Professional Documents
Culture Documents
Eray SOMUNKIRAN
Düzenlenmiş Twitler
Eray SOMUNKIRAN
Fiyat Çarpan Analizi- 2
1- Belirlediğimiz çarpanları kullanarak nasıl analizler yapabileceğimizde kalmıştık, buradan
devam ediyoruz. Bu çarpan analizini bize şirket seçiminde destek olması amacıyla kullanıyor,
hisse seçim kriterlerimizi birkaç çarpan ile sınırlamıyoruz.
2- PD/NFK, FD/NFK ve FK çarpanları ile oluşturacağımız kurgular/yaklaşımlar benzer
niteliktedir. Bu yüzden, PD/NFK üzerinden ilerleyerek aktaracağım detayları diğer 2’si için de
kullanabilirsiniz.
3- Burada esas olan, şirketin üreteceğini öngördüğümüz NFK’ya makul bir PD bedeli ödeyerek
alım yaptığımızdan emin olmaktır. Makul kavramı göreceli bir kavramdır, hemen akabinde
“neye göre?” sorusu gelir.
4- Şirketin güncel PD/NFK oranının makul olduğundan emin olmak için kıyas unsurlarımızın
olması gerekiyor, bu unsurlar üzerinden tek tek geçelim. Birincisi, şirketin kendi tarihsel (10-
15 senelik) PD/NFK çarpan değerlerine göre uygunluk.
5- Şirket; kabuk değiştiren, çok ciddi atılımlar yapan, farklı sektörlere yönelmek gibi kendisi için
çok yenilikçi girişimler yapan nitelikte değilse bu kıyas bize destek olur. Şayet bu niteliklerde
ise geçmişe benzemeyen değerlemeler söz konusu olabilir.
6- Sürekli aynı işi yapan şirket için; kısa/orta vadedeki beklentimiz olan PD/NFK değerini, şirketin
tarihsel ort. PD/NFK değeri ile mukayese ederiz ve beklediğimiz değer, tarihsel ort. PD/NFK
değerine göre düşükse güncel fiyat uygundur şeklinde ilk çıkarımımızı yapabiliriz.
7- Tarihsel ortalama değer ile kıyaslıyoruz çünkü, şirketin bir hikmet kaynaklı her daim yüksek
çarpan ile fiyatlanıyor olabilme durumu olabilir. Ya da bir zafiyeti vardır, tam tersi her daim
düşük çarpan ile fiyatlanıyordur. Tarihsel değerlerden destek almamız faydalı olacaktır.
8- Örneğin; yeniden değerleme yapılmayan çok değerli bir arazisi veya çok yüksek rekabetçi gücü
(hendekleri) vardır ve bunlar her daim yüksek çarpanla fiyatlanıyordur. Geçmişte de yüksek
olduğunu görürsek, ona göre uygun göreceli bir değer arayışı içine girebiliriz.
Geçmişte de yüksek olduğunu görürsek, ona göre uygun göreceli bir değer arayışı içine
girebiliriz.
9- Ayrıca; bu hikmetin ne olduğu üzerine düşünüp, mevcut durumda hala var olduğundan emin
olmalıyız. Aksi halde geçmişte yüksek çarpanla fiyatlanan şirket, o hikmetini kaybettiyse bugün
daha düşük çarpanlarla fiyatlanıyor olması son derece doğal olur.
10- Örneğin; Coca Cola pazarda tek iken ort. 20 çarpan değeri ile fiyatlandıysa, Pepsi’nin pazara
girişi sonrası ort. 15 ile fiyatlanmaya başlanmasını doğal karşılamalıyız. Pazara yeni giren rakip
bir tehdittir, elbet fiyatlama içinde yerini alacaktır.
11- Ya da şirket son 10 senedir hızlı büyüme evresindedir; ama bugün şirket oturmuş, bu büyüme
hızı azalmıştır. Bu durumda bugün daha düşük çarpanla fiyatlanması doğaldır. Burada dikkat
etmemiz gereken bir diğer hususda, BIST’in genel değerleme seviyesidir.
12- Bu seviyenin kabaca tespiti için BIST100 FK değerinden faydalanabiliriz. BIST100 FK’nın
tarihsel ortalamada 12 olduğunu kabul edersek, güncel durumda şayet bu değer 6 ise (kriz
dönemi değeri);
13- Elbette bizim şirketimizin de kısa vadede beklediğimiz PD/NFK oranı tarihsel ortalamasına
göre en az bu oranda düşük olmalıdır. Ancak bu orandan fazlası, bize şirket için ekstra uygunluk
sinyalini verir.
14- Bir başka deyişle; kriz dibinde hemen hemen tüm şirketlerin çarpanları tarihsel ortalamalarına
göre uygun seviyeye gelir, biz şirket seçtiğimiz için bize tarihsel ortalamalarına göre en
uygunlarını bulmak düşer.
