değil . _ _ _ _ Evi
yeniden söküp yeniden inşa etmeniz gerekiyor ama sonuç da pek istediğiniz gibi
olmuyor . _ _ _ _ _ _ Bazen kontrol edilemeyen bir arabanın direksiyonundaymışsınız
gibi görünebilir . _ _ _ _ _ _ Frenler çalışmıyor ve motor beşinci viteste ya duruyor
ya da kükrüyor . _ _ _ Sürücü gerçekliğe uyum sağlamaya çalışıyor ancak araba
tamamen öngörülemez . _ _ _ _
Yolunuza çıkan bir engelden kaçınmak istiyorsanız yana dönmeniz mantıklı
görünebilir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Ancak bunun tam tersi doğrudur . Tehlikeli engel
dikkatinizi çektiği andan itibaren bir çarpışma kaçınılmaz hale gelir . _ _ Tekerleği
bir yöne çevirirsiniz ama ters yöne sürüklenirsiniz . _ _ _ _ _ Frenlere ne kadar sert
basarsanız , kızakta o kadar hızlı kayarsınız . _ _ _
Gerçekliği yönetenin insan değil , insanı yöneten gerçekliğin olduğu ortaya

çıktı . _ _ _ _ Bu , uzak çocukluğunuzdan hatırlayacağınız , tüm gücünüzle koşarken
ve bağırırken hissettiğiniz duyguya benziyor . _ _ _ _ _ _ _ Dünya seni dinlemek
istemiyor . _ _ _ _ Bu çok aşağılayıcı ! Hiçbir şey duymak ya da anlamak istemediğim
zamanları hatırlıyorum . _ _ _ Sadece koştum ve çığlık attım ve çığlıklarım yerdeki
ayaklarımın sesiyle daha da belirginleşti . _ _ _ _ _ Bunu hiç yaptığını hatırlıyor
musun ? Neden bu kadar aptal ve aptaldım ? Büyükler bana bir şeyler anlatmaya
çalışıyorlardı ama benim ne anlatmaya çalıştıklarını anlamak gibi bir isteğim
kesinlikle yok . _ _ _ _
Her şey benim istediğim gibi olmalı , tam nokta ! _
Artık ben de bir yetişkinim ama aslında hiçbir şey değişmedi . Hiçbir şey
öğrenmedim . _ Hâlâ ayağımı yere vuruyorum ve dünyanın beni dinlemesini talep
ediyorum . _ _ _ Ama dünya bana kin beslemek için her şeyi yapıyor , ben de eskisi
gibi koşup bağırıyorum . _ Gerçekle buluşmak için koşuyorum ama içsel niyetin
rüzgarı yüzüme esiyor ve çabalarım boşa çıkıyor . _ _ _ _ _ _ Gerçeklik beni kontrol
ediyor ve tıpkı bir istiridye gibi olumsuz tepki vermeye zorluyor ve bu her şeyi
daha da kötüleştiriyor .
Peki bu çılgın arabayı nasıl kontrol edeceksiniz ? İnsanlar ne yapmalı ve nerede
hata yapıyorlar ? _ _ Yaptığımız hata yansımamıza bakmamızdır . _ _ _ _ _ _ Bütün
sorun bu . Yapmamız gereken şu ; öncelikle kendi düşüncemizin peşinden
koşmayı bırakıp bir anlığına durmalıyız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu , bakışlarımızı
aynadan uzaklaştırmak ve dünyayı istediğiniz yöne kaydırma yönündeki içsel
niyetimizi bırakmak anlamına gelir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Gitmek. Şu anda çılgın araba durduğu yerde duracak ve gerçeklik de duracak . _

_ _ _ O zaman inanılmaz bir şey olacak : Dünya seninle tanışmaya gelecek .
Dünya Sana Geliyor
Sıradan insan zihni , yansıtılan gerçek görüntüyü değiştirmek için gerekli

olduğu halde aynadaki yansımayı etkilemeye çalışır ancak başarısız olur . _ _ _ _ _
_ Görüntü , kişinin düşüncelerinin doğası ve odağı tarafından üretilir . _ _ _ Sorun ,
insanların önce aynaya bakmaları ve ancak daha sonra gördükleriyle ilişkilerini
ifade etmeleridir . _ _ _ _ _ _ Bunu bilerek ya da bilmeyerek yaparak , gerçeği daha
da kötüleştiren bir niyeti ifade ederler .
Olumsuzluk eğilimi aynaya daha da fazla olumsuz özellik getirir . _ _ Bireysel

katman kasvetli tonlarda boyanmıştır ve sahibi için hoş olmayan olaylarla doludur .
_ _ _ _ _ _ _ İnsan umutsuzluğa düştüğünde aynadaki kara bulutlar daha da
toplanır . _ _ _ _ _ Saldırgan bir duruş sergilerseniz , dünya anında tüylerini diken
diken edecektir . _ _ Biriyle tartıştığınızda ve hoşnutsuzluğunuzu keskin bir şekilde
ifade ettiğinizde , hemen ardından aynı derecede tatsız başka bir şeyin geleceğini
fark edebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ Ne kadar sinirlenirseniz , o kadar küstahça yeni
sorunlar size yapışıyor gibi görünüyor . _ Herkes seni bir şeyle rahatsız edecek .
İnsanlar aynaya önemli iplerle bağlıdırlar , çünkü aynada olup biten her şey
yaşamımızı temsil eder ve dolayısıyla büyük bir kişisel öneme sahiptir . _ _ _ _
İnsanlar gördüklerini ya beğenir ya da beğenmez . _ _
Her iki durumda da düşüncelerinin içeriği mevcut durumu güçlendirmeye devam
eden yansımaya tekabül ediyor . _ _ _ Kişi , görüntünün yansıması tarafından
kontrol edildiği ölçüde çevredeki gerçekliğe bağımlı olacaktır . _ _ _ _ _ _ _
Duygularınızın yoğunluğu ne kadar büyükse , aynaya olan bağlılığınız da o

kadar güçlü olur . Bir şey hakkında ne düşündüğünüz önemli değil ; _ _ önemli
olan ne düşündüğündür . _ _ _ _ Yansımayı beğenseniz de beğenmeseniz de , yine
de ona odaklanıyorsunuz . _ _ Yalnızca düşüncelerin içeriğinin bir anlamı vardır .
_ _ Nefret her zaman kendi dışımıza odaklanır : " Beni rahat bırak! " veya " Her
şeyden o kadar sıkıldım ki ". ne olursa olsun
Doğası gereği ilişkiniz hala memnuniyetsizliğinizin nesnesine odaklanmış

durumda . _ _ _ Kalp ve akıl birlikteliğinden doğan tutku hissi , görüntüye keskin
hatlar verir ve bunun sonucunda yansıma , görüntünün içeriğine karşılık gelen
her şeyin hakimiyeti altına girmeye başlar . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bu nedenle fakirler daha da fakirleşiyor , zenginler daha da zenginleşiyor .

İnsanlar hayatın aynasında kendilerine hayranlık duyarlar ve her biri kendi
gerçekliğinin neye benzediğini öznel olarak ifade eder . Bu gerçeklik sizi bir
bataklık gibi içine çeker . Emekli maaşını almak için kuyrukta bekleyen yaşlı
kadına , kalabalık bir otobüste ağır çantalar taşıyan yorgun bir kadına ya da bir
hasta kişinin bir klinikten diğerine götürülmesine benzer . _ _ _ _ _ Onları kasvetli
gerçekliklerine bağlı tutan düşünceleridir . _ _ _ _ _ Aynı zamanda bir başkası da
hayatın tadını çıkarıyor : Deniz , yatlar , seyahat, lüks oteller, pahalı restoranlar ,
canı ne istiyorsa . Her durumda , koşullar ne olursa olsun aynı gerçek dile
getiriliyor : “ Böyle yaşıyoruz ” , oysa olması gerektiği gibi , “ varlığımızı nasıl
düşünüyorsak öyle yaşıyoruz ” . _ _ _ _ _ Ayna , düşünce formlarımızın içeriğini
doğrular ve güçlendirmeye devam eder . _ _
Bu açıklamaya yönelik standart itiraz , başlangıç koşullarının herkes için farklı
olduğudur : Bir kişi yoksulluk içinde doğarken , diğer kişi bir servet miras alır . _
Elbette başlangıç noktası çok önemlidir ve kişinin yaşam imajının başlangıçta nasıl
konumlanacağını ve daha sonra nasıl gelişeceğini belirler . _ _ _ _ _ _ _ Ancak bu ,
her şeyin tamamen başlangıç sermayesine bağlı olduğu anlamına gelmez .
Yoksulluğun en düşük seviyelerinde doğan insanların nasıl toplumun en üst
çevrelerinde yer aldıklarına ve bunun tersinin de nasıl gerçekleştiğine dair pek
çok örnek var . _ _ _ Belki bunlar sadece kuralı kanıtlayan nadir örneklerdir ? _ _ _
Bu doğru olabilir ama eğer bir istisnanın olması mümkünse , kural sandığınız
kadar değişmez olamaz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kendinizi hangi karanlık çukurun içinde
bulursanız bulun , şunu bilin : Her şeyi değiştirebilirsiniz , dahası , radikal bir
şekilde değiştirebilirsiniz . _ Bu değişimi nasıl gerçekleştireceğinize dair kesinlikle
hiçbir fikrinizin olmaması önemli değil . _ _ _ _ _ _ Belirli bir çıkış yolu görmenize
gerek yok . _ _ _ _ _ Çözüm kendini gösterecektir . _
Değiştiremeyeceğiniz koşulların gücünde olduğunuzu düşünüyorsunuz . _ _ _ _

_ _ _ _ Ancak bu , isterseniz kolayca yok edebileceğiniz bir yanılsama , bir yalan . _
_ _ Mesele şu ki , hepimiz bilinçaltımızda kapalı bir daire içinde dolaşıyoruz :
Gerçeği gözlemliyoruz - ona karşı tavrımızı ifade ediyoruz - _ _ _ _
Ayna , tutumumuzun içeriğini gerçeklikte pekiştirir . _ _ Gerçekliği dönüştürmek için tek

yapmamız gereken çemberi kırmak . _ _ _ _ _
Dünyanızın gerçekliğine bakıyorsunuz ve değişimin imkansız olduğunu hissediyorsunuz .
_ _ _ _ _ _ _ Ve bazı açılardan öyledir , çünkü hiçbir şeyi önemli ölçüde değiştirecek güce
sahip olmayan içsel niyetle düşüncenizi etkilemeye çalışırsınız . _ _ _ _ _ _ Bu aynanın bu
tarafında çok az fırsat var . _ Öte yandan , gerçeklikle ilişkinizi kontrol etme kapasitesine
sahipsiniz ve o zaman dış niyet , işleri kendi eline alabilir . _ _ _ _ _ Dış niyetin yapamayacağı
hiçbir şey yoktur . Aynanın diğer tarafında olayların gelişmesine , insan aklının hayal bile
edemeyeceği alternatifler var . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Dış niyet mekanizmasını başlatmak için beşinci ayna ilkesinin yerine getirilmesi gerekir :
dikkatinizi yansımadan görüntüye çevirin . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Başka bir deyişle düşüncelerinizi
kontrol altına almalısınız . _ _ _
İstemediğiniz veya kaçınmaya çalıştığınız şeyler yerine ne istediğinizi ve başarmak için
çabaladığınızı düşünün . _ _ _ _ _ _ _ _
Kapalı daire formülüne bir kez daha bakın . İnsanlar kelimenin tam anlamıyla ayna
çemberinin etrafında, bir sopanın üzerindeki havucu kovalayan bir eşek gibi hareket ediyorlar .
Gerçeğe ilkel bir tepki olan tavrıyla aynaya bağlı olan eşek , bir şeyleri değiştirme çabasının
yansımasını da aynı gösterişsizce yakalamaya çalışır . _ _ _ _ _ _ Şimdi ayna çemberini
tersine çevirirsek ne olacağını görelim : Tutumumuzu ifade ederiz - ayna , tutumumuzun
içeriğini gerçeklikte pekiştirir - gerçekliği gözlemleriz . _ _ _ _ _ _ _ Peki bu bizi nereye
götürür ?
Yansımaya ilişkin ilkel ve güçsüz ifade sona eriyor ve yerini imgenin kasıtlı ve hedefe
yönelik bir ifadesi alıyor . _ _ Aynada gördüğüm şeyden dolayı memnuniyetsizliğimi
alışkanlıkla ifade etmek yerine , görmek istediğim şeyin imajını yaratmaya başlıyorum . _ _
_ _ _ _ _ Ayna labirentinden çıkış yolu budur . _ _ _ Dünya duruyor ve sonra benimle
buluşmak için dışarı çıkıyor . Artık koşmuyorum . _ _ Hareketsiz duruyorum ve gerçekliğin
üzerime gelişini ve yüzüme farklı bir rüzgarın esişini izliyorum . _ _ _ _ Şimdi sıra dış niyet
rüzgârında . _ _
Bu sefer her şeyi tersinden yaptım : Kendi yansımamın peşinden koşmayı bıraktım ,
dünyayı bıraktım ve düşüncelerime göre kendi kendine dönmesine izin verdim . _ _ _ _ _ _
_ _ _ _ Ayna dairesi hala kapalı bir daire ancak şimdi daireleri döndürmüyorum . _ _ _ _
Çember , kuvvet tarafından yönlendirilerek kendi kendine döner .
dış niyetin gücü . Dışsal niyet , içsel niyetimin yerini aldı çünkü yansımayı etkileme
girişiminden vazgeçtim . _ Zihnimde kasıtlı ve arzulanan bir görüntü oluşturuyorum
ve ikili ayna , alternatif uzayın karşılık gelen sektörünü gerçekliğe dönüştürüyor . _ _
____
Tek zorluk , durumun garip görünmesi gerçeğinde yatmaktadır . _ _ _ _
Çemberin en ucunda “ Gerçeği gözlemliyoruz ” unsurunun yer alması garip . _ _ _ _ _
_ İnsanlar “ Ne görüyorsam ona vuruyorum ” kuralına göre davranmaya daha
alışkınlar . _ _ _ _ _ _ _ Tutumlarını dünyaya gönderiyorlar ve dünya bir yankı gibi
sulandırılmış bir versiyonla geri dönüyor : “ Umarım gerçekten yağmur yağmaz ” – “
Yağmur , yağmur … ” ; _ “ Çalışmak istemiyorum ! ” _ – “Çalışın, çalışın…”; “ Çalışmak
istemiyorum ! ” _ – “ Çalış, çalış … ” Sonuç olarak bir tutumun saflaştırılmış içeriği ,
fiziksel gerçeklik olarak cisimleşen şeydir .
Tüm bu kafa karışıklığından bıkmış aynanın nasıl bir monolog yapacağını hayal
edebilirsiniz . _ _ _ _
" Kendini iyi hissetmiyorsun . Peki , daha iyi hissetmek için neye ihtiyacın var ? ”
Şu anda yaptığınız şeyi yapmak istemezsiniz . _ _ _ _ Belki o zaman bana ne
istediğini açıklamaya tenezzül edebilirsin ? _ _ _ Şu anda sahip olduğun şeyden
hoşlanmıyorsun . _ O zaman söyle bana canım , ne istiyorsun ?”
Çok basit . _ Olumsuz tutumu olumluya çevirmelisiniz . _ _ _ _ _ _ Düşüncelerinizin
bir envanterini çıkarın ve tüm " değil " parçacıklarını kaldırın . Memnuniyetsizlik ,
isteksizlik , onaylanmama , nefret , başarıya inanmama vb . tüm bu duyguların bir
çöp çuvalına atılıp çöpe atılması gerekiyor . _ _ _ Düşünceleriniz istediğiniz ve
hoşunuza giden şeylere uyumlu olmalıdır . _ _ _ _ O zaman aynaya sadece hoş şeyler
yansıyacaktır . _ _
Olumlu bir gerçekliğin anında yaratılamayacağının anlaşılması gerekir . _ _ _ _ _ _

Sabır ve farkındalık gerektirir . Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak : Artık hayatınızın
gerçekliğine tepki vermiyorsunuz ; _ _ _ _ Komutayı alırsınız ve seçtiğiniz düşünce
formlarını kasıtlı olarak dünyaya gönderirsiniz . _ _ _ Görünür olumsuz yansımanın
aksine , olumlu bir tutum ifade ediyorsunuz . _ _ Biraz tuhaf ama hangisi daha iyi :
normal insanlar gibi koşulların gücüne kurban olmak mı , yoksa kendi kaderini
uygun gördüğün gibi belirlemek mi ? _ _ _ _
Bir kişinin ruh hali genellikle , başarınız için uygun olsun ya da olmasın , ortaya
çıkan koşullara bir tepki olarak şekillenir . Kural olarak , _
olumsuzluk eğilimi kişinin moralini düşük bir noktada tutar . _ _ Bunun tersini yapmalı
ve ruh halinizi bilinçli olarak yaratmalısınız . _ Kendi gerçekliğinizi şekillendirebileceğinizi
bilmek bile moralinizi önemli ölçüde yükseltir . _ _ _ _ _ _ Niyetimle gerçekliğimin
renklerini seçiyorum . _ _ _ _ _
Hayatımdaki koşullar ne olursa olsun , kendimi iyimser hissetmek için yapmam gerekeni
yapıyorum . _ _ _ Bunu, dış tahriş edici maddelere ilkel bir şekilde tepki vermek yerine
bilinçli olarak yapıyorum . Bu bir alışkanlık haline gelmeli . Slaytlar, görsel veya müzikal,
tercih ettiğiniz ne olursa olsun , doğru havayı yaratmanıza yardımcı olabilir . İdeal olarak
hedefinize ulaştığınız ve kendinizi harika hissettiğiniz bir resim olmalıdır . _ _ _
Ancak dünyanızın katmanında herhangi bir değişiklik fark etmeyeceğiniz bir zaman
diliminin yaşanacağına hazırlıklı olun . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Veya tam tersi de gerçekleşebilir .
Değişim olacak ama sorunlar size inat olsun diye döşeme tahtalarının altından dışarı
çıkacak . _ _ _ Neden? Bunlar , gerçeklikle yeni bir ilişki düzeyine " geçiş " ile ilgili yalnızca
geçici rahatsızlıklardır . _ Aynanın gecikme faktörüyle çalıştığını hatırlayacaksınız . _ _ _
_ Ne olursa olsun silahlarınıza bağlı kalmalı ve hiçbir şey olmuyorken sessiz bir şekilde
duraklamayı sürdürmelisiniz . _ _ _ _ Kelimenin tam anlamıyla masaldaki gibi olmalı : “
Etrafa bakarsan taşa dönersin ! ” _ _ _ Bu arada aynada olup biteni olduğu gibi
bırakıyorum çünkü biliyorum ki aynanın başka seçeneği yok ; _ _ _ _ _ _ _ _ er ya da geç
düşüncelerimde yarattığım imajı yansıtmaya başlayacak . _ _ _ _ _ _ Eğer etrafıma
bakmanın cazibesine yenik düşmezsem ve kararlı olursam , gerçekliğim aynada
yaratılacaktır . _ _ _ _ _ _ _ Her şey benim istediğim gibi olacak . _ _ _
Zihinsel bakış açınız , istediğiniz şeye zaten sahipseniz ya da onu almak üzereyseniz
nasılsa öyle olmalıdır . _ _ _ _ _ _ Unutmayın , ayna düşüncelerinizde ne varsa onu hayata
geçirir . Örneğin dış görünüşünüzden memnun değilseniz aynadaki yansımanıza hayran
kalmaktan zevk almazsınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Tüm dikkatiniz , kendinizde sevmediğiniz ve
aklınızda belirttiğiniz , daha az çekici özelliklere odaklanır . _ _ _ _ _ _ _ Dünyanın aynasına
yansıyan şeyin kendinizle olan ilişkiniz olduğunu anlamalısınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Dünyanın aynasına bakmayı değil , ona bakmayı veya gözetlemeyi yeni bir kural
haline getirin . _ _ _ _ _ _ Olumsuzları bir kenara bırakıp iyiyi arayın ve algıladığınız her
şeyin bu filtreden geçmesine izin verin . _ _ Dikkatinizi ne istediğinize yoğunlaştırın . _ _
Daha önce ne yaptın ? Gerçekleri ifade ettiniz : " Şişman ve çirkinim . " “ Kendimi bu
şekilde sevmiyorum ” .
ayna şu gerçeği pekiştiriyor : “ Doğru , siz o şeylersiniz ”. Artık farklı bir göreviniz
var : Yalnızca kendinizde aranan özellikleri aramak ve aynı zamanda
düşüncelerinizde istediğiniz imajın resmini oluşturmak . _ _ _ _ _
Şu andan itibaren yapacağınız tek şey bu . Sadece olumlu değişimin sürekli onayını
arıyorsunuz : işler her geçen gün daha iyiye gidiyor . Bu tekniği düzenli olarak
uygularsanız , çok geçmeden şaşkınlıktan ağzınız açık kalır . _ _ _ _
Temel olarak , önce ilişkiyi yaratmanız ve ancak ondan sonra aynaya bakmanız
gerekir , tersi değil . _ _ _ _ Doğal olarak alışmak biraz zaman alıyor ama oyun
mumyaya değer ve yapılmaya değer bir iş iyi yapılmaya değer . _ _ _ _ _ _ _ _ Artık
gerçeklik seni kontrol etmeyecek . Gerçekliği kontrol edeceksiniz . Maddi
gerçekleşmenin hareketsiz doğası dikkate alındığında bile yansıma yavaş yavaş
olumlu bir yansımaya dönüşecektir . _ _ _ _ _ _ Dünyanızın katmanı iyi şeylerle o
kadar dolacak ki , kendinizi eğlenmeye ikna etmenize gerek kalmayacak . _ _ _ _ _
_ _ Ayna çemberi kolaylıkla ve kendiliğinden dönecektir . _ Önemli olan ilk etapta
onu harekete geçirmek ve daha sonra niyetinizle hızlanmasını sağlamaktır . _ _ _ _
_ _ _ _ _ Oradan her şey yokuş aşağı olacak .
“Elbette hayır! Buna inanmıyorum ! _ _ sıkıcı okuyucu söyleyecektir . _ "Keşke

her şey bu kadar basit olsaydı . " Eğer istemiyorsanız inanmayın . _ _ _ _ _ _
İsterseniz arkanızı dönün ve yansımanızın ardından ayna çemberinin etrafında
kendinize doğru güzel bir yolculuk yapın . _ _ _ Kim bilir belki bir gün sizde yetişirsiniz . _ _
Ancak inanmıyorsanız ama inanmak istiyorsanız o zaman söyleyebileceğim tek
şey burada inanca gerek olmadığıdır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ İnanmana gerek yok . _ _
Sadece önerilen tekniği uygulayın ve sonuçlarını kendiniz göreceksiniz . _ _ _ _
Normal bilinç durumu için bu şeylere her zaman erişilemez kalacaktır çünkü dış
niyetin işleyişi gizli ve göze çarpmaz . _ _ _ Akıl , ulaşılmaz olduğunu düşündüğü
bir hayalin nasıl gerçekleşebileceğini hiçbir zaman anlayamayacaktır . Gerçekleşmiş
bir gerçekle karşı karşıya gelene kadar bunun mümkün olduğuna asla
inanmayacaktır . _ _ _ _ Aklın olsun . _ Siz yapmanız gereken şeye devam ederken
zihninizin bir şüphe odasında oyalanması sorun değil . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
“Evet doğru! Çalışmıyor ! ” _ tembel okuyucu söyleyecektir . _ Aslında ayna

tekniği , etkinliğine inanamayacağımız kadar basittir . _ _ _ _ _ Zor sorunlara
karmaşık çözümler bulmak zorunda kalmaya alışkınız . _ _ _ İnsanlar , düşüncelerinin
gerçekten de vücutlarının şeklini etkilediğine inanmakta zorluk çekiyorlar . _ _ _
gerçeklik ve bu yüzden bu şeyler nadiren ciddiye alınır ve sonuç olarak denemezler .

_ _ _ Görünür sonuçların olmayışının ilk nedeni budur . _ _ _ _ İkinci neden ise
metodik eylemin olağan eksikliğidir . _ _ Genellikle insanlar bir fikirden anında
ilham alır , ancak daha sonra coşku duygusunu ortaya çıktığı kadar çabuk
kaybederler . _ _ Burada mucize yok ! _ Belli bir miktar iş yapmayı gerektirir , ancak
bu sefer iş ellerinizle değil kafanızla yapılmalıdır . _ _ _ _ _ _ _ Geciktirme faktörüyle
çalışan aynanın , önünde bir an durup sonra kaçmaktan başka bir şey yapmasanız
gerçekten yansımanızı şekillendirme şansı var mı ? _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Artık ana ayna prensiplerini bildiğinize göre geriye kalan tek şey onları
uygulamaya koymaktır . _ _ _ _ _ Gerçekten çok basit . _ _ Bir düşünce formunun
fiziksel gerçeklik olarak yerleşmesi için onu yöntemli bir şekilde üretmeniz gerekir .
_ _ Başka bir deyişle , hedef slaydını zihninizde düzenli olarak çalıştırmanız gerekir .
_ _ _ Aklınıza rastgele giren pratik olmayan rüya görmenin aksine , bu belirli bir
görevdir .
Sizi yansımanıza bağlayan duyguların kontrolünü ele alarak aynadan
kurtulursunuz . _ _ _ _ _ _ _ _ Konu duygularınızı bastırmak değil , çünkü bunlar
sadece ilişkinin bir sonucudur . _ _ _ İlişkinin özünü , gerçekliği algılama ve ona
tepki verme şeklinizi değiştirmelisiniz . _ _ _ _ _ _ _ Özgürlüğünüze sahip
olduğunuzda , görmek istediğiniz yansıma türünü yaratma yeteneğini de
kazanırsınız . _ _ _ _ _ _ Başka bir deyişle , düşünce sürecinizi yöneterek gerçekliğinizi
yönetirsiniz . _ _ Eğer düşünce sürecinizi yönetemezseniz gerçeklik sizi kontrol
eder . _
Gerçekliğin kontrolünü ele geçirme sürecine değişen yoğunluk ve uygulama
dereceleriyle yaklaşılabilir . _ _ _ _ _ Amalgam kullanmak en basit ve en kolay
yöntemdir . Çoğu durumda oldukça yeterli olan genel bir rahatlık ve refah arka
planı oluşturmanıza olanak tanır . _ _ _ _ Bir hayali gerçekleştirmek daha fazla
sabır ve odaklanma gerektirir .
Ayna tekniğini herkes ihtiyacı gerektirdiği ölçüde kullanabilir . _ _ _ _ _ _ _
Dünyamızın düşüncelerimizin bir yansıması olduğu fikrinde yeni bir şey yok . _
_ _ _ _ Sanki herkes fikri örtülü olarak anlıyor ama aynı zamanda muğlak ve muğlak
kalıyor ve dolayısıyla bu tür bilgilerden pek fazla pratik fayda gelmiyor . _ _ _ _ _ _
Ne yapmalısınız ve nasıl yapmalısınız ? _ _ _ _ Çok az insanın maneviyat yolunda
çalışmaya vakti var _
aydınlanma , doğa güçlerinin sırlarını kavramak veya kendi sırlarını geliştirmek .

__
Ancak artık elinizde belirli bir teknik var . _ _ Nasıl çalıştığını ve nasıl
kullanılacağını anlıyorsunuz . _ _ _ Ayna çemberinin etrafında koşmayı bırakın ,
göreceksiniz ki dünya size gelecektir . _ _ _ _ _
Yaratıcının Niyeti
Dolayısıyla , arzuladığınız gerçekliği dünyanın aynasında görmek için bazı temel

adımları atmanız gerekir : Zihninizin gözünde karşılık gelen görüntüyü kasıtlı
olarak şekillendirin , gecikmiş yansımaya aldırış etmeyin ve ona yalnızca yeni bir
şey bulmak için göz atın . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ ortaya çıkan gerçekliğin tezahürü .
Sorun şu ki , gecikmenin farkında olsanız bile bu ilginç aynaya alışmak oldukça

zor olabiliyor . _ _ _ _ _ _ _ _ Gerçekliğin ya sanki ona bir sopa tutuyormuşuz gibi
anında itaat ettiği ya da hiçbir şekilde kontrol edilemediği fikri bilincimizde
derinlere kök salmıştır . _ _ _ _ Bir arzunun şu anda gerçekleşmemesi halinde
gerçekleşmesinin hiçbir şekilde mümkün olmayacağını düşünüyoruz . _ _ _ _ _ _ _
_ _ _ Yapılamayan şeyi yapamazsınız . _ _ _ İnsanlar daha sonra yapabilecekleri tek
şeyin rüya görmek olduğu ve büyünün erişilemez veya aşkın bir şey olduğu fikrine
teslim oluyorlar . _
Hepimiz büyünün gerçeklikten ayrı bir şey olması gerektiği fikrine alışkınız . _ _
_ _ _ Мы все Gerçek hayat buradayken , fantezi dünyası ötelerde bir yerde ya da
hayal gücümüzdedir . _ _ _ _ _ _ Ondan kaçış yok ve onu değiştiremezsin . _ _ _ _ _
Sihirbazlar ve duyu dışı yeteneklere sahip insanlar da özel, ayrı bir dünyada
yaşarken , biz sıradan insanlar , sıradan sorunları olan bu gri gerçeklikte zorlukla
yürümek zorunda kalıyoruz .
Gerçekte büyü diye bir şey yoktur . _ _ Sadece ikili aynanın prensiplerine dair
bilgi vardır . _ _ _ Bu bilgiye ulaşmak zor değil . _ Aslında o kadar şeffaf ve basit ki ,
“ büyülü ” olanın toplarına asla sığmaz . _ _ _ Ama yine de Alladin'in lambası eski
bir kutuya benziyordu ve Kutsal Kase altından yapılmamıştı . _ _ _ Büyüklüğe sahip
olan her şey akıl almaz derecede basittir . Dekorasyona ya da gizliliğe ihtiyacı
yok . _ Tam tersine , büyüklük ve gizem perdesi altında gizlenen şeyler hep boş
ve işe yaramaz şeylerdir . _ _ _ _ _
Büyü dünyevi olanla bütünleştiğinde ve masalsı niteliklerinden kurtulduğunda ,

mistik ve sır alanlarıyla ilişkilendirilmesi sona erer . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Büyü günlük
yaşamda yerini aldığında büyüleyici gizem unsurunu kaybeder . _ _ _ _ _ _
Dönüşümün harika yanı , gündelik gerçekliğin de gündelik olmaktan çıkması ve
ayna ilkelerine uyulduğu sürece uyanıkken görülen bir rüyayı kontrol edebilen
bilinmeyen bir gerçekliğe dönüşmesidir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Transurfing yöntemini zaten biliyor olabilirsiniz ve hedef slaytla nasıl çalışılacağını

biliyor olabilirsiniz . _ _ _ _ _ Zaman geçiyor ama hiçbir şey olmuyor . Bir mektup
gönderip yıllarca cevap beklemekle aynı duygudur . _ _ _ _ _ _ _ _ Sabırsızlıktan zihin
huzursuz olur . _ Bunu doğru yapıp yapmadığınızı veya bunların aslında bir saçmalık
olup olmadığını merak etmeye başlarsınız . _ _ _ _ _ _ _ _
Ancak dünya durmuyor ve aynada yansımanın gerçekleşmesi süreci devam

ediyor . _ _ _ _ _ _ Sadece süreç incelikli ve algılanamaz olduğundan sanki hiçbir şey
olmuyormuş gibi görünür . _ _ _ _ _ _ Bu aşamada zihindeki terazi , aynanın gecikmeli
tepki verdiği bilgisi ile doğrudan eylem ile bunun sonucunda ortaya çıkan sonuç
arasında neredeyse anlık bir korelasyonu gözlemleme şeklindeki eski alışkanlık
arasında değişir . _ _ _ _
Zihin görünür bir sonuç algılamadığında ne düşünür ? _ _ _ Yapılan eylemin etkisiz
ya da yanlış olduğunu düşünür . _ Peki o zaman ayna neyi yansıtıyor ? Aynen öyle
yansıtıyor . _ Süreç yavaşlıyor veya farklı bir yöne gidiyor . _ _ Zihnin dünyayla bu tür
bir diyalog kurduğunu hayal edebilirsiniz . _ _ _
– Bir oyuncak istiyorum !
- Tabii ki öylesin canım .

– Ama söz vermiştin !
– Evet, evet. Sen sordun , ben de oyuncağını alacağını söyledim . _ _ Sen
ona sahip olacağından oldukça memnun görünüyordu . _
– Beni yanlış anladın ! Şu anda bir oyuncak istiyorum , hemen !
– Hayır, çok iyi anlıyorum : şimdi istiyorsun .
– Peki o zaman nerede ?
– Aynen , nerede ?
– Birimiz aptal olmalı . _ _ _
– Şüphesiz.
– Lanet olsun ! Senin aptal bir aynadan başka bir şey olmadığını tamamen
unutmuşum . Seninle nasıl konuşabilirim ? _ _ Sonra hatırladım : bana bir oyuncak
veriyorsun . _ - tamam tamam tatlım .

– Peki gidip alalım mı o zaman ? _
– Tabii canım , gel yanıma , seni taşıyacağım . _ _
Ve çok istedikleri hediyeyi almak için yola çıktılar . _ _ _ _ Şimdi geriye kalan tek şey
biraz sabırlı olmak ve zamanınızı bu olaya mutlu bir şekilde hazırlanmaya adamak . _
_ Kalp şarkı söyler ve zihin sevinçle ellerini ovuşturur . _ _ Bir oyuncak almak için
dünyayı dolaştıkları için neden tatmin olmasınlar ki ! _ _ _ _ _ Transferci , kişinin yaptığı
seçimlerin kaçınılmaz olarak yerine getirilecek tartışılmaz bir yasaya dönüştüğünü
anlayacaktır . _ _ _ _ _ _ Tek yapmanız gereken dikkatinizi nihai hedefe odaklamak . _
_ _ _ Ancak insanlar hiçbir zaman tatmin olmuyor .
– Sizce doğru yola mı gidiyoruz ? _ _ _ Burada hiç oyuncak mağazası göremiyorum ?

