You are on page 1of 13

Din Kültürü Dersi Çalışma Notları

İnsanda doğuştan var olduğu düşünülen değiş- Dua: Dua, insan ile Allah arasında iletişim
mez özelliklerin bütünü insan doğasını oluştu- kurma yollarından biridir.
rur. İslam dininde buna fıtrat veya yaratılış de-
nir. Tövbe: İnsanın işlediği bir günah veya hatadan
pişmanlık duyması, aynı hatayı bir daha yapma-
Tanrı'nın varlığını, birliğini, eşi ve benzerinin ol- maya karar vermesi ve hatalarından dolayı Al-
madığını savunan inanma biçimine tek tanrıcı- lah’tan bağışlanma dilemesidir.
lık ya da monoteizm adı verilir.
Allah’a İman
İlahi olmayan Çin dinlerinden Konfüçyüsçü lükte
"Tien", Taoizm' de "Tao", İslam'dan önceki ZatiSıfatları
Türkler' de "Gök Tanrı" adında tek bir İlah'a ina-
nılmıştır 1- Vücud: Bu sıfat Allah Teâlâ'nın var olduğunu
ifade eder, Allah Teâlâ vardır. Varlığı ezelîdir.
Çok Tanrıcılık (Politeizm) Vâcib-ül vücûddür, yanî varlığı lazımdır.

Bu anlayış birden çok Tanrı'nın var olduğunu 2- Kıdem: Allah Teâlâ'nın varlığının başlangıcı
savunur. Bu anlayış birden çok Tanrı'nın var ol- olmamasıdır. Allah Teâlâ'nın varlığının evveli
duğunu savunur. Hinduizm'de Brahma yaratıcı, yoktur.
Vişnu koruyucu, Şiva ise yok edici tanrı olarak
kabul edilir. İslamiyet’ten önce Arabistan'daki 3- Beka: Allah Teâlâ'nın varlığının sonu olma-
putperestlik de çok tanrıcılık örneğidir. ması, daima var bulunmasıdır. Allah Teâlâ'nın
varlığının sonu yoktur. Hiç yok olmaz.
İslam dini, çok tanrıcılığı Yüce Allah'a ortak koş-
mak (şirk) olarak değerlendirmiş ve şirkin her 4- Vahdaniyyet: Allah Teâlâ'nın bir olması de-
türlüsünü yasaklamıştır. mektir. Allah Teâlâ'nın zatında, sıfatlarında ve
işlerinde ortağı, benzeri yoktur.
Tanrı Tanımazlık: Ateizm, evreni yaratan yüce
bir Tanrı'nın varlığını reddeder. (Satanizm) 5- Muhalefetünlil-havadis: Allah Teâlâ'nın son-
radan vücud bulan varlıklara benzememesi de-
Hudus delili: Evren ezeli değildir, sonradan mektir. Allah Teâlâ, zatında ve sıfatlarında hiç-
meydana gelmiştir. Sonradan meydana gelen bir mahlûkun zât ve sıfatlarına benzemez.
her varlığın bir yaratıcısı olması gerekir. Bu ya-
ratıcı Yüce Allah'tır. 6- Kıyam binefsihi: Allah Teâlâ'nın, başka bir
varlığa ve hiçbir mekâna muhtaç olmadan zâtı
İmkân Delili: Evren ve tüm varlıklar sonradan ile kaim olması demektir. Allah Teâlâ zâtı ile ka-
yaratılmıştır. Sonradan yaratılan her şey müm- imdir. Mekâna muhtaç değildir. Madde ve
kündür. Yani bunların varlığı zorunlu değildir. mekân yok iken O var idi. Zîra her ihtiyactan mü-
Varlığı zorunlu olmayan evreni ve içindeki var- nezzehdir.
lıkları yaratmayı dileyen bir varlık bulunması ge-
rekir. Bu da Allah'tır. Subûti Sıfatları

Nizam Delili: Evrende, doğada son derece has- 1- Hayat: Allah Teâlâ'nın hayat sâhibi olması
sas bir ölçü ve düzen vardır. Bu eşsiz düzenin demektir. Allah Teâlâ diridir. Hayatı, mahlûkla-
kendiliğinden veya tesadüfen meydana gelmesi rın hayatına benzemeyip, zatına layık ve mah-
mümkün değildir. Bu düzeni sağlayan yüce bir sus olan hayat, ezelî ve ebedidir.
varlık bulunması gerekir, o da Allah'tır.
2- İlim: Allah Teâlâ'nın her şeyi bilmesi, ilminin
İlk Muharrik Delili: Hareket eden her şey, başka her şeyi kuşatması demektir. Allah Teâlâ her
bir varlık tarafından hareket ettirilir. Tüm varlık- şeyi bilir. Bilmesi mahlukatın bilmesi gibi değil-
ları hareket ettiren bir ilk hareket ettiricinin (mu- dir.
harrikin) olması gerekir. O Yüce Allah'tır
3- Sem’i: Allah Teâlâ'nın her şeyi işitmesidir. Al- olmuştur, olacak dedikleri zamanı gelince mut-
lah Teâlâ işitir. Vâsıtasız, cihetsiz işitir. İşitmesi, laka olacaktır.
kulların işitmesine benzemez.
2- Emânet: Güvenilir olmak demektir. Peygam-
4- Basar: Allah Teâlâ'nın her şeyi görmesidir. berler her hususta güvenilir kimselerdir, ema-
Allah Teâlâ görür. Aletsiz ve şartsız görür. Gör- nete asla hıyanet etmezler.
mesi göz ile değildir.
3- Fetânet: Akıllı ve uyanık olmak demektir.
5- İrâde: Allah Teâlâ'nın dilemesi vardır. Diledi- Peygamberler akıllı, uyanık ve yüksek zekâ sa-
ğini yaratır. Her şey Onun dilemesi ile var olur. hibidirler.

6- Kudret: Allah Teâlâ, her şeye gücü yeticidir. 4- İsmet: Günah işlememek demektir. Peygam-
Hiçbir şey O'na güç gelmez. berler gizli ve açık hiçbir şekilde günah işlemez-
ler.
7- Kelâm: Allah Teâlâ'nın harfe ve sese muhtaç
olmadan konuşması demektir. Allah Teâlâ söy- 5- Tebliğ: Bildirmek demektir. Peygamberler Al-
leyicidir. Söylemesi alet, harfler, sesler ve dil ile lah'tan aldıkları dinî hükümleri olduğu gibi hiçbir
değildir. değişiklik olmadan insanlara bildirmişlerdir.

8- Tekvîn: Allah Teâlâ yaratıcıdır. Ondan başka Mucize, peygamberin, genellikle peygamberlik-
yaratıcı yoktur. Her şeyi O yaratır. lerini ispat etmek amacıyla Allah'ın izni ve yar-
dımıyla ortaya koydukları olağanüstü olaylara
denir.

