Professional Documents
Culture Documents
Editör:
I
Bu kitabın tüm hakları yazarına ve yayıncısına aittir.
Araştırma ve İncelemelerle
TÜRK YAZILI BASINI
Editör:
ISBN: 978-625-7457-89-7
Sayfa Düzeni/Kapak
Biçer YILDIRIM
Yayınevi
BERİKAN YAYINEVİ
Kültür Mahallesi, Kızılırmak Cad. Gonca Apt. No: 61/6
Çankaya-Kızılay/ANKARA
Tel: (0312) 232 62 18 Fax: (0312) 232 14 99
II
TAKDİM
Yazılı basın kaynakları, bilgi ve belge niteliği taşıması bakımından
medya bağlamında önem teşkil etmektedir. Söz konusu kaynakların araş-
tırma ve inceleme çalışmalarıyla elde edilmesi ise, bilimsel anlamda ayrıca
değerlidir. Nitekim mevcut kitap çalışmasında, araştırma ve incelemelerle
elde edilen Türk yazılı basınına dair eserler bir araya getirilmektedir. Kitap-
ta yer alan çalışmaların birçoğu doğrudan yazılı basın konusu üzerinden
inşa edilirken, birkaç çalışmada ise yazılı basın ve dijitalleşme etkileşimi
kurulmaktadır. Bu çerçevede, Türkiye’nin farklı üniversitelerinden saygın
akademisyenlerin katkılarıyla hazırlanan kitap çalışmasının alana önemli
bir katkı sağlaması beklenmektedir.
Bu vesileyle, çalışmada özgün eserleriyle yer alan tüm değerli yazar-
larımıza ve ayrıca kitabın dizgi, baskı vb. süreçlerini titizlikle yürüten yayı-
nevi çalışanlarına teşekkür ederim.
Saygı ve selamlarımla.
Hakan YÜKSEL
Editör
III
İÇİNDEKİLER
TAKDİM.....................................................................................................................................III
OSMANLI DEVLETİ’NDE MİZAH BASINI
Ebru DAVULCU ...........................................................................................................1
II. ABDÜLHAMİT DÖNEMİ TÜRK BASINININ İÇERİK OLUŞTURMA ÇABA-
SI: İKDÂM GAZETESİ’NİN YURTDIŞI HABERLERİ (1894-1908)
Ali ÇAKIR .................................................................................................................... 39
YURTTAŞ GAZETECİLİĞİNİN CEMAZİYELEVVELİ: OKUYUCU MEK-
TUPLARI (AKİS DERGİSİ ÖRNEĞİ 1954-1960)
Meltem SALİMOĞLU ............................................................................................. 65
EKONOMİK DÖNÜM NOKTALARIYLA TÜRK GAZETELERİNİN ELLİ
YILI (1970-2020)
İnci TARI..................................................................................................................... 95
ERKEN DÖNEM TÜRK YAZILI BASININDA KADIN GAZETECİLİĞİNİN
İLK ÖRNEKLERİ: ‘FATMA ALİYE VE EMİNE SEMİYE’
Fahrünnisa KAZAN ............................................................................................ 129
BASIN İLAN KURUMUNUN DENETLEME GÖREVİ: GEÇMİŞTEN GÜ-
NÜMÜZE RESMİ İLANLARA BİR BAKIŞ
Ersin TURAN.......................................................................................................... 157
1982 ANAYASASININ BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ BAĞLAMINDA TÜRK YAZI-
LI BASININA YANSIMASI
Taner SOLMAZ...................................................................................................... 171
ERKEN CUMHURİYET DÖNEMİ YAZILI BASININDA DEĞİŞ(EMEY)EN
KADIN İMGESİ: VAKİT GAZETESİNDEKİ ‘KADIN’ SAYFALARI
ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME
Şeyda KOÇAK KURT........................................................................................... 191
TÜRK BASININDAKİ REKLAMLARIN DÖNEMSEL KARŞILAŞTIRILMA-
SI: 1990 VE GÜNÜMÜZ YILLARININ REKLAM ÖRNEKLERİ
Bilge ÇAĞLAR DEMİR........................................................................................ 217
TÜRK YAZILI BASININDA ÖRNEKLERLE YILDIRIM BASKI UYGULAMASI
Hakan YÜKSEL...................................................................................................... 261
V
TÜRKİYE’DE 2000’Lİ YILLARDA MEDYA- İKTİDAR İLİŞKİLERİ BAĞ-
LAMINDA YAZILI BASININ DÖNÜŞÜMÜ: HÜRRİYET GAZETESİ
ÖRNEĞİ
Nursen AYDIN....................................................................................................... 281
TÜRK MEDYASINDA TEKELLEŞME SORUNU: ERZURUM YEREL BASI-
NI ÖRNEĞİ
Kadir BENDAŞ....................................................................................................... 321
GELENEKSELDEN DİJİTALE DEĞİŞEN GAZETECİLİK PRATİKLERİ
BAĞLAMINDA SOSYAL MEDYADA HABER GAZETECİLİĞİ
Cüneyt KORKUT .................................................................................................. 343
TÜRKİYE’DE ULUSAL GAZETE TİRAJLARININ DİJİTALLEŞME BAĞLA-
MINDA DEĞİŞİMİ
Esma KARADAĞ ................................................................................................... 361
YAZARLAR HAKKINDA................................................................................................... 375
VI
TÜRK BASININDAKİ REKLAMLARIN DÖNEMSEL KARŞILAŞTIRILMASI: 1990 VE GÜNÜMÜZ YILLARININ REKLAM..
Giriş
Günümüzde reklam, mesaj alışverişinin en somut örneklerinden biri
haline gelmiştir. Reklamlar aracılığıyla kitlelere ulaşılmakta ve kitleler üze-
rinde istenilen tutum ve davranış değişiklikleri yapılabilmektedir. Reklam;
kitleleri psikolojik, sosyolojik, kültürel ve ekonomik anlamda etkileyebilen
güçlü bir olgu olması itibariyle firma ve markalar tarafından ticari iletişimi
gerçekleştirebilmek amacıyla sıklıkla kullanılmaktadır. İlk olarak değiş to-
kuş faaliyetleri ve akabinde sesli reklamcılıkla başlayan bu serüven, top-
lumsal yaşamdaki değişimlere ayak uydurarak çeşitli gelişmeler göstermiş-
tir. Bu değişimler ışığında yeni reklam araçları, yeni reklam ortamları ve
yöntemleri ortaya çıkmış ve artık reklam tüketicilerin her anlamda ihtiyaç-
larını karşılayabileceği bir alan olarak konumlanmıştır.