__
– Merak etme canım , yakında orada olacağız . _
– Ama ne zaman? Sanırım yanlış bir yola saptık ve bazı arka sokaklara düştük . _ _
– Öyle mi düşünüyorsun?
– Evet , elbette kaybolduk ! _

– Ne dersen de balkabağı , biliyorsun ki sana her zaman katılıyorum .
– Aptal ayna! Sana asla güvenmemem gerektiğini biliyordum ! _ _ _ nerede _
bana mı getirdin ?
– Yolda parka uğramak ve biz dışarıdayken seni atlıkarıncaya bindirmek istedim .
__________
İnsanlar gözleri bağlıyken kendilerinden emin olamıyorlar . _ _ _ Zihin hiçbir şeyin
gerçekleşmediği ya da olayların beklendiği gibi gelişmediği gerçeğini kabullenemez .
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Zihin sibernetik bir makine gibidir . _ Çalışma algoritması
bozulduğunda kırmızı ışık yanar . _ _ _ _ Aralarındaki tek fark , zihnin kendi programını
veya senaryolarını yaratması ve safça gelecekteki tüm değişkenleri önceden
açıklayabileceğini varsaymasıdır . _ _ _ _ _ _ _ _ Sözde sağduyunun ilkelliği , yalnızca
basmakalıp bir eylem programını seçmesinde değil , aynı zamanda bunda ısrar
etmesinde de yatmaktadır . _ _ _ _
Seçimin yapıldığı ve nihai hedef - imajın belirlendiği anda , dünyanın aynası düzeni alır
ve onu belirli bir plana göre gerçekleştirmeye başlar . _ _ _ _ _ _ _ _ _ İmgenin yansımasının
nasıl oluşacağını ancak ayna bilebilir , çünkü akıl bu yola ulaşamaz . _ _ _ _ _ _ Ancak zihin
olayların garip bir senaryoya göre geliştiğini gördüğünde alarmı çalar ve birey dünyayı
boğazından yakalar . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Çünkü bu konuda mutlaka bir şeyler yapılmalı ! Kişi
hiçbir şeyin yolunda gitmediğini düşünür ve bu da hedef slaytı bozmaya başlar . _
Bütün bunların üzerine kişi daha uygun olduğunu düşündüğü senaryoyu desteklemek için
harekete geçer ve yine idrak edemediği ve kendisini belli bir başarıya ulaştıracak olan diğer
planın gerçekleşmesine engel olur . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Sanki kendi topunuzla snooker
oynuyorsunuz ya da Rus atasözünün dediği gibi : “ Kutuya sığmaz , kutudan çıkmaz ve
kutuyu vermez ” . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Hedeflerine giden yolu temsil etmesi gerektiğine inandıkları senaryonun kendi

versiyonunu ölümcül bir şekilde ele alan kişi , hedefin gerçekleşmesini engeller . _ _ _ _ _ _ _
_ _ _ _ Ama hepsi bu değil . Oyuncağa mümkün olan en kısa sürede sahip olma konusundaki
önlenemez arzu , aşırı potansiyeli o kadar pompalıyor ki, ayna kelimenin tam anlamıyla
çarpık hale geliyor ve çarpık bir aynanın ne faydası var ?
Arzunun kendisi esastır çünkü arzu olmadan çabalama olmaz . _ _ _ _ Ve buna harekete
geçme kararlılığını da eklerseniz , hedefinize ulaşma isteğine sahip olursunuz . _ _ _ _ Ancak
bu karışıma şüpheyi ve başarısızlık korkusunu da eklerseniz özlem ortaya çıkar . _ _ _ _
Bilinçli olarak azaltılması gereken önem budur . _ _ _ Arzu tek başına somut bir aşırı
potansiyel yaratmaz . Yalnızca şüpheleriniz ve korkularınız dünyayı ensenizden yakalamanıza
neden olduğunda sorun olur . _ _ _ _ _ _ _ _
İnsanlar genellikle aşağı yukarı şu şekilde düşünürler : İstiyorum ama işe

yaramayacağından korkuyorum . _ _ _ _ _ _ Başarının ya da başarısızlığın kendi kendine
yüklediği sorumluluğu taşımak ağır bir boyunduruktur ve insanların hem kendileri hem de
çevrelerindeki dünya için zorlu koşullar yaratmasına neden olur . Kendilerinden aşırı
taleplerde bulunurlar ve yaşamdan yüksek beklentilere sahiptirler . _ _ Sonuç olarak ayna
üç kat bozulur : İstiyorum , korkuyorum , bırakamıyorum . _ _ _ Bu çarpık üç yönlü bir
aynadır .
Eğer niyetin , dünyanın size borçlu olduğunu düşündüğünüz şeyi kararlı bir şekilde talep
etmek anlamına geldiğini düşünüyorsanız , görmek istediğiniz sonuçlar elinizden kaçacaktır .
Eğer dünyanın size istediğinizi vermesini isterseniz , elinizde hiçbir şey kalmaz . _ _ _ _ _ _
Tek yapmanız gereken bir emir vermek ve dünyanın bunu sizin için yerine getirmesine
izin vermek olduğunu anlamak önemlidir . _ _ _ _ _ _ Talepleriniz , istekleriniz ,
korkularınız ve şüpheleriniz nedeniyle dünyanın buna izin vermeyeceksiniz . _ _ _ _ _
Buna karşılık dünya da sizin durumunuzu mükemmel bir şekilde yansıtan talepler ,
istekler , korkular ve şüpheler , çünkü dünya sadece bir ayna .
Bu duyguyu tatmanız gerekiyor . _ _ _ Dünyanın gitmesine izin verin , onun şu anda
sizin için rahat bir yer olmasına izin verin . Çabuk geçen ama mutlaka yakalanması
gereken ince , geçici bir duygudur bu . _ _ _ Bir an için inanılmaz bir şey hayal edin .
Düşmanca , problemli, zor ve zahmetli dünyanın neşeli ve rahat bir hale geldiğini
hayal edin . Dünyanın böyle olmasına izin verebilirsiniz ; _ _ bunu yapıp yapmamak
size kalmış . _ _ _ _
Bu bir mesele değil ya da varsayılan olarak mutlu olmak değil . Mutluluğun
hayatınıza girmesine izin vermekle ilgilidir . _ _ Ancak inanılmaz şansın olasılığını
düşünmemize izin verdiğimiz ölçüde mutluyuz . _ _ _ _ _ _ _ Mutlu olmak için kendinizi
zorlamanıza gerek yok , sadece kendinize mutlu olma lüksüne izin vermelisiniz . _ _ _
_ _ Dünyaya güvenin . Hedefe nasıl ulaşılacağını en iyi o bilir ve her şeyle ilgilenir . _ _
Normal bir aynanın nasıl bu kadar mükemmel bir yansıma üretebildiği sorusuyla
genellikle ilgilenmiyorsunuz , değil mi ? _ _ _ _ Aynanın karşısına geçtiğinizde sadece
yansımada ne görmek istediğinizi düşünürsünüz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Dünyanın aynası
tam olarak gecikmeli olarak çalışıyor . _ _ _ _ _
Henüz dünyaya gerçekten güvenebileceğinizden emin değilseniz , iki ayna ilkesi

daha var . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bazı insanlar bir dizi talimatı takip ederek hareket etmeyi
daha kolay buluyor olabilir . _ _ Ancak altıncı ve yedinci ilkelere geçmeden önce
hemen beşinciyi hatırlayalım . _ _ _ _ _
Diyelim ki amacınızı belirlediniz ve hedef slaytla sistemli bir şekilde çalışmaya
başladınız . _ _ _ _ _ _ Sonuçların anında olmayacağını anlıyorsunuz . _ _ _ _ Ama yine
de zihniniz kıpır kıpır . Zaman geçiyor ve hiçbir şey olmuyor ya da beklemediğiniz
şeyler oluyor gibi görünüyor . _ _ _ _ Zihninizin şüpheyle dolu olduğu bu anlarda
bilinçli farkındalığınızı harekete geçirin . _ _ _ “ Arkanı dön , taşa dönersin ” kuralını
unuttun . _ _ _
Dikkatiniz sanki zaten ulaşılmış gibi nihai hedefe odaklanmalıdır . _ _ _ _ _ _ _ Siz

görüntüye odaklanırken dünya size geliyor . _ _ _ _ _ Aynadaki yansımaya
döndüğünüzde Tanrı'nın ne olduğunu ( ya da _ _ _ _ _ _ _
hiçbir şey olmuyor ) dünya duruyor ve siz ayna çemberinin etrafındaki yorucu ve
sonuçsuz koşuya devam ediyorsunuz . _ _
Aynanın yansımayı bir araya getirirken , yani görüntü fiziksel gerçekliğe
dönüşürken belli bir gecikmeyle çalıştığını ve belirli bir duraklamaya ihtiyaç
duyduğunu kendinize sürekli hatırlatmanız gerekir . _ _ _ _ _ _ Duraklamanın
sürdüğü süre boyunca silahlarınıza bağlı kalmalı ve sanki her şey ters gidiyormuş
gibi göründüğünde koşullara ve başarıya inanmalısınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Sonunda alacağınız şey , umutsuzluğa kapılmama konusunda ne kadar cesaretli
olduğunuza bağlı olacaktır . _ _ _ Bu , sihirli niteliklerden arındırılmış ama gerçek
güce sahip gerçek bir sihirdir .
Sadece aynaya bakmak için arkanıza dönmelisiniz , yani olumlu değişimleri fark
etmek ve hoş bir sürpriz duygusu yaşamanıza izin vermek için olup bitenlere karşı
tutumunuzu ifade etmelisiniz . _ _ _ _ _ Başka bir deyişle , dünyanın hedefinize
doğru ilerlediğini gösteren her şeye gözleriniz sonuna kadar açık olmalı ve eşlik
eden ( ve kaçınılmaz ) olumsuz olaylara sıkı sıkıya kapalı olmalısınız . Eğer " geriye
bakmama " kararlılığınız varsa , o zaman sonuçlar genellikle en yüksek
beklentilerinizi aşacaktır . _ _ _
Size sadece bir oyuncak verilmeyecek ; _ _ seni atlıkarıncada döndürecekler ve
sana dondurma ikram edecekler . _ _ _ _ _
Genel anlamda aynanın nasıl kullanılacağına ilişkin kural şu şekilde ifade
edilebilir : Aynaya bakarken yansımayı hareket ettirmeye çalışmayın ; _ _ _ _ _ _ _ _
_ _ _ bunun yerine görüntüyü , onunla olan ilişkinizi ve düşüncelerinize
odaklanmayı hareket ettirmeye çalışın . Başka bir deyişle “ kendini hareket ettir ”.
Bir kedi yavrusunun " ikili " ile oynadığında yaptığı gibi , ikizinin kendi yansıması
olduğunu anlamadan kendi yansımanızı yakalamaya çalışmayın . _ _ _ _ _ _ Ünlü
müzisyen ve filozof Boris Grebenshikov'un bir şarkısı şu sözleri içeriyor : " Kendini
nasıl hareket ettireceğini biliyor … tam boyuna kadar ".
Kendi ekseniniz etrafında dönerken , dünyanın yavaş yavaş arkanızdan
dönmeye başladığını fark ediyorsunuz ama onu yakalayıp döndürmek için acele
etmiyorsunuz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu , iç ve dış niyet arasındaki farktır . İçsel niyet
sizi yansıma üzerinde bir etki yaratmaya zorlar . _ _ _ Dışsal niyet , aynayı yalnız
bırakmak ve dikkatinizi düşünce formlarınıza yoğunlaştırmak , böylece gerçek bir
gücü emrinizde tutmak , dünyayı hareket ettirebilecek bir güce sahip olmakla
ilgilidir . _ _ “ Anne hareket ettiğinde ne yapacağız ! ” _
Bu gücün sırrı sizi kontrolünüzden kurtarmaktır . _ _ _ _ _ İnsan aklı , öngörmediği

her durumu ve senaryosundan en ufak bir sapmayı düşmanlıkla karşılar . _ _ _ _ _
Hemen ardından ilkel olduğu kadar doğal da olan bir tepki geliyor : durumu
denemek ve düzeltmek , itiraz etmek , reddetmek , kendi yolunda ısrar etmek ,
tartışmak , ani hareketler yapmak , proaktif olmak vb . _ _ _ _ _ yansıma ve kendi
yolunu bulmakta ısrar ediyor .
Elbette dikkatiniz aynaya odaklandığında , yalnızca elinizi uzatmanız gerektiği

ve ona dokunabileceğiniz kadar yakın olan gerçekliğin anında iradenize teslim
olacağı yanılsamasına kapılıyorsunuz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Böyle bir şans
yok . Aptal küçük kedi yavrusu aldanarak sıradan bir aynayla oynamaya başlar ve
bilinç düzeyinde bir basamak daha yüksekte olan adam da tamamen aynı tuzağa
düşer . _ _ Tek fark , ikili ayna yanılsamasının daha karmaşık olmasıdır . _ _ _ _
Hepsi bu .
Ellerinizi aynadan uzak tutmanız ve dünyanın hareket etmesine izin vermeniz
çok önemlidir . _ _ _ _ _ Çoğu durumda proaktif eylem gerekli değildir . _ _ _
Yumuşak ve esnek olmak ve olan bitene uymak yeterlidir . _ _ _ _ Hatırlayacağınız
gibi alternatif akışı , eğer engellenmezse olayları en uygun rotaya yönlendirecektir .
_ _ _ _ _ _ İlkel zihin , kendi fikirlerini sürdürmekte ısrar ederek ellerini suya vurma
ve akıntıya karşı kürek çekme eğilimindedir . _ _ _ _ _ _ Şimdi , kendinizi
yanılsamadan kurtarmak için , zihnin dar görüşlü niyetini tersine çevirmeniz ,
öngörülemeyeni de içerecek şekilde senaryolarını dinamik olarak düzeltmesini
sağlamanız gerekir . _ _ _ _ _ Görev yeni ve akla yabancı olacak ama kedi yavrusu
rolünden çıkmanın tek yolu bu . _ _ _ _ _ _
Altıncı ayna ilkesi duyulur : Tutuşunuzu bırakın ve dünyanın alternatif akışla

birlikte hareket etmesine izin verin . _ O zaman içsel niyet tersine dönecek ve ters
yönde hareket edecektir , bu da bizi şu paradoksa getirecektir : Kontrol
pozisyonunu terk ederek , bir durum üzerinde gerçek kontrol elde edersiniz .
Sizi çevreleyen her şeyi gözlemcinin gözleriyle gözlemlemeye çalışın . _ _ _ _ Bir

oyunun bir bölümünü temsil ediyorsunuz ve aynı zamanda setteki her hareketi
fark ederek tarafsız bir şekilde hareket ediyorsunuz . _ _ _ Birisi size bir şey teklif
ederse , onu reddetmek için acele etmeyin . Birisi size bir tavsiye verirse , bunu
iyice düşünün . Farklı bir bakış açısı duyduğunuzda tartışmaya girmek için acele
etmeyin . _ _ _ _ _ Eğer size bir şeyin bir şeyler yaptığı anlaşılıyorsa _ _
yanlış, bırak gitsin . Eğer koşullar değişirse , alarmı çalmak yerine değişimi
benimsemeye çalışın . _ _ _ Neyle meşgul olursanız olun , en basit eylem yolunu
izleyin . Bir karar vermeniz veya seçim yapmanız gerekiyorsa , en doğal olan
seçeneği tercih edin . _ _ _
Bu , her şeye tüm kalbinizle katılmanız gerektiği anlamına gelmez . Gözlerinizi
kapatıp kendinizi akıntının gücüne bırakmak başka bir şey , bilinçli ve bilinçli
olarak akışla birlikte hareket etmek başka bir şeydir . _ _ _ _ _ _ _ Hükümleri ne
zaman sıkılaştırmanız gerektiğini ve nerede bilinçli olarak biraz gevşeklik vermeniz
gerektiğini hissedeceksiniz . _ _ _ Dünyanın gitmesine izin verin ve sonra nasıl
hareket ettiğini gözlemleyin . Dünyayı , genç öğrencilere seçme özgürlüğü
tanıyan , ancak ara sıra onları doğru yöne iten bilge bir akıl hocasıymışsınız gibi
izleyin . _ _ _ _ _ Dünyanın etrafınızda nasıl dönmeye başladığını göreceksiniz . _ _
__
Şimdi sizi ayna ilkelerinin son , en önemli ve en güçlüsüyle tanıştırmanın zamanı
geldi . _ _ _ _ Kusursuz yansıtma kapasitesinin yanı sıra aynanın bir özelliği daha
vardır : Aynada sağ sol olur ve uzaklara doğru uzanan uzay ters yönde hareket
ediyormuş gibi görünür . _ _ _ _ _ _ İnsanlar uzun zamandır bu niteliğe alışmış ve
illüzyonu gerçeğe dönüştürmeyi zihinlerinde öğrenmişlerdir . _ _ _ _ _ _ Ancak
zihin hala ikili ayna yanılsamasının üstesinden gelmeyi başaramamıştır . _ _ _ _ _ _
__
Sorun , iyinin içindeki kötüyü görüp , olumluyu olumsuza çevirme ve iyi şansı
kötü bir kader olarak algılama eğilimimizdedir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Gerçekte dünya ,
sakinlerine karşı entrika çevirme niyetinde değil . _ _ Sorunlar normal değildir
çünkü daha fazla enerji harcamayı gerektirirler ve doğa asla enerjiyi boşa
harcamaz . _ Alternatif akışı her zaman en az dirençli yolu seçer . Tesadüfi
koşulların yolunu takip ettiğini söyleyebilirsiniz . _ _ _ _ Sorunların çoğu , kişinin
ellerini suya vurarak ve durgun akıntıya karşı kürek çekmesinden
kaynaklanmaktadır . _ _ _ _ _ _ _ Ancak asıl önemli olan , aynanın fiziksel gerçekliğe
aktardığı buna karşılık gelen bir görüntü üreten olumsuzluk eğilimidir . _ _
Unutmayın : Dünyanın yaptığı tek şey sizin gerçeklikle olan ilişkinizi tam bir
kesinlikle yansıtmaktır . Yansıma ne kadar kasvetli görünürse görünsün, yalnızca
ona olumsuz bir şeymiş gibi davranırsanız daha da karanlık hale gelecektir . Aynı
şekilde olumsuzu da siz böyle ilan ederseniz olumluya dönüştürülebilir . _ _ _ _
Herhangi bir durum veya olay, doğası gereği hem olumsuz hem de yararlı bir
potansiyel taşır . Bu yol ayrımındaki tavrınızı ifade ederek , olayların başarılı ya
da başarısız olarak nasıl gelişeceğini belirlersiniz .
Uzun vadede , yedinci ayna ilkesine uyarsanız , en elverişsiz koşullarda bile her
zaman kazanırsınız : Her yansımayı olumlu olarak kabul edin . _ _ _ _ _ _ Aynada
gördüğünüz her şeyin sizin iyiliğinize mi yoksa zararınıza mı olduğunu asla
bilemezsiniz ama kendiniz için en iyisini seçmeye karar verebilirsiniz ! _ _ _ _ _ _ _
___
Üstelik işler iyi gittiğinde bunu hafife almayın veya kayıtsız kalmayın . _ _ _ _ _
Mutlu olun , memnuniyetinizi ifade edin ve her şeyin çok iyi gittiği gerçeğine dair
farkındalığınızı geliştirin . _ Ne olursa olsun her şey olması gerektiği gibi gelişiyor .
Bu , daha önce Transerfing'de ayrıntılı olarak açıklanan niyetin koordine edilmesi
ilkesinden başkası değildir . _ _ _
Örneğin bir tür sorunla karşılaştığınızı düşünün . _ _ _ Sorunla ilk

karşılaştığınızda , sanki sorunu karmaşık mı yoksa basit mi olarak tanımlayacağınıza
yalnızca sizin karar verebileceğiniz bir yol ayrımında duruyorsunuz gibidir . _ _ _
_ _ _ Olumsuzluk eğilimi ve hayatın yükünden bıkkınlık , insanı sorunlarının
boyunduruğu altına girmeye zorluyor ve üzüntüyle şöyle diyor : “ Ah , ne kadar
zor ! _ _ Ne kadar karmaşık bir konu.” Dünya anında hemfikir: “ Nasıl istersen
aşkım ” .
Dünya her zaman itaat eder , bu nedenle tam tersini yapmak ve kendinize
şunu söylemek mantıklıdır : her şey çok kolay çözülüyor . _ _ _ _ _ Gerçekten
hissetmeseniz bile , sorunu açıkça belirtin . _ _ _ _ Bu sizin varsayımınız olsun .
Çünkü özünde sorun yalnızca küçük bir ayrıntı ve ona eşlik eden koşullar
nedeniyle karmaşık hale geliyor .
Bu küçük detay , konuyla olan ilişkinize göre belirlenir . _
Ne olursa olsun dünya yine her şeye razı olacaktır .
" Her şey boşa mı gidecek ?" “Hayır, hiç de değil . Her şey harika gidiyor !”
Ve herhangi bir " aklı başında " ve ayık bireye tam bir aptal gibi görünseniz de ,
memnuniyetle ellerinizi ovuşturun ( Her şey yolunda !), Ellerinizi çırpın veya küçük
bir zevk sıçraması yapın . O zaman çok geçmeden , önceden zararlı gibi görünen
koşulların aslında elinizdeki as kartları olduğunu keşfedeceksiniz . _ Bu ayna
kalitesi her zaman o kadar ani ve beklenmedik bir etkiye sahiptir ki , buna asla
alışamazsınız . Ne zaman bir başarısızlık gözünüzde zafere dönüşse , o duyguyu
yaşayacaksınız . _ _
eşsiz bir zevk, sizde bağırmak istemenize neden oluyor : “ Hayır , söylemiyorsunuz !
Bu bir sihir!
Daha önce , " sağduyu " açısından oldukça farklı bir mantık yürütürdünüz ve bu ,
daha önce yaşamak zorunda kaldığınız tüm zorluk ve yoksunlukları açıklardı . _ _ _
____
Bu andan itibaren , her türlü sorunla , hoş olmayan bir durumla karşılaştığınızda ,
koşullar ne olursa olsun , olan bitenle ilişkinizin niteliğine dünyanın uyacağını
hatırlayın : “ Nasıl istersen canım . ” _ _ _ _ _ _ _
Şu anda emrinizde olan şeyin ne olduğunu görüyor musunuz ? Artık oturup

mutluluğun mavi kuşunun sizi ziyaret etmesini veya şans çarkının doğru yöne
dönmesini beklemenize gerek yok . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Başarınızın efendisi sizsiniz .
_ _ _ Herhangi bir olayı veya durumu sizin yararınıza ve lehinize ilan etmek için
iradenizi kullanırsınız .
Bu yaklaşım , dünyanın sizi sevdiği için sizinle ilgilenmesi konusunda iyi niyetine
güvenmenin ötesine geçer . _ _ _ _ _ _ Tüm dünya tarafsız bir aynadır ve eğer o bir
şeyi önemsiyorsa , bu sadece siz ona o şekilde baktığınız içindir . _ _ _ _ Koşulların
her an sarsılabileceği bir güven meselesi de değil . _ _ _ _ Başarıya körü körüne
inanmaktan kaynaklanan özgüven de değildir . _ _ Doğası gereği iyimser olma
meselesi bile değil . _ _ _ Bu , Yaratıcının niyetidir . _ _ Dünyanızın katmanını siz
yaratırsınız ; _ _ siz kendi gerçekliğinizin yaratıcısısınız . _ _ _
Dünyanın kendi hareket özgürlüğünü inkar etmeden " kendinizi nasıl hareket
ettireceğinizi " bildiğiniz sürece , gerçekliğinizin Yaratıcısı sizsiniz . _ _ _ _ _ _ Kendinizi
hareket ettirmek , son üç ayna ilkesini takip etmek anlamına gelir . Yapımcı bir
gözlemci kadar aktif bir fail değildir . _ _ _ Yapıcının iradesi farklıdır ; tabi kılmaz ,
izin verir . _ _ _ _ _
Artık muhteşem çift aynayla nasıl çalışacağınızı biliyorsunuz . _ _ _ Başkalarının
düşmanca , sorunlu veya inatçı olarak değerlendireceği dünya meselelerinden artık
korkmanıza gerek yok . _ _ _ Dünya senin ! _ Elinden tut ve kendi kendine şunu
söyle : " Dünyam ve ben yürüyüşe çıkıyoruz . " _ _
Ayna Yapımcıları Birliği

Görünüşe göre Transerfing bağlamında kader meselesi ele alınıyor . _ _ _ _ _ _
İnsanlar varoluşları gereği geleceklerini özgürce seçebilmektedirler . _ _ _ _ _
ikili ayna prensipleri uygulanarak kontrol edilebilen alternatif mekanlardan biri . _ _ _

_ _ _ Ancak konuyu biraz daha açmakta fayda var . _ _ _
Görüşler farklı. Bazı insanlar kaderin sahibinin elinde olduğunu düşünüyor . _ _ _ _

Diğerleri kaderin önceden belirlendiğine inanıyor . Ancak diğerleri daha da ileri
giderek kaderi , yukarıdan teslim edilen ve geçmiş yaşamlardaki eylemlerimize göre
belirlenen , mahkum olduğumuz kişisel bir kader olarak görüyorlar . _ _ Peki hangi
bakış açısı gerçeğe en yakın ? _ _
Hepsi öyle . Bu görüşlerin hepsi doğrudur ve aynı derecede sağlam temellere dayanmaktadır.
Aynayı temsil eden bir dünyada gerçekten başka bir yol olabilir mi ? _
Aynanın önünde duran herkes , düşüncelerindeki görüntünün onayını alır . _ _ _ _ _ _
Aynaya yüzünüzün yansımasının mutlu mu yoksa üzgün mü olacağını sormanın bir
anlamı yok . _ _ _ _ _ _ _ Bir yandan ayna olanı yansıtır , diğer yandan kendimi nasıl
görmek istersem öyle olurum . _ _ _ _ _ _ _ Dolayısıyla kader meselesi bir tercih
meselesidir : önceden belirlenmiş bir kaderi seçmek ya da kaderinizin özgür olmasını
tercih etmek . _ _ Bu tamamen bir inanç meselesidir . _ Neyi seçerseniz onu
alacaksınız . _ _ _
Bir kişi kaderinin önceden belirlendiğine ve bundan kaçışın olmadığına ikna olursa ,
o zaman gerçekten de önceden belirlenmiş bir senaryo gerçekleşmiş olacaktır . _ _ _
Alternatifler uzayında , eğer onu dalgaların iradesine bırakırsanız , küçük yaşam
teknesinin üzerinde ilerleyeceği ayrı bir akıntı var kuşkusuz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Böylesine
mahkum olan kişi , çocuksu debelenmelere teslim olur ve başını saygıyla kaldırıp ,
talihsizlik oklarının çam ağacından düşen kozalaklar gibi üzerlerine yağdığı gökyüzüne
döner : “ Ey takdir gücü ! _ _ _ Ah kaderin sağ eli !” Gerçekte , onların aptal oldukları ,
kendilerini mahkum ettikleri bilinçaltı ve anlamsız bir rüyaya kapılmış oldukları
yıldızlarda yazılı değil , alınlarına damgalanmıştır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bir kişi kontrolü eline aldığında hayatı koşullara bağlı olmaktan çıkar . _ _ _ _ _
Küçük tekne , sözde önceden belirlenmiş " kaderden " herhangi bir yöne götürülebilir .
_ Her şey çok basit : Hayat bir nehir gibidir . Kürekleri alıp kürek çekerseniz yönünüzü
seçebilirsiniz , ancak kendinizi akıntıya verirseniz , sürüklendiğiniz akıntının içinde
sürüklenmek zorunda kalırsınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Eğer karma istediğin şeyse ,
elde edeceğin şey de karmadır . _ Hayattaki kaderinizin amansız koşullara veya
geçmiş yaşamda yapılan hatalara bağlı olduğuna inanmak _ _ _ _ _ _ _
gerçekliğe aktardığınız alternatiftir . _ _ _ Bu senin isteğindir , çünkü sen Tanrı'nın

oğlusun . _ _ Ancak yine de yapıcı olmayı arzuluyorsanız bu da sizin gücünüz
dahilindedir . _ _ _ _ İkili ayna her şeyi kabul edecektir . Her şey onunla nasıl
çalışılacağını bilip bilmediğinize bağlı . _ _ _ _
Bunların hepsi Transerfing modeli bağlamında mantıklıdır . _ _ _ _ _
Çözülemeyen tek gizem alternatif alanla ilgilidir . _ İçerdiği her şeyi alternatifler
alanına kim “ yerleştirdi ” ? Alternatifler alanı nereden geliyor ve neden ? _ _ Peki
alternatifler alanından önce ne vardı ? _
Dürüst olmak gerekirse bilmiyorum . _ _ Sadece şu hipotezi ortaya koyabilirim :

Alternatifler alanını hiç kimse “ yaratmadı ” . Her zaman mevcuttu . Bu dünyadaki
her şeyin birisi ya da bir şey tarafından yaratıldığını , bir başlangıcı ve sonu
olduğunu varsaymak insan aklının doğasında vardır . _ _ _ _ Ancak görünen o ki
bu her şey için doğru değil . Korkarım ki , insanın farkındalığı bir istiridyeninkini
aşacak kadar geliştirilse bile , bu tür konularda felsefe yapmak yine de yeterli
olmayacaktır . _ _ _ _ _ _
Bu dünyada aklın kapasitesinin çok ötesinde şeyler var . _ _ _ _ _ _ Çünkü zihin ,
soyut düşünme yeteneğine sahip olmasına rağmen gerçekte sadece bir mantık
aygıtıdır . _
Soyut düşüncemin düzeyi bana yalnızca ilkel , matematiksel bir model kurmamı
sağlıyor . _ _ Bir kişinin geleneksel farkındalık düzeyini , farkındalık düzeyinin bir
noktayı temsil ettiği sonsuzluk düzeyine götürürseniz , sorduğumuz soru şuna
indirgenir : “ Neden ben , bir nokta , işgal edebiliyorum ? _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
koordinat düzleminde herhangi bir konum var mı ? Koordineli ızgarayı kim
yarattı ? Koordinat tablosundan önce ne içindi ve kim vardı ? _ _ … Her şey oldukça
anlaşılmaz .” Ve eğer o zaman küçük noktaya , ikinci boyutun yanı sıra üçüncü bir
boyutun ve n boyutlu bir uzayın da olduğunu söyleseydiniz , oldukça basit bir
şekilde " aklını başından alırdınız " .
Kaderin daha yüksek bir güç tarafından önceden belirlendiğine ve bunun "
hesaplanabileceğine " veya " önceden söylenebileceğine " inanmak , kesinlikle her
şeyi içeren , akıl almaz alternatif uzayın varlığına inanmaktan daha kolaydır . _ _
Her iki durumda da kimse belirsizlikle yaşamaktan hoşlanmaz ve bu nedenle
insanlar astrologlara , falcılara ve kahinlere başvurarak geleceğe dair bir tür ipucu
elde etmeye çalışırlar . _ Bu aynı zamanda bir soru _
seçenek. Niyetim nedir , ne bekleyeceğimi bilmek mi yoksa istediğimi birlikte yaratmak

mı ? _ _
Eğer pasif bir pozisyon seçerseniz elbette yapabileceğiniz tek şey , “ Kaderler Kitabı
” nı okuyabildiğini iddia etme cüretinde bulunan bir başkasına yönelmektir . _ _ _ _ _ _
Peki bu mümkün mü ? Geleceği gerçekten öngörebilen veya " hesaplayabilen " biri
var mı ? Şüphesiz öyleler . Üstelik alternatif mekanların varlığı nedeniyle bu mümkün
olabiliyor . _ _ _ Basiretçiler geçmiş ve geleceğin parçalarını başka nereden bulabilirler ?
__
Olayların rastgele gelişemeyeceğine şüphe yoktur . _ _ _ Alternatifler alanının
sektörleri , verili yasalara tabi olan yaşam çizgileri olan sebep - sonuç zincirleriyle
birbirine bağlıdır . _ _ _ _ Bu kanunlar nasıl değerlendirilebilir ? _
Açıkça görülüyor ki , gök cisimlerinin konumu , rüyalar , kart düzeni ve hatta kahve
telvesi gibi belirli dış olgular tarafından . Tesadüf diye bir şey yoktur . _ Tesadüf
kavramı , nedene ilişkin ayrıntılı bilgi bulunmadığında , bir sonucun algılanmasının
özel bir yoludur . _ _ _ _ _ _
Ancak bir kez daha , alternatif uzayın , geçmiş ve geleceğe dair bu film arşivinin
varlığı nedeniyle öngörülerin çoğu zaman doğru olmaktan uzak olduğunu görüyoruz .
_ _ _ _ _ _ _ _ Sonsuz sayıda alternatif var ve dolayısıyla “ raftan alınan film makarasının
” “ projektöre düşeceğinin ” garantisi yok . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Herhangi bir öngörü
yalnızca olasılığın bir kısmına dayanabilir . _
En " doğru " olanlardan biri , dünya çapında " Vanga " olarak bilinen Bulgar
durugörü Vangelia Dimitrova'ydı . İlk yıllarında görme yetisini kaybeden Vanga ,
alternatif alanı “ görme ” yeteneğini kazandı . _
Ancak eşsiz yeteneklerine rağmen hem geçmişe hem de geleceğe ilişkin isabetli "
vuruşların " sayısı yüzde yetmiş ila seksen arasında değişiyordu . _ _ _ _ _
Kehanetler ayrıca bireysel medyumun algısı ve bunların sonraki yorumlarıyla da

çarpıtılabilir . _ _ _ _ Nostradamus'un " Yüzyıllar" adlı kitabı bugüne kadar oldukça
farklı yorumlara maruz kaldı . İnsanlar öngörülerde gerçekte olmayan şeyleri görmeye
çalışırlar ve tam tersi , bariz olanı fark etmekte başarısız olurlar . _ _ _ Vanga " Kursk'un
batacağını " öngördüğünde kimse okyanustan çok uzakta bulunan Kursk için ne
anlama geldiğini anlayamamıştı . _ _ _ _ _ Ancak aynı isimli denizaltı battığında kehaneti
bilenlerin tüyleri diken diken olmuş olmalı . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Peki , eğer bir medyumun alternatifler uzayında sadece " doğru " sektörü görme
şansından olasılık açısından bahsedebilirsek , doğruluk düzeyinin nispeten yüksek
çıkmasını nasıl açıklayabiliriz ? _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bunun nedeni , bir öngörü , istese de istemese de kişinin hafızasına kazındığında ,
bu öngörünün kişinin niyeti haline gelmesidir . _ _ _ _ _ _ _ _
Bireyin çeşitli yorum ve burçlarla ilişkisi inanç ve güvensizlik arasındaki dengeden

oluştuğu için oldukça kişisel bir durumdur . _ _ _ _ _ _ Bir yandan insanlar genel
olarak bu tür şeylere tamamen güvenme eğiliminde değiller , diğer yandan
bilinçaltının derinliklerinde bir yerlerde “ Ya … ? ” diye soran bir düşünce var . _ _ _
Bir kişinin tahminlere karşı tutumunun önemi , tahminlerin gerçekleşebileceğini
veya gerçekleşmeyebileceğini düşünme eğiliminde olduğumuz için minimum
düzeydedir . _ _ _ _ Aynı anda eğlenmek için ve ciddiyetle oynanan bir oyun gibidir .
_ _ _ _ Sonuç olarak , dünyanın aynasının isteyerek gerçeğe dönüştüreceği keskin
ama geçici bir görüntünün yaratılmasının koşullarını sağlayan bir tür kalp ve akıl
birliği ortaya çıkar . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Birey , kendisinin de haberi olmadan , kendisine
önceden söylenenleri tezahür ettirmeye başlar ; bu da , bu gibi durumlarda olasılık
düzeyinin neden ortalamanın üzerinde olduğunu açıklar .
Vanga'nın biyografisi , gelecekteki kaderini çocukluğunun erken dönemlerinde

kasıtlı olarak programladığı izlenimini yaratıyor . _ _ _ En sevdiği eğlence
komşusunun çocuklarını , “ hastalarını ” “ iyileştirmek ” ti . İzleyicilerin sanki
büyülenmiş gibi dinlediği çeşitli hayali hikayeleri anlatmakta iyiydi . _ _ _ _ _ _ _
Bunun dışında Vanga başka bir ilginç küçük oyundan da keyif alıyordu . Bir şeyi
karanlık bir yere saklıyor ve sonra gözleri bağlı olarak ona doğru yol alarak onu
aramaya başlıyordu . _ _ Gördüğünüz gibi , yarattığı görüntülerin resimleri o kadar
kusursuzdu ki , dünyanın aynası onları fiziksel gerçeklikte yeniden yarattı . _ _ _ _ _
_ Vanga , bir kazada olağan görme gücünü kaybettikten sonra şifacı ve durugörü
sahibi oldu . _ _ Henüz on iki yaşındayken bir kasırgada sürüklendi ve daha sonra
kumla kaplı bir tarlada bulundu . _ _ _ _
Vanga'nın kendi kaderinizden kaçamayacağınıza ve hiçbir çabanın önceden

belirlenmiş olanı değiştiremeyeceğine ikna olduğunu belirtmek gerekir . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Gelecekte meydana gelecek kazaların görüntülerini aldığında trajediyi engellemeye
çalıştı ama bunu yapmakta hiçbir zaman başarılı olamadı . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Ölümün beklendiğini bilen Vanga'nın _ _ _ _ _
Birisi onları yolculuğa çıkmamaya ya da belli bir yerden ayrılmamaya ikna etmeye
çalıştı ama işe yaramadı . _ _ _ _ _ İnsanlar ona inanmadı . _ Bu , Transerfing
modeliyle çelişiyor gibi görünüyor . _ Sonuçta kader önceden belirlenmiş olabilir
mi ?
Aslında burada gerçek bir çelişki yoktur . _ _ Hiç kimse kendi niyetiyle bir
başkasının hayatını etkileyemez . _ _ _ _ _ İnsanlara yalnızca kendi dünyalarının
katmanını yaratma gücü verilmiştir . _ _ _ _ _ _
Dışarıdan bakıldığında etkili bir politikacı bütün ulusların kaderini elinde
tutuyormuş gibi görünse de gerçekte sadece kendilerini yaratan yapının iradesini
yerine getiriyorlar . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Herkes kendi kaderini yönetebilir ama ancak direksiyonu kendi eline alması
şartıyla . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Her şey , aktif veya pasif olarak hangi pozisyonu aldığınıza
bağlıdır . Her günü olduğu gibi yaşayabilir , burçları okuyabilir ve kaderinizi sanki
yukarıdan bahşedilmiş gibi kabullenebilirsiniz . _ _ _ _ _ Öte yandan , eğer gerçekten
aptalca bir gayretle işe koyulursan ve sonunda Tanrı korusun sana bahşedilecek
bir kader yaratırsan ! _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu nedenle , aktif pozisyon ile ellerinizi
suya çarpmama veya akıntıya karşı kürek çekmeme becerisini ve düşüncelerinizi
ayna ilkelerine uygun olarak kontrol etme niyetini kastediyoruz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bu pozisyon size kaderiniz üzerinde gerçek bir güç verir ve bu noktada bir
kahinin hizmetlerinin alakasız hale gelir . Tüm tahminlerin yanlış olduğunu
söylemiyorum . _ _ _ Bireysel tahminler aslında sıklıkla doğrulanır . Ancak mesele
şu ki , bu hizmetlere yalnızca yaşamı bilinçaltı rüya olarak seçmeye karar veren
insanlar ihtiyaç duyuyor ve bunlar her zaman ezici çoğunlukta olacak . _ _ Ancak
hayatınızı kontrol edebileceğiniz berrak rüyalara dönüştürmeyi düşünüyorsanız ,
o zaman şüphesiz artık ayna yapımcılarının hizmetlerine ihtiyaç duymayacaksınız .
________
Peki astrologlar , kahinler ve kehanetçiler ayna yapıcılar değilse kimlerdir ? _
Size verdikleri tahminler sadece zararsız bir öngörü değil , aynı zamanda kendi
kaderinizin vekil bir parçası , bakmanız gereken aynanın küçük bir parçası . _ _ _ _
_ _ Nasıl farklı olabilir ? _ _ Tahmini ciddiye alıp almamanız hiç fark etmez . _ _ _ _
Bir kez duyduğunuzda , görüntü bilinçaltınızda kaderinizi programlayan bir yer
işgal etmeye devam edecektir . _ _ _ Para konusunu bir kenara koysanız bile
gerçekten bir parça paraya sahip olabileceğinizi düşündünüz mü ? _ _ _ _ _
geleceğin böyle mi ? _ Kader Kitabı'na göz atmanın bazı sonuçları var . _ _ _ _ Bu

malların ödemesi her zaman aynıdır . _ _ İster onları yanınıza almalı , ister hayatınızın
bir parçası haline getirmelisiniz . _ _ _ _ _ _
ya da değil.
Böyle bir ödeme ölümcül olabilir . Suç ya da sorumluluk , kaderi ürün olarak
satanlarda değil , satın almayı yapanlardadır . _ _ _ _ _ _ _ _ Bir kehanete ilgi
gösterdiğinizde bir ayna alırsınız ve aynayı yapan kişiye bunun sizin için uygun olup
olmadığını sorarsınız ve o gün ona gülümseyin . _ _ _ _ _ _ Zaten bir aynanız var ,
dünyanızın katmanı , ondan her şeyi yaratabilirsiniz . _ _ _ _ _ Kendi aynama göre
özgürüm . _ _ _ _ Keşke Yaradan'ın iradesiyle her yenilgiyi zafere çevirebilseydim ve
öyle de olur ve psişik tahminleri umursamıyorum . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Ancak kendi gerçekliğinizin Yaratıcısı olma arzunuz yoksa ayna yapımcılarının

hizmetlerinden başarıyla yararlanabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu aynı zamanda
bir seçimi temsil eder ve yaşamanın bir yoludur , daha doğrusu kaderin akışında
ilerlemenin güvenli bir yoludur . _ Tahminler , olası talihsiz olaylara karşı uyarı veren
işaretler görevi görebilir ve size başarı umudu aşılayabilir . _ _ _ _ Bu anlamda ayna
yapımcıları , belki hepsi olmasa da , yardımcı bir rol üstleniyorlar . Bunlardan en
zararlı olanı , küresel çaptaki olayları önceden haber verenlerdir . _ _ Yaklaşan felaketi
ve “ dünyanın sonunu ” öngörerek büyük insan gruplarını yıkıcı düşünceye
alıştırıyorlar , başka bir deyişle kolektif bilinci programlıyorlar . _ _ _ _ _ _ Bu kaçınılmaz
olarak iz bırakacaktır .
İlginç olan , bilim adamlarının aynı zamanda ayna yapımcıları birliğinin bir parçası
olmasına rağmen , başkalarının kaderi üzerinde doğrudan bir etkiye sahip
olmamalarıdır . _ _ _ _ _ İnsanlık tarihi boyunca bilim insanları dünyanın nasıl
çalıştığını açıklamaya çalışmak gibi tek bir görev üzerinde çalıştılar . _ _ _ Bir zamanlar
Dünya düzdü ve üç balinanın, bir filin ve bir kaplumbağanın ya da buna benzer bir
şeyin kamburunun üzerinde duruyordu . Eski zamanlarda yıldızlar Dünya'nın etrafında dönüyordu .
Aradan yüzyıllar geçti ve bazı şeyler netleşti ama kendine uygun bir model bulma
süreci eskisi gibi devam ediyor . _ _ _ _ _ _ Klasik fiziğin yerini kuantum fiziği aldı . _
Mikro dünyanın nesneleri önce parçacık ilan edildi , sonra zaman zaman parçacık
olmaya hiçbir itirazı olmayan dalgalara dönüştü . _ _ _ _ _ _ _ Sonra bize bu belirsiz
nesnelerin ikisi de olmadığını söyleyen başka bir teori geldi .
dalgalar ya da parçacıklar değil, onuncu boyutlu uzay-zamandaki sicimlerdir .