Meleklere İman Hz. İsa'nın ölüleri diriltmesi, Hz. Musa'nın Kızıl


denizi yarması, Hz. İbrahim'in ateşte yanma-
Meleklerin varlığına inanan insan, tüm davra-
ması birer mucizedir.
nışlarının onlar tarafından görüleceğini ve kay-
dedileceğini düşünerek kötülük yapmaktan ka- Her canlının bir sonu olduğu gibi içinde yaşadı-
çınır. Melekler soyut varlıklar olup gözle görün- ğımız evreninde bir sonu olacaktır. Evrenin var-
mezler. Melekler nurdan yaratılmış olup yeme, lığının sona ermesi İsrafil adlı meleğin “Sûr”a üf-
içme, uyuma, yorulma, üreme gibi fizyolojik lemesiyle gerçekleşecektir. Sûr’a ikinci kez üfle-
özellikler taşımazlar. Meleklerde cinsiyet yoktur. mesiyle dünya hayatında yaşamış tüm canlılar
tekrar diriltileceklerdir. İslam inancına göre bu
Peygamberlere İman
diriliş ruh ve beden ile olacaktır.
Yüce Allah tarafından indirilen kutsal kitaplar-
Mahşer, adı verilen yerde insanların toplanma-
dan Tevrat Hz. Musa'ya, Zebur Hz. Davut'a, İn-
larından sonra kendilerine dünyada iken yaptık-
cil Hz. İsa'ya, Kur'an-ı Kerimde Hz. Muham-
ları işlerin yazılı olduğu bir defter verilecek ve
med'e indirilmiştir.
hesaba çekilecektir.
Bazı Peygamberlere de dört büyük kutsal kitap
Kader, “Allah’ın sonsuz ilmi ve kudretiyle baş-
dışında suhuf denilen az sayıda sayfadan olu-
langıçtan sona kadar evrende olacak her şeyi
şan ilahi mesajlar da gönderilmiştir. Hz. Şit
planlaması,
(as)’e 50 sayfa, Hz. İdris (as)’e 30 sayfa,
Hz Adem (as) ve Hz. İbrahim (as)’e 10’ar sayfa Kaza, “Allah’ın nesne ve olaylara ilişkin ezeli
kutsal metin verilmiştir. planını gerçekleştirmesi” şeklinde tanımlanır.
Peygamberler, her türlü ahlak güzelliğine sahip Ecel, kelimesi hayatın sonu anlamına gelir. Bu
örnek insanlardır. Peygamberlerde bulunması kavram insanın ömrünün bittiğini anlatır.
gereken bazı özellikler:
Ömür, ise insanın doğumundan ölümüne kadar
1- Sıdk: Doğruluk demektir. Peygamberler son geçen süredir.
derece doğru insanlardır. Asla yalan söylemez-
ler. Oldu dedikleri
Rızık, sözlükte nasip, pay, nimet ve bağış gibi Namazın Dışındaki Farzlar
anlamlara gelir. Terim olarak Allah’ın bütün can-
lılara maddi ya da manevi olarak lütfettiği nimet- Hadesten taharet (Abdest almak ve gerektiği
lerdir. hallerde gusül yapmak)

Tevekkül, sözlükte güvenmek, dayanmak ve işi Necasetten taharet (Elbisenin temiz olması)
başkasına havale etmek demektir. Terim olarak
Setr-i avret (Giyinik olmak)
kişinin gerçekleştirmek istediği işi konusunda
elinden geleni yaptıktan sonra Allah’a güvenip Namazın İçindeki Farzlar
dayanması ve O’nun yardımını beklemesi anla-
mına gelir. Başlama tekbiri (Namaza "Allah-u Ekber" diye-
rek başlamak)
Ölen bir Müslümanı yıkamak, kefenlemek, onun
için namaz kılıp dua etmek ve kabre koymak Kıyam (Namazda gereken yerlerde ayakta dur-
farz-ı kifayedir. mak)

Farz: Yüce Allah'ın yapılmasını kesin olarak is- Kıraat (Kur'an'dan ayetler okumak)
tediği iş ve davranışlardır. Beş vakit namaz,
oruç, hac ve zekât gibi ibadetler farzdır. Rükû (Secdeye varmadan önce elleri dizlere ko-
yup yere paralel biçimde eğilmek)
Vacip: Farz kadar kesin olmamakla beraber Al-
lah'ın yapılmasını istediği iş ve davranışlardır. Secde (Dizleri, elleri, alnı ve burnu yere koyup
Ramazan ve Kurban Bayramı namazları ile vitir kapanmak)
namazı vaciptir.
Kade-i ahire (Namaz sonunda Tahiyyat duasını
Sünnet: Peygamberimizin söz, fiil ve takrirlerine okuyacak kadar oturmak)
denir. Örneğin beş vakit namazın sünnetlerini
İbadetler
ve teravih namazı kılmak sünnettir.
Ramazan ve Kurban Bayramların da ikişer rekât
Temizlik
bayram namazı kılınır. Bayram namazı, bayra-
Gusül, ağzı ve burnu suyla temizlemek ve bütün mın birinci günü güneş doğduktan kırk beş da-
bedeni hiç kuru yer bırakmaksızın yıkamaktır. kika sonra camilerde cemaatle kılınır. Bayram
Bu yıkanma şekline boy abdesti de denir. namazı kılmak vaciptir. Ramazan ayı boyunca
her gece yatsı namazından sonra teravih na-
Su ile abdest alma imkânı bulunmayan yerde mazı kılmak sünnettir. Bu namaz genellikle
temiz toprak veya toprak cinsinden bir şeyle alı- yirmi rekât olarak, iki ya da dört rekâtta bir selam
nan abdeste teyemmüm denir. verilerek kılınır. Teravih namazı tek başına da
cemaatle de kılınabilir.
İbadetler
Cenaze namazı, ölen Müslümanlara dua etmek
Namaz, oruç (Beden ile yapılanlar) amacıyla kılınır. Bu namazın rükü ve secdesi
yoktur. Ayakta ve cemaatle kılınır. Cenaze na-
Zekât, kurban (Mal ile yapılanlar)
mazı farz-ı kifâyedir. Yani ölen kişinin namazını
Hac (Hem beden hem de mal ile yapılanlar) bir grup Müslümanın kılmasıyla diğerlerinin üze-
rinden yükümlülük kalkar.
Namazın Dışındaki Farzlar
Sağlık durumu elverişli olmayanlar, yolculuğa
Hadesten taharet: (Abdest almak ve gerektiği çıkanlar, hamile ve yeni doğum yapmış bebekli
hallerde gusül yapmak) kadınlar oruç tutup tutmama konusunda serbest
bırakılmışlardır. Ayrıca bayanlar özel durum-
Necasetten taharet: (Elbisenin temiz olması) larda oruç tutmakla sorumlu tutulmamıştır. Bü-
tün bu kimseler oruç tutabilecek duruma geldik-
Setr-i avret : (Giyinik olmak)
lerinde tutamadıkları gün sayısınca oruç tutar-
lar. Buna kaza orucu denir.
Sürekli sağlık sorunu ve yaşlılık gibi nedenlerle Abdullah, annesi Amine'dir. Babası, Peygambe-
oruç tutamayanlar gün sayısınca fidye verirler. rimiz doğmadan önce vefat etti. Dedesi Abdul-
Fidye, bir yoksulun bir günlük yiyecek ihtiyacını muttalib ona "çok övülen" anlamına gelen Mu-
karşılayacak miktardaki paradır. hammed adını verdi.