15- İkinci kıyas unsuru olarak, şirketimizin çarpanlarını kendi sektöründeki diğer şirketlerin
çarpanları ile kıyaslamak gelir. Üçüncü kıyas unsuru ise, sektörler arası farkların bilinci ile
kıyastır.
16- Sektörlerin çarpanları gelecek potansiyellerine ve risklerine göre farklıdır. Örneğin; petrolün
geleceğinden endişe edilirken, yenilenebilir enerji üzerine faaliyetler yürüten firmaların
çarpanlarının daha yüksek olmasını beklemek son derece doğaldır.
17- Şayet bu iki farklı alanda faaliyet gösteren iki şirket için kısa/orta vade beklediğimiz PD/NFK
değeri yakın ise, sektör ort. yüksek olanı tercih edebiliriz. BISTdeki sektör ort. Verisinin
yetersiz kaldığını düşünürseniz, sektörlerin global ortalamalarını inceleyebilirsiniz.
18- S&P'de sektör ortalamalarının kıyasında, EV/EBITDA (FD/FAVÖK) verileri sıkça kullanılır,
bu çarpan üzerinden sektörleri kıyaslayabilirsiniz. Son olarak, birkaç detaydan bahsedeyim;
19- Net Borç/PD oranı daha yüksek olan şirketlerin, bu oranı düşük olanlara kıyasla dönemsel
volatilitesi daha yüksektir. BIST genel değerlemesinin iyileşmesi/kötüleşmesi durumunda;
yakın oranda FD/NFK değişimi ile, net borcu fazla olanın PD değişimi daha hızlı olacaktır.
20- Basitçe şöyle düşünelim;
Durum1: Şirket 1 -> PD: 10, Net Borç: 0, FD: 10
Şirket 2 -> PD: 7, Net Borç: 5, FD: 12
Durum2: Şirket 1 -> PD: 20, Net Borç: 0, FD: 20
Şirket 2 -> PD: 19, Net Borç: 5, FD: 24
21- Bu şirketlerin FD’leri 2’ye katlarken (BIST değerleme seviyesi yükselirken olabilir); net borcun
sabit kalacağı kabulü ile, net borcu yüksek olan 2. şirketin PD’sinin daha hızlı yukarı hareket
etmesi beklenir. Piyasa düşüşünde de 2. Şirketin PD’si daha hızlı düşecektir.
22- Diğer detay bilgi; Döviz bazında satış yapan şirketlerde, döviz fiyatlarındaki reel değişim,
genellikle NFK’yı Satış Gelirleri’ne kıyasla daha yüksek oranda değiştirir. Bunun sebebi;
hammaddenin olmasa da, faaliyet giderlerinin genellikle TL bazında olmasıdır.
23- Örnekleyelim: Döviz reel olarak %50 arttığında, (şirketin satış adetlerinin ve döviz bazında
ürün satış fiyatlarının sabit kalması kabulü ile) satış gelirleri %50 artarken, NFK %80 artabilir.
Tersinin de olabileceğini unutmayalım.
24- Bu bölümde genellikle bilinen şeyler üzerinde durduk, bundan sonraki bölümde daha görsel bir
çalışma ile somut örnekler üzerinden gideceğiz. Sıradaki bölüm; BIST'deki güncel duruma göre
şirket seçimi olacaktır.
Eray SOMUNKIRAN
Fiyat Çarpan Analizi- 3
1- Bu bölümde, BIST’deki şirketlerin güncel çarpanlarını grafikler üzerinde görerek çeşitli
değerlendirmeler yapacağız ve bakış açımızı geliştireceğiz.
2- Şirketler için Net Kar veya NFK’nın gelecekte nasıl değişebileceğine yönelik öngörülerimi
paylaşmayacağım. Paylaşacak olsaydım; öngörülerimin doğruluğu, geleceği kesin olarak
bilmediğim için son derece şüpheli olurdu.
3- Maksadım; sizin öngörüleriniz ile, sizin yapacağınız değerlendirmeler için bir çerçeve
oluşturup sağlam bir yaklaşım elde edebilmenizdir.
4- İlk olarak; FK tablosunu sadece görmeniz için paylaşıyorum, hemen hızlıca geçip PD/NFK ve
FD/NFK ile devam edeceğiz. Bahsettiklerim, ekseriyetle sanayi şirketleri üzerine
değerlendirmeleri kapsadığı için ekteki tablolarda; YO, GYO, GSY ve Finans şirketleri yer
almamaktadır.
