You are on page 1of 12

EPOKSİ VE EPOKSİNİN YAPI GÜÇLENDİRİLMESİNDE KULLANIMI

a
Hanifi BINICI, bHasan KAPLAN, aHüseyin TEMİZ, cHüseyin ZENGİN, aEla B. GÖRÜR
a
KSÜ, İnşaat Mühendisliği Bölümü, Kahramanmaraş,
b
PAÜ, İnşaat Mühendisliği Bölümü, Denizli,
c
KSÜ, Kimya Bölümü, Kahramanmaraş

Özet

Bu çalışmada epoksi kullanımı ile ilgili geniş bir edebiyat taraması yapılmıştır.
Epoksinin kimyasal yapısı incelenmiş ve mekanik özellikleri de detaylı olarak ele alınmıştır.
Epoksi polimeri için önce zincir sonları epoksit grupları içeren düşük mol kütleli bir
önpolimer hazırlanır. Sonra epoksi yapıştırıcısı olan bu önpolimer bir sertleştirici kimyasal
maddesi ile tepkimeye sokularak uygun epoksit grupları üzerinden çapraz bağlanma sonucu
polimer termoset yapısı oluşturulur. İstenilen özellikler kazandırılan epoksi polimerinin
kimyasallara karşı dirençleri, dayanıklıkları, esnek oluşları ve iyi yapışma özellikleri
nedeniyle kompozit yapımı, koruyucu yüzey kaplama ve yapıştırıcı gibi farklı alanlarda
kullanılırlar. Ayrıca kimyasal korozyona ve yüksek kuvvetler etkisinde kalan yerlerin
kaplanmasında kullanıldığı gibi yapı güçlendirilmesi alanlarında da kullanımları oldukça
önem kazanmıştır. Epoksinin yapı güçlendirme işlerinde kullanımı açıklanmış ve dikkat
edilmesi gereken özellikler ile bazı güçlendirme örnekleri de verilmiştir.

Anahtar kelimeler; Epoksi; Yapı Güçlendirme; Kimyasal ve Mekanik Özellikler

Abstract

A detailed literature survey on use of epoxy resines was carried out for this study. The
chemical structure and mechanical properties of epoxy materials were also reviewed in depth.
Firstly, a low molecular weight precursor polymer containing epoxy groups at the chain ends
may be prepared for epoxy polymers. Then this epoxy adherent precursor may be reacted with
a curing agent to form a thermoset polymer via crosslinking through epoxy groups on
polymer chains. Thus the desired properties of epoxy polymer can be obtained. Due to the
resistance of epoxy polymer against other chemicals, their environmental stability, flexibility
and good adherent capacity these epoxy polymer may be used for composite formation,
protective surface coating and adherent materials in various application fields. Also, the use of
these as thermosets for building reinforcements has become increasingly important as their
use as coating materials where chemical corrosion effects and high forces are influential.
Studies herein use such thermosets for building strengthening and other properties that need
also to be considered are presented with several building strengthening examples.

Key words: Epoxy; Building Strengthening; Chemical and Physical Properties

1. Giriş

Epoksi, boyaları ve diğer bazı karışımlarda bağlayıcı olarak kullanılan bir reçine
türüdür.Epoksiler iki bileşenlidir ve karıştırılarak kullanılır. Şekil 1’de verildiği gibi bir
oksijen atomunun bir karbon zincirindeki ardışık iki karbon atomuna bağlanarak zincirde
üçgen çıkıntı oluşturduğu organik bileşiklerin genel adıdır [1]. Epoksi, viskozitesi artırılmış

