EYLÜL-EKİM 2023 • YIL: 2 • SAYI: 11 • 90 TL • İKİ AYDA BİR YAYINLANIR

EKOLOJIK VE SÜRDÜRÜLEBILIR YAPI TEKNOLOJILERI DERGISI ISSN 2822-2156

Yalıtım Sektörünün Duayen İsmi

CAZIM ÖZAL:
“40 yılda 15’te 15”
40 yılda yalıtım sektöründe 15 fabrika kurup, çeşitli tarihlerde 15 fabrikasını ağırlıklı olarak yabancı kuruluşlara
sattı. Yalıtım sektöründe kırılması çok zor rekorlara imza atan, yalıtım sektörünün duayen ismi Cazım Özal.
 ,;,
► PU - PIR SANDVİÇ PANEL ÜRETİM HATTI
► SOĞUK ODA ÜRETİM PRESİ
► TRAPEZ SAC ve METAL KİREMİT ÜRETİM HATTI
► LEVHA BOY KESME ÜRETİM HATTI
►
►
U-C ÇATI SIRT KİRİŞİ MAKİNASI
YÜKSEK BASINÇ POLİÜRETAN
DMMET GROUP ®
DÖKÜM MAKİNASI
Çatı cephe kaplama sektöründeki makine gereksinimlerinde
En doğru tercih

TRAPEZ SAC ve METAL KİREMİT ÜRETİM HATTI TEK KAT İZOLASYONLU POLİÜRETANLI PANEL MAKİNASI YÜKSEK BASINÇ POLİÜRETAN OÖKÜM MAKİNASI

► www.dmmetgroup.com ► www.sandwichpanelline.com
 I Ç IN DEKILER
EYLÜL-EKİM 2023 • SAYI: 11 • www.baudergisi.com

18 PORTRE & RÖPORTAJ 22 SÖYLEŞİ

Yalıtım Sektörünün Duayen İsmi GF Hakan Plastik Teknik Hizmetler ve Eğitim Müdürü
Cazım Özal Yasemin Arslan

04 YAYINCIDAN 30 SÖYLEŞİ 40 GÜNCEL

Başergün Boya ve Kimya A.Ş. İzmirli Mimarlar ve İç Mimarlar

06 HABER Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü

Orçun Ergün
“Ekolojik Farkındalık İçin’’ ARCH FOR
M.E. Platformuna Ev Sahipliği Yaptı

21 GÜNCEL
İZODER Başkanı Emrullah Eruslu:
“Tesisat Yalıtımı Sürdürülebilirlikte
42 ÜRÜN
• Dış Cepheler için Sürdürülebilirliği
Önemli Rol Oynuyor”
Destekleyen Filli Boya Doğa ve
Yaşam Koleksiyonu
• Cephelerin Yeni Koruyucusu
Bostik Seal ’N’ Flex Facade H725

35 ÇATIDER’den 46 MAKALE
26 UYGULAMA Greenbuild 2023 Konferansı ve Bina
Dalmaçyalı’dan Marmaris’teki Hizmet
Binasında Örnek Uygulama 36 MİMARİ BAKIŞ
Sektöründe Karbonsuzlaşma
Duygu Erten
Envision VP, P.E., LEED AP
Mimar Eren Çıracı:

28 TEKNİK TANITIM
“Mimarlık Sadece Sürdürülebilirlik
İlişkisi ile İzah Edilemez”
Çatı Sızdırıyor Ne Yapmalıyım?
50 MAKALE
38 PROJE
Binalarda Sürdürülebilirlik Üzerine
Kısa Bir Değerlendirme
Pasifik GYO, Next Level İstanbul (Yeşil Binalar Ne Kadar Yeşil?)
ile Yaşamı Tasarlama Tutkusunu İbrahim Çakmanus
İstanbul’a Taşıyor Olimpos Danışmanlık Enerji Ltd. Şti.

2 BAU TEKNOLOJİLERİ • Eylül-Ekim / 2023

 EDİTÖRDEN

EKOLOJİK VE SÜRDÜRÜLEBİLİR YAPI TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ

Kuruluş Tarihi
2022

Sahibi
Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. Adına
İsmail Ceyhan
ismailceyhan@b2bmedya.com

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü BARIŞ ODABAŞ

İsmail Ceyhan
barisodabas@b2bmedya.com
yaziisleri@b2bmedya.com

Danışma Kurulu Cumhuriyetimizin 100. Yılı Kutlu Olsun

Prof. Dr. Gül Koçlar Oral

2
Prof. Dr. Nil Türkeri 9 Ekim 2023’te, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılını kutlayaca-
Prof. Ümit Doğay Arınç ğız. Bu önemli dönüm noktası, sadece Türk milleti için değil, aynı zamanda
Doç. Dr. Duygu Erten
tüm dünya için büyük bir anlam taşıyor.
Cengizhan Okur
F. Fethi Hinginar
Orhan Turan Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde gerçekleşen Türkiye Cumhuriyeti’nin
Yaşar Şenal kuruluşu ile modern Türkiye’nin temelleri atıldı. İstiklal Savaşı’nın zaferle sonuç-
lanmasıyla laik, demokratik ve bağımsız bir Türkiye Cumhuriyeti inşa edildi. Bu
Yazı İşleri
100 yıllık yolculuk, büyük bir azim, fedakarlık ve kararlılıkla dolu oldu. Bu süreçte
Barış Odabaş
barisodabas@b2bmedya.com
birçok zorluğa karşı direnç gösteren ve büyüyen Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı,
bu büyük milletin elde ettiği bağımsızlık, demokrasi ve kalkınma başarılarının bir
Reklam yansımasıdır.
Emine Aktaş
emineaktas@b2bmedya.com
Kültürel çeşitliliği, zengin tarihi ve coğrafi konumu ile dünya sahnesinde önemli
Tel: 0536 060 02 71
bir rol oynayan Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı, aynı zamanda tüm dünyaya
Abone barış ve işbirliği çağrısında bulunan bir ülkenin yükselişi ve evrensel değerlere olan
abone@b2bmedya.com bağlılığının bir göstergesidir. Ülkemiz, bölgesel ve küresel istikrar için önemli bir
oyuncu olarak rol oynamış, insani yardım çalışmalarıyla uluslararası arenada öne
Grafik
çıkmış ve çeşitli kültürlerin buluşma noktası olmuştur. 29 Ekim 2023’te, Türkiye
Ömer Duman
omerduman@b2bmedya.com
Cumhuriyeti’nin 100. yılını hep beraber, tüm renklerimiz ile coşkuyla kutlayacağız.
Birlikte daha parlak bir gelecek inşa etmek için bir fırsat sunan bu anlamlı tarihin
Baskı ve Cilt önemini hiçbir zaman unutmadan daha nice 100. yıllara diyoruz…
Şan Matbaa
Anadolu Cad. No: 50-3 Kağıthane / İSTANBUL
Bu sayımızın Söyleşi konuklarından GF Hakan Plastik Teknik Hizmetler ve
Yayınlayan
Eğitim Müdürü Yasemin Arslan’la sessiz boru sistemleri ile tesisatlarda ses yalıtımı
Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. konusunu ele aldık. Portre Röportaj sayfalarımızda ise yalıtım sektörünün duayen
Fikirtepe Mah. Rüzgar Sk. 44C A3 Blok Kat: 11 isimlerinden Cazım Özal’ı yakından tanırken, Başergün Boya ve Kimya A.Ş.
D: 124 34720 Kadıköy-İstanbul/Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Orçun Ergün ile Cubo’nun faaliyetleri
Tel: 0216 651 78 78 - 0216 651 78 98
ve yenilikleri hakkında konuştuk. Bu keyifli sohbetleri okumanızı tavsiye ederiz.
www.b2bmedya.com
www.baudergisi.com
e-posta: info@b2bmedya.com Dünyanın en büyük yeşil bina konferansı GREENBUILD, bu sene Ameri-
Fiyatı: 90 TL ka’nın Washington şehrinde yapıldı. Konferans karbonsuzlaşma teması üzerine
© 2023 Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. programlanmıştı ve en fazla konuşulan konu ise gömülü karbon oldu. Etkinliğe
ISSN 2822-2156
katılan dergimizin yazarlarından Prof. Duygu Erten ,izlenimlerini köşesinde aktardı.
İki ayda bir, yılda 6 sayı yayımlanır.
Tüm Türkiye’de dağıtılmaktadır.
İlgiyle okuyacağınızı düşünüyoruz.
Basın Kanunu’na göre yerel süreli yayındır.
Ayrıca dergimizin içeriğinde sektörden güncel haberleri, teknik yazıları, ürün
tanıtım yazılarını, makaleleri de bulabilirsiniz. Keyifli okumalar dileriz.
En derin saygılarımla. n

BAU TEKNOLOJİLERİ • Eylül-Ekim / 2023 3

 YAYINCIDAN
İSMAİL CEYHAN
B2B Medya / Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş.
Yönetim Kurulu Başkanı
Cumhuriyetimizin İkinci Yüzyılına Girerken...
C
umhuriyetimizin yüzüncü yaşını kutladığımız, ikinci
yüzyılına girmenin coşkusunu yaşadığımız günlerde,
B2B Medya yayın ekibimizle, her yıl olduğu gibi
bu yıl da Eylül ayında Yeni Yayın Dönemi toplantımızı
yaptık. Yeni yayın dönemi için basılı dergilerimizin, mobil
ortamlarımızın, reklam verenlerimizin pazarlama iletişimi
ihtiyaçlarına yönelik verdiği hizmetlerin kalitesini artırmak
ve hizmet çeşitliliğini geliştirmek için hedeflerimizi karar-
laştırdık. Ülkemizdeki sektörel yayın kuruluşları arasında,
kurumsal tutarlılığa ve sürdürülebilirliğe yatırım yapan tek
marka olan ‘B2B Medya’nın liderliğini sağlamlaştırmanın
yöntemlerini belirledik.
B2B Medya yayın grubu, gücünü firma ve
markalar için çeşitlendiriyor
Günümüzde, tek dergi olarak sektörel yayın yapabilmek
maalesef imkansız. Dolayısı ile pek çok dergi yayımlanmaya
son vermek zorunda kalıyor.
B2B Medya, basılı olarak 9 dergi (Tesisat-Doğalgaz-E-
nerji ve Çevre Dünyası-Su ve Çevre Teknolojileri-BAU Tek-
nolojileri-Yangın ve Güvenlik- Yalıtım-Çatı ve Cephe-Yeşil
Bina), sadece web siteleri üzerinden 2 dergi (Boatbuilder
Türkiye-Tersane) yayımlıyor. Bu güçlü yayın portföyünü,
uzmanlaşmış yayın kadrosunun verdiği güveni, muazzam
bilgi toplama ve yayma kabiliyetinden gelen gücünü, 36
ayrı sosyal medya hesabını firma ve markaların pazarlama
iletişimi için sunuyor.
4 BAU TEKNOLOJİLERİ • Eylül-Ekim / 2023
Doğru bilgi paylaşan güvenilir iletişim ortamları
değerlidir
Özellikle yeni iletişim platformları ve sosyal medya
ortamları, denetimsizlik ve sağlıklı yönetilemeyen yapıları
nedeniyle iletişim kirliliği ve güvenilmezlik yaratıyor. Özel-
likle ticari iletiler için güvenilir ortamlar bugün dünden daha
önemli olmaya başladı. Sektöründe uzmanlaşmış editörlerin
içerik yönetiminde yayımlanan dergilerde ticari iletilerin
hedef kitleye güvenilir mecradan ulaşmasının değeri arttı.
Dolayısıyla, ürün marka yöneticileri iletişimin güçlü ve
güvenilir kanallardan sunulmasının değerini fark ediyor.
Sırf ayakta kalmak uğruna hizmet bedelini (ilan fiyatlarını)
düşüren yayınların, firma ve markalara güvenilir ve sürdü-
rülebilir ortamlar sunamayacağını biliyor.
Yeni yayın dönemi yenilikleri…
B2B Medya dergileri, 35 yıllık yayıncılık birikimi, yeni
medya ortamlarını, iletişim kanallarını başarıyla takip ve
uygulama becerisiyle 2024 yılında da reklam verenlerin ilk
tercihi olacak. B2B Medya yeni yayın döneminde; rasyonel
ve rekabetçi fiyatları, geri dönüşü analiz edilebilen-ölçü-
lebilir iletişim fırsatları, abone politikasında yenilik, SEO
(arama motorları için anahtar kelime) güncellemeleri, içerik
havuzumuzun gücünü tüm dergilerimiz için kullanma v.b.
yenilikleriyle “ilkeli, tarafsız, güvenilir yayıncılık” markası
olarak, yayım yaptığımız alanlarda firma ve markaların
pazarlama iletişimi ihtiyaçlarına kaliteli hizmet sunmayı
gururla sürdürecek. n
Cumhuriyetimizin
Yılı

www.b2bmedya.com
 HABERLER

İZOCAM Yaptıranlar, Sokağın Gürültüsünü de Sıcağı da Soğuğu da

Dışarıda Bırakıyor

İ
zocam, ülkemizde yalıtım bilincini
geliştirmek için yaptığı çalışmalara
bir yenisini daha ekledi. Ünlü slo-
ganı “Sağolasın İzocam” ile yıllardır
kamuoyuna yalıtımın önemini anlatan
firma, şimdi de “sokağın gürültüsünü
de sıcağı da soğuğu da dışarıda bırak”
mesajını verdiği yeni reklam filmi ile
gündemde.
Türkiye yalıtım sanayisine 58 yıl-
dır öncülük eden İzocam, günümüzde
tüm yalıtım ürünlerinde sahip olduğu
yüzde 23 pazar payı ile sektör lideri
konumunda yer alıyor. Kurulduğu gün-
den beri ürün kalitesi, çevreye saygılı
üretimi, yalıtım bilincini geliştirmek
için yaptığı çalışmalar ve uzun yılların
deneyim ve tecrübesi ile pek çok alanda
elde ettiği başarılarla birlikte ISO ilk
500’de daima yerini alan firma, 2015
Brand Finance Raporu’a göre de Türki-
ye’nin en değerli 100 markası arasında
bulunuyor.
Gerek köklü geçmişi gerekse
soğuğu, sıcağı ve gürültüyü dışarıda
bırakan geniş ürün yelpazesi ile yıl-
lar içinde yalıtımın adı olan İzocam,
zeminden, cephe ve çatıya, duvar ve
döşemeden tesisata kadar her uygulama
alanı için nitelikli yalıtım malzemeleri
üretiyor. İzocam ürünleri, yaşam alan-
larımızı soğuğun olumsuz etkilerinin
yanı sıra sıcak ve gürültüden koruyarak
izole ediyor. İzocam ürünleri sayesinde,
soğuk kış günlerinde ısınma maliyeti
minimuma indirilirken, bunaltıcı yaz
aylarında da klima kullanımından
kaynaklı enerji sarfiyatından tasarruf
ediliyor. Öyle ki, binalarda tüketilen
enerjinin yüzde 80’i ısıtma ve soğutma
amaçlı tüketiliyor ve sadece yönetme-
liklere uygun yapılan yalıtım ile bir
bina, yalıtımsız bir binaya göre yüzde
60’ın üzerinde enerji tasarrufu sağlı-
yor. Hatta günümüzde neredeyse sıfır
enerjili binalar (nSEB) konsepti ile
binalarda kullanılan enerjinin yüzde
90’a kadar azaltılabilmesi mümkün
oluyor. n

ODE Yalıtım’dan Çorum’daki Mimarlara Su ve Ses Yalıtımı Eğitimi

O
DE Yalıtım, sektördeki gelişmeleri,
geliştirdiği yenilikçi ürün ve hizmet-
lerini anlatıp fikir alışverişinde bulun-
mak üzere Çorum’daki mimarlar ile buluştu.
TMMOB Mimarlar Odası Çorum Şubesi ev
sahipliğinde düzenlenen ve açılışını Şube Başkanı
Pınar Karakurt’un yaptığı etkinliğe 65 mimar
katıldı.
ODE Yalıtım Ürün Yöneticisi İnşaat Mühen-
disi Timur Ergün’ün katılımıyla düzenlenen
etkinlikte, su yalıtımı ile binalardaki deprem
güvenliği arasındaki ilişki anlatıldı. 2017 yılında
yürürlüğe giren Tip İmar Yönetmeliği’ne göre
toprağa dayalı tüm bodrum katlarda, dış etkilere
karşı ısı ve su yalıtımı yapılmasının zorunlu oldu-
ğunun hatırlatıldığı etkinlikte ayrıca su yalıtımı-
nın olmadığı veya standartlara uygun yapılmadığı
binalarda, demir donatıların korozyon etkisiyle
paslanıp 10 yılda taşıma kapasitesinin yüzde
66’sını kaybettiği bilgisi paylaşıldı. n

6 BAU TEKNOLOJİLERİ • Eylül-Ekim / 2023

 HABERLER

ASAŞ Türkiye’nin Sanayi

Devleri Arasında 53’üncü Sırada

A
SAŞ, İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO),
‘Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu
(İSO 500)’ listesinde bir basamak yükselerek
53’üncü sırada yer aldı. İstanbul Sanayi Odası’nın
‘Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu (İSO 500)’
araştırmasının 2022 yılı sonuçlarına göre ASAŞ,
üretimden satışlarda gösterdiği üstün performansla
bu yıl da Türkiye’nin sanayi devleri arasındaki yerini
aldı. ASAŞ Genel Müdürü Derya Hatiboğlu Tür-
kiye ekonomisine değer katan şirketler arasında yer
almaktan büyük mutluluk duyduklarını, yatırım,
üretim ve ihracatı artırarak büyümeye devam ede-
ceklerini söyledi.

Derya Hatiboğlu, ASAŞ olarak bugün Sakarya’da

yer alan son teknoloji ile donatılmış 5 üretim tesisi
ve 3000’den fazla çalışanıyla Türkiye ekonomisinin
kalkınması için çalıştıklarını belirterek; “90’dan fazla
ülkeye ihracat yapıyoruz. Üretim alanındaki tecrü-
bemizi tasarım ve Ar-Ge çalışmalarımızla sürekli
geliştirerek birçok sektör için yenilikçi ürünler sunu-
yor, yerli ve milli üretime büyük katkı sağlıyoruz.
2022 yılında da dünyada ve ülkemizde yaşanan
bütün olumsuzluklara rağmen yatırımlarımıza hız
kesmeden devam ettik. Elektrikli araçlarda kullanı-
lan yapısal parçaların üretimine yönelik kaynak ve
CNC hatları, 4500 ton Hybrex komple pres hattı
yatırımlarını hayata geçirdik. 100 milyon Euro’yu
aşan 15000 ton Pres Hattı ve ikinci bir 4500 ton
Hybrex komple pres hattı için yatırımı için sözleşme
imzaladık . 15000 ton kapasiteli hat, 2025’te dev-
reye alındığında hem Avrupa’da vagon alüminyum
bileşenlerini komple üretip işleyen 3 tesisten biri
olacağız hem de yıllık 25 bin ton alüminyum profil
kapasite artışı sağlamayı, Türkiye’nin cari açığına
150 milyon dolar katkıda bulunmayı hedefliyoruz.”
diye konuştu. n
 HABERLER
BAUMIT, “Baumit ile Olasılıklar” Kitabı ile Geleceği Yeniden Düşünüyor
S
ürdürülebilir bir gelecek adına,
sağlıklı, enerji verimli ve güzel
yapılar inşa etmeleri için iş ortak-
larına güç veren ve bu vizyon ile ino-
vatif ürünler geliştiren Baumit, değişen
ekonomi ve iklim koşullarının mimari
yapılarda yarattığı dönüşümü Baumit
ile Olasılıklar kitabında buluşturdu.
Kitabın tanıtım toplantısı 13 Eylül tari-
hinde mimarların katılımı ile BoHo
Bosphorus’ta gerçekleşti. Mimar Nevzat
Sayın ve Mimar Dilara Sezgin, kitapta
Nevzat Sayın’ın “Ten ve Tin” başlıklı
metniyle aynı isimde bir konuşma
yaptı. Bu konuşmada, bir markanın
yerel ve global ölçekte sağladığı imkân-
ların dönüştüğü mimari karşılıklar
ve bu imkânların bir yayına evrilme
süreci üzerinde duruldu. Baumit Tür-
kiye Pazarlama Müdürü Selin Tümer
Ataoğlu, “Dönüşen iklimsel ve eko-
nomik koşullar ile bu koşullara yapısal
anlamda verilebilecek ve verilmiş doğru
karşılıklar, Baumit ile Olasılıklar’ı bir
kitap olarak somutlaştırdı. Bu yayın ile
birlikte yapı stoğunun, aslen, en önemli
ve belirleyici paydaşı olan mimarlara,
SARAY Yenilikçi Çözümleri ile Avrasya Pencere-Kapı ve Cam Fuarı’nda
A
lüminyum sektörünün köklü
markası SARAY, 11-14 Kasım
tarihleri arasında İstanbul
Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde
eşzamanlı olarak düzenlenen Avrasya
Pencere-Kapı ve Cam Fuarı’nda yük-
sek performanslı inovatif sistemleri ile
endüstriyel profillerini müşterilerinin
beğenisine sunacak. SARAY, fuarda 7.
Salon, 711 no’lu standda yer alıyor.
Geliştirdiği öncü ve yenilikçi iç ve
dış cephe çözümleriyle 40 yılı aşkın
süredir geleceğin mimari yapılarının
inşa edilmesinde büyük rol oynayan
8 BAU TEKNOLOJİLERİ • Eylül-Ekim / 2023
cephe uzmanı bir marka ile yapabi-
leceklerinin kapasitesini anlatabilmek
istedik” dedi. “Baumit ile Olasılık-
lar”ın tasarımcısı olan Mimar Dilara
Sezgin, bu yayın aracılığıyla doğaya ve
ekonomik koşullara duyarlı malzeme
seçimlerine odaklanan yenilikçi mimari
yapıların, Baumit aracılığıyla sağladık-
ları heyecan verici çözümleri bir araya
getirmeyi hedeflediğini ifade etti.
SARAY, Avrasya Pencere-Kapı ve Cam
Fuarı ziyaretçilerine; kapı, pencere,
cephe ve küpeşte sistemleri, alümim-
yum çit, alüminyum kompozit panel,
PVC kapı ve pencere sistemleri, pan-
jur ve pergole sistemleri ile makine ve
endüstri sektörlerinin ihtiyacı olan şekil
ve büyüklükte endüstriyel profiller ser-
gilemeye hazırlanıyor.
Yapı sektörünün ihtiyaç ve taleple-
rini en üst düzeyde karşılanma hede-
fiyle Ar-GE çalışmalarında özellikle
daha çevreci ve yüksek performans
değerlerine sahip ürünlere odaklanan
Baumit olarak güçlü inovasyon kül-
türü, köklü tecrübesi, ekolojik duyar-
lılığı ve vizyoner bakış açısıyla sadece
inşaat sektörü için değil, dünya için de
sürdürülebilir değer yarattıklarını kay-
deden Selin Tümer Ataoğlu, “Baumit ile
Olasılıklar kitabında, yaşam alanlarını
sağlıklı, konforlu ve enerji verimli hale
getirmeyi misyon edinmiş bir marka
olarak, yapıların dönüşümüne sağladı-
ğımız katma değeri, mimarların diliyle
anlatarak geleceğin mimari yapılarına
ışık tutmaya çalıştık. Kitabımızda yüz
yılı aşan köklü deneyimimizle mimari
yapılardaki dönüşümü tüm yönleriyle
ele almaya çalıştık. Çok sayıda mimari
yapının hikâyesine yer verdiğimiz kita-
bımızda; yapıları sağlıklı ve konforlu
yaşam, enerji verimliliği ve sürdürü-
lebilirlik kavramlarının şekillendirdiği
yeni dünya düzeninin penceresinden
anlatıyor, renklerin DNA’sını irdeliyor,
cephelere özgün karakterini kazandı-
ran dokuların dünyasını keşfe çıkıyor
ve yapılara farklı kimlikler kazandıran
tüm unsurları bütünlüklü olarak ele
alıyoruz” diye belirtti. n
SARAY, bu bakış açısıyla son dönemde
ürettiği sürme, kapı ve çit sistemlerini
Türkiye’de ilk kez sektör ile buluştu-
racak. n
 HABERLER

SARAY ISO 500’de

236.Sıraya Yükseldi

A
lüminyum sektörünün köklü markası
SARAY, İstanbul Sanayi Odası (İSO) tara-
fından her yıl açıklanan “Türkiye’nin 500
Sanayi Kuruluşu” listesinde 2022 yılı sonuçlarına
göre 11 sıra yükselerek 236’ıncı sırada yer aldı.
SARAY’ın her geçen yıl istikrarlı bir şekilde
büyüyen üretim ve yatırım rakamlarının, şirketin
son üç yıldır üst üste ISO 500 listesinde yüksel-
mesinde önemli rol üstlendiğini belirten SARAY
GRUP Yönetim Kurulu Üyesi Talin Saraylı Dikici
“Alüminyum ürünlerimizin yüzde 55’inden fazlasını
Avrupa, Afrika, Asya ve Orta Doğu bölgelerinde
60’dan fazla ülkeye ihraç ediyoruz. 2023 projeksiyo-
numuz doğrultusunda bu yıl endüstriyel ürünlere de
odaklandık. Müşterilerimizden gelen yoğun talepleri
karşılamak amacıyla, tüm çalışma alanlarında kapa-
site artırmaya yönelik kararlar alarak, buna paralel
makine-ekipman ve tesis yatırımları planladık. Yeni
yatırımlarımızın bizi her yıl ISO 500 listesinde biraz
daha zirveye doğru yaklaştıracağına inanıyorum”
dedi.

