Professional Documents
Culture Documents
Osman ÇİGİLLİ
NUMUNE ALMA YÖNTEMİ
GELİŞTİRİLEREK, İNORGANİK ATIŞ
ARTIKLARININ (ANTİMON) ELEKTRO
TERMAL ATOMİK ABSORBSİYON
SPEKTROMETRESİ İLE NİCEL ANALİZİ
VE YÖNTEM VERİMLİLİĞİ
Osman ÇİGİLLİ
T.C.
BURSA ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
Osman ÇİGİLLİ
Orcid :0000-0002-5542-9870
YÜKSEK LİSANS
KRİMİNALİSTİK ANABİLİM DALI
BURSA–2022
TEZ ONAYI
B.U.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, tez yazım kurallarına uygun olarak hazırladığım
bu tez çalışmasında;
beyan ederim.
18/05/2022
Osman ÇİGİLLİ
TEZ YAYINLANMA
FİKRİ MÜLKİYET HAKLARI BEYANI
Osman ÇİGİLLİ
Atış artıkları analizi, intihar, ateşli silahla yaralama ve öldürme, meskûn mahalde ateş
eden faillerinin bulunmasında, delilden sanığa gitmeyi sağlayan önemli bir araçtır.
Atış Artıkları (GSR) denildiğinde akla genellikle Antimon, Baryum ve Kurşun içeren
İnorganik Atış Artıkları (IGSR) gelmektedir. Özellikle Antimon, kullanım alanının
kısıtlı olması, maliyetinin düşük olması ve atış artıklarındaki belirleyici özelliğinden
dolayı sıklıkla tercih edilmektedir. Çevreye daha az zarar vermeleri nedeniyle Baryum,
Kurşun ve Antimon içermeyen yeni nesil, modern fişeklerin üretiminin artmasına
sebep olmuştur. Elektron mikroskobu cihazı kullanılarak yapılan analizler ile
sonuçların değerlendirilmesinde, bazı atış artıklarının transferi ve miktarı ile ilgili
belirsizlikler, atış artıkları kombinasyonlarının oluşturulamaması gibi önemli
sorunlarla karşılaşılmaktadır. Bu durum, yeni yöntem geliştirme çalışmalarına hız
kazandırarak İnorganik Atış Artıkları analizlerinin yanı sıra Organik Atış Artıkları
(OGSR) analizlerinin de yapılabilmesi düşüncesini ön plana çıkarmıştır. OGSR
içeriğindeki organik bileşiklerin önemli bir bölümünün Sıvı Kromatografisi Ardışık
Kütle Spektrometresi (LC-MSMS) gibi sıvı kromatografi cihazları kullanılarak
analizlerinin yapıldığı bilinmektedir. OGSR analiz sonuçların birinci delil, Antimon
içeren fişekIerin atış artıkları analiz sonuçlarının ikinci delil olduğu düşünülerek
yöntem geliştirme çalışmaları yapılmıştır. Çalışmamızda aynı ortam koşulları ve
parametrelerde atışlar yapılmıştır. Atışlar yapıldıktan sonra atış yapan kişinin
ellerinden flaster bant kullanılarak svaplar alınmıştır. Birinci çalışmamızda alınan
svapların, nitrik asit kullanılarak analiz numuneleri hazırlanmıştır. Elektrotermal
Atomik Absorpsiyon Spektrometresi (ET-AAS) cihazı kullanılarak IGSR Antimonun
nicel analizleri yapılmıştır. İkinci çalışmamızda ise yukarıda belirtildiği üzere yapılan
atışlar sonucu, atış yapan kişinin ellerinden alınan svaplarda geliştirdiğimiz OGSR için
numune alma yöntemi kullanıldıktan sonra işlemlere birinci çalışmamızdaki yöntem
ve cihaz kullanılarak IGSR Antimonun nicel analizleri yapılmıştır. Her iki çalışmanın
sonuçları karşılaştırılarak yöntem verimlilikleri hesaplanmıştır.
i
ABSTRACT
MSc Thesis
Osman ÇİGİLLİ
Shooting residue analysis is an important tool in finding the perpetrators of suicide, wounding
and killing with a firearm, and shooting in the residential area, allowing to go from the
evidence to the accused. When it comes to Firing Residues (GSR), Inorganic Firing Residues
(IGSR) containing Antimony, Barium and Lead usually come to mind. In particular,
Antimony is frequently preferred due to its limited area of use, low cost and determining
feature in shot residues. It has led to an increase in the production of new generation modern
cartridges, which do not contain Barium, Lead and Antimony, as they cause less harm to the
environment. In the evaluation of the results with the analyzes made using the electron
microscope device, important problems are encountered such as the uncertainty about the
transfer and amount of some shot residues, and the inability to create shot residue
combinations. This situation accelerated the development of new methods and brought the
idea to the fore that Organic Shot Residues (OGSR) analyzes could be performed as well as
Inorganic Shot Residues analyses. It is known that a significant part of the organic compounds
in the OGSR are analyzed using liquid chromatography devices such as Liquid
Chromatography Sequential Mass Spectrometer (LC-MSMS). Considering that the results of
the OGSR analysis are the first evidence and the results of the analysis of the shot residues of
the antimony-containing cartridges are the second evidence, method development studies have
been carried out. In our study, shots were made in the same ambient conditions and
parameters. After the shots were made, swabs were taken from the hands of the shooter using
a plaster tape. Analysis samples of the swabs taken in our first study were prepared using nitric
acid. Quantitative analyzes of IGSR Antimony were made using Electrothermal Atomic
Absorption Spectrometer (ET-AAS). In our second study, after using the sampling method for
OGSR, which we developed in the swabs taken from the hands of the shooter as a result of the
shots made as stated above, quantitative analyzes of IGSR and Antimony were carried out by
using the method and device in our first study. Method efficiencies were calculated by
comparing the results of both studies.
ii
TEŞEKKÜR
Tabi ki her zaman olduğu gibi yanımda olan ve beni destekleyen sevgili eşime en
içten duygularımla teşekkürler ederim.
Osman ÇİGİLLİ
18/05/2022
iii
İÇİNDEKİLER
Sayfa
ÖZET................................................................................................................................i
ABSTRACT ................................................................................................................... ii
TEŞEKKÜR............................................................................................................. ..... iii
İÇİNDEKİLER ..............................................................................................................iv
SİMGELER ve KISALTMALAR DİZİNİ ....................................................................vi
ŞEKİLLER DİZİNİ..................................................................................................... viii
ÇİZELGELER DİZİNİ ................................................................................................... x
GRAFİKLER DİZİNİ ....................................................................................................xi
1. GİRİŞ .......................................................................................................................... 1
2. KURAMSAL TEMELLER ve KAYNAK ARAŞTIRMASI ..................................... 4
2.1. Silahlar ..................................................................................................................... 4
2.1.1.Silahların Sınıflandırılması .................................................................................... 4
2.1.2. Ateşli Silahların Çalışma Prensibi ve Parçaları .................................................... 6
2.2. Fişekler ..................................................................................................................... 7
2.2.1.Fişeklerin Sınıflandırılması .................................................................................... 8
2.2.2.Fişeklerin Bölümleri............................................................................................... 8
2.3.Atış Artıkları ........................................................................................................... 12
2.3.1. Atış Artıklarının Sınıflandırılması ...................................................................... 13
2.3.2.Atış Artıkları Silah İlişkisi ................................................................................... 16
2.3.3.Atış Artıklarının Çökme Süresi............................................................................ 17
2.3.4. Atış Artıklarının Bulaşma Mesafesi .................................................................... 18
2.3.5.Atış Artıklarının Bulaştığı Yerlerde Kalmasını Etkileyen Faktörler ve Svap Alma
Süresi………………………………………………………………………………….18
2.3.6.Neden Organik Atış Artıkları ............................................................................... 19
2.3.7. Neden Antimon ................................................................................................... 20
2.4.Atış Artıkları Transfer Yöntemleri.......................................................................... 21
2.4.1.İnorganik Atış Artıkları Transfer Yöntemleri ...................................................... 21
2.4.2.Organik Atış Artıkları Transfer Yöntemleri ........................................................ 25
2.4.3.Organik Atış Artıkları Analiz Yöntemleri ........................................................... 26
2.4.4.İnorganik Atış Artıkları Analiz Yöntemleri ......................................................... 28
2.4.5. İnorganik ve Organik Atış Artıkları Analizleri Birlikte Yapılması İçin Yapılan
Çalışmalar ile Özel İşaretleme Maddesi Bulunan Fişekler ........................................... 43
3. MATERYAL ve YÖNTEM...................................................................................... 46
3.1.Materyal .................................................................................................................. 46
3.1.1.Çalışmada Kullanılan Aletler, Gereçler Ve Sarf Malzemeler .............................. 46
3.1.2.Çalışmada Kullanılan Kimyasallar ve Çözeltiler ................................................. 50
3.2.Yöntem .................................................................................................................... 51
3.2.1.Atomik Absobsiyon Spektroskopisi ..................................................................... 51
3.2.2.Absorbsiyonun Temel Kuralları ........................................................................... 52
3.2.3.Atomik Absorbsiyon Spektrometresi ................................................................... 54
3.2.4. Yapılan Atışlar .................................................................................................... 78
3.2.5. Atış Artıklarının ET-AAS Cihazı İle Analizi ..................................................... 81
3.2.6. Metot Bilgileri .................................................................................................... 83
iv
3.2.7. Cihazın Özellikleri, Bakımı, Kalibrasyon Grafiğininin Oluşturulması ve LOD-
LOQ Değerlerinin Hesaplanması….. ............................................................................ 85
4. BULGULAR ............................................................................................................. 88
5. TARTIŞMA ve SONUÇ ........................................................................................... 95
KAYNAKLAR ............................................................................................................. 99
ÖZGEÇMİŞ ................................................................................................................ 104
v
SİMGELER ve KISALTMALAR DİZİNİ
Simgeler Açıklama
Al Alüminyum
Ba Baryum
Ba(NO3)2 Baryum Nitrat
Cr Krom
Cu Bakır
DNT Dinitrotoluen
DPA Diphenylamin
EC Ethyl centralite
Ga Galyum
Gd Gadolinyum
HNO3 Nitrik Asit
H3BO3 Borik Asit
IPA İzopropil Alkol
KNO3 Potasyum Nitrat
MC Methyl centralite
mg Miligram
ml Mililitre
NC Nitro Selüloz
NG Nitrogliserin
nm Nanometre
PA Pikrik Asit
Pb Kurşun
ppb Mikrogram/Litre
PVA Polivinil alkol
R Korelasyon katsayısı
Sb Antimon
Sn Kalay
Ti Titanyum
TNT Trinitrotoluen
μ Mikron
σ Standart Sapma
2-nDPA 2-Nitrodiphenylamine
4-nDPA 4-Nitrodiphenylamine
vi
Kısaltmalar Açıklama
A Absorbans
AAS Atomik Absorbsiyon Spektrofotometre
ASAA Atış Sonrası Atış Artıkları
APCI Atmosfer Basıncında Kimyasal İyonlaştırma
ASAA Ateşli Silah Atış Artıkları
EDXRF X-ışını Floresan Spektrometresi
ESI Elektrosprey İyonlaştırma
ET-AAS Elektrotermal Atomik Absorpsiyon Spektrometresi
FAAS Alevli Atomik Absorpsiyon Spektroskopisi
GC Gaz kromatografisi (Gas chromatography)
GFAAS Grafit Fırınlı Atomik Absorpsiyon Spektroskopisi
GSR Atış artıkları
HPLC Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografisi
IGSR İnorganik atış artıkları
LC Sıvı Kromotografi
LC-MS/MS Sıvı kromatografi Ardışık Kütle Spektrometresi
MKEK Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu
MS Kütle Spektrometresi
NAA Nötron Aktivasyon Analizi
N.B.C. Nükleer, Biyolojik, Kimyasal
OGSR Organik Atış Artıkları
OKL Oyuk Katot Lambası
%RSD Bağıl Standart Sapma
SEM/EDX Taramalı Elektron Mikroskobisi / Enerji Dağılımlı X- Işını
Analizörü
SEM/EDS Scanning Electron Microscopy/Energy Dispersive X-Ray
Spectroscopy
SEM Taramalı Elektron Mikroskobu
SS Standart Sapma
UHV Ultra Yüksek Vakum
WDS Dalga Boyu Saçılımlı Spektrometre
WDXRF X-ışını Floresan Spektrometresi
XRD X-ışını Kaynağı
XRF X-ışını Floresan
vii
ŞEKİLLER DİZİNİ
Sayfa
viii
Şekil 3.41. Oyuk katot lambasında atomun iyonlaşma mekanizması.…...... 57
Şekil 3.42. Elektrotsuz Boşalım Lambaları………………………………... 59
Şekil 3.43. Ksenon Ark Lamba…………………………………………..... 60
Şekil 3.44 Alevli AAS Cihazının Akış Şeması ve Çalışma Prensibi……... 62
Şekil 3.45. AAS'de alevde atomlaştırma sırasında oluşan süreçler……….. 63
Şekil 3.46. Ön karıştırmasız yakıcılar……………………………………... 65
Şekil 3.47. Ön karıştırmalı yakıcılar………………………………………. 66
Şekil 3.48. Grafit Tüp……………………………………………………... 66
Şekil 3.49. Dedektör………………………………………………………. 69
Şekil 3.50. Sürekli Işın Kaynağı Yöntemi……………………………….... 76
Şekil 3.51. Zeeman Etkisini Kullanan Bir Elektrotermal Atomik
Absorbsiyon Cihazı………………………………………..…… 77
Şekil 3.52. Atışlarda kullanılan silah (Yavuz 16 Compact Marka)………... 79
Şekil 3.53. Kalibrasyon grafiği …………….……………………………... 86
ix
ÇİZELGELER DİZİNİ
Sayfa
Çizelge 2.1. MKE yapısı hassas kapsülün içeriği…………………………….. 11
Çizelge 2.2. Atış artıklarında bulunabilecek inorganik bileşikler. …………… 13
Çizelge 2.3. Farklı markalara ait ağır metal içermeyen primerlerin içerikleri... 15
Çizelge 2.4. Atış artıklarında bulunabilecek organik bileşikler………………. 16
Çizelge 2.5. Ağır metal içermeyen mühimmatların elemental profili……….... 29
Çizelge 3.1. AAS’de kullanılan çeşitli yakıcı ve yanıcı gaz türleri ve
bunların oluşturduğu alevlerin maksimum sıcaklıkları………...... 64
Çizelge 3.2. Yavuz 16 Compact Marka Tabancanın Teknik Özellikleri……… 79
Çizelge 3.3. Antimon elementinin analizinde kullanılan metot parametreleri 1 83
Çizelge 3.4. Antimon elementinin analizinde kullanılan metot parametreleri 2 84
Çizelge 4.1. 1 adet fişek kullanılarak yapılan atış sonucu alınan svapların
analiz sonuçları ve derişimlerinin aritmetik ortalamaları…….…. 89
Çizelge 4.2. 3 adet fişek kullanılarak yapılan atışlar sonucu alınan svapların
analiz sonuçları ve derişimlerinin aritmetik ortalamaları……….. 89
Çizelge 4.3. 5 adet fişek kullanılarak yapılan atışlar sonucu alınan svapların
analiz sonuçları ve derişimlerinin aritmetik ortalamaları……….. 90
Çizelge 4.4. 1 adet fişek kullanılarak yapılan atış sonucu alınan svapların OGSR
için numune alındıktan sonra analiz sonuçları………………....... 91
Çizelge 4.5. 3 adet fişek kullanılarak yapılan atışlar sonucu alınan svapların
OGSR için numune alındıktan analiz sonuçları……………........ 91
Çizelge 4.6. 5 adet fişek kullanılarak yapılan atışlar sonucu alınan svapların
OGSR için numune alındıktan sonra analiz sonuçları sonuçları 92
x
GRAFİKLER DİZİNİ
Sayfa
Grafik 4.1. 3 Adet fişek kullanılarak yapılan atışlar için oluşturulan grafik…… 93
Grafik 4.2. 5 Adet fişek kullanılarak yapılan atışlar için oluşturulan grafik…… 93
Grafik 4.3. 3 Adet fişek kullanılarak yapılan atışlar için yöntem verimliliği….. 94
Grafik 4.4. 5 Adet fişek kullanılarak yapılan atışlar için yöntem verimliliği….. 94
xi
1. GİRİŞ
1
katı malzemelere daha fazla nufüz etme potansiyeli ve insan vücudunun daha iyi
durdurma etkisi göstermesi gibi unsurlar modern yapısı olan Kurşun, Baryum,
Antimon içermemiş olan (Sintoks, Lead Free and Heavy metal free, Galyum,
Gadolinyum, vb. maddeleri içeren) yeni nesil fişek üretimlerinin artmasına neden
olmuştur (Polovkova vd., 2015). Bu durum, suçluların bulunması ve suçların
aydınlatılması için gelişmeleri takip edip kendilerini yenileyen Adli Laboratuvarlarda
analiz metotlarının değiştirilmesi veya araştırılmasına sebep olmuştur. Özellikle AAS
cihazıyla Antimon elementinin nicel analizi yöntemi yerine, yeni nesil fişeklere ait
inorganik elementlerin de saptanabildiği elektron mikroskobu kullanılmak suretiyle
yapılan nitel analiz yöntemleri tercih edilmektedir. SEM/ SEM-EDX cihazları
kullanılarak yapılan bu analizlerde, bazı atış artıklarının transferi, miktarıyla alakalı
ayırt edilemezlik ve neticelerin ele alınmasında atış artıkları kombinasyonlarıyla
alakalı sıkıntılar ortaya çıkmıştır. Bunun yanı sıra analiz süresi, hassasiyet ve analiz
maliyetinin artması gibi dezavantajları da bulunmaktadır. İlerleyen süreçte bu durum
AAS analizlerindeki olduğu gibi neticelerin olumsuz seyretmesi ve adaletin yerini
bulmaması gibi önemli risklerin gerçekleşmesine sebep olabilecektir. Bu süreç ateşli
silahlarla işlenmiş olan adli olayların çözümünde yeni bir yaklaşım olan IGSR analizi
ile birlikte OGSR analizinin de yapılmasının gerekliliğini ortaya koymuştur. IGSR ve
OGSR analizlerinin yapılması için sıralı numune alma yöntemi, yarı yarıya numune
alarak analiz yöntemi ve sıralı analiz yöntemi gibi çalışmalar yürütülmüş, IGSR
analizleri SEM-EDX, OGSR analizleri ise HPLC-MSMS cihazları kullanılarak
yapılmış önemli neticelere ulaşılmıştır (Minziere vd., 2020).
