You are on page 1of 85

BETONUN DAYANIKLILIĞI

Doç.Dr.Özgür ÇAKIR

YTÜ İnşaat Fakültesi


İnşaat Mühendisliği Bölümü
Yapı Malzemeleri Anabilim Dalı
İskele Ayağı
Dayanım ve Dayanıklılık
 Beton ve betonarme, yapı teknolojisinde yaygın olarak
kullanılan ana yapı malzemesidir.

 Beton, fiyatının düşük, bileşimindeki malzemelerin


kolay elde edilebilir ve kolay şekillendirilebilir olması
nedeni ile yapı üretiminde diğer yapı malzemelerinden
daha çok tercih edilmekte ve ekonomik önem
taşımaktadır.

 Beton ile ilgili araştırmalar genellikle daha yüksek


dayanımlı beton üretiminde yoğunlaşmaktadır.
 Araştırmalarda ve uygulamada esas olarak çimento
özellikleri geliştirilerek yüksek dayanımlı betonlar
üretilmekte, ancak betonun kalıcılığı gözardı
edilmektedir.

 Tasarımcılar tarafından dış ortam koşulları ve betonun


kalıcılığı dikkate alınmadığı için, hasar görmüş
yapıların onarım ve rehabilitasyonunda ciddi oranda
kaynak kaybı olmaktadır.
 Dünyanın farklı bölgelerinden betonun kalıcılığı
(dürabilitesi) ile ilgili çok sayıda problem rapor
edildiği için, bu hasarların tespiti, uygun ölçüm
yöntemlerinin geliştirilmesi ile ilgili yoğun
araştırmalar yapılmaktadır. Bu araştırmalarda, kalıcı
bir beton üretmek temel amaç olmuştur.
Yapı, yapı elemanı ve yapı malzemelerinin işlevlerini
uzun yıllar boyu bozulmadan yerine getirebilme
özelliği dayanıklılık, kalıcılık veya dürabilite olarak
tanımlanır (Neville,1990; Akman, 1992; Baradan vd.,
2002; Collepardi ve Gököz, 1989).

Yer aldığı yapının çevresel koşullarında, bozulma ve


hasarlardan kaynaklanan ilave bakım ve onarım
maliyeti gerektirmeden istenilen servis ömrünü
sağlayan betonun kalıcı olduğu kabul edilir
(Mather, 2004).
 Evrende canlı veya cansız hiçbir varlık mükemmel
dayanıklı değildir; doğal olarak malzemeler de bu
kurala uyarlar (Akman, 1989).

 Yapıların inşası çok zor ve pahalı olduğu için, yapı


sahipleri, yapı için uzun bir servis ömrü talep ederler.
Örneğin, bundan 50 yıl önce, geleneksel bir
betonarme yapı için, 25 yıllık bir servis ömrü çok
makul bir istek iken, bugün birçok yapı 100 yıllık bir
servis ömrü için tasarlanmakta, bu nedenle
dayanıklılık gittikçe artan bir önem kazanmaktadır
(Shah vd., 2003).
 Yapıların kalıcı olabilmesi, ulusal ekonomiler için
hayati önem taşımaktadır (Memon vd., 2002).
Betonarme yapıların, kısa sürede işlevselliğini
yitirmesi sadece ekonomik ve teknik bir problem değil,
doğal kaynakların verimsiz kullanımı anlamına
gelmektedir.

 Dünyada maliyet ve kaynak kullanımı açısından çok


büyük paya sahip olan inşaat sektöründe doğal
kaynakların verimsiz kullanımı, çevresel ve ekolojik
problemlere yol açar.

 Bu durum, sektörde sürdürülebilir bir gelişmenin


sağlanması için yapılarda kalıcılığın önemini açıkça
göstermektedir (Baradan vd, 2002; Arıoğlu, 1989).
Beton, taneli mineral malzeme olan agreganın,
bunları yapıştıran çimento ve su ile karıştırılması
sonucu meydana gelen ve önceden şekil verilebilen
yapay taş olarak tanımlanabilir (Akman, 1987).

