You are on page 1of 6

HAZRET-İ RİSALETİN ALEM-İ ŞEHADETE TEŞRİFİ!

(REGAİB GECESİ ÖZEL)


Bismillahirrahmanirrahim
Regaib gecemiz mübarek olsun. Cenab-ı Hak hayatımıza çekirdek ve ağaç yapsın inşallah.
Regaib ismini melekler veriyor. Sırasıyla gidelim. “Regaib, Miraç, Beraat, Kadir gecesi,
Mevlüd.” Bu 5 tane geceyi Cenab-ı Hak inkılabına unvan yapmış. 5 tane inkılap var. Cenab-ı Hak
“Semayı ve arzı 6 günde yarattım” diyor ya, bunlar inkılaptır. Zülkarneyn ünvandır. Hızır’da
öyledir. Onlara has bir şey olsaydı zikredilmezlerdi Kur’an’da. Ölüp giderlerdi. O kanuniyete
giren seviyesine göre Zülkarneydir. O kanuniyete giren Yunus aleyhisselam gibidir, Yunusvaridir.
Üstad İbrahimi meşrep diyor. İbrahimi meşrep şefkat ve hikmet sahibidir diyor. O nispette
İbrahimileşiyor.
Regaib isimdir, melekler bu ismi vermiş. Ramazan’a ay diyoruz. Komple ayın ismidir ve öyle bir
meleğin taayyünüdür. Yani Ramazan denilen bir melek var. Onun şahsı manevisine giriyorsun.
Miraç, yeryüzündeki insanlara gösterilen bir mucize değil, sema ehline gösterilen bir mucizedir.
Yeryüzüne gösterilen mucizenin en camisi Kur’an ve şakk-ı kamerdir. İçsel alemdeki inkılabın
başı regaibdir. Bu anlatacağım sıfatla regaibe hiçbiri yetişemez. Beraat senenin çekirdeği
olduğu cihetle hiçbir gece yetişemez. Sevap cihetiyle Kadir gecesine hiçbir gece yetişemez.
Mevlüd kandili ise, beşeriyetin insanlığa inkılabını anlatmada hiçbir gece yetişemez.
Regaib bir inkılap başıdır. Allah-u Teala (cc) mümin kullarından rağbet edene rağbet edeceğini,
isteyene verileceğini, af dileyene affedileceğini müjdelemiştir. Regaib kelimesi r, g, b den
türemiş olan bir isimdir ve kendisine rağbet edilen, arzulanan, talep edilen şey demektir.
Müennestir, dişidir, doğurtkandır. Neden doğurtkandır onu anlatacağım. Regaibin çoğulu da
ragibedir. Kelime olarak regaibin aslı budur.
Sözler 745’de Üstadımız “Düşünmek deşmektir” diyor. İç alemindeki hakikatleri aktif etmektir
deşmek. Regaib deşmektir. Şuur ise şiar-ı raz, yani sırların şiarı, sırrını gizleyen demektir. İnsan
kendi sırrını kendisi gizlemiştir. Kendisi kendisini örtmüştür. Düşünerek kendini deşiyoruz. Şiarı
raz da sırrı kendisi gizlemiş, kendisi kendisini örtmüş, kendisi kendisine hamiledir. Doğuracaktır.
Ne zaman? Regaib’de. Regaib o yüzden müennes gelmiş. Kendisi kendisinde doğuracak,
kendisini kendisinde inkişaf ettirecektir. Üretkendir. Sen
sen olacaksın.
Regaib kelimesinin müennes olmasının çok
hikmetlerinden biri de düşünmek gibi kendini kendinle
deşerek kendi hakikatını çıkartmaktır. Kendinden kendini
doğurmaktır. Beraat gecesi çekirdektir. Kadir gecesi
sevaptır. Recep Allah’ın ayıdır, Şaban Peygamberin ayıdır,
Ramazan ümmetin ayıdır. Peki Allah’ın ayı olur mu?
Hepsi Allah’ın değil mi? Bu ay rağbet ettim diyor.
İnkılabın ünvanıdır bugün. Şaban ayı peygamberlerindir.
Şecere-i Hilkat haritasına bakalım. Allah var
iken hiçbir şey yoktu. Her şey onun cilve,
cemal, nakış, sanatıdır. Allah karar verdi.
Yaratacağım dedi. Allah bizi tercih etti. Ezeli
ve ebedi, hiçbir şey yokken karar veriyor.
Benim dışımda her şeyi yaratacağım diyor.