Müslümanların önem verdiği oruçlardan biri de Hz. Hatice ile evliliği- vefatı
muharrem orucudur. Peygamberimiz, muhar-
rem ayını "Allah'ın ayı" olarak nitelendirerek ra- Ebu Talibin Abdulmuttalib’in vefatı
mazandan sonraki en faziletli orucun bu ayda Hüzün yılı
tutulduğunu ifade etmiştir.
Ficar savaşları
Alevi - Bektaşi geleneğinde de muharrem ayının
özel bir yeri vardır. Alevi - Bektaşiler muharrem Hilful Fudul cemiyetine katılması
ayının ilk on iki gününü oruçlu olarak geçirirler. İlk hicret Habeşistan
Zekât zengin Müslümanların yılda bir kez malı- Kabe hakemliği
nın veya parasının belli bir miktarını Allah (c.c)
rızası için ihtiyaç sahiplerine vermesidir. Bir kim- İlk vahiy- Nur dağı Hira mağarası 610 Alak su-
senin dinen zengin sayılabilmesi için nisap mik- resi OKU
tarı mala sahip olması gerekir. Zekât verilecek İlk vahyin ardından danıştığı kişi Varaka bin
malın veya paranın bir yıl süreyle sahibinin Nevfel
elinde bulunması gerekir.
Akabe Biatları
Zekât; altın, gümüş,para,büyük ve küçükbaş
hayvan, toprak ürünleri gibi mallardan verilir. Al- Hicret Medine ye
tın, gümüş, para, küçükbaş hayvanların zekâtı Sığındıkları mağara Sevr
kırkta bir oranındadır. Büyükbaş hayvanların
otuzda biri için bir koyun ya da keçi zekât olarak Hicrette yol arkadaşı Hz. Ebu Bekir
verilir. Toprak ürünlerinin zekâtı ise onda birdir.
Yatağına bıraktığı kişi Hz. Ali
Hac, belirli zamanlarda Kâbe'yi ve etrafındaki
İslam tarihindeki ilk mescit Kuba mescidi
kutsal yerleri usulüne uygun olarak ziyaret et-
mek, buralarda yapılması gereken dini görevleri Medine Dönemi
yerine getirmektir. Haccın farzıüçtür: 1. İh-
ram 2. Kâbeyi tavaf 3. Arafat'ta vakfe Yahudi kabileleriyle yapılan anlaşmaya "Medine
Vesikası" yada "Medine Sözleşmesi" adı veril-
İslam'da kurban ibadetinin tarihçesi Hz. İbrahim miştir.
zamanına kadar uzanır.
Mescid-i Nebi inşası
Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak amacıyla yapı-
lan her güzel iş ve davranışa salih amel denir. Suffa mescidin içindeki okul

Evs ve hazreç kardeşliği

Hz. Muhammed’in Hayatı Bedir Uhud Hendek savaşları

Mekke dönemi Hudeybiye antlaşmasının ardından Mekkenin


Fethi
Arabistan'da putperestler dışında Yahudi, Hris-
tiyan, Mecusi, Sabi ve Hanif olan insanlar da Veda hutbesinde Kadın hakları üzerinde dur-
vardı. Hanifler, Hz. İbrahim (as)'in dini gelene- muş, toplumsal barışın korunması için neler ya-
ğini sürdüren tevhit inancını benimsemiş kimse- pılması gerektiğini bildirmiştir. Kan davası, köle-
lerdi. lik, zulüm ve haksızlık gibi insan onuruyla bağ-
daşmayan tutum ve davranışları yasaklamıştır.
Hz. Muhammed (s.a.v), 20 Nisan (12 Rebiyyü-
levvel) 571 tarihinde Mekke'de doğdu. Babası Merhamet: Rahmet demektir.
Ehl-i Beyt: Hz. Muhammed, Hz. Ali, Hz. Fatıma, Mukabele, karşılıklı okuma anlamına gelir. Mu-
Hz. Hasan, Hz. Hüseyin kabele, vahiy gelmeye devam ederken Hz. Mu-
hammed (s.a.v) ile Cebrail (as)'in her yılın Ra-
Peygamberimizin Anlamak mazan ayında Kur'an ayetlerini karşılıklı oku-
malarına denir. Hatim, Kur'an-ı Kerim'i ezbere
Sünnet; sözlü, fiili ve takriri olmak üzere üç
ya da yüzünden baştan sona kadar okumaya
gruba ayrılır.
veya dinlemeye denilmektedir.
Takriri: Susup onaylaması
Tefsir, Kur'an ayetlerini indikleri zamanı,
Kütübi Sitte mekânı ve ayetin indiriliş sebebini göz önünde
bulundurarak açıklamak ve yorumlamaktır.
Bu altı kitaptan Buhari ve Müslim'in Sahih adını
verdikleri eserleri diğer eserlere göre daha fazla Kur'an okurken uyulması tavsiye edilen bazı
davranışlar şunlardır:
kabul görmüştür. Bu kitapların yazarları şunlar-
dır: Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesai Kur'an'ın bizzat kendisine hitap ettiği bilinciyle
ve İbni Mace okumak

Yüce Allah insanları iyiye, doğruya yönlendir- Okumaya "eûzû besmele" ile başlamak
mek için birçok peygamber göndermiş, bunlar-
Mümkünse abdestli olmak
dan bazılarına da ilahi kitaplar indirmiştir. Hz.
Musa'ya Tevrat'ı, Hz. Davut'a Zebur'u, Hz. Secde ayetleri geldiğinde secde etmek
İsa’ya İncil’i, son peygamber Hz. Muhammed'e
ise Kur'an'ı Kerim'i göndermiştir. Okunuş kurallarına uymak