Reklam ortamları; basılı reklam, televizyon reklamı, radyo reklamı,
outdoor reklamlar, sinema reklamı ve internet reklamı şeklinde sınıflandı-
rılmaktadır. Yazılı basın reklamcılığı ise, sesli reklamlardan sonra gelişen
reklam türüdür. Mağara duvarlarına yapılan çizimler bu reklam türünün
öncüsü niteliğindedir. Ülkemizde ilk yazılı basın reklamları ise el ilanlarıdır.
Matbaanın gelişmesiyle birlikte basılı reklamlar seri üretime geçmiş ve bu
gelişmeler doğrultusunda aylık çıkan gazete ve dergiler haftalık çıkmaya
başlamış böylelikle basılı reklamlar daha geniş okuyucu kitlesine ulaşmayı
başarmıştır. Zaman içinde toplumun değişen kültür ve yaşam tarzıyla birlik-
te farklı ihtiyaçlar doğmuş ve bu da basılı reklam türlerinin çeşitlenmesine
olanak sağlamıştır.
217
BİLGE ÇAĞLAR DEMİR
218
TÜRK BASININDAKİ REKLAMLARIN DÖNEMSEL KARŞILAŞTIRILMASI: 1990 VE GÜNÜMÜZ YILLARININ REKLAM..
Görsel 1: “En Ala Altınbaş Tiryak” İlk El İlanı Reklamı (Edhem, 1994)
219
BİLGE ÇAĞLAR DEMİR
lişmesine önemli katkı sağlamıştır. Birçok yeniliğe şahit olan 19. Yüzyılın
ikinci çeyreği, Türkçe yazılı basın hayatı için de önemli bir dönüm noktası
olmuştur. 1 Kasım 1831 II. Mahmut döneminde tamamı Türkçe olan ilk
resmî gazete Takvim-i Vekayi yayın hayatına başlamıştır. II. Mahmut, bu
gazeteye çok önem vermiş, devlet icraatlarını halka anlatmak için kullan-
mıştır. Gazete haftalık olarak yayınlanması planlanmıştır fakat yayın haya-
tına haftalık olarak devam edememiş düzensiz zaman aralıklarıyla yayın-
lanmıştır.
Gazetenin birinci sayısı 8 sayfa metin ve 2 sayfa önsöz olmak üzere
toplam 10 sayfadan oluşmuştur. Bu sayısında Beyoğlu’nda çıkan bir yangın-
da Rum ve Ermeni evlerinin yanmasıyla ilgili haber yapılmış ve yangında
evleri yanan ev sahiplerine çeşitli yardımların yapıldığı bilgisine yer veril-
miştir. Yine aynı sayıda Padişahın Galata’da yapılacak yeni bir Katolik Kili-
sesi için bir arsa bağışladığı haberi de yer almıaktadır (Yetkin, 2003: 523).
Gazetede, Umur-u Dahiliye (İç Haberler), Umur-u Hariciye (Dış Haberler),
Mevad-ı Askeriye (Askeri İşler), Fünun (Bilimler), Tevcihat-i İlmiye (Din
adamlarının tayinleri, Ticaret ve Es’ar (Ticaret ve Fiyatlar) bölümlerine yer
verilmiştir (Öztürk, 2011: 19).
Bu bölümler içerisinde kamu ilanları dışında reklam örneklerine rast-
lamak pek mümkün olmamıştır. İlk ilan ise 11. sayıda yer almıştır. Bu ilan-
da, Takvim-i Vekayi’nin Arapça, Farsça, Rumca ve Ermenice nüshalarının da
yayınlanacağı duyurulmakta ve abone olmak isteyenlerin isimlerini
Takvimhane’ye yazdırmaları bildirilmektedir (Ertuğ, 1970: 152-156). Tak-
vim-i Vekayi’nin haberleri her sayıda biraz daha zenginlemiş, giderek dün-
yada olup biten ilginç olaylar hakkında da bilgi verilmeye başlanmıştır.
1831 yılında İstanbul’da kolera vakalarının görüldüğü sayfalara yansımış ve
halka bu hastalıktan kurtulmak için çeşitli tavsiyelerde bulunulmuştur
(İnuğur, 2005: 177).
Ceride-i Havadis’tir ülkemizde, 1840 yılında William Churcill isimli
bir İngiliz tarafından çıkarılan, ve Türkçe olarak yayınlanan ikinci gazetedir.
Bu gazetenin basın tarihindeki önemi, özel çaba ve sermaye ile çıkarılan ilk
gazete olmasıdır. Geniş ölçüde ilanlara yer vererek gelir sağlamıştır
(İnselberg, 2008: 95). Bu sebeple reklamcılık tarihi açısından da önemlidir.
Tıpkı günümüzdeki gazete sayfalarında olduğu gibi, ilan almak için sayfala-
rında özel bir bölüm oluşturmuş ve ilan alacağını önceden duyurmuştur.
220
TÜRK BASININDAKİ REKLAMLARIN DÖNEMSEL KARŞILAŞTIRILMASI: 1990 VE GÜNÜMÜZ YILLARININ REKLAM..
221
BİLGE ÇAĞLAR DEMİR
222
TÜRK BASININDAKİ REKLAMLARIN DÖNEMSEL KARŞILAŞTIRILMASI: 1990 VE GÜNÜMÜZ YILLARININ REKLAM..
223
BİLGE ÇAĞLAR DEMİR
224
TÜRK BASININDAKİ REKLAMLARIN DÖNEMSEL KARŞILAŞTIRILMASI: 1990 VE GÜNÜMÜZ YILLARININ REKLAM..
