Professional Documents
Culture Documents
Tanım:
Altı ay ya da daha uzun süre boyunca hemen her
Tip I endişe
Katastrofik sonuçlarla ilgili endişe
Tip 2 endişe(meta-endişe)
Aklıma gelen başıma gelecek
Page 1
Y AYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU
Klinik Özellikler
En az 6 ay süreyle hemen her gün olan bir çok
olay ya da etkinlik hakkında aşırı anksiyete ve
endişe duyma vardır.
Hasta endişesini kontrol etmekte zorlanır.
Ruhsal belirtiler: huzursuzluk, aşırı heyecan
duyma, konsantrasyon güçlüğü, iritabilite,
Page 2
Y AYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU Y AYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU
Page 3
Y AYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU Y AYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU
Tedavi:
Benzodiazepinler tedavide etkili olmakla birlikte
Tedavi:
kullanma kararı dikkatle ve duruma göre verilmelidir. Buspiron, 5HT1 reseptör agonistidir. Yaygın anksiyete
Hastaların %25-30’u bu tedaviye yanıt vermemekte ve bozukluğu olan hastaların %60-80’inde etkilidir.
tolerans ile bağımlılık gelişebilmektedir, 2-4 haftadan İlacın iyi tolere edilmesi ve bağımlılığa yol açmaması
daha uzun süre kullanılmaması önerilmektedir. önemli avantajlarıdır. Ancak anksiyolitik etkisi 2-3
hafta gibi geç ortaya çıkmaktadır.
Kişide alkol ya da madde kötüye kullanım öyküsü varsa
Buspiron, anksiyetenin psikolojik semptomlarında daha
benzodiazepinler önerilmemelidir.
etkilidir.
Tedavide hedef belirtilerin ve kullanma süresinin
belirlenmesinin yanı sıra bu konular hakkında hastanın
bilgilendirilmesi de önemlidir.
Benzodiazepinler, bozukluğun psikolojik
semptomlarından daha çok fiziksel semptomlarında
etkilidir.
Tedavi: Psikoterapi:
Diğer ilaçlar:Trisiklik antidepresanlar, mirtazapin, Bilişsel-davranışçı psikoterapide; bilişsel yeniden
hidroksizin, agomelatin, ketiyapin, pregabalin ve yapılandırma, gevşeme teknikleri ve nefes eksersizleri
propranolol’dur. gibi teknikler kullanılır.
İçgörü yönelimli psikoterapide anksiyete, araştırılması
İlaçların kesilmesinden sonra semptomların tekrarlama gereken bilinçdışı bir çatışmanın işareti olarak görülür.
özelliği nedeniyle yaygın anksiyete bozukluğunda Psikolojik zihinliliği olan ve anksiyetelerinin
farmakoterapinin 12 ay devam etmesi önerilmektedir. kaynaklarını anlamaya çalışan kişilerde tercih edilir.
Page 4
PANİK BOZUKLUĞU PANİK BOZUKLUĞU
Tanım: Epidemiyoloji:
Beklenmeden gelen, yineleyici panik ataklarla
karakterize bir bozukluktur. Yaşam boyu prevelansı %1,5-5 arasında değişir.
Hasta “Kontrolünü kaybedeceği”, “kalp krizi Kadınlarda bozukluğun görülme oranı erkeklere
geçireceği” ya da “çıldıracağı” gibi korkulara göre 2-3 kat fazladır.
kapılır.
Panik atak ya da ataklardan sonra başka atakların Hastalık her hangi bir yaşta gelişebilmekle birlikte
olacağına ilişkin sürekli endişe yaşanır. Kişi, panik daha çok 20’li yaşlarda başlar.
atak geçirebileceğini düşündüğü ortamlardan Her on hastanın sekizinde hastalığın 30 yaş öncesi
kaçınma şeklinde davranış değişiklikleri de
gösterir. başladığı gözlenir.
Belirtiler 1 ay ya da daha uzun sürer
Panik bozukluğu olan hastaların ¾’ünde bu tür
agorafobik kaçınma davranışları gözlenir.
Panik bozukluk
PANİK BOZUKLUĞU (bilişsel davranışçı model)
Etyoloji:
Tetikleyici uyaran
Biyolojik kuramlar (içsel ya da dışsal)
santral sinir siteminde katakolamin düzeylerinde
artış,
locus seruleusta artmış noradrenerjik aktivite, Tehdit algısı
Beyinsapı kemoreseptörlerin duyarlılığında artış
GABA nörotransmitter sisteminde düzensizliklerdir. Durumların katastrofik Korku
genetik kuram Yorumlanması
Psikososyal kuramlar
Bilişsel davranışçı kuram
psikodinamik kuram Bedensel duyumlar
Page 5
PANİK BOZUKLUĞU PANİK BOZUKLUĞU
Panik
Beklenti
Anksiyetesi
Yardım arama
davranışı
Kaçınma ve
agorafobik davranış
Zaman
34
Page 6
PANİK BOZUKLUĞU PANİK BOZUKLUĞU
Tedavi: Tedavi:
Farmakoterapi
Farmakoterapi
-seçici serotonin geri alım inhibitörleri(sitalopram,
essitalopram, fluoksetin, fluvoksamin, paroksetin ve -Seçici serotonin geri alım inhibitörleri(SSGI),
sertralin), güvenilirliği ve yan etkilerinin daha iyi tolere edilmesi
-serotonin-norepinefrin geri alım inhibitörleri(venlafaksin) nedeniyle ilk tercih edilen ilaçlardır. Tedavinin erken
-benzodiazepinler(klonazepam, alprazolam, lorazepam), döneminde bazı yan etkiler(bulantı, kusma, tremor,
-trisiklik antidepresanlar (klomipramin, imipramin)
iştah kaybı, uykusuzluk gibi) görülebileceğinden
düşük dozla başlanması ve doz artırımının yavaş
-monoamino oksidaz inhibitörleri
yapılması önerilmektedir.
