Professional Documents
Culture Documents
Folklor Milliyetçilik Reklam
Folklor Milliyetçilik Reklam
M. Gökşen BUĞRA*
ÖZET
Reklam sektörü sürekli kendim yenileyen ve ulaşabileceği bütün kodları kullanan bir alandır. Bu yüz
den folklorik unsurlar bu sektör için başat bir öğedir. Bu makalede amaçlanan, bir çay markasının reklamı
üzerinden yerellik ve milliyetçilik unsurlarının nasıl kullanıldığına dikkat çekmek, gündelik tüketim ile
folklor ilişkisini sorgulamaktır.
Anahtar Kelimeler
Folklor, reklam, yerellik, milliyetçilik.
ABSTRACT
The sector o f advertising is an area that always renewals itself and uses all the codes that it can re
ach. So elements of folklore are main determining factors. The aim o f this article is to point out how the con
cepts of localism and nationalism are used in a TV commercial and to discuss the relation between daily con
sumption and folklore.
Key Words
Folklore, advertising, localism, nationalism.
Folklor, halkın ürettiği, yaşadığı ve m inde nasıl öne çıkarıldığı, Türk toplu-
benimsediği değerler bütünü olduğu için m unun büyük bir kesiminin gündelik
üreticilerin tüketicilere seslenirken folk yaşantısında önemli bir yer tutan
lorik unsurlar kullanmaları, ürünün ko ‘çay’ın, yeni bir marka tarafından nasıl
lay tanınması ve tüketilmesi için büyük ‘cazip’ hale getirildiğini sorgulamaktır.
bir avantajdır. İster yeni ya da ithal bir Doğuş Çay reklamlarında firmanın
değer tanıtılsın ister halkın zaten kul ‘Karadeniz' bölgesi çıkışlı olduğu vurgu
lanmakta olduğu bir değer farklı marka lanır; çünkü Türkiye’de çayın yetiştiği
larca sunulsun; firma, folklorik unsur en verimli bölge burasıdır. Bu nedenle
larla halk tarafından benimsenmiş olan öne çıkarılan Karadeniz’e özgü müzikler,
kodların açığına sızılabilir. Bu sayede giyim, şive; yani yörenin folklorudur. Bir
tüketilmekte olan bir ürünün varlığı pe seri reklam dizisinde Karadenizli bir
kiştirilebilir ya da halkın gündelik ya kız, yerel kıyafetler içinde, en iyi çayı
şantısına yeni katılacak olan bir ürün sembolize eden ‘iki yaprak bir tomurcuk’
benimsetilebilir. Reklam, yeni bir değer sözleriyle markanın doğallığına vurgu
oluştururken o kodlara yaslanmadan yapar. Genç kız, reklam yönetmenine laz
dikkat çekemez; am a var olan değerleri şivesiyle ‘en cüzel çay doğuş çay’ der;
vurguladıkça marka-ürün-tüketici ara onu düzeltmeye çalışan yönetm en bir
sındaki bağ kuvvetlenir. Doğuş Çay fir bardak çay ister ve Doğuş çay içtikten
masının reklamlarından hareketle folk sonra o da ‘en cüzel çay’ demeye başlar.
