You are on page 1of 8

TATAR EDEBİYATININ AZ BİLİNEN BİR TÜRÜ:

MÜNACATLAR
Little Known Type of Tatar Literature: Fervent Prayers

Yrd. Doç. Dr. Alsu KAMALİEVA*


ÖZ
Münacatlar, Eski dönem Tatar edebiyatı ile Tatar Halk Edebiyatının en önemli türlerinden biridir. Uzun
süre ihmal edilmesine rağmen son dönemlerde tekrar popüler olmaya başlayan münacatlar, kaynağı itibariyle
din ve inanç temeline dayalıdır. Bu edebi tür, sadece sözlü Tatar edebiyatında değil, yazılı Tatar edebiyatında
da yer bulmuş ve münacat türünde pek çok yazılı edebiyat örnekleri verilmiştir. Günümüz modern Tatar
toplumunda ilginç bir şekilde münacatların yeniden gündeme geldiği, kayıtlara girdiği, çalınıp söylenmeye
başladığı görülmektedir. Klasik anlamda konusu “Allah’a yakarış” olan münacatın, Tatar edebiyatındaki
örneklerinde, sosyal içerikli konuların da işlendiği görülür. Vatan sevgisi, anne baba sevgisi, gurbet, sıla
özlemi yanında, insanî öğütler, iyilik yapmaya teşvik gibi tavsiyeler de Tatar münacatlarında işlenmiştir.
Tatar şiirinin genel yapısında dörtlükler kullanılmasına rağmen münacatlar, genel formatına uygun olarak
beyitler şeklinde düzenlenmiştir. Kafiye olarak ise az da olsa aruz kullanılmasına rağmen yaygın olarak hece
vezni kullanılmıştır. Kökeni insanlık tarihi kadar eski olan münacat türünün, Tatar Edebiyatındaki yeri ve
önemi araştırmacılar için yeni bir heyecan kapısı olarak aralanmaya başlamıştır.
Anahtar Kelimeler
Tatar Halk Edebiyatı, yakarış, popüler kültür, iyiliği teşvik ve tavsiye, hece vezni, beyit.
ABSTRACT
Fervent Prayers can be regarded as one of the most important types of Tatar Folk Literature. Although
fervent prayers are considered one of the most important types of the old Tatar Folk Literature they were
neglected for a long time and they have started to become popular again nowadays. This sort of literature
which is based on religion and beliefs has a significant place and many written examples in Tatar Literature.
In today’s Tatar society, it is observed that fervent prayers have become a current issue and they have been
recorded, played, and sung. It is also seen that fervent prayers the subject of which is “begging to God” in its
classical meaning they also deal with some social issues in some examples. Apart from the subjects like love
of country and mother – father, topics like homesickness, admonitions and suggestions for doing kindness are
handled in Tatar fervent prayers. Although there are four lines in the structure of the Tatar poems in general,
fervent prayers are arranged in verse style. Although aruz measure is rarely used for rhyme, syllable rhythm
is widely realized. Fervent Prayers the origins of which dates back to the history of humanity have become a
new field for the researchers who would like to conduct researches on the importance and place of this type in
Tatar literature.
Key Words
Tatar Folk Literature, begging, popular culture, advice, syllable rhythm, verse.

Giriş Sebebini, geride bıraktığımız ya-


Tatar Edebiyatı üzerine yapılan sakçı ve baskıcı dönemin din ve inanç te-
araştırmalarda özellikle Halk Edebiya- melli yaklaşımlara karşı ortaya koyduğu
tı ürünleri incelenirken, münacatlar, genel tavırda aramamız gereken ihmalin
çok sayıda eser verilen ama her nedense ardından günümüz Tatar toplumunda
üzerinde pek fazla ciddi araştırmalar ya- münacatlar, Tatar Halk Edebiyatının
pılmamış bir tür olarak karşımıza çıkar. en popüler türlerinden biri haline gel-
Tatar Halk lirik edebiyatının bu türü miştir. Bugün gazete ve dergilerde, hat-
akademik ve entelektüel kamuoyunun ta özel kitap ve araştırma yayınlarında
dikkatinden uzak kalmıştır (Minnullin, münacatlar basılmakta, kaset ve CD’lere
2000:109; Bakirov, 2008:300). okunmakta, radyo ve televizyonlarda