Psikososyal tedaviler
davranışcı-bilişsel terapiler
-Sınırlı veriler olmakla birlikte venlafaksin 75-
225mg/gün doz aralığında panik bozukluğunda
etkilidir.
--Benzodiazepinler tedavinin ilk haftalarında hızlı etki -Panik bozukluğunda bilişsel-davranışçı terapiler etkili
gösterirler. Bağımlılık riski nedeniyle dikkatli terapi yöntemidir. Hasta panik bozukluk hakkında
kullanılmalıdır. Serotoninerjik ilaçlar etkili tedavi bilgilendirilerek bedensel algılar, panik nöbetler ve
dozuna ulaşana kadar benzodiazepinler 4-12 hafta çıldıracağı ya da öleceği yönündeki felaketleştirici
birlikte kullanılır. Sonrasında yavaş azaltılarak düşüncelerin yeniden yapılandırılması hedeflenir. Nefes
alma ve kas gevşeme yöntemleri ile anksiyeteyi azaltıcı
kesilir. tekniklerin öğretilmesi önemlidir. Nefes darlığı, taşikardi
-Panik bozukluğun tedavisinde SSGİ’lerin etkili gibi hastanın zarar göreceğini düşündüğü somatik
olmadığı durumlarda trisiklik antidepresanlar(örn. duyumlara ya da iç uyaranlara maruz bırakılması(örn.
imipramin) ya da monoamino oksidaz inhibitörleri zorlu hiperventilasyon) zarar görmediği deneyimini
akla gelmelidir. yaşatarak alıştırma olanağı verir. Ayrıca agorafobik
kaçınma gelişen olgularda, kaçınılan durumlara aşamalı
-Panik bozuklukta farmakoterapi,etkinlik ortaya olarak daha fazla maruz kalması sağlanır.
çıktıktan sonra 8-12 ay sürdürülmelidir.
Page 7
FOBİK BOZUKLUK
Tanım:
Fobi; belirli nesne, durum ya da aktivitelere karşı akılcı
olmayan aşırı korku halidir. Fobik bozukluğu, özgül
fobi ve sosyal fobi(sosyal anksiyete bozukluğu) diye
ikiye ayırabiliriz.
Özgül fobide; bir nesne(kedi,köpek, örümcek gibi) ya
da durumun(uçak yolculuğu, yüksek yerler, kan
görme gibi) varlığı ya da böyle bir durumla
karşılaşacak olma beklentisi ile başlayan aşırı korku
söz konusudur.
Sosyal fobide ise kişi, sosyal ortamlarda(toplum
karşısında konuşmak, başkaları ile birlikte yemek
yemek gibi) utanacağı ya da küçük duruma düşeceği
korkusunu yaşar.
Epidemiyoloji: Etyoloji:
Özgül fobinin yaşam boyu görülme olasılığının Biyolojik kuramlar
%11 , sosyal fobinin ise %3-13 olduğu
bildirilmiştir.
Davranışçı kuram
Özgül fobiler sıklıkla çocukluk yaşlarında başlar.
Kadınlarda görülme sıklığı erkeklerden 2 kat
fazladır. Psikoanalitik kuram
Sosyal fobi ise çoğunlukla ergenlik yıllarında
başlar. Kadın ve erkeklerde eşit oranda görülür.
Kendine odaklanma
(Başkalarının gözüyle kendine bakış)
Page 8
FOBİK BOZUKLUK FOBİK BOZUKLUK
Klinik özellikler: Klinik özellikler:
Kişi korkusunun gerçek dışı olduğunun farkındadır. Özgül fobi:
Korkulan nesne ya da durumla karşılaştığında panik Beş alt tipi mevcuttur. Bunlar;
nöbet gelişebilmektedir. – hayvan tipi(örn örümcek),
Fobik bozukluğu olan hastalar korkulan nesne ya da – doğal çevre tipi(örn.fırtına, şimşek),
durumdan kaçınır ya da yoğun bir sıkıntı ile buna
katlanır. – kan-enjeksiyon-yaralanma tipi,
Korku, sıkıntı ya da kaçınma sürekli bir durumdur, altı – durumsal tip(örn.uçak, asansör)
ay ya da daha uzun sürer. – diğer tip(bu alt tip yukardaki dört kategoriyi tam
Kişinin günlük olağan aktiviteleri ve sosyal uyumu karşılamayan durumları ifade eder. Örn. tıkanıp
bozularak genel işlevselliği olumsuz etkilenir. boğulma korkusu)
FOBİK BOZUKLUK
Klinik özellikler:
Özgül fobi:
Fobik uyaranla karşılaşan bireylerde sempatik aktivitede
artış olur. En sık gözlenen bulgular; taşikardi, kas
gerginliği, hiperventilasyon, titreme, nefes daralması,
ellerde soğukluk ve göğüste sıkışma hissidir.
Kan-enjeksiyon-yaralanma tipinde farklı olarak bifazik
tepki gelişir. Sempatik aktivite artışını baygınlık hissi ve
senkop ile sonuçlanan bradikardi takip eder(vazovagal
bayılma).
Özgül fobinin başkaca ruhsal hastalıkla birlikte görülme
oranı %50-80 arasında değişmektedir. Eşlik eden ruhsal
bozukluklar; anksiyete, duygudurum ve alkol-madde
kullanım bozukluklarıdır.
FOBİK BOZUKLUK
Klinik özellikler:
Sosyal fobi:
Önceden tanımadığı insanlarla karşılaştığı ya da
başkalarının gözü üzerinde olacağı bir ya da
birden fazla sosyal eylemden belirgin ve sürekli
korkma söz konusudur.
Kişi, küçük duruma düşeceği veya utanç duyacağı bir
biçimde davranacağı korkusunu yaşar.