SARAY GRUP Yönetim Kurulu Üyesi Talin Saraylı Dikici

Hem yurtiçinde hem de ihracat pazarlarında

rekabet gücünü artırmak amacıyla yıllık bütçenin
yaklaşık % 5’ini Ar-Ge’ye ayırdıklarının altını çizen
Dikici “Yeni teknolojilerin sektöre kazandırılma-
sında aktif rol oynuyoruz. Ürettiğimiz ürünlerin
çevresel etkisi ise ihracatta en önemli kriterlerden
birini oluşturuyor. Tüm dünyada yeşil binaların
inşasına katkıda bulunan bir şirket olarak, enerji
verimliliğini en üst seviyede sağlayan sistemler tasar-
lamaya devam edeceğiz” dedi. n
 HABERLER
NIPPON PAINT’ten Üniversiteli Gençlere Kariyer Fırsatı
T
ürkiye’nin yenilikçi boya mar-
kası Nippon Paint, “Boyada
sanat cesaret ister” sloganı ile
yola çıktı ve DecoMaster Art Academy’i
kurdu. Boya ve sanatı bir araya getiren
akademinin ilk dönem eğitimleri baş-
ladı. Nippon Paint’in kurduğu aka-
deminin ilk dönem eğitimlerine bir
haftada Bin 200 kişi başvurdu. Adaylar
arasından seçilen 200 kişi, hiçbir ücret
ödemeden dekoratif boya uygulamacısı
yani decoMaster olarak yetiştirilecek.
Ve iki haftalık yoğun uygulamalı eğitim
sürecinde boyanın incelikleri, özgün
dokuların ve etkileyici efektlerin nasıl
yaratılacağını kapsamlı bir şekilde öğre-
necek.
Ön lisans, lisans öğrencileri ya
da mezunlarının katıldığı akademide
kadın ustaların da teşvik edildiğini
söyleyen Nippon Paint Pazarlamadan
Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Arzu
Uludağ, “Mekanlara boyut katan özel
efektli birçok ürün var. Bu ürünlere
tüketicinin de ilgisi yüksek. Fakat o
ürünleri uygulayacak usta bulmak zor.
Biz de dedik ki, bir akademi kuralım.
Bu akademi ile hem sektörün bu alan-
daki usta sorununu çözmeye katkıda
ŞIŞECAM Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Ahmet Kırman Ödül Aldı
C
am ve kimyasallar sektörü-
nün global oyuncusu Şişe-
cam’ın Yönetim Kurulu
Başkanı ve Murahhas Üyesi Prof. Dr.
Ahmet Kırman, global cam sektö-
rünün gelişimine katkıları nedeniyle
Phoenix Ödül Komitesi tarafından
takdim edilen ve cam sektörünün
Oscar’ı olarak tanımlanan ‘Yılın
Cama Değer Katan İnsanı’ ödülünü
İtalya- Como’da aldı. Şişecam Yöne-
tim Kurulu Başkanı ve Murahhas
Üyesi Prof. Dr. Ahmet Kırman, global
10 BAU TEKNOLOJİLERİ • Eylül-Ekim / 2023
bulunalım hem de yeteneği olan ancak kota oluşturduk. Kadınlara akademi-
bunu kullanamayan, kendine bir iş fır- nin kapılarını, sektörde fırsat eşitliği
satı yaratmak isteyen üniversiteli genç- sağlamak adına sonuna kadar açtık.
lere bir fırsat sunalım. Nippon Paint Öyle ki, ilk eğitim döneminde, başvu-
DecoMaster Art Academy ile tam ola- ruların yüzde 70’i onlardan geldi. İlk
rak bunu amaçlıyoruz. Katılımcılara eğitimimizdeki 20 kişilik kontenjanın
uygulamalı boya eğitimi dışında, bunu 16’sını da kadın katılımcılar oluşturdu.
nasıl kariyere dönüştürebileceklerini de Başvuranların yüzde 60’ı üniversite
anlatıyoruz. Çünkü üniversite okumak mezunları, yüzde 30’u ise üniversite
hemen ve tek başına sizi bir kariyer öğrencileri. Henüz aday belirleme süre-
sahibi yapmıyor. Üniversiteli genç istih- cinde onların yeteneğine, dokunduğu
damına katkı sağlamak dışında, kadın yeri güzelleştirmekten nasıl keyif aldık-
usta yetiştirmek, erkeklerle kadın usta- larına şahit olduk, sanatsal dokunuşla-
ların birlikte, yan yana çalışacağı bir iş rına hayran kaldık. Ayrıca tüm bunları
modeli de hayal ediyoruz. Bu nedenle yenilikçi bir kariyere çevirmek isteme
akademide kadın ustalar için de bir arzularını da takdir ediyoruz.” dedi. n
cam sektörünün gelişimine katkıları
nedeniyle Phoenix Ödül Komitesi
tarafından layık görüldüğü, cam sek-
törünün Oscar’ı olarak bilinen Yılın
Cama Değer Katan İnsanı (Glass
Person of The Year 2023) ödülünü
İtalya’nın Como şehrinde düzenle-
nen özel törende aldı. Phoenix Ödül
Komitesi Başkanı Lincoln Brown’ın
Prof. Dr. Ahmet Kırman’a ödülünü
takdim ettiği özel geceye global iş
dünyası ve cam sektörünün önde
gelen temsilcileri katıldı. n
 HABERLER

Saint-Gobain Türkiye,
Sürdürülebilir İnşaat için
Mimari Çözümler Etkinlik
Serisi’nin İzmir Lansmanını
Gerçekleştirdi

A
ralarında Weber, Vetrotech, Ecophone,
Saint-Gobain Glass, PAM, Chryso, Saint-Go-
bain Aşındırıcılar gibi şirketlerin olduğu,
iştirakleri içerisinde İzocam, Rigips ve Dalsan’ın da
yer aldığı 13 marka ile Türkiye’de faaliyet gösteren
Saint-Gobain Türkiye, sürdürülebilir inşaat için
“Saint-Gobain Mimari Çözümler” etkinlik serisinin
ikinci lansmanını gerçekleştirdi. Ankara’dan sonra
İzmir’de gerçekleşen lansmana LA Mahzen ev sahip-
liği yaptı.

Saint-Gobain Türkiye sözkonusu etkinliklerde,

ülkenin önde gelen mimarlarını bir araya getirerek,
ağır inşaat süreçlerine alternatif olarak daha az doğal
kaynak kullanarak, daha kısa sürede inşa edilebilen,
kişilerin konfor arayışlarına cevap verebilecek daha
performanslı sürdürülebilir ve hafif inşaat çözümlerini
tanıtıyor.
Saint-Gobain Türkiye Pazarlama Direktörü Aslı
Çelik, etkinliğin açılış konuşmasında bugün insanlığın
karşı karşıya kaldığı büyük zorluklara, iklim değişik-
liğine, kaynakların korunmasına ve artan popülasyon
karşısında barınma sıkıntısına dikkat çekti ve ekledi
‘‘2021 yılı Birleşmiş Milletler’in raporuna göre küresel
karbon salımlarının yüzde 37’si binalardan kaynakla-
nıyor. Sorunun büyük bir parçası bizim sektörümüz ile
bağlantılı, bizler atacağımız istikrarlı adımlar sayesinde
çözümün de büyük bir parçası olacağız’’ dedi. n
 HABERLER

TÜSİAD Cumhuriyet’in 100. Yılını Kutlama Etkinliği Düzenledi

S
anat içerik danışmanlığı İKSV
tarafından yürütülen, İstan-
bul’da Zorlu PSM’de düzenle-
nen “TÜSİAD Cumhuriyet’in 100.
Yılı Kutlama Etkinliği” çerçevesinde
Türkiye’nin köklü eğitim kurumların-
dan Türk Eğitim Vakfı ile iş birliğinde
gençlerin eğitimine katkıda bulunuldu.
Yekta Kopan’ın sunumuyla yapılan
etkinlikte ayrıca Milli Voleybolcular
Gizem Örge ve Simge Şebnem Aköz,
TEV Üstün Başarı Bursiyeri Müge
Naoko Gönül ve piyanist Kaan Baysal,
cumhuriyetin 100. yılı ile ilgili görüş-
lerini paylaştı.
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı
Orhan Turan’ın açılış konuşması yap-
tığı etkinliğin konser bölümünde Ser- TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan
tab Erener ve orkestrası, piyanist Tuluğ
Tırpan, Antakya Medeniyetler Korosu imparatorlukların tasfiyesi ve yerine, runu yaşıyoruz. Doğru, Mustafa Kemal
ve Kaan Baysal sahne aldı. milli devletlerin yükselişinden yanaydı. kimsenin aklına bile getiremediği cesa-
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Dünyanın ekonomik ve siyasi düzeni reti ve cüreti gösterdi. Ama en cüretli
Orhan Turan’ın açılış konuşması: tepetaklak oluyordu. Zamanın ruhunu adımları atarken bile en geniş ittifakın
“Hepimiz çok yoğun duygularla okumak hiç de kolay değildi. Bu zorlu ve toplumsal rızanın sağlanmasına dik-
buraya geldik. Duyguların sözlere sığ- dönemeçte bizim şansımız, çağın çağrı- kat edildi. İşte, Mustafa Kemal’i kurucu
madığı yerde, sanat konuşmaya başlar. sını daha ilk andan itibaren mükemmel önder Atatürk yapan da, bu oldu. Bu
Bu anlamlı gecede coşkumuzu sanatla kavrayan bir önderin, Mustafa Kemal yüzden Atatürk bugün de hala bizlere
ifade edeceğiz. Sahnede yer alacak tüm Atatürk’ün varlığıydı. ilham vermeye devam ediyor. Türkiye
sanatçılarımız ve konuşmacılarımızın Mustafa Kemal 1919’da işgal altın- Cumhuriyeti’nin kuruluş tarihi, halkın
yanı sıra, etkinliğimizin düzenlen- daki bu ülkeyi istiklaline kavuşturmak gelişme ve kendini dönüştürme yete-
mesinde iş birliği yaptığımız İstanbul için, millete doğru yola çıktı. Büyük neğinin de destanıdır. Cumhuriyetin
Kültür Sanat Vakfı’na teşekkür edi- Nutuk’unda vicdanında sakladığı bir ilanıyla kısa süre içinde, laiklik, kadın
yoruz. Bildiğiniz gibi cumhuriyetin milli sırdan söz eder. Bu sır ne askeri hakları, bütün yurttaşların toplumsal,
temel kazanımlarından biri çağdaş ve bir strateji, ne siyasi bir tasarı, ne de siyasal ve hukuksal eşitliği gibi, devasa
eşit eğitim. Üyelerimiz uzun yıllardır ayrıntılı bir eylem planıydı. Bu sır yeni adımlar atıldı. Cumhuriyetin bu kaza-
sosyal anlamda en büyük yatırım ve bir toplumsal bünye, yeni bir idare ve nımları milletçe benimsendi; derinlere
katkıyı eğitime yönlendirmiştir. Biz de yeni bir gelecek tasavvurunu içeriyordu. kök saldı ve geri döndürülemez bir nite-
bu kapsamda Türk Eğitim Vakfı’yla Bir dönüşüm iradesine ihtiyaç vardı. lik kazandı. Ülkeyi Batı’nın bir parçası
iş birliği yaptık. Kendilerine teşekkür Köhnemiş, kendini yenileme yeteneğini haline getirmeyi amaçlayan reformlara
ediyoruz. Cumhuriyetimiz, kökleri kaybetmiş toplumsal ve siyasal düzen dengeli, gerçekçi ve akılcı bir dış poli-
tarihin derinliklerine uzanan yüz yıl- terk edilmeliydi. Çağın gereklerini tika eşlik etti. Türkiye’nin çağdaş uygar-
lık bir çınar. 19. yüzyılın sonlarından cesurca kucaklayan modern bir cum- lıklar arasında hak ettiği yeri alması
20. yüzyılın ortalarına kadar uzanan ve huriyet kurulmalıydı. sağlam ilkeler üzerine kurulmuş dış
toplumsal çalkantılar, devrimler, savaş- Tüm mücadeleye yön veren, bu ilişkiler sayesinde olabilecekti. İktisadi
larla dolu olan dönem, imparatorluk- hedef oldu. İşte bugün, bu hedefin planda ise serbest piyasayı esas alarak
ların çözülme çağıdır. Zamanın ruhu, yerine gelmiş olmasının büyük guru- özel girişimcilerin dinamizmi ile kamu-

12 BAU TEKNOLOJİLERİ • Eylül-Ekim / 2023


nun iktisadi gücü birleştirildi. Ekonomi
birinci öncelik haline getirildi. Büyük
bir sanayileşme ve kalkınma hamlesi
başlatıldı. İleri düzenlemeler ve yeni
kurumlar aracılığıyla eğitim, bilim ve
teknoloji, kültür ve sanat alanlarında,
yeniden doğuş ölçeğinde bir canlanma-
nın önü açıldı. Cumhuriyetin bütün bu
alanlardaki yüz yıllık kazanımlarının
haklı gururunu yaşıyoruz. Bununla bir-
likte, ikinci yüzyıla girerken önümüzde
yeni bir dönemeç var. Bu dönemeçte
dünyamızı ve ülkemizi ağır sorunlar
tehdit ediyor. Yaşamsal ağırlıkta bir
dizi sorunla yüzleşmek ve başa çık-
mak durumundayız. TÜSİAD olarak
bu çerçevede, cumhuriyetin 100. yılı
için özel bir proje yürütüyoruz. Farklı
kesimlerden ve uzmanlık alanlarından
katılımcıları davet ettiğimiz çalıştaylar
düzenledik. Cumhuriyetimizin önün-
deki meseleler ve yapılması gerekenler
için, şimdi “söyleşme” zamanı dedik.
Dört kritik sorunun cevabını aradık:
- Cumhuriyeti ve demokrasiyi bir-
likte nasıl güçlendireceğiz?
- Ulusal stratejimizi küresel dönü-
şümler içinde nasıl konumlandıra-
cağız?
- Ekonomik kalkınmayı sağlarken,
çevreyi nasıl koruyacağız?
- Refahı artırırken, bölüşümü daha
adil nasıl yapacağız?
Bu projemizin çıktılarını aralık
ayında paylaşacağız. Çalışmamızın
ikinci yüz yılımıza girerken toplumsal
diyaloğa katkı sağlamasını umuyorum.
Hep özlemini duyduğumuz sıçramayı
yapmak için, yüzüncü yılını kutladı-
ğımız cumhuriyet tarihimiz bize ışık
tutuyor.
Yapmamız gereken, çağın gerek-
tirdiği dönüşümü doğru okumak. Bir
yüzyıl önce Atatürk’ün yapmış olduğu
gibi cesur ve kararlı olmak. Cumhuri-
yetin harcı, Atatürk’ün, hedefe odak-
lanma ile gerçekçilik arasında kurduğu
muazzam denge ile karılmıştı. Bugün
ihtiyacımız olan da bu. Gereken dönü-
şümü ancak, toplumsal ittifakla sağ-
layabiliriz. Bu doğrultuda, toplumsal
kutuplaşmaya son vermeli ve toplumun
her kesimini harekete geçirmeliyiz.
Cüretli ama gerçekçi adımlar atmalıyız.
Toplumun kucaklaşmasını ve dönüşüm
hedefine doğru, birlik ve sevgi içinde
yola çıkmasını sağlamalıyız. Biliyoruz
HABERLER
ki, özgürlük ve ilerleme mücadelesi
hiç bitmez. Cumhuriyeti cumhuriyet
yapan değerleri yeniden parlatmalıyız.
Demokrasi, eşit yurttaşlık, laiklik, ifade
özgürlüğü, hukukun üstünlüğü, adil
yargılanma, toplumsal cinsiyet eşitliği
ve 21. yüzyıla uygun bir eğitim, ihtiya-
cımız olan temeli sağlamlaştıracaktır.
Geleceğimize, bu kavramların hakkıyla
hayata geçirilmesi yön verecek. Gençle-
rimizin coşkusu ve enerjisi ile bir yüz-
yıl önce olduğu gibi bugün de cesaret
bulacağız. Tecrübemiz sayesinde bunu
gerçekçilik ve ihtiyatlılık ile dengeleye-
ceğiz. Bütün bunları yapacak kapasiteye
sahibiz. Gelin, Cumhuriyetin devrimci
ruhunu yeniden uyandıralım. Sorunları
ve yapılması gerekenleri ortaya koyar-
ken, elbette aklı ve bilimi kullanıyo-
ruz. Ancak daha fazlasına ihtiyacımız
var. Bize başarma azmi gerekiyor. Bir-
lik ruhu ve heyecan da lazım. Burada
sanat, spor, edebiyat, müzik devreye
giriyor. Bu gecenin ihtiyaç duyduğu-
muz birlik ruhuna, başarma azmine,
coşkuya ve heyecana katkıda bulun-
masını diliyorum. Yüz yıl önce yaptık,
yine yaparız! Hepinizi saygıyla, sevgiyle
selamlıyorum.” n
BAU TEKNOLOJİLERİ • Eylül-Ekim / 2023 13
 RAPOR

TMB, Yılın İlk 9 Ayına İlişkin

İnşaat Sektörü Analizi
Raporu’nu Yayımladı
Türkiye Müteahhitler Birliği’nin (TMB) 2023 yılının ilk 9 ayına ilişkin İnşaat Sektörü Analizi
Raporu’nda, “Kamu projeleri üstlenmiş olan müteahhitlik firmalarının kamu yatırımlarındaki
yüksek seviyelerdeki maliyet artışı nedeniyle fiyat farkı, tasfiye ve süre uzatımı düzenlemelerine
ihtiyacı son derece artmıştır. Kamuda 2024 yılına ait yatırım programı hazırlıkları
çerçevesinde projelerin önceliklendirilmesi kararının da tasfiye hakkı ile desteklenebileceği
değerlendirilmektedir.” ifadelerine yer verildi.

E
konominin genelinde
200’ün üzerinde alt sektöre
yarattığı talep ve istihdam
gücüyle lokomotif rolü üst-
lenen inşaat sektörünün önde gelen
kuruluşlarını temsil eden Türkiye
Müteahhitler Birliği (TMB), ekonomi
çevreleri ve sektör tarafından ilgiyle
takip edilen İnşaat Sektörü Analizi
Raporu’nun Ekim 2023 sayısını yayım-
ladı. “Cumhuriyetin İkinci Yüzyılına
Girerken Gündem; Ekonomik Sorun-
lar” başlıklı analizde, küresel ve ulusal
ekonomi ile inşaat sektörüne ilişkin
veriler değerlendirildi.
Kamu müteahhitleri darboğazda
İnşaat Sektörü Analizi Raporu’nun
Ekim 2023 sayısında, deprem bölge-
sinde yeniden inşa amacıyla artan faa-
liyetlerle birlikte inşaat sektörünün,
yılın ilk iki çeyrek döneminde sırasıyla
%4,5 ve %6,2 oranlarında büyümesi-
nin önemi belirtilse de; “Milli gelirden
aldığı pay 2016 yılında %9’un üzerinde
olan inşaat sektöründeki mevcut görü-
nüm geçtiğimiz yılların çok gerisinde-
dir. Konut dışı inşaat faaliyetlerinde
ülke genelinde büyüme gözlemlenme-
mekte olup; kamuda tasarruf tedbirleri
kapsamında gelecek yıl zorunlu haller
dışında Yatırım Programına yeni proje
alınmayacak olması, sektör için ileriye