Allah burada, mevcudat orada, güneş
burada dünya orada değil. Kendisi
kendisinde, her şeyi kuşatıyor. Allah her
şeyin kuşatıcısıdır. Semanın ve arzın
nurudur. Her şeyi kuşatmıştır. Buz suyun
neresindeyse, bu mevcudat Allah’ın
esmasında öyledir. Buz suyun neresindeyse,
bu mevcudatta esmanın donmuş halidir.
Esmaların, cilve, cemal, nakış, sanatlarıdır. Cenab-ı Hak karar verdi, ilk önce nur-u Muhammedi
yarattı. O çekirdeğin içerisinde herkes var. İlk teayyün-ü evvel burada başlamış. Teayyün-ü
evvel, teşahhus-u evvel denilen ve ne kadar denilecek manalar varsa hülasası mec’uldur.
Mec’ul’un gözükmesine bir unvan koymuş. O Regaibdir. Rağbet etmiş Cenab-ı Hak. Şecere-i
Hilkatte böyle. Zuhurutta bakalım.
1-Ocak 6-Haziran
2-Şubat 7-Temmuz
3-Mart 8-Ağustos
4-Nisan 9-Eylül
5-Mayıs 10-Ekim
Bugün 26 Ocak Regaib. Mevlüd kandili ise Peygamber aleyhisselatu vesselam’ın doğumudur.
Ne zaman doğmuştur? 27 Eylül. 9 ay var. Tasavvufçular diyor ki; Rahmi madere düştüğüdür.
İlmi kelamcılar tarihi uymaz diyor. Üstad ne diyor? Bir derece alem-i şehadete zuhurudur diyor.
Peygamber (sav)’ın rahm-ı madere düştüğü andır.
Aziz kardeşlerim; Size iki pusulayı Leyle-i Regaipten altı saat evvel yazdım. “Hizbü’n-Nuriye”
kâğıt ile teslimden sonra, kat’iyen benim kanaatimde bir nevi Mu’cize-i Ahmediye olarak, iki
aydan beri mütemadiyen kuraklık ve yağmursuzluk, her tarafta daima namazlardan sonra
pek çok duaların akîm kaldığı ve herkes me’yusiyetten derd-i maişet endişesiyle kalben
ağlarken, birden Leyle-i Regaip—bütün ömrümde hiç mislini işitmediğim ve başkalar da
işitmediği—üç saatte yüz defa, belki fazla tekrarla melek-i ra’dın yüksek ve şiddetli
tesbihatıyla öyle bir rahmet yağdı ki, en muannide dahi Leyle-i Regaibin kudsiyetini ve
Hazret-i Risaletin bir derece, bir cihette âlem-i şehadete teşrifinin umum kâinatça ve bütün
asırlarda nazar-ı ehemmiyette ve Rahmeten li’l-Âlemîn olduğunu ispat etti ve kâinat o geceyi
alkışlıyor diye gösterdi.
Acaba, dualarımızda Isparta bu memleketle beraberdi, bu yağmurda hissesi var mı, merak
ediyorum. Şimdiye kadar çok emârelerle Risale-i Nur bir vesile-i rahmet olmasından, bu
rahmet ima eder ki, herhalde ehemmiyetli bir fütuhatı perde altında vardır ve belki
serbestiyetine bir işarettir. Hem burada Lem’alar’ın verdiği iştiyak cihetiyle yazıcıların
çoğalması, inşaallah bir nevi makbul dua hükmüne geçti.
(Emirdağ Lahikası)
Şimdi de kuraklık var. Acaba Cenab-ı Hakkın rahmeti celbedilecek mi? Bakalım acaba hangi
şehir bu anahtarı açacak. Üstad Isparta için bunu soruyor. Acaba Isparta’nın hissesi var mı diyor.
Metin de bir cihette Risaletin teşrifidir diyor, doğum değil. Doğum olsaydı mevlüd olurdu.
Haritaya geçelim. Şunaat, sıfat, esma
Allahlık hakikatı. Allah var iken hiçbir şey
yoktu. Karar verdi. Eflakı yaratayım.
Karar vermenin adıdır, rağbet etti,
yaratmaya rağbet etti. O kararın adıdır
mec’ulün yaratılması. Yaratılma değil bir
karardır. Yaratılma olsa mahluk olurdu.
Birinci inkılap Regaibdir. Sonra Miraç,
Beraat, Kadir, Mevlüd gecesi. 5 inkılap
var. Şecere-i Hilkatın ve insanın
yaratılmasında 5 inkılap var. Mec’ul’e
teayyün-ü evvel, şeyy-i evvel denilir.