* Gazi Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Öğretim
Üyesi, alsukamal@yahoo.com

http://www.millifolklor.com 107
Millî Folklor, 2010, Y›l 22, Say› 86

özel münacat programları yapılmakta- geçmiş dönemlerde entelektüel kesimin


dır. Diğer bir deyişle günümüz Tatar de sıklıkla müracaat ettiği bir edebi tür
toplumunda münacatlar yeniden doğuş olarak kullanılmıştır. Modern edebiyat
devri yaşamaktadır (Bakirov, 2008:301). araştırmalarında Tekke ve Zaviye ede-
Münacat Türünün Tarihi Gelişi- biyatı olarak bilinen dini içerikli edebi-
mine Kısa Bir Bakış yatta münacat türünün birçok ölümsüz
Bilindiği gibi münacatlar, dünya örnekleri verilmiş, Osmanlı coğrafyasın-
coğrafyasında folklorun çok uzak ve çok da aydın edebiyatı olarak bilinen Divan
derinden gelen bir türüdür. Münacat edebiyatında da birçok münacat kaleme
türünü sadece Tatar Edebiyatıyla sınır- alınmış ve günümüze kadar taşınmıştır.
lamak yanlış olur. Tacik topluluğundan Tatar Halk Edebiyatında Müna-
Eski Şarkın birçok toplumuna kadar bu- cat Türünün Yeri ve Önemi
günkü modern münacat türünün değişik Bu makalemiz Tatar Halk Edebiya-
varyasyonlarına rastlanır. Kelime anla- tının en geniş yelpazesini oluşturan ve
mı itibarıyla münacat “Yaratıcıyla gizli en canlı örneklerinin verildiği münacat
görüşme”, “yakarış”, “dua” anlamlarına türünü geniş kapsamlı olarak anlatmaya
gelmektedir (Minnullin, 2000:109; Sa- yetmeyeceğinden (,) konuyu sadece ana
dıykova, 2005:4; Şeymerdanov, 2007:37- hatlarıyla özetlemek durumundayız.
38). Bilindiği gibi halk edebiyatı ürün-
İnsanoğlu varolduğu günden beri leri geneli itibariyle sözlü edebiyat kül-
gönlünün derinliklerinde gizlediği sırla- türü ürünlerinden oluşur. Halkın kendi
rını, düşünce ve niyetlerini, kendi inanç- duyuş ve düşünüşünü, acı ve kederini,
ları çerçevesinde yaratıcı olarak kime hayat tecrübelerini, yüreğinin sıcak-
inanıyorsa, O’na açıp ondan yardım, lığında eriterek oluşturduğu bu edebî
merhamet dilemiş, sıkıntılı zamanların- ürünler, toplumsal birikimin bir sonraki
da üstesinden gelemediği problemlerinin kuşağa aktarılmasında da çok önemli bir
çözümü için ona yalvarmıştır. Bu tarih- görev üstlenir. Her halkın manzum eser-
sel yaklaşım bugünkü münacat türünün lerinin kendine has özellikleri olduğu
ortaya çıkmasına sebep olmuştur (Baki- gibi Tatar Halk Edebiyatının da kendine
rov, 2008:307). has özellikleri vardır. Yıllar boyu yazılı
Birçok ilim adamı münacatların kö- ve kayıtlı belgelere girmesi yasaklanan,
keni ve müstakil bir halk edebiyatı türü araştırmalara konu edilemeyen, antolo-
olarak şekillenmesini İslam’dan evvelki jilerde yer verilmeyen münacatlar, Tatar
devirlere bağlar. Münacatların çok eski halkının yüreğinin derinliklerinde sakla-
bir devirden geldiğinin bir başka delili dığı manevi zenginliklerinde ifade ettiği
de Şark eposunda ve taş yazma edebi- manzum ürünler olarak özenle bugüne
yatta bu türe benzeyen birçok örneğin kadar varlığını sürdürebilmiştir. Söyle-
bulunmasıdır (Ħösnullin, 2001:III). nişi itibariyle akılda kalması, ezberde
Tarihi sürecin ışığında İslam taban- tutulması çok kolay olan münacatlar,
lı Türk Edebiyatına bakıldığında müna- Tatar halkının gönlünde acılarını, ke-
cat türünün Türk coğrafyasının her ta- derlerini, inanışlarını seslendirdiği lirik
rafında çok yaygın bir edebi tür olarak ürünler olarak günümüze kadar gelmiş-
kullanıldığını tespit etmek mümkündür. tir. Bu yönleriyle münacatlar Tatar Halk
Yaygın olarak Halk Edebiyatının bir Edebiyatının bütünlüğü içerisinde gerek
türü olarak karşımıza çıkan münacat, ürün zenginliği, gerek içeriği ve taşıdığı

108 http://www.millifolklor.com
Millî Folklor, 2010, Y›l 22, Say› 86

sanat değeri, gerekse toplum üzerinde Bĕz bu dönyadan kiterbĕz, tar қebĕrlerge kererbĕz.
Reĥim kıylġılı sin, Teġalalla, anda niler kürĕrbĕz?
yarattığı etki itibariyle çok önemli bir
yere sahiptir. Bu münacatlardan birka- Tar kabĕrde, tar cirlerde Mönkir Nekir kilgende,
Gönahlarnı ġafu eylep, reĥim kıyl sin, Teġalalla.
çını Türkiye Türkçe’sine aktararak1 aşa-
ğıda sunuyoruz. Mönecetĕm sĕzge bulsın, kabulları bĕzge bulsın,
Şekil açısından Tatar Münacat- Monı işĕtkeç “amin” diyĕp, reĥmetĕñ sal, Teġalalla.2

