You are on page 1of 25

Bölüm 8

Kamu Hukukunun Dalları

1 2
Uluslararası Kamu Hukuku Anayasa Hukuku
1 Uluslararası kamu hukukunu genel hatları 2 Anayasa hukukunu genel hatları ile
ile açıklayabilme açıklayabilme
öğrenme çıktıları

3 4
Genel Kamu Hukuku Ceza Hukuku
3 Genel Kamu hukukunu genel hatları ile 4 Ceza hukukunun temel kavramlarını analiz
açıklayabilme edebilme

5 6
İdare Hukuku Mali Hukuk
5 İdare hukukunun genel kapsamını 6 Mali hukukunun genel kapsamını
belirleyebilme belirleyebilme

7
Yargılama Hukuku
7 Yargılama hukukunun temel esaslarını
açıklayabilme

Anahtar Sözcükler: • Kamu Hukukunun Dalları • Anayasa Hukuku • Ceza Hukuku• İdare Hukuku
• Mali Hukuk • Genel Kamu Hukuku • Uluslararası Kamu Hukuku • Yargılama Hukuku

182
Hukukun Temel Kavramları

GİRİŞ çerçevesini belirleyen anayasal kuralları içermesi ne-


Genel anlamda kamu hukukuna ilişkin yalın bir deniyle Anayasa hukukuna ilişkin açıklamalar geniş
tanım vermek gerekirse kamu hukuku; devlet teş- tutulurken; diğer hukuk dallarına ilişkin olarak daha
kilatını, devletin başka bir devletle veya bireylerle dar kapsamda bilgi verilmesi uygun görülmüştür.
ilişkilerini düzenleyen hukuk kurallarının bütününü
ifade eder (Gözler, 2012: 48). Özellikle birey-devlet ULUSLARARASI KAMU HUKUKU
ilişkileri bakımından kamu hukuku ilişkisi, devletin Uluslararası kamu hukuku, devletlerin birbiriyle
belirli bir konuda iradesini ortaya koymasıyla olu- ve uluslararası kuruluşlarla olan ilişkilerini düzen-
şur. Muhatap olan bireyin bunu kabule ya da onaya leyen kurallardan oluşur. Doktrinde bu hukuk dalı
ilişkin bir beyanda bulunması gerekli değildir. Bu devletler umumi hukuku veya devletler genel huku-
bağlamda kamu hukuku ilişkisi tek taraflıdır. Bu ku gibi terimlerle de ifade edilebilmektedir. Genel
tek taraflılığın doğal sonucu olarak devlet bireye kabule göre uluslararası hukukun temel kaynakları,
karşı daha üstün konumdadır. Ayrıca kamu hukuku uluslararası antlaşmalar, uluslararası örf âdet ve hu-
kapsamındaki hukuki işlemler bakımından, devletin kukun genel ilkeleridir (Sur, 2013: s.19 vd.).
yaptığı işlemler kural olarak hukuka uygunluk kari-
nesinden de faydalanmaktadır. Bir başka deyişle dev- Uygulanabilir Antlaşmalar: Antlaşma kavramı ile
letin yaptığı işlem bir yargı makamı tarafından iptal uluslararası hukuk kişileri arasında, uluslararası hu-
edilinceye kadar hukuka uygun kabul edilir. Kamu kuka tâbi hukuki sonuçlar doğurmak üzere meydana
hukuku alanında devlete bu tür fazladan imkanlar gelen irade uyuşmaları ifade edilmektedir. Bu tanımı
ve imtiyazlar tanınıyor olmasının temel nedeni ise açtığımız zaman, uluslararası düzeyde gerçekleştirilen
devletin “kamu yararı”na yönelik saiklerle hareket bir irade uyuşmasının antlaşma niteliği kazanabil-
ettiği yönündeki varsayımdır. Belirtmek gerekir ki, mesi için birçok koşulun bir araya gelmesi gerektiği
kamu hukuku ilişkisi bağlamında devlet aldığı ka- ortaya çıkmaktadır. Antlaşmanın oluşabilmesi bakı-
rarları da kendisi re’sen icra edebilmektedir. Bunun mından gerekli ilk unsur; söz konusu antlaşmanın,
için ayrıca bir kişi veya kurumun talepte bulunması uluslararası hukukun kendilerine bu alanda yetki
ya da yargılama makamı kararının varlığı gerekmez. tanıdığı kişiler arasında yapılmasıdır. Yetki tanınan
kişilerin başında ise egemen devletler gelmektedir.
Bununla birlikte kamu hukuku dalları içerisin- Yine ilke olarak uluslararası örgütler de antlaşma ak-
de uluslararası kamu hukukunun biraz daha farklı detme yetkisine sahiptirler. Ancak bu iki uluslararası
özellikler gösterdiğini de belirtmek gerekir. Nitekim hukuk kişisi dışındaki birimlerin antlaşma yetkisinin
uluslararası hukukta, ulusal hukuklarda olduğu gibi bulunup bulunmadığı konusu tartışmalıdır (Pazarcı,
devlet-birey ilişkisi değil, daha çok devlet-devlet veya 2001: 103). İkinci unsur, uluslararası hukuk kişileri
devlet-uluslararası kuruluş ilişkileri düzenlenmekte- arasında bir irade uyuşmasının bulunmasıdır. Son
dir. Bu bağlamda uluslararası arenada bir devletin unsur ise, irade uyuşmasının uluslararası hukuk ku-
başka bir devlete üstünlüğü ilkesel olarak söz ko- rallarına uygun olarak ve uluslararası hukuk çerçeve-
nusu olamayacağından, uluslararası kamu hukuku sinde hukuksal sonuçlar doğurmak üzere gerçekleşti-
kapsamındaki hukuksal ilişkilerde bir devletin başka rilmiş olmasıdır (Sur, 2013: 23 vd.).
bir devletten daha üstün konumda bulunması, tek
taraflı açıklamasıyla uluslararası hukuksal bir ilişki Uluslararası Örf ve Âdet: Uluslararası örf-âdet
kurması kural olarak mümkün olmaz. Bu farklılık- (yapılageliş), uluslararası hukukun antlaşmalar ve
lar da uluslararası ilişkilerin ve uluslararası hukukun hukukun genel ilkeleri dışındaki tüm prensip ve ku-
kendine özgü yapısından kaynaklanmaktadır. rallarını içermektedir. Nitekim uluslararası huku-
kun kaynakları belirtilirken; öncelikle antlaşmalara,
Bu bölümde yukarıda genel özelliklerini açıkladı- daha sonra örf-âdete (yapılageliş), en son olarak da
ğımız kamu hukuku kapsamında yer alan alt hukuk hukukun genel ilkelerine yer verilmektedir (Pazar-
dalları inceleme konusu yapılacaktır. Bu bağlamda cı, 2001: 103 vd). Aynı şekilde, Uluslararası Adalet
uluslararası kamu hukuku, Anayasa hukuku, genel Divanı Statüsü m.38/1’de, Divanın kaynakları gös-
kamu hukuku, ceza hukuku, idare hukuku, vergi terilirken antlaşmalardan sonra örf-âdete atıf yapıl-
hukuku, yargılama hukuku, kitabımızın bu bölü- mış, daha sonra ise hukukun genel ilkeleri kaynak
mü kapsamında temel esasları incelenecek hukuk olarak gösterilmiştir (Bozkurt, 1999: 604). Genel
dallarını oluşturmaktadırlar. Devletin temel yapısı- olarak kabul edildiği şekliyle, belirli bir şekilde dav-
nı, niteliklerini, erklerini, erklerin birbirleriyle olan ranma yükümlülüğünün bir örf ve adet kuralından
ilişkilerini, temel hakları inceleme konusu yapması, kaynaklandığını söylemek için aranan bazı koşullar
bu bağlamda da tüm diğer hukuk alanlarının genel bulunmaktadır. Bunlardan ilki maddi koşullar, di-

183
Kamu Hukukunun Dalları

ğeri ise psikolojik koşuldur. Maddi koşullar, örf ve âdet kuralından bahsedebilmek için devletlerin belli bir
davranışta, sürekli olarak bulunmasını ve bu uygulamanın genel olmasını gerektirir. Psikolojik koşul ise bu
sürekli ve genel davranışın bir kural düşüncesine dayanılarak yapılmasını gerektirir. Bir başka deyişle devlet-
ler bu şekilde davranmaları gerektiği düşüncesiyle hareket ediyor olmalıdırlar.
Hukukun Genel İlkeleri: Hukukun genel ilkeleri, tüm devletlerin ulusal hukuklarının ortak temeli ola-
rak kabul edilmektedirler. Niteliği konusunda öğretide büyük tartışmalar bulunan bu ilkeler, genel olarak
şu şekilde tarif edilebilir: Birçok ulusal hukuk düzeninde yer alan ve uluslararası hukuk düzenine aktarıl-
malarında, ne hukuk mantığı ne de devletlerin değer yargıları bakımından herhangi bir engel bulunmayan,
devletlerin ortak hukuk değerini içeren kurallardır (Pazarcı, 2001: 221 vd.). Hukukun genel ilkelerine
birkaç örnek vermek gerekirse; hakkın kötüye kullanılmaması, adaletten kaçınmanın yasaklanması, ayrım
gözetmeme ve kazanılmış hak ilkeleri sayılabilir.

Öğrenme Çıktısı

1 Uluslararası kamu hukukunu genel hatları ile açıklayabilme

Araştır 1 İlişkilendir Anlat/Paylaş

Uluslararası kamu hu-


kuku alanında daha ay-
Bir uygulamanın örf ve âdet rıntılı bilgi için Hüseyin
Hukukun genel ilkelerini
kuralı hâline gelmesi için Pazarcı’nın “Uluslararası
örnekler vererek anlatınız.
aranan koşullar nelerdir? Hukuk (Turhan Kitabevi,
Ankara 2016)” adlı eserini
inceleyiniz

ANAYASA HUKUKU şekillenmektedir. Dünya üzerinde farklı uygulama-


Anayasa hukuku, devletin yönetim biçimi, erk- ları olsa da, başkanlık sistemi de birçok demokratik
lerini ve bunların birbirleriyle olan ilişkilerini belir- ülke tarafından benimsenmiş bir hükümet sistemi-
leyen ve ülkedeki bireylerin temel hak ve özgürlük- dir. Örneğin ABD, Brezilya, Güney Kore ve Arjan-
lerini düzenleyen anayasal kuralların toplamından tin bunlardan ilk akla gelenlerdir. Türkiye’nin uzun
oluşur. Türk Anayasa hukukunun temel kaynağını yıllardır uygulamakta olduğu ve önemli bir tecrübe-
1982 Anayasası oluşturur. 1982 Anayasası bakı- sinin bulunduğu parlamenter sistemi terkedip, baş-
mından Türkiye Cumhuriyeti devletinde başlangıç- kanlık sistemine geçmesinin ne kazandırıp ne kay-
ta güçlerin yumuşak ayrılığı ilkesi benimsenmişti. bettireceğini gelecek günler daha net gösterecektir.
Her ne kadar 2007 Anayasa değişikliğine bağlı ola- Söz konusu sistemde yasama organı olan TBMM
rak Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmeye kanun yapmaktadır. Cumhurbaşkanı ve onun şe-
başlanması, hükümet sistemini güçlerin sert ayrılığı killendirdiği yürütme, kanunları uygulamakta ve
esasının benimsendiği başkanlık sistemine doğru kamu hizmetlerini yürütmektedir. Bununla birlikte
yöneltse de; sistemin en fazla yarı başkanlık olduğu Anayasa’da gösterilen sınırlar içerisinde Cumhur-
kabul edilebilirdi. Ancak 2017 Anayasa değişiklik- başkanı çıkartacağı kararnamelerle faaliyet alanı
leri birlikte hükümet sistemimiz başkanlık sistemi içerisinde gerekli gördüğü birçok düzenlemeyi de
olarak değişmiştir. Cumhurbaşkanlığı sistemi ola- doğrudan yapabilecektir. Yargı organları ise birey-
rak da adlandırılan mevcut hükümet sistemimizde, birey ve birey-devlet arasında ortaya çıkan huku-
yürütme tek ayaklı olup, Cumhurbaşkanı etrafında ki uyuşmazlıkları çözüme kavuşturmaktadır. Bu
noktada şu hususu da belirtmek gerekir ki, hukuk

