Tarih: 01.09.2023 İslam medeniyetinin temsilcileriyiz.

İnsanların onur
ve haysiyetini ayaklar altına alacak tutum ve
﷽
davranışlar bize asla yakışmaz. Bizler, merhameti,
ْ‫اس اِنَا خَ لَ ْقنَا ُّكمْ ِمنْ َذ َك ٍر َواُّ ْن ٰثى َو َج َع ْلنَا ُّكم‬ َ ‫يََٓا اَيُّ َها‬
ُّ ‫الن‬
adaleti, sevgiyi, saygıyı ve birlikte yaşama ahlakını
dünyaya hâkim kılmış aziz bir milletin evlatlarıyız.
‫اّلل اَ ْت ٰقي ُّك ْ ۜم اِ َن‬
ِ ٰ ‫ُّوا اِ َن اَ ْك َر َم ُّكمْ ِع ْن َد‬
ۜ ‫وبا َو َقـ َبَٓائِ َل لِ َت َعا َرف‬
ً ‫ُّش ُّع‬
Ayrıştırmak, ötekileştirmek, dışlamak, hor görüp
ayıplamak hayatımızın hiçbir alanında yer bulamaz.
ٰ
.‫اّللَ َع ۪لي ٌم خَ ۪بي ٌر‬ Bizler, nebevi ahlakı kuşanan Anadolu irfanının
temsilcileriyiz. Rabbimizin nazargâhı olan bir kalbi
:‫اّلل َعلَ ْي ِه َو َسلَ َم‬ َ َ ‫اّلل‬
ُّ ٰ ‫صلي‬ ِ ٰ ‫ول‬ َ َ‫َوق‬
ُّ ‫ال َر ُّس‬ kırmak, bir gönlü incitmek, Müslüman kimliğimizle
asla bağdaşmaz. Cenâb-ı Hak Kur’an’da beş defa
ِ ‫اح ٌد َوإِ َن أَبَا ُّكمْ َو‬
...‫اح ٌد‬ ِ ‫اس أ َ ََل إِ َن َربَ ُّكمْ َو‬ َ ‫يَا أَيُّ َها‬
ُّ ‫الن‬ ‫“ َو ََل ت َِز ُّر َو ِاز َر ٌة ِو ْز َر اُّخْ ٰرى‬Hiçbir günahkâr bir

SAKIN İNCİTME BİR CÂNI! başkasının günahını yüklenmez.”4 buyurmaktadır.

Kur’an-ı Kerim’i kendisine rehber edinen bir
Muhterem Müslümanlar!
mümin, suçun şahsiliği ilkesini unutmaz. Aile, etnik
Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in müezzini
köken, inanç ve mezhep gibi aidiyetleri kötülük
olma şerefine nail olmuş Bilâl-i Habeşî (r.a) ile
işleyenle bir tutmaz. İşlenilen suçu genelleştirerek
sahabenin önde gelenlerinden Ebû Zer (r.a) bir
defasında tartışmışlardı. Ebû Zer (r.a), bu tartışma hiçbir masum cana kıymaz.
esnasında Hz. Bilâl’e “Siyah kadının oğlu” demişti. Değerli Müminler!
Yaşanan bu hadiseden haberdâr olan Allah Resûlü Âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber
(s.a.s), Ebû Zer’i şöyle uyardı: “Ebû Zer! Efendimiz (s.a.s) bizleri şöyle uyarmaktadır:
Annesinin siyahi olmasından dolayı Bilâl’i
küçümsüyor ve ayıplıyor musun? Demek ki sen, ُّ ‫ َوَلَ تَ َبا َغ‬، ‫ َوَلَ تَدَابَ ُّروا‬، ‫اسدُّوا‬
ِ ٰ ‫ َو ُّكونُّوا ِع َبا َد‬، ‫ضوا‬
‫اّلل إِخْ َوانًا‬ َ ‫َلَ ت ََح‬
kendisinde hâlâ cahiliye izleri olan bir “Birbirinize haset etmeyin. Birbirinize sırtınızı
kimsesin.”1 dönmeyin. Birbirinize kin ve nefret beslemeyin.
Aziz Müminler! Ey Allah’ın kulları! Kardeş olun!”5 O halde
Yüce dinimiz İslam’a göre dili, ırkı, rengi, birbirimizin hak ve hukukuna saygı gösterelim.
cinsiyeti, mezhebi ve meşrebi ne olursa olsun her Farklılıklarımızı en büyük zenginliğimiz bilelim.
insan değerlidir, hürmete layıktır. İnsan, eşref-i Ülfet ve muhabbet bağıyla birbirimize bağlanalım.
mahlûkattır; haysiyetine yakışır bir şekilde
ْ‫“ اِنَ َما ْال ُّم ْؤ ِم ُّنو َن اِخْ َو ٌة َفاَصْ ِل ُّحوا َب ْي َن اَخَ َو ْي ُّكم‬Müminler
yaşamayı hak etmektedir. Her insanın canı, malı ve
onuru saygındır, dokunulmazdır. Takvamız yani ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin
Rabbimize karşı gelmekten sakınmamız, emirlerine arasını düzeltin.”6 ayetinde buyrulduğu üzere
itaat edip O’nun hoşnutluğunu kazanmamız dışında yıkıcı değil, yapıcı olalım. Ayrıştırıcı değil,
birbirimize üstünlüğümüz yoktur. Nitekim hutbeme birleştirici olalım. “Sakın incitme bir cânı, yıkarsın
başlarken okuduğum ayet-i kerimede Cenâb-ı Hak arş-ı Rahmân’ı” hassasiyetiyle her insana, canlı
bu hakikati bizlere şöyle haber vermektedir: “Ey cansız tüm mahlûkata sevgi ve şefkatle muamele
insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir edelim. Birlik ve beraberliğimizi, toplumsal barış ve
kadından yarattık ve birbirinizle tanışasınız diye huzurumuzu zedeleyecek her türlü söz, tutum ve
sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında davranışla topyekün mücadele edelim.
en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok Unutmayalım ki, birlik, beraberlik ve kardeşliğimizi
sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, koruduğumuz müddetçe aşamayacağımız hiçbir
hakkıyla haberdâr olandır.”2 Hutbeme başlarken
engel, üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir sıkıntı
okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamber Efendimiz
yoktur.
(s.a.s) tüm insanlara şöyle seslenmektedir: “Ey
insanlar! Dikkat edin; Rabbiniz birdir, atanız da 1
Müslim, Eymân, 38; Buhârî, Îmân, 22.
birdir. Arap’ın Arap olmayana, Arap olmayanın 2
Hucurât, 49/13.
Arap’a; beyazın siyaha, siyahın beyaza takva 3
İbn Hanbel, V, 411.
dışında bir üstünlüğü yoktur.”3 4
En’âm 6/164; İsrâ 17/15; Fâtır 35/18; Zümer 39/7; Necm
53/38.
Kıymetli Müslümanlar! 5
Buhârî, Edeb, 57.
Bizler, insanların ayaklarına dolanan bir taşı 6
Hucurât, 49/10.
bulunduğu yerden kaldırmayı imanın parçası gören Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü