You are on page 1of 884

İskenderun

Teknik
Üniversitesi

Fakülte: Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi


Bölüm: İnşaat Mühendisliği Bölümü
Ders: Yapı Malzemesi I
Dönem: 2020 – 2021 (Bahar)
1.
Öğretim üyesi: Prof.Dr. Umur Korkut SEVİM Hafta
1. Yapı Malzemesi Olarak Beton

2. Çimentolar

3. Agregalar ve Su

4. Beton Katkı Maddeleri

5. Taze Beton Özellikleri ve Beton Karışım Hesabı

6. Betonun Üretimi, Yerleştirilmesi, Sıkıştırılması ve Düzeltilmesi

7. Betonun Bakımı ve Sıcak ve Soğuk Havada Beton Yapımı

8. Beton Dayanımı

9. Betonun Davranışı
2
10.Betonun Dayanıklılığı
Yapı Malzemesi Olarak Beton
BÖLÜM 1

YAPI MALZEMESİ OLARAK


BETON
Kaynak: ‘‘Beton’’ Prof.Dr. Turhan Y. Erdoğan

ODTÜ Yayıncılık
Beton, yüzyıllardan beri insanlığa

hizmet eden ve dünyada en

yaygın şekilde kullanılan bir yapı

malzemesidir.

Yapı Malzemesi Olarak Beton Fotoğraf: Beton Güzeldir Fotoğraf Yarışmasından


İstatistiklere göre en az 2 milyar m3

kullanıldığı tahmin edilen beton,

sudan sonra en çok kullanılan

malzemedir.

Yapı Malzemesi Olarak Beton


 Bina

 Köprü

 Yol inşaatları

 Su yapıları (Baraj, Kanal,vs.)

Yapı Malzemesi Olarak Beton


 Çimento (bağlayıcı olarak)

 İri Agrega (dolgu malzemesi olarak)

 İnce Agrega (dolgu malzemesi olarak)

 Mineral katkı (beton özelliklerini istenilen özelliklere göre

değiştirebilmek için)

 Kimyasal katkı (beton özelliklerini istenilen özelliklere göre

değiştirebilmek için)

 Su (çimentonun hidratasyonu ve işlenebilirliği için)


8

Yapı Malzemesi Olarak Beton


9

Yapı Malzemesi Olarak Beton


10

Yapı Malzemesi Olarak Beton


TAZE BETON: Betonun, karıştırma işlemi tamamlandıktan

sonra, seçilen metotla sıkıştırılabilir haldeki durumu.

11

Yapı Malzemesi Olarak Beton


12

Yapı Malzemesi Olarak Beton


SERTLEŞMİŞ BETON: Katı fazda ve belirli seviyede
dayanım kazanmış beton.

13

Yapı Malzemesi Olarak Beton


KONVANSİYONEL BETON:Beton kullanıcısı tarafından,

sadece kendi kullanımı için şantiyede imal edilen beton.

14

Yapı Malzemesi Olarak Beton


HAZIR BETON: Kullanıcı olmayan şahıs veya kuruluş

tarafından hazırlanarak taze halde iken teslim edilen beton.

15

Yapı Malzemesi Olarak Beton


Beton

Hafif Normal Ağır

16

Yapı Malzemesi Olarak Beton


Beton Çeşitleri
Normal Beton : Etüv kurusu durumdaki yoğunluğu, 2000 kg/m3’ten

büyük olup, 2600 kg/m3’ü geçmeyen beton.

Hafif Beton : Etüv kurusu durumdaki yoğunluğu, 800 kg/m3 veya

daha büyük olup, 2000 kg/m3 ü geçmeyen beton.

Ağır Beton : Etüv kurusu durumdaki birim hacim kütlesi (yoğunluğu),

2600 kg/m3’ten daha büyük olan beton.

17

Yapı Malzemesi Olarak Beton


Yüksek Dayanımlı Beton
Basınç dayanım sınıfı C 50/60 ’dan daha yüksek olan beton.

18

Yapı Malzemesi Olarak Beton


Betonun Tarihçesi
1812 yılında Louis Vicat’ın ilk yapay çimentoyu

üretmesiyle başlayan betonun tarihçesi,

1824 yılında Joseph Aspdin’in Portland

Çimentosunu geliştirmesiyle devam etmiştir.

19

Yapı Malzemesi Olarak Beton


Betonun Ana Nitelikleri

Ana
Nitelikler

İşlenebilirlik Dayanım Dayanıklılık

20

Yapı Malzemesi Olarak Beton


İşlenebilir Betonun Özellikleri

İşlenebilir
Beton

Homojen Yerleşebilir Sıkıştırılabilir Perdahlanabilir

21

Yapı Malzemesi Olarak Beton


Betonun Avantajları
• İstenilen şekil ve boyutlarda elemanlar üretilebilmektedir.

• Önceden üretilebilmektedir.

• Yüksek basınç dayanımına sahiptir.

• Diğer yapı malzemelerinin çoğundan daha dayanıklıdır.

• Bakım işlemleri ve masraf gerektirmemektedir.

• Çelik donatılarla çok iyi aderans (kenetlenme) gösterir.

• Diğer yapı malzemelerine göre, daha ekonomiktir.

• İstenilen yüzey dokusu ve renk verilebilmektedir.


22

Yapı Malzemesi Olarak Beton


Betonun Dezavantajları
 Çekme dayanımı düşük olan bir malzemedir.

 Gevrek özeliğe sahiptir.

 Hacim değişikliği gösterebilmektedir.

 Yükler altında kalıcı deformasyon gösterebilmektedir.

 Mükemmel bir geçirimsizliğe sahip değildir.

 Dayanım/ağırlık oranı, metaller kadar yüksek değildir.


23

Yapı Malzemesi Olarak Beton


Beton Karışımının Özellikleri

o Karışım kolayca karıştırılabilmeli ve taşınabilmeli,

o Karışım üniform (homojen) olmalı,

o İstenilen iş için yeterince akıcı olmalı,

o Aşırı enerji harcanmadan kolayca sıkıştırılabilmeli,

o Malzemeler birbirinden ayrışmamalı (segregasyon),

o Kolay bitirilebilir (yüzeyi düzeltilebilir) olmalı,

24

Yapı Malzemesi Olarak Beton


Taze Betondan Beklenen Performans
 İstenen işlenebilirlikte,

 İstenen priz zamanında,

 İstenen hidratasyon ısısı ve oranında,

 Minimum terleme ve üniformluk (homojenlik).

25

Yapı Malzemesi Olarak Beton


Sertleşmiş Betondan Beklenen
Performans
i. İstenilen belli bir yaşta, belli bir mukavemete sahip olmalı,

ii. Hacimsel olarak stabil olmalı, aşırı büzüşme yada şişme yapmamalı,

iii. Dış etkilere karşı gerekli direnci olmalı.

26

Yapı Malzemesi Olarak Beton


Beton Kalitesi
Betonun kalitesi, genellikle dayanım ve geçirimliliği ile ölçülür.

Her iki özellik de karışımdaki suyun miktarına bağlı olarak

değişir. Yüksek mukavemet ve düşük permeabilite için düşük

su/çimento oranı gerekir.

27

Yapı Malzemesi Olarak Beton


TS EN 206-1

28

Yapı Malzemesi Olarak Beton


Beton Standardı
1994 yılında TSE tarafından ilk hazır beton standardı (TS

11222) çıkartılmıştır.

2002 tarihten itibaren ise TS EN 206-1 standardı yürürlüğe

girmiştir ve halen hazır beton firmaları bu standarda göre üretim

yapma yükümlülüğü altındadırlar.

29

Yapı Malzemesi Olarak Beton


Dünyadaki Standartlar
 TS Türk Standardı

 DIN Alman Standardı

 BS İngiliz Standardı

 ASTM Amerikan Standardı

 JIS Japon Standardı

 EN Avrupa Komitesi

 ACI Amerikan Beton Standardı

 CEN Avrupa Beton Komitesi

30

Yapı Malzemesi Olarak Beton


İnşaat Mühendisinin Görev ve Amacı
Betonun tasarımını yapan, uygulamayı gerçekleştiren, servisteki

betonun bakımı ve onarımını yüklenen mühendis, bu ana

nitelikleri birleştirmek ve en uygun çözümü bulmak

zorundadır. Yani mühendis, sadece betonun dayanımını ve

ekonomik üretimini düşünmemeli, dayanımı, dayanıklılığı,

ekonomiyi ve estetiği birleştirmelidir.


31

Yapı Malzemesi Olarak Beton


Zamana Meydan Okuyan Yapılar
 M.S. 537 yılında yapılan
Ayasofya

 4500 yıl önce yapılmış


Mısır’daki Büyük Piramit
(Keops)

32

Yapı Malzemesi Olarak Beton


Yapıların Sınıflandırılması

BS 7543' de yapılar sınıflandırılarak servis ömürleri

verilmiştir. Bu standarda göre binalar ve kamu yapılarının

servis ömrü 50 yıl, anıtsal binalar, köprüler ve önemli inşaat

mühendisliği yapılarının servis ömürleri ise 100 yıldır.


33

Yapı Malzemesi Olarak Beton


İskenderun
Teknik
Üniversitesi

Fakülte: Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi


Bölüm: İnşaat Mühendisliği Bölümü
Ders: Yapı Malzemesi I
Dönem: 2020 – 2021 (Bahar)
2.-3.
Öğretim üyesi: Prof.Dr. Umur Korkut SEVİM Hafta
BÖLÜM 2

ÇİMENTOLAR
Kaynak: ‘‘Beton’’ Prof.Dr. Turhan Y. Erdoğan

ODTÜ Yayıncılık
Çimento
Çimento” kelimesi, yontulmuş taş kırıntısı anlamındaki Latince
“caementum” kelimesinden türemiştir.

Çimentolar
Portland Çimentosu
Portland çimentosu, kalker ve kil karışımı hammaddelerin pişirilmeleri ile

ortaya çıkan ve “klinker” olarak adlandırılan malzemenin çok az miktarda

alçıtaşı ile birlikte öğütülmesi sonunda elde edilen bir üründür; su ile

birleştirildiğinde hidrolik bağlayıcılık özeliği kazanmaktadır.

Çimentolar
Hidrolik Bağlayıcı
Su altında sertleşebilen ve suda erimeyen bağlayıcıya “hidrolik

bağlayıcı” denilmektedir. Alçı ve kireç gibi bağlayıcılar hidrolik bağlayıcı

özellik gösterememektedirler.

Çimentolar
Portland Çimentosunun Özellikleri
 Genellikle gri renktedir. Gri renk, hammadde az miktarda yer alan demir
oksitten kaynaklanmaktadır.

 Demir oksit ve mangan oksit bulunmadığı takdirde, portland çimentosunun


rengi beyaza yakın renkte olmaktadır.

 Portland çimentosu toz gibi ince tanelidir,

 Tanelerin boyutları 1 - 200 µm arasında değişmektedir.

 Portland çimentosunun özgül ağırlığı 3,05 – 3,15.

 Torbalanmış çimentonun birim ağırlığı 1.5 t/m3 civarındadır.


7

Çimentolar
Hidratasyon
Çimento ve suyun birleştirildiği andan itibaren bu iki malzeme

arasında “hidratasyon” olarak adlandırılan kimyasal reaksiyonlar

başlamakta ve devam etmektedir.

Çimentolar
Hidratasyon Devamında…
Çimento, su, ve agregaların birlikte karılmasıyla elde edilen

beton ilk zamanlarda plastik bir yapıdadır ve birkaç saat

içerisinde katılaşmakta, sertleşmektedir. Sertleşmeye başlayan

beton, zaman ilerledikçe daha büyük dayanım kazanmaktadır.

Çimentolar
Priz Alma
Önceleri, yumuşak plastik durumda olan çimento hamuru,

zaman ilerledikçe daha az plastik duruma gelmekte ve katılaşıp,

sertleşmektedir. Çimento hamurunun katılaşma göstererek şekil

verilemez bir duruma gelmesine “priz alma” denilmektedir.

10

Çimentolar
Sertleşmiş Çimento Hamuru
Çimento hamurunun katılaşma olayından sonraki safhadaki

durumu “sertleşmiş çimento hamuru” olarak adlandırılmaktadır.

Çimento hamurunun içerisindeki su ve çimento arasındaki

kimyasal reaksiyonlar uygun sıcaklık ve nemlilik ortamı

mevcut olduğu sürece devam etmekte, dayanım artmaktadır.

11

Çimentolar
Çimentonun Görevi
Beton, çimento hamuru ve agregalardan oluşmaktadır.

Çimento hamuru, beton karışımının içerisinde;

yer alan agrega tanelerinin yüzeyini kaplamakta, aralarındaki

boşlukları doldurmakta, taneleri bağlayarak bu kompozit

malzemenin tek bir malzeme, gibi davranmasını sağlamaktadır.

12

Çimentolar
Çimentonun Tarihte İlk Üretimi
1824 yılında, İngiltere’nin Leeds kentinde Joseph Aspdin isimli

bir duvar ustası, hazırladığı ince taneli kalker ve kil karışımını

pişirerek, ve daha sonra pişirilmiş durumdaki malzemeyi

öğüterek bir ürün elde etmiştir.

13

Çimentolar
Çimentonun Gelişimi
Hammaddelerin yüksek sıcaklıklara kadar

pişirilip öğütülmesi olayı daha sonra 1845

yılında Isaac Johnson isimli bir İngiliz

tarafından gerçekleştirilmiştir.

14

Çimentolar
Tarihte İlk Çimento Fabrikası
İlk Çimento Fabrikası İngiltere'de 1848 yılında kurulmuştur.

İlk Alman Çimento Standardı 1860 yılında

oluşturulmuştur.

15

Çimentolar
Portland İsmi…
Bu ürüne su ve kum katıldığında ve zamanla sertleşme

olduğunda, elde edilen malzemenin renk ve diğer özelikler

bakımından Leeds kentine yakın olan Portland isimli küçük bir

adadan getirilen yapı taşlarını andırdığı görülmüştür.

16

Çimentolar
Klinker Üretimi
Portland çimentosu üretebilmek için, önce, kalkerli ve killi

malzemelerden oluşan hammadde karışımı 1350-1450°C

yüksek sıcaklıklara kadar pişirilerek “klinker” adı verilen bir

ürün elde edilmektedir.

17

Çimentolar
Alçıtaşı İlavesi
Daha sonra, sıcaklığı çevre sıcaklığına düşerek azalmış olan

klinkere % 3-6 oranında alçıtaşı CaSO4.2H2O katılarak bu iki

malzeme birlikte öğütülmektedir.

Klinker + (% 3-6) Alçıtaşı ---------> Portland Çimentosu

18

Çimentolar
Neden Alçıtaşı İlave Edilir?
Çimentonun çok erken priz yapmasını önlemek amacıyla,

çimento üretiminde, klinker ve küçük bir miktar alçıtaşı

(CaSO4.2H20) birlikte öğütülmektedir. Yeterli miktarda alçıtaşı

kullanılmadığı takdirde, çimentonun priz süresi çok kısa

olmaktadır.

19

Çimentolar
Killi Malzemeler
Killi malzemeler esas olarak silika ve alümin’den oluşmaktadır.

Kil, yaklaşık 500-600 °C sıcaklığa kadar pişirildiği takdirde,

SiO2 (silika) ve Al2O3 (alümin) gibi oksitlere ayrışmaktadır.

Killerde çok küçük miktarlarda demir oksit ve başka yabancı

maddeler de bulunabilmektedir.

20

Çimentolar
Kalkerli Malzemeler
Saf kalkerin yapısının tümünde CaCO3 (kalsiyum karbonat)

bulunmaktadır. Çok büyük miktarı CaCO3’ den oluşan

kalkerlerin içerisinde bir miktar MgCO3 (magnezyum

karbonat), ve çok küçük miktarlarda silika, demir oksit, alümin,

kükürt, ve alkaliler yer almaktadır.

21

Çimentolar
Kalsiyum ve Magnezyum Karbonat
CaCO3, 900 °C sıcaklığa pişirildiği takdirde, kalsiyum oksit

(söndürülmemiş kireç) ve karbondioksit olarak ayrışmaktadır.

Kalkerin içerisinde bir miktar MgCO3 varsa, pişirilme esnasında

magnezyum oksit ve karbon dioksit olarak ayrışmaktadır.

CaCO3 ----------> CaO + C02

MgCO3----------> MgO + CO2


22

Çimentolar
Çimento için Gerekli Oksitler

Pişirilme işlemine tabi tutulacak hammadde karışımında uygun

oranlarda CaO, Si02, Al203, Fe203 gibi oksitlerin yer almış

olması gerekmektedir.

23

Çimentolar
Çimento Nasıl Üretilir?

24

Çimentolar
Hammaddelerin Alınması

25

Çimentolar
Kırma İşlemi

26

Çimentolar
Öğütme İşlemi

27

Çimentolar
Ön Isıtma İşlemi

28

Çimentolar
Pişirme İşlemi

29

Çimentolar
Alçıtaşı İlavesi

30

Çimentolar
Depolanması

31

Çimentolar
Çimento Üretim Yöntemi
Pişirilmeye tabi tutulacak hammaddelerin karışımı, çok ince

boyutlara getirilmiş kalkerli ve killi maddelerin kuru veya su

ile birlikte çamur gibi bir durumuna getirilmesi şeklinde

hazırlanmaktadır.

32

Çimentolar
Kuru, Yaş ve Yarı-Kuru Sistem
Hammadde karışımının hazırlandığı yönteme göre, bu

uygulamalara “kuru sistem” veya “yaş sistem” denilmektedir.

Bazen, malzeme karışımının çok az su ile birleştirilerek

yürütüldüğü yarı-kuru sistem de uygulanmaktadır.

33

Çimentolar
Yaş Sistem
Yaş sistemde, hammadde karışımının içerisinde yaklaşık %35

kadar su bulunduğu için, bu tür karışımların pişirilmesi daha

çok enerji gerektirmekte, daha pahalı olmaktadır. Ancak, yaş

sistem, toz kontrolünün daha kolay olması nedeniyle ekolojik

yönden tercih gören bir sistemdir.

34

Çimentolar
Yarı-Kuru ve Kuru Sistem
Yarı-kuru sistemde, malzeme karışımının içerisinde % 12-14 su

bulunmaktadır. Son yıllarda, çimento üretimi için, genellikle

kuru sistem kullanılmaktadır.

35

Çimentolar
Döner Fırın

Klinker üretimi için ham maddelerin pişirilmesi işleminde kullanılan bu fırına,

kendi ekseni etrafında döndüğü için, “döner fırın” denilmiştir.

36

Çimentolar
Döner Fırının Özellikleri
 İçi boş bir silindirin şekline sahip uzun bir fırındır.

 Yaklaşık olarak % 3-4 eğimle, yerleştirilmiştir.

 Çelikten yapılmış, iç yüzü ateşe dayanıklı tuğlalarla astarlanmış.

 Çapı 2-6 m arasında değişmektedir;

 Boy/çap oranı 15-30 kadardır.

 Kendi ekseni etrafında saatte 60-180 devir yapabilmektedir.


37

Çimentolar
Hammaddelerin Pişirilmesi
Döner fırının üst ucundan beslenen

hammadde karışımı, dönme

işleminin ve fırının eğiminin

etkisiyle, yavaş yavaş aşağıya

doğru hareket etmektedir. Böylece,

daha yüksek sıcaklıklarla

karşılaşmaktadır. 38

Çimentolar
Kil ve Kalkerin Ayrışması
Hammadde karışımın içerisinde bulunan kil, 500-600°C

sıcaklıkta ayrışarak SiO2 ve Al2O3 gibi oksitlere dönüşmektedir.

Kalker, 900°C sıcaklık civarında CaO ve karbon dioksit haline

dönüşmektedir.

39

Çimentolar
Klinkerin Oluşumu
Sıcaklık etkisiyle hammadde karışımından açığa çıkan CaO,

Si02, Al203, Fe203 gibi oksitler, sıcaklık arttıkça (1300°C) kendi

aralarında kimyasal reaksiyonlara başlamaktadır. Hammadde

karışımının % 30’u sıvılaşmakta ve irili ufaklı katı tanecikler

fırının alt ucundan klinker olarak dışarı çıkmaktadır.

40

Çimentolar
Klinker
Klinker, gri- siyah renkte, oldukça sert, ve boyutları susam

tanesi ile fındık veya ceviz taneleri arasında (1 - 25 mm)

değişen parçacıklardan oluşmaktadır.

41

Çimentolar
Çimentonun Oksitleri
Genel ismi Oksit Sembolü Miktar %

Kireç CaO C 60 - 67

Silis SiO2 S 17 - 25

Alümin Al2O3 A 3 - 8

Demir Fe203 F 0.5- 6

Magnezi MgO M 0.1- 4

Alkaliler Na20 + K2O N+K 0.2- 1.3

Kükürt S03 S 1 - 3
42

Çimentolar
Önemli Bazı Maddeler
Su, (H20) H

Kalsiyum hidroksit, Ca(OH)2 CH

Alçıtaşı, CaSO4.2H20 CSH2

Karbon dioksit, CO2 C

Kalker, CaCO3 CC

43

Çimentolar
Kükürt
Klinkerin içerisinde SO3 bulunmamaktadır. Çimentonun

içerisinde yer alan SO3, çimento üretimi için klinkerin yanı sıra

kullanılan alçıdan (CaSO4 = CaO.SO3) gelmektedir.

44

Çimentolar
Magnezi ve Alkaliler
MgO ve alkalilerin yararlı bir fonksiyonu yoktur. Bu

oksitler kullanılan hammaddelerde yer alan oksitlerdir; fazla

miktarlarda yer aldıkları takdirde çimento hamurunda ve

betonda genleşmeye neden olarak zararlı etkileri olmaktadır.

45

Çimentolar
Çimentonun Dört Ana Oksiti

Klinkerde (ve portland çimentosunda) yer alan oksitlerden;

CaO, hammadde karışımındaki kalkerden,

SiO2 ve Al2O3 ise, kilden elde edilmektedir.

Hammaddelerin içerisinde bir miktar Fe2O3 bulunmaktadır.

46

Çimentolar
Çimentonun Anabileşenleri
Ana bileşenler Sembolü

Dikalsiyum silikat, 2CaO.SiO2 C2S

Trikalsiyum silikat, 3CaO.SiO2 C3S

Trikalsiyum aluminat, 3CaO.Al2O3 C3A

Tetrakalsiyum aluminoferrit, 4CaO.Al2O3.Fe2O3 C4AF


47

Çimentolar
Anabileşenlerin Özellikleri

48

Çimentolar
Hidratasyon Isısı
Çimentonun su ile birleşerek başlattıkları kimyasal reaksiyonlar

açığa ısı çıkaran türdendir. Hidratasyon, ilk zamanlarda hızlı

tempoda yer almakta ve zaman ilerledikçe, hidratasyonun hızı

yavaşlamaktadır. Çimentonun hidratasyon ısısı, hidratasyon

sonuna kadar açığa çıkan ısı miktarıdır. Hidratasyon ısısı,

kalori/gram, veya joule/gram birimleriyle ifade edilmektedir.

1 kalori/gram = 4.19 joule/gram’dır. 49

Çimentolar
Anabileşenlerin Hidratasyon
Isısı Hidratasyon
Anabileşen Isısı,
Portland çimentosunun ortalama ve en kal/g

yüksek hidratasyon ısısı değerleri, C3S 120

sırasıyla, yaklaşık 100 kal/g ve 120 C2S 62

kal/g olarak belirtilebilmektedir. C3A 207

C4AF 100
50

Çimentolar
Hidratasyon Isısın Önemi
Hidratasyon ısısının etkisiyle betonun sıcaklığı artmakta ve

genleşme meydana gelmektedir. Dışarıdaki ortamla temasta

olan betonun dış kısmı zamanla soğuyarak büzülmektedir.

Ancak, sıcaklığını henüz kaybetmeyen iç kısım aynı şekilde

hareket edememekte ve dış kısmın büzülmesini önlemeye

çalışmaktadır. Böylece, sıcaklık farkları betonu çatlamakta, su

geçirgen bir malzeme ortaya çıkmaktadır. 51

Çimentolar
Çimentodaki Anabileşenlerin Oranları (ASTM)

52

Çimentolar
C3S ve C2S Dayanıma Etkisi
Çimento hamurunun kazanacağı nihai dayanımın C3S ve C2S

anabileşenlerinin hidratasyonu sonucunda elde edildiği, portland

çimentolarında bulunabilecek “C3S + C2S” miktarının belirli bir

düzeyden daha az olmaması gerektiği anlaşılmaktadır.

53

Çimentolar
Anabileşenlerin Dayanım Artışı
C3S+C2S miktarlarının
yaklaşık %75 olduğu
görülmektedir.
Basınç Dayanımı

C3S+C2S değerinin
düşük olması halinde,
beklenilen nihai
dayanımı elde
edebilmek mümkün
olamamaktadır. 54

Çimentolar Günler
Portland Çimentosunun Tipik Kimyasal Analizi
• Oksitler ve Miktarları
Diğerleri (ağırlıkça,%)
CaO 63.6
SiO2 20.7
Al2O3 6.0
Fe2O3 2.4
SO3 2.1
MgO 2.6
Na2O 0.1
K2O 0.9
Çözünmeyen kalıntı 0.2
Kızdırma kaybı 1.4
Serbest CaO 1.4
55
Cl maksimum 0.1
Çimentolar
CaO, Si02, Al203 ve Fe203 Miktarlarının
Önemi
Bu oksitler, çimento ana bileşenlerini oluşturan temel

oksitlerdir. O nedenle, bu oksitlerin ne miktarda yer almış

oldukları, çimentonun içerisindeki C3S, C2S, C3A ve C4AF ana

bileşenlerinin miktarını etkilemektedir.

56

Çimentolar
Çimentoda İstenmeyen Oksitler
Portland çimentosunun içerisindeki;

 SO3,

 MgO,

 Serbest CaO,

 Alkaliler (Na2O ve K2O),

çimento hamurunun ve betonun özeliklerinde, olumsuz etkiler


yaratabilecek oksitlerdir.
57

Çimentolar
SO3 Miktarının Önemi
Yeterli miktarda alçıtaşı kullanılmadığı takdirde, çimentonun priz

süresi çok kısa olmaktadır. Öte yandan, gereğinden fazla

miktarda alçıtaşı kullanılırsa, çimento hamurunun genleşip hasar

görmesine yol açmaktadır.

ASTM standardlarına göre, normal portland çimentosundaki

maksimum SO3 miktarı % 3 olmalıdır.


58

Çimentolar
MgO Miktarının Önemi
MgO’nun su ile reaksiyonu sonucunda hem açığa ısı çıkmakta,

hem de hacim genleşmesi meydana gelmektedir. Sertleşmiş

durumdaki çimento hamurunun içerisinde genleşmeye yol açan

reaksiyonların oluşması, çimento hamurunun çatlamasına yol

açabilmektedir. O nedenle, çimentolarda bulunabilecek MgO

miktarının belirli bir yüzdeden % 5 ’den fazla olmaması istenir.


59

Çimentolar
Na20 ve K20 Miktarının Önemi
Çimento üretiminde kullanılan hammaddelerde bulunabilecek

Na20 ve K20 (alkaliler), üretilen çimentonun yapısında da yer

almaktadırlar. ASTM standartlarına göre, “Na20 + O.66K20”

miktarının %O.6’dan fazla olmaması tavsiye edilmektedir.

60

Çimentolar
AAR
Beton yapımında kullanılan agregalar reaktif silis veya reaktif

karbonat içerdiği takdirde, alkalilerle agrega arasında “alkali -

agrega reaksiyonu” olarak adlandırılan kimyasal olaylar

gelişmektedir. Çok büyük su emme kapasitesine sahip olan alkali -

silika jelleri meydana gelmekte, betonda büyük genleşmelere yol

açılmaktadır ve betonun çatlayıp kırılmasına neden olmaktadır.


61

Çimentolar
Çözünmeyen Kalıntı Miktarının
Tanımı
Hidroklorik asit içerisine konulan çimento numunesinin asit

içerisinde çözünme göstermeyen kısmına “çözünmeyen kalıntı”

denilmektedir ve numune ağırlığının yüzdesi olarak ifade edilir.

62

Çimentolar
Çözünmeyen Kalıntı Miktarının Önemi
Çözünmeyen kalıntı yüzdesi, döner fırındaki

reaksiyonların tam olarak yer alıp almadığını, dolayısı ile, ana

bileşenlerin ne derece mükemmel oluşabildiğini işaret

etmektedir.

ASTM standardlarına göre, portland çimentolarındaki

çözünmeyen kalıntının miktarı % O.75’i geçmemelidir.

63

Çimentolar
Kızdırma Kaybı Miktarının
Tanımı
Ağırlığı önceden bilinen (1 gram) bir çimento numunesinin çok

yüksek sıcaklıkta (1000°C) kızdırılması sonunda meydana gelen

ağırlık kaybına, ‘kızdırma kaybı’ denilmektedir ve bu değer %

olarak ifade edilmektedir.

64

Çimentolar
Kızdırma Kaybı Miktarının
Önemi
Kızdırma kaybı, çimentonun uygun koşullarda saklanmadığını

veya çok uzun süre bekletilmiş olduğunu işaret etmektedir.

ASTM standardlarına göre, normal portland çimentosundaki

kızdırma kaybı %3.O’ı geçmemelidir.

65

Çimentolar
Serbest CaO Miktarının Önemi
Hammaddede bulunan CaO’nun tamamının C3S, C2S,

C3A ve C4AF gibi ana bileşenlerinin oluşmasında görev alması

gerekmektedir. Ancak, bazen bir miktar CaO, çimento içerisinde

serbest olarak yer alabilmektedir. Serbest CaO’nun Ca(OH)2

oluşturması esnasında açığa ısı çıkmakta ve hacim genleşmesi

olmaktadır.
66

Çimentolar
Cl Miktarının Önemi
Klor iyonu, betonun içerisinde gömülü durumdaki çelik

çubukların korozyonunu artıran çok önemli bir faktördür.

Betonun içerisinde klor iyonunun düşük olması için çimentoda

yer alacak klor iyonu miktarının % 0.1’den az olması istenir.

67

Çimentolar
Çimento Anabileşenlerin Miktarlarının
Bulunması
Çimentonun içerisinde bulunan oksit miktarları bilindiği takdirde,

anabileşenlerin oranlarını hesaplayabilmek için kullanılan Bogue

denklemleri aşağıdaki gibidir.

% C3S=(4.071x%CaO)-(7.600x%Si02)-(6.718x%Al203)-(1.430x%Fe203)-(2.852x%S03)

% C2S = (2.876 x % Si02) — (0.7544 x % C3S)

% C3A = (2.650 x % Al203) — (1.692 x % Fe203)

% C4AF = (3.043 x % Fe203)


68

Çimentolar
Kalsiyum Silikatların
Hidratasyonu
Gerek C3S, gerekse C2S, bir miktar su ile birleştiğinde, ortaya

çıkan hidratasyon ürünlerinin türü aynıdır: CH ve C3S2H3.

kalsiyum hidroksit
2C3S + 6H  C3S2H3 + 3CH CaO.H20 = Ca(OH)2

2C2S + 4H  C3S2H3 + CH tobermorit


3CaO.2Si02.3H20
69

Çimentolar
Tobermorit
Tobermorit ismi, bu hidratasyon ürününün, doğada aynı

isimle anılan bir minerale benzerliğinden dolayı verilmiştir.

Kalsiyum-silika-hidrat olarak ortaya çıkan hidratasyon ürünü C-

S-H (kalsiyum-silika-hidrat) jeli olarak adlandırılır. “Jel”,

kolloidal katı malzeme topluluğunu ifade etmektedir.


70

Çimentolar
C-S-H Jelinin Miktarı

Çimento hamurunun kazandığı dayanım C3S ve C2S ana

bileşenlerin hidratasyonu ile ortaya çıkan C-S-H jellerinin

miktarına bağlıdır. 71

Çimentolar
Ani Priz ve Alçıtaşı
C3A ile su arasındaki reaksiyonlar çok büyük miktarda ısı açığa

çıkartacak tarzda ve büyük bir hızla oluştuğundan, çimento

hamurunun ani prize yol açmaktadır.

Çimentonun yapısında yer alan C2SH2 (alçıtaşı), C3A ve su ile

birlikte reaksiyona girmekte, reaksiyon hızını yavaşlatmaktadır.

72

Çimentolar
C3A Hidratasyonu
C3A + CSH2 + 1OH  C4ASH12

C3A + 3CSH2 + 26H  C6AS3H32

C4ASH12, (kalsiyum-alumino-monosülfohidrat) daha fazla sülfatın

bulunduğu ortamda C6AS3H32 (kalsiyum-alumino-trisülfohidrat) dönüşür.

C4ASH12 + 2CSH2 + 16H —> C6AS3H32

73

Çimentolar
Etrenjit
C6A3S3H32, “kalsiyum-alumino-trisülfohidrat”, “Candlot tuzu”,

veya daha popüler bir isim olan “etrenjit” olarak anılmaktadır.

Bünyesinde 32 molekül su bulunduran etrenjitin oluşması,

çimento hamurunun içerisinde çok büyük genleşmelerin yer

almasına yol açmaktadır.

74

Çimentolar
Sülfat Hücumu
Beton sertleşmiş durumdayken bile, içeriye sülfatlı sulardan veya

topraklardan bir miktar sülfat sızması, C4ASH12 kristallerinin

C6AS3H32 kristallerine dönüşmesine ve çok büyük genleşmelere

yol açmakta, sertleşmiş betonun çatlamasına neden olmaktadır.

Bu olaya, “sülfat hücumu” denir.

75

Çimentolar
Sülfat Hücumuna Karşı Yeteri Karar
Alçıtaşı
Çimento üretimi için klinkerle birlikte gereğinden daha çok

alçıtaşı kullanıldığı takdirde, fazla miktardaki SO3, çimento

hamurunda etrenjit oluşmasına ve hasara yol açmaktadır. Yeteri

kadar alçıtaşı kullanılması önerilmektedir.

76

Çimentolar
Sülfat Hücumuna Karşı SDÇ ve SSÇ
Sülfata dayanıklı çimento olarak belirtilen çimento tiplerinde,

C3A oranı çok daha düşük olduğu dikkat çekmektedir. Sülfatlı

ortamlardaki betonlar için kullanılacak çimentonun daha az C3A

oranı içermesi halinde, betonun genleşmesi ve buna bağlı olarak

betonun hasar görmesi olasılığı daha az olmaktadır.

77

Çimentolar
C4AF Hidratasyonu
C4AF’nin hidratasyonu, C3A’nın hidratasyona benzerdir. C3A’nın

hidratasyonundaki bir kısım alüminanın yerini demiroksit

almaktadır. Ortaya çıkan kalsiyum-alümino-sülfohidrat ürünleri

C4(A,F)SH12 ve C6(A,F)S3H32 kompozisyonuna sahip

olmaktadır. Bu ürünlerin yanısıra, bir miktar (A,F)H3 meydana

gelmektedir. Ortamdaki demir oksitin fazlalaşması, reaksiyonun

daha yavaş yer almasına yol açmaktadır. 78

Çimentolar
Çimento Tane Büyüklüğü Tayini
105°C etüvde kurutulmuş çimentodan 0,1 g

hassasiyetli bir terazide 100 g tartılır.

Tartılan numune 200 µm göz açıklığı olan

elek üstte, 90 µm göz açıklığı olan elek onun

altında ve toplama tavası en altta olmak

üzere sıralanmış elek dizisinin üzerine konur

ve üstü kapakla kapatılır. 79

Çimentolar
Çimento Tane Büyüklüğü Sınırları
Kalıntılar (m1 ve m2) sırasıyla çimentonun 90 µm ve 200 µm göz

açıklığındaki elekler üzerinde kalan yüzdelerini verir.

Sonuç olarak 200 µm ve 90 µm göz açıklığı olan maksimum elek


80
üstü kalıntılar sırasıyla % 1 ve %14 şartını sağlamalıdır.
Çimentolar
Çimento Özgül Ağırlık Deneyi

Deneyde 100-150 cm3 hacminde özel

bir piknometre “Le Chatelier Balonu”

kullanılır. Piknometrenin 1/10 cm3

aralıklı bir boyun kısmı vardır.

81

Çimentolar
Çimentonun İnceliği

“İncelik” sözcüğü, çimentodaki tanelerin ortalama boyutunu

ifade etmektedir. “Klinker + alçıtaşı” ne kadar ince taneli olarak

öğütülürse, elde edilen çimento tanelerinin yüzeylerinin toplamı

o kadar artmaktadır.

82

Çimentolar
Blaine Aleti
Blaine, çimentonun sahip olduğu “özgül yüzey” tayin edildiği

yöntemdir. İncelik değeri cm2/g olarak ifade edilmektedir.

Türkiye’deki çimentoların inceliği 2800-4000 cm2/g dır.

Portland Çimentosunun inceliği 2800 cm2/g ’dan az olmamalıdır.

83

Çimentolar
Çimentonun İnceliğinin Önemi
 Hidratasyon, çimento tanelerinin yüzeyinden başlamaktadır. O

nedenle, yeterli inceliğe sahip olması gerekir.

 Aşırı ince taneli çimento, depolama sırasında havadaki nemle

prehidratasyon yapabilmekte, bağlayıcılık gücü

azalabilmektedir.
84

Çimentolar
Priz Alma Süresi
Çimentonun su ile birleştirildiği an ile çimento

hamurunun katılaşarak plastik özelliğini kaybettiği an

arasındaki süre, “priz alma süresi” olarak tanımlanmaktadır.

Priz Süresi

priz başlama süresi priz sona erme süresi 85

Çimentolar
Priz Başlama Süresi
Çimento ile suyun birleştirildiği an ile

çimento hamurunun fiziksel değişiklik

göstererek katılaşmaya başladığı an

arasında geçen süre’dir.

86

Çimentolar
Priz Sona Erme Süresi
Çimento ve suyun

birleştirildiği an ile çimento

hamurunun katılaştığı (sertleşmenin

başladığı) an arasındaki süre’dir.

87

Çimentolar
Priz Süreleri İçin Sınırlar
Çimentoların priz başlama süresinin çok kısa olmaması, priz

sona erme süresinin ise çok uzun olmaması istenmektedir.

Portland çimentoları için priz başlama ve priz sona erme

süreleri, sırasıyla, minimum 1 saat ve maksimum 10 saat’tir.

88

Çimentolar
Çimento Hamurunun “Normal Kıvam”a
Getirilmesi
Çimentonun priz sürelerinin tayininde çimento hamurunun

içerisindeki su miktarı, elde edilecek sonuçları önemli ölçüde

etkiler. Priz sürelerinin tayininde, deneylerin standart koşullarda

yapılabilmesini sağlamak amacıyla, çimento hamuru, “normal

kıvam” adı verilen bir kıvamda hazırlanmaktadır. 89

Çimentolar
“Normal Kıvam” İçin Su Miktarı

Çimento hamuru normal kıvamda olduğunda çimento

ağırlığının yaklaşık %25-%30’u kadar su içermektedir. Ancak,

çimento hamurunun normal kıvamda olabilmesi için tam olarak

ne miktarda su gerektiği deney yöntemiyle tayin edilmektedir.

90

Çimentolar
Vicat Aleti
Vicat aleti A olarak gösterilen taşıyıcı bir

çerçeve, B olarak gösterilen hareketli bir çubuktan

oluşmaktadır. Çubuğun alttaki C ucu 10 mm

çapında bir sondadır. Üst tarafındaki D ucu ise

çubuğun içerisine gömülü durumda olan 1 mm

çapında ve 50 mm uzunluğunda bir iğne

içermektedir. 91

Çimentolar
Vicat Aleti
İstendiğinde, iğne uç sökülüp, iğne kısmı

dışarıya gelecek tarzda çubuk üzerine tekrar

takılabilmektedir. Normal kıvam tayininde

sonda uç kullanılmaktadır. Aletin üzerinde

çubuğun hareketini ölçecek bir gösterge

bulunmaktadır.
92

Çimentolar
Katılaşma Olayları
Çimentoda çok kısa sürede yer alabilecek katılaşma olayları:

Katılaşma

Ani Priz Yalancı Priz

93

Çimentolar
Ani Priz
Çimento üretimi esnasında alçıtaşı kullanılmadığı veya

yeterinden çok daha az kullanıldığı takdirde, C3A ve C4AF, su ile

çok hızlı reaksiyona girerek çok kısa süre içerisinde katılaşmaya

yol açmaktadırlar. Buna “ani priz” denilmektedir.