5- Burada FK 10’dan küçükse hisse fiyatı uygundur, değilse uygun değildir şeklinde bir
değerlendirme kesinlikle yapmıyoruz. Bu çok sığ ve yanlış bir değerlendirme olmuş olur,
detaylarını daha önce konuşmuştuk. PD/NFK ve FD/NFK çarpanlarımızla ilgili
değerlendirmelere başlayalım.
6- Ekteki PD/NFK ve FD/NFK çarpan tablolarını incelerken, önceki bölümde bahsettiğim;
şirketlerin tarihsel olarak ya da sektörel kaynaklı farklı seviyede çarpanlarla fiyatlanmış
olabileceğini unutmuyor, ucuzluk beklentimize bunları da dahil ediyoruz.
Görsel: 1
Görsel: 2
Eray SOMUNKIRAN
Fk/Faiz Oranı İlişkisi
F/K ile faiz oranı arasındaki ters orantılı ilişki beklentisinin; banka, sigortacılık vb. finans
kuruluşları ile GYO’lar vb. öz sermaye yeniden değerlemelerini net karda gösteren şirketler
için anlamlı olduğunu düşünüyorum.
Bu şirketlerin öz sermayeleri kabaca net karları kadar arttığı için; rasyoların sabit kalması
kabulü ile 10 FK bir bankanın piyasa değerinin, 10’da 1’i oranında artmasını bekleyebilir ve bu
getiriyi güncel faiz oranı ile mukayese edip makul olup olmadığını değerlendirebiliriz.
Fakat bu ilişki sanayi şirketleri için geçerli değildir. Zira sanayi şirketlerinin öz sermayeleri
elde ettikleri net karlardan çok daha fazla artmaktadır. Bunun sebebi; çeşitli yatırımlar, net kar
hanesinde yer almayan yeniden değerlemeler vb. etkenlerdir.
Bir örnek ile gelişimi incelemek isterseniz BRSAN’ın son 15 senelik öz sermaye artış miktarını
ve net karlarını inceleyebilirsiniz. Göreceğiniz üzere; öz sermaye, elde edilen net karlardan çok
daha hızlı artmaktadır.
Rasyoların sabit kalması kabulü ile bu şu anlama gelir; sanayi şirketlerinde paramız, finans
kuruluşlarında olduğu gibi net kar artışı kadar artmıyor, bundan daha fazla olan öz sermaye
artışı kadar artıyor.
Sanayi kuruluşlarında öz sermaye, şirketin faaliyetlerinden elde ettiği net kara ilave olarak;
arsalar, fabrikalar vb. varlıkların enflasyon ile yeniden değerlenmesi (net kar hanesinde
gözükmeyen) ile de artıyor.
Bu yüzdendir ki; incelediğinizde sizin de kolayca fark edebileceğiniz üzere, finans ve GYO
sektörünün ort. FK oranları sanayi sektöründeki şirketlerin ort. FK oranlarından her zaman daha
düşüktür.
Özetlersek; rasyoların sabit kalması kabulü ile, finans ve GYO şirketlerine yatırdığımız paranın
nominal kazanç olarak 1/FK oranında getiri sağlamasını beklerken sanayi şirketleri için bu
artışın kabaca reel kazanç olarak gerçekleşmesini bekleyebiliriz.
Saygılar & Sevgiler
Eray SOMUNKIRAN
Hisse fiyatı karlılık ilişkisi
Hisse fiyatı karlılık ilişkisi grafiklerini incelerken; şirketin dönemsel olarak kötü Net
Kar/EFK/NFK elde ettiği tarihten başlatarak grafik oluşturmamız yanlış çıkarımlar yapmamıza
vesile olabilir.
Bunun yerine; hissenin uzun vade PD/NFK eğrisini çizmeli, son değerin güncel durumda makul
bir değerde olduğunu görmeli ve gelecekte de NFK’nın (hissenin temettü verimi dahil) reel
olarak çok düşmeyeceğini mümkün mertebe öngörebiliyor olmamız daha sağlıklı olur.
Bu son PD/NFK değerinin makul olduğundan; son değeri, hissenin kendi tarihsel çarpan verisi
ve ilave olarak benzer sektörlerdeki şirketlerin son değeri ile karşılaştırarak emin olabiliriz.
Bahsettiğim PD/NFK değeri bazı sektörler için her daim düşükken, bazıları için ise diğer
sektörlere kıyasla ortalamada daha yüksektir. Sektörlerin riskleri ve gelecekteki potansiyelleri
ile ilişkili bir durumdur.
Kur vb. diğer faaliyetlerden elde edilen geçici olabilecek nitelikteki gelirlerden
hesabımızı bertaraf etmek için EFK yerine NFK kullanımının daha iyi sonuçlar verdiğini
düşünüyorum. Net kar ise zaten çok daha dalgalı olduğu için anlamlı grafik üretebilmemize
engel olacaktır.
