You are on page 1of 13

Türk Psikoloji Dergisi, Aralık 2016, 31 (78), 45-57

Acil Yardım Çalışanlarında Travma,


Tükenmişlik ve Yaşam Doyumu İlişkilerinde
Stresle Başa Çıkmanın Moderatörlük Rolü
Başak Saraçoğlu Eroğlu Selma Arıkan
PADEM Psikolojik Danışmanlık Hizmetleri İstanbul Medeniyet Üniversitesi

Özet
Acil yardım çalışanları ve özellikle ambulans görevlileri travmatik etki oluşturabilecek durumlara sıklıkla şahit
olabilmektedirler. Bu nedenle acil yardım çalışanlarında ve özellikle ambulans görevlilerinde travma sonrası stres
bozukluğu ve tükenmişlik gibi sorunlar oluşabilmektedir. Bu çalışma kapsamında ambulans çalışanlarının şahit ol-
dukları travmatik olayların etkisi ile tükenmişlik ve yaşam doyumu düzeyleri arasındaki ilişkiler incelenmiş, ayrıca
çalışanların kullanmış oldukları başa çıkma stratejilerinin bu ilişkiler kapsamındaki biçimleyici (moderatör) rolü
araştırılmıştır. Analizler sonucunda travmanın etkisi alt boyutlarından aşırı uyarılmışlığın duygusal tükenmeyi yük-
sek düzeyde yordadığı, yeniden yaşamanın kendine yabancılaşma ile negatif ilişkili olduğu, diğer taraftan da aşırı
uyarılmışlığın kendine yabancılaşma ile doğru orantılı olduğu bulgulanmıştır. Travmanın etkisinin tükenmişlik ve
yaşam doyumu düzeyleri ile ilişkisinde başa çıkma stratejilerinin istatistiksel olarak biçimleyici bir rolü bulunama-
mıştır. Ancak sonuçlar genel olarak ele alındığında ambulans çalışanlarının travmatik olaylara maruz kaldıkları ve
bu durumun söz konusu meslek grubundaki tükenmişlik sendromu ile ilişkilendirilebileceği sonucuna ulaşılmıştır.
Travmatik olaylara maruz kalan personele yönelik gerekli destekleyici önlemlerin alınmasının hem çalışanların psi-
kolojik sağlığı açısından hem de verilen hizmetin kalitesi açısından faydalı olabileceği düşünülmektedir.
Anahtar kelimeler: Travma, tükenmişlik, yaşam doyumu, başa çıkma yolları, ambulans personeli, acil yardım
çalışanları

Abstract
Emergency service employees and especially the ones working in ambulances frequently face with traumatic events
related with work. As a result of that the personnel employed as ambulance paramedics and staff are prone to experi-
ence stress and burn-out symptoms related with the work related trauma. In this research the impacts of the traumatic
events which ambulance personnel witnessed were investigeted with relationship to employee burn-out and general
life satisfaction. In addition to that the moderating role of coping stragies in these relations was also taken into
consideration. According to the results of the analyses it revealed that the hyperarousal dimension of the (IES-R)
significantly related with the emotional exhaustion dimension of burn-out. In addition to that a negative relationship
was found between intrusion and depersonalization. Unfortunately the moderating role of coping strategies on the
relationship among traumatic experiences impact, burn-out and life satisfaction can not be supported for this sample.
Nevertheless when the results of the study is generally considered, it can be concluded that the ambulance personnel
working in İstanbul frequently encounter with traumatic events and likely to experience burn-out syndrome, hence
necessary precautions to prevent their psychological health can be an improvement for increasing employee wellbe-
ing and emergency service quality.
Key words: Trauma, burnout, life satisfaction, coping, ambulance personnel, emergency service workers

Yazışma Adresi: Doç. Dr. Selma Arıkan, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü, Ünalan Mah. E5
Karayolu Üstü, Kuzey Kampüsü Yeni Blok, Üsküdar/İstanbul
E-posta: selma.arikan@medeniyet.edu.tr
Yazar Notu: Bu makale ilk yazarın Yüksek Lisans Tezi verilerinden türetilmiştir ve ilk bulgular ICAP 2014’te kısa sözlü bildiri olarak
sunulmuştur.
46 Türk Psikoloji Dergisi

Tüm dünyada acil yardım servislerinde çalışan yaşama, travmatik olaya eşlik etmiş olan uyaranlardan
görevliler işleri gereği ağır ve travmatik kazalar, ani ge- sürekli kaçınma ve genel tepki gösterme düzeyinde
lişen sağlık sorunları, yaralanmış kişiler ya da ölümler azalma ve artmış uyarılmışlık semptomlarının sürekli
gibi olumsuz manzaralarla sıklıkla karşılaşmaktadırlar bulunması şeklindedir. Ayrıca bu semptomların bir aydır
(Hyman, 2004; Jonsson, Segesten ve Mattson, 2003; Ya- bulunuyor olması ve söz konusu bozukluğun klinik açı-
vuzyılmaz, Topbaş, Çan, Çan ve Özgün, 2007). Bizim dan belirgin bir sıkıntıya, toplumsal ve mesleki alanlarda
ülkemizde de acil yardım hizmeti vermekle yükümlü işlevselliğin bozulmasına yol açtığının da görülmesi ge-
olan 112 çalışanları çok yoğun bir çalışma sistemi için- rekmektedir. (APA, 2000; Karancı ve Gül, 2011).
de ve zor şartlarla hastaların ve yakınlarının yardımına Ambulans çalışanlarındaki ve diğer acil yardım
koşmaktadır. Ancak kendilerinin bu zor şartlarda destek çalışanlarındaki stres, travmatize olmuş bireylere yar-
alabilecekleri, devlet bünyesinde mevcut bir psikolojik dım etmek için çalıştıklarından dolayı yaşadıkları ikincil
destek birimi bulunmamaktadır. Her ne kadar travmaya bir travmaya maruz kalmaları açısından doğal bir tepki
yönelik eğitimler alsalar da teoride öğrenilen başa çık- olarak ortaya çıkmaktadır (Jonsson ve Segesten, 2003;
ma stratejileri olaylarla karşılaştıkları anda pratiğe kolay Jonsson ve Segesten, 2004). Yaralanmalar, baygınlıklar,
dökülemeyebilmektedir. Halbuki bu tür olaylara sürekli yakınmalar ve ölümlerin yanında ambulans ve diğer acil
şahit olan acil yardım çalışanları ve ambulans görevlileri yardım personelinin karşılaştığı bir başka manzara da
ile zaman zaman benzer olumsuz durumlar ile karşıla- hasta yakınlarının üzüntüleridir (Kaya, Üner, Karanfil,
şan itfaiye çalışanları ve polislerin travma geliştirmeye Uluyol, Yüksel ve Yüksel, 2007). Yakını ambulansa kal-
yatkın oldukları araştırmacılar tarafından da sıklıkla dırılmış bir birey, o an yakınında bulunan ilk insandan
belirtilmektedir (örn., Bennett, Williams, Page, Hood destek görme ihtiyacındadır ve bu genellikle ambulans
ve Woolard, 2004; Brough, 2005; Jonsson, Segesten ve personeli olmaktadır. Böylece ambulans personelinin işi
Mattsson, 2003; Regehr, Goldberg ve Hughes, 2002; Sa- hastanın durumuyla ilgilenmekle sınırlı kalmamakta ay-
ijo, Ueno ve Hashimoto, 2012; Van der Ploeg ve Klober, rıca hasta yakınlarını rahatlatmak ya da hastanın durumu
2003). hakkında bilgi vermek sorumluluklarıyla bir kat daha
Psikoloji literatüründe travma “deneyimi yaşayan artmaktadır.
kişinin kişiliği ve psikolojik yaşantısı üzerinde bir ölçüde Literatürde daha önce yapılan çalışmalar dikkate
kalıcı bir etki bırakan beklenmedik, olağan dışı ve fela- alındığında acil yardım çalışanlarından ambulans çalı-
ket niteliğinde bir yaşantının anılarından kaynaklanan şanlarının şahit oldukları travmatik olaylar karşısında
bir rahatsızlık, kaygı ve sıkıntı durumu” olarak tanımlan- TSSB geliştirebilecekleri görülmektedir. Bennett ve ar-
maktadır (Budak, 2005). Yaşanılan felaketler, saldırılar, kadaşlarının (2005) yaptığı bir çalışmada, 617 ambulans
terör, savaş, insan ölümleri ve benzeri olaylar travmatik personelinden alınan verilere göre TSSB’nun temel yor-
olay olarak; bu olayları yaşayan bireylerin sergiledikleri dayıcıları arasında örgütsel stres, travmatik potansiyel
bazı semptomlar ise travmaya bağlı stres olarak adlandı- taşıyan olayları deneyimlenme sıklığı ve serviste geçi-
rılmaktadır (APA, 2000; Karancı ve Gül, 2011; Weems, rilen süre sayılmaktadır. Jonsson ve Segesten de (2004)
Saltzman, Reiss ve Carrion, 2003). DSM’in 1994’te re- ambulans personelinin deneyimlediği travmatik olayları
vize edilmesiyle “travmatik olay” tanımı duymak ya da ve etkilerini derinlemesine incelenmiştir. Nitel yöntemle
tanıklık etmek şeklinde genişletilmiştir (Devilly, Wright yapılan bu çalışmada ambulans personelinin en travma-
ve Varker, 2009). Figley’in 1998’de yaptığı bir tanım- tik olarak nitelediği olayların çoğunlukla içinde çocukla-
lamaya göre ikincil travmatik stres, travmaya maruz rın bulunduğu vakalar olduğu ve olayla karşılaştıklarında
kalan kişiyle yapılan görüşmeler sonucu ortaya çıkan içselleştirme yaptıkları bulgulanmış; ayrıca personelin
belirtileri ve duygusal tepkileri kapsamaktadır. Sıklıkla suçluluk ve utanç hislerinin TSSB ile doğrudan bağlan-
aşırı zarar görmüş bedenlere maruz kalma, hayatı tehdit tılı olduğu görülmüştür. Konu ile ilgili Almanya’da ya-
eden durumlarla karşılaşma ve fiziksel olarak zorlayıcı pılan bir araştırmada da ambulans çalışanlarının TSSB
aktivitelerde bulunma sonucunda ikincil travmatik stres kriterlerinde yüksek puan aldığı ve anksiyete, depresyon
artmaktadır (akt. Haksal, 2007). Bu durum çoğunlukla, gibi psikolojik rahatsızlıklardan daha çok şikayet ettik-
diğer bir kişinin travmatik bir yaşantıdan geçmiş olduğu- leri saptanmıştır (Gross, Joraschky ve Pöhlmann, 2004).
nun bilinmesi sonucu, travmatik olaya maruz kalan ya da İsveç’te ambulans çalışanları ile yapılan bir çalışmada
acı çeken kişiye yardım ederken veya etmeye çalışırken uyku bozukluklarından somatik şikâyetlere (baş ağrı-
ortaya çıkmaktadır (Figley, 1995; akt. Haksal, 2007). sı ve karın ağrısı başta olmak üzere) kadar artan sağlık
Birey travmatik bir stres kaynağının ardından özgül bir şikâyetleri rapor edilmiştir. Sağlık problemlerine ek ola-
takım semptomları geliştirdiği takdirde Travma Sonrası rak ambulans çalışanlarında stres yaratan ya da felaket
Stres Bozukluğu (TSSB) tanısı almaktadır. Bu semptom- diye nitelendirilebilecek olaylara maruz kalma ile TSSB
lar olay karşısında aşırı korku, çaresizlik hissetme ya da semptomları gösterme arasında yüksek düzeyde korelas-
dehşete düşme; travmatik olayı sürekli olarak yeniden yonel bir ilişki bulunmuştur (Jonsson ve Halabi, 2006).
Acil Yardım Çalışanlarında Travma 47