Cenab-ı Hakkın ilk teayyün ve
teşahhusudur. İkinci inkılap arş-ı
azamdır. Gecesi ise Beraattır. Arş-ı
Azamda ne var? Çekirdeklerin,
kanunların, ruhların, istidatların
yaratıldığı alemdir.
Bu geceleri aleminde şekillendir. Yoksa gelip geçer hep. Regaib nuru Muhammedi demek.
İkindisi miraçtır. Miraç kab-ı kavseydir. İmkan ve vücub artasında. Miraç yeryüzündekilere
yapılan mucize değil, sema ehline mucizedir. İkinci inkılap Kab-ı Kavseydir. Beraat çekirdektir.
Çekirdeğin kanuniyetlerinin yaratıldığı arş-ı azamdır. Kadir gecesi ise Levh-i Mahfuzdadır.
Mevlüd kandili ise insanın yaratılışına ve beşerin alem-i şehadete intikalidir. Miraçta Cenab-ı
Hakkın ilk teayyunu evveli haletini fark etmedir.
İptida ve intiha-i terakkiyat-ı hayat-ı Ahmediyenin ünvanları olan leyle-i Regaib ve leyle-i
Mirac bu kuraklık zamanında kesretli rahmete tevafuklarıdır. (Sikke-i Tasdik-i Gaybi, 207)
İptida; mukaddeme, ilk teayyün, Regaib, Nur-u Muhammedinin yaratılması. Bunu yarattı.
Alem-i Şehadete indi. Beşer, insan tekamül etti, iade-i ziyaret ediyor geldiği yere. Onun adı
miraçtır. Nazm-ı mani ile iptida leyle-i Regaib, İntiha leyle-i Miraçtır. Bu geceler mübarektir
yağmur iniyor ama içimize yağmur inmemiş, dışarıdan inse ne olur. Bu manalar düz okunsa
anlanmaz. Bizim okuduğumuz gibi okumamış üstad.
İlk teayyünü evvel mec’ul, Nur-u
Muhammedi. Allah Resulü sallallahu aleyhi
ve sellem alem-i şehadetten kab-ı kavseyne
geldi. İlk zuhurat mec’uldür, imkan ve vücud
deniliyor, mahluk değil. Siyah çizgiye kadar
gelmiş. Çizginin adı Kab-ı Kavseyndir. Onun
adı da miraçtır. Sonra ruhların yaratılması,
yani çekirdek ve istidat ve yazılımlar, o da
beraat oldu. Sonra Kur’an’ın indirilmesi Kadir
gecesi. Sonra da Mevlüd kandili kalıyor.
Bunları cem eden insan kürs denilen
beşeriyetle beraber alem-i şehadete doğuyor.
Yani bu alemleri tanımlayarak alem-i
şehadete insan ve beşer olarak geliyor.
Mahiyet-i zatiyeyi kimse bilmeyecek peygamberde dahil. Şuunat-ı Zatiye Allahlık alemi. Karar
verdi. Mec’ul. Nur-u Muhammedi, taayyünü evvel. Buraya Regaibi ekleyebiliriz. İptida denilir
buraya. İntiha, kab-ı kavseyn, beşeriyetin gidebileceği son noktadır. Alem-i şehadette
oturuyorsun. Sen seni örtmüşsün. Sen sende gizlisin. Regaib müennes gelmiş. Çünkü kendisi
kendisine hamile. İnsan kendisi kendisinde. Kendisinden kendisini çıkartacak. İnsanın yine
kendisi kendisine sırdır. Sırrın sırrı sahibidir. Alem-i şehadette otururken miraç yapıyor ve
yükselecek. Kab-ı Kabseyne geldi.
Taayyünü evvel birinci gece Regaib. İkincisi Miraçtır. Sonra her şeyin çekirdeği, senin de
çekirdeğin alemi ervah, evher-i ruh yaratıldı. Bu üçüncü gece de Beraat. Sonra dördüncü gece
Levh-i Mahfuz. Kur’an’ın indirildiği Kadir gecesi. 4 taneyi cem etti. Bast halleri cennetten, bast
halleri ise cehennemden geliyor, onları da aldı. Sarıya kadar, kürse kadar daha insanlık yok.
Sistem çalışıyor. Beşer ve insan tanımlanması kürste olacak. Kürste insan ve beşer karması.