14 BAU TEKNOLOJİLERİ • Eylül-Ekim / 2023


dönük büyük bir darboğaz yaratmıştır”
tespitine yer verildi.
Fiyat farkı, tasfiye ve süre uzatımı
düzenlemelerine ihtiyaç var
Sektörün yaşadığı girdi maliyet-
lerindeki büyük artışlar, kamu yatı-
rımlarında ödenek yetersizliği, hakediş
tahsilatlarındaki gecikmeler, krediye
erişimde kısıtlar ve sektörde kalifiye
işgücü bulunmaması sorunlarına dik-
kat çeken raporda, kamu projeleri üst-
lenmiş olan müteahhitlik firmalarının
maliyetlerdeki artış nedeniyle fiyat
farkı, tasfiye ve süre uzatımı konula-
rında düzenleme ihtiyacının son derece
arttığı vurgulandı, “Kamuda 2024
yılına ait yatırım programı hazırlıkları
çerçevesinde projelerin önceliklendi-
rilmesi kararının da tasfiye hakkı ile
desteklenebileceği değerlendirilmek-
tedir.” denildi.
Finansmana erişim sorunu arttı
Raporda, “Son dönemde benim-
senen politika değişikliği ile faiz oran-
larının yükselmesi, bankaların kredi
verme iştahının da düşük seyretmesiyle
finansmana erişim sorunu artmıştır.
Bununla birlikte Bankacılık Düzen-
leme ve Denetleme Kurumu’nun
(BDDK) Temmuz 2023 verilerine
göre; sektörün toplam nakdi kredi
hacmi önceki yılın aynı dönemine
göre %40 artarak 752,1 milyar TL
olmuştur ve sektörde takipteki kredi
oranı %3,3’tür. Sektörün kullandığı
kredilerdeki artış, Temmuz 2021-2022
döneminde ise %60 dolayındaydı.
Hızlı faiz artışları çerçevesinde ilerleyen
dönemde sektör için kaynak temini
sorunu daha fazla artacaktır.” değer-
lendirmelerinde bulunuldu.
Kısa vadede konut fiyatlarında
dengelenme beklenmiyor
Makroekonomik gelişmelerin,
konut fiyatlarında yakın zamanda den-
gelenme yaşanması beklentisini des-
teklemediği, Hükümetin bu konuda
önlemler almaya hazırlandığının takip
edildiğinin kaydedildiği raporda,
“Çevre, Şehircilik ve İklim Değişik-
liği Bakanı Mehmet Özhaseki tarafın-
dan 11 Eylül 2023 tarihinde yapılan
açıklamada, konut arzının artırılması,
vatandaşın konuta erişiminin kolaylaş-
tırılması ve kiraların düşmesi amacıyla
Hazine arazilerinin imara açılacağı dile
getirilmiştir. Bu adım olumlu olmakla
birlikte etkilerinin bugünden yarına
değil daha orta vadede konut arzına
dönmesi söz konusu olabilecektir. Yak-
laşan yerel seçimlerle birlikte özellikle
ilk el satışların desteklenmesine yönelik
bir konut kampanyası beklentisi de
mevcuttur. Diğer taraftan ikinci konut
alımında BDDK, kredi kullanım ora-
nına sınırlama getirmiştir” denildi.
Dönüşüm maliyetine alternatif
çözüm geliştirilmeli
Deprem bölgesindeki yeniden
inşa çalışmalarının planlı ve denetimli
biçimde yürütülmesinin büyük önem
taşıdığı vurgulanan raporda, şu ifa-
delere yer verildi: “Ülke genelindeki
yapıların depreme dayanıklı biçimde
dönüşümden geçirilmesine duyulan
ihtiyaç da büyüktür. Özellikle şehir
merkezlerinde eski konut stokunun
yenilenmesi sektör için fırsat sunmak-
RAPOR
tadır. Binaların dönüşüme girebilmesi
için arsa payı sahiplerinin 2/3 olan
onayının %51 oranına çekilmesinin
sinyallerinin verilmiş olması, sürecin
hızlandırılması açısından olumlu olur-
ken; enflasyonist ortamda dönüşümün
tüm maliyetinin vatandaşın sırtına
yüklenmemesi için alternatif çözümler
geliştirilmesi önemlidir.”
Türkiye Müteahhitler Birliği’nin
2023 yılının ilk 9 ayının değerlendir-
diği raporda, inşaat sektörüne ilişkin
özetle şu tespitlere de yer verildi:
Yurtdışında 9 Ayda 12,9 Milyar
Dolarlık Yeni Proje: Türk inşaat sek-
törü, bu yılın ilk dokuz ayında yurt
dışında 12,9 milyar ABD Doları tuta-
rında 185 proje üstlenmiştir. Böylece
sektörün ilk kez 1972 yılında Libya
ile yurt dışı pazara açılmasından bu
yana ulaştığı uluslararası proje port-
föyü büyüklüğü, 135 ülkede üstlenilen
11.837 projeyle toplam 486 milyar
ABD Doları olmuştur.
Savaşın Kaybı Körfez İle Telafi
Edilecek: Türk inşaat sektörü, faaliyet
bölgesinde savaş kaynaklı olarak yaşa-
dığı kaybı Körfez açılımıyla kapatmayı
hedeflemektedir. Körfez ülkeleriyle son
dönemde yeniden gelişmeye başlayan
BAU TEKNOLOJİLERİ • Eylül-Ekim / 2023 15
 RAPOR
siyasi ilişkiler kapsamında Suudi Ara-
bistan öne çıkmakta olup, söz konusu
hedef doğrultusunda bu pazara yönelik
olarak TMB koordinasyonunda çalış-
malar gerçekleştirilmektedir. Geçmiş
yıllarda sektör için geleneksel pazar-
lardan biri olan Suudi Arabistan, Türk
yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinde
25,5 milyar ABD Doları tutarındaki
394 proje ile altıncı ülke konumunda
yer almaktadır.
Türk Müteahhitler Irak’ın Altya-
pısına Talip: Geleneksel pazarlardan
bir diğeri olan Irak’ın da önümüzdeki
dönemde Türk müteahhitleri için yeni
fırsatlar sunabileceği değerlendirilmek-
tedir. Irak, 33,3 milyar ABD Dolarlık
projeyle Orta Doğu’da birinci, dünyada
üçüncü büyük pazar olarak öne çık-
maktadır. Türk müteahhitlik firmaları
Irak’ta gündemde olan şehir alt yapısı
16 BAU TEKNOLOJİLERİ • Eylül-Ekim / 2023
iyileştirme ve yenileme ile konut pro-
jeleri, Kalkınma Yolu kapsamındaki
kuzey-güney demiryolu ve otoyol
projesinin yanı sıra hastane yapım ve
işletme projeleri ile de yakından ilgilen-
mektedir. Ülkeye kısa süre içinde farklı
alanlara yönelik iki ayrı müteahhitlik
heyeti ziyareti daha düzenlenmesi gün-
demde yer almaktadır.
İnşaat Maliyetlerindeki Artış
Sürüyor: Son yıllarda inşaat sektö-
ründe, gerek küresel gerek ulusal bazda
yaşanan gelişmelerle beklenmedik
biçimde artan girdi maliyetleri yükü
öne çıkmaktadır. Salgının etkileri ve
döviz kurundaki artışla birlikte 2021
yılında temel girdi maliyetlerinde
%150 düzeyine varan fiyat artışları
yaşandığı görülmüştür. Ardından
ortaya çıkan Rusya-Ukrayna savaşıyla
küresel çapta artan emtia kriziyle de
2022 yılında bu oranın %170’i aştığı
izlenmiştir. Enerjiye ve ithalata bağımlı
yapısı nedeniyle sorunun sürdüğü sek-
törde, öne çıkan girdilerdeki maliyet
artışına Ocak ayları itibarıyla bakıldı-
ğında örneğin inşaat demirinde fiyat
artışının 2022 yılında %104, 2023
yılında %41 ve döviz kurundaki hızlı
artışa kadar Mayıs 2022 – Mayıs 2023
döneminde %7 olduğu izlenmiş; diğer
taraftan 2022 ve 2023 Mayıs ayları iti-
barıyla hazır beton ve çimentoda fiyat
artışlarının sırasıyla %134 ve %147
olduğu görülmüştür.
İlk El Konut Satışları Yüzde 9,5
Azaldı: 2023 yılının Ağustos ayına
gelindiğinde, yılın en yüksek aylık satış
adedi yakalanmış olsa da konut satışları
bir önceki yılın aynı ayına göre %1,1
azalarak 122 bin 91’e gerilemiştir. Faiz
oranlarındaki artışla birlikte ipotekli
konut satışları Ağustos’ta %26,1 düş-
müş, böylece toplam konut satışları
içinde ipotekli satışların payı %13,4
olarak gerçekleşmiştir. Kredilere eri-
şimde sınırlamaların artmasının yanı
sıra son aylarda mevduat faizlerinde
yaşanan yükseliş de bu satışlar üze-
rinde baskı yaratmaktadır. Ekonomiye
ve sektöre etkileri bakımından esasen
incelenen ilk el konut satış sayısı da
%9,5 azalmış, satışlar içindeki payı
%28,9 olmuştur.
Yabancıların Konut Alımı Azalı-
yor: Bölgemizdeki gelişmelerin ağırlıklı
etkisiyle yabancı talebindeki büyük
artışın ardından yurt dışı yerleşikle-
rin Türkiye’den konut alımı azalarak
sürmektedir. Ağustos’ta yabancılara
yapılan konut satışları, %42 azalarak 3
bin 58 olmuştur. Deprem ve ardından
seçim gündeminde oluşan belirsizlikle
yurt dışı yerleşiklere satışlarda gerileme
Mayıs ayında %50’ye yaklaşmıştır.
Toplam konut satışları içinde yaban-
cılara yapılan satışların payı halihazırda
%2,5’tir. n
 EYLÜL-EKİM 2023 • YIL: 27 • SAYI: 211 • ISSN 1302-8057

www.yalitim.net

PORTRE & RÖPORTAJ

Yalıtım Sektörünün Duayen İsmi

CAZIM ÖZAL

GÜNDEM

İZODER Başkanı Emrullah Eruslu:

“ Tesisat Yalıtımı Sürdürülebilirlikte
Önemli Rol Oynuyor”

SÖYLEŞİ
GF Hakan Plastik Teknik Hizmetler ve Eğitim Müdürü Yasemin Arslan:
“ Ses Yalıtımlı Boruların Kullanıldığı
Projeler Artıyor”
 PORTRE & RÖPORTAJ

Yalıtım Sektörünün Duayen İsmi

CAZIM ÖZAL:
“40 yılda 15’te 15”
40 yılda yalıtım sektöründe 15 fabrika kurup, çeşitli tarihlerde 15 fabrikasını ağırlıklı olarak yabancı
kuruluşlara sattı. Yalıtım sektöründe kırılması çok zor rekorlara imza atan, ülkemize milyonlarca
kalıcı döviz kazandıran, binlerce insana iş imkanı sağlayan yalıtım sektörünün duayen ismi Cazım
Özal ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

18 BAU TEKNOLOJİLERİ • Eylül-Ekim / 2023

 PORTRE & RÖPORTAJ

Sayın Özal ticarete ve sanayiciliğe

ne zaman başladınız?

Kısa pantolonla Ankara/Sitelerdeki

keresteci dükkanımızda ticaretin için-
deydim. 17 yaşımda Ankara Anıttepe
ticaret lisesini bitirdim. Akabinde bir
firmada staj dönemimi ve sonrasında da
askerliğimi tamamlayıp, 1983’te kurdu-
ğum ilk şirketimle ticarete başladım.
1985 yılından itibaren de sanayiciliğe
adım attım. 1983’ten 2023’e kadar 40
yıl (dile kolay) hep Türkiye’de ilkleri
yapmaya çalıştım.

Mesleğinizi seçerken sizi

etkileyen bir şeyler oldu mu?

Rahmetli babamdan dolayı Ankara

Siteler’de kerestecilik yapıyordum. Aşağı
yukarı hepimizin sattığı fiyat belliydi
ve hepimiz vadeli senetli satıyorduk.
Zaman zaman da senetlerde tahsilat
sorunu yaşanıyordu. Oysa (sadece ara-
mızda yol vardı) yolun karşı tarafı olan
Demirciler sitesi inşaat malzemeleri
satıyordu ve genelde peşin parayla satı-
lıyorlardı. Babamdan izin alarak yolun
karşısında bir firmaya girip, 2 yıl kadar
staj amaçlı çalışıp iş öğrendim. Burada
ilk defa yalıtım malzemesi olan strafor
ile tanıştım. Kendi şirketimi kurduktan
sonra Ankara, Bursa, İzmir, Kayseri’de
strafor fabrikaları hayata geçirdim.
Yalıtım sektörü ve mesleğime straforla
böylece başlamış oldum. Sonra arkasın-
dan Xps, Camyünü, Shingle, Taşyünü
fabrikaları kurmayı Allah nasip etti.
40 yıllık sanayicilik hayatınızda en
çok nelere dikkat ettiniz?
Rahmetli babamın öğrettikleri çok
zor şeyler olmasına rağmen hepsini yap-
maya çalıştım. Çalışanın alnındaki ter
kurumadan ücretini ödedim. Sigortasız
hiç kimseyi çalıştırmadım. Faturasız
hiçbir malı alıp satmadım. Sayıda,
kiloda hiç hata yapmadım. Verdiğim
sözleri hep tuttum.
Siz hep ilklere imza attınız ve her
kurduğunuz fabrikada da başarılı
oldunuz. Hem bu fabrikaları
çalıştırdınız hem de genelde
yabancı kuruluşlara sattınız.
Bu süreç içerisinde sektörün,
piyasanın ve rakiplerinizin size
bakışı nasıl oldu?
Kıskanıldığım da oldu, takdir edil-
diğim de...
40 yıllık iş ve sanayicilik
hayatınızda 15 fabrika kurarak,
binlerce insan çalıştırdınız, iş
imkanı sağladınız, size göre bu 40
yılda en zor iki şey nedir?
1.’si insan çalıştırmak. 2.’si Türk
bankalarından Proje/Yatırım kredisi
bulmak.
Bunca tecrübenizden
faydalanmak adına, yatırım
yapacaklara yatırım ve yatırım
kredisiyle ilgili tavsiye niteliğinde
neler söylemek istersiniz?
Yalıtım sektöründe bundan sonra
yatırım yapacakların özellikle karbon
ayak izine dikkat etmeleri ve İklim
dostu yatırım yapmaları gerekir.
Yatırım kredisi konusuna gelince,
yapacakları yatırımın en az %40’ının
nakit olarak öz kaynak olması, kalan
%60 kredi ise üç yıl ödemesiz yedi yıl
vadeli şeklinde toplamda en az 10 yıl
vadeli ve kredi faizinin de (bugün yapı-
lacak yatırım için) Türk Lirası bazında
olacak ise %15 yıllık faizi geçmemesine
dikkat etmeleri lazım.

BAU TEKNOLOJİLERİ • Eylül-Ekim / 2023 19

 PORTRE & RÖPORTAJ
Bu süreç içerisinde her hangi bir
üzüntünüz oldu mu?
Üzüntüm dünya markası ola-
mamak. Dünyadaki İsover, Knauf,
Rockwool vb. firmalar arasına marka
olarak giremeden noktayı koyacak
olmam en büyük üzüntümdür.
Boş zamanlarınızda neler
yapıyorsunuz?
Bugüne kadar pek boş zamanım
olmadığı için boş zamanda neler yapılır
pek fazla bilmiyorum. Bundan sonra
boş zamanda neler yapılır öğreneceğim.
Çok başarılı bir iş adamı olarak
hobileriniz var mı?
Fenerbahçe, deniz, seyahat.
Öncelikleriniz nelerdir?
Benim için önce Türkiye, Ailem ve
Fenerbahçe gelir.
20 BAU TEKNOLOJİLERİ • Eylül-Ekim / 2023
40 yıl sonra jübile mi? Yoksa bir tamam noktayı koy artık rahat et diyor.
fabrika daha kurup 16’da 16 mı? Diğer tarafım, bu kadar büyük bilgi
ve tecrübeyle 16’da 16 ile yine bir ilki
Bir tarafım, 15’te 15 yaptım artık daha yap diyor. Bakalım zaman neyi
kravatımı çıkarıp asma zamanım geldi, gösterecek. Hayırlısı ile hep beraber
sanayiciliğe veda emekliliğe merhaba, görürüz inşallah.
Başarılı bir iş insanı olarak okuyucularımız için 40 yılınızı kısaca nasıl
özetlersiniz?
› 40 yıl içinde Türkiye’de yalıtım sektöründe, ilk ve tek kurulmuş fabrikalara karşı
fabrikalar kurdum. 40 yıl içinde benden sonra gelenleri cesaretlendirdim.
Sektörde yeni yatırımcıların önünü açtım.
› 40 yıl içinde 20’li yaşlarımda ilk fabrikamı kurduğumda, seni batırırlar dediler.
15 fabrika kurdum.
› 40 yıl içinde yerli ve yabancı Dünya devi kuruluşlara 15 fabrika sattım.
› 40 yıl içinde ülkeme milyonlarca Euro kalıcı döviz kazandırdım.
› 40 yıl içinde binlerce insana iş imkanı sağladım, gününde maaşlarını ödedim.
› 40 yıl içinde devlete hiç borcum olmadı. Tüm vergilerimi günün de ödedim.
› 40 yıl içinde devletle hiç iş yapmadım.
› 40 yıl dile kolay tatlısı ile acısı ile rüya gibi geldi geçti.
› 40 yıllık sanayicilik hayatıma iyi ki girmişsin yalıtımı sektörü.
› 40 yıl, ülkem, ailem ve çalışanlarım için yaşadım.
› 1983’ten 2023’e 40 yılda 15’te 15 yaptım. Takdir eden herkese teşekkürlerimle. n
 GÜNCEL

İZODER Başkanı Emrullah Eruslu:

“Tesisat Yalıtımı Sürdürülebilirlikte

Önemli Rol Oynuyor”
Yalıtım dendiğinde ilk akla gelen şey binalarda yapılan uygulamalar olsa da tesisatlara da yalıtım yapılması ısıtma
ve soğutma için harcanan enerjiden önemli oranda tasarruf edilmesi anlamına geliyor. İZODER Başkanı Emrullah
Eruslu, özellikle enerji tüketiminin ve sera gazı salımının daha yüksek olduğu endüstriyel tesislere yapılacak tesisat
yalıtımının sürdürülebilirlik noktasında atılacak büyük bir adım olduğunu vurguladı.

T
esisat yalıtımı; içinden akış-
kan geçen borular, vanalar,
havalandırma amaçlı kul-
lanılan kanallar, tanklar,
kazanlar, vb. tesisat elemanlarına ve
kazan daireleri gibi tesisat elemanları-
nın bulunduğu mekanik odalarda ısı, ses
ve yangın yalıtımı yapılması anlamına
geliyor. Endüstriyel proseslerde ve bina-
larda ısıtma veya soğutma için harcanan
enerjiden tasarruf edilmesinde büyük
rol oynayan tesisat yalıtımı ile enerji
tüketimi ile birlikte atmosfere yayılan
sera gazı miktarı da azalıyor. Bu noktada
küresel ısınma ve iklim değişikliği ile
mücadelede de tesisat yalıtımı önemli
bir araç konumunda bulunuyor.
Tesisat yalıtımının ekonomik avan-
tajları kadar sürdürülebilirlik açısından
da dikkate değer katkılar sunduğunu dile
getiren İZODER-Isı Su Ses ve Yangın
Yalıtımcıları Derneği Yönetim Kurulu
Başkanı Emrullah Eruslu, “Ülkemizde
nihai enerji tüketiminin sektörel dağı-
lımı incelendiğinde yüzde 33 ile sanayi
sektörünün binalar ile birlikte başı çek-
tiği görülüyor. Sanayide enerji tüke-
timinin ağırlıklı kısmı proses ve
alan ısıtması veya soğutmasında
kullanılıyor. Endüstriyel proses-
lerde yapılacak olan ısı yalıtımı
uygulamaları, sağlamış olduk-
ları enerji verimliliği ile kendini
çok kısa sürede geri ödüyor. Öte
yandan Avrupa Yeşil Mutaba-
katı (AYM), uluslararası ticaret
arenasında rekabetçi olmak iste-
yen tüm sanayi tesislerinin enerji
verimliliği projelerini hayata geçirmeye
ve karbon ayak izlerini azaltmaya teşvik
ediyor. Dolayısıyla endüstriyel tesislerde
yapılacak tesisat yalıtımı uygulamaları
sağladıkları enerji verimliliği ve sera gazı
salımlarındaki azalma ile sürdürülebilir-
lik anlamında öne çıkıyor. Hayata geçiri-
lecek olan tesisat yalıtımı uygulamaları;
üretim maliyetlerindeki enerji yükünü
azaltırken uluslararası pazarlarda daha
rekabetçi çözümler sunulması ile mali
sürdürülebilirliğe de önemli kazanımlar
getirebiliyor. Yalıtım uygulamaları ile
düşük karbonlu ve enerji verimli üretime
geçmemiz coğrafi yakınlık avantajı ile
ülkemizin AB ülkelerine olan ihracatının
artmasına da olanak sağlayabilir” dedi.
Endüstriyel proseslerde tesisat ele-
manlarında farklı sıcaklıklarda sıcak veya
soğuk su, kızgın buhar, kızgın yağ, süt,
vb. birçok akışkan taşınabiliyor. Sıcak su,
kızgın buhar veya kızgın yağ
taşınan hatlarda yüzey sıcak-
lıklarının çok yüksek oldu-
ğunu ifade eden İZODER
Başkanı Emrullah Eruslu,
açıklamalarına şöyle
devam etti; “Çalışan-
ların istemsiz veya
kazara söz konusu
tesisat elemanla-
rına temas etme-
leri durumunda
meydana gelecek
iş kazalarına karşı
tesisat yalıtımı
yapılıp, yüzeyin
makul sıcaklıklara
getirilmesi işçi sağlığı ve iş güvenliği
açısından şart. Ayrıca düşük sıcaklık-
larda akışkanların taşındığı hatlarda ise
yalıtım yaparak yoğuşmanın ve tesisatın
ömrünün korozyonla azalmasının önlen-
mesi mümkün, bu noktada tüm tesisat
elemanlarına mutlaka yalıtım yapılması
gerekiyor. Tesisatlarımız vücudumuzdaki
damarlar gibi binalarda tüm alanlara
dağılıyor, bu yolla yaşamımız ve konfo-
rumuz için gerekli temiz ve şartlandırıl-
mış hava, ısı gibi tüm unsurların taşın-
ması sağlanıyor. Bu çerçevede gürültü
ve yangının zararlı etkilerinin tesisatlar
vasıtasıyla yayılmaması için yalıtım ted-
birlerinin alınması gerekiyor”.
Isı, su, ses, tesisat ve yangın yalıtımı-
nın tek tek ya da birlikte ele alındığında,
binanın ve tesisatın ömrüne de önemli
katkılar sunduğuna değinen Emrullah
Eruslu, son olarak şunları söyledi: “Bir
binada tesisata ısı yalıtımı ile birlikte
ses yalıtımı da yaptırılırsa binalarda
gürültü azalır ve böylece konfor artmış
olur. Tesisat boruları, havalandırma
kanalları, elektrik kablolarının şaftları
gibi yangının ilerlemesinde en riskli
noktalarda yangın yalıtımı yapılması ise
can ve mal kaybını ciddi oranda azalta-
rak daha güvenli binalara kavuşmamızı
sağlar. Yeni yapılacak binalarda tesisat
yalıtımına da diğer yalıtım uygulama-
ları kadar öncelik verilmesini ve yapı
inşasının vazgeçilmez bir ögesi olarak
kabul edilmesini istiyoruz. Bütünleşik
bir yalıtım anlayışının her zaman en
doğru sonucu verdiğini unutmamak
gerekiyor.” n

BAU TEKNOLOJİLERİ • Eylül-Ekim / 2023 21

 SÖYLEŞİ

GF Hakan Plastik Teknik Hizmetler ve Eğitim Müdürü

Yasemin Arslan:

“Ses Yalıtımlı
Boruların Kullanıldığı
Projeler Artıyor”
Kentleşmenin beraberinde getirdiği çevresel gürültü ile birlikte her türlü yapı, bina, tesis ve
işletmelerde tesisat borularından gelen sesler de rahatsızlık sebebi olabiliyor. Bu sorunun çözümü ise
sessiz boru sistemleri oluyor. GF Hakan Plastik Teknik Hizmetler ve Eğitim Müdürü Yasemin Arslan’la
sessiz boru sistemleri ile tesisatlarda ses yalıtımı konusunu en ince ayrıntısına kadar konuştuk.