Bu bağlamda daha önce yapılan çalışmalar doğrultusun- yapılan çalışmalardan yola çıkarak (örn., Alexander ve
da ülkemizde de özellikle İstanbul gibi bir metropolde Klein, 2001 ve Potter, 2006) ambulans çalışanlarının tü-
çalışan ve travmatik olaylara sıklıkla şahit olan 112 Acil kenmişlik düzeylerinin şahit oldukları tavmatik olayların
Ambulans Personelinin de yaşadığı travmatik olaylardan etkisi ile pozitif bir ilişki içinde olmasını beklemekteyiz.
benzer şekilde etkilenmeleri ihtimal dâhilindedir. Bu bağlamda ilk hipotezimiz:
H1: Ambulans personelinde travmanın düzeyi ile
Travma ve Stresin, Tükenmişlik Sendromu ve Yaşam tükenmişlik düzeyi arasında pozitif bir ilişki vardır. Yani
Doyumu ile İlişkisi Olayların Etkisi Ölçeği’nde (OEÖ) yüksek puan alan ki-
Travmanın yanı sıra öncelikli olarak acil yardım şilerin Maslach Tükenmişlik Ölçeği’nde de (MTÖ) yük-
çalışanları olmak üzere sağlık alanında çalışan perso- sek puan alması beklenmektedir.
nelde tükenmişlik sendromu da çok sık rastlanan bir Travma ve tükenmişlik ile ilişkili bir durum ise
olgudur. Tükenmişlik sendromunun en önemli yönü, çalışanlardaki yaşam doyumu olgusudur. Yaşam doyu-
duygusal bitkinlik duygularının artmışlığıdır ve duy- mu bireyin kendi hayatına bağlı olduğu için genellikle
gusal kaynakları tükenmiş olan bireyler kendilerini iş özneldir. Diener (2000), yaşam doyumunu “öznel iyilik
yaşantısında verimsiz, mutsuz ve tatminsiz hissetmek- hali” (subjective well-being) ile bağdaştırmıştır ve ko-
tedirler (Maslach ve Jackson, 1981; Maslach, Schaufeli nuşma dilinde bu öznel iyilik hali kavramı genellikle
ve Leiter, 2001). Maslach ve Jackson (1981) tükenmenin “mutluluk” olarak adlandırılmaktadır. Yaşam doyumu-
duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel başarı ek- nu etkileyen en önemli faktörlerden biri iş doyumudur
sikliğinden oluşan üç boyutlu bir sendrom olduğunu be- (Ünal, Karlıdağ ve Yoloğlu, 2001) ve çalışma yaşamın-
lirtmişlerdir. “Duygusal tükenme” kişinin işi dolayısıyla daki olumsuzluklar, doyumsuzluk yani mutsuzluk, hayal
kendisini duygusal olarak aşırı yüklenilmiş ve tükenmiş kırıklıkları ve isteksizlik halleri, bireyin genel yaşantısı-
hissetmesi; “duyarsızlaşma” kişinin hizmet verdiği kişi- na etki etmekte ve bireyin yaşamdan doyum almamasına
lerin birer birey olduklarını dikkate almadan bu kişilere neden olmaktadır. Bu durum da bireyin aile, arkadaşlık
karşı duygudan yoksun şekilde tutum ve davranışlar ser- ve duygusal ilişkilerini olumsuz etkileyerek, fiziksel ve
gilemesi ve “kişisel başarı eksikliği” ise bireyin var olan ruhsal sağlığını bozmaya neden olabilmektedir (Gümüş,
sorununun başarı ile üstesinden gelememesi ve kendisini 2006; Keser, 2005; Rupert, Stevanovic ve Hunley, 2009).
yetersiz görmesi olarak tanımlanmıştır (akt. Kaçmaz, Daha önce yapılmış olan araştırmalar doğrultusun-
2005). Bu bağlamda hem yoğun ve stresli çalışma ko- da da travmanın yaşam doyumu ile ilişkili olduğu öngö-
şullarında çalışan hem de sıklıkla başkalarının yaşadığı rülebilir. Anke ve Meyer (2003) birden fazla travma ya-
travmatik durumlara şahit olan sağlık personelinde tü- şamış bireylerle yaptıkları bir çalışmada bu bireylerdeki
kenmişlik sendromu görülme olasılığı yüksektir. Nite- genel yaşam doyumunu ve yaşamın belli alanlarındaki
kim Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı doyumlarını araştırmışlardır. Bulgular, yaşanan travma-
Anabilimdalının 2007 yılında yaptığı bir çalışmada bi- lar sonucu yaşam doyumunun hem genel manada hem
rinci basamak sağlık çalışanlarında tükenmişlik oranları de belirli alanlarda (arkadaşlarla iletişim, cinsel yaşantı,
incelenmiş ve çalışma süresinin artmasıyla birlikte tü- boş vakitlerde yapılan aktiviteler, vb.) azaldığı yönün-
kenmişlik seviyelerinin de arttığı görülmüştür (Kaya ve dedir. İsrail’de füze saldırısına uğramış kişilerle yapılan
ark., 2007). Bir başka çalışmada da beklenmedik ölüm- bir çalışmada travma sonrası stres bozukluğu puanları
lerle karşılaşmanın, travmaya maruz kalmanın, şiddetin ile yaşam doyumu puanları karşılaştırılmıştır ve litera-
ve aşırı kalabalığın acil servisin stresli ortamında sıklık- türdeki diğer bulgularla doğru orantılı olarak, travma ve
la meydana geldiği ve bunun da tükenmişlikle doğrudan yaşam doyumu arasında negatif bir ilişki bulunmuştur.
bağlantılı olduğundan bahsedilmiştir (Potter, 2006). Araştırmacılar ayrıca yaşamı tehdit eden travmalara sü-
İskoç ambulans personeli ile yapılan çalışmada tüken- rekli maruz kalmanın, bu negatif ilişkiyi güçlendirdiğini
mişliğin, düşük iş doyumu, serviste uzun süre çalışma, bulgulamışlardır (Besser ve Neria, 2009).
olaylar arasında kendini iyileştirme süresinin olmaması İkincil travmanın yoğun olduğu acil müdahaleyi
ve travmatik olaylara daha sık maruz kalmak ile yüksek gerektiren paremediklik, hemşirelik, polislik ve itfaiye
korelasyon içinde olduğu bulgulanmıştır (Alexander ve erliği gibi mesleklerde yaşanan olumsuzlukların bu gö-
Klein, 2001). Yine ambulans personelinde psiko-sosyal revleri yerine getiren personelin iş ve yaşam doyumu ile
faktörlerin araştırıldığı bir başka çalışmada ise katılım- negatif etkileşim içinde olduğunu gösteren çalışmalara
cıların çoğunda tükenmişliğin belirtilerinden uyku prob- literatürde rastlanmaktadır (örn., Alexopoulos, Palatsidi,
lemleri, baş ağrısı ve en az iki sağlık şikayeti bildirildiği Tigani ve Darviri, 2014; Anke ve Meyer, 2003; Bria, Ba-
bulgulanmıştır (Aasa, Brulin, Angquist ve Bergkvist, ban, Andreica ve Dumitraşçu, 2013; Krause, 2004; Wil-
2005). Bu bağlamda biz de İstanbul’da acil sağlık hiz- kinson, 2014). Örneğin Alexopulos ve arkadaşları (2014)
meti veren ambulans çalışanlarında tükenmişlik sendro- polislerin iş nedeniyle yaşadıkları stresli ve travmatik
munun görüleceğini öngörmekteyiz. Ayrıca daha önce olayların polislerin iş ve genel yaşam tatmini ile negatif
48 Türk Psikoloji Dergisi