Ayrıca, PD/NFK’ya ilave olarak FD/NFK grafiğini de incelememiz, incelediğimiz süreçte net
borcun PD’ye kıyasla oransal olarak çok değişmemiş olduğundan emin olabilmemiz için
gereklidir.
Zira net borcun oransal olarak çok aşırı yükselmiş olup PD’yi haklı olarak baskılamasından
kaynaklı, PD/NFK çok düşmüş olabilir ama bu durumda bu haklı bir düşüştür. Bu yüzden net
borç gelişimini de hesaba almakta fayda vardır.
Tüm bunlara ilave şirket özelinde NFK gelişimine etki etmeyecek olsa da ilave ayrı bir
tehdit olmadığından emin olmalıyız.
Bu sıkıcı teknik yazıyı buraya kadar okuyan arkadaşlara selamlar.
Eray SOMUNKIRAN
FK ve Ucuz-Pahalı Değerlendirmesi
Eray SOMUNKIRAN
Favök ve NFK Fark
FAVÖK ile NFK farkını sordu. Ben de kendisi ile ekteki bilgileri paylaştım. Hazır yazmışken
sizinle de paylaşayım. Yeni bir bilgi yok, bildiğimiz #Gelir Tablosu
Aldığım geri bildirimlerden, tam anlaşılmayan bazı noktalar olduğunu fark ettim ve
sizin için görselliği düzenlenmiş formatta bir örnek tablo hazırladım.
Yeşil renkteki kalemleri, devamında gelen kırmızı kalem (kalemler) ile toplayıp bir sonraki
yeşil kalemi elde ediyorsunuz.
Hissenizi İş Yatırım'ın web sayfasında açın, mali tablolara tıklayın ve üstteki kalemleri bularak
benim hazırladığım formattaki sıralama ile yazarak detaylı inceleyin.
Gelir tablosu okuyamayan kimse bırakmayacağım, isteyen herkes rahatlıkla okuyup anlayacak.
Sevgiler & Saygılar
Eray SOMUNKIRAN
Temettü
Bu akışta sizlerle, dürüstlüğünden şüphe duymadığımız bir şirket için “şirket temettü
dağıtmalı/dağıtmamalı sorunsalı” ile ilgili düşüncelerimi paylaşacağım.
Uzun vade yatırımcıları şirketlere ortak olurken şirketlerin nakit akışı üretebilme
kapasitesine, benzer bir ifade ile net kar üretebilme becerisine ortak olurlar.
Net kar elde ederek temettü dağıtabilme imkanına sahip olan şirket için şu denklemler ortaya
çıkar;
Denklem 1:
Şirket; dağıtabileceği temettü tutarını dağıtır ve bizim yeniden yatırım ile, (dağıtım günü
oluşacak olan net temettü verimi oranında) şirketin net kar üretebilme becerisine ilave oranda
ortak olabilmemize imkân sağlar.
Denklem 2:
Şirket, dağıtabileceği temettü tutarını dağıtmaz ve bu tutarı yatırım, borç kapama vb.
faaliyetlerde kullanarak önümüzdeki süreçte net kar üretebilme kapasitesini dağıttığı duruma
ilave olarak x oranında arttırabilir.
Bu noktada, iki denklemde bahsi geçen oranlardan hangisi daha büyük ise şirketin o
doğrultuda aksiyon alması şirketin yatırımcısının menfaati için daha iyi sonuç sağlayacaktır.
x < temettü verimi ise temettü dağıtsın, x > temettü verimi ise temettü dağıtmasın
diyebiliriz.
Bu denklemler dürüstlüğünden şüphe duymadığımız şirketler için geçerlidir. Şirketin, patronun
şahsi menfaatlerini gözetme maksatlı yatırımcısından para kaçırmasından endişe ediyorsak
ortada bambaşka bir sorun vardır.
Belki de, bu tam güvenememe durumumuz sebebiyle şirketlerin her koşulda temettü
dağıtmaları hususunda ısrarcı oluyor olabiliriz.
Tabii bir de her sene elimize düzenli olarak belli bir meblağ geçmesini arzulama durumumuz
var, ama bunun da ilgili denklemlerde yeri yok.
Eray SOMUNKIRAN
Öğrenmek
Bundan 10 sene önce ilk tam zamanlı iş görüşmeme gittiğimde; o zamanlar çalışacak olduğum
şirketin satış direktörü, mülakatta bana €/$ paritesini sormuştu ve söylediğim (attığım) rakamın
o günkü pariteden %20’den fazla saptığını ancak mülakat çıkışında öğrenebilmiştim.
Neyse ki, bunun dışındaki sorulara doğru yanıt vermiş olmalıyım ki işe kabul edilmiştim.