Beton, çağdaş toplumlarda yapı üretiminin temelini


oluşturan ve yaygın olarak kullanılan en önemli taşıyıcı
yapı malzemesidir (Özkul vd., 1999; Maslehuddin,
2003; Akman, 1987,Arıoğlu, 1989; Akman, 1987).
Günümüzde, dünyada her yıl yaklaşık 5.5 milyar ton
beton üretilmektedir ve bu miktar dünya nüfusuna
oranlandığında kişi başına yaklaşık 1000 kg beton
üretildiği ortaya çıkmaktadır (Özkul vd., 1999; Shah
vd., 2003).
ÇİMENTO AGREGALAR SU
Bileşim Kalite Boyut Biçim Granülometri İçerik Nem İçerik

TAZE BETONUN PERFORMANSI Karıştırma

Taşıma
Yerleştirme
Sıkıştırma

SERTLEŞMİŞ
BETONUN Kür
PERFORMANSI
Betonun vazgeçilemez üç ana özelliği,

 taze halde işlenebilme


 sertleşmiş halde yeterli dayanım
 dış ortam etkilerine dayanıklılıktır (Akman, 1992).

Yapıyı veya yapı elemanını oluşturan malzemenin


belirli bir dayanıma sahip olması güvenliğin
sağlanmasında en önemli koşuldur (Akman, 1989).

Basınç dayanımı ile denetlenen, çekme dayanımı çok


düşük, gevrek bir malzeme olan beton ile taşıyıcı
sistemler oluşturmak, zor ve ekonomik olmayan
çözümler gerektirir.
Akla gelen ilk çözüm, eski çağlarda taşın kullanılışına
benzer biçimde, eleman ve sisteme, kemer ve kubbe
gibi kesitlerde yalnız basınç oluşturacak bir form
vermektir. Ancak bu tür yapı geometrileri birçok
durumda fonksiyonel ve ekonomik olmayabilir.

İkinci çözüm ise çekme gerilmelerinin betonun içine


yerleştirilen, çekme dayanımı ve sünekliği yüksek
başka bir malzeme ile karşılanmasıdır.

Bu ikinci çözüm, mühendislik açısından çok daha


uygundur ve çekme gerilmelerini karşılamak için
genelde beton içine çelik çubuklar yerleştirilir. Çelik ve
betondan oluşan bu kompozit yapı malzemesi
betonarme olarak adlandırılır (Ersoy ve Özcebe, 2001).
Mühendislik alanında çok yaygın olarak kullanılan
çelik, çekme dayanımı yüksek sünek bir metaldir.

Betonarme çelikleri düşük karbonlu (%0.1-%0.2)


yumuşak çeliklerdir, bazı durumlarda daha sert,
karbon oranı %0.35’e varan çelikler de
kullanılmaktadır.

Çelikler, %0.2 kalıcı şekil değiştirme esasına göre tayin


edilen akma sınırına göre sınıflandırılır (Akman, 1992).
Betonarme yapılarda çelik ile beton arasında yeterli
aderans bulunması gerekir; ancak bu aderans
sayesinde çelik ile beton bir arada çalışarak betonarme
sistemi meydana getirir (Postacıoğlu, 1981).

Taşıyıcı sistem malzemesi olarak betonarme, kolay


biçim verilebilmesi ve bütün elemanların birlikte
çalışmasını sağlayan monolitik yapısı ile yeni taşıyıcı
sistemlerin gelişmesinde büyük rol oynamaktadır (Aka
vd., 1996).
Betonarme, 19. yüzyılın ikinci yarısında icat edilmiş
olmasına, bilimsel ve teknik olarak 20. yüzyılın
başlarından itibaren incelenmesine karşın inşaat
teknolojisine getirdiği yeni boyutlar ve olanaklar
nedeni ile günümüzde yapı üretim teknolojisinin esas
taşıyıcı malzemesi haline gelmiştir.

