You are on page 1of 10

ARAÞTIRMA

Aile Ýþlevi ile Psikolojik Belirtiler Arasýndaki


Ýliþki: Erken Dönem Uyum Bozucu Þemalarýn
Aracý Rolü
The Relationship Between Family Dysfunction and Psychological
Symptomatology: The Meditating Role of Early Maladaptive Schemas

Emine Gül Kapçý1, Zeynep Hamamcý2


1Doç.Dr., Ankara Üniversitesi Eðitim Fakültesi Eðitimde Psikolojik Hizmetler, Ankara, 2Doç.Dr., Gaziantep Üniversitesi Eðitim Fakültesi
Rehberlik ve Psikolojik Danýþma Anabilim Dalý, Gaziantep

ÖZET SUMMARY
Amaç: Son yýllarda biliþsel terapi yaklaþýmýnda, danýþan- Objectives: In the last decade, identification and modifi-
larýn deðerlendirilmesinde ve tedavisinde, þema ya da cation of basic cognitive structures which were named
temel inanç olarak adlandýrýlan temel biliþsel yapýlar with core beliefs or schemas by different theoreticians,
üzerinde durulmaktadýr. Þema terapinin kurucusu Young have been emphasized in cognitive-behavioral therapy.
temel biliþsel yapýlar olarak "erken dönem uyumsuz Young, the founder of schema focused approach, pro-
þemalar" kavramýný önermektedir. Bu araþtýrmada ise posed the Early Maladaptive Schemas as the deepest
algýlanan aile iþlevi ile psikolojik belirtiler arasýndaki level of cognition, and Early Maladaptive Schemas refer
iliþkide erken dönem uyum bozucu þemalarýn aracý rolü to extremely stable and enduring themes that develop
incelenmiþtir. Yöntem: Araþtýrmanýn örneklemi 241 kýz during childhood and elaborated upon throughout an
ve 111 erkek olmak üzere 352 üniversite öðrencisinden individual's lifetime. Young argued that psychopathology
oluþmaktadýr Veriler Aile Deðerlendirme Ölçeði, Kýsa arises from the development and maintenance of the
Semptom Envanteri ve Young Þema Ölçeði kullanýlarak Early Maladaptive Schemas. Most of chronic patients
elde edilmiþtir. Bulgular: Regresyon analizleri sonucun- have more than one of these core schemas. The present
da, aile iþlevlerinin duygusal yalýtýlmýþlýk, zedelenmiþ study aimed to examine the hypothesis that Early
sýnýrlar, yetersizlik ve adil-sorumlu-kaygýlý þema alanlarýný Maladaptive Schemas serve as a mediator variable in the
yordadýðý bulunmuþtur. Aile iþlevleri kontrol edildiðinde, relationship between family dysfunction and psycholog-
dört þema alanýnýn her biri psikolojik belirtileri yor- ical symptoms. Method: A total of 352 university stu-
damýþtýr. Young Þema Ölçeði'nin yalnýzca duygusal dents (female=241; male=111) filled in self-report
yalýtýlmýþlýk þema alanýnýn algýlanan aile iþlevi ile psikolo- instruments of the Family Assessment Device, the Brief
jik belirtiler arasýndaki iliþkide aracý bir rolü olduðu belir- Symptom Inventory and the Young Schema
lenmiþtir. Sonuç: Sonuçlar, biliþsel terapi ve olumsuz aile Questionnaire-Short form. Results: Regression analyses
iþlevleri ile erken dönem uyumsuz þemalarýn psikolojik demonstrated that family dysfunction predicted emo-
belirtilerle iliþkisi açýsýndan tartýþýlmýþtýr. tional isolation, impaired limits, insufficiency and fair-
Anahtar Sözcükler: Erken dönem uyum bozucu þemalar, responsible-anxious sub-schemas of the the Young
olumsuz aile iþlevi, psikolojik belirtiler, aracý deðiþken, Schema Questionnaire. In turn, these four schemas were
üniversite öðrencileri found to predict psychological symptoms as measured
by the Brief Symptom Inventory. Only the emotional iso-
lation subscale of the Young Schema Questionnaire was
(Klinik Psikiyatri 2010;13:127-136) found to serve as a mediator variable between the fam-
ily dysfunction and psychological symptomatology.
Conclusion: Findings were discussed in relation to cog-
nitive therapy, family dysfuntion and the relationship
between Early Maladaptive Schemas and psychological
symptomatology.
Key Words: Early maladaptive schemas, family dysfunc-
tion, psychological symptomatology, mediator, universi-
ty students.

Makalenin geliþ tarihi: 01.11.2010, Yayýna kabul tarihi: 10.01.2011 127


Kapçý EG, Hamamcý Z.

