You are on page 1of 11

Accelerat ing t he world's research.

İçgörü Kavramı ve Şizofreni


Ercan ALTINOZ

Related papers Download a PDF Pack of t he best relat ed papers 

[T he effect s of psychosocial skills t raining on sympt omat ology, insight , qualit y of life, and sui…
Aysen-esen Danaci

[Adherence t o t he Treat ment in Psychiat ric Pat ient s]


Lut Tamam, Mahmut Karayt uğ, Mehmet Demirkol, Yunus Evlice

bir grup şizofreni hast asında t edaviye uyum ve et kileyen et menlerin belirlenmesi
Yasemin Sönmez Kut lu, Gül Dikeç
İçgörü Kavramı ve Şizofreni
Selçuk Aslan*, Ali Ercan Altınöz**

ABSTRACT SCHIZOPHRENIA AND THE CONCEPT OF INSIGHT Keywords


Insight can be simply deined as the capacity to understand own problems. In psychiatric Insight,
examination, insight is used to describe the awareness of symptoms of illness and Schızophrenia
recognition illness. Poor insight is a common problem seen on schizophrenia patients.
Insight absence is also related with distortion of reality assessment and formation of
delusions. It is not an unitary concept. There are at least three segregated parts of insight Anahtar Kelimeler
which are related to each other. They are; acceptance of illness, recognition of illness’s İçgörü,
symptoms, and treatment cooperation. In recent years, some clinical scales have been Şizofreni
developed to evaluate insight objectively.
In this review, other new approaches related to insight, such as mentalisation, and
cognitive theory on schizophrenia is discussed. New developed clinical insight
assessment scales is looked over, and contribution insight concepts for evaluation of
psychotic patients is investigated. Relationship between insight and psychopathology,
positive and negative symptoms, quality of life, cognitive function and theory of mind is
also given point to.

ÖZET İçgörü basitçe kişinin sorunlarını anlama kapasitesi olarak tanımlanabilir. Psikiyatri
muayenesindeki kullanımında, içgörü; hastalığını tanıma ve belirtilerinin farkında olma için
kullanılmaktadır. İçgörü azlığı; şizofreni hastalarının çoğunda görülen yaygın bir sorundur.
İçgörü olmayışı gerçeği değerlendirmenin bozuk olması, sanrı oluşumu gibi bazı alanlarla
ilgilidir. İçgörü bütünsel tek bir kavram değildir. En az üç ayrı ancak birbiriyle ilgili boyutu
tanımlanmıştır. Bunlar; ruhsal hastalığı kabullenme, belirtileri tanıma ve tedaviye uyumdur.
İçgörünün objektif olarak değerlendirilebilmesi için son yıllarda ölçekler geliştirilmiştir.
Bu derlemede; zihinselleştirme ve şizofrenide bilişsel teori gibi içgörü ile ilgili yeni
yaklaşımlar tartışılmıştır. Yeni geliştirilen içgörü değerlendirme ölçeklerine göz atılmış,
içgörünün psikiyatride özellikle psikotik hastaların incelenmesine katkısı araştırılmıştır.
İçgörünün; psikopatoloji, pozitif - negatif belirtiler, yaşam kalitesi, bilişsel işlevler ve zihin
kuramı ile ilişkisi üzerinde durulmuştur.

İçgörü basitçe kişinin kendi iç dünyasını ve sorun- Jaspers psikiyatride içgörüyü klinik olarak tanımla-
larını anlama kapasitesi olarak tanımlanabilir. İçgö- yan ilk klinik araştırıcılardan biridir, içgörüyü gü-
rü sözlük anlamında; ayırt etme, anlayış ve bilgelik nümüzde yerleşmiş anlamı ile bir bütün olarak has-
(Oxford English Dictionary 2000), 1) bir şeye veri- talığının farkında olma, hastalığının belirtilerinin
len görme yetisi, 2) ruhsal görüş ya da anlayış, 3)
farkında olma olarak tanımlamıştır. Jaspers’e göre
teknik anlamları: a. psikolojik olarak çözümü hızla
psikotik hastalarda içgörü geçici olarak görülebilir,
kavrama, biçimsel öğrenme, b. bireyin kendisini di-
ğerlerinin gördüğü gibi görebilmesi, kendilik bilgi- hastalar bazı durumlarda hezeyan ya da varsanıla-
si, c. psikiyatrideki özgül anlamı: hasta kişinin ruh- rının gerçekdışı olduğunu fark edebilir, ancak bu
sal bir hastalığı olduğunu bilmesidir. (The Oxford sadece bir süre içindir sonra tekrar bu farkındalıkla-
American College Dictionary 2002). rını yitirirler (Jaspers 1913, 1997).

* Doç.Dr., Gazi Ü.T.F. Psikiyatri A.D.


** Arş. Gör. Dr., Başkent Ü.T.F. Psikiyatri A.D.
İçgörü Kavramı ve Şizofreni

İçgörü psikiyatride dar anlamı ile kullanıldığında ne son 20 yılda yapılan araştırmaların sayısı giderek
içgörü değerlendirmesinin gerçeği değerlendirme artmaktadır. 1989 yılında Greenfeld ve ark. şizof-
ile doğrudan ilgili olduğu (Lewis 1934) içgörünün renlerde içgörüyü geleneksel bakış açısı ile değer-
nevrozu psikozdan ayıran anahtar bir özellik oldu- lendirmenin yetersizliğini vurgulayarak 5 ana bö-
ğuna inanılmıştır (Hamilton 1979). Temel psikiyatri lüme ayrılarak incelenmesi gerektiğini önerdiler:
kitapları içgörüyü ruhsal muayenenin hastanın ruh- Bunlar hastanın,
sal durumu hakkında bilgi veren önemli bir bölümü
olarak tanımlamaktadır. Belirtileri hakkındaki görüşleri