184
Hukukun Temel Kavramları

devleti ilkesi en yalın haliyle devletin de koymuş temel düşüncenin bir ürünü olarak, XVII. yüzyılda
olduğu kurallarla bağlı olmasını ifade eder. Bu ba- ortaya çıkmıştır (Kaboğlu, 1996: 1; Çeçen, 1995:
kımdan devletin kurallara bağlı kalıp kalmadığını 26). Bu değerler ilk önce doğal hukuk ve toplum
etkin şekilde denetleyebilmek, ancak bağımsız bir sözleşmesi kuramlarıyla açıklanmaya başlanmıştır.
yargı erki sayesinde mümkün olabilecektir. Gerek doğal hukuk kavramı gerekse toplum söz-
Tarihsel süreçte 1924 Anayasası’nda güçler bir- leşmesi birer varsayım olsalar da insan haklarının
liği ilkesinin benimsendiği, 1961 Anayasası’nda ilk temelleri bu varsayımlar sayesinde atılmıştır. Bu
ise yumuşak güçler ayrılığı ilkesinin kabul edildiği bağlamda insan haklarının ortaya çıkışında, belirli
görülmektedir. 1982 Anayasası da başlangıçta aynı olmamakla ve kişiden kişiye değişmekle eleştirilen
sistemi benimsemekteydi. Ancak gerek 1961 ge- doğal hukuk anlayışının büyük etkisi olmuştur
rekse 1982 Anayasa’ları ilk ortaya çıktıklarında bir (Akıllıoğlu, 1995: 1). İnsan haklarını, insanlığın
önceki Anayasa’ya tepkinin izlerini taşımaktaydılar. belirli bir gelişme çağında teorik olarak bütün in-
Bu bağlamda başlangıçta 1961 Anayasası’nda ya- sanlara tanınması gereken ideal değerler listesi ola-
samanın, 1982 Anayasası’nda ise yürütmenin öne rak tanımlayacak olursak; temel haklar terimi, in-
çıkartıldığı görülmektedir. Nitekim 1961 Anaya- san hakları denilen ideal listenin devlet tarafından
sası önceki dönemde yürütmenin sahip olduğu tanınmış bölümünü ifade eder (Gören, 1995:15).
gücü, hukuku zorlar şekilde kullanmasına; 1982 Geçtiğimiz yüzyılda insan haklarına ilişkin ola-
Anayasası ise önceki dönemde yürütmenin yasama rak birçok bildirge yayınlanmış ve uluslararası söz-
karşısında zayıf kalmasına ve yasamanın gerektiği leşme imzalanmıştır. 10 Aralık 1948’de Birleşmiş
gibi çalışamamasına tepkiden kaynaklı hükümler Milletler Genel Kurulunca İnsan Hakları Evrensel
içermekteydi (Aydın, 2008: 190). Ancak yukarıda Bildirgesi yayınlanmış, burada kabul edilen haklara
da belirttiğimiz üzere, 2017 değişiklikleri sonrasın- dayalı olarak 1966 yılında da iki uluslararası sözleş-
da 1982 Anayasası’nın başlangıçta kabul ettiği hü- me daha kabul edilmiştir. 1966 yılında kabul edilen
kümet sistemi tümden değişmiş ve hükümet siste- bu iki sözleşme, Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar
mimiz parlamenter sistemden başkanlık sistemine Sözleşmesi ile Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesidir.
evrilmiştir. Birleşmiş Milletler daha sonra ayrıca Uluslararası
Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesine ek seçimlik
bir protokol de benimsemiştir. Tüm bu saydığımız
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin metinler; yani 1948 tarihli bildirge, 1966 tarihli iki
Temel Nitelikleri sözleşme ve daha sonra kabul edilen ek protokol
1982 Anayasası’nın 1. maddesinde devletin hep birlikte Uluslararası İnsan Hakları Bildirgesi ola-
bir cumhuriyet olduğu ifade edildikten sonra, 2. rak bilinmektedirler. Bunun dışında Amerika İnsan
maddede ise cumhuriyetin temel nitelikleri hük- Hakları Sözleşmesi, Afrika İnsan Hakları Sözleşmesi
me bağlanmıştır. Buna göre; “Türkiye Cumhuriyeti, ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gibi pek çok böl-
toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı gesel sözleşmeler de mevcuttur. Türkiye Cumhuriye-
içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliği- ti Devleti 1982 Anayasası’nın 2. maddesinde açıkça
ne bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, ifade edildiği üzere temel insan haklarına saygılı bir
demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir (Any. devlettir. Bu saygının gereği olarak kamusal faali-
m.2).” Bu düzenlemeden hareketle Türkiye Cum- yetlerini insan haklarına uygun şekilde yürütme yü-
huriyeti Devleti’nin nitelikleri; insan haklarına kümlülüğü altındadır.
saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, demokratik,
laik, sosyal hukuk devleti olarak sıralanabilir. Aşa-
ğıda bu nitelikler başlıklar hâlinde incelenecektir. Atatürk Milliyetçiliğine Bağlı Devlet
Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasa m.2’de açıkça
ifade edilen niteliklerinden birisi de Atatürk milliyet-
İnsan Haklarına Saygılı Devlet çiliğine bağlılıktır. Milliyetçilik genellikle ırki temelli
İnsan hakları, modern sürecin bir ürünüdür. Bu bir ideolojik görüş olarak değerlendirilmekle birlikte,
haklar, insanların sırf insan oldukları için, doğuş- Atatürk milliyetçiliği daha çok vatandaşlık ve aidiyet
tan bazı hak ve özgürlüklere sahip olduğu ve devlet hissi odaklı olarak yapılandırılmıştır. Bu bağlamda
tarafından bunlara dokunulamayacağı yolundaki Atatürk milliyetçiliği, Türkiye Cumhuriyetine vatan-

185
Kamu Hukukunun Dalları

daşlık bağı ile bağlı olan herkesin, renk, din, dil ve Kamusal faaliyetlerde dini referansların dikkate
ırk ayrımı olmaksızın Türk sayılmasını ifade eder (Ay- alınmaması laiklik ilkesinin ilk gereğini oluştur-
dın, 2008:192). Bu bağlamda Atatürk milliyetçiliğine maktadır. Laikliğin ikinci gereği olarak ise devletin
bağlı bir devlet olan Türkiye Cumhuriyeti, hangi ırk- dini inanç ve ibadetlere karışmaması, ibadetlere en-
sal kökenden olursa olsun vatandaşlık bağı ile devlete gel olmak isteyenlere yönelik tedbirleri alması ara-
bağlı olan ve kendisini Türk kabul eden herkesi Türk nır. Dolayısıyla laik bir devlet kamusal faaliyetlerini
kabul etmekte ve ona tüm vatandaşlara tanınan hak- dinî referanslara göre düzenleyemeyeceği gibi, dini
ları ayrım yapmaksızın tanımaktadır. inanç ve ibadetlere eşit mesafede olmalı, bireylerin
inançlarına ve bunun gereği olan ibadetlerine kural
olarak karışmamalıdır. Laik bir devlet olan Tür-
Demokratik Devlet kiye Cumhuriyeti de bu gereklere uygun şekilde
Siyasal anlamda demokrasi, toplumdaki birey- kamusal faaliyetlerini yürütmektedir. Ayrıca Any.
lerin doğrudan yönetime katılmak veya yönetici- m.24’te de herkesin vicdan, dinî inanç ve kanaat
leri belirlemek suretiyle devlet yönetiminde etkili hürriyetine sahip olduğu açıkça vurgulanmış ve te-
olabildikleri ve ifade özgürlüğü başta olmak üze- minat altına alınmıştır.
re diğer temel haklarının teminat altında olduğu
yönetim biçimidir. Demokratik sistemlerde ege-
menliğin muhakkak halkın elinde olmasına gerek Sosyal Devlet
yoktur. Egemenliğin halkın elinde olduğu devlet Sosyal devlet-sozialstaat (refah devleti-welfare
biçimleri cumhuriyet olarak ifade edilir (Tanör- state), acımasız ve sert liberalizmin ortaya çıkardığı
Yüzbaşıoğlu, 2006, s.62). Ancak cumhuriyet ol- sorunları gidermeye yönelik olarak ortaya konulan
mamakla birlikte demokratik olan siyasal sistemler ve serbest piyasa ekonomisinin yanında devlete
de mevcuttur. Bunun klasik örneği olarak Birleşik birtakım sosyal sorumluluklar da getiren bir devlet
Krallık gösterilir. Bu devlette egemenliğin kral veya anlayışını ifade etmektedir. Temelde serbest piyasa
kraliçede olmasına karşın, halk, devlet yönetimine ekonomisinin kurallarına bağlı hareket eden sosyal
etkin şekilde katılmaktadır. Dolayısıyla devlet si- devlet, diğer taraftan da toplumdaki her bir birey
yasal yapı bağlamında monarşik bir demokrasidir. için minimum bir hayat standartı sağlama kaygısı-
Bu anlatılanlar ışığında denilebilir ki, bir devlette nı da taşımaktadır. Bu bağlamda sosyal devlet anla-
kural olarak isteyen herkes yönetimde rol almaya yışı, bireysel özgürlüklere ve serbest piyasa ekono-
talip olabiliyor ve yöneticiler halk tarafından eşit misine dayanan liberal düşünce sisteminin insani
oyla seçiliyorsa, ayrıca bireylerin temel hakları da öğelerle güçlendirilmesine hizmet etmektedir. Ger-
teminat altına alınmışsa, o devlette demokrasinin çekten de vahşi ve sert kapitalizmin hâkim olduğu
temel koşulları var demektir. Bu bağlamda yöneti- bir toplumda, sosyal sınıflar arasındaki farkın iyice
cilerin seçimle işbaşına gelmesi, kural olarak isteyen açılması, mevcut düzenin meşruiyetini de halk nez-
herkesin yönetimde rol almaya talip olabilmesi, diğer dinde sorgulanır hâle getirecektir. Bu bağlamda gü-
temel hakların ve özellikle ifade özgürlüğünün gü- nümüz refah devletinde sosyal haklar merkezî bir
vence altına alınmış olması, demokratik toplumun konuma sahiptir (Kara, 2004: 45). Sosyal bir devlet
temel gerekleri olarak sayılabilir (Aynı yönde bk. olarak Türkiye Cumhuriyeti de vatandaşı olan her
Özbudun, 2000, s.82). Türkiye Cumhuriyeti de bir birey için insanca yaşamanın minimum koşulla-
demokratik bir devlet olarak bu gereklerin yerine rını sağlamak amacıyla faaliyetlerini yürütmelidir.
getirildiği bir devlettir. Refah toplumunun oluşturulmasında alınabile-
cek aktif ve pasif önlemler bulunduğu ifade edilirken,
Laik Devlet pasif önlemlerin sosyal devlet ilkesi gereğince sosyal
haklar alanında gerçekleştirilecek faaliyetlerden oluş-
Cumhuriyet, egemenliğin halka ait olduğu dev-
tuğu kabul edilmektedir. Buna göre refah toplumu
let biçimidir. Her ne kadar laiklik sıklıkla din ve
için aktif önlemler bireysel zenginliklerin arttırılması-
devlet işlerinin birbirinden ayrılması olarak ifade
nı sağlayacak faaliyetlerden ibarettir. Doğal kaynakla-
edilse de hukuki anlamda laiklik hukuk kuralı koy-
rın bireylerin üretim ve etkinliğine açılması, kamusal
ma yetkisinin beşerî iradeye, yani insan iradesine
arazilerin girişimcilere tahsis edilmesi aktif önlemlerin
bağlı olmasını, bu konuda herhangi bir tanrısal re-
önde gelenlerindendir. Nitekim bireyler zenginleştik-
feransla hareket edilmemesini ifade etmektedir.