GÝRÝÞ iliþkin düþüncelere sahiptirler. Bu þema alanýna


sahip bireyler kimliklerini oluþturmakta ve yaþam-
Biliþsel terapi kuramlarý, danýþanlarýn deðer-
larýný kurmakta zorlanýrlar. Baðýmlýlýk, hastalýk,
lendirilmesinde ve tedavisinde, þema (schema)
zarar görme karþýsýnda dayanýksýzlýk ile geliþmemiþ
olarak adlandýrýlan temel biliþsel yapýlar üzerinde
benlik ve baþarýsýzlýk bu alanla iliþki olarak taným-
durmaktadýr. Beck (1976) depresyona eðilimli
lanan erken dönem uyumsuz þemalardýr.
bireylerin biliþsel özelliklerini incelerken, bu birey-
lerin kendileri ve yaþantýlarýyla ilgili olumsuz Zedelenmiþ Sýnýrlar þema alanýna sahip bireyler öz
tutumlardan oluþan biliþsel yapýlara -þemalara- disiplin ya da yeterli içsel sýnýrlar geliþtire-
sahip olduklarýný belirtmiþtir. Bireylerin farkýnda memiþlerdir. Dürtülerini dizginleme ve gelecek
olmadýðý katý ve aþýrý genellenmiþ ifadeleri içeren uðruna þu anda deneyimlenen memnuniyeti
þemalar, belirli bir stres içeren durumla erteleme yeteneðinden yoksunlardýr. Baþkalarýnýn
karþýlaþýldýðýnda aktif hale gelir ve doðrudan kiþinin haklarýna saygý gösterme, iþbirliði yapma, sözleri
nasýl tepki vereceðini etkiler (Beck 1995, Beck ve yerine getirme ve uzun vadeli hedefler oluþturmada
ark. 1979, Clark ve ark. 1999). Biliþsel model zorluklar yaþamaktadýrlar. Haklýlýk ve yetersiz
içerisinde yer alan þemalar bireylerin duygusal ve özdenetim bu alanda tanýmlanan erken dönem
davranýþsal sorunlarýnýn temel nedeni olarak uyumsuz þemalardýr. Baþkalarýna Yönelimlilik
görüldüðünden, daha sonraki yýllarda temel þema alanýna sahip bireyler ise kendi gereksinim-
inançlar (core beliefs) olarak da adlandýrýlmýþtýr lerinden çok baþkalarýnýn gereksinimlerini karþýla-
(DeRubies ve ark. 2001). maya önem verirler. Onaylanma, duygusal baðlan-
týyý sürdürme ve tepkiden kaçýnmak için kendi
Young (1990), özellikle kiþilik bozukluðunun gereksinimlerini göz ardý ederler. Bu þema alaný
tedavisinde kullanmak üzere þema terapiyi boyun eðme, kendini feda etme ve onay arama
(schema-focused therapy) geliþtirmiþtir. Bu yak- erken dönem uyumsuz þemalarýný içermektedir.
laþýmýn en önemli kavramlarýndan biri "erken Aþýrý Tetikte Olma ve Baskýlama þema alanýna
dönem uyumsuz þemalar"dýr (early maladaptive sahip bireyler kendiliðinden deneyimlenen duygu
schemas). Anýlar, duygular, biliþler ve bedensel ve dürtülerini baský altýna alýrlar. Genelde kendini
duyumlardan oluþan erken dönem uyumsuz ifade etme, rahatlama, yakýn iliþkiler ya da saðlýk
þemalar, kiþinin kendine ve iliþkilerine iliþkin
uðruna kendi yaþamlarýyla ilgili katý ve içselleþti-
algýlarýný içermekte ve yaþam boyunca tekrarlanan,
rilmiþ kurallara uymaya çalýþýrlar. Bu þema alaný
yýkýcý duygusal ve biliþsel örüntüler olarak taným-
olumsuzluk, duygularý bastýrma, yüksek standartlar
lanmaktadýr (Young ve ark. 2003). Bu kuramda,
ve cezalandýrýcý olma erken dönem uyumsuz
baðlantýsýzlýk ve reddedilme (disconnection and
þemalarýný içermektedir (Young ve ark. 2003).
rejection), zedelenmiþ özerklik ve performans
(impaired autonomy and performance), zedelen- Þemalarýn kökeninde bireyin erken yaþam dönem-
miþ sýnýrlar (impaired limits), baþkalarýna yöne- lerinde ana-baba ve yakýn çevresiyle iliþkilerinde
limlilik (other-directedness) ile aþýrý tetikte olma ve travmatize edici yaþantýlara maruz kalmasý ile
baskýlama (overvigilance and inhibition) olmak baðlanma ve özerklik gibi çocukluðunda karþýlan-
üzere beþ grup içerisinde yer alan toplam 18 tane masý gereken temel psikolojik gereksinimlerinin
erken dönem uyumsuz þema tanýmlanmýþtýr karþýlanmamasý yer almaktadýr. Örneðin Zede-
(Young ve ark. 2003). Baðlantýsýzlýk ve Reddedilme lenmiþ Özerklik ve Performans þema alanýna sahip
þema alanýndaki þemaya sahip bireyler baþkalarýna bireyler, çocukluklarýnda genelde ana-babalarý
güvenli baðlanamazlar. Ýstikrar, güvenlik, bakým, onlar için her þeyi yapmýþ, aþýrý korunmuþ ya da tam
sevgi, ait olma gibi gereksinimlerini giderilemeye- tersi ana-babalarý onlara hemen hemen hiç bak-
ceðine inanýrlar. Bu þema alaný ile iliþkili erken mamýþ ya da ilgilenmemiþlerdir. Ana-babalarý bu
dönem uyumsuz þemalar ise terk edilme, güvensiz- çocuklarýn özgüvenlerine zarar vermiþler ve onlarý
lik, duygusal yoksunluk, kusurluluk ve sosyal evin dýþýnda hayatlarýný iyi bir biçimde sürdüre-
yalýtýlmýþlýktýr. Zedelenmiþ Özerklik ve Performans bilmeleri için desteklememiþlerdir. Aþýrý Tetikte
þema alanýna sahip bireyler, baðýmsýz hareket ede- Olma ve Baskýlama þema alanýnýn kökeninde ise
meyecekleri ve aileden ayrý kalamayacaklarýna katý, talepkar, cezalandýrýcý ya da duygularýn ifade

128 Klinik Psikiyatri 2010;13:127-136


Aile Ýþlevi ile Psikolojik Belirtiler Arasýndaki Ýliþki:
Erken Dönem Uyum Bozucu Þemalarýn Aracý Rolü