ilişkili olduğunu bulmuşlardır. Yine daha önce Amerika yaşamış olduğu, üzüntü arasında orta düzeyde pozitif bir
ve Almanya’da polislerle ilgili yapılan çalışmalarda bu ilişki bulmuşlardır (r = .37), ancak problem odaklı yak-
meslek grubunda intihar oranının oldukça yüksek oldu- laşım ile ilgili böyle bir ilişki bulunmamıştır. Silver, Hol-
ğu bulunmuştur (Schmidtke, Fricke ve Lester, 1999). man, McIntosh, Poulin ve Gil-Rivas da (2002) 11 Eylül
Van der Ploeg ve Kleber (2003) Hollanda’da yapmış ol- saldırılarının ardından 3496 Amerikan vatandaşı üzerin-
dukları bir çalışmada ambulans personelinin karşılaşmış de yaptıkları boylamsal travma araştırmasında saldırılara
oldukları akut ve kronik stresörlerin yorgunluk, tüken- yönelik reddetme (denial; β = .08, p < .01) ve teslimi-
mişlik ve TSSB semptomlarına neden olarak çalışanların yet (giving up; β = .05, p < .05) gibi yaklaşımlara sahip
yaşam kalitesi ve tatminini olumsuz etkileyebilecekleri- olma ile stres ve üzüntü arasında çok düşük ama pozitif,
ni bulmuşlardır. Norveç’te yapılan bir çalışmada da am- aktif başa çıkma ile üzüntü arasında çok düşük olmakla
bulans çalışanlarının yaşadıkları stres ile tükenmişlik, iş birlikte negatif bir ilişki bulmuşlardır (active coping; β
tatminsizliği ve sağlık sorunları arasında pozitif ilişkiler = .08, p < .01). Dirkzwager, Bramsen ve Van der Ploeg
bulunmuştur (Stereud, Hem, Lau ve Ekeberg, 2011). Bu (2003) duygu odaklı stratejilerin travmatik yaşantı ile
bağlamda iş yerinde çok fazla strese ve travmatik olayla- başa çıkmada zorluklar yaratabileceğini belirtmişlerdir
ra şahit olma durumuna bağlı olarak ambulans persone- ve olumsuz sosyal ilişkilerin varlığının, hayal kurma ve
linin yaşam doyumlarının düşük olması beklenmektedir, aşırı sorumluluk alma gibi başa çıkma stratejilerinin kul-
travmatik olaylardan daha çok etkilendiklerini belirten lanılmasının TSSB ile pozitif bir korelasyon içinde oldu-
personelde bu ilişki daha belirgin olabilir. Yani: ğunu göstermişlerdir. Singapur’da devlet hastanelerinde
H2: Travma düzeyi ile yaşam doyumu arasında ne- çalışan hemşirelerle yapılan bir araştırmada da iş stresine
gatif bir ilişki vardır. Yani Olayların Etkisi Ölçeği’nde adapte olmuş ve iş tatmini yüksek olan hemşirelerin, iş
(OEÖ) yüksek puan alan kişilerin Yaşam Doyumu tatmini düşük olan hemşirelere göre problem odaklı ve
Ölçeği’nde düşük puan alması beklenmektedir. perspektif değiştirmeye yönelik başa çıkma stratejileri-
ni daha çok kullandıkları bulunmuştur. Aynı çalışmada
Travma ve Stresle Başa Çıkma strese karşı dirençli olan hemşirelerin savunmacı ya da
Stres ile başa çıkma kavramı 1970’lerde stres yaşa- kaçınmacı başa çıkma yollarını daha az kullandıkları ve
yan herkesin hastalanmamasından yola çıkılarak aranan strese karşı dirençli olmayan hemşirelere oranla daha iyi
ara değişken sonucu ortaya çıkmıştır (Coyne, Aldwin ve aile desteğine sahip oldukları saptanmıştır (Boey, 1998).
Lazarus, 1981). Folkman ve Lazarus başa çıkma terimi- Minnie, Goldman ve Wallis de (2005) Cape Town’da
ni, bireylerin içsel ya da dışsal nedenlerden kaynakla- görev yapan 189 Acil Sağlık Personeli ile yaptıkları ça-
nan ve kendi kaynaklarını zorlayan durumları bilişsel ya lışmada sağlık görevlilerinin özellikle çocuklara yöne-
da davranışsal yöntemler kullanarak yönetme çabaları lik olumsuzluklarda travma yaşadıkları ve genel olarak
şeklinde tanımlamışlardır. Folkman ve Lazarus’a göre duygu odaklı başa çıkma mekanizmalarını kullandıkla-
başa çıkmanın iki temel özelliği vardır: acı ya da ıstırap rını bulmuşlardır. Ancak araştırmanın sonucunda duygu
duygularını düzenlemek (duygu odaklı başa çıkma) ve odaklı başa çıkma yöntemlerinin uzun vadede çok da
acı ya da ıstırap veren durumu daha iyi hale getirmek başarılı sonuçlar doğurmadığı vurgulanmıştır. Literatür-
için bir şeyler yapmak (problem odaklı başa çıkma) deki bulgular travmatik olay sonucunda duygu odaklı
(Folkman, Lazarus, Schetter, DeLongis ve Gruen, 1986; başa çıkma stratejilerinin kullanılmasının bireylerde psi-
Güllüce, 2006). Problem odaklı başa çıkma tutumları kopatolojiyi artırabileceği, problem odaklı başa çıkma
(planlı problem çözme ya da problemin çözümüne yö- stratejilerinin kullanılmasının ise TSSB görülme riskini
nelik sosyal destek arama gibi) durumu değiştirmeye azaltabileceği yönündedir (örn., Green, Lindy ve Grace,
yönelik, aktif, mantıklı, serinkanlı ve bilinçli çabaları 1988; Benotsch, Brailey, Vasterling, Uddo, Constans, ve
içermektedir. Duygu odaklı başa çıkma tutumları (kaçın- Sutker, 2000; Sutker, Davis, Uddo ve Ditta, 1995; Fair-
ma, aşırı sorumluluk alma ya da hayal kurma gibi) ise bank, Hansen ve Fitterling, 1991; Prati, Pietrantoni, ve
uzaklaşma, kendini kontrol etme, sosyal destek arama ve Cicognani, 2011; Sharkansky, King, King, Wolfe, Erik-
kabullenme gibi davranışları içermektedir (Folkman ve son ve Stokes, 2000).
ark., 1986; Haksal, 2007). Yukarıda değindiğimiz çalışmalardan yola çıkıla-
Özellikle travma kurbanı katılımcılar ile yapılmış rak stresle başa çıkma stratejilerinin travma ile tüken-
bazı çalışmalarda başa çıkma mekanizmaları ile keder ve mişlik ve yaşam doyumu ilişkilerinde travma ile etkileşi-
olumsuz duygulanım arasındaki ilişkiler incelenmiştir. me geçerek moderatör/biçimleyici bir rol oynayabileceği
Littleton, Horsley, John ve Nelson (2007) şiddet ve/veya düşünülmüş ve bu doğrultuda araştırma modelimiz ve
ciddi yaralanma yaşayarak psikolojik travma yaşamış ki- aşağıda belirttiğimiz hipotezler oluşturulmuştur.
şiler üzerinde 39 farklı örneklemden elde edilerek yapıl- H3: Problem odaklı başa çıkma yolları (“kendine
mış 44 araştırmanın meta-analizini yapmışlardır. Yapılan güvenli yaklaşım” ve “iyimser yaklaşım”) travma ve tü-
analizler neticesinde kaçınmacı yaklaşım ile kurbanların kenmişlik düzeyi arasındaki ilişkide moderatördür.
Acil Yardım Çalışanlarında Travma 49

H4: Problem odaklı başa çıkma yolları (“kendine Veri Toplama Araçları
güvenli yaklaşım” ve “iyimser yaklaşım”) travma ve Demografik Bilgi Formu ve Travma Öyküsü.
yaşam doyumu düzeyi arasındaki ilişkide moderatördür. Demografik Bilgi Formunda katılımcıların cinsiyeti,
H5: Duygu odaklı başa çıkma yolları (“çaresiz yak- doğum tarihi, medeni durumu, eğitim düzeyi, çalışma
laşım”, “boyun eğici yaklaşım” ve sosyal destek ) travma süresi, dinlenme düzenleri ile ilgili maddeler yer almak-
ve tükenmişlik arasındaki ilişkide moderatördür. tadır. Ayrıca form sonunda katılımcılara, iş yaşamlarında
H6: Duygu odaklı başa çıkma yolları (“çaresiz yak- karşılaştıkları en travmatik olay “Son 1 yıl içinde meslek
laşım”, “boyun eğici yaklaşım” ve sosyal destek) travma hayatınızda karşılaştığınız, sizin için en travmatik (sizi
ve yaşam doyumu arasındaki ilişkide moderatördür. en çok etkileyen) olay neydi? Anlatınız” şeklinde ve “Bu

Şekil 1. Araştırmanın Modeli

Yöntem olayı yaşamanızın üzerinden ne kadar zaman geçti?”