Demem o ki, ben 25 yaşında €/$ paritesini bile bilmiyordum ve tüm bildiklerimi son 10 senede
öğrendim.
Ayrıca şunu da biliyorum ki; bildiklerim bilmediklerim yanında hala az, çünkü bu işler uçsuz
bucaksız okyanus gibi ve öğrenilecek şeyler hiç bitmiyor.
Burada önemli olan, bizim kendimizi bilgi olarak sürekli geliştiriyor olmamız.
Yatırım, ömürlük bir uğraşıdır. Geçen sene bu zamanda bildiklerimizden hatrı sayılır ölçüde
daha fazla şey biliyorsak, doğru yoldayız demektir.
Son bir senede neler öğrendiğimiz, son bir senelik yatırım performansımızdan daha önemlidir.
Doğru bilgiler ile kendimizi geliştirmediysek, kazanmış olsak bile maalesef ileride kaybederiz.
Yatırım hususuna merak salmış 20’li yaşlarının başındaki arkadaşları takdir ediyorum.
Para kazanmaya değil, doğru bilgiyi kazanmaya gayret etmeliler.
Kendilerini doğru bilgi ile donattıkları takdirde, arzu ettikleri paraları birleşik getirinin gücü ile
uzun ömürlerinde elbet kazanacaklar.
Eray SOMUNKIRAN
İndikatörler ve Al/Sat
Hareketli ortalama vb. trend yönünü size gösteren indikatörler; piyasa, sürekli büyük ve
geniş dalgalanmalar yaşayacak olsaydı sürdürülebilir olarak iş görürlerdi.
Fakat bu indikatörler; yatay piyasada kısa ve küçük dalgalanmalar yaşanırken size sürekli
gereksiz al/sat yaptırırlar, sizin yüksek komisyon bedellerine maruz kalmanıza sebep olurlar ve
bu gereksiz bedeller ile ilk senaryonun yaşandığı süreçte size verdiklerini geri alırlar.
Yeteri kadar uzun süreler için bu indikatörleri backtest yaptığınızda, komisyon ve fiyat adımı
kaynaklı yaşayacağınız kayıplar sebebiyle net getirilerinin olmadığını ve hatta götürülerinin
olduğunu görebilirsiniz.
Hisse alırken, tıpkı mahallenizdeki küçük esnaf ticarethanelere makul fiyatlardan ortak olmak
benzeri bir yaklaşım ile fizibilite yapmalı ve doğru fiyattan ortaklık sonrası ticaretinizi uzun
vade sürdürmelisiniz.
Şirketlerin işleri yolunda gittiği takdirde size vaat ettikleri getiriyi (şirketler para kazanmak,
büyümek için var olurlar) uzun vadede en nihayetinde sunacaklardır.
Bu basit yaklaşımı; sizin için geç olmadan, vakit ve para kaybetmeden benimsemenizi temenni
ederim.
Saygılar.
Eray SOMUNKIRAN
ALTIN
Altın bir servet saklama aracıdır. Dünya’daki gelir seviyesi dolar bazında arttıkça, altının da
dolar bazında artmasını beklemek anlamlı olur.
Aksi halde altının dolar bazındaki fiyatını; uzun vade geçmiş ile birebir mukayese edersek,
geçmişe kıyasla bugünkü altın fiyatları pahalıymış gibi görünür, doğru sonuçlara ulaşmamıza
engel olur.
Bu bağlamda, altının dolar bazındaki fiyatını ABD GSYİH’sına oranlayarak elde edeceğimiz
grafiğin bize anlamlı sonuçlar verebileceğini düşünüyorum.
Bu oranlamayı Tradingview’de şu formülizasyon ile yaptım ve ekteki grafik ortaya çıktı.
FX_IDC:XAUUSDG/FRED:GDP*1000
Grafiğin dalgalanarak paralel bir düzlemde hareket etmesi, bu oranlamanın anlamlı olduğu
düşüncesini bende pekiştirdi. Buna ilave, Temmuz 1944'te imzalanan Bretton Woods
Anlaşması’nın da sürdürülebilir olmadığını bir de grafik üzerinde görmüş oldum.
Grafiğin dalgalanarak paralel bir düzlemde hareket etmesi, bu oranlamanın anlamlı olduğu
düşüncesini bende pekiştirdi. Buna ilave, Temmuz 1944'te imzalanan Bretton Woods
Anlaşması’nın da sürdürülebilir olmadığını bir de grafik üzerinde görmüş oldum.
Bretton Woods Anlaşması ile; 1 ons altın 35 dolar ya da 1 dolar 0,88867 gram altın olarak
belirlenmişti ve anlaşma süresince (1944-1971) kendi aralarında bu sabit oran ile takas
edilebiliyordu.