Sessiz tesisat boruları ve

borularda ses yalıtımının önemi
nedir?
Aslında ses yalıtımına neden ihtiyaç
duyulduğundan bahsederek başlamak
istiyorum. Gürültü çıkış yeri ve yayılma
ortamı olarak, tüm alıcı ortamları kap-
sayabiliyor. Doğrudan bir çevresel değe-
rin bozulması sonucunda ortaya çıkan
gürültü, diğer çevresel değerleri algıla-
mayı etkileyen, sağlık bozucu bir etken
haline geliyor. Bu nedenle de bir çevre
ve sağlık sorunu olarak ele alınıyor.
Gelişmiş ülkelerde sanayi ve tek-
nolojinin gelişmesi ile birlikte ortaya
çıkan gürültü kirliliği problemi, aslında
insanların işitme sağlığını ve algılama-
sını olumsuz yönde etkileyen, fizyolojik
ve psikolojik dengelerini bozabilen, iç
performansını azaltan, çevrenin hoşlu-
ğunu ve sakinliğini yok ederek niteliğini
değiştiren bir kirlilik türü. Bu nedenle
ses yalıtımına ihtiyaç duyuyoruz.
Özellikle kentleşme ile beraberinde
artan bu çevresel gürültü ile birlikte
her türlü yapı, bina, tesis ve işletme-
lerde insanların maruz kalacağı tesisat

22 BAU TEKNOLOJİLERİ • Eylül-Ekim / 2023

 SÖYLEŞİ

borularından gelen sesler de rahatsızlık ründeki gelişmelerle, sessiz boru sistem- daha dayanıklıdır. En önemli avantajla-
sebebi oluyor. Şüphesiz ki hiç kimse lerinin kullanıldığı projelerin sayısının rından biri de yandıktan sonra halojen
tesisat sesini duymak istemez. da gün geçtikçe önemli oranda arttığını (zehirli gaz) çıkarmamasıdır. PVC ham
Tesisatta çap daralmaları, suyun görüyoruz. maddenin önemli avantajı ise yanma
yön değiştirmesi, su hızının yüksek anında tutuşma, alev iletme özelliğinin
olması, daralan noktalardan geçer- Sessiz tesisat boruları hangi olmamasıdır.
ken kavitasyon oluşumu, sifonlarda malzemelerden üretilir ve bu
boşaltma, doldurma elemanlarındaki malzemelerin seçimindeki Bu tür boruların kurulumu ve
parça ve mekanizmalar ve bunların faktörler nelerdir? bakımı geleneksel borulara göre
bağlantılarından boşaltılan sular boru Ses yalıtımlı borular PVC esaslı ve nasıl farklılık gösterir?
içinde ses oluşturur. Binalar ne kadar PP (polipropilen) esaslı olmak üzere Ses yalıtımlı boruların montajında
yüksek ve ara hatlara bağlanan su kay- iki değişik ham maddeden üretiliyor. kelepçeler çok önemli rol oynar. Sessiz-
nakları ne kadar fazla olursa sesin oranı Burada iki ham maddenin karşılaştı- lik testi hangi marka ve model kelepçe
katlamalı olarak artar. rılmasını yapmak önemlidir. ile yapıldı ise montaj sırasında da aynı
Atık su sistemlerinde boruların içi, PP ham maddeden üretilen boru, kelepçenin kullanılması, sessizlik değe-
basınçlı borularda olduğu gibi tam dolu PVC ham maddeden üretilen boruya rinin sağlanması açısından önemlidir.
değildir; bu nedenle, içinden akışkan göre daha esnek, yüksek sıcaklıklara Sessizlik değerinin sadece borularla
geçerken, borulardaki boşluktan dolayı,
boru çeperlerine çarparak ses çıkartırlar.
Bu çarpmalar titreşimler oluşturarak
sesin yaşam alanında duyulmasına
sebep olur.
Buradan da anlaşılabileceği gibi
hem hava kaynaklı hem temas kay-
naklı ses oluşumlarından söz edebili-
yoruz. GF Hakan Plastik’in ses yalıtımlı
boru sistemleri, formüllerinde bulunan
mineral katkı ile hava kaynaklı sesi; özel
üretilmiş kelepçeleri ile de temas kay-
naklı tesisat sesini minimuma indirerek
duyulmasını engelliyor. İnşaat sektö-

BAU TEKNOLOJİLERİ • Eylül-Ekim / 2023 23

 SÖYLEŞİ
değil, ekleme parçaları ve kelepçelerle
oluşan tüm sistemle sağlandığı unu-
tulmamalıdır. Montaj sırasında kelep-
çelerin sayısı ve muflara yakın olması
titreşimi azaltacağı için önemlidir.
Sessiz boru tesisatı montajı sıra-
sında ve sonrasında borularla duvar-
ların temas etmemesine özen göster-
mek gerekiyor. Boru ile duvar arasında
harç, beton, alçı, vb. dolgu malzemeleri
temas yoluyla ses iletimini artırır, per-
formansı olumsuz etkiler.
Sessiz tesisat boruları, hangi
tesisat uygulamaları için en
uygun ve etkili bir seçenek olarak
kabul edilir?
Bu tür sistemler sessizliğin önemli
olduğu, ofis binaları, konferans salon-
lar, okullar, kütüphaneler, hastaneler,
oteller, konutlarda atık su tesisatlarında
tercih ediliyor. Silenta Premium boru
sistemimiz, güçlü yapısı ile tüm yeraltı
drenaj sistemlerinde ve endüstriyel
alanlarda da güvenle kullanılabiliyor.
Kolonlarda pik boruya alternatiftir,
korozyona uğramaz ve paslanmaz özel-
liğiyle de tercih sebebi oluyor.
Sessiz tesisat borularının ses
yalıtımı özellikleri nelerdir ve
neden bu özellikler önemlidir?
Sessiz boruların kullanım alanları,
yoğunluğu gibi faktörler hangi ürünün
kullanılacağını belirleyen faktörler olu-
yor. Biz projelerin ihtiyaçlarına uygun
ürünler önermeyi; hatta bizden talep
edilen ürün yerine gerekirse daha doğru
ürünü sunmayı tercih ediyoruz.
GF Hakan Plastik’in ses yalıtımlı
sistemleri Silenta Premium, Silenta FR,
Silenta 3A ve Silenta Extreme borula-
rımız üç katmandan oluşan kompozit
bir yapıya sahip.
İç katman; PP (Polipropilen) pürüz-
süz yapısıyla üstün bir akış performansı
sağlıyor. Kimyasal dayanımı sayesinde
ise korozyonu ve aşınmayı engelliyor.
Orta katman; yüksek molekül ağır-
lıkta yapısı sayesinde boru içerisinde
24 BAU TEKNOLOJİLERİ • Eylül-Ekim / 2023
oluşan ses dalgalarını emerek boru
dışına iletilmesine engel oluyor.
Dış katman ise darbelere ve yük-
sek sıcaklıklara dayanımı ile sıvıların
sağlıklı ve güvenli taşınmasına imkan
tanıyor. Burada önemle üzerinde dur-
mamız gereken bir konu var ki bu da
standartlara uygunluk.
Almanya’da sesin insan sağlığı
üzerindeki olumsuz etkileri gözetile-
rek 70’li yıllarda DIN 4109 normunu
oluşturulmuştur. Almanya’da bulunan
Fraunhoffer Enstitüsü’nde hem DIN
4109 hem de Avrupa normu olan EN
14366 standartlarına göre yapılan ses-
sizlik testleri ile ürünlerimizin sessizlik
değerleri tasdiklenmiştir.
Sessiz tesisat borularının su
tasarrufu sağlama konusundaki
rolü nedir ve çevresel
sürdürülebilirlik açısından nasıl
katkıda bulunur?
Teknolojik gelişimin bu konuda
katkıda bulunduğunu söyleyebiliriz.
Teknolojik gelişmeler veya teknikler,
üretim aşamasında reçetelerin deği-
şimine, işlemlerin değişmesine, vb.
katkıda bulunuyor. Tabii iklim deği-
şikliğine bağlı olarak da su tasarrufu,
çevresel etkilerin azaltılması karbon
emisyonlarının azaltılması gibi konular
üzerinde kültürel etkilerin artması söz
konusu. Sadece su tasarrufu konusunda
değil, günümüzde enerji tasarrufu,
karbon emisyonlarının azaltılması,
maliyetlerin azaltılması gibi konular
da avantajlar sunmak önemli hale gel-
miş bulunuyor. Örneğin PP-R ürünler
ürünlerimizin yanı sıra PP-RCT siste-
mimiz piyasaya sürüldü ve yoğun bir
şekilde kullanılmaya başlandı. Özel bir
kristalleşme işlemi uygulanarak gelişti-
rilen PP-RCT boru sistemimiz, daha
geniş iç çap ile daha yüksek akış perfor-
mansı yakalıyor. Aynı zamanda yüksek
sıcaklıklara dayanım özelliğine sahip.
Aynı et kalınlığındaki PP-R borulara
göre (SDR7,4 borular ile karşılaştırıl-
dığında) 60°C’de %25, 70°C’de %60,
80°C de ise %78 daha yüksek çalışma
basıncı imkanı sağlıyor.
İnce cidarlı yapısı ile toplam meka-
nik tesisat ağırlığının daha hafif olma-
sına katkıda bulunuyor. Daha az plastik
kullanılarak d20-d160 mm çap aralı-
ğında üretilen borular, %36’ya kadar
tesisat ağırlığının daha az hesaplan-
masında etkili oluyor. Bu özellikleri,
hem boru üretiminde hem de boruların
binaya taşınmasında daha az malzeme
kullanımı anlamına geliyor. Tabii yuka-
rıda söz ettiğim tüm ürünlerimiz EPD
(Çevresel Ürün Beyanı) ile tüm süreç-
lerde şeffaf bir şekilde izlenebiliyor.
Sürdürülebilir bir gelecek için, üre-
tim tesislerimizde her türlü fazla veya
gereksiz sarfiyata engel olmaya çalışı-
yoruz. Konu ile ilgili birimlerimiz daha
düşük tüketim sağlayan enerji verimli
ekipmanları araştırıyorlar ve bu doğ-
rultuda yatırımlar gerçekleştiriliyor.
Mevcut ekipmanlar ise enerji verimli-
liği sağlayacak şekilde dönüştürülüyor.

Üretimde Yeşil Enerji kullanımı
da bizce önemli aşamalardan birini
oluşturuyor. Çerkezköy üretim tesi-
simizde, 2 yılı aşkın bir süredir Yeşil
Enerji kullanımı gerçekleştiriyoruz ve
I-REC sertifikamız bulunuyor. Önü-
müzdeki dönemlerde de kullanımımızı
sürdüreceğiz.
Ayrıca karbon ayak izimizi azaltma
hedefleri doğrultusunda her yıl kaizen
çalışmalarımızla proseslerimizi iyileş-
tirme yönünde atılımlarımız devam
ediyor. Gri su sistemi yapan projelerde
de temiz su ile arıtılmış su karışıklığını
önlemek amaçlı gri renkli PP-R boru-
larımızla ve gri su geçen atık su tesisat-
larını ayırt emek amaçlı sticker’lar ile su
tasarrufuna yönelik sistemler kurulma-
sına da yardımcı oluyoruz.
Hangi tür binalar veya projeler
sessiz tesisat borularının
kullanımı için daha uygundur?
Otel, hastane, okul, ofis binaları
gibi ortak alan kullanımı yüksek olan
yapılarda olduğu kadar konutlarda da
sessiz boru kullanımı artık lüks değil
tamamen ihtiyaç diyebiliriz. Sessiz
ortamlar için atık su borularında, 4 lt/s
debili akışta ses şiddeti 20 dB(A)’dan
daha düşük olması ideal değerdir.
Sessiz tesisat borularıyla ilgili
sorunları veya yaygın yanlış
anlamaları ele alarak, bu tür
boruların güvenilirliği hakkında
bilgi verir misiniz?
Farklı markaların sessiz borularını
kıyaslarken öncelikle ham maddelerin
aynı olup olmadığına bakılması gereki-
yor (PP ya da PVC).
Sessizlik testinde bulunan tüm sis-
temi verebiliyorlar mı (aynı et kalınlığı,
ekleme parçaları ve özellikle kelepçeleri)
diye incelemek önemli. Örneğin ses-
sizlik testleri Alman Fraunhofer Ensti-
tüsü’nde gerçekleştirilir. Biz buradaki
testte kullandığımız ve onay aldığımız
tüm sistemi, bir projeye teklif verirken
de aynı şekilde sunuyoruz ki alınmış
olan değerleri karşılasın. Son olarak
üretici firmanın güvenilirliği ve refe-
ransları da seçim yaparken oldukça
önemli.
Tesisat tasarımında sessiz tesisat
borularının kullanılmasıyla ilgili
maliyet etkileri nedir?
İlk yatırım maliyeti geleneksel
borulara göre fazla gözükmesine karşı
sağladığı konfor ile kıyaslandığında göz
ardı edilecek boyuttadır. Güçlü yapısı
ve özel contaları ile %100 sızdırmazlık
sağlayarak bakım gerektirmeyen, bina
ile aynı ömrü sağladığı için bu fark
mutlaka kapanacaktır.
Sizin bu alanda sunduğunuz
çözümlerden bahseder misiniz?
Bildiğiniz gibi GF Hakan Plastik,
Türkiye’de ilk sessiz borunun üreti-
cisi. Silenta Premium adı ile piyasaya
sürüldü ve hala özellikleri ile sektö-
ründe lider olarak bulunuyor.
DIN 4109 ve DIN 4102 sistem
standartlarında üretilen Silenta Pre-
mium (13 dB) ve sonrasında üretil-
meye başlanan Silenta 3A (16 dB) atık
su sistemleri, üç katlı, mineral katkılı
yapıları ile ses dalgalarını iletmiyor ve
konforlu yaşam alanları sağlıyor.
Ülkemizde yüksek katlı bina sayısı
hızla artıyor. Yüksek katlı yapılarda
uygulanması gerekli olan yangın yönet-
meliği gereği, tesisat borularının en az
zor alevlenici olması gerekiyor. Özel-
likle şaft içinde kalan tesisat boruları-
nın alev yürütmez ve damlama yapmaz
olması, olası bir yangının dağılmaması
için son derece önemli.
Bu nedenle geliştirdiğimiz
GF Silenta FR atık su siste-
mimiz, sessiz boru (12 dB)
olmasının yanı sıra yanmaz
özelliği (B-S1-d0) ile de
yönetmeliğe uygun çözüm-
ler sunuyor.
Silenta FR için çok yeni
bir bilgi eklemesi yapmak
istiyorum. GF Hakan Plas-
SÖYLEŞİ
tik olarak ürün portföyümüzü çevre-
sel etkileri azaltılmış ve katma değeri
yüksek sistemlerle geliştirmeye ağırlık
veriyoruz. İş ortaklarımızla birlikte
geliştirdiğimiz insan sağlığını tehdit
etmeyen, çevreci ve toksik unsurlar
içermeyen stabilizatörlerle üretilen ve
2023 yılının son çeyreğinde lanse etti-
ğimiz Kurşunsuz PVC-U sistemlerimiz,
toksik bir unsur barındırmaması açı-
sından çevreye ve insan sağlığına dost
ürünler olarak öne çıkıyorlar. Silenta
FR de Kurşunsuz PVC-U sistemlerimiz
arasında yerini almış bulunuyor.
Yaşanmış yangın olayları bize ölüm-
lerin, yanmaktan çok dumandan zehir-
lenme olarak gerçekleştiğini gösteriyor.
Dolayısıyla atık su borularının yandık-
tan sonra zehirli gaz çıkartmıyor olması
da (halojen içermeyen) artık üzerinde
durulması gereken bir özellik olmuş
durumda.
Son olarak geliştirilen GF Hakan
Plastik Silenta Extreme atık su boru
sistemimiz de bu koşulları karşılıyor.
Silenta Extreme, Türkiye’de üretilen,
PP bazlı sessiz-yanmaz-halojen free
özelliklerini aynı anda taşıyan ilk ve
tek boru sistemidir. EN14366 standar-
dına göre 4 l/sn’de 18 dB(A) ses per-
formansına sahip bulunuyor. Yanmaya
karşı oldukça dayanıklı bir performans
sergilemesine (EN 13501’e göre B-s1;
d0) ek olarak, hem üretiminde hem de
yanma esnasında, doğaya en çok zarar
veren sera gazlarından olan klorofloro-
karbon (CFC) gazları açığa çıkartılma-
sının da önüne geçiyor. n
BAU TEKNOLOJİLERİ • Eylül-Ekim / 2023 25
 UYGULAMA

Dalmaçyalı’dan
Marmaris’teki Hizmet
Binasında Örnek Uygulama
Dış cephe ısı yalıtımı bugüne kadar hep yüzde 50’yi geçen ısıtma tasarrufu ile gündemdeydi.
Ancak ısı yalıtımı, yalnızca kış aylarında doğalgaz faturasını düşürmüyor. Yaz mevsiminde de
klimaların elektrik faturası üzerindeki yükünü azaltıyor.
Üstelik yılın en sıcak ayında yüzde 43 oranında…

M
uğla Büyükşehir Bele-
diyesi ve Dalmaçyalı
bir işbirliği gerçek-
leştirdi. Dalmaçyalı,
Belediye’nin Marmaris’teki Armuta-
lan Hizmet Binası’na önce ısı yalıtımı
yaptı. Ardından her ay düzenli olarak
binanın enerji performansını ölçtü. Kış
aylarında yüzde 50’nin üzerinde tasar-
ruf sağlandığının görüldüğü sonuç-
larda, yaz verileri de çarpıcı.
Yılın En Sıcak Ayında Yüzde 43
Tasarruf
Türkiye’nin en çok ziyaret edilen
turizm bölgelerinden Marmaris’teki
Armutalan Hizmet Binası’nın, sıcaklı-
ğın rekor üstüne rekor tazelediği Tem-
muz ayı verileri, binanın ısı yalıtımsız
olduğu yılla karşılaştırıldı. Binanın
yalıtımsız olduğu Temmuz ayında,
4 Bin 966 kWh elektrik tüketilerek
13.103 TL’lik klima harcaması yapılır-
ken, binanın yalıtımlı olduğu aynı ayda
bu harcama 2 Bin 824 kWh ile 8.290
TL oldu. Yükselen sıcaklık dereceleri
ve enerji maliyetlerindeki yüzde 11’lik
artışa rağmen, binanın elektrik faturası
yaklaşık 5 Bin TL azaldı.
Enerji tüketiminde yüzde 43 ora-
nında gerçekleşen bu düşüş, ısı yalıtım
teknolojisinin genellikle kış aylarında
tasarruf sağladığı ön planda olsa da,
yaz aylarında da enerji verimliliğine
katkısının büyüklüğünü gösterdi. Bu
katkı, küresel iklim değişikliği ve her
yıl artacak sıcaklıklar ile daha da önemli
olacak.
Maliyetleri Düşürüyor
Armutalan hizmet binasının elde
ettiği tasarrufun herkes için büyük bir
örnek olduğunu söyleyen Dalmaç-
yalı İleri Isı Yalıtım Sistemleri Genel
Müdürü Tayfun Küçükoğlu, “2003
yılında binaların yüzde 98’inde ısı
yalıtımı bulunmuyordu. Şu anda bu
oran yüzde 70’lere kadar azaldı. Ancak
bu oranın daha da düşmesi şart. Şart
diyorum çünkü, ısı yalıtımının, hem
çevresel hem de ekonomik fayda-

26 BAU TEKNOLOJİLERİ • Eylül-Ekim / 2023


Dalmaçyalı İleri Isı Yalıtım Sistemleri
Genel Müdürü Tayfun Küçükoğlu
ları görmezden gelinemeyecek kadar
büyük. Küresel ısınma nedeni ile artık
termometreler o kadar yüksek derece-
leri görüyor ki, yazın serinlemek için
ödenen faturalar, kışın ısınmak için
ödenen faturalarla yarışıyor. Bu durum
yaşadığımız, çalıştığımız binalarda bizi
etkilediği gibi, turizm bölgelerindeki
konaklama tesisleri nedeniyle turiz-
mcileri de etkiliyor... Zira onların en
yüksek maliyet kalemlerinden biri, iç
ortamın soğutulması. Enerji maliyet-
lerindeki artış nedeniyle, turizm sek-
törünün giderleri arttı. Fakat doğru ısı
yalıtımı ile Marmaris’teki Armutalan
Hizmet Binası’nda da gördüğümüz
gibi bu gideri düşürmek mümkün. Isı
yalıtımı, iç ortamın ısı derecesini uzun
süre koruduğu için, özellikle klimaların
çalışma yoğunluğunu ve dolayısıyla da
elektrik enerjisi tüketimini azaltıyor.
Yapılan bu yatırım, konutlarda da otel-
lerde de yaklaşık 3-5 yıl gibi kısa bir
süre içinde amorti ediliyor.” sözleri
ile ısı yalıtımının yazlık bölgelerde de
maliyetleri düşürdüğüne dikkat çekti.
Isı Yalıtımı İle Sürdürülebilir
Turizm
Isı yalıtım teknolojisi, yaz-kış eko-
nomik tasarrufun yanı sıra, sera gazı
salımında da önemli bir düşüş sağlıyor.
Nitekim, Armutalan Hizmet Binası’nın
karbon salımı, ısı yalıtımının ardından
1,60 ton düşüş gösterdi. Bir turizm
şehri olduklarını ve tüm kamu ve özel
işletmelere örnek olmak istediklerini
söyleyen, Muğla Büyükşehir Belediye
Başkanı Dr. Osman Gürün, “Son yıl-
larda ortaya çıkan en önemli konular-
dan biri de enerji kaynaklarının verimli
kullanılması konusudur. Baktığımızda,
biz Muğla olarak çok önemli turizm
bölgelerine ve dolayısıyla yüksek yatak
kapasitesine sahibiz. Antalya ve İstan-
bul’un ardından en yüksek yatak kapa-
sitesi olan şehiriz. Bu bağlamda birçok
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı
Dr. Osman Gürün
UYGULAMA
yerli ve yabancı turisti ağırlıyoruz. Tabi
ki burada misafirlerin konaklamasında
ve turizmin gelişmesinde hizmet kali-
tesi çok önemli. Özellikle turizm tesis-
lerinin soğutulması ve bunun muhafaza
edilmesi konusunda çok büyük enerji
tüketimi yapılıyor. Bu enerji tüketimi
de maliyetlere yansıyarak tatilin daha
yüksek bedellere ulaşmasına neden olu-
yor. Ayrıca yüksek enerji harcamak kar-
bon salımı noktasında da doğaya zarar
veriyor. Bu kapsamda enerji tasarrufu
hem doğamızın korunması hem turiz-
min sürdürülebilirliği hem de turizm
bölgelerimizdeki maliyetlerin düşmesi
konusunda çok önemli. Biz, ısı yalıtımı
konusunda uygulanan bu projenin,
yaygınlaşarak devam etmesini diliyor,
projeyi ülkemiz için önemli bir örnek
olarak görüyoruz.” dedi. n
BAU TEKNOLOJİLERİ • Eylül-Ekim / 2023 27
 TEKNİK TANITIM

Çatı Sızdırıyor
Ne Yapmalıyım?
Yağışlı havalarda sızdıran bir çatıyı görmezden gelemezsiniz. Çünkü önlem alınmadığında sızıntı; endüstriyel
tesislerde, ticari işletmelerde ve evlerde ciddi yapısal hasarlara neden olabilir. Peki yapıların çatısında meydana
gelen sızıntıyı önlemek için ne yapmak gerekir? İşte detaylar…

S
onbaharın gelişiyle birlikte
yağışlı havalar etkisini gös-
termeye başladı. Yağmur yağ-
maya başladığında evinizin
veya işyerinizin tavanındaki bir nok-
tadan su damlamaya başlıyorsa dikkat!
Sebebi çatınızdaki sızıntı olabilir. Peki
çatıdaki sızıntıyı önlemek için ne yap-
mak gerekir?
Endüstriyel tesislerde, ticari işlet-
melerde ve evlerde, çatının sızdırdığını
fark ettiğiniz anda harekete geçmeniz
gerekir, aksi halde bu yaşam alanlarını
eski haline dönüştürmek için ciddi bir
masraf yapmanız gerekebilir. Şiddetli
hava koşullarının ardından hemen bir
çatı ustası ile anlaşarak, sızıntının kay-
nağını kontrol ettirebilirsiniz.
Çukurova Isı Pazarlama Müdürü
Osman Ünlü, binalarda, ticari işletme-
lerde ve endüstriyel tesislerin çatıların-
daki; boru, kablo ve profil gibi malze-
melerin montajından kaynaklı olarak
yaşanan sızıntıları tespit etmenin zor
olduğunu ancak tespit edildikten sonra
basit bir müdahale ile sızıntının önle-
nebileceğini açıkladı:
Yüksek Sızdırmazlık Sağlıyor
“Çatılardan kaynaklı su sızıntısı-
nın yaşam alanlarında neden olduğu
tahribat, hem yaşamı hem de bütçeyi
olumsuz etkiliyor. Üstelik yalnızca su
sızıntısı değil, yeterince önlem alınma-
dığında gaz sızıntısı da olabiliyor. Bu Çukurova Isı Pazarlama Müdürü
durum ise hayati bir risk oluşturuyor. Osman Ünlü

28 BAU TEKNOLOJİLERİ • Eylül-Ekim / 2023

 TEKNİK TANITIM

Ancak çatılardaki; boru, tel, kablo,

profil gibi malzemelerin montajında
gerekli önlemler alındığında çatılardan
kaynaklı olarak oluşabilecek su ve gaz
sızıntılarını önlemek mümkün hale
geliyor. Çünkü binaların ve endüstriyel
tesislerin; ısıtma-soğutma ventleri ve
çıkış ekipmanlarının, elektrik kablosu
giriş noktalarının, güneş enerjisi kolek-
törü borularının, TV antenlerinin, kat
içinden geçen boruların ve paratoner
gibi malzemelerin çatıya montajında
yüksek sızdırmazlık sağlayan Master
Flash çatı çıkış sızdırmazlık elemanı
ile yüksek sızdırmazlık sağlanabiliyor”
dedi.
Amerikan “Aztec Washer Com-
pany” firmasının Türkiye’deki tek yet-
kili distribütörü olan Çukurova Isı,
“Master Flash çatı çıkış sızdırmazlık
elemanı” ile hem yapıları koruyor hem
de yapı içerisinde güvenli yaşam alan-
ları sunuyor.

Her Türlü Yüzeye ve Çatı Eğimine

Uyumlu
“Master Flash çatı çıkış sızdırmaz-
lık elemanı” özel dizayn edilmiş körük
ve bükülebilir taban yapısı sayesinde
her türlü yüzey biçimine ve çatı eği-
mine kolayca uyum sağlıyor. İçinden 3
mm’lik bir kablo geçecek kadar küçük
bir kesitten başlayarak, 7/24 mm’lik
bir baca veya boru geçecek kesite kadar nım imkânı sunuyor. Tabanı, esnek- dımıyla sızdırmazlığı garanti ediyor.
farklı boyutlarda üretilen Master Flash, liği sağlayan ve korozyona karşı koyan Standart EPDM malzemeden imal
silikon veya EPDM malzemesinden uzun ömürlü alüminyum alaşımdan edilen modeller, -55 °C’ den +135°C’
imal ediliyor. Bu sayede ozon ve ult- yapılan “Master Flash çatı çıkış sız- ye kadar, silikondan imal edilen model-
raviyole ışınlarından etkilemeden dış dırmazlık elemanı” tabanla, uygulama ler ise -74 °C’ den +260 °’C’ye kadar
ortam şartlarında uzun yıllar kulla-
www.baudergisi.com
yüzeyi arasına yerleştirilen silikon yar- ekstrem koşullarda kullanılabiliyor. n

BAU TEKNOLOJİLERİ • Eylül-Ekim / 2023 29

 SÖYLEŞİ

Başergün Boya ve Kimya A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü

Orçun Ergün:

“Pazarın Gelecekte de İhtiyacı

Olacak Çözümlerimizle
Farklılaşıyoruz”
Cubo bu yıl yenilediği CuboArte Efekt Boya ve Kaplamalar ürün grubu ile pazarda oldukça iddialı. “CuboArte
ürünlerimiz ve geliştirdiğimiz diğer tüm ürünlerimizle pazarın sadece şuan değil gelecekte de ihtiyacı olacak
çözümlerimiz ile rekabette farklılaşıyoruz” diyen Başergün Boya ve Kimya A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel
Müdürü Orçun Ergün şirketlerinin faaliyet ve ürünleri hakkında bilgiler verdi.

