AKCİĞER MERİDYENİ / Yang-Eril

Akış yönü üst göğüste, kol kavisi

hizasından başlar, omuz aşağı
kolun önünden, avuç içinden
başparmak tırnağı dışında son
bulur.
RENK: KOYU SARI
SAAT: 03:00 - 05:00
ENERJİ: YİN
ELEMENT: METAL
KARŞIT MERİDYEN: İDRAR
TORBASI
PSİKOLOJİSİ: ZİHİN VE İDRAK

Bedenin şövalyesi: AKCİĞER…

Bedeni korumak, bekçilik yapmak gerektiğinde
savaş halinde olmak akciğer meridyeninin en
önemli görevidir.
Havadaki tüm CHİ enerjisini alıp
bedene dağıtmak, solunumu
gerçekleştirmek ile sorumludur.
Solunum sistemi AĞIZ VE
BURUNLA BAŞLAYARAK, YUTAK, SES TELLERİ,
GIRTLAKTAN İLERLEYEREK, AŞAĞILARA ANA
HAVA YOLLARINA TRAKEYE DEVAM EDER.
Ana hava yolu daha aşağılarda iki dala ayrılarak akciğer
loblarını oluşturur.
Bronşlar, bronşiyal hava yolları akciğer lobları içinde ALVEOL ler yani hava
keseleri organın içindeki özel alanları meydana getirir.
Her iki akciğer lobu her nefes alıp
verişimizde küçük balonlar gibi şişen
300milyon hava kesesine sahip olan
organ içinde ALVEOL ların alanı
ölçüldüğünde 60 metre kara yer kaplar.
Bu kadar geniş bir yüzeyde yapılan hava
alışverişi sayesinde yaşamın
sürdürülmesi mümkün hale gelir.
Oksijenden fakir olan kirli kan
ALVEOLLERE akciğer damarları olan
PULMONER ARTER ler ile gelir.
ALVEOLLERİN içinde oksijenlendikten sonra tekrar AKCİĞER TOPLAR
DAMARLARI ile KALBİN SOL KARINCIĞINA ulaşır.
Buradan SOL KARINCIK ile AORT damarı vasıtasıyla tüm vücuda dağılır.
Senin dolaşım sistemine direkt etki eden AKCİĞERLER ne kadar temiz ve oksijenli ise
bedenine dağılan kanın o denli temiz olacaktır.
Akciğerlerimiz yaklaşık 4 litre havayı tutmasına rağmen her bir nefeste sadece bir
kısmını içimize çekebiliriz.
Bir de akciğerin dolu olduğunu var sayarsak alınan havanın ne kadar az olduğunu artık
sanırım anlayabilirsiniz.
Göğüs bölgesindeki organlar göğüsten ellere doğru gider.
Bütün bu meridyenlerin yolu kalbe çıkar ve göğüs bölgesinde dağılır.
Elleri koltuk altına alıp bir kaç dakika tutarak birbirine yakın bütün meridyenleri
çalıştırabilirsin. Nefes alış verişimizle beyin fonksiyonlarını oksijenleme ile birlikte
etkileyen meridyen zihin dengesinide sağlar.
Zihin kontrolünün bedenin bütününde meridyenlerin hepsi üzerinde etkili olduğunu
anımsarsan kendinden önce gelen karaciğer meridyen enerji hattının ÖFKELİ olduğun
zamanlarda ne kadar baskın olduğunu anlayabilirsin.
Enerjisini KARACİĞERDEN alan akciğer meridyeni tıpkı karaciğer meridyeni gibi
gece aktif olan bir merdiyendir.
Gece ile birlikte içe çekilip YİN enerjisini çalıştırırken sakin ve sükut olmayı sever.
Dördüncü çakra içinde olan akciğer meridyeni dışa açılma ve içe kapanma refleksleriyle
çalışır. Merkez meridyenin etkisi altında bulunan akciğer organ olarak en geniş alanı
kaplar.
Doğru nefes ile "KARANLIĞIN İÇİNDEKİ AYDINLIĞI GÖRMEYE ÇALIŞ" mesajı
verir.
Gece saat 03:00 ile 05:00 arasında en fazla aktif olduğu zamanlardır.
Bu saatler arasında yapacağın nefes çalışmaları, farkındalık meditasyonları meridyenin
dahada güçlenmesine yardımcı olacaktır.
Omurgayı dikleştirerek yapacağın egzersizler doğru nefes alışını kolaylaştıracaktır.