Bu 27 sene boyunca ABD dolar bazında zenginleşti, (dolar basımı kaynaklı daha çok dolar ile
beklenen seneryo) insanlar daha çok dolar sahibi oldu.
Bu anlaşma gereği aynı şekilde daha çok altın sahibi olabilmeleri gerekirdi, ama dünyadaki
altın miktarının neredeyse sabit olması kaynaklı bu mümkün değildi ve 27 sene sonra anlaşmayı
sonlandırdılar. İlk grafikte bu süre boyunca yaşanan doğrusal düşüşü görebilirsiniz.
Ayrıca ekteki grafiklerde ilgili dönemde ve hatta günümüzde de sürekli para basılmaya devam
edildiğini görebilirsiniz. FED'in bilançosu en son 2021 Ocak itibariyle 7,4 trilyon USD'a ulaştı.
Eray SOMUNKIRAN
Bist -Prof. Demirtaş
Sayın @ProfDemirtas,
Söyleyeceklerim, bugün paylaştığınız “Para Biriktiren Adam” ve 6 ay önce paylaştığınız “Türk
Borsası”adlı YouTube videolarınızla ilgilidir.(ilgili video linki;
https://www.youtube.com/watch?v=7sn7-xDf438 )
Bu şekilde, belirli son dönem periyotlarda getiri kıyaslaması yaptığınız sürece;
Bizler halkımıza BIST hisse senetlerinin aktif varlıklar olup, doğasındaki avantaj gereği pasif
varlıklar olan altın ve dövizi uzun vadede rahatlıkla geçebileceğini anlatmakta güçlük çekiyor,
halkımızın tasarruflarını yanlış yönetmesine imkan veriyoruz.
Videolarınızda incelemeye aldığınız süre zarflarında BIST’in görece kötü performans sağlamış
olmasının sebebi, ilgili dönemlerde yaşanmış olan reel efektif döviz kurundaki dramatik
düşüşlerdir.
İncelemeler, TL varlıkların aşırı değerli olduğu dönemlerden başlayarak aşırı değersiz olduğu
dönemlere uzanan süreçlerin performans değerlendirmeleri şeklinde yapıldığı takdirde; elbette
ki, BIST’in performansının kötü olarak değerlendirildiği bulgulara ulaşılacaktır.
Ama sizlerin de bildiği üzere, TL reel olarak ilelebet değer kaybetmeyecektir ve rüzgar tersten
estiği takdirde (reel kur değer kazanırken) videolardaki bulgularınıza zıt sonuçlar ortaya
çıkacaktır.
BIST’in dahil edileceği sağlıklı karşılaştırmalar, reel kurun başta ve sonda aynı seviyede olduğu
periyotlarda yapılarak mümkündür. Reel kurun neredeyse yarı yarıya düştüğü dönemleri ele
alan incelemeleriniz borsa yatırımcılarının yanlış ön yargı edinmesine vesile olmaktadır.
Hatta öyle ki halkımız; hisse senetleri hususundaki bilinçsizliğinden kaynaklı reel kurun
dramatik düştüğü bu son dönemi değerlendirmeye alarak, uzun vade için otomobil alımının bile
daha iyi olabileceğini düşünme acziyetine düşmektedir.
Ayrıca belirtmem gerekir ki; BIST, sizin her zaman bahsettiğiniz gerekli yapısal reformlar
yapıldığı takdirde S&P500 endeksini de rahatlıkla geride bırakabilecek potansiyeldedir.
Ekte reel kurun değişimine bağlı olarak, BIST ($) ve S&P ($) getiri kıyaslamasını bulabilirsiniz.
Grafikte görebildiğimiz üzere, reel kurun yükseldiği dönemde BIST, S&P’yi rahatlıkla geride
bırakabilmektedir.
Sizden, BIST’in dahil edileceği karşılaştırmalarınızı reel kurun başlangıçta ve sonda benzer
seviyede olduğu periyotlarda yapmanızı rica ediyorum.
Hassasiyetime göstereceğiniz özen için şimdiden teşekkür ederim. Saygılarımla.
Eray SOMUNKIRAN
Borsada TeK Başına
Peter Lycnh’in “Borsada Tek Başına” ve “Borsayı Yenmek” adlı kitaplarından notlar.
Warren Buffett 1989 yılında bir Cumartesi günü ansızın Peter Lynch’i arar.
Lynch’in “Borsa’da Tek Başına” adlı yeni kitabını okuduğunu, çok beğendiğini, yıl sonu
raporunda bu kitaptan bir cümleye yer vermek istediğini söyler ve kendisinden izin ister.
Buffett’ın alıntı yapmak istediği cümle şudur;
“Selling your winners and holding your losers is like cutting the flowers and watering the
weeds.”
“Kazanan hisseleri satıp kaybeden hisseleri tutmak, gülleri koparıp otları sulamak gibidir.”
