Professional Documents
Culture Documents
KISA
SSCB • •
TARIHI
Sheila Fitzpatrick
Samet Öksüz
KISA
SSCB
• •
TARiHi
lngilizceden çeviren:
Samet Öksüz
Say Yayınlan
Tarih
ISBN 978-605-02-0899-3
Sertifika no: 10962
Say Yayınlan
Ankara Cad. 22/12 • TR-34110 Sirkeci-İstanbul
Tel.: (0212) 512 21 58 • Faks: (0212) 512 50 80
www .sayyayincilik.com • e-posta: say@sayyayincilik.com
www.facebook.com/sayyayinlari • www.twitter.com/sayyayinlari
www . instagram.com/sayyayincilik
Giriş ............................................................................................... 7
BİRLİGİ KURMAK
R
us Devrimi'nin tüm Avrupa'da devrimi tetiklemesi
gerekiyordu. Ancak plan işlemedi ve geriye Rusya'da
devrimci bir devlet kaldı; başkenti Moskova olan Rus
ya Sovyet Federal Sosyalist Cumhuriyeti (RSFSC). Ancak Rus
İmparatorluğu'nun Rus olmayan bölgelerinde farklı şekiller
de sonuçlanan çalkantılar da meydana gelmişti. Baltık bölge
leri bağımsızlığı seçmişti; Polonyalı bölgeler, yeni bir Polon
ya devleti yaratmayı tercih etmişti. Ancak Ekim Devrimi'nin
başlattığı iç savaşın bitiminde diğer bölgeler, genellikle yeni
devrimci devletin Kızıl Ordu'sunun da biraz yardımıyla ken
di sovyet cumhuriyetlerini ilan etmişlerdi.
1922 Aralık ayında Ukrayna ve Belarus sovyet cumhuri
yetleri ve Transkafkasya Federasyonu, Rusya sovyet cumhu
riyetine katılarak bir Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği
oluşturdu. Başkenti Moskova'ydı (eski imparatorluk başkenti
olan Petrograd'ın ikinci şehir olmaya alışması gerekiyordu).
Amblemi orak ve çekiçti, mottosu (Rusça, Ukraynaca, Bela
rusça, Gürcüce, Ermenice ve Azerice): "Dünyanın proleterle
ri, birleşin!"
Yeni birliğin anayasası cumhuriyetlere ayrılma hakkı tanı
mıştı, ancak yetmiş yıla yakın bir süre kimse bu hakkı kullan-
16 Kısa SSCB Tarihi
MOCKBA-MOSCOU . N1 82.
KpaCHaft MOllllA•·-Plac• Rouge
o:ı
t:;'
=
�
,.
r-
Çİ N
O 500 lOOOkm
�� tJ
....
22 Kısa SSCB Tarihi
DEVRİMCİLER B E KLİYO R
Eğer Rusya'da bir devrim yapmak istiyor olsaydınız destek
için baskı alhndaki köylülere bakmak bariz bir seçenek ola
rak görülebilirdi. Birinci nesil devrimciler, 1860'lar ve 70'ler
de radikal sahneyi tahakküm alhna almış olan Narodnikler
Birliği Kunnak 23
Ulyanov ailesinin 1879' dan bir stüdyo fotoğrafında bir okul çocuğu
olan Vladimir önde sağda; abisi Aleksandr (yirmi bir yaşında bir te
rörist olarak idam edilecekti) solda ayakta duruyor.
B
olşeviklerin yazdığı tarihe göre kendileri endüstriyel
işçi sınıfının partisi olarak iktidara gelmişti. Bu tama
men fantezi değildir; Temmuz' da Moskova ve Petrog
rad sokaklarındaki kalabalıklar onlar içindi ve partiye yeni
bir üye akışı gerçekleşmişti. 1917 Ekim'inde seçilmiş olan
ulusal Sovyetler Kongresi'nde en çok delege onlarındı. Kasım
ayında Kurucu Meclis için yapılan seçimlerde ulusal oyların
yüzde 25'ini alarak köylü odaklı Sosyalist Devrimci (SD) par
tinin ardından ikinci geldiler; ancak Aralık ayında bu parti
bölündü ve solcu SD'lerin çoğu Lenin hükümetine girdi.
Ancak Bolşeviklerin temsil kavramı, kesin şekilde parla
mento dışıydı. Partilerini işçi sınıfının seçilmiş temsilcisi ola
rak görüyorlardı ve onların zihninde bu, tarihte bir defa ve
rilen bir karar, çözülmez bir birlikti. Bolşevikler işçilerin eğer
yeni rejimden hoşnutsuz olurlarsa diğer politik temsilcilere
dönebilecekleri ihtimalini tasavvur edemiyorlardı. Ancak sü
regelen zorlu ekonomik ve askeri koşullar alhnda böyle bir
hoşnutsuzluk son derece olasıydı. Aslında 1918 baharı gibi er
ken bir zamanda bile işçilerin diğer (sosyalist) partilere yeni-
42 Kısa SSCB Tarihi
YE N İ EKONOMİ K POLİTİ KA
Bolşevikler iç savaş esnasında hem ideolojiye hem de bir sa
vaş ekonomisinin pratik gereksinimlerine uyarak kentlerde
ticaret de dahil görünürdeki her şeyi kamulaştırmıştı. Reji
min gücünün büyük şehirlerin dışındaki zayıflığı yüzünden
köyler büyük oranda kendi yağlarında kavrulmaya bırakıl
mıştı, ancak Kızıllar tarafından (ve Beyazların ellerindeki
topraklarda Beyazlar tarafından) dönem dönem yağmala
malara maruz kalıyorlardı. Avrupa savaşı esnasında kentlere
gelen karne sistemi yürürlükte kalmıştı ve karne sisteminde
her zaman olduğu gibi karaborsa semirmişti. Önü alınmayan
enflasyon paranın değerini düşürürken bazı iyimser heves
liler bunu, Marx'ın sosyalizmle "paranın ortadan kaybola
cağı" tahmininin bir işareti olarak görmüştü. İdari çöküş ve
Lenin Yıllan ve Veraset Mücadelesi 49
�
2 Belarus Sosyalist Sovyet Cumhuriyeti 7 Yakut Özerk Sovyet Sosyalist Cumh uriyeti
3 Ukrayna Sosyalist Ser.yet Cumhuriyeti 8 Kırı m Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti
4 Transkafka.sya Sosyalist Federal Cumhuriyeti 9 Kırgız Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti
4a Ermen i stan Sosyalist Federal Sovyet Cumhuriyeti 10 Türkistan Özerk Sovyet Sosya l ist Cumhuriyeti
4b Gürcistan Sosya list Federal Sovyet Cumhuriyeti 11 Volga-Alman Özerk Sovyet Sosyalist Cumh uriyeti
4C Azerbaycan Sosyalist Federal Sovyet Cumhuriyeti
i
t.n
RU SYA Q
i:;l
-;
§'.
ç N
r
Lenin Yıllan ve Veraset Mücadelesi 53
ŞİMDİ NEREYE?
1920'ler geriye dönüp bakıldığında nostaljik olarak sık sık
çoğulculuğun ve serbestliğin altın çağı olarak resmedilir. An
cak o zamanlarda "alhn çağ" gibi gelmiyordu; bir anksiyete
çağı daha uygun olurdu. İşçiler işsizlik hakkında endişeliydi.