Yaptığımız çalışmada, çevre kirliliği, küresel ısınma ve insan sağlığı gibi sebeplerden
ötürü ağır metaller içermemiş olan fişeklerin üretim hızlarının artması sebebiyle yeni
bir yaklaşım anlamında OGSR analiz sonuçlarının birincil delil, IGSR analiz
sonuçlarının ise ikincil delil olduğu öngörülmüştür. Bu sebeple OGSR tamamının
alınması hedeflenmiştir. 9*19 parabellum fişek atan Yavuz 16 marka tabanca
kullanılmak suretiyle 1-3-5 li setler şeklinde 3 defa tekrarlanabilirlik atışları yapılarak,
flaster bant vasıtasıyla svaplar alınmıştır. ET-AAS cihazı kullanılarak IGSR antimon
elementinin nicel analizleri yapılmıştır. Ardından atışlar yukarıda belirtilen sayı ve
şekilde tekrar yapılmış olup, flaster bant vasıtasıyla svaplar yeniden alınmıştır. Alınan
2
svaplardan OGSR için metanol kullanılarak numune alındıktan sonra geliştirilen
yöntemle IGSR antimon elementi için analiz numuneleri hazırlanmıştır. ET-AAS
cihazı kullanılarak IGSR antimon elementinin nicel analizleri yapılarak yöntem
verimlilikleri hesaplanmıştır. Ağır metal içermeyen fişeklerin üretimi durdurulsa dahi
piyasadan tamamen kaldırılması için belirli bir zaman gerekecektir. Geliştirilen
numune alma yöntemi; bu süre zarfında atış artıklarını tespit etmek için yapılacak olan
IGSR ve OGSR analizleri için, svap alma ve sıralı analiz gibi yeni yöntemlerin
geliştirilmesine katkı sağlayacaktır.
3
2. KURAMSAL TEMELLER ve KAYNAK ARAŞTIRMASI
2.1. Silahlar
2.1.1.Silahların Sınıflandırılması
Genel olarak ateşli, ateşsiz, kimyasal, biyolojik ve nükleer silahlar, silah kelimesinin
içeriğini belirlemektedir (Özdemir vd., 1999). Ateşli ve ateşsiz silahlar konvaksiyonel
silahlar olarak da bilinmektedirler. Ağır ve hafif olmak üzere sınıflandırılan ateşli
silahlar ikiye ayrılırlar. Tabancalarla tüfekler, ruhsatın alınması ve yasal olarak
bulundurulması daha kolay olduğu için daha fazla tercih edilmekte olan ateşli
silahlardandır (Sarıbey, 2008). Tüfek ve tabanca gibi ateşli silahlar kullanılmak
suretiyle işlenen suçlardan sonra yetkili birimler tarafından şüpheli şahıslardan alınan
svaplar üzerinde Adli Laboratuvarlarda atış artıkları ile ilgili analizler yapılmaktadır.
Silahların sınıflandırılmasına ilişkin daha detaylı bilgi vermek gerekirse silahlar namlu
uzunluklarına göre:
Uzun namlulu silahlar
Kısa namlulu silahlar, olmak üzere ikiye ayrılırlar.
4
ATEŞLİ
SİLAHLAR
Kısa Uzun
Namlulu Namlulu
Silahlar Silahlar
Savaş silahları: Yiv ve setleri mevcut, güçleri yüksek seviyede bulunan, erimleri
2 km olan silahlardır. Hava direncini kırmak amacıyla sivri uçlu ve konik şekilde
mermileri bulunmaktadır. Söz konusu silahlarla ilgili olarak, 75-85 cm aralığında
değişiklik gösterebilen namlu uzunluklarına sahiptirler.
5
Kısa namlulu silahlar
Namlu uzunlukları 5-15 cm olan yivli-setli silahlar olup, kendi arasında üçe
ayrılmaktadır.
Toplu tabancalar: Namlu arkalarında mermi sayıları kadar fişek yatağı bulunan bir top
mevcuttur ve mermi sayılarına göre 5’li, 6’lı, 7’li, 8’li şeklinde adlandırılırlar. Smith-
Wesson, Nagant gibi modelleri bulunmaktadır.
Otomatik tabancalar: Tam ve yarı otomatik türleri mevcuttur. Yarı otomatikte tetiğe
her basıldığında bir mermi atarken, tam otomatik çeşidinde tetik basılı olduğu sürece
şarjördeki mermiler bitene kadar atış yapılmaktadır. Ceska, Walter, Browning,
Kırıkkale, Parabellum gibi modeli mevcuttur.
Ateşli silahlarda fişek yatağında bulunan fişeğe, tetik vasıtasıyla iğnenin vurması
sonucunda alev alan kapsül içindeki primerin, kovanda bulunan barutu yakması
neticesinde, yüksek miktarlarda oluşan barut gazının meydana getirdiği yüksek
basıncında etkisi ile namlu içerisinden mermi çekirdeğinin hızlı bir şekilde ileri doğru
hareket etmesidir. Ateşli silahların tamamı, söz konusu sistem ve mantıkla
çalışabilmektedir. Etkisini artırabilmesi amacıyla, çapları, ateşleme sistemleri,
mermileri ve namlu boyları farklı özellikte olan çok sayıda silah üretilebilmektedir.
Otomatik olarak bir silah türünün çalışması ile ilgili olgular; besleme, doldurma,
kurma, ateşleme, boşaltma ve emniyete alma şeklindedir (Özdemir vd. 1999).
6
Şekil 2.2. Uzun ve Kısa Namlulu Ateşli Silahların Bileşenleri
2.2. Fişekler
Fişek; çekirdek, kovan, kapsül ve barut olmak üzere dört bileşenden oluşan, canlı ve
cansız maddelerde tahribata sebep olan malzemenin tamamına fişek adı verilmektedir
(Sarıbey, 2008).
Fişek tabiri genelde 12,7 mm ve 5,56 mm silah mühimmatı için kullanılmakta olup,
12,7 mm'den büyük kalibreli olan silahlarda kullanılan ve mermilerinde patlayıcı
maddeler bulunan malzemeler mühimmat şeklinde isimlendirilmektedir. Fişek; kapsül,
kovan, mermi ve barut olmak üzere 4 elemandan oluşur. 7,62x51 mm NATO normal
fişeğinin kesit resmi aşağıdaki şekil'de gösterilmiştir.
7
2.2.1.Fişeklerin Sınıflandırılması
2.2.2.Fişeklerin Bölümleri
Mermi Çekirdeği
Silahın ateşlenmesiyle beraber namlu içinden geçmek suretiyle hedefe doğru giden ve
hedefte tahribata yol açan bölümüdür (Şekil 2.4). Kullanma amaçlarına uygun şekilde
8
değişik maddelerden üretilmektedir. Mermiler çoğunlukla metalden imal edilirler. Son
dönemlerde plastik ya da lastikten de imal edilmeye başlanmıştır. Silahın
ateşlenmesiyle namludan çıkan mermi çekirdeği de hedefe atış artıklarının
taşınmasında önemli etkendir. Kurşun, genellikle bir kütlenin dış yüzeyinin sert yapıda
olan Bakır/Nikel, Bakır/Çinko ya da Bakır içeriği olan çelik alaşımlarının kaplanması
ile üretilmektedirler. Av tüfeklerinde mermi çekirdeği yerine amaca uygun şevrotin,
saçma ve kurşun bilye gibi yapılar kullanılmaktadır (Sarıbey, 2002).
Barut
Kovanın içindeki çekirdek ile kapsül arasında bulunmaktadır. Kolaylıkla alev alabilen
bu madde, kapalı ortamlarda yandığı zaman ilk hacminin oldukça üzerinde gaz
oluşturması sebebiyle gerçekleştirdiği basınç ile çekirdeğin hızlıca fırlamasını
sağlamaktadır. Şekil 2.5’te tabancadaki barut resmi görülmektedir. Çubuk, küresel,
çok delikli, tek delikli pul vb şekilde bulunabilmektedirler. Delikli barutlar özellikle
barutun yanma hızlarını ayarlayabilmek maksadıyla yapılmaktadırlar. Barutun yanma
hızı, barutun kimyasal bileşiminde değişiklik yapılarak ayarlanabilmektedir. Yanma
süresinin geciktirilmesi için ise barut grafitle kaplanabilmektedir. İçeriği bakımından 2
çeşit barut mevcuttur (Üner vd., 2007).
Kara (dumanlı) barut: Kükürt, kömür ve güherçileden oluşmakta olup, (oranları
sırasıyla, %15, %15, %70) yandığı zaman oldukça fazla artık bırakarak ilk hacminin
9
300 katı kadar gaz oluşturmaktadır. Kapalı ortamlarda çok çabuk yanmaktadır. Ortaya
çıkan gaz artıkları arasında; kükürtlü hidrojen, karbon monoksit, azot, metan ve
karbon dioksit bulunmaktadır. Katı artıkları içinde ise; karbon, kükürt ve potasyumun
bileşikleri (sülfat, karbonat, nitrat, sülfür, sülfosiyanür vb) bulunmaktadır. Günümüzde
silahlarda, toplu tabancalar ve bazı av tüfekleri haricinde kullanılmamaktadır (Üner
vd., 2007).
Beyaz (dumansız) barut: İçeriği bakımından tek bazlı ve çift bazlı olmak üzere
iki grupta sınıflandırılmaktadırlar. Tek bazlı olanlarak adlandırılanların ana bileşeni
nitroselüloz, çift bazlı olarak adlandırılanların bileşenleri ise nitrogliserin ve
nitroselülozdur (Di Maio, 1985).
Kapsül
Ateşli silahlarda, horozun veya ateşleme iğnesinin darbesi ile ateşlenen, baruta
ateşlemeyi sağlayan, darbeye hassas patlayıcı karışımından oluşan yuvarlak ve küçük
metal parçadır. Birincil kapsül ya da hassas kapsül şeklinde isimlendirilen kısım
ateşleme işlevinin başladığı yerdir. Aynı zamanda burası inorganik atış artıklarının
kaynağı olan kısımdır. Günümüzde Adli Laboratuvarlarda IGSR analizleri yapılarak
sonuçlar verilmektedir. MKE yapısı hassas kapsülün içerisindeki inorganik maddeler
ve özellikleri aşağıdaki çizelgede belirtilmiştir.
10
Çizelge 2.1. MKE yapısı hassas kapsülün içeriği
Kovan
11
2.3.Atış Artıkları
Silahın tetiği çekildiği zaman, fişek kapsülüne düşen ateşleme iğnesi kapsül içindeki
patlayıcı maddeyi patlatır. Ortaya çıkan alev aracılığıyla fişek kovanındaki barut
ateşlenmektedir. Hızlıca yanan barut, kovan içinde gaz basıncı ve yüksek ısı oluşturur.
Oluşan basınç yardımıyla mermi çekirdeği fırlayarak namludan, boş kovan ise kovan
çıkış deliğinden dışarıya atılır. Ateşli silahlarda kullanılan fişeklerin kapsülünde;
kurşun stefinat, baryum nitrat ve antimon sülfür bileşenlerinin karışımından oluşan
dolgu maddesi bulunmaktadır. Fişeğin, bir ateşli silah kullanılarak patlatılması
esnasında ortaya çıkan toz bulutunda, kullanılmış olan fişek kapsülü içindeki patlayıcı
maddenin artıkları, kovan, mermi ve kapsül çekirdeğine ait olan metal parçacıklarıyla
yanan ve yanmayan barut artığı kovanın çıkış deliğine yakın bölgede adsorbe olur. Bu
maddeler, atış artığı şeklinde adlandırılmaktadırlar (Akbas 1994). Atış artıkları
karekteristik özelliklerinden dolayı, ateşli silah kullanılarak işlenenen suçların
aydınlatılmasında vazgeçilmez bir öneme sahiptir.
