Professional Documents
Culture Documents
Van Depremi̇ Sonrasinda Travma Sonrasi Stres
Van Depremi̇ Sonrasinda Travma Sonrasi Stres
in October and November 2011, who have fikir verdiği iddia edilmektedir (Jacelon, 1997).
experienced at least one substantial earthquake and PD’nin başlangıçta bir kişilik özelliği olduğu
have lost homes (n=34) have been interviewed düşünülmüş ve bazı kişilerin doğuştan
approximately one month after the last earthquake “dayanıklı” olduğu varsayılmış, ancak zaman
they experienced. Psychiatric interviews and
standardized assessments have been conducted.
içinde “öğrenilebilir” ve “geliştirilebilir” olduğu
The possible association between PSS and PR was kabul edilmeye başlanmıştır (Friborg ve ark.,
examined. RESULTS: PSS found to be significantly 2003). Bu nedenle tedavide bir müdahale
correlated with PD (r=-0.384, p<0.05). Impairment in stratejisi olarak uygulanması gündeme
“perception of self” and “perception of future” was gelmiştir. Günümüzde PD, bireylerin travmatik
found to be correlated with “re-experiencing” and yaşam olayları ile sağlıklı bir şekilde başa
“irritability” dimensions of PSS (r=-0.442, p<0.01 çıkabilmesine olanak veren, mizaç ve kişilik
and r=-.451, p<0.01, respectively). Impairment in gibi yapısal değişkenlerin yanı sıra sorun
social support was correlated with “avoidance” (r=- çözme becerisi gibi özgün yeteneklerin de bir
0.666, p<0.01) and “irritability” symptoms (r=-.520,
p<0.01). DISCUSSION: Our findings provide
araya gelerek oluşturduğu çok yönlü bir olgu
preliminary information in suggesting that PR might olarak değerlendirilmektedir (Campbell-Sills ve
be protective from PSS. Considering “perception of ark., 2006).
self” and “perception of future” for prevention and/or
PD değerleri yüksek olan kişilerde ruhsal
treatment of “re-experiencing”. Furthermore, “social
support” might be important for managing symptoms
hastalıkların daha nadir görüldüğü
of “avoidance” and “irritability”. These findings might bildirilmektedir. Ancak koruyucu faktörlerin
be useful for future studies with larger samples. hangilerinin, kimlerde, hangi belirtiler üzerinde
etkili olduğu konusu henüz net değildir (Hoge
Keywords: posttraumatic stress disorder; ve ark., 2007). PD bileşenlerinin özellikle
psychological resilience
travma sonrası stres bozukluğu belirtileri
üzerinde koruyucu olduğu bildirilmekle birlikte,
TSSB belirti gruplarından hangilerinin hangi
GİRİŞ
koruyucu etkiye daha duyarlı olduğuna ilişkin
Psikolojik dayanıklılık (PD); ruhsal yeterli veri yoktur. TSSB ile PD konusunda
bozukluklara karşı koruyucu olduğu gösterilen yapılan araştırmalar, genel olarak travmaya
etkenleri birlikte içeren genel bir kavramdır. “kaçınma” biçiminde uyum gösteren kişilerde
Genel olarak “kişinin kendisini toparlama TSSB belirtilerinin daha fazla olduğunu
gücü”, “felaketlerin üstesinden gelebilme” ya bildirmektedir (Johnsen ve ark. 2010; Beaton
da “olumlu uyum sağlama becerisi” olarak ve ark., 1999). Ailenin birbirine bağlılığı ve
tanımlanmaktadır (Luthar ve ark. 2000; sosyal desteğin, TSSB’den koruyucu olduğu
Garmezy ve ark. 1991; Friborg ve ark. 2005). bildirilmiştir (Koenen ve ark 2003; Regehr ve
PD, travma yaşantısı sonrasında başarılı bir ark., 2000; Turner ve ark., 2003).