Köylüler, özellikle de daha yaşlı olanlar, Bolşeviklerin Bahlı
konuşma dili ve yabancı referans çerçevesi karşısında afalla
mışlardı: Karlo-Mars kimdi? Levoliutsiia neydi (eşit derecede
zorlu revoliutsiia'nın yanlış işitilmesi)? Neden kasabalardaki
gençler kendilerine komsomoltsy (Komsomol, Komünist Genç
ler Birliği'nin kısaltmasıdır) diyorlar ve rahiplerle alay ediyor
lardı? Eğer Lenin yeni çar ise neden ona öyle seslenmiyorlar
dı? Neden Bolşeviklerin "kadın departmanları" edepli köylü
ve işçi kadınları kendi uygun çevrelerinden toplum yaşanh
sına çekmeye çalışıyorlardı ve neden erkekler arhk kanlarını
Lenin Yıllan ve Veraset Mücadelesi 55
VERAS ET MÜCADELESİ
Lenin'in hastalığı ölümünden önce bile liderlik içerisinde bir
hizip savaşı tetiklemiş, -hizip yasağı buraya kadarmış!- beş
yıl süren mücadelenin ardından Stalin yeni lider olarak orta
ya çıkmışh. Başlangıçta bir liderlik kavgası olarak değil, Polit
büro birliğini koruma mücadelesi olarak kavramlaşhrılmışh.
Başlangıçta bu birliğe karşı tehdit olarak algılanan kişi, Troçki
idi; bir iç savaş kahramanı, sadece Lenin tarafından aşılan po
püler bir şöhret, ancak Bolşevik Parti'ye geç kahları biri ve
Fransız Devrimi tarihini okumuş olanlar için Bonapart ola
rak ortaya çıkıp devrimi kendine mal etmeye en yakın olan
kişi. Politbüro'nun geri kalanlarının çoğu, Stalin, Zinoviyev
ve Bukharin de dahil onu dışarıda bırakmak için saflarını sık
Lenin kültü ile birlikte tehlikeli yeni bir kült de kök salma
ya başlamıştı; partinin ve "çizgisinin" doğruluğu. "Parti her
zaman haklıdır'' düstur olmuştu ve çok geçmeden, saygıde
ğer Eski Bolşevikler yıllık parti kongrelerinde yuhalayan ve
uğuldayan delegelerin önünde muhalif görüşleri için alçaltıcı
özürler dilemeye zorlanmaya başlamışlardı. 1925'te Zinovi
yev Muhalefeti'ne katılmış olan Krupskaya, aşağılamalara di
renen ve özür dilemeyi reddeden, hatta partinin yanılamaya
cağı fikriyle dalga geçen -ancak Lenin' in dulu bunu yapmaya
cesaret edebilirdi- nadir bir istisnaydı.
Parti üyelerinin yüzde 72' sini oluşturan Ruslara karşı yüz
de l'i oluşturan Gürcülerden biri olan Stalin'in 1 920'lerin so
nunda liderlik ödülüne konması belki de şaşırtıcıdır. Rusçayı
aksanlı bir şekilde konuşmasına rağmen kendisini giderek
daha fazla bir Rus olarak tanımlıyordu. Şüphesiz ki büyük
bir avantajı iki esas rakibinin -Troçki ile Zinoviyev- Yahudi
olmasıydı ve Troçki'nin kendisinin de kabul ettiği gibi Yahudi
bir lider, ülkenin genel nüfusu ve belki de partinin sıradan
üyeleri için aşılması zor bir çizgiydi. Gerçek bir Rus olan Buk
harin daha iyi bir politikacı olsaydı, Stalin' e karşı bir şansı
olabilirdi ancak hamlesini yaptığında artık çok geçti. Stalin,
Yahudi meselesinden açıkça faydalanmamıştı ancak Stalin'in
"tek bir ülkede Sosyalizm"i hakkında parti tartışmasını Troç
ki'yi bir entemasyonalist olarak köşeye sıkıştırarak renklen
dirmişti. Enternasyonalizm elbette ki Leninci parti politikası
nın çekirdeklerinden biriydi. Ancak artık bu söz, Yahudiliğin
bir işareti olarak anlamlar kazanıyordu.
Bolşevikler, YEP esnasında biraz geri çekilmeden önce iç
savaşta açıkça yapmış oldukları gibi sınıf düşmanlarına karşı
terör kullanmaktan kaçınmıyorlardı. Ancak Fransız Devri
rni'nde olduğu gibi "devrimin kendi çocuklarını yemesine"
(yani parti muhaliflerine karşı terörü bir silah olarak kullan
maya) izin vermeye karşı her zaman güçlü bir hoşnutsuzluk
Lenin Yıllan ve Veraset Mücadelesi 65
Kibirli bir adam olan Troçki her zaman Stalin'i hor görmüş
ve onu gerçek bir politik tehlike olarak algılamakta yavaş kal
mıştı. Stalin ne bir hatip ne de teorisyendi (bu iki alan partide
çok kıymetli olup Troçki bunlarda uzmandı) ve Gürcistan' da
profesyonel bir devrimci olmak için bıraktığı bir Ortodoks
papaz okulunda eğitim görmüş olup Troçki'nin gözünde bir
entelektüel bile değildi. Kozmopolit değildi: Devrimci çırak
lığı göçte geçen yıllar yerine hapishane ve iç sürgünde geç
mişti. Biyografisinde 1905'te Petersburg Sovyeti'ne liderlik
etmek veya iç savaşta yoktan Kızıl Ordu'yu var etmek gibi
başarılar yoktu. Lenin'in "Vasiyetname"deki hakareti, ciddi
bir politik darbe olmuştu. "Gri bir bulanıklık" (anı yazan Ni
kolay Sukhanov'un ifadesi ile}; Troçki'nin daha sonra ifade
edeceği üzere sadece "bürokrasinin yaratığı"; Lenin'in hasta
lığı esnasında yaptığı kabalık için Krupskaya' dan özür diler
ken kendisinin de kabul ettiği gibi "kaba bir adamdı" Troçki
ona karşı nazik olma zahmetine bile katlanmazdı, 1920'lerin
ortasında onu destekleyen Molotov, eski Kızıl Süvari Klim
Voroşilov ve Ukrayna' da birinci sekreter olan Politbüro aday
üyesi Kaganoviç dahil çeşitli Politbüro üyelerini içeren gruba
karşı daha da saygısızdı.
Troçki'nin hor görüsü -1990'larda Sovyet arşivleri açılana
dek genelde tarihçiler arasında yankılanmıştır- hedeften çok
uzaktadır. Stalin bayağı ve aptal değildi, kimsenin yaratığı
değildi. 1920'lerin politik tartışmalarında diğerleri daha par
lak roller oynamışlarsa da gidilecek yol hakkında basit bir so
nuca varan Stalin olmuştu. Lenin partiyi Ekim' de politik zafe
re taşımıştı ancak ekonomik devrim -Marksist terimlerle çok
önemlidir- gelmemişti. Buna önderlik eden, Stalin olacaktı.
3. BÖLÜM
STALİN İ ZM
E
ğer Sovyetler Birliği'nin hala ikinci bir devrime, eko
nomik olana ihtiyacı varsa bu nasıl yürütülecekti?
1917'de olduğu gibi kendiliğinden sokaklara dökülen
halkla olmayacağı açıkh. Bu devrimin Moskova tarafından
planlanması (nihayetinde amaa, merkezi ekonomik plan
lama fikrini hayata geçirmekti) ve yönetilmesi gerekiyordu.