94

Çimentolar
Ani Prizin Önemi
Çimento hamuru, hem şekil verilemez duruma gelmekte,

hem yeterli dayanımı kazanamamakta, hem de oldukça yüksek

hidratasyon ısısı açığa çıkmaktadır. Ani priz gösteren çimento

hamurunun karılma işlemine devam edilse bile tekrardan plastik

durum elde edilememektedir.


95

Çimentolar
Yalancı Priz
Çimento üretiminde yeterli miktarda alçıtaşı kullanılmış
olsa dahi, çimento hamuru, bazen normal süresinden çok önce (3
- 5 dakika içerisinde) katılaşma gösterebilmektedir. Ancak, bu
katılaşma olayı esnasında kayda değer miktarda hidratasyon ısısı
açığa çıkmamakta ve çimento hamurunun karılma işlemine
devam edildiğinde, bu anormal katılaşma olayı ortadan
kalkmakta, dayanım kaybı olmamaktadır. Bu tür katılaşma olayı,
“yalancı priz” olarak tanımlanmaktadır.
96

Çimentolar
Yalancı Priz Nedenleri
 Klinkerin öğütülmesi safhasında katılan alçıtaşının
(CaSO4.2H20) bir kısmının öğütme değirmenindeki yüksek
sıcaklık etkisiyle CaSO4 dönüşmüş olmasıdır.

 Çimentonun yapısında yer alan alkalilerin havadan karbon


dioksit alarak karbonatlaşmaları ve daha sonra da, çimentonun
hidratasyonu esnasında açığa çıkan kalsiyum hidroksit ile
reaksiyona girerek kalsiyum karbonata dönüşmesi ve
katılaşmaya yol açmasıdır.
97

Çimentolar
Çimento Dayanıklılığı
Çimento kompozisyonunda fazla miktarda serbest kireç

(S.CaO) veya magnezyum oksit (MgO) bulunduğu takdirde,

sertleşmiş çimento hamurunda genleşme oluştuğundan, beton

yapılarda iç gerilmeler ve çatlamalar meydana gelebilmektedir.

98

Çimentolar
Dayanıklı Çimento
Priz aldıktan sonra büyük miktarda hacim genleşmesine yol

açmayan çimentolara “dayanıklı” çimento denilmektedir.

Dayanıklı olarak kabul edilebilecek çimentolarda hacim

genleşmesi en çok 10 mm olmalıdır.

99

Çimentolar
Le Chatelier Aleti (Löşatölye)
Aletin silindirik halkasının kalınlığı 0.5 mm,

iç çapı 30 mm, ve yüksekliği 30 mm’dir.

Silindirik halka ekseni doğrultusunda

yarıktır. Yarığın her iki tarafına ve silindirin

tam ortasına gelmek üzere 150 mm

uzunluğunda iki çubuk lehimlenmiştir.


100

Çimentolar
Çimento Hamurunun Yapısı

1) Çimento jeli

2) Çimento jelinin yapısında yer alan jel boşlukları

3) Hidratasyonunu henüz tamamlamamış çimento, ve

4) Su dolu kapiler boşluklar.

101

Çimentolar
Çimento Jeli
Hidratasyon sonucu ortaya çıkan kalsiyum hidroksit

kristalleri de dahil olmak üzere, hidratasyon ürünlerinin tüm

topluluğu, çimento teknolojisinde, “çimento jeli” olarak

adlandırılmaktadır.

102

Çimentolar
Jel Boşlukları ve Özellikleri

 Kalsiyum-silika-hidrat jel yapısında yer alan boşluklardır.

 15-20 angstrom boyutlu çok küçük boşluklardır.

 Jel boşluklarında bulunan suyun mobilitesi çok düşüktür.

 Jel boşluklardaki su, -78 °C’de donma göstermektedir.

 Jelin yapısının %28’ini bu tür boşluklar oluşturmaktadır.


103

Çimentolar 1 angstrom = 1.0 × 10-10 meters


Kapiler Boşluklar

Çimento hamurundaki çimento tanelerinin arasında yer alan suyun

oluşturduğu küçük boşluklardır.

Ana Faktörler:

 Su/çimento oranı,

 Hidratasyonun gerçekleşme ölçüsü.


104

Çimentolar
Kapiler Boşlukların Özellikleri

 Boşlukların, tümünün arasında bağlantı bulunmaktadır.

 Gelişigüzel dağılım gösteren, değişik şekil ve boyutlara sahiptir.

 Kapiler boşlukların ortalama çapı 0.0005 mm kadardır.

 Kapiler boşluklara su, kuru ve sıcak ortamda buharlaşmaktadır;

 Islak ortamda ise, boşlukların içerisine su girebilmektedir.

 Su, soğuk havada, normal olarak donma gösterebilmektedir.


105

Çimentolar
Kapiler Boşlukların Etkileri
Sertleşmiş çimento hamurunda yer alan kapiler boşluk

oranı, çimento hamurunun hem dayanımını hem de su

geçirgenliğini ve dayanıklılığını etkilemektedir. Boşluk oranı

yüksek olan sertleşmiş çimento hamurunun dayanımı daha az

olmakta, su geçirgenliği daha çok olmakta, ve dayanıklılığı

azalmaktadır.
106

Çimentolar
C-S-H Jellerinin Çimento Hamuruna Sağladığı Dayanım
C-S-H jellerinin çimento hamuruna sağladığı dayanımın
muhtemel nedeni iki tür bağ kuvvetinin varlığıyla
açıklanmaktadır:

Bağ kuvvetlerinin birincisi, genellikle, van der Waals kuvvetleri


olarak anılmaktadır.

Bağ kuvvetlerinin ikincisi ise, van der Waals kuvvetlerinden çok


daha büyük olan, kimyasal (iyonik ve kovalant) bağlardır.

Jel parçacıkları bu tür bir bağ nedeniyle bir dokuma örgüsü gibi
107
çapraz olarak bağlanmaktadır.
Çimentolar
TS EN 197-1

108

Çimentolar
Çimentonun İşaretlenmesi

109

Çimentolar
Çimento Alt Tipi Ana Bileşenleri

110

Çimentolar
Çimentonun Mekanik ve Fiziksel
Özellikleri

111

Çimentolar
Çimento Tipleri
TS EN 197-1 standardında 27 farklı genel çimento

aşağıdaki beş ana tipte olmak üzere gruplandırılmıştır.

- CEM I Portland çimentosu

- CEM II Portland-kompoze çimento

- CEM III Curuflu çimento

- CEM IV Puzolanlı çimento

- CEM V Kompoze çimento 112

Çimentolar
113

Çimentolar
TS EN 196-1

114

Çimentolar
Çimento Presi

115

Çimentolar
Eğilme Aparatı

116

Çimentolar
Eğilme Yükleme Düzeneği

117

Çimentolar
Eğilme Dayanımı

118

Çimentolar
Basınç Aparatı
P

A

119

Çimentolar
İskenderun
Teknik
Üniversitesi

Fakülte: Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi


Bölüm: İnşaat Mühendisliği Bölümü
Ders: Yapı Malzemesi I
Dönem: 2020 – 2021 (Bahar)
4.
Öğretim üyesi: Prof.Dr. Umur Korkut SEVİM Hafta
BÖLÜM 3

AGREGALAR ve SU
Kaynak: ‘‘Beton’’ Prof.Dr. Turhan Y. Erdoğan

ODTÜ Yayıncılık
Agrega

Agregalar, beton yapımında çimento ve su ile birlikte kullanılan

kum, çakıl, kırmataş, kırmakum gibi taneli malzemelerdir.

4
Agregalar ve Su
Betonda Agrega

Beton hacminin yaklaşık %75’i agrega tarafından oluşturulmaktadır.


5
Agregalar ve Su
Betonda Ekonomi
Beton yapımında kullanılan temel malzemeler (çimento, su ve

agrega) arasında en pahalı olanı çimentodur. Agreganın

maliyeti, çimento maliyetine göre çok düşüktür. O nedenle,

istenilen kalitedeki betonu elde edebilmek kaydıyla, betonda

mümkün olabildiği kadar çok miktarda agrega kullanılması,

betonun daha ekonomik olmasına yol açmaktadır.


6
Agregalar ve Su
Agregaların Teknik Yararları
I. Agrega taneleri, çimento hamurunun hacim değişikliğinin

serbestçe yer alabilmesini belirli ölçüde engellemektedir.

II. Agrega dayanımının yüksek olması, beton dayanımının da

yüksek olmasına katkıda bulunmaktadır.

III.Sert ve dayanıklı agregalar, betonun aşınmaya veya

yıpratıcı etkenlere karşı dayanıklı olmasını sağlamaktadır.


7
Agregalar ve Su
Agregaların Özellikleri

Gradasyon, Agregadaki zararlı maddeler,

Maksimum tane büyüklüğü, Aşınmaya dayanıklılık,

Tane şekli, Dona dayanıklılık,

Yüzey dokusu, Dayanım,

Su emme kapasitesi, Elastiklik modülü

Birim ağırlık ve özgül ağırlık, Isısal özelikler.


8
Agregalar ve Su
Karışım Hesapları İçin Bilinmesi Gereken…

 Radyasyon,

 Maksimum agrega tane boyutu,

 Mevcut su durumu ve su emme kapasitesi,

 Birim ağırlık,

 Özgül ağırlık.

9
Agregalar ve Su
Agregaların Sınıflandırılması

Agregalar

Özgül
Tane Tane Yüzey Jeolojik Mineralojik Reaktif
Kaynağına Birim Üretime
Büyüklüğüne Şekline Dokusuna Orijine Yapısına Özelliklerine
göre Ağırlığına göre
göre göre göre göre göre göre
göre

Agregalar ve Su 10
1- Kaynağına göre…

Agregalar

Doğal Yapay

11
Agregalar ve Su
2- Özgül ve Birim Ağırlığına göre…

Agregalar

Normal Hafif Ağır

12
Agregalar ve Su
3- Tane Büyüklüğüne göre…

Agregalar

İri İnce

13
Agregalar ve Su
4- Tane Şekline göre…

Agregalar

Yuvarlak Köşeli Yassı Uzun

14
Agregalar ve Su
5- Yüzey Dokusuna göre…

Agregalar

Düzgün Granüler Pütürlü Kristalli Petekli

15
Agregalar ve Su
6- Üretimine göre…

Agregalar

Isıl işleme
Doğal Yan Ürün
tabi tutulmuş

16
Agregalar ve Su
7- Jeolojik Orijinlerine göre…

Agregalar

Volkanik Tortul Metamorfik

17
Agregalar ve Su
8- Mineralojk Yapılarına göre…

Agregalar

Silis Karbonat Mikalı


Mineralli Mineralli Vb.

18
Agregalar ve Su
9- Reaktif Özelliklerine göre…

Agregalar

Reaktif
Reaktif
Olmayan

19
Agregalar ve Su
Doğal Agregalar

“Doğal agregalar”, nehir yatakları, eski buzul yatakları, deniz

ve göl kenarları, taş ocakları gibi doğal kaynaklardan elde

edilmiş ve doğadaki yapılarında değişiklik yaratacak hiç bir

işlem uygulanmamış olan agregalardır. Kum, çakıl ve kırmataş,

en çok kullanılan doğal agregalardır.


20
Agregalar ve Su
Hafif ve Ağır Doğal Agregalar

Hafif beton yapımında kullanılan ponza taşı ve bims gibi hafif

agregalar ile ağır beton yapımında kullanılan hematit ve magnetit

gibi demir cevherinin kırılmasıyla elde edilen ağır agregalar da,

doğal agrega sınıfına girmektedir.

21
Agregalar ve Su
Bims

Volkanizma sonucu oluşan, birbirinden bağımsız gözenekli,

süngerimsi, fiziksel ve kimyasal etkilere karşı

dayanıklı, doğal, volkanik bir kayaçtır.

Agregalar ve Su
22
Yapay Agregalar

“Yapay agregalar”, beton üretimi ile doğrudan ilgisi

bulunmayan bir endüstri kolunda yan ürün veya atık malzeme

olarak ortaya çıkan malzemelerden üretilen agregalar, veya

bir malzemeye ısıl işlem uygulayarak beton yapımında

kullanılmaya uygun duruma getirilen agregalardır.


23
Agregalar ve Su
Yapay Agregalar

 Demir cürufu,

 Genleştirilmiş kil agregası,

 Uçucu kül agregası,

 Genleştirilmiş perlit.

24
Agregalar ve Su
Yüksek Fırın Cürufu Agregası

Demir Çelik Fabrikası atık maddesi olan Cüruf, havada yavaş

soğutulmaya tabi tutulursa, kristal yapılı olmakta ve kırılarak

beton agregası haline getirilebilmektedir.

25
Agregalar ve Su
Kil

0,002 mm'den daha küçük taneli malzemeye kil denir.

Kil sarımtırak ve kırmızımtırak gibi renklerde bulunur. Kilin

yapısı itibarıyla su çekme özelliği vardır. Kili meydana getiren

maddeler sulu alüminyum silikatlerdir. (Al2O3.SiO2.2H2O)


26
Agregalar ve Su
Kil Agregaları

Kil, döner fırında 1000-1200°C sıcaklıklarda ısıl işleme tabi

tutulduğunda, yoğunluğu 1.4 - 1.8 t/m3 olan hafif ve taneli

bir malzeme elde edilmektedir.

Şamut “Pişmiş Kil“ 27


Agregalar ve Su
Uçucu Kül Agregası

Uçucu küller, 1100- 1200°C sıcaklıkta ayrıca bir pişirilme

işlemine tabi tutulacak olursa, yuvarlak şekilli hafif agrega

taneleri oluşmaktadır.

28
Agregalar ve Su
Perlit

Perlit, bünyesinde % 2-6 kadar su bulunduran gri renkli bir

kayadır. Bu kaya kırılarak, 800-1150°C sıcaklıklardaki pişirme

işlemine tabi tutulduğunda, genleştirilmiş hafif perlit agregası

oluşmaktadır.

29
Agregalar ve Su
Normal Ağırlıklı Agregalar

Özgül ağırlığı 2.4-2.8 arasında olan agregalar “normal ağırlıklı

agregalar” olarak kabul edilir. Bu agregalarla yapılan betonlara

da, “normal ağırlıklı beton” yerine, sadece “beton” denilmektedir.

Kum, çakıl, kırmataş, bu sınıfa dahildir.

30
Agregalar ve Su
Hafif Agregalar

Özgül ağırlıkları 2.4’ ten küçük olan agregalara “hafif

agregalar” denir. Genleştirilmiş kil ve perlit, bims gibi agregalar

hafif agregalardır. Bu agregalarla “hafif beton” üretilir.

31
Agregalar ve Su
Ağır Agregalar

Özgül ağırlıkları 2.8’den, büyük olan agregalardır. Kırılarak

taneli duruma getirilmiş hematit ve magnetit gibi demir

cevherleri ağır agregalardır. Ağır agregalarla yoğunluğu yüksek

olan “ağır beton” üretilebilmektedir. Ağır beton, nükleer

santraller gibi, radyasyonun geçişini önlemek için üretilir.


32
Agregalar ve Su
İnce Agrega ve İri Agrega
Türk standardlarına göre, 4.0 mm

göz açıklıklı kare delikli eleklerden

geçen agregaya “ince agrega”, bu

elek üzerinde kalan agregaya ise “iri

agrega” denilmektedir.

33
Agregalar ve Su
Kırmataş ve Kırmakum

Büyük taşların konkasörde kırılmasıyla elde edilen kırmataş, iri

agregadır. Bazen, kumun bulunmadığı veya şantiyeye uzaklığı

nedeniyle elde edilmesinin ekonomik olmadığı durumlarda, ince

agrega olarak kırma kum kullanılmaktadır.

34
Agregalar ve Su
Kırma Kum ve Kırmataş

35
Agregalar ve Su
Kum ve Çakıl
Kum, kırılma işlemine tabi tutulmamış olan ince agregadır.

Çakıl ise, kırılma işlemine tabi tutulmamış olan iri agregadır.

36
Agregalar ve Su
Filler (Taşunu)

Beton agregası olarak kullanılabilecek ince agrega için en küçük elek

boyutu, Türk standartlarına göre, 0.25 mm’dir. 0.25 mm’den daha

küçük tanelere sahip olan agregaya, “filler” denilmektedir.

37
Agregalar ve Su
İri Agrega Boyutları

Yapı betonlarının üretimi için kullanılan agregaların en büyük

tane boyutu genellikte 32 mm ve 63 mm’yi geçmemektedir.

Baraj yapımı gibi kütle betonlarında yer alan en büyük iri

agrega taneleri 100 ve 150 mm boyutunda olabilmektedir.


38
Agregalar ve Su
Karışık ve Tüvenan Agrega

İnce ve iri agrega karışımına “karışık agrega” denilmektedir.

Agrega ocağından veya konkasörden elde edilerek, boy

sınıflarına ayırılmadan, olduğu gibi kullanılan doğal karışık

agregaya, “tüvenan agrega” denilmektedir.

39
Agregalar ve Su
Karışık ve Tüvenan Agrega Kullanımı
Bu tür agrega genellikle kullanılmamakta, veya, basit işlerdeki

betonların üretiminde kullanılmaktadır. (Tuvenan sözcüğü,

Fransızcadaki “hepsi bir arada gelen” anlamındaki “tout-

venant” kelimesinden türetilmiştir.)

40
Agregalar ve Su
Yuvarlak Agrega

Taneleri küresel şekilde veya küresel şekle yakın olan agregalar,

“yuvarlak agrega” olarak tanımlanmaktadır. Nehir yataklarından

elde edilen çakıllar genellikle bu şekildedir.

41
Agregalar ve Su
Köşeli Agrega

Kırmataş agregalarda olduğu gibi, tanelerinin yüzeyinde kırılma

işlemi nedeniyle çıkıntılar (köşeler) bulunan agrega “köşeli

agrega” olarak anılmaktadır.

42
Agregalar ve Su
Yassı ve Uzun Agregalar (Kusurlu Agregalar)

Yassı agrega, iki boyutu geniş fakat yüksekliği çok az olan

(demir paraya benzer) şekle sahiptir. Uzun agrega ise, iki

boyutu dar fakat yüksekliği çok olan (kaleme benzer) şekildedir.

43
Agregalar ve Su
Agrega Tane Boyutlarına Göre Sınıflandırma
Elek Üst ve Alt Boyutları Malzeme Adı

63 mm – 31,5mm Balast

31,5 mm – 4 mm İri agrega

4 mm – 60 mikron İnce agrega

60 mikron – 2 mikron Silt

2 mikron ve altı Kil


44
Agregalar ve Su
TS 706 EN 12620+A1 Nisan 2009

45
Agregalar ve Su
Agregadan Numune Alma
Malzemenin kalitesini tayin edebilmek için, agrega yığının

değişik bölgelerinden kürekle küçük miktarlarda agrega

numuneleri alınmakta, ve sonradan bu küçük numuneler iyice

karılarak büyük miktardaki numuneyi oluşturmaktadır.

46
Agregalar ve Su
Maksimum Dane Çapı, “Dmax”

“Maksimum agrega tane boyutu”, agrega tanelerinin tümünün

geçebildiği en küçük standart elek boyutuna eşittir.

47
Agregalar ve Su
Deneyler için Agrega Numune Miktarı

İnce agrega deneyleri için,

kullanılacak numune miktarı yaklaşık 10 - 20 kg olmalıdır.

İri agrega numunesinin miktarı ise,

kg ≥ 2 x maksimum agrega tane boyutu (mm)

48
Agregalar ve Su
Agrega Numunesini Azaltmak için…
Büyük bir agrega yığınını daha küçük bir numuneye dönüştürebilmek için

iki yöntem kullanılmaktadır.

Çeyrekleme Bölgeç

49
Agregalar ve Su
Çeyrekleme Yöntemi (dörde bölerek küçültme)

50
Agregalar ve Su
Bölgeç Aygıtı ile Numune Küçültme

51
Agregalar ve Su
Granülometri

Agrega yığını (numunesi) içerisindeki tanelerin büyüklüklerine

göre dağılımına, “gradasyon veya granülometri” denilmektedir.

52
Agregalar ve Su
Granülometrinin Amacı…
Gradasyonunun saptanmasında, agrega numunesinin içerisindeki

taneler, büyüklüklerine göre, belirli boy gruplarına ayırılmaktadır.

Her boy grubunda agrega tanelerinin toplam ağırlıkları bulunarak,

tüm agrega yığının (numunenin) içerisinde ne oranda yer aldıkları

belirlenmektedir.

53
Agregalar ve Su
Gradasyonun Önemi

Çimento hamuru, beton karışımında yer alan agrega tanelerinin yüzeyini

kaplamakta ve aralarındaki boşlukları doldurmaktadır. İyi bir gradasyona

sahip ve yoğunluğu yüksek agregalı beton, daha yüksek dayanıma sahip ve

daha ekonomik olur.

54
Agregalar ve Su
Gradasyonun Taze Betona Etkisi-1
Taze betonun işlenebilme özeliği, agrega gradasyonu tarafından

doğrudan etkilenen bir özeliktir. Agrega gradasyonu iyi olmadığı

takdirde, istenilen işlenebilme için daha çok su katmak

gerekmektedir ki, bu durum; su/çimento oranını yükseltmekte,

betonun dayanımının ve dayanıklılığının düşürür.

55
Agregalar ve Su
Gradasyonun Taze Betona Etkisi-2

Şayet, su artırıldığında, çimento miktarı da artırılacak olursa, bu

durumda da, hem fazla miktardaki çimentonun etkisiyle:

i. Fazla büzülmeye yol açılmakta,

ii. Ekonomik beton elde edilememektedir.

56
Agregalar ve Su
İnce ve İri Agreganın Taze Betona Etkileri
İnce agrega çok ince tanelerden oluşmuş ise,

 taze betonun işlenebilmesi artmakla,

 su ihtiyacı da artmaktadır.

İri taneler çoğunlukta ise,

 işlenebilme azalmakta,

 segregasyon olmakta,

 yüzeyi kolayca düzeltilememektedir. 57


Agregalar ve Su
TSE göre Kare Delikli Elekler (mm)

0.25

0.5

16

31.5

63

125

58
Agregalar ve Su
Elek Analizi Deneyi

59
Agregalar ve Su
Elek Analizi İşlemi
1) Elek analizi için agrega mutlaka kuru durumda olmalıdır.

2) En büyük göz açıklıklı elek en üstte, daha küçüğü daha altta, ve en

küçüğü en altta olacak tarzda dizilmektedir.

3) Agrega numunesi en büyük elek üzerine yerleştirildikten sonra eleme

işlemi başlatılmaktadır.

4) Eleme işlemi sonunda her elek üzerinde kalan agrega miktarı tartılıp,

% olarak hesaplanmaktadır.

60
Agregalar ve Su
Agrega Elek Analizi Sonucu

61
Agregalar ve Su
Gradasyon Eğrisi

62
Agregalar ve Su
Gradasyon Eğrisinin Yorumlanması-1

4.0 mm göz açıklıklı elekten geçen miktarın yani, ince agrega

miktarının % 31.1 olduğu kolayca görülebilmektedir.

63
Agregalar ve Su
Gradasyon Eğrisinin Yorumlanması-2
İki elek arasındaki belirli bir agrega boy

grubuna giren agrega miktarını da

bulabilmek mümkündür.

Agrega numunesinin 31.5 mm’den küçük ve

16.0 mm’den büyük olan tanelerinin

miktarının, % 11.1 olmaktadır.

64
Agregalar ve Su
Agrega Gradasyonu İçin Sınır Değerler

Agregalar ve Su 65
Gradasyon Sınır Eğrileri
A, B, C olarak gösterilmiş üç gradasyon eğrisi bulunmaktadır.

Elek analizi yapılan numunenin tane dağılımı oranları:

A ve B eğrileri arasında ise, agrega gradasyonu “çok iyi”,

A ve C eğrileri arasında ise, “kullanılabilinir” olarak tanımlanır.

66
Agregalar ve Su
Granülometri Eğrisinden…

67
Agregalar ve Su
Agregaların Değişik Boy Sınıfları

Boy sınıflarına ayrılma, “ince agrega - iri agrega” şeklinde olabileceği

gibi, Türkiye’ de halen piyasada kullanılan O-5 mm, 7-l5 mm,ve l5-3O

mm gibi boy sınıflarında da olabilmektedir. İstenilen gradasyondaki

agrega karışımını oluşturmak, betonda üniformluk ve ekonomi

sağlamaktadır.

68
Agregalar ve Su
Agrega Boy Sınıfları

Agregalar ve Su 69
İncelik Modülü
İncelik modülü, agreganın gradasyon özeliği hakkında bilgi

sağlayan ampirik bir sayısal değerdir.

Bu değer elek analizinde bulunan tane dağılımı oranlarını

kullanarak hesap yoluyla elde edilmektedir.

70
Agregalar ve Su
İncelik Modülü Formülü

İncelik modülü, elek analizinde, göz açıklığı en küçük olan

standardt elek en altta olmak üzere küçükten büyüğe doğru

dizilmiş (biri birinin iki misli büyüklükteki göz açıklığına sahip) olan

standart elekler üzerinde kalan agreganın yığışımlı yüzdelerinin

toplamının 100’e bölünmesiyle elde edilen sayıdır.

İM. = Elek üzerinde kalan agreganın yığışımlı yüzdesi ÷ 100

71
Agregalar ve Su
Örnek
Elek analizinde kullanılan 63.0 mm, 31.5 mm, 16.0 mm, 8.0 mm,

4.0 mm, 2.0 mm, 1.0 mm, 0.50 mm ve 0.25 mm göz açıklıklı

elekler üzerinde kalan yığışımlı agrega yüzdesi, sırasıyla, %0,

%26.0, %37.1, %60.0, %68.9, %79.0, %85.0, %92.0 ve

%97.1’dir.

Elek üzerinde kalan yığışımlı yüzdelerin toplamı 545.1’ dir. Bu

agreganın incelik modülü 5.45’dir.

72
Agregalar ve Su
İncelik Modülünün Yorumlanması
Elek analizinde kullanılan standart eleklere, göz açıklıklarına göre,
küçükten büyüğe doğru bir numara (0.25 mm elek, 1. elek; 0.50 mm
elek, 2.elek, 1.0 mm elek 3.elek; 2.0 mm elek 4.elek; 4.0 mm elek
5.elek; 8.0 mm elek, 6.elek gibi) verilmektedir. Elek analizi sonucuna
göre hesaplanan incelik modülü sayısı kadar, en alttan yukarıya doğru
sayılarak tanelerin ortalama büyüklüğünün hangi elek boyutuna denk
geldiği, ya da ne mertebede olduğu görülmektedir. Örneğin, incelik modülü
5.0 olan bir agrega numunesinde, tanelerin ortalama büyüklüğü (alttan
yukarıya doğru elekler sayılarak gidildiğinde) 5. elek olan 4.0 mm göz
açıklıklı eleğe denk gelmektedir. Yani, tanelerin ortalama büyüklüğü 4.0
mm mertebesindedir.

73
Agregalar ve Su
İM sınırı

İnce agreganın (kumun) incelik modülünün 2.3 ’den az ve 3.1 ’den

fazla olmaması gerekmektedir. İnce agreganın incelik modülü,

beton karışım hesaplarında kullanılmaktadır. Beton karışım

hesaplarında iri agreganın incelik modülü kullanılmamaktadır.

74
Agregalar ve Su
Dmax Betona Etkisi

Beton yapımında maksimum agrega tane boyutu büyük olan agrega kullanıldığı takdirde
daha az miktarda su, çimento ve ince agrega gerekmektedir. Bir başka deyişle, beton
daha ekonomik olmaktadır. Ayrıca, daha az çimento kullanılması, betonda daha az
büzülmenin (daha az çatlak oluşmasının) yer almasını sağlamaktadır.

75
Agregalar ve Su
Dmax Büyük Seçmenin Yararları
i. Beton karışımının su ihtiyacı azalmaktadır. Daha az su

içeren bir betonda daha az büzülme yer almaktadır.

ii. Beton karışımının çimento ihtiyacı azalmaktadır.

- Ekonomiklik sağlanmakta,

- Betonun hidratasyon ısısı azalmaktadır.

iii. Sabit bir işlenebilme için ve sabit bir çimento miktarı ile

yapılacak betonun su/çimento oranı azalmaktadır.

Böylece, daha yüksek dayanım elde edilebilmektedir.


76
Agregalar ve Su
Uygun Dmax
Beton üzerinde yapılan araştırmaların sonuçları, maksimum

tane büyüklüğü için en uygun boyutun 25 mm olduğunu ve

maksimum tane büyüklüğünün 40 mm’den daha büyük olmaması

gerektiğini göstermektedir.

77
Agregalar ve Su
Yüksek Dayanımlı Betonda Dmax
Yüksek dayanımlı (500 kgf/cm2 büyük) betonların

yapılmasında, genellikle, en büyük tane boyutu

8.0 mm veya 16.0 mm olarak seçilen agrega

kullanılmaktadır.

78
Agregalar ve Su
Dmax Sınırlandıran Koşullar
Maksimum tane boyutu (mm)

≤ 1/5 x en dar kesitli kalıp genişliği

≤ 3/4 x iki donatı arasındaki en küçük mesafe

≤ 1/3 x döşeme derinliği

79
Agregalar ve Su
Örnek: Bir konut projesinden aşağıdaki bilgiler alınmıştır.
En dar kesitli kalıp genişliği = 25 cm
İki donatı arasındaki en küçük mesafe = 5 cm
Döşeme derinliği = 12 cm
Buna göre bu yapıda dökülecek betonda kullanılacak agreganın
maksimum tane boyutu en fazla kaç mm olmalıdır?
Dmax ≤ 1/5 x en dar kesitli kalıp genişliği = 250/5 = 50 mm

≤ 3/4 x iki donatı arasındaki en küçük mesafe= 50*3/4= 37,5 mm

≤ 1/3 x döşeme derinliği = 120/3 = 40 mm


Dmax ≤ 37,5 mm
İskenderun
Teknik
Üniversitesi

Fakülte: Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi


Bölüm: İnşaat Mühendisliği Bölümü
Ders: Yapı Malzemesi I
Dönem: 2020 – 2021 (Bahar)
5.
Öğretim üyesi: Prof.Dr. Umur Korkut SEVİM Hafta
BÖLÜM 3-2. Kısım

AGREGALAR ve SU
Kaynak: ‘‘Beton’’ Prof.Dr. Turhan Y. Erdoğan

ODTÜ Yayıncılık
Kusurlu Agregalar

Tanenin en büyük boyutunun en küçük boyutuna oranı 3’ten

büyük olan tanelere şekilce kusurlu taneler denir.

Şekilce kusurlu taneler (yassı veya uzun) oranı, beton

içerisinde %10 – 15 den çok olması istenmemektedir.


4
Agregalar ve Su
Agrega Tane Şeklinin İşlenebilirliğe Etkisi

Çakıl gibi yuvarlak agregalarla yapılan betonların

işlenebilmeye katkısı daha çok olmaktadır.

Kırmataş gibi köşeli agregalar, sürtünme etkisiyle, taze

betonun akıcılığını azaltmaktadır.


5
Agregalar ve Su
Agrega Tane Şeklinin Dayanıma Etkisi
Köşeli agregalarla yapılan betonlarda, agrega taneleri ile çimento

hamuru arasındaki aderans daha iyi olmaktadır. Bunun nedeni,

köşeli agrega tanesinin yüzey alanının yuvarlak agrega tanesinin

yüzey alanından daha büyük olmasıdır. Köşeli agregalarla yapılan

betonların dayanımı, yuvarlak agregayla yapılan betonların daha

yüksek olabilmektedir.

6
Agregalar ve Su
Agregada Boşluk Tipleri

Boşluk Tipleri

Su Geçirgen Boşluklar Su Geçirmez Boşluklar

Tane yüzeyinde ince çatlaklar


Agrega yapısından gelen
olarak oluşmuş olan, veya tane
boşluklardır.
içerisinde olup da yüzeydeki

boşluklarla bağlantılı olan

boşluklardır. 7
Agregalar ve Su
Agregada Nemlilik Durumları

1. Tamamen Kuru Durum: Agrega boşluklarında hiç su yoktur.

2. Hava Kurusu Durum: Agreganın su geçirgen boşluklarının içerisinde

bir miktar su vardır ancak tanelerin yüzeyinde su yoktur.

3. Doygun, Yüzey Kuru Durum (kyd): Su geçirgen boşlukları tamamen

suyla dolu, fakat yüzeyinin kuru olduğu durumdur.

4. Islak Durum: Agreganın su geçirgen boşlukları tamamen suyla

doludur, ve ayrıca, tanelerin üzerinde bir miktar su filmi vardır.

8
Agregalar ve Su
Agrega Tanelerinin Su Durumu

9
Agregalar ve Su
Agrega Su Emme Kapasitesi

Tamamen kuru durumdaki agreganın emebileceği maksimum su

miktarı, “su emme kapasitesi” olarak tanımlanmakta ve

% olarak ifade edilmektedir.

10
Agregalar ve Su
Agrega Su Emme Kapasitesi Formülü

Su Emme Kapasitesi (%) = (Wkyd-Wk)/Wk x 1OO

Wdyk = Agreganın “doygun yüzey kuru” durumundaki ağırlığı,

Wk = Agreganın “tamamen kuru” durumdaki ağırlığı’dır.

11
Agregalar ve Su
Mevcut Nem Durumu

Agregadaki Mevcut Toplam Su, (%) = (Wm-Wk)/Wk x 100

Wm: Hiç bir işleme tabi tutulmadan (o haliyle) ağırlığı,

Wk: Tamamen kuru duruma getirilmiş agrega ağırlığı’dır.

12
Agregalar ve Su
Agrega Hava Kurusu Durumu

Agregadaki mevcut toplam su yüzdesi, su emme kapasitesinden

daha düşük ise, agrega “hava kurusu” durumundadır.

Agregadaki mevcut nem miktarı %1, ve su emme kapasitesi %4

ise, o agregadaki boşluklar suyla kısmen doludur.

13
Agregalar ve Su
Agrega Islak Durumu

Agregadaki mevcut toplam su yüzdesi, su emme kapasitesinden

daha yüksek ise, agrega “ıslak” durumdadır.

Mevcut nem miktarı %6, su emme kapasitesi %4 ise, agrega

tanelerinin yüzeyinde %2 kadar serbest su (yüzey suyu) vardır.

14
Agregalar ve Su
Beton Karışımında Agrega Nem Durumu

Beton karışım hesabında genellikle, agreganın nem durumu “doygun, kuru

yüzey” imiş gibi varsayılmakta, 1m3 betonda yer alması gereken su,

çimento ve agrega miktarları hesaplanmaktadır. (Beton karışım oranları,

bazen agregayı “tamamen kuru” varsayarak da yapılmaktadır.)

15
Agregalar ve Su
Mevcut Su Yüzdesinin Amacı
Agregadaki mevcut suyun yüzdesi, ve su emme kapasitesi,
agreganın “doygun-yüzey kuru” durumda olduğu varsayımına
dayanan karışım hesabında elde edilen su ve agrega miktarlarının
düzeltilmesi amacıyla kullanılmaktadır.

Şayet, agrega ıslak durumda ise, serbest su miktarı


hesaplanmakta ve karışıma girecek su miktarı o kadar
azaltılmaktadır. Agrega kuru durumda ise, ne kadar su
emebileceği hesaplanmakta ve karışıma girecek su miktarı o kadar
artırılmaktadır. Böylece, beton karışımı için yapılan hesaplardaki
su/çimento oranından sapma olmamaktadır.

16
Agregalar ve Su
Agrega Birim Ağırlığı
Belirli hacimdeki bir kabı dolduran agrega tanelerinin toplam

ağırlığının, kabın hacmine bölünmesiyle saptanmaktadır.

Birimi g/cm3 veya t/m3 cinsinden ifade edilmektedir.

17
Agregalar ve Su
Agrega Ağırlığını Etkileyen Faktörler

 Agreganın gradasyonu,

 Tane şekli (yuvarlak, köşeli, yassı, ince, uzun olması),

 Tanelerin mevcut nem durumu (kuru, hava kurusu, ıslak)

 Tanelerin kap içerisine yerleştirme tarzı.

Gevşek Sıkıştırılmış 18
Agregalar ve Su
Agregaların Ortalama Birim Ağırlıkları, t/m3

19
Agregalar ve Su
Agrega Birim Ağırlık Değerinin Önemi

Birim ağırlık değerinin yüksek olması, agrega tanelerinin arasındaki

boşluğun az olduğunu belirtmektedir. Ayrıca, birim ağırlık bilindiği

takdirde, mevcut agreganın hacmini hesaplayabilmek mümkün

olabilmektedir.

20
Agregalar ve Su
Agrega Özgül Ağırlığı

Özgül ağırlık, agrega tanelerinin işgal ettiği mutlak birim hacim ağırlığıdır. Bu

değerin hesabında taneler arasındaki boşluk dikkate alınmaz.

21
Agregalar ve Su
Agrega Özgül Ağırlık Hesabı

İki tartı arasındaki fark

ölçü kabından taşan suyun

ağırlığı yani agrega deney

numunesinin tanelerinin

toplam hacmini verir. 22


Agregalar ve Su
İnce Agrega Piknometre Deneyi

Agregalar ve Su
23
İri Agrega Arşimet Deneyi

Agregalar ve Su
24
Agrega Özgül Ağırlık Değerinin Önemi
Agreganın özgül ağırlık değeri, betonda yer alabilecek malzeme

miktarlarının hesaplanmasında kullanılmaktadır. Betonda kullanılan

çimentonun, suyun, ve agregaların özgül ağırlıkları bilindiği

takdirde, bu malzemelerin 1 m3 içerisindeki hacimleri

hesaplanabilmektedir. Normal beton agregalarının özgül ağırlığı

2,50-2,90 değerleri arasındadır.

25
Agregalar ve Su
Örnek

1 m3 betonda 178 kg su, 315 kg çimento ve %1.0 hava yer

alacaktır. Agregalar doygun-yüzey kuru durumdadır. Çimentonun

özgül ağırlığı 3.15, ince ve iri agrega karışımının doygun-yüzey

kuru özgül ağırlığı (Sdyk), 2.60’dır. 1m3 betonda yer alacak

agrega ağırlığının hesaplanması istenmektedir.

26
Agregalar ve Su
Çözüm

27
Agregalar ve Su
Agregada Bulunabilecek Zararlı Maddeler
1. Çürümüş bitkiler, humuslu topraklar, şeker gibi agrega

yığınının içerisine karışmış olan “organik maddeler”.

2. Kil ve silt gibi, agrega yığınının içerisine karışmış veya

tanelerin yüzeyine yapışık olan “ince maddeler”,

3. Agrega tanelerinin bir parçasıymış gibi yapışık durumda olan

veya agrega yığının içerisinde agrega tanesi gibi yer alan “kil

topakları ve kolayca kırılabilecek maddeler”.

4. Kömür ve odun parçaları gibi “yumuşak ve hafif maddeler”.

28
Agregalar ve Su
1- Organik Maddeler

Agrega yığını içerisinde çok küçük parçacıklar halinde dağılmış

olan çürümüş bitki köklerindeki, humuslu topraklardaki ve diğer

organik maddelerdeki tannik asit ve türevleri.

29
Agregalar ve Su
1- Organik Maddelerin Etkisi

 Betonda, çimentonun prizini (katılaşmasını) yavaşlatarak ilk

günlerdeki dayanımını ve dayanıklılığını olumsuz etkilemektedir.

 Çoğu zaman, ince agreganın içerisinde yer almaktadır.

 Agreganın yıkanması ile kolayca temizlenmiş olmaktadır.

30
Agregalar ve Su
2- İnce Maddeler

Tane büyüklüğü 0.063 mm’den az olan maddeler, “ince madde”

(yıkanabilir maddeler) olarak tanımlanmaktadır. Agrega tanelerinin

yüzeyinde gevşek bir tabaka gibi yer alan agrega içerisindeki kil,

silt, taşunu gibi maddeler ince maddelerdir.

