You are on page 1of 3

tense

üst edit: aslında iki zaman dilimi vardır; geçmiş ve şu an. geriye kalanları aspect
ve mood olarak sınıflandırılıyor ancak ingilizce öğretmeni veya dilbilimci
değilseniz bu bilgi sizi ilgilendirmiyor. işi basit tutmak adına entry'de
bahsettiğim 12 tense'in her birini ayrı birer yapı gibi düşünebilirsiniz.

farklı kaynaklarda farklı betimlemeler yapılsa da ingilizce'de genel anlamıyla 12


tense vardır. bu tense'leri kabaca ikiye ayırabiliriz; durağan zamanlar ve
devamlılık bildirenler. durağan zamanlarda eylemin gerçekleştiği zaman noktası ve
eylemin etkisi/sonucu önemliyken devamlılık bildirenlerde eylemin belli bir zaman
dilimi boyunca gerçekleşmiş olması önemlidir.

durağan zamanlar: present simple, past simple, present perfect, past perfect,
future simple ve future perfect.

devamlılık bildirenler: present continuous, past continuous, present perfect


continuous, past perfect continuous, future continuous ve future perfect
continuous.

hangi tense'i ne zaman kullanacağımızı yüklemin bilgisine bakarak anlayabiliriz.


tense'lerin adları bu bağlamda bize çok önemli ipuçları veriyor. bakalım;

present: şu an / şimdi
past: geçmiş
perfect: bitmişlik
continuous: devamlılık
future: gelecek
simple: basit

yani tense ne olursa olsun adındaki her birimden bir özellik taşımalıdır. buradan
yola çıkarak tense'leri zaman dilimlerine göre de sınıflandırabiliriz.

present
past
future

aşağıya her tense'in temel tanımlamasını, formülünü ve bir örneğini içerdiği


bilgiyle ve zaman dilimine göre yazıyorum;

present simple: genel geçer bilgileri, bilimsel gerçekleri, rutinleri,


alışkanlıkları ve zaman çizelgesi benzeri her şeyi present simple ile bildiriyoruz.
burada verdiğimiz bilgi yüklemin her zaman geçerli olduğudur. present simple'da v1
(isim cümlelerinde be yardımcı fiilimiz am/is/are) yani fiilin birinci halini
kullanıyoruz. ör; i like english (ingilizceyi severim).

present continuous: çoğu kez şimdiki zaman olarak çevrilse de aslında doğrusu "şu
an devam eden zaman" olmalı. geçmişte başlayan ve gelecekte belli bir noktada
bitecek olan bir eylemin tam ortasında bulunduğumuzu bildirir. burada verdiğimiz
bilgi eylemin şu anda gerçekleştiği (present) ve belli bir zaman dilimi boyunca
devam ettiğidir (continuous). present continuous'da kalıbımız be + v-ing. be
zamansal oluşumuzu bildirirken (am/is/are) -ing ekimiz devamlılığı oluşturur.
yapısal hiyerarşide -ing her zaman yüklemde olmak zorundadır, bu yüzden tense'in
adında continuous varsa yüklem her zaman -ing ile yazılır. ör; i am studying
english (ingilizce çalışıyorum).

present perfect: perfect bir nevi ara zamandır. geçmiş ile şu anı birbirine bağlar,
yani geçmişte bitmiş bir eylemin etkisinin veya sonucunun şu anda gözlemleniyor
olduğunu bildirir. burada verdiğimiz bilgi eylemin geçmişte yapıldığı, bu eylemin
bitmiş olduğu ve etkisinin şu anda gözlemlenebildiğidir. perfect kalıbımız have/has
+ past participle'dır (v3). ör; i have lost my keys (anahtarlarımı kaybettim)(etki;
anahtarlar hala kayıp).

present perfect continuous: present perfect'e ek olarak geçmişte yapılan eylemin


belli bir zaman dilimi boyunca devam ettiğini veya hala devam ediyor olduğunu
bildirir. bu anlamda present continuous'dan farkı eylemin geçmişte başladığının da
vurgulanmasıdır. genelde zaman sözcükleriyle birlikte kullanılır. bu tense'de
kalıbımız have/has + been + v-ing'dir. perfect yapıdaki v3 ile present
continuous'daki be birleşir, çünkü -ing her zaman yüklemde olmak zorundadır.
matematik formülü gibi yaklaşırsak; have/has + (v3 x be) + v-ing. ör; it has been
raining for 2 hours.