ları
Geleneksel Tatar Edebiyatı ince- Türk edebiyatının klasik münacat
lendiğinde manzum eserlerin daha çok özellikleri Tatar münacatlarında da gö-
dörtlükler şeklinde dizildiği görülür. rülür. Tipik bir örnek olarak seçtiğimiz
Ancak münacat türü, bu geleneksel di- bu metnin nazım biçimi beyittir. Kafiye
zilişin aksine “beyit” olarak söylenmiş ve (-a –a, -b-b, -c-c, -d-d, -e-e, -f-f ve –x-f) şek-
yazılmıştır. Genellikle yedi beyitten olu- lindedir. Bu özellikler Türk divan edebi-
şan münacatların zaman zaman üç veya yatı kafiye şekline son derece uygundur.
on bir beyitten oluşanlarına da rastlanır. Burada edebî inceleme açısından
Münacatların beyitlerinin genellikle dikkat çekeceğimiz en önemli husus,
kendi içinde kafiyelendiğini, son beytin Klasik Türk edebiyatında münacat tü-
ise çoğu zaman Allah’a yakarış ifadesiy- ründe vezin olarak aruz kullanılırken bu
le son bulduğunu görürüz. örnekte de görüldüğü gibi Tatar müna-
catlarında hece vezninin kullanılması-
Ya Rabb’im Yardım et! dır.
Ya Rabb’im, yardım et darda kalan kuluna.
Sıkıntılardan azatlık ver mümin olan kuluna
Aslına uygun olarak aktarmaya
gayret ettiğimiz Türkçe metinden kolay-
Ya Rabb’im, ver Allah’ım, hepimize yardımını. lıkla anlaşılacağı üzere bu münacatta
Ya Rabb’im, zorlukta bırakma cümlemizin bahtını.
Allah’a samimi bir yakarış söz konusu-
Ya Rabb’im, ver Allah’ım, hepimize sükûnet dur. Çok sıcak ve samimî bir dille Allah’a
Tarlada ekilen tohuma ver Allah’ım bereket.
yalvarılmakta, “darda kalan her kuluna”
Ya Rabb’im, ver Allah’ım, şifalı yağmurları, Allah’tan yardım istenmekte, “tarlada
Rızklarını bol eyle, geçir huzurla ömürleri.
ekilen tohuma bile bereket” dilenmekte-
Biz bu dünyadan gideriz, dar kabirlere gireriz, dir. Münacatın bütünlüğü dikkate alın-
Rahim olan sensin, ya Allah, orda neler görürüz? dığında tabir yerinde ise “bireysel bir
Dar kabirde, dar yerde, gelecek Münkir Nekir’den, menfaat temininden” ziyade “herkes için
Günahları af eyle, ya Allah, esirgeme rahmetinden. bir şeyler dilenmekte”, genel ifadelerle
Münacatım size olsun, sevapları bize gelsin, dua edilmektedir. Konu ve işleniş şekli
Buna “amin” diyen kullara rahmetini ver ya Allah. de klasik münacat örgüsüne son derece
uygun görünmektedir.
İ Ħodayım, teüfiқ bir!
Daha çok sözlü edebiyat ürünlerin-
İ Ħodayım, teüfiқ bir sin naçar bulgan bendeñe. den olan münacatların, dönemine göre
Zur borçularga duçar itme mö’min bulgan bendege sade ve kolay, akılda kalabilecek kelime-
İ Ħodayım, bir Ħodayım, barçabızga teüfiқnı. lerle kurulduğu, konusu itibariyle değiş-
İ Ħodayım kim – hur itme barçabıznıñ behtĕni. mek kaydıyla yer yer Arapça ve Farsça
İ Ħodayım, bir Ħodayım, barçabızga tınıçlık kelimelerin de kullanılabildiği görülür.
Basuda çeçken aşlıkka bir Ħodayım uñışlık. Nitekim yukarıdaki örnekte son derece
İ Ħodayım, bir Ħodayım, şifalı yañgırlarnı,
sade ve anlaşılır bir dil kullanılması-
Rizıklarni kiñ kıylıp, ütker sin ğömĕrlernĕ. na rağmen, etkileyici ve akıcı bir üslup