12
2.3.1. Atış Artıklarının Sınıflandırılması
Atış sonrasında oluşan buhar içindeki inorganik yapılı atış artıklarına ek olarak bazı
inorganik bileşiklerle çok sayıda organik bileşik de bulunmaktadır. Dolayısıyla atış
artıkları IGSR ve OGSR olmak üzere 2 grupta sınıflandırılmaktadır.
13
belirleyici özellikler olduğu ve sadece atış artıklarına ait oldukları açıklanmaktadır.
Fiziksel görüntüsü de oval, düzensiz ve küresel gibi farklı biçimlerde olmaktadır
(Zeichner ve Levin, 1997). Şekil 2.8 SEM analiz cihazının şematik görüntüsü ve Şekil
2.9 EDX spektrumu gösterilmiştir.
14
Ateşli silahlar kullanılarak yapılan atışlar sonucunda, söz konusu fişeklerde ağır
metallerin bulunması sebebiyle ortaya çıkan çevre kirliliği günümüzdeki önemli
sorunlardan birisini teşkil etmeye başlamıştır. Toksititesi bulunan, Kurşun gibi ağır
metalleri içerin fişeklerin yerine, yeni nesil fişekler olarak adlandırılan Kuşun, Baryum
ve Antimon gibi elementleri içermeyen başlatıcıların üretimi artarak yaygın olarak
kullanılmaya başlanmıştır. Söz konusu ağır metalleri içermeyen ve “Sintox” olarak
adlandırılan primerler; RUAG adlı şirket tarafından 1980’li yıllardan itibaren üretime
başlamıştır. Söz konusu primer bileşiminde, DDNP (Diazodinitrofenol), Tetrazin gibi
bileşiklerin yanı sıra yakıt ve oksitleyici özelliklerinden dolayı NC, Çinko Peroksitler
ile birlikte Titanyum kullanılmaktadır. Günümüzde CCI, RWS, GECO vb. firmaları
tarfımından kendine özgü formulleri bulunan yeni nesil fişekler üretilmektedir.
Çizelge 2.3. Farklı markalara ait ağır metal içermeyen primerlerin içerikleri.
Kapsül Bileşim
Sintox Titanyum, Çinko
CCI Clean Fire Strontium
Winchester Winclean Magnezyum,Demir,Potasyum,Alüminyum,Silikon, Nikel,
Remington Alüminyum, Potasyum, Sodyum, Magnezyum
Federal BallistiClean Silikon, Alüminyum, Baryum
Speer Lawman Clean Alüminyum, Strontium,
Fire
CleanRange Potasyum, Strontium, , Alüminyum
15
Organik Atış Artıkları
Bileşik Bileşik
2,4,6 Trinitrotoluene Diphenylamine
2,4 Dinitrodiphenylamine Ethyl Centralite
2,3-Dinitrotoluene Methyl Centratlite
2,4-Dinitrotoluene Ethyl phthalate
2,6-Dinitrotoluene Ethylene glycol dinitrate
2-Nitrodiphenylamine Methyl cellulose
4-Nitrodiphenylamine Methyl phthalate
Akardite II Nitroselüloz
Butyl phthalate Nitrogliserin
Butylcentralite Nitroguanidine
Camphor Nitrotoluen
Carbanilide N-Nitrosodiphenylamine
Carbazole PETN
Dibutyl phthalate RDX
16
2.3.3.Atış Artıklarının Çökme Süresi
Patlama sonrasında buhar olarak çevreye yayılan atış artıklarının ne kadar süreden
sonra çökmeye başlayacağı sorusu merak edilen sorulardan birisidir. Bunun içinde
Stoke Yasası kullanılmak suretiyle bazı modellemeler gerçekleştirilmiştir. Atış artığı
parçacığının ortalama boyutunun 1 mikronluk küresel yapıda olduğu, ortamında hava
akımlarını içermeyen yatışkın hava koşullarına ve 3m tavan yüksekliği olan bir oda
olduğu kabul edildiğinde; parçacıkların askıda kalma süreleri Pb için: 5,9 saniye, Ba
için: 10,5 saniye şeklinde hesaplanmıştır. Genel koşullar doğrultusunda kabul
görülerek yapılan bu modelleme, hava koşulları, parçacık boyutları, kullanılan silah ve
fişeklerin cinsi vb. pek çok faktöre bağlı olarak değişebilmektedir. Fojta´sek ve Kmjec
yaptıkları çalışmada, belli zaman aralığında numuneleri toplayan bir düzenek
aracılığıyla atış artıklarının zamana göre çökme düzeylerini araştırmışlardır. Bu
bağlamda en çok atış artığı parçacıklarının 1.5-2 dakika arasında sayıldığı ve kısa
namlulu silahlar için aynı neticelere ulaşıldığı belirtilmiştir. Yine aynı çalışmada atış
artığı parçacıklarının büyüklüğünün ilerleyen zaman ile doğru orantılı şekilde
azaldığını saptamışlardır (Fojta and Kmjek, 2005). Şekil 2.10’da atış artıklarının
zamana ve parça büyüklüklerine göre dağılımları belirtilmiştir.
17
2.3.4. Atış Artıklarının Bulaşma Mesafesi
Bilindiği üzere ateşli silahlarla işlenmiş olan suçun aydınlatılması esnasında atış
artıklarının analizi çok önemlidir. Ateşli bir silahın ateşlenmesiyle birlikte gazlar,
silahın namlusundan, kovan atma boşluğundan ve diğer boşluklardan dışarı çıkarak
atışı yapan şahsın giysilerine, saçlarına, yüzüne ve ellerine bulaşabilmektedir.
Bulaşmış olan atış artıkları, şüpheli şahsın giysilerinden ya da ellerinden svap alma
yöntemiyle elde edilen bulgular incelenerek, şüphelinin ateş edip etmediği tespit
edilebilir. Suç ile alakası olup olmadıklarını belirleyen ya da olay mahallinde bulunup
bulunmadığını belirten şahısların üzerinde atış artıklarının saptanması ve bunun analizi
de soruşturmanın seyrini değiştirebilmektedir. Nebahat TÜRKDOĞAN yaptığı
çalışmasında Antimon elementi için flaster bantla svap alma metodunu kullanarak
ET-AAS cihazıyla atış artıklarının analizini yapmıştır. Ateş eden şahsın
yakınındakilerin üzerinde; kullanılan silahın cinsine ve atış sayısına bağlı olarak, 1 m
mesafeye kadar atış artıkları kalabileceğini tespit etmiştir (Türkdoğan, 2018).
18
Şekil 2.11. Atış artıklarının elin iç ve dış yüzeylerinde birikme alanı
Atış sonrasında meydana gelen atış artıklarının analizi için kullanılan yöntemlerin
çoğu kapsül içinde bulunan ağır metallerin tespitine dayanmaktadır. Elektron Taramalı
Enerji Dağınımlı X-ışınları Spektrometresi (SEM-EDX) cihazı kullanılarak yapılan
analizler en hassas yöntemdir (OSAC, 2017). Kullanımı ve üretimi giderek
yaygınlaşan karekteristik yapıdaki ağır metalleri içermeyen mühimmatlar nedeniyle
19
AAS cihazı kullanılarak analizler yapmak, olumsuz netice vermesi bakımından riskli
olmaktadır (Collins vd., 2003). Bu sorun, ağır metal ve kurşun içermeyen
mühimmatların ortaya çıkması ile daha da önem kazanacaktır (Ommen vd., 2006).
Genellikle organik bileşenler, barut içindeki bileşikler ile kapsül içeriğinde bulunan
bileşiklerden gelmektedir. Analiz yöntemleri açısından bakıldığında, OGSR ile ilgili
olarak yeterli sayıda araştırma yapılmamış olup, uluslararası kabul görmüş,
kanıtlanmış ve geçerliliği ispat edilmiş olan bir analiz yöntemi henüz mevcut değildir.
Ağır metal içermeyen mühimmatlar ve standart mühimatlar için kullanılabilmesi
özelliği; Organik atış artıklarının analizleri için geliştirilmiş olan tekniklerin en önemli
avantajıdır. IGSR aksine sadece kapsül bileşimlerine (antimon, baryum, kurşun)
bağımlı değildir (Maccrehan vd., 2001).
Atış artıkları analizi, günümüzde İnorganik Atış Artıklarına göre yapılmak suretiyle
Adli Laboratuvarlarda netice alınabilmektedir. Yeni fişeklerde her ne kadar ağır
metallerin kullanılmayışı analiz sonucunu etkilese de Organik Atış Artıkları Analizi ve
neticelerinin ele alınmasına ilişkin ortak bir parametre henüz belirlenememiştir.
Çalışmamızın esas temelini oluşturan bakış açısı, ağır metalleri barındırmayan yeni
nesil fişeklere geçilmiş olsa dahi Ba, Sb ve Kurşun içeren fişeklerin piyasadan tam
anlamıyla kaldırılması uzun zaman alacaktır. Stokların bitmesi ve maliyet gibi ticari
sebeplerin yanı sıra terör örgütleri, silah kaçakçılığı gibi kayıt dışı yasa dışı sebepleri
de bulunmaktadır. Küresel ısınma, çevre kirliliği, insan sağlığı gibi olumsuz etkileri
olan Kurşun, Baryum, Antimon içeren ağır metaller içeren fişekler düşük maliyetlidir.
Antimonu öteki metallerden ayrı tutan en önemli özellik çevreden bulaşma olanağının
çok az olmasıdır. Buna rağmen antimon, genelde kurşun ile beraber çeşitli alaşımlar
içerisinde bulunmaktadır. Antimonun oksitli bileşikleri, polyester ve pamuk karışımlı
liflerde yangın geciktirici olarak kullanılmaktadır. Bunun yanı sıra elektrikçi, oto
tamircileri ve inşaat işçilerinin ellerinde de antimon olabileceği yapılan araştırmalarda
açıklanmaktadır.
Dolayısıyla, atış artığı alınacak şahıs veya şahısların, hobi ve mesleklerinin bilinmesi
doğruluk açısından çok önemlidir (Ramolo ve Margot 2001). Bunun yanı sıra
20
örnekleme yapılmış olan ortamın etkisinin de göz önünde bulundurulması, analiz
sonucunun belirsizliği ve doğruluğunun saptanmasında önemli olacaktır. Bu
nedenlerle değişim tamamlanıp ve yeni analiz yöntemleri geliştirilinceye kadar
antimon analizi vazgeçilmez olarak kalmaya devam edecektir.
Atış artıklarının bileşenleri organik ve inorganik bileşikler olup, atış artıkları ateş eden
şahsın saçına, ellerine vb. yerlere ve hedefe doğrudan aktarılır. Günlük
aktivitelerimizde bu parçacıkların çoğu yok olabilmektedir. Bunun yanı sıra ateşli bir
silahın ateşlenmesinden sonra kapı kolu, pantolon cebi, direksiyon simidi vb. bölgelere
temasla aktarılabilmektedir. Adli Laboratuvarlarda giysiler, ayakkabılar vb. bulunan
delikler etrafındaki atış artıklarının dağılım yoğunlukları ve karakteristik fiziksel
etkiler dikkate alınarak atış mesafelerinin tayini yapılabilmektedir. Yapılan
araştırmalar neticesinde atış artıklarının 2-6 saate kadar elden, 12 saate kadar
saçlardan, bir haftaya kadar ise kıyafetlerden transfer edilen svaplar numunlerinde atış
artığı analiz sonuçları pozitif olarak belirlenebilmektedir. Sonuç olarak her iki durum
karşılaştırıldığında; ellerden kıyafetlere göre atış artıklarının daha önce kaybolduğu
görülmüştür (Tong vd., 2001; Warlow 2005).
Hava şartları, silahın yapısı, kullanılmış olan mühimmatın cinsi ile birlikte cildin
yapısı (pH, terleme, nem vb.), yaş, cinsiyet, saç tipi ve kullanılan kozmetik ürünleri
gibi unsurlarda atış artıklarının transferinde etkili olmaktadır. Dolayısıyla atış artıkları
yok olmadan uygun yöntemler kullanılmak suretiyle en kısa zamanda transferi
gerçekleştirilmelidir (Gassner vd., 2016).
Günümüze dek uygulanmış olan atış artığı transfer yöntemleri inorganik atış artıkları
analizi dikkate alınarak geliştirilmiştir. Adli Laboratuvarlardaki atış artığı analizleri
inorganik atış artıklarına göre gerçekleştirilmektedir. Atış artıkları transfer yöntemleri
detaylı şekilde aşağıda açıklanmıştır.
21
Parafin ile çekme
Bir boya fırçasıyla şüpheli şahıs veya şahısların ellerinin üzerine parafin ya da sıcak
balmumu eritilerek damlatılır. Parafin donduktan sonra kalıp şeklinde çıkarılır. Kalıbın
iç yüzeyine uygulanmış olan, difenilamin testiyle renk değişimleri analiz edilmektedir.
Nitratların belirlenmesi ile ilgili olarak, mavi renk meydana gelmesi bir işaret olarak
kabul edilir (Akbaş, 1994).
PVA maddesi elin, iç ve dış yüzeylerine fırça yardımı ile sürülür. Sürme işlemi
sonrasında elin üzeri gazlı bezle örtülür. İkinci defa PVA sürülme işlemi gazlı bezin
elin üzerine yapışmasını sağlamak için yapılır. 30 dakika içerisinde kuruyarak PVA
materyali ellerden hafifçe çıkarılır. PVA materyali üstüne sodyum rodizonat çözeltisi
sıkılarak, ortaya çıkan kırmızı renk yardımı ile atış artıklarının varlığı saptanmaktadır.
Atış artığının, elden tam anlamıyla toplanması, inceleme neticesinde renklenme
yardımı ile elin üzerindeki dağılımların belirebilmesi gibi sebeplerle avantajlı bir
yöntem olduğunu söyleyebiliriz. Bu yöntemle özellikle metal yüzeylerden (araba
kaportası vb) de atış artıkları alınabilmektedir (Akbaş, 1994).
Svap alma
22
Şekil 2.12. Svap alma işlemi
Çözeltiye daldırma
Diğer bir örnek alma tekniği ise nitrik asitle svap alma tekniğinin, %5`lik HNO3
çözeltisini içeren plastik torba içine, atışı yapan şahsın elleri daldırarak yıkanması
esasıdır. Çözeltiye daldırma tekniğiyle alınan, 24 saat sonra da sonuca ulaşıldığı
bildirilmektedir (Akbaş, 1994).
Kriminal laboratuarlarda yaygın şekilde kullanılmakta olan diğer bir örnekleme tekniği
de yapışkan yüzeyli bantlarla yüzeyden örnekleme tekniğidir. Atış sonrasında şahsın
23
elleri üzerinde örnekleme için uygun olan bölgeye flaster bantlarının yapıştırılmak
suretiyle yüzeyden çekilmesi işlevinin yapışkan etkisi geçene dek devam ettirilmesidir.