1
boya kıvamlı, katkı maddesi sayesinde taş gibi sertleşen bir malzemedir. Genelde yer
kaplaması olarak kullanılır. Yere döküldüğünde aşırı viskoz olduğundan bütün yüzeye yayılır,
iki üç gün beklenirse, donar, sertleşir, sıfır eğimli bir yüzey elde edilmiş olur. Epoxsi
reçineleri polimer compozitler üzerinde önemli rol oynar. Bunun nedeni epoxsi reçinelerinin
çok yüksek dayanımı ve çok iyi yapışma özelliğidir. Bunlar yüksek dayanımlı çelik yapılarda
çok yaygın olarak kullanılır. Ancak, kür edilmiş epoxsi reçinelerinin örneğin düşük kırılma
dayanımına sahiptirler [2]. Epoxsi gibi kompozit malzemeler, sıcaklığa çok dayanıklı
olduklarından çevresel problemlerin yaşanmamsı için gerekli önlemlerin alınmalıdır [3].
Epoksi reçineleri, yüksek yapışma mukavemeti, düşük rötre miktarı, ısısal kararlılık, kısa
kürlenme süresi ve uygulama sonrası derhal ve güvenle kullanıma başlanabilmesi gibi çok iyi
mekanik ve kimyasal özellikleri yüzünden mühendislikte artan oranda bir tüketime sahiptir.
Üstün yük taşıma kapasitesi ve kimyasal etkilere karşı yüksek direnç gibi olumlu yönleri
yanında alternatif malzemelere göre maliyetinin 3 ile 15 kat daha pahalı olmasına rağmen,
uygun fiyat-performans oranı ile diğerlerinden ucuz olmakta ve mühendislik uygulamaları
için avantajlı ve güvenli sayılmaktadır [4].

2. Epoksinin Tarihi
Epoksi kelimesi Yunanca kökenlidir. Yunancada “on the outside of” anlamına gelen
epi kelimesi moleküler yapıda mevcut bulunan oksijen atomlarında mevcut bulunan oksijen
kelimesi ile birleşir. Epoksinin kimyasal formülü Şekil 1’de gösterilmiştir.

Şekil 1. Epoksi ailesinin genel kimyasal yapısı.

2.1 Epoksi Uygulamalarının Keşfi


Temel kimyada birkaç dönem bilinmesine rağmen epoksi reçinesinin ilk pratik
uygulaması 1930’larda Almanya ve İsviçre’de meydana gelmiştir. Aynı zamana rastlayan
yıllarda Amerika’da da benzer çalışmalar görülmüştür.1936’da İsviçre’de epoksi ile ilgili
bilinen ilk patent Dr. Pierre Castan tarafından alınmıştır. 3 yıl sonra, Amerikalı Dr. S. O.
Greenlee, birçoğu bugün kullanılan tabakalar ve yapışkanları araştırmış ve birçok temel
epoksi sistemini geliştirmiştir.

2.2 Epoksi Kullanımlarında İlk Girişimler


Epoksi reçinelerinin sınırlı üretimi 1940’ların sonlarında başlamış ve 1950’lerin
başlarında epoksi reçine yapışkanı ticari üretimi mümkün hale gelmiştir. 1940’ların sonlarında
epoksilerin betonda kullanımı ile ilgili ilk laboratuar testleri başlamış ve zemin ile anayollarda
tabaka olarak kullanımı denenmiş ve 1953’e kadar gelişmeler laboratuarda sınırlandırılmıştır.
1953’e kadar laboratuar çalışmalar mühendisler ve bilim adamlarının epoksi sistemlerinin
potansiyel kullanımı ve temel fiziksel özelliklerinin tanımlamasına olan girişimleri nedeniyle
sınırlı kalmıştır.

2
Epoksinin inşaat sektöründe kullanımı ile ilgili ilk çalışmalar 1948’de iki adet
sertleşmiş betonun bağlanmasında yapıştırıcı olarak kullanılması ile başlamıştır. Epoksinin
yapılarda yapıştırıcı olabileceğinin onaylanması ile betonların bağlanma kapasiteleri daha
güçlü hale gelmiştir. 1954’te Kaliforniya otoyol müdürlüğü beton yollarda trafik çizgilerinin
işaretlenmesinde epoksilerin bağlayıcılığıyla ilgilenmeye başlamıştır. Epoksinin bağlayıcı
olarak kullanılmasındaki başarı betonların onarılması ve eski betonun yeni betona
bağlanmasında epoksinin son hali olan polisülfit polimer olarak uygulanması ile
araştırmaların kapsamını geliştirip cesaretlendirmiştir.
1953’te Shell Kimya Endüstrisi otoyolda kaplama malzemesi olarak epoksi
sistemlerinin testlerini firma tarafından yapılan başarılı laboratuar deneylerini takiben
başlatmıştır. Bozulmuş beton yüzeylerin onarımındaki eski-yeni probleminin çözümünde
beğenilir bir sonuç ortaya koymuştur.