Kur'an'ın indirilişi, Hz. Muhammed (s.a.v)'in 610 Okuduğunu düşünmek ve anlamaya çalışmak-
tır.
yılının Ramazan ayında ilk vahyi almasıyla baş-
layıp vefat ettiği 632 yılına kadar sürmüştür. İlk İslam Düşüncesinde Yorum Farklılıklarının
vahyin Kadir Gecesi'nde indirildiği Kur'an-ı Ke- Ortaya Çıkış Sebepleri
rim'de şöyle ifade edilir: "Biz onu (Kur'an'ı) Kadir
Gecesi'nde indirdik." İnsanın Yapısından Kaynaklanan Sebepler,
Kültürel Sebepler, Siyasi Sebepler, Sosyal Se-
Hz. Ebu Bekir Dönemi'nde bir kitap haline geti- bepler, Coğrafi Sebepler, Dini Metinlerden Kay-
rilen Kur'an, Hz. Osman'ın halifeliği döneminde naklanan Sebepler
çoğaltıldı.
İslam tarihinin ilk dönemlerinde yaşanan bazı
Sure, Kur'an'ın en az üç ayetten oluşan her bir olaylar, siyasetin din anlayışında etkili olduğunu
bölümüne denir. Kur'an'da 114 sure vardır. En göstermektedir. Örneğin, Hz. Muhammed'in ve-
uzun sure 286 ayetten oluşan Bakara, en kısa fatından sonra kimin halife olacağı, halifenin
süre ise 3 ayetten oluşan Kevser suresidir. hangi şartlara sahip olması gerektiği, nitelikleri
vb. konular Müslümanlar arasında görüş ayrılık-
Surelerin sıralaması iniş sırası ya da konularına larının çıkmasına neden olmuştur.
göre değil, Cebrail (as)'in Peygamberimize bil-
dirdiği şekliyle, vahiy katipleri tarafından yapıl- İslam düşüncesinde mezhepler siyasi-itikadi ve
mıştır. Bu durumda dizilişine göre Kur'an'ın ilk ameli-fıkhi olmak üzere ikiye ayrılır. İtikadı mez-
suresi Fatiha, son suresi ise Nas suresidir hepler dinin inanç alanıyla ilgili konular üzerinde
yoğunlaşırken, ameli mezhepler dinin uygulama
Cüz, Kur'an-ı Kerim'in her 20 sayfasına denir. alanıyla ilgili konuları ele alır.
Kur'an'da toplam 30 cüz vardır. Her cüzün ba-
şında cüz başlangıcını gösteren işaretler bulu- İnanç: Haricilik- Şia- Mutezile- Eşari
nur.
İslam Düşüncesinde Siyasi İtkadi Yorumlar
Tecvit, Kur'an-ı Kerim'i güzel bir şekilde okumak
Müslümanlar arasında ortaya çıkan ilk itikadi
için uyulması gereken kuralları kapsayan bir
fırka Hariciliktir. Haricilere göre İslam'ın en ideal
ilimdir.
uygulaması Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer dönem- Büyük günah işleyen kişi dinden çıkmış sayıl-
lerinde gerçekleşmiştir. Hz. Osman'ın hilafetinin maz.
ilk altı yılından sonraki uygulamalarıyla Hz.
Ali'nin de Muaviye karşısındaki haklı davasını Bir şeyin kötü olmasını akıl değil dinî ilkeler be-
hakeme götürmeyi kabul ettiği için küfre düştü- lirler.
ğünü iddia etmişlerdir. Sıffın savaşı
İslam Düşüncesinde Ameli-Fıkhi Yorumlar
Şia
Hanefilik:
Hz. Ali'nin Hz. Peygamberden sonra nas ve ta-
İmam Ebu Hanife'nin görüşlerine dayanır. Ebu
yinle imam olduğuna inanan, imametin kıya-
Hanife, kendinden önceki fıkhi görüş ve rivayet-
mete kadar onun soyuna ait olduğunu ileri sü-
leri, dönemindeki şartları ve ihtiyaçları dikkate
ren, bu imamların masum olduklarını iddia eden
alarak değerlendirmiştir. Dinin genel ilkelerini,
topluluklara Şia denir. Şiiler, imamet konusunu
toplumun geleneklerini ve insan için faydalı
inanç esaslarından biri olarak kabul ederler
olanları dikkate alarak yapmış olduğu içtihatlar,
Mutezile: Hanefi mezhebinin yaygınlaşmasını sağlamış-
tır.
Mu'tezile mezhebine göre insan, fiillerinde ta-
mamen özgür dür, bu fiillerde Allah'ın hiçbir et- Malikilik:
kisi ve müdahalesi yoktur. Aksi takdirde kişi ey-
Malik bin Enes'in görüşlerine dayanır. Görüş ve
lemlerini zorlama ile gerçekleştirmiş
uygulamalarında Kur'an, sünnet, sahabe ve
olur du. Böyle bir durumda da insanı eylemle-
tabîin sözlerini kaynak kabul eder. Maliki mez-
rinden sorumlu tutmak mümkün olmazdı.
hebinin en önemli özelliği, Medine halkının uy-
Maturidilik: gulamalarına diğer mezheplerden daha fazla
önem vermesidir.
Ebu Mansur Muhammed bin Ahmet’in görüşleri
çerçevesinde ortaya çıkıp yayınlan siyasi-itikadi Şafilik
yorum biçimidir.
Şafii mezhebinin kurucusu olan İmam Şafii, bazı
Bu yaklaşıma göre insana cüz'i irade verilmiştir. fetvalarını bulunduğu çevrenin şartları doğrultu-
Bundan dolayı da insan tüm fiillerinden sorumlu sunda zaman zaman gözden geçirmiştir. Şafii
olan bir varlıktır. İnsan bir şeyi yapmak istediği mezhebi de diğer mezhepler gibi herhangi bir
zaman Allah, bu fiilin gerçekleşmesi için kudret meselenin çözümü için önce Kur'an ve sünnete
yaratır ve insan da bu kudretle o fiili gerçekleş- başvurur. Eğer bir mesele hakkında hüküm
tirir. Dönemin üstatlarından ilim öğrenen İmam Kur'an ve sünnette varsa başka delile başvurul-
Maturidi özellikle, tefsir, fıkıh, kelam gibi ilim- maz yoksa önce icma ardından da kıyas deliline
lerde kendini geliştirmiştir. Kitabû'tTevhid ve gidilir.
Te'vilâtü'l Kur'an önemli iki eseridir. Dönemin
İmam Şafii fıkıh ilminin usul ve esaslarını sis-
üstatlarından ilim öğrenen İmam Maturidi özel-
temli bir şekilde ortaya koyan bir eser yazmıştır.
likle, tefsir, fıkıh, kelam gibi ilimlerde kendini ge-
Er-Risale fi Usûl ve el-Umm, İmam Şafii'nin fıkhi
liştirmiştir. Kitabû'tTevhid ve Te'vilâtü'l Kur'an
konulardaki görüşlerini içeren eserleridir.
önemli iki eseridir.
Hanbelilik:
Eşarilik
Mezhebinin kurucusu ünlü hadis ve fıkıh alimi
Ebu'l-Hasan el Eşari'nin itikadi konularla ilgili
Ahmet bin Hanbel'dir. Hanbeli mezhebinin en
görüşlerini benimseyenlere Eşari’ye denilmiştir.
önemli özelliği re'y ve kıyastan daha çok ayet,
Eşarilik ehl-i sünneti meydana getiren mezhep-
hadis ve sahabe sözü gibi nakli delillere dayan-
lerden biridir.
masıdır. Bunun için bu mezhepte hadise dayalı
İnsanların fiillerini yaratan Allah'tır. İnsanlar bir fıkıh anlayışı hakimdir.
davranışlarını cüzi iradeleriyle ve Allah'ın ver-
diği güçle gerçekleştirirler.
Caferilik: Nakşibendilik:

İmam Cafer-i Sadık'ın inanç, ibadet ve muame- Nakşibendilik, Bahaeddin Nakşibend'in düşün-
lat konusundaki görüşlerini esas alan bir olu- celeri etrafında oluşan tasavvufi bir yorumdur.
şumdur. Caferiler, dini konularda Kur'an-ı Kerim
ve sünnetin yanı sıra masum kabul ettikleri on Nakşibendilikte Allah'ı sessiz olarak ve devamlı
iki imamın sözlerini de delil olarak kabul ederler. zikretmeye büyük önem verilmiştir. Böylece ki-
şinin kötü arzularını yok edeceğine inanılır. Al-
Caferilik çoğunlukla Şia’ya mensup olan Müslü- lah'ı çokça anan kimse onun sevgisini kalbine
manların benimsediği amelî-fıkhî mezheptir. nakşeder yerleştirir.

İSLAM DÜŞÜNCESİNDE TASAVVUFİ Mevlevilik:


YORUMLAR
Mevlâna, 1207 yılında bugün Afganistan'ın ku-
İslam'ın itikadi ve fıkhi yorumları olduğu gibi ah- zeyinde yer alan Belh şehrinde doğmuş ve kü-
laki yorumları da vardır. İslam'ın ahlak esasları çük yaşlarda ailesiyle birlikte Konya'ya yerleş-
üzerinde yoğunlaşan düşünceye tasavvufi dü- miştir.
şünce denir.
Mevlâna, Şems isimli bir sufî ile tanıştıktan
Tasavvuf; kalbe yalnızca Allah sevgisini yerleş- sonra farklı bir düşünce dünyasına girerek öğüt-
tirmeyi, züht ve takvayı, nefsi kötü duygu ve dü- lerini ve hikmetli sözlerini insanlara aktarmak
şüncelerden arındırmayı amaçlar. Kur'an'da için şiir sanatına başvurmuştur. Mevlâna’nın
nefsi arındırmayı, dünya malına fazla önem er- Mesnevi ve Divan-ı Kebir isimli iki manzum
memeyi vurgulayan ayetler tasavvufun ortaya eseri bulunmaktadır.
çıkmasında etkili olmuştur.
Mevlevilikte şiir, musiki ve sema ayininin önemli
Tasavvufun ortaya çıkmasında; Hz. Muham- yeri vardır. Mevlevi dervişler ney, kudüm gibi
med (s.a.v)'in sade bir hayat yaşaması müzik aletleri eşliğinde, özel giysiler içerisinde
sema ayini yaparlar.
Peygamberlik gelmeden kendine özgü tecrübe-
ler yaşaması Mevleviliği sistemleştiren Mevlana’nın oğlu Sul-
tan Velettir.
Emeviler Döneminde bazı yöneticilerin lüks ve
gösteriş içinde hayat sürmeleri Alevilik – Bektaşilik