Bu işlemin ardından eller üzerinden alınan örnekler çözelti ortamına transfer
edilmektedir. Bu bağlamda yüksek asit derişimlerine gerek duyulmaktadır. Çözelti
ortamına geçiş süreci örnek hazırlama yönünden önemli bir parametre olmaktadır.
Bantların üzerine yapışma ihtimali olabilecek kirler analiz sonucunun
değerlendirilmesinde tekrarlanabilirliği etkileyeceği için, analiz laboratuvarına kör
numuneyi temsil etmek maksadıyla aynı yapışkan banttan numunelerin
gönderilmesinin neticelerin kesinliği ve doğruluğu bakımından ne kadar önemli
olacağını vurgulamaktadır. Bunun yanı sıra teknikle saçlardan atış artığı alınması da
mümkün olmaktadır. Saçlardan numune alınmasına ilişkin özellikle çift yönlü
yapışkan bant tutturulan diskler (stab) kullanılmaktadır. Aşağıda flaster bant örneği
şekil 2.13'de resmedilmiştir.
24
Günümüzde karbon kaplamaya gerek duyulmadan kullanılan hazır stublar
bulunmaktadır. Şekil 2.14. 'de SEM-EDS stablar gösterilmiştir.
Şekil 2.15. EM-Tec CXS-5F Işık Elemanı and EDS Kalibrasyon Standardı
İçeriğinde ağır metal bulunmayan yeni nesil fişek üretimlerinin artması ile birlikte
inorganik ya da organik atış artıklarının analiz ve transfer işlemleri için yeni metotlar
geliştirilmektedir. Organik atış artıklarının kaynağını, fişek içindeki kapsül ve barut
oluşturmaktadır. Bu barut türüne göre değişmenin yanı sıra yapılarına göre içeriği ve
kapsül içeriğinden kaynaklanabilmektedir. Barutlar nitrogliserin, nitroselüloz ve buna
benzer nitrik asit esterleri gibi organik bileşikleri içermektedirler. Bunun yanı sıra,
baruttaki bozunumu engelleyen stabilizör olarak DPA gibi organik bileşikler de
bulunmaktadır. İçeriğinde çok sayıda organik bileşik bulunduran OGSR delilden yola
çıkarak suçlunun bulunmasını sağlayan Adli Bilimler için önemli bilgileri
barındrımaktadır. Organik bileşikler, bilindiği üzere organik çözücülerde çözünürler.
25
OGSR’nın transferi için, Aseton, Asetonitril, Metanol, Etanol gibi çözücüler
kullanılabilmektedir. Söz konusu çözücüler kullanılarak, pamuk ya da mendil
yardımıyla OGSR svapları alınabilmektedir. Ayrıca yapılan çalışmalar, Organik atış
artıklarının stab ve flaster bant gibi yöntemler kullanılarak da transfer edilebildiklerini
ortaya koymuştur.
IGSR analizinin aksine, OGSR'yi saptamak için uyumlaştırılan bir metodoloji için
henüz standart bir uygulama tavsiye edilmemiştir. Fakat, yakında bir OGSR
sınıflandırması geliştirildiği, Goudsmits ve arkadaşları tarafından tanıtıldığını
belirtmek gerekir. OGSR, duyarlılaştırıcılardan, patlayıcılardan, stabilizatörlerden, flaş
inhibitörlerinden ve plastikleştiricilerden türetilmiş olan molekülleri içermektedir.
Mühimmat tozları içerisindeki ana OGSR bileşikleri nitrogliserin, nitroselüloz,
nitroguanidin, metilcentralit, difenilamin, etilsantralit, 2,4 dinitrotoluen, 2-
nitrodifenilamin, 4-nitrodifenilamin (4-nDPA), akardit II (AK II) ve N-
nitrosodifenilamin (N-nDPA) (Zeichner ve Levin, 1997). Değişik araştırma grupları
OGSR analizleri için yöntemler geliştirerek, sıvı kromatografi-kütle spektrometrisi
(LC-MS / MS) duyarlılığı ve seçiciliği sebebiyle etkili bir yaklaşım olduğunu
bildirmişlerdir. Harun ŞENER, LC-APCI-MSMS cihazını kullanarak, Organik Ateşli
Silah Atış Artıkları ve Organik Patlayıcı Maddelerin Artıklarının analizlerini eş
zamanlı olarak yapmıştır. Günümüzde patlayıcı madde olarak kullanılan ve dumansız
barut içeriğinde de bulunan organik bileşikleri; ekonomik, yüksek duyarlılıkta, hızlı ve
tekrarlanabilirliği olan bir metot geliştirerek tespit etmiştir (Şener, 2018).
26
bileşeni tanımlamak, ayırmak ve miktarlarını belirlemede kullanılan bir teknik olup,
bu doğrultuda kullanılmakta olan cihazlar arasında en çok kullanılanlardandır.
Yaygın şekilde kullanılma nedenleri:
Duyarlılığı,
Kantitatif tayinlere rahatça uyarlanabilirliği,
Uçuculuğu olmayıp ya da sıcaklıkla kolaylıkla bozunabilen bileşiklerin
ayrılmasındaki uygunluğu,
Sanayide pek çok bilim dalı ve toplumunda birinci düzeyde ilgi duyduğu
maddelere geniş biçimde uygulanabilirliğidir.
Bu tür bileşiklere örnek olarak proteinler, amino asitler, ilaçlar, nükleik asitler,
karbonhidratlar ve pestisitler verilebilir
LC-MS/MS yöntemi Kromatografi, sıvı ya da gaz halde hareketli bir fazdaki karışım
içindeki bileşenlerin, durgun fazdan geçme hızına bağlı şekilde ayrıldıkları bir teknik
olarak belirtilmektedir. HPLC-MS tekniğinde yüksek basınçlı sıvı kromatografisinde
fizikokimyasal özelliklerine göre ayrılmış moleküller kütle detektörüyle analizi
yapılmaktadır (Skoog vd., 1999).
27
sıvı kromatografi, kütle spektrometrisi (MS) ile beraber kullanıldığı zaman güçlü ve
etkili bir yöntem olabilmektedir. MS/MS sistemi kullanıldığı zamanda yanlış pozitif
tespitler kaybedilmekte ve tek iyonların aynı esnada tespitleri yapılamamaktadır. LC
sistemindeki çözücü ve kolonlar kontaminasyona karşı çok stabildirler. Böylelikle çok
kirli örnekler ile çalışabilme avantajları bulunmaktadır (Perret vd., 2008).
1930’lu yılların başlarında dermal nitrat ve parafin testi sonrasındada Alevsiz Atomik
Absorbsiyon Spektrometresi, Nötron Aktivasyon Analizi, Gaz Kromatografisi, Sıvı
Kromatografisi, Atomik Absorbsiyon Spektrometresi (AAS), Elektron Taramalı Enerji
Dağınımlı x-ışınlarının Spektrometresi (SEM-EDX) vb. metotlar kullanılmaktadır.
ASAA’nın saptanması için uluslararası kabul görmüş olan metot SEM/EDX’dir. Bu
metot ASAA için karakteristik olan, primer tarafından üretilmiş olan baryum, antimon
ve kurşun partiküllerindeki varlığa bağlı olmaktadır (Krishnan vd., 1971; Meng ve
Caddy, 1997).
28
Çizelge 2.5. Ağır metal içermeyen mühimmatların elemental profili
Primer Hedef El
Kalibre Bileşim Ana Ana Ana
Element Element Element
1 9mm Luger Sr, N, Na, K Sr Sr Sr, Na, K,
CR Al, Si, K, Ca, Na, S, Al, Si, K Al, Si, Ca
Fe
9mm Luger Mg Al, K, Si,
Ca, Fe
2 .40 S&W CR Al, Si, K, Ca, Na, S, Al, Si, K Al, Si, Ca Al, Si, K,
.380 Auto CR Mg Al, Si, K Al, Si, K, Ca, Fe
Al, Si, K, Ca, Na, S, Ca, Na Al, Si, K,
Mg Ca, Fe
SEM-EDS
SEM’de, numune yüzeylerinde raster düzeni içerisinde enerjisi yüksek bir elektron
demeti ile tarama yapılmaktadır. Raster, bir katot ışını tüpü ya da bir televizyondaki
tarama düzeni prensibine benzeyen tarama biçimi olup, bu sistemde bir elektron
demeti ile ilk önce yüzey boyunca düz bir doğru üzerinde (x yönünde) tarama
yapıldıktan sonra demet başlangıç haline döner ve son olarak aşağı yönlü (y yönünde)
belirlenmiş olan miktara göre kaydırma yapılmaktadır. Bu işlem numunede bulunan
yüzey alanı tamamıyla taranıp bitinceye kadar tekrarlanarak devam etmektedir. Bu
tarama işlemleri yapıldığında yüzey üzerinden (z yönü) bir sinyal alınarak görüntüye
aktarılabileceği bir bilgisayar sisteminde toplanmaktadır (Skoog vd.,. 1998).
29
Elektronların kullanılması ile numune yüzeylerinden yüksek çözünürlüklü görüntü
sağlamaya yarayan bir sistem olan Taramalı Elektron Mikroskobu, numune
yüzeylerindeki 3 boyutlu görüntülerin alınması için kullanılmaktadır.
30
Şekil 2.18. SEM/EDS cihazının şematik görüntüsü
31
numunelerin atom numaralarıyla önemli oranda bağlantılı olduğu için, geri saçılmış
olan elektronlar numunedeki farklı olan elementler hakkında da bilgi verebilmektedir
(Özkan ve Yörücü, 1986).
32
XRF
Şekil 2.20. X-ışını floresan spektrometresi (EDXRF) ve dalga boylu ayrımlı X-ışını
floresan spektrometresi (WDXRF) sistemi şematik görünümü
33
Bohr atom modelinde Lα x-Işını oluşumu ve Kα, Kβ x-ışını oluşumu ve şekil 2.21’de
gösterilmiştir (Kara, 2014).
Bir XRF cihazı 3 bölümden oluşmaktadır; Bunlar; X-ışını kaynağı, detektör sistemi ve
veri toplama ve veri işleme sistemidir. X-ışını kaynağı XRD’de olduğu gibi x-ışını
tüpü olup, 0,5 ile 3 kW bir güç ve 30-50 kV’lık yüksek voltajla çalışmaktadır. X-
ışınlarını elde etmek için hedef malzeme Rh, Cr, W, Ag, Mo ve Au olabilir. EDS ve
WDS cihazları arasındaki temel farklılık X-ışını dedektör sistemleridir. WDS cihazı
örneklerden gelen karakteristik x-ışınlarını belirleyebilmek için tek kristal kırınımı
kullanmaktadır. Zira Bragg kanununa göre tek kristalden gelen X-ışını demetiyle bir
kristalografik düzlem arasında belli bir dalga boyunda belirli bir açıda kırınım
yapmaktadır. EDS cihazı bir foton detektörü kullanmakta olup, genel olarak bir Si(Li)
diyotudur karakteristik x-ışın fotonlarını enerjilerine göre ayırmaktadır (Eroğlu, 2017).
34
Şekil 2.22. Enerji Ayrımlı XRF Spektrometresinin şematik görünümü
Nötron Aktivasyon Analizi (NAA) atış artığı analizlerinde kullanılan bir diğer
yöntemdir. Bu yöntem ile reaktöre konulmak suretiyle radyoaktif hale dönüştürülen
maddelerin farklı enerji düzeylerinde sayımı yapılarak içerisindeki elementlerin
yapıları belirlenir. Bu yöntem ile kurşun elementleri belirlenemediği ve nötron
kaynaklarının insan sağlığına olumsuz etkileri olabileceği için tavsiye edilmeyen bir
yöntem olmaktadır (Krishnan vd., 1971).
Bu yöntemde atış yapılan elin tespit edilmesinde baryum ve antimon elementlerinin
saptanmasında yüksek düzeyde performans sağlayabilen söz konusu analiz yöntemi ile
hedef yüzeyde atış artıklarının saptanmasına da olanak sağlamaktadır. Analizi
yapılacak hedefin giriş delik bölgesi öncelikle nükleer reaktöre bırakılır. Daha sonra
ise kuvvetli bir nötron akımına uğratılır. Radyoaktif forma dönüşen maddelerin yaptığı
ışınımlara göre, nicelik ve nitelik analizleri yapılır (Üner vd., 1997).
Atomik Absorpsiyon Spektrometreleri (AAS), bir çok elementin miktarsal yani nicel
analizlerinin ppb seviyesinde yapılmasına olanak sağlayan yaygın kullanım alanı olan
cihazlarlardır. Atomik Absorpsiyon Spektrometreleri (AAS) ilgili olarak, cihazın
parçaları, nicel analiz yöntemleri, yaygın olarak kullanılan atomlaştırıcılar gibi temel
bilgiler bu başlık altında kısaca anlatılmıştır. 3.2.Yöntem bölümünde ise AAS,
uygulamaları ve analiz yöntemleri detaylanlandırılmıştır. Atomik absorpsiyonun
ölçümünde kullanılan spektrometreler, şekil 2.23'de belirtilen bileşenlerden
oluşmaktadır.
35
Atomik absorpsiyon cihazının önemli olan kısmı absorplanacak ışını yayan ışın
kaynakları kısmıdır. Bu kısımdan atomlaştırıcıya tek dalga boyu olan ışın gönderildiği
halde, atomlaştırıcıdan yayılan ışınlar ise atomlaştırıcı ortamından ek ışınların
yayılımından dolayı farklı dalga boyludur. Normal bir durumda atomlaştırıcının
emisyon oluşturması gerekse de, bunun sağlanabilmesi uygulama aşamasında
olanaksızdır.
36
Işın kaynaklarından gelen ışının kesikli duruma getirilmesi yerine, ışın yollarına
yerleştirilmiş olan aynalı ışık biçer yardımı ile ışınlar bir kez atomlaştırıcıdan ve bir
kez de atomlaştırıcı dışından geçirilerek de dedektöre ulaştırılabilmektedir. Böylece
alternatif akımlı çift ışın yollu cihazlar yapılabilmektedir. Işın şiddetinin her ikisi
birbirlerine eşit olduğu zaman dedektörde herhangi bir akım oluşmamaktadır.
Absorpsiyon sebebiyle ışın şiddetinin düzeyi değiştiği zaman dedektörde bir akım
üretilerek, bu akım yükseltilip ölçümü yapılmaktadır. Bu sistemde çift ışın demetinin
kullanımı sebebiyle kararlılık tek ışın demeti olan sistemlere nazaran daha iyi, ancak
ışın demetinin ikiye ayrılmasından dolayı yayılmış olan ışın şiddetinin düşmesi
sebebiyle de analitik duyarlık daha az olmaktadır (Yalçınkaya vd., 2011).
37
Şekil 2.24. Grafit fırınlı atomlaştırıcının şematik görünüş
Grafit fırınlı atomlaştırıcılarda, grafit fırınının ısıtılmasına ilişkin ayrı bir güç kaynağı
gerektiğinden oldukça maliyetli olduğu halde, alevli atomlaştırıcıya nazaran pek çok
üstünlüğü mevcuttur. Bunlar;
Temel haldeki serbest atomların ışık yolundan alıkonulma süreleri alevli
atomlaştırıcıların alıkonulma sürelerinden fazla olduğundan dolayı, duyarlılık alevli
atomlaştırıcıya oranla 102-105 katı kadar fazladır. Bu nedenle alevli atomlaştırıcıya
μg/mL düzeyinde analiz yapılıyorken elektrotermal atomlaştırıcılar ile μg/L düzeyinde
analiz yapılabilmektedir.
