Professional Documents
Culture Documents
MÜNACATLAR
Little Known Type of Tatar Literature: Fervent Prayers
* Gazi Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Öğretim
Üyesi, alsukamal@yahoo.com
http://www.millifolklor.com 107
Millî Folklor, 2010, Y›l 22, Say› 86
108 http://www.millifolklor.com
Millî Folklor, 2010, Y›l 22, Say› 86
sanat değeri, gerekse toplum üzerinde Bĕz bu dönyadan kiterbĕz, tar қebĕrlerge kererbĕz.
Reĥim kıylġılı sin, Teġalalla, anda niler kürĕrbĕz?
yarattığı etki itibariyle çok önemli bir
yere sahiptir. Bu münacatlardan birka- Tar kabĕrde, tar cirlerde Mönkir Nekir kilgende,
Gönahlarnı ġafu eylep, reĥim kıyl sin, Teġalalla.
çını Türkiye Türkçe’sine aktararak1 aşa-
ğıda sunuyoruz. Mönecetĕm sĕzge bulsın, kabulları bĕzge bulsın,
Şekil açısından Tatar Münacat- Monı işĕtkeç “amin” diyĕp, reĥmetĕñ sal, Teġalalla.2
ları
Geleneksel Tatar Edebiyatı ince- Türk edebiyatının klasik münacat
lendiğinde manzum eserlerin daha çok özellikleri Tatar münacatlarında da gö-
dörtlükler şeklinde dizildiği görülür. rülür. Tipik bir örnek olarak seçtiğimiz
Ancak münacat türü, bu geleneksel di- bu metnin nazım biçimi beyittir. Kafiye
zilişin aksine “beyit” olarak söylenmiş ve (-a –a, -b-b, -c-c, -d-d, -e-e, -f-f ve –x-f) şek-
yazılmıştır. Genellikle yedi beyitten olu- lindedir. Bu özellikler Türk divan edebi-
şan münacatların zaman zaman üç veya yatı kafiye şekline son derece uygundur.
on bir beyitten oluşanlarına da rastlanır. Burada edebî inceleme açısından
Münacatların beyitlerinin genellikle dikkat çekeceğimiz en önemli husus,
kendi içinde kafiyelendiğini, son beytin Klasik Türk edebiyatında münacat tü-
ise çoğu zaman Allah’a yakarış ifadesiy- ründe vezin olarak aruz kullanılırken bu
le son bulduğunu görürüz. örnekte de görüldüğü gibi Tatar müna-
catlarında hece vezninin kullanılması-
Ya Rabb’im Yardım et! dır.
Ya Rabb’im, yardım et darda kalan kuluna.
Sıkıntılardan azatlık ver mümin olan kuluna
Aslına uygun olarak aktarmaya
gayret ettiğimiz Türkçe metinden kolay-
Ya Rabb’im, ver Allah’ım, hepimize yardımını. lıkla anlaşılacağı üzere bu münacatta
Ya Rabb’im, zorlukta bırakma cümlemizin bahtını.
Allah’a samimi bir yakarış söz konusu-
Ya Rabb’im, ver Allah’ım, hepimize sükûnet dur. Çok sıcak ve samimî bir dille Allah’a
Tarlada ekilen tohuma ver Allah’ım bereket.
yalvarılmakta, “darda kalan her kuluna”
Ya Rabb’im, ver Allah’ım, şifalı yağmurları, Allah’tan yardım istenmekte, “tarlada
Rızklarını bol eyle, geçir huzurla ömürleri.
ekilen tohuma bile bereket” dilenmekte-
Biz bu dünyadan gideriz, dar kabirlere gireriz, dir. Münacatın bütünlüğü dikkate alın-
Rahim olan sensin, ya Allah, orda neler görürüz? dığında tabir yerinde ise “bireysel bir
Dar kabirde, dar yerde, gelecek Münkir Nekir’den, menfaat temininden” ziyade “herkes için
Günahları af eyle, ya Allah, esirgeme rahmetinden. bir şeyler dilenmekte”, genel ifadelerle
Münacatım size olsun, sevapları bize gelsin, dua edilmektedir. Konu ve işleniş şekli
Buna “amin” diyen kullara rahmetini ver ya Allah. de klasik münacat örgüsüne son derece
uygun görünmektedir.
İ Ħodayım, teüfiқ bir!