şekilde uyum sağlama konusunda koruyucu
Araştırmamızda özgül olarak “psikolojik
etmenleri bir arada değerlendiren bir kavram
dayanıklılık” kavramına ait hangi özelliklerin,
olarak ilgi görmektedir (Agaibi, 2005).
TSSB belirti kümelerinden hangileri ile ne
PD, bireyin sosyal kaynaklarını (aile, düzeyde ilişkili olduğunun saptanması
arkadaşlar), sosyal yeterliliğini (dışadönüklük, amaçlanmıştır.
iletişim becerileri, kişilerarası ilişkilerde
esneklik, yakın ilişki kurabilme becerisi), kişisel YÖNTEM
kaynaklarını (özgüven, umut, yaşama ilişkin
gerçekçi bir yönelim) aynı anda Van’da 2011 yılı Ekim ve Kasım aylarında
değerlendirmeye olanak vermektedir (Friborg meydana gelen üç büyük depremin en az birini
ve ark., 2003). Tüm bu bileşenlerin “gelişimsel” yaşayan, yaşadığı ilk depremden sonra en az
özelliklerinin olduğu ve bireyin sosyal – bir ay geçen, deprem ya da depremler
emosyonel – bilişsel gelişim “düzeyine” ilişkin sonrasında evleri yaşanmaz duruma gelen
26
K R İ Z
kişiler ile görüşmeler yapılmıştır. Bu ölçütleri değerlendirmektedir. Yanıtlar “hiç yok” [0] ile
karşılayan, Van Asker Hastanesi’nde görev “aşırı derecede” [5] arasında değişmektedir.
yapmakta olan farklı mesleklerden sağlık Ölçeğin Türkçe versiyonunun geçerlik ve
çalışanlarına çalışma duyurulmuştur. Duyuru güvenilirlik çalışması Kocabaşoğlu ve ark.
yapılan personelden çalışmaya katılmayı kabul (2005) tarafından yapılmış, hem TSSB
edenler ile görüşme yapılmıştır. Her katılımcı taramasında hem de TSSB’nin şiddetini
için, kendini değerlendirme ölçeklerinin değerlendirmede kullanılabilecek bir araç
ardından psikiyatrik görüşme yapılarak olduğu gösterilmiştir.
bildirimler ayrıntılandırılmış ve doğrulanmıştır.
İstatistiksel değerlendirmede TSSB alt
Psikolojik dayanıklılığın değerlendirilmesi ölçek puanları ile PD boyut puanları arasındaki
için “Yetişkinler için Psikolojik Dayanıklılık korelasyon analiz edilmiştir. Korelasyonu
Ölçeği” kullanılmıştır. Bu ölçek, psikolojik hesaplanan değişkenlerin dağılımının normal
dayanıklılığın belirlenmesinde aile uyumu ve olduğu görülmüştür (Kolmogorov-Smirnov testi
desteği ile birlikte dışsal destek sistemlerini de sonucu, p değeri>0.05). Bu nedenle,
göz önünde bulunduran bir değerlendirme parametrik bir hesaplama olan Pearson
aracıdır. Friborg ve arkadaşları tarafından korelasyon katsayıları hesaplanmıştır. p
geliştirilmiştir (2003). Türkçe'ye uyarlanması, değerinin 0.05’ten küçük olması istatistiksel
geçerlik ve güvenilirlik çalışması Basım ve olarak anlamlı kabul edilmiştir.
