You are on page 1of 6

1) ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNDE PSİKOLOJİK SAĞLAMLIK İLE YAŞAMIN ANLAMI VE ALGILANAN

SOSYAL DESTEK ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ


Halime EKER* ORCID ID: 0000-0003-1801-3929 İbrahim TAŞ** ORCID ID:0000-0002-5752-2753 Gazanfer
ANLI*** ORCID ID:0000-0002-6141-7964
KAYNAKÇA: Eker, H. , Taş, İ. & Anlı, G. (2020). ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNDE PSİKOLOJİK SAĞLAMLIK
İLE YAŞAMIN ANLAMI VE ALGILANAN SOSYAL DESTEK ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ . İstanbul
Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi , 19 (39) , 1182-1199 . DOI: 10.46928/iticusbe.786008

*Araştırmanın diğer alt problemi sosyal desteğin psikolojik sağlamlığı yordayıp yordamadığı
şeklindedir. Buna göre aileden algılanan sosyal destek ile arkadaştan algılanan sosyal destek alt
boyutlarının psikolojik sağlamlığı anlamlı şekilde yordadığı görülmektedir.

2) Üniversite Ögrencilerinin Psikolojik Dayanıklılıkları ve Algıladıkları Sosyal Destek Arasındaki İlişki


 Yıl 2008 , Cilt 3, Sayı 29, 1 - 11, 11.06.2008 Şerife TERZİ

KAYNAKÇA: Terzi, Ş. (2008). Üniversite Ögrencilerinin Psikolojik Dayanıklılıkları ve Algıladıkları Sosyal Destek
Arasındaki İlişki . Turkish Psychological Counseling and Guidance Journal , 3 (29) , 1-11 . Retrieved from
https://dergipark.org.tr/tr/pub/tpdrd/issue/21449/229847

*Araştırmada elde edilen bulgu, öğrencilerin Psikolojik Dayanıklılık Ölçeği’nden aldıkları puanlarla Çok
Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği’nden aldıkları puanlar arasındaki korelasyon katsayısının
anlamlı düzeyde olduğunu göstermiştir.

*SOSYAL destek psikolojik dayanıklılığı güçlendirmektedir. Bireyin aile içinde ve aile dışında elde ettiği
sosyal destek, karşılaştığı stresli durumu ve olası olumsuz sonuçlarını denetim altına almasını, bireye
sorunlar karşısında yalnız olmadığı duygusunu sağlayarak geleceği daha olumlu algılamasına neden
olmaktadır.

* Wallace, Bisconti ve Bergeman (2001) ise bir kişilik özelliği olan psikolojik dayanıklılık ile sosyal
destek arasındaki ilişkiyi ve bunların yaşamdaki sonuçlarını inceledikleri araştırmalarında, sosyal
destek ve depresyon, yaşam doyumu, sağlık arasındaki ilişkide psikolojik dayanıklılığın arabulucu rolü
olduğunu ortaya koymuşlardır. Yani psikolojik dayanıklılık düzeyi yüksek olan bireylerin algıladıkları
sosyal destek, fiziksel ve ruh sağlığını olumlu yönde etkilemektedir.

Orijinal makale: KA Wallace, Toni L. Bisconti & CS Bergeman (2001) Sertliğin Sosyal Destek


Üzerindeki Aracılık Etkisi ve İleri Yaşamda Optimal Sonuçlar, Temel ve Uygulamalı Sosyal
Psikoloji, 23:4, 267-276, DOI: 10.1207/S15324834BASP2304_3