Dünya da soyunma odasında duruyor ve bu modele de katılıyor . _ _ O zaman bile
bir şeyler tam olarak uymuyordu ; bir şeyler pek doğru değildi . Bilim adamları bir
boyut daha eklemek zorunda kaldılar , yani on birinci boyut , bunun sonucunda
sicimin bir zara dönüşmesini öngören bir süpernova M teorisi doğdu . _ _ Çok
eğlenceli değil mi ? _ Bundan sonra ne düşünecekler ? _
Hiç şüphe yok ki bu süreç sonsuza kadar devam edecektir . Bir öncekinin yerini
alacak yeni modeller mutlaka bulunacaktır . _ _ Bir aynanın karşısına geçip ikinci
bir aynayı elinize alırsanız , dünyada neden sonsuz sayıda model bulunduğunu
anlarsınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Önünüzdeki aynada , kendinizi bir ayna tutarken
görüyorsunuz , içinde sizin yansımanız var , bir ayna tutuyorsunuz , içinde ...
görüyorsunuz ? _ _ _ _ _ _ _ _
Belki de dünyanın nasıl çalıştığı sorusunun bir cevabı yoktur . _ _ _
İnsan zihni bağlamında , tanımlarımızın en soyut zirvesine tırmanırsak , dünyanın
aslında hiçbir şeye benzemediğini görürüz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu
sadece fikirlerimizin bir aynasıdır . _ _ Dünya hakkında ne düşünüyorsak onu elde
ederiz . Herhangi bir güvenle teyit edebileceğimiz en fazla şey , gerçekliğin çok
yönlü olduğu ve ardından onun yasalarından birkaçını açıkladığımızdır . _
Dünyanın nasıl çalıştığına dair bilimsel araştırma süreci yukarıda verilen ayna
örneğine benzer . _ _ _ _ _ _ _ Bir doğa olayını başlangıç noktası olarak aldığınızda ,
aynanın bir bölümüne sahip olmak gibi bir modelin spesifik bir versiyonunu elde
edersiniz . _ _ Ana aynanın önünde duran bu bölümde gerçekliğin yeni bir
yönünün yansıdığını görüyorsunuz . _ _ _ _ _ Eğer bu yönün tezahürlerinden birini
alırsanız , bir kez daha gerçekliğin başka bir versiyonunu elde ederiz . Ve yine
başka bir küçük aynadan , aynanın daha önceki görüntüsüne yansıyan yeni bir
ayna ortaya çıkacak . _ _ _ _ _ _
Peki dünya gerçekte nasıl bir yer ? Birbirinin karşısında yer alan iki özdeş ayna
örneğini kullanarak dünyanın gerçekte nasıl bir yer olduğunu hayal etmeye
çalışabilirsiniz . _ _ Her ayna , önüne konulan aynayı yansıtır . _ _ _ _ Her iki ayna
da sonsuz sayıda yansıyan hiçbir şeyin yansımasını verir . _ Hiçbir şeyden hiçbir
şeyin yansımadığı siyah bir görüntü sonsuzluğudur . _ _ _ Bu resim zihnin elindeki
kavramların sağladığı herhangi bir açıklamaya uyuyor mu ? _ _ _ _ Zorlu.
Sonuç olarak şunu anlamak gerekir ki , ayna yapanların sarkaçlarının kaderinizle

hiçbir ilgisi yoktur . _ _ _ _ “ Müşterilerinden ” sürekli bir enerji kaynağı almak olan
kendi çıkarlarını takip ederler . _ _ _
İnsanlar her gün yarının kendileri için ne sakladığını bilmek isterler ve bu nedenle
sürekli olarak enerjileriyle katkıda bulunan ve karşılığında bir yapay kader olan bir
yapay kadere sahip olan “ bilgili ” olanlara yönelirler . _ _ _ Bir kişinin dikkati kaderle
takas edilen bir sarkacın ilmiğine takılırsa , bir sonraki burcu okuyana veya bir
sonraki rüyasını yorumlayana kadar kendinden emin olmayacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Uyuşturucu madde gibi bağımlısı oluyorlar . _ Sarkaçlar sallanıp çiçek açarken
yarına dair yanıltıcı güvenlerini desteklemek için dozlarını almaya devam etmeleri
gerekiyor . _ _ _ _
Transerfing aynı enerji kaynağına ihtiyaç duymaz . _ _ _ İlkeleri öğrenin ve sonra

onlarla istediğinizi yapın . _ _ _ _
Bilgi kendi başına bir sarkaç değildir . Bir sarkaç ancak karşılık gelen yapı ortaya
çıktığında yaratılır . Transurfing de dünyanın nasıl çalıştığını açıklamıyor . _ Basitçe ,
gerçekliğin neden kontrol edilebileceğini ve nasıl mümkün olduğunu anlamanızı
sağlayan faydacı bir model sunar . _ _ _ _ Bu , motorun nasıl bir araya getirildiği
hakkında en ufak bir fikre sahip olmadan , bir arabayı mükemmel bir şekilde
kullanabilmekle aynı şeydir .
Transurfing'in misyonu “ ehliyet ” vermektir . _
Ayna yapımcıları , noktayı , grafikte kesin olarak tanımlanmış bir çizgi boyunca
hareket etmesi gerektiğine ve başka herhangi bir hareket biçiminin böyle olmaması
gerektiğine ikna etmeye çalışıyor . _ _ _ _ _ Bu aslında doğru olacaktır , ancak yalnızca
nokta bu koşulları kabul ederse . _ Siz bu koşulu kabul ettiğiniz sürece gerçeklik
sizden bağımsız olarak mevcuttur . Hiçbir zaman tüm dünyayı değiştiremezsiniz
ama dünyanızın bireysel katmanı tamamen emrinizdedir . _ _ _ _ _ _ _ Kendinizi
değiştirmenize gerek yok . _ _ Yaratıcı olarak hakkınızı kullanmanız yeterlidir . _ _ _ _ _
Artık dileklerinizi gerçekleştiren , biraz cin gibi ikili bir aynanız var , ancak bu artık
bir peri masalı değil ; _ _ _ _ belki de şimdiye kadar rutin kisvesi altında sizden
gizlenmiş olan gerçekliğin bir yönüdür . _ _ _ _ _ _ Masaldaki cin gibi ayna cini
yönetemezsiniz . _ _ _ _ _ Ayna cine başvurmanın , onun şefkatini aramanın hiçbir
manası yok . _ _ _ _ Ancak niyetinizi açıkladığınız anda sihirli ayna memnuniyetle
itaat edecektir : " Tamam , tamam canım " . _ Sen gerçeksin _ _
Eğer öyle olmak istiyorsan , kaderinin yaratıcısı . _ _ Kaderinizi ayna yapımcılarına

teslim etmeyin ! _ _ _ _
ÖZET
Ayna ilkeleri: Bir ayna

gibi dünya, onunla olan ilişkinizi yansıtır.
Yansıma, kalp ve akıl birliğinde oluşur.
Çift aynanın tepkisinde gecikme var.
Ayna ilişkinin içeriğini belirtir ve doğayı göz ardı eder
ilişkinin.
Ne istemediğinizi düşünmeyin; Neyi elde etmeye çalıştığınızı düşünün.
Tutuşunuzu bırakın ve dünyanın alternatiflerle birlikte hareket etmesine izin verin

akış.
Herhangi bir yansıma olumlu olarak algılanmalıdır.

Düşünce zincirinizi kontrol ederek gerçekliği kontrol edersiniz.
Her fırsatta amalgam formülünden bahsedin.
Yansımayı değil görüntüyü hareket ettirmeniz gerekiyor, yani zihninizi değiştirmelisiniz.
bakış açınız ve düşüncelerinizin doğası.
Dikkatiniz sanki zaten varmış gibi nihai hedefe odaklanmalıdır.
elde edildi.
Bir slaytı gerçekleştirmek için, onu yeterli bir süre boyunca sistematik bir şekilde
zihninizde döndürmeniz gerekir.
Duygularınızı bastırmayın; sorunla olan ilişkinizi değiştirin.
Bölüm XIX. Sonsuzluğun Kapıcısı
Dünyam ve ben bir oyuncak almaya gidiyoruz _ _ _
Niyet Enerjisi Önceki bölümde
gerçekliği kontrol etmenin ilkeleriyle tanışmıştınız . _ _ _ _ Şimdi belirli yöntemlere

bakacağız . _ _ _ _ Transerfing'in tamamen imkansız olduğu ilk temel koşul , iyi bir
enerji seviyesine sahip olmanızdır . _ _ _
İki tür enerji vardır ; fizyolojik enerji ve serbest enerji.

Birincisini sıcaklık ve fiziksel güç olarak hissedersiniz ve metabolizma sonucunda
salınır . _ _ _ _ _ _ Fizyolojik enerji seviyenizi desteklemek için iyi beslenmek ,
dinlenmek , egzersiz yapmak ve temiz hava almak yeterlidir . _
Serbest enerji , enerji kanalları boyunca akan kozmosta ortaya çıkar ve kendisini
dinçlik veya canlılık olarak gösterir . Bu enerji , kişinin kararlı eylemde bulunma
becerisine sahip olduğunu hissetmesini sağlayan niyet enerjisidir . _ _ Yalnızca
rutin faaliyetleri gerçekleştirmek için yeterli gücünüz varken her gün çabalıyorsanız
ve en önemlisi hayata karşı kayıtsızsanız bu , enerji seviyenizin son derece düşük
olduğunu gösterir . _ _ _ _ _ _ _ _
Serbest enerjinin yaşam gücüyle aynı olduğunu söyleyebilirsiniz . _ _ _ _ Gençlikte
niyet enerjisi taşmaktadır . _ _ _ Hastalıklı bir kılığa sahip yaşlı bir kadın hayal edin .
Titriyor ve inliyor ve her hareketin onun için zor olduğunu söyleyebilirsin . _ _ _ O
zaman beklenmedik bir şekilde koşmaya başladığını hayal edin , _
atlayıp zıplayın ve muzaffer bir “ Evet ! ” çığlığıyla havaya sıçrayın . _ _ elin keskin
bir hareketiyle havayı savurmak . _ _ Bu akla hayale sığmaz gibi görünse de ,
enerji seviyesi yeterince artırılsaydı yaşlı kadının yapmak isteyeceği şey de tam
olarak buydu . _
Bir insan neden en iyi eserlerini hayatının ilk veya ikinci üçte birinde üretir ? _ _
_ _ _ Her şey niyetin enerjisine bağlıdır . _ _ _
Ancak enerjinizi doğru seviyede tutarsanız her yaşta şaheserler yaratabilirsiniz . _
______
Bir kişi çabalamayı bıraktığında yaşam gücü ve yaratıcı enerji körelir . _ Dünyaya
kayıtsız bakan insanlar var . _ _ _ _ Zaten her şeyi biliyorlar ; her şeyi
deneyimlemişler ve bunun onlara verdiği doygunluk hissi hoşlarına gitmiş gibi
görünüyor . _ _ _ _ _ Dünyayı , artık hiçbir şeyin onları şaşırtamayacağı , sık sık
ziyaret edilen bir parkta , üzerinde yürünmüş bir yol olarak görüyorlar . Onların
kayıtsız ve tembel sesleriyle başkalarına ders verdiklerini ve her şeyi bildiklerini
kanıtladıklarını duyabilirsiniz . _ _ İnsanlar bu yaştan erken hoşlanırlar . Dünyaya
geniş açık gözlerle bakmaktan asla yorulmayın , böylece daha fazla enerjiye sahip
olursunuz ; kalitesi budur . _ _ _
Bir kişi artık dünyayı merak etmesine veya yeni fikirler için çabalamasına izin
vermediğinde , bu sadece gelişiminin durma noktasına gelmesiyle kalmaz , aynı
zamanda bir bozulma süreci başlar ve yaşlanır . _ _ _ _ _ _ _ Hayat bir süreçtir .
İleri ve geri hareket olabilir ancak yol boyunca duraklamalar olamaz . _ _ _ _ _
Doğada duraklamalar ve toplam hareket eksikliği mevcut değildir . _ _ _ Bir
uçurum bile görünüşünü değiştirir . Niyet enerjisini harekete geçirmek için onu
bir hedefe " bağlamanız " gerekir . _ _ _
Dinamik eylem yarattığınızda enerji ateşlenir . _ _ Bu bir geri bildirim döngüsü
gibidir : Dinamik eylem niyeti üretir , niyet ise yaşam gücünü ateşler . Kayıtsız
kalırsanız ve hiçbir şey yapmadan kollarınızı kavuşturup oturursanız , bir şeyler ,
herhangi bir şey yapmaya kalkışırsanız , o zaman enerji size gelecektir . _
Bazen tek yapmanız gereken , ilerlemenizi sağlamak için bir tür başlangıç dürtmesidir . _
Enerjinizin azaldığını ve bir yerden enerji almanız gerektiğini düşünebilirsiniz .
_ _ _ _ _ _ _ _ Ancak durum böyle değil . _ Gerçekte dağlar kadar enerjiniz var çünkü
o kozmostan geliyor ve taşıyabildiğiniz kadarını alabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Gerçek
şu ki , muhtemelen zaten alabildiğiniz kadarını almışsınızdır . _ _ _ _ _ _ _ Enerji yok
olmuyor , dolayısıyla muhtemelen halihazırda kullanılıyor . _ _ _ _ Tüm devasa
gücü iki tür yükü sürdürmek için harcanıyor . _ _
Her şeyden önce yük , kendinize yüklediğiniz sınırlamalar ve yükümlülüklerdir .

_ _ _ _ Bir tür yükümlülüğü kabul ediyorsunuz ve sanki üzerinize ağır bir çekül asılı
gibi . _ _ _ _ Sonra kendinize belirli koşullar koyarsınız ve bir çekülü daha taşırsınız .
_ Sonra kendinize ya da bir başkasına bir söz veriyorsunuz ve bir sonraki söz
geliyor . Boynunuzun etrafında kaç tane çekül var ? _ _ Sayıları nispeten az olsa da
bir kişi devam edebilir . _ _ Ancak bir gün , yükün artık kaldırılamayacağı bir zaman
gelecektir . _ _ _ _ Sonra kriz çıkıyor . _ Bir köşeye itilen kişi hastalanır , depresyona
girer veya trajik bir olay yaşanır . _ Gerginleşirler , dünyaya korku ve güvensizlikle
bakarlar . _ _ _ _ Sonuç olarak , düşüncelerinin bir yansıması olan gerçeklik ,
giderek daha kasvetli bir ton almaya başlar . _ İnsanın hayatında çok uzun süre
devam edebilecek zorlu bir dönem başlar . _ _ _
İkinci tür yük ise potansiyel fazlası yükünden oluşmaktadır . _ _ _

Çeşitli nesnelere aşırı önem atfederek kendinize büyük bir yük yüklersiniz . _ _
Yönetilemez bir bagaj dağı haline gelir . Bunlar : Aşağılık duygusu . _ “ Soğukkanlı
” olmalıyım , önemimi korumalı ve pekiştirmeliyim ; suçluluk ve sorumluluk
duygusu : Hizmetimi yapmalı ve görevimi yerine getirmeliyim ; _ _ _ Sorunların
karmaşıklığını abartmak : Yapmam gereken çok fazla işim var ve aynı zamanda
sizi sürekli olarak bunaltan diğer şüphelerim ve endişelerim var . _ _ _
Pek çok insan bu şekilde yaşıyor ; her türlü yükümlülüğün , yarım kalan işlerin ,
zorlu koşulların, planların ve sayısız hedeflerin her yönden ağırlığı altında yaşıyor .
Hedef , niyet enerjisini harekete geçirecektir , ancak bunun gerçekleşmesi ve
sadece proje aşamasında kalmaması şartıyla . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bir işi planlamak , şartlarını koymak ve sözler vermekten daha kolay bir şey
yoktur . Ancak , en küçük bir yükümlülüğü kendinize yüklediğinizde , boynunuza
niyet enerjisinin bir kısmını çeken bir ağırlık astığınızı ve bu ağırlığı taşıyarak
ilerlemek zorunda kalacağınızı unutmayın . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Ayrıca düşük enerji seviyelerinin ana nedenlerinden biri de vücutta temel

toksinlerin birikmesidir . _ _ _ _ _ _ Çok basit . _ Enerji kanalları eski bir boru gibi
daralarak kireçleniyor ve bunun sonucunda enerji akışı küçük bir damlama
noktasına kadar düşüyor . _ _ _ _ _ _
Bu , serbest enerji açığı yaratır ve bu da kötü fiziksel durum , düşük düzeyde
yaratıcılık , _ _ _
hastalık ve onunla ilgili her şey .

Olan şu ki , dar enerji kanallarından sızan enerjinin büyük kısmı , işe yaramaz
ağırlıklardan oluşan bir çelenk oluşturmaya gidiyor . _ _ _ _ Geriye kalan acınası
enerji kısmı , size uyanıklık , proaktiflik , neşe , iyimserlik , istediğiniz her şeye şu
anda sahip olma arzusu ve dağları yerinden oynatabileceğiniz hissini veren
toplam canlılık rezervinizdir . _ _ _ _ Durumlarına bakılırsa herkes kabaca ne kadar
canlılık rezervi kaldığını anlayabilir . _ _ _ _ _ Bu konuda “ zengin ” olan çok fazla
insan bulamazsınız . _
Yani tüm serbest enerjiniz , sizi yalnızca üzen , gerçekleşmemiş , potansiyel

niyetler ( planlar ) dizisi için kullanılır . Kaynakları serbest bırakmak için ya
potansiyel niyetlerin bir kısmından kurtulmanız ya da onları hayata geçirmeniz
gerekir . _ _ _ _ _ _
Kendinize şunu sorun : Sizi baskılayan şey nedir ? Eğer biraz düşünürseniz
pişmanlık duymadan pek çok kiloyu bırakabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ Bu ağır bibloların
çoğuna gerçekten ihtiyacınız olduğunu ve onlardan kurtulmanın mümkün
olmadığını hissedebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ Peki bunları sürekli yanınızda taşıyorsanız
ama bir türlü farkına varamıyorsanız ne anlamı var ? _ _ _ _ _ Örneğin : Herkesten
daha iyi olmalıyım ; _ _ _ Her zaman elimden gelenin en iyisini yapmalıyım ;
Başkalarına ve kendime ne kadar değerli olduğumu kanıtlayacağım ; _ _ Seçtiğim
yolda yürümeye devam etmekten başka çarem yok ; _ _ _ _ _ _ _ sadece kazanmak
bir seçenek , yoksa artık kendime saygı duyamayacağım ; _ _ _ _ _ Sigarayı
bırakmak , yabancı dil öğrenmek ve genel olarak bu pazartesiden itibaren yeni
bir hayata başlamak gibi bir hata yapamam . _ _ _ _ _ _ _
Sonsuza dek ertelenen her şeyin , taşınması gereksiz bir yük olduğu doğrudur .
_ _ _ _ Bu şeylerin ya meydana getirilenler listenizden çıkarılması gerekir , çünkü
enerji harcarlar ve boşa harcamak aptalca olur . _ _ _ _ _ _ _ Örneğin , kişi herhangi
bir kötü alışkanlıktan vazgeçme sürecindeyken enerjisinin iki katı kadarını harcar ;
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bir yandan hâlâ kredinin sarkaç faizini ödemek zorunda
kalıyorsunuz , diğer yandan da alışkanlığı bırakma zorunluluğunun ağır yükünü
yine taşımak zorunda kalıyorsunuz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bu tür bir saçmalık yıllarca uzayabilir . _ _ _ _ _ Kendinizi bir şeyler yapmaya

zorlamanın yerini inanç almalıdır . _ Eğer bir şeyden vazgeçecekseniz bunu
inançla yapın , öyle olduğu için değil . _ _ _
bir nedenden dolayı bunu yapmak zorunda olduğunu hissediyorsun . Kendi

isteğinizle kendinizi köşeye sıkıştırırsanız gerilimi daha da artırırsınız ve bu da
kaçınılmaz olarak krize yol açar . _ _ _ _ _ Bu nedenle , bir yolu diğerinden seçmek
daha mantıklıdır : ya niyetinizi kararlı bir şekilde gerçekleştirin ya da kendinizi
yükümlülüklerin ağırlığından kurtarın ve alışkanlığı daha yönetilebilir bir akışa
yönlendirin . _ _ _ _ _ _
Örneğin , sigaraları çöpe atmak ya da izmaritleri toplamak yerine , kendinize
düzgün bir pipo alıp kaliteli tütün satın almak daha iyi olacaktır . _ Bir barda
gezinmek ya da bir köşede gizlice saklanmak yerine , şık bir cep matarası taşımak
daha iyi olacaktır . _ _ _
Temel olarak bu , alacaklınızla bir ortaklık ilişkisi kurmak anlamına gelir . Sonuç
olarak , zararlı ahlaksızlık daha ölçülü ve yönetilebilir hale gelecektir . Bankanın
saygın bir müşteriye tercihli koşullar verme olasılığı daha yüksektir ; Bir kez
serbest bırakılan alışkanlığın , nefret ettiğiniz ama hakkında hiçbir şey
yapamayacağınız bir alışkanlıktan çok daha az zararlı olduğu gerçeğinden bahsetmiyorum bile
Bu noktada niyetinizi açıklamanız durumu daha da kötüleştirecektir ve elbette bu
ideal bir çözüm değildir . _ _ _ _ Zararlı bir alışkanlığı medeni bir davranışa
dönüştürmeden önce kendinize iyice bakmanız ve ne yaptığınız konusunda
kendinize karşı dürüst olmanız gerekir . _ _ _ _ _ _
Bir başka külfetli ağırlık türü de ders çalışmak ya da daha doğrusu ders
çalışmak olacaktır . Niyetiniz kafanızı bilgiyle doldurmak olduğunda , sonunda
büyük bir gerilim yaratırsınız . _ _ _ _ Bu durumda niyet gerçekleşmez , sadece
gerilimle şişirilir . _ _ _ _ _ Ve bu yüzden , bir gerçeği tekrarlıyor olsam bile ,
tekrarlamaya değer . Bilgiyi ezberlemenin bir anlamı yok . _ “ Yüklemek ” için
orantısız miktarda enerji harcayan daha cansız bir bagaj haline gelir . _ _
Verilerden farklı olarak bilgi, yalnızca bir niyetin ne zaman gerçekleştiğine dair
somut örnekler yoluyla , eylem halinde uygun şekilde özümsenir . Örneğin , eğer
çocuklara derslerinde yardım etmeye alışkınsanız tam tersi yaklaşımı deneyin . _
_ _ Size dersi anlatsınlar , farkı hemen hissedeceksiniz . _ _ _ _ _ _ _ Her şey niyetin
odağına bağlıdır : pasif niyetin aktif niyete dönüşmesi için niyetin yeniden
yönlendirilmesi gerekir . _ _ _ _ _ _ Bu gerçekleştiğinde , ezberlemeyi gerektiren
gereksiz ağırlıklar anında ortadan kaybolacaktır . _
Uzun zamandır bırakmayı düşündüğünüz ama bir türlü veremediğiniz devasa

bir kilonuz olabilir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Düşürdüğünüzde kendinizi ne kadar hafif ve rahatlamış hissedeceğinizi hayal edin . _ Kendine izin ver
Gitmek. Kendinize daha fazla özgürlük verin . Sizi üzen şeylerin bir listesini yapın
ve yükü omuzlarınızdan alın . _ _ _ _ İlerlemenizi sağlayacak olan niyet enerjisi
rezervlerini derhal serbest bırakacaksınız . _ _ _ _ _ _ _ _
Daha önce de söylediğimiz gibi hedef , gerçekleşme sürecinde niyetin enerjisini

harekete geçirir . _ _ _ Elbette en içteki hedefinizi bulmak en iyisidir . _ _ _ Eğer
bunu bulursanız , enerji eksikliği sorununun artık kalp ve zihin için bir sorun
olmayacağından şüpheniz olmasın , canlanacak ve aziz rüyalarına doğru coşkuyla
koşacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bununla birlikte , eğer şu anda harekete geçme ve yeni
zirveler elde etme konusunda kendinizi yeterli hissetmiyorsanız , hedefinizi
belirlemeye çalışmanın bir anlamı yoktur . _ _ _ Bu durumda sarkaçların sizin zayıf
noktanızdan yararlanarak size kendi hedeflerini dayatmaları çok muhtemeldir . _
_ _ _ _ _ _ Kendi hedefinizi bulmak için her şeyden önce başkalarına ve kendinize
karşı yükümlülüklerden belli bir düzeyde özgürlüğe sahip olmanız gerekir . _ _ _
Başarılı olmak için kendinizi son bir ağırlıktan kurtarabilmelisiniz . _ _ _ _ _ _
Şimdilik kişisel bir hedefinizin olmamasına izin vermelisiniz . _ _ _ _ _ _ _ Arama
belirli miktarda bedava enerji gerektirir ve bu nedenle bunu başarmak ilk
önceliğiniz olmalıdır . _ _
Enerji seviyenizi artırmak için kullanabileceğiniz üç yöntem vardır : Kaynakları
serbest bırakın , enerji kanallarınızı çalıştırın ve meridyenlerinizi genişletin . _ _
Kaynakları serbest bıraktığınızda somut bir güç akışı elde edersiniz . _ _

Daha önce alkol ya da tütün gibi maddelerle ilgili sarkaçlara enerji verirken , artık
bu enerji elinizin altında olacaktır . _ _ Daha önce enerjinizi strese ve kaygıya
harcıyordunuz . Artık bu enerji harekete geçme kararlılığına dönüştürülebilir . _ _
_ Daha önce enerjinizi şüphe ve tereddüt üzerine harcıyordunuz , yaptığınız şeyin
doğru olup olmadığı sorusuyla işkence görüyordunuz . _ _ _ _ Artık 'doğru'nun
sizin için ne anlama geldiğine siz karar verin . Daha önce enerji , suçluluk
duygusuyla ilgili endişe ve yükümlülüklere gidiyordu . Artık bu enerji bedava .
Daha önce öneminizi doğrulama ihtiyacıyla eziyet çekiyordunuz . _ _ _ Artık
kendinize kendi inançlarınıza göre yaşama izni veriyorsunuz ve kendinizi daha
rahat hissediyorsunuz . _ _ _ Önceki harcamalarınız gelire , kendi realitenizi
yaratmanıza yardımcı olacak niyet enerjisine dönüştü . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Daha önce Transurfing'de niyet enerjisinin egzersizle artırılabileceğinden

bahsetmiştik . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Tıpkı fiziksel egzersiz gibi
kasları geliştirir yeni hedeflere ulaşmak enerji seviyenizi artırır . _

Ancak asıl zirveler yakalanıp hayat sakin bir akışa geçtiğinde niyet enerjisi körelir .
_ _ _ _ _ _ Enerji seviyesindeki bu düşüş , enerji egzersizleri yapılarak telafi
edilebilir . _ _ Hatırlayacağınız gibi prensip , herhangi bir fiziksel egzersiz yaparken
dikkati yükselen ve alçalan akımlara odaklamakta yatmaktadır . _ _ _ _ _ Bu
egzersize , her geçen gün artan niyet enerjisi rezervinizi gördüğünüz , zihninizde
bir slayt oynattığınız süreci görselleştirmeyi de eklerseniz , egzersizler daha da
etkili olacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Niyetin enerjisi bir kez uyarıldığında
kendiliğinden artacaktır . _ _ _ _
Bir gün enerji seviyenizi yoğun bir şekilde çalıştırdıysanız , ertesi gün
sonuçlarının ortaya çıkmasını bekleyebilirsiniz . _ _ _ _ Zaten daha fazla enerjiye
sahip olacağınızı mı düşünüyorsunuz ? Keşke durum böyle olsaydı ! _ Tam tersine
kırılırsınız . _ _ _ Antrenmanlara uzun bir ara verdikten sonra tekrar spora
başlarsanız , ertesi gün tüm kaslarınız ağrır . _ _ Niyet enerjisini kullandığınızda
da durum aynıdır , ancak ertesi gün hissettiğiniz acı değil , yorgunluk ve moral
bozukluğudur . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu endişelenecek bir şey değil . Yakında geçecek
ve işler tekrar normale dönecek . _ _ _ Önemli olan metodik bir yaklaşım
benimsemektir . _ _ Her gün kendinize şunu söyleyin : Niyet enerjim her geçen
gün artıyor ”. Birkaç seanstan sonra öyle bir güçlenme hissedeceksiniz ki ,
kelimenin tam anlamıyla yukarı aşağı zıplamak ve uçmak isteyeceksiniz . _
Son olarak , enerji seviyenizi arttırmanın en doğrudan yolu , bedeni temizlemek

ve ısıyla tedavi edilmemiş doğal gıdalardan oluşan bir diyete geçmektir . _ _ _ _ _
_ _ Neden? Bu ayrı ve yüzeysel olmaktan uzak bir konudur ve ona daha sonra
geleceğiz . _ _ Şimdilik , konuyu kısa tutmak adına aşağıdaki benzetmeyi
sunacağım . _ _ _ _ _ Enerji vücutta suyun bir borudan akması gibi akar . _ _
Vücudun temizlenmesi , bir borunun temiz olması ve su basıncının güçlü olması
gibidir . _ _ _ _ _ Vücudu temizlemek ve bu durumda tutmak oldukça doğal ve
basittir . _ _ _ _ _ Ayrıca başka bir yaklaşımı da benimseyebilirsiniz . Boruyu yüksek
basınçlı su kaynağı yardımıyla temizleyebilirsiniz . _ _ _ _ _ Bu yaklaşım meditasyon
uygulamasını gerektirir . _ Bu yaklaşım uzun ve karmaşıktır ve bu nedenle şunu
öneriyorum :
fizyolojik temizliği içeren en basit ve en doğrudan yaklaşım .
Yüksek enerji seviyeleri kişiyi ilham denilen duruma getirir . _ _ _

İlham aldığınızda fikir üretebilir , yenilikçi çözümler üretebilir ve başyapıtlar
yaratabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ Güve gibi bir ilham perisi her zaman ışığa doğru
çekilir . Şüphecilik ve ilgisizlik düşük enerji seviyelerinin kanıtıdır . _ Enerji eksikliği
yaşadığınızda dünyaya her zaman karamsar bir gözle bakarsınız ve bu anında
fiziksel gerçekliğe aktarılır . _ _ _ _ _ Yüksek düzeyde canlılığa sahip olduğunuzda ,
dünyanın aynasına başarılı bir insan imajını yansıtırsınız ve başarı , siz onun
peşinden koşmanıza gerek kalmadan size doğru gelir . _ _ _ _ _ _ _
İlhamla ilgili eklenecek bir şey daha var . İlhamın bazen tuhaf davrandığını fark
etmiş olabilirsiniz . _ Bazen imkansızın mümkün göründüğü zirve anları olur ,
ancak bir nedenden dolayı coşku hızla kaybolur ve yerini pragmatizm alır . _ _ _
İyimserlik ateşi hızla sönüyor ve uçmak üzere olan fikirlerin bir kez daha umutsuz
görünmeye başladığı gri dünyanın eski kasveti hüküm sürüyor . _ _ _ _ _ _ _ Eğer
ilhamın tek yaptığı gökyüzünde kaleler inşa etmekse ne anlamı var ? _ _ _ _
Cevap şu ki , az önce tanımladığımız şey ilhamdan çok coşkudur . _ _ _ _ Bu

durum , düşük enerji seviyelerinden yüksek enerji seviyelerine keskin bir geçiş
olduğunda yaşanır . _ _ Böyle bir değişim, güçlü uyarıcılar kullanıldığında ya da
sadece alışılmadık bir bilgi parçasının hayal gücünü heyecanlandırdığında
meydana gelir . Anormal bir enerji patlaması , bilinçli zihni , şu anda maddi olarak
gerçekleştirilmiş olanlardan çok uzakta bulunan alternatif uzayın sektörlerine
açar . _ _ _ _ _
Teorik olarak bu alternatifler , alternatif akış akışından daha uzakta konumlanmaları
ve dolayısıyla fiziksel olarak gerçekleştirilmelerinin daha fazla enerji harcaması
gerektirmesi dışında gerçekleştirilebilir . _ _ _ _ _ Rüyada parlak görünen fikirlerin
uyanınca kaybolmasının nedeni de budur . _ _ _ _ _ _ Rüya görürken ruh çoğunlukla
alanın fiziksel gerçeklikle çok az ortak noktası olan alanlarına uçar . _ _ _ _ _
Gerçekten gerçek fikirler yalnızca niyetin istikrarlı enerjisinden doğar . _ _ _

Alternatif akışına da nispeten yakın konumdadırlar . _ _ Bilinçli zihnin maddi
dünyanın sınırlarını aşıp bu fikirlere dokunabilmesi için ya özel bir yeteneğe sahip
olması ya da sahip olması gerekir . _ _ _ _ _ _ _ _ _
sürekli olarak yüksek enerji seviyeleri. Dolayısıyla bu alandaki yetenek eksikliği

kolaylıkla telafi edilebilir . _ _ _ _
Niyet enerjisinin faydası , kişiye maddi dünyada etkili bir şekilde hareket etmesini
sağlayacak yüksek düzeyde canlılık sağlamakla sınırlı değildir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bundan
çok daha ilginç olan şey , enerji seviyeniz ne kadar yüksek olursa , arzularınızın
fiziksel gerçeklikte o kadar hızlı tezahür etmesidir . Evrenin enerjisi insan bedeninden
geçtiğinde , düşünceleriyle programlanır ve düzenli bir form kazanır . _ _ _ _ _ _ _ Bir
radyo vericisi , elektriği belirli bilgileri taşıyan bir sinyale tam olarak bu şekilde
dönüştürür . _ Bilgilendirici bir yapıya kavuştuktan sonra kişinin enerjisi , alternatifler
alanındaki ilgili sektörü “ aydınlatabilir ” . _ _ _ Sonuç olarak , metafiziksel potansiyel
gerçeklik ikili aynanın fiziksel tarafında tezahür ettirilir ve düşünce maddi olarak
gerçekleşir . _ _ _ _ _ _
Açıkçası, emisyonun gücü ne kadar büyük olursa , gerçekleşme süreci de o kadar

etkili olur . Önceki bölümlerden de bildiğiniz gibi bir düşüncenin gerçekleşmesi bir
anda gerçekleşmez , aksi takdirde hayatımız kaosun hakim olduğu bir dünyada
bilgisayar oyunu gibi olurdu . _ _ _ _ Bir yansıma oluşturabilmek için , kalp ve akıl
birlikteliğinden doğan keskin bir görüntünün ya da kişinin dikkatini kasıtlı olarak
yoğunlaştırmanın nispeten uzun bir döneminin olması şarttır . _ _ _ _ _ Belki bir gün
birileri alternatifler alanı için bir “maddeleştirici” icat edecek , tabi ki Tanrı izin
verirse . Sonuçta yapay zeka bizim için hala ulaşılamaz bir şey ve öyle olmasaydı
her şeyin nasıl sonuçlanacağını kim bilebilir ? _ _ _ _ _ _ _ Burada en önemli şey
hayallerimizi gerçeğe dönüştürebilme yeteneğimizdir . _ _ _ _ _ _ _
Yüksek enerji seviyelerine sahip olmak mutlaka güç kullanmak anlamına gelmez .
Dünyanızın katmanını etkili bir şekilde yaratmak için onunla birlik duygusu
hissetmeniz ve hatta kendinizi onunla özdeşleştirmeniz gerekir . _ _ _ _ _ _ _
Çevrenizdeki gerçekliğe yeni bir bakış atmalısınız : Bedenimin efendisi olduğum
gibi , gerçekliğimin de efendisiyim . _ _ _ _ _ _ _ _ Gerçeklikle aynı zaman kalıplarına
girmelisiniz ve anında değişim beklememelisiniz . _ _ _ _ _ _ Sakin , sabırlı olmanız
ve hedeflerinize odaklanmanız gerekiyor . _ _
Vücudunuzu kontrol etmek sizin için kolaydır çünkü bu doğal olarak gördüğünüz
bir şeydir . _ _ _ _ _ _ Ancak bazı insanlar bazı hastalıklar sonucunda bu kapasitelerini
kaybederler . _ _ Vücut kontrollü hareketler yapabilir veya niyete karşı sağır hale
gelen felç durumuna girebilir . _ Utandığımızda _ _ _
vücudumuz üzerinde tam kontrole sahip olmamız da zordur . _ _ _ _ Örneğin

