Professional Documents
Culture Documents
PANDOMİMA
İnsanları güldürmeyi, eğlendirmeyi kendine iş edinmiş Paskal, yalnız, kimsesiz
ve mutsuz bir tiyatro oyuncusudur. Eftalya adlı bir kıza aşıktır aşkı gizli bir
aşktır. Kız sonrasında birkaç hafta tiyatroya gelmez başkası ile evlenmiştir.
Eftalya tiyatroya kocası ile gelir bunu gören paskal ertesi gğn evinde asılı
şekilde bulunur bunu gören insanlar onun ölü taklidi yaptığını sanarlar ama
paskal gerçekten ölmüştür
Kişiler
Eftalya, Paskal’ın âşık olduğu genç kızdır. Sürekli pandomima seyretmeye gelir.
Paskal’ın ona âşık olduğundan haberi yoktur. Başka biriyle evlenerek Paskal’ın
tüm hayallerini yıkmıştır.
Diğer kişiler; ihtiyar Rum kadın, Eftalya’nın validesi ve mahallelilerdir .
Yer (Mekân)
Olayın geçtiği yerler; Haseki, yeni bahçe, tiyatro salonu ve Paskal’ın evidir.
Zaman
Olayların geçtiği zaman; “yazın bir öğle üzeri”, “yazın bir cuma günü” gibi
ifadelerle belirtilir.
DİL VE ANLATIM
Öykünün Türü
Genel Değerlendirme
Ana karakterimiz alp dağlarında yürüyüş yaparken çok susadığı için bir çeeeşme
aramaya çıkmış. Nihayetin de bir çeşme buluş ama çeşme kurumuş olduğu için
su akmıyormuş. Biraz dinlendikten sonra tekrar yola çıkmış. Önüne bir çoban
çıkmış bu çoban ona su ikram etmiş ve sonrasında onu evine davet etmiş.
Çobanın evine gittiğinde adam şaşırmış çünkü orası ev gibi değilmiş ne ev
varmış ne de komşu çöl gibi kurak bir yermiş. Gezgin burayı görüp biraz daha
kalıp gözlemlemek istemiş. Çoban yanielzeardbouffier hikayesi de burda dağda
bulduğu meşe palamutlarını ayıklamakla başlamış çünkü bu uçsuz bucaksız
yerde güzel ormanlar yetiştirmek istiyormuş ama onun bu davranışı tüm dünya
için yapmak istiyormuş. Bu çoban her gün kilometrelerce yürüyüp meşe
palamutu toplayıp bununla da kalmayıp bulduğu ağaç fidanlarını aşılayıp
dikiyormuş hem de bahçesinde yetiştirdiği meşe başka yerlerde tohum olarak
dikiyormuş. Adam çobanın bu yaptıklarını çok şaşırmış çünkü sonuçta çoban tek
başına nasıl yaptığına düşünüp durmuş daha sonra adam şaşkınlık ve hayranlık
içerisin de . Tüm bunları nasıl yaptığını düşünüp durmuş. Bu tanışmadan bir
süre sonra 1. Dünya savaşı başlamış adam savaşa katılmış. Askerlik bitiminde
beş yıl geçmesine rağmen aklında hep çoban varmış. Dayanamayıp çobanın
yanına gitmiş bi de bakmış ağaçlar onu boyunu bile aşmış. Buralarda çok
değişikler olmuş . Buralar ev insan ve ormanların olduğu çok güzel bir araziye
dönüşmüş. Adam bundan sonra her sene çobanın yanına gitmeye devam etmiş
bu doğadaki değişimi insanların üzerindeki etkisini görmüş. Bu uçsuz bucaksız
yerde insanlar su her yerde kuşlar ve mutluluk varmış çeşmeler bile akmaya
başlamış. Burada ki büyük değişime büyük değişimin kahramanı olan çoban
ağaç dikme faaliyetini canı gönülden yaptığı için böylesi güzel bir sonuç ortaya
çıkmış. Bir insanın ağaç dikmesiyle başlayan bu macera devlet büyükleri
tarafından korunmuş.
Adanın başka bir yerinde Alonso, Sebastian, Antonio, Gonzalo ve diğer muhtelif
lordlar güvenlikleri için şükranlarını sunarken Ferdinand’ın kaderi konusunda
endişeleniyorlar. Alonso, kızını Tunus prensiyle hiç evlendirmemiş olmayı
dilediğini, çünkü bu yolculuğu yapmamış olsaydı oğlunun hâlâ hayatta olacağını
söylüyor. Gonzalo, adanın güzelliğinden bahsederek moralini korumaya çalışır,
ancak sözleri Antonio ve Sebastian’ın alaycı ekşiliğiyle gölgelenir. Ariel
görünmez bir şekilde ortaya çıkıyor ve Sebastian ile Antonio dışında herkesi
uyutan bir müzik çalıyor. Bu ikisi daha sonra uyuyan arkadaşlarını öldürmenin
olası avantajlarını tartışmaya başlar. Antonio, Sebastian’ı, Alonso’yu
öldürmeleri halinde ikincisinin Napoli’nin hükümdarı olacağına ikna eder.
Ferdinand gerçekten ölmüş olsaydı bir sonraki mirasçı olacak Claribel, hakkını
talep edemeyecek kadar uzakta. Sebastian ikna olmuştur ve ikisi uyuyan
adamları bıçaklamak üzereyken Ariel, Gonzalo’nun bağırarak uyanmasına
neden olur. Herkes uyanır ve Antonio ile Sebastian, kralı aslanlardan korumak
için kılıçlarını çekmiş olduklarına dair saçma bir hikaye uydururlar. Ariel,
Prospero’ya geri dönerken Alonso ve ekibi Ferdinand’ı aramaya devam eder.
Hikayelerin olay ve durum şeklinde iki ayrı türü vardır. Olay hikayeleri serim,
düğüm ve çözüm bölümlerinden oluşmaktadır. Durum hikayelerinde ise olay
örgüsünün önemi pek yoktur.
Franz Kafka’nın Dönüşüm eseri; Vurucu ve net bir şekilde Gregor Samsa’nın
bir sabah yatağında böcek olarak uyanmasıyla başlamaktadır. Kendini yatağında
hasta hisseden Gregor Samsa işe gidememiş ve bunun üzerine birlikte çalıştığı
müdürü, neden işe gelmediği konusunda kendisini ziyarete gelmiştir. Ağır-aksak
bir şekilde müdürünün karşısına çıkan Gregor Samsa; müdürünün tek kelime
etmeden evden ayrılmasıyla kendini işsiz olarak bulmuştur.
Çalıştığı süre boyunca evde; annesi, babası, kız kardeşi ile hiçbir şekilde
problem yaşamayan Gregor, işsiz kalmasıyla birlikte evde artık bir fazlalık
konumuna geçmiştir. Odasından bir türlü çıkamayan bir böcek, haşere
pozisyonundadır. Ekonomik sorunların baş göstermesiyle yaşadığı durum daha
da ağırlaşmaktaydı. Kız kardeşi tarafından yemeği odasına getirilen ve odası
havalandırılan Gregor Samsa; bir süre sonra yüzüne bakılmaz, insanın midesini
kaldıran bir hale bürünür. Yaşadığı acılara dayanamayan Gregor Samsa, bir
sabah yatağında ölü halde bulunur ve ölüsü evin hizmetçisi tarafından süpürülür
Olay türündedir