2.1. Gazete
Yazılı basın reklamcılığı deyince ilk akla gelen örnekler gazetelerdir.
Toplumun bilgi almak için başvurduğu kaynakların başında gelmesi sebe-
biyle reklamveren şirketler içinde hedef kitleye ulaşabilmek için sıklıkla
başvurduğu mecralardan biri konumundadır. Okuyucular artık gazeteleri
sadece ülkede ya da dünyada olup bitenden haberdar olmak için değil aynı
zamanda yeni çıkan ürün ve hizmetlerden de haberdar olmak için kullan-
maktadır. Öyle ki verilen reklamlar gazetelerin ekonomi, siyaset, kültür,
spor gibi bölümlerinde yayınlanarak spesifik okuyucu kitlesine de hitap
edebilmektedir. Gazeteler yayın sıklığına göre; günlük, haftalık, aylık olarak,
yayın bölgesine göre ise yerel, bölgesel, ulusal, uluslararası şeklinde grup-
landırılabilir.
Gazete ilan ücretlerinde, 1 cm yüksekliğinde 1 sütun genişliğindeki
bir alanı ifade eden sütun/cm ölçüsü kullanılır. Gazeteler eskiden 8 sütun
çıkarken, şimdi sütunlar daraltılarak 9 sütuna çıkarılmıştır. Özel ya da mak-
tu reklamlar ya tek kare (5 cm yükseklik ve iki sütun genişlik) ya da çift kare
(iki sütun genişlik 10 cm yüksek) olur (Baybars, 1997: 760). Gazetelerde
reklam ölçüsü birimi sütun/cm’dir. 1st/cm, 1 cm yükseklikte ve bir sütun
genişlikte bir alanı temsil eder. Bir reklam mecrası olarak gazetelerin sahip
olduğu avantajların başında, özellikle televizyon ile karşılaştırıldığında rek-
lam veren açısından daha ucuz bir mecra olması gelmektedir. Aynı zamanda
okuyucu da cüzi bir miktar ödeyerek gazeteleri satın alabilir. Bu sebeple
gazetelerin geniş bir okuyucu kitlesine sahip olduğunu söyleyebiliriz. Bilgi
aktarımı yönünden değerlendirildiğinde, televizyon reklamında sınırlı süre
içerisinde sınırlı cümlelerle hedef kitleye ulaşabilirken, gazete reklamların-
da açıklayıcı alt metinlerle daha ayrıntılı bilgilere yer verilebilir. Bu açıdan
da gazetelerin reklam ortamı olarak bilgilendirme yönünün daha fazla oldu-
ğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
Hedef kitleyle buluşma açısından ise, gazeteler her ne kadar tek bir
kişi tarafından satın alınsa da girdiği ortama bağlı olarak başta aile bireyleri
olmak üzere farklı kişilerce de okunabilir olması nedeniyle dağılım ve uyum
açısından en etkili ortamlardan biri olarak karşımıza çıkar (Fırlar, 2009:
92). Gazeteler, basılı araçlar oldukları için kesilip saklanabilme özelliğine
sahiptir. Bu da reklam çalışmasının daha uzun süre saklanmasını, hatırlan-
ma olasılığının yükselmesini ve hatta alış-verişe gidildiğinde dahi bireyin
reklamı yanına alarak, en son noktadaki satın alma kararının ve tercihinin
225
BİLGE ÇAĞLAR DEMİR
etkilenmesine sebep olabilir (Göksel ve Güneri, 1993: 79). Son olarak, gaze-
telerin yayın frekansı yüksektir. Her gün yayınlanmaları sebebiyle gazeteler
hedef kitleye sürekli ulaşma olanağı sağlamaktadır (Elden, 2009: 237). Ga-
zetelerin reklam mecrası olarak sahip olduğu en önemli dezavantaj ise baskı
kalitesidir. Yapılan çalışmalar baskı kalitesinin yetersizliğiyle istenilen etki-
yi yaratmayabilir.
2.2. Dergi
Dergiler gazetelerden sonra en önemli basılı araçlardan biridir. Dergi-
lerin yayın sıklığı gazetelere göre daha masraflı olması sebebiyle haftalık,
aylık ve yıllık olarak değişmektedir. Dergiler doğrudan spesifik hedef kitleye
ulaşabilir. Spor aletleriyle ilgili bir reklam, spor içerikli bir dergide verilebi-
lir. Dergilerin baskı ve kâğıt kaliteleri oldukça yüksektir; dolayısıyla kullanı-
lan fotoğraf ve görseller daha çarpıcı ve gerçektir. Bu özelliği kullanarak
dergilere reklamverenler ürün ve hizmetleri hakkında okuyuculara daha
kapsamlı bilgileri sunabilmektedir. Ayrıca dergi reklamlarında daha yaratıcı
fikirler yer alabilmektedir. Örneğin, sayfayı çevirdiğinizde reklam sesli, mü-
zikli bir reklama dönüşebilmektedir. Dergilerin yanında verilen ürün tanıtı-
cı promosyonlar da ürünü test etme olanağı sağladığından dolayı hedef kit-
lenin dikkatini çekebilir. Bu da saygınlık ve prestij göstergesi olarak değer-
lendirildiğinde de reklam verene imaj açısından artı avantaj sağlar (Fırlar,
2009: 94).
Dergilerin gazetelere göre raf ömrünün uzun olması sebebiyle ofis-
lerde ve bekleme salonlarında tarihine bakılmaksızın okunma olasılığı yük-
sektir (Tayfur, 2010: 160). Dergiler de gazeteler gibi arşivlenebilme özelli-
ğine sahip olmasından dolayı daha sonraki zamanlarda da okuma tekrar
gözden geçirebilme imkânı sunar. Dergilerin reklam ortamı olarak en büyük
dezavantajı ise; haftalık, aylık ya da yıllık periyotlarda yayımlanması dolayı-
sıyla dergi reklamlarında indirimler, promosyonlar ya da firmayla ilgili or-
taya çıkan yenilikler gibi güncel bilgilerin verilmesinin zor olmasıdır (Elden,
2009: 243).