186
Hukukun Temel Kavramları

çe toplum da zenginleşecektir. Buna karşın pasif ön- VII. Yasama yetkisi


lemler ise özgürlükçü refah devletinin insani yönünü Madde 7 – Yasama yetkisi Türk Milleti adına
oluşturmaktadır. Bu bağlamda kişisel özellikleri veya Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki dev-
şansları gereği bireysel zenginliklerini arttırma imkânı redilemez.
bulamamış kişilerin minimum ihtiyaçlarının karşılan-
VIII. Yürütme yetkisi ve görevi
ması özellikle gelişmekte olan devletlerde ancak devlet
desteği ile mümkün olabilecektir. Emeklilik, zorunlu Madde 8 – Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhur-
sağlık giderlerinin karşılanması, eğitim ve öğretimde başkanı (…)(1) tarafından, Anayasa’ya ve kanunla-
ücretsiz hizmetlerin sunulması refah toplumundaki ra uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir.(1)
önemli pasif önlemlerdir. Bunlar sosyal devlet anlayı- IX. Yargı yetkisi (2)
şının gereği olarak bireylere sunulmalıdırlar (Varansel, Madde 9 – Yargı yetkisi, Türk Milleti adına ba-
2010: 55 vd.). ğımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır.
Aşağıda yasama, yürütme ve yargının anayasal dü-
Hukuk Devleti zenlemelerle ne şekilde yapılandırıldığı ele alınacaktır.
Hukuk devleti kavramı, en dar anlamıyla, devlet
organlarının da, tıpkı toplumdaki bireyler gibi hu- Yasama
kuk kurallarıyla bağlı olmasını ifade eder. Dolayısıy- 1982 Anayasası’na göre yasama yetkisi TBMM’ye
la söz konusu ilke, bireylerin devlet karşısında huku- aittir ve kural olarak bu yetki devredilemez (Any.
ki güvenliğe sahip olmaları ve kendilerini güvende m.7). TBMM 600 milletvekilinden oluşmaktadır
hissedebilmeleri için büyük önem arzeder. Her ne (Any. m.75). On sekiz yaşını dolduran her Türk mil-
kadar hukuk devleti kavramının ilk ortaya çıkışı ve letvekili seçilebilir. Bununla birlikte;
dar anlamda içeriği bu şekilde ifadelendirilebilirse
• En az ilkokul mezunu olmayanlar,
de; söz konusu kavramın doğal hukuk anlayışının
etkisiyle zaman içerisinde daha da geliştirildiği gö- • kısıtlılar,
rülmektedir. Günümüzde hukuk devleti kavramının • askerlikle ilişiği olanlar,
içerisine temel hak özgürlüklerin anayasal güvence • kamu hizmetinden yasaklılar,
altına alınması, idarenin faaliyetlerine karşı yargı yo- • taksirli suçlar hariç toplam bir yıl veya daha
luna başvurulabilmesi, kanunların anayasal uygun- fazla hapis ile ağır hapis cezasına hüküm
luk denetiminin yapılabilmesi ve kuvvetler ayrılığı giymiş olanlar,
gibi başkaca unsurlar da katılmıştır. Bu bağlamda
dar anlamıyla ele alınsa bile hukuk devletinde, hu- • zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık,
kukun üstün kılınması, hukuk kurallarının ayrım dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kul-
gözetilmeksizin tüm bireylere ve devlet organlarına lanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlar-
eşit şekilde uygulanması, ortaya çıkan uyuşmaz- la, kaçakçılık, Resmî ihale ve alım satımlara
lıkların ise hukuk kuralları çerçevesinde çözülme- fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vur-
si gerekir. Anayasa’mızın 2. maddesinde Türkiye ma, terör eylemlerine katılma ve bu gibi ey-
Cumhuriyeti’nin bir hukuk devleti olduğu açıkça lemleri tahrik ve teşvik suçlarından biriyle
ifade edilerek, devletin bu gereklere bağlı hareket et- hüküm giymiş olanlar, affa uğramış olsalar
mesi anayasal güvenceye bağlanmıştır. bile milletvekili seçilemezler (Any. m.76).
Hakimler ve savcılar, yüksek yargı organları
mensupları, yükseköğretim kurumlarındaki öğ-
Anayasa’ya Göre Devlet Organları retim elemanları, Yükseköğretim Kurulu üyeleri,
1982 Anayasası’na göre Türkiye Cumhuriyeti kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsünde-
Devleti kuvvetler ayrılığı ilkesine göre yapılandı- ki görevlileri ile yaptıkları hizmet bakımından işçi
rılmıştır. Bu bağlamda devletin yasama, yürütme niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri ve Silahlı
ve yargı olmak üzere üç temel erki bulunmaktadır. Kuvvetler mensupları, görevlerinden çekilmedikçe,
Yasama erkini TBMM, yürütme erkini Cumhur- aday olamazlar ve milletvekili seçilemezler (Any
başkanı, yargı erkini ise bağımsız mahkemeler oluş- m.76).
turur. Bu hususlar Anayasa madde 7, 8 ve 9’da şu
şekilde hükme bağlanmıştır.

187
Kamu Hukukunun Dalları

Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkan- konusu muhakeme işlemleri gerçekleştirilemediği


lığı seçimleri beş yılda bir aynı günde yapılır. Süresi için, bu durum muhakeme kurallarının kişi bakı-
biten milletvekili yeniden seçilebilir (Any. m.77). mından uygulanmasının istisnasını oluşturmak-
Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yet- tadır. Ancak dokunulmazlık sadece Any. 83/2’de
kileri Any. m.87’de şu şekilde düzenlenmiştir; belirtilen işlemlerle sınırlıdır. Bunlar dışındaki
başkaca muhakeme işlemlerinin milletvekilleri
• kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak;
hakkında yapılması mümkündür (Centel ve Zafer,
• bütçe ve kesin hesap kanun tekliflerini gö- 2011: 68). Örneğin; haklarında delil toplanabilir,
rüşmek ve kabul etmek; tanık dinlenebilir.
• para basılmasına ve savaş ilânına karar vermek; Bununla birlikte, “ağır cezayı gerektiren suçüstü
• milletlerarası andlaşmaların onaylanmasını hali ve seçimden önce soruşturmasına başlanılmış ol-
uygun bulmak, mak kaydıyla Anayasa’nın 14. maddesindeki durum-
• Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayı- lar bu hükmün dışındadır. Ancak, bu halde yetkili
sının beşte üç çoğunluğunun kararı ile ge- makam durumu hemen ve doğrudan doğruya Türkiye
nel ve özel af ilânına karar vermek Büyük Millet Meclisine bildirmek zorundadır (Any.
• Anayasa’nın diğer maddelerinde öngörülen m.83/2).” Dolayısıyla bir milletvekili kasten birisini
yetkileri kullanmak ve görevleri yerine ge- öldürdükten hemen sonra veya öldürmeye teşebbüs
tirmek. ederken yakalanırsa, ağır cezayı gerektiren bir suçüs-
tü hâli söz konusu olduğundan dokunulmazlıktan
Milletvekillerinin görevlerini daha rahat yapa-
faydalanamayacaktır. Aynı şekilde anayasal düzeni
bilmeleri için Anayasa’da onlar bakımından birta-
ortadan kaldırmaya veya devleti bölmeye yönelik bir
kım yargısal bağışıklıklar ve güvenceler getirilmiş-
silahlı örgüt üyesi olmaktan dolayı haklarında taki-
tir. Söz konusu bağışıklıklar yasama sorumsuzluğu
bat yapılan milletvekilleri de, Anayasa’nın 14. mad-
ve yasama dokunulmazlığından ibarettir.
desi kapsamında yer alan fiilleri gerçekleştirdikleri
Yasama sorumsuzluğu, milletvekillerinin temsil için dokunulmazlıktan yararlanamazlar.
ettikleri seçmen iradesini, görüşlerini ve isteklerini
“Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi hakkında,
herhangi bir baskı altında kalmaksızın açıklayabil-
seçiminden önce veya sonra verilmiş bir ceza hükmü-
mesinin güvencesini oluşturur. Meclis kararıyla kal-
nün yerine getirilmesi, üyelik sıfatının sona ermesine
dırılması mümkün olmayan yasama sorumsuzluğu,
bırakılır; üyelik süresince zamanaşımı işlemez. Tekrar
bu özelliği dolayısıyla mutlak bir niteliğe sahiptir.
seçilen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuştur-
Sorumsuzluk bağışıklığı, milletvekillerinin meclis
ma, Meclisin yeniden dokunulmazlığını kaldırması-
çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, ileri sürdükle-
na bağlıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisindeki siyasi
ri düşüncelerden sorumlu tutulmamaları esasına
parti gruplarınca, yasama dokunulmazlığı ile ilgili
dayanmaktadır. Milletvekilleri meclis çalışmaların-
görüşme yapılamaz ve karar alınamaz (Any m.83/2)”
daki bu faaliyetlerini, ilgili oturumdaki Başkanlık
Divanının teklifi üzerine meclisçe başka bir karar
alınmadıkça meclis dışında da yineleyebilir ve açığa Yürütme
vurabilirler. Yasama sorumsuzluğu bu yineleme ve 2017 Anayasa değişikliğinden sonra hükümet
açığa vurma için de geçerlidir (Any. m.83/1). sistemimizde yürütme organı, Cumhurbaşkanın-
Sorumsuzluğun yanında milletvekillerinin ya- dan oluşan tek ayaklı bir erk olarak yapılandırıl-
sama dokunulmazlıkları da vardır. Any m.83/2’ye mıştır. Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş,
göre; “seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri yükseköğrenim yapmış, milletvekili seçilme yeterli-
sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça liğine sahip Türk vatandaşları arasından, doğrudan
tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yar- halk tarafından seçilir.
gılanamaz.” Dolayısıyla dokunulmazlığı Meclis ta- Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir
rafından kaldırılmadıkça, suç işlediği ileri sürülen kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir.
bir milletvekili hakkında dört muhakeme işlemi- Cumhurbaşkanlığına, siyasi parti grupları, en son
nin yapılması mümkün değildir. Bunlar; yakalama yapılan genel seçimlerde toplam geçerli oyların tek
(tutulma), tutuklama, sorgulama ve yargılamadır. başına veya birlikte en az yüzde beşini almış olan si-
Milletvekili statüsündeki kişiler bakımından söz yasi partiler ile en az yüz bin seçmen aday gösterebi-

188
Hukukun Temel Kavramları

lir. Cumhurbaşkanı seçilen milletvekilinin Türkiye • Milli güvenlik politikalarını belirler ve ge-
Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer. Genel oyla rekli tedbirleri alır.
yapılacak seçimde, geçerli oyların salt çoğunluğunu • Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Si-
alan aday, Cumhurbaşkanı seçilir. İlk oylamada bu lahlı Kuvvetlerinin Başkomutanlığını temsil
çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamayı izleyen ikinci eder.
pazar günü ikinci oylama yapılır. Bu oylamaya, ilk
• Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına
oylamada en çok oy almış iki aday katılır ve geçerli
karar verir.
oyların çoğunluğunu alan aday, Cumhurbaşkanı
seçilir. Seçimlerin tamamlanamaması halinde, ye- • Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebiyle
nisi göreve başlayıncaya kadar mevcut Cumhurbaş- kişilerin cezalarını hafifletir veya kaldırır.
kanının görevi devam eder (Any. m.101). • Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine ilişkin
Cumhurbaşkanının görev ve yetkileri Any. konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi
m.104’te şu şekilde düzenlenmiştir; çıkarabilir. Anayasa’nın ikinci kısmının bi-
rinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel
• Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Yürütme
haklar, kişi hakları ve ödevleriyle dördüncü
yetkisi Cumhurbaşkanına aittir.
bölümde yer alan siyasi haklar ve ödevler
• Cumhurbaşkanı, Devlet başkanı sıfatıyla Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzen-
Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin lenemez. Anayasa’da münhasıran kanunla
birliğini temsil eder; düzenlenmesi öngörülen konularda Cum-
• Anayasa’nın uygulanmasını, Devlet organları- hurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Ka-
nın düzenli ve uyumlu çalışmasını temin eder. nunda açıkça düzenlenen konularda Cum-
• Gerekli gördüğü takdirde, yasama yılının hurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz.
ilk günü Türkiye Büyük Millet Meclisinde Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kanun-
açılış konuşmasını yapar. larda farklı hükümler bulunması halinde,
kanun hükümleri uygulanır. Türkiye Bü-
• Ülkenin iç ve dış siyaseti hakkında Meclise
yük Millet Meclisinin aynı konuda kanun
mesaj verir.
çıkarması durumunda, Cumhurbaşkanlığı
• Kanunları yayımlar. kararnamesi hükümsüz hale gelir.
• Kanunları tekrar görüşülmek üzere Türkiye • Cumhurbaşkanı, kanunların uygulanmasını
Büyük Millet Meclisine geri gönderir. sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak
• Kanunların, Türkiye Büyük Millet Meclisi şartıyla, yönetmelikler çıkarabilir. Kararna-
İçtüzüğünün tümünün veya belirli hüküm- meler ve yönetmelikler, yayımdan sonraki
lerinin Anayasa’ya şekil veya esas bakımın- bir tarih belirlenmemişse, Resmî Gazetede
dan aykırı oldukları gerekçesiyle Anayasa yayımlandıkları gün yürürlüğe girer.
Mahkemesinde iptal davası açar. • Cumhurbaşkanı, ayrıca Anayasa’da ve ka-
• Cumhurbaşkanı yardımcıları ile bakanları nunlarda verilen seçme ve atama görevleri
atar ve görevlerine son verir. ile diğer görevleri yerine getirir ve yetkileri
• Üst kademe kamu yöneticilerini atar, gö- kullanır.
revlerine son verir ve bunların atanmalarına
ilişkin usul ve esasları Cumhurbaşkanlığı
kararnamesiyle düzenler.
Yargı
• Yabancı devletlere Türkiye Cumhuriyetinin Anayasa’ya göre yargı yetkisi, Türk Milleti adına
temsilcilerini gönderir, Türkiye Cumhuri- bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır (Any.
yetine gönderilecek yabancı devlet temsilci- m.9). Hukuk devleti ilkesinin hayat bulabilmesi
lerini kabul eder. bakımından hâkimlerin ve mahkemelerin bağım-
sızlığı hayati öneme sahip bir husustur. Bu bağlam-
• Milletlerarası andlaşmaları onaylar ve ya-
da söz konusu husus Anayasa koyucu tarafından
yımlar.
anayasal teminata bağlanmış (Any. m.138), ayrıca
• Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları bağımsızlığı sağlamaya yönelik birtakım güvenceler
gerekli gördüğü takdirde halkoyuna sunar. de getirilmiştir (Any. m.139).