edilmesine izin verilmediði bir aile ortamý yer Bununla birlikte alan-yazýnda ailenin iþlevlerini
almaktadýr. Çocuklar bu aile ortamýnda sürekli saðlýklý olmamasýnýn ile erken dönem uyum bozucu
dikkatli ve tetikte olmalarý gerektiðini öðrenirler þemalar arasýndaki iliþkiyi deðerlendiren herhangi
(Young ve ark. 2003). bir çalýþmaya rastlanmamýþtýr. Ayrýca araþtýrmada
elde edilen bulgular aile üyeleri arasýndaki iletiþim
Alan-yazýnda yer alan araþtýrma sonuçlarý Young'ýn
ve destek, rol daðýlýmý, problem ve çatýþma çözümü
þemalarýn kökenine iliþkin olumsuz ana-baba
gibi ailenin iþlevselliði hakkýnda bilgi veren aile içi
davranýþlarýnýn yer aldýðýna iliþkin görüþlerini
yapýlar ve dinamiklerin, hem þemalarýn erken
destekler niteliktedir. Özellikle soðuk, reddedici ve
dönem geliþim süreci hem de psikolojik belirtilerin
aþýrý kontrolcü ana-baba algýlamalarýnýn (Murris
ele alýnýþ süreci açýsýndan kuramsal düzeyde önem-
2006, Harris ve Curtin 2002, Leung ve ark. 2000,
li bilgiler saðlayabilir. Bu nedenle þimdiki çalýþ-
Shah ve Waller 2000) ve ihmal ve istismar edici
manýn temel amacý, aile iþlevleri ile psikolojik belir-
yaþantýlarýn (Hartt ve Waller 2001, Waller ve ark.
tiler arasýndaki iliþkide erken dönem uyumsuz
2001) erken dönem uyum bozucu þemalarla iliþkili
þemalarýn aracý rolünü deðerlendirmektir.
olduðu bulunmuþtur. Bunlara ek olarak, pek çok
çalýþma, yukarýda tanýmlanan erken dönem uyum-
suz þemalarýn depresyon, kaygý ve yeme bozukluðu GEREÇ VE YÖNTEM
gibi bir dizi psikolojik belirtilerle iliþki olduðunu
göstermiþtir (Hart ve Waller 2002, Petrocelli ve ark. Örneklem Grubu:
2001, Waller ve ark. 2000, Leung ve ark. 1999, Bu araþtýrmaya Ankara Üniversitesi Eðitim
Schmidt ve ark. 1995). Bilimleri Fakültesi'nden 301 (%85.5) ve Gaziantep
Bir diðer grup araþtýrma ise psikolojik belirtilerin Üniversitesi Eðitim Fakültesi'nden 50 (%14.2)
geliþiminde erken dönem uyum bozucu þemalarýn olmak üzere toplam 352 gönüllü öðrenci
doðrudan (moderator) ya da aracý (mediator) katýlmýþtýr. Araþtýrmaya katýlan öðrencilerin 241'i
rolünü incelemiþtir. Psikolojik belirtiler ile ilgisiz- kýz (%68.5) 111'i erkektir (%31.5). Katýlýmcýlarýn
lik, sýcaklýk göstermeme, reddetme, aþýrý koruma, yaþ ortalamalarý 21.50 (SS=2.57), yaþ aralýðý ise 18-
özerkliðe izin vermeme gibi olumsuz ana-babalýk 32'dir. Sýnýf düzeylerine göre örneklem ince-
algýlamalarý (Jones ve ark. 2005, Jones ve ark. 2006, lendiðinde öðrencilerin 99'u (%28.3) üniversite
Harris ve Curtin 2002, Meyer ve Gilling 2003, birinci sýnýfa, 68'i (%19.4) ikinci sýnýfa, 94'ü (%26.9)
Thimm 2009, Turner ve ark. 2004) ve ihmal ve üçüncü sýnýfa ve 89'u ise (%25.4) dördüncü sýnýfa
istismar yaþantýsý (McGinn ve ark. 2005, Specht ve devam ettikleri bulunmuþtur.
ark. 2009, Wright ve ark. 2009) arasýndaki iliþkide
erken dönem uyum bozucu þemalarýn aracý bir Veri Toplama Araçlarý:
etmen olduðu bulunmuþtur.
Aile Deðerlendirme Ölçeði (ADÖ): Aile
Olumsuz ana-baba tutumlarý ile ana-babanýn olum- Deðerlendirme Ölçeði (the Family Assessment
suz çocuk yetiþtirme uygulamalarýnýn yaný sýra, Device) 1983'de Amerika Birleþik Devletleri’nde
ailenin iþlevsiz olmasý ya da ailenin iþlevlerini Brown Üniversitesi ve Butler Hastanesi Aile
saðlýklý olarak yerine getirmemesinin de psikolojik Araþtýrma Programý çerçevesinde aile iþlevinin
belirtilerle iliþkili olduðu uzun zamandýr bilinmek- çeþitli boyutlarýný deðerlendirmek üzere Epstein ve
tedir (Goodyer ve ark. 1997, Fristad ve Clayton ark. (1983) tarafýndan geliþtirilmiþtir. Ölçek, prob-
1991, Lizardi ve ark. 1995). Bununla birlikte aile lem çözme, iletiþim, roller, duygusal tepki vere-
iþlevleri psikolojik belirtilerle iliþkili ise kökeni bilme, gereken ilgiyi gösterme, davranýþ kontrolü
çocukluk dönemi olumsuz yaþantýlara dayanan ve genel iþlevler adý altýnda 7 alt-ölçekten oluþmak-
erken dönem uyumsuz þemalarla da iliþkili olabilir. ta ve 12 yaþtan itibaren tüm aile üyelerine
Aile ortamý birey tarafýndan sevgisiz, ilgisiz, destek- uygulanabilmektedir. Toplam 60 maddeden oluþan
siz olarak algýlandýðýnda, aile üyeleri arasýnda ölçek maddelerine "Aynen katýlýyorum" (1 puan) ile
iletiþim eksikliði ya da problem çözmede bir güçlük "Hiç katýlmýyorum" (4 puan) arasýnda deðiþen 4
olduðunda bireylerin olumsuz erken dönem uyum seçenek üzerinde puan verilmektedir. Yüksek puan
bozucu þemalar geliþtirmeleri mümkün olabilir. saðlýklý olmayan aile iþlevlerine iþaret etmektedir.

Klinik Psikiyatri 2010;13:127-136 129


Kapçý EG, Hamamcý Z.

