Professional Documents
Culture Documents
ÜNİTE
DÜNYA VE AHİRET
‘’Biz gökleri, yeri ve bunlar arasında bulunanları oyun ve eğlence olsun diye yaratmadık.’’
‘’Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize ibadet edin ki Allah’a karşı gelmekten
sakınasınız.’’
HALİFE: Bir kimsenin namına hareket eden, onun izin verdiği ölçüde yetkilerini kullanan. (örneğin bir ilin
valisi devlet başkanının yetkisiyle görevlendirilmiştir, hükümdarın vekilidir, temsilcisidir.)
İBADET: En geniş anlamıyla kul olma bilinciyle yaşamak, varlığının ve evrenin malikini unutmadan
yaşamak. İbadet bir yaşam biçimidir, hayatın her anını kapsar. (genel anlamıyla ibadet)
Özel anlamıyla ibadet; belirli vakitlerde ve şekilde emredilen ritüeller. Namaz, oruç, zekat gibi.
AHİRETE İMAN
İnsan aklının ahiretin varlığını vahiy olmadan bulması çok zordur fakat ahiret akla mantığa aykırı değildir.
"Yapmakta olduğunuz şeylerden mutlaka sorguya çekileceksiniz..." (Nahl suresi, 93. ayet)
Ahiret inancı, İslam'da yer alan altı inanç esasından birisidir. Bütün semavi dinlerde ortaktır.
(TYT NOT: AKİDE: İslam inanç esaslarından her biri. Çoğulu AKAİD.)
Yaklaşık iki bin ayet, ahiretle ilgilidir. Kur‟an‟dan önceki ilahi kitaplarda da ahiret inancına yer verilmiştir.
AHİRET: Kelime anlamı ‘Son’ demektir. Dünya hayatının son bulmasıyla başlayacak ve ebedi devam
edecek olan hayatın adıdır.
İnsan için ise ahiret hayatı insanın ölümüyle birlikte berzah alemine geçmesiyle başlar.
‘SİZ YOK İKEN SİZİ DÜNYAYA GETİREN ALLAHI NASIL İNKAR EDİYORSUNUZ? SONRA SİZLERİ ÖLDÜRECEK
SONRA YİNE DİRİLTECEKTİR. EN SONUNDA O’NA DÖNDÜRÜLECEKSİNİZ.’ Bakara28
İnsan yaratılış amacını bilerek yaşamalıdır. Allah Kuranda insanı dünya hayatının gelip geçiciliği konusunda
uyarmış, dünyanın asıl amacının dünyada ibadet şuuruyla ömrünü geçirerek ahirete hazırlanmak olduğunu
belirtmiştir.
1-Ahirete inanan insan yok olup gitmeyeceğini bilir, insanı yokluğun ızdırabından kurtarır.
2-Yaptığı işlerin hesabını verecek olması, insanın daha sorumluluk sahibi olmasını sağlar.
3-Bu dünya hayatının geçici olduğunu bildiği için başına gelen musibetlere sabır gösterir, Allaha sığınarak
Ondan yardım talep eder. Böyle davrandığında ahirette dünyadayken çektiği sıkıntıların mükafatını
alacağını düşünerek dirayetli olur.
7-Dünyayı da ihmal etmeden hem dünya hem de ahiret için kul olmanın gereklerini yerine getirir.
AHİRET HAYATININ EVRELERİ
Her ne kadar ölüm geride kalanlar için acı ve hasret dolu bir olay ise de imanlı gönüller için fânilikten
ebediliğe geçişi sağlayan bir araçtır.
BERZAH: İki şey arasındaki set, engel, duvar. Kişinin ölümünden itibaren kıyameti beklediği alem.
KIYAMET: Kelime anlamı ayağa kalkmak, dikilmek demektir. Terim olarak ise evrenin son bulması, var
olan her şeyin ölümü demektir.
Allah’ın kıyametle aynı kökten türemiş bir ismi de ‘kayyum’dur. Bu da bize Onun kıyamet gününün
yöneticisi, önünde varlıkların kıyam ettiği kudret, her türlü fiili ve tasarrufu elinde tutan tek yaratıcı
olduğunu göstermektedir.
(TYT NOT: KIYAM Bİ NEFSİHİ: Varlığı kendinden olan, var olması için başka bir şeye ihtiyacı olmayan. Onun
dışındaki her varlığın mevcudiyetinin Ona bağlı olması anlamında zati sıfat. Örneğin güneşin ışığı
kendindendir. Ama ayın ışığı kendinden değildir, güneştendir.)
‘Göklerde ve yerde var olan her şey yok olacak, sadece ikram ve celal sahibi Allah baki kalacaktır.’