Page 9
FOBİK BOZUKLUK
Klinik özellikler:
Sosyal fobi:
Sosyal toplantılardan, sözel sunumlardan ya da yeni insanlarla
tanışmaktan korkabileceği gibi birisiyle yemek yemek, yazı
yazmak, karşılıklı konuşmak türünden sıradan
aktivitelerde de sorun yaşayabilirler.
Bir çok sosyal durumdan korkan sosyal fobi hastalarında
yaygın tipte sosyal fobi olduğu düşünülür.
Sosyal fobiye eşlik eden ruhsal hastalıkları; diğer anksiyete
bozuklukları, duygudurum bozuklukları, alkol-madde
kullanım bozuklukları ve bulimia nervoza olarak
sayabiliriz. Yaygın tip sosyal fobi genellikle çekingen kişilik
bozukluğu ile birlikte görülmektedir.
56
Page 10
FOBİK BOZUKLUK FOBİK BOZUKLUK
Farmakoterapi: Psikoterapi:
Sosyal fobinin tedavisinde SSGI grubu ilaçlar birinci Fobik bozuklukların tedavisinde bilişsel-davranışçı terapiler
seçenek olarak görülmektedir. Hastaların yan etkilere en etkili terapilerdir. Giderek artan oranda fobik obje ya da
duyarlılığı nedeniyle düşük doz başlanması ve giderek duruma maruz kalınması(exposure) sağlanır. Böylece fobik
artırılması uygun olacaktır. uyarana karşı duyarsızlaşma olur(sistematik
Hastalığın kronik seyri nedeniyle ilaç tedavisine en az 12 desentisizasyon). Diğer bir yöntem ise, hastanın korkuyu
ay sürmesi önerilmektedir. tolere edebildiği en son noktaya, daha fazla bir şey
hissedemeyeceği noktaya kadar fobik uyaranla
Performans anksiyetesinin akut dönem tedavisinde - karşılaştırılmasıdır(flooding).
blokürler kullanılmaktadır. Performansdan(toplulukta
konuşma gibi) 45 dakika önce 20mg propranolol alması Sosyal fobide, maruz bırakılma yönteminin yanı sıra sosyal
önerilir. beceri eğitimi ve bilişsel yeniden yapılanma teknikleri de
kullanılır. Bilişsel yeniden yapılanma; başkaları tarafından
olumsuz değerlendirileceği korkularının yanı sıra yetersiz
kendilik algısına odaklanır.
Prof.Dr.Gökay Aksaray
Page 11
OBSESİF- KOMPULSİF BOZUKLUK OBSESİF- KOMPULSİF BOZUKLUK
Tanım:
Kişide belirgin sıkıntıya neden olan, günlük Epidemiyoloji:
aktivitelerini, mesleki işlevselliğini ya da olağan
toplumsal etkinliklerini önemli düzeyde bozan Obsesif kompulsif bozukluğun yaşam boyu
obsesyon ve kompulsiyonlarla karakterli ruhsal görülme oranı %2-3’tür.
bozukluktur. Erkek ve kadınlarda hastalığın görülme oranları
Obsesyon; istenmeden gelen, yineleyici düşünce, aynıdır.
dürtü ve hayallerdir. Hastalığın ortalama başlangıç yaşı 20’dir.
Kompulsiyon ise,obsesyonla bağlantılı olarak Hastaların 2/3’sinde bozukluğun 25 yaşından önce
sıkıntıyı azaltmaya yönelik yineleyici davranışlar başladığı saptanmıştır.
ya da zihinsel eylemlerdir.
Belirtiler günde bir saatten fazla olmak üzere 1
aydan daha uzun sürer.
Klinik özellikler:
Obsesyonlar, belirgin strese neden olan istenmeden gelen Klinik özellikler:
zorlayıcı düşünce, dürtü ve hayallerdir. Kompulsiyonlar, genellikle obsesyonlarla ilişkili olarak
Obsesyonlar kişinin zamanını meşgul eder ve genel anksiyeteyi azaltan yineleyici düşünce ve zihinsel edimlerdir.
işlevselliğini bozar. Kompulsif ritueller, obsesyonu nötürleyici olarak işlev görür.
Hasta obsesyonlarını aşırı ve mantıksız olarak tanımlar. Örneğin kir- kontaminasyon obsesyonları olanlarda yıkama
kompulsiyonu, ya da patalojik şüphe obsesyonu olanlarda
Yaygın olarak görülen obsesyon temaları; kir-
kontrol kompulsiyonu sıklıkla görülür.
kontaminasyon, patalojik şüphe(bir şeyleri unutmuş
oldukları ya da bir şeyleri yapmış oldukları yönünde Kompulsif rituellerin obsesyonel durumla gerçekçi bağlantısı
şüpheleri vardır. “Acaba kapıyı kilitledim mi?” gibi), yoktur(örn. annesine zarar geleceği düşüncesi ile hastanın üç
saldırganlık, cinsel, dini, metafizik ve simetri kez elektrik düğmesini açıp kapaması gibi).
obsesyonlarıdır. Sık karşılaşılan kompulsyonlar ; yıkama, kontrol etme,
sayma, düzenleme ve biriktirme kompulsiyonlarıdır.
Page 12
OBSESİF- KOMPULSİF BOZUKLUK
Seyir ve prognoz:
Olguların yarısından fazlasında semptomların
hamilelik, cinsel sorunlar ya da sevilen birisinin kaybı
gibi stresli yaşam olaylarından sonra ani başlangıç
özelliği gösterdiği gözlenmiştir.
Obsesif kompulsif bozukluk kronik seyirli bir
hastalıktır.
Hastaların %20-30’nda belirgin düzelme gözlenirken,
%40-50’sinde orta düzeyde düzelme olur. Hastaların
%20-40’ında ise belirtiler değişmeden kalır ya da daha
kötüleşir.