3)Üniversite Öğrencilerinin Algıladıkları Sosyal Destek ile Depresyon Düzeyleri Arasındaki İlişki:
Problem Çözme Becerilerinin Aracılık Etkisi
Yasemin YAVUZER**, Güldener ALBAYRAK ***, Gökay KELDAL****
* Algılanan sosyal desteğin depresyonun negatif yordayıcısı olduğu bu çalışmanın diğer bulgularından
biridir. Bu beklenen bir sonuçtu. Önceki araştırma bulguları da sosyal desteğin fiziksel ve psikolojik
sağlık üzerinde olumlu etkileri olduğunu göstermektedir (Cohen, 1998, 2004; House ve diğerleri,
1988; Kaplan ve diğerleri, 1977; LaRocco ve diğerleri, 1980; Saltzman, ve Holahan, 2002). Cohen
(1998, 2004), sosyal desteğin, her koşulda fiziksel sağlık ve kendini iyi hissetme üzerinde olumlu bir
etkiye sahip olduğunu, sosyal destekten yoksun olmanın birey üzerinde olumsuz etki yaratacağını
belirtmektedir. Diğer taraftan sosyal desteğin en önemli işlevi stres verici yaşam olaylarının yarattığı
olumsuz etkiyi azaltarak bireylerin ruh sağlığını korumak olduğu, sosyal destekten yoksun olmanın
stres verici yaşam olaylarıyla karşılaşılmadığı müddetçe birey üzerinde olumsuz etkisi olmayacağı
belirtilmektedir (Cohen, -0.26 (-0.18) ( -0.27 -0.33 Aracı Değişken Problem Çözme Becerileri Bağımsız
Değişken Algılanan Sosyal Destek Bağımlı Değişken Depresyon Depresyon, Kişisel Zorluk Deneyimi,
Algılanan Sosyal Destek, Problem Çözme Becerileri 9 1998, 2004)
. Sosyal destek ile ilgili üniversite öğrencileriyle Türkiye’de yapılan çalışmalarda da algılanan sosyal
destek arttıkça depresyon düzeyinde azalma olduğu bulunmuştur (Eldeleklioğlu, 2006; Doğan, 2008).
Ayrıca algılanan sosyal destek artıkça problem çözme becerisi algısının da olumlu yönde arttığı
bulgusuna ulaşan çalışmalar da bu bulguyu destekler niteliktedir (Korkut, 2002; Okanlı ve diğerleri,
2003; Ünivar, 2003)

Orijinal atıflar:

*Kaplan, B. H., Cassel, J. C., & Gore, S. (1977). Social Support and Health. Medical Care,
15(5), 47–58. http://www.jstor.org/stable/3763353
* Eldeleklioğlu, J. (2006), “Üniversite Öğrencilerinin Algıladıkları Sosyal Destek ile Depresyon ve Kaygı
Düzeyleri Arasındaki İlişki”, Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri, 6 (3), s. 727-752.

4) Yalçın, İ. (2015). İyi Oluş ve Sosyal Destek Arasındaki İlişkiler: Türkiye'de Yapılmış


Çalışmaların Meta Analizi [Refah ve sosyal destek arasındaki ilişkiler: Türkiye'de
yapılan çalışmaların bir meta analizi]. Türk Psikiyatri Dergisi, 26 (1), 21–32.
* Genel iyilik hali ile sosyal destek arasında pozitif yönlü bir ilişki olduğu; sosyal destek düzeyi
depresyon ve yalnızlık ile negatif ilişkili bulunmuştur. İyi oluş değişkenleri için, aileden algılanan
desteğin ortalama yansıtma boyutu ve depresyon/yalnızlık için, arkadaşlardan algılanan desteğin
ortalama etki boyutu diğer destek kaynaklarından önemli ölçüde daha güçlüydü. Hem iyi oluş
değişkenleri hem de depresyon/yalnızlık değişkenleri için, yaşlılarla sınırlandırılan çalışmaların
ortalama etki büyüklüğü, diğer yaş gruplarıyla yürütülen çalışmalardan önemli ölçüde daha
güçlüydü. Ayrıca tezlerin ortalama etki büyüklüğü makalelere göre anlamlı derecede daha
güçlüydü.

5) ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNDE ALGILANAN SOSYAL DESTEK VE İLE PSİKOLOJİK YARDIM


GEREKSİNİMLERİNİN İNCELEMESİ
İHSAN AKEREN
KAYNAKÇA: Akeren, İhsan, Üniversite Öğrencilerinde Algılanan Sosyal Destek ve Güvengenlik İle Psikolojik
Yardım İhtiyacının İncelenmesi , Atatürk Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2017, Yüksek Lisans, pdf.

*  Elde edilen bulgulara göre üniversite öğrencilerinin psikolojik yardım ihtiyaçlarının cinsiyet,
sınıf seviyesi, barınma yeri, baba eğitim düzeyi, en uzun süre yaşanılan yerleşim yeri, fakülte türü,
anne babanın hayatta olma durumu değişkenlerine göre anlamlı şekilde farklılaştığı; kardeş
sayısı, algılanan sosyo-ekonomik düzey, anne eğitim düzeyi, anne babanın birliktelik durumu
değişkenlerine göre ise herhangi bir farklılık göstermediği tespit edilmiştir. Ayrıca algılanan sosyal
destek ve güvengenlik ile üniversite öğrencilerinin psikolojik yardım ihtiyaçları arasında anlamlı
düzeyde ve negatif yönde ilişki olduğu tespit edilmiş olup algılanan sosyal destek ve
güvengenliğin psikolojik yardım ihtiyacının anlamlı birer yordayıcısı oldukları saptanmıştır.