Yeni fetihlerle Müslümanların farklı coğrafya- Hz. Ali'yi seven, sayan ve ona taraftar olan ki-
larda farklı yaşam biçimleriyle karşılaşmaları et- şiye Alevi denir. Aleviler; Allah'ın birliğine ina-
kili olmuştur. nan, Hz. Muhammed (s.a.v)'i son peygamber
olarak kabul eden, kutsal kitabı Kur'an-ı Kerim
Yesevilik: olan, Hz. Muhammed (s.a.v)'i ve O'nun ehl-i
beytini seven Müslümanlardır.
Yesevilik düşüncesinin kurucusu 12. yüzyılda
yaşayan Hoca Ahmet Yesevi'dir. Bektaşilik düşüncesinin kurucusu Hacı Bektaş
Veli olup Horasan'dan gelen erenlerle birlikte
Hoca Ahmet Yesevi'nin güzel ahlakı ve dini de-
hakikat ışığını Anadolu' da yakmış ve etrafın-
ğerleri konu alan şiirlerine hikmet adı verilir. O;
daki insanlara tasavvufun inceliklerini anlatmış-
şiirleri, sohbetleri, kişiliğiyle halk arasında çok
tır.
sevilmiş, "Pir-i Türkistan" lakabıyla tanınmıştır.
Ahmet Yesevi'nin şiirleri Divan-ı Hikmet adlı
eser de toplanmıştır

Kadirilik:

12. yüzyılda Abdülkadir Geylani'nin düşünceleri


etrafında oluşmuş tasavvufi bir yorumdur.
Alevilik Bektaşilik ile ilgili kavramlar Hüseyin olmak üzere Kerbela'da şehit düşenler
için mersiyeler ve dualar okurlar. Muharrem ayı-
Cem ve Cem evi: nın ilk on iki gününü oruçlu olarak geçirirler. Bu
günlerde Hz. Hüseyin'in ve evladının Kerbela'da
Cem; toplanmak, bir araya gelmek ve bütünleş-
susuz bırakılmasından dolayı su içmez, eğlence
mek demektir. Alevilik – Bektaşilikte cem bir
yapmaz ve kurban kesmezler.
araya gelinerek topluca yapılır. Cemi dede yö-
netir. Alevi-Bektaşi kültüründe muharremin ilk on
günü oruç tutulduktan sonra on üçüncü günde
Semah:
Kerbela faciasından sağ kurtulan İmam Zeynel
Evrende bulunan her şeyin dönmesinden hare- Abidin için şükür kurbanı kesilir, aşure kaynatı-
ketle Aleviler, Allah'a olan aşk ve sevgilerini lır. Muharrem ayında yoksullara, kimsesizlere
döndükleri semahla ifade ederler. Semah; ilahi yardım etmeye daha çok özen gösterilir. Yar-
aşkı ruhunda duymaya, o aşkla Allah'ın güzel dımlaşmaya önem verilir.
isimlerinden herhangi birini anarak ayakta dön-
-----
meye denir.
Nusayrilik
Musahiplik:
Nusayriler, İslam'ın tasavvufi yorumlarından
Alevilik – Bektaşilikte musahiplik (yol kardeşliği)
Alevilik düşüncesine bağlıdırlar. Düşüncelerini
çok önemlidir. Musahiplik, Hz. Peygamber Dö-
ehl-i beyt imamlarından Hasan el – Askeri yo-
neminde sahabe arasında yaşanan birlik, bera-
luyla Hz. Ali'ye ve Hz. Muhammed (s.a.v)'e da-
berlik, kardeşlik ve dayanışmanın günümüze ta-
yandırırlar.
şınmasıdır.

Musahiplik, evli olan iki kişinin aileleriyle birlikte


İnsan; inancı, düşüncesi, mezhebi ne olursa ol-
dedenin huzurunda kurban keserek hayat boyu
sun herkese saygı göstermelidir. Barış ve hoş-
yol kardeşi olmaya söz vermesidir. Musahipliğin
görü ön planda tutulmalıdır. Dini yorumların
temeli dayanışma ve paylaşmadır.
çağlara ve ortama göre dinin anlaşılma biçimleri
Gülbenk: olduğu kavranmalıdır. İtikadi, amelî, tasavvufi
yorum biçimleri birer zenginlik olarak kabul edil-
Alevilik – Bektaşilikte ibadetin temeli duadır. İn- melidir.
san, günlük hayatta maddi ve manevi pek çok
sıkıntılara düşebilir ve o vakit bir kurtarıcı, çıkış Değer;
yolu aramaya başlar. Aklına ilk gelen ise Yüce
bir toplum içinde veya insanlar arasında benim-
Allah olur.
senmiş ve yaşatılmakta olan her türlü duyuş,
Alevi – Bektaşi geleneğinde dua "gülbenk" ola- düşünüş, davranış, kural ve kıymettir. Söz ve
rak isimlendirilir. Gülbenk kelimesi gül sesi, bül- davranışların doğru, yanlış, güzel, çirkin, iyi ve
bül şakıması anlamlarına gelmektedir. Gülbenk; kötü şeklinde tanımlanmasını sağlayan temel
Allah'a sığınma, yalvarma ve O'ndan af dileme- etken değerdir. Bu bakımdan günlük konuşma-
dir. larda iyi, kötü denildiğinde ahlaki değerler; güzel
veya güzel değil denildiğinde sanatsal değerler;
Muharrem ve Aşure Ayı: helal, haram denildiğinde ise dini değerler kas-
tedilir.
Muharrem hicri yılın ilk ayıdır. Muharrem ayının
onuncu günü "aşura" diye adlandırılır. Hz. Pey- Muharrem ayının 10. günü aşure pişirip komşu
gamber bu ayın dokuz, on ve on birinci günle- ve yakınlara dağıtmak, evlenen kızların çeyizine
rinde oruç tutmuş; Müslümanlara da bu orucu Kur'an-ı Kerim koymak, selamlaşırken "Esse-
tutmalarını tavsiye etmiştir. lamü aleyküm", "Ve aleyküm selam. "İfadelerini
kullanmak da dinimizin etkisiyle oluşan örf ve
Alevi – Bektaşiler muharrem ayına büyük önem adetlerimizdendir.
verirler. Bu ay boyunca Hz. Peygambere ve
onun ehl-i beytine salavat getirirler. Başta Hz.
Kul hakkı Laiklik

Allah (c.c), şirk hariç kendisi ile ilgili hakları di- 1924’ de Halifelik kaldırılmıştır.
lerse bağışlayabileceğini bildirmiştir. Kul hak-
kına hiçbir şekilde müdahale edilemez. Hz. Pey- Laiklik ilkesi 1937 anayasasına girmiştir.
gamber de müdahale etmemiştir. Nitekim Yüce
Dinin doğru öğretilmesi ve yozlaştırılması taas-
Allah hak sahibi razı olmadıkça veya hakkı
suba neden olur. Taassup; bir düşünceye, bir
ödenme-dikçe kul hakkını affetmez. Dolayısıyla
inanışa körü körüne bağlanıp ondan başkasını
kişi o günahtan (kul hakkından) hak sahibi ba-
kabul etmeme durumudur.
ğışlamadıkça kurtulamaz.
Atatürk, ülkemizde Diyanet İşleri Başkanlığını
Dinler Evliliğe Önem Verir
kurdurmuştur. Kur'an-ı Kerim'in anlaşılması için
Hinduizm’de evlilik başlıca görevlerden birisidir. çalışmalar yaptırmış, Türk-çe Kur'an tercümesi
Evlilik yaşına gelen gençlerin dini kurallara uy- ve tefsirinin yapılmasını sağlamıştır. Elmalılı
gun olarak evlenmesi öğütlenir. Muhammed hamdi yazır