şeklinde açık uçlu biçimde sorulmaktadır. Bu öykünün
Örneklem alınmasının amacı, Olayların Etkisi Ölçeği’nde bu olayı
Araştırmanın katılımcıları İstanbul ilinde 112 Acil göz önüne alarak puanlama yapmalarının istenmesidir,
Sağlık Hizmetleri biriminde çalışan 121 ambulans per- buna ek olarak amaç gerçekten yaşanılmış bir travma
sonelinden oluşmaktadır. Araştırmaya dâhil olan 121 gö- olup olmadığını da kontrol etmektir.
nüllü personelin 71 tanesi kadın, 50 tanesi erkektir. Ka- Yaşam Doyumu Ölçeği. Yaşam Doyumu
tılımcıların yaş ortalamaları 27.52 olarak hesaplanmıştır. Ölçeği’nin orijinal formu Diener, Emmons, Larsen ve
Katılımcıların tümü İl Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı, dev- Griffin (1985) tarafından geliştirilmiştir; Köker (1991)
let bünyesindeki acil sağlık hizmetlerinde çalışmaktadır. ve Yetim (1991) tarafından Türkçe’ye uyarlanmıştır. Öl-
Çalışma prensipleri 24 saat (1 tam gün) nöbet tutma ve çek beş maddeden oluşan bir kendini değerlendirme öl-
peşinden gelen 72 saat (3 gün) istirahat etme şeklindedir. çeğidir. Katılımcılardan ölçek maddelerini 1 (Kesinlikle
Her istasyonda kimi zaman doktorlu kimi zaman para- Katılmıyorum) ile 6 (Tamamen Katılıyorum) arasında
medikli bir ekip bulunmaktadır. Ekipler genellikle bir değerlendirmeleri istenmiştir. Bu çalışma kapsamında
doktor ya da paramedik, bir şoför ve bir ya da iki acil ölçeğin iç tutarlık katsayısı .83 olarak hesaplanmıştır.
tıp teknikeri olmak üzere 3 ya da 4 kişiden oluşmaktadır. Olayların Etkisi Ölçeği. Olayların Etkisi Ölçeği
Vardiya değişimleri sabah 8.00’de yapılmaktadır. Çalış- (OEÖ)’nin orjinali 1979 yılında Horowitz, Wilner ve
maya katılanlar içinde 62 tanesi (kadınlarda: 36, erkek- Alverez tarafından TSSB semptomlarını değerlendirmek
lerde: 26) evli, 59 tanesi ise (kadınlarda: 35, erkeklerde: üzere hazırlanmış ve 1997 yılında Amerikan Psikiyatri
24) bekâr olduğunu belirtmiştir. Örneklemin eğitim du- Birliği’nin (2000) TSSB kriterlerine göre Weiss ve Mar-
rumu dağılımı ise 2 ortaokul mezunu, 31 lise mezunu, 53 mar tarafından yeniden düzenlenmiştir. Ölçeğin değer-
yüksekokul mezunu, 34 üniversite mezunu ve 1 lisansüs- lendirme sistemi ise 0 – ‘hiç’i ve 4 – ‘aşırı boyutta’yı
tü şeklinde dağılım göstermektedir. temsil etmek üzere 5’li ölçektir. Ölçek, bireyin yaşadığı
50 Türk Psikoloji Dergisi

travmatik deneyimin son 7 gün içinde var olan belirtile- tüm katılımcılardan bilgilendirilmiş onamları alınmış ve
rinin sorgulandığı; ‘yeniden yaşama’, ‘kaçınma’ ve ‘aşırı araştırmaya ve veri analizine dâhil edilen 121 katılımcı
uyarılma’ alt boyutlarını içinde bulunduran 22 maddeden anketlerin tamamını doldurmuştur.
oluşmaktadır. Ölçeğin Türkçe çevirisi yapılmış, geçerlik
ve güvenirliği de Çorapçıoğlu ve arkadaşları tarafından İstatistiksel Analizler
yapılmıştır (Çorapçıoğlu, Yargıç, Geyran ve Kocabaşoğ- Analizler öncesinde tüm değişkenler için örnek-
lu 2006). Bu çalışmamız kapsamında yeniden analiz et- leme normallik dağılımı testi yapılmıştır. Normallik
tiğimizde ölçeğin iç tutarlılık katsayıları, “kaçınma” alt dağılımında kişi sayısı 2000’den daha az olduğu için
boyutu için .78, “yeniden yaşama” alt boyutu için .89 ve Shapiro-Wilk Test puanı kullanılmıştır. Yaşam doyumu
“aşırı uyarılmışlık” alt boyutu için ise .81 olarak hesap- ve başa çıkma yolları değişkenlerinde hafif çarpık bir
lanmıştır. dağılım bulunmuştur. Problem odaklı başa çıkma boyu-
Maslach Tükenmişlik Ölçeği. Maslach Tükenmiş- tunda negatif çarpık dağılım; yaşam doyumu ve duygu
lik Ölçeği (MTÖ) 1981 yılında Maslach ve Jackson ta- odaklı başa çıkma boyutlarında pozitif çarpık dağılım
rafından geliştirilmiş daha sonra Ergin (1993) tarafından saptanmıştır. Bu durumu normalize edebilmek için
Türkçe’ye çevrilmiştir. Ölçek, tükenmişliği “duygusal negatif çarpık dağılım için değişkenlerin sayısal değe-
tükenmişlik”, kişisel başarı” ve “duyarsızlaşma” olmak rinin karesi; pozitif çarpık dağılım için ise değişkenle-
üzere üç alt boyutta inceleyen 22 maddeden oluşmak- rin sayısal değerlerinin karekökü alınarak dönüşümleri
tadır. Puanlama sistemi “0 – hiçbir zaman” ve “4 – her yapılmıştır. Dönüşümler sonrasında normallik dağılımı
zaman” şeklinde 5’li Likert tipi bir ölçektir. Ölçeğin tekrardan test edilmiş ve dağılımlar normal bulunmuş-
“kişisel başarı” alt boyutu ters kodlanmıştır. Bu çalışma tur. Ölçeklerin tümüne açımlayıcı faktör analizi ve güve-
kapsamında ise ölçeğin güvenirlik katsayıları “duygusal nirlik analizleri uygulanmıştır. Daha sonrasında travma
tükenme” için .89, “duyarsızlaşma” için .75 ve “kişisel ile tükenmişlik ve travma ile yaşam doyumu arasındaki
başarı” için de .76 olarak hesaplanmıştır. ilişkiyi ölçmek için her birinin alt boyutları dahil edi-
Başa Çıkma Yolları Envanteri. Başa Çıkma Yol- lerek korelasyon analizleri yapılmıştır ve travmanın tü-
ları Envanteri (BYE) 1985 yılında Folkman ve Lazarus kenmişlik ve yaşam doyumu üzerindeki yordayıcılığını
tarafından geliştirilmiş, Siva (1991) tarafından ülkemize test etmek için de regresyon analizleri yapılmıştır. Başa
uyarlanmış ve en son Şahin ve Durak (1995) tarafından çıkma yollarının bu ilişkiler için biçimleyiciliğini test et-
kısaltılarak geçerlik ve güvenirlik ölçümleri yapılmış bir mek amacıyla da moderatör analizi uygulanmıştır. Son
ölçektir. Ölçeğin beş alt boyutu mevcuttur ve güvenirlik olarak moderatör rolünden bağımsız olarak başa çıkma
analizi sonucunda güvenirlik katsayıları şöyle bulun- yollarının tükenmişlik alt boyutları, travma alt boyutları
muştur; “kendine güvenli yaklaşım” .62 - .80, “çaresiz ve yaşam doyumu üzerindeki yordayıcılığını değerlen-
yaklaşım” .64 - .73, “boyun eğici yaklaşım” .47 - .72, dirmek için tekrar çoklu regresyon analizleri yapılmıştır.
“iyimser yaklaşım” .49 - .68 ve “sosyal destek arama”
.45 - .47. Ölçek 30 maddeden oluşmaktadır. Puanlama Bulgular
sistemi “%0 – hiç uygun değil” ve “%100 – tamamen
uygunu” temsil etmek üzere 4 seçenekli bir ölçektir. Analizler esnasında ilk etapta tüm değişkenlerin
Envanterde 1 ve 9 numaralı maddeler ters kodlanmış ortalamalarına, standart sapmalarına ve ilişki düzeyle-
olduğu için düzeltilerek ve yeniden kodlanarak analiz- rine (korelasyon) bakılmıştır. Travma ve tükenmişlik
lere dâhil edilmiştir. Bu çalışma kapsamında iç tutarlılık arasında anlamlı ve pozitif yönde korelasyonel bir ilişki
katsayılarını düşürdüğü için sırasıyla 18. ve 15. madde- bulunmuştur. Tükenmişlik ile problem odaklı başa çık-
ler açımlayıcı faktör analizleri ve güvenirlik analizleri manın negatif; duygu odaklı başa çıkmanın ise pozitif bir
neticesinde ölçekten çıkartılmıştır. Bu değişimler doğ- ilişki içinde olduğu saptanmıştır. Travmanın aşırı uyarıl-
rultusunda ölçeğin iç tutarlılık katsayıları şu şekilde he- mışlık alt boyutu ile tükenmenin duygusal tükenme (r
saplanmıştır: “Kendine güvenli yaklaşım” .72, “iyimser = .54, p < .01) ve duyarsızlaşma (r = .35, p < .01) alt
yaklaşım” .69, “çaresiz yaklaşım” .76, “boyun eğici yak- boyutları arasında anlamlı ve pozitif korelasyon saptan-
laşım” .69 ve “sosyal destek arama” ise .70. mıştır. Değişkenler arasındaki ilişkileri gösteren kore-
lasyon analizi (Pearson r testi) bulguları, değişkenlerin
İşlem aritmetik ortalamaları ve standart sapmaları ile birlikte
Katılımcılara ulaşmak için etik kurullardan ve İs- Tablo 1’de verilmiştir.
tanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nden gerekli izinler alınmış
ve İstanbul ili içindeki tüm 112 Acil Sağlık İstasyonları- Hipotez Testleri - Regresyon Analizi Sonuçları
nın iletişim bilgileri edinilmiştir. Daha sonrasında ise İs- Araştırmanın birinci hipotezini “travma düzeyi ile
tanbul ili içinde rastgele şekilde bazı istasyonlara gidile- tükenmişlik arasında pozitif bir ilişki vardır” test etmek
rek anketler uygulanmıştır. Anketler uygulanmadan önce amacıyla önce travma ve tükenmişliğin genel puanları
Tablo 1. Değişkenlerin Ortalama, Standart Sapma ve Korelasyon Puanları