Tarihçiler bunu genellikle "tepeden inme devrim" olarak ad
landırıp "tepeden inme" kısmına vurgu yaparlar. "Devrim"
kısmını gözden kaçırmadığımız ölçüde bu oldukça doğrudur.
Stalin'in ekonomik dönüşüm programı hakkında olağanüstü
olan şey, aslında sahte devrimci araçlarla yürütülüyor olma
sıydı; amaçlarına ulaşmak adına Stalin, parti ve destekçilerini
nüfusun diğer kısımlarına karşı seferber etmişti.
Planlanmış, devlet destekli bir sanayileşme programını "sı
nıf düşmanlarına" ve "yabana müdahalecilere" karşı devrimci
bir savaşmış gibi sunmak tuhaf gözükebilir. Ancak Stalin niha
yetinde bir devrimciydi: Şiddet ve sınıf dargınlıklarını kışkırt
mak, nasıl yapılacağını bildiği şeylerdi. Parti de bunları nasıl
yapacağını biliyordu. Ekonomik rasyonellik terimleriyle bu
yöntem çok müsrifti, ancak partinin ve iç savaş oluşumunun
militan zihni göz önüne alındığında kendi politik mantığı vardı.
68 Kısa SSCB Tarihi
Vera Mukhina' run ikonik heykeli olan İşçi ile Kolektif Çiftçi Kadın, ilk
olarak 1937'de Paris'te Uluslararası Sergi' de Sovyet çadınnda sergi
lenmişti.
,...
�
[
N üfusu 1 00.000'den fazla olan sehirler. (mi lyon olarak)
4. . , -
06600 �,
- ı 926°da
o.
! �� • ı 939'da
-- � ._,..
�
Ana Endüstri Merkezleri
[
e.
[
I»
S I B I R Y A � /. f "l 1
� �
fi' (/)
(/)
{
()
=
�
1·
..
!!! .
§:
f
::r
�-
�
,.
Stalinizm 75
SANAYİ LE ŞME
Birinci Beş Yıllık Plan, Sovyetler Birliği'nin (ve Sovyet pro
pagandaaların tekrar tekrar söylediği gibi dünyanın) ulusal
ekonomik planlaması için ilk çabaydı ve ağır sanayinin, özel
likle de madenciliğin, metalürjinin ve makine inşasının hızla
geliştirilmesine odaklanıyordu. Hırslı plan devletin sanayi
yatırımını beş yıl içerisinde iki katına ve üretimi de savaş ön-
76 Kısa SSCB Tarihi
nEH
• •
�nna::;... -
,_,�... n. JAAc.u;a.
.._ n. MAl<CMMO
�• ..., A.Bn�MMHP'UU.
ııc,_ •· KOlt.Q,PAT08.
ıı- TEnRTHMKOBA.
•Mnw �..OMIOTR .. .. ....""°
.. .
SONUÇLAR
İlk iki Beş Yıllık Plan, korkunç masraflar ve devasa israf karşı
lığında olsa da endüstriyel bir ahlım üretti. Sovyet rakamları
1928 ile 1932 arasında brüt endüstriyel üretimin iki kahna çık
hğını, sonraki Beş Yıllık Plan döneminde bunun tekrar ikiye
katlandığını ve 1928-1940 dönemi için ortalama yıllık büyü
me hızının neredeyse yüzde 17 olduğunu iddia etmektedir.
Bahlı analizciler (ve 1980'lerdeki revizyonistçi Sovyet ekono
mistleri) bu yıllık büyüme hızını yüzde 10' a indirse de bu bile
oldukça etkileyicidir. Petrol, kömür, kamyonlar ve traktörler
gibi bazı üretim belirteçleri ilk Beş Yıllık Plan'ın sonlarına
doğru çoktan keskin bir yükseliş gösteriyordu. Ancak ilk pla
nın asıl çabası pik demiri ve haddelenmiş çelik gibi kaynaklar
üretecek tesislerin yarahlmasına gitmişti ve bunlar, 1930'ların
ortasına kadar faaliyete geçemeyecekti. Üretimi artmış olan
tek tüketim maddesi votka olup 1930'larda devletin toplam
kaynaklarının beşte birini sağlıyordu.
Tam istihdama temel olarak ilk Beş Yıllık Plan esnasında
ulaşılmışh ve işsizlik, sonraki altmış yıl boyunca Sovyetlerin
sosyal problemler repertuarından kaybolmuştu. Ancak kay
nakların ağır endüstriye kaydırılması, sosyal refah program
larının kronik olarak yetersiz beslenmesi, genel olarak sadece
kentli maaşlılara açık olması ve sıklıkla da anahtar endüstri
lerdeki işçiler gibi ayrıcalıklı gruplarla sınırlı olması anlamına
geliyordu.
Endüstriyel üretimin coğrafi dağılımı terimleriyle Urallar,
Sibirya ve Orta Asya, paylarını kayda değer şekilde arhrmışh
(lakin Orta Asya çok düşük bir seviyeden başlamışh). Sov
yetler Birliği, Bahlı kapitalist rakiplerinin hala çok gerisinden
geliyordu ancak Japonya ile aynı seviyeye gelmişti. Bazı eko
nomistlerin iddia ettikleri gibi daha ılımlı politikalarla aynı
sonuçlara daha az israfla da ulaşılabilirdi; ancak belki de sa
dece politik kültürün ılımlılığı kucakladığı bir ülkede.
Stalinizm 81
BÜYÜK TEMİZLİKL E R
1930'ların ortalarında pek çok alanda gevşemeye yönelik dür
tüler gözükse de buna karşı artan politik gerilim eğilimleri
de vardı. Bunlardan biri, uluslararası durumdan kaynaklanı
yordu. Sovyetler Birliği daha önce savaş tehdidi konusunda
yalancı çobanlık yapmıştı ancak Avrupa'nın ortasında güçlü
bir şekilde komünizm ve Sovyet karşıtı olan ve doğuya yayıl
ma arzusunda olan Nazi Almanyası'nın yükselişiyle bu teh
dit gerçeğe dönmüştü ve herhangi bir normale dönüş fikrini
riske atmıştı. İkincisi yerel olup Politbüro üyesi ve Lening
rad parti lideri Sergey Kirov'un 1934 Aralık ayında hoşnut
suz eski bir Komsomol üyesi tarafından öldürülmesinden
kaynaklanmıştı. Katil hemen tutuklanmıştı ancak -1960'larda
Birleşik Devletler' de Başkan Kennedy suikastımn hemen ar
dından da olacağı gibi- onu ayarlamış olan birilerinin olduğu
spekülasyonları yayılmıştı.