Gece bu saatlerde insanın enerji sistemi BİYO-RİTMİK zaman dilimi olarak frekansın
yüksek anlarıdır. Meridyenin enerjisinin akış yönü aşağı doğrudur.
HAVA CENNETİN NEFESİDİR derler.
HAKK tan aldığı nefesi HAKK a tertemiz geri vermen gerekir.
Bu zaman diliminde uyanık olmak nefesini tazelemen için fırsat saatleridir.
Temizlenmiş olarak oksijeni yenilemek kanı da temizlemenin en kolay yoludur.
Nefesi bulandırmadan, yargıyı dedikoduyu, şeytani düşünceleri katmadan, ikilik
olmadan, önceliği sevgi olan nefesi aldığın gibi tertemiz geri vermek ruhunun
yıkanmasını sağlayacaktır. Böylelikle CHİ enerjin yükselir, zihin sakinleşir ve bütünsel
ritmi yaklarsın.
BEDEN, ZİHİN ve RUH sağlığı MERKEZ ve YÖNETİCİ MERİDYENLERİN dengeli
çalışmasıyla enerji akışının daha güçlü olması mümkündür.
Hayatla barışık olma bu iki meridyenin dengesiyle birlikte SIRTTAN geçer.
Akciğer organının çalışma alanına denk gelen sırt bölgen ne kadar rahatsa akciğer
meridyeninin o denli düzenli çalışır.
Evrensel enerjilere temiz nefesiyle bağlanan insan ruhu kozmik alanlardan şifa
enerjisini de kendine çeker.
Sırtına yüklediğin geçmişten getirdiğin ve bırakmakta direndiğin bütün duyguların
meridyenin dengesini bozarak sana NEFES ALAMIYORUM, GÖĞSÜM DARALIYOR
BOĞULUYORUM hissini yaşatır.
Bilinçaltın kendini korumaya almakla güdümlüdür.
Kendini dışarıya açmaya her daim direnç gösterecektir.
Nefesin tazelendikçe ruh kendine ait olmayan düşünceleri bir bir atmaya başlar.
Hayatı YOĞUN, KAYGILI, ÖFKELİ, DEĞERSİZ alanlarda yaşamayı seçerek
yaşadığın durumlarda zihin fonksiyonlarında bozulur.
Meridyen güçsüzleştikçe düşünce dünyan çok etkilenir.
İdrakin zayıflar, bilgiyi içe almada zorlanırsın.
Başkalarından yardım almayı ve istemeyi acizlik olarak görmeye başlarsın.
İlginç bir bilgi aktarmak istiyorum. ALLERJİLERİN bir çoğu alma, verme dengesini
sağlayamadığın zaman nefesin ritminin bozulmasıyla ortaya çıkar.
Akciğer meridyeni aşırı yüklü ise kendini bedeninle birleşik ama ruhundan ayrı görmeye
başlarsın PRANA ters çalışmaya başlar.
Yoga bilimine göre, Prana, evrende var olan tüm enerjilerin toplamı olan kozmik
evrensel enerjidir Bu enerji, her ne kadar havanın kimyasal bileşiminde bulunuyorsa da
akciğerlerimize soluduğumuz havada var olduğu kabul edilmektedir. Prana,
soluduğumuz havada, yediğimiz besinde, içtiğimiz suda, güneş ışınlarında bulunur.
AYRIMCI, YARGILAYICI, KİBİRLİ, KISKANÇ, ŞİŞKİN EGOLU hissedebilirsin.
Çocukluk yıllarında ayrımcılığa ve tacize maruz kalan bireyler ergenlik yıllarında kontrol
dışı hareket etmeye başlar. En çok yargılayıcı insanların travmaları araştırıldığında
çocuklukta yaşadıkları TACİZ olayları ortaya çıkar. Şu var ki yargıladıkları karşısındaki
değil aslında kendisidir.
Nefes ilk başlangıç yeri olan burundan akciğere alınan doğru nefesler kendinle ilgili olan
YARGILARINIDA temizler.
SOL BURUN NEGATİF İYON, SAĞ BURUN POZİTİF İYON YÜKLÜDÜR.
Burun deliklerinden her hangi biri tıkanırsa enerji dengesi bozulur.
Hava elementi olan akciğer meridyenin dengedeyse AKLİ İRADEN çok güçlüdür.
Aynı zamanda analitik iradesi de güçlü olan meridyende olaylara BAŞLANGIÇ,
GELİŞME ve SONUÇ ODAKLI bakarsın.