2.3 Betonda Epoksi Uygulamalarının Gelişimi


Genel epoksi formülleri epoksinin betonla kullanımına uygun yegane yapıştırıcı
özellikli kullanılabilir sistemler olarak bilinmesiyle geliştirilmiştir. Bunların onarım esnasında
düşük kırılganlığı kolay uygulanabilir karakteristiği, zorlu çevre şartlarına olan uzun süreli
dayanımı ve yine onarılacak yapısal malzemelere benzer karakteristiği ve yüksek bağlayıcı
özelliği vardır. Bu özellikler birçok değişik uygulamalara önderlik edecek niteliktedir.
Bunların bazıları aşağıda verilmiştir.

a. Epoksinin Bağlayıcılığı
İki betonun epoksi kullanılarak birbirine bağlanabilirliği sayesinde eski beton ile taze
betonunda birbirine bağlanabileceğinin incelenmesini akla getirmiştir. Ve sonrasında yapılan
deneyler epoksi polisülfid sistemlerinin gelişimine kadar sınırlı kalmıştır. Fakat zamanla bu
ve diğer gelişmeler gerçekleşene kadar diğer yapıştırıcı sistemler beton endüstrisinde genel
kabul edilebilirliğini korumuştur.

b. Epoksi enjeksiyon sistemleri


Epoksi enjeksiyon yapısal harçlamada ve onarımda ilk olarak 1950’lerin sonlarında
kullanılmaya başlamıştır. Bu yaklaşım epoksiyi karıştırmak ve daha sonrada sisteme
pompalamaktı. Çatlamış betonun yapısal bütünlüğünün onarımı için epoksi enjeksiyonunun
yapısal çatlaklara uygulanmasına pozitif bir teknik olarak izin verilmiştir. 1960’larda yapısal
betonlarda epoksinin harç yapıştırıcısı olarak uygulanması ile enjeksiyon tabancasının ucunda
karıştırarak ısıtan basınçlı enjeksiyon sisteminden yararlanılmaya başlanmıştır.

c. Epoksi bağ harcı


Epoksinin bükümlü bağlarda dübellerde veya sert betonlarda kullanımı ilk olarak 1950’lerin
sonunda başladı. Bu uygulama ağır makinelerin montajı için beton kütlelerde harç bağların
gerekliliğinden gelmiştir. Epoksi harçları aynı zamanda trabzanlarının kurulumunda, mimari
metallerde prefabrik beton panellerde, yapısal üyelerde (beton ve çelik) beton demir yolu
kuyruklarında ve birçok sayısız uygulamalarda da başarıyla kullanılır.

2.4 Epoksi kaplamalı malzemeler


Epoksi kaplamalı malzeme ilk olarak doğu kıyılarındaki 1953 de endüstriyel tesislerde
test edildi ve 1954 DTE otobanlarda kullanıldı. Bu uygulamalarda değişken derecelerde başarı
ve başarısızlık olmasına rağmen ilk sonuçlar birçok gözlemciye cesaret vermiştir. Geniş
kapsamlı deneysel uygulamalara ise Wilbur Cross Park yolunda, Triborough Köprüsü ve
George Washington Köprüsünde 1956 da yapılmıştır. Bu denemelerdeki görünür başarı 1958
de Birleşik Devletler tarafından yapılan ayrıntılı testlere öncülük etmiştir. Bu dönemdeki

3
testler ilk olarak mühürlü kaplamlar olarak asfalt epoksileri uygulamalarında, sonrada zımpara
agrega veya kumlanmış kaygan yüzeylerde yapılmıştır. Bu işlemler belirli bir başarı
kazanmasına rağmen umulanı yakalayamamıştır. Sonrasında 1962 de ince kaplanmış asfaltsı
betonlarda New York Köprüsünde alternatif bir çözüm olarak denendi ve yeterli başarı
sağlanmıştır. Metot diğer epoksi sistemlerinde kullanılarak daha kapsamlı hale getirilmiştir.
Düşük viskositeli epoksiler kullanarak yapılan kaplamalar otoyollarda endüstriyel ve
ticari yüzeylerde başarılı bir şekilde uygulanmaktadır.
Giydirme alan olarak epoksi beton. Epoksi beton giydirme alan olarak ilk 1957
onarımında ve küçük taşlı bölgelerde kaliforniyadaki beton köprü limanların yüzeylerinde San
Fransisco-Oakland koyu köprüsünde ve endüstriyel tesislerde kullanılmıştır. Epoksi beton
aslında epoksi reçinesi resin siteminden ve temizlenmiş kaliteli kuru kumdan oluşur.
1963’lerde Birleşik Devletlerde birçok bölgede değişik köprülerde epoksi beton ile başarılı bir
şekilde yeniden uygulanmıştır.
Epoksi reçinesi özellikleri. Birleşik Devletler Ordusunun mühendisleri epoksi reçine
sistemi için ilk özellikleri 1959 da yayınladı. Epoksi kullanımı birçok yönde kaplama, yama
ve yeni yüzeylerin problemlerinin çözümlenmesi gereksinimi yüzünden genişletilmiştir.