Değişkenler Ort. SS 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15
1. Yaşam Doyumu 1.77 0.27 1
2. Travma 1.38 0.66 -.13** 1
3. Kaçınma 1.69 0.76 -.09** -.77** 1
4. Yeniden Yaşama 1.21 0.81 -.13** -.89** -.45** 1
5. Aşırı Uyarılmışlık 1.21 0.81 -.10** -.88** -.48** -.80** 1
6. Tükenmişlik 1.78 0.53 -.06** -.40** -.24** -.32** -.48** 1
7. Duygusal Tükenme 2.21 0.82 -.02** -.46** -.29** -.37** -.54** -.85** 1
8. Duyarsızlaşma 1.64 0.88 -.05** -.25** -.13** -.17** -.35** -.79** -.58** 1
9. Kişisel Başarı 2.62 0.57 -.17** -.04** -.03** -.05** -.03** -.45** -.02** -.13** 1
10. Problem Odaklı BÇY 8.41 2.07 -.28** -.13** -.05** -.13** -.15** -.37** -.24** -.26** -.33** 1
11. Kendine Güvenli Yaklaşım 2.99 0.48 -.25** -.11** -.00** -.17** -.01** -.33** -.17** -.24** -.33** -.84** 1
12. İyimser Yaklaşım 2.89 0.55 -.29** -.08** -.06** -.13** -.15** -.25** -.12** -.15** -.29** -.65** -.58** 1
13. Sosyal Destek Arama 2.69 0.66 -.02** -.01** -.01** -.09** -.01** -.05** -.06** -.06** -.01** -.48** -.10** -.08 1
14. Duygu Odaklı BÇY 1.46 0.16 -.01** -.40** -.18** -.41** -.43** -.35** -.29** -.26** -.18** -.21** -.23** -.00 -.08 1
15. Çaresiz Yaklaşım 2.22 0.57 -.08** -.42** -.15** -.45** -.48** -.42** -.36** -.29** -.22** -.28** -.26** -.07 -.09 .90** 1
16. Boyun Eğici Yaklaşım 2.14 0.60 -.15** -.17** -.15** -.16** -.14** -.15** -.11** -.17** -.06** -.05** -.08** -.13 -.13 .77** .46**
Acil Yardım Çalışanlarında Travma
51
52 Türk Psikoloji Dergisi

için, sonrasında da travma ve tükenmişlik ölçeklerinin Tükenmişlik alt boyutları ile yaşam doyumu ara-
tüm alt boyutları için regresyon analizleri yapılmıştır. sındaki regresyon analizlerinde ortaya çıkan ilişkiler
Toplam puanlar üzerinden yapılan analiz sonucuna göre, manidarlık göstermemekle birlikte sadece kişisel başarı
travmanın tükenmişlikteki varyansın %15’ini açıkladığı alt boyutu ve yaşam doyumu arasındaki analizde anlam-
bulgulanmıştır (bkz. Tablo 2). lı bir ilişki olduğu gözlemlenmiştir; ancak bu ilişki de
Travma ölçeğinin üç alt boyutunun (aşırı uyarıl- varyansın sadece %4’ünü açıkladığı için bulgular kay-
mışlık, kaçınma ve yeniden yaşama) tükenmişlik ölçeği- dedilmemiştir.
nin duygusal tükenme alt boyutu üzerindeki yordayıcılı-
ğı analiz edilmiştir (F = 17.34, p < .01). Alt boyutlardan Hipotez Testleri - Moderatör Analizi Sonuçları
aşırı uyarılmışlığın varyansın %29’unu açıkladığı ve Biçimleyici değişken analizleri sırasında Baron ve
duygusal tükenmeyi yüksek oranda yordadığı bulgulan- Kenny’nin (1986) bağımsız ve biçimleyici değişkenin
mıştır (ß = .65, p < .01). Yani aşırı uyarılmışlık düzeyi etkileşimlerinin (interaction term) hesaplanması önerisi
artıkça kişilerin duygusal tükenme düzeyleri de artmak- ve Aiken ve West’in (1991) biçimleyici değişken testin-
tadır (bkz. Tablo 2). de kullanılan etkileşim değerlerinin hesaplanmasında
Yine travmanın üç alt boyutu ile tükenmişliğin değişkenlerin değerlerinden ortalama değer çıkartılarak
duyarsızlaşma alt boyutu analiz edildiğinde alt boyutlar- merkezileştirilmesi (centered) önerileri dikkate alınmış-
dan yeniden yaşama ve aşırı uyarılmışlık tükenmişliğin tır. Öncelikle bağımsız değişkenlerin (kaçınma, yeniden
duyarsızlaşma boyutundaki varyansın %13’ünü açıkla- yaşama ve aşırı uyarılmışlık), biçimleyici değişkenlerin
maktadır (F = 7.20, p < .01). Yeniden yaşama alt boyutu (kendine güvenli yaklaşım, iyimser yaklaşım, çaresiz
(ß = -.29, p < .05) negatif yönde ve aşırı uyarılmışlık ise yaklaşım, boyun eğici yaklaşım ve sosyal destek arama)
pozitif yönde (ß = .59, p < .01) duyarsızlaşmayı yorda- ve bağımlı değişkenlerin (yaşam doyumu ve tükenmişli-
maktadır (bkz. Tablo 2). Diğer bir ifadeyle, eniden yaşa- ğin alt ölçekleri olan duygusal tükenme, duyarsızlaşma
ma puanı arttıkça duyarsızlaşma puanu düşmektedir ve ve kişisel başarı) tamamının değerlerinden ortalamaları
aşırı uyarılmışlık puanu arttıkça duyarsızlaşma puanı da çıkartılarak değişkenlerin merkezileştirilmiş değerleri
artmaktadır. Öte yandan travmanın üç alt boyutu ile tü- oluşturulmuş ve biçimleyici regresyon analizleri için ha-
kenmişliğin kişisel başarı alt boyutu arasında anlamlı bir zır hale getirilmiştir. Daha sonra travmanın alt boyutları
ilişki saptanmamıştır. ile tükenmişliğin alt boyutlarının ve yaşam doyumunun

Tablo 2. Travmanın Tükenmişlik Alt Boyutlarından Duygusal Tükenme


Üzerindeki Etkisi

Bağımlı Değişken Tükenmişlik (Toplam)


Bağımsız Değişken Travma (Toplam)
Düzeltilmiş R2: .15 F: 22.62 p: .00 N: 121
Değişkenler β t p
Travma .40 4.76 .00
Bağımlı Değişken Duygusal Tükenme
Bağımsız Değişken Aşırı uyarılmışlık, Kaçınma, Yeniden Yaşama
Düzeltilmiş R2: .29 F: 17.34 p: .00 N: 121
Değişkenler β t p
Kaçınma .59 .69 .50
Yeniden Yaşama -.18 -1.39 .17
Aşırı Uyarılmışlık .65 5.02 .00
Bağımlı Değişken Duyarsızlaşma
Bağımsız Değişken Aşırı uyarılmışlık, Kaçınma, Yeniden Yaşama
Düzeltilmiş R2: .13 F: 7.20 p: .00 N: 121
Değişkenler β t p
Kaçınma -.28 -.29 .78
Yeniden Yaşama -.29 -2.02 .04
Aşırı Uyarılmışlık .59 4.11 .00
Acil Yardım Çalışanlarında Travma 53

Tablo 3. Katılımcıların Yaşadıkları Travmatik Olayların


Frekans ve Yüzde Dağılımı

Travmatik Olay N %
Kendilerine yönelik sözlü ya da fiziksel saldırı 28 23.14
Genç / çocuk / bebek ölümleri 24 19.83
Trafik kazaları 21 17.35
Beden bütünlüğünün bozulduğu vakalar 18 14.87
İntihar vakaları 11 19.09
Yaşlı hastaların olduğu vakalar 17 15.78
Çatışma / cinayet 15 14.13
Çocuk istismarı / tecavüz / taciz 15 14.13