Daha çok sözlü edebiyat ürünlerin-
İ Ħodayım, teüfiқ bir sin naçar bulgan bendeñe. den olan münacatların, dönemine göre
Zur borçularga duçar itme mö’min bulgan bendege sade ve kolay, akılda kalabilecek kelime-
İ Ħodayım, bir Ħodayım, barçabızga teüfiқnı. lerle kurulduğu, konusu itibariyle değiş-
İ Ħodayım kim – hur itme barçabıznıñ behtĕni. mek kaydıyla yer yer Arapça ve Farsça
İ Ħodayım, bir Ħodayım, barçabızga tınıçlık kelimelerin de kullanılabildiği görülür.
Basuda çeçken aşlıkka bir Ħodayım uñışlık. Nitekim yukarıdaki örnekte son derece
İ Ħodayım, bir Ħodayım, şifalı yañgırlarnı,
sade ve anlaşılır bir dil kullanılması-
Rizıklarni kiñ kıylıp, ütker sin ğömĕrlernĕ. na rağmen, etkileyici ve akıcı bir üslup
http://www.millifolklor.com 109
Millî Folklor, 2010, Y›l 22, Say› 86
110 http://www.millifolklor.com
Millî Folklor, 2010, Y›l 22, Say› 86
Ey agaç, yesĕñ küpmĕ, tügĕlgen yafragın küpmĕ? Çocuklarım için parçalanıyor canım,
Benĕm tik sağışıñ yukmı, diyĕp sorıym ben alardin. Geceleyin yatsam karışır düşlerim.
Uyanınca yalvarırım ben kadere,
Ağaç başındagı koşnıñ üte gomĕrĕ zikĕr bĕlen, Kavuştur çocuklarım ile derim.
Benĕm gaziz gomĕrlerĕm uza türlĕ fikĕr bĕlen.
Olmaz artık keyfim benim hiç de,
Ata disem - avırıy başım, ana disem - tügĕle yeşĕm, Nice hasret ateşi yanar benim içimde.
Çit illerde - yalgız başım, ayırıldım tugannardin. Sırdaşım yok, akıl verenim yok, yalnız başım,
Bu başlarım yine neler görür artık.
Çıgıp karıym ben aylarga temam unbişĕ citkeçtĕn;
Kavışular çitĕn iken, yırak illerge kitkeçtin. Kaç gündür otururum tek başıma,
Sıla hasretiyle geçiyor tüm hayatım.
Haman sayrıy ki gil-gil-gil, cirĕndin ayırılgan bılbıl, Yavrusundan ayrılmış kazlar gibi
Cirĕ yemsiz, suvı temsĕz, ayırıldım illerimdin. Gecem gündüzüm hüzünle geçer artık.
Sabır itim, sabır itim, sabır itim - niħel itim, Kaygı, hasret çekmişlerin gönlü yanar,
Sabırsızlık - şaytan figılĕ, sabırlar iterge kirek. Kaygı hasret çekmeyen oyun sanar;
Kimin eteğine düşse, onunki yanar,
Kişi ћelin kişi bĕlmes, yana beġrĕm-utı sünmes. Ayrılık ateşi hiç alevsiz yanar artık.
Sagınmaktin kĕşĕ ülmes, eceller birmesin beña.6
Görüldüğü gibi münacat türünde Balalarım Çıkmıy İsten
Yosıf kitap köyĕ bĕlen min köylimen,
bir eser olmasına rağmen bu örneğimiz- İrte torıp çeçlerĕmnĕ min tarıymın,
de “vatan hasreti” işlenmektedir. Mem- Biyĕk tauga yögĕrĕp mĕnĕp min karıymın,
leketinden ayrılarak gurbete gitmenin Kürĕnmesmĕ gaziz balalarım diyĕp.
zorlukları, sıla özlemi, aile ocağına du- Hiç tuktausız yeş tügedir ikĕ küzĕm,
yulan hasret bu münacatın ana temasını Sarı yafrak kĕbĕk buldı benĕm yözĕm.
oluşturmaktadır. Sĕznĕñ bĕlen bir avılda bulsam üzĕm,
Ħesretĕmnĕñ bik kübĕsĕ bĕter ĕdĕ.
2. Ana ve çocuk ilişkisi, ana- Hiç te bulsa çıgıp karıym min aylarga,
sından zamansız ayrılan çocuğun, Balalarım yöri iken dip kaylarda.
Alar da, dim, karıy miken şuşı aylarga,
daha çok da ananın hasreti ve kede- Alarnı uylap helsĕz bulıp kĕrem indĕ.
ri
Bu tür münacatların isimleri de çok Balalarım öçĕn özĕle ĕçkeylerĕm,
Kiçĕn yatsam bolganadır töşkeylerĕm.
