You are on page 1of 85

AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

Sahneye giriş sırasıyla

FRANCES, nedime
Yirmi bir yaşında güzel yüzlü bir kadın.

MEREDITH, nedime
Yirmi iki yaşındaki atletik yapılı bir kadın.

TRISHA, nedime
muhteşem ve çekici görüntüsüyle otuz yaşlarında bir kadın

GEORGEANNE, nedime
Otuz yaşlarında,

MINDY, nedime
Otuzlu yaşların sonunda ince hatlı, çekici bir kadın.

TRIPP, teşrifatçı

1
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

BİRİNCİ PERDE

Oyun, Knoxville Tennessee'nin varlıklı aileleriyle ünlü bir semtinde, Meredith'in; eski ama
onarılmış, bakımlı ve yüzyıl başı tarzda stilize edilmiş malikânesinin ikinci katındaki geniş
ve konforlu odasında geçmektedir.
Odada pirinç bir yatak, iki büyük şifoniyer ve bir büyük boy aynası vardır.
Ayrıca CD çalarlı bir müzik seti, taşınabilir egzersiz aleti (basamaklı) geniş bir elbise odası
görülür.
Odada; salona ve banyoya açılan birer kapı bulunmaktadır.
Sahne aşağısında kocaman bir pencere ve önünde oturma yeri önerilir.
Meredith'in annesi tarafından; ıvır zıvır ve antikalarla doldurulmuş bu oda; yarı Viktorian
yarı modern döşenmiş, zengin bir renk yelpazesine sahip perdelerle donatılmış, beyaz ve
sade raflar, duvar kâğıtları, yüksek teknolojili aydınlatma ile dekore edilip süslemiştir.
Peluş bir İran halısı tahta zemini kaplamaktadır. Sağda solda yastıklar vardır.
Zengin birilerinin yaşadığı her halinden belli olan bu oda; lezzetli, davetkâr ve çok rahat
görünmekle birlikte, pek de lüks değildir.
Bu tür ailelere özgü geleneksel ırkçılık ve ayrıcalıklı olma fikri Malcom X'in duvara
asılmış posteriyle tamamen ortadan kalkmış gibi görünmektedir.
Bir kez daha altını çizmek gerekirse, bütün sahne, eski ve sağlam yapı fikrini; kocaman
ve çok petekli pencereler, muhteşem pervazlar, oldukça yüksek tavan gibi detaylarla
yansıtmaktadır. Bu odanın çok köklü bir geçmişi olduğu her halinden bellidir.

Bir yaz günü öğleden hemen sonra.


Birkaç saniye sessizlikten sonra kapının hafifçe vurulduğu duyulur.

FRANCES
(Dışarıdan)
Huuu huuuu.
Bir süre sessizlikten sonra kapı tekrar vurulur ama bu kez daha yüksek sesle.

Kimse yok mu?


Uzun bir sessizlikten sonra kapı hafifçe aralanıverir, arkasında Frances görünür.

Meredith?
Frances yirmi bir yaşında hoş suratlı bir kadın. Omuzlarından aşağıya dökülen leylak ya
da şeftali renkli ya da en az bu renkler kadar felaket görünümlü, düğünlerde kullanılan,
çok pahalı ve bol etekli bir nedime elbisesi giymektedir. Başında özenle işlenmiş,
elbisesine uyan bir şapka, elinde bir buket çiçek vardır. Çekinerek odaya girer. Kapıyı
arkasından kapatır. Sanki elbisesinin içinde rahatsız olmuş (ki olmuştur) gibi kaskatı bir
tavırla yürümektedir. Makyaj masasının üzerinde bir mücevher kutusu görür ve
içindekileri incelemek için masaya doğru ilerler. Kutuyu alıp açar.
Aman Tanrım.
Işıl ışıl parlayan bir imitasyon bilezik çıkarır. Büyük bir dikkatle ve hatta neredeyse
saygıyla bileziği bileğine takar. Müthiş bir hayranlıkla bileğindeki bileziğin aynadaki
yansımasını inceler. Çeşitli pozlar vermenin daha çekici ve büyüleyici olduğunu
düşünmektedir.

2
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

MEREDITH
(Dışarıdan)
Anne, ben yukarı çıkıyorum.
Evin içinde bir yerlerde telefon çalmaya başlar.

Cevap vermeyeceğim.
Frances telaş içinde bileziği çıkartmaya çalışır. Daha doğrusu bilezikle boğuşur.
Meredith'in merdivenleri çıkarkenki gürültülü ayak sesleri duyulur.

(Dışarıdan)
Hayır efendim telefona bakmayacağım. Beni böyle kızdıramayacaksın.
Meredith yaklaşırken Frances iyice paniğe kapılır. Bileziği çıkartamayınca çareyi odada
saklanmakta bulur. Telaşla etrafına bakınır.
Meredith hışımla kapıyı açmadan hemen önce Frances kendini yatağın altına atar.
Yirmi iki yaşındaki atletik yapılı Meredith hırsla odaya girer.
Motorcuların kullandığı siyah deri ceketinin altında Meredith'in giydiği elbisenin aynısı
varır ve bu gülünç elbiseyi giyiyor olmak ona çok dokunmuştur. Başında aynı şapka,
elinde aynı buket vardır.
Omzuna asılı yırtık pırtık sırt çantası ve meymenetsiz güneş gözlüğü kıyafetini tamamlar.
Kapıyı çarparak kapatır ve arkasından kilitler. Gözlerini hâlâ çalmakta olan telefona diker.
Yüzünü ekşitir. Telefona cevap verir.

Anne ne var? Sadece eşyalarımı bırakıyorum. Hayır efendim bu oda


bugün size yasak. Anne. Hoşça kal. Hoşça kal.
Telefonu kapatır. Elbisesine hiç uymayan topuklu ayakkabılarını ayağından fırlatarak
çıkarır, buketi ve sırt çantasını yatağın üzerine atar ve makyaj masasına gider. Mücevher
kutusunu alır. İçini karıştırmaya başlar.

Tanrım!!
Makyaj masasının üstünü büyük bir telaşla arar.

Buna inanamıyorum.
Yatağa gider, üstündeki örtüyü hızla çeker, dizlerinin üzerinde emekler pozisyonuna gelip
yatağın altına doğru eğilir, çığlık atarcasına...

Sen de kimsin?
FRANCES
(Yatağın altından)
Ah, benim, benim.
Frances kuzu gibi yatağın altından çıkarken kolundaki bileziği arkasında saklamaya
çalışmaktadır.
Sevimli bir tavırla.

Merhaba.
MEREDITH
Frances sen orada ne halt ediyorsun?

3
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

FRANCES
Şey, ee, aşağıda çok fazla insan yoktu. Anne, baba, Reece Amca, Kitty
Hala filan dışında kimseyi de pek fazla tanımıyorum, işte... Tanıdık bir
yüz arıyordum yani.
(Sinirli bir kahkaha atar)
MEREDITH
Yatağımın altında mı?
FRANCES
Yok hayır. Yani şey... geldiğini duyunca çok korktum ve sonra…
Aslında burada bulunmamam gerektiğini anladım ve senden
saklanmaya çalıştım Meredith. Umarım beni bağışlarsın.
MEREDITH
(Gözlerini ondan ayırmadan)
Tabi. Tabi.
Yatağın altından bir süt kasası çekip çıkarır ve içini kurcalamaya başlar.
FRANCES
(Arkasında sakladığı bileziği kolundan çıkartmaya
çalışmaktadır)
Yani bu o kadar güzel bir oda ki. Küçükken buraya ziyarete geldiğim
günleri hatırlıyorum da. Tracy hâlâ burada yaşıyordu o zamanlar değil
mi? Sen, Tracy ve diğer kuzenler dışarıda onun oyun evinde evcilik
oynayıp çay partisi verirken ben gizlice buraya gelir, odanın tam
ortasında oturur ve sanki burası benimmiş gibi davranırdım. Tracy'ye
tapardım...
MEREDITH
Bir tek sen mi? Herkes ona tapardı. Buna kendi de dahil.
FRANCES
Bu yüzden onun nikâhında bulunacağımı duyduğumda çok
heyecanlandım.
Aradığı şeyi bulamayan Meredith süt kasasını hışımla yatağın altına iter ve öfkeyle
homurdanır.
MEREDITH
Hangi cehenneme gitti şimdi bu?
FRANCES
(Gergin)
Ne arıyorsun?
MEREDITH
Bu resepsiyon için sakladığım otu arıyorum...
FRANCES
Ot mu?
MEREDITH
Mücevher kutusunda bir parça olduğunu biliyorum, ama eğer Tracy
aldıysa hiç şaşırmam. Tam ona göre bir şey işte.
FRANCES
Ah! Hayır canım o böyle bir şeyi kesinlikle yapmazdı.
MEREDITH
Ah! Evet canım o böyle bir şeyi kesinlikle yapardı!

4
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

FRANCES
(Şaşkın)
Uyuşturcu mu alırdı? Hem de nikâhında?
MEREDITH
Bugün ne kadar sakin olduğuna dikkat etmedin mi? Haftalardır
manyak gibi dolaşıyordu ortalarda. Bugün uçuyor olsa gerek.
Aynada kendi yansımasını görür.

Aman Tanrım.
Şapkasını çıkarır.

Ve uçan rahibeler gibi görünmemiz için kafamıza bu iğrenç şapkaları


giydirecek kadar da küstah...
FRANCES
Ben şapkayı sevdim.
MEREDITH
Sen ciddi misin? Aynada kendine bir bak Frances. Gülünç
görünüyorsun.
FRANCES
Şey...
MEREDITH
Abajura benzemişsin. Sen hiç olmazsa bu elbiseyi giyebiliyorsun. Ben
bunların içinde defans oyuncusu gibi duruyorum.

Meredith eleştiren gözlerle aynada kendini süzer. Yüzünü buruşturup çantasından bir
paket sigara çıkartır.

İster misin?

FRANCES
Yok sağ ol. Kullanmıyorum. Ben Hıristiyanım.
MEREDITH
(Çantasını deşerken)
Tabii ki. Olmaz mısın? Şimdi de kibrit bulamıyorum.
Kibrit aramak için banyoya gider. İçeriden gelen seslerden aramaya devam ettiği bellidir.
Frances telaşla bileziği çıkarmaya çalışmaktadır.

Tamam, bugün Tracy'nin neden kafayı çekmek istediğini kesinlikle


anlıyorum. Bu çileden kurtulmak için. Ama hiç olmazsa sorsaydı.
Yürütmüş işte. Tipik o. (Ondan ne beklersin ki!)
Frances sonunda bileziği çıkarmayı başarır. Hemen kutunun içine koyar. Çok
rahatlamıştır.
FRANCES
(Dersini almıştır)
Komşunun malına göz dikme.

5
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

MEREDITH
(Banyodan)
Ve ondan sonra da itaatkâr olma konusunda bir sürü şey. Herkeste
böyle bir ciddi havalar. Ben Tracy miyim canım? Scott'a mı boyun
eğeceğiz yani? Kadın zaten o zavallı oğlanın hayatını yönetiyor. Ne iş
be! Tracy. Utangaç gelin. Affedersin ama midemi bulandırıyor.
(Çığlık atarcasına)
Aman Tanrım.
FRANCES
(Aniden irkilir)
Ne oldu?
Meredith içeri girer, elinde "ot" tutmaktadır. Büyük bir saygıyla.

MEREDITH
Bak. Ecza dolabındaymış. Şimdi işe koyulabiliriz işte.
Bir küllük alıp yatağın üzerine oturur. Tiz bir sesle inler.
Hasiktir (Lanet olsun!) ya! Şimdi de kibritimiz yok.
Kapıya vurulur. Rahatsız olur.
Anne, bugün sana odam yasak demiştim değil mi?
TRISHA
(Dışarıdan)
Meredith?
MEREDITH
Trisha?
"Ot"u ve küllüğü yatağın üzerinde bırakır. Karşı tarafa geçip kilitli kapıyı açar. Kapının
önünde muhteşem ve çekici görüntüsüyle otuz yaşlarında bir kadın olan Trisha
beklemektedir.
O da tıpkı diğerleri gibi aynı elbiseyi giymiştir ama diğerlerinden farklı olarak elbise ona
çok yakışmakta, Trisha onu üzerinde büyük bir zerafetle taşımaktadır.
Omzunda oldukça büyük, son derece şık, havalı ve modaya uygun bir çanta
taşımaktadır.

TRISHA
(Büyük bir neşeyle)
Hey, bebeğim!
MEREDITH
Kibritin var mı?
TRISHA
Aa, bir çakmağım olabilir.
MEREDITH
Of be en sonunda. Hayatımı kurtardın.
Meredith içeri girmesi için işaret eder ve süratle yatağa gider. Trisha girer ve kapıyı
kapatır.
TRISHA
(Arkadaşça)
Aslında daha erken gelecektim ama benimle geçmişi olduğunu iddia
eden bir gıcık, otoparkta köşeye sıkıştırıp, beni görmekten ne kadar

6
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

mutlu olduğunu abarta abarta anlatıp yakında tekrar görüşüp


görüşemeyeceğimizi sordu. Ben de, "Tabii ki," dedim. "Üç yüz
dolarınız var mıydı?" Sırf onu susturmak için.
MEREDITH
Trisha! Öyle demedin değil mi? E o ne dedi?
TRISHA
"ATM'den para çekip gelmem için bir iki dakika bekleyebilir misin?"
dedi. İnanabiliyor musun?
(Arkadaşça)
Hey, Frances!
FRANCES
Merhaba!
TRISHA
Nasılsın?
MEREDITH
İyiyim. Sorduğun için çok teşekkür ederim.
Trisha makyaj masasına gider.
TRISHA
Oh Meredith, annen kendine çeki düzen verene kadar senin aşağı inip
konukları karşılamanı ve onlarla ilgilenmeni istedi.

MEREDITH
Lütfen. O kadın tam otuz yıldır kendine çeki düzen vermedi. İki tane
xanax atsa düzelir.
TRISHA
Olsa ne iyi gelirdi şimdi. Hiç itiraz etmezdim.
MEREDITH
Eh, o çakmağı çıkarttığın anda uçuşa geçmeye hazırız.
TRISHA
Hadi ya. Çok uzun zamandır tüttürmemiştim. Aptalca bir şey
yapmama engel olacağına söz ver ama tamam mı?

MEREDITH
Sen hiçbir zaman aptalca şeyler yapmazsın.
TRISHA
(Kahkahayı basar)
Şaka mı ediyorsun? Tören esnasında orada bulunan erkeklere baktım
da, gördüğüm heriflerin yarısıyla yatağa girmiş olabileceğimi fark
ettim. Tanrım, bu resepsiyondan nefret ediyorum. Sence eğer sıvışıp
gitsem farkına varırlar mı?
MEREDITH
Evet. Sakın beni burada yalnız bırakıp kaçmaya kalkışma.
TRISHA
(Makyaj masasının aynasına bakarak)
Aman Tanrım bana bir bakar mısın? Korkunç görünüyorum.
MEREDITH
Milyon dolarlık kadınlar gibi görünüyorsun. Her zamanki gibi.

7
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

TRISHA
Bu sabah bir galon beyazlatıcı koydum gözaltlarıma.
Omzundaki çantadan daha küçük bir makyaj çantası çıkarır ve hünerli darbelerle
makyajını tazelemeye başlar. Diğer kadınlar onun bu usta, doğal ve ne yaptığını bilen
kadın tavırları karşısında bir köşeye sinmiş gibi kalakalmışlardır. Bu kadın nasıl güzel
olunacağını kesinlikle iyi bilmektedir.

Ee, Frances? Düğünden memnun kaldın mı?


FRANCES
Evet, harikaydı.
MEREDITH
Bence gülünçtü.
FRANCES
Tracy'nin elbisesi eşsizdi.
MEREDITH
Evet duba gibiydi.
TRISHA
Hakkını vermek lazım ama, baya iyi idare etti kız. Ben öyle bir şeyi
hayatta ifadesiz bir suratla, gülmeden giyemezdim.
MEREDITH
O elbiseyi giymedi ki. Elbise onu giydi. Eğer biraz aklı varsa o korkunç
şeyi bir mankenin üzerine giydirip recepsiyonda oradan oraya
sürüklerken kendine ortalıklarda rahat rahat dolaşacak vakit ayırır.
TRISHA
O şeyin kaça mal olduğunu düşünmek tüylerimi ürpertiyor.
MEREDITH
Altı.
TRISHA
(Ona döner)
İnanmıyorum. Bu igrenç.
FRANCES
Altı yüz dolar mı?

MEREDITH
Altı bin.
TRISHA
Beni düğün davetiyelerinin tasarımını yapmak için ikna edip
arkasından sekiz defa düzelttirip bedava çalıştırırken elbisesine altı bin
dolar mı harcadı? Bu kesinlikle çok iğrenç. O zavallı baban bu düğün
için bir servet ödüyor olsa gerek.

MEREDITH
Biliyorsun işte. Ama babam bir değişiklik olsun diye bu sefer ayağını
yere sağlam bastı ve bir kereye mahsus giyilecek bir elbise için, hiçbir
gücün ona altı bin dolar harcatamayacağını söyledi. Bu yüzden o da
elbiseyi kendi almak zorunda kaldı.
TRISHA
Vay be. Pepsi'de çalışarak baya para kazanıyor herhalde.

8
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

MEREDITH
Herhalde. Bana da görüşmelere gitmemi önerdi aslında. Ben Mac
Donalds'da çalışmayı tercih ettiğimi söyledim. Bütün hayatını "Tracy
Marlowe"un küçük kız kardeşi olarak geçirmiş birinin en son isteyeceği
şey onunla aynı yerde çalışmaktır. Trisha! Nerede şu çakmak?
TRISHA
(Çantasını Meredith'e uzatır)
İçinde bir yerde olacak.
MEREDITH
Yuh lan! Bu koca şeyin içinde ne halt taşıyorsun sen be?
TRISHA
Sadece bütün hayatımı.
Meredith çantayı karıştırmaya başlar.
MEREDITH
Diz çökmek için eğildiklerinde Scott'un ayakkabılarının altına kimbilir
kimin yazdığı "yardım edin" sloganını görünce gülmekten neredeyse
geberecektim.
FRANCES
Ay ben ondan nefret ettim. Bu kadar iğrenç bir şeyi nasıl yapabilirler?
Nikâh töreni kutsal bir buluşmadır.
MEREDITH
Ben bunun paha biçilmez bir şaka olduğunu düşündüm.
TRISHA
Evet bunu oldukça komik bulacağını tahmin etmiştim.

MEREDITH
Eğer ima ettiğin şey buysa o yazıyı oraya ben yazmadım. Ama keşke
ben yazmış olsaydım. Trisha! Kimin yaptığını biliyor musun? Kim?
Söyle bana.
TRISHA
Bilmiyorum.
MEREDITH
Yalan söylüyorsun.
TRISHA
Hiçbir fikrim yok Meredith. O saygısız azman çocuklardan herhangi biri
olabilir.
MEREDITH
Keşke hangisinin yaptığını bilseydim. Ona iyi bir oral sex hediye
ederdim.
Trisha'nın çantasından, akordiyon gibi üst üste katlanmış bir seri prezervatif çıkarır.

Aman Tanrım! Sence burada yeteri kadar prezervatif var mı?


TRISHA
Hey, izciliğin temel ilkesi "her zaman hazır ol"dur.
MEREDITH
O erkek izciler için geçerli.
TRISHA

9
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

Eh o zaman kız izciler için temel ilke "beraber olduğun izci sorumsuz
bir hıyar olabileceğinden sen her zaman daha da hazırlıklı ol" olmalı.
Meredith çakmağı bulur, otlu sigarayı yakar, derin bir nefes çeker.
MEREDITH
(Nefesini bırakır ve güler)
Yardım edin!
FRANCES
Puf. O şey iğrenç kokuyor.
TRISHA
Zavallı Scott. Adam kırmızının her rengine dönüştü değil mi? Yanlış bir
şey yaptığını sandı.
MEREDITH
Evet ama yaptı. Kardeşimle evlendi. Bu bir insanın hayatta
yapabileceği hemen hemen ne büyük yanlışlıktır. Oh Tanrım iyi ki bu
otu buldum.
TRISHA
Bence Scott ve Tracy mükemmel bir çift.
FRANCES
Oh! Bence de.
TRISHA
Her ikisi de akıllı, çekici, zengin...
MEREDITH
Gerçekten beyaz.
FRANCES
Ve bizim kızı gerçekten sevdiği her halinden belli.
MEREDITH
Evet. Her köpek sahibini sever.
TRISHA
Ama Meredith bu hiç hoş değil.
MEREDITH
Oh Meredith bu kadar amigoluk yapma lütfen. Ben bugün eğlenmek
istiyorum. Hiç şansı yok. Bugün buradaki herkes acayip bir biçimde
normal. Yani tam körler sağırlar birbirini ağırlar. Scott'un lezbiyen kız
kardeşi olay yaratıp durumu biraz kurtarır, ortam eğlenceli olur diye
düşünmüştüm ama o da en az diş temizliği yaptırmak kadar eğlenceli
bugün.
FRANCES
(Şaşkın)
Scott'un kız kardeşi bir... şey... bir... ve herkes biliyor öyle mi?
TRISHA
Galiba.
(Meredith'e)
Öyle olduğu baya (çok) belli. Değil mi?
MEREDITH
Aynen öyle. Neredeyse milletin gözüne sokacak.