Daha geniş bir anlamda kullanıldığında Gestalt psi- Hastalığın varlığı ve kabullenme hakkındaki görüş-
kologlarına göre içgörü bir farkındalık yaşantısıdır. leri
Psikoanalitik yaklaşıma göre içgörü bilinçdışı dürtü
Hastalığın nedenleri hakkındaki görüşleri
ve çatışmaların farkında olmak anlamına gelir, iç-
görü psikoanalitik yazarlar tarafından entelektüel Hastalığın belirtilerinin yinelemesi ile ilgili duyar-
ve emosyonel içgörü olarak ayrılmış, entelektüel lılık
içgörünün yüzeyel ve boşa oluşturulan kaçınılması
gereken bir özellik olarak nitelendirilmiştir. Gerçek Tedavinin değeri ve gerekliliği hakkındaki görüşleri
emosyonel içgörü oluşturulması psikoanalitik te-
Az sayıda hasta üzerinde yapılmış niteliksel bir çalış-
davinin önemli bir amacıdır ve içgörü oluşturmak
mada fonksiyonel psikoz tanısı verilmiş 21 hasta ile
sadece kişinin kendi başına psikoanalitik metinleri
yarı yapılandırılmış, açık uçlu sorulardan oluşmuş
okuyarak başarabileceği bir durum değildir, içgörü
görüşmeler yapılmış ve hastaların sayılan 5 madde
deneyimli bir terapist rehberliğinde gizli kalmış ya-
şantıların ve duyguların derinlemesine incelenmesi hakkındaki görüşleri kaydedilmiştir. Beklenenlerin
sonucunda geçmişte önemli olaylara yatırılmış ener- aksine psikotik yaşantılara karşı içgörünün açık bir
ji yükü değişecek ve terapist ile kurduğu aktarım bütünsel kategori olmadığı saptanmıştır. Yazarlar
ilişkisi sayesinde kişide uzun dönem analiz sonun- sonuçta geleneksel tanımlayıcı ve psikoanalitik iç-
da düzeltici duygusal yaşantı sonucunda kalıcı de- görü kavramlarının yetersiz kaldığını ileri sürerek
ğişimler oluşacaktır (Strachey 1934, Sandler 1973, içgörünün 5 ayrı bağımsız alt bölümde incelenmesi
Kafka 1990). gerektiğini ileri sürmüşlerdir. Aynı yıl McEvoy ve
ark (1989) şizofrenide içgörü üzerine yaptıkları di-
Jaspers (1913) ve sonrasında Lewis (1934) içgörü- ğer öncü çalışmada akut psikopatoloji ile beklene-
yü “uniter” tek bir özellik olarak ele almış, hastanın nin aksine içgörü derecesinin ilişkisiz olduğunu ileri
içgörüsü olduğunu ya da olmadığını kabul etmişler- sürmüşlerdir. Bu çalışmada şizofreni tanısı almış ya-
dir. İçgörünün olmayışı psikoz için olmazsa olmaz tan hastalara içgörü ve tedaviye karşı tutumu ince-
bir özellik olarak değerlendirilmiştir. Lewis’e göre leyen bir anket uygulanmıştır. Bu çalışmada ilk kez
içgörü “kişinin kendinde ortaya çıkan morbid deği- içgörü güvenilirliği gösterilmiş 11 sorudan oluşan
şiklikleri doğru biçimde algalayabilmesidir.” yapılandırılmış klinisyenin hastayı değerlendirdiği
bir ölçek ile değerlendirilmiştir (ITAQ). Hastalar
Psikotik bozukluğu olanların büyük çoğunluğunlu-
BPRS ve CGI ile yatış sırasında 14. gün ve tabur-
ğun zayıf içgörüsü olduğu bir çok çalışmada bildi-
culuk sırasında (ortalama 4 hafta) hastalar değer-
rilmiştir (Amador 1991), (WHO 1973). WHO’nun
lendirilmiş, içgörü ile birlikte ilaç tedavisine uyum
1973’te şizofreni ile ilgili gerçekleştirdiği uluslara-
psikiyatri hemşiresi tarafından kaydedilmiştir. Akut
rası bir araştırmada psikotik hastaların %97’sinin
alevlenme tablosunda içgörü ile ilgili bulgular kar-
içgörüsünün olmadığı bildirilmiştir. Bu çalışmanın
maşıktır. Başlangıçtaki değerlendirmede psikopato-
bulguları Jaspers’in ve Lewis’in görüşlerini destek-
lojinin şiddeti ile ITAQ puanları arasında anlamlı bir
lemiştir. Benzeri sonuçlar kronik olarak hospitalize
ilişki bulunamamış, 14. günde ise belirgin bir ters
edilmiş hastalarda gösterilmiştir (Wilson 1986). Bu
görüş yakın zamandaki çalışmalarda eleştirilmiş, bu- ilişki bulunmuştur. Beklenenin aksine ilerleyen te-
nun yerine içgörünün tek bir olgu değil bir kaç alt davide zaman içinde görülen klinik düzelme ile pa-
boyutun birleşiminden oluşan bir yapı olduğu fikri ralel olarak içgörüde bir düzelme bulunamamıştır.
ağırlık kazanmıştır (McEvoy 1989, David 1990). Buna karşın ilaç tedavisine uyum ile içgörü arasında
anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Sonuçlar şizofreni
Şizofrenik hastalarda gözlenen içgörü azlığı üzeri- alevlenmesinde belirtilerin şiddeti ile içgörü yoklu-

24 RCHP 4:1-2 2010


Selçuk Aslan, Ali Ercan Altınöz

ğu arasında yakın bir bağlantı olduğu varsayımının lediğini anlama olduğunu öne sürmüştür. Yazarlara
desteklenmemiştir. göre içgörü bir belirti olarak var ya da yok biçiminde
değerlendirilemez, sürekli bir duyma ve düşünme
David 1990’ da yazdığı “içgörü ve psikoz” adlı ma- biçimidir, içgörünün içsel ve çevresel etkenlerden
kalesinde içgörü kavramının tarihsel gelişimini in- etkilenerek değişebilmektedir. Bu görüşleri doğrul-
celemiş, ardından içgörünün “var ya da yok” olarak tusunda geliştirilen Markowa-Berrios İçgörü ölçeği
değerlendirilmemesi gerektiğini üç ayrı boyuttan (1992) 32 sorudan oluşan bir öz bildirim anketi-
oluştuğunu öne sürmüştür:
dir. Güvenilirlik geçerlik çalışmasında şizofreni ve
Hastalığın farkında oluş depresyonlu olgularda gerçekleştirilmiş, sonuçta öz
bildirim ölçeği ile güvenilir ve geçerli niceliksel ve
Psikotik yaşantıları anormal olarak değerlendirebil- niteliksel bir ölçüm yapabileceği ileri sürülmüştür.
me yeteneği. Nicel özellikler; hastaların kendileri ve çevrelerin-
deki değişimleri algılayabilmeleri, hasta olduklarını
Tedaviye uyum
anlayabilmeleri ve yardım istemelerini içermektedir.
David’e göre içgörü kavramı psikotik durumları Bu çalışmada hastalık belirti şiddeti artıkça içgörü
ele alan geçerli yaklaşımın temelidir ve hastalığın düzeyinin azaldığı, arada ters bir ilişkinin olduğu
tedavisinde ele alınması gereken en önemli nokta- gösterilmiştir ki bu daha önceki iki çalışmada gös-
lardandır. 1992 yılında içgörünün tanımlanan üç terilememiş ancak klinik gözlemlerle uyumlu bir
boyutunu değerlendirmek için klinisyen tarafından bulgudur (McEvoy1989, David 1992). Entellektüel
uygulanan bir ölçek geliştirilmiş ve geçerlilik güve- düzey, geçmiş yaşantılar, kişilik özelliklerinin içgö-
nilirlik çalışması yapılmıştır. Yatarak tedavi gören rüyü etkileyen etmenler olduğu sonucuna varılmış-
91 psikotik hasta üzerinde içgörü değerlendirme öl- tır (Markowa ve Berrios 1992).
çeği uygulanmıştır. Araştırmacıların 3 ana amacı:
Diğer bir çalışma grubu Amador ve ark (1993) ön-
İçgörünün psikotik hastalarda dağılımı ve IQ ile iliş- ceki araştırmacılar gibi içgörünün çok boyutlu ol-
kisi duğunu belirtmişler ve kendi geliştirdikleri “Ruhsal
Hastalığın Farkındalığını Değerlendirme Ölçeği” ile
İçgörü ve psikopatoloji arası ilişkinin standardize şizofren ve şizoaffektif tanısı verilen hastalar üzerin-
edilmiş gereçlerle değerlendirilmesi de güvenilirlik ve geçerlilik çalışmasında McEvoy’un
İçgörünün üç temel boyutunun birbiri arasındaki geliştirdiği ilaç tedavisine uyum ölçeği kullanılmış-
ilişkinin belirlenmesi. tır. Sonuçta, 4 ayrı alt boyut tanımlanmış; psikopa-
toloji şiddeti, hastalığın olumsuz seyri ile kötü iç-
Sonuçta içgörü ölçeği geçerli ve güvenilir ve uygu- görünün ilişkili olduğu ileri sürülmüştür. Ölçeğin
lanabilir bulunmuştur. İçgörünün alt birimlerinin dilimize uyarlanarak Türkçe geçerlik ve güvenilirliği
öne sürdükleri gibi ayrı değerlendirilmesi gereken yapılmıştır (Bora ve ark 2006).
faktörler olduğu sonucuna varılmıştır. Bazı hastalar-
da tedavi uyumu artış gösterirken psikotik yaşantıyı Jaspers’in ve Levis’in görüşüne göre, gerçeği değer-
tanıma biriminde artış olmayabilir. Hastalığı tanıma lendirmenin bozulması içgörünün de kaybı anlamı-
ve tedavi gereksinimini kabullenme arasında IQ ara- na gelmektedir ki bu gün gözlemler bunu doğrula-
sında bir uyum saptanmıştır. İstek dışında yatırılan mamıştır. BPRS ölçek puanlarında psikopatolojiye
hastalarda, istekli yatanlara oranla içgörü düzeyi dü- işaret eden sanrı ve varsanılarda yükselme ile ilgili
şük bulunmuştur. Buna karşın içgörünün derecesi maddelerin içgörü azalması ile ilişkisi ortaya konu-
ile hastalığın şiddeti arasında bir ilişki bulunmamış- lamamıştır (David 1990, McEvoy 1989 ). Bu sap-
tır. Şiddetli psikotik bir tabloda hastanın beklenme- tama bazı hastalar için geçerliyken bazı hastalarda
dik ölçüde içgörü gösterebileceğini vurgulanmıştır. sanrı ve varsanılarının farkında olma ve onlardan ra-
hatsız olma vardır, yani içgörüleri vardır. Bazı has-
Markowa ve Berrios 1992 yılında “klinik psikiyat- talar çok ağır sanrı ve varsanılar etkisindeyken bile
ride içgörünün anlamı” adlı makalesinde içgörü içgörülerini korurlar.
kavramının anlamı ve tarihsel gelişimini incelemiş,
sonuçta içgörünün yalnızca kişinin hastalığını an- Psöudo ya da entellektüel içgörü: Jaspers klinisyen-
laması olarak tanımlanamayacağını, aynı zamanda leri hastanın gösterdiği yalancı iyileşme konusunda
hastalığın bireyin dünya ile etkileşimini nasıl etki- uyarır. Uzun dönem psikoanalitik terapi gören psi-

