You are on page 1of 4

Beck'in Depresyon Modeli Ve

Biliş sel Terapisi


Haluk ARKAR*
ÖZET
Beck'in depresyon modeli; ki şilerin nasıl hissettiğini ve davrandığını, yaşadıkları deneyimleri nas ıl algıla-
dıklarının ve yap ılandırdıklarının belirlediğini öne süren bir psikopatoloji modelidir. Bu modele dayanan bi-
lişsel terapi keşfetme, gerçekli ğ i test etme ve sorun çözme süreçlerini içeren etkin, yap ılandırılm ış, süre sı-
nırlı ve bugünü merkez alan bir yakla şımdır.
Anahtar Kelimeler: Depresyon, Beck modeli, Bili şsel terapi.

SUMMARY
Beck model of depression is a model of psychopathology which postulates that how an individual perceives
and structures his experiences determines how he feels and behaves. Cognitive theraphy, as formulated by
Beck, is active, structured, time-limited, and present-centered approach including a process of investigation,
reality testing and problem-solving.
a
Key words: Depression, Beck model, Cognitive therapy.

GİRİŞ: yorumlama eğiliminden oluşur. Kişi dünyayı kendi


cy
Beck'in depresyon modeli 1960'l ı yılların erken üstüne aşırı derecede istekler olan ve/veya ya şam
dönemlerinde başlayan sistematik klinik gözlemler- amaçlarına ulaşmasında önünde üstesinden geleme-
den ve deneysel çal ışmalardan türemiş tir. Klinik ve yeceğ i engeller olan bir yer olarak görür. Canl ı veya
deneysel yaklaşımları n karşılıklı etkileşimi modelin cansız çevresiyle ilişkilerini, yanlış olarak bu ilişkiler
ve modelden türeyen psikoterapinin h ızlı gelişmesine yenilgiyi veya yoksunluğ u temsil ediyorlann ış gibi
olanak tan ımıştır (1, 2). yorumlar. Hastanın çevreyi nasıl olumsuz bir şekilde
Beck, depresyonun psikolojik yap ısını açıklamak yapılandırdığı gözlenirse, bu olumsuz yanlış yorum-
için üç özgül kavram ileri sürmektedir: 1) bili şsel üç-
pe

lamaları görmek mümkün olur. Bu olumsuz yorum-


lü (cognitive triad), 2) şemalar ve 3) bili şsel hatalar ların alternatif yorumlar ı da vardır. Eğer depresif kişi
(hatalı bilgi işleme) (2). daha az olumsuz alternatif aç ıklamalar konusunda ik-
na edilebilirse, daha önce yapm ış olduğu olumsuz
Bilişsel Üçlü Kavram ı yorumlamalar ın yanlış olduğunun farkına varabilir.
Bilişsel üçlü hastan ın kendisi, gelece ği ve idio- Bu yolla, olumsuz sonuçlara ula şmak için gerçekleri
senkratik anlamda deneyimlerini yans ıtan üç temel nasıl değiştirdiğinin farkına varabilir.
bilişsel örüntüden olu şur. Üçlünün ilk parçası hasta- Bilişsel üçlünün üçüncü parçası gelecekle ilgili
nın kendi hakkı ndaki olumsuz bakış açısıdır. Kişi olumsuz bakıştan oluşur. Depresif ki şi şu anda yaşa-
kendini kusurlu, yetersiz, hastal ıklı veya yoksun bir dığı güçlüklerin veya s ıkıntıların sonsuza dek devam
kişi olarak görür.Hoşa gitmeyen bütün deneyimlerini edeceğini düş ünür. Güçlüklerin, engellemelerin ve
kendisinde varolan psikolojik, ahlaki veya fiziksel yoksunlukların ara vermeden sürece ğini veya yakın
kusura atfetme e ğ ilimindedir. Hasta bu kusurlar ından gelecekte özel bir görev üstlendi ğini varsaydığı za-
dolayı istenmeyen ve de ğersiz bir kişi olduğuna ina- man, bu görevi başaramayaca ğmı zanneder.
nır. Bu yüzden kendisini fazlaca ele ştirme eğilimin- Beck, depresif sendromun diğ er belirti ve bulgu-
dedir. Mutluluğa ve kişisel değerliliğe ulaşmak için ların' olumsuz biliş sel örüntünün sonuçları olarak ka-
gerekli niteliklerin kendisinde eksik oldu ğuna inanır. bul eder. Örneğin, eğer hasta yanl ış bir şekilde redde-
Bilişsel üçlünün ikinci parças ı depresif kişinin dileceğini düşünürse, buna aynı olumsuz duygulan ım
yaşamakta olduğ u deneyimleri olumsuz bir şekilde ile tepki gösterecek ve böylece gerçekten reddedile-