FRANCES
Aman Tanrım. Daha önce hiç öyle biriyle karşılaştığımı sanmıyorum.

10
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

MEREDITH
Eh işte. Şimdi üçüyle birden karşılaşmış oldun.
FRANCES
Diğerleri kim?

MEREDITH
Tören sırasında flüt çalan iki kız.
FRANCES
Ciddi misin?
MEREDITH
Evet.
FRANCES
Ama tıpkı sahici kadın gibi duruyorlardı. Yani şimdi bunların kilisede
böyle oturup da flüt çalmaları günah değil mi?
TRISHA
Canım sen bunlara kafanı yorma istersen. E mi Frances?
MEREDITH
Gerçekten. Bu hayatımda bugüne kadar gördüğüm en şahsiyetsiz
parti. Umarım resepsiyonda toparlanır her şey. Çok manyak ve boktan
bir şeyler olsun istiyorum.
Makyaj tazelemeyi tamamlayan Trisha, Meredith'e gider ve otlu sigarayı alır.
TRISHA
(Güler)
Sana mı yoksa bir başkasına mı?
MEREDITH
Fark etmez. Sikimde bile değil. (Umrumda değil)
TRISHA
Eh. Hayal kırıklığına uğramayacağına bahse girerim.
MEREDITH
(Bir pislik sezer)
Neden o? Neler oluyor?

TRISHA
Hiçbir şey.
MEREDITH
Anlat bakayım.
TRISHA
(Otlu sigarayı Frances'e ikram eder)
Frances bir fırt ister misin?
FRANCES
Hayır efendim uyuşturucu kullanmıyorum. Ben Hıristiyanım.
TRISHA
Çok çok üzgünüm.
MEREDITH
Georgeanne'di değil mi?
TRISHA
Ne?

11
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

MEREDITH
Onu tören esnasında ağlarken gördüm.
TRISHA
E ne olmuş? Böyle törenlerde herkes ağlar.
MEREDITH
Hayır canım bunun, bu tür törenlerle hiç alakası yoktu.
(Sessizlik)
Hadi Trisha, bana anlatmalısın.
TRISHA
Bilmiyorum Meredith. Georgeanne ile artık eskisi kadar yakın değiliz.
MEREDITH
(Aniden şaşkınlıkla)
Tommy Valentine yüzünden değil mi? Çünkü bugün o da burada.
TRISHA
Yok canım ne alakası var.
FRANCES
Tommy Valentine. Bütün gün boyunca ismini hatırlamaya çalıştım.

MEREDITH
Georgeanne'nin bile onunla ilişkisi oldu mu?
TRISHA
Yüz yıl önce filan.
MEREDITH
(Tiz bir çığlık gibi)
Etrafta o herifle ilişkiye girmeyen kaldı mı?
(Sessizlik)
Eh onun kadar yakışıklı olursan...
TRISHA
Pek o kadar yakışıklı değil.
MEREDITH
Trisha, herif düpedüz ve muhteşem (acayip) yakışıklı biri. Adam
"ayaklı sex". Yoksa niye her biriniz bu herife deli gibi âşık olasınız ki?
TRISHA
Ben hiçbir zaman ona deli gibi âşık olmadım.

MEREDITH
Tabii.
TRISHA
Olmadım.
FRANCES
Onunla sadece bir kez; o da Reece Amca ile Kitty Hala'nın göl
kenarındaki evinde, Tracy onu geleneksel aile buluşması için
getirdiğinde karşılaştım. Çok tatlı biriydi.
MEREDITH
(Trisha'ya)
Şimdi gözlerimin içine bak ve onunla aranda hiçbir şey geçmediğini
söyle.

12
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

TRISHA
Hiçbir şey geçmedi.
MEREDITH
Trisha!
TRISHA
Tracy onunla beraber olmadan önce birkaç kere çıkmıştık. Doğrusunu
söylemek gerekirse onları ben tanıştırdım.
MEREDITH
Biliyorum.
TRISHA
Nasıl yani? Nasıl bilebilirsin ki? Sen o zamanlar çocuktun.
MEREDITH
Ama akıllı bir çocuktum. Ayrıca boş boğazlı Tracy'nin de kız
kardeşiydim.
TRISHA
Eh, o zaman büyük olasılıkla benim bildiğimden daha çok şey
biliyorsun.
MEREDITH
Georgeanne ve Tommy Valentine hakkında bir şey bilmiyordum.
Otuz yaşlarında, elinde bir şişe açılmış şampanya taşıyan, diğerleriyle aynı şapka ve
kostümü giyen Georgeanne kapıdan içeri dalar.
Şapkası hafifçe eğri durmaktadır. Kapıyı çarparak kapatır. Sonra dönüp bir tekme atar ve
kapıya kapanıp ağlamaya başlar.
Bütün bunlar olurken odada birilerinin olduğunu fark etmemiştir.
GEORGEANNE
(Kapıya bir tekme daha atar)
Seni aşağılık, aptal herif.
Burnunu elbisesine siler ve şampanya şişesinden koca bir yudum alır. Arkasını döner ve
odadakileri fark eder.
Anlamsız bir sessizlik.

Şey, merhaba.
TRISHA
Selam tatlım.

MEREDITH
(Tatlı bir edayla)
Merhaba, Georgeanne.
GEORGEANNE
Lütfen beni bağışlayın.
Banyoya gider ve kapıyı ardından çarparak kapatır.
MEREDITH
(Gergin)
Vay be.
Trisha pencereye gidip dışarı bakar.
TRISHA

13
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

Barı hazırlamak için hiç acele etmedikleri belli. Açık büfe bara
baylıyorum ya. Eğer cennete gidersem ve orada açık bar yoksa
Tanrı'nın bana doyurucu bir açıklama yapmak için çok açıklama
yapması gerekecek. (Birilerinin beni tatmin edici bir açıklama yapması
için çok çaba harcaması gerekecek)

FRANCES
Cennette kesinlikle içki servisi olmayacak.
TRISHA
Ah, bunu netleştirdiğin için çok teşekkür ederim, Frances. Kendi içkimi
kendim götürürüm ben de.
MEREDITH
(Fısıldar)
Tommy, Georgeanne'yi bu kadar üzmek için kötü bir şey söylemiş
olmalı. Değil mi?
TRISHA
Meredith bu seni niye bu kadar çok ilgilendiriyor?
MEREDITH
Belki de kocasıdır. Burada olmadığını fark ettim. Bahse girerim karısını
aldatıyor.
TRISHA
Tanrım.
MEREDITH
(Zaferle karışık bir keyifle)
Bahse girerim karısını aldatıyor ve o da bunu yeni öğrendi. Ne dersin?
TRISHA
Her boka (şeye) burnunu sokma. Bu bizi ilgilendirmez. Herkes kendi
hayatından sorumludur. Bu onun hayatı, senin özel eğlence malzemen
değil. Ne kadar zavallı.
MEREDITH
(Yaralanmış)
Affedersin. Tanrım.
TRISHA
Bugüne kadar bütün dünyanın izlemesini istemediğin bir şey
yaşadığını hiç sanmıyorum.
MEREDITH
Affedersin dedim ya. Yüzüme vurman gerekmez.
Sessizlik.

TRISHA
Eh, kötü şöhretler sultanı olduğum için özellikle bu tür konularda biraz
hassasım evet.
MEREDITH
(Pek de içten olmadan)
Şöhretinde bir şey yok.
TRISHA
Eğer daha iyisini başaramayacaksan hiç olmazsa yalan söylememelisin
Meredith.

14
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

MEREDITH
Senin hakkında kötü bir şey söyleyen tek kimseye rastlamadım.
TRISHA
Annen benden söz ederken "o küçük orospu" demeyi alışkanlık
edinmişti.
MEREDITH
Sen delisin. Annem seni hep sevdi.
TRISHA
Meredith, annen her şeyimden nefret etti. Hâlâ da ediyor. Yüzüme bile
bakmıyor.
MEREDITH
Senden neden nefret etsin ki?
TRISHA
Çünkü Tracy'i çok olumsuz etkilediğimi düşünüyordu. Ve aslında bu
doğru. Kötü ekiliyordum. Ama arada bir saçmalamak ve çığrından
çıkmak insanın doğasında olan bir şey. Bunu yaparken de kendinden
tiksindirmeden ve sanki çok normal bir şey yapıyormuş gibi
davranmak zorundasın.
Pencereden dışarı bakar.
Aman Tanrım! İşte küpeli burada.
MEREDITH
(Bakmak için yanına gider)
Ne?
TRISHA
Şu yakışıklı garson. Küpeli olan.
MEREDITH
Ha o mu? O Scott'un kuzeni.
TRISHA
Nefis bir herif.
MEREDITH
Oh, öyle mi?
TRISHA
Hı hım.
FRANCES
(Parlak bir tonla)
Biliyor musunuz? Ablam küpeli bir oğlanla çıkıyordu ama annemle
babam ondan ayrılmasını istediler.
MEREDITH
Frances, ablan benden iki yaş büyük.
FRANCES
Öyle mi?
MEREDITH
Ve hâlâ anne babasının ona ne yapması gerektiğini söylemesine izin
mi veriyor? Bu çok salakça.
FRANCES
(Kıpkırmızı)
Meredith, İncil "Anne ve babanın sözünü dinle" der.

15
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

MEREDITH
İncil ayrıca, "Kabuklu deniz ürünü yemek haramdır" der ama bu senin
prova yemeğindeki bütün ıstakozları ağzına tıkıştırmana engel olmadı.
TRISHA
Adı ne?
MEREDITH
Adı senin de bildiğin gibi Tripp Davenport.
Trisha ona bakar.
Of hadi ya! Prova sırasında devamlı seninle kırıştırdı.
TRISHA
Evet ama adını söylemedi.
MEREDITH
İyi, adı Üçüncü Griffin Lyle Davenport.
TRISHA
Bence Tripp ona daha uygun. Bakışlarında öyle bir hava var.
MEREDITH
Ne var bakışlarında?
TRISHA
Sanki çok sıkıcı bir partide sadece sende ve onda uyuşturucu olduğu
hissi veren bakışlar. Tommy Valentine'ninkiyle aynı.
MEREDITH
Bana haber vermen gerekecek.
TRISHA
Oh hayır. Eğer o bakışları görmemiş olsan çok daha iyi edersin.
İnsanın başına tahmin ettiğinden daha büyük dert açıyor o bakışlar.
MEREDITH
Şunların smokinli hallerine bir bak. Hepsi de kocaman kuşlara
benziyor.
TRISHA
Güvercinler gibi.
(Güler)
Şişmiş güvercinler.
MEREDITH
Erkekler neden bu kadar salak?
TRISHA
Çünkü onlara izin veriliyor.
MEREDITH
Çok garipler. Çok garipler.
TRISHA
Hangisini isterdin?
MEREDITH
Bunlar arasında beni az iğrendiren bir Frank var.
TRISHA
Frank mı? Sahi mi?
MEREDITH
Sevgililer Günü'ndeki dans partisi için Tracy'i almaya geldiğinde
üzerine ne giydiğini gün gibi hatırlarım. O zamanlar sekizinci
sınıftaydılar. Mavi çizgili beyaz polyester bir takım elbise, içine deniz

16
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

mavisi bir gömlek giymiş, boynuna da beyaz bir kravat takmıştı. Beyaz
bir kemeri vardı ve kocaman gümüş tokaları olan beyaz bir ayakkabı
giymişti. Bu oğlanın hayatımda gördüğüm en müthiş şey olduğunu
düşünmüştüm.
TRISHA
Yakışıklı biri.
MEREDITH
Ama ibne. (eşcinsel) Değil mi?
TRISHA
Şey...
MEREDITH
Biliyordum. Çok yazık. Çöpe gitti.
TRISHA
Meredith, bu hiç hoş değil.
MEREDITH
Yani iltifat olarak söyledim.
TRISHA
Birine çöp demek hiç de iltifat değil.
Sessizlik.
FRANCES
Billy.
TRISHA
Ne?
FRANCES
Onu istiyorum.
TRISHA
Scott'un kardeşi mi?
MEREDITH
Frances, o daha 15 yaşında. (onsekizini doldurmadı)
FRANCES
Biliyorum.
TRISHA
Frances sen çatlaksın. Aslında ele avuca sığmaz birisin değil mi? Vahşi
kadın.
Georgeanne banyodan çıkar.
GEORGEANNE
Lan.
MEREDITH
Hey Georgeanne.

TRISHA
Merhaba bebeğim, iyi misin?
GEORGEANNE
Yok be. Bok gibiyim.
Yatağın kenarına ilişip gözlerini diğerlerine diker ve aniden ağlamaya başlar.
Sessizlik.

17
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

MEREDITH
(Meraklı)
Neyin var Georgeanne? Bize anlatabilirsin. Yemin ederim kimseye
söylemeyeceğiz.
TRISHA
Meredith.
MEREDITH
Biraz konuşmak seni rahatlatabilir.
TRISHA
Meredith neden Frances'i de alıp bar hazırlanmış mı diye bakmaya
gitmiyorsun?
MEREDITH
Camdan dışarı bakman yeterli.
Trisha "defol git buradan" ifadesiyle Meredith'e bakar. Meredith'in suratında "neden
burada kalamıyorum" ifadesi oluşur.

Oh peki, tamam. Ama yeni bir çift ayakkabı giymemi beklemeniz


gerekecek. O şeftali renkli Çin işkencesi aletlerini bir dakika daha
giyemem.
Dolaba gider. Tuhaf bir an.

GEORGEANNE
Hey Frances.
FRANCES
Merhaba.
GEORGEANNE
Bak birbirimizi hiç tanımadığımızı biliyorum ama beni böyle görmek
zorunda kaldığın için özür dilerim.
FRANCES
Olsun. Hz. İsa da ağlamıştı.
Meredith dolabın olduğu yerden geri gelir, elinde bir çift erkek spor ayakkabısı vardır.
Yatağa oturup ayakkabıları ayağına geçirir.
GEORGEANNE
O aşağıdaki barmenlerden kel olanıyla kırıştırırsan sana bir şişe
sampanya verir.
MEREDITH
Bunu yapamam.
FRANCES
Ben yapabilirim. Ama şampanyayı sen içeceksin çünkü...
MEREDITH
Sen Hıristiyansın. Biliyorum. Nasıl görünüyorum?
Aynada kendine bakar.
Gudubet. İğrenç.
TRISHA
Hoş görünüyorsun.
MEREDITH
Tabii, tabii.
Frances'i kolundan tutar.

18
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

Hadi Frances.
FRANCES
(Sevimli)
Şimdilik hoşça kalın.
MEREDITH
(Onu takit ederek)
Şimdilik hoşça kalın.
Meredith ve Frances çıkar. Trisha kapıyı kapar ve ayakta kalır.

TRISHA
Lütfen bana "bu Tommy Valentine yüzünden oldu" deme.
Georgeanne utanç içinde başıyla onaylar.
GEORGEANNE
Koridorda ilerliyordum. İlk gördüğüm şey kafasının arkasıydı. Aniden
karşıma çıkıverdi. Ensesinde saçlarının başladığı yerdeki küçük kıvrımı
tanıyıverdim. Hani saçların diğerlerinden daha koyu olduğu o iki küçük
buluşma noktası vardır ya işte orası. Her zaman bunun çok seksi
olduğunu düşünmüşümdür. Sonra tören sırasında ona baktım ve ışığın
yüzüne vuruşunda büyülü bir şey vardı... Yemin ederim ki bu beni çok
üzdü. Sonra dışarıda, sırtı kıçına kadar açık koyu mavi keten elbise
giyen o iğrenç orospuyla konuşurken gördüm onu. Elbise o kadar
açıktı ki karının nerdeyse kıçı görünüyordu. Ve o kadına
gülümsüyordu. Tıpkı bir zamanlar bana kendimi çok ama çok özel
hissettirdiği günlerdeki gülümsemeler gibi. Ve her şey aniden geri
geldi. Güm diye. Oturup onun telefonunu beklediğim, onu mutlu
etmek için, onu rahat ettirmek için kendimden sürekli taviz verdiğim
anlar geldi aklıma. Hava buz gibi soğuk olduğu için çalışmayan
arabam yüzünden Kadın Sağlık Merkezi'ne giderken siktiğiminin (lanet
olası taksiyi) taksisini tutmam… Sonra onun evinin önünde oturup
Tracy'nin garaj önündeki bordo renkli arabasına gözlerimi dikip baka
kalırken ölmeyi istediğim o iğrenç, iğrenç gece... Sigara içmeye o gece
başladım biliyor musun? Ve eğer bir gün kanserden ölürsem bu
kesinlikle Tommy Valentines'in yüzünden olacak.
Bir sigara yakıp ayağa kalkar. İsteksiz ve enerjisiz bir halde odada dolanır.

Tanrım! Kendimi deli olacakmış gibi hissediyorum. George adında,


hemşirelik yapan bir kuzenim var. O hep, bu kadar hassas olmam
yüzünden benim acayip bir hastalığa yakalanacağımı aslında bunun
için mükemmel bir tip olduğumu söyler.

TRISHA
Deli olmayacaksın. Sadece biraz fazla abartıyorsun ve kendini hiç
engellemiyorsun.

19
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

GEORGEANNE
Kendimi hiç engellemiyor muyum? Yani şimdi sence, ben böyle
hissetmeyi çok mu seviyorum?
TRISHA
Kimse seni zorlamıyor.
Sessizlik. Georgeanne gözlerini dikip ona bakar. Sonra şampanya şişesinden bir yudum
daha yuvarlar.
GEORGEANNE
Pekâlâ. Benden konuştuğumuz yeter şimdi biraz da elbisemden
konuşalım. İnanabiliyor musun? Tracy bize bunları giydirmeyi başardı.
TRISHA
Evet.
GEORGEANNE
Hele törene beni davet etmesine hiç inanamıyorum...
TRISHA
Asıl ben senin törene gelmeyi kabul etmene inanamıyorum.
GEORGEANNE
E, başka bir seçeneğim yoktu, Trisha. Ne deseydim yani? "Tracy
sanırım nikâhına gelemeyeceğim çünkü lise sondayken beni düzen,
(benimle yatan) şimdiki erkek arkadaşın, seninle beraber Kappa Sig
Luau'ya giderken ben kendi başıma ve hiç kimseye haber vermeden
kurtaj yaptırmaya gidip (yaptırıp) sinir krizleri geçirmiştim. Hatırladın
mı? İşte o günden beri seninle aramızdaki bağlar biraz gergin."
TRISHA
Bunu ona anlattın mı hiç?
GEORGEANNE
Yok canım. Ne o ne de ben lafını bile etmedik.
Pencereden dışarı bakar.

Ve şimdi o hayatımda tanıdığım en şahsiyetsiz herif Scott McClure'la


evleniyor. Ha tabii ben de sırf sağlam bir hayatım olsun diye dünyanın
ikinci büyük şahsiyetsizi olan Chuck Darby ile evlendim. Ve bir de o
küçük sıska orospunun kıçına kadar açık keten elbisesini yırtarcasına
çıkarıp canına okuyana kadar düzmeye hazırlanan (üstüne çıkmaya)
Tommy Valentine var. Ah keşke o karının yerinde olabilseydim.
TRISHA
(Hafakanlar basar)
Of lütfen. Bunu gerçekten istediğini hiç sanmıyorum.
GEORGEANNE
Oh hem de nasıl istiyorum. Şu anda, üzerimden yırtarcasına çıkartsın
diye Vıctoria's Secret'tan özellikle onun için aldığım yüz küsür dolarlık
son derece rahatsız bir iç çamaşırı giyiyorum.

TRISHA
(Gözlerini ondan ayırmadan bakar)
Yani sen şimdi ciddi ciddi bugün Tommy Valentines ile yatacağını mı
düşündün? Bunu mu planladın?