RCHP 4:1-2 2010 25


İçgörü Kavramı ve Şizofreni

kotik bir kadın hasta “benim asıl sorunum ego sınır- tün kültürlerdeki psikotik hastalarda incelenebilir
larımın zayıf olması, annem ile kaynaşmama yol açı- (Saravanan ve ark 2005).
yor ve böylece hastalanıyorum” başka bir seferinde
ise “asıl sorunum beyin kimyamın dengesizliği ben İçgörünün tedavi uyumu ile ilişkisi incelendiğinde
böyle doğmuşum” demiştir. Her iki tespit doğru beklendiği gibi tedaviye uyum içgörü düzeyinde
olabilir, ancak gerçek bir içgörüyü değil sonradan oldukça etkilenmektedir. Ancak bu iki fenomenin
yerleştirilmiş yüzeyel bir (psöudo ya da entelektüel) birbiriyle doğrudan ilişkili olduğunu düşünürsek
içgörüyü ifade etmektedir (Aktaran David 1990). yanılabiliriz. İçgörüsü çok az olan hastalık belirti-
lerinin farkında olmayan ve hasta olduğunu kabul-
Entellektüel içgörüsü olan birçok şizofren hasta lenmeyen bir hasta tedaviye uyumda sorun çıkart-
sıra dışı yaşantılarının yaşadıkları ruhsal hastalıkla mayabilir (McEvoy 1989). İçgörüsü olan hastalığı ve
ilgili olduğunu bilir, hastalıklarının nedeni soruldu- belirtileri tanıyabilen bir hasta ilaç tedavisine dire-
ğunda ruhsal bir hastalığı olduğunu ve buna bağlı nebilir (David 1990). Gözlemler ve araştırmalar ilaç
olarak yanlış inançlar “hezeyanlar” geliştirdiği ya da uyumunun ve içgörünün örtüşen yanları olmasına
hayaller gördüğünü söylemektedir. Bu yüzeyel iç- karşın ayrı yapılar olarak ele alınması gerektiğini or-
görü sonradan oluşturulmuş, hastalara verilen tıbbi taya koymuştur.
bilgilerle oluşturulmuş entellektüel bir içgörüdür.
Aynı hasta daha derinlemesine incelendiğinde de- Bazı hastalar belirtilerin kendilerine yaşattıkları
rinlerde hezeyanının gerçekliğine, duyduğu seslerin olumsuz duygular nedeniyle belirtiler üzerine ko-
gerçekliğine inandığı bulunabilir. nuşmak, onları hatırlamak istemezler, bunun yerine
üzerini örtme ve saklama eğilimindedirler. Üzerini
Emosyonel içgörü: Psikoterapi kaynaklarında kendi örtme “Sealing over” içgörü geliştirmemenin bir ne-
iç dünyasını yeterince tanıyabilme, derinlerdeki iş- deni olabilir. Eğer hasta yaşadığı belirtileri zihnin-
levsiz inançlarını ve onların duygusal ve davranışsal den hızla uzaklaştırıyorsa, zihninde mühürleyip bir
sonuçlarını değiştirebilecek kadar tanımış olması yere kapatıyorsa onlara karşı içgörü geliştirme şansı
anlamında kullanılmaktadır. Ancak bu konuda bir da çok azalmaktadır. (Markowa 1992).
araştırma yoktur.
Beck’e göre içgörü; emosyonel düzeye inebilirse
Şizofrenik bir hasta remisyonda, “ruhsal bir hasta- önemlidir ve bugüne kadar geliştirilmiş ölçekler
lık sürecinden geçtiğini ifade eder, geçmişte inan- hastanın hatalı çıkarımlarını incelememektedir. Psi-
dığı düşüncelerin gerçek dışı olduğunu kabul eder, kotiklerdeki bilişsel noksanlıkları göz ardı etmekte
ancak içerikleri konusunda açık olarak konuşmaya olduklarından yetersizdirler. Psikotik bir hasta yü-
yanaşmaz, kaçamak yanıtlar verir” bu durumda has- zeyde kazandığı entellektüel içgörü ile yetinmekte,
tada gerçek ya da tam bir içgörü oluşmasından söz bu nedenle yerleşmiş olan hezeyanlı inanç sistemini
edemeyiz. Bleuler bu konuda “şizofrenide sanrıla- değiştirememekte yeterli bir emosyonel içgörü ka-
rı tamamen düzelmiş görünen bir hastanın aslında zanamamaktadır (Beck 2004).
bunları düzeltmediği sadece şimdilik unuttuğu ya
da bir kenara bıraktığını düşünmeliyiz” demiştir Beck ve ark (2004) psikotik hastaları anlamak için
(Bleuler 1924). geliştirdikleri bilişsel modele uygun olarak bir ölçek
oluşturmuştur, ölçeğin iki ana boyutu vardır ken-
Bu iyileşme yüzeyel olarak öğrenilmiş tutumları dini inceleme (self reflectiveness) kendinden emin-
sergiler, hasta tedavi ekibinin istediği gibi davranır lik (self certainty). Ölçeğin bileşik puanı, kendini
böylece istenen biçimde davranarak bir uzlaşma inceleme puanından kendinden eminlik puanının
sağlamış görünür. Tedavi uyumunun oluşturulma- çıkarılması ile elde edilir. İçgörü kendini inceleme
sında entellektüel içgörü yüzeyel de olsa bir katkı kapasitesi arttıkça artış gösterir. Psikotik hastanın
sağlamaktadır. Bu nedenle içgörü oluşturulmasında esasen yaşantıları çarpık biçimde yaşaması tek so-
önemli bir basamak olarak görülmelidir. Şizofre- run değildir, kendilerini bu çarpık algılamadan
ni için geliştirilmiş psikososyal eğitim seanslarının uzak tutamamakta ve düzeltici geri bildirimleri ka-
önemli bir amacı da içgörü oluşturmaktır, kanıtlar zanamamaktadır. Psikoz dışında depresyon ya da
entelektüel olarak tanımlanan yüzeyel içgörünün panik bozuklukta da hasta olayları yanlış yorumlar.
oluşmasının tedavi uyumunu artırdığı göstermiştir Depresyonda hasta diğerleriyle yaşadığı ilişkileri bir
(Yıldız 2002). İçgörünün incelenmesinde kültürel reddedilme ya da kişisel yetersizlik olarak yorum-
farklılıklar vardır, ancak kavram evrensel olarak bü- lar, panik bozuklukta hasta normal sınırlar içindeki