Tayin edilecek maddeler ait örnek hacimleri açısından bakıldığında küçük
miktarlar yeterli olabilmektedir. Bir ölçüm için genel olarak 5-50 μL kullanılır.
Vakum UV alanında spektrum veren elementin tayini için kısmen uygun
olmaktadır.
Vakum UV alanında Argon gazı absorpsiyon yapmamakta iken alev gazı
yapmaktadır.
Tayin elementi üzerine, yakıcı ile yanıcı gaz kullanılmadığından bu gazların
sebep oldukları bozucu etki görülememektedir.
Grafit fırın vasıtasıyla oluşan atomik buhar; hem ısısal hem de kimyasal olarak
daha iyi yönetilebilmektedir.
38
Aleve püskürtmesi zor olan viskozitesi fazla olan sıvıların analizleri
yapılabilmektedir.
Toksik maddeler ile çalışıldığı zaman, çok az örnek kullanıldığı için, daha az
toksik buhar oluşmaktadır.
Grafit fırınlı atomlaştırıcılarda, tekrarlanabilirliği düşük olduğu halde, katı
numuneler de doğrudan analizi yapılabilmektedir.
Otomatik örnek verme sisteminin kullanılmasıyla kesintisiz ve devamlı analiz
yapılabilmektedir.
Yanıcı gazlar kullanılmadığından dolayı laboratuvar güvenliği açısından uygun
olmaktadır.
Elektrotermal atomlaştırıcıların bu üstün yönlerinin yanında alevlere göre bazı
dezavantajları da mevcuttur:
Analiz süresi daha uzun olup, tipik bir grafit fırını ısıtma programı aşamalı
sıcaklık artışı sebebiyle yaklaşık iki dakika sürerken alevde analiz süreleri 15
saniyedir. Zemin absorpsiyonu yüksek ve girişim daha fazladır. Kül etme
basamağındaki sıcaklık yüksekliği nedeniyle tayin elementi kaybı olabilmektedir.
Kesinlik düşüktür. Elle örnek vermede özellikle tekrarlanabilirlik iyi değildir.
Deneysel şartların ayarlanabilmesi alevli atomlaştırıcılara nazaran çok güçtür.
Özellikle inert gaz gereksinimi ve grafit tüp kullanım ömrünün kısıtlılığı sebebiyle
maliyeti yüksek bir yöntemdir (Kara, 2014).
39
Standart ekleme yöntemi: Genelde tayini gerçekleştirilecek örnek çözeltinin karmaşık
analiz ortamı bulunması, kalibrasyon çözeltisinin aynı ortama sahip olmaması ya da
benzetilememiş olması kalibrasyon grafik yöntemiyle tayinler açısından önemli bir
sorun teşkil etmektedir. Bu şekildeki çözeltilerdeki analizde ortamdan kaynaklı
girişimler sebebiyle olumlu neticeleri elde etmek çok zordur. Bu durumda standart
ekleme yöntemi kullanılmak suretiyle olumlu neticeleri elde etmek mümkündür.
Standart ekleme yönteminde tayini yapılacak olan örnekte üç eşit parça alınmaktadır.
Bu parçaların ilk kısmı sadece çözücü, diğer kısımları ise artan oranlarda tayin
edilecek elementin standart çözeltisinden katılarak her birisi çözücüyle eşit hacme
tamamlanmaktadır. Çözeltinin absorbansları okunarak katılan element derişimine karşı
absorbans grafikleri çizilir. Elde edilmiş olan doğrunun derişim ekseninin kesmiş
olduğu noktanın absorbans eksenine olan uzaklığı örnekteki analit derişimine karşılık
gelmektedir. Bu yöntem, analizi yapılacak örneklerin sayılarının çok olması
durumunda, kalibrasyon çözeltisinin hazırlanması için çok fazla zaman gerektirmesi
nedeniyle kolay olmamaktadır. Fakat kimyasal ve fiziksel girişimleri engellediğinden
daha olumlu neticeler vermektedir (Kara, 2014).
AAS Yöntemi İle Nicel Tayin: AAS yöntemiyle metalik özelliği olan 70’e yakın
elementin nicel tayininin yapılması mümkün olmaktadır. Serbest halde bulunan bütün
element atomları, üzerlerine düşen kendilerine has dalga boyundaki ışını absorblarlar.
Spektroskopik tayinde elementin bu absorpsiyonun dalga boylarından birisi
kullanılmaktadır. Genelde seçilmiş olan dalga boyu, absorpsiyonun kuvvetli olduğu
dalga boyu olup, bu dalga boyu rezonans dalga boyu olmaktadır. Böylece seçilmiş
40
olan dalga boyundaki küçük derişimlerde dahi absorbans değeri okunmaktadır. Tayin
ortamında elementlerin rezonans hattı ile spektral girişimi gerçekleştiren molekül ya
da elementler varsa, girişimlerin bulunmadığı ancak absorpsiyon şiddetindeki
derişimin tayinleri için yeterli olacağı bir başka absorpsiyon hatları seçilmektedir.
AAS yöntemlerinde bir elemenin nicel tayinleri, derişimi anlaşılan standart çözeltinin
absorbansları ile örnek çözeltinin absorbansı karşılaştırılmak suretiyle yapılmaktadır.
Sıvı ya da katı örneği atomlaştırılmadan önce, uygun çözeltiler hazırlanmaktadır.
Örnek çözeltiler hazırlandığı zaman tayin elementinde atomlaşma verimini negatif
şekilde etkilemeyen, girişimin olmadığı ve yeterli absorpsiyon şiddetinin alınacağı
ortam koşulları ayarlanmalıdır. Örnek ve standartların absorbansları, cihazın tüm
parametre ayarları yapıldıktan sonra aynı koşullarda aralıksız ölçüm yapılmalıdır
(Kara, 2014).
41
Şekil 2.26. Grafit tüp
42
2.4.5. İnorganik ve Organik Atış Artıkları Analizleri Birlikte Yapılması İçin
Yapılan Çalışmalar ile Özel İşaretleme Maddesi Bulunan Fişekler
Son dönemlerde içerisinde ağır metal bulunmayan fişek üretiminin artması Adli
Laboratuarlarda yapılan atış artıklarının analizleriyle alakalı bazı sorunları ortaya
çıkarmıştır. Bu durum, suçun aydınlanması ve suçlunun bulunması için gelişmeleri
izleyerek kendisini yenileyen Adli Laboratuvarlarda analiz yönteminin değiştirilmesi
veya yeni analiz yönteminin araştırılmasına sebep olmuştur. IGSR ve OGSR
analizlerinin birlikte yapılabilmesi için çalışmaları artırmıştır. Günümüzde her iki
analizin birlikte yapılabildiği, genel olarak kabul görmüş ve uygulanan bir metodoloji
henüz bulunmamaktadır.
Virginie Redouté Minzière M.Sc. ve arkadaşları bu süreç içerisindeki IGSR ile
OGSR'nin birleştirilmiş toplama ve analizi için farklı yaklaşımları değerlendirmektir.
Yöntemleri, söz konusu konu ile ilgili çalışmalar içinden seçerek yapmıştır. Seçim,
kullanılan analitik teknik ve toplama cihazına dayandırılmıştır. IGSR ve OGSR analizi
için sırasıyla SEM / EDX ve UHPLC - MS / MS kullanılmıştır. Yaptıkları çalışmada,
Sıralı Örnekleme, Elli-Elli Örnekleme ve Sıralı Analiz Yöntemlerini kullanmıştır.
Yöntemlerin uygulanma şekli ve analiz yapılan cihazlar aşağıdaki şekilde verilmiştir.
Toplamadan sonra Stub 1, SEM-EDX kullanılarak IGSR için analiz edilmiş olup, sıvı
ekstraksiyonu UHPLC-MS/MS kullanılarak OGSR'nin geri kazanılması için Stub 2
üzerinde gerçekleştirilmiştir.
43
Şekil 2.29. Elli elli örnekleme protokolünün şematik gösterimi.
Toplamadan sonra, yapıştırıcının bir yarısı SEM-EDX kullanılarak IGSR için analiz
edilirken, diğer yarısında OGSR'nin geri kazanılması ve ardından UHPLC-MS/MS
kullanılarak analiz için bir sıvı ekstraksiyonu yapılmıştır.
44
sorulara net bir şekilde cevap verebilmek için bazı mühimmat üreticileri, polis
fişeklerine özel işaretleme malzemesi sunmaktadır. Bu tür bir mühimmat şu anda
birkaç Avrupa ülkesinin (örneğin Almanya, Hollanda, İtalya ve İsviçre) polis
kuvvetlerinde kullanılmaya başlanmıştır. Slovak polis kuvvetlerinin beklenen yeniden
silahlandırılmasıyla bağlantılı olarak, Slovakya, Bratislava'daki Adli Bilimler
Enstitüsü'nde “Güvenlik Araştırmalarında Mükemmeliyet Merkezi” projesinin bir
parçası olarak iki tür (galyum ve gadolinyum) özel işaretli mühimmatın kimyasal
araştırması gerçekleştirilmiştir. EDAX analizörü (SEM / EDX) ile donatılmış taramalı
elektron mikroskobu, ateşli silah (GSR) parçacıklarını tespit etmek ve analiz etmek
için kullanılmıştır. Bunların yanı sıra, farklı atış mesafelerine yerleştirilen vuruş
giysilerinin partikülleri toplanarak ve analiz edilmiştir. Silahtan GSR bulutunun
yayılması, yüksek hızlı kamera kullanılarak gözlemlenmiştir. Soruşturmanın amacı,
olası geleceği için Slovak polis güçleri tarafından kullanılacak en uygun mühimmatı
seçmektir. Yapılan çalışmalar neticesinde atıcının ellerinden alınan svapların SEM-
EDX ile analizleri sonucunda işaretleyici olarak kullanılan Gadolinyum elementi
uyumlu sonuçlar verirken işaretleyici olarak kullanılan diğer element olan Galyum’dan
yeterli sayıda karakteristik tanecik tespit edilemediğini ortaya koymuştur (Polovkova
vd., 2015). Bu durum IGSR analizleri ile birlikte OGSR analizlerinin gerekliliğini
tekrar ortaya koymuştur.
45
3. MATERYAL ve YÖNTEM
3.1.Materyal
Antimon analizleri; Varıan Marka GTA 120 model AA280Z Zeeman Zemin
Düzeltmeli ET-AAS kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Işık kaynağı olarak, antimona
ait oyuk katot lambası (Dalga boyu: 231,2 nm, Slit aralığı: 0,5 nm) kullanılmıştır.
Analizlerde pirolitik kaplama grafit karbon tüpler ve yüksek saflıkta (% 99,9) Argon
gazı kullanılmıştır. Çalışmamızda kullandığız ET-AAS cihazı aşağıda şekil 3.31'de
gösterilmiştir.
Terazi
46
Şekil 3.32. Hassas Terazi
Mikropipet
47
Su Arıtma Cihazı
Çalkalayıcı
Karıştırıcı
48
Dispenser
Polietilen Vialler
49
Şekil 3.35. Svap alma seti
Çözeltiler
% 8 (v/v)’lik Nitrik Asit Çözeltisi: Derişik nitrik asit çözeltisinden 123 ml, uygun bir
ölçülü silindir vasıtasıyla 1000 ml’lik bir ölçülü balona aktarılır. Ölçülü balonun
yaklaşık yarısına kadar damıtık su ilave edilerek karıştırılır sonra ölçülü balon işaret
çizgisine kadar damıtık su ile doldurulur ve tekrar çalkalanır.
50
% 2 (v/v)’lik Nitrik Asit Çözeltisi (Temizlik Prosedürü): Derişik nitrik asit
çözeltisinden 31 ml uygun bir ölçülü silindir vasıtasıyla 1000 mL’lik bir ölçülü balona
aktarılır. Ölçülü balonun yaklaşık yarısına kadar damıtık su ilave edilerek karıştırılır,
sonra ölçülü balon işaret çizgisine kadar damıtık su ile doldurulur ve tekrar çalkalanır.
% 0,1 (v/v)’lik Nitrik Asit Çözeltisi (Yıkama Çözeltisi): Derişik nitrik asit çözeltisinden
1,55 ml uygun bir ölçülü silindir vasıtasıyla 1000 mL’lik bir ölçülü balona aktarılır.
Ölçülü balonun yaklaşık yarısına kadar damıtık su ilave edilerek karıştırılır, sonra
ölçülü balon işaret çizgisine kadar damıtık su ile doldurulur ve tekrar çalkalanır.
50 pbb lik Antimon Standart Çözeltisi: 100 ppb’lik standart antimon stardart
çözeltisinden 10 ml alınır ve % 1 (v/v)’lik HNOз çözeltisinden 10 ml ilave edilerek
balon jojeye aktarılır ve vorteks ile çalkalanır.
3.2.Yöntem
51
bulunmasıyla analitik amaçlar için atomik absorbsiyon spektrofotometresinin
kullanımına geçilmiştir. Hollanda’da aynı yıl içerisinde; eser miktarda elementlerin
analizi için uygulanabilir bir metot olduğu, Alkemade ve Milatz tarafından
belilenmiştir. 1960'ta ticari aletleri ortaya çıkmış olup atomlaştırıcı kaynakları alevdir.
Elektrotermal atomlaştırıcının keşfi ile AAS kullanım alanları genişlemiştir.
52
A= log I0/I = k.c.d
A= absorbans
I0 = gelen ışının şiddeti
I = Ortamı terk eden ışının şiddeti
k = Absorbsiyon katsayısı (absorblayan maddenin cinsine ve dalga boyuna
bağlıdır)
c = Absorblanan maddenin konsantrasyonu
d = Işının geçtiği tabakanın kalınlığı
Planck eşitliğinde bir atomun yalnızca iki enerji düzeyi arasındaki farka
karşılık belli dalga boylarındaki ışınların absorblanabilir ve absorbsiyon neticesinde
yüksek enerjili (uyarılmış) duruma geçer. Tekrar düşük enerjili yani temel hale
dönünce absorbladığı enerjiyi genelde ışın olarak geri vermektedir.
Atomların ya da moleküllerin termal veya elektriksel şeklinde uyarılması
neticesinde absorbalanan enerjinin ışın biçiminde geri emisyon olarak tanımlanır.
Atomlar yalnızca belirli bir enerji düzeyine sahip oldukları için atomik absorbsiyon ve
emisyon spekrumları kesikli olmaktadır (Tokman, 2007). Emisyon spektrumları Şekil
3.36’da sunulmuştur.
53
3.2.3.Atomik Absorbsiyon Spektrometresi
54
Atomik Absorpsiyon Spektrometresi Bölümleri
Nötr şekildeki temel enerji düzeyindeki atomik buharlar, ışık kaynaklarından gelmekte
olan ışınları absorblar. Sinyal olarak absorbans ölçülür (Kamalak, 2006).