Cubo Boya’nın tarihçesini ve Cubo hangi tür yalıtım ürünleri

kuruluşunu anlatabilir misiniz?
Şirketin ana faaliyet alanları
nelerdir?
1994 yılında inşaat malzemeleri
sektöründe Başergün İnşaat olarak
faaliyetlerine başlayan firma 2004
yılında Başergün Boya ve Kimya A.Ş.
unvanını alarak “CUBO” markasını
yarattı. CUBO, Antalya ana üretim
hattı olmak üzere İstanbul, Ankara ve
Elazığ’da bulunan üretim tesisleriyle bir
yapının tüm ihtiyaçlarına yanıt vere-
bilecek ürünlerin üretimini gerçekleş-
tirmektedir. CUBO, inşaat ve sanayi
boyaları, yapı kimyasalları, EPS, ısı
yalıtım ve su yalıtım ürün gruplarıyla
yapı sektörüne çözümler sunmaktadır.
Tüm bu ürün gruplarımıza ek olarak,
CuboArte ismiyle sektöre sunduğumuz
ve sektörde efekt boya grubu olarak
ifade edilen dekoratif boya ve kapla-
malarımız da yine ürünlerimiz arasında
yer almaktadır.
sunmaktadır? Bu ürünler hangi
pazarlarda ve uygulamalarda
kullanılmaktadır?
Cubo olarak CuboSeal Su Yalı-
tımı Grubu ve CuboTherm Isı Yalı-
tımı Sistemleri ile sektöre inovatif
çözümler sunuyoruz. Yapıların
temelinden çatılarına kadar gere-
ken tüm su yalıtım malzemele-
rinin mevcut olduğu CuboSeal
Su Yalıtım Sistemleri ürün gru-
bumuz sadece yapılarla sınırlı
değil. Özel mühendislik gerek-
tiren karayolları, köprüler,
viyadükler gibi birçok alanda
da su yalıtımı çözümleri sunu-
yoruz.
CuboSeal Su Yalıtım Sis-
temleri’nde; Akrilik Esaslı Su
Yalıtım Grubu, Bitüm Esaslı
Su Yalıtım Grubu, Çimento
Esaslı Su Yalıtım Grubu, Kris-
talize Ürün Grubu, Mastik,

30 BAU TEKNOLOJİLERİ • Eylül-Ekim / 2023

 SÖYLEŞİ

Derz ve Pah Ürünleri Grubu, Meb-

ranlar ve Poliüretan Esaslı Su Yalıtım
Grubu bulunuyor. Cubo CuboTherm
Isı Yalıtım Sistemleri, geleceğimiz için
çevreci çözümler sunuyor, yalıtımı sağ-
larken binaların ömrünü de uzatıyor.
Enerji tasarrufu sağlayan “CuboTherm
Isı Yalıtım Sistemleri”, yazın binayı
ısıdan, kışın ise soğuktan koruyarak
elektrik enerjisi ve doğalgazdan tasarruf
edilmesini sağlıyor.

Cubo’nun inovasyon ve ürün

geliştirme stratejisi nedir? Yeni
ürünler ve teknolojiler konusunda
neler yapmaktasınız?
250’ye yakın ürün çeşitliliğimiz
elbette ki bu zamana kadar gerçekleş-
tirdiğimiz Ar-Ge yatırım ve çalışmaları-
mızın eseri. Müşterilerin değişen dina-
miklerine, yine değişen iklim koşulla-
rına göre ürünlerimizi güncelliyoruz.
Cubo Ar-Ge birimimizle değişen ve
değişebilecek tüketim alışkanlıklarını
öngörüp yeni ürünler geliştirme hede-
fiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Son
yıllarda önemini daha da arttıran “sür-
dürülebilirlik” kavramı çerçevesinde,
kaynakların daha etkin kullanıldığı ve
dünyamıza zarar vermeyen daha eko-
lojik ürünler geliştirmek üzerine de
önemli hedeflerimiz var.

Sürdürülebilirlik konusundaki
taahhüdünüz nedir? Çevre dostu
ürünler ve üretim süreçleri
konusundaki yaklaşımınızı
açıklayabilir misiniz?
Yalıtım alanında farklı ürün grup-
larıyla sektöre çözümler sunarken kay-
nakların doğru kullanılmasına da katkı
sağlıyoruz. Özellikle dünya gündemi-
nin öncelikli konularının başında gelen
enerji tüketimi, ısı yalıtımı ile doğrudan
ilgili. Tüm dünyada ulaşımdan yapılaş-
maya enerjiden nasıl tasarruf edilir, yeşil
enerji nasıl kullanılır öncelikli gündem.
Biz Cubo olarak gerek yalıtım alanında
geliştirdiğimiz çevre dostu geniş ürün
gamımız gerek üretim tesislerimizde

BAU TEKNOLOJİLERİ • Eylül-Ekim / 2023 31

 SÖYLEŞİ
gerçekleştirdiğimiz yenilenebilir enerji
konusundaki çalışmalarımızla sürdü-
rülebilir politikalar izlemeye özen gös-
teriyoruz. 2021 yılında faaliyete geçen
Ankara fabrikamızda üretime başladı-
ğımız günden itibaren Güneş Enerji
Sisteminden (GES) yararlanıyoruz.
Antalya merkez fabrikamızda enerji
kaynaklarını korumak ve tasarruf sağla-
mak için Güneş Enerjisi Sistemini faa-
liyete geçirdik. Devreye aldığımız GES
projesiyle toplam 880.000 W enerji
gücü elde edeceğiz. Kurduğumuz sis-
temle üretilen enerjinin ihtiyaç fazlasını
Organize Sanayi Bölgesi’nin kullanı-
mına sunmayı planlıyoruz. Antalya’nın
iklim koşulları düşünüldüğünde GES
projesi en doğru yatırımlar arasında yer
alıyor. Ürettiğimiz yenilenebilir enerji
sayesinde kendi ihtiyacımızın tamamını
karşılarken OSB adına büyük ölçüde
enerji tasarrufu sağlamak da bizi ayrıca
memnun ediyor.
Pazar rekabeti hakkında ne
düşünüyorsunuz? Cubo’nun
bu alandaki rekabet avantajları
nelerdir?
Cubo, her şeyden önce yerli bir üre-
tici. Genç ve dinamik bir yapısı var.
Üretim merkezinin Antalya olması
İstanbul, Ankara ve Elazığ’da da üretim
hattının olması markaya avantaj sağlı-
yor. Cubo’nun kurucularının 1994’ten
bu yana yapı sektörü alanında faaliyet
gösteriyor olması güven yaratıyor. En
önemli konuların başında verilen söz-
lerin tutulması ve zamanında yerine
getirilmesi. Biz Cubo olarak yukarıda
saydığımız avantajlarla Türkiye’nin dört
bir yanındaki ulaşılabilir satış nokta-
larımızla tüm bu avantajlara sahibiz.
Ayrıca, CUBO marka çatısı altığında
ürettiğimiz tüm ürünlerimiz, bir yapı-
nın inşa edilirken temelinden çatısına,
içinden dışına kadar her aşamasında
ihtiyacı olan özellikleri sağlamayı amaç-
lıyor. Önceliğimiz yapının kullanıcısına
maksimum konforu yaratmasını sağ-
32 BAU TEKNOLOJİLERİ • Eylül-Ekim / 2023
lamak. Bu yüzden “Yapıda Kusursuz
Çözümler” diyoruz.
Yapı malzemeleri alanındaki yeni
güçlü kasımız da bu yıl yenilediğimiz
CuboArte Efekt Boya ve Kaplamalar
ürün grubu. 18 farklı çeşide sahip
CuboArte kategori ürünleri ile gerek
yapının iç yüzeyinde gerekse dış yüze-
yinde uygulayarak mekanınıza sıra dışı
doku ve görünüm kazandırıyoruz. Bu
ürünler sizi ezberlerin dışına çıkarıyor.
Özellikle dış mekanlar için bunun
örneklerini görmek güç. Bunun için
genellikle yapının üzerine daha fazla
yük bindirmek durumunda kalınan
doğal taş, kiremit ve kaplamalar kul-
lanmanız gerekir. Ancak CuboArte’nin
dış mekanlar için tasarlanan mineral
esaslı ürünleri ile yaratıcılığınızı konuş-
turarak farklı doku ve görünümler elde
edebilir, doğadan esinlenerek günümü-
zün eskiye dönüş ve natürel trendini
yakalayabilirsiniz. Güçlü bir Ar-Ge
çalışması ile geliştirdiğimiz bu ürünler
özel yapısı sayesinde daha hafif, büyük
taş-kaya benzeri dokular elde edilebil-
mesine rağmen binaya fazla yük getir-
mez. Organik uçucular içermez. Bu da
ekstra çevre dostu özellik kazandırır.
Yüksek su buharı geçirgenliğine sahip
olduğu için binaların nefes almasını
sağlar. Ayrıca özel katkılar sayesinde
dış etkenlere karşı dayanıklıdır ve su
geçirmezlik özelliğine sahiptir. Kolay
hazırlanır ve uygulanır. Doğal ve deko-
ratif bir görünümdedir. Yani, yapınıza
eşsiz bir görünüm kazandırırken onu
korumayı da ihmal etmez, böylece
size maksimum konfor sağlar. Özetle
biz yeniden geliştirdiğimiz CuboArte
ürünlerimiz ve geliştirdiğimiz diğer tüm
ürünlerimizle pazarın sadece şuan değil
gelecekte de ihtiyacı olacak çözümleri-
miz ile rekabette farklılaşıyoruz.
Şirketin büyüme stratejileri
hakkında konuşabilir misiniz?
Gelecekteki hedefleriniz ve
genişleme planlarınız nelerdir?
Ar-Ge yatırımlarımız ve çalışma-
larımız öncelikli konumuz. Bu yatı-
rımlarla beraber inovatif, sürdürüle-
bilirliğe katkı sağlayan, aynı zamanda
çevreci ürünler geliştirip üretmeye
devam edeceğiz. Ayrıca efekt/dekora-
tif boya ve kaplamalar grubunda yer
alan CuboArte ürünlerimizi yeniledik,
pazarın ihtiyaçlarına göre geliştirdik.
Bu ürünler özellikle profesyonel kulla-
nıcıların yapılarda elde etmek istediği
maksimum konforu sağlarken estetik
olarak da göze hitap etmeyi amaçlıyor.
CuboArte ürünlerini daha fazla tüketici
ile buluşturmayı yeni dönem hedefleri-
miz arasına koyuyoruz.
Yerli üretici olarak en büyük hede-
fimiz arasında hem iç pazarda hem dış
pazarda, pazar payımızı artırmak. İhra-
catta ülke sayısını ve tabii ki mevcut
pazar payımızı genişletmeye yönelik
çalışmalarımız olacak. Artacak taleplere
zamanında yanıt verebilmek ve satış
sonrası müşteri memnuniyetini artır-
mak için elbette gerekli durumda tesis
yatırımlarına ve operasyonel süreçleri-
mizi iyileştirmeye devam edeceğiz. n
EYLÜL-EKİM 2023 • YIL: 18 • SAYI: 102 • ISSN 1306-5335

www.cativecephe.com

GÜNCEL

İzmirli Mimarlar ve İç Mimarlar

“Ekolojik Farkındalık İçin’’
ARCH FOR M.E. Platformuna Ev Sahipliği Yaptı

PROJE

Pasifik GYO, Next Level

İstanbul ile Yaşamı Tasarlama
Tutkusunu İstanbul’a Taşıyor

ÇATIDER'den

MİMARİ BAKIŞ
Mimar Eren Çıracı:
“Mimarlık Sadece Sürdürülebilirlik
İlişkisi ile İzah Edilemez”
 Çatınızı Bilinçli Kişi ve Uzman Kuruluşlara
Yaptırtmak Yatırımınızı Korur
Size ve Ekonomimize Kazanç Sağlar

Üyelerimiz

ADA END ÜRÜN. İNŞ. SAN. İÇ VE DIŞ TİC. A.Ş. 0312 385 00 96 MNY ENERJİ 0216 575 53 08
ADAKAYA PANEL İNŞ TAAH İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. 0264 378 00 80 Ni-ME İNŞ. İZO. SAN ve TİC A.Ş. 0212 664 57 58
AGS METAL SANAYİ İÇ VE DIŞ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ 0212 613 79 84 ONDULİNE AVRASYA İNŞAAT MALZEMELERİ SAN. VE TİC. A.Ş. 0216 384 16 00
ALSİM İNŞAAT VE TAAHHÜT TİC. LTD. ŞTİ. 0216 327 02 59 PANELSAN ÇATI CEPHE SİSTEMLERİ SAN.VE TİC.A.Ş. 0312 342 03 82
ARIMEKS MİMARLIK 0262 729 33 78 PANZER MAKİNA TİCARET 0212 984 87 87
ARMADA YALITIM SAN VE TİC. LTD. ŞTİ 0212 452 20 60 PERSAN YAPI ELEMANLARI MAD.SAN.VE TİC.A.Ş. 0446 251 10 60
ATERSAN YAPI SİST. SAN. VE TİC. A.Ş. 0232 469 09 99 PROTAN TURKEY 0262 6771077
BALCIOĞLU GRUP 0212 444 88 78 REMDA İNŞ. MAK. REK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. 0232 433 00 93
BAŞARI METAL 0332 342 56 02 RHEINZINK GMBH & CO. KG. İSTANBUL İRTİBAT BÜROSU 0216 550 62 92
BESTEL TEKNOLOJİK ÜRÜNLER SAN. VE TİC. A.Ş. 0222 236 11 41 SİSTEM ÇATI 0216 520 09 94
BUTİK ÇATI & PROJE DANIŞMANLIK 0216 225 92 53 SULTAN ÇATI İNŞ. TAAH. SAN VE TİC. LTD. ŞTİ. 0216 329 49 89
CANPA YAPI VE İZOL. MALZ. TİC. A.Ş. 0312 284 06 00 TİMAŞ END. ÜRÜNLER YALITIM SAN. VE TİC. A.Ş. 0312 354 11 54
CEMA İNŞAAT MALZEMELERİ NAKLİYE VE GİYİM TİC. LTD ŞTİ. 0326 225 08 51 TÜRK YTONG SANAYİ A.Ş. 0216 396 66 00
ÇATICILAR ÇATI İZOL. ve YAPI MALZ. TİC. LTD. ŞTİ 0324 336 88 40 ZET İZOLASYON TİC. LTD. ŞTİ. 0212 425 23 50
ÇATISAN RESTORASYON VE İNŞ. LTD. ŞTİ. 0850 241 55 55 ZORLU ENERJİ ELEKTRİK ÜRETİM A.Ş. 0212 456 20 87
ÇORUH ÇATI 0531 485 09 28
DA GRUP İNŞAAT 0216 660 25 01
DENGE ÇATI KAPLAMA İNŞ. SAN. TİC .LTD. ŞTİ 0216 639 43 13
DÖRKEN SİSTEM İNŞAAT YAPI MALZ. SAN. VE TİC. A.Ş. 0262 335 6116
ENGİN İZOL.SAN.TİC.LTD.ŞTİ. 0212 442 17 30
ESEM YAPI SİSTEMLERİ MİM. LOJ. METAL SAN. TİC. LTD. ŞTİ. 0312 395 63 62
FAKRO ÇATI PENCERESİ VE AKSESUARLARI TİC. LTD. ŞTİ. 0216 466 22 62
FEM (PROFEM) ÇATI VE OLUK SİSTEMLERİ 0332 236 01 40
FAHRİ ÜYELER
IŞIKLAR YAPI ÜRÜNLERİ 0216 537 00 50 Prof. Dr. Nihal Arıoğlu
KİNGSPAN YAPI ELEMANLARI A.Ş. 0212 236 60 32 Ülger Bulut Karaca
KROS YAPI EMLAK İNŞ. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. 0224 242 88 80 Sertaç Demirezen
LEVENT ÇEKİ (Balcıoğlu Grup standart İzolasyon) 0212 735 35 95 Selfet Yağcı
META ÇATI 0312 468 15 53 Mehmet Öztürk
METALSAN ÇATI VE CEPHE PANELLERİ 0312 43680 80 Eftal Çiftçi
MONİER- BMI YAPI ÇÖZÜMLERİ SAN. VE TİC. A.Ş. 0262 751 24 91 Dr. Atila Gürses
MURAT TİRİTOĞLU İNŞ VE MALZ SAN TİC A.Ş 0312 349 33 19 Prof. Dr. A. Nil Türkeri

ÇATI SANAYİCİ VE İŞ ADAMLARI DERNEĞİ

Sahrayıcedid Mah. Halk Sok. No: 28 Mist İş Merkezi K: 3 D: 5-6 Kadıköy-İstanbul

Tel: 0216 416 55 13 - 0216 416 55 18 • Faks: 0216 416 54 06 • E-mail: catider@catider.org.tr
www.catider.org.tr

LEVENT ÇEKİ
ÇATIDER Yönetim Kurulu Başkanı
Değerli Üyelerimiz,
S
ıcak yaz aylarını geride bıraktığımız bu günlerde,
bu yılın yaz mevsiminin kuzey yarım küredeki,
en sıcak yaz olarak kayıtlara geçtiğine şahit olduk.
Avrupa Birliği’nin (AB) finanse ettiği Copernicus
İklim Değişikliği Servisi’nin verilerine göre, 2023’ün Haziran,
Temmuz ve Ağustos aylarında ortalama hava sıcaklığı küresel
olarak en yüksek seviyeye çıktı. Küresel ısınmaya bağlı olarak
yağışların bir bölgede beklenenden daha az olması sonucu
ortaya çıkan kuraklık bir tür afet olarak ifade ediliyor. Mey-
dana gelen kuraklıklar nedeniyle maalesef birçok bölgede su
krizleri yaşanıyor. Su krizleri meydana geldiği bölgede geniş
etkilere neden oluyor; ekolojik, ekonomik ve sosyal kayıplar
doğuruyor.
Akdeniz Havzası’nda yer alan ülkemiz, iklim değişikli-
ğinden etkilenme seviyesi oldukça yüksek bir ülkedir. Ülke-
mizde de kuraklık ihtimaline karşılık önlemlerin ivedilikle
uygulanmaya başlamasının hayati öneme sahip olduğu açıktır.
Zira kentleşmenin artması ile birlikte şehirlerde geçirimsiz
alanlar büyük yer kaplamaktadır. Beton yüzeylerin artışı ve
yeşil alanların azalması sonucu yağmur suları toprağa sızma
gerçekleştiremeyerek yüzey akışa geçmekte ve yağmur suyu
toplama (ayrık sistem) veya kanalizasyon sistemleri (birleşik
sistem) ile şehirlerden toplanmaktadır. Bu durum hidrolojik
döngüyü etkileyerek yeraltı sularına yağmur suları girdisini
azaltmakta ve hatta taşkınların oluşumuna neden olmaktadır.
Son yıllarda kuraklığın daha sık periyotlarda görülmesi ile
su tasarrufunun yanında alternatif su depolaması yollarına
gidilmeye başlanmıştır. Bunlardan birisi de yağmur hasadı ile
çatılardan ihtiyacın en azından bir kısmını karşılayacak kadar
su elde edilmesi çalışmalarıdır. İklim değişikliği günümüzün
en önemli sorunlarından birisi olması nedeniyle, su kaynakla-
rının yeterliliği tehlike altına girmektedir. Gerekli su yönetimi
politikaları geliştirilerek, iklim değişikliğine bağlı kuraklık
sorunlarına karşı, su kaynaklarının kullanımları planlanmalı
ve yağmur suyu yönetimleri geliştirilmelidir. Ülkemizde çatı
ÇATIDER’den Başkan
suyu hasadının yapıldığı örnek projelerin gün geçtikçe sayısı
artıyor. Bu güzel örneklerin sayısının artırılması ve yaygınlaş-
masının önemi gün geçtikçe artmaktadır.
İklim değişikliği nedeniyle sadece kuraklık değil, kasırga,
sel, hortum, kar, fırtına, gibi aşırı hava olaylarının sıklığı ve
yoğunluğu da artmaktadır. Son yıllarda yaşanan beklenmedik
ani hava olayları sebebi ile çatılarda meydana gelen hasarların
giderek daha da arttığını görüyoruz. Yağmur ve fırtına, iklim
değişiklikleri sonucunda artık hayatımızda daha sık ve sert ola-
rak etkisini gösteriyor. İklimin yaşattığı bu etkilerin neredeyse
tamamı çatıya bir şekilde tesir ediyor. Artık çatı imalatlarında
bu ani hava olayları önemle dikkate alınmalıdır. Çatı ima-
latında yapı fiziği, yapı statiği ve tasarım ilkeleri gibi teorik
bilgilerin uygulamada mutlaka göz önüne alınması gereklidir.
Bunun yanında yapım aşamasında detaylara özen gösterilmeli
ve kalifiye olmayan işçilik ile çatı imalatı yapılmamalıdır.
Diğer yandan dünyada artan nüfus ve kentleşme kaynaklı
olarak inşaat sektörünün büyüyor olmasının, dünya çatı sek-
törü büyüklüğüne de olumlu katkı sağladığını görüyoruz. Çatı
Kaplama Pazarının, konut, ticari ve endüstriyel uygulamalarda
meydana gelen yüksek taleple birlikte 2031 yılına kadar 322
Milyar ABD Dolar değerine ulaşacağı tahmin ediliyor.
Bizim de içinde bulunduğumuz gelişmekte olan eko-
nomilerdeki konut inşaatı faaliyetlerindeki artış nedeniyle
konut çatı kaplama segmentinin yıllar içerisinde önemli bir
büyümeye tanık olması bekleniyor. Asfalt, metal, kiremit ve
diğerleri gibi gelişmiş malzemelerin konut binalarının çatı
kaplamasında kullanılması da konut çatı kaplama segmen-
tinin büyümesine neden oluyor. Ayrıca, enerji tasarruflu
çatı kaplama çözümlerine artan ilginin konut çatı kaplama
malzemelerine olan talebi daha da artırması muhtemel görü-
nüyor. Sürekli büyüyen ve yenilikler ile gelişmeye devam eden
sektörümüzde güzel örneklerin daha da artması dileğiyle..
Bir sonraki sayıda görüşmek dileğiyle, hoşça kalın. n
BAU TEKNOLOJİLERİ • Eylül-Ekim / 2023 35
 MİMARİ BAKIŞ

Mimar Eren Çıracı:

“Mimarlık Sadece
Sürdürülebilirlik İlişkisi
ile İzah Edilemez”
Kalebodur’la Mimarlar Konuşuyor’da Prof. Dr. Celal Abdi Güzer’in Eylül ayındaki konuğu FIELDS Architecture
& Industrial Design’in kurucularından Mimar Eren Çıracı oldu. Eren Çıracı; akademinin mimarlık için önemini,
mimarlığın sürdürülebilirlik ile olan ilişkisini ve dünyanın en ünlü mimarlık ofislerinden Zaha Hadid Architects’te
biriktirdiği deneyimlerini, kendi mimari bakış açısını genç mimarlarla paylaştı.

K
alebodur’un, mimarlık sek-
törünün gelişimine katkıda
bulunmak amacıyla hayata
geçirdiği ‘Kalebodur’la
Mimarlar Konuşuyor’ söyleşi programı,
her ay sektörün başarılı isimlerini genç
mimarlarla buluşturmaya ve onlara yeni
ufuklar açmaya devam ediyor. Prof. Dr.
Celal Abdi Güzer’in sunduğu “Kalebo-
dur’la Mimarlar Konuşuyor” programının
Eylül ayındaki konuğu ise FIELDS Archi-
tecture & Industrial Design’in kurucula-
rından Mimar Eren Çıracı oldu.