26 RCHP 4:1-2 2010


Selçuk Aslan, Ali Ercan Altınöz

bedensel duyumlarını bir felaket habercisi olarak lışmada (Bora ve ark 2007); akut psikotik belirtileri
yorumlar. Ancak bu hastaların vardıkları sonucun olanların kendi yargılarına daha fazla güvendiği ve
yanlış olduğunu kavrayabilecek gerçeği değerlen- daha zayıf kendini inceleme özelliğine sahip olduk-
dirme kapasiteleri vardır. Buna karşın bu gerçeği ları görülmüştür. Yatarak tedavi gördükleri dönem-
değerlendirme kapasitesi psikotik hastalarda za- de zayıf bulunan kendini inceleme özelliklerinde bir
yıflamıştır. Psikotiklerdeki bu geç kavrama bilişsel azalma görülse de kendi yargılarına olan güvenleri
çarpıtmalarını nesnel olarak değerlendirememeleri, değişmemiştir.
algıladıklarını bir perspektif içinde yerleştirme yete-
neklerinin kaybolması, diğerlerinin verdiği düzeltici Salovey and Mayer (1990) Emosyonel Zeka (EI)‘yı
geribildirimlere kendilerini kapatmaları, erken var- ilk tanımlayanlardandır, “kişinin kendinin ve diğer-
dıkları sonuçlara aşırı güvenmeleri gibi faktörlerle lerinin duygularını gözleyebilme, ayırt edebilme ve
ilgilidir (Beck 2004). bu bilgileri düşünce ve eylemlerinde kullanabilme
yeteneği” olarak tanımlamıştır. Bu durumu da üze-
Beck içgörü bilişsel ölçeği ile yapılan incelemeler- rinde tartıştığımız içgörü kavramı ile yakın ilintili
de psikotik hastaların sağlıklı kontrol grubuna göre bir kavram olarak görmemiz gereklidir. Bu alan-
daha düşük bileşik içgörü puanları olduğu bulun- da önemli çalışmalar yapmış olan Goleman’a göre
muştur. Aktif delüzyonu olan psikotik hastalar ol- EI’nin kendinin farkında olma, kendini yönteme,
mayanlara ve sağlıklılara göre kendi yargılarına daha sosyal farkındalık, ilişkilerini yönetme gibi 4 alt ya-
fazla güvenmektedir (Warman ve ark 2006). İki yüz pısı vardır. Bu 4 altyapı yeterli ise kişi emosyonel
üniversite öğrencisi Beck bilişsel içgörü ölçeği ile olarak yeterlidir.
incelenmiş, yüksek delüzyon yatkınlığı olanlarda
kendi inançlarına ve yargılarına daha fazla kesin- Emosyonel yeterlilik doğuştan gelen değil, öğre-
likte inanma bulunmuştur. Buna karşın hipotezin nilen bir yetenektir. Performansın artırılması için
aksine yüksek delüzyon yakınlığı olanlar çevreden üzerinde çalışmak yararlı olmaktadır. Goleman’a
gelen geribildirimlere daha fazla açık ve yanılgılarını göre kişiler emosyonel yeterliği öğrenebilecekleri
daha fazla kabul edebilir bulunmuştur. Bulgular çe- bir genel emosyonel zekâ ile doğarlar bu doğuştan
lişkilidir, ölçeğin daha fazla geliştirilmesi gereklidir. gelen emosyonel zekâ üzerine kattıkları ile emosyo-
nel olarak yeterli bir kişi haline gelirler. Goleman
Erken psikoz tedavi programı içinde alınan ilk epi- bu yeterliğin ölçülebilmesi için “emosyonel yeterli-
zod şizofreni 278 hastanın içgörü ve bilişsel işlevleri lik envanteri” geliştirmiştir. Ancak bu model psiko-
başlangıç, 1.yıl, 2. yıl ve 3. yılda değerlendirilmiş, patolojilere uygulanabilecek yapıda görünmemekte,
%60’ının başlangıçta iyi içgörü düzeyine sahip oldu- değerlendirmeler henüz bilimsel bir kesinlikte yar-
ğu ve tedavi programında bu oranın 1. yılda %80’e dım sağlamamaktadır.
yükseldiği 2. yılda %78.6 ve 3. yılda %82.8, düze-
yinde iyi içgörünün sürdürüldüğü bulunmuştur. Bu konuda yakın anlamlar taşıyan diğer bir kavram
Zayıf içgörü düzeyi olan hastaların pozitif, negatif ise mentalizasyondur. Mentalizasyon kişinin kendi-
ve genel psikopatoloji belirtilerinin daha ağır şiddet- sinin ve diğerlerinin zihinsel durumunu aşikâr dav-
te olduğu gösterilmiştir. Beck’in geliştirdiği bilişsel ranışlar üzerinden anlayabilme yeteneğidir. Menta-
içgörü ölçeğinden yüksek bileşik puan alan hastalar lizasyon imgesel bir zihinsel aktivite biçimi olabilir.
başlangıçta daha yüksek depresyon düzeyi göster- İnsan davranışlarını algılama ve yorumlama kapasi-
miştir. Genel sonuç olarak ilk epizod sırasında psi- temizi sağlayan bir özelliğimizdir (ör: ihtiyaçlar, ar-
kotik hastaların büyük kısmının iyi içgörü düzeyine zular, hisler, inançlar, amaçlar, gerekçeler). Menta-
sahip olduğu bu hastalarda başlangıçta depresyon lizasyon bağlanma kurulması ve kendilik gelişimi ile
geliştirme olasılığının yüksek olduğu söylenebilir. ilişkilidir. Uygun olmayan bağlanması olan kişiler
Zayıf içgörü düzeyi gösteren ilk epizod hastaların (ör: fiziksel ve cinsel istismar edilmişler) mentali-
ilk üç yıl izlemleri süresince psikopatolojilerinin zasyon yeteneklerini geliştirmede büyük yetersizlik-
daha ağır işlev bozukluğu ve bilişsel işlev bozuklu- ler gösterirler. Kişinin bağlanma özgeçmişi kısmen
ğunun daha ağır gösterdiği söylenebilir (Saeedi ve mentalizasyon kapasitesini belirleyicidir. Kendine
ark 2006). güvenli kişiler bebekliğinde; mentalizasyonu yeterli
olan bakıcılar tarafından büyütülmüştür. Karşılıklı
Psikotik semptomu olan ve olmayan şizofreni hasta- biçimde karşıdakinin ve kendinin zihinsel durumu-
larının bilişsel içgörüsünün değerlendirildiği bir ça- nu anlayabilir ve olumsuz psikososyal olaylardan