2.3. Broşür
Herhangi bir ürün ya da hizmetle ilgili ayrıntılı ve kapsamlı bilgi ver-
mek için kullanılan broşür, tüketicinin aklındaki sorulara yanıt verme aşa-
masında önemli bir etkiye sahiptir. Tipografi ve bol sayıda görsel kullanıla-
226
TÜRK BASININDAKİ REKLAMLARIN DÖNEMSEL KARŞILAŞTIRILMASI: 1990 VE GÜNÜMÜZ YILLARININ REKLAM..
rak oluşturulan broşürler, sayfalar arasında birbirini ritmik bir şekilde takip
eden öğelerin kullanılmasıyla da algıyı olumlu yönde etkiyebilmekte ve
akılda kalıcılığı arttırmaktadır. Broşürler en az 4 sayfadan oluşan tanıtım
kitapçıklarıdır. Baskı kalitesi ve çok sayıda baskının yapılması dolayısıyla
maliyeti yüksektir. Bir ürün ya da hizmetin hakkında detaylı bilgi verebile-
ceği gibi bir ülke tanıtımı yapılmasında- özellikle turizm sektöründe- ya da
kişi ya da kurumların tanıtılmasında da sıkça başvurulan bir tanıtım aracı-
dır. Broşürlerle otel lobileri, turizm acenteleri, kongre merkezleri, dinlenme
alanları, danışma noktaları, AVM’ler, satış ofisleri, mağazalar, promosyon ve
posta ile gönderim gibi pek çok alanda karşılaşmaktayız.
2.4. El İlanı
Çoğu kez broşürle karıştırılan el ilanı, önemli tanıtım araçlarından bi-
ridir. Broşür gibi herhangi bir kurum, konu, ürün, hizmetle ilgili bilgilen-
dirmenin yapıldığı yazılı basın reklam aracıdır. Ancak el ilanları tek ya da
önlü arkalı iki sayfadan oluşmaktadır. Bu da el ilanını broşür kadar kapsam-
lı bilgilerin yer alacağı bir mecra olmaktan çıkarır. Daha kısa bilgilerin tanı-
tılacağı çalışmalarda tercih edilebilir. Broşürler 4, 6, 8 sayfa gibi daha fazla
sayfa sayısından oluştuğu için konuyla ilgili daha kapsamlı bilgiler yer alabi-
lir. El ilanları hedef kitleyle yolda yürürken bile buluşabilir. Hazırlanması
broşüre oranla daha az zaman alır. Yaratıcı görseller ve dikkat çekici başlık-
lar bu tanıtım elemanlarında kullanılabilir.
2.5. Katalog
Bir firmanın sahip olduğu ürün, hizmet ve fiyatları hakkında yazılı ve
görsel detaylı bilgileri içeren kitapçık şeklinde hazırlanan basılı araçlardır.
Broşürlerden daha fazla sayfa sayısından oluştuğu için çok daha kapsamlı
bilgilere yer verilebilir. Bir satış temsilcisine gerek kalmadan yalnızca kata-
loglar üzerinden dahi istenilen bilgilere ulaşılabilir. Başka bir ifade ile kata-
loglar satış elemanın görevini yapabilirler. Hatta bazı firmalar mağaza aç-
madan internetten üzerinden sadece kataloglar aracılığıyla satış yapmakta-
dır. Bu sebeple, kataloglar için hem tanıtım hem de satış elamanı demek
yanlış olmayacaktır. Katalog hazırlanırken en önemli nokta; çok fazla
tipografik ve görsel bilgi yer aldığı için bu bilgileri okuyucu sıkmadan kısa
ve anlaşılır bir şekilde hazırlamaktır. Sayfalar hazırlanırken, durağanlıktan
227
BİLGE ÇAĞLAR DEMİR
2.6. Afiş
Günümüzden çok uzun zaman önce ilk kullanımlarını gördüğümüz
afiş, sözel ve görsel öğeler aracılığıyla herhangi bir fikri, durumu, hizmeti,
kişiyi, ürünü vb. daha kısa bir ifadeyle reklam mesajını hedef kitleye hızlı ve
etkileyici bir şekilde iletebilme özelliğine sahip önemli görsel iletişim araç-
larından biridir (Çağlar Demir, 2020: 122-134). Başka bir tanımlama da afiş
tasarımı, sanat ve estetik kaygının benzer ağırlıkta olduğu, konusunu top-
lumun ilgi ve ihtiyaçlarına göre şekillendiren, sosyal, siyasi, ticari, kültürel
alanları konu edinebilen, hazırlandığı ülkenin kültürel, ticari ve politik özel-
liklerini taşıyan, geniş kitlelere ulaşabilen, genellikle görseller kullanılarak
hazırlanan duvar ilanlarıdır. İnsanlar her gün cadde ve sokaklarda duvar ya
da ilan panolarına asılan çok sayıda afişle karşılaşırlar (Ağsakallı, 2014: 8).
Toplumun o anki ihtiyaçlarına göre hazırlandığı içinde kültürel özel-
likleri taşıyan, özellikle popüler kültürün bir parçası olan ve bu sebeple de
hızlı tüketilebilen bir iletişim aracıdır. Afişleri türlerine göre genel olarak üç
başlık altında toplayabiliriz. Bunlar; bir ürün ya da hizmetin tanıtımını ya-
pan reklam afişleri “ticari afişler” ulaşım, sivil savunma, sağlık gibi konular-
da eğitici ve uyarıcı nitelikteki afişler ile siyasi bir partiye ya da düşünceyi
tanıtan “sosyal afişler” ve seminer, konferans, festival, konser gibi kültürel
etkinlikleri tanıtan “kültürel afişler” dir (Elden, 2009: 254).
228
TÜRK BASININDAKİ REKLAMLARIN DÖNEMSEL KARŞILAŞTIRILMASI: 1990 VE GÜNÜMÜZ YILLARININ REKLAM..
229
BİLGE ÇAĞLAR DEMİR
230
TÜRK BASININDAKİ REKLAMLARIN DÖNEMSEL KARŞILAŞTIRILMASI: 1990 VE GÜNÜMÜZ YILLARININ REKLAM..