Rahman26-27
Kıyametin ne zaman kopacağını sadece Allah bilmektedir. Kuran kıyametin ansızın geleceğini
bildirmektedir. (Peygamberler de bilmez)
BA’S: İsrafilin ilk sura üflemesiyle kıyamet kopacak her şey son bulacak, ikinci kez üflemesiyle de yeniden
diriliş gerçekleşecektir. BA’S, kıyametten sonra insanların kabirlerinden çıkarak yeniden dirilmeleri
demektir.
‘Artık kimin tartısı ağır basarsa, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.’ Müminun102
MİZAN: Hesaba çekilme işlemi bittikten sonra insanların yaptıkları iyilik ve kötülüklerin tartıldığı terazi.
CENNET: Ağaçlarla örtülü bahçe, demektir. Müminlerin ebedi kalacakları ve her çeşit nimete
Adn cennetlerinde çok güzel köşkler va’detti. Allah’ın rızası ise, bunların hepsinden daha büyüktür. İşte bu
CEHENNEM: Derin kuyu, demektir. Kafirlerin sürekli kalacakları ateş azabı olan ahiret yurdudur.
‘Kıyamet gününde kâfir Allah‟ın huzuruna getirilir ve kendisine sorulur: Eğer dünya dolusu altının olsaydı,
şimdi kurtulmak için hepsini feda eder miydin?‟ Evet‟ der. O zaman ona denir ki: Oysa senden istenen
AHİRETTE BİLİNÇ DEVAM EDER: ‘Onlara cennetteki meyvelerden ikram edildiğinde, gerçi biz dünyadayken
de bunlara benzer meyveler yemiştik; [meğer gerçek meyve bunlarmış!] diyecekler...’ Bakara25
Simülasyon:)
‘Onlar Adn cennetlerine Allah‟ın rızasına uygun bir hayat yaşamış olan anne-babaları, eşleri ve çocuklarıyla
Vakıa 83-87
‘İnkâr edenler, kesinlikle, öldükten sonra diriltilmeyeceklerini iddia ettiler. De ki: “Hiç de öyle değil,
Rabbime and olsun, mutlaka diriltileceksiniz, sonra da yaptıklarınız size elbette haber verilecektir. Bu,
RUHLAR ALEMİ - ANNE RAHMİ - ŞEHADET ALEMİ - BERZAH ALEMİ - AHİRET ALEMİ
‘’…Ve sonra Ona döndürüleceksiniz.’’
ŞEHADET ALEMİ: Allah’ın varlığına şahitlik ettiğimiz dünya hayatı. (Eşhedü; şahitlik ederim ki Allah’tan
Ölen bir müslümanı yıkamak, kefenlemek, onun için namaz kılıp dua etmek ve bir kabre gömmek
TECHİZ: Cenazenin yıkanmasından gömülmesine kadar, yapılan işlemlere "techiz" (hazırlamak) denir.
İslâm'da, ölen kimsenin en kısa zamanda yıkanması, kefenlenmesi ve cenaze namazının kılınarak
toprağa verilmesi gerekir. Bu konuda acele davranmak müstehabtır. (güzel bir davranış)
TEŞYİ: Cenazenin tabuta konulup musallâya yani namazın kılınacağı yere ve namazdan sonra kabristana
taşınması işlemi.
CENAZE NAMAZI: Gusledilmiş, yıkanmış, temizlenmiş, musalla taşına konulmuş müslüman bir ölü için
müslümanların, abdestli ve Kıble tarafına yönelerek, rukû ve secdesi olmayan, tekbirle başlayıp selâmla
sona eren kıldıkları bir namaz ve ölü için yaptıkları bir duadır. Cenaze namazı farz-ı kifâyedir. Cenaze
namazı bir duadır. Ayakta kılınır. Dört tekbirden oluşur, her tekbirden sonra belirli dualar okunur. Ayakta
Müslümanlar, kardeşlerinin evlerinden cenaze çıkması hâlinde gidip ziyaret eder, geçmiş olsun`da bulunur,
başsağlığı diler, onların üzüntü ve kederlerini hafifletmeye çalışırlar. Tâziye ziyaretleri, ilk üç gün içinde
yapılmalıdır. Daha sonra yapılacak ziyaretler, zamanı geçmiş tâziye ziyâretleri olarak ifade edilir. Üç
günden sonra yapılacak ziyaretlerde vefatı sık sık sohbet konusu yapıp derdi tazelemek uygun olmaz.