31
Agregalar ve Su
2- İnce Maddelerin Etkisi

1. Beton yapımı için gereken su miktarını artırmaktadır.

2. Agrega tanelerinin yüzeyini bir örtü gibi kaplamış olan ince

maddeler, agrega taneleri ile çimento hamuru arasındaki

aderansı azaltmaktadır.

3. Hava sürükleyici katkı maddesi miktarı, ince madde oranı

yüksek olan agregalarla yapılan betonlar için daha çok olur.

32
Agregalar ve Su
2- İnce Madde Sınırı

Türk standartlarına göre, 0 - 4 mm, 1 - 4 mm, 2 - 8 mm ve

4 - 63 mm agrega gruplarında bulunabilecek ince maddelerin

maksimum miktarı (agrega numunesinin ağırlıkça %si olarak),

sırasıyla, %4, %3, %2, ve %0.5 olmalıdır.

33
Agregalar ve Su
Yıkama Deneyi

İnce agrega içerisinde olabilecek olan

silt ve kil miktarının tespiti deneyidir.

63 µm lik elek kullanılır. İnce agregada

%4-5, iri agregada %0.5’den fazla

olmamalıdır.

34
Agregalar ve Su
Taşunu ve Kil Farkı

Taşunu kullanıldığı takdirde de betonun su ihtiyacı artmakta ise

de, bu madde, kil gibi fazla su emmemektedir; dolayısı ile

betonun su ihtiyacını artırmakta kil kadar etkili olmamaktadır.

Beton yapımında %10 - %15 kadar taşunu kullanılmasının beton

dayanımına olumsuz etki yapmamaktadır.

35
Agregalar ve Su
3- Kil Topakları

Agrega taneleri üzerine sıkıca yapışmış olan ve betonun

karılma işleminde agrega tanelerinden ayrılmayan, agrega

tanesinin parçasıymış gibi yer alan kil parçacıkları, “kil

topakları” olarak anılmaktadır.

36
Agregalar ve Su
3- Kil Topaklarının Etkisi

 Betonların karma suyu ihtiyacı artmaktadır.

 Taze betonun işlenebilmesi azaltmaktadır,

 Sertleşmiş betonun, dayanımı ve dayanıklılığı azalmaktadır.

 Beton yüzeyinde çukurlar oluşturmakta ve görünümü bozulmaktadır.

37
Agregalar ve Su
3- Kil Topakları Sınırı

İnce agregada bulunabilecek kil topaklarının maksimum miktarı

%3 olmalıdır; iri agregada bulunabilecek kil topaklarının

maksimum miktarı ise, %10 arasında değişmektedir.

38
Agregalar ve Su
4- Hafif Maddeler

Agrega yığını içerisine karışmış durumda yer alan kömür,

linyit, odun parçacıkları gibi, özgül ağırlıkları 2.0’dan daha az

olan maddeler “hafif maddeler” olarak adlandırılmaktadır.

39
Agregalar ve Su
4- Hafif Maddelerin Etkisi ve Sınırı

 Betonların dayanımı ve dayanıklılığı daha az olmaktadır.

 Beton yüzeyinde lokal renk değişikliklerine yol açmaktadır.

Betonlar için kullanılacak ince ve iri agregadaki maksimum hafif

madde miktarı, ağırlıkça %1’dir.

40
Agregalar ve Su
Dayanıksız Agregalar

Bu tür agregalar betonun yıpranmasına, çatlamasına yol açmaktadır.

 Kırılgan kumtaşları ve yumuşak kalkerler

 Kil içeren kalkerler ve gözenekli çörtler.

41
Agregalar ve Su
Agregaların Özellikleri (kalker,kumtaşı)

42
Agregalar ve Su
Agrega Basınç Dayanımı

Betonda kullanılan agreganın basınç dayanımı 100 - 200 MPa

olduğu söylenebilinir.

Numune Boyutları Basınç Dayanımı


mm MPa

70 x 70 x 70 mm 122,2
43
Agregalar ve Su
Agregaların Parçalanma Direnci

Beton yüzeyinin aşınmaya maruz kalacağı durumlarda

kullanılacak betonların, aşınmaya dayanıklı agregalarla yapılmış

olması istenmektedir. Aşınma dayanıklılığı sadece iri agregalar

için araştırılmaktadır.

44
Agregalar ve Su
Los Angeles Deneyi

Agreganın parçalanma direncini TS EN 1097-2 (2000)

standardına göre Los Angeles deney metodu ile yapılır. Agrega

numunesi tamburda çelik bilyeler ile birlikte döndürüldükten sonra

1.6 mm göz açıklıklı elekten elenerek kalan malzeme miktarı

belirlenmiş ve Los Angeles katsayısı (LA) hesaplanır.

45
Agregalar ve Su
Los Angeles Deney Aleti

46
Agregalar ve Su
Los Angeles Deney Yönetemi

47
Agregalar ve Su
LA Sınır Değerleri

Aşınmaya dayanıklı agregalarda, bilyalı tamburun 500 devir

döndürülmesi sonucunda ortaya çıkacak aşınma miktarı, sırasıyla,

%50 ’den fazla olmamalıdır.

48
Agregalar ve Su
Dona Dayanıklı Agrega

Kırmataş agregalarda, taşın su emme kapasitesi ağırlıkça

%0.5’den büyük değil ise, ve taşın suya doygun haldeki küp basınç

dayanımı en az 1500 kgf/cm2 ise, agrega dona yeterince

dayanıklıdır.

49
Agregalar ve Su
Agrega Dona Dayanıklılık Deneyi

Agregaların, magnezyum sülfat çözeltisine yaklaşık 17 saat sokulup sonra

etüvde çıkartılarak kurutulduğu, ve bu işlemin 5 kez tekrarlandığı bir

yöntemdir. Böyle bir deney sonucunda, agregada kırılmalar, ufalanmalar

yer almakta, agreganın ilk ağırlığında kayıp meydana gelmektedir.

50
Agregalar ve Su
Agrega Dona Dayanıklılık Deney Düzeneği

51
Agregalar ve Su
Agrega Don Dayanıklılık Sınırları (%)

MS= 100×(M₁-M₂) / M ₁

52
Agregalar ve Su
Reaktif Silika veya Karbonat

Genel olarak, beton agregaları atıl malzemeler (kimyasal etkisi

olmayan) olarak kabul edilmektedir.

Ancak, reaktif silika veya reaktif karbonat içeren bazı agregalar,

zamanla, betonun içerisindeki alkalilerle reaksiyona girebilmekte

ve çok büyük genleşmelere yol açabilmektedir.

53
Agregalar ve Su
Reaktif Silika İçeren Agregalar

Opalinli çörtler, kalkedonik çörtler, kuvarsik çörtler, silisli

kalkerler, silisli dolomitler, dasitler ve tüfleri, andezitler ve

tüfleri, ve silisli şeyller, reaktif silika içeren kaya türleridir.

54
Agregalar ve Su
Alkali-Silika Reaksiyonu

Reaksiyon alkalilerin, agregadaki reaktif silikaya hücum

etmesiyle başlamaktadır. Bu reaksiyonun sonucu olarak,

agrega tanelerinin yüzeyinde, “alkali-silika jeli” oluşmaktadır.

Si02 + 2NaOH + Su  Na2H2 Si04 . 8H20

55
Agregalar ve Su
Alkali-Silika Reaksiyonunun Etkisi

Alkali-silika jeli, büyük miktarda su içermektedir. Bir başka

deyişle, büyük miktarda su emme kapasitesine sahip olan bu

jelin oluşmasıyla, betonun içerisinde çok büyük genleşmelere

yol açılmaktadır.

56
Agregalar ve Su
ASR İçin Önlemler

 Beton yapımında kullanılacak agreganın mümkün olduğu kadar

reaktif silika içermemesi gerekmektedir.

 Kullanılan çimentodaki Na20 + 0.66 K20 miktarının %0.6’dan

fazla olmaması istenmektedir.

57
Agregalar ve Su
Agrega Reaktiflik Deneyi
Harç Çubuğu yöntemine göre, agrega kum boyutuna öğütüldükten sonra

çimento ve suyla karıştırılarak elde edilen harçtan 25 x 25 x 286 mm

boyutlu numuneler üretilmektedir.

58
Agregalar ve Su
Agrega Reaktiflik Deney Ölçümü

Harç numunelerinin boyu zaman içerisinde ölçülerek genleşme

olup olmadığı araştırılmaktadır.

59
Agregalar ve Su
TS EN 1008

60
Agregalar ve Su
Su Tipleri

1. İçilebilen sular

2. Beton endüstrisindeki işlemlerden geri kazanılan sular

3. Yer altı kaynaklarından çıkan sular

4. Tabiî yüzey suları ve endüstriyel atık sular

5. Deniz suyu ve acı göl suları

6. Kanalizasyon (lâğım) suları


61
Agregalar ve Su
Beton İçin Uygun Su

“Su içilebilir ise, beton karışımında kullanılmaya uygun su’dur”.

Beton karışımında kullanılmaya uygun (iyi kalitedeki) su, betonun

prizine, dayanımına, dayanıklılığına, ve görünümüne olumsuz etki

yapabilecek yabancı maddeler içermeyen su’dur.

62
Agregalar ve Su
Betonda Suyun İşlevleri
1. “Karışım suyu” olarak, çimento ve agregayla birlikte karılarak

beton üretimini sağlamak,

2. “Kür suyu” olarak, yerine yerleştirilmiş olan betonun yüzeyini

ıslak tutarak içerisindeki suyun buharlaşmasını önlemek,

böylece, kimyasal reaksiyonların gelişebilmesi için yeterli

miktarda suyun bulunabilmesini sağlamak,

3. “Yıkama suyu” olarak, beton karışımına girecek agregaların

yıkanmasını, ve betonun karılma işlemi tamamlandıktan sonra

betonyerin temizlenmesini sağlamak.

63
Agregalar ve Su
Karışım Suyunun Görevi
1. Çimento ile birleşerek hidratasyonun yer almasını sağlamak,

2. Betonun karılma işleminde agrega ve çimento tanelerinin yüzeyini

ıslatarak üretilen taze beton karışımında istenilen işlenebilmeyi

(segregasyon olmadan, betonun kolayca karılabilirliğini,

yerleştirilebilirliğini, sıkıştırılabilirliğini, ve yüzeyinin

düzeltilebilirliğini) sağlamak.

64
Agregalar ve Su
Kür Suyunun Görevi

Esasen betonu kür etmek, erken dönemde çimento

hidratasyonu için gerekli rutubetin ortamda bulunmasını

sağlamak demektir. Bu, ya betonun su kaybını engellemek veya

yüzeye ilave su vermekle sağlanır.

65
Agregalar ve Su
Yıkama Suyunun Görevi

1. Beton yapımında kullanılacak olan agregalarda bulunabilecek kil, silt,

organik madde gibi yabancı maddeler beton özeliklerini olumsuz

etkiledikleri için, agregaların beton yapımı öncesinde yıkanma işlemine

tabi tutulmalıdır.

2. Beton karılması işlemi tamamlandıktan sonra, betonyeri temizlemek

amacıyla kullanılmaktadır.

66
Agregalar ve Su
Kür Suyunun Kalitesi
Kür suyunun kalitesi, beton karışımında yer alacak suyun kalitesi

kadar önemli olmasa da, kür suyu olarak kullanılacak suyun içinde de

betonda zararlı kimyasal olaylara yol açacak veya beton yüzeyinin

lekelenmesine neden olabilecek yabancı maddelerin yer almaması

gerekmektedir.

67
Agregalar ve Su
Yıkama Suyunun Kalitesi

Yıkama suyunun içerisinde bulunabilecek zararlı maddelerin bir

miktarı betonyerin iç yüzeyine yapışmakta ve bir sonraki beton

karılması işleminde betonun içerisine girerek olumsuz etki

yapabilmektedir.

68
Agregalar ve Su
Sudaki Yabancı Maddeler
Yabancı Maddeler

kil, silt

yosunlu madde

şeker

kalsiyum, magnezyum, sodyum, klorür,

sülfat, değişik türdeki tuzlar,

asitler

yağ.

sodyum ve potasyum oksitler

organik maddeler
69
Agregalar ve Su
Deniz Suyu

Deniz ve okyanuslarda bulunan içinde bir çok element ve tuz

içeren saf olmayan su. Okyanuslarda ortalama tuzluluk

oranı %3.5tir. Yani 1 kg suda 35 gram tuz bulunur.

70
Agregalar ve Su
Deniz Suyunun Betona Etkileri
1. Betonun prizini hızlandırmakta ve hatta ilk günlerdeki

dayanımını birazcık artırabilmektedir. Ancak, betonun nihai

dayanımında %10 - %20 kadar azalma olmaktadır.

2. Yüksek miktardaki klorür iyonu nedeniyle, betonarme

yapılardaki betonun içerisindeki demir donatıların korozyonunu

artırmasıdır.

3. Daha çok çiçeklenme göstermekte, beton yüzeyinin görünümü

bozulmakta, betonun dayanıklılığı azalmaktadır.

71
Agregalar ve Su
Karışım Suyu Uygunluğu İçin Yöntemler

1. Kimyasal analiz yöntemi,

2. Karışım suyunun çimento priz süresine etkisinin araştırılması yöntemi,

3. Karışım suyunun beton dayanımına etkisinin araştırılması yöntemi.

72
Agregalar ve Su
İskenderun
Teknik
Üniversitesi

Fakülte: Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi


Bölüm: İnşaat Mühendisliği
Ders: Yapı Malzemesi I
Dönem: 2020 – 2021 (Bahar)
6.
Öğretim üyesi: Prof. Dr. Umur Korkut SEVİM Hafta
TS 706 SINIR DEĞERLER (% GEÇEN)
Elekler (mm) Her Elek
üstünde
Soru 1
kalan(gr) A32 B32 C32
31.5 0 100 100 100

16 3200 62 80 89

8 3900 38 62 77

4 5000 23 47 65

2 3300 14 37 53

1 1700 8 28 42

0.5 3050 5 18 29

0.25 550 2 8 15
Tava 300 0 0 0

Yukarıda elek analizi sonuçları verilen agreganın granülometri eğrisini çiziniz ve sınır
değerleri sağlayıp sağlamadığını analiz ediniz.
Çözüm 1

TS 706 SINIR DEĞERLER (%


Elekler GEÇEN)
Her Elek Kümülatif ağırlık Yığışımlı kalan (%) Yığışımlı geçen
(mm)
üstünde (g) (%)
kalan(g) A32 B32 C32

31.5 0 0 0 100 100 100 100

16 3200 3200 (0+3200) 15.24 (3200/21000*100) 84.76 (100-15.24) 62 80 89

8 3900 7100 (3200+3900) 33.81 (7100/21000*100) 66.19 (100-33.81) 38 62 77

4 5000 12100 (7100+5000) 57.62 (12100/21000*100) 42.38 (100-57.62) 23 47 65

2 3300 15400 73.33 26.67 14 37 53

1 1700 17100 81.43 18.57 8 28 42

0.5 2750 19850 94.52 5.48 5 18 29

0.25 350 20200 96.19 3.81 2 8 15

Tava 800 21000 100.00 0.00 0 0 0


100
Mevcut agrega A32 B32 C32
90

80

70
Elekten geçen (%)

60

50

40

30

20

10

0
0 0,25 0,5 1 2 4 8 16 31,5
Elek boyutu (mm)

Granülometri eğrisi sürekli artan. yığışımlı bir grafiktir. Arada kopma olmuşsa
süreksizdir ve o aralıkta elek üzerinde hiç agrega kalmamış demektir.
Mevcut agrega sınır A32-C32 eğrileri arasında kaldığı için sınır şartları sağlayan
düzgün granülometrili bir agregadır.
Elekler A agregası B agregası A32 B32
(mm) % geçen % geçen % geçen % geçen
Soru 2
31.5 100 100 100 100
16 82 73 62 80
8 74 20 38 62
4 64 8 23 47
2 45 1 14 37
1 25 0 8 28
0.5 10 0 5 18
0.25 6 0 2 8

Elekten % geçenleri verilen A ve B agregalarının uygun granülometri eğrisini


incelik modülü yönteminden yararlanarak çiziniz.
Çözüm 2

Elekler A agregası B agregası A32 B32


(mm) % geçen % kalan % geçen % kalan % geçen % kalan % geçen % kalan

31.5 100 100-100=0 100 0 100 0 100 0

16 82 100-82=18 73 27 62 38 80 20

8 74 26 20 80 38 62 62 38

4 64 36 8 92 23 77 47 53

2 45 55 1 99 14 86 37 63

1 25 75 0 100 8 92 28 72

0.5 10 90 0 100 5 95 18 82

0.25 6 94 0 100 2 98 8 92

Toplam 394 598 548 420


İncelik
Modülü 394/100=3.94 598/100=5.98 548/100=5.48 420/100=4.2
Karışımın istenilen modülü = (5.48+4.2)/2 = 4.84 olur.
𝑎 𝑏
İM karışım = İM A + İM B
100 100
a+b=100
4.84 = 3.94*a/100+ 5.98*(100-a)/100 ise a= 0.5588. b= 0.4412

Elekler (mm) Karışım % geçen

31.5 (100*0.5588+100*0.4412)=100
16 (82*0.5588+73*0.4412) =77.96
8 50.12

4 39.24
2 25.55
1 13.95
0.5 5.58
0.25 3.35
Soru 3
Bir agrega deposunda bulunan 3 cins agreganın granülometri deney sonuçları
verilmiştir. Bu agregalar hangi oranlarda karıştırılmalı ki elde edilen karışımın
granülometrisi A16- B16 eğrilerinin arasına düşsün?
Elek göz Elekten geçen malzeme yüzdeleri
boyutu
(mm) 16 8 4 2 1 0.5 0.25

II nolu 100 9 0 0 0 0 0
mıcır
Çakıl 100 90 40 5 0 0 0

Kum 100 100 100 95 83 45 10

A16 100 60 38 20 15 6 2

B16 100 80 60 45 32 25 5
Çözüm 3
Deneme yanılma yöntemi ile ilk olarak bir karışım oranı belirlenir. Toplam tane yüzeyini
ve gerekli olan ıslatma suyu miktarını azaltmak için en ince taneli agrega yani kum
minimum değerde tutulmalıdır. İri agregayı yüksek oranda karıştırırsak köşeli tanelerin
artmasından dolayı işlenebilirlik azalır. Bu kısıtlamalar göz önünde bulundurularak Mıcır
%20, çakıl %55 ve kum %25 oranında seçilerek bu karışımın uygun granülometri
değerleri hesaplanmıştır. (Sizler de farklı oranları deneyip sınır şartları sağlayan
karışımlar bulabilirsiniz!)

Elek göz boyutu (mm) Elekten geçen malzeme yüzdeleri

16 8 4 2 1 0.5 0.25

II nolu mıcır (%20) 100*0.2=20 9*0.2=1.8 0 0 0 0 0

Çakıl (%55) 100*0.55=55 90*0.55=49.5 22 2.75 0 0 0

Kum (%25) 100*0.25=25 100*0.25=25 25 23.75 20.75 11.25 2.5

KARIŞIM 20+55+25=100 1.8+49.5+25=76.3 47 26.5 20.75 11.25 2.5


120

Karışım A16 B16


100

80
Elekten geçen (%)

60

40

20

0
0,25 0,5 1 2 4 8 16
Elek boyutları (mm)
Soru 4
Alınan bir miktar agrega numunesinin doygun yüzey kuru ağırlığı 185 g, işaretli
çizgiye kadar su dolu olan piknometrenin ağırlığı 1140 g olarak belirleniyor.
Agrega numunesi eklendikten sonra yine aynı çizgiye kadar su dolu olan
piknometrenin ağırlığı ise 1260 g olarak belirleniyor. Bu verilere göre bu agrega
numunesinin özgül ağılığını hesaplayınız.

Çözüm 4
W1= 185 g
W2= 1140 g
W3= 1260 g

𝑊
δ = 𝑊 +𝑊1−𝑊
1 2 3

185
δ= = 2.846
185+1140−1260
İskenderun
Teknik
Üniversitesi

Fakülte: Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi


Bölüm: İnşaat Mühendisliği Bölümü
Ders: Yapı Malzemesi I
Dönem: 2020 – 2021 (Bahar)
7.
Öğretim üyesi: Prof.Dr. Umur Korkut SEVİM Hafta
BÖLÜM 4

BETON KATKI MALZEMELERİ


Kaynak: ‘‘Beton’’ Prof.Dr. Turhan Y. Erdoğan

ODTÜ Yayıncılık
Beton Katkı Maddesi
Beton karışımını oluşturmak üzere kullanılan temel

malzemelerin (çimentonun, agreganın ve suyun), karılma

işleminden hemen önce veya karılma işlemi esnasında beton

karışımının içerisine katılan malzemeye “beton katkı maddesi”

denilmektedir.

Beton Katkı Maddeleri


Kullanım Amacı
Beton katkı maddeleri, betonun bazı

özeliklerini değiştirerek performansını

artırabilmek, ve/veya betonun daha

ekonomik olmasını sağlayabilmek için

kullanılmaktadır.
5

Beton Katkı Maddeleri


Katkı Maddelerinin Sınıflandırılması
Katkı Maddeleri

1. Kimyasal Katkı Maddeleri

2. Hava Sürükleyici Katkı Maddeleri

3. Mineral Katkı Maddeleri

4. Diğer Tipteki Katkı Maddeleri


6

Beton Katkı Maddeleri


1. Kimyasal Katkı Maddeleri
Beton teknolojisinde, kimyasal katkı maddeleri, “su içerisinde

erime özeliği gösteren katkı maddeleri” olarak

tanımlanmaktadır.

Beton Katkı Maddeleri


Kimyasal Katkı Maddeleri
1. Priz Süresini Hızlandırıcılar (H)

2. Priz Süresini Geciktiriciler (G)

3. Karışım Suyunu Azaltıcılar (A)

4. Karışım Suyunu Azaltıcı ve Prizi Hızlandırıcılar (AH)

5. Karışım Suyunu Azaltıcı ve Prizi Geciktiriciler (AG)

6. Karışım Suyunu Yüksek Miktarda Azaltıcılar (YA)

7. Karışım Suyunu Yüksek Miktarda Azaltıcı ve Prizi Geciktiriciler (YAG)


8

Beton Katkı Maddeleri


2. Hava Sürükleyici Katkı Maddeleri
Beton karışımının içerisine katıldıklarında, çimento hamurunun

içerisinde birbiriyle bağlantısı olmayan çok küçük ve kararlı

hava kabarcıkları oluşturan katkı maddeleri, “hava sürükleyici

katkı maddeleri” olarak tanımlanmaktadır.

Beton Katkı Maddeleri


Hava Sürükleyici Katkı Kullanım Amacı
Hava sürükleyici katkı maddelerinin tümü su içerisinde erime

gösteren türde değildir. O nedenle bu tür katkı maddeleri ayrı

bir grup olarak sınıflandırılmaktadır.

Hava sürükleyici katkı maddeleri, betonun dona karşı

dayanıklılığını artırmak amacıyla kullanılmaktadır.

10

Beton Katkı Maddeleri


3. Mineral Katkı Maddeleri
Beton yapımında genellikle kullanılan mineral katkı maddeleri,

uçucu kül, silis dumanı, tras, granüle yüksek fırın cürufu gibi

puzolanik özelikli maddelerdir.

11

Beton Katkı Maddeleri


İnce Taneli Olması…
Uçucu kül ve silis dumanı, çok ince taneli puzolanik

malzemeler olarak elde edilmektedir. Tras ve benzeri doğal

puzolanlar veya granüle yüksek fırın cürufu, beton katkı

maddesi olarak kullanabilmek için, öğütülerek ince taneli

duruma getirilir.
12

Beton Katkı Maddeleri


Mineral Katkıların Betonda Kullanım Amacı
 İşlenebilmeyi,

 Dayanımı,

 Dayanıklılığı,

 Ekonomikliği artırmak amacıyla kullanılmaktadır.


13

Beton Katkı Maddeleri


4. Diğer Katkı Maddeleri
İlk üç grup dışındaki bütün katkı maddeleri:

 Korozyon önleyici katkılar,

 Nem önleyici katkılar,

 Su geçirgenliği azaltan katkılar,

 Renklendirici katkılar.
14

Beton Katkı Maddeleri


Katkı Maddeleri Tarafından Etkilenen
Beton Özellikleri
 Segregasyon  Terleme

 İşlenebilme
 Dayanım

 Kıvam
 Dayanım Kazanma Hızı
 Çökme Değeri

 Dayanıklılık
 Su İhtiyacı

 Priz Alma ve Priz Süresi  Ekonomiklik


15

Beton Katkı Maddeleri


Katkı Maddeleri İle İlgili Bilinmesi Gerekenler
1. Kötü bir beton karışımı için ilaç değildir.

2. Standartlarda belirtilmiş olan değerlere uygun olmalıdır.

3. Üretici tarafından belirtilmiş olan hükümlere dikkat edilmelidir.

4. Dozajı üretici tarafından belirtilen değer, denenmelidir.

5. Katkı maddesi betonun birden çok özeliğini etkileyebilmektedir.

6. Betona katılmasına dair güvenilir yöntemlerin belirlenmesi gerekir.

7. Katkı maddesinin etkisi, farklı betonlarda değişiklik gösterebilmektedir.

8. Beton özeliklerinde sağlanacak iyileştirme, beton kullanımında elde

edilecek kolaylık, ve betonun ekonomikliği gibi faktörler göz önünde

tutularak bu faktörler bir arada ve çok iyi değerlendirilmelidir. 16

Beton Katkı Maddeleri


Katkı Teknik Özellikleri
 Katkı maddesinin, beton performansı üzerindeki ana etkisi,

 Katkı maddesinin, betona yararlı veya zararlı yan etkileri,

 Katkı maddesinin fiziksel özelikleri ve aktif maddelerin konsantrasyonu,

 Katkı maddesinde hasar yaratabilecek maddelerin bulunup bulunmadığı,

 Katkı maddesinin beton karışımına nasıl katılması gerektiği,

 Katkı maddesinin kullanılması gereken dozajı,

 Katkı maddesinin, nasıl ve ne kadar süreyle saklanılabileceğidir. 17

Beton Katkı Maddeleri


Katkının Yapacağı Etkinin Bağlı Olduğu Faktörler
 Çimentonun kompozisyonu,

 Agrega gradasyonu ve agreganın zararlı madde içerip içermediği,

 Beton karışımındaki malzemelerin oranı,

 Bir başka katkı maddesinin beton içerisinde ayrıca yer alıp almadığı,

 Betonun karılma süresi,

 Katkı maddesinin betonun içerisine katılmasında takip edilen yöntem,

 Betonun sıcaklığı,

 Kür koşulları. 18

Beton Katkı Maddeleri


Kimyasal Katkı Maddeleri
Beton teknolojisinde “kimyasal katkı maddeleri” denildiğinde,

“su içerisinde çözünme gösteren katkı maddeleri”

anlaşılmaktadır.

Kimyasal katkı maddeleri, karışım suyu içerisine çok az

miktarda katılarak (çimento ağırlığının yaklaşık %1-%2 ’si)

kullanılmaktadır.
19

Beton Katkı Maddeleri


Su Azaltıcı Katkı Maddeleri
Türk standartlarına göre betonda su-azaltıcı

etki yapan katkı maddeleri, azalttıkları su

miktarına göre, ve ayrıca, su azaltmanın yanı

sıra betonun priz süresinde yaratmış oldukları

etkiye göre sınıflandırılmaktadırlar.

Beton Katkı Maddeleri 20


Su Azaltıcıların Sınıflandırılması
a. Normal miktarda su-azaltıcı katkı maddeleri (akışkanlaştırıcılar),

b. Yüksek miktarda su-azaltıcı katkı maddeleri (süper akışkanlaştırıcılar),

c. Su-azaltıcı ve priz-geciktirici katkı maddeleri,

d. Su-azaltıcı ve priz-hızlandırıcı katkı maddeleri,

e. Yüksek miktarda su-azaltıcı ve priz-geciktirici katkı maddeleri,


21

Beton Katkı Maddeleri


Normal Miktarda Su-Azaltıcı

Karışım suyunda katkı maddesinin yol açtığı azalmanın

miktarı %12’den az olduğu (%5-%11) takdirde, bu tür katkı

maddelerine, normal miktarda su-azaltıcı katkı maddeleri”,

veya “plastikleştirici”, veya “akışkanlandırıcı” denilmektedir.

22

Beton Katkı Maddeleri


Yüksek Miktarda Su-Azaltıcı
Karışım suyunda katkı maddesinin yol açtığı azalmanın

miktarı en az %12 olduğu takdirde, bu tür katkı maddelerine

“yüksek miktarda su-azaltıcı katkı maddeleri”, veya “süper

plastikleştirici”, veya “süper akışkanlandırıcı” denilmektedir.

23

Beton Katkı Maddeleri


Su-Azaltıcı ve Priz-Geciktirici
Bazı katkı maddeleri, hem sabit bir kıvam için gerekli su

miktarını %5 - %11 kadar azaltmakta, hem de taze betonun

priz (katılaşma) süresini uzatabilmektedir. Bu iki işlevi yerine

getiren katkı maddeleri, “su-azaltıcı ve priz-geciktirici” dir.

24

Beton Katkı Maddeleri


Su-Azaltıcı ve Priz-Hızlandırıcı
Sabit bir kıvam için gerekli su miktarını %5 - %11 kadar

azaltan ve aynı zamanda beton prizinin daha çabuk olmasını

sağlayan katkı katkı maddelerine “su-azaltıcı ve priz-

hızlandırıcı katkı maddeleri” denilmektedir.-

25

Beton Katkı Maddeleri


Yüksek Miktarda Su-Azaltıcı ve Priz-
Geciktirici
Sabit bir kıvam için gerekli su miktarını en az %12 kadar

azaltan ve aynı zamanda priz geciktiren katkı maddelerine

yüksek miktarda su-azaltıcı ve priz-geciktirici katkı maddeleri”

denilmektedir.

26

Beton Katkı Maddeleri


Su-Azaltıcı Katkı Maddelerinin
Kullanım Amaçları
1. Su/çimento oranını azaltarak yüksek dayanımlı beton elde etmek.

2. Taze betonun işlenebilmesini artırmak.

3. Teknik ve ekonomik yararlar sağlamak.

27

Beton Katkı Maddeleri


Su-Azaltıcının Beton Özeliklerine Etkileri-1
Beton karışımındaki su miktarı sabit tutulduğunda, taze

betonun işlenebilmesini artırıp iyileştirmektedir;

28

Beton Katkı Maddeleri


Su-Azaltıcının Beton Özeliklerine Etkileri-2
Taze betonun kıvamı sabit tutulduğunda, betonda kullanılan su
miktarını azaltmakta, yani, betonda daha küçük su/çimento
oranının kullanılmasına yol açmaktadır. O nedenle,
- Betonun gözenekliliği azalmakta, böylece su-geçirgenliği
azalmaktadır.
- Betonun dayanıklılığı artmaktadır.
- Betonun ilk günlerdeki ve nihai dayanımı artmaktadır.
- Kalıpların tekrar kullanılması daha çabuk olmaktadır.
29

Beton Katkı Maddeleri


Su-Azaltıcının Beton Özeliklerine Etkileri-3
Beton karışımının su/çimento oranı sabit tutulacak olursa,

azalan su miktarı ile birlikte çimento miktarı da azalmış

olacaktır. Bu durumda, hedeflenmiş olan beton dayanımı daha

az miktarda çimento ile elde edilmektedir. Böylece,

- Beton daha ekonomik olmaktadır.

- Daha az çimento ile yapılan beton, daha az hidratasyon ısısı

çıkarmaktadır; betondaki büzülme daha az olmaktadır.


30

Beton Katkı Maddeleri


Su-Azaltıcının Performansı

31

Beton Katkı Maddeleri


Priz-Geciktirici Katkı Maddeleri
“Priz-geciktirici katkı maddeleri”, sıcak hava koşullarının beton

üzerinde yaratabileceği çok hızlı priz yapma etkisini telafi

edebilmek üzere, betonun priz süresinin daha uzun olmasını

sağlayan katkı maddeleridir.

32

Beton Katkı Maddeleri


Yüksek Hava Sıcaklığı ve Yüksek Rüzgar
Hızı Etkileri
1. İstenilen kıvam için gereken su miktarı artmaktadır.

2. Çökme değeri kaybı olmaktadır.

3. Betonun prizi (katılaşması) daha kısa sürede yer almaktadır.

4. Beton yüzeyinde plastik büzülme çatlakları artmaktadır.

5. Betonun yerleştirilmesinde güçlüklerle karşılaşılmaktadır.

Beton Katkı Maddeleri 33


Soğuk Derz
Daha önce yerleştirilmiş beton ile yeni yerleştirilen beton

arasındaki bağlantıda “soğuk derz” olarak adlandırılan

süreksizlik meydana gelmekte,ve büzülme nedeniyle

çatlamaktadır.

34

Beton Katkı Maddeleri


Priz-Geciktiricinin Betona Olumlu Etkileri
Sıcak havada kullanılan betonların priz süresini uzatarak,

• Betonun yerleştirilmesi, sıkıştırılması, ve yüzeyinin

düzeltilebilmesi için gereken yeterli süre sağlanmaktadır.

• Betonun plastikliği daha uzun süre devam etmektedir.

Böylece, kalıp deformasyonu nedeniyle betonun

karşılaşabileceği çatlamalar önlenebilmektedir.

35

Beton Katkı Maddeleri


Priz-Geciktiricinin Performansı

36

Beton Katkı Maddeleri


Priz-Hızlandırıcı Katkı Maddeleri

“Priz-hızlandırıcı katkı maddeleri”, kullanıldıkları betondaki

katılaşmanın, katkısız betondakine kıyasla, daha hızlı

oluşmasını sağlayan katkı maddeleridir.

37

Beton Katkı Maddeleri


Soğuk Havada Priz Hızlandırıcı…
Soğuk havada;

 Betonun priz süresi daha uzun olmakta,

 İlk zamanlarda kazanılan dayanım daha az olmakta,

 Kalıpların sökülme zamanı uzamakta,

 Betonun kür’ü için daha uzun zaman gerekmektedir.


38

Beton Katkı Maddeleri


Priz Hızlandırıcının Priz Süreleri…
Bu tür katkıların kullanıldıkları betonların priz başlama süresi

1-4 dakika, priz sona erme süresi 3-10 dakika olabilmektedir.

Çok hızlı priz yaratan katkılar, yapıdaki su kaçağını durdurmak

için, betondaki bir deliğin tıkanması işinde ve betondaki bir

bölümün yama yapılarak tamiri işinde kullanılmaktadır.


39

Beton Katkı Maddeleri


Priz Hızlandıran Belli Başlı Maddeler
i. Bütün klorürler, özelikle CaCl2, NaCl, NH4Cl

ii. Alkali bazlar, NaOH, KOH, NH3

iii. Alkali tuzlar, Na2CO3 gibi

iv. Sodyum fluosilikat Na2SiF6

v. Kalsiyum nitrat CaNO3 ve kalsiyum nitrit.


40

Beton Katkı Maddeleri


Kalsiyum Klorür
Kalsiyum klorürün priz hızlandırıcı etkisi 1885 yılından bu

yana bilinmektedir ancak, betonda klorür iyonu bulunmasının

betonlardaki donatıların korozyonuna yol açacağını

belirtmektedir. O nedenle, çok iyi bir priz-hızlandırıcı olmakla

birlikte, kalsiyum klorür kullanılması doğru bulunmamaktadır.


41

Beton Katkı Maddeleri


Priz-Hızlandırıcının Betona Olumlu Etkileri
1. Taze betonun priz süresini kısaltmaktadır.

 Beton yüzeyinin düzeltilmesi daha kısa sürede tamamlanır.

 Kalıplardaki basınç azalmaktadır.

2. İlk zamanlarda beton dayanım artışı daha hızlı olmaktadır.

 Kalıplar daha erken sökülebilmektedir.

 Taze betonun kür’ü için gerekli süre azalmaktadır.

 Soğuk havanın yarattığı yavaş hidratasyon önlenebilmektedir.

 Yapı, veya tamir işlemi, daha kısa sürede tamamlanır. 42

Beton Katkı Maddeleri


Priz-Hızlandırıcı Kullanımında Dikkat
Edilecekler…
 Doğru iş programlama yapılması özellikle önemlidir.

 Fazla miktarda kullanımı, ani prize yol açabilmektedir.

 İlk günlerdeki beton büzülmesinin biraz daha fazla, betonun

nihai dayanımının ise biraz daha az olabilmektedir.


43

Beton Katkı Maddeleri


Priz-Hızlandırıcının Performansı

44

Beton Katkı Maddeleri


Kimyasal Diğer Katkı Maddeleri
 “Su - Azaltıcı ve Priz - Geciktirici”,

 “Su - Azaltıcı ve Priz - Hızlandırıcı”,

 “Yüksek Miktarda Su-azaltıcı ve Priz - Geciktirici”

45

Beton Katkı Maddeleri


Hava Sürükleyici Katkı Maddeleri
“Hava sürükleyici katkı maddeleri”, beton yapımı esnasında

taze betondaki çimento hamurunun içerisinde küçük boyutlu

(0.05 — 1.25 mm mertebesinde) ve kalıcı hava kabarcıklarının

oluşmasını sağlayan katkı maddeleridir.

46

Beton Katkı Maddeleri


Hava Katkı Maddesinin Amacı..
Betonun içerisine hava sürüklenmesi ile, donma-çözülme ve/veya buz çözücü

tuzların etkileri karşısında, betonun daha dayanıklı olması sağlanmaktadır.

Hava sürükleyici katkı taze betonun;

i. İşlenebilme özeliklerini önemli ölçüde artırabilmekte,

ii. Daha az terleme ve daha az segregasyon sağlamaktadır.

47

Beton Katkı Maddeleri


Hava Sürüklenmiş Beton
“Hava sürüklenmiş beton”, çimento hamurunun içerisinde,

birbirine çok yakın aralıklarla düzenli dağılım gösteren, biri

birinden bağımsız (aralarında bağlantı bulunmayan), çok sayıda

ve çok küçük hava kabarcıkları içeren bir betondur.


48

Beton Katkı Maddeleri


“Hapsolmuş Hava” Boşlukları
Taze betonun karılması ve yerleştirilmesi işlemlerinde, betonun içerisine

istenmeden (kendiliğinden) dahil edilmiş boşluklardır.

a. Büyük boyutlara sahiptir.

b. Gelişi güzel şekillerde ve dağılımdadırlar.

c. Arasında bağlantı bulunabilmektedir.

d. Betonun dayanımı ve dayanıklılığı azalmaktadır.


49

Beton Katkı Maddeleri


Dona Karşı Dayanıklılığı
T>0 T<0 T>0 T<0

Kılcal
boşluk

Su Buz Su Buz

T>0 T<0 T>0 T<0

Su Buz Su Buz

50

Beton Katkı Maddeleri


Betonun İçerisine Hava Sürükleme Yöntemleri
I. “Hava sürükleyici çimento” kullanılması,

II. Beton üretimi esnasında hava sürükleyici katkı

maddesinin eklenmesi ve birlikte karılması.

51

Beton Katkı Maddeleri


Sürüklenmiş Havanın Betona Olumlu Etkisi
1. Betonun donma-çözülme dayanıklılığını artırmaktadır.

2. Buz çözücü tuzlara karşı beton dayanıklılığını artırmaktadır.

3. Taze betondaki işlenebilmeyi artırmaktadır.

4. Taze betonlarda, segregasyonu ve terlemeyi azaltmaktadır.

5. Betonların üretiminde, su ihtiyacını azaltmaktadır.

6. Su/çimento oranındaki azalma sertleşmiş betonun dayanımını

artırmakta, su geçirgenliğini azaltmaktadır.


52

Beton Katkı Maddeleri


Sürükleyicinin Olumsuz Etkisi
Karışım hesaplarında bir ayarlama yapılmadığı takdirde, beton

basınç dayanımında %10 - %25 azalma olabilmektedir.