lor ve reklam ilişkisi üzerinde durulacak Çayın, ‘lazlaştırması’, yani yöreyi be
olan bu çalışmada amaçlanan, yerellik nimsetmesi düşüncesi, köylü ile kentli;
ve milliyetçilik öğelerinin bir reklam fil esas üretici ile kentteki tüketici arasın-
http://www.millifolklor.com 53
Millî Folklor, 2006, Yıl 18, Sayı 71
da sıcak bir ilişki kurar. Burada yatan lü olan çaylarıyla tanınırlar. A m a İngiliz
önemli değer, köylü-kentli ayrımının mi kadın eşinin memleketinde içtiği çayı is
zah yoluyla bağlanması, genç kız saye tediği için Türkiye’ye gelinir. Burada
sinde yerelliğin vurgulanarak çayın ‘do reklamın ana vurgusu belirlenmiş olur;
ğal’ ve ‘kaynağından’ sunulduğunun be çayın m emleketi olarak ünlenen bir yere
lirtilmesidir. Firmanın bir diğer reklam tercih edilen Karadeniz’dir. Kadın, ma
serisinde ise ‘çayın öyküsü’ konu edilir; saya gelen onlarca bardak çaydan yu
dış mekanda, harman yerinde ve fabri dum lar alır am a aradığını bulamaz; ça
kada çekilen reklam filmlerinde çayın yın adının bir türlü hatırlanmaması, se
tüketiciye gelene kadar geçirdiği evreler yircide m erak unsuru uyandırıp doğru
gösterilir; bu sayede firm a “homojen” bir çay bulunduğunda hatırda kalıcılığın
imaj çizer. Bu imaja eklenen saflık ve arttırılmasını sağlar. Kadın Doğuş çayı
büyüme süreci, seçilen küçük bir kız ço içince “This is the tea” der; eşi de bu sö
cuğuyla tamamlanır; böylece ürünün bir zü Türkçeye çevirerek sloganı bulur:
çocuk gibi yetiştiği ve tüketiciye ulaştı “Çay budur”; “Bakın İngiliz bile deyi ki
rıldığı mesajı yollanır. çay budur, çay doğuş çay, işte çay bu
Bu çalışmada ağırlık kazanacak dur”. Aslında reklam filminde halktan
olan reklam serisi, bir Laz ile Ingiliz eşi olan Laz adamdır; ama slogan İngiliz ge
figürlerinin iki filmlik macerasıdır. Bi line söyletilir; çünkü ‘bizim farkında ol
rinci filmde, karakterler Karadeniz’de madığımız değer’, İngiliz tarafından ‘bi
dir; bir köy kahvesinde otururlar; kah le’ bilinmektedir. M asada onlarca bar
vedeki detaylar yöresellik yansıtır. Kah dak vardır; doğru çayın bulunm ası ge
vede oturan diğer insanlar tipik Karade cikmiştir; çünkü halk bu lezzeti tam an
nizlidir; uzun burunlu, saf görünümlü lamıyla keşfedememiştir. Ancak bir ‘ya-
tiplerdir. Karı koca bir masada oturmuş; bancı’nın çayı bu derece ısrarla istemesi
karşılarında bir grup erkek -çü n k ü Ka ve bu lezzeti hatırlaması, tüketicinin sa
radeniz’de kahveler erkekler içindir- on hip olduğu bu değerin pekiştirilmesini
ları seyreder; seyircinin öyküyü anlama sağlar.
sı için Laz koca şunları söyler: “Benim Reklamın devam filmi ise İngilte
hanım Ingilisdür, çeçen sene buraya gel re’de çekilir; bu kez seçilen mekân mo
miş idük, bir çay içmiş idük. Şimdi de dern bir ‘cafe’dir; yine laz koca: Hanım
aş er iyi, tutturdu o çaydan isteyi, ben ne burası İngilteredür, sakın tutturma Do
bulacaam onu Ingiltereye tekrar geldik ğuş çay isteyrum diye” sözleriyle öyküyü
buraya”. Ingiliz kadın, sarışın, mavi göz belirler. Garson yaklaşır, kadın “I’d like
lü, iri yapılıdır ve yalnızca İngilizce ko a doğuş çay please” der; eşi ise “Herhan
nuşur; eşiyle anlaşma stilleri de ilginç gi bir tea please” diyerek m ekânın ya