çekingen ve çekingen bir kişinin elleri çoğu zaman kontrolsüz hareketler yapar .
_ _ _ Bu durumda kalp ve akıl birliği yoktur . _ _ _
Bir kişi ile dünyasının katmanı arasındaki ilişki çok daha zordur . _ _ _ _ İnsanlar
çevrelerindeki gerçeklikten izole edilmiş hissediyorlar . Sanki katman kendilerinin
dışında bir yerdeymiş , sanki o da kontrolsüz hareketler yapıyormuş ve kişi bu
konuda hiçbir şey yapamıyormuş gibi hissederler . _ _ _ Bir kişi kendi dünyasıyla
birlik duygusunu hissetmeye başladığında , tıpkı bedenini kontrol ettiği gibi onu
da kontrol etme yeteneğini kazanır . _ _ _ _
Bu yetenek tamamen körelmiştir ancak geri kazanılabilir . _ _ Bunu yapmak için
sürekli olarak sizi çevreleyen koşullara dikkat etmeli , kendinizi bu dünyanın bir
parçası gibi hissetmeli , onunla bağlam içinde olmalı ve sizi ona bağlayan şeyleri
aramalısınız . _ _ _ _ _ _ _ Yani dünyanın ayrı bir parçacığı olmak , aynı zamanda
onun içinde çözünmek . _ _ _ _ _ _
Bunu saklamaya çalışmayacağım . _ _ _ Bu kolay bir iş değil . Öğretilebilecek bir
şey değil . _ _ _ Bir kişi dünyayla birlik duygusunu ancak günlük yaşam deneyimleri
aracılığıyla kazanabilir . _ _ _ _ _ _ _ Ve bu yol hayat kadar uzun olabilir . _ _ _ _ _
Dolayısıyla , manevi mükemmelliğin zahmetli bir şekilde uygulanması fikrini çekici
bulmayanlar için basit , erişilebilir talimatlar var . _ _ _ _
Mesele şu ki , istediğinizi her zaman hemen elde edemezsiniz . _ _ Ama ne

olursa olsun , niyetinize odaklandığınız şeyi elde edersiniz . _ _
Örneğin , kas kütlenizi artırmanız gerekiyorsa , dikkatinizi kaslarınızın büyümesini
gösteren bir slayda odaklamalısınız . _ _ _ _ _ _ _ Biraz kilo vermeniz gerekiyorsa ,
tüm düşünceleriniz vücudunuzun nasıl zayıfladığıyla ilgili olmalıdır . _ _ _ _ _ _ Eğer
amacınız niyet enerjisi seviyenizi arttırmaksa , o zaman enerji kanallarınıza ve
enerji bedeninize odaklanmalısınız . _ _ _ _ _ _ _ _ Ve son olarak , eğer niyetiniz
herhangi bir şeye yönelik değilse hiçbir şey elde edemezsiniz .
Belirli bir amaç olmadan egzersiz yapmak zaman ve emek kaybıdır . _

Dikkatiniz hedefe değil çabaya odaklandığında fizyolojik enerji harcanır ama hepsi
bu ; _ _ _ _ _ _ _ _ _ çünkü çaba hedefe giden bir yoldur , amaca giden bir araçtır .
Ayna görüntünün içeriğini yansıttığı için kendinizi sürekli yolda bulacaksınız . _ _ _
_____
Çocuklar enerjiyle dolup taşmaktadır ancak bu enerji kontrol edilemez ve
genellikle gereksiz yere atmosfere dağılır . _ _ Aynı şekilde eğer _ _
Bir kişi canlılığını yüksek bir düzeye çıkarır ancak ona belirli bir yön vermeyi
başaramazsa , enerji de aynı derecede işe yaramaz olacaktır . _ Basit bir lamba
yalnızca kendisini çevreleyen alanı aydınlatabilirken , dar bir şekilde odaklanmış bir
lazer ışını kilometrelerce uzaktaki bir noktada parlayacaktır . _ _ _
Bu nedenle , enerjinizin sizin için çalışmasını istiyorsanız , onu belirli bir hedefe
odaklamanız çok önemlidir . _ _ _ _ _ _ _
Amaçlılık , niyetin enerjisini kesin olarak belirlenmiş bir yöne yönlendirir .
Konsantrasyon esastır ve konsantrasyon gerilim değil odaklanma anlamına gelir .
Düşünce karıştırıcı otomatik olarak çalışır . Fikirler kontrolsüz bir şekilde doğar ve
kaybolur . Düşünceler bir temadan diğerine atlar . Zihin , küçük bir çocuk gibi
huzursuzca " bacaklarını sallayacaktır " . Gerçekliği kontrol etmek için düşüncelerinizi
kontrol altında tutmaya çalışmalısınız . _ _ _ _ _ İlk başta biraz garip gelebilir ama
zamanla alışkanlık haline gelir . _ _ _ _
Bunu bir alışkanlık olarak geliştirmek için basit bir kurala uymanız yeterlidir : Şu
anda yaptığınız şey hakkında düşünmeyi kendinize öğretin . _ _ _ _ _ _
Kontrol edilemeyen düşüncelerin şekilsiz suyunda yüzerek sırf keyif olsun diye
hiçbir şey yapmayın . _ _ _ _ Bir niyet beyanı ilan edin . Bu her zaman tetikte olmanız
gerektiği anlamına gelmez . _ _ _ _ Zihninizin istediğiniz kadar sürüklenmesine izin
verebilirsiniz , ancak bunu prensip olarak kasıtlı hale getirebilirsiniz : Eğer zihnim
başka yere gidiyorsa , bunun nedeni yalnızca buna izin vermemdir . _ _ _ Bu şekilde ,
gerektiğinde bilinçli olarak konsantrasyon durumuna geri dönebilirsiniz . _ _ _ _
Esasen amaç , düşüncelerinizdeki görüntünün çoğunlukla ikili aynada yansımasını
görmek istediğiniz resmi içermesini sağlamaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Hedefinize ulaşmak
için her zaman ideal bir organik kalp ve zihin birliği durumunda kalmanıza gerek
yoktur . _ _ _ _ _ _ _ Dikkatinizi sistematik olarak hedef slayta odaklamanız yeterlidir .
_ _ _ _ Düşünce akışınızı kontrol ederek gerçekliği iradenize tabi kılarsınız . _ _ _
Düşüncelerinizin kontrolden çıkması önemli değil . _ _ _ _ _ _ Önemli olan onları

hedef slaydın akışına döndürme alışkanlığını kazanmaktır . _ _ _ _ _ _ _ _
Düşüncelerinizi tekrar tekrar hedefe döndürme alışkanlığınız olduğunda , slayt
sürekli bir yol arkadaşınız haline gelir ve başınıza gelen her şey bağlamında
görüntüsü her zaman arka planda kalır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Hiç şüpheniz olmasın ,
görüntü oluşacak ve dünyanın aynası kaçınılmaz olarak onu gerçeğe yansıtacaktır .
_____
Her bireyin kendine ait bir dünya katmanı vardır . Çift aynanın yansıtıcı yüzeyinin
çok katmanlı olduğunu söyleyebiliriz . _ _ _ _ Her yaşayan
Varlık , doğduğu andan itibaren emrinde bir ayna tabakasına sahiptir . _ _ _

Bireyin düşünceleri ve niyetleri ayrı bir gerçeklik olarak yansıyan bir görüntü
oluşturur . _ _ Tüm gerçekliklerin tamamı , fiziksel gerçeklik olarak gözlemlediğimiz
şeyi yaratan katmanlar halinde düzenlenmiştir . _ _
İnsan söz konusu olduğunda katman onun yaşam alanıdır , yani onu çevreleyen
her şeydir . Bireysel gerçeklik iki şekilde yaratılır : fiziksel ve metafizik .
Yani birey , kendi dünyasının katmanını düşünce ve eylemle oluşturur . _ _ _ _ Bu
iki açıdan hangisinin gerçekliği daha fazla etkilediğine karar vermek zordur . _
Düşünce biçimlerinin başrol oynaması muhtemeldir , çünkü insanın zamanının
büyük bir kısmını uğraşarak geçirdiği maddi sorunların önemli bir kısmını bunlar
oluşturur . _ _ _ _ _ _ _ Artık anlayacağınız gibi , Transerfing yalnızca gerçekliğin
metafiziksel yönüyle ilgilenir . _ _ _
Her birey , çok sayıda insan ve maddi nesneyle çevrelendiği belirli bir ortamda
yaşar . _ _ _ _ Peki bu rengarenk ortamda ayrı bir varoluş alanı nasıl tasvir edilebilir ?
_ Çok basit . _ Çevrenin maddi boyutunu bir an için bir kenara bırakırsanız , bizi
her şeyden önce ilgilendiren temel bir nitelikle kalırsınız : işler nasıl gidiyor , iyi mi
kötü mü ? _ _ _ _ İnsanın çevresi bol ya da fakir , dost canlısı ya da saldırgan , rahat
ya da daha az olabilir ama bu önemli değil . Anlamlı olan , o kişinin bu koşullar
altında ne ölçüde mutlu olduğu , uğruna çabaladığı şeyi alıp almadığı ve koşulların
tesadüfen gelişip gelişmediğidir . _ _ _ _ _ _ Katmanın bu niteliği , rengi , maddi
gerçeklikte olup biten her şey üzerinde belirleyici etkiye sahiptir . _
Bir katman açık ve loş tonlara sahip olabilir . Her şey bir kişinin düşünce
biçimlerini nasıl organize ettiğine bağlıdır . Düşünceleri ne kadar olumsuz olursa ,
özel gerçeklikleri de o kadar kasvetli olacaktır . İşler kötüleştikçe daha fazla
kırgınlık birikir ve bu da geri bildirim zinciri nedeniyle katmanın daha da
kararmasına neden olur . _ _ Bundan bireysel realitenizin tıpkı beden gibi temiz
tutulması gerektiği sonucuna varıyoruz . _ _ _ _
Dünyanızı mahvetmeye zamanları kalmasın diye , tüm olumsuz düşünceler

kararlı ve keskin bir şekilde uzaklaştırılmalıdır . _ _ _ _ _ Uzak dur onlardan ! Çöpü
dışarı çıkarmak veya temizlik yapmak zorunda kalmakla aynı şey . _ _ _ _ _ zorundasın _ _
eski çöplerden kurtulun , aksi halde ne kadar çabalarsanız çabalayın işler her zaman kötü
gidecektir .
Ancak dünyanızdan yok edilmesi o kadar da kolay olmayan bir tür çöp vardır . _ _ _ Bu
çöplük suçluluk duygusu , aşağılık kompleksi , şüphe , stres, korku, tatminsizlik, düşmanlık
ve olumsuz beklentilerden oluşur. Bunlar kurtulmaktan çok memnun olduğumuz ama nasıl
kurtulacağımızı bilemediğimiz ağrılarımız gibidir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu yüzden onları tedavi
etmelisiniz . Bir çare mevcut .
Şu sahneyi hayal edin : Bir insan ve dünyası , sihirli bir otobüsle hayallerin gerçeğe
dönüştüğü bir yere doğru yola çıkar . “Peki canım , işte o zaman sana bir oyuncak almaya
geldik ” . "Bu harika bir dünya!"
Mutlu yolculuk çok umut verici görünüyor . Her şey harika gidiyor . Başka ne isteyebilirsin ?
_ _ Ancak kaygılı zihin buna alışkın değildir . _ _ Zihin her zaman bir sorunu tespit etme
umuduyla bir tarafa bakar . Her şeyin yolunda olması mümkün değil ! _ _ "Hey! Otobüsü
durdurun ! Orada , beni yargılayan dürüstleri , onları bırakmalıyız ki ben de telafi edebileyim .
_ _ _ _ _ "Hayır tatlım . Bu çok saçma ! ” " Lütfen yapmalıyız , yoksa huzurum kalmayacak " . _
Otobüs durur ve şüpheli görünüşlü bir grup tip otobüse binip şikayet etmeye ve talepte
bulunmaya başlar . “Biz sizin yargıçlarınızız !” diyorlar .
Onlar hakkında hiçbir şey yapılamaz ve bu nedenle otobüs yoluna devam eder .
Genel olarak durum çok kötü değil ama kişi kıpırdanmaya devam ediyor .
“Bakın!” diyor dünyaya , “ şu sevimli insanlara bakın . Onları yanımıza alalım . _ _ Bize güzel
örnek olacaklar ” dedi . _ " Size soruyorum , ekstra yolculardan ne isteriz ? "
Dünya protesto etmek için zayıf girişimlerde bulunuyor , ancak bunu kabul etmek zorunda
kalıyor ve otobüs , herkesin kendilerinden aşağıda olduğunu kendi tavırlarıyla açıkça ortaya
koyan kibirli kişilerle dolu . _ _ _ _ “Biz sizin idealiniziz !” Yol boyunca Korku , Stres , Şüphe ve
Olumsuz beklentiler otostop çekiyor ve elbette kişi durumu akıllıca mantıklaştırmaya çalışıyor :
" Belki de bunlar bize yön verecek ve bizi kaybolmaktan kurtaracak bilge gezginlerdir ? " _ _ _
_ _ _ “Nasıl istersen canım ! ” Dünya , gemideki yaygaracı halkı kabul ediyor ve memnuniyetle
karşılıyor . “Biz sizin sağduyunuzuz ! ” yolculuğu cehenneme çevirmek için sağduyulu iniltilerini
iddia ediyor ve sürdürüyorlar . _ _ _ _
Diğer her şeye ek olarak yol Hoşnutsuzluk , Suçlama ve Nefret tarafından

kapatılmıştır . Kişi aslında onlarla tanışmak istemez ama dünya , zihnin dikkatini
verdiği her şeyi kendisiyle birlikte almaya o kadar alışmıştır ki . _ _ _ _ _ _ “Biz sizin
kabusunuzuz !” nahoş tipler kapılardan içeri girerken çığlık atıyorlar . _ _
Artık kişi sinir bozucu arkadaşlarından kurtulmaktan çok memnun olacaktır ama
artık çok geç . _ _ _ _ _ _ _ Otobüs aşırı yüklü ve daha fazla ilerleyemiyor . _
Manipülatörler , karton putlar, histerikler , danışmanlar ve diğer haşarat her şeyi
mahvetti . Ama kim suçlanacak ? _ Neden ilk etapta gelmek zorunda kaldılar ? _ _ _ _
Tüm bu çöplerin en yıkıcı türü , birey bu duygunun bilincinde olsun ya da olmasın

suçluluk duygusudur . _ _ _ _ _ Eğer dünyanın sizi cezalandırdığını , sizinle dalga
geçiyormuş ya da sizi zayıflatmaya çalışıyormuş gibi davrandığını fark ettiyseniz ,
hastalığın tüm belirtilerine sahipsiniz demektir . _ _ _ _ _ _ _ Bu enfeksiyonu dışarı
atın . İyi bir tekme atın . Suçluluk duygusu , koltuğunuza çöken , ayaklarını masaya
koyan ve koşullarını dikte etmeye başlayan istenmeyen ve kendini beğenmiş bir
misafirdir . _ _ _ _ _ _ _ Bunun sizin gücünüz dahilinde olduğunun bilincindeyseniz ,
onları dışarı atmaya oldukça yeteneklisiniz . _ _ _ _ _ _ _ _
Bir şeyden gerçekten suçlu olsanız bile , yalnızca bir kez af dileme hakkına sahipsiniz .
_____
Suçluluk duygusu , küçük rahatsızlıklardan büyük sorunlara kadar çok çeşitli
şekillerde cezaya neden olur . _ _ Parmağınızı kesebilirsiniz ya da bir tür kaza
geçirebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ Dış niyet şüphesiz senaryoda bir çeşit cezayı da içerecektir .
_ _ Şablon dünya görüşü şu şekilde çalışır : Kötü bir davranışın ardından ceza gelir ve
kalp ve zihin oldukça hemfikirdir .
Ayrıca suçluluk duygusu da kutuplaşmayı ciddi şekilde zorluyor . _ _ Sonuç olarak

dengeli güçler , tevbe edenin başına her türlü musibeti getirir . _ _ _ _ _ _ Bu
talihsizliklerin en kötüsü , ısrarcı bir sinek gibi size yapışacak olan manipülatördür .
_ _ _ Manipülatörler , " müşterilerinde " suçluluk duygusu uyandırma konusunda
güzel bir sanat ortaya koymuşlardır . Eğer bir kişinin suçluluk duygusunu özümseyip
bunu kendi üzerine alma eğilimi varsa , manipülatör onun üzerine daha fazla
suçluluk yüklemek için elinden geleni yapacaktır . _ _ _ _
Suçluluk kompleksleri içimize çocukluktan itibaren ekilir . _ _ _ Yetişkinler,
sorumlularını kendilerine itaat etmeye zorlamak için sıklıkla yasak yöntemlere
başvururlar . Eğer bir çocuk tipik bir manipülatörün bakımında uzun zaman harcıyorsa bir nevi _ _ _
mikroçip , bilinçsiz bir görev duygusu ve bazı kötü davranışları telafi etme zorunluluğu
şeklinde hassas ruhlarına sıkı bir şekilde yerleştirilmiştir . _ _ _ _
Başarılı bir şekilde “ programlanan ” çocuk , ağır bir haçı taşımaya zorlanır ve mikroçip
bilinçaltında kaldığı sürece manipülatörlerin elinde bir kukla haline gelir . _ _ _ _ _ _ _
Peki nasıl kaldırılabilir ? _ _ Suçluluk duygusunu bastıramazsınız , aynı şekilde ondan da
kurtulamazsınız çünkü o çok derinlere aşılanmıştır . _ _ _ _ _ Kalp ve akıl uzun zamandır
böyle yaşadı , sonsuza dek birine mecbur kaldı . _ _ Bir kişiyi bu durumdan yalnızca
somut bir eylem planı çıkarabilir . _ _ _
Özellikle kendilerini haklı çıkarmayı bırakmaları gerekiyor . Bu , hastalığın tedavisinin

nedeni ortadan kaldırdığı bir durumdur . _ Kimseye hiçbir borcunuz olmadığına kendinizi
ikna etmeye çalışmanıza gerek yok . _ _ _ _ _ Sadece eylemlerinize dikkat edin . _ Bu
farkındalık gerektirir . Daha önce en ufak bir nedenden dolayı özür dileme alışkanlığınız
varsa şimdi farklı bir alışkanlık edinmeye çalışın : Eylemlerinizi yalnızca kesinlikle gerekli
olduğunda açıklayın . _ _
Kendinize borçlu olmadığınızı söylemenize gerçekten gerek yok . _ _ _ _ _ Suçluluk
duygusunun içinizde olması normaldir ancak bunu dışarıya yansıtmamalısınız . _ _ _ _ _ _ _ _
Manipülatörler artık sizden aynı çıktıyı alamayacaklarını anladıklarında sizi yalnız
bırakacaklar . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu arada kalp ve zihin yavaş yavaş bu yeni duyguya
alışacaktır : kendinizi haklı çıkarmıyorsunuz , bu da bunun doğru olduğu anlamına
geliyor ve sonuç olarak suçluluk duygunuz artık yok oluyor . _ Sonuç olarak , “ kefaretiniz
” için giderek daha az neden olacaktır . Böylece geri bildirim zinciri sayesinde dış form
iç içeriği düzenler . _ Suçluluk duygusu ve bununla birlikte çeşitli ilişkili sorunlar ortadan
kalkar .
Aşağılık kompleksi , hemen hemen herkesin bir dereceye kadar muzdarip olduğu
başka bir hastalıktır . Bu yük, kişinin kendisini değersiz ve yetersiz hissetmesine neden
olur ve bu da fiziksel gerçekliğe yansır .
Daha önce Transerfing materyallerinde içsel önemden ve bir kişi bir şekilde kusurlu
hissetmesinin bir sonucu olarak kendi önemini aktif bir şekilde yükseltmeye çalıştığında
ortaya çıkan çeşitli sorunlardan ayrıntılı olarak bahsetmiştik . _ _ _ _ _ _ _ _ Buradaki
paradoks , kuantum fiziğindeki belirsizlik ilkesine çok benzeyen bir yasanın burada
geçerli olması gerçeğinde yatmaktadır : önem , vurgulandığı ölçüde azalır . _ _ _ _ _ _ _ _
__
bunun tersi de doğrudur . Onların önemi konusunda hiçbir endişesi olmayan bir kişi ,
otomatik olarak buna sahip olur .
Konumunuzu güçlendirme ve olumlu niteliklerinizi vurgulama girişimi bir yanılsamadır ve
ayna çemberinin etrafındaki yansımanın peşinde koşmaktır . _ _ _ _ _ _ Peki özel olduğunuzu
ve bunu kanıtlamanıza gerek olmadığını kendinize nasıl kanıtlarsınız ? _ _ _ _ _ _ Sebebin
sonucu ortadan kaldırdığı bir geri bildirim zinciri daha var . _ Niyetinizi bilinçli olarak yeniden
yönlendirmelisiniz : kendinizi kanıtlamaya veya gösteriş yapmaya çalışmak yerine , kendi
öneminizi artırmaya yönelik tüm girişimlerden vazgeçmelisiniz . _ _ _ _ _ _ Bir kişi durmayı
başardığında ( ve hepimiz bunu neredeyse herkesin kendi yöntemiyle yaptığını biliyoruz ) ,
etrafınızdaki insanlar sezgisel olarak sizin öneminizin onaylanmasına gerek olmadığını
hissederler . _ _ _ _ _ _ _ _ Ve böyle olunca da insanlar onlara daha çok ilgi duyuyor ve onlara
daha fazla saygıyla yaklaşmaya başlıyorlar . Sonuçta kalbe ve akla yavaş yavaş “ Ben aslında
bir değerim ” kanaati aşılanır . _ _ _ _ _ Öyle bir an gelir ki ayna çemberi durur , ters yöne döner
ve size doğru hareket etmeye başlar . _ _ _
Benlik saygısı gelişir ve sanki hiçbir zaman aşağılık kompleksi yaşanmamış gibi olur . _ _
Şüphe, stres ve korku aynı zamanda kişinin bireysel dünyasının resmini de büyük ölçüde
bozar . Unutmayın , bu düşünceler aynaya yansıdığında , onların dünyasının gerçekten
korkmaya değer katmanlarına bir şeyler girecektir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Ancak kaygının en büyük
zararı , kişinin belirlediği hedeflerden kaynaklanır çünkü önceki bölümden de hatırlayacağınız
gibi kaygı , arzuyu özleme dönüştürür . _ _ _ _ _ _ _
Arzu , yenilgi korkusu gibi ne kadar güçlü alevlenirse , dışsal önem de o kadar yoğun olacak
ve başarı şansı o kadar az olacaktır . Özlem gibi gelen her türlü bekleyişten vazgeçin , yoksa
hiçbir yere varamazsınız . _ _ Hedeflerinize ulaşmanız için niyet şarttır ve niyet şüphe götürmez
ve basit “ istemek ” eyleme geçtiğinde ortaya çıkar . _ _ _ _
Sabırsızlığın kaşıntısını dindirmek için bir güvenlik ağına sahip olmanız , başarısızlık
durumunda bir yedek planınızın olması ve yenilgi fikrini daha başlangıçta kabul etmeniz
gerekir . _ _ _ _ _ _ _ _ İstediğiniz şeye sahip olmak için çaresiz bir susuzlukla eziyet çekiyorsanız ,
yenilgiyi önceden nasıl kabul edebileceğiniz sorusu ortaya çıkabilir . _ _ _
senin mi? Ancak göreceksiniz ki işler yolunda gitmediğinde umutsuzluk ya da belki

öfke , beklediğiniz sonuca el sallamanıza neden olacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _
Umutsuzluk aynı zamanda içsel önemi , yani acı veren kişisel önemi ortadan
kaldırmanıza da yardımcı olabilir . Bir şeyler yolunda gitmiyorsa ve hırslarınızı sert
bir şekilde vuruyorsa , umutsuzluk duygusu her şeyden vazgeçmenize ve kendinize
verdiğiniz önemden ölü bir ağırlık gibi kurtulmanıza neden olur . _ _ _ _ _ Kendinizi
hemen daha iyi, özgür ve hafif hissedeceksiniz . İşler bir anda yoluna girecek .
Bir projenin başarılı bir şekilde tamamlanmasıyla ilgili şüpheler genellikle zihin
hedefe ulaşmanın yolunu ve araçlarını bulmaya çalıştığında ortaya çıkar . _ _ _ _ “
Gerçekliği Dönüştürmek ” bölümünde bunları düşünmenin neden bir anlamı
olmadığı hakkında çok konuştuk . _ _ _ _ İşlerin en iyi şekilde nasıl sonuçlanacağını
tam olarak bilemezsiniz . _ _ Göreviniz , sanki hedefe ulaşılmış gibi dikkatinizi
hedefe yoğunlaştırmak ve ardından dışsal niyet doğru zamanda doğru kapıları
açacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Artık çift aynanın kullanımına ilişkin kuralları bildiğinize göre endişelenmenize
gerek yok . _ _ _ _ _ _ _ _ Ayna ilkeleri şüphe ve korkuya karşı en etkili çareyi
oluşturur . _ Öncelikle niyetinizi “ dünyam benimle ilgilenir ” karışımını sürdürmeye
yönlendirin . _ _ _ İkinci olarak ayna ilkelerinin son üçünü çok kesin bir şekilde takip
etmelisiniz .
Örneğin üniversiteye gitmeyi düşünüyorsunuz ve seçim sürecini başarıyla
geçmek istiyorsunuz . _ _ _ _ _ _ Sınavdan önce kendinize şöyle diyorsunuz : Sınavda
başarısız olursam belki bu benim için en iyisi olur mu ? _ _ _ _ _
O zaman sınava kendinizi neşeli ve rahatlamış olarak girebileceksiniz . _ _ _ _
Buna başarısızlık olasılığını kabul edip alternatif akışına göre hareket etmek denir .
_ _ Sizden bekleneni yaparken aynı zamanda sonuca kayıtsız kalıyorsunuz , daha
doğrusu her sonucu başarılı olarak görmeye hazırsınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Hedefe ulaşmak istemiyormuş gibi davranmanın hiçbir anlamı yok . _ _ _ _ _

Kendini kandırma işe yaramayacaktır . Hedefe nasıl ulaşılacağını düşünmemeli ve
senaryoya kapılmamalısınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Göreviniz , slaytı görselleştirme ve
hedefiniz doğrultusunda bir ayağınızı diğerinin önüne koyma işini yapmaktır . _ _ _
_ _ _ _ _ _ _ _ Zihnin kontrolü senaryoya değil ayna ilkelerini takip etmeye
odaklanmalıdır . _ _ _ _ _ _
Zaten başarı sizi bekliyorsa endişelenmenin ne anlamı var ? _ _ _ _ Sonuçla
ilişkinizi nasıl belirleyeceğinize karar vermek size kalmıştır . _ _ _ _ _
olumlu olumsuz . Hepimiz başarısızlıklarımızla olumsuz ilişkiler kurmaya alışığız , bu

yüzden hepimiz başarının varsayılan olarak elde edilmesinin zor olduğu oyunun
kurallarına uymak zorunda kalıyoruz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bunun yerine , uygunsuz bir
adım attığınızda başarısızlığınızı başarı olarak adlandırın . O zaman kalabalığın
arasından sıyrılacaksınız ve zaferiniz garanti altına alınacak . _ _ _
Geri bildirim zinciri burada da tıpkı suçluluk ve kendini beğenmişlik duyguları
durumunda olduğu gibi çalışır . _ _ Dikkatinizi aynadan görüntüye çevirerek ve
yansımanın peşinde koşmayı bırakarak ayna çemberini durdurursunuz . _ _ _ _ _ _ _ _ _
O zaman başarıya inanmanıza ya da kendinizi herhangi bir şeye ikna etmenize gerek
kalmaz . İhtiyacınız olan tek şey , niyetinizi ayna ilkelerini gözlemlemeye yeniden
odaklamaktır . _ _ _ _ Etkileri ortaya çıkmaya başladığında gerçekliğin önemli ölçüde
değiştiğini fark edeceksiniz . _ _ _ _ Zihniniz aynanın gerçekten işe yaradığına inanıyor .
_ _ _ O zaman başarıya giden yolun daha önce hayal ettiğinizden tamamen farklı
olduğunu nihayet anlarsınız . _ _ _ Sonuç olarak kalp ve zihin sakinleşir ; _ _ korku ve
şüphe kaybolur ve ayna çemberi size doğru gelir .
Dünyanızdan temizlenmesi gereken çöplerin geri kalanı kınamayı , tatminsizliği ,

nefreti ve olumsuz beklentileri içerir . _ _ _ _ Birincisine gelince , haklı olsa bile her
türlü eleştirinin son derece dezavantajlı olduğu konusunda net olmalısınız . _ _ _ _ _ _ _
_ _ _ _ Eleştiri son derece nankör bir iştir . İyi ve kötü arasındaki dengeyi yeniden kurma
girişimlerinde dengeli güçler , suçlayanın sanık sandalyesinde oturmasını sağlamak
için ellerinden gelen her şeyi yapacaklardır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Hiçbir zaman sebep ve
sebep sıkıntısı yaşanmayacak . _ _ Kendi açınızdan her türlü eleştiriyi tabu haline
getirmeniz tavsiye edilir . _ _
Diğer tüm olumsuz tepkiler söz konusu olduğunda söylenecek tek bir şey var . _ _ “
Dünyam bana uymuyor ve hayatımı sevmiyorum ” performansında oynayarak özellikle
bu tür bir gerçekliği şekillendiriyor ve sürdürüyorsunuz . _ _ _ _ _ _ _ _ Bir aynanın
önünde durduğunuzu ve amalgam ve son üç ayna ilkesinin dünyanızın katmanını
sıcacık küçük bir köşeye dönüştürebileceğini kendinize tekrar tekrar hatırlatın . _ _ _ _
_ _ _ _ _ _ _ _ Bunun dışında söylenecek başka bir şey yok . _ _
Son olarak , eğer şu anda kendinizi kötü hissediyorsanız , bazı ilkeleri takip edecek
gücünüz kalmayacak kadar kötü hissediyorsanız , neyle başlamalısınız ? _ _ _ İşleri
nasıl düzeltebilir ve gerçekliğinizi tekrar rayına oturtabilirsiniz ? _ _ _ _
Bazen hayat çekilmez hale geliyor . Bu , bir alkoliğin ayılıp da hayatının kasvetli
ve zorlu olduğunu keşfetmesi gibidir . _ _ _ Tipik bir örnek olarak , önceki gece
verilen harika bir partinin ardından ne kadar kasvetli bir sabah geldiğini ve
kendinizi işe sürüklemek zorunda kaldığınızı ele alacağız . İş partilerinden sonra
her türlü sorun yaşanıyor . _ İnsanların iş ritmine geri dönmekte zorlandıkları
ortada ama tuhaf bir şekilde benzer durum teknik ekipmanlarda da yaşanıyor . _
_ _ _ _ _ _ _ İstatistikler , Pazartesi günü haftanın diğer günlerine göre daha fazla
araba , bilgisayar ve diğer cihazların bozulduğunu gösteriyor . _ _ Peki gerçekliğe
ne oluyor ? _
Gerçekliğin bu yönü insanlar tarafından katmanların üst üste gelmesiyle
yaratılır . _ _ _ _ _ _ Akşamdan kalma döneminde insanlar sarkaca " kredinin faizini
" geri ödemek zorundadır . _ _ _ Serbest enerjide bir eksiklik olduğunda , düşünce
formu büyük oranda olumsuzluk içerir . _ _ Bu da işyerinde kolektif bir gerilim
yaratıyor ve hiçbir şey bir araya gelmiyor .
Ayna buna göre tepki verir ve gerçeklik çarpıtılır . Evdeki elektrikli aletlerin
lavabodan çıkması o kadar somut değildir , ancak şirketlerde birleşik çarpıklık
etkisi daha belirgin sonuçlara yol açmaktadır : kazalar meydana gelir , makineler
bozulur ve karmaşık ve özellikle hassas teknoloji düzensiz çalışır . _ _ _
Mesele şu ki , eğer bir kişi depresyondan muzdaripse veya farklı bir farkındalık
durumundaysa , dünyasının katmanı alternatif alanın çamurlu alanlarına çekilir .
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Gerçeklik bir pusla örtülüyor gibi görünüyor . _
Çevredeki ortamla ilgili her şey yerinde kalır ; koşullar daha önce olduğu gibi
aynı ; _ _ Hava güzel olsa da havada bunaltıcı bir şeyler asılı duruyor . _ _ _ Eğer
böyle günlerde gerçekliğin tonlarına daha önce dikkat etmediyseniz gelecekte
onları gözlemleyin . _ _ _ _ _ _ _ _ Sanki maddi dünyanın size soğuk bir düşmanlıkla
baktığını hissedeceksiniz . _ _ _ _ _ Katmanının kalitesi değişti : “ bugün her şey
kötü gidiyor ” . Bu nitelik , bulutlu pustur ve teknik ekipman da dahil olmak üzere
her şey üzerinde çok somut bir etkiye sahiptir .
Hayatta kötü bir dönemin başlangıcı , ya serbest enerji eksikliğinin yol açtığı
fiziksel rahatsızlıklarla ya da beklentilerimiz karşılanmadığında yaşanan olumsuz
duygularla gelir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bulutlu alanların realitenize girmesine izin
vermemek için enerji seviyenizi arttırmanız çok önemlidir . _ _ _ _ Canlılığınız
gerekli seviyeye ulaştığında artık hissetmezsiniz _ _ _ _ _
RAHATSIZ olmak. Ayrıca dünyanızın katmanını temiz tutmak için yukarıda belirtilen
her şeyi yapmalısınız . _ _ _
Ancak şimdilik , eğer depresyondaysanız , öncelikle gerçekliğinizi düzeltmeniz
ve dünyanızın katmanını bulutlu sisten alternatif alanın açık bir alanına
yönlendirmeniz gerekir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu nasıl yapılıyor ?
Bunun da tek bir tarifi var ve dahice olan her şey gibi bu da çok basit . Bir çocuk
ağladığında ne yaparsınız ? _ _ Onu nasıl teselli edersiniz ?
Kelimelerin hiçbir etkisi yoktur . _ Onunla birlikte yürümeniz , biraz özen ve dikkat
göstermeniz gerekiyor . Kendini kötü hissettiğinde ağlayan içindeki çocuktur . _ _
_ _ Kendine iyi bak . Birçoğunuz ciddi , saygın , heybetli veya havalı gibi görünseniz
de aslında biz çocuk olarak kalıyoruz . _ _ _ _ _ “ Kendinizi atlıkarıncaya doğru itin ”
anlamı , yapmaktan en çok hoşlandığınız şeyin birazını yapın . Sizi üzen sorunları
düşünmeden rahatlamak için biraz zaman ayırın . _ _ _ _ “ Dünyam ve ben
yürüyüşe çıkıyoruz ” . _ Katmanınızı temizlemek çok önemli olduğundan , iyi
harcanan zaman olacaktır . _ _ _ _ Çok şey buna bağlı .
En sevdiğiniz ikramı satın alın : "Ye, ye aşkım , iyileş ." Tüm gününüzü kendinize
ve zevklerinize ayırın . _ _ _ Kendinize iyi bakın ve dikkatlice yatağınıza girin : “
Şimdi uyu canım . _ _ Dünyanız her şeyi halledecek ” . _
İşte buradasın . _ Ertesi gün , eğer dikkatli davranırsanız ve ayna ilkelerini

uygularsanız , sizi çevreleyen gerçekliğin daha sıcak , daha yumuşak tonlara
bürünmeye başladığını hissedeceksiniz . _ _ _ _ Katmanınız sisin içinden çıkıyor . _
__
Eğer dikkatli olursanız , her şeyin ne kadar gerçek olduğuna şaşıracaksınız . _ _
Daha önce durağan görünen maddi dünya , gözlerinizin önünde kelimenin tam
anlamıyla dönüşmeye başlayacak . _ Baskıcı atmosfer hafifleyecek , duran saatler
yeniden işlemeye başlayacak ve insanlar size daha çok yönelecek . _ _ _ Devasa
ikili aynanın çalışma şekli tek kelimeyle büyüleyici . _
Gerçeklik , alternatifler alanında saatin yelkovanı gibi fark edilmeden hareket
eder , ancak bu onun hareket etmediği anlamına gelmez ! _ _ _
Gerçekliğinizi bu şekilde “ dekore edebilirsiniz ” . Ama hepsi bu değil . Kapsamlı
bir yenileme yapmak ister misiniz ? _ Çocukluğunuzda nasıl bir şey olduğunu
düşünün . _ _ _ Tüm renkler parlak ve canlıydı , hayat harikaydı ve vaatlerle
doluydu . _ _ _ Mutluydun , mutluydun çünkü bedenin gibi dünyanın katmanı da
taze ve temizdi . _ _ _ _ Dünya seninle ilgilendi . _ _ Doğru , ona çok fazla değer
vermemiş olabilirsin ama _ _ _ _
herhangi bir özel şikayet de var. Zamanla şikayetleriniz ve düşüncelerinizin

görüntüsündeki olumsuzluklar arttı . _ _ _ _ Bunun sonucunda katmanınızdaki
tonlar soldu ve hayat , insanların “ O günlerdi … ! ” demeye başladığı bir döneme
girdi . _ _ _
Bu etki , Transerfing'in ilk materyallerinde nesil değişimi olarak tanımlanıyor . _
_ _ Zaman uçup gidiyor. Geçmiş sanki daha dünmüş gibi geliyor ama yine de çok
uzun zaman önceydi . _ _ _ _ _ Yaş inatla ve kaçınılmaz olarak bedelini öder .
Umutlar söner ve dünya bozulmaya başlar . _ Elbette partinin sonu gelmiyor değil
mi ? _ _ _
Hayır . Her şeyi , eski renkleri , duyguların yeniliğini ve umudun zevklerini geri
getirmek için hâlâ zaman var . _ _ Ayna prensiplerine bağlı kalırsanız inanılmaz bir
olayla karşılaşacaksınız . _ _ _ _ Dünyanızın katmanının eski tazeliği yeniden
sağlanacak . _ _ _ _ _ Nesil değişimini kendiniz için düzeltmeyi başardığınızda ,
kendi gerçekliğinizi kontrol etmenin gerçekte ne anlama geldiğini tam olarak
hissedeceksiniz . _ _ _ _ _ _
Aynanın Düzeltilmesi
Tarih boyunca insan , kaya sanatından karmaşık alet ve mekanizmalara kadar
kontrollü gerçeklik için her türlü modeli yaratmıştır . _ Tüm bu modellerin ortak
bir özelliği var . Hepsi insanın iç niyetine tabidir . _ _ _ _ Saf aklın ürünü olan iç
niyet , “ nereye dönersem oraya giderim ” prensibine göre doğrusal bir şekilde
hareket eder . _ _ _ _ _ _ _
İnsan ancak oyunun bir özelliği haline getirdiği gerçekliğin parçalarını isteyerek
kontrol edebilir . _ _ _ _ Örneğin , enerji üretmenin bir yolu olarak bir nehrin bir
kısmını kontrol edebilirsiniz , ancak bir bütün olarak nehir , kontrol edilemeyen
gerçekliğin bağımsız bir bileşeni olarak kalacaktır .
Zor kullanarak eşeğe iç niyetle hareket ettirebilirsiniz ama eşeğe istemediği bir
şeyi yaptıramazsınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bağımsız gerçeklik yalnızca kalp ve akıl birliğinden doğan dış niyete tabidir . _ _ _
___
Bir kişinin gerçekliği kontrol etmenin iki yolu vardır . Birincisi , çevredeki
dünyadaki nesnelerin niteliklerini oluşturmaktır . _ _ _ _ Bu nesneler daha sonra
içsel niyete tabidir . İkinci yol ise dış ile çalışmaktır . _
niyet edin ve doğayla uyum içinde yaşayın . Bu araçlar , insan uygarlığının gelişimi
için temelde birbirine karşıt iki yolu temsil eder .
Çağdaş toplum , ilk ve en az etkili model doğrultusunda gelişiyor . _ _ Bu ,
gezegen ve insanlık için felaketle sonuçlanacak bir yoldur . _ _ İnsan hiçbir zaman
doğayı tamamen evcilleştiremez ve bu nedenle kendimizi doğal çevreyle sürekli bir
savaş içinde buluruz . Bir gün çevreyi kirletiyoruz , ertesi gün onu korumaya
çalışıyoruz . _ _ _ _ _ Kısacası her şey aynı prensibe göre yapılır : Her şeyi bir sıfata
dönüştürüp , onu iç niyetin iradesine tabi kılmak . _ _ _ _ _
Evcilleştirilmemiş gerçeklik bağımsız olarak var olur ve insanın fiziksel gerçeklikle

ilişkisini yansıttığı için bir ayna gibi davranır . _ Ama bu sıradan bir ayna değil .
Diyelim ki bir kişi aynadaki yansımanın sağa dönmesini istiyor . _ _ _ _ _ _ _ İçsel

niyetin sınırları içinde hareket eden kişi , yansımayı kendisine döndürmeye çalışır .
_ _ Sonuç olarak aşırı potansiyel yaratılır ve dengeli kuvvetler yansımayı ters yöne
çevirir . _ _ _ _ Dünya tepki vermiyor çünkü ayna bozuldu . _ _ _ _
Dünyanın aynası kutuplaşma olgusuyla çarpıtılıyor . _ _ _ _ _ _