Tedavi: Tedavi:
Farmakoterapi: Farmakoterapi:
Seçici serotonin geri alım inhibitörleri-SSGİ(floksetin, Obsesif kompulsif bozuklukta olağan antidepresan
flovoksamin, sertralin, paroksetin, sitalopram, dozlarından daha yüksek dozlarda kullanılırlar.
essitalopram) ve klomipramin tedavide etkili ilaçlardır. Antiobsesyonel etkileri 6-8 hafta sonra görülür. Ancak
Klomipramin, obsesif kompulsif bozuklukta etkinliği maksimum etki için 8-16 hafta geçmesi gerekir.
kanıtlanmış ilk ilaçtır. Ancak antikolinerjik yan SSGİ ilaçların tedavinin ilk haftalarında huzursuzluk,
etkileri(ağız kuruluğu, kabızlık, taşikardi gibi) nedeniyle insomnia, sedasyon, gastrointestinal yakınmalar ve cinsel
bugün ilk seçenek ilaçlar SSGİ’dir. işlev bozukluğu gibi yan etkileri gözlenmekle birlik
bunlar geçicidir ve daha kolay tolere edilir.
Yüksek nüks riski nedeniyle ilaç tedavisinin 1-2 yıl devam
etmesi uygun olacaktır.
Page 13
OBSESİF- KOMPULSİF BOZUKLUK Beden Dismorfik Bozukluk
Tedavi: Kişinin dış görünüşü ile ilgili hayali bir ya da birden
Psikoterapi fazla fiziksel kusura yönelik aşırı uğraşılarla(örn. sık sık
aynaya bakma) karakterizedir. Fiziksel kusur olsa bile
Bilişsel davranışçı psikoterapi:Bozukluğun tedavisinde başkalarının önemsemeyeceği boyuttadır.
bilişsel davranışçı terapi en etkili terapidir. Terapide,
maruz bırakma(exposure) ve tepki engelleme(response Kişide sıkıntıya yol açar ve işlevselliğini olumsuz etkiler.
prevention) temel yaklaşımlardır. Bu yaklaşımda, hasta
anksiyete yaratan ve bu nedenle kaçınma
davranışlarına iten obsesif düşüncelerle karşılaştırılıp
maruz bırakılmakta ve anksiyeteyi azaltmak için
yapılan kompulsif davranışları engellenmektedir.
Koşullanma yolu ile kurulan obsesyonel düşünce ile
olumsuz emosyonel durum arasındaki bağlantının
söndürülmesi böylece mümkün olabilmektedir.
Page 14
Beden Dismorfik Bozukluk Beden Dismorfik Bozukluk
Klinik özellikler: Hastaların 1/3’de obsesif kompulsif bozukluk öyküsü
– Yoğun sıkıntıya ve işlevsellikte bozulmaya neden olur. vardır. Eştanı olarak %75 olguda depresyon, %80
olguda intihar düşünceleri gözlenir.
– Hastaların fiziksel kusurları ile ilgili içgörüleri
genellikle yoktur ya da zayıftır. Hastaların 1/3’ünde Ayırıcı tanıda; obsesif kompulsif bozukluk, depresyon,
düşüncelerin delüsyonel nitelikte olduğu saptanır. sosyal anksiyete bozukluğu, yeme bozuklukları ve
psikotik bozukluklar düşünülmelidir.
– Kas dismorfisi: Bir kısım hasta vücudunun yeterince
kaslı olmadığını düşünür(muscle dysmorphia). Daha Beden dismorfik bozukluk genellikle kronik seyitlidir.
çok erkeklerde görülür. Bu hastalar kas geliştirici Hastalığın daha erken yaşlarda başladığı ve
sporlar yapar, proteinden zengin diyetle beslenir ve somptomların daha ağır olduğu olgularda prognoz
anabolizan steroidler kullanırlar. kötüdür.
Tedavide; seçici seratonin geri alım inhibitörleri,
klomipramin ve bilişsel davranışçı terapi
kullanılmaktadır
Trikotilomani Trikotilomani
Tekrarlayan saç yolmalarla karakterize ve belirgin saç Bozukluğun görülme oranı %1-3,5 olarak
kaybına yol açan ruhsal bozukluktur. bildirilmektedir.
Kişinin saç yolmalarını azaltmaya ya da durdurmaya OKB hastalarında ise trikotilomani görülme oranı
yönelik tekrarlı çabaları vardır. %9’dur.
Saç yolma; klinik olarak belirgin sıkıntıya yol açar, Trikotilomani genellikle ergenlik döneminde başlar.
sosyal-mesleki ve diğer işlevsellik alanlarında Kadınlarda daha sık görülür.
bozulmaya neden olur.
Trikotilomani Trikotilomani
Trikotilomaninin etyolojisi bilinmemektedir. Hastaların en sık saçlı
Farklı psikososyal ve biyolojik açıklamalar söz deri, kaş ve kirpik
konusudur. bölgelerini yoldukları
bildirilmiştir.
Psikoanalitik kuram; psikoseksüel gelişimde bozulma
ile ilişkilendirmektedir. Hastaların % 75’i saç
yolmaları otomatik
Bilişsel davranışçı kuram ise, kronik saç olarak farkında olmadan
yolmadavranışını kendi kendini pekiştiren bir eylem yaptığını belirtir.
olarak değerlendirir.
Saç yolma epizodları
Biyolojik açıklamalar trikotilomanide seratonerjik birkaç dakika ya da saat
anormalliğin olduğunu öne sürmektedir. sürebilir.
Page 15
Trikotilomani Trikotilomani
Hastalar uygun bir saç stili ile saç kaybı olan bölgeleri Ayırıcı tanıda dermatolojik hastalıklar düşünülmeli ve
kapatırlar. konsültasyon istenmelidir.
Saç kaybı çok fazla olduğunda şapka ya da peruk Obsesif kompulsif bozukluk ile ayırıcı tanısında;
kullanırlar. tekrarlı saç koparma davranışları öncesi obsesyon
Hastaların günlük hayatını, genel işlevselliğini etkiler. bulunmaz, tekrarlı davranışlar haz duygusu verir ve
Sosyal etkinliklere katılmama söz konusu olabilir. hastaların hemen hepsi iyi içgörüye sahiptir.