Çetin tarafından yapılmıştır (2011). Yetişkinler
için Psikolojik Dayanıklılık Ölçeği, ‘kendilik SONUÇLAR
algısı’, 'gelecek algısı', ‘yapısal stil’, sosyal
yeterlilik’, ‘aile uyumu’ ve ‘sosyal kaynaklar’ Çalışmaya katılmak için 35 kişi gönüllü
boyutlarını içermektedir. Ölçekte, ‘yapısal stil’ olmuştur. Bir kişide şizofreni saptanmış ve
ölçek sonuçları ve psikiyatrik görüşmesinde
ve ‘gelecek algısı’ 4’er madde; ‘aile uyumu’ ,
‘kendilik algısı’ ve ‘sosyal yeterlilik’ 6’şar tutarsızlıklar olması üzerine çalışma dışı
madde ve ‘sosyal kaynaklar’ ise 7 madde ile bırakılmıştır. 34 katılımcıdan elde edilen veriler
değerlendirmeye dahil edilmiştir. Katılımcıların
değerlendirilmektedir. “Kendilik algısı” ve
“gelecek algısı” faktör analizi sonuçlarına göre sosyodemografik özellikleri Tablo-1’de
“kişisel güç” adıyla gruplanmakta ve PD beş alt sunulmuştur.
boyutlu olarak da değerlendirilmektedir. Tablo-1. Katılımcıların sosyodemografik özellikleri
Ölçekte, maddelerin tercih edilmesinde
Ort. (SS) n (%)
önyargılı değerlendirmelerden kaçınmak için,
Yaş 29.7 (4.3) 34
olumlu ve olumsuz özelliklerin farklı taraflarda
olduğu, yanıtlar için ise beş ayrı kutucuğun yer Cinsiyet
aldığı bir format kullanılmaktadır. Şematik Erkek 14 (%41.2)
biçimde yapılan değerlendirmede psikolojik Kadın 20 (%58.8)
dayanıklılığın yüksek veya düşük ölçülmesinde Eğitim düzeyi (yıl) 13.9 (2.7) 34
puanlama şekli serbest bırakılmıştır. Medeni durum
TSSB belirtileri, “PTSD Checklist – Evli 25 (%73.5)
Civilian Version” (PCL-C) ölçeği ile Bekar 9 (%26.5)
değerlendirilmiştir. PCL-C ilk olarak DSM-III Çocuğu var/yok
TSSB tanı ölçütleri esas alınarak hazırlanmış, Var 18 (%52.9)
DSM-IV-TR sonrasında gözden geçirilmiş ve Yok 16 (%47.1)
geçerliği gösterilmiştir (Dobie ve ark. 2002).
PCL-C, 17 maddelik likert tipi bir öz-bildirim Katılımcılardan 25’i (73.5%) üç büyük
ölçeğidir. İlk beş soru yeniden yaşantılama, depremi de yaşadığını, yedisi (20.5%) iki, iki
sonraki yedi soru kaçınma, sonraki beş soru kişi de (6%) yalnızca bir büyük deprem
ise artmış uyarılmışlık belirtilerini yaşadığını ifade etmiştir. Çocuk sahibi olan
27
K R İ Z
kişilerin tamamının (n=18, %53) deprem değerlendiren “kişisel güç” puanı ile TSSB
nedeniyle çocuklarını başka şehirlere belirti gruplarından “yeniden yaşantılama” ile
göndermiş olduğu saptanmıştır. “irritabilite” alt ölçek puanları arasındaki ters
yönde korelasyonun istatistiksel olarak anlamlı
Katılımcıların TSSB belirtileri ortalama
olduğu saptanmıştır (sırasıyla r=-0.442, p<0.01
puanı 58,9 (SS:13,3), kaçınma davranışları
ve r=-0.451, p<0.01). Ayrıca TSSB “kaçınma”
21,4 (SS:7,4), yeniden yaşantılama puanları
belirtileri ile PD “sosyal kaynaklar” boyutu
18,2 (SS:7,4), irritabilite 19,2 (SS:4,7) olarak
puanları arasında da istatistiksel olarak anlamlı
tespit edilmiştir. PD toplam puanı 120 (SS:18),
düzeyde ters yönde korelasyon olduğu
kişisel güç 30,5 (SS:7,9), kendilik algısı 19
görülmüştür (sırasıyla r=-0.666, p<0.01).
