You are on page 1of 19

17.03.

2015

Çukurova Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği

BMM-220 Biyolojik Sistemler ve Radyasyon

İyonizasyon etkisi olmayan ışınlar

Sunu-3,4

Prof.Dr.Mustafa Güven

Radyasyon türleri
Radyasyon biyolojik etkisine göre iki türlüdür. Dokularda iyonizasyon yapan
ve yapmayan ışınlar.

1
17.03.2015

Radyasyon türleri
Radyasyon biyolojik etkisine göre iki türlüdür. Dokularda iyonizasyon yapan
ve yapmayan ışınlar.

Non-ionizing radiation: Non-ionizing radiation has less energy than


ionizing radiation; it does not possess enough energy to produce ions.

Examples of non-ionizing radiation are visible light, infrared, radio waves,


microwaves, and sunlight. Global positioning systems, cellular telephones,
television stations, FM and AM radio, baby monitors, cordless phones,
garage-door openers, and ham radios use non-ionizing radiation. Other
forms include the earth’s magnetic field, as well as magnetic field exposure
from proximity to transmission lines, household wiring and electric
appliances. These are defined as extremely low-frequency (ELF) waves
and are not considered to pose a health risk.

2
17.03.2015

Radyo Dalgaları
Dalga boyları 30 cm
dolaylarından kilometrelere ulaşan
bu dalgalar özel elektronik
devrelerle elde edilir ve dedekte
edilirler. Önemli biyolojik etkileri
yoktur. Her türlü sinyal iletiminde
(radyo, TV, telsiz, vb.) taşıyıcı dalga
olarak kullanılırlar.

Fizyolojik sinyallerin aynı


yöntemle iletilmesine de
biyotelemetri adı verilir.

Mikrodalgalar
Dalga boylan 50 mm- 30 cm
arasında olan mikrodalgalar özel
elektronik lambalar (klystron) aracılığı
ile elde edilirler ve yine elektronik
yöntemlerle detekte edilebilirler. Radar
sistemlerinde kullanıldıkları için radar
dalgaları olarak da adlandırılan bu
dalgalar soğrulduklarında moleküler
dönme enerji düzeylerinin değişmesine
neden olabilirler. Göz merceğinde
saydamlığın bozulmasına, sinir
sisteminde ve dolayısı ile EEG
desenlerinde değişmelere neden
olabilmektedir. Çevrede 10 mW/cm2
den şiddetli mikrodalga ışımasının
canlılar için uygun olmadığı kabul
edilmektedir. Frekansı 2,45 GHz olan
mikrodalgalar, ısıtma amacı ile
(diathermi) fizik tedavide
kullanılmaktadır.

3
17.03.2015

SHORTWAVE RADIO FREQUENCY


Pulsed radio frequency electromagnetic
field therapy (PRFE), or pulsed electromagnetic
field (PEMF) therapy has a long history in
treating medical conditions. In 1947 the Federal
Communications Commission assigned three
frequencies at the short end of the RF band for
medical use (40.68 MHz, 13.56 MHz and 27.12
MHz). The frequency of 27.12 MHz is the most
widely used in clinical practice. The first PRFE
device, the Diapulse (Diapulse Corporation, NY)
was commercially available in the 1950’s,
and was followed by other commercially
available machines. PRFE is a non-invasive
therapy that delivers electromagnetic energy into
soft tissue generating an electric field which is
thought to mediate the therapeutic effects..

SHORTWAVE RADIO FREQUENCY


Therapeutic medical application of radio frequency (RF) energy at
a carrier frequency between 13–27.12MHz is referred to as shortwave
diathermy and can be divided into two general categories based on
mode of delivery: continuous RF energy delivery and pulsed RF
energy delivery. Continuous delivery of shortwave energy to a tissue
leads to an increase in tissue temperature, and is used for the
therapeutic delivery of deep heat. Delivery of pulsed RF energy to a
tissue can allow for the dissipation of heat between pulses, providing
therapeutic effects in the absence of substantial tissue temperature
elevation, a therapy first developed to diminish negative complications
that can occur with tissue heating, while conserving other therapeutic
benefits of this type of application. While tissue heating with pulsed RF
energy is deemed to be insignificant, new research suggests that there
is a thermal component to pulsed RF energy which may offer
significant therapeutic effects on soft tissues.