189
Kamu Hukukunun Dalları

Devletin başta gelen fonksiyonlarından biri de Bununla birlikte bağımsızlıklarını güvence al-
adalet dağıtmaktır. İyi bir adaletin başlıca şartı ise tına almak adına hâkimlere, Anayasa’da bir takım
adaleti dağıtanların, yani hâkimlerin bağımsız ol- teminatlar da tanınmıştır. Bu bağlamda, hâkimler
masıdır. Zira en küçük bir yabancı unsurun müda- azlonulamazlar, kendileri istemedikçe Anayasa’da
halesi ile bile bozulan kurum adalettir (Toroslu ve öngörülen yaştan (65 yaşından) önce emekliye ayrıla-
Feyzioğlu, 2006:97). Hâkimin bağımsızlığı, onun mazlar, bir mahkemenin veya kadronun kaldırılması
genel olarak herhangi bir kişi veya kuruma bağlı ol- sebebiyle de olsa aylık, ödenek ve özlük haklarından
mamasını, hiçbir kişi veya kurumdan emir almama- yoksun kılınamazlar (Any m.139).
sını ifade eder. Bu bağlamda hâkimin bağımsızlığı Kuvvetler ayrılığı ilkesinin doğal bir sonucu ola-
belirli uyuşmazlıklar bakımından değil; genel olarak rak ortaya çıkan mahkemelerin bağımsızlığı, mevcut
tüm uyuşmazlıklar bakımından ortaya çıkan soyut siyasi düzen ve iktidar karşısında hukukun üstünlü-
nitelikli bir özelliktir. Dolayısıyla hâkimin bir uyuş- ğünü sağlamanın da en önemli enstrümanını oluş-
mazlıkta bağımsız olması bir başka uyuşmazlıkta ise turmaktadır. Bu itibarla mahkemelerin genel olarak
bağımsız olmaması diye bir şey söz konusu olmaz. bağımsız olması, sadece adil yargılanma hakkı bakı-
Hâkim genel olarak ya bağımsızdır ya da değildir. mından değil; genel olarak iktidarın sınırlandırılma-
Hâkimlerin yerine getirdikleri görevin önemi- sı ve toplumun hukuk düzenine güvenini sağlamak
ne binaen, Anayasa’da bağımsızlıkları özel olarak bakımından da büyük önem arzeder.
düzenlenmiştir. Buna göre; hâkimler, görevlerinde Mahkemelerin bağımsızlığının sağlanabilmesi
bağımsızdırlar. Anayasa’ya, kanuna ve hukuka uy- bakımından öngörülen en önemli teminatlardan bi-
gun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler. risi de kanuni hâkim ilkesidir. Anayasa’nın 37. mad-
Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetki- desinde güvence altına alınan kanuni hâkim ilkesi,
sinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere somut bir uyuşmazlığa ilişkin yargılama yapacak
emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye mahkemenin kuruluşunun, yetkilerinin ve yargıla-
ve telkinde bulunamaz. Görülmekte olan bir dava ma usulünün kanunla ve daha bu uyuşmazlık ortaya
hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kulla- çıkmadan önce belirlenmiş olması gerekliliğini ifade
nılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz eder. Bu şekilde sanıkların salt kendileri için kurul-
veya herhangi bir beyanda bulunulamaz. Yasama ve muş, ad hoc nitelikteki (özel) mahkemelerde yargı-
yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına lanmalarının önüne geçilmeye çalışılmıştır. Nitekim
uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme olaya ve kişiye özel kurulmuş olmaları dolayısıyla bu
kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların ye- tür mahkemelerin bağımsızlığına ve dolaylı olarak
rine getirilmesini geciktiremez (Any m.138). tarafsızlığına güven duyulamayacaktır.

Öğrenme Çıktısı

2 Anayasa hukukunu genel hatları ile açıklayabilme

Araştır 2 İlişkilendir Anlat/Paylaş

Anayasa hukuku alanın-


da daha ayrıntılı bilgi için Sosyal devlet anlayışının ge-
Bir milletvekili hangi hâllerde
Ergun Özbudun’un “Türk reği olarak bireylere devlet
yasama dokunulmazlığından
Anayasa Hukuku (Yetkin tarafından sunulması gere-
faydalanamaz?
Yayınevi. Ankara, 2016)” kenleri tartışınız.
adlı eserini inceleyiniz.

190
Hukukun Temel Kavramları

GENEL KAMU HUKUKU eşitliği sağlamak amaçlanırsa çoğu kez özel mülki-
Bu hukuk dalı Fransız Devrimi sonrası ortaya yet, ticari faaliyette bulunma, üretim araçlarına sa-
çıkan Fransız öğretisinin bir ürünüdür. Bu hukuk hip olma gibi özgürlüklerin kısıtlanması söz konu-
dalının gelişmesinde Alman ekolünün de önemli su olacaktır. Ancak devlet bireysel özgürlükleri ön
etkileri olmuştur. Hukuk felsefesine yakın olan, planda tutarsa ve bu amaçla özel mülkiyeti, ticareti
devleti ve insan haklarını ele alan genel kamu hu- ve üretim araçlarına sahibi olmayı serbest bırakırsa,
kuku bu bağlamda Anayasa hukuku ile yakın iliş- bu durumda da bu yolla zenginleşen bir sınıf ortaya
kilidir. Devletin tanımı, öğeleri, tarihsel gelişimi, çıkacak, bu da toplumsal eşitliğe zarar verecektir. İşte
devlet yapıları ve insan hakları bu alanın temel in- genel kamu hukuku bunlardan hangisinin toplum-
celeme konularını oluşturur. sal önceliği olduğu konusundaki görüşleri de konu
edinmektedir. Bu bağlamda liberal devletler özgür-
Devlet toplumun siyasal örgütlenmesidir. Tarih- lüğün toplumsal gerekliliğini ön planda tutarken,
sel süreçte insan topluluklarında giderek artan nüfus, sosyalist örgütlenmeler eşitliğin toplumsal gereklili-
beraberinde kargaşa ve düzensizliği de getirince, in- ğini öncelemektedirler.
sanlar kendilerini güven altına alabilmek ve hakları-
nı koruyabilmek açısından, devlet kurumuna ihtiyaç Bunun yanında insanların sırf insan olma vasıf-
duymuşlardır (Çeçen, 1995: 93). Büyüyen tehlike ları dolayısıyla doğuştan devlet karşısında bir takım
ve tehditler karşısında bireysel savunmanın yeter- haklara sahip olarak doğdukları düşüncesinin yan-
sizliğini gören insanlar, kolektif güvenlik sistemleri sıması olan insan hakları kavramı da genel kamu
kurmaya başlamışlar ve bu amaçla bir araya gelerek hukuku içerisinde ele alınmaktadır. Doktrinde te-
ilk devlet örneklerini oluşturmuşlardır. İlerleyen sü- mel hak terimi yerine farklı terimlerin kullanıldığı
reçte bu yapılar giderek daha çok kurumsallaşmış da görülmektedir. Örneğin; Kapani, kamu hürri-
ve kurulan düzen zaman içerisinde adaletle uyuştu- yetleri terimini kullanmaktadır (Kapani, 1976: 14
rulmaya başlanmıştır. Bu şekilde adaletten nasibini vd). Ayrıca temel hak ve özgürlükler şeklinde bir
alan devlet doğa ve nitelik değiştirmiş bu arada da terim kullanıldığı da görülmektedir (Korkusuz,
adaletin değişik görünüm ve anlayış şekilleri ortaya 1998: 12). Ancak özgürlük bir şeyi yapma ya da
çıkmıştır (Zabunoğlu, 1973: 65). yapmama serbestliğidir. Hak kavramı ise özgürlük-
ten daha geniş bir anlam taşır. Hak, yalnız serbest
Devleti; belirli bir toprak parçası (ülke) üzerin- olmayı değil; bunun yanında devletten ve diğer bi-
de egemenlik sahibi olan insan topluluğu olarak reylerden bir takım taleplerde bulunmayı da kap-
tanımlamak mümkündür. Bu bağlamda devletin sar. Bu bağlamda her özgürlük bir haktır ancak
insan, ülke ve egemenlik olmak üzere üç temel un- her hak bir özgürlük değildir. Bu nedenle pozitif
suru bulunmaktadır (Aydın, 2008: 239). Bununla hukuka aktarılmış insan haklarını ifade etmek için
birlikte modern süreçte devlet nitelik ve yapı de- kamu hürriyetleri terimi kullanıldığında, bu ifade,
ğiştirmiştir. Ulus devlet şeklinde yapılanan modern genellikle bir şeyi talep edebilme yetkisi olarak or-
devletlerin en önemli egemenlik göstergelerinden taya çıkan sosyal hakları kapsamayacaktır. Ayrıca
birisi belirli bir toprak parçası üzerinde şiddet te- her özgürlük aynı zamanda bir hak olduğundan
kelini ellerinde bulundurmalarıdır. Bazı düşünür- temel hak ve özgürlükler şeklindeki ifadede, öz-
ler modern anlamda devlet tanımı yaparken şiddet gürlük kavramı gereksiz kullanılmış olacaktır ki,
tekelini elinde bulundurmayı belirleyici unsur ola- bu da bir tür anlatım bozukluğudur. Bu nedenle
rak kullanmışlardır. Bu bağlamda en kısa tanımıyla biz temel haklar terimini kullanmayı daha uygun
devlet; belli bir arazi içinde fiziksel şiddetin meşru buluyoruz. Son olarak şunu da belirtmek gerekir
kullanımını tekelinde bulunduran insan toplulu- ki doktrinde bazen temel haklar teriminin insan
ğudur (Pierson, 2000: 24 vd.). hakları kavramını ifade etmek için kullanıldığı da
Bunlar dışında genel kamu hukukunun en görülmektedir (Uygun, 2000: 20).
önemli çalışma konularından birisi de özgürlük ve Temel haklar, temel fonksiyon olarak devlet ve
eşitlik paradoksudur. Nitekim bu iki kavram her ne diğer bireyler karşısında kişinin maddi ve manevi
kadar ilk bakışta birbiriyle paralel ilerleyen kavramlar bütünlüğünü koruma altına alır. Hemen her insa-
gibi görünseler de, daha yakından incelendiklerinde, nın özünde, gizli bir potansiyel vardır. Bu potan-
ikisinin çoğu kez birbiriyle çelişir durumda oldukları siyel sayesinde insan birçok eylemi gerçekleştirebi-
görülecektir. Gerçekten de bir devlette bireyler arası lir. Bu bağlamda bugünkü medeniyet insanın bu