Eray SOMUNKIRAN
Peg Rasyosu – FK
PEG Rasyosunu zaten biliyorsunuz, PE/G’si düşük olan makbuldür temeline dayanır. PE (Price
Earning) = FK G (Growth) = Büyüme Burada dikkat etmeniz gerektiğini düşündüğüm 2 nokta
var, onlardan bahsedeyim.
1- Öngördüğümüz kazanç büyümelerine şirketlerin vereceği temettüleri de eklememiz
gerekir kanaatindeyim. Misal Tüpraş, Satışlar, Brüt Kar, EFK, Net Kar vb. artık nereden
yola çıkarak büyümeyi öngörecekseniz; sadece bunların gelişimine bakarsanız bu şirket
vasat gibi görünür.
Ama ciddi oranda verdiği düzenli temettüleri de ilave büyüme olarak hesaba katarsanız,
büyümesinin hiç de fena olmayan şekilde devam ettiğini görürsünüz. Yüksek temettü
veren şirketlerin, o kadar yüksek temettü verdikleri durumda o büyümeleri elde ettiğini
göz ardı etmemeliyiz.
2- Bu hesabın doğru bir rasyo vermesi için bence reel büyüme hesabı olması gerekir,
yani tahmini enflasyonu düşmeliyiz.
Diyelim ki, EFK üzerinden büyüme hesabı yapacaksak eğer;
+EFK Büyüme
+Temettü
-Enflasyon
= Büyüme
Şeklinde değerlendirmemiz sağlıklı olur diye düşünüyorum.
Ülker için EFK ile bir örnek hesap yapayım, Logaritmik grafikte, düz bir trend oluşan
2012/9’dan hesabımı başlatayım, öncesi çeşitli sebeplerle pek stabil değil.
2012-9’dan 2020-3’e 7,5 sene var.
(2020-3 EFK / 2012-9 EFK) ^ (1/7,5) -1 = %31
Bu değer, ilgili stabil dönemde EFK’nın senelik ortalama büyüme değeridir.
Ülker bu dönemde ne kadar temettü dağıttı? Kabaca ortalama %2 diyelim. Enflasyon da %11
olsun.
Sonuç olarak Ülker benim gözümde şu şekilde büyüyor;
EFK Büyüme: + %31
Temettü: + %2
Enflasyon: - %11
Büyüme: %22
Bu %22 rakamını Growth kısmı için kullanıyorum.
Kullandığım EFK’lar yıllıklandırılmış yani son 4 çeyrek EFK toplamlarıdır. Bankalar için Öz
sermaye, marjı dönemsel olarak ciddi değişkenlik arz eden Ereğli, Kardemir, TÜPRAŞ vb. için
Satışlar verisi kullanılabilir.
EFK vb. gelişimine bakarken, uzun dönemli bakmanız farklı farkındalıklar sağlamanız için
faydalı olur. Örneğin, ihracat gelirlerinin oranı yüksek şirketler için döviz artışı kaynaklı son
birkaç senede yüksek büyüme görüyor olabilirsiniz.
Ama bu döviz her daim bu hızla artmayacağı için, dövizin stabil olduğu dönemi de kapsayacak
şekilde daha uzun dönemli bakarak şirketin dövizin stabil olduğu dönemde nasıl büyüdüğünü
de göz önüne alıp ortalama bir büyüme değeri belirleyebilirsiniz.
Lynch; F/K oranını, büyüme oranını ile kıyaslar. F/K oranı, büyüme oranından düşük ise bunun
bir alım fırsatı olabileceğini düşünür.
Eray SOMUNKIRAN
Yatırım-Birikim
Çocuğunuz doğduğunda kendisi için her ay x € meblağı hisse senetlerinde uzun vadeli
biriktirmeye başlarsanız;
9 yaşına geldiğinde çocuğunuz ömür boyu her ay x € getiri sağlayabilecek bir portföye
ulaşabilir.
14 yaşında her ay 2x €
18 yaşında her ay 3x €
23 yaşında her ay 5x €
31 yaşında her ay 10x €
40 yaşında her ay 20x €
60 yaşında her ay 100x €
Bugün arzu ettiğimiz tutarda yeterli nakit akışına sahip değilsek, bunun sebebi; zamanında
ailelerimizin bizim için hisse senedi yatırımına başlamamış/başlayamamış olmasıdır. Bugün ise
tercih sırası bizde; aktif varlıkları kullanarak uzun vadeli yatırıma başlamak veya başlamamak.
Dip Not 1: Sermaye piyasalarını inceleyen çeşitli çalışmalardaki bulgulardan yola çıkılarak,
hisse senedi yatırımının getirisinin uzun vade için reel %8 olduğu kabul edilmiştir.