Stalin sık sık Batı' dan şüpheleniyordu ve Nikita Kruşçev
1956'daki "Gizli Konuşma'sında" olası müdahalesini bile ima
etmişti, ancak arşivlerden bunu doğrulayacak hiçbir kanıt
çıkmamıştır. Stalin'in kendisi mağlup muhalefete işaret et
mişti ve bunun sonucunda Zinoviyev ile Kamenev, komplo
şüpheleriyle tutuklandı. Emin olmak adına "sınıf düşman
ları" -Sovyetler Birliği'ndeki olağan şüpheliler- gizli polis
Stalinizm 87
SAVAŞ VE SONRAS I
lllNDIZVOUS '"'""
R U S. Y A
�Irl
ıso soo km
SAVAŞTAN SON RA
Zafer Günü ilk defa Moskova'nın Kızıl Meydanı'nda 24 Ha
ziran 1945'te kutlanmışh. Beyaz bir ata binmiş olan Mareşal
Jukov, önemli bir atraksiyondu. (Altmış alh yaşında at binme
becerilerinin yeterli olduğundan emin olmayan Stalin, bu rolü
reddetmişti. ) Ulusal kimliğin merkezi halini alacak efsanevi
bir mitin doğuşuydu; sadece Sovyetler Birliği'nde değil, aynı
zamanda Sovyet sonrası Rusya Federasyonu'nda da. Zafer
106 Kısa SSCB Tarihi
Günü 1946' den beri neredeyse her yıl Kızıl Meydan' da 9 Ma
yıs' ta kutlanmıştır. Sovyetler'in görüşüne göre zafer şanlıydı,
ancak muazzam kayıplarla kazanılmış olup temelde sadece
Sovyetler Birliği' ne aitti ve Müttefikler Avrupa' da destek rolü
oynamıştı, Büyük Okyanus'taki savaş sadece bir figürandı.
Savaşın bu versiyonu, elbette ki Batılı Müttefikler'inkinden
farklıdır ancak Sovyet katkısının çok önemli olduğu ve kayıp
larının özellikle yüksek olduğu hakkında ihtilaf yoktur.
Sovyetler Birliği savaş öncesinde uluslararası sahnede bir
tür parya olmuştu ancak savaşın sonunda ortaya çıkan bir
süper güçtü. Büyük Ü çlü -Stalin, Churchill ve Roosevelt- Şu
bat 1945'te Kırım'daki Yalta'da düzenlenen toplantılarında
dünyanın savaş sonrası ana hatlarını çizmişlerdi. (Seçilen yer
bile Sovyetler Birliği'nin yeni statüsünü gösteriyordu: Stalin
uçmayı sevmiyordu ve Sovyet topraklarını terk etmek istemi
yordu, bu yüzden seyahat edenler hasta Roosevelt ile Chur
chill olmuştu). Yalta' da Batılı Müttefikler Doğu Avrupa' da
birincil bir Sovyet hakkı ilkesini kabul ederek Sovyetler Birli
ği'ni gelecekte Almanya' dan gelebilecek potansiyel herhangi
bir saldırganlıktan koruyacak daha da büyük bir tamponun
yaratılmasının yolunu açtılar. Ancak Britanya'nın bir impa
ratorluk gücü olarak hızla düşüşü göz önüne alındığında
bunun Büyük Üçlü değil de Büyük İ kili olacağı hemen bel
li oldu. Churchill Potsdam Konferansı'run ortasında Britan
ya'run başbakanlığından düştü. Birleşik Devletler ve Sovyet
ler Birliği savaş sonrası süper güçler olacaktı; artık müttefik
ler değil, aksine ideolojik ve jeopolitik hasımlar.
Güç dengesi, özellikle de Soğuk Savaş'ın ilk yıllarında
güçlü bir şekilde Amerikalıların tarafına kaymıştı. Birleşik
Devletler İkinci Dünya Savaşı'ndan zengin, güçlü, demokra
tik ilkelerinin ve yaşam tarzının ahlaki olarak komünizmden
üstün olduğundan emin ve o zamanlarda atom bombasının
tek sahibi olarak çıkmıştı. Sovyetler Birliği fakir ve ekonomik
Savaş ve Sonrası 107
�
genişleti l m i ş kısımlar
Sovyeı Bloku
.....
�
* Al
""
o 250 soo km
......
�
1 10 Kısa SSCB Tarihi
KRUŞÇEV ÇAG I
Eğer Kruşçev sık sık iddia edildiği gibi Stalin sonrası reform
ları başlatan kişi değilse bile enerjik bir yenilikçi olup -aley
hinde konuşanlara göre bazen bir "kuş beyinli entrikacı- Sov
yetler Birliği'nin en büyük ekonomik başarı yıllarına liderlik
etmişti. Birleşik Devletler' de yüzde 3'ün alhnda kalan GSMH
büyüme hızına karşı Sovyetler' de 1950'lerde neredeyse yüz
de 7'lik bir büyüme olmuştu (Sovyetler' de GSMH'nın daha
düşük bir tabandan başlamış olduğuna dikkat etmek ge
reklidir); 1960'ta endüstriyel üretim 1950'dekinin neredeyse
"Kolektif Liderlik" ten Kruşçev' e 129
CUMHURİYETLERDE
1961 Ekim'inin parti programı, ulusal soru hakkında yeni bir
ideolojik formülasyon içeriyordu: Sovyet uluslarının bir ara-
136 Kısa SSCB Tarihi
KRUŞÇEV'İN DÜ ŞÜŞÜ
Genel olarak Kruşçev'in bir müttefiki olarak düşünülen Mi
koyan, Kruşçev'in Parti Karşıh Grup karşısında kazandığı
zaferin ardından "burnunun kalkhğıru" ve "kimseye hesap
vermek zorunda olmadığı" hissine kapıldığını düşünüyordu.
Ancak aslında hesap verilecek bir Politbüro vardı, kamuoyun
dan hiç bahsetmeyelim. Entelijansiyayla "sivil topluma" bir
jest olması gereken çeşitli toplanhlarda Kruşçev'in tepesinin
tası atarak modem sanatı "köpek boku" olarak aşağılamış,
heykeltıraş Emst Neizvestni'ye "ibne" demiş ve Evtuşenko
ile bir bağırma yarışına girmişti ve Politbüro üyeleri surat
larını buruşturmuştu. Toplum katmanlarında aşağı inildikçe
güvenlik polisi tarafından izlenen popüler sohbetler giderek
daha saygısız bir hal alıyor, Kruşçev hakkında şakalar ve la
kaplar daha önce görülmemiş seviyelere çıkıyordu - "mısır
tezgahçısı", "komedyen", "hilebaz", "gaspçı", "Çar Nikita"
ve hatta "Troçkici" bunların arasındaydı.
P
olitbüro denklik ilkesini ihlal ettiği için Kruşçev'den
kurtulmuştu, yani onun yerini doğal olarak bir "kolek
tif liderliğin" alması gerekiyordu. Üçlü bir idare tara
fından yönetiliyordu: Azli organize eden ve Kruşçev'in ayrıl
masından sonra partinin birinci sekreteri (ve 1966'dan sonra
da genel sekreteri) olan Leonid Brejnev; Bakanlar Konseyi' ne
liderlik eden Aleksey Kosygin; ve Yüce Sovyet Başkanlığı'nın
başkanı Ukraynalı Nikolay Podgomy. Kosygin ekonomik
reformun ve ekonominin tüketici kısmının destekçisi olarak
başlangıçta çok ön plandaydı, ancak 1960'ların sonlarında
ekonomik reform ile birlikte politik yıldızı da sönmeye baş
ladı ve Podgomy de 1 977'de arhk bir kenara itilmişti. Böy
lece nihayetinde Brejnev partinin yanı sıra devlet liderliğini
de kazanmışh ve son yıllarında kendini özellikle de askeri
onurlar ve nişanlarla donatmışh (veya meslektaşları tarafın
dan donahlmışh). Uzun bir dönem olmuştu -neredeyse yirmi
yıl- ancak 1982' de ölümünden önceki beş yıl giderek azalan
fiziksel ve zihinsel kapasitesiyle gölgelenmiş olup televizyon
da giderek halsiz gözükmesi, bunu halkın gözünde iyice gö
rünür hale getirmişti.