http://www.millifolklor.com 109
Millî Folklor, 2010, Y›l 22, Say› 86

yakalandığı, bunun yanı sıra, “Ħoday, yukarıda da belirtildiği gibi bu türün


rızık, duçar, rehim, Tegalla, amin” gibi ana konusu olan Allah sevgisi, Allah’a
Arapça ve Farsça kelimelere de yer ve- yalvarış ve dua konularını içerir. Ancak
rildiği görülür. yaptığımız incelemelerde, münacatlarda
bu konunun dışında üç temel konunun
Şunu İstiyorum Bir Allah’tan.
daha işlendiğini görürüz4.
Ey kardeşler, Allah size, dünyada bol varlık versin,
Ahrette cennet versin bunu diliyorum Allah’tan.
1. Vatan-memleket, sıla hasreti
Atan, Anan razı olsun, çocuklarda hürmet olsun,
Bu tür eserlerin esas muhtevasını
Karın da itaatli olsun bunu diliyorum Allah’tan.
onların şiir şeklinde yankılanan adla-
Rızkın kutsaldan olsun, helal mallar dolup dursun, rından da anlamak mümkündür: “Ayrıl-
Tövbelerimiz kabul olsun bunu diliyorum Allah’tan.
dım İllerimden”5 “Vatanım Uzak Kaldı”,
Şunı sorıym ber Ĥodaydan “Gurbete Giden Adam Münacatı” vs.
Ey, қerdeşler, Ħoday sĕzge, dönyada kiñ devlet bir- (Ħösnullin, 2001:XIII).
sen,
Aĥirette cennet birsĕn şunı tĕlim bĕr Ħodaydan.
Ayrıldım Vatanımdan
Münâcâtım size olsun, eşim dostum dua etsin,
Atañ anañ razıy bulsın, balalarda teüfiқ bulsın,
Duaları kabul olsun firak oldum kardeşlerden.
Ħatınıñ da itaġetlĕ bulsın şunı sorıym bĕr
Ħodaydan.
Ki yaprak genç ömürmüş, dalları çocuk imiş,
Ayrılmak bir bela imiş, ayrıldım kardeşlerden.
Kesĕbĕn izgĕden bulsın helel mallar tulıp torsın
Tevbelerĕbĕz kabul bulsın şunı sorıym bĕr
Hey ağaç yaşın çok mu, dökülen yaprakların çok
Ħodaydan.3
mu?
Bu münacatı da daha sade ve basit Benim gibi hasretin yok mu, diye sorayım ben on-
bir dille yazılmış olması ve günümüzde lara.
çok yaygın olarak bestelenip söylenen bir
Ağaç başındaki kuşun geçer ömrü zikir ile,
örnek olması sebebiyle seçtik. Görüldüğü Benim aziz ömrüm geçer türlü fikir ile.
gibi samimi bir dille bile “Allah’a yaka-
rış” gibi görünen bu münacatta aslında Baba desem, ağrır başım, ana desem, dökülür ya-
şım,
insanlar hakkında iyilik dilenmektedir.
Gurbet ellerde, yalnız başım, ayrıldım kardeşler-
Metinde, Tatar insanının temiz yüreği- den.
ne, bir başkası için ne kadar iyi niyetler
taşıyıp olumlu düşünceler besleyebilece- Çıkıp bakayım ben aylara on beşi gelince,
Kavuşmak zor imiş, uzak illere gidince.
ğine vurgulanır.
Tatar Edebiyatındaki münacatları Her zaman öter cik-cik-cik yerinden ayrılmış bül-
hece vezninin değişik duraklı varyasyon- bül,
Toprağı çirkin, suyu tatsız, ayrıldım vatanımdan.
larıyla görmek mümkündür. İlk örneği-
mizde şekil incelemesi yapıldığı için ma- Sabredeyim, sabredeyim, sabretmeyip ne edeyim,
kalemizdeki diğer örneklerde şekil ince- Sabırsızlık şeytan işi, sabırlar çekmek gerek.
lemesine girilmeyecektir. Aruz vezninin
Kişi halini kişi bilmez, yanar bağrım, ateşi sönmez.
Tatar Edebiyatında kullanılış şekli ayrı Özlemekten insan ölmez, eceller vermesin bana.
bir araştırma konusudur.
Ayırıldım İllerimdin
Mönecetĕm sĕzge ulsın, dusım-işĕm doga kılsın,
Tatar Edebiyatı Münacatların- Dogalar kabul bulsın, firak buldım tugannardin.
da Konular
Tatar Halk Edebiyatının en önem- Ki yafrak yeş gomĕr iken, botakları bala iken,
Ayırılmak bĕr bela iken, firak buldım tugannardin.
li manzum türlerinden olan münacatlar