Yalnız senin akciğer meridyenin yüklü ve burun kanalların tıkalı ise akli melekelerin güçlü
çalıştığı için diğer insanları sürekli ELEŞTİREN şişmiş bir ego
ile devamlı yargıda negatif bakış açısına sahip olabilirsin.
Öz şefkat duygusu eksik olan insanlarda tekrarlayan
depresyon, keder, geçmiş deneyimlerden kaynaklı hayatın içinde
olmaktan korkmak ve yeni olanı almak için direnç göstermek
akciğer meridyenini bozar.
Beden sağlığı söz konusu olduğunda şunu unutmamak gerekir ki
bizim materyalimiz kendi bedenimizdir.
Materyalimizi ne kadar doğru kullanırsak bize hizmeti daha verimli olacaktır.
Duygularının frekansı tüm meridyenlerini, alanlarını etkilediği gibi senin hayatına yön
vermende de etkili olacaktır.
Yaşam içinde kalp meridyeni ile akciğer meridyeni ortak etkileşim akışındadır.
Nefesinin yenilenmesiyle frekansını yükselterek kendi boyut kapılarını tek tek açarsın.
Her AN yeni farkındalıklar oluşup titreşimin ritmi arttıkça baktığın renklerin daha canlı
olduğunu görmeye başlarsın.
Yaşam yolundaki yardım eli kendini ne kadar bağımsız ve temizlenmiş hissedersen sana
o kadar hızlı ulaşır.
Şimdi senden bu paylaşacaklarımın önemine dikkatini
vermeni isteyebilirim.
KANSER in en önemli formlarından biri olan AKCİĞER CA
yoğun KEDER sırasında BAĞIŞIKLIK sisteminin çökmesi ile
ortaya çıkan KANSER türlerinden biridir.
Bağışıklık sisteminin savunucusu LAKTOFERİN doğal
protein yapısıyla ANTİ-BAKTERİYEL ve ANTİOKSİDAN
özelliği ile DEMİR İYONLARI bağlama kapasitesine sahiptir.
STRES bedende önce kanı yemeye başlar.
Bozulan kan yapısı MUTASYONA uğrayarak hastalığı ortaya çıkarır.
Bana kanserin her formu NE ZAMAN KENDİNDEN VAZGEÇTİN, KENDİ KENDİNİ
NE ZAMAN ZEHİRLEMEYE BAŞLADIN sorusunu hatırlatır.
Akciğer organının iki lob arasındaki soluk borusunun kıkırdak yapıdaki bölgesi KARİNA
sırt omurlarında torakal de 4 ve 5 omura denk gelir.
Bazen sırt ağrısı sandığımız ağrılar KARİNA NIN SIKIŞMIŞ
halidir.
KARİNA nın sümüksü zarı öksürük tepkisinin soluk borusundan
devam eden gırtlağın en duyarlı dokusudur.
Söyleyemediklerin yutkundukça yumruk haline dönüşen
düşüncelerin burada zedelenmelere neden olur.
Stresle birlikte sebepsiz yoğun öksürük KARİNA nın genişlemesi veya bozulması
anlamını taşır ki bu ciddi bir sorundur.
Neden mi? Aşağıda soluk borusunun ikiye ayrıldığı
gölgede yoğunluklu LENF DÜĞÜMLERİ toplanır.
Yaşadığın STRESİN, ÖFKEN ve KEDERİN lenf
düğümleri üzerinde KARSİNOMA habis bir TÜMÖR
kütlesi oluşturma ihtimalin çok yüksektir
Tüm bu negatif duygular lenfler üzerinde tutulumlara
neden olur.
Bu alan meşhur TİMUS bölgesi ve İMAN TAHTASI alanıdır.
SERSERİ SİNİR olarak bilinen 10.KRINİAL VAGUS siniri
beyin sapından kulakların hemen arkasından çıkar.
Boynun ön ve arkasından, gırtlaktan tüm iç organlara dağılır.
Göğsün ortasında TİMUS un hemen altında YUMAK yapar.
Burası SOLAR PLEXUS alanı içinde seni hayata
bağlayan GÜNEŞ NOKTASIDIR.
VAGUS KRINIAL sinirlerin en uzunudur ve en geniş
dağılıma sahiptir.
Organlara SEMPATİK ve PARAEMPATİK lifleri
taşıyan karma bir sinirdir.
Bu nedenle SERSERİ SİNİR adı verilir.