144 Kısa SSCB Tarihi
E KONOMİ
Uzun vadeli en büyük sorun, ekonomik sistemdi. Merkezi
planlama, üretim hedefleri ve kuvvetli bir idari merkezileş
tirme, 1930'larda gelişmekte olan bir ekonomiye başlama
işareti verilirken işe yaramıştı. 1940'ların savaş zamanı eko
nomisinde bir çerçeve olarak mükemmel iş görmüşlerdi ve
savaş sonrasında endüstri ve altyapıyı tekrar inşa etmede
iyi iş çıkarmışlardı. Ancak 1960'lardan sonra Sovyetler Birli
ği'nin ihtiyaç duyduğu karmaşık modern ekonomi için çok
daha uyumsuz oldukları ortaya çıkıyordu. Sovyet sisteminin
yeniliğe düşman olduğu ortaya çıkmıştı ve dünyada teknolo
jik değişim hızı arttıkça geride kalmaya başladı. Yabancı tek
noloji ithalatı -bunlara bir örnek Volga üzerinde Togliatti' de
bir otomobil fabrikası kurması için Fiat ile yapılan kontrattır
aradaki boşluğu sadece kısmen doldurmuştu. Verimlilik en
düstriyel sektörler arasında büyük çeşitlilik gösteriyordu ve
askeri endüstri ile uzay endüstrisi en tepedeydi. Endüstride
kapital yatırımının üretkenliği dünya standartlarına göre çok
düşüktü ve hem endüstride hem de tarımda iş gücünün üret
kenliği daha da kötüydü. Tarımda üretim 1964' dan sonraki ilk
on yılda artmıştı ancak daha sonra hafifçe negatif tarafa kay
mıştı, üretkenlik hem kolektif çiftliklerde hem de çalışanların
maaş aldıkları devlet çiftliklerinde düşüktü. Kolektif çiftlik
modelinden büyük ölçekli devlet çiftliklerine Kruşçev'in Ba
kir Topraklar programının bir örneğini teşkil ettiği kısmi bir
geçiş, ekilen alan miktarını artırmış ancak üretkenlik proble
mini çözmede başarısız olmuştu.
Reform yanlısı ekonomistlerin tavsiyesini alan Kosygin,
girişim performansının bir işaretçisi olarak üretim yerine sa-
Brejnev Dönemi 149
" Kim kimi yenecek?" : Lenin' in proleterya ile burjuva arasındaki sı
nıf savaşı hakkındaki sloganı, K. Nevler ile M. Ushats'ın rekabetçi
tüketim hakkındaki bu 1979 karikatüründe ironik bir şekilde kulla
nılmıştır.
Brejnev (önde soldan ikinci sırada) Alman lider Eric Honecker ile
Schönefeld Havalimanı'nda, Berlin 1 974.
U LU S LARARAS I İ Lİ Ş Kİ LE R
Brejnev liderliği, kendinden önceki bütün Sovyet liderlikleri
gibi barışa adanmış olduğunu iddia etmişti ve büyük ölçekli
savaş karşısında seleflerinden daha az isteksiz olduğunu dü
şünmek için bir sebep yoktu; kendinden önceki hükümetle
rin seviyelerini aşan olağanüstü yüksek seviyelerdeki askeri
harcamalar dışında. 1985'te Sovyet silahlı kuvvetlerinde ne
redeyse alb milyon asker vardı; 1960'takinin iki kabydı ve
dünyadaki en büyük silahlı kuvvet olmuştu. Savunma ba
kanı Mareşal Andrey Greçko 1973'ten beri Politbüro'nun bir
üyesiydi; 1950'lerin ortasında kısa süreli olarak bu konumda
bulunan Jukov haricinde Politbüro' daki tek asker. Silahlı kuv
vetlerin partiye itaat ettiği eski düzen temelde değişmemiş
olsa da Brejnev askeriyeyle iyi geçiniyor ve genelde istedik
lerini veriyordu.
Kruşçev sonrası liderlik gergin bir uluslararası durum mi
ras almıştı, orta menzilli nükleer silahlarla donanmış Ameri
kan üsleri Sovyetler Birliği'ni çevreliyordu ve ABD'li politika
cılar Sovyetler Birliği'nin avantajlı olduğu bir "füze aralığı"
hakkında endişelerini ifade ediyorlardı (aslında te rör denge si
ciddi şekilde Amerikalıların lehineydi). Bedin ha.la kaynayan
bir kazandı ve yakın zamandaki Küba füze krizinde üçüncü
bir dünya savaşı kıl payıyla atlatılmış gibi gözüküyordu. Kü
ba' daki aşağılayıcı geri adıma tepki gösteren Sovyet silahlı
kuvvetleri, gelecekte B irleşik Devletler'e karşı durup Sovyet
müttefiklerini koruyabilmek için büyük bir güçlenmeye ihti
yaç olduğunu iddia ediyordu. Politbüro' da bir "ya silah ya
gıda" tarbşması yaşandı ancak silahlar kazandı. Vietnam' da
ki savaşta güney d e çözülmekte olan anti-komünist hükü
meti destekle meye çalışan ABD'nin müdahalesi 1 960'larda
hızla artb ve Sovyetler Birliği'nin Ho Chi Minh'in Kuzey
Vietnam'ına 1965'te askeri yardıma başlamasıyla gerilim
tırmandı. ABD retoriği Vietnam'ın komünizme düşüşünün,
Brejnev Dönemi 153
CUMHURİYETLERDE
Sovyetler Birliği'nin ulusal azınlıklarıyla Amerikan ırk prob
lemine benzer hiçbir şey yaşamadığı kesinlikle doğrudur.
Aleni etnik çatışmalar göreceli olarak nadirdi ve meydana
geldiklerinde genellikle iki etnik azınlık arasında veya bir
etnik azınlık ile baskın çoğunluk arasında geçiyorlardı, Orta
Asya veya Kafkas cumhuriyetlerinde Rusları kapsayanlar
gibi. 1940'ların etnik tehcirleri problemler yaratmıştı; Kaza
kistan' da bu cumhuriyetin liderliğinin yeni gelenlerden hoş
nutsuzluğu, yeni gelenlerin buraya vardıklarında yaşadıkları
ıstırap kadar şiddetliydi. Kruşçev'in Gizli Konuşması'nın ar
dından eski evlerine dönebilen "sürülmüş halklardan" bazı
ları, bu evlerin yabancılarla dolu olduğunu görüyorlardı. Bal
tık cumhuriyetleri 1939'da Sovyetler Birliği'ne -Baltıklar'ın
görüş açısından "Doğulu" ve dolayısıyla da kültürel olarak
aşağı bir güç- dahil edilmelerine ve bu şekilde iki savaş arası
dönemdeki bağımsızlıklarını kaybetmelerine hala kırgındı.
Bu bölgede güçlü, pasif Rus karşıtı hisler baki kalmıştı ve Lit
vanya' da Katolik kilisesinin etrafında milliyetçi bir protesto
hareketi, 1970'lerin başlarından sonra yeraltında bir mevcu
diyet kazanmıştı.
Cumhuriyetler giderek artan bir şekilde yerel yöneticiler
tarafından idare ediliyor, yerli elitlerin desteğini alarak bun
ları ulusal (Orta Asya' da laik İslam) renklerde sunuyorlardı.