Saç çekme, psikotik bozukluklarda özgül bir hezeyana
yanıt olarak ya da psikotik depresyonda kendinden
nefret etmenin bir sonucu olarak da ortaya çıkabilir.
Trikotilomani Trikotilomani
Bozukluğun seyrinde yıllar içinde alevlenme ve Tedavide;
remisyon dönemlerinin olduğu gözlenir. – seratonin geri alım inhibitörleri,
Çocukluk çağı trikotilomaninin seyri, ergen ve genç – SSRI’nin atipik antipisikotiklerle kombinasyonu
erişkin hastalara göre daha iyidir.
– bilişsel davranışçı terapi
Saçlı deride enfeksiyon ya da trikobezoar oluşumu
trikotilomanide her zaman olası bir komplikasyondur. kullanılmaktadır.
Page 16
Biriktirme(Hoarding) bozukluğu Biriktirme(Hoarding) bozukluğu
Semptomlar daha çok ergenlikte başlar. Ancak bir çok Biriktirme bozukluğunda ailesel geçiş gözlenir.
kompulsif biriktirici yetişkin yıllarında hastalığını fark Hastaların aile yakınlarının %50’sinde biriktirme
eder. sorunları gözlenmektedir.
Biriktirme bozukluğunun yaşam boyu görülme oranı Frontolimbik yapıların bozukluğun etyolojisinde önemli
%2-5’tir. rolü olabileceği belirtilmektedir.
OKB hastalarında ise %20-40 oranında biriktirme Bilişsel davranışçı kuram ise, artmış sorumluluk
semptomları görülmektedir. düşünceleri, kararsızlık, mükemmeliyetçi eğilimlerin
Erkeklerde görülme sıklığı kadınlardan 2 kat fazladır. yanı sıra objelere duygusal bağlanma, mal-mülk edinme
ile ilgili olumsuz bilişler ve sonucunda gelişen kaçınma
davranışlarının önemini vurgulamaktadır.
Page 17
Biriktirme(Hoarding) bozukluğu Biriktirme(Hoarding) bozukluğu
Tedavi:
– secici seratonin gerialım inhibitörleri
– bilişsel davranışçı terapi
Page 18
TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU
Tanım:
TRAVMA SONRASI STRES Travma sonrası stres bozukluğu(TSSB): Kişinin
BOZUKLUĞU- gerçek bir ölüm ya da ölüm tehdidi, cinsel saldırı,
ağır yaralanma ya da fizik bütünlüğüne bir tehdit
olayını yaşadığında ya da başkalarının böylesi bir
UYUM BOZUKLUKLARI durumuna tanık olduğunda korku, çaresizlik ya da
dehşete düşme yaşantıları ile karakterizedir.
semptomlar bir aydan uzun sürer
Prof.Dr.Gökay Aksaray kişinin günlük işlevlerinde, toplumsal ve mesleki
alanlarında bozulmaya yol açar.
Akut stres bozukluğu: travma sonrası ilk 4 hafta
içinde başlayıp 3 günle 4 hafta arasında
sürmektedir.
------------------------------
*Kaynak:İlhan B, Berikol GB, Eroğlu O, Deniz T. Prevalence and associated risk factors of post-
traumatic stress disorder among survivors of the 2023 Turkey earthquake. Am J Emerg Med. 2023 Jul
17;72:39-43
Page 19
TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU
Etyoloji:
Stresör: Travmatik olay
Risk faktörleri:
Travma yaşantısı
Geçmiş travma öyküsü olanlar,
Gerçek alarm Önceden psikiyatrik rahatsızlığı bulunanlar,
TSSB
Page 20
TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU
Seyir ve prognoz:
Klinik Özellikler: Travma sonrası stres bozukluğunda belirtiler genellikle
travmadan sonraki ilk üç ayda başlar.
Belirtilerin üç aydan daha uzun sürdüğü klinik tablolar
kronik travma sonrası stres bozukluğu olarak Bazı olgularda ise önceleri hafif belirtiler görülse de
adlandırılır. bütün belirtilerin ortaya çıkması altı ay yada daha uzun
zaman alabilir(geç belirti veren travma sonrası stres
Kompleks travma sonrası stres bozukluğu ise; tekrarlayan bozukluğu).
ya da uzun süredir devam eden travmatik
olayların(örn.işkence, uzun süredir devam eden aile içi Hastaların %50’sinde ilk üç ayda iyileşme gözlenirken
şiddet, çocuğun uzun süreli istismara maruz kalması) %30’unda bozukluk kronik seyreder.
ardından gelişen ve travma sonrası stres bozukluğu Stresli yaşam dönemlerinde ya da travmanın
belirtilerine ilaveten; duyguları dengelemede zorluklar, yıldönümlerinde belirtilerde artış gözlenebilir.
kendisi ile ilgili olumsuz düşünceler ve başkalarına yakın Semptomların ani başlaması, premorbid uyumun iyi,
hissetmeme, yakın ilişkiler kuramama gibi belirtilerin sosyal desteğin güçlü olması, başkaca psikiyatrik ve tıbbi
görüldüğü durumlardır. hastalığın bulunmaması iyi prognoz göstergeleridir.
Page 21
Uyum Bozuklukları Uyum Bozuklukları
Epidemiyoloji:
Yaşam koşullarında önemli bir değişikliğe ya da
stresli bir yaşam olayının sonuçlarına uyum çabası – Uyum bozukluğu yaygın görülen bir ruhsal
döneminde ortaya çıkan; sıkıntı, duygusal ve rahatsızlıktır. Ancak bozukluğun epidemiyolojisi ile
davranışsal belirtilerle karakterize ruhsal ilgili veriler sınırlıdır.
bozukluklardır. – Psikiyatri polikliniklerine başvuran hastalarda
Toplumsal, mesleki/eğitimsel ya da işlevselliğin uyum bozukluğu tanısı alanların oranı %5-10
diğer alanlarında bozulmalara neden olur. olarak belirtilmektedir.