Çin'de yaygın dinlerden olan Konfüçyanizm de Konyalı Mehmet Vehbi Efendi de 1923-1927 yıl-
insanın evlenmeden ölmesi günah sayılır. ları arasında on beş cilt halinde "Hulasatül-Be-
yan fi Tefsiri'l Kur'an" adlı eserini yayımladı.
Japonların milli dini olan Şintoizm’de evlilik kut-
sal kabul edilir. Evlilik törenleri mabetlerin bitişi- Atatürk, halkın İslam'ı daha iyi anlayabilmesi
ğindeki nikah salonlarında din adamları tarafın- için hadislerin Türkçeye tercüme görevini Ba-
dan düzenlenir. banzade Ahmet Naim Efendi'ye vermişti. Ahmet
Naim Efendi Buhari'nin kitabının ilk üç cildini
Kur'an'da ve sünnette evlilik çağına gelen kişi- Türkçeye tercüme etmiş, vefatından sonra da
lerin evlenmesi teşvik edilirken diğer yandan ev- eser Kamil Miras tarafından tamamlanmıştır.
lilik dışı ilişkiler,
Din hizmetlerinin politikanın dışında ve üstünde
"Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o, bir hayasızlıktır tutulması gerçeğinden hareketle 3 Mart 1924 ta-
ve çok kötü bir yoldur." ayetiyle yasaklanmıştır. rihinde Şer'iye ve Evkaf Vekâleti kaldırılarak
Baş vekâlete bağlı Diyanet İşleri Reisliği, bu-
Peygamberimizin Davranışları günkü adıyla Diyanet İşleri Başkanlığı kurul-
muştur.
Hz. Muhammed (s.a.v)'in Bedir Savaşı'nda esir
alınan düşman askerlerinin her birinin on Müs- Din Hizmetleri
lümana okuma yazma öğretmesi karşılığında
özgür bırakması, onun amacının öldürmek veya Müftü:
cezalandırmak olmadığını gösterir.
Diyanet İşleri Başkanlığının il ve ilçelerdeki en
Hz. Peygamber yıllarca kendisine ve Müslü- üst düzey görevlisi müftüdür. Müftüler görevli ol-
manlara eziyet eden Mekkeli müşrikleri affet- dukları il ve ilçelerde halkı dini konularda bilgi-
miştir. Uhut Savaşı'nda sevgili amcası Hz. lendirmek, din hizmetlerinin sağlıklı ve düzenli
Hamza’yı şehit eden kişiyi bağışlamıştır. bir şekilde yerine getirilmesini sağlamakla so-
rumludurlar.
Hz. Muhammed, Mekke'de Medine'ye hicret et-
tiğinde, aralarında düşmanlık bulunan Evs ve Vaiz:
Hazreç kabilelerini barıştırmıştır.
Vaizler görevlendirildikleri camilerde vaaz ver-
Hz. Peygamber, Hicret'ten sonra kendisine ge- mekle yükümlüdürler.
lerek Mekkeli müşriklerle savaşmasını isteyen
kişileri, "Sabredin, ben savaşla emrolunmadım." İmam:
diyerek geri çevirmiştir.
Cemaate namaz kıldıran, cami hizmetlerini ye-
rine getiren din görevlisidir.
Kur'an-ı Kerim olmak üzere bazı el yazması dini
eserlerin sayfa kenarlarını, konu başlıklarını,
Kur'an Kursu Öğreticisi cümle sonlarını, satır aralarındaki boşlukları yal-
dızlı çizgi ve motiflerle süslemişlerdir. Buna tez-
Diyanet işleri Başkanlığı'na bağlı olarak faaliyet
hip denir. Tezhip, altın yaldız ve boya ile yapılan
sürdüren kurslarda Kur'an öğretmekle görevli
bir çeşit kitap süsleme sanatıdır.
kimselerdir. Bunların başlıca görevi Kur'an-ı Ke-
rim-i usulüne göre yüzünden okumayı bellet- Kağıt veya deri üzerine sulu boya veya altın
mek, öğrencilere tecvit konusunda bilgi vermek- suyu ile ince fır çalar kullanarak yapılan renkli
tir. resim sanatına minyatür denir. Bu sanatta re-
simlere ışık, gölge ve derinlik yansıtılmaz.
Müezzin:
Ebru, atalarımızın önem verdiği sanat salların-
Namaz vakitlerinde ezan okumak. Vakit, bay-
dan biridir. Ebru; kağıt süslemeciliğinde kitre,
ram, cuma ve teravih namazlarında, gerekti-
kola vb. yapıştırıcılarla yoğunlaştırılmış su üze-
ğinde cenaze namazlarında ibadetin gerektir-
rine neft yağı ile sulandırılmış, yağlıboya dam-
diği her türlü müezzinlik hizmetini yapmak
latarak yapılan ve kağıda geçirilen süstür.
Farz namazlardan önce kamet getirmek

Hutbe, halka hitap etmek ve söz söylemektir.


Hilye, Hz. Peygamberin fiziksel özelliklerinin ve
Terim anlamIı ise cuma namazı ve bayram na-
güzelliğinin sade bir dille anlatıldığı eserlerdir.
mazlarında minbere ya da yüksekçe bir yere çı-
kıp Allah'ı anıp Peygambere salavat getirerek İslamda Bilgi Kaynakları
toplumun çeşitli konularda bilgilendirilmesidir.
Akıl Vahiy Duyular
İslam Dinine Katkı Sunan Türkler
Eğitim
Ebu Hanife (699 -767)
Yüksek öğretim alanında ilk eğitim kurumu Ab-
İslam hukukunu sistemleştiren temel esasları basi Halifesi Memun tarafından Bağdat'ta Bey-
belirleyerek, kendi adıyla anılan Hanefilik mez- tü'l Hikme adıyla kuruldu.
hebinin önderi olmuştur. Ebu Hanife, Kur'an ve
Hz. Peygamberimizin sünnetini esas almış ve Hz. Muhammed (s.a.v) aynı zamanda bir öğret-
bunları aklın ilkeleri doğrultusunda yorumlamış- mendi. Medine'ye hicret edince ilk önce bir mes-
tır. cit yaptırdı. Bu mescidin bitişiğinde "suffe" adı
verilen odalar yaptıran Hz. Muhammed (s.a.v)
Maturidi (852 - 944 burada eğitim ve öğretim faaliyetlerine ağırlık
verdi.
İmam Maturidi'nin yetiştirdiği Semerkant, Ebu
Hanife'nin görüşlerinin yaygın olduğu bir ilim Halife Me’mun, Beytü’l-Hikme'nin bünyesinde
merkeziydi. Maturidi kelam, mezhepler, tefsir ve bir kütüphane oluşturdu. Buraya Bizans, Hindis-
fıkıh alanında birçok eser vermiştir. İmam Matu- tan, İran gibi birçok ülkeden çok sayıda kitap ge-
ridi'nin "Kitabul Tevhit ve Makalat" adlı eserleri tirtti. Özellikle Yunanca, Sanskritçe ve Farsça-
kelamla; "Tevilatul Kur'an" ise tefsirle ilgilidir. dan birçok kitap Müslüman bilginlerce Arapçaya
çevrildi.
Ahi Evran (13. yy)
İslam dünyasında ilk büyük medreseyi Türkler
Anadolu'daki Ahilik teşkilatının kurucusu olan
kurmuştur. Alparslan'ın emriyle veziri Nizamü'l
Ahi Evran, Asya'dan Anadolu'ya yerleşen tasav-
Mülk tarafından Bağdat'ta kurulan Nizamiye
vuf bilginlerindendir.
Medresesi'nde İslami bilimlerin yanı sıra edebi-
İslam’da Sanat yat, matematik, felsefe gibi dersler de okutul-
maktaydı. Osmanlılar Dönemi'nde ilk medrese
Arap harfleriyle güzel yazı yazma sanatına hüs- Bursa'da Orhan Gazi tarafından kurulmuştur.
nühat denir. En meşhur Hafız Osman
Dinler Anne ve babana saygı göstereceksin.