Bu üstün özelliklerine rağmen betonarme elemanlar


da çeşitli etkilerle hasara uğrar.
Beton, bünyesinde veya hemen yakın çevresindeki
sıcaklık değişimi, nem ve kimyasal maddelerin varlığı
ve taşınım mekanizması betonun kalıcılığını etkileyen
önemli faktörlerdir (Baradan vd., 2002; Neville ve
Brooks, 2001).

Zararlı kimyasal reaksiyonlar, betonun


yumuşamasına, gözenekliliğinin ve geçirimliliğinin
artmasına neden olur. Bazı yapılarda beton, birçok
kimyasal etkiye aynı anda maruz kalabilir ve bu etkiler
bir diğerini ortaya çıkarabilir veya etkiyi
şiddetlendirebilir.
Betonda kimyasal reaksiyonlara ve zamanla bozulmaya
neden olan iyon veya molekül halindeki zararlı maddeler
çoğunlukla çevreden taşınır; bazı hallerde zararlı maddeler
betonun kendi bünyesinden de kaynaklanabilir.

Bu durumda da zararlı maddelerin reaksiyona girecekleri


yere taşınması gerekir; madde transferi olmaz ise zararlı
reaksiyonlar gelişemez. Dolayısı ile beton bünyesinde
kimyasal reaksiyonların oluşmasının ön koşulu, taşınmaya
neden olan su veya su buharının varlığıdır.
Zararlı maddelerin taşınım hızı yavaş olduğundan, bazı
reaksiyonların zararlı etkileri yıllar sonra ortaya çıkabilir.
Tüm kimyasal reaksiyonlarda olduğu gibi betondaki
reaksiyonlarda da sıcaklık, reaksiyon hızını arttıran önemli
bir faktördür.

Kimyasal reaksiyonlar, çoğunlukla fiziksel ve biyolojik


etkenler ile bir arada veya bunları izleyen süreçte gelişir ve
betonun bozulmasına neden olurlar (Baradan vd., 2002).
Giriş

TS EN 206-1/Nisan 2002 standardının oluşturulması aşamasında,


dayanıklılık özelliklerinin belirlenmesinde, performansla yakın ilişki
kurulan yaklaşım kullanılmıştır. Bu nedenle performansı dikkate alan
tasarım ve deney metotları yeniden gözden geçirilmiştir.
Kapsam

Bu standart, yerinde döküm ve ön yapımlı (prefabrik) yapılar


ile binaların ve inşaat mühendisliği alanına giren yapıların ön
yapımlı yapısal elemanlarında kullanılan betonları kapsar.
(TS EN 206-1/Nisan 2002)
Beton
Çimento, iri agrega, ince agrega ve suyun, kimyasal ve mineral
katkı da ilâve edilerek veya edilmeden karıştırılmasıyla
oluşturulan ve çimentonun hidratasyonu ile gerekli özelliklerini
kazanan malzemedir.
Taze beton
Betonun, karıştırma işlemi tamamlandıktan sonra, seçilen
metotla sıkıştırılabilir haldeki durumu.

Sertleşmiş beton
Katı fazda ve belirli seviyede dayanım kazanmış beton.
Hazır beton
Kullanıcı olmayan şahıs veya kuruluş tarafından hazırlanarak taze
halde iken teslim edilen beton. Bu standartta aşağıda verilenler de
hazır beton olarak kabul edilir.

− Kullanıcı tarafından şantiye dışında hazırlanan beton.


− Şantiyede, kullanıcı haricindeki kişi veya kuruluşlarca hazırlanan
beton.
Normal beton
Etüv kurusu durumdaki yoğunluğu, 2000 kg/m3'ten büyük olup, 2600
kg/m3'ü geçmeyen betondur.