(SS:5,1), gelecek algısı 11,5 (SS:3,6), yapısal
Ayrıca TSSB “irritabilite” alt ölçek puanları ile
stil 14,3 (SS:3,8), aile uyumu 25,6 (SS:4,2),
PD “sosyal kaynaklar” boyutu arasında da
sosyal yeterlilik 21,8 (SS:4), sosyal kaynaklar
istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptanmıştır
27,8 (SS:4,9) olarak tespit edilmiştir.
(r=-0.520 ve p<0.01). TSSB belirti grupları ve
Toplam TSSB puanı ile PD toplam skoru PD alt boyutları arasındaki bağıntı analizi
arasında ters yönde korelasyon saptanmıştır Tablo 2’de sunulmuştur.
(r=-0.384, p<0.05). PD içinde “kendilik algısı”
ve “gelecek algısı” madde puanlarını birlikte
TABLO 2 Travma Sonrası Stres Bozukluğu Belirti Grupları ve Psikolojik Dayanıklılık Alt Boyutları Arasındaki İlişkinin
İncelenmesi (N=34)
Yeniden yaşantılama Kaçınma İrritabilite
Pearson r p Pearson r p Pearson r p
Kendilik algısı*** .472 .005** .189 .283 .520 .002**
Gelecek algısı*** .310 .074 .520 .002* .378 .027*
Yapısal Stil .004 .981 .125 .481 .125 .481
Sosyal Yeterlilik .143 .421 .323 .063 .323 .063
Aile Uyumu .057 .749 .198 .262 .198 .262
Sosyal Kaynaklar .083 .639 .666 .000** .520 .002**
28
K R İ Z
yaşama gerçekçi bir perspektiften bakabilme içindeki diğer bileşenlere göre genel
yetilerini değerlendirmektedir. Daha önce dayanıklılık düzeyi ile daha fazla ilişkili olduğu
yapılan bir çalışmada, ayaktan psikiyatri bilinmektedir (Bonanno ve ark. 2007). Sosyal
hastaları ve kontrol grubunu en iyi desteğin yeterliliğinin TSSB’den koruyucu
ayrıştırabilen alt ölçeğin “kişisel güç” olduğu olduğu bilinmektedir (Koenen ve ark. 2003).
gösterilmiştir ( Friborg ve ark. 2005). PD’nin Bireylerin sosyal desteklerinin nesnel biçimde
bileşeni olan tüm koruyucular arasında, belirlenemediği ve bireylerin sosyal desteğe
“duygusal kararlılığı” en iyi yansıtanın bu faktör ilişkin kişisel yorumlarının (algılanan sosyal
olduğu ifade edilmiştir. Bizim bulgularımıza desteğin) değerlendirilmiş olduğuna dikkat
göre de, TSSB’nin üç belirti grubundan ikisiyle edilmesi gereklidir. Algılanan sosyal desteğin
korelasyon gözlenmesi, daha önceki PD için son derece önemli bir kavram olduğu,
araştırmaları destekler niteliktedir. sosyal desteğin zayıf olmasının TSSB için risk
oluşturduğu da bildirilmiştir (Bonanno ve ark.
TSSB’de “yeniden yaşantılama”
2007). Sosyal kaynaklardaki yetersizliğin, farklı
belirtilerinin tedavisinde duyarsızlaştırmaya
yaş gruplarında ve farklı hastalıklarda
yönelik müdahaleler ön plandadır (Hagenaars
“kaçınma” türünde bir baş etme yöntemi ile
ve Arntz, 2011). Başka araştırmalarla
ilişkili olduğu daha önce gösterilmiştir (Cronkite
desteklenmesi durumunda, “kişisel gücün
ve ark. 1998; Hinton ve ark. 2010; Moos,
artırılmasına” (kendilik ve gelecek algısına)
2002). Bu bağlamda bulgularımız önceki
yönelik müdahaleler, TSSB tedavisinde farklı
çalışmalar ile uyuşmaktadır. Sosyal desteğin
bir seçenek olarak gündeme gelebilir. TSSB
zayıf olması, insanlarda çaresizlik
tedavisinde PD odaklı bir tedavi yaklaşımını
düşüncelerini arttıran bir etken olabilir. Çaresiz
değerlendiren bir araştırmada, 39 savaş
olduğu yönünde düşüncelere sahip olan bireyin
gazisine olumlu duygusal yaşantılar ve sosyal
ise travma yaratma olasılığı bulunan (ve hatta
bağların artırılmasına yönelik bir tedavi
nötral) uyaranlardan bile uzak kalmak için çaba
uygulanmış ve müdahalelerin anksiyete
sarf etmesi kaçınma tarzında davranışların
belirtileri üzerinde etkili olduğu gösterilmiştir
temelini oluşturuyor olabilir. Ancak “kaçınma”
(Kent ve ark. 2011).