Ölçeðin uyarlama çalýþmasý Bulut (1990) tarafýn- sible, anxious) olmak üzere dört þema alanýný
dan yapýlmýþtýr. Alt ölçeklerin Cronbach-alfa ile içerdiði bildirilmiþtir. Maddeler 6'lý derecelemeye
deðerlendirilen iç tutarlýk katsayýlarý .38 ile .86 dayanmaktadýr ("1=Benim için tamamýyla yanlýþ"
arasýnda deðiþmektedir. Ölçeðin yapý geçerliði ile "6= Beni mükemmel þekilde tanýmlýyor").
boþanma sürecinde olan ve olmayan gruplarýn Ölçekten alýnan yüksek puan, bireyin erken dönem
aldýklarý puanlar karþýlaþtýrýlarak deðerlendiril- uyumsuz þemalara sahip olduðuna iþaret etmekte-
miþtir. Ölçeðin bu iki grubu anlamlý düzeyde ayýrt dir. Ölçeðin iç tutarlýklýk katsayýsý oldukça yüksek
ettiði bulunmuþtur (Bulut 1990). bulunmuþtur (Cronbach Alfa=.95). Ölçeðin alt
ölçeklerinin iç tutarlýlýk katsayýlarý ise .54 ile .85
Kýsa Semptom Envanteri (KSE): Kýsa Semptom
arasýnda deðiþmektedir.
Envanteri, Deragatis (the Brief Symptom
Inventory) (1992) tarafýndan psikolojik ve bedensel
belirtileri deðerlendirmek amacýyla geliþtirilmiþtir. Ýþlem:
Ölçek 5'li likert tipi (hiç, çok az, orta derecede, Araþtýrmaya gönüllü olarak katýlmayý kabul ettik-
oldukça fazla ve ileri derecede) deðerlendirmeye lerini belirten ve yazýlý onay formunu imzalayan
dayanan 90 maddeden oluþmaktadýr. Ölçekten alý- katýlýmcýlara, önce araþtýrmanýn amacý hakkýnda
nan yüksek puan psikolojik belirtilerin yüksekliðine kýsaca yazýlý ve sözlü bilgi verilmiþ daha sonra,
iþaret etmektedir. Ölçeðin Türkçe'ye uyarlamasý öncelikle yaþ, cinsiyet, eðitim düzeyi gibi
Þahin ve Durak (1994) tarafýndan gerçekleþti- demografik bilgilerin yer aldýðý kiþisel bilgi for-
rilmiþtir. Bu çalýþma sonucunda ölçeðin kaygý, munu, ardýndan diðer ölçme araçlarýný doldur-
depresyon, olumsuz benlik, somatizasyon ve düþ- malarý istenmiþtir. Ölçekler (ADÖ, KSE ve YÞÖ)
manlýk olmak üzere 5 alt-ölçekten oluþtuðu bulun- sýrasý deðiþtirilerek öðrencilere daðýtýlmýþtýr.
muþtur. Alt-ölçeklerin Cronbach Alfa ile deðer- Uygulama yaklaþýk 40-50 dakika sürmüþtür. Veriler
lendirilen iç tutarlýlýk güvenirliðinin .75 ile .88 2007-2008 öðretim yýlýnýn güz döneminde toplan-
arasýnda deðiþtiði bulunmuþtur. Ölçeðin ergenlere mýþtýr.
de uyarlama çalýþmasý yapýlmýþ ve benzer bir faktör
yapýsýna sahip olduðu bildirilmiþtir (Þahin ve ark.
Verilerin Analizi:
2002). Alt-ölçeklerin Cronbach Alfa deðerlerinin
.70 ile .88 arasýnda deðiþtiði, toplam puan Araþtýrmada deðiþkenler arasýndaki iliþkilerin
üzerinden elde dilen deðerin ise .94 olduðu bulun- belirlenmesinde Pearson Momentler Çarpýmý
muþtur. Ölçeðin ölçüt geçerliði Beck Depresyon Korelasyon Katsayýsýndan, baðýmsýz deðiþkenlerin
Envanteri ile korelasyonu hesaplanarak deðer- baðýmlý deðiþkeni yordama gücünü belirlemek
lendirilmiþ ve bu korelasyonlarýn .40 ile .62 arasýn- üzere bir dizi tekli ve çoklu regresyon analizinden
da deðiþtiði görülmüþtür. yararlanýlmýþtýr. Araþtýrmada algýlanan aile iþlevi
ile psikolojik belirtiler arasýndaki iliþkide erken
Young Þema Ölçeði-Kýsa Formu (YÞÖ): Young Þema
dönem uyum bozucu þemalarýn aracý rolünün
Ölçeði (the Young Schema Questionnaire) erken
anlamlý olup olmadýðýný test etmek için Sobel test
dönem uyumsuz þemalarý deðerlendirmek amacýyla
istatistikliði kullanýlmýþtýr. Araþtýrmada anlamlýlýk
geliþtirilmiþtir. Ölçeðin özgün formu 205 maddeden
düzeyi 0.05 olarak alýnmýþtýr. Ýstatistiksel analizler
oluþmakta ve 18 þemayý içermektedir (Schemidt ve
SPSS 15 programý kullanýlarak yapýlmýþtýr.
ark. 1995). Young (1990), ölçeðin 75 maddeden
oluþan kýsa formunu geliþtirmiþtir. Faktör analizi
sonuçlarýna dayanarak, Young Þema Ölçeði-Kýsa BULGULAR
Formu'nun 15 þemayý içerdiði bildirilmiþtir Bu araþtýrmada, algýlanan aile iþlevi ile psikolojik
(Welburn ve ark. 2002). Ölçeðin Türkçe'ye uyarla- belirtiler arasýndaki iliþkide erken dönem uyum
ma çalýþmasý Karaosmanoðlu ve ark. (2005) tarafýn- bozucu þemalarýn aracý rolü incelenirken, Baron ve
dan gerçekleþtirilmiþtir. Faktör analizi sonucunda Kenny (1986) tarafýndan geliþtirilen ve daha sonra
duygusal yalýtýlmýþlýk (emotional isolation), Kenny (1998, 2010) tarafýndan gözden geçirilen
yetersizlik (insufficiency), zedelenmiþ sýnýrlar ölçütlerden yararlanýlmýþtýr. Bu ölçütler; a)
(impaired limits) adil-sorumlu-kaygýlý (fair, respon- Baðýmsýz deðiþken baðýmlý deðiþkeni yordamalýdýr,

130 Klinik Psikiyatri 2010;13:127-136


Aile Ýþlevi ile Psikolojik Belirtiler Arasýndaki Ýliþki:
Erken Dönem Uyum Bozucu Þemalarýn Aracý Rolü