20
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

GEORGEANNE
E tabii. Yani neden olmasın? "Baba"nın 67. sayfasını hatırlamıyor
musun?
TRISHA
Sanırım onunla ilgili anıların biraz toz pembemsi. Kaç yıl oldu? On filan
mı?
GEORGEANNE
Üç ay.
TRISHA
Nasıl yani?
Georgeanne suçlu bir ifadeyle ve onaylarcasına başını sallar.
Georgeanne olan biteni derhal bana anlatacaksın. Hemen.
GEORGEANNE
Onunla sadece ellili ve altmışlı yılların müziklerini çalan salaş bir barda
karşılaştık. Aslında o tür yerlerden nefret ederim ama en azından
oradaki en yaşlı kadın ben değilim. Beni gördüğüne çok sevindi ve
biraz flört etmeye başladık ama öyle iğrenç bir flört filan değil. Çok
hoş çok tatlı.
(Trisha güler)
Çok ciddiyim gerçekten de öyleydi.
TRISHA
Tabi canım. Eminim ki öyledir.
GEORGEANNE
Orada değildin ki.
TRISHA
O yollardan geçtim. Ee? Sonra ne oldu?
GEORGEANNE
Sonra bar kapanana kadar orada kaldık. Sonra bana başbaşa kalmak
için bir başka yere gitmek ister miyim diye sordu. Ben de ona, "Bak
ben evliyim ve bir de küçük oğlum var," dedim. Ama bunu söyledim
ya, ondan sonra sanki bütün yük omuzlarımdan kalkmış gibi hissetim.
Sanki meraklanacak bir şey kalmadı. Yani. Söyledim kurtuldum.
Ondan sonra da Dempsey çöplüğünün arkasındaki otoparkta beton
üstünde deliler gibi seviştik.
Sessizlik.
TRISHA
(Etkilenmiş)
Vay be. Bu çok iyi bir hikâye.
GEORGEANNE
Trisha, bu hayatımda gördüğüm en iyi seksti. (ilişkiydi) O günden
sonra ne zaman çöp kokusu duysam aklıma hep o an gelir. Sanırım bu
hep böyle olacak. Yani gördüğün gibi Tommy ile ilgili anılarım oldukça
taze ve elle tutulur.

TRISHA
Evet. Peki Georgeanne ondan sonra seni hiç aradı mı?

21
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

GEORGEANNE
Hayır.
TRISHA
Şimdi, ortada seni düzdükten (seninle olduktan) sonra kurtajla ilgili
bütün sorumluluğu sana bırakıp sıvışan bir herif var. On sene sonra bu
herif seni otoparkta bir daha beceriyor (tekrar birlikte oluyor) ve
ondan sonra aramak için zahmet etmiyor bile. Ve sen hâlâ onu
istiyorsun.
GEORGEANNE
Elimde değil. Onu seviyorum.
TRISHA
Bu aşk değil. Bu bağımlılık.

GEORGEANNE
E affedersin ama tam bir senedir kimseyle sevişmemiştim. (birlikte
olmamıştım) Bir alışkanlığa dönüşmesinin sakıncası yok yani.
TRISHA
Ne?
(Sessizlik)
GEORGEANNE
Biz artık Chuck ile aynı yatakya uyumuyoruz bile. O misafir odasında
yatıyor.
TRISHA
Neden?
GEORGEANNE
Bilmiyorum.
TRISHA
Ama bir fikrin olmalı. Olmak zorunda.
GEORGEANNE
Benimle konuşmuyor, Trisha. Sanki hiç orada değilmişim gibi. Ertesi
gün ona Tommy ile olanı anlattığımda o balık suratıyla yüzüme bakıp,
"Yaptığın her şeyi bana anlatmak zorunda değilsin," dedi.
Ağlamaya başlar.
TRISHA
(Rahatsız)
Georgeanne.
GEORGEANNE
Ne yapabilirim?
TRISHA
Chuck'ın seninle konuşmasını sağla. Onu bir danışmana götür.
GEORGEANNE
Hayır.
TRISHA
Evliliğini kurtarmak istemiyor musun?
GEORGEANNE
Hayır. İstemiyorum. Aslında tıpkı senin de söylediğin gibi ben onunla
hiç evlenmemeliydim. Onu sevmiyorum. Ondan hoşlanmıyorum bile.

22
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

Aninden kapı açılır ve MINDY girer.


Otuzlu yaşların sonunda ince hatlı, çekici bir kadın. O da diğerleriyle aynı elbiseyi
giymektedir.
MINDY
Kızlar bir yerlerim kanıyor mu?
TRISHA
Görebildiğim kadarıyla hayır.
MINDY
(Aynaya gider)
Ama sanırım yakında o da olur. İnsanın başına her türlü kötü şeyin
geldiği o günlerden birini yaşıyorum da. Size olur mu hiç öyle? Ben
genellikle ağırbaşlı bir kadınımdır ama nedense bu elbise bana kendimi
"kar adam Yeti" gibi hissettiriyor. Az önce mutfaktaki dolaba
bodoslama girdim. Yani sanki dolapta mıknatıs, benim kafamda da
kocaman metal plaka varmış gibi. Güüüüm. Bu resepsiyon bittiğinde
herhalde birkaç dikiş attırmış olacağım.
(Onlara döner)
Ödüm kopuyor. Çok korkuyorum. Aptalca bir şey yapıp resepsiyonu
mahvedersem Scott beni asla affetmez. Tıpkı onun "Kartal İzciler
Kulübü"ne kabul ediliş seromonisinde kustuğum gibi. Terapistim, ben
"Kartal İzci" olamadığım için kıskandım diye kustuğumu düşünüyor
ama bence asıl sebep o değil. Yani o zamanlar daha on dokuz
yaşındaydım ve galiba bayat tuna balıklı sandviç yemiştim.
(Georgeanne'nin gözyaşlarını fark eder)
Oh! Kötü bir zamanda mı geldim yoksa? Çok affedersiniz. Çıkıyorum.
(Harakete geçer ve yolda bir şeylere çarpıp
devirir)
Ne demek istediğimi anladınız mı şimdi?
Sessizlik.
GEORGEANNE
Hepsi öyle midir?
TRISHA
Kimler?
GEORGEANNE
Lezbiyenler işte.
TRISHA
Yani sakar mı?
GEORGEANNE
Yani o kadın o kadar... ne bileyim... garip ki. Yani hepsi öyle midir?
TRISHA
Neden bana soruyorsun peki?
GEORGEANNE
(Kaçamak)
Şey yani...
TRISHA
"Yani" ne?
GEORGEANNE
Yani, şeyle... yani bir şeyler duymuştum da, sen ve... Neyse boş ver.

23
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

TRISHA
(Gülümseyerek)
Tanıdığım lezbiyenler içinde sakar olan ilk ve tek lezbiyen Mindy.
GEORGEANNE
Çok tuhaf biri.
TRISHA
Ben ondan hoşlanıyorum.
GEORGEANNE
Ben de. Yani galiba. Yani Tracy'den adam akıllı iğreniyor gibi
göründüğüne göre o kadar da kötü biri olamaz.
Aynaya doğru yürür. Kendine bakar

Aman Tanrım. Şu halime bak. Tam anlamıyla bir zavallıyım. Yalnız


kalmak istemiyorum. Tek dileğim bu. Çok mu şey istiyorum? Yani
evliliğe hâlâ inanıyorum. Gerçekten.
(Trisha kederli bir ifadeyle güler)
Sen inanmıyor musun?
TRISHA
Doğruyu söylemek gerekirse Georgeanne yaşadığımız çağda ve bu
yaşlarda evlenmeyi seçen kadın kaz kafalı salağın tekidir.

GEORGEANNE
Aşka inanmıyor musun peki?

TRISHA
(Ona döner)
Kesinlikle "değerlendirmeye" inanıyorum. Ve "saygı"ya. Ve "seks"e
tabii ki. Çünkü bu çok sağlıklı ve gerekli bir şey. Ama aşk? O da
neymiş? Bana âşık olduğunu söyleyen bir sürü herif girdi hayatıma ve
bir tanesi bile fark yaratmadı yaşantımda.
GEORGEANNE
Belki de doğru olanınına rastlamadın.
TRISHA
Of lütfen. Umursayacağımı itiraf etmekten çok daha fazla sayıda
"dogru olan"ına rastladım.
GEORGEANNE
Belki de onlara yeteri kadar fırsat vermedin.
TRISHA
Onlara gereğinden fazla fırsat verdim.
GEORGEANNE
Ah hadi ya. En uzun ilişkin ne kadar sürdü ki. Yani kaç saat sürdü?
TRISHA
E uzatmanın ne gereği var ki? Herifler daha işin başında onlara annelik
yapmamı istiyor, hayatımı filan yönetmeye çalışıyor.
GEORGEANNE
Yok canım bütün erkekler öyle değil.

24
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

TRISHA
Daha öyle olmayanına rastlamadım. Ve bundan sonra bulacağım
konusunda da ciddi şüphelerim var.
GEORGEANNE
Ciddi misin?
TRISHA
Evet.
GEORGEANNE
Nasıl böyle yaşayabiliyorsun?
TRISHA
(Güler)
Öncelikle bu korkunç bir trajedi değil. Ben sadece dürüst oluyorum.
Sessizlik.
GEORGEANNE
Belki de haklısın. Büyük olasılıkla ben bu mutsuz hayatı yaşamak için
lanetlenmiş umutsuz bir romantiğim.
(Pencerede)
İşte orada. Bayan Mavi Keten'in kıçını kokluyor. Tanrım. Şunun
yürüyüşüne bir bak... Kesinlikle bir çift pantolon giyebilir.
TRISHA
Bunun ödülü nedir? Yani o kadar çok kadınla yatınca ne oluyor ki? Bir
şey mi başarmış sanıyor kendini? Daha mı akıllı oluyor? Ya da almazsa
öleceği bir tür ilaç mı bu?
GEORGEANNE
E sen de bir sürü herifle yattın. Senin mükâfatın ne oldu?
TRISHA
Ben bir sürü herifle yatmadım.
GEORGEANNE
Kaç kişiyle yattın?
TRISHA
Bilmem. Yüz civarı.
GEORGEANNE
Yüz civarı?
TRISHA
Çetele tutmadım.
GEORGEANNE
Trisha bu "bir sürü".
TRISHA
Evet ama Tommy Valentine tıpkı Wilt Chamberlain gibi. Büyük
olasılıkla bin kadınla yatmıştır.
GEORGEANNE
Aman Tanrım. Hiç AIDS testi yaptırdı mı acaba?
TRISHA
Bunun için dua etsen iyi olur. Otoparkta prezervatif kullandı mı?
GEORGEANNE
Yooo.
TRISHA
Georgeanne.

25
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

GEORGEANNE
Biliyorum.
Sessizlik.
Sence o bir başka erkekle yaptı mı?
TRISHA
Tommy gibi yakışıklı bir adam için eminim ki çeşitli fırsatlar
doğmuştur.
GEORGEANNE
Evet ama homo olmak için yatakta fazla iyi.
TRISHA
Bunun pek bir önemi yok. Bir aralar cankurtaranın biriyle çıkıyordum.
Of. Yatakta iyi mi dedin? Tommy Valentine bir iki numarayı herhalde
bu heriften öğrenmiştir. Seksi seven tam bir hayvan. Hem de ne
sevmek. Neyse bir gün ona gittim ve herifi yatakta eve tamir için
gelen telefoncuyla bastım. Meğer telefon bu yüzden kapalıymış. Ona
uğramak üzere olduğumu haber verecektim, ama ulaşamamıştım.
GEORGEANNE
Aman Tanrım. E ne yaptın peki?
TRISHA
Bennigan'deki "mutlu saatler"e gittim oradan bir garson ayarladım.
Sessizlik.
GEORGEANNE
AIDS testi yaptırdın mı?
TRISHA
Evet.
GEORGEANNE
Ben o testi yaptırmaktan çok korkuyorum. Yani bana bulaşma ihtimali
nerdeyse hiç yok ama bu bendeki şansla belli mi olur? Sen korkmadın
mı?
TRISHA
Evet. Çok korktum.
GEORGEANNE
E peki bu kararı nasıl verdin?

TRISHA
Yerine getirilmesi gereken bir sorumluluk olduğunu düşündüm... Ve
zaten o cankurtaran da ölmüştü.
GEORGEANNE
Hassiktir (Ne diyorsun), Trisha! Yoksa AIDS'den mi öldü?
(Trisha başıyla onaylar)
Sen iyisin değil mi?
TRISHA
Evet Georgeanne iyiyim.
GEORGEANNE
Aman Tanrım. AIDS olan hiç kimseyle tanışmadım.
TRISHA
Tanışacaksın.
Sessizlik.

26
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

GEORGEANNE
Yani Tommy Valentine'in AIDS olmasını kesinlikle istemem. Ama sana
bir şey söyleyeyim mi? Yakışıklılığını kaybedeceği günü sabırsızlıkla
bekliyorum.
TRISHA
Bir gün kaybedecek. Kesinlikle olacak bu. Bir gün o da bütün diğer çok
yakışıklı oğlanlar gibi balta suratlı bir ihtiyara dönüşecek.
GEORGEANNE
Evet o da tıpkı hayatı boyunca içen Ted Kennedy gibi kırmızı koca
burunlunun biri olacak.
TRISHA
Ve bira göbekli.
GEORGEANNE
Saçları dökülecek.
TRISHA
Golf pantolonu giyecek.
GEORGEANNE
Yeşil golf pantolonu. Vücuduna oturanlardan.
TRISHA
Evet! Ve gömleğinin düğmelerini olması gerekenden iki düğme daha
açık bırakacak.
Sessizlik.
GEORGEANNE
Hayır. O bunların hiçbirini yapmayacak. Yaşlandıkça daha yakışıklı bir
adam olacak, asla kilo almayacak, hep tshirt ve kot pantolon giyecek,
saçları kırlaşacak ve bakarken insanın yüreğini sızlatacak kadar enfes
biri olacak. Bense, diğer taraftan, danalar gibi şişmanlayıp, yüzüme
kilolarca boya süreceğim. Sürekli o kötü permaları yaptırmaktan
kafamda saç kalmayacak, lisedeyken göl kenarında çok güneşlendiğim
için cilt kanseri olacağım ve bir sabah uyanıp bir de bakacağım ki
ölmüşüm ve Tommy Valentine gazetedeki ölüm ilanını okuduğunda
bırak benimle yatmış olduğunu kim olduğumu bile hatırlamayacak.
Bir kahkaka patlatır.
TRISHA
Haklıydın. Sen delisin.
GEORGEANNE
Ruh hastasıyım evet. Eh, sanırım bugün Sonny Corleone tarafından
düzülme fantezimden (birlikte olma fikrinden) vazgeçsem iyi ederim.
TRISHA
Buna gerek yok. Dışarıda bir sürü hoş çocuk var.
GEORGEANNE
Ha tabi. Sıkıysa hem iş sahibi hem bekâr ve hem de homo olmayan bir
erkek sen bul.
TRISHA
Bence beklentilerini ve standartlarını biraz daha aşağı çekmelisin.

27
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

GEORGEANNE
Belki de sinir krizleri geçirmeliyim. Belki tam Dr. Marlowe, yeni ve
düzeltilmiş kızı Tracy Marlowe çizgi McClure (Tracy Marlowe -
McClure) ile "gelinin babası" dansını yaparken büyük, kokulu, iğrenç
bir sinir krizi geçirmeliyim.
TRISHA
Eğer bunu yaparsan benden sana yirmi dolar.
GEORGEANNE
Beni kışkırtma Trisha, yapabilirim.
(Meredith içeri dalar)
MEREDITH
Ben sana yüz dolar veririm. Ne istersen veririm. Mezuniyet törenimde
bana verilen bir kıratlık iki taş elmas yüzüğümü veririm!
TRISHA
Meredith!
MEREDITH
(Mücevher kutusunu deşer)
Sana büyükannemden kalan ve değeri beş yüz doların üstünde olan
bu antika yüzüğü veririm! Şunu görüyor musun? Ne hoş değil mi? Al
senin olsun.
TRISHA
Ne kadar zamandır orada dikiliyorsun sen?
MEREDITH
(Masum)
Sadece son kısmını duyabildim. O da birazcık. Yemin ederim.
TRISHA
Sana inanamıyorum.
MEREDITH
Lütfen Georgeanne. Ne olur yapacağını söyle bana.
GEORGEANNE
Hayır Meredith yapmayacagım.
MEREDITH
Lütfen desem?
GEORGEANNE
Hayır. Olay çıkartmayacağım.
MEREDITH
(Mızmızlanır)
Neden ya?
GEORGEANNE
Çünkü bu senin kız kardeşinin nikâh töreni ve benim öyle bir şey
yapmam gerçekten de iğrenç ve kokmuş bir şey olurdu. Cadı kılıklı bir
orospu ve bir kaltak (hafif bir kadın gibi görünebilirim) olabilirim ama
benim de kendime göre standartlarım var.
MEREDITH
Kahretsin!
TRISHA
Bugün bir şeyler olmasını neden bu kadar çok istiyorsun Meredith?

28
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

MEREDITH
Bütün bu olan bitenden nefret ediyorum. Hepsi bu. Nefret ediyorum.
Her şey o kadar sahte ki midem bulanıyor.
Bir sigara yakar ve gergin bir biçimde pencereye yönelir.
TRISHA
Frances nerede?
MEREDITH
Aşağıda, o kel kafalı barmene yalakalık yapıyor ve bana sorarsan
adam işinin ehli. Şaklaban.
Trisha ve Georgeanne pencereye yaklaşıp onunla beraber aşağıda olup biteni izlerler.
TRISHA
Ooh. Çok hoş görünüyor.
MEREDITH
Gırtlak çıkıntısı kafamdan bile büyük.
GEORGEANNE
Hiç olmazsa peruk takmıyor, yemin ederim ne zaman kocamın
tepesinde bayat pan kek gibi duran o küçük peruk parçasına baksam
yüreğim daralıyor. Yani insanlar anlamıyor mu sanıyor acaba? On
yaşındaki çocuk bile anlar.
Mindy elinde çerez dolu bir tabakla içeri girer.
MINDY
Keşke ıstakoz yerken boyna takılan o önlüklerden olsaydı yanımda.
Adım gibi eminim ki bütün bu yediklerim az sonra üstümü kaplayacak.
Tabii ki bu elsbiseyi bir daha giymek gibi bir niyetim yok ama.
MEREDITH
(Alaycı)
Tabii ki var. Sağını solunu düzelttir, adam et, kokteyl elbisesi olarak
giy. Çok hoş olur.
MINDY
Ben büyük ihtimalle arkadaşım Leroy'a veririm. Bu rengi giymekten
hoşlanacağını bildiğim tek arkadaşım o. Herneyse, beni buraya Bayan
Marlowe gönderdi. Derhal aşağı inmenizi istiyor. Ama belki de benim
"derhal" yemek odasını terk etmemi istemiş de olabilir. Suratındaki
donuk gülümsemeyle bana bakarken boynundaki her türlü damarı
görebiliyordum. Sanki şey der gibiydi. "Tanrım ne olur bu kadını kristal
vazomdan uzak tut." Ama şunu da söylememi istedi ki, bütün
nedimelerin resepsiyonu dışlayıp buraya toplanmış olması Tracy'i çok
olumsuz yansıtırmış.
MEREDITH
Oh Tanrı Tracy'i, bizlerin onu kötü göstermesinden korusun. Bunu hiç
istemeyiz.
GEORGEANNE
Nedenmış o? Tracy her birimizi büyük bir başarıyla mutsuz gösterdi.
MINDY
Bu elbiseyi sevdim.
GEORGEANNE
Yok canım. Sevmedin.
MINDY

29
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

Sevdim, sevdim. Beni çok gösterişli yaptı. Tam, Leona Helmsley. Çok
ağır silahlarla korunan kendi imparatorluğumun kraliçesiyim. Ben
kadınım. Duyun beni. Hırrrrrr.

TRISHA
Yani sen şimdi Tracy'nin bu giysileri hoş oldukları için beğendiğini mi,
yoksa etrafını gülünç görüntülü kadınlarla kuşatıp kendini daha iyi
göstermek için bilinçli olarak seçtiğini mi düşünüyorsun?
MEREDITH
Ne düşünüyorsun?
GEORGEANNE
Sanki daha iyi görünmeye ihtiyacı varmış gibi.
TRISHA
O çok güzel bir kadın?
GEORGEANNE
Mükemmel. Mükemmel.
MEREDITH
Her zaman öyleydi.

MINDY
Ondan nefret ediyorum.
GEORGEANNE
Artık onu tanıyamıyorum.
MINDY
Ben tanımak istemiyorum.
GEORGEANNE
Ben çok ciddiyim.
MEREDITH
O kaltak artık, zengin ve cumhuriyetçi bir beyaz.
GEORGEANNE
Meredith! O senin kardeşin.
MEREDITH
Eee ne olmuş? Onu siz de kötülüyorsunuz.
TRISHA
Onu çok iyi tanıdığımı sanırdım.
GEORGEANNE
Evet siz çok yakın arkadaştınız.
TRISHA
Bir süre için. Ama bu birbirine sorumsuz ve vahşi olmak için tam
anlamıyla izin veren türden bir arkadaşlıktı. Hiç bitmeyen.
GEORGEANNE
Şey gibiydi... hani şu magazinlerde "yapılması gerekenler" ve
"yapılmaması gerekenler" kısmı vardır ya... işte o kesinlikle "yapılması
gerekenler" kızıydı.
TRISHA
Ve bizler de "yapılmaması gerenkler" kızları.
MEREDITH
Sen değilsin Trisha.