110 http://www.millifolklor.com
Millî Folklor, 2010, Y›l 22, Say› 86

Ey agaç, yesĕñ küpmĕ, tügĕlgen yafragın küpmĕ? Çocuklarım için parçalanıyor canım,
Benĕm tik sağışıñ yukmı, diyĕp sorıym ben alardin. Geceleyin yatsam karışır düşlerim.
Uyanınca yalvarırım ben kadere,
Ağaç başındagı koşnıñ üte gomĕrĕ zikĕr bĕlen, Kavuştur çocuklarım ile derim.
Benĕm gaziz gomĕrlerĕm uza türlĕ fikĕr bĕlen.
Olmaz artık keyfim benim hiç de,
Ata disem - avırıy başım, ana disem - tügĕle yeşĕm, Nice hasret ateşi yanar benim içimde.
Çit illerde - yalgız başım, ayırıldım tugannardin. Sırdaşım yok, akıl verenim yok, yalnız başım,
Bu başlarım yine neler görür artık.
Çıgıp karıym ben aylarga temam unbişĕ citkeçtĕn;
Kavışular çitĕn iken, yırak illerge kitkeçtin. Kaç gündür otururum tek başıma,
Sıla hasretiyle geçiyor tüm hayatım.
Haman sayrıy ki gil-gil-gil, cirĕndin ayırılgan bılbıl, Yavrusundan ayrılmış kazlar gibi
Cirĕ yemsiz, suvı temsĕz, ayırıldım illerimdin. Gecem gündüzüm hüzünle geçer artık.

Sabır itim, sabır itim, sabır itim - niħel itim, Kaygı, hasret çekmişlerin gönlü yanar,
Sabırsızlık - şaytan figılĕ, sabırlar iterge kirek. Kaygı hasret çekmeyen oyun sanar;
Kimin eteğine düşse, onunki yanar,
Kişi ћelin kişi bĕlmes, yana beġrĕm-utı sünmes. Ayrılık ateşi hiç alevsiz yanar artık.
Sagınmaktin kĕşĕ ülmes, eceller birmesin beña.6
Görüldüğü gibi münacat türünde Balalarım Çıkmıy İsten
Yosıf kitap köyĕ bĕlen min köylimen,
bir eser olmasına rağmen bu örneğimiz- İrte torıp çeçlerĕmnĕ min tarıymın,
de “vatan hasreti” işlenmektedir. Mem- Biyĕk tauga yögĕrĕp mĕnĕp min karıymın,
leketinden ayrılarak gurbete gitmenin Kürĕnmesmĕ gaziz balalarım diyĕp.

zorlukları, sıla özlemi, aile ocağına du- Hiç tuktausız yeş tügedir ikĕ küzĕm,
yulan hasret bu münacatın ana temasını Sarı yafrak kĕbĕk buldı benĕm yözĕm.
oluşturmaktadır. Sĕznĕñ bĕlen bir avılda bulsam üzĕm,
Ħesretĕmnĕñ bik kübĕsĕ bĕter ĕdĕ.

2. Ana ve çocuk ilişkisi, ana- Hiç te bulsa çıgıp karıym min aylarga,
sından zamansız ayrılan çocuğun, Balalarım yöri iken dip kaylarda.
Alar da, dim, karıy miken şuşı aylarga,
daha çok da ananın hasreti ve kede- Alarnı uylap helsĕz bulıp kĕrem indĕ.
ri
Bu tür münacatların isimleri de çok Balalarım öçĕn özĕle ĕçkeylerĕm,
Kiçĕn yatsam bolganadır töşkeylerĕm.
şey ifade eder: “Uzak Kaldı Aziz Yav- Uyanam da yalınamın min teқdirge,
rum”, “Çocuklarım Çıkmaz Akıldan”, Kavıştırgıl balalarım bĕlen dimĕn.
“Yavrucağım Sana Sözüm”, “Yalnız
Küterilmi küñĕllerim minĕm hiç te,
Ana” vs. (Minnullin, 2000:112; Sadıkova, Niçe hesret utı yana minim ĕçte.
2005:5; Ħösnullin, 2001:XIII). Sĕrdeşĕm yuk, kiñeşçĕm yuk, yalgız başım,
Bu başlarım tagın niler kürĕr indĕ.
Çocuklarım Çıkmıyor Akıldan
Yusuf kitabı ezgisiyle ile ben türkü söylerim, Nĕçe köndĕr utıramın yalgız başım,
Sabah kalkıp saçlarımı ben tararım, Yamansulap, cirsĕp üte bar vakıtım.
Yüksek dağa koşup çıkıp ben bakarım, Bebkesĕnnen ayırılgan kazlar kĕbĕk
Görünmez mi aziz çocuklarım deyip. Könĕm-tönĕm yamansulap üte indĕ.

Hiç durmadan yaş döker iki gözüm, Kaygı-hesret kürgennernĕñ beġri yanar,
Sarı yaprak gibi oldu benim yüzüm, Kaygı-hesret kürmegeni uyınga sanar;
Sizin ile aynı köyde olsam kendim, Kĕmnĕñ itegĕne töşse - anıkı yanar,
Hasretimin birçoğu biter idi. Firak utı hiç yalkınsız yanar indĕ.7

Hiç olmazsa, çıkıp bakarım ben aylara,


Çocuklarım dolaşır diye nerelerde. Bu örnekte de yavrularından ayrı
Onlar da, derim bakar mı ki bu aylara, kalan bir annenin çocuklarına duyduğu
Onları düşünüp halsiz girerim artık.