RCHP 4:1-2 2010 27


İçgörü Kavramı ve Şizofreni

kaçınarak kendini korumasını daha iyi sağlayabilir. gösterilmiştir. Bununla birlikte hastalığın daha fazla
farkında olma; nörobilişsel ölçeklerde daha iyi per-
İçgörü ve şizofrenide nöropsikolojik çalışmalar formansla, ödüle dayalı davranışla ve kaçınma tarzı
Acaba içgörü boyutları şizofrenide izlenen bilişsel başa çıkmayla bağlantılı bulunmuştur. (Ritsner M.
performans yetersizliğinin bir sonucu olabilir mi? ve Blumenkrantz H. 2007)
İçgörünün azalmış olması nöropsikolojik yetersiz- Erken psikoz tanıma ve tedavi programına alınan
liklerle ilgili olabilir mi? Bu öneriyi destekleyen araş- 180 hastanın içgörü ve psikopatoloji düzeyleri in-
tırmalar vardır, buna karşın bu soruları inceleyen celendiğinde: İçgörü bilişsel performans ile ilişkisiz
yeni çalışmalardan biri ise bu iki boyutunun birbiri bulunurken 12 ay süre ile değerlendirildiğinde hem
ile bağlantısız olduğunu ileri sürmüştür (Cuesta ve pozitif hem de negatif belirtilerin varlığı ile ters ilişki
ark. 2006). Bu çalışmada 75 şizofreni, şizoaffektif göstermiştir (Mintz ve ark. 2004).
bozukluk ve psikotik özellikli affektif bozukluk in-
celemeye alınmış ve yatarak tedavi sonrası ayaktan İçgörü, ilaç tedavisine uyum ve yaşam kalitesi
6 ay izlenmiştir. Kesitsel değerlendirmede içgörü ilişkisi
boyutu ile bilişsel performans arasında ilişki kurula-
Şizofrenlerde yaşam kalitesinin bozulduğu, yeti yiti-
mamış, izlemde bilişsel performanstaki değişimlerle
mi ve işlev kayıplarının oluştuğu iyi bilinmektedir.
içgörü arasında bir ilişki gösterilememiştir.
Bu bozulmalar içgörü azlığı ile ilişkili olabilir mi?
Aleman ve ark. (2006) sistematik gözden geçirme ile İçgörü azlığının ilaç tedavisine uyumu bozarak yeti
içgörü ve nörokognitif performans değerlendirmesi- yitimi ve yaşam kalitesinin bozulmasına yol açaca-
nin yapıldığı 2354 kişiyi içeren 35 çalışma incelen- ğı ileri sürülmüştür ancak yaşam kalitesi ve psiko-
miştir. Elde edilen verilerin meta-analizi sonucunda tik hastaların içgörü düzeyleri arasında beklenenin
nöropsikolojik işlev bozukluğu özellikle set değiş- aksine bir ilişki bulunmamıştır (Hasson Ohayon
tirme ve hata gözlemleme performansında eksiklik 2006). Antipsikotik ilaç tedavileri içgörü düzeyini
içgörü azlığı ile bağıntılı bulunmuştur. İçgörünün nasıl etkilemektedir? Psikoterapi ya da eğitim uy-
alt boyutları ile nöropsikolojik işlev performansı gulanmadan sadece ilaç kullanarak hastaların be-
arasındaki ilişkinin daha fazla çalışılması gereklidir lirtilerine içgörülerinin geliştiği ve hastalıklarını
(Aleman ve ark 2006). kabullendikleri gözlenmektedir. İçgörü ve ilaç te-
davisi ilişkisini inceleyen araştırmalardan birinde
Sağ elini kullanan, yeni başlangıçlı şizofreni tanısı uzun dönem risperidon düzenli kullanımı, içgörü
verilmiş 20 erkek hastanın uyarılmış potansiyeller, ve yaşam kalitesinde düzelme sağladığını gösteril-
(N100, N200 ve P300) depresyon, negatif belirtileri miştir (Gharabawi ve ark 2006). Ülkemizde yapı-
ve içgörü ilişkisi çalışılmış, Anterior N100 ampli- lan bir çalışmada, şizofreni hastalarında aile öyküsü
tüdlerinde belirgin azalma, N200 de artma, P300 de olmasının düşük içgörü düzeyi ile ilişkili olduğunu
düşme bulunmuş. Seçici dikkat ve yürütücü işlev- göstermiştir. Şizofreni tanısı olan hastalarda pozitif
lerle ilişkilendirilmiş olan N100 ve N200 değişim- ve genel psikopatoloji belirti şiddeti ile içgörü düze-
leri negatif semptomlar ve zayıf içgörü ile ilintili bu- yi arasında ters bağlantı saptanırken, negatif belirti
lunmuştur. Zayıf içgörü sağ anterior N200 ile pozitif şiddeti ile içgörü düzeyi arasında anlamlı bir ilişki
bağlantı göstermiştir ve eşlik eden depresyonun en bulunmamıştır (Dankı ve ark 2007).
önemli eşlik eden bulgusudur. P300 amplitudünün
sol posteriorda düşmesi, sağ posteriorda artması İçgörü ilaç ve psikoterapilerin etkinliğinin izlenme-
toplam belirtilerin %66’sında bulunmuştur. Düşük sinde güvenilir bir boyut olabilir mi? Bu konuyu in-
sol santral N100, artmış sol –santral N200 ve dep- celeyen bir gözden geçirmede tedavi odağına içgörü
resyon zayıf içgörü ve yargılama bulunan hastaların gelişmesini alan sınırlı sayıda çalışma incelenmiştir,
%78,8’inde bulunmuştur (Sumich ve ark 2006). içgörü konusunda psiko-eğitim sonuçlarını incele-
yen 6 çalışma karmaşık bulgular ortaya koymasına
İçgörü yoksunluğunun, görsel ve motor yetenekte, karşın bireyselleştirilen bir eğitimin yararlı olduğu-
dikkati sürdürmede, yürütücü işlevlerde bozukluk- nu bildirmiştir. Psikoanalitik oryantasyonlu terapi
la ilişkili olduğu fakat bunun yanı sıra; yenilik ara- sürecinin bulguları iki çalışmada incelenmiştir. Bir
ma davranışını, görev ve duygu odaklı başa çıkma çalışma da bilişsel davranışçı terapi sonuçlarını bil-
biçimlerini arttırdığı, daha yüksek benlik saygısı dirmiştir. Yeni nesil antipsikotikler içgörü üzerinde
ve daha yüksek benlik yeterliliği ile ilişkili olduğu eski kuşaklara göre daha avantajlı bulunmuştur.