30
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

TRISHA
Lütfen.

GEORGEANNE
Sen benim kıçımı ye. Lütfenmiş. Tracy'nin en az kendi kadar güzel
olan tek kız arkadaşı sendin. Tanıştığında ondan rahatsız olmayan tek
kadın herhalde sendin.
MINDY
Senden hoşlanmasının sebebi belli. Ne büyük özgürlük.
TRISHA
Onunla çok eğlenirdik. O yüzden şimdi çok tuhaf geliyor. Onunla
konuşmakta güçlük çekiyorum. Artık ortak hiçbir şeyimiz kalmadı.
MEREDITH
Tommy Valentine dışında.
TRISHA
Ve bu anlamda hepimiz büyük bir kulübün üyesiyiz.
GEORGEANNE
Bir dakika. Sence bu biraz tuhaf değil mi?
MINDY
Nedir o?
GEORGEANNE
Hepimiz onun düğünündeyiz ama hiçbirimiz onun gerçek arkadaşı
değiliz.
MEREDITH
İrdelemek zorundaydı. Şu benim sünepe kuzenim Frances'e de bir
bakın.
GEORGEANNE
Hay Allah. Ben Tracy'le birlikte büyüdüm. Ortaokul ve lise boyunca
yaptığı her şeyde onun çirkin ortağıydım. Ama çok uzun zamandan
beri onunla yakın değilim.
TRISHA
Ben de değilim.
GEORGEANNE
Hiç gerçek arkadaşı yok mu?
MINDY
Hiç bana bakmayın. Tracy ve ben ayrı kulvarlarda yüzüyoruz.
GEORGEANNE
Meredith.
MEREDITH
Bilmem. Annemle çok takılıyormuş gibi görünüyor.
GEORGEANNE
İnanmıyorum. Karşımızda mükemmel bir kadın, kaçınılmaz
"yapılması gereken şeyler" kadını var, müthiş bir vücudu var, havalı
birisi var, şimdi bastığı toprakları öpüp ona tapan zengin bir kocası
var, ama hiç arkadaşı yok. Öyle mi?
MINDY
Her şeye sahip olamazsın.

31
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

GEORGEANNE
Bu bana kendimi o kadar iyi hissettirdi ki anlatamam.
Telefon çalmaya başlar. Diğer kadınlar Meredith'in telefona ilerlemesini izler. Meredith
ahizeyi kaldırır ve tekrar yerine koyar.
Sessizlik.
TRISHA
(Pencereden bakar)
Eveeet bar doğru dürüst işlemeye başlamış gibi görünüyor ve
tezgâhta üzerinde benim adım yazılı bir şişe cin duruyor. Pekâlâ
hanımlar, hadi bu gösteriyi başlatalım.
GEORGEANNE
(Homurdanır)
Bunu yapmak zorunda mıyız.
TRISHA
Eğlenceli olacak.
GEORGEANNE
Üçlü bypass’la kıyaslarsan evet.
TRISHA
O herifi aklından bile geçirme Georgeane. O alçağın biri.
GEORGEANNE
Aynen öyle. Yavşağın teki. Yıvış yıvış.
TRISHA
Çöplük herif.
(Georgeanne inler)
Oh affedersin, unutmuştum.
GEORGEANNE
Şimdi bir şişe şampanyaya daha ihtiyacım var.
TRISHA
Bize katılmak isteyen var mı?
MEREDITH
Bir dakika içinde.
TRISHA
Mindy?
MINDY
Neden dışarıya çıkmak isteyeyim ki? Bunların hepsi benden ve bütün
hayatımdan utanan aynı yaşlı akrabalar.
TRISHA
Pekâlâ. İkinizle sonra görüşürüz o zaman.
GEORGEANNE
Trisha, eğer götün biri gibi davranmaya başlarsam, beni bir köşeye
çekip enseme bir tane patlatabilirsin, inan çok memnun olurum.
TRISHA
Yavrum ben yeteri kadar kendimle boğuşacağım zaten o yüzden
korkarım bu işte kendi başınasın.
GEORGEANNE
Tanrı yardımcımız olsun.
Çıkarlar. Meredith pencerenin önünde durup anlamsız bir ifadeyle dışarı bakar.
Sessizlik.

32
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

MINDY
(Ağzı dolu)
Hmmm, bu küçük domuz salamı sarmalarını denemelisin Meredith,
çok lezzetliler.
MEREDITH
(Ona dönmeden)
Teşekkür ederim aç değilim.
Sessizlik.
MINDY
Eh şimdi Scott ve Tracy resmen evli olduklarına göre biz de artık
kardeş sayılırız değil mi?
(Meredith dönüp boş bir ifadeyle ona bakar)
Her zaman bir kardeşim olsun isterdim.
MEREDITH
O kadar da heveslenecek bir şey değil aslında.
Tekrar pencereye döner. Sessizlik.
MINDY
Sonunda okulu bitirdiğine memnun musun?
MEREDITH
Evet Mindy okulu bitirip, eve dönüp faşist ailemle yaşadığım için çok
mutluyum.
MINDY
E ne yapacağını düşündün mü peki?
MEREDITH
Hayır.
MINDY
Diploman ne üzerine?
MEREDITH
İngilizce. Beş para etmez yani.
MINDY
Bence eder. Bu diplomayla pek çok şey yapabilirsin. Ders verebilirsin,
yazabilirsin, editörlük yapabilirsin, hukuk okuluna gidebilirsin...
MEREDITH
Ha tabi, bu tam da yapmak istediğim şey, yöneten sınıfın kiralık katili
olmak.
Sessizlik.
MINDY
Yani illa eğitimini aldığın şeyi yapmak zorunda değilsin bunu
söylemeye çalışıyorum. Benim uzmanlığım davranış psikolojisi ve ben
emlakçıyım. Aslında biraz düşünürsen oldukça uygun bir iş sanırım.
Ama kesinlikle seni birileriyle tanıştırmama izin vermelisin Meredith
bence onlar seni...
MEREDITH
Ben sadece taşınmak istiyorum.

33
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

MINDY
Şehre mi? Tamam işte ben sana harika bir yer bulman konusunda
yardımcı olabilirim. Şu sıralar böyle bir şey aramanın tam zamanı...

MEREDITH
Hayır hayır. Knoxville'den kaçabildiğim kadar uzaklara gitmek
istiyorum. Bu şehirden nefret ediyorum. Buralarla ilgili her şeyden
nefret ediyorum. Tek bir kimse bile tanımadığım yerlere gitmek
istiyorum. Beni kimsenin rahatsız etmeyeceği yerlere. İnsanların beni
rahat bırakacakları yerlere.
Sessizlik.
MINDY
Ben en iyisi aşağı inip... köfte kalmış mı bir bakayim.
MEREDITH
Hı hımm.
MINDY
Aşağıda görüşürüz.
MEREDITH
Tamam.
MINDY
Hoşça kal.
Çıkar. Meredith pencerenin önünde durup yüzünde boş ve duygusuz bir ifadeyle
aşağıdaki birine ya da bir yere bakar. Tekrar çalmaya başlayan telefonla irkilir.
Duymazdan gelmek için elinden geleni yapar, kısa bir süre sonra sessizce ağlamaya
başlar.
Meredith ağlarken ışıklar kararır.

34
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

İKİNCİ PERDE
Sahne önceki gibidir. Sadece aradan iki saat geçmiştir. Dışarıda eğlenen, gülen konuşan
insanların sesleri, müzik, vs duyulur.
Trisha ve Georgeanne, makyaj masasının önünde oturan Frances'in iki yanında yer
almışlardır. Trisha makyajına ilaveler yapmaktadır. Rahatlamak için elbisesinin arka
tarafını hafifçe gevşetmiş olan Georgeanne oje sürme hazırlığı yapmaktadır. Bu açık
kısımdan gösterişli siyah dantelli büstiyeri görünmektedir. Mindy, yatağın kenarında
oturmuş elinde yiyecek tabağı tutmaktadır.
Frances dışında herkesin elinde kokteyl vardır. Hemen hemen hepsi şapkasını
çıkartmıştır. Hiçbirinin ayağında ayakkabı yoktur.
GEORGEANNE
Pekâlâ Frances, hangisini istiyorsun, kavun buğusu mu yoksa, Ça Ça
Çinçileği mi?
MINDY
(Ağzı yiyecek dolu)
Makyaj malzemeleri neden hep yiyecek isimleriyle eşleştirilir?
GEORGEANNE
Nasıl yani?
MINDY
E yani, yok kavun buğusu, yok Ça Ça Çinçileği. Çırpılmış Ahududu,
Mandalina Düşleri, Sade Çilek...
TRISHA
(Bir ruj alıp bakar)
Doğru söylüyor. Bil bakalım bunun adı ne?
GEORGEANNE
Ne renk?
TRISHA
Portakal rengimsi pembe.
GEORGEANNE
Şeftali ve krema.
MINDY
Sifon kabak.
TRISHA
Hayır.
MINDY
Dur bir tahmin edeyim. Hah! Tüysüz Şeftali Gecesi. Değil mi?
Kavunumsu Şelale...
GEORGEANNE
Harika Havuç Keki.
TRISHA
Hayır.
MINDY
Vızvızlı ceviz.
GEORGEANNE
O ne be?
TRISHA
Kayıtsız Kayısı.

35
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

MINDY
Bak gördün mü yine yiyecek adı kullanmışlar. Hepsi böyle işte.
TRISHA
E daha başka ne kullansınlar ki Mindy? Ne diyeceksin? Kanayan Yara
Kırmızısı?
GEORGEANNE
Hangi ojeyi istediğine karar verdin mi Frances?
FRANCES
Kırmızıyı istiyorum.
GEORGEANNE
Aferin! İyi cevap! Trisha, dudaklarını da kırmızı boyamayı ihmal etme.
TRISHA
Dur bir dakika dur. Taze ve doğal mı görümek istiyorsun, yoksa
geçmişi olan bir kadın gibi mi?
FRANCES
Oh, sanırım taze ve doğal.
TRISHA
O halde sanırım daha nötr bir ruj rengi kullanmamız gerekecek.
FRANCES
Şimdi çok boyalı ve fazla süslü olmasam daha iyi. Benim basit biri gibi
göründüğümü düşünmesini istemem.
TRISHA
Merak etme canım seninle işim bittiğinde onun hiç şansı kalmayacak.
GEORGEANNE
Adı ne?
FRANCES
Bradford.
GEORGEANNE
Bradford ne?
FRANCES
Söylemedi.
GEORGEANNE
Bradford. Brad. Brad ve Frances.
MINDY
Tanıdığım tek Bradford bir ortodontistti. Brad Rosenblum. Hayatımda
gördüğüm en kıllı ellere sahipti ve sürekli onları ağzıma sokup
dururdu.
GEORGEANNE
Brad ve Fran. Brad ve Frannie.
FRANCES
Böyle çağırılmaktan nefret ederim.
GEORGEANNE
Çok cici ama.
FRANCES
Kulağa "araba freni" gibi geliyor.
TRISHA
Ne iş yapıyor?

36
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

GEORGEANNE
Trisha, adam Barmen.
FRANCES
Hayır hukuk okuyor.
GEORGEANNE
Sahiden mi?
FRANCES
Çok şükür ki barmenliği sadece ek iş olarak yapıyor.

TRISHA
Ona müthiş Martiniler yaptığını söyle.
GEORGEANNE
Hukuk okuyor ha? Frances golü attın canım. Kaç yaşında?
FRANCES
Otuz altı.
GEORGEANNE
Otuz altı yaşında ve hiç evlenmemiş öyle mi? Bak bu hiç de iyiye işaret
değil.
FRANCES
Daha önce bir kez evlenmiş ama çocuğu olmamış. Artık istediğini
söylüyor.
TRISHA
Boşanmış mı?
FRANCES
Hayır eşi ölmüş.
GEORGEANNE
Aahh.
TRISHA
Canım yazık.
FRANCES
Dört yıl önce.
GEORGEANNE
Bu aslında oldukça çekici bir şey. Yani, onu gizemli ve trajik bir adam
yapıyor.
FRANCES
Yeni yeni etkisinden kurtulmaya başladığını sanıyor.
TRISHA
Frances zamanlaman mükemmel.
MINDY
Aklıma çok kötü bir şey geldi.
GEORGEANNE
Nedir o?
MINDY
Ya onu öldürdüyse?
TRISHA
Mindy.

37
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

MINDY
Çok ciddiyim. Ya tüm ülkeyi dolaşıp kadınlarla evlenen ve sonra da
onları öldüren bir seri katilse? O filmi izlemediniz mi yoksa?
GEORGEANNE
Evet. Ve biliyor musun? Bence biraz o adama da benziyor aslında.
MINDY
Değil mi?
GEORGEANNE
Evet evet. Gözlerindeki ifade tam bir köpek balığı gibi.
MINDY
Nasıl ölmüş Frances?
FRANCES
Söylemedi.
(Sessizlik)
GEORGEANNE
Benim kuzenim polistir. Söyleyelim de bu adam hakkında bir güvenlik
soruşturması yaptırsın.
TRISHA
Kuzenin George'un hemşire olduğunu sanıyordum.
GEORGEANNE
O benim diğer kuzenim George. Benim George adlı üç kuzenim daha
var. Birinin adı Georgette, diğerinin Geoargina ve halamın adı da
Georgia. Hepimiz büyük babamın adını almışız.
MINDY
Onun adı neydi?
GEORGEANNE
(Gözlerini ona diker)
George.
FRANCES
Bradford katil olmak için fazla tatlı biri.
GEORGEANNE
Yok yooook. Asıl onlara dikkat etmen lazım.

MINDY
Ne iğrenç olurdu değil mi?
FRANCES
Nedir o?
MINDY
Gerçek bir seri katile âşık olmak. Ama ona gerçekten âşık olmak.
Düşünsene bir, onunla evleniyorsun filan ve sonra onun bir seri katil
oluğunu öğreniyorsun. Ne yapardın?
(Sessizlik)
GEORGEANNE
Eh. Yapacağım ilk iş "Seri Katil Eşleri"ni destekleyen iyi bir grup bulup
onlara katılmak olurdu. Çünkü herhalde, bu durumdaki bir kadının
halinden anlayacak insanlarla konuşmaya ihtiyacım olurdu.

38
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

MINDY
Polise söyler miydin?
GEORGEANNE
İş o noktaya gelirse sanırım ondan korkardım.

Meredith elinde kokteyl içeri girer ve kapıyı ardından kilitler


MEREDITH
Kızlar, bu elbiseden kurtulmam lazım. Tam anlamıyla rahatsız ve hiç
de doğal durmuyor. Georgeanne fermuarımı açar mısın?
GEORGEANNE
(Fermuarı açarken)
E ne yapacaksın peki?
MEREDITH
Bugün ilk kez kendimi rahat hissedeceğim be.

Bir çırpıda içinden sıyrıldığı elbisesini yumak halinde olduğu yerde bırakır. Üstünde
straplez sütyen ve boxer şort, ayağında da hâlâ erkek spor ayakkabıları vardır
TRISHA
Meredith, bu elbise üzerinde olmadan dışarı çıkamazsın. Olmaz bu.
MEREDITH
Merak etme canım artık dışarı çıkmaya hiç niyetim yok. Dışarısı
siktiğimin hayvanat bahçesi gibi be.

Banyodan bir tshirt alıp üstüne geçirir ve CD dolu bir kutuyu deşmeye başlar

Manyak büyükhalam Rosalie gelip kulağımın içine, "Eh canım artık bir
sonrakinde de seni evlenirken görürüz umarım," diye bağırdı. Ben de
ne dedim biliyor musunuz? "Uzak ihtimal," dedim. "Bu boktan (buna)
şeye hazır olduğumu düşündüğüm gün sen çoktan gebermiş (öteki
tarafta) olacaksın."
TRISHA
Böyle söylemedin değil mi?
(Meredith müzik setine bir CD koyar)
MEREDITH
Eh, hayır söylemedim tabi ki. Ama böyle söylememek için dudaklarımı
ısırıp kendimi çok zor tuttum. Tanrım! O beş para etmez orkestrayı
dinlemekten midem bulandı.

Hoparlörlerden çığlık çığlığa bağıran bir adamın söylediği karamsar rock&roll taşar
TRISHA
Seni bu kadar karamsar yapan nedir?
MINDY
Birincisi; Tracy kafamdaki o şeyi çıkarttığım için bana bağırdı. "Onu
sana alternatif olarak vermedik şekerim," dedi. "O senin üniformanın
bir parçası." Sonra annem konuşmaya katılıp, güneşte çok kaldığım
için omuzlarımın ne kadar çilli olduğunu ve onları nasıl mahvettiğimi
vurguladı. "Hiç de hanımefendi gibi değil," diye fısıldadı kulağıma
sanki vücudum ter kokuyormuş gibi. Hanımefendi gibi! Tabii onun için

39
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

iki türlü kadın var zaten: Çıtkırıldım bakireler ve lezbiyenler. Bilin


bakalım ben hangi kategoriye giriyorum. Hiç alınma Mindy. Yoksa o
zavallı Scott aksırıp tıksırmaya başlayacak...
MINDY
Gergin olduğunda hep yapar zaten.
MEREDITH
... ve orkestra da "Sarı Kurdele Bağla"yı çalıyor hani şu adamı esir
alan şarkı. Ve bütün o yaşlı osuruklar (moruklar) da bu şarkıyla dans
ediyorlar... Şu "ot"tan biraz kaldı mı?
MINDY
Meredith bu müzik ne?
MEREDITH
Beğenmedin mi?
MINDY
Aslında biraz... yoğun. Biraz daha az "yoğun" bir şeylerin yok mu?
MEREDITH
Tabii ki. Dur bi bakayım senin için yeteri kadar ağır başlı bir şey
varmıymış.
(CD'yi çıkarır ve etrafı kurcalamaya başlar)
Hey kızlar siz orada n'apıyorsunuz öyle ya?
TRISHA
Frances'in bir randevusu var biz de ona biraz çekidüzen veriyoruz.
MEREDITH
Randevu mu? Kiminle?
GEORGEANNE
Bradford. Bay barmen.
MINDY
Ve boş zamanlarında da seri katillik yapıyor.
MEREDITH
Ne yapacaksınız? Planınız var mı?
FRANCES
Eh işte, şehir dışında bildiği küçük ve şirin bir yer varmış da, "Oraya
gidip bir iki bardak bira içelim mi?" dedi.
(Kadınlar birbirlerine bakar)
Ama ben de ona bira içmediğimi, Hıristiyan olduğumu söyledim. O da
bana, "İçkiyi boş ver, o zaman biz de Mc Donalds'a gideriz, seninle
konuşmak hoşuma gidiyor," dedi. Böyle söylemesi ne kadar hoş değil
mi?
TRISHA
Evet öyle.
FRANCES
O da küçük bir kasabadan geliyormuş ve Knoxville gibi bir yerin
aslında ne kadar da ürkütücü olabileceğini konuştuk. Diplomasını alır
almaz memleketine geri döneceğini söyledi. Aynı yere değil tabii. Eşi
orada öldüğü için bunu kaldıramazmış...
MEREDITH
Eşi ölmüş mü?

40
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

MiNDY
Evet. Hem de çok süpheli bir biçimde.
FRANCES
Hayatının o kısmıyla ilgili kapıyı kapattığına inandığını ve şimdi yepyeni
ve temiz bir başlangıç yapmak için hazır olduğunu söyledi.
(Mindy ve Georgeanne birbirine bakar)
GEORGEANNE
Tıpkı o filmdeki herif gibi.
MINDY
Bence onun gençlik resimlerine bir göz atmanda fayda var, Frances.
Bunu ona yaptır. Hepimizin sandığı gibi gerçekten kel olmayabilir.
Belki de kimliğini değiştirmek için özellikle traş etmiştir.
GEORGEANNE
Bahse girerim ki gerçek adı da Bradford filan değildir.
MINDY
Sen şimdi ne yap biliyor musun? Onunla McDonalds'a filan git ve
seninle ilgilenmediği bir sırada, dokunduğu şeylerden birini al, ama
peçeteyle tut, hemen çantana sakla yarın da FBI'a götür.
GEORGEANNE
Yarına sağ çıkarsa tabii ki.
MINDY
Ah yok canım bence onu daha birinci randevularında öldürmezdi.
TRISHA
(Güler)
Siz ikiniz felaketsiniz.
FRANCES
O bir katil olamaz. O bir Hıristiyan.
(Sessizlik)
Eh! Bira içmeye meraklı olduğuna göre tabii ki benden biraz daha
farklı bir Hıristiyan. Ona içki içmenin yanlış olduğunu söyledim. O da
öyle düşünmediğini ama yine de bu konuyu konuşmaya istekli
olduğunu söyledi. İşte onunla çıkmak istememin asıl nedeni bu.
GEORGEANNE
Gerçekten mi?
FRANCES
Bugünlerde iyi bir Hıristiyan erkek bulmak artık çok zor. Bizim
kilisedekilerin bir tanesi bile bekâr değil. Benden genç olanlar dışında
tabi, ama zaten onlar sayılmaz. Bence erkek kadından yaşlı olmalı.
(Sessizlik)
MINDY
Bahse girerim ki uzun da olmalıdır.
FRANCES
E herhalde yani.