Kazak Dinmukhamed Kunaev 1964 Ocak ayında Kazakis
tan'ın birinci sekreteri ilan edildikten sonra (Bakir Topraklar
dönemi esnasında Brejnev dahil bir dizi Rus ve Ukraynalı sek
reteri izlemişti) etnik Kazakların partiye dahil edilmesi iki yıl
158 Kısa SSCB Tarihi
Ç ÖKÜ Ş
M
arksist teoriye göre çökenin kapitalizm olması ge
rekiyordu, sosyalizm değil. Bunun tersinin olacağı,
Sovyet liderleri ve vatandaşları için hayal bile edi
lemezdi; özellikle de Birleşik Devletler'in hile yaparak raki
binin üstüne nükleer bombalar atmadan olacağı. Tarih sosya
lizmin yanındaydı, ancak aniden ve görünürde açıklanamaz
bir şekilde tarih alt üst oldu. Aleksey Yurçak'ın geç dönem
Sovyet sosyalizmi çalışmasının çağrışım yapan başlığında ol
duğu gibi, "Her şey sonsuza dek sürer, ta ki bitene dek"
Amerikalı Sovyetologlar arasındaki iyimserler bile Sov
yetler Birliği'nin çöküşünü ciddi olarak tahmin etmemişlerdi:
Böyle bir rejim ezici dış veya iç baskılar olmadan düşemezdi
çünkü basitçe güçlü ordusu ve polisi bunu engellerdi. Benzer
şekilde herhangi bir Soyvet hükümetinin askeri mağlubiye
te uğramadan Doğu Avrupa' da iktidarı bırakacağı, kaldı ki
Rus olmayan cumhuriyetlerin ayrılmasına izin vereceği dü
şünülemezdi. İmkansız olanın, Sovyetler Birliği veya Doğu
Avrupa' da herhangi bir yerde, Sovyetler'in güvenlik bece
rilerini mağlup etmek bir kenara bunları zorlayacak büyük
halk ayaklanmaları olmadan gerçekleşmesi Ruslarda, trav
malarla dolu yirminci yüzyılda bile pek az eşi olan bir trav-
170 Kısa SSCB Tarihi
GORBAÇOV VE İÇ REFORM
Brejnev 80'lerin başlarında yetmişlerinin ortasındaydı ancak
yıllardır yaşlı ve hasta görünüyordu. Çevresinde koruyucu
bir falanj oluşturacak şekilde toplanan adamlar da yaşlıydı.
Sonunda 1982'de öldüğünde KGB'nin Brejnev'den sekiz yaş
genç ancak çok daha canlı olan lideri Yury Andropov' a dön
düler ve çevresinde Fedor Burlatski gibi reform yanlısı genç
düşünürler toplandı. Ancak bir yıldan biraz uzun bir süre
sonra Andropov da hızla hastalandı ve öldü, onun yerine
sönük bir Brejnev hamisi olan Konstantin Çemenko geçti ve
aşağı yukan aynı sürede görevde kaldıktan sonra o da öldü.
Bu noktada eski muhafızlar bile partinin başında daha genç
birine ihtiyaç duyduklarını kabul etmişlerdi. Tercihleri Çer
nenko' dan yirmi yaş ve Brejnev' den yirmi beş yaş genç olan
Mihail Gorbaçov' du. Doğduğu yer ve bir tanm bölgesi olan
Stavropol' da yirmi yıl partiyi yönettikten sonra ulusal ölçekte
tarımın başına geçmesi için 1978'da Moskova'ya getirilmişti.
Çöküş 1 71
toru olacak yeni bir Yüce Sovyet seçmek olan bir Halk Temsil
cileri Kongresi için seçimler düzenleyeceğini ilan etmesi. Tek
bir adayın (pratikte Komünist Parti tarafından aday gösteri
len) oy çokluğuyla seçildiği aşina sovyet seçimleri motifinin
aksine burada birden fazla aday olacakh ve seçimlerde büyük
politik heyecan vardı. Komünist Parti adaylarına ayrılmış
büyük bir koltuk bloğu hala vardı ancak sendikalar, kadın
konseyleri (1920'lerden beri büyük oranda ihmal edilmiş bir
organizasyon biçimine bir gönderme), Yazarlar Birliği ve Bi
limler Akademisi dahil diğer bir dizi "sosyal organizasyonun
da" . Komünist Parti'nin aday süreci sakin olmuştu; ana dra
ma listeden çıbanbaşı Boris Yeltsin'in çıkarhlmasıydı (yine de
partinin resmi adayına karşı Moskova koltuklarından biri için
aday gösterildi ve geçerli oyların yüzde 89'unu alarak onu
ezdi). Ancak reformcular ve muhafazakarların yer kapmak
için yarışhkları Bilimler Akademisi ile Yazarlar Birliği'nde se
çim süreci çok dramatik olmuştu.
1989 Mart'ında düzenlenen seçimler, 2.250 temsilcinin
yüzde 85'inin komünistler olduğu bir kongreyle sonuçlandı
(eğitimli ve hırslı vatandaşlar için parti üyeliğinin genel geçer
norm olduğu bir toplumda şaşırha değil), ancak parti tara
fından aday gösterilenlerin yüzde 20' si yenilmişti ve seçilen
temsilciler Yeltsin ve karşıt görüşlü Andrey Sakharov gibi
sağlam bir radikal grubu içeriyordu; bunlar kongre topla
nınca kendilerini bir oy bloğu olarak örgütlemeye çalışhlar.
Reform yanlısı temsilcilerin çoğu entelijansiyadandı ancak
entelijansiya bileşeni, yazar Valentin Rasputin gibi Slav dostu
milliyetçileri de içeriyordu. Sıradan işçiler, kolektif çiftçiler ve
kadınlar -eski tek adaylı sovyet seçimlerinde kategorileri her
zaman korunmuştu- yeni kongrede, entelijansiyaya kıyasla
glasnost ile çok daha az harekete geçmiş olduklarından, eski
Yüce Sovyet'e kıyasla kötü temsil ediliyorlardı. Ancak geç
mişte demokratik olmayan adaylık uygulamalarından gele-
Çöküş 1 79
OYUNUN SONU
Gorbaçov'un Avrupa seyahatleri onu, çok ilgisini çeken İs
kandinav sosyal demokrasisi ile tanıştırmıştı. 1990 Şubat'ında
parti Merkez Komitesi'nde "İdealimiz insanal, demokratik
bir sosyalizmdir" diyerek "1917 Ekim'inde verilmiş karara sa
dık kalacağız" diye eklemişti. Ancak 1917 Ekim'inde verilen
karar "insancıl, demokratik sosyalizm" değildi. Gorbaçov'ın
iki taahhüdü arasındaki çelişkiler pek az kişinin bunların her
ikisini de paylaştığı anlamına geliyordu ve her ikisini de pay
laşmayan insan sayısı giderek artacaktı. Brejnev zamanında
evrimleştiği gibi Sovyet sisteminin partizanları vardı ancak
1917 Ekim'i ruhundan İskandinav sosyal demokrasisi kadar
uzaktılar. Aynca Sovyet sistemine karşı olanlar da vardı an
cak çoğu sosyal demokrat değildi.