Hatırlayacağınız gibi kutuplaşma iki nedenden dolayı oluyor . _ Bunlardan ilki ,
karşılaştırmaya , yan yana koymaya veya öngörülen koşullara dayalı bağımlı
ilişkilerdir . Örneğin : " Ben iyiyim , öyleyse sen kötü olmalısın " veya " Üstünlüğümü
kabul edersen iyi olursun " .
Kutuplaşmanın ikinci sebebi ise “ vidaların çevrilmesi ” olarak tanımlanabilir . _ _
_ _ Bir kişi içsel niyetle yansımaya baskı yapmaya çalıştığında hiçbir şey olmaz . _ _
_ Bu da kişinin daha fazla baskı yapması gerektiğini düşünmesine neden olur ve
istediklerini elde etmek için kaba kuvvetle çabalamaya devam eder . _ _ _ _ Dengeli
kuvvetler karşıtların çarpışması yoluyla kutuplaşmayı ortadan kaldırır . Sonuçta
ortaya çıkan sonuç , kişinin iç niyetinin tam tersi olur . _ _ _
Polarizasyon ortadan kaldırılırsa ayna düzleştirilebilir . _ _ _ _ Bu, tıpkı bir bisiklet

tekerleğini düzeltmek gibi oldukça basittir . Jant tellerinin çok sıkı olduğu yerlerde
tekerlek bükülüyor . _ _ Eğer dünya itaat etmiyor ve size kin besliyormuş gibi
davranıyorsa , kutuplaşmaya neyin sebep olduğunu belirlemek ve buna karşılık
gelen potansiyeli gevşetmek çok önemlidir . _ _ _ _ _ _ _ _
İndigo çocuklar aşırı potansiyele karşı son derece duyarlı oldukları için bu
süreçleri anlamamıza yardımcı olacaklar . _ İndigo çocuk _ _
karakteristik olarak bağımsız ve sezgiseldirler , kendi bireyselliklerine dair güçlü bir

anlayışa ve yüksek düzeyde farkındalığa sahiptirler . Bu nitelikler , başkalarının onları katı
sosyal yapılara uymaya ve uymaya zorlama girişimlerine bir tepki olarak gelişir . _ _ _ _ _
Aile birimi de dahil olmak üzere büyük yapıdaki her hücre , çocukların davranışlarını
mümkün olduğunca düzenli hale getirerek kontrol etmeye çalışır . Bir dereceye kadar bu
gereklidir . Ama bu , bir çocuğun ana kuralının " Sana ne dersem onu yapacaksın " olduğu
bir oyunun özelliği haline getirileceği ölçüde değil . _ _ _ _ _ _
Açıkçası bu ilkel yaklaşım sadece kutuplaşma yaratacak ve çocukları dengeli güç

rüzgârlarının savurduğu yapraklar gibi kontrol edilemez hale getirecektir . _ _ _ _ _ Aptal
ve tatminsiz yetişkinler genellikle disiplinin vidalarını çevirmek için ellerinden geleni
yaparlar . _ _ _ _ _ _ _ Buna karşılık olarak çocuklar ya daha çılgın hale gelirler ya da ruhları
kırılır ve kendilerinin niteliklere , yani " hayatta her şeyin doğru ama iyi olmadığı " yapının
unsurlarına dönüşmelerine izin verirler . _ _
Doğal olarak hiçbir ebeveyn çocuğunun toplumdan dışlanmış olmasını istemez . _ _

Ancak ortak vidanın kaderi de kıskanılacak bir şey değil . _ _ Birçok yetişkin, hayatlarında "
her şeyi doğru yaptıklarını ancak bundan iyi bir şey çıkmadığını " veya " birçok şeyi yanlış
yaptıklarını ve hiçbir şeyin doğru olmadığını " itiraf edecektir . Her ebeveyn, kendi çocukları
için her şeyin farklı olmasını ister ve bu nedenle , çabalarıyla , gerçekte ne yarattıklarına
dair cehaletlerinden ödün vermeden kutuplaşmaya daha da güçlü bir şekilde neden
olurlar .
Herhangi bir öğretmen - cahilin tüm içsel niyeti , aptalca bir formüle indirgenebilir : "
Tüm kalbimle ( tüm kötü tasarlanmış gücümle ) senin için en iyisini istiyorum ve bu
yüzden sana ne dersem onu yapacaksın " .
Çocuğun yetiştirilmesiyle ilgili herhangi bir sorun , dar görüşlü içsel niyeti terk ederek
ve aynanın çarpık olmasına neyin sebep olabileceğini düşünerek çözülebilir . _ _ _ _
Öncelikle kutuplaşmanın zıt kutuplarının nerede ortaya çıktığını belirlemek gerekir . _ _

_ Tekerleğin bir tarafındaki jant telleri çok sıkıysa diğer tarafta biraz serbest bırakılmalıdır .
_ _ _ _ _ _ _ _ _ İndigo çocuğun bağımsız olma çabası ve disiplini kabul etmeyi reddetmesi “
gevşek çarklar ” olarak görülebilir . _ _ _ Diğer taraftaki jant tellerini çok sıkı yapan şey
nedir ? _
Gerilim , İndigo çocukların çevrelerindeki yetişkinlerin iradesine boyun eğmeleri yönünde
uygulanan baskıdan kaynaklanıyor . _ _ _ _ _ _
Düzenliliğin büyük kaosa yol açabileceği ortaya çıktı . _ _ _ Vidaları döndürmeye

devam edersen ne olur ? _ Başka yerlerdeki jant telleri daha da gevşeyecek ve
sonunda bir şeyler kırılacak .
Açıkçası , kutuplaşmanın etkisini azaltmak için aşırı sıkılmış jant tellerinin
gevşetilmesi gerekiyor . _ _ _ _ Nasıl? Düzenliliğin bir doz makul düzensizlikle
karıştırılması gerekir . _ _ _ Bunu yapmanın birçok yolu var . _
Yatağın üzerinde zıplayabilir , birbirinize yastıklarla vurabilir , uluma ya da garip
sesler çıkarabilir , itip kakabilir , dört ayak üzerinde sürünebilir ya da yaramazlık
yapmanın başka yollarını düşünebilirsiniz . _ _ _ _
Ayrıca aileden birini bekleyip üzerine atlayabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _
Elinizde kek yoksa , masada birbirlerine reçel sürmeye yardımcı olur . _ _ _ _ _ _ _ Ya
da yazın suyun yakınında oynarken çamurlu bir su birikintisi bulursanız o zaman bu
bir hazinedir ve ne yapılması gerektiğini bilirsiniz . _ _ _ _ _
Genel olarak konuşursak , bu tür "mantıklı" aptallık ne kadar fazla olursa , çocuk
o kadar itaatkar olacaktır . Paradoksun arkasındaki neden şu ana kadar sizin için
açık olmalı . _
Ciddiyetin saçmalığa vardığı İngiliz mizahında da düzenlilik aynı derecede başarılı
bir şekilde kırılabilir . _ _ _ _ Can sıkıntısı gibi neşe de ruh halinin bir yansımasıdır . _
_ Can sıkıntısının kendi başına var olmadığını , yalnızca gerçekliği kontrol etmeye
yönelik ebedi bir ihtiyaç olduğundan daha önce bahsetmiştik .
Bu ihtiyaç ruhun doğuştan gelen bir niteliğini temsil eder .
Ruh neden eğlenmeye ihtiyaç duyar ? _ _ Muhtemelen eğlenirken kendinizi iyi
hissettiğiniz içindir . _ _ _ Neden iyi hissediyorsun ? _ Çünkü mizah ve neşe önemini
azaltır . Niyet enerjisini bloke eden ve dünyanın aynasını çarpıtan aşırı potansiyel
varken gerçekliği şekillendirmek imkansızdır . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Birini geriye doğru eğip bağlarsanız bedeni rahatsızlık duymaz mı ? _ _ _ _ _ _ _

Ruh , her zaman bir dereceye kadar orada olan aşırı potansiyelin bir mengenesine
sıkıştırıldığında da tam olarak aynı türden bir rahatsızlık hisseder . _ _ _ _ Huzursuz
zihin her zaman ruhun kolunu büker . _ _ _
Eğlence gerilimi azalttığında ruh özgürleşir . _ _ _ Bu yüzden neşeli olmamız iyidir .

_ _ _ _ Herhangi bir fiziksel his kadar gerçek olan içsel bir rahatlık hissi yaşarız . _ _
Prensipte ayna mizah kullanılmadan düzeltilebilir . _ _ _ _ _ _ Doğanız gereği

eğlenceli ve yaramaz numaralara yatkın değilseniz , bunu yapabilirsiniz . _ _
Tekerleği nerede biraz gevşetebileceğinizi düşünün . _ _ _ _ _

Her türlü kaçınılmaz baskı , seçim özgürlüğüyle seyreltilmelidir . _ _ _ Örneğin :
" Bulaşıkları yıkamak mı yoksa mağazalara mı gitmek istiyorsunuz ? " _ Disiplin
bile bilinçli bir gerekliliğe dayanıyorsa özgür bir irade gösterisine dönüşebilir . _ _
____
Bir yetişkin , " cevap veremezsin ve cevap verme " kuralına göre bunu " çünkü ...
" argümanıyla destekleyerek dikte ederse , o zaman o bir yetişkin değil , güçle
donatılmış bir aptaldır . _ Her şeyi eşit olarak tartışıp , “ eğer … olursa ne olur ? ”
ilkesine göre durumu modellemek daha iyi olmaz mı ?
Zorlama aynayı çarpıtır ve böylece tam tersi sonuç doğurur . Kutuplaşmanın

etkisini azaltmak için duruşunuzu yeniden gözden geçirmeli , güç gösterisinden
saygı kazanma çabasına geçmeli ve otoriterliğin yerine güvene dayalı ilişkileri
koymalısınız . _ _ _ _ _ _ _
Zorlamayı kullanmak yerine çocuğun kendisinden isteneni yapmayı istemesi
daha iyidir . _ _ _ _ _ _ _ Burada yapılması gereken yaklaşım , çocuk için külfetli bir
görevi , onun önemini artıracak bir şeye dönüştürmenin bir yolunu düşünmektir .
_ _ _ _ _ Kişisel önemin onaylanması ve pekiştirilmesi , başta çocuklar olmak üzere
tüm insanlar için temel bir motive edici faktördür . Çocuklarla etkileşim kurmanın
en uygun yöntemi , daha önce Transerfing Reality'de belirtilen Frailing ilkelerinde
açıklanmıştır . _ _ _ _ _
Sezgi , öncelikli olarak geliştirilmesi gereken bir diğer niteliktir . _ İndigo

çocuklarda beynin sağ yarıküresi baskındır . _ _ _ Ancak eğitim sistemi , amacı
beceri ve yetenekleri geliştirmekten uzak olan sol yarıküre yaklaşımını kullanıyor .
_ _ _ _ Sistem , çocukları derslerin içeriğini öğrenmeye ve ardından düzenli olarak
rapor vermeye zorluyor . _
Bu yaklaşımda , durum pasif olmasına rağmen ağırlıklı olarak beynin sol
yarıküresi çalışır . _ _ _ _ _ _ Zihni bilgiyle doldurma arzusu kesin bir yanıt yaratır :
" İstemiyorum ! " _ _ _ _ _ Bu şekilde edinilen bilgi işe yaramaz . Bir depoda
saklanan mallar gibi pasif bir biçimde hafızada tutulur ve çok çabuk değerini
kaybeder ve unutulur . _ _ _ _ _ _
Eğitim sisteminin kurulu hali kolaylıkla düzeltilebilir . _ _ _ _

Bunun için gereken tek şey , öğrencilerin niyetine farklı şekilde odaklanmaktır .
İlk olarak , öğretim metodolojisinin köklerinin ezberden öğrenmeden uygulamalı

öğrenmeye doğru değiştirilmesi gerekecektir . _ _ _ _ _ _ _ Beyin daha sonra bir
depolama deposu olmaktan çok , yaratıcı olma kapasitesinde olması gerektiği gibi
çalışacaktır . _ _
İkinci olarak , öğretme hedefinin rapor vermekten başkalarına öğretmeye
dönüştürülmesi gerekecektir . _ _ _ Evet, kesinlikle. Çocukların kelimenin tam
anlamıyla birbirlerine öğrettiği , yani dönüşümlü olarak öğretmen ve öğrenci
rolünü üstlendikleri özel okullar kuruludur . _ _ _ _ _ _ Bu tür okullara giden
çocuklar , karmaşık müfredatları rekor sürede ustaca özümserler ve bu , niyetin
aktif olması gerçeğine bağlıdır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Okuldan geçerken bunlar çok az
sayıdadır ve girilmesi zordur . _ _ _ _ _ _ _ Yüzde yüz etkili olduğu kanıtlandığı için
bu yenilikçi yöntemin genel olarak uygulanabileceğini düşünürsünüz . _ _ _ _ _ _ _
Ama hayır, hiçbir şey için değil !
Bunun nedeni yapının çıkarına olmamasıdır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Yapının yeteneğe ,

büyük kişilere , eksantrik kişiliklere ihtiyacı yoktur .
İhtiyaç duyduğu şey güvenilir şekilde çalışan bileşenlerdir . Bu yüzden her şey
yolunda ve eğitim sisteminin kendisi mükemmel ! _ _ Sistem , kullanışlı bileşenler
üretiyor ve bunu yapının , yani sarkaç dünyasının gerektirdiği şekilde yapıyor . _ _
__
Ancak bildiğimiz gibi ağaçlar kayaların üzerinde de büyür ve bazen ortak
düzenin kusurundan bir deha yetişir . _ _ _ _ Çocuğunuzun olağanüstü bir istisna
olmasını istemiyorsanız , sistemin tüm kurallarının ruhuyla ona baskı yapın . _ _ _
_ _ _ _ _ _ Ancak çocuklarınızla gerçekten en iyisini arzuluyorsanız , onlarla etkileşim
halindeyken aynayı çarpıtan ve çocuğu kontrol edilemez hale getiren kutuplaşmanın
seviyesini sürekli gözlemleyin . _ _ _ _ _ _ _ _ _
İndigo çocuklar ( şu anda genç neslin çoğunluğu ) pek çok harika nitelik
sergiliyor ; bunların en önemlisi bireysellik . _ Sarkaç dünyasında çocukların bu
niteliğini koruması oldukça zordur . _ _ _ _ _ _ Bu nedenle Transerfing'in ana
kuralını her zaman akılda tutmak son derece önemlidir : " Kendiniz olun ve
başkalarının da kendileri olmasına izin verin " .
Jant telleri de çok fazla gevşetilmemelidir ; _ _ her şey iyi ölçülerde . Peki altın
ortalama nerede bulunacak ? _ _ _ Bu , gözlemleme , bir şeyleri çözme ve düzeltme
ilkesini uygulama meselesidir . _ _
Tipik yaklaşımınızı körü körüne takip etmek yerine aynaya bakın . Çocukların
olağanüstü kişilikler olmalarına yardımcı olmak sizin elinizde . _ _ _ Yapıya
nasıl uyum sağlayacaklarını kendileri çözebilecekler . _ _ _ _ _ _ _ _
Gerçeklik Yapıcı
Şu ana kadar hayatınızı bilinçli bir rüyaya , dünyanızın katmanını rahat bir
köşeye nasıl dönüştürebileceğinizi konuştuk . _ _ _ _ _ _ _ _ Ayna ilkelerinin
gerçeklik üzerinde somut ama yine de incelikli bir etkisi vardır . Artık daha
güçlü yaklaşımlarla tanışacaksınız . _ _ _
Hedef slayt , Transerfing'in merkezi aracıdır ve hedefe halihazırda ulaşılmış
bir resmi görselleştirir . _ _ _ _ _ Kitapta daha önce ayrıntılı olarak açıklanan
fikirlerin tümünü burada tekrarlamayacağım . _ _ _ _ _ _ _ Size sadece birkaç
temel unsuru hatırlatacağım . _ _ _
Slayt harici bir hareketli resim olarak görülmemelidir . _ _ _ Hayalinizdeki
olayların içinde olmalısınız : ne yapıyorsunuz , hedefe ne zaman
ulaşıyorsunuz , ne hissediyorsunuz , yakın çevreniz ve olup biten her şey . _
_ _ _ _ _ _ _ Kendinizi slaytın merkezine yerleştirdiğinizde , çabaladığınız her
şeyle kendinizi hayal edebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ Bu bir teknik değil . Uyulması
gereken katı kurallar yoktur . _ _ _ Slayt yaklaşımını kendi yönteminizle
uygulayın . _ _ Akılda tutulması gereken tek bir prensip var : Dünyanın
aynasının önünde duruyorsunuz ve düşüncelerinizde fiziksel gerçekliğe
akmasını istediğiniz şeyin bir görüntüsünü şekillendiriyorsunuz . _ _ _ _ _ _ _
_________
Hedef slayt , alternatif akışının vektörünü belirler . _ _ Düşüncelerinizdeki
slaydı sistemli bir şekilde çevirirseniz , karşılaştığınız olay ve durumların
akışı hedefe doğru yönlendirilecektir . _ _ _ _ _ _ _ Kesin bir planınızın
olmasına veya bunun nasıl gerçekleştirilebileceğini bilmenize gerek yok . _
_ _ Araçlar hakkında düşünmeye gerek yok . _ _ _ Doğru kapılar , doğru
zamanda açılacak ; somut yollar ve fırsatlar , ve siz de onları anlayacaksınız .
Hedefe nasıl ulaşılacağı konusunda katı koşullar koymamalısınız . _ _ _ _ _
Göreviniz nihai sonuca odaklanmaktır . _ _ _ _
Hedef slaydının yanı sıra , önceki bölümlerde açıklanan sürecin
görselleştirilmesi de bulunmaktadır . _ _ _ _ _ _ Hedefinize doğru yola
çıktığınızda , onun nasıl gerçekleşeceğini anladınız ve her şeyi yapıyorsunuz . _ _ _ _ _ _
Maddi dünyada gerekli olan süreç görselleştirme yoluyla hızlandırılabilir . _ _ _ _

Buradaki prensip şudur : Her şey son derece iyi gidiyor ve bugün her şeyi dünden
daha iyi yapıyorum ve yarın bugünden daha iyi olacak . _ _ Bu , kürekle
alternatiflerin akışına uyum içinde çalışmak gibi bir şey diyebilirsiniz . _ _ _ _ Hedef
slaytını düşüncelerinizde tuttuğunuz sürece , öyle görünmese bile koşulların
hedefe ulaşma yönünde çalıştığından emin olabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Zihninizin gözündeki slaytı istediğiniz kadar ve sıklıkta oynayabilirsiniz , ancak

hedefe gerçekten ulaşmayı düşünüyorsanız bunu her gün en az yarım saat
yaptığınızdan emin olun . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Görselleştirmenin etkisini
pekiştirebilecek çeşitli yöntemler vardır . _ _ _ _
Birincisi enerji akımlarıdır . _ _ Alternatifler mekanının sektörü , insan
bedeninden geçen , düşünceyle programlanan ve niyet enerjisine dönüşen
enerjiyle cisimleşir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Enerjinin iletimi ne kadar güçlü olursa etkisi de o kadar güçlü olur . Dikkatinizi
enerji akımlarına yoğunlaştırarak kuvvet artırılabilir . _ _ _ _ _ _ Bu , vücudun
merkezinden , mide veya solar pleksus bölgesinden yaklaşık bir metre uzunluğa
kadar iki zıt okun çıktığını hayal etmeyi içerir . _ _ _ _ _ _ _ _ Ön ok yukarıyı ve arka
ok aşağıyı gösterecek şekilde okları aynı anda zihinsel olarak çevirin . _ _ “
Anahtarın bu şekilde çevrilmesi ” alçalan ve yükselen akımları harekete geçirir .
Çok fazla çaba harcamadan , omurga boyunca iki zıt yönde aktıklarını ve birinin
gökyüzüne , diğerinin yere uzandığını hayal edin . _ _ _ _ _ _ _ _ Dikkatinizi kısmen
enerji akımlarına odaklayarak slaytı başlatın ve dilediğinizce oynatın . _ _ _ _ _ _ _
_ Bu egzersiz , etrafta az sayıda insanın olduğu sessiz bir yerde yürüyüşe
çıktığınızda en iyi uygulamadır . _ _
Bir sonraki tekniğe çerçeve denir . _ Hedefinize ulaştığınızda ne yapmak

istediğinizi ve hedef slaydın ayrılmaz bir parçasını , vazgeçilmez özelliğini neyin
temsil edeceğini düşünün . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Şöminenin yanında sallanan sandalyede
oturuyor , kişisel yatınızın dümeninde duruyor , bahçenize güller ekiyor veya
başarılı bir anlaşma imzalayan iş ortağınızla el sıkışıyor olabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _
_ Slaydın herhangi bir karakteristik parçasını hayal edin . Resmi birkaç kez
düşüncelerinizde çevirin . _ _ Bir tür bütünsel izlenim yaratmalı , anında _ _ _
Bir flaş görüntüsü ve ona eşlik eden hissi içeren slaytın kalıbı .
Bu çerçeve . _ Kolaylık olması açısından kısa bir başlık verebilirsiniz . _ _ _ Zaman zaman bir
ışığı açar gibi hafızanızda bir anlığına açın . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bunu yapmak doğal olarak
aklınıza geldiğinde , yine çok fazla çaba harcamadan yapın . _ _ _ Çerçeve , sizi alternatif
alanın hedef sektörüne bağlayan başka bir ipliği temsil eder . _ _ Çerçevenin etkinliği
patlama dalgası adı verilen dalganın yardımıyla artırılabilir . _ _ _ _ _ _
Düşüncelerinizde gerçeğe dönüştürmek istediğiniz bir çerçeveyi veya basit bir resmi
şekillendirin . _ _ _ _ Hemen enerji alanınız aniden patlamış gibi bedeninizden dışarı doğru
her yöne doğru bir kürenin genişlediğini hayal ederek bunu takip edin . _ _ _ _ Patlama
dalgası hayal edebileceğiniz kadar uzayabilir . _ _ _ _ _ _ _ Bu egzersizi yoruluncaya kadar
birkaç kez tekrarlayabilirsiniz . _ _ _ _ _ Peki burada neler oluyor ? Zihinsel bir görüntü
yaratırsınız ve onu evrene gönderirsiniz . _ _ _ Düşüncenizin iz bırakmadan
kaybolmayacağından emin olabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ Sadece aynanın gecikmeli çalıştığını
aklınızda bulundurmalısınız . _ _ _ _ _ _ _
Diğer bir teknik ise dış küredir . Enerji zarınızı hiç deneyimlememiş ya da onun hayal
gücünüze bağlı hale geldikçe genişlediğini hissetmemiş olabilirsiniz . _ _ _ Bunun nedeni ,
eylemlerinizin içsel niyet tarafından motive edilmesi olacaktır . Şimdi etrafınızı size ait
olmayan bir kürenin sardığını hayal edin . _ Kürenin sizi çektiğini hayal edin . Dışınızda bir
şeyin vücudunuzu esnetmeye çalıştığını hissedebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _
Beş ila yedi metrelik bir yarıçap içinde bir yerde görünmez bir cephe yatıyor .
Uzatmaya veya hafifçe ezmeye çalışırsanız yaylanma direnci gösterecektir . _ _ _ _ _ _
Artık küreyi daha net hissedeceksiniz . _ _ _ Bu sizi dış dünyaya bağlayan sınır çizgisidir .
_ _ _ Kürenin içinde olan sizindir , dışında olan ise sizin değildir . _ _ _ _ _ Aynı zamanda
kürenin sizi çektiğini hissedebildiğiniz ölçüde size ait olduğunu da söyleyebilirsiniz . _ _ _ _
_ _ _ _ _ _ Niyet yönlendirildi . _ Proaktif öz artık içinizde değil , dışarıda yatıyor . _ _ _ _
Benzetme yapmak gerekirse , eğer bir nesneyi içsel niyetin gücüyle kontrol etmeye
çalışırsanız , örneğin bir kalemi irade gücünüzle hareket ettirirseniz , bu işe yaramayacaktır .
_ _ _ _ Bunun yerine kalemin sizi görünmez iplerle çizdiğini hayal etmeye çalışın . _ Bu
bağlantı bağlantısı aracılığıyla hareket ettirebilirsiniz . _ _ _ _ _ _
kalem. Aynı şekilde havaya yükselmeye çalışırsanız havalanıp uçamazsınız . _ _ _ _ _ _ _ _

_ Bunun yerine , sanki dünyanın kendisi sizi havaya kaldırıyormuş gibi , tam tersinin
gerçekleştiğini hayal edin . İçsel niyetinizi dışsal niyete dönüştürmeyi başarırsanız , bir
miktar başarı elde edebilirsiniz . _ _ Önemli olan , " iradenizin dünyanın kendisine itaat
etmesini sağlamaya çalıştığı " noktanın ötesine geçip , " dünyanın bunu kendisinin
yapmasına izin vermek " noktasına ulaşmaktır . _
Bunların hepsi oldukça karmaşık ama bizim amaçlarımız açısından böyle olması
gerekmiyor . _ _ _ _ Dış zarın varlığını hissetmeniz yeterlidir . _ _ _ _ _ Bir kere bunu
hissettiğinizde o duyguyu kaybetmeyin . _ Dikkatinizi kısmen buna odaklayın ve
ardından hedef slaytı zihninizde oynatmaya başlayın . _ _ _ _ _ Küre , düşünce enerjisinin
iletimi için bir tür anten görevi görecek ve bu da slaytın verimliliğini önemli ölçüde
artıracaktır . _ _ _ _ _
Diğer bir teknik ise manzara azaltımıdır. Aklınıza gelen tüm düşünceleri hedefinizin
ortak paydasına indirgemeye çalışın . _ _ _ _ _ _ _ _
Normalde, keyfi düşünceler bile her biri bir öncekiyle bağlantılı olarak mantıksal bir
sıraya göre düzenlenir . Mantıksal zinciri hedef slaytınızın bir parçasıyla tamamlayın . _
_ _ Sadece zaman zaman kendinize ne için çabaladığınızı hatırlatın . _ _ _ Kendinizi ne
düşünürken bulursanız olun , ne yapıyor olursanız olun , dikkatinizi hedefe çevirin . _
Slaytınızın arka plan resmini oluşturun . _ Her olay , her bilgi parçası o görüntünün
belirlediği genel bağlam içerisinde algılanmalıdır . _ _ _ O zaman dünyanızın katmanını
daha etkili bir şekilde şekillendirecek ve niyetiniz gerçekte tezahür edecektir . _ _ _ _
Çevrenizdeki ortam da hedefe ilişkin beklentilerinizle uyumlu hale getirilebilir . _ _ _

_ _ Evinizin önündeki bahçede çalıştığınız parkta yürüyor , hedef kaydırağını zihninizde
çeviriyor olabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Slaytınızın prizmasından ağaçlara ve
çimenlere bakın . _ _ _ _ _ _ Sahnenin dönüştüğünü , yeni tonlar kazandığını
hissedeceksiniz . _ Sanal anlamda zaten o bahçede olduğunuz hissine kapılabilirsiniz .
_ _ _ _ _ _ Bu etki , slaytın sahne üzerine yansıtılmasının bir sonucu olarak ortaya çıkar .
_ Dikkatiniz kısmen gelecekteki bahçenizin yer aldığı alternatif alan sektörüne
odaklanırken , gözleriniz şimdiki anın maddi gerçekliğini algılıyor . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Olan ,
mevcut gerçekliğin , hedefinizi temsil eden sektör şeklinde bir tür dönüşümüdür . _ _ _
_ _ Bu anlarda zihinsel imajınızın somutlaşmasını içeren süreç daha da yoğunlaşır . _ _
___
Çocukluğunuzda her şeyin rahat ve rahat olduğu ve dünyanın sizinle ilgilendiği

zamanlarda nasıl hissettiğinizi hatırlıyor olabilirsiniz . _ _ _ _ _ O zaman bunun
bilincinde değildin . _ Her şey yolundaydı ve hepsi bu . _ Ancak zamanla giderek
daha talepkar hale geldiniz ve memnuniyetsizliğinizi ifade etme olasılığınız arttı ve
bu , dünyanın size olan ilgisini kaybetmesine neden oldu . Çocukken yaşadığınız
bu sakinlik ve rahatlık hissini neyle ilişkilendiriyorsunuz ? _ _ _ _ _ _ Bu ilişkilendirmeyi ,
çevresinde kendinizi güvende ve emniyette hissettiğiniz manzarayı azaltmanın
anahtarı haline getirebilirsiniz . _ _ Zaman zaman kaygısız , mutlu ortamın ve
dünyanızın yavaş yavaş yeniden dost canlısı ve rahat hale geleceğini hatırlayın .
Özellikle tembeller için son teknik , hedef amalgamıdır . _ _

Görselleştirmenin başarılı olmasının en önemli koşulu , kendinizi uygulamaya
zorlamamanızdır . _ _ _ _ _ _ _ _ Eğer kendinizi , bundan hiçbir keyif alamadığınız
için zihninizdeki hedef kaydırağını çevirmek için kendinize baskı yaparken
bulursanız , aşırı potansiyel üreteceksiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Dengelenmiş kuvvetler sonuç olarak işinizi sıfıra indirecektir . _ _ _ Bu durumda bu
ağır görevi bırakıp onu dünyanızın omuzlarına yüklemek daha iyidir . _ _ _ _ _ _ _ _
Sizden dünyadan “seni taşımasını ” isteyin . Bırakın dünyanız seçiminizi
gerçekleştirmeye özen göstersin . _ _
Kendinize şunu söyleyin : ' Nasıl ' benim için bilinmese de , her şey yoluna
girecek . Bu niyetinizi ilan ederek , dünyanızı , olayların sizi hedefinize yaklaştıracak
şekilde kendiliğinden gelişmesine izin verecek şekilde programlarsınız . _ _ _ _ _ _ _
Sonuç olarak , kavramayı bırakırsınız ve dış niyetin amacı gerçekleştirmesine izin
verirsiniz . _ _ _ Artık rahatlayabilir ve hedef slaydın keyfini çıkarmak için kendinize
izin verebilirsiniz . _ _ Artık üzerinde çalışmak zorunda değilsiniz . _ _ _ Dünya bunu
sizin için yapıyor . _ Dünyanın kucağında dinlenirken , zaman zaman dünyaya
ondan ne almayı beklediğinizi hatırlatmayı unutmayın . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Ve elbette
bulutların üzerinde süzülmeyin . _ _ _ Hedefe ulaşmak için fiziksel düzlemde sizden
ne gerekiyorsa onu gerçekleştirin . _ _ _ _ _ _
Hangi tekniği kullanırsanız kullanın , bir dilek ifade etmediğinizi , kesin bir niyet
ifade ettiğinizi ve hedefi kaçınılmaz bir son olarak gördüğünüzü daima unutmayın .
_ _ Eğer kendinize “Bende var ” demeye cesaret edemiyorsanız , en azından “ Sahip
olmayı planlıyorum ” deyin . Siparişinizi gerçekten almaya niyetli olmak için ,
niyetinizin ciddiyetini doğrulayacak bazı somut eylemlerde bulunmalısınız . _ _ _ _ _
_ _ _ Örneğin , kalkmak istiyorsanız _ _ _ _ _ _
Sabah belirli bir saatte aşırı uyuma riskiyle karşı karşıya kalabilirsiniz . Ancak alarm saatinizi
ayarlarsanız muhtemelen alarm çalmadan birkaç dakika önce uyanırsınız . _ _ _ _ _ _ _ _
Önemli olan niyetinize odaklanmaktır . _ _ _ _ Bu , her " tahtaya dokunduğunuzda " veya
" sol omzunuz üzerinden tuza dokunduğunuzda " yaptığınız şeydir .
Bir çeşit ritüelin gerçekleştirilmesini öngören herhangi bir halk geleneği bu prensibe
dayanacaktır . _ _ _ _ Örneğin eski çağlarda insanlar ürkek mutluluk kuşuna tutunabilmek
için onlara yardım etmek amacıyla yoncayı kullanırlardı . _ _ _ _ _ _ Şanslı bir anda kişi yonca
yaprağıyla süslenmiş bir nesneyi tutar , tehlike anında ise aynı şey . _ _ _ _ _ _ _ _ Üç yapraklı
yonca aynı zamanda kötü güçlerden korunma aracı olarak da görülüyordu .
Burada önemli olan , belirli bir nesnenin , onun bir tılsım görevi görmesini sağlayacak
olağanüstü niteliklerle donatılması değildir . _ _ Herhangi bir nesnenin büyülü gücü , kişinin
onunla olan ilişkisinde yatmaktadır . _ Bir kişi bir tılsımın ya da ritüelin bir tür sihirli etki
yaratabileceği inancıyla dolduğunda , niyetine odaklanacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Niyetinizi
rahatça asabileceğiniz benzer türde ' kancalar ' oluşturabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ Ancak bu
yaklaşım, dedikleri gibi , “ kazanılmış bir tat ”. Mutlaka sihirli ritüeller uydurmanız gerekmiyor
mu , ancak ciddi olduğunuzu gösteren somut adımlar atmanız gerekiyor . _ _ _ _ _ _ _ _
Örneğin kendi evinizin bir gün taşınacakmış gibi davranmasını istiyorsanız : ilanlara ,
kataloglara bakın , mağazalardaki mobilya ve ev eşyalarını seçin . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Şu
anda taşınmayla ilgili her şeyi araştırın . Niyetinize odaklanmak çok güçlü bir şeydir . _ _ _
Kaydırmayı güçlendirmek için kullanılabilecek çok çeşitli tekniklerin bulunması , birinin

mutlaka daha etkili , diğerinin ise daha az etkili olduğu anlamına gelmez . _ _ _ _ _ _ _ _ Aynı
anda birden fazla tekniği deneyebilir veya sadece bir tanesine bağlı kalabilirsiniz . _ _ _ _
Seçim kriterleriniz : Kişisel olarak sizin için tercih edilen teknik , en çok sevdiğiniz ve en iyi
işe yaradığını düşündüğünüz teknik olmalıdır . _ _ _
Bu teknikleri pratikte uygularken aşırı gayretli veya özensiz olmaktan kaçının . _ _ _ _ _ _ _

Bazı görselleştirme yöntemleri görselleştirmenin heyecan ve tutkuyla yapılmasını önerirken ,
bazıları ise bir düşünceyi şekillendirip sonra serbest bırakmayı , hatta orada unutup düzenin
gerçekleşmesine engel olmamayı önerir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bildiğiniz gibi optimal _
_
Yaklaşım her zaman altın ortalamadır . Onu nerede bulacağınız konusunda kafanızı
yormak yerine , kural olarak şu prensibi benimseyin : Nasıl çalışırsa çalışsın , olması
gerektiği gibi olur . _ _ _
Kendiniz için doğru metodolojiyi geliştirme konusunda mükemmel bir yeteneğe

sahipsiniz ve pratik yapmak başarılıdır . En önemli şey , kalbinizin ve zihninizin
uygun eylemi yaptığınız konusunda hemfikir olmasıdır . _ _ _ Aynadaki yansıma gibi
kendi gerçekliğinizi yaratırsınız . _ _ _ _ Aynanın karşısında nasıl duracağınıza ancak
siz karar verebilirsiniz . _ _ _ _ Dünyanızın katmanını kendinize uygun şekilde
oluşturun . _ _ _ _ _ Bununla ne demek istiyorum ? _
Görselleştirme tekniğini uygularken herhangi bir içsel rahatsızlık hissetmemelisiniz .