231
BİLGE ÇAĞLAR DEMİR
232
TÜRK BASININDAKİ REKLAMLARIN DÖNEMSEL KARŞILAŞTIRILMASI: 1990 VE GÜNÜMÜZ YILLARININ REKLAM..
Tablo 2: 2021 İlk Yarı Yılı Mecra Bazında Reklam Harcamaları (RVD, 2021)
233
BİLGE ÇAĞLAR DEMİR
Toplam Toplam
Siyah-
Gazete Yayımlandığı Tarih Sayfa Reklam Renkli
Beyaz
Sayısı Sayısı
Milliyet 19 Nisan 1993 24 21 14 8
Milliyet 2 Ocak 1994 26 14 9 5
Cumhuriyet 17 Eylül 1995 18 8 7 1
Cumhuriyet 29 Aralık 1996 18 7 6 1
Hürriyet 16 Mart 1997 24 12 7 5
Cumhuriyet 5 Ekim 1998 18 9 8 1
Hürriyet 2 Ağustos 1998 31 22 9 13
Milliyet 14 Ağustos 1999 26 9 4 5
Hürriyet 28 Aralık 1999 30 23 13 10
Hürriyet 27 Aralık 1999 32 20 9 11
234
TÜRK BASININDAKİ REKLAMLARIN DÖNEMSEL KARŞILAŞTIRILMASI: 1990 VE GÜNÜMÜZ YILLARININ REKLAM..
235
BİLGE ÇAĞLAR DEMİR
236
TÜRK BASININDAKİ REKLAMLARIN DÖNEMSEL KARŞILAŞTIRILMASI: 1990 VE GÜNÜMÜZ YILLARININ REKLAM..
237
BİLGE ÇAĞLAR DEMİR
238
TÜRK BASININDAKİ REKLAMLARIN DÖNEMSEL KARŞILAŞTIRILMASI: 1990 VE GÜNÜMÜZ YILLARININ REKLAM..
geçsin, iyi günler” gibi anlamları ifade etmektedir. Reklam başlığı ile Türk
halkına seslenilmektedir. Alt başlık olarak da “Almanya’dan güvenilir bir
havayolu seçeneği” kullanılmış ve bu başlığın hemen altında ayrıca reklam
fotoğrafının sağ köşesinde yer verilen metinle seferler detaylandırılmıştır.
Kullanılan metinlerde Alman teknolojisinin kalitesi ve güvencesine vurgu
yapılmıştır. Reklam fotoğrafında yakın çekim dört tane uçağın kuyruk kıs-
mından oluşan araç filosu hissi veren ve firmanın logosu görülmektedir.
Yine firmanın logosu çalışmanın alt orta kısmında verilmiş ve hemen logo-
nun altında rezervasyonların LTU genel satış acentalarından ya da turizm
acentalarından yapılabileceği bilgisi verilerek bu acentaların telefon numa-
rası paylaşılmıştır. Reklamda kullanılan başlıktan yola çıkılarak bu dönem-
lerde dış pazardan gelen ürünlerin çok ve çeşitli olmasının etkisi olduğu
söylenebilir. Aynı zamanda ülkemizde yine bu dönemlerde halk arasında
“Almancı” olarak tabir edilen gurbetçi vatandaşlarımızın sayısının da çok
olması hem başlığın anlaşılması bakımından hem de firmanın Türkiye’den
Almanya’ya gidecek çok sayıda vatandaşı olmasından dolayı hedef kitle se-
çimi bakımından doğru tercih olduğu söylenebilir.
239
BİLGE ÇAĞLAR DEMİR
240
TÜRK BASININDAKİ REKLAMLARIN DÖNEMSEL KARŞILAŞTIRILMASI: 1990 VE GÜNÜMÜZ YILLARININ REKLAM..
241
BİLGE ÇAĞLAR DEMİR
242
TÜRK BASININDAKİ REKLAMLARIN DÖNEMSEL KARŞILAŞTIRILMASI: 1990 VE GÜNÜMÜZ YILLARININ REKLAM..
243
BİLGE ÇAĞLAR DEMİR
244
TÜRK BASININDAKİ REKLAMLARIN DÖNEMSEL KARŞILAŞTIRILMASI: 1990 VE GÜNÜMÜZ YILLARININ REKLAM..
alanında ve Pepsi logosunun yer aldığı sol alt köşede ürünün ekonomik ol-
duğu bilgisi verilmektedir.
245
BİLGE ÇAĞLAR DEMİR
246
TÜRK BASININDAKİ REKLAMLARIN DÖNEMSEL KARŞILAŞTIRILMASI: 1990 VE GÜNÜMÜZ YILLARININ REKLAM..
247
BİLGE ÇAĞLAR DEMİR
248
TÜRK BASININDAKİ REKLAMLARIN DÖNEMSEL KARŞILAŞTIRILMASI: 1990 VE GÜNÜMÜZ YILLARININ REKLAM..
249
BİLGE ÇAĞLAR DEMİR
250
TÜRK BASININDAKİ REKLAMLARIN DÖNEMSEL KARŞILAŞTIRILMASI: 1990 VE GÜNÜMÜZ YILLARININ REKLAM..
251
BİLGE ÇAĞLAR DEMİR
252
TÜRK BASININDAKİ REKLAMLARIN DÖNEMSEL KARŞILAŞTIRILMASI: 1990 VE GÜNÜMÜZ YILLARININ REKLAM..
253
BİLGE ÇAĞLAR DEMİR
254
TÜRK BASININDAKİ REKLAMLARIN DÖNEMSEL KARŞILAŞTIRILMASI: 1990 VE GÜNÜMÜZ YILLARININ REKLAM..