Diğer kadınlar gülmemek için kendilerini zor tutarken birbirlerine bakmamaya çalışırlar.
Meredith "ot"lu sigarayı bulur

41
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

MEREDITH
(Sigarayı yukarı kaldırır)
Biraz tüttürmek isteyen var mı?

TRISHA
Ben biraz çekerim.
MINDY
Ben pek içmem ama bugünlük istisnai bir durum olsun.
GEORGEANNE
Eh madem bu kadar ısrar ediyorsun.
(Yatağın üzerinde Mindy'nin yanına oturur)
Beni o yemek masasından uzak tutacağına söz vereceksin ama. Bu
düğün için tam dört buçuk kilo verdim. Bir iki hafta daha böyle kalmak
niyetindeyim.
MEREDITH
Dört buçuk kilo mu? Nasıl yaptın bunu?
GEORGEANNE
(Kuru)
Buna odaklanmıştım.

"Ot"lu sigarayı elden ele dolaştırıp tüttürürlerken Frances hummalı bir öksürüğe tutulur.

Hey ilk kez tüttürdüğünde kaç yaşındaydın?


MINDY
Yirmi bir. Biraz geç açanlardanım.
GEORGEANNE
Ben on sekizdim.
TRISHA
Ben on beş.
FRANCES
Ben uyuşturucu kullanmam. Ben bir Hıristiyanım.
GEORGEANNE
Sen kaç yaşındaydın Meredith?
MEREDITH
On iki.
GEORGEANNE
On iki!
MEREDITH
Ben lise sondayken sen ve Tracy kampüsteki evinizde kalmama izin
vermiştiniz, hatırlıyor musun Trisha? O gece kahve likörlü votka (Black
Russian) içip sarhoş olmuştuk.
TRISHA
Meredith sana kötü alışkanlıklar kazandırdığım için çok ama çok
üzgünüm.
MEREDITH
Yo aslında hoşuma gitmişti. Bu kadar klas bir kadın olmana bir türlü
inanamamıştım. Bence ta kendisiydin.

42
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

TRISHA
Oh tatlım. O zamanlar ne kadar batağa saplanmış olduğumu bir
bilseyin.

Meredith müzik setine bir reggea CD'si yerleştirir ve gevşek bir dansa başlar. Mindy onu
izler
MEREDITH
Ee Trisha, sen ve Tripp Davenport arasında neler oluyor bakalım?

TRISHA
Hiçbir şey.
MeREDITH
Hadi ya. Seni onunla, nerdeyse bir saat boyunca konuşurken gördüm.
TRISHA
Öyle mi?
MEREDITH
Birbirinizi baya keşfeder gibi.
TRISHA
Ne bileyim işte ben o sırada otomatik pilottaydım.
MEREDITH
Ama delici bakışları var diyordun.
TRISHA
Bıktım artık o bakışlardan. Her zaman bir belaya sürüklüyor.
GEORGEANNE
Bilmiyorum artık Trisha. Adam oldukça yakışıklı biri.
TRISHA
İnan bana o da bunu gayet iyi biliyor.
MEREDITH
O kadar da yakışıklı değil işte.
TRISHA
Oldukça yakışıklı.
MEREDITH
Tommy Valentine'a yaklaşamaz bile.
TRISHA
Çok şükür. Onun hakkında bir şey daha söyleyeceğim. Elleri müthiş.
GEORGEANNE
Elleri mi?
TRISHA
Evet. Bir erkeğin ellerinden onun ne mal olduğunu anlayabilirsin. Elleri
olağanüstü bir biçimde harika. Ve ayrıca... ya kızlar siz şimdi benimle
dalga geçersiniz.
GEORGEANNE
Hayır geçmeyeceğiz.
MEREDITH
Söz veriyoruz.
TRISHA
Şey aslında erkeğin ayakları değildir. Ayakkabıları hiç değildir hani şu
iş adamlarının giydiği siyah sivri burunlu türden var ya?

43
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

GEORGEANNE
(Bunu duymak istediğinden pek emin değildir)
Evet?

TRISHA
O ayakkabının içindeki... ayaklarıdır.
(Sessizlik)
MEREDITH
Bu gerçekten çok tuhaf Trisha.
MINDY
Terapistim bundan bir sürü anlam çıkarırdı şimdi.
GEORGEANNE
Ben şahsen iyi bir enseden hoşlanırım.
MEREDITH
Omuzlar.
FRANCES
Kıç.
MINDY
Ben şahsen, bir çift iri göğsü tercih ederim.
(Herkes kahkaha atar)
MEREDITH
Ee, Trisha? Ondan hoşlanıyor musun, hoşlanmıyor musun?
GEORGEANNE
Ondan çok hoşlanıyor.
TRISHA
Nereden biliyorsun?

GEORGEANNE
Çünkü seni tanıyorum Trisha ve birinden gerçekten hoşlandığın zaman
sana ne olduğunu gayet iyi biliyorum. Yılbaşı ağacı gibi ışıl ışıl
parıldayıp, sonra da acayip utangaç biri oluyorsun. Ve bugün de
aynen bunu yaptın şekerim.
MEREDITH
Kaç yaşında?
MiNDY
O mu?
(Düşünür)
Yirmi dokuz.
GEORGEANNE
Yirmi dokuz mu? Seni yaşlı köpek seni.
(Trisha ona bakar)
Hayır hayır bu harika bir şey. Taze etin peşinden koş.
TRISHA
Georgeanne! Benden sadece üç yaş genç.
GEORGEANNE
Üç, kuvvetli, kıvrak ve enerji dolu yaş.
MEREDITH
Ne iş yapıyor?

44
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

TRISHA
Kısa özgeçmişini almayı unuttum.

MINDY
Bir bankada çalışıyor ve insanlara paralarını nereye koymaları
gerektiğini söylüyor.
GEORGEANNE
Çok iyi bir iş Trisha bu demektir ki büyük olasılıkla zengin biri.
MEREDITH
Bekâr mı?
MINDY
Kız arkadaşıyla bir iki ay önce ayrılmışlar.
GEORGEANNE
Onun hakkında bu kadar çok şeyi nereden biliyorsun?

MINDY
Benim kuzenim ve lezbiyen olduğumu söylediğimde asla tuhaf
davranmayan bir tek o olduğu için diyaloğumu devam ettirdim.
GEORGEANNE
Onda bir sakatlık var mı?
MINDY
Hayır yok. Gerçekten de hoş biridir.
GEORGEANNE
Vay be. Kızım Trisha sen tanıdığım kadınlar arasında en şanslı olanısın.
TRISHA
Buna inanamıyorum. Adamla basit bir diyalog kurdum diye evlilik
hazırlıklarına mı başlamam lazım yani? Siz kaçıncı yüzyılın
kadınlarısınız Tanrı aşkına?
GEORGEANNE
Oh doğru unutmuştum. Senin erkeklerle işin bitmişti.
TRISHA
Hayır, hayal kırıklığına uğramakla işim bitti. Bana bakıp da kendi
egosundan başka şey görmeyen hiçbir erkekle tanışmadım. Tripp
Davenport da onlardan farklı değil. Kuzenin hakkında böyle
konuştuğum için alınma Mindy ama sanırım onunla bir işim olmaz.
GEORGEANNE
Seni gerçekten etkiledi öyle değil mi?
TRISHA
Bıktım artık! Hasta ediyor beni. Bıraktım. Evde kalmış biri olarak
yaşlanacağım.
(Sessizlik)
FRANCES
Çocukların olsun istemez misin?
TRISHA
Çocuğunun olması için erkeğe ihtiyacın yok.
MINDY
Aslında var. Yani teknik olarak.

45
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

TRISHA
Evet ama herife demir atman gerekmez. Herifin bilmesine bile gerek
yok be.

FRANCES
Ama bu çok yanlış bir şey.
MINDY
Bence değil. Bütün film yıldızları böyle yapıyor.
FRANCES
Eğer hamile kaldıysan, Tanrı evlenmeni ister.
TRISHA
Tanrı'nın ne istediğini sen nerden biliyorsun?
FRANCES
Çünkü İncil'de öyle yazıyor.
TRISHA
Frances, İncil'in erkekler tarafından yazılmış bir kitap olduğu hiç
dikkatini çekti mi?
FRANCES
İncil Tanrı'nın kutsal kelamıdır, Trisha.
TRISHA
Bunun, Tanrı arayışındaki bir kültürün tarihi olduğunu teslim ederim
ama...
FRANCES
(Hararetli)
Bizi bugün içinde bulunduğumuz bu karmaşık duruma getiren, ahlaki
çöküntüye ve aile değerlerinin yok olmasına sebep olan bu "laik
hümanizm" konuşması değil mi zaten? İşte bu yüzden dünyadaki suç
ve şiddet, ahlaksızlık çok yüksek ve işte bu yüzden dünyanın sonu
geldi ve her an kıyamet kopabilir. Her an.
(Sessizlik. Bu ani çıkış herkesi çok şaşırtmıştır)
MEREDITH
(Güler)
Ciddi ol.
FRANCES
(Kızgın)
Ben ciddiyim. Şimdi şurada oturmuş sizi içki içip uyuşturucu
kullanırken izleyebilir, her iki kelimenin birinde "s..im şunu", Tanrı'nın
c..si" diye küfürler ettiğinizi dinleyebilirim. Utanması gerekenler
sizsiniz. Hanımefendi olmanız gerekir. Orası sizin bileceğiniz iş. Ama
İncil'le dalga geçmenize asla tahammül etmeyeceğim.
TRISHA
Kimse İncil'le dalga geçmedi burada. Kendi fikrimi söyleyemez miyim
yani?
FRANCES
Eğer benim dinime saygısızlık edecekse HAYIR. Hayır efendim o
zaman fikrini söyleyemezsin.
(Sessizlik)

46
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

TRISHA
Korkarım benim bununla ilgili bir problemim var.
FRANCES
Burası Amerika. Benim de ibadet etme hakkım var.

TRISHA
(Dengeli ve tane tane)
Bak Frances, hayatını sana uygun olduğunu düşündüğün ve dilediğin
gibi yaşama hakkını tüm kalbimle destekliyorum. Ama senin de, aynı
hakka riayet edip, senin gibi yaşamayıp senin gibi düşünmeyenlere
saygı duyma zerafetini göstermen gerekir.
FRANCES
Benim dinim benim için son derece önemli ve senin onu eleştirdiğini
duymak istemiyorum.
TRISHA
Git o zaman.
(Sessizlik)
GEORGEANNE
Trisha.
TRISHA
Evet. Ciddiyim. Hadi çık buradan. Defol.
FRANCES
(Şaşkın)
Ne?
TRISHA
İnsanların kendilerine ait fikirlerinin olmadığı bir yere git. Sırf kendi
kararını verme sorumluluğundan kaçmak için Tanrı vergisi zekâsını
körü körüne hazırlanmış her türlü köhne kurallar bütününe satmak
isteyenlerin olduğu yere git. Eminim ki çok uzağa gitmek zorunda
kalmayacaksın.
FRANCES
Ben...
TRISHA
Ama sakın bana, neyi konuşup neyi konuşamayacağımı öğretmeye
kalkışma. Senin buna hiç hakkın yok.
(Sessizlik. Frances iddiasından tamamen
vazgeçmiş görünmektedir)
FRANCES
(Yarısı makyajlı yüzüne aynadan güçsüz bir
ifadeyle bakar)
Ama dışarıya böyle çıkamam. Makyajımın sadece yarısı bitti. Sonra
insanlar ne düşünür?
(Trisha'ya döner. Dehşet içindedir. Ağlamaklı)
İyi görünmüyorum.
TRISHA
Hadi ya, yok canım. Sakın ağlama yoksa maskaran akar.
FRANCES
Affedersin.

47
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

TRISHA
Tatlım, ben sana kızgın değilim sadece... ah bak şimdi. Hmm belki de
"taze ve doğal kadın" görüntüsünden "geçmişi olan kadın"
görüntüsüne geçiş yaparsak gözünün etrafına bulaşmış kömür gölgesi
veririz sorun da ortadan kalkar. Olur mu?
FRANCES
Teşekkür ederim. Affedersin.

Trisha, Frances'in geri kalan makyajını tamamlamaya başlar. Diğerleri birbirlerine


kaçamak bakışlar fırlatırken bir sessizlik oluşur. Georgeanne basamaklı egzersiz
makinasını birleştirir.
MEREDITH
(Sarhoş kahkahası)
Elbiseme bakın. Orada öylece oturan kocaman bayat bir keke
benzemiyor mu? Annem hep; elbise giymenin bir sanat olduğunu,
koridorda ilerlerken bir kuğu gibi süzülmem gerektiğini söylerdi. Ben
de ona hep, "Anne sen hiçbir kuğuyu yürürken gördün mü? Gölde
herkes süzülür," demek isterdim.
MINDY
Yani böyle mi?

Mindy tabağını kenara koyup ayağa kalkar, odayı bir baştan diğerine çok hızlı ve
gereğinden fazla zarif adımlarla âdeta süzülürcesine geçer
GEORGEANNE
Hey, bir daha yap bakayım.
MINDY
Pekâlâ.
Bir kez daha aynı haraketi tekrar eder. Çok çarpıcı ama bir o kadar saçma görünmektedir
MINDY
Bayan Amelia'nin "Cazibe okulu"nda.
TRISHA
Ciddi misin? Sen cazibe okuluna mı gittin?
MINDY
Altıncı sınıftayken annem zorla gönderdi. Sanırım lezbiyenlik
potansiyelimden hafifçe haberdardı ve Bayan Amelia'nin okulunun
bunu ilerlemeden durduracağını sanıyordu.
GEORGEANNE
Daha başka ne öğretti sana?
MINDY
Yüzümüze uygun saç kesimini nasıl seçeceğimizi, frikik vermeden nasıl
oturacağımızı filan. Mezuniyette kendimize ait defilemiz bile vardı.
"Zarif Prenses Defilesi"
GEORGEANNE
Aman Tanrım.
MEREDITH
Senin için çok utanç verici bir şey olmalı.

48
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

MINDY
Şaka mı ediyorsun? Bayıldım. Çok sevdim. Üzerine mini etek ilaveli
bahriye mayosu ve yüksek topuklu ayakkabı giymiş, Basson'umla
"kankırmızı ve yonca"yı çalıp yetenek yarışmasında da birinci
olmuştum.
GEORGEANNE
Hadi canım.
MINDY
Hayatımın en üst noktasıydı. Çok ciddiyim. O günden sonra sürekli bir
düşüş başladı.
GEORGEANNE
Güzellik yarışmalarından ve defilelerden nefret edersin diye
düşünmüştüm.
MINDY
Neden? Lezbiyenim diye mi? Yok be. Yirmi yıldır "Bayan Amerika"
güzellik yarışmasını hiç kaçırmadım. O kızlar zennelerden daha iyidir.
Asıl zenne onlar be.
(Bir defile yürüyüşü daha gösterir ve sonra
yatağın üstüne çıkıp orada dikilir)
"Özürlü çocuk eğitimciliği ve radyo televizyon gazeteciliği gibi son
derece değerli iki mesleğin birleşmesiyle oluşacak muhteşem
kariyerimin kıyısında olmaktan sonsuz bir heyecan duyuyorum ama
hepsinden önemlisi, iyi bir eş, iyi bir anne ve iyi bir Amerikalı
olmacağımı bilmekten büyük bir gurur duyuyorum.
(Döner)
Buyrun memelerim. Bu da kıçım. Buyrun tekrar memelerim.
Teşekkürler."

Ellerini çılgıncasına sallar. Diğer kadınlar kahkahalara boğulmuşlardır. Meredith pencere


oturağında ayağa kalkar ve aşağıdaki misafirlerin duyması için bağırır.
MEREDITH
Hey millet. Buyrun memelerim.
(Sütyenini aşağı çekip göğüslerini gösterir ve
sonra çılgınca ellerini sallamaya başlar)
Teşekkürler!
Şaşkınlık dolu bir sessizlikten sonra Georgeanne ve Mindy hızla Meredith'e gidip onu
pencereden uzaklaştırır. Tam bu sırada Trisha nefesi kesilmek üzere olan Frances'i
sakinleştirmeye çalışmaktadır.
TRISHA
Meredith!
MEREDITH
(Histerik kahkahalar atmaktadır)
Az önce anneme memelerimi gösterdim.
MINDY
Meredith sen sarhoşsun.
MEREDITH
E herhalde yani. Yuh artık.
GEORGEANNE

49
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

Gel hadi oturman lazım.


(Yatağa oturturlar)
MEREDITH
Az önce anneme memelerimi gösterdim. Elimde değildi. Onu kıpkırmızı
bir suratla buraya, yukarı doğru bakarken görünce dayanamadım ve
memelerimi gösteriverdim işte.
GEORGEANNE
Seni başka gören oldu mu?
MEREDITH
Bilmem. Herhalde. Umurumda değil. Ben öyle bir şey yapmadım derim
onun da kafası karışır. Zaten, şimdiye kadar çoktan kafası uyuşmuştur
bile.
(Aniden ciddileşir)
İyi ki yaptım. Çok eğlenceliydi.
GEORGEANNE
Göğüslerini havaya savurmanın kendine has bir özgürlüğü var değil
mi?
MINDY
Hatırlıyorum da Scott'la benim bir bakıcımız vardı ve kadın bize tatlı
tatlı bakıp "Memişlerimi görmek ister misiniz?" derdi. E herhalde
isterdik yani. Hemen yatağın kenarına oturup onun yavaş yavaş
bluzunu çıkartmasını izlerdik. Öylece bakakalırdık.
(Tabağını alıp tıkınmaya devam eder)
GEORGEANNE
Kaç yaşındaydı?
MiNDY
Bilmem on iki, on üç filan.
MEREDITH
Bunun adı taciz.

MINDY
Lütfen. Yeni çıkmaya başlayan göğüsleriyle gurur duyan bir genç kızın
yaptığı şeyin nesi taciz? Bu çok masum bir şeydi.
GEORGEANNE
Hey bir şeyi bilmek istiyorum. Sen hep böyle mi yersin?
MINDY
Evet.
GEORGEANNE
Ya o zaman nasıl bu kadar ince kalabiliyorsun be?
MINDY
Ben çok nerotik ve sinirli biriyim.
GEORGEANNE
Domuz gibi tıkınıp kusma alışkanlığın yok değil mi?
MINDY
Hayır canım. Metobolizmam çok yüksek ve yediğim her şeyi hemen
yakıyorum.
GEORGEANNE

50
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

Hadi ya. Senden nefret ediyorum.

MINDY
Hayır etmiyorsun. Beni seviyorsun.
GEORGEANNE
Rüyanda görürsün.
MINDY
(Ağzı yiyecek doluyken)
Öp beni.
GEORGEANNE
Çekil şuradan.
MINDY
Öp beni.
GEORGEANNE
(Gülerek)
Sen hayatımda tanıdığım en iğrenç insansın.
MINDY
Teşekkür ederim.
GEORGEANNE
Ver bakayım ondan biraz.
MINDY
Oh lütfen al şunu elimden.
GEORGEANNE
Kaybettiğim on kiloyu özlemeye başladım.
Mindy tabağı Georgeane'ya verir. Sonra Meredith'in dolabındaki, ince kumaştan yapılmış,
çicek desenli, küçük ve mutevazı elbiseyi fark eder.
MINDY
Bu ne kadar hoş böyle Meredith. Senin mi?
MEREDITH
Öyleydi. Bir zamanlar hayattaki tek amacım liselilerle takılmaktı.
MINDY
Bunun içinde çok hoş durduğuna eminim.
MEREDITH
Sen dururdun.
MINDY
Bu da ne demek oluyor şimdi?
MEREDITH
Hiçbir şey.
(Sessizlik)
Tam senin gibi kulüp üyesi sosyetiklerden bekleyeceğim bir şey bu.
MINDY
(Kahkaha atar)
Ben hiç de sosyetik değilim Meredith.
MEREDITH
Öyle bir, küçük "beyaz kız" elbisesi.
MINDY

51
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

Yani bugün üçüncü kez beyazlarla ilgili şeyler söylüyorsun. Bunu sana
söylemek istemezdim canım ama sen de pek Queen Latifa değilsin
hani.