Çöküş 185
S
ovyetler Birliği'ni kurmak ve yaşatmak için devasa mik
tarda kan dökülmüştü. Bunların bir kısmı idealistlerin,
bir kısmı haydutlar, bir kısmı kariyer yapmak isteyenler
ancak çoğu esas endişeleri hayatta kalmak olan sıradan in
sanlarındı. Ülke kendisini dünyanın kalanına on yıllarca ka
patarak "sosyalizmi inşa etmişti", ki bunun önemli bir kısmı
devletin güçlendirilmesi ve modernleştirilmesinden oluşu
yordu. Bu devlet halkına karşı büyük suçlar işlemişti: Büyük
Temizlikler, kulak ve ulusal sürgünler ve Gulag'ın yaratılması
ve genişletilmesi. Daha sonra uzun zamandır korkulan katli
am geldi, İkinci Dünya Savaşı. Savaştan sonra on milyonlarca
insan kaybı ve olağanüstü yıkımın ve sınırların tekrar kapan
masının ardından işler yavaşça yahşmışh. Büyük katliamlar
veya olaylar olmadan neredeyse elli yıl geçmişti.
Tüm bu kargaşadan, hi:Uyemizin başladığı Brejnevci Sov
yetler Birliği çıkh. Bu hala göreceli olarak fakir, ancak oldukça
eşitlikçi bir refah devletiydi. Herkes eğitim ve iş bulabiliyor
du ancak savaş öncesi yılların yukarı (veya aşağı) doğru ha
reketliliği bitmişti. Kitlelere yüksek kültür getirilmişti ancak
bu, yarahcılanrun bazılarını sinirlendirmişti; hpkı Bah'nın
"çürümüş" eğilimlerine karşı korunmaları gibi. Erkekler top
lumsal kınama olmadan kafayı çekiyorlardı; aile planlama
aracı olarak hala kürtaja başvurmak zorunda kalan kadınlar
hem çalışma hem ev hayahnda iki kat yük alhndaydılar. Çok
198 Kısa SSCB Tarihi
�
v
'?
«
• Moskova v
i
�· Ç R Ü SYA fE D E RASYQ N Ü S İ B İ R Y A
\ Trans<fü•yester (anl't.... ,hk,.�
�
� �
ti)
Q
i �
S:
-·
!
�
İ RAN
ıooo km ç N
Sonuç 201
D
iyalog ve tarhşmanın yanı sıra yayınlanmış çalışma
larıyla Sovyet tarihini kavrayışıma en büyük katkıla
n yapan dört kişiye öncelikli olarak teşekkür etmem
gerekir. 1960'lann sonlarında Britanyalı bir değişim öğrencisi
olarak Moskova' daki yüksek lisansımın ilk günlerinden beri
kendime danışman olarak atadığım İgor Sats, Sovyetler Birli
ği hakkındaki görüşlerimi oluşturmamda devasa bir rol oy
nadı. 1975-1983 arasında evli olduğum Jerry Hough, Sovyet
politikaları hakkında bana pek çok şey öğretti ve bu kitapta
anlatılan hikayeye bilgi sağlayan pek çok tecrübe paylaştı.
1970'lerde Columbia Üniversitesi'nden meslektaşım ve mu
hatabım Seweryn Bialer, eskiden içeride bulunmuş biri olarak
komünist işlerde farklı perspektifini ekledi. Birleşik Devlet
ler' e ilk geldiğimde Sovyetoloji çalışmalarında beni bir müt
tefik olarak yanına alıp sonra pişman olan Stephen F. Cohen
başta bir eleştirmen ve rakip, sonra yılların geçmesiyle bir ar
kadaş oldu.
Bu kitabın yazımı beni Sovyet tarihinin, kimi 1990'lar ve
2000' lerde Chicago Üniversitesi'nde doktora öğrencilerim
olan başkalarının birinci elden araştırmaları sayesinde öğ
rendiğim yönlerine götürdü. Sovyet milliyetleri hakkında
Ronald Suny, Vera Tolz-Zilitinkevic, Yuri Slezkine, Marian
ne Kamp, Matthew Payne, Terry Martin, Michael Westren,
Andrew Sloin, Flora Roberts ve Michaela Pohl'un yanı sıra
218 Kısa SSCB Tarihi
Genel
Nove, Alec, An Economic History of the USSR, 191 7-1 991, 3rd
edition, Penguin, London, 1992.
Rigby, T.H., Communist Party Membership in the USSR, 1917-
1967, Princeton University Press, Princeton, 1968.
Siegelbaum, Lewis H. and Leslie Page Moch, Broad Is My Na
tive Land: Repertoires and Regimes of Migration in Russia 's
Twentieth Century, Comell University Press, Ithaca, 2014.
Simon, Gerhard, Nationalism and Policy toward the Nationalities
in the Soviet Union, trans. Karen Forster and Oswald Fors
ter, Westview Press, Boulder, 1991 .
Slezkine, Yuri, "The Soviet Union as a Communal Apart
ment", Slavic Review, vol. 53, no. 2, 1994, republished in
Sheila Fitzpatrick (ed. ), Stalinism: New Directions, Routled
ge, London and New York, 2000.
Slezkine, Yuri, The Jewish Century, Princeton University Press,
Princeton, 201 1 .
Suny, Ronald Grigor, The Soviet Experiment: Russia, the USSR,
and the Successor States, Oxford University Press, New
York, 2011.
Giriş
Bialer, Seweryn, Stalin 's Successors: Leadership, Stability, and
Change in the Soviet Union, Cambridge University Press,
Cambridge, 1980.
Cohen, Stephen F., Alexander Rabinowitch and Robert S.
Sharlet (eds), The Soviet Union since Stalin, Macmillan, Lon
don, 1980.
Verdery, Katherine, What Was Socialism, and What Comes Next?,
Princeton University Press, Princeton, 1996.
Birinci Bölüm
Henderson, Robert, The Spark That Lit the Revolu tion: Lenin in
Landon and the Politics That Changed the World, I.B. Tauris,
London, 2020.
İlave Okumalar 221
İkinci Bölüm
Cohen, Stephen F., Bukharin and the Bolshevik Revolution: A Po
litical Biography, 1 888-1 938, Alfred A. Knopf, New York,
1973.
Daniels, Robert V., The Conscience of the Revolution: Communist
Opposition in Soviet Russia, Simon & Schuster, New York,
1960.
Fitzpatrick, Sheila, Education and Social Mobility in the Soviet
Union, 1921-1 934, Cambridge University Press, Cambrid
ge, 1979.
Fitzpatrick, Sheila, The Cultural Front: Power and Culture in Re
volutionary Russia, Cornell University Press, Ithaca, 1992.
Kotkin, Stephen, Stalin, Vol. I, Paradoxes of Power, 1878-1 928,
Allen Lane, New York, 2014.
Martin, Terry, The Affirmative Action Empire: Nations and Nati
onalism in the Soviet Union, 1 923-1 939, Cornell University
Press, Ithaca, 2001 .
Rigby, T.H., Lenin 's Government: Sovnarkom 1917-1 922, Camb
ridge University Press, Cambridge, 1979.
Service, Robert, Lenin: A Biography, Harvard University Press,
Cambridge, MA, 2000.
Üçüncü Bölüm
Conquest, Robert, The Great Terror: Stalin 's Purge of the Thirties,
Macmillan, London, 1968.
222 Kısa SSCB Tarihi
Dördüncü Bölüm
Beşinci Bölüm
Bialer, Seweryn, Stalin 's Successors: Leadership, Stability, and
Change in the Soviet Union, Carnbridge University Press,
Carnbridge, 1980.
Crankshaw, Edward, Khrushchev 's Russia, Penguin, Harrnon
dsworth, 1959.
Fitzpatrick, Sheila, "Popular Sedition in the Post-Stalin Soviet
Union", in Vladirnir. A. Kozlov, Sheila Fitzpatrick and Ser
gei V. Mironenko (eds), Sedition: Everyday Resistance in the
Soviet Union under Khrushchev and Brezhnev, Yale Univer
sity Press, New Haven, 201 1 .
