You are on page 1of 11

NESİLLERİN RUHU

Mehmet Kaplan
Nesillerin Ruhu’nun yayın hakları Dergâh Yayınları’na aittir.

Dergâh Yayınları: 54
Sertifika No: 49170
Çağdaş Türk Düşüncesi: 6
Mehmet Kaplan Bütün Eserleri: 9
ISBN: 978-975-995-338-6
1. Baskı: Ocak 1967
17. Baskı: Aralık 2022

Dizi Editörü: İnci Enginün

Kapak Tasarımı: Işıl Döneray


Kapak Uygulama: Ercan Patlak
Sayfa Düzeni: Ayten Balaç

Basım Yeri: Ana Basın Yayın Gıda İnş. Tic. A.Ş.


Mahmutbey Mah. Devekaldırımı Cad.
2622. Sok. No: 6/13
Bağcılar / İstanbul
Tel: [212] 446 05 99
Matbaa Sertifika No: 52729

Kapak Basım Yeri: Hanlar Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti.


Tel: [212] 324 08 82

Cilt: Güven Mücellit & Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti.


Tel: [212] 445 00 04
Mehmet Kaplan

NESİLLERİN RUHU

DERGÂH YAYINLARI
Mimar Sinan Mah. Selamiali Efendi Cad.
No: 13/A 34672 Üsküdar / İstanbul
Tel: [216] 391 63 91-93
www.dergah.com.tr / bilgi@dergahyayinlari.com
MEHMET KAPLAN. 1915 yılında Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinde doğdu. İlkokulu
Sivrihisar’da, orta ve lise öğrenimini Eskişehir’de tamamladı. Yüksek Muallim Mektebi
ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Şubesi’nden mezun olduğu yıl, M. Fuad Köprülü
tarafından asistan adayı olarak Türkiyat Enstitüsü’ne alındı (1939). Ancak Köprülü’nün
siyasete atılarak üniversiteden ayrılması üzerine XIX. Asır Türk Edebiyatı Kürsüsü’nün
başına getirilen Ahmet Hamdi Tanpınar’ın asistanı oldu. 1942’de doktorasını verdi.
1944’te doçentliğe, 1953’te profesörlüğe yükseldi. 1958 yılında öğretime başlayan
Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde Edebiyat Fakültesi dekanı olarak görev yaptı, bu
arada Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü kurdu. Türk halk edebiyatı sahasında ilk
çalışmaları burada başlatarak asistanlarıyla beraber derlemelerde bulundu. 1960’ta
İstanbul’daki kürsüsüne döndü. 1974 yılında Türkiyat Enstitüsü müdürü, 1982’de Türk
Dili ve Edebiyatı Bölümü başkanı, 1983’te ikinci defa Türkiyat Araştırma Merkezi
müdürü oldu. Ekim 1983’te Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurulu üyeliğine
seçildi. Bu resmî görevlerinin yanı sıra Kültür Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve
Devlet Planlama Teşkilâtı’nın kurduğu kültür, dil ve edebiyat komisyonlarının çoğunda
görev aldı. 1936’da öğrenci bursuyla Almanya’da, 1949-1950 ve 1959-1960 yıllarında
Fransa ve İngiltere’de, 1967’de Almanya, Fransa, İngiltere ve İsviçre’de inceleme ve
araştırma yapmak üzere bulunan Mehmet Kaplan ayrıca Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde
konferanslara ve seminerlere katıldı. Ocak 1984’te emekli oldu ve ölümüne kadar
Marmara Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi’nde yüksek lisans ve doktora dersleri
verdi. 1986 yılında İstanbul’da vefat etti. Mezarı Karacaahmet Kabristanı’ndadır.
Kendisine Millî Kültür Vakfı tarafından “millî kültüre hizmet şeref armağanı” verilmiş
(1981), emekliliği münasebetiyle Dergâh Yayınları tarafından Mehmet Kaplan’a Armağan
(İstanbul 1984), ölümünden sonra da Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü’nce Mehmet
Kaplan İçin (Ankara 1988), Kültür Bakanlığı’nca Mehmet Kaplan (İstanbul 2013) adlı
kitaplar yayımlanmış, ayrıca Boğaziçi (Mart 1986, S. 45) ve Türk Edebiyatı (Mart 1986,
S. 149) dergileri onun için birer özel sayı çıkarmıştır. Mehmet Kaplan’ın hayatı, bütün
yazılarının bibliyografyası ve hatıraları Mehmet Kaplan: Hayatı ve Eserleri (haz. Zeynep
Kerman-İnci Enginün, Dergâh Yayınları, 2000) adıyla neşredilmiştir.
Başlıca Eserleri: Şiir Tahlilleri 1: Tanzimat’tan Cumhuriyet’e, 1954 (34. b. 2015); Şiir
Tahlilleri 2: Cumhuriyet Devri Türk Şiiri, 1965 (24. b. 2015); Tanpınar’ın Şiir Dünyası,
1963 (6. b. 2013); Nesillerin Ruhu, 1967 (12. b. 2014); Büyük Türkiye Rüyası, 1969
(6. b. 2012); Tevfik Fikret: Devir-Şahsiyet-Eser, 1971 (18. b. 2014); Edebiyatımızın
İçinden, 1978 (4. b. 2014); Hikâye Tahlilleri, 1979 (21. b. 2015); Türk Edebiyatı Üzerinde
Araştırmalar 1, 1979 (11. b. 2014); Türk Edebiyatı Üzerinde Araştırmalar 2, 1987 (9. b.
2014); Türk Edebiyatı Üzerinde Araştırmalar 3: Tip Tahlilleri, 1985 (9. b. 2014); Kültür
ve Dil, 1982 (33. b. 2015); Âli’ye Mektuplar, 1992; Sevgi ve İlim, 2002 (3. b. 2014);
Edebiyatımızın Bahçesinde Dolaşırken, 2007 (2. b. 2014), Yunus Bir Haber Verir..., 2015.
SUNUŞ