55
Şekil 3.39. Çift Işın Yollu AAS Cihazı Şematik Gösterimi (Tokman, 2007).
Oyuk katot lambaları birkaç torr basınç altında inert bir gaz (argon ya da neon)
ile doldurulan 3-4 cm çapındaki 8-10 cm boyunda anot ve katot içeren bir cam
silindirden oluşur.
Katot genelde oyuk silindir biçiminde olup, ya analiz elementlerinden
yapılmaktadır ya da analiz elementiyle kaplanmaktadır. Katodun çapı 3-5 mm’dir.
Anot ise nikel, tungsten, tantal ya da zirkonyumdan yapılmaktadır. Katodun
tam karşısında UV ve görünmekte olup, bölge ışınını geçiren cam ya da kuartztan
yapılmış bir pencere bulunur.
56
Şekil 3.40. Oyuk Katot Lambası
Anot ile katot arasına 100-400 volt değerinde gerilim uygulandığı zaman
lamba içerisindeki asal gaz atomları iyonlaşmaktadır. Gerçekleşen iyonlar
katoda çarparak yüzeyde bulunan metal atomunu kopararak uyarmaktadırlar.
Uyarılmış olan atomlar temel enerji seviyesine dönünce katot elementine has
dalga boyunda olan ışımayı yaymaktadırlar (http://www.megep.meb.gov.tr).
57
AAS metodunda her element için o elemente özel bir oyuk katot lambasının
spektrofotometreye yerleştirilmesi gerekmektedir. Bu atomik absorpsiyon
analizindeki kritik bir dezavantaj olmaktadır. Dolayısıyla çok elementli oyuk
katot lambaları düşünülmüştür.
Çok elementli lambalar pratik olduğu halde her bir elementteki emisyon
şiddetleri tekli lambaya göre zayıf olmaktadır. Bunun neticesinde de sinyal /
gürültü düzeyi artar ve bu da kesinliği ve gözlenebilme sınırlarını
etkileyebilmektedir (Tokman, 2007).
Elektrotsuz boşalım lambasının ışın şiddetleri oyuk katot lambasına göre daha
yüksektir. Bunun yanı sıra daha ucuz elde edilebilirler.
Elektrotsuz boşalım lambası 8-10 cm uzunluğunda, 0,5 -1 cm çapında, birkaç
mg tayin edilmiş olan elementleri kapsayan ve birkaç mmHg basıncında argonla
doldurulan kapalı kuartz tüpten oluşur.
Tüp yüksek frekanslı bir jeneratörün sarım aralarına yerleşiktir. Düşük wattan
200 wata kadar bir güçle uyarılmaktadır.
OKL den daha büyük ışık şiddeti oluşturur. Bu lambalar elektrot içermez,
analit elementini ve birkaç torr basınçta argon gibi inert gaz içeren kapalı kuvars bir
tüptür.
Radyo frekansı veya mikrodalga ışını ile lambanın içindeki atomlar uyarılır. İlk
olarak argon atomları iyonlaşır, daha sonra bu iyonlar, analit atomlarına çarparak
onları uyarmaktadır.
Bu tür lambaların fiyatlarının daha uygun olması gibi önemli avantajları
bulunurken performans olarak değerlendirildiğinde oyuk katot lambaları kadar iyi
değildirler.
58
Şekil 3.42. Elektrotsuz Boşalım Lambaları
59
Bu halde bile yüksek ışımalı lambalardaki yapıların karışıklığı ve ikinci bir güç
kaynağı ihtiyacı sebebiyle bazı hususi çalışmalar haricinde fazla
kullanılmamaktadır.
60
Atomlaştırıcılar
Alevli Atomlaştırıcılar
61
Şekil 3.44. Alevli AAS Cihazının Akış Şeması ve Çalışma Prensibi
Bunun yanı sıra alevlerde farklı türler arasında olan denge tepkimesi
neticesinde yeni bileşikler ortaya çıkar. Eğer iki ayrı denge tepkime neticesinde aynı
ayrışma ürünleri oluşursa, tepkime ürününün kısmi basıncı sebebiyle bu iki tepkime
birbirlerini etkileyeceklerdir.
Ayrışmanın böyle zayıf olmasından başka analit atomunun derişimlerinin
iyonlaşmasıyla da başka bir anyon ile tepkimeye girmesiyle de etkilenebilmektedir.
Bu sebeple alevlerdeki olaylar oldukça karışıktır.
62
Şekil 3.45. AAS'de alevde atomlaştırma sırasında oluşan süreçler
63
Çizelge 3.1. AAS’de kullanılan çeşitli yakıcı ve yanıcı gaz türleri ve bunların
oluşturduğu alevlerin maksimum sıcaklıkları
64
Şekil 3.46. Ön karıştırmasız yakıcılar
65
Şekil 3.47. Ön karıştırmalı yakıcılar
Elektrotermal Atomlaştırıcılar:
66
Elektrotermal atomlaştırıcılar, küçük numune hacminde, alışık olmayan çok fazla
duyarlılık avantajı sergilemektedir. Tipik olarak, 0,5 ve 10 μL’lik numune hacmini
kullanılmaktadır.
Isıtma Programı
67
Örnekte bulunan elementin absorpladığı ışık bu basamakta ölçülmektedir. Sinyaller
genelde bir yazıcı kullanılmak suretiyle alınmakta olup, görülencek olan sinyal pik
düzeyindedir. Kolay atomlaşan elementler için çok az sıcaklık kullanmak ve
atomlaşma zamanı şeklinde de mümkün olan en kısa süreyi seçmek grafit tüplerin
ömürleri bakımından önem taşımaktadır.
4- Temizleme Basamağı: Bu son basamakta, sıcaklık maksimum değerlerine
çıkarılmak suretiyle grafit fırındaki bütün artıkların uzaklaştırılması sağlanmaktadır.
Işık yolunda bulunan atom derişimlerini yükseltmek maksadıyla atomlaşma
basamağındaki fırının ısıtma sürati mümkün olduğunca fazla olması gerekmektedir.
Özellikle grafit fırın atomlaştırıcılarında zemin absorpsiyonu ve örnek çözeltinin
olduğu ortamın (matriks) etkilerinden gelen engellemeler AAS’den fazla karşılaşılan
problemlerdedir. Bunun sebebi, atomlaşmanın başlamış olduğu anda fırın sıcaklığının
sabit değerlere ulaşamamış oluşu ve fırının orta noktasıyla uçları arasında olan sıcaklık
farkıdır. Bu problemin önüne geçilmesi için, analiz elementlerinin sabit sıcaklıklarda
atomlaştırılması tavsiye edilmektedir. Yüksek ısıtma hızı olan grafit fırınlarının
kullanımıyla sabit atomlaşma sağlanabilmektedir. Modern AAS’lerde 1000 °C/s' lik
ısıtma hızı sağlayan güç kaynağı kullanılabilmektedir.
Monokromatörler
68
Geniş giriş yarıkları kullanıldığında ışın enerjilerinin büyük bir bölümü
dedektörlere ulaşmaktadır. Bu durumdaki gürültü, sinyale göre küçüldüğü için sinyal
kararlı ve kesin olduğundan düşük derişimler ölçülebilmektedir.
Dedektörler
69
Atomik Spektrum Hat Genişlemesi
Kuantum mekaniğinden bilindiği gibi bir atomun enerji düzeyleri belli bir
düzeyde olmayıp E1-E2 geçişine ait enerji düzeyleri ΔE1 ve ΔE2 gibi enerji genişliği
bulunmaktadır. Bu durumda uyarılma neticesinde bir tek enerji yerine iki enerji
terimindeki belirsizliklerin toplamı ( ΔE1 + ΔE2) mertebesinde hat genişlemesi söz
konusudur.
Doppler genişlemesi:
70
Basınç genişlemesi:
Kimyasal Girişimler:
71
Matriks içerisindeki bazı grup ya da elementler tayini yapılacak elementlerin
atomlaşma sıcaklığında grup ve atomlar halinde bulunmaktadırlar. Bunlardan birisinin
atomları ya da grupları tayinleri yapılacak elementlerin atomları ile reaksiyona girerek
yeni bir madde oluştururlar.
Ortaya çıkan bu madde çalışma ortamında bulunan sıcaklık düzeyinden
oldukça yüksek sıcaklıkta atomuna ayrıldığı için, tayini yapılacak olan madde daha
düşük derişimde bulunmaktadır.
Kimyasal girişimin görülmesinin iki sebebi vardır;
Ya zor eriyen ya da buharlaşabilen tuz oluşur ve oluşan moleküllerde tam
anlamıyla ayrışamamaktadır.
Ya da serbest atomlar ortamdaki diğer atom ya da radikaller ile tepkimeye girip
absorpsiyon için uygunluğunu kaybedebilmektedirler.
Pek çok kimyasal girişim alev sıcaklıklarının artırılması ya da kimyasal
çevrenin değiştirilmesiyle engellenebilmektedir.
Eğer ki bu metotlar pratik olmaz ise aşağıda belirtilen metotlar uygulanabilmaktedir:
1. Girişim yapan iyon standart çözeltiye eklenmektedir. Yani örnek matriksi ve
standart çözeltileri birbirlerine benzetilmektedir.
2. Girişimleri yapan anyon örnek çözeltisine aşırı eklenen bir başka katyonla
bağlanır.
3. Tayini yapılacak element ayırma metodu uygulanarak numune ortamından
ayrılmaktadır.
4. Standart ekleme yöntemi uygulanır.
Alevsiz atomlaştırıcıda indirgen ve inert bir ortam bulunduğu için alevin özellikleri
nedeniyle oluşan bazı kimyasal girişimler görülmemektedir.
72
Fiziksel Girişimler:
İyonlaşma Girişimi:
73
elementin eklenmesidir.
Ortama 500–5000 mg/mL derişimlerinde, rahatlıkla iyonlaşan sodyum, lityum
ya da potasyum eklenmesi ile analizleri yapılan metale ait,
M ↔M+ + e dengesi, eklenen bu alkali metalinin iyonlaşması neticesinde oluşan
elektron fazlalığı sebebiyle sola kaydırılır ve analizleri yapılan metallerin iyonlaşması
önemli ölçüde önlenir.
Spektral Girişimler:
Zemin Girişimi:
74
Bu zemin absorpsiyon etkisi absorbans okumasında gerçek dışı artışa sebep
olarak yanlış analize yol açarlar.
Zemin girişiminin düzeltilmesinde kullanılan metotlar;
1. Çift hat yöntemi
2. Sürekli ışın kaynağı kullanılması yöntemi
3. Zeeman yöntemi
4. Smith – Hieftje yöntemidir.
Bu yöntemde iki lamba kullanılmaktadır. Birinci lamba OKL olup, analit dalga
boyundaki analite ve zemine ait toplam absorbans ölçümlerinde kullanılmaktadır.
İkinci lamba, devamlı ışın kaynağı olan döteryum lambasıdır. Bununla sadece
zemin absorbansı ölçülmektedir.
75
Ölçümler otomatik şekilde arka arkaya yapılır ve elektronik biçimde fark
alınmak suretiyle, analite ait düzeltilen absorbans sağlanır.
Zeeman Yönetimi:
Bu durumda gelen ışınlar sıra ile, bir π bileşeni, bir σ bileşeniyle etkileşerek
absorbans verir.
π bileşeniyle etkileşimle analit ve zemin absorbansları toplamı,
σ bileşeni ile etkileşimi neticesinde sadece zemin absorbansı ölçülür ve iki
ölçüm farkı, düzeltilmiş absorbanstır.
76
Şekil 3.51. Zeeman Etkisini Kullanan Bir Elektrotermal Atomik Absorbsiyon Cihazı
Smith-Hieftje Yöntemi:
OKL lambası normal akımda çalıştığında, ilgilenen dalgaboyunda tek bir pik
verir. Eğer akım yükseltilirse (aşırı) pik yayılır ve ikiye ayrılır.
Normal akımlarda analit absorbansı ve zemin absorbansı toplam şekilde
ölçülmektedir.
Yüksek akımda sadece zemin absorbansı ölçülmektedir.
Aradaki fark düzeltilen, analit absorbansıdır. Bu yöntem akım modülasyonu
olarak da bilinmektedir (Ercan, 2008).
77
Kalibrasyon Eğrisi Yöntemi:
78
Şekil 3.52. Atışlarda kullanılan silah (Yavuz 16 Compact Marka)
Atışlarda MKEK yapımı 9x19mm (Parabellum tipi ) tipi fişekler kullanılmıştır. 1’li,
3’lü ve 5’li setler halinde ve 3 er kez tekrarlanabilirlik atışları yapılmıştır. Bu işlemler
iki ayrı bölüm olarak yaptığımız çalışmalarımız için ayrı ayrı yapılmıştır. Her bir
çalışmamız için 27 adet, toplamda ise 54 adet fişek kullanılarak atışlar
tamamlanmıştır.
79
Temizlik prosedürü
Atışlara başlamadan önce atış yapılacak elin iç ve dış yüzeyi, sıvı sabun ve sıcak
kullanılarak yıkanmıştır. Eller peçete yardımıyla kurulanmıştır. Silah üzerine %2’lik
HNOз çözeltisi püskürtülerek ıslak mendil yardımıyla temizlendikten sonra
kurulanmıştır. Her atışın akabinde svap alındıktan sonra temizlik prosedürü
uygulanarak eller ve silah temizlenmiştir. Her atış sonrası ellerden svap alınma
işleminden önce eldiven değiştirilmiştir.
Yapılan atışlar sonrası, ASAA Olay yeri inceleme birimlerinin kullandığı svap alma
seti kullanılarak toplanmıştır. Söz konusu svap alma seti içerisinde 5 adet flaster bant,
5 adet kapaklı plastik svap alma kutusu ve 5 adet etiket bulunmaktadır. Buna ek
olarak her atıştan önce atıcının ellerinden kontrol numunesi adıyla svap alınmıştır.
Böylelikle atış öncesinde ellerin temiz olduğu tespit edilerek kontaminasyon riski
ortadan kaldırılmıştır. Söz konusu svap alma setinde bulunan malzemelerin özellikleri
ve dikkat edilmesi gereken hususlar aşağıda belirtilmiştir.
Flaster Bant: 5x5 cm ebatlarında, yüzeylerinden bir tarafı beyaz renkli bez, diğer
tarafı ise yapışkan özelliktedir. Yapışkan bantlar kapaklı plastik svap kutuları içerisine,
yapışkan yüzeyler dışta olacak şekilde, birbirine yapışmamasına dikkate edilerek ve
80
katlanmadan, dikey olacak şekilde yerleştirilmiştir. Kişinin ellerinden svap alınırken
her bir el için ayrı ayrı yapıştırıp kaldırma işlemi (Söz konusu bandın yapışkanlığı
bitene kadar) tekrarlanmaktadır. Yapışkan yüzey birbirine gelecek şekilde kıvrılarak
(iki çapraz köşede yaklaşık 1 cm’lik bölümde yapışkan yüzey birbirine gelecek
şekilde) tutma yeri hazırlandıktan sonra svap alma işlemine başlanmıştır.