4
17.03.2015

SHORTWAVE RADIO FREQUENCY

Pulsed RF energy has a wide range of therapeutic uses, is well tolerated


due to the non-invasive nature of application, and serves as an effective
adjunctive treatment for many conditions. Non thermal therapeutic uses of
pulsed radio frequency are currently being used to treat pain and edema,
chronic wounds, and bone repair.

A Thermal Component of Pulsed Radio


Frequency Energy Therapy? SHORTWAVE RADIO FREQUENCY

Temperature increases in tissues as low


as 0.1oC have significant biological affects
which
include:
• Vasodilation
• ↑rate of cell metabolism
• ↑ capillary permeability
• ↑delivery of leukocytes
• Removal of metabolic waste
• ↑ elasticity of ligaments, capsules, and
muscle

Analgesia and sedation of nerves


• ↑nerve conduction
• ↓muscle tone
• ↓ muscle spasm

5
17.03.2015

SHORTWAVE RADIO FREQUENCY

The early development of RF energy application was termed


diathermy, which literally means heating through. Termed, because
unlike externally applied heat the RF energy is able to penetrate
relatively deep into soft tissue resulting in a deep heating effect.
Pulsing was introduced to eliminate these heating effects and reduce
the adverse effects of heat induced tissue damage. However, pulsing
the RF energy has proven to eliminate thermal damage a thermal
therapeutic effect cannot be ruled out.

SHORTWAVE RADIO FREQUENCY


Recent research suggests that a thermal component of pulsed RF
energy may still be a factor in the therapeutic effects of PRFE. With
respect to the effects of pulsed shortwave diathermy, there is an
element of tissue heating which occurs during the `on' pulse, but this
is dissipated during the prolonged ‘off' phase. Clearly during the
delivery of each pulse there will be a (very small) thermal change and
the potential thermal effect of pulsed short wave is dependent on 3
parameters:
Pulse Repetition Rate (Hz or pps) the number of pulses delivered
per second
Pulse Duration (Width) (microseconds) the duration (time) of each
‘ON’ phase
Power (Peak and Mean) power delivered from the device

6
17.03.2015

Kızılötesi Işınlar
Dalga boyları 0,8 µm-125 µm
arasında olan elektromagnetik
dalgalar kızılötesi ışınlar (infrared,
enfraruj) veya ısı ışınları olarak
adlandırılır. Güneş ışığı
spektrumunda bulunurlar ve sıcak
cisimlerin yüzeylerinden salınırlar;
fotoğraf kağıtlarına etkileri ile veya
fotonlara duyar özel elektronik
devre elemanları ile detekte
edilirler.

Kızılötesi Işınlar
Kızılötesi ışınların salınması veya soğrulması, moleküler sistemlerdeki
dönme ve titreşim enerji düzeylerinin değişmeleri ile ilgilidir. Özellikle kalıcı
dipol momente sahip moleküler sistemler bu ışınları soğurur ve ortamda
sıcaklık yükselmeleri olur.

7
17.03.2015

Kızılötesi Işınlar

Tanı amaçlı medikal uygulamalar


Kızılötesi mammografi

Kızılötesi soğurma spektrumları,


özellikle moleküler madde analizinde
çok kullanılır. Vücudun sıcaklık
dağılım haritasını çıkarmaya yönelik
termografi yöntemi, vücuttan yayılan
kızılötesi ışınların deteksiyonuna
dayalıdır.

Kızılötesi Işınlar
Tanı amaçlı medikal uygulamalar
Kızılötesi mammografi
Kandolaşımının yoğun olduğu tümör oluşumlarında sıcaklık artar ve
termal mamografide o bölge belirlenebilir.