53

Beton Katkı Maddeleri


Don Dayanıklılığı İçin Hava Miktarları
Beton içerisindeki hava miktarı, beton hacmine göre yeterli don dayanıklılığı

için gereken hava miktarı %4 - %8 olarak belirtilmektedir.

54

Beton Katkı Maddeleri


ACI Tarafından Önerilen Hava Miktarları

55

Beton Katkı Maddeleri


Sürüklenen Hava Miktarını Etkileyen Faktörler
 Çimento Miktarı
 Çimento İnceliği
 En Büyük Agrega Tane Boyutu
 Kum Miktarı ve Kumun İnceliği
 İnce Öğütülmüş Mineral Katkılar
 Su-Çimento Oranı
 Taze Betonun Kıvamı
 Karışımda Kullanılan Mikser
 Betonun Karılma Süresi
 Kimyasal Maddelerin Kullanımı
 Beton Karışımının Sıcaklığı
56
 Vibrasyon
Beton Katkı Maddeleri
Mineral Katkılar
Mineral katkılar çok ince öğütülmüş olup karışımdan önce yada karışım

esnasında beton karışımına ilave edilen ayrı bir bileşendir.

57

Beton Katkı Maddeleri


Mineral Katkıların Gruplandırılması
Mineral
Katkılar

Doğal Endüstriyel Isıl İşlem


Malzemeler Yan Ürünler Malzemeler

Volkanik Küller Uçucu Kül Pişirilmiş Kil

Traslar Silis Dumanı Pişirilmiş Şeyl

Diatomik
GYF Cürufu Metakaolin
Topraklar
58
Beton Katkı Maddeleri
Mineral Katkıların Kullanımı
İnce taneli mineral katkı maddeleri;

 Çimento üretiminde,

 Beton üretiminde kullanılmaktadır.

Bunların kullanıldıkları oran, genellikle, beton karışımında yer alan

çimento miktarı azaltılmakta çimento miktarının %5 - %50 ’si

kadar mineral katkı konulmaktadır.

59

Beton Katkı Maddeleri


Mineral Katkı Kullanım Amaçları
1. Taze betonun işlenebilmesini artırmak,

2. Betonun belirli bir veya birkaç özeliğini geliştirmek.

- Terlemeyi ve segregasyonu azaltmak,

- Hidratasyon ısısını azaltmak,

- Alkali-silika nedeniyle oluşacak genleşmeyi azaltmak,

- Su geçirgenliği azaltmak,

- Nihai dayanımı artırmak,

- Sülfatlara karşı dayanıklılığı artırmak,

3. Daha ekonomik bir beton elde etmek. 60

Beton Katkı Maddeleri


Puzolan
Puzolan, “kendi başlarına bağlayıcılık değeri olmayan veya çok az

bağlayıcılık gösterebilen, fakat ince taneli durumda olduklarında ve

sulu ortamda kalsiyum hidroksit ile birleştirildiklerinde hidrolik

bağlayıcılık özeliğine sahip olan silisli veya silisli ve alüminli

malzemeler dir.
61

Beton Katkı Maddeleri


Puzolanın Tarihçesi
Eski Romalılar, Pozzuoli kasabasının civarında volkanik kül ile

söndürülmüş kirecin suyla birlikte karılmasıyla elde edilen malzemenin

hidrolik bağlayıcılık özeliği gösterdiğini fark etmişler.

62

Beton Katkı Maddeleri


Puzolanik Malzemelerin Tipleri
Puzolan

Doğal Yapay

Volkanik küller Uçucu kül

Volkanik Camlar Silika dumanı

Volkanik Tüfler Cüruf

Killer ve şeyller

Diatomik topraklar
63

Beton Katkı Maddeleri


Puzolanik Reaksiyon
Puzolanların kompozisyonu büyük ölçüde silis ve alüminden

oluşmaktadır. İnce taneli durumdaki puzolanlar, söndürülmüş kireç

ve su ile birleştirildiğinde, bu malzemeler arasında bir takım

kimyasal reaksiyonlar yer almaktadır. Kalsiyum hidroksit, silis ve su

arasındaki reaksiyonlar, aynen portland çimentosunun

hidratasyonunda olduğu gibi, hidrolik bağlayıcılık özeliğine sahip

kalsiyum-silika-hidrat (CSH) jelini oluşturur.


64

Beton Katkı Maddeleri


Puzolanik Aktivite
Puzolanik malzemelerin ne ölçüde bağlayıcılık sağlayabileceği,

“puzolanik aktivite” olarak tanımlanmaktadır.

Puzolanik malzemenin yeterli aktiviteyi gösterebilmesi için,

yeterince ince taneli olması, amorf yapıya sahip olması, ve yeterli

miktarda “silis + alumin + demir oksit” içermelidir. 65

Beton Katkı Maddeleri


Dayanım Aktivite İndisi
Kontrol Karışımı
500 gr. Portland çimentosu
1375 gr. Uygun dane dağılımlı standart kum
242 ml.Su
Denenecek Karışım
400 gr. Portland çimentosu
100 gr. Denenecek puzolan örneği
1375 gr.Uygun dane dağılımlı standart kum
……ml Su (kontrol karışımının akıcılığını % 5 kadar sağlayacak su miktarı)

Dayanım aktiflik indisi = (A/B) * 100

A: Puzolanlı denecek karışım ortalama basınç dayanımı


B: Kontrol karışım ortalama basınç dayanımı 66

Beton Katkı Maddeleri


Doğal Puzolanlar
Doğal Puzolanlar endüstriyel atıklardan elde edilen ikincil

ürün olan puzolanların dışında kalanlardır. Doğal

puzolanlar çoğunlukla volkanik orijinlidir.

67

Beton Katkı Maddeleri


Tras
TS 25’e göre kendisi hidrolik bağlayıcı vasfı olmayan fakat ince

öğütülmüş kireç veya çimento gibi maddelerle sulu ortamda

karıştırıldığı takdirde bağlayıcı maddeler teşkil edebilen ve

karıştırıldığı çimentoya kimyasal mukavemet kazandıran volkanik bir

kayaçtır. Tras çimentoda katkı olarak kullanılan tabii puzolanların tüf

olarak tanınan en önemli bölümünü oluşturmaktadır.

68

Beton Katkı Maddeleri


Doğal Puzolanların Sınıflandırılması
Doğal Puzolanlar

Volkanik orijinli Pişirilmiş

Volkanik Camlar Pişirilmiş Kil

Volkanik Tüfler Pişirilmiş Şeyl

Tras Diatomik Topraklar

69

Beton Katkı Maddeleri


Volkanik Orijinli Doğal Puzolanlar
Genelde aliminli silikadan oluşan erimiş lavların yanardağdan çıkması

sırasında volkanik orijinli doğal puzolanlar oluşmaktadır. Lavların

aşırı ısısı camsı malzemenin oluşumunu sağlar. Bu camsı oluşum

yüksek puzolanik aktivite kazandırır.

70

Beton Katkı Maddeleri


Isıl İşlemden Geçirilmiş Killer ve Şeyler
Kil mineralleri kristal yapıya sahiptir. Bu nedenle kil ve şeyl ham

durumda puzolanik özelliğe sahip değildir. Bununla beraber ısıl

işlemden geçirilince (700-900oC), kil ve şeyl oldukça

puzolanikleşir. Isıl işlem kilin ve şeylin kristal yapısını bozar ve

hemen hemen amorf alüminli silis yapısına sokar.


71

Beton Katkı Maddeleri Şeyl: İnce, homojen granüllü çamurtaşı


Diatomik Topraklar
Diatomlar, silisli hücrelere sahip olan mikroskopik büyüklükteki tek

hücreli su bitkileridir.

Öğütülmeden veya öğütüldükten sonra puzolanik katkı malzemesi

olarak kullanılmaktadır. Ancak, bu tür toprakların 760 - 1000 °C

sıcaklığa kadar pişirildikten sonra ince taneli duruma getirilmeleri,

puzolanik aktivitelerini artırmaktadır.


72

Beton Katkı Maddeleri


Doğal Puzolanlardaki Oksitlerin Miktarı, %

73

Beton Katkı Maddeleri


Doğal Puzolanın Betona Olumlu Etkileri
+ İşlenebilirliği arttırır,

+ Terlemeyi azaltır,

+ Hidratasyon ısısını azaltır,

+ Geçirgenliği azaltır,

+ Alkali-agrega reaksiyonunu azaltır,

+ Sülfat dayanıklılığını arttırır,

+ Ekonomi sağlar. 74

Beton Katkı Maddeleri


Doğal Puzolanın Betona Bozucu Etkileri
- Özellikle soğuk havalarda priz zamanını uzatır,

- Yavaş dayanım kazanımı sağlar,

- Dikkatli ve uzun kür isteyebilir,

• - Sabit hava sürükleme için hava katkı dozajını arttırabilir.


75

Beton Katkı Maddeleri


Doğal Puzolanların İçin Sınır Değerler

76

Beton Katkı Maddeleri


Enerji ve Termik Santral
Gelişmekte olan ülkelerin ekonomik büyümeleri enerji tüketimlerinin

artmasına neden olmaktadır. Bu gereksinim karşısında mevcut

potansiyeller mümkün olduğu kadar çabuk bir biçimde harekete

geçilmiş ve hidroelektrik ve termik santraller kurulması bir çözüm

olarak gerçekleşmiştir.
77

Beton Katkı Maddeleri


Termik Santraller

78

Beton Katkı Maddeleri


Termik Santral ve Uçucu Kül
Enerji üretiminin arttırılmasında bir çözüm olarak gözüken

kömüre dayalı termik santrallerin sayısının artması önemli

ekolojik, ekonomik ve teknik sorunları da beraberinde

getirebilecek olan kül üretiminin de artmasına neden olmaktadır.

79
Beton Katkı Maddeleri
Uçucu Kül (Fly Ash)
 Uçucu kül, termik santrallerinin bacasından gazlarla birlikte

uçup gitmeye çalışan küllere verilen isimdir.

 Endüstriyel bir yan ürün ya da atık olarak bilinir.

 Uçucu küller puzolanik özellikler gösterirler. Kendi

başlarına bağlayıcılık özellikleri ya çok azdır, yada hiç yoktur.


80

Beton Katkı Maddeleri


Uçucu Külün Çıkışı…
Uçucu kül terimi 1930’lu yıllarda elektrik enerjisi endüstrisinin

yayılmasıyla ortaya çıkmış ve uçucu külün Portland çimentosu

içinde kullanımı yine bu tarihlerde başlamıştır.

1937 yılında R.E Davis, Californiya Üniversitesinde uçucu küllü

betonla ilgili araştırma sonuçlarını yayımlamış ve bu çalışma

uçucu kül kullanımının temelini oluşturmuştur.


81

Beton Katkı Maddeleri


Uçucu Külün İlk Kullanımı…
Uçucu küllerin önemli miktarda kullanılmaya başlanması ise baraj

inşaatları sırasında ve betonda hidratasyon ısısının düşürmek

amacı ile olmuştur. 1940’lı yıllarda ABD’de ilk kullanım Hoover ve

Hungry Horse barajlarında olmuştur. Ülkemizde ise 1960’lı

yıllarda Gökçekaya ve Porsuk baraj inşaatlarında kullanılması

planlanmıştır.
82
Beton Katkı Maddeleri
Uçucu Kül Çeşitleri
Yakılan
Kömürden

Taban Külü Ham Kül Uçucu Kül

1. İri taneli olup baca gazları ile taşınamayan ve kazan tabanına düşen
“taban külü”

2. Siklon tipi ocaklarda yakılan kömürün suda soğutularak


uzaklaştırılan “ham kül”

3. Çok ince taneli olup baca gazları ile taşınan “uçucu kül”
83

Beton Katkı Maddeleri


Termik Santraller
1. Afşin-Elbistan, Bu santrallerde yılda yaklaşık 15
2. Çatalağzı, milyon ton, dünyada ise 600 milyon
3. Çayırhan, ton civarında kül elde edilmektedir.
4. Kangal,
5. Kemerköy,
6. Orhaneli,
7. Seyitömer,
8. Soma,
9. Tunçbilek,
10.Yatağan,
11.Yeniköy
12. Sugözü 84

Beton Katkı Maddeleri


• S. Santral Adı İl Firma Yakıt Tipi Kurulu Güç
• 1) Zonguldak Eren (ZETES) Zonguldak Eren Enerji İthal Kömür 2.790 MW
• 2) Afşin - Elbistan B Termik Santrali Kahramanmaraş EÜAŞ Linyit 1.440 MW
• 3) Afşin Elbistan A Termik Santrali Kahramanmaraş Çelikler Enerji Linyit 1.355 MW
• 4) Cenal Karabiga Termik Santrali Çanakkale Alarko Enerji İthal Kömür 1.320 MW
• 5) İSKEN Sugözü Termik Santrali Adana Steag Enerji İthal Kömür 1.320 MW
• 6) İÇDAŞ Bekirli Termik Santrali Çanakkale İÇDAŞ Elektrik İthal Kömür 1.200 MW
• 7) İskenderun Atlas Termik Santrali Hatay Diler Holding Enerji Grb İthal Kömür 1.200 MW
• 8) Soma B Termik Santrali Manisa Konya Şeker Enerji Linyit 990 MW
• 9) Kemerköy Termik Santrali Muğla Limak Enerji Linyit 630 MW
• 10) Yatağan Termik Santrali Muğla Bereket Enerji Linyit 630 MW
• 11) Çayırhan Termik Santrali Ankara Ciner Enerji Linyit 620 MW
• 12) Seyitömer Termik Santrali Kütahya Çelikler Elektrik Linyit 600 MW
• 13) Soma Kolin Termik Santrali Manisa Kolin Enerji Linyit 510 MW
• 14) Kangal Termik Santrali Sivas Konya Şeker Enerji Linyit 457 MW
• 15) Tufanbeyli Termik Santrali Adana Enerjisa Elektrik Linyit 450 MW
• 16) Yeniköy Termik Santrali Muğla IC İçtaş Enerji Linyit 420 MW
• 17) İÇDAŞ Biga Termik Santrali Çanakkale İÇDAŞ Elektrik İthal Kömür 405 MW
• 18) Silopi Termik Santrali Şırnak Ciner Enerji Asfaltit 405 MW
• 19) Tunçbilek Termik Santrali Kütahya Çelikler Enerji Linyit 365 MW
• 20) İzdemir Enerji Aliağa Termik Santrali İzmir İzmir Demir Çelik İthal Kömür 350 MW
• (700 MW)
• 21) Çan 2 Termik Santrali Çanakkale Odaş Enerji Linyit 330 MW
• 22) 18 Mart Çan Termik Santrali Çanakkale EÜAŞ Linyit 320 MW
• 23) Çatalağzı Termik Santrali Zonguldak Bereket Enerji Taş Kömürü 300 MW
• 24) Aksa Bolu Göynük Termik Santrali Bolu Aksa Enerji Linyit 270 MW
• 25) İskenderun Demir Çelik Termik Santrali Hatay OYAK İthal Kömür 220 MW
• 26) Orhaneli Termik Santrali Bursa Çelikler Enerji Linyit 210 MW
• 27) Çolakoğlu Termik Santrali Kocaeli Çolakoğlu Metalurji İthal Kömür 190 MW
• 28) Yunus Emre Termik Santrali Eskişehir Naksan Enerji Linyit 145 MW
• (290 MW)
• 29) Kardemir Termik Santrali Karabük Kardemir A.Ş. Kömür 78 MW
• 30) Polat Termik Santrali Kütahya Polat Elektrik Üretim Linyit 51 MW
• 31) Soma A Termik Santrali Manisa EÜAŞ Kömür 44 MW
• 32) Eti Soda Kojenerasyon Santrali Ankara Ciner Enerji Linyit 24 MW
• 33) Kahramanmaraş Kağıt Termik Santrali Kahramanmaraş Kahramanmaraş Kağıt İthal Kömür 16 MW
• 34) Eti Alüminyum Termik Santrali Konya Cengiz Enerji Linyit 13 MW
• 35) Susurluk Şeker Fabrikası Termik Santrali Balıkesir Türkiye Şeker Fab. Linyit 9,60 MW
• 36) Amasya Şeker Fabrikası Termik Santrali Amasya Amasya Şeker A.Ş. Linyit 7,76 MW
• 37) Kipaş Kağıt Fabrikası Kömür Santrali Kahramanmaraş Kipaş Holding İthal Kömür 7,60 MW
• (25 MW)
• 38) Aynes Gıda Termik Santrali Denizli Aynes Gıda Linyit 5,50 MW
• 39) Küçüker Tekstil Termik Santrali Denizli Küçüker Tekstil Linyit 5,00 MW
• 40) Kütahya Şeker Fabrikası Termik Santrali Kütahya Kütahya Şeker Fabrikası Linyit 4,57 MW
• (7.128 MW)
• 41) Çankırı Tuz Fabrikası Kojenerasyon Santrali Çankırı Med-Mar Sağ. Salti Tuz Linyit 1,64 MW
• 42) Göknur Gıda Termik Santrali Niğde Göknur Gıda Kömür 1,55 MW
• Not: Parantez içindeki değer, tesisin inşa aşamasındaki kısmı da tamamlandığında ulaşılacak toplam kurulu gücü ifade eder.

85
Uçucu Küller
Yapım Aşamasındaki Kömür ve Linyit Yakıtlı Termik Santraller
S. Santral Adı İl Firma Yakıt Tipi Kurulu Güç
1) Adana Hunutlu Termik Santrali Adana Emba Elek. Ürt İthal Kömür 1320 MW
2) Kirazlıdere Termik Santrali Çanakkale Doğtaş Grubu İthal Kömür 1260 MW
3) Amasra Termik Santrali Bartın Hattat Holding Taş Kömürü 1100 MW
4) Çayırhan B Termik Santrali Ankara EÜAŞ Linyit 720 MW
5) Kınık Termik Santrali İzmir Fina Enerji Linyit 700 MW
6) Ayas Termik Santrali Adana OYAK İthal Kömür 625.5 MW
7) Konya Ilgın Termik Santrali Konya Ciner Enerji Linyit 500 MW
8) Şırnak Asfaltit Santrali Şırnak Global Enerji Asfaltit 270 MW
9) Sivas Kangal Etyemez Termik Santrali Sivas Kömür 135 MW

86
Uçucu Küller
Uçucu Küllerin Sınıflandırılması
Uçucu Küller Uçucu Küller
TS EN 197-1 ASTM C 618

Silissi V Kalkersi W F C

87

Beton Katkı Maddeleri


V Sınıfı Uçucu Küller
V sınıfı uçucu küller, çoğunluğu puzolanik özelliklere sahip, esas

olarak reaktif silisyum dioksit (SiO2) ve alüminyum oksitden

(Al2O3) oluşan, geri kalanı demir oksit (Fe2O3) ve diğer bileşenleri

içeren küllerdir. Bu küllerde, reaktif kireç (CaO) oranının

%10’dan az, reaktif silis miktarının %25’den fazla olması

gerekmektedir.
88

Beton Katkı Maddeleri


W Sınıfı Uçucu Küller
W sınıfı küller, hidrolik ve/veya puzolanik özellikleri olan ince

bir toz olup, esas olarak reaktif kireç (CaO), reaktif SiO2 ve

Al2O3’den oluşan, geri kalanı demir oksit (Fe2O3) ve diğer

bileşenleri içeren küllerdir. Bu küllerde, reaktif kireç (CaO)

oranının %10’dan fazla, reaktif silis miktarının da %25’den

fazla olması gerekmektedir.


89

Beton Katkı Maddeleri


F Sınıfı Uçucu Küller
F sınıfına, bitümlü kömürden üretilen ve toplam

SiO2+Al2O3+Fe2O3 yüzdesi %70’den fazla olan uçucu küller

girmektedir. Aynı zamanda bu küllerin CaO yüzdesi %10’un

altında olduğu için düşük kireçli olarak da adlandırılırlar. F

sınıfı uçucu küller, puzolanik özelliğe sahiptirler.

90

Beton Katkı Maddeleri


C Sınıfı Uçucu Küller
C sınıfına, linyit veya yarı-bitümlü kömürden üretilen ve

toplam SiO2+Al2O3+Fe2O3 yüzdesi %50’den fazla olan

uçucu küller girmektedir. Aynı zamanda bu küllerin CaO

yüzdesi %10’dan fazla olduğu için yüksek kireçli olarak

da adlandırılırlar. C sınıfı uçucu küller, puzolanik özelliğin

yanı sıra bağlayıcı özelliğe de sahiptirler.


91

Beton Katkı Maddeleri


Uçucu Külün Betona Faydalı Etkileri
 Sabit su miktarında işlenebilirliği artırır.
 Pompalanabilirliği iyileştirir.
 Kanamayı ve ayrışmayı önler
 Uzun dönemde dayanım kazanmayı artırır.
 Rötreyi azaltır.
 Alkali-silika reaksiyonunu azaltır.
 Sülfata karşı dayanımı artırır.
 Ekonomi sağlar.
92

Beton Katkı Maddeleri


Uçucu Külün Betona Bozucu Etkileri

 Özellikle soğuk havalarda rötreyi artırır.

 Yavaş dayanım kazanma sağlar.

 Dikkatli ve uzun süre küre ihtiyaç duyar.

 Hava sürükleyici katkısının dozajını artırır.

93

Beton Katkı Maddeleri


Antalya Ferrokrom Tesisi
Ferrokrom tesislerinin atık malzemesi olup, bağlayıcılığı, erken

ve nihai dayanıma katkısı, inceliği gibi üstün özellikleri

sayesinde atık bir malzeme olmaktan çıkıp çimentodan kat kat

pahalı bir madde olmuştur. Türkiye'de sadece Antalya

Ferrokrom tesislerinden elde edilebilir.

94

Beton Katkı Maddeleri


Silika Füme
Aşırı derecede çok ince bir toz formunda olup boyutları

portland çimentonun tane boyutlarından 100 kez daha incedir.

Silis dumanı içeriğindeki SiO2 yüksek oranda kristal olmayan

yapıya sahip olduğundan ve çok ince olduğundan mükemmel

puzolanik özelliğe sahiptir.


95

Beton Katkı Maddeleri


Mikro Silika
Aşırı ince parçaları ve yüksek reaktiviteye sahip olduğundan,

silika dumanı çok yüksek dayanıma sahip (≥100 MPa) yada

erken yaşta yüksek dayanıma sahip beton üretmek için süper

akışkanlaştırıcılar ile birlikte kullanılır.

Silis dumanı genellikle mikro silika, silika tozu diye de bilinir.

96

Beton Katkı Maddeleri


Reaktivite :Belirli bir kimyasal tepkimenin olmasını sağlayan tepkin
Silis Dumanının Fiziksel Özellikleri-1
Renk: Su ile karıştırıldığında, şerbeti siyah koyu renklidir.
İncelik: Silika dumanı çok ince öğütülmüş parçaları içerir.
Boyutu 0.1 ile 0.2 mikrometre arasındadır. Portland
çimentosunun taneciklerine göre 100 kez daha küçüktür.

Silika: ~200000 cm2/gr


Tütün Külü: ~100000 cm2/gr
Uçucu Kül: 4000~7000 cm2/gr
Portland Çimentosu: 3000 cm2/gr 97

Beton Katkı Maddeleri


Silis Dumanının Fiziksel Özellikleri-2
Özgül Ağırlık: 2.2 ile 2.3 arasındadır.

Gevşek Halde Birim Ağırlık: Sıkıştırılmamış birim ağırlığı 240~300


kg/m3 arasındadır. PÇ ‘nin ise 1200 kg/m3'tür.

Puzolanik Aktiflik ve Su İhtiyacı: Silika dumanı genel olarak çok


yüksek puzolanik aktiviteye sahiptir. Silika dumanının puzolanik
aktivitesi içinde bulunan yüksek silika içeriği ve aşırı inceliği
tarafından idare edilmektedir. İnceliğin aşırı olması nedeniyle
silika dumanının su ihtiyacı oldukça fazladır. 98

Beton Katkı Maddeleri


Mineral Katkıların Aktivite ve Su İhtiyacı
ASTM C 618'in Sınırları

Doğal F sınıfı C sınıfı Silis


Puzolan uçucu kül uçucu kül dumanı

28 günlük
dayanım
aktivite 75 75 75 110
indisi
% min

Su ihtiyacı 115 105 105 134


kontrolün
% max
99

Beton Katkı Maddeleri


Silika Dumanının Kimyasal Özellikleri

 Silika dumanının SiO2 içeriği %85'in üzerindedir.

 İkinci esas bileşen ise yanmamış karbon kalıntılarıdır.

 Fe2O3 içeriği ise %1 ile %2 civarındadır.

 Al2O3, SO3, MgO, Na2O, K2O gibi oksitler ise %1'den azdır.
100

Beton Katkı Maddeleri


Silis Dumanının Betona Faydalı Etkileri
 Basınç dayanımını artırır.

 Yapıştırma dayanımını artırır.

 Kanama ve ayrışmayı azaltır.

 Hidratasyon ısısını azaltır.

 Aşınma direncini iyileştirir.

 Kimyasal solüsyonlara karşı dayanımını iyileştirir.

 Sülfata karşı dayanımını iyileştirir.

 Alkali-agrega reaksiyonunu azaltır. 101

Beton Katkı Maddeleri


Silis Dumanının Betona Olumsuz Etkileri
 Fazla su ihtiyacı.

 Süper akışkanlaştırıcı katkı kullanılması ihtiyacını doğurur.

 Bitirilmesi, yüzeylerin perdahlanması zordur.

 Plastik rötre ve çatlaklarına karşı çok hassastır.

 Oldukça koyu renk gösterir. 102

Beton Katkı Maddeleri


Demir Cevheri
Demir cevheri doğada esasını oluşturan demiroksit bileşenlerinin

yanı sıra bir miktar silis, alümin, kükürt, fosfor, mangan gibi

yabancı maddelere birlikte bulunmaktadır.

103

Beton Katkı Maddeleri


Demir

Cevher içindeki demirin elde edilebilmesi için, cevherin,

içerdiği yabancı maddeden arındırılması ve demiroksit’in açığa

çıkarılması gerekmektedir.

Bunun için demir cevherleri yüksek sıcaklıklara kadar ısıtılıp

(1700-1800 °C), erimeye tabi tutulmaktadır.


104

Beton Katkı Maddeleri


Cürufun Eldesi

Yakıt olarak kullanılan kok kömürünün karbonu, cevherin

demiroksitindeki oksijen ile birleşerek karbonmonoksit ve

karbondioksit gazları oluşturup fırını terk ederken geriye eriyik haldeki

demir ile birlikte eriyik haldeki cürufu bırakmaktadırlar.


105

Beton Katkı Maddeleri


Granüle Cürufun Eldesi
Yüksek fırından çıkan cüruf su ile ani olarak soğutularak granüle

edilen bir yan üründür. Özellikle ani soğutulma sırasında hidrolik

aktivite kazanır.

106

Beton Katkı Maddeleri


G.Y.F.C Soğutma Yöntemleri
- Havada soğutulmuş yüksek fırın cürufu
1- Granülasyon Yöntemi
- Genleştirilmiş yüksek fırın cürufu
2- Peletleme Yöntemi
- Granüle yüksek fırın cürufu

107

Beton Katkı Maddeleri


G.Y.F.C Kimyasal Kompozisyonu
Bileşen ABD G.Afrika Türkiye P.Ç

CaO 29-50 30-40 34-41 60-67


SiO2 30-40 30-36 34-36 17-25
Al2O3 7-18 9-16 13-19 3-8
Fe2O3 0,1-1,5 - 0,3-2,5 0,-6
MgO 0-19 8-21 3,5-7 0,1-4
MnO 0,2-1,5 - 1-2,5 -
S 0-2 1-1,6 1,2 -
SO3 - 0 - 1-3
108

Beton Katkı Maddeleri


G.Y.F.C Hidratasyonu

Cürufun hidratasyonu cürufun su içerisinde kısmi olarak erimesiyle C-S-H, hidrate

aluminatlar ve hidrate silikoalüminatların çökelmesi olarak tanımlanabilir.

GYFC kendi başlarına suyla reaksiyonu, portland çimentolarının hidratasyonuyla

kıyaslandığında oldukça yavaş gelişir. Bundan dolayı birçok araştırmacı bu

reaksiyonu hızlandıracak aktivatörler kullanmaya yöneltmiştir.

109

Beton Katkı Maddeleri


G.Y.F.C Bağlayıcı Olarak Kullanılmaya Uygunluğu
 Kimyasal kompozisyonu

 Alkali konsantrasyonuna

 Camsı yapının miktarına

 Curuf ve PÇ nin inceliğine

 Hidratasyon esnasındaki sıcaklık


110

Beton Katkı Maddeleri


Hidrolik İndeks, Hidrolik Bağlayıcılık Değeri

G.Y.F.C içindeki CaO/SiO2 oranı ne kadar yüksek ise bağlayıcı

özelliği de o derece iyidir, ideal şartlarda hidrolik indeks değeri 1.5-

1.6 civarındadır.

Cürufun hidrolik bağlayıcılık değerini tayin için,

CaO + MgO + Al2O3/SiO2 ≥ 1 koşuluna uygunluk gösterdiği

takdirde, hidrolik bağlayıcılık değeri uygun olarak kabul edilir.


111

Beton Katkı Maddeleri


Cüruf Aktivite İndeksi ve Cüruf Kategorileri
CAİ = Cüruf-Aktivite İndeksi, % = (CP/P)*100

Yaş ve sınıf Ortalama değer Tek değer


7 Günlük
Kategori 80 - -
Kategori 100 75 70
Kategori 120 95 90
28 Günlük
Kategori 80 75 70
Kategori 100 95 90
Kategori 120 115 110
112

Beton Katkı Maddeleri


Cürufun Beton Özelliklerine Yararları
 İlk günlerdeki dayanımı düşük sonraki dayanımları yüksektir.

 Sülfatlı ve deniz sularına karşı daha dayanıklıdır.

 Alkali-silisden kaynaklanan genleşmeler daha azdır.

 Daha az geçirimliliğe sahiptir.

 Yüksek sıcaklıklara karşı daha dayanıklıdır.


113

Beton Katkı Maddeleri


İskenderun
Teknik
Üniversitesi

Fakülte: Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi


Bölüm: İnşaat Mühendisliği Bölümü
Ders: Yapı Malzemesi I
Dönem: 2020 – 2021 (Bahar)
7.
Öğretim üyesi: Prof.Dr. Umur Korkut SEVİM Hafta
BÖLÜM 5

TAZE BETONUN ÖZELLİKLERİ


Kaynak: ‘‘Beton’’ Prof.Dr. Turhan Y. Erdoğan

ODTÜ Yayıncılık
Taze Beton
Taze beton, henüz tamamen katılaşmamış, şekil verilebilir

durumdaki betondur.

Taze Betonun Özellikleri


Betona Şekil Verme…

Betonun taşınıp kalıplardaki yerine

yerleştirilmesi, sıkıştırılması,

yüzeyinin düzeltilmesi gibi işlemler,

beton şekil verilebilir durumdayken

yapılabilmektedir.
5

Taze Betonun Özellikleri


Taze Beton Özellikleri
Taze Beton

Kolayca karılabilir

Kolayca taşınabilir

Kolayca yerleştirilebilir

Kolayca sıkıştırılabilir

Az terleme

Yüzeyi kolayca düzeltilebilir

Priz süresi uygun uzunlukta 6

Taze Betonun Özellikleri


İşlenebilme

Taze betonun “kolayca karılabilmesi, segregasyon yapmadan

taşınabilmesi, yerleştirilebilmesi, sıkıştırılabilmesi, ve yüzeyinin

düzeltilebilmesi”, betonun ne ölçüde işlenebilir olduğunu

göstermektedir. O nedenle, bu özeliklerin tümü, “işlenebilme” adı

altında tek bir özellik olarak ifade edilmektedir.

Taze Betonun Özellikleri


İşlenebilme Özelliğinin İlgili Olduğu Özellikler

 Taze beton kütlesinde akma başlatacak kuvvete karşı betonun

göstereceği direnç (kayma dayanımı),

 Akma başladıktan sonraki hareketlilik (akıcılık),

 Betonu oluşturan malzemelerin birbirine ne ölçüde bağlanmış

olmaları, segregasyona karşı göstereceği direnç (kohezyon),

 Yerleştirilmeyi ve yüzeyinin düzeltilmesini etkileyen yapışkanlık.


8

Taze Betonun Özellikleri


Kıvam

Kıvam”, “taze beton karışımının ıslaklık derecesi” anlamına

gelmektedir. Kıvam teriminin taze betondaki su miktarı olarak

tanımlanması yanlıştır. Kıvam, betonun ne ölçüde ıslak veya

kuru olduğunu tanımlamaktadır.

Taze Betonun Özellikleri


Kıvam Deney Yöntemleri

1. Çökme deneyi,

2. Vebe deneyi,

3. Sıkıştırma faktörü deneyi,

4. Akıcılık deneyi (Sarsma Tablası Deneyi)

10

Taze Betonun Özellikleri


1. Çökme Deneyi

11

Taze Betonun Özellikleri


Slump Deneyi

12

Taze Betonun Özellikleri


Betonda Çökme Tarzları

(a) Hakiki Çökme (b) Kayma Çökmesi (c) Tamamen Çökme

13

Taze Betonun Özellikleri


Hakiki Çökme

“Hakiki Çökme”, betonun yeterli

kohezyona sahip olduğunu

göstermektedir.

14

Taze Betonun Özellikleri


Kayma Çökme

“Kayma Çökmesi”, beton kütlenin yeterli kohezyona sahip

olmadığını göstermektedir, genel olarak kayma çökmesi betonun

yerleştirilebilirlik özeliğinin iyi olmadığına işaret etmektedir.

15

Taze Betonun Özellikleri


Tamamen Çökme

“Tamamen çökme”, genel olarak beton karışımının çok sulu

olduğunu veya az miktarda çimento kullanıldığını işaret

etmektedir.

16

Taze Betonun Özellikleri


Kohezyon Hakkında Bilgi…

Çökme hunisinin yukarı çekilmesinden sonra bir miktar çökme yapmış

olan beton kütlenin yan tarafı, şişleme çubuğu ile hafif hafif dövülmekte

ve beton kütlenin dağılma gösterip göstermediği gözlenmektedir. Hafif

hafif dövülmeden dolayı beton kütlede dağılma oluyor ise, bu durum,

betonun yeterli kohezyona sahip olmadığını ve betonda yeterince ince

malzeme kullanılmadığını işaret etmektedir.

17

Taze Betonun Özellikleri


Çökme Sınıfları TS EN 206-1 göre

18

Taze Betonun Özellikleri


2. Vebe Deneyi

Deneyin ismi, 1940 yılında bu deneyi geliştiren İsveçli V. Bahrner’in

adının ve soyadının ilk harflerinden gelmektedir.

Vebe deney yöntemi, özellikle kuru, çok kuru, ve aşırı kuru betonların

kıvamını bulmaya yarayan bir yöntemdir.


19

Taze Betonun Özellikleri


Vebe Cihazı

20

Taze Betonun Özellikleri


Vebe Cihazı Detayı…

21

Taze Betonun Özellikleri


Vebe Süresi ve Sınıfları

22

Taze Betonun Özellikleri


3. Sıkıştırma Faktörü Deneyi

Beton karışımının kıvamını ölçmekte, betonun ne ölçüde sıkıştırılması

gerektirdiği hakkında fikir vermektedir.

Özellikle kuru beton karışımların işlenebilmesi hakkında fikir edinmek

üzere tavsiye edilmektedir.


23

Taze Betonun Özellikleri


Sıkıştırma Faktörü Aleti

“Sıkıştırma faktörü”,

yukarıdan düşerek kısmen

sıkıştırılmış duruma gelen

beton yoğunluğunun tamamen

sıkıştırılmış beton

yoğunluğuna bölünmesi ile

hesaplanmaktadır.

24

Taze Betonun Özellikleri


Sıkıştırma Faktörleri

Çok kuru betonlardaki kıvamı ölçmek için kullanılması uygun değil.


25

Taze Betonun Özellikleri


4. Akıcılık (Sarsma Tablası) Deneyi

Akıcılık deneyi, betonun kıvamını ve segregasyon yapma eğilimini

ölçmek üzere önerilmiş bir deneydir.

26

Taze Betonun Özellikleri


Sarsma Tablası

Betonun akıcılığı, yayılma gösteren betonun tabanının ortalama

çapı ile, hiç yayılma yapmadan önceki betonun taban çapı (254

mm) arasındaki farkın, yayılmadan önceki taban çapına bölünmesi

suretiyle hesaplanmaktadır.

27

Taze Betonun Özellikleri


Akıcılık Hesabı

28

Taze Betonun Özellikleri


İşlenebilirlik Deneylerinin Karşılaştırılması

Çökme deneyi, pratik ve dünyada en yaygın olarak uygulanan bir

yöntemdir ancak, kuru ya da çok kuru beton karışımların işlenebilmesini

bulabilmekte sağlıklı sonuçlar verememektedir. Vebe deneyi, betonun

kıvamını ve işlenebilirliğini bulabilmek için mükemmel bir laboratuvar

deneyi olup özellikle kuru betonların işlenebilirliğinin bulunabilmesinde

kullanılır.
29

Taze Betonun Özellikleri


İşlenebilirlik Deneylerinin Karşılaştırılması

Sıkıştırma faktörü deneyi, katı ve çok katı beton karışımların

işlenebilirliğinin bulunabilmesinde, bu deney yöntemi sağlıklı bilgi

verememektedir.

Akıcılık deneyi, betonun kohezyonu hakkında önemli bilgi sağlayan bir

yöntemdir.
30

Taze Betonun Özellikleri


İşlenebilirliği Etkileyen Faktörler
 Çimento miktarı,
 Çimento özelikleri,
 Karma suyu miktarı,
 Agrega gradasyonu ve en büyük agrega tane boyutu,
 İnce agreganın miktarı ve tane dağılım oranı,
 Agregaların tane şekli,
 Beton yapımında kullanılan ince taneli mineral katkılar,
 Beton yapımında kullanılan kimyasal katkılar,
 Hava sürüklenmiş betonlardaki sürüklenen hava miktarı,
 Sıcak hava koşulları ve beton karışımının sıcaklığı, ve
 Betonun karıldığı andan, kıvamın ölçüleceği ana kadarki süre

Taze Betonun Özellikleri 31


Çimento Miktarının Etkisi

Çok az olduğu takdirde, betonun karılabilmesi, segregasyon yapmadan

yerleştirilebilmesi, sıkıştırılabilmesi ve yüzeyinin düzeltilebilmesi kolay

olmamaktadır.

Çok fazla çimento kullanıldığı takdirde, betonda karılabilme,

yerleştirilebilme ve sıkıştırılabilme işlemleri daha rahat yapılabilmekle

beraber, bu tür betonlar çok yapışkan olmakta, beton yüzeyinin mala ile

düzeltilebilmesi daha zor olmaktadır.


32

Taze Betonun Özellikleri


Su Miktarının Etkisi

Beton yapımında kullanılan su miktarı arttıkça, beton daha yüksek

kıvama sahip olmaktadır. Çok yüksek kıvamlı betonlar kolayca

segregasyon yapabilmektedir. Çok yüksek kıvamlı betonlarda terleme

(su salma) hızı ve miktarı daha yüksek olmaktadır.

33

Taze Betonun Özellikleri


Agrega Gradasyonu Etkisi

Sabit bir çökme değeri için, uygun gradasyona sahip olmayan agregalarla

yapılan betonlar, uygun gradasyona sahip olan agregalarla yapılan

betonlara göre daha çok karma suyuna ihtiyaç göstermektedir.

34

Taze Betonun Özellikleri


D max Etkisi

Beton yapımında kullanılan karma suyu miktarı sabit tutulduğu

takdirde, en büyük agrega tane boyutu daha büyük olan uygun

gradasyondaki agregaların kullanılmasıyla, betonun kıvamında artma

görülmekte, ve böylece işlenebilme etkilenmektedir.


35

Taze Betonun Özellikleri


İnce Agrega Miktarının Etkisi

Sabit bir çökme değeri elde edebilmek için, ince agrega miktarı fazla

olan beton karışımlar daha çok karma suyuna ihtiyaç göstermektedir.