28 RCHP 4:1-2 2010


Selçuk Aslan, Ali Ercan Altınöz

Bu gözden geçirme sonucunda; içgörü düzeyinin davranışsal ve görüntüleme çalışmaları ile incelen-
ölçeklerle incelenmesinin, terapilerin ve ilaç teda- miştir. Şizofrenideki özgül bazı belirtilerin zihinsel
vilerinin etkilerini izlemek için bir yöntem olarak anlama yetersizliklerinden kaynaklandığı ileri sürül-
kullanılabileceği, yeni ve daha güvenilir ölçeklerin müştür. Bu yetersizlik pozitif belirtiler ve negatif be-
geliştirilmesinin faydalı olabileceği vurgulamıştır lirtileri olan şizofreni hastaları için geçerlidir. Pozitif
(Henry ve Ghaemi 2004). Bilişsel davranışçı tera- belirtilerin ortaya çıkmasının kişinin zihinsel tem-
pi ilaç tedavisine eklendiği zaman akut ve kronik silleri üzerine düşünme güçlüğünden kaynaklandı-
şizofrenini tedavisinde içgörü üzerine olumlu etki ğı ileri sürülmüştür (Frith 1994). Diğer insanların
sağlamaktadır (Rathod ve Turkington 2005). niyetlerini yanlış anlama, yanlış tanıma ve referans
sanrıları şizofrenide sık görülmektedir ve bunlar
İçgörü sahibi olmama hastalık belirtilerini tanıya- doğrudan zihin kuramındaki eksikliklerle ilişkilen-
mama biyolojik kaynaklı bir bozukluk mudur yoksa dirilmiştir. Daha detaylı bir açıklamada Frith’e göre
hastanın kullandığı bir savunma düzeneği midir? Bu öte-temsillerin eşinden ayrıştırma yani temsilin ken-
soruya her iki durumun da biyolojik kaynakları ve
disi üzerine oluşturulan temsilden ayırma ya da ger-
birbirlerini destekleyici oldukları belirtilerek yanıt
çeklikle temsilin ayırt edilmesi sürecinde yaşanan
verilebilir. Bu durum biyolojik olarak duyumları yo-
hatalar pozitif semptomlara neden olabilir (Brune
rumlayan şemaların biyolojik bir karşılığı olabilece-
2003, Marjoram ve ark 2005). Frith şizofrenide
ği gerçeği ile açıklanabilir. Şemanın varlığının belirli
bir aşırı zihinleştirme (mentalleştirme) gözlenirken
kişilik özelliklerini ve belirli yaşam stratejilerini ya
otizmde düşük zihinleştirmeden söz etmiştir. (Bru-
da savunma düzeneklerini davet etmektedir (Beck
ne 2003, Marjoram ve ark 2005, )
ve ark 2004). Ancak iki durum arasında önemli bir
fark vardır. Birinci açıklamada içgörü olmayışı bey- İçgörü kavramının tek bir model ile açıklanama-
nin fizyolojik olarak gerçekleştirdiği tanıma ve yürü- yacağı bir kaç etiyolojik modelin açıklamada kul-
tücü işlevlerde bir eksiklik olarak açıklanmaktadır. lanılması gerektiği ileri sürülmüştür (Cooke ve ark
Bu konuda yapılan bir çalışmada hastaneden tabur- 2005). Bunun yanı sıra tek bir psikopatoloji ile de
cu olduktan sonra 2 ay içinde remisyon döneminde ilgili değildir. İçgörü azlığı sadece şizofreni ile ilgili
değerlendirilen 52 hastanın MMPI ve nöropsikolo- sınırlı bir durum değildir. Bipolar bozuklukta özel-
jik incelemeleri yapılmıştır. Hastaların kullandığı likle hipomanik, manik ve karma dönemlerde iç-
savunma düzenekleri ile içgörü düzeyleri karşılaştı- görü azalması ve tamamen kaybedilmesi iyi bilinen
rılmış, ancak kesin bulgulara ulaşılamamıştır. Sonuç bir durumdur. Manik dönemde bir hasta sıklıkla o
olarak tek bir model ile içgörü azlığının açıklanama- sırada bir hastalık belirtisi yaşadığını kabul etmeye
yacağı sonunca ulaşılmıştır (Subotnik ve ark 2005). yanaşmaz. İçgörünün zayıf olması bipolar bozuk-
Şiddet eğilimi ve saldırganlık gösteren şizofren lukta kötü prognoz ile bağlantılıdır (Amador ve ark.
hastalarda içgörü azlığı ya da olmaması önemli bir 1994) Geliştirdiği ölçek ile içgörünün manik, kar-
sorundur. Tedavide bu hastaların tedavi uyumuna ma, depresif epizodlar arasında farkları incelenmiş.
yönelmek önemlidir (Buckley ve ark 2005). İçgörü Özgül bir manik belirtiyle ya da toplam manik be-
azlığı başlangıç evresindeki şizofreniklerde sık göz- lirti sayısı ile içgörü arasında bir ilişki bulunmamış-
lenir. Bir çok psikopatoloji ile ve çok sayıda nöro- tır. Bir başka araştırmada; manik epizodlarda içgö-
kognitif yetersizlikle ilişki gösterir. Bellek, öğrenme, rünün depresif ve karma epizodlara göre çok daha
yürütücü işlev bozukluklarında yetersizlikler içgörü fazla azaldığı gösterilmiştir (Dell’Osso ve ark 2002).
zayıflığı ile ilişkilidir (Keshavan ve ark 2004).
Bunların yanı sıra içgörü sağlıklı kişilerde de bir
Zihin kuramı “theory of mind” ve şizofreni araştırma konusu olabilir. Psikonaliitik terapilerde
Zihin kuramı, (Theory of Mind) diğer insanların sa- ya da danışmanlık yardımı söz konusu olduğunda
hip olduğu zihinsel süreçleri, inançları ve niyetleri kişinin duygularının, düşüncelerinin farkında ola-
anlama kapasitesi olarak tanımlanabilir. Premack bilme yeteneği, dış dünyayı doğru yargılayabilme,
ve Woodruff tarafından ortaya atılan bu kavramın farklı görüşlere açık olabilme, dogmatik olarak ön-
şizofreni hastalarında eksik olabildiği, yani diğerle- yargılı olmama içgörü düzeyinin yüksekliği ile doğ-
rinin sahip oldukları bakış açısı ve inançları anla- ru orantılı olması beklenen özelliklerdir. Bu yönden
makta eksiklikler olabildiği kabul edilmektedir. ele alınır ise içgörü yetiştirilme, kültürel ve sosyal
etkenlerle de ilişkili olabilir. Aile ortamında sorum-
Şizofrenide gözlenen zihin anlama yetersizlikleri luğu kabullenme ve sorunların kaynağının anlaşıl-