merkezileştirilmiş değerleri çarpılarak etkileşim değerle- manın yeterince travmatik olduğunu da kaydetmişlerdir.
ri (interaction term) hesaplanmıştır. Son aşamada yaşam Katılımcıların anlattıkları öykülerde en sık bahsedilen
doyumu ile tükenmişliğin alt boyutlarının ve biçimleyici olayların dağılımı Tablo 3’te verilmiştir.
değişkenlerin merkezileştirilmiş değerleri ve etkileşim
değerleri birlikte denkleme dâhil edilerek, travmanın alt Tartışma
boyutlarının merkezileştirilmiş değerleri üzerine çoklu
regresyon analizleri yapılmıştır. Toplam tükenmişlik ve travma puanlarının analizi-
Regresyon analizlerinde anlamlı sonuç veren de- ne bakıldığında travma ve tükenmişlik arasında anlamlı
ğişkenler üzerinde başa çıkma yollarının alt boyutları ve pozitif bir ilişki saptanmıştır; yani travmanın artması
ile yapılan moderatör analizlerinin hiçbirinde anlamlı ile doğru orantılı olarak 112 çalışanlarının tükenmişlik
bir ilişki bulgulanamamıştır. Sonuç olarak, problem ya düzeyi de artmaktadır. Travma ve tükenmişlik ilişkisinde
da duygu odaklı başa çıkma yollarının mevcut örnekle- bahsedildiği üzere, TSSB yaşayan bireylerde tükenmiş-
mimiz kapsamında travma ile tükenmişlik ve travma ile lik sendromunun da beraberinde ortaya çıktığı birçok
yaşam doyumu arasındaki ilişkilerde biçimleyici bir rolü çalışmada saptanmıştır (örn., Potter, 2006; Alexander
olmadığı saptanmıştır. ve Klein, 2001; Mitani, Fujita, Nakata ve Shirakawa,
2006; Mealer, Burnham, Goode, Rothbaum ve Moss,
Travma Öyküsünün İçeriksel Analizi 2009; Baysak, 2010). Bu çalışmada travma ve tükenmiş-
Analizin bu kısmında, özel bir niteliksel analiz de- lik arasında çıkan ilişki, önceki araştırmaların bulguları
seni kullanılmamıştır. Katılımcılara yalnızca tek bir soru ile paralel durumdadır. Tükenmişliğin duygusal tükenme
yöneltilmiştir ve sözlü bir görüşme yapılmadığı için yal- alt boyutu ile travmanın aşırı uyarılmışlık alt boyutunun
nızca yazılan veriler üzerinden içerik analizi yapılmıştır. diğer alt boyutlara göre daha yüksek düzeyde ilişkili
Verilerin kodlanması ve temaların bulunması için veri- olduğu bulunmuştur. Ayrıca travmanın aşırı uyarılmış-
ler okunmuştur, sonrasında verilerden çıkan kavramlara lık alt boyutu ile tükenmenin duyarsızlaşma alt boyutu
göre başlıklar çıkartılmıştır. Bu aşama iki araştırmacı arasında da beklenildiği gibi pozitif bir ilişki olduğu
tarafından ayrı olarak yapılmış ve daha sonra karşılaş- gözlenmiştir. Tükenmişliğin kişisel başarı boyutu daha
tırılmıştır. Üzerinde hemfikir olunan sonuçlar rapor edil- çok bilişsel olarak kişinin kendisini yaptığı işte ne kadar
miştir. yeterli bulduğu ile bağlantılıdır. Zaten kişisel başarısızlık
Verilere göre, katılımcıların travmatik olay olarak hissinin tükenmişliğin daha sonraki aşamalarında ortaya
en çok paylaştıkları durumlar bir vakaya gittiklerinde çıktığı düşünülmektedir (Taris, Le Blanc, Schaufeli ve
hastaların, hasta yakınlarının ya da etraftaki insanların Schreurs, 2005) . Yani tükenmişlikte kişisel başarısızlık
kendilerine sözlü ya da fiziksel saldırıda bulunmalarıdır. hissinin ortaya çıkması duygusal tükenme ve duyarsız-
Bu durumu takip eden en travmatik olaylar ise bebek, laşma süreçlerinden sonra gelmektedir. Bu nedenle tü-
çocuk ve gençlerin öldüğü vakalar olarak ortaya çıkmak- kenmişliğin kişisel başarı boyutu ile duygusal anlamda
tadır. Bunların yanı sıra, trafik kazaları, beden bütünlü- etkisi ağır basan ikincil travma arasında anlamlı bir iliş-
ğünün bozulduğu uzuv kaybı yaşanan vakalar, intihar ki bulunmaması çok da şaşırtıcı değildir. Diğer taraftan
vakaları da ambulans çalışanları için en travmatik olay- travma ile tükenmişliğin duyarsızlaşma boyutu arasında
lar sınıfında yer almaktadır. Travmatize olmayı, bir olay anlamlı bir ilişki çıkması da beklenen bir durumdur. Am-
ile sınırlandırmak istemeyen bazı katılımcılar bu işi yap- bulans personeli çalışanlarının şahit oldukları travmatik
54 Türk Psikoloji Dergisi

olayları yaşayan kişilere karşı araya mesafe koymaları, sorunu olduğu gözlenmektedir. Bu konuda meta-analiz
olayları vak’a olarak algılamaları ve insani duyarlılıkla- yöntemi kullanılarak genel bir değerlendirme yapılabilir
rının azalması personelin psikolojik sağlığını korumak ve durum daha net tespit edilebilir. Ayrıca ileride sağ-
açısından da faydalı olabilir, çünkü genel olarak olumsuz lık sektörünün farklı kollarında görev yapan personelin
vak’alar ile karşılaştıkları için hizmet ettikleri insanlar tükenmişlik nedenlerinin daha ayrıntılı anlaşılması için
ile empati kurma durumlarında işlerini yapmak daha zor nitel çalışmaların yapılması konu ile ilgili önleyici mü-
olabilecektir. Bu bağlamda da travmanın alt boyutların- dahalelerin tespit edilmesi açısından faydalı sonuçlar
dan aşırı uyarılmışlık puanları ile duyarsızlaşma arasın- doğurabilir. Özellikle ambulans personeli ve hastane acil
da oldukça yüksek ve pozitif bir ilişki çıkmıştır. Yaşanı- servisleri gibi yoğunluğun çok yüksek olduğu birimlerde
lan travmanın çalışanlarda travma şiddetine bağlı olarak bu tarz çalışmaların yapılması sorunlara uygun müdaha-
aşırı uyarılmışlık yaratması çalışanların psikolojik sağlı- lelerde bulunulması açısından faydalı olacaktır.
ğını korumaya yönelik bir savunma mekanizması olarak Çalışmamızda travma düzeyi ve yaşam doyumu
duyarsızlaşmayı kullanmasına da neden olabilir. arasındaki ilişkiyi incelemek için yapılan analizler an-
Travmanın yeniden yaşama alt boyutu ile tüken- lamlı sonuç vermemiştir. Literatürde bu ilişkiye dair
mişliğin duyarsızlaşma alt boyutu arasında negatif bir değişken bulgular mevcuttur. Travma yaşayan bireyler
ilişki çıkmıştır. Literatürde bu durumun aksine bilgiler ile yapılan bir araştırma sonucunda yaşam doyumların-
mevcuttur. Şar ve Öztürk (2005), travmayı tanımladık- da ciddi düşüşler saptanmıştır (Anke ve Meyer, 2003).
ları bir makalede duyarsızlaşmanın, travma ile ilgili du- Yine bir başka çalışmada İsrail’de füze saldırısına maruz
rumlarda özellikle de kişilik bozuklukları boyutlarında, kalanlarla yapılan araştırmada travma ve yaşam doyu-
temel bir klinik etmen olduğunu kaydetmişlerdir. Çalış- mu arasında negatif ilişki saptanmıştır (Besser ve Neria,
mada literatürle çelişen sonuçlar çıkmasında, araştırma- 2009). Bu bulguların aksine literatürde bireylerin travma
ya dâhil edilen örneklemin kendine özgü özellikleri de sonrasında kendilerini geliştirdikleri ve yaşam doyumu
neden olabilir. 112 çalışanları hemen her gün travmatik puanları ile travma puanları arasında olumlu sonuçların
olaylarla karşılaşabilmektedirler; bu tür olayların artık bulunduğu araştırmalar da bulunmaktadır (örn: Shrira ve
alışılagelmiş birer olay olma ihtimali ve bu durumun iç- Shmotkin, 2008; Triplett, Tedeschi, Cann, Calhoun ve
selleştirilmiş olması ihtimali örneklemde travmaya karşı Reeve, 2012; Bayraktar, 2008). Bu araştırma kapsamın-
duyarsızlaşma ve bu durumu olağan karşılama gibi so- da anlamlı bir ilişki bulunmamasının nedenlerinden biri
nuçlara yol açmış olabilir. Katılımcıların travma öyküsü yaşam doyumunun işten bağımsız düşünülmesi ile bağ-
yazarken zorlanmaları, hiçbir olayı yeterince travmatik lantılı olabilir. Katılımcılar iş ve özel yaşamları arasında
bulmamaları da bunun bir kanıtı olarak değerlendirilebi- denge kurabildiklerini düşünüyor, ayrıca iş ve özel ya-
lir. Bunun yanı sıra travmatik olaylara bizzat maruz kal- şamı birbirlerinden ayırabiliyorlar ise travmatik olaylara
manın ya da tanık olmanın, travmatize olma açısından şahit olmak genel yaşam doyumundan bağımsız olarak
ne derece yordayıcı olduğu subjektif katılımcı beyanına değerlendiriliyor olabilir.
dayanmaktadır. Tanısal ya da kategorik bir travma ölçü- Biçimleyici değişkenlerin analizleri aşamasında,
mü yapılamadığı için örneklemin ne derece travmatize hipotez test edilirken yalnızca anlamlı çıkan ilişkiler
olduğu objektif veri oluşturamamaktadır, bu da yapmış üzerinde başa çıkma yollarının moderatörlük rolü analiz
olduğumuz araştırmanın bir kısıtı olarak değerlendiril- edilmiştir ancak başa çıkma yollarının travma ve tüken-
melidir. mişlik arasındaki ilişkide biçimleyici olmadığı gözlem-
Araştırmadaki toplam tükenmişlik puanı “39.17” lenmiştir. Bunun nedeni olarak örneklemin kendine ait
olarak bulunmuştur. Türkiye’de aynı ölçek formu kulla- özellikleri göz önünde tutulabilir. Travmaların alışılagel-
nılarak yine farklı sağlık çalışanlarından örneklemler ile miş olgular olarak karşılanması olasılığı ve benzer başa
yapılmış olan tükenmişlik konulu çalışmalar mevcuttur. çıkma yollarının kullanılıyor olması ihtimali örneklemde
Sağlık müdürleri ile yapılan bir araştırmada, müdürlerin istatistiki anlamlılık yaratacak bir varyans oluşturmamış
Maslach Tükenmişlik Ölçeği’nde ortalama “43” puan olabilir.
aldığı kaydedilmiştir (Keskin, Çınar, Alparslan ve Öz- Katılımcıların yazdıkları travma öyküleri incelen-
mercan, 2010). Diyaliz merkezi çalışanlarında ise tü- diğinde de en sık rastlanan temanın kendilerine yapı-
kenmişlik puanı doktorlarda “43.69” ve hemşirelerde lan sözlü ve fiziksel saldırılar ile ilgili olduğu gözlem-
“47.67” olarak hesaplanmıştır (Ayraler, Yavuz, Bakım lenmiştir. Travmatik bir olaya tanık olmaktansa bizzat
ve Karamustafalıoğlu, 2011). Bir başka araştırma da travmatik bir olay yaşamak, yani hasta yakınının sal-
ruh sağlığı çalışanları ile yürütülmüş; psikiyatristlerin dırısına uğramak, ambulans personelinde daha büyük
toplam tükenmişlik ortalamaları “52.87”, psikologların bir travma yaratıyor olabilir. Sözkonusu veriler yazılan
ortalamaları “44.96” ve hemşirelerin ise “51.36” olarak metinler üzerinden elde edildiği için bu çıkarımı kesin
kaydedilmiştir (Oğuzberk ve Aydın, 2008). Genel ola- olarak yapmak yanlış olur, ancak böyle bir durum ola-
rak ülkemizde sağlık alanında çalışanlarda tükenmişlik sılık dâhilindedir. Mülakat yöntemi kullanılarak yapı-
Acil Yardım Çalışanlarında Travma 55