Dip Not 2: Yatırım yaptığınız hisse adedi ve yatırım süresi ne kadar azalırsa; şans/beceri faktörü
o kadar fazla devreye girecektir ve gelecekte elde edeceğiniz nakit akışı aşağı veya yukarı
olmak üzere değişkenlik gösterebilecektir.
Dip Not 3: Hesaplamada € para biriminin seçilmesinin sebebi, € enflasyonunun 0’a yakınsamış
olması ve detayların enflasyondan bağımsız halde aktarılmak istenmesidir.
Dip Not 4: Yatırım yapılan ülke borsası BIST olmak zorunda değildir. Hisse senetlerinin
doğasındaki kümülatif getiri etkisi vurgulanmıştır. BIST’in geçtiğimiz birkaç senelik
performansı ile yapılan hesaplamalar sizi yanlış yönlendirebilir. Ben yatırımlarıma BISTde
devam ediyorum.
Eray SOMUNKIRAN
Temettü Dağıtımı
Eray SOMUNKIRAN
Hisse Seçim Kriterlerim
FD\NFK oranının mevcut durumda şirketin kendi tarihsel ortalamasına göre düşük veya
en azından makul seviyede olması, Uzun vade NFK artış hızının (temettü verimi dahil) reel
olarak tatminkâr olması,
Önümüzdeki çeyrek için, yıllıklandırılmış NFK’nın reel olarak artacağına veya en
azından düşmeyeceğine dair beklentimin var olması, Şirketin içinde bulunduğu sektörden
endişe duymuyor ve hatta mümkünse sektörü önü açık olarak değindiriyor olmam,
Şirketin pazar kaybetmeyeceğine inanıyor ve hatta mümkünse çalabileceğine inanıyor
olmam, Şirket yönetimi ile ilgili dürüstlük, beceri vb. hususlarda bir endişem olmaması,
Şirketin muhtemel politik gelişmeler dahilinde yaptırım vb. hususlarda endişe vermiyor
olması beklentilerim ile birlikte; Kur ve faizin gidişatı ile şirketin döviz, borçluluk
pozisyonlarını ve satışlarının döviz bazında olup olmamasını da göz önüne alarak seçimimi
yapıyorum.
Temettü şirketi seçmek gibi bir amacım olursa da şöyle yapıyorum; Şirketin son 5-6
senede elde ettiği net karı ortalama ne oranda paylaştığını buluyorum, Şirketin bu sene için elde
edeceği net karı tahmin ediyorum, Potansiyel temettü verimi en yüksek çıkanları tercih
ediyorum.
Yukarıda bahsi geçen kriterler iyi şirketleri makul fiyatlarda alabilmeye yardımcı olur.
Uzun vadede şirketlerin kazancına ortak olmayı hedefleyen kriterlerdir.
Fakat bir de döngülselliğe bahse girmek vardır. Şirketin işleri mevcut durumda iyi
gitmezken işlerin dönebileceğine olan inanç ile hisse alınabilir. Bu durumda; dönerse senindir,
güzel para kazanılır. Dönmezse zaten hiç senin olmamıştır, yatırılan para erir gider.
Eray SOMUNKIRAN
NOT
Peter Lynch’in Borsayı Yenmek adlı kitabından bir alıntı; “Eğer kullanılmış araba piyasası
durgunsa, yeni araba piyasası ölmüş demektir. Yok eğer kullanılmış araba fiyatları
yükseliyorsa, otomobil üreticilerini iyi günler bekliyordur.”
Eray SOMUNKIRAN
Temettü Yatırımı
Temettü yatırımcılığı matematiksel olarak tartışılabilir nitelikte olsa da, birçok kişiyi
uzun vade yatırım yapmaya yönlendirdiği ve bu konuda motive ettiği için desteklediğim bir
yatırım şeklidir.
Şirket temettü vermeli mi? Vermediği durumda o parayı kullanıp verdiği net temettünün
veriminden oransal olarak daha fazla büyümeyi verdiği duruma kıyasla ilave olarak temin
edebilecekse vermesin, aksi halde versin isterim.
Şirketin temettü verimi enflasyon ile karşılaştırılmalı mı? Hayır, temettü verimi
enflasyondan bağımsız değerlendirilmelidir. Temettü sizin lot sayınızı arttırarak şirketteki
ortaklık payınızı arttırır, bunun enflasyonla ilişkilendirilmesi hatalı olur.
Temettü tek unsur olarak değil de; mevcut fiyat, temettü verimi ve büyüme beklentisi
bir arada değerlendirilmesi gerektiği için ben temettü yatırımı yapmıyorum. Ama bu şekilde
ilerleyenleri takdir ediyor, uzun vade bilinci aşıladıkları için kendilerine teşekkür ediyorum.