Hafif beton
Etüv kurusu durumdaki yoğunluğu, 800 kg/m3 veya daha büyük olup,
2000 kg/m3 ü geçmeyen betondur.Hafif betonda kullanılan agreganın bir
kısmı veya tamamı hafif agrega olabilir.

Ağır beton
Etüv kurusu durumdaki birim hacim kütlesi (yoğunluğu), 2600 kg/m3'ten
daha büyük olan betondur.
Yüksek dayanımlı beton
Basınç dayanım sınıfı C 50/60 'dan daha yüksek olan normal beton
veya ağır beton ve basınç dayanım sınıfı LC 50/55' den daha yüksek
hafif beton.

Tasarlanmış beton
Gerekli özellikler ve ilâve karakteristiklerin imalâtçıya tarif edildiği ve
imalâtçının bu özelliklerle ilâve karakteristiklere uygun olarak temin
etmede sorumlu olduğu beton.

Tarif edilmiş beton


Kullanılacak bileşen malzemeler ve karışım oranlarının imalâtçıya tarif
edildiği ve imalâtçının bu karışım oranlarına sahip olarak temin
etmede sorumlu olduğu beton.
Çevresel Etki Sınıfları
XO Korozyon veya zararlı etki tehlikesi olmayan etki sınıfları.

XC... Karbonatlaşmanın sebep olduğu korozyon tehlikesi olan etki


sınıfları.

XD... Deniz suyu dışındaki klorürlerin sebep olduğu korozyon


tehlikesi olan etki sınıfları.

XS... Deniz suyundaki klorürlerin sebep olduğu korozyon tehlikesi


olan etki sınıfları.

XF... Donma çözülme etkisine sahip etki sınıfları.

XA... Kimyasal zararlı etkiye sahip olan etki sınıfları.


Beton karışımı ve özellikleri için önerilen sınır değerler
Sertleşmiş beton

Basınç dayanımı sınıfları


Betonun, basınç dayanımına göre sınıflandırılmasında, normal beton
ve ağır beton için Çizelge 7'de veya hafif beton için Çizelge 8'de
verilen sınıflar uygulanır.

Sınıflandırmada, çapı 150 mm ve yüksekliği 300 mm olan silindir


numunenin 28 günlük karakteristik basınç dayanımı (fck, sil) veya
kenar uzunluğu 150 mm olan küp numunenin 28 günlük
karakteristik basınç dayanımı (fck, küp) kullanılabilir.
Beton bileşimi için temel özellikler
Çimentonun Seçimi
Çimento, aşağıda verilenler bakımından uygunluğu belirlenmiş olan
çimentolardan seçilmelidir.

− Yapım (inşaat) yöntemi,

− Beton yapının kullanım amacı,

− Kür şartları (ısıl işlem gibi),

− Yapı boyutları (ısı gelişimi)

− Yapının maruz kalacağı çevre şartları

− Bileşenlerden kaynaklanan alkaliler ile agrega arasında etkileşme


olması ihtimali.
Genel Çimentolar (TS EN 197-1)

1. CEM I : Portland Çimentosu

2. CEM II : Portland – Kompoze Çimento

3. CEM III : Portland Yüksek Fırın Cüruflu Çimento

4. CEM IV: Puzolanik Çimento

5. CEM V : Kompoze Çimento


Genel Çimentolar (TS EN 197-1)
Tip ve Ana Bileşen Sembolleri

A: Çimentonun az mineral katkı içeren tipi


B: Çimentonun A tipinden daha fazla mineral katkı içeren tipi
C: Çimentonun B tipinden daha fazla mineral katkı içeren tipi

K: Klinker
S: Granüle Yüksek Fırın Cürufu
D: Silis Dumanı
P: Doğal Puzolan
Q: Doğal Kalsine Edilmiş Puzolan
V: Silissi Uçucu Kül
W: Kalkersi Uçucu Kül
T: Pişmiş Şist
L: Kalker (TOC %5)
LL: Kalker (TOC %2) (TOC: Toplam Organik Karbon)
Agregaların kullanımı