b) Baðýmsýz deðiþken aracý deðiþkeni yordamalýdýr, olarak bulunmuþtur. KSE'nin somatizasyon alt
c) Baðýmsýz deðiþkenin baðýmlý deðiþken üzerinde- ölçeði (r=.47, p<.01) hariç, depresyon (r=.66,
ki etkisi kontrol edildiðinde, aracý deðiþken baðým- p<.01), kaygý (r=.67, p<.01), olumsuz benlik
lý deðiþkeni yordamalýdýr, d) Aracý deðiþkenin etki- (r=.73, p<.01) ve düþmanlýk alt ölçeði (r=.60,
si kontrol edildiðinde baðýmsýz deðiþken baðýmlý p<.01) ile YÞÖ arasýndaki korelasyonlarýn tamamý
deðiþkeni yordamamalýdýr. anlamlý, olumlu yönde ve yüksek düzeydedir.
ADÖ'nun KSE'nin alt ölçekleri deðerlen-
Bu araþtýrmanýn baðýmsýz deðiþkeni algýlanan aile
dirildiðinde, -yine somatizasyon alt ölçeði (r=.24,
iþlevi, baðýmlý deðiþkeni psikolojik belirtiler ve aracý
p<.01) hariç-, depresyon (r=.39, p<.01), kaygý
deðiþken ise erken dönem uyumsuz þemalardýr.
(r=.40, p<.01), olumsuz benlik (r=.40, p<.01) ve
Kenny'nin (1998, 2010) ölçütler araþtýrmanýn
düþmanlýk alt ölçekleri (r=.36, p<.01) elde edilen
deðiþkenlerine uyarlandýðýnda aile iþlevi ile
korelasyonlarýn tamamý anlamlý ve olumlu yönde
psikolojik belirtiler arasýndaki iliþkide erken
ancak orta düzeydedir.
dönem uyumsuz þemalarýn aracý deðiþken ola-
bilmesi için regresyon analizi sonucunda a) Aile Çoklu regresyon analizleri, YÞÖ'nin dört þema
iþlevinin psikolojik belirtileri anlamlý þekilde yor- alaný için ayrý ayrý gerçekleþtirilmiþtir. Her bir
damasý, b) Aile iþlevinin erken dönem uyumsuz regresyon analizinde, beta deðerindeki azalma mik-
þemalarý anlamlý þekilde yordamasý, c) Aile iþlevi tarýnýn anlamlýlýk düzeyi Sobel testi ile deðer-
kontrol edildiðinde erken dönem uyumsuz lendirilmiþtir. Elde edilen deðerler Tablo 2'de
þemalarýn psikolojik belirtileri anlamlý þekilde yor- sunulmuþtur.
damasý ve d) Erken dönem uyumsuz þemalar kont-
Tablo 2'de görüldüðü gibi regresyon sonucunda
rol edildiðinde ise aile iþlevinin artýk psikolojik
Kenny'nin (1998; 2009) bildirdiði ölçütlerin ilk üçü
belirtileri -anlamlý düzeyde- yordamamasý gerek-
dört þema alaný tarafýndan karþýlanmýþtýr. Bu bul-
mektedir
gulara göre, aile iþlevleri duygusal yalýtýlmýþlýk, (F
Regresyon analizi öncesinde araþtýrmada ele alýnan (1, 351) = 132.28, p<.001), zedelenmiþ sýnýrlar (F
deðiþkenler arasýndaki iliþkiye bakýlmýþtýr. Elde (1, 351) = 48.26, p<.001), yetersizlik (F (1, 351) =
edilen korelasyonlar Tablo 1'de sunulmuþtur. 54.38, p<.001) ve adil-sorumlu-kaygýlý (F (1, 351)
= 35.65, p<.001) þema alanlarýný yordamýþtýr. Aile
Analizler, ADÖ, KSE ve YÞÖ toplam puanlarý
iþlevleri kontrol edildiðinde, dört þema alanýnýn her
arasýndaki korelasyonlarýn anlamlý ve olumlu
biri psikolojik belirtileri yordamýþtýr. Duygusal
yönde olduðunu göstermiþtir. ADÖ, KSE ve YÞÖ
yalýtýlmýþlýk þema alaný kontrol edildiðinde, aile
alt-ölçekleri arasýndaki korelasyonlarýn da büyük
iþlevleri ile psikolojik belirtiler arasýnda daha önce
bir bölümünün anlamlý ve olumlu yönde olduðu
var olan anlamlý iliþkinin (r=.41, p<.001) artýk
bulunmuþtur. ADÖ ile YÞÖ'nin dört þema alaný
anlamlý olmadýðý (r=.10, p>.05) ve aile iþlevlerinin
arasýndaki korelasyonlar incelendiðinde en yüksek
psikolojik belirtileri yordamadýðý belirlenmiþtir (F
korelasyonun duygusal yalýtýlmýþlýk þema alaný ile
(1, 351) = 3.50, p>.05). Diðer þema alanlarý kont-
olduðu görülmektedir (r=.52, p<.01). ADÖ' nin
rol edildiðinde ise aile iþlevlerinin hala anlamlý
YÞÖ zedelenmiþ sýnýrlar þema alaný ile .35 (p<.01)
düzeyde psikolojik belirtileri yordadýðý bulunmuþ-
yetersizlik þema alaný ile .38 (p<.01) ve adil-sorum-
tur (Zedelenmiþ sýnýrlar (F (1, 351)=33.13,
lu-kaygýlý þema alaný ile .30 (p<.01) düzeyinde
p<.001), yetersizlik (F (1, 351) = 111.09, p<.001),
anlamlý ve olumlu yönde korelasyonlara sahip
ve adil-sorumlu-kaygýlý (F (1, 351) =33.74,
olduðu belirlenmiþtir. Elde edilen korelasyon
p<.001).
deðerleri incelendiðinde genellikle orta düzeyde ve
olumlu yönde olduðu görülmektedir. KSE ile Bu bulgular, duygusal yalýtýlmýþlýk þema alanýnýn
YÞÖ'nin dört þema alaný arasýndaki korelasyon- aile iþlevleri ile psikolojik belirtiler arasýndaki
larýn ise, duygusal yalýtýlmýþlýk þema alaný ile .66 iliþkide aracý bir deðiþken olduðunu göstermekte-
(p<.01), zedelenmiþ sýnýrlar þema alaný ile .48 dir. Sobel testi ile yapýlan analizlerde de, Kenny'nin
(p<.01) yetersizlik þema alaný ile .59 (p<.01) ve ölçütlerine göre elde edilen bulgularla tutarlý
adil-sorumlu-kaygýlý þema alaný ile .60 (p<.01) sonuçlar elde edilmiþtir. Sobel testi sonucunda duy-

Klinik Psikiyatri 2010;13:127-136 131


Tablo 1.Aile deðerlendirme ölçeði, kýsa semptom envanteri ve Young þema ölçeði arasýndaki korelasyon deðerleri

132
Deðiþkenler 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18

1. YÞÖ -

2. Duygusal yalýtýlmýþlýk .88 -


Kapçý EG, Hamamcý Z.

3. Zedelenmiþ sýnýrlar .68 .51 -

4. Yetersizlik .87 .70 .43 -

5. Adil-sorumlu-kaygýlý .81 .60 .52 .60 -

6. ADO .47 .52 .35 .38 .30 -

7. Problem çözme .20 .25 .22 .15 .06 .77 -

8. Ýletiþim .31 .38 .24 .22 .17 .88 .66 -

9. Roller .33 .34 .24 .26 .21 .79 .54 .51 -

10. Duygusal tepki verme .43 .52 .29 .30 .27 .81 .52 .71 .46 -

11. Gereken ilgiyi gösterme .34 .36 .17 .28 .29 .39 .06 .21 .23 .35 -

12. Davranýþ kontrolü .36 .32 .23 .36 .24 .48 .27 .19 .34 .23 .15 -

13. Genel iþlev .45 .48 .32 .34 .31 .91 .69 .73 .61 .74 .29 .39 -

14. KSE .71 .66 .48 .59 .60 .41 .20 30 .29 .36 .25 .26 .41 -

15. Depresyon .66 .62 .42 .56 .55 .39 .20 .29 .31 .32 .22 .23 .39 .93 -

16. Kaygý .67. .61 .44 .57 .56 .40 .23 .28 .29 .34 .24 .27 .40 .95 .85 -

17. Olumsuz benlik .73 .69 .46 .64 .58 .40 .18 .29 .25 .36 .28 .29 .40 .92 .83 .86 -

18. Somatizasyon .47 .43 .33 .37 .42 .24 .11 .16 .18 .19 .10 .18 .26 .82 .71 .75 .70 -

19. Düþmanlýk .60 .55 .43 .47 .51 .36 .14 .23 .24 .32 .25 .17 34 .85 .75 .80 .75 .65

Klinik Psikiyatri 2010;13:127-136


Aile Ýþlevi ile Psikolojik Belirtiler Arasýndaki Ýliþki:
Erken Dönem Uyum Bozucu Þemalarýn Aracý Rolü