http://www.millifolklor.com 111
Millî Folklor, 2010, Y›l 22, Say› 86

özlem anlatılmaktadır ki, günümüz Ta- yatın, insan ömrünün düşünsel olarak
tar halk edebiyatında bu türden çok sa- yorumlandığı eserlerdir. Örneğimizde de
yıda örneğe rastlamak mümkündür. bu tema açıkça görülmektedir.
Tatar Halk Edebiyatı manzum tür-
3. Ömür, yaşama ve ölüm hak- lerinden olan münacatların, genellikle
kındaki düşünceleri içeren felsefi yazarı belli değildir. Sözlü ürünler olan
karakterli münacatlar bu eserler anonim olarak ağızdan kulağa
Bu tür münacatlarda da eser baş- yayıla gelmiş ve günümüze kadar birçoğu
lıkları, eserin muhtevasını açıklar nite- varlığını korumuştur. Babaannelerden,
liktedir: “Geçer Ömür”, “Esme Rüzgar”, ninelerden duyulup işitilen münacatlar,
“Aydın Dünyayı Görüp Doymadım”, “İb- yeni kuşaklara bu şekilde aktarılmıştır.
ret Alınız!” vs. (Sadıkova, 2005:6). Bu cümleden olarak uzun olmasına rağ-
men akıllarda kolaylıkla kalabilen aşa-
İbret Alınız! ğıdaki münacatı dikkat çekici bir örnek
Gözümü açarsam, gözlerim yorulur,
Tüm kardeşlerim dünyada kalır. olarak sunalım:

Kur’an’lar okuyup, uğurlayın, Birdir Allah’ım Benim


Siz de gidersiniz, ibret alınız! İnandım ben Allah’a, Allah’ın varlığına,
Allah’ın birliğine - birdir Allah’ım benim.
Karanlık mezarda görmez gözlerim,
Dua ediniz – size sözlerim. Bir Allah’ım kadirsin sen, sensin her şeyi var eden,
Herkese rızkı veren - birdir Allah’ım benim.
Dünya malları hepsi kalacak,
İbadet edersen, birlikte gelecek. Allah ölmez hep vardır, Allah’ın ölümü yoktur,
Gücünün büyük sonsuzluktur -birdir Allah’ım be-
Bu sözlerime kulak kabartın, nim.
Gelecek hâl diye, ibret alınız.
Benzerin de yok senin, suretin de yok senin
Kara yerlere, soğuk mezarlara Oğlun kızın yok senin -birdir Allah’ım benim.
Girilseydi Cuma günlerinde!
Sen kimseden doğmadın, kendin de doğurmadın,
Sen bu işten pak oldun -birdir Allah’ım benim.
Gıybret Alıgız!
Küzĕmnĕ açsam, küzlerĕm tala, Allah’ım sözü Kur’an, peygamberlere gelmiş,
Barça kardeşler dönyada kala. Bize o Kitap olmuş -birdir Allah’ım benim.

Kor’enner ukıp, ozatıp kalıgız, Varlığı kendindendir, hiç kimseden değildir,


Sĕz de barırsız, gıybret alıgız! Öz özünden olmuştur -birdir Allah’ım benim.

Karañgı gürde kürmes küzlerĕm, Allah’ımın varlığına, evvel ahir yok ona,
Doga kıylıgız – sĕzge süzlerĕm. Şirk koşulmaz ona -birdir Allah’ım benim.

Dönya malları bar da kalaçak, Her şeyi bilirsin sen, her şeyi de görürsün,
Gıybadet kıylsañ, bĕrge baraçak. Sesini işitirsin -birdir Allah’ım benim.

Bu süzlerĕme kolak salıgız, Sen her şeyi dilemiş, her dilediğin olmuş,
Kileçek ћel dip, gıybret alıgız! Dilemezsen olmamış -birdir Allah’ım benim.

Kara cirlerge, salkın gürlerge Allah’ım, sen, teksin, birsin, yoktur ortağın senin,
Kĕresĕ idĕ comga könnerde!8 Yoktur eşitin senin -birdir Allah’ım benim.

Bu dünyanın her işini, iyisini, kötüsünü


Başlıklarından da anlaşıldığı gibi Kadere yazdın tümünü -birdir Allah’ım benim.
bu son türdeki münacatlar, günlük ha-

112 http://www.millifolklor.com
Millî Folklor, 2010, Y›l 22, Say› 86

Allah’ım, sen büyüksün, melekleri yaratan sen, Bu dönyanın her işin, yaĥşısın hem yamanın
Peygamberler yaratan -birdir Allah’ım benim. Aldin yazdıñ sin barın – bĕrdĕr Allahım benim.

Kitaplar gönderdin sen, doğru yolu bildirdin sen, Sin, Allahım, üzeñ sen ferĕşteler yaratkan,
Kendine çağırdın sen -birdir Allah’ım benim. Peyġamberlĕk yaratkan - bĕrdĕr Allahım benim.