Münasip bir lisanla bir kere tâziyede, baş sağlığı dileğinde bulunulur, sonra sohbet başka mevzulara
kaydırılır. Evinden cenaze çıkan kimseler, o üzüntü ve keder içinde yemek yapamaz, gelen giden
ziyaretçilere sofra çıkaramazlar. Bunun için vefalı komşular, bir müddet için (bir hafta) buraya yemekler
getirir, sofralar gönderirler. Böylece onların dertlerine ortak olduklarını fiilen göstermiş olurlar. Vefat
edenin yakınları, evleri müsait değilse, herkesin rahatça gelip gidebileceği bir yerde hazır bulunarak
BORÇLARINI ÖDEME: Bir kişi öldüğünde başkalarının onun hakkında yapabilecekleri, hatta yapmaları
gereken en önemli işlerden birisi, varsa o kişinin borçlarını ödemek ve böylece onun üzerinden kul
VASİYETİ YERİNE GETİRME: Kişinin borçları ödenmeli ve varsa vasiyeti yerine getirilmelidir.
Kişi sağlığındayken malının 1/3 ü kadar kısmından hayır yapılmasını ya da soyundan olmayan kişilere
verilmesini isteyebilir. Ondan daha fazlasını isteyemez çünkü miras kendi varislerinin hakkıdır. Eğer kişi
1/3 ünden fazlasını varis olmayanlara verilmek üzere vasiyet ettiyse malının 1/3 lük kısmı yerine
dua etmek ve istiğfarda bulunmaktadır. Dünyada, evlâtlar büyürken anne-babalarına muhtaçtır. Fakat
yine evlâtlarının hayır-duâlarına, kendileri için birer sadaka-i câriye olmalarına muhtaçtır. Zira hayırlı evlat
sadaka i cariyedir.
NOT: SADAKA İ CARİYE: Kesintisiz, sürekli olan sadaka. Öldükten sonra da amel defterinin yazılmaya
devam ettiği üç çeşit sadaka: Hayırlı evlat, ilim eseri, insanlığın, canlıların faydalandığı eserler.)
KURAN OKUMAK: Geride kalanlar Kuran okuyup hem kendileri bir şifa ve rahmet kaynağı olan Kurandan
RASÜLÜHÜ.
ANLAMI: Ben şahidim ki Allahtan başka ilah yoktur ve yine şahidim ki Hz. Muhammed Allahın kulu ve
rasülüdür.
HAKK’A YÜRÜMEK, UĞURLAMA ERKANI: Alevilik Bektaşilikte cenaze merasimlerine verilen isim
DARDAN İNDİRME CEMİ: Alevi Bektaşilikte ölenin 7 ve 40. Günlerinde helallik istenen cem.
“Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah‘tan yardım dileyin. Şüphe yok ki Allah
sabredenlerle beraberdir. “
SABIR: Başa gelen herhangi bir musibet karşısında sükunetle çareler aramak, isyan etmeden dayanma
gücü göstermek, Allah’a sığınarak yardım dilemek. Ayrıca nefse ağır gelen durumlarda da nefisle
güçlendirir, namazla kişi Allah’a yakınlık kazanır ve mücadele konusunda ümidini kaybetmez. Sadece
sabırla değil bedeni, dili ve haliyle de Allah’a yöneldiğini, kurtuluş yolları göstermesi için Ona
dayandığını ifade ederek psikolojik şartları da tamamlamış olur. SABIR, zor durumlara katlanmak ve
BAKARA 154:
“Allah yolunda öldürülenlere ”ölüler” demeyin. Hayır, onlar diridirler. Ancak siz bunu
bilemezsiniz.”
Allah yolunda şehit olmak, sıradan bir ölüm gibi değildir. Şehitler Allah katında, O’nun lütfundan
BAKARA 155-157:
“Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz.
Sabredenleri müjdele. Onlar, başlarına bir musibet gelince ‘Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah‘a aidiz
ve şüphesiz O‘na döneceğiz’ derler. İşte Rableri katından rahmet ve merhamet onlaradır. Doğru
Dünya hayatı cennet değildir. Burada iyilikler ve kötülükler bir aradadır. Dolayısıyla iyiliği mi kötülüğü mü
seçecek konusunda insan imtihandadır. Bu imtihan sabrı içeren her türlü musibetler iledir. Malını
kaybetme, iflas etme, güzelliğini yitirme, hastalık vs şeklinde insanın başına gelebilecek her şey imtihandır.
Veren de Odur alan da Odur. Verirken şükredilir, alınca da sabredilir. Böylece mümin şükrederek de
sabrederek de imtihanı kazananlardan olur. Sevdiklerimizin ölümü de bir imtihandır. Dünya hayatının
geçiciliğini hatırlatır ve müminler ‘ONA AİDİZ VE DÖNÜŞÜMÜZ ONADIR’ derler. Böylece kişi kendisin de
GÜLGÜN KARAİSMAİLOĞLU
DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENİ
NİLÜFER BORSA İSTANBUL FEN LİSESİ