Tablo 2. Aile iþlevi ile psikolojik belirtiler arasýndaki iliþkinin incelenmesinde erken uyum bozucu þemalarýn
aracý rolüne iliþkin regresyon analizi sonuçlarý
Kontrol Baðýmsýz Baðýmlý R R2 F B SHB b t
deðiþken deðiþken deðiþkenler
1. Aþama ADÖ KSE .41 .17 70.03* .806 .096 .408 8.369*
2. Aþama ADÖ DY .52 .27 132.28* .439 .038 .524 11.50*
3. Aþama ADÖ DY KSE .66 .44 168.30* 1.43 .111 .611 12.97*
4. Aþama DY ADÖ KSE .66 .44 3.50 .174 .093 .088 1.87
1. Aþama ADÖ KSE .41 .17 70.03* .806 .096 .408 8.369*
2. Aþama ADÖ ZS .35 .12 48.26* 1.59 .023 .348 6.95*
3. Aþama ADÖ ZS KSE .51 .29 62.38* 1.64 .208 .379 7.89*
4. Aþama ZS ADÖ KSE .54 .29 33.13* .545 .095 .276 5.75*
1. Aþama ADÖ KSE .41 .17 70.03* .806 .096 .408 8.369*
2. Aþama ADÖ Y .37 .13 54.38* .329 .045 .367 7.37*
3. Aþama ADÖ Y KSE .62 .40 126.81* 1.113 .099 .507 11.26*
4. Aþama Y ADÖ KSE .62 .40 111.09* .44 .089 .223 4.94*
1. Aþama ADÖ KSE .41 .17 70.03* .806 .096 .408 8.369*
2. Aþama ADÖ A .30 .09 35.65* .184 .031 .304 5.97*
3. Aþama ADÖ A KSE .64 .41 145.33* 1.69 .140 .520 12.05*
4. Aþama A ADÖ KSE .64 .41 33.74* .494 .085 .250 5.80*
Not. ADÖ= Aile Deðerlendirme Ölçeði, KSE= Kýsa Semptom Envanteri, DY=Duygusal Yalýtýlmýþlýk Þema Alaný, ZS=Zedelenmiþ Sýnýrlar Þema
Alaný, Y= Yetersizlik Þema Alaný, A= Adil-sorumlu-kaygýlý Þema Alaný. *p<.01

gusal yalýtýlmýþlýk þema alaný için elde edilen deðer iliþkili olduðu bulunmuþtur. Alan yazýnda yapýlan
anlamlýdýr (z=8.60, p<.001); ancak zedelenmiþ pek araþtýrmalarda depresyon, kaygý, sosyal fobi
sýnýrlar (z=5.21, p<.052), yetersizlik (z=6.129, gibi hastalýk gruplarý için belirli þemalar tarafýndan
p<.059) ve adil-sorumlu-kaygýlý þema alanlarý için aktive olduðu depresyon, kaygý ve yeme bozukluðu
(z=5.32, p<.058) hesaplanan deðerler anlamlý gibi bir dizi psikolojik belirtilerle iliþki olduðunu
bulunmamýþtýr. göstermiþtir (Atalay ve ark. 2008, Harris ve ark.
2005, Nordahl ve ark. 2005) ve deðiþik psikopatolo-
Araþtýrmada ayrýca aile iþlevlerinin anlamlý
ji olan kiþilerin normal grupla karþýlaþtýrýldýðýnda
düzeyde psikolojik belirtileri yordadýðý da bulun-
daha yüksek oranda erken dönem uyum bozucu
muþtur (F (1, 351) = 70.03, p<.001).
þemaya sahip olduklarý görülmektedir (Gouveia ve
ark. 2006, Karahan 2006, Turner ve ark. 2005)
TARTIÞMA
Araþtýrmada psikolojik belirtiler en yüksek
Bu araþtýrmada algýlanan aile iþlevi ile psikolojik YÞÖ'nin duygusal yalýtýlmýþlýk þema alaný ile iliþkili
belirtiler arasýndaki iliþkide erken dönem uyum bulunmuþtur. Yurt dýþýnda yapýlan diðer araþtýr-
bozucu þemalarýn aracý rolü incelenmiþtir. malar da bu bulguyla tutarlý görünmektedir.
Young (1990) tarafýndan geliþtirilen þema terapinin Örneðin, duygusal yalýtýlmýþlýk þema alaný içinde
kuramsal temellerine göre her bir psikopatoloji bir deðerlendirilebilecek bir þemanýn, -duygusal yok-
ya da daha fazla erken dönem uyum bozucu þemaya sunluk (emotional deprivation) þema alanýnýn-
sahiptir. Bu araþtýrmada da Young'ýn görüþlerini bireylerin psikolojik belirti düzeylerinin önemli bir
destekler þekilde erken dönem uyum bozucu bölümünü yordadýðý bulunmuþtur (Petrocelli ve
þemalarýn psikolojik belirtilerle yüksek düzeyde ark. 2001, Ball ve Cecoro 2001). Aile iþlevlerinin
psikolojik belirtileri anlamlý düzeyde yordamasý,

Klinik Psikiyatri 2010;13:127-136 133


Kapçý EG, Hamamcý Z.