8
17.03.2015

Kızılötesi Işın tedavisi


Kızılötesi ışınlar ısıtıcı etkisi nedeniyle aşağıdaki durumlarda kullanılırlar

•Kanama riski olmayan travmatik bozukluklarda


•Lenfler ve omurgada osteoartosis
•Ağrılı adale kasılmalarında
•Nörolojide
•Aktif ve pasif hareket egzersizleri ve masaja yardımcı olarak

Kızılötesi Işınlar- fizyolojik etkiler


İnsan cildi üzerine tatbik edilecek kızılötesi ışınlar,dalga boylarına göre
deri tabakaları tarafından tutulurlar veya deri tabakalarının altına kadar
geçerler. Kızılötesi ışınlar birkaç mm. ‘den daha derine geçmeden emilirler.
Genellikle uzun dalgalı kızılötesi ışınların , büyük kısmı derinin üst
tabakalarında emilir ve bu sebeple daha yüzeysel bir etki göstererek derinin
üst tabakalarını ısıtırlar .Bununla beraber kısa dalgalı yakın kızılötesi ışınlar
ile görünen ışık ışınları cilt altı yağ dokusu ve ince ciltlerde adale dokusuna
kadar varan etki gösterirler. Kızılötesi ışınların fiziki etkisi vücut dokularında
meydana getirdiği ısınmadır.

9
17.03.2015

Kızılötesi Işınlar- fizyolojik etkiler


Kızılötesi ışın cilt sahasında birkaç dakika uygulamadan sonra bir
kızarıklık meydana gelir. Meydana gelen bu kızarıklık tatbik edilen
kızılötesi ışının şiddeti ve devam süresine bağlı olarak tedavi
kesildikten birkaç saniye sonra kaybolur. Kızılötesi ışınların vazo motor
sinirlerde meydana getirdiği uyarım sebebiyle oluşan vazodilatasyon
meydana gelen kızarıklık sebebidir. Bu nedenle arter ve ven
dolaşımında hızlanma ve dokularda kanlanma artar. Kızılötesi ışınlama
ile deride ter bezlerinde de bir uyarım meydana gelerek vücut terler.
Kızılötesi ışınların lokal uygulama esnasında bile , vücudun genel
ısısını arttıran bir etki yaparlar.

Görünür Işık
Dalga boylan 360 nm - 800 nm
arasında olan bu ışınlar, güneş
spektrumunda bulundukları gibi
atomların ısı etkisinde uyarılmaları
sonucu da salınırlar. Gözümüzle
detekte edebildiğimiz gibi, fotoğraf
kağıtlarına etkileri, fotoelektrik olay gibi
etkilerine dayalı olarak geliştirilen özel
elektronik elemanlar yardımı ile de
detekte edilebilirler. Atomlardaki
elektronik enerji düzeylerinin
değişmesi ile salınırlar veya
soğrulurlar. Güneş ışığı içindeki
görünür ışık, fotosentez yolu ile yerdeki
hayatın temel enerji kaynağıdır.
Görünür ışık salma ve soğurma
spektrumlarının spektrofotometrik
olarak incelenmesi, madde atomik
içeriğinin en önemli analiz
yöntemlerinden biridir.

10
17.03.2015

Morötesi Işınlar-ultraviyole
Dalga boyları 2 nm-400 nm
arasında olan bu ışınlar güneş
spektrumunda bulunur, gaz boşalma
(deşarj) tüpleri ile, metallere orta hızda
elektron çarpması ile elde edilirler.
Atomlarda elektronik enerji düzeyleri
arasındaki geçişlerle ilgili olan
morötesi (ültraviyole) ısınları, fotoğraf
plakları ile ve elektronik devre
elemanları üzerine etkileri ile detekte
edilirler.

Morötesi Işınlar-ultraviyole
Az miktarlarda morötesi
ışınları D vitamin sentezi ve kemik
gelişimi için gerekli görülmektedir.
Ancak fazla şiddetleri zararlıdır.
Protein ve nükleik asitler, morötesi
ışınları karakteristik bir şekilde
soğururlar. Şiddetli morötesi
ışımasının bazı deri kanserlerine
neden olduğu saptanmıştır.