_ _ _ _ _ Dış niyet ancak kalp ve akıl birliği olduğunda ortaya çıkar . _ Kendinizi
zorunlu bir görevi yerine getirmeye zorluyorsanız bu birlik sağlanamaz . _ _ _ _ _ Bu
sizi hiçbir yere götürmez ve sadece zaman kaybı olur . _ _ _
Hedef slaydın görselleştirilmesi size en uygun , kendinizi rahat ve keyifli

bulacağınız bir şekilde gerçekleştirilmelidir ; tek sınırlama , slayda dışarıdan statik
bir görüntü gibi bakmamanız gerektiğidir ; _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ en azından
sanal anlamda onun içinde yaşayın . _ Kendinizi kaydırağın dışında değil , içinde
yaşadığınızı hayal edin . Geriye kalan her şey size en çok hitap eden şekilde
yapılmalıdır . _
Yapmamanız gereken tek şey çok fazla çabalamaktır . _ _ Düzenli olarak hedefinize
dair düşüncelerden , sanki ona ulaşmışsınız gibi keyif alın . _ _ Başarınızın çeşitli
sonuçları hakkında düşünmekten elbette keyif alacaksınız ? _ _ _ O halde kendin için
güzel bir şey yap . Bunu bir angaryaya dönüştürmeyin . _ _ Size keyif veren bir şeyi
düşündüğünüzde doğrudan hedefinize doğru ilerliyorsunuz ve ona yaklaştığınızı
bilmek de size keyif veriyor . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu kısır zevk çemberini kurmayı
başarırsanız kaçınılmaz olarak hedefe ulaşacağınızdan emin olabilirsiniz . _ _ _ _ _ _
____
Başarı en çok düzenliliği sever . Düşüncelerinizin gücüyle kendi gerçekliğinizi bu
kadar kolay şekillendirebilmeniz size pek olası görünmeyebilir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Peki
hiç bir ay boyunca sistematik ve bilinçli olarak düşüncelerinizi bir hedefe odaklamayı
denediniz mi ? _ _ _ _ _
Muhtemelen hayır. Düşüncelerinizin serbestçe akmasına alışkınsınız . _ _ _ _
Atmosferde şekilsiz bir kütle halinde dağılırlar ve böylece _ _ _ _ _
görünür bir sonuç üretmez . Ancak en kötü beklentilerimiz , bizi endişelendiren ve

dolayısıyla tüm düşüncelerimizi meşgul eden şeyler gerçekten gerçekleşir . _
Bir elma ağacı diktiğiniz ve ağacın hemen meyve vermesini ciddi olarak umduğunuz
şu saçma sahneyi hayal edin . _ _ _ _ _ Çünkü elmalar umduğunuz gibi çıkmadığı için
sabrınız tükenir ve elma ağacı “ biraz daha bekleyin Allah aşkına ! ” diye bağırmak
isterken çaresizce elinizi sallayarak ayrılırsınız . _ _ _ _ _ Aynı şey belirlediğimiz hedefler
için de geçerli . _
Gerçeklik tek bir dilekle şekillenemez . _ _
Bunlar gerçekliği aktif olarak etkilemenin ana teknikleridir . _ Eğer bunları
uygularsanız çok ilginç bir olayla karşılaşacaksınız . _ _ _ Diyelim ki bugün ilham
alıyorsunuz ve görselleştirmeyi yoğun bir coşkuyla uyguluyorsunuz . _ _ Ertesi gün
realitenizde alışılmadık bir şeyin olduğunu fark edersiniz . _ _ _ Örneğin , gün boyunca
çok sıra dışı görünüme sahip birçok kişiyle tanışırsınız . _ Ya çok uzunlar , tuhaf
giyiniyorlar ya da çirkinler. İnsanların açıklanamayacak kadar sinirli olduğunu ve hiç
gerek yokken çatışmaların ortaya çıktığını veya sanki rüyadaymışsınız gibi gün içinde
tuhaf bir şeyler olduğunu fark edebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _
Bu olgu şu şekilde açıklanabilir . _ _ _ Sıradan bilinç durumunda , dünyanızın

katmanı alternatif akışla , yani en az enerji harcayan akışla hareket eder . _ _ _ _ _ _ _
Yoğun görselleştirme , akışın hedefinize giden en doğrudan rotayı alacak şekilde

düzleştirilmesine neden olur . _ _ _ _ Dar odaklı düşünce enerjisi , bireysel
gerçekliğinizi , normal akışın yanında yer alan ve her şeyin optimal düzeyde işlediği
alternatifler alanının ara alanlarına taşır . _ _ _ _ _ _ Bunlar genellikle rüyalarda
karşılaştığımız ancak doğal olmayan senaryo ve manzaralar içermesi ve yüksek enerji
harcaması gerektirmesi nedeniyle gerçekte nadiren fark edilen geçiş bölgeleridir . _
_____
Düşüncelerinizin enerjisi , gerçekliğiniz üzerinde daha güçlü bir etkiye sahiptir ve

dinginlik bozulduğunda onun su yüzeyi gibi deforme olmasına neden olur . _ _ _ _ _
Artık sudaki dalgalanmalara şaşırmıyorsunuz . _ _ _ _ _
Artık muhteşem bir şey görmeyi bekleyebilirsiniz ; gerçekte dalgalanmalar . _ _ Bu ,
gözlemlediğiniz anormalliğin tamamen tesadüf olduğu ve insanların bu günlerde
daha sinirli olmasının manyetik fırtınalarla bağlantılı olduğu veya bazen tuhaf
görünüme sahip karakterler gördüğünüz anlamına gelmez . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Alışılmadık bir gerçeklik ortaya çıkıyor _
geçiş bölgelerinden geçtiğinde dünyanızın katmanı . _ _ _ Dalgalanmalar özellikle

yoğun bir görselleştirme uygulamasının ardından ortaya çıkar . Gözlemlediğinizde
anlayacaksınız . _ _ _ _ Oldukça etkileyici bir izlenim bırakıyor .
Yani , kullandığınız tekniğe bağlı olarak gerçekliğinizi değişen derecelerde güçle
etkileyebilirsiniz . _ _ _ _ _ Prensip olarak amalgam , dünyanızın katmanını rahat bir
köşeye dönüştürmek için yeterlidir . _ _ _ _ Ancak Yaratıcının niyetini yukarıda
açıklanan diğer tekniklerle uyum içinde başlatarak çok daha fazlasını başarabilirsiniz .
______
Karşılaştırma amacıyla iki küçük çocuğun buluştuğu bir sahneyi hayal edin :
Dünya birini bebek arabasına iterken diğeri kendi dünyasını elinden tutuyor . _ _ _ _
_ Çocuklara ilkleri yapma görevi verildiğini gururla duyurur : “ Dünyam benimle
ilgileniyor ! ” _ _ Diğeri karşılık verir: " Eh , dünyam ve ben yürüyüşe çıkıyoruz ! " Farkı
görüyor musun ? _
Son olarak , paylaşmak istediğim son şey , bir zamanlar bir okuyucumdan ,
istemeden de olsa uygulamanın ana fikrini ifade ettiği bir mektup aldığımdır : "
Transurfing tekniklerini gerçekten anlamıyorum ama onunla olan ilişkimi
değiştirmeye başladıkça , _ _ _ _ _ _ _ _ hayatta her şeyin harika olduğu ve daha da
iyi olacağı yönünde net bir izlenim edinmeye başladım ; her şeyin olması gerektiği
gibi gelişiyordu ” .
Eğer bu tür bir bütünlük hissini koruyabiliyorsanız , o zaman her türlü tekniği
unutsanız iyi olur çünkü bu yeterli olacaktır . _ _ _ _ _ _ "Her şey harika ve olması
gerektiği gibi gelişiyor " şeklinde ifade edilen bütünleştirici niyet , daha sonra
gerçeğe yansıyan genel bir başarı imajı yaratır .
Yani potansiyeliniz yalnızca niyetinizle sınırlıdır . _ _ _ Kendi gerçekliğini yarat !
Rüyayı koordine etmek

Herkes hayatına belirli koşullar altında başlar . _ _ Yoksulluk içinde doğdum ve bu
durumdan çıkamıyorum ; _ _ _ _ Alabileceğimin en iyisini yapmalıyım ; _ _ _ _ _ _
Benden bekleneni yapmalıyım . _ _ _ _ _ Bu durum insanı hipnotize eder , öyle bir
sarar ki , başına gelen hayalin etkisi altına girer . _ _ Kişi durumu rüyanın içinden
gördüğü sürece , dünya algısında daha da sağlam bir şekilde pekiştirilir . _ _ _ _ _ _ _
_
ayna. Kendi gerçekliğinin gücüne yakalanan kişi aynı zamanda onu sürdürür .
_ _ _ _ Fakirler daha da fakirleşiyor , zenginler daha da zenginleşiyor .
Bir önceki bölümde ikili ayna yanılsamasından bahsettiğimizi hatırlarsınız .
_ _ _ _ _ _ _ _ Hayatı , koşulların tamamen insafına kaldığınız bilinçaltı bir
hayale dönüştüren yansımaya dikkati odaklamaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Siz
aynada olup bitenleri büyülenmiş ve kaygılı bir şekilde izlerken , gerçeklik
size hep hakim olacaktır . _ _ Tıpkı ekranda bir film izlerken dikkatinizin
dağıldığı gibi , yalnızca hayatın içine dalma çok daha derindir . _ _ _ _ _ _ _ _
Sizi kelimenin tam anlamıyla ayna dairesine çeken yansıma tarafından
hipnotize ediliyorsunuz . _ _ _ _ Varoluşunuzu bilinçaltından , kontrol
edebileceğiniz bilinçli bir rüyaya nasıl dönüştürebilirsiniz ? _ _ _ _ _
Basit bir şeyi anlamalısınız . _ Bu dünyada sen varsın ve ayna da var . _ _

Dikkatiniz aynanın içindeki yansımaya odaklanırken . _ _ _ _ _ _ _ Aynanın
içinde olup biten her şey sizden bağımsız olarak gerçekleşir . Hayatınız ,
kurallarını başkasının koyduğu bir bilgisayar oyunu gibidir . _ _ _ _ _ Tabii ki ,
orada olup biteni etkilemeye yönelik girişimlerde bulunuluyor , ancak esas
olan şeyden mahrum bırakılıyorsunuz : oyunu bırakamıyorsunuz . _ _ _ _
Seni kilitli tutan tek şey var , o da dikkatin . _ _ Aynayı bırakmayı

başarabilirsin . _ _ _ Aynanın içinde berrak olmayan rüyalar görülür . Aynanın
dışında berrak rüya görme vardır . Aynanın her iki tarafında da aynı realite
vardır , çünkü o çift aynadır . _ _ _ Ama Ayna diyarında gerçekliği kontrol
edemezsiniz ; _ _ _ o seni kontrol ediyor . Aynanın içinde yansımanın ona
dokunarak değiştirilebileceği yanılsamasının elindesiniz ; _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
ancak bu yalnızca aynanın içsel niyetin dış niyete dönüştüğü bu tarafından
mümkündür . _ _ _ _ Aynanın içinden dışarıya kaçmak için dikkatinizi
yansımadan görüntüye çevirmeniz gerekir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bir aynanın
önünde durduğunuzun bilincine vardığınızda , gerçekliği zihinsel bir
görüntüye dönüştürme yeteneğini kazanırsınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Kendinizi bu illüzyondan kurtardıktan sonra beşinci prensibi gözlemlemeli

ve düşünce zincirinizi “ istemiyorum ” dan “ ne istiyorsunuz ” a
yönlendirmelisiniz ; _ _ _ _ _ “ Beğenmemekten ” “ Sevdiğin ” e , hastalıktan
sağlığa , araçtan amaca kadar . _ _ Eğer hayatınızı bir süre gözlemleyecek
olsaydınız , hemen hemen her adımda , _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Koşulları kabul etmek ve kaçınılmaz olduğunu düşündüğünüz şeylere itaat etmek .

Rüyayı olduğu gibi pasif olarak algılamaya alışkınsınız . _ _ _ En iyi ihtimalle olaylara
direnmeye çalışır , kendi senaryolarınızda ısrar eder ve alternatiflerin akışıyla
mücadele edersiniz . _ Aslında yapmanız gereken tek şey ilişkinizi , yani aynanın
önündeki görüntüyü değiştirmek . _ _ _ _ _ _ Bu noktada oyunun tutsağı olmaktan
vazgeçeceksiniz . _ _ _ _ _ Sizin dışınızda ve sizin isteğiniz doğrultusunda gelişmeye
başlayacaktır . _ _ _ _ Çip olmak yerine zarları atan kişi olacaksınız . _ _ _ _ _
Ancak şimdi yeni bir kural devreye giriyor : Şanssız olduğunu düşündüğünüz
bir kombinasyonla karşılaşırsanız , onu kabul etmeli ve başarılı olduğunu ilan
etmelisiniz . _ _ _ _ Aynanın içinde kalmak istemiyorsanız bu kurala uymaktan
başka seçeneğiniz yok . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Sadece düşünce treninizi yeniden
yönlendirmek yeterli değildir . _ _ _ Zihninizin kontrolünü senaryo geliştirmeden
dinamik , sürekli ayarlamaya çevirmeniz gerekir . _ _ _ Altıncı ve yedinci ilkeleri
gözlemlerken , dünyanızın efendisi sizsiniz . _ _ _ _ _
Normalde zihin , yaklaşmakta olan olaylar , daha sonra ne olacağına dair
fikirlerine uymuyorsa itiraz eder . _ _ Artık bunun tam tersi olması gerekiyor . _ _
Zihin , senaryodan sapma konusundaki memnuniyetsizliğini her ifade ettiğinde ,
hemen aklınızı başınıza toplamanız ve değişimi hemen kabul etmeniz gerekir : her
şey olması gerektiği gibi gidiyor . _ _ _
Zihin gerçekten yolun başında , her şey belirsizken , yine de araçlar konusunda
endişelenmeye gerek olmadığı fikriyle boğuşuyor . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Zihin sürekli
kendini yolculuğun nasıl gerçekleşeceğini düşünürken yakalayacak ve her türlü
olumsuz senaryoyu ele alacaktır . _ _ _ _ _ _ İnsan zihne şunu söylemek ister : “
Anla şunu , aptal ! Bu seni ilgilendirmez ! _ _ Göreviniz dikkatinizi nihai hedefe
odaklamak ! ” _ _ _ _
İnsanlar kendi planlarının gerçekleşmesini engellerler . _ _ Bir dilek tuttuğunuzda

zihin her zaman olayların nasıl gelişeceğine dair önceden kaba bir plan yapar . _
Bu zihnin doğasıdır . _ _ _ Olaylar senaryoya uymadığında işlerin yolunda
gitmediğini hissederiz , oysa aslında her şey olması gerektiği gibi gidiyor ! _ _ _ _ _
_ _ _ Zihin klişe ve benimsemiş düşünce kalıplarıyla düşünmeye alıştığı ve
senaryosunda değişiklik yapmak istemediği için kişi orijinal planına göre devam
eder ve her şeyi bozar . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Buradaki paradoks şudur ki hiç kimse olayların kendi düzenlerini gerçekleştirmek için
nasıl gelişmesi gerektiğini bilemez . _ _ Bir kişi yine de bildiğinde ısrar ederse hiçbir şey
yolunda gitmez . _ Hayallerinizi gerçekleştirmek zor görünüyor çünkü belirli standartların
pençesinde tutuluyorsunuz ve bu hayallerin gerçekleşmesine izin vermiyorsunuz . _ _ _ _ _
_ _ _ _ Kapınız basmakalıp kilitlerle kilitlendi . _ _ _
İstediğiniz görüntüyü , hedefinizi zihninizde yaratın ve ardından hedefiniz doğrultusunda

bir ayağınızı diğerinin önüne koyun . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Başınıza gelen her şey hedefe ulaşma
uğrunadır . _ _ _ _ _ _ Yaratıcının niyetini benimseyin : Her şey olması gerektiği gibi gidiyor
çünkü ben buna karar verdim . _ _ _ Dünyamı uygun gördüğüm şekilde yönetiyorum . _ _ _
_ Artık koşulların insafına bağlı değilim ama her şeyi kontrol etmeye de çalışmıyorum . _ _
_ _ Hedef slaydını zihnimde oynatarak şekillendirdiğim şey , içinde yaşamak istediğim
dünyanın nihai resmidir . Olayları etkileme girişimleri , kendi senaryosunu zorlamaya
çalışan zihnin içsel niyetinin işidir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ . Zihnin hedefe giden
yolda kendisini neyin beklediğini bilmesinin hiçbir yolu yoktur . _ _ _ _ Koşullar dış niyet
tarafından yaratılır ve alternatifler akar . _ Benim görevim akışın vektörünü belirlemek ,
ancak hangi kanalın alındığını belirlemek değil _ _ _ _ _
beni ilgilendir .
Aynadaki hayalinizden uyandığınızı hayal edin çünkü bir şeyler oluyor . _ _ _ _ Olaylar ve
manzaralar olması gerektiği gibi ama sanki olayların akışından kaçıp kocaman bir küresel
aynanın ortasında aklınız başına gelmiş gibi her şeye farklı bakıyorsunuz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
__
Devasa bir kaleydoskop , gerçekliğin birçok yönüyle parıldayarak etrafınızda dönüyor . _ _
Siz bu gerçekliğin bir parçasısınız ve aynı zamanda ondan ayrı ve bağımsız olarak var
oluyorsunuz . _ _ _ Bu , kişinin bir rüyada uyandığında ve rüyanın artık kendisine bağlı
olduğunu , tam tersinin olmadığını anladığında yaşadığı , kişinin " ayrılığının " farkına
varmasıyla aynı türdendir . _ _ _ _ _ _ Aynadaki hayallerde her şey aynıdır , tek küçük fark ,
gerçekliğin daha yavaş tepki vermesidir . _ _ _ Daha yavaş vitese alıştığınızda oldukça
harika bir şey keşfedersiniz . _ _ _
Gerçeklik oldukça esnektir ve düşüncelerinizdeki görüntüye uyum sağlayarak değişir . _ _

_ Bu ne anlama geliyor ? Neredesin ? _
Artık bu dünyanın dışındasınız . _ _ Aynadan çıktınız . _ _
Yaratıcının Kararı
Artık sevgili Okuyucu , kendi gerçekliğinizi yaratmak için bilmeniz gereken her
şeyi biliyorsunuz . _ Tüm dünyayı değiştiremezsiniz ama bireysel realiteniz
emrinizdedir . _ _ _ _ _ _ İkili yansıma yanılsamasından kurtulduğunuzda ve
dünyanın aynasının dışında durduğunuz zaman , sonsuzluk sınırsız olanaklarıyla
karşınızdadır . _ _ _ _ _ _ _ Bu sözlerde tek bir damla bile yapay pathos yoktur . _ _
_ _ _ Alternatif alan gerçekten paha biçilemez üç hediyeyi barındırır :
somutlaştırabileceğiniz geleceğiniz , sizi bir dehaya dönüştürebilecek kutsal Bilgi
ve nefesinizi kesen başka bir şey . _ _ _ _ _ _ _ _
Bu son şeyin ne olduğunu biraz sonra öğreneceksiniz . _ _ İlk önce Bilgi hakkında
konuşacağız . Sorularınızın yanıtlarını yalnızca belirli seçkin beyinlerin bildiğini
düşünüyor ve bu nedenle çeşitli kaynaklarda bilgi arayıp başkasından öğrenmeye
çalışıyorsunuz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu süreç sonsuza kadar devam edebilir . Tüm
hayatınızı , ne yapmanız gerektiğini ve nasıl yapmanız gerektiğini sözde bilen
aydınlanmış kişilerle etkileşime girerek geçirebilirsiniz . _ Ama böyle şeyleri
nereden biliyorlar ? _ Belki çok sayıda kitap okuyarak bu kadar bilgili olmuşlardır
ya da belki sizin aksine özel bir yeteneğe sahiptirler ? _ İkisi de doğru değil .
Uzak bir gezegenden Dünya'ya uçtuğunuzu hayal edin . _ _ Her şey farklı ,
alışılmadık, kafa karıştırıcı. Grubunuzdaki insanlar farklı yönlere doğru yola
çıkmak üzere ayrıldılar . _ _ _ Her biri kendi keşfini yapar . Meğer ormanda mantar
toplanabiliyormuş , denizde yüzüp balık tutulabiliyormuş , dağlarda kayak
yapılabiliyormuş . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Dünya'da her türden yaratık yaşamaktadır ;
bunların bazıları zararsızdır , bazıları ise sizi mutlu bir şekilde yutacaktır . _
Aynı şekilde insanlık da sürekli yeni bir şeyler keşfediyor .

Bilgi akışı tükenmez . _ _ Ancak icat eden ve yaratanlar çok azdır ; _ _ _ _ geri kalanı
şaşkınlıkla izliyor .
Onlara bunu düşündüren ne oldu ? Seçilmişlerden biri olmalılar . _ _ _ Peki bir
insanı “seçilmiş” yapan şey nedir ?
Hedefleri ve kapıları , benzersiz yollarının doğasında benzersizdir . _ _ Kendi
yolunuzda yürüdüğünüzde dünyanın hazineleri size açıklanır . _ _ _ _ _ _ _
Sonra diğerleri bunu nasıl yaptığını merak ederek sana hayretle bakıyorlar . _ Bu
kadar basit .
Buradaki paradoks , bu ilkenin yüzeysel olarak oldukça açık olmasına rağmen ,

onun farkındalığının karanlık kalması gerçeğinde yatmaktadır . _ Başarının yeni ,
daha önce bilinmeyen doruklarına ulaşmak için , keşmekeşin dışına çıkıp kendi
yolunuza çıkmanız gerektiğini herkes görebilir , ancak onlar yine de kendi
deneyimlerini tekrarlamaya çalışan başkalarının ayak izlerinden yürümeye devam
ederler . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Küçükken ailemin beni ilk kez ormana götürdüğünü hatırlıyorum . _ _ _ _ _ _ _ _
Annem ve babam yabani mantarlar buldular ve bulduklarını sevinçle tüm ormana
duyurdular . _ _ _ _ Ben ise tek bir tane bile bulamadım ve safça , eğer arkamdan
takip edersem büyük bir şansın yüzüme güleceğini düşünerek umutsuzluk içinde
dolaştım , çünkü mantarları buluyorlardı ve nereye bakacaklarını biliyorlardı . _ _ _
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Ama çabalarım boşunaydı . _ _ Ancak bağımsız olarak farklı bir
yöne doğru yola çıktığımda devasa bir mantar buldum . _ _ _ _ Annemle babam
kıskançlıktan bembeyazdı , ben de büyük kaşifin gururuyla şişmiştim . _
O anda bir şeyi anladım ama onu farkındalığıma tam olarak entegre edemedim .
_ _ Daha sonra dünya bana , alışılagelmiş yoldan çıkıp kendi yoluma gidersem
hazineyi keşfedeceğimi ama tekrar tekrar sürü içgüdüsüne teslim olarak genel
akışın içine çekileceğimi gösterdi . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bilinçli bilgi ile entegre farkındalık arasındaki fark budur . _ Bir şeyin doğru
olduğundan şüphelenebilirsiniz ama bunun bir faydası olmaz . _
Bir şeyin doğru olduğundan şüphelenmek ile açık bir bilgiye sahip olmak arasında
büyük bir uçurum vardır . Birincisi, ikincisinden farklı olarak eylem için bir rehber
görevi göremez ve dolayısıyla pratik bir değeri yoktur . Bu bağlamda , Transerfing
tüm bunların üstesinden gelir ve bir önseziyi , ne yapılacağını ve nasıl yapılacağını
açıklayan açık bir bilgi ifadesine dönüştürür . _ _
Spesifik olarak , bir noktada eskiyi incelemeyi bırakıp yeniyi yaratmaya
başlamanız veya daha doğrusu yaratmamanız , tüm keşiflerin ve başyapıtların
bulunduğu yerden , Eternity'den almanız gerekir . _ _ _ _ _ _ _ Alternatifler alanında
depolanan bilgilere erişim sağlamak için sizi ilgilendiren alanla ilgili temel bilgilerin
temelini atmanız gerekir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Belirli bir başlangıç temeli olmadan
alternatif uzayın ilgili sektörüne uyum sağlayamazsınız . _ _ _ _ _ _ _ Başka bir
deyişle , veri tabanına uyum sağlayın . Başlangıç aşamalarını özümsediğiniz anda
______
sana öğretilenleri unutabilirsin . _ _ _ Bu noktada kendi keşiflerinizi

yapmaya ve yeni bir şaheser yaratmaya hazır olacaksınız . _ _ _ _
Herhangi bir kitap , resim veya melodi alternatifler alanından “ çıkarılır ” .
Sadece sektöre “ bağlanmanız ” gerekiyor . _ Bir melodinin kancası iki veya
üç temel akor olabilir . Bir resim için bu bir ruh hali olabilir ; bir kitap için ,
bir durum. Bir kitap yazmak için mutlaka bir olay örgüsü düşünmeniz
gerekmez . _ _ _ _ _ Daha sonra başınıza gelecektir . _ Eğer kibirli zihni
sakinleştirirseniz ve karakterlerin kendilerini sahneden kurtarmalarına izin
verirseniz olay örgüsünün tamamı ortaya çıkacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _ Bir şeyleri
uydurmaya gerek yok . _ _ Hepsi zaten orada . _ Alternatif akışını sakin bir
şekilde takip etmeniz yeterli . Tüm dehalar şaşırtıcı derecede basittir .
Alternatif akışı , insanların genellikle tahmin edemeyeceği aynı beklenmedik
derecede basit yolu izler . _ _ _ _ _
Hatta bilgisayar programları ve teknik donanımlar bile belli bir plan
olmadan , belli bir başlangıç noktasından çalışarak bu şekilde
tasarlanabilmektedir . Elbette bazı durumlarda bir proje planı gereklidir
ancak durumun böyle olmadığı durumlarda , en azından ayrı alanlarda ,
alternatif akışına devam etmeli ve konseptin bağımsız olarak büyümesine
izin vermelisiniz . _ _ _ _ _ Her şeyi önceden planlamaya çalışan zihin ,
ayrıntılı bir yapıyla işleri karmaşık hale getirir . Alternatif akışı her zaman
sizi şaşırtacak en şık ve en uygun çözümü üretecektir . _ _ _ _ _ Titizlikle
tasarlanmış bir plan olmadan işler nasıl bu kadar iyi sonuçlanabilirdi ? _
Genel olarak , bir şeyleri hayal etmeye çalışmak değil , sadece görevi
başından sonuna kadar metodik bir şekilde gerçekleştirmek daha iyidir . _
_ _ _ Herhangi bir projede fikir başlangıç noktası görevi görür . _ Bu en
önemli şey . _ Alternatif akışı diğer her şeyi tamamlayacaktır . Ayrıca bir
fikir bulmanıza da gerek yok . _ _ _ Peki fikir nereden geliyor ? _ _
Hepsi aynı yerden geliyor . _ _ Bütün parlak zanlar Ebediyet'te vardır ve ruh
yoluyla akla gelir . _ _ _ _ _ _ Zihnin görevi bir fikir bulmak değil , aklına
geldiğinde onu tanımaktır . _ _ _ _ _ _ _ Kalabalıktan uzaklaşıp kalbinizin
emirlerine uyarak kendi yolunuzda yürürseniz kesinlikle öyle olacaktır . _ _
________
Kalbin alternatifler alanına doğrudan erişimi vardır , zihin ise ince
kavramları ve içgörüleri tespit eder ve bunları yorumlamaya çalışır . _ _
Akıl bilmez , kalp bilir . _ Tek yapmanız gereken dinlemek _ _ _ _
BT. Görünüşte yüzeysel olan bu ifadeye tamamen güvenebilirsiniz . _ Buradaki

sorun bir kez daha , insanların ilkeye dair net bir farkındalık yerine bu konuda
belirsiz bir anlayışa sahip olmalarıdır . Herkes kalbin aslında her şeyi bildiğini
kabul ediyor gibi görünüyor ama kimse bunu ciddiye almıyor . İnsanlar bunu bir
mecaz sanıp , hiçbir anlam yüklemeden aktarırlar . _ _ _ _ Sağduyulu gerekçeler : “
Elbette içgörü , iç ses ve sezgi var ama bunların hepsi titrek , soyut ve güvenilmez .
Artık demir mantık tamamen tartışılmaz gerçeklere dayanan farklı bir konudur ” .
Dolayısıyla , eğer belirli bir alanla ilgili temel bilgiye sahipseniz , kalp alternatif
uzayın ilgili alanına uyum sağlayabilir ve hiçbir kitapta okunamayan yeni Bilgiyi
oradan kaynaklayabilir . _ _ _ _ _ _ _ Kendinize bir soru sorun . Bunu açıkça ifade
edin ve bir süreliğine unutun . _ _ Birkaç gün içinde cevap size gelecektir . _ _ _
Değilse , soruyu zaman zaman tekrar sorun . _ _ _ _ Cevap önümüzdeki birkaç ay
içinde aklınıza gelebilir ama kesinlikle gelecektir . _ _ _ _ _ _ _
Önemli olan yerleşik stereotipleri kırmak , kendinizi geleneksel normların

pençesinden kurtarmak ve sarkaç kuralını kırmak için yeterli kararlılığa sahip olup
olmadığınızdır . _ _ _ _ _ _ _ _ Cevapları başkaları tarafından yazılan kitaplarda
aramayı bırakmak için kendi İlim hakkınızı kullanma cesaretine sahip olmanızı
gerektirir . _ _ _ _ _ _ Sadece niyetin odağını verilmekten yaratmaya değiştirmelisiniz .
_ _ _ _ _ _ _ Okuduğunuz kitapların yazarlarından farkınız nedir ? _ _ _ _ _ _ _ Ancak
bu şekilde niyet odağını değiştirdiler , aramayı bırakıp yaratmaya başladılar . _
Tanınmış otoritelerin görüşlerine bağlı kalmaktan kurtuldular ve kendi yollarına
çıkma cesaretini gösterdiler . _ _ _ _ _ _ _ _ Siz de bilen olma hakkınızı talep
Bu da bizi alternatifler alanında sizi bekleyen üçüncü hediye derken neyi
kastettiğime getiriyor . _ _ _
Bir kişinin süperstar rolündeyken nasıl hissettiğini hayal etmeye çalışın . _ _ _ _
_ _ Hayranları sadece yüzeyde olanı , onların parlayan yeteneklerini , şöhretin ve
zenginliğin parlaklığını görüyor . _ _ _ Bütün bunlar , bu kişinin sadece bir ölümlü
olmadığı , olağanüstü niteliklere sahip olduğu izlenimini yaratıyor . Ortalama bir
insanın başarının doruklarına çıkması ve hiç kimsenin kendi ayrıcalıklarından
şüphe etmeye cesaret edemeyeceği kadar kendine güvenmesi mümkün müdür ?
_________
Ancak seçilen kişi için şöhretin tüm özellikleri oldukça sıradan , hatta sıradan
görünüyor . _ Bu bireyler kendilerini Olimpos Dağı'nın sakini olarak görmüyorlar
çünkü günün sonunda kendilerinin de kendileri gibi pek çok kişiden biri olduklarını
biliyorlar . _ _ _ _ _ _ Peki fark nedir ? _
Bir köylü kızını gösteri dünyasının yıldızından , titrek bir öğrenciyi bilim dünyasındaki
yıldızlardan ve ortalama bir insanı seçilmiş olandan ayıran nedir ? _ _ _ _ _ _
Bu sadece tek bir adım meselesidir . _ _ Bir tür hakkını talep ederken diğer tür
bunu başaramaz ya da buna yetenekli ya da layık olduğuna inanmaz . _ _ _ _ _
Çekingenlerin zihinlerinde , bu dünyada seçilmişlerin , istisnai nitelikleri nedeniyle
diğerleri tarafından seçildikleri için var olduklarına dair sağlam bir kök salmış fikir
vardır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Gerçekte bu fikir yanlış bir stereotiptir . Seçilenler kendilerini
seçtiler . _ Ancak daha sonra bu nedenle başkaları onlarla ilgilenmeye başladı . _ _
Seçilmiş kişi olma hakkınızı savunun . _ _ Şu andan itibaren kendimi seçtim . _ _

Değerli olduğunuz veya yetenekli olduğunuz için bu hakka sahip değilsiniz . _ Bu
hakka sahipsiniz , çünkü bu sizin doğuştan hakkınızdır . Alternatifler alanı, kişisel
olarak sizin için amaçlanan en önemli şey de dahil olmak üzere her şeyi içerir : bu
hakka sahip olduğunuz kararı . Bu sizin Sonsuzluğa biletinizdir ve kendi gerçekliğinizin
Yaratıcısı olma ayrıcalığınızın onaylanmasıdır . _ _ _ _ _ _
Tüm hayatınız boyunca sizden nasıl olmanız beklendiği , nasıl davranmanız

gerektiği , neye saygı duymanız ve ne için çabalamanız gerektiği öğretildi . _ _ Şimdi
kendi toplarınızı kurma konusundaki yasal hakkınızı talep edin . Sizin için neyin
doğru olup olmadığına siz karar vereceksiniz çünkü dünyanızın katmanını yalnızca
siz şekillendirebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Başkalarına zarar vermiyorsa , başkalarının
yanlış olarak değerlendirdiği bir şeyin doğru olduğunu düşünmekte oldukça
haklısınız . _ _ _ _ _ Hayattaki ayrıcalığınızı kendi kararınızı vermek için kullandığınızda ,
kendi inancınıza sadık kalabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _
Hayatta insan sayısı kadar fikir vardır . _ _ _ _ Bazıları bir şeyin “ siyah ” olduğunu
iddia ederken , bazıları da “beyaz!” olduğunu iddia ediyor . Kime inanmalısın ? _
Hatırlayacağınız gibi dünya , kendi kararını vermeye cesaret eden herkesle aynı
fikirde olan bir aynadır . _ _ _ Ancak sen ayna değilsin ! Ya başkalarının hükümlerini
kabul eden sizsiniz , ya da kendi hükümlerini veren Yapıcısınız . _ _ _ _ _ _ Bunu fark
ettiğinizde hangi gerçeği tek gerçek olarak kabul etmeniz gerektiği ve kimin tarafını
tutacağınız sorusu ortaya çıkar .
Açık olması gerektiğinde , " siyahlar " veya " beyazlar " artık konuyla alakalı değildir . Artık
kendi gerçeğinizi belirleyebilirsiniz : Bunun doğru olduğuna karar verdim çünkü ben kendi
gerçekliğimin Yaratıcısıyım . _ _ _ _ _ _ _ Ve işe yarayacaktır çünkü alternatif alan ve çift ayna
elinizin altında , planlarınızı fiziksel gerçekliğe dönüştürmek için ihtiyacınız olan her şey
elinizin altında . _ _ _
Gerçekten bu kadar basit , değil mi ? Tek koşul , hakkınızı iddia edecek cesarete mutlaka
sahip olmanızdır . _ _ _ _ Eğer şüphe veya vicdan azabı çekerseniz , hükmünüz geçerliliğini
kaybeder ve kanun koyucu olmaktan sanık durumuna düşersiniz . _ _ _ _ _ Şüphe
duyduğunuzda ne olursa olsun yanlış olanı yaparsınız . Önemli olan düşüncenizin ve
eylemlerinizin ne kadar yerinde olduğu değil , haklı olduğunuzdan ne kadar emin
olduğunuzdur . _ _ _ _ _
Kalbin ve zihnin bir bütün halinde birleşmesi için bunun farkındalığınıza tamamen entegre
edilmesi gerekir . _ _ Açıklamanız zaten var . _ Geriye sadece aşinalığı gerçek bilgiye
dönüştürmek kalıyor . _ _ Nasıl? Tecrübe yoluyla ; harekete geçin ve buna ikna olun .
Yaratıcının iradesinin zihnin emri haline gelmesine izin vermemelisin . _ _ _ _ _ _

Kararın ancak kalp ve akıl bir olduğunda herhangi bir gücü vardır .
Kalbinin sesini dinlemeyen kimse ' yapmıyor ' , ' hata yapıyor ' . _ _ _ _ _ Nereye giderseniz
gidin kötü şeyler yapan insanları görürsünüz . Mesela sesi olmayan , müzik kulağı olmayan
ama şarkı söylemeyi seven insanlar var . _ _ _ _ Bazen bariz bir beceriksizlikle karşılaşırsınız
ve yine de birey , başarı onlardan kaçsa bile kendisinin bir yıldız olduğuna ikna olur .
Kararları neden işe yaramıyor ? _ Çünkü yaptıkları işte iyi olmadıklarını içten içe biliyorlar .
_ _ _ _ _ _ _ Akıl gerçeği kabul edemez ve bunun aksini ispatlamak için elinden geleni yapar .
_ _ _ _ _ Tamamen beceriksiz insanlar yoktur . _ _ _ Bunlar sadece gerçek yeteneklerini
bulamamış ve başkasının yolunda yürüyen insanlardır . _ _ _ _ _ _
Üçüncü hediye birçok avantaj sunuyor . Kendi kararınızı beyan etme hakkı , baskıcı
koşullardan ve hayatınıza gölge düşüren veya yolunuza engel oluşturan her şeyden özgür
olmayı temsil eder . _ _ _ _ Sessiz bir güven kazanmanıza yardımcı olacaktır . Dünyam
benimle ilgileniyor ve ben ilgiyi kabul etme zayıflığına izin verecek kadar güçlüyüm . _ _ _ _
__
Dünyanız için neyin iyi neyin kötü olduğuna , neyin doğru neyin yanlış olduğuna dair
kendi kararınızı beyan etme hakkını talep ettiğiniz andan itibaren , dışarıdan size empoze
edilen her türlü yargıyı ortadan kaldırabilirsiniz . _ _ _ _
Suçluluk duygusuna , kararsızlığa veya vicdan azabına kapılmadığınız ve

verdiğiniz kararın kimseye zarar vermediği sürece Transurfing'in kendisi ile
bağlantılıdır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bu beni son noktaya getiriyor . _ Alternatifler alanı , kalbinizle , aklınızla
dilediğiniz her şeyi ve her şeyi barındırır . _ _ _
Bununla birlikte , bir Kapı Bekçisinin , orada bulunan her şeye erişimi koruyan
mutlak bir yasa olan Sonsuzluğun eşiğinde durduğunun farkında olmalısınız . _ _
_ Bu amansız muhafız , yalnızca Yaratıcı olarak haklarını savunma cesaretine sahip
olanların erişimine izin verir . _ _ Kararınız giriş biletinizdir : Ben yetenekli ve
değerliyim çünkü böyle olduğuna karar verdim . _ _ _ _ İstemiyorum , ümit
etmiyorum , niyet ediyorum . Hakkınızı talep edin ve Bekçi önünüzde Sonsuzluğun
kapılarını açacaktır . _ _ _ _
ÖZET
Vücutta toksin birikmesi, aşırı potansiyel ve gerçekleşmemiş niyet enerji

seviyenizi düşürür.
Enerji rezervlerini serbest bırakmak için ya bazı potansiyel niyetlerinizden
vazgeçmeniz ya da onları gerçeğe dönüştürmeniz gerekir.
Enerjinin işe yaraması için nihai hedefe konsantre olmanız gerekir.
Konsantrasyon gerilim değil, odaklanmadır.