“Zaha Hadid Architects’te

Çalışmanın Kişisel Gelişimime
Büyük Katkısı Oldu”
Dünyanın en büyük mimarlık ofisle-
rinden Zaha Hadid Architects’te çalışma-
nın kendisine tecrübe ve gelişim nokta-
sında önemli katkılar sağladığını anlatan
Çıracı, ayrılış ve ofis açma sürecini şöyle
anlattı:
“O dönemde eşim ve ortağım Mevce

36 BAU TEKNOLOJİLERİ • Eylül-Ekim / 2023


ile beraber Londra’daydık. O, endüstri-
yel tasarımcı, Ross Lovegrove ile çalışı-
yordu. Ben de Zaha Hadid Architects’te
çalışıyordum. İki ofisin yaptığı işler
de birbirine çok benziyordu. Ölçek-
lerden bağımsız olarak yaptığımız iş
üzerinde konuşabiliyorduk. Sonraki
süreçte ise, ‘biz bunu burada konuşa-
biliyorsak, birlikte de bir şeyler yapa-
biliriz’ dedik. Bizim İstanbul’a dönme
fikrimiz bu şekilde ortaya çıktı. Zaha
Hadid, benim üniversite yıllarımda çok
hayranlıkla takip ettiğim bir mimardı.
Zaha Hadid Architects’te projeler ve
ekipler çok büyüktü ve ben orada çok
şey öğrendim. Sadece yapılan işlerden
değil, birlikte çalıştığım insanlardan
da öğrendim. Orada birlikte çalıştığım
daha sonra çok yakın arkadaşım olan
insanlar oldu. Herkes dünyanın iyi
okullarında okumuş, iyi CV’lerle oraya
gelmiş. Böyle bir ortamda, bu kişilerin
hepsinden ayrı ayrı şeyler öğrenebi-
liyor insan. Benim kişisel gelişimim
açısından Zaha Hadid Architects’te
çalışmanın en büyük faydası bu oldu.
Çünkü çok geniş bir spektrumdan
insanlarla tanışıyorsunuz ve hepsin-
den de bir şeyler öğreniyorsunuz. Bu
da insanın ufkunu geliştiriyor. Orada
6 yıl çalıştım. Bazı insanlar bunu bir
kariyer olarak tercih edebiliyor. Ama
biz Mevce ile daha ufak ve kendimize
ait bir ofisimizin olmasını tercih ettik.”
“Mimarlık Kendi Disipliner
Meseleleri ile İnterdisiplinerlik
Arasında Sıkışmış Durumda”
Mimarlığın bugün kısmen sıkış-
mış bir durumda olduğunu vurgulayan
Çıracı, şöyle devam etti:
“Mimarlık bugün kendi disipliner
meseleleri ile interdisiplinerlik arasında
sıkışmış bir durumda. Network iliş-
kisi olarak bahsedersek mimarlıktan,
ekolojinin altında yok olma tehlikesi
var mimarlığın. Bir binayı düşünelim,
çok fazla mimari bir değer atfedeme-
yeceğimiz bir binaya, üzerine solar
panel koyup, yağmur toplama sistemi
entegre edersek, bir anda kıymetli bir
bina oluveriyor. Bence bu doğru bir
yaklaşım değil. Çünkü sonuç itiba-
riyle bina mimari anlamda kıymetli
bir bina değil. Biz, ‘bu bina iyi bir bina-
dır, çünkü kendi elektriğini üretiyor,
suyu topluyor’ dediğimizde mimarlığı
interdisipliner altında ezmiş oluyoruz.
Elbette sürdürülebilirlik çok önemli bir
konu ama mimarlık sadece sürdürüle-
bilirlik ilişkisi ile izah edilebilecek bir
şey değil. Mimarlığın çok daha geniş
bir doğası var. Şu an mimarlık kısmen
sıkışmış durumda diyebilirim. Mimar-
lıktan hep bir performans beklentisi
var. Mimarların kendilerini rakamla
açıklama derdi var. Bir meşrulaştırma
derdi var. O meşrulaştırma, bugün eko-
loji üzerinden yapılıyor. Bu, mimarlık
için bence iyi ve olumlu bir yön değil.
Diğer taraftan da tamamen disipliner
otonomi var. Öyle bir durumda da
mimarlık toplum için anlamsız hale
gelebiliyor.”
“Akademinin Mimarlığın Olmazsa
Olmazı Olduğunu Düşünüyorum”
Akademinin mimarlığın olmazsa
EKOLOJİK VE SÜRDÜRÜLEBİLİR
YAPI TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ
www.baudergisi.com
MİMARİ BAKIŞ
olmazı olarak gördüğünü vurgulayan
Çıracı, bu yüzden de her zaman aka-
demide olmayı istediğini belirterek,
“İstanbul’a döndükten sonra pandemi
sürecine kadar yaklaşık 8 sene Bilgi
Üniversitesi’nde ders verdim. Geçen
sene de bir sömestr boyunca yine
İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık
Bölümü’nde proje dersi verdim. Aka-
deminin, mimarlığın olmazsa olmazı
olduğunu düşünüyorum. Benim için
mimarlık, akademi olmadan olabile-
cek, gelişebilecek bir alan değil. Çünkü
entelektüel taraf olmadan mimarlığın
hiçbir zaman gerçek potansiyeline
ulaşamayacağını düşünüyorum. Kişi-
sel olarak, Yale’de daha sonra Lond-
ra’daki çalışma hayatımda gördüğüm;
güçlü bir çizgisi olan mimarların hepsi
aslında üniversiteyi bir araştırma labo-
ratuvarı olarak kullanıyor. Çünkü fikir,
en rahat üniversitelerde gelişebiliyor.
Üniversitelerde çok fazla beyin var,
konuya farklı açılardan yaklaşabile-
cek, kendi özgün bakışını getirebilecek
insanlar var. O bakımdan üniversite
benim için her zaman heyecanlı bir yer
oldu. Bundan sonrası için de dışında
kalmak istemiyorum.” n
Zenginleşen içeriği ve dağıtım
gücüyle alanında
lider dergimizde yer alarak
mesajlarınızı hedef kitlenize
ulaştırabilirsiniz.
BAU TEKNOLOJİLERİ • Eylül-Ekim / 2023 37
 PROJE
Pasifik GYO
Next Level İstanbul ile Yaşamı Tasarlama
Tutkusunu İstanbul’a Taşıyor
P
asifik Gayrimenkul Yatırım
Ortaklığı’nın Next Level
projesi İstanbul’a yepyeni
bir mimari anlayış getiriyor.
İstanbul’un tam kalbinde, Levent’in
Etiler girişinde yükselen Next Level
İstanbul, doğayla uyumlu ve insan yaşa-
mını odağına alan yenilikçi özellikleri
ve Next Level çizgisiyle İstanbul’un yeni
‘sembol’ü olmaya hazırlanıyor.
Pasifik GYO Yönetim Kurulu Baş-
kanı Fatih Erdoğan, Next Level İstan-
bul projesini tasarlarken en önemli
çıkış noktalarının Next Level çizgisini
dünyanın en güzel metropollerinden
biri olan İstanbul’a yakışır şekilde yan-
sıtmak olduğunu söyledi. İstanbul’un
değerine değer katacak ve geleceğe iz
bırakacak sembol bir yapı yapmak için
titizlikle çalıştıklarının altını çizen Fatih
Erdoğan, şunları söyledi:
“Biz Next Level markasını sıradan
bir marka olarak kullanmıyoruz, yanına
38 BAU TEKNOLOJİLERİ • Eylül-Ekim / 2023
Pasifik GYO Yönetim Kurulu Başkanı
Fatih Erdoğan
eklediğimiz ismin ‘next level’ını tasarlı-
yoruz. Dünya metropollerinin en güzel-
lerinden biri olan İstanbul’da ilk Next
Level projesini geliştirmek için şehrin
en özel yerini araştırdık. Aradığımız
özelliklere tam olarak sahip araziyi bul-
duk ve Next Level’ı Levent’e getirdik.
Next Level İstanbul, Levent bölgesine
eşsiz bir değer katarken, İstanbulluların
şehir yaşamını beklentilerinin çok üze-
rinde zenginleştirecek. Kısacası Levent’i
ve dolayısıyla İstanbul’u ‘next level’a
taşıyacağız.”
Sadece Levent’in değil İstanbul’un
Next Level’ını yaptıklarının söyleyen
Fatih Erdoğan, “Bu nedenle proje-
mize şehrimizin adını verdik, Next
Level İstanbul. Dünyada mimarinin
son trendlerinde var olan, ancak İstan-
bul’da bulunmayan unsurları, İstan-
bul’un güzelliğine yakışır bir şekilde
projemize dahil ediyoruz. Bu şekilde,
‘dünya metropolü İstanbul’a level atla-
tıyoruz’ iddiasını ortaya koyuyoruz”
diye konuştu.
“Yeşili Bütün Cepheye
Yayarken, Dış Cephede Ahşabın
Sıcaklığından Yararlandık”
Next Level İstanbul sakinlerinin
şehrin merkezinde eşsiz bir doğa keyfi
yaşayacağına dikkat çeken Erdoğan,
şunları söyledi:

“Özellikle pandemiden sonra doğa-
nın ve açık hava yaşam alanlarının
önemi daha iyi anlaşıldı. Next Level
İstanbul’la hem konut hem de ofis
sakinlerimize şehrin merkezinde bahçe
keyfi fırsatı sunmak için tüm proje-
mizi oldukça büyük bahçe ve teras-
larla donattık. Gün ışığından daha fazla
yararlanmak için de kat yüksekliğini
konutlarda dört buçuk metre, ofislerde
ise altı buçuk metre olarak tasarladık.
Yeşili bütün cepheye yaydığımız ve
ahşabın sıcaklığından yararlandığımız
dış cephe tasarımımız ile İstanbul’un
en özel projesini hayata geçirmenin ve
bu mimariyi de İstanbul’un en değerli
lokasyonu ile taçlandırmanın gururunu
yaşıyoruz.”
“Next Level İstanbul mimari
özellikleriyle fark yaratacak”
Next Level İstanbul’un çok az pro-
jede var olan özelliklere sahip olduğunu
ifade eden Fatih Erdoğan, “Projenin
konutlarını ‘Villa Evler’ ‘Teras Evler’
‘Manzara Evler’ ve ‘Loft Evler’ şeklinde
dört ayrı bölüme ayırdık. Söz konusu
dört bölüm için de kendi konseptle-
rini tamamlayıcı ‘Orman’, ‘Güneş’,
‘Boğaz’ ve ‘Toprak’ olmak üzere dört
ayrı iç mimari konsept tasarladık” diye
konuştu. Fatih Erdoğan, daire konsept-
lerini ve iç mimari yaklaşımları ise şöyle
özetledi:
“Villa Evler ve Teras Evler, şehrin
merkezinde ama doğa ile iç içe, yeşili
ve doğayı içeriye davet eden geniş bahçe
ve terasları, rengarenk peyzajı, her katta
zemin kat hissi veren kademeli mimari-
siyle öne çıkıyor. Büyüklükleri 275 ila
545 metrekare arasında değişen Villa
Evler’in iç mimarisi, bahçelerindeki
yoğun yeşili içeriye taşıyacak şekilde
‘Orman’ konsepti olarak tasarlandı.
Bahçe genişliğindeki terasları ile 232
ila 382 metrekare arasında seçenekler
sunan Teras Evler’in iç stili ise sıcak
renkler, dokular ve malzemeler ile
kurgulandı ve ‘Güneş’ konsepti olarak
adlandırıldı. İçerideki yaşam alanla-
rını dışarıdaki peyzajla bütünleştiren
Manzara Evler de teras büyüklüğündeki
geniş balkonlarından eşsiz bir Boğaz
manzarası sunacak. Büyüklükleri 270
ila 347 metrekare arasında değişen
Manzara Evler’in iç mimarisinde ise
İstanbul Boğazından esinlenildi ve
‘Boğaz’ konsepti olarak adlandırıldı.
Kompakt yaşam alanları sunan, geniş
balkonları ve açık alan yerleşimi ile
dikkat çeken ve büyüklükleri 85 ila
218 metrekare arasında değişen Loft
Evler’in iç mimarisindeki her detay ise
yeşilliğin ve bereketin doğduğu top-
raktan ilham alınarak tasarlandığı için
‘Toprak’ konsepti olarak adlandırıldı.”
“Projedeki Her Detay İnsan Odaklı
Tasarımın Bir Göstergesi”
Teknik destek, güvenlik, teknolo-
jiyle donatılmış güçlü altyapı, iyi plan-
lanmış park alanları, depolar, dijital
uygulamalar ve akıllı ev sistemi gibi
projedeki birçok detayın insan odaklı
tasarımın bir göstergesi olduğunu
anlatan Fatih Erdoğan, “Her bloğa
özel resepsiyon hizmetinin yanı sıra,
istedikleri anda günlük ihtiyaçlarını
karşılayacak özel görevli ve vale hiz-
meti Next Level İstanbul sakinlerinin
hayatını kolaylaştıracak. Modern site
yaşantısının gereği olan akıllı ev sistemi
ile yaşam konforunun üst düzeye çıka-
cağı Next Level İstanbul’da her daire
için planlanan 1 adet elektrikli araç
şarj istasyonu, sığınak alanları, kamera
ve kartlı geçiş sistemleri, özel güven-
PROJE
lik hizmetleri, her daireye özel depo,
güçlü internet bağlantısı, full kapasiteli
jeneratör, ofisler için özel arşiv/depo
alanları gibi donanımlar da yer alacak”
diye konuştu.
Next Level İstanbul sakinlerinin
Levent gibi şehrin en hareketli ve yoğun
yerinde bile park sorunu yaşamayaca-
ğının altını çizen Fatih Erdoğan, 630
araç kapasiteli otoparkta 1+1, 2+1dai-
reler için en az iki, 3+1 ve 4+1 daireler
için en az üç adet park yeri olacağını,
ofislere ise büyüklüklerine göre park
alanları ayrılacağını vurguladı.
Ofislerde Geniş Teras ve
Balkonlar Dikkat Çekiyor
Next Level İstanbul ofislerinin de
iç mekân kadar dış mekân kullanımı
sağlayan geniş terasları ve balkonlarıyla
dikkat çektiğini ifade eden Erdoğan,
Büyükdere Caddesi tarafında yatay ola-
rak konumlandırılan, 3 katlı bağımsız
binalardan oluşan ofislerin, dış dün-
yayla ilişki kuran mimarisiyle metropol
yaşam tarzını sevenlere ve sosyal yaşa-
mın ortasında olmak isteyenlere hitap
ettiğini söyledi.
Tüm projede olduğu gibi, ofislerde
de gelişmiş altyapı, teknolojik dona-
nım, kendi bloklarına özel otopark
alanları, asansör ve merdiven alanları
bulunduğunu vurgulayan Fatih Erdo-
ğan, ofis sahipleri ve çalışanlarının
istedikleri takdirde güvenlik, temizlik,
konsiyerj ve vale gibi yüksek standart-
lardaki hizmetlerden yararlanabileceği-
nin altını çizdi. n
BAU TEKNOLOJİLERİ • Eylül-Ekim / 2023 39
 GÜNCEL

İzmirli Mimarlar ve İç mimarlar

“Ekolojik Farkındalık İçin’’
ARCH FOR M.E. Platformuna Ev Sahipliği Yaptı
ARCHIMIM, İzmir’de yer alan İç Mimarlar Odası, Mimarlar Odası, Serbest Mimarlar Derneği ortaklığı
ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin de desteğiyle sürdürülebilir dünya ve yapılaşma için bir etkinlik
düzenledi. “Architecture for Mediterranean ECOLOGY” (‘’ARCH FOR M.E.’’) adıyla düzenlenen
etkinlikte yabancı ve yerli bir çok sektör profesyoneli deneyimlerini aktardı. Geleceğin mimarisi nasıl
sürdürülebilir olur, nasıl ekolojik hale getirilir? Hepsi tartışıldı.

H
epimizin bildiği bir
gerçek var, o da küre-
sel ısınmadan dolayı
dünyamızın büyük bir
tehdit altında olduğu. Birleşmiş Mil-
letler (BM) Genel Sekreteri Antonio
Guterres’in bildirgesne göre artık küre-
sel ısınma çağı bitti ve bunun yerine
küresel kaynama çağı başladı. Yapılan
tüm araştırmalar da gösteriyor ki gerekli
önlemler alınmazsa 2050 yılına kadar
birçok bitki örtüsü ve hayvan türü yok
olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak.
Dünyanın içinde bulunduğu bu
tehdidin oluşmasına neden olan en
önemli alanlardan biri de binalardaki
enerji tüketimi. Bu tehdidin üçte birin-
den fazlasını binalardaki enerji tüketimi
oluşturuyor. Bir yapının sürdürülebilir
olması, ekolojik olarak tasarlanması,
yapılarda enerji tasarrufunun mak-
simum seviyelerde sağlanması çok
önemli hale geliyor. Burada da kilit
aktörler mimarlar ve iç mimarlar.
Bu konuyu gündeme getir-
mek için bu platformu kurgulayan
ARCHIMIM, İzmir’de yer alan İç
mimarlar Odası, Mimarlar Odası ve
Serbest Mimarlar Derneği ortaklığı,
İzmir Büyükşehir Belediyesi desteği
ile‘’ARCH FOR M.E.’’ (“Architecture
for Mediterranean ECOLOGY’’) adı
altındaki bu etkinlik düzenledi.
ARCH FOR M.E., İzmir’de ulu-
sal ve uluslararası sektör profesyo-
nellerini buluşturuyor. İzmir Bıçakçı
Han’da düzenlenen organizasyonun ana
teması geleceğe yönelik yapılaşmanın
nasıl tasarlanması gerektiği hakkında.
ARCH FOR M.E.’NİN BAŞ AKTÖR-
LERİnin yaptığı konuşmalardan özet
kesitler şu şekilde:
İzmir İç Mimarlar Odası Baş-
kanı Burcu Yazgan: “Gelecekteki en
büyük zorluk, tüm alanları yapılaş-
maya açmak, kültürel mirası koruma-
dan yıkıp yeniden inşa etmek, küresel
ısınmaya neden olan betonla her şeyi
kirleterek bir gele-
cek inşa etmektir.
Cehalet ve sorum-
suzluğun sonuçları
bizi bugün yaşadı-
ğımız felaketlere
götürürken, sürdü-
rülebilirlik geçmiş
ve gelecek arasındaki adalettir. Başarılı
iş birlikleriyle Türkiye’de ilk kez düzen-
lediğimiz ‘Akdeniz Ekolojisi’ başlıklı
Arch for M.E. etkinliği, Türkiye’den ve
Akdeniz şehirlerinden gelen profesyo-
nel katılımcılarla bu alanda bilgi biriki-
mini artırarak ve farkındalık yaratarak
büyük bir işin ilk adımını oluşturuyor”.

İzmir Serbest Mimarlar Der-

neği (SMD) Başkanı Dürrin Ulema:
“Doğaya karşı
değil, doğayla
uyumlu yapı-
laşma; sürdü-
r ülebilirliktir.
Doğayla değil,
kendiyle müca-

40 BAU TEKNOLOJİLERİ • Eylül-Ekim / 2023


dele eden insan, ekolojinin ta kendi-
sidir. İnsan doğanın parçasıdır, yaşam
kaygısı güderken doğanın bir parçası
olduğumuzu unuttuk. Kışların yaza
karıştığı, temiz su kaynaklarının azal-
dığı, sağlıklı gıdaya ulaşmanın zorlaş-
tığı dünyamızda şimdi unuttuklarımızı
hatırlama zamanıdır”.
İzmir Mimarlar Odası Yönetim
Kurulu Başkanı İlker Kahraman:
“İklim değişikliği
sebebi ile dünya-
mızı ısıtıyoruz, tüm
çabamız bu ısın-
mayı iki derecenin
altında tutabilmek
için. İki derecelik
bir farkın bile habi-
tata etkisinin çok olacağını biliyoruz
ama bu hedefi ıskalayacak olduğumuzu
Paris iklim anlaşmasında imzalanan
niyet mektuplarının söylediği hedefle-
rin hesaplanmasından anlıyoruz. Bina
sektörünün iklim değişikliği ile müca-
delede en önemli sektör olduğunu ve
görevin mimar ve iç mimarlara düş-
tüğünü biliyoruz. İklim değişikliği ve
çevre dostu yaklaşımlarda üreticiden
uygulayıcıya hepimizin ortak hedefi
benimsemesi gerekiyor. İşte ARCH
FOR ME bu sebeple düzenleniyor”.
İzmir Serbest Mimarlar Derneği
(SMD) Yönetim
Kurulu Üyesi
Tamer Aksüt:
“Yakın zamanda
yaşadığımız pan-
demi süreci içe-
risinde, insanla-
rın evlerindeki
yaşam alanları ve kişisel alanları ile
bunların işyerlerine yansımaları üzerin-
deki düşünce biçimleri, sessiz ama etkili
bir biçimde devrimsel değişime uğradı.
İnsanlar hem iç mekân hem de dış
mekân üzerinde, doğal dünyaya karşı
doğuştan gelen biyolojik yakınlığını
fark etti. ARCH FOR M.E. etkinliği,
bu temayı Akdeniz’e kıyısı olan ülkeler
genelinde güneşi, doğayı, biyofili ve
ekolojiyi tekrar konuşacak, tartışacak,
güncel yapı teknolojilerini ve malzeme-
GÜNCEL
lerini sergileme fırsatı yaratarak ekoloji
ve Akdeniz mimarlığı üzerine yeni bağ-
lantılar oluşturulacak”.
ARCHIMIM neden bu platformu
düzenliyor?: ARCHIMIM yapı sektö-
rünün kilit aktörleri mimarların haya-
tın tek anlamı olan insanlığa hizmet
için harekete geçme zamanlarının gel-
diğini düşünüyor. Bu sebeple ‘Architec-
ture for Mediterranean ECOLOGY’yi,
yani ARCH FOR M.E.’yi düzenliyor.
Bu yıl ilki gerçekleşen etkinliğin
destekçileri şöyle; NG Kütahya Sera-
mik, Alumil, Mapei, Barrisol Türkiye,
Tekno Yapı, AkzoNobel, Altın Bölme,
BusyPod, Certified Partner, Dalsan,
Ege Seramik, Eternos, Feltouch, GOM,
Huawei, Inventronics, IQ Aluminium
System, İca, İnterpon, Klassis, Kosse
Stone, Marshall, Papatya, Solino, Uva,
Velux, QUBI, Zivella. Peysaj Sponsoru
TDA, Ahşap Sponsoru ATIA, İletişim
Sponsorları Home Art, Eko Yapı ve
BAU Teknolojileri Dergileri. Sanatçı
Ekber Sürsal da sürdürülebilir malze-
meler ile yarattığı eserleriyle etkinliği
destekleyen sanatçılardan. n
BAU TEKNOLOJİLERİ • Eylül-Ekim / 2023 41
 ÜRÜN
Cephelerin Yeni Koruyucusu
Bostik Seal ’N’ Flex Facade H725
B
ostik Türkiye, hibrit
teknolojisinin gücünü
cephelere de taşıdı.
İnşaat ve dilatasyon
derzleri için profesyonel kali-
tede bir dolgu macunu olan Seal
‘N’ Flex Facade H725, Bostik
Türkiye ailesine katıldı. H725,
düşük modüllü hibrit yapı mas-
tiğidir. Dayanıklı elastik bir
kauçuk oluşturmak için nemin
etkisi altında kürlenir. Yağmur,
Dış Cepheler için Sürdürülebilirliği Destekleyen
Filli Boya Doğa ve Yaşam Koleksiyonu
F
illi Boya, küresel ısınma ve
iklim değişikliği ile mücadele-
nin gerekli kıldığı sürdürüle-
bilirlik anlayışını, tüm yaşam
alışkanlıklarımızı yeniden gözden geçir-
meyi ve küçük bir değişikliğin yapa-
cağı zincirleme pozitif etkileri gündeme
getirirken; tüketicilerin dikkatini dış
cepheler için seçilecek renklerin yara-
tacağı farka çekiyor.
Açık renkli yüzeylerin serin kal-
dığı; koyu renkli yüzeylerin ise ışığı
emme kapasitesi sonucunda ısınması
gerçeğinden hareket eden Filli Boya,
sıcak ve ılıman iklimlerde dış cephe
boyalarında yapılacak doğru seçimler
ile karbon ayak izinin azaltılmasına
katkı sağlamayı amaçlıyor. Filli Boya
tarafından geliştirilen Doğa ve Yaşam
koleksiyonundaki renkler, doğru olarak
uygulanan dış cephe ısı yalıtımı ile bir-
likte kullanıldığında ısıtma ve soğutma
amaçlı harcanan enerjiden yüzde 60’a
42 BAU TEKNOLOJİLERİ • Eylül-Ekim / 2023
UV, kar, sulu kar, ozon ve atmosferik
kirlilik gibi hava koşullarına daya-
nıklıdır.
Hem Avrupa hem de Amerikan
standartları gereği, yapılan testler-
den başarıyla geçerek birçok kalite
sertifikasına sahip olan Bostik Seal
‘N’ Flex Facade H725, belgeleri ve
çevreci özelliğiyle sektörde fark yara-
tacak. Bostik Seal ‘N’ Flex Facade
H725, 600 ml ve 290 ml’lik çevre
dostu ambalajlarıyla, yapı market-
varan oranda tasarruf elde edilmesine
ve karbon emisyonlarının düşmesine
katkı sağlayacak.
Dört ana başlıktan oluşan Filli Boya
Doğa ve Yaşam koleksiyonunda Güneş,
Orman, Gökyüzü ve Toprak temaları
yer alıyor. Güneşin, doğanın ve gök-
yüzünün dingin renklerini bir araya
getiren koleksiyon, tüketicileri dünyaya
fayda sağlayacak bir harekete katılmaya
davet ediyor.
Filli Boya inovasyon ekibinin
yönlendirmeleriyle koleksiyonda yer
alan renkler, yansıtıcılık
değerleri yüksek olan açık
renkler arasından seçildi.
Koleksiyonda tercih edi-
len ana rengi tamamlaya-
cak şekilde balkonlarda,
kat silmelerinde, sövelerde
ve küçük yüzey alanla-
rında kullanılmak üzere
orta tonlarda tamamlayıcı
lerde ve özellikli inşaat çözüm noktala-
rında Türk yapı sektörünün hizmetine
sunuldu.
UYGULAMA ALANLARI
• Beton zeminler ve duvarlar
• Prekast ve eğimli paneller
• Sır uygulaması
• Tuğla ve blok işleri
• İşlenmiş duvarcılık
• Alçıpan
• Fiber çimento levha. n
renkler de yer alıyor. Güneş, Orman,
Toprak ve Gökyüzü temalarının her
biri ana renk ve tamamlayıcı renk kom-
binlerinden oluşuyor. Sıcak ve ılıman
iklimlerde açık renk boya kullanımı-
nın pek çok avantajı bulunuyor. Açık
renklerle boyanan objeler daha soğuk
kalıyor; düşük klima kullanım mali-
yetleri sayesinde tüketici ekonomisini
destekliyor. Açık renk boyalar UV ile
karşı karşıya kaldıklarında koyu renk
boyalara oranla renklerini daha uzun
süre koruyor. n
EYLÜL-EKİM 2023 • YIL: 14 • SAYI: 65 • ISSN: 1309-6540

www.yesilbinadergisi.com

ZİRVE

Uluslararası YEŞIL BINALAR Zirvesi

MAKALE

Greenbuild 2023 Konferansı ve

Bina Sektöründe Karbonsuzlaşma

MAKALE

Binalarda Sürdürülebilirlik
Üzerine Kısa Bir Değerlendirme
(Yeşil Binalar Ne Kadar Yeşil?)
 ZIRVE