36

Taze Betonun Özellikleri


Agregaların Tane Şeklinin Etkisi

Betonda kullanılan su/çimento oranı sabit tutulduğu takdirde, kırma

taş ve/veya kırma kum gibi köşeli agregalarla yapılan betonlar, dere

malzemesi gibi yuvarlak ve yüzeyi pürüzsüz agregalarla yapılan

betonlara göre daha az kıvamlı ve daha az işlenebilir olmaktadırlar.

37

Taze Betonun Özellikleri


Mineral Katkıların Etkileri
İnce taneli mineral katkı maddelerinin kullanılması, sabit bir çökme

değeri için, betonda kullanılacak karma suyu ihtiyacını çok az bir

miktar artırmaktadır. Ancak, betonun daha akışkan olmasını

sağlamakta, işlenebilirliği artırmaktadır.

38

Taze Betonun Özellikleri


Kimyasal Katkının Etkisi

Betonda kullanılan karma suyu miktarında azaltma

yapmadanda su azaltıcı katkı maddeleri kullanıldığında,

elde edilen taze beton karışımının çökme değeri önemli

ölçüde artmış olmakta, akışkan bir beton karışım elde

edilmiş olmaktadır.
39

Taze Betonun Özellikleri


Hava Sürükleyici Katkının Etkisi

Çimento hamuru içerisinde yer alan milyonlarca sayıdaki küresel

küçük hava kabarcıkları betonun akışkanlığını artırmakta,

işlenebilmeyi olumlu yönde etkilemektedir.

40

Taze Betonun Özellikleri


Hava Koşullarının Etkisi

Hava sıcaklığının yüksek olması ve rüzgar hızının yüksek olması betonun

içerisindeki suyun daha çabuk buharlaşması, betonun içerisindeki suyun

azalması ve gerekse hidratasyonun daha hızlı yer almış olmasıyla, taze

beton, daha katı bir karışım durumuna gelmekte, işlenebilirlik kısa

sürede kaybolmaktadır.
41

Taze Betonun Özellikleri


Kıvam Kaybı = Çökme Kaybı

Taze betonun karıldıktan belirli bir süre sonra kıvamının azalmasına,

beton teknolojisinde “kıvam kaybı”, ya da daha popüler bir tabirle, “çökme

kaybı” denilmektedir. Sıcak hava koşullarında çökme kaybı daha çok

olmaktadır.

Taze Betonun Özellikleri 42


Segregasyon

Taze betonun içerisinde yer alan iri agrega ile

çimento harcının ayrışma göstermesine

“segregasyon” denir.

Segregasyon, gözle tespit edilmektedir.


43

Taze Betonun Özellikleri


Taze Betonun Segregasyon Yapması...

Beton yapısının heterojen olmasına yol açar; bazı bölgelerinde iri

agregalar ve çimento hamuru birikmiş olur, bazı bölgelerinde ise, ince

agrega ve çimento hamuru birikmiş olur.

Bu durum, aynı beton karışımının değişik bölgelerindeki dayanım,

dayanıklılık gibi özelikleri farklı olur.


44

Taze Betonun Özellikleri


Segregasyona Yol Açan Nedenler...

I. Malzeme oranları ve özelikleri,

II. Karılma işleminin yeterince yapılmamış olması,

III. Taze betonun taşınması, yerleştirilmesi ve sıkıştırılması

işleminin uygun tarzda ve uygun süreyle yapılmaması.


45

Taze Betonun Özellikleri


Segregasyonu Arttıran Etkenler…
 İri agrega miktarının çok olması

 25 mm den büyük agrega tane boyutunun seçilmiş olması,

 İri ve ince agreganın özgül ağırlıkları arasında önemli fark,

 İnce agrega veya çimento gibi ince malzemelerin az olması,

 Yassı ve uzun şekilli kusurlu tanelerin fazla olması,

 Karışımının aşırı ölçüde sulu veya aşırı ölçüde kuru olması,

 Malzemelerin yeterince karıştırılmaması (homojen olmaması),

 Gereğinden fazla sıkıştırma, 46

Taze Betonun Özellikleri


Terleme

Taze betonun içerisindeki suyun beton yüzeyine çıkma eğilimine

“terleme” denilmektedir. Bu olay, “kanama”, veya “su salma”, veya

“kusma” olarak da anılmaktadır.

47

Taze Betonun Özellikleri


Terlemenin Sebebi

Taze betonun terleme göstermesi, beton içerisinde yer alan çimento ve

agrega taneleri gibi katı maddelerin aşağıya doğru çökme göstermesi

ve beton içerisindeki suyu kendilerine bağlanmış durumda

tutamamalarından, böylece, suyun yukarıya doğru hareket

edebilmesinden kaynaklanmaktadır.
48

Taze Betonun Özellikleri


Terlemede bir nevi segregasyon…

Terleme sırasında çimento ve kum gibi bir kısım ince malzeme de

yukarı çıkabilmektedir. Terleme olayı aslında, su ile katı parçacıklar

arasında bir nevi segregasyon sayılabilmektedir.

49

Taze Betonun Özellikleri


Terlemenin Betona Olumsuz Etkileri

1. Betonun üst kısımları daha gözenekli ve daha zayıf bir betondan


oluşmak ve dışarıdan daha rahat su (veya, sülfatlı su, asitli su)
sızabilmektedir.
2. Yüzeyinde ince katı parçacıkların yer almış olduğu sertleşmiş beton,
aşınmaya karşı daha az dayanıklı olur.
3. Terleme nedeniyle beton içerisindeki iri agrega tanelerinin ve/veya
demir donatıların altında oluşan boşluklar, çimento hamuru ile demir
donatı arasındaki aderansı zayıflatır.
4. Buharlaşmanın terleme hızından daha yüksek olması, beton üst
yüzeyinde “plastik büzülme çatlakları” oluşturur. 50

Taze Betonun Özellikleri


Terlemeyi Azaltacak Faktörler

1. Çimentonun inceliğinin yüksek olması, (suyu bağlama)

2. Çimento kompozisyonu: C3A ve C3S nispeten fazla olması,

3. Mineral katkıların kullanımı ile toplam yüzeyinin artması,

4. Karma suyu miktarının azaltılması,

5. Beton içerisine sürüklenmiş olan hava miktarı,

6. Yerleştirmede tabaka derinliğinin az tutulması, 51

Taze Betonun Özellikleri


Priz ve Sertleşme

“Priz” ve “sertleşme” terimlerinin ifade ettikleri durumları birbirinden

açıkça ayırt etmek kolay değildir.

Priz, taze betonun katılaşmasını belirtir iken,

Sertleşme, dayanımın kazanılmasını ifade etmektedir.

Priz olayı, sertleşme olayının başlamasından önce yer alan ve 3-5 saat gibi

nispeten kısa bir sürede gerçekleşen bir olaydır.


52

Taze Betonun Özellikleri


Priz Süresi

Karılmaya başlandığı andan, betonda katılaşmanın başladığı ana kadar

geçen süreye, “priz başlama süresi”, Karılmanın başladığı andan,

katılaşmanın sona erdiği ve sertleşmenin başladığı ana kadar geçen süre

ise, “priz sona erme süresi” .


53

Taze Betonun Özellikleri


Priz Süresinin Önemi

Priz başlama süresinin uzunluğu, ya da kısalığı, betonun işlenebilirliği

bakımından oldukça önemlidir.

Priz süresi, betonda katılaşma olmadan önceki süreyi ifade ettiğinden, bu

sürenin, betonun taşınabilmesine, kalıplara yerleştirilebilmesine,

sıkıştırılabilmesine, ve yüzeyinin düzeltilebilmesine yetecek uzunlukta

olması gerekmektedir. 54

Taze Betonun Özellikleri


Priz Süresini Etkileyen Faktörler

1. Çimentonun özelikleri ve miktarı,

2. Katkı maddelerinin türü ve miktarı,

3. Çevre sıcaklığı.

55

Taze Betonun Özellikleri


Penetrasyon Deney Yöntemi

Betonun priz süresini bulabilmek için en

çok kabul gören yöntem, taze betonun

penetrasyona karşı direncinin ölçülmesi

yöntemidir.
56

Taze Betonun Özellikleri


Penetrasyon Deneyi

57

Taze Betonun Özellikleri


Birim Ağırlık

“Birim ağırlık”, bir birim hacim içerisinde yer alan taze betonun ağırlığını

belirtmektedir. Birimi kg/m3 veya ton/m3.

Betonun birim ağırlığının düşük veya yüksek olması, betonu oluşturan

malzemelerin özeliklerine ve beton içerisinde yer alan boşluk miktarına

bağlı olmaktadır. 58

Taze Betonun Özellikleri


Birim Ağırlığın Hesaplanması

Taze betonun birim ağırlığını bulabilmek için, taze beton, hacmi

bilinen bir kap içerisine yaklaşık üç eşit kademede doldurulmaktadır.

Her kademedeki beton, 1.6 cm çaplı bir çelik çubuk (vibratör) ile

25’er kez şişlenmektedir.

Birim Ağırlık = Betonun ağırlığı / Kabın iç hacmi

Taze Betonun Özellikleri 59


Üniformite

“Üniformite”, aynılık, tamamen benzerlik anlamına gelmektedir. Beton

harmanın herhangi bir bölgesinde bulunan betonun özelikleri ile diğer

bölgelerinde bulunan betonun özeliklerinin benzerlik göstermeleri,

“beton harmanı içerisindeki üniformite”.

60

Taze Betonun Özellikleri


Betonun Üniformitesini Etkileyen Faktörler

1. Mikserin içerisinde paletlerin (bıçakların) aşınmış olmaları,

2. Karılma işleminin gereğinden kısa veya daha uzun yapılması,

3. Mikserin beton malzemelerle aşırı miktarda yüklenmiş olması.

61

Taze Betonun Özellikleri


Harmanların Üniformiteyi Etkileyen Faktörler

1. Beton karışımını oluşturan malzeme oranlarındaki değişiklik,


2. Agregaların içerdiği nem miktarındaki değişiklik,
3. Agrega gradasyonundaki değişiklik,
4. Agregaların tipindeki ve tane şeklindeki değişiklikler,
5. Kullanılan çimento tipinin değiştirilmesi,
6. Aynı tipte olan fakat farklı fabrikalar üretilen çimento,
7. Beton sıcaklığındaki değişiklik,
8. Hava sıcaklığındaki değişiklik,
9. Karılma işleminde uygulanan yöntemlerdeki değişiklikler,
10.Karılma işleminde kullanılan mikserlerdeki değişiklikler. 62

Taze Betonun Özellikleri


Beton Üniformite Ölçme Yöntemleri

1. Çökme deneyi,

2. Hava miktarını ölçme yöntemi,

3. Birim ağırlık ölçme yöntemi,

4. Basınç dayanımı,

5. Hava miktarı çıkartıldıktan sonra, birim ağırlığının ölçülmesi

63

Taze Betonun Özellikleri


Çökme Deneyi ile Üniformite

Çökme değeri 10 cm veya daha az ise, herhangi bir numune üzerinde

elde edilmiş olan çökme değerinin, ortalama çökme değerinden 2.5

cm den daha fazla farklılık göstermemelidir.

Şayet, ortalama çökme değeri 10 - 15 cm arasında ise, ortalama

değerden 4.0 cm den daha fazla farklı olmamalıdır.


64

Taze Betonun Özellikleri


Hava Miktarı ve Birim Ağırlık ile Üniformite

Betonun üniform özelikte olduğunun kabul edilebilmesi için, beton

harmanından alınan numuneler üzerinde ölçülen hava miktarları %1 den

daha çok farklılık göstermemelidir.

Harman içi veya harmanlar arası beton numunelerinin birim ağırlıkları 16

kg/m3’den büyük farklılıklar göstermemelidir.


65

Taze Betonun Özellikleri


Basınç Dayanımı ile Üniformite

Laboratuvarda, aynı betondan üretilmiş olan silindir numunelerin basınç

dayanımları %5 ’den daha çok farklılıklar göstermesi, üniformitenin

sağlanamadığını işaret etmektedir.

66

Taze Betonun Özellikleri


İskenderun
Teknik
Üniversitesi

Fakülte: Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi


Bölüm: İnşaat Mühendisliği Bölümü
Ders: Yapı Malzemesi I
Dönem: 2020 – 2021 (Bahar)
9.
Öğretim üyesi: Prof.Dr. Umur Korkut SEVİM Hafta
Soru 1)

Dalga etkisinde kalacak bir limanın kolon ve platformunda kullanılmak üzere beton
üretilecektir. Yapının en dar boyutu 20 cm ve bırakılacak pas payı 5 cm’dir. Bölgede
şiddetli derecede donma çözülme olayı yaşanmaktadır. Beton üretiminde; dmax 31.5 mm
olan doğal agrega kullanılacaktır. fck 30 MPa (silindir) olması isteniyor. Standart sapma
değeri bilinmiyor. Tasarım çökme değeri 8-10 cm’dir. Akışkanlaştırıcı katkı
kullanılmayacaktır. Karışık agrega için γk=2.65 kg/dm3’tür. Çimento için γçimento=3.15
kg/dm3 olarak belirlenmiştir. Verilen ve istenilen özelliklere uygun beton karışım hesabı
yapınız.
• Çözüm 1)

• Sayfa 9, Çizelge 3 kullanılarak dmax kontrol edilir.


• En dar kesit 20 cm için donatılı perde, kiriş, kolonlarda dmax= 32 (31.5 için uygundur).

• Sayfa 17, Çizelge 7 kullanılarak fck=30 MPa istenen betonun hedef basınç dayanımı
(fcm) bulunur
• fck= 30 MPa ise fcm= 36 MPa bulunur.

• Sayfa 18, Şekil 9 kullanılarak su/çimento oranı bulunur.


• Donma çözülme olayı yaşandığı için hava sürüklenmiş beton kullanılmaktadır.
• fcm’ye göre su/çimento oranı grafikte verilen denklemde yerine konarak bulunur.
y=1.0594e-0.028x (hava sürüklenmiş beton için)
x yerine 36 yazılır ve sonuç y su/çimento oranını 0.38 olarak verir.

• Su/çimento oranı çevresel şartlar için kontrol edilir. Sayfa 8, Çizelge 2 kullanılarak
XF4 etki sınıfına giren (dalga etkisinde kalan) en büyük su/çimento oranı 0.5
olmalıdır. 0.38<0.5 olduğundan bu şart sağlanır. (OK)

• Su miktarı hesaplanır.
Sayfa 19, Şekil 11 kullanılarak tasarım çökme değeri 8-10 cm için karışım suyu miktarı
bulunur. Dmax=31.5 için su miktarı 168 kg’dır.

• 1 m3 betonda;
• 140.32 dm3 çimento,
• 168 dm3 su,
• 57 dm3 hava,
• x dm3 agrega vardır.
• Karışım hesabı 1000 dm3’e göre yapılır.
• 1000= 140.32+168+57+x ise x=634.68 dm3 olur.
• Agrega ağırlığı= 634.68*2.65=1681.9 kg’dır.

• 1 m3 beton için;
• 442 kg çimento,
• 168 kg su,
• 1681.9 kg agrega kullanılmalıdır.
Soru 2)
Elekler (mm) 63 31.5 16 8 4 2 1 0.5 0.25
% Geçen 100 100 100 58 45 28 20 15 10
• Yukarıda elek analizi sonuçları verilen agrega kullanılarak bir beton dökülecektir.
• Beton bir binanın perde, kolon ve kirişlerinde kullanılacaktır. Orta şiddetli iklim koşulları
mevcuttur. (Donma- çözülme var, XF1)
• Yapının en dar boyutu 25 cm ve pas payı 4 cm’dir.
• Tasarım çökmesi 8 cm olacaktır.
• Agrega kırma taş agregadır.
• fck=25 MPa olması isteniyor. Örneğimiz silindir olacaktır. Standart sapma 3.4 Mpa’dır.
• Toplam bağlayıcının ağırlıkça %8’i kadar silika dumanı kullanılacaktır. γ S.D= 2.25
g/cm3’tür.
• Kullanılacak çimento CEM V/A ve γ çimento= 3.08 g/cm3’tür.
• Kum özgül ağırlığı = 2.68 , çakılın özgül ağırlığı =2.72’dir. (kırma taş agrega
kullanılacaktır)
• Bağlayıcının ağırlıkça %1’i kadar süper akışkanlaştırıcı katkı kullanılacaktır ve su
miktarını %15 azaltacağı bilinmektedir. γ akışkanlaştırıcı= 1.15 g/cm3’tür.
• Bu verilere göre beton karışım hesabı yaparak 1 m3 beton için gereken malzeme
miktarlarını hacimce ve ağırlıkça belirleyiniz.
• AYRICA; Dökülecek betonda kullanılacak agregaların su emme kapasitesinin ve
mevcut su durumunun tayini için yapılan deney sonuçları aşağıdaki gibidir.
• Su emme deneyi sonuçları:
• İnce agrega; Wdyk= 2266 g, Wk= 2200 g
• İri agrega; Wdyk= 3131 g, Wk= 3100 g

• Mevcut su durumu tayini;


• İnce agrega; Wmevcut= 2346g, Wk= 2300 g
• İri agrega; Wmevcut= 2600 g, Wk= 2500 g

• Bu verilere göre karışım hesabını yeniden yapınız.


• Çözüm 2)

• Verilen tabloya göre dmax=16 mm’dir.


• Sayfa 9, Çizelge 3 kullanılarak dmax kontrol edilir.
• En dar kesit 25 cm için donatılı perde, kiriş, kolonlarda dmax= 32 bulunur (16
uygundur).

• Sayfa 17, Çizelge 7 kullanılarak fck=25 MPa istenen betonun hedef basınç dayanımı
(fcm) bulunur.
• fck= 25 MPa ise fcm= fck+1.48σ’dan hesaplanır. (standart sapma biilniyor)
• σ= 3.4 MPa ise fcm=30 MPa’dır.

• Sayfa 18, Şekil 9 kullanılarak su/çimento oranı bulunur.


• Donma çözülme olayı yaşandığı için hava sürüklenmiş beton kullanılmaktadır.
• fcm’ye göre su/bağlayıcı oranı grafikte verilen denklemde yerine konarak bulunur.
y=1.0594e-0.028x (hava sürüklenmiş beton için)
x yerine 30 yazılır ve sonuç y, su/bağlayıcı oranını 0.46 olarak verir.

• Su/bağlayıcı oranı çevresel şartlar için (XF1) kontrol edilir. Sayfa 8, Çizelge 2
kullanılarak XF1 etki sınıfına giren en büyük su/bağlayıcı oranı 0.6 olmalıdır.
0.46<0.6 olduğundan bu şart sağlanır. (OK)

• Su miktarı hesaplanır.
Sayfa 20, Şekil 13 kullanılarak tasarım çökme değeri 8 cm için karışım
suyu miktarı bulunur. Dmax=16 için su miktarı 204 kg’dır.
• Su azaltıcı katkı kullanılacaktır. %15 oranında su azaltacaktır.
• Su miktarı = 204- 204*0.15= 173.4 kg.


• 1 m3 betonda;
• 112.6 dm3 çimento,
• 13.4 dm3 silis dumanı,
• 173.4 dm3 su,
• 52 dm3 hava,
• x dm3 agrega vardır.
• Karışım hesabı 1000 dm3’e göre yapılır.
• 1000= 112.6+13.4+173.4+52+x ise x=648.6 dm3 olur.
• Verilen tabloda 4 mm eleğe denk gelen oran %45 ince agregayı temsil etmektedir.
%55 oranında da iri agrega bulunur.

• İri Agrega ağırlığı= 648.6*0.55*2.72=970.3 kg’dır.


• İnce Agrega ağırlığı= 648.6*0.45*2.68=782.2 kg’dır.
• 1 m3 beton için;
• 346.84 kg çimento,
• 30.16 kg silis dumanı,
• 173.4 kg su,
• 3.28 kg süper akışkanlaştırıcı,
• 970.3 kg iri agrega
• 782.2 kg ince agrega kullanılmalıdır.

SUYUN AYARLANMASI
İri agrega; %4-%1=%3 (yüzey suyu var, su verecek)
İri agrega için 970.3*3/100= 29.2 kg su verecek.
İnce agrega; %2-%3=-%1(su emecek)
İnce agrega için 782.2*1/100= 7.82 kg su emecek.
Yeni su miktarı = 173.4-29.2+7.72=152.02 kg olur.
AGREGANIN AYARLANMASI
İri agrega; 970.3* (1+0.04) = 1009.1 kg
İnce agrega; 782.2* (1+0.02) = 797.8 kg olur.
İskenderun
Teknik
Üniversitesi

Fakülte: Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi


Bölüm: İnşaat Mühendisliği Bölümü
Ders: Yapı Malzemesi I
Dönem: 2020 – 2021 (Bahar)
10.
Öğretim üyesi: Prof.Dr. Umur Korkut SEVİM Hafta
Kaynak: ‘‘Beton’’ Prof.Dr. Turhan Y. Erdoğan

ODTÜ Yayıncılık
BÖLÜM 6

Hazır Beton
 Üretimi ve Taşınması
 Yerleştirilmesi
 Sıkıştırılması
 Düzeltilmesi
Hazır Beton
“Hazır-beton”, kullanıcıya teslim edilmek üzere hazırlanmış olan,

plastik ve sertleşmemiş durumdaki betondur.

“Hazır-karılmış beton”

“Ready-mixed concrete”

4
Hazır Beton
Hazır Betonun Yararları
1. Hazır beton, diğer yöntemle üretilen betona göre, genellikle daha
iyi bir kalite kontrolüne tabi tutulmaktadır.

2. Malzemelerin depo edilmesi ve üretim aletlerinin yerleştirilmesi


için yeterli genişlikte bir alana sahip olmayan yapılarda, bu sorununu
ortadan kaldırmış olmaktadır.

3. Az miktarda beton gereken durumlarda veya beton


yerleştirilmesinin uzun zaman yapıldığı uygulamalarda, hazır-beton
kullanımı kolaylıklar sağlamaktadır.
5

Hazır Beton
Hazır Betonun Karılma Yöntemleri

1. Beton santralındaki merkezi mikserde karılma (yaş karışım),

2. Transmikserde karılma (kuru karışım),

3. Beton santralındaki merkezi mikserde

kısmen karıldıkdan sonra transmikserde karılma.

6
Hazır Beton
Yaş Karışım

Beton malzemelerinin karılma işleminin başlatılması ve

tamamlanması beton santralındaki merkezi mikserde yapılır.

1 m3 ve daha düşük hacimli betonların karılma süresinin en az 45

saniye, ve bu miktarın üzerindeki her 1/2 m3 beton için ek olarak

15 saniye karılma süresi gerekmektedir 7

Hazır Beton
Yaş Karışımın Taşınması
Betonun transmikserlerle taşınması işleminde, transmikser

teknesine yerleştirilen taze beton teslim yerine kadar yavaş yavaş

karıştırılarak 1-4 devir/dakika döndürülmektedir.

Teknenin düşük hızla döndürülmesinin amacı betonun karılma

işlemini tamamlamaktan ziyade, tekne içerisindeki betonun

çalkalanmasını (alt-üst edilmesini) sağlamak ve betonun hareketsiz

kalmasını önlemek içindir.


8

Hazır Beton
Kuru Karışım
Çimento, agrega ve mineral katkıların ölçümü beton santralında

hazırlanmakta ve transmikser teknesine yerleştirilmektedir.

Kuru karışımlı hazır betonun kuru malzemeleri, teslim yerine kadar

transmikserlerle taşınmaktadır. Karışım için gereken su miktarı ve

kimyasal katkılar teslim yerinde transmiksere ilave edilmekte ve

karıştırma işlemi yerine getirilmektedir.


9

Hazır Beton
Kuru Karışım Taşınması
Kuru karışımlı beton malzeme taşıma süresi 3 saati geçmemelidir.

Malzemelerin transmikser içerisinde karılma süresi, transmikserin

en az 10 devir/dakika karıştırma devrinde ve en az 5 dakika

olmalıdır.

Hazır Beton 10
Shrink-Mixed Concrete
Bu yöntemde, malzemelerin karılma işlemine beton santralındaki

merkezi mikserde başlanmaktadır. Karılma işlemi başlatılmış olan

malzemeler, kısmen (yaklaşık 1/2 dakika) karılmış durumda, transmikser

teknesine devredilmekte ve karılma işlemi transmikser teknesinde

tamamlanmaktadır. 11

Hazır Beton
12

Hazır Beton
Çökme Kaybı

Hazır-beton üretimindeki başlıca sorunlardan birisi, belirli bir

çökme değerine sahip olmak üzere üretilmiş olan betonun teslim

edileceği yerde istenilen çökme değerinden daha az bir değer

göstermesidir. Betonda “çökme kaybı” yer almaktadır.

13

Hazır Beton
Çökme Kaybının Nedenleri
Betonun üretildiği an ile teslim edileceği an arasındaki süre

içerisinde yer alan kimyasal reaksiyonların etkisi ile betonun

plastikliğinde bir miktar azalma olmaktadır.

Taşıma süresinin uzun olması, karılma işleminin uzun süreyle

yapılması, ve beton sıcaklığının yüksek olması gibi durumlarda,

taze betonun üretildiği andaki çökme değeri ile teslim edildiği

andaki çökme değeri arasındaki fark artmış olmaktadır.


14

Hazır Beton
Taşıma Süresinin Çökme Değerine Etkisi

15

Hazır Beton
Taşıma Süresi

Transmikser teknesinde taşınan betonun en geç 90-120 dakika

içerisinde veya mikser teknesinin en çok 300 devir sonunda

mikserden dışarı çıkartılması gerekmektedir.

Bu sınırlandırma, betondaki çökme değeri kaybının çok fazla

olmasını önlemek için belirtilmiştir.

16

Hazır Beton
Kıvam Ayarlanması

Hazır betonun teslimi sırasında, betondaki çökme değeri kaybı çok

yüksek ise, betonun yerine yerleştirilebilmesi güçleşmekte ve hatta

imkansız duruma gelebilmektedir. Böyle durumlarda, taze betona çok

az miktarda su katılmakta ve karılma işlemine kısa bir süre daha

devam edilmektedir. Bu işleme “kıvamın yeniden ayarlanması” veya

“kıvam düzeltilmesi” denilmektedir.


17

Hazır Beton
Hazır Beton Kalite Kontrol Özellikleri
1. Taze betonun sıcaklığı,

2. Taze betonun birim ağırlığı (birim hacim kütlesi),

3. Taze betonun içerdiği hava miktarı,

4. Kıvam,

5. Betonda kullanılan maksimum agrega tane boyutu,

6. Betonun klorür içeriği,

7. Beton basınç dayanımı,

8. Homojenlik.
18

Hazır Beton
Taze Beton Sıcaklığı

19

Hazır Beton
Taze Beton Sıcaklığının Önemi

Taze betonun sahip olduğu sıcaklık;

 betonun kıvamını,

 priz süresini,

 hidratasyon ısısı hızını,

 betonun dayanım kazanma hızını,

 betondaki plastik rötre çatlak miktarını

etkiler.
20

Hazır Beton
Taze Beton Birim Ağırlığı
Taze betonun birim ağırlığı, normal ağırlıklı agreganın kullanıldığı

betonlar için, 2200 - 2450 kg/m3 değerindedir.

Teslim yerinde taze betondan alınan numuneler üzerinde yapılan birim

ağırlık ölçümleri, betonun üniformitesini (homojenliğini) kontrol

etmeye, ve transmikser teknesindeki betonun hacmini bulmaya

yaramaktadır.
21

Hazır Beton
Taze Beton Hava Miktarı
Beton malzemelerinin karılması esnasında, karışım içerisine bir miktar

havanın kendiliğinden (istenmeden) girebilmektedir. “Hapsolmuş

hava” olarak adlandırılan bu havanın miktarı, hacim olarak, %0.2 - %3

arasında değişmektedir. Hapsolmuş hava miktarının yüksek olması,

betonun boşluklu olmasına, dayanımının ve dayanıklılığının düşük

olmasına neden olur.

22

Hazır Beton
Hava Miktarının Tayininin Amacı

1. Betonun üniformitesinin (homojenliğinin) kontrolü, ve

2. Şayet hazır-beton “hava sürüklenmiş beton” olarak üretilmiş ise,

hedeflenen hava miktarının beton içerisinde bulunup

bulunmadığının kontrolü.

23

Hazır Beton
Kıvam Tespitinin Amacı

1. Hedeflenen çökme değerine sahip olup olmadığını, dolayısla,

istenilen kalitede bir beton olup olmadığını kontrol etmek,

2. Elde edilen taze betonun üniform bir özelik gösterip göstermediğini

kontrol etmek.

24
Hazır Beton
Maksimum Agrega Tane Boyutu

Teslim edilen hazır betonda yer alan maksimum agrega tane

büyüklüğünün tayin edilmesi mutlaka yapılması gereken olağan bir

işlem değildir. Daha ziyade, hazırlanmış olan betonun üniformitesini

araştırmak amacıyla kullanılmaktadır.

25

Hazır Beton
Klorür İçeriği

Betonun klorür içeriği, betonu oluşturan malzemelerin suda çözünen

klorür içeriklerinin toplamı olarak hesaplanmaktadır.

Donatı veya başka gömülü metal içermeyen betonda % 1.0

Donatı veya başka gömülü metal içeren betonda % 0.4


26

Hazır Beton
Karakteristik Basınç Dayanımı

Beton ve betonarme projelerinin hesaplarında, yapıda kullanılacak

beton için karakteristik beton basınç dayanımı, fck olarak adlandırılan

en küçük basınç dayanımının ne miktarda olması gerektiği önceden

kararlaştırılmakta ve hesaplar bu değere uygun olarak yapılmaktadır.

27

Hazır Beton
fcm, fc

Üretilen betondan alınan numuneler

üzerinde deneysel olarak elde edilen beton

basınç dayanımlarının aritmetik ortalaması

(fcm), en küçük beton basınç dayanımı da

(fc) dir.

28
Hazır Beton
Numune Sayısı...
Aynı hesap dayanımı istenen ve aynı gereçlerle aynı oranda

kullanılan malzemelerle yapılan betonun aynı günde dökülmüş ve

100 m3 aşmayan miktarlarından 15 cm x 30 cm boyutlu silindir veya

15 cm boyutlu küp numuneler alınmaktadır. Bir işte her biri üçer

numuneden oluşan en az iki grup (6 numune) beton elemanı elde

edilmektedir. Numunelerin her biri ayrı transmikserden

alınmaktadır.
29

Hazır Beton
Mikserden Numune Alımı…

Taze betonun üniform olarak kabul edilip edilemeyeceğini tayin

edebilmek amacıyla, beton santralından veya transmikserden teslim

edilen hazır betonun ilk %15’inden sonra ve son %15’inden önce

beton numuneler alınarak, ve bunların çeşitli deneylere tabi tutularak,

sonuçlarının karşılaştırılması gerekir.


30

Hazır Beton
TS EN 206-1 göre Beton Sınıfları

31

Hazır Beton
Hazır Beton Teslim Belgesinde…
o Üretici firmanın ticari ünvanı, adresi ve varsa tescilli markası,
o Üreten tesisinin adı,
o İrsaliye no.,
o Üretim tarihi ve üretim başlangıcı (saat ve dakika olarak),
o Araç plaka no,
o Müşterinin ticari ünvanı,
o Teslim yeri adresi,
o Beton miktarı (m3 olarak),
o Beton basınç dayanım sınıfı,
o Betonun kıvamı,
o Betondaki en büyük agrega tane boyutu,
o Betonun birim ağırlığı,
o Kullanılan çimento tipi ve miktarı,
o Kullanılmışsa, kimyasal katkı cinsi ve katılan miktar,
o Kullanılmışsa, mineral katkı cinsi ve katılan miktar
o Teslim eden ve teslim alan yetkililerin adı, soyadı, ünvanları ve imzaları, 32
o Teslim vakti (saat ve dakika olarak).
Hazır Beton
Hazır Beton Talebi

Hazır Beton
Talebi

Performansa Göre Talep Özel İsteğe Göre Talep


İstenilen betonun göstermesi Alıcı tarafından belirlenen
gereken “performans” malzemelerle ve karışım oranları
düşünülerek, o özeliklerdeki ile “özel reçeteye” göre
bir beton talep etmek üretilmesi istenen
bir beton talep etmek.33
Hazır Beton
Performansa Göre Hazır Beton Talebi
1. Beton sınıfı,
2. Teslim yerinde taze betonun göstermesi gereken çökme değeri,
3. Beton yapımında kullanılacak en büyük agrega tane boyutu,
4. 28 günlük beton basınç dayanımına ek olarak isteniyor ise, 7
günlük veya başka yaşlardaki beton basınç dayanımı,
5. Hava sürüklenmiş beton isteniyor ise, gereken hava miktarı,
6. Gerekiyor ise, betonun kullanılacağı ortam hakkında bilgi (sıcak
hava koşulları, sülfatlı ortam, hidratasyon ısısının düşük olması vb.)
34

Hazır Beton
Özel İsteğe Uygun Beton Talebi
1. Çimento türü,

2. Dozaj (bir metreküp betondaki çimento ağırlığı),

3. Karışımda yer alacak maksimum net su miktarı

4. Katkı maddesi kullanılacak ise, türü ve miktarı, ve

5. Beton yapımında kullanılacak en büyük agrega tane boyutu. 35


Hazır Beton
Hazır Beton Kullanıcısının Sorumlulukları
1. Talep yapılırken, betonun kullanılacağı yapı tipi ve ortam gözönünde tutulmalıdır.
2. Beton talebi genel olarak betondan beklenilen performans düşünülerek yapılmaktadır.
3. Teslim alınan betonun istenilen özeliklere uygun olup olmadığı kontrol edilmelidir.
4. Betonu teslim alan taraf beton standardları ve deneyler hakkında bilgi sahibi olmalıdır.
5. Teslim yerinde hazırlanan beton numuneler bir gün süreyle şantiyede muhafaza edildikten
sonra alıcı ve üretici tarafından bir laboratuvarda basınç deneyine tabi tutulmalıdır.
6. Teslim yerinde betona ek su katılmamalıdır.
7. Teslim yerinde yapılan deneylerin sonuçları alıcı ve üretici imzalı olarak
belgelendirilmelidir.
8. Alıcı ve üretici arasında teknik işbirliğinin çok önemli olduğu unutulmamalıdır.
9. İş programı önceden yapılmalıdır; işin aksamaması amacıyla, satın alınacak betonla ilgili
talep, beton kullanımından en geç bir gün önceden yapılmalıdır.
10. Alınan betonun sadece üretimi ve taşınması tamamlanmış bir taze beton olduğu
unutulmamalıdır.
Betonun yerine yerleştirilmesi, sıkıştırılması, yüzeyinin düzeltilmesi, ve bakımı (kür’ü)
beton kullanan tarafın sorumluluğunda olduğu unutulmamalıdır. 36

Hazır Beton
Betonla İlgili İşlemler
Sertleşmiş betonun istenilen özeliklere sahip olabilmesi için bir dizi
işlemin eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekmektedir.

1. Taze betonun üretimi (malzemelerinin ölçümü ve karılması),

2. Taze betonun taşınması,

3. Taze betonun yerine yerleştirilmesi,

4. Taze betonun sıkıştırılması (konsolidasyon),

5. Taze betonun yüzeyinin düzeltilmesi, ve

6. Betonun bakımı (kür)


37

Hazır Beton
İstenilen özeliklerdeki betonun üretilmesi için...

1. Standardlara uygun kaliteye sahip yeterli miktardaki malzemenin

önceden depo edilmiş olmaları,

2. Beton karışımına girecek malzemelerin hassas olarak ölçülerek

kullanılmaları,

3. Karılma işleminin uygun tarzda ve yeterli süre içerisinde yapılması

gerekmektedir.
38

Hazır Beton
Malzemelerin Depolanmasının Önemi
Belirli özeliklere sahip olacak şekilde üretilen bir betonun üretimine

devam edilirken, çimento ve agrega cinsinin zorunlu olarak

değiştirilmesi sonucunda, beton kalitesinde farklılık olmakta, üretim

aksamaktadır.

39
Hazır Beton
Torba Çimentonun Depolanması
 Nem almayacak kapalı ve kuru ambarlarda depo edilmelidir.

 Zeminden nem almamaları için zeminden yaklaşık 150 mm yükseklikte


ahşap bir platform üzerine dizilmelidir.

 Relatif nemin yüksek olduğu yerlerde çimentoların saklandığı mekanın


45°C’ta olması tavsiye edilmektedir.

 Çimento torbaları, etrafında hava akımını önlemek amacıyla, mümkün


olduğu kadar birbirine yakın dizilmelidir.

 Torbalarının duvardan uzaklığı 150-300 mm civarında olmalıdır.

 Üst üste en fazla 12 torba çimento dizilmelidir.


40

Hazır Beton
Dökme Çimentonun Depolanması

Dökme çimentolar için ideal depolama, hava almayan ve

ağzı kapalı olan silolarda yapılmaktadır. Siloların hacmi,

çimentonun siloda uzun süre beklemesini gerektirecek

kadar büyük olmamalıdır. Değişik türdeki çimentolar aynı

siloda depolanmamalıdır.

41

Hazır Beton
Mineral Katkı Maddelerinin Depolanması
Beton üretiminde kullanılacak öğütülmüş doğal puzolan, uçucu kül,

öğütülmüş granüle yüksek fırın cürufu ve silis dumanı gibi ince

taneli mineral katkı maddeleri, dökme çimentoların depolandığı

silolara benzer silolarda depolanmalıdır. Değişik türdeki ve değişik

özeliklerdeki mineral katkı maddeleri ayrı ayrı silolarda

depolanmalıdır.
42

Hazır Beton
Kimyasal Katkı Maddelerinin Depolanması

Kimyasal katkı maddeleri ve hava sürükleyici

katkılar, ya orijinal ambalajında (varil, bidon, vs.)

muhafaza edilmeli, ya da her katkı çeşidi ayrı tankta

depolanmalıdır.

43
Hazır Beton
Agregaların Depolanması
 Tane boyu gruplarına göre ayrılmış, veya en azından “ince agrega”
ve “iri agrega” olarak ayrı ayrı depolanmalıdır.

 Yuvarlak veya kırmataş agregalar, aynı tane boyuna sahip olsalar


dahi, ayrı ayrı depolanmalıdır.

 Tanelerinin kirlenmemesi için gerekli önlemler alınmalı.

 Tanelerinin segregasyon yapmamasına dikkat edilmelidir.

 Yığınları oluştururken sert ve temiz zemin seçilmeli veya beton bir


döşeme hazırlanarak bu döşeme üzerine yığılmalıdır.
44

Hazır Beton
Karışım Malzemelerinin Ölçülmesi
 Dökme çimentonun, ağırlık olarak ölçülmesi gerekmektedir.

 Mineral katkıların tartılarak ağırlık olarak bulunmaktadır.

 Agregaların oranları, genelde, tartılarak bulunmaktadır.

 Agrega oranının, özellikle ince agreganın, hacim yoluyla ölçülmesi


oldukça sakıncalı olabilmektedir. Zira, aynı hacmi dolduran agregalar,
gevşek veya sıkıştırılmış ve kuru veya ıslak olmalarına bağlı olarak,
değişik ağırlıklar gösterebilmektedir.

45

Hazır Beton
Karışım Malzemelerinin Ölçülmesi

46

Hazır Beton
Malzeme Bunkerleri

47

Hazır Beton
Malzemelerin Harmanlanması

Malzemelerinin harmanlanmasında işin hacmi, gerekli olan üretim


hızı, ve harmanlama performansı gözönünde bulundurulmaktadır.

1.Elle harmanlama,

2.Yarı-otomatik sistemle harmanlama,

3.Otomatik sistemle harmanlama.

Sabit tesislerin yanı sıra, beton malzemelerinin ölçülmeleri ve


harmanlanması için “mobil-tesisler” de vardır.
48

Hazır Beton
Malzemelerin Karılması
Malzemelerin bir arada karılma işleminde, ilk önce, su ve çimento

tanelerinin birleşmesiyle, çimento hamuru oluşmaktadır. Bu işlemle

hemen hemen aynı anda, şayet agrega taneleri kuru durumda ise, karma

suyunun bir miktarı agrega taneleri tarafından emilmeye başlamaktadır.