(*) Dokuz Eylül Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dal ı

37
Beck'in Depresyon Modeli Ve Bili şsel Terapisi Arkar

cek. Eğer bir ki şi hatalı bir şekilde sosyal olarak yal- şemalar ki şinin nasıl tepki vereceğini doğrudan belir-
nız kalmış bir insan olduğuna inanırsa, kendini yalnız ler. Depresyon gibi psikopatolojik durumlarda, hasta-
hissedecektir. nın özgül ortamlan kavramsalla ştırması prepotent
Güdülenme ile ilgili belirtiler (örne ğin, 'istenç disfonksiyonel şemalara uyacak şekilde bozulmuştur.
felci, kaçma ve kaçmma istekleri,vb.) olumsuz bili ş- Aşırı etkin idiosenkratik şemalar belirli uyarma uy-
lerin (cognition) sonuçlar ı olarak açıklanabilir. 'İs- gun şemanın düzenli bir şekilde biniş mesini engeller.
tenç felci' hastan ın kötümserliğinden ve ümitsizliğin- Bu idiosenkratik şemalar daha da etkinleştikçe çok
den kaynaklan ır. Eğer kişi olumsuz bir sonuç bekli- geniş alandaki ilgisiz uyanmlan kendilerine çekerler.
yorsa, hedefe ula şmak için hiç bir şey yapmaz. inti- Hasta kendi dü şünme süreçleri üzerine gönüllü dene-
har istekleri çözülemeyen bir sorun veya üstesinden timini kaybeder ve daha uygun di ğer şemalar kulla-
gelinemeyen bir ortamdan kaçma iste ğinin aşırı anla- namaz (2, 6).
tımı olarak değerlendirilebilir. Depresif kişi kendini Hafif depresyonlarda hasta genellikle olumsuz
değersiz bir yük gibi görebilir ve sonuç olarak ölme- düşüncelerini daha nesnel görebilir. Depresyon iler-
sinin, kendiside dahil, herkes için en iyisi oldu ğuna ledikçe, ortam ve ki şinin olumsuz yorumlamalan
inanır. arasında mantıksal bir bağlantı olmamasına karşın,
Bağımlılığın artışı bilişsel terimlerle aç ıklanabi- giderek olumsuz düş ünme egemen olur. Prepotent
lir. Kişi kendini boş ve yardım alamayacak bir ki şi idiosenkratik şemalar gerçeklikte bozukluklara yol
olarak görür ve normal i şlerin zorluğunu abartır. Gi- açtığı ve bunun sonucu olarak depresif ki şinin düşün-
rişeceği işin sonuçta kötüye gidece ğini bekler. Hasta mesinde sistematik hatalar oldu ğu için, kişi olumsuz
daha yeterli ve yetenekli kabul etti ği kişilerden yar- yorumlamalann ın hatalı olabileceği fikrini pek kabul
dım ve destek arama e ğilimindedir. edemez. Çok daha ağır depresif durumlarda hastan ın
Beck modeli, depresyonun fiziksel bulgulann ı da düşünmesi tamamen idiosenkratik şema egemenliği-
açıklayabilmektedir. Apati ve dü şük enerji hastan ın ne girer: Kişinin zihni ısrarla ve tekrar tekrar olum-
suz düşüncelerle uğraşır ve dışsal uyarımlara (örne-
a
bütün çabalarında başarısızlığa mahkum oldu ğu
inancından kaynaklanır. Gelecek hakk ındaki olum- ğ in, okumak veya sorulan sorulara cevap vermek)
suz bakış açısı "psikoınotor inhibisyon"'a yol açabi- konsantre olmakta veya istemli zihinsel etkinliklerle
lir. (hesap yapmak, problem çözmek, hat ırlamak) ilgi-
cy
lenmekte büyük güçlüğ ü olur. Bu gibi durumlarda,
Bilişsel Şemalar idiosenkratik bilişsel organizasyonun otonomi kazan-
Beck'in modelinin ikinci önemli kısmı şemalar ması ndan söz edilir. Depresif bili şsel organizasyon
kavramından olu şuyor. Şema kavramı, depresif kişi- dış uyanmlardan bağımsız olur ve birey yakın çevre-
nin yaşamı nda birçok nesnel olumlu etkenin varl ığı- sindeki değiş ikliklere tepki vermez.
na karşın niçin acı ve kendine zarar verici tutumlar ı
sürdürdüğünü açıklamakta kullanılmaktadır. Bilişsel Hatalar (Hatal ı Bilgi işleme)
pe