Mil­li­yet­çi­lik, dün ol­du­ğu gi­bi bu­gün de dün­ya­mı­zı et­ki­le­yen fi­kir


ha­re­ket­le­ri­nden­dir. En­ter­nas­yo­nal­ci olan dü­şün­ce ve sis­tem­ler da­hi
ken­di iç­le­rin­de ve ken­di­le­ri­ne has bir mil­li­yet­çi­li­ği sa­vun­mak du­ru­
mun­da­dır­lar. Irk, dil, va­tan, mil­let, hür­ri­yet, top­rak, emek gi­bi birta­kım
asli un­sur­lar­la bir­lik­te ele alı­nan ve çe­şit­li ba­kış açı­la­rı­na gö­re bi­çim­le­
nen mil­li­yet­çi­lik kav­ra­mı­nın önem­li bir ta­ra­fı da kül­tür ala­nın­da gö­rü­
len tat­bi­ka­tı­dır. He­men he­men mil­lî olan her şe­yi içi­ne alan “kül­tür
mil­li­yet­çi­li­ği” Prof. Dr. Meh­met Kap­lan’ın üze­rin­de çok dur­du­ğu bir
me­se­le­dir.
Yak­la­şık el­li yıl­lık bir za­ma­nın öte­sin­den bu­gü­ne ka­dar sa­de ve
açık bir üs­lup­la mil­li­yet­çi­lik ve kü­ltür me­se­le­le­ri­miz üze­rin­de ya­zı­lar
ya­yım­la­yan Meh­met Kap­lan’ın bu ki­tap­ta ba­zı ma­ka­le­le­ri bir ara­ya
ge­ti­ril­di. Cum­hu­ri­yet’­ten ön­ce­ki nes­lin, Cum­hu­ri­ye­t’e yön ve­ren nes­
lin, Cum­hu­ri­yet nes­li­nin ya­ni bu­gün­kü nes­lin du­yuş ve dü­şün­ce­le­ri­nin
nab­zı­nı, gü­nah ve se­vap­la­rı­nı önü­nü­ze se­ren Ne­sil­le­rin Ru­hu dün­kü
buh­ran­la­rı­mız­dan bu­gün­kü buh­ran­la­rı­mı­za ge­çi­şi an­la­tı­yor. Ba­tı me­de­
ni­ye­ti kar­şı­sın­da al­dı­ğı­mız tav­rın, men­şei do­ğu­lu olan kıy­met­le­ri­mi­zin,
Ana­do­lu’nun iç dün­ya­sı­nı oluş­tu­ran un­sur­la­rın mu­ha­se­be­si­ni ya­pı­yor.
Ya­yı­ne­vi­miz Meh­met Kap­lan’ın bü­tün ma­ka­le­le­ri­ni ye­ni­den
dü­zen­le­ye­rek ya­yı­na ha­zır­la­mış­tır. Böy­le­ce dü­şün­ce ve ede­bi­yat dün­
ya­mı­za, kıy­met­li bir ilim ve sa­nat ada­mı­nın kül­li­ya­tı­nı ka­zan­dır­dı­ğı­mı­
za ina­nı­yo­ruz.
DER­GÂH YA­YIN­LA­RI