past simple: temel geçmiş zamandır ancak present simple'ın geçmişi değildir. burada
odaklandığımız bilgi sadece eylemin geçmişte tamamlanmış olmasıdır. past simple'da
v2 (yani fiile -ed ekliyoruz) kullanıyoruz. isim cümlelerinde ise be yardımcı
fiilini was/were olarak yazıyoruz. ör: i studied english (ingilizce çalıştım).

past continuous: geçmişte devam eden zaman diyebiliriz buna da. bu tense'de
verdiğimiz bilgi eylemin geçmişte yer aldığı ve belli bir zaman dilimi boyunca
devam ettiğidir. burada kalıbımız yine be + -ing'dir ancak be'yi geçmişe atarak
was/were yapıyoruz. be'yi geçmiş yapıyoruz çünkü yukarıda da dediğim gibi tense
continuous ise yüklem sadece -ing alır. past için gereken geçmiş zaman bildirimini
ise be (oluş) ile birlikte yaparız. bu noktadan sonra işe matematik formülü gibi
bakabiliriz; (past x be) + (-ing). ör; i was studying english (ingilizce
çalışıyordum).

past perfect: iş burada biraz karışıyor. past perfect'te iki geçmiş noktası içinde
daha uzak olanı bildiriyoruz. yani burada verdiğimiz bilgi iki farklı geçmiş
noktasında iki farklı eylemin yapıldığı, daha uzak olan noktanın etkisinin bir süre
devam ettiği ve daha yakın noktada bu etkinin de sonlandığıdır. genellikle past
simple bir yan tümce ile kullanılır. bu tense'de kalıbımız had + v3'tür.
formülleştirme taktiğini burada da uygulayacak olursak; (past x have/has) + v3. ör;
they had been married for 20 years when their son was born (oğulları doğduğunda 20
yıldır evlilerdi.)

past perfect continuous: temelde past perfect ile aynıdır ancak bu kez uzak
geçmişte yapılan eylemin belli bir süre devam ettiği bilgisi de verilir. yine
benzer şekilde eylemin devamlılığı daha yakın geçmişte sonlanır. bu tense'de
kalıbımız present perfect continuous ile benzerdir ancak bu kez ekstra olarak bir
de past çarpanı eklenir; (past x have/has) + been + v-ing, yani had + been + v-ing.
ör; i had been studying for 3 months before i took the exam (sınavı almadan önce 3
aydır çalışıyordum).

future simple: temel gelecek zamandır. burada verdiğimiz bilgi eylemin gelecekte
yapılacak olmasıdır. will modal'ı ile yapılır. will'den sonra gelen yüklem ise
yalın haliyle yazılır. ör; i will study english (ingilizce çalışacağım).

future continuous: gelecekte devam ediyor olacak olan zaman şelinde çevirebiliriz.
burada verdiğimiz bilgi gelecekte yapacağımız eylemin belli bir zaman dilimi
boyunca devam edecek olmasıdır. bu tense'de kalıbımız will + be + -ing'dir. be
yardımcı fiili yalın halinde yazılır çünkü will modal'ından sonra gelir. ör; i will
be studying english tomorrow (yarın ingilizce çalışıyor olacağım).

future perfect: gelecekte bitmiş olacak olan zaman diye çevirebiliriz. burada
verdiğimiz bilgi gelecekte yapacağımız eylemin belli bir süre sonra bitmiş
olacağıdır. bu tense'in kalıbı will + have + v3'tür. have yardımcı fiili yalın
yazılır çünkü will modal'ından sonra gelir. ör; i will have taken my exam this week
(bu hafta sınavımı almış olacağım).
future perfect continuous: gelecekte devam ederek belli bir süre sonra biteceğini
bildirdiğimiz tensedir. burada verdiğimiz bilgi 3 katmanlıdır; bir eylemi gelecekte
yapacağız, bu eylem belli bir süre boyunca devam edecek ve sonrasında da bitmiş
olacak. bu tense'de kalıbımız will + have + been+ v-ing'dir. have yardımcı fiili
yalın yazılır çünkü will modal'ından sonra gelir. be yardımcı fiili v3 olarak
yazılır çünkü perfect formülündeki v3 ile birleşir. ayrıca -ing eki her zaman
yükleme eklenir. ör; i will have been studying english for 2 hours when i am done
(işim bittiğinde 2 saattir ingilizce çalışmış olacağım / işim bittiğinde 2 saattir
çalışıyor olacağım).

tense'lerin bu genel tanımları dışında pek çok yan kullanımları da vardır (present
simple ve present continuous'un gelecek zaman kullanımları gibi) ancak şu an için
temel düzeyde bırakıyorum. tense'ler dışında zaman bildiren başka yapıların
olduğunu da unutmayalım. umarım bu entry işinize yaramıştır, keyifli çalışmalar
diyeyim.

You might also like