3. Epoxsinin özellikleri

3.1 Kimyasal özellikleri

Epoksi reçinelerinin % 95’i bazik ortamda epiklorhidrin ve bisfenol A arasındaki


tepkimeyle üretilir. Termoset polimer yapısına iki aşamada geçilir. İlk aşamada fazla
epiklorhidrin kullanılarak zincir sonları epoksit grupları bulunan düşük mol kütleli bir
önpolimer hazırlanır. Bu önpolimerin hazırlanış reaksiyon diyagramı şekil 2 de gösterilmiştir.

CH3
(n+1) HO C OH + (n+2) H2C CHCH2Cl

CH3 O
Bisfenol A Epiklorhidrin

-(n+2) HCl NaOH

CH3 CH3
H2C CHCH2 O C O CH2CHCH2O C O CH2CH CH2
O CH3 OH CH3 O
Epoksit önpolimeri

Şekil 2. Epoksi önpolimerin hazırlanışının reaksiyon diyagramı.

Önpolimerdeki yinelenen birimin (n) büyüklüğü, elde edilecek epoksi polimerinin


özelliklerini belirler. Küçük n değerlerinde polimer viskoz bir sıvı iken yinelenen birim sayısı
20 nin üzerine ulaştığında oda sıcaklığında katı ve serttir. Küçük n sayılı epoksitler üstün
yapışma ve kimyasal direnç özellikleri nedeniyle koruyucu kaplama ve yapıştırıcı olarak
kullanılırlar.

Termoset epoksi eldesinin ikinci aşamasında önpolimer, uygun bir çapraz bağlayıcı ile
sertleştirilir. Örneğin, epoksi yapıştırıcısı olan bir önpolimer ile bir diamin maddesi

4
karıştırıldığında aşağıdaki tepkimeye uygun olarak epoksit grupları üzerinden çapraz
bağlanma gerçekleşir ve polimer termoset yapıya geçer. Dietilen triamin, trietlen tetraamin
gibi diğer aminler çapraz bağlanmada kullanılabilmektedir.

O O

H2C CH CH2 H2C CH CH2


H H Epoksi önpolimeri
N
R Diamin
N
H H
H2C CH CH2 H2C CH CH2

O O

HO OH
CH H2C CH2 CH
N
R
N
CH H2C CH2 CH

HO OH

Şekil 3. Çapraz bağlanmış epoksi polimerinin kimyasal reaksiyon diyagramı.

Epoksi reçineleri gerçekte polieter yapısındadırlar ve polieterlerin önemli bir grubunu


oluştururlar. Epoksit reçinesi adı, monomerde ve kür edilmeden önceki önpolimerde,

C C

yapısındaki epoksit gruplarının bulunması nedeniyle verilir.

Epoksilerin çapraz bağlanma sırasında uçucu madde oluşmaz, çapraz bağlanma


sonrası büzülme oranları % 5’ten daha düşüktür. Ancak pişirme zamanları uzun olduğundan
dolayı pişirme zamanını azaltmak için hızlandırıcılar kullanılarak çapraz bağlanma
tepkimeleri hızlandırılır. Kullanım sıcaklıkları 150 oC ye kadar çıkabilir.