5
MEHMET KAPLAN
(1915-1986)
İçin­de­ki­ler

Birinci Baskının Önsözü / 11


Ne­sil­le­rin ru­hu / 15
Mil­li­yet­çi­li­ğe da­ir / 31
Ye­ni Türk mil­li­yet­çi­li­ği / 34
Oğuz­lar / 38
Ma­laz­girt Sa­va­şı­’nın Türk me­de­ni­yet ta­ri­hi ba­kı­mın­dan mâ­na ve ehem­mi­ye­ti / 43
Mil­li­yet­çi­lik ve coğ­raf­ya / 48
Mil­li­yet­çi­lik ve bu­gün / 53
Mil­li­yet­çi­lik ve din / 55
Mil­let ha­ya­tın­da manevi kuv­vet­le­rin ro­lü / 59
Mil­li­yet­çi­lik ve ilim / 63
Ana­do­lu’nun kuv­vet­le­ri / 68
Köy, köy­lü ve köy öğ­ret­me­ni / 73
Mil­li­yet­çi­lik ve bey­nel­mi­lel­ci­lik / 79
Mil­li­yetçilik ve Bolşeviklik / 82
Mad­de ve ruh / 85
Ko­mü­nizm ve in­san­lık / 88
Ko­mü­nizm ve sa­nat / 90
Şark ve Garp me­de­ni­yet­le­ri kar­şı­sın­da Tür­ki­ye / 98
Ba­tıl iti­kat­lar­la mü­ca­de­le / 104
Din ve ilim / 108
Kah­ra­man­lık din ve ilim / 112
İçtimai bir­lik / 118
Ba­sa­mak­lar / 120
Halk kül­tü­rü ve yük­sek kül­tür / 124
Di­ni ye­ni­den ya­şa­ma / 128
Me­de­ni­yet ve üslu­ba da­ir / 131
Dil da­va­sı / 134

9
İÇİNDEKİLER

Os­man­lı­ca, Türk­çe, öz Türkçe / 139


Ede­bi­yat coğ­raf­ya­sı / 147
İçtimai şu­ural­tı ve ede­bi­yat / 150
Ede­bi­yat ve ter­bi­ye / 156
Ken­di ken­di­ne de­ğer ver­me / 167
Mil­let ve sa­nat / 170
Re­jim ve sa­nat / 174
Sa­nat ve si­ya­set / 177
İn­san ve hür­ri­yet / 180
Bu­gün­kü me­de­ni­yet ve fert / 183
Ölü­ler / 187
Yah­ya Ke­mal’de ta­rih ve coğ­raf­ya fik­ri / 189
Bü­yük da­ire / 194
Mevlana / 198
Yu­nus Em­re ve bu­gü­nün me­se­le­le­ri / 214
Mu­kad­des uçu­rum / 218
Meh­met­çik / 221
Ka­la­ba­lık ve mil­let / 224