191
Kamu Hukukunun Dalları

potansiyelini kullanabilmesi sayesinde doğmuştur. akımın devamı olan bireycilik öğretisi, bu özgür-
Örneğin, birçok insanın yapısında Hamlet’i yaza- lüklerin kuramsal verilerini sağlamışlardır. Bu hak-
cak ya da ampulü bulacak potansiyel vardır. Ancak lardan belli başlıları; yaşam hakkı ve kişi dokunul-
bunları sadece bu potansiyeli gerçekleştirebilecek mazlığı, kişi özgürlüğü ve kişi güvenliği, düşünce ve
uygun ortamı bulan kimseler yapabilmişlerdir. düşünceyi açıklama özgürlüğü, eşitlik hakkı, seçme
İnsanın bu potansiyelini kullanabilmesi, toplum ve seçilme hakkı, tarafsız yargıç önünde yargılanma
düzeninin uygun koşulları sağlamasına bağlıdır. hakkı, inanç ve ibadet özgürlüğü, dernek kurma
Bu koşullardan en önemlisi ise insanların özgür hakkı, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı, dilekçe
olmasıdır. Özgürce düşünmek ve araştırmak yasak- hakkı, kamu hizmetine girme hakkı, mülkiyet hakkı
lanmışsa düşünsel, bilimsel, edebî ya da sanatsal bir olarak sayılabilir (Uygun, 2000: 22 vd.).
ürün ortaya çıkarmak zorlaşır. Baskı altında insa- İkinci Kuşak Haklar (Sosyal Haklar): XIX. yüz-
nın yaratıcılığı ve verimliliği azalır. Özgür ortam ise yılda eşitlik ve özgürlükler herkese tanınmış olsalar
insana yaratıcılık ve verimlilik konusunda sınırları da bunlardan sadece küçük bir zümre yararlanabi-
zorlama imkânı verir. Böylelikle özgür insanlardan liyordu. Büyük bir kesim ise yoksulluk nedeniyle
oluşan toplumların gelişimi diğerlerine nazaran sahip olduğu haklardan faydalanamıyordu. Örne-
daha hızlı ve daha fazla olacaktır. Bu nedenle geliş- ğin insanların yaşam hakkı vardı ancak basit has-
miş ülkelerin bu gelişmişlikleri sayesinde mi temel talıklara karşı bile bazen çaresiz kalabiliyorlardı.
haklara saygılı olup onları güvence altına aldıkları; Ne doktora gidecek ne de ilaç alacak maddi güce
yoksa bu ülkelerin temel haklara saygı gösterip on- sahiptiler. Konut dokunulmazlıkları vardı ancak
ları güvence altına aldıkları için mi bu kadar ge- konutları yoktu. Zamanla insan haklarından fayda-
lişmiş oldukları sorusuna net bir cevap verebilmek lanabilmek için bireylerin sadece özgür olmalarının
oldukça güçtür. yeterli olmadığı anlaşıldı. Özgür oldukları hâlde bu
İnsan hakları, bu kavramın ilk ortaya çıktığı haklardan faydalanamayan çok kimse vardı ve bun-
zamandan beri değişik kriterlere göre ayrımlara ların bu haklardan faydalanabilmeleri için destek-
tabi tutulmuş ve sınıflandırılmışlardır. Jellinek ta- lenmeleri gerekiyordu (Kaboğlu, 1996: 7 vd.). Bu
rafından yapılan bir sınıflandırmada insan hakları; düşünceler temelinde 19. yüzyıldan başlayarak in-
negatif statü hakları, pozitif statü hakları ve aktif san hakları düşüncesinde önemli bir gelişme oldu.
statü hakları şeklinde bir ayrıma tabi tutulmuştur. İnsan hakları artık sadece bir özgürlük olarak değil;
Negatif statü hakları, kişinin devlet tarafından do- aynı zamanda devletten bir hizmet isteme yetkisi
kunulamayacak alanını çizen, bireyi devlete karşı veren haklar olarak da düşünülmeye başlandı ve
koruyan hakları ifade ederken pozitif statü hakları, ikinci kuşak haklar bu şekilde doğdu. Bu haklar-
bireylere devletten olumlu bir davranış, bir hizmet dan başlıcaları; çalışma hakkı, sendika kurma hak-
isteme hakkı tanıyan haklardır. Aktif statü hakları kı, grev ve toplu sözleşme hakkı, işyeri yönetimine
ise kişinin devlet yönetimine katılmasını sağlayan katılma hakkı, dinlenme hakkı, sosyal güvenlik
haklardır. Doktrinde bu ayrım da sıklıkla kullanıl- hakkı, parasız eğitim ve öğretim hakkı, kültürel
makla birlikte, biz insan haklarını, kavramın tarih- yaşama katılabilme hakkı, sağlık hakkı, beslenme
sel gelişim sürecine de paralellik arz etmesi bakı- hakkı, konut hakkı, anne-çocuk-sakat-yaşlı gibi
mından birinci kuşak haklar, ikinci kuşak haklar korunmaya muhtaç kimselerin korunmasıyla ilgili
ve üçüncü kuşak haklar şeklinde sınıflandırarak haklar olarak belirlenebilir (Uygun, 2000: 24).
incelemeyi daha uygun buluyoruz. Üçüncü Kuşak Haklar (Dayanışma Hakları):
Birinci Kuşak Haklar (Klasik Haklar): Bu hak- İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra uluslararası iliş-
ların temel özelliği, kişilere devletin karışamayacağı kilerin gelişmesi ve birçok uluslararası örgütün
özel bir alan oluşturmasıdır. Bu özel alan içerisinde kurulması ile insan hakları devletler üstü düzeyde
kişiler diledikleri gibi hareket edebilirler. Birinci gündeme gelmeye başladı. Üçüncü kuşak haklar,
kuşak haklar, kişileri devlete karşı korurken devlete işte tam da bu dönemde, özellikle sömürgeden çı-
kişilere müdahale etmeme ve karışmama yükümlü- kan üçüncü dünya ülkelerinin baskısı sonucu ta-
lüğü getirir. Birinci kuşak hakları kullanabilmek ba- nınmaya başlamıştır (Kaboğlu, 1996:10). Çevre
kımından kişinin ihtiyacı olan en önemli şey özgür hakkı, insanlığın ortak mal varlığına saygı hakkı,
olmaktır. Devlete düşen ise kişiye karışmamak, pasif gelişme hakkı ve barış hakkı üçüncü kuşak haklar-
bir tutum sergilemektir. Doğal hukuk akımı ve bu dan başlıcaları olarak sayılabilirler. Bu hakların in-

192
Hukukun Temel Kavramları

san hakları olarak nitelendirilmesi konusu oldukça tartışmalıdır. Bununla birlikte 21. yüzyılda bu hakların
insan hakları tartışmalarında önemli yer tutacağı beklenmektedir. Dayanışma haklarını doğuran başlıca
nedenler, bilimsel ve teknik ilerlemenin yarattığı sorunlardır. Çevre kirliliğinin aşırılığı, nükleer silahlan-
madaki artış, ülkeler ve bölgeler arasında ciddi gelişmişlik farklılıklarının bulunması bu bağlamda ilk akla
gelen nedenlerdir. Bu sorunların çözümü için insanlık çeşitli arayışlar içerisindedir ve söz konusu sorunla-
rın insan hakları içerisinde ele alınması da bu çözüm arayışlarından bir tanesidir. Üçüncü kuşak hakların
gerçekleşebilmesi için kişilerin, kurumların ve devletin ortak çabası gerekir. Yani bu hakların gerçekleşebil-
mesi bakımından tek başına devlet değil, onunla birlikte kişiler ve kuruluşlar da sorumluluk altındadırlar
(Uygun, 2000: 24 vd.).

Öğrenme Çıktısı

3 Genel Kamu hukukunu genel hatları ile açıklayabilme

Araştır 3 İlişkilendir Anlat/Paylaş

Gelişmiş ülkelerin bu geliş-


mişlikleri sayesinde mi te-
Devlet teorisi konusunda mel haklara saygılı olup on-
Genel kamu hukukunun daha ayrıntılı bilgi için bk. ları güvence altına aldıkları;
temel inceleme konularını Oktay Uygun, Devlet Teo- yoksa bu ülkelerin temel
belirtiniz? risi, Oniki Levha Yayıncılık, haklara saygı gösterip onları
İstanbul 2015. güvence altına aldıkları için
mi bu kadar gelişmiş olduk-
ları konusunu tartışınız.

CEZA HUKUKU Bu bağlamda ceza normu, kural ve yaptırım olmak


En yalın hâliyle ceza hukuku; suçu, yaptırımı- üzere iki temel kısımdan oluşur. Kural kısmında
nı ve bunlara etki eden koşulları inceleme konusu suça ilişkin tanım ve buna uyulmasına dair emir yer
yapan hukuk dalıdır. Geniş anlamda ceza hukuku, alırken yaptırım kısmında ise kuralın ihlal edilme-
maddi ceza hukuku (genel ve özel hükümler), ceza si hâlinde uygulanacak yaptırım türü yer alır. Ceza
muhakemesi hukuku ve infaz hukukundan oluşur. normunu diğer hukuk kurallarından ayıran husus,
Ancak bu başlık altında dar anlamda ceza huku- normun yaptırım kısmında saklıdır. Dolayısıyla bir
kunu ifade eden maddi ceza hukuku inceleme ko- hukuk kuralının ceza normu olup olmadığı ancak
nusu yapılacaktır. Genel hükümlerde kural olarak onun yaptırım kısmına bakılarak tespit edilebilir
tüm suç tipleri bakımından geçerli olan hususlar (Toroslu, 2005: 32 vd.).
ile yaptırıma etki eden koşullar inceleme konusu TCK’ya göre, suç karşılığında söz konusu olabi-
yapılırken özel hükümlerde gerçek anlamdaki ceza lecek yaptırımlar, ceza ve/veya güvenlik tedbiridir.
normları, bir başka deyişle suç tipleri ve yaptırım- Cezalar ise adli para cezası veya hapis cezası olabilir
ları incelenmektedir. Bu noktada belirtmek gerekir (TCK m.45). Bu nedenle bir hukuk kuralına uyma-
ki ceza hukuku alanındaki genel kanun; 26 Eylül manın karşılığı olarak adli para cezası ve/veya hapis
2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’dur. cezası ya da emniyet tedbiri öngörülmüşse o kural
Ceza hukukunun temel kavramları suç ve cezai bir suçu düzenlemektedir (Koca ve Üzülmez, 2012:
yaptırımdır. Bir hukuk normunun ceza hukuku an- 467 vd.). Cezai nitelikteki bu hukuk kuralları,
lamında bir suçu düzenleyip düzenlemediği ancak mutlaka Ceza Kanunu’nda düzenlenmiş kurallar da
normun yaptırım kısmına bakılarak tespit edilebilir. değillerdir (Toroslu, 2005: 46). Ceza Kanunu’nda

193
Kamu Hukukunun Dalları

düzenlenenler dışında, Bankacılık Kanunu, Türk hapis cezası. b) Müebbet hapis cezası. c) Süreli ha-
Ticaret Kanunu, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu pis cezası. Bu noktada belirtmek gerekir ki süreli
gibi diğer kanunlarda da cezai yaptırıma bağlan- hapis cezası, kanunda aksi belirtilmeyen hâllerde
mış kurallara yer verilmiş olabilir. Örneğin, izinsiz bir aydan az, yirmi yıldan fazla olamaz. Hükme-
bankacılık faaliyetinde bulunma suçu, Bankacı- dilen bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, kısa
lık Kanunu’nda düzenlenmiş olan bir suç tipidir. süreli hapis cezasıdır (TCK m.46 vd.). Süreli hapis
Yaptırım olarak da üç yıldan beş yıla kadar hapis cezasının kısa süreli olması cezanın adli para ceza-
cezasına ve beş bin güne kadar adli para cezasına sına ve diğer alternatif cezai yaptırımlara çevrilmesi
bağlanmıştır (Bank. K. m.150/1). bakımından önem arz eder. Bununla birlikte adli
Yukarıda da ifade ettiğimiz üzere, kanunda, para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hü-
ceza hukuku anlamındaki suç karşılığında yaptırım küm bulunmayan hâllerde yedi yüz otuz günden
olarak ceza ve/veya güvenlik tedbiri öngörülmüş- fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının,
tür. Güvenlik tedbirleri, TCK m.53 vd. belirli hak- bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çar-
ları kullanmaktan yoksun bırakma, eşya ve kazanç pılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü
müsaderesi, tüzel kişilere özgü güvenlik tedbirleri tarafından Devlet Hazinesine ödenmesinden iba-
vb. olmak üzere hükme bağlanmıştır. Cezalara iliş- rettir. En az yirmi ve en fazla yüz Türk lirası olan
kin esaslar ise TCK m.45 vd. yer almaktadır. Buna bir gün karşılığı adli para cezasının miktarı, kişinin
göre; suç karşılığında uygulanan yaptırım olarak ekonomik ve diğer şahsi hâlleri göz önünde bulun-
cezalar, hapis ve adli para cezalarıdır (TCK m.45). durularak takdir edilir (TCK m.52).
Hapis cezaları şunlardır; a) Ağırlaştırılmış müebbet

Yaşamla İlişkilendir

“Suç mağduru çocuk ve şiddet mağduru kadınlara Adli görüşme odalarında “çocuğun üstün yararı”
güven hissedecekleri yeni ifade odaları” ilkesi gözetilmek suretiyle öncelikli olarak mağdur,
DHA tanık ve suça sürüklenen çocuklar olmak üzere cinsel
suç ve aile içi şiddet suçu mağduru kadınlar ile diğer
Ümit KOZAN/ANKARA, (DHA) - ADALET Ba-
kırılgan gruba mensup mağdurların ifade ve beyanla-
kanlığı, suç mağduru çocuk ile şiddet mağduru kadın-
rının alınmasında kullanılması amaçlanıyor. Bu saye-
ların ifade ve beyanlarının alınmasında kendilerini daha
de mağdurların ifadesinin bir defa alınması ve ikincil
güvende hissetmelerini sağlamak amacıyla 23 il 26 adli-
mağduriyetinin önlenmesi hedefleniyor.
yede 30 Adli Görüşme Odası’nın kapılarını yarın açıyor.
AYRI ODADAN OLUŞUYOR
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın talimatıyla hazırla-
nan Adli Görüşme Odaları Yönetmeliği 24 Şubat 2017 Adli görüşme odaları, görüşme yapılacak kişilerin
tarihinde yürürlüğe girdi. Adalet Bakanlığı Ceza İşleri ifade ve beyan öncesinde kendilerine uygun şekilde ha-
Genel Müdürlüğü bünyesinde kurulan Mağdur Hak- zırlanmış olan ‘Bekleme Odası’, ifade ve beyanlarının
ları Daire Başkanlığı Adli Görüşme Odalarını faaliyete alındığı sırada sadece uzmanın ve görüşülen kişilerin
geçirilmesiyle ilgili çalışmalarını tamamladı. 2012– bulunduğu, ifade ve beyanın kamera ile kayıt altına
2014 yılları arasında yürütülen Çocuklar için Adalet alındığı ‘Görüşme Odası’ ve Cumhuriyet savcısı, avu-
Projesi kapsamında çocukların uygun koşullarda ifade kat, zabıt katibi gibi ilgililerin adli görüşme odasında
ve beyanlarının alınması için proje bütçesinden yaklaşık yapılan görüşmeyi izledikleri, mikrofon ve kulaklık
522 bin Euro maliyetle teknik donanımlı ve SEGBİS aracılığıyla adli görüşmeciye, sorulmasını istedikleri so-
uyumlu odalar oluşturuldu. ruları ilettikleri ‘Gözlem Odası’ olarak isimlendirilmiş
olan üç odadan oluşuyor.
İKİNCİL MAĞDURİYETLER ÖNLENECEK
A’DAN Z’YE TÜM KONTROLLER YAPILDI
Pilot uygulamanın yürütüldüğü İstanbul Çağla-
yan, İstanbul Bakırköy, İstanbul Anadolu, Ankara ad- Yönetmelik gereğince yapılması gereken çalışmalar
liyelerinde 2’şer, İzmir, Adana, Bursa, Antalya, Kayseri, Bakanlık tarafından tamamlandı. Odalarda verilecek
Konya, Manisa, Gaziantep, Mersin, Samsun, Aydın, hizmetin aksamaması için Cumhuriyet Başsavcılıkla-
Sakarya, Zonguldak, Malatya, Diyarbakır, Elazığ, Er- rınca odaların gerekli fiziki koşulları sağlanarak kullanı-
zurum, Çorum, Şanlıurfa, Eskişehir ve Trabzon adliye- ma hazır hale getirildi. Bilgi işlem Daire Başkanlığı’nca
lerinde de 1’er Adli Görüşme Odası hizmete giriyor. iş akışının sağlanması için UYAP ekranları oluşturuldu.