bu deðiþkenler arasýndaki iliþkiyi gösteren diðer alanýnda deðerlendirilen sosyal yalýtýlmýþlýk


araþtýrma sonuçlarýný destekler niteliktedir þemasýnýn, olumsuz ana-baba tutumu arasýndaki
(Goodyer ve ark. 1997, Fristad ve Clayton 1991). iliþkide aracý bir deðiþken olduðu bulunmuþtur
(Jones ve ark. 2005). Duygusal yoksunluk ve sosyal
Araþtýrmanýn bir diðer bulgusu ise aile iþlevleri ile
yalýtýlmýþlýk þemalarýnýn fiziksel ve duygusal
erken dönem uyumsuz þemalar arasýnda bulunan
istismar yaþantýlarý ile depresyon arasýndaki iliþkide
iliþkidir. Araþtýrmada ADO'nun duygusal tepki
de aracý bir deðiþken olduðu bulunmuþtur (Lumley
verme alt ölçeðinin erken dönem uyumsuz þemalar
ve Harkness 2007).
en yüksek düzeyde iliþkili olduðu bulunmuþtur.
Araþtýrmada ayný zamanda aile iþlevinin zedelen- Bu araþtýrmanýn sonuçlarý birkaç açýdan önemlidir.
miþ sýnýrlar, yetersizlik, adil-sorumlu-kaygýlý ve duy- Öncelikle, aile iþlevleri, erken dönem uyumsuz
gusal yalýtýlmýþlýk þema alanýný yordadýðý belirlen- þemalar ve psikolojik belirtilerin birbirleri ile iliþki-
miþtir. Daha önce belirtildiði gibi, þema terapinin lerini ayný anda gösteren ilk çalýþmalardan biridir.
kuramsal temellerine göre çekirdek aile içinde Bir diðer önemi ise, aile iþlevlerinin psikolojik belir-
anlayýþ, sevgi, ait olma gibi en temel gereksinim- tileri yordamasýnýn erken dönem uyum bozucu
lerin karþýlanmamasý erken dönem uyumsuz þemalarýn aracý rolüne baðlý olarak deðiþtiðini
þemalarýn geliþimine katkýda bulunmaktadýr. göstermesidir. Aile iþlevlerinin psikolojik belirtilere
ADO'nun duygusal tepki verme alt ölçeðinde yer erken dönem uyum bozucu þemalarýn aracýlýðýyla
alan maddeler incelendiðinde de bu maddelerin katkýda bulunmasý, biliþsel terapi kuramlarýnýn
daha çok aile üyelerinin birbirlerine sevgi, þefkat þemalarýn geliþimine iliþkin açýklamalarýnda yapýcý
gibi olumlu duygularýnýn ifade edilmesi ile ilgili ana-baba ve çocuk etkileþiminin yaný sýra hem
olduðu görülmektedir. Bu nedenle araþtýrmada aile kuramsal olarak hem de uygulamalarda aile üyeleri
iþlevlerinin duygusal tepki verme, iletiþim ve arasýndaki iletiþim ve destek, rol daðýlýmý, problem
gereken ilgiyi gösterme alt ölçeklerinden duygusal ve çatýþma çözümü gibi aile yapýsýnýn ve bu yapýnýn
yalýtýlmýþlýk þema alaný ile -en yüksek düzeyde- saðlýklý olup olmadýðýnýn bir bütün olarak deðer-
iliþkili bulunmasý, aile ortamýnda sevgi, ait olma lendirilmesi gerektiðine iþaret etmektedir.
gibi en temel gereksinimleri karþýlanmasýnýn erken
Bununla birlikte, araþtýrmanýn birkaç sýnýrlýlýðýndan
dönem uyumsuz þemalarýn geliþiminde önemli ola-
söz etmek gerekmektedir. Sonuçlarýn genel-
bileceðine iþaret etmektedir.
lenebilirliðini etkileyebilecek belki de en önemli
Aile iþlevini yerine getirmediðinde ya da aile olum- sýnýrlýlýk örneklemin -klinik olmayan-üniversite
suz iþlevlere sahip olduðunda, o ailede yetiþen öðrencilerinden oluþmasýdýr. Ýzleyen araþtýrmalar
bireyler bir sosyal gruba ait olamayacaðý (sosyal klinik ve klinik olmayan farklý yaþ ve demografik
yalýtýlmýþlýk þemasý), duygusal iliþki gereksinim- özellikleri olan bireylerle tekrarlanabilir. Bir baþka
lerinin yeterince karþýlanamayacaðý (duygusal yok- sýnýrlýlýk ise, erken dönem uyumsuz þemalarýn aracý
sunluk þemasý), duygularýný göz ardý etmesi gerek- rolünde aile iþlevleri ayrý ayrý deðil bir bütün olarak
tiði (duygularý bastýrma þemasý) ve diðerlerinin onu deðerlendirilmiþtir. Ýleride yapýlacak araþtýrmalar
inciteceði (güvensizlik þemasý) inancýný geliþtire- her bir aile iþlevi ile farklý þema alanlarýný incele-
bilirler. Bu tür inançlar da psikolojik belirtilerin yerek aile iþlevlerinin katkýsýna iliþkin daha ayrýntýlý
oluþmasýna ya da artmasýna katkýda bulunabilir. bilgiler verecektir. Son olarak, erken dönem uyum-
suz þemalarýn çeþitli psikolojik belirtilerle olan
Bu araþtýrmada, duygusal yoksunluk þema alaný,
iliþkisine hangi aile iþlevlerinin daha fazla katkýda
aile iþlevleri ile psikolojik belirtiler arasýndaki
bulunduðunun belirlenmesine yönelik çalýþmalar
iliþkide aracý bir deðiþken olarak belirmiþtir. Bir
alana katký saðlayacaktýr.
diðer deyiþle, olumsuz aile iþlevlerinin psikolojik
belirtileri yordamasý, duygusal yoksunluk þemasýn-
dan kaynaklanmaktadýr. Duygusal yoksunluðun Yazýþma adresi: Dr. Zeynep Hamamcý, Gaziantep Üniversitesi
aracý rolünü gösteren baþka araþtýrmalar da bulun- Eðitim Fakültesi, Rehberlik ve Psikolojik Danýþma Anabilim
maktadýr. Örneðin, yeme bozukluðu olan bireylerle Dalý, Gaziantep, hamamci@gantep.edu.tr
yapýlan bir çalýþmada, duygusal yoksunluk þema

134 Klinik Psikiyatri 2010;13:127-136


Aile Ýþlevi ile Psikolojik Belirtiler Arasýndaki Ýliþki:
Erken Dönem Uyum Bozucu Þemalarýn Aracý Rolü