Civa ark lambalarından elde


edilen morötesi ışınları kliniklerde,
yiyecek endüstrisinde virüs ve
bakterileri öldürmede
kullanılmaktadır.

11
17.03.2015

Morötesi Işınlar-ultraviyole

Ultraviole ışınlar elektromannetik spektrumun 185 nm ile 400


nm dalga boyu arasındaki bölümünde bulunurlar.A , B ve C ışınlar
olmak üzere üçe ayrılırlar.
• Ultraviole A , 315 nm den 400 nm ye kadar olan aralıktadır.
Güneş ışınlarında bulunduğu gibi karbon arkları ve akkor
lambalarda da elde edilirler. Ancak , bu dalga boyları yüksek
dozlarda olmadıkça kızarıklık meydana getirmezler. Deride
renklenme oluşturur.
• Ultraviole B , 280 nm den 315 nm ye kadar olan aralıktadır. Bu
grup ışınlar cıva buharlı lambalarla , metal elektrotlu ark
lambalardan elde edilirler. Bu ışınlar kızarıklık meydana getirirler .D
vitamini sentezinin ve sonuç olarak kalsiyumun metabolizmaya
katılmasını sağlar.
• Ultraviole C , 185 m den 280 m ye kadar olan aralıktadır. Civa
buharlı lambalarla elde edilemezler. Bunlar ancak özel karbon arklı
lambalar ile elde edilirler . Bakteri kırıcı etki yaparlar.

Morötesi Işınlar-ultraviyole

Ultraviole ışınların girginlikleri çok azdır. İnce bir kağıt veya


ince bir giyim eşyasına geçemezler. İnsan derisi ultraviole ışınların
tamamını tutar. Ultraviole ile ışınlanan insan cildi , ışınlamanın
şiddetine göre değişen miktarda bir kızarıklık meydana getirir. D
vitamini sentezini sağlar. Ultraviyole tedavisi sürekli gelişen tıp
teknolojileri ile birlikte kronikleşen deri hastalıkları ve yeni doğan
bebeklerdeki sarılık tedavisi için de kullanılmaktadır.

12
17.03.2015

Lazer Işını
Lazer sözcüğü "uyarılmış ışınım salınması ile ışığın
yükseltilmesi" anlamına gelen "Light Amplification by the
Stimulated Emission of Radiation" tanım ifadesindeki sözcüklerin
baş harflerinden oluşmuştur. Laser doğada kendiliğinden var
olmayan yapay bir ışıktır ve doğal ışıkta rastlanmayan bazı
özelliklere sahiptir.
İlk olarak 1917 yılında Albert Einstein tarafından stimüle
ışımanın varlığı öne sürüldü. 1960 yılında Theodore Maiman optik
frekansta lazer hereketini gerçekleştirdi ve yakut lazerinin varlığını
kanıtladı.

Lazer Işını
Laserin oluşum mekanizmasını anlamak için foton madde etkileşiminin
üç temel biçimini göz önüne almak gerekir. Herhangi bir nedenle uyarılmış,
üst enerji düzeyine çıkmış atomlar, bu kararsız durumda uzun süre kalamaz,
kendiliğinden ışıma (spontaneous emission) yaparak alt enerji düzeyine
dönerler. İkinci etkileşim biçimi soğrulmadır. Bir atoma rastlayan foton,
enerjisi atomun enerji düzeyleri arasındaki farkı karşılayabiliyorsa, atom
tarafından soğrulur. Bu etkileşim sonrasında atom uyarılmış duruma
geçerken foton yok olur. Üçüncü etkileşim biçimi ise etki ile ışıma veya
bilinen soğrulma olayının tersi olduğundan, negatif soğrulma diye anılır
Uyarılmış durumda bulunan bir atoma uygun bir fotonun rastlaması
sonucunda, bu foton atomun etki ile ışımasına neden olmakta, salınan foton
gelen fotonla her bakımdan (yayılma doğrultusu, frekansı, fazı, polarizasyon
düzlemi gibi) özdeş özelliklere sahip bulunmaktadır.