194
Hukukun Temel Kavramları

PERSONEL EĞİTİMDEN GEÇİRİLDİ Adli Görüşme Odalarından sorumlu başsavcı vekilleri


Tüm kırılgan grupları kapsayacak şekilde vaka ile Adli Görüşme Odaları koordinatörlerinin eğitimleri
yönetiminin uygulanması, savcılık aşamasından mah- tamamlandı. Adli görüşme odalarında görevlendiri-
keme aşaması neticelenene kadar hizmet sunulmasını, lecek psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacılar için ise
bilgilendirme konusunun etkin şekilde yerine getiril- Antalya’da düzenlenen hizmet içi eğitim programı 6
mesini öngören onarıcı adalet sisteminin kurumlar Mayıs 2017’ye kadar devam edecek.
arasındaki koordinasyonu da arttırması hedefleniyor.
Adalet Bakanlığı bünyesindeki odalarda hizmet verecek Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/suc-magduru-
personeller, Bakanlık bünyesinde oluşturulan program- cocuk-ve-siddet-magduru-kadinlara-g-40414554
larda hizmet içi eğitime tabi tutuluyor. Bu kapsamda

Öğrenme Çıktısı

4 Ceza hukukunun temel kavramlarını analiz edebilme

Araştır 4 İlişkilendir Anlat/Paylaş

Ceza hukuku genel hüküm-


Yüz güne kadar adli para
ler alanında daha ayrıntılı Ceza Kanunu’nda düzen-
cezasına tabi tutulan bir fiili
bilgi için Mahmut Koca - İl- lenenler dışında, cezai yap-
gerçekleştiren kişi hakkın-
han Üzülmez’e ait olan “Ceza tırıma bağlanmış kurallara
da, temel ceza olarak en az
Hukuku - Genel Hükümler yer verilmiş diğer kanunları
ne kadar gün adli para ceza-
(Seçkin Yayınevi. Ankara, belirtiniz.
sı belirlenebilir?
2016)” adlı eseri inceleyiniz.

İDARE HUKUKU çok ili içine alan merkezi idare teşkilatı kurulabilir.
İdare hukuku, idarenin kuruluş ve işleyişini in- Bu teşkilatın görev ve yetkileri kanunla düzenlenir
celeyen hukuk dalıdır. İdare hukukunun temel ko- (Any m.126).
nuları; idari yapı, kamu görevlileri, idari işlemler, Mahalli idareler ise; il, belediye veya köy halkı-
kamu malları ve yönetimin denetimidir. İdare, ku- nın mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere
ruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla dü- kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organ-
zenlenir. İdarenin kuruluş ve görevleri, merkezden ları, gene kanunda gösterilen, seçmenler tarafından
yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır. seçilerek oluşturulan kamu tüzelkişileridir. Mahalli
Kamu tüzelkişiliği, ancak kanunla veya Cumhur- idarelerin kuruluş ve görevleri ile yetkileri, yerin-
başkanlığı kararnamesiyle kurulur (Any. m.23). den yönetim ilkesine uygun olarak kanunla düzen-
Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişile- lenir (Any m.127).
ri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların İdare kamusal faaliyetlerini idari işlemler vasıta-
ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulan- sıyla yürütür. İdari alanda belirli bir hukuki amacı
masını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak gerçekleştirmek için idarenin yapmış olduğu irade
şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler (Any. m.124). açıklamalarına idari işlem denilir (Gözler, 2010:
Türkiye, merkezi idare kuruluşu bakımından, 263). İdari işlemler tek yanlıdır, kamu yararı için
coğrafya durumuna, ekonomik şartlara ve kamu yapılır ve kanuna dayanır.
hizmetlerinin gereklerine göre, illere; iller de diğer İdarenin insan ögesine kamu görevlileri ya da
kademeli bölümlere ayırılır. İllerin idaresi yetki ge- kamu personeli denilmektedir. Kamu kurum ve
nişliği esasına dayanır. Kamu hizmetlerinin görül- kuruluşlarının genel idare esaslarına göre yürüt-
mesinde verim ve uyum sağlamak amacıyla, birden mekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin ge-

195
Kamu Hukukunun Dalları

rektirdiği asli ve sürekli görevleri yürüten kişilere kamu görevlisi denir. Kamu görevlileri, devlet memurları
ile diğer kamu görevlilerinden oluşmaktadır.
İdarenin kamu malları üzerinde koruma, kullanma, gelir ve ürünlerinden yararlanma, genel ve özel olarak
başkalarını yararlandırma, kamu malı olmaktan çıkarma gibi yetkileri vardır. Bunun dışında kamu kuruluşla-
rı, anayasal çerçevede ve kanuna uygun olarak özel mülkiyet içerisindeki bazı malları kamulaştırma imkânına
da sahiptirler. Kamu malları devlete ait olan mallar demektir. Bunlar satılamazlar, kamulaştırılamazlar, hac-
zedilemezler, vergiye tabi değillerdir ve kural olarak bunlara verilen zarar nedeniyle şahıslara ait olan mallara
verilen zarara oranla daha ağır yaptırımlar öngörülmüştür.
Son olarak belirtmek gerekir ki hukuk devletinin en önemli gereklerinden birisi idarenin hukuk kural-
larıyla bağlı olmasıdır. Bu nedenle idarenin hukuka uygun davranıp davranmadığının denetiminin yapıl-
ması gerekir. Hukuk devleti olmanın gereği olarak, 1982 Anayasası’nda idarenin bütün eylem ve işlemle-
rinin yargı denetimine tabi olduğu açıkça ifade edilmiştir. Ancak idarenin yargısal denetimi hukuk devleti
olmanın bir gereği olmakla birlikte, idarenin yegane denetim yöntemi değildir. Yargısal denetim dışında,
idarenin kendi organlarınca yaptığı denetim, siyasal denetim, uluslararası denetim ve kamuoyu denetimi
gibi yollarla da idarenin denetlenmesi de söz konusudur.

Öğrenme Çıktısı

5 İdare hukukunun genel kapsamını belirleyebilme

Araştır 5 İlişkilendir Anlat/Paylaş

İdare hukuku alanında daha


ayrıntılı bilgi için Kemal
İdarenin tek denetim yönte-
İdarenin kamu malları üze- Gözler’e ait olan, “İdare Hu-
mi idarenin yargısal deneti-
rindeki yetkilerini anlatınız. kuku Dersleri (Ekin Yayıne-
mi midir, tartışınız.
vi. Bursa, 2016)” adlı eseri
inceleyiniz.

MALİ HUKUK şur. Vergi hukuku, genel vergi hukuku ve özel vergi
Devletin kamu hizmetlerini görürken ihtiyaç hukuku olmak üzere iki alt dala ayrılır. Vergi usul
duyduğu parayı elde etmesi, kullanması, harcaması hukuku, vergi icra hukuku, vergi yargılama huku-
gibi konulara ilişkin kurallar toplamı mali hukuku ku, vergi ceza hukuku ve uluslararası vergi hukuku
oluşturmaktadır. Bir başka ifadeyle mali hukuk, genel vergi hukuku altında ele alınırken özel vergi
devletin mali uğraşlarını, kamusal gelir elde etme hukukunda Türk vergi sistemi incelenmektedir.
ve harcama işlerini inceleme konusu yapmaktadır. Vergi hukukun temel ilkelerini; genellik, adalet
Kamu gelirleri, kamu giderleri ve bütçe mali huku- ve kanunilik oluşturmaktadır. Genellik ilkesi, ku-
kun temel çalışma alanlarıdır. ral olarak, ayrımcılık yapılmaksızın herkesten vergi
Vergi hukuku mali hukuk içerisindeki alt dal- alınmasını ifade eder. Vergide adalet, vergilendir-
lardandır. Vergi, kamu giderlerini karşılamak üzere menin mali güce göre yapılmasını vurgulayan bir
devletin, tek taraflı olarak ve vergilendirme yetki- ilkedir. Kanunilik ilkesi ise verginin kanunla ko-
sine dayanarak kişilerin gelir ve mallarından aldı- nulmasını, değiştirilmesini ve kaldırılmasını ifade
ğı ekonomik değerleri ifade eder. Vergi hukuku ise etmektedir.
devlet ile kişiler arasında vergi ilişkisinden doğan Mali hukuk kapsamında ele alınması gereken
hak ve ödevleri, verginin tarh ve tahakkukunu, tah- bir diğer alt alan da bütçedir. Bütçe, devletin ve di-
silini ve vergi yargısını düzenleyen kurallardan olu- ğer kamu kuruluşlarının yıllık gelir ve giderlerinin

196
Hukukun Temel Kavramları

karşılıklı olarak gösterildiği ve gelir ve giderlerin toplanmasına, harcamaların yapılmasına gelecek bir yıl
için izin ve yetki veren belgedir (Aydın, 2008: 250). Kamu idarelerinin ve kamu iktisadî teşebbüsleri
dışındaki kamu tüzel kişilerinin harcamaları yıllık bütçelerle yapılır. Malî yıl başlangıcı ile merkezi yö-
netim bütçesinin hazırlanması, uygulanması ve kontrolü ile yatırımlar veya bir yıldan fazla sürecek iş ve
hizmetler için özel süre ve usuller kanunla düzenlenir. Bütçe kanununa, bütçe ile ilgili hükümler dışında
hiçbir hüküm konulamaz. Cumhurbaşkanı bütçe kanun teklifini, malî yılbaşından en az yetmiş beş gün
önce, Türkiye Büyük Millet Meclisine sunar. Bütçe teklifi Bütçe Komisyonunda görüşülür. Komisyonun
elli beş gün içinde kabul edeceği metin Genel Kurulda görüşülür ve malî yılbaşına kadar karara bağlanır.
Merkezî yönetim bütçesiyle verilen ödenek, harcanabilecek tutarın sınırını gösterir. Harcanabilecek tutarın
Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle aşılabileceğine dair bütçe kanununa hüküm konulamaz (Any. m.161).

Öğrenme Çıktısı

6 Mali hukukunun genel kapsamını belirleyebilme

Araştır 6 İlişkilendir Anlat/Paylaş

Mali hukuk alanında daha


ayrıntılı bilgi için Nurettin
Vergi hukukunun temel il- Bilici - Adem Bilici’ye ait olan Mali hukukun temel çalış-
kelerini açıklayınız. “Mali Hukuk (Savaş Yayınevi: ma alanlarını anlatınız.
Ankara 2016)” adlı eseri ince-
leyiniz.

YARGILAMA HUKUKU likle özel hukuk içinde incelendiği görülmektedir.