şey ifade eder: “Uzak Kaldı Aziz Yav- Uyanam da yalınamın min teқdirge,
rum”, “Çocuklarım Çıkmaz Akıldan”, Kavıştırgıl balalarım bĕlen dimĕn.
“Yavrucağım Sana Sözüm”, “Yalnız
Küterilmi küñĕllerim minĕm hiç te,
Ana” vs. (Minnullin, 2000:112; Sadıkova, Niçe hesret utı yana minim ĕçte.
2005:5; Ħösnullin, 2001:XIII). Sĕrdeşĕm yuk, kiñeşçĕm yuk, yalgız başım,
Bu başlarım tagın niler kürĕr indĕ.
Çocuklarım Çıkmıyor Akıldan
Yusuf kitabı ezgisiyle ile ben türkü söylerim, Nĕçe köndĕr utıramın yalgız başım,
Sabah kalkıp saçlarımı ben tararım, Yamansulap, cirsĕp üte bar vakıtım.
Yüksek dağa koşup çıkıp ben bakarım, Bebkesĕnnen ayırılgan kazlar kĕbĕk
Görünmez mi aziz çocuklarım deyip. Könĕm-tönĕm yamansulap üte indĕ.
Hiç durmadan yaş döker iki gözüm, Kaygı-hesret kürgennernĕñ beġri yanar,
Sarı yaprak gibi oldu benim yüzüm, Kaygı-hesret kürmegeni uyınga sanar;
Sizin ile aynı köyde olsam kendim, Kĕmnĕñ itegĕne töşse - anıkı yanar,
Hasretimin birçoğu biter idi. Firak utı hiç yalkınsız yanar indĕ.7
http://www.millifolklor.com 111
Millî Folklor, 2010, Y›l 22, Say› 86
özlem anlatılmaktadır ki, günümüz Ta- yatın, insan ömrünün düşünsel olarak
tar halk edebiyatında bu türden çok sa- yorumlandığı eserlerdir. Örneğimizde de
yıda örneğe rastlamak mümkündür. bu tema açıkça görülmektedir.
Tatar Halk Edebiyatı manzum tür-
3. Ömür, yaşama ve ölüm hak- lerinden olan münacatların, genellikle
kındaki düşünceleri içeren felsefi yazarı belli değildir. Sözlü ürünler olan
karakterli münacatlar bu eserler anonim olarak ağızdan kulağa
Bu tür münacatlarda da eser baş- yayıla gelmiş ve günümüze kadar birçoğu
lıkları, eserin muhtevasını açıklar nite- varlığını korumuştur. Babaannelerden,
liktedir: “Geçer Ömür”, “Esme Rüzgar”, ninelerden duyulup işitilen münacatlar,
“Aydın Dünyayı Görüp Doymadım”, “İb- yeni kuşaklara bu şekilde aktarılmıştır.
ret Alınız!” vs. (Sadıkova, 2005:6). Bu cümleden olarak uzun olmasına rağ-
men akıllarda kolaylıkla kalabilen aşa-
İbret Alınız! ğıdaki münacatı dikkat çekici bir örnek
Gözümü açarsam, gözlerim yorulur,
Tüm kardeşlerim dünyada kalır. olarak sunalım:
Karañgı gürde kürmes küzlerĕm, Allah’ımın varlığına, evvel ahir yok ona,
Doga kıylıgız – sĕzge süzlerĕm. Şirk koşulmaz ona -birdir Allah’ım benim.
Dönya malları bar da kalaçak, Her şeyi bilirsin sen, her şeyi de görürsün,
Gıybadet kıylsañ, bĕrge baraçak. Sesini işitirsin -birdir Allah’ım benim.
Bu süzlerĕme kolak salıgız, Sen her şeyi dilemiş, her dilediğin olmuş,
Kileçek ћel dip, gıybret alıgız! Dilemezsen olmamış -birdir Allah’ım benim.
Kara cirlerge, salkın gürlerge Allah’ım, sen, teksin, birsin, yoktur ortağın senin,
Kĕresĕ idĕ comga könnerde!8 Yoktur eşitin senin -birdir Allah’ım benim.
112 http://www.millifolklor.com
Millî Folklor, 2010, Y›l 22, Say› 86
Allah’ım, sen büyüksün, melekleri yaratan sen, Bu dönyanın her işin, yaĥşısın hem yamanın
Peygamberler yaratan -birdir Allah’ım benim. Aldin yazdıñ sin barın – bĕrdĕr Allahım benim.