13
17.03.2015

Lazer Işını
Uyarılmış durumda bulunan bir atoma uygun bir fotonun rastlaması
sonucunda, bu foton atomun etki ile ışımasına neden olmakta, salınan foton
gelen fotonla her bakımdan (yayılma doğrultusu, frekansı, fazı, polarizasyon
düzlemi gibi) özdeş özelliklere sahip bulunmaktadır.

Lazer Işını
Laser kaynağı ve laserin bazı özellikleri. A: Elektriksel enerji ile
beslenen pompalama lambasından çıkan ışınlar laser ortamında bulunan
atomları uyarılmış duruma getirmektedir. Laser ortamında uygun fotonlar iki
ayna arasında gidip gelirken uyarılmış atomların etki ile ışıma yapmalarına
neden olmakta, fotonlann bir kısmi yansıtıcı aynadan laser demeti şeklinde
çıkmaktadır. B: Laser demeti ışınları koherenttir (aynı fazlıdır) ve ışınlar aynı
doğrultuda ilerler. C: Laser demeti dalga boyu çok dar bir aralıktadır,
monokromatiktir.

14
17.03.2015

Lazer Işını
Pompalama lambası ve laser ortamı (laser çubuğu) eliptik kesitli bir
oyuğun içine, elipsin odaklarına yerleştirilmiştir. Pompalama lambasının
saldığı olağan ışık etkisinde laser ortamı atomlarının çoğunluğu uyarılmış
durumda tutulmaya çalışılır. Laser ortamında uyarılmış durumdaki
atomlardan bir kısmı kendiliğinden ışıma yaparak etki ile ışımayı tetikler.
Çubuğa paralel olmayan ışınlar çeperlerde soğrulurken, paralel giden, aynı
enerjili ve aynı fazlı atomların sayısı çığ gibi artar. Çubuğun bir tarafındaki
tam yansıtıcı aynadan yansıyan ışınlar yükseltme (amplifikasyon) işlemini
sürdürürken, kısmi yansıtıcı aynadan geçebilen fotonlar laser ışığını
oluşturur.

Lazer Işını

laser ışığının önemli özellikleri :


a) Laseri oluşturan fotonlar koherenttir, yani eş fazlıdırlar.
b) Laser ışığı bir doğrultuda, paralel demet şeklinde ilerler.
Demet dağılması bir veya birkaç miliradyan dolaylarındadır.
c) Laser ışığı tek renklidir (monokromatik) ve laser ışığı
fotonlarının enerjileri birbirinin aynıdır.
d) Laser güç yoğunluğu (power density) oldukça yüksektir.
Toplam gücü adi bir ampulünkinden düşük iken güç yoğunluğu 25
MW/cm2 ye çıkabilmektedir.
e) Laser ışığı polarizedir.

15
17.03.2015

Lazer Kullanım Yerleri

Tıpta
Endüstride
Savunma Sanayisinde
Telekomünikasyonda
Mikro Biyolojide
Uzay Teknolojilerinde
Oyuncak ve Eğlence Sektöründe

Lazer Çeşitleri

Gaz Lazerleri Sıvı Lazerleri Katı-hal Lazerleri


•Atom Lazerleri •Boya Lazerleri Yakut Lazeri
Helyum-Neon Lazeri Nd-YAG Lazer
•Molekül Lazerleri Yarı-İletken Lazerler Ti-Safir Lazeri
CO2 Lazeri
Nitrojen Lazeri Diyot Lazeri
Uzak kızıl-altı Lazeri
Excimer Lazeri
•İyon Lazerleri
Argon İyon Lazeri Diğer Lazerler
Kripton İyon Lazeri
•Metal Buharı Lazerleri •X-Işını Lazerler
Bakır Buharı Lazeri •Serbest Elektron Lazerleri
Altın Buharı Lazeri •Fiber Lazerler