Sonuç ve Yorum
Gazete reklamları, gazetelerin ilk çıktığı andan itibaren gazete sayfa-
larında kendisine yer bulmuştur. Yaşanan sosyo-ekonomik ve teknolojik
değişimler reklamların gazetelerde hangi biçim ve formda ne kadar alanda
ve ne sıklıkta kullanılacağını belirleyen önemli etkenlerdendir. Yaşanılan
her dönemin koşulu farklı beklenti ve ihtiyaçları da beraberinde getirmek-
tedir. Artık her geçen yıl değil her geçen gün insanların dünyaya bakış açısı
değişmekte bu da kuşkusuz reklamcılık sektörünü çok yakından ilgilendir-
mektedir. Üretilen reklam mesajlarında toplumsal değişme de gözlemlene-
bilir hale gelmiştir. İncelenen reklamların içerik ve biçim bakımından dö-
nemsel bir karşılaşması yapıldığında; 1990’lı yıllardaki reklamlarda daha
çok metinsel öğelerin kullanıldığı görülmektedir. Günümüzdeki reklam ça-
lışmalarında ise durum tam tersidir. Görsele ağırlık verilmekte görsel me-
tinle desteklenmektedir. Özellikle 90’lı yılların başlarında reklamlarda me-
tin görselle desteklenmekteydi.
Kullanılan görsel içerik değerlendirildiğinde ise çağımız reklamların-
da daha gerçekçi daha insanı merkeze alan reklam fotoğraflarıyla karşıla-
şılmaktadır. Ayrıca şu an yapılan reklam çalışmalarında sıklıkla hem metin-
de hem de kullanılan görsellerde mecazi söyleme başvurulduğu söylenebi-
lir. 90’lı yılların reklamlarında bu kullanım daha azdır ve genelde mesajlar
doğrudan iletilmektedir. Bu anlamda Alarko’nun reklamları görsel metafor-
ların kullanımı bakımından örnek verilebilir. 90’lı yılların başlarında gaze-
teye verilen reklamların birçoğu renksizken, günümüzdeki reklamlarda
renksiz reklama denk gelmek çok zordur. Daha fazla sayıda renkli reklamlar
90’lı yılların sonunda kullanılmaya başlanmıştır. Renkli reklamların kulla-
nımının yaygınlaşmasıyla birlikte firmaların kendi kurumsal renklerini rek-
lamlara taşıdığı görülmektedir. 1990’lı yılların başlarındaki reklam çalışma-
larında firmaların iletişim bilgileri sadece telefon numarası vermekle kal-
mayıp aynı zamanda acenteleri de sıralayarak onların da telefon numaraları
hatta adresleri verilmekteydi. Şu an da ise reklamverenler ya yalnızca web
adreslerini vermekte ya da sadece çağrı merkezi veya sosyal ağ hesaplarını
paylaşmaktadır.
İncelenen reklamlarda önemli noktalardan biri dönemin yaşam koşul-
larının reklamlara yansımasıdır. Döneme ait güncel kavramların ve popüler
isimlerin reklam mesajlarında ve içeriğinde sıklıkla kullanıldığını görmek-
255
BİLGE ÇAĞLAR DEMİR
teyiz. 90’lı yıllar Türkiye’ye çok da iyi şeyler getirmemiş ülke kazandığından
çok daha fazlasını kaybetmiştir. İşsizlik ve terör de tüm bunlara eklenince
ekonomik sorunlar ciddi anlamda büyümüştür. Bu sebeple reklamlarda,
“bedava, ekonomik, hediye, depozitolu, kefilsiz, uygun taksitli” gibi kavram-
lar sıklıkla kullanılmıştır. Hatta firmalar bazı reklamlarında bu kavramları
abartmış işi deprem vergisini ödeme hediyesine kadar götürmüştür.
Panasonic cep telefonu reklamında (1999, Hürriyet) 31 Aralık’a kadar cep
telefonu alan tüketicilerine deprem vergisini ödeyeceğini belirtmiştir. Dö-
nemin başında özellikle ansiklopedi promosyonlarıyla önemli satış rakam-
larına ulaşan gazeteler, dönemin ortasından itibaren verdiği promosyon
ürünleriyle tirajlarını arttırmıştır. Bu dönemlerde gazeteler eş zamanda
yayınladıkları farklı kampanya kuponlarıyla gazetecilik yapmaktan çok pa-
zarlama şirketi konumuna gelmişlerdir. Örneğin, 14 Ağustos 1998 de ya-
yımlanan Milliyet gazetesinin ilk sayfasında 79 kuponla Arzum mutfak ro-
botunun sahibi olunabileceği büyük harflerle belirtilmiştir. Benzer şekilde 2
Ağustos 1998 yılında yayımlanan Hürriyet gazetesinde 19 kupona İtalyan
yanmaz, yapışmaz tencere setinin verileceği büyük puntolarla duyurulmuş-
tur.
1990’lı yıllarda gazetelerin aldığı reklam sayılarını günümüzde gaze-
telerin aldığı reklam sayılarıyla karşılaştırdığımızda önemli bir fark olduğu
gözlemlenmektedir. 90’lı yıllardaki gazeteler neredeyse her sayfada ya da
sayfa sayısının yarısı kadar reklam alırken, günümüzdeki gazeteler de ise bu
sayının oldukça düşük olduğu tespit edilmiştir. Örneğin, Milliyet gazetesi 2
Ocak 1994 yılında 26 sayfadan oluşan gazete basımında 14 adet reklam
almışken, günümüzde ise 20 sayfalık bir gazetede 1-3 arası reklam almıştır.
Tiraj sıralamasında ilk sırada yer alan Hürriyet gazetesinde de benzer du-
rum söz konusudur. Rakamların ortaya koyduğu tabloda ticari olarak her üç
gazetenin aldığı reklam sayısının eskiye oranla çok daha düşük olduğu gö-
rülmektedir. Bunun sebebi olarak, geçmiş yıllarda teknolojik imkânların
gelişmemesi, yalnızca geleneksel medya araçlarının kullanılması, internetin
yaygınlaşmaması gibi nedenlerin olduğu söylenebilir. Ayrıca, ülkemizde ve
dünya genelinde yaşanan bazı gelişmelerin bu düşüşte etkili olabileceğini
düşündürmektedir. Bu gelişmelerden ilki, yukarıda da değinildiği gibi dünya
genelinde internetin kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte reklam geliri
256
TÜRK BASININDAKİ REKLAMLARIN DÖNEMSEL KARŞILAŞTIRILMASI: 1990 VE GÜNÜMÜZ YILLARININ REKLAM..