Plastik Svap Kutusu: Flaster bantlarla toplanan ASAA, kapaklı plastik svap
kutularına konulmuştur. Svap kutularının üzerine, hangi el kullanılarak atış yapıldığı
ve atış sayısı ile elin neresinden svap alındığı yazılmıştır.
Etiket: Atışlar yapılmadan önce boş, kontrol numunesi, sol el iç, sol el dış, sağ el iç ve
sağ el dış şeklinde etiketler hazırlanmıştır. Söz konusu etiketler üzerine yapılan atış
sayıları ve numune alma yöntemleri yazılmıştır.
81
svap kutularına etiketlenerek konulmuştur. Ayrıca svap kutuları numaralandırılarak
analiz için liste hazırlanmıştır. Svap kutuları tezgah üzerine dizilerek, kapakları
açılmıştır. Her bir kutu svap kutusu içine tek kullanımlık tahta çubuk konulmuştur.
Svap kutusu içindeki svap, tahta çubuk yardımıyla kutunun dibinde kalabilmesi için
bastırılarak, üzerine 5 ml % 8 (v/v)’lik HNOз ilâve edilmiştir. Svabın çözelti içinde
kalması için tekrar tahta çubuk yardımıyla bastırılmıştır. İşlemin sonunda tahta
çubuklar atılarak svap kutusunun kapağı kapatılmıştır. Bu işlem diğer svap numuneleri
için de aynı şekilde tekrarlanmıştır. Bir tepsiye alınan svap kutuları çalkalayıcıda, oda
sıcaklığında 30 dakika süreyle 200 rpm (devir/dakika) hızda çalkalanmıştır. Çalkalama
işlemi sonunda svap çözeltileri 2 ml’lik AAS oto örnekleyici viallerine dolmaya yakın
olacak miktarda aktarılmıştır. Söz konusu vialler tambur olarak adlandırılan oto
örnekleyici bölmesindeki yerine konulmuştur.
İkinci çalışmamızda; 1 adet fişek, 3 adet fişek ve 5 adet fişek kullanılarak ayrı
ayrı olarak 3 defa olmak üzere toplamda 27 adet fişek kullanılarak atışlar yapılmıştır.
Atış öncesinde atış yapacak kişinin ellerinden kontrol numunesi olarak
adlandırdığımız svabı alınmıştır. Atış sonrasında atış yapan kişinin ellerin den sol iç,
sol dış, sağ iç sağ dış şeklinde ve 1 adedi boş olmak üzere, kontrol svabı ile birlikte
toplam 6 adet svap alınmıştır. Her atış 3 defa tekrarlanarak 3 farklı sayıda fişek
kullanılarak atışlar yapıldığı için toplamda 54 adet svap, atışlar sonrasında alınarak
svap kutularına etiketlenerek konulmuştur. Ayrıca svap kutuları numaralandırılarak
analiz için liste hazırlanırmıştır. Svap kutuları tezgah üzerine dizilerek, kapakları
açılmıştır. Her bir kutu svap kutusu içine tek kullanımlık tahta çubuk konulmuştur.
Svap kutusu içindeki svap, tahta çubuk yardımıyla kutunun dibinde kalabilmesi için
bastırılırak, ilk olarak Organik Atış Artıklarının transfer edilmesi amacıyla (tezimizin
temelini oluşturan) svap kutularına 4 ml Metanol eklenmiştir. Svabın çözelti içinde
kalması için tekrar tahta çubuk yardımıyla bastırılmıştır. İşlemin sonunda tahta
çubuklar atılırak svap kutusunun kapağı kapatılmıştır. Bu işlem diğer svap numuneleri
için de aynı şekilde tekrarlanmıştır. Bir tepsiye alınan svap kutuları çalkalayıcıda, oda
sıcaklığında 30 dakika süreyle 200 rpm (devir/dakika) hızda çalkalanmıştır. Daha
sonra 1000 mikrolitrelik pipet kullanılarak svap çözeltisinden 1 mililitre numune
alınarak kapaklı cam şişeye konulmuştur (İstenilmesi durumunda kişinin ellerinden
aseton, metanol gibi kimyasallar kullanılarak pamuk vb. yardımıyla alınarak svap
82
numuneleri, flaster bant ile alınan metanolde çözdüğümüz svap numunesi ile
birleştirilerek Organik Atış Artıklarının tamamı transfer edilmiş olup, LC-MSMS,
HPLC gibi sıvı kromatografisi cihazları kullanılarak analizleri yapılabilmektedir.).
İnceleme konusu 54 adet svap kutusuna aynı işlemler uygulanmıştır. Svap kutularının
kapakları açılarak 48 saat oda sıcaklığında bekletilmiş, metanolun buharlaşması
sağlanmıştır. Daha sonra birinci çalışmamızda olduğu şekilde svaplar kutuları tezgah
üzerine tekrar dizilirek, her bir kutu svap kutusu içine tek kullanımlık tahta çubuk
konulmuştur. Svap kutusu içindeki svap, tahta çubuk yardımıyla kutunun dibinde
kalabilmesi için bastırılırak, üzerine 5 ml % 8 (v/v)’lik HNOз ilâve edilimiştir. Svabın
çözelti içinde kalması için tekrar tahta çubuk yardımıyla bastırılmıştır. İşlemin
sonunda tahta çubuklar atılarak svap kutusunun kapağı kapatılmıştır. Bu işlem diğer
svap numuneleri için de aynı şekilde tekrarlanmıştır. Bir tepsiye alınan svap kutuları
çalkalayıcıda, oda sıcaklığında 30 dakika süreyle 200 rpm (devir/dakika) hızda
çalkalanmıştır. Çalkalama işlemi sonunda svap çözeltileri 2 ml’lik AAS oto
örnekleyici viallerine dolmaya yakın olacak miktarda aktarılmıştır. Söz konusu vialler
tambur olarak adlandırılan oto örnekleyici bölmesindeki yerine konulmuştur.
Element Sb
Cihaz Tipi Zeeman
Derişim Birimleri g/L
Cihaz Modu Absorbans
Ölçüm Modu Pik Yüksekliği
Standart Okuma Sayısı 3
Numune Okuma Sayısı 1
Dalga Boyu 217,6 nm
Slit Aralığı 0,2 nm
Arka Zemin Düzeltmesi Var
STANDART 1 10 g/L
STANDART 2 20 g/L
83
Çizelge 3.3.Antimon elementinin analizinde kullanılan metot parametreleri 1(Devam)
STANDART 3 40 g/L
Kalibrasyon Eğrisi Lineer
Toplam Hacim 15 L
Numune Hacmi 10 L
Standart Derişimi 50,0 g/L (50 ppb)
Basamak Sıcaklık (C°) Süre (s) Argon Gazı Okuma Sinyal Kaydı
Akış Hızı
(L/dk)
84
3.2.7. Cihazın Özellikleri, Bakımı, Kalibrasyon Grafiğininin Oluşturulması ve
LOD-LOQ Değerlerinin Hesaplanması
Çalışmamızda kullanılan Varian marka GTA 120 AA - 280ZAAS model cihaz, grafit
fırın ve elektrotermal atomlaştırıcılı, 50 numunelik oto örnekleyicisi (autosampler)
bulunan bir cihazdır. Oyuk katot lambası olarak Sb lambası kullanılmıştır. Ayrıca
cihazda kullanılan Ar (Argon) gazı da grafit küvet içindeki numunenin atomlaşma
basamağına kadar hava bileşenlerinden korunmasını sağlamak için kullanılmaktadır.
Sb elementi için dalga boyu 231,2 nm ve slit aralığı ise 0.2 mm dir. Zemin girişimi
Zeeman Yöntemi kullanılmıştır. Cihaz bakımı ve kontrolleri, Rothery (1988)
kitabında belirtildiği şekilde gerçekleştirilmektedir.
Cihazımız kapalı durumda iken temizlik işlemleri IPA kullanılarak pamuklu çubuk
yardımıyla mercekler ve grafit tüpün yerleştiği (workhead) bölüm temizlenmiştir.
Grafit tüp temizlik işlemleri tamamlandıktan sonra yerine takılmıştır. Daha sonra
cihaz açılarak Argon gazı basıncı ve soğutucu sıcaklık derecesi kontroleri yapılarak
analiz programı oluşturulmuştur. Yapılacak analizlerin veri listesi oluşturularak
kaydedilmiştir. Cihazın, optimizasyon menüsü açılarak, rinse, align ve gain ayarları
yapılmıştır.
Rinse işlemleri, prob (kapiler hortum) kullanılarak yapılmaktadır. Prob
programlanabilir örnek dağıtıcısının en önemli parçasıdır. Çünkü, grafit tüpe
enjeksiyon bizzat bu hortum ile yapılır. Bu yüzden programlanabilir örnek
dağıtıcısının üzerinde en yoğun çalışılan bileşenidir Probun damlatmayı yapmaması
demek; hortum ucundan akacak olan damlanın istenilen miktarda olmaması demektir.
Bu durum analiz sonuçlarının yanlış çıkmasına sebep olacaktır.
Align işlemleri, probun örnek çözeltisinden aldığı numuneyi grafit tüp içerisine
tamamen aktarması için önem taşır. Örnek enjeksiyonu esnasında, numuneyi vialin
tam merkezinden çekerek, grafit tüpe (Probun, grafit tüpe giriş ve çıkışında tüpün
herhangi bir noktasına teması olmadan) aktarmaktadır.
Gain ayarları, analizlerin sağlıklı olarak yapılabilmesi önem taşımaktadır. Gain
değeri bir lamba çalıştırıldığında lambadan uygulanan voltaja karşılık alınan verim
olarak değerlendirilmektedir. Bu değer ışık yolu üzerinde bir engelleme varsa
85
yükselir. Işık yolu temizlendikten sonra gerekli ayarlamalar yapılarak sorun
giderilmelidir.
Cihazımızın; Rinse, Align ve Gain ayarları yapıldıktan sonra 50 ppb lik standart Sb
çözeltisi ve %1 lük HNOз çözeltisi oto örnekleyicide ilgili yerlere yerleştirilerek
kalibrasyon işlemlerine başlanmıştır. Kalibrasyon grafiği, farklı derişimlerdeki
standart Sb çözeltilerinin absorbansları kullanılarak çizdirilmiştir. Kalibrasyon
işlemleri, Calzero (%1 lik HNOз ) ve 10- 20-40 ppb lik Sb standart çözeltileri
kullanılarak yapılmıştır. Kalibrasyon ve her bir numunenin analizi esnasında
viallerden sıvı numuneyi çeken “prob” (örnekleyiciden çözelti çeken ve grafit fırına
enjekte eden kısım) uç kısmı, oto örnekleyicinin alt kısımda bulunan asidik saf su
(yıkama çözeltisi) ile temizlenmektedir. Kalibrasyon işlemlerinde, Calzero <100
(absorbans değeri) ve korelasyon katsayısı olarak bilinen R değeri > 0,99 parametreleri
gözönünde bulundurulmuştur. Kalibrasyon esnasında Calzero (kör numune) ve
standartlar 3 defa analiz edilmiştir. Bağıl standart sapma olarak tanımlanan %RSD
değerleri, cihaz performansı ve analiz sonuçlarının tekrarlanabilirliğinin en önemli
göstergelerindendir. %RSD değerleri gözönünde bulundurularak analize devam
edilmiştir. Derişime (X Ekseni) karşılık Absorbans (Y Ekseni) değerlerine göre
oluşturulan Kalibrasyon grafiği şekil 3.53’de gösterilmiştir.
K A Lİ BRA SYO N EĞ Rİ Sİ
0,16
y = 0,0035x + 0,0003
0,14
R² = 0,9982
0,12
0,1
ABSORBANS
0,08
0,06
0,04
0,02
0
0 5 10 15 20 25 30 35 40 45
DERİŞİM PPB
86
Tayin sınırı olarak adlandırılan (LOD) ve Tayin miktarı miktarı olarak adlandırılan
(LOQ) değerleri; IUPAC standartlarına göre belirlenmiştir. Söz konusu IUPAC
standartlarında; LOD; ölçümün standart sapmasının kalibrasyon eğrisinin eğim değeri
bölündükten sonra üç (3) katı alınarak, LOQ ise ölçümün standart sapmasının
kalibrasyon eğrisinin eğim değeri bölündükten sonra on (10) katı alınarak
hesaplanmaktadır. Çalışmamızdaki analizler, kör (blank) numune kullanılarak
yapılmış olup, yapılan hesaplamalar neticesinde LOD: 0,4 ppb ve LOQ: 1,3 ppb
olarak belirlenmiştir. Ayrıca, IUPAC 1997 yılında yayınladığı teknik raporunda üst
limit yaklaşım yöntemlerinden birisini LOQ=3xLOD olarak sunmuştur (Mocak,
1997).
87
4. BULGULAR
Çalışmamız iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, yapılan atışlar sonrası flaster
bant kullanılarak alınan svap numunelerinde IGSR Sb elementinin ET-AAS cihazı
kullanılarak analizleri yapılmıştır. Analizler sonucunda, absorbans değerlerine karşılık
gelen derişim miktarları belirlenerek kaydedilmiştir. İkinci bölümde ise birinci
bölümden farklı olarak tezimizin konusu olan OGSR atış artıkları analizleri için
svaplardan metanol kullanılarak alma numune yöntemi kullanılmıştır. OGSR atış
artıkları için numune alındıktan sonra metanol uzaklaştırılarak IGSR Sb elementi için
ET-AAS cihazı ile analizleri yapılmıştır. Analizler sonucunda absorbans değerlerine
karşılık gelen derişim miktarları belirlenerek kaydedilmiştir. Atış sayılarına karşılık
gelen her iki yöntemdeki derişim miktarları karşılaştırılarak yöntem verimlilikleri
hesaplanmıştır.
88
Çalışmamızın birinci bölümünde, klasik yöntemle hazırlanan svap numunelerinin, ET-
AAS cihazı ile IGSR (Sb) analizleri yapılmış olup atış sayısına göre çizelgeler
oluşturulmuştur.
1 adet fişek kullanılarak yapılan atışlar sonucu ellerden flaster bant kullanılarak alınan
svapların analiz sonuçları Çizelge 4.1’de gösterilmiştir.
Çizelge 4.1. 1 adet fişek kullanılarak yapılan atış sonucu alınan svapların analiz
sonuçları
3 adet fişek kullanılarak yapılan atışlar sonucu ellerden flaster bant kullanılarak alınan
svapların analiz sonuçları Çizelge 4.2.’de gösterilmiştir.
Çizelge 4.2. 3 adet fişek kullanılarak yapılan atışlar sonucu alınan svapların analiz
sonuçları.
89
5 adet fişek kullanılarak yapılan atışlar sonucu ellerden flaster bant kullanılarak alınan
svapların analiz sonuçları Çizelge 4.3’te gösterilmiştir.
Çizelge 4.3. 5 adet fişek kullanılarak yapılan atışlar sonucu alınan svapların analiz
sonuçları
90
1 adet fişek kullanılarak yapılan atışlar sonucu ellerden flaster bant kullanılarak alınan
svapların OGSR analizi için metanol kullanılarak numune alındıktan sonra analiz
sonuçları Çizelge 4.4’te gösterilmiştir.