Herhangi bir ortam birçok uyanmdan olu şmakta- Depresif kişinin düşünmesindeki sistematik hata-
dır. Birey özgül uyar ımlara seçici olarak dikkat eder, lar, karşıt bulguları n varlığına karşın, hastanın olum-
bunları bir örüntü halinde birleş tirir ve o ortam kav- suz kavramlarını n geçerliliğine olan inancını sürdür-
ramsallaştırır. Her ne kadar farkl ı kişiler aynı ortam ı mesine yol açmaktadır.
farklı yollarla kavramlaştırabilirlersede, belirli bir ki-
şi benzer tipteki olaylara kar şı olan tepkilerinde tu- 1. Mantığa dayanmayan ç ıkarsama (bir tepki
tarlı olma eğ ilimindedir. Göreceli olarak durağan bi- seti): Karşıt bir bulgu olduğ u veya destekleyen bir
liş sel örüntüler belirli ortamlann yorumlamalar ında bulgu olamadığı halde belli bir dü şünceye, sonuca
düzenliliğin temelini oluşturur. Şema terimi bu dura- varmaktır.
ğan bilişsel örüntüleri kapsar. 2. Seçici soyutlama (bir uyar ım seti): Bütünün
Bir kişi belirli bir durumla kar şılaştığı zaman, o sadece bir ayrı ntısına odakla şıp, o ortamın diğer
durumla ilgili şema aktive olur. Şema, verilen biliş- özelliklerini gözardı edip, yaşanılan bütün deneyimi
lere çevirmede temeldir (bili ş; sözel veya resimsel o aynntıya göre kavran ısallaştırmaktır.
içerikli herhangi bir fikir). Yani, bir şema, kişinin 3.Aşırı genelleştirme (bir tepki seti): Bir veya
karşı karşıya kaldığı uyarımları süzmekte, ayn ştır- birkaç tane raslant ısal olayı temel alarak genel kural
makta ve kodlamada temeli anlatmaktad ır. Kişi şe- veya sonuç ç ıkarına örüntüsü ve bunu ilgili ilgisiz
malar matriksine göre ya şadığı deneyimleri sınıflan- her ortama uygulamakt ır.
dırır ve değerlendirir. 4. Büyütme ve küçültme (bir tepki seti): Bir
Kullanılan şemaların çeşitleri bir bireyin farkl ı olayın büyüklüğ ünü veya anlam ını değerlendinnede-
deneyimleri nasıl yapılandıracağı nı belirler. Bir şe- ki bozukluk derecesine varan hatalardı r.
ma uzun bir süre etkin olmayabilir fakat özgül çevre- 5. Kişiselleş tirme (bir tepki seti): Kişinin, her-
sel girdilerle (örne ğ in, stres verici ortamlar) enerji hangi bir bağlantı kurmak için hiç bir temel olmaks ı-
kazanı p etkin olabilir. Özgül bir ortamda etkin olan zın, olayları kendisine bağlamas ı eğilimidir.