Daha sonra, agrega tanelerinin yüzeyleri çimento hamuru ile

kaplanmaktadır. Karılmaya devam edilerek, üniform renkte ve

malzemelerin üniform dağılım gösterdiği bir beton elde edilir. 49

Hazır Beton
Malzemelerin Karılma Yöntemleri

Karılma
Yöntemleri

Elle Mikser
Karılma (Karıştırıcı)
50

Hazır Beton
Mikser Tipleri
Mikserler

Eğilebilen (Devirilebilir) ve Döner Tekneli Mikserler

Eğilemez (Devrilemez) ve Döner Tekneli Mikserler

Tava Tipi (Pan) Mikserler

Çift Tekneli Mikserler

Sürekli Mikserler

Mikserli Kamyonlar 51

Hazır Beton
Mikserde Malzeme Sıraları
i. Karma suyunun küçük bir miktarı (%10 kadarı) konulmaktadır.

ii. Agregaların %10 kadarı miksere yerleştirilmekte, ve sonra, çimentonun tümü ve


daha sonra da agregaların geri kalanı konur.

iii. Takiben suyun geri kalan bölümü teknenin içerisine konulmaktadır.

iv. Şayet beton karışımının içerisinde ince taneli mineral katkılar yer alacak ise, bu
tür katkılar çimento ile birlikte konulmaktadır.

v. Kimyasal katkı maddeleri, karma suyu ile birlikte kullanılmaktadır.

vi. Ayrı ayrı iki tip kimyasal katkı kullanıldığı takdirde, önce, bir tip katkı maddesi
suyun bir bölümü ile birlikte konulmakta ve bu katkı maddesinin etkisi için kısa
bir süre geçtikten sonra, diğer tip katkı maddesi, suyun geri kalan bölümü ile
eklenmektedir.
52

Hazır Beton
Beton Taşıma Yöntem ve Araçları
i. Mikserli kamyonlar (transmikserler),

ii. Karıştırma düzenine sahip olmayan kamyonlar ve vagonlar,

iii. Kovalar

iv. El arabaları ve motorlu arabalar,

v. Şerit sistemli taşıyıcılar (band konveyörler),

vi. Oluklar ve kanallar (şütler), ve

vii. Pompalar.
53

Hazır Beton
Yöntem ve Araç Seçiminde Kriterler

i. Yapının tipi ve büyüklüğü,

ii. Yapının üzerinde oturduğu arazinin topografyası,

iii. Üretildiği mikser ve taşınacağı yer arasındaki uzaklık,

iv. Seçilecek taşıma yönteminin ve aracın maliyeti.

54

Hazır Beton
Pompa Betonu

Pompa gücüyle boru içerisinde taşınabilen

betona “pompalanabilir beton”, veya

kısaca, “pompa betonu” denilmektedir.

55

Hazır Beton
Pompa Betonunun Özelliği

Pompa betonu, yeterince plastik, kolayca segregasyon göstermeyen

ve yeterli yükseklikte kohezyona sahip bir beton olmalıdır. Çökme

değeri 50 - 150 mm olan betonlar pompa gücüyle başarılı tarzda

taşınabilmektedir.

56

Hazır Beton
Pompa Betonu

57
Hazır Beton
Pompa Betonunda Agrega

Pompa betonunda kullanılacak en büyük agrega tane boyutu,


pompalama borusunun en küçük boru çapı göz önünde
tutulmalıdır.

Pompa betonundaki en büyük yuvarlak agrega tane boyutu, en


küçük boru çapının 0.4’ünden daha büyük olmamalıdır.

Köşeli agrega kullanıldığı takdirde, en büyük agrega tane boyutu,


en küçük boru çapının 0.33’ünden büyük olmamalıdır.

58

Hazır Beton
Betonun Pompalanabileceği Uzaklık

i. Pompa kapasitesi, ve pompalama hızı,

ii. Betonun üniform akışını engelleyecek

durumların mevcudiyeti,

iii. Kullanılan boruların boyutları, ve

iv. Pompalanacak betonun özelikleridir.


59

Hazır Beton
Taze Betonun Yerleştirilmesindeki Hususlar…

1. Yapının tipi ve konumu, kalıp şekli ve boyutu gibi özeliklere


göre, yerleştirme için uygun alet ve araçların seçilmiş ve hazır
olmaları,

2. Yerleştirme işlemine başlamadan önce, aksamadan devam


edebilmesinin sağlanabilmesi için doğru planlamanın yapılması,

3. Taze betonun yapıdaki yerine yerleştirilmesi işleminin betonun


homojen özeliği bozulmayacak tarzda uygulanması.

60

Hazır Beton
Yerleştirme Öncesi Planlama ve Hazırlıklar
i. Soğuk derz oluşmasına yer vermemek için, beton miktarı iyi hesaplanmalıdır.
ii. Yerleştirme işleminde kullanılacak aletler ve insan gücü, kullanıma hazır olmalıdır.
iii.Kalıpların içini ve çevreyi yeterince aydınlatabilecek ışıklandırma gerekmektedir.
iv.Soğuk havalarda yerleştirme ve bakımı ile ilgili özel önlemler alınmalıdır.
v. Toprak bir zemine yerleştirilecekse, toprak zemin gevşek veya donmuş olmamalıdır.
vi. Betonun içerisindeki suyun emilmemesi için, zemin ve kalıplar nemlendirilmelidir.
vii. Beton üzerine yerleştirilecekse, betonun yüzeyi düzgün ve temiz olmalıdır.
viii. Kalıpların projeye uygun, içerisine yerleştirilecek taze betonun ağırlığını ve darbe yükünü
herhangi bir deformasyon yapmadan taşıyabilmelidir.
ix.Ahşap kalıpların kullanıldığı durumlarda, taze betonun suyunun dışarıya sızmasına neden
olacak boşluklar veya budak delikleri bulunmamalıdır.
x. Betonarme demir donatılar üzerinde bulunabilecek ve betonla donatı arasındaki aderansı
olumsuz olarak etkileyebilecek gevşek pasın tel fırçalarla temizlenmelidir.
xi.Kalıpların içerisinde yabancı maddeler temizlenmiş olmalıdır.
61
xii.Kalıpların kolayca sökülebilmesi için kalıp iç yüzeyleri yağlanmış olmalıdır.
Hazır Beton
Yerleştirme İşlemindeki Doğrular
a. Yerleştirme işlemi, yukarıdan aşağıya doğru (düşey konumda) yapılmalıdır.

b. Yerleştirilmesi işlemi belirli kalınlıklarda (tabaka 60 cm) yapılmaktadır.

c. Çok yüksek mesafelerden serbestçe düşecek tarzda yerleştirilmemelidir.

d. Dar kalıplara beton dökümü esnasında ucu kalıp içerisine kadar uzanan büyük bir
huni veya oluk kullanılmasıyla segregasyon önlenmektedir.

e. Derin kalıpların alt kısmına yerleştirilecek olan taze betonun kıvamı ile üst
kısmına yerleştirilecek olan betonun kıvamı farklı olmalıdır.

f. Yerleştirilmesi işlemine kalıpların köşelerinden başlanmalıdır.

g. Döşeme betonlarının yerleştirilmesi işleminde, beton, daha önce yerleştirilmiş


betondan uzaklaşarak boşaltılmalıdır
62
h. Taze beton, şiddetli yağmur altında yerleştirilmemelidir.
Hazır Beton
Püskürtme Beton

Yerleştirileceği yüzeye bir hortum ucundan basınçlı hava yardımıyla

yüksek hızda püskürtülen betona “püskürtme beton”, denir.

“sprayed concrete”

“shotcrete”.
63

Hazır Beton
Püskürtme Betonun Kullanım Alanları
 Çok sık donatılı olmayan kesitlerde,

 Tünellerin astar betonunda,

 Öngerilmeli beton tanklarda,

 Beton tamir işlerinde,

 Eğimli kaya yüzeylerinin stabilizasyonunda,

 Çelik yüzeyinin yangına karşı korunması için betonla kaplanmasında,

 Hatta tuğla veya ahşap yüzeylerinin betonla kaplanabilmesinde. 64

Hazır Beton
Taze Betonun Sıkıştırılması

Taze betonun içerisindeki hapsolmuş havanın dışarı

çıkartılması işlemine “betonun sıkıştırılması” denilmektedir.

Bazen, “birleştirme, pekiştirme, bütünleştirme, yoğunlaştırma”

anlamlarına gelen “konsolidasyon” terimi de kullanılmaktadır.

65

Hazır Beton
Beton Sıkıştırma Yöntemleri
Sıkıştırma
Yöntemleri

Mekanik Elle

Vibrasyon

Santrifüj

Düşme Masaları

Tokmaklar

Statik Basınç 66
Yükü
Hazır Beton
Vibrasyon Etkisindeki Beton Davranışı

Betonun vibrasyon yöntemiyle sıkıştırılması işlemindeki olaylar

iki aşamalı olarak yer almaktadır. Birinci aşamada, vibrasyon

etkisiyle betondaki harç sıvılaşarak dibe doğru hareket etmekte,

ve ikinci aşamada, betonun içerisindeki hapsolmuş hava dışarı

çıkmaktadır. Olaylar neredeyse aynı anda yer almaktadır.

67

Hazır Beton
Vibrasyonun Sağladığı Yararlar
i. Kolay yerleştirildiği için, daha ekonomik bir beton elde edilir.

ii. Daha yoğun ve homojen bir beton elde edilir.

iii.Kalıpları sökülen betonda, kenarların ve belirgin hatların düzgün


şekilde oluşabilmesi sağlanır.

iv.Daha yüksek beton dayanımı elde edilir.

v. Betonla demir donatıların arasında daha iyi aderans sağlanır.

vi.Daha yüksek beton dayanıklılığı elde edilmektedir.


68

Hazır Beton
Vibratör Tipleri
Vibratörler

Dahili vibratörler

Harici vibratörler
kalıp vibratörleri

Vibrasyon masaları

Yüzey vibratörleri 69

Hazır Beton
Dahili Vibratörler

Esas olarak, içerisine eksentrik ağırlıklı dönme elemanı

yerleştirilmiş olan çelik bir tüp (dalıcı), ve çelik tüpün

üst ucundan bağlanmış olduğu hortum şeklindeki esnek

bir saptan ibarettir. Sapın üst ucu elektrik/dizel motora

bağlı.

70

Hazır Beton
Dahili Vibratörlerin Etki Alanları
Titreşim halindeki dalıcı uç ancak çevresindeki betonun titreşimini
sağlayabilmektedir. Etkili olduğu alan dalıcı ucun çapına göre
değişmektedir. Dalıcı uç çapı 3, 5, 7, 10 ve 15 cm olan vibratörlerin
etki alanları, yarı çap olarak, sırasıyla, 12, 19, 27, 40 ve 50 cm
civarındadır. Hangi çapta dalıcıya sahip bir vıbratörün
kullanılacağına karar verilebilmesinde, beton kesitinin genişliği
(kalıp genişliği), beton kıvamı, ve betonarme donatılarının arasındaki
uzaklığa bağlıdır.
71

Hazır Beton
Dahili Vibratörlerin Kullanımı…
i. Beton tabakasının derinliği, vibratörün dalıcı ucunun uzunluğunu
geçmemelidir.
ii. Dalıcı ucu, taze betonun içerisine dik olarak daldırılmalıdır.
iii. Dalıcı ucu, bir önceki tabakaya birkaç cm girecek tarzda daldırılmalıdır.
iv. Daldırılacağı noktalar arasındaki uzaklık genel olarak 50 cm civarındadır.
v. Dalıcı uç, beton kalıbının yan duvarlarına çok yakın olarak
daldırılmamalıdır.
vi. Dalıcı ucun taze beton içerisinde süresi normal olarak 5-15 saniye
kadardır.
vii. Dalıcı ucun dışarı çıkartılma işlemi yavaşça (saniyede 5-10 cm)
yapılmalıdır.
viii. Dalıcı ucun donatılara temas ettirilmesi tercih edilmemektedir.
ix. Akıcı kıvamdaki betonlara vibrasyon uygulanmamalıdır.
72

Hazır Beton
Harici Vibratörler
i. Kalıpların sağlam ve su sızdırmayan türden olmaları
gerekmektedir.
ii. Vibrasyon süresi 2 dakikadan - 30 dakikaya kadar çıkmaktadır.

iii. Kalıp yüzeyine 1 - 3 m aralıkla bağlanmaktadır.

iv. Beton yüzünden yaklaşık 45 cm içeriye kadar etkili olmaktadırlar.

v. Önyapımlı beton elemanlarının sıkıştırılmasında kullanılmaktadır.

73

Hazır Beton
Vibrasyon Masaları

Vibrasyon masası, taşıyıcı bir çerçeve üzerine sağlam bir şekilde


oturtulmuş olan çelik veya betonarme bir tabladan ibarettir. Masanın
tablasını taşıyan sisteme harici bir vibratör bağlıdır. Genellikle kuru
kıvamdaki betonlarla yapılan prefabrike beton elemanlarının
sıkıştırılmasında kullanılmaktadır.

74

Hazır Beton
Yüzey Vibratörleri

Yüzey vibratörleri, yerine yerleştirilmiş olan betonun yüzeyini

titreştirmek amacıyla kullanılan vibratörlerdir. Yüzey vibratörleri,

derinliği 25 cm’den fazla olmayan döşemelerde, yol betonlarında ve

özellikle kuru-plastik veya kuru kıvamdaki betonların

sıkıştırılmasında çok yararlı olmaktadırlar.

75

Hazır Beton
Vibrasyon Süreleri
Taze betona ne kadar süreyle vibrasyon uygulamak gerektiği;
(a) betonun kıvamına,
(b) betonun sıcaklığına,
(c) kullanılacak vibratör tipine

Dahili vibratörlerde, vibratör ucunun beton içerisine her daldırılışında


gömülü olarak tutulduğu süre, normal uygulamalarda, 5 - 15 saniye
kadardır. Bu süre, betonun durumuna göre, 2 dakikaya varmaktadır.
Harici vibratörler kullanıldığında, vibrasyon süresi 2 dakikanın 30
dakikaya varan uzunlukta olmaktadır.

76

Hazır Beton
Kısa Süreyle Vibrasyon...

Taze betonun içerisindeki hapsolmuş hava dışarıya

çıkartılamamakta ve beton;

 gözenekli,

 yoğunluğu az,

 geçirgenliği yüksek,

 dayanımı ve dayanıklılığı düşük, olmaktadır


77

Hazır Beton
Uzun Süreyle Vibrasyon…
i. Betonda segregasyon oluşmaktadır.

ii. Beton yüzeyindeki bazı bölgelerin daha kumlu bir betondan

oluşmasına yol açılmaktadır.

iii. Kalıplarda aşırı deformasyon ve/veya çökme olmaktadır.

iv. Hava sürüklenmiş kabarcıkları da dışarı çıkartılmakta, hava

sürüklenmiş beton özeliğini kaybetmektedir.


78

Hazır Beton
Vibrasyon Tekrarı

Daha önce vibrasyon uygulanmış olan taze betona, bir süre sonra

(1-2 saat, betonun plastikliğini koruduğu süre içerisinde) yeniden

vibrasyon uygulanması işlemine “vibrasyon tekrarı” denilmektedir.

Vibrasyon tekrarının en etkili olacağı uygulama zamanı, taze betonun

priz başlangıcından hemen önceki zamandır.

79

Hazır Beton
Vibrasyon Tekrar İşlemi…

(a) Beton tabakaların arasındaki aderansı artırmakta,

(b) Taze betonun yerine oturması (yerleşmesi) nedeniyle oluşan çok

küçük çatlakların ortadan kalkmasına yaramakta, ve

(c)Taze betonda terlemenin yarattığı olumsuzlukları azaltmaktadır.

80

Hazır Beton
Taze Betonun Yüzeyinin Düzeltilmesi
Taze beton yüzeyinin düzgün duruma getirilmesi işlemi, sonlama veya

“finişing” olarak da anılmaktadır. Finişing terimi, “bitirmek, sona

erdirmek, tamamlamak” anlamlarına gelir.

Yüzey Düzeltme

İlk Düzeltme Son Düzeltme


81

Hazır Beton
İlk Düzeltme
Yerine yerleştirilmiş ve sıkıştırılmış betonun yüzeyinde

bulunabilecek çıkıntılı veya çukur kısımlardan kurtulmak, beton

yüzeyini aynı seviyeye getirebilmek için sıyırma tahtası kullanılarak

yapılmaktadır. Bu işlem sonunda, yüzeyde hala bazı çok düzgün

olmayan kısımlar kalabilmektedir.

82
Hazır Beton
Son Düzeltme
Son düzeltme, ilk düzeltme işlemi sonunda aynı seviyeye getirilmiş

olan beton yüzeyinin tamamen düzgün bir duruma getirilebilmesi için

yapılmaktadır. Bu işlem, genellikle,

(a)Tahtadan yapılmış ve altı düzgün olan aletlerin beton yüzeyinde

“yüzdürülür” gibi gezindirilmesi ile, ve

(b)“Mala ile” yerine getirilmektedir.

Hazır Beton 83
İskenderun
Teknik
Üniversitesi

Fakülte: Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi


Bölüm: İnşaat Mühendisliği Bölümü
Ders: Yapı Malzemesi I
Dönem: 2020 – 2021 (Bahar)
11.
Öğretim üyesi: Prof.Dr. Umur Korkut SEVİM Hafta
BÖLÜM 7

Betonun Bakımı
Sıcak Havada Beton Yapımı
Soğuk Havada Beton Yapımı
Kaynak: Beton Prof.Dr. Turhan Y. Erdoğan ODTÜ Yayıncılık
Betonun Bakımı
Betonun, özellikle ilk günlerinde, yeterince hidratasyon

yapabilmesini sağlayabilmek üzere, betonun içerisinde yeterli

miktarda suyun ve sıcaklığın bulundurulması ve bu ortamın

korunması işlemi, “betonun kür’ü” veya “betonun bakımı” dır.


4

Betonun Bakımı Sıcak ve Soğuk Havada Beton


Betonun Kürü İçin Gerekli Koşullar

1. Yerine yerleştirilmiş olan betonun içerisindeki suyun buharlaşarak

azalmaması, betonda yeterli miktarda su bulundurulması

2. Yerine yerleştirilmiş olan betonun içerisindeki sıcaklığın betondaki

hidratasyonu yavaşlatacak veya durduracak derecelere düşmemesi.

Betonun Bakımı Sıcak ve Soğuk Havada Beton


Hidratasyon Suyu ve Su/çimento Oranı
Taze betonun yerleştirildiği anda, şayet beton karışımındaki su/çimento

oranı çok düşük değilse (O.5’den daha az değilse), betonun içerisinde,

hidratasyon için gereken su miktarından daha da yüksek miktarda su

bulunmaktadır.
6

Betonun Bakımı Sıcak ve Soğuk Havada Beton


Taze Betonda Suyun Azalmasının Nedenleri
Yerine yerleştirilen taze betonun içerisindeki suyun azalmasının en önemli

nedeni buharlaşmadır. Buharlaşma hızı,

(a) havadaki relatif neme,

(b) hava sıcaklığına,

(c) betonun sıcaklığına,

(d) rüzgar hızına bağlıdır.


Bağıl Nem: Belli bir sıcaklıkta bir hava kütlesinde 7
bulunan nem miktarının yüzde ifadesi.

Betonun Bakımı Sıcak ve Soğuk Havada Beton


Nem, Sıcaklık ve Rüzgarın Etkileri
 Havadaki relatif nemin azalması, betonun içerisindeki suyun daha çok

buharlaşmasına yol açmaktadır.

 Hava sıcaklığının yüksek olması, betonun sıcaklığını da yükseltmekte

ve daha çok buharlaşmaya neden olmaktadır.

 Rüzgar hızının yüksek olması, betondaki suyun daha çok

buharlaşmasına neden olmaktadır. 8

Betonun Bakımı Sıcak ve Soğuk Havada Beton


Kür Süresinin Beton Dayanıma Etkisi

Betonun Bakımı Sıcak ve Soğuk Havada Beton


Kür Sıcaklığının Beton Dayanımına Etkisi

10

Betonun Bakımı Sıcak ve Soğuk Havada Beton


Betonun 7 Günlük Dayanımı

Projelerde, betonun kritik basınç dayanımı olarak 28. gündeki basınç

dayanımı esas alınmaktadır. Kür edilme işlemi eksiksiz uygulanmış olan

betonlarda ilk 7 gün içerisinde kazanılan basınç dayanımı, 28 günlük basınç

dayanımının %70 (65-95) dir.


11

Betonun Bakımı Sıcak ve Soğuk Havada Beton


Minimum Kür Süresi

i. Betonlar, yerleştirildikleri andan itibaren en az 7 gün süreyle ıslak

kür’e tabi tutulmalıdırlar.

ii. Donatısız betonların minimum kür süresi, donatılı betonlar için gerekli

olan süreden daha uzun olmalıdır.

iii. Puzolan katkılı betonların ıslak kür süreleri 2 hafta uzunlukta olmalıdır.

12

Betonun Bakımı Sıcak ve Soğuk Havada Beton


Minimum Kür Süresinin Tayini

Yapıda kullanılan beton, hedeflenen 28 günlük basınç dayanımının

%70’ini kazanıncaya kadar kür edilmelidir.

Genel olarak, bu değer 7 gün içerisinde elde edilmekte ise de, bu süre daha

uzun veya daha kısa olabilmektedir.


13

Betonun Bakımı Sıcak ve Soğuk Havada Beton


Kür Yöntemleri
Genellikle iki ana grup altında sıralanabilir:

1. Betonun ıslak durumda kalabilmesini sağlayabilmek için uygulanan kür

yöntemleri,

2. Beton yüzeyini ince bir zar (membran) ile örterek, buharlaşmayı

önlemek amacıyla uygulanan yöntemler.


14

Betonun Bakımı Sıcak ve Soğuk Havada Beton


1-Islak Durumda Kalmasını Sağlayan Kür Yöntemleri
1. Betonun tamamen su altında kalmasını sağlayacak yöntemler,

2. Beton yüzeyine su serpiştirilerek uygulanan kür yöntemi,

3. Beton yüzeyine bez, talaş, saman gibi malzemelerin serilmesi ve bu

malzemelerin ıslak duruma getirilmeleri sağlanarak, beton yüzeyinin ıslak

kalabilmesi için uygulanan yöntemler.


15

Betonun Bakımı Sıcak ve Soğuk Havada Beton


Betonun Islak Kalmasını Sağlayan Uygulamalar

16

Betonun Bakımı Sıcak ve Soğuk Havada Beton


2-Yüzeyi Mebran ile Örterek Buharlaşmayı Önleyen
Kür Yöntemleri

1. Beton yüzeyinin plastik malzemeden veya su geçirmeyen kağıttan

yapılmış örtülerle kaplama yöntemleri,

2. Beton yüzeyine bitümlü veya parafin esaslı sıvı kimyasal malzemelerin

sürülmesi yöntemleri.
17

Betonun Bakımı Sıcak ve Soğuk Havada Beton


Betonu Mebran ile Örten Uygulamalar

18

Betonun Bakımı Sıcak ve Soğuk Havada Beton


Sıcak Hava Koşulları

 Yüksek hava sıcaklığı,

 Düşük relatif nem yüzdesi,

 Hızlı esen rüzgarlar,

 Güneş radyasyonu.
19

Betonun Bakımı Sıcak ve Soğuk Havada Beton


Sıcak Hava

Anormal hava koşullarında, beton dökümü sırasında, ortalama hava

sıcaklığının ardarda üç gün süre ile +30°C ’ın üstünde bulunduğu süredeki

hava durumunu “sıcak hava” denir.

Beton dökümü esnasında hava sıcaklığının “normal” kabul edileceği

değerler 5 - 30°C ’dir.


20

Betonun Bakımı Sıcak ve Soğuk Havada Beton


Sıcak Havanın Taze Betona Etkileri

i. Taze betonda hedeflenen kıvamı elde edebilmek için daha çok miktarda

karışım suyuna gerek olmaktadır,

ii. Taze betondaki “çökme kaybı” daha çok olmaktadır,

iii. Betonun prizi daha kısa sürede yer almaktadır,

iv. Betondaki plastik rötre çatlaklarında artma olmaktadır,


21

Betonun Bakımı Sıcak ve Soğuk Havada Beton


Sıcak Havanın Sertleşmiş Betona Etkileri-1
1. Betonların ilk birkaç saatlik veya ilk bir-iki günlük dayanımları, normal

koşullardaki betona göre birazcık daha yüksek olmakla beraber, 28

günlük veya daha sonraki günlerdeki dayanımları daha düşük

olmaktadır.

2. Sıcak havada istenilen kıvamı sağlayabilmek için daha fazla su katılarak

yerleştirilen beton daha gözenekli ve su geçirimliliği daha yüksek bir

beton olmaktadır.
22

Betonun Bakımı Sıcak ve Soğuk Havada Beton


Sıcak Havanın Sertleşmiş Betona Etkileri-2
3. Sıcak havada yerleştirilen beton sıcaklığı ile beton soğuduktan

sonraki sıcaklık arasındaki fark, normal koşullarda yerleştirilen

beton sıcaklığı ile beton soğuduktan sonraki sıcaklık arasındaki

farktan daha büyüktür. Sıcaklık farkının büyümesi, betonun çatlama

eğilimini artırmaktadır.

4. Sıcak hava koşullarında yapılan betonların içerisinde bulunması

gereken su miktarı yüksek olduğundan, betondaki kuruma ve rötre

(büzülme) de daha fazla olmaktadır. 23

Betonun Bakımı Sıcak ve Soğuk Havada Beton


Sıcak Havada Alınması Gereken Önlemler
i. Beton karışımının sıcaklığını azaltabilmek için, betonu oluşturan

malzemelerin soğutularak kullanılması,

ii. Suyun buz olarak kullanılması,

iii. Katkı maddelerinin kullanılması,

iv. Suyun buharlaşarak kaybolmasını azaltacak önlem alınması,

v. İşin önceden planlanması,

vi. Kür işleminin mümkün olan en kısa sürede başlatılması.


24

Betonun Bakımı Sıcak ve Soğuk Havada Beton


Soğuk Hava

Günlük ortalama sıcaklığın ardarda üç gün

süreyle +5 °C’ ın altında olduğu hava durumu,

beton dökümü için “soğuk hava” olarak

tanımlanmaktadır.
25

Betonun Bakımı Sıcak ve Soğuk Havada Beton


Soğuk Havanın Betona Etkileri

1. Soğuk hava koşullarındaki taze betonun priz alma süresi daha uzun, dayanım

kazanma hızı ise daha yavaş olmaktadır.

2. İlk zamanlarda (beton priz almadan, veya yeterli dayanımı henüz kazanmadığı

süre içerisinde) betonun içerisindeki suyun bir kez dahi donması, beton

dayanımını ve dayanıklılığını azaltmaktadır.

3. Yerleştirilen betondaki sıcaklık ile çevre sıcaklığı arasında büyük fark

durumunda, betonda gerilmelere ve çatlaklara yol açmaktadır. 26

Betonun Bakımı Sıcak ve Soğuk Havada Beton


Betonun Sıcaklığı
 Beton dökümü esnasındaki ideal sıcaklık 15 - 16 °C, ve “normal” olarak kabul

edilen sıcaklık ise 5 °C ile 30 °C arasındadır.

 Sıcaklığın +5°C’ ın altına düşmesi durumunda, beton içerisindeki çimento ve su

arasındaki kimyasal reaksiyonlar çok yavaşlamaktadır.

 Betonun içerisindeki suyun buza dönüştüğü durumda, hidratasyon için su

olmayacağından, hidratasyon tamamen durmaktadır.


27

Betonun Bakımı Sıcak ve Soğuk Havada Beton


Betonda Donma Durumu

A. Betonun içerisindeki suyun beton priz almadan donması durumu,

B. Priz alarak sertleşmiş fakat yeterince dayanım kazanmamış betonun

içerisindeki suyun donması durumu.

28

Betonun Bakımı Sıcak ve Soğuk Havada Beton


Dona Karşı En Az Dayanım
Bir kez donma olayı karşısında betonun hasar görmemesi için beton

dayanımının en az 3.5 MPa seviyesine ulaşmış olması gerekmektedir. Genel

olarak, 10 °C sıcaklıktaki ve iyi bir karışım oranına sahip olan bir beton, 3.5

MPa dayanım seviyesine, betonun yerleştirilme işleminden 2 gün sonra

ulaşabilmektedir.
29

Betonun Bakımı Sıcak ve Soğuk Havada Beton


Soğuk Havada Alınması Gereken Önlemler
1. Beton karışımının sıcaklığını yükseltebilmek için, betonu oluşturan

malzemelerin ısıtılarak kullanılması,

2. Betonun ilk günlerindeki dayanımının yüksek olmasını sağlayacak türde

çimento ve katkı maddesi kullanılması,

3. Uygun kalıp ve izolasyon malzemelerinin ve uygun kür yöntemi ile

betonun dış ortamdan izole edilmesi ve ısıtılması.

4. İşin önceden planlanması.

5. Yeterli süreyle kür edilmeleri.


30

Betonun Bakımı Sıcak ve Soğuk Havada Beton


Beton Malzemelerin Isıtılması

 lsıtılarak kullanılacak karışım suyunun sıcaklığı 60-65°C ’i geçmemeli,

 70-80°C su, çimento ile teması sonucunda ani priz oluşabilmektedir.

 Çok soğuk havalarda, agrega sıcaklığı da en fazla 50 - 60 °C olmalı.


31

Betonun Bakımı Sıcak ve Soğuk Havada Beton


Betonun İlk Günlerdeki Dayanımının Yükseltilmesi

 Hidratasyon ısısı hızı yüksek olan çimento kullanılması,

 Erken dayanımı yüksek çimentoların kullanılması,

 Portland çimentosu kullanılması,

 Su azaltıcı ve priz hızlandırıcı katkı kullanılmasıdır.


32

Betonun Bakımı Sıcak ve Soğuk Havada Beton


Kür Süresi ve Kalıpların Sökülmesi
1. Test edilen 7 günlük beton numunelerden elde edilen basınç dayanımının, betonun
hedeflenen 28 günlük dayanımının yaklaşık % 70’ine karşılık gelmesi durumunda,
kalıp sökümü için, betonun yeterince dayanım kazandığı anlaşılmaktadır.

2. Yapıdaki betonun ne kadar dayanım kazanmış olduğunu bulabilmek için beton test
çekiciyle ve/veya ultrasonik test cihazıyla hasarsız deney yöntemleri de
uygulanabilmektedir.

3. Yapıda kullanılacak betonu laboratuvar koşullarında kür ederek bir “dayanım-


olgunluk faktörü” ilişkisi elde edilir. Buradan, normal kür koşullarındaki betonun
yapıdaki betonun olgunluğunun laboratuvardaki betonun 28 günlük dayanımının
%70’ine karşılık geldiği olgunluğa eriştiği süre, kür süresinin yeterli olduğunu
gösterir.
33

Betonun Bakımı Sıcak ve Soğuk Havada Beton


İskenderun
Teknik
Üniversitesi

Fakülte: Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi


Bölüm: İnşaat Mühendisliği Bölümü
Ders: Yapı Malzemesi I
Dönem: 2020 – 2021 (Bahar)
12.
Öğretim üyesi: Prof.Dr. Umur Korkut SEVİM Hafta
BÖLÜM 8

BETONUN DAYANIMI
 Basınç Dayanımı
 Çekme ve Eğilme Dayanımı
 Schmidt, Pundit ve Karot Deneyleri
Kaynak: ‘‘Beton’’ Prof.Dr. Turhan Y. Erdoğan

ODTÜ Yayıncılık
Betonun Direnci

Değişik türdeki yapılarda kullanılmakta olan betonun üzerine değişik

yönlerde etki yapan statik ve/veya dinamik yükler (kuvvetler)

gelebilmektedir. Yükün etkisiyle betonda bir miktar şekil değişikliği

meydana gelmektedir. Çok büyük şekil değişikleri yer alırsa ve beton

kırılmaktadır.

Betonun Dayanımı
Beton Dayanımı
Beton dayanımı, üzerine gelen yüklerin neden olacağı şekil

değiştirmelere ve kırılmaya karşı, betonun gösterebileceği maksimum

direnme olarak tanımlanmaktadır. Malzemenin bir birim alanının

üzerinde etki yapan yük, “gerilme” olarak adlandırılmakta ve kgf/cm2

veya MPa ifade edilmektedir.

Betonun Dayanımı
Beton Dayanımları
Betonun üzerine değişik yönlerde uygulanan yükler, değişik

etkiler yaratabilmektedir. Basınç, çekme, eğilme, kayma ve

tekrarlı yük etkisi yaratacak yükler altında betonun şekil

değiştirmeye ve kırılmaya karşı göstereceği direnme kabiliyeti,

sırasıyla, basınç dayanımı, çekme dayanımı, eğilme dayanımı,

kayma dayanımı ve yorulma dayanımı olarak tanımlanmaktadır.


6

Betonun Dayanımı
Beton Dayanımının Önemi
1. Betondaki basınç, çekme, eğilme ve kayma dayanımlarının

bilinmesi, beton yapıların bu yükler altındaki taşıma

kapasitelerinin bilinmesine yaramaktadır.

2. Sertleşmiş betonda aranılan dayanıklılık, su geçirimsizlik ve

dayanım gibi özelik arasında, deneysel olarak en kolay tayin

edileni, betonun dayanım özeliğidir.

3. Betonun dayanımı ile diğer özelikleri arasında bir

korelasyon kurabilmek mümkündür. Dayanımı yüksek olan bir

betonda, su geçirimsizliği ve dayanıklılık da iyi olmaktadır.7


Betonun Dayanımı
Betonun Kompleks Yapısı
Agregalar, değişik minerallerin biraya gelmesiyle oluşmuş ve

yapılarında bir miktar gözenek bulunabilen malzemelerdir.

Çimento hamuru ise, çimentodaki değişik ana bileşenlerin

hidratasyonu sonucunda oluşan her biri değişik boyutlara ve

özeliklere sahip değişik hidratasyon ürünlerini içermektedir.

Ayrıca, çimento hamurunun içerisinde değişik şekil ve

boyutlara sahip boşluklar ve hidratasyonunu henüz

tamamlamamış çimento tanecikleri bulunmaktadır. 8

Betonun Dayanımı
Betonun Dayanımı Nelere Bağlı…

 Çimento hamurunun dayanımı,

 Agreganın dayanımı,

 Çimento hamuru ile agrega taneleri arasındaki aderans.

Betonun Dayanımı
Çimento Hamurunun Dayanımı
Çimento hamurunun dayanımı, çimentonun ne ölçüde

hidratasyon yapmış olmasına, ve su/çimento oranına bağlıdır.

Daha çok miktarda hidratasyon sonucunda, bağlayıcı özelikteki

C-S-H jelleri daha çok olmakta, kapiler boşluk miktarı

azalmaktadır. Daha düşük su/çimento oranına sahip çimento

hamurunda, daha az miktarda kapiler boşluk oranı yer alır. 10

Betonun Dayanımı
Agrega Dayanımı
Agregalar genellikle çimento hamurunun dayanımından daha

yüksek dayanıma sahiptirler. Beton yapımında kullanılan

agregalar düşük dayanımlı ve kolayca kırılabilir türde iseler,

uygulanan yükler altında betonda meydana gelecek çatlama ve

kırılma, iri agrega tanelerinin kırılmasıyla başlamaktadır.


11

Betonun Dayanımı
Aderansın Dayanımdaki Rolü
Sertleşmiş betondaki kırılmanın başladığı en zayıf bölgeler, iri

agrega taneleri ile çimento hamuru arasındaki yüzeylerdir.

Çimento hamuru ile iri agrega tanelerinin yüzeyleri arasında

çok küçük boşluklar ve çatlaklar oluşmuş ise, çimento hamuru

ile agrega tanelerinin aderansı zayıf olmaktadır.

Bu tür boşlukların ve çatlakların ana nedeni ise, terleme olayı,

ve çimento hamurunun hacim değişikliğidir. 12

Betonun Dayanımı
Aderans Arttırmak İçin…
 Çimento hamuru ile iri agrega taneleri arasında

bulunabilecek boşluklar vibrasyon uygulayarak azaltılabilir.

 Hava katkılı betonda, çimento hamuru ile agrega arasındaki

aderans, hava katkısız betondakine göre daha zayıftır.

 Kurutularak kullanılan agregalar, çimento hamuru ile agrega

taneleri arasında daha iyi aderansa yol açmaktadırlar.

 Betonda kullanılan iri agrega tanelerinin büyüklüğü arttığı

takdirde, agrega yüzeyinde oluşan kuvvetler de artmakta,

aderansın daha zayıf olmasına yol açmaktadır. 13

Betonun Dayanımı
Betonun Dayanımını Etkileyen Faktörler
Faktörler

Su/çimento oranı

Karma suyunun kalitesi

Çimento özelikleri

Çimento tipi Kompozisyonu İnceliği

Agrega özelikleri

Gradasyonu Tane boyutu Tane şekli Dayanımı

Karılma
sıkıştırma işlemleri

Kür koşulları ve 14
betonun yaşı

Betonun Dayanımı
Su/çimento Oranının Dayanıma Etkisi

Su/çimento oranı yükseldikçe,

betonun içerisinde yer alan

boşluk miktarı daha çok

olmakta ve daha düşük beton

dayanımı oluşmaktadır.
15

Betonun Dayanımı
Su/Çimento Kanunu

Feret 1896 yılında, betondaki çimentonun, suyun, ve havanın

miktarları ile beton dayanımı arasındaki ilişki belirtmiştir.

Abrams ise 1919 yılında, su/çimento oranı ile dayanım

arasındaki ilişkisine su/çimento kanunu olarak belirtilmektedir.

16

Betonun Dayanımı
Beton Basınç Dayanımı

Eksenel basınç yükü etkisi

altındaki betonun kırılmamak için

gösterebileceği direnme kabiliyeti

olarak tanımlanmaktadır.
17

Betonun Dayanımı
Basınç Dayanımının Önemi

1) Basınç dayanımının bulunabilmesi daha basittir.

2) Hemen hemen tüm yapıların tasarımında, betonun basınç dayanımı

değeri esas alınmaktadır.

3) Betonun basınç dayanımı ile çekme ve eğilme dayanımları

arasında, yaklaşık da olsa, bir korelasyon bulunmaktadır.

4) Basınç dayanımının bilinmesi, betondaki su geçirimliliği ve

dayanıklılığın hakkında bilgi sağlamaktadır.

18

Betonun Dayanımı
Standart Deney Yöntemi

Standard deney yönteminde, standard boyutlu beton silindir

numunenin çapı 15 cm, ve yüksekliği 30 cm ’dir (boy/çap= 2),

standard boyutlu küp olarak ise kenarları 15 cm olan

numuneler kullanılmaktadır.
19

Betonun Dayanımı
Standart Beton Boyutları

20

Betonun Dayanımı
15 cm x 30 cm Numune Hazırlanması

15 cm x 30 cm boyutlu standart silindir numuneler elde

edebilmek için, betonun kalıp içerisine yerleştirilme işlemi

yaklaşık 10 cm yükseklikteki üç tabaka halinde yapılmaktadır.

Her tabaka çapı 1.6 cm olan metal bir çubukla, her tabaka

25 kez şişlenerek sıkıştırılmaktadır. Betonun üst kısmı kalıbın

üst yüksekliğiyle aynı hizada olacak tarzda, bir mala

yardımıyla düzgün duruma getirilmektedir. 21

Betonun Dayanımı
15x15x15 cm Numune Hazırlanması
Küp numuneler elde edebilmek için, beton yaklaşık iki tabaka

halinde yerleştirilmekte, ve her tabaka 25 kez şişlenmek

suretiyle sıkıştırılmaktadır: veya, beton tek bir tabaka olarak

yerleştirilip dahili vibrasyon uygulanmaktadır. Sıkıştırma

işlemini takiben, betonun üst yüzeyi, kalıbın üstü ile aynı

seviyede olacak tarzda düzeltilmektedir. 22

Betonun Dayanımı
Numunelerin Kalıpta Bekletilmesi
Kalıplara yerleştirilen, sıkıştırılan ve üst yüzeyi

düzgünleştirilen beton, kalıplardan çıkartılacakları zamana

kadar genellikle 24 saat kadar üst yüzeyleri ıslak bir bezle

örtülü durumda ve 21-25 °C sıcaklık ortamında tutulmaktadır.