– Diğer kliniklerde yatan ve psikiyatri konsültasyonu
istenen hastalarda oran %50’ye ulaşabilmektedir.
– Kadınlarda görülme sıklığı erkeklere göre iki kat
fazladır.
– Uyum bozukluğu hemen her yaşta gelişebilmektedir.
Etyoloji: Etyoloji:
– Psikososyal stres etkeni, uyum bozukluğunun gelişmesine – Uyum bozukluğu gelişen bireylerde ise altta yatan
neden olan temel faktördür. Stres etkeni kişinin öznel psikolojik yatkınlık söz konusudur. Bu anlamda her
algılaması çerçevesinde değerlendirilmelidir. Birçok bir kişinin “kırılma noktası” farklıdır.
olguda çoklu stres etkeni olabildiği gibi tekrarlayıcı ya da
devamlılık gösteren özellikte de olabilir. Stres etkeni tek – Stres etkeni ya da etkenlerinin şiddeti kadar önceden
bir bireyi, tüm bir aileyi veya toplumsal destek sistemini stres etkenleri ile karşılaşma öyküsü, örseleyici
ve diğer sistemleri(göç ya da göçmenlik durumu gibi) çocukluk yaşantıları ve kişilik özellikleri(örn.
etkilemiş olabilir. Ergenlerde; okul sorunları, akran mükemmeliyetçi özellikler) uyum bozukluğunun
sorunları, anne-baba ile yaşanan sorunlar, anne-babanın gelişmesinde önemli risk etkenleri arasındadır.
boşanması sık karşılaşılan psikostres etkenleridir.
Yetişkinlerin sık karşılaştığı stres etkenleri ise; evlilik
sorunları, boşanma, ekonomik ve sağlık sorunları
olmaktadır.
Page 22
Uyum Bozuklukları Uyum Bozuklukları
Page 23
Uzamış yas bozukluğu Uzamış yas bozukluğu
Etyoloji
Klinik özellikler
– Psikososyal etkenler
– Uzamış yas bozukluğunda temel belirtiler, ölen kişiye
Bağlanma kuramı, bozukluğun güvensiz ve aşırı olan yoğun özlem ve üzüntü duygusudur.
bağımlı bağlanma örüntüleri gösteren kişilerde
geliştiğini öne sürer. – Kişi, ölümü kabullenmekte belirgin güçlük yaşar.
Kaybı hatırlatan şeylerden kaçınırlar.
Bilişsel davranışçı kuram ise kişinin kendisi, yaşam,
gelecek ve kendi yas tepkileri ile ilgili olumsuz – Ölen kişi ile ilgili aşırı zihinsel uğraş içindedir.
bilişleri ile yaptığı kaçınmaların etkili olduğunu – Ölümün oluş koşulları ile ilgili öfke ve suçluluk içeren
belirtir. tekrarlı düşünceleri(ruminasyon) vardır.
– Biyolojik erkenler: Nöronal ödül sistemi(nukleus
akkumbens) aktivitesi ile ilişkili olduğunu belirten
çalışmalar bulunmaktadır.
Page 24
• Psikoterapi, kişinin uyumunu bozan düşünce, duygu
Psikoterapilere Giriş ve davranışlarını terapist ile teröpödik bir ilişki
içerisinde iletişim ve etkileşimlerine dayanarak
değiştirmeyi ve iyileştirmeyi amaçlayan psikiyatrik bir
tedavi yöntemidir.
• Psikoterapiler, bazı bozukluklarda(örn.yeme
bozuklukları, uyum bozuklukları) ilk seçenek olarak
Prof.Dr.Gökay Aksaray kullanılırken bazı bozukluklarda(anksiyete boz.,
ESOGÜ Tıp Fakültesi Psikiyatri AD. duygudurum boz., şizofreni gibi) ilaç tedavisi ile
birlikte kullanılır.
146
Psikodinamik Psikoterapi
• Bu derste klinikte en sık kullanılan psikoterapilerden
söz edilecektir. • Freud’un dinamik bilinçdışı ve psikolojik
• Psikoterapilerde ortak olan bazı unsurların iyileşmede çatışma kuramını temel alırlar. Bu tedavilerde
etkili olduğu ileri sürülmektedir. Bunlar; anlayan, temel amaç hastanın çözümlenmemiş
dinleyen ve netleştirmeler yapan biriyle konuşarak çocukluk çağı örselenmeleri temelinde oluşan
daha önce söze dökülmemiş sorunların ve semptom olarak ortaya çıkan bilinçdışı
sözelleştirilmesi, farkedilmemiş olan bağlantıların çatışmalarına içgörü kazanarak erişkin iletişim
farkedilmesi, duyguların dışa vurulması, bilgilenme, ve davranım özelliklerini kazanmasıdır.
umut uyandırma, telkin, rehberlik ve terapötik ilişki
kurulması olarak sıralanabilir.
147 148
149 150
Page 25
Bilişsel-Davranışçı Psikoterapi Bilişsel Davranışçı Terapi
Bilişsel davranışçı terapi(BDT) iki temel ilkeye
’’Olayları olduğu gibi değil dayanır:
olduğumuz gibi görürüz’’ 1) Bilişlerimiz, duygu ve davranışlarımız üzerinde
etkilidir.
Anais Nin 2) Davranışlarımız, düşünce şeklimizi ve duygularımızı
Fransız Yazar etkiler.