16
17.03.2015

Nd:YAG lazer:
Nd:YAG lazer: Neodyum katkılı Yitriyum-Aluminyum-Garnet ortama sahip
bir katı hal lazeridir. Flaş lambası veya diyotlar ile uyarılır. Lazer ışığının
dalga boyu 1.06μm (kızılaltı bölge) ve oluşan demet optik fiber kullanılarak
istenilen noktaya taşınır.
Xenon veya Kripton lamba ile pompalanan lazer

Yansıtıcı oyuk Beslemeli


ayna
(Yansıtıcı)

Ön ayna
(Kısmi yansıtıcı)
Nd:YAG
çubuk

Lazer
çıkışı Lamba

Yarı-İletken Diyot Lazerler


•Yarı iletken lazerlerdir ve p-n ekleminden (p-n junction) elektrik akımı geçirilmesi ile elde
edilen bir aktif ortama sahiptir. Yarı-iletken diyotlar önemli elektronik parçalardır. Yaklaşık
0.5 W gücündeki yarı iletken diyotlar, Telekomünikasyonda kolay monte edilebilir olması ve
fiber optik iletişim ile kolaylıkla etkileşebilen ışık kaynakları olduğundan dolayı tercih
edilirler. Rangefinder gibi ölçü aletelerinde, Barkot okuyucularda kullanılır. Görülebilir
lazerler özellikle kırmızı ve yeşil lazer pointer olarak kullanılır.

• CD çalıcı, CD-ROMS ve DVD


teknolojilerinde kızıl-altı ve kırmızı lazer
diyotlar kullanılır.
•Mavi lazerler, HD-DVD ve Blu-Işın
teknolojilerinde kullanılır. Yüksek güçlü
lazer diyotlar (yaklaşık 100 W ile 2 kW
arasında), ısıtma, kaplama, dikiş kaynak
gibi endüstriyel uygulamalarda geniş olarak
kullanılır.

17
17.03.2015

Lazer Işını

Katı, sıvı ve gaz ortamlar kullanılarak görünür veya kızılötesi


bölgelerde, değişik dalga boylarda ve güçlerde laser kaynakları
geliştirilmiştir. Olağan ışık gibi, laser de kırılma, yansıma, kırınım ve
girişime uğramakta, odaklanabilmektedir. Laserin ortamlarla
etkileşmesinde en önemli parametreler güç yoğunluğu ve dalga
boyudur. Etkileşimin biçimi daha çok dalga boyuna, etkileşimin
büyüklüğü ise güç yoğunluğuna bağlıdır.

Lazer Işını

Hücre ve dokular, morötesi (ültraviyole,


UV) bölgedeki laser ışığını şiddetle
soğurmaktadır. Morötesi laser, moleküllerin
ayrışmasına neden olmakta, deride
muhtemelen hücrelerin genetik durumunu
değiştirerek kanser olasılığını artırmaktadır.
Görünür lasere karşı, kan hariç diğer hücre
ve dokular genellikle saydamdır. Bu bölgeyi
çok az sayıda biyomolekül
soğurabilmektedir. Dalga boyu 1000 nm den
daha büyük kızılötesi (infrared, İR) bölge için
tüm biyomoleküllerin şiddetli ve özgün
titreşim spektrumları vardır.

18
17.03.2015

Lazer Işını

Çeşitli cerrahi amaçlarla kullanılan kızılötesi (IR) laser,


genellikle doku suyu tarafından soğrulur. Bu özelliğe sahip CO2
laseri doku ve kemikleri kesmede, damarları kapamada tercih edilir.
Su soğuruculuğu bağıl olarak daha düşük olan Nd:YAG kızılötesi
laseri ise koagülasyon amaçlan ile tercih edilmektedir. Çok ince
laser demetleri mikroskop altında hücrelere uygulanabilmekte,
organellerde, kromozomlarda oldukça lokalize değişiklikler
yapılabilmektedir

Bölüm Sonu

19

You might also like