38
Beck'in Depresyon Modeli Ve Bili şsel Terapisi Arkar

6. Mutlakçı, iki uçlu düşünme (bir tepki seti): suz düşüncelerini tan ımayı, monitor etmeyi ve Oto-
Yaşanılan bütün deneyimleri iki z ıt kategoriden biri- matik Düşüncelerin Günlük Kayıt Formuna kaydet-
ne yerleştirme eğilimidir; örneğin, kusursuz veya ku- meyi öğrenir. Bilişler ve altta yatan varsay ımlar,
surlu, melek veya şeytan. Kişi kendini tanımlarken mantık, geçerlilik, uyumluluk ve patolojinin sürdü-
en uçtaki olumsuz kategoriyi seçiyor. rülmesine karşıt olarak olumlu davranışın arttırılması
çerçevelerinde tart ışıhr ve sınanır. Örneğin, depresif
Bilişsel Terapi'nin Tan ımı kişinin bütün olumsuz sonuçlardan kendi ba şanlanm
Beck tarafından formule edilen bili şsel terapi, çe- dikkate almaksızın kendisini sorumlu hissetmesi e ği-
şitli ruhsal bozuklukları (örneğin, depresyon, anksi- limi belirlenir ve tart ışıhr. Terapati özgül "hedef
yete, fobiler, ağrı sorunları, vb.) tedavi etmekte kul- semptomlara"odaklaşır (örneğin, intihar dürtüleri).
lanılan etkin, yönlendirici, süre-s ınırlı, yapılandınl- Bu semptomlar' destekleyen bili şler belirlenir (örne-
mış bir yaklaşımdır. Dayandığı kuramsal gerçek; bi- ğin, "Yaşamım değersiz, anlamsız ve ben bunu de-
reyin duygulan ım ve davranışının o kişinin dünyayı ğiştiremiyorum.") ve mantıksal empirik keşfe tabi tu-
nasıl, ne yollarla yapılandırdığı ile belirlendiğidir. tulur.
Bilişsel (bilinç ak ışı içindeki sözel veya resimsel Psikoterapinin öğrenme modelinin en güçlü yan-
olaylar) daha önceki deneyimlerle geli şen tutumlara lanndan biri, hastan ın, terapistin terapi yöntemlerinin
veya varsayımlara (şemalar) dayan ıyorlar (5). Örne- bir çoğuna katılmasıdır. örneğin, hastalar vardıkları
ğin, eğer bir kişi yaşadığı bütün deneyimlerini Kişi- sonuçları veya tahminlerini sorgulamada s ıklıkla
sel yeterlilik ile yorumluyorsa, onun dü şünmesini kendiliğinden kendilerini terapist rolünde bulurlar.
egemen olan şema şudur; "Eğer herşeyi mükemmel Gözlenen kendini sorgulamaya örnekler: Bu sonuca
bir şekilde yapamazsam, ba şarısız bir kişiyim." Bu- varmak için elimde ne gibi bir delil, bulgu var? Baş-
nun sonucu olarak kişi her ortama, ki şisel yeterlili ği ka ne gibi aç ıklamalar olabilir? Bu kay ıp ne kadar
ile ilgili olsun veya olmas ın, kişisel yeterliliği temel ciddi? Onu yaşamımdan nasıl çıkarabilirim? Eğer bir
alarak tepki gösterir.
a yabancı benim haldumcla kötü dü şünürse bu bana ne
Kullanı lan özel terapötik yöntemlerden bili şsel kadar zarar verebilir? E ğer ben daha atılgan olmayı
yaklaşımı n psikopatoloji modeli çerçevesinde yarar- denersem ne kaybedebilirim?
lanıhr. Kuramsal bilgi olmaks ızın terapi yöntemleri- Kendini sorgulama bili şsel yöntemlerin terapi
cy
nin etkin bir şekilde uygulanabilmesi mümkün ola- odasındaki görüşmeden dış ortamlara genellenmesin-
maz. Terapötik yöntemler bili şlerin altında yatan bo- de önemli bir rol oynar. Böyle bir sorgulama olmak-
zuk düşünceleri, disfonksiyonel inançlar ı belirlemek, sızın, depresif kişi kalıplaşmış otomatik örüntüleri ile
gerçeklik aç ısından test etmek ve düzeltmek için ta- sınırlanmıştır. Bu durum "düşüncesiz dü şünme" ola-
sarlanır. Hasta dü şünüşünü tekrar değerlendirerek ve rak isimlendirilebilir (2, 3).
düzelterek sorunlarına ve daha önce aşılmaz sandığı Davranışsal yöntemler çok ağır depresif hastalar-
ortamlara egemen olmay ı öğrenir. Bilişsel terapist da yalnızca davran ışı değiştirmek için değil, aynı za-
pe