MEREDITH
Evet ama hiç olmazsa hipokrat da değilim.
MINDY
Ben de değilim.
MEREDITH
Eee?
MINDY
(Eğlenerek)
Yani şimdi sırf Malcolm X'in posterini duvarına astın diye bir şey
ispatladığını mı sanıyorsun? Eğer haksızlığa gerçekten, duvarlarda
açığa vurduğun kadar, tahammül edemiyorsan, merdivenli egzersiz
aletinin, havalı müzik setinin yanında ve kıçının üstünde oturup beş
yüz dolarlık motorcu ceketi giyerken hayatın hiç de adil olmadığından
şikayet etmek yerine gidip düzeltmek için bir şeyler yapardın.
(Meredith ona bakakalır, Trisha'ya döner)
MEREDITH
Ee Trisha? Öyle görünüyor ki Tripp Davenport...
TRISHA
Başlama yine. Tamam, Frances, her şey tamam.

Frances'i kendisine bakabilmesi için aynaya doğru döndürür.


FRANCES
Aman Tanrım.
TRISHA
Ne dersin?
FRANCES
Böyle görünebiliceğimi hiç bilmezdim.

Diğerleri de görsün diye onlara doğru döner. Gerçekten de enfes görünmektedir.


GEORGEANNE
Frances, enfes görünüyorsun şekerim.
MEREDITH
Trisha! Sen bu işten çok para kazanırsın.
MINDY
Tanrım, olağanüstü görünüyor.
FRANCES
Kendime benzemiyorum bile.
GEORGEANNE
Trisha bunu yapmayı nereden öğrendin?

TRISHA
Yılların deneyimi. Çok tekrar.
MINDY
Sonra da bana yapar mısın?

52
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

TRISHA
Şey...
MEREDITH
Sonra da bana?
TRISHA
Bir tane daha yapacağım sonra da tekrar aşağı inmem gerekiyor.
MINDY
Yaşa be kadın.
(Aynanın önüne oturur)
TRISHA
Neye benzemek istersin?
MINDY
Kamyon durduran orospuya.
(Telefon çalar, Meredith cevap verir)
MEREDITH
Ne var anne?
(Meredith aniden patlar ve ahizeye bağırır)
Cadı karı. Bir kerecik olsun siktirip gitsen ve ağzını biraz kapatsan ne
olur sanki.

Telefonu şiddetle kapatır. Diğer kadınlar şaşkın ve çekingen bir ifadeyle Meredith'e
bakarlar. Meredith kaşlarını çatarak onlara bakar sonra aniden kahkahalara boğulur.
Annesini taklit eder.

"Herkes az kalsın tontişlerini görecekti tatlım, gün gibi ortalardı."


Tontiş! Ne kadar zavallı.

Diğer kadınlar birbirlerine bakar. Meredith merdivenli egzersiz makinasının yanında


gezinir sonra birleştirip tembel tembel tırmanmaya başlar.
GEORGEANNE
Benim annem de öyle derdi.

MEREDITH
Artık o ikisinin türüne ender rastlanıyor. Nesilleri tükendi.
GEORGEANNE
Konuşmalarını hayal edebiliyorum. "Kitty bilmeni arzu ederim ki Tracy
düğünde çok göz alıcıydı. Işıl ışıldı." "Oh teşekkür ederim
Elenor'cuğum, asıl göz alıcı olan Georgeanne'nin ta kendisiydi. Bebek
mi bekliyor acaba?" "Oh daha neler Kitty, Georgeane on kilo vermesi
gereken şişman bir domuz sadece."
MINDY
Hiç de şişman değilsin.
GEORGEANNE
Ama sıska da sayılmam.
MINDY
Bence olağanüstü görünüyorsun.
GEORGEANNE
(İnanmayarak)

53
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

Sağ ol.
MINDY
Artık bir değişiklik olsun diye kadınların kadın gibi görünmesinin ve
sıska modellere benzemek için çaba sarf etmekten vazgeçmesinin
zamanı geldi de çattı. İtiraf edelim şimdi, hepsi erkeğe benziyor.
Televizyonu ne zaman açsam karşımda hep sanki bir bokmuş gibi
ukala tavırlarla ortalıklarda dolaşan bir magazin orospusu görüyorum.
Ne yani şimdi benim bu karı gibi olmayı mı istemem gerekiyor? Cam
bardak yemeyi tercih ederim.
(Trisha'ya)
Hayır bu hiç de doğru değil. Ben daha orospuvari (başka) bir şey
isterim. O ucuz plastik çamaşır leğenleri gibi. Mavi olanından.
TRISHA
Meredith, mavi gölgelendiricin var mı?
MEREDITH
Umarım yoktur. Ama yine de üst çekmeceye bir bak istersen.
GEORGEANNE
Hoş görünmek istemenin kötü bir şey olduğunu sanmıyorum...

MINDY
E herhalde yani. Bence de kötü bir şey değil. Ama bu dudaklarını
doldurtan, memelerini şişirten, kaburgalarını aldırtan kadınlara ne
demeli? Yani yuh be. Sanki Nazi savaş deneyi. O kaburgalar oradaysa
bir sebebi vardır herhalde. Ha bir de o "yağ emen şey". Affedersin
ama insanları böyle marjinal şeyleri yapmaya yöneldirip
cesaretlendiren bir kültürde son derece acayip bir şey var demektir.
Biz çok sosyalleştiğimizi sanıyoruz. Ama biz de en az, kesik insan
başıyla futbol oynayan Aztekler kadar barbarız. Bugünkü şu törene bir
bak. El değmemiş kadını sembolize etsin diye üzerine giydiği o beyaz
ucube şeyle kız kardeşin kurbanlık koyun gibi aslında. Yani
günümüzde bu yaşa gelmiş kim evlenirken hâlâ bakire ki?
FRANCES
Ben evlenirken hâlâ bakire olacağım.
(Sessizlik)
TRISHA
Frances sahi mi bu?
FRANCES
Evet efendim.
GEORGEANNE
Hadi şurdan.
FRANCES
Ben kendimi evleneceğim erkeğe saklıyorum.
(Sessizlik)
GEORGEANNE
Frances bu manyaklık. Çünkü inan bana şekerim o şu anda kendini
saklamıyor.
MINDY

54
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

Bence bu tapılası bir şey. Sen "Bay Doğru"yu bulana kadar sabret
Frances.
TRISHA
Tatlım, kendini büyük bir hayal kırıklığına hazırlıyorsun.

FRANCES
Evlendiğinde bakire olmayı istemenin nesi yanlış anlamıyorum.
GEORGEANNE
Kaç yaşındasın?
FRANCES
Yirmi bir.
TRISHA
Hiç âşık olmadın mı?
FRANCES
Öyle değil.
TRISHA
İçin hiç kimse için gıcıklanmadı mı?
FRANCES
Ben kendime ondan daha fazla saygı duyuyorum.
TRISHA
Peki seks kısmını unutalım. Hiç yalnız hissetmiyor musun?
FRANCES
Hayır hissetmiyorum. Çünkü yüreğimde Hazreti İsa var. Kendimi yalnız
ve güçsüz hissettiğimde bana gereken cesaret ve kuvveti vermek için
o hep orada. Her zaman yanımda. Öfkelendiğimde bana şefkat
göstermek ve var olan en derin, en saf aşkla beni kucaklamak için o
hep yanımda. Her ihtiyacım olduğunda.
(Sessizlik)
GEORGEANNE
Galiba onunla çıkmayı isteyebilirdim.
FRANCES
Bu hiç komik değil.
GEORGEANNE
Ama ben çok ciddiyim.
FRANCES
Hazreti İsa kimseyle çıkmadı.
GEORGEANNE
Şaka mı ediyorsun? Kendi zamanının en büyük rock yıldızıydı o.
Eminim ki kıçının dibinden ayrılmayan bir sürü kız vardı etrafında.
MINDY
Bence etrafında o nereye gitse takip eden on iki etekli erkeğin
dolaşmış olması daha ilginç.
FRANCES
O giydikleri cüppe bir kere. Hazreti İsa ve havarileri etek filan
giymediler.
(Sessizlik)
Çok resmi buluşmalar dışında yani.

55
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

Aniden hafifçe kıkırdar ve gözlerini göğe çevirip sessizce "affedersin" der


TRISHA
Meredith?
MEREDITH
Hı hıı?
TRISHA
Tommy Valentine'nin bütün resimleri neden sende?
(Sessizlik)
MEREDITH
Nerede?
TRISHA
İşte burada, çekmecede.
MEREDITH
Onlar Tracy'den kalmış olsa gerek. Bu oda eskiden ona aitti biliyorsun.
TRISHA
Evet yaklaşık on sene önce.
MEREDITH
O halde oraya nerden geldiklerini bilmiyorum.
TRISHA
Bak burada su kayağı yaparken. On dokuz yaşlarında olmalı.
GEORGEANNE
(Fotoğrafı çekip alır)
Şu karın kaslarına bir bakar mısın? İşte şimdi ondan nefret ediyorum.
TRISHA
Çok güzel bir herifmiş değil mi?
GEORGEANNE
Hâlâ öyle.
MINDY
Bir bakayım.
(Fotoğrafa bakar)
Eh fena değil. O tür bir şeyden hoşlanırsan yani. Dur bir dakika bu
herif bugün burada.
GEORGEANNE
Evet. Hâlâ burada.
MINDY
Bu herif bana kur yaptı be.
GEORGEANNE
Ne?
MINDY
Evet. Yemek masasının yanında duruyordum ve bu gelip bana, "Sizinle
tanışmadık ama sanki sizi tanıyormuşum gibi geldi," dedi. Ben de,
"Yanılıyorsun çünkü beni tanımıyorsun," dedim. O da, "Ama tanımayı
çok isterdim, bunun için ne yapmam lazım?" dedi. Ben da kahkahayı
basıp, "Hop ahbap, yanlış duvara işiyorsun," dedim.
TRISHA
Utanmaz adam.
FRANCES
Bana da aynı şeyi söyledi.

56
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

GEORGEANNE
Ne?
FRANCES
Evet. Beni Reece Amca ve Kitty Hala'nın göl evinden hatırladı. İlk kez
orada karşılaşmıştık. Bugün, aslında beni her zaman çok daha
yakından tanımak istediğini söyledi.
GEORGEANNE
Hayır.
FRANCES
Hı hım. Gerçekten çok tatlıydı. Resepsiyondan sonra çıkmayı teklif etti
ama ona daha önce bir başkasına söz verdiğimi söyledim.
GEORGEANNE
Orospu çocuğu. (Aşağılık herif!)
FRANCES
Yani eminim ki sadece şey istemiştir, konuşmak.

GEORGEANNE
Oh. Tabi, tabi.
TRISHA
Vay be. Bence o herif sırf nezaket icabı alnının tam ortasına dövmeyle
"bela" yazdırmalı. Yani düşünsene bir. Herif eski kız arkadaşının nikâh
töreninde ve nedimlerden her biriyle ya yatmış ya da ona asılmış. Yani
biri dışında hepsiyle. Bu çok kaba bir davranış.
GEORGEANNE
Evet, Meredith. Düzmek için sana yaklaşmasına (Sana da yanaşırsa)
hazırlıklı ol. Geriye bir sen kaldın çünkü.
(Sessizlik)
TRISHA
Oh lütfen. Öyle söyleme.
(Güler)
Biri bu herife tasma taksın.
(Sessizlik. Meredith konuşmaz)
Meredith? Neyin var? Ne oldu?
MEREDITH
Hiçbir şey.
(Yatağa oturup ağlamaya başlar. Ortalık bir anda
buz keser. Bir süre sonra herkes etrafında
toplanır)
TRISHA
Canım ne oldu? Tatlım iyi misin?
MEREDITH
İyiyim. İyiyim. Neden ağladığımı bilmiyorum. Ben çok aptalım.
TRISHA
Hayır hiç de aptal degilsin.
GEORGEANNE
Sana bir şey mi yaptı?
MEREDITH

57
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

Hayır. O... ben sadece... onunla bir... bir... bir şey oldu. Bizim de
aramızda bir şey oldu.

GEORGEANNE
Ne?
MINDY
Ne zaman?
MEREDITH
Uzun zaman önce. İyiydi. Yani bana tecavüz filan etmedi. Ama lütfen
kimseye söylemeyin. Bana kimseye söylemeyeceğinize dair söz verin.
Özelikle Tracy'ye.
TRISHA
Söz veriyorum.
MEREDITH
Bizim öylesine... aramızda bir şey oldu. Uzun süreli değildi. İyiydi.
Fena değildi yani.
MINDY
Kaç yaşındaydın?
(Sessizlik)
MEREDITH
Bilmem. Sanırım on üç, on dört.
(Sessizlik. Georgeanne şapkasını ve ayakkabılarını
hışımla alır)
GEORGEANNE
İşte bu bardağı taşıran son damla oldu. Şimdi gidip o sik kafalı
ahlaksıza bir çift laf edecegim...
MEREDITH
Yapma.
TRISHA
Georgeanne...
GEORGEANNE
Bunu o istedi Trisha.
MEREDITH
Yapma lütfen.
(Georgeanne çıkar)
Trisha ona izin verme.
TRISHA
Frances sen git onu yatıştır ve olay çıkartmasına izin verme.
FRANCES
Ama ne yapabilirim ki?
MINDY
Git o seri katil arkadaşından yardım iste. Hadi çabuk. Durdur onu.

FRANCES
Peki.
(Ayakkabılarını bulup çıkar)
MEREDITH
Ona hiçbir şey söylememeli Trisha, hiçbir şey söyleyemez.

58
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

TRISHA
Söylemeyecek Meredith. Ona izin vermezler.

MEREDITH
Eğer birileri öğrenirse yaşayamam.
TRISHA
Tamam canım. Kimseye anlatmak zorunda değilsin sen de.
MINDY
Anlatmak zorunda.
MEREDITH
Benden gerçekten hoşlandı, Trisha. Gerçekten hoşlandı. Ama şimdi
bana bakmıyor bile. Dışarıda yanına gittim. Bok gibi heyecanlıydım.
Ona, "Tommy, beni hatırlıyor musun?" dedim. O da bana, "Eh tabii ki
hatırlıyorum, n'aber?" dedi. Ama gözümün içine bakmıyordu. Aslında
yüzüme bile bakmıyordu. Bana bile.
TRISHA
Oh, tatlım.
(Sessizlik)
MINDY
Sana ne yaptı Meredith?
MEREDITH
Zannettiğin gibi değil. O gerçekten çok iyiydi. O benden gerçekten
hoşlandı. Gerçekten hoşlandı benden. Tracy'le eve geldiklerinde bana
hep küçük hediyeler getirirdi. Bana her zaman, büyüdükçe ne kadar
hoş bir kız olmaya başladığımı söylerdi. Serbest stilde birincilik
kazandığım orta okullararası yüzme yarışmasına gelmişti. O gün
hayatımın en mutlu günüydü.
TRISHA
Onu hatırlıyorum.
MINDY
Bana onun ne yaptığını söyle.
(Sessizlik)
MEREDITH
Bir Noel gecesi buradaydı. Tam Noel akşamı. Herkes uykuya
çekilmişti. Ben yatağa uzanmış yatıyordum. Onu düşünüyordum. Nasıl
bir duygu olduğunu hayal etmeye çalışıyordum. Hiçbir oğlanı
öpmemiştim bile.
(Neredeyse duyulmayacak kadar kısık bir sesle)
Ve birden kapının hafifçe vurulduğunu duydum. Rüya gibiydi. Bana,
artık birbirimizi daha iyi tanıma zamanının geldiğini söyledi. Ve Trisha.
Ben istedim. Olmasını istedim.
TRISHA
Bu çok normal Meredith. Seksi herkes merak eder...
MEREDITH
Hayır onu istedim. Tommy Valentine'i istedim. Onun beni sikmesini
istedim.
TRISHA

59
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

Ama bunda kötü bir şey yok. O iyi, yakışıklı, çekici ve seksi bir adam.
Tabii ki bunu istersin. Burada asıl yanlış olan onun bunu yapmış
olması. Bu çok yanlış ve onun hatası.

MEREDITH
Ona âşık oldum.
MINDY
Bu aşk değil Meredith. Bu düpedüz cinsel taciz.
MEREDITH
(Öfkeli)
Hayır değil.
MINDY
Ne kadar sürdü?
MeREDITH
Birkaç kez daha oldu ondan sonra bitirmemiz gerektiğini söyledi, ne
de olsa ablamın nişanlısıydı.
MINDY
Dinle beni. Bütün bu olan biteni birine anlatmalısın.
MEREDITH
Anlatmam...

MINDY
Tracy'ye ya da ailene demiyorum. Sana yardım edebilecek birine
anlatmalısın. Bu olan biten Meredith hiç de iyi bir şey değil. Bu bir
taciz. Resmen cinsel taciz. Sen cinsel tacize uğradın.
MEREDITH
(Altüst olmuş)
Kes şunu söylemeyi.
MINDY
Ve bu birçok kadına oluyor. Başına böyle bir şey gelen tek kadın sen
değilsin. Buna maruz kalmış bir sürü insan tanıyorum.
(Meredith zorlanarak ona bakar)
Sana ne olduğunu başına neler geldiğini ve bu yüzden hayatının nasıl
etkilediğini anlamak zorundasın. Ve başına aynı şeyler gelmiş olan
insanlarla birlikte olmalısın. Onlar sana yardım edebilir.
MEREDITH
Kimseye anlatamam.
TRISHA
Bize anlattın.
MEREDITH
Evet, ve belli ki bu büyük bir hataydı.
MINDY
Bende arayabileceğin bir numara var. Ama bana söz vermeni...
MEREDITH
(Öfkeli)
Ben iyiyim.
MINDY
Düşüneceğine dair söz ver lütfen.

60
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

MEREDITH
Bu hiç de öyle büyük bir mesele değil. Tanrım, ne kadar da
büyüttünüz bu meseleyi ya. Hiç de büyük...

MINDY
Burada çekmecenin üstünde bırakacağım. Tamam mı?

MEREDITH
Ne istersen yap umurumda bile değil.
MINDY
Ve buraya da direk olarak konuşabileceğin bir iki kişinin adını
yazıyorum. Bunlar benim arkadaşlarım ve sana yardım...
MEREDITH
Bak. Bir şeyi açıklığa kavuşturalım Mindy. Senin arkadaşlarınla
buluşmak beni hiç ilgilendirmiyor. Hem de hiç.
MINDY
Ama yardımcı olabilir...
MEREDITH
Oh, bahse girerim öyledir.
(Sessizlik)
Sen beni ne sanıyorsun? Aptal filan mı Mindy? Kör değilim. Bana nasıl
baktığını görüyorum. Ama ben senin gibi değilim. Değilim işte tamam
mı? Yani senin arkadaşlarınla buluşmamın bana hiçbir yararı olmaz.
MINDY
Meredith, ben...
MEREDITH
Kimse senden hayatıma burnunu sokmanı istemedi değil mi? Kimsenin
sana "hayatıma burnunu sok" dediğini hatırlamıyorum.

Bornozunu çıkarır, elbisesini yerden alır ve kendini içine yerleştirir.

Şimdi eğer beni bağışlarsanız gidiyorum. Sanırım dışarıda bana


ihtiyaçları var. Trisha fermuarımı kapatır mısın?
TRISHA
(Fermuarı kapatırken)
İyi misin tatlım?
MEREDITH
(Rahatsız)
İyiyim. Keşke herkes ben perişan olmuşum gibi davranmayı kesse.
Ben çocuk değilim anladınız mı? İyiyim ben.
TRISHA
Şey, bir şey söylemek istiyorum eğer bana ihtiyacın olursa ben her
zaman buradayım.
MEREDITH
Affedersin.
(Çıkar)
MINDY

61
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

Bu harika işte. Harika. Her türlü yardım teklifim, sapık bir tahrik
unsuruymuşçasına yüzüme vurulacak ama diğer taraftan herifin biri
aslında küçük bir çocuğa musallat olup onu taciz edecek ve bunun adı
aşk olacak.
(Aniden öfke basar)
O ahlaksız orospu çocuğu. Sana yemin ederim Trisha... bazen
erkeklerin bu kadar bombok (aşağılık) olduklarına... inanamıyorum...
inanılmaz derecede reziller. Ekonomiyi batırırlar. Çevreyi rezil ederler
ve düzeltmek için ne yaparlar? Küçük kızları düzerler (taciz ederler).
Ateş püskürmemin bir sakıncası yok değil mi?
TRISHA
Bir şeyleri değiştirmeyeceğini bildiğin sürece hayır.
MINDY
Tanrı şahidimdir, erkeklerden nefret eden o lezbiyenlerden olmak
istemem. Erkeklerden nefret etmem. En yakın arkadaşlarımdan
bazıları erkek. Ama şu an erkeklerden nefret ediyorum.
TRISHA
Yani nişanlısının 12 yaşındaki kız kardeşini düzen (kardeşiyle beraber
olan) bir erkeğin aklından o sırada neler geçer çok merak ediyorum.
(Sessizlik)
Acaba rahibe olmak için çok mu geç kaldım? Yani Tanrı'ya inanmam
ve yeryüzünde var olabilen her türlü günahı işledim. Ama sana bir şey
söyleyeyim mi? Benim hayatım oldukça temiz görünmeye başladı
gözüme.
(Sessizlik)
MINDY
Scott'un Tracy'le evleneceğini söylediği andan itibaren bugünün lanetli
olacağını biliyordum.
(Alaycı)
Dokuz yıllık sevgilim Deb'i aile içi bir toplantı provası yapılacağı için
partiye çağırmamamı isteyen Tracy. Ve ben de buna boyun eğdim
çünkü sorun çıksın istemedim ve şimdi Deb nikâh törenini boykot
ederken Tracy haddini aşıp buna ne kadar çok kırıldığını söylüyor.
Orospu.
(Sessizlik)
Benim küçük kardeşimi hiçbir zaman hakettiği kadar sevmeyecek.
Kardeşimi hiçbir zaman bugün Tanrı'nın ve tüm konukların önünde söz
verdiği gibi koruyup kollamayacak, üstün tutmayacak. Bu beni o kadar
çok üzüyor ki. Ve ben de burada bu gülünç giysinin içinde, sikindirik
bir yastığı kafama perçinlemiş, "alacakaranlık kuşağı"ndan fırlamış bir
orospuyu andırırken üstüne bir de ortalığa kusarsam çok bozulacağım.