Girdilerin oranı ve özellikleri ayarlanarak, farklı alanlarda kullanılabilecek ürünler


hazırlanır. Epoksitler, kimyasallara karşı dirençleri, dayanıklıkları, esnek oluşları ve iyi

5
yapışma özellikleri nedeniyle yüzey kaplamaları için eşsiz bir polimerdir. Kimyasal
korozyona ve aşınmaya karşı yüzeylerin kaplanmasında; yüksek kuvvetler etkisinde kalan
yerlerin kaplanmasında; tüp, boru ve endüstriyel tankların astarlanmasında kullanılır.
Epoksitler kompozitler için de ayrıca iyi bir matrikstir. Epoksilerin büyük bir çoğunluğu
kaplama, laminat hazırlama ve kompozit yapımında tüketilir.

Epoksi genellikle kimyasal etkilere karşı son derece dayanıklıdır. Bu özelliklerinin


betonla karşılaştırması Tablo 1’de verilmiştir.

Tablo 1. Epoksi Sistemi ve Betonun Kimyasal Özelikleri

Kimyasal etkiler Epoksi sistem Beton


Yaş-kuru döngüsüne direnç Mükemmel Mükemmel
Klor iyonlarının tuz oluşturmasına direnç Mükemmel Orta
Yiyecek asitlerine direnç Mükemmel Zayıf
Şekerin çözmesine direnç İyi Zayıf
Petrol ve ürünlerine direnç Mükemmel Mükemmel
Deterjan etkisine direnç Mükemmel Mükemmel
Alkali etkisine direnç Mükemmel İyi
Sülfat etkisine direnç Mükemmel Orta

3.2 Mekanik özellikler

3.2.1. Fiziksel özellikler

Epoxsinin çekme ve uzaması, kırılma noktası değerleridir. Her ne kadar epoksinin


yüksek uzama değeri olsa bile çok kullanıldığında çekilme ihmal edilebilir mertebededir. Bu
özeliliklerine rağmen yine de üretici firmaların tavsiyelerine uyulmalıdır. Epoksi sistemin ve
betonun değişik mekanik özellikleri Tablo 2’de verilmiştir.

Tablo 2. Epoksi Sistem ve Betonun Mekanik Özellikleri

Eğilme dayanımı Çekme dayanımı Basınç dayanımı Uzama oranı


(Mpa) (Mpa)
(Mpa) (%)
Beton 4-7 2-5 20-70 0.01
Epoksi 11-35 4-35 4-85 0.2-50
sistem

3.2.2 Isı etkisi

İyi kür edilmiş Epoksi sitemleri ısı değişiminden çok fazla etkilenmezler. Düşük
sıcaklık artışlarından neredeyse hiç etkilenmez. Ancak 300 oC ‘nin üzerinde önce kömürleşir
sonra uçucu hale gelir ve sonuçta zararlı toksin oluşabilir. Değişik ısı genleşme katsayısı
yüzünden epoksi olan kısım daha fazla genleşecektir(Şekil 4a). Eğer kullanılan beton epoksi
kadar elastik ise ısının azalmasıyla uygulamadan sonra biraz abartılmış olsa da
deformasyonlar Şekil 4b.’ye benzer durumda olmaktadır. Tersine ısının artmasıyla de Şekil
4c’deki deformasyon durumu ortaya çıkacaktır.

6
Şekil 4a. Epoksi ve beton katmanları

Şekil 4b. Isı düşüşünün epoksi –beton sistemine etkisi

Şekil 4c. Isı artışının epoksi–beton sistemine etkisi

3.3 Elektriksel özellikler

Epoksi mükemmel bir elektriksel yalıtkandır. Bu amaçla nerede istenirse kullanlabilir.

3.4 Aşınma etkisi

Epoksi en kötü aşınmaya bile karşı koyabilir yeterki kullanılacak yere uygun
malzeme seçilmiş olsun. Örneğin kullanılacak yüzeyin kuru yada yaş olması çok önemlidir.
Yada sıcak veya soğuk olası gibi. Ayrıca aşındırma etkisi yapacak malzemenin de bilinmesi
çok önemlidir. Bütün bu bilgiler üretici firmaya önceden verilmelidir.

3.5 Isıl genleşme

Epoksi bileşenleri ile betonun termal genleşme katsayıları arasında çok büyük farklar
vardır(Şekil 5).

7
50

Isı genleşmesi katsayısı(106/in/in/deg F)


45
Beton Epoxsi
40
35
30
25
20
15
10
5
0
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

Agrea/Çimento

Şekil 5. Beton ve Epoksinin ısı genleşme katsayısı- Agrega/çimento oranı ilişkisi.