10
Bİ­RİN­Cİ BAS­KI­NIN ÖN­SÖ­ZÜ

II. Dün­ya Sa­va­şı baş­lar­ken üni­ver­si­teden me­zun ol­dum. O ta­rih­ten


son­ra, bir yan­dan seç­miş ol­du­ğum ilim da­lın­da aka­de­mik ça­lış­ma­lar
ya­par­ken, öte yan­dan ge­niş oku­yu­cu züm­re­si­ne hi­tap eden der­gi­ler­de,
ede­bi­yat, dil, sa­nat, me­de­ni­yet ve sos­yal ko­nu­lar üze­rin­de kı­sa ma­ka­
le­ler yaz­dım. Bu ki­tap, bu so­nun­cu­lar ara­sın­dan se­çil­miş ya­zı­lar­dan
iba­ret­tir.
Se­çi­mi ya­pan ben de­ğil, on­la­ra de­ğer ve­ren ve ki­tap ha­li­ne ge­ti­ril­
me­si­ni ar­zu eden genç­ler­dir. Şah­sen bu ne­vi ya­zı­la­rı­mı ne bi­rik­tir­dim,
ne de tek­rar oku­dum. On­lar be­nim için kü­çük dü­şün­me egzersiz­le­ri ve
ge­niş oku­yu­cu züm­re­si ile te­mas va­sı­ta­sı idi­ler. Ki­tap ha­li­ne ge­tir­me­yi
as­la dü­şün­me­miş­tim. Çe­şit­li se­bep­ler do­la­yı­sıy­la on­la­rı bu son ne­şir­
le­rin­de de ye­ni­den göz­den ge­çi­re­me­dim. Her şeyi iyi ni­yet­li genç­ler
ha­zır­la­dı­lar. Ben sa­de­ce mu­va­fa­kat et­tim.
Bu su­ret­le iyi mi yok­sa kö­tü mü et­ti­ği­mi bil­mi­yo­rum. Bu te­red­
dü­tü­mün se­be­bi on­la­rın da­ğı­nık ol­ma­la­rı, çe­şit­li yer­ler­de ve ta­rih­ler­de
ya­zıl­mış bu­lun­ma­lar­ıdır. Bu tarz­da vü­cu­da gel­miş ki­tap­lar­da birçok
tek­rar­lar, hat­ta çe­liş­me­ler ol­ma­sı ka­çı­nıl­maz bir şey­dir.
Genç­li­ğim­den be­ri be­nim­se­di­ğim bir dü­şün­me me­to­du var­dır:
Ka­fa­mı iş­gâl eden bir ­ko­nu üze­rin­de açık ve se­çik fi­kir­le­re ulaş­mak
için on­la­rı ya­za­rım, Ala­in’in de­yi­mi ve tav­si­ye­si ile “ya­za­rak dü­şü­nü­
rüm”. Hiç­bir me­se­le be­nim için ka­pan­mış, son şek­li­ni al­mış de­ğil­dir.
Mu­ay­yen bir ko­nu­da da­ha ön­ce yaz­dık­la­rı­mı unu­tur, eğer be­ni ye­ni­den

11
BİRİNCİ BASKININ ÖNSÖZÜ

alaka­dar edi­yor­sa tek­rar ka­le­me sa­rı­lı­rım.