lacak niteliksel araştırmalar araştırmacılara bu olasılığı and Health at Work, 5(4), 210-215.
sorgulama imkânı verecektir. Ayrıca bir kaza, bir intihar Amerikan Psikiyatri Birliği. (2000). Mental Bozuklukların
tanısal ve sayımsal el kitabı, Dördüncü baskı, Yeniden
ya da gidilen herhangi bir vaka, onlar için ikincil travma gözden geçirilmiş tam metin (DSM-IV-TR). E. Köroğlu,
olabilirken; kendilerine uygulanan şiddet, karşılaştıkları (Çev.). Ankara: Hekimler Yayın Birliği.
saldırı birincil travma olarak değerlendirilebilir. Genç, Anke, A. G. W. ve Meyer, A. R. F. (2003). Life satisfaction sev-
çocuk ve bebek ölümleri, kendi uğradıkları saldırılardan eral years after severe multiple trauma - a retrospective
investiagtion. Clinical Rehabilitation, 17, 431-442.
sonra en sık yazılmış olan travma öyküleridir. Geri dö-
Ayraler, A., Yavuz, B. G., Bakım, B. ve Karamustafalıoğlu, O.
nüşü mümkün olmayan olaylar, ağır yaralanmalı trafik (2011). Diyaliz çalışanlarında tükenmişlik sendromu. Ja-
kazaları, uzuv kaybının olduğu ve beden bütünlüğünün rem, 1, 52-56.
bozulduğu vakalar da çalışanları en çok travmatize eden Bayraktar, S. (2008). Kanser hastalarında travma sonrası geli-
durumlar olarak belirtilmiştir. Bebek ve çocuk ölümle- şim olgusunun ve etkileyen faktörlerin incelenmesi (Ya-
yımlanmamış yükseklisans tezi). İstanbul Üniversitesi/
rinden bahsedilen vakalarda yazılanlar doğrultusunda
Sağlık Bilimleri Enstitüsü, İstanbul.
en çok hissedilen durumun çaresizlik olduğu gözlem- Baysak, E. (2010). Acil ve yoğun bakım çalışanlarında travma
lenmektedir. Bu tarz vak’alarda ellerinden bir şeyin sonrası stres bozukluğu, stresle başa çıkma tarzları,
gelmemesi, geç kalınmış olması ambulans çalışanlarını tükenmişlik ve ilişkili etkenler (Yayımlanmamış uzmanlık
yine en çok travmatize eden durumlar olarak belirtilmiş- tezi). Gazi Üniversitesi/Tıp Fakültesi, Ankara.
Bennett, P., Williams, Y., Page, N., Hood, K., Woollard, M. ve
tir. Kayıp, çoğu insan için travmatize edici bir olgu ola- Vetter, N. (2005). Associations between organizational
bilmektedir. Gerek sevilen insanların ölümü, gerek bir and incident factors and emotional distress in emergency
uzuv kaybı, gerek de genç yaşta yaşanan talihsiz kazalar ambulance personnel. British Journal of Clinical Psy-
ya da ölümler kabullenilmesi zor, kaldırması ağır yükler chology, 44, 215-226.
olabilmektedir. 112 çalışanları da ne kadar çok karşıla- Benotsch, E. G., Brailey, K., Vasterling, J. J., Uddo, M., Con-
stans, J. I. ve Sutker, P. B. (2000). War zone stress, per-
şırlarsa karşılaşsınlar içinde kayıp teması olan olayları sonal and environmental resources, and PTSD symptoms
travmatik olaylar olarak değerlendirme eğilimindedir. in gulf war veterans: A longitudinal perspective. Journal
Özetle, araştırmada çıkan bulgular ambulans ça- of Abnormal Psychology, 109(2), 205-213.
lışanlarının tükenmişlik düzeylerinin yaşadıkları trav- Besser, A. ve Neria, Y. (2009). PTSD symptoms, satisfaction
malar doğrultusunda artığını göstermektedir. Bu ilişki with life, and prejudicial attitudes toward the adversary
among Israeli civilians exposed to ongoing missile at-
travma ve tükenmişliğin birbiriyle bağlantılı kavramlar tacks. Journal of Traumatic Stress, 22(4), 268-275.
olduğunu bir kez daha vurgulamıştır. Yaşanılan travma- Boey, K. W. (1998). Coping and family relationships in stress
ların ambulans çalışanlarının mesleki tükenmişliklerini resistance a study of job satisfaction of nurses in Singa-
de yükseltmesi olağandır, gerek çalışma düzenleri gerek pore. International Journal of Nursing Studies, 35, 353-
çalışırken karşılaştıkları travmatik durumlar tükenmele- 361.
Bria, M., Baban, A., Andreica, S. ve Dumitraşcu, D. L. (2013).
rine neden olabilmektedir. Bu çalışma ile ulaşabildiği- Burnout and turnover intentions among Romanian am-
miz literatüre göre ilk kez travma ve tükenmişlik, travma bulance personel. Procedia- Social and Behavioral Sci-
ve yaşam doyumu ilişkilerinde başa çıkma yollarının ences, 84, 801-805.
biçimleyici rolü araştırılmıştır, bu bağlamda araştırma- Brough, P. (2005). A comparative investigation of the predictors
mız benzer çalışmalar için yol gösterici olabilir. Yapı- of work related psychological well being within police,
fire and ambulance workers. New Zealand Journal of
lacak benzer araştırmalarda modelde bazı değişiklikler Psychology, 34(2), 127-134.
yapılarak tekrarlanması veya daha farklı meslek grupları Budak, S. (2005). Psikoloji sözlüğü (3. baskı). Ankara: Bilim
(örn., itfaiyeciler, polis ve hastanelerin acil servislerinde ve Sanat.
çalışan personel) üzerinde de aynı modelin test edilmesi Coyne, J. C., Aldwin, C. ve Lazarus, R. S. (1981). Depression
aydınlatıcı olabilir. and coping in stressful episodes. Journal of Abnormal
Psychology, 90(5), 439-447.
Çorapçıoğlu, A., Yargıç, I., Geyran, P., ve Kocabaşoğlu N.
Kaynaklar (2006). Olayların Etkisi Ölçeği (IES-R) Türkçe versi-
yonun geçerlilik ve güvenirliliği. Yeni Sympossium, 44,
Aasa, U., Brulin, C., Angquist, K. A. ve Bergkvist, M. B. 14-22.
(2005). Work-related psychosocial factors, worry about Devilly, G.J., Wright, R. ve Varker, T. (2009). Vicarious trauma,
work conditions and health complaints among female and secondary traumatic stres sor simply burnout? Effects of
male ambulance personnel. Scandinavian Journal of Car- trauma theraphy on mental health professionals. Austra-
ing Sciences, 19(3), 251-258. lian and New Zealand Journal of Psychiatry, 43(4), 373-
Alexander, D. A. ve Klein, S. (2001). Ambulance personnel 385.
and critical incidents: Impact of accident and emergency Diener, E. (2000). Subjective well-being. American Psycholo-
work on mental health and emotional well-being. The gist, 55(1), 34-43.
British Journal of Psychiatry, 178, 76-81. Diener, E., Emmons, R. A., Larsen, J., ve Griffin, S. (1985).
Alexopoulos, E.C., Palatsidi, V., Tigani, X. ve Darviri, C. The Satisfaction with Life Scale. Journal of Personality
(2014). Exploring stres levels, job satisfaction, and qual- Assessment, 49(1), 71-75.
ity of life in a sample of police officers in Greece. Safety Dirkzwager, A. J. E., Bramsen, I. ve Van Der Ploeg, H. M.
56 Türk Psikoloji Dergisi