Vahye Dayalı Dinler: İnsan öldürmeyeceksin.

Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam Zina etmeyeceksin.

Yahudilik Hırsızlık yapmayacaksın.

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa'dır. Bu ne- Komşunun evine karşı açgözlülük etmeyecek-
denle Yahudiliğe "Musevilik" de denir. sin.
Zamanla Hz. Musa, Mısır'da büyük sıkıntılarla
karşılaşan İsrail oğullarıyla birlikte Mısır'dan çık- Simgeleri Yedi Kollu şamdan ve Davut Yıldızı
mak zorunda kaldı. Sina'ya vardığında Allah,
Hristiyanlık
Yahudiliğin temel ilkelerini oluşturan "On Emir"i
iki levhaya yazılmış halde Hz. Musa'ya verdi. Hristiyanlık Filistin bölgesinde yaşayan İsrailo-
ğullarına gönderilmiştir. En yaygın olduğu bölge
Hz. Musa'dan sonra İsrail oğulları Filistin'e git-
Avrupa'dır. Kuzey Amerika'nın tamamı, Güney
miştir. Daha sonra Hz. Davut, Kudüs'ü fethedip
Amerika'nın kıyı kesimleri ve Avusturalya'nın
Yahudilere en parlak dönemlerini yaşatmıştır.
büyük çoğunluğu Hristiyan nüfustan oluşmakta-
Oğlu Hz. Süleyman, babası tarafından hazırla-
dır.
tılan yere Süleyman Mabedini yaptırmıştır.
Hristiyanlığın peygamberi Hz.İsa (a.s)'dır. Hz.
Yahudiler bugün yoğun olarak İsrail'de yaşa-
İsa Filistin'de Nasıra denilen bir köyde doğmuş-
maktadırlar. Yahudiliğe göre Allah birdir, yaratıl-
tur. Annesi Hz. Meryem'dir. Hz. İsa da aynen
mamıştır, sonsuzdur, her şeyi bilir ve her şeyi
Hz. Musa gibi İsrail oğulları soyundandır. Ancak
yaratmıştır. Yehova en çok Yahudileri sever.
Hz. İsa Yahudilerin ırka dayalı din anlayışına
Yahudilerin milli tanrısıdır.
karşı çıktığı için Yahudi din adamları onu dışla-
Yahudilerin kutsal kitabına Eski Ahit denir. Buna mıştır. Onun hakkında birtakım iftiralar uydura-
Yahudiler Tanah adını verirler. Tanah'ın bir bö- rak. Hz. İsa'yı düşman ilan etmişlerdir.
lümü olan Tevrat ise çoğu zaman Yahudilerin
Hz. İsa’ya ilk başta on iki kişi inanmıştır. Bunlara
kutsal kitabının tamamı için kullanılır.
"havariler" denir. Hristiyanlık Hz. İsa'dan sonra
Yahudiler ibadetlerini havra veya sinagog deni- havarilerin gayretleriyle yayılmıştır.
len yerlerde yaparlar. Önem verdikleri ibadet
yerlerinden biri de Hz. Süleyman tarafından Ku-
Hristiyanlık dininin kutsal kitabı İncil'dir. Hristi-
düs'te yaptırılan ve günümüzde sadece “Ağ-
yanlıkta inanç esaslarının temelini "teslis" oluş-
lama Duvarı" kalan mabettir.
turur. Teslis "üçlü tanrı inancı" demektir. Tesli-
Cumartesi onların özel ibadet ve tatil günleridir. sin unsurları Baba, Oğul ve Kutsal Ruh'tur.
Yahudilikte erkek çocuk doğduktan sonra 8 gün
Hristiyanların ibadet yeri kilise ve katedrallerdir.
sonra sünnet edilir. On üç yaşında dini törenlere
Din adamları ise papaz, rahip veya rahibe
katılır. Evlenme törenleri sinagog da yapılır.
adını alır. Hz. İsa'nın idam edildiğine inandık-
ON EMİR ları çarmıh (haç) hem Hristiyanlığın hem de kili-
senin sembolüdür.
Seni Mısır diyarından, esirlik evinden çıkaran
Yehova benim.

Karşında başka tanrıların olmayacaktır. Kendin


için put yapıp ona tapmayacaksın. Yehova’nın
adını boş yere ağzına almayacaksın

Cumartesi gününü sürekli hatırlayıp onu kutsal


sayacaksın.
Hint Dinleri: ve kast sistemine karşı çıkmıştır. Caynizm, Bu-
dizm gibi yaratıcı bir Tanrı fikrini kabul etmez.
Hinduizm, Budizm, Caynizm, Sihizm Alemin ebediliğine inanan Caynistler tanrı ye-
rine "Tirthan-kara" denilen kutsal varlıklara tapı-
Hinduizm
nırlar. Öldürmemek, yalan söylememek, çalma-
Hinduizm dinine bazı kaynaklarda Brahmanizm mak, asgari bir mal ile yetinmek onların en
de denilmiştir. Bu dinin tespit edilmiş bir kuru- önemli ahlakî prensipleridir.
cusu yoktur.

Hinduların Tanrı inancında üçleme (teslis)nin


Sihizm
varlığı dikkat çeker. Bu üçleme içinde Brahma
yaratıcı, Vişnu koruyucu, Şiva ise yok edici tan- Sihizm MS 16. yüzyılda Hindistan'da kurulmuş-
rıdır. Himalaya Dağları ve Ganj Nehri kutsal yer- tur. Kurucusunun adı Guru Nanak'tır. Buda
ler olarak kabul edilir. ve Vardhamana gibi Hinduizm’in yozlaşmasın-
dan memnun olmayan Nanak, Hinduizm’in
Hinduizm'de kutsal bilgilerin tamamını içine
tanrı anlayışına, kast sistemine ve din adamla-
alan "Veda"larvardır, ibadet tapınakların olduğu
rının otoritesine karşı çıkmıştır. Nanak daha
her yerde yapılabilir. İbadetlerin belli bir şekli
sonra İslam'la karşılaşmış ve ondan aldığı tev-
yoktur.
hit gibi bazı prensipleri Hindu inancıyla karıştı-
Hinduizm'de kast sistemi vardır. Kast, aynı işle rarak yeni bir din kurmuştur. Sihler özel giysile-
meşgul olan, görev ve yetenekleriyle birbirine riyle dikkat çekerler. Başlarındaki serpuş onla-
sımsıkı bağlanan insanların meydana getirdiği rın dinsel giyim tarzlarını oluşturur.
birlik anlamına gelir. Kişi kendi isteği doğrultu-
Sihler tek tanrıya, Adi-granth adlı kutsal kitaba,
sunda kast seçemez.
bir kimsenin fiillerinin gelecek hayattaki haline
Hinduizm'de inek bütün varlıkların anası sayıl- tesir edeceğine (karma) ve ruh göçüne inanırlar.
dığı için kutsal kabul edilir. İnek eti yenilmesi ya-
saktır. Ruhun ölmezliğine inandıkları için ölüle-
rini gömmezler. Cesetleri yakarak küllerini Ganj Çin ve Japon Dinleri:
Nehri'ne atarlar. Sembolleri OM işaretidir.
Taoizm, Konfüçyanizm, Şintoizm
Budizm

Budizm'in kurucusu olarak kabul edilen Buda


(Gotama) MÖ563 - 483 yılları arasında yaşa- Taoizm MÖ 6. yüzyılda ortaya çıkmıştır. Bu din,
mış bir filozoftur. Kendisine ilham geldiğine ina- Çin dinlerinin genel özelliğini oluşturan "Tao"
nıldığından dolayı "aydınlanmış" anlamında kavramı üzerine kurulmuştur. Kurucusu Lao
"Buda" ismi ona sonradan verilmiştir. Tzu'dur.