6) ALGILANAN SOSYAL DESTEK VE DUYGUSAL ZEKANIN DEPRESYON


ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ : OSMANİYE KORKUT ATA ÜNİVERSİTESİ
ÖĞRENCİLERİ ÜZERİNDE BİR UYGULAMA
Nilüfer GÖKDAĞLI

*Araştırma sonuçlarında, üniversite öğrencilerinin ailelerinden, arkadaşlarından


ya da özel bir kişiden algıladıkları sosyal destek düzeyi ile depresyon arasında ters
yönlü bir ilişki olduğu gözlenmiştir. Yani, bireyin yakın çevresinden algıladığı sosyal
destek düzeyi arttıkça depresyon eğilimi azalmaktadır. Bir diğer sonuca göre, bireyin
duygusal zeka düzeyi ile depresyon arasında ters yönlü ilişki olduğu görülmüştür. Bu
sonuç, bireyin duygusal zeka düzeyinin artmasıyla, depresyon eğiliminin azalacağı
anlamına gelmektedir.

*Monroe ve arkadaşlarının 1983 yılında yaptığı çalışmada sosyal destek, yaşam


olayları ve ruh sağlığı ilişkisi araştırılmıştır. Araştırmada, üniversite öğrencilerinin
yüksek stresli durum olarak algıladıkları, final sınavları döneminde gösterdikleri farklı
ruhsal belirtiler ve algıladıkları sosyal destekler incelenmiştir. Araştırma, 167 (47 erkek,
120 kadın) üniversite öğrencisi üzerinde yapılmıştır. Sosyal desteği; anne-baba ile
birlikte yaşama, yakın arkadaş sayısı, dini/sosyal bir gruba ait olma, kişisel
yetersizlikleri, tartışmadaki rahatlık, birlikte olunan insan sayısı, güç durumda
başvurulan kişi sayısı gibi faktörlerle değerlendirmişlerdir. Araştırmanın sonucunda,
final sınavı gibi stresli bir dönemdeki sosyal desteğin, öğrencilerin yaşadıkları
psikiyatrik belirtiler üzerinde doğrudan etkili olduğu kanısına varılmıştır. Sonuca göre,
sosyal desteği yüksek olan öğrenciler daha az psikiyatrik belirti yaşamakta, sosyal
destekleri daha az olanlar ise sınav dönemlerinde depresif belirtiler göstermektedirler.
Öğrencilerin, sınav stresi altındayken arkadaş desteğinin en fazla etkisi olan destek
olduğu ortaya çıkmıştır. Buna göre, arkadaş desteğinin stresi azaltıcı etkisinin olduğu,
ayrıca stresli yaşam olayları ve bu stresin algılanmasındaki kişisel farklılıklarla depresif
belirtiler arasında anlamlı bir ilişki olduğu bulunmuştur (Deveci, 2011, s.41).

*Yapılan araştırma sonucuna göre, algılanan sosyal desteğin alt boyutlarından


“aileden algılanan sosyal destek” boyutu ve “özel bir insandan algılanan sosyal
destek” boyutu ile depresyon arasındaki ilişki anlamlı ve ters yönlü bir ilişkidir.
Fakat algılanan sosyal destek boyutu olan “arkadaştan algılanan sosyal destek”
ile depresyon arasındaki ilişkinin anlamlı olmadığı da tespit edilmiştir.

7)ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN ALGILADIKLARI SOSYAL


DESTEK İLE YALNIZLIK VE DEPRESYON DÜZEYLERİ
ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ
Ceren SAYIN

*Araştırmanın genel bulgularının sonucunda yalnızlık sosyal destek algısı


depresyon ve anksiyete arasında pozitif bir ilişki bulgulanmıştır. Bu değişkenler
tek tek aralarında istatistiksel olarak incelenmenin yanı sıra toplu olarak da
incelendiğinde bu ilişkinin aynı şekilde ve yöne sahip olduğu belirlenmiştir.