Beşeriyeti kürste takındı ve doğacak Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem. Muhammed
aleyhisselatu vesselam Ahmet olarak yaratıldı. Bu gecenin adı da Mevlüddür.
Ne zaman insan olacağız onu anlatacağım. Hülasa edeceğim. Regaib, Mec’uldür, Nur-u
Muhammedidir. Miraç Kab-ı Kavseyndir. Beraattır, Her şeyin çekirdeğinin ve kanuniyetinin
yaratıldı Arş-ı Azamdır. Kadir gecesi, Levh-i Mahfuzdur. Mevlüd kandili insanın yaratılışı ve
beşerin alem-i şehadete intikalidir. Bu gece mahlukatın ilk çekirdeğinin yaratılmasını, ilk
teayyünü evvel, teşahhusu evveli farketmemiz gerekiyor. Bu akşam öne çıkan af var, lütuf var,
ikram var, ihsan var. Bunlara rağbet etmemiz lazım. Çünkü rağbet edersen rağbet edilirsin.
Onaylarsan onaylanırsın. Affetmek istemeseydi affetme sistemini yaratmazdı. Bu gece af
sistemi çalışıyor. Yalnız 5 kişinin, 5 sınıfın tövbesi bu gece kabul edilmeyecek. Anne babasına
zulmedenin şansı yok. Diğerlerine siz bakın.
Elif Allah demektir. Lam Cebrail’e, Mim Muhammed sav’e bakar. Lam ile Elif’i cem edersek
Lamelif olur. Muhyiddin-i Arabi, İmam-ı Bakır, Zeynelabidin, Konevi, İbni Sina huruf-u
mukattanın pirleridir. Lamelif insan demektir. Lam elif demek içinde hem lam var hem elif var.
İnsan böyle bir şey. Lam Cebrail, ceberut alemi, muhatabı Kur’an. Elif tarafı Cenab-ı Hakka en
cami aynadır. Lamelif, yani elif ile lamın bütünlüğü insan demektir. İnsanlığın kıymetini bil.
İmam-ı Gazalinin sözüdür. “İnsanlığınızın kıymetini bilin. Ölünce bir daha insan
olamayacaksın.” Hayatın ifadelendiği zemin mevttir. Cenab-ı Hak “Rahmetim gadabımı aştı”
diyor. Zati sıfatlarda ve subuti sıfatlarda mevt yoktur, hayat vardır. Mevti hayatın içerisine
koymuştur. Hayat andır, kuşatandır. Mevt içinde olduğu zaman hayatın meratipleri çıkıyor.
Mesela şöyle. Cehaleti ilimden çıkarırsak ilim sonsuz olur. Allah’ın ilmi neden sonsuzdur?
Cehaleti yok. Bizim ilmimizde cehalet olduğu için mertebelidir. Niye biz aciziz. Çünkü
kudretimizde acizlik var. Allah neden aciz değil? Kudretinin içerisinde acizlik yok. Ölüm de ölüm
değildir. Ölüm hayatı tanımlamak içindir. Hayatın içerisindeki nihayetsiz mertebelerin çıkması
içindir. Mesela vücud ademden çıkıyor. O yokluk manası vücudu tanımladığı gibi, mevt yani
ölüm ölüm değildir. Ölüm intikaldir. Bir daireden başka bir daireye geçiştir. Bir esmanın
tecellisinden başka bir esmanın tecellisine mazhardır. Mevt olduğu gibi vücudun ifadelendiği
zeminde ademdir.
Sebepsiz tercih edilmenin adı Regaibdir. Allah varken hiçbir şey yoktu. İlk Nur-u
Muhammedinin içinde sen de tercih edildin. Sebep var mı? Sebepsiz tercih edilmektir bu. Allah
karar verdi. Yaratacağım dedi. Onun adı Nuru Muhammedi. Oradaki tercih edilmende sebep
yok. Allah seni sebepsiz tercih etti. O zaman insan isen tercih edeni tercih etmen gerekiyor.
Beni kim tercih ettiyse bende onu tercih ederim. Seveni severim. Regaib; sebepsiz tercih
edilmektir. Baş Regaib, son Miraçtır. Yani fenafillah, bekabillah demektir.