151 152
154
Yeni tanıştığınız bir kişi “Kaba bir insan. Beni yok Öfke
sizinle konuşurken sayarak küçümsüyor”
omzunuzun üstünden
başka yerlere “Beni ilginç bulmadı. Üzüntü
bakmaktadır Herkesin canını
sıkıyorum”
“Utangaç Yakınlık
görünüyor.Büyük
ihtimalle bana
bakmaktan rahatsız
oluyor”
155 156
Page 26
Bilişsel hatalar Bilişsel hatalar
• Depresyon, anksiyete gibi psikiyatrik rahatsızlığı olan • İkili (hep ya da hiç biçiminde) düşünme:
kişilerde maladaptif ve çarpıtılmış otomatik Kişinin kendisi, kişisel deneyimleri ve diğer
düşüncelerin(bilişsel hatalar) arttığı gözlenir kişiler hakkında yargıları iki kategoriden(hep
• Bilişsel hatalar, kişiye acı veren duygusal tepkilere ve iyi veya hep kötü, bütünüyle yetersiz ya da
disfonksiyonel davranışlara da yol açarlar. bütünüyle başarılı, kusurlu ya da mükemmel
gibi) birinde yer alır.
Örn.: “Onun her şeyi var, hayatta hiçbir şeye
sahip olamadım” ,”kimse beni beğenmedi,
yine her şeyi berbat ettim”
157 158
159 160
161 162
Page 27
Bilişsel hatalar
Terapinin süresi ve terapide odaklanma:
• Zihinsel filtreleme: Eldeki bilginin sadece
küçük bir kısmına bakarak yargıya varılır. • Bilişsel davranışçı terapi öğrenme kuramlarını temel alır.
Deliller yok sayılarak veya ihmal edilerek • BDT, sorun odaklı kısa süreli bir terapidir.
duruma bakışta kişinin yanlılığı pekişir. • Depresyon ve anksiyete bozuklukları için tipik olarak 5-20
seans uygulanmaktadır.
Örn.:Arkadaşının o dönem meşgul olduğunu • Eş tanılı durumlarda ya da kronik, tedaviye dirençli olgularda
bilmesine ve birçok arkadaşı ile iyi iletişimi seans sayısı daha fazla olmaktadır.
olmasına rağmen, arkadaşının bir süredir • BDT seansları genellikle 45-50 dakika sürer.
telefonla aramaması nedeniyle “bütün • BDT şimdi ve burada olana odaklıdır. Ancak erken çocukluk
dönemi, aile geçmişi, travmaları, olumlu ve olumsuz
arkadaşlarımı kaybediyorum, hiç kimse artık deneyimleri, eğitim, iş hayatı ve sosyal etkileşimleri hastayı
beni umursamıyor” diye düşünmesi anlamada ve tedaviyi planlamada önemli noktalardır.
163 164
Davranışçı yöntemler:
Bilişsel yeniden yapılandırma
• Bilişsel yeniden yapılandırmanın genel stratejisi, • BDT biliş ve davranış arasında karşılıklı ilişkiye önem verir.
• Yukarda tanımlandığı üzere bilişsel müdahaleler başarılı bir
terapi seanslarında otomatik düşünceleri ve şemaları şekilde uygulanırsa davranışlar üzerinde olumlu etkisi olur.
tanımlamak ve rasyonel düşüncelere değiştirmede • Aynı şekilde davranışlardaki olumlu değişim, olumlu bakış
hastaya beceri öğretmektir. açısına ya da arzulanan bilişsel değişime yol açar.
• BDT’de en çok kullanılan davranışçı teknikler:
• Daha sonra yapılan ev ödevleriyle seansta 1)kaçınma ve çaresizlik örüntüsünün kırılması,
öğrendiklerini gerçek yaşam durumlarına yayabilen 2)aşamalı yüzleştirme,
hastalar olurlar. 3)baş etme becerilerinin geliştirilmesi,
4)otonomik uyarılmanın azaltılması(örn. gevşeme ekzersizleri ),
165 166
167 168
Page 28
Aile ve Çift Terapisi
• Aile terapistleri, zaman zaman sistemik • Döngüsel nedensellik: Sistem teorisi, ailelerde
psikoterapist olarak adlandırılırlar. Bunun ve diğer ilişkilerde eylemin karşılıklı
nedeni; aileyi, kendisini oluşturan öğeler bağımlılığını vurgular. Her birey diğerlerinin
arasında sürekli enerji ve bilgi alışverişi içinde tepkilerini etkiler, o tepkiler de ilk bireyin
bulunan bir ilişkiler ağı olarak tepkilerini etkiler. Herhangi bir eylem aynı
kavramlaştırmalarıdır. Böylesi bir süreçler ağı zamanda hem bir tepki hem de tepkiye yanıt
sistem olarak adlandırılır. verme eylemi olarak görülür.
169 170
Döngüsel nedensellik
• Işıl’ın anksiyete şeması(Not: bu şema başka şekillerde de çizilebilir)
Işıl’ın gerginliği
171 172
Aile ve çift terapisinde klinik uygulama • İkinci aşamada problem anlaşılmaya çalışılır. Ailenin
başvurmasına neden olan problemi tanımlaması
• Aile ve çift terapisi, tedavide birden fazla aile üyesinin
istenir. Aileler, değerlendirmenin bu evresinde
görüldüğü bir psikoterapi olarak tanımlanabilir.
önceden hazırladıkları ifadeleriyle daha rahat
• Görüşmenin ilk aşamasında yakınlaşma anlatımları vardır. Bazen baba, sözü sahiplenip
(engagement) sağlanır. Aile karşılıklı nazik bir tanışma problemi tanımlamak ister. Bazen de anne, ailenin
ile rahat ettirilir. Her bir aile üyesi ile tek tek yaşamı ve problemleri hakkında daha fazla bilgisi
konuşarak iletişim kurmak önemlidir. Amaç her bir olduğundan görüşmeyi yönlendirir. Bir ebeveynin
aile üyesi ile bağlantı kurarak terapi içeriği tartışmalı görüşü dinlendikten sonra diğer ebeveynin de
konulara geldiğinde aile üyelerinin terapistle daha problem hakkında görüşü sorulur.
rahat konuşabilmesini sağlamaktır.