Hem SAVAŞ ve KAÇ hem DUR sinyalleri burdan çıkar.
Tamamen senin bilinçaltın ve bakış açınla çalışan bu sinir ağı sen ne yüklersen
organlarına dallar vererek onu taşır.
Beden bilgedir deriz ya hep…
Yoğun keder zamanlarında göğsünü yumruklayan insanlar görmüşsündür.
İşte burda istemsizce yapılan bu REFLEX aslında VAGUS sinirinden kaynaklı
TİMUSUN kendini çalıştırması durumudur.
Çünkü TİMUS SENİ HAYATA BAĞLAYAN ÜST GÜNEŞ NOKTASIDIR.
Tekrar tekrar doğru nefes denemesinin sebebi de budur.
Nefesle birlikte akciğerler çalışırken meridyen hattından geçen VAGUS siniri ve TİMUS
da doğru çalışacaktır.
Akciğer meridyenine hizmet eden SERRATUS
ARTERIOR kası dişil kas olarak adlandırılır.
Akciğerleri göğüste ve sırtta korumaya alan kastır.
Göğüs kafesindeki en güçlü ve geniş kastır.
Kendini kısıtlanmış engellenmiş hissettiğin
zamanlarda bu kasta, sırtta ve göğüste ağrı
yaşarsın. Yaşanan SIRT, GÖĞÜS ve OMUZ
başlarındaki ağrılar BABA ve EŞ, ERİL enerji
tarafından kısıtlandığını düşünen kadınlarda daha
çok görülür.
EŞİ tarafından desteklenmediğini düşünen kadınlarda sırt ağrıları olası tablolar
oluşturur. Beraberinde öne doğru eğilmeye başlayan bir beden dikkat çeker.
İçine kapanmaya başlayan, duygularının SUSTUĞUNUN göstergesidir.
Toplumun değer yargıları olarak alınan ancak yine kadına zara veren bazı kabullenilmiş
çaresizlikler en çok ANNELER tarafından KIZ ÇOCUKLARINA sessizce telkin edilir.
ATAERKİL yaşayan toplumlarda şöyle bir algı vardır.
NE KADAR SUSARSAN O KADAR AİLEDE GEÇİM DENGELİ OLUR.
Aman sen sus karşısından konuşma huzurunuz kaçmasın
ANNE… geçim olsun diye susturur,
BABA… itaat et direktifiyle susturur,
EŞ üzerinde hüküm sahibi olduğunu düşünerek susturur.
Maalesefki sonuç olarak da sırtında onca yüke omurga öne eğilerek yol yürümeye
çalışan kadının ağrıları fiziksel olmanın ötesinde duyguda yaşandığı için MERİDYEN
HATTI tamamen bozulmuş durumda nefes alamaz ve göğsü daralır duruma gelir.
BİLİNÇALTI ASLA YARIM KALAN ŞEYLERİ SEVMEZ. MUTLAKA
TAMAMLATMAK İÇİN UĞRAŞIR. HİÇ BİR ŞEY YAPMADIĞINDA DA HASTALIK
OLARAK BUNU ORTAYA ÇIKARIR.
Düşünce ve enerji düzleminde incelediğimiz meridyen hatları, görmek istemediğin
şeyleri yok sayarak görmemiş olmanın, orada olmadıkları anlamına gelmeyeceğini
hastalıkları ortaya çıkararak anlatır.
Akciğer meridyen hattı bedenin her iki tarafından köprücük kemiği olarak bilinen
KLAVUKULA kemiğinin orta hattından omuz başlarına yakın yerden başlayarak, omuz
başından, kolun iç yan kısmından hiza alarak el baş parmağının dış kısmında biter.
Pratik bir egzersiz ile meridyenin CHİ enerjisini çalıştırabilirsin.
Kolları ve bacakları aynı hizada olacak şekilde iki yana açalım.
Kolları yukarı doğru kaldırıp parmakları açarak elin iç kısımları gökyüzünü görecek
şekilde yukarı çevirelim. Elleri kafa hizasına getirelim. Gökyüzünün tüm yaşamsal
enerjilerini topladığımızı düşünerek avuçlarımızı kapatarak ellerimizi göğsümüzde TİMUS
üzerine getirip burada sanki yukarıdan yakaladığımız tüm enerjileri bedenimize
aktarıyormuşuz gibi iki elimizi göğsümüze bastıralım… VE YAŞAMI HER ALANDA
CANLI, HAREKETLİ, AKIŞTA HAYAL EDELİM…