Şekil 5’ten betondaki agrega oranı azaldıkça Epoksi sistemin ısı genleşme katsayısı da
azaldığı görülmektedir.

4. Epoxsinin kullanımı

Dolgu içermeyen, iki komponentli, epoksi esaslı bir enjeksiyon sistemi olup, düşük
viskozitesi ve mükemmel difüzyon kabiliyeti ile, enjekte edildiği hasarlı beton, kolon, kiriş,
duvar ve benzeri yapı elemanlarında oluşmuş kırık ve çatlaklara çok iyi nüfuz eder, onları
doldurur ve yapıştırır. Perde beton, kolon, kiriş, duvar veya zemin betonunda oluşmuş boşluk
ve çatlakları doldurmak ve tamir etmek amacıyla kullanılır. Tespit edilen boşluk veya çatlak
üzerine tamirden sonra pakerler monte edilip, Epoksi reçinesi enjeksiyon pompası ile beton
içine enjekte edilir. Böylece çatlak ve kılcal damarlar doldurularak beton tamir edilmiş olur.
Pompanın ortalama çalışma basıncı 2 – 5 bar olmalıdır. Solventsiz epoksi esaslı olduğu için,
hacim kaybetmeden enjekte edildiği çatlağı doldurarak yapışmasını sağlar.Ayrıca rutubetli
betona enjekte edilebilir. Yapışma yüzeyini uygun hazırlanmak şartı ile epoxsi hemen hemen
her malzemeyi iyi yapıştırabilir. Epoksinin çok iyi bir yapıştırıcı olduğunu kanıtlayan bir çok
sebep vardır. Bunlardan bir kaçı;

- Akıcı kıvamda olmasına rağmen uçucu değildir.

- Yapı inşaatında kullanılan bir çok malzemenin yapıştırılmasında kullanılabilir.

- Kür sırasında yan ürünler oluşmaz.

- Uzun süreli boy değişimi olmaz.

- Yüksek basınç ve çekme dayanımına sahiptir.

- Her türlü kimyasal ve çevresel etkiye karşı dayanıklıdır.

Çetinkaya ve ark [5] Pamukkale Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, İnşaat


Mühendisliği Bölümü, Yapı laboratuarlarında yaptıkları çalışmada, lifli polimer (FRP)

8
malzemelerin, yüksek çekme mukavemeti, korozyona karşı dayanıklılığı ve bu malzeme ile
yapılan onarım ve güçlendirmenin (O/G), yapının işleyişini çok fazla etkilememesi gibi
nedenlerle tercih edildiği ifade edilmiştir. Çalışmada dört adet betonarme kirişin FRP
malzemelerle onarım ve/veya güçlendirilmesi yapılmış ve her deney kirişi için yük deplasman
eğrisi elde edilerek elemanların statik yük altında O/G’den önceki ve sonraki davranışı
karşılaştırılmıştır. Çalışma sonucunda FRP malzemelerle yapılan O/G’nin betonarme
kirişlerin taşıma gücünü çok büyük ölçüde arttırdığı görülmüştür. Köse ve Özgen [6]’in
yaptıkları çalışmada, esnek epoksi sistemi sayesinde yapışkan tabaka, göçme mekanizmasının
son adımına kadar çatladığı ve bu özelliği, hem beton ile çelik arasında gerilme transferi
sağlayarak sistemin göçmesini geciktirdiği, hem de kompozit sistemin yapısal direncine katkı
sağladığı tespit edilmiştir. Uygun epoksi sistemi kullanılarak ve önerilen işlem kriterlerine
bağlı kalarak yapılan her uygulamada potansiyel göçme davranışı kesinlikle yapışkan
tabakadan başlamadığı gözlemlenmiştir.
Damcı ve ark [7] yaptıkları çalışmada, ek temellerin, perde duvarların ve kolonların
bina ile ilişkilendirilmesi için esas taşıyıcı elemanlara zarar vermeden, mümkünse taşıyıcı
elemanların en kesiti boyunca geçen, mümkün değilse en az 35 cm içeri giren ve epoksi ile
aderansı güçlendirilen, en az aralıkta ve yeterli çapta donatı kullanılması gerektiğini ifade
etmişlerdir.