173 174
Page 29
• Terapist, problem alanı ile ilgili her bir aile üyesinin
görüşünü araştırması gerekir. Terapist, aile • Problemi ele alırken ailenin nonverbal davranışlarının
üyelerinden gelebilecek dirence hazırlıklı olmalıdır. da gözlenmesi gerekir.
Aile üyelerinden bazıları belli bir çözümü dayatmaya • İkinci aşamanın sonunda, her bir aile üyesi
çalışabilir ya da ne yapılması gerektiği konusunda görüşmeye katıldığı duygusunu yaşamalıdır. Ve
ısrarcı olabilirler. Bu noktada herkesin probleme bakış değerlendirmeye katkıda bulunmasına fırsat
açısını öğrenmenin, probleme yönelik doğru adımlar verilmelidir.
atabilmek için gerekli olduğu nazikçe belirtilmelidir.
175 176
177 178
179 180
Page 30
Aile ve Çift Terapisinin Endikasyonları
Aile ve Çift Terapisinin Kontrendikasyonları
Aile ve çift terapisinin kesin kontrendike olduğu
• Ailede ilişki sorunları
durumlar yoktur. Dikkatli olunması gereken
• Evlilik problemleri durumlar:
• Aileye yönelik girişimlerin tedavinin önemli bir • Terapistin, aile ve çift terapisi alanında eğitiminin
parçası olduğu klinik tanılar(duygudurum boz., olmaması,
anksiyete boz., alkol-madde kullanım boz., cinsel işlev • Süregelen aile içi şiddetin ya da cinsel tacizin varlığı,
boz., yeme boz.) • Bazı hasta özelliklerin varlığı: Evlilik ve aile
• Çocuk ve ergen ruhsal hastalıklarında(davranım yaşantısının uyumu ve işlevselliği açısından gerekli
bozukluğu, suça yatkınlık ve madde kullanımı,otizm) olan bilgileri paylaşmayı rededen kişiler, evlilik ve çift
ilişkisine bağlılık ile ilgili ciddi sorunları olanlar,
181 182
183 184
• Grup terapisi genellikle 8-10 kişilik gruplarla • Grup terapisinde terapötik etmenler
haftada bir seans yapılır. Grup seansları 1-2 1)Umut aşılama: Grup üyeleri benzeri problemleri
saat arasında sürer. olan ve terapiden yarar görenleri gözleyerek
• Gruplar homojen ve heterojen(farklı tanı, yaş, umutlanabilirler.
cins, sosyokültürel düzeylerde) olabilir. 2) Sorunun evrensel olduğunu farketme: Grupta
• Kapalı ve açık gruplar düzenlenebilir. Kapalı hastalar başkalarının da benzer sorunlar,
gruplarda belirlenmiş hastalar vardır, gruptan endişeler yaşadıklarını duyar.
bir kişi ayrılınca yeni üye alınmaz. Açık 3)Bilgi aktarma: Grup üyelerine yapılandırılmış
gruplarda eski üyeler ayrılınca yeni üye alınır. öğretici program çerçevesinde bilgi aktarılır.
185 186
Page 31
4)Yardımseverlik: Bir üyenin başkasına yardım etmesi 7)Taklit edilen davranışlar: Grup üyeleri çoğu kez
5)Temel aile yaşantısının onarıcı yinelenişi: Grupta terapistin olduğu kadar diğer üyelerinde bazı
temel aile yaşantısı yalnızca tekrarlanmakla yönlerini kendilerine örnek alırlar.
kalmaz, terapistin müdahalesiyle bu kez onarıcı 8)Duygusal boşalım(katarsis): Duygunun açık ifadesi
bir şekilde yaşanır. ve yaşanması gruptaki terapödik yaşantının
6)Sosyal becerilerin geliştirilmesi: Grup üyelerini önemli bir parçasıdır. Grup üyeleri, duygularını
dinlemeyi, diğerlerine uygun tepki vermeyi, daha nasıl ifade edeceklerini ve duyguların ifadesinin
az yargılayıcı olmayı ve empatiyi daha fazla sosyal açıdan felaket getiren bir şey olmadığını
yaşayıp ifade edebilmeyi öğrenirler. öğrenirler.
187 188
Kaynaklar
9)Varoluşsal etmenler: Irvın Yalom, çoğu 1) Öztürk O, Uluşahin A. Ruh Sağlığı ve Bozuklukları. Nobel Tıp
psikopatolojinin, bir dereceye kadar, Kitabevleri, Ankara 2015.
insanoğlunun varoluşsal etmenlerle(ölüm, 2) Kaplan&Sadock Psikiyatri Davranış Bilimleri/Klinik Psikiyatri.
özgürlük, varoluşsal yalıtım ve anlamsızlık) ilgili Sadock BJ, Sadock VA, Ruiz P. Çeviri Ed: Bozkurt A. Güneş tıp
kaygılardan kaynaklandığını ileri sürer. Grup kitabevleri, 2016, Ankara
üyeleri varoluşsal sorunlarla yüzleşmeyi 3) Türkçapar MH. Bilişsel terapi: temel ilkeler ve uygulama. HYB
öğrenirler. yayıncılık, Ankara 2008.
10)Bağlılık: Terapi, grup üyelerine bir gruba ait olma 4) Dallos R, Draper R. Aile terapilerine giriş. Çeviri Ed: Kiper C,
deneyimini yaşatarak yardımcı olur. Kesici Ş. Nobel akademik yayıncılık, Ankara 2012.
11)Bireylerarası öğrenme:Terapi, kişinin uyuma 5) Yalom I. Grup psikoterapisinin teori ve pratiği. Çev: Ataman
yönelik daha doyurucu bireylerarası ilişkiler T., Karaçam Ö. Kabalcı Yayınları, 2002.
geliştirmesine yardımcı olur.
189 190
teşekkürler…
191
Page 32