23

Betonun Dayanımı
Numunelere Kür Uygulaması

Beton numuneler, kalıplarından

çıkartıldıktan sonra, deney anına kadar

23±2 °C sıcaklık ve %95 relatif nem

ortamına sahip olan bir kür odasında,

veya bu sıcaklıktaki su içerisinde

bekletilmektedir.

24

Betonun Dayanımı
Başlık Yapılması
Beton numunesinin alt ve üst yüzeylerine üniform dağılımlı eksenel

yük uygulanabilmesi için, deney presinin başlıklarıyla temas eden

beton numunesinin alt ve üst yüzeylerinin mükemmel düzgünlükte

olmaları gerekmektedir. Alt ve üst yüzeylerine, kükürt-grafit tozu

karışımı bir malzemeden, veya çimento hamurundan, veya çimento-

alçı karışımından oluşan ince fakat yüzeyi çok düzgün bir tabaka

oluşturulmaktadır. Başlık kalınlığı 5 mm’ den daha fazla olmamalıdır.

25

Betonun Dayanımı
Başlık Yapılması

26

Betonun Dayanımı
Deney Presi

Deney presi, iki bloktan oluşmaktadır. Alttaki blok (alt tabla)

rijitdir. Numune, bu blok üzerine yerleştirilmektedir. Üstteki

blok ise, oynak başlıktır. Bu düzen, yükün tamamen dik eksende

uygulanmış olmasına yaramaktadır.

27

Betonun Dayanımı
Yükleme Hızı ve Numune Sayısı

Hidrolik sistemle çalışan deney presleri ile yapılan deneylerde,

numunenin üzerine 0.2–1.0 N/mm2/s hızla yük uygulanmaktadır. Basınç

dayanımını bulabilmek için, en az üç adet silindir veya küp numunenin

kırılma deneyine tabi tutulması gerekmektedir.

28

Betonun Dayanımı
Basınç Dayanımı Deneyini Etkileyen...
1. Silindir numunelerinin sahip olduğu farklı boy/çap oranı,

2. Beton numunesinin silindir veya küp şekil olması,

3. Boy/genişlik oranı aynı fakat boyutları farklı numuneler,

4. Deney esnasında uygulanan kırılma yükünün hızı,

5. Betonun en büyük agrega tane boyutu,

6. Deney anında numunenin sahip olduğu nemlilik durumu,

7. Deney anında numunenin sahip olduğu sıcaklık. 29

Betonun Dayanımı
Uç Etkisi
Deney presindeki çelik başlıkların yüzeyleri ile, beton numunenin alt

ve üst yüzeyleri arasında oluşan sürtünme kuvvetlerinin beton

numunede yarattığı etki, “uç etkisi” olarak anılmaktadır. Boy/çap

oranı 2.O ’den büyüdükçe basınç dayanımı azalmakta, küçüldükçe ise

basınç dayanımı artmaktadır. Boy/çap oranı küçüldükçe, uç etkisi

artmaktadır.

30

Betonun Dayanımı
Silindir ve Küp Arasındaki İlişki

15 cm x 30 cm silindir dayanımı ile 15 cm’lik küp dayanımı arasında ;

31

Betonun Dayanımı
Numune Boyutunun Dayanıma Etkisi
i. Daha küçük boyutlu numune daha büyük boyutlu numuneye

göre daha hızlı kurumakta, daha hızlı dayanım kazanmaktadır.

ii. Küçük numunelerde presinin başlıkları ile temas eden beton

yüzeyi, büyük boyutlu numunelere göre daha küçüktür.

iii. Numune boyutlarının büyümesi ile numunede bulunabilecek

mikro çatlakların veya hatalı bölümlerin miktarı artmaktadır.32

Betonun Dayanımı
Yükleme Hızının Dayanıma Etkisi
Beton numuneye uygulanan yükün hızı azaldıkça (yük daha uzun bir

süreyle uygulandıkça), numune daha küçük bir yük altında

kırılmaktadır. Bu durum, yükün numune üzerinde daha uzun süre

kalması nedeniyle, betonun bir miktar sünme etkisi altında kalmış

olabileceği olarak açıklanmaktadır.

33

Betonun Dayanımı
Betonda Nem Durumunun Dayanıma Etkisi
Kuru numunelerin basınç dayanımı ıslak numunelere göre, yaklaşık

%10-%15 kadar daha yüksek çıkmaktadır. Beton içerisindeki nem,

yağlayıcı bir etki oluşturmakta ve kayma kuvvetleri etkisiyle numune

içerisindeki kayma daha kolay yer alabilmesi ve ıslak numuneye

uygulanan yük, numune içindeki gözeneklerde ayrıca bir basınç etkisi

oluşmaktadır.

34

Betonun Dayanımı
Sıcaklığın Dayanıma Etkisi
Deney anında, beton numunenin sıcaklığının yüksek olması durumunda

basınç dayanım değeri daha az olmaktadır.

Deney anındaki sıcaklıkları ;

-4 °C ile 21 °C arasındaki dayanım farkı %40 kadar,

55°C ile 21 °C arasındaki dayanım farkı %15 dir.

35

Betonun Dayanımı
Standard Deney Yöntemi – Yapıdaki Beton Dayanımı
 Standard deney yönteminde, beton numunesi eksenel

basınç yükü altında kırılmaya tabi tutulmaktadır. Oysa,

yapıdaki beton sadece eksenel basınç yükünün etkisine

maruz değildir.

 Deney yönteminde beton numunelerin hacimleri, yapıdaki

betonun kütlesine oranla çok daha küçüktür.

 Standard deneyler için kullanılan beton numuneler ile

yapıdaki beton aynı koşullarda kür edilmemektedir.


36

Betonun Dayanımı
Beton Sınıfları

C 8/10 başlar ve C 100/115 sınıfına kadar.

Betonun basınç dayanım sınıfını gösteren notasyonda “C” betonun

İngilizcesi olan “concrete” kelimesinin ilk harfini,

ilk rakam betonun karakteristik silindir dayanımı (N/mm2),

ikinci rakam ise betonun karakteristik küp dayanımı (N/mm2)


37

Betonun Dayanımı
C30/37

38

Betonun Dayanımı
TS EN 206-1 göre Beton Sınıfları

39

Betonun Dayanımı
Yüksek Dayanımlı Beton

Basınç dayanım sınıfı C 50/60 ’dan daha yüksek olan beton.

40

Betonun Dayanımı
Betonun Gelişimi

41

Betonun Dayanımı
Betonun Çekme Dayanımı

Betonun çekme dayanımı, “betonda çekme etkisi yaratacak

kuvvetlerin neden olacağı şekil değiştirmelere ve kırılmaya karşı,

betonun gösterebileceği direnme kabiliyeti” olarak tanımlanmaktadır.

Genellikle, yapıdaki betona doğrudan çekme kuvveti

uygulanmamaktadır.

42

Betonun Dayanımı
Çekme Kuvvetlerinin Oluşumu

Beton elemanların üzerlerine gelen basınç ve/veya eğilme

kuvvetleri betonun içerisinde dolaylı olarak çekme kuvvetlerinin

oluşmasına neden olmaktadır.

Betonda büzülme olması durumunda yer alacak şekil

değiştirmelerin agrega taneleri ve betondaki donatı tarafından

engellenerek serbestçe yer almaması nedeniyle de betonun

içerisinde çekme kuvvetleri oluşmaktadır. 43

Betonun Dayanımı
Kayma Kuvveti, Eğilme Momenti, Çekme ve Eğik Çekme Kuvvetleri,
Basınç Çekme Kuvvetleri

Betonda oluşan çekme kuvvetleri,

betonun çatlamasına ve kırılmasına

yol açan en önemli nedendir.44

Betonun Dayanımı
Çekme Dayanımının Önemi

Genel olarak, betonun çekme dayanımı, basınç dayanımının %1O’u

kadardır. Gevrek bir malzeme olan betonun çekme kuvvetlerine karşı

direnme kabiliyeti çok düşük olduğundan, çekme dayanımı betonda

çatlakların oluşmasında önemli rol oynamaktadır. Betonda büyük

çatlakların oluşması, kırılmaya neden olmaktadır.

45

Betonun Dayanımı
Çekme Dayanımı Deney Yöntemleri

1) Çekme yüklerinin doğrudan uygulanması ile,

Doğrudan Çekme Dayanımı Deneyi

2) Çekme yüklerinin dolaylı olarak uygulanması ile,

Yarmada Çekme Dayanımı Deneyi

3) Beton kirişlere eğilme yüklerinin uygulanması ile,

Eğilmede Çekme Dayanımı Deneyi

Eğilmede Çekme Dayanımı > Yarmada Çekme Dayanımı > Doğrudan Çekme Dayanımı
46

Betonun Dayanımı
Doğrudan Çekme Dayanımı Deneyi
Değişik boyutlardaki silindir, prizma gibi özel boyutlu

numuneler üzerinde uygulanabilmektedir. Numunenin uçlarına

özel olarak hazırlanmış metal başlıkların yapıştırılması ve


σ = P/A

başlıkların ortasına da 90° açıyla dik olacak tarzda metal

çubukların bağlı olmalıdır.

47

Betonun Dayanımı
Yarmada Çekme Yöntemi

48

Betonun Dayanımı
Yarma Çekme Dayanımı

49

Betonun Dayanımı
Eğilmede Çekme Yöntemi

50

Betonun Dayanımı
Eğilmeye Maruz Kirişte Gerilme Dağılımı
Eğilme yüküne maruz kalan beton kirişte

yer alan kırılmaya, betonun tarafsız

eksenin altında oluşan çekme gerilmeleri

neden olmaktadır. Bunun nedeni ise,

betonun oldukça düşük çekme dayanımına

sahip olmasıdır. O bakımdan, beton

kirişlerde elde edilen eğilme dayanımı

değeri, aslında, betonun çekme

dayanımını işaret etmektedir. 51

Betonun Dayanımı
Eğilme Dayanımı

52

Betonun Dayanımı
Orta Noktadan Yükleme

53

Betonun Dayanımı
Üçtebir Noktalardan Yükleme

54

Betonun Dayanımı
Schmidt Çekici Concrete Test Hammer

“Beton test çekici” olarak adlandırılan alet,

sertleşmiş betonun yüzey sertliğini ölçmektedir.

Schmidt isimli İsviçreli bir mühendis tarafından

geliştirilmiş bu alet, “Schmidt Çekici”, veya

“Beton Tabancası” gibi isimlerle de anılmaktadır.


55

Betonun Dayanımı
Beton Yüzey Sertliğinin Ölçülmesi

Beton test çekicinin uygulanmasında, aletin içerisinde yer alan

bir kütle vasıtasıyla sertleşmiş betonun yüzeyine darbe

vurulmaktadır. Yaylı bir sisteme bağlı olan kütle, geri

sıçramaktadır. Kütlenin ne kadar geri sıçradığı, alet

üzerindeki bir göstergeden sayısal olarak ölçülebilmektedir.

Doğal olarak, daha sert yüzeylere sahip olan betonlarda,

kütlenin geri sıçraması daha çok olmaktadır. 56

Betonun Dayanımı
Hasarsız Deney Yöntemi
 Deney yapılan beton yüzeyinin (yaklaşık 30 mm derinliğine kadar

olan) nitelikleri hakkında bilgi verirler.

 Beton test çekici ile yapıdaki betonun yüzey sertliği, ve buna bağlı

olarak basınç dayanımı ölçülebilmektedir.

 Üç aydan (90 gün) daha yaşlı betonlar için değerleri azaltıcı

katsayılar kullanılmalıdır.

 Beton çekici her 1000 okumadan sonra kalibre edilmelidir.

 Beton test çekicinin uygulanmasıyla betonda çatlama veya kırılma

oluşmamaktadır. Yani, “hasarsız deney yöntemi’dir.

57

Betonun Dayanımı
Beton Çekicinin Kısımları

58

Betonun Dayanımı
Beton Test Çekici Değerlerini Etkileyen Faktörler

1. Darbenin uygulandığı yön;

2. Beton yüzeyinin ıslak veya kuru olması durumu;

3. Beton yüzeyinde karbonatlaşmanın olup olmadığı;

4. Darbenin iri agregalar veya demir donatıya uygulanması;

59

Betonun Dayanımı
Schmidt Çekici Deneyi
 Test çekicinin kalibrasyonunun iyi olduğundan emin olunmalıdır,

 Beton yüzeyi temizlenmeli,

 Temizleme işlemi için betona karborondum taşı sürtülmeli,

 Beton yüzeyine yaklaşık 2-5 cm aralıklarla,

 9-25 adet darbe uygulanmalı değerler kaydedilmelidir,

 En düşük ve en yüksek değerler atılmalıdır,

 Okunan değerlerin ortalaması alınmalıdır.


60

Betonun Dayanımı
Schmidt Çekici Deney Uygulaması

61

Betonun Dayanımı
Schmidt Tablosu

62

Betonun Dayanımı
Ultrasonik Hız Deneyleri

İngiliz Standardı C-1881-203 ve Amerikan Standardı ASTM-

597-97-02’de tanımlanan, ve kısaca “Pundit” olarak bilinen

cihaz, iki beton yüzey arasında geçen ultrasonik ses zamanını

mikrosaniye (μs) cinsinden ölçmektedir.

63

Betonun Dayanımı
Ultrasonik Test Uygulaması

64

Betonun Dayanımı
Ultrasonik Hız Hesabı

Ölçülen yüzeyler arasındaki metre (m) cinsinden mesafenin,

mikrosaniye (μs) cinsinden ultrason zamanına bölümü, m/s cinsinden

ultrason hızını vermektedir.

65

Betonun Dayanımı
Ultrasonik Test Hızını Etkileyen Faktörler

1. Başlıkların beton yüzeyi ile temaslarının iyi olup olmaması;

2. Verici ile alıcının arasındaki mesafe yatay ve dikey mesafe;

3. Ultrasonik test yönteminin uygulandığı ortamın sıcaklığı;

4. Betondaki nem miktarı;

5. Betonun içerisindeki demir donatılar; 66

Betonun Dayanımı
Ulrasonik Test – Basınç Dayanımı İlişkisi
Ses üstü dalganın hızı ile betonun yoğunluğu arasında belirli

bir ilişki bulunmaktadır. Yoğunluğu az olan bir betonda, yani,

içerisinde daha çok boşluk bulunan bir betonda, sesüstü

dalganın betonun bir yüzeyinden diğerine ulaşabilme süresi

daha uzundur. Bir başka deyişle, betonun içerisindeki boşluk

miktarı arttıkça, ses üstü dalganın hızı daha az olmaktadır. 67

Betonun Dayanımı
Ultrasonik Test Yöntemiyle Beton Kalitesi

68

Betonun Dayanımı
Karot Deneyi

Bir yapı veya yapı bileşeni betonuna ait

kalite kontrol bazında taze beton deney

sonuçları yoksa, var olan sonuçlar yetersiz

ise veya yapıdaki beton mukavemetinde bir

şüphe ortaya çıkmışsa uygulanır. 69

Betonun Dayanımı
Karot Alırken...
 Aşağıya doğru dayanımın artabileceği göz önüne alınmalıdır.

 Taşıma gücünü etkilemeyecek yerler seçilmelidir.

 Teçhizatlar (donatı) kesilmemelidir.

 14 günden önce karot alınmamasına dikkat edilmelidir.

 Karot numunelerinin çapları 100-150 mm olmalıdır.

70

Betonun Dayanımı
Karot Hazırlarken...
 Karot numunelerin yüksekliği çapına (h=d) eşit olmalıdır.

 23±2°C sıcaklıkta ve kür odasında saklanmalıdır.

 Deney numuneleri deneyde hava kurusu halde olmalıdır.

 Her iki yüze %70 kükürt+%30 grafitten başlık yapılmalıdır.

 Numuneler en az 24 saat sonra deneye tabi tutulmalıdır.

71

Betonun Dayanımı
Karot Dayanım Hesabı

72

Betonun Dayanımı
İstastistiki Olmayan Değerlendirme

73

Betonun Dayanımı
TS-10465 Beton Sınıfları ve Mukavemetleri, f EK ve f SK değerleri (N/mm²)
fEK: karakteristik küp mukavemeti alt sınırı, fSK: ortalama küp mukavemeti alt sınırı

f SK  f EK + 3
f EK
Silindir Seri Mukavemeti Her
Eşdeğer 0.85 * f 0.85 * f
Beton Basınç Seri Küpün Ortalama
Küp Basınç
Sınıfı Mukavemeti Mukavemetinin En EK SK
Mukavemeti (N/mm2) (N/mm2)
(N/mm2) Düşük Değeri
(N/mm2)
(N/mm2)

C 14 14 16 19 13.6 16.2
C 16 16 20 23 17.0 19.6
C 20 20 25 28 21.3 23.8
C 25 25 30 33 25.5 28.1
C 30 30 35 38 29.8 32.3
C 35 35 40 43 34.0 36.6
C 40 40 45 48 38.3 40.8
C 45 45 50 53 42.5 45.1
C 50 50 55 58 46.8 49.3
74

Betonun Dayanımı
Karot Uygulaması

75

Betonun Dayanımı
İskenderun
Teknik
Üniversitesi

Fakülte: Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi


Bölüm: İnşaat Mühendisliği Bölümü
Ders: Yapı Malzemesi I
Dönem: 2020 – 2021 (Bahar)
13.
Öğretim üyesi: Prof.Dr. Umur Korkut SEVİM Hafta
BÖLÜM 9

BETONUN DAVRANIŞI
 Yorulma
 Gerilme Birim Deformasyon
 Büzülme
 Sünme
Kaynak: ‘‘Beton’’ Prof.Dr. Turhan Y. Erdoğan

ODTÜ Yayıncılık
Yorulma

Maksimum statik gerilme değerinin altındaki

gerilme değerlerinin tekrar tekrar

uygulanmaları sonucunda malzemede yer alan

kırılma olayına “yorulma” denilmektedir.


4

Betonun Davranışı
Yorulma Sınırı
Tekrar tekrar uygulanan bir gerilme etkisiyle

kırılma olabilmesi için, bu malzemenin üzerine

uygulanan gerilme değerinin belirli bir

büyüklükten daha az olmaması gerekmektedir.

Böyle bir gerilme değerine “yorulma sınırı”

denilmektedir. Betondaki yorulma sınırı, 10

milyon yük tekrarına karşılık gelen gerilme

değeri olarak kabul edilmektedir. 5

Betonun Davranışı
Elastisite Modülü
Elastik malzemedeki gerilme-birim deformasyon ilişkisi, “σ = E.ε”

olarak belirtilmektedir. “E”, malzemenin elastiklik özelliğini

yansıtan ve “elastiklik katsayısı” veya “elastiklik modülü”, veya

“elastisite modülü” olarak anılan bir değerdir.

Betonun Davranışı
Betonun Elastikliği

Beton, ancak çok küçük gerilmeler altında elastik özelik

gösterebilmektedir; tamamen elastik özelikte bir malzeme

değildir. Buna rağmen, mühendislik hesaplarında elastik bir

malzeme olarak kabul edilmektedir.

Betonun Davranışı
Gerilme-Derformasyon Eğrisi
15 cm x 30 cm boyutlu standart numune üzerinde basınç dayanımı

deneyi ile “gerilme-birim deformasyon” ilişkisi deneysel yöntemlerle

belirlenmektedir. Yükleme işlemine başlamadan önce, numunenin

üzerine mekanik veya elektriksel yöntemle deformasyon ölçücü

cihazlar yerleştirilmektedir. Deneye başladıktan sonra, uygulanan

giderek artan büyüklüklerdeki gerilmeler altında betonda oluşan

deformasyonlar kaydedilmekte ve numune kırılıncaya kadar bu işleme

devam edilmektedir. Kaydedilen değerler, dikey ekseni gerilmeyi ve

yatay ekseni birim deformasyonu gösteren bir diyagram üzerine

yerleştirilerek “gerilme-birim deformasyon” eğrisi elde edilmektedir.


8

Betonun Davranışı
Betonun Davranışı
Önceleri, σ arttıkça, ε miktarı da doğru
orantılı olarak artmaktadır. Bu durum, çok
küçük miktardaki gerilmeler için geçerlidir
ve eğrinin OA arasındaki bölümü
doğrusaldır. Ancak, A noktasına karşılık
olan gerilme değerinden daha büyük gerilme
uygulandığında, gerilme-birim deformasyon
arasındaki doğrusal ilişki kaybolmaktadır.
σ–ε eğrisi M noktasına kadar artış
göstermektedir. M noktasına karşılık gelen
gerilme değeri, maksimum gerilmeyi
(dayanımı) ifade etmektedir.Eğrinin kuyruk
kısmında (M ve K noktaları arasındaki
bölümde) düşüş görülmektedir. 9

Betonun Davranışı
Betonu Oluşturan Malzemelerin Davranışı
Betonun dayanımı, betonu oluşturan

malzemelerin dayanımından daha az

olmakla birlikte, betonun gösterdiği

inelastik (elastik olmayan) davranış

daha çoktur. Betonun daha çok

heterojenliğe sahip olmasından


σ-ε eğrisinin kuyruk kısmının uzun
kaynaklanan bu durum, betondaki
olması, kırılmanın hemen yer almadığını,
σ-ε eğrisinin kuyruk kısmının daha
betonun sünek bir malzeme gibi davranış

gösterdiğini belirtmektedir. uzun olmasına neden olmaktadır.


10

Betonun Davranışı
Poisson Oranı

Eksenel yük nedeniyle oluşan yanal

birim deformasyonun, eksenel yük

nedeniyle oluşan eksenel birim

deformasyona oranıdır.
11

Betonun Davranışı
Betonun Poisson Oranı

Betonun Poisson oranı 0.15 - 0.30 değerleri arasındadır. ACI ve

TS, betonla ilgili hesaplarda genel olarak kabul edilebilecek Poisson

oranı değeri için 0.20 gibi bir değer önermektedir. Beton kalitesi

ve betona uygulanan gerilme miktarı poisson oranını etkilemektedir.


12

Betonun Davranışı
Elastisite Modülünün Bulunması
1. “Başlangıç teğet” yöntemi:Başlangıç
taki kısa doğrusal kısım uzatılır.
2. “Teğet” yöntemi: Maksimum
gerilmenin % 40’ına karşılık gelen
noktaya teğet çizilir.
3. “Sekant” yöntemi: Maksimum
gerilmenin % 40’ına karşılık gelen
nokta ile başlangıç noktası
birleştirilir.
4. “Kiriş” yöntemi: ε=0,00005 noktası
ile maksimum gerilmenin % 40’ına
karşılık gelen nokta birleştirilir. 13

Betonun Davranışı
Rötre

Betonun içerisindeki suyun fiziksel ve/veya kimyasal nedenlerle

azalması (kaybolması) sonucunda betonun boyunda ve hacminde yer

alan küçülmeye, “büzülme” denilmektedir. Rötre olayı, hem beton

tazeyken, hem de sertleşmiş durumdayken yer alan bir olaydır.

Büzülme nedeniyle ortaya çıkan birim deformasyon cm/cm, % ‘dir.


14

Betonun Davranışı
Taze Betonda Büzülme

Taze betondaki su kaybı tamamen fiziksel nedenlere dayanır:

I. Taze betonun içerisindeki suyun bir miktarı, betonun

yerleştirilmiş olduğu kalıplar veya zemin tarafından

emilerek kaybolabilmektedir.

II. Ama, asıl su kaybı, betondaki suyun buharlaşmasıyla

gerçekleşmektedir.
15

Betonun Davranışı
Sertleşmiş Betonda Büzülme

Sertleşmiş betondaki su kaybı, hem fiziksel hem de kimyasal

nedenlerle gerçekleşebilmektedir:

I. Betonun kuruması,

II. Betonun karbonatlaşması,

III. Betonun içerisindeki çimentonun hidratasyonu,


16

Betonun Davranışı
Büzülmede Çimento Hamurunun ve Agreganın Rolü

Sertleşmiş betondaki büzülme, aslında, çimento hamurunda

yer alan hacim küçülmesidir.

Agrega taneleri büzülme göstermemektedir. Aksine, çimento

hamurunun serbestçe büzülebilmesini kısıtlamaktadır.


17

Betonun Davranışı
Kısıtlanmış Büzülme

Sertleşmiş betonun büzülmesinin serbestçe yer alabilmesinin iç ve

dış etkenler tarafından kısıtlanmış olması, betonun içerisinde

farklı gerilmelerin ve birim deformasyonların oluşmasına yol

açmaktadır. Bu gerilmelerin ve birim deformasyonların

büyüklükleri arttıkça, çatlakların oluşması kaçınılmaz olmaktadır.


18

Betonun Davranışı
Şişme

Sertleşmiş beton, devamlı olarak su içerisinde tutulacak

olursa, çok az bir miktar hacim artması meydana gelmektedir.

“Şişme” olarak adlandırılan bu hacim artması, “negatif

büzülme” olarak değerlendirilmektedir.


19

Betonun Davranışı
Negatif Büzülmenin Nedeni

Hacim artışının nedeni, çimento jelleri tarafından emilen

su’dur. Su molekülleri jel parçacıklarının arasına girerek, bu

parçacıkların kohezyonuna karşı koyan bir kuvvet gibi hareket

etmekte, şişmeye yol açan bir basınç oluşturmaktadır.


20

Betonun Davranışı
Rötre Çeşitleri

Büzülme

Taze Beton Sertleşmiş Beton

Plastik Hidratasyon
Büzülme Büzülmesi

Karbonatlaşma
Büzülmesi

Kuruma
Büzülmesi21
Betonun Davranışı
Plastik Büzülme

Plastik büzülme, taze betonun yerine yerleştirilmesinden sonraki

birkaç saat içerisinde (beton tamamen sertleşmeden önce), betonun

yüzeyinin kuruması nedeniyle, beton yüzeyinde yer alan bir

büzülmedir. Taze betonun yüzeyinde, örümcek ağı gibi, gelişigüzel

yönlerde uzanan “plastik büzülme çatlakları” meydana gelir.


22

Betonun Davranışı
Plastik Büzülmenin Betona Etkileri
Plastik büzülme çatlakları, beton yüzeyinden başlayarak iç kısımlara

doğru uzanan derin çatlaklar değildirler. 0 nedenle, genellikle, betonun

dayanımını azaltabilecek kadar etkileri yoktur; sadece, beton

yüzeyinin görünümünü bozmaktadırlar. Ancak, zamanla, beton yüzeyine

dışarıdan gelebilecek bazı yıpratıcı etkiler karşısında bu çatlaklar daha

derin çatlaklar haline dönüşebilmekte ve betonun dayanıklılığının

azalmasına yol açabilmektedirler.


23

Betonun Davranışı
Plastik Rötre Önlemleri
 Beton sıcaklığının düşük tutulmalı,

 Beton karışımında az miktarda su ile elde edilmeli,

 Su azaltıcı katkı maddeleri kullanılmalı,

 Rüzgar varsa, rüzgar hızını azaltacak bariyerler yapılmalı,

 Kalıplar ve zemin nemli bir duruma getirilmeli,

 Kür yöntemi hemen başlatılmalı ve en az 7 gün yapılmalı.


24

Betonun Davranışı
Hidratasyon Büzülmesi = Otojen Rötre

Betonda yer alabilecek öz-kuruma olayı, ‘hidratasyon büzülmesi”

veya “kendi yapısından kaynaklanan (otogen) büzülme” olarak

adlandırılan bir miktar hacim değişikliğine yol açabilmektedir.

25

Betonun Davranışı
Hidratasyon Büzülmesinin Nedeni

Buharlaşma yoluyla hiç su kaybı olmasa dahi, kapiler

boşluklardaki suyun bir miktarının hidratasyon için kullanılarak

azalması nedeniyle, bir süre sonra, hidratasyonun devam

edebilmesi için yeterli su bulunamamaktadır.


26

Betonun Davranışı
Karbonatlaşma Büzülmesi

Kalsiyum hidroksitin havadaki karbon dioksit ile temas etmesi

sonucunda kalsiyum karbonat (CaCO3) oluşmakta ve ayrıca bir

miktar su açığa çıkmaktadır.

Bünyesindeki suyun bir bölümünü kaybetmiş olan çimento

hamuru, ister-istemez bir miktar büzülme göstermektedir.

27

Betonun Davranışı
Karbonatlaşma Hızı Nelere Bağlı…

i. Betonun geçirimliliğine,

ii. Havadaki C02,

iii. Relatif nem miktarına bağlıdır.

Su/çimento oranı yüksek olan, ve/veya iyi kür edilmemiş olan betonlarda

karbonatlaşma etkisi yüzeyden daha içerideki bölgelerde yer alabilir.


28

Betonun Davranışı
Kuruma Büzülmesi

Sertleşmiş betonun içerisindeki suyun bir miktarının

buharlaşarak kaybolması (betonun kuruması) olayıdır.

 Hava sıcaklığının yüksek olması,

 Relatif nemin düşük olması,

 Hızlı esen rüzgarlar ile, su buharlaşarak kaybolmaktadır.


29

Betonun Davranışı
Kuruma Büzülmesini Etkileyen Faktörler
1. Çimento hamurunun gözenekliliğini etkileyen faktörler:
 Su/çimento oranı,
 Çimento hamurunun yaşı,
 Çimento tipi ve miktarı,
 Katkı maddesinin türü ve miktarı.
2. Çimento hamurunun büzülmesine karşı koyan faktörler:
 Betonda kullanılan agrega miktarı,
 Agreganın elastiklik modülü ve mineral yapısı,
 Agregadaki kil miktarı,
 Betonun içerisinde yer alabilecek demir donatıların miktarı.
3. Betondan ne miktarda su kaybolacağını etkileyen faktörler:
 Relatif nem miktarı ve ortam sıcaklığı gibi,
 Kuruma süresi,
 Beton elemanının şekli, kalınlığı, hacim/yüzey oranı gibi, 30

Betonun Davranışı
Büzülmenin Deneysel Belirlenmesi

Beton karışımından kesit alanı 100 mm x 100 mm ve

boyu 285 mm ve çimento hamurunda ise 25 mm x

25 mm x 285 mm numuneler hazırlanmaktadır. Belirli

zamanlarda, numunelerin boyundaki uzama ölçülerek,

% olarak ifade edilmektedir.


31

Betonun Davranışı
Sünme

Malzeme üzerine uygulanan sabit gerilmenin

etkisiyle, zaman geçtikçe, malzemenin

gösterdiği yavaş fakat ilerleyen deformasyona

“sünme” denilmektedir.
32

Betonun Davranışı
Sünmenin Betona Etkisi

Betondaki sünme, düşük gerilmeler altında ve normal sıcaklık

ortamında da meydana gelebilmektedir.

Sabit basınç yükü altında betonun zamanla artan tarzda

gösterdiği sünme deformasyonu, büzülme olayında olduğu gibi,

betonda çatlakların oluşmasına ve yapı elemanlarının hasar

görerek çökmesine neden olabilmektedir. 33

Betonun Davranışı
Betonun Sünme Eğrisi

34

Betonun Davranışı
Sünme Deformasyonu
Sünme deformasyonu, betonun sabit yük altında zamana bağlı olarak

gösterdiği deformasyondur. Büzülme deformasyonu ise, üzerinde yük

bulunmadığı durumda dahi, betonun zamana bağlı olarak gösterdiği

deformasyondur. Gerek sünme olayında ve gerekse büzülme olayında

büyük miktarlarda “kalıcı deformasyon” meydana gelmektedir.


35

Betonun Davranışı
Sünme Deformasyonu Etkileyen Faktörler
1. Betona uygulanan sabit gerilmenin büyüklüğü;
2. Betonun dayanımını etkileyen faktörler;
 Su/çimento oranı
 Çimento tipi ve miktarı
 Katkı maddelerinin türü ve miktarı
 Betonun yaşı
3. Sünme deformasyonunun serbestçe yer almasını etkileyen faktörler;
 Agrega miktarı
 Agreganın elastiklik modülü
4. Çevreden kaynaklanan faktörler;
 Relatif nem miktarı
 Ortam sıcaklığı
5. Beton elemanın boyutu, hacim/yüzey oranı gibi, geometrik özelikler.
36

Betonun Davranışı
İskenderun
Teknik
Üniversitesi

Fakülte: Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi


Bölüm: İnşaat Mühendisliği Bölümü
Ders: Yapı Malzemesi I
Dönem: 2020 – 2021 (Bahar)
14.
Öğretim üyesi: Prof.Dr. Umur Korkut SEVİM Hafta
1
BÖLÜM 10
BETONUN DAYANIKLILIĞI
• Geçirimlilik
• Çiçeklenme
• Sülfat ve Asit Etkisi
• Karbonatlaşma
• ASR
• Korozyon
• Donma Çözülme
• Aşınma
2
Kaynaklar:

1. ‘‘Beton’’ Prof.Dr. Turhan Y. Erdoğan ODTÜ Yayıncılık

2. ‘‘Beton ve Betonarme Yapılarda Kalıcılık ’’ (Durabilite)


(2010) Bülent Baradan- Halit Yazıcı – Hayri Ün

3
Dayanıklılık, Durabilite veya Kalıcılık

Durabilite yani kalıcılık, bir yapının içinde bulunduğu-bulunacağı

çevre etkileri altında, servis ömrü boyunca, dayanım ve diğer

işlevlerini koruyabilmesi özelliğidir.

Yapı malzemelerinin ve yapıların işlevini uzun yıllar boyu

bozulmadan yerine getirebilmelerine denir.


4
ACI 116R’ye göre, Durabilite
ACI 116R - Amerikan şartnamesine göre durabilite, betonun hava

koşullarına, kimyasal etkilere aşınma ve diğer kullanım koşullarına

dayanabilme yeteneğidir.

5
Dayanıklı Beton
Betonarme yapılar genellikle 100 yılın ötesinde servis verebilecek

şekilde düşünülerek projelendirilirler. Beton teknolojisi kurallarına

uygun şekilde dizayn edilmiş, üretilmiş, sıkıştırılmış, kür edilmiş,

geçirimsiz beton çok dayanıklı bir malzemedir.

6
Yapısal Tahribat

Yapısal tahribat, beton ve bulunduğu çevre iklimi arasındaki

ilişkiden kaynaklanmaktadır. Farklı ve karmaşık bir doğası olan

çevresel etkileşim kötü işçilik, yetersiz yapısal tasarım,

imalat ve malzeme kusurları ile birleştiğinde, yapı servis ömrü

boyunca ciddi seviyede bakım ve onarım gerektirebilir.


7
Projelendirme ve Yapım için Ana İlkeler

1. Dayanım : Yükleri ve deprem etkilerini belirli bir güvenlikle taşıyabilmeli .

2. Dayanıklılık : Yıpratıcı etkilere karşı dayanıklı olmalı.

3. Ekonomik: Kaynak israfına yol açmayacak şekilde ekonomik olmalı.

4. İşlevsel (Fonksiyonel): İhtiyaca cevap verebilmeli.

5. Özgün ve Estetik: Özgün ve estetik bir görünüşe sahip olmalı.


8
Yapıların Bozulma Süreci

Betonarme elemanlar bazen çok uzun

süre bozulmadan işlevlerini yerine

getirebilmelerine rağmen, bazen de

çok kısa sürede bozulmaya

başladıkları görülmektedir.
9
Zamana Meydan Okuyan Yapılar

 M.S. 537 yılında yapılan


Ayasofya

 4500 yıl önce yapılmış


Mısır’daki Büyük Piramit
(Keops)

10
Durabilite ile İlgili Bilgiler
Yapı projelerinde dayanım, beton sınıfı olarak yer alır. Ülkemizde

projelerde ise, durabilite ile ilgili çok az bilgiye rastlanır.

Dayanıklılık için projede,

 Maksimum su/çimento oranı,

 Minimum çimento dozajı,

 Çimento cinsi,

11
 Sürüklenen hava miktarı, gibi bilgiler verilir.
Yapının Kalıcı Olması

 Malzemeye,

 Mimari yapısal düzenlemelere,

 Detaylara,

 İşçilik kalitesine,

 Denetime

 Bakım işlemlerine bağlıdır.


12
Neden Dayanıksız ?
Ülkemiz, Avrupa' da çimento üretimi bakımından ön sıralarda yer

almasına, yapı üretimi bakımından üst düzeyde teknolojiye ve bilgi

birikimine sahip olmasına rağmen, uygulamada yapıların büyük

çoğunluğunun denetimsiz, gelişigüzel inşa edildiği görülmektedir. Bu

durum betonarme yapıların istenilen dayanım ve dayanıklılıkta

olmamasının ana nedenidir.


13
Dayanıksızlılığın Etkileri
Betonarme yapıların çeşitli bozulma süreçleri nedeniyle kısa

sürede işlevselliklerini kaybetmeleri kaynakların verimsiz

kullanımına, ekonomik ömrünü ve işletme giderlerini etkiler .

14
Betonun Dayanıklılık Problemi
Betonun dayanıklılık problemleri betonun geçirimliliği ile başlar. Betonun

geçirimsiz olması durumunda birçok dayanıklılık problemine yol açan su ve

zararlı sıvılar beton içerisine nüfuz edemez. Yani geçirimsiz ya da

geçirgenliği çok düşük olan betonlarda don olayı veya betonu kimyasal

olarak parçalayan reaksiyonlar görülmez.

15
Kalıcı Beton ?
Son yıllarda çimento sektöründe büyük gelişmeler olmuş,

çimentonun inceliği, norm mukavemeti gibi betonun basınç

dayanımını arttıracak özellikleri oldukça geliştirilmiştir. Bu yüzden

günümüz çimentolarıyla su/çimento oranı 0,65-0,70 ve çimento

dozajı 250-260 kg/m3 ile C18-C20-C25 gibi betonlar üretmek

olasıdır. Bununla beraber betonların geçirimsizliği azalmış ve

durabiliteleri düşmüştür. Fakat gerek çimento dozajının küçük

olmasından gerekse su/çimento oranının yüksek olmasından bu

betonların kalıcı olduğunu söylemek zordur. 16


Durabilite için C30/37 Beton Sınıfı
TS EN 206' da, karbonatlaşma nedeniyle korozyonda ıslak , arasıra

kuru çevre (XC2) için verilen maximum Su/Çimento oranı 0.60,

minimum çimento dozajı 280 kg/m3 ve yeterli ve uzun süreli kür ile

C30 üretilebilmektedir. Buna göre durabilite için en güvenli beton

sınıfı sınırının C30 olduğu söylenebilir.


17
Betonun Su Emmesi ve Önemi
Beton tarafından, içerisindeki boşluklara fiziksel olarak su çekilmesi

işlemine “su emme” denilmektedir.

Sertleşmiş betonun su emme kabiliyeti (su emme kapasitesi), betonun

hizmet süresi boyunca karşılaşabileceği yıpratıcı kimyasal ve fiziksel

olaylara dayanıklılığını ve dayanımını etkilemektedir.

18
Betonun Geçirimliliği ve Önemi
Betonun içerisine dışarıdan sızan suların beton içerisinde ne kadar

kolayca akış gösterebileceği, betonun ne ölçüde geçirimli bir beton

olması ile ilgilidir. Betonun geçirimlilik özeliğinin ise, beton dayanıklılığı

üzerinde önemli etkisi vardır.

19
Su emme ve Geçirimlilik Neye Bağlı

Gerek betonun su emme özeliği ve gerekse geçirimliliği, sertleşmiş

betonun içerisinde yer alan;

I. Boşlukların toplam miktarına,

II. Boşlukların aralarında bağlantı olup olmamasına, bağlıdır.

20
Su Emme ve Geçirimliliğin Farkı

Betonun geçirimliliği beton içerisinden su akışını gösterdiği için,

geçirimlilik ve su emme farklı özeliklerdir. Ancak, su emme, betonun

geçirimliliğini de etkileyen önemli bir özelik durumundadır.

21
Beton Bozulması
Betonun bozulması çoğunlukla tek bir nedene

bağlanamaz. Birkaç etkinin bir arada veya peş

peşe oluşması sonucu, beton veya betonarme

elemanların umulmadık kısa sürelerde

bozulduklarını görmek mümkündür.