Rabb’im Allah’tır benim, dinim İslam’dır benim, Bu dönyanın her işin, yaĥşısın hem yamanın
Kıblem Kâbe’dir benim -birdir Allah’ım benim. Aldin yazdıñ sin barın – bĕrdĕr Allahım benim.

Ol Muhammet Mustafa - peygamberimdir benim, Sin, Allahım, üzeñ sen ferĕşteler yaratkan,
Şefaatçimdir benim, birdir Allah’ım benim. Peyġamberlĕk yaratkan - bĕrdĕr Allahım benim.

Adem’dir benim atam, Havva’dır benim anam, Kitaplar kündĕrdĕn sen, tuġrı yul bĕldĕrdĕn sen,
Milletimdir İbrahim, birdir Allah’ım benim. Üzeñe çakırdıñ sen - bĕrdĕr Allahım benĕm.

Dünyadan gideceğim, kabire gireceğim, Rabbım Alladır benĕm, dinĕm islamdır benĕm,
Orda dirileceğim -sen yardım ver, Allah’ım. Kıyblam keġbedĕr benim - bĕrdĕr Allahım benim.

Münkir Nekir geldiğinde, Rabb’imi sorduğunda, Ul Möĥemmet Mostafa – peyġemberĕmdĕr benĕm,


Ne hal olur bu demde - sen yardım ver, Allah’ım. Şäfägätçĕmdĕr benĕm, bĕrdĕr Allahım benim.

Kabirden kopacağım, mahşere varacağım, Ademdĕr benim atam, Havadır benĕm anam,
Hesabım vereceğim hafif kıl sen Allah’ım. Milletĕmdĕr İbrahim, bĕrdĕr Allahım benim.

Amellerim ölçerler, her işimi sorarlar, Dönyadin kiteçegĕm, қebĕrge kĕreçĕgem,


Sırat’a da sürürler -kolay geçir, Allah’ım. Anda tĕrĕleçegĕm- sen yerdem bir, İlahım.

Yine bunlardan başka peygamberim ne dese, Mönkir Nekir kĕrgende, Rabbıñ kĕm dip soraġanda,
Allah’ım ne gönderse - inandım ben Allah’a. Ni ĥel bulır şul çakta – sen yerdem bir, İlahım.

Tamamını hak bildim, hepsini kabul kıldım, Қebĕrden kubaçaġım, meĥşerge baraçaġım,
Gönülden iman ettim, sen kabul kıl, Allah’ım. Ħisabım bireçegĕm ciñel kıylgıl, İlahım.

Bĕrdĕr Allahım benim Gamellerĕm ülçerler, her ĕşimdin sorarlar,


İnandım min Allaga, Allanıñ barlıġına, Siratka da sörärlär – ciñel kiçĕr, İlahım.
Allanıñ bĕrlĕgĕne – bĕrdĕr Allaĥ’ım benĕm.
Yene bolardin başka peyġamberĕm ne eytse,
Bĕr Allahım, üzĕñ sen hernersenĕ bar itken, Allahım ne kitĕrse – inandım men Allaga.
Herkĕmge rizıқ birgen – bĕrdĕr Allahım benĕm.
Barçasın hak dip bĕldem, hemmesĕn kabul kıldım,
Ul Allahım tĕrĕktĕr, aña ülmek hiç yuktır, Çın küñĕlden ışandım, sin kabul kıl, İlahım.9
Köçĕnĕñ çigĕ yuktır - bĕrdĕr Allahım benĕm.

Oĥşaşıñ da yuk senĕñ, suretĕñ de yuk senĕñ Görüldüğü gibi çok uzun bir metin
Uġlıñ kızıñ da yuk - bĕrdĕr Allahım benĕm. olmasına rağmen bu münacat Tatar yaş-
lı kadınlarının dilinden düşmemekte,
Sin hiçkĕmden tumadıñ, üzĕñ de tudırmadıñ,
Sin bu ĕşten peқ buldıñ – bĕrdĕr Allahım benĕm. pek çok Tatar kadını bu münacatı ezbere
okuyabilmektedir. Dilinin akıcılığı, met-
Allahım süzĕ Қor’en, peyġemberlerge kilgen, nin sadeliği ve duygusallığı bu uzun mü-
Bĕzge ul kitap bulgan - bĕrdĕr Allahım benĕm.
nacatın hatırda kolayca kalabilmesini
Barlıġı üzĕnnender, hiç kimseden tügelder, sağlamıştır.
Üzlegendin bulgandır bĕrdĕr Allahım benĕm. Buna karşılık yazanı ve söyleyeni
Allahımın varlığına, evvel aĥır yuk aña, belli olan edebi değeri daha yüksek ya-
Betü deĥi yuk aña – bĕrdĕr Allahım benĕm. zılı edebiyat ürünü olan münacatlar da
bulunmaktadır.
Bar nersenĕ bĕlĕrsĕñ, her nersenĕ kürĕrsĕñ,
Tavışın işĕtĕrsĕñ – bĕrdĕr Allahım benim.