224 Kısa SSCB Tarihi
Altıncı Bölüm
Fitzpatrick, Sheila, A Spy in the Archives, Melboume Univer
sity Press, Melboume, 2013.
Ledeneva, Alena V., Russia 's Economy of Favours: Biat, Networ
king and lnformal Exchange, Cambridge University Press,
Cambridge, 1 998.
Millar, James R., "The Little Deal: Brezhnev's Contribution to
Acquisitive Socialism", Slavic Review, vol. 44, no. 2, 1985,
p. 694-706.
Schattenberg, Susanne, Brezhnev: The Making ofa Stateman, l.B.
Tauris, London, 202 1 .
Smith, Hedrick, The Russians, Ballantine Books, New York,
1976.
Yurchak, Alexei, Everything Was Forever, Until lt Was No More:
The Last Soviet Generation, Princeton University Press, Prin
ceton, 2006.
Yedinci Bölüm
Gill, Graeme J. and Roger D. Markwick, Russia 's Still-Born
Democracy ? From Gorbachev to Yeltsin, Oxford University
Press, Oxford, 2000.
İlave Okumalar 225
Sonuç
Derluguian, George, Bourdieu 's Secret Admirer in the Caucasus:
A World System Biography, University of Chicago Press,
Chicago, 2005.
Fitzpatrick, Sheila, "Becoming Post-Soviet", in Sheila Fitzpat
rick, Tear Of! the Masks! Identity and Imposture in Twentiet
h-Cen tury Russia, Princeton University Press, Princeton,
2005.
Myers, Steven Lee, The New Tsar. The Rise and Reign of Vladimir
Putin, Alfred A. Knopf, New York, 2015.
Pelevin, Viktor, Homo Zapiens, trans. Andrew Bromfield, Pen
guin, New York, 2006.
Putin, Vladimir, Nataliya Gevorkyan, Natalya Timakova and
Andrei Kolesnikov, First Person. An Astonishingly Frank Sel
J-Portrait by Russia 's President, trans. Catherine A. Fitzpatri
ck, Public Affairs, New York, 2000.
GÖRS E L Lİ STE S İ
t K
Kafkaslar 19, 38, 77, 99, 103, Kırım Tatarları 103, 115, 1 25
137, 151, 207 Kıtlık 7, 81, 82, 212
Kaganoviç, Lazar 51, 66, 114, Kızıl Meydan 1 8, 60, 106, 226
116, 120, 122, 124, 127, Kızıl Ordu 14, 15, 37, 38, 42,
128 43, 44, 47, 48, 53, 66, 100,
Kalın dergiler 173 103, 227
Kalinin 47, 49, 181, 186 Kızıl Ordu Günü 14
Kamenev 48, 49, 61, 63, 86, Kiev 20, 36, 179, 193
87, 226 Kim İl-sung 108
Kamuoyu yoklaması 113 Kirill, Patrik 214, 215, 228
Kanada 110
Kirov, Sergey 83, 86, 87, 125
Kapitalizm 13, 23, 169, 201
Kirov cinayeti 87
Kapital yatırımı 1 7, 76, 110,
Kodorkovski, Mikail 203, 210
148
Koestler, Arthur 90
Karadağ gaz boru hath 137
Kohl, Helmut 1 83
Kame 48
Kolektif liderlik 122, 123
Katılımcı sosyalizm 130
Kolektivizasyon 69, 70, 71, 72,
Katolik Kilisesi 157
76, 82, 1 73
Katyn Ormanı 104
Komintem bkz. Komünist
Kazakistan 16, 65, 71, 81, 1 02,
Entemasyonel (Komin
103, 115, 121, 128, 1 29,
tem) 44, 59, 85
140, 144, 157, 1 77, 190,
206 Komsomol 54, 61, 78, 86, 1 60,
KGB 141, 165, 166, 170, 188, 177, 178, 1 79, 180, 181,
Litvanya 16, 95, 157, 179 Menşevikler 26, 31, 32, 33, 36
Litvinenko, Aleksandr 211 Mikoyan 97, 100, 101, 111, 116,
Litvinov, Maksim 86, 94 117, 120, 123, 124, 125,
Lobicilik 77 1 28, 139
Lozovski, Solomon 115, 116 Milletler Cemiyeti 86
Lubyanka Meydanı 18, 226 Milli marş 214
Lunaçarski, Anatoli 55 Milliyetçilik 16, 1 7, 20, 89,
Lvov, Prens 32 137, 155, 1 79
Mir 55, 133, 163
M
Mitterrand, François 183
Macaristan 125, 126, 149, 153, Modernleşme 17
1 84, 208 Moldova 16, 95, 99, 144, 189,
Magnitogorsk 78 190
Majdanek 105 Molotov, Vyacheslav 49, 54,
Makhno 43 66, 76, 83, 89, 91, 93, 94,
Malenkov 100, 116, 120, 121, 95, 97, 100, 101, 113, 116,
123, 126, 128 117, 120, 121, 122, 123,
Mali kriz 209 124, 125, 126, 127, 128
Mançurya 38, 99, 233 Moskova Manege 139
Mandelstam, Nadezhda 79 Moskova 6, 9, 12, 15, 20, 32,
Mao Zedong 108 41, 44, 46, 49, 56, 57, 59,
Marconi, Guglielmo 114 62, 65, 67, 77, 78, 85, 87,
Marksist devrimciler 11, 23, 88, 89, 90, 97, 98, 99, 105,
180, 181, 182, 183, 1 84, Sovyet Ordusu 93, 96, 99, 105,
57, 58, 59, 61, 62, 63, 64, Tarım 68, 69, 71, 72, 82, 113,
65, 66, 67, 68, 69, 71, 75, 114, 121, 129, 138, 148,
76, 77, 79, 81, 82, 83, 84, 1 70
85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, Tarımda kolektivizasyon 68,
93, 94, 95, 96, 97, 98, 100, 69
Tatar Otonom Cumhuriyeti
101, 102, 105, 106, 107,
89, 207
108, 111, 112, 113, 114,
Tatarya 207
116, 117, 118, 119, 120,
Tek ülkede sosyalizm 44
121, 122, 123, 125, 126,
Temsil 12, 20, 37, 39, 41, 46,
128, 129, 1 32, 1 36, 137,
49, 77, 82, 98, 1 36, 138,
138, 144, 163, 1 65, 1 71,
1 64, 1 78, 213
212, 213, 214, 219, 220, Thatcher, Margaret 183
221, 222, 223, 224, 226, Tiflis 125, 137, 140
227 Timoşenko, Semyon 101
Stalingrad 99 Tocqueville, Alexis de 170
Stalinizm 5 Toplama kampları 105
Stalin kültü 82 Totaliterlik 10
Stanislavsky, Konstantin 46 Transkafkas Federasyonu 39
St. Petersburg 12, 19, 20, 24, Troçki 22, 26, 32, 33, 37, 44, 48,
Yeşiller 180
Yolsuzluk 138, 1 98
Yurçak, Aleksey 1 60, 169
Yusupov, Feliks 29
Yüksek eğitim bkz. eğitim 23
Yüksek Parti Okulu 201
- Slav0j Zifok
internet satış
saykitap.com 55 rL
ISBN 978-605-02-0899-3
e sayyayincilik.com
f facebook.com/sayyayinlari
t: twitter.com/sayyayinlari
(!) instagram.com/sayyayincilik