Bu tirad sırasında Georgeanne içeri girmiştir

Kusmaktan nefret ediyorum. Kusarken tamamen yalnızsın.


GEORGEANNE
Çok utanç verici.
TRISHA

62
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

Ama iyi bir şey.


GEORGEANNE
En son kustuğumda felaket hissettim. Bir seferinde Chuck'la beraber
büyük bir hata yapıp gece boyunca sırf eğlence olsun diye tekila
içmeye kalkıştık ve her yere kustum. Kendimi çok rezil hissettim ama
o beni rahatlatıp kendimi iyi hissettirmek yerine, "Yuh be Georgeanne,
yani bütün yemeği aynen geri çıkardın, ya sen bunları çiğnemeden mi
yutuyorsun Tanrı aşkına," dedi ve kafamdan aşağı bir şişe bira
boşalttı.
MINDY
Neredeyse yirmi senedir hiç kusmadım.
GEORGEANNE
Yirmi sene mi? Gerçekten mi?
MINDY
Gerçekten. Scott "Kartal İzci" olduğundan beri hiç.
TRISHA
Sen ciddi misin?
MINDY
Evet. Çok bastırıldım.
TRISHA
Ah hadi ya, sen hayatımda tanıdığım en az bastırılmış kadınsın.
GEORGEANNE
Sırf bastırıldığın için kusmazlık etmez insan.
TRISHA
Kusmalısın Mindy. Kesinlikle. Bu çok doğal bir şey ve kendini çok rahat
hissedersin.
MINDY
Belki kusarım.
TRISHA
Tommy Valentine'in üstüne kusmalısın.
MINDY
(Çözümü bulmuştur)
Bunu yaparım.
GEORGEANNE
Size kötü bir haberim var kızlar. Tommy Valentine partiyi çoktan terk
etti.
TRISHA
Ah ne korkak herif.
GEORGEANNE
Hayır ondan değil, sanırım bir arkadaş edindi.
TRISHA
Şaka mı ediyorsun?
MINDY
Bu seni neden şaşırttı ki?
TRISHA
Kim?
GEORGEANNE
Sarışın deniz mavisi keten elbise giyen bir kadın.

63
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

TRISHA
Sırtı açık?
GEORGEANNE
Evet. Onun kim olduğunu biliyor musun?

TRISHA
Karen Murdoch. Tracy'nin Pepsi'deki patronu.
GEORGEANNE
Ah işte bu harika.

TRISHA
Şimdi Tracy ve Tommy işsel faaliyetlerde karşılaşıp gergin ve acayip
hissedebilirler.
GEORGEANNE
Bire on bahse girerim ki artık evlendiği için onunla ilişkisi vardır.
TRISHA
Kimbilir?
GEORGEANNE
Kimin umurunda?
(Sessizlik)
TRISHA
Ee nasılsın, bebeğim?
GEORGEANNE
Trisha şahaneyim. O kadar sarhoşum ki zor yürüyorum. Ve orkestrada
saksafon çalan bir adamı, ismi lazım değil, gözüme kestirdim. Zaten
ne adını biliyorum ne de bilmek istiyorum. Sadece onu sarhoş edip,
baştan çıkarıp, sonra da karayolunun kenarında donsuz olarak yaya
bırakıp kaçacağım. Tabii ki benim hayatta olduğumu bile bilmiyor.
TRISHA
Bu onun kaybı.
GEORGEANNE
Aa. Çok tatlısın Trisha.
(Trisha'ya içtenlikle sarılır)
Bana bak, evlendikten sonra seni tuhaf bir biçimde sattığım için özür
dilerim. Seni ektim değil mi?
TRISHA
Evet ektin. Ama olsun. Etrafta takılmak için fazla garip biriydin.
Aslında rahatladım.
GEORGEANNE
Ama sen o cankurtaranla ilgili sorunu yaşarken yanında olmam
gerekirdi.
TRISHA
Üzme kendini.
GEORGEANNE
Ve kocam olacak o iğrenç, şahsiyetsiz sümüğü çöpe attığım gün, ki
sanırım bu çok yakında gerçekleşecek, işte o zaman senin gibi değer
verdiğim insanlarla özgürce vakit geçirme fırsatım olacak.
TRISHA

64
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

Hadi bakalım.
GEORGEANNE
Seni özledim.
(Tekrar Trisha'ya sarılır. Giderek
duygusallaşmaya başlar)
TRISHA
Georgeanne elbisen hâlâ iliklenmemiş.
GEORGEANNE
Aman Tanrım. Ve ben dışarıda böyle mi dolaşıyordum? Aman n'apim
be. Hiç olmazsa birileri altmış dolarlık yeni büstiyerimi görmüş oldu.

Elbisesini kapatmak için vücudunu döndürmeye çalışır. Onun bu hali Trisha ve Mindy'i
oldukça eğlendirmektedir.
MINDY
Kuyruğunu yakalamaya çalışan köpeğe benziyorsun.
GEORGEANNE
E ne yapayım elimde değil, iç çamaşırım tarafından esir alınmış
durumdayım.

Arkasından gelen Mindy ile beraber yalpalayarak pencereye yürür. Hâlâ elbisesini
kapatmaya çalışmaktadır. Trisha zaten bir süredir pencerenin önünde durmakta, gelen
geçeni inceleyip aramakta, kimilerine muziplik yapıp takılmaktadır

Kimi arıyorsun Trisha?


TRISHA
Meredith'i görmeye çalışıyordum...
GEORGEANNE
Tabii, tabii.
(Dışarı bakar)
Frances'e bak. Bara yapışmış Ted Bunny'nin üzerine ağzının sularını
akıtıyor.
MINDY
Ne tuhaf ya. Siz "düzgün kadınlar" kendinizi ya kitle katillerine ya da
çocuk tacizcilerine fırlatıvermeye ne kadar meraklısınız. Yazık ya.

Tripp kapıda görünür. Yirmili yaşların sonunda smokin giyen çekici bir erkek. Çok yakışıklı
olmamalı ama çok seksi olmalı. Bu, hoş vakit geçirmekten hoşlanan bir erkek
TRIPP
Burada ne halt ediyorsunuz yahu? Dışarıda olmaya çalışan bir parti
var.
GEORGEANNE
Senin cinsini lekeliyorduk Tripp Davenport.
MINDY
Ben de kusmak için hazırlık yapıyordum.
TRIPP
Ve ben de tam zamanında geldim.
GEORGEANNE
Bazı erkekler çok şanslıdır.

65
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

TRIPP
(Trisha'ya)
Selam.
TRISHA
Selam.
TRIPP
Her yerde seni aradım.
TRISHA
Bazen bulunması zor biri olurum.
TRIPP
Evet bunu fark ettim.
(Sessizlik)
Size katılmamın bir sakıncası var mı?
MINDY
Yok.
GEORGEANNE
Çek bir sandalye.
TRIPP
Son yarım saattir annenle tepindik durduk. Böyle dans edebildiğini
bilmiyordum.
MINDY
Şaka mı ediyorsun? Kore'de U.S.O için dans etti.

TRIPP
Hadi canım. Betty Teyze mi?
MINDY
Babamla orada tanışıp beni tasarladılar ve böylece bu işlevsiz izdivaç
hayata geçmis oldu.
GEORGEANNE
Ne kadar romantik.
MINDY
Daha on dokuz yaşına yeni girmişti.
TRIPP
Tanrım bu ne tuhaf bir şey değil mi? Babam benim yaşımdayken
çoktan üç çocuk sahibi olmuştu bile.
GEORGEANNE
Asıl tuhaf olan nedir biliyor musun? Artık yapmak için çok geç
kaldığımız şeyler. Yanımızdan geçip giden ve yaşlandığımız için bir kez
daha asla yakalayamayacağımız şeyler.
MINDY
Ne gibi?
GEORGEANNE
Asla hostes olamayacağım gibi.
(Sessizlik. Trisha güler)
TRIPP
Senden harika bir hostes olurdu.
GEORGEANNE
Olurdu tabii.

66
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

TRIPP
Çocukken, büyüdüğünde sen ne olmak isterdin?
MINDY
Ben hemşire olmayı çok istedim.

GEORGEANNE
Sen ve kuzenim George.
MINDY
Hemşire! Kesinlikle eminim. Beni yaşlı bir kele sünger banyosu
yaptırırken hayal edemiyor musun?

GEORGEANNE
Ben hep ögretmen olmak isterdim. Şey aslında, Bayan Crenshaw
olmak diyelim. Çünkü nişanlısı onu almaya üstü açık mavi bir Chevy
Malibu'yla gelirdi. Asker gibi kısacık sarı saçları ve diğer taraflardan
daha koyu renkli favorileriyle çok hoş bir adamdı.
TRIPP
Ya sen Trisha?
TRISHA
Ben hep "Görevimiz Tehlike"deki kadın olmak istedim. Hani şu
diktatörlere filan âşık olup sonra onlardan bilgi sızdıran sonra da her
zaman maske takıp o haftanın konuk oyuncusu olan kocasına giden
kadın. Bunun hep ne harika bir yaşantı olduğunu düşünüp durdum.
MINDY
(Tripp'e)
Ya sen?
TRIPP
Şey aslında benimki de bir anlamda aynı. Ben de hep "U.N.C.L.E'den
Gelen Adam"daki İlya Kuryacin olmak istedim.
GEORGEANNE
Tanrım onu hatırlıyor musun? Beşinci sınıftaki bütün kızlar ona deli
gibi âşıktı.
TRIPP
İşte ben de tam bu yüzden o olmak istedim ya zaten.
GEORGEANNE
Eminim ki dik yakalı kazak da giymişsindir.
TRIPP
Eğer ayakkabılarımı çıkartsam benden iğrenir miydiniz?
MINDY
Sanırım şimdi olduğumdan daha fazla hasta olamazdım.
TRIPP
(Ayakkabılarını çözer)
Ayakkabılarla hep sorunum olmuştur. İş için bir çift sivri burunlu
ayakkabı almıştım. Ayaklarım alışana kadar canım çıktı. Ama şimdi
dünyanın en rahat ayakkabısı. Scott'a yalvardım, "Ne olur bugün
onları giyeyim," dedim. "Kimse fark etmez" dedim. Ne yaptı biliyor
musunuz? Tracy'e sormam lazım dedi. Ve tabii ki Tracy de olmaz
dedi. Ben de bugün çalışan uşakların giydiği bu takoz kılıklı rugan

67
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

ayakkabıları giymek zorunda kaldım ve şimdi ayaklarım beni


öldürüyor.
(Sessizlik)

GEORGEANNE
(Trisha'ya kaçamak bir bakış fırlatır)
Sivri burun?
TRIPP
Evet.
(Sessizlik)
Ne oldu?
GEORGEANNE
Şey, ben biraz dışarıda neler olup bittiğine bakacağım. Mindy bana
katılmak ister misin?
MINDY
Hayır ama katılacağım.
GEORGEANNE
Biraz acıktım galiba.
MINDY
Oh bana lütfen yemekten bahsetme yoksa SENİN üstüne kusarım.
GEORGEANNE
Şu aşamada sanırım pek farkına varmazdım bile.
MINDY
Bu seni mükemmel arkadaş yapar.
(Çıkarlar)
TRIPP
Selam.
TRISHA
Selam.
TRIPP
Nasılsın?
TRISHA
Zor bir gündü.

TRIPP
Neden o?
TRISHA
Oh bilmiyorum. Bu tuhaf bir nikâh töreni.
TRIPP
Hepsi öyledir.
TRISHA
Aslında hep iyi başlarlar ama herkesin o kadar büyük beklentileri
vardır ki her şey bir süre sonra dağılmaya başlar ve...
TRIPP
Karabasana dönüşür.
TRISHA
Aynen öyle.

68
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

(Sessizlik)
Ya sen?
TRIPP
"Ya sen" ne?

TRISHA
Eğleniyor musun?
TRIPP
Ben her zaman eğlenirim.
TRISHA
Gerçekten mi?
TRIPP
Hemen hemen.
TRISHA
Neden peki?
TRIPP
Pek emin değilim. Ama öyle işte ve ben de pek sorgulamıyorum.
TRISHA
Geçinmesi kolay bir adamsın sanırım.
TRIPP
Sanırım öyle.
TRISHA
Bu yüzden başına birçok dert açtığını tahmin edebiliyorum.
TRIPP
Bu oldu evet.
TRISHA
Ve yine olacak.
TRIPP
Umut edebiliriz.
TRISHA
Neden böyle konuşuyorsun?
TRIPP
Nasıl konuşuyorum?
TRISHA
Humpery Bogart ve Loran Bacal'in oynadığı "Büyük Uyku" filminin
ucuz versiyonu gibi.
TRIPP
Belki de büyülendik.
TRISHA
Ben büyülenmem.
TRIPP
Belki de birbirimizi görünce heyecanlanıyoruz.
TRISHA
Neden heyecanlanalım ki?
TRIPP
Belki birbirimizden hoşlanıyoruz.
TRISHA
Hoşlanmak mı?

69
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

TRIPP
E tabii ki. Bu noktada daha başka ne yapabiliriz ki?
TRISHA
Bilemiyorum ama birbirinden hoşlanmak kulağa biraz masum geliyor.

TRIPP
Belki de öyledir.
TRISHA
E şimdi ne yapacaksın? Bana künyeni mi hediye edeceksin?

TRIPP
Eğer benden gerçekten hoşlansan adımın baş harflerini koluna
kazırdın.
TRISHA
Ne?
TRIPP
Yedinci sınıftayken kapı komşum olan bir kız vardı, o sevgilisinin adının
baş harflerinden oluşmuş bir yara kazımıştı koluna. Senin için kendini
kesecek kadar senden hoşlanan bir kıza sahip olmanın acayip hoş bir
şey olduğunu düşünmüştüm.
TRISHA
Senden hiçbir zaman o kadar hoşlanmayacağım.
TRIPP
Tüh be. Lanet olsun.
TRISHA
Dövme daha kolay olurdu.
TRIPP
Dövme yaptırma.
TRISHA
Neden o?
TRIPP
Kadında dövmeden nefret ederim.
TRISHA
Oh ama erkekte dövmeden hoşlanırsın öyle mi? Bana söylemen
gereken bir şey var mı Tripp?
TRIPP
Dövmeye ihtiyacın yok.
TRISHA
E, hiç kimsenin dövmeye ihtiyacı olmaz. İnsanlar istedikleri için dövme
yaptırırlar, ihtiyaç yüzünden değil.
TRIPP
Dövme yaptırmanı istemiyorum.
TRISHA
Daha bir dakika önce birbirimizden sadece hoşlandık ve şimdi hayatımı
yönetmeye mi çalışıyorsun? Bence bu hiç de iyi bir fikir değil.
TRIPP
Birbirimizden hoşlandığımızı kabul ediyorsun yani.
TRISHA

70
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

Bir dakika önce dedim.


TRIPP
Bir zamanlar, bir an için birbirimizden hoşlanmıştık.
TRISHA
Sanırım bunda hemfikir olabiliriz.
TRIPP
Güzel.
(Sessizlik)
Ee, şimdi ne yapacağız?
TRISHA
Bir şey yapmak zorunda olduğumuzu kim söyledi?
TRIPP
Biliyor musun her soruya soruyla karşılık vermek gibi bir huyun var.
TRISHA
Var mı?
TRIPP
Sanki söylediğim her şeye karşı çıkmak ve meydan okumak
zorundasın.
TRISHA
Bu seni rahatsız mı ediyor?
TRIPP
Hayır bu beni rahatsız etmiyor.
TRISHA
Güzel.
TRIPP
Hoşuma gidiyor. Meydan okunmaya ihtiyacım var. Bazen yalancının
biri olabilirim.
TRISHA
Yok ya. İnanmıyorum. Öyle misin?
TRIPP
Evet.

TRISHA
Çok şaşırdım.
TRIPP
Nedense seni şaşıran biri olarak hayal etmek oldukça zor.
TRISHA
Oh, tabii ki şaşırırım.
TRIPP
Seni ne şaşırtır?
TRISHA
İnsanların ne kadar aptal olabileceklerini görmek. Ne kadar bencil
olabileceklerini görmek. İnsanların diğer insanların acılarına katkıda
bulunmayı ne kadar çok istediklerini görmek.
TRIPP
Bir dakika bir dakika. Şimdi kalkıp gerçek bir sohbet mi edeceğiz yani?
TRISHA
Bilmem. Sen ne dersin?

71
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

TRIPP
Karşı değilim, sadece biraz vites değiştirmem gerekecek.
TRISHA
Eğer hazır değilsen konuşmak zorunda değiliz.

TRIPP
Yo hayır lütfen konuşalım. Pekâlâ. Tanrı'ya inanır mısın? Ölüm
hakkında düşünür müsün hiç? İlk defa ne zaman seks yaptın? İlk defa
ne zaman seksten gerçekten zevk aldın? Hayatın pek o kadar da zor
olmadığı için kendini suçlu hisseder misin hiç?
TRISHA
Asla!
TRIPP
Güzel. Ben de. Hadi alışveriş merkezine gidelim.
TRISHA
Alışveriş merkezine mi?

TRIPP
Evet. Bugün cumartesi, alışveriş merkezine gider multiplex'de
gençlerle takılır dini bütün bir hamburgercide tavuk tıkınırız. Sonra da
kaset ve kayıt dükkânında saatlerce hiçbir şey satın almadan alışveriş
ederiz.
TRISHA
Kıyafetlerimiz uygun değil.
TRIPP
Neden olmasın?
TRISHA
Bunu yapamam.
TRIPP
Trisha bu yaptığın şey sana hiç de uymayan bir korkaklık. Çok
şaşırdım.
TRISHA
Ben otuz dört yaşında bir kadınım. Balodan çıkmış liseli kızlar gibi
alışveriş merkezlerinde boş boş dolaşamam. Bunu ancak ilaçvari bir
maddenin yardımıyla yapabilirdim.
TRIPP
E durum buysa.
(Cebinden bir paket kokain çıkarır)
Yardımcı da bu. Sürpriz misafirimize selam ver bakalım.
TRISHA
(Belli ki çok memnun olmuştur)
Hayır! Beni kötü etkileyeceğine dair içimde kötü bir his vardı zaten.
TRIPP
Benim de içimde kimsenin seni kötü etkileyemeyeceğine dair bir his
var.
TRISHA
(Aniden ciddileşir)
Tripp. Senden gerçekten hoşlanıyorum.

72
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

TRIPP
Oh, kokaini çıkarınca aniden Bay Harika oldum. Öyle mi?
TRISHA
Kokainman değilsin değil mi?