Kaynakça
Acıman, E. (1990). Reklamcılığın Tarihsel Gelişimi ve Reklamcılık
Mesleği, Reklamcılık ve Satış Yönetimi. Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim
Fakültesi Yayınları. No:41. Eskişehir.
Ağsakallı, M. S. (2014). Sürrealizm Akımının Afiş Tasarımına Etkisi ve
Uygulama Örnekleri. Yüksek Lisans Tezi. Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilim-
ler Enstitüsü. Erzurum.
Aydemir, M. A (2006). Yetinen Toplumdan Tüketen Topluma; Türki-
ye’de Modern Tüketim Kültürü’nün Tarihsel ve Toplumsal Gelişim Seyri.
Selçuk Üniversitesi Edebiyat Dergisi. Sayı 16, 201-214.
Batı, U. (2017). Reklamlarda Retorik Figürlerin Kullanımı, Marmara
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi.
Baybars, Ö. (1997). Tek, Pazarlama İlkeleri- Global Yönetimsel Yakla-
şım. Geliştirilmiş 7. Baskı, İzmir.
Cavlaz, M. (1999). 1840-1940 Reklamcılığımızın İlk Yüzyılı, Mediacat,
Yıl: 7, Sayı: 48.
Çağlar Demir, B. (2020). Bir Görsel İletişim Türü Olarak Afiş Tasarımı:
Postmodern Reklam Afişlerinin Biçimsel Açıdan İncelenmesi. İktisadi ve
İdari Bilimlerde Güncel Araştırmalar. Ed. Yüksel Akay Unvan, Faruk Kalay.
IVPE Yayınları. Karadağ.
Çakır, H. (1997). Osmanlı Basınında Reklam. Elit Reklamcılık. Ankara.
Çelik, M. (2016). Türkiye’de 1950-1990 Döneminde Uygulanan Eko-
nomi Politikaları Perspektifinden Gazete Reklamlarında Yaşanan Dönüşüm.
Doktora Tezi. Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. İzmir.
Dikkaya, M. ve Özyakışır, D. (2013). Türkiye Ekonomisinde Radikal
Dönüşüm:1980-2002. (Ed. Mehmet Dikkaya, Adem Üzümcü, Deniz
Özyakışır). Osmanlı’dan İkibinli Yıllara Türkiye’nin Ekonomik Tarihi. Savaş
Kitabevi. Ankara.
258
TÜRK BASININDAKİ REKLAMLARIN DÖNEMSEL KARŞILAŞTIRILMASI: 1990 VE GÜNÜMÜZ YILLARININ REKLAM..
259
BİLGE ÇAĞLAR DEMİR
260
YAZARLAR HAKKINDA
YAZARLAR HAKKINDA
Ebru DAVULCU
1981 Kayseri doğumlu Ebru Davulcu, lisans eğitimini (Halkla İlişkiler ve Ta-
nıtım) Selçuk Üniversitesi, yüksek lisans eğitimini (Radyo, Televizyon ve Sinema)
ve doktora eğitimini (Gazetecilik) Erciyes Üniversitesi’nde tamamlamıştır. Erciyes
Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde 2005 yılından beri hizmet
veren Davulcu, 2014 yılında Dr. Öğr. Üyesi, 2020 yılında Doçent unvanlarını almış-
tır. Davulcu; basın tarihi, medya/yeni medya ve mizah yurttaş gazeteciliği alanla-
rında çalışmalar yapmıştır.
***
Ali ÇAKIR
1985 Giresun doğumlu Ali Çakır, lisans eğitimini (Temel Eğitim), yüksek li-
sans eğitimini (tarih) ve doktora eğitimini (tarih) Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde
tamamlamıştır. Kastamonu Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde
iki yıldır Öğretim Görevlisi olarak çalışan Çakır; gazetecilik ve medya çalışmaları,
gazetecilik, medya araştırmaları ve basın tarihi alanları üzerinde araştırma yap-
maktadır. Osmanlı dönemi Türk basını ve günümüz medyasında tarih anlatısıyla
özel olarak ilgilenmektedir.
***
Meltem SALİMOĞLU
1977 Ankara doğumlu Meltem Salimoğlu, lisans eğitimini Marmara Üniversi-
tesi Gazetecilik Bölümü, yüksek lisans eğitimini Karşılaştırmalı Uluslararası Siyaset
Bölümü ve doktora eğitimini Gazetecilik Anabilim Dalında Ankara Üniversitesi’nde
tamamlamıştır. Salimoğlu; basın tarihi, siyasi tarih ve siyasal ideolojiler alanında
araştırmalar yürütmektedir.
***
İnci TARI
1975 İstanbul doğumlu İnci Tarı, 1996 yılında Boğaziçi Üniversitesi İktisadi
ve İdari Bilimler Fakültesi, İşletme Bölümü’nden mezun oldu. 1998 yılında Koç
Üniversitesi İşletme Enstitüsünde yüksek lisansını tamamladıktan sonra 2015
yılında Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Anabilim Dalı Medya
Ekonomisi ve İşletmeciliği Bilim Dalında tamamladığı G7 Ülkeleri ve Türkiye'de
Basın İşletmelerin Finansal Yapısı adlı teziyle Doktor unvanını almaya hak kazandı.
387
YAZARLAR HAKKINDA
Yazar halen İstanbul Arel Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde Dr.
Öğr. Üyesi olarak akademik çalışmalarına devam etmekte, aynı zamanda ‘Öğrenci
Dekanı’ olarak görev yapmaktadır. Medya ekonomisi, yeni medya, internet
gazeteciliği ve sosyal medya akademik ilgi alanları arasında yer almaktadır.
***
Ersin TURAN
Yazar, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde Dr.
Öğr. Üyesi olarak görev yapmaktadır. Araştırma alanları olarak ise, gazetecilik ve
kitle iletişim araçları üzerine yoğunlaşan Turan, alanıyla ilgili birçok önemli çalışma
gerçekleştirerek literatüre bilimsel katkı sağlamaktadır.
***
Taner SOLMAZ
1980 Erzurum doğumlu Taner Solmaz, lisans (Radyo TV ve Sinema) ve yük-
sek lisans eğitimini (Radyo TV ve Sinema) Atatürk Üniversitesi’nde tamamlamıştır.