Budizm'de karma-tenasüh (ruh göçü) inancı, Evren iki gücün tesiri altındadır. Bunlar Yin ve
bedenin ve arzuların ihtiraslarından kurtul- Yang'tır. Yin dişil, yang da eril gücü temsil et-
mayı ifade eder. Nirvana ise defalarca dünyaya mektedir. Bunlar gece ile gündüz, kadın ile er-
gelme döngüsünden kurtulmaktır. Budizm’in te- kek gibidir. Taoizm’in temel felsefesi tabiattaki
mel hedefi insanı tek kurtuluş ve mutluluk nok- düzeni takip etmektir.
tası olarak görülen Nirvana ya eriştirmektir.
Konfüçyanizm

Konfüçyanizm MÖ 6. yüzyılda Çin'de ortaya çık-


Caynizm mış bir dindir. Adını kurucusu kabul edilen Kon-
füçyüs'ten almaktadır. Dinden daha çok bir ah-
Caynizm de MÖ 6. yüzyılda ortaya çıkmıştır. lak ve hikmet yolu olarak gösterilir. Konfüçyüs
Kurucusu, soylu bir aileden gelen Vardhama- öbür dünyanın varlığını inkâr etmemekle bir-
na'dır. Vardhamana, Hindu ayinlerinin şekilcili- likte, yapılan kötülüklerin cezasının bu dünyada
ğine, din adamlarının (Brahmanlar) otoritesine çekileceğini söylemiştir.
Şintoizm orucu ve kilise orucu olmak üzere iki tür oruç
vardır. Şükran orucu belirli bir süre katı besinle-
Şintoizm "tanrıların yolu" anlamına gelmekte ve rin yenilmesinin yasak olduğu oruçtur.
Japonların geleneksel milli inançlarını ifade et-
mektedir. Şintoizm’in belli bir kurucusu ve inanç Yahudilikte oruç Allah'a şükretme, yas tutma,
sistemi yoktur. Çok tanrıcı bir din olup milli ve kötü günleri hatırlama ve günahlara kefaret
geleneksel bir karakter taşır. Şintoistler diğer amacıyla olup toplam altı gün-dür.
dinlere tepki göstermezler. Ata ruhlarına
saygı bu dinin en önemli özelliklerindendir. Ata- Hinduizm’de oruç genellikle belirli bazı besin-
ların öldükten sonra yaşadığına inanan Şintoist leri yememe, yani bir çeşit perhiz şeklindedir.
Japonlar, onlar için evlerinde bir atalar köşesi Hindular her ayın on bir ve on ikinci günlerinde
oluştururlar. Şintoistlerin çoğu aynı za- oruç tutarlar.
manda Budist’tir.
Budistler her iki ayda bir gün oruç tutarlar. Ar-
Dinlerde İbadet zulardan kurtulmanın yolu oruç tutmaktır.

Günümüzde Hristiyanlıkta Müslümanların anla- Dinlerde benzer ibadet şekillerinden bir diğeri
dığı manada bir namaz ibadeti yoktur. Bununla hacdır. Hac, aynı inanç mensubu olan kimsele-
birlikte sadece Süryani Ortodoks ve Ortodoks rin dini anlam yükledikleri yerleri belirli dönem-
Ermeni Kilisesi'nde secdeli ibadet vardır. Yahu- lerde ziyaret etmeleridir. Müslümanlar Kâbe'yi,
dilikte ibadet anlayışı İslam'daki ibadet anlayı- Yahudiler Süleyman Mabedini, Hristiyanlar
şından farklıdır. Bu dinde ibadetten maksat du- Efes'teki Meryem Ana Evini, Hindular da Ganj
adır. İbadette en önemli unsur Yahve'nin Nehri'ni hac amacıyla kullanmaktadırlar.
adını zikretmektir. İbadet; tav, Tora(Tevrat) ça-
Dinlerde Önemli Günler ve Geceler
lışması ve Tora emirlerini yerine getirmek olmak
üzere üç şekilde yapılır. Hinduizm'de ibadet; di- İslam'da yıl içinde kutlanan Ramazan ve Kur-
lekte bulunma, aracı kılma, övgü ve tapınma ban Bayramları diye iki büyük bayram bulun-
şeklinde icra edilir. Hindular dua ve ibadetlerini maktadır. Cuma günü önemli olup Kadir Gecesi,
tanrılarının heykelleri önünde yaparlar. Günlük Miraç Kandili, Berat Kandili, Regaip Kadili, Mev-
ibdetini yapacak olan bir Hindu, sabah gün doğ- lid Kandili gibi geceler kutsal kabul edilmiştir.
madan kalkar, "OM" kelimesiyle
Tanrı (Brahma)'nın ismini anar ve yıkanır. Yü- Hristiyanlık ‘ta önemli günler ve geceler genel-
zünü doğuya dönerek oturur ve Tanrı'sına yal- likle Hz. İsa ile ilgilidir. Hz. İsa’nın doğumu,
varır. Budizm’de Budaya ibadet ve dua edilir ve ölümü, dirilişi ve göğe yükselmesi gibi olay-
ondan bir şeyler istenir. İbadete Buda'ya ları anmak için kutlamalar yapılır. Hristiyanlıkta
saygı cümleleriyle başlanır. pazar günleri önemlidir.

Tek tanrıya inanan Sihlerin ibadeti basit ve sa- Yahudilikte üç dini bayram vardır: Pesah (Ma-
dedir. Amritsar'daki Altın Mabet ‘in havuzunda yasız Ekmek Bayramı),Şavvot (Hasat Bayramı)
ibadet maksadıyla yıkanırlar. Ayin ve ibadetleri ve Sukot (Çardaklar Bayramı)'tur. Bunlar hem
belirli bir dua ve yıkanmaktan ibarettir. Japonla- hac bayramları hem de zirai bayramlardır. Ay-
rın büyük çoğunluğunun bağlı olduğu Şinto- rıca Yahudilerin hiçbir iş yapmadan geçirdikleri
izm'de, günlük ibadet evde veya rahipler tarafın- şabat (yedinci gün- cumartesi günü) bay-
dan mabetlerde yapılır. Tanrılara ibadet; dua et- ramı vardır.
mek, pirinç ve pirinç şarabını kurban sunmakla
yerine getirilir. Konfüçyanizm'de Gök Tanrı'ya Hinduizm'de birçok bayramdan en önemlisi Div-
hamt edilir, ona karşı günah işleyenlerin duası- vali, önemli bir Hindu bayramıdır. Işıklar Bay-
nın işe yaramayacağına inanılır. ramı olarak da bilinir. İyiliğin kötülüğe karşı za-
ferini temsil eder. Çok tanrılı dine (Hinduizm)
Dinlerde benzer ibadet şekillerinden bir diğeri inanılan Nepal’de Holi olarak adlandırılan festi-
de oruçtur. İslam'a göre oruç tan yerinin ağar- val ise ülke halkının inanışına göre yüzlerce yıl
maya başlamasından güneş batıncaya kadar önce yaşamış bir tanrının şeytana karşı galip
insanın yeme, içme gibi bazı bedensel istekler- gelmesinin kutlaması olarak biliniyor.
den uzak durmasıdır. Hristiyanlıkta şükran

You might also like