Kendinize gerçekte ne yaptığınızı düşünmeyi öğretin.
an.
Dikkatinizi sistematik olarak hedef slayta odaklamak çok önemlidir.
Kendini haklı çıkarmayı bırak.
Ne kadar önemli olduğunuzu kanıtlamaya çalışmayı bırakın.
Amalgamı koruyun ve ayna prensiplerini takip edin.

Polarizasyon etkisini azaltmak için aşırı sıkılmış jant tellerini serbest
bırakmanız gerekir.
Kendi gerçekliğinizi şekillendirme teknikleri şunları içerir: hedef kayması,
süreci görselleştirme, enerji kanalları, çerçeve, patlama dalgası, dış küre,
manzarayı azaltma, hedef karışımı, odaklanma niyeti ve entegrasyon.
Kişisel olarak sizin için tercih edilen yaklaşım, bulduğunuz yaklaşım olmalıdır.
en iyi şekilde çalışır.
Her şeyi en rahat hissedeceğiniz şekilde yapın.

Düzenli uygulama başarının en önemli koşuludur.
Aynadan kaçmalısın.
Bir kez bilgi temeline sahip olduğunuzda niyetinizin odağını “almak” yerine
“yaratmak” olarak değiştirebilirsiniz.
Fikir üretmenize gerek yok; sadece sana vurduklarında onları tanı.
Başlangıç noktanızdan yola çıkarak alternatif akışına devam edin.

Haklı olma hakkınızı arayın.
Kalabalığı bırakın ve kararınızı verin; hakkını savunmak
Yapımcı.
Bu kararı verdim çünkü kendi gerçekliğimin Yaratıcısı benim.

Sonsöz. TUHAF BİR GERÇEKLİK
Sonuç olarak , zihnin ayaklarının altındaki zemini güçlendirme konusunda biraz

daha ileri gitmek istiyorum . _ _ Transerfing'de inanılmaz görünen o kadar çok şey
var ki , ne yazık ki , bunların hepsinin gerçek olduğunu zihne anlatmaya devam
etmek gerekiyor . _
Transerfing'in temeli olarak hangi model seçilirse seçilsin ilkeleri hâlâ geçerli
olacaktı . _ _ _ _ _ _ Başka bir deyişle , burada yer alan tüm ilkeler modele göre
değişmezdir . _ _ Temel prensip , düşüncelerimizin enerjisinin fiziksel gerçekliğimiz
üzerinde yalnızca dolaylı bir etkiye sahip olmadığı , aynı zamanda doğrudan bir
etkiye de sahip olduğu fikrini ifade eder .
Bilimin resmi çizgisi hala bu olguyu kabul etmeyi reddediyor çünkü şu ana kadar
deneysel testler belirsiz sonuçlar verdi . _
Ne olursa olsun , sen ve ben sorunlarımızı şimdi çözmeliyiz ve bilim adamlarının
onay sözünü vermesini bekleyemeyiz . _ _ _ _
Hepimiz dünyanın , her sonucun kendi nedenini doğurduğu nedensellik
yasalarına tabi olduğunun farkındayız . _ _ _ _ _ _ _ Çünkü genellikle bir tür eylem
anlamına geldiği anlaşılır . _ Sorun , düşüncelerin genellikle etrafımızdaki dünyayı
etkileyebilecek fiziksel bir enerjinin aktarımı olarak değil , daha sonraki bir eyleme
yönelik bir talimat olarak algılanmasıdır . _ _ _ _ _ _ _ Bununla birlikte , gerçekler
inatçıdır ve eninde sonunda kendi istediklerini yapacaklardır .
Açıklanamayan dış niyet olgusu bilim tarafından tamamen göz ardı edilmemiştir .
_ _ Büyük İsviçreli psikiyatrist Carl Jung , düşünce ile maddi gerçeklik arasındaki
etkileşimle bağlantılı fenomenler üzerine araştırma yaptı . _ _ Jung, görünür bir
nedeni olmayan , açıklanamayan tesadüfler gibi görünen yüzlerce ilginç örneği
analiz etti . Jung bu tür tesadüfleri “eşzamanlılık” olarak tanımladı . “ Eşzamanlılık
Üzerine ” dersinde kişisel pratiğinden klasik bir örnek veriyor . _
“ 1 Nisan 1949 sabahı , yarı insan yarı balık figürünün yer aldığı bir yazıt not
ettim . _ _ _ _ _ Öğle yemeğinde balık vardı . Sohbet sırasında birisi birisinin “ Nisan
balığı ” yapma geleneğinden bahsetti . _ Öğleden sonra birkaç aydır görmediğim
eski bir hastam bana etkileyici balık resimleri gösterdi . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Akşam bana
deniz canavarlarının işlendiği bir nakış parçası gösterildi . _ _
ve içinde balık var . Ertesi sabah on yıldır ilk kez beni ziyarete gelen eski bir
hastamı gördüm . _ _ _ _ Bir gece önce rüyasında büyük bir balık görmüştü . Birkaç
ay sonra bu seriyi daha büyük bir çalışmada kullanırken ve yazmayı yeni
bitirdiğimde , o sabah birkaç kez gittiğim evin önündeki göl kenarındaki bir
noktaya yürüdüm . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu kez deniz duvarının üzerinde
yaklaşık bir ayak uzunluğunda bir balık yatıyordu . Oraya nasıl geldiğine dair
hiçbir fikrim yoktu . " _
Daha sonra hakkında daha fazla bilgi edineceğiniz bir prensip hakkında Jung'un
dersinden başka bir alıntı yapmadan duramayacağım . Jung şöyle yazıyor : “ Size ,
prensipte Rhine'ın ulaştığı reddedilemez sonuçlardan daha şaşırtıcı veya inanılmaz
olmayan buna benzer pek çok hikaye anlatabilirim ( örneğin , kart tahmin etme
gibi duyu dışı algıyı içeren deneylere atıfta bulunarak . – Yazarın notu ) ve çok
geçmeden hemen hemen her vakanın kendi açıklamasını gerektirdiğini
göreceksiniz . _ _ _ Ancak doğa bilimleri açısından mümkün olan tek nedensel
açıklama , birlikte neden - sonuç ilişkileri için vazgeçilmez öncülleri oluşturan uzay
ve zamanın psişik görelileştirilmesine indirgenir . _ _ _ _ _ _
Örneğim , her iki tarafın da gösterdiği çabalara rağmen psikolojik olarak

ulaşılmaz olduğu ortaya çıkan genç bir kadın hastayla ilgili . Zorluk onun her
zaman her şeyi daha iyi bilmesinde yatıyordu . _ _
Mükemmel eğitimi ona bu amaca ideal bir şekilde uygun bir silah , yani kusursuz
bir " geometrik" gerçeklik fikrine sahip son derece cilalı Kartezyen rasyonalizm
sağlamıştı . Onun rasyonalizmini biraz daha insani bir anlayışla tatlandırmaya
yönelik birkaç sonuçsuz girişimden sonra , beklenmedik ve irrasyonel bir şeyin
ortaya çıkacağı , onun kendini içine kapattığı entelektüel tepkiyi patlatacak bir
şeyin ortaya çıkacağı umuduyla kendimi sınırlamak zorunda kaldım . _ _ _ _
Bir gün sırtım pencereye dönük şekilde onun karşısında oturuyordum ve onun
retorik akışını dinliyordum . _ _ _ _ Önceki gece etkileyici bir rüya görmüştü ; bu
rüyada birisi ona altın bir bok böceği , yani pahalı bir mücevher vermişti . _ O hâlâ
bana bu rüyayı anlatırken arkamda bir şeyin yavaşça pencereye vurduğunu
duydum . _ _ _ Arkama döndüm ve karanlık odaya girmek için bariz bir çaba
göstererek dışarıdan pencere camına çarpan oldukça büyük bir uçan böcek
olduğunu gördüm . _ _ _ _ _ _ _ _
Bu bana çok tuhaf geldi . Hemen pencereyi açtım ve yaratığı içeri doğru uçarken
havada yakaladım . Bu bir bok böceğiydi ya da _ _ _ _ _
altın-yeşil rengi en çok altın bok böceğinin rengini temsil eden gül mayıs böceği
( Cetonia aurata ) . “ İşte altın bok böceğin ” diyerek böceği hastama verdim . _ _ _ _
Bu deneyim onun rasyonalizminde arzu edilen deliği deldi ve entelektüel
direnişindeki buzları kırdı . _ _ _ Tedaviye artık tatmin edici sonuçlarla devam
edilebilir ” dedi .
Örnek olarak metne Jung'un böceğini dahil edip etmemeyi düşündükten yaklaşık
yarım saat sonra oldukça etkileyici bir görünüme sahip bir Gezgin pencereden içeri
uçtu . _ _ _ _ _ _ _ Yukarıda anlatılana benzer bir böcekti . _ _ _ _ Bana inanabilirsiniz
ya da inanmayabilirsiniz ama bu nadir ziyarete hiç şaşırmadığımı itiraf etmeliyim .
_ _ _ _ _ _ _ _ _ Eşzamanlılık fenomenine artık dikkatimi çekmeyecek kadar alışkın
değilim . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Tam tersine kendi düşüncelerime dalmışken ona hiçbir
anlam yüklemedim . _ _ _ _ _ _ _ _ Böceğin otomatik olarak pencereden dışarı
çıkmasına izin verdim , böylece çıkış yolu aramasına gerek kalmayacaktı . _ _ _ _
Kısa bir süre geçtikten sonra birdenbire şunu fark ettim : Ben ne kadar aptalım ! _
___
Ne zaman dış niyet varlığını ilan etse gözlerim hâlâ şaşkınlıkla fal taşı gibi açılıyor .
Ben derin bir uyanıklık uykusundayken , bana bir işaret göstermek için var
güçleriyle beni çekiştiriyorlardı . _ _ _ _ _ _ _ _ Eğer batıl inançlarım olsaydı bunu
yukarıdan gelen bir işaret olarak görürdüm . _ _ _ _ Diğer insanların da hayatı
uykuda yaşadığını ve dış niyetlerin tezahürlerini nasıl fark edemediklerini hayal
Bunun gibi daha birçok örnek var . Transurfing açısından durum oldukça açık . _
_ _ _ _ _ İzole durumlarda , görselleştirme güçlü bir dış niyet rüzgarı yaratır . _ _ _
Ancak Jung , bu tür tesadüflerin nedeni konusunda nihai bir sonuca varmak için
acele etmedi ; olaya düşüncelerin mi sebep olduğu yoksa düşüncelerin olayın
bilinçaltı önsezisinin bir sonucu olarak mı ortaya çıktığı . _ Jung bir yandan “
düşüncelerin bir dizi tesadüfi olayın temelini oluşturduğunu ” belirtirken diğer
yandan “ bazen bir dizi belirli olayın başlangıcına dair belli bir önsezinin olduğu
fikrinden uzaklaşamıyorum ” . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
“Eşzamanlılık: Nedensel Olmayan Bir Bağlantı İlkesi” (1960 ) adlı çalışmasında

Jung, eşzamanlılığı “ belirli bir psişik durumun , anlık öznel durumla anlamlı
paralellikler olarak görünen bir veya daha fazla dış olayla eşzamanlı olarak ortaya
çıkması ” olarak tanımlıyor . Jung , çalışmasını yayınlayıp yayınlamama konusunda
uzun süre tereddüt etti çünkü _ _ _
Eşzamanlılık olgusu geleneksel bilimsel düşünce açısından düşünülemezdi . _
Jung belirsiz ama yine de geleneksel bilimin standartlarına göre nispeten cesur
bir sonuca varıyor . “Eşzamanlı fenomenler , heterojen, nedensel olarak ilgisiz
süreçlerde anlamlı eşdeğerliklerin eşzamanlı olarak ortaya çıktığını kanıtlıyor ;
yani gözlemci tarafından algılanan bir içeriğin , aynı zamanda herhangi bir
nedensellik ilişkisi olmaksızın , dışarıdaki bir olay tarafından da temsil edilebileceğini
kanıtlarlar . _ _ Bundan ya psişenin uzayda lokalize edilemeyeceği ya da uzayın
psişeye göreli olduğu sonucu çıkar . _ _ _ _ _ _
Jung'un tanımladığı olgularda nedensellik yasasına aykırı bir çelişki yoktur . _ _

_ _ _ Her zaman bir sebep vardır ; sadece düşünce ve çevre arasındaki etkileşim
dinamikleri mevcut anlayışımız açısından anlaşılması zor bir durumdur . _ Senkron
tesadüflerin nedeni nedir ? _ _
Olaylar düşüncelerle mi şekilleniyor , yoksa düşünceler bir olayın habercisi olarak
mı ortaya çıkıyor ? Transerfing açısından her iki açıklama da kabul edilebilir . _ _
Kalbin bilgi alanında tutulan verilere erişimi vardır ve bunlar daha sonra zihin
tarafından yorumlanabilir . _ _ _ _ Akıl da , kalp ve akıl birliği şartıyla fiziksel
gerçeklik olarak tezahür edebilecek düşünceleri şekillendirir . _ _ _ _ _ _ Bu ilkeler
Transerfing modelinin tam merkezinde yer almaktadır . _ _ Ancak alternatifler
modelinin dünyanın ayrıntılı bir tasviri olma iddiasında olmadığını bir kez daha
vurgulamalıyım . _ _ _ _ _ _ _ Bunun yerine bir ölçütü, belirli ilkelerin anlaşılmasına
yönelik bir yardımı temsil eder . İçinde yaşadığımız dünya hakkında hâlâ çok az
şey biliyoruz ancak bu , Transerfing ilkelerini uygulamamıza engel değil . _ _ _ _
İlkelerin işe yaradığı gerçeğini keşfetmeniz gerekiyor . _ _ _ _

Düşünce enerjisinin çevremizdeki dünya üzerindeki etkisine ilişkin tüm olgular ,
kuantum fizikçisi John Bell'in ortaya koyduğu iyi bilinen teorem ile doğrulanabilir .
_ _ _ _ _ _ Teorem şöyle geliyor: “ İzole edilmiş sistem yoktur ; Evrendeki her
parçacık , diğer parçacıklarla “ anlık ” ( ışık hızını aşan ) bağlantı halindedir . _
Sistemin tamamı , parçaları birbirinden çok uzak mesafelerle ayrılmış olsa da ,
Birleşik Sistem olarak çalışmaktadır ” . Bu teorem teorik olarak kanıtlanmıştır ve
pratik düzeyde zaten kanıtlanmıştır . _ _
“ Anlık ” bağlantının özel durumla çelişmesine rağmen _

Enerjinin ışıktan daha hızlı hareket edemeyeceğini iddia eden görelilik teorisinde
teorem yerini almıştır . _ _ _
O halde dış niyetin görelilik teorisine uymadığı görülüyor . _ _ _ _ _ _ Genel olarak
kuantum fiziğinin tamamı kanıtlanmamış varsayımlara dayanmaktadır , bu da
onun da belirli bir tür modeli temsil ettiği anlamına gelir .
Ve kuantum fiziği dünyasında açıklanamayan tek bir çelişki değil , pek çok çelişki
var ki bu da herhangi bir modele gereğinden fazla önem verilmemesi gerektiğini
bir kez daha doğruluyor . Jung'un fikirlerinin Wolfgang Pauli ve Albert Einstein gibi
modern fiziğin kurucuları arasında destek bulduğu unutulmamalıdır . _ _ _ _ _ _ _ _
Ayrıca bilgi alışverişi sürecinin enerjiyle hiçbir ilgisi olmaması da muhtemeldir , bu
nedenle ışık hızından daha hızlı gerçekleşebilir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Alternatifler modelinin kendi çelişkileri yok değil ama yine de gerçekliğin birçok
yönünü açıklamayı başarıyor . _ _ _ _ Alternatif model , bilinen bazı zaman ve mekan
paradokslarını tamamen çözemeyebilir ama en azından " birkaç kırışıkları giderir
" . _ _ _ _ _ _ Şu ana kadar zamanla eşzamanlı olarak bir yaşam çizgisinden diğerine
geçişlere bakıyorduk . _ _ _ _ _ Hayat çizgileri her zaman zaman eksenine paralel
olarak var olmuştur . Başka bir deyişle geçiş her zaman zamanın bir noktasından
aynı noktaya yapılır . _ _ _ _
Zaman eksenine paralel olmayan iki yaşam çizgisinin var olduğunu hayal edin . _
Aynı noktanın iki çizgiden zaman eksenine izdüşümü , farklı yerlerdeki noktaları
gösterecektir . _ _ _ _ _ _ _ Aralarındaki geçiş , eğikliğin yönüne bağlı olarak zamanda
geçmişe veya geleceğe doğru bir kaymaya işaret eder . _ _ _ _ _ Eğimin göreceli
dikliği , iki nokta arasındaki zaman farkının boyutunu tanımlayacaktır . _ _ _ _ _
Benzer şekilde , eğer iki yaşam çizgisi uzay eksenine göre paralel olmasaydı ,
uzayda bir noktadan diğerine geçiş anında ( ya da en azından inanılmaz bir hızla )
gerçekleşirdi . _ _ Eğimin dikliği ve yönü , kaymanın içerdiği mesafeyi ve yönü
belirleyecektir . _ _ _ _ _ Bu açıkça çok kaba bir açıklamadır ancak ilgili bağlam için
yeterince kabul edilebilirdir .
Özenli Okuyucu şüphesiz itiraz edecektir : Peki ya zaman yolculuğundaki neden

- sonuç ilişkilerinin çelişkisi olan paradoks hakkında ne düşünüyorsunuz ? Diyelim
ki doğumumdan önce zamanda geriye gittim ve … vahşice _
ailemi öldürdü . O halde dünyaya nasıl geldim ? _ _ Alternatifler modeli

çerçevesinde bu sadece görünen bir paradokstur . _ _ _ Aynı hayat çizgisine
doğamam ama ne olmuş yani ? _ _ _ Farklı bir yaşam çizgisine doğabilirim . _
_ Sonsuz sayıda yaşam çizgisinin , hem var olduğum hem de var olmadığım
alternatiflerin olduğunu hatırlarsınız . _ _ _ _ _ _ _ _ En kana susamış paradoks
aşıkları bile çocukluklarına dönebilir , kendileriyle buluşabilir ve masum canlıyı
ortadan kaldırabilir . _ _ _ _ Bu senaryoda okuyucu gerçek benliğiyle değil ,
sonsuz sayıda başkalarıyla birlikte var olan ayrı bir gerçekleştirilmiş alternatifle
buluşacaktır . _ _ _ _ _ _
Geçmiş zaten olduğu için değiştirilemez . _ _ _ _ Bu sadece yaşam çizgisinin
geçmiş bir bölümünün gerçekleşmesi nedeniyle değil , aynı zamanda bu
geçmiş olayların alternatiflerinin zaten mevcut olması nedeniyle de
gerçekleşti . Bu anlamda gelecek için de aynı şeyi söyleyebilirsiniz ; _ _ _ bu
zaten oldu . _ Ve böylece bir yaşam çizgisinden diğerine geçiş olgusunda
neden - sonuç ilişkileri çelişmez . _ _ _ _ Bir film rulosunda karelerden birinin
üzerini çizebilirsiniz ancak bu , diğer karelerin hiçbirine zarar vermez . _ _ _ _ _
Zaman statiktir . Dinamik değişim niteliğine sahip olan yalnızca potansiyel
yaşam hattı alternatiflerinin hayata geçirilmesidir . _ _ _ _ Bir meşaleden gelen
ışık çemberinin karanlıkta orman ağaçlarının üzerinde hareket etmesi gibi ,
farkındalığın gücü de yaşam çizgisi alternatifleri boyunca hareket eder . _ _ _ _
Ancak aynı yaşam çizgisi üzerinde geçmişe ya da geleceğe yolculuk yapmak
da mümkün ve burada bir paradoksla karşılaşıyoruz . _ _ _ _ _ _ _ Durugörülülerin
yaptığı tahminlerin sadece yaklaşık ve çoğu zaman tamamen yanlış olmasının
nedeni bu değil mi ? _ Durugörücüler bir şekilde geleceğin parçalarını tarama
yeteneğine sahiptirler . _ Eğer taranan bu parçalar diğer yaşam hatlarının
parçasıysa , tahminlerindeki hata unsurunu açıklamak kolaydır . _ _ _ _ _ _ _ _
Alternatif modelde , bir çizgi ile diğeri arasındaki mesafe ne kadar büyük
olursa , manzaradaki fark da o kadar büyük olur .
Bilim insanları UFO'ların hareket dinamikleri karşısında da şaşkınlığa
uğruyor . Aniden hızlanırlar , sonra dururlar veya dik açılarda ani yön
değişiklikleri yaparlar . _ Hareketsizliğin kalitesi göz önüne alındığında , bu
tür bir hareket modelinin , bu cihazların sakinleri üzerinde yaratacağı büyük
stres hakkında hiçbir şey söylemek imkansızdır . _ _ _ Transerfing açısından
bakıldığında bu olayların doğaüstü hiçbir yanı yoktur . _ _ _ _ UFO'lar uçak
veya uzay mekiği gibi uçmadıkları için uzaylılar fiziksel stres yaşamazlar . _ _ _
_ Muhtemelen gözlemlediğimiz şey o kadar da değil _ _ _ _ _ _
alternatif uzayda farklı noktalarda gerçekleşmesi olarak nesnenin hareketi . _ _ _

__
Kalp ve zihinle ilgili sorularda bizim için pek çok şey belirsizliğini koruyor .
Materyalist bilim , dünyayı mekanik bir sistemmiş gibi sunar . _ _
Yani madde birincildir ve bilinci belirler . _ _
Ancak aynı bilim alanında elde edilen son başarıların ışığında bu model giderek
otoritesini kaybetmektedir . _ _ _ _ _ _ _ _ Bilimsel modellerin değiştirilmesi ve
gözden geçirilmesi , insanoğlunun yanlışlıkla doğa yasalarının özüne nüfuz
edebileceğine inandığı süre boyunca devam eden bir süreç olacaktır . _ _ _ _ _ _ _
_ _ _ _ Basit bir tavuk, tercih ettiği kümes hayvanı çiftliğinin yaratılması , inşası ve
geliştirilmesi konseptini aynı derecede iyi ifade edebilir . İnsan , entelektüel
evriminde tavuktan bir basamak daha yüksektedir , ancak bu , dünyanın sonsuz
karmaşıklığına daha fazla yaklaşmaz . _ _ _ _ _ İnsan her şeyi bilmek ve anlamak
için yaratılmamıştır .
Gerçeğin son örneğini temsil etme iddiasında olan bilim ve dinin sarkaçları ,
hakimiyetlerini , hakikatin doğru yorumlanmasından çok , muhaliflerine başarılı
bir şekilde zulmetmeleri nedeniyle kazandılar . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Yalnızca
bilim ve dinin sarkaçları arasında değil aynı sarkacın farklı dalları arasında da
sürekli bir çatışma vardır . _ _ _ _ Savaş devam ediyor ve bu , hakikatin değil
taraftarların savaşıdır . _ _ _ _ _
Zihnin tüm bilgileri depolama konusundaki yetersizliğini kanıtlarken

argümanımı , bilginin bilgisayar baytları biçiminde hayal edilmesi modeline
dayandırdım . _ _ _ _ _ _ _ _ Ancak bu özel modelin beynin sinirsel aktivitesiyle
uyumsuz olduğu ortaya çıkabilir . _ _ _ _ _ Bilginin gerçekte nasıl saklandığını kim
bilebilir ? Düşünün , bir bilim adamı bu cihazların icadından önceki bir çağda
doğmuş olsaydı , televizyon veya radyoyu nasıl araştırırdı ? _ _ _ _ Düğmelere
basmayı , çeşitli parçaları çıkarmayı ve ekrandaki değişiklikleri izlemeyi
deneyeceklerdi . _ _ _ _ Bir TV'nin nasıl çalıştığına dair hiçbir fikri olmayan ve
bulgularını " bilimsel " gözlem sonuçlarına dayandıran bilim adamı , kökeninde
görünüşte inkar edilemez bir gerçek olan çeşitli sonuçlara varabilirdi : Bir
televizyon , tüm bu farklı programları kendi başına üretir . _ _ _ _ _ Transistörlerin
ve mikro devrelerin tam orada doğarlar . _ _ _
Bu , mekanik modelin taraftarlarının insan beynini kabaca nasıl keşfettiğidir . _

_ Beynin bireysel bölgelerine verilen hasarın , kişinin algısı ve bilişsel yeteneği
üzerinde öngörülebilir bir etkiye sahip olabileceği doğrudur . _ _ _
Ancak insan aklının işlevsel ilkesi bir sır olarak kalmaya devam ediyor ve yine de
bu taraftarlar, bilincin maddeden başka hiçbir şey tarafından belirlenmediği
sonucuna varıyor . Mekanik modelin muhafazakar takipçileri kendilerini gururla
bilim adamı olarak adlandırır ve kibirli bir şekilde kendi bilimlerinin amatörlerin
spekülasyonları değil , gerçek bilgilere dayanan gerçek bilim olduğunu ilan
ederler . _ _ _ Teoriye uymayan her şey anti - bilimsel olarak ilan edilir ve yalnızca
zulmün hedefi haline getirilerek reddedilmez . _ _ _
Neyse ki bu nitelikteki bilim adamlarının sayısı azalıyor . _
Bu metinde paylaşılan bilgileri kabul edebilir veya etmeyebilirsiniz ; _ _ _ her iki
durumda da bunun sadece bir model olduğunu unutmayın . Hiç kimse olayların
gerçekte nasıl olduğunu tam olarak söyleyemez . Zihin , kendi mantıklı açıklamalar
bağlamına uymayan her şeyi reddetme eğilimindedir . _ _ _ _ Zihin , bilginin
rasyonel doğasına ikna olana kadar , onun dünya görüşü şablonuna entegre
edilmesine asla izin vermeyecektir . _ _ _ _ Transurfing işe yarıyor. Buna hiç şüphe
yok ama bunu uygulamak için zihnin bir açıklaması olması gerekir . _ _
Alternatif model bize ayaklarımızın altında sağlam bir zeminin faydasını sağlıyor
ama bundan fazlasını değil . _ _ _ _ Daha karmaşık bir modele dönüştürülebilecek
bir diyagramdan başka bir şey değil . _ _ _ Örneğin , kitabın ilk bölümlerinin
anlaşılmasını kolaylaştıracak sözde yaşam çizgilerinin var olduğu varsayımından
kurtulabilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu , alternatif uzayı ayrık uzaydan sürekli uzaya
dönüştürecektir .
Artık ormanın içinden geçen hiçbir yol olmayacaktı . _ _ Geriye sadece orman
kalacaktı . Ancak bu , Transerfing'in özünü değiştirmeyecektir . _ _ Model ne
olursa olsun , gerçekliğin yalnızca yaklaşık , az ya da çok yeterli bir yansımasını
sağlayabilir . _ _ Doğal olayların çeşitliliği sonsuz olduğu için gerçekliği incelemenin
yolu da sonsuzdur . _ _ _ _
Transerfing ilkelerinin benzer öğretilerin ilkeleriyle örtüştüğünü fark etmiş
olabilirsiniz . _ _ _ _ _ Bunda garip bir şey yok . Herhangi bir öğretim nispeten dar
görüşlüdür ve özerk bir modeli temsil eder .
Ancak hepimizin dünya görüşleri açısından aşağı yukarı aynı kaliteye sahip
insanlar olduğumuz göz önüne alındığında , farklı modellerin bazı ortak yönleri
olacaktır . Bu birçok modelden hangisinin daha yeterli bir tanım sağladığını sormak _ _ _
dünya anlamsız . _ Önemli olan tek şey , herhangi bir modelden elde edilebilecek
pratik sonuçlardır . _ _ _ _
Mesela matematiği ele alabilirsin . _ Matematiğin farklı dalları , maddi gerçekleşmeyi
tanımlayan ayrı modelleri temsil eder . Bir fizik problemi , uygulanan matematiksel
aparata bağlı olarak farklı şekillerde çözülebilir . _ Her iki durumda da analitik
geometrinin mi yoksa diferansiyel hesabın mı daha iyi olduğunu tartışmanın bir
anlamı yok . Yalnızca hangi yaklaşımı tercih edeceğinizi seçebilirsiniz . _ _ Siz de
seçiminizi yapmalısınız . _
Kadim Büyücülerin Niyeti

Sonuç olarak kendimi eski büyücülerin niyetiyle aynı hizaya getirmek istiyorum . _
_ _ Bununla , bundan önceki medeniyetin çöküşüne kadar bizim realitemizde yaşayan
Bilgi koruyucularını kastediyorum . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu Bilginin parçaları bugüne kadar
izole edilmiş ezoterik öğretiler ve uygulamalar şeklinde korunmuştur . _ _ _ _ _
Henüz kanıtlanmamış olsa da , bazı eski büyücülerin farklı bir gerçekliğe geçtiklerini
ve şu anda Bilgilerini aşkın yollarla insanlığa aktarmaya çalıştıklarını öne süren bilgiler
var . _ _ _ _ _ _
Yakın zamana kadar bu tür iddialara sağlıklı bir şüphecilik düzeyinin ötesinde bir
yaklaşımla yaklaşırdım . Ancak geçtiğimiz birkaç on yılda , dünyanın farklı yerlerindeki
insanların bağımsız olarak aynı Bilgiye ilişkin benzer yorumlarını öne sürdüğü
vakaların sayısı giderek artıyor . _ _ _ _ _ _ _ _ Şimdi ben de , söylediğim gibi asla kendi
başıma uyduramayacağım bu aynı tür bilgiyle yakın temasa geçtim . _ _ _ _ _ _
En azından bizim gerçekliğimizde , Guardian'ın ( ilk bölümde anlattığım buluşmanın )

var olup olmadığını kesin olarak söyleyemem . _ _ _ _
Bunu söyledikten sonra , onun gerçekten var olduğunu varsaymak için pek çok
nedenim var . _ _
Rüyalarımda pek çok farklı karakterle karşılaştım ama bunların benim son derece
muhafazakar dünya görüşüme kesinlikle hiçbir etkisi olmadı . _ Guardian'la buluşmam
sadece dünya görüşümü alt üst etmekle kalmadı , aynı zamanda hayatımı da
değiştirdi . _
Daha önce hiçbir yetenek belirtisi göstermeyen eski bir fizikçi , birdenbire , hiçbir
neden yokken kitap yazmaya başladı . O da olurdu _
Tüm bunların motivasyonunun sıradan bir hayal olduğunu kabul etmek

inanılmaz ve abartılı . _ _ _ _ _
Her ne kadar bazen bana onun varlığını hissedebiliyormuşum gibi gelse
de , o ilk görüşmeden sonra Guardian bir daha bana hiç görünmedi . Her iki
durumda da , hiçbir zaman kendi Bilgimi Dönüştürmeyi düşünmedim .
Ben sadece alternatif uzayın karşılık gelen alanına ayarlanmış bir
tekrarlayıcıyım . _ _ _ Her ne kadar Transerfing Bilgisini ifade etmeyi ve
sistematik hale getirmeyi son derece zor bulduğumu itiraf etsem de bu
çalışmayı kendi değerim olarak görmüyorum . _ _ Bir şeyi öğrenmek başka
şey , onun hakkında konuşabilmek başka şey . _ _ _ _
Siz de bu Bilgileri sadece öğrenmekle kalmayacak , özümseyeceksiniz ,
çünkü kitabı bir çırpıda bitirdiğinizde , Bilgiden ziyade farkındalık ve ustalık
kazanmış olmayacaksınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bunlar farklı şeyler ! Transsurf ,
hayallerinizi gerçeğe dönüştürmek için oldukça somut yöntemler sunar . Bu

bazı kişiler için yeterli olmayabilir . _ Kravat bağlama prosedürü gibi
açıklanabilecek püf noktaları arıyorsanız , hayatınızı boşuna arayarak
geçirebilirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kendi kaderinizi yaratmak basit bir kurala
indirgenemez : " birinci , ikinci , üçüncü adım " .
Transerfing belirli hareketleri gerçekleştirme tekniğine indirgenemez . _ _ _
Bu teknikle ilgili değil , içsel özgürlüğünüzün farkına varmanız ve dünyanızın
katmanlarının efendisi olduğunuzu hissetmenizle ilgilidir . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bu duyguyu bir kez deneyimlediğinizde , hiçbir özel tekniğe ihtiyaç duymadan
her şey kendiliğinden ortaya çıkacaktır . _ _
Bu farkındalığa ulaşmak için Transerfing'i bir yaşam biçimi haline
getirmelisiniz . _ _ _ _ _ _ Başka yolu yok . _ Hiç zahmetli veya külfetli değildir .
_ _ Aslında aynayla oynamak kadar eğlenceli . _ _ _ _
Dünya , ancak gecikmiş bir tepkiyle , onunla olan ilişkinizin bir aynasıdır . _
Dünyayla ilişkinizi aynanın sonraki tepkisiyle karşılaştırarak zihninize basit
ama yine de kişinin bilincinin gerçekten özümsemesi zor olan bir gerçeği
öğretirsiniz : Dünyanızın katmanını niyetle şekillendirirsiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
____
Hedefe ulaşmanın araçları ve yolları ile ilgilenmenize gerek olmadığı
şeklindeki basit ama tuhaf gerçekle de rahat olmanız çok önemlidir . _ _ _ _ _ _
_ _ _ _ Temel prensiplerden biri yatıyor _ _ _ _
Bu ifade : niyetin odağı alternatif akışının vektörünü belirler . _ _ _
Tek yapmanız gereken odağı korumak ve alternatiflerin akışının kendi yolunda

gitmesine izin vermek . _ _ _ Hedefe ulaşmanın araçları kendini gösterecektir . _ _ _
Hedefin nasıl gerçekleştirileceğini tam olarak bilemezsiniz ve bilmenize de gerek yoktur . _
Ne olursa olsun hedef slaytınızı aklınızda tutarsanız ve koordinasyon ilkesini gözetirseniz
alternatif akışı sizi hedefinize taşıyacaktır . _ _ _ _ _ _ _ _
Yasa böyle . _
SÖZLÜK
Önem Bir şeye
orantısız anlam yüklendiğinde önem enerjisi ortaya çıkar . _ _ _ Önem saf aşırı
potansiyeldir ve potansiyeli yaratan kişi için sorun yaratan dengeli güçler tarafından
ortadan kaldırılır . _ _ İki tür önem vardır : içsel ve
dış.
İçsel veya kişisel önem , kişi kendi erdemlerini veya eksikliklerini abarttığında ortaya
çıkar . İçsel önemi ifade etme biçimi şu şekildedir : "Ben önemli bir insanım " veya " Önemli
işler yapıyorum " . Önem ölçüsünün üzerindeki ok teraziden çıktığında dengeli güçler
devreye girer ve işleri kendi ellerine alır . _ _ _ _ _ _ "Sıcak atış " daha sonra iyi bir tokat alır .
Dengeli güçler devreye girdiğinde , işi bu kadar olağanüstü derecede önemli olan kişiyi
hayal kırıklığı da bekler . Ya yaptıkları işe talep kalmayacak ya da yapılan işin kalitesi düşük
olacak . _ _ _ _ _ _ _ _ Madalyonun diğer yüzü , bir kişinin kendini küçümseyerek kendi
erdemlerini gerçekte olduğundan daha küçük göstererek küçümsemesidir . _ _ _ _ Her iki
durumda da üretilen fazla potansiyelin büyüklüğü aynıdır . _ _ Fark yalnızca ifade edilen
kutupluluktadır . _ _
Bir kişinin dış dünyadaki bir nesneye veya olaya aşırı anlam yüklemesi durumunda da
dış önem yapay olarak yaratılır . _ _ Dış önemin ifade şekli şöyle gelebilir : “ Şu falan benim
için son derece önemli ” ya da “ şunu şunu yapmak benim için son derece önemli … ” Bu ,
her şeyi mahveden aşırı bir potansiyel yaratır .
Yerde duran bir kütüğün üzerinde yürümek zorunda olduğunuzu hayal edin .
Hiçbir şey daha basit olamaz . Peki ya iki yüksek binanın çatılarına yerleştirilmiş
aynı kütük boyunca yürümek zorunda kalsaydınız ? _ _ _ _ Kısa bir yürüyüş sizin
için son derece önemli hale gelir ve kendinizi aksi yönde ikna etmek için
yapabileceğiniz hiçbir şey kalmaz .
Şans dalgası
Şans dalgası , özellikle belirli bir kişiye uygun olan bir dizi yaşam çizgisi tarafından
yaratılır . _ _ _ Bu altın damarlar dahil , uzayın içermediği hiçbir alternatif yok . _ _ Bu
düzensizlik biçiminin dış çizgisine varırsanız ve bazı deneyimler yaşarsanız _ _ _ _ _
İyi şanslar sayesinde aynı küme içindeki diğer çizgilere ataletle kayabilirsiniz ve sonuç olarak
diğer tesadüfi koşullar ilkinden itibaren devam edecektir . _ _ _ _ _ _ Bununla birlikte , ilk şans
vuruşundan sonra biraz kötü bir durumla karşılaşırsanız , bu , yıkıcı bir sarkacın üzerinize
yapıştığı ve sizi iyi şans dalgasından uzaklaştırdığı anlamına gelir . _ _ _ _ _ _
Seçenek
Transerfing, kişinin hedeflerine ulaşmasında temelde farklı bir yaklaşım önerir . Bu
yaklaşıma göre kişi , amaca ulaşmanın yollarını düşünmeden , bir restoranda olduğu gibi
sipariş verir . _ _ _ _ _ _ _ _ Sonuç olarak hedef , müşterinin doğrudan eylemlerinden bağımsız
olarak büyük ölçüde kendi isteğiyle gerçekleştirilir . _ _ _ _ _ _ _ Arzular yerine getirilmiyor ;
hayaller gerçekleşmiyor . _ _ Ancak seçiminiz değişmez bir yasadır ve kaçınılmaz olarak
gerçekleşecektir . _ _ Seçimin özünü birkaç kelimeyle anlatmak imkansız olurdu . _ _ _ _ _ _ _
_ Transerfing temel olarak seçimin ne olduğu ve seçimlerin gerçekte nasıl yapılacağı ile
ilgilidir .
Kalp ve akıl birliği İrade , akla