Çizelge 4.4. 1 adet fişek kullanılarak yapılan atış sonucu alınan svapların OGSR için
numune alındıktan sonra analiz sonuçları
3 adet fişek kullanılarak yapılan atışlar sonucu ellerden flaster bant kullanılarak alınan
svapların OGSR analizi için metanol kullanılarak numune alındıktan sonra analiz
sonuçları Çizelge 4.5.’te gösterilmiştir.
Çizelge 4.5. 3 adet fişek kullanılarak yapılan atış sonucu alınan svapların OGSR için
numune alındıktan sonra analiz sonuçları
91
5 adet fişek kullanılarak yapılan atışlar sonucu ellerden flaster bant kullanılarak alınan
svapların OGSR analizi için metanol kullanılarak numune alındıktan sonra analiz
sonuçları Çizelge 4.6.’da gösterilmiştir.
Çizelge 4.6. 5 adet fişek kullanılarak yapılan atış sonucu alınan svapların OGSR için
numune alındıktan sonra analiz sonuçları
1 adet fişek kullanılarak yapılan atış sonrasında alınan svaplardan, her 2 yöntem
kullanılarak numune alındıktan sonra yapılan analizlerin sonuçları değerlendirilmiştir.
Geliştirtiğimiz yöntemde (ikinci çalışmada) derişim miktarlarının önemli bir kısmı
LOQ değerinden küçük olduğu belirlenmiştir. Bu nedenle 1 adet fişek kullanılarak
yapılan atış sonrası alınan svapların analiz sonuçları karşılaştıran grafik
oluşturulamamıştır.
3 ve 5 adet fişek kullanılarak yapılan atış sonrasında alınan svaplardan, her 2 yöntem
kullanılarak numune alındıktan sonra yapılan analizlerin sonuçları değerlendirilmiştir.
Söz konusu analiz sonuçlarına göre, ayrı ayrı oluşturulan grafikler aşağıda
sunulmuştur.
92
8
7,16 7,09 7,02
7 6,74
6,44
6
5
Derişim (ppb)
3 ATIŞ IGSR
4
2,782,82 3 ATIŞ OGSR numune
3 2,55
alındıktan sonra
2
0
Sol İç Sol Dış Sağ İç Sağ Dış
Grafik 4.1. 3 Adet fişek kullanılarak yapılan atışlar için oluşturulan grafik
14 13,22
12
10,03
10 9,36
8,68
8,2
Derişim (ppb)
8 5 ATIŞ IGSR
0
Sol İç Sol Dış Sağ İç Sağ Dış
Grafik 4.2. 5 Adet fişek kullanılarak yapılan atışlar için oluşturulan grafik
1 adet fişek kullanılarak yapılan atış sonrasında alınan svaplardan, her 2 yöntem
kullanılarak numune alındıktan sonra yapılan analizlerin sonuçları değerlendirilmiştir.
Geliştirtiğimiz yöntemde (ikinci çalışmada) derişim miktarlarının önemli bir kısmı
LOQ değerinden küçük olduğu belirlenmiştir. Bu nedenle her iki yöntemin analiz
sonuçları ile ilgili olarak yöntem verimliliği hesaplanamamıştır.
3 ve 5 adet fişek kullanılarak yapılan atış sonrasında alınan svaplardan, her 2 yöntem
kullanılarak numune alındıktan sonra yapılan analizlerin sonuçları değerlendirilmiştir.
93
Söz konusu analiz sonuçlarına göre yöntem verilimlikleri ayrı ayrı hesaplanarak
oluşturulan grafikler aşağıda sunulmuştur.
VERİMLİLİK
120,0
101,4 104,2
100,0 90,8
80,0
60,0
VERİMLİLİK= (OGSR/İGSR)*100
35,6
40,0
20,0
0,0
Sol İç Sol Dış Sağ İç Sağ Dış
Grafik 4.3. 3 Adet fişek kullanılarak yapılan atışlar için yöntem verimliliği
VERİMLİLİK
120,0
102,3
100,0 86,5 87,6
80,0
60,0
40,1 VERİMLİLİK= (OGSR/İGSR)*100
40,0
20,0
0,0
Sol İç Sol Dış Sağ İç Sağ Dış
Grafik 4.4. 5 Adet fişek kullanılarak yapılan atışlar için yöntem verimliliği
94
5. TARTIŞMA ve SONUÇ
95
kombinasyonlarıyla alakalı sıkıntılar ortaya çıkmıştır. Elektron mikroskobu
kullanılarak yapılan analizlerin; süresi, hassasiyet ve analiz maliyetinin yüksek olması
gibi dezavantajları da bulunmaktadır. Bu durum, IGSR analiz neticelerinin olumsuz
seyretmesi ve adaletin yerini bulmaması gibi önemli riskleri içermektedir.
Bu süreçte, ateşli silahlarla işlenmiş olan adli olayların çözümünde, atış artıkları ve
atış mesafesi analizlerini kapsayacak şekilde yeni yöntemlerin geliştirilmesi
gerekmektedir. Söz konusu durum OGSR analizlerini ön plana çıkarmıştır. IGSR
analizinin aksine, OGSR'yi saptamak için uyumlaştırılan bir metodoloji için henüz
standart bir uygulama tavsiye edilmemiştir. Yapılan tüm bu çalışmalar neticesinde
yeni bir yaklaşım olarak IGSR analizi ile birlikte OGSR analizinin de yapılmasının
gerekliliğini ortaya koymuştur.
96
Her atışın kendine özgü dinamikleri bulunmaktadır. Atış sayısı arttıkça, atış
artıkları miktarının genellikle arttığı bilinmektedir. Yapmış olduğumuz her iki
bölümdeki çalışmamızda da atış sayısı arttıkça, atış artıkları miktarının genellikle
arttığı tespit edilmiştir.
İkinci çalışmamızdaki yöntemde, birinci çalışmamızdan farklı olarak svap
numunesinden öncelikle OGSR transfer etmek için metanol kullanılmaktadır. Metanol
kullanılarak numune alınması nedeniyle hacimsel olarak %25 lik kayıp meydana
gelmektedir. Bilindiği üzere, metallerin metanolde çözünürlüğü asidik ortamdaki
çözünürlüğünden daha azdır. Analiz sonuçları değerlendirildiğinde; hacimsel kayıp
miktarı ile atış artıklarının ölçülen miktarları arasında orantısal bir ilişki tespit
edilememiştir.
97
8,68±2,64, 8,20±6,18 olarak hesaplanmıştır. Atışın yapıldığı sağ ele ait svapların
analiz sonuçların her iki yöntemde de Adli Laboratuvarlarca pozitif olarak kabul
edilen 10 ppb değerini geçebildiği tespit edilmiştir.
Sonuç olarak; fişek çeşitlerinin, numune alma yöntemleri ve analiz çalışmalarının
giderek arttığı GSR dünyasında, OGSR analiz sonuçları önemli rol oynayacaktır.
Aynı zamanda Sb içeren fişeklerin piyasadan tamamen kaybolması ticari, kaçakçılık
ve terör gibi sebeplerden dolayı uzun zaman alacağı bilinmektedir. Bu nedenle söz
konusu dönüşüm süreci tamamlanana kadar hem yeni nesil fişeklerin hem de eski nesil
olarak adlandırabileceğimiz ağır metal içeren fişeklerin birlikte ya da ayrı ayrı ateşli
silah vasıtasıyla kullanılması sonucu işlenen suçların aydınlatılmasında GSR ve OGSR
analizlerinin yapılmasının gerekliliği ortaya çıkmaktadır. OGSR analiz sonuçları
birincil delil olarak kabul edilse bile, Sb içeren fişekler piyasadan tamamen kaybolup
dönüşüm tamamlanıncaya kadar geliştirdiğimiz bu yöntemle IGSR Sb elementi delil
özelliğini taşımaya devam edecektir. Yeni nesil fişeklerin komposizyonu değiştirildiği
için, IGSR analiziyle tespit edilememesi durumunda, OGSR analiziyle aynı svap
numunesi kullanılarak ateşli silahla işlenen suçların aydınlatılmasının mümkün
olabileceği bu çalışmada gösterilmiştir. Çalışmamız; atış artıklarını tespit etmek için
yapılacak olan IGSR ve OGSR analizleri için, svap alma ve sıralı analiz gibi yeni
yöntemlerin geliştirilmesine katkı sağlayacaktır.
98
KAYNAKLAR
Abrego, Z., Grijalba, N., Unceta, N., Maguregui, M., Sanchez, A., Fernandez- Isla A,
(2014). A novel method for the identification of inorganic and organic gunshot residue
particles of lead-free ammunitions from the hands of shooters using scanning laser
ablation-ICPMS and Raman micro-spectroscopy. Analys, 139(23), 6232-41.
Bell, S. ve Feeney W. (2019). Single shot, single sample, single instrument detection
of IGSR and OGSR using LC/MS/MS. Forensic Sci Int, 299, 215–22.
Benito, S., Abrego, Z., Sanchez, A., Unceta, N., Goicolea, M.A., Barrio, RJ. (2015).
Characterization of organic gunshot residues in lead-free ammunition using a new
sample collection device for liquid chromatographyquadrupole time-of-flight mass
spectrometry. Forensic Sci Int, 246, 79–85.
Collins, P., ve ark. (2003). Glass-containing gunshot residue particles: a new type of
highly characteristic particle, Journal of forensic sciences, (48)3, 538-553.
Dalby, O., Butler, D., Birkett, J. W. (2010). Analysis of gunshot residue and
associated materials, a review. Journal of forensic sciences, 55(4), 924-943.
Dobrowolski R., Adamczyk A., Otto M., (2010). Comparison of action of mixed
permanent chemical modifiers for cadmium and lead determination in sediments and
soils by slurry sampling graphite furnace atomic absorption spectrometry, Talanta, 82,
1325–1331.
Ercan, Ö. (2008). Bakır II İyonunun Katı Faz Ekstraksiyonu- AAS Kombinasyonu İle
Tayini, Erciyes Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Analitik Kimya Anabilim
Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Kayseri
99
Erol, Ö. Ö. (2017). Atış artıklarında iyon belirleme çalışması, Ondokuz Mayıs
Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Samsun.
Fidan, N. (2009). Atış artıklarında ET-AAS ile antimon analizi ve gözlenen analitik
problemler, Uludağ Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Kimya Anabilim Dalı,
Yüksek Lisans Tezi, Bursa.
Gandy L, Najjar K, Terry M, Bridge C. (2018). A novel protocol for the combined
detection of organic, inorganic gunshot residue. Forensic Chem, (8), 1–10.
Goudsmits E, Blakey LS, Chana K, Sharples GP, Birkett JW. (2019). The analysis of
organic and inorganic gunshot residue from a single sample. Forensic Sci Int, 299,
168–73.
http://megep.meb.gov.tr/mte_program_modul/moduller_pdf/Atomik%20Absorpsiyon
%20Spektrofotometresi.pdf
https://tr.wikipedia.org/wiki/Edmond_Locard
https://tr.wikipedia.org/wiki/Habil_ve_Kabil
100
Meng, H. H., Caddy, B. (1997). Gunshot residue analysis—a review. Journal of
Forensic Science, (42)4, 553-570.
Mocak, J., Bond, A.M., Mitchell, S. & Scollary, G. A. (1997). Statistical overview of
standard (IUPAC and ACS) and new procedures for determining the limits of
detection and quantification: Application to voltammetric and stripping
techniques.Chem.69,297-328
Newton, J.T. (1981). Rapid Determination of Antimony, Barium, and Lead in Gunshot
Residue Via Automic Absorption Spectrophotometry, Journal of Forensic Sciences,
26(2), 302-312.
OSAC (2017). ASTM, Standard Guide for Gunshot Residue Analysis by Scanning
Electron Microscopy Energy Dispersive X-ray Spectrometry, Pennsylvania, USA,
ASTM International, 1-4.
Özdemir, A., Yavuz, M., Candemir, E., Göktepe, F. (2005). Silah & Atış kitabı.
Ankara, S.16
Polovkova, J., Simonic, M. and Szege´nyi, I. (2014). Study of gunshot residues from
Sintox ammunition containing marking substances, Egyptian Journal of Forensic
Sciences, 174-179
Sarıbey, Y. A. 2008. Ateşli silahlar ile yapılan atışlar sonrası hedef yüzeyler üzerinde
oluşan atış artıklarının incelenmesi, Ankara Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü,
Doktora Tezi, Ankara
101
Şener, H. (2018). Organik Ateşli Silah Atış Artıklarının Ve Organik Patlayıcı
Maddelerin Lc-Apcı-Ms/Ms İle Tayini, İstanbul Üniversitesi, Adli Tıp Enstitüsü, Fen
Bilimleri Anabilim Dalı, Doktora Tezi, İstanbul.
Tarifa A, Almirall JR. (2015). Fast detection and characterization of organic and
inorganic gunshot residues on the hands of suspects by CMV-GC-MS and LIBS. Sci
Justice, 55(3),168–75.
Taudte RV, Roux C, Blanes L, Horder M, Kirkbride KP, Beavis A. (2016). The
development and comparison of collection techniques for inorganic and organic
gunshot residues. Anal Bioanal Chem, 408(10), 2567–76.
Tong, Y., ve ark. 2001. Determination of diphenylamine stabilizer and its nitrated
derivatives in smokeless gunpowder using a tandem MS method. Analyst. 126(4): p.
480-484.
Türkdoğan, N. (2018). Ateş Eden Kişi İle Yanında Duran Veya Silahla Temas Eden
Kişiler Üzerindeki Atış Artıklarının Tespiti, Atatürk Üniversitesi, Fen-Bilimleri
Enstitüsü, Kimya Mühendisliği Anabilim Dalı, Proses ve Reaktör Tasarımı Bilim Dalı,
Yüksek Lisans Tezi, Erzurum.
Üner, H. B. (1993). Ateşli Silah Artıkları, Adli tıp Dergisi, (9), (83-89).
Üner H.B. Çakır İ. (2007). Adli Balistik, Arıkan Basımevi, İstanbul.
Warlow, T. (2005). Firearms, the Law and Forensic Ballistics, Second Edition,
International Forensic Science and Investigation, CRC Press.
Yüksel, B., Yiğitler, A. Ö., Bora, T., Bozkurt, A. & Çavuş, M. (2016). GFAAS
Determination of Antimony, Barium, and Lead Levels in Gunshot Residue Swabs: An
Application in Forensic Chemistry, Atomic Spectroscopy, Vol. 37(4), 164-168
Zeichner, A., Levin, N. (1997). More on uniqueness of GSR particles, J Forensic Sci.
42, 1027.
102
Zeichner A, Eldar B. (2004). A novel method for extraction and analysis of
gunpowder residues on double-side adhesive coated stubs. J Forensic Sci, 49(6),
1194–206.
103
ÖZGEÇMİŞ
Eğitim Durumu
Lise : Akşehir Lisesi
Lisans : Süleyman Demirel Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi
Kimya Bölümü
Yüksek Lisans :
Yayınları :---
104