tir; çünkü herkes kendi dilinde konuşur. bancılığına işaret eder. Kadın Doğuş çay
Burada amaçlanan, m illî kim lik vurgu konusunda ısrarlıdır; adamsa “Burda
sunun dil vasıtasıyla pekiştirilmesidir. Doğuş çay falan olmaz, patırtı çıkartma”
İngilizler soğuk karakterleriyle bilinse derken birden kadının çantasından çı
de kadının sevimli gösterilmesi, hamile kan paketi görürüz. Laz koca, “Aha! Bi
olmasıyla sağlanmıştır. Çünkü annelik, zimki getirmiş ya çay i” sözleriyle yerel
bebek taşımak hassas bir öğedir ve Türk bir Türk erkeği m otifi çizer; verdiği tep
geleneklerine göre kadının aşermesi de ki “aha!”dır; eşinden söz ederken de “bi
mek, isteğinin mutlaka yerine getirilme zimki” der. Kadın Doğuş çayını suya ba
si anlamına gelir. Karakterlerin Laz ve tırırken slogan girer: “Çay budur. Doğuş
İngiliz olarak seçilmesi elbette tesadüf Çay. Karadeniz’in mükemmel çayı”. Slo
değildir. İngilizler de dünya çapında ün gandan sonra arka m asada oturan bir
54 http://www.millifolklor.com
İngiliz adam çayın kokusunu alır ve ka
dının uzattığı fincandan bir yudum alıp
“This is real tea!” der. Bu noktada hem
b ir başka İngiliz'e ‘gerçek çay’ söyletilir
hem de Laz erkeğiyle bütünleşen ‘kıs
kanç’ kimlik gösterilir: “H anım ne diyo
bu sör ya dön önüne...”. Laz adam, ba
kışlarıyla ve sözleriyle başka bir erkeğin
eşiyle iletişim kurmasını kıs kanmış tır.
Bu güldüren unsur sayesinde halk, yine
kendine ait bir değerin varlığını sezin
ler; reklam filmindeki adam a duyulan
yakınlık, markaya da yakınlaştıracaktır.
Çay, Çin’de bulunduktan sonra Av
rupalI tüccarlar tarafından dünyaya ta
nıtılmıştır; önemli bir çay üreticisi olma
m asına rağmen İngiltere, bu tanıtımla
‘çay’ ile anımsanan bir ülke haline gelir.
A ncak İngiltere, çayın daha çok tüketici
si iken; Türkiye hem üretici hem de tü
ketici konumdadır. Türk insanı için çay,
1950’lerden sonra büyük önem kazan
maya başlar ve kendi folklorunu üretir.
Sosyal iletişim için bir ön adım teşkil et
mesiyle, önem li bir ikram öğesi olmasıy
la, kahvaltıda ve öğünlerden sonra ra
hatlatıcı işleviyle çay, Türk insanının
gündelik yaşantısı için vazgeçilm ez bir
unsurdur. Bu durumda firma, tüketiciye
yeni bir ürün alışkanlığı kazandırılma
yacak; var olan alışkanlığın içinde bir
seçim nedeni bulduracaktır. Reklam, bu
nedeni “folklor” sayesinde yaratmıştır.
Yeni ikonalar Televizyonda Reklam Sa
natı adlı kitapta “Gelenekler, Doğa ve
Çağdaşlık” başlıklı yazısında Paul Rut-
herfold, “Nerde olursa olsun, eski değer
ler, modern zamanların aşındırmasına
karşı koymaktadır. Bazen bir geleneğin
karşısında hayranlık duymamız, bazen
eski olan her şeyin kalıcı değerini kabul
etmemiz istenir, bazen de eski, daha az
doyurucu olan yeni ile karşılaştırılır”
(156) der. Firmanın reklam için izlediği
yol da ‘eski değerler’e yaslanmaktır; bu
süreçte karşısına aldığı ise ‘yabancı de
ğerlendir. Bu noktada karşımıza, ‘milli
littp ://www.millifolklor.com
Millî Folklor, 2006, Yıl 18, Sayı 71
Kaynakça
Burton, Graeme. Görünenden Fazlası. Çev.
Nefm Dinç. İstanbul: Alan Yayıncılık, 1995.
Rutherford, Paul. Yeni ikonalar Televizyonda
Reklam Sanatı. Çev. Mustafa G. Gerçeker.
İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 1996.
55