TRIPP
Hayır bu kesinlikle çok özel bir an için.
TRISHA
Eğer olsaydın söyler miydin?
TRIPP
Evet eğer olsaydım söylerdim. Bak bunu yapmak zorunda değiliz.
TRISHA
Hayır. Yapmak istiyorum.
TRIPP
Ama şimdi gerginsin ve bana güvenmiyorsun.
TRISHA
Yok ondan değil.
TRIPP
Neden o zaman?
(Sessizlik)
TRISHA
Çünkü eğer kokainman olsaydın senden gerçekten nefret ederdim.
TRIPP
Gel bir anlaşma yapalım sen dövme yaptırma ben de kokainman
olmayayım.
TRISHA
Anlaştık.
(Sessizlik)
TRIPP
Bunu gerçekten yapmak zorunda değiliz.
TRISHA
Başımıza en kötü ne gelebilir ki?
TRIPP
Çok gevezelik edip çok ilginç olabiliriz.
TRISHA
Kalp krizi geçirebiliriz.
TRIPP
O kadar fazla çekmek zorunda değiliz. Zaten bendeki de etki sınırı az
olanından.
TRISHA
Tutuklanabiliriz.
TRIPP
Geceyi hapishanede geçirebiliriz.
TRISHA
Ya da bu geceyi birlikte geçirebiliriz.
(Sessizlik)
Utandın mı?
TRIPP

73
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

Şey...
TRISHA
Evet, sen utandın.
TRIPP
Belki birazcık.
TRISHA
Seni şaşırttım mı?
TRIPP
Hayır sadece...
TRISHA
(Bundan gerçekten hoşlanmıştır)
Gitmeye niyetleniğin yön bu değil miydi yoksa?
TRIPP
E tabii ki aklıma geldi bir ara ama...
TRISHA
Ama söylememi hiç beklemiyordun. Yani öylesine oluverir sanıyordun.
TRIPP
Galiba.
(Sessizlik. Birbirlerine bakarlar. Kokaini kaldirir)
Eğer yatarsak, bunu yapmak istemiyorum.
TRISHA
Neden o?
TRIPP
Çünkü seninle yatarken kafamın temiz olmasını tercih ederim.
TRISHA
Yattıktan sonra yaparız.
TRIPP
Tamam çünkü sigarayı bıraktım.
TRISHA
Tamam o zaman. E artık burada durmanın bir anlamı kalmadı. Hadi
gidelim.
(Çantasını kapıp ona döner. Bir direnme söz
konusudur. Sessizlik)
TRIPP
Bir dakika ben bundan pek emin değilim.
TRISHA
Neden o?
(Sessizlik)
TRIPP
Sanırım seni daha iyi tanımak istiyorum.
TRISHA
Abi yapma ya.
TRIPP
Otele gitmek, uyuşturucu kullanmak ve sırf iş olsun diye sevişmek
istediğimden emin değilim çünkü bence sende bütün bunlardan çok
daha fazlası var. Tabii ki bende de.
TRISHA

74
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

Sence otele gitmek, uyuşturucu kullanmak ve sırf iş olsun diye


sevişmek yanlış bir şey mi? Yani bu kötü bir şey mi sence?
TRIPP
Hayır değil.
TRISHA
Kokaini çekip çıkaran sensin.
TRIPP
Haklısın ve resepsiyona geldiğimde aradığım tek şey yatacak biriydi.
Ama şimdi buradayız, bütün bunlar oluyor ve ben bilmiyorum.
TRISHA
Biliyordum. Senin gibi erkekler idareyi ele alan kadınlarla ne
yapacaklarını bilemezler.
TRIPP
Benim gibi erkekler mi? Şimdi bu kategoriye mi indirgendik? Sağ ol
be.
TRISHA
İlk hamleyi yapanın ben olmasını istemiyorsun değil mi?
TRIPP
Ben seninle kötü bir otelde ucuz sokak orospuları gibi sevişmek
istemiyorum. Bence bu sadece, öyle ya da böyle hiçbir biçimde
umursamadığım bir kadınla yapılacak bir şey.
TRISHA
Oooh Bay Davenport. Yani beni umursadığını mı söylüyorsun? Çok
etkilendim.
TRIPP
(Samimi)
Söylemek istediğim şu ki aramızdaki şey her zaman karşılaşmadığım
türden. Seni ilk gördüğüm anda hissettim bunu ve sanırım sen de öyle
hissettin.
TRISHA
Ne hissettiğim hakkında en ufak bir fikrin bile yok bence.
TRIPP
Sanırım var. Bence bu seni korkutuyor ve sen de bu yüzden beni
resepsiyonun orta yerinde bırakıp buraya saklanmaya geldin.
TRISHA
Ben buraya saklanmaya gelmedim.
TRIPP
Yoksa kokainman olup olmadığımı neden umursayasın ki?
TRISHA
Kokainman olup olmaman umurumda değil Tripp. Yalancı olman,
hırsız olman, evli olman, çocuk tacizcisi olman, seri katil olup elli
eyalette birden FBI tarafından aranman umurumda değil. Ben sadece,
bugün iyi vakit geçirmek istiyorum. Ben sadece otele gidip,
uyuşturucu kullanmak ve sırf iş olsun diye sevişmek istiyorum. Tamam
mı? Eğer çok sığ biri oluyorsam beni bağışla lütfen.
(Sessizlik)
TRIPP
Tek kelimesine bile inanmadım.

75
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

TRISHA
Sen ne kadar ukalasın. İnanamıyorum.

TRIPP
Blöfünü yutmayan biriyle karşılaştığına inanamıyorsun.

TRISHA
Siktir git ya.
TRIPP
Senin gibi kadınlar...
TRISHA
Şimdi de ben mi o kategoriye indirgeniyorum.
TRIPP
Sen ulaşılamaz olmak için hep bir adım öne geçmek istiyorsun ama bir
taraftan da arkana bakıp "sakın uğraşmaktan vazgeçme" diyorsun.
TRISHA
E ne olmuş, bir adım geride olmaktansa bir adım ileride olmak daha
iyidir.
TRIPP
Senin orada olmanı istediğimi mi sanıyorsun? Daha yeni, beni bir adım
geriden takip etmekten çok memnun olan birinden ayrıldım. Ben bunu
istemiyorum.
TRISHA
Gördün mü? İşte bu. İşte her şey senin ne istediğinle ilgili. Üzgünüm
ama burada senin olmamı istediğin insan gibi olmak için
bulunmuyorum.
(Sessizlik)
TRIPP
Bildigim tek şey Trisha bugüne kadar senin gibi biriyle hiç
karşılaşmadığım. Seninle beraberken çok eğleniyorum. Uzun zamandır
eğlendiğimden çok daha fazla eğleniyorum. Yani bir yerlerde bir
çırpıda iş tutacağız diye bu şansı kaybetmek istemiyorum. Pekâlâ,
otele gitmek, uyuşturucu kullanmak ve sırf iş olsun diye sevişmek
istiyorsan yapalım ama sevişmeden önce şunu bilmeni isterim ki bu
benim için hiç de değersiz bir şey olmayacak.
(Sessizlik)
Kemerindeki bir diğer çentik olmak istemiyorum.
TRISHA
İstemediğin birçok şey var Tripp. Sen asıl bana gerçekten ne istediğini
söyle.
TRIPP
Bana bir şey için söz vermeni istiyorum.
TRISHA
Al işte yine başladık. Neymiş?
TRIPP
Bana seviştikten sonra vücudunu terk etmeyeceğine ve sırf seviştik
diye beni silip atmayacağına söz ver.
(Sessizlik)

76
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

TRISHA
Eh bu kadar muhteşem bir biçimde dürüst olduğumuz için teşekkürler
Tripp, ama sana şunu söylemek zorundayım ki böyle bir söz
veremem. Kendimi iyi tanırım ve bazen bunu yapıyorum.
TRIPP
Bunu hissediyordum.
TRISHA
Bunun olmaması için uğraşacağıma söz veririm ama.
TRIPP
Ve eğer olacakmış gibi hissedersen bunu bana söyler misin?
TRISHA
Ama bunun karşılığında sen de bana bir şey için söz vermelisin.
TRIPP
Anlaştık.
TRISHA
Beni kasmayacağına ve takıntılı bir biçimde, olduğumdan başka bir
şeye çevirmeye kalkışmayacağına söz ver.
TRIPP
Yani sana âşık olmayacağıma dair mi söz vereyim?
TRISHA
Çok süratli bir biçimde gereğinden fazla yoğunlaşmayacağına söz ver.
Çok ciddiyim. Üstüme gelmeyeceğine ve baskı kurmayacağına söz
ver. Çünkü buna kesinlikle tahammül edemiyorum.

TRIPP
Söz veriyorum.
TRISHA
Bu çok kolay oldu.
TRIPP
Bir kilise faresi kadar sessiz olacağım, etrafta olduğumu bile fark
etmeyeceksin.
TRISHA
Fark ederim.
(Sessizlik)
TRIPP
Ee anlaştık mı şimdi?
TRISHA
Eh.. Birbirimizi anladık.
TRIPP
Güzel. Hadi şimdi alışveriş merkezine gidelim.
TRISHA
Alışveriş merkezine gitmem.
TRIPP
E o zaman nereye gidebiliriz?
TRISHA
(Çileden çıkar)
Nerede yaşıyorsun Tripp?
TRIPP

77
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

Aslında Atlanta'da yaşıyorum.


TRISHA
Knoxville'de yaşamıyor musun? Bana bütün bunları yaşattın ve sen
aslında benimle aynı şehirde yaşamıyorsun bile, öyle mi?
TRIPP
Ama arabam var.
TRISHA
(Kendine rağmen güler)
Ne kadar salaksın be.
TRIPP
Burada yaşamıyor olmamın bir sakıncası mı var?

TRISHA
Bu seni, aslında benim için sonsuz derecede çekici kılıyor.
TRIPP
Bu pek "elinin tersiyle" bir iltifat oldu. Eğer düzenli bir ilişkimiz olsa
benim uğraşılması zor biri olacağımı mı düşünüyorsun?
TRISHA
Olabilir. Evet öyle düşünüyorum.
TRIPP
Her zaman ziyaretime gelebilirsin.
TRISHA
Bakalım.
TRIPP
Müthiş bir aşçıyımdır. Üç eyaletin en iyi tostunu ben yaparım.
TRISHA
Sana bir şey sormam lazım.
TRIPP
Nedir o?
TRISHA
Prezervatife karşı mısın?
TRIPP
Hayır hiç değilim. Daha yeni değişik türlerden oluşan bir paket aldım.
(Dışarıda bir kargaşa duyulur. Bakmak için
pencereye giderler)
TRISHA
Eyvah, sanırım orada olmam gerekiyor.
TRIPP
Oh kahretsin. Şu jartiyer şeyini kaçırmadım değil mi? O kadar aptalca
bir şey ki çok seviyorum.
TRISHA
Şu arkada durup kollarını savunma oyuncusu gibi sallayan
Georgeanne'ya bak. Buketi o alamaz ki. O evli.
TRIPP
Herkes ondan korkmuş gibi görünüyor.
(Sessizlik. Aşağıdan çığlıklar ve kutlamalar
duyulur)
Oh, o kaptı. Güzel.

78
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

TRISHA
Frances. Bu mükemmel.
TRIPP
Sen alamadığın için üzüldün mü?
TRISHA
Oh tabi.
TRIPP
Her zaman nedime.
TRISHA
Utanç verici bir şey değil. Neyse, ee Trip? Nerede kalıyorsun? Scott'un
ailesinde mi?
TRIPP
Yok canım. Merkezdeki çok hoş bir hotelde kalıyorum.
TRISHA
Regency'de mi?
TrIPP
Hayir Quality Inn'de.
TRISHA
Ooh evet orası gerçekten de hoş bir yerdir.
TRIPP
Hiç gittin mi?
TRISHA
Hayır ama hep istedim. O otel hakkında çok hoş şeyler duydum.
TRIPP
E belki de sana eşlik etmeme izin verirsin.
TRISHA
Aman Tanrım hep bunu hayal etmiştim.
TRIPP
Chuckie'nin Kirevi'nde MAi Tai'ye batmadan önce Masa Lambası
Odası'nda akşam yemeğimizi yer, oradan da parkın etrafında ayışığı
yürüyüşüne geçeriz. Sonra da Ritm Hovardaları'nın disko müziğinde
sabaha kadar tepiniriz. Sonra odamıza geçer, oda servisinden erimiş
peynirli cips sipariş eder HBO'da "Pertty Woman"ı izleriz. Kulağa nasıl
geliyor?
TRISHA
Kulağa süpheli bir biçimde otele gidilecek, uyuşturucu kullanılacak ve
sırf iş olsun diye sevişilecek gibi geliyor.
TRIPP
Bu kadar güzel bir şeyi nasıl oluyor da son derece ahlaksız ve ucuz bir
şeye çeviriyorsun?
TRISHA
Özür dilerim. Kulağa olağanüstü geliyor. Herhalde bundan daha
mükemmel bir gece hayal edemezdim.
TRIPP
Tracy ve Scott hicbir zaman bu kadar eğlenemeyecek.
TRISHA
Gerçekten. Jamaica'da takılıp kalacaklar. Şuna bak, Tracy bu açıdan
sıcak hava balonu gibi görünüyor değil mi?

79
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

TRIPP
Kalabalığı nasıl idare edeceğini kesinlikle iyi biliyor.
TRISHA
Bana bir konuda söz vermeni istiyorum.
TRIPP
Ne istersen.
TRISHA
Eğer beni onun kadar gülünç bir elbisenin içinde görürsen çekip
vuracaksın tamam mı?
TRIPP
Ama...
TRISHA
Eğer benden gerçekten hoşlanıyorsan söz verirsin.
TRIPP
(Trisha'nın elbisesini gözden geçirir)
Trisha eğer böyle bir söz verirsem şu anda seni çekip vurmam
gerekiyor.

Trisha'yı kendine çevirir ve Trisha'yı belinden tutar. Bir an birbirlerini süzerler, sonra
Trisha da kollarını Tripp'in omuzlarına koyar. Çok geçmeden öpüşürler.
TRISHA
Sen ya büyük bir sahtekârsın ya da Amerika'nın en hassas adamı. Her
iki türlü de başım büyük dertte.
TRIPP
Bu benim için de geçerli.

Tekrar öpüşürler. Aniden kapı sertçe açılır Georgeanne, Mindy ve Frances peşpeşe içeri
dalar. Hepsinin elinde şampanya bardakları vardır. Çok az bir gecikmeyle Meredith de
içeri dalar. Georgeanne ayrıca tülden yapılmış içleri pirinçle dolu, kurdelerle bağlı bir sürü
küçük kesecik de taşımaktadır.
GEORGEANNE
Hey oradaki ikili. Kesin bakalım. Ayrılın çabuk.
MINDY
İğrenç.
GEORGEANNE
Trisha fotoğraf çektirmek istiyoruz.
TRISHA
Ne fotoğrafı?
GEORGEANNE
Hepimizin fotoğrafı. Ama çabuk olmamız lazım çünkü bu torbadaki
pirinçleri Tracy'nın başına savurma şansını kaçırmak istemiyorum.
MINDY
Ben onun başına küçük kokteyl sosislerinden de savuracağım.
GEORGEANNE
Herkes yatağın üstüne. Meredith git kamerayı getir hemen.
(Meredith dolabına gider)
TRISHA
Frances o elinde tuttuğun nedir?

80
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

FRANCES
(Gözleri parlar)
Buketi ben kaptım.
TRISHA
Öbür elindeki.

FRANCES
(Süklüm püklüm)
Oh. Bu şampanya. Sadece bir tadına bakmak istedim. Özür dilerim.
TRISHA
Ne özür diliyorsun be. Kadehimi sana kaldırıyorum.
(Tokuşturmak için kadeh kaldırır, Frances de ona
katılır)
FRANCES
(Coşkuyla)
Evliliğin kutsallığına!
(Trisha gözlerini ona diker)
TRISHA
Sadece aşka içemez miyiz?
MINDY
Duy. Duy.
FRANCES
Oh affedersin. Aşka.
GEORGEANNE
Of lütfen. Midemi bulandırıyorsunuz.
(Kendi kadehini kaldırır)
Halka açık yerlerde düşüncesizce seks yapmaya. Tamam Frances sen
önde diz çök. Biz de senin mahkemen olacağız Meredith! Aklıma
müthiş bir fikir geldi.
MEREDITH
(Elbise bölümünden çıkar, elinde polaroid kamera
vardır)
Nedir o?
GEORGEANNE
Tracy'nin "Mezuniyet Gecesi Kraliçesi" tacı nerede biliyor musun?
MEREDITH
Evet. Burada.
GEORGEANNE
Getir.
MEREDITH
(Kamerayı Tripp'e verir)
Buyrun sayın "Üçüncü Griffin Lyle Davenport". Bunu nasıl
kullanacağını biliyor musun?
TRIPP
Bu her aptalın kullanabileceği türden bir kamera mı?
MEREDITH
Hı hım.
TRIPP

81
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

O zaman evet. Gayet iyi biliyorum.

Meredith geri dönüp elbise bölümüne gider, Georgeanne bir adım geri atıp herkesi
yönlendirmeye başlar.
GEORGEANNE
Mindy biraz sola yanaş. Kızlar Meredith'e yer bırakın bakayım.
(Çerceveyi inceler)
Güneş gözlüklerine ihtiyacımız var.
(Herkes kendi çantasına hücum eder)
FRANCES
Benim güneş gözlüğüm yok ki.
GEORGEANNE
Meredith.
(Meredith elbise bölümünden çıkar elinde taç
tutmaktadır)
MEREDITH
Ne var?
GEORGEANNE
(Tacı alır)
Mükemmel. Fazladan güneş gözlüğün var mı?
MEREDITH
Eminim ki bir yerlerde vardı.
GEORGEANNE
Frances için.
TRISHA
Herkesin buketi var değil mi?
GEORGEANNE
Frances gel o şapkayı da kafandan çıkaralım.
FRANCES
Neden?
GEORGEANNE
Çünkü sen taç giymek için yaratılmışsın tatlım.
Tacı Frances'in başına yerleştirir. Mindy kendini "tahrik edici bir poz" için hazırlarken
elbisesinin omuzlarını oldukça cesur bir seviyeye indirir. Meredith çekmecelerden birinde
bir güneş gözlüğü bulur
MeREDITH
Bunlar nasil? Jackie Onassis tarzı.
GEORGEANNE
Şahane. Oh enfes Mindy.
MINDY
Bir sigara istiyorum.
MEREDITH
(Hemen kendi paketini kapıp bir tane ikram eder)
Al.
(Mindy ona bakar çekinerek bir tane alır)
MINDY
Teşekkür ederim.
MEREDITH

82
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

(Düz)
Rica ederim.
Şimdi hepsi yatağın üzerindedir. Güneş gözlükleriyle allı pullu olmuşlar, taç giyen
Frances'in etrafında toplanmışlardır
Dur bir dakika ben deri ceketimi giymek istiyorum.

GEORGEANNE
Buketim kayıp.
MINDY
(Fırlayıp Tripp'in ayakkabılarını kapar)
Tut bunları.
(Sessizlik)
GEORGEANNE
Yok sanırım onları Trisha tutmalı.
TRISHA
Sus be.
MEREDITH
Of hadi Trisha.
TRISHA
Hepinizden nefret ediyorum.
Gülmemeye çalışırken elindeki buketi ayakkabılarla değiştirir. Meredith deri ceketini giyip
gruba katılır.
MINDY
Çok. Şahane. Görünüyoruz.
GEORGEANNE
SahaneYİZ de ondan.
TRISHA
Pekâlâ Tripp. Hazır olunca söyle.
FRANCES
Dur bir dakika.
TRISHA
Ne oldu?
FRANCES
Biliyorum bunu yapmamalıyım ama... Meredith elmas bileziğini
takmamın bir sakıncası var mı?
MEREDITH
Frances, elmas bileziğim yok ki?
FRANCES
Şey, ben bir tane gördüm. Tam burada...
Gidip mücevher kutusunu açar ve oyunun başında bileğine takmaya çalıştığı bileziği
gösterir.

Ama eğer olmaz dersen anlayışla karşılarım.


MEREDITH
Frances onlar elmas değil ki.
FRANCES
Değil mi?
MeREDITH

83
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

Tabii ki değil. Kim olduğumu sanıyorsun? Liz Taylor mu? Onlar küçük
kuruşluk yapay taş.
FRANCES
Oh.
MEREDITH
Topu topu altı dolara mal oldu. İstersen senin olsun.
FRANCES
Oh yok kabul edemem.
MEREDITH
Tabii ki edebilirsin. Gelin buketini kapma hediyem olsun.
FRANCES
Ama bu çok güzel.
MEREDITH
Ivır zıvır.
FRANCES
Ama...
TRISHA
Hayatta bazı şeyler hediyedir ve onları kabul edebilirsin. Buna iznin var.
(Sessizlik)
FRANCES
Öyle mi? Eh çok teşekkür ederim o zaman.
MEREDITH
Rica ederim.
GEORGEANNE
Pekâlâ Tripp hazır olunca söyle.
TRIPP
Herkes biraz sıkışsın. Güzel. Burada çok önemli bir kızlar toplantısı yapılıyor.
MINDY
Hem de nasıl.
TRIPP
Üç deyince herkes...
GEORGEANNE
"Vızvızlı Ceviz" desin.
TRIPP
Bir.
FRANCES
(Kendini aşmış)
Harika hissediyorum.
GEORGEANNE
Çünkü harikaSIN.
TRIPP
İki.
MINDY
Kesin dişime bir şey takılmıştır şimdi.
TRIPP
Üç.

84
AYNI ELBISEYI GIYEN BES KADIN – Alan Ball

Bütün kadınlar "VIZVIZLI CEVİZ" diye bağırırlarken flash patlar. Aynı anda tüm sahne
kararır. Sadece bir iki önemli parça ve kadınların üzerindeki flash ışığı dışındaki her şey
karanlıkta kalır. Kadınlar bu ışık altında bir tablo oluşturmuşlardır. Az sonra tüm sahne
yavaş yavaş kararır.

SON

85

You might also like