RCHP 4:1-2 2010 29


İçgörü Kavramı ve Şizofreni

ması için araştırma geleneği varsa içgörünün yüksek KAYNAKLAR:


oluşması da beklenebilir.
Amador XF, Strauss DH, Yale SA, Gorman JM. Awa-
Sonuç olarak, içgörü; tek boyutlu bir kavram de- reness of illness in schizophrenia - Review. Schi-
ğildir. Biyolojik ve psikolojik ve kültürel temelleri zophr Bull. 1991;17(1):113-32.
vardır. Psikiyatrik değerlendirme içinde oldukça
Amador XF, Flaum M, Andreasen NC, Strauss DH,
önemli bir basamaktır. Zihinselleştirme, zihin ku-
Yale SA, Clark SC, Gorman JM. Awareness of illness
ramı, biliş, inanç sistemi gibi kavramlarla bağlantılı
in schizophrenia and schizoaffective and mood disor-
olan içgörünün ruhsal hastalık söz konusu oldu-
ders. Arch Gen Psychiatry. 1994 Oct;51(10):826-36.
ğunda hastalığı kabul etmek, hastalık belirtilerini
tanımak ve tedaviyi kabul etme alt boyutları olduğu Amador Xsavier David A.S. Insight and Psychosis
gösterilmiştir. Bu nedenle “var ya da yok” olarak Awareness of Illness in Schizophrenia and Related
biçiminde değerlendirilmesi yeterli değildir. İçgö- Disorders. Second Edition. Oxford Univ Pr, 2004.
rü, klinik ölçeklerle nesnel olarak ölçülebilmekte
ve hastanın tedaviye katılımıyla doğrudan ilişkili Aleman A, Agrawal N, Morgan KD, et al. Insight in
olduğundan, hastalığın tedavi seyri konusunda da psychosis and neuropsychological function - Meta-
fikir verebilmektedir. Özellikle şizofreni hastaların- analysis. British Journal of Psychiatry 189: 204-212.
da içgörünün önemi, tedavi seyri açısından fazladır. 2006.
Özellikle son yıllarda sanrı ve varsanılara yönelik
Aslan S, H Türkçapar, E Güney, N Eren, Y Akkoca,
olarak geliştirilen bilişsel ve davranışçı terapilerde
M Uğurlu, G Karakaş. Beck Bilişsel İçgörü Ölçeği
hastanın içgörü düzeyi oldukça belirleyici olabil-
Türkçe Formunun Şizofrenik Hastalar İçin Güveni-
mektedir.
lirlik ve Geçerlik Çalışması. Klinik Psikiyatri Dergi-
İçgörünün şizofreni tedavisinde bilişsel yaklaşım ile si 2005; 8(4):186-196.
ve biyolojik modeller ile güçlü bağlantılarının olma-
Aslan S, BG Kılıç, H Karakılıç, B Coşar, S Işıklı, E
sı özellikle şizofreni hastalarının tedavisinde önemli
Işık. İçgörünün üç bileşenini değerlendirme ölçeği:
bir araştırma alanı olarak ön plana çıkmaktadır.
Güvenilirlik ve geçerlik çalışması. Türkiye’de Psiki-
yatri 2001; 3(1):17-24

Aspiazu S, Ruiz J, Aldama A, et al. Insight and dep-


ressive symptoms in first episode psychosis. Euro-
pean Neuropsychopharmacology 16: S385-S385
Suppl. 4 SEP 2006.

Baron-Cohen S. The autistic child’s theory of mind:


a case of specific developmental delay. Journal of
Child Psychology and Psychiatry. 1989;30:285–97.

Beck AT, Barunch E, Balter JM, et al: A new ins-


trument for measuring insight: the Beck Cognitive
Insight Scale. Schizophrenia Research 68:319–
329,2004.

Beck Freeman ve Denise. Theory of personality di-


sorders chapter 2. Cognitive Therapy of Personality
Disorders, Second Edition by Aaron T. Beck MD,
EdD Arthur Freeman EdD, and Denise D. Davis
Phd. Guilford Press, 2004; Sf: 17-52.

Bitlis-Tuzer V. (1996) The Markova-Berrioz insight


scale: a reliability and validity study. Thesis. Ankara
Numune Training and Research Hospital, Depart-
ment of Psychiatry.

30 RCHP 4:1-2 2010


Selçuk Aslan, Ali Ercan Altınöz

Bora E, Özdemir F, Özaşkınlı S. Akıl Hastalığına Weiser M.Insight into psychosis and quality of life.
İçgörüsüzlük Ölçeği’nin Kısaltılmış Türkçe Formu- Compr Psychiatry. 2006 Jul-Aug;47(4):265-9.
nun Geçerlik ve Güvenirliği. Türkiye’de Psikiyatri
2006; 8(2):74-80. Henry C, Ghaemi S N. Insight in psychosis: a syste-
matic review of treatment interventions. Psychopat-
Bora E, Erkan A, Kayahan B, Veznedaroğlu B. Cog- hology. 2004;37(4):194-199.
nitive insight and acute psychosis in schizophre-
nia. Psychiatry and Clinical Neurosciences 2007; Jaspers General Psychopathology (1913, 1952)
61:634-639 Jaspers Karl (1997) The Patient’s attitude to his
Brüne M. Theory of mind and the role of IQ in chro- illness. Chapter VII, General Psychopathology, by
nic disorganised schizophrenia. Schizophrenia Re- Karl Jaspers, J. Hoenig (translator). The Johns Hop-
search. 2003;60:57–64. kins University Press; Reprint edition. P: 414-425.

Buckley PF, Hrouda DR, Friedman L, Noffsinger SG, Kafka JS. (1990) On the question of insight in
Resnick PJ, Camlin-Shingler K. Insight and its relati- psychosis. J American Acad Psychoanalysis. 18(1),
onship to violent behavior in patients with schizoph- 18-28.
renia. Am J Psychiatry. 2004 Sep;161(9):1712-4. Kaplan HI, Sadock JB. (1998) Clinical examinati-
Cooke MA, Peters ER, Kuipers E, Kumari V. Disease, on of the psychiatric patients. Kaplan and Sadock’s
deficit or denial? Models of poor insight in psycho- Synopsis of Psychiatry, 8th Edition, Egypt, Mass
sis. Acta Psychiatr Scand. 2005 Jul;112(1):4-17. Publishing Co, p: 254