Ve bu kudsî leyâli-i meşhurede on binler, yirmi bin veya otuz binlere çıkar. Bu geceler elli
senelik bir ibadet hükmüne geçebilir. Onun için, elden geldiği kadar Kur'ân'la ve istiğfar ve
salâvatla meşgul olmak büyük bir kârdır. Elli senelik bir mânevî ibadet ömrünü ehl-i imana
kazandırabilen Leyle-i Beratınızı ruh u canımızla tebrik ederiz. Herbiriniz, şirket-i mâneviye
sırrıyla ve tesanüd-ü mânevî feyziyle, kırk bin lisanla tesbih eden bazı melekler gibi, herbir
hâlis, muhlis Nur şakirtlerini kırk bin dille istiğfar ve ibadet etmiş gibi rahmet-i İlâhiyeden
kanaat-i tamme ile ümit ediyoruz. (Şualar, 505)
Bu gece ne yapacağız? Şualar 505’i açalım. Bu geceler 50 senelik bir ibadet hükmüne geçebilir.
Arş-ı Azam çekirdeklerin, istidatların, ruhların yaratıldığı alemdir. Berat gecesi de bir senelik
çekirdek, senenin çekirdeğidir. Bu gece af dileyenlere af vardır ama herkes af dileyemez. Allah
kabul etmeyeceği duayı mümin kulunun kalbine vermez. Bu gece 50 senelik ibadet hükmüne
geçebilir. Neden? Sebepsiz yaratılmanın farkındalığı olduğu için sebepsiz affediliyorsun.
Sebepsiz yaratılmanın adı Regaib olduğu için bu gece sebepsiz af var. Onu idrak etmek lazım.
Olur mu ya dersen senin için olmaz. İnanan için olur. Bu geceyi Kur’an’la, istiğfarla, salavatla
geçireceğiz.
Tövbe günahın vücuduna, istiğfar ise kusurun vücuduna delalet eder. Allah Resulü sav günde
70 defa tövbe değil, istiğfar ederdi. Tövbe yapılan günahları temizleme sisteminin adıdır.
Günahlarımızı affettirme sisteminin adı tövbedir. İstiğfar ise, Allah’a en cami aynayız.
Yaratılışımızda sonsuz olabilme özelliğine, yazılımına sahibiz. Sonsuz olabilir miyiz? Olamayız.
Yaşadığımız sürece ne kadar inkişaf ettirebilirsem. Sonsuz olabilirken sonluyum. Sonsuz
olabilirken sonlu olan insanın istiğfar yaparak burada olamadıklarının alem-i gaybda olma
sisteminin adıdır istiğfar. Salavatla meşgul olmak. Peygamber sav’e sureten salavat getirmek.
Salavatın içerisini de sünneti seniyye ile doldurmak.
Beş günden sonra çok mübarek ve çok sevaplı ibadet ayları olan şuhur-u selâse gelecekler.
Her hasenenin sevabı başka vakitte on ise, Receb-i Şerif’te yüzden geçer, Şaban-ı
Muazzam’da üç yüzden ziyade ve Ramazan-ı Mübarek’te bine çıkar ve Cuma gecelerinde
binlere ve Leyle-i Kadir’de otuz bine çıkar. Bu pek çok uhrevî faydaları kazandıran ticaret-i
uhreviyenin bir kudsî pazarı ve ehl-i hakikat ve ibadet için mümtaz bir meşheri ve üç ayda
seksen sene bir ömrü ehl-i imana temin eden şuhur-u selâseyi böyle bire on kâr veren
medrese-i Yusufiyede geçirmek, elbette büyük bir kârdır; ne kadar zahmet çekilse, ayn-ı
rahmettir.
(14. Şua)
Bu gece geçtikten sonra istersen ertesi günler sabaha kadar ibadet et, normal sevabını alırsın.
İmam-ı Rabbani diyor ki; “Okyanusu meydana getiren damlaları düşünün. Okyanusu
meydana getiren o damlalar kadar nafile kılsan, bir tane sabah namazının sünnetine denk
gelmez.” Allah emrettiği için farzlara yetişilemez. O fıtratın vazifesidir. Nafileler ise Rabbine
karşı yaklaştırır.
Arabanın tekerleği bir çap, ya da adımınız. İki adımla geldiğiniz için bir adımla binler sevap
yazılırken aynı anda binler günah affediliyor. Çift çalışıyor. Sevap olabilmesi için günahların da
affedilmesi gerekiyor. Yani bin sevap, aynı anda bin günahı götürüyor. İnsan oğlu ne kadar
tuhaftır. Ne kadar ölüm gerçek, biz ne kadar uzağız ondan. Dünya ne kadar gerçekse ahirette o
kadar gerçektir.
Velhamdülillahi Rabbil Alemin

You might also like