22
Bozulmayı Etkileyen Ana Faktörler
 Mekanik yollar dışındaki bozulma süreçlerini kontrol eden ana

faktör su veya nemin varlığıdır.

 Su beton içine zararlı maddeleri taşır, ayrıca kimyasal

reaksiyonların oluşumuna katkıda bulunur.

 Suyun beton içinde taşınımı, beton içerisindeki boşluk türüne,

çapına, dağılımına ve çatlaklara bağlıdır. 23


Geçirimsizlik, Boşluk ve Çatlaklar
Betonun geçirimsizliğindeki en büyük etkenler de dışa açık büyük

boşluklar ve çatlaklardır.

Geçirimsizlikte olumsuz etki yapan bu boşluklar ve çatlaklar betonda en

zayıf halka olarak bilinen agrega-çimento hamuru temas yüzeyinde daha

belirgindir.

24
Çatlak ve Boşlukların Nedenleri

Çimento hamuru ve betondaki çatlak ve boşluklar; çoğunlukla

beton teknolojisi ve kurallarına uyulmaması sonucu,

 yetersiz sıkıştırma,

 yetersiz kür,

 kimyasal reaksiyona girmeyen fazla suyun terlemesi,

 buharlaşma olayları,

 katkı maddeleri eklenmesi gibi nedenlerle oluşur. 25


Beton Bozulmalarının Etkenleri

I. İç Etkenler : Alkali silika reaksiyonu (ASR), gecikmiş enrenjit

oluşumu (DEF), agrega ve çimento harcının termal özellikleri, vb.

II. Dış Etkenler : Sülfat etkisi, Donma çözülme, aşınma,

karbonatlaşma, bazı asit ve tuz etkileri, vb.


26
Beton Hasarlarının Kökenleri

İç ve Dış etkenler aşağıdaki hasarlar kökenli olabilir. Betonun

durabilitesinin azalmasından dolayı oluşan hasarlar;

a. Fiziksel,

b. Kimyasal,

c. Biyolojik

d. Mekanik kökenli olabilir.


27
28
Fiziksel ve Kimyasal Olaylar
1. Çiçeklenme,

2. Sülfat etkisi (sülfat hücumu),

3. Deniz suyunun etkisi,

4. Asit etkisi (asit hücumu),

5. Karbonatlaşma,

6. Alkali-agrega reaksiyonu,

7. Çelik donatının korozyonu,

8. Donma-çözülme etkisi,

9. Beton yüzeyinin pullanması,

10. Aşınma 29
Çiçeklenme

Betonun içerisindeki kalsiyum hidroksitin ve tuzların çözünmesi

ve betonun yüzeyine çıkması sonucunda, beton yüzeyinde

kristaller halinde ince bir beyaz tabaka oluşturması olayına,

“çiçeklenme” denilmektedir.

30
Çiçeklenmenin Etkisi

Beyaz lekeler betonun dayanımını ve kalıcılığını etkilemese de

görüntü açısından hoş değildir.

Boya ile kapatılsalar bile seçilebilmekte ve bir mevsim sonra

tekrar ortaya çıkabilmektedirler.

31
ÇİÇEKLENMEYE NEDEN OLAN ETKENLER
Suda çözünen sülfat, nitrat, klor, krom ve molibden gibi
tuzları içeren yeraltı suyunun yukarı hareket ederek,
temele ya da beton kaplamaya geçmesi,
Standartlara uygun olmayan malzeme kullanılması,
Betonun fazla geçirimli olması,
Yapılarda drenajın yetersiz olması ya da hiç olmaması,
Onarımı yapılmamış çatlaklar,
Yapı temelinin su yalıtımının kötü olması,
Kireç içerikli sıvaların kullanımı.
32
33
34
35
36
37
38
39
ÇİÇEKLENME ÖNCESİ ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
 Beton üretiminde su/çimento oranı düşük tutulmalı,
betonun yerleştirilmesi ve sıkıştırılması uygun yapılarak
betonun geçirimliliği azaltılmalıdır.
 Kullanılan karışım ve kür suyunda ve agregalarda çeşitli
tuzların bulunmamasına özen gösterilmelidir.
 Beton karışımında, Ca(OH)2‘i azaltıcı ve betonun
geçirimsizliğini ve dayanıklılığını artırıcı özelliği
 olan puzolanik katkılar kullanılmalıdır.
 Düşük alkalili çimento kullanılabilir.
 C3S oranı düşük çimento kullanılabilir. C3S hidratasyonunda
C2S’e oranla 3 kat daha fazla Ca(OH)2 oluşmaktadır.
 Kışın buz çözücü olarak tuz yerine solüsyon kullanılmalıdır.
 Yapı ile zemin arasında yeterli yalıtım yapılmalıdır.
 Binada ki derz ve saçaklar su yalıtımını en iyi sağlayacak
şekilde yapılmalıdır.

40
Çiçeklenme Miktarını Etkileyen Faktörler

Çiçeklenme

Betona Sızan Ca(OH)2 ve


Sular Tuzlar

Boşluksuz Uygun
Beton Çimento

Katkı Puzolanik
Maddeleri Malzemeler

Yapı Yıkanmış
Tasarımı Agrega
41
Sülfat Tuzları
Yeraltı sularında ve bazı killi topraklarda oldukça yüksek

miktarlarda aşağıdaki tuzlar bulunabilmektedir.

Sülfat Tuzları

Sodyum Sülfat Kalsiyum Sülfat

Magnezyum sülfat Potasyum Sülfat


42
Sülfat Hücumu

Sertleşmiş betonun içerisine dışarıdan sızan sularla birlikte giren

sülfatlar, betonun genleşip çatlamasına yol açan kimyasal olayların

gelişmesine neden olmaktadırlar. Sülfatların betonda yarattığı yıpratıcı

etki, “sülfat hücumu” olarak adlandırılmaktadır.

43
Sülfat Hücumuna Maruz Betonlar

Sülfata Maruz Betonlar

Yapıların temel betonları

İstinat duvarları betonları

Kanal kaplama betonları

Beton borular 44
Sülfat Hücumunun Etkisi
Sülfat hücumuna maruz kalan betonların yüzeyi, karakteristik olarak,

beyazımsı bir görünüm almaktadır. Sülfatların yıpratıcı etkisi, genel

olarak, beton blokların kenarından ve köşelerinden başlamaktadır. Daha

sonra, bu etki, betonun iç kısımlarına doğru yoğunlaşarak, beton yüzeyinin

tabaka tabaka büyük parçalar halinde parçalanmasına neden olmaktadır.

45
Sodyum Sülfat ve Magnezyum Sülfat

Sertleşmiş betonun içerisine sızan sularda sodyum sülfat Na2SO4

veya magnezyum sülfat MgSO4 gibi sülfatlar bulunduğu takdirde,

betonda iki aşamalı reaksiyonların yer almasına neden olmaktadır.

46
1. Reaksiyon

Sertleşmiş çimentonun bünyesinde hidratasyon ürünü olarak yer almakta

olan kalsiyum hidroksit ile sülfatlar arasındaki reaksiyonlar sonucunda

alçıtaşı oluşmasına yol açan reaksiyonlar,

47
2. Reaksiyon
Sertleşmiş çimentonun bünyesinde bulunan yarı-kararlı yapıdaki C4ASH12 ile sülfat

etkisiyle oluşmuş olan alçıtaşı arasındaki reaksiyonlar sonucunda C6AS3H32

oluşmasına yol açan reaksiyonlar.

48
Sülfat Reaksiyon Mekanizması
C4AF ve özellikle C3A ile çimento içerisinde yer alan alçının, ve suyun

arasındaki reaksiyonlar ise, kalsiyum-alumino-monosülfohidrat C4ASH12 ve

etrenjit C6AS3H32 gibi ürünlerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Hem

C4ASH12 hem de C6AS3H32 çimento hamurunun genleşmesine yol açmaktadır.

Özellikle, C6AS3H32 çok büyük genleşme yaratma kapasitesine sahiptir.

49
Toprakta ve Sudaki Sülfat

50
51
52
53
54
55
56
57
Sülfat Hücumunu Azaltıcı Önlemler
 Beton, mümkün olabildiği kadar, “geçirimsiz” olarak üretilmeli,

 Su/çimento oranı O.45’den daha fazla olmamalıdır.

 Beton üretiminde, uygun türde bir çimento kullanılmalı,

 C2S miktarı nispeten yüksek olan çimentoların kullanılması,

 Puzolanik özelikli mineral katkı maddesi kullanılmalı: puzolanlar,

bağlayıcılık kazanabilmek için, çimentodaki kalsiyum silikatlı

anabileşenlerin hidratasyonu sonucunda oluşmuş olan kalsiyum

hidroksitle kimyasal reaksiyona girerek yeni kalsiyum-silika

hidrat (C-S-H) jelleri üretmektedirler. 58


C3A Etkisi
Çimentonun içerisindeki C3A oranı düşük olduğu takdirde, doğal olarak,

hidratasyon sonucunda oluşan etrenjit ve kalsiyum-alumino-

monosülfohidrat miktarı da az olacaktır. Bir başka deyişle, bu tür bir

çimentonun hidratasyonu sonucunda oluşan kalsiyum-alumino-

sülfohidrat oranı azdır; dolayısı ile, sülfat hücumu etkisiyle daha az

miktarda etrenjit oluşmaktadır. O nedenle, sülfata dayanıklı beton

üretiminde, C3A miktarı düşük (%5) olan çimentolar kullanılmaktadır.


59
Deniz Suyunun Etkisi
Deniz sularının içerisindeki sülfat, topraktaki ve yeraltı sularının

içerisindeki sülfatların etkisi kadar şiddetli olmamaktadır.

Deniz sularının beton yapılara esas zararı, klor’un betonun içerisindeki

demir donatıların korozyonunu (paslanmasını) hızlandırması ve betonun

parçalanmasına yol açabilmesidir.

60
61
İskenderun
Teknik
Üniversitesi

Fakülte: Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi


Bölüm: İnşaat Mühendisliği Bölümü
Ders: Yapı Malzemesi I
Dönem: 2020 – 2021 (Bahar)
15.
Öğretim üyesi: Prof.Dr. Umur Korkut SEVİM Hafta
1
BÖLÜM 10
BETONUN DAYANIKLILIĞI
• Asit Etkisi
• Karbonatlaşma
• ASR
• Korozyon
• Donma Çözülme
• Aşınma

2
Kaynaklar:

1. ‘‘Beton’’ Prof.Dr. Turhan Y. Erdoğan ODTÜ Yayıncılık

2. ‘‘Beton ve Betonarme Yapılarda Kalıcılık ’’ (Durabilite)


(2010) Bülent Baradan- Halit Yazıcı – Hayri Ün

3
Asit Etkisi

Asit hücumu sonucunda, sertleşmiş betonun içerisindeki kalsiyum

hidroksit ve kalsiyum-silika-hidrat (C-S-H) jellerinde çözünme yer

almaktadır. Beton yüzeyinde yumuşak ince bir tabaka

oluşmaktadır. Beton daha gözenekli duruma gelmekte, dayanımı ve

dayanıklılığı daha az olmaktadır. 4


Asit Kaynakları
i. Havadaki karbon dioksit suyun içerisinde çözünerek, zayıf bir

karbonik asit H2CO3 oluşturmaktadır. Akarsular ve kar suları gibi.

ii. Kanalizasyon sistemlerinde, atık maddelerin içerdiği kükürtlü

bileşenler, anaerobik bakterilerle birleşerek, nemli ortamda önce

hidrojen sülfid H2S ve sonrada sülfürik asit H2SO4 oluşturmaktadır.

iii. Kömür veya çürümüş nebatların bulunduğu bölgelerdeki yeraltı suları,

bir miktar asit içerebilmektedir.

iv. Yakıtlardan atmosfere salınan kükürt dioksit SO2 su içerisinde

çözündüğünde, sülfüröz asit H2SO3 ve sülfürik asit oluşturmaktadır..


5
ASİT ETKİSİ
• BETON BAZİK ORTAM ASİDİK SIVILAR

KALSİYUMLU BİLEŞENLER ÜZERİNDE (Ca(OH)2,


CSH, CAH) ÇÖZÜCÜ ETKİ

KUVVETLİ ASİTLER
SÜLFÜRİK ASİT 𝐻2 S𝑂4 HİDROKLORİK ASİT HCl
NİTRİK ASİT HN𝑂3 HİDROFLORİK ASİT
ZAYIF ASİTLER
𝐻2 S+SU FİLMİ+OKSİJEN 𝐻2 S𝑂4
S𝑂3 +SU FİLMİ+OKSİJEN 𝐻2 S𝑂4

6
7
Asit saldırısı
• Asit etkisi farklı yerlerde kendini gösterebilir.Örneğin,
nemli ortamlarda özellikle endüstriyel bölgelerde
atmosferde bulunan SO2 ve CO2 gazları aside dönüşerek
beton elemanları etkileyebilir.
• Asit etkisine ; bacalarda, buharlı trenlerin geçtiği
tünellerde, asit buharlarının oluştuğu döküm yapılan
tesislerde,bataklık sularında,buz etkisinde dağlık
bölgelerde,kanalizasyon sularında,açık madenlerden
sızan sularda,arıtma tesisleri gibi yerlerde rastlanır.
8
Sülfirik asit etkisi

9
Foseptik çukuru

10
1) KANALİZASYON SİSTEMİNDE HİDROJEN SÜLFÜR
OLUŞUMU

Evsel atık su içinde sülfat konsantrasyonu 20 - 100 mg/lt


arasında değişir. Atık su içinde bulunan sülfat (SO4-2)
anaerobik (havasız ortamda) şartlarda (oksijen ve nitrat
yokluğunda) sülfat indirgeyici bakteriler tarafından
biyokimyasal reaksiyon için oksijen kaynağı olarak sülfattaki
oksijeni kullanarak sülfür dönüşür. Sülfür iyonu ortamdaki
hidrojen iyonu ile reaksiyona girerek hidrojen sülfür gazı
oluşur.
An aerobik Mikroorganizmalar
SO4-2 + Organik Maddeler - S-2 + CO2 + H2O
(Havasız Ortamda)
S-2 + 2H+ - H2S(Hidrojen sülfür)
11
Bu reaksiyonlar yaz aylarında daha hızlı olarak
gerçekleşir. Atık sularda biyokimyasal reaksiyonlar
sıcaklık arttıkça artmaktadır. Özellikle atık suların
derelere ve açık kanallara verildiği yerler ile
kanalizasyonlarda türbülans artışından ve yaz
aylarında hidrojen sülfürün sudaki çözünürlüğü
azaldığından dolayı ciddi koku problemi oluşur.

12
Oluşan Hidrojen Sülfürün özellikleri
1)Renksiz
2)Çok zehirli
3)Uçucu
4)Yanıcı
5)Havadan ağır olduğundan kapalı ortamlarda çukur vb.
yerlerde birikir.
(Ortamdaki konsantrasyonu %43-46 civarına ulaştığında
patlama oluşturabilmektedir.)
6)20 C derecede sıcaklıkta hidrojen sülfürün saf sudaki
çözünürlüğü 2.7 litre H2S/lt dir. Su sıcaklığının bir
derece artışı ile hidrojen sülfürün sudaki çözünürlüğü
%2.5 azalır.

13
Oluşan Hidrojen Sülfürün Kanalizasyon Sistemine Olumsuz
Etkileri

Taze betonun pH’ı kullanılan malzemeye bağlı olarak


11-12 arasında değişir. Bu yüksek pH, betonda kullanılan
kireçten ileri gelir. Kanalizasyon yüzeyinde bu kadar yüksek
pH’ın olması bakterilerin üremesine müsaade etmez. Beton
yüzeyindeki pH değeri zamanla atık sudan salınan karbon
dioksit ve hidrojen sülfürden dolayı düşer. Her iki gazda
asidik gaz olarak bilinir. Bu gazlar nemli yüzeyde
çözünürler. Kanal üzerindeki nemli yüzeyde hem hidrojen
sülfür hem de açık havadan kanala sızan havadaki oksijen
çözünür. Hidrojen sülfür ve oksijen, nemli ortamda
bakteriler yardımı ile reaksiyona girerek çok kuvvetli asit
olan sülfürik asit oluşur.

Bakteri
H2S + 2O2 H2SO4 (Sülfürik Asit)
14
15
pH düşmeye başlayınca (9-9.5) yüzeyde bakteri oluşmaya
başlar. pH’ın düşmesi bakteri oluşmasına katkıda bulunur. Atık
suda karbon dioksit ve hidrojen sülfür oluşumu arttıkça pH
daha da aşağı düşer.

Beton içinde bulunan kalsiyum hidroksit, sülfürik asitle


reaksiyona girer ve sülfürik asidi nötralize eder. Beton
malzemeler tahrip olur. Kanalizasyon yüzeyinde kalsiyum sülfat
(CaSO4 2H2O) ve kalsiyum sülfat alüminyum hidrat (3CaO
Al2O 3CaSO4 32H2O) oluşur. Oluşan kalsiyum sülfat yüzeyden
ayrılır. Yüksek hidrojen sülfür etkisinden dolayı kanalizasyon
beton yüzeyindeki aşınma yıllık olarak yaklaşık 6-20 mm dır.
Korozyona uğrayan beton malzemenin mekanik mukavemeti
düşer. Zamanla kanalizasyon sistemi üzerinde delikler oluşur.
Aşınan bölgelerden yeraltına atık su sızıntısı olur. Kanalizasyon
sisteminin tahrip olduğu bölgelerde yeraltı ve yüzeysel sular
tehdit altındadır. 16
YENİ VE HENÜZ
BOZULMAMIS

ASİT ETKİSİNE
MARUZ KALMIS

17
Asit Hücumunu Azaltıcı Önlemler
i. Geçirimsiz beton için su/çimento oranı 0.5’i geçmemelidir.

ii. Beton yüzeyinin bitümlü maddelerle kaplanması,

iii. Asit hücumuna maruz kalacak betonların, daha az kalsiyum

hidroksit oluşmasına yol açacak türdeki çimentolarla ve/veya

ince taneli puzolanik katkılarla üretilmeleri gerekmektedir. 18


Karbon Dioksit - CO2
Kırsallardaki temiz havada %0.03 kadar

karbon dioksit bulunmaktadır. Büyük

şehirlerdeki havada, genel olarak, %0.3’e

varan miktarlarda karbon dioksit yer

almaktadır. Yeraltı suları da karbon

dioksit içermektedir. 19
Karbonatlaşma
Betonun yüzeyi ile temas eden ve betonun içerisine giren karbon dioksit,

betonun içerisinde bulunan kalsiyum hidroksit ile reaksiyona girerek

karbonatlaşmaya yol açmaktadır:

Ca(OH)2 + C02 —> CaCO3 + H2O

20
Karbonatlaşma Derinliği

Karbonatlaşma, beton yüzeyinde başlayarak, içeriye doğru

ilerlemektedir. 0 nedenle, yüzeye yakın bölgeler (yüzeyden 3.0 cm

kadar içerideki beton) karbonatlaşmanın etkisi altındadır.

21
Karbonatlaşma Hızını Etkileyen Faktörler
Karbonatlaşmanın gerçekleşebilme hızı, havadaki karbon dioksit

miktarının ve nem miktarının yanısıra, betonun geçirimliliğine bağlıdır.

Karbon dioksit miktarının yüksek olması, doğal olarak,

karbonatlaşmayı artırmaktadır. Relatif nemin %50 civarında olması

da, karbonatlaşmayı artırmaktadır. Relatif nemin %25’den az, veya

%100 olması durumunda, karbonatlaşma yer almamaktadır.


22
Karbonatlaşma Tayini
Karbonatlaşmanın yer alıp almadığını anlayabilmek için, taze

betonun yüzeyinden bir parça kopartılarak, bu beton parçasının

yüzeyine phenolphtalein uygulanmaktadır. Serbest Ca(OH)2 pembe

renk gösterir iken, karbonatlaşmış kısım renk göstermemektedir.

23
KARBONATLAŞMA HIZI NASIL ÖLÇÜLÜR?

Karbonatlaşmanın, betonarme bir yapı içerisindeki ilerlemesi ( hızını) , aşağıda gösterilen formül kullanılarak
buluruz.

C = Üst yüzeyden ölçülen karbonatlaşma derinliği (mm cinsinden)


K = Karbonatlaşma katsayısı (Büyük ölçüde kullanılan betonun 28
günlük dayanımına bağlıdır.) ,(Dış atmosfer koşullarında sıcaklık -
bağıl neme bağlıdır., (mm/√yıl ) (3~ 4)
t = Yapının yaşı ( yıl )

Karbonatlaşma Hızını Etkileyen Faktörler • Bu ölçüm ile betonun içerisine


• Betonun Boşluk Yapısı karbonatlaşmanın ne kadar ilerlediği
• Geçirimliliği incelenir ve donatı çeliğine ulaşmamış
• CO2 Yüzdesi olanlar için önceden önlem alınabilir.
• Çimentonun Kimyasal Yapısı • Karbonatlaşma sonucu donatıda korozyon
• Sıcaklık gerçekleşmiş ise onarım yöntemlerine
• Çatlak Oluşumu başvurulmalıdır.

24
Betona Olumsuz Etkileri
I. Karbonatlaşma sonucunda sertleşmiş çimento hamuru büzülme

göstermekte, dolayısı ile, betonda çatlaklar oluşmaktadır.

II. Karbonatlaşma sonucunda, kalsiyum hidroksitin çözünmesi nedeniyle,

betonun içerisindeki mevcut olan alkalin ortam daha düşük düzeye

inmektedir. Alkalinitenin azalması ile, betonda karbonatlaşmanın yer

aldığı bölgelerdeki betonarme demirlerin korozyonu daha hızlı

olabilmektedir.

25
Betona Olumlu Etkileri
I. Beton dayanımında çok az bir artış meydana gelmektedir. Bunun

nedeni, bir miktar serbest kalan su, çimentoda yer alan

hidratasyona yardımcı olmaktadır.

II. Karbonatlaşma nedeniyle oluşan CaCO3 kristalleri, çimento

hamurundaki kapiler boşlukların içerisine yerleştikleri için,

beton nispeten daha geçirimsiz olabilmektedir.


26
Alkali - Agrega Reaksiyonu ASR
Sertleşmiş betonun içerisindeki alkalilerle reaktif silika içeren agregalar

arasında oluşan bir reaksiyondur. Alkalilerle, reaktif silika mineralleri

arasındaki reaksiyonların etkisiyle, önce, reaktif silika minerali çözünme

göstermekte, ve ortamdan bir miktar su da alarak, sodyum-silika-hidrat

(N-S-H) ve potasyum-silika-hidrat (K-S-H) gibi alkali-silika jelleri

oluşmaktadır. SiO2 + 2NaOH + H2O  Na2SiO3.2H2


Silika Alkali Su Alkali-Silika Jel
27
Alkali silika reaksiyonun gerçekleşebilmesi için 3
etkinin aynı anda olması gerekir.
Bunlar ;
1. Reaktif türde kritik miktarda mineral,
2. Boşluk çözeltisinde, yeterli yüksek derecede
alkali hidroksit konsantrasyonu,
3. Yeterli miktarda su

28
29
Alkali Silika Jellerinin Etkisi

Alkali-silika jellerinin çok büyük miktarda su emebilme özeliği

bulunmaktadır. 0 nedenle, alkali-silika jelleri, bünyelerine çok

miktarda su alarak oluşmuş olmaları sonucunda, sertleşmiş betonun

içerisinde çok büyük genleşmeler yer alabilmektedir.


30
ASR Betona Etkisi
ASR çok yavaş bir reaksiyondur. Bu reaksiyonun oluşması, aylar, hatta yıllar

almaktadır. Betonların yüzeyinde coğrafya haritasındaki il sınırlarını

gösteren çizgilerin gelişigüzel şekillerine benzeyen tipik çatlak ağı

oluşmaktadır. Alkali-silika reaksiyonun devam etmesiyle, beton yüzeyinde

parçalanmalar, kopmalar meydana gelmektedir.

31
ASR BELİRTİLERİ
Çatlaklar (harita şeklinde)

Genleşme

Deformasyon

Çatlaklardan jel sızması

Kapak atma

32
Silika ve Alkali Miktarlarının Etkisi
Reaktif silika miktarı %5 civarında bir

değere doğru arttıkça alkali-agrega

genleşmesinde de artma olmaktadır.

Alkalinin %O.5’den başlayarak %O.9’a

kadar yükselmesi durumunda, genleşme

miktarında artma olmaktadır.

33
AGREGANIN REAKTİF
FORMLARI
• AMORF SİLİS, TORTUL VEYA VOLKANİK CAM
• OPAL
• TRİDİMİT VE KRİSTOBALİT
• ÇÖRT
• KALSEDON
• SİLİKANIN DİĞER KRİPTO KRİSTALİN FORMLARI
• METAMORFİK OLARAK AYRIMI ve BOZULMUŞ KUVARS
• GERİLME YIĞILMALARINA SAHİP KUVARS
• YARI KRİSTALLEŞMİŞ KUVARS
• SAF KUVARS
34
Fotoğrafta ASR hasarı görülmektedir. Harita şeklinde çatlaklar oluşmuştur

35
36
ASR ÇATLAKLARI RÖTRE ÇATLAKLARI

37
Yüzeye yakın reaktif agrega
38
ASR nedeniyle oluşan çatlaklar , beton yüzeyinde dökülmeler
ve yüzeyden sızan ASR jelinin karbonatlaşması
39
40
Beton yol kaplamasında harita çatlakları ve karbonatlaşmış ASR jeli
ASR Azaltıcı Önlemler
a. Çimentodaki “Na + 0.66 K miktarının %0.6’dan fazla olmamalı,

b. Uzun yıllar kullanılarak herhangi bir zararlı etkisi görülmemiş olan

agregalarla beton üretilmesi,

c. Agrega türünün reaktif olup olmadığı, petrografik analiz

yöntemleriyle harç çubuğu deney yöntemiyle anlaşılabilir,

d. İnce taneli puzolanik katkı kullanılması,

e. Düşük su/çimento oranı kullanılması, ve betonun geçirimsiz olması,


41
Korozyon = Paslanma

Yapılarda yaygın olarak kullanılan ve çok önemli görevi olan çelik donatı,

zamanla, “paslanma” da denilen “korozyon” olayı ile karşı karşıya

kalabilmektedir.

42
Pas

Fe++ (demir iyonu) ile OH- (betondaki hidroksil iyonu) arasındaki

reaksiyonlar sonucunda, Fe(OH)2 (ferros hidroksit), ve Fe(OH)3

(ferrik hidroksit) gibi korozyon ürünleri oluşmaktadır. Korozyon

ürünleri, “pas” olarak da adlandırılmaktadır.


43
Korozyonu Etkileyen Faktörler
1. Betondaki pH değerinin etkisi,

2. Betondaki karbonatlaşmanın etkisi,

3. Betonun nemliliği,

4. Betona sızan oksijenin etkisi,

5. Betondaki klor iyonlarının etkisi,


44
Korozyon sonucu;
• Yapının stabilitesi açısından önemli sonuçlar doğurur.
• Çelik donatı kesit ve düktilite (süneklik) kaybına uğrar.
• Oluşan reaksiyonlar ürünleri nedeniyle betonda meydana
gelen genleşme etkisi önceleri paspayı tabakasının
çatlamasına, ilerleyen aşamalarda ise tamamen
dökülmesine yol açar.
• Bu durumda hiçbir fiziksel ve kimyasal koruması
kalmayan donatının, hızlı kesit kaybetmesi ve tamamen
yok olması mümkündür.
• Donatı-beton aderansı olumsuz etkilenir.
• Az miktardaki kesit kaybı öngerilmeli beton elemanlarda
kullanılan öngerme halatlarının kopmasına yol açabilir.
45
Korozyon Türleri
1. Atmosferik Korozyon ile Oluşan
a.Açıkta bırakılması
b.Paspayı tabakasının dökülmesi
2. Elektro-Kimyasal Reaksiyon ile Oluşan
a.Karbonatlaşma cephesi
Zararlı maddelerin
b.Klorür donatıya ulaşması halinde
oluşur.
3. Hidrojen İyonlarının Hidrojen Gazına
İndirgenmesi
46
Atmosferik Korozyon
• Açıkta bırakılan donatının korozyonudur.
Fe + 1/2O2 + H2O Fe(OH)2
Fe(OH)2 FeO + H2O
• Korozyonun oluşabilmesi için nem ve oksijen gerekir.
• Hava kirliliği ve atmosferik koşullar reaksiyonun hızını
etkiler.
• Tuzlar nem tutma özellikleri nedeniyle demir
yüzeyinde su filmi oluşumunu kolaylaştırır.
• Ayrıca tuzlar su filmi içinde eriyerek donatı
yüzeyinde elektrolitik ortam oluşturur.

47
Atmosferik Korozyon
• Zamanla bakıra çalan renkte
oksit tabaka oluşur.
• Bu tabaka bir süre donatının
oksijenle temasını keser ve
paslanmayı durdurur. Bu tabaka
kararlı değildir.
• Bir süre sonra paslanma sonucu
oluşan tabaka dökülür ve
korozyon ilerlemeye devam
eder.

48
Paslanmış Donatı (Kullanılabilir) Paslanmış Donatı (Kullanılamaz)

49
Betonarme Donatısında
Korozyon
• Fiziksel koruma : ortamda bulunan zararlı maddelerin,
özellikle klorür iyonlarının, oksijen ve nemin çeliğe
ulaşmasının engellenmesi veya yavaşlatılması ile sağlanır.
• Kimyasal koruma : betonun çelik donatıya yüksek
dereceden alkali (pH 12.5-13.5) bir ortam sunması ile
gerçekleşir.
• Yetersiz paspayı, fiziksel ve kimyasal korumanın çok zayıf
olması anlamına gelir.
• Atmosferdeki CO2 gazı, çimento bileşenleri ile özellikle
beton içindeki kireçle reaksiyona girerek betonun pH
değerini düşürür.
• Karbonatlaşma cephesinin donatıya ulaşmasıyla donatı
çevresindeki alkali ortam yok olur ve kimyasal koruma sona
erer.
50
Betonarme Donatısında
Korozyon
Kimyasal korumanın yok olmasının bir diğer nedeni
klorür iyonlarının donatıya ulaşmasıdır. Bu durumda da
donatı çubuğunun üzerinde oluşan ve metalin
korozyonunu engelleyen pasif tabaka kararlılığını
kaybederek çözünür.
Bir diğer olasılık asidik sıvıların özellikle beton örtü
tabakasının çatlaklı ve geçirimli kısımlarından donatıya
ulaşmalarıdır.

51
Betonarme Donatısında
Korozyon
Beton İçine Gömülü Çelik Donatının Elektro-Kimyasal
Korozyonu
• Korozyon, oksidasyon (yükseltgenme) ve redüksiyon
(indirgenme) adı verilen iki elektro-kimyasal
reaksiyonla meydana gelir.
• Oksidasyon : atom halindeki metalin(çeliğin) elektron
kaybederek iyona dönüşmesi
• Redüksiyon : atomdan ayrılan elektronların başka bir
ortamda harcanması
• Oksidasyon Anot reaksiyonu
• Redüksiyon Katot reaksiyonu
52
Betonarme
Donatısında Korozyon
Beton İçine Gömülü Çelik Donatının Elektro-Kimyasal
Korozyonu
Anotta oluşan e- katoda , katotda oluşan (OH)- anota
ulaşır.
Çelik donatı e- katoda iletir,
Elektrolitik sıvı (OH)- anota taşır.

53
BETONARME DONATISINDA MEYDANA GELEN
KOROZYON REAKSİYONU
İnşaat demirinde meydana gelen korozyonun daha iyi anlaşılması için
donatıda meydana gelen korozyon reaksiyonunun anlaşılması
gerekmektedir. Bu reaksiyon birbirini tamamlayan ve eş zamanlı gelişen
anot ve katot reaksiyonlarıdır. Bu iki reaksiyonda elektro kimyasaldır.
𝐹𝑒 → 𝐹𝑒 ++ + 2𝑒 − (Anodik İşlem)
Anodik işlem demir deki negatif yüklü serbest iyonların çelik vasıtasıyla
katoda geçmesi olayıdır. Katoda geçen elektronlar su ve oksijenle
birleşerek hidroksit iyonlarını oluştururlar.
2𝑒 − + 1 2 𝑂2 + 𝐻2 𝑂 → 2(𝑂𝐻)− (Katodik İşlem)
Anot reaksiyonunda meydana gelen demir iyonları hidroksit iyonları ile
reaksiyona girerek demir hidroksiti oluşturur.
𝐹𝑒 ++ + 2(𝑂𝐻)− → 𝐹𝑒(𝑂𝐻)2
Meydana gelen demir hidroksiti ise ortamdaki su ve oksijenle birleşerek
pas tabakasını meydana getirmektedir.
𝐹𝑒(𝑂𝐻)2 + 𝐻2 𝑂 + 1 2 𝑂2 → 𝐹𝑒(𝑂𝐻)3 54
55
BETONARME DONATISINDA KLORÜR KOROZYONU
Çeliğin aktif korozyonu koruyucu pasif tabakanın bozulmasıyla meydana
gelmektedir. Korozyon başlangıcının görülen en yaygın sebebi olarak ise
ortamda bulunan klorür iyonlarıdır. Klorür iyonlarının pasif tabakayı nasıl
bozduğu tam olarak bilinmese de uzmanların görüşlerine göre pasif
tabakanın zayıf bölgelerine yerleşen klorür iyonları iyon alışverişini
mümkün kılarak pasif tabakayı bozduğu yönündedir. Ayrıca asit karakterli
olmaları ve ortamın pH değerini indirgemeleri bir diğer olumsuz
etkileridir. Klorür adeta bir katalizör görevi görerek elektro-kimyasal
reaksiyonun kolaylıkla oluşmasını sağlar ve ayrıca donatıda sürekli bir
tahribat meydana getirmektedir.
𝐹𝑒 3+ + 3𝐶𝑙 − → 𝐹𝑒𝐶𝑙3

𝐹𝑒𝐶𝑙3 + 3(𝑂𝐻)− → 𝐹𝑒 𝑂𝐻 3 + 3𝐶𝑙 −


Yukarıdaki reaksiyon çiftinden görüldüğü üzere klorür iyonları sürekli
olarak demir iyonları ile reaksiyonu girerek korozyonu sürekli kılmaktadır.
Bu yüzden de klorür korozyonun, en tehlikeli korozyon türü olarak kabul
edilmektedir.
56
Klorür kaynaklarına bakacak olursak;
 Klorür içeren agregalar.
 Klorür içeren beton katkı malzemeleri.
 Deniz ya da tuzlu yer altı suyu ortamında bulunan
donatının sürekli olarak ıslanma/kuruma döngüsüne
maruz kalması söylenebilir.

57
Korozyonun Sakıncaları
1. Korozyona uğrayan donatının kesitinde küçülme olduğu için, çekme

yükü, daha küçük kesitli bir çubuk üzerine binmiş olmaktadır.

2. Pasın hacmi, demirin hacminden yaklaşık 2.5 - 3 kat daha büyüktür.

İç gerilmeler, sertleşmiş beton çatlayıp parçalanmaktadır.

3. Korozyon ilerledikçe, pas lekeleri, çelik çubuğun boyunca, beton

yüzeyinde görülmekte ve betonun görünümünü bozmaktadır.


58
59
60
61
62
63
Korozyonu Azaltıcı Önlemler
1. Geçirimsiz beton üretilmesi,

2. Beton yüzeyinin su-itici maddelerle kaplanması,

3. Korozyon engelleyici katkı maddelerinin kullanılması,

4. Çelik donatıların yüzeylerinin epoksi ile korunması,

5. Çelik çubukların üzerindeki beton örtüsünün yeterli olması,

6. Katodik koruma uygulanması.


64
Galvanizli İnşaat Demiri Galvanizli İnşaat Demiri

Epoksi Kaplanmış İnşaat Demiri Epoksi Kaplanmış İnşaat Demiri

65
Betonda Suyun Donma Noktası
Büyük kapiler boşluklarda yer alan su, 0 °C veya biraz daha düşük

sıcaklıkta donarken, çok küçük kapiler boşluklarda su, -15 °C veya

-20 °C gibi sıcaklıklarda donmaktadır. Jel boşlukları çok küçük

olduğu için, bu boşluklardaki sular daha düşük sıcaklıkta -78 °C

donmaktadır. Kısacası, betonun içerisindeki suların donma noktası

olarak belirtilebilecek tek bir değer yoktur.


66
Donma Çözülme Etkisi
Kapiler boşluklar tamamen veya %91’den daha çok suyla dolu durumda

olduklarında, donmanın başlaması ve suyun bir miktarının buz haline

dönüşmesiyle suyun hacmi %9 kadar artmaktadır. Ortaya çıkan hacim

genleşmesi, boşluklardaki henüz donmamış durumdaki su üzerinde

hidrolik basınç oluşturmaktadır. Boşluklardan dışarıya çıkmaya

zorlanan su, boşlukların etrafındaki çimento hamurunun çatlamasına

yol açacak büyüklükte gerilmeler yaratmaktadır. 67


Hava Sürüklenmiş Beton
Beton karışım suyunun içerisine hava sürükleyici katkı

konulmasıyla elde edilen betonların çimento hamurlarında

0.05 - 1.25 mm çaplı ve küresel şekilli milyonlarca hava kabarcığı

oluşturulmaktadır. Hava sürüklenmiş betonlardaki toplam hava

miktarı %4 - %8 arasında değişebilmektedir.


68
Hava Sürüklenmiş Betonun Özellikleri

 Hidrolik basınçla kapiler boşlukların dışarısına itilen suyun bu

boşluklara girebilmesi, betondaki iç gerilmeyi azaltmasını sağlar.

 Taze betonun işlenebilmesini artırmakta, terlemesini azaltmaktadır.

 Betonların dayanımlarında bir miktar azalma olabilmektedir.


69
Beton Yüzeyinin Pullanması
Beton yüzeyinin ince tabakalar halinde gevşeyip kopma göstermesine

“pullanma” denilmektedir. Beton yüzeyine serilen buz-çözücü tuzlar,

zamanla, beton yüzeyindeki rastgele noktalarda, kum ve çakılın gevşeyip

çıkmasına ve beton yüzeyinden ince bir tabakanın balık pulu gibi sıyrılıp

kalkmasına neden olabilmektedirler.


70
Betonun Aşınması

Beton yüzeyine sürtünme veya çarpma şeklinde gelen kuvvetler,

betonun yüzeyini adeta törpülercesine etki yaratmakta, yüzeyin

aşınmasına yol açmaktadırlar. Aşınma yavaş tempoda yer alan

fiziksel ve mekanik bir olaydır.


71
Aşınmanın Yer Aldığı Betonlar
 Üzerinde insan trafiği, hafif trafik, veya kayarak sürtünmenin

olabileceği kaldırım ve döşeme betonları,

 Üzerinde ağır trafik bulunan, özellikle zincirli tekerlekleri olan

kamyonların veya çivili lastikli otoların hareket ettiği beton yollar,

 Akar sular tarafından taşınmakta olan kum, çakıl veya sert

parçacıkların sürtünme yaratarak ve çarparak aşındırdığı baraj,

tünel, boru, köprü ayağı gibi yapılardaki betonlar.


72
Aşınmayı Ölçme Yöntemleri

(1) Aşınma gösteren beton yüzeyinde, aşınma derinliği,

(2) Aşınma deneyine tabi tutulan betonun ağırlık kaybı.

Ağırlık kaybı, hacim kaybı olarak da ifade edilebilmekte, ve

“kaybedilen malzemenin hacmi/cm2 olarak belirtilmektedir.


73
Böhme Cihazı ve Aşınma Numuneleri

74
Aşınmayı Azaltıcı Önlemler
1. Betonun basınç dayanımı yüksek olmalıdır.

2. Kullanılan agregalar aşınmaya dayanıklı olmalıdır.

3. Terlemenin ve plastik rötre çatlakları minimum düzeye indirilmelidir.

4. Taze betonun yüzeyinin düzeltilmesi uygun tarzda yapılmış olmalıdır.

5. Beton yüzeyinde gerekirse yüzey sertleştirici maddeler kullanılmalıdır.


75
76

You might also like