8) DEPRESYON VE SOSYAL DESTEK İLİŞKİSİNDE SOSYAL BECERİ


VE DUYGUSAL FARKINDALIĞIN ARACI ROLÜNÜN İNCELENMESİ
YÜKSEK LİSANS TEZİ
BANU BETÜL TANIŞ

*Sosyal destek düzeyi arttıkça psikopatoloji


düzeyi azalmakta ve uyum, benlik saygısı, mutluluk ve umut düzeyleri artmaktadır
(Canetti ve Bachar, 1997; Doğan, 2008; Kemer ve Atik, 2005; Meehan, Durlak ve
Braynt, 1993; Wentzel, 1998)

atıf orijinali:Bu çalısmada, aile ve arkadastan algılanan sosyal destek ve iyilik halinin boyutları
olan maneviyat, kendini yönetme, serbest-zaman, arkadaslık ve sevgi degiskenlerinin üniversite
ögrencilerinin psikolojik belirtilerini (somatizasyon, depresyon, anksiyete, öfke/ saldırganlık) ne
derecede yordadıgı incelenmistir. Çalısmaya üniversitede okuyan 208 kız, 46 erkek olmak üzere
toplam 254 ögrenci katılmıstır. Veri toplama araçları olarak Kısa Semptom Envanteri (KSE),
Algılanan Sosyal Destek Ölçegi (ASDÖ) ile İyilik Hali Ölçegi (İHÖ) kullanılmıstır. Veriler Regresyon
teknigi ile analiz edilmistir. Regresyon analizine göre, somatizasyon belirtilerini en iyi yordayan
degisken aile destegi, ikinci yordayıcı degisken kendini yönetme ve üçüncü degisken ise sevgidir.
Depresyon belirtilerini birinci sırada kendini yönetme, ikinci sırada aile destegi ve üçüncü sırada
arkadaslık degiskenleri yordamaktadır. Anksiyete belirtilerini en iyi yordayan degisken kendini
yönetme, ikinci degisken ise aile destegidir. Öfke/saldırganlık belirtilerini ise birinci olarak aile
destegi ikinci olarak kendini yönetme degiskenleri anlamlı olarak yordamaktadır.(Doğan,2008)

orijinal atıf:
KIRSAL VE İL MERKEZİNDE YAŞAYAN LİSE ÖĞRENCİLERİNİN UMUT DÜZEYLERİNİN AİLEDEN
ALGILANAN SOSYAL DESTEK DÜZEYİNE GÖRE KARŞILAŞTIRILMASI Kemer, G. & Atik, G. (2013)
Kaynakça: Kemer, G. & Atik, G. (2013). KIRSAL VE İL MERKEZİNDE YAŞAYAN LİSE ÖĞRENCİLERİNİN
UMUT DÜZEYLERİNİN AİLEDEN ALGILANAN SOSYAL DESTEK DÜZEYİNE GÖRE
KARŞILAŞTIRILMASI . Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Dergisi, 21
(21) , 161-168 . Retrieved from https://dergipark.org.tr/tr/pub/maruaebd/issue/377/2245
*Öte yandan aileden algılanan sosyal destek düzeyi arttıkça öğrencilerin
durumluk umut puanları artmakta, aileden algılanan sosyal destek düzeyi
yüksek olan çocukların sürekli umut düzeyleri algılanan sosyal destek düzeyi
düşük-orta olanlara göre daha yüksek olduğu görülmektedir. Bu bulgular
araştırmanın ana hipotezini destekler yöndedir.

Not:yukarıdaki atıfın orojinal makalelerinden birisi de bu.

9) Ergenlerin Siber Zorbalık ve Siber Mağduriyete İlişkin Algıları


The Perceptions of Adolescents about Cyberbullying and Cybervictimization
Erkan Yaman* Sakarya Üniversitesi
Adem Peker** Sakarya Üniversitesi

YAMAN E,PEKER A (2012). Ergenlerin siber zorbalık ve siber mağduriyete ilişkin algıları.
Gaziantep Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 11(3), 918 - 833.