http://www.millifolklor.com 113
Millî Folklor, 2010, Y›l 22, Say› 86

Sonuç mamı Türkiye Türkçesine tarafımdan aktarıl-


mıştır.
Genel olarak münacat türü Tatar 2 Urmançe, F.H, Minnullin K.M Tatar halık
Halk Edebiyatının varlığını günümüze icatı. Hrestomatiya. Kazan. “Magarif” Kitap
kadar koruyabilmiş özel türlerinden bi- Neşriyatı. 2005, s.335.
3 Urmançe, F.H, Minnullin K.M. 2005, s.342.
risidir. Münacatların merkezinde hemen 4 Hösnullin K. münacatları on ayrı konu olarak
hemen her zaman insanın kaderi, onun incelemiştir.
da ötesinde insanın hayat yolunda kar- 5 Urmançe F.H, Minnullin K.M. age. 2005,
s.42.
şılaştığı facialar; kaygı ve hasretleri, 6 Urmançe F.H, Minnullin K.M. age. 2005,
kederleri, gözyaşlarıyla ıslanmış gün- s.342
leri, ayları ve yılları vardır. Bu bakım- 7 Urmançe F.H, Minnullin K.M. age. 2005,
s.347.
dan münacatlar, Tatar Halkının duygu 8 Hösnullin, Kotdüs Mönecetler hem beyitler.
ve düşünüşlerini anlayabilmek için çok Kazan. “Rannur” kitap neşriyatı, 2001, s.475.
önemli bir araştırma kaynağıdır. Çün- 9 Urmançe, F.H, Minnullin K.M 2005, s.338-
340.
kü her münacatta derin bir duygulanış
ve kendi içerisinde tutarlılığı olan çok KAYNAKLAR
önemli bir inanış ve felsefe vardır. Ve- Bakirov M.H. Tatar folklorı. “Megarif” Kitap Neşri-
rilen örneklerden de anlaşılacağı gibi yatı. Kazan, 2008.
Hösnullin Kotdüs. Mönecetler hem beyitler. “Ran-
münacatlar, Tatar insanının en kutsal nur” Kitap Neşriyatı, Kazan, 2001.
duygularından söz ederler. Allah sevgisi Minnullin K.M, Kelimullin C.H., Urmançe F.İ. Tariħ
ve yakarış, vatan ve memleket hasreti, mĕñ de sigĕz yöz de. Beyĕtler. Mönecetler. Ka-
zan, “Megarif” neşriyatı, 2000.
ana ve çocuk ilişkisi, insan ömrü, ölüm Sadıykova A.H., Kadıyrov R.M., Kasıymova R.M.
ve hayat, Tatar toplumunda genellikle Mönecetler. Kazan, Tatarstan Kitap Neşriya-
münacatlarda dile getirilmiştir. İşte bel- tı, 2005.
Şeymerdanov R.H, Huciahmetov E.N. Tatar Mil-
ki bu sebeple münacatlar daha fazla ileri li Pedagogikası, Kazan, “Megarif” neşriyatı,
yaştaki kişilerin, ayrıca kadınların gön- 2007
lünde saklanmaktadır. Münacatlarda Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatları Antolojisi. Ta-
tar Edebiyatı. c. 17-18-19 Kültür Bakanlığı,
sıklıkla derin anlamları olan soru cüm- Ankara, 2001.
leleri, geleneksel epik klişeler, oturaklı http://www.kultur.gov.tr/ 12 Mart 2009.
sözler ve cümleler ön plândadır. Yıllar Urmançe F.H, Minnullin K.M. Tatar halık icatı.
Hrestomatiya. Kazan. “Megarif” Kitap Neşri-
boyu ideolojik baskılar yüzünden yeteri yatı. 2005.
kadar üzerinde durulamayan münacat- Urmançe F.H. Tatar halık icatı.Kazan. “Megarif”
lar, Tatar Halk Edebiyatında bakir bir Kitap Neşriyatı. 2005.

alan olarak araştırmacıların karşısında


durmaktadır.

NOTLAR
1 Bu çalışmadaki aktarılmış münacatların ba-
zılarına (Ayrıldım Vatanımdan, Çocuklarım
Çıkmıyor Akıldan) Kültür Bakanlığı tarafın-
dan yayımlanan kitapta da yer verilmiştir.
Farklı versiyon. Edebiyat:Türkiye Dışındaki
Türk Edebiyatları Antolojisi-Tatar Edebiyatı
17-18-19 c.- Tatar Halık Edebiyatı.
http://www.kultur.gov.tr/TR/Genel/BelgeGos-
ter.aspx?F6E10F8892433CFFF0BAEEC8E5E
222445EE9FC1962A0296C, 15 Mart, 2009
Ancak benim bu çalışmamdaki örneklerin ta-

114 http://www.millifolklor.com

You might also like