Cuesta MJ, Peralta V, Zarzuela A, Zandio M. Insight Keshavan MS, Rabinowitz J, DeSmedt G, Harvey
dimensions and cognitive function in psychosis: PD, Schooler N Correlates of insight in first episode
a longitudinal study. BMC Psychiatry. 2006 May psychosis. Schizophr Res. 2004 Oct 1;70(2-3):187-94.
31;6:26. Lewis 1934. The psychopathology of insight. British
Dankı D, Dilbaz N, Okay İT, Telci Ş. Şizofreni Tanı- Journal of Medical Psychology, 14, 332-348.
sı Olan Hastalarda İçgörünün Aile Öyküsü, Pozitif Dell’Osso L, Pini S, Cassano G B, Mastrocinque C,
ve Negatif Belirtilerle İlişkisi. Türk Psikiyatri Dergisi Seckinger RA, Saettoni M, Papasogli A, Yale S A &
2007;18(2):129-136. Amador X F. Insight into illness in patients with
David A. (1990) Insight in Psychosis. Br J Psychi- mania, mixed mania, bipolar depression and major
atry, 156: 798-808. depression with psychotic features. Bipolar Disor-
ders Volume 4 Issue 5 Page 315 - October (2002).
David A, Buchanan A, Reed A, Almeida O. (1992)
Assessment of insight in psychosis. Br J Psychiatry, Marjoram D, Tansley H, Miller P, MacIntyre D,
161: 599-602 Owens DG, Johnstone EC, Lawrie S. A theory of
mind investigation into the appreciation of visual
Ghaemi N. Insight and psychosis. Psychological jokes in schizophrenia. BMC Psychiatry. 2005 Feb
Medicine 31 (7): 1317-1319 OCT 2001. 24;5(1):12.
Gharabawi GM, Lasser RA, Bossie CA, Zhu Y, Amador Markova IS, Berrioz GE. (1992a) The meaning of in-
X. Int Clin Psychopharmacol. 2006 Jul;21(4):233- sight in clinical psychiatry. Br J Psychiatry; 160:850-
40. Insight and its relationship to clinical outcomes 860
in patients with schizophrenia or schizoaffective di-
sorder receiving long-acting risperidone. Markova IS, Berrioz GE. (1992b) The assessment
of insight in clinical psychiatry: A new scale. Acta
Greenfed D, Strauss JS, Bowers MB, Mandelkern M. Psychiatrica Scandinavica, 86: 159-164
(1989) Insight and interpretation of illness in reco-
very from psychosis. Schizophrenia Bulletin, 15 (2): Markova IS, Berrioz GE. (1995) Insight in clinical
245-252 psychiatry: a new model. J Nerv Ment Dis 183: 743-
751
Goleman, D. (1995). Emotional intelligence. New
York: Bantam Books Mccabe R.M., Prıebe S. Explanatory Models Of İllness
İn Schizophrenia: Comparison of Four Ethnic Groups.
Hasson-Ohayon I, Kravetz S, Roe D, David AS, Brıtısh Journal of PSychıatry (2004), 185, 25 - 30.

RCHP 4:1-2 2010 31


İçgörü Kavramı ve Şizofreni

McEvoy JP, Apperson LJ, Appelbaum PS et al zophrenia and schizoaffective disorder. Schizophre-
(1989a) Insight in schizophrenia. Its relationship to nia Bulletin, 26;1: 193-200
acute psychopathology. J Nerv Ment Dis 177: 43-47
Startup M, Jackson MC, Startup S. Insight
McEvoy JP, Freter S, Merritt M, Apperson LJ. and recovery from acute psychotic episodes
(1989b) Insight about psychosis among outpati- Journal of Nervous and Mental Disease 194 (10):
ents with schizophrenia. Hospital and Community 740-745 OCT 2006.
Psychiatry, 44 (9): 883-885
Startup M. Insight and cognitive deficits in schi-
McEvoy JP, Johnson J, Perkins D, et al. Insight in zophrenia: Evidence for a curvilinear relationship.
first-episode psychosis Psychological Medicine 36 Psychological Medicine 26 (6): 1277-1281 NOV
(10): 1385-1393.
1996.
Mutsatsa SH, Joyce EM, Hutton SB, et al. Relations-
Strachey J. (1934) The nature of the therapeutic
hip between insight, cognitive function, social func-
tion and symptomatology in schizophrenia - The action of psychoanalysis. International Journal of
West London first episode study. European Archie- Psychoanalysis, 15, 127-159.
ves of Psychiatry and Clinical Neuroscience 256 (6): Subotnik KL, Nuechterlein KH, Irzhevsky V, Kitchen
356-363. 2006.
CM, Woo SM, Mintz J.Is unawareness of psychotic
Overall JE, Groham DE. (1961) The brief psychiat- disorder a neurocognitive or psychological defensi-
ric rating scale. Psychol Rep, 10: 799-812 veness problem? Schizophr Res. 2005 Jun 15;75(2-
3):147-57
Rathod S, Turkington D. Cognitive-behaviour the-
rapy for schizophrenia: a review. Curr Opin Psychi- Sumich A, Harris A, Flynn G, Whitford T, Tuns-
atry. 2005 Mar;18(2):159-63. tall N, Kumari V, Brammer M, Gordon E, Williams
LM. Event-related potential correlates of depressi-
Ritsner M.S., Blumenkrantz H. Predicting domain- on, insight and negative symptoms in males with
specific insight of schizophrenia patients from
recent-onset psychosis. Clin Neurophysiol. 2006,
symptomatology, multiple neurocognitive functi-
117(8):1715-27.
ons, and personality related traits Psychiatry Rese-
arch 149 (2007) 59 – 69. Warman DM, Lysaker PH, Martin JM. Cognitive in-
Rossell SL, Coakes J, Shapleske J, et al. Insight: its sight and psychotic disorder: The impact of active
relationship with cognitive function, brain volume delusions. Schizophr Res. 2006 Nov 6; [Epub ahead
and symptoms in schizophrenia. Psychological Me- of print]
dicine 33 (1): 111-119 JAN 2003.
Warman DM, Martin JM. Cognitive insight and
Saeedi H, Addington J, Addington D. The associati- delusion proneness: An investigation using the
on of insight with psychotic symptoms, depression, Beck Cognitive Insight Scale. Schizophr Res. 2006
and cognition in early psychosis: A 3-year follow- Jun;84(2-3):297-304. Epub 2006 Mar 20.
up. Schizophr Res. 2006 Nov 8; [Epub ahead of
print] Watson PWB, Garety PA, Weinman J, et al. Emotio-
nal dysfunction in schizophrenia spectrum psycho-
Sandler (1973) The Patient and the Analyst. Lon- sis: the role of illness perceptions. Psychological
don, Medicine 2006 Jun; 36 (6): 761-770.
Sanz M, Constable G, Lopez-Ibor I, et al. A compa- Wimmer H, Perner J. Beliefs about beliefs: represen-
rative study of insight scales and their relationship to tation and constraining function of wrong beliefs in
psychopathological and clinical variables. Psycholo- young children’s understanding of deception. Cog-
gical Medicine 28 (2): 437-446 MAR 1998. nition. 1983;13:103–128.
Saravanan B, David A, Bhugra D, Prince M, Jacob
Yıldız M, Yazıcı A, Ünal S ve ark. (2002) Şizofreni-
KS. Insight in people with psychosis: the influence
nin ruhsal-toplumsal tedavisinde sosyal beceri eği-
of culture. Int Rev Psychiatry. 2005 Apr;17(2):83-7.
timi. Belirtilerle Başetme ve İlaç Tedavisi Yaklaşımı-
Smith TE, Hull JW, Israel LM, Willson DF. (2000) nın Türkiye’de çok merkezli bir uygulaması. Türk
Insight, symptoms, and neurocognition in schi- Psikiyatri Der, 13:41-47.

32 RCHP 4:1-2 2010

You might also like