hastaya psikolojik sorunları ile ilgili daha gerçekçi ve manda özgül davran ışlarla ilgili bilişleri çıkarmak
daha uyum sağlayıcı düşünme ve hareket etmesine için kullanılmaktadır. Davranışsal stratejilere örnek
yardım eder ve böylelikle semptomlar azal ır (7). olarak, Haftalık Aktivite Çizelgesi (hasta etkinlikleri-
Bilişsel terapide bir çok bili şsel ve davran ışsal ni saatlik olarak kaybeder), Yapabilme ve Zevk alma
stratejiden yararlan ılmaktadır. Bilişsel yöntemler Çizelgesi (hasta listelenmi ş etkinlikleri 0-5 aras ı de-
hastanın özgül hatalı kavramlaştırmalannı ve uyuma recelendirilir) ve Artan Miktarda Görevlendirme
yönelik olmayan varsayımlannı tanımlayarak göster- (hasta çok zor oldu ğuna inandığı veya mümkün ol-
meyi ve test etmeyi amaçlar. Bu yakla şım hastayı madığını düşündüğü bir hedefe ulaşmak için görevler
eğitmek için tasarlanm ış, oldukça özgül öğrenme de- zincirine giri şir) sayılabilinir. Bunlardan ba şka, dav-
neyimlerinden olu şmaktadır. Eğitim şu işlemleri içer- ranışsal ödevler, uyuma yönelik olmayan belirli bili ş-
mektedir: 1) ki şinin olumsuz, otomatik dü şüncelerini leri ve varsay ımlar hastanın test etmesine yardımcı
(bilişlerini) monitor etmesi; 2) bili ş, duygulanım ve olmak için tasarlanır.
davranış arasındaki bağlantıların tanınabilir hale gel- Terapistin karşılaşabileceği en önemli sorun be-
mesi; 3) kişinin bozuk otomatik dü şüncelerinin ya- lirli müdahele tiplerinin seçimi ve zamanlamas ı ile il-
nındaki ve karşısındaki bulguları sınaması; 4) yanlı gili karar vermektir. Bilişsel terapide davran ışsal tek-
bilişlerin daha gerçeğ e dönük yorumlarla yer değiş- niklerinde kendilerine özgü avantajlar ı ve, uygulama-
tirmesi; 5) kişinin yaşadığı deneyimleri bozmas ına ları vardır. Yakın belleği zayıflamış retarde bir ki şide
yatkın olan disfonksiyonel inançlar ı tanımayı ve de- bir bilişsel yöntem uygulamak çok zor olur. Davra-
ğiştirmeyi öğrenmesidir (2, 5). nışsal metodlar göreceli olarak hareketsizli ği gider-
Çeşitli sözel yöntemler özgül bilişlerin ve varsa- mede ve kişiyi yapıcı etkinliklere yönlendirmede da-
yımlann altında yatan mantığı ve temeli keşfetmek ha güçlüdür. Hatta, davran ışsal bir hedefe ulaşmada
için kullan ılır. Hastaya başlangıçta bilişsel terapinin başarılı bir deneyim yaşama "ben hiç bir şey yapamı-
mantığı ile ilgili açıklama yapılır. Sonra, kişi olum- yorum" gibi hatalı bir inancı gidermekte bilişsel me-