Kitaplar gönderdin sen, doğru yolu bildirdin sen, Sin, Allahım, üzeñ sen ferĕşteler yaratkan,
Kendine çağırdın sen -birdir Allah’ım benim. Peyġamberlĕk yaratkan - bĕrdĕr Allahım benim.
Rabb’im Allah’tır benim, dinim İslam’dır benim, Bu dönyanın her işin, yaĥşısın hem yamanın
Kıblem Kâbe’dir benim -birdir Allah’ım benim. Aldin yazdıñ sin barın – bĕrdĕr Allahım benim.
Ol Muhammet Mustafa - peygamberimdir benim, Sin, Allahım, üzeñ sen ferĕşteler yaratkan,
Şefaatçimdir benim, birdir Allah’ım benim. Peyġamberlĕk yaratkan - bĕrdĕr Allahım benim.
Adem’dir benim atam, Havva’dır benim anam, Kitaplar kündĕrdĕn sen, tuġrı yul bĕldĕrdĕn sen,
Milletimdir İbrahim, birdir Allah’ım benim. Üzeñe çakırdıñ sen - bĕrdĕr Allahım benĕm.
Dünyadan gideceğim, kabire gireceğim, Rabbım Alladır benĕm, dinĕm islamdır benĕm,
Orda dirileceğim -sen yardım ver, Allah’ım. Kıyblam keġbedĕr benim - bĕrdĕr Allahım benim.
Kabirden kopacağım, mahşere varacağım, Ademdĕr benim atam, Havadır benĕm anam,
Hesabım vereceğim hafif kıl sen Allah’ım. Milletĕmdĕr İbrahim, bĕrdĕr Allahım benim.
Yine bunlardan başka peygamberim ne dese, Mönkir Nekir kĕrgende, Rabbıñ kĕm dip soraġanda,
Allah’ım ne gönderse - inandım ben Allah’a. Ni ĥel bulır şul çakta – sen yerdem bir, İlahım.
Tamamını hak bildim, hepsini kabul kıldım, Қebĕrden kubaçaġım, meĥşerge baraçaġım,
Gönülden iman ettim, sen kabul kıl, Allah’ım. Ħisabım bireçegĕm ciñel kıylgıl, İlahım.
Oĥşaşıñ da yuk senĕñ, suretĕñ de yuk senĕñ Görüldüğü gibi çok uzun bir metin
Uġlıñ kızıñ da yuk - bĕrdĕr Allahım benĕm. olmasına rağmen bu münacat Tatar yaş-
lı kadınlarının dilinden düşmemekte,
Sin hiçkĕmden tumadıñ, üzĕñ de tudırmadıñ,
Sin bu ĕşten peқ buldıñ – bĕrdĕr Allahım benĕm. pek çok Tatar kadını bu münacatı ezbere
okuyabilmektedir. Dilinin akıcılığı, met-
Allahım süzĕ Қor’en, peyġemberlerge kilgen, nin sadeliği ve duygusallığı bu uzun mü-
Bĕzge ul kitap bulgan - bĕrdĕr Allahım benĕm.
nacatın hatırda kolayca kalabilmesini
Barlıġı üzĕnnender, hiç kimseden tügelder, sağlamıştır.
Üzlegendin bulgandır bĕrdĕr Allahım benĕm. Buna karşılık yazanı ve söyleyeni
Allahımın varlığına, evvel aĥır yuk aña, belli olan edebi değeri daha yüksek ya-
Betü deĥi yuk aña – bĕrdĕr Allahım benĕm. zılı edebiyat ürünü olan münacatlar da
bulunmaktadır.
Bar nersenĕ bĕlĕrsĕñ, her nersenĕ kürĕrsĕñ,
Tavışın işĕtĕrsĕñ – bĕrdĕr Allahım benim.
http://www.millifolklor.com 113
Millî Folklor, 2010, Y›l 22, Say› 86
NOTLAR
1 Bu çalışmadaki aktarılmış münacatların ba-
zılarına (Ayrıldım Vatanımdan, Çocuklarım
Çıkmıyor Akıldan) Kültür Bakanlığı tarafın-
dan yayımlanan kitapta da yer verilmiştir.
Farklı versiyon. Edebiyat:Türkiye Dışındaki
Türk Edebiyatları Antolojisi-Tatar Edebiyatı
17-18-19 c.- Tatar Halık Edebiyatı.
http://www.kultur.gov.tr/TR/Genel/BelgeGos-
ter.aspx?F6E10F8892433CFFF0BAEEC8E5E
222445EE9FC1962A0296C, 15 Mart, 2009
Ancak benim bu çalışmamdaki örneklerin ta-
114 http://www.millifolklor.com