mahsus olmakla birlikte , buna rağmen akıl , dış niyeti kontrol edemez . Öte yandan kalp ,
dış niyetle özdeşleşme yeteneğine sahiptir , ancak ona irade gücü bahşedilmemiştir . _ _ _ _
_ _ _ _ _ Kalp alternatifler arasında kontrolsüz bir uçurtma gibi uçar . _ _ Dış niyetinizi
iradenizle uyumlu hale getirmek için kalp ve zihin birliğini sağlamanız gerekir . _ _ _ _ _ _ Bu
halde kalbin duyguları ile zihnin düşünceleri bir olur . _ _ _ _ _ _ Örneğin , bir kişi neşeli bir
ilhamla dolduğunda , kalp " şarkı söyler " ve zihin " neşeyle ellerini ovuşturur " . Bu durumda
kişi son derece yaratıcı olma yeteneğine sahiptir . _ Kaygı , korku , kabullenememe gibi
duygularda da kalp ve aklın uzlaşması söz konusu olabilir . _ _ _ _ _ İşte o zaman en kötü
beklentilerimiz gerçekleşir . Son olarak , sağduyu bir şeyde ısrar edip , kalp direnince , kalp
ile akıl arasında nifak ortaya çıkar .
Gardiyanın Bilmecesi
" Herkes istediğini seçme özgürlüğüne sahip . _ _ _ Böyle bir özgürlük nasıl elde edilebilir ?”
İnsanlar istedikleri şey için mücadele etmek zorunda olmadıklarının ve istedikleri şeye
kolayca sahip olabileceklerinin farkında değiller . _ _ _ Kulağa çok hoş geliyor
pek olası değil ama yine de doğru . Bilmecenin anahtarı Transerfing Reality'nin
tamamını okuyarak bulunabilir . _ _ _ _ _ _ _ Önceki bölümleri okumadan son bölüme
bakarsanız bilmecenin çözümünü tam olarak anlayamayacaksınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
İşaretler Yol gösterici işaretler , alternatifler akışında yaklaşmakta olan bir dönüşü
gösteren işaretlerdir . Olayların gelecekteki seyri üzerinde önemli bir etkisi olabilecek
bir şey yaklaşıyorsa , bunu işaret eden bir işaret görünür . _ _ _ Alternatif akışı yeni
bir dönemece girdiğinde kişi farklı bir yaşam çizgisine geçer . _ _ Her satırın kalitesi
aşağı yukarı aynıdır . _ _ Alternatif akışın akışı , koşullarının parametreleri açısından
birbirinden farklı olan çeşitli hatları kesebilir . _ _ _ _ _ _ Değişim oldukça önemsiz
olabilir ancak yine de fark hissedilebilir . _ _ Bu tür niteliksel değişim bilinçli ya da
bilinçaltında bir şeylerin yolunda gitmediği duygusu olarak yaşanır . _ _ _
Yol gösterici işaretler yalnızca yeni yaşam çizgilerine geçişin başlangıcında ortaya
çıkar . _ Bireysel olayların tümü dikkatimizi çekmiyor . _ Örneğin bir karga gaklıyor .
Bu olayda herhangi bir niteliksel farklılık görmüyorsanız , bu hala eski yaşam
çizgisinde olduğunuz anlamına gelir . _ _ _ _ _ Ancak herhangi bir nedenle sizi uyaran
bir şey varsa o zaman bunun bir işaret olduğu düşünülmelidir . _ _ _ _ _
Bir işaret , çok yeni bir tür yaşam çizgisine geçişin başlangıcını işaret etmesi
bakımından daha sıradan olaylardan ayırt edilebilir . _ _ _ _ _ _
Aşırı potansiyel
Aşırı potansiyel , normalde stabil olan bir enerji alanında lokalize bir rahatsızlık
olan gerilimi temsil eder . Düzensizlik , bir nesneye aşırı ve orantısız anlamlar
yüklendiğinde düşünce enerjisi tarafından yaratılır . _ _ Arzu aşırı potansiyelin bir
örneğini temsil eder çünkü çekim nesnesini doğal olarak mevcut olmadığı bir yere
çekmeye çalışır . _ _ _ _ _ Sahip olmadığınız bir şeye sahip olmak için duyduğunuz
umutsuz arzu , dengeli güç rüzgarlarını harekete geçiren enerjik bir " basınç
farklılığı " yaratır . Aşırı potansiyelin diğer örnekleri arasında tatminsizlik, suçlama,
hayranlık, ibadet, idealleştirme, aşırı değerlendirme, küçümseme, kendini
beğenmişlik ve aynı şekilde üstünlük , aşağılık ve suçluluk duyguları yer alır.
Uyarılmış kayma
Felaketler, doğal afetler, silahlı çatışmalar , ekonomik krizler sarmal bir şekilde
gelişiyor . Önce olayın tohumu var , sonra gelişimi var . _ _ Duyguların her yere
yayılmasıyla olaylar doruğa ulaşıncaya kadar gerilim yükselir . _ _ Sonunda biriken
enerji , geçici bir sakinlik oluşmadan önce atmosfere salınır . _ Bir jakuzi nispeten
aynı şekilde çalışır .
Bir sarkaç , ilmiğindeki bir grup insanın dikkatini çeker ve giderek artan bir
güçle sallanmaya başlar ve insanları peşinden felaketli yaşam hatlarına çeker . _ _
_ _ Birey sarkacın ilk itişine tepki verir , örneğin olumsuz olaya tepki verir ,
karmaşaya ortak olur ve böylece spiralin bir girdap gibi dönen ve çeken çarpma
bölgesine girer . _ _ _ _ _ _
Girdabın içine çekilme olgusu , bireyin kurban rolünü üstlendiği bir yaşam
çizgisine indüklenmiş bir geçiş olarak tanımlanmaktadır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Sarkacın
itilmesine bireyin tepkisi ve bunun sonucunda ortaya çıkan karşılıklı enerji
alışverişi , sarkacın salınımlarına benzer frekansta bir yaşam çizgisine geçişe
neden olur . _ _ _ _ _ _ Sonuç olarak olumsuz olay , o bireyin dünya katmanının bir
parçası haline gelir . _ _
Önem koordinasyonu Hiçbir

şeye aşırı anlam yüklemeyin . Önem enerjiniz sarkaç için faydalıdır , ancak sizin
için değil . _ Sarkaçlar insanları önemli iplerle kukla gibi kontrol ederler . _
İnsanlar , destek ve güven yanılsaması yaratan bağımlılığın gücü altında oldukları
için önem taşıyan ipleri bırakmaktan korkuyorlar . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Güven , güvensizlikle aynı türden aşırı potansiyeli temsil eder ; bu sadece zıt
kutuptur . _ Farkındalık ve niyet , sarkacın oyununun dışında kalmanızı ve bunun
için savaşmak zorunda kalarak istediğinizi elde etmenizi sağlar . _ _ _ _ Savaştan
kurtulduğunuzda güvene ihtiyacınız olmaz . _ _ _ _ _ _ Eğer önemden kurtulursam ,
savunacak hiçbir şeyim ve fethedecek hiçbir şeyim kalmaz . _ _ Devam ediyorum
ve sakince seçimlerimi yapıyorum . _ _
Sarkaçlardan kurtulmak için içsel ve dışsal niyeti terk etmeniz gerekir . _ _ Önem
potansiyelinin fazla olması nedeniyle hedefe giden yolda sorunlar ve engeller
ortaya çıkar . _ _ _ Engeller üzerine kuruludur _ _
önemin temelini oluşturur . Önem azaltılırsa engeller parçalanır ve sorun olmaktan çıkar .
_____
Niyetin koordinasyonu
Olumsuzluğa eğilimli kişilerin en kötü beklentilerinin gerçekleştiğini görmesi , insanların
hayatlarındaki olayların gidişatını etkileyebilme yeteneğine sahip olduklarını kanıtlar . _ _ _
_ _ _ _ _ _ _ Belirli bir yaşam çizgisi üzerindeki her olayın, ondan uzanan iki kolu vardır ; biri
olumlu, diğeri olumsuz .
Bir olayla her karşılaştığınızda , onunla ilişkiniz hakkında bir seçim yaparsınız . _ _ _ Bir olayı
olumlu olarak görmeyi seçerseniz , kendinizi yaşam çizgisinin olumlu dalında bulursunuz .
_ _ _ _ _ _ Ancak olumsuzluk eğilimi , memnuniyetsizliğinizi ifade etmenize ve olumsuz
branşı seçmenize neden olur .
Bir şey sizi hayal kırıklığına uğrattığı anda , hemen ardından aynı derecede hayal kırıklığı
yaratan başka bir şey gelir . İşte bu yüzden “Felaket asla tek başına gelmez ” diyoruz .
Ancak talihsiz olaylar zinciri ilk olaydan değil , onunla olan ilişkinizden devam eder . _ _ _ _ _
_ Desen , yaşam çizgisindeki çatalda durduğunuz zaman yaptığınız seçimle yaratılır . _ _ _ _
_ _ _ _ Olumsuz düşünmeye ne kadar eğilimli olduğunuzu analiz ederseniz , yaşam
çizgisindeki bir dizi olumsuz dalın yaşamınız boyunca nereye vardığına dair iyi bir fikre
sahip olursunuz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Niyetin koordinasyonu ilkesi şu şekilde ifade edilebilir : Eğer senaryoda olumsuz gibi
görünen değişiklikleri olumlu olarak algılamaya karar verirseniz , işler böyle olacaktır . _ _ _
_ _ _ _ _ _ _ Bu prensibi takip ederek , negatifçilerin en kötü beklentilerini gerçekleştirmede
elde ettikleri başarının aynısını olumlu yönde de elde edebilirsiniz . _ _
Yaşam
çizgisi Bir kişinin yaşamı , hareket halindeki diğer maddeler gibi bir neden - sonuç
zincirini temsil eder . Alternatiflerde mekan etkisi her zaman nedene yakın konumdadır . _
_ _ Tıpkı bir etkinin diğerini takip etmesi gibi , alternatifler alanında birbirine yakın olan
sektörler de yaşam hatları halinde organize ediliyor . Bir yaşam çizgisindeki senaryolar ve
sahne dekorları kalite açısından aşağı yukarı aynıdır . _ _ _ Bir kişinin hayatı , senaryoyu ve
sahneyi önemli ölçüde değiştiren bir olay meydana gelene kadar belirli bir yaşam çizgisi
boyunca oldukça istikrarlı bir şekilde gelişir . İşte bu noktada kader bir yön değiştirir ve
farklı bir hayat çizgisine geçer .
Her zaman parametreleri bakımından düşünce enerjinize karşılık gelen bir yaşam
çizgisindesiniz . _ _ _ _ Dünyayla ilişkinizi , yani zihinsel imajınızı ayarlayarak , potansiyel
olayların farklı şekillerde ortaya çıkabileceği farklı bir yaşam çizgisine geçersiniz . _ _ _ _ _ _
Malzeme gerçekleştirme
Belirli koşullar altında alternatif uzayın bilgi yapısı gerçekleşebilir . _ _ _ Her sektör gibi her
düşüncenin de belirli parametreleri vardır . _ Düşünce enerjisi iletildiğinde , alanın ilgili
bölümünü " aydınlatır " ve olası fiziksel gerçekliklerin belirli alternatiflerini fark eder . _ _ _
Dolayısıyla düşüncelerin olayların gidişatına doğrudan etkisi vardır . _ _ _
Alternatifler alanı şablon görevi görür . _ Maddenin hareket dinamiğinin biçimini ve

yörüngesini belirler . _ _ _ _ Maddi gerçekleşme potansiyeli zaman ve mekânda hareket
ederken , alternatiflerin kendisi de sonsuza kadar belirli bir mekânda kalır . _ _ Her canlı ,
düşünce enerjisinin aktarımı yoluyla kendi bireysel dünyasının katmanını oluşturur . _ _ _
Dünyamızda çok sayıda canlı organizma yaşamaktadır ve bunların her biri gerçekliğin
şekillenmesine katkıda bulunmaktadır . _ _
Sarkaç
Düşünce enerjisi maddidir ve iz bırakmadan tamamen yok olmaz . Bir grup insan benzer
şekilde düşünmeye başladığında , onların “ düşünce dalgaları ” katmanlar halinde ve
görünmez ama gerçek enerji - bilgi yapıları halinde biriktiğinde , daha büyük enerji
okyanusunda sarkaçlar yaratılır . Yapılar , insanları kendi kanunlarına tabi kılabilecek
aşamaya gelinceye kadar bağımsız olarak gelişmeye başlar . _ _ _ _ _ _ _ İnsan , yıkıcı bir
sarkacın etkisi altına girdiğinde özgürlüğünü kaybeder ve büyük bir makinenin küçük bir
dişlisi olmaya zorlanır . _ _ _ _
Ne kadar çok insan ( taraftar ) sarkacı enerjileriyle beslerse , onun “sallanması” da o kadar
güçlü olur . Her sarkacın kendine özgü bir salınım frekansı vardır . Örneğin , bir salıncağı
belirli bir frekansta itmek için efor sarf ettiğinizde yükseklik kazanacaktır . _ _ Rezonans
frekansı ile kastedilen budur . _ _ _ Sarkacın yandaşlarının sayısı azalırsa salınımı zayıflar . _ _
_ _ _ Taraftarların sayısı sıfıra düşerse sarkaç ölür ve ayrı bir varlık olarak varlığı sona erer . _
__
İnsanlardan enerji pompalamak için bir sarkaç onların duygularına ve tepkilerine takılır :
kızgınlık, tatminsizlik, nefret, tahriş , kaygı , endişe, depresyon, kafa karışıklığı, umutsuzluk,
korku, acıma, bağlılık, hayranlık, hassasiyet, idealleştirme, dalkavukluk, zevk , hayal
kırıklığı, gurur, kibir, küçümseme, tiksinti, hakaret, görev, suçluluk vb.
Sarkacın baskılayıcı etkisinin en büyük tehdidi , kurbanını , o kişinin gerçekten mutlu

olabileceği yaşam çizgilerinden uzaklaştırmasıdır . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kendini empoze edilen
hedeflerden kurtarmak ve sonrasında kişinin hayattaki kendi gerçek yolundan daha da
uzaklaşmak için mücadele etmesi önemlidir . _ _ _
Sarkaç özünde bir “ egregore ” dur ama bundan çok daha fazlasıdır . _ _ " Egregore "
kavramı , birey ile burada sarkaç olarak adlandırılan enerji - bilgi yapıları arasındaki ince
etkileşimin tamamını yansıtmaz . _ _ _ _ _
Niyet
Niyet kabaca sahip olma ve eyleme geçme kararlılığı olarak tanımlanabilir . _
Niyet gerçekleşir . Arzu öyle değil. Elinizi havaya kaldırmak isteyebilirsiniz . _ _ _
Arzu düşüncelerinizde şekillenir ve elinizi kaldırmak istediğinizin farkına varırsınız . _ _ _ _
_ _ _ _ _ Sonunda kolu kaldıran aslında arzu mudur ? _ _ _ _ _ Hayır. Arzu tek başına herhangi
bir fiziksel eylem yaratmaz . Düşünce işlendikten sonra kol nihayet kaldırılır ve geriye
sadece harekete geçme kararlılığı kalır . _ _ _ _ _ Peki kolu kaldıran şey harekete geçme
kararlılığı mı ? _ _
Bir kez daha hayır. Kolunuzu kaldırmaya karar vermiş olabilirsiniz ancak henüz hareket
etmeyecektir . _ _ _ _ _ _ _ _ Peki o zaman elinizi kaldırmanıza neden olan şey tam olarak
nedir ? _ _ Çözümün ötesinde olanı nasıl tanımlarsınız ? _ _
Burada zihin , niyetin gerçekte ne olduğuna dair anlaşılır bir açıklama sunma konusunda
güçsüzdür . Niyet tanımımız , sahip olma ve eyleme geçme kararlılığıdır ve eylemi fiilen
ortaya koyan gücün başlangıcını gösterir . _ _ _ _ Yapabileceğimiz tek şey , kolun ne arzuyla
ne de kararla değil , niyet dediğimiz bir şeyle kaldırıldığını belirtmektir . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Niyet ikiye ayrılır : iç ve dış . İçsel niyet çevremizdeki dünya üzerinde aktif bir etkiyi
gerektirir . Bu eylemin çözümlenmesidir . _ _ Dış niyet , dünyanın bireyin iradesini yerine
getirmesine neden olan sahip olma kararlılığıdır . _ _ İçsel niyet , kişinin dikkatinin hedefine
doğru ilerleme sürecine yoğunlaşmasıdır . _ _ _ _ Dış niyet , hedefin nasıl gerçekleştiği
sürecine dikkatin yoğunlaşmasıdır . _ _ _ _ _
kendisi. İç niyet hedefe ulaşılmasına neden olurken , dış niyet onun seçilmesine izin verir . _
_ Büyü ve paranormal olaylarla ilgili olan her şey dış niyet alanlarıyla ilgilidir . _ _ _
Sıradan dünya görüşü bağlamında ulaşılabilecek her şey , içsel niyetin gücüyle elde edilir . _
_____
Bağımlı ilişkiler Bağımlı ilişkiler

şu gibi koşulların ifadesiyle tanımlanır : " Sen bunu yaparsan ben de bunu yapacağım " . “
Beni seviyorsan her şeyi bırakıp benimle dünyanın bir ucuna gelirsin . _ _ _ _ _ _ Eğer benimle
evlenmek istemiyorsan , belli ki beni sevmiyorsun . _ _ _ _ Eğer beni översen seninle arkadaş
olurum . _ _ _ Küreğini bana vermezsen seni kum havuzundan dışarı atarım . ” _ _ _ _ _ _
Sevgi bağımlı bir ilişkiye dönüştüğünde kutuplaşma meydana gelir ve denge bozulur . _
Koşulsuz sevgi , sahip olma hakkına sahip olan ve hayranlık duymayan sevgidir . Başka bir
deyişle bu duygu , seven kişi ile sevdiği nesne arasında bağımlı ilişkiler yaratmaz . _ _ _ _ _
Bir şey başka bir şeyle kıyaslandığında veya yan yana getirildiğinde denge bozulur . “ Biz
böyleyiz , onlar farklı ! ” Örneğin ulusal gurur : hangi uluslarla karşılaştırıldığında ? _ Kendinde
aşağılık duygusu veya gurur : kime kıyasla ? _ _
Çelişkinin olduğu yerde dengeli güçler kaçınılmaz olarak devreye girecektir . Dengeli
güçlerin eylemi ya çelişkili konuları birbirinden ayırmayı ya da onları karşılıklı anlaşma veya
çatışma halinde bir araya getirmeyi amaçlamaktadır . _ _ _ _ _ Eğer kutuplaşmayı yaratan
sizseniz , çoğu durumda dengeli güçlerin etkisi size karşı işleyecektir . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Polarizasyon
Aşırı potansiyel, belirli niteliklere aşırı anlam atfedildiğinde ortaya çıkar . İnsanlar
kendilerini karşılaştırmaya başladıklarında ve birbirlerine , örneğin “ Sen bunu yaparsan ben
de şunu yaparım ” gibi şartlar koymaya başladıklarında aralarında bağımlı ilişkiler oluşur . _
_ _ _ _ _ _ Çarpık değerlendirme göreceli olarak kendi başına mevcutken aşırı potansiyelin
kendi başına bir sorun olması gerekmez . _ Ancak yapay olarak şişirildiği an _ _
Bir nesnenin başka bir nesneyle göreceli bir ilişkiye yerleştirilmesiyle değerlendirilmesi ,
dengeli kuvvetlerin rüzgarını çağıran kutuplaşma meydana gelir . _ _ _
Dengeli güçler kutuplaşmayı ortadan kaldırmaya çalışır ve eylemleri genellikle ilk etapta
kutuplaşmayı yaratmaktan sorumlu kişiye yöneliktir . _ _ _ _ _ _ _
Alternatifler alanı
Alternatifler alanı bir bilgi yapısını temsil eder . Olası tüm olayların tüm alternatiflerini
içeren sonsuz bir bilgi alanıdır . _ _ _ Alternatifler alanının şimdiye kadar olmuş ve gelecekte
olacak her şeyi içerdiğini söyleyebilirsiniz . _ _ _ _ _ Alternatif uzay bir şablon görevi görür
ve maddenin uzay ve zaman içindeki hareketi için ızgarayı koordine eder . _ Hem gelecek
hem de geçmiş sanki bir film rulosundaymış gibi sabit bir konumda tutuluyor . _ _ _ Zamanın
etkisi ancak şimdiki zamanın aydınlatıldığı tek bir karenin hareketi sonucu yaratılır . _ _ _ _
_______
Dünya aynı anda iki biçimde var olur : Dokunulabilen fiziksel gerçeklik ve algı alanlarının
ötesinde yer alan ancak yine de varlığı daha az nesnel olmayan metafizik alternatif uzay . _
_ _ Prensip olarak bilgi alanına erişilebilir . _ _ Sezgisel bilgi ve basiret alternatif uzaydan
kaynaklanır . _ _ Zihin temelde yeni bir şey yaratma yeteneğine sahip değildir . Bir evin
ancak eski tuğlalardan yeni bir versiyonunu yaratabilir . _ _ Zihin bilgiyi depolamaktan
ziyade alternatifler alanında yer alan bilgiye bir tür adrestir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Tüm bilimsel
keşifler ve şaheserler , alternatifler alanından kalp yoluyla akıl tarafından kaynaklanır . _ _ _
Rüyalar kelimenin normal anlamında yanılsama değildir . _ _ _ _ Zihin rüyalarını hayal

etmez , onları gerçekten görür . _ _ Fiziksel gerçeklikte gördüğümüz her şey gerçekleşmiş
bir alternatifi temsil eder . Rüyalarımızda henüz gerçekleşmemiş şeyleri , yani sanal
senaryolarla ve manzaralarla oynanan oyunları görebiliriz . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Rüyalar bize
geçmişte neler olabileceğini ve gelecekte neler olabileceğini gösterir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ Rüya
görmek ruhun alternatifler aleminde yolculuğudur . _ _ _ _
Dengeli kuvvetler
Aşırı potansiyelin olduğu her yerde, onu ortadan kaldırmayı amaçlayan dengeli
güçler görünür . Potansiyel , belirli bir nesneye aşırı anlam atfedildiğinde insanın
düşünce enerjisi tarafından yaratılır . _ _
Şu iki durumu karşılaştırın : evinizde yerde duruyorsunuz ya da bir uçurumun
kenarında duruyorsunuz . _ _ _ _ _ _ _ _ İlk durumda endişelenecek bir şey yok . _
_ _ İkincisinde ise durumun anlamı büyük : Eğer dikkatsiz bir hareket yaparsanız
durum ölümcül olur . _ _ _ Enerjik düzeyde , ayakta durma olgusu , birinci
durumda olduğu gibi ikinci durumda da aynı anlama sahiptir . _ _ _ _ Ancak bir
uçurumun üzerinde durduğunuzda korkunuz gerilimi artırır ve enerji alanında bir
düzensizlik yaratır . _ _ _ _ _ Heterojenliği ortadan kaldırmayı amaçlayan bir sonuç
olarak dengeli kuvvetler ortaya çıkar . Aslında etkilerini hissedebiliyorsunuz . _ _
Açıklanamayan bir güç sizi bir yandan aşağı doğru çekerken , diğer yandan
uçurumdan geriye doğru bir adım atmaya itiyor . _ _ _ _ _ _ Korkunuzun aşırı
potansiyelini ortadan kaldırmak için , dengeli güçlerin ya sizi kenardan
uzaklaştırması ya da aşağı doğru atması ve bu işin bitmesi gerekecek . _ _ _ _ _ _ _
_ Hissettiğiniz onların etkisidir . _ _ _
Dengeli kuvvetlerin aşırı potansiyeli ortadan kaldırma eylemi , insanların

karşılaştığı sorunların çoğunu oluşturur . _ _ _ Entrika , kişinin çoğu zaman
başlangıçta amaçladığının tam tersi bir sonuç almasıdır . _ _ _ _ Aynı zamanda
bunun neden olması gerektiği konusunda da net bir neden yok . Bu bize , "çim
kanunu " na benzer şekilde , açıklanamayan bir karanlık gücün işin içinde
olduğunu hissettiren şeydir .
Alternatifler alanı sektörü

Herhangi bir olayın belirli bir alternatifi , alternatifler uzayının her noktasında
mevcuttur . _ _ Açıklık getirmek adına alternatifin senaryolardan ve sahne
dekorlarından oluştuğunu varsayacağız . _ _ _ _ _ Manzara , bir olgunun biçiminin
dış görünüşünü temsil ederken , senaryo ise maddenin hareket ettiği yoldur . _ _
_ Kolaylık sağlamak adına , alternatif alan sektörlere bölünebilir ; her sektör
senaryolar ve manzaralarla donatılmıştır . _ _ Sektörler arasındaki mesafe ne
kadar büyük olursa , senaryo ve manzaradaki fark da o kadar büyük olur . Her
kişinin kaderi aynı zamanda çok sayıda alternatifle temsil edilir . Teorik olarak ,
alternatifler alanı sonsuz olduğundan , bir kişinin hayatında kaderin olası
dönüşlerinin sayısında bir sınır yoktur . _ _ _ _
Kaydır
Kendimize ve çevremize dair algılarımız çoğu zaman gerçeklerden uzaktır . _ _ _
Bozulma kaymalardan kaynaklanmaktadır . _ _ Örneğin , başkalarının da onları
sevmediğini ve onaylamadığını düşündüğünüz için , aşağılık duygusu yaşamanıza
neden olan bazı kişisel eksikliklerden endişe duyuyorsunuz . _ _ _ _ _ _ İnsanlarla
etkileşim halinde olduğunuzda , " projektörünüze " aşağılık kompleksi slaytı
yerleştirirsiniz , bu da her şeyi çarpık bir ışıkta görmenize neden olur .
Slayt , zihninizde var olan gerçekliğin çarpık bir resmidir . _ _ Kural olarak
olumsuz bir kayma , kalp ve akıl birliği tarafından üretilir ve bu nedenle fiziksel
gerçeklikte tezahür eder . _ _ _ En kötü beklentilerimiz gerçekleşme eğilimindedir .
_ Negatif slaytlar pozitif slaytlara dönüştürülebilir ve sizin için çalışmaya
zorlanabilir . _ _ _ Kasıtlı olarak olumlu bir slayt oluşturursanız , dünyanızın
katmanını mucizevi bir şekilde dönüştürme kapasitesine sahiptir . _ _ Hedef slaytı ,
sanki hedefe ulaşılmış gibi , hedefin zihinsel bir resmidir . _ _ _ _ Slaydın sistematik
olarak görselleştirilmesi , ilgili sektörün alternatif alanda hayata geçirilmesine yol
açar . _ _ _ _
Dünya
katmanı Her canlı , alternatif uzayın belirli bir bölümünü düşünce enerjisiyle
somutlaştırır ve böylece kendi dünyasının katmanını oluşturur . _ _ Tüm bu
katmanlar üst üste yer alır ve bu sayede her canlı , gerçekliğin şekillenmesine
katkıda bulunur . _ _ _ _
Birey kendi kişisel dünyasının katmanını , kendi ayrı gerçekliğini zihinsel bakış
açısıyla yaratır . _ _ Bu gerçeklik kişinin tavırlarına göre belli bir renk alır . Mecazi
anlamda konuşursak , belirli "hava koşulları" belirlenmiştir : güneşli sabah tazeliği
veya bulutlu ve yağmurlu . Bazen bir kasırga çılgınca esiyor , hatta doğal bir
felaket bile olabiliyor .
Bireysel gerçeklik iki yolla yaratılır : fiziksel ve metafizik .

Yani insan , düşünceleri ve eylemleriyle dünyasını kurar . _ _ _ _ Burada düşünce
formları başrol oynuyor çünkü onlar , kişinin çoğu zaman mücadele etmek
zorunda kaldığı maddi sorunların önemli bir kısmının yaratılmasından sorumlular .
_ _ _ _ _ _ _ _ Transerfing yalnızca metafiziksel yönüyle ilgilenir . _
Alternatif akışı
Alternatiflerde uzay bilgisi bir matristeki gibi statiktir . _ _ _ Bilgi yapısı birbirine bağlı
zincirler halinde düzenlenmiştir . Alternatif akışı nedensel ilişkiler tarafından üretilir . _
Huzursuz zihin sürekli sarkaçların titremesini yaşar ve durumu kontrol altında tutmak
için tüm sorunlarını çözmeye karar verir . _ _ _ _ _ _ _ Çoğu durumda zihnin kasıtlı kararları ,
ellerinizi suyun içinde anlamsızca tokatlamaktan daha yararlı değildir . _ _ _ _ _ _ _ Sorunların
çoğu , özellikle de küçük olanlar , alternatiflerin akışını engellemezseniz kendiliğinden
çözülür . _
Kişinin akışa aktif olarak direnmemesinin temel nedeni , bunu yaparken büyük miktarda
enerjinin ya boşuna ya da kişinin zararına israf edilmesidir . _ _ _ _ _ _ Akış en az dirençli
yolu seçer ve dolayısıyla bir problemin en akılcı ve etkili çözümünü içerir . _ _ _ _ Aksine
akışa direnmek birçok yeni sorun yaratır . _ _ _ _
Çözüm alternatifler alanında zaten mevcutsa , güçlü bir zekanın hiçbir amacı yoktur . _ _
_ Eğer iyileştirmelere karışmazsanız ve alternatiflerin akışına bırakırsanız çözüm ve dahası
optimal çözüm kendini gösterecektir . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Optimallik , bilgi alanının
yapısının doğal bir parçasıdır . _ _ _ Alternatifler alanı her şeyi içerir ancak en az enerji
tüketen alternatifin sonuçta hayata geçirilecek olan alternatif olması muhtemeldir . _ _ _ _
Doğa asla enerjiyi boşa harcamaz .
Transurfing
Transurfing kelimesini ben icat etmedim . Bu kitabın diğer tüm terimleri ve içeriği gibi bu
da bana birdenbire geldi . _ _ _ _ _ _ Anlamını anlayana kadar biraz zaman geçti . _ _ _
Bununla bağlantılı çağrışımların nasıl açıklanacağı bile tam olarak belli değil . _ _ _
Transerfing'in anlamı " alternatifler alanında süzülmek " veya " potansiyel alternatifleri
gerçeğe dönüştürmek " veya " yaşam çizgileri arasında geçiş yapmak " olarak yorumlanabilir .
Genel olarak konuşursak , eğer Transerfing yapıyorsanız , bir şans dalgası üzerinde dengede
duruyorsunuz demektir . Kelime , yazıldığı gibi Transerfing olarak telaffuz edilir . _ _ _ _
Okuyucu bunu İngilizce telaffuz etmeyi tercih ediyorsa , misafirim olun , ancak " yo " sesinin
İngilizce dilinde mevcut olmadığını unutmayın . _ _ _ _ _ _ _
Frailing
Frailing , kişilerarası ilişkilere uygulanabilecek etkili bir tekniktir ve
Transerfing'in ayrılmaz bir parçasını temsil eder . _ _ _ _ Frailing'in en önemli
ilkesi şu şekilde ifade edilebilir . _ _ _ _
Alma niyetini terk edin ve onun yerine verme niyetini koyun ; bıraktığınız şeyi
alacaksınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Bu prensibin eylemi , sizin iç niyetinizin , partnerinizin iç niyetini , onun
çıkarlarından ödün vermeden kullanması gerçeğine dayanmaktadır . _ _ _ _ _
Sonuç olarak , içsel niyetin sıradan yöntemleriyle başaramadığınız şeyi o
kişiden alırsınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Bu prensibi takip ederseniz , kişisel ve
profesyonel iletişim biçimlerinde etkileyici sonuçlar elde edeceksiniz . _ _
Hedefler ve kapılar
Herkesin hayatta kendisine gerçek mutluluğu getirecek kendi gerçek yolu

vardır . _ _ _ Sarkaçlar , insanlara prestij beklentileri ve görünüşte
erişilemezlikleri ile onları baştan çıkaran yanlış hedefler empoze eder . _
Yanlış hedeflerin peşinden koşarak ya hiçbir şey elde edemezsiniz ya da
hedefe ulaştığınızda aslında onu gerçekten istemediğinizi keşfedersiniz . _ _ _ _ _ _ _ _ _
Hedefiniz hayatınızı bir kutlamaya dönüştürecek . _ _ _ En derin hedefinize
ulaşma süreci , diğer tüm dileklerinizin gerçekleşmesini sağlayacak ve
sonuçlar tüm beklentileri aşacaktır . _ _ _ _ _ _ _ Bir kişinin kapısı , onu en
derindeki amacına götürecek belirli yolu temsil eder . _
Kendi kapınızdan kendi hedefinize doğru yola çıkarsanız kimse ve hiçbir
şey sizi durduramaz çünkü ruhunuzun anahtarı yolunuzun kilidine uyar . _ _ _
_ _ _ _ _ _ Gerçekten sana ait olanı kimse senden alamaz . _ Bu nedenle en
derin hedefinize ulaşmada herhangi bir sorun olmamalıdır . _ Tek olası sorun
hedefinizi ve kapınızı bulmaktır . _ _ _ _ Transuring size bunu yapmanız için
gereken araçları verecektir .

Gerçekliği Dönüştürme Adımları I-V

Uploaded by

Document Information

Copyright

Available Formats

Share this document

Share or Embed Document

Sharing Options

Did you find this document useful?

Is this content inappropriate?

Copyright:

Available Formats

Gerçekliği Dönüştürme Adımları I-V

Uploaded by

Copyright:

Available Formats

Machine Translated by Google

Machine Translated by Google

Kapak tasarımı Anna Makarova'ya ait

Konu: Ezoterik / Ezoterik öğretiler

© OJSC Ves Yayın Grubu, 2012

Bölüm I. ALTERNATİFLER MODELİ Sabah

Bölüm II. SARKAÇLAR Yıkıcı

Bölüm III. ŞANS DALGASI Sarkaçın Antipodu

Bölüm IV. DENGE Aşırı

Bölüm V. İNDÜKLENEN GEÇİŞ Nesil Değişimi

Bölüm VI. ALTERNATİF AKIŞI

Bölüm VII. NİYET Lucid Dreaming

Bölüm VIII. SLAYTLAR

Bölüm IX. KALP VE ZİHİN Niyet Rüzgârı

Bölüm X. HEDEFLER VE KAPILAR Kendi

Bölüm XI. ENERJİ Enerji

Arttırmak Niyet Enerjisi Niyet

Bölüm XII. KIRILGAN

Bölüm XIII. KOORDİNASYON

Bölüm XIV. GEÇMİŞE İLERİ İşlem Manzaradaki

Bölüm XV. GEÇMİŞTEN MEKTUPLAR Bir Kötü Şans

Bölüm XVI. GÖLGELERLE DANS

Bölüm XVII. TANRILARIN RÜYALARI

Bölüm XVIII. AYNA DÜNYASI İkili Ayna Gerçeklik

Bölüm XIX. Sonsuzluğun Kapıcısı Niyet Enerjisi Aynayı Düzelten

Sonsöz. TUHAF BİR GERÇEKLİK

Kadim Büyücülerin Niyeti _ _ _

Kitaplar size kusurlu olduğunuzu ve değişimin kendinizden başlaması

Transerfing'in ana fikri , olası tüm olayların senaryolarını saklayan alternatif

Potansiyel bir alternatif , alternatiflerin aynasındaki yansıması gibi fiziksel

Bölüm I. ALTERNATİFLER MODELİ

Sabah Yıldızlarının Hışırtısı

Komşumun köpeğinin havlaması beni uyandırdı . Bu iğrenç hayvan beni sürekli

Dışarısı sisli ve nemliydi . _ Parıldayan ormanın içindeki kaygan yol boyunca

kendimi benim için önemli olan sonuçlar üretmeye zorluyorum _ _

Ormanın içinden geçen patika ve sabah yıldızlarının hışırtısı yavaş

Bunaltıcı rüyamın etkisini hâlâ hissederek , aslında rüyam kadar sıkıcı ve

Gerçekte sahip olduğumuz özgürlük , seçim özgürlüğüdür . _ Dilediğinizi seçebilirsiniz .

Hatırlayabildiğim kadarıyla yaşlı adama rüyasında ya da uyanıkken saçma

Transurfing'i keşfettiğimden beri ( ya da daha doğrusu keşfetmem için bana

çok adaletsiz. Neden bazı insanlar isteyebileceklerinden daha fazlasına sahipken

Hayatın önceden belirlenmiş bir kadere indirgenecek kadar sıkıcı ve ilkel

nedense kalbi neşeyle dolduran bir hayat görüşü değil . _ _ _ _ Bu kasvetli

Bu hepimizin bir anlamda film izlediği anlamına mı geliyor ? _ _ Elbette bu

İnsan zihni , belirsizlikten uzak , sağlam bir zemine basmayı sever ve bu

Mikrokozmosu tanımlarken temel olarak parçacık kalitesiyle başlamayı

Güneş sistemindeki gezegenler gibi çekirdeğin etrafında dönüyorlar . _ _ _ Öte yandan ,

Bazı nedenlerden dolayı , farklı bilgi alanlarının savunucuları , bireysel

Guardian'ın bilmecesini çözmek için değişkenliğin niteliğini başlangıç noktası

formül. Noktaların bir grafik üzerinde nasıl çizileceğini belirleyen fonksiyonun

Transurfing size bu seçimi nasıl yapacağınızı gösterir .

bilgi yapısının aşağısında . _ Maddenin alternatif uzayda nasıl hareket

Umarım okuyucuyu çok fazla fizikle boğmamışımdır , özellikle de

Fiziksel gerçekliğe dönüşüm için enerjik potansiyel . Ancak su birikintisi nihayet

Bu alandaki alternatifin tezahürü . _ _ Işığı neyin sağladığı sorusu hala devam

Bunun gerçekliği tezahür ettirmenin yalnızca bir yolu olduğunu aklınızda

Modifiye edilmiş enerji , alanın belirli bir sektöründe birikir ve bu , yaşamınıza

aynısıyla . _ Bir kişi sürekli memnuniyetsizliğini ifade ederse , memnuniyetsiz

olarak hoşlanmadığınız şeyleri düşünürken takılıp kalırsınız . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Daha sonra

Tıpkı bir sanat galerisinde sahibi olmadığınız için zevkinize uymayan

İstediğini elde etmek sadece istemekle gerçekleşmez . _ _ _ _ _ _ _

bazı mutlak gerçekler. Başarıya ulaşmanıza yardımcı olabileceği kadar

Paralel dünyaların varlığına inanmak zor . _ _ _ _ _ Bununla birlikte , hızlanan bir

Sonsuz uzay bağlamında bir modelin diğerine göre avantajlarını tartışmak