ULUSLARARASI
YEŞIL BINALAR ZIRVESI
8 Kasım’da Gerçekleşecek

Ç
evre Dostu Yeşil Binalar Ülkemizde yakın zamanda yaşanan Şehirler’ olarak belirledi.
Derneği’nin (ÇEDBİK) ve 10 ilimizi derinden etkileyen Kah- Alanında uzman 41 konuşmacı,
ev sahipliğinde T.C. Çevre, ramanmaraş depremlerinin yarattığı 450’ye yakın katılımcı ve toplamda
Şehircilik ve İklim Deği- büyük yıkımın ardından sektörün dik- 100’e yakın kurum ve kuruluşa ev
şikliği Bakanlığı desteğiyle katini ‘kentsel ve mekansal dirençlilik’ sahipliği yapması beklenen Uluslara-
her yıl sürdürülebilirliğin önemine dik- kavramının önemine çekmeyi hedefle- rası Yeşil Binalar ve Şehirler Zirvesi’23,
kat çekmek için düzenlenen ‘Uluslara- yen ÇEDBİK, bu nedenle zirvenin bu sektörün en güncel konularına ışık
rası Yeşil Binalar ve Şehirler Zirvesi’, yılki temasını ‘Sıfırın İnşası: Dirençli tutacak.
bu yıl 8 Kasım 2023 tarihinde Hilton
Bosphorus İstanbul’da gerçekleşecek.
Zirve, ülkemizde yaşanan Kahraman-
maraş depremlerinin yarattığı yıkımın
ardından ‘kentsel ve mekânsal direnç-
lilik’ kavramının önemine dikkat
çekmek üzere ‘Sıfırın İnşası: Dirençli
Şehirler’ temasıyla düzenlenecek.
Zirvede ‘Afet- Dirençli Şehirler’,
‘Karbonsuzlaşma ama Nasıl?’, ‘Bina-
larımızın Geleceği’, ‘Yeniden Yaşam’,
‘Dönüşümün Kaynağı Nerede?’ ve
‘İstanbul’un Geleceği’ gibi 6 kritik
konu, kamu ve özel sektörden önde
gelen pek çok üst düzey temsilci tara-
fından masaya yatırılacak.
Çevre Dostu Yeşil Binalar Derne-
ği’nin (ÇEDBİK) sürdürülebilirliğin
geleceğimiz için giderek artan öne-
minden yola çıkarak yapı sektörünün
üzerine düşen sorumlulukları ve ortaya
çıkan fırsatları daha güçlü bir şekilde
vurgulaması hedefiyle düzenlediği
‘Uluslararası Yeşil Binalar ve Şehirler
Zirvesi’, bu yıl 8 Kasım 2023 tarihinde
Hilton Bosphorus İstanbul’da gerçek-
leştirilecek.

44 BAU TEKNOLOJİLERİ • Eylül-Ekim / 2023


Dünya ve Türkiye gündemini
yansıtan 6 önemli konu
Zirvede ’Afet- Dirençli Şehirler’,
‘Karbonsuzlaşma ama Nasıl?’, ‘Bina-
larımızın Geleceği’, ‘Yeniden Yaşam’,
‘Dönüşümün Kaynağı Nerede?’ ve
‘İstanbul’un Geleceği’ gibi sektörde
önem arz eden ve dünya gündemini
yansıtan 6 önemli konu, panel ve otu-
rumlarla masaya yatırılacak.
Afet öncesi, esnası ve sonrasını
bütüncül bir süreç olarak ele alan
‘kentsel ve mekansal dirençlilik’ kav-
ramı ve afet uyumlu mekânsal tasarım-
ları merkezine alan zirvede, gelecekte
yaşanabilir bir çevre ve sürdürülebilir
yaşam alanları oluşturmak adına yeşil
bina sistemlerinin önemi, inşaat ve ban-
kacılık sektörlerinin yeşil binalar için
sunduğu finansal ürünler ve sertifika
sistemleri ele alınacak. Sıfır enerjili,
sıfır karbonlu binalar gibi yeşil bina
sistemlerinin mimari yaklaşımlarının,
bu binaların inşası, yönetimi ve sürdü-
rülebilirliğinin konuşulacağı zirvede,
‘karbonsuzlaşma’ alanında uluslararası
stratejilerin Türkiye’de uygulanmasına
yönelik imkân ve engeller, binalarda
enerji verimliliğin artışı ve potansi-
yeli ile yenilenebilir enerji üretiminde
Türkiye’nin durumu ve ulusal enerji
politikaları da incelenecek. Zirvenin
bu yılki en önemli katkılarından biri
ise İstanbul’un geleceğinin ele alındığı
özel bir oturuma da yer verecek olması.
Uluslararası uzmanlar, ünlü
katılımcılar ses getirecek
Türkiye ve dünyanın önde gelen
isimlerinin ağırlanacağı zirvede konu-
larında uzman akademisyen, kamu
ve özel sektör temsilcileri yer alacak.
Ünlü şovmen Okan Bayülgen’in mode-
ratörlüğünde gerçekleştirilecek kapa-
nış paneline, aralarında Prof. Dr. Naci
Görür ve Prof. Dr. Celal Abdi Güzer’in
de olduğu önemli akademisyenler katı-
lacak. Çevre Şehircilik ve İklim Deği-
şikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin
katılımının öngörüldüğü zirvede;
Dünya Yeşil Bina Konseyi (WGBC)
CEO’su Cristina Gamboa, Yıldız Tek-
nik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Tamer Yılmaz ve Grundfos Yöneticisi
Murat Emir açılış konuşmalarını yapa-
cak. Zirvenin ‘Afet-Dirençli Şehirler’
açılış oturumunda ÇEDBİK Yönetim
Kurulu Başkanı Mehmet Sami Kılıç,
Prof. Dr. Sinan Mert Şener, Çevre,
Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan-
lığı Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hiz-
metleri Genel Müdür Yardımcısı Sezayi
Köse ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi
İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanı Gür-
kan Akgün’ün yer alması bekleniyor.
‘Karbonsuzlaşma ama Nasıl?’
başlıklı ilk oturumun ardından zir-
vedeki ikinci oturum sırayla ‘Binala-
rımızın Geleceği’ ve ‘Yeniden Yaşam’
başlıklarıyla, üçüncü ve son oturum
ise ‘Dönüşümün Kaynağı Nerede?’ ve
‘İstanbul’un Geleceği’ başlıklarıyla ger-
çekleştirilecek.
‘Sürdürülebilirlik Fikir Yarışması’
ve ‘7. Yeşil Ekonomi’ ödülleri
verilecek
Zirvenin gündemle yakından ilişkili
bir diğer önemli etkinliği de açılış pane-
ZIRVE
linden sonra gerçekleştirilecek ‘ÇED-
BİK Sürdürülebilirlik Fikir Yarışması
2023: Dönüşümü Tasarlamak’ Ödül
Töreni olacak. Bu yıl yaşadığımız dep-
remleri kentsel ve mekânsal dirençlilik
çerçevesinde odağına alan ‘Afet Son-
rası Nitelikli Barınma Alanları Tasarı-
mına Yönelik Öğrenci Fikir Yarışması’,
Çanakkale ilinin Merkez ilçesine bağlı
Barbaros Mahallesi’nin kıyı bölgesinde
seçilen bir proje alanında, afet sonra-
sında afetzedelerin anlık ihtiyaçlarının
karşılanmasını sağlayan işleve dayalı
mekansal çözümler yaratılmasını kap-
sıyor. Bu doğrultuda, ilgili proje alanını
afet esnasında ve sonrasında nitelikli ve
yaşanabilir geçici barınma alanlarına
dönüştüren en iyi mimari tasarımların
ödüllendirilmesi planlanıyor.
Zirvede ayrıca Yeni Arayışlar Giri-
şimi Platformu Derneği’nin (YAP-
DER) düzenlediği Yeşil Ekonomi
Ödülleri’nin 7’incisi de verilecek. Bu
kapsamda aralarında bilim insanları,
doğa ve çevre uzmanları ve sivil toplum
örgütü önderlerinin yer aldığı 50 kişi-
lik jüri tarafından belirlenen ödüllerle
çevreye karşı duyarlı yaklaşımla proje
üreten kişi ve kurumlar onurlandırı-
lacak. n
BAU TEKNOLOJİLERİ • Eylül-Ekim / 2023 45
 MAKALE
Greenbuild 2023 Konferansı
ve Bina Sektöründe
Karbonsuzlaşma
DUYGU ERTEN
Envision VP, P.E., LEED AP
D
ünyanın en büyük Yeşil Bina konferansı GRE-
ENBUILD bu sene Amerika’nın Washington
DC şehrinde yapıldı. Konferans karbonsuz-
laşma teması üzerine programlanmıştı. En fazla
konuşulan konu ise gömülü karbon oldu.
WELL ve LEED sertifikalı kongre merkezi
Yapı malzemelerinin gömülü karbonu, küresel karbon
emisyonlarının yaklaşık yüzde 11’ini oluşturuyor. Beton
ve çelik iki ana katkıda bulunan sektördür. Bu nedenle bu
46 BAU TEKNOLOJİLERİ • Eylül-Ekim / 2023
yapısal malzemelere daha düşük karbonlu bir alternatif ola-
rak sunulan lamine ahşap yapı elemanları fuarda geniş bir
yer kaplıyordu (Bu tür ahşabın benimsenmesini teşvik eden
Sanayileşmiş Ahşap Bazlı İnşaat Konferansı, Greenbuild’de
paralel olarak yer aldı).
Gömülü karbona odaklanma önemli, çünkü yapı malze-
meleri üreticileri karbondan arındırma konusundaki konuş-
maların odağında olması gereken bir konu. Endüstrinin,
geniş ölçekte azaltımları hızlandırmak için gömülü karbon
ve birlikte çalışabilir çerçeveleri tartışmak için ortak bir dile
ihtiyacı var. Oraya ulaşmak için endüstri, ilgili paydaşların
çeşitliliğini tanımalı ve mimarların ve geliştiricilerin binaları
tasarlarken gömülü karbon hakkında gerçek zamanlı kararlar
almalarına yardımcı olan araçlara erişimi iyileştirmelidir.
Greenbuild sırasında birçok bina uzmanı, yeşil veya sür-
dürülebilir olarak sertifikalandırılmış binaların operasyonel
performansını ölçmek için en iyi uygulamaları geliştirme
ihtiyacından bahsetti. USGBC bu alanda liderliğe ARC
ile başlamış. USGBC’nin iktisadi işletmesi Green Business
Certification Inc. (GBCI), ARC Skoru adlı bir bina veri
yönetimi aracı sağlıyor. 2016 yılında piyasaya sürülen yazı-
lım, şu anda 30.000’den fazla projeyi izlemek için kullanılı-
yor. Yeni bir güncelleme, LEED sertifikalı binaları izlemek
için ARC Skoru’nun performans veri işlevlerini kullanmayı

Döngüsel bir yalıtım malzemesi: Leadax
kolaylaştıracak. Amaçlanan, yeni sertifikalı LEED projelerine
sahip kuruluşların, bu binaların gerçek performansını sürekli
olarak ölçmeye teşvik edilmesidir. Fuar alanındaki diğer
yazılım sağlayıcıları, GBCI’nin bina performans verilerini
değiş tokuş eden bir platform ekosistemi vizyonunu paylaştı.
Bu verileri toplamak için var olan birçok donanım ve
yazılım aracının yanı sıra operasyonel ölçümleri anlamlan-
dıran yeni hizmetler ve teknolojiler ortaya çıkıyor. Gerçek
zamanlı veri yönetimi hizmetlerine odaklanan tesis yöneti-
mine yönelik firmalar çoğalmıştı. Müşterilerin veri izlemeye
olan ilgisi, genellikle enerji verimliliği veya iç mekan hava
kalitesi sistemleri kurduktan sonra başlamakta. Tesis yöne-
ticileri, kurdukları yükseltmelerin gerçekten tasarlandığı
gibi çalışıp çalışmadığını öğrenmek için verileri kullanabilir.
Enerji Verimliliği:
Enerji Verimliliği binalarda karbonsuzlaşma hedefinin
temelidir. Bu işi doğru yapabilmek ise yüksek performanslı
bina tasarımı ve yapımı ile gerçekleşir. Bunun için kısa
vadeye değil uzun vadeli sonuçlara odaklanmamız şarttır.
Soğuk iklimlerde ısı pompaları bu konuda atılacak en ciddi
adımlardan biridir. Karbon, sera gazı emisyonlarının kısa
adıdır. Karbonsuzlaşma, insan kaynaklı çıkan sera gazı emis-
yonlarının azaltılmasıdır. Bina sektörü bu konuda en büyük
sorumlulardan biridir. Sektörümüz tarihinin en büyük geçiş
sürecini yaşamaktadır. Dünya nüfusu 2050’ye kadar 24%
artacak. ASHRAE tarafından verilen seminerleri özetlemek
gerekirse:
2030 yılına kadar, küresel yapılı çevrenin sera gazı emis-
yonlarını yarıya indirmesi gerekiyor.
1. Tüm yeni binalar faaliyetlerinde, net sıfır sera gazı emis-
yonu olmayı hedeflemeli.
2. Mevcut binaların yaygın enerji verimliliği iyileştirmeleri
MAKALE
iyi bir şekilde devam etmelidir,
3. Yeni inşaatlarda gömülü karbon en az% 40 oranında
azaltılmalıdır.
En geç 2050 yılına kadar, tüm yeni ve mevcut binalar
tüm yaşam döngüsü boyunca net sıfır sera gazı emisyonuna
inmeli.
Karbonsuzlaşmanın faydaları, sera gazlarını azaltmanın
ötesine geçer. Bu faydalar:
• Azaltılmış iç ve dış mekan hava kirliliği
• Enerji tasarrufu
• İyileştirilmiş toplum sağlığı ve refahı
• Gelişmiş sosyal sorumluluk
• Artan gayrimenkul değerlemesi
Operasyonel enerji ile ilgili sera gazı emisyonları şu
şekilde azaltılabilir:
• Verimlilik önlemleri ve bina elektrifikasyonu
• İşletme ve bakım
• Soğutucu akışkanlar: Düşük Küresel Isınma Potansiyeli
(GWP), hacmi en aza indirir ve yönetimi iyileştirir
• Yenilenebilir enerji kaynakları (tesis içinde ve dışında) ve
enerji depolama
• Bina-şebeke entegrasyonu ve gerçek zamanlı karbon sin-
yalleri
Enerji kodlarının sıkılığının artırılması ve uygulanması,
karbonsuzlaştırma için kritik öneme sahiptir. Tüm bina
yaşam döngüsü değerlendirmesi, binalar ve HVAC&R sis-
temleriyle ilgili gömülü ve operasyonel (elektrik ve su) sera
gazı emisyonlarını azaltmak için gelecekteki bina kodlarında
dikkate alınmalıdır.
Bina performans standartları, mevcut bina karbonsuz-
laştırması için bir politika aracı olarak düşünülmelidir. Kar-
bonsuzlaşma stratejileri ve politikaları oluşturmak dikkate
alınmalıdır.
Dezavantajlı topluluklar ve daha az gelişmiş ülkeler üze-
rindeki etkilerin azaltılması için:
• Sağlıklı, güvenli ve konforlu ortamlar
• Çevresel ve sosyal etkiler
• Sürdürülebilirlik
• Dirençlilik
• Ekonomi
Tasarımcılar, malzemelerin yaratılması ve kullanılması-
nın tüm yönlerini bütünsel olarak ele alarak, gezegenin ve
üzerindeki insanların sağlığını iyileştirebilir. AIA, Mimari ve
Tasarım Malzemeleri Taahhüdü’nü, üyelere günlük olarak
belirlenen ürünleri ve kaplamaları beş başlıkta değerlendirme
şeklini değiştirmeleri için ilham vermek için geliştirdi: insan
sağlığı, sosyal sağlık ve eşitlik, ekosistem sağlığı, iklim sağlığı
ve döngüsel ekonomi.
BAU TEKNOLOJİLERİ • Eylül-Ekim / 2023 47
 MAKALE

Yeşil Finansman: 1. ABD Yeşil Bina Konseyi, 27 Eylül’de mevcut binaların

işletme ve bakımını ele alan Enerji ve Çevresel Tasarımda
Liderlik derecelendirme sisteminin beşinci yinelemesinin
bir taslağını yayınladı.
2. LEED v5 taslağı, mevcut LEED sertifikalı binalar için
iklim direnci değerlendirmesi, sosyal etki değerlendirmesi
ve operasyonel karbon projeksiyonunun yanı sıra gömülü
karbon, soğutucu akışkanlar ve ulaşımdan kaynaklanan
emisyonların azaltılmasını gerektirecektir.
3. USGBC, teklifin binalardaki önemli karbon emisyonu
kaynaklarını ele almak için yeni standartlar belirlediğini,
binaların ultra düşük sera gazı emisyonları elde etmeleri
için net adımlar sağladığını, mevcut binaları gelecekteki
karbonsuzlaştırma hedeflerini karşılama planları için
ödüllendirdiğini ve mevcut binaları ultra düşük karbon ve
IFC Yeşil Finansman Konferansı sıfır emisyon planlarına yönelik çalışmaya teşvik ettiğini
açıkladı.
Paris Anlaşması ile uyumlu olarak kaynak verimli pro-
jeler inşa etmek isteyenler için mevcut yeşil finans yolla-
rını tartışmak ve Net Sıfıra giden yolda bir araya gelirken
karbonsuzlaştırma ve dayanıklılık hedeflerine ulaşmak için
finans kurumlarından, ortak kuruluşlardan ve Dünya Bankası
Grubu’ndan seçkin konuşmacılarla GREENBUILD’e paralel
olarak IFC tarafından yapılan seminer ise yeşilin finansman
yolunu açmak için kurumların el birliği yaptığını açıkca
ortaya koyuyordu.

LEED V5 çalıştayı

IFC Yeşil Finansman Konferansı Katılımcıları
LEED V5’in tanıtımı:
Konferansdan bir gün önce, LEED V5 için LEED AP’ler-
den görüş alma çalıştayına katıldım.
Sonuç:
Karbonsuzlaşma, binaların yenilenmesi konusunda hare-
kete geçmeyi gerektirir. Şirketlerin, iklim değişikliğinin en
kötü etkilerini azaltmak için karbondan arındırma hedefleri
belirlemekten, stratejik yol haritaları ve uygulama planları
oluşturmaya hızla geçmeleri gerekiyor. Uzmanlar, finansman
mekanizmalarını, hükümet programlarını, teknik stratejile-
rini ve personel katılım yaklaşımlarını sıkça konferanslarda
paylaşıyorlar. Halihazırda yapılmış hatalardan kaçınmak ve
yapılı çevreyi hızla karbondan arındırmak için halihazırda
çalışan başarıları ölçeklendirmek gerekiyor. n

Kaynaklar
1. ASHRAE standartları: https://www.ashrae.org/about/decarbonization-101-a-four-part-video-series
2. AIA taahhüt: https://www.aia.org/pages/6405423-materials-pledge-starter-guide?utm_campaign=energy&utm_medium=email&utm_source=newsletter&mkt_
tok=MjExLU5KWS0xNjUAAAGOnwFnqIHNvgaZKONz5yjbud0r0nzubI-ZL0Eal2aqFKQ3fITfJsRtCyXzo1iSnvr7Y3TY5KBi7iBA7tDN3LOIDVnFPqA-E-
NeHbArtzQhWwCS0L8E
3. Mindful Materials, https://www.mindfulmaterials.com/?utm_campaign=energy&utm_medium=email&utm_source=newsletter&mkt_tok=MjExLU5KWS0xN-
jUAAAGOnwFnqAhSZCWnuOvFluwqb_POwN_ryR3NsSKZbl5WZZknVE0C7CrQkcaW0Aexyn4naNJlg4mBJP2WhY-Pff-g-MTO5cNJwmjaND3vlKNN-
JA7ndS0

48 BAU TEKNOLOJİLERİ • Eylül-Ekim / 2023

 MAKALE
Binalarda Sürdürülebilirlik
Üzerine Kısa Bir Değerlendirme
(Yeşil Binalar Ne Kadar Yeşil?)
İBRAHİM ÇAKMANUS
Olimpos Danışmanlık Enerji Ltd. Şti.
1. GIRIŞ
G
ünümüzde hemen hemen her konuda sürdü-
rülebilirlik (sustainability) kavramı ile karşıla-
şıyoruz ve bu kavram neredeyse moda haline
geldi. Bu konuda tüm dünyada toplantılar,
konferanslar yapılıyor, makaleler ve kitaplar yazılıyor. Öte
yandan sürdürülebilirlik, genellikle “gelecek nesillerin kendi
ihtiyaçlarını karşılama kabiliyetinden ödün vermeden kendi
ihtiyaçlarımızı karşılamak” şeklinde tanımlanıyor. Buna göre
kaynakların kullanılma biçimlerinin uzun vadeli sonuçlarının
da akıllıca değerlendirilmesi gerekiyor. Buradaki kriterler
aşağıda belirtilen dört gruba ayrılıyor.
Yönetişim
İyi bir yönetişim, sürdürülebilir kalkınma program-
larının uygulanmasının anahtarı, kurumların yasal, şeffaf,
demokratik ve etkin bir yönetişime sahip olmasının ön ko-
şuludur.
Dünya
Gıda zincirine karışan kimyasallar, biyoçeşitliliğin kay-
bı, toprak, hava ve sudaki kirlilik insanlık için ciddi birer
tehdit oluşturur. Sürdürülebilirlik kriterleri ise karşılaşıla-
bilecek çevresel risklerin ve bu risklerin nasıl yönetildiğinin
değerlendirilmesine yardımcı olur.
İnsan
Sağlık ve eğitim sistemlerine yapılan yatırımlar, hiz-
metlere erişim, beslenme, bilgi ve beceriler bu çatı altında
toplanır.
50 BAU TEKNOLOJİLERİ • Eylül-Ekim / 2023
Refah
Dünyadaki insanların tatmin edici bir yaşam sürmesini,
ekonomik, sosyal ve teknolojik ilerlemenin doğayla uyum
içinde olmasını sağlamak olarak açıklanan refah kriteri,
BM’nin 2030 Sürdürülebilir Kalkınma gündeminde de kri-
tik öneme sahip bir konu olarak tanımlanıyor.
Sürdürülebilirlik kavramı binalar ve şehirler için de
sıklıkla kullanılıyor. Binalar için sürdürüllebilirlik kelime-
sine karşılık olmak üzere “yeşil binalar (green buildings)” ve
“çevre dostu binalar” gibi tanımlamalar da kullanılıyor. Öte
yandan insanlar zamanlarının büyük bölümünü binalarda
geçiriyor. Ayrıca dünyada enerji tüketminin %40 kadarı
binalarda gerçekleşiyor. Bu sebeplerle binalarda sürdürüle-
bilirlik gerçekten önemli bir konu oluyor.
2. BAZI SORULAR VE TANIMLAMALAR
Türkiye’de bina inşaatkarının durumunu ve binalarda
sürdürülebilik konusunu anlayabilmek için aşağıda örnek-
leri verilen bazı kavramlara bakmak gerekiyor.
Apartman, müteahhit ve belediye mimarlığı: Türkiye’de
her dönemde ve her ilde genelde aynı ve neredeyse birbi-
rinin kopyası binalar yapılıyor. (Bunu küçüms emek için
yazmıyorum ama bu yapılanların kalitesi oldukça düşük.
Örneğin 20 senedir depremden bahsedildiği halde bunların
depreme dayanım özelliği çok zayıf. Neden durum böyle?
Neden şehirlerin hepsi birbirine benziyor, neden şehirlerin
kendilerine özgü kimlikleri yok? Neden sosyal dokular ve
içinde insanın huzur bulacağı sosyal ortamlar yetersiz (ge-
nelde AVM’lerden öteye geçen bir şey yok)?