5. Yapı onarımı ve güçlendirmede epoxsi kullanımı


Yetersiz donatı, donatı korozyonu, kullanım değişiklikleri sehim, yapısal hasarlar,
yangın hasarları gibi nedenlerden dolayı yapılar güçlendirmeye ihtiyaç duyabilir. Yapısal
güçlendirme işlemleri beş farklı şekilde yapılabilmektedir. Bunlar;

5.1. Mantolama
Yapının mevcut kolon ve kirişlerinin kesitlerini genişletmek için binanın temelinden
başlayarak kolon kiriş ve perdelerine epoksi esaslı malzeme ile demir filizi ekilerek yapılır.

5.2. Epoksi enjeksiyon


Kolon, kiriş ve döşemelerde oluşan çatlakların epoksi ile yapıştırılmasıyla kısmi
güçlendirilmesidir. Mevcut yapının kırılmış bölgelerine enjeksiyon plakası yerleştirildikten
sonra bu plakalar içerisine düşük viskoziteli epoksiler özel airlines basınçlı otomatik
makinelerde enjekte edilir.

5.3. Kimyasal dübel (Epoksi Ankraj)


Demir filizi ekilmesinde en güvenli yöntem olup özellikle hasar görmüş kolon ve kiriş
takviyelerinde, mantolama işlerinde işaret, korkuluk ve aydınlatma elemanların tespitinde,
koltuk ankrajlarında, metro-tren rayları montajında, benzin pompalarının tespitlerinde,
endüstriyel tesisleri makine montajlarında ve diğer amaçlı dübelleme işlerinde paslanmaz,
genleşmez, gevşemez, çözülmeden ekonomik, sürat, kolaylık ve emniyet istenen işlerde
güvenle kullanılır(Şekil 6).

9
Şekil 6. Epoksi ankraj uygulaması

5.4. Karbon lifleriyle güçlendirilmiş polimer şeritlerle (CFRP) güçlendirme


Fiber takviyeli reçine ile karbon liflerin birleşiminden oluşur. Betonarme ve ahşap
yapı elemanlarının güçlendirilmesinde kullanılır. Düşük ağırlık, ince et kalınlığı, çok yüksek
dayanım, korozyon riski olmaması, kısıtlı alanlarda uygulanabilmesi vb. birçok avantajları
vardır.

5.5.-Karbon Lifleriyle güçlendirilmiş dokumalarla güçlendirme


Betonarme, yığma ve ahşap yapıların eğilme kayma dayanımını arttırmak için
dışarıdan uygulamalı, tek doğrultulu örülü karbon lifli güçlendirme sistemidir. Binaya ek bir
yük getirmedikleri gibi çok güçlü bir sistem oldukları için kritik bölgelerde de rahatlıkla
kullanılabilirler.
Kirişlerdeki çatlaklar epoksi reçineleri ile doldurulabilir. Kirişlerde oluşan çatlakların
genişliğine göre epoksi reçineleri basınçlı olarak enjekte edilir. 0.1~5 mm. genişliğindeki
çatlaklara epoksi reçineleri, çatlaklara enjekte edilmektedir. Betonarme çerçeveli endüstri
yapılarında bazı durumlarda hasarlı kiriş tümüyle yıkılarak yeniden yapılabilir. Bu işlem
yapılırken bu kirişin taşıdığı yapının bölümleri askıya alınmalıdır. Kiriş-kolon ek yerindeki
hasarın onarımında eğer kirişe yandan saplanan başka kiriş yoksa çelik bantlarla bağlamak da
bir onarım yöntemidir. Hasarlı betonarme kirişlerde mantolama bir, üç ya da dört yandan
betonlamak suretiyle yapılır. Mantolama işleminde ilave edilen donatılar mevcut donatılara
kaynaklanarak ankrajı sağlanır [8].
Güçlendirilen betonarme elemanlarda, kesit ve malzeme özellikleri parametrelerinin
çokluğu göçme dayanımı tahminini zorlaştırmaktadır. Çelik plaka ile güçlendirilen narin
kirişlerin göçme ve çatlama dayanımı, beton basınç dayanımı, kesme donatısı oranı ve akma
dayanımı, boyuna donatı akma dayanımı, eğilme donatısı oranı, kesme açıklığının kiriş etkili
derinliğine oranı, kullanılan çelik plakaların alanı, yeri ve akma mukavemeti, çelik plakaların
kenetlenme uzunluğu ve epoksinin mekanik özelliklerine bağlıdır [9].