39
Beck'in Depresyon Modeli Ve Bili şsel Terapisi Arkar

todlardan daha güçlüdür. Bili şsel yöntemler ise, has- vardığı sonuçların ve varsayımlannın empirik olarak
taların özgül olaylarla ilgili doğru olamayan çıkarsa- çalışılmasına, araştırılmasına vurgu yapma aç ısından
malar yapma eğitimlerini düzeltmekte daha uygun te- diğer psikoterapi okullarından da ayr ılır. Hastan ın
davi yöntemleridir. kendisi , deneyimleri ve geleceği hakkındaki dis-
Terapi genellikle haftalik aralarla 15-25 seans sü- fonksiyonel dü şünce ve maçları varsayımlar şeklinde
rer. Orta ve ağır depresif hastalar ilk 4-5 hafta için formule edilir, sonra bu varsay ımlann geçerliliği sis-
haftada iki seans, sonraki 10-15 hafta boyunca tek tematik olarak test edilir. Hemen hemen ya şanılan
seansı gerektirirler. Tedavi bitiminden sonraki bir y ıl bütün deneyimler hastan ın olumsuz bakış açısına ve
içinde 3-4 kontrol görü şmesi öngörülmektedir (4). düşüncelerine ilişkn deney yapma olana ğı sağlar. Ör-
negin, bir hasta kendisiyle kar şılaştığında kafasını
Bilişsel Terapide Yeni Olan Nedir? çeviren herkesin ondan tiksindi ğine inanıyordu. Bu
Bir psikoterapi türü olarak bili şsel terapi bir; gö- kişiye diğer insanların tepkilerini yargılaması için bir
rüşmelerin biçimi, iki; odakla şılan sorun çe şidi açı- sistem kurmasına yardım edilir ve sonra di ğer insan-
sından geleneksel psikoterapilerden farkl ılaşmaktadır ların yüz hareketlerini, vücud hareketlerini nesnel
(2). olarak değ erlendirmesi için yönlendirilir. basit hijye-
Psikoanalitik terapi veya ki şiyi merkez alan tera- nik işlemleri yapamadığına, yapamayacağına inanan
pi gibi daha geleneksel psikoterapilerin tersine, bili ş- bir hasta için de bu etkinlikleri yaparken ba şarı dere-
sel terapi uygulayan terapist sürekli olarak etkin ve cesini kayıt edebileceği bir grafik veya işaretleme lis-
hastayla etkileşim içindedir. Terapist, terapiyi hasta- tesi oluşturulabilir.
nın katıhmını ve işbirliğini sağlayacak biçimde yapı- Sonuç olarak,biliş sel terapist etkin olarak hastaya
landıınr. Depresif hastalar genellikle dü şünsel bir kar- biliş, duygu ve davranış arasındaki bağlantıları gös-
maşa içinde oldukları için terapist onlara günlük ya- tennekte ve bilişsel ve davran ışsal yöntemler uygula-
şamın gereklilikleriyle başedebilmeleırine yardımcı yarak bili şsel organizasyon ve süreçleri de ğiştirmeyi
a
olmak için düşünmelerini ve davran ışlarını düzenle- ve hastaya bilişsel modele dayanan bir e ğitim verme-
mede yardım eder. Başlangıçta hastanın semptomla- yi amaçlamaktadır. Ev ödevleri verilerek terapi sean-
a, tedavi planının formulasyonunda işbirliğini engel- sında yapı lan etkinliklerin desteklenmesi, terapinin
leyebilir. Ancak terapist, biraz becerisini ve yetene ği- terapi odasına sınırlanmaması açısından önemli bir
cy
ni kullanarak hastayı çeşitli terapötik işlemlere etkin avantajdır.
bir şekilde katılma konusunda uyarmalıdır. Serbest
çağnşım gibi klasik yöntemler ve terapistin etkinli ği-
nin az olması depresif hastalarda olumsuz bir etki ya- KAYNAKLAR
ratmaktadır. Çünkü hastalar olumsuz zihinsel u ğraşı-
lara daha fazla dalmaktad ırlar. 1- Beck AT: Cognitive therapy and the emotional disorders. Inter-
national Universities Press, New York, 1976.
Psikoanalitik terapinin tersine, bili şsel terapinin
pe

2-Beck AT, Rush AJ, Shaw BF, Emery G: Cognitive therapy of


içeriği "burada ve şimdi" sorunlarına odaklanmıştır. depression. The Guilford Press, New York, 1987.
Temel müdahale , terapi s ırasında ve terapi seanslan 3- Clark DM, Teasdale Jd: Diumal variation in clinical depression
arasında hastan ın düşünüşü ve duygularını keşfetme- and accessibility of memories of positive and negative experien-
ye, araştırmaya yöneliktir. Bilinçaltı etkenlerin yo- ces. J Abnomıal Psychol, 91,87-95,1982.
rumlamalan yapılmaz. Bilişsel terapist etkinlik çizel- 4-Fennel MJV, Teasdale JD: Cognitive therapy for depression: İn-
dividual differences and the process of change. Cognitive Ther
gelen oluşturarak ve ev ödevleri vererek hastan ın Res, 11,253-71,1987.
psikolojik deneyimlerini ke şfetmesi için hastayla et- 5- Hawton K, Salkovskis PM, Kirk J, Clark DM: Cognitive baha-
kin işbirliğine girer. viour therapy for psychiatric problems. Oxford University Press,
Bilişsel terapi hastalar ın düşünceler, duygular, is- Oxford, 1989.
tekler ve tutumlar gibi içsel deneyimlerine daha fazla 6- Hollon SD, Kriss Mr: Cognitive factors in clinical research and
practice. Clin Psychol Rev, 4,35-76,1984.
vurgu yapma açısından davranış terapisinden de fark- 7- Young JE, Beck AT: Cognitive therapy: clinical applications.
lılaşmaktadır. Bilişsel terapinin genel stratejisi, has- In Shott term Psychoterapies for depression, (Ed. AJ Rush), Guil-
tanın otomatik dü şüncelerinin, ç ıkarsamalannın, ford Press, New York, 1982.

40

You might also like