*Araştırmanın diğer bir sonucu, öğrencilerin siber zorbalığa maruz kaldıklarında öfke, üzüntü ve
intikam duyguları yaşamalarıdır. Bu bulgu, Beran ve Li (2005)’nin siber zorbalığa maruz kalmanın,
bireylerin asabi olmasına neden olduğu, Topçu, Erdur-Baker ve Çapa-Aydın (2008)’ın siber
mağdurların kendilerine siber zorbalık yapan bireylere ve olaya tanık olanlara karşı öfke. duyduğu
bulgusuyla örtüşmektedir. Yine bu sonuç, Raskauskas ve Stoltz (2007)’un siber mağdurların, siber
zorbalıktan dolayı kendisini kötü ve çaresiz hissettikleri, Şahin ve diğ., (2010)’nin öğrencilerin
siber zorbalığa maruz kaldıklarında öfke, nefret, üzüntü ve intikam duyguları hissettikleri ve siber
zorbalığın psikolojik uyumsuzluğu pozitif yönde yordadığını ortaya çıkaran (Çetin, Eroğlu, Peker,
Akbaba & Pepsoy, 2012) araştırma sonucuyla paralellik göstermektedir. Bu durum, siber
zorbalığa maruz kalan kişilerin siber zorbalık davranışlarıyla karşılaştıklarında ne yapacaklarını
bilemedikleri için tepkilerini bu şekilde göstermeleri şeklinde değerlendirilebilir. Nitekim sebat
değerleri düşük olan ve başkalarıyla yakın ilişkiler kuramayan kişilerin siber mağdur olma
durumlarının daha yüksek olduğu (Dilmaç, 2009) bildirilmiştir. Siber mağduriyetin arkadaşlık
ilişkilerini olumsuz etkilemesi (Eroğlu & Peker, 2011) siber zorbalık durumuyla karşılaşıldığında
akran desteğinin alınamamasına dolayısıyla duygusal tepkilerin daha yoğun gösterilmesine neden
olabilmektedir.

Orijinal atıflar:

* Sonuçlarda siber zorbalığa uğramanın öfke, korku, tedirginlik gibi olumsuz duyguları artırdığı
görülmektedir. Öte yandan siber zorbalığa maruz kalma sonucunda depresyon belirtileri sergileme
yüzdesi ise %49’a kadar ulaşabilmektedir (Edwards, Kontostathis ve Fisher, 2016)
* siber zorbalık psikolojik, duygusal ve sosyal hasara yetenekli ve belki de daha kalıcı bir şekilde
yol açabilir.(Justin W. Patchin Sameer Hinduja)

** Fiziksel ve cinsel istismar gibi çevrimdışı kişilerarası mağduriyetler, sürekli olarak depresyon,
sorunlu madde kullanımı, suçlu davranışlar, travma sonrası stres bozukluğu, kaygı, cinsel bozukluklar,
yeme bozuklukları, riskli cinsel davranışlar ve yeniden mağdur olma riskidir (Sanders,2003)
* Genç, düzenli İnternet kullanıcıları arasında, DSM IV benzeri depresif semptomatoloji bildirenlerin,
aynı zamanda İnternet tacizinin hedefi olduğunu bildirme olasılıkları önemli ölçüde daha yüksektir.
(Ybarra,2004)

* . Genel olarak, her türden kurban daha yüksek depresyon, daha fazla yaralanma ve uyku için daha
fazla ilaç kullanıldığını bildirdi.(wang,nensel,lannotti 2010)
*Siber zorbalıkta saldırgan ile kurban arasında kişisel bir temas bulunmamasına rağmen, saldırıya
uğrayan kişi psikolojik zarar görmektedir.(erdur baker..)
*Yapılan birçok çalışmada korku, kaygı, üzüntü, endişe gibi olumsuz duyguların,Siber zorbalığa
karışanların ruh sağlığını etkileyen stres ve depresyon, analiz edildi. Yine de olumsuzluğun ayırt edici
özelliklerini inceleyen çalışmaların sayısı duygular açısından siber zorbalık durumu sınırlıdır. Bu
bağlamda, üzerinde durulması gerektiği söylenebilir. .( Analyzing The Risk Factors Predicting The
Cyberbullying Status of Secondary School Students Adem Peker)
*Araştırmacılar siber zorbalık yaşayan kişilerde çeşitli psikolojik problemlerin görülebileceğini
belirtmişlerdir.( ERGENLERİN SALDIRGANLIK VE SİBER ZORBALIK DAVRANIŞLARI
ARASINDAKİ İLİŞKİLERİN İNCELENMESİ,peker)

*Esmam bu sayfadaki isimlerin çalışmalarını ekler misin direkt kaynakçadan

You might also like