TOKİ mimarlığı: Devlet neden köylere bile aynı –
birbirine benzer - apartmanları yapıyor? Neden devlet de
çağdaş ve özellikli sosyal dokuları olan binalar ve alanlar
yapmıyor? Örneğin neden uluslarası yarışmalarla yapılmış
kentsel çevreler yapılmıyor? Amaç sadece insanların başını
sokacağı bir ev yapmak mı? Acaba bu durum yönetenlerin
ve uzmanların kültürü ile mi ilgilidir?
LEED, BREEAM Sertifikasyonları: Binaların sürdürü-
lebilir, çevre dostu olduğunu kanıtlayan sertifikasyon sis-
temleridir. Bu sistemlere gerçekten uygun yapılan binalar
bu ünvanı hak eder. Fakat özellikle Türkiye’de sertifika alan
her bina sürdürülebilir ve çevre dostu bina olmuyor. Ne-
den?
Binalarda pasif sistemlerin kullanımı: Doğal havalan-
dırma, doğal aydınlatma, dış gölgeleme, ısıl depolama, gü-
neşten pasif yararlanma gibi sistemlerdir. Kulağa hoş gelen
ve sürekli konuşulan bu gibi konular acaba kaç adet binada
gerçekten uygulanabilmiştir?
Eğitim, yüksek düzeyde bilgi gereksinimi: Sürdürülebilir
bina tasarımı, inşaatı ve işletilmesi için gerekli yüksek dü-
zeyli eğitimli uzman ihtiyacı sağlanabiliyor mu? Yoksa bazı
şeyler göstermelik mi oluyor?
Tablo 1. LEED Seetifikasyonu Ana Başlıkları ve Kredileri
MAKALE
Yaklaşık sıfır emisyonlu şehirle: Yenilenebilir enerji ile
çalışan elektrikli araçlar ve binalarda ısı pompalarına geçiş
konusu ne durumda? Devletin köylere bile doğalgaz götü-
rülmesi politikası ne zaman değişebilecek?
3. BINALARDA SÜRDÜRÜLEBILIRLIK
Sürdürülebilir binaların tasarımı ve inşaatı, gerçekten
disiplinler arası işbirliğini gerektiren bütünleşik bir süreç-
tir. Bu bağlamda gelişmiş ülkelerde yapı tasarım ekibi mal
sahibi, mimar, inşaat mühendisi, HVAC mühendisi, elekt-
rik mühendisi, sıhhi tesisat mühendisi, yangın uzmanı, ay-
dınlatma mühendisi, enerji analiz uzmanı, proje müdürü,
maliyet uzmanı, yapı fiziği uzmanı, bina işleticisi vb.’den
oluşuyor. Bu insanlar genellikle uzman ve yüksek bilgi
düzeyine ve birlikte çalışma kültürüne sahip insanlardan
oluşuyor. Dahası bu uzmanların çoğunun bir çatı altında
çalıştığı çok büyük tasarım firmaları var. Gerçekten sürdü-
rülebilir binalar ve şehirler ancak böylesi uzmanlar tarafın-
dan yapılıyor. Diğer yandan yukarıda açıklandığı üzere ya-
pılan yüksek standartlı binaların gerçekten sürdürülebilir ve
çevre dostu olduğunun kanıtlanması LEED, BREEM gibi
sertifikasyon sistemleri çok uygun ve gerekli araçlar oluyor
(layıki ile yapılırsa elbette). Bu sistemler gönüllülük esasına
göre çalışıyor. Örneğin LEED Sertifikası almak için başvu-
rursanız bunun gereklerini (kriterler Tablo 1’de gösterilmiş-
BAU TEKNOLOJİLERİ • Eylül-Ekim / 2023 51
 MAKALE
tir) yerine getireceğiniz varsayılıyor. (Bunu yapmayacaksa-
nız neden başvuracaksınız ki!).
Buradaki ana başlıklara ilişkin bazı hususlar aşağıda
özetlenmiştir.
a) Kentlerin Düzenlenmesi (saha sürdürülebilirliği):
Tablo 1’deki ilk iki bölüm saha seçimi, şehirkerin ge-
liştirilmesi ile kentsel ve kırsal alanlar arasındaki ilişkilerin
düzgün kurulmasını amaçlıyor. Yapılaşmada ya da yeni
gelişen bölgelerde yer seçimi, mevcut hangi binaların ola-
cağı, mesafeler, ulaşılabilirlik, yenilenebilir enerji kaynak-
larının maksimum kullanımı, bölgesel ısıtma, soğutma,
ağaçlandırma, az su tüketir bitki türlerinin seçimi, yağmur
sularının filtrelenip tekrar kullanımı esas alınıyor. Örneğin
mevcut şehirlerin dönüşümünde veya yeni şehirlerin olu-
şumunda yeşil çevrenin korunması ve ulaşım için dikey
yapılaşma bir alternatif olarak duruyor. (LEED’in, tarım
alanlarının yok olmaması için yüksek binaları teşvik etti-
ğini söyleyebilirim). Deprem konusu, alt yapı, sosyal çev-
relerin düzgün planlanması ve oluşturulması kaydı ile ben
de bu görüşü yadsımıyorum. Örneğin Çin’in 30 yıl içinde
kurulmuş Shenzen adlı 15 milyonluk bir kenti var. Bu şe-
hirde çok sayıda gökdelenin olduğunu (bunların çoğunun
projeleri uluslararası yarışmalarla veya siparişlerle elde edil-
miş), bunun yanında 1200 adet park, çatı bahçeleri, bin-
lerce ağaç, çok temiz sokaklar, 3000 tane restoran ve çok
sayıda kültürel yapılar olduğunu televizyonda ve internette
gördüm. Benzer şekilde LEED kriterlerinde de şehirlerde
ulaşım kolay olmalı, alt yapı çok iyi olmalı, tarım alanları
imara fazla açılmamalı, enerji ve su korunmalı, çevre yeşil
olmalıdır. Buna karşın yüksek binalar ve iyi bir şehir çevresi
apartman mimarlığı ve TOKİ mimarlığı ile asla gerçekleşti-
rilemez. Bunlar belki sadece konaklama sorununu çözebilir
ancak geleceğin şehirlerini ve sosyal çevreleri planlayamaz
ve oluşturamaz.
b) Su Kullanım Verimliliği
Tablo 1’deki üçüncü bölüm bina ve saha için içilebilir ve
içilemeyen suların, yağmur sularının verimliliğini, izlenebi-
lirliğini, arıtılması ve geri dönüşümü gibi hususları kapsar.
Çevre düzenleme, az su tüketir bitkilerin seçimi, sulama-
da su kullanımının minimize edilmesi, bahçe sulamanın
zonlara ayrılması ve zaman kontrollü çalıştırılması, yağmur
sularının filtrelenip tekrar kullanımı, binada kullanılan su-
yun minimize edilmesi, vitrifiye ve armatürlerin seçimin-
de tasarruflu ve kademeli olanlarının seçimi, susuz pisuar
kullanımı, su kullanım ölçümlerinin yapılması ve kontrolü
bunlara örnek olarak verilebilir.
52 BAU TEKNOLOJİLERİ • Eylül-Ekim / 2023
c) Enerji Verimliliği
Tablo 1’deki dördüncü bölüm, enerji ölçümleme ve ku-
rulu yenilenebilir enerji sistemlerini, enerji tüketen HVAC,
aydınlatma sistemleri ve cihazları için enerji verimliliğinin
şartlarını ve enerjinin ölçüm ve izleme konularını ele alıyor.
Binaların emsallerine göre enerji ihtiyacının azaltılması,
azaltılan bu ihtiyacın bir bölümünün yenilenebilir enerji
kaynaklarından ve pasif sistemlerden karşılanmasını hedef-
ler. LEED kriterleri içinde en fazla puan verilen kısım fosil
tabanlı enerjinin kullanımının azaltılması oluyor (18 puan).
d) Malzeme ve Kaynaklar
Bu bölüm binada kullanılan malzemelerin verimli kul-
lanımı, az zararlı emisyon içermesini, atık yönetimini ve
atık geri dönüşümü gibi konuları ele alıyor.
e) İç Çevre Kalitesi (Indoor Environmental Quality)
Yüksek performanslı binalarda insan memmuniyeti ve
çalışmada verimliliğin yüksek olması hedefleniyor. Çalışan-
ların büyük bir çoğunluğu için fizyolojik, psikolojik, sosyal
ve kültürel rahatsızlıkları en aza indiren ortam, kaliteli bir
iç çevre olarak tanımlanıyor.
4. Sürdürülebilir (Yeşil!) Binalar Yüksek
Maliyetlimidir?
Sürdürülebilir binaların ilk yatırım maliyetlerini artıra-
cağı düşünülebilirse de durum tam olarak böyle değildir.
Örneğin;
a) Yüksek bina kabuğu ısıl yalıtımı binanın ısıtma ve so-
ğutma enerji ihtiyacını azalttığı için mekanik tesisat ve
elektrik tesisat sistemlerinin küçülmesini sağlıyor. Bu da
hem ilk yatırım hem de işletme maliyetlerinin azalma-
sını sağlıyor.
b) Bina ısıtma, soğutma ve havalandırılmasında ısı pom-
paları kullanılırsa aynı tesisat sistemleri kullanılacağı
için ilk yatırım maliyetleri düşüyor. Ayrıca yaz kış sys-
tem verimliliği artıyor, yenilenebilir enerjinin kullanımı
mümkün oluyor.
c) Doğal havalandırma, gece havalandırması, “free cooling”
yapabilmek için ilave ekipman ve otomatik kontrol sis-
temleri gerekiyor. Fakat bunların kullanımı (iyi bir ta-
sarım gerekli) iklime, bina mimarisine vb. bağlı olarak
EKOLOJIK VE SÜRDÜRÜLEBILIR
YAPI TEKNOLOJILERI DERGISI
2022 yılı şubat ayında, Yalıtım, Çatı ve Cephe, Yeşil Bina dergilerinin
birleşmesiyle BAU Teknolojileri dergimiz yayın hayatına başladı.
Ekolojik ve sürdürülebilir yapı malzemeleri sektörünün, markaları,
ürünleri, yeni teknolojiler, teknik makaleler, kanaat önderlerinin
görüşleri, yöneticilerin söyleşileri BAU Teknolojileri dergimizle basılı
ve dijital olarak 290 bin profesyonel okura ulaşıyor.

www.baudergisi.com
Tel: +90 216 651 7878 • Fax: +90 216 651 7898 • info@b2bmedya.com
 MAKALE
yıllık işletme maliyetleri ciddi biçimde düşebiliyor.
d) Yenilenebilir enerji kaynakları kullanımı ilk yatırımı ar-
tırsa da bu sistemler kendilerini kısa sürede geri ödeye-
bilir. Fakat bunun için uygun alanlara ve mimari plan-
lamaya da ihtiyaç vardır.
e) Doğal aydınlatma fotoelektrik sensörler, ilave kablola-
ma, otomatik kontrol sistemleri ilk yatırm maliyetlerini
artırabilir. Buna karşın mimariye bağlı olarak bu sistem-
ler işletme maliyetlerinde önemli azalmalar sağlayabili-
yor.
f ) HVAC sistemlerinde ısı geri kazanım sistemleri, değiş-
ken debili havalandırma, ısıtma soğutma sistemleri ile
bunların otomasyonu vb. ilave yatırım gerektirebiliyor.
Fakat bu sistemler işletmede enerji maliyetlerini önemli
ölçüde düşürüyor. Dahası diversity olanağı söz konusu
olduğu için klima santralleri, chillerler ve kazanlar gibi
ekipmanların kapasitesi düşürülebiliyor (bu da daha ilk
yatırımda maliyet düşüşü sağlıyor).
g) Bina otomasyon sistemleri, enerji ölçüm izleme sistem-
leri ilave yatırım maliyetleri oluşturur. Ancak günümüz-
de artık bu sistemler olmadan (konut dışı) bir binanın
verimli ve konforlu biçimde işletilebilmesi düşünüle-
mez.
h) Az su tüketen sıhhi tesisat ürünlerinin fiyatları diğerleri-
ne göre daha pahalıdır. Ancak bunlar işletme sürecinde
önemli derecede su tasarrufu ve konfor sağlıyorlar.
i) Sürdürülebilir bina tasarımı için ilave uzmanlar, enerji
simülasyon programları, hesaplamalı akışkanlar dina-
miği (CFD) programları, optimizasyon programları,
maliyet analiz programlarına vb. ihtiyaç vardır. Bunla-
rın bir ilk yatırım maliyeti olsa da binaya oldukça değer
katıyorlar; düşük işletme maliyetleri ve yüksek konforlu
ortamlar sağlıyorlar.
j) Yapım aşamasında kirletici kimyasallar, mantar, bakteri
vb. içermeyen malzemelerin seçilmesi gerekiyor. Bunlar
bir miktar maliyeti artırabilir ama binaya önemli ölçüde
değer katar, insan sağlığının korunmasına ve daha dü-
şük sağlık giderlerine katkı sağlar.
Özetle bina ömürlerinin 50 yıl, binalarda kullanılan te-
sisat sistemlerinin teknolojik ömürlerinin 20-30 yıl olduğu
dikkate alınırsa, yukarıda örnekleri verilen yüksek verimli
sistemlerin ömürleri boyunca tükettikleri fosil tabanlı yakıt
tüketimini ve işletme giderlerini önemli ölçüde azaltırlar.
5. Sonuç ve Değerlendirme
1) Türkiye’de yapılan binaların %90’ından fazlasının yap-
sat müteaahit mantığı ile yapılan apartman mimarisi
binalardan ve TOKİ mimarisi binalardan oluşuyor. Şe-
54 BAU TEKNOLOJİLERİ • Eylül-Ekim / 2023
hirlerin cevresel koşulları da buna göre şekilleniyor. Bu
sebeplerle Türkiye’de kayda değer sürdürülebilir bina
yapılamadığını söyleyebiliriz. Yani çok konuşulmasına
rağmen Türkiye’de gerçekten sürdürülebilir bina tasa-
rım ve yapım kültürü olduğunu söyleyemeyiz. Çünkü,
yukarıda açıklandığı üzere, bunun için farklı disiplin-
lerde yüksek düzeyli bilgi birikimine sahip uzmanların
birlikte ve entegre olarak çalışması gerekiyor. Fakat şu
anda iktidarın politikalarının bir sonucu olarak Türki-
ye’de liyakata ve yeteneğe değer veren ortam yok. Bu
sebeple bırakın yeni uzmanlar yetişmesini, gelecek vaat
edebilen/yetişmiş mevcut genç mühendisler ve bilim
insanları yurt dışına gidiyor, gitmeye çalışıyorlar. Baş-
taki ise giderlerse gitsin diyor. Öte yandan yaklaşık 40
yıldır binalarda verimlilik alanında çalışan bir mühendis
olarak yüksek düzeyde bilgi sahibi sahip uzmanların bir
arada çalışması ile gerçekleştirilen bina sayısının çok az
olduğu kanaatindeyim…
2) Binalarda sürdürülebilirliğin belgelenmesinde kullanı-
lan ve yukarıda açıklanan LEED Sertifikasyon sistemi
ABD’de bu ülkenin standartları, mühendislik ve inşaat
kültürüne uygun olarak geliştirilmiştir. BREEAM ise
İngiltere standartlarına ve inşaat kültürüne uygun ola-
rak geliştirilmiştir. Bu sistemler teknolojinin gelişimine
göre de sürekli olarak güncellenmektedir. Diğer yandan,
teorik olarak bilim ve teknoloji her yerde aynıdır ve tüm
dünyada uygulanabilir. Fakat uygulamada durum böyle
olmuyor. Örneğin Türkiye dünyada en çok LEED serti-
tikasına alan binalara sahip ülkelerden biris olarak görü-
nüyor. Acaba bunlardan yüzde kaçı sertifikada sağladığı
iddia edilen özelliklere sahiptir? LEED sertifikalı, Pasif
Haus gibi yüksek performans hedefleyen bazı binaların
mekanik tesisat projelerinin yapılması, inşaat süreci,
test devreye alma süreci ve işletme süreçlerinde bulun-
dum. Edindiğim deneyimler, bina sahiplerinin çoğu
kez gerçekten sürdürülebilir (yüksek performanslı) bina
yapma niyetinde olmadıkları ve sadece sertifika almak
amacında oldukları yönündedir. Bunun yanında, Tür-
kiye’de sürdürülebilir binalarda amacına ulaşılamaması-
nın önemli sebeplerinden bir diğeri de proje ekiplerinin
bu amaca uygun kurulmaması, proje bedellerinin düşük
olması, hiç deneyimi olmayan kişilerin proje kadarola-
rında yer almasıdır. Ayrıca müteahhitler de bu konulara
genellikle aşına değiller. Bütün bunlar çoğu kez yapılan
binanın LEED sertifikasyonun gösterdiği özelliklerden
uzak olmasına sebep oluyor (ama sertifika alınabiliyor).
3) Son olarak (tekraren) şunları söyleyebilirim: Joan Mal-
colm, The Journalist and tha Murderer adlı kitabına
“aptal olmayan veya kendi kendine hayran olmayan her
 MAKALE

gazetecinin, yaptığı işin aslında ahlaken savunulacak bir
şey olmadığını görüyor olması gerekir” cümlesi ile baş-
lamış. Bu cümleden hareketle (kıssadan hisse olarak),
kendi adıma şunu söylemek istiyorum: 10 yıldan faz-
la bir süredir, bir çok LEED Sertifikasyonu hedefleyen
bina projelerinde enerji modelleme uzmanı, mekanik
tesisat projecisi, commissioning uzmanı olarak yer al-
dım. Şimdi geriye baktığımda; sertifika alınmış olan
bu binaların çoğunda alınan sertifikaların binanın ger-
çek durumu yansıtmadığını görüyorum. Ve “bu işi ben
yapmasam, başkaları daha iyimi yapacak tesellisi” ve/
veya “ekonomik” sebeplerle yeterli kalite sağlanamayan
(amacına ulaşmayan) bu projelerde yer almış olmam,
bir avuntudan başka bir şey olmuyor. n

KAYNAKLAR
1. Çevre, Şehircilik Ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 2020, “Mevcut Kamu Binalarının Enerji Verimli Tadilatı Rehberi”.

2. Özbalta, T., Çakmanus, İ., 2008, “Binalarda Sürdürülebilirlik: Ömür boyu maliyete ilişkin yaklaşımlar”, Doğa Sek-
törel Yayınları, İstanbul.

3. ASHRAE Standard 189.1-2009, Standard for the Design of High-Performance Green Buildings Except Low-Rise
Residential Buildings.

4. LEED Guidlines.

5. www.fosterandpartnes.com

6. Volker Ritter, Forrest Meggers, “Assessment of the Guidelines for Zero-Emission Architectural Design“ , Institute of
Technology in Architecture, Switzerland.

MEKANİK
TESİSAT
SEKTÖRÜNÜN
DERGİSİ
Zenginleşen içeriği ve dağıtım
gücüyle alanında lider dergimizde
yer alarak mesajlarınızı hedef
kitlenize ulaştırabilirsiniz.

www.tesisat.com.tr

BAU TEKNOLOJİLERİ • Eylül-Ekim / 2023 55

 Abone Formu

Yılda 12 Sayı Yılda 12 Sayı Yılda 8 Sayı

1 yıllık: 990 TL. 1 yıllık: 990 TL. 1 yıllık: 720 TL.
2 yıllık: 1800 TL. 2 yıllık: 1800 TL. 2 yıllık: 1400 TL.

Yılda 8 Sayı Yılda 6 Sayı

1 yıllık: 720 TL. 1 yıllık: 540 TL.
2 yıllık: 1400 TL. 2 yıllık: 1000 TL.

Adı Soyadı: .......................................................................................................................................................................................................................................................

Firma Adı : .......................................................................................................................................................................................................................................................

Adresi : .......................................................................................................................................................................................................................................................

................................................................................................................................................................................. Posta kodu: ....................................................................

Tel: ......................................................... Fax: ......................................................... E-posta(*): ..................................................................................................................

(*) E-bültenlerimizi takip edebilmek için E-posta adresinizi yazmayı unutmayın.

Lütfen faturayı ....................................................... V.D. ...................................................... no’lu hesaba kesiniz.

ONLINE FORM İÇİN
www.b2bmedya.com
................................... TL. abone bedelini işaretlediğim banka hesabınıza havale ettim.

Garanti Bankası Koşuyolu Şubesi - TR55 0006 2001 0160 0006 2972 26 nolu Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. hesabı

İş Bankası Koşuyolu Şubesi - TR70 0006 4000 0011 1700 5982 87 nolu Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. hesabı

TEKNİK SEKTÖR YAYINCILIĞI A.Ş.

T.: (0216) 651 78 78 - (0216) 651 78 98 • abone@b2bmedya.com FR 8.2.2/Rev: 09
İş dünyası için;
“İlkeli, tarafsız, güvenilir yayıncılık.”
İş dünyasının, markaları, ürünleri, yeni teknolojiler,

teknik makaleler, kanaat önderlerinin görüşleri,

yöneticilerin söyleşileri, akademisyenler B2B Medya

dergileri ile basılı ve dijital olarak 1 milyon 300 bin

profesyonel okura ulaşıyor.

/b2bmedya

/b2bmedya

/company/b2bmedya
d e rg i • we b • m o b i l

www.b2bmedya.com Tel: +90 216 651 7878 • +90 216 651 7898 • info@b2bmedya.com