10
6. Öneriler

1-Epoksi ; reçine ve sertleştiriciden oluşan, kimyasal reaksiyon ile sertleşen dolgu malzemesi
olarak da kuartz kumu ile desteklenen bir malzemedir. Kuartz kumu reçineye veya
sertleştiriciye önceden katılmış olabileceği gibi üçüncü bir kompenant olarak da ayrıca
satılabilir.

2- Bağlayıcılı harçlar klor esaslı, asidik çözeltilere, sülfat etkilerine dayanmazken, epoksiler
gerek tamir harcı gerekse kaplama olarak dayanıklılık gösterirler.

3-Hava sıcaklığı düştükçe epoksilerin serleşme süresi uzar, hava ve ortam sıcaklığı arttıkça
sertleşme süresi erken olur. Firmalar bu durumu dengelemek için farklı sürelerde sertleşebilen
epoksiler üretmektedirler.

4-Komponentler bölünmemeli, setler bir defada karıştırılmalı böylece karışım farklılığından


dolayı performans kayıplarının önüne geçilmiş olacaktır.

5-Epoksi esaslı tamir ve kaplama malzemeleri, yerine yerleştirildikten sonra en az 10 gün


geçmiş betonlara uygulanmalıdır.

6-Epoksi esaslı malzemeler yangın sıcaklığında çözünerek bağlayıcı ve taşıyıcı özelliklerini


kaybedebilirler. Bu yüzden kritik uygulamalarda bu durum göz önünde bulundurularak
yangına karşı kaplama ile korunmalıdır.

7-Demir filizi eklenmesinde de epoksiler kullanılabilir. Bunlar uygulama sırasında


komponentlerinden ayrışmamalı ve iyi yapışmalıdır. Demir filizinden beklenen performans
daha küçük cıvata ve özel uygulamalarda civatalama yöntemleriyle de elde edilebilir.

11
Kaynaklar

1. ACI Manual of Concrete Practice, 1992.

2. B. Qi, Q.X. Zhang, M. Bannister, YW. Mai, Investigation of the mechanical properties of
DGEBA-based epoxy resin with nanoclay additives, Composite Structures xxx (2006) xxx–
xxx.

3. B.C. Ray, Temperature effect during humid ageing on interfaces of glass and carbon fibers
reinforced epoxy composites, Journal of Colloid and Interface Science 298 (2006) 111–117
4. Swamy, R. N., Jones R. ve Bloxham J. W., Structural Behaviour of Reinforced Concrete
Beams Strengthened by Epoxy Bonded Steel Plates, Structural Engineer London, Part A,
65A, 2, 59–8, 1987.

5. Nihat Çetinkaya, Hasan Kaplan, Ş. Murat Şenel, Betonarme Kirişlerin Lifli Polimer (FRB)
Malzemeler Kullanılarak Onarım ve Güçlendirilmesi.

6. Sevuk F. ve Arslan G., “Retrofit of damaged reinforced concrete beams by using steel
plate”, Structures Congress, ASCE, New York, USA, April 21-23, 2005.

7. Erdem Damcı, Barış Yıldızlar, Namık Kemal Öztorun ve Tuncer Çelik, İ.Ü. Mühendislik
Fakültesi Binalarının Güçlendirme Tekniği, Beşinci Ulusal Deprem Mühendisliği Konferansı,
26-30 Mayıs 2003, İstanbul Fifth National Conference on Earthquake Engineering, 26-30
May 2003, Istanbul, Turkey Bildiri No: AT-042.

8. Mahmut Köse, Kaya Özgen, Betonarme elemanların çelik lamalarla güçlendirilmesi, İTÜ
dergisi/a mimarlık, planlama, tasarım Cilt:2, Sayı:1, 41-50 Mart 2003.

9 Celalettin Başyiğit, Özlem Gençer, Serdal Terzi, Depremde Hasar Gören Betonarme
Yapıların Onarımı ve Güçlendirilmesi, Deprem Araştırma Bülteni, Sayı:83, Ankara, 2000.

12

You might also like