Kafkas Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Görsel İşitsel Teknikler ve
Medya Yapımcılığı Bölümü’nde beş yıldır Öğretim Görevlisi olarak çalışan Solmaz;
medya okuryazarlığı, dijital medya ve televizyon çalışmaları üzerine araştırmalar
yürütmektedir.
***
Fahrünnisa KAZAN
1986 Erzurum doğumlu Fahrünnisa Kazan, Atatürk Üniversitesi İletişim Fa-
kültesi Gazetecilik Bölümü lisans öğrenimini fakülte birinciliği derecesiyle tamam-
ladı. Yüksek lisans öğrenimini ise Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Gazetecilik Bölümü’nde, “Modern Türkiye’nin Oluşumunda Tanzimat Dönemi Kadın
Gazeteci ve Yazarların Rolü (1839-1918)” başlıklı teziyle tamamladı. Atatürk Üni-
versitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Temel İletişim Bilimleri doktora programında
“Güvensizlik Odağında İletişim: Mülteci Sorununun Ulusal Yazılı Basındaki Temsili-
ne Bauman’cı Bir Yaklaşım” başlığıyla hazırladığı teziyle doktora öğrenimini ta-
mamladı. Temmuz 2020’den itibaren Dicle Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazeteci-
lik Bölümünde Dr. Öğr. Üyesi ve Dekan Yardımcısı olarak görev yapan Kazan, evlidir
ve Nil Banu’nun annesidir.
***
388
YAZARLAR HAKKINDA
lik ABD ve doktora eğitimini Temel İletişim Bilimleri ABD’nda Atatürk Üniversite-
si’nde tamamlamıştır. Çağlar Demir, mezun olduğu yıl, Avrasya Üniversitesi MYO
Halkla İlişkiler ve Tanıtım programında Öğr. Gör. olarak göreve başlamış ve burada
bölüm başkanlığı, müdür yardımcılığı gibi görevleri yürütmüştür. 2014 yılında
Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi’ne atanmış ve halen burada Dr. Öğr.
Üyesi olarak görev yapmaya devam etmektedir. Görsel tasarım, grafik tasarım, rek-
lam alanlarında derslere girerek bu alanlarda araştırmalar yapmaya devam etmek-
tedir. Yazar evlidir ve bir çocuk annesidir.
***
Hakan YÜKSEL
1986 Erzurum doğumlu Hakan Yüksel, lisans (Radyo TV ve Sinema), yüksek
lisans (Radyo TV ve Sinema) ve doktora eğitimini (Temel İletişim Bilimleri) Atatürk
Üniversitesi’nde tamamlamıştır. Kafkas Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yükse-
kokulu Görsel İşitsel Teknikler ve Medya Yapımcılığı Bölümü’nde dokuz yıldır Öğre-
tim Görevlisi olarak çalışan Yüksel; yeni medya, dijital medya, iletişim araştırmaları
ve geleneksel medya alanı üzerinde araştırmalar yürütmektedir.
***
Nursen AYDIN
1982 Erzurum/Hınıs doğumlu Nursen Aydın, lisans eğitimini 2004 yılında
Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde, yüksek lisans (2016) ve
doktora (2021) eğitimini ise Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basın
ve Yayın Anabilim Dalı’nda tamamladı. 2005-2012 yılları arasında Afyon Kocatepe
Üniversitesi Rektörlük Basın Bürosu’nda çalıştı. Akademik kariyerine 2013’te Mun-
zur Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde araştırma görevlisi ola-
rak başladı. Halen aynı kurumda Arş. Gör. Dr. olarak çalışan Aydın; medyanın eleşti-
389
YAZARLAR HAKKINDA
Kadir BENDAŞ
Adana Ceyhan’da 1989 yılında dünyaya gelen Kadir Bendaş, lisans eğitimini
2013 yılında Erciyes Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde tamam-
lamıştır. 2016 yılında ise Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölü-
mü’nden yüksek lisans derecesi ile mezun olmuştur. Aynı üniversitede doktora
eğitimine devam eden Kadir Bendaş aynı zamanda Sivas Cumhuriyet Üniversitesi
İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde Araştırma Görevlisi olarak akademik
kariyerine devam etmektedir.
***
Cüneyt KORKUT
Yazar, 1977 yılında Erzurum’da doğdu. Lisans öğrenimini İstanbul Üniversi-
tesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde tamamladı. 2013 yılında Atatürk
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Radyo Televizyon ve Sinema Anabilim Da-
lı’nın yüksek lisans programından mezun oldu. 2018 yılında Atatürk Üniversitesi
SBE Temel İletişim Bilimleri Anabilim Dalı’nda “Yeni Medyaya Entegrasyon Süre-
cinde Değişen Televizyon Yayıncılık Teknolojileri” adlı tez çalışması ile doktora
programından mezun oldu. Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Televizyon Ana-
bilim Dalı’nda Dr. Öğr. Üyesi olarak görev yapmakta olan Korkut, 1997-2004 yılları
arasında çeşitli medya kuruluşlarında yayın yönetmeni, yönetmen ve kurgucu ola-
rak görev yaptı. Aynı zamanda birçok belgesel, tanıtım ve kısa filmin yönetmen,
görüntü yönetmenliği ve kurguculuğunu yürüttü. Hıngırmacı, Albayrak Gazetesi,
Efem, Aşık Sümmani, Elif ve Geçmiş Zaman Olur ki bu yapımlardan bazılarıdır.
***
Esma KARADAĞ
1992 Kars doğumlu Esma Karadağ, lisans eğitimini, Atatürk Üniversitesi Ga-
zetecilik Bölümü’nde, yüksek lisansını Maltepe Üniversitesi Radyo Sinema ve Tele-
vizyon Anabilim Dalı’nda tamamlamıştır. Karadağ; muhabirlik ve haber spikerliği
yapmış olup gazetecilik ve medya çalışmaları, izleyici temelli araştırmalar, radyo
televizyon, dijital medya ve yeni medya gibi alanlarda araştırmalar yürütmektedir.
390