türü bir davranışı daha fazla kullanan kişilerin
“Kişisel güç” puanlarındaki düşüklüğün, sosyal kaynaklarının zayıf olabileceği
aynı zamanda irritabilite belirti kümesi ile de düşünüldüğünde, bu ilişkinin çift yönlü
ilişkili olduğu gözlenmiştir. Kendilik algısı ve olabileceği de dikkate alınmalıdır (Hoge ve ark.
gelecek algısının olumsuz olması, öfke 2007).
kontrolünde zorluklar ile ilişkili olabilir. Ancak
Katılımcıların TSSB belirti puanlarının
bu ilişkinin klinik anlamlılığı düşünülürken,
ortalaması, daha önce aynı ölçek kullanılarak
irritabilite belirtilerinin ruhsal hastalıklarda
yapılmış başka çalışmalara göre yüksektir
özgül bir nitelik taşımadığı, hatta TSSB tanı
(Dobie ve ark. 2002; Kocabaşoğlu ve ark.
ölçütlerinden çıkarılmasının tartışılmakta
2005). Daha önce, TSSB tanı eşiği için 20-50
olduğu dikkate alınmalıdır (Spitzer ve ark.
arası değerler bildirilmiştir (Dobie ve ark.
2007).
2002). Bu yüksekliğin nedeni, çalışmanın
Bir diğer önemli bulgumuz, PD’de “sosyal yapıldığı sırada halen gün boyunca artçı
kaynaklar” kategorisi ile ifade edilen koruyucu sarsıntıların (bir anlamda “travmanın”) devam
etmenlerdeki zayıflığın, TSSB’nin “kaçınma” ve ediyor olması ve TSSB’de gözlenen alarm
“irritabilite” belirtileri ile ilişkili olmasıdır. Bu yanıtının sürekli pozitif biçimde pekiştirilmesi
kategorideki koruyucu etkenler genel olarak olabilir.
aile ve arkadaşlardan gelen sosyal desteği,
Araştırmamızın kısıtlılıkları bulunmaktadır.
yakın ilişki kurabilme yetisini ve bireyin
Öncelikle örneklem büyüklüğünün 34 kişiden
çevresine destek olabilme becerisini
oluşması ve seçimin rasgele yapılmamış
değerlendirmektedir. Sosyal desteğin, PD
olması, bulgularımızın genellenebilirliğini
29
K R İ Z
30
K R İ Z
31
K R İ Z
Luthar SS, Cicchetti D, Becker B. (2000) Spitzer RL, First MB, Wakefield JC.
The Construct of Resilience: A Critical (2007) Saving PTSD from itself in DSM-V.
Evaluation and Guidelines for Future Work. Journal of Anxiety Disorders, 21: 233–241.
Child Development, 71: 543–562.
Turner SW, Bowie C, Dunn G, Shapo L ve
Moos RH. Life stressors, social resources, Yule W. (2003) Mental health of Kosovan
and coping skills in youth: applications to Albanian refugees in the UK. British Journal of
adolescents with chronic disorders. (2002) Psychiatry, 182: 444–448.
Journal of Adolescent Health, 30: 22–29.
Regehr C, Hill J, Glancy GD. (2000)
Individual Predictors of Traumatic Reactions in
Firefighters. The Journal of Nervous and
Mental Disease, 188: 333.
32