(2003). Social support, coping, life events, and post- sel, M. (2007). Birinci basamak sağlık çalışanlarının
traumatis stress symptoms among former peacekeepers: tükenmişlik durumları. TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni,
A prospective study. Personality and Individual Differ- 6(5), 357-363.
ences, 34, 1545-1559. Keser, A. (2005). İş doyumu ve yaşam doyumu ilişkisi otomotiv
Ergin, C. (1993) Doktor ve hemşirelerde tükenmişlik ve sektöründe bir uygulama. Çalışma ve Toplum, 4, 77-95.
Maslach Tükenmişlik Ölçeğinin uyarlanması. R. Bayrak- Keskin, G., Çınar, Z., Alparslan, Ö. ve Özmercan, V. (2010).
tar ve İ. Dağ, (Ed.), VII. Ulusal Psikoloji Kongresi bilim- Türkiye’de sağlık müdürlerinin liderlik davranışlarının iş
sel çalışmaları. Ankara: VII. Ulusal Psikoloji Kongresi doyumları ve tükenmişlik düzeyleri üzerine etkileri. H.
Düzenleme Kurulu ve Türk Psikologlar Derneği Yayını. Kırılmaz, (Ed.), II: Uluslararası Sağlıkta Performans ve
Fairbank, J. A., Hansen, D. J. ve Fitterling, J. M. (1991). Pat- Kalite Konresi Bildiriler Kitabı içinde (102-116). Ankara.
terns of appraisal and coping across different stressor Littleton, H., Horsley, S., John, S. ve Nelson, D.V. (2007). Trau-
conditions among former prisoners of war with and with- ma coping strategies and psychological distress: A meta-
out posttraumatic stress disorder. Journal of Consulting analysis. Journal of Traumatic Stress, 20(6), 977-988.
and Clinical Psychology, 59(2), 274-281. Maslach, C. ve Jakson, E. S. (1981). The measurement of ex-
Folkman, S. ve Lazarus, R. S. (1985). If it changes it must be a perienced burnout. Journal of Occupational Behaviour,
process: Study of emotion and coping during three stages 2, 99-113.
of a college examination. Journal of Personality and So- Maslach, C., Schaufeli, W. B. ve Leiter, M. P. (2001). Job burn-
cial Psychology, 48(1), 150-170. out. Annual Review of Psychology, 52, 397-422.
Folkman, S., Lazarus, R. S., Schetter, C. D., DeLongis, A. ve Mealer, M., Burnham, E. L., Goode, C. J., Rothbaum, O. B.
Gruen, R. J. (1986). Dynamics of a stressful encounter: ve Moss, M. (2009). The prevalence and impact of post
Cognitive appraisal, coping, and encounter outcomes. traumatic stress disorder and burnout syndrome in nurses.
Journal of Personality and Social Psychology, 50(5), Depression and Anxiety, 26(12), 1118-1126.
992-1003. Minnie, L., Goodman, S. ve Wallis, L. (2015). Exposure to daily
Green, B. L., Lindy, J. D. ve Grace, M. C. (1988). Long-term trauma: The experiences and coping mechanism of Emer-
coping with combat stress. Journal of Traumatic Stress, gency Medical Personnel. A cross-sectional study. Afri-
1, 399-412. can Journal of Emergency Medicine, 5(1), 12-18.
Gross, C., Joraschky, P. ve Pöhlmann, K. (2004). Secondary Mitani, S., Fujita, M., Nakata, K. ve Shirakawa, T. (2006).
traumatization and burnout in ambulance services - first Impact of post-traumatic stress disorder and job-related
results of a longitudinal study. Journal of Psychosomatic stress on burnout: A study of fire service workers. The
Research, 56. Journal of Emergency Medicine, 31(1), 7-11.
Güllüce, A. Ç. (2006). Mesleki tükenmişlik ve duygusal zeka Oğuzberk, M. ve Aydın A. (2008). Ruh sağlığı çalışanlarında
arasındaki ilişki (yöneticiler üzerine bir uygulama) tükenmişlik. Klinik Psikiyatri, 11, 167-179.
(Yayımlanmamış yükseklisans tezi). Atatürk Üniversi- Potter, C. (2006). To what extent do nurses and physicians
tesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum. working within the emergency department experience
Gümüş, H. (2006). Farklı mesleklerde çalışanların iş ve yaşam burnout: A review of the literature. Australasian Emer-
doyumlarının tükenmişlik düzeyleri açısından karşılaş- gency Nursing Journal, 9, 57-64.
tırılması (Yayımlanmamış doktora tezi). Atatürk Üniver- Prati, G., Pietrantoni, L. ve Cicognani, E. (2011). Coping strate-
sitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum. gies and collective efficacy as mediators between stress
Haksal, P. (2007). Acil servis personelinde görülen ikincil trav- appraisal and quality of life among rescue workers. Sport,
matik stres düzeyinin disosiyasyon düzeyi, sosyal destek Exercise, and Performance Psychology, 1(S), 84-93.
algısı ve başaçıkma stratejileri açısından incelenmesi Regehr, C., Goldberg, G. ve Hughes, J. (2002). Exposure to
(Yayımlanmamış yükseklisans tezi). Hacettepe Üniversi- human tragedy, empathy and trauma in ambulance para-
tesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara. medics. American Journal of Orthopsychiatry, 72(4),
Horowitz, M., Wilner, N., ve Alverez, W. (1979). Impact of 505-513.
Events Scale: A measure of subjective stress. Psychoso- Rupert, P. A., Stevanovic, P. ve Hunley, H. A. (2009) Work-
matic Medicine, 41(3), 209-218. family conflict and burnout among professional psychol-
Hyman, O. (2004). Perceived social support and secondary ogists. Professional Psychology: Research and Practice,
traumatic stress symptoms in emergency responders. 40, 54-61.
Journal of Traumatic Stress, 17(2), 149-156. Saijo, Y., Ueno, T. ve Hashimato, Y. (2012). Post-Traumatic
Jonsson, A. ve Halabi, J. (2006). Work related post-traumatic stress disorder and job stress among fire fighters of urban
stress as described by Jordanian emergency nurses. Ac- Japan. Prehospital and Disaster Medicine, 27(1), 59-63.
cident and Emergency Nursing, 14, 89-96. Schmidtke, A., Fricke, S. ve Lester, D. (1999). Suicide among
Jonsson, A. ve Segesten, K. (2003). The meaning of traumatic German federal and state police officers. Psychological
events as described by nurses in ambulance service. Ac- Reports, 84, 157-166.
cident and Emergency Nursing, 11, 141-152. Sharkansky, E. J., King, D. W., King, L. A., Wolfe, J., Erikson,
Jonsson, A. ve Segesten, K. (2004). Guilt, shame and need for D. J. ve Stokes, L. R. (2000). Coping with gulf war com-
a container: a study of post-traumatic stress among am- bat stress: Mediating and moderating effects. Journal of
bulance personnel. Accident and Emergency Nursing, 12, Abnormal Psychology, 109(2), 188-197.
215-223. Shrira, A. ve Shmotkin, D. (2008). Can the past keep life pleas-
Jonsson, A., Segesten, K. ve Mattson, B. (2003). Post-traumatic ant even for old-old trauma survivors? Aging & Mental
stress among Swedish ambulance personnel. Emergency Health, 12(6), 807-819.
Medicine Journal, 20, 79-84. Silver, R. C., Holman, A., McIntosh, D. N., Poulin, M. ve Gil-
Kaçmaz, N. (2005). Tükenmişlik (burnout) sendromu. İstanbul Rivas, V. (2002). Nationwide longitudinal study of psy-
Tıp Fakültesi Dergisi, 68, 29-32. chological responses to September 11. The Journal of
Kaya, M., Üner, S., Karanfil, E., Uluyol, R., Yüksel F. ve Yük- American Medical Association, 288(10), 1235-1244.
Acil Yardım Çalışanlarında Travma 57

Siva, N. A. (1991). İnfertilitede stresle baş etme, öğrenilmiş Triplett, K. N., Tedeschi, R. G., Cann, A., Calhoun, L. G. ve
güçlülük ve deprosyonun incelenmesi (Yayınlanmamış Reeve, C. L. (2012). Posttraumatic growth, meaning in
doktora tezi). Hacettepe Üniversitesi Nörolojik ve Psiki- life, and life satisfaction in response to trauma. Psycho-
yatrik Bilimler Enstitüsü, Ankara. logical Trauma: Theory, Research, Practice, and Policy,
Stereud, T., Hem, E., Lau, B. ve Ekeberg, Q. (2011). A compari- 4(4), 400-410.
son of general and ambulance specific stressors: Predic- Ünal, S. Karlıdağ, R. ve Yoloğlu, S. (1993). Hekimlerde tüken-
tors of job satisfaction and health problems in a nation- mişlik ve iş doyumu düzeylerinin yaşam doyumu düzey-
wide one-year follow-up study of Norwegian Ambulance leri ile ilişkisi. Klinik Psikiyatri, 4, 113-118.
personnel. Journal of Occupational Medicine and Toxi- Van Der Ploeg, E. ve Kleber, R. J. (2003). Acute and chronic job
cology, 6:10. doi:10.1186/1745-6673-6-10. stressors among ambulance personel: Predictors of health
Sutker, P. B., Davis, J. M., Uddo, M. ve Ditta, S. R. (1995). War symptoms. Occupational and Environmental Medicine,
zone stress, personal resources, and PTSD in Persian gulf 60(1), 40-46.
war returnees. Journal of Abnormal Psychology, 104(3), Weems, F., Saltzman, K. M., Reiss, A. L. ve Carrion, V. G.
444-452. (2003). A prospective test of the association between hy-
Şahin, N. H. ve Durak, A. (1995). Stresle Başa Çıkma Tarzları perarousal and emotional numbing in youth with a history
Ölçeği: Üniversite öğrencileri için uyarlanması. Türk Psi- of traumatic stres. Journal of Clinical Child and Adoles-
koloji Dergisi, 9(31), 44-56. cent Psychology, 32(1), 166-171.
Şar, V. ve Öztürk, E. (2005). What is trauma and dissociation? Wilkinson, S. (2014). How nurses can cope with stres and avoid
Journal of Trauma Practice, 4(1/2), 7-20. burnout. Emergency Nurse, 22(7), 27-31.
Taris, T. W., Le Blanc, P. M. , Schaufeli, W. B. ve Schreurs, P. Yavuzyılmaz, A. Topbaş, M., Çan, E., Çan, G. ve Özgün, Ş.
J. G. (2005). Are there causal reltionships between the (2007). Trabzon il merkezindeki sağlık ocakları çalışan-
dimensions of the Maslach Burnout Inventory? A review larında tükenmişlik sendromu ile iş doyumu düzeyleri ve
and two longitudinal tests. Work and Stress, 19(3), 238- ilişkili faktörler. TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni, 6(1),
255. 41-50.

You might also like