Agrega tipi, tane büyüklüğü dağılımı ve yassılık - uzunluk,


donma/çözülme dayanıklılığı, aşınma dayanıklılığı, incelik gibi
agrega özellikleri, aşağıda verilenler dikkate alınarak seçilmelidir :

− Yapım (İnşaat) yöntemi,


− Betonun yapıda kullanım amacı,
− Betonun maruz kalacağı çevre şartları,
− Görünür agrega yüzeyi veya yüzey bitirme işlemlerinin
gerektirdiği diğer özellikler.

Agrega en büyük anma tane büyüklüğü (Den çok), donatının beton


örtü tabakası (paspayı) ve beton eleman kesitinin en küçük boyutu
dikkate alınarak belirlenmelidir.
Tuvenan agrega
prEN 12620: 2000 'e uygun tuvenan agrega, sadece C 12/15 veya
daha düşük basınç dayanım sınıfındaki betonlarda kullanılabilir.

Geri kazanılmış agrega


Yıkama suyundan veya taze betondan geri kazanılarak elde edilen
agrega da beton agregası olarak kullanılabilir.

Tane sınıflarına ayrılmamış haldeki geri kazanılmış agrega, toplam


agreganın %5'inden daha fazla miktarda kullanılmamalıdır. Geri
kazanılmış agreganın, toplam agreganın %5'inden daha fazla
miktarda kullanılabilmesi için, bu agreganın asıl agrega ile aynı
tipte olması, iri ve ince agrega olmak üzere en az iki tane sınıfına
ayrılmış olması ve prEN 12620: 2000'e uygun olması gereklidir.
Kimyasal katkıların kullanımı

Kimyasal katkıların toplam miktarı, katkı imalâtçısı tarafından


önerilen en fazla miktarı ve daha yüksek miktarlarda kullanımının
betonun performans ve dayanıklılığı üzerinde olumsuz etkisi
olmadığı belirlenmemişse 1 kg çimento için 50 g'ı geçmemelidir.
1kg çimentoda 2 g’dan daha az miktarda kullanılan kimyasal
katkıların kullanımına, karışım suyunun bir kısmı içerisine
karıştırılması şartıyla izin verilir.
 Sıvı katkıların toplam miktarı, 1m3 beton için 3 litreden daha
fazla ise, betonun su/çimento oranının hesaplanmasında
katkıda bulunan su miktarı dikkate alınır.

 Birden fazla katkının aynı beton harmanında kullanılması


durumunda,bu katkıların birbiriyle uyumluluğu başlangıç
deneyleriyle kontrol edilmelidir.

 Not - Taze beton kıvamı ≥ S 4, V 4, C 3 veya ≥ F4 olan


betonlar, yüksek oranda su azaltıcı / süper akışkanlaştırıcı
kimyasal katkılarla imal edilmelidir.
Kimyasal Katkı Kullanımında Dikkat Edilecek Hususlar

1. Katkı maddeleri sihirli maddeler değildir, kötü beton katkı


ile iyileştirilmez.
2. Her çimento, her agrega türü ve granülometrisi için
olumlu sonuç vermeyebilir. Bu nedenle katkının eldeki
malzeme ile uyumu deneyle araştırılmalıdır
3.Pazarlayıcı tarafından önerilen yüzdeler her hale
uygulanabilir değildir. Katkı miktarı ön deneyler ile
araştırılmalıdır.
4. Katkı maddelerinin ana fonksiyonlarının yanında daima
ikincil etkileri de vardır. Bir özellik düzeltilirken başka bir
özelliği bozmak olasıdır.
5. Bazı durumlarda birden fazla katkı maddesi birlikte
kullanılır. Bunların uyumları, birbirlerinin etkilerini
bozmadıkları kanıtlanmalıdır.

You might also like