Bu tarz dü­şün­me, oku­yu­cu ba­kı­mın­dan bel­ki mah­zur­lu, fa­kat
ya­zar için fay­da­lı­dır. Zi­ra her me­se­le­de ha­ki­ka­te ulaş­mak için onu
muh­te­lif za­man­lar­da tek­rar tek­rar ele al­mak iyi bir şey­dir. İn­san bu
su­ret­te, baş­ka­la­rı için de­ğil­se bi­le, ken­di­si için sa­bit ba­zı ger­çek­le­ri
keş­fe­der.
Tür­ki­ye’nin için­de bu­lun­du­ğu coğrafi, ta­ri­hî ve sos­yal şart­lar ba­na
mil­li­yet­çi­li­ği ken­di­sin­den vaz­ge­çil­mez bir fi­kir ola­rak gös­ter­di. Bil­has­
sa II. Dün­ya Sa­va­şı’n­dan son­ra, Rus Bol­şe­viz­mi’­nin Tür­ki­ye’yi teh­dit
et­me­si bu inan­cı da­ha faz­la kuv­vet­len­di­rdi. Cum­hu­ri­ye­tin ba­şın­dan
be­ri, Tür­ki­ye’ye şe­kil ve­ren ana fi­kir­ler­den bi­ri mil­li­yet­çi­lik, öte­ki­si
par­le­men­to ve hür­ri­yet fik­ri­dir. Bun­lar ma­hi­yet­le­ri ica­bı Rus Bol­şe­viz­
mi­’ne ve bir dik­ta­tör­lük re­ji­mi olan ko­mü­niz­me zıt­tır­lar. Ben bu ne­vi
ya­zı­la­rım­da da­ima bi­ze şe­kil ve­ren ana fi­kir­le­ri ele al­dım ve on­la­rı
ken­di dü­şün­ce ve mi­za­cı­ma gö­re iş­le­dim. Bu­gün de on­la­rın doğ­ru
ol­duk­la­rı­na ina­nı­yo­rum.
Be­nim an­la­dı­ğım mil­li­yet­çi­li­ğin şo­ven­lik, ta­as­sup ve ge­ri­ci­lik­
le hiçbir il­gi­si yok­tur. Ken­di mil­le­ti­mi sev­mem ve var­lı­ğı­nı mü­da­faa
et­mem, baş­ka mil­let­le­ri ha­kir gör­mem için bir se­bep de­ğil­dir. Doğ­ru
ol­du­ğu­na ina­nı­lan fi­kir­le­re bağ­lan­ma ta­as­sup ol­ma­dı­ğı gi­bi. İle­ri­ci­li­
ğe ge­lin­ce, mem­le­ke­ti­min en yük­sek me­de­ni­yet se­vi­ye­si­ne ulaş­ma­sı­nı
di­le­yen­ler­den bi­ri­yim. Be­ni mil­li­yet­çi ol­du­ğum ve mil­lî kıy­met­le­re
inan­dı­ğım için “ge­ri­ci” di­ye dam­ga­la­yan­lar çık­mış­tır. Bun­lar ya mil­li­
yet­çi­li­ği ge­ri­ci­lik­le bir tu­tan ko­mü­nist­ler, ya­hut da ya­zı­la­rı­mı dik­kat­le
oku­ma­yan dal­gın ve­ya kö­tü ni­yet­li ki­şi­ler­dir. Bu ya­zı­lar, eğer okur­lar­sa,
on­la­rın hak­kım­da­ki gö­rüş­le­ri­ni te­yid et­me­le­ri­ne ve­ya de­ğiş­tir­me­le­ri­ne
ve­si­le ola­cak­tır. Şu­nu da söy­leye­lim ki, ba­zı­la­rı pol­emik ma­hi­ye­tin­de
ol­mak­la be­ra­ber, hi­tap et­mek is­te­di­ğim kim­se­ler, ken­di­mi ken­di­le­rin­
den say­dı­ğım mil­li­yet­çi­ler­dir.
Her fi­kir gi­bi mil­li­yet­çi­lik de, üze­rin­de tek­rar ­tek­rar, ye­ni­den
dü­şü­nül­mez­se bas­ma­ka­lıp ha­le ge­le­bi­lir. Bir fik­rin bas­ma­ka­lıp ha­le
gel­me­si ise onun ölü­mü de­mek­tir. Mil­lî olan her şey bi­zi ye­ni­den
dü­şün­me­ye sevk et­me­li­dir. Bu­nun için bir fi­kir, bir hadise, bir mıs­ra,

12
NESİLLERİN RUHU

bir ke­li­me kâ­fi­dir. Unut­ma­ya­lım ki, ebe­dî ha­ki­kat­ler bi­le, biz on­la­
rı dü­şün­dü­ğü­müz müd­det­çe var­dır­lar. Mil­li­yet­çi­lik, onu ya­şar­sak ve
her an ye­ni bir şe­kil­de ifa­de ede­bi­lir­sek bi­zi bes­le­yen asıl ana­ fi­kir ve
bü­yük kay­nak olur.
Bu ya­zı­lar, baş­lık­la­rın­dan da an­la­şı­la­ca­ğı üze­re sa­de­ce mil­li­yet­
çi­lik ile alaka­lı de­ğil­dir­ler. Onun et­ra­fın­da çe­şit­li me­se­le ve ko­nu­la­ra
uza­nıl­mış­tır. Fa­kat dış gö­rü­nüş­le­rin­de­ki da­ğı­nık­lı­ğa rağ­men, on­la­rı
bir­bi­ri­ne bağ­la­yan ba­zı te­mel me­se­le­le­rin iç­ten bir­lik vü­cu­da ge­tir­dik­
le­ri­ne ka­ni­im.
Bu ya­zı­lar neş­ro­lu­nur­ken, Bi­rol Emil on­la­rı tek­rar oku­muş ve
de­ğiş­ti­ril­me­si ve­ya dü­zel­til­me­si ge­re­ken nok­tal­arı be­nim­le mü­na­ka­şa
et­miş­tir. Bun­dan do­la­yı, ona ve bu ki­ta­bı ba­na hiç zah­met ver­me­den
ha­zır­la­yan “ha­re­ket”çi genç­le­re çok mü­te­şek­ki­rim.

Ka­sım 1966, İs­tan­bul


MEHMET KAPLAN

13

You might also like