You are on page 1of 4

MS 2-MS 15.

YÜZYIL FELSEFESİ (ORTA ÇAĞ FELSEFESİ)

MS 2-MS 15. yüzyıl genel olarak ortaçağ felsefesi olarak adlandırılır.


Antik Yunan felsefelerinden Platon, Aristoteles, Epikür ve Plotinus (Yeni
Platonculuk) felsefeleri bu dönemin oluşmasında etkili olmuştur.

Bu dönemde felsefe dinin hizmetindedir. Bu dönemin anlayışında felsefeye ya


inancın pekiştirilmesi amacıyla başvurulmuş ya da felsefe inanca zarar verdiği
düşüncesiyle dışlanmıştır.

Bu dönemde felsefe çoğunlukla teolojiye (ilahiyat) yaklaşmış, çoğunlukla onun


bir parçası olarak görülmüş ve genel olarak inanç konularının akılsal
kanıtlamalarında araç olarak kullanılmıştır.

Hıristiyan filozoflarının ilgisini ilk olarak Platon çekmiştir. Hıristiyanlığı savunmak


ve kitlelere yaymak için Platon felsefesinden yararlanmışlardır. Özellikle ruhun
ölmemesi hatta tekrar dirilebilmesi fikri, Hıristiyanlıktaki diriliş fikrini
desteklediği için Platon Hıristiyanlık için büyük bir nimetti.

Arisitoteles’in etkisi daha çok İslam felsefesinde görülür. Aristo’nun geliştirdiği


mantık, Tanrı’nın varlığına yönelik akılsal kanıtlamalara destek olarak
kullanılmış ve her türlü tartışma Aristo mantığı ile çözümlenmeye çalışılmıştır.
Stoa felsefesinin insanlar arasında ayrım görmemesi, alt-üst, zengin-fakir,
efendi-köle vb. hiçbir statünün insanların arasındaki eşitliği bozamadığı görüşü
ve yine Stoa’da üst bir varlığın kabulü ve ahlaken üst varlığın kurallarına
uyumun insana mutluluğu getireceği anlayışları dinler üzerinde etkili olmuştur.

Epikürcülüğün, mutluluğa ulaşmak için dünyevi hazlardan uzak durulması


gerektiği düşüncesi ile Yeni Platonculuğun Tanrı ve ruh kavramları konusundaki
düşünceleri dinlerin temelinde yer edinmektedir.

TÜM BUNLARDAN SONRA ŞUNU SÖYLEYEBİLİRİZ Kİ ORTA ÇAĞ’DA FELSEFE


ANLAYIŞI KENDİNDEN ÖNCEKİ DÖNEMİN BİRİKİMİNİ DİNLE BİR ARAYA
GETİRMİŞ VE FELSEFEYİ DİNİ DESTEKLEMEK İÇİN KULLANMIŞTIR.

Ortaçağ felsefesi, dini bir topluluğun, bir ümmetin (Hıristiyanlık-İslamiyet)


felsefesidir.
HIRİSTİYAN FELSEFESİNİN TEMEL ÖZELLİKLERİ VE ÖNE ÇIKAN PROBLEMLER

Hıristiyan felsefesi, Hıristiyanlık dininin ortaya çıkışıyla başlamış ve 15. yüzyıla


kadar sürmüştür.
Hıristiyanlık yayılma aşamasındayken belirli eleştirilere maruz kalmıştır ve bu
eleştirilere karşılık vermek adına din içinden bazı filozoflar ortaya çıkmıştır. Bu
filozofların tavrına savunma (apoloji) denir.

Bu dönemde felsefenin tüm alanlarında din etkili olmaya başlamıştır. Felsefeye


karşı takınılan bu tavır aynı zamanda bilimi de etkilemiştir. Dönemin felsefe ve
bilim merkezleri bir bir kapatılmıştır. Örneğin 5. yüzyılda İskenderiye
Kütüphanesi’ndeki felsefi ve bilimsel çalışmaların Hıristiyan dinine zarar verdiği
gerekçesiyle kütüphane yakılmıştır. 6. yüzyılda Platon Akademisi kapatılmıştır.
Bu dönemdeki felsefenin temeli yeni bir fikir ortaya koymak değil, dini
anlamaya çalışmaktır. Felsefe bu dönemde, kutsal olanın ne olduğunun ortaya
konulması çabasından başka bir şey değildir.

HIRİSTİYAN FELSEFESİ İKİ DÖNEME AYRILMAKTADIR.


BUNLAR;

PATRİSTİK FELSEFE

Patristik felsefe kilise babaları felsefesi diye de bilinir.

MS 2-MS 8. yüzyıllar arasında yaşayıp, Hıristiyan öğretisinin temellerini kurmaya


çalışmış olan din adamları bu dönemin felsefesini oluşturmuştur. Hıristiyanlığın
öğretisini oluşturmak ve bu dinin öğretisine biçim vermek için çeşitli öğretiler
oluşturulmuştur. Bu dönemde akılla dini açıklama yolu inancın temel öğretisi
haline gelmiştir.

TEMSİLCİLERİ: St. Augustinus, Tertullianus, Clementius, Origenes

SKOLASTİK FELSEFE

Skolastik felsefe okul felsefesi demektir çünkü bu dönemde bir önceki


dönemdeki öğretiler, din adamı yetiştiren manastır ve katedral okullarında
öğretilmeye başlamıştır.

Skolastik felsefenin yöntem bakımından yapmak istediği, dinin dogmalarını akıl


ve felsefeyle temellendirerek bunların olabildiğince kavranılır yapmak böylece
inanca karşı akıl yönünden ileri sürülmüş olan itirazları karşılatabilmektir.

Temsilcileri: St. Anselmus, Aquinalı Thomas, Duns Scotus, Ockhamlı William

HIRİSTİYAN FELSEFESİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ

- İnanç merkezli görüşler ortaya çıkmıştır.


- Akılla dinin temellendirilmesi yapılmaya çalışılmıştır.
- Akıl ve inanç tartışmaları ön plana çıkmıştır.
- İnancın bilgiyi mümkün kıldığı düşüncesi egemendir.
- Antik Yunan felsefesinden etkilenmiştir.
- Tanrı’nın varlığı kanıtlanmaya çalışılmıştır.
- Kutsal metinlerin doğruluğu merkeze alınmıştır.
- Dinsel otoriteye karşı gelinmemesi gerektiği vurgulanmıştır.
- Felsefenin tüm alanlarında din etkili olmaya başladığı için bilim dışlanmıştır.

Bu felsefede amaç yeni bilgiler oluşturmak değil, var olanı anlamaya


çalışmaktır.
- Eleştiriye kapalıdır.
- Konusu dini dogmalardır.
- Durağandır yani statiktir.
- Teoloji-felsefe ilişkisi ön plandadır.
- Baskın otoriteler İncil ve Aristoteles felsefesidir.
- Filozoflar aynı zamanda din adamıdırlar.
- Felsefe dini temellendirmek için vardır.
- Hıristiyanlık ile akılcılık uzlaştırmaya çalışılmıştır.

You might also like