KAYNAKLAR
Atalay H ve ark. (2008) Early maladaptive schemas activated in psychology. The Handbook of Social Psychology. D Gilbert, S
patients with obsessive compulsive disorders: A cross-sectional Fiske G, Lindzey (eds), Boston, McGraw-Hill, 1998, s.233-265.
study. Int J Psychiatry Clin Pract,12:268-279.
Kenny DA. Mediation, 14 Eylül, 2010 tarahinde www. davi-
Baron RM, Kenny DA (1986) The moderator-mediator vari- dakenny.net/cm/mediate. html adresinden indirilmiþtir.
able distinction in social psychological research: Conceptual,
Leung N, Waller G, Thomas G (1999) Core beliefs in anorexic
strategic, and statistical considerations. J Pers Soc Psychol, 51:
and bulimic women. J Nerv Ment Dis, 187: 736-741.
1173-1182.
Lizardi H (1995) Reports of the childhood home enviroment in
Ball S, Cecero JJ (2001) Addicted patients with personality dis-
early-onset dysthymia and episodic major depression. J Abnorm
orders:traits, schema, and presenting problems. J Personal
Psychol, 104:132-139.
Disord, 15: 72-83.
McGinn LK, Cukor D, Sanderson WC (2005) The relationship
Beck AT (1976) Cognitive Therapy and Emotional Disorders,
between parenting style, cognitive stlyle, and anxiety and
New York, Pengium Books.
depression: Does increased early adversity influence symptom
Beck AT ve ark. (1979) Cognitive Therapy of Depression. New severity through the mediating role of cognitive style? Cognit
York, Guilford Press. Ther Res, 29:219-242.
Beck JS (1995) Cognitive Therapy : Basic and Beyond, New Meyer C, Gilling K (2003) Parental bonding and bulimic psy-
York, Guilford Pres. chopathology: The mediating role of mistrust/abuse beliefs. Int
J Eat Disord, 32:29-233.
Bulut I (1990) Aile Deðerlendirme Ölçeði El Kitabý, Ankara,
Özgüzeliþ Matbaasý. Murris P (2006) Maladaptive schemas in non-clinical adoles-
cents: relation to perceived parental rearing parental rearing
Clark DA, Beck AT, Alford BA (1999) Scientific Foundations of
behaviours, big five personality factors and psychological symp-
Cognitive theory and Therapy of Depressions, New York, John
toms. Clin Psychol Psychother, 13:405-413.
Wiley & Sons.
Nordahl M, Holthe H, Haugum JA (2005) Early maladaptive
Derogatis LR (1992) The Brief Symptom Inventory, Administ-
schemas in patients with or without personality disorders, Clin
ration, Scoring and Procedures Manuel-II, New York, Clinical
Psychol Psychother, 12:142-149.
Pyschometric Research Inc.
Petrocelli, JV (2001) Early maladaptive schemas of personality
DeRubies RJ, Tank TZ, Beck TA (2001) Cognitive therapy.
subtypes. J Personal Disord, 15: 546-559.
The Handbook of Cognitive Behavioral Therapies, KS Dobson
(ed), New York/London, Guilford Press, s. 349-393. Pinto-Gouveia J ve ark. (2006) Early schemas and social phobia.
Cognit Ther Res, 30:571-584.
Epstein NB, Bolwin LM, Bishop DS (1983) The McMaster
Family Assessment Device. J Marital Fam Ther, 9:171-180. Specht MW, Chapman A, Cellucci T (2009) Schemas and per-
sonality disorder symptoms in incarcerated women. J Behav
Fristad MA, Clayton TL (1991) Family dysfunction and fami-
Ther Exp Psychiatry, 40:256-264.
ly psychopathology in child psychiatry outpatients. J Fam Psych,
5:46-59. Schmidt NB (1995) The schema questionnaire: Investigation of
psychometric properties and the hierarchical structure of a mea-
Goodyer IM, Herbert J, Tamplin A ve ark. (1997) Short-term
sure of maladaptive schemas. Cognit Ther Res, 19:295-321.
outcome of major depression: Life events, family dysfunction,
and friendship difficulties as predictors of persistent disorder. J Þahin NH, Durak A (1994) Kýsa Semptom Envanteri: Türk
Am Acad Child Psychiatry, 36:474-480. gençleri için uyarlanmasý. Turk Psikoloji Derg, 9:44-56.
Haris AE, Curtin L (2002) Parental perceptions, early mal- Þahin NH, Durak Batýgün A, Uðurtaþ S (2002) Kýsa Semptom
adaptive schemas, and depressive symptoms in young adults. Envanteri: Ergenler için kullanýmýnýn geçerlik, güvenirlik ve fak-
Cognit Ther Res, 26:405-416. tör yapýsý, Turk Psikiyatri Derg, 13:125-135.
Hartt J, Waller G (2001) Child abuse, dissociation, and core Thimm JC (2009) Mediation of early maladative schemas
beliefs in bulimic disorders. Child Abuse Negl, 26:923-938. between perception of parental rearing style and personality dis-
orders symptoms. Behav Ther Exp Psychiatry, 41: 52-59.
Jones CJ, Leung N, Harris G (2006) Father-daugher relation-
ship and eating psychopathology: the mediating role of core Turner MH, Rose KS, Cooper MJ (2004) Parental bonding and
beliefs. Br J Clin Psychol, 45:319-330. eating disorder symptoms in adolescents.the mediating role of
core beliefs. Eat Behav, 6: 113-118.
Jones CJ, Harris G, Leung N (2005) Parental rearing behaviours
and eating disorder: the mediating role of core beliefs. Eat Turner MH, Rose KS, Cooper MJ (2005) Schema and parental
Behav, 6:335-364. bonding in overweight ano nonoverweight female adolescents.
Int J Obes, 29:381-387.
Karaosmanoðlu A ve ark. (2005) Dance of the schemas:
Relations between parenting, schema, overcompensation and Waller G (2001) The psychopathology of bulimic women who
avoidance. XXXV Congress of the EABCT, Thessaloniki, report childhood sexual abuse. J Nerv Ment Dis, 189:700-708.
Greece.
Waller G (2000) Cognitive content among bulimic women: the
Kenny DA, Kashy DA, Bolger N (1998) Data analysis in social role of core beliefs. Int J Eat Disord, 28:235-241.

Klinik Psikiyatri 2010;13:127-136 135


Kapçý EG, Hamamcý Z.

Welburn K (2002) The Schema Questionnaire-Short Form: fac- Young JE (1990) Cognitive Therapy for Personality Disorders:
tor analysis and relationships between schemas and symptoms. A Schema Focused Approach. Sarasota, Professional Resource
Cognit Ther Res, 26: 519-530. Press.
Wright M, Crawford E, Del Castillo D (2009) Childhood emo- Young JE, Klosko JS, Weishaar EM (2003) Þema Terapi (Çev.
tional maltreatment and later psychological distress among col- TV Soylu), Litera Yayýncýlýk, Ýstanbul.
lege students. The mediating role of maladaptive schemas. Child
Abuse Negl, 33: 59-68.

136 Klinik Psikiyatri 2010;13:127-136

You might also like