Yargılama hukuku, hukuki uyuşmazlıkların Ancak yargılama devletin doğrudan müdahalesinin
mahkemeler tarafından ne şekilde çözüme kavuştu- olduğu bir alandır. Bu nedenle hangi tür uyuşmaz-
rulacağını düzenleyen kurallardan oluşur. Özel hu- lıklara ilişkin kuralları inceleme konusu yaparsa
kuk mahkemelerindeki uyuşmazlıkların çözümüne yapsın, yargılamaya ilişkin bir hukuk dalının kamu
ilişkin kurallar medeni muhakeme hukukunu, cezai hukuku içerisinde ele alınmasının sistematik açıdan
uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin kurallar ise ceza daha yerinde olacağı kanaatindeyiz. Bu yargılama
muhakemesi hukukunu oluşturmaktadır. İdari yar- hukuku dalı, adliye mahkemelerinin özel hukuk
gı organlarının yargılama yöntemleri ise idari yar- alanındaki tüm yargısal faaliyetlerini inceleme ko-
gılama hukukunun konusunu oluşturur. Bunun nusu yapar. Bir başka deyişle medeni muhakeme
yanında özel hukuka ilişkin bir hakkın devlet eliyle hukuku, özel hukuk alanında ortaya çıkan uyuş-
ve zorlamasıyla ne şekilde elde edileceğini düzen- mazlıkların ne şekilde çözüleceğini düzenleyen ku-
leyen, medeni muhakeme hukukunu tamamlayıcı rallardan oluşmaktadır. Bu alandaki genel kanun,
nitelikte icra ve iflas hukuku da yargılama hukuku 12 Ocak 2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Mu-
içerisinde yer almaktadır. Bunlar dışında askerî ceza hakemeleri Kanunu’dur. Bu Kanun 1 Ekim 2011
yargısı, askerî idari yargı, uyuşmazlık yargısı ve Ana- tarihinde yürürlüğe girmiştir.
yasa yargısı gibi başkaca yargılama hukuku alanları İcra ve İflas Hukuku: İcra ve iflas hukuku, medeni
da bulunmaktadır. Ancak bunlardan daha geniş uy- muhakeme hukukunu tamamlayan bir hukuk dalı-
gulama alanı olan dört tanesinin aşağıda biraz daha dır. Nitekim özel hukuk alanındaki hak sahiplerinin,
ayrıntılı ele alınması uygun görülmüştür. haklarını devlet eliyle ve zorlamasıyla ne şekilde elde
Medeni Muhakeme Hukuku: Özel hukuk uyuş- edebileceklerine ilişkin kurallar icra ve iflas hukuku-
mazlıklarını çözümüne ilişkin kurallardan oluşması nun temel inceleme alanını oluşturur. Bu bağlamda
dolayısıyla medeni muhakeme hukukunun genel- hukuk mahkemelerinin verdiği hükümler, lehine

197
Kamu Hukukunun Dalları

karar verilen kimseler tarafından doğrudan yerine yargı davası ise ihlal edilmiş hakkın yerine getiril-
getirilemez. Bu konudaki yetki icra dairelerindedir. mesi veya uğranılan zararın giderilmesi için açılır.
Dolayısıyla ilgilinin icra dairesine başvurması gere- Bir idari sözleşmenin uygulanması dolayısıyla idare
kir. Her ne kadar özel hukuk alanındaki hak sahip- ile ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar da (tahkim yolu
lerinin haklarını elde etmelerine ilişkin usulleri in- öngörülen idari sözleşmeler hariç) idari yargılama
celeme konusu yapsa da icra-iflas hukuku da kamu makamları tarafından çözüme kavuşturulurlar.
hukukunun altında ele alınması gereken bir alandır. Ceza Muhakemesi Hukuku: Bir suç işlendiği şüp-
Nitekim özel hukuka ilişkin hakkın devlet eliyle ve hesiyle ortaya çıkan cezai uyuşmazlığın ne şekilde
zorlamasıyla elde edilmesine dair kurallardan oluşur. çözüme kavuşturulacağına dair kurallardan oluşan
Bu bağlamda işin içine devlet zorlaması ve müda- hukuk dalıdır. Ceza muhakemesi, soruşturma ve
halesinin girmesine bağlı olarak bu hukuk dalının kovuşturma olmak üzere iki temel kısımdan oluşur.
kamu hukuku niteliği ağır basar. Bu alandaki genel Suç şüphesinin ortaya çıkmasından iddianamenin
kanun, 19 Haziran 1932 tarih ve 2004 sayılı İcra ve mahkeme tarafından kabul edilmesine kadar olan
İflas Kanunu’dur. Kanunda günümüze kadar birçok muhakeme süreci soruşturma; iddianamenin kabu-
değişiklik yapıldığını ve yeni bir kanun oluşturulma- lünden hükmün kesinleşmesine kadar olan muhake-
sı için tasarı çalışmalarının devam ettiğini de ayrıca me süreci ise kovuşturma olarak isimlendirilmekte-
belirtmek gerekir. dir. Soruşturma sırasında suç isnadı altında bulunan
İdari Yargılama Hukuku: İdari yargı organları- kimseye şüpheli olarak ifade edilirken kovuşturma
nın idarenin eylem ve işlemlerini denetlerken izle- sırasında isnat altında bulunan kimseye ise sanık
yecekleri yöntem ve usulleri düzenleyen kurallar- denilmektedir. Soruşturma temelde C. Savcısının
dan oluşan hukuk dalıdır. Bu alandaki genel kanun ön planda olduğu ve onun tarafından idare edilen
6 Ocak 1982 tarih ve 2577 sayılı İdari Yargılama bir muhakeme süreci iken iddianamenin mahkeme
Usulü Kanunu’dur. İdari yargılama hukukunda tarafından kabulüyle başlayan kovuşturma evre-
idarenin yapmış olduğu eylem ve işlemlerden zarar si ise ceza mahkemesinin ön planda bulunduğu ve
görenlerin açmış olduğu davaya idari dava denir. muhakemenin onun tarafından yönlendirildiği bir
Bu alanda başlıca üç tür dava vardır. Bunlar; iptal muhakeme sürecidir. Bu alandaki genel kanun 4
davası, tam yargı davası ve idari sözleşmeden do- Aralık 2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi
ğan davalardır. İptal davası idari işlemin iptali için Kanunu’dur. Söz konusu Kanun 1 Haziran 2005 ta-
idari yargı mercileri nezdinde açılan davadır. Tam rihinde yürürlüğe girmiştir.

Öğrenme Çıktısı

7 Yargılama hukukunun temel esaslarını açıklayabilme

Araştır 7 İlişkilendir Anlat/Paylaş

Ceza muhakemesi hukuku


alanında ayrıntılı bilgi için Yargılamaya ilişkin bir hu-
Ceza muhakemesinde şüp-
Hakan Karakehya’nın “Ceza kuk dalının kamu hukuku
heli ve sanık kime denil-
Muhakemesi Hukuku (Sa- içerisinde ele alınmasının
mektedir?
vaş Yayınevi, Ankara 2016)” sebebini tartışınız.
adlı eserini inceleyiniz.

198
Hukukun Temel Kavramları

1 Uluslararası kamu hukukunu


genel hatları ile açıklayabilme

öğrenme çıktıları ve bölüm özeti


Uluslararası Kamu Hukuku

Genel anlamda kamu hukukuna ilişkin yalın bir tanım vermek gerekirse kamu hukuku; devlet teşkilatını,
devletin başka bir devletle veya bireylerle ilişkilerini düzenleyen hukuk kurallarının bütününü ifade eder.
Özellikle birey-devlet ilişkileri bakımından kamu hukuku ilişkisi, devletin belirli bir konuda iradesini ortaya
koymasıyla ortaya çıkar. Muhatap olan bireyin bunu kabule ya da onaya ilişkin bir beyanda bulunması ge-
rekli değildir. Bu bağlamda kamu hukuku ilişkisi tek taraflıdır. Bu tek taraflılığın doğal sonucu olarak devlet
bireye karşı daha üstün konumdadır. Bununla birlikte kamu hukuku dalları içerisinde uluslararası kamu
hukukunun biraz daha farklı özellikler gösterdiğini de belirtmek gerekir. Nitekim uluslararası hukukta, ulu-
sal hukuklarda olduğu gibi devlet-birey ilişkisi değil, daha çok devlet-devlet veya devlet-uluslararası kuruluş
ilişkileri düzenlenmektedir. Bu bağlamda uluslararası arenada bir devletin başka bir devlete üstünlüğü ilkesel
olarak söz konusu olamayacağından, uluslararası kamu hukuku kapsamındaki hukuksal ilişkilerde bir dev-
letin başka bir devletten daha üstün konumda bulunması, tek taraflı açıklamasıyla uluslararası hukuksal bir
ilişki kurması kural olarak mümkün olmaz. Bu farklılık ise uluslararası hukukun kendine özgü yapısından
kaynaklanmaktadır. Kamu hukuku içerisinde yer alan alt dalları ele alacak olursak uluslararası kamu huku-
ku, devletlerin birbiriyle ve uluslararası kuruluşlarla olan ilişkilerini düzenleyen kurallardan oluşur. Genel
kabule göre uluslararası hukukun temel kaynakları, uluslararası antlaşmalar, uluslararası örf âdet ve hukukun
genel ilkeleridir.

2 Anayasa hukukunu genel hatları


ile açıklayabilme

Anayasa Hukuku

Anayasa hukuku, devletin yönetim biçimi, erklerini ve bunların birbirleriyle olan ilişkilerini belirleyen ve
ülkedeki bireylerin temel hak ve özgürlüklerini düzenleyen anayasal kuralların toplamından oluşur. Türk
anayasa hukukunun temel kaynağını 1982 anayasası oluşturur. 1982 anayasasında Türkiye Cumhuriyeti
devletinin hükümet sistemi olarak, güçlerin ayrılığı ilkesine dayanan ve Cumhurbaşkanlığı sistemi olarak da
ifade edilen, başkanlık sistemi benimsenmiştir. 1982 Anayasasının 1. maddesinde devletin bir cumhuriyet
olduğu ifade edildikten sonra, 2. maddede ise cumhuriyetin temel nitelikleri hükme bağlanmıştır. Buna
göre; “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına say-
gılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir
hukuk Devletidir (Any. m.2).” 1982 anayasasına göre Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yasama, yürütme ve
yargı olmak üzere üç temel erki bulunmaktadır. Yasama erkini TBMM, yürütme erkini Cumhurbaşkanı,
yargı erkini ise bağımsız mahkemeler oluşturur.

199
Kamu Hukukunun Dalları

3 Genel Kamu hukukunu genel


hatları ile açıklayabilme
öğrenme çıktıları ve bölüm özeti

Genel Kamu Hukuku

Genel kamu hukukunun temel çalışma alanları ise devletin tanımı, ögeleri, tarihsel gelişimi, devlet yapıları
ve insan haklarıdır. Devleti; belirli bir toprak parçası (ülke) üzerinde egemenlik sahibi olan insan topluluğu
olarak tanımlamak mümkündür. Bu bağlamda devletin insan, ülke ve egemenlik olmak üzere üç temel unsu-
ru bulunmaktadır. Bunun yanında insanların sırf insan olma vasıfları dolayısıyla doğuştan devlet karşısında
bir takım haklara sahip olarak doğdukları düşüncesinin yansıması olan insan hakları kavramı da genel kamu
hukuku içerisinde ele alınmaktadır.

4 Ceza hukukunun temel


kavramlarını analiz edebilme

Ceza Hukuku

Bir diğer kamu hukuku dalı olan ceza hukuku, suçu, yaptırımını ve bunlara etki eden koşulları inceleme
konusu yapar. Geniş anlamda ceza hukuku, maddi ceza hukuku (genel ve özel hükümler), ceza muhakemesi
hukuku ve infaz hukukundan oluşur. Ancak bu başlık altında dar anlamda ceza hukukunu ifade eden maddi
ceza hukuku inceleme konusu yapılacaktır. Maddi ceza hukuku da kendi içerisinde genel hükümler ve özel
hükümler diye ikiye ayrılır. Genel hükümlerde kural olarak tüm suç tipleri bakımından geçerli olan hususlar
ile yaptırıma etki eden koşullar inceleme konusu yapılırken özel hükümlerde gerçek anlamdaki ceza normla-
rı, bir başka deyişle suç tipleri ve yaptırımları incelenmektedir. Bu noktada belirtmek gerekir ki ceza hukuku
alanındaki genel kanun; 26 Eylül 2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’dur.

5 İdare hukukunun genel kapsamını


belirleyebilme

İdare Hukuku

İdare hukuku, idarenin kuruluş ve işleyişini inceleyen hukuk dalıdır. İdare hukukunun temel konuları; idari
yapı, kamu görevlileri, idari işlemler, kamu malları ve yönetimin denetimidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin idari
yapılanması, genel idare örgütü ve yerinden yönetim örgütü olmak üzere ikiye ayrılır. Bununla birlikte idare
kamusal faaliyetlerini idari işlemler vasıtasıyla yürütür. İdari alanda belirli bir hukuki amacı gerçekleştirmek
için idarenin yapmış olduğu irade açıklamalarına idari işlem denilir. İdari işlemler tek yanlıdır, kamu yararı
için yapılır ve kanuna dayanır.

200
Hukukun Temel Kavramları

6 Mali hukukunun genel kapsamını


belirleyebilme

öğrenme çıktıları ve bölüm özeti


Devletin kamu hizmetlerini görürken ihtiyaç duyduğu parayı
Mali Hukuk elde etmesi, kullanması, harcaması gibi konulara ilişkin kurallar
toplamı mali hukuku oluşturmaktadır. Bir başka ifadeyle mali
hukuk, devletin mali uğraşlarını, kamusal gelir elde etme ve
harcama işlerini inceleme konusu yapmaktadır. Kamu gelirleri,
kamu giderleri ve bütçe mali hukukun temel çalışma alanla-
rıdır. Vergi hukuku mali hukuk içerisindeki alt dallardandır.
Vergi, kamu giderlerini karşılamak üzere devletin, tek taraflı
olarak ve vergilendirme yetkisine dayanarak kişilerin gelir ve
mallarından aldığı ekonomik değerleri ifade eder. Vergi huku-
ku ise devlet ile kişiler arasında vergi ilişkisinden doğan hak ve
ödevleri, verginin tarh ve tahakkukunu, tahsilini ve vergi yargı-
sını düzenleyen kurallardan oluşur.

7 Yargılama hukukunun temel


esaslarını açıklayabilme

Yargılama hukuku, hukuki uyuşmazlıkların mahkemeler tara-


Yargılama Hukuku fından ne şekilde çözüme kavuşturulacağını düzenleyen kural-
lardan oluşur. Özel hukuk mahkemelerindeki uyuşmazlıkların
çözümüne ilişkin kurallar medeni muhakeme hukukunu, cezai
uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin kurallar ise ceza muhakemesi
hukukunu oluşturmaktadır. İdari yargı organlarının yargılama
yöntemleri ise idari yargılama hukukunun konusunu oluştu-
rur. Bunun yanında özel hukuka ilişkin bir hakkın devlet eliyle
ve zorlamasıyla ne şekilde elde edileceğini düzenleyen, medeni
muhakeme hukukunu tamamlayıcı nitelikte icra ve iflas hu-
kuku da yargılama hukuku içerisinde yer almaktadır. Bunlar
dışında askerî ceza yargısı, askerî idari yargı, uyuşmazlık yargısı
ve anayasa yargısı gibi başkaca yargılama hukuku alanları da
bulunmaktadır.

201
Kamu Hukukunun Dalları

1 Aşağıdakilerden hangisi kamu hukukunun 6 Aşağıdakilerden hangisi ikinci kuşak (sosyal)


içeriğinde yer alan hukuk dallarından biri değildir? haklardan biridir?
neler öğrendik?

A. Medeni Hukuk A. Mülkiyet hakkı


B. Vergi Hukuku B. Kişi özgürlüğü
C. Ceza Hukuku C. Tarafsız mahkeme önünde yargılanma hakkı
D. İdari Yargılama Hukuku D. Eşitlik hakkı
E. Uluslararası Kamu Hukuku E. Çalışma hakkı

2 Cumhurbaşkanı aşağıdakilerden hangisi tara- 7 Aşağıdakilerden hangisi ceza hukuku anla-


fından seçilir? mındaki suç karşılığında öngörülmüş yaptırımlar-
A. Halk dan biridir?
B. TBMM A. İdam
C. Anayasa Mahkemesi B. Sürgün
D. Başbakan ve Bakanlar Kurulu C. Adli para cezası
E. İktidar Partisi Genel Kurulu D. İdari para cezası
E. Tazminat
3 Aşağıdakilerden hangisi temelde serbest pi-
yasa ekonomisini kabul etmekle birlikte, her birey
bakımından minimum hayat standartını sağlamayı
8 Kanunda suç karşılığında öngörülen süreli
hapis cezasının alt sınırı gösterilmemişse, bu suçla
amaç edinen devlet yapısını ifade eder?
ilgili temel ceza olarak en az ne kadar hapis cezası
A. Laik devlet verilebilir?
B. Demokratik devlet A. Bir gün B. On gün
C. Sosyal devlet C. On beş gün D. Bir ay
D. Hukuk devleti E. Üç ay
E. Polis devleti

4 Bir kimsenin milletvekili seçilebilmesi için en


9 I. Yönetmelik
az kaç yaşını doldurmuş olması gerekir? II. Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi
III. Kanun
A. 18 Anayasaya göre kamu tüzel kişiliği yukarıdakiler-
B. 20 den hangisiyle kurulabilir?
C. 21
A. Yalnız I B. Yalnız II
D. 25
C. Yalnız III D. I ve II
E. 30
E. II ve III

5 Yasama dokunulmazlığı devam eden bir mil- 10 Ceza muhakemesinde kovuşturma ne za-
letvekili hakkında aşağıdaki işlemlerden hangisi ya-
pılabilir?
man başlar?
A. İddianamenin mahkemeye verilmesiyle
A. Yakalama
B. İddianamenin mahkeme tarafından kabulüyle
B. Tutuklama
C. Sanığın sorgusunun yapılmasıyla
C. Delil toplama
D. Şüphelinin ifadesinin alınmasıyla
D. Sorgulama
E. Savcının esas hakkındaki mütalaasıyla
E. Yargılama

202
Hukukun Temel Kavramları

1. A Yanıtınız yanlış ise “Giriş” konusunu yeni- 6. E Yanıtınız yanlış ise “Genel Kamu Hukuku”
den gözden geçiriniz. konusunu yeniden gözden geçiriniz.

neler öğrendik yanıt anahtarı


2. A Yanıtınız yanlış ise “Anayasa Hukuku” konu- 7. C Yanıtınız yanlış ise “Ceza Hukuku” konusu-
sunu yeniden gözden geçiriniz. nu yeniden gözden geçiriniz.

3. C Yanıtınız yanlış ise “Anayasa Hukuku” konu- 8. D Yanıtınız yanlış ise “Ceza Hukuku” konusu-
sunu yeniden gözden geçiriniz. nu yeniden gözden geçiriniz.

4. A Yanıtınız yanlış ise “Anayasa Hukuku” konu- 9. E Yanıtınız yanlış ise “İdare Hukuku” konusu-
sunu yeniden gözden geçiriniz. nu yeniden gözden geçiriniz.

5. C Yanıtınız yanlış ise “Anayasa Hukuku” konu- 10. B Yanıtınız yanlış ise “Yargılama Hukuku” ko-
sunu yeniden gözden geçiriniz. nusunu yeniden gözden geçiriniz.

Araştır Yanıt
8 Anahtarı

Genel olarak kabul edildiği şekliyle, belirli bir şekilde davranma yükümlülü-
ğünün bir örf ve âdet kuralından kaynaklandığını söylemek için aranan bazı
koşullar bulunmaktadır. Bunlardan ilki maddi koşullar, diğeri ise psikolojik
koşuldur. Maddi koşullar, örf ve âdet kuralından bahsedebilmek için devlet-
Araştır 1 lerin belli bir davranışta, sürekli olarak bulunmasını ve bu uygulamanın genel
olmasını gerektirir. Psikolojik koşul ise bu sürekli ve genel davranışın bir kural
düşüncesine dayanılarak yapılmasını gerektirir. Bir başka deyişle devletler bu
şekilde davranmaları gerektiği düşüncesiyle hareket ediyor olmalıdırlar.

Milletvekillerinin yasama dokunulmazlığından faydalanamadığı ilk hâl ağır


cezayı gerektiren suçüstü hâlidir. İkinci olarak ise seçimden önce soruştur-
masına başlanılmış olmak kaydıyla Anayasa’nın 14. maddesindeki durumlar
bu kapsamın dışındadır. Örneğin, bir milletvekili ağır cezalık bir suçu işler-
Araştır 2 ken yakalanırsa ya da anayasal düzeni ortadan kaldırmaya yönelik bir terör
suçu işlediği şüphesi doğarsa, dokunulmazlıktan yararlanamaz. Ayrıca Tür-
kiye Büyük Millet Meclisi üyesi hakkında, meclis kararıyla dokunulmazlığın
kaldırılması durumunda da artık vekilin işlediği iddia edilen suç bakımından
dokunulmazlıktan faydalanması mümkün olmayacaktır.

Devletin tanımı, öğeleri, tarihsel gelişimi, devlet yapıları, insan hakları, özgür-
Araştır 3 lük ve eşitlik paradoksu, Genel Kamu Hukukunun temel inceleme konularını
oluşturur.

203
Kamu Hukukunun Dalları

Araştır Yanıt
8 Anahtarı

Adli para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulun-


mayan hâllerde yedi yüz otuz günden fazla olmamak üzere belirlenen
tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile
çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet
Hazinesine ödenmesinden ibarettir. Bu nedenle bir suçla ilgili olarak
kanunda adli para cezasının alt sınırı gösterilmemişse temel ceza olarak
Araştır 4 en az verilebilecek miktar beş gündür. Daha sonra kişinin ödeyeceği
somut ceza belirlenirken en az yirmi ve en fazla yüz Türk lirası olan
bir gün karşılığı adli para cezasının miktarı, kişinin ekonomik ve diğer
şahsi hâlleri göz önünde bulundurularak takdir edilecek (TCK m.52),
daha sonra da 5 gün ile çarpılacaktır.

İdarenin kamu malları üzerinde koruma, kullanma, gelir ve ürünlerinden ya-


rarlanma, genel ve özel olarak başkalarını yararlandırma, kamu malı olmaktan
çıkarma gibi yetkileri vardır. Bunun dışında kamu kuruluşları, anayasal çerçe-
vede ve kanuna uygun olarak özel mülkiyet içerisindeki bazı malları kamulaş-
Araştır 5 tırma imkânına da sahiptirler. Kamu malları devlete ait olan mallar demektir.
Bunlar satılamazlar, kamulaştırılamazlar, haczedilemezler, vergiye tabi değil-
lerdir ve kural olarak bunlara verilen zarar nedeniyle şahıslara ait olan mallara
verilen zarara oranla daha ağır yaptırımlar öngörülmüştür.

Vergi hukukun temel ilkelerini; genellik, adalet ve kanunilik oluşturmaktadır.


Genellik ilkesi, kural olarak, ayrımcılık yapılmaksızın herkesten vergi alınma-
Araştır 6 sını ifade eder. Vergide adalet, vergilendirmenin mali güce göre yapılmasını
vurgulayan bir ilkedir. Kanunilik ilkesi ise verginin kanunla konulmasını, de-
ğiştirilmesini ve kaldırılmasını ifade etmektedir

Ceza muhakemesi, soruşturma ve kovuşturma olmak üzere iki temel kısımdan


oluşur. Suç şüphesinin ortaya çıkmasından iddianamenin mahkeme tarafın-
dan kabul edilmesine kadar olan muhakeme süreci soruşturma; iddianamenin
Araştır 7 kabulünden hükmün kesinleşmesine kadar olan muhakeme süreci ise kovuş-
turma olarak isimlendirilmektedir. Soruşturma sırasında suç isnadı altında
bulunan kimseye şüpheli olarak ifade edilirken kovuşturma sırasında isnat
altında bulunan kimseye ise sanık denilmektedir.

204
Hukukun Temel Kavramları

Kaynakça
Aydın, U. (2008). Hukukun Temel Kavramları, Pazarcı, H. (2001). Uluslararası Hukuk Dersleri,
Nisan Kitabevi, Eskişehir. Cilt.1, Turhan Kitabevi, Ankara.
Bozkurt, E. (1999) Türkiye’nin Uluslararası Pierson, C. (2000). Modern Devlet, Çev. Dilek
Hukuk Mevzuatı, Nobel Yayınları, Ankara. Hattatoğlu, Çivi Yazıları, İstanbul.
Çeçen, A. (1995). İnsan Hakları, Gündoğan Sur, M. (2013). Uluslararası Hukukun Esasları,
Yayınları, Ankara. Beta Yayınevi, İstanbul.
Gören, Z. (1995). Temel Hak Genel Teorisi, Dokuz Tanör B. ve Yüzbaşıoğlu N. (2006). 1982 Anayasasına
Eylül Üniversitesi Yayınları, Ankara. Göre Türk Anayasa Hukuku, İstanbul.
Gözler, K. (2010). İdare Hukuku Dersleri, Ekin Toroslu, N. (2005). Ceza Hukuku Genel Kısım,
Yayınevi, Bursa. Savaş Yayınevi, Ankara.
Gözler, K. (2012). Hukukun Temel Kavramları, Toroslu, N. ve Feyzioğlu, M. (2006) Ceza
Ekin Yayınevi, Bursa. Muhakemesi Hukuku, Savaş Yayınevi, Ankara.
Kaboğlu, İ. Ö. (1996). Dayanışma Hakları, Uygun, O. (2000). “İnsan Hakları Kuramı” İnsan
TODAİE Yayını, Ankara. Hakları Derlemeleri, Yapı Kredi Yayınları,
İstanbul.
Kapani, M. (1976). Kamu Hürriyetleri, Ankara
Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayını, Ankara. Varansel, M. (2010). Devlet ve Refah Toplumu,
İkinci Adama Yayınları, İstanbul.
Kara, U. (2004) Sosyal Devletin Yükselişi ve
Düşüşü, Maki Basın Yayın, Ankara. Zabunoğlu, Y. K. (1973) Kamu Hukukuna Giriş-
Devlet, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Koca, M. ve Üzülmez, İ. (2012). İ. Ceza Hukuku
Yayınları, Ankara.
Genel Hükümler, Seçkin Yayınevi, Ankara.
Özbudun E. (2000